Ekşi Duyuru

üzerinde fisheye lens olan herhangi bir cihaz ile, uçaktan veya drone ile.

höhahh uzay ve flare fake.

Onları görecek kadar yukarıda olsan binaları öyle göremezsin (iniş veya kalkış yapan bir uçaktan çekilmiş gibi) gerisi manipülasyon ve gerçekçi de değil. Öyle kocaman yıldız mı olur :D

yerkürenin şeklinin bu kadar belirgin olacağı mesafeden çekilen fotoğrafta şehir ışıklarının bu kadar net görünmesinin imkanı yok. uzayın zaten yok. o yüzden bir fotoğraf olmadığı kanısına varabiliriz bu görselin.

nhk ni youkosu +1

fisheye + uçak diyorum ben de. ufuk çizgisinden de (fisheye olduğu için yamuk) croplayıp uzay, yıldız, güneş falan koymuşlar

is mulakatinda azicik sempatik olmak disinda herhangi bir faydasi olmaz. sirf tezgahtarlik yaptin diye daha iyi bir adayin onune gecemezsin.

"oo bu bizde tezgahtarlık yapmış diğer adaylara söyleyin pozisyon doldu" diyip direkt işe almazlar. eşit 2 aday arasında kalınmıştır mesela, az bir ihtimal de olsa sempati duyup bu sebeple seçim yapabilirler. onda da reyon görevlisiydi yönetici oldu falan diye gazetelerde beleşten reklam yapmaya çalışırlar.

Mesleğinle ilgili staj yaptığın departman iyi referans olur da satış elemanı olmak pek işe yaramaz.
Benim çalıştığım kurum stajlerleri mezun olunca otomatik tam zamanlıya geçiriyor mesela.

nedir bu eğitim? gemi adamlığı falan mı? ben bodrum'da gunluk tur teknesi isletiyorum yazlari fakat duymadım kursu. içeriği nedir?

@no christ requires

sanirim yukseliste olan mesleklerden, parasi falan da iyidir muhtemelen cunku turizm sektoru oldugundan ve biraz da kalifiye bir is oldugundan. ben de bir entry'de okumustum yukseliste olan mesleklerden diye. gerci simdiye kesin eski populerligi azalmistir.

Ben ugrasiyorum. Ticari olmayan, belirli seviyelere bolunmus yelkenli egitimleri bulunuyor. Fenerbahce, Kalamis, ataköy vs. marinalarda veya yelken kuluplerinde bu egitimleri bulabilirsiniz. Giris egitimleri dedigin gibi ucuz oluyor, profesyonellestikce rakamlar da artiyor tabi.

ana cilt yapısını dışarıdan bir şey sürerek değiştirmemiz mümkün değil elbet. dış yüzeyde olup bitenlere kozmetikle kısmi müdahale söz konusu olabilir.

kremler işe yarasaydı çok zengin kadınların ciltleri çok güzel olurdu. halbuki hepsininki kötü durumda.

iyi beslenip spor yaparak genetiğin izin verdiği maksimum durumu yakalayabiliriz.

Genetik onemli faktor. Ama cevresel etkiler de yok sayılamaz. Kozmetik cilt bakimi sektoru o kadar gelisti ki hem cilt bakim urunleri olsun hem cilde mudahaleler olsun bi suru tedavi güzellesme yontemi cikti. Cilt tipi, cilt rengini bile degistiren teknolojiler var.

çevresel faktörlerin de büyük etkisi var. cildin sağlıklıdır ama sağlıksız ortamda kalıyorsundur, cilt kötü olur. cildin hassastır ama çok sağlıklı bi ortamdasın ve iyi bakıyorsundur, cildin iyi olur.

cilt bakımı da temiz tutmak, güneşten korumak, kuru ise çeşitli kremler vs ile su kaybetmesini engellemek vs. benim anladığım bu.

cilt kalitesi bence yüzde 80-90 genetik.

ama etkiden ne anlaşıldığı önemli bence.
cilt tipini ve yapısını tabii ki değiştiremezsin.
ama cildinin "yıpranmasını" önlemeye yardımcı olan kremler de var gayet.
ya da lekeleri geçiren, cilt rengindeki farklılıkları dengeleyen vb. kremler var.
yaşlanma konusunda genetik faktörün önemli olduğuna inanıyorum.
yani bir krem sürdüm ve yaşlanmadım diyemezsin.

ama çok hafif mimik çizgilerini, günlük yorgunluk belirtilerini (gözaltı morluklarını, şişliklerini ya da genel yorgun görünümü), çevresel faktörlerin etkilerini, kızarıklık/leke gibi göze hoş gelmeyen şeyleri kremlerle iyileştiremesen bile biraz tamponlayabiliyorsun.
yani olanı korumak, olanı canlı göstermek konusunda etkileri var bence.
ama ince ve erken sarkmaya, kırışmaya meyilli bir cildi, dolgun ve gergin bir cilt tipine dönüştürmek zaten mümkün değil.

ben giderdim

festival için 18 yaşında mı olman lazım

Ne alakası var, gayet de gidilir. Ne kadar saçma şeylere kafa takıyorsun ya. Sürekli kendini küçümsemekten, olayları abartıp dramatize ederek tembelliğini haklı çıkarmaya çalışmaktan vazgeç ve ders çalış artık. Ders çalışmak dışında her şeye kafa yorup zengin değilim diye ağlıyorsun sonra bak.

32yim. Tüm festivallere hem de tek gidiyorum. Süper oluyor.

bir festivale gitmek için en iyi yaş aralığı 25 - 35. (memur değilsen tabii. 24 yaş nedir)
20li yaşlarında çok yaşlıyım diye triplere girenlere sinir oluyorum. kişisel algılama.

Kır dizini otur evinde. Emekli günlerinin tadını çıkar a haber izleyip... Dışarı çıksan romatizma falan hem...

25 im ben de tek gidiyorum

hayır

sen de gencsin. git. komik durmaz.

@tolkien, bunun gibi mi? www.youtube.com

mudo'ya bakabilirsin.

avukat olan arkadaşım avukatlıgı bıraktı şu an yazılım öğreniyor.
Bir yandan da ticaretle uğraşmaya çalışıyor.

Avukatlığı en baştan itibaren sevmemeişti

Hukukta en iyi okullardan birinden mezun

@seyyar, Dün bilgisayar mezunu arkadaşımla konuşurken yazılımdan bahsetti. Hiç ilgimi çekmemişti ama avukatlıktansa yazılımcı olmak daha iyi gibi geliyor fakat 23 yaşımdayım geç kaldım sanırım. Arkadaşınız kaç yaşında?

tiyatrocu tanıdığım var.
iki adet hatta, biri oyuncu. diğeri oyuncu/eğitmen falan.

@jim, cevap için teşekkürler ama beyaz yakalı örnek arıyorum. Hem zaten ben lisedeyken tiyatroyu denemiştim prof bi hoca çalıştırıyordu olmuyor yapamıyorsun diyordu. Tek erkek bendim kulüpteki, mecbur çıkartamıyordu da. Sonra ben kendim çıkmıştım, kulüp de kapanmıştı.

taşra değil benim örnek ama olursa;
3 - 4 yıl bankada çalışıp bıraktı.
ayvalık dikili taraflarında ahtapot falan avlayıp satıyor, teknelerde falan çalışıyor sezon açıldığında.
sorarsak halinden memnun ama geri kalan herkes meczup gözüyle bakıyor.

@wask, bankada ne olarak çalıştı?

Hukuk mezunu olup hukuk dışı çalışan arkadaş esnaf var ama adam kuyumcu babadan zengin. Tiyatro ile ilgilenen vardı birde. Geri kalanı en nihayetinde geçim kaygısı diye ya avukat ya kamuda çalışan oluyor. Ancak avukatlık yapıp ticaret ortaklığı olanlarda var dışarıda adam teşvikle ges yapmış onla ilgileniyor mesela bir yandan da avukatlık.

youtube da karşıma çıktı:

www.youtube.com

@mr crowley arkaadşım 30 yaşında
yazılım şu an hukuk alanına da giriyor
hukuk bilgisi ile yazılım bir arada da kulalnılabilir

Albert coroco

Burslu oranı en yüksek üni. o biraz goygoy. Bölümü bilmiyorum

Burslu olmasının herhangi bir sıkıntısı olmaz, bundan dolayı yalnız kalmaz.

Mezun olunca "Oooo Bilkent mezunu iç mimar, şahane!" gibi bir sonuç beklemesin. Yok. İç mimarlık piyasa şartları bok gibi bir meslek şu an. Okurken part-time çalışmasını öneririm. Piyasaya çıktığında sudan çıkmış balığa dönerse hayattan da soğur, atom fiziğine de lanet eder. Hea, Bilkent İç Mimarlık'ta gereksiz bir kasma ve zorlama var ama isteyince hem dersleri hem de hafif iş hayatını bir arada götürebilir.

Sadece Ankara'da her sene neredeyse 600-700 iç mimar mezunu veriliyor. Ekonomi şartları malum. İyi planlama yapması lazım.

miss turkey kadrosu gibi kızlar.

porşlu bebeler.

pek çoğu aileden gelen maddi destek sayesinde yurt dışında havalı masterlar yapıp aile şirketine zıplıyor.

orta sınıf çocukları da kaderini kendi çiziyor ya da çizemiyor.

not: 4 sene bilkent iç mimarlık ile aynı binada eğitim görmüş birisi.

British councilde deneme vardı

cambridge testlerini sinav ortami saglayarak evde yapin.

bende cikmis sorularla ögrenen biriyim kendime de biraz fazla güvenmistim. tam sinirdan istedigim puani almistim

baya pahaliymis simdi mutlaka hazitlanin

Cambridge testleri var onlari yap evde yaklasik gorursun seviyeni. Gerci ben Cambridge debeme testlerinde gayet iyi aliyordum ama sinavda oyle olmadi, kil payi kurtardım.

yani bu ilanlar marketing ilanı. hukuk mezunu illaki uzun dönem staj gibi işler bulabilir kendi alanında fakat bu linkteki ilanlar için hukukçudan ziyade işletme veya endüstri mühendisliği bölümlerinden tercih ederler.
çünkü departman pazarlama.

yaşa falan takılmıyorsan olur.

olur, hem de cok iyi olur eger hukuk bilgisi iyi ise. cok degerli olur ileride.

"The hair is the garbage can of the body." >> saçlar vücudun çöp tenekesidir.

Found to be gayet doğru bir kalıptır.

Found to be kalıbı nedir

sizin dediğiniz de olur found to be innocent da olur. ikisi de uygun olup ikisi de yaygın kullanılmaktadır.

Tamam anladım onu found to be ne anlama geliyor peki?

"masum olduğu anlaşılan" anlamında

Konu "Reduced relative clauses", ordan yardırın. İngilizcede aşırı kullanılır bu yapılar özellikle uzun cümlelerde, bilmeden olmaz.

Derslere odaklanıp tatillerde coşuyolar genelde. Okulu vaktinde bitirip güzel meslek sahibi olmanın, bir an evvel kendi paranı kazanmanın avantajlarını düşünerek yaşıyolar.

Dayanamiyor.
Biraktim ben.

ben istanbul'dan kıbrıs'a gittim. gördüğüm en sıkıcı yerdi, hazirana kadar bile dayanamayıp bıraktım. imkanları türkiye'ye göre aşırı kötü. ben hep ordayken keşke istanbul'da bir devlet üniversitesinde okuyabilseydim dedim hep. ben de kıbrıs'ta zevkle okuyanlar nasıl başarıyorlar diye hayret ediyorum. valla bence de türkiye'de büyük şehirler dışında bir yerde üniversite okunmaz.

Böyle bir şey Yunanistan ve Türkiyenin federe devlet olması kadar imkansız, ya da imkanlı diyelim :P

halihazırda işletmenin hukuktan daha yüksek puanlı öğrenci aldığı üniversiteler var. elbette ülkemizdeki en iyi üniversiteler bunlar. fakat genel dağılımın sizin sorduğunuz şeklinde olması bir çok değişkene bağlı.
örneğin adıyamadan üniversitesinde işletme bölümünün hukuktan yüksek puanlı olması kısa vadede imkansıza yakın.
dünyaya bakıldığında ise top işletme okulları kabul oranları en sıkı olanların başında geliyor uzun yıllardır. maddi olarakta epey yüklüler diğer branşlara göre.

ülkemizde hukuk ve psikoloji zaten açıkça bir pazarlama başarısı. daha binası akademik kadrosu kesinleşmeden açılan özel üniversiteler bu iki bölüme öğrenci alıyorlar. ve tabiki öğrenci doluluğu en fazla olan bölümlerden ikisi bu bölümler. nihai olarakta eğitim endüstrisinin en fazla gelir getirdiği bunu da görece az bir yatırımla sağladığı için çil yavrusu gibi her yere dağılıyorlar.
önümüzdeki 4-5 yıl içerisinde bu bölümlerden mezun sayısının artışının geometrik bir şekilde gerçekleşeceği çok açık. bu da tabiatı gereği tercih edilme davranışı üzerinde etkili olabilen bir husus. çünkü artık eskisi gibi üniversite mezununun kolay iş bulmasınneredeyse imkansız hale geldi. bu her bölüm için geçerli elbette.
zaten hukuk fakültesi mezununun avukatlık yapabilmesi için bir sınav gündemde şuan. ve hiç olmadığı kadar daha olası. ki bir çok ülkede bu tarz avukatlık yetkinlik sınavı denen bir mekanizma mevcut. hatta abd'de eyaletten eyalete farklı sınavlardan başarlı olma şartı bile var mesleği orada da geçerli olması için.
nihayetinde bölüm puanları kaç yükselir kaç düşer bunu kesin saptamak mümkün değil fakat trendlere bakıldığında iyi bir hukuk mezunu da iyi bir işletme mezunu da hala karşılığı olan bölümler ve burada esas konu bu bölümleri tercih edecek kişinin donanımı. eğer donanımlıysa/iş yapma becerisine sahipse inanın bölüm ve üniversite ikinci hatta üçüncü planda kalıyor.

Gördüğüm kadarıyla belli başlı devlet üniversiteleri dışında hukuk yazılmıyor artık.
veriler öyle söylemiyor yokatlas.yok.gov.tr
199 programdan 14'ünde taban puan oluşmamış sadece
olmasına olur da olması için sebep yok.

Yanlış mı biliyorum, Hukuk ve Tıp için bir minimum puan var. Onun altında kontenjan açığı olsa bile almıyorlar. Sırf bu algı sebebiyle bile işletme hukuku geçmez.
Ama tabii söz konusu Boğaziçi işletme vs. Marmara Hukuk olursa durum başka...

özgüveni olmayan mutlu olamaz

hayatımda yolunda giden bir şey olmadığı için en ufak bir kıpırtıda umutla dolup ilerliyorum. ta ki yeniden tökezleyip düşene kadar. senin durumun biraz egosantrik. evcil hayvan da aynı şeyi yapıyor, insan kullanmana gerek yok.

başkasına bağımlı bir mutluluk ilişkin var o yüzden mutlu olamazsın. önce kendi başına mutlu olmayı, ayaklarının üstüne durmayı öğreneceksin ki, gelip giden birileri hayatında her şeyi sıfırlamayacak.

karasakal +1 olmakla beraber herkes kendi hayatının etkenidir. edilgen olanlar da tek şansını kaybettiğine inanıp yas tutarak geçiriyor ömrü. kontrolünü eline alman lazım.

şu açıdan bak bir tane çok güzel kız arkadaşın olduysa bir tane daha neden olmasın ?

tek kriter çok güzel olması ise bu baya kolay elde edilebilir bir şey aslına bakarsan.

sabır

Allah'a inanç

mearic suresi 5

Ben korkardım

Yaz gitsin, ben ilkokul arkadaşımı face ten buldum da yazdım, birkaç kere buluştuk. O da benden hoşlanıyormuş zamanında :)

Hoşuma gitmezdi onun yerinde olsam, boşta kalmış da aklına gelmişim derdim. Ayrıca biraz da ürkütücü açıkçası.

Telefondan yazma, sosyal medyadan ekle oradan yaz.

instası yok yada ben bulamadım

Soy ismi değişmiştir bro :)

ara en fazla tersler oturursan aşağı ama aklında kalmaz.. :)

yaptiklarindan değil yapmadiklarindan pişman ol..

;)

Okul yıllarında gerçekleşmiş 10-15 günlük bir flört bu. Artık gözünde "eski okul arkadaşı" kategorisine inmişsindir bile. Konuşulabilir. Ha bu olayın bitiminin iyi mi, kötü mü olduğuna göre değişir tabi.

sms bence de olmaz. fb tan bulabilirsen ordan yaz.

Fil adam tipliysen hiç bulaşma bence , kıza yazicaksin seni tanımasa bile tanımış gibi yapıp eski günlerden bir kaç cümle kuracaksınız. Sonrasında mesajlarına geç cevap vermeye başlayacak. Ve bir süre sonra sevgilim var benim alt metinli cümlelerle tanışacaksın. Tabi elin yüzün düzgünse düşünmeden yürü.

Fil adam tipli olsam niye zamanında benle birlikte olsun hahahahahaha
Tipim pek değişmedi zaten o zamandan beri, kilom falan aynı biraz kas yaptım o kadar. Sakal falan vardı o zaman da.

elektro gitar çalmıyorum fakat bas gitar çalıyorum, üç aşağı beş yukarı aynı kapıya çıkıyor diye yazıyorum.

benim için tamamıyla şarkıyı ne kadar dinlediğimle alakalı aslında. şarkının hiç tablarına bakmadan önce onu bir hafızama kaydetmem gerek. yani şarkı hiç çalmasa bile benim kendi kendime kafamın içinde o şarkıyı çalmam lazım. bas gitar çaldığım için özellikle ilk önce davulu dinlemem sonra bas gitarı dinlemem gerek yani özellikle bu 2 enstrümana odaklı dinliyorum şarkıları.

bunlardan sonra tablara bakarım. kabaca çalmam için bir 20 dakika yeterli oluyor benim için. yani tabları ezberlemem için 20 dakikalık bir çalışma yeterli benim için.

sonra bunu iyice sindirmem ve şarkıya hakim olmam için şarkının metronomunu düşürüp sadece bateri sesi ile birlikte bir 5 veya 10 tur bazen 15 20 tur çalıyorum. sonra bas hariç diğer enstrümanlar eşliğinde - yine düşük metronomla - üzerinden bir kez daha geçiyorum ve tamam diyorum.

yani bir şarkıyı amatörce çalmam için; dinlediğim bir şarkı yani bildiğim bir şarkıysa 20 dakika yeterli, hiç dinlemediğim bir şarkıysa 1 saati geçer diye tahmin ediyorum.

şarkıdan zevk alarak çalmam için belirli aralıklarla düşük metronomdan başlayarak, arttıra arttıra 3,4 gün o şarkıyı çalmam gerek diyorum.

ve bunun da kişiden kişiye değişebileceğini, kişinin yaptığı pratiğe, müzik kulağına ve enstrüman hakimiyetine bağlı değişkenler yüzünden değişebileceğini de eklemek istiyorum. anlatamadım gecenin bu saatinde ama olduğu kadar artık.

cinselliğin bağlayıcı bir yanı var evet, bunun bir sebebi seviştik artık sevgiliyiz (sevgili olmalıyız) düşüncesi, bir sebebi de ten uyumu dedikleri uyum, bana göre bir tanesi de sevişme tarzı (gerçi ten uyumu bunu da kapsıyor ama olsun)

benim başına gelmedi ama bazen tam tersi olabilir. genel bir cevabı yok bence.

seks kotu gecerse yolda karsilassalar selam vermeyebilirler birbirlerine. Dolayisiyla iki tarafli bir coint

bilimsel tarafı için bkz. oksitosin
oksitosin seviyeleri belirleyici oluyor bu noktada.

@la lykia, sadece cinsellikte mi oksitosin artıyor, sarılıp yürüme el ele tutuşmada falan artmıyor mu?

Doyma duygusu sadece yemek yenildiğinde mi artıyor yoksa yemeği yaparken, koklarken filan artmıyor mu?

seks güzelse evet.

Bir numarasi yok. Dilinden anlayan bir berber bulacan, pahali - ucuz degil.
Pahali berberin farki su oluyor, cilt bakimi yapalim mi, maske de yapalım mi, burun killarini alalim mi, kasini gözünü seyapalim mi diye bir ton arz ediyor.

stavro +1 pahalı berberin ucuz berberden farkı onu yapalım mı bunu yapalım mı diye sorması. ucuz berberde sormadan dalıyor. pahalısı herşeyi soruyor çünkü her şey ekstra :(

berber pahalıysa zengin muhittedir. dükkan kiraları pahalı olduğu için yüksek fiyat çekiyorlar yoksa yetenek olarak hepsi aşağı yukarı aynı. kasaplar konu dışı tabii.

Kesimde fark olmaz hizmette olur olsa olsa.

All girla dream +1

orijinal ise degildir, artik bir cok firma cinde uretim yaptiriyor, zaten bir cok tekstil urunu banglades, vietnam, hindistan pakistan uretimi

dandik degildir

Gönderici ve satıcı amazon.com.tr
Orjinaldir demi?

orijinal olsa bile amerikan üretimi kadar kaliteli değildir, ama dandikte değildir. marka prestiji var işin ucunda.

Peki orijinal midir?

Biri bilgiaayar muhendisligi yl phd yapip akademisyen oldu sonra ingiltereye yerlesti
Biri insaat mihendisligine gecti kurum ici yatay hecisle suudi arabistanda
Biri de kimya ogretmenligine gecti yatay gecisle mebde

kimya mezunluğu formasyon alıp mebe geçmedimi bir işe yaramıyor.

bir ilac firmasinda patent departmaninda ise girdi. simdi hollanda'da bir aksilik olmazsa avrupa patent ofisinde ayni alanda ise girecek.

Ben bi fark goremedim 20 23 arasinda
23 de koca adam degil cunku :)

3 değil 30 yaş var sanki aq jdjdjdj

hocam senin soruların hepsi birbirinden saçma

20 küçük geliyorsa bana yolla

20 yaşındaki halinden çok mu olgunsun şu an .d hadi 25 olsan neyse de 23-20 gayet olağan

1 sene az bir zaman, seneye 21 olacak zaten.

Biraz küçük olsun seneye de seversin

20-25 arası hep benzer.
25’ten sonrası büyüktür.

23-24 yaslarkndayken ben de oyleydim. Alışırsın.

anlaşır. 3 yaş bi şey değil. 19-23 güzel anlaşıyoduk. Kıza da bağlı tabii.

Sürülür, nemlendirici krem. Yıkamaya gerek yok.

Her yere sürebilirsin.

ben kullanıyorum bu kremi 1 senedir. tıraş sonrası yanmayı alıyor, yumoş yumoş yapıyor. ucuzladıkça stok yapıyorum. tüm yüze ve derine kullanabilirsin.

seziyorsan bir sıkıntı vardır. (ya kendi kendine huylanıyorsun ya da karşındaki kadın zeki değil.)
karşılaştığım, duyduğum tüm olaylarda bu işleri kadınlar erkeklere göre çok daha profesyonel ve sezdirmeden yapıyorlar.

sezmiyorum, dogru cikmiyor.

bir kere sezdim doğru çıktı

Erkekler aldatıldığını sezemez. Aldatılıyorsa eğer, aldatıldığına dair onlarca kanıt görse bile idrak edip aldatıldığını kendine konduramaz. 'Aaaa! Aldatıldığımı seziyorum' diyecek aşamaya geldiyse eğer, kadın artık aldatma işini alenileştirmiştir, göstere göstere yapıyordur.

tablar basit şarkıları çalmak, arpej, akor öğrenimi, basit ritim, solo ve rifler için zamanında bana çok yardımcı olmuştu.

şimdi örnek olarak mfö'nün güllerin içinden şarkısının tabı ile metallica'nın fade to black şarkısının tabı haliyle aynı olmayacaktır.

yani çalmak istediğin şarkılara bağlı bu, ileri seviye bir şarkı bir sürü teknik hareket içerecektir,(mesela unison bend), bir sürü gam da içerecektir. zaten hızlı solo çalanlar gamları yemiş yutmuş adamlar oluyor. öyle dur şurada da sol diyez basayım bakayım ne olcak diye düşünmüyolar.

çalınır ama ilerleyemezsin, 3 gün çalma unutursun. Guitar Pro tarzı bir program kullanırsan işin ekstra kolaylaşır.

Bir diğer kötü yanı da parmaklarını yanlış kullanmaya alışırsan hiç bilmeyen birisine göre bu kronik hatalarını ilerleyen zamanlarında kapatmak zor olur.

Uzun süredir gitar çalmıyorum ama misal "power chord" basarken iki tele de serçe parmağımla basmak gibi kötü bir alışkanlığım var, ne zaman dikkat etmesem elim kayıveriyor.

En azından temel oluşturacak kadar ders almanı öneririm veya youtube'da nasıl tutulurdan başlayan dersler var, oraya bakarak ilerlersin.

Direkt olarak tabla başlamazsan geleceğin için iyi olur.

@kimlanbu, 23 yaşımdayım ne geleceği :)

www.boyner.com.tr

şöyle mi mesela :)

Daha hafifi ama bu biraz pahalı. 300₺ olsa iyiymiş.