[]

Mülakat sonrası geri dönüş olmadı. Durumu sormak için ne diyebilirim?

Geçtiğimiz hafta öğretmenlik için bir kurumla mülakat yapmıştım. Mülakatı yaptığım kişi mülakat sırasında ve sonunda hep olumlu şeyler söyledi. Önümüzdeki hafta mutlaka size geri dönüş yapılacak demişti. Sormak istedikleriniz olursa bana yazabilirsiniz demişti. Ama hala geri dönüş yapılmadı. Merak ediyorum sonuç olumku mu olumsuz mu, yoksa süreç mi uzadı. Mülakatı yapan kişiye yazmak istiyorum ama ne demem gerekir ondan emin olamadım. İlk defa bir mülakata katıldım. Bu durumda ne yazmam gerekir?




 
Geri dönmedilerse olumsuz kabul edip, önünüze bakmanızı öneririm. Burada tekrar iletişime geçince olumlu sonuç aldığını söyleyenler var. Ama ben çevremde duymadım, görmedim. Olumsuz sonucu da nadiren bildirirler.


  • the coon  (14.02.21 17:47:42) 
Olumlu olsa sizi bulurlardı herhalde değil mi? Ben öyle düşünüp aramazdım. Ama mesela yalnızca cep telefonu numaranız var ve bi süre telefonunuz ulaşılamaz durumda kaldıysa ancak o zaman aranıp sorulabilir bence.


  • Kahir ekseriyet  (14.02.21 17:52:23) 
daha önce yanlış hareket olduğunu belirttik. eksiduyu.ru


  • candide  (14.02.21 18:04:47) 
[]

Python hakkında sorularım var, yardımcı olabilir misiniz?

Merhaba, python öğrenmeye başladım ama anlayamadığım yerler var. Burada sabırla sorularıma yanıt verecek birisi varsa mesaj atabilir mi? Ya da sorularıma cevap alabileceğim bir forum öneriniz var mı?

Yardımcı olursanız çok sevaba girersiniz.


 
Stackoverflow'u kullanabilirsiniz, genellikle birisi önceden sormuş oluyor. Ayrıca direkt duyurunun altında sorabilirsiniz. Bilenler yardımcı olacaktır.


  • reactionic  (13.02.21 01:21:59) 
özelden değil de burda sorsan?


  • sttc  (13.02.21 01:22:29) 
Buradan sorsan +1


  • influx  (13.02.21 01:24:19) 
[]

Bu yanık için ne yapılabilir? Görsel içerir

Kardeşim iki üç gün önce bacağına çay dökmüştü. İlk iki gün deride hiçbir şey yokmuş ama çayın döküldüğü yer kızarıp, kabarmış gün geçtikçe. Sürekli acı ve kaşıntı hissi varmış. Krem, losyon sürmemiş. Bi krem,ilaç vs öneriniz olur mu? Acile gitse bile sadece krem verirler diye düşünüyoruz.

hizliresim.com


 
Kantaron yağı mis gibi halleder. Acısını da alır.


  • jalapeno  (08.02.21 22:59:59) 
Hametan veya bepanthol. Kantaron gibi alternatif tıp ürünlerini kullanmanızı tavsiye etmem.


  • diffarentiationation  (08.02.21 23:16:34) 
hametan+madécassol.
bu ikisini beraber kullanınca hem çok çabuk geçiyor hem iz kalmıyor.

  • juliette  (08.02.21 23:39:05) 
Silverdin ne acı kalıyor ne iz


  • sacrilegious  (09.02.21 12:22:40) 
[]

Psikiyatri için eğitim araştırma hastanesi mi yoksa özel mi daha faydalı?

Yaşadığım stresle baş edemediğim için psikiyatriye gitmem gerekiyor. Evime en yakım hastane eğitim araştırma hastanesi, randevuları boş, ama randevu süresi 15dk, benden sonra hasta randevusu olmasa bile doktor bu 15 dakikayı uzatıp beni dinler mi emin değilim, 15 dakika pek yeterli değil diye düşünüyorum. Özel hastane değil ama doktorların kendi klinikleri var, oraya gitsem daha mı faydalı olur? İstediğim beni dinlesin, mevcut halime kalıcı bir çözüm bulmaya çalışalım.

Ek olarak İstanbul-Kozyatağı çevresinde daha önce gittiğiniz tavsiye edebileceğiniz ya da iyi olduğunu duyduğunuz bir hekim var mı?


 
tıp fakültesi hastanesi varsa belki ona da bakabilirsiniz? süre olarak aman aman fark etmese de hocalardan randevu alınabiliyor.

doktorların kendi klinikleri çok pahalı gelebilir. sürdüremeyebilirsiniz yani maddi durumunuz iyi değilse. özel hastanedeki doktorlar da eğitim araştırma vs. ye göre randevuyu biraz daha uzun tutuyorlar bildiğim kadarıyla.

en nihayetinde maddi durum çok iyi değilse diğer hastanelerde bilinen/sevilen bir doktor bulup süreyi çok önemsememek mantıklı olabilir. süre azlığının dezavantajını tecrübe ile kapatabiliyorlar çünkü.
  • brena  (26.01.21 17:59:52) 
Devlet hastanesinede gidebilirsiniz. Özel olarak Prof. DR. Medaim Yanık'ı tavsiye ederim.


  • acebi  (26.01.21 22:10:53) 
endişe etme, devletteki hekimler hemen ilk seansta teşhis koymuyorlar


  • esref  (26.01.21 23:16:37 ~ 23:16:49) 
[]

Ders muafiyetlerinin tamamlanması yaklaşık olarak ne kadar sürüyor?

Daha önce üniversitelerde ders muafiyeti talebinde bulunanlar belki konuya daha hakimlerdir, ders muafiyet işlemlerinin tamamlanması yaklaşık olarak ne kadar sürüyor?

Ben gerekli belgeleri yaklaşık 2-2.5 ay önce fakültenin öğrenci işlerine ulaştırdım, hangi derslerden muaf olduğuma dair komisyon kararını vermiş, gerekli belge rektörlüğe gönderilmiş ama henüz öğrenci bilgi sistemime bu muaf dersler girilmemiş. Bu muaf dersler sisteme girildikten sonra da fakülte öğrenci işlerine gidip dilekçe vermem lazımmış. O dilekçe onaylanınca asıl almam gereken derslerin seçimi yapılacakmış. Geçen hafta öğrenci işleri ile telefonda görüştüm bu süreci çok normal, sıradan karşılıyor. Bu süreç bu kadar uzadığı içinde asıl almam gereken derslere hala giremedim. Daha bunların sınavı var, notlarını toplaması var.


 
ben öğrenci işlerine belgelerimi mail ile ilettim ve 2 haftada muafiyetim gerçekleşti. bizim öğrenci işlerin iyiliği midir bilemiyorum ama böyle zorluklar yaşamadım.

komisyon baktı onay verdi ve muaf oldum yani.
  • wonnka  (14.11.20 15:27:02) 
Ders seçimlerinden önce bitmesi gerekir ki derslerinizi alın. Dgs misiniz? Onlar sarkabiliyor ama uzatmak manasız Yoklama olsun geçmiş quizler olsun nasıl hesaplanacak darlayın okulu.
Marmara kapanan Şehir’den gelen öğrencileri bekletiyordu böyle. Sesleri çıkınca iki günde tamamlandı.

  • cilekli pasta  (14.11.20 16:32:26) 
sizin sonuç ne oldu hakkaten ya? asıl istediğiniz okulun sonuç açıklaması daha geç olduğunu için başka yere kayıt yapsam mı diye sormuştunuz.
bizde denkliklerin yapılıp transkriptlerine işlenmesi yaklaşık 1 hafta 10 gün sürüyor. en son dgs ile gelenler için bu dönem 13 kasıma kadar ders kayıtlarını yapmaları için süre verildi.

  • halanne  (14.11.20 16:48:22) 
@halanne

Marmara'ya kayıt yaptırdım :(
  • GoodMorningTeacher  (14.11.20 17:06:35) 
Okuldan okula değişiyor, o tamamen öğrenci işleriyle alakalı. Saçma bi özel okulda 2.5 ay sürerken, işinin ehli okullar 10 gün sürdürebilir.

Marmara Üni bu sene Şehir Üniversitesi’ni de aldığı için iş yükü fazladır bence ve uzun sürer gibime geliyor. Geçmiş olsun :( Daha beklersiniz yani.
  • kırmızıayakkabılıgargamel  (14.11.20 17:15:43) 
@kırmızıayakkabılıgargamel

Bekleyeceğimin farkındayım :( ama beklerken başım yanacak diye endişe ediyorum.

Şehir'deki öğrencilerin çok büyük bir kısmı yatay geçişle yazın Marmara'dan ayrıldı. Hatta rektörlük onlara ayrı belge hazırlatmıştı, gidenlerin evrak işleri çabuk bitsin diye. Şehrin tamamı bizim Marmara'ya geçmedi. İş yükleri de öğrenci işlerinin sürekli evrakta yanlış iş yapmasından kaynaklı. Şehir'den gelen 1. sınıfları 3. sınıf diye, 4.sınıfları 1.sınıf diye sisteme girmişler.
  • GoodMorningTeacher  (14.11.20 17:26:28) 
[]

Şeker hastalığı testi nasıl, hangi bölümde yapılıyor?

Bir kişinin şeker hastasu olup olmadığımı hangi testle tespit ediyorlar? Hastanenin hangi bölümünden randevu almak gerekiyor? Aile hekimine gitsem ieker testi yapar mı? Şeker ölçüm çubukları satılıyor ama bunlar ne işe yarıyor?




 
Aile hekimine bahsedin, o tahlilleri ister ve neden seker hastaligi suphesini dusundugunuzu dinler. Ilk sonuclara kendisi baktiktab sonra gerek gorurse dahiliye ya da endokrinolojiye gitmenizi soyler zaten.


  • kuehles blondes  (13.11.20 00:03:31) 
Şeker ölçümünü eczaneler de yapıyor ama kendi başınıza şeker ölçüm cihazı almanız değerler hakkında fikir sahibi olmadan işe yaramaz. Aile hekimi veya dahiliye de basit kalabilir. Üniversite hastanelerinde "endokrinoloji" bölümüne gitmeniz lazım. Sandığınız belirtiler direk şeker hastalığı olmayabilir.


  • wermillion  (13.11.20 11:40:01) 
[]

Elektronik ürünlerin satış sonrası iade ve değişimi nasıl gerçekleşiyor?

www.rossmann.com.tr

Bu yukarıdaki ürünü satın almak için mağazasına gittim, ürünün satış sonrası iade ve değişiminin nasıl gerçekleştiğine dair kasada soru sordum, personel mağazada ürünün kutusunu açıp, mağazada denendiğini söyledi. Ürünün kutusu açıldıktan sonra ürünün değeri düştüğü için iade ve değişim yapmıyorlarmış. Bu arada diğer personel ben ürünü deneyelim demediğim ve ödemesini henüz yapmadığım halde ürünün kutusunu açmaya başladı. Bu yaptıkları mantıksız geldiği için ürünün kutusunu açmalarına engel olup, ürünü satın almadım.

Ben bu ürünü satın aldıktan sonra, kullanıp, eğer memmun kalmazsam 15 gün içersinde -elbette ürüne ve kutusuna zarar vermeden- iade etme hakkım yok mu?

 
Yok


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (22.10.20 16:26:11) 
mağazadan alırsanız öyle bir hakkınız yok. mağaza kendisi inisiyatif kullanıp iade alırsa alır. bozuk çıkarsa servise götürürsünüz, servisten ayıplı olduğuna dair bir rapor çıkarsa o zaman iade veya değişim hakkınız olur.


  • hadsafhada  (22.10.20 16:27:22) 
[]

Modem kurulumundan sonra internete bağlanamıyorum.

Modem kurmaya çalışıyorum ama galiba bir şeyleri yanlış/eksik yaptım. Telefondan ağa bağlanmaya çalışıyorum, ağda oturum açmanız gerekli uyarısı alıyorum. Ondan sonra zaten bağlanamıyorum. Modemin markası Asus, zaten bilgisayara kabloyu bağlayınca kurulum sayfası açıldı, sırasıyla hepsini yaptım. Sadece turktelekom'dan verilen kullanıcı adı-sifreyi girmek lazımmış sanırım,ben sadece bunu yapmadım. Bundan dolayı mı ağa bağlanamıyorum?

:( Bu sorunu nasıl çözebilirim?


 
En önemli kısmı yapmamışsınız. TT'yi arayıp şifre alın.


  • dissendium  (16.10.20 19:05:48) 
@dissendium, teşekkür ederim eksik buymuş, hallettim.


  • GoodMorningTeacher  (16.10.20 19:48:12) 
[]

Bir linke tıkladım ama bir şey olur mu?

Bölümün whatsapp grubuna bir link atılmıştı dersle ilgidir diye sanıp telefondan linki açtım, aşağıda linkte yer alan sayfa açıldı. Mesajı atan kişi 1-2 dakika geçmeden linki silmiş. Hiç anlamıyorum böyle güvenlik açıklarından :( bir şey olur mu acaba linkten dolayı?

hizliresim.com


 
referans linki atmış birşey olmaz büyük ihtimalle


  • false pretension  (15.10.20 15:51:36) 
[]

Hangi modemi satın almalı?

Yeni bir modem almam gerekiyor. Vatan, Teknosa gibi mağazalara baktım. Çok çeşit yok. Ama her ürün/marka için hem çok iyi hem çok kötü yorumlar yapılmış. Aşağıda linkini verdiğim ürünlerden hangisi iyidir ya da sizin son zamanlarda satın alıp memmun kaldığınız bir modem var mı? Ek olarak modemi satın alırken kurulumu için, bilgisayara bağlamak için kablo satın almam gerekir mi? Yardımcı olabilirseniz çok iyi olur, teşekkür ederim.



www.vatanbilgisayar.com

www.vatanbilgisayar.com

www.vatanbilgisayar.com

 
kablo lazım değil. wifi üzerinden ayarları yapabilirsiniz. lazım olsa da olmasa da kutudan kablo çıkar büyük ihtimalle.


  • sutlu nescafe  (13.10.20 11:29:13) 
[]

Konuşulanları yazıya döküp, çevirecek bir uygulama var mı?

Online derslerde hocaların dediklerini yazıya döküp, Türkçe'den İngilizce'ye çevirecek bir uygulamaya/programa ihtiyacım var. Google çeviri kullanıyorum ama 4-5 saat ders molası olmadan süren derslerim olduğu için daha kullanışlı bir uygulamaya ihtiyacım var. :(




 
word ün böyle bi özelliği var. ama hiç kullanmadım:
sesi upload ediyorsunuz, dikte edip yazıya döküyor
tinyurl.com
  • sttc  (04.10.20 15:36:29 ~ 15:36:43) 
[]

İkinci üniversite mezunlarının yurtdışında yüksek lisans yapma şansı var mı

İstanbul Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi'nin ikinci üniversite programları var, auzef ve aöf. Buradan lisans mezunu olan birisi aldığı diploma ile yurtdışında çalışma ya da burs kazanıp yüksek lisans imkanı bulabilir mi?

İkinci üniversitdieden kastım, ikinciuniversite.istanbul.edu.tr bu şekilde bir lisans/önlisans programına kayıtlıyken, açık ve uzaktan olarak okunan bölümler.


 
başlık ve içerik uyuşmuyor.
buralardan 2.diplomayı mı alacak yoksa 1. diplomayı mı?
yurt dışında burs kazanmanız için iyi not ortalaması, iyi referanslar, iyi bir niyet mektubu lazım. sadece aöf'le imkansız değil ama imkansıza yakın. ekstra aöf de pek birşey katmaz en fazla hmm çalışkan/ilgili bir çocuk derler. ona harcanan emekle 2.bir diploama yerine 2. bir yabancı dil edinilirse daha kıymetlidir ama.
  • rewlack  (29.09.20 15:45:07) 
ikinci universiteye girebilmeniz icin hali hazirda lisans diplomanizin olmasi gerekiyor zaten.


  • interview with the vampire  (29.09.20 16:04:19) 
[]

Vefat eden birinin evindeki eşyalara ne oluyor?

Mesela tek başına yaşayan birisi vefat ettiğinde, evindeki eşyalar için tutanak tutulup satışı mı yapılıyor? Yoksa tanıdıkaları, akrabaları evden dilediği eşyayı alıp çıkabiliyor mu?




 
akrabalara kalır.


  • jelly bear  (27.09.20 14:11:18) 
anahtari olan varsa zaten sinsilik edip degerli ne varsa alir. ama kanunen mal 1. dereceden kan bagindan olanlara kalir. mesela senin cocugun yok ama yegenlerin var; yegenlerine kalir mal. kardesin varsa kardesine kalir vs.


  • yasamakistemiyorumulan  (27.09.20 14:17:09) 
Kimsesi yoksa hazineye kalıyor ve defterdarlık satıyor.kimsesi varsa mirası hakedenlerin oluyor.


  • duptıs  (27.09.20 15:14:46) 
miras olarak önce alt soya kalır.
alt soy yok ise üst soya.

  • ankarakecisi  (27.09.20 16:22:59) 
[]

Kombi bacasını evin penceresine yerleştiren komşu için ne yapılabilir?

Başlıkta durumu tam anlatamadım. Oturduğumuz yerde binalar bitişik olarak inşa edilmiş halde. Bizim yanımızdaki binada oturan yan komşu doğalgaz/kombi bacasını tam bizim pencerenin önüne yerleştirmiş. Bacadan gelen tüm duman, koku bizim pencereden eve doluyor. Dairede oturanlarla konuştuk, düzeltmeleri için rica ettik ama hiç umurlarında olmadı. Hatta bizimkileri baya terslediler. Pencere açamıyoruz, balkonda oturamıyoruz. Zıbataya mı ulaşmak gerekir yoksa çevre ve şehircilik bakanlığına mı? Galiba işletmelerin baca şikayetlerine bakanlık bakıyor internette bakındım ama benzer duruma denk gelemedim. Bu şekilde apartman dairesindeki sorunu nasıl çözebiliriz?




 
Tam penceremin önündeki klima motoru yüzünden aynı durumdaydım, ilk önce komşuyu uyardım, baktım sallamıyor. Aynı gün belediyeye dilekçe ile (e-dilekçe) başvurdum. Belediyeden de şikayet kaydına ilişkin bildirim geldi, 14 gün içinde gerekli işlem yapılacaktır yapılmazsa şu şu numaraya bilgi verebilirsiniz dedi. Baktım ceza gelecek diye 2 gün sonra başka yere taşımış motoru daha da muhatap olmadım. İlk önce belediyeyi deneyin derim, zaten onlarlık bir şey olmayınca sizi yönlendiriyorlar şuraya şikayet edin buraya şikayet edin diye.


  • koskoca kirpi  (27.09.20 01:05:43) 
@koskoca kirpi,çok teşekkürler yanıtınız için.


  • GoodMorningTeacher  (27.09.20 01:12:14) 
gaz dağıtım şirketine de şikayet edebilirsiniz, belli bir metre kuralı var yönetmelikte , ancak bazı şehirlerde eksik uyguluyorlar maalesef.


  • valkin rockefeller  (27.09.20 01:51:33) 
Motoruna atlet tıkayıp bu hayin düzene son verebilirsiniz.
Baca da olur tabi.

  • neymis  (27.09.20 10:09:13) 
hocam yasal durumu ve mesafeyi falan bilmiyorum ama mutfağın camı tamamen bakıyorsa çaresiz oralardan bir yerden çıkacak gene. baştan proje çizilecek, kontrol edilecek, gaz açılacak vs. hem uzun hem de maliyetli olduğu için yanaşmıyorlardır muhtemelen.


  • passion rules the game  (27.09.20 13:58:27) 
Teşekkür ederim yanıtlarınız için. Komşu tesisatçılara bacanın yerini özellikle belirterek yaptırmış. Tesisatçı uyarmış komşuyu bu şekilde yapılmaz diye, ama komşunun isteği ile tam bizim pencere ve balkonun bitişiğine yapılmış. Pencereyi açınca burun burunayız baca ile. Yer açısından aslında sorunları yok. Başka yere koyabilirlermiş.


  • GoodMorningTeacher  (27.09.20 16:01:14) 
Bacadan gelen karbonmonoksit ters bir rüzgarda boğabilir sizi.


  • renegade  (27.09.20 16:14:52) 
[]

Doğum haritası hakkındaki düşünceniz nedir?

Son zamanlarda özellikle sosyal medyada astrologlar kişilerin doğum haritalarına bakarak geçmişlerini ve geleceklerini yorumluyorlarmış. Hatta bir astorloğun 2021 mart ayına kadar randevuları dolmuş. Randevu ücreti de 400 küsür liradan aşlıyormuş. Galiba oldukça fazla ilgi görüyor. Yakın çevremde ilgilenen olmadığı için buraya sormak istedim. Doğum haritası hakkındaki düşünceleriniz nedir?

Bana biraz fal baktırmak gibi geldi. Ayrıntı vermeden, gelişi güzel genellemelerle yorum yaptıklarını düşünüyorum.


 
dünya 4,5 milyar, evren 13.5 milyar yaşında. ve evren genişliyor. bizim milkway de öyle.
ya da başka bir deyişle 8.5 milyar insanız şu dünyada. 12 ay var. her burca denk gelen 800 milyon insan.
bin yıl önce yıldızların yerleri de farklı konumlardaydı. yarın da öyle olacak.
o şarlatanlara söyle, ben hepsinin xxx:HNDOCÇTKMLYŞX
son söz. doğum haritanız bi işe yaramaz. "coğrafya kaderdir"
  • ankara06  (19.09.20 20:57:48) 
linç gelecek şimdi :D


  • rose parks  (19.09.20 21:00:55) 
buna inanan,ciddiye alan kişileri ciddiye alamıyorum


  • basond  (19.09.20 21:05:49) 
Herkes ekmeginin pesinde, o yuzden pek kizamiyorum da ama aslinda bildigin dolandiricilik.

Ekleme: Dolandiricilik olmasinin yaninda 677 numarali kanuna gore suc (kanun maddesi: www.mevzuat.gov.tr). Bunun ustune eger vergisini odemiyorsa duble suc.
  • crown  (19.09.20 21:31:08 ~ 21:34:41) 
Burçlara, ritüellere ihtiyaç duyanlar bana manipüle edilebilecek zayıf insanlar olarak geliyor. Parayla ders veren ve yorumlayanlara helal olsun diyorum. Silkelenmek isteyeni silkeleyeceksin.

Çalıştığım yerde herkes inanıyor. Az çok bilgi sahibiyim ben de meraktan çok baktım. Haritalarda zaten çok fazla bilgi var. Yok güneş burcu yok ay burcu yok hangi evde ne ne konumda vs illa bazı bilgiler uyuyor ama bu bilimsel olmadığını değiştirmez. 100 tane bilgiden zaten 10-15 tanesi tutar her türlü. Beni inandırmak için çok çabaladılar böyle sonra cahil ilan edildim lol.
  • jazzabel  (19.09.20 21:31:21) 
Zamanında çalıştığım bir tv kanalında, bir astrolog hanım program yapıyordu.

Bana da doğum haritamı çıkarıp epey detaylı bakmıştı.

Nokta atış yapmasa da, şu tarihte bu olacak vs diye, genel hatlarıyla gayet de doğru anlatmıştı her şeyi.

Mesela eğitim hayatında çok fazla gelgitler görünüyor demişti. O yıl babam iflas edince, özel üni öğrencisi ben epey zor zamanlar yaşamıştım.

Kariyer hayatım için de aynısını söylemişti. Çok işe girip çıktım.

Sağlık için mesela gayet seyrinde demişti, soğuk algınlığım dışında hiç hastalık yaşamadım.

Hatırladıklarım bunlar.

Bence makul ama 400 lira vermeye değer mi, değmez. Çok inanıp, aşırı hayatınızı buna göre yönlendirmiyorsanız gerek yok.

Bir de herkes doğru okuyamıyor. Orada da iyi birini seçmeniz gerek.
  • makarnacanavari  (19.09.20 21:44:27) 
buna inanan, ciddiye alan kişileri ciddiye alamıyorum +1

evrimagaci.org
  • kobuzchu kiz  (19.09.20 22:12:40) 
Bir bitmedi burç muhabbetiydi, doğum haritasıydı vs. vs.

Bu işlere bu kadar fazla inanan olduğunu görünce çok hayret ediyorum. Bir de ciddi ciddi burç muhabbeti yapmıyorlar mı.
  • ahm1  (19.09.20 22:16:55 ~ 22:17:05) 
Zaten astroloji muhabbeti yapan insandan uzaklaşırım, bir de bu işlere para veriyorsa (fal falan da dahil) tarikatlara para verenlerden, akp'ye oy verenlerden, telefon dolandırıcılarına para verenlerden, komunistlerden, düz dünyacılardan, no vaxçılardan vs... bir farkı yok benim için.


  • mirafiori  (19.09.20 23:37:28 ~ 23:38:40) 
Şu corona döneminde bir astroloğun 2021 mart ayına kadar bütün randevularının dolu olduğuna inanmak astroloji'ye inanmaktan daha kötü.


  • ihanet kac kisilik  (19.09.20 23:42:31) 
Hicbir sey dusunmuyorum. Buna inanan arkadaslarim, yilin belli aylarinin gelmesinden korkar duruma dusuyorlar. Koca koca, diplomali, doktorali insanlarin bunlarin pesinden kosmasi beni korkutuyor.

Dogum haritasidir, astrolojidir bunlar hakkinda hicbir sey dusunmuyorum. Dusunup, bos yere vaktimi almasini istemem.
  • buf-e kür  (19.09.20 23:58:52 ~ 23:59:26) 
Yalandir.


  • karlmarx  (20.09.20 00:10:01) 
[]

Korona hastaları tat, koku kaybını yavaş yavaş mı kaybediyor?

Hastalığı geçirmiş ya da çevresinde hastalığı geçirmiş olanların böyle bir gözlemi var mı?

Sabahtan beri çok belirgin, ağır kokuları daha hafif, daha az hissetmeye başladım. Uzun süredir kullanmadığım parfümünü sıkınca kokusunu çok az hissettim acaba bozulmuş mu diye düşündüm, kahvaltıda masada haşlanmış yumurta vardı, normalde kokusuna asla dayanamam masada bırak oturmayı, aynı odada bulunamam, bugün kesik kesik ve çok daha hafif hissettim kokuyu, hiç rahatsız etmedi. Yani koku kaybımda tam kayıp yok ama azalma var. Yakın zamanda birkaç kez evrak işleri için üniversitede kapalı, nispeten kalabalık ortamda bulunmam gerekmişti ama bildiğim bir hasta temasım yok.

:(

 
Hayır en erken semptomlardan biriymiş, geçen bir doktor kendi covid pozitif sürecini anlatmıştı bulursam paylaşırım

Bir kalıp sabun kokladım ama koku hissetmedim demişti

Edit: twitter.com

"Koku duyusu çok erken kayboluyor. Ben test edince dehşete düştüm. Kocaman bir sabun kalıbından hiç koku gelmedi. Bunun dışında allodini (normal dokunma ile ağrı hissi) gibi birçok duyusal semptom gelişiyor." Şeklinde tweet
  • freebird5406_2  (06.09.20 11:13:46 ~ 11:20:21) 
Sanırım bu durum farklı seyredebilir. Ben covit nedeni ile hastaneye yatirildigimda henüz bu duyular yerindeydi. Ertesi gün bir anda odanın iğrenç kokusunu almamaya başladım. Üstelik karşımda yatan amca yatağa bağlı yarı kendinde degil, altı bağlı ve sürekli bakım olamadığı için oda hep iğrenç kokuyordu


  • primetime  (06.09.20 11:41:26) 
korona icin yorumum yok baska bir sey demeye geldim. alerji durumu varsa da olabiliyor koku ve tat kaybi bu arada. alerjik ataklarim costugunda ben ayni dedigin gibi yogun sıkmama ragmen parfumum dahil hicbir seyin kokusunu alamiyorum. alerjim yatistiginda ise koku hissim normale donuyor. tedbirli ol tabii ama hemen panige de kapilma derim.


  • in vino veritas  (06.09.20 12:11:28) 
@in vino veritas

Haklısınız. Benim de aklımda alerjiden kaynaklı olabilir düşüncesi geldi. zaten alerjik bir yapım var ama daha önce bu şekilde koku hissimde azalma olmadı. Bu yüzden ister istemez endişelendim.
  • GoodMorningTeacher  (06.09.20 12:24:27) 
Yavaş yavaş kaybettim, 8 gün tamamen koku-tat alamadım. Koku ve tatın geri geldiği gün tekrar test yaptırmaya gittim negatife dönmüştüm. Kahve kokusunu alamıyorsanız bilin ki pozitif durumunuz devam ediyor.


  • kanlakarisikyagmur  (06.09.20 12:45:21) 
Covid 19 tecrübemi yazayım ben de. temmuzda kas (özellikle bacak kasları), boğaz ve baş ağrılarım başladı. bu belirtilere üçüncü gün bir belirti daha eklendi. bir doktordan tıptaki adının allodini olduğunu öğrendiğim normal dokunma ile ağrı hissi...kızım omzuma dokunduğunda hissetmiştim ilk olarak. birkaç kez aynadan sırtıma, omuzlarıma bakma ihtiyacı hissetmiştim vücudumda yaralar mı çıktı acaba diye... ama görünürde hiç birşey yoktu. bu allodini 1-2 gün sürdü.şikayetlerimin arasında zaman zaman ishal olduğunu da eklemeliyim. şikayetlerimin üçüncü günü gecesi gittiğim hastanede tomografi çekildi ve temiz olduğu söylendi. mevcut şikayetler için serum verildi ve eve gönderildim. o gece rahat uyudum, sabah gayet dinç uyandım. ama covidin bana yeni bir sürprizi vardı. koku almıyordum. sirke, kahve, tütün, kedi maması, çamaşır suyu....koku duyumda sıfır algı...serumun bir yan etkisi mi acaba diyerek 2 gün bekledim. 2 gün sonra hastaneye giderek koku alamama şikayetimi beyan edince pcr testi yapıldı. sonraki gün öğle vakti ilçe sağlık müdürlüğünden aranıp sonucumun pozitif olduğu, karantina tebligatı, eve getirilecek ilaç v.s. konularda tarafıma bilgilendirme yapıldı. eve bırakılan plaquanil adlı ilaca başlayıp karantinaya girdim. ilaç haricinde c,d vitaminleri, propolis, pekmez, elma sirkesi gibi şeyler aldım. 14 gün sonra koku almama ve hafif baş ağrısı gibi şikayetlerimin devam ettiği gerekçesi ile kontrol testi talebinde bulundum. (normalde 14 günlük karantina sonrası bir şikayet yoksa tekrar test yapılmıyormuş) bu testin sonucu negatif olarak çıktı.
koku alamama şikayetim hala devam etmektedir. (45 gün oldu) bulaşması konusunda da şunu ifade edeyim. bu salgının ilk başından itibaren maske, temizlik ve diğer dikkat edilecekler hususunda azami dikkat gösterdim. ihmalkar davrandığım bir durum olmadı diye düşünüyorum. eve dışarıdan gelen market ürünleri, kargolar v.s. de dikkatlice temizlendi, bekletildi. bu süreçte toplu taşıma kullanmadım. ama kaynağını bilemediğim bir bulaşma oldu.

  • rukayka  (06.09.20 13:16:27 ~ 13:19:27) 
[]

Kısmi zamanlı öğrenci olarak çalışan, çalışmış olan var mı?

Üniversite öğrencisi olarak, 2019 Eylül'den beri part time ya da tam zamanlı iş arıyorum ama başvurularımın hiçbirine geri dönüş olmadı. İş deneyimim yok. Part time iş bulabilsem aslında çok iyi olur. Maaş, sigorta, yemek açısından avantajı var.

Üniversitemin kısmi zamanlı öğrencilere iş imkanı var. Haftalık max 15 saat çalışıp, ders programlarına göre çalışma saatleri belirleniyormuş. Sadece sigorta, yemek gibi artıları yok. Açıkçası daha önce çalışan birini bulamadığımdan işleyiş nasıl bilmiyorum. birde kampüsler kapalı olduğu için çalışma alanı tenha olacaktır bu da beni ister istemez tedirgin ediyor. Aylık galiba 400-500 arası ücret veriliyor. Harçlığımı çıkarabilecek bir iş bulabilsem yeterli benim için. Ama okulu aksatmamam lazım. Bu yüzden aranızda kısmi zamanlı olarak çalışmış ya da çalışmış tanıdığınız varsa nasıldı işleyiş?


 
Umarım soruyu doğru anladım. Üniversiteler dönem dönem ihtiyaç ya da hocalardan gelen talepler doğrultusunda açar. Benim gördüklerim de çalışılacak yer belirtiliyor zaten. ( siz detay vermemişsiniz diye yazdım belki görmüşsünüzdür ilanlarda)

Ben çalışmadım (okurken başvurmuştum bitanesine ama olmadı) ancak gördüklerim şöyle. Bir tanesi üniversite öğrenci işlerinde çağrı merkezinde idi. Arayan öğrencilerin sorularını cevaplıyorsunuz ekipte 8-10 öğrenci başlarında da bir memur. Bilmediğiniz şeyleri de memura soruyordunuz.

Gördüğüm başka bir iş üniversitenin bir araştırma merkezinde oradaki hocalara asistanlara yardım ediyordunuz daha teknik bir şeydi en azından mesleki olarak katkısı var.

Bir diğer gördüğüm bi bölümde bölüm başkanı talep etmişti, evrak işi, sektereter yoktu o ara bölümde onun yerine evrak işlerine öğrenci bakıyordu yardım ediyordu.

Bazen de yine hocalar talep ediyor labda yardım için.

Tenha olması daha iyi değil mi ? pek yoğun olmaz.

Bazı hocalar tam gelmesenizde haftalık max saati doldurmuş gibi imzalıyorlar bazıları gittiğin geldiğin saate dikkat ediyorlardı.
  • fezagezgini_4  (05.09.20 18:51:39) 
@fezagezgini_4

Biz de okul danışmada, kütüphanede, evrak işlerinde çalıştırıyor. Hocalarla hiç alakamız yok.
  • GoodMorningTeacher  (05.09.20 19:16:46) 
Ben erasmus ofisinde çalışmıştım. Okul belirli dönemlerde şu alanlarda ihtiyaç var diye bir liste paylaşıyordu sitesinde. O birimle direkt konuşup, form doldurup başlamıştım.

Sınav zamanları ve derslerime göre çalışma zaman ve saatlerini ayarlıyordum yardımcı oluyorlardı. Benim için gayet güzel ve eğlenceliydi. Okula gitmeye bahanem oluyordu normalde gitmezdim.
  • jazzabel  (05.09.20 19:57:11) 
[]

Suriyeliler'in çok çocuk sahibi olmalarının nedenleri ne?

Az önce Dw Türkçe'de bir video izledim, savaş nedeniyle Suriye'den Almanya'ya göç eden üç çocuklu bir aile, Almanya'daki ilk yıllarında tekrar çocuk sahibi olmuşlar. Şimdi dört çocuklarıyla, anne baba çalışmadan devlet destekleri sayesinde yaşıyorlarmış. Videoda konuşan baba hala savaş psikolojisi yüzünden tedavi gördüğünü, Almanya'ya gelene kadar ne kadar zorluk çektiğinden bahsetmiş. Bu şartlarda Almanya'daki ilk yıllarında çocuk sahibi olmalarını çok garipsedim. :/ Bana kalırsa çok büyük bir risk, evet maddi açıdan devletin desteği var ama çocuk yetiştirmenin zorluğu, anne baba olarak çocuğa yetebilmenin sınırı var. Şuan için Almanya'da mülteci olarak bulunuyorlar ama her an her şey olabilir tedirginliği yaşamıyorlar mı? Ya da daha az çocukla, daha iyi şartlarda çocuk yetiştirmeyi düşünmüyorlar mı?

youtu.be


 
orta doğu kültüründe -islam'ın da etkisiyle- çocuk sahibi olmak bir yük değil bir nimet olarak görülüyor. çocuk rızkıyla gelir gibi sözler var, duymuşsundur. bu adam için çocuk sahibi olmak çocuğun ve kalanların yaşayacağı zorluklara değer, çok eşelersen bunu söyler. ama eşelemezsen bunlar arasında bağlantı dahi kurmaz, ne alaka yav çocuk olmasa kıral gibi mi olcaz der.
suriye'ye gitmeye gerek yok bunun için aslında, anadolu'da sıradan bir aile de bu şekilde düşünüyor.

  • Jux  (01.09.20 01:16:27 ~ 01:19:54) 
Cinsiyetçi bir atasözü ama;
Zengin parasıyla fakir karısıyla oynar.

Ayrıca ortadoğu kültürü
  • Hallegadola  (01.09.20 02:52:56) 
savaş psikolojisi. ayakta kalmak, görünür olmak için çoğalmak istiyorlar. bu sadece suriyelilere özgü değil, travma altında bir çok toplumda nüfus artışı olurmuş.


  • nzessia  (01.09.20 09:18:27) 
İkinci dünya savaşı sırasında da doğum oranları hayvan gibi artmış diye okumuştum. Muhtemelen "ulan ölücez, soyumuz tükenmesin" tarzı bir içgüdü devreye giriyor.


  • plutongezegendegilmi  (01.09.20 10:13:10) 
Ne Icgudusu, ya bir sey olmaz kondomluyken bir zevk almiyorum, geri cekme yontemi akar seklindeki dusunce. Sonuc: icine akiyor.


  • baldur2  (01.09.20 10:26:41) 
Hayatında insan içine çıkmamış tipler gelmiş sallıyor yine.

Tamamen kültürel. anadoluda herhangi bir insanın en fazla 3-4 kuşak öncesine gidin yine boy boy çocuk görürsünüz.

bu olay hala feodal çağdan falan da kalsa kültürel. nasıl anlatayım bilmiyorum da çocuk yapsam şöyle olur yapmasam böyle olur gibi bir düşünce yok. yetişkin olduğun günden elden ayaktan düştüğün güne kadar sağlıklı kaldıkça çocuk yapılıyor.

yani bu neden orta doğulu insanlar 20'li yaşlarının başında evleniyor? demek gibi bir şey. sorgulanamaz bir olay.

videodaki aile ise bu geri kültürü aşmaya çalışıyor gibi geldi. durumları düzeliyor, zaten sosyal devlet içinde kendine asgari ücretli iş alsa çocuk yardımlarıyla Türkiye'den 10 kat daha iyi yaşayacaklar.
  • patronaj  (01.09.20 10:55:36) 
1 korunmuyorlar
2 ölüm riski artınca daha da çok çocuk yapılır evrimsel olarak.

  • turbo sadık  (01.09.20 11:59:01) 
[]

Merkezi yatay geçiş kayıt hakkından vazgeçme nasıl gerçekleşiyor?

İktisat bölümünün birinci sınıfını bitirdim. Ama bu bir sene bana çok zor geldi, kesinlikle yapabileceğim bir alan, bölüm değilmiş. Bu yüzden bu sene sayısal puanımla üç ayrı üniversiteye merkezi yatay geçiş başvurusunda bulundum. Başvuru yaptığım Gebze Teknik Üniversitesi'ne kayıt hakkı kazandım ama asıl geçiş yapmak istediğim üniversite henüz sonuçlarını açıklamadı. Ben iktisatta asla devam etmek istemediğim için Gebze Teknik Üniversitesi'ne kayıt yaptıracağım. Üniversire kayıt yaptırdıktan sonra güz yarıyılı başlamadan önce kayıt hakkından vazgeçebilebileceğine, bu şekilde yatay geçişte kayıt hakkı kazanılan bir başka üniversiteye sorunsuz kayıt yapıldığına dair bilgi paylaşmış.

www.gtu.edu.tr

Gebze Teknik'e kayıt olduktan sonra, asıl istediğim üniversitede kayıt hakkı kazanırsam ve Gebze'de kayıt hakkımı iptal ettirip, asıl istediğim üniversiteye kayıt yaptırırken sorun yaşar mıyım? Bu iptal hakkının belli bir süresi var mı? Gebze Teknik kayıtları 4 eylül tarihinde bitirecek. Asıl istediğim üniversite ise sonuçları 15 eylül gibi açıklayacaktır.

 
Ek madde 1 kapsamında sadece bir yere geçiş yapabilir, oradan da eski okulunuza geri dönebilirsiniz. O dediğiniz senaryo mümkün değil.


  • armagan abanuz  (29.08.20 12:15:33) 
@armagan abanuz

Teşekkür ederim yanıt için, peki aşağıdaki durum söz konusu olmuyor mu? Ben bu açıklamayı sadece Gebze Teknik'in sayfasında gördüm. Yani diyor ki eski okuluna dönünce kazandığın başka okula kayıt yaptırabilirsin. :/

MADDE 8 

(4) Bu Yönetmelik kapsamında geçiş yapan öğrencilerin yeni durumları, kayıt işlemi tamamlanıp, geçiş ve intibak işlemleri kesinleştikten sonra en geç 15 gün içinde Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı tarafından yükseköğretim öğrenci veritabanına (YÖKSİS) işlenir. (Ek cümleler:RG-21/12/2019-30985) İlgili yılda/dönemde yatay geçiş başvurusu kabul edilerek kayıt yaptıran ancak eğitim-öğretim dönemi başlamadan önce yatay geçiş hakkından vazgeçen öğrencilerin yatay geçiş işlemleri iptal edilir. Bu öğrenciler yatay geçiş yapmış öğrenci kabul edilmez ve yatay geçiş başvurusu yaptıkları yükseköğretim kurumuna geri dönerler. Bu öğrenciler yatay geçiş kaydını iptal ettirdikleri yıl/dönemde başka bir yükseköğretim kurumuna yatay geçiş hakkı elde etmeleri durumunda yatay geçiş yapabilirler. Bu durumdaki öğrenciler de bu madde hükümlerine göre yükseköğretim öğrenci veri tabanına (YÖKSİS) işlenir.
  • GoodMorningTeacher  (29.08.20 12:22:09) 
Kafam karıştı. Böyle bir madde eskiden yoktu sanırsam. Siz güncel merkezi yatay geçiş yönetmeliğine bir bakın. Ben de müsait olunca bakayım bi.


  • armagan abanuz  (29.08.20 12:28:43) 
[]

İstanbul'da uygun fiyata böğürtlen satan market biliyor musunuz?

Ahududu/frambuaz, yaban mersini, böğürtlen çok pahalıya satılıyor. :( 100 gramlık kutularının fiyatı 10 liradan başlıyor. Bunları daha uygun fiyatlara satan marketleri biliyor musunuz?




 
Onların hepsi bi hâlden geliyor bence, o yüzden ucuza satılamıyor :(

Ormanlarda şimdi böğürtlen mevsimi, gidip toplayabilirsiniz :)
  • damba  (25.08.20 18:56:23) 
[]

Toplumda şiddetin arttığını, artacağını düşünüyor musunuz?

Son yıllarda sıkça kadınlara, çocuklara, hayvanlara şiddet olaylarını duyuyoruz bunlara ek olarak trafikteki en ufak tartışmalar bile silahla yaralanmalarla hatta ölümle sonuçlanabiliyor, aynı durum komşular arasında, sağlık çalışanlarına yönelik şiddette de geçerli. Şiddet olaylarının eskiye göre çok daha fazla olduğunu hatta artacağını düşünüyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz? Sizce önceden yaşadığımız toplumda şiddet olayları bu kadar çok muydu, yoksa hep böyleydi de sosyal medya sayesinde mi haberdar oluyoruz? Ek olarak, siz şiddet olaylarının artacağını düşünüyor musunuz?


 
Şiddet=Yoksulluk

Yoksulluk arttıkça şiddet de artar. Her geçen gün yoksullaşan bir ülkede şiddetin yaygınlaşması normal. Bu ülkede insanları iyiliğe sevk edecek "dışarıdan" hiçbir sebep göremiyorum.
  • alfred  (09.08.20 20:49:36) 
Hep böyle miydi, bilmiyorum ama insanların birbirine sistematik bir şekilde uyguladıkları psikolojik şiddet son zamanlarda dikkatimi çekmeye başladı. İnsanlar genel olarak kaba, bencil, konforuna düşkün olmayı yegliyorlar gozlemledigim kadarıyla. Bu süreçleri doğuran nedenleri bilemiyorum, herkesin keskin bir tarafı var ve bunu göstermeye eskisi kadar çekinmiyor gibiler. Erkeğin kadına, kadinin erkeğe, bizden olmayana, farklı olana karşı koşulsuz bir yadsima söz konusu. Ben bu konuda büyük hayalkirikliklari yaşıyorum son zamanlarda. Zihinsel denetimin ortadan kalktığı durumlarda da iş fiziksel şiddete kadar varıyor olabilir. Trafikte ve internette insanların icinde birikmiş digerlerine duyulan emsalsiz öfkeyi ve horgoruyu çok net görebiliyorum. Yan yanayken, birbirlerimizin yüzlerine bakarken medeni olmak zorunluluğundan bu öfkeyi baskiliyoruz fakat kimsenin bize ulaşamadığını düşündüğümüz zamanlarda hiçbir kontrol mekanizmasina, filtreye başvurmadan olduğu gibi saliyoruz. Bu beni ciddi anlamda korkutuyor ve insanlarla iliskilerime etki ediyor.


  • epistemic_regress  (09.08.20 20:51:14) 
Cocuklugumda yasadigim ilk travma evimize 15-20 dakika uzalikta olan bir evde yasanan tecavuz olayiydi. 5 kisi 15 yasinda bir kizi kaciirip 2 hafta boyunca tecavuz etmisti. ya 94 sonu,ya 95 basi). Bunu da aksam haberlerinde, ucuncu sayfa haberi verir gibi sunup gecmislerdi sadece. Su an boyle bir sey yasansa(benzerlerinde gordugumuz gibi) sosyal medya yikilir. Tahmin edeceginiz uzere boktan bir yerde gecti yani cocuklugum; neden yan baktin diye islenen cinayetler, adam kacirmalar, hirsizliklar vs bir ton olay var hafizamda.. Eskiden sadece yerel halk bilip, konusurken bunlari simdi sosyal medya sayesinde herkesin haber oluyor..

Kadinlarin bilinclenmesi sayesinde siddet haberlerini daha cok duyuyoruz., Yani eskiden oldugu gibi kocamdir, babamdir, ne yapsa yeridir demiyorlar neyse ki. Twitterdan vsden de olsa duyuruyorlar..

Ayrica 30 sene onceki nufusla simdiki arasinda daglar kadar fark var mesela. Ulke silme insan doldu, duze cikmadigimiz surece(yakin gelecekte pek mumkun degil gibi) artmaya devam edecegini gormek zor degil.

Eskiden hic boyle degildi, huzurlu bir ulkeydik diyenlerin korunakli bir cocukluk gecirdiklerini, sadece kendi cevrelerine bakip yakip genelleme yaptiklarini dusunuyorum..
  • bahele  (09.08.20 21:37:57 ~ 10.08.20 01:27:27) 
bahele +1

Şiddet olaylari eskiden de vardi ama sosyal medya vb gibi mecralar yoktu ve kucuk bi gazete kosesinde yitip gidiyordu cogu.

Arti olarak nufus oranindan bahsetmis arkadas. Evet nufus artis orani ve sosyal medya birlesince su anki tablo cok daha karamsar gorunuyor ama bu her zamanki tablonun gorunur hali sadece.
  • msb  (10.08.20 00:28:39) 
Duymuyoruz, medya onları gözümüze sokuyor. Bir artış ya da azalma olduğunu zannetmiyorum, sadce daha fazla sık ve kolay haberimiz oluyor


  • encokbenisevinnolur  (10.08.20 00:52:43) 
[]

Bilanço ve gelir tablosuna göre en önemli üç hesap hangileri oluyor?

Muhasebeden ya da ekonomiden anlayanlar daha doğru bilecektir, bilanço ve gelir tablosunu göz önünde bulundurursak işletmelerin dönemsonu işlemlerindeki en önemli üç hesabı hangileridir?




 
Neye göre, kime göre en önemli?


  • kibritsuyu  (28.06.20 13:51:18) 
bankalar nezdinde konuşacak olursam bir firmanın kredibilitesini ölçerken dikkat edilen unsurlar en basit tabirle şunlar:
1) ciro
2) faaliyet karı
3) özkaynaklar
4) banka borçluluğu
5) alacaklar ve stoklar

bunlar dışında başka parametreler de var tabi ancak bir bankacının önünde rastgele bir bilanço ve gelir tablosu koyarsan ilk bunlara ve bunların birbirleri olan ilişkisine bakar.
  • derdi dertsizlik olan adam  (28.06.20 14:30:13) 
[]

Bağımlılığı nedeniyle ailesini darlığa düşüren kişi nasıl kısıtlanır?

Babam 10 seneden fazladır sürekli çok yüksek paralarla şans oyunları oynuyor. Yiyecek ekmeği olmadığı zamanlarda bile saatlerce şans oyunlarına kafa yorup, son parasını bu lanet şeye yatırmış birisi. Ne eve gerektiği kadar para harcıyor, ne ailesinin masraflarını karşılıyor. Bu ay neredeyse asgari ücret kadar bir parayı şans oyunları için kullanmış, üstelik kriz nedeniyle maaşı yarıya düşürüldü, kredi borcu var.

Hukuki açıdan böyle bir kısıtlama yapılıyor. Ama bunu nasıl gerçekleştirebiliriz? Savcılığa gidip dilekçe mi vermem lazım? Bu yaptıklarını nasıl kanıtlayabilirim kısıtlama için?


 
Hukuki açıdan kısıtlama yapılması kolay değil. Mümkün ama sanıldığı gibi mahkemeye başvurdumla bitmiyor birinci göz olarak biliyorum. İmza yetkisinin alınması vs gibi şeyler ileride daha büyük sıkıntılar çıkarıyor. Kaldı ki kendisi istemedikten sonra siz aldırtamazsınız zaten.

Kendisi tedavi olmak istemedikten sonra zor. En kesin çözümü paraya ulaşamaması. Bunun için kredi kartlarını kapatması, kara listeye girmesi, bir daha kredi çekecek, kredi kartı alacak duruma gelememesi lazım.

Bu arada tedavi yöntemleri var bağımlılıktan kullanılan naltrexone implant takılması gibi, genelde madde ve alkolde kullanılıyor ama kumar için de uygulanmaya başladı. asgari ücreti 1 ayda yatırmak pek büyük sayılmıyor yanlış anlamayın. Millet onu tek maça basıyor. Tabii ki bu gelirden gelire değişir. Şundan söylüyorum, bu meblalar size göre büyük ise Bu implantlara o kadar para harcamak gerekiyor çünkü ve kaldı ki kesin çözüm de değil.
  • ihanet kac kisilik  (26.06.20 22:59:10) 
@ihanet kac kisilik

Teşekkür ederim yanıtınız için. Bu şans oynlarına olan bağımlılığının yanında deli gibi savurgan yanı var. Yemek konusunda alışveriş konusunda her şeyde. Gereksiz olan her şeye kendi bütçesini aşacak şekilde harcama yapıyor. Hele bu kriz döneminde yaptığı savurganlık, harcamaları, bağımlılığı gerçekten ciddi sorunlar yaratmaya başladı.

Bu yaptığı harcamalar sırasında faturalarını geç ödemesi, ailesinin maddi sıkıntısı yaşaması kısıtlanması için yeterli olmaz mı? :(
  • GoodMorningTeacher  (26.06.20 23:04:08) 
İlişkinizi, durumu bilmeden yorum yapmak zor ama dediğim gibi önce kendisinin buna ikna olması gerekiyor. Savurganlık başka bir şey kumar bağımlılığı farklı. Konu sadece kumar bağımlılığı olmadığına göre en mantıklı iş kendisi ile ciddi bir şekilde konuşup kendisinin ekonomisi dahil aldığı maaşı size verip sizden birisinin ev ekonomisini idare ettirmesi. ( muhtemelen kabul etmeyecektir)

Yani bir nevi siz ona harçlık vereceksiniz. Kredi kartı kullanmayacak, kredi çekmeyecek. Yakın ailemde çözümü böyle bulanlar oldu ama kumar bağımlılığı olduğunu tedavi olarak kabul etti o kişi zaten. Her 3 ayda 1 implant takılıyor ( ufak bir Operasyon gibi bir ilaç koyuyorlar deri altına) bağımlılığa karşı.

Siz kimseye çok savruk diye para konusunda kısıtlama getiremezsiniz kanuni olarak. Tek yolu boşanma davası ile tehdit edebilir anneniz.

Kısıtlamada tedavi gören kendi istese bile devlet hastanesinin psikayatri bölümünden raporlar gerekiyor. Bir daha iş bulma konusunda büyük sıkıntılar çekiyor o kişi imza yetkisi elinden alındığı için.

İlk başta dostane şekilde durumu konuşup çözülmüyorsa daha sonra annenizin özellikle biraz sert çıkması biraz toparlanması in bir ihtimal görünüyor.
  • ihanet kac kisilik  (26.06.20 23:49:08) 
[]

Çevrenizde evli ve mutlu çiftler var mı?

Son yıllarda çevremde çok fazla boşanan, sürekli kavga eden, birbirinden şikayet eden çift var. Bu çiftlerin yaşları 27-35 arasında. Kimisinin evliliği daha beş seneyi dahi doldurmamış. Ama aralarındaki iletişim korkunç bir hale gelmiş. Eğitim ve kariyer açısından ülke geneline göre çok iyi seviyedeler. Çoğunun arasında kültür farkı da yok. Hele çocukları henüz 4 yaşına bile gelmemiş çiftlerin kavgaları daha korkunç oluyor.

Artık evli ve mutlu çift sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor gibi. Bu insanlar kavga etmek, boşanmak için evlenmiyor ama bu hale gelmeleri dramatik değil mi? Çok üzücü.


 
Çevrenkelier belki farklıdır ama ben bunu "6,ay içinde tanışıp evlenmeye" bağlıyorum.

6 ay tabi lafın gelişi. Bir insanı tanımak için hem yıllar geçmesi gerekiyor hem de birçok durumu birlikte yaşamış olmak gerekiyor.

Ama çoğu kişi, kısa bir sevgililik döneminden sonra evleniyor. Çünkü sanıyorlar evlilikte sevgililik gibi neşeli bir oyun. Her günleri öyle geçecek sanıyorlar. Sonra da gerçekle çat çat yüzlerine vurmaya başlayınca her iki taraf da afallıyor, çirkibleşebiliyor vsvs.
  • sorularimicinfeykhesap  (25.06.20 23:29:58) 
ben hic gormedim acikcasi.

bir hizla evlenip mutsuz oluyorlar. bosanan cok var. 22-30 yas arasi cok.
  • baldan kaymak  (25.06.20 23:38:39) 
Evli insani tanimasam bile genel ifadesinden anliyorum artik. Mutsuz, bezgin bi ifade.


  • msb  (25.06.20 23:55:50) 
çevremde mutlu olan var.
genç olan, söylediğiniz yaş aralığında bir tane.
ileri yaşlarda daha fazla çift var mutlu olan.

mutsuz olanların durumu dramatik değil, çünkü zaten beklenen bir şey bu.
perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor genelde.
sorun evlilikte değil, insanların yaklaşımında.
  • blatta hiberna  (26.06.20 00:10:57 ~ 00:13:14) 
Yok. Bir tane bile yok. 30 yıllık evlisinde de aynı bıkkınlık 5 senelik evli olanda da.


  • black holes in the sky  (26.06.20 00:43:54) 
30 yaş altı evet mutsuz ve paylaşım cok az
Ama 30/35 civarı evliler daha iyi ya da stabil gibi.

  • chemnil  (26.06.20 01:01:20) 
Hiç yok. Seks hayatları berbat.


  • kickboxer  (26.06.20 01:03:48) 
Benim çevremde de durum kötü. Mutlu evlilikler az. Herkes hemen tanışıp evlenme derdinde. Bir yarış var da bizim haberimiz yok galiba. En çok üzüldüğüm de arada kalan çocuklar. Daha kendileri büyümemiş insanlar biran önce çocuk sahibi olma peşinde. Çok yazık.


  • kostüm çok güzel prenses misiniz  (26.06.20 01:12:33) 
Ben bu konuda şanslı azinliktanim galiba; arkadaşlarım, ailem içinde evliliğini güzel bir şekilde idare eden çok insan var. İç dünyalarını %100 bilemiyorum tabii, her evlilikte olduğu gibi ufak tefek sorunları oluyordur ama birbirleriyle iletişimi olan, mutlu çiftler genelde yakinimdakiler. Bunu empati yeteneğine bağlıyorum ben. Empati, sevgi ve saygı bir ilişkide ne kadar fazlaysa o ilişki o kadar güzel şekilde ilerliyor. Çocuk konusunda da mesela; hiç çocuk düşünmeyen ve korkan ben bu çiftler sayesinde yavaş yavaş daha sıcak bakmaya başladım.

Ha hiç mi boşanan yok? 2 dayım birer yıl arayla boşandı; biri 30 yıllık evliydi, diğerı 4 yıllık. Ama sırf bu ikisine bakarak tüm çevremde evlilikler çok sorunlu diyemem.
  • fraise  (26.06.20 01:25:34) 
Evlilik bir mutlu olma aracı değil ki zaten ? De facto olarak evliliği neden mutlulukla bir yazarlar anlamam.

Evlilik bir insanla aynı evi paylaşmanın maddi ve manevi olarak ibraz edilmesinden öte bir şey değil.
  • Avoiding The Puddle  (26.06.20 02:18:39) 
en son evli bir arkadaşa sorduğumda %60 pişmanım demişti. %40 mutluluk da çocuk içinmiş.


  • tabudeviren  (26.06.20 09:52:24) 
Benim çevremde mutsuz olan az ama çevremdeki evli erkeklerin yarıya yakını abaza. Kalan yarısının da bir kısmı aşırı görgüsüz. Hanımlarını tanımıyorum bu adamları nasıl çekiyorlar bilmiyorum belki onlarda öyledir. Çoğunluğu evliliklerinden memnun. Gelip evlenme diye kafa utuleyene boşan o zaman diyorum ağlamaya başlıyor.


  • Topalordek  (26.06.20 09:59:38) 
bir hızla evlenip mutsuz olanlar konusunda herkes yazmış zaten ve fakat üniversitenin ilk yıllarından itibaren beraber olup, yedi sene sonunda evlenip bir sene sonra boşanan da var. zor işler.


  • ismim ibrahim  (26.06.20 10:00:39) 
Ben varım.

Çünkü eşim en iyi arkadaşım, tek arkadaşım. Klişe bir tabir biliyorum ama ben zaten çok bir çevresi olmayan bir insanken, bir de başka bir şehre çalışmaya geldim. E tanıdık da kimse yok. Birbirimizden başka arkadaşımız da yok.

Bunu bozacak, huzur kaçıracak tek şey olarak çocuk yapmayı görüyoruz. O yüzden mesela çocuk yapmaya mesafeliyiz. Çünkü bahsettiğiniz gibi "evli ve mutsuz çiftler" genelde çocuklu çiftler oluyor. Çocuktan sonra bir yerde mecburi katlanmaya dönüyor olay.
  • akatreil  (26.06.20 10:02:46) 
Valla ben memleketten çok uzak bir yerde yaşıyorum. Antalya'da çevremde bir sürü mutsuz çift var. Her gün kavga gürültü, tartışma. Antalya'da genel olarak herkes mutsuz gibi geldi bana
Fakat; yaşadığım yerde birçok mutlu çift var. Havasından mı suyundan mı bilemedim.

  • komando kani var bende  (26.06.20 10:07:47) 
Bunlardan biri de benim. İki evlilik yaptım, biri 4 biri 3 yıl sürdü. Sanırım insanlar içinde büyüdüğü aile ortamını bekliyor, bulamayınca da hüsranla sonuçlanıyor. Bulmak da pek mümkün değil, jenarasyon farklı. Erkeklerde kabahat çoktur ama kadınların hiçbir şeye tahammülü yok. Maddi zorluk da buna dahil, kocalarının depresyona girmiş olmalarını bile ben bu dünyaya mutsuz olmaya gelmedim diye karşılayabiliyorlar. Entelektüel düzeyler hemen hemen aynı da olsa ev içinde farklılıklar batabiliyor bir süre sonra. Kadınlar ev işlerinde erkeklerin kendileri kadar becerikli olmalarını beklerken, erkekler ev işlerinin karı koca arasına girmesinden şikayetçi. Eşleri geçtim, aileler bile tahammülsüz, boşanırlar biter kafasındalar. Karı koca ikisinin de çalıştığı durumlarda yorgunluktan cinsel istek daha da azalıyor, ve bu mesafeleri arttırıyor. Bir taraf sürekli ilgi ve pohpohlanma beklerken diğer taraf yorulduğunda artık beni sevmiyorsunlar başlıyor. Tahammülsüzüz, en büyük problem bu. Ailenin kutsallığı da kalmamış üstelik. Biterse bitsine dönüyor iş. Bir şekilde olmuyor yani.


  • antihero  (26.06.20 10:24:00) 
32 yaşındayım. izmir. Cevremde henüz mutlu bir evliliğe rastlamadım. Kendi annem babam/abimin evlilikleri ve arkadas cevrem dahil. Evliliğe olan yaklaşımım nihayete erdi sanırım. Evlenmeyeceğim.


  • tmm  (26.06.20 10:55:29) 
ben bugüne kadar bir tane mutlu evlilik gördüm. bir gamer çiftti onlar da kafaları müthiş aynı çalışıyordu. başka da görmedim. geri kalanların hepsi sorunlu, hepsi problemli. tam olarak antihero'nun anlattıklarıyla dolu evlilikler.

evlenmeyin, gerek yok. saçma sapan bir kurum.
  • avianthem  (26.06.20 11:42:46) 
Ben de çok kısa sürede tanışıp evlenen çiftlerde bunu görüyorum ya hemen boşanıyorlar yada ailelerinden eşinden felan mutsuzlugunu cok kolay dile getirebiliyorlar, ben ve eşim 3 yıldır evliyiz, üniversiteden beri beraberiz total 8 yıl, gayet arkadaş sevgili her şeyiz. Evlenince farklı bir insanlar karşılaşmadım, ve hiç konuşmasak bile gayet ne dediğimizi anlıyoruz. Bu işler sabır işi biraz da. Evlenmeden önce sevgiliyle mutlaka 2-3 tartışma yaşıcak kadar birlikte olunmalı. Tüm ortamlara girilmeli ve iki bireyde olgun olmalı çünkü bu iş sevgililinten öte biraz daha. Tartışma konusu ise şu şekilde ilk tartışmada cok muhim değil hemen biri alttan alır geçer ama 2-3 tartışmada artık insanın gerçek yüzünü görüyorsun o şekilde kabullenirsin veya etmezsin


  • esinikaybetmiscorap.  (26.06.20 12:07:01) 
Var. Abim ve 3 kuzenim evli. Hepsi mutlu. Abimin 2 çocuğu var, bir kuzenin 1 tane çocuk. Hepsi mutlu, herkes mutlu.


  • put it in your appropriate place  (26.06.20 12:21:11) 
Biz varız :)

Daha önce benzer konulara da yazmıştım. 15 senedir evliyiz , 1 gün bile eve ayaklarımız geri geri gitmedik , seve seve koşa koşa gittik hep. Huzur,güç bulduğumuz tek yer birbirimizin yanı oldu. Evlilik genel anlamda güzel bir şey mi ? Çevremde gördüklerimden çıkan sonuç asla değil. Bizim evliliğimiz güzel :)
  • synax  (26.06.20 15:04:08) 
evde kardeşinizle nasıl tartışıyorsanız eşinizle de tartışıyosunuz arada. ama sıklığı ve şiddeti önemli. azcık tartışma çokça mutluluk var bizde.


  • xrated  (26.06.20 15:24:13 ~ 15:25:45) 
benim 5-6 kişilik arkadaş grubumda herkes mutlu. ben nişanlıyım ne olacağını kestiremiyorum. evlilik çok zor bir şey. tahammülsüz, uzlaşmayı bilmeyen insanlar evlenirse ister çok sevsinler ister 10 sene çıkmış olsunlar o evlilikler yürümüyor. birçoğumuz da tahammülsüzüz aslında. kendimizi bu yönde geliştirirsek karşımızda da böyle olmayan biri olursa yürümemesi için ekstrem bir şey olmadıkça bir sebep yok bence. sevgi saygı onları saymaya gerek yok zaten.

sadece 1 çift bizde bir garip onları unutmuşum. 6 ay sonra uzak evlilik (atama memuriyet meselesi) olmasına rağmen boşanmaya falan kalktılar ki evlendikten sonra 1 kez görüştüler zaten. sorunları da şuydu: bunlar evlenmeden hiç bir ciddi konuyu konuşmamışlar. Resmen hayat görüşleri bile ayrı. Görünen köy olayı var mesela bunlarda da.
  • sanguine mcqaer  (26.06.20 15:52:41) 
Kesinlikle sevgilimle 6 ay aynı evde yaşarım. Eğer hala herşey iyiyse ozmn evlenirim.

Şöyle diyim, gören herkesin hayran ötesi hayran olduğu, ben sormadan çevremin kendiliğinden sevgilin çok kaliteli çok düzgün çok harika biri deme gereği duyduğu über yakışıklı eski sevgilimden ayrıldım mesela. Hem de bitiren bendim. Aynı evde yaşamasam bilemezdim ama. Aşırı bencildi misal, aşırı tembeldi. Aşırı rahatına düşkündü. Hani herkes rahatına düşkündür hatta ben rahatıma düşkünlüğüm ile mehşur biriyim, ama sıkıya gelmem gerekiyorsa alasını yaparım. Ama o 7/24 rahatına düşkündü misal. Hatta son zaman, ya bundan çocuğum olursa ayvayı yedim diyecek bir duruma geldim. Ama dışarda gör ütüsüz kot bile giymez, gerekirse dışarı çıkmaz ama çıkacaksa jilet gibidir. Bir bakmışsın bütün haftasonu evde mahoş mahoş gezinen, sana kahrını çektiren adam kalkmış dışarı çıkacağı için ütüsünü yapıyor, şoka girersin. Harikadır yani dışarıdan. Bazen ben bile unutup diyorum, nasıl bıraktın mis gibi çocuğu diye, tabi bu düşünce 2sn sürüyor, sonra asıl olan karakteri aklıma geliyor of iyi ki bıraktın aferin kızım diyorum. Ev diyip geçmeyin öyle çok şey oluyor ki evde.

Kısacası yaşamadan bilinmiyor. Önce tadına varacaksın. Birkaç aşama kaydedilecek evde, sonra zamanla herkes artık kendi olduğunda hala herşey iyiyse tamam, hatta öylesini bulursan kaçırmayacaksın.

Eskiden insanlar seyahat edermiş ama artık tanıma yolu değil, seyahatler uzun süreli yol yapma serüvenleri.

Aynı evde yaşayacaksın. Budur.

Soruna cevap değil biliyorum ama böyle. Öyle 3 gün bende 4 gün kendi evinde de değil. G.t g.te yaşayacaksın arkadaşım aylarca aynı evli gibi. Ondan sonra o kişi ile evlenmeyi gözün yiyorsa, kesiyorsa canın istiyorsa evleneceksin.

Soruna kısa bir cevap verirsem çoğu ilişki dürüst değil çünkü. Konuaşamadıkları, ay bundan alınır mı diyecekleri insanlarla evleniyorlar. Sonra buraya gelip soru soruyorlar eşim bunu yaptı konuşsam mı ama nasıl diyeceğim alınır o öyle bu böyle olur. Eşimle bir konuyu konuşarak çözmek mümkün değil, konuşarak çözemiyoruz biz.... Ee napacaklar. İki seks yap halının altına süpür sorun gerçekten patlak verene kdr...

Ya da mesleği için evlen, evi arabası için evlen, güzelliği için evlen ee sonra??? Güzelliği ile sahip olduğu kibir, onun için harcadığı zaman ve para, bencilliği belki takındığı yapay davranışlar sana uyacak mı? Yada bütün haftasonu pes oynaması. Aslında onun boş hayatının içinde mutlu olmadığını fark ettiğinde ne olacak?

İnsanın değeri olacak değeri, değerleri.. Sonra benzer değerlere sahip biri ile olacak. Sevmeyi bilecek. Dürüst olacak. Sonra evleniyor mı çocuk mu yapıyor me bok yapıyorsa yapsın. Değer derken ah o egeli ben de egeliyim, aynı kafadayız değer yargılarımız aynı vs vs bundan bahsetmiyorum. Misal senin için film izlemek bir değerdir, öbürü için sürekli film izlemek anlamsızdır, belgesel izlemek ya da sıkıcı diye tabir edilen sanat filmleri izlemek bir değerdir. Misal senin için sağlıklı beslenmek bir değerdir, onun için bulduğu her dönerciye girmek. Yani aslında küçük değerlerin büyük puzzle ı oluşturduğu bir şeydir ilişki.

Ama biz hala ben onu değiştiririm kafası ile evlenelim, konuşamadığımız konuları içimize atalım, aman ne güzel ilişkim var şimdi kavga etmeyelim bundan diye gerçek fikirlerimizi söylemeyelim. Ama bu böyle gitmez ki, patlar işte bir yerde..

Dramatik mi bilmiyorum ama bir tiyatro oyununda sahneler ilerledikçe ortaya serilen çözümlenmeler gibi.
  • mobydick  (26.06.20 20:39:59 ~ 20:53:44) 
[]

Bu süreç gönül ilişkilerinizi nasıl etkiledi?

Flört ettiğiniz, sevgili olduğunuz insanlarla ilişkiniz nasıl etkilendi bu süreçte? Sizce bundan sonra bu devam eden süreçte ilişkiler nasıl etkilenecek? İş yerleri evden çalışmaya ediyor, üniversitelerin ne zaman açılacağı belirsiz. Yeni insanlarla tanışacak yerler kalmadı neredeyse. Üstelik virüs nedeniyle insanlar endişeli.




 
zaten sosyal olmayanları olumlu bile etkiledi. önceden sokakta dolaşanlar da artık matchmaking uygulamaları kullanır oldular, daha çok sosyal medyada takılmaya başladılar, sanal ilişkilere hiç yaklaşmayanlar için bir fırsat bile olduğunu düşünüyorum.


  • Bruce  (24.06.20 23:26:11) 
Online tanışmanin toplum nezdinde normalleşme hızı artmış gibi görünüyor hakikaten. Hatta bir nebze daha güvenli bile algılanacak olabilir sağlık endişesi işin içerisine girdiği için. Bir de online flörtun gerçek hayattaki buluşmalara evrilmesi aşamasında insanlar daha seçici olacaklardır, öylesine bir tanışmak için buluşmak falan pek akıl karı değil artık. Görüşülecek kişilerin kaç kişiyle ne kadar temas içinde olduğu ve sosyal mesafe kurallarını ne kadar takip ettiği de yeni bir kriter olarak eklenmiş olabilir flört/buluşma tercihlerine.


  • Olive  (25.06.20 13:09:25) 
[]

Yıllar önce verilen çekin ödemesi bugün alınabilir mi?

Babam 10-12 sene kadar önce birisine çek ile borç vermiş. Bugün bu çekin ödemesini alabilme imkanımız var mı?




 
Zamanaşımına uğramıştır. şansınızı denemek için 7 ornek ilamsız takip açabilirsiniz.


  • Gaip  (22.06.20 23:11:33 ~ 23:12:32) 
Konunun çek kanunuyla alakası olup olmadığını anlayalım önce, çeki nasıl vermiş?

Hatır çeki dediğimiz yöntemle çeki yazıp bir tanıdığa mı vermiş? Çeki kim tahsil etmiş? Çeki verdiğine dair bir belge evrak vs var mı?

Biraz ayrıntı verirsen belki duyurucu avukat arkadaşlar yardım eder.
  • John Bloor  (23.06.20 11:13:04) 
7 örnek icra takibi açın. itiraz ederlerse itirazın iptali davasında çek delil başlangıcı olarak kullanılabilir. hak kaybına uğramamak adına mutlaka bir avukata gidin.


  • hazarcan  (24.06.20 14:12:56) 
[]

Çin'den yayılan hastalıkla ilgili önlem almayı planlıyor musunuz?

Özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde yaşayıp şimdiden önlem alan var mı? Ne yaptınız, ne aldınız mesela?




 
hayır.


  • ozdek  (25.01.20 22:30:56) 
Bişi olmaz... yılan çorbasına devam


  • Deathrow  (25.01.20 23:05:20) 
Bol bol el yıkıyorum. Maske de alacağım.

Yapabileceğim çok fazla bir şey de yok açıkçası.
  • chihirovekohaku  (25.01.20 23:10:55) 
Yok.


  • ryhmer  (26.01.20 03:06:53) 
[]

Operatör çalışanının habersiz işlem yapması durumunda ne yapılabilir?

Merhaba duyuru sakinleri, annem faturasız hat kullanıcısı, cuma günü hattını taşımak için bir operatör mağazasına gidiyor. Buradaki çalışan annemin hattını faturasızdan faturalıya geçirip, 12 aylık yani yıllık bir pakete dahil ediyor. Anneme sadece tablet üzerinde imza atacağı yerleri gösteriyor. Annem de tabletteki sayfaları kontrol etmeden 'yalnızca hat taşımak için gerekli olduğunu sandığı' imzaları atıp çıkıyor. Çalışan hattın üç gün içersinde açılacağı dışında bir bilgi vermiyor. Bu arada kardeşimde yanında annemin, çalışan ne paketten ne de faturalı hat durumuna dair bir şey demiş.

İlgili operatörün müşteri hizmetleri ile görüştüm imza atıldığı için bir şey yapamıyorlarmış. Bu durumda yapabileceğimiz bir şey olur mu?


 
tüketici hakem heyetine başvuracaksınız.


  • antonin artaud  (21.01.20 12:13:50) 
Hemen başka bir operatöre faturasıza numarayı taşıyın, bu 3-5 gün süre için çıkan faturayı ödeyip tüketici hakem heyetine şikayet edin.

Belki de avantajlıdır faturalu tarife, bir inceleseydiniz.
  • John Bloor  (21.01.20 12:36:23) 
@John Bloor

Yapılan pakette dakika çok az, birde internet paketinin yarısı sosyal medya için. Annem sosyal medya uygulamalarını kullanmıyor.

Eğer yanılmıyorsam mevcut paket taahhütlü, iptal edilince erken iptal bedeli diye bir ücreti var. Zaten hat taşındığı için 19.95lik bir fatura gözüküyor. Ayın 10'unda paketin faturası kesilecekmiş.
  • GoodMorningTeacher  (21.01.20 12:43:29) 
İptal edince indirim yapılan kısmın tamamını alırlar kanuni olarak, mesela;

nomral paket 45 tl ama taahhüt verdiniz diye size 25 tl fatura edilecek diyelim, yani her ay 20 tl indirim alacaksınız. İşte iptal ettiğiniz zaman kaç tane 20 tl indirim yaptılarsa onu fatura edebilirler.

Arayın şimdi müşteri hizmetlerini, iptal edeceğiz ne kadar ceza tahakkuk edecek diye sorun.
  • John Bloor  (21.01.20 13:23:39) 
"Tüketici, sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren on dört gün içinde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir."

kaynak: www.alomaliye.com

Buldugumu buraya biraktim, detaylari incelersiniz.
  • VIPCH  (21.01.20 13:40:34) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.