Ekşi Duyuru

Arzu Erkan. Çift terapisi dersimi direkt kendisinden almıştım zamanında, çok iyi bir hoca olmasının yanında iyi bir terapisttir.

1 nisan'da bls'den başvurdum, 7 nisan'da pasaportum kargoya verilmişti.

sub woofer'ı ses kartının monitör çıkışına bağlıyorsun.

sağ ve sol olarak

monitörleri de sub wooferın üzerine output kısmına bağlıyorsun

low pass high pass filter olayı da monitörlerin hepsi aynı frekansı okumasın diye kullanılıyor. sublar düşük frekansları okur,yüksek frekansları okumaz ya hani. monitörler de sublar kadar düşük frekansları okumaz o yüzken hepsi aynı frekansları okumasın ses bozulmasın diye ayarlanıyor.

ama bu kompozisyonda iyi netice alır mısn onu bilmiyorum.

www.infomusicshop.com

bak şurada açıklamış nasıl bağlanacağını

ne maksatla kullanacağın çok önemli burada

bazı püf noktaları var monitör seçimiyle alakalı, detay verirsen yardımcı olmaya çalışırız.

iloud ile calisacak kadar kucuk odada woofer sana
sadece dert yaratir.

sub’lari yari acik bir kulaklikla kontrol et daha iyi.

logitech z333

daha bir hafta önce aldım, hakkını veriyor.
referans monitörü olarak kullanamazsın ama diğer her şey için pahalı markaların yaptığından eksik bir şey yapmaz.

logitech z3e 2+1 set kullaniyorum su anda, ama ses dogal degil ve biraz da boguk (bassy dedikleri sanirim) geliyor.

ozellikle subwooferda hava deligi olmadigi icin bu modeli bulup ikinci el almistim, ancak umdugumu bulamadim. o yuzden su anda logitech almaya korkuyorum, yoksa bir ara aklimda z623 modeli vardi. dinlemem lazim almadan once.

sanki 2+1 sistemdense, 2.0 bir set beni daha mutlu edecekmis gibi hissediyorum.

mesela urbanears ralis bluetooth hoparlorum var, sesi -biraz fazla bass agirlikli olsa da- beni cok cok mutlu ediyor. aynisinin 2.0 stereo versiyonunu bulsam dusunmeden alirim. :)

Aslında referans monitorler iyidir. Ben yamaha kullanıyorum müzik dinlemek de aşırı keyifli çünkü "süslemeden" orijinal haliyle çalıyor. Düşük ses seviyelerinde de oldukça iyi duyuluyor.

@anten Yamaha'nın hangi modelini kullanıyorsun?

hem nas (4 diskli qnap), hem cloud servisi (dropbox, box, icloud, onedrive) kullanan, hem de r-pi'si olan biri olarak tercihim: her zaman iyi bir cloud servisi yönünde olur. fiziksel çözümlerin derdi bitmiyor, artı olarak dışardan erişeyim internete açayım dersen güvenlik sıkıntısı sebebiyle uykusuz kalıyorsun. google zaten her şeyini endeksliyor. kafamın en rahat olduğu seçenek her zaman cloud. bu arada şirketin falan varsa microsoft e3 lisansında 1 tb'lık onedrive içinde geliyor, onu da düşünebilirsin, hem diğer ıvır zıvırları da aradan çıkarırsın.

Benimkiyle aynı model 18 jantlı aracı olan bir arkadaşım benim arabaya ne zaman binse gençleştim resmen bu kadar mı farkeder diyor :D
Benim aracımda 16 jant var ve bizim lastikler run flat bunu da dikkate alın.

Total değişim (ilk ölçülerin aracın orijinal lastik ölçüsü olduğunu düşünürsek) yüzde -0.3. dolayısıyla bir güvenlik sorunu oluşturmaz. Daha kalın yanak her zaman daha konforludur. Aracın yüksekliği çok değişmeyeceği için savrulma kısmını geçiyorum. Taban oturumu daralacağı için yol tutuş azalacaktır ama o da belli belirsiz diye düşünüyorum. Dolayısıyla evet, konforda belli bir artış olur. Yol sesini daha az alır (bunda lastik kalitesi de önemli), tümseklerde çukurlarda araba içeri daha az darbe verir.

Benzin sarfiyatı artabilir

anlasilan o ki hissedilir bir fark oluyor. :)
ama yakit yuketiminin artmasi degil de, azalmasi beklenmez mi?

Buradan kac kisinin v40'i var bilmiyorum ama internetten Ilan sahiplerine mesaj atip bilgi isteyebilirsiniz. Bazilarina alici gibi gidip kontrol edebilirsiniz. Bayileri arayabilirsiniz. Ama ilk once aldiginiz kisiyi arayip "sen hayirdir" diye aciklama isteyebilirsiniz. Belki de hepsini yaptiniz sonra baslik actiniz.

hocam tarcanlara goturun arabayi istanbul'da da var

Sami tarcanı bulun .

ağız içinize krem sürmek mümkün mü acaba?

ben de girdim 4 saatlik bir sinava.

layer layer giyin, sicaksa ustunu cikarabilesin. bir de sicak kaynakli su icme sebebi olmasin.

sinav gunu minimum sivi al. sinav esnasinda yudum yudum su ic. kokleme. ben oyle yapmistim.sorun olmadi.

@co2s2, emin degilim ama surulebilir diye tahmin ediyorum, neden?

Sabah çay, kahve içme.

ben de girmiştim yıllar önce.

benim tavsiyem; vücudu susuz bırakan ve/veya çok susatan şeyleri (tuzlu şeyler, turşu vb) en az 2 gün önceden kesin ve şimdiden sınava son 2 gün kala yiyeceğiniz ve içeceğiniz şeyleri planlayın, dışarıdan yiyip içmeyin.

dolaylı bir etki ama 1-2 gün öncesinde bir gıdadan etkilenip geçireceğiniz kısa bir ishal bile sınav günü vucudunuzun sıvı dengesini etkileyecektir.

yine son 2-3 gün bol su için derim. sınav günü vucudun son gunlerde cektigi bir sivi kaybi susuzluk olmasin.

sınav sabahı da kahvaltınızı en sade ve risksiz şekilde yapın.

susuzluk hissi yediklerimiz ile çok bağlantılı.

camussan +1 kat kat giyinin terleme ihtimaline karşı

(saglik profesyoneli degilim, kendi
deneyimlerimden onerilerdir.)

@faati : krem sürünce en azından ağzınız daha az kurur herhalde. nemi tutar belki??

Ben bir yudumu üç dört parçaya bölüp yutuyorum. Sanki çok su içmişim gibi oluyor. Yazınca korkunç durdu ama işe yarıyor, özellikle sporda.

Hocam yetişkin bezi düşünür müsünüz çinde herkes kullanıyor sınavlarda

4 saat çiş tutamayan biriyseniz tutamazsınız.
yani bence uzun bi süre değil ama kişiye göre değişir. o nedenle bez diyorum. kadınsanız pedle de çözülebilir.
yoksa hele ki sınavda su içmeyecek değilsiniz. :/

Sorun tutmak/tutamamak değil, tutarım elbette ama sınav esnasında çişim gelsin ve dikkatim dağılsın istemiyorum.

Orijinal lastik ve jant ölçülerine dönün. Yumuşak yapılı ve yuvarlanma direnci düşük olan lastik alın.

Bunlar da kesmezse Citroen C5 sizi tatmin eder. 2.0 HDI hydactive süspansiyon süper bir şey.

Orjinal lastik ve jant var üzerinde ama en üst donanım olduğu için en büyük jant ve en ince yanak lastik var standart olarak. Performans ve görünüş odaklı bir seçim olmuş ama benim önceliğim konfor.

Diğer yandan, bir süre araç değiştirmeyi düşünmüyorum. :)

küçük jant + geniş yanak işe yarar. lastiklerin havasını çok basıyor da olabilirsiniz. bende de 18 jant var. bir ara düşünmüştüm ama sonra vazgeçtim. sağlam yollarda ince jant daha keyifli oluyor.

evet ince yanak konfor bakımından çok kötü etki ediyor. geniş yanaklı bir modele geçmeniz lazım, ciddi etkiler.

Teker çapı değişmeden yanak arttırıp jant 17 düşülebilir, merak ettim bir hesaplayayım hemen.

225/45/17 yaparsanız neredeyse aynı çap oluyor, toplam çap 10 mm büyüyor, önemsiz bir büyüme.

Yanak yüksekliği 84 mm iken 102 mm oluyor.

front-end tarafta her sekilde html, css, ve javascript kullanman gerekiyor. yani javascript ogrenmen gerekiyor bir sekilde.

diger tarfandan api ve back-end tarafini da yazman lazim uygulamanin. bu durumda da en en pratik sekilde onune iki secenek cikiyor. birincisi python/django, ikinci olarak da javascript/nodejs. front end icin javascript ogrenmisken back-end icin de farkli bir dil ogrenmen gerekmesin diye bu iki secenekten javascript/nodejs daha mantikli geliyor.

o nedenle html+css+javascript+nodejs en az dille en cok uretken olabilecegin yontem olacaktir. belki bunun uzerine vue ve express.js frameworkleri ogrenirsen browser navigasyon/history, single page application, crud api gibi bircok konuyu da ayni araclar icinde cozebilirsin.

Sadece dil olaran bakma. Bu isin host kısmı var. Türkiye'de uygun hostlar genelde php oluyor. İstediğin herşeyi php ile yaparsınız. php ve MySQL konularında, Yardım lazım olursa özelden yazın yardımcı olalım.

Host tarafı sorun değil, evde kendi sunucumda ya da aws üzerinde host edebilirim. Server tarafında yeterli bilgiye sahibim, ama 10 yılı aşkın süredir neredeyse hiç kod yazmadım desem yeridir.

emrahday +1

yanitlar icin tesekkur ederim. js + nodejs mantikli gorunuyor.

peki benim durumumu ve ihtiyacimi goz onunde bulundurarak, ortalama bir ogrenme hizina sahip oldugumu da varsayarak, ne kadar surede elle tutulur bir sey ortaya cikartabilirim sizce? hergun 3-4 saatimi ayirabilirim.

bir de, etkili kaynak onerileri varsa ne guzel olur. :)

www.polatlastik.com

Buradan hesaplayabilirsiniz. Bana fazla gibi geldi.

Yüzde 3luk bir fark uygun kabul edilir. Yanak oranını yukselteceksen genişliği azalt.225/50 gibi. Veya 225/45 gibi.

ben hep su siteyi kullaniyorum:
www.wheel-size.com

aracin yilini sec, uygun lastik/jant kombinasyonlarini cikartiyor.
Jant degistirmeden kalin yanakli lastige gecmeni onermem, 17'lik takman lazim.

tiresize.com

bu site görselli ve ayrıntılı hesap yapıyor. güvenli değişimde en uygunu 205 50 18 çıkıyor, fakat asfalta değen lastik yüzeyi azalıyor. Bu da yol tutuş ve fren sorunu yapabilir.

Taban genişliği değişmeden yanak yüksekliği artsın istersek cant çapı 17 olmalı, 235 50 17 kullanılabilir o zaman.

Kişisel tahminim fiziksel bir sorun olma ihtimali çok düşük. Aracın beyni gidiyor bence. El freninin altına doğru sıvı falan döküldü mü? Beyin orada oluyor bazı arabalarda.
Bilgisayara bağlasınlar bakalım belki bir şey görünür orada.
Beyne reset attırın, düzelmezse beyin değişecek derim. O da muhtemelen pahalıdır, satmak iyi bir seçenek gibi görünüyor :)

R vitesi P ile D arasında mı? geçiş yaparken bişeyler mi oluyo acaba?

Switch' De sıkıntı olabilir, anahtarda sıkıntı olabilir, bagaj kitinde sıkıntı olabilir.

Muhtemen arıza beyin olarak tabir edilen yerde. Referansla iyi bir beyinci bulun. Kontrol edilsin. Kesinlikle rastgele bir yere gitmeyin. Hem bozarlar hem de sıfır almak zorunda kalırsınız

elektrik sikintisi kesin, bir yerde duz kontak var. Kablolar kesilmis olabilir, ya da su girmistir paslanma falan olabilir.

Ingilteredeyim diyorsun, cozmesi sana pahaliya patlayabilir..

Elektrik sıkıntısı, önce elektrikçiye gidin. Onlar zaten hata kodu veriyorsa oradan beyne dair de yorum yapabilirç

Bagaj sivici ve kabloları ile parklar, geri vites lambası vs arasında bir sorun var. Ya su girdi ya başka bir sebepten bir ark vs oluştu şase yaptırıyor.

P'den D'ye alırken arada geri vites müşürüne dokunduğu için geri vites lambalarından sinyal alıp bagajı açıyordur.

Aynı şekilde farlar, yani parklar yandığında tekrar tetiklenip işlem yapıyodur.

Arka stopların fişlerini söküp bi gözlemleyin, hatta fişler sökük halde stopları takmadan bu arızalar tekrarlanıyor mu test edin.

Sağ sol stopları ayrı ayrı sökerek test edin, arıza oralarda bir yerlerde.

ben macbook diyorum. Windows da gayet güzel çalışıyor.

ancak:
bahsettiğin zaman aralığının macbook'ları butterfly klayveli, yani problemli.
RAM ve SSD anakarta entegreli, artış yapamazsın.

daha önce macbook kullanmamış birisi olarak ben de macbook derdim açıkçası. ama zamanla sisteme alıştıktan sonra "keşke o paraya daha iyi bir donanıma sahip windows alsaydım" diye de düşünebilirdim.

Oyun oynamıyorsanız yapıştırın macbook'u.

Neden özellikle windows istiyorsunuz? Sadece orada çalışan bi program mı kullanıyorsunuz? Ben oyun için oraya geçiyorum. Performans konusunda bi fark yok, sadece windows'un kendisi macos'a göre daha fazla pil tüketiyor falan ama o normal.

16 GB ram altına bakmayın, mac'ler genelde upgrade edilemiyor o yüzden ileride kullanamazsınız. Ben eski mbp'mi (2012 model) 6 yıl kullandım, şimdi de babamda hala kullanılıyor alet. O yüzden yapabiliyorsanız parayı gömün, uzun vadede parasını çıkarır.

özellikle Windows istememin sebebi alışkanlık, Windows ile istediğim her sorunu çözebilirim, ileri seviye bir kullanıcıyım.

Mac ise benim için bambaşka bir dünya, o yüzden Macbook alsam dahi Windows ve macos birlikte yüklü olur makinede. Günlük kullanımda macos kullanır, bir konuda takılırsam Windows'ta halledip tekrar macos a dönerim muhtemelen bir süre.

16 GB ram makineler çok pahalı, ikinci el alıp upgrade etmek mantıklı olur mu? eski versiyonlar kaç yılından önce upgrade edilebiliyor?

2012 en son upgrade edilebilen modeldi sanırım. işlemci falan işinizi görse bile ekran çözünürlüğü çok düşük, o artık gitmiyor :/

önemli dosyalar yoksa salla çünkü ne adam gibi klasör yapısı, ne dosya adları falan istediğin gibi olmayacak. harcadığın vakitle kalacaksın.

önemli dosyalar varsa o zaman kurtarma için değil ama sonradan dosyaların tasnifi için uzun saatler seni bekliyor.

pomodoro benzeri 15 dakika ciddi anlatım 5 dakika eğlence her 4 turda bir 15 dakika mola şeklinde ilerlerdim. burada asıl beceri dinleyenlerin dikkatini eğitimde tutabilmek.

bu adam takım için ne kadar değerli ? çünkü ritmi bozan kişi çok risklidir. değerli bir eleman olsa bile 5 kişiyi çileden çıkarıyorsa verim düşer.

açıksözlü demiş ama ne kadar akıllı olduğundan bahsetmemiş. örn. sosyal becerisi düşük olabilir ve uyumsuzdur ya da tam tersi gizlice sosyal becerisi, manipulatif becerileri yüksektir insanları delirtiyordur. hepsine farklı yaklaşmak gerekir.

3 tane takım değiştirdiği halde hala istenmiyorsa ya bireysel yapabileceği bir göreve atarım ya da gönderirim. insanların baskı ile değişeceğine inanmıyorum.

bence de ikinci case biraz yanıltmalı. çünkü çalışan düşündüğünü açıkça söylüyor, bu güzel bir şey. diğer çalışanlar ise onun arkasından dedikodu yapıyorlar. sanki burada uyarılması gereken diğer ekip çalışanları, ama herkesi ikna etmektense bir kişi ile sorunu çözmeyi çalışmak daha mantıklı olabilir.

ac.uk adresi oluyorsa teklifinizi yapın tabi (yılda 7 bin pound ödediğimi de göz önünde bulunduralım). şu an indirimleri ne airpods mu hediye ediyorlar?

ödemeyi monzo, hsbc vs ile alabilirim. hazır hesap da var yalnız kredi kartı vs sıkıntı çıkabilir.

airpods veriyorlar + 40 pound indirim. tekliflere bende açığım :)

Bir dis hekimine plak yaptırın kalıptan, hemen yapar verir zaten. Medikalciden beyazlatma ajabitve koruyucu alin. O tuttukları isin sadece etkileşim suresini kısaltıyor, home bleaching set diye aratin cikar bir şeyler

Kuru, orta sertlikte daha önce kullanılmamış bir diş fırçası ve diş beyazlatıcı özelliği olan içinde minik parçaçıklar olan diş macunu ile evde dişlerinizi fırçalayarak, temizleyebilirsiniz. Hem beyazlatıyor hem de diş taşı temizliği yapılmış gibi oluyor. İpana'nın 3d white serisi var, bence bu serideki macunlar baya iyi temizliyor. Diş hekimine gidemediğim için bu şekilde dişlerimi fırçaladım çok işe yaradı. Ben üç gün üst üste 15'er dakika böyle fırçalamıştım, günlük diş fırçalama rutinimin dışında. Memmun kaldım.

Hindistan cevizi yağı iyi geliyor. İçine azıcik da karbonat atarsan daha sağlıksız ama hızlı bir sonuç alırsın.

diş ipi mutlaka. bir de zerdeçal+zeytinyağı(hindistanecevizi yağı) ile fırçalama yapıyorum. etkisini görüyorum. ama benim diş beyazımın tonu iyidir .lekelenme içinde bunlara dikkat ediyorum. diş aralarının sararmasına engel olunmuyor sanırım ama çay+kahve çok tüktmekle de alakalı.

bir sürü değişik model var.

sennheiser'e baktım, google senheiser sport yazdım.

mesela kulağı içerden tutan bir model var, plastik yay gibi bişey yapmışlar kulağı içerden tutuyo.

sonra kulak kepçesine takılan modeller var.

bir de boyna ve kulak kepçesinin üst tarafından kulağa giren modeller var. bunlardan birisi uygun olacaktır sanırım.

Sennheiser'de aşağıdaki model var, ancak bir tuhaf geldi, sanki çok rahatsız da olabilir gibi. emin olamadım. Sizin bulduğunuz da bu tarz mıydı?

en-uk.sennheiser.com

Bir de bu aşağıdaki gibi gövdesi kabarık olanlar var, son günlerde etrafta çok görüyorum. Acaba gövde ağırlığı ile denge sağlıyor olabilir mi diye düşünüyorum? Tam tersi zırt pırt düşüyor da olabilir.

kulakligim.net

Bana Google aramasından ziyade direkt kullanıcı deneyimi lazım, opsiyon çok ama gerçekten "bu kulaktan çıkmıyor" dediğiniz bir model varsa çok makbule geçer.

kullanıcı deneyimi derken, senin kulağınla direkt olarak alakalı olduğu için başkasında çıkmayan tam oturan sende çıkabilir.

cdn.shoplightspeed.com
images.crutchfieldonline.com
www.shwetacomputer.com
res0.graysonline.com
i.ebayimg.com
cdn.shopify.com

Madenleri bilmiyorum ama yurtdışı hisseleri ben İşCep
İle yapıyorum.
Hesap açmak icin en az 10 bin dolar yatırman gerekiyor , bunun dilediğin kadarı ile de hisse alabiliyorsun.
Ben öyle yaptım

yatırım firmalarından bir hesap açmanız gerekiyor. osmanlı yatırım, gedik yatırım gibi. bu şekilde yurtdışı hisse alabiliyorsunuz. alt limitleri var ve firmaya göre değişiyor. gedik'te bu düşük. diğerleri hakkında bilgi sahibi değilim.

bankalarda da oluyor. iş yatırım'dan hesap açabilirsiniz. sitesinde açıklaması var ancak alt limit hakkında bilgi verilmemiş. düşük bir tutar olmayabilir.

maden alımı yapan fon alabilirsiniz bu şekilde. ancak doğrudan madeni nasıl alırsınız bu konuda bilgi sahibi değilim.

Hangi amaçla giyeceğini yazsaydın daha iyi olurdu.
Mesela ben kimyagerim. Benim için düğmeli olması (çıtçıt olmaz) ceplerinin içte olması ve tabiki %100 pamuklu olması gereklidir.
İzmir'de Alsancak Üniforma bu işi iyi yapıyor.

@ismira007 Teşekkürler. Aslında ben giymeyeceğim, beyaz önlükler ile ilgili araştırma yapıyorum. :) O yüzden beyaz önlük giyen her meslek grubunun deneyimi ayrı ayrı önemli.

Ben de kimyagerim lakin bizde dugmeli önlük hizla cikarilmayi engelledigi icin yasak. Bizim onluklerimiz citcitli. Bi öncelikle firmamda cepler icerdeydi şimdiki firmamda disarda.
Biz yabanci bir firma ile çalışıyorduk ama unuttum firmanin adini. Yikamak için de ayni firma geliyordu. Hatirlarsam editleyecegim.

Caykur varsa Goran Mevlana da vardir orda. Avrupa'da Turk pazarinin lideri o. Tavsiye ederim

Çaykur çay çiçeği
Ahmaad, mahmood falan uzak dur.

eğer bahsettiğiniz ahmad tea ise, ingiltere menşeli bir markadır, muhtemelen çeşit çeşit çayı vardır bulunduğunuz yerde. baya kaliteli bir marka, alıp deneyin bence.

ben ceylon çayları ile türk çayı karıştırmayı seviyorum, çaykurları tek başına tüketmektense iri yapraklılarla karıştırmak daha iyi geliyor. en son 100 gr champion pekoe ceylon ile 200 gr altınbaş klasik karıştırdım güzel oldu baya.

benzer bir karışımı iri yapraklı bir uzakdoğu çayını çaykur filizle karıştırarak da deneyebilirsiniz. iri yapraklı çayın oranını çaykurun yarısı olarak tutmakta fayda var, yoksa ben ayarlayamıyorum mesela, çok buruklaşıyor tadı. ama tabi deneme yanılma meselesi biraz, çeşit alıp deneyebilirsiniz.

edit: neverletyougodown'ın dediği mevlana bulursanız o baya güzeldir, ona da bakın mutlaka.

dogusun siyah paketi fena degildir. ya da caykur kirmizi.oaket tiryaki.

Fransa'da biz Çaykur altınbaş bulabiliyoruz. Denk gelirseniz deneyin.

Kumunu bir odaya koyup kapatın

uyku düzenini bozacaksınız.
1-2 gününüzü buna ayırmaya çalışın, gündüz uyutmayın.
uykuya dalarsa kucağınıza falan alın, oyuncakla falan oynatın, bir şeyler yapın uyanık tutun.
ondan sonra sizin uyku düzeninize ayak uydurur.

ama elbet doğaları gereği geceleri yine de uyanık olabiliyorlar, büyüdükten sonra size bu kadar sarmaz.

İlk sene normal aşırı delirmeleri, daha sonra sakinleyip kendi düzenlerini oturtuyorlar. Benim ibiş gündüz de uyuyor gece de paşa paşa gelip yanımda uyuyor, kalkıp dolanıyor sakin sakin.

Gündüz oynatarak koşturarak yormayı deneyebilirsiniz.

Ben kıyamıyordum da kapıyı kapatmaya, ne zaman bitecek bu delirmeler diye veterinere sormuşluğum var :D

Hocam dayak değil de, niye öğrendiğinizin cevabını verseniz belki daha faydalı olur.

Yani sadece merak ediyorsanız daldan dala atlamanız normal, çünkü amacınız o öğrenme sürecinden keyif almak, herhangi bir şeyi bitirmek değil. Bundan keyif alıyor ve bunu yapmak istiyorsanız aynen devam edin, nedir yani.

Yok bir işe yarasın diyorsanız proje yapın. Projenin kapsamını ve deadline'ını belirleyin, bir de kendinize bir kural koyun, işte bu projeyi şu zamana kadar bitiremezsem bir daha bu alana bakmayacağım diye.

Projeyi yaparken mecburen bir alana yoğunlaşmak zorunda kalacaksınız. Bitirirseniz demek ki o alana gerçekten ilginiz var demektir, aynen devam. Bitiremezseniz demek ki ilginiz o alanda değil, başka bir alandan devam edersiniz.

İstediğin kadar biraz biraz öğren ama bazı konuları seçip uzmanlaş. Sorun yok ortada.

odaklanma sorunun varsa b12 testi yaptır. ciddiyim.

(bkz: adhd)

ADHD ile alakası yoktur, çünkü adhd olsanız bilgisayara odaklanamazdınız. Sizde odak sorunu değil de, zoru görünce kaçma sorunu var. ilk eğitimler genellikle yüzeysel ve kolay olur, ilerledikçe zorlaşıyor, siz de o zorlaşma aşamasını yaşamak istemiyorsunuz, onun yerine bir sürü konuda beginner seviyesinde kalmak daha çok hoşunuza gidiyor. Bu da bi yöntem, bunun da müşterisi var epeyce.

adhd olasılığı + 1 ama öyle sadece bir bulgu ile budur denilemez, diğer bulgulara ve genetik bakmak lazım

adhd olamaz +1
maymun iştahlılık = anksiyete
bunun yan neticesi de dikkat dağınıklığı
yine psikiyatriye gideceksiniz yani
gitmeden aile hekiminde kan testi yaptırın durumu anlatıp, trdeyseniz
çünkü psikiyatr da aynı şeyi isteyecek

arkadaşları öğretse daha iyi sanki. minecraft aslında öğretici bir oyun olmasına rağmen youtube bu alanda gerçek bir çukur, hiç izlemesini istemeyeceğiniz içeriklerle karşılaşabilirsiniz.

Aslında bu yüzden burada öneri arıyorum. Birlikte de izleyebiliriz.

Arkadaşları ile çok sık görüşemiyor pandemiden ötürü, malum okullar da tatil. Bir de sanırım arkadaşları çok ileride, bizimki hiç bilmediği için frekans tutmuyor. :/

Keşke komşunuz olsaydım da gelip öğretseydim, hiç sevmem bir çocuğun bir şeyden eksik kalarak büyümesini.

işyerinden girdiğim için video içeriklerini kontrol edemiyorum fakat izlemeniz gereken videolar bu tarz videolar.

www.youtube.com

www.youtube.com

Oyun temelde yapı üzerine kurulu; oyundaki her birimi parçalayıp stoklayabiliyorsunuz, başka yere koyabiliyorsunuz, bir çok şeyi kombinasyonlarla üretip çeşitli amaçlarla kullanabiliyorsunuz.

Siz toprağı kazın, ağaçları kırın kütükleri tahta haline getirin ve bir ev inşa edin ilk iş, daha sonra bu eve kapı ve camlar ekleyin, videoda anlatılıyordur mutlaka. daha sonra evin içine kuzulardan topladığınız yünler ile yatak yapın. aslında oyunda yapabilecekleriniz sınırsız fakat 7 yaşındaki bir çocuk için temel bilgiler yeterli olur.
craft mantığı da böyle; minedit.com

1 kütük ekleyip 4 yapı malzemesi alıyorsunuz vb..

aklınıza takılan bir şey olursa özel mesaj ile sorabilirsiniz.

www.youtube.com

bu kız hem toksik değil minnoş bi tip hem de güzel anlatıyor

Hiç bulaştırma. Benimki kayboldu gitti minecraftta. Günde 10 saat oynuyor hergün. 10 saatte videolarını izliyor.

grup herkese acıksa herkes görür. kapalıysa sadece gruptakiler görür. senin yapabilcegin bi sey yok.

Her şeye privacy ayarı koyan FB bunu neden kontrolsüz bıraktı acaba...

Karabiber işe yarayabilir.

mNDlin LİMON portakala kokusunu sevmezler

kedilerin tırmalama alışkanlıkları sadece tırnak törpülemek için değil.
bunu koku bırakmak ve alan belirlemek için de yapıyorlar.
o yüzden tırmalama tahtası olsa da, koltuğa da yönelmek istemesi içgüdüsel bir şey.
abd'de falan bunun için üretilmiş çift taraflı bantlar var.
yani koltuğu tırmalamaya çalıştığında, bant gibi yapışıyor patisi ve rahatsız olduğu için tırmalamıyor.
alabilirseniz, imkanınız varsa onlardan alabilirsiniz.
mesela:
www.amazon.com

ya da mesela kedi uzaklaştırıcı spreyler oluyor bu tip durumlar için.
o da bir çözüm olabilir.

kullanılır eski modellerde yanlış bilmiyorsam ethernet ile usb aynı kanal üzerinden gittiği için darboğaz yapıyordu bu sürümde birbirinden bağımsız yapmışlar.

8gb ramli raspi yerine benzer paraya i5 işlemcili ufak bir ssdli kasa toplasan çok daha verimli olur.

çok daha düşük donanımda banana pi (1ghz işlemci 512m ram) sbc raspbian üzerinden hiç kapanmadan ve kilitlenmeden aylarca nas olarak çalıştı. ben de şaşırdım. tabi hızı yavaştı.

Ağırlıklı olarak 50mbps'lik upload tarafını kullanacaksınız. Bu da Rpi için oldukça düşük bir hız. Ancak hızdan ziyade anlık olarak açılan yeni bağlantı sayısı çoksa cihazı patlatabilir. Fiziksel olarak 50mbps'lik hız limitiniz olduğu için ben sorun olacağını düşünmüyorum. Ayrıca bu cihazları cluster yapanlar var. Bir de o incelenebilir.

@orpheus'un kasa önerisine karşılık elektrik tüketimi,ses ve soğutma kaygılarından dolayı rpi tercih edildiği tahmin ediyorum.

Çok yüksek trafik olmayacaksa gayet de güzel kullanılabilir elimde 2 adet pi var böyle çalışan 7/24 çalışıyor bana mısın demiyor namussuz. Bu arada ben aktif soğutucu da kullanmıyorum öyle grafik vs işi olmadığı için, ısınma derdi de yok yani.

@orpheus @ned flanders

Evet, temel olarak ses ve ısınma kaygılarından dolayı raspberry pi alternatifini düşündüm.

yanıtlar için teşekkür ederim. :)

merhaba,
öncelikle tebrik ederim. çok güzel bi karar.
kedinin (eğer o kadar yaşarsa) ortalama 15-20 yıl sizinle beraber olacağını ve onu asla bırakmamanız gerektiğini bilerek bu kararı almış olmanızı diledikten sonra 5 + 1 yıllık kedi bakma deneyimimle elimden geldiğince sorularınızı cevaplayayım.

1- Bu kedi denen canlıların her birinin ayrı karakteri oluyor. O yüzden dişiler daha oyuncu, erkekler sakin vs diyemem. Şunu diyebilirim: Erkek kediler kızgınlık döneminde inanılmaz ağır bir koku bırakıyor. Kediyi kısırlaştırın lütfen her halükarda. Zaten ev/bahçe karışık yaşayacakmış. Özellikle dişi olursa bir sürü yavru olabilir ve çok zorlanabilirsiniz. Ayrıca kedilerin kızgınlık dönemi cidden zor.
2- Ben tek kedi tercih ediyorum ama 2 kedi alırsanız çok iyi arkadaş da olabilirler, birbirlerinden nefret edip sürekli kavga da edebilirler. Birbirleriyle iyi anlaşırlarsa onların ayrı bir hayatları olur ve sizinle çok da vakit geçirmezler.
2 dişi, 2 erkek vs gibi bir şey diyemeyeceğim ama lütfen ikisini de kısırlaştırın böyle bir durumda.
Evdeki eşyalardan %100 uzak tutmanızın ne yazık ki hiçbir yolu yok. Benim kedim koltukların kendilerini değil altını tırmalıyor. Tırmalama tahtası hiçbir işe yaramıyor maalesef. Düzenli olarak tırnaklarını da kesiyorum. Elektro gitarın tellerine dadanmamasını istiyorsanız onu kedinin girmeyeceği ayrı bir odaya koyabilirsiniz. Ben kediyi yatak odasına almıyorum mesela. Çünkü devirebileceği çok fazla şey var ve kendisi bir tül katili olduğu için bari onlar sağlam kalsın dedim. Salondakilerin hali içler acısı çünkü.
Tüy dökümü ve kokuyu minimuma indirmek için evet kaliteli mama ve kum. Tavuklu mamalar daha çok tüy döktürüyor. Ben hiç vermiyorum. Kum olarak ever clean öneririm. 2 kedi olacaksa, bu kumun birden fazla kedi için olan versiyonu da var ve düzenli temizlediğinizde cidden koku olmuyor. Ayrıca kapalı ve filtreli bir kum kabı da kokuyu önlemek açısından iyi olur. Kedilerin tabii kendilerine özgü bir kokuları varmış ama benim burnum çok az koku alır, ben o kokuyu hiç almadım. Yalnız iyi beslenen ve sağlıklı bir kedinin insanı rahatsız edecek bir kokuya neden olacağını sanmıyorum. Tabii kızgınlık döneminde bıraktığı kokuyu saymazsak.
İkinci el alınan eşyalardan önceki kedinin kokusu rahatsız edebilir de etmeyebilir de. Bu kedilerin huyları dediğim gibi binbir türlü. Neye tiklenecekleri hiç belli olmuyor.

Dişi mi erkek mi olsun olayını biz de sormuştuk.
www.eksiduyuru.com
Erkekten cekiniyorduk huy huy değişir, ne çıkarsa bahtiniza dediler Erkek denk geldi, onu sahiplendik.

www.eksiduyuru.com

İki kedi olayını bilemiyorum maalesef ama herkes iki kedi daha iyidir diyor.

Bence almişken eşyaları sıfır alın zaten bir kere alınacak şeyler ve çok pahalı değiller.

Valla kediyi alayım da gitarima elleşmesin diye garanti beklemek imkansız maalesef. Kimi kedi hayirdan anlar kimisi anlamaz. Kimisinin ilgisini çekmez. Bu şans işi. Kovucu spreyler, yüzüne uflemeler, su sikmalar vs denenebilir ama kimse kesin sonuç garantisi yok.

Kedi size siz kediye alışacaksiniz ve orta yolu bulacaksınız. Bizde mesela koltuklar sağlam ama perdeler delik deşik. Umrumda mı? Değil.

Kaliteli mama evet. Biz balıklı mama faydasını gördük. Bir de sabah akşam taramak gerek tüy gelmeyene kadar. Furminator alabilirsiniz haftalık kullanmak icin.

Kum için de kapalı tuvaletin kapısını duvara gelecek şekilde koyup önüne delikli paspaslardan alabilirsiniz. Bu da yüzde yüz onlemiyor ama, dağılıyor yine de sağa sola.

Bir de kızınız da çok üzerine düşüp bunaltmasin hayvanı, yazıktır. Havalar da sıcak, genelde keyifsiz bu ara kediler.

dişiler erkeklere oranla daha uysal ve sakin olurlar ve en önemlisi erkeklergibi bölge ve liderlik mücadelesi yapmazlar. iki ameliyatlı yaşıt dişi ikisine eşit davranırsanız gayet iyi geçinirler (kardeş olurlarsa daha iyi). yavru olurlarsa alışmakta zorlanmazlar ama sık sık ilgilenip sosyalleşmeniz lazım. bir de yavru oldukları için akşamları iyice bir yorup uyumalarını sağlayın.
eşyalar için; ben kap diktirdim. hem eşyalarım kirlenmiyor hem de tırnaktan korunmuş oluyor. yalnız bir fırça almanızı öneririm. nisan-mayıs ve ekim-kasım aylarında çok işinize yarayacak.
ikinci el eşyalarda başka bir kedinin kokusu varsa erkekleri rahatsız eder ama dişiler o kadar sorun çıkarmaz.
bir de bahçeyi iyi bir kontrol etmeniz lazım. bunlar atletik hayvanlar olduğu için bahçedeki ağaç ya da çitteki ufak bir aralıktan bile çıkabilirler.

2 kedi çok iyi olur, özellikle evde yalnız kalacağı saatler olacaksa arkadaşa ihtiyacı var. Özellikle kardeş olurlarsa harika olur ve ikisi de sizinle oynar bunda hiç sıkıntı olmaz. Erkek - dişi mevzusu da eğer kısırlaştıracaksam mutlaka dişi kedi alırım çünkü erkek kedilerde kısırlaştırma sonrası sıkıntılar olabiliyor. Dişi kedilerin ameliyatı zor ama sonraki hayatında hiçbir sıkıntı yaşamıyor. Bi de lütfen kediye sadece kuru mama vermeyin, arada konserve, haşlama vs verin ki içi kurumasın hayvanın! Hem de mutlu olsun.

Aynen öyle. Katkılı dedikleri yüzde 90 pazarlama taktiği. İşe yarayan katkı görmedim daha. O kadar yol yapıyorum o kadar yakıt alıyorum her türlü yakıtı denedim ama aralarında o paraya değecek fark göremedim.
Ama dizel araçta yakıtı bilinmedik firmalardan alma. Enjektör arızası verirse pahalıya mâl olur. Ben artık devamlı (kredi kartı kampanyası olmazsa) shell'in normal (katkısız) dizelini alıyorum. Güzel yakıt.
Bu arada 2008 model bir araç almışsınız, enjektör deyince aklıma geldi, würth'ün enjektör temizleme katkısını da öneririm. Bir kereye mahsus kullanın.

Enjektör temizleme katkısını da yakıt deposuna mı koyuyoruz?

Evet. Sadece 1 kere kullansan yeterli.

Ingiltere'de yasiyorum ve dizel arabam var, servisime sordum benzeri bir souruyu cevabi su oldu: "normal dizel al ama tesco, asda, sainsburys ve benzeri hic bi marketten benzin alma. ben senin yerinde olsam sadece shell'den alirim".

Cevap için teşekkürler, Shell yakınlarda yok ama BP var. BP tercih ederim öyleyse.

Enjektör temizleme katkısını boşa yakın depoya mı yoksa doluya yakınken mi uygulamak daha doğru olur?

Avrupada traktor dizeli ve eurodizel diye bir ayrim yok. Ikisi ayni temizlikte ama katkili veya katkisiz. Ben de supermarketten almama konusunda uyarilmistim servis tarafindan.

eğer tab okumanız varsa burayı önerebilirim. www.ultimate-guitar.com

bir de buna entegre guitar pro var.

yani ben eskiden kullanırdım, baya değişmiş. bir kaç bakınırsan durumu anlarsın sanırım.

selim ışık ın dersleri gayet güzel. youtube harici udemyde de dersler var. şuan pahalı görünsede sık sık 25tl civarına düşüyor. deniz sayman ın dersini aldım ben fena değil. rocksmith kablosu alman gerekiyor oynayabilmen için fiyatlar uçmuş 500-600 leri bulmuş değmez bence. telefon uygulaması olarak songster öneriyorum ben. gitar pro nun mobil versiyonu gibi birşey tablara bakarak çalmaya çalışıyorum. eğer amfin yoksa irig araştır.tabi ki gerçeğinin yerini tutmuyor ama telefonu amfi gibi kullanabiliyorsun. normal tıngırdatmaya göre baya keyifli oluyor

Rocksmith 2014 remastered orijinal kablosuyla birlikte 38 pound burada, 300 lira civarına geliyor. Alınabilir eğer işe yarıyorsa.

Amfi var, gitarla birlikte geldi, iyi de bir amfi (Fender Mustang) ama kullanmayı hiç bilmiyorum. O yüzden kurcalamadım henüz pek. Çalmayı biraz öğrendikten sonra amfi kullanmaya başlarım diye düşündüm.

Songster'e bakacağım, bastığım notaları duyabiliyor mu yousician/rocksmith gibi?

Guitar Pro'yu da çok duymuştum ama o sadece şarkıların gitar tablarini gosteriyor diye biliyorum. Bir öğretme modu var mı?

güzelde amfi varmış hakaten :) songster ve guitar pro sadece tabları ve notaları gösteriyor senin ne çaldığını algılamıyor. ama tab okumak aşırı kolay birşey zaten. mesela gitar pro veya ücretsiz versiyonu tux guitar ı indiriyorsun. nette binlerce guitar pro tabı var. istediğin şarkıyı açıp şarkı içinde istediğin enstrumanı seçip çalınan kısımları öğrenmeye çalışıyorsun gayet pratik.

rocksmith de ilk etapta şarkının tümü akmıyor ekrandan baya bir sadeleşmiş haliyle belli notalar geliyor. aynı anda sana klavyede nereye basman gerektiğini de gösteriyor tabi. ben de yeni olduğum için öğretiyor mu yorum yapamıyorum ama eğlenceli ve hiçbir işe yaramıyorsa bile gitara hakim olmana yarıyor. bir de ufak eğlencelik oyunlar var içinde doğru akora basarak zombi vuruyorsun felan güzel yani.

Benim gitar öğrenme konusundaki en büyük korkum parmak alışkanlığı, asla doğru tele hele de 3-4 parmak aynı anda doğru yerlere basamayacakmışım gibi geliyor.

Yani bana klavye hakimiyeti verse bile büyük bir nimet benim için. :) Tab okumayı falan yaparım sonra, o konuda pek korkum yok, müzik kulağım da iyidir. Parmaklari zaptedemiyorum ben. :/

en sağlıklı sonucu aşağıdaki linkten sınav satın alarak görebilirsiniz:

ieltsprogresscheck.com

Avrupa ülkelerinin bazılarında göçmenler ve yetişkinler için eğitim veren yetişkin eğitim merkezleri-dil kursları var, Avrupa’daysan bunları araştırmaya belediyelerden başlayabilirsin. Ücretsiz olarak seviye tespiti yapabilirler.

duolingo'nun online testi var, şu an ABD'de birçok okul kabul ediyor.
englishtest.duolingo.com

bence akustik çalmak isteseniz bile önce elektro gitarla başlamalısınız.

www.justinguitar.com tavsiye ederim.

Hangisini çalmak istiyorsanız onunla başlayın. Şu "önce şunla başla" diyenlere ayar oluyorum. İspanyolca öğrenmek isteyenlere de önce Fransızca öğrenmelerini söylemek gibi.

YouTube yararlı olur, ek olarak Yousician'ı öneririm. Aylık 30-50 lira civarı.

Bu cevaplar ve okuduğum kaynaklar ışığında elektro gitar ile başlamaya karar verdim.

2. el gitar & amfi alacağım, başlangıç için ne alırsam alayım işimi görür sanırım?

Sıfırdan elektro gitar öğrenecek biri için yukarıda yazılanlar hariç kaynaklar çok makbule gecer.

Hele de 30 yaşından sonra gitara başlamış olan yazar varsa ve deneyimlerini paylaşırsa tadından yenmeZ.

kesinlikle ne çalmak istiyorsanız onunla başlayın. youtube, udemy gibi ortamlarda bir sürü ders var. bir de ben rocksmith oynayarak parmaklarımı hızlandırmıştım :) guitar heronun gerçek elektro gitarlısı.

www.youtube.com

www.youtube.com

başka bir şeye ihtiyacın yok. buralardan kendi yolunu bulursun zaten.

uğraştığına, harcadığın paraya değmez.

eski müzik setinden vs. kalan harici kaliteli kabinli bir hoparlörün varsa onu bağlayabilirsin.

Cok mu masraflı olur? Facebook Marketplace'den kaliteli ikinci el bir kabin bulup içindeki uygun parçaları kullanabilirim diye düşünmüştüm.

www.worldometers.info ?

@peki madem
burayı biliyorum ama ben tek tek değil de, ülkeleri (en azından en kritik 10 ülkeyi) bir arada gösteren bir veri arıyorum.

worldometer de top ulkelerin isimlerine tiklarsan ulke bazinda istatistiklere de ulasabilirsin

evrimagaci.org burda gun bazinda turkiye, italya, iran, ispanya karsilastirmasi var

Hocam bu işin para kazandıran kısmı zaten fikir. Orijinal fikri olup da sana verecek olanın aklından şaşarım.

Hangi tarz çok para kazandırır? Bence oyun. Oyun yazabiliyorsan oradan başla.

Ben zaten beni zengin edecek bir fikir istemiyorum ki. Ayrıca, fikir zengin etmez, bu çok büyük bir yanılgı. Fikri hayata doğru şekilde geçirmek zengin eder. Neyse, o başka maceranın konusu. :)

kullanıcı paneli ekran görüntüsü atabilir misiniz?

görmeden bişi diyemeyiz tabi ancak şu linkler yardımcı olabilir:

fjorgedigital.com

wordpress.stackexchange.com

böyle garip durumlarla karşılaştığınızda ilk iş wp default temaya dönüp tüm eklentileri kapatıp tekrar denemek olmalı. Wordpress core sürekli güncellenirken, güncel olmayan veya düzgün güncellenmeyen pluginler, coder dikkatsizlikleri vs. hatalara sebep olabiliyor.

görüntü eklemiştim, cevapla linkinin altında küçük resim görünüyor, ona tıklarsanız görebilirsiniz.

diğer linklere de bakıyorum şimdi hemen.

iki gündür uğraşıyorum ama veritabanında ID satırına A_I ekleyemiyorum.

#1067 - Invalid default value for 'post_date' hatası veriyor.

post_date satırındaki default value değerini NULL yapmak istediğimde de *** #1067 - Invalid default value for 'post_date_gmt' *** hatası veriyor...

AI, mobile önde baya. Mobilde özellikle aynı anda android/ios yazabilirsen boş kalmazsın.

Aslında markete mobil uygulama/oyun koyarak para kazanma işine de bakıyorum ama düzgün bir kaynak bulamadım.

Bütçenize göre Fitbit Charge 2/3, Versa veya Ionic güzel saatler. Arayüzü çook iyi uyku açısından, tavsiye ederim.

mi band 2 ve mi band 4 kullandım. eğer uyur gezer değilsem, uyuyor olduğum saatlerde uyanık olduğumu gösteriyorlar.

The wall sahne Kadıköy, sanat performance Beyoğlu, Beyrut performans kartal

hor kullanacak, yilda 30-40bin km yol yapacaksan bence alman alma, uzer.
japon almani tavsiye derim..

Mercedes standart almanlar gibi değildir. Sorunsuzluk ve dayanıklılıkta japonlar gibidir.

2005 model 210.000 km'de dizel bir Mercedes almak intihar gibi bir şey. Youtube'da biraz Scotty Kilmer izle ne demek istediğimi anlarsın.

Turbo olayı tamamen aracın yaşı ve kullanımla alakalı bir durum. Bilgisayara bağlayıp test yapmak ve dynoya sokmak gerekir. Dışarıdan anlaşılması zor. Turbo haricinde zaten bu araçlarda motor sorunu yok. Sorun genellikle elektronik aksamda ve süspansiyon parçalarında ortaya çıkıyor. Arıza tespiti sıkıntılı, yedek parçalar ve işçilik pahalı vs vs.

O fiyata ikinci el Fiat Egea falan almanı tavsiye ederim.

Scotty Kilmer önerisi için teşekkür ederim, izlemeye başlıyorum.

Sanırım otomatik vitesten feragat edip 1.6 benzinli Volvo S40 (2007) a döneceğim. Ya da denk getirebilirsem 1.4 benzinli Civic (2006-2008).

Yurt dışında yaşıyorum, bu arabalar (10 yaş üstü ve/veya yüksek km olanlar) burada iphone'dan ucuz. Benim de şu an bütçem ancak bunlara yetiyor. :)

yurtdışında bile olsan alırken ucuz tamir bakımda gene mercedes gibi pahalı olacak.

Scotty Kilmer izlemeye degecek biri degil. toyota'dan baska arac aldiysan gerizekalisin kafasinda dede. geciniz.

Mersolar japon kalitesinde diyen biri ise son 20 senede merso sahibi olmamistir. evet eski balina kasalar falan tas gibiydi 20 sene motor/sanziman'a pek dokunmadan giderdin. malesef son 20 senede uretilen araclar icin aynisini soylemek utopik olur.

eger ciddi anlamda arac tamirinden anlamiyorsaniz 200bin km ustu alman'a bulasilmaz, zira her 3 ayda bir kucuk/buyuk birsey cikartacaktir. japonlar ile sorunsuzlukta yarisamaz.

amiral gemisi samsung telefona milyarlarca para verip “0” (yazıyla: sıfır) servis desteği aldıktan sonra (satın aldıktan sonraki gün ekranda mürekkep akması olduğunu fark ettim) basitçe “allah belanızı versin.” diyerek apple’dan başka cihaz almamaya yemin etmiştim.

sonra iphone x aldım. ölü piksel çıktı, 1.5 saatte sorunumu çözdü apple.

cevap yeterli oldu mu?

Appleın da servis sıkıntısı olmuyor değil. Göz boyamaya gerek yok.

Kalem çok fark yaratan bir araç. Kullanmayacaksanız iphone alın. Ya da iphone 11 ve ipad alın. Telefona 11bin vermek biraz sıkıntılı bir durum çünkü ikinci elde aşırı değer kaybı yaşanıyor.

Ama ben kalemle tez yazıcam, tıkladığın an kopyalasın çeviri yapsın ve sunumlarımı yaparım demiyorsan hem büyük bir telefon hem de kullanmayacağınız özelliklere para vermiş olacaksınız. İnstaya foto atmak derdinizse tüm telefonlar iyi çekiyor artık. Gece çekiminde 11 serisi güzel gözüküyor gündüzde 3binlik telefonlarla aşırı bir fark görmeniz imkansız.

Modelleri geçtim işletim sistemi olarak tercih yapmaya karar verirsem Samsung derim.
Evet servisler başa bela ama ben aldığım tüm ürünlerde hep servis yolları ezberledim. İşlerim hep kısa sürede çözüldü. Çözüm bulana kadar hep sinir oldum ama artık Evren’in bana mesajı kabullendim.

Her neyse. iOS da yapılacak şeyler sınırlı. Android derya deniz. Bazen elim kolum bağlı kalıyor neden Apple aldım diye sırf kısıtlandığım için.

Zor karar. Ben şuan android tercih ederdim 11k çok yüksek rakam :(

takip edeyim.

Teşekkürler arkadaşlar, nihayi kararim Note 10+ 5G oldu. Açıkçası android ekosisteminden uzaklasmak ve daha az özellik için yüzde 20 daha odemek istemedim.

iphone photos.

gerekli tum exiff bilgileri mevcutsa konuma, yila, kisiye vs..gore ayiriyor.

file renamer basic programiyla exiflere gore isimlendir.
sonra yillara göre dagit.