Ekşi Duyuru

kilo verirsin. kas yapıyorsan kaslardan yeme ihtimali var onun için protein almak önemli. yağdan yesin mümkünse.

bunlar 1500 kalori etmez. youtube'da 1 saatlik antrenmanlara bakarsanız 650-700 kalori ediyorlar.

Internette bulunan bilgiye göre 1.6 km kosmak 100 kalori, kısacası 20km falan kosmak lazim 1500 kalori için.

Bahsettiginiz program o bahsettiginiz kalorilerin yanindan bile gecemez. 1 saatlik antrenman ile 1500 kalori olsa kilolu insan kalmaz :)

sodanın ingilizcedeki anlamı ile bizdeki anlamı farklı. yazıdaki soda gazoz kola vs. yüksek şekerli kafein içeren içecekleri diyor.

n62 +1
O soda dediği kola, gazoz, fanta...

İngilizce arıyorsanız sade sodayı mineral water olarak çevirin.

Çünkü yaşlılara markete çıkmak için izin verilmiyor. Açık havada yürüyümelerine imkan verip akıl ve fiziksel sağlıklarına katkıda bulunmak için izin veriliyor. Market ne alaka :)?

özlemişlerdir markete gitmeyi tek başına yettiklerini görmeyi:)

@ShadowOfMoon ben bizim markette maskeyi takıp kamufle olarak hafta içi alışveriş yapan 65+ çok görüyorum :) İzin belgeleri de yok eminim çünkü kendilerini tanıyorum :) Zaten öyle kaçamakları oluyor yani.

abi tek başına yettiklerini görmeyi özlemek nedir ya. çocuk mu bunlar, oyun mu oynuyoruz? duygusal olunacak bir durum göremiyorum ben. marketi de gezmeyiversinler.

John Wayne sevilmez mesela. Hem cinsiyetçi hem ırkçı diye.

the godfather'da neden olsun ki zaten kitapta geçmiyor öyle bir karakter. tom hagen'ı zenci mi yapacaklar?

zaten bu da normal. insanlar 50'lerde 60'larda otobüslere bile beyazlarla birlikte binemiyorlarken nasıl aktör aktris olsunlar...

Çöpün yanına koyup belediyeye haber verebilirsiniz, yardımcı olabilirler belki...

cam geri dönüşüm kutularına atın.

sana yakin olan sube ne zaman acilacakmis ben olsam once onu ogrenirdim. eger yakin zamansa beklersin degilse ve odeme yapmadiysan ben olsam gitmezdim.

Benim gittiğim yer yürüme mesafesinde. Müşteri aralıklarını açmışlar, cihaz Cynosure temas etmiyor cilt ile. Görünüşte de temiz bir klinik.

Ama yine de cesaret edemedim. Evden çarşaf götürüp, onu sersem çıkınca atsam filan diye düşündüm. Ama yok. Solunum yoluna yerleştikten sonra her tedbir faydasız.

@gayda solunum yolu için maske ??

@fezagezgini Teşekkürler. Maske kullanıyorum günlük ufak tefek işlerde. Ama lazer epilasyon esnasında uygulayan kişi ile mesafe yarım metre filan maksimum. İnce bir maske koruyucu olur mu yaklaşık kırk dakika, bu mesafede alan paylaşımında, emin olamıyorum.

(bkz: 11 mayıs 2020 avm önünde oluşan upuzun kuyruk)

metrobüsler nasıl

ben filtre kahve içiyorum ama kafein hesabı yaptığımdan değil, daha çok sevdiğim için

Türk kahvesi sadece tadindan dolayi icilir, vucuda pek bir yarari yok.

Spor öncesi Filtre kahve yada espresso icilir.

türk kahvesindeki kafein işe yaramazmı yani

türk kahvesi ve filtre kahve arasındaki farkı yaratan şey nedir ? ikisi de çekirdek ve farklı boyutlarda öğütülüyor

bunların hepsindeki kahve aynı kahve farkındayız değil mi?

100 gr kahvedeki kafein 1000 mg diyelim. siz 10 gr kahve tüketseniz 100 mg kafein almış olursunuz.

asıl soru şu olmalı: spor öncesi ne kadar kafein almanız lazım?

bu mg kiloya göre mi ayarlanır? yani 50 kg adam ile 100 kg adama aynı miktarda mı kafein gerekir?

bunu belirledikten sonra ister türk kahvesi, ister double espresso, ister filtre kahve için ya da kahve çekirdeğini direkt yiyin farketmez.

diğer kafein kaynakları enerji içecekleri, kafein hapları, kola ve çay olarak sayılabilir.

kg başı 20 mg kafein deniliyor.

Tabi ki hayır. Durumun ciddiyetinde bir değişiklik yok, evde kalmaya devam.

bayramda sokağa çıkma yasağı olmazsa 2 hafta sonra komple kefen giyeriz

yapmam gereken bir sürü şey var devlet dairelerinde, tabi şu an istanbuldayım fakat ikametimin olduğu şehir burası değil.

çok değil 90 km mesafeye gitmem gerekiyor, yasaklar kalksa bile gitmem, belli olmaz 1 gün kaldırırlar 20 gün tekrar yasak getirirler, kalırım oralarda diye hiç bi yere kıpırdamaya niyetim yok.

tatil falan zaten son derece gereksiz geliyor şu durumda, temasa geçeceğim her insan bana virüs olarak geri dönecek gözüyle bakıyorum.

gelmez. izmir istanbul arası 4 saat olmuş. kim gider vapurla.

Gelmez +1 Gelirse de biletleri pahalı olur.

Boğazdan gemiler yavaş geçmek zorunda galiba. Çok vakit kaybı oluyor.

30 iyi bir sayı zaten, nefes kontrolü yapman gerekir al ver kısmını ayarlamak lazım. hareket bir kaç noktadan olşuyor sonuçta. tabata olaylarına bak bir de. onları da seversin

Alisik olmamaktan kaynaklaniyor. Burpee kolay bi hareket değil zamanla daha kolay yapacaksin. Bence 30da nefes nefese kaliyorsan 30 tane yapma. Verilen sayida yapmak zorunda degiliz hareketleri vucudumuzu dinlememiz gerekiyor. Yaptikca artar zaten.

15 tane yap 3 dk dinlen 15 yap tekrar. zamanla artar, nefessiz kalacağın seviyede çalışmak çok da iyi bir fikir değil.

boğulurmuyum nolur :D panik yapmak istemiyorum.zorlamak istiyorum çünkü kendimi
zıplarken nefes veriyorum. indiğimde veriyorum nasıl

yağın sindirimi yavaş olduğu için performansına yarardan çok zararı olabilir. sadece kahve yeter ama kilo alma dönemindeysen muz yiyebilirsin.

tam tersi vermek istiyorum yaksın diye www.roastycoffee.com burda demişler mesela

okuyamadım ama spor öncesi yiyin demişler mi? o kısmı atabilirsen bakmak isterim. coconut yağı iyi olabilir ama spor öncesi gerek var mı araştırılmalı ki bence yok. zeytinyağı, fındık yağı, tereyağı ve diğer hayvansal yağlar varken coconuta falan hiç gerek yok o da başka bir boyutu.

böbrekler için iyi olmayabilir. dr değilim.

soda dediğin şey co2 basılmış mineralli su. pek olası değil.

benimde susayinca aklima su icmek degil soda icmek geliyor

Onlar tabii ki zarar vermiş olabilir ama ülser adamı mahveder, yerinde duramazsın. Başlangıç ülser olabilir. En güzeli iyi bir gastroenteroloğa görünmen.

ben midemde bir sorun olduğuna çok emindim fakat meğer safra kesesi taşım varmış, aksatmayın mutlaka doktora gidin.

Ülser değildir muhtemelen çünkü ülser olsaydı duramazdınız :) Sanmıyorum ama belki başlangıcı falan olabilir, o yüzden geciktirmeden doktora gidin, mide şakaya gelmez.

sadece su içtim sabahtan beri pek bişi yok şimdilik.kahve içmeye korktum.sanki zehirlenmişsin kusmuşsun 3 gün geçmiş aradan gibi

bulamadım hala :(((

merhaba,
kullandığınız terminolojiyi açıkçası biraz yanlış kullandığınızı düşünüyorum. kendi anladığıma göre cevap verirsem sizi yanlış yönlendirme ihtimalim var. o yüzden kondisyona dair birkaç şey anlatacağım siz kendiniz karar verin:

1- kondisyonunuzu (endurance) etkileyen iki önemli faktör var:

a- kısa zamanda yüksek güç üretebilme kapasiteniz (anaerobik kapasiteniz): 100 metre koşmak, burpee, dinlenmeden vücut ağırlığıyla yapacağınız egzersizler, ağırlık kaldırmak, yükseğe sıçramak vs.

b- ürettiğiniz gücü belli bir zaman diliminde aynı seviyede tutabilme kapasiteniz (aerobik kapasiteniz): ip atlamak, uzun mesafe koşmak, yüzmek, bisiklete binmek vs.


aerobik kapasiteniz yüksekse mesela maraton koşabilirsiniz. anaerobik kapasiteniz yüksekse 100 metreyi çok hızlı koşabilirsiniz. eğer özellikle bir yarışmaya hazırlanmıyorsanız, ikisinde de kendinizi ufak ufak geliştirmeye çalışmanız faydalı olur. bunun için haftada bir gün 1 saat koşu 1 saat ağırlık çalışmak yerine, haftada 2 kez yarım saat koşup, 3 kez de şınav-squat-burpee-lunge hareketlerini ve varyasyonlarını arka arkaya yapmanız daha faydalı olacaktır.

not: "nefes nefese kaldıran" egzersizleri yapmadan önce kalbinizin bunu kaldırabilecek seviyede olduğundan emin olun.

özet geçem: "göbeğim var, yağ oranım yüksek, ne yapmam lazım?"

ic organ yaglanmasida hesaba katilmali. Bu yüzden de kat kat oluyor olabilir.

al sana yağsız karın kası
miro.medium.com*I35MyIz82vMiK9Kjc-iMrA.jpeg

ya bu böyle elektronik filan bir şey değil ki önerisi olsun, sen bulmuşsun işte, al gitsin : )

bu sandalyelerin ayak koyma yeri de pek alttaymış. uzun boylulara göre mi tasarlamışlar anlamadım.
onu da kontrol edin de, sonradan gol olmasın.

Nasıl tanınmadık ya, Yoksul'da baya tanıdık oyuncular var. Genç hallerinden tanıyamamış olabilir misin?

Dışarıdan ocağa gelip çay isteyen, Sülüman beyin "dışarıya servis yok" dediği seyyar satıcı bile Zeki Demirkubuz :)

galiba evet gençler diye tanımadım ama eşi sevgilisi vs olan kadınların güzelliği azalmış hep 1980 sonrası filmlerde.güzellikle ünlülük doğru orantı demiyorum

Al capone gercekten yaşamış ve yılda 1500 kişinin öldürüldüğü gangster savaşlarının baş aktörü. Diğerleri hayali karakterler sonuçta.

Kurgusal karakterler içerisinde en karizmatik ve reddedilemez tekliflerle iş bitiren kesinlikle Corleone benim için. Üstüne tanımam.

Gerçek suçlular için de Al Capone’i mesela Pablo Escobar ile kıyaslamak daha doğru olur tabi ki. Yalnız Vito Corleone da Al Capone’den esinlenilerek yaratıldığı için birbirileriyle tamamen alakasız karakter ve kişiler değil.

Vito corleone gibi mütevazı ve asil bir kurgu karakterin al capone gibi vahşi ve gösteriş budalası bir gangster den esinlendigini söylemek nasıl bir şey.

al capone ve corleone benzetmesi bence de talihsiz olmuş.
ben de corleone diyorum.

aralarında en asili ve "kalitelisi" corleone tabii ki.
bunda hem öyle bir karakter yaratılmış olmasının, hem de döneminin etkisi var bence.

corleone daha organize, daha asil ve daha hiyerarşik bir düzenin ve sistemin içinde, bağlı olduğu bazı kurallar, saygı duyduğu şeyler var, daha köklü ve kendinden sonra gelenlere bıraktığı bir şey var.
ama zaten biraz bilerek öyle yaratılmış bir karakter/aile olduğuna inanıyorum.
bu açıdan düşünürsek, al capone daha "gangster".
yani biri baba, diğeri daha serseri gibi sanki.

soprano'nun bence bu ikisiyle pek alakası yok.
eski dönemlerin en saçma sapan adama bile kattığı bir kalite var.
soprano bunların yanında döneminden dolayı biraz bayağı kalıyor bence.

bosch

Gomorra la serie
Napoli mafyasını anlatıyor.

lillehammer

belki karanfil ama cok az, baskin olabilir

damla sakızı, kakao, damla çikolata.

Kakule

kakao koydum mahvetti kahveyi geçen gün.tatlı oldu ama çarpmadı hiç
kahvedeki kafein sporda gücü arttırıyor.onu bastırmasın yeter :D

eksisozluk.com

Az önce benimde başıma geldi. Beypazarı soda almıştık, siseyi içmeden önce sabunlu su ile yıkadım. Açarken yarısı dışarıya taştı, yıkarken sallandığı için olduğunu düşünmüştüm.

Yıllardır sık sık Beypazarı soda içerim, dolapta da 10 tane falan var şu an. Genel bir köpürme problemi olduğunu sizden duydum.

Köpürme sebebi içindeki gazın hızlıca sıvıdan kurtulmaya çalışması. Gazların sıvıda çözünürlüğü sıcaklıkla ters orantılıdır yani "soğuk içiniz" ibaresine ne kadar uyarsan o kadar az kopurecektir, eğer şişesi sallamadıysan ve dinlenmede kaldı ise.

açık alanda güvenli mesafe 1,5 metre zaten. rüzgarsız havada yüzüne doğru hapşırmıyorsa bir şey olmaz muhtemelen.

Arada sosyal mesafe varsa direkt bir kişinin yüzüne doğru oksurup, hamsirmadikca bulaşma ihtimali çok çok düşük zira damlacıkla bulaşıyor bu virüs.

Sana doğru hapşırmıyorsa bulaşmaz diye bir şey yok. Nefes alıp verme yüksek sesle konuşma gibi damlacık saçan durumlar da havada asılı kalır bulaşır.
Havalandırılmayan ortamda saatlerce havada asılı kalıyor. Çatı gibi havadar bir ortamda ise kısa sürede rüzgarla taşınıyor veya yere iniyor. Risk yok demek hiç doğru değil. Birbirlerine yakınlıklarına bağlı olarak her zaman minimum risk var denebilir.

geçenlerde bi haber okumuştum, biri yürürken, spor yaparken verdiği soluk arkadan gelene bulaştırabilirmiş.

İmgilizceniz nasıl? EF sitesinde bir online test var ordan bakabilirsiniz.

ingilizcem iyi.anlaşabiliyorum konuşabiliyorum.tv programına çıkacak halim yok daha ilerletmek istemiyorum :)

Hocam evde yabancı dil falan öğrenemzsin. Ama boş vaktinde zaten az çok bildiğin bir dili geliştirme imkanın olur. İngilizcene odaklan bence.

Avrupa'da yaşamak istiyorsanız İngilizcenizin iyi olması sosyal ilişkilerden işe her konuda avantaj. Evde hobi düzeyinde kalır yapacaklarınız. Polonyada yaşayacaksınız dşlşne başlayın Duolingo'dan sevecek misiniz diye bakın. Önemli olan başlayıp sürdürebilmek.

lehceyi oraya gidince ogrenirsiniz. madem rusca sevdiniz ona devam edin.

dili orta seviyeye getirmek kolay da ilerletmek zor oluyor benim fikrime gore.

@maxim geçen başlığa da yazmıştın aynı şekilde. peki çözüm nedir sence? nasıl öğrenilir?eğer robert'te okumak, yurtdışında yaşamak dersen ülkenin %99'u öğrenemez.

ben evde şu şeklide çalışıyorum. grammar anlatan hocalar var. oturup onlardan ve kitaplardan grammar çalışıyorum. sonra min. haftada 3 gün yarımşar saatten writing ve speaking yapıyorum. (şu an için sadece kendi kendime. kısa sürede bir hoca ile çalışmayı düşünüyorum. ) haftada 200 civarı yeni kelime öğreniyorum. neredeyse her gün 2-3 saat bir şeyler dinliyorum.

kursa gittim grammar anlatıyorlar sadece. birçok üniversitenin hazırlık eğitimi de benzer şekilde. en fazla bir tık essay yazdırıyorlardır. evde çalışmanın dezavantajı var tabii ki. geri dönüş alamıyorsunuz ve programınızı kendini yapmanız gerekiyor. bu da haftada 1 alınan özel derslerle çözülebilir belki. diğer taraftan youtube bile kurslarda, okullarda olmayan büyük bir kaynak. en basit olarak sıradan bir vlog bile günlük listening için çok şey öğretiyor.

ne öneriyorsun peki? yoksa dediğin şey "kardeşim o hareket öyle yapılmıyor yalnız ://" dan öteye gidemiyor.

Sadece kitap okuyarak öğrenebilirsin. Aksan zaten hiçbir zaman tam oturmaz. Öğrenemezsin diyenlere bakma.

@kick sana da katılmıyorum. sadece kitap okumak da yeterli olmaz bence. listening, speaking gelişmez o zaman mesela. aksan gelişmesi gerekir mi o ayrı nir tartışma ama pratik yapılırsa o da gelişir bence. ana dili ingilzce olmayıp çok iyi aksana sahip insanlar gördüm.

@black mamba, haftada 200 kelime falan öğrenemezsin bu bir. Hele hele haftada 3 gün yarım saat-1 saat çalışmayla hiç öğrenemezsin. Dil konuşarak öğrenilir. Grup çalışmasıyla öğrenilir. Bunun içinde ya okulda kursta ya da bir şekilde sosyal ortamda dilini geliştireceksin. Konuşacaksın. Kitap okuyacaksın. Bir şeyler yazacaksın.

boğaziçi'nde okuyan bir hazırlık öğrencisi sıfırdan 10 ayda bölüme geçecek kadar ingilizce öğreniyor. o seviyedeki akademik metinleri anlayabilmek için en azından 5 bin kelime öğrenmeleri gerekiyor. nasıl öğreniyorlar peki?

sosyal ortamda geliştirmeye gerek yok demiyorum. ama evde çalışmak onları yapmaya engel değil ki. zaten birçok okulda ve kursta da onlara önem verilmiyor. bugün kursta ya da okulda bir insan ne kadar listeing yapabilir? ama internette her türlü içeriği dinleyip dinleme yeteneğini geliştirebilir mesela.

ayrıca dedim zaten o saydıklarını. kitap okumak, yazmak, konuşmak internet sayesinde yapılabilen şeyler.

Sana kim dediyse yanlış söylemiş. Kimse 10 ayda sıfırdan, akademik metinleri öğrenecek ingilizceyi öğrenemez.

kimse kısa sürede internetten shakespeare olmak istemiyor ki zaten. bu okullar toefl'dan 85 kabul ediyor. yani 1 yılda o seviyeye getiriyorlar sanırım aşağı yukarı. bu da birçok insan için yeterli. zamanla ilerler ve yurtdışı tecrübesiyle, sosyal ortamlarda kullanıldıkça daha iyi noktaya gelir.

kim inandırıyor sizi şu "ingilizce tek başına yeterli değil" geyiğine anlamıyorum. ingilizce hayvan gibi zor bir dil. o yüzden bu kadar zor öğreniliyor zaten. bu kadar maruz kalmasak nah öğreniriz. ingilizceyi çok çok iyi seviyeye getirmeye çalış başka dilleri 2-3 cümle konuşacak kadar öğrenmektense.

ayrıca evde otururken "hadi şu dili öğreneyim" kadar hastalık derecesinde sistemli biri olsan bunu buraya sorana kadar başlamıştın.

Yarın Boschfren alabilirsin, tüpraş da olabilir, ya da karton

Altın soluksuz bir şekilde baya arttı yuzde 20 civarı galiba , ons tarihi zirvesine yakın ve 1450 lerden 1700lere cıktı inip alış fırsatı vermedi(son haftalardaki çıkışta), dolar desen öyle 6.30 lardan geri döncek diye baya satan oldu 6,80 lere geldi.

Satan pişman oluyor bu son haftalarda ama almaya da cesaret edemiyoruz :)

-En kötü senaryo ons altında 1400 beklentisine devam edenler var , Nisan ayında ay sonunu 1500 altında bekliyorlar teknik olarak. Dolarda da düzeltme bekliyorlar :) Olmaz ya işte ikisi aynı anda olursa 1400 ons 6.2 dolar yaklaşık olarak gram altın 280e düşüyor. Bu senaryoda 11bin civarı zararın oluyor 20 günde :) kulağa bile çok saçma geldi

Boschfren almışsındır inş. Aldıysan 3500 lira civarı kardasın.

Bugün 5000 lira yapar kar, gün sonu satarsın

Altın uzun vadeli yatırıma uygun bir yatırım vasıtasıdır kısa süreli ufak hesaplar düşünüyorsanız tavsiye etmem. Uzun vadede yukarı yönlüdür.

scarface İtalyan değil yalnız, kübalı.

sorunun cevabına hakim değilim de, ufak bir düzeltme.

çünkü gerçek hayatta takır takır adam ölmez sokağın ortasında orada burada. o yüzden the sopranos'ta da godfather'da da öyle bizdeki filmlerde dizilerdeki gibi katliam gibi resmen iki ordunun çarpıştığı çatışmalar göremezsiniz. tony soprano silah bile taşımaz çoğunlukla. çoğu hareket sineye çekilir, üstler devreye sokularak halledilmeye çalışılır vs. en son iş patlayacaksa da sessiz bir şekile patlar, bizdeki gibi olmaz. ama biz çarpışan ordular ve mafya ve çete liderlerini de kumandan gibi görmeyi sevdiğimiz için bizim dizilerde öyle gösteriliyor.

gerçek akıl ve gerçek manada taşaklı olmak yanında adam gezdirmeye gerek duymayacak kadar diğer gruplarla ilişkilerini rayına oturtmuş olmak, ve kontrolü bu şekilde elinde tutmak bence. kaba kuvvet herkeste var ama bunu başarmak zor.

ramiz karaeski de tek gezerdi.

bbc ve cnntürk arasında gidip geliyorum ben.

arada başlıklara bakıyorum.

Samsara belgeseli güzel gider.
www.imdb.com

coşkul aral anlatıyor süper bir youtube kanalı, ayrıca trt belgesel kanalı var yine youtubeda tavsiye ederim.

samsara hoşuna giderse baraka ve koyaanisqatsi ile devam edebilirsin.

işle beraber fayda sağlayacak bir şeyin aynı anda gideceğini sanmıyorum, müzik en iyisi bence.

www.radyovoyage.com tavsiye ederim .

Paranız kaybolmaz, fakat yaptığınız şeyler kolayca hesaplayabileceğiniz şeyler değil, 2 bin yatırıp, 6 taksit 2 bin çekerseniz, bir kaç ay eksi ekstre gelmesi normal.

Taksitli çekimdeki ücretlendirmelere dikkat edin, sadece faiz değil, işlem ücreti de alıyor olmalılar o birisinden talep etmeyi unutmayın. Siz ekstredeki taksidi ve varsa ilgili işlem ücretini o birisinden alıp biriktirin, borç çıkmaya başladığında ödersiniz.

Erken kapatırsanız da yine paranız kaybolmaz ama bunu nasıl hesaplarsınız nasıl talep edersiniz bilmem.

Nakit avans cekeceginize hesabinizdan para çekip verseydiniz çok daha mantıklı olurdu. Hatta bir telefon alıp bunu satıp bunun parasını bile verseniz daha az faiz öderdiniz.

eğer ağzın açık uyuyorsan, burunla bir problemin vs. varsa boğazın tahriş olmuş olarak kalkıyor olabilirsin. bir de kaloriferi kapatabiliyorsan kapatmayı dene.

başka açıklamaları da olabilir tabii ki.

Uyuduğun ortam soğuk ise aldığın nefesten ötürü boğazın ağrıyor olabilir. Ben soğuk odada uyumayı severim o yüzden benim boğazım sık sık ağrır. Gece uyanıp su içtiysen de olabilir.

Aylik 500-1000 harcamaya normal bi kart gereksiz olabilir. Yillik 150-300 arasi aidat var. Hem harcamaniz az oldugundan geri vermezler hem de o kadar puan birikmez.

Tavsiyem bonus flexi olabilir. Onda size uyan kampanyaya 3-4 tl verip katilabiliyorsunuz. Isinize gelene katilirsiniz hem de aidatsiz.

100 tanesi 4 tl olan şeffaf eldiven kullanın.
virüsü öldüren bir gıda yoktur. sadece ondan korunursunuz.

1. Dolabında bi kısmı boşalt. Eve girince direkt çıkar üzerindekileri as oraya. yarın tekrar giyer gidersin ya da değiştirirsin. Hatta balkona as/at.
2. Eve girip soyunduğun gibi duşa gir, uygun değilse ellerini uygun şekilde iki kez yıka.
3. Tuzlu su gargara yap ve burna tuzlu su çek (genzine)

Baktığınız sayfa arşiv.

“ Bireysel müşterilerden Hesap İşletim Ücreti tahsil edilmemektedir.”

www.denizbank.com

yok abi, sana kim ne diyecek...

Nerde çalışıyosun bilmem ama deme ihtimalleri yüksek. Yqrın gece itibariyle baya yasak gelmiş olur, yarın gece veriler de açıklamdıktan sonra özellikle bence

bir arkadaşıma dendi. pazartesi başlıyacaktı arayıp gelme biz de gitmiyoruz dediler.

dava açabilirmiyim sonuçta imza attık mail resmi teklifi var herşey var

Kardiyoysa problem yok ama kas yapmaya çalışıyorsanız düzeni bozar. İyisi mi kardiyoya yüklenin.

Amacınız ne bu arada, kilo vermek/almak?

fitim kilo verme amacım yok.5-6 aydır spor yaptığımdan sıklaşma da var. irileşmedim vücutla çalıştığımdan hep.

amacım güçlenmek daha fazla kaldırabilmek daha fazla koşabilmek.crossfit gibi.
kas yapmaya yüklenmiyorum. şu an 140 şınav çekebiliyorum mesela bunu 200e tamamlamak için kas gelişimi mi yoksa gün içinde ara ara 4 set 10ardan yapmakmı daha iyi olur.

Herhangi bir hareketi daha fazla tekrarlı yapabilmek istiyorsanız kas depolarınıza da zaman verin, enerji depolasın. Aynı gün içerisinde yapmanız zor.

Bununla birlikte kaslardaki enerji kapasitesini arttırmak istiyorsanız overload yapın. Örneğin 3 set yapın, 80-100-120. Böyle böyle arttırabilirsiniz.

bugün 3 saat aralıksız spor yaptım :(

Şu anki öncelik vaka sayısının sağlık sisteminin kaldıramayacağı bir hızla artmasını önlemek. 2-3 hafta boyunca evden çıkmadığımızda (14 günlük kuluçka süresi düşünüldüğünde) virüsü kapıp kapmadığımızı anlamış olacağız. Bu sürede ciddi semptomlar gösterenler, bizler evimizde oturup sisteme yük olmadığımız için, hastanelerden yardım alabilecekler. Vaka sayısı bir kaç haftalık süreçte anlaşılıp kontrol altına alınınca (yani şimdiden sıkı önlemler alıp uygularsak), hayat biraz olsun normale göndebilir.

yayılması duracak ya da yavaşlayacak. böylelikle hastaneler, yoğum bakımlar, kapasitesinin üstüne çıkmamış olacak. hava verilmediği için ölen kimse olmaycak, hastalığın normal seyrinde gidecek ve ölüm oranı %3'lerde kalacak.

ama italya'da hastaneler yoğun bakımlar hava cihazları vs yetişemediği için bu oran %15 lerde şu an mesela.

bizim ülkemizde zaten virüs yoktu
yurt dışından gelenler yaydı

3 hafta herkes uslu durursa ölenler ölcek, iyileşenler iyileşecek, virüs ortadan kalkacak
tüm dünyanın aynı şeyi yapması lazım tabi ya da sıfır sınır ihlali

2-3 hafta istisnasız herkes evinde kalırsa virüs yayılmadan ülkeden çıkmış olacak. ama ben bunu uygulanabilir görmüyorum. 2-3 hafta içinde türkiye'de vaka kalmasa yine yurtdışından gelenlerden tekrar bize gelecek. bunun önüne geçsen ne kadar geçebileceksin?

hayatın bir yerde normale dönmesi gerekiyor. ama global bir salgın olduğu için ve şu an nasıl çözüleceğine dair bilinen bir yol olmadığı için 2-3 hafta karantina sadece hastanelerde oluşabilecek aşırı yoğunluğu önler.

zaten öngörüler dünya nüfusunun büyük bölümüne bu virüsün yayılacağını gösteriyor. Angela Merkel, Almanya'nın %60 - %70'ine bulaşacağını söyledi. Birleşik Krallık'ta nüfusun %80'ine bulaşacağı söyleniyor. felaket tellallığı yapmak istemem ama bizde de durumun benzer olacağını düşünüyorum. bunun alınan önlemlerle vs. hiç ilgisi yok. erkenden önlem alıyor olmamız olumlu bir gelişme. önlemlerin etkinliği ayrı bir tartışma konusu. ama en azından yerimizde oturup "bizde zaten 18 vaka var bir şey olmaz." yaklaşımında değiliz.

örneğin Birleşik Krallık farklı bir strateji uyguluyor. Toplum bağışıklığı dedikleri bir yöntem. Detaylar şurada var: onedio.com

Toplum bağışıklığı şu an büyük tartışma konusu ama BK'li yetkililer uzun vadede daha az ölüm olacağını öne sürüyorlar. Sonucunu şimdiden bilemeyiz tabii ama doğru çözüm yolu ya oysa diye düşünüyor insan.

Biz acilen karantinaya gitmeliyiz diyoruz. BK ise tam tersi nüfusun %60 - %70'ine bulaşması gerektiğini söylüyor.

Su linkteki grafin guzelce anlatiyor:
twitter.com

Hastanelerin bir kapasitesi var. Eger cok hizli bulasirsa o kapasiteyi asacagiz, Italya'daki gibi birileri gozden cikartilacak. Onlar artik 80 yas ustunu yogun bakima almiyor mesela ve 80 yas uzeri grup en tehlikeli grubu olusturuyor. Eger can egrisinin pik noktasi kapasitenin altinda kalirsa hastalananlar rahatca tedavi olabilecek. Bu da sureci belki uzatacak ama en az olum oranina sebep olacak. Ingiltere'nin grup bagisikligi mevzusu su ortamda bir delilik olabilir. Nasil isledigini tam olarak bilmedigimiz bir surec varken boyle kararlar almak kolay degil. Bilim insanlari, devlet bir sey yapmadigi icin halki orgutlemeye calisiyor twitter'dan. Sonuclari bir sure sonra gorecegiz. Su an tek yapmamiz gereken evden cikmamak. Sonra yavas yavas normale donus baslayacak. Tabii bir suru hasar birakarak.

Maksat virüsü yok etmek değil yayılma hızını yavaşlatmak. Devletlerin belli hasta sayısına kadar kapasitesi var o kapasitenin aşılmasından korkuluyor. İtalya gibi olunmasından korkuluyor. Çin Vuhan'da 2 haftalık karantina uyguladı ve başarılı oldu. Türkiye'ninde şu ana kadar başarılı olduğu gibi bundan sonrasınında başarılı olması bekleniyor.

Bademciğini aldıran bir kaç kişiden eskisinden daha çabuk hasta olduklarını duymuştum.

çocukken aldılar benimkini de.
şimdiye kadar çevremdekilerden daha kolay ve sık hasta olduğumu söyleyemem.

benim de çocukken alındı bademciklerim. onlar varken sürekli hasta oluyodum yokken çok rahatladım. senede belki bi kere hasta olurum onu da bikaç günde atlatırım. yalnız bademciklerim olmadığı için yiyecek içecek konusunda hijyene ekstra dikkat ediyorum

eşek değiller ya. dünyada özel bir durum sözkonusu. ona göre tolerans gösterirler.

sorun olmaz. yine de konsolosluğa falan haber vermek lazım. belki türkleri alıp topluca geri götürelim olayına girebilirler. iletişimde kalın mutlaka.

17si gecesine kadar dönüş izni verildi biraz önce. talimatları takip edin konsoloslukla görüşün yardımcı olurlar

17sinden 15ine çektiler. bugün uçulması lazım eğer yurtdışındaysanız

Kendi şehrinde kimseye bulaştırmadan kendini izole edeceksen dön bence.

en yakın bu konuda yetkili hastaneye gidin. internette bir yerde listesi vardı

uygulamadan kod üretiyorsunuz. cüzdan kısmında uygulanın. sağ alt kısım.

@ozdek kodu görevliyemi söylüyoruz sonra bilet kontrolü yapan

barkod veriyor. görevliye o qr kod ya da barkodu okutuyorsunuz. ellerinde tarayıcı cihazları var.

ugulamaya girmeden, altta cüzdan kısmı var oradan qr kod üretiyorsunuz. onun ekran görüntüsünü alın. 1. ve 2. güvenlik noktasında görevli elindeki cihaza okutuyor.

istanbul havalimanı için İGA PASS,
Sabiha Gökçen için ise Flash Pass kısmına girip kod üretmelisiniz.

havalimanlarında iga pass ve flash pass için ayrı kapılar var oralardan giriş yapabilirsiniz.

Kapıları farklı normal vatandaş kapısından girmiyorsun bu iş için özel kapısı var. Oraya gir uygulamayı aç barkod çıkıyor kapıdaki görevliye göster ve devam et

son olarak bagajım olsa bilemi?

Sabiha için; şimdi hani iki kere aranıyoruz ya. İlk binaya giriş ikinci kapılara gidiş şeklinde. İlk bina girişi için okutuyorsun kodu havaalanı binasına gidiyorsun bagajın ve sen. O kapıdan girip normal bagaj verilen chekc in yapılan yere giriyorsun. Yani normal kapının çıktığı yer ile o kapının çıktığı yer aynı. Normal vatandaş gibi çantanı filan veriyorsun biletini alıyorsun. Sonra kapıların olduğu salon var ya ona girerkenden arama yapıyorlar ya 2. Arama yani bunda da işaretleri takip edip yine başka bir girişten giriyorsun barkod okutup. Normal vatandaşın gidirdiğinden başka bir giriş yani. İki kere okutacaksın o kodu yani İstanbul’da aynı gibidir

dünden beri ben de bu konuyu merak ediyorum. Alacak gibiyim ama emin olamıyorum.
Tecrübeli suserlerden fikir bekliyorum.

kasa yönelik değil de fit kalmaya yönelik diyelim.

ben disiplinli yaparken 3 ayda baya toparlamıştı beni. şu aralar tekrar başladım.

200 TL senelik atla deve değil. kıyılabilir bir tutar.

@zoque filtrelerde dumbbel barfiks seçenekleri varmı paralı yapınca.pek bi artısını göremiyorum paralı üyeliğin.özel coach var sadece

barfiks var, dumbell seçeneği yok. aslında o tekli antrenmanlar kısmındaki antrenmanların kombinelenmiş hallerini getiriyor sana sadece.

senin dediğin üzere, coach geliyor sadece :)

Şu an için Türkiye'de böyle bir durum yok. Gidebilirsin yani.

p90

sirt icin barfiks, ya da agirlik sart. p90x'te barfiks vardi sanirim ama bi tane barfiks demiri al istersen evde calisiyorsan.

fitness salonda ağırlıksız aletsiz nasıl olur vücut ağırlığıyla?

ağırlıksız çalışacaksan evde çalışabilirsin bence. bir tek sırt yapılamıyor ekipmansız o da bir demirle çözüşebilir. dayanıklılık için, düşük yağ oranı için vücut ağırlığıyla çalışılabilir ama kas gelişimi için progressive overload yapman gerekiyor. o da vücut ağırlığıyla bi yere kadar oluyor. 140 pushupa gelmişsin. ben yerinde olsam ağırlıkla çalışmaya başlardım harcadığım zamana değsin diye.

@gonzo arka arkaya süpersetler yapsam bilemi kas gelişimi artmaz?illa kaldırdığım ağırlığın artmasımı lazım?

hocam 20k parayla ne almayı bekliyon ki? diğeri de %9 verse ay sonu 10 lira fark eder maksimum. iyisi kötüsü yok bir diğeri %9 verse 12.5 lira fark eder ayda. günde 50 kuruştan az fark. düşünmeye değer mi?

Değil. %11 veren bankalar var.
EN aşağı 9.5 falan alman lazım.

o paraya aldığın faizden bi cacık olmaz

Hayır, bir şeye yaramaz. 25 yaşından sonra hele hiç bir şeye yaramaz

Boy uzamaz, omurlarını açarsan zaten olman gereken boyda olursun, bunun için de ücretli uygulama almana gerek yok her gün bi barfiks çubuğuna asılıp kendini serbest bırak işte aynı şey, daha ileri seviye bir şey istiyorsan "postür düzeltme" diye arat ücretsiz onlarca egzersiz bulursun, ha illa para veresim var diyorsan o ayrı, bazen bana da oluyor öyle para verip alıyorum.

Uzamaz.

Denemeye degmez.

Nike Training Club
adidas Training by Runtastic

sadece yapışkan olduğuna eminsen ısıtmak en güzel yolu. ben iphone 5s ve 6s de ilk açışımda ısıtarak yapmıştım. sonra zaten eline geliyor anlıyorsun bir anda bırakıyor kendini.

tek sebep omu bilmiyorum.3 senelik telefon olunca kirden tozdan yapışmıştır diye düşünüyorum

Fön makinesi ile ısıtıp yapışkanı yumuşatmak en iyi çözüm.
Daha önce hiç işlem görmediyse ilk seferinde çıkarmak çok zor oluyor ekranları.
Acele etmeden kenar kenar gidebilirsin. Zaten bir köşesi kalkınca gerisi çok zor olmuyor.
Bir de ekranı yerinden çıkarayım diye içindeki kablolara veya parçalara zarar vermemeye dikkat et. Bazı parçalar köşeye yakın olabiliyor.

3-4 kez fönle arka ön yan her yeri ısıttım sıcacık oldu ama düzelmedi hala.kenarlar soyuldu iyice deneye deneye =(

Videoyu yükleyen dallama öncesini göstermemiş, millet ekranını kıracak buna bakıp da.

Isıtmadan çıkmaz, mümkün değil, kırılır hatta ekran çıt diye gider.

Fön makinesi ile ısıtmak uzun sürer, acele etmeyin. Ortalama 80 derecede gevşiyordu yapışkan yanlış hatırlamıyorsam.

Yani fönle ısıtınca, telefondaki sıcaklığı ciddi hissetmeniz lazım elinizde.

Bir ipucu vereyim, ekranı sökerken kenarlardan sert cisimler değil de iskambil kartı ya da kartvizit sokun.

@John fazla ısı zarar vermezm.telefonu paramparça ettim bıçak sokarak. denim ısıtmayı da

İşte ısıtmazsan paramparça edersin elbette, keşke bir video değil de birden fazla izleseydin.

En az 10 kere telefon ve tablet ekranı değiştim, sökerken aleti tuttuğumda elim yanacak gibi olur neredeyse.

Vize yok.

Tunus çok pis bir ülke

Mecbur değilseniz havaalanlarından uzak durun, virüs pik yapmış durumda. İnsanlar ülkeden ülkeye taşıyor.

Hayır!

hadı bız mecburıyetten ıs ıcın gezıyoz da tatıl ıcın bı sure ertelemeye alsanız ıyı gıbı. bı de tunus yanı cok aman aman 1-2 hafta tatıl yapılcak bır yer degıl benım gozumde. 3 gunde gezdım ben. haa collerınde elektronık festıval falan yapılıyormus ama o da yazın yapılıyor kı bu sene vırusten hala yapılıyorsa bıle o da ıptal edılır.

kredi kapatmak için kredi çekince bankaların uygulamaları biraz değişiyor diye biliyorum. 6 kredinizden bitme tarihi en yakın olan kadar vade ile kredi çekebilirsiniz örneğin. ayrıca bu durumda sizin elinize para geçmiyor, doğrudan kredileri kapatıyorlar. en iyisi maaş bankanızdaki bir müşteri temsilcisiyle konuşmanız.

yıllar önce ben de bu haldeydim. beceremedim toplamayı vermemişlerdi kredi. sürüne sürüne bitirdim kredileri.
sorması ayıp 150bin kredi nedir 6 farklı kredi üstelik. bence mantalitenizi de gözden geçirin.
ben kredi kartlarını kapadım, kendimi eve kapadım resmen, sürekli evde yiyip sosyal hayatı sıfırladım anca öyle bitti.

tek bir bankadan hepsi için kredi çekmek yerine, bankaların kendi içlerinde bu işlemi yapmaları daha risksiz ve genelde yardımcı oluyorlar.
yani garanti kendi içindekileri, qnb kendi içindekileri birer krediye düşürebilir.
aylık ödeme daha az oluyor o şekilde dediğiniz gibi.
tek değil, ama en azından iki ayrı bankaya birer krediniz olur.

yalnız geçtiğimiz aylarda yapıkredi'den çok küçük bir üçüncü kredi çekerken "daha çekebilirsiniz, limitiniz var bankamızda" demişlerdi.
çekmedim lazım olmadığı için.
sonra üç kredi yerine bir tane olsun diye yapıkredi'ye bu işlemi yaptırdım ve geçenlerde yine küçük bir şey lazım olduğunda kredi vermedi.
yani bankaya aylık ödemem oldukça düştüğü, bugüne kadar tek bir şeyi aksatmadığım halde nedense böyle saçma bir şey oldu o kredileri tek krediye düşürdüğümde.
o da aklınızda bulunsun.

Aradığınız ürün: “borç transferi kredisi”
yalnız bu tarz bir ürün krediniz bitene kadar sonraki kredi ihtiyaçlarınızda çok olmasa da bir miktar olumsuz izlenim yaratır bankalarda. Memzuç denen bir şey var. Tüm bankalar ödeme performansınızı orada görür. Yapılandırma yaparsanız bu krediye; “aa ödeyemedi mi de böyle bir yapılandırma yoluna gitti” denebilir.

Bu alacağın randevu ilk muayene için olacak sonrası çekim dolgu diye randevu verecekller.

paran varsa gitme.

@yeliz bir dahaki randevu için yine siteden boş bulmayamı çalışacağım yoksa doktor verebilirmi istediğim güne?
şu an özelde bir yere gidiyorum haftaya bir dişin kanalı bitecek.bir diş daha var onu devlette yaptırayım diyorum.ne dersiniz

memnunsan riske girme. devlette bi hekim varsa önerilen, gidebilirsin. devlet özel fark etmiyor bence.

Oradaki hekim verecek randevuyu ama yakın bi tarih olmaz diye tahmin ediyorum. Memnuniyet tamamen senle hekim arasında memnun kalan da var memnun olmayan da özelde de aynı daha bugün başıma geldi. İyi hekim bulmak iyi bi usta bulmak gibi ender gelişen osasuna atakları gibi. Özelde tedaviye başlayıp parayı peşin alınca benim gittiğim hekim gibi değişenler çok oluyor.