[]
FLV uzantılı videoları ileri geri almak
Bu videoları ileri geri alabilen başarılı bir program var mı ? Galiba playerlar video seçiyor, bazılarında istenilen dakikaya gidilebiliyor, bazılarında yapılamıyor. video seçmeden bu işi yapabilen program var mı ?
gom player bu konuda sorun çıkarmıyor bildiğim kadarıyla
- oldtimer (04.08.07 17:14:55)
total video converter ile avi'ye çevirsen daha rahat edersin.ileri geri alma sorunu yaşamazsın.dosya boyutu 2-3katına çıkar ama.
- hepi kro (04.08.07 17:32:54)
cevap olarak kabul etmeyiniz bunu ve tick'lemeyiniz.
sadece destek olmasi amaciyla gom player evet bunu tertemiz yapiyor diyerek oldtimer i destekliyorum. bu duyuruyu okurken zaten bisi izliyodum flv.
sadece destek olmasi amaciyla gom player evet bunu tertemiz yapiyor diyerek oldtimer i destekliyorum. bu duyuruyu okurken zaten bisi izliyodum flv.
- la traviata (04.08.07 23:24:17)
[]
park sensörü
arkadaşın aracına park sensörü arıyoruz, internette bulduklarımız mesafeyi göstermiyor. mesafeyi yazılı olarak gösteren bir park sensörü bulursak süper olacak.
"ben şunu kullanıyorum tavsiye ederim" diyen olursa o da olur.
"ben şunu kullanıyorum tavsiye ederim" diyen olursa o da olur.
Mesafeyi yazılı olarak gösteren bir model görmedim hiç. Mercedes/BMW/Hyundai'nin orijinal sensörleri bile mesafe ölçmüyor. Mesafeyi tam ölçmek için inşaat sektöründe mesela lazerli bir cihaz kullanılıyor ama park sensörleri lazerle çalışmıyor. Bu sebeple cm kesinliğinde ölçüm yapabileceklerini zannetmiyorum.
Eğer bulursanız link yazarsanız sevinirim, ben de merak ettim sahiden var mı diye...
Eğer bulursanız link yazarsanız sevinirim, ben de merak ettim sahiden var mı diye...
- crown (01.08.07 19:50:08)
30cm ye kadar net gösteren bir tane buldum hatta 15cm ye kadar ölçebileceğini iddia ediyor. ama biraz tuzlu 180$ civarı sanırım. tam aradığımız şey ama haddinden fazla pahalı. gidip kameralısını alırım o fiyata
www.cenmax.com.tr
www.cenmax.com.tr
- kimlanbu (01.08.07 20:01:18)
mesafe mi? park ederken mesafe değil çarpmamak esas olduğu için sanıyorum daha çok bip bip öten modeller mevcut. size mesafeli değil kameralı modellerden lazım bence.
- ozdek (01.08.07 20:27:02)
bip bip öten modellerde sürekli biiiip sesi geldiğinde ne kadar kaldığını anlayamıyorsunuz. şöyle silme park etmek için yardımcı olacak bir sistem lazım. tabi 400 küsur ytl veremeyeceğiz o yüzden kameralı sistem alamıyoruz.
- kimlanbu (02.08.07 12:49:48)
[]
windows ve işlemci
misal windows 98 çıktığında intelin günümüzdeki işlemcileri yoktu.
soru : windows 98 şimdiki bu işlemcileri nasıl kullanıyor ? İşlemcilerin belli bir tasarım standardı mı var ? Giriş, çıkış,cache'in vs nin yeri aynı sadece hız ve kapasiteleri mi farklı ?
saçma bir soruysa onu da belirtin :)
soru : windows 98 şimdiki bu işlemcileri nasıl kullanıyor ? İşlemcilerin belli bir tasarım standardı mı var ? Giriş, çıkış,cache'in vs nin yeri aynı sadece hız ve kapasiteleri mi farklı ?
saçma bir soruysa onu da belirtin :)
yine tamamen salliyorum; hani bi os ya da oyun felan ciktiginda minimum sistem gereksinimleri falan derler bu onla ilintili birsey olsa gerek ki 98de ilk ciktiginda biseyler istiyordu tam hatirlamiyorum ama en az 32mb ram 400mb hdd falan. sanirim isletim sistemi sekillenirken belli bir asamadan sonra minimum kriterler belli oluyor ve sistem mimarisi bunun uzerine cikiliyor. donanimda yukariya dogru cikildiginda da elbette isletim sisteminin de belli sinirlari oldugunu (kendine ait maksimum hizi oldugunu) dusunmekteyim.
- notorious (31.07.07 23:50:05)
Bildigim kadari ile oldukca standart islemcilerin ana hatlari. Ama her yeni cikan urunde islemcinin kendi icinde yapabildikleri artiriliyor. Birde bu tur urunlerin hepsi eskiye uyumlu tasarlanir asil olay bu sanirim. Tabii yinede farkliliklar olabiliyor, mesala MacOS isletim sistemini artik intel islemciler ile calistirabiliyoruz ama daha eski intel islemcilerde calismiyordu cunku cpu'da onun kullandigi bazi operation setler tanimli degildi. yamuluyorda olabilirim.
- badseed (01.08.07 00:20:44)
x86 işlemciler hep geriye doğru uyumlu tasarlanıyor. eski instructionlar, registerlar, flaglar vs muhafaza ediliyor. o yüzden sorun çıkmıyor.
core2duo cpu'lu bir sisteme ms-dos kurulsa yine çalışacaktır... os yazılırken varolan instructionlar olduktan sonra, sse-mmx vs eklentiler, cache size vs birşey değiştirmiyor. sadece şöyle birşey var ki, bazı zamanlamaların (display, audio vs) cpu saat hızına doğrudan bağlı yapıldığı bazı çamurlu kodlamalar daha hızlı işlemcilerde patlayabiliyor...
core2duo cpu'lu bir sisteme ms-dos kurulsa yine çalışacaktır... os yazılırken varolan instructionlar olduktan sonra, sse-mmx vs eklentiler, cache size vs birşey değiştirmiyor. sadece şöyle birşey var ki, bazı zamanlamaların (display, audio vs) cpu saat hızına doğrudan bağlı yapıldığı bazı çamurlu kodlamalar daha hızlı işlemcilerde patlayabiliyor...
- nop (01.08.07 00:22:07)
İşlemcilerin belli bir mimarisi olur. Mesela günümüzde çoğu işlemci Intel'in x86 mimarisini kullanmaktadır. Programlar mimarilere göre yazılır. Windows sanırım x86 için yazıldığı gibi 64-bit başka bir mimari için daha yazılmıştır. (Emin değilim bu konuda).
- fredi (01.08.07 00:22:50)
bu, programlamada ve bilgisayar mimarisinde "makina dili" denen olay. çok eskiden dediğiniz doğruydu, yani bazı sistemler bazı donanımlarla çalışmazdı. eğer program dili o makina diline uyuyorsa çalışırdı. ancak "donanım arayüzü" gibi garip isimlerle bu sistem geliştirildi."yani işlemcinin nasıl işlem yaptığı, işletim sistemini etkilemiyor. aradaki geçişi sağlayan şeyler arayüzler.
en basit şöyle örneklendirebilirim, bios ve anakart bu işi yapıyor mesela bir miktar. chipset uyumlu işlemciler ve ana kartlar var. bir anakart 775 chipset uyumlu ise, ona uygun işlemci takılıyor. bu anakart, win98'i de çalıştırabiliyor, dos'u da. çünkü işletim sistemi komutlarını tanıyabiliyor. onları da en son teknoloji uzaylı ürünü olsalar bile işlemcilere gönderebiliyor, çünkü anakart işlemci ile uyumlu.
biliyorum hiç beceremedim anlatmayı, ama öyle işte. özetle, işletim sistemi, arayüz ile bağlantı kurabildiği sürece, o arayüzün altında nasıl bir teknoloji olduğu önemli değil.
en basit şöyle örneklendirebilirim, bios ve anakart bu işi yapıyor mesela bir miktar. chipset uyumlu işlemciler ve ana kartlar var. bir anakart 775 chipset uyumlu ise, ona uygun işlemci takılıyor. bu anakart, win98'i de çalıştırabiliyor, dos'u da. çünkü işletim sistemi komutlarını tanıyabiliyor. onları da en son teknoloji uzaylı ürünü olsalar bile işlemcilere gönderebiliyor, çünkü anakart işlemci ile uyumlu.
biliyorum hiç beceremedim anlatmayı, ama öyle işte. özetle, işletim sistemi, arayüz ile bağlantı kurabildiği sürece, o arayüzün altında nasıl bir teknoloji olduğu önemli değil.
- harzem (01.08.07 00:27:14)
[]
vantilatöre karşı konuşmak
Sesi elektronik olarak sanki vantilatöre karşı konuşuyormuşuz gibi yapan bir devre tasarlamak istiyorum ama bu olayın nasıl oluştuğunu öğrenmem lazım. sese o sırada ne oluyor (frekansına, genliğine vs)
google da aradım ama sanırım kullandığım anahtar kelimeler yanlış. bi buldurursanız çok sevinirim.
google da aradım ama sanırım kullandığım anahtar kelimeler yanlış. bi buldurursanız çok sevinirim.
"amplitude modulation" yapan bir devre isinizi gorur gibi sanki. ama tabi o genligi neye gore ayarlayacaksiniz, o zor bir konu. muhtemelen vantilatorun uzakligi, donus hizi, sesin vantilatore gelis acisi gibi etmenler isin icine girebilir.
olayin olusu ise bence soyle: vantilatore karsi konusuldugu zaman, once ses normal yollarla kulaginiza ulasiyor (sanki vantilator yokmuscasina). daha sonra ise vantilator kanatlarindan gelen yansimalar kulaga ulasiyor, ve bu sesin normal genligini degistiriyor. tabi bu yansimalarin oldugu yuzey surekli degistigi icin yansimalarin genligi, gelis acisi filan da surekli degisiyor.
tabi eger sesinizin frekansi cok hizli degisirse, farkli frekansta iki sesin ust uste binmesi de soz konusu olabilir. ama bu buyuk ihtimal ancak sentetik olarak gerceklesebilir, zira sesin hizi havada 300 kusur metre bolu saniyeydi yanlis hatirlamiyorsam.
olayin olusu ise bence soyle: vantilatore karsi konusuldugu zaman, once ses normal yollarla kulaginiza ulasiyor (sanki vantilator yokmuscasina). daha sonra ise vantilator kanatlarindan gelen yansimalar kulaga ulasiyor, ve bu sesin normal genligini degistiriyor. tabi bu yansimalarin oldugu yuzey surekli degistigi icin yansimalarin genligi, gelis acisi filan da surekli degisiyor.
tabi eger sesinizin frekansi cok hizli degisirse, farkli frekansta iki sesin ust uste binmesi de soz konusu olabilir. ama bu buyuk ihtimal ancak sentetik olarak gerceklesebilir, zira sesin hizi havada 300 kusur metre bolu saniyeydi yanlis hatirlamiyorsam.
- papado (27.07.07 22:45:31)
vantilatöre karşı konuşulduğunda, kanatlar saniyede bilmem kaç defa sesin önünden geçiyor. her kanat geçişinde yansıyan ses artıyor, kanat geçip de iki kanadın arasındaki boşluğa geldiğinde ise sesin yansıması azalıyor. yani ses sürekli olarak yansıyor veya yansımıyor veya yarım yansıyor. bunu da sesin şiddetini sinüs dalgası şeklinde arttırıp azaltarak taklit edebilirsiniz. sesin desibel'i 20 ise mesela, 15 ile 25 arasında saniyede 60 defa götürüp getirerek vantilatöre benzer bir ses elde etmenin mümkün olabileceğine inancım tamdır.
- harzem (27.07.07 23:07:17)
Daha gerçekçi bir simülasyon için salt amplitude modulation yerine gain reduction yapacak bir filtre de kullanabilirsin. vantilatörün pervanesi sesin geçişini scale etmekle kalmayıp, bir filtre etkisi de görüyor.
Deneylerini Pure Data gibi bir ortamda kolayca yapabilirsin(ama pd öğrenmen gerek önce tabi)
Ben böyle bir şey modelleyecek olsam izleyeceğim yol şu olurdu:
Ses kaynaktan çıkıyor --> 2 ayrı birime gidiyor. Ancak bu birimlere aynı anda verilmiyor, bir sinüs dalgası ile scale edilerek bir birime, o scale değerinin 1 den çıkarılmış haliyle(1-x) de öbür birime gidiyor. Misal bir sol birim bir sağ birim var diyelim. Sol birime sesin tamamı giderken sağ birime koca bir "hiç" gidiyor, sol birime 0.5 katı giderken sağa da 0.5 katı gidiyor, sağa 1 giderken sola yine sıfır. Yani sonuçta bu iki birimin toplam çıktısı 1 edecek her halükarda.
Neyse, bu birimlerden biri sese dokunmayacak, diğerinde ise bir lowpass filtre olacak. Duruma göre bandpass de denenebilir.
Bu iki birim de çıkışa bağlı olacak.
Bu durumda çıkışa belirli periyotlarla ellenmemiş ses ve filtrelenmiş ses gidecek. Sesi iki birime dağıtan sistemin frekansı vantilatörün dönüş hızını belirlerken lowpass filtrenin cutoff frekansı veya bandpassin gaini ve seçilen frekansı efektin etkisini arttırıp azaltacak(vantilatöre uzaklığın gibi algılanabilir).
Özetle, ses periyodik olarak bir etki alanına girip çıkmalı. Bu etki alanının etkisi basit bir filtre ile modellenebilir diye düşünüyorum.
Kolay gele.
Deneylerini Pure Data gibi bir ortamda kolayca yapabilirsin(ama pd öğrenmen gerek önce tabi)
Ben böyle bir şey modelleyecek olsam izleyeceğim yol şu olurdu:
Ses kaynaktan çıkıyor --> 2 ayrı birime gidiyor. Ancak bu birimlere aynı anda verilmiyor, bir sinüs dalgası ile scale edilerek bir birime, o scale değerinin 1 den çıkarılmış haliyle(1-x) de öbür birime gidiyor. Misal bir sol birim bir sağ birim var diyelim. Sol birime sesin tamamı giderken sağ birime koca bir "hiç" gidiyor, sol birime 0.5 katı giderken sağa da 0.5 katı gidiyor, sağa 1 giderken sola yine sıfır. Yani sonuçta bu iki birimin toplam çıktısı 1 edecek her halükarda.
Neyse, bu birimlerden biri sese dokunmayacak, diğerinde ise bir lowpass filtre olacak. Duruma göre bandpass de denenebilir.
Bu iki birim de çıkışa bağlı olacak.
Bu durumda çıkışa belirli periyotlarla ellenmemiş ses ve filtrelenmiş ses gidecek. Sesi iki birime dağıtan sistemin frekansı vantilatörün dönüş hızını belirlerken lowpass filtrenin cutoff frekansı veya bandpassin gaini ve seçilen frekansı efektin etkisini arttırıp azaltacak(vantilatöre uzaklığın gibi algılanabilir).
Özetle, ses periyodik olarak bir etki alanına girip çıkmalı. Bu etki alanının etkisi basit bir filtre ile modellenebilir diye düşünüyorum.
Kolay gele.
- kurukafa (28.07.07 00:46:35)
^^vouv, çok çılgın şeyler dönüyor bu başlıkta.
- derek vim (28.07.07 01:05:50)
Dedigim sistemi denedim hemen. gayet iyi calisiyor, su an mikrofonum olamdigi icin vokalle deneyemedim ama muzikle 1000 hz lowpass cutoff civarinda gayet tatminkar sonuc vermekte bence.
Sistem soyle:
img50.imageshack.us
Sistem soyle:
img50.imageshack.us
- kurukafa (28.07.07 01:11:52)
cevaplar için çok teşekkürler, ne yalan söyleyeyim bu kadarını beklemiyordum :) pure data öğrenemem şu anda ama simulink ile verdiğin diyagramı kurmaya başladım bile :)
- kimlanbu (28.07.07 13:55:15)
[]
sağ tuş/kopyala engeli
bazı siteler kopya koruması koyar ya. misal bir resmi kaydedeceksiniz sağ tuşa tıklarsınız "hoop hemşerim yasak" gibi mesajlar çıkar.
bunları aşmanın kolay yolu sol tuşa basılı tutup sağ tuşa basmak, çoğu site yer.
ama aşağıdaki siteden ne yazı ne de resim kopyalayabiliyorum.
kaynağı görüntüle yapmadan yazıyı, hard diskime sayfayı kaydetmeden de resimleri kopyalama imkanım var mı ? işimi hallettim ama sinir oldum vardır bir yolu herhalde ?
www.uoguelph.ca
bunları aşmanın kolay yolu sol tuşa basılı tutup sağ tuşa basmak, çoğu site yer.
ama aşağıdaki siteden ne yazı ne de resim kopyalayabiliyorum.
kaynağı görüntüle yapmadan yazıyı, hard diskime sayfayı kaydetmeden de resimleri kopyalama imkanım var mı ? işimi hallettim ama sinir oldum vardır bir yolu herhalde ?
www.uoguelph.ca
mouse vasitasiyla istenen metin ya da fotograf secilir(yani mavi "sey" icine alinir). ctrl+c yapilir.word acilir ctrl+v yapilir.
hatta isteniyorsa tum sayfa bile alinabilir. ctrl+a yapilir sonrasinda ctrl+c ve word sayfasina ctrl+v yapilir.
hatta isteniyorsa tum sayfa bile alinabilir. ctrl+a yapilir sonrasinda ctrl+c ve word sayfasina ctrl+v yapilir.
- mandayuvasi (27.07.07 01:02:04)
Opera ile açınca sağ tıklayıup save as diyebiliyorsunuz. Kullandıkları script sadece IE ve Firefox'da çalışıyor...
- crown (27.07.07 01:02:59)
opera desteklemiyor sitedeki kodu, kopyalanıyor yani. bu arada guzel kodmus mavi sey icine bile alınmıyor.
edit: gec kalmısım
edit: gec kalmısım
- sourlemonade (27.07.07 01:07:05)
kod body etikesinin icinde yaziyor kullanmak isteyenler icin :)
body ondragstart="return false" onselectstart="return false" onContextMenu="return false"
ie7de Sayfa menusu altinda word for windows ile duzenle gibin bi$i var, yazilari o yolla almak daha kolay. resimler icin kaynaga bakmak gerekiyor.
body ondragstart="return false" onselectstart="return false" onContextMenu="return false"
ie7de Sayfa menusu altinda word for windows ile duzenle gibin bi$i var, yazilari o yolla almak daha kolay. resimler icin kaynaga bakmak gerekiyor.
- notorious (27.07.07 01:13:04)
ben gayet guzel bir sekilde aldim mavi sey icine.
- mandayuvasi (27.07.07 01:13:06)
bu verdiğim sitede ctrl+c işe yaramıyor. firefox ile mouse yardımıyla seçebiliyorsunuz ama kopyalayamıyorsunuz, ie ile açınca durum daha da beter seçtirmiyor bile.
opera ile açmak gerçekten işe yaradı teşekkürler :)
opera ile açmak gerçekten işe yaradı teşekkürler :)
- kimlanbu (27.07.07 01:15:37)
belirteyim o zaman. firefox kullaniyorum. sag tus yemiyo. ama secebiliyorum mouse ile .kisayollarla halledebiliyorum copy paste isini.
- mandayuvasi (27.07.07 01:17:30)
ben siteyi bile açamadım, hiç konuşmıyım o zaman.
- pispinti (27.07.07 01:36:58)
- zakk (27.07.07 01:57:16)
printscreen de i$e yarar bi yontem. ben oyle yapiyorum misal.
- gxix (27.07.07 03:44:52)
sağ tuşa basılı tutarken enter'a da basılı tutmak gibi bir yöntem vardı yıllar evvel işe yarayan.
- colg fusion (27.07.07 04:40:48)
bunun için pluginler falan vardı js falan yüklemiyor mesela.proximitron muydu neydi öyle bir şey hatırlıyorum hatta bütün sayfaları istediğin gibi modifiye edebildiğin bir proxy gibi bağlanırdın. ah ah ne günlerdi..
- ozdek (27.07.07 09:07:59)
ben firefox kullanıyorum, hem sağ hem sol tıklayabiliyorum, yazıları seçebiliyorum. benim firefox mu bozuk ulan :S
IE'de ise tebrik ettim hiçbir şey çalışmıyor.
IE'de ise tebrik ettim hiçbir şey çalışmıyor.
- harzem (27.07.07 10:23:40)
Hee he he he.
Askerde playboy sitesinde tesadüfen keşfettiğim ama mantık dolu yöntem:
Sağ tık işini uzunca süre ve hızlı hızlı yapmak. Sayfanın farklı farklı yerlerinde, böylke arada sırada sol tık falan da sokuşturabilirsin. Script senin kadar hızlı çalışamadığı için, 8-10 sefer içinde birinde sağ tık menüsü açılıyordu. Yani aletin kafası karışıyordu bir nevi... :)
Bir dene istersen.
Askerde playboy sitesinde tesadüfen keşfettiğim ama mantık dolu yöntem:
Sağ tık işini uzunca süre ve hızlı hızlı yapmak. Sayfanın farklı farklı yerlerinde, böylke arada sırada sol tık falan da sokuşturabilirsin. Script senin kadar hızlı çalışamadığı için, 8-10 sefer içinde birinde sağ tık menüsü açılıyordu. Yani aletin kafası karışıyordu bir nevi... :)
Bir dene istersen.
- delikan76 (27.07.07 23:55:27)
Firefox 2.0.0.5 ile gayet güzel resim/yazı seçiliyor ("mavi şey") ve ctrl+c ile kopyalanıyor ama sağ tuş çalışmıyor.
- t (28.07.07 00:38:13)
[]
cookie ler ile ilgili bir soru
misal ekşi sözlüğün bilgisayarımda oluşturduğu cookileri başka bir site okuyabilir mi ?
ya da herhangi bir site bilgisayarımdaki cookielerin hangi sitelere ait olduğunu görebilir mi ?
trojan yok var sayıyorum ayrıca active x çalıştırmasına da izin vermediğimi varsayıyorum.
ya da herhangi bir site bilgisayarımdaki cookielerin hangi sitelere ait olduğunu görebilir mi ?
trojan yok var sayıyorum ayrıca active x çalıştırmasına da izin vermediğimi varsayıyorum.
sitede bir açık yoksa göremez. ancak açık varsa xss var, xss varsa her şey mümkün
+ tarayıcıda da bir açık olmadığını varsayıyorum tabii, zira sanırım firefoxda benzer bir açık var
+ tarayıcıda da bir açık olmadığını varsayıyorum tabii, zira sanırım firefoxda benzer bir açık var
- yuxel (25.07.07 16:14:25)
bu ya$andi zaten, o zaman cookilerden kaynaklandigi falan soylenmi$ti ama bilmiyorum belki hala duruyordur bazi entryler okuyalim bakalim hep beraber..
(bkz: sozlugun hacklenmesi)
(bkz: sozlugun hacklenmesi)
- notorious (25.07.07 17:01:10)
o cookieler bir xss açığıyla çalınmıştı sanırım. yani sonuçta sitedeki bir açık yüzünden olmuştu.
- yuxel (25.07.07 18:01:30)
sanırım o yüzden sözlükte cookie olsa dahi ip niz değişirse şifreyi bi daha yazıyosunuz.
- ozdek (25.07.07 20:25:35)
o sadece güvenliği bir adım daha arttırabilir, ancak dediğim gibi xss çok ama çok tehlikeli bi' şey.
javascript çok büyülü bir dünya olduğundan o ip kontrolü bile aşılabilir.
javascript çok büyülü bir dünya olduğundan o ip kontrolü bile aşılabilir.
- yuxel (25.07.07 23:27:43)
[]
trafikte adam dövmek
Diyelim bir araç sürücüsü bana küfretti, durup kavga etsem ve herhangi bir yerini kırsam. misal burnunu veya kolunu kırdım. başıma neler gelebilir (hukuki olarak) ? bana dava açabilir mi, aracım bağlanır mı, hapis yatar mıyım, benden tazminat alabilir mi ?
kavga durumunda standart hukuk geçerlidir. yani aracın bağlanmaz, ancak yolda yürüyen iki kişi kavga ettiğinde ne ceza alıyorsa sen de onu alırsın. trafik ile ilgili olmaz alacağın ceza.
tabi neden kavga ettiğiniz trafikle ilgili olabilir, ancak adam hatalı sollama yapmış olsa ve 8/8 suçlu olsa bile, küfreden adamla kavga etmenin cezası neyse onu alırsın, trafik suçunun etkisi olmaz.
tabi neden kavga ettiğiniz trafikle ilgili olabilir, ancak adam hatalı sollama yapmış olsa ve 8/8 suçlu olsa bile, küfreden adamla kavga etmenin cezası neyse onu alırsın, trafik suçunun etkisi olmaz.
- harzem (25.07.07 14:19:45)
hukukunu bilmem ama cok feci rahatlarsin.
- gxix (25.07.07 15:08:30)
trafikten bağımsız olarak ceza hukuku anlamında kasten müessir fiil(adam yaralama) suçunu işlemiş olursun. bu suç mağdurun şikayetine bağlıdır. trafikte olsun olmasın birinin ağzını burnunu dağıtırsan adamın şikayetiyle beraber ilgili suçtan yargılanmaya başlarsın. bunun yanında özel hukuk anlamında da haksız fiil sonucu adam senden maddi/manevi tazminat talep edebilir. (adamın küfür etmesi de hem ceza hukuku anlamında hem de özel hukuk anlamında hafifletici/indirici sebep teşkil edebilir.)
- nesilsiz (25.07.07 15:56:42)
Örnek bir davranış sergilemiş olursun. Ama geliştirmek gerekir. Nasıl?
- Sonra gelip senden rüşvet isteyecek olan memur ve görevlilerin bir tarafına o kırdığın kolu sokmalısın.
- Sonra yargı karşısına çıkartacaklardır seni, bu süreç boyunca kırmaya dövmeye devam etmelisin.
- Mahkemede yargıcın tokmağı ile benzer çalışmaları sürdürmeli ve iyi döven güçlü bir insan olduğun için beraat etmeli ve "temizlik" yapmaya devam etmek adına ülke meseleleri için de kollarını sıvayıp eğitim, turizm, demokrasi, ekonomi gibi konulara da el (sıkılı halde yumruk, olmaz ya da yetmezse tekme, nasır ya da yorulma incinme durumları için sopa, modernleşme adına ak-47, colt, apachi, f16, tomahawk....) atmalısın.
Haksızlıklara karşı gelmek, haddini bilmeyene haddini bildirmek kolay değil. Küfretmeye karşılık "dayak"ı amaç edinmek ile ilgili olarak ekşi'de geçen hafta'nın en iyisi (1. olan) genelde benzer bir düşünceyi artık "çare" olarak hayal eden, aslında yapmayacaksa da "keşke" diyen hepimiz için iyi bir örnek olabilir.
Not ve sorular:
- Küfretmek suç mudur? Küfretmek ne işe yarar? Küfredilen insan küfürden ne zarar görür? Küfreden insan ne hissederek bunu yapar?
- Küfreden insanın amacının dayak yemek isteyip istemediğini, ya da kaşındığını, yani bir kavga için başlangıç nedeni arayıp aramadığını nasıl anlarız? (mesela: "Saat, kaç- 2 abi - neden 3 değil orspuçucuuu (küt!))
-Trafikte küfür etmek mi iyidir, kavga etmek mi?
-Trafikte küfür yediğinizde bunun için kanunlardan yardım dilerseniz, yardım için yola çıkılırsa, yola çıkan kişi ya da kuruma mensup kişiler de (en azından içlerinden) size küfrederler mi? Sonucunda yardım alabilir misiniz?
-Trafikte dayak yeme ihtimaline karşı, haklı da olsa sinirlenip en azından küfretme hakkı olabilir mi?
-Minibüs ya da belediye otobüsü şoförleri, senin benim paralarımızla aldıkları maaş ile yine aynı kaynaktan altlarına verilen "hizmet" amaçlı otobüsleri kullanırken canımızı çıkarmak istediklerinde, ya da bizi aşağıladıklarında küfretme hakkımız olmalı mı?
- Size yolda haksız yere küfür eden insanların yaşadığı bir coğrafyada sopayı asıl hakeden başkaları var mıdır? Var ise ve bunlara sopa atma şansımız artık kalmamış ise küfredenleri dövmeye kalkmak ne işe yarar? Bunlar bir nevi çoğunluk haline gelmiş olabilirler mi? Bunları dövmek tırnak içinde(-ki kirlerle beraber karışmış ya da değil) haklı nedenlerle olsa da sonra adamlar toplanıp seni bulurlar mı? Bulamayan bir gariban ise buna sopa atınca insanın kendisi rahatlasa dahi bir üzüntü duymaz mı?
- Bu ülkede ehliyet almak için çok iyi rol mü yapmak gerekiyor ki insanlar trafikte araç kullanmanın yolu ve yordamından ziyade birbirlerine el kol hareketi, bakış vs. atarak güç ve erk sahibi olmak gibi -harbiden- başarılı bir yöntem geliştirmişlerdir? Yani ehliyet sınavları aslında kast ajansı ya da oyunculuk okulu falan mıdır? Bu okullarda kamyonlara, belediye ve şehirlerarası otobüs şoförlerine eğitim verirken bu büyük araçların büyük hızlarda seyretmesinin herkesin sağlığına olduğu mu öğretilir. Öyle ise 2'ye katlanan belediye otobüsü Mercedes Firması'nın es geçtiği mekanik problemden dolayı mı 2'ye katlanmıştır? Böyle bir otobüsü 2'ye katlamak için gereken hız kaç km/saat'tir?
Sorular, notlar bitmez. kimlanbu, tahminim yukarıda yazadurduğum bu zırvalıkları yanlış anlamamıştır, zira bizzat kendim de bazen elimde olsaydı bir sürü adamı evire çevire döverdim. Ne de olsa bir yerde ben de bu memlekette yaşıyorum. Herkes, kendilerine sorulduğunda haklıdır nedense. Ve asla arıza yapıp, "Ama sen şurada yanılıyorsun." deme gafletinde bulunmayın. Belanızı skerler. Ha, 4X4 bir jeep'iniz varsa tırsabilirler, dövün dövebildiğiniz kadar. Hatta deponuzda bolca olan benzinden bir bidon alıp canlı canlı yakın. Çoktan hak etmişizdir haberimizde olanımız, olmayanımız.
Pardon.
- Sonra gelip senden rüşvet isteyecek olan memur ve görevlilerin bir tarafına o kırdığın kolu sokmalısın.
- Sonra yargı karşısına çıkartacaklardır seni, bu süreç boyunca kırmaya dövmeye devam etmelisin.
- Mahkemede yargıcın tokmağı ile benzer çalışmaları sürdürmeli ve iyi döven güçlü bir insan olduğun için beraat etmeli ve "temizlik" yapmaya devam etmek adına ülke meseleleri için de kollarını sıvayıp eğitim, turizm, demokrasi, ekonomi gibi konulara da el (sıkılı halde yumruk, olmaz ya da yetmezse tekme, nasır ya da yorulma incinme durumları için sopa, modernleşme adına ak-47, colt, apachi, f16, tomahawk....) atmalısın.
Haksızlıklara karşı gelmek, haddini bilmeyene haddini bildirmek kolay değil. Küfretmeye karşılık "dayak"ı amaç edinmek ile ilgili olarak ekşi'de geçen hafta'nın en iyisi (1. olan) genelde benzer bir düşünceyi artık "çare" olarak hayal eden, aslında yapmayacaksa da "keşke" diyen hepimiz için iyi bir örnek olabilir.
Not ve sorular:
- Küfretmek suç mudur? Küfretmek ne işe yarar? Küfredilen insan küfürden ne zarar görür? Küfreden insan ne hissederek bunu yapar?
- Küfreden insanın amacının dayak yemek isteyip istemediğini, ya da kaşındığını, yani bir kavga için başlangıç nedeni arayıp aramadığını nasıl anlarız? (mesela: "Saat, kaç- 2 abi - neden 3 değil orspuçucuuu (küt!))
-Trafikte küfür etmek mi iyidir, kavga etmek mi?
-Trafikte küfür yediğinizde bunun için kanunlardan yardım dilerseniz, yardım için yola çıkılırsa, yola çıkan kişi ya da kuruma mensup kişiler de (en azından içlerinden) size küfrederler mi? Sonucunda yardım alabilir misiniz?
-Trafikte dayak yeme ihtimaline karşı, haklı da olsa sinirlenip en azından küfretme hakkı olabilir mi?
-Minibüs ya da belediye otobüsü şoförleri, senin benim paralarımızla aldıkları maaş ile yine aynı kaynaktan altlarına verilen "hizmet" amaçlı otobüsleri kullanırken canımızı çıkarmak istediklerinde, ya da bizi aşağıladıklarında küfretme hakkımız olmalı mı?
- Size yolda haksız yere küfür eden insanların yaşadığı bir coğrafyada sopayı asıl hakeden başkaları var mıdır? Var ise ve bunlara sopa atma şansımız artık kalmamış ise küfredenleri dövmeye kalkmak ne işe yarar? Bunlar bir nevi çoğunluk haline gelmiş olabilirler mi? Bunları dövmek tırnak içinde(-ki kirlerle beraber karışmış ya da değil) haklı nedenlerle olsa da sonra adamlar toplanıp seni bulurlar mı? Bulamayan bir gariban ise buna sopa atınca insanın kendisi rahatlasa dahi bir üzüntü duymaz mı?
- Bu ülkede ehliyet almak için çok iyi rol mü yapmak gerekiyor ki insanlar trafikte araç kullanmanın yolu ve yordamından ziyade birbirlerine el kol hareketi, bakış vs. atarak güç ve erk sahibi olmak gibi -harbiden- başarılı bir yöntem geliştirmişlerdir? Yani ehliyet sınavları aslında kast ajansı ya da oyunculuk okulu falan mıdır? Bu okullarda kamyonlara, belediye ve şehirlerarası otobüs şoförlerine eğitim verirken bu büyük araçların büyük hızlarda seyretmesinin herkesin sağlığına olduğu mu öğretilir. Öyle ise 2'ye katlanan belediye otobüsü Mercedes Firması'nın es geçtiği mekanik problemden dolayı mı 2'ye katlanmıştır? Böyle bir otobüsü 2'ye katlamak için gereken hız kaç km/saat'tir?
Sorular, notlar bitmez. kimlanbu, tahminim yukarıda yazadurduğum bu zırvalıkları yanlış anlamamıştır, zira bizzat kendim de bazen elimde olsaydı bir sürü adamı evire çevire döverdim. Ne de olsa bir yerde ben de bu memlekette yaşıyorum. Herkes, kendilerine sorulduğunda haklıdır nedense. Ve asla arıza yapıp, "Ama sen şurada yanılıyorsun." deme gafletinde bulunmayın. Belanızı skerler. Ha, 4X4 bir jeep'iniz varsa tırsabilirler, dövün dövebildiğiniz kadar. Hatta deponuzda bolca olan benzinden bir bidon alıp canlı canlı yakın. Çoktan hak etmişizdir haberimizde olanımız, olmayanımız.
Pardon.
- laugh (25.07.07 16:18:09)
abi yazdıkların zırvalık değil ama karakter yapım bu, trafikte beni sıkıştıran adam üstüne üstlük camını açıp yaşına başına bakmadan bana "orospu çocuğu" diye bağırabiliyorsa benimde adamın ağzını burnunu kırmaya hakkım var.
yarını düşünen birisiyim sabıkamın olmasını istemem, ben buraya sadece
hukuki yönden yaptırımlar nelerdir bilgi almak için vurgulayarak sordum, etik midir değil midir diye sormuyorum.
yarını düşünen birisiyim sabıkamın olmasını istemem, ben buraya sadece
hukuki yönden yaptırımlar nelerdir bilgi almak için vurgulayarak sordum, etik midir değil midir diye sormuyorum.
- kimlanbu (25.07.07 17:20:33)
Yalancı bir şahit bulursan. bende arabaların arkasından gidiyordum o gün beraber işe gittik diyecek tarzda... hiç bir şey olmaz.
döv rahatla.
döv rahatla.
- cagkan (26.07.07 10:26:51)
Onun küfür etmeye hakkı var ise senin de ona girişmeye hakkın var demektir. Ama işte durum bizde öyle gitmiyor ki...
Atıyorum adam sana küfretti diye sen de ona okkalı bir küfür sallıyorsun, arabadan 5 kişi çıkıyorlar senin kolun bacağın tehlikeye giriyor ya da kuyruğu kıstırıyorsun. Nereden nasıl bir tip çıkacağı belli olmuyor hiç, yoksa ben eğer elimde olsa, yani bir yetki bir güç verseler inan şu an çıkıp bir sürü minibüs şoförü döverdim. Hepsinde de hukuken haklı çıkardım, hukuk adam gibi işlerse tabii.
Ya da herif sana küfretmişse adam gibi kapışmayı göze almış demektir. Yani erkek gibi, erkek erkeğe, hayvanlık da olsa var bu içimizde, birbirini hafiften hırpalayacak bir kavga, iki tarafa da fayda sağlar, dayak yesen bile, oh be rahatladım dersin, er gibi çıktım kapıştım dersin. Ama öyle çıkmaz, levye çıkar, bir kültürdür bizde levye, kamyon gerecidir, büyük lastik sökmek için gerekli bir edevattır kamyon lastiği patlatınca olmazsa sıçarsın. Ama otomobillerde de bulunur, o yoksa beyzbol sopası, ya da içi çelik yarım bilardo sopası, odun vs.. Bu en mertçesidir içlerinde. Yani başa çıkamayacağım bir hayvana rastlarım, madara olmayayım, "yiğit muhannattın elinden gitmesin" diye saklarsın aracında. Ama silah taşıyanı var, tanıdıklarını devreye sokup (tahmin edebileceğiniz yerlerden tanıdıklar) plakanızdan sizi evinize kadar bulup yakınlarınızın dahi başına bela olabilecek "insan"lar var memlekette. Kafayı koymadan önce ellerin arasına alıp, yola çıkmadan önce salavat getirip çıkmak gerek bu memlekette yola.
Ha, bir de şanslıdır aracı olan. Camı kapatırsın, trafik yoğun değilse bela olandan kaçarsın. Peki ya minibüste, otobüste giden insanlar ne olacak? Ağzımızı sıçıyor adamlar abi, ses edemiyoruz, eden yok çünki. Birileri çıkıp buna (çok geyikçe gelebilir ama değil) bir şeyler yapalım dese ben varım. Bu dolmuşçuların (hepsi değil tabii, ama önemli bir kısmı) minibüsçülerin, seçimden sonra daha da azan iett şoförlerinin kudurmuşluklarına hukuken yapılacak bir şeyler varsa ben de varım, hem de seve seve.
İnsanların onurunu kırıyorlar, para vererek hizmet almak için biniyorsun ama seni aşağılıyorlar, senin gibi bir sürü insanın hayatını kendi sıkıntıları için tehlikeye sokuyorlar falan da falan. Abi İstinye-Beşiktaş hattında daha 18'ini doldurmamış herif minibüs sürüyor. Gözlerime inanamadım; bir tane ama bir tane insan evladı çıkıp sormadı senin ehliyetin var mı, hepimizin canını taşıyorsun diye?
Ah, hukuken çözülmesi çok güzel olurdu ama çözülmediğini görünce insanın canı nasıl istiyor biliyor musun şöyle kalın bir sopayla döndüre döndüre dövmeyi.
Atıyorum adam sana küfretti diye sen de ona okkalı bir küfür sallıyorsun, arabadan 5 kişi çıkıyorlar senin kolun bacağın tehlikeye giriyor ya da kuyruğu kıstırıyorsun. Nereden nasıl bir tip çıkacağı belli olmuyor hiç, yoksa ben eğer elimde olsa, yani bir yetki bir güç verseler inan şu an çıkıp bir sürü minibüs şoförü döverdim. Hepsinde de hukuken haklı çıkardım, hukuk adam gibi işlerse tabii.
Ya da herif sana küfretmişse adam gibi kapışmayı göze almış demektir. Yani erkek gibi, erkek erkeğe, hayvanlık da olsa var bu içimizde, birbirini hafiften hırpalayacak bir kavga, iki tarafa da fayda sağlar, dayak yesen bile, oh be rahatladım dersin, er gibi çıktım kapıştım dersin. Ama öyle çıkmaz, levye çıkar, bir kültürdür bizde levye, kamyon gerecidir, büyük lastik sökmek için gerekli bir edevattır kamyon lastiği patlatınca olmazsa sıçarsın. Ama otomobillerde de bulunur, o yoksa beyzbol sopası, ya da içi çelik yarım bilardo sopası, odun vs.. Bu en mertçesidir içlerinde. Yani başa çıkamayacağım bir hayvana rastlarım, madara olmayayım, "yiğit muhannattın elinden gitmesin" diye saklarsın aracında. Ama silah taşıyanı var, tanıdıklarını devreye sokup (tahmin edebileceğiniz yerlerden tanıdıklar) plakanızdan sizi evinize kadar bulup yakınlarınızın dahi başına bela olabilecek "insan"lar var memlekette. Kafayı koymadan önce ellerin arasına alıp, yola çıkmadan önce salavat getirip çıkmak gerek bu memlekette yola.
Ha, bir de şanslıdır aracı olan. Camı kapatırsın, trafik yoğun değilse bela olandan kaçarsın. Peki ya minibüste, otobüste giden insanlar ne olacak? Ağzımızı sıçıyor adamlar abi, ses edemiyoruz, eden yok çünki. Birileri çıkıp buna (çok geyikçe gelebilir ama değil) bir şeyler yapalım dese ben varım. Bu dolmuşçuların (hepsi değil tabii, ama önemli bir kısmı) minibüsçülerin, seçimden sonra daha da azan iett şoförlerinin kudurmuşluklarına hukuken yapılacak bir şeyler varsa ben de varım, hem de seve seve.
İnsanların onurunu kırıyorlar, para vererek hizmet almak için biniyorsun ama seni aşağılıyorlar, senin gibi bir sürü insanın hayatını kendi sıkıntıları için tehlikeye sokuyorlar falan da falan. Abi İstinye-Beşiktaş hattında daha 18'ini doldurmamış herif minibüs sürüyor. Gözlerime inanamadım; bir tane ama bir tane insan evladı çıkıp sormadı senin ehliyetin var mı, hepimizin canını taşıyorsun diye?
Ah, hukuken çözülmesi çok güzel olurdu ama çözülmediğini görünce insanın canı nasıl istiyor biliyor musun şöyle kalın bir sopayla döndüre döndüre dövmeyi.
- laugh (26.07.07 12:43:26)
[]
firefox eklenti problemi
firefox "güncellim mi abi" diye sorduğunda evet dedim ve 2.0.0.5 sürümüne yükselttim.
bütün eklentiler devre dışı kaldı, etkin hale getireyim dedim olmadı, bende hepsini kaldırdım. firefoxu tekrar başlattım ama hiç birisi silinmemiş aynen eklentiler listesinde duruyor ve "firefox baştan başlatıldığında kurulacak" yazıyor. firefoxu, windowsu her şey ibaştan başlattım bana mısın demiyor.
firefoxu sildim. registry artıklarını sildim, program files altındaki artıklarını sildim. temiz temiz baştan kurdum ama gene eklentiler listesi dolu ve hiçbiri aktif değil.
sorum şu ki, problem ne, nasıl düzelteceğim ? sadece eklentiler listesinden silsem de yeter, eklenti dosyaları nerede tutuluyor ? (program files/mozilla firefox demeyin, klasörü komple uçurdum bana mısın demiyor)
bütün eklentiler devre dışı kaldı, etkin hale getireyim dedim olmadı, bende hepsini kaldırdım. firefoxu tekrar başlattım ama hiç birisi silinmemiş aynen eklentiler listesinde duruyor ve "firefox baştan başlatıldığında kurulacak" yazıyor. firefoxu, windowsu her şey ibaştan başlattım bana mısın demiyor.
firefoxu sildim. registry artıklarını sildim, program files altındaki artıklarını sildim. temiz temiz baştan kurdum ama gene eklentiler listesi dolu ve hiçbiri aktif değil.
sorum şu ki, problem ne, nasıl düzelteceğim ? sadece eklentiler listesinden silsem de yeter, eklenti dosyaları nerede tutuluyor ? (program files/mozilla firefox demeyin, klasörü komple uçurdum bana mısın demiyor)
mozilla bilmem ama C:\Documents and Settings\user\Application Data altinda olabilir diyorum, gerci siz bakmissinizdir ama.
- notorious (24.07.07 00:35:27)
ahanda burda tutulur normalde
C:\Documents and Settings\USERNAME\Application Data\Mozilla\Firefox\Profiles\RANDOM.default\extensions
C:\Documents and Settings\USERNAME\Application Data\Mozilla\Firefox\Profiles\RANDOM.default\extensions
- ozdek (24.07.07 08:29:35)
[]
ucuz yollu pas sökücü
Pas sökücü sprey ve tozlar varmış galiba. Hangisi işe yarar, pahalı mıdır, hepsi işe yarar mı ?
Esas sorum ise illa bunlardan almak zorunda mıyız, babadan kalma teknikler var mıdır ?
Esas sorum ise illa bunlardan almak zorunda mıyız, babadan kalma teknikler var mıdır ?
wd-40 her derde deva
- x daemon (23.06.07 01:56:45)
[]
Türk Tarihi
Yapılan bütün savaşlara, sonuçlarına, sebeplerine; İmzalanan bütün antlaşmalara, kurulan bütün devletlere, toptan ulaşabileceğim güvenilir bir site var mı ?
hayır bence tarih okullarda okutulan kitaplardan öğrenilmez.. nette gizlitarih.com die bi site vardı yamulmuyosam, iyiydi orası..ha ben hayvanlar gibi kasıp işin bokunu çıkaracam diyosan osmanlıca öğren git, osmanlı arşivlerini oku, çözümle, emin ol okumaya başladığında orgazmdan daha ho$ bir hedenin ficudunda dolandığını hissedeceksin
- tahret muslugu (19.08.07 23:35:26)
[]
film baskı devreler
hani cep telefonlarının falan içinden çıkar ya film şeklinde esnek bir plastiğin üstüne devre çizilmiştir ve üstüne bir kaç milimetrelik dirençler falan monte edilmiştir.
bunu Türkiye de yapan var mı ? çok feci fikirlerim var.
bunu Türkiye de yapan var mı ? çok feci fikirlerim var.
Bildiğim kadarıyla Türkiye'de üreten firma yok. üretiyorum diyen de mutlaka sipariş verip G.Kore veya Çin'de yaptırıyordur.
FPC çok ucuza malolan birşey ama üretim adedi çok yüksek olmalı.
www.speedypcb.com
www.welsa.com
Bunlar gibi bir dolu Çinli firmadan fiyat teklifi alabilirsin.
Fikrin nedir bilmiyorum ama eğer flex pcb ve üzerinde LED direnç gibi devre elemanlarıysa olay, membran panel de yaptırabilirsin. GD elektronik var bizim iş yaptırdığımız, Sultanbeyli'de yeri.
www.gd.com.tr
FPC çok ucuza malolan birşey ama üretim adedi çok yüksek olmalı.
www.speedypcb.com
www.welsa.com
Bunlar gibi bir dolu Çinli firmadan fiyat teklifi alabilirsin.
Fikrin nedir bilmiyorum ama eğer flex pcb ve üzerinde LED direnç gibi devre elemanlarıysa olay, membran panel de yaptırabilirsin. GD elektronik var bizim iş yaptırdığımız, Sultanbeyli'de yeri.
www.gd.com.tr
- nop (12.06.07 19:39:41)
linkler için çok teşekkürler çok makbule geçti ayrıca membran panel konusunda bilgim yok o da esnek mi ?
çinden sipariş verecek kadar çok lazım olacağını sanmıyorum ilk önce denemek için 5-10 tane lazım olur en fazla.
çinden sipariş verecek kadar çok lazım olacağını sanmıyorum ilk önce denemek için 5-10 tane lazım olur en fazla.
- kimlanbu (12.06.07 21:06:59)
evet membran panel de ince ve esnek ama fpc kadar ince değil tabi ki. endüstriyel cihazların kontrol panellerinde (tuş takımı vs) kullanılıyor, görmüşsündür:
img.tfd.com
805 LED ve direnç monte edebiliyorlar üstüne
img.tfd.com
805 LED ve direnç monte edebiliyorlar üstüne
- nop (13.06.07 11:16:39)
[]
geometri sorusu
visual basic.net ile kolay yoldan "donut" yani ortası delik bir daire çizdirmeye çalışıyorum. vb nin mantığı ona bir dikdörtgen tanımlamanız, ve onunda içine bir elips veya daire yerleştirmesi.
verdiğiniz kenar değerleri aynıysa yani bir kare tanımladıysanız size bir daire çiziyor, eğer kenar değerleri farklıysa verdiğiniz dikdörtgenin içine bir elips oturtuyor.
gelelim sorunuma. şekilden de görüldüğü gibi çapları ve renkleri farklı 2 adet daire çizdirebiliyorum ama merkezleri arasında kayma olduğundan istediğim şekli elde edemiyorum.
büyük karenin kenarı a1, küçük karenin kenarı a2 olsun. hesaplarıma göre merkezleri arasındaki fark
((a1*kök2)/2) - (a2*kök2) (mutlak değerini de alıyorum)
ama buna rağmen merkezleri hala kayık. kullandığım değişkenlerin tipini double yaptım gene hassasiyeti değişmedi.
matematiksel olarak bu iki dairenin merkezleri arasındaki farkı nasıl ifade edebiliriz ? benim yazdığım ifadenin bir yanlışı var mı ?
eğer beceremezsem bu basit olay için aşağıdaki linkteki kodu yazıp programı gereksiz yere şişirmek zorunda kalacağım.
verdiğiniz kenar değerleri aynıysa yani bir kare tanımladıysanız size bir daire çiziyor, eğer kenar değerleri farklıysa verdiğiniz dikdörtgenin içine bir elips oturtuyor.
gelelim sorunuma. şekilden de görüldüğü gibi çapları ve renkleri farklı 2 adet daire çizdirebiliyorum ama merkezleri arasında kayma olduğundan istediğim şekli elde edemiyorum.
büyük karenin kenarı a1, küçük karenin kenarı a2 olsun. hesaplarıma göre merkezleri arasındaki fark
((a1*kök2)/2) - (a2*kök2) (mutlak değerini de alıyorum)
ama buna rağmen merkezleri hala kayık. kullandığım değişkenlerin tipini double yaptım gene hassasiyeti değişmedi.
matematiksel olarak bu iki dairenin merkezleri arasındaki farkı nasıl ifade edebiliriz ? benim yazdığım ifadenin bir yanlışı var mı ?
eğer beceremezsem bu basit olay için aşağıdaki linkteki kodu yazıp programı gereksiz yere şişirmek zorunda kalacağım.
hatamı şimdi gördüm, merkezleri arasındaki farkı doğru bulmuşum ama bu fark değerini x ve y koordinatlarına eklerken cosinus 45 ile çarpmam gerekiyormuş.
linki de eklemeyi unutmuşum
www.java2s.com
artık linkteki kod yerine şu kod ile çizdirilebiliyor
Dim myBrush As New System.Drawing.SolidBrush(System.Drawing.Color.Red)
Dim myBrush2 As New System.Drawing.SolidBrush(System.Drawing.Color.AliceBlue)
Dim formGraphics As System.Drawing.Graphics
formGraphics = Me.CreateGraphics()
formGraphics.FillEllipse(myBrush, New Rectangle(200, 200, 300, 300))
fark = Math.Abs((300 * Math.Sqrt(2) / 2) - (200 * Math.Sqrt(2)))
fark = fark * Math.Cos(45 * Math.PI / 180)
formGraphics.FillEllipse(myBrush2, New Rectangle(200 + fark, 200 + fark, 200, 200))
myBrush.Dispose()
formGraphics.Dispose()
linki de eklemeyi unutmuşum
www.java2s.com
artık linkteki kod yerine şu kod ile çizdirilebiliyor
Dim myBrush As New System.Drawing.SolidBrush(System.Drawing.Color.Red)
Dim myBrush2 As New System.Drawing.SolidBrush(System.Drawing.Color.AliceBlue)
Dim formGraphics As System.Drawing.Graphics
formGraphics = Me.CreateGraphics()
formGraphics.FillEllipse(myBrush, New Rectangle(200, 200, 300, 300))
fark = Math.Abs((300 * Math.Sqrt(2) / 2) - (200 * Math.Sqrt(2)))
fark = fark * Math.Cos(45 * Math.PI / 180)
formGraphics.FillEllipse(myBrush2, New Rectangle(200 + fark, 200 + fark, 200, 200))
myBrush.Dispose()
formGraphics.Dispose()
- kimlanbu (09.06.07 18:29:09)
[]
Motor hakkında bir soru
Eşşek kadar adam oldum içimde race motor ukte kaldı. Bugun arkadaş otobüs durağına motorla bıraktı gene depreşti heyecanım.
misal kawasaki zx serisi bir motor kullanmadan önce scooter kullanmak işe yarar mı ? yani sürüşleri benzerlik gösteriyor mu yoksa apayrı dünyanın insanları mı ? 200km/s hatta 300+km/s hızlara çıkmak için kaç sene aktif olarak kullanmak gerekir.
elektro gitar çalmak isteyip klasik gitara başlatılanlar var ya onlara benzemek istemiyorum.
misal kawasaki zx serisi bir motor kullanmadan önce scooter kullanmak işe yarar mı ? yani sürüşleri benzerlik gösteriyor mu yoksa apayrı dünyanın insanları mı ? 200km/s hatta 300+km/s hızlara çıkmak için kaç sene aktif olarak kullanmak gerekir.
elektro gitar çalmak isteyip klasik gitara başlatılanlar var ya onlara benzemek istemiyorum.
Burada kulağının ve notaların önemini fark etmelisin. Kulağın iyiyse, ilk önce notaları öğrenmeye başlamalısın. Ne çalmaya başladığın önemli değil...
- sheba and the albino girls (14.04.07 02:00:25)
- kimlanbu (14.04.07 12:52:31)
Burada başlangıç motoru konusu, şimdilik 7 sayfalik tartışılmış, devam etmekte: www.superevariders.com
Bir de üstad Reşat Arbaş'ın kitabının 'Motosiklete Giriş' ünitesi:
donald.hypermart.net (Devamı da okunmalı, hatta kitap da alınmalı başucu kitabı yapılmalı.)
Eh, paraşüt takmadan uçaktan atlanmayacağı için, buyrunuz efendim başlangıç kıyafetleri:
www.superevariders.com
Bir de üstad Reşat Arbaş'ın kitabının 'Motosiklete Giriş' ünitesi:
donald.hypermart.net (Devamı da okunmalı, hatta kitap da alınmalı başucu kitabı yapılmalı.)
Eh, paraşüt takmadan uçaktan atlanmayacağı için, buyrunuz efendim başlangıç kıyafetleri:
www.superevariders.com
- mansursah (21.05.07 15:13:49)
[]
Işığa bakınca gözlerde oluşan izler
Başlıktan bir şey anlaşılmıyor evet. diyelim düz florasana baktık, gözlerimizi kapatsak bile karanlık bir arka planda parıl parıl parlayan bir çubuk görüyoruz, ya da simit şeklinde olanlara baktık, gözlerimizi kapatınca resmen audi amblemi görüyoruz. niye ?
bir de gözlerin altına bastırınca veya ovuşturunca geçici körlük oluşuyor ve etraf kararıyor bunun sebebi ne acaba ? küçükken bol bol yapardım zararı var mıdır ?
aramaya öyle üşendim ki...
bir de gözlerin altına bastırınca veya ovuşturunca geçici körlük oluşuyor ve etraf kararıyor bunun sebebi ne acaba ? küçükken bol bol yapardım zararı var mıdır ?
aramaya öyle üşendim ki...
ikisi de zararlı diye biliyorum. gozleri ovusturmak ve direkt ısıga baktıktan sonra , karanlık bir seye bakmak falan. ısıga baktıktan sonra bir kaç saniye gozlerini kapatıp dınlendır demişti bi doktor.
- etacarinae (05.04.07 12:53:37)
birincisinin sebebi, insan gözünün tembelliğidir. sırf bu tembellik sayesinde sinema denen bir icadımız var. iki kare arasındaki çizgiyi obtüratörle kapattığımız ve her kare arasında kısa bir karanlık yarattığımız halde, bu gözümüzün görüntüyü hemen tazeleyememe özelliği sayesinde kesintisiz filmler seyredebiliyoruz...
- ashh (05.04.07 14:03:10)
bir ışık kaynağına yada çok parlak bir imaja uzun süre bakınca gözde oluşan izlere after effect denir. zira gerçekten de gözde "iz" kalır bir süre... çok uzun süre bakmadıkça uzun vadede zararı yoktur.
gözü dışarıdan veya dokunarak oğuşturmak ise kaşınmıyorsa pek yararlı birşey değildir boşu boşuna göz yorulur ve uzun vadede göz sulanması gibi gayet uyuz problemler çıkar.
gözü dışarıdan veya dokunarak oğuşturmak ise kaşınmıyorsa pek yararlı birşey değildir boşu boşuna göz yorulur ve uzun vadede göz sulanması gibi gayet uyuz problemler çıkar.
- dirk pitt (05.04.07 14:34:08)
benim bir tahminim var (bilimsel degildir) ortaokuldan hatirlayaniniz vardir; koni ve cubuk hucreleri var gozde. cubuk hucreleri aydinliga ve karanliga geciste adaptasyonu sagliyo ve sekli suzuyodu. bir isik kaynagina bakip gozlerimizi kapattigimizda bu cubuk hucreleri saatler boyunca (oeh) suzmekte olduklari goruntuyu seklen sinirlere birkac saniye daha iletiyor olabilirler. yani motor soguyana kadar. 100km/h ile gidiyorlar ampule bakarken, gozlerini kapattin mi hemen duramiyorlar, aci bi fren sesi duyuluyor. "instant" bi adaptasyon yok yani.
mesela isigi kapattigimizda ilk birkac dakika zifiri karanliktan bir sey gorulememesini, ancak birkac dakikanin ardindan nesnelerin secilmeye baslamasini da bu cubuklar sagliyordu sanirsam, konuyla pek ilgili degil ama...
mesela isigi kapattigimizda ilk birkac dakika zifiri karanliktan bir sey gorulememesini, ancak birkac dakikanin ardindan nesnelerin secilmeye baslamasini da bu cubuklar sagliyordu sanirsam, konuyla pek ilgili degil ama...
- boshi (05.04.07 19:19:23)
opponent process diyoruz buna. retinadaki cone hucreleri renge duyarlidir. bazilari ye$ile veya kirmiziya, digerleri ise maviye veya sariya duyarlidir. cone hucrelerinin arkasinda, noronlar seviyesinde ise opponent processler i$ler. ornegin mavi-ye$il opponent processini ele alalim. kirmizi bir i$ik kaynagina bakarsak, processin kirmizi tarafi agir basacak ve kirmizi gorecegiz. ancak kirmiziya bakmayi surdurursek bu taraf yorulmaya ba$layacak ve bir sure sonra i$iga bakmayi kesersek ye$il taraf kirmiziya baskin hale gelmi$ olacagi icin ye$il ye$il parildayan bir afterimage goruruz. yani temelde fazla uyarilan sinir sisteminin yorulmasindan ba$ka bir $ey degil.
- camilo (06.04.07 00:04:12)
[]
visual basic .net paralel port kontrolü
Inpout32.dll diye bir dosya buldum ama yok mu dll kullanmadan yapmanın çaresi ? microsoftun sayfasında bir örnek var ama çorba gibi.
dosya vs göndermeyeceğim sadece data ya 8 bit yazayım ve status ten istediğim biti okuyayım yeter.
dosya vs göndermeyeceğim sadece data ya 8 bit yazayım ve status ten istediğim biti okuyayım yeter.
System.IO.Ports.SerialPort (.net framework 2.0'la geldi)
- ssg (05.04.07 05:09:47)
seri port için .net in kendi komponenti var ama paralel port için göremedim ilk etapda dll kullanmak zorundayım gibi görünüyor.
- kimlanbu (05.04.07 15:03:41)
[]
Kalori hesabı
kaloriyi +4 °c daki 1 cm³ saf suyun sicakligini +5 °c yapmak için gereken enerji diye tanımlıyoruz, peki yiyeceklerin kalorisini nasıl hesaplıyoruz ? Yakıyoruz demeyin ayıp.
Neredeyse ayni. Tek fark, yiyeceklerimizden bahsederken aslinda kilokalorilerden bahsediyoruz. Yani ornegin bir yumurta 90 kilokalori (yani 90.000 kalori) aslinda ama biz kisa olsun diye 90 kalori diyoruz.
O fark disinda kalori ayni. Yani bizim yedigimiz yemegi de yakip (cidden alev alev yakmaktan bahsediyorum) su isitsan sicakligini ayni sekilde arttirir. Cogu basit hesap oyle yapiliyor. Adamlar isi yonunden izole bir ortamda yiyecegi yakip disariya ne kadar isi verdigine bakiyorlar.
O fark disinda kalori ayni. Yani bizim yedigimiz yemegi de yakip (cidden alev alev yakmaktan bahsediyorum) su isitsan sicakligini ayni sekilde arttirir. Cogu basit hesap oyle yapiliyor. Adamlar isi yonunden izole bir ortamda yiyecegi yakip disariya ne kadar isi verdigine bakiyorlar.
- wpi (21.03.07 04:01:02)
Yakmaktan kastı her zaman ateş oluşması, alev alev yanması olarak düşünme. Yanmak demek oksijenle reaksiyona girmek demektir. Her an vücüdumuzun her yerinde zilyon tane yanma reaksiyonu olmaktadır , hatta her bir saniye ciğerlerine çektiğin oksijenin sebebi de budur zaten, gitsin bir yerde bir şeyleri yaksın enerji ortaya çıkarsın. Yemeklerin de içinde bulunan karbonhidrat, yağ ve şekeri oksijenli solunumla parçalayıp (yani yakıp) enerji elde etmektir, bu yanma reaksiyonlarının sonucunda da atık ürün olarak karbondioksit çıkar, üre çıkar ne bilim bir süre şey çıkar, oksijensiz reaksiyonlarda da yorgunluk hissetmemizi sağlayan laktik asit çıkar, daha bişiler daha çıkıyordu unuttum ama işte dediğim gibi yanmayı illaki alev olarak düşünme yanma demek oksijenle reaksiyona girmek demektir.
- 3200 (21.03.07 11:53:34)
cevaplar için teşekkürler
- kimlanbu (21.03.07 16:46:19)
vs service pack ile birlikte indirdim, çok teşekkürler. acaba express edition'da eksik komponent ya da bir sınırlama var mı ? enterprise edition gibi versiyonları var mı ? bir de her kuracağımda internetten indirmek işkence gibi gelir acaba toplu halde bir kurulum dosyası var mı ? soru yağmuru oldu ama :)
- kimlanbu (07.02.07 13:00:16)
urun karsilastirma tablosunu gormek isterseniz:
msdn2.microsoft.com
bir de professional versiyonu tum ozellikleriyle 90 gun kullanilabiliyor. 2,6 GB'lik bir iso dosyasi olarak indiriliyor.
msdn2.microsoft.com
msdn2.microsoft.com
bir de professional versiyonu tum ozellikleriyle 90 gun kullanilabiliyor. 2,6 GB'lik bir iso dosyasi olarak indiriliyor.
msdn2.microsoft.com
- ainothia (07.02.07 18:58:03)
[]
Bir gitar videosu
Adam eskici gibi bir yere gidip bir parçaya ait notaları alıyor. Notalar lanetli çalabilmek için şeytanla anlaşma yapıyor, kurtulması için baştan sona çalmak zorunda.
en son çalmaya başlıyor, başarılı bir şekilde giderken en üst tel kopuyor, hemen transpoze edip bir alt tele geçiyor, o da kopuyor, o urağraştıça bir tane daha kopuyor. derken sadece ince mi teli kalıyor. elleri kan içinde kalıyor çalarken. tam son notayı basıyor ama bu sırada elinden düşen kan kağıda damlayıp "tekrar işareti" oluyor.
bi buldurun be rüyalarıma girdi, izleyeli çok oldu tekrar bulamadım bir türlü
en son çalmaya başlıyor, başarılı bir şekilde giderken en üst tel kopuyor, hemen transpoze edip bir alt tele geçiyor, o da kopuyor, o urağraştıça bir tane daha kopuyor. derken sadece ince mi teli kalıyor. elleri kan içinde kalıyor çalarken. tam son notayı basıyor ama bu sırada elinden düşen kan kağıda damlayıp "tekrar işareti" oluyor.
bi buldurun be rüyalarıma girdi, izleyeli çok oldu tekrar bulamadım bir türlü
düşen tek damla nasil reprise isaretine donuyo bilmiyorum lakin okuyunca bile izlemek istedim deli gibi. bulunca bana da haber verin bari
- la traviata (13.01.07 00:18:23)
bende istiyorum bu videoyu bulun buldurun.
- ic dingizlenmesinde yasanan kaygi (13.01.07 13:41:38)
kolayı var. gitar çalan ve reklama ihtiyacı olan bir şarkıcıyla anlaşın, durumu da anlatın. o şarkıcı aynen böyle bir klip çeksin. çok büyük bir ihtimalle gazeteler, televizyon kanalları vs. "taklitçi x", "bilmemkimin şu klibinden apartmış senaryoyu" diyerekten klibi bulacaktır. ha bulamazlarsa şarkıcının şahane bir klibi olur.
- kibritsuyu (14.03.07 16:56:36)
1. bu video bulundu mu? çok iyiymiş merak ettim.
2. kibritsuyu sen medyamızı yanlış tanımışsın. ayna'nın in flames'ten birebir kopyaladığı klibi hiç gördün mü türk tvlerinde?
2. kibritsuyu sen medyamızı yanlış tanımışsın. ayna'nın in flames'ten birebir kopyaladığı klibi hiç gördün mü türk tvlerinde?
- geldiler (24.03.07 20:36:26)
ne yazık ki hala bulamadım. youtube da devamlı farklı anahtar kelimelerle arıyorum ama daha denk gelemedim.
- kimlanbu (24.03.07 22:34:45)
bildiğin manowar klibi konusu olmuş bu,
o zaman benzerlerine bakıcaz..
kız metal gruplarından da olabilir bence
o zaman benzerlerine bakıcaz..
kız metal gruplarından da olabilir bence
- demlikposet (29.04.07 17:30:36)
ainothia sagolsun beni bu duyurudan haberdar etti, ben de ek$i sozluge filmlere yazmi$tim, cunku bunun bir film oldugundan kesinlikle eminim. notalar ise jimi hendrix'e aitti. bunlar ipuclari ama bulamadim bir turlu...
- karaktersiz (05.12.08 13:32:54)
karaktersiz'in verdigi bilgiler sayesinde strange frequency 2'de yer alan bir hikaye oldugunu buldum.
bir kismi surada:
www.youtube.com
bir kismi surada:
www.youtube.com
- ainothia (05.12.08 14:06:51 ~ 08.12.08 12:02:03)
ya şimdi bunu görünce ben de çok merak ettim canlandırayım soruyu dedim. bilen, duyan var mıdır acaba?
- ornitorenk (09.01.15 08:23:07)
aa duyuruyu ilk açtığımda sonraki cevaplar çıkmamıştı, ben soru sorunca tüm cevaplar sıralandı, varmış videosu :)
- ornitorenk (09.01.15 08:26:20)