Ekşi Duyuru

hocam bu mesele maalesef çağımızın sorunu. bende dehb de var, bi de günümüz koşullarının getirdiği olumsuzluklar olunca dikkati bir arada tutmak iyice zorlaşıyor.
en kestirme çözüm, sosyal medyayı bırakmak. sürekli kısa süreli içerik tüketmek, beynimizin dopamin dengesini bozduğu için uzun süreli hiçbir şey yapamıyoruz. böylece verimliliğimizi günden güne kaybediyoruz.

Maalesef, hatta diyorum zamanında nasıl bol bol film kitap oyun vs yapmışım. Kendimce şöyle çözümler getirdim, yapılacaklar listesi yapıp tek tek gerçekleştirmek (sıra sıra plan olsun vakit kaybı olmasın diye), birşeyler yaparken çay kahve içmek odaklanmak için, sosyal medyadan gereksiz şeyleri takipten çıkmak, kullanımı azaltmak, ve sanırım telefona uyarı koyabilirsiniz size bildirim gönderip uyarması için.

Cagimizin sorunu +1 , yuzmek cok yardimci oluyor ve kitap okurken ara vermiyorum, spor salonunda derslere katiliyorum dolayisiyla ara vermeden yapiyorum,

Hocam ben tez yazarken, telefonu farklı bir odaya koyuyordum. Bilgisayarın da internet bağlantısını kapatıyordum. Yoksa asla odaklanamıyorum ben de.

Johann Hari'nin çalınan dikkat kitabını okumadıysanız tavsiye ederim kesinlikle. Herkesin bir şeyler bulabileceği bir kitap

belki garip gelecek ama ben dopamin detoksu yaptıktan sonra kurtuldum. mastürbasyon ve pornoyu bıraktıktan bir 30-40 gün sonra odaklanma sorunum kayboldu.

değildir.

kalite sırasına göre yazıyorum.

michelin continental pirelli goodyear.

preminyum aracım varsa michelin alırım.

Abi nickini okuyunca gözüm kapalı güvendim:)

michelin ya da continental.

Continental. Michelin biraz yumuşak kalıyor tr şartları için. Yaşadığınız şehirde benzer araç kullanan kişilerin de fikrini almanızı tavsiye ederim.

Araç 418 bi zahmer yumuşak olsun bu arabaya ayıptır sert lastik. Ancak belli performans serileri olur her marka için öyle düz michellin değil performans tarzı daha farklı modellerine bakabilirsin.

Goodyear’lar daha uygun ve konforlu. Ben 4.30 için michelin pilot sport 4 almıştım tr’de iken ayrı mevzu.

Full kalite + konfor = michelin
Çok kalite daha uygunu + konfor = goodyear.

Çok büyük ihtimalle sıkıntı yaşamazsın ama risk var. Süper kıl bir görevliye denk gelirsen ancak... Almanya schengeni ile ilk ülke olarak İtalya'ya giriş yapmıştım zamanında.

Arabayla gideceğim italya'ya dersin. Bir şey olmaz.

@piotr abi helal vallahi cidden aklıma gelmemişti

Araba ile gittim dersin, bir de fake italya'daki bir otelden rezervasyon yaptırdınız mı görevliye gösterip rahat bir şekilde geçersiniz. Bence sıkıntı olmaz.

sonraki schengen başvurularınızda sıkıntı olmasın bunu yaparsanız?

@glamdr1ng vizem bitene kadar birkaç kez italyaya gidicem zaten, sadece ilk gittiğim yer italya olmayacak hocam.

sıkıntı olmaz ama bir daha italya ya vize almak istediğinde %90 sıkıntı çıkacaktır.bizden alıyorsun gelmiyorsun gibi.

ispanya vizesiyle ilk kez yunanistana girdim arabayla sorun olmadi. sonraki vizeler icin de sikinti olmaz, arabayla italyaya gidiyordum diyebilirsin, ki illa herkes ucarak gitmek zorunda degil. isin ozeti sikinti olmaz bence

Terre d'hermes
20 tane parfumum var, en çok bunu kullanıyorum. Eğer tek parfüm kullaniyorsaniz sabaha aksama kısa bahara yaza hepsine uygun.

Armani eau de cedre.

Nikos Homme Sculpture
Prada Luna Rossa

molecules O2
İssey Miyake L'Eau D'Issey Pour Homme Edt
lacoste red

valentino born in roma yellow dream

Azzaro Chrome bir test edin isterseniz.

Hocam senin aradığın parfüm davidoff cool water. Arko tıraş kolonyası tadında ve erkeksi.

Armani Eau de Cedre +1. Benim günlük parfüm bu 3-4 yıldır falan, çok severek kullanıyorum. Bir de bunun haricinde Tom Ford Beau de Jour kullanmaya başladım, onu da öneririm. Genel beğeniye pek hitap etmeyebilir ama beni alıp götürüyor.

haha, tabii ki. işe girdiğinde internetten tanıştığı kız arkadaşı çiçek gönderir miydi?

Rahatsız olabilirsiniz ama kız arkadaşınıza herhangi bir şey söylüyorsanız haksızsınız. Kız arkadaşınız isterse teşekkür eder ama görüşmeyi azaltır. Böyle bir durumda ne yapmasını bekliyorsunuz ki.

Yani benim sevgilime böyle bir çiçek gelse bende aşırı tahatsız olurum. Ama sevgilimla flört etmeye çalışan insanların olduğu da bir gerçek yani. Ne ilk ne son. Kız arkadaşınız bu tip durumlarda nasıl davranacağını zaten bilir. Sonuçta böyle flört denemeleri ile hayatı boyunca karşılaşan ve karşılaşacak olan o.

Ya belki kardeşi gibi falan görüyordur. Karşı taraf da öyle görüyordur. Benim de böyle gördüğüm insanlar var.

Önemli olan kız arkadaşınızın tavrı. Evli bile olsanız, bu tarz insanları durduramazsınız.

Tabii ki rahatsız olursun. Burada her şey kendisine yürünen tarafta bitiyor. Biriyle gerçekten ilişkideysen diğer kişilere kapıyı net bir şekilde kapatabilmen gerekir, hayatındaki kişinin rahatsız olmasını beklemeden. Bu noktada nasıl tepki verdiği önemli. Buna göre sen de yolunu çizmelisin.

aslında buna takılmanız çok saçma ama bir yandan da saçma değil. türkiye gerçekten bu konuda çok rahatsız bir ülke.

ben yıllardır yurtdışında yaşıyorum, burada kısalı uzunlu birçok ilişkim oldu. hiçbirinde karşı taraftan instagram listemde eskiden bi şeyler yaşadığım kimler var diye soran olmadı. ben de sorma ihtiyacı hiç görmedim. bu gerçekten bir ortadoğu klasiği.

öte yandan şu da var, türkiye'deki erkeklerin bir kısmı da sülük gibi. istenmedikleri belirtildiklerinde egolarına yediremiyorlar. bir şekilde olurmuş gibi geliyor onlara. karşı tarafın sevgilisi "hayrola" demedikçe denemeye devam ediyorlar.

yani bataklık gibi. aslında açık görüşlü bir insanı bile mal mal hareketler yapmaya iten bir ortam bu ülkedeki durum. kızdan ayrılın kaçın gidin. hahah.

şüphelenmekte haklısın. yabancıların ilişkide red flag diye tabir ettikleri duruma oturuyor.

"kursta tanıştım, iletişimimiz devam etti. çiçek yollayacak kadar samimiyetimiz var ama 8 senedir görüşmedik. kesinlikle flörtsel bir durum yok."

hayatın olağan akışına aykırı.

ah be kardeşim :( seni üzerler.

68.media.tumblr.com

@panda yuva yapmis sogut dalina ;D

bu duyuruya tam oturuyor

"Kabahat çiçek yollayanda değil bu arada bence, o şansını deniyor. "

Yüz yüze tanışmadığın birine çiçek yollamak bence acayip garip.

benimde pasaportum var ama randevu alabildim e-devlet üzerinden. böyle bir uyarı vermedi bana. ki zaten yenisini çıkarırken eskisini de yanımda götürücem. ilk kez duyuyorum böyle bir şeyi.

bu arada eğer mevcut bir randevunuz varsa ikinci bir randevu vermez sistem onu iptal etmeden. daha erken bir tarihte randevu bulunca onu almak için önce mevcut olanı iptal etmelisiniz.

2 pasaport çıkartma hakkın var bu arada yani biri vize için konsoloslukta beklerken sen o 2. pasaportla ülkelere girip çıkabiliyorsun veya yeni yıl zammından etkilenmemek için pasaport bitişini beklemeden yenisini çıkartmak istiyorsun bu gibi durumlar için ideal. bunun için nüfus müdürlüğüne dilekçe yazman gerekiyor. Google'da kısa bir araştırmayla bulabilirsin.

eskiden %20 falan koyardım şimdi bir kuruş koymuyorum direkt bir şeyler alıyorum. Sonra alamayacağım düşüncesiyle yani...

Gelir gider tablosu gibi tuttuğum bir Excel var. Oraya baktığımda 2022 ilk 8 ay ortalaması %43 olarak gerçekleşmiş. Kira yok, konut kredisi var... Evliyim, eve giren toplam para üzerinden hesapladım.

sene başında %80 ve üstü gibiydi. Şimdi %70-75 bandında. Ekim'de minik bir zam alıyoruz, benzer harcama planında %75-80'e çıkıyor.

ideal yerine asgari birikim fikir vermesi açısından daha mantıklı. %20'den aşağısını biriktiriyorsan ya az kazanıyorsun ya da çok harcıyorsun derim.

Maaşın yüzde 80'ini nasıl kenara koyuyorsunuz abi helal

yüzde 0 (sıfır)

ideali yüzde 5-10 arasıdır bence. ev araba cart curt varsa kenara öyle çok bir şey koymaya gerek yok. he bende bunlar da yok ama zaten maaştan artan bi şey olmadığı için eksilere düşmediğime seviniyorum

bu aralar %0

Kenarı para biriktiremiyorum. Yaklaşık %60ı ile borç ödüyorum. Kira ödemiyorum, evliyim. Borç bittiğinde yine tl olarak para biriktirmem, evin yıllık ihtiyacını karşılarım, temettü veren hisse alırım ama tl de kalmam.

Şimdi hesaplayınca tam sayı %46 çıktı. Ama taksitlerin olmadığı dönemlerde atış azalış oluyor.

%30-%40 arası diyeyim. Birikimi önemsiyorum, ama benim bu kadar ayırmamın sebebi şu an hiçbir şeyi harcamaya değer bulmamam. En basitinden doritos nacho'nun aroması bile azalmış geliyor, karton gibi tadı. gerçeklik payı var mıdır bilmem. Alışverişten, etkinliklere kadar çoğu şeyden elimi eteğimi çektim. İçimde çok bir heves yok.

Ancak salt oran hesabı da çok mantıklı değil. Maaşı görece düşük olan biri az bir harcamasını kıssa oranda çok büyük bir tasarruf görünebilir, aynı şekilde normalden biraz daha fazla harcasa oranda çok büyük bir azalış olabilir. Ya da maaşı görece yüksek birinin %10 tasarrufu düşük ve orta-alt maaş alan kişiler için fikir vermek açısından çok sağlıklı olmaz.

Bence asgari ücret için her türlü tasarruf ideal. Eğer 20.000 civarında maaş alıyorsanız %30-35 iyi bir oran. Eğer 8-10 bin civarında maaşınız varsa %25'i tutulabilir. Daha fazlası şu ortamda ancak para eritiyor, tasarruf gibi bakmak yerine önemli harcamalar için bütçe oluşturma amacıyla harcamaya yönelik ufak birikimler yapılabilir. Herkesin kendi bileceği iş.

%70-80 arası genelde

gelir gider tablom var benim de, 2022 ilk 8 ay %52 biriktirmişim ama bu yıl hayatımda en çok para harcadığım yıl olabilir.

bunun bir ideali yok çünkü herkesin maaşı farklı. 10 bin kazanıp istanbulda yaşayan biri kenara hiç para atamazken, 50 bin kazanan biri en az 30'u atabiliyor olmalı. ama ben minimum %25-30'unu kenara koyacak gibi plan yapmışım her zaman.

son 12 ay %68 çıktı.

Ev kredisi ödediğim dönemlerde bu ortalama %30 civarlarında geziyormuş.

Sıfır

3 ay önceye kadar hiç koymuyordum, şimdi her ay maaşımın %20 kadarı ile bankadan gram altın alıyorum. hatta maaş yatar yatmaz ilk yaptığım iş bu oluyor. eğer ay sonunda eksi bakiyedeysem, önümüzdeki ay giderlerime daha fazla dikkat edip eksi bakiyeyi kapatıyorum.

Sıfır.
Birikim yapmıyorum kazandığımı yemeyi seviyorum. o ay param bitmediyse kalıyor hesapta, her ay bitiremiyorum tabii. Ama illa bi 3-5 ay sonra onu da harcayacak yer buluyorum. Yaza kadar baya birikmişti bu yaz oraya buraya git derken bitti.

0
Maaş yetti de ayırması kaldı :D

Borçlar biterse ayıracak duruma gelebilirim ama o zaman da yeni borçlar yapacağım için zor görünüyor.

araba yıkadığın ara sokak mahallecesinde yaptırmaman gerekir, o kesin.

aracına değer veriyorsan, maddi olarak da gerçekten değerliyse. beyaz da değilse yaptır. yoksa bence gereksiz. ve evet, ziebart'a değer.

kurtarır.
www.youtube.com

iyi bir pasta cila kurtarır bence de.

boya komple kalktıysa pasta cila ise yaramıyor, sizdeki ciziği giderebilir.

bende daha yüzeyseli vardı kurtarmadı.

iyi bir yere yaptırın.

tırnak giriyorsa kurtarmaz.

kurtarmaz

O beyazlık sürten araçtan kalmışsa kurtarır.

Yok o beyazlık senin arabanın boyasının altındaki astar vs ise imkansız.

kurtarmaz. Boyayi kaldirmis gorunuse gore.
John+1 burada o beyazlık surten aractanmis gibi durmuyor.
Kurtarmaz pasta cila

borz plus bu işin kralı. autoclub falan gibi yanki yerlerden uzak dur.

Genelde ziraat ve vakıf

www.enuygun.com

En uygun ihtiyaç kart limitini nakit çekmek oluyor sanırım. 1.80 oranla veriyorlardı en son. Sigorta cart curt yok.

Bunun haricinde googledan aratınca çıkan en uygun, hangikredi gibi siteler genelde doğru oranları veriyor.

3 serisi daha diri duruyor aralarında 1 yaş olmasına rağmen ama bu tamamen kozmetik bir yanılgı da olabilir. Bu arada 2014 model 520d kullandım 4 serisi 2016 model olmasına rağmen o el freni ne arkadaş o model bmw'de bu mekanik el freni mi varmış ilk kez şahit oluyorum.

4 bana güven vermedi bu arada, bilemedim 3 serisi sevmediğim bir seri ama şu ikilemde 4 olanla arasında seçim yapmam gerekse 3'ü seçerdim 5 seçenekler arasında olmadığı için.

@solo Ben de 4 serisinin görünüşünü beğendiğimden adaylar adasına aldım aksine. 1 kullandığım için performansiyla alakalı bir şikayetim olmaz her iki arabada da.

biri sedan diğeri coupe.

3 silindirli pancar motoruna sahip bu modeller. turbo yeme, piston kırma yada yakma bunlarda hastalık. başına gelme ihtimali yüksek.

aynı paraya 520i bulabiliyorsan ona bak. yada tamamiyle dizel 3,4,5 hangisi varsa.

ikisini de seçmem.

bmw kullanmasi zevkli ama sikintili araclar. butce cok genis degilse ve yol yapacaksan ben olsam bulasmam, illa premium olacaksa a4 falan alirim.

yok masrafli olmasi onemli degil, saglam ustam da var diyorsan baska..

aynı paraya başka marka araç bakardım. ne 3 ne 4 serisi bana göre bu markayı yansıtmıyor.

5 seçenekler arasında olmadığından illaha ikisinden biri ise 4 ü seçerdim. sebepler: km, serilik, coupe olması ve ayrıca hasar durumu. 4 serisinde hiçbirşey yok. 2 sene binseniz 70.000 km olmayacaktır. 3 serisinde 100.000 km devrilir, bir de bakımıyla uğraşılır. her zaman yeniye yürürdüm.

bana göre her zaman kmsi düşük araç daha iyidir. diğerine biraz bindiğinde 100.000 km piskolojik sınırına ulaşmış olacak.

3 serisini tercih ederdim.
En büyük sebebi sahibinden olması. Sonra da 4 kapı yapılmış 2 kapılı araçların bir garip durması.

2 senedir bildirmemiş gibi yapmayın, şimdi yeni bir yöntemle bildirin ve kaydolun. İnşallah aradaki 2 senelik boşluğu sormazlar.

Ben de öyle düşünüyorum da sistemde ceza çıkar heralde. Senin burda kaydın kuydun yok hayırdır derler gibi geliyor

Boşluk var. 2019 kasımında evi boşalttım. Yeni kiracı ikametini oraya aldırdı. Ben de ailemin yanına geldim ama ikametimi ailemin yanına aldırmadım. Yani yanlış adres beyanı yok fakat 2 senedir adres kaydım yok

Sistemde ceza çıkmaz bence. Memur dikkatliyse o fark eder. Sen de böyle dersin: Allah allah nasıl olur? Vardı benim kaydım ya. Allah allah, işte orda. Ailemle yaşıyordum. Bir hata mı oldu acaba? Vardı benim. Kim sildi beni.

memurlar genelde idare ediyor ceza yemeyeceğiniz şekilde kaydediyorlar

cezada nereye itiraz edeceğiniz yazar. o makama dilekçe yazcaksınız. sonra uyap vatandaş portalda trafik idari para cezasına yazan yerden göndereceksiniz. mobil yada e imza istiyor sistem sanırım.

itiraz etmeniz işe yarar. mahkemeler iptal ediyor. ben de iptal ettirdim daha önce.

Uyapta bunun için bölüm var.

elektronik imzanız varsa vatandaş uyap üzerinden online yapılır. yoksa en yakın adliyeden gönderebilirsiniz cezanın kesildiği yere

Görüntü veya fotoğraf kanıtınız yoksa bir işe yaramayacaktir

Benzer durumu yasadim

cimer'e cezanın fotosunu istiyorum diye şikayet yazın plaka ve tutanak bilgileriyle. foto varsa yolluyorlar. cezayı ödeyip tutanakta yazan mahkemeye dilekçe verebilirsiniz. ama ters yöne gerçekten girdiyseniz paşa paşa kabullenin cezayı.

@surprise yok hocam girmedim. Yoksa hakkettiğim cezaya itiraz etmem.

@kaiser76 ters yöne girmediğimin kanıtı olarak bir fotoğraf mümkün değil işte maalesef

Kurşuna dizilirsin.
Şaka bir yana, hiçbir şey olmaz. İçine sinmiyorsa, başka bnkaya tramsfer et, orada yatırım yap.

the-gid.ru

Hale

en.m.wikipedia.org(religious_iconography)#:~:text=On%20painted%20wares%20from%20south,who%20was%20mother%20to%20Achilles.

Kısaca, Güneş. Bu çok eskiye dayanan bir gelenektir, Eski Anadolu'da Hitit dönemi Güneş Tanrıçası figürlerine bakarsan mesela kafalarının arkasında büyük bir şapkaya benzer şekilde bir güneş vardır. Aynı şekilde Mısır ikonografisinde de kafanın tepesinde bir disk haline güneş görülür.

Eski uygarlıklarda güneşin hem kendi başına tanrı olarak kişileştirilmesi var hem de diğer bazı tanrıların tanrısallığını simgelemek üzere kullanımı var. Ayrıca krallıkta da güneş önemli bir sembol. Hitit kralları mesela metinlerde kendilerini güneş olarak tanıtırlar.

Bu sembol buradan yüzyıllar boyunca kaya kaya Hıristiyanlığa kadar gelmiş, azizlerde, imparatorlarda ve İsa ile Meryem'de kullanılmış.

Sadece bizans ikonalarımda değil, batı hristiyanlığında da var.

Batı kültüründe en erken kullanımları antik yunan'da helios tasvirlerinde görülüyor.

Helios güneş olduğu için, onun başının arkasından dairesel şekilde oklar tasvir edilir, ışık yaydığını sembolize etmek amacıyla.

Temel olarak aynı anlamda, dinsel açıdan öne çıkan kişiliklerin, kutsal ruhun ışığını yaydığını sembolize etmek için bir hale kullanılıyor.

Eski çizgifilmde ölüp melek olan karakterlerin kafasının üstündeki sarı çemberle aynı şey ikonalardaki.

delicatessen?

Nisantası'nda Cafe Zone

Conrad Manzara Restaurant

Bu hafta gittim. Şarapların kadehi 175-190, şişesi 520 en ucuzu, o da Doluca. Eskiden 20 liraya alırdık. Güzel bir şarap istersen 800-1000 lira şişesi, kadehi 250-300.

Lokanta kru, nişantaşında.

Kanyon suvla +1

Vogue

ytd değildir.

hiç bir şekilde döviz bozmam.

ben kredi çekerdim. çektim de.
edit: yani bu yazdığım yatırım tavsiyesi değil ama yine de ytd.

şimdilik fikrim 18 kasımdaki karara göre kredi çekmek yada döviz bozmak. bakalım.

Kredi cekerdim ve oyle de yaptim.

vade ne kadar?

Geçen senelerde çok çok daha azı için krediyi tercih ettim. Pişman değilim. Gerçi halen ödüyorum orası ayrı konu

Uydu net

Kablonet in eski adı uydunet.
Kablonet in olduğu yerde ttnet in yüzüne bakmam…

Kablonet iyidir ama router almanız gerek, verdikleri modem beş para etmez.

google fotoğraflar varsa erişebilirsiniz diye düşünüyorum.
www.google.com
telefonda kullandığınız gmail varsa şuradan giriş yapıp bir deneyin.

aynı gmail hesabıyla yeni telefonda hesap açtığınızda eski dosyalarınız yüklenecektir. Tabii fotoğrafları otomatik olarak google drive'a yüklemeyi aktif ettiyseniz.

Google drive yedeklememiş maalesef. Samsung Cloudda var yedek. Onun için de sanırım Samsung telefon almak gerekecek. Teşekkürler

Bira :) atarax vermişti doktor. İşe yaramadı. Bitki çayları da aynı şekilde. Uyurken müzik dinlemek film dizi izlemek de bir işe yaramadı. Ama akşam bira içince çok güzel uyurum ben.

Antidepresanla uyku hapları farklı şeylerdir. Doktorla görüşürseniz o size uygun ilacı yazar merak etmeyin

Melatonin olabilir ama resmi satış yok, gittigidiyorda falan satıyorlar. Doktora danışmak lazım yine de.

Reçetesiz uyku ilacı alamazsın. Pasiflora bitki çayını önermişti bi arkadaşım

Antidepresan, antidepresif vs. tarzı ilaçları reçetesiz alamazsın.
Basit çözüm 1, eczacıya git derdini anlat önereceği bir şeyler vardır muhtemelen pahalı olacaktır.
Basit çözüm 2, aktara git derdini anlat sarı kantaron ağırlıklı bir bitki çayı hazırlat hatta yoksa direk sarı kantaron al bir dene.

Doktora git ancak ooo yazdı ilaç hemen uyurum diye düşünme bir sürü yan etki ile karşılaşırsın dozu sana uymaz ilaç sen de işe yaramaz vs. uzunca bir süre doktora git-gel yapabilirsin.

önce atarax kulladım, 1-2 sene işe yaradı. işe yaramayınca imovane kullanıyorum 1 senedir falan gayet işe yarıyor.
atarax reçetesiz ama bazı eczaneler vermiyor, 35- eczane dolaşırsanız biri verir.
imovaneyi doktor yazmalı.
bunun dışında yok süt iç, kitap oku, şunun bunun çayı otu falan hiçb irinin en ufak bir etkisini hissetmedim.

galerici deyince erdal acar geldi aklıma.
a-car araba kiralamadan kalmış aklımda :)

Fiyat farkı yüzde 500 falan olduğu için acaba bu ikisi farklı hizmetler mi diye düşündüm hocam. Saolasın

nyt kimden ne koparırsam gibi çalışıyor bence. bir kere bana haftada 0.5 -1 dolar arası bir şey söylemişti deneme sürem bitince. sonra ben aradım haftada 0.25 olan linki buldum, paşa paşa da vermişti. giderayak pahalıdan satacaktı bana. şimdi hala 0.25/hafta diye mail atıyorlar.

geçtiğimiz dönemlerde sadece randevu kağıdı yeterliydi. yine aynısı geçerlidir muhtemelen.

dikte etmek?
cebren?

Yok aga değil. Bulmadan uyku yok bana. Yani aslında yapilmayacak biseyi anlik bir baski ila ikna edip yaptirmak gibi bişeydi

Emrivaki yapmak? Oldubittiye getirmek?

ağzından girip burnundan çıkmak?
allem etmek kallem etmek?

Kündeye getirmek?

i5 işlemcili ve SSD içeren herhangi bir bilgisayar olabilir. packard bell, casper gibi saçma markalar olmasın yeter.

10K doları verince

"Cost of Living Comparison Between Turkey and Qatar"

www.numbeo.com

Doha'da yaşam İstanbul'a göre 2,5 kat daha pahalı olmakla beraber en az 5K kenara koymanız lazım.

www.propertyfinder.qa

Şöyle ucuz bir ev buldum. Güzel bence fena değil 1000$ civarı.

Meraktan birazda mutfak masraflarına baktım. 1 kişinin aylık harcaması ortalama abd masrafları civarında. 200-400 dolar arasında eksiksiz alışveriş yaparsın. Faturalarda üstteki eve dahil. Sigortaları vs’de dahil edersek, aylık net 3000$ civarı giderin olacak gibi duruyor. Yalnız kafama yatmadı ama göz gezdirdiğim kadarıyla böyle görünüyor. İşin ilginci vergide görünmüyor doğru dürüst. Hani %30-35 tax olsa tamam ama o da yok. Bu hesapla cebinde 7000$ kalacak.

Telefondan 5 dk bu kadar araştırabildim pc geçince detaylı bi bakınayım, 5-10 sene sonra yolumun düşmesini istediğim bir ülke olduğundan sağlam araştırırım.

edit : numbeo benzeri şu sitede kalem kalem ortalama tek kişi için aylık masraf çıkarılmış, 3000$ civarı evet. www.expatistan.com

kac kisi gidildigine, nasil yasanacagina gore degisir. son donemde maaslar dusuyor. $10k fena bir maas degil. ama ev, araba, tum masraflar size mi ait? evi de firma verse tadindan yenmez.

cok cocuklu bir aileyseniz,cocuklarin okul masraflari zorlayabilir.
yasam giderleri yuksektir, ama bu para (cok lukse kacmazsaniz) yetmeli.

katar'da, dubai'de orta direk kavrami pek yoktur. sefalet ve satafat vardir. ucuza kacarsaniz, tadi kacar. bilhassa ev icin, $4-5k aylik ayirmalisiniz. west bay civarindan yahut pearl'den (isinizin mesafesine, trafigin durumuna gore) sasmayin.

cekirdek aileyle ay sonunda $3-4k civari arttirabiliyor olmalisiniz. genel olarak yuzde 30, yuzde 40 para arttirma hedefi olmali zaten minimum. bunu tutturamiyorsaniz, katar'da saudi'de emirlik'te umman'da yasamanin manasi yok.

buralarin en fena tarafi, hayat ne kadar guzel, cancanli filan da olsa hic biri size ait degildir. isten ayrildiginiz anda altinizdan o guzel halilar kayar gider. 3-4 hafta icinde ya yeni bir is bulacaksiniz (ki zordur) yahut da mali mulku satip savip doneceksiniz. cocuklarin okulu filan da sapitir bu durumlarda. korfez ulkelerinde olmanin kotu tarafi budur.

@avatar is back
o muhit pek hos degildir. downtown, 70'lerden 80'lerden kalma. mumbai'nin arka mahalleleri gibi gozukur. cumalari pek ic acici olmayan kalabalik manzaralari olur.
epeydir yeni bloklar, apartmanlar yapiliyor. metro hatlarinin da kesisiminde, ilerde gelisebilir. ama on bin dolar maas alan birine cok tavsiye edilecek yer degildir.

Katar'da calisan arkadasim var. Belirttigi kadari ile tasarruf etmesini bilen cocuksuz bir cift korkunc paralar biriktirebiliyor ve olculu oldugu surece sefa da surebiliyormus.

Cocukla nasil bir deneyim olur bilemiyorum.

Benim psikolojim olumsuz şeylerden etkilenmeme gibi bir özelliğe sahip, kovid olup hastanede yattığımda bile fm falan oynayıp Messiye sayırıyodum gelmiyor takıma die. Yani özellikle bişey yapmıyorum, doğal olarak yüklenen bir yazılım heralde. Eskiden ''ulan bi insan hiç mi üzülmez bişeye be'' derdim ama şimdi süper bir özellik olduğunu düşünüyorum. Marttan bu yana ful evdeyim bahçe hariç sokağa adım atmadım, hatta bu durumun süper olduğunu düşünüyorum, millet vallahi ( e normal olarak) kafayı yicek sağa sola çıkamıyor , sosyalleşemiyor die. maşallah bende tık yok

ekstra bir çaba sarfetmiyorum, çünkü bir şey değişeceğini sanmıyorum. bombok gidiyor işte.

terapi alıyorum, çok memnunum.
eve spor yapabileceğim bir alan kurdum.
yabancı dil öğrenmeye çalışıyorum.
sevdiğim yiyeceklerle kendimi şımartıyorum.
gezi planları falan yapıyorum.

Kaçış edebiyatı... Fantastik, bilim kurgu ve bestseller aksiyon kitapları okuyorum sürekli

tutmuyorum :')

Hayatımda olumsuz tek bir şey olmasa bile kendini düşük, melankolik hisseden biriyim. Benim kötü hissetmem için kötü şeylerin olmasina gerek yok. Hatta öncesinde kendimi o kadar yoruyorum ki, başıma kötü bir şey geldiğinde üzülecek halim kalmıyor. Gayet metanetli hatta duygusuz karşılıyorum. Mutsuzluğumun nedenlerini aramakla geçiyor günlerim. Hatta geçen bir kitap aldım, 17. yüzyılın başında yazılmış, melankolinin çeşitleri, tedavi yöntemleri üzerine. Yaşadığım geçmez iç sıkıntına anlam vermeye uğraşarak bir gün tüm bunları arkamda bırakacağım umuduyla işime gücüme devam edebilir hale getiriyorum kendimi. Bir de spor yapıyorum.

Beni de çok etkiledi 2020, ağlıyorum arada, geçiyor :)

Gülüp geçeceksin, hayatı fazla ciddiye almamak gerektiğini öğretti 2020.

Kendini şımart. Canın ne istiyorsa onu yap. Tek başıma yaşıyorum ama büyük bir yıl başı ağacı süsledim, moralimi çok düzeltti, eve güzel eşyalar aldım, kıyafet aldım, arkadaşlarıma ve aileme hediyeler aldım.

Hayattayım. Hayatta olduğum sürece mücadeleye devam ediyorum, oturup depresif arabesk takılmanın kimseye faydası yok. Kendime yapacak şeyler meşgaleler bulup vakit geçiriyorum.

bol bol meditasyon. yabanci hocalarin budist ve meditasyon uzerine online derslerine katiliyorum surekli. bir yandan almanca ogrenmeye calisiyorum.

bi an duyuruyu ben yazdım sandım.

dediğiniz psikolojiyi 2019da yaşamıştım. o günlerden beri sağlam tutmuyorum psikolojimi, tutamıyorum.

Kabullenerek :)

Bir ara çok ağlıyodum :/

Şimdi artık elimden bir şey gelmiyorsa sorgulamayı bıraktım.
Yapabileceğim bir şeyler varsa onlara odaklanıyorum.
Yaşadığım üzücü tecrübeler için “keşke olmasaydı ama oldu bir kere” diye düşünüp kabullenmeye çalışıyorum.
İnsanız sonuçta, elimizden gelenler de sınırlı, kendime karşı artık daha şefkatli olmaya çalışıyorum.


O güzel şarkının da dediği gibi;

Hayat şarap gibidir, keder de var neşe de :)

Böyle düşününce biraz daha rahatlıyorum.

Klasik psikanalizden bir örnek vermek istiyorum.
Üretmek, çalışmak ve sevmek.

Nesne/obje bağlamında üretmeyi örneğin hobilerinizle uğraşmayı, çalışmayı bir rutini kırmayı (örn. serbest yürüyüşler...), sevmeyi ise yine sevgi nesnesi oluşturarak ona anlamlar yükleyip ilgilenmek olarak düşünebiliriz.

Pandemi ile ilgili yapılan bir çalışmanın makalesini okuduğumda aslında şu detayı bilmek ve anlamak bir nebze radikal bir görüş geliştirmemize olanak sağlıyor: Bu bize/size has olan bir durum değil. Durumu kabullenerek (global bir işsizlik/eve kapanma vd.) mevcut duruma biraz daha kolay adapte olabiliriz.

Tabii her şeyin başında insan ilişkilerini iyi tutarak sosyalleşmek (uzaktan da olsa) gerçeklik algısını canlı tutmamız adına oldukça yararlı olacaktır.

Alınmaz.

doğum günü hediyesi alınmış eski sevgili olarak söylüyorum, alınmaz. kesin bilgi, yayalım.

Beraberken durumlar farklıydı. Ayrıldınız durum farklı. İletişim bıçak gibi kesildi mi? Arkadaş mısınız? İş arkadaşı mı? Arkadaşsanız o da aynı gözle mi bakıyor bu özel günlere?

Hesap kapansın olayı diye bir şey yok.

Tülay geri dön beklentisi varsa hediye alabilirsin. Beklenti yoksa suyu bulandırmamak en güzeli.

Sevabına bana gönderebilirsiniz :)

Gönderilmez, sizin niyetiniz öyle olmayabilir ama karşı taraf bak unutamamış hala umudu var gibi algılayabilir.

teşekkürler, haklısınız. almıyorum :)

Kolestrol ilaci agri kesici gibi degildir.10 gunde bu kadar dustu birakayim ilacida degildir.hayat tarzin ,aliskanliklarin ve bedeninle alakali sonuclara gore kullanilir.degerler hizli degisebilir ama bu sure 10 gun degil.anlik degerlere bakma.

Diyelim ki dustu,ne zaman yukselecegi yuksek oranla senin yasam tarzin ve genetiginle alakali.

o kolesterolün yüksek olmasının sebebi var. bu da büyük ihtimalle yaşam biçimin ve yediklerin. Bence onu düzeltmeye çalış.

@duptıs haklı.
Zaten doktorun da '1 Ay düzenli kullandıktan sonra gel, yan etkileri için kan değerlerine bakacağım.' demiştir. Demediyse de diyen bir doktora git.

190 olan ldl 10 günde düştüyse ilaçla ilgisi yoktur. Ya ölçüm yanlış ya da yeme alışkanlığın değişti. Hormonlarında sorun olmadığı için boşuna ilaç kullandığını düşünüyorum.

yeme alışkanlığım son 2-3 ayda çok değişti. ekmek şeker vs tamamen kestim. sormak istediğim, 10 günde ldl'yi yüzde 50 düşüren ilacı 3 gün kullanmazsam tekrar eski haline gelir miydi. bakalım görücez

istediğiniz lokasyona gidip emlakçı emlakçı gezebilirsiniz ama internetteki yazlık ilanlarında dolandırıcılık çok oluyor, dikkat edin

Biz siteye gidip güvenliği veya site görevlisine soruyoruz, kiralık var mı diye. Özellikle çok fazla kiralama yapılan sitelerde zaten o işleri site görevlileri yapıyor. Yani evi teslim etme, temizleme, suyunda elektriğinde sorun olursa müdahale etme vb. Sonra da ev sahibi büyük ihtimalle 3-5 bir şeyler bırakıyor onlara. Hem de hangi evi kiralayacağınızı görüyorsunuz. Bilmediğiniz bir yerde/sitede sezonluk kiralamayı uzaktan yapmayın bence.

Airbnb ve sahibinden dışında hürriyet emlak olabilir.

Gece iki ceviz suya atılır. Sabah aç karnına bu su içilir, kahvaltı ile birlikte de cevizler yenir. Hayvansal gıdalardan alınan yağa dikkat edilir. Bunlar da çözmese Endokrinolog randevusu alınır.

bu süreçte kilo verirken parçalanan yağ hücreleri de kolesterolü arttırabilir. vaz geçmeden diyete ve spora devam.
ayrıca iyi ve kötü kolesterol ve bunların oranı da mühim.

DOKTOR değilim (söylediklerim mutlaka teyit gerektirir)

catch the arrow +1
o ceviz işi kolesterolü gerçekten düşürüyor.
sabah kalkınca ya da if yapıyorsanız saatiniz gelince aç karnına o suyu içip cevizleri yiyin.
bir ay falan her gün düzenli yapın bunu.
bu süreçte spora da devam edin.
bir değişiklik olmazsa doktora gidin.

kisa +1
no carb beslenen bir arkadaşım vardı kolestrolü 300-400'lere çıkmıştı.

@revolution hocam o normal degerdeydi. O yuzden aklimda kalmadı kac oldugu.

@catch the arrow ceviz işini bir haftadir yapıyorum. Bakalim daha devam edicem. Bir de randevuyu dahiliyeden mi almak lazim endokrinolojiden mi ?

(bkz: im westen nichts neues)

(bkz: matomena homata)
kurtuluş savaşına farklı bir taraftan bakıyor.

suyu arayan adam'ı da henüz yeni bitirdim. turan diye yola çıkıp, rusya'da komünist parti üyeliğine kadar giden bir mükemmel bir otobiyografi.

bir de homage to catalonia'yı okumuştum. ispanya iç savaşı sırasında george orwell'in gözlemleri.

biraz savaş tarihi oldu ama galiba benim ilgi alanıma girdiği için bu tarz kitaplar okumuşum. bunların içindeki en savaşsız olanı sanırım suyu arayan adam.

Ben bilmiyorum da esim sever diye aliyorum;
Noelde sunu almistim cok severek okudu; ansiklopedi gibi daha çok bastan sona tarih.
images.app.goo.gl

Tarih önce çağlardan başlayıp, günümüze kadar Batı - Doğu karşılaştırması hakkında kitap;


Dünyaya Neden Batı Hükmediyor (Şimdilik)

Link de vereyim; www.goodreads.com

bu mulkun sultanlari.

ek olarak oral sander de fena degildir.ozellikle.2013 gibi cok popi olmustu.

Server Tanilli'nin tüm kitapları ve özellikle Uygarlık Tarihi

hocam dolar o zamana
ucar
doların dursun
taksit taksit öde

Ekonomi problemi gibi çözün, doların artmış haliyle elinize gelecek kazanç eğer kredi indiriminden az ise şimdi indirimden faydalanmak rasyonel bir çözüm olacaktır.

Edit: 2024 Ekim'i şimdi gördüm. Düşününce, doları tutmanın borç indirimini kompanse etmesi için ilerleyen zamanda doların 2024'e kadar 11,75 gibi bir değere erişmesi gerekiyor ki erişir. 11,75'e eriştikten sonraki her yükselme sizin için kazanç demektir.

Her maaşta belli bir miktar vereceğin fakir aile arayabilirsin yakın çevrende. Onlar da sevinmiş olur böyle bir işsizliğe .

Meslek ne çok merak ettim? Evde bi enstrüman çalmayı deneyebilirsin.

niye fakirlere veriyor kendi parasını ben de onu anlamadım. boş zamanın çoksa kendini geliştirecek şeyler yap. borsa takip et, bitcoin, emlak piyasası, oto alım satma vs. boş vakit ve sabit gelir benim en büyük hayallerimden. belli bir zamandan sonra çalışmak zorunda kalmamak için alternatif gelir kapıları yaratmak için birebir uygun bir dönemdesin.

Benim oyle bir zamanim olsa butun enerjimi bir dil ogrenmeye ya da elimdeki yabanci dili cilalamaya harcardim.

Şu süreçte sadece 2 ay evden çalışabildim. Hayatımın en verimli dönemiydi. Gece 3'e kadar ilgi duyduğum şeyde kendimi geliştirdim. Sabah mesai başlamadan 1 dakika önce uyandım. Ne işimi aksattım ne uykusuz kaldım. Harcamam azaldı, içtiğim sigara azaldı, stres seviyem inanılmaz düştü, yediğime içtiğime daha çok dikkat edebildim.. şu kötü oldu diyebileceğim tek bir şey aklıma gelmiyor.

İçinde bulunduğun durumdan bir fayda sağlayabilmek ve bunun farkında olmak bence çok önemli.

Aç karnına bol suyla alıç sirkesi iç. Bel kalınsa incelt. Kolesterol ilacı verirler hızlıca düşürür ama uzun süreli kullanimd şeker ve böbrek hastalığına sebep olur.

yumurtanın sarısını günde 1 adetten fazla yeme. sporu artır bi parça, tempoyu yükselt.

iyi kolestrol seviyesini artırmaya bak, balık yağı alabilirsin.

1 hafta hayvansal yağ hiç yememeye çalış. peynirin çok sorun olacağını sanmıyorum ama yumurtanın sarısını hiç yeme 3-4 tane ye ama sadece beyazını ye. et, sucuk hiç yeme, tavuğun göğüs etini yiyebilirsin. ekmek yiyebilirsin. bi de fındık ezmesi gibi kolesterolsüz şeyler ye. ne bileyim günde beş öğün meyve falan ye.

her aklına geldiğinde ayağa kalkıp hareket et kollarını bacaklarını çalıştır.

öncelikle kolesterol iyi bir şey diyenlere kulak asma. çok önemli bir olay (kötü) kolesterol. ileride kalp krizine vs. götürür.

aynı durumdayım. iki ay önce test yaptırdım, kolesterolüm, trigliseridim ve LDL yüksek çıktı. bunlara bağlı olarak karaciğer yağlanması başlangıcı vardı (önümüzdeki ay kontrole gideceğim, sonucu henüz bilmiyorum). doktorum bir diyet verdi. konu sağlık olunca ben de birkaç araştırma yaptım.

yapman gereken doymuş yağları en aza indirip kalp dostu yağlar tüketmen. margarin, tereyağı veya ayçiçek yağını bırak ya da azalt mesela. onun yerine zeytinyağı kullan. yoğurdu yarım yağlı & az yağlı tüket. kolesterol düşürücü etkiye sahip gıdaları tüket (özellikle ceviz, badem, kabak çekirdeği). günde 5-6 porsiyon meyve-sebze tüket. yumurta gibi gıdaları yine tüketebilirsin ama gün aşırı olsun. fakat bunların yanında en önemlisi her gün mutlaka (ya da en azından haftanın 5 günü) spor yap.

bu arada tabi aile hekimine görün. belki de genetiktir. kontrol ettirmiş olursun.

Total kolesterol/hdl kolesterol oranı daha önemli.

Gun icinde yediginiz toplam sebze miktarini arttirin. Sebzeler vucutta zararli atik uretmeyen, ustune temizlige yardimci olan faydali seyler, sadece lif ya da vitamin degil, esas faydasi zaten atik uretmemesi. Vucutta ne kadar atik varsa o kadar inflamasyon vardir. Infamasyon kendini yeri gelir IBS olarak gosterir, yeri gelir kolesterol olarak gosterir, yeri gelir urik asit olarak gosterir, yeri gelir gobek olarak gosterir ama temelde anlattigi sey vucudun cer cop dolu oldugudur.

Kandaki kolesterolun %80ini zaten vucut kendisi uretiyor, uretmesinin sebebi de damarlara yapisan abidik gubidik maddeleri tamponlayip o maddelerin organlara gitmesini engellemek. Bu tamponlar da zamanla damar plaklarina ve dolasim sorunlarina yol aciyor. Damarlar kalbe yakinsa alin size kalp damar hastaligi, kalbe giden kan ve oksijenin azalmasi ve kalp krizi.

Bu yuzden mesele az et yemekle birlikte esasen temiz seyler yemek. Bunun icin de bakiniz: sebze. Cesit cesit, istediginiz kadar, sinirsiz. Bir de su var, vucudun en efektif temizlik yaptigi zamanlar ac oldugu zamanlardir, sindirimle ugrasmaz, enerjiyi temizlige harcar, mantik bu. O yuzden aksam 5-6 gibi son ogununuzu yiyip ertesi sabah 10-11e kadar bisey yemezseniz temizlige yardimci olmus olursunuz. Son ogununuz sebze agirlikli olursa temizlik ajanlari daha bol olacagi icin daha da etkili olur.

Sut, yogurt, yulaf vs guzel seyler ama epey bir insanda farkinda olmadan bu gidalarin etken maddelerine karsi hassasiyet var, bu hassasiyet de uzun vadede kronik inflamasyona neden olabiliyor. O yuzden bu tur seyleri de et gibi azaltip sebzeye abanmanizi oneririm.

trigliserid de çok önemli

konuşma için pratik, pratik, pratik...

Türkçe pratik bile yapamıyorum son 5 aydır @kalifiye. Ama haklısın

Etkili Pratik İngilizce sitesinin Advanced konuşma kursu, uzun cümleler kısmında zorlanıyor olabilirsiniz.

ingilizce bilen sevgili

iceriginde glikoz sr. var mi bilmiyorum ama cikolata tadi aklabildigim en iyi market cikolatasi ritter sport

nestle, milka ulker tam rezalet, eti'nin cikolatalari guzel ama

Tadelle

www.micaochocolates.com
Her yerde bulunmuyor, en son getir’de buldum mesela ama oldukça kaliteli ve lezzetli.

Vakko (yoğrulan çikolata hamuru* ve bekleme süresi daha farklı)
Divan (elbette migros için üretilen madlenlerini kastetmiyorum)
İstanbul’daysanız baylan gibi butik yerleri de öneririm.

Daha alt kalite için;
Pelit, özsüt, mado vs .


Market ürünleri için konuşursak; ülker ve godiva tamamen kimyasal. Şurup tadını dedem bile anlar.
Eti güzel fakat kullanılan yağ ve kakao kalitesinden kaynaklı, kakao kitle halinde kalıyor. Eritirseniz kakao tozları* (ya da başka bişeyler) yüzeyde erimeden kalacaktır. Aynı şey yerken de ortaya çıkıyor.
Magnum, mika (ve diğer mondelez ürünlerinde; twix vs) palm yağı var. Bazılarında ayrıca glikoz şurubu da mevcut.
Nestel; son dönemde (gramaj azalttıklarından beri) sakız gibi tuhaf bir yapıya büründü. Yine de bitter eski/retro seri ürünleri görece daha iyi.


*mabel yazan arkadaşa katılıyorum, fena değildir.

bind çikolata da kaliteli diye biliyorum. bir araştırmanızı tavsiye ederim.

(bkz: skinny fat)

Şekerli beslenmek bel çevresi yağlanması yapar, olabildiğince kesin şekeri.
Farklı egzersizler sıkılaşmanız için çok işe yarayacaktır fakat bu konuda daha bilgili arkadaşlar yazsa daha iyi olur.

Aynı sorun için Chloe Ting önermişti duyurudakiler, kısa programlar var göbek için, tabii ki başlayamadım:)

Vücut ağırlığıyla da olur başta. Daha fazla protein tüket bir de.

kas kütleni artıman lazım

ortalama 3 günde,

bugün çıkmış olması lazım. enabız'da tahlillerim kısmında sağda ayrı bir pencere var, covid-19 diye. oradan bakıyorsunuz değil mi?

@reanarchy evet bakıyorum

bizimde 3 gün sürmüştü çıkması

Sanırım bir standardı yok, bizim test sonucu 24 saat dolmadan çıktı.

Bizim bir arkadaşınki neredeyse 6 gün sonra belli olmuştu (veya sisteme girilmişti bilmiyorum). Ankara.

teknik olarak antikor ve t-cell üretmiş olacağı için arkadaşınız tekrar virüs kapamaz ve size bulaştıramaz.

Çok düşük bir ihtimal bu sanırım. Kardesim de mart ayında geçirdi; şu anda yurtdisinda asker. Her birine 10 günde bir corona testi yapiliyor ( çünkü hafta sonu eve geliyorlar), kardeşime ilk girişinde corona ve antikor testi yapıldı, tekrar bir daha yapılmadı zira antikor seviyesi iyi durumdaydi. En azından bir süre daha koruyacağına eminiz demişlerdi.

@antika dünyadan haberin yok.

covid antikorlar 3-4 ay sonra vücuttan kayboluyor. asıl tehlike de bu zaten. geçirmiş olan bir kişinin antikorları bittiğinde, hiç covid olmamış birinden hiçbir farkı yok.

herkesin aşının peşinde oluşu biraz da bu yüzden, çünkü aşısı sürekli olunması gerekebilir ilerde covid olmamak için.

geçmiş olabilir o yüzden.

Sonsuz, bunun bir garantisi yok işte. Kardeşim mart basinda geçirdi; ağustos basında hala çok yüksekti antikor miktarı. Kesin şu zaman sonra kayboluyor denilmiyor ki bilinemez zaten. Öyle olsa şu anda her yerde '4 ay sonra antikor sıfırlaniyor' gibi haberler görürdük. Bu net bilinen bir konu değil. Genel kanı sezonluk bağışıklık sağladığı yönünde de net bir veri yok.