Ekşi Duyuru

Kaldirima cikiyorsa belki bi yazi birakabilirsiniz camina. Kaldirima cikmiyorsa da o zaman ben bi sorun goremiyorum.

@zimbirik, "kaldırıma gunlerce park ediyor" diye kastettiğim, arabayı kaldırımın üstüne bırakmasıydı. Daha basit anlatayım, üzerinde araba olduğundan kaldırımı kullanamıyoruz.

Hocam yazdığında şöyle bir algı var, bunu yapan komşun olsa problem değil ancak uzakta oturan biri yapınca problem. Bu bağlamda bakınca ortada problem yok. Ancak kaldırımı işgal eden tüm araçları trafik şubesine bildirebilirsini ya da fahri müfettiş varsa ceza yazdırabilirsiniz.

Sileceğini kaldırın. Yapıyorsa tekrar çekici çağırın çektirin.

Burada yapan vardı. Son çare olarak 4 tane lastiğini de indirdiler. Şu an 4 lastik kaç para söylemeye gerek yok. Kaldırım ihlal edilemez.

Silecekleri kaldır. Ve kagıtla not bırak. Ve bunu her defasında tekrarla. Vazgeçecektir. Ben engelli bir adamım onun yüzüne kaldırımdan geçemrdigini görünce. Sileceklerini kökünden kırmıştım. Bir daha parkedemedi

lastiklerin havasını indir ama zarar vermeden sibopdan indirsen yeter ona.

Demirin yüzeyinden pul pul dökülecek kadar çok değilse pas sorun değil.

çok uzun süre paslı kalırsa kütle kaybı olur(sene), dolayısı ile dayanımı düşer
paslanması normal çünkü çok/hızlı kullanılan bir ürün olduğu için paslanmaz özellikte üretilmiyor/maliyet
zaten o kadar cr/ni yok dünyada

2.si ise beton içine gömülünce hava girişi olmadığı için paslanmaya devam etmiyor
betona fazla su katılırsa onun nemiyle biraz daha paslanır sonra durur paslanma

hafif pas aderansı artıracağından iyi bile olur diye öğretmişlerdi üniversitede. malherios'un da dediği gibi dökülecek kadar değilse.

tabi bunu eskiden imam olan biri ayırt edemez. işte inşaat böyle nalet bir şey. adam imam ama hobi olarak müteahhitlik yapıyor maalesef..

Sıkıntısı yok, tüm dünyada bu demirler (aslında çelik) açıkta durur ve kullanana kadar birazcık korozyana uğrarlar.

"bana sattığınız ev yıkıldı, kusurlu malın neden parasını ödeyeyim" diyemez cunku kredi borcu bankaya, satan sirkete degil. sorunun cevabini tam bilmiyorum, bankacilar soylerler.

bu gibi durumlar için sigortalar yapılıyor.

dask+konut+hayat ve bilimum sigortalar.

Kredi bitene kadar banka zorla dask ve konut sigortası yapıyor.

Sigortanın ödeyeceği paradan önce banka kalan alacağını alır, sonra kalanı ev sahibi tahsil eder.

İnsanlar zaten ne buluyorlarsa kullanmaya çalışıyorlar ama içinde demir bulunan koca beton blokların bir sürü eşyayla iç içe geçtiği, tonlarca ağırlıktan oluşan bir kütleden canlı insan çıkartmaya çalışıyorsanız hem işi bilen, nerede destek oluşuyor, nereye dokunursanız çökmeler olabilir, nereden ne kadar malzeme kaldırmak lazım bilen eleman hem de o malzemeyi hızlı ve güvenli kaldıracak araç lazım.

o betonun altında insan varken balyozla beton kırarsan, betonun altındaki insan ölür.

edit: evet. şimdi altında biri canlı kaldığına göre, beton iki destek arasında oturmuş demek oluyor. Sen onu balyoz darbesiyle ortadan kırarsan, altında kalana saplanıyor. bu yüzden vinçle dikkatli bir şekilde kaldırmak gerekiyor.

ayrıca @nawar+1.

@babilfish, o betonun üstünde 10 kişi çıktığında sorun olmuyor da, bir keski darbesi mi sorun olacak?

@ermanen, sorun da zaten yeterli teknik eleman olmaması ve 72 saat içinde depremzedelerin ölecek olması. Boyle bekleyene kadar, bacağına kolon düştüğü için hareket edemeyen bir kurbanın tam da o bacagiyla temas noktasi daki beton/kolon bu teknikle kırılsa muhtemelen o enkaz statigini bozmaz. Daha fazla yıkıma neden olmaz diye düşünüyorum.

@salihdt, > nereden ne kadar malzeme kaldırmak lazım bilen eleman

Ya afad ekibi bunun simulasyonunu yapmıyor, onlar da zaten göz kararı ve elle kontrol ettikten sonra enkazı kirarak kurbanlara ulaşmaya çalışıyorlar. Onlar sadece daha modern, hidrolik destekli ya da kesicilerle enkaza giriyor.

Konu betonu kırıp geçmek değil. Enkaz kaldırma işi hafriyat kaldırmaya benzemez. O yüzden eğitimsiz kesimin arama-kurtarma yapması da tehlikeli. Yapının üstüne çıkıp yukarıdan aşağı jenga parçaları alır gibi kaldırmak bile riskli. o aldığın bir şekilde başka bir parçanın yıkılmasına sebep olabiliyor.

Sahibi milletvekili kiziyla evli. Lobisi saglam.

@sekerler, oyle olsa bile; rakiplerinin topuguna mi sıkıyor, vergiyle mi yildiriyor? dogruca son kullaniciya hitap eden bir urun bu, ihaleye filan girilmesi gerekmiyor. serbest piyasayla belirlenen bir pazarda, devletin hangi destegi bu rekabeti ne boyutta bozabilir?

Çok basit, ilk yapan kazanır.

Tekel filan da değiller ayrıca, bir kaç farklı marka daha var aynı işi yapan. Ama bu işi bu ülkede ilk yapan/icat eden Martı olduğu için jenerik bir isim oluştu sektörde.

ilk çıkan firma olması, kısa sürede bir çok lokasyona yayılması vb. şeyler tanınırlığını arttırdı. artık scooter da denmiyor direk martı deniyor hepsine. selpak gibi bir şey oldu.
tabi damat olasının teknik konularda ve yasal düzenlemelerde yararları da olmuştur.

Benim uzaktan gördüğüm kadarıyla hem sektöre ilk giren olması hem de diğer firmalardan çok çok daha fazla para harcayıp yatırım yapmış olması.
Temmuz 2020'de yani taa doların 6,8 TL olduğu günlerde "25 milyon dolar" yatırım almış bir şirketten bahsediyoruz. Rakiplerinin bu kadar yatırım aldığını veya yaptığını sanmıyorum.
Siyasi olarak da adamın bağlantıları, gücü, girişkenliği gibi bir şeyi olduğu çok belli.

inanılmaz para harcayıp oldukça yayıldılar. first mover advantage yani. rakipleri var ama mesela oturup uygulamasını indirmemişimdir bile.

çok yatırım aldı, çok para yakıyor hepsi bu.

Link'in (superpedestrian) scooter'ları daha iyiydi performans olarak, onu kullanıyordum fiyatı daha pahalıydı heralde, bir kaç ay önce çıktı gitti türkiye'den.

ismi çok doğru seçilmiş
ist.da sempatik bir hayvan
döneri var :)

benim açımdan
açıkçası 1 kere kullandım, yolda hangisi vardı da üye oldum hatırlamıyorum bile
bizim yollar kalitesiz olduğu için baya konforsuz gelmişti
trafik kazası riski de cabası, freni manevrası çok kısıtlı

bu işte 4 yıl önce bizde bakmıştık.

normalde belediyeden falan scooter başına ücret talep ediyorsun. çünkü bölgedeki ulaşım sorununu çözüyorsun + scooter ücretlendirmesi tabi.

belediyeden aldığın para bir tür ön ödeme, scooterlardan gelen ise işte geri kalan finansmanı hallediyor. bu şekilde feasible çıkıyordu business plan. yani bir scooter kendini 18 ayda falan çıkartıyor geri kalan tüm kullanım mesela 24 ay falan olursa hepsi kar.

martı dümdüz tüm belediyelere ücretsiz verdi tüm scooterları. işte o ön ödemeyi cebinden karşıladı. peki nasıl? burası tabi muallak.
peki scooterlardan gelen paralar işi feasible yapar mı? burası da muallak.

peki zarar ediyorsa nereden kazanıyor martı?
tüm sistemi white label olarak başkasına satıyor.

yani sen diyorsun ki her yer martı oldu. bizde girelim bu işe. martı'nın sahibine gidiyorsun o sana atıyorum 10m usd'ye tüm sistemi satıyor. sen de farklı bir scooter modeli ile "tosbağa" markası ile hazır sistem sahibi oluyorsun.

normal bir hukuk devleti olsak böyle olmaz çünkü diğer rakipler haksız rekabetten dava açarlar bir baz fiyat belirlenir vs.
hukuk olmadığı için martı gibi firmalar böyle "bedava" fiyat verip sonra sistemin satışından "kar" etmeye çalışıyorlar.

peki adam cidden bu kadar investment almış mıdır?
normal bir yol ile imkansız! çünkü bu saklı bir teknoloji değil. çok alengirli bir iş değil. belli ki adamın bir kaç tanıdığının parası var oradan toplamış. ee bu da investment değil midir? ee investmentdır tabi.

yoksa normal rekabet koşullarında yani hukuk falan olsa tier ezer geçer.
www.tier.app

rakipsiz değil. Binbin mesela dev gibi bir genel merkezleri var şaşırmıştım bunlar bu kadar kazanıyor mu diye.

Ama martı ilk olduğu için Türkiye'ye bu konsepti onlar öğretti, adını daha çok duyuyoruz. Bir de siyasi bağlantıları, daha fazla kendilerini konuşturmalarının etkisi var. Sahibi de daha medyatik bir isim diğerlerine göre.

1- martı scooter kiralamada tekel değil.
2- rakiplerinin tutunamadığını kim söyledi?

Benim yaşadığım yerde uzun süredir binbin, hop ve fenix scooterları da kullanılıyor. Ben her sabah metroya bunlardan birine binerek gidiyorum. Benim şartlarımda argümanlarınız doğru değil.

içerik kaldırma işinin yasal prosedürüne çok hakim değilim ama anladığım kadarıyla bu bir tedbir. sulh ceza mahkemesinden isteniyor. onlarda tedbiren kaldırılmasına karar veriyor. tabi bu iş daha çok siyasi bir iş olduğu için belli bir kesim bu işi çok rahat yaptırıyor.

Whatsapp
Veya zoom

O numarada Whatsapp maalesef yok. kisisel bir hat değil, firma hattı.

Skype'ta var gibi duruyor bir bakarsın:
secure.skype.com

ek olarak, şuradan haftalık-aylık vs. numara kiralıyorsun onun üzerinden arama yapabiliyorsun sms alabiliyorsun.
hushed.com
Mesela İngiltere numarası kiralayıp onun üzerinden ararsın gerekirse.

Erkekler daha güçlü diye ve o algı var diye. Hem biyolojik olarak, hem ataerkil toplumlardan gelen bir düşünce yapısı.

Onun disinda beyindeki norolojik farkliliklar ve hormonal farkliliklar da etki edebiliyor.

Gormus gecirmis, zor durumlarda kalmis kadinlar daha korkusuz olur. Ve dovus sporlari, tehlikeli islerle veya sporlarla ugrasan kadinlar da daha korkusuz olur. Kulturel, yoresel farklililar da olabilir.

erkekler daha güçlü oldugu için ailesini, kabilesini koruma görevi hep erkeklerdeydi.
bu yüzden erkekler daha korkulu şeyler yaşadılar. savaştılar, kavga ettiler vs.
bu durumlarda korkmayacak şekilde evrimleştiler.
çocukluktan beri erkekler dövüş ile öyle veya böyle ilgilidir.
kadınlar ise daha çok sosyal becerilerde evrimleştiler.

sunla ilgisi olabilir: www.youtube.com

Valla videonun birazini izledigimde erkeklerin de urperdigini gordum. Hic urpermiyorlar diye bisey yok, korkanlar da var. Sadece kadinlara gore tepkilerini daha kontrollu veriyorlar. Bu da yetisilen cevre ve toplumsal roller ile alakali gibi.

Bunun disinda bir de dalgin olan kisiler ya da direkt etkilesime giren kisiler daha cok tepki vermis ki bu da dogal. Erkekler orada genelde ya daha ilgisiz ya da olayi zaten bisekilde farketmisler gibi. Saydiklarim disindakiler de tepki vermis zaten.

Ataerkil toplumdaki sorumluluk ve ozgurluk kavramiyla da alakali oldugunu dusunuyorum biraz

çünkü kadın ve erkek farklı. eşit olmak başka şey, aynı olmak başka.
bazı şeyler feminendir, bazıları erkeksi. türkçe dışındaki çoğu dilde nesneler bile kadın-erkek olarak ayrılır. üzümün kavundan daha az kokması gibi bir şey bu sorduğunuz.

evet, günümüzde bir aynılaştırma eğilimi var. koreli bebeksi yüzlü erkek şarkıcılardan tutun da, cinsiyet eğilimine karşı çıkan aktivistlere kadar çok başka görüşler var. ama cinsler birbirinden farklıdır. kainatın düzeni bu. evet, senelerce vücut çalışınca kadınlar da kas yapıyor, evet, kas kuvveti az olan erkekler de var, ama genel eğilime bakarsanız, erkek daha güçlüdür. kadın daha narin yapılıdır. günümüzde neyin nasıl algılandığı çok da umurumuzda olmayarak bakarsak, tamamen yapıdan kaynaklanıyor bu. ses tonundan reflekslere kadar ciddi farklılıklar söz konusu.

bunun dışında 'toplum bize dayatıyor' denilen, ama milyon yıldır var olan bazı roller de var: fare görünür, kadın korkar, erkek gidip o fareyi mekandan uzaklaştırır. çok çok büyük hayatı tehlike anlarında başka tepkiler gösterebilirler, ya da çok korkan erkekler de var, ama genel eğilimde göre 'normal' olan budur.

zaten modernlik dediğiniz de kadının farklılığını işine gelince vurgular. bir odaya girilecekse kadına yer verirler mesela, buna centilmenlik deniyor. ama ilkel olanla aynı kökten geliyor bu davranış. kadına öncelik. acıma. yine kadının narin yapısına dönüyor iş.

Videodaki olay abartılı değil. Bu kadar şeyden duvar çatlıyorsa, cam kırılıyorsa bu kaçmanız için bir şans. Bu yönetmelikte uygun olmasa bile taşıma maliyeti nedeniyle karşı çıkabilirler.

Videodan evimin ne kadar sallandığını nasıl anlıyorsunuz acaba?

Taşıma maliyeti dediğiniz nedir? İlk 2 katı küçük vinçle gayet yıkabildiler, yine onu kullansınlar. Ya da hilti kullansın, yönetmeliğe tekrar baktığımda şu madde var :

“ Bu amaçla komşu binaya zarar verilmemesi bakımından mümkün olan durumlarda kısmen veya tamamen elle yıkım tekniğinin uygulanması esastır.“

resmi gazete de elle yıkımı savunuyorken, adamların keyfşyeti için bunu tercih etmelerini anlayamıyorum.

o titreşimi binanın yemesi ayrı

bina üzerinde olmayan, binadan ötede, toprak gibi sonsuz darbe yutma kapasiteli bir şeye,
maksimum 50 santimden yere vurulan kepçenin newtonlarca(kaç mesela?) titreşimin salınım kuvvetinin duvarları çatlatması apayrı bir şey, ben de şüphe ettim
duvar yerine sıva çatlamış bile olabilir

dilerim halledersiniz. sağı solu ayağa kaldırmadan belediye müdahale etmez

İlginç soru? Cevap alırsan beni de haberdar eder misin?

kacak yollarla donebilmek kolay mi? soyle anliyorum iltica edeceksiniz ya da portekiz gibi yerlerde oturuma basvuracaksiniz bu surede ilkeye gelmemeniz laizm.

bunun en kolay yolu sanirim gurcistandan elektronik kimlikle giris yapmak

örneğin türk vatandaşısın, uçakla yunanistana gittin ve bir tekne ile türkiyeye gelip resmi giriş yapmadan marmarise geçtin ve yoluna devam ettin.

resmi evraklarla ilgili bir araştırma yapılmadığı sürece kimse bunun peşine düşmez bir ceza da gelmez. olası bir mahkeme vs. ya da tekrar yurtdışına çıkış yaparsan anlaşılır ve araştırırlar. ama teknik olarak bir manası olmadığı için cezası olduğunu düşünmüyorum.

çift pasaportu olan arkadaşlarım var, yabancı paraportu ile çıkış yapıp. türk pasaportu ile giriş yaptıkları falan oluyor. senin durumuna benzer.

Pasaport kontrolünde ülkeden çıkış mühürü vuruluyor. Bu sende olmayınca anlaşılmayacak mı? Cezası kaçak günlerin para cezasını ödersin bildiğim kadarıyla. Bir de tekrar vize alabileceğini sanmıyorum.

Hiçbirşey olmuyor, gemideyken pasaportumun süresi bitti ülkeye kimlikle giriş yaptım.

Kıbrıs’ta okurken ilk defa pasaportla çıkmıştım, tatile gelirken kimlikle girdim.

E-devletten alınan giriş çıkış evrakında pasaport çıkış-kimlik giriş görünüyor. Herhangibir sakıncası yok.

Her şartta zaten ülkeye girerken beyan ediyorsun. TC vatandaşı olduğun sürece girişinde problem olmuyor.

Ya ben anlıyorum da telefondan çok zor oluyor hem dinleyip hem yazmak.
Ayy hakikaten beni de çok üzdü akşam akşam :(

@kirmizipilotkalem, sadece soru işaretli yerlerde söylenilenleri yazsanız yeter. @adam olmayacak çocuk un yaptığı gibi anlamlarını açıp, günümüz türkçesine uyarlamanıza gerek yok.

Biliyorum zor ve emek gerektiriyor ama ben de bütün altyazıyı yazıp, daha dakikalarına göre senkronize edeceğim, bir karşılık beklemeden saatlerim gidecek muhtemelen.

Teşekkürler, şimdiden

bir tepeden beri???(beni yumaşatir oraya koyir)
bacım işte böyle ??? (neydiyim) (ne edeyim?)

vuruyor vuruyor ???(beni oraya koyuyor, korkumdan)
gözüme bakıyorsan???(gözümün önünde gezme yoksa seni öldürürüm????)

içim sızlaya sızlaya dinledim. Normalde anneme dinletsem 2 dk ya çıkar da dinletemem gibi.

Küçük bi sıyrıktan, kafatası çatlağına ya da burun kemiğinin kırılıp beyne saplanmasına kadar her şey olabilir.

Sanki alnını çarpmış. Bir tomografi şart. İç kanama yoksa bile kafa fena şişer. Benzer bir çarpmada 2 saat kadar düzgün göremedim ve 1 gün kendime gelemedim.

Bunun benzerini küçükken yaşadım. benim olayda ben duruyordum demir hareket ediyordu ve müthiş bir ivmeyle çarptı kafama. kafamın büyüklüğü oluşan şişlik yüzünden iki katına çıktı neredeyse. hiçbir şey olmadı. belki de oldu ondan bu haldeyim. bilemiyorum.

Alni iyi bir sismistir. Büyük bir yaralanma olduğunu sanmıyorum ama davul sismistir.

hiçbir şey olmamış da olabilir. belki açıya göre değişir. ergenlik zamanı sevinçli bir haber almıştım. o coşkuyla merdivenlerden inerken 5-6 basamak yukarıdan atlayıp kafayı kirişe geçirip kıçımın üstüne iniş yapmıştım. burada görünenden çok daha şiddetliydi ama herhangi bir şey olmamıştı.

geçen reddit'te paylaşıldı aynı içerik. kızın kendisi geldi yorumlara ve bir şeyim yok dedi. üşenmesem o postu da bulurdum. whatcouldgowrong'ta görmüş olmam lazım.

imei numaraları çakışmadıktan sonra tespit edilmiyor diye biliyorum, kesin bilgi değildir.

E devletten bakılıyor. IMEI girdiğinde hangi model telefona ait olduğu yazıyor. Kaçak telefonlar bu şekilde tespit edilebiliyor. Mesela telefon xiaomi ama imei girdiğin zaman Nokia 6630 gibi artık kullanılmayan bir telefon modeli geliyor. Ezcümle : E devletten bakılıyor.

@huzularinizda,

Edevletten sorgulandığıni biliyorum. Nokia ve xiaomi ile uç bir ornek vermişsin. 2 yakın xiaomi modeli arasinda (redmi 10 pro ve 11 pro arasinda mesela) imei transferi olduysa, bunu devlet tespit edebiliyor mu, öyleyse nasıl.

Merhaba,

Telefonun tanıtıcısı IMEI numarasıdır. Sinyal hangi IMEI numarasından gidiyorsa sebekler onu görür. Yani siz X telefonun IMEI numarasını Y telefonuna klonlattiysaniz kullandığınız telefon her yerde X olarak görünür.

Peki nasıl tespit edilir?

Eğer siz Y cihazınızı kullanırken X cihazı açılıp, içine hat takılıp kullanılırsa. O zaman servis sağlayıcınız BTK’ye durumu bildirir. BTK’da size mesaj gönderir: “IMEI numaranız kopyalanmıştır. 60 gün içinde kapanmaması için ürün faturanız ile servis sağlayıcınıza başvurun” tarzında.

Kısaca, eski cihazı bir daha açmazsanız ya da satmazsanız tespit edilebilecek bir şey değil. Zaten bir yıldır aktif olmayan telefonların IMEI numaralarının pasife alınmasının amacı da bu kopyalama işini engellemek. Piyasada Nokia 3210 IMEI’si ile gezen amiral gemisi telefon gırla.

O zaman bir soru da benden, ülkemde 30k olan telefonu dışarıdan 15k ya getirdim ve eski telefon imeisi atamıyorum çünkü 1 yıldır kullanılmayanlar kapatılmış..

Yine bi ihtimal piyasada yaşlıların döndürdüğü eski tuşlular vardır da hadi o da yok diyelim.

Ben 15k + piyasada güncel satılan en ucuz telefonu alıp misal şu www.hepsiburada.com

15k + 300TL + imei atma işlem ücreti ile yine istediğimiz zaman istediğimiz telefonu kayıt ettirebiliriz.

Bunlar neyin önüne geçtiklerini zannediyor?

belirli bir cins deği, border collie hareketleri ve vücudu var ama surat çoban köpeği

Borudan tırmanmış, ağaçtan düşmüştür. tablet şeklinde zehirler var. Diğer canlılar yemiyor diye biliyorum. Bayer marka.

haritada yakındaki zirai ilaç bayine bakıp oraya gidip kutulu hap şeklinde zehirli yem sorabilirsiniz. veterinerlerde de aynı şekilde kemirgen ilaçları oluyor. üçüncü olarak böcek ilaçlamacıları diye bilinen halk sağlığı ilaçlama firmalarından hizmet alabilirsiniz.

çinkolu hap şeklinde ilaçlar var. siyah ilaç kutuları var. onlardan da alırsanız kemirgen hariç bir şey bu kutunun içine girip yemi yiyemez. periyodik olarak ilaçları kontrol edip tekrarlamanız gerekir. yemi yedikten sonra yuvasının yakınında ölecektir. yuvası da çatıda ise ölüsü orada kokar. takip etmeniz gerekir. kaçırıcı bir ilaçlama bilmiyorum.

Belediyenin ilaçlayacağını sanmıyorum. Zaten fare için "ilaçlama" diye bir şey de yok.
Zehir veya kapan/yapışkan çözümleri var.

"Fare zehri istasyonu" ya da buna benzer bir isimle satılan kutudan alacaksınız. Duruma göre bir veya birkaç adet. Bunun içine zehirleri koyup farelerin yemesini bekleyeceksiniz. Kutu sayesinde martı, güvercin, kedi, köpek, çocuk gibi canlılar zehire ulaşıp zehirlenmeyecek.

Nalbura ve eczaneye sorabilirsiniz.
Böcek ilaçlama firması çağırmanızı önermem, çünkü yapacağı şey bu plastik kutulardan getirip içine zehirler koymak.

Sansar olmasın?

Evet kutusuz diğer hayvanlar da yer. Somine girisi falan varsa mutlaka kapatin aciksa oraya kutusuz da koyabilirsiniz. Ama o zehirlerle aynı odada kalmak da iyi degil bilginiz olsun.
Eve avcı bi kedi almaya ne dersiniz :)

dava görülmeye başlanır ancak tebligatın yapılması için tebligat kanunu uyarınca işlemler yapılır. mesela kişinin kayıtlı adresine mernis şerhli tebligat yollanır. yani kişi evde olmasa yahut taşınmış olsa ancak adres kaydını aldırmamış olsa da tebligat muhtarlığa bırakılarak tebliğ edilmiş sayılır.

tebligat yapılmadan karar verilmez.

hakkınızdaki davalarda davalı olduğunuzun gözükmesi tebligatın yapıldığı anlamına gelmez. uyap vatandaştan kontrol edin derim

Evet uzun dönemde patlar orası çekmez bu yükü. Plaka şeklinde bir mekanizmaya kanca takılı olsa daha iyi olurdu.

Eğer tuğla üstü kara sıva varsa, yani sadece alçı değilse, kolay kolay bir şey olmaz.

Delik güzel ve montaj sıkı olduysa o dubel çok daha büyük ağırlığa karşı direnir, 30-40 kg bir şey değil bunun için.

@Titanic kemancısi, plaka seklinde mekanizma nedir, fotografoa gosterebilir misin?

kktcfenerbahceliler.org

Umarım gözükür buna benzer bir şey de olur ama şu an delmişsiniz tekrar sökmeyin, kırılıp çatlarsa bu yönteme geçebilirsiniz

4 tane uzun vida ile daha stabil ve dengede durur

Eklenmiyor o final borc(en azindan bende oyleydi)

Gelecek sene ne olacağını tahmin etmek için soruyorsan, yaz okullarının nasıl olacağına bakmak en uygunu olur. Marmara Baharda yüz yüze/uzaktan karışıktı, yaz okulunda tamamen yüz yüze.

iü de bazı dersler uzaktandı

gelecek sene uzaktan dersler tamamen kalkiyor. yök başkanı acikladi.

Polis basından savmis, boyle sacma sey duymadım. Dava acıksa bile ispat edilemeyip ceza verilmeyen durumlar sicile yansimaz. Sikayetci olun, hakkınızı savunun. O kadınlar sahitlik eder mi acaba? Yarın baskasının kafasini yararlarsa sorumluluk biraz da siz de olmayacak mi

Editleyemedim ama ben de bir sonuca baglanacagini dusunmedim :(

Bence de vazgeçmeyin böyle böyle öğrenecek maalesef bu ülkenin insanı yaptığı davranışların sorumluluğunu almayı ve bir şeyler yaparken toplum içinde, yaptığının başka birilerine zarar verip vermediğini düşünebilmeyi. Mahalledeki herhangi bir gürültü 5 dakikadan fazla sürdüğünde doğrudan gürültü şikayeti yapıyorum, sonunda binadakiler en azından müziği yüksek sesle dinleyemeyeceklerini anladılar.

Kagitla ugrasmamak icin seni kandirmaya calismis, savciliga git komiseri de sikayet et.

Savcılık +1

oncelikle gecmis olsun. bir tanidik avukat vs yok mu ailende ve cevrende?

muhtemelen polis memurunun tavri tutumunu da iceren bir dilekce verip olayi yasadigin sekliyle anlatarak apartmanin tamamina ve yonetimine dava acabilirsin.

gorunuse gore hiyarin biri dusuncesizce koymus onu oraya. daha kotusu de olabilirdi. 3-5 kiloluk bir saksi da dusup seni oldurebilirdi veya sakat kalabilirdin.

eger ciddi olarak pesinden gideceksen tavsiyem sicagi sicagina deliller toplaman, raporlar, hastane kayitlari, varsa civarda o anin goruntulerini iceren kamera kayitlari, o apartmanin ozellikle kus boku tespit edebildigin katlarinin disaridan cekilmis fotograflari... artik pencere midir balkon mudur bilemem ama mesela dusen canagin yerine yenisi konulmussa yine kisiler daha isabetli bicimde tespit edilebilir.

kisilerle, apartman yoneticileriyle vb. dogrudan gorusmeye calismamani once bir avukatla dogru durust bir strateji dusunmeni ve sonra hareket etmeni tavsiye ederim.

bu tarz dusuncesiz insanlar yuzunden hayvanseverlerin adi da kotuye cikiyor.

eksisozluk.com

Bugün onu yapan, yarın da saksı koyar. Ölebilirdiniz de. Polisler neden insanları böyle başından savıyor?

Polisler zorla polis olmuş gibiler valla, hiç kimsenin çalışası yok. Herkes ekip arabasında sabahtan akşama telefona gömülmeyi hayal ediyor gibi. Bence saksı koyanla beraber polisi de şikayet edin.

Geçmiş olsun herkes söylemiş şikayet edin. Polisi de unutmayın.

Akım derken bokum demek

Özrü kabahatinden büyük olmak.

Burada kıpti, başka toplumların hoş görmediği davranışlarla öne çıkan bir kesimi ifade ediyor.(ayrıca egypt kelimesi buradan gelir)

Dolayısıyla bu tür olumsuz davranışları hayatının her anında normal görenler bunu büyük bir meziyet, yetenek gibi anlatır. Mesela
- Herkes yalancı ise en dürüst/mert olan, ben yalancıyım diyendir.. gibi bir ifade üstteki söze yakın anlam ifade eder.

Muadil bir atasözü için ise sayfaları karıştırmak, ya da bir Edebiyat/Türkçe hocasına danışmak iyi olur.

Bastan akim derken bokum demek mantikli gibi gozukse de aslinda degildir. Buradaki kipti kisisi hirsizligini soylerken yanlislikla yapmaz. En mert kipti bile kendisini overken hirsizligini anlatir. Irkci bir deyim gibi gorunen bu tabirde huyu bozuk bir gurubun en basarili ozelliginin bile ne kadar olumsuz oldugu anlatilir.

Şekeri iki kaynaktan alırsın şeker kamışı ya da şeker pancarı ama temelde ikisi de sukroz, bi fark yok yani.

Türkşeker bu yıl başı sanayi kulanımı hariç sadece zincir marketler ile anlaşma yaptı, zincir marketler harici türkşekerin şeker satışı yok. Sadece zincir marketlere raf fiyatı garantisi karşılığında 1 yıllık anlaşma imzaladı. Fiyatlar ondan dolayı sabit.

Fiyatlar hakkında da ekleme yapayım.

Türkşeker'in zincir marketler ile yaptığı sözleşme 31 aralık 2022 tarihine kadar geçerli. Kilogram birim fiyatı: 5,3TL (Kdv dahil)

Zincir market satış fiyatı: 5,3Tl + Kar + Ambalaj (Türkşekerin kendi ambalaj masrafı) + Nakliye = Şuan yaklaşık 8,70TL (Kdv dahil)

Türkşeker, ay içerisinde bir kaç kez sözleşme imzaladığı marketleri denetleyip raf fiyat garantisine uyuyormu diye denetliyor.

Yıl başında Türkşeker aldığı tüm siparişleri depoladı ve stoğu hazır. Özel sektör bu fiyattan veremiyor. Absürt fiyat farklılıkları bundan dolayı oluşuyor.

Bir yanlışı düzelteyim, Türkşeker sadece zincir marketlerde satılmıyor. Mesela bizim dükkan, direkt küçük/orta halli esnaf olmamıza rağmen direkt firmanın kendisinden alıyoruz.

Gelelim sorunuzu kendi mantığım ve düşüncelerime göre açıklamaya. Türkşeker ambalaj üzerinde de yazdığı gibi sözleşmeli tarım yapıyor. Yani işin başında her şeyi hesaplayıp ona göre ödeme yapıp ona göre de aksiyon alıyor. Bir şeker ne kadar kaliteliyse Türkşeker markası da o kadar kaliteli. Muadillerine göre ucuz olma sebebi (bence) piyasada tutunabilmek ve marka bilinirliğini artırmaya yönelik eylem olarak düşünülebilir.

tamamen sallıyorum.
trt2de klipsaati, rocksaati falan minik müzik programları olurdu, onlardan biri olabilir mi?

@rewlack,
bence yasemin'in penceresi gibi bir şeyin girişiydi ama hatırlayamadım.

şarkı çok tanıdık ama ben de hatırlayamadım. Yine de sanki nickelodeon programlarından biriymiş gibi geliyor.

www.youtube.com

euro2000 turnuvasının resmi şarkısı

Bizim hukukumuzda filmlerdeki gibi vasiyetnamenin hiç bir geçerliliği yok diye öğrendim duyuru hukukcularından.

Ölmeden önce notere kendi gidip böyle bir şey hazırlasa bile geçerli olmazdı, varislerin hakları neyse kendi payları her zaman saklı.

www.mirashakki.com


Teşekkürler.

Ama burada el yazılı vasiyetname geçerlidir yazıyor, emin olamadigimdan burada sormak istemiştim.


*El yazısı ile hazırlanmış vasiyetname notere, sulh hakimine veya yetkili memura bırakılabilir. Ancak bu husus zorunlu değildir ve vasiyetnamenin geçerliliğini etkilememektedir. Vasiyetçi vasiyetnamesini kendi de saklayabilir."

O zaman şöyle olabilir, miras haklarını etkileyen vasiyetname geçerli değildir belki.

Yani bir vasiyet yazarak miras hakkına sahip olan birinin hakları kaybolamıyor, öğrendiğim buydu.

noterden olması ileride irisi vefat ederse başka kişiler bu kişinin yazısı değil diye itiraz edememe durumu.

Yoksa el yazısı ile yazdın bekledin sonra birisi dava açarsa evdeki diğer yazdıgı yazılardan kendi yazdıgı anlaşılıyorsa notere gerek yok.

olamaz, yapmasın.

@jellybear, soyle bir karar buldum. Buna gore, hissedarlardan izin alınmasa bile yapilabiliyormus. Dogru mudur?


" Dava, … İli, … İlçesi, … Köyü, … Mahallesi, … Mevkii, 395 ve 397 sayılı parseller üzerinde yapılan inşaatın ruhsatsız olduğundan bahisle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 15.01.2004 günlü, 2004/06 sayılı il idare kurulu kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davacının köy nüfusuna kayıtlı olduğu, köyde oturduğu ve uyuşmazlık konusu yapının da hayvancılık amaçlı olduğu anlaşıldığından, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca ruhsat alınmasına gerek bulunmadığı ayrıca taşınmazın hisseli olmasının ve diğer hissedarların izninin alınmamış olmasının da 32. maddenin uygulanmasını gerektirmediği, bu durumda dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir. "


www.idarehukuku.net

hocam kararı tam okumamışsınız. karar davalı idare tarafından temyiz ediliyor. hissedarların onayı olmadığı için yıktırılmasının hukuka uygun olduğuna karar verilmiş.

yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder. yarım hukukçu da maldan eder herhalde :))

Idare mahkemesi kararını referans almışsınız yüzde 100 işinize yarasa bile aranızdaki sorun kamu ile değil ki.

Paylı mülkiyet dediğiniz, dediğiniz şey ya oy ve pay çokluğu ile ya da oy birliği ile yapılabilmesi lazım

yeni çıkacak dişe kadar el kadar bebe bir sürü bağışıklık problemi yaşayacak, mide sorunu olacak, belki daha bilmediğim başka birçok şey. hiçbir şey olmasa bile ne yediğinden tat alır ne bir şey. ağız kokusu olur, diğer çocuklar dışlar. bence napın edin ikna edin ailesini.

Çürük diş vücutta enfeksiyon kaynağıdır. Enfeksiyonun hangi organı etkileyeceğini bilemezler. Üstelik zamanı da diş fırçalama alışkanlığı edinmeyen çocuk kısa zamanda kalıcı dişlerini de çürütecektir. Aileyi ikna etmek gerek.

çok büyük bir yanlış. yeni gelecek dişler yoktan var olmuyor, onlar zaten şu an altta oluşuyor ve çıkmayı; o çürük dişleri itmeyi bekliyor. dolayısıyla yepyeni sağlıklı şeyler çıkmayacak bu durumda. görüntü iyi bile olsa sağlıksız olması çok yüksek ihtimal.

çürük dişimn enfeksiyon riskini tartışmıyorum bile. hepsini geçtim romotoid artrit gibi sinsi kemik/eklem hastalıklarını bile tetikleyebilir. ayrıca 7 yaş diş fırçalama eğitiminin edinilmesi için geç bile.

aileyi ikna edin; hatta ailenin bizzat kendisinin bir diş hekimiyle görüşmesini sağlayın.

Can decayed baby teeth affect permanent teeth?

If baby teeth develop an abscess or infection tooth development can be retarded, leading to damage to the permanent tooth below. The tongue, lips, and cheeks work together to help us speak. If baby teeth are lost prematurely, it can lead to permanent problems with pronunciation.

pedodonti bu yüzden var. onların düşündüğü gibi olsaydı ayrı bi ihtisas dalı olmazdı. bir an önce hekime görünmeliler.

Valla inancli biri değilim ancak bu videodaki Tanrı kavramı da çok eksik kalmış. Şu istatistikte falan çok meşhur bir söz vardır, "korelasyon nedensellik değildir" diye. Ha işte burdaki olay da onun gibi olmuş.

Yani bilinmezlikler ve Tanrı kavramı arasında bir korelasyon ya da bir bağlantı olduğu doğrudur ancak bu tek başına tanrı kavramını anlatmaya yetmez bence. İşin içine bilinmezlik dışında otorite, otoriteden korkma, sorumluluktan kaçma, ödül istemi, kitleleri manipüle etme vs gibi bircok şey daha girer.

Bunun da ötesinde ikinci hipotez ile ilk hipotez birbirinin aslında pek zıttı değil. İnsanın zihnindeki ya da toplumdaki Tanrı kavramı yukarda saydığım şeyler yüzünden farklı bir şekilde oluşmuş olabilir ancak bu demek değildir ki Tanrı yok. Bu durum sadece zihindeki Tanrı kavramı hakkında bir bilgi verir, tanrının varlığı ya da yokluğu ile ilgili bir sonuca ulaştırmaz. Yani gidip hipotezini kesin olarak doğrularsan "tanrı yoktur" sonucuna ulaşamazsın ya da kesin olarak yanlışlarsan "tanrı vardır" sonucuna ulaşamazsın.

Zaten cift tarafli kör test yapilamayan iddialar icin nedensellik bağı kurmak dogru olmaz. Tanri kesin vardir, yoktur demek de dogru olmaz.


Sadece sunulan "degisen toplum ile tanri kavraminin degismesi" ve "bosluklar tanrısı" na benzer bir iddianin baskalari icin de ne kadar makul gozuktugunu merak ediyorum.

bro?

Kuzen?

Sedat Peker vari yeğen diye hitap edebilirsin.

genco :)

Kardo

10 yaş grubunu bilmiyorum ama liseliler; bro, kardo, usta, aga, moruk, hacı, birader, kanki , aşko (kızlarda daha yaygın) , bir de local olacak ama 'adaş' vb. tercih ediyor. En azından duyduklarım bunlar.

p.s. trakyadan bir öğretmen lol

Trendyol basip dagittigi butun parayi kaybeder, zararda olur. Bana 100 trendmoney "verdi" ben de onu geri verip 100 trendmoney karsiligina gelen mali onlardan aldim: 100 trendmoney degerinde mali kaybettiler.

Insanlar bu trendmoney'i kendi aralarinda takasa baslar, birbirine odeme icin kullanirlarsa, bu ekonomik aktiviteyi vergilendirmenin kolay bir yolu olmadigi icin bu asamada da devlet kaybeder.

yasallik limitlerini bilmiyorum, sonucta basan tarafin tamamen zararina yapacagi bir sey oldugu icin pek degerlendirmeye denk gelmemistir herhalde.

Trendyol niye zararda olsun? Mali veren satici, yani baska birisi, trendyol degil. Paranin gittigi kisi de o satici. Trendyolun cebinden bir sey cikmiyor ve parayi da istedigi kadar basabiliyor.

buna saadet zinciri deniyor işte.

Plastic_angel

Hopi ile bu tamamen ayni sey degil gibi?

Hopide saticiya gercek para odeniyor. Bunda ise gercek para odenmiyor. Yani bunda sisteme gercek para giriyor ama cikmiyor. Hopide ise sistemden gercek para cikiyor.

@yeahbutso, nasil yasal?

Satici ve alicinin sadece giftcard alip, verdigi bir odeme sistemi var mi?

Normalde giftcard ile alisveris yaptiginda, saticiya gercek para tl gitmiyor mu?

Benim dedigimde ise saticiya da aliciya da giftcard parasi gidiyor diyorum. Boyle bir sey hangi kanunda yasal?

1 hopi 1 TL yerine geçer. anlaşmalı sitelerde hopi puanlarını ödeme tutarınadn düşebilirsin. bi kısmını para ile bir kısmını hopi ile ödersin. Bir diğer örnek; kredi kartlarının bonusları da böyledir. Aslında bonus farklı bir ödeme kuruluşundur (ilk kurulduğunda öyleydi) garanti teb Ing falan bunların loyalty programını kiralamıştır.

@yeahbutso, bak daha basit anlatiyorum.


Simdi sen ps4 unu benim sitemde satiyorsun, buna otomatik olaramk 5000puanpara belirledi sistemim. Senin kasana 5000puanpara giriyor. Sen bu puanparayi tl ye donusturemiyorsun, sadece benim sitem uzerinden baska saticidan ürün alabiliyorsun. Ya da Bitcoin gibi bunu tl ye donusturemiyorsun, bu para sadece benim sitemde degerleri, baska bir yerde degerli degil.

Bu sirada, ben kendi arkadaslarimin kasasina canim istediği icin 100.000 puanpara atiyorum. Boylelikle onların alım gucu artip, senin 5000 puanparanin alım gucu dusuyor. Senin 5000 puanpara ile almayi düşündüğün seyi, simdi benim arkadaşlarım 10.000 puanpara vererek alabilecekler.



Bu adil mi? Bu yasal mi? Burada senin 5000puanparan devalue olmus, değersiz olmus olmuyor mu? Bdddk buna neden izin versin?

Bitcoin olustururken bile durduk yere havadan para ekleyemiyorsun hesaba, ekran kartlarinin calismasi gerekiyor gunlerce. Bak farki gorebiliyor musun?

Plastic_angel , sana da basitce anlatayim.

>
1 hopi 1 TL yerine geçer. anlaşmalı sitelerde hopi puanlarını ödeme tutarınadn düşebilirsin.


Demissin ama Burada anlasmali sitenin hesabina ne yatiyor? tl yatiyor degil mi? Benim dedigimde ise hopi yatacak sadece. Adam ps4 satinca, hesabina hopi gidecek, tl degil. yani, sistem disina cikartmak icin tl ye donusturemeyeceksin hopini ve sistem sahibi (boyner?) bu hopiyi istedigi kadar basacak.


Bu yasal mi olur bu sartlarda?

senin söylediğini yapan bi takas uygulaması hatırlıyorum. sen X malını sisteme 100 coine satıyorsun. X için alıcı çıkarsa ödemesini yapıyor ve senin hesabına 100 coin geliyor. Sen de bununla birşeyler alabiliyorsun veya "sistemden" extra coin satın alarak daha pahalı ürünler alabiliyorsun.

coin farklı bir sistemin sisteminde bozdurulamadığı sürece sorun yok. istediğin kadar coin basıp satabilirsin. hatta kazıkazan gibi kart olarak satıp sitende bir ödeme yöntemi tanımlayıp kullanıcıların kazıdıkları şifreyi hesabına yüklemelerini sağlayabilirsin. Ör: Turkcell hazır kart

şu an dünyadan aya gitmek de yasal. kanunda gidebilirsin demiyor ama yasal.

detay açıklama yapmayacağım, çünkü cevapları ticklemiyorsun. evet bu konuda ben de pek çok kimse gibi takığım.

Hazir kart ile ayni sey degil. Ben hazir kartta musterilerimin %10 una bedava 1000 kontor versem, diger musterilerimin alım gücü dusmuyor, yine ayni dakikaya ayni sure konusabiliyorlar.


Ama bu sistemde musterilerimin %10 una bedava 1000 para versem, diger musterilerimin alım gücü düşüyor. Cunku sistemde bir tane ps4 var ve havadan 1000para kazananlar artik bu ps4 u daha kolay alabilecekler.



@yeahbutso, beni anlamiyorsun. Yasal degil, yani bddk sikayet ederse, bunlara yuklu cezalar kesebilir, hatta titan benzeri dolandiricilikla suclayip, hapis bile verebilir. Cunku kullanicilara tl karşılığı sanalpara veriyorsun ve bu sanalparalari, sistemi keyfince manipule ederek keyfince degersizlestiriyorsun.


Hatta bak soyle diyeyim, sitede kullanicilarin yukledigi 100 tane eşya var diyelim, ben 10 arkadasima sınırsız sanalpara verip, bu esyalarin hepsini satin almasini sagoayabilir miyim? Evet, saglayabilirim ve bu 100 esyayi da hic emek sarfetmeden evime koymuş olurum. Esyalarin esas sahipleri de elindeki sanalparalara bakmakla yetinirler. Cunku sistemde istedigim kadar sanalpara basabiliyorum.

En son 3 sene önce bir şeyimi sattım dolap mıydı gardrops muydu tam hatırlamıyorum ama kargoyu eğer alıcı öder seçerseniz sistem size bir kod veriyor o kodu kargoya veriyorsunuz adres bilgisini göstermiyor.

Gözükmüyor

Uygulamanın kendisinde görülmez, kargo göndermek için de kod veriyorlar. Amma velakin, gönderdiğin kargonun etiketine bakarsan, kim olduğunu ve adresini görebilirsin gibi geliyor.

O noktada saklamalarının tek yolu, ürünü önce kendi depolarına alıp oradan yönlendirmek olur ki, bunu da hiç biri yapmıyor.

Dolap uygulamasında yakın zamana kadar görülebiliyordu uygulamada. Artık sadece kod görünüyor gidecek adres görünmüyor. Ama kargodan paketi teslim ettiğinize dair belge isterseniz görüyorsunuz doğal olarak alıcıyı

Peki, alıci paketin ustunde, gonderenin adini/soyadini ve adresini goruyor mu?

Gönderenin adresi görünmüyor ama adı vardı sanırım.

note 8 pro kullaniyorum 4 ay oldu galiba. telefon resmen akiyor. yapan muhendisin munasip yerlerine saglik.

Pro. Çok memnunum.

Pro cidden yağ gibi akıyor.

Yaklaşık 1 yıldır kullanıyorum.

Rookie, note8 pro da da var mi sensor problemi?

Bu gun ayni ikilemde kalip pro aldim. Benim sebebim proda 6 ram olmasiydi. Duzu 4 ram, hem ust model hem 2 ram farkina 300 lira veririm dedim verdim.

teknoparklar içindeki şirketlerde her tür birim var. yani muhasebeci de, sekreter de, çaycı da çalışıyor olabilir. ancak projelerde alınan teşvik oranları ve maaş üst limitleri çok fark ediyor.

Arge departmanını kastettim, soruda da yazıyor. Muhasebeci, çaycı arge departmanında ne yapacak?

peki madem çaycıyı geçelim.

ar-ge departmanında teknisyen de çalışabilir. evrak işlerini halleden bir memur da çalışabilir. biyolojiyle uğraşan firmadır doktor çalışabilir. patent yazımı yapan vekil de çalışabilir. ar-ge departmanında mühendis olacak diye bir kaide yok.

ancak mühendis olursa tübitak-teydeb teşvikleri için üst limit 7000, yüksek lisans olursa 10k, doktoralı olursa 12k gibi bir limit var. tübitak bu maaşın %75'ini hibe olarak karşılıyor. düz eleman teknisyen vs olursa üst limit 3500tl civarı. rakamlar yaklaşık fikir vermesi için.

bu nedenle firmalar doğal olarak hem proje bütçesini maksimize etmek hem de teşvik oranı yüksek olduğu içim mühendis tercih ediyor.

@orpheus tesekkurler ama bu muhendisliğe yönelik bahsettiğiniz katsayıyı hicbır yerde bulamadım. Bütün Kaynaklar, doktora/lisans diye ayirmis bu katsayilari.

Burasi 12 ve 10 vermis : dipmo.net

Burasi ise 12 ve 8 : www.experto.com.tr


Sizin kaynağınız nedir acaba, internette buna ulaşabilir miyiz?


Teşekkürler.

Teknopark'ı bilmiyorum ama devlet destekli arge merkezi olan yerlerde çalışmıştım. Arge merkezi personelini göz önünde bulundurursak mühendis olmayan arge merkezi çalışanları (destek personeli) toplam arge merkezi personelinin %10'undan fazla olamaz diye bir kural var diye biliyorum. Yani toplam 42 çalışan varsa bunun en fazla 4'ü mühendis olmayan çalışan olabilir.

www.mevzuat.gov.tr

Bu linkte detayları bulabilirsiniz. Aradığınız kanun 4691 sayılı teknoloji geliştirme bölgeleri kanunu.

Tanımlarda "AR-GE Personeli: AR-GE faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı, yazılımcı ve teknisyenleri" diye geçiyor. Yani direkt mühendis tanımı yok. Şirket ilgili personeli bu kapsamda çalıştırıyor ise desteklerden faydalanılabilir gibi duruyor. Ancak bildiğim kadarıyla burada maaş desteği yok sadece vergi destekleri var. Maaş desteği de almak isteniyorsa bunun için projelerle Tübitak 1507, Kosgeb Ar-Ge destekleri gibi programlara başvurmak lazım. Bunlarda da maaş destekleri başvurulan programa göre değişiyor. Başvurulan desteğin özelinde mevzuatı okumak lazım.

@himmetdayi, mühendis olmayan diye yazılmamış. “Arge personeli” denmis. Arge perosnelinin tanımını yapan madde de bu :


b) Ar-Ge merkezi: Dar mükellef kurumların Türkiye’deki işyerleri dâhil, kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunan sermaye şirketlerinin; organizasyon yapısı içinde ayrı bir birim şeklinde örgütlenmiş, münhasıran yurt içinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan ve en az 50 tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden, yeterli Ar-Ge birikimi ve yeteneği olan birimleri,
c) Ar-Ge personeli: Ar-Ge faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı ve teknisyenleri;
1) Araştırmacı: Ar-Ge faaliyetleri ile yenilik tanımı kapsamındaki projelerde, yeni bilgi, ürün, süreç, yöntem ve sistemlerin tasarım veya oluşturulması ve ilgili projelerin yönetilmesi süreçlerinde yer alan en az lisans mezunu uzmanları,
2) Teknisyen: Mühendislik, fen ve sağlık bilimleri alanlarında yüksek öğrenim görmüş ya da meslek lisesi veya meslek yüksek okullarının teknik fen ve sağlık bölümlerinden mezun, teknik bilgi ve deneyim sahibi kişileri,


%10 maddesi de burada:

2) Tam zamanlı Ar-Ge personeli sayısının %10’unu aşmamak üzere, Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine katılan ve bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili destek personelinin ücretleri ile bu mahiyetteki giderler de personel gideri kapsamındadır.


Kaynak:
www.resmigazete.gov.tr

Teşvik için mühendis olması lazım evet

@nahtoderfahrung, hangi yönetmelikte mühendis olması lazım yazıyor?

sadece mühendis değil belli ki. senin paylaştığın yazıda 2 numaralı maddede gerekli tanım yapılmış. benim çalıştığım sektör gereği bu sağlık personeli olamayacağı için mühendis dedim.

digg?

discuvver

Maalesef arkadaşlar, ikisi de değil. Şimdi Hatırladım.

(bkz: Delicious)

Bildiğim kadarıyla alıcı kurum komisyon kesmiyor. İş bankası direkt online olarak hesaba çekme şansı tanıdığı için ben onu kullanıyorum (Sanırım bir iki başka bankada daha var bu) diğerlerinde şubeye gitmek lazım.

1 temmuza kadar nasıl erteliyormuş?

15 hazirandan sonra icra takibi başlatabilirsiniz.

Ödeme erteleme diye bir şey yok.

İcra takibine başlayın yasal süre geçtikten sonra.

yasal olarak siz haklı çıkarsınız da. yavşaksınız olur :-(

bunun örneği var.

80'li yılları yaşayan hatırlar, televizyonda "pınar peynir mayası" diye bir reklam çıkardı. jingle'ı dile dolanırdı hatta, 41 yaşında hala hatırlarım.

bu pınar'ın bildiğimiz pınar ile ilgisi yok, hatta çok daha eski. ama pantent falan almamış ufak bir firma. yaşar holding "pınar" parkası ile daha sonra piyasaya girmesine rağmen patentini alıp meşhur etmiş olduğu halde, peynir mayası üreten pınar daha eski bir marka olduğu halde dava açıp adını değiştirtti. o garibim de diyemedi ki "sen benden sonra çıktın, hayırdır?"

Markayı ilk kim tescil ettirdiyse ona aittir (nace sınıfına göre), sizden eski olup da marka tescili yaptırmayan da kendi vurdumduymazlığına yansın.

Yalnız marka ve şirket ismi kavramlarını karıştırmayalım.

İyi değil, tepeden ışık gölge yapmış. Gün ışığı alan odada gündüz çek.

banyoda çekme hocam. odanda çekebilirsin.

yanlış anlaşılmasın :D

fotograf zaten spordan ciktigimda aksama dogru cekilecek, banyoda olacak diye düşünmüştüm :/

fotografin banyoda olmasinin nesi kotu, anlayamadim?

spor salonunda cekeyim dedim, oranin aydinlatmasi da cok yetersizdi.

Banyoda gün ışığı olmaz, yapay ışık da yetmez genelde. Ya güçlü ışık tak ya da yer değiştir. Ig hesabı açıyorsan fotoğraf her şey, insanların seni ciddiye alması için doğru fotoğraflar çekmen lazım.

kilo değişimini gözlemlemek için fotoğrafları çekmen yeterli değil mi? instagram hesabı açmak neden ben o kısmı anlamadım.

fotoğraf iyi

@cay koy, oraya egzersiz ve diyeti de gun gun yazmayi dusunuyorum.

bir de gercekten o killoyu vermem lazim, bir gelisme gosterirsem, instagram daki yorumlar belki beni motive edebilir diye dusunmustum.

Hafız ne motivasyonu ya. Millet 250 kilodan 70e düşüyor. Vereceğin max 5 kilo. Reddit.com/r/loseit te senin gibi 10binlerce foto paylaşan var. Kilolu değilsin ayrıca. Skinny fatlik var biraz. Kısa sürede halledilecek bir şey.

instagramda paylaşma olayı alakasız +1

bu kiloda birinin kilo değişimini takip etmez ki normalde biri
sadece kendiniz için yapacaksınız orası ayrı tabii

bence instagramda paylasma.

dayıcım turreğin sapını da göstermişin helalll fişeqsin :D

yapma öyle şeyler :)