[]
Ülkemizde cinsellik oyuncaklarını erkekler neden tercih etmiyor?
Muhafazakar kadınlar bile masturbasyon yapmak için seks oyuncakları kullanıyor iken, ülkemizde erkekler cinsel birlikteliğe çokyakın zevk verebilen ve elle yapılan masturbasyonun aksine duyarsızlaşmaya yol açmadığı için cinsel sağlığa da zarar vermeyen, erkekler için üretilmiş bu oyuncakları neden kullanmıyor? Tamam fleshlight gibileri çok ucube duruyor ama tenga gibi sıradan görünüşe sahip markalar da var.
Yurtdışında veli erkekler bile bunları kullanıyor iken, cinselliğin afrikası olan ülkemizde bu oyuncaklar neden tercih edilmez merak ettim. Beyler, neden kullanmıyorsunuz?
Teşekkürler.
Yurtdışında veli erkekler bile bunları kullanıyor iken, cinselliğin afrikası olan ülkemizde bu oyuncaklar neden tercih edilmez merak ettim. Beyler, neden kullanmıyorsunuz?
Teşekkürler.
Türkiyede çeşitlilik yok, yurtdışında bir sürü seçenek var ve fiyatları da uygun
- grimavi (12.11.24 22:24:16)
Kanka ekmek olmuş kaç lira insanların bir de bunun için bütçe ayırmasını beklemek doğru olmaz ama alıp kullanan yok mudur vardır illa ki ama onlar da bunu uluorta söylemez söylerlerse "cinsel hayatı yok bunun püü" diye atıp tutarlar arkasından, ayrıca kullanılmıyor olsa satılmaz da, satıldığına göre demek ki kullanılıyor.
- Bir ben var benden şurada (12.11.24 22:24:26)
@bir ben, hatalı çıkarım. Sosyal medya ya da ürün yorumlarından ne oranda kullanıldığı tahmin edilebilir. Pek kullanılmıyor.
Ekmek kaç para olmuş ama bu hazzı kadından alabilmek için onbinlerce lirayı harcamaktan çekinmiyorlar. Bu oyuncaklar 1500 tl civarında ve 1 sene gider.
Ekmek kaç para olmuş ama bu hazzı kadından alabilmek için onbinlerce lirayı harcamaktan çekinmiyorlar. Bu oyuncaklar 1500 tl civarında ve 1 sene gider.
- summerof69 (12.11.24 22:29:43)
Öyle bir oyuncak olduğunu sanmıyorum erkekler için. Normal masttan daha fazla zevk verebilecek
- Cezcez (12.11.24 22:32:39)
Utanıyorlar çünkü. Bir kadının flört aşamasında olduğu erkeğin evinde 240 volt fuckmaster pro 5000 bulduğunu düşünün. Kimse inkar edemez, içinden "Kendini geliştirip kız tavlayacak zekası yok, bu oyuncağa kim bilir kaç para verdi ve ne tür sapıklıklar hayal ederek mastürbasyon yapıyor, ezik." diye düşünecek.
- herzan (12.11.24 22:58:02)
erkekler için oldukça fazla çeşitli oyuncak var ve satılıyor. yorum sayısına bakarak az satıyor argümanı gerçek bir argüman sayılmaz. sayılar lazım.
oyuncaklar duygusal boşluğu doldurabilecek bir şey değil. cinsel açlığın afrikası olabiliriz ancak cinsel açlık giderilince her şey yoluna girecek değil. kadın için on binlerce lira harcayanlar o paranın çok daha azını harcayarak hayatlarında beraber olamayacakları kadar güzel kadınlarla beraber olabilirler, escort müessesi ile, ancak konu cinsellik ile çözülmüyor.
kullanım oranı düşük argümanı için ise elimde sayısal veriler yok tabii bu argümanı doğrulayacak yada çürütecek, 35 yaşında evleninceye kadar aile ile oturan erkekler var, kadınların odalarına girilmezken erkeklerin odasına patır kütür giriliyor. erkeğin donu çorabı sağda solda gezerken aynı evdeki kadının hiç bişiyi ortalarda gezmiyor. kadın oyuncakları çok daha küçük boyutta olabilirken erkeklerinki biraz daha hacimli, saklaması daha zor.
temizlik ve saklama koşulları da hijyen konusunu getiriyor. öyle bir sene rahat gider değil yani olay, tenga sanırım 10 kullanım gibi bir limite sahip ki duruma göre kısalabilir, fleshlight daha fazla kullanım süresine sahip ancak yine de bir sene değil, bakteri gibi hususlar var.
birde kadınlara ait oyuncaklara yapılan yorumların (özellikle dildo, vibratör olanları) sahte veya kadın gibi görünen erkek profiller olup olmadıklarını nasıl belirledin?
oyuncaklar duygusal boşluğu doldurabilecek bir şey değil. cinsel açlığın afrikası olabiliriz ancak cinsel açlık giderilince her şey yoluna girecek değil. kadın için on binlerce lira harcayanlar o paranın çok daha azını harcayarak hayatlarında beraber olamayacakları kadar güzel kadınlarla beraber olabilirler, escort müessesi ile, ancak konu cinsellik ile çözülmüyor.
kullanım oranı düşük argümanı için ise elimde sayısal veriler yok tabii bu argümanı doğrulayacak yada çürütecek, 35 yaşında evleninceye kadar aile ile oturan erkekler var, kadınların odalarına girilmezken erkeklerin odasına patır kütür giriliyor. erkeğin donu çorabı sağda solda gezerken aynı evdeki kadının hiç bişiyi ortalarda gezmiyor. kadın oyuncakları çok daha küçük boyutta olabilirken erkeklerinki biraz daha hacimli, saklaması daha zor.
temizlik ve saklama koşulları da hijyen konusunu getiriyor. öyle bir sene rahat gider değil yani olay, tenga sanırım 10 kullanım gibi bir limite sahip ki duruma göre kısalabilir, fleshlight daha fazla kullanım süresine sahip ancak yine de bir sene değil, bakteri gibi hususlar var.
birde kadınlara ait oyuncaklara yapılan yorumların (özellikle dildo, vibratör olanları) sahte veya kadın gibi görünen erkek profiller olup olmadıklarını nasıl belirledin?
- selam (12.11.24 23:05:19)
Hocam yorum sayısına göre kullanıcı oranını hesaplamak çok doğru bir çıkarım değil, yani insanların gerçekten bu ürünü aldıktan sonra "satıcı çok güzel paketlemiş" şeklinde bile yorum yapmazlar gibi sanki.
- Bir ben var benden şurada (12.11.24 23:10:48)
Erkeklerin herhangi bir mastürbasyon aracı kullanmasına eziklik ve küçümseme gözüyle bakılıyor. Hatta "ev yapımı oyuncak" diye sayfalarca tavsiyeler ve nasıl yapılırlar var. Onlarda daha büyük baskı var. Çünkü kadın duş başlığından, fallik sebzelere/meyvelere kadar her şeyi kullandığında çok tepki çekmiyor. Benzerini erkek yaptığında ise erkek o cisme tecavüz etmiş oluyor. Hatta haber değeri taşıyor. "Bu ülkede rulmana bile tecavüz ediyorlar" oluyor adı ve erkek gömme malzemesi çıkıyor.
Yani her iki cinsiyette de bulunan toplum baskısı ve utanmaya ek olarak erkeklerde bu konu var. Kadınlarda ise "özgürleştirici" bakışı var son dönemde. Yani muz ile mastürbasyon yapan kadın en kötü ihtimalle pornografik öge olarak görülüyorken sünger ve eldiven ile oyuncak yapan eleman ile kaç yıl dalga geçildi. Böyle bir senaryoda en iyi ihtimalle "otuzbirci abazan" ilan ediliyorsun.
Mastübasyon ve seks oyuncakları konusunda böyle bir iki yüzlülük var. Haliyle gidemiyor, korkuyor erkekler. Buna ek olarak @selam'ın bahsettiği bir takım şeyler.
Yani her iki cinsiyette de bulunan toplum baskısı ve utanmaya ek olarak erkeklerde bu konu var. Kadınlarda ise "özgürleştirici" bakışı var son dönemde. Yani muz ile mastürbasyon yapan kadın en kötü ihtimalle pornografik öge olarak görülüyorken sünger ve eldiven ile oyuncak yapan eleman ile kaç yıl dalga geçildi. Böyle bir senaryoda en iyi ihtimalle "otuzbirci abazan" ilan ediliyorsun.
Mastübasyon ve seks oyuncakları konusunda böyle bir iki yüzlülük var. Haliyle gidemiyor, korkuyor erkekler. Buna ek olarak @selam'ın bahsettiği bir takım şeyler.
- nawar (12.11.24 23:32:43)
Kimse soylememis
Bence en buyuk sorun saklamasi
Birde kisinin ozguvenli olup oraya gidip oyuncagi almasida lazim
Ayrica sex shop bulmasi cok kolay degil bence ben hoc gormuyorum etrafta
Bence en buyuk sorun saklamasi
Birde kisinin ozguvenli olup oraya gidip oyuncagi almasida lazim
Ayrica sex shop bulmasi cok kolay degil bence ben hoc gormuyorum etrafta
- Zetnikov (13.11.24 12:07:15)
- Kadınlar için olan ürünlerin basit ve ucuz modelleri varken erkekler için olanlar nispeten daha kompleks ürünler ve haliyle fiyatları daha yüksek. Türkiye'de satmak zor. Materyalleri de çok uzun süreler kullanmaya izin vermiyor.
- Kadınların bu ürünleri kullanması normal karşılanırken erkekler kullandığında otuzbirci abazan damgası yeme olasılıkları yüksek.
- Fleshlight gibi ürünlerin en kolay temizleneniyle uğraşması bile zahmetli. Yıka, alkolle temizle, kuruması için kenara koy... Kim uğraşacak her seferinde? Fayda/efor oranı düşük.
- Kadınların kullandığı vibratör, dildo gibi ürünler el yordamıyla basitçe simüle edilemeyecek şeyler. Vajinayı dolduracak bir ürüne ihtiyaç duyuyorlar. Erkek için içine penisini sokabileceği bir oyuncak o kadar elzem bir şey değil. "bu hazzı kadından alabilmek için onbinlerce lirayı harcamaktan çekinmiyorlar" düşüncesi yanlış. bir insanla beraber olmakla bir oyuncağa siki sokup boşalmayı aynı yere koyamazsınız.
- Saklama sorunu var. Fleshlight dediğiniz şey 1 litrelik kola şişesinden büyük bir ürün. Evde nereye koyacaksın? Yıkadıktan sonra kurusun diye kenara koyuyorsun, odanın içinde açıkta duran bir tane yapay am görünüyor kabak gibi.
- Kadınların bu ürünleri kullanması normal karşılanırken erkekler kullandığında otuzbirci abazan damgası yeme olasılıkları yüksek.
- Fleshlight gibi ürünlerin en kolay temizleneniyle uğraşması bile zahmetli. Yıka, alkolle temizle, kuruması için kenara koy... Kim uğraşacak her seferinde? Fayda/efor oranı düşük.
- Kadınların kullandığı vibratör, dildo gibi ürünler el yordamıyla basitçe simüle edilemeyecek şeyler. Vajinayı dolduracak bir ürüne ihtiyaç duyuyorlar. Erkek için içine penisini sokabileceği bir oyuncak o kadar elzem bir şey değil. "bu hazzı kadından alabilmek için onbinlerce lirayı harcamaktan çekinmiyorlar" düşüncesi yanlış. bir insanla beraber olmakla bir oyuncağa siki sokup boşalmayı aynı yere koyamazsınız.
- Saklama sorunu var. Fleshlight dediğiniz şey 1 litrelik kola şişesinden büyük bir ürün. Evde nereye koyacaksın? Yıkadıktan sonra kurusun diye kenara koyuyorsun, odanın içinde açıkta duran bir tane yapay am görünüyor kabak gibi.
- kakaolu kremali biskuvi (13.11.24 17:57:07 ~ 18:07:52)
[]
Bu kiz kac yasinda gosteriyor?
Yasini ogrenmeye calismadan, sadece goruntusunden tahmin etmeyi deneyin :)
www.youtube.com
tesekkurler.
edit: kızın yaşı 15 imiş.
www.youtube.com
tesekkurler.
edit: kızın yaşı 15 imiş.
Küçük gösteriyor ama 25-27 arasıdır diye tahmin ediyorum.
Görüntü olarak 16-18
Görüntü olarak 16-18
- Bruce (19.10.24 02:24:37)
abi videoda yasi yaziyor zaten :D
bence 25 gösteriyor. 15 degil.
bence 25 gösteriyor. 15 degil.
- alice in potatoland (19.10.24 02:29:16)
27 civarı
- diyecevaplandı (19.10.24 02:46:23)
@Bruce o nasil bir cevap? hem 25-27, hem de 16-18 demissin.
@alice, lutfen kizin yasini aciklamayalim :)
@alice, lutfen kizin yasini aciklamayalim :)
- summerof69 (19.10.24 03:35:02)
en cok 17 fln.
- taurina (19.10.24 04:22:13)
20
- abbabaabbaababbabaababbaabbabaab (19.10.24 07:05:00)
26-27
- yurtsuz john (19.10.24 09:39:28)
27 falan
- baldan kaymak (19.10.24 09:58:38)
27
- ala09 (19.10.24 10:08:57)
27
- meraklitursucu (19.10.24 10:20:58)
33
- robert bosch (19.10.24 10:32:17)
Anca 18 gibi geldi.
- mbond (19.10.24 13:10:07)
23
- brkylmz (19.10.24 13:10:33)
15
- herzan (19.10.24 15:43:23)
[]
Bu haberde aydın doğan’ın yanındaki kadın kim?
Sayfanın ortalarındaki fotoğrafta aydın doğan’ın yanındaki kadın kim acaba? Kızları ya da eşi olmadığını düşünüyorum. Teşekkürler
www.patronlardunyasi.com
www.patronlardunyasi.com
Ayşe Sözeri Cemal
- akiskan (12.10.24 12:24:36)
@akiskan, alakasi yok. Zaten düğün fotolarinda kendisi sarı saçariyla gözüküyor.
- summerof69 (12.10.24 16:27:11)
[]
Hemoroid ameliyatı olmalı mıyım? Hiç şikayetim yok.
Bu absurt soru için kusura bakmayın.
Yıllardır ufak bir hemoroide sahibim (1 tane pake varmış) ve ağrı kanama vs hiçbir şikayetim yok. Ama kan tahlillerimde çok az bir kansızlık var ve Doktor bunun hemoroid den kaynaklanabileceğini soyledi (emin değil).
Lazerle hemoroidin bile yan etkileri olabilirmiş. Bu durumda bu olası yan etkileri goze alıp ameliyat olmalı mıyım, yoksa hiç şikayetim yok iken ameliyat olarak sağlığımla oynamayayım mı? Ameliyat olmazsam bu ilerleyip fissur vs e donusebilirmis ama yıllardır bir ilerlemesi yok.
Aramizda lazerle ameliyat olmuş ya da yakınları bu ameliyatı olanlar belki vardir diye buradan sormak istedim.
Teşekkürler
Yıllardır ufak bir hemoroide sahibim (1 tane pake varmış) ve ağrı kanama vs hiçbir şikayetim yok. Ama kan tahlillerimde çok az bir kansızlık var ve Doktor bunun hemoroid den kaynaklanabileceğini soyledi (emin değil).
Lazerle hemoroidin bile yan etkileri olabilirmiş. Bu durumda bu olası yan etkileri goze alıp ameliyat olmalı mıyım, yoksa hiç şikayetim yok iken ameliyat olarak sağlığımla oynamayayım mı? Ameliyat olmazsam bu ilerleyip fissur vs e donusebilirmis ama yıllardır bir ilerlemesi yok.
Aramizda lazerle ameliyat olmuş ya da yakınları bu ameliyatı olanlar belki vardir diye buradan sormak istedim.
Teşekkürler
3 kez gaida tahlili yaptır.
Kan yoksa yat kulağının üstüne.
Kan varsa endoskopi ve kolonoskopi yaptır.
Daha doğrusu, önce sen bir gastroentoroloğa gitsene.
Kan yoksa yat kulağının üstüne.
Kan varsa endoskopi ve kolonoskopi yaptır.
Daha doğrusu, önce sen bir gastroentoroloğa gitsene.
- Mirket (08.10.24 11:18:40)
gaitada gizli kan baktır +1
anemi tedavisi kullan.
diğer kansızlık nedenleri araştırılsın.
ne kadar bir anemiden bahsediyoruz?
anemi tedavisi kullan.
diğer kansızlık nedenleri araştırılsın.
ne kadar bir anemiden bahsediyoruz?
- bass solo take one (08.10.24 11:33:58)
Öncelikle bu kansızlığı bir doktor daha değerlendirsin hemoglobin değerin normalse sırf ferritin düşük diye kansızlık teşhisini yapıştırmasın mesela. Ha gerçekten kansızlık varsa da gaita da kan testi yaptırırsın.
Bu arada o testi yaptırmadan önce üç gün boyunca et yememen lazım bunu maalesef söylemeyen doktor çok. Yalancı pozitiflik çıkabilir. Test öncesi nelere dikkat etmem lazım diye sor muhakkak
Bu arada o testi yaptırmadan önce üç gün boyunca et yememen lazım bunu maalesef söylemeyen doktor çok. Yalancı pozitiflik çıkabilir. Test öncesi nelere dikkat etmem lazım diye sor muhakkak
- kullanicadi (08.10.24 11:36:42)
Lazer operasyonu geçirmiş bir insan olarak söyleyebilirim ki dertsiz başına dert almak istemiyorsan uzak dur o operasyonlardan ve beslenmene dikkat et sadece.
- amelie poulain (08.10.24 15:27:21)
[]
Elektronik sigara içen doktor?
Bugün gittiğim ortopedistin elinde elektronik sigara, puff vs. (ne zıkkımsa adı) ona benzeyen bir şey vardı. plastik bir kutudan çıkan pipetin biraz daha kalını gibi bir şeyi ağzına soktu ve çekti. duman da çıkmadı. "yok yahu devlet hastanesindeki doktor, muayene ederken elektronik sigara içiyor olamaz herhalde" diye düşünüp, geçiştirdim.
Şimdi aklıma takıldı, acaba doktor, masasında dururken elektronik sigara içiyor olabilir mi?
Bu zımbırtılar muayene sırasında çekilecek kadar normalleşti mi?
teşekkürler.
Şimdi aklıma takıldı, acaba doktor, masasında dururken elektronik sigara içiyor olabilir mi?
Bu zımbırtılar muayene sırasında çekilecek kadar normalleşti mi?
teşekkürler.
Olabilir elektronik sigaranın kendisi başlı başına yasal olmadığı için şurada içilir burada içilmez gibi bi kuralı yok, sigaranın bug'ını bulmuş gibiler kapalı ortamlarda da o nedenle içiliyor sanırım ama biraz iş ahlakı olan biri olsaydı böyle bir şey yapmazdı.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet (25.09.24 22:48:06)
Bu duman çıkmayanlardan kullanan bir arkadaş vardı. Uçakta bile içilebiliyor, yasak değil vs diyordu, ne kadar doğru bilinmez.
Elektronik de olsa muayene esnasında sigara içmesi çok hoş olmamış ama şaşırmanıza şaşırdım açıkcası. En az 90'ların sonlarına kadar standart sigarayı nerdeyse bütün doktorlar fosur fosur içiyordu bütün gün. Hatta öğretmenler odaları da öyleydi 2000'lerin başlarına kadar, bildiğin duman altıydı. Ancak bizimkiler çok prensipliymiş, katiyen dışarda öğrencilerin görebileceği yerlerde içmezlerdi.
Elektronik de olsa muayene esnasında sigara içmesi çok hoş olmamış ama şaşırmanıza şaşırdım açıkcası. En az 90'ların sonlarına kadar standart sigarayı nerdeyse bütün doktorlar fosur fosur içiyordu bütün gün. Hatta öğretmenler odaları da öyleydi 2000'lerin başlarına kadar, bildiğin duman altıydı. Ancak bizimkiler çok prensipliymiş, katiyen dışarda öğrencilerin görebileceği yerlerde içmezlerdi.
- mbond (25.09.24 23:33:15)
[]
Ortopedi doktoru her gittiğimde mesleğimi sorup, iğne yazıyor. Neden?
Ayak parmağımı incitince röntgen cektirmeye gittim. Sadece morarmış, ciddi bir şey olmadığı ortaya çıktı. Ama hemen bir firmanın iğnesinin resmi olan kağıda kaşe basıp "bu iğneden al, o şişliğini çekelim" dedi. Pek şiş de değildi.
Ne zaman bu doktora gitsem, incinen bölgem farketmeksizin adam iğne yazıyor. (Ve yanında da 6-7 tane aynı ilacı yazıyor)
Bu doktor, bu yazdığı ilaçlar üzerinden ilaç firmalarından komisyon mu alıyor ki her seferinde bunlari yaziyor? Komisyon alıyorsa, bu ne şekilde oluyor? Doğruca para mı, yoksa dolaylı hediyeler mi?
Doktoru beklerken, diğer hastaların da bu pahalı iğnelerden şikayet ettiklerini duydum.
Teşekkürler
Ne zaman bu doktora gitsem, incinen bölgem farketmeksizin adam iğne yazıyor. (Ve yanında da 6-7 tane aynı ilacı yazıyor)
Bu doktor, bu yazdığı ilaçlar üzerinden ilaç firmalarından komisyon mu alıyor ki her seferinde bunlari yaziyor? Komisyon alıyorsa, bu ne şekilde oluyor? Doğruca para mı, yoksa dolaylı hediyeler mi?
Doktoru beklerken, diğer hastaların da bu pahalı iğnelerden şikayet ettiklerini duydum.
Teşekkürler
Etik, mesleki kurallar, hipokrat yemini, insan sağlığı, kağıt üstünde olan şeyler.
dışarıda pek takan olmayabilir.
1:04 - 1:24 arası bakınız
m.youtube.com
Geçim cidden zor.
dışarıda pek takan olmayabilir.
1:04 - 1:24 arası bakınız
m.youtube.com
Geçim cidden zor.
- diyecevaplandı (25.09.24 19:09:52)
Eğer gittiğiniz doktor özelde ise, doktorun hastaları memnun etme, iyileşmiş hissettirme gibi bir amacı olabiliyor. Hastalar genelde şunu bekliyor çünkü: o kadar para veriyorum. Gittiğime değsin. Gerçekten hasta da hissedeyim, sağa sola 10 tane ilaç yazdı doktor! Desin. Değerli, ilgilenilmiş hissetsin yani. Bir doktorun bizzat ağzından duyduğum sözleri paylaşıyorum.
İlaç firmalarıyla ilgili ise, komisyon da alıyor olabilir, tatillere gönderiliyor olabilir, firma amcasının oğlu da olabilir.
Burası türkiye, maalesef her şey olabilir.
Geçmiş olsun.
İlaç firmalarıyla ilgili ise, komisyon da alıyor olabilir, tatillere gönderiliyor olabilir, firma amcasının oğlu da olabilir.
Burası türkiye, maalesef her şey olabilir.
Geçmiş olsun.
- ayalga (25.09.24 20:24:11)
Günaydın günaydın.
- muhayyer divan (26.09.24 14:47:20)
[]
Evde yalniz kalan köpeğin sürekli havlamasi
Karso binanin carisinda, Muhtemelen evde 3-4 gundur yalniz kalan bir kopek surekli havliyor. Hayvanlarin evde bu kadar sure yalniz birakilmasi suc mudur? İnternette bu yonde bir haber ya da kanun bulamadim.
ne yapabilir, kime sikayet edebilirim?
Teşekkürler
ne yapabilir, kime sikayet edebilirim?
Teşekkürler
ulkemizde hayvan hakkı mı diyosun? öyle bi şikayet duysalar gelip köpeği zehirlerler(uyuturlar). hayvan sahiplenen bi insan bile köpeği eve hapsedebiliyor
binanın ziline basın, sorun, evde yalnız mı gerçekten? ben öyle komşuyu harekete geçirmiştim belki işe yarar
binanın ziline basın, sorun, evde yalnız mı gerçekten? ben öyle komşuyu harekete geçirmiştim belki işe yarar
- ala09 (16.09.24 22:54:49)
Muhtemelen diye bir şey yok. Seperation anxiety diye bir şey var, 5 dakika bile yalniz kalamazlar. Çiş, kaka yaparlar, etrafi dağıtırlar, öldürüyor gibi bagirirlar.
Edebileceğiniz tek sikayet ses olur. Hayvana eziyet olup olmadığını bilmiyorsunuz.
Edebileceğiniz tek sikayet ses olur. Hayvana eziyet olup olmadığını bilmiyorsunuz.
- logisticsmanager (16.09.24 23:28:23)
Geçmiş olsun. Hayvan mesken içinde olduğu için ekipler hiçbir şey yapmadan geri dönüyorlar. Hayvan yüksek ses çıkarsa bile bir yaptırımı yok. Sahibi beşeri ilişkileri düzgün biri olsaydı çoktan komşularını düşünür, hayvanı sustururdu. Mahkeme yoluna gidebilirsiniz ve büyük ihtimalle kazanırsınız. Mahkemeyi düşünürseniz detayları özelden yazabilirim.
- HellKeePer (16.09.24 23:43:22)
Psikolojik veya uykusuzluk gibi nedenlerle rahatsız olduğunuza dair resmi bir hastane raporu alırsanız karşı tarafı yüklü miktarda tazminata mahkum edebiliyorsunuz.
- HellKeePer (16.09.24 23:53:49)
[]
Elektrikçiler, fluke, nötr ve toprak hakkında yanlış mı yazmış?
Sevgili elektrikciler size ufak bir sorum var. Bir prizde toprak ve nötrü multimetre aracılığıyla nasil bulabileceğimi anlamaya çalışıyorum. Tabi ki fluke'un sitesindekini en doğru kabul ediyorum ama diğer bütün kaynaklar, deney videoları fluke'un sitesindekiyle çelişiyor.
Soyle ki, fluke, yük altında faz-toprak gerilimi, faz-notr gerilimindem daha yuksek olmalı diyor.
www.fluke.com
To check if neutral and ground are switched, measure hot-neutral and hot-ground under load. Hot-ground should be greater than hot-neutral. The greater the load, the more the difference. If hot-neutral voltage, measured with load on the circuit, is greater than hot-ground, then the neutral and ground are switched. This is a potential safety hazard and the condition should be corrected immediately.
Ama mesela bu elektrikçi, bu deneyde tam tersinin doğru oldugunu gosteriyor :
youtu.be .
Ya da şu kaynaktaki elektrikciler de fluke un aksini söylüyor:
www.reddit.com
Bu da yine fluke ile çelişiyor:
electronics.stackexchange.com
Bu deney de yine fluke ile çelişiyor:
youtube.com
Bu durumda hangisi doğru acaba?
Teşekkürler
Soyle ki, fluke, yük altında faz-toprak gerilimi, faz-notr gerilimindem daha yuksek olmalı diyor.
www.fluke.com
To check if neutral and ground are switched, measure hot-neutral and hot-ground under load. Hot-ground should be greater than hot-neutral. The greater the load, the more the difference. If hot-neutral voltage, measured with load on the circuit, is greater than hot-ground, then the neutral and ground are switched. This is a potential safety hazard and the condition should be corrected immediately.
Ama mesela bu elektrikçi, bu deneyde tam tersinin doğru oldugunu gosteriyor :
youtu.be .
Ya da şu kaynaktaki elektrikciler de fluke un aksini söylüyor:
www.reddit.com
Bu da yine fluke ile çelişiyor:
electronics.stackexchange.com
Bu deney de yine fluke ile çelişiyor:
youtube.com
Bu durumda hangisi doğru acaba?
Teşekkürler
tesisatta kaçak akım rölesi varsa yanlış bağlantıda röle açar bu sayede doğruyu bulabilirsiniz. kaçak akım yoksa yük altında yapılan testte faz nötr 220yi, faz toprak da daha düşük değeri verir saç kurutma makinesi gibi yüksek wattlı bir cihaz bağladığınız zaman doğru çalışmadığını görebilirsiniz. bazı durumlarda topraklama tesisatı çok iyi ise yine 220 değerini görebilirsiniz.
böyle bir durumda en iyi çözüm, buatların ve panoların tek tek takip edilerek doğru kablonun bulunması yönünde olacaktır.
böyle bir durumda en iyi çözüm, buatların ve panoların tek tek takip edilerek doğru kablonun bulunması yönünde olacaktır.
- bravoteam (14.09.24 09:18:54)
@bravoteam, teşekkürler. yani fluke ta yazılan hatalı mı?
- summerof69 (14.09.24 10:28:28)
aslında bu bilgilerin hepsi cihaz hassasiyeti, tesisat yapısı, tesisatın inşa tarihi gibi bir çok etmenden ötürü değişiklik gösterir.
az önce ofislerden birisinde bizzat deneme yaptım. faz-nötr 218 volt, faz toprak 218 volt, nötr toprak 0 olarak ölçüm yaptım. tabi sistem yükte değildi ama aynı linyede çalışan başka cihazlar vardı.
fluke verdiği bilgi teoride doğru ancak pratikte çok da dikkat edilecek bir şey değil. ideal ortamlarda topraklama uygun değerlerde yapılırsa yüksüz ortamda faz-nötr'den yüksek, yüklü ortamda faz-nötrden düşük değer vermesi gerekir. eklediğiniz ilk video yüklü ortamda son video yüksüz ortamda ölçüm yapıyor.
şunu da belirteyim bazı eski tesisatlarda iyi bir topraklama çekilmişse toprak-nötr uçlarının birleştirildiğini de gördüm. bu da zamanla özelliğini yitiren topraklamalarda nötr eksikliğine yol açıp voltaj düşmesine ve cihazlara zarar vermeye başlıyordu.
az önce ofislerden birisinde bizzat deneme yaptım. faz-nötr 218 volt, faz toprak 218 volt, nötr toprak 0 olarak ölçüm yaptım. tabi sistem yükte değildi ama aynı linyede çalışan başka cihazlar vardı.
fluke verdiği bilgi teoride doğru ancak pratikte çok da dikkat edilecek bir şey değil. ideal ortamlarda topraklama uygun değerlerde yapılırsa yüksüz ortamda faz-nötr'den yüksek, yüklü ortamda faz-nötrden düşük değer vermesi gerekir. eklediğiniz ilk video yüklü ortamda son video yüksüz ortamda ölçüm yapıyor.
şunu da belirteyim bazı eski tesisatlarda iyi bir topraklama çekilmişse toprak-nötr uçlarının birleştirildiğini de gördüm. bu da zamanla özelliğini yitiren topraklamalarda nötr eksikliğine yol açıp voltaj düşmesine ve cihazlara zarar vermeye başlıyordu.
- bravoteam (14.09.24 11:23:22)
@bravoteam, çok sağolun. Ama o 2 videoda da (yüklü ve yüksüz), düşük olan gerilim faz-toprak . Sizin son cevabinizla bu ölçüm celisiyor gibi? (Yüksüz ortamda faz topraklama, faz notr den yuksek olmalı demissiniz)
Bu durumda yine fluke açıklaması, teoride olsa bile hatali olmuyor mu?
O bahsettiginiz toprak dusmesi, faz-notr geriliminin, faz-toprak gerilimi gibi ideal degerden daha düşük değere düşmesi oluyor galiba?
Bu durumda yine fluke açıklaması, teoride olsa bile hatali olmuyor mu?
O bahsettiginiz toprak dusmesi, faz-notr geriliminin, faz-toprak gerilimi gibi ideal degerden daha düşük değere düşmesi oluyor galiba?
- summerof69 (14.09.24 11:42:56)
rica ederim
benim ölçümde priz boştu ancak linyede çalışan cihazlar vardı. yine de topraklama çok iyi olmadığı için aynı değeri verdi.
ideal topraklamalarda bu değer daha yüksek çıkmalıdır. zaten topraklama ölçümleri buna göre yapılır. bu yüzden fluke açıklaması doğrudur. ama ölçümlerin yapıldığı ortamlar ideal değildir.
eğer nötr hattı toprak ile birleştirilmişse nötrde oluşacak bir problemde elektrik toprağa yönelecektir ve topraklamadaki en ufak problemde cihazlar çalışmamaya başlayacaktır. düşük watt değerlerine sahip cihazlarda gözle görülür bir problem olmaz. ama saç kurutma makinesini çalıştırdığınızda çalışmadığını veya çok zayıf bir şekilde çalıştığını görürsünüz.
benim ölçümde priz boştu ancak linyede çalışan cihazlar vardı. yine de topraklama çok iyi olmadığı için aynı değeri verdi.
ideal topraklamalarda bu değer daha yüksek çıkmalıdır. zaten topraklama ölçümleri buna göre yapılır. bu yüzden fluke açıklaması doğrudur. ama ölçümlerin yapıldığı ortamlar ideal değildir.
eğer nötr hattı toprak ile birleştirilmişse nötrde oluşacak bir problemde elektrik toprağa yönelecektir ve topraklamadaki en ufak problemde cihazlar çalışmamaya başlayacaktır. düşük watt değerlerine sahip cihazlarda gözle görülür bir problem olmaz. ama saç kurutma makinesini çalıştırdığınızda çalışmadığını veya çok zayıf bir şekilde çalıştığını görürsünüz.
- bravoteam (14.09.24 12:14:46)
Hocam tekrardan teşekkürler. Ben bu devre teorisini kirchoff, thevenin vs den öğrendiğim için çizerek anlamaya çalıştım. Bu devrede, toprağın, notr e göre direnci daha düşük olmasi gerektiği için (boylelikle kaçak akımı çekebilsin) , bunlarin direncini M ile godterdim ve ekstrem durum olarak bu M direncini notr de sonsuza, toprakta 0 a gelecek şekilde fotograftaki devreyi yaptım ve teoride Vnötr > Vtoprak çıktı. Teorik devre ve hesaplama doğru mudur sizce?
Not: denklemde ufak bir hata yapmışım, M sonsuza giderken R2 = L olmali, 1 değil.
ibb.co
Not: denklemde ufak bir hata yapmışım, M sonsuza giderken R2 = L olmali, 1 değil.
ibb.co
- summerof69 (14.09.24 16:34:47 ~ 20:21:56)
Devredeki toprak ve nötr aşırı uçlarda. Eğer nötrün direncini sonsuza yani bir açık devre gibi, toprağın direncini sıfıra tam bir iletken gibi yaklaştırırsanız, bu durumda Vnötr > Vtoprak çıkar.
Devrede yaptığınız hesaplama aşamaları doğru görünüyor. Bu durumda nötr gerilimi, toprak geriliminden daha büyük çıkacaktır. Ancak pratikte nötr hattının direnci sonsuza yaklaşmaz; genellikle oldukça düşük bir dirençte kalır. Benzer şekilde, toprağın da her zaman sıfır dirençte olması pratikte mümkün değildir, çünkü topraklama sistemlerinde de her zaman direnç vardır.
Devrede yaptığınız hesaplama aşamaları doğru görünüyor. Bu durumda nötr gerilimi, toprak geriliminden daha büyük çıkacaktır. Ancak pratikte nötr hattının direnci sonsuza yaklaşmaz; genellikle oldukça düşük bir dirençte kalır. Benzer şekilde, toprağın da her zaman sıfır dirençte olması pratikte mümkün değildir, çünkü topraklama sistemlerinde de her zaman direnç vardır.
- bravoteam (15.09.24 10:36:56 ~ 10:38:14)
[]
Sofra tuzu fiyatları neden çok değişiyor?
Billur tuzun kilosu 30tl ama bim'de satılan sofra tuzunun kilosu 8tl.
İkisi de rafine sofra tuzu, nacl, içerikleri arasında ne fark olabilir ki fiyatı bu kadar farklı?
Teşekkürler
İkisi de rafine sofra tuzu, nacl, içerikleri arasında ne fark olabilir ki fiyatı bu kadar farklı?
Teşekkürler
Marka fiyatı
Adidas tişört 2000 tl. Pazardaki çakması 150 tl.
Superfresh parmak patates ile Bim'deki patates arasında da o fark vardır.
Marka ve tüketirken içe sinme farkı.
Adidas tişört 2000 tl. Pazardaki çakması 150 tl.
Superfresh parmak patates ile Bim'deki patates arasında da o fark vardır.
Marka ve tüketirken içe sinme farkı.
- Mirket (27.08.24 15:45:21)
[]
bu 3 oyuncu birbirine fazlasıyla benzemiyor mu?
Acaba bilişsel niteliklerim köreliyor da hiç benzemeyen insanları birbirine mi benzetiyorum diye merak ediyorum. Sizce de bu 3 oyuncu birbirlerine fazlasıyla benzemiyorlar mı? bence benzerlik oranı 8/10 . sizce kaç?
teşekkürler:
ella purnell : www.google.com
maika monroe : www.google.com
emmy rossum : www.google.com
teşekkürler:
ella purnell : www.google.com
maika monroe : www.google.com
emmy rossum : www.google.com
Benzerlik oranı %1 civarı.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet (24.08.24 17:49:52)
ella ve emmy makyaj sayesinde birbirlerini ''bazen'' hafif andırıyorlar da maika'ya hiç anlam veremedim.
- moonie (24.08.24 18:01:31)
ella ve emmy benziyor bazı fotolarda
- jülsezar (24.08.24 19:22:54)
[]
Bu manzara hangi şehir/ilçemizde?
Bu manzaranın Türkiye'de kaydedildiğini söylüyor. neresi olduğunu anlayamadım, bileniniz var mı?
teşekkürler
www.youtube.com
teşekkürler
www.youtube.com
Belli bir ırka tabi olmanın yanı sıra saç ve sakal şekilleri de benzer oldupundan copy paste gibi görünüyor olabilirler.
Bizim Çin Japon Moğol Korelileri ayırdedemememiz gibi bir durum sanırım
Bizim Çin Japon Moğol Korelileri ayırdedemememiz gibi bir durum sanırım
- diyecevaplandı (28.07.24 13:57:37)
ilginçtir ki o bölge halklarının neredeyse tamamında kuzen evliliği tabu olmasına rağmen dağıstanlılarda durum farklı. yüzde olarak ne kadar yaygın olduğunu bilmiyorum ama akraba evliliğin hoş karşılanmayan bir şey olmadığını, zaten rusya federasyonu içerisinde görece muhafazakar ve izole kaldıklarını da düşünürsek genetik çeşitliliğin fazla olmaması sürpriz değil.
onun dışında bilhassa dövüşçülerin kendi eğitimleri, grupları, ortamları vs. gereği belli disiplinlere uygun yaşamaları gerekebiliyor. o yüzden tarz olarak da çok benzemeye başlıyorlar. yani farkındaysan hepsinde aynı saç ve sakal var neredeyse. o da etkiler. örneğin kısa saç-sakal ikilisiyle erkek kardeşimle ben birbirimize çok benziyoruz ama o saçını uzatıp sakalları kesse, ben kafayı kazıtıp sakalla dolaşmaya devam etsem muhtemelen dikkatli bakmayan biri kardeş olduğumuzu düşünmez.
kısacası genetik çeşitlilik muhtemelen az evet, onun üstüne boy-saç-sakal-fizik gibi unsurların neredeyse tamamı birbirine benzeyince bu stereotip kaçınılmaz oluyor. mesela bu birbirine benzeyen dövüşçülerden sadece bir tanesini alıp bir modacının, kuaförün eline versen adamı üç saatte öyle bir hale sokarlar ki çocuğun kendi anası babası evladının dağıstanlı olduğuna inanmaz.
onun dışında bilhassa dövüşçülerin kendi eğitimleri, grupları, ortamları vs. gereği belli disiplinlere uygun yaşamaları gerekebiliyor. o yüzden tarz olarak da çok benzemeye başlıyorlar. yani farkındaysan hepsinde aynı saç ve sakal var neredeyse. o da etkiler. örneğin kısa saç-sakal ikilisiyle erkek kardeşimle ben birbirimize çok benziyoruz ama o saçını uzatıp sakalları kesse, ben kafayı kazıtıp sakalla dolaşmaya devam etsem muhtemelen dikkatli bakmayan biri kardeş olduğumuzu düşünmez.
kısacası genetik çeşitlilik muhtemelen az evet, onun üstüne boy-saç-sakal-fizik gibi unsurların neredeyse tamamı birbirine benzeyince bu stereotip kaçınılmaz oluyor. mesela bu birbirine benzeyen dövüşçülerden sadece bir tanesini alıp bir modacının, kuaförün eline versen adamı üç saatte öyle bir hale sokarlar ki çocuğun kendi anası babası evladının dağıstanlı olduğuna inanmaz.
- mark greg sputnik (28.07.24 14:41:32)
kuzey kafkasya halkları için akraba evliliği kat'i bir tabu. kuzen evliliği kesin surette yasak. toplumdan korkunç şekilde dışlanırsın. 34 senelik hayatım boyunca da 4. dereceden kuzeniyle bile evleneni ne gördüm ne duydum, bırak kuzeni.
dağıstan ise özelinde daha farklı. kumuklar, lezgiler, avarlar, laklar, nogaylar gibi birçok etnik kavmin oluşturduğu bir ülke. etnik unsurlar arasında klanlık var kuzey kafkasya'da. dağıstan da bu açıdan çok farklı değildir diye düşünüyorum. niye benziyorlar? aynı ülke insanları, akraba evliliği olmasa dahi belli bir genetik yakınlık aynı ülke insanı oldukları için vardır. üstüne giyim tarzı, saç kesimi, sakal kesimi hep aynı. üstelik hal ve tavırlar da aynı. benzerlik bu sebeple.
dağıstan ise özelinde daha farklı. kumuklar, lezgiler, avarlar, laklar, nogaylar gibi birçok etnik kavmin oluşturduğu bir ülke. etnik unsurlar arasında klanlık var kuzey kafkasya'da. dağıstan da bu açıdan çok farklı değildir diye düşünüyorum. niye benziyorlar? aynı ülke insanları, akraba evliliği olmasa dahi belli bir genetik yakınlık aynı ülke insanı oldukları için vardır. üstüne giyim tarzı, saç kesimi, sakal kesimi hep aynı. üstelik hal ve tavırlar da aynı. benzerlik bu sebeple.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim (28.07.24 19:28:25)
Cevap aynı ırk olmaları. Çinliler, Japonlar da bize hep aynı gibi geliyor , benzer mantık. Dağıstanlılar da size aynı geliyor, halbuki hepsi gayet farklı
Kafkasya’da (Kuzey Kafkasya) değil akraba evliliği aynı sülaleden bile evlilik kabul edilmez.
Kafkasya’da (Kuzey Kafkasya) değil akraba evliliği aynı sülaleden bile evlilik kabul edilmez.
- epitaf (28.07.24 21:39:52 ~ 21:43:13)
[]
Baris Alper son 10 dakikadir neden kosmuyor?
Daha ilk yarinin 35. dakikasinda adam jogging yapmaya basladi. ne press yapiyor, ne topu yakalamaya calisiyor. hatta 2-3 tane pozisyonda bizimkiler topu kapip ataga kalktiklarinda, Baris Alper bizim sahada yine jogging yapiyordu.
Onceki macta da 75. dakikada boyle maci birakmisti. ama bu macta 35. dakikada birakti.
Bu adamin her zamanki oyunu mu bu? Bu pek de verimli degil ama?
Onceki macta da 75. dakikada boyle maci birakmisti. ama bu macta 35. dakikada birakti.
Bu adamin her zamanki oyunu mu bu? Bu pek de verimli degil ama?
Yok değil, koyu Beşiktaşı olmama rağmen milli takımda gurbetçiler hariç hepsini ayrı ayrı beğeniyorum ve seviyorum.
Vardır bir sıkıntısı, bacağı çekmiştir, dalağı şişmiştir. Yoksa özellikle öyle lakait oynayacak biri değil barış Alper.
Vardır bir sıkıntısı, bacağı çekmiştir, dalağı şişmiştir. Yoksa özellikle öyle lakait oynayacak biri değil barış Alper.
- numlock (06.07.24 23:00:22)
Vallaha bence verimli oynamıyor diye bir şey yok. Fransız spikerlere göre de hiçbir topu bırakmayan, rakip defans kabusu. Lizarazu'dan daha iyi futbol bilmedigimizi düşünüyorum.
Zaten komple kapanıyor takim 5/4/1 dönüyor tek barış oluyor. Taktik kontrada ona dönmek. Bu noktada 90 dakika pres yapacak barış beklememek lazım.
Zaten komple kapanıyor takim 5/4/1 dönüyor tek barış oluyor. Taktik kontrada ona dönmek. Bu noktada 90 dakika pres yapacak barış beklememek lazım.
- logisticsmanager (06.07.24 23:17:16)
Yav full yürüyo, aldığı bütün topları 1,5 m sonra kaybediyo
- abuzer (06.07.24 23:18:47)
kaç tane düzgün top attık Barış’a?
ayıp yahu. ben galatasaray’lıyım ama ayıp. barış ve ferdi gibi 2 oyuncumuz daha yoktu. kaç maçtır yok. kenardaki de izliyor.
ayıp yahu. ben galatasaray’lıyım ama ayıp. barış ve ferdi gibi 2 oyuncumuz daha yoktu. kaç maçtır yok. kenardaki de izliyor.
- baldan kaymak (07.07.24 00:28:44)
Adami da anlamak lazim, Galatasaray'da hersey serbest tekme, tokat, dirsek girisiyordu rakibe. Adapte olamadi yabanci hakeme
- freedonia (07.07.24 00:49:12)
@baldan kaymak; abi boşuna uğraşma. Eksiduyuruda kendi takımlarının basarisizliklari sebebiyle ceyrek final oynamis milli takimla mutlu olamayan bir sürü adam var. Bu arkadaşlara laf anlatilamaz. Mbappe baris'tan kötü oynuyor bu kadar konusulmadi.
Bütün milli takıma teşekürler. Ne kadar ayağına top değmeyen adamlar bölünmüş olsa da 16 sene sonra bize başarı gösterdiler.
Edit: mbappe mbappe standardina göre çöp oynuyor tabi. Ankara Demir sonra kecioren'de oynayan futbolcu değil. Demek istediğim fransizlar turklerden daha mutlu. Turklerin tek derdi tek tek oyuncu tartismak, kulüpculuk yapmak. Allahtan oyuncularimizda pek yok.
Duyuruda da keske engelleme gelse de şöyle malum taraftarlarin sorularını görmesek.
Bütün milli takıma teşekürler. Ne kadar ayağına top değmeyen adamlar bölünmüş olsa da 16 sene sonra bize başarı gösterdiler.
Edit: mbappe mbappe standardina göre çöp oynuyor tabi. Ankara Demir sonra kecioren'de oynayan futbolcu değil. Demek istediğim fransizlar turklerden daha mutlu. Turklerin tek derdi tek tek oyuncu tartismak, kulüpculuk yapmak. Allahtan oyuncularimizda pek yok.
Duyuruda da keske engelleme gelse de şöyle malum taraftarlarin sorularını görmesek.
- logisticsmanager (07.07.24 00:53:06 ~ 00:57:02)
Çok düzgün adamlar var ama konu futbol olunca maalesef Galatasaraylılıkları tutuyor. Barış Alper Yılmaz grup maçlarını Çekya maçının ikinci yarısına kadar resmen boş geçti. Geçen maç ve bu maç ise benim BAY'a tek bir lafım yok. Bir forvetimiz olsaydı kanadı daha rahat kullandığını görürdük. Maalesef böyle bir saçmalık yaptık 5 maç boyunca.
Burada 35'te bıraktı. 65 gibi geri döndü. 35'te dalağı şişti diye düşündüm ama maçın sonuna doğru sekiyordu. İkinci yarı başında da tempo düşükken ara ara çok zorlamadı ama dediğim gibi. İlk 3 maç BAY'a ne kadar sövdüysem, sonraki 2 maç o kadar memnunum. Bu arada "kanatta oynatsaydı" goygoyu dönmesin. İlk 3 maç da kanatta oynadı zaten. Cenk olur, Semih olur fark etmez, bir forvetimiz olsaydı savunmayı üstüne çekeceği için Barış ya da kanatta başka kim varsa o daha rahat oynardı.
Mert Günok, Ferdi ve Barış Alper bu son iki maçta favorim. Bu arada "Barış kanatta oynasaydı" ya da "kaç top attık" demeyelim rica ediyorum. Kaç top geldiğini (24) istastiklerde görebiliyoruz. İlk 3 maç da forvet yazılmasına rağmen 270 dakikada 15 dakika falan forvette kalmıştır. Burada sorunu sırf BAY'a yüklemek saçma. Forvetsiz takım çıkarıp o takımı da Samet-Abdülkerim defansına güvenip geri yaslamasaydık şu an turu konuşuyorduk.
Burada 35'te bıraktı. 65 gibi geri döndü. 35'te dalağı şişti diye düşündüm ama maçın sonuna doğru sekiyordu. İkinci yarı başında da tempo düşükken ara ara çok zorlamadı ama dediğim gibi. İlk 3 maç BAY'a ne kadar sövdüysem, sonraki 2 maç o kadar memnunum. Bu arada "kanatta oynatsaydı" goygoyu dönmesin. İlk 3 maç da kanatta oynadı zaten. Cenk olur, Semih olur fark etmez, bir forvetimiz olsaydı savunmayı üstüne çekeceği için Barış ya da kanatta başka kim varsa o daha rahat oynardı.
Mert Günok, Ferdi ve Barış Alper bu son iki maçta favorim. Bu arada "Barış kanatta oynasaydı" ya da "kaç top attık" demeyelim rica ediyorum. Kaç top geldiğini (24) istastiklerde görebiliyoruz. İlk 3 maç da forvet yazılmasına rağmen 270 dakikada 15 dakika falan forvette kalmıştır. Burada sorunu sırf BAY'a yüklemek saçma. Forvetsiz takım çıkarıp o takımı da Samet-Abdülkerim defansına güvenip geri yaslamasaydık şu an turu konuşuyorduk.
- nawar (07.07.24 01:39:46)
takımda rakibi zorlayan başka bir oyuncu yok. tek başına rakiple mücadele ediyor. takımın taktiği kontra. doğal olarak yorulduğu bir ana denk gelmişsiniz. geçen maç 75'te bıraktı demişsin 90+5'te çok ciddi dripling atarak şut attı.
bunun dışında takımcılık yapanlara diyecek bir şey yok. artık oyunculara milli oyuncu gözü ile bakmayıp takımlarıyla değerlendirenlerin öğrenmeye kapalı olduklarını anladığım için bir şey yazmıyorum
bunun dışında takımcılık yapanlara diyecek bir şey yok. artık oyunculara milli oyuncu gözü ile bakmayıp takımlarıyla değerlendirenlerin öğrenmeye kapalı olduklarını anladığım için bir şey yazmıyorum
- paintov (07.07.24 12:21:47)
Arada "Glasgow" kelimesini duydum, İskoçya olabilir. Zaten hafif yayarak ay sesini ey gibi de çıkartıyor, muhtemelen İskoçya.
- d max (24.05.24 16:24:01)
24. saniyede diyor ki "A vodka and a Max, 10 Pounds! More expensive than Glasgow!"
d max'in yorumuna katiliyorum yani.
d max'in yorumuna katiliyorum yani.
- sertac akin (24.05.24 19:50:47)
... this one ... everybody know that, Turkey is not cheap anymore, [gülüyor] no Turkey is not cheap anymore. We went out last night and spent 400 pounds, just on drinks ........... 400, a vodka and a max is 10 pounds. more expensive than Glasgov, that's Alanya, by the way, bye.
- slymene (25.05.24 01:52:18)
[]
güneydoğu'da 40 yaş altında olup da türkçe bilmeyen kürt oranı yüksek mi?
şu videoya denk gelince merak ettim.
www.youtube.com
bu bolgede yasayan 40 yas alti kadinlar arasinda turkce bilmeyenlerin gercekci orani nedir? (bkz: haydi kizlar okula) gibi zorunlu egitimi ozendiren kampanyalarla ozellikle anadoludaki kizlarin egitim gormesi amaclaniyordu. eger her kiz cocugu okula gittiyse, 40 yas altinda olup da turkce bilmeyen kadinların oranı çok az olmalı diye düşünüyorum. bu oran nedir ve kaynak ya da kendi gözlemlerinizi paylaşabilir misiniz?
teşekkürler.
www.youtube.com
bu bolgede yasayan 40 yas alti kadinlar arasinda turkce bilmeyenlerin gercekci orani nedir? (bkz: haydi kizlar okula) gibi zorunlu egitimi ozendiren kampanyalarla ozellikle anadoludaki kizlarin egitim gormesi amaclaniyordu. eger her kiz cocugu okula gittiyse, 40 yas altinda olup da turkce bilmeyen kadinların oranı çok az olmalı diye düşünüyorum. bu oran nedir ve kaynak ya da kendi gözlemlerinizi paylaşabilir misiniz?
teşekkürler.
Bunun bir istatistiği yok ama şunu düşünebiliriz 35 yaş altı kuşak zorunlu eğitim gördü ayrıca yazı dili, resmi dil ve ticaret dili Türkçe bunun dışında kalan istisnalar illa ki vardır. Bir de VOA (Amerika'nın sesi Türkiye'nin değil), BBC, DW, RT gibi yayınlara itibar etmeyin. Etki ajanlığı böyle bir şey işte. O kadınların hepsinin Türkçe bildiğine ve VOA tarafından özellikle maksatlı olarak resmi dil yerine etnik dilde röportaj yaptırıldığına adım gibi eminim.
- doharkoman (17.05.24 21:05:37)
[]
Etki ajanlığı yasası, neden kimsenin gündeminde değil?
(bkz: etki ajanlığı yasası)
İnternetteki ve hatta toplumdaki Bütün muhalif seslerin kesilmesine yol açacak etki ajanlığı yasası neden kimsenin umrunda değil? Gürcistan bile bu yasanın gecmemesi için yuzbinlerce insanla 1 senedir sokaklarda gosteriler yapti. Bizde ise muhalefetin gundemi bile olmadı. Marjinal kesimler bile pek umursamiyor.
Ben mi abartmıyorum, toplum mu kaderine razı olup ses çıkarmaktan vazgecti anlayamıyorum. Siz ne diyorsunuz?
İnternetteki ve hatta toplumdaki Bütün muhalif seslerin kesilmesine yol açacak etki ajanlığı yasası neden kimsenin umrunda değil? Gürcistan bile bu yasanın gecmemesi için yuzbinlerce insanla 1 senedir sokaklarda gosteriler yapti. Bizde ise muhalefetin gundemi bile olmadı. Marjinal kesimler bile pek umursamiyor.
Ben mi abartmıyorum, toplum mu kaderine razı olup ses çıkarmaktan vazgecti anlayamıyorum. Siz ne diyorsunuz?
tam şu an, şu saniye twitter'a hdp yazarsanız 5-10 önce cılız da olsa protesto kültürü olup meclisten sokaklara bu tür konulara itiraz eden insanlara cezalar okunuyor.
toplumun geri kalanı zaten 20 sene önce de böyle konulara pek ses çıkarmıyordu, bu ceza yiyen insanlar ve bileşenleri türkiye solu tek başlarına bir şeyler yapıyordu.
toplumun geri kalanı zaten 20 sene önce de böyle konulara pek ses çıkarmıyordu, bu ceza yiyen insanlar ve bileşenleri türkiye solu tek başlarına bir şeyler yapıyordu.
- patronaj1 (16.05.24 15:52:19)
Benim gündemimde de siz önce sorduğunuz konuyu enine boyuna araştırın önce bilgi sahibi olun sonra fikir danışın. Öncelikle Türkiye'de 9. Yargı paketi içinde yapılacak olan düzenlemenin Gürcistan'da ki kabul edilen yabancı etkinin şeffaflığını konu alan yasa ile benzerlikleri bulunmasına rağmen içerik ve kapsam bakımından çok farkı bulunuyor. Bu yasa tasarısı MİT'in tavsiyesi ile oluşturuldu ve çok geç kalınmış bir düzenleme ülkemizde her türlü 5. kol faaliyeti ve etki ajanlığı ''muhalif'' kisesi altında yürütülüyor bu düzenleme MUHALEFETİ HEDEF ALAN BİR DÜZENLEME DEĞİL aksine muhalefetin içine gizlenen yabancı istihbarat unsurlarının, Türkiye cumhuriyeti devletini hedef alan bölücü yıkıcı terör gruplarının, lobilerin önüne geçecek muhalefeti yerli ve milli hale getireceği için aslında gerçek muhalifleri koruyan çok geç kalınmış bir düzenleme. Bundan böyle her türlü terör örgütünün, istihbarat örgütlerinin cirit attığı sosyal medya denen çöplükte muhalefet kisvesine bürünüp propaganda yapılmasının önüne geçilecek.
- doharkoman (16.05.24 23:03:06)
çıksa ne olur çıkmasa ne olur? sanki yasalarla tanınan her özgürlüğümüzü sonuna kadar kullanabiliyoruz da bu çıkınca elimiz kolumuz bağlanacak.
- koxy (16.05.24 23:11:43)
zaten tepkisiz bir halkız, biraz da işin ucu kaçtı hangi birine tepki vereceğiz?
muhalafet liderleri de yandaş gibi davranıyorlar, halkın sorunlarına duyarsızlar.
muhalafet liderleri de yandaş gibi davranıyorlar, halkın sorunlarına duyarsızlar.
- parka (16.05.24 23:31:32)
[]
Bu kadar yabancı Zeytinburnu, Merter'de ne yapıyor?
twitter.com
ortadoğu'ya ve türki cumhuriyetlere bu kadar çok tekstil ürünü ihracatı yapılıyor mu burada? bunların çoğunluğu ülkelerinde satmak için alım yapmaya gelenler mi, yoksa buradaki atölyelerde çalışanlar mı?
teşekkürler.
ortadoğu'ya ve türki cumhuriyetlere bu kadar çok tekstil ürünü ihracatı yapılıyor mu burada? bunların çoğunluğu ülkelerinde satmak için alım yapmaya gelenler mi, yoksa buradaki atölyelerde çalışanlar mı?
teşekkürler.
Zeytinburnu İstanbul içindeki gettolardan biri orada çok sayıda Türk vatandaşı Türkistan göçmeni yaşıyor yeni gelenlerde kültürel yakınlık, ulaşım imkanları ve kira ücretlerinin ucuz olması gibi sebeplerle burayı tercih ediyorlar. Merter ise ticaretin kalbi kozmopolit bir yer aynı zamanda ulaşım için bir hub yabancıların fazla olma sebebi bu bence ama video seçmece olmuş özellikle yabancıları seçiyor. Yabancıların ve gettoların olmasını kültürel bir zenginlik olarak düşünüyorum keşke bizde de çin mahallesi falan olsaydı.
- doharkoman (23.03.24 14:23:36)
Başlığı bana şahsi mesaj olarak yazmak için kullanmışsınız keşke buradan yazsaydınız ben kurallara uyan biriyim fakat cevap verme hakkım doğduğu için yazıyorum konumuz kaçak işçi değil, yabancıları toptancı bir yaklaşımla kaçak işçi olarak varsaymışsınız velev ki dediğiniz gibi olsun kaçak işçi dünyanın her yerinde var Türkler de ABD de kaçak işçi olarak çalışıyor. Kaçak işçi ucuz iş gücü demek ucuz iş gücü dünya ile rekabet demek. Kaçak işçiliği onaylanıyorum fakat bu bir realite dünyada hükümetler ucuz iş gücü için belli oranda kaçak işçilere göz yumuyor özellikle üretimin Asya'ya kalmasından sonra bu durum çok daha hızlandı kaçak işçi kriminal suç işlemediği sürece devlet görmezden geliyor. Kaçak işçinin iş gücüne sağladığı katkı GSMH'yi büyütüyor ödediği dolaylı vergiler devlete ve halka dolaylı olarak yansıyor zaten kaçak iscilerin çalıştığı işlerde Türkler çalışmak istemiyor mesele maddiyat değil Türkler rahat ve konfor istiyor vergi meselesine gelirsek Türkiye'de zaten doğru düzgün vergi ödeyen yok bu yüzden devlet dolaylı vergi alıyor yani kaçak işçinin yaptığı harcamalarda devlete ve Türk ekonomisine zarardan çok katkı veriyor hatta bu konuda IMF'nin bir araştırması vardır ekonomik büyümedeki yarım puanlık büyüme sadece sığınmacılara ait olduğuna dair. Son olarak geçen hafta bir haber okumuştum sadece 1 yılda ABD'ye 50 bin Türk vatandaşı Meksika sınırı üzerinden kaçak olarak geçmiş.
- doharkoman (23.03.24 17:25:05)
kaçak ve ucuz işçiler. sigortasız çalışıp birilerini zengin ediyorlar. ülkemizi mahvediyorlar kısacası. bizim vergilerimizle hastaneye gidiyorlar, belediye hizmetlerinden yararlanıyorlar. 1 kuruş da vergi ödemiyorlar. ister orta asyadan gelsin ister ortadoğudan. hiçbir farkları yok. toplu şekilde gelerek kendi kültürlerini kendi ülkelerindeymiş gibi yaşıyorlar.
- paintov (23.03.24 18:22:26)
Sebebi Türkiye'nin dünyanın merkezi olması ve gelişen ekonomisine dayanamayan kişilerin koşarak gelmesi. Türk halkının da binlerce dolar olan, süper çalışma sartlarina rağmen işlere rağbet etmeyip sokaklarda gezmesi. Bunun sebebi hep türk halkı.
O yüzden umalim da kaçak çalışma daha da artsin, bu şekilde bütün batılı devletleri geçeceğiz.
O yüzden umalim da kaçak çalışma daha da artsin, bu şekilde bütün batılı devletleri geçeceğiz.
- logisticsmanager (23.03.24 19:11:03)
Ne yaptıkları çok da bilinemez ki.
Mesela bir 'Kültürel Zenginlik (!)' eğer anlattıkları doğruysa eğitim alıyormuş.
twitter.com
Mesela bir 'Kültürel Zenginlik (!)' eğer anlattıkları doğruysa eğitim alıyormuş.
twitter.com
- Mirket (23.03.24 21:50:56)
Çoğu ihracat yapıyor. Ben Gine'li bir öğrenciyle tanışmıştım 1 yıl önce.
Onunla birlikte o kadar çok mal gönderdik ki son 4 ay sadece bununla geçindim. Kendi işimi askıya aldım.
Biz tekstil, kapı kolu ,kilit, mobilya ,araba parçası oto ürünleri sattık.
Bazen ülkesinden gelen iş adamlarını gezdirdim, hem para kazandım hem birlikte gezdik.
Çok para kazanıyor ve çok para harcıyorlar. Avrupalılar gibi cimri değiller.
Şimdi okulu bitmedi ama buradaki sorunlardan dolayı vize aldı ve Lisbon'a yerleşecek. Turist olarak gelirse daha kolay çalışacağız ve polis memurlarının aşağılamalarına maruz kalmayacağız diye düşünüyoruz.
Orta Asya'dan öğrenci vizesiyle gelenler de yakınlarının iş yerinde çalışabiliyor. Burada öğrencilerin çalışması yasak ve enflasyon nedeniyle hesapları tutmayınca çalışmak zorunda kalıyorlar
Onunla birlikte o kadar çok mal gönderdik ki son 4 ay sadece bununla geçindim. Kendi işimi askıya aldım.
Biz tekstil, kapı kolu ,kilit, mobilya ,araba parçası oto ürünleri sattık.
Bazen ülkesinden gelen iş adamlarını gezdirdim, hem para kazandım hem birlikte gezdik.
Çok para kazanıyor ve çok para harcıyorlar. Avrupalılar gibi cimri değiller.
Şimdi okulu bitmedi ama buradaki sorunlardan dolayı vize aldı ve Lisbon'a yerleşecek. Turist olarak gelirse daha kolay çalışacağız ve polis memurlarının aşağılamalarına maruz kalmayacağız diye düşünüyoruz.
Orta Asya'dan öğrenci vizesiyle gelenler de yakınlarının iş yerinde çalışabiliyor. Burada öğrencilerin çalışması yasak ve enflasyon nedeniyle hesapları tutmayınca çalışmak zorunda kalıyorlar
- hebanon (23.03.24 22:54:27 ~ 22:59:47)
Zeytinburnu evvel ezel özellikle Orta Asya'dan gelenlerin odak yeri gibi bir şeydir. Kendi TC vatandaşı nüfusunda da ora kökenliler çoktur. GORA'daki Japona benzeyen Zeytinburnu çocuğu Mehmet gerçek.
- d max (24.03.24 01:58:08)
[]
Marangozların sobalarında sunta gibi çevreye zararlı atıkları yakmaları
Bu neden yasak değil? Sunta ve mobilyalar yüksek polimer/plastik oranına sahiptirler. Bu adamlar artan tahtaları yakıyorlar ve bütün o plastik dumanı bizim evlerimize giriyor. Dahası plastik yakmak kadar çevreye de zarar veren çok az şey vardır. Buna rağmen neden buna izin veriliyor?
Türkiye'nin mobilya şehri İnegöl bunun için olsa gerek, bütün ilçe çapında okullar dahil bütün hanelerde soba kullanımını yasakladı.
www.genclermuhendislik.com
Bu yasak neden bütün marangozlara uygulanmaz? alışverişte poşet kullanmayarak çevreye zarar vermeyelim ama marangozlar istedikleri gibi plastik yaksınlar. Saçmalığa bak. Kaldı ki adamlar sobaya eline geçen her şeyi atıyorlar, çöplerini bile sobalarda yakıyorlar.
Yanık plastik solumaktan sinirim bozuldu. İlçe/il/ülke çapında bu yönde bir kanun geçmesi için biz sıradan vatandaşlar ne yapabiliriz?
teşekkürler.
Türkiye'nin mobilya şehri İnegöl bunun için olsa gerek, bütün ilçe çapında okullar dahil bütün hanelerde soba kullanımını yasakladı.
www.genclermuhendislik.com
Bu yasak neden bütün marangozlara uygulanmaz? alışverişte poşet kullanmayarak çevreye zarar vermeyelim ama marangozlar istedikleri gibi plastik yaksınlar. Saçmalığa bak. Kaldı ki adamlar sobaya eline geçen her şeyi atıyorlar, çöplerini bile sobalarda yakıyorlar.
Yanık plastik solumaktan sinirim bozuldu. İlçe/il/ülke çapında bu yönde bir kanun geçmesi için biz sıradan vatandaşlar ne yapabiliriz?
teşekkürler.
Yasak olmadığını kim zoyledi? Yere çöp atmak da yasak kapalı alanda sigara içmek gereksiz yere korna çalmak yaya geçidini ihlal etmekle yasak ve yaptırımları var ama uygulanmıyor. En büyük denetim bireyden başlar kamu kurumlarını harekete geçirende bireylerdir kamuoyu oluşturmak için kamu kurumlarını harekete geçirmek için bireylerin şikayetçi olmaları ve haklarını aramaları gerekir ama herkes halinden memnun gibi.
- doharkoman (11.03.24 21:51:21)
hocam özür dileyerek söylüyorum kötü anlamda algılamayın ama çok ponçiksiniz.
türkiye'de çevreyi korumak adı altına yapılan bütün uygulamalar göstermelik, adı çevreyi korumak için ama aslında para için, bir yerlerden para kazanmak için. evet kuralı konuyor, kanunu var ama bunun amacı çevreyi korumak falan değil.
poşetin paralı olması, poşet kullanılmasın, çevre korunsun diye değil. poşet kullanan işletmeler poşet başına devlete 38.5 kuruş katkı payı ödüyor. müşteriden 25 kuruş alıyor, devlete 38.5 kuruş ödüyor, çevre falan hikaye.
egzoz emisyonu, yaptırırsan çevre bakanlığına ücret, yaptırmazsan çevre bakanlığına ceza.
geri dçnüşüm kutuları, atık yağ, atık pil vs. hepsi bunları toplayacak şirketler kazansın diye.
oto sanayilerde kullanılmış motor yağı yakıyorlar sobada. kaldı ki atık bertaraf ücreti diye yağ boşaltmanın parasını da alıyorlar.
hal böyleyken, sunta gibi dışarıdan baktığında ahşap olan malzemeyi yaktı diye kimsenin kimseye ceza keseceğini pek sanmıyorum.
türkiye'de çevreyi korumak adı altına yapılan bütün uygulamalar göstermelik, adı çevreyi korumak için ama aslında para için, bir yerlerden para kazanmak için. evet kuralı konuyor, kanunu var ama bunun amacı çevreyi korumak falan değil.
poşetin paralı olması, poşet kullanılmasın, çevre korunsun diye değil. poşet kullanan işletmeler poşet başına devlete 38.5 kuruş katkı payı ödüyor. müşteriden 25 kuruş alıyor, devlete 38.5 kuruş ödüyor, çevre falan hikaye.
egzoz emisyonu, yaptırırsan çevre bakanlığına ücret, yaptırmazsan çevre bakanlığına ceza.
geri dçnüşüm kutuları, atık yağ, atık pil vs. hepsi bunları toplayacak şirketler kazansın diye.
oto sanayilerde kullanılmış motor yağı yakıyorlar sobada. kaldı ki atık bertaraf ücreti diye yağ boşaltmanın parasını da alıyorlar.
hal böyleyken, sunta gibi dışarıdan baktığında ahşap olan malzemeyi yaktı diye kimsenin kimseye ceza keseceğini pek sanmıyorum.
- kibritsuyu (12.03.24 10:53:38)
@kibritsuyu:
suntanın içinde ve dışında boya, tutkal gibi sentetik materyaller var. polyesteri, plastiği yakmaktan farklı değil. kimse egzosa 24 saat maruz kalmıyor. çocuğunuz pencereye/balkona çıktığı her anda bu suntanın yanmasıyla ortaya çıkan gazı soluduğunda da kendinize "ya ülkede ne hale gelmiş, senin dert ettiğin şeye bak" mı dersiniz?
"
Ağaç işlemeden ve sunta ve mobilya
üretiminden kaynaklanan atıklar neden
tehlikeli atık grubuna girmektedir?
Ağaç kabukları ve mantar atıkları
tehlikesiz,
Tehlikeli maddeler içeren talaş, yonga,
kıymık, ahşap, kontraplak ve kaplamalar
ile kontamine olmuş ahşap, cam ve
plastik atıklar tehlikeli atık grubuna
girmektedir.
Kapalı ortamlarda formaldehit ve asetaldehit gibi aldehit kaynakları;
mobilya, halı, ısıtma ve soğutma sistemleri ve sigaradır.
Formaldehitin kendisi ya da diğer kimyasallarla hazırlanan bileşikleri
mobilya imalatında; boyalarda ve kaplamalarda koruyucu olarak,
döşemeler ve perdelere kalıcı şekil verilmesi amacıyla zamk ve
yapıştırıcıların bileşeni olarak vb amaçlarla sıklıkla kullanılmaktadır.
Özellikle MDF ürünlerinde elyaf/resin oranı en yüksektir ve en fazla
formaldehit yayan üründür. Aynı zamanda mobilyalarda kullanılan
tekstil ürünleri de formaldehit kaynağı olabilmektedir. Formaldehit,
baş ağrısı, bulantı ve baş dönmesi gibi özgül olmayan belirtilerin
yanında boğazda iritasyon, allerjik reaksiyonlar, gözlerde kızarıklık,
sulanma, burun akıntısı vb belirtilere neden olmaktadır.
Özellikle kronik etkisi, kronik konjuktivit, farenjit, larenjit, bronşit ve
öksürüğe neden olabilmektedir.
Aynı zamanda kontakt dermatite, polen ve diğer alerjenlere bağlı
alerjik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına ya da hastalık seyirlerinin
ağırlaşmasına neden olabilmektedir.
Formaldehitin astımın oluşumunda rol alabildiği ve astımlılarda
gece ortaya çıkan solunum güçlükleri ile ilişkili bulunduğu
bildirilmektedir.
Formaldehit, Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu tarafından
kanserojen özelliği açısından Grup 2A olarak sınıflanmıştır.
Yakın zamanda yapılan çalışmalarda formaldehitin özellikle
burun ve üst solunum yolu kanserlerine neden olabileceği ayrıca
ultraviyole’ye bağlı deri kanserlerinin gelişimine katkıda bulunduğu
bildirilmektedir
"
suntanın içinde ve dışında boya, tutkal gibi sentetik materyaller var. polyesteri, plastiği yakmaktan farklı değil. kimse egzosa 24 saat maruz kalmıyor. çocuğunuz pencereye/balkona çıktığı her anda bu suntanın yanmasıyla ortaya çıkan gazı soluduğunda da kendinize "ya ülkede ne hale gelmiş, senin dert ettiğin şeye bak" mı dersiniz?
"
Ağaç işlemeden ve sunta ve mobilya
üretiminden kaynaklanan atıklar neden
tehlikeli atık grubuna girmektedir?
Ağaç kabukları ve mantar atıkları
tehlikesiz,
Tehlikeli maddeler içeren talaş, yonga,
kıymık, ahşap, kontraplak ve kaplamalar
ile kontamine olmuş ahşap, cam ve
plastik atıklar tehlikeli atık grubuna
girmektedir.
Kapalı ortamlarda formaldehit ve asetaldehit gibi aldehit kaynakları;
mobilya, halı, ısıtma ve soğutma sistemleri ve sigaradır.
Formaldehitin kendisi ya da diğer kimyasallarla hazırlanan bileşikleri
mobilya imalatında; boyalarda ve kaplamalarda koruyucu olarak,
döşemeler ve perdelere kalıcı şekil verilmesi amacıyla zamk ve
yapıştırıcıların bileşeni olarak vb amaçlarla sıklıkla kullanılmaktadır.
Özellikle MDF ürünlerinde elyaf/resin oranı en yüksektir ve en fazla
formaldehit yayan üründür. Aynı zamanda mobilyalarda kullanılan
tekstil ürünleri de formaldehit kaynağı olabilmektedir. Formaldehit,
baş ağrısı, bulantı ve baş dönmesi gibi özgül olmayan belirtilerin
yanında boğazda iritasyon, allerjik reaksiyonlar, gözlerde kızarıklık,
sulanma, burun akıntısı vb belirtilere neden olmaktadır.
Özellikle kronik etkisi, kronik konjuktivit, farenjit, larenjit, bronşit ve
öksürüğe neden olabilmektedir.
Aynı zamanda kontakt dermatite, polen ve diğer alerjenlere bağlı
alerjik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına ya da hastalık seyirlerinin
ağırlaşmasına neden olabilmektedir.
Formaldehitin astımın oluşumunda rol alabildiği ve astımlılarda
gece ortaya çıkan solunum güçlükleri ile ilişkili bulunduğu
bildirilmektedir.
Formaldehit, Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu tarafından
kanserojen özelliği açısından Grup 2A olarak sınıflanmıştır.
Yakın zamanda yapılan çalışmalarda formaldehitin özellikle
burun ve üst solunum yolu kanserlerine neden olabileceği ayrıca
ultraviyole’ye bağlı deri kanserlerinin gelişimine katkıda bulunduğu
bildirilmektedir
"
- summerof69 (12.03.24 17:07:51)
hocam haklısınız. ben size plastik yanığından çıkan dumandan rahatsız olduğunuz için ponçik demedim. bu memlekette hala, ne kadar sentetik madde içerse de ahşap görünümlü bir şeyi yaktı diye -istediği kadar kanun olursa olsun- birine gidip ceza yazılacağını, bunu engelleyebileceğinizi düşünmenize ponçik dedim. bana niye zararları hakkında bilimsel makale yazıyorsunuz, ben bunları biliyorum, savunmuyorum da.
günde binlerce kilometre yol yapan kamyonlarıa ucuz diye yakıt yerine koyuyorlar 10 numara yağı, zaten motor gitmiş. adam kara kara dumanları tüttüre tüttüre bütün türkiye'yi geziyor, hiç mi polise müfettişe denk gelmiyor? geliyorsa da nasıl devam ediyor işine? kapı gibi de kanunu var bunun. çevreyi düşünen adam 1 haftada şunları tamamen temizler, zor iş değil. hız cezası kesen kameralı radar araçları kara duman çıkaran her kamyonu tespit edip hem egzoz muayenesinden, hem çevre kirletmekten bassın cezayı bak ne oluyor. ama yok, elinde teknolojik imkan bile varken bunu yapmıyorlar. hani ne oldu çevre?
hal böyleyken müfettişin birinin gidip marangoz atölyelerini gezip, sobada ne yaktıklarını kontrol edip, içeriğindeki sentetik zararlı maddeyi tespit edip ceza kesmesi. isveç'te falan mümkündür belki. bunun türkiye'de olmasını beklemek maalesef çok ponçikçe.
günde binlerce kilometre yol yapan kamyonlarıa ucuz diye yakıt yerine koyuyorlar 10 numara yağı, zaten motor gitmiş. adam kara kara dumanları tüttüre tüttüre bütün türkiye'yi geziyor, hiç mi polise müfettişe denk gelmiyor? geliyorsa da nasıl devam ediyor işine? kapı gibi de kanunu var bunun. çevreyi düşünen adam 1 haftada şunları tamamen temizler, zor iş değil. hız cezası kesen kameralı radar araçları kara duman çıkaran her kamyonu tespit edip hem egzoz muayenesinden, hem çevre kirletmekten bassın cezayı bak ne oluyor. ama yok, elinde teknolojik imkan bile varken bunu yapmıyorlar. hani ne oldu çevre?
hal böyleyken müfettişin birinin gidip marangoz atölyelerini gezip, sobada ne yaktıklarını kontrol edip, içeriğindeki sentetik zararlı maddeyi tespit edip ceza kesmesi. isveç'te falan mümkündür belki. bunun türkiye'de olmasını beklemek maalesef çok ponçikçe.
- kibritsuyu (14.03.24 04:18:07)
kurallar uymak için değil =~ ceza kanunu göstermelik
ceza kanunu hakikaten arkasından dolaşılabilen bir şey olsa da, göstermelik değil. ancak yine de suçu önlemiyor. suçlar cezasız kalabiliyor. o halde ceza kanunu göstermelik mi yoksa 90 milyon insan ve 1milyon kmkare ülke ve 200bin etrafı gözleyen gözle bu kadar mı oluyor? doğru soru bu olmalı. çevre için de aynı soru geçerli.
zabıta gelecek uyaracak. ceza yazmak için 2 saat kavga edecek. hiçbir zaman canını yakacak kadar tehdit edemeyecek devlet bu hatayı yapanı.
bunu kesin önlemenin yolu o semtte yaşayanların örgütlülüğü. ama devletimiz örgüt değil birey birey bölünmemizi istiyor. modern insan bireycik olmalı. yoksa devlete de kafa tutarsın mazaallah.
bi de internetten örgütlenmek var. o da sıradan vatandaş için bi yol.
"geri dönüşüm kutuları, atık yağ, atık pil vs. hepsi bunları toplayacak şirketler kazansın diye."
sevabına mı dönüştürecekti? esas maksat kıymetli şeyi çöpe atmamak. kentsel dönüşümü hayrına yapmadığı için müteahhitler, rantsal dönüşüm diyenler de böyle. hanginizin sermayesi olsa gidip sıfır kâr ile iş yapar?
ceza kanunu hakikaten arkasından dolaşılabilen bir şey olsa da, göstermelik değil. ancak yine de suçu önlemiyor. suçlar cezasız kalabiliyor. o halde ceza kanunu göstermelik mi yoksa 90 milyon insan ve 1milyon kmkare ülke ve 200bin etrafı gözleyen gözle bu kadar mı oluyor? doğru soru bu olmalı. çevre için de aynı soru geçerli.
zabıta gelecek uyaracak. ceza yazmak için 2 saat kavga edecek. hiçbir zaman canını yakacak kadar tehdit edemeyecek devlet bu hatayı yapanı.
bunu kesin önlemenin yolu o semtte yaşayanların örgütlülüğü. ama devletimiz örgüt değil birey birey bölünmemizi istiyor. modern insan bireycik olmalı. yoksa devlete de kafa tutarsın mazaallah.
bi de internetten örgütlenmek var. o da sıradan vatandaş için bi yol.
"geri dönüşüm kutuları, atık yağ, atık pil vs. hepsi bunları toplayacak şirketler kazansın diye."
sevabına mı dönüştürecekti? esas maksat kıymetli şeyi çöpe atmamak. kentsel dönüşümü hayrına yapmadığı için müteahhitler, rantsal dönüşüm diyenler de böyle. hanginizin sermayesi olsa gidip sıfır kâr ile iş yapar?
- lambırcek (14.03.24 04:41:00)
[]
bu iki spikerin sesi benzemiyor mu?
ingilizce bilmeyen trt spikerinin sesi:
www.youtube.com
stv'deki haberleri sunan fetöcü spikerin sesine benzemiyor mu?
www.youtube.com
teşekkürler.
www.youtube.com
stv'deki haberleri sunan fetöcü spikerin sesine benzemiyor mu?
www.youtube.com
teşekkürler.
Benzemiyor bence
- nic cage (11.03.24 00:27:04)
[]
Sütçülerin havalı korna çalma istisnası mı var? Neden göz yumuluyor?
Bu sütçüler, kodumun havalı kornasını akşam 8-9'da çalarak 1 saat boyunca kafamızı şişirme hakkını nereden buluyor? Özel izinleri mi var? Biz buna katlanmak zorunda mıyız?
Şikayet etsek, bu korna kirliliğinin önüne geçilir mi? Yoksa "yahu korna çalmazlarsa, nasıl müşterilerine haber verip satış yapacaklar; buna engel olamayız" mı derler?
İnternette araştırdım hiçbir şey bulamadım.
teşekkürler
Şikayet etsek, bu korna kirliliğinin önüne geçilir mi? Yoksa "yahu korna çalmazlarsa, nasıl müşterilerine haber verip satış yapacaklar; buna engel olamayız" mı derler?
İnternette araştırdım hiçbir şey bulamadım.
teşekkürler
Değilsiniz, plakasını alıp şikayet edin. Ben çocuğu uyutmaya çalıştığımız dönem adamı yakalayıp tehdit ettim ama doğrusu vu değil tabii ki, çevre bakanlığına da gürültüden şikayet edebilirsiniz.
- mirty (10.03.24 04:21:50)
@dissendium. Yasak haberi 2017'den, bu yasak iptal edilmiş olmaz degil mi? Böyle bir yasak varsa yıllardır bu adamlar bu sütü nasıl satabiliyorlar. 1 kişi bile şikayet etmemiş olamaz, anlayamadım.
- summerof69 (10.03.24 10:15:08)
Gayet de 1 kişi bile şikayet etmeyebiliyor.
Bilmem kaç tane apartmanın olduğu yerde hayvanın biri her cumartesi, eğer kafası yeterince iyiyse hafta içi de gece boyunca yüksek ses müzik açıyor bir kişi bile lan bi uyutmadınız demediği gibi polisi de aramıyor.
Bazısı da arasam ne olacak zaten gelmeyecekler bıkkınlığında oluyor haksız değiller ama şikayet mekanizmasını canlı tutmak gerektiğini düşünüyorum.
Bilmem kaç tane apartmanın olduğu yerde hayvanın biri her cumartesi, eğer kafası yeterince iyiyse hafta içi de gece boyunca yüksek ses müzik açıyor bir kişi bile lan bi uyutmadınız demediği gibi polisi de aramıyor.
Bazısı da arasam ne olacak zaten gelmeyecekler bıkkınlığında oluyor haksız değiller ama şikayet mekanizmasını canlı tutmak gerektiğini düşünüyorum.
- chicha_v2 (10.03.24 14:58:12)
[]
Anadilde eğitimi savunanlar, ülkedeki araplar da anadilde eğitim görürse...
Anadilde eğitimi savunanlar, ülkedeki araplar ya da diğer etnisiteler de anadilde eğitim görürse nasıl anlaşacaklar?
Mardin'e gelmiş bir suriyeli aile, evinde de arapça konuşuyor, çocuğu da okulda arapça eğitim görüyor. bu durumun kürtler için de geçerli olduğunu düşünelim. bu ortamlarda yetişmiş iki farklı etnisitideki çocuğun, türkçe konuşmasına gerek kalmıyor. Bu durumda bu iki çocuk nasıl anlaşacak, toplumda hangi dille iletişim kuracaklar?
çok dilli olacağı iddiasını gerçekçi bulmuyorum. Belçika'da farklı kantonlarda konuşulan diller yüzünden, insanlar farklı kantonlarda kolaylıkla iletişim kuramıyorlar.
eksiseyler.com
Mardin'e gelmiş bir suriyeli aile, evinde de arapça konuşuyor, çocuğu da okulda arapça eğitim görüyor. bu durumun kürtler için de geçerli olduğunu düşünelim. bu ortamlarda yetişmiş iki farklı etnisitideki çocuğun, türkçe konuşmasına gerek kalmıyor. Bu durumda bu iki çocuk nasıl anlaşacak, toplumda hangi dille iletişim kuracaklar?
çok dilli olacağı iddiasını gerçekçi bulmuyorum. Belçika'da farklı kantonlarda konuşulan diller yüzünden, insanlar farklı kantonlarda kolaylıkla iletişim kuramıyorlar.
eksiseyler.com
İki dilde de iletişim kuracaklar anadil ayrı resmî dil ayrı Avrupa’da nasıl işliyorsa öyle
- olaylar olaylar (20.02.24 22:38:47)
@olaylar olaylar, avrupa'da anadilinde egitim goremiyorsun. mesela, almanya buna izin vermiyor:
t24.com.tr
t24.com.tr
- summerof69 (20.02.24 22:39:41)
Birden fazla resmî dili olan ülkeler var Kürtçe veya Arapça yoktur belki ama pratikte mümkün değildir diye bir durum yok. Sadece tahayyül edelim diye söylüyorum bu ülkede İngilizce eğitim veren okullar var ve ülke bölünmüyor ben demiyorum ki illa Kürtçe eğitim olsun veya başka bir dil. Ama bilmem kaçıncı yüzyılda bunlara takılmış olmak üzücü.
- olaylar olaylar (20.02.24 23:07:40)
[]
Türklere benzemeyen anadolu insanı, bu insanları görünce ne hissediyor?
Orta asya türklerine benzemeyen anadolu insanı arkadaşlar, bu türki cumhuriyetlerindeki insanları “kardeş” olarak görüyor musunuz? Yoksa, “ya biz bunlara hiç benzemiyoruz, nasıl kardeş oluyoruz” diye düşünüp, bir bağlılık/yakınlık hissediyor musunuz? Daha açık aorayım, kendinizi türkleştirilmiş, anadolu insanı olarak mı görüyorsunuz?
Mesela bu göktürkler “biz de , siz de türksünüz, kardeşiz” demiş :
youtu.be
Mesela bu göktürkler “biz de , siz de türksünüz, kardeşiz” demiş :
youtu.be
ben kardeş olarak görmüyorum. anadolu popülasyonu ile yapılan genetik çalışmalar da anadolu'daki orta asya etkisinin çok az olduğunu gösteriyor. kardeşim diyen varsa bile %99 ihtimalle kendisi türkleştirilmiş anadoluludur.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim (20.02.24 09:45:13)
Bence insanlar bu tarz konulara yanlış yerden yaklaşıyor. İnsanları yakınlaştıran da uzaklaştıran da kültür.
Eğer biriyle benzer yemekleri tüketmekten hoşlanıyor, benzer esprileri duyunca göz teması kurup sırıtabiliyor ve benzer hayata bakış açılarına sahip olabiliyor, benzer durumlarda benzer tepkiler geliştirebiliyorsanız dış görünüşünden bağımsız olarak onunla yakınlık kurabilirsiniz.
Birbirleriyle soy bağı olan insanlar tarihte geriye gittikçe benimsedikleri tarihi kişiliklerin, coğrafyaların, dillerin ortak olduğunu fark ettiklerinde ister istemez bir yakınlık gelişiyor. Her iki kültürde de ortak yemekler, içecekler var. Neneden, dededen duyduğunuz eski bir sözcüğü bu kişilerin ağzından duyarsanız bu da bir yakınlık hissi doğuruyor vs. vs.
Dış görünüşün ne gibi bir etkisi olabilir ki?
Türkiye'deki insanlar bu gibi sebeplerle birçok farklı ülke insanına yakınlık hissediyor. Kimine daha fazla, kimine daha az.
Türkleştirilmiş anadolu insanı diyerek birçok şeyi kast ediyor olabilirsiniz. Bunun içinin doldurulması gerek. Siz tam olarak ne anlatmak istiyorsunuz?
Eğer biriyle benzer yemekleri tüketmekten hoşlanıyor, benzer esprileri duyunca göz teması kurup sırıtabiliyor ve benzer hayata bakış açılarına sahip olabiliyor, benzer durumlarda benzer tepkiler geliştirebiliyorsanız dış görünüşünden bağımsız olarak onunla yakınlık kurabilirsiniz.
Birbirleriyle soy bağı olan insanlar tarihte geriye gittikçe benimsedikleri tarihi kişiliklerin, coğrafyaların, dillerin ortak olduğunu fark ettiklerinde ister istemez bir yakınlık gelişiyor. Her iki kültürde de ortak yemekler, içecekler var. Neneden, dededen duyduğunuz eski bir sözcüğü bu kişilerin ağzından duyarsanız bu da bir yakınlık hissi doğuruyor vs. vs.
Dış görünüşün ne gibi bir etkisi olabilir ki?
Türkiye'deki insanlar bu gibi sebeplerle birçok farklı ülke insanına yakınlık hissediyor. Kimine daha fazla, kimine daha az.
Türkleştirilmiş anadolu insanı diyerek birçok şeyi kast ediyor olabilirsiniz. Bunun içinin doldurulması gerek. Siz tam olarak ne anlatmak istiyorsunuz?
- akhenaten (20.02.24 09:50:19)
Türk dediğiniz çok geniş bir çoğrafya da, büyük bir topluluk böyle bir durumda tek tip bir insan görmeyi beklemek yanlış olur.
Burada genetikten çok ortak dil, kültür, gelenek ve toplum yaşantısına bakmak gerekir.
Yüzyıllar boyunca yer değiştirmiş, farklı kültürler ile etkileşime girmiş bir halkın fiziksel özelliklerini tamamen korumuş olmasını beklemek çok mantıklı değil.
Sonuç olarak uzak bir çoğrafya da, izole kalmış bir halk değiliz.
Daha dün aşağıdaki habere bakarken bazı fotoğrafda ki detaylar çok tanıdık bazıları ise çok uzak geldi, giyim tarzları, binalar, çadırlar, insan tipleri bizim köyde yaylalarda gördüğüm şeyler bunlar dedim.
www.ntv.com.tr
Burada genetikten çok ortak dil, kültür, gelenek ve toplum yaşantısına bakmak gerekir.
Yüzyıllar boyunca yer değiştirmiş, farklı kültürler ile etkileşime girmiş bir halkın fiziksel özelliklerini tamamen korumuş olmasını beklemek çok mantıklı değil.
Sonuç olarak uzak bir çoğrafya da, izole kalmış bir halk değiliz.
Daha dün aşağıdaki habere bakarken bazı fotoğrafda ki detaylar çok tanıdık bazıları ise çok uzak geldi, giyim tarzları, binalar, çadırlar, insan tipleri bizim köyde yaylalarda gördüğüm şeyler bunlar dedim.
www.ntv.com.tr
- sealth (20.02.24 10:16:50 ~ 10:21:53)
"Kardeş" olarak görüyorum.
Sırf gözlerimiz çekik değil diye ötekileştirmenin ne anlamı var anlamadım. Bu farklı coğrafyanın zamanla getirdiği genetik bir özellik.
Şimdi de Türkleştirilmiş Anadolu insanı diye bir kavram çıkartıp bölücülük yapmanın anlamı da yok.
Türk devletleri maalesef Çin ve Rusya sömürgesi altında kaldığı için siyasi olarak birbirimizden koptuk.
Sırf gözlerimiz çekik değil diye ötekileştirmenin ne anlamı var anlamadım. Bu farklı coğrafyanın zamanla getirdiği genetik bir özellik.
Şimdi de Türkleştirilmiş Anadolu insanı diye bir kavram çıkartıp bölücülük yapmanın anlamı da yok.
Türk devletleri maalesef Çin ve Rusya sömürgesi altında kaldığı için siyasi olarak birbirimizden koptuk.
- durbidakka (20.02.24 10:32:52)
Kültür olarak bakarsak Anadolu'da yıllardır yaşayan toplumlarla kültür benzerliğimiz, Orta Asya Türk toplumlarıyla olandan daha fazla bence. Dil olarak da Azerbaycan hariç öyle çok benzer dili konuşmuyoruz Orta Asya toplumlarıyla. İngilizler de anglo-sakson yani mantıken Saxonya'dan, Almanya'dan gelen bir toplum. Cermen kökenli ama gidip bir ingilize sen Almanları "kardeş" görüyor musun demiyoruz. Dil benzerliği de var sonuçta onlarda da ki İngilizce de aynı bizim gibi farklı dillerin çok etkisinde kalmış bir dil.
Ha bence bu konuyu dış görünüşe bağlamak çok doğru değil ama kültür olarak Orta Asya kökenli Türklerden ziyade Anadolu kültürüne yakın bir halkız. Türk/Türkiyeli mevzusuna girmenin gereği yok ama Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak Türk'üz fakat bi Kazak, Kırgız ne bileyim Çuvaş vs Türkleriyle kardeş miyiz bilemiyorum. Uzaktan kuzen olabiliriz en fazla ortak atadan gelme konusunda (ki yeterince geri gidersek tüm insanlık kuzen sayılır). Kardeş olmak için fazla uzak kaldığımızı düşünüyorum.
Ya yemekler olarak Anadolu coğrafyasında yaşamış ulusların yemekleri mi bizim bugünkü mutfağımıza daha yakın yoksa Orta Asya yemekleri mi mesela? Tabii ki oradan getirdiğimiz yemekler yok değil de genel olarak anadolu coğrafyası mutfağı bizim mutfağımız
Ha bence bu konuyu dış görünüşe bağlamak çok doğru değil ama kültür olarak Orta Asya kökenli Türklerden ziyade Anadolu kültürüne yakın bir halkız. Türk/Türkiyeli mevzusuna girmenin gereği yok ama Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak Türk'üz fakat bi Kazak, Kırgız ne bileyim Çuvaş vs Türkleriyle kardeş miyiz bilemiyorum. Uzaktan kuzen olabiliriz en fazla ortak atadan gelme konusunda (ki yeterince geri gidersek tüm insanlık kuzen sayılır). Kardeş olmak için fazla uzak kaldığımızı düşünüyorum.
Ya yemekler olarak Anadolu coğrafyasında yaşamış ulusların yemekleri mi bizim bugünkü mutfağımıza daha yakın yoksa Orta Asya yemekleri mi mesela? Tabii ki oradan getirdiğimiz yemekler yok değil de genel olarak anadolu coğrafyası mutfağı bizim mutfağımız
- nundu (20.02.24 10:34:36)
Aidiyet hissi yeterli aslında. Sen kendini bir soya ait hissediyorsan, onlar da seni bağrına basıyorsa bu yeterli.
Ama bunun yanında dil birliğimiz var. Bir araya gelince çok anlaşamıyor olabiliriz. Ama örneğin bir Of'luyla bir Afyon'lu bir araya gelse onlar da anlaşamaz. Şive farkı lehçe farkı aynı dili konuştuğumuz gerçeğini değiştirmez.Dile etkileşimde bulunulan dillerden kelimeler katılmış, önceden kullanılan kelimeler unutulmuş olabilir. Bu da dil birliğimiz olduğu gerçeğini değiştirmez.
Kültür birliğimiz var. Bulunduğumuz coğrafyanın eski halkından ya da komşularıımızdan birşeyler almış olmamız, bu gerçeği değiştirmez.
Ama bunun yanında dil birliğimiz var. Bir araya gelince çok anlaşamıyor olabiliriz. Ama örneğin bir Of'luyla bir Afyon'lu bir araya gelse onlar da anlaşamaz. Şive farkı lehçe farkı aynı dili konuştuğumuz gerçeğini değiştirmez.Dile etkileşimde bulunulan dillerden kelimeler katılmış, önceden kullanılan kelimeler unutulmuş olabilir. Bu da dil birliğimiz olduğu gerçeğini değiştirmez.
Kültür birliğimiz var. Bulunduğumuz coğrafyanın eski halkından ya da komşularıımızdan birşeyler almış olmamız, bu gerçeği değiştirmez.
- Mirket (20.02.24 11:26:17)
genetik işine girenleri doğru bulmuyorum. araştırmışlar yüzde 1 orta asyalıymış gibi palavralara inanmıyorum ve maksatlı buluyorum. siz türk değilsinize getiriyorlar. türküz anadoluluyuz. aynı dili konuştuğum, aynı kültürü paylaştığım insanlara yakınlık duyuyorum. balkanlardan başlayıp orta asyaya gidiyor.
- paintov (20.02.24 12:19:55)
sealth, paintov +1
- air (20.02.24 12:28:51)
Türk denen kavmin Anadolu'ya gelisinin üstünden daha 1000 sene gecmedi. Evrimsel sürec bu sekilde islemiyor. öyle, farkli cografyadan ötürü biz cekik gözleri kaybetmisiz gibi kerameti kendinden menkul atmasyon laflarla tartisacaksak birakalim. bir bilimsel calisma yapiliyor, bu amacla anadolu'dan veri toplaniyor ve sonuclar herkesle paylasiliyor. kimse bilimsel arastirma yaparken kücük mankurtlarin arasina nifak sokalim diye okul okuyup, fon pesinde kosmuyor.
Mutual intelligibility'si bile artik neredeyse tamamen kaybolmus dillerin ortak atasi disinda kültür olarak da bir ortakligimiz pek yok tek tük birkac sey disinda.
duygusal olarak kabul etmek isteyen kabul etsin, ama böyle bilimi bükmeye calisarak sacmalanin alemi yok.
Mutual intelligibility'si bile artik neredeyse tamamen kaybolmus dillerin ortak atasi disinda kültür olarak da bir ortakligimiz pek yok tek tük birkac sey disinda.
duygusal olarak kabul etmek isteyen kabul etsin, ama böyle bilimi bükmeye calisarak sacmalanin alemi yok.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim (20.02.24 17:45:16)
türke benzemeyen
türk ne. daha doğrusu türk hangisi. hangisi daha türk.
türk bi kavim, aşiret ama hangimiz özbeöz.
soruyu şöyle sorsak ayıplanır mıyız, türke benzemeyen orta asya insanı?
orjinin ne yani
yemek ve dil hatta kültürün bir kısmı heralde benzemeyecek. biri coğrafyaya diğeri etkileşimde olduğun dillere göre şekilleniyor.
ve şunlar türktür bunlar değildir diye bir bilimsel araştırma yok. genetik biliminin konusu değil bu.
yine de türk bir ırk. ben türk hissediyorum diyerek türk olunmuyor. bir ladino türk olamaz mesela. milletin kaş göz rengini veya ırkını şahıslar kendi tanımlarıyla eğip bükemez.
türk ne. daha doğrusu türk hangisi. hangisi daha türk.
türk bi kavim, aşiret ama hangimiz özbeöz.
soruyu şöyle sorsak ayıplanır mıyız, türke benzemeyen orta asya insanı?
orjinin ne yani
yemek ve dil hatta kültürün bir kısmı heralde benzemeyecek. biri coğrafyaya diğeri etkileşimde olduğun dillere göre şekilleniyor.
ve şunlar türktür bunlar değildir diye bir bilimsel araştırma yok. genetik biliminin konusu değil bu.
yine de türk bir ırk. ben türk hissediyorum diyerek türk olunmuyor. bir ladino türk olamaz mesela. milletin kaş göz rengini veya ırkını şahıslar kendi tanımlarıyla eğip bükemez.
- lambırcek (20.02.24 18:25:08 ~ 20:01:29)
kendimi türk ve doğu romalı ataları olan bir anadolu insanı olarak görüyorum ve atatürk çizgisinde türk milliyetçisiyim. orta asyadakiler ile hiç alakam olmasa, tamamen türkleştirilmiş anadolu insanı olsam bile türk milliyetçisi olurdum.
- benarrivo (20.02.24 19:50:53 ~ 19:53:53)
Gitmiyorlar. Erkek çalışanların olduğu kuaförlerde tesettürlü kadınlar için ayrı bir oda olur genelde, kadın çalışanlar orada işlemlerini yaparlar.
- fraise (18.02.24 16:35:56)
Hayır gitmiyorlar. Onların özel kuaförleri oluyor. Dışarıdan içerisi bile gözükmez
Ve çalışanların hepsi kadın oluyor. Ayrıca başörtülü kadınların kuaföre gitme sıklığı diger başı açık kadınlara göre kıyasla çok ama çok düşük
Ve çalışanların hepsi kadın oluyor. Ayrıca başörtülü kadınların kuaföre gitme sıklığı diger başı açık kadınlara göre kıyasla çok ama çok düşük
- limonlu eksi (18.02.24 16:37:52)
Tabi ki gitmiyorlar onu nerden çıkardınız.
- kaptan maydanoz (19.02.24 06:05:19)
Gidiyorlar.
Herkes hardcore dindar değil. Bazı yaşı ilerlemiş kadınlar dindarlıktan değil, kültürel alışkanlıktan dolayı başını kapatıyor.
İnanç olayı 1 0 şeklinde işlemiyor. Ya hep, ya hiç diye bir mantık yok. Herkes elinden geldiğince ya da istediği miktarda dinin gerekliliklerini uyguluyor.
Kimisi alkol alırken ramazanda bırakıyor, kimi 3 aylarda bırakıyor.
Kimisi namaz kılmıyor. Kimi sadece cumalara gidiyor.
Kimi kadınlarda başları çoğunlukla kapalı olduğu halde bazen isteyince açıyorlar.
Kuaförleri de erkek olabiliyor. Genellikle de aynı kişiye gidiyorlar zaten.
Arada bir içki içmekle arada bir başını açmak arasında bir fark yok.
Herkes hardcore dindar değil. Bazı yaşı ilerlemiş kadınlar dindarlıktan değil, kültürel alışkanlıktan dolayı başını kapatıyor.
İnanç olayı 1 0 şeklinde işlemiyor. Ya hep, ya hiç diye bir mantık yok. Herkes elinden geldiğince ya da istediği miktarda dinin gerekliliklerini uyguluyor.
Kimisi alkol alırken ramazanda bırakıyor, kimi 3 aylarda bırakıyor.
Kimisi namaz kılmıyor. Kimi sadece cumalara gidiyor.
Kimi kadınlarda başları çoğunlukla kapalı olduğu halde bazen isteyince açıyorlar.
Kuaförleri de erkek olabiliyor. Genellikle de aynı kişiye gidiyorlar zaten.
Arada bir içki içmekle arada bir başını açmak arasında bir fark yok.
- zimbirik (19.02.24 11:06:28)
[]
Üniversitede ders seçimiyle ilgili 2 soru
Merhaba,
1) bir tanıdığım normalde alamaması gereken bir dersi bilgi işlemin hatasıyla alıp, mezun oldu. Bu durumda ne olur? diploması iptal olup, mezuniyet notu yeniden mi hesaplanır? yoksa üniversite bunu mezuniyetten sonra farketse bile artık umursamaz mı?
2) Zorunlu bir dersi bahar ayında alabileceğiniz söyleniyor,ders seçme sayfanızda da bu ders bahar ayında gözüküyor. Ama daha sonra bölüm "bu ders güz ayında açıldı. o zaman almalıydın" diyerek, bu dersi bahar ayında almanıza izin vermiyor. Dolayısıyla, idarenin hatası nedeniyle mezun olamıyorsunuz, okulunuz uzuyor. bu durumda öğrenci ne yapabilir? (dersi alamadığınız için tek ders sınavına da giremiyorsunuz)
teşekkürler
1) bir tanıdığım normalde alamaması gereken bir dersi bilgi işlemin hatasıyla alıp, mezun oldu. Bu durumda ne olur? diploması iptal olup, mezuniyet notu yeniden mi hesaplanır? yoksa üniversite bunu mezuniyetten sonra farketse bile artık umursamaz mı?
2) Zorunlu bir dersi bahar ayında alabileceğiniz söyleniyor,ders seçme sayfanızda da bu ders bahar ayında gözüküyor. Ama daha sonra bölüm "bu ders güz ayında açıldı. o zaman almalıydın" diyerek, bu dersi bahar ayında almanıza izin vermiyor. Dolayısıyla, idarenin hatası nedeniyle mezun olamıyorsunuz, okulunuz uzuyor. bu durumda öğrenci ne yapabilir? (dersi alamadığınız için tek ders sınavına da giremiyorsunuz)
teşekkürler
1- mezun olduktan sonra kimse uğraşmaz
2- müfredatta hangi dönemde tanımlıysa o dönem açılmalı. Keyfi olarak başka dönemde de açabilirler ama müfredattaki döneminde de açmak zorundalar. Aksi halde konu mahkemelik olur.
2- müfredatta hangi dönemde tanımlıysa o dönem açılmalı. Keyfi olarak başka dönemde de açabilirler ama müfredattaki döneminde de açmak zorundalar. Aksi halde konu mahkemelik olur.
- cek (13.02.24 22:36:32)
1. kazanılmış haktır, geriye dönük silme işlemi yapılmaz.
2. ders birden fazla bölüme verilen ortak derslerden biri olabilir. her bölüm kendi öğretim programındaki takvime göre o dersi alır. sizin bölümün öğretim programında güz dersidir, ama başka bölüm için bahar dersidir ve o bölüm için baharda açılmıştır. bu sizin o dersi baharda alabileceğiniz anlamına gelmez. zaten ders açıklamasında xx bölüm açılmıştır gibi açıklaması vardır mutlaka. gene de ben olsam ne yapardım (sistem izin veriyorsa elbette) derse kayıt olurdum ve belki gözden kaçar diye dua ederdim.
2. ders birden fazla bölüme verilen ortak derslerden biri olabilir. her bölüm kendi öğretim programındaki takvime göre o dersi alır. sizin bölümün öğretim programında güz dersidir, ama başka bölüm için bahar dersidir ve o bölüm için baharda açılmıştır. bu sizin o dersi baharda alabileceğiniz anlamına gelmez. zaten ders açıklamasında xx bölüm açılmıştır gibi açıklaması vardır mutlaka. gene de ben olsam ne yapardım (sistem izin veriyorsa elbette) derse kayıt olurdum ve belki gözden kaçar diye dua ederdim.
- halanne (14.02.24 11:20:16)
[]
HPV aşısının bu kadar pahalı olduğu ülkemizde hpv ve std ne kadar yaygin?
Bizim toplumda cinsel yolla bulaşan hastalıkların çok yaygın olduğunu düşünüyorum. Hem hpv aşısına ulaşım zor, Hem prezervatif kullanılmıyor.
Düzenli bir ilişkisi olmayanlar, karşı cinsle birliktelik yaşayacağıniz zaman bunun tedirginliğini yaşamıyor musunuz?
Ülkemizde buna dair pek kamuoyu araştırması yapılmıyor. Sizde durum nedir, etrafınızda cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalananların sayısı artıyor mu?
Abd ve Avrupa'da da artıyormuş:
www.google.com
www.google.com
Bu da Türkiye: bianet.org
Düzenli bir ilişkisi olmayanlar, karşı cinsle birliktelik yaşayacağıniz zaman bunun tedirginliğini yaşamıyor musunuz?
Ülkemizde buna dair pek kamuoyu araştırması yapılmıyor. Sizde durum nedir, etrafınızda cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalananların sayısı artıyor mu?
Abd ve Avrupa'da da artıyormuş:
www.google.com
www.google.com
Bu da Türkiye: bianet.org
Doktorlarımız her muayene sonrası bu konuda bilgilendirme yapıyorlar. Hatta “evet aşı olmuştum” dediğimde o şaşkınlığı görebiliyorum. Belli ki çoğu kişi aşıdan ve öneminden bihaber.
Kendi çekirdek çevremde hiç duymadım ama ülkemizde cinsellik hala kabul edilmediği için bu tür önlemler kulak arkası ediliyor. E pahalı da. Aldığımız göçler ve o göçlerin ne nitelikte olduğu da cabası. O yüzden artıyordur +1
Kendi çekirdek çevremde hiç duymadım ama ülkemizde cinsellik hala kabul edilmediği için bu tür önlemler kulak arkası ediliyor. E pahalı da. Aldığımız göçler ve o göçlerin ne nitelikte olduğu da cabası. O yüzden artıyordur +1
- ruhen hastayim ben (12.02.24 15:14:23)
asiri reaksiyon gostermekle tamamen gormezden gelmek arasinda bir yol benimsemek lazim. HPV asisi her ulkede cok pahali, belli ulkelerde kucuk yaslarda devlet karsiliyor sonra karsilamiyor. Bilinc deseniz, emin olun Turkiye'deki kadar olmasa da yurtdisinda da bilincsiz insanlar. Asinizi olup onleminizi alin, karsi tarafin yoksa prezervatifi siz tasiyin, hayir demeyi ogrenin, test isteyin vs. Binbir turlu yolu var ve secim sansiniz var. Gerisi hayat, her seyi kontrol edemeyiz, kontrol edemedigiz seyler uzerinde endiselenerek yasayamayiz.
Bununla birlikte olur da HPV olursaniz internetteki kiyamet senaryolarindan kendinizi uzak tutun, bilincli doktorlarla gorusun. Ben doktorumla konustugumda, asinin gerekli ve yararli oldugunu ve yaptirmami salik vermisti. Eger olursa, bir cok insanda oldugunu, vucuttan zaman icinde atilabildigini, smear testleri ile kanser riskinin erken teshisinin gayet mumkun oldugunu, yapilan testlerde sadece kanser riski yuksek olanlara bakildigini ve onlarca turune bakilmadigini anlatti. Ayrica bagisikliginizi yuksek tutmak, iyi beslenmek ve bedeninize iyi bakmak da onemli. Akli selim sakin insanlarla calismak bana iyi geliyor acikcasi. Akil ve ruh sagligimi korku salmaya yonelik felaket senaryolarindan korumayi seciyorum.
Etrafima iliskin bilgim yok, boyle bir seyi de kimse kimseyle pek paylasmaz zaten, dolayisiyla duyup duymamakla bilinecek is degil bence. Tahmin yapmak gerekirse ben arttigina inaniyorum, cinsellik erken yaslara indi, cok farkli sekilde cok daha ulasilabilir hale geldi - ki olmali da- bir noktaya kadar insanlar bilincsizce gidecek sonra tekrar kendi icinde bir uyumlanma yasayacak diye dusunuyorum.
Bununla birlikte olur da HPV olursaniz internetteki kiyamet senaryolarindan kendinizi uzak tutun, bilincli doktorlarla gorusun. Ben doktorumla konustugumda, asinin gerekli ve yararli oldugunu ve yaptirmami salik vermisti. Eger olursa, bir cok insanda oldugunu, vucuttan zaman icinde atilabildigini, smear testleri ile kanser riskinin erken teshisinin gayet mumkun oldugunu, yapilan testlerde sadece kanser riski yuksek olanlara bakildigini ve onlarca turune bakilmadigini anlatti. Ayrica bagisikliginizi yuksek tutmak, iyi beslenmek ve bedeninize iyi bakmak da onemli. Akli selim sakin insanlarla calismak bana iyi geliyor acikcasi. Akil ve ruh sagligimi korku salmaya yonelik felaket senaryolarindan korumayi seciyorum.
Etrafima iliskin bilgim yok, boyle bir seyi de kimse kimseyle pek paylasmaz zaten, dolayisiyla duyup duymamakla bilinecek is degil bence. Tahmin yapmak gerekirse ben arttigina inaniyorum, cinsellik erken yaslara indi, cok farkli sekilde cok daha ulasilabilir hale geldi - ki olmali da- bir noktaya kadar insanlar bilincsizce gidecek sonra tekrar kendi icinde bir uyumlanma yasayacak diye dusunuyorum.
- kassiopeia (12.02.24 15:47:56)
[]
Bu ünlü hanımın kalçasının şekli doğal mı?
vücudunda karın bölgesi dahil bir çok yerinde fazla yağ yok iken, kalçasında nasıl olur da bu kadar fazla yağ olabilir? liposuction'un tersi bir operasyon var da, oralara yağ mı enjekte ediyorlar acaba? kalça implantı değil, olsa anlaşılırdı.
teşekkürler.
radaronline.com
teşekkürler.
radaronline.com
Genetik de olabilir. Kalça büyüklüğü spordan çoğu zaman bağımsızdır sanılanın aksine. Sporla falan böyle bir kalça yapamazsınız -özellikle bacaklarınız böyle ince kalamaz ve bundan daha sıkı bir vücut görünümü olurdu- ya yağ enjekte ettirmiş ya da genetik.
- ruhen hastayim ben (11.02.24 23:03:44)
Armut vucut boyle bir sey olmuyor mu? Benim bir arkadasim ustu cok cok ince, gobek yok, bu kadindan daha ince, gogusleri de hic yok gibi, belden asagisi kalca bu hanim gibi,hatta daha kalin sanirim.
- kassiopeia (12.02.24 00:19:00)
herkesin vücut yapısı farklı. kimisinde göbek çevresinde kimisinde kalça çevresinde yağ toplanıyor. bence o şekilde. ama tabi şov dünyası ekstra bir şeyler de yapmış olabilir
- paintov (12.02.24 00:52:59)
latino ve zencilerde böylesi çok. zenci kadınlardaki kalça öyle dışa doğru ki üstüne çay bardağı koyar tepsi niyetine kullanırsın
- ferenc (12.02.24 05:15:19)
yag enjekte ettirenlerin götü böyle düsüyor bir süre sonra.
- sonsuz (12.02.24 05:16:25)
Büyük popo için son moda BBL ameliyatı, liposuctionla aldıkları yağı kalçaya transfer ediyorlar. Hem popo büyüyor, hem yağı nereden aldılarsa orası küçülüyor.
- kobuzchu kiz (12.02.24 08:51:27)
Hocam sadece yapay diyenlere tik atacaktınız madem soruyu neden o şekilde sormadınız? Cevap veriyorum: Yağ enjekte edildi, cerrah bendim.
- ruhen hastayim ben (12.02.24 15:23:42 ~ 15:24:15)
genetik de olabilir. kilosunu sadece memesinden alan insanlar var. kalçadan alan da vardır. inanırım.
- gabe h coud (12.02.24 18:07:28)
Fazla yalanmaktan da boyle olabiliyor
- floydian (12.02.24 20:57:23)
[]
Yüksek maaş, düşük dolar, bundan kim zararlı çıkıyor?
Ozellikle memurların maaşı dolar bazında Avrupa standartlarına ulaştı; hatta geçti. Ha keza özelde çalışıp 70-80bin tl nin üzerinde maaş alanlar da. Fiyatlar da ulkemizde dolar bazında çok yüksek, Dr oetker Pizza bile Almanya'da %50 daha ucuz.
1) Düşük döviz kuru ihracatçıyı, turizmi baltaladigina gore, Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Bu paranın kaynağı ne?
2) Biz Avrupa'dan daha iyi durumda mıyız ki, onlardan daha çok maaş alıp, daha yüksek fiyatla ürün alıyoruz?
3) bu sürdürülebilir mi?
4) Bu durumdan kim zararlı çıkıyor?
Teşekkürler
1) Düşük döviz kuru ihracatçıyı, turizmi baltaladigina gore, Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Bu paranın kaynağı ne?
2) Biz Avrupa'dan daha iyi durumda mıyız ki, onlardan daha çok maaş alıp, daha yüksek fiyatla ürün alıyoruz?
3) bu sürdürülebilir mi?
4) Bu durumdan kim zararlı çıkıyor?
Teşekkürler
hepimiz = hazine
memur bir şey üreten bir topluluk değil, işleyişi sağlayan mekanizma. dolayısı ile onların geliri diğer alanlardan sağlanıyor.
düşük döviz kuru yüzünden, yabancılara yaptığımız işler çok pahalı olmaya başladı. rekabet gücünü azaltıyor.
eskiden 1000$ alım gücü ile yapabildiğim projeyi şimdi 1500$ e yapmam gerekiyor, bu durumda da rekabet gücüm azalıyor.
değirmenin suyu da arka kapı siyaseti ile satılan yerler, verilen tavizler ve gelecek dönem vergileri..
memur bir şey üreten bir topluluk değil, işleyişi sağlayan mekanizma. dolayısı ile onların geliri diğer alanlardan sağlanıyor.
düşük döviz kuru yüzünden, yabancılara yaptığımız işler çok pahalı olmaya başladı. rekabet gücünü azaltıyor.
eskiden 1000$ alım gücü ile yapabildiğim projeyi şimdi 1500$ e yapmam gerekiyor, bu durumda da rekabet gücüm azalıyor.
değirmenin suyu da arka kapı siyaseti ile satılan yerler, verilen tavizler ve gelecek dönem vergileri..
- angelofdeath (04.02.24 14:36:52)
bu geçici süreli bir şey.
türkiye katmadeğerli iş üretebilen bir yer değil.
bu personele dolar bazlı bu kadar para verebilecek gücü yok. asgari ücretlilere 600 dolar verebilecek gücü yok, ki çevremdeki işletme döndüren insanlar da çalışanlarını çıkarmaya başladı. (%20-30 oranında)
bu iş eninde sonunda dönecek ve bu sefer herkesin maaşı çok çok daha bile düşecek dolar bazlı olarak.
----
şuanki görünüşe göre herkes kazanıyor. herkesin kazandığı bir sistemde büyük bir tokat vardır. o tokat yakında gelir.
türkiye katmadeğerli iş üretebilen bir yer değil.
bu personele dolar bazlı bu kadar para verebilecek gücü yok. asgari ücretlilere 600 dolar verebilecek gücü yok, ki çevremdeki işletme döndüren insanlar da çalışanlarını çıkarmaya başladı. (%20-30 oranında)
bu iş eninde sonunda dönecek ve bu sefer herkesin maaşı çok çok daha bile düşecek dolar bazlı olarak.
----
şuanki görünüşe göre herkes kazanıyor. herkesin kazandığı bir sistemde büyük bir tokat vardır. o tokat yakında gelir.
- tchuck (04.02.24 14:53:55 ~ 14:54:26)
O kurlar tutulan kurlar yalniz, secimler nedeniyle tutuldu da tutuldu. 31 mart secimlerinden sonra 2018'e kadar secim yok. Birakacaklar dolarin dizginlerini
- freedonia (04.02.24 15:36:51)
freedonia +1
şu an konuşmanın anlamı pek yok çünkü döviz kurları tutuluyor. seçimden sonra konuşmak lazım.
şu an konuşmanın anlamı pek yok çünkü döviz kurları tutuluyor. seçimden sonra konuşmak lazım.
- ted (04.02.24 16:55:35)
[]
C1 ingilizcesi olan ben, 5. siniftaki cocuga nasil ingilizce ogretebilirim?
5. sinifa giden yegenime haftasonlari ve bu tatil gunlerinde ingilizce ogretmek istiyorum. En etkili yontem ve kaynak olarak ne onerebilirsiniz?
Video, kitap, app, birlikte oyunlar oynamak?
duolingo denedik, pek begenmedi. gerekirse cumle cumle kendisine anlatabilirim de ama hangi kitap, video vs. guvenilirdir bilemiyorum.
benim aklima 2 secenek geliyor
1) meb'in kullandigi okullardaki ingilizce kitaplarindaki konulari tekrar kendisine anlatmak
2) bizim hazirlikta kullandigimiz coursebook larin gunumuzdeki benzerlerini kullanarak ingilizce ogretmek
sizin oneriniz ne olur?
Cok tesekkurler.
Video, kitap, app, birlikte oyunlar oynamak?
duolingo denedik, pek begenmedi. gerekirse cumle cumle kendisine anlatabilirim de ama hangi kitap, video vs. guvenilirdir bilemiyorum.
benim aklima 2 secenek geliyor
1) meb'in kullandigi okullardaki ingilizce kitaplarindaki konulari tekrar kendisine anlatmak
2) bizim hazirlikta kullandigimiz coursebook larin gunumuzdeki benzerlerini kullanarak ingilizce ogretmek
sizin oneriniz ne olur?
Cok tesekkurler.
duolingo ile baslayin bence.
- buenosdias (23.01.24 11:42:10)
[]
Bu kız bu videoda ne diyor?
Konuşmasını anlayamadim, acaba işitme sorunu mu yaşıyorum diye endişelenmeye başladım:/ tam olarak ne diyor?
twitter.com
Burasi hastane mi? Gece dışarı çıkmak için hasta numarasi yapıp, ambulansla hastaneye mi kaldırılmış?
Teşekkürler
twitter.com
Burasi hastane mi? Gece dışarı çıkmak için hasta numarasi yapıp, ambulansla hastaneye mi kaldırılmış?
Teşekkürler
tam olarak ne dediğini ben de anlamadım. ama olay şu.
burası belirli bir saatten sonra giriş çıkış yapmanın yasak olduğu bir kyk yurdu. hanım kızlarımız ambulans çağırıp fenalaştım diye yanlarında 1-2 refakatçiyle birlikte kendilerini hastaneye kaldırtıp, orada 1-2 müdahaleden sonra "iyileşip" taburcu oluyorlar. e hastane kendilerini geri götürmediği için de dışarı çıkmış oluyorlar. işin adı da "hastaneye kaldırıldım, tedavim yapıldı taburcu oldum geldim" oluyor. hastaneden çıkma ile yurda dönme arasındaki vakitte de dışarıda takılıyorlar.
burası belirli bir saatten sonra giriş çıkış yapmanın yasak olduğu bir kyk yurdu. hanım kızlarımız ambulans çağırıp fenalaştım diye yanlarında 1-2 refakatçiyle birlikte kendilerini hastaneye kaldırtıp, orada 1-2 müdahaleden sonra "iyileşip" taburcu oluyorlar. e hastane kendilerini geri götürmediği için de dışarı çıkmış oluyorlar. işin adı da "hastaneye kaldırıldım, tedavim yapıldı taburcu oldum geldim" oluyor. hastaneden çıkma ile yurda dönme arasındaki vakitte de dışarıda takılıyorlar.
- kibritsuyu (30.12.23 00:15:50)
"Damla için .... Ben çağırdım geldi yani. Kaç kere dedim 'hayatım böyle dışarı çıkabiliyorum' diye inanmadın. Ayağıma kadar da gelmiyor bekleyin şurada (kahkaha)"
- anon1m (30.12.23 01:39:24)
[]
Üniversitelerin bölüm müfredatını basitleştirmesinin sebebi nedir?
Türkiye'deki en iyi üniversitelerden birindeki bir öğretim görevlisiyle görüştüğümde, bilgisayar mühendisliği müfredatını basitleştirdiklerini söyledi. yönetim bunu istemiş . öğrenciye toplamda 58 ders veriyorlarmış, bunu 50 ye düşürmüşler. bu sadeleştirmenin sebebi nedir? üniversitelerin "en az X sayıda öğrenci mezun etmeliyiz" diye bir zorunlulukları mı var ki müfredatı sadeleştirmişler?
sizce bu sadeleştirmenin gerekçesi nedir?
teşekkürler.
sizce bu sadeleştirmenin gerekçesi nedir?
teşekkürler.
Tahminim şu: eskiden bilgisayar mühendisliğinde elektronik ve donanım dersleri yazılım dersleri kadar önemliydi ki yazılım derslerinde de algoritma dersleri alırdık. Öyle gelişmiş diller bile yoktu. Muhtemelen yazılım işgücü maliyetleri yüksek olduğu için temel yazılım bilgisiyle piyasaya mümkün olduğunca fazla yazılımcı sürüp ücretleri düşürelim diye bu donanım dersleri çıkarıldı ve yine muhtemelen piyasada tutmuş gelişmiş diller müfredata kondu. Zaten artık while döngüsü yazan yazılımcı olarak işe başlıyor. Türkiye sermayesi için MIT seviyesi bilgisayarcıya gerek yok, ucuza yazılım yapacak insana gerek var. Müfredat da buna göre belirlenmiştir zira üniversiteler patronların ve iktidarın kontrolünde işleyen eğitim merkezleri konumunda şu anda.
- prole (16.12.23 09:56:16 ~ 09:57:21)
Eğer bir devlet üniversitesinden bahsediyorsan bu durum genellikle yeterli öğretim üyesi bulunmaması nedeniyle oluyor. 1. derece olmayan bir doçent 30 bin lira maaş alıyor. Ama iyi bir üniversitede 4 .sınıf bilgisayar mühendisliği öğrencisi rahatlıkla bu paranın üzerine çıkıyor. Dolayısı ile bilgisayar mühendisliği ve benzeri bölümlerde akademide sürekli istifalar var, olmaya da devam edecek. Bölümde az hoca kalınca da kalanların ders yükü artacak bu durum istifaları daha da fazla tetikleyecek. Yönetim akıllılık yapmış; ders sayısını azaltıp istifaları engellemeye çalışacak.
Vakıf üniversitelerinde ise sadece bilkent, koç, sabancı ve özyeğinde maaşlar idare eder. Onun dışındakiler devletin verdiği maaştan bile az veriyor yemek/servis imkanını gerekçe göstererek.
Sözün özü iş imkanı olan bölümlerin akademisyenleri bu paralara çalışmak istemiyor, buna karşı alınabilecek en kolay önlem iş yükünü azaltmak.
Vakıf üniversitelerinde ise sadece bilkent, koç, sabancı ve özyeğinde maaşlar idare eder. Onun dışındakiler devletin verdiği maaştan bile az veriyor yemek/servis imkanını gerekçe göstererek.
Sözün özü iş imkanı olan bölümlerin akademisyenleri bu paralara çalışmak istemiyor, buna karşı alınabilecek en kolay önlem iş yükünü azaltmak.
- cek (16.12.23 10:21:33)
cosmicstring+1
Bizim iyi universiteler ogrenciye cok yukleniyor. Universite sadece ders, odev yeri degil. Her bolumde ders yuku 20% azaltilmali.
Bizim iyi universiteler ogrenciye cok yukleniyor. Universite sadece ders, odev yeri degil. Her bolumde ders yuku 20% azaltilmali.
- freedonia (16.12.23 12:58:41)
emin olmamakla birlikte alternatifleri sıralayayım
1. akreditasyon denilen yeni bir bela çıktı, onun gereklerinden biri olabilir. biz daha anca başlıyoruz, henüz detayları bilmiyorum.
2. öğrenci sayısı azaldı, özellikle ikinci öğretimlerde. ikinci öğretimde öğrenci azalması demek, ek derslerin katsayılarının düşmesi demek. en basit haliyle "katsayı x açılan ders sayısı / hoca sayısı= ek ders ücreti" şeklinde hoca başına düşen ek ders ücreti hesaplanıyor. ne kadar az ders açılırsa o kadar ücret artar.
3. öğrenciye ders dışı vakit bırakmak
4. bologno sürecinde yok iç paydaş yok dış paydaş derken saçma sapan dersler müfredatlara eklendi, çoğu hiç açılmadı bile, bazıları o zamanki gazla dışarıdan destekle veya hocaların özverisi ile 3-5 sene idare edildi ama sonra programda yer alsalar da açılmaz oldular. onlar temizleniyor olabilir.
5. kimse kusura bakmasın ama embesil bir nesil geliyor, ilk ve ortaokul seviyesinde eğitim öğretim kalitesi zaten yerlerde, üniversiteye gelen öğrenci bırak analizi sentezi okuduğunu anlamaktan aciz, derdini yazmaktan aciz. öğrenci çoğu dersi anlamıyor, öğrenemiyor, başaramıyor ama yök bir şekilde mezun edilsinler istiyor. ara çözüm olarak sadeleştirmeye gidilmiş olabilir.
6. biribirine benzeyen dersler birleştiriliyor olabilir.
7. emekli olan, yurt dışına kaçan, vs vs hocalardan kalan sahipsiz dersler siliniyor olabilir.
8. kimse kusura bakmasın gene ama, yeni hocalar da embesil, eskilerin baba hocalarının anlattığı dersleri anlatacak kapasitede hoca kalmadığı için o dersler kapatılıyor olabilir.
1. akreditasyon denilen yeni bir bela çıktı, onun gereklerinden biri olabilir. biz daha anca başlıyoruz, henüz detayları bilmiyorum.
2. öğrenci sayısı azaldı, özellikle ikinci öğretimlerde. ikinci öğretimde öğrenci azalması demek, ek derslerin katsayılarının düşmesi demek. en basit haliyle "katsayı x açılan ders sayısı / hoca sayısı= ek ders ücreti" şeklinde hoca başına düşen ek ders ücreti hesaplanıyor. ne kadar az ders açılırsa o kadar ücret artar.
3. öğrenciye ders dışı vakit bırakmak
4. bologno sürecinde yok iç paydaş yok dış paydaş derken saçma sapan dersler müfredatlara eklendi, çoğu hiç açılmadı bile, bazıları o zamanki gazla dışarıdan destekle veya hocaların özverisi ile 3-5 sene idare edildi ama sonra programda yer alsalar da açılmaz oldular. onlar temizleniyor olabilir.
5. kimse kusura bakmasın ama embesil bir nesil geliyor, ilk ve ortaokul seviyesinde eğitim öğretim kalitesi zaten yerlerde, üniversiteye gelen öğrenci bırak analizi sentezi okuduğunu anlamaktan aciz, derdini yazmaktan aciz. öğrenci çoğu dersi anlamıyor, öğrenemiyor, başaramıyor ama yök bir şekilde mezun edilsinler istiyor. ara çözüm olarak sadeleştirmeye gidilmiş olabilir.
6. biribirine benzeyen dersler birleştiriliyor olabilir.
7. emekli olan, yurt dışına kaçan, vs vs hocalardan kalan sahipsiz dersler siliniyor olabilir.
8. kimse kusura bakmasın gene ama, yeni hocalar da embesil, eskilerin baba hocalarının anlattığı dersleri anlatacak kapasitede hoca kalmadığı için o dersler kapatılıyor olabilir.
- halanne (16.12.23 17:29:33)
[]
Fırın patates ve fırında kestanenin lezzetleri çok benziyor.
Fırında patates yaptım geçen gün. Daha doğrusu 10dk haşlayıp, 20 da airfryer a attım. İçi yumuşacık dışı da çıtır çıtır oldu. Tadi da fırında/közde patatese benziyor gibi geldi. İngilizce sitelerde de bu benzerlikten bahsetmişler. Acaba temel besleyici öğeleri (ya da bunlara ne deniyorsa) aynı ya da çok yakın mı?
Teşekkürler
Teşekkürler
Nişasta efendim. Bol nişasta. Lezzetli yapan şey de bu zaten.
- balpolen (14.12.23 21:06:00)
ikisi ayrı güzel ama lezzetleri benzemiyor :/
- freebird5406_2 (14.12.23 21:47:09)
[]
şu göz bölgesi bordo rengiyle boyalı karakter neyde vardı?
bu bölgeye sürülen bu renkteki boya nerede vardı, film, dizi, oyun? hangi karakterdi, hatırlayanınız var mı? teşekkürler.
imgs.heart.co.uk
imgs.heart.co.uk
@exlibris, yok hayir. bordo diyorum :) fotografta birisinin cosplay ini yapmis ama kim oldugunu cikartamadim.
- summerof69 (20.11.23 21:54:47)
ai oldugunu hic sanmiyorum. fotografta garip hic bir sey yok.
60'lar kismi da gercek olmayabilir acikcasi. 90'lar falan da olabilir gayet. yagli gures kirsal isi oldugu icin arka plandaki giyimden, sandalyelerlerden falan net bir donem cikarmak pek mumkun degil.
60'lar kismi da gercek olmayabilir acikcasi. 90'lar falan da olabilir gayet. yagli gures kirsal isi oldugu icin arka plandaki giyimden, sandalyelerlerden falan net bir donem cikarmak pek mumkun degil.
- hot potato (09.11.23 09:41:27)
ai degil bence. biri oturup hayvan gibi detayli promt yazmadigi surece yapay zeka'da soyle yuz ifadesi, isik detaylari, beden dili yapmasi imkansiz.
- buenosdias (09.11.23 11:45:02 ~ 11:45:21)
Geçmiş yıllarda yağlı güreş, Anadolu'nun birçok yerinde köy düğünlerinin vazgeçilmezi.
Köy köy dolaşıp, düğün kovalayan güreşçiler varmış. Birinci gelene güzel paralar verilirmiş. Hormonlu beslenmenin icat edilmediği bir dönemde güzel beslenen her sporcuda gayet olağan bir vücut.
O dönemin üstü çıplak amele fotoğraflarını bulsanız, aynı vücudun sıskasını görürsünüz. Daha az beslendiğinden.
Köy köy dolaşıp, düğün kovalayan güreşçiler varmış. Birinci gelene güzel paralar verilirmiş. Hormonlu beslenmenin icat edilmediği bir dönemde güzel beslenen her sporcuda gayet olağan bir vücut.
O dönemin üstü çıplak amele fotoğraflarını bulsanız, aynı vücudun sıskasını görürsünüz. Daha az beslendiğinden.
- Mirket (09.11.23 12:11:41)
Edirne Yağlı Güreşleri olması çok yüksek ihtimal.
twitter.com
şurada da var aynı foto.
Edirne 1961 diyor şurası;
ru.pinterest.com
twitter.com
şurada da var aynı foto.
Edirne 1961 diyor şurası;
ru.pinterest.com
- John Bloor (09.11.23 12:33:36 ~ 12:34:53)
[]
Üniversitede öğretim görevlilerine "bay", "hanım" diye hitap edilemiyor mu?
illa "hocam" mı denilmeli? "ahmet hocam" yerine "ahmet bey" desek olmuyor mu? saygısızlık mı oluyor?
Saygısızlık olur, bunu saygısızlık olarak görmeyecek nevi şahsına münhasır birkaç hoca varsa bile sorunuz genel olduğu için dümdüz böyle bir şey olamaz deyip geçebiliriz sanırım.
Tabi öğrencisi olduğunuzu varsayarsak böyle. Yoksa hocam demenize lüzum yok tabi, ancak yine de hocam demek tercih sebebi ve ortamda sessiz, tuhaf bir gerginlik yaratmadan işin içinden sıyrılmanın en kolay yolu.
Tabi öğrencisi olduğunuzu varsayarsak böyle. Yoksa hocam demenize lüzum yok tabi, ancak yine de hocam demek tercih sebebi ve ortamda sessiz, tuhaf bir gerginlik yaratmadan işin içinden sıyrılmanın en kolay yolu.
- akhenaten (21.10.23 21:16:07 ~ 21:19:53)
en temizi hocam diyip geçmek. Öyle bir alışkanlık olmuş ki "dekan hoca", "rektör hoca" gibi kullanımlar var :D Normalde rektör bey diyebilirdim ben mesela.
Bu tür egoların çarpıştığı ortamlarda standart olanı de geç.
Bu tür egoların çarpıştığı ortamlarda standart olanı de geç.
- nhk ni youkosu (21.10.23 22:06:41)
normalde kamuda belli sektörlerde protokol adabı olarak "iş ünvanı + bey/hanım" deniyor profesyonel düzeyde.
müdür bey / doktor hanım / savcı hanım vs.
hiyerarşide alt seviyelere indiğimizde bu kural yok oluyor tabi "X abi", " Y ablaya" kadar gider.
üniversitede de memuriyet kısmı hariç öğretim görevlilerinin olduğu kısımda işte bu olay "kişi ismi / iş ünvanı + hoca" şeklinde yer edinmiş.
yani bu ortamlarda genel geçer olan "kişi ismi / iş ünvanı + hoca" formülü.
@nhk ni youkosu'nun da dediği gibi aslında "dekan bey" olcakken "dekan hoca" olmuş ordan siz de kendi yolunuzu bulun.
bu arada ek olarak bence de "rektör bey, dekan hanım" falan olmalı o. idari görevden gelen ünvanlar sonuçta bunlar da işte yine de çok da şey etmeyip ortama uymak gerek. yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir.
müdür bey / doktor hanım / savcı hanım vs.
hiyerarşide alt seviyelere indiğimizde bu kural yok oluyor tabi "X abi", " Y ablaya" kadar gider.
üniversitede de memuriyet kısmı hariç öğretim görevlilerinin olduğu kısımda işte bu olay "kişi ismi / iş ünvanı + hoca" şeklinde yer edinmiş.
yani bu ortamlarda genel geçer olan "kişi ismi / iş ünvanı + hoca" formülü.
@nhk ni youkosu'nun da dediği gibi aslında "dekan bey" olcakken "dekan hoca" olmuş ordan siz de kendi yolunuzu bulun.
bu arada ek olarak bence de "rektör bey, dekan hanım" falan olmalı o. idari görevden gelen ünvanlar sonuçta bunlar da işte yine de çok da şey etmeyip ortama uymak gerek. yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir.
- AlsterWasser (21.10.23 23:04:21 ~ 23:17:14)
[]
Yokdil'deki hatalı ingilizce sorusu, sizce de hatalı mı?
İngilizce sınavındaki şu sorunun hatalı olduğunu düşünüyorum.
imgur.com
Sebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?
eksisozluk1923.com
Teşekkürler
imgur.com
Sebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?
eksisozluk1923.com
Teşekkürler
Hocam to olunca da doğrudan 8.6 dereceyi işaret ediyor bence. "by" doğrudur yanlıştır bilemem de "to"dan da 8.6 dereceye "kadar" anlamı çıkmayabilir. Bir anda tak diye 8.6 dereceye düşürüyor ve orada sabit kalıyor, 8.7 8.8 olmuyor mesela.
- signore (28.08.23 09:35:05)
sınavdaki soruda belli noktaya kadar düşürmekten değil, olanı düşürebilme yeteneğinden bahsediyor.
yani 42 derece olan vücut ısısını 33.4'e kadar çekebiliyorlar direkt 8.6 noktasına değil. ya da elimizde bir kuş var diyelim default vücut ısısı 8.5 derece, bu kuş 8.6'ya düşüremez yükseltebilir fakat kendi vücut ısısını -0.1'e kadar düşürebilir. bunun için by doğru.
yani 42 derece olan vücut ısısını 33.4'e kadar çekebiliyorlar direkt 8.6 noktasına değil. ya da elimizde bir kuş var diyelim default vücut ısısı 8.5 derece, bu kuş 8.6'ya düşüremez yükseltebilir fakat kendi vücut ısısını -0.1'e kadar düşürebilir. bunun için by doğru.
- gule gule (28.08.23 10:11:00 ~ 11:42:14)
türkçesi hatalı bence de. 8,6 dereceye kadar deyince ben direkt by'ları eledim.
"8,6 derece kadar" demesi lazımdı. açık değil.
edit: abbacbabcsdbvjsdhb haklı ayrıca. sıcaklığa ısı demek türkçem yok demekle birebir. bu soruları kim hazırlıyor?
"8,6 derece kadar" demesi lazımdı. açık değil.
edit: abbacbabcsdbvjsdhb haklı ayrıca. sıcaklığa ısı demek türkçem yok demekle birebir. bu soruları kim hazırlıyor?
- bohr atom modeli (28.08.23 11:22:51 ~ 11:24:33)
1. bence haklısınız. vücut sıcaklığını 8,6 derece düşürür dememiş, 8,6'ya kadar demiş. by düşüş miktarını, to düştüğü yeni değeri gösterir.
2. daha vahimi, sıcaklık nedir, ısı nedir bilmeyenlerin böyle bir cümle yazıp pişkin pişkin sorması. türkçe cümlede olması gereken sıcaklıktır. Zaten 8,6 santigrat veya 8,6 santigrata düşen sıcaklık. ısı kelimesinin ingilizce karşılığı olarak temperature yazan zihniyeti sorgulamak lazım önce.
2. daha vahimi, sıcaklık nedir, ısı nedir bilmeyenlerin böyle bir cümle yazıp pişkin pişkin sorması. türkçe cümlede olması gereken sıcaklıktır. Zaten 8,6 santigrat veya 8,6 santigrata düşen sıcaklık. ısı kelimesinin ingilizce karşılığı olarak temperature yazan zihniyeti sorgulamak lazım önce.
- abbabaabbaababbabaababbaabbabaab (28.08.23 11:23:08)
haklısınız, soru yanlış. ben de by'yı görür görmez o şıkkı direkt eledim, cümleyi okumadım bile.
- sir gawain (28.08.23 13:40:56)
By burada "civarına" anlamında alınmış. Öncelikle to'ya göre anlamı daha iyi yanıttığı kesin ama haklısınız bu kadar ince ayrıntılara dikkat ediliyorsa "down to" kullanılmalıydı.
Esas olarak sorun şu, Türkçe metinde 8.6 bir alt limit olarak verilmiş yani 8.5 olamaz. Ancak by kullanıldığı zaman 8.6 civarına indirebilir anlamı çıkıyor 8.5 de olur, 8.4 de olur hatta yoruma göre 8.3 de olur ancak gerçekte belki 8.3 derece kuş için hipotermiyi ifade ediyordur ve sağlıksız bir durumdur bu açıdan anlam tamamen bozuluyor. bence esas buraya odaklanmalısınız.
En doğru kullanım "down to" ile olurdu sanırım. Böylece 8.6 alt limit olmak üzere daha yüksek de olabilir anlamı çıkardı ki o zaman "-e kadar" şeklinde çevirebilirdik.
Vücut ısısının ingilizcesi body temperature orada bir sorun yok. Türkçe metindeki ısı burada fizikteki terim anlamıyla kullanılmıyor, body temperature vücut sıcaklığını ya da bizim ateş dediğimiz şeyin ingilizce doğru olan karşılığını ifade eder. Aslında burada sorunlu olan Türkçe yerleşik kullanımda vücut ısısı diyor olmamız, aslında vücut sıcaklığı denmeli ama bu ayrı bir tartışma konusu, çoğu doktor bile bu şekilde kullanıyor, dilde var olan bir kullanım bu. Yanlış, ama soru iptaline sebep olmaz.
Esas olarak sorun şu, Türkçe metinde 8.6 bir alt limit olarak verilmiş yani 8.5 olamaz. Ancak by kullanıldığı zaman 8.6 civarına indirebilir anlamı çıkıyor 8.5 de olur, 8.4 de olur hatta yoruma göre 8.3 de olur ancak gerçekte belki 8.3 derece kuş için hipotermiyi ifade ediyordur ve sağlıksız bir durumdur bu açıdan anlam tamamen bozuluyor. bence esas buraya odaklanmalısınız.
En doğru kullanım "down to" ile olurdu sanırım. Böylece 8.6 alt limit olmak üzere daha yüksek de olabilir anlamı çıkardı ki o zaman "-e kadar" şeklinde çevirebilirdik.
Vücut ısısının ingilizcesi body temperature orada bir sorun yok. Türkçe metindeki ısı burada fizikteki terim anlamıyla kullanılmıyor, body temperature vücut sıcaklığını ya da bizim ateş dediğimiz şeyin ingilizce doğru olan karşılığını ifade eder. Aslında burada sorunlu olan Türkçe yerleşik kullanımda vücut ısısı diyor olmamız, aslında vücut sıcaklığı denmeli ama bu ayrı bir tartışma konusu, çoğu doktor bile bu şekilde kullanıyor, dilde var olan bir kullanım bu. Yanlış, ama soru iptaline sebep olmaz.
- akhenaten (28.08.23 15:09:32 ~ 15:39:30)
Haklısınız. Bariz hatalı.
(2023 ytd'yi fulledim)
Ancak, umarım soru iptal edilir. Edilmez ise şaşırmayın...
(2023 ytd'yi fulledim)
Ancak, umarım soru iptal edilir. Edilmez ise şaşırmayın...
- yadigar (28.08.23 15:34:16)
Soru yanlış değil ama türkçesi net değil. @gule gule'nin kastettiği anlam var. Çünkü herhangi bir canlı kuşun vücut sıcaklığını 8,6 dereceye indirebileceğini sanmıyorum. Muhtemelen 40 derecelerden 32 derecelere indirmekten bahsediyor. Ama bu net anlaşılmıyor türkçe cümlesinde. Kimse de soruyu çözerken bunu düşünmek zorunda değil.
Vücut ısısı maalesef tıpta yerleşik bir yanlış kullanım. Diğer canlı bilimlerinde de benzer olabilir. Türkçe tıp kitaplarının okuduğum hepsinde vücut ısısı diyordu. Mesela bağırsak da barsak diye yazılır çoğu tıp kitabında. Isı olayı da bunun gibi. Bu konuya takıntılı biri olarak tıp eğitimim çok zor geçmişti evet :)
Ha ama bu arada iptal edilmezse de niye edilmedi demem. Çünkü teknik olarak soruda bir yanlışlık yok. 8,6 dereceye kadar düşürebilirler diyince demek istediği anlamı da kast ediyor aslında. Sadece türkçenin bir cilvesi gibi olmuş. Ki to ile yazan iki şık var, ikisi de türkçedeki tam anlamı karşılamıyor diğer özellikler sebebiyle. A şıkkında survive demiş türkçe metinde onunla ilgili bi şey yok. E şıkkında da cümle yapısı tam karşılamıyor gibi. D şıkkında ki to save energy bağlacı tam sorunun istediği şey bence
edit: evet şimdi merak edip internetten araştırdım, stanford'ın bi sitesinde bulduğum bilgiye göre bazı tür kuşlar 50 fahrenheit azaltabiliyormuş hayatta kalmak için. Bu da 9-10 dereceye denk. Yani tam olarak dediğim şekilde 8,6 dereceye indirmiyor, ilk halinden 8,6 derece indiriyor. O zaman da ingilizce tercüme doğru oluyor. Sorun türkçe cümle tam %100 net değil ama yine de cümlenin diğer özelliklerine bakarak doğru şık bulunabilir.
Vücut ısısı maalesef tıpta yerleşik bir yanlış kullanım. Diğer canlı bilimlerinde de benzer olabilir. Türkçe tıp kitaplarının okuduğum hepsinde vücut ısısı diyordu. Mesela bağırsak da barsak diye yazılır çoğu tıp kitabında. Isı olayı da bunun gibi. Bu konuya takıntılı biri olarak tıp eğitimim çok zor geçmişti evet :)
Ha ama bu arada iptal edilmezse de niye edilmedi demem. Çünkü teknik olarak soruda bir yanlışlık yok. 8,6 dereceye kadar düşürebilirler diyince demek istediği anlamı da kast ediyor aslında. Sadece türkçenin bir cilvesi gibi olmuş. Ki to ile yazan iki şık var, ikisi de türkçedeki tam anlamı karşılamıyor diğer özellikler sebebiyle. A şıkkında survive demiş türkçe metinde onunla ilgili bi şey yok. E şıkkında da cümle yapısı tam karşılamıyor gibi. D şıkkında ki to save energy bağlacı tam sorunun istediği şey bence
edit: evet şimdi merak edip internetten araştırdım, stanford'ın bi sitesinde bulduğum bilgiye göre bazı tür kuşlar 50 fahrenheit azaltabiliyormuş hayatta kalmak için. Bu da 9-10 dereceye denk. Yani tam olarak dediğim şekilde 8,6 dereceye indirmiyor, ilk halinden 8,6 derece indiriyor. O zaman da ingilizce tercüme doğru oluyor. Sorun türkçe cümle tam %100 net değil ama yine de cümlenin diğer özelliklerine bakarak doğru şık bulunabilir.
- nundu (28.08.23 16:02:34 ~ 16:09:31)
[]
90 larda, fedon ve hayko gibi taverna söyleyen sarışın bir erkek vardı?
Saçını sariya boyatiyordu, adı da arto'ya benziyordu. Hatirlayaniniz var mi acaba? Muhtemelen eşcinsel birisiydi.
doktor bilal mi
edit: aldo varmış bir de muhtemelen onu diyorsun
edit: aldo varmış bir de muhtemelen onu diyorsun
- freebird5406_2 (15.08.23 14:52:48 ~ 14:54:24)
aldo +1
ayrıca google bu adamın 88 yaşında olduğunu söylüyor. wtf? nasıl olabilir aklım almadı:)
ayrıca google bu adamın 88 yaşında olduğunu söylüyor. wtf? nasıl olabilir aklım almadı:)
- nothing in my way (15.08.23 15:09:39)
Yorgo Vapuridis
- lebenlius (15.08.23 16:38:49)
Nejat Alp olabilir mi?
- epitaf (15.08.23 17:46:33)
@nothing in my way,
Teşekkürler evet bunu arıyordum. Kendisi hakkında böyle bir sehir efsanesi var evet. Ama 88 değil, 64 yaşındaymış.
Teşekkürler evet bunu arıyordum. Kendisi hakkında böyle bir sehir efsanesi var evet. Ama 88 değil, 64 yaşındaymış.
- summerof69 (29.08.23 10:58:43)
[]
Diyelim ki mezun olduğum bölüme tekrar girdim, ilk dönem mezun olur muyum?
çok saçma bir sorum olacak. kusura bakmayın.
Diyelim ki itü bilgisayar mühendisliğinden mezun oldum. daha sonra tekrar üniversite sınavına girip yine itü bilgisayar mühendisliğini kazandım. kayıt yaptırdığım ilk dönem, daha önceki aldığım dersleri saydırıp tekrar mezun olur muyum?
böylelikle aynı üniversitenin aynı bölümünden 2 tane bilgisayar mühendisliği diplomasına sahip olabilir miyim?
teşekkürler.
Diyelim ki itü bilgisayar mühendisliğinden mezun oldum. daha sonra tekrar üniversite sınavına girip yine itü bilgisayar mühendisliğini kazandım. kayıt yaptırdığım ilk dönem, daha önceki aldığım dersleri saydırıp tekrar mezun olur muyum?
böylelikle aynı üniversitenin aynı bölümünden 2 tane bilgisayar mühendisliği diplomasına sahip olabilir miyim?
teşekkürler.
hayır. aynı bölüm farklı okul olur ama.
- jelly bear (25.07.23 23:52:49)
ders saydırabilmek için ilgili dersi son 5 yıl içerisinde almış olma şartı var (türk dili ve atatürk ilke ve inkılapları derslerinde bu şart yok). 2018 öncesinde aldığın ders varsa saydıramazsın.
buna ek olarak toplam ders yükünün yarısından fazlasını da saydıramıyorsun diye biliyorum. okulun yönetmeliğine açıp bakmak lazım.
www.sis.itu.edu.tr
- Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi ve Türk Dili dersleri hariç olmak üzere en çok 5 akademik yıl öncesine kadar alınıp başarılmış dersler için muafiyet istenebilir. Yabancı dil dersleri için de bu süre 5 akademik yıldır.
- Muaf olunan ders kredi sayısı ilgili programın ders planındaki derslerin toplam kredisinin yüzde ellisini geçemez. Muafiyet istenen dersler, toplam derslerin yarısından fazla ise, öğrencinin muafiyet istediği derslerden en yüksek nottan başlayarak muaf edilecek dersler belirlenir. Notların eşit olması halinde ise kredi yüksekliği dikkate alınır. Aynı Enstitünün aynı anabilim dalındaki aynı isimli lisansüstü programları arasındaki yatay geçiş muafiyet ve intibak işlemlerinde, kredinin yüzde elli sınırını aşması durumu, Enstitü yönetim kurulunca değerlendirilir.
.
.
.
buna ek olarak toplam ders yükünün yarısından fazlasını da saydıramıyorsun diye biliyorum. okulun yönetmeliğine açıp bakmak lazım.
www.sis.itu.edu.tr
- Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi ve Türk Dili dersleri hariç olmak üzere en çok 5 akademik yıl öncesine kadar alınıp başarılmış dersler için muafiyet istenebilir. Yabancı dil dersleri için de bu süre 5 akademik yıldır.
- Muaf olunan ders kredi sayısı ilgili programın ders planındaki derslerin toplam kredisinin yüzde ellisini geçemez. Muafiyet istenen dersler, toplam derslerin yarısından fazla ise, öğrencinin muafiyet istediği derslerden en yüksek nottan başlayarak muaf edilecek dersler belirlenir. Notların eşit olması halinde ise kredi yüksekliği dikkate alınır. Aynı Enstitünün aynı anabilim dalındaki aynı isimli lisansüstü programları arasındaki yatay geçiş muafiyet ve intibak işlemlerinde, kredinin yüzde elli sınırını aşması durumu, Enstitü yönetim kurulunca değerlendirilir.
.
.
.
- hrskrs (26.07.23 00:14:22)
[]
2023/2024 uzaktan öğrenme ya da hibrit olur mu?
mart ayında yök başkanı, hibrit öğrenime geçip, "isteyen okula gitsin, isteyen online izlesin" demişti. üniversiteye giriş sınavının kaldırılabileceği yönünde uçuk bir açıklaması da olmuştu. bu açıklamaları doğrultusunda, sizce 2023-2024 öğrenim yılı da uzaktan ya da hibrit olur mu? ya da bunu sadece deprem bölgesi için mi sınırlarlar? gerekçeleriniz ya da duyumlarınız nelerdir?
teşekkürler.
teşekkürler.
olmaz artık fazla uzadı
- jelly bear (08.07.23 11:29:39)
olmaz fazla uzadı +1
yurtlar boş, zaten çoğu boştu +1 (seçim öncesi akp karşıtlığının gençler arasında yayılmasına engel olabilmek için, gençlerin toplu hallerde bulunabileceği, akran paylaşımı ve muhalif etkilere maruz kalabileceği toplaşmalara engel olabilmek için yurtlar bahane edildi)
üniversitelilere hizmet veren esnaf açlıktan ölecek noktaya geldi, pandemideki uzaktan eğitimin yaralarını saramadan deprem uzaktan eğitimi ile düşene bir tekme daha vurulmuş oldu. şu ekonomik koşullarda bir uzaktan eğitimi daha kimse kaldıramaz.
hibritten hiç kimse memnun değil, ders yapan hocalar yüz yüze derslerde 100-150 kişilik sınıflarda max 3 kişiye anlattı, videoları kimse izlemedi. ders yapmayan zaten yapmadı, maaş boşuna yattı haram zıkkım olsun ama öğrenciler dersten geçtiyse sesini çıkarmadı, sadece kalanlar şikayet etti.
belki sadece deprem bölgesi için okullara hibrit veya uzaktan, hatta belki deprem bölgesin üniversitelerine kayıtlı öğrenciler için özel öğrencilikle başka üniversitede ders alma hakkı verilir.
özetle hibrit veya uzaktanı olumlayan hiç bir şey olmamasına rağmen, eleştiren çok fazla aktör ve faktör var. neyi gerekçe gösterecekler de uzaktan veya hibrit diyecekler, nasıl bir mantıklı açıklama yapacaklar diye düşünüyorum, sonra bi gülme geliyor. mantık ne arar la türkiyede diyorum. ve aklıma bu twit geliyor: twitter.com
yurtlar boş, zaten çoğu boştu +1 (seçim öncesi akp karşıtlığının gençler arasında yayılmasına engel olabilmek için, gençlerin toplu hallerde bulunabileceği, akran paylaşımı ve muhalif etkilere maruz kalabileceği toplaşmalara engel olabilmek için yurtlar bahane edildi)
üniversitelilere hizmet veren esnaf açlıktan ölecek noktaya geldi, pandemideki uzaktan eğitimin yaralarını saramadan deprem uzaktan eğitimi ile düşene bir tekme daha vurulmuş oldu. şu ekonomik koşullarda bir uzaktan eğitimi daha kimse kaldıramaz.
hibritten hiç kimse memnun değil, ders yapan hocalar yüz yüze derslerde 100-150 kişilik sınıflarda max 3 kişiye anlattı, videoları kimse izlemedi. ders yapmayan zaten yapmadı, maaş boşuna yattı haram zıkkım olsun ama öğrenciler dersten geçtiyse sesini çıkarmadı, sadece kalanlar şikayet etti.
belki sadece deprem bölgesi için okullara hibrit veya uzaktan, hatta belki deprem bölgesin üniversitelerine kayıtlı öğrenciler için özel öğrencilikle başka üniversitede ders alma hakkı verilir.
özetle hibrit veya uzaktanı olumlayan hiç bir şey olmamasına rağmen, eleştiren çok fazla aktör ve faktör var. neyi gerekçe gösterecekler de uzaktan veya hibrit diyecekler, nasıl bir mantıklı açıklama yapacaklar diye düşünüyorum, sonra bi gülme geliyor. mantık ne arar la türkiyede diyorum. ve aklıma bu twit geliyor: twitter.com
- halanne (08.07.23 13:47:12)
uzaktan olmaz ama depremden veya pandemiden bağımsız olarak yök'ün uzun vadede müfredatın %30'unu uzakan yapma hedefi var. kısacası eğitim yüzyüze olur ama bazı dersler (çoğunlukla türk dili, ingilizce, atatürk ilkeleri vb. dersler) uzaktan olacak her türlü.
- hrskrs (08.07.23 16:13:05)
türkçe, ingilizce gibi dersler zaten pandemiden önce de internet üzerinden veriliyordu.
artık uzaktan olmaz, olmasın da. teorik derslerin bir kısmı lojistik kolaylık sağlaması aısından çevrimiçi yapılabilir ama üniversite çağındaki öğrencilerin iki kişiyle arkadaşlık etmeden, iki hoca yüzü görmeden mezun olacak seviyeye gelmesi skandal.
ha türkiye'de üniversite yok orası ayrı; normalde üniversite ilimin, kültürün bir araya toplandığı özel bir yer olmalıdır. isteyen oraya gider. bizde üniversiteler vatandaşa gidiyor, bu da güzel bir şeymiş gibi pazarlanıyor.
yine de üniversite eğitimi alınacaksa okula gitmek şart bence artık, hadi pandemide tamam ama depremde bile hiç gereği yoktu bunun. devlet istese rahatlıkla hallederdi.
o zaman muhtemelen vatandaş tepkisinden, gençlerin bir araya gelmesinden vs. çekindiler herhalde ama artık öyle bir korkuları da yok seçimden sonra. yüz yüze olur artık.
artık uzaktan olmaz, olmasın da. teorik derslerin bir kısmı lojistik kolaylık sağlaması aısından çevrimiçi yapılabilir ama üniversite çağındaki öğrencilerin iki kişiyle arkadaşlık etmeden, iki hoca yüzü görmeden mezun olacak seviyeye gelmesi skandal.
ha türkiye'de üniversite yok orası ayrı; normalde üniversite ilimin, kültürün bir araya toplandığı özel bir yer olmalıdır. isteyen oraya gider. bizde üniversiteler vatandaşa gidiyor, bu da güzel bir şeymiş gibi pazarlanıyor.
yine de üniversite eğitimi alınacaksa okula gitmek şart bence artık, hadi pandemide tamam ama depremde bile hiç gereği yoktu bunun. devlet istese rahatlıkla hallederdi.
o zaman muhtemelen vatandaş tepkisinden, gençlerin bir araya gelmesinden vs. çekindiler herhalde ama artık öyle bir korkuları da yok seçimden sonra. yüz yüze olur artık.
- mark greg sputnik (08.07.23 16:51:14)
olmaz, yaz okulları bile yüz yüze planlandı.
- matlii (08.07.23 22:53:38)
[]
e-nabiz'da script yazarak otomatik randevu kontrolü yapmak suç mu?
Randevu bulamıyorum ve bu durumdan fazlasıyla rahatsızım. Bir script yazarak randevu alsam, bu suç olabilir mi? Nihayetinde devletin sitesi ve bunun yüzünden başım belaya da girmesini istemiyorum ama randevu da alabilmek istiyorum.
[]
Pazardan kilosu 10tl den can eriği aldım, nasıl böyle ucuz?
Yahu bunun kilosunu ben 10tl den aldıysam, pazarci en fazla 6tl den toptancidan aliyordur. Bu durumda çiftçi eriğin kilosunu 2-3tl den mi satıyor?
Nasıl 10tl ye erik olabilir? Acaba zararli zirai ilaçları fazla kaçırdılar da, yakılması gereken erikleri pazara mı sürüyorlar?
Not : başka tezgahlarda can eriğin kilosu 30-40tl arasında olabiliyor. Yoksa eriğin zaten maliyeti ucuz da, bu pahalıya satanlar bize mi geçiriyor?
Teşekkürler
Nasıl 10tl ye erik olabilir? Acaba zararli zirai ilaçları fazla kaçırdılar da, yakılması gereken erikleri pazara mı sürüyorlar?
Not : başka tezgahlarda can eriğin kilosu 30-40tl arasında olabiliyor. Yoksa eriğin zaten maliyeti ucuz da, bu pahalıya satanlar bize mi geçiriyor?
Teşekkürler
Calinti olabilir, bahcesindeki hobi amacli diktigi agactan yiyemedigi erikler olabilir.
- mimikikili (11.06.23 05:11:03)
kendi eriği de olabilir. ayrıca artık eriğin vakti de bitiyor ondan da ucuz olabilir
- paintov (11.06.23 11:32:58)
[]
Dolarla yaptığım alışverişi iptal edince banka %7 daha az para iade etti
TL hesabımdan dolarla alışveriş yapınca, banka tl yi dolara çevirmişti. aynı gün içinde iptal etmeme rağmen, para 3 hafta sonra hesabıma geri yattı. ve arada %7 lik bir kayıp var.
Muhtemelen dolar son 3 haftada düştüğü için ben alışveriş yaparken yüksek kurdan bozdular. iade ederken ise düşük kurdan oldu. Bu nedenle param daha düşük yatırılmış olabilir mi, ya da ödediğim tl ni aynı miktarda iade edilmesi mi gerekiyor?
teşekkürler
Muhtemelen dolar son 3 haftada düştüğü için ben alışveriş yaparken yüksek kurdan bozdular. iade ederken ise düşük kurdan oldu. Bu nedenle param daha düşük yatırılmış olabilir mi, ya da ödediğim tl ni aynı miktarda iade edilmesi mi gerekiyor?
teşekkürler
ayni miktarda tl yatmaz, dolar kuru uzerinden dediginiz gibi.
- gule gule (25.05.23 22:41:29)
[]
Davayı kaybeden avukatın ücreti nedir?
Bir avukat davayı kaybederse, müvekkilin ödeyeceği ücret nedir?
Asgari ücret tarifesindeki avukatlık ücretini mi ödeyecek?
Ya da davayı kaybetse de kazansa da aynı ücret mi ödeniyor?
Teşekkürler.
Asgari ücret tarifesindeki avukatlık ücretini mi ödeyecek?
Ya da davayı kaybetse de kazansa da aynı ücret mi ödeniyor?
Teşekkürler.
kazansa da kaybetse de aynı ücret ödenir. avukat ile yapılan bir vekalet sözleşmesidir. verdiğiniz ücret sonuç için değil vekillik yaptığı için ödendiği için her halükarda ödenir
- paintov (04.05.23 11:23:42)
asıl kural, dava öncesi avukat kazanılması veya kaybedilmesinden bağımsız olarak ücretini belirler ve ücretini müvekkilden alır. bu müvekkil-avukat arasındaki ücrettir. eğer avukat davayı kazanırsa ayrıca karşı taraftan asgari ücret tarifesinde belirtilen avukatlık ücretini alır. eğer dava kaybedilirse, müvekkil avukat ile olan anlaşmaya göre yine ücretini öder, ancak karşı tarafın avukat ücretini (asgari ücret tarifesine göre) ayrı olarak öder.
bazı avukatlar, dava kazanılması halinde davada kazanılan bedelin %15'i vb. gibi anlaşmalar yapabilmektedir. bu halde dava kaybedilirse eğer ücretini ona göre belirler, sonuçta kazanılması ya da kaybedilmesi halinde avukatın bir emeği/çalışması vardır, ödediğiniz ücret buna mukabildir.
bazı avukatlar, dava kazanılması halinde davada kazanılan bedelin %15'i vb. gibi anlaşmalar yapabilmektedir. bu halde dava kaybedilirse eğer ücretini ona göre belirler, sonuçta kazanılması ya da kaybedilmesi halinde avukatın bir emeği/çalışması vardır, ödediğiniz ücret buna mukabildir.
- wendyangelamoiradarling (04.05.23 11:26:23)
Avukat ile önceden ne anlaştıysanız o ödenir.
Kazanması veya kaybetmesi ödeyeceğiniz ücreti değiştirmez.
Ama mesela iş mahkemelerindeki tazminat davaları, bazı miras davaları gibi davalarda ücret+kazanılacak paradan komisyon veya sadece kazanılacak paradan komisyon şeklinde anlaşmalar da oluyor. Bu durumda mesela ücret istemediyse davayı kaybederse para da almamış oluyor avukat (mahkeme masrafları, harçlar vs. gibi ücretleri siz ödüyorsunuz elbette)
Onun dışında davayı kazanınca kaybeden "karşı tarafın avukat ücretini" ödemek zorunda kalıyor, o parayı da avukat alıyor sanırım.
Özetlersem genellikle kazansa da kaybetse aynı ücret ödenir ama farklı davalarda farklı anlaşmalar da yapılabilir.
Kazanması veya kaybetmesi ödeyeceğiniz ücreti değiştirmez.
Ama mesela iş mahkemelerindeki tazminat davaları, bazı miras davaları gibi davalarda ücret+kazanılacak paradan komisyon veya sadece kazanılacak paradan komisyon şeklinde anlaşmalar da oluyor. Bu durumda mesela ücret istemediyse davayı kaybederse para da almamış oluyor avukat (mahkeme masrafları, harçlar vs. gibi ücretleri siz ödüyorsunuz elbette)
Onun dışında davayı kazanınca kaybeden "karşı tarafın avukat ücretini" ödemek zorunda kalıyor, o parayı da avukat alıyor sanırım.
Özetlersem genellikle kazansa da kaybetse aynı ücret ödenir ama farklı davalarda farklı anlaşmalar da yapılabilir.
- michael_knight (04.05.23 11:27:57 ~ 11:28:42)
Avukatların ücretsiz çalışması kanun ile yasaktır. Bu nedenle dava kazanılsa da kaybedilse de aynı ücreti alırlar.
- photo85 (04.05.23 11:43:43)
@yap desem yapmazsin he, bu durumda davayı kazanınca ödediğimiz para geri gelmiyor mu?
- Kahvedesu (04.05.23 17:39:43)
hayır gelmez. ödediğiniz ücret sizi temsil etmesi karşısında ödediği ücret olduğu için kazanma kaybetme bunu değiştirmez.
- paintov (04.05.23 21:56:47)
[]
Hayvanlarla ortak atadan gelmemizi sindiremiyorum
Aslında şempanzenin kuzeni olmamızı, aslında şempanzelerden pek de farklı olmayan bir motivasyonla yaşıyor olmamız bana inanılmaz geliyor.
Ne zaman bu aklıma gelse sanki dünya duruyor ve her şey, bütün endişelerim anlamsızlaşıyor.
Sizde de benzerleri oluyor mu?
Ne zaman bu aklıma gelse sanki dünya duruyor ve her şey, bütün endişelerim anlamsızlaşıyor.
Sizde de benzerleri oluyor mu?
Canlılar olarak, sadece hayvanlarla değil bitkilerle, böceklerle hatta mikroplarla aynı mekanizmayla (dna) ürüyoruz ve aynı atadan geliyoruz. Onların sadece beyni çok gelişmiş bir modeliyiz.
Beynin işe yaramadığı bir ortam oluşursa (yüksek radyasyon) biz yok oluruz ama hamam böceği gibi canlılar yaşamaya devam eder. Yani insanı çok üstün ve farklı görmemek lazım.
Beynin işe yaramadığı bir ortam oluşursa (yüksek radyasyon) biz yok oluruz ama hamam böceği gibi canlılar yaşamaya devam eder. Yani insanı çok üstün ve farklı görmemek lazım.
- vizivozo (30.04.23 07:28:46)
Bana da normal ve rahatlatıcı geliyor. "Sen çok özelsin, süpersin, inanılmaz farklı bir misyonun var" temelli bir anlatıdansa, "Öyle denk geldi, böyle evrildin, çok kasma zaten bikaç bin yıla dünyada insanlığın soyu tükenecek" daha güzel, gerçekçi.
- salihdt (30.04.23 08:02:21)
bu bende daha cok kainatin buyuklugunu dusundugumde oluyor.
bunun disinda insanin sadece bir hayvan oldugu anlatisini evrimi yanlis yorumlamak olarak goruyorum. temelimiz diger canlilarla ortak olsa da bizleri onlardan ayiran ozfarkindaligimizin oldugunu dusunuyorum. yani insan diyince dalagiyla cigeriyle bir insani degil karakteriyle, dusunceleriyle bir insani anliyorum.
bu da bize apayri bir sorumluluk yukluyor bence.
bunun disinda insanin sadece bir hayvan oldugu anlatisini evrimi yanlis yorumlamak olarak goruyorum. temelimiz diger canlilarla ortak olsa da bizleri onlardan ayiran ozfarkindaligimizin oldugunu dusunuyorum. yani insan diyince dalagiyla cigeriyle bir insani degil karakteriyle, dusunceleriyle bir insani anliyorum.
bu da bize apayri bir sorumluluk yukluyor bence.
- antikadimag (30.04.23 08:10:19)
Hayvanlarla ortak atadan gelmedigimize inandığım için böyle bir derdim olmadı.
- etna (30.04.23 08:57:23)
salihdt +1
- fotrsapka (30.04.23 09:02:50)
Hayır aksine. Bu gerçek beni hayat ile daha barışık yapıyor.
- ruhen hastayim ben (30.04.23 09:36:15)
Ancak hayvanlarla ortak bir atadan gelmiyoruz, hayvanlar alemi insanı da kapsayan bir grup, buraya dahiliz. Hayvanlar olarak örneğin bitkilerle ortak bir atadan geliyoruz.
İnsanlar için ayrı bir alem yok, nedeni açık aslında.
Aynı zamanda maymunlarla da ortak bir atadan gelmiyoruz, zaten bir maymunuz. Şempanze, orangutan, goril gibi diğer maymunlarla ortak bir atadan geliyoruz.
Bunu idrak ederseniz kafanızda biraz daha oturabilir belki mevzu. Sanırım bir bağdaştıramama durumu yaşıyorsunuz.
İnsanlar için ayrı bir alem yok, nedeni açık aslında.
Aynı zamanda maymunlarla da ortak bir atadan gelmiyoruz, zaten bir maymunuz. Şempanze, orangutan, goril gibi diğer maymunlarla ortak bir atadan geliyoruz.
Bunu idrak ederseniz kafanızda biraz daha oturabilir belki mevzu. Sanırım bir bağdaştıramama durumu yaşıyorsunuz.
- akhenaten (30.04.23 09:48:13)
Bro iyi ki bu konuda fazla araştırman yok çünkü primat sınıfında bir canlı olduğumuz için aslında bizim de seni üzen bu canlıların başka bir türü olduğumuzun farkında değilsin, o nedenle üzülüyorsun. Yani şöyle düşün sen bir tekir kedisisin bense bir karakulak, biz ortak bir atadan gelmiyoruz brom ikimiz de kediyiz işte türlerimiz farklı sadece :(
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet (30.04.23 10:12:13)
insanlar öz anasını babasını kabullenemiyor siz yine iyi binlerce yıl öteye bakıp yapıyorsunuz.
bende öyle bir şey olmuyor çünkü ben onlarla çalışıyorum. bu bana daha sabırlı ve normal bakmamı sağlıyor.
sen hiç 2.5 litrelik kola şişesinin içine büyük abdestini yapan gördün mü? ben gördüm? nasıl yaptın lan sen onu??? düşün bi ne yapmış olabilir...
atan olabilecek canlıyı düşününce nihayetinde; bu!!! diyorsun ve kafana oturuyor.
alt katta tuvalet var. tuvaleti gelmiş, gitsene yyok. yan odaya gidecek duvara çövdürecek. e yarın orada seramikçi ya da alçıcı çalışacak yazık günah değil mi?
bizim gibi insanlar nizam olsun diye kural koymuş. biz kuyruğa gidiyoruz. o emniyet şeridinden gidiyor...
otobüste dakikalarca arkadaşıyla lak lak yapıyor. bi kapat da memlekete gidiş karakola nasıl gittim videosuna dönüşmesin.
kocaman baskı yapılmış engelli parkı, diye gidiyor oraya park ediyor.
adama diyorum ki şapçının benzini bitti al sana 2 bidon benzin kap gel. aha sana da arabanın anahtarları. sallana sallana geri dönüyor. naptın bidonlar boş? verdin galiba şapçıya benzinleri diyorum. yooo bidona mı koyacaktık benzini diyor. gitmiş arabanın deposunu fullemiş gelmiş beyin fukarası. la bu adam inşaat mühendisi ya.
50 defa diyorsun ki gece 12 den sonra ses çıkartma gene aynı.
yani bu insanların bu kadar düşük ıq'ye ve eq'ya sahip olmasını akılmantık kabul edemiyor. eğer dediğiniz gibi la bu heriflerin atası maymun ya derseniz, durum biraz daha olağanlaşıyor ve normalleşiyor. kabulleniyorsun.
bende öyle bir şey olmuyor çünkü ben onlarla çalışıyorum. bu bana daha sabırlı ve normal bakmamı sağlıyor.
sen hiç 2.5 litrelik kola şişesinin içine büyük abdestini yapan gördün mü? ben gördüm? nasıl yaptın lan sen onu??? düşün bi ne yapmış olabilir...
atan olabilecek canlıyı düşününce nihayetinde; bu!!! diyorsun ve kafana oturuyor.
alt katta tuvalet var. tuvaleti gelmiş, gitsene yyok. yan odaya gidecek duvara çövdürecek. e yarın orada seramikçi ya da alçıcı çalışacak yazık günah değil mi?
bizim gibi insanlar nizam olsun diye kural koymuş. biz kuyruğa gidiyoruz. o emniyet şeridinden gidiyor...
otobüste dakikalarca arkadaşıyla lak lak yapıyor. bi kapat da memlekete gidiş karakola nasıl gittim videosuna dönüşmesin.
kocaman baskı yapılmış engelli parkı, diye gidiyor oraya park ediyor.
adama diyorum ki şapçının benzini bitti al sana 2 bidon benzin kap gel. aha sana da arabanın anahtarları. sallana sallana geri dönüyor. naptın bidonlar boş? verdin galiba şapçıya benzinleri diyorum. yooo bidona mı koyacaktık benzini diyor. gitmiş arabanın deposunu fullemiş gelmiş beyin fukarası. la bu adam inşaat mühendisi ya.
50 defa diyorsun ki gece 12 den sonra ses çıkartma gene aynı.
yani bu insanların bu kadar düşük ıq'ye ve eq'ya sahip olmasını akılmantık kabul edemiyor. eğer dediğiniz gibi la bu heriflerin atası maymun ya derseniz, durum biraz daha olağanlaşıyor ve normalleşiyor. kabulleniyorsun.
- turbo sadık (30.04.23 10:19:03)
Sindiremeyip ne yapacaksın, oturup ağlayacak halin yok ya.
- cemallamec (30.04.23 10:48:39)
Yok. Aksine daha mutluyum hepimiz önemsiz canlilariz. Cevrenizdeki kisiler ve aileniz dışında yasamaniz ya da olmenizin pek bir önemi olmuyor. Düşündüğümüzde bu dünyadan kimler geçti de kimse hatirlamiyor.
Ben çok düşünmem, sindirmeye gerek yok. Yani sindirilemeyecek bir şey de yok zaten günlük hayatiniza etkisi yok.
Ben çok düşünmem, sindirmeye gerek yok. Yani sindirilemeyecek bir şey de yok zaten günlük hayatiniza etkisi yok.
- logisticsmanager (30.04.23 13:17:04)
önemsiz geliyor bana. ortak ata olsa da olmasa da benim için bir şey değişmez
- paintov (30.04.23 13:58:49)
Salihdt +1
- abelardo (30.04.23 14:29:24)
Bro aslında biraz geriye gidersek keseli sıçanla ve ornitorenk hayvanlarıyla gerçek anlamda ortak atamız var biliyor musun, bence bunu hazmetmek daha zor olabilir.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet (30.04.23 14:57:21)
Yanlışınız var şempanzeden gelmiyoruz miselyum dan geliyoruz. Eminim bu bilgi sizi daha çok etkileyecektir mantarlar ve hayvanlar aynı ortak atadan, miselyumdan gelmektedir evrimsel süreçte iki kola ayrılarak yollarına devam etmişlerdir.
- apocalipy (30.04.23 22:51:15)
atayı neye göre seçiyorsunuz? sonuçta tüm hayat tek hücreliden evrilmedi mi?
- vizivozo (30.04.23 23:24:10)
kainatin buyuklugunu ve evrenin gecmisini dikkate aldigimizda, goz acip kapayincaya kadar gecen bir zamanda bu bedende yasiyorsunuz. hicbir ozelliginiz ve oneminiz yok. dunya sizden once cooook uzun zamandir vardi, sizden sonra da var olmaya devam edecek. bu cok guzel ve rahatlatici. kendinizi bu kadar ciddiye almayin.
ama hayatiniz onemli cunku yasam muhtesem bir sey. yasaminizdaki en onemli aktor her zaman ilk once sizsiniz. bu cok guzel. kendinizi ve yasam deneyiminizi bu nedenle cok ciddiye alin.
ama hayatiniz onemli cunku yasam muhtesem bir sey. yasaminizdaki en onemli aktor her zaman ilk once sizsiniz. bu cok guzel. kendinizi ve yasam deneyiminizi bu nedenle cok ciddiye alin.
- kassiopeia (01.05.23 02:21:10)
[]
Kılıçdaroğlu vekil olamıyor. CHP'nin başına kim geçecek?
KK kazansa da kaybetse de vekil olamıyor. Acaba bu durumda partiyi bırakacak mı? bırakırsa, CHP'nin başına kim geçecek?
Sisteme değişene kadar bırakmayacak. Bırakırsa da en favori isim Ekrem İmamoğlu.
- but that was just a dream (24.04.23 00:59:33)
vekil olmayınca niye bırakıyor, delegelerin ağırlığını kendine göre ayarladı (bkz ilgili entri), delegeler onun elinde, başkanlığı sabit
- stirlingshire (24.04.23 01:07:26)
begenin veya begenmeyin, CHP catir catir kurultay yapan yegane parti. delege yapisi kemal beyin etrafinda olabilir ama kurultay gunu gelince belli olur o.
su anki gorunuse gore ekrem imamoglu'nun olacagini dusunuyorum, bazi insanlari olaylarin akisi bir yerlere getirir turk siyasetinde.
su anki gorunuse gore ekrem imamoglu'nun olacagini dusunuyorum, bazi insanlari olaylarin akisi bir yerlere getirir turk siyasetinde.
- bay b (24.04.23 10:21:48)
[]
Fransa 64 yaş emekliliği kaldıramıyor iken biz 40 yaşında emeklilik olması?
Bunu aklım almıyor. Bizim ülkemiz bu kadar zengin mi? Devlet bütçesi bunu kaldırabilir mi, kaldıramazsa ne olur?
Teşekkürler
Teşekkürler
Kaldiramiyor. bu ulkede neye dokunsan zincirleme hatalarla dolu. erken emeklilik, dusuk emekli maasi, duz maaslarin dusuklugu. gecen biri tam katilmamakla beraber bir yorumunda bahsetmisti burada "bk" olabilir kullanici adi. ulkede calismadan verilen para kalemi cok genis devlet para dagitiyor gibi. o dogru iste cunku bizde bunu kaldirabilecek o zenginlerden vergi alma sistemi de yok. isvicre de sosyal yardim yapiyor ama zenginden de aliyor sosyal devletsen cark oyle doner.
- ala09 (18.04.23 20:30:18 ~ 20:32:27)
Bazıları emekliliği kendi ödedikleri primlerden karışlanan bir şey olduğunu sanıyor ama öyle değil, öyle olsa bir süre sonra biterdi.
Şimdi yaşlı sayısı azken bunları genç yaşta emekli edip bakabilirsiniz ama Türkiye de artık o kadar genç olmadığı için bu bitmek zorundaydı. EYT'ler seçim falan derken kendilerine bir avanta ayarladılar, o ayrı. Gençlere geçmiş olsun.
Ben başka bir rakam daha vereyim, Türkiye'de 85 milyon insan yaşıyor ama 14 milyon 500 bin kişi çalışıyor: haber.doviz.com
Oysa ki Fransa'da 67 milyon insan yaşıyor ama 28 milyon kişi çalışıyor: eures.ec.europa.eu
Türkiye'de çalışmayan ve çalışan insan oranı bu durumdayken Fransa'daki refah da mümkün değil çalışma şartları da.
Şimdi yaşlı sayısı azken bunları genç yaşta emekli edip bakabilirsiniz ama Türkiye de artık o kadar genç olmadığı için bu bitmek zorundaydı. EYT'ler seçim falan derken kendilerine bir avanta ayarladılar, o ayrı. Gençlere geçmiş olsun.
Ben başka bir rakam daha vereyim, Türkiye'de 85 milyon insan yaşıyor ama 14 milyon 500 bin kişi çalışıyor: haber.doviz.com
Oysa ki Fransa'da 67 milyon insan yaşıyor ama 28 milyon kişi çalışıyor: eures.ec.europa.eu
Türkiye'de çalışmayan ve çalışan insan oranı bu durumdayken Fransa'daki refah da mümkün değil çalışma şartları da.
- bk (18.04.23 21:37:15)
Müthiş bir hata maalesef. Devlet bütçesi zaten bitik durumda, sürekli birilerine hediye para dağıtılan bir ülkede vergilerin düşmesinden bahsedilemez. Bordrolu çalışanların sırtına yüklenmiş bir yük daha maalesef.
Dünyanın hiç bir yerinde 40-45 yaşıdna emeklilik olmadığını yazdığım için yediğim küfrü tahmin edemezsin sözlükte. Aman diyeyim girme hiç o konulara.
Dünyanın hiç bir yerinde 40-45 yaşıdna emeklilik olmadığını yazdığım için yediğim küfrü tahmin edemezsin sözlükte. Aman diyeyim girme hiç o konulara.
- roket adam (18.04.23 21:38:43 ~ 21:39:18)
Onlardaki sosyal yardimlar, issizlik, cocuk, kira yardimi vs de bizde yok ona bakarsan. Ordan dengelenmis oluyor.
- freedonia (18.04.23 22:31:51)
(bkz: türkiye'nin asla düzelemeyecek olmasının sebebi)
bir tanesi bu.
Nüfusun azalması veya sabit kalması, çalışan kişi sayısının ve refahının artması lazım, tam tersi oluyor. bk'nın dediği gibi zaten az kişi çalışıyor, bir de %40 küsuru asgari ücretten çalışıyor. İşimiz çok zor.
bir tanesi bu.
Nüfusun azalması veya sabit kalması, çalışan kişi sayısının ve refahının artması lazım, tam tersi oluyor. bk'nın dediği gibi zaten az kişi çalışıyor, bir de %40 küsuru asgari ücretten çalışıyor. İşimiz çok zor.
- nhk ni youkosu (18.04.23 22:48:22)
Ülke bunu kaldıramazsa batar, iflas eder.
Lübnan örneğine bakabilirsiniz.
Elbette biz Fransa'dan daha zengin değiliz. Ama siyasiler oy almak için böyle sözler verip kanunlar çıkardılar.
Yanlış da olsa devlet verdiği sözü tutmak zorunda, yoksa inandırıcılığı olmaz. Bundan sonra çıkacak kanunlara, sözlere nasıl inanalım?
Erken yaşta emekli olmak dışında bir de "dul yetim aylığı" konusu var benim aklımın almadığı.
En kötü senaryoda diyelim ki bir erkek 20 yıl çalışıp 40 yaşında emekli oluyor. 70 yaşına kadar yaşıyor. Onun "yetim" ve evlenmemiş kızı babası öldüğünde diyelim ki 40 yaşında olsun o da 70 yaşına kadar yaşar ve evlenmezse o emekli maaşını (sanırım yarısını) alıyor ölene kadar.
Bu durumda 20 yıl prim ödeniyor, 45 yıl maaş ödeniyor (kızının 30 yıllık maaşını 15 yıl olarak hesapladım) Maaş dışında elbette sağlık hizmetleri vs. var ama onu hesaplamaya katmadım.
Asgari ücretin SGK primi şu an 1551 TL. En düşük emekli maaşı 7500 TL.
Bu hesaba göre 372 bin TL prim ödeyen kişi için 4 milyon TL maaş ödeniyor. (Bu yaptığım hesap doğru mu?)
Umarım bir gün düzelir. Emeklilik yaşı uzun süre önce 60-65 civarına çekildi. Bu EYT, eski sistemin son kalıntısı. Belki ondan sonra biraz toparlanmaya başlarız. Fakat bu sırada da insan ömrü uzuyor.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz summerof69?
Lübnan örneğine bakabilirsiniz.
Elbette biz Fransa'dan daha zengin değiliz. Ama siyasiler oy almak için böyle sözler verip kanunlar çıkardılar.
Yanlış da olsa devlet verdiği sözü tutmak zorunda, yoksa inandırıcılığı olmaz. Bundan sonra çıkacak kanunlara, sözlere nasıl inanalım?
Erken yaşta emekli olmak dışında bir de "dul yetim aylığı" konusu var benim aklımın almadığı.
En kötü senaryoda diyelim ki bir erkek 20 yıl çalışıp 40 yaşında emekli oluyor. 70 yaşına kadar yaşıyor. Onun "yetim" ve evlenmemiş kızı babası öldüğünde diyelim ki 40 yaşında olsun o da 70 yaşına kadar yaşar ve evlenmezse o emekli maaşını (sanırım yarısını) alıyor ölene kadar.
Bu durumda 20 yıl prim ödeniyor, 45 yıl maaş ödeniyor (kızının 30 yıllık maaşını 15 yıl olarak hesapladım) Maaş dışında elbette sağlık hizmetleri vs. var ama onu hesaplamaya katmadım.
Asgari ücretin SGK primi şu an 1551 TL. En düşük emekli maaşı 7500 TL.
Bu hesaba göre 372 bin TL prim ödeyen kişi için 4 milyon TL maaş ödeniyor. (Bu yaptığım hesap doğru mu?)
Umarım bir gün düzelir. Emeklilik yaşı uzun süre önce 60-65 civarına çekildi. Bu EYT, eski sistemin son kalıntısı. Belki ondan sonra biraz toparlanmaya başlarız. Fakat bu sırada da insan ömrü uzuyor.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz summerof69?
- michael_knight (19.04.23 08:24:29 ~ 09:31:16)
Ben artık emekli maaşına yaşlılık aylığı, vatandaşlık aylığı gözüyle bakıyorum.
Yoksa hem bu kadar az emekli maaşının hem bu kadar erken emekli maaşının bir mantıgı yok.
geç yapıp çok emekli maaşı vermek yerine erken yapıp az emekli maaşı veriyorlar.
Yoksa hem bu kadar az emekli maaşının hem bu kadar erken emekli maaşının bir mantıgı yok.
geç yapıp çok emekli maaşı vermek yerine erken yapıp az emekli maaşı veriyorlar.
- liberal (19.04.23 09:24:39)
[]
[Video] sprocular, bu arkadaşın dizinde neresi sakatlanıyor?
Çapraz bağlar denilen ligament ler mi kopuyor, yoksa diz kapağı mı zarar görüyor?
Vücudu her harekette zorlamak doğru değilmiş demek :
www.instagram.com
Teşekkürler
Vücudu her harekette zorlamak doğru değilmiş demek :
www.instagram.com
Teşekkürler
Acl kopmasi gibi.
Her harekette zorlamak doğrudur diye bir mantık zaten yok da bu hareketin bir mantığı da yok. Yük binen yerin bir mantığı yok burada. Saçma sapan bir hareket sonucu saçma sapan sakatlık.
Misal squat yaparken olsa vs anlarım.
Her harekette zorlamak doğrudur diye bir mantık zaten yok da bu hareketin bir mantığı da yok. Yük binen yerin bir mantığı yok burada. Saçma sapan bir hareket sonucu saçma sapan sakatlık.
Misal squat yaparken olsa vs anlarım.
- logisticsmanager (17.04.23 00:56:19)
[]
Bim Milföy 20tl, superfresh milföy 50tl. Bu farkın nedeni nedir?
Yahu enikonu hamur bu. 2.5 kat fiyat farkı olmasının nedeni nedir? Dışarıda satilan börek, pogacalarin da mümkün olan en ucuz malzemeyle yapıldığını ve bunlarin her gün milyonlarca kişi tarafindan yenildiğini düşünürsek, superfresh in hamurunda ne var ki bim ve soktaki milföy hamuruna göre bu kadar yüksek bir fiyata satılıyor?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
10 lirası kalite ise 20 lirası markadır.
torpat dondurulmuş patates 32,50 www.migros.com.tr
superfresh dondurulmuş patates 69,90 www.migros.com.tr
allahın dümdüz patatesi.
migros ton balığı 44,50 www.migros.com.tr
dardanel ton balığı (40 gram daha eksik ürün olmasına rağmen) 87,90 www.migros.com.tr
üstelik ikisini de dardanel üretiyor.
dediğim gibi az bir şeyi kalite farkı. mesela dardanel ton balığı tek parça et, migros 2-3 parça. ama bu fark ürün fiyatını ikiye katlar mı, hiç sanmıyorum. hepsi de migros fiyatı ha, farklı market de değil.
hele patates, dümdüz patates yahu.
torpat dondurulmuş patates 32,50 www.migros.com.tr
superfresh dondurulmuş patates 69,90 www.migros.com.tr
allahın dümdüz patatesi.
migros ton balığı 44,50 www.migros.com.tr
dardanel ton balığı (40 gram daha eksik ürün olmasına rağmen) 87,90 www.migros.com.tr
üstelik ikisini de dardanel üretiyor.
dediğim gibi az bir şeyi kalite farkı. mesela dardanel ton balığı tek parça et, migros 2-3 parça. ama bu fark ürün fiyatını ikiye katlar mı, hiç sanmıyorum. hepsi de migros fiyatı ha, farklı market de değil.
hele patates, dümdüz patates yahu.
- kibritsuyu (16.04.23 23:26:30 ~ 23:27:52)
Biminki daha güzel bu arada.
- Hallegadola (17.04.23 00:23:43)
Superfresh'in her şeyi gereksiz pahalı. Dondurulmuş gıda pazarına ilk girmenin ekmeğini yiyorlar. Bu fiyatlarla uzun yaşamazlar zaten. Allah'ın hamuru, ucuzunu al geç.
- halitkin (17.04.23 19:09:08)
[]
Son kullanma Tarihi 5 ay geçmiş protein tozu kullanılır mı?
Maalesef kutusunu hiç açmadığım protein tozunun tarihi geçti. Serin, güneş almayan bir yerde bekliyordu. Açıp kullansam bir zararı olur mu sizce?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Bi şey olmaz kullanılır, ben olsam kullanırdım ama sen yine de ilk hazırladığında kokusuna bi dikkat et kokusundan anlarsın zaten neticede bi süt ürünü.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet (15.04.23 09:34:40)
bir şey olmaz. çok pimpirikliysen açtıktan sonra buzdolabında sakla. 5 kiloluk falan değildir herhalde.
- alperz (15.04.23 09:38:48)
[]
Sesi kısık insanlarda bir hastalık mı var?
Sezgin Tanrıkulu gibi konuşurken sesleri çok zor çıkan insanların bir hastalığı mı var acaba? adam adeta ıkınarak konuşuyor, çok zorlanıyor.
ya da buna yol açan bir sigara, alkol vs. gibi alışkanlık mı var?
twitter.com
teşekkürler
ya da buna yol açan bir sigara, alkol vs. gibi alışkanlık mı var?
twitter.com
teşekkürler
Genetik+nazal bozukluk.
Kendimden biliyorum. Yuksek sesle konusmadigim sürece sesim maalesef zor duyulur. Tizleri ve baslari olmayan; boguk, kisik ve genizden gelen igrenç bir ses tonu benimki de.
Kendimden biliyorum. Yuksek sesle konusmadigim sürece sesim maalesef zor duyulur. Tizleri ve baslari olmayan; boguk, kisik ve genizden gelen igrenç bir ses tonu benimki de.
- Yourcousinmarvinberry (12.04.23 00:59:36)
[]
Cımbızla alınan kıl, sakal, kas kalınlaşır mı?
Deneyimleriniz nedir, cımbızla sürekli alınan kaş, sakal kılı kalınlaşır mı, yoksa aynı kalınlıkta mı kalır?
Çok teşekkürler.
Çok teşekkürler.
Hayır. Hiçbir kıl herhangi bir ürün ile aldığınız için kalınlaşmaz. Jilet dahil. Sadece uç kısmı törpülendiği için kalınlaşmış gibi görünür. Cımbızda böyle bir problem olmaz.
- ruhen hastayim ben (25.03.23 17:49:49)
Yok öyle bir şey. Şehir efsanesi.
- halitkin (25.03.23 18:34:51)
Öye bisi yok demeye gelmistim ki Ruhen Hasta benim yazacaklarimi yazmis bile.
- Yourcousinmarvinberry (25.03.23 18:52:03)
Bende kalınlaştı valla
- cccbehzatccc (26.03.23 02:35:55)
@cccbehzatccc
Hay çok yaşa.
Ya herkes oyle bir şey yok demiş ama bendekiler neden kalınlaştı o zaman? :/
İlginç olan bununla ilgili bir çalışma bulamıyorum.
Hay çok yaşa.
Ya herkes oyle bir şey yok demiş ama bendekiler neden kalınlaştı o zaman? :/
İlginç olan bununla ilgili bir çalışma bulamıyorum.
- summerof69 (26.03.23 20:09:06)
Yanağımdaki ince yapılı bir kılı cımbızla almıştım birkaç kez, o artık kalın bir kıl.
Kalınlaştırmıyor diyenler... O zaman gelin bunu açıklayın, hadi :(
Kalınlaştırmıyor diyenler... O zaman gelin bunu açıklayın, hadi :(
- burnley (26.03.23 20:15:04)
Kalınlaşıyor tecrübeyle sabit
- photo85 (28.03.23 10:44:57)