Ekşi Duyuru

benim icin hic degil, sikici olan netflix. su anki filmlere baktim, filmlerin yarisi gayet ilginc benim icin, zamanla farkli filmler gelecek ama su anda bu haldeseniz cok da farkli bir sey beklemeyin derim

filmler haftalık değil. günlük gelip bir ay boyunca gösterimde kalıyor. ben filmleri çok beğenmiyorum, daha iyi şeyler gösterilebilir yani ama düz adamı eğlendirecek sanat filmi olmuyor pek öyle. aşağı yukarı gördüğün gibi genelde. şu anki listede 4 tane joseph losey filmi var ön planda bence, onları deneyebilirsin belki. burning geldi dün, öyle.

Hareketli filmler de geliyor. Güney Amerika filmlerine bakarsın. Ama işte dünya capinda oturmuş bir sanat filmi algısı var, dış sesi daya, hikaye anlatma, olay anlatma, durumu ver, gerisini izleyici doldurur vs. Karakterleri konuşturma, kimse derdini anlatmasin falan. İç sıkıcı bence de. Kötü hikayelerle de bu formülle jüri özel ödüllü art house movie haline getirebiliyorsun. İnşallah dünya olarak bu darbogazi da atlatırız.

Sağlam hikayeler, filmlere de denk geliyorum ama arada.

Güney Kore filmi Burning var şu an gösterimde. Geçen onu izledim ve beğendim. Deneyebilirsin.

Türkiye sınırından geçerek başka bir ülke sınırları içerisine giren Suriyeliyi o ülke geri göndermek istese de işin hem etik boyutu vardır hem de nereye nasıl geri göndereceği konusunda bir takım karışıklıklar söz konusudur. Sınırı geçen Suriyeliden farkın bu şu anda, sınırın sana açık veya kapalı olması değil. Örneğin ben ege kıyısından bir tekneye atlayarak yunan kara sularına geçebilirim, sorun geçtikten sonra başlar. Kısacası seni tutan yok zaten, ama atan var. Suriyeliyi atmak zor.

Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa gibi illerimizde yaşayan Arap kökenli ve anadili Arapça olan vatandaşlarımız dediğiniz gibi yapabilir, ama tek kelime Arapça bilmeyen ve tip olarak benzemeyen birinin şansı yok gibi.

Dilsiz sağır ve cahil taklidi yapabilirsen şansın çok daha yükselir. Hatta diğer suriyelilerden daha çok yardım alırsın. Ama bunu sürdürmek ve yakalanmamak çok zor.

Arapça bilmeden deport tabi

fena fikir değil! yutturabilirsen kapağı almanya'ya atabilirsin.

kitaplari kontrol ederler mi bilmiyorum ama GoogleDrive videolari tariyor ve telifli videolar bulursa drive'indan silip uyari maili atiyor. Tahminim OneDrive'da da boyledir. kitaplari kontrol ederler mi bilemiyorum

şimdi baktım, google drive'da 6 senedir 5-6 kitabın pdf'i var. şimdiye kadar bir şey diyen olmadı.

paylaşmadığınız sürece bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. ancak %100 emin değilim.

Benim yandex imde muhtelif yerlerden toplanmış ekitaplarim var. Googleda da torrent ten indirilmiş ve paylaşıldığı için kendi kütüphaneme eklediğim online dersler var. Kimse neden var demedi.

Onedrive hesabim icin mail geldi bugun, zamaninda meraktan edu adresimle açıp unutmuşum ve uzun süredir kullanmadığım için kapatacaklarmis.

Ben bahsettiğin seyi yapacaklarını sanmıyorum. Yine de güvenememekte haklısın.

Paylaşmadığın sürece sıkıntı olmamalı ama yine tek kopyayı onedrive'da tutma derim.

modelden kaynaklıdır. ıslak mendille aleti bozmak çok mümkün değil diye düşünüyorum çünkü neredeyse her cihazı ıslak mendille abartmadan temizliyorum daha kısa devre yaptıramadım. ama ıslak bezle silseydim sonucu tahmin edersiniz.

şimdi elimiz terliyor, cildimiz de yağlı olabiliyor, bunlar yapıştıkça tabi üst kaplaması ile de alakalı bu, üstünde tabaka oluşur, yağlanır, silikondan yapıldıysa silikon zaman içinde yağ salabilen bişey.

bu tür tabletlerin çözünürlükleri vardır mesela wacom'un rasgele bir modelini açtım 5080 lpi yazıyor

'5080 lpi
Pro models have double the resolution at 5080 lpi and a slightly larger active area. Compared to a typical display resolution, that is plenty. In practice, I felt comfortable using the Intuos M tablet up to a single 30” display with 2560x1600 pixels.'

ikinci olarak da basınç hassasiyeti var kalemin ya da tabletin.

yani çözünürlük kaybı olacağını sanmıyorum.

tabletin kendi yazılımı içinden ayar yaptığın gibi bir de çalıştığın program içinden de detaylı ayarlar yapılıyor.

noktalı dediğin için aklıma bu seri geldi

vrzone.com

katmanlarini bozmus tabletin. gecmis olsun.

@hem şişko hem deli

evet bunun full siyah olanı

bana 1 tb vermiş. size 1tb yetmiyor mu?

5 tb aldım ben 3 4 gün önce, ayarlar kısmında görünüyor

ben de 1 tb alanlar olduğunu duydum ama benim 5 gb. yükseltmenin bir yolu var mı onu da bilmiyorum.
one drive'ı açınca diğer'den "depoloma alanını yönet" var orada yazıyor.

herhangi onedrive abonesine 5gb veriyor zaten(yani birkaç farklı maile abone olup 5'er 5'er de alabilirsiniz isterseniz), eğer öğrencilikte gelen avantajı iptal ettilerse o şekildedir ama normalde 1tb veriyordu.

onedrive programını pcye indirmemiştim, sadece online bakmıştım ondan görememişim. programı indirip ayarlara bakınca 1 tb olduğunu gördüm. teşekkürler

Ceza yla hikayeyi yazan bir entry vardı. Kafam güzel şu an entry bulamayacağım.

senin dediğine göre göstererek yapar demek. onun demek istediği elleri yetişiyor ama cebinden harcamıyor diyor. yani kolların var ödemiyorsun falan.

şu var ama bu biraz eski muhabbet geçen haftadan falan: eksisozluk.com

twitter.com şöyle de bir versiyonu var hatta

newpipe kullanıyorum ben. play store'da var mı bilmiyorum.

Sadece sesini dinliyorsan internet üzerinde YouTube - MP3 dönüştürücüler var. Ben videoyu mp3 olarak indirip öyle dinliyorum. Yani videosu lazım değilse deneyebilirsin.

Bu arada YouTube vanced bi bak. Birde 3 aylık YouTube deneme üyeliği var. Onda da dediğin işlem yapılabiliyor.

Youyube go

kimse yapmamis ama youtube un official app i ile yapabiliyorsunuz. premium satin almaniz gerek sadece.

Eklenmesine izin vermediyse ekleyemezsin maalesef. Kişiyle iletişime geçersen belki kabul eder.

hdtune ile tam tarama yaptırıp bak.

Bad sector ?

hocam
sen bi ssd al
eski hdd yi de kutuya koy
rahat et
verileri yedekle

Hocam biri bookmark, diğeri de hangi gündeyseniz koparık direkt orayı açmak için.

bookmarkı bugüne koymuyo muyuz zaten? koparınca nasıl açıcam orayı ayrıca
valla anlamadım

Bazı ajandalarda 2 bookmark vardır. Bugüne de koyarsın ama hızlıca açmak istediğin başka bir sayfa olamaz mı, oraya da koyabilirsin. Yani istediğin gibi kullanırsın, sadece çeşitlilik getirmişler o kadar.

yırta yırta ilerliyorsunuz ki nerede olduğunuzu hızlıca bulasınız.

gençler dikkatli bakmıyorsunuz.

koparılacak yerin üstünde today yazısının üstünde doldurmalık bir boşluk ve kalem işareti var.

yani sadece kaldığın yeri hızlı açabilmek için kopar diye değil, kopardığın parçanın üzerine bir şey yazıp yanına alabilesin diye.

amacını çözemedim, kafam basmadı ama kullanım amacı böyle. sadece kaldığın yeri anla diye köşeyi yırtıp atman için olsa, üzeri boş olurdu. niye today yazsın, bozluk bırakıp kalem işareti koysun.

@kibritsuyu sanırım mantığı şu; (ben hiç kullanmadım)

O koparılan yere bugünün tarihini atıyorum, bugün ve işim bittikten sonra koparıp atıyorum ve alttaki yeni etikete kullandığım günün tarihini yeniden yazıyorum.

Böyle böyle ilerleyince defteri elime aldığım anda zart diye son kullandığım sayfayı açabiliyorum, eğer koparmayı unuttuysam etiketteki eski tarihi görüp olaya ayıkıyorum.

Sayfa ipini de son gün değil de daha önceki günlerden bir nota bakıyorsam oraya koyuyorum ve orayı da hızlıca buluyorum.

"koparınca nasıl açıcam orayı ayrıca valla anlamadım"

İşte eskiler kopunca kopmayan son etikete parmağınızı koyduğunuzda o sayfa son sayfadır, diğer eski sayfaları tek hareketle kaldırıp açabiliriz.

ekranı küçültün mobildeki gibi algılayabilir.

Firefox'ta ctrl+shift+m yapınca direkt mobil görünüme geçiyor, hatta üstte çıkan menüden farklı mobil cihazları seçip o çözünürlükte görebiliyorsunuz.

Edit: Ya da şunu deneyin: addons.mozilla.org

bazi siteler responsive tasarim yapmiyor ve kullandigin User-Agent'a gore farkli sayfa donuyor. bu durumlarda diger arkadaslarin soyledigi cozumler ise yaramayacaktir. bu durumlar icin Chrome Web Store'dan "User-Agent Switcher" adli eklentiyi indiriyoruz ve browser'i istedigimiz cihazmis gibi gosteriyoruz.

chrome.google.com

eklentiler işe yaramazsa bazı programlar var, pc'ye sanal cep telefonu kuran. biraz ağır işler ama çok önemli konuysa işinizi görür

okul bilgisayarını kullanıp flash bellekle transfer yapacaksanız, internet download manager uygulamasını indirip tarayıcıya uzantı olarak ekledikten sonra resmi sitelerinden(kanal d..) indirebilirsiniz.
anında indirilip kuralabilen bir uygulama. 1 ay deneme sürümü yalnız. sonra fake keyler ile uzatabilirsiniz belki.

dizi hangi kanalda yayınlandıysa o kanalın web sitesine koyuluyor bölümler genelde. puhu tv'de de oluyor bazıları. internet download manager tarzı siteye gömülü video indirme programı kullanarak kanalların sitelerinden indirmek en makulu gibi gözüküyor.

Kanal d dizileri blutv'ye yükleniyor üyelik kazanmak adına. Vatanım sensin izlemek istemiş ve bulamamış idim ben de. Puhutv de show tv ağırlıklı olmak üzere bir çok diziyi yayınlıyordu, paralı olmadıysa henüz. Bunun dışında amelelik yapıp bütün linkleri kontrol edip kaldırılmamış video bulmak lazım ya da torrent'e bu dizileri her hafta sıkılmadan yorulmadan yükleyen manyaklar var mı bakmak lazım.

fenistil iyi diyorlar

Bursa'da bu yaz beni hiç ısırmadı. Dört gün İstanbul'da kaldım yirmi iki kere ısırdılar. Kantaron yağı sürdüm geçti.

Fenistil isirdiktan sonra kaşıntıyı ve ısırılan bölgeyi rahatlatıyor. Ben bununla ilgili Kanada menşeli bir ürün aldım. Sürmedigim 1cm2 varsa gelip orayı ısırdılar. Dün pantolon paçası üstünden corabimin da olduğu bölgeyi 2-3 dakika dışarıda takildigim anda ısırdılar. Bu aedes türü Zika virüsünü yayan cinsmiş. Bunca yıl ülkede görünmeyen tür nasıl oldu da ortaya çıktı kimse niye arastirmiyor hayret.

Kullandığım ve aslında çok da performans alamadığım ürün ise şu:

www.amazon.ca

off sinekkovar. kesinlikle ise yariyor. Askerde hayatimizi kurtarirdi. Baska bir sey aramana gerek yok.

Sineğin kendisini bilmiyorum ama ısırıklara limon sürerseniz %80 oranında etkisini yok ediyor.

Stavro, off artık parfümüm gibi oldu, sürekli sıkıyorum ama kar etmedi ya bende.

Bir de sinkov mu ne oyle bir marka vardi, onu dene istersen?

Ben sivrisinegi cok ceken bir insanim, bir ortamda varsa en cok beni isirirlar genelde, bende %100 ise yariyor, sasirdim acikcasi.

(bkz: smartsheet) ?

airtable.com

maalesef ikisi de değil. smartsheet ücretliymiş ayrıca, benim dediğim ücretsizdi.

Bir de herhangi bir kayıt olmadan direkt excel sayfası görünüyordu. Ah bir hatırlayabilsem.

ethercalc.net

olabilir bu ücretsiz.

Notes.io diye bir site vardı. Belki o olabilir.

www.ozgurkocaeli.com.tr bu olabilir

söndürme gemisi olabilir. mekanizmalarını test ediyor ya da temizliyor gibi.

deniz suyu çekip kendini bir miktar batırma, sonrasında çektiği suyu pompalayarak kendini yeniden yükseltme işlemi olabilir.

marrine traffic'den geminin konumunun olduğu yere bak, marine traffic içinde real time olarak geminin orada olduğunu göreceksin. geminin ais bilgilerine bak, geminin çağrı kodunu imo numarasını yaz bana bakıp ne olduğunu tam olarak söyliyeyim.

güneyli çocuk, o dediğin şeye balast alma, balast basma denir hiç bi zaman geminin dışından hele hele burnundan yapılmaz. geminin karinasının 2 yanındaki deliklerden suyun altından yapılır

bir yeri doldurmak için denizden kum çekip onu atıyor olabilir.

bazı gemilerin burnunda, kıçında, çeşitli yerlerinde yangına müdahele için su topu olur. bu da yangın pompasına bağlı olarak çalışır. özel bir amacı yoksa da kimse ekstra elektrik harcayıp yangın pompasını çalıştırmaz.

@ergen +1

Bu sondurme teknesi. Adalara giderken kadikoy dolaylarinda denk gelip arastirmistim. Test ediyor mekanizmayi.

Test kitabıyla gelenlerin içinde başka kutuphanede bulunmayan yayınların olduğu kütüphaneleri kullanmasıni bencilce buluyorum.

Mesela merkez efendi kütüphanesi var Zeytinburnunda, 24 saat açık. Fazla kaynak yok icinde. Haliyle oraya giden çoğunlukla kaynak için değil, ders çalışmak için gidiyor. Ders çalışmak için uygun.

Kur’an-ı Kerim, Araf Suresi 143. Ayetten şu bölüm: “Rabbi, dağa tecelli edince dağ, yerle bir oldu ve Musa bayılıp yere yığıldı.”

decks.memrise.com burdan üstten create a course seçip kendi listenizi oluşturabilirsiniz. sitenin masaüstü versiyonundan kelime eklenebiliyor. uygulamasından da kuiz yapıp sürekli tekrar etmenizi sağlıyor.

@pide teşekkürler. bu anki tarzı bir flashcard destesi oluşturuyor sanırım. peki sözlük gibi içine girip sözcük aratabiliyor muyum?

şimdi emin olmak için baktım da tekrar, hayır yapamıyorsunuz. sadece edit kısmından yeni kelime eklemeye izin var.

Tureng kelime defteri ile yapabilrsiniz.

Ankidroid diye bir program vardı, çok güzel. Öğretme sistemi de var. Kendi özel sözlükleri filan da var içinde. Mutlaka bakmanızı öneririm. Pc için uygulaması da var ordan ekleyebilirsiniz kelimeleri

duyuruyu mesaj attım. silmeyin.

konuşun, anlatın, ve gerekirse rest çekin.

Benzer durum bende de var, isin sirri aslinda su cumlenizde gizli:

"Çünkü siz yapmasanız o iş hallolmayacak ve siz dahil herkes çuvallayacak."

Onerilerim:
1) is/departman/ekip degistirin. Sizin gibi beklentileri yuksek, mukemmelliyetci insanlarla bir araya gelin, ortaya hepinizin tatmin olacagi kaliteli is ciksin. Bunu yapamiyorsaniz bkz: 2.

2) Birakin cuvallasinlar, siz de
onlarla beraber cuvallayin. Sandiginiz kadar kotu olmadigini, aslinda o kadar da cuvallanmadigini goreceksiniz. Mukemmelliyetci yapinizdan dolayi ortaya cikan isin cok daha iyi oldabileceginin farkindasiniz ancak ekip o seviyede degil. Yapacak bi seyiniz yok, siz calistiginiz sirketi kurtarmakla yukumlu degilsiniz. Salin gitsin.

İnsanlar sizin seviyenize cikamiyorsa veya sizin seviyenizde insanlarla eslesemiyorsaniz ya ortam degistirmelisiniz, ya da bulundugunuz ortamin seviyesine uymalisiniz. Oteki turlu tek basiniza dunyayi kurtarma cabasi icine girip kayboluyorsunuz.

İnsanlar sizi kullanıyor şeklinde bakmak yerine, insanların beni kullanmasına neden izin veriyorum, bu alanı neden açıyorum şeklinde bakarsanız daha hızlı ve sağlıklı çözersiniz konuyu. Olayın çıkış noktası sizsiniz, bunun altında yatan nedenlerinizi bulmanız gerekiyor.

bırakın çuvallasın ama çuvallamanın sorumluluğu size kalacak şekilde davranmayın.

"Ya herkes esit yapacak, ya hic yapilmayacak" dediginiz ve uyguladiginiz anda is biter. Ya da kendinize imtiyaz taniyin. Gecenlerde bir sunum hazirlama isi de bana kaldi. Tum grup 2 saat sunum yapti ben 2dk yapip oturdum. Bana gelip hesap soracak kisi de cevabini alirdi. Biliyorum ki sonraki sefere herkes elini tasin altina koyacak.

@Phoebe ben de bunu merak ediyorum aslında. Aynı şey farklı insanlarla defalarca başıma geldiği için asıl merak ettiğim gerçekten bu. Nedeni ne olabilir bir fikrin var mı? Kimseyi mükemmel yapması için sıkboğaz etmiyorum, tek diyebileceğim bu. Öyle darlayıp bıktıran tiplerden ben de hoşlanmıyorum.

kendinize haksizlik yapiyorsunuz. oncelikle tum islerin size yikilmasina net bir sekilde hayir demeyi ogrenin. sonracigima takimindaki insanlara gorev dagitin. hep beraber o isi yapin. hem sizin yukunuz hafifler, hem onlar da is ogrenir.

Salağa yat ay ben yapamam x bey sen bunu yap de

uzman değilim, tamamen deneyimlerime dayanarak şu iki cümleyi düşünmenizin faydalı olacağını düşünüyorum;

*Çünkü siz yapmasanız o iş hallolmayacak ve siz dahil herkes çuvallayacak
*Kimseyi mükemmel yapması için sıkboğaz etmiyorum, tek diyebileceğim bu. Öyle darlayıp bıktıran tiplerden ben de hoşlanmıyorum

Ben böyle bir durum yaşasam kendime şu soruları sorardım;
*beni bu kadar özel kılan ne ki ben yapmazsam her şeyin çuvallayacağını düşünüyorum, buna inanıyorum? neden böyle bir kurtarıcı rolüm olduğunu varsayıyorum?
*varsayalım işler çuvalladı, en fazla/en kötü ne olabilir? diğerlerinin yaşamadığı bir anksiyeteyi ben neden yaşıyorum? başarı kadar başarısızlığında ihtimal dahilinde olduğunu kabul edemiyor muyum? ya da neden başarısızlık herkese pay edilecekken bir tek bana yüklenecekmiş hissiyatı yaşıyorum?
*onaylanma ve sevilme ihtiyacı duyduğum zamanlarda mı acaba tüm sorumluluğu tek başıma üstleniyorum? insanlar tüm işi gerçekten bana yıkıyor mu? yoksa kendimi net ifade etmediğim / edemediğim için dolaylı yoldan sonuç işi tek başıma üstlenmeme dönüşüyor?
*neden işle ilgili sorumlulukların insanlara hatırlatılmasını "mükemmel yapılması için sıkboğaz etmek" olarak ifade ediyorum?

bu tarz sorularla kendinizdeki gerçek nedeni bulmaya çalışmakta fayda var sanki. bir de bu gibi durumlarda kızınca niye kızdın oluyor diyorsunuz ya, yazılı halletmek daha verimli ve sancısız oluyor. ben öyle yapıyorum. yazılı ortamda arkadaşlar şu şu tarihte bana şu kişilerden şu doneler gelecekti, gelmediği için ben de o donelerle hazırlayacağım rapora başlayamaıyorum, herkesin bilgisine yazıyorum. gibi gibi. sözlü ifade etmeyin. üstünde düşünüp, sizi haklıyken haksız konuma düşürmeyecek şekilde ifadelerle ilgili kişilere de cc yaparak gönderin.

araçlar normalde 6 kişilik. ama bir kez 7 koltukluya denk gelmiştim

7 kişi bindik sorunsuz birkaç kez. ön boş kaldı hatta, oraya da 8. kişi binebilir bence.

Istediğin şey tek kitapla olacak şey değil korkarım ki

sosyal medya hesaplarını kapatmak ve tvden uzaklasmak. sadece cevrenle ilgilenmek ve haberleri onlardan duymak/dinlemek.

iyi hissetmek kitabini da tavsiye ederim.

İyi hissetmek +1

Hayir cok ama cok dikkat ettigim bir konu bu. Cocuklari gectim bebekler bile aglamiyor. Ama elbette bebeklerin sucu yok bunda. Bildigimiz kosullanma olayi. Bebek aglayinca istedigini aliyor, aglamayinca istedigi olmuyor. Aglamasin diye surekli bir cips, meyve suyu, cikolata veriliyor bu zavalli cocuklara. Yurumuyorlar agliyorlar kucakta gezdiriliyorlar. Cok yazik aslinda.

Ciyakliyor.

Referans olarak Amerika ve Hollanda

Hayir kesinlikle
Bence bizim gibi gormemis analari barindiran dogu toplumlarina ozgu. Hatta sunu soyleyim, yurtdisinda cocuk buyuten turklerin cocuklari ve yabancilarin cocuklari arasinda bile fark var. Alman bir arkadasimin oglu gelmisti evime, bir seyleri ellemek almak icin hep izin istedi, turk bir arkadasimin cocugu ise yatak odama kadar girip cikti. Bence ciddi bir kismi beceremiyor turklerin cocuk yetistirmeyi. Hele simdi organikciler ayri, benim oglum pasa kizim prenses ayri, cocugumu terbiyesiz yetistiriyorum cunku ozgur ruhlusu ayri, rezil bir cocuk yetistirme donemi basladi.

Evet ve hayir. Türkiye kokenliler, Türkiye´dekinden cok daha geleneksel yetistiriyorlar cocuklarini. Geneli boyle.

Kuralli yasamayi cok erken ogreniyor Alman cocuklari. Cok nadirdir surekli sorun cikartan cocugun Alman cikmasi. Hep bizim firlamalar olay yaratiyor trende, restaurantta, sokakta...

Yer: Almanya.

pek degil..turklerin cocuklari ciyaklar..yobaz almancilar, cocuklarini kendileri gibi pic yetistirir. erkek cocuklarinin cogunlugu kadin dusmani, potensiyel tore cinayeti isleyecek katil olur; kadinlari, kasar..geleneksel demissiniz, ama gordugum almanci vs kizlarin cogunlugu geleneklerden uzaktir. basortusu takmasi vs bunu degistirmez..

Tükiye'de büyük şehirlerde nüfus yoğunluğu çok yüksek, parklar, bahçeler de yok. Alt alta üst üste, kutu gibi evlerde yaşanıyor, çocuklar enerjisini atıp doya doya koşup oynayamıyor, Bu nedenle çocuklar hırçın, baskılanmış bir halde. Zıpçıktı cafer gibi sevimsiz gözüküyorlar. Haftada bir gün bile parklarda doya doya koşturabilseler, doya doya çimende düşüp kalksalar böyle olmayacak. Bu ebeveyn davranışına da yansıyor. Mesela çocuk koşarken düşünce Avrupalı aile hiç panik yapmıyor, hatta çocuğunun kalkmasını bekliyor, gülüyor falan bizde bir yerin kırıldı mı, bilmemne oldu mu çığlığı basandan, doğru yürümüyor diye çocuğunu dövene, azarlayana neler var.

bpakman.wordpress.com

Şimdi bizim Arap aşıkları niye sevmiyorsa ondan.

suriyeliler özel olarak Hatay meselesi yüzünden sevmiyorlar.

onun dışında Atatürk bizi bugünün Arapları gibi olmaktan kurtaran insan. onlar da bulunduğu durumu bir bok sandığı için, sevmiyorlar.

araplar birbirlerini sevmiyorlar ki baska bir irki sevsinler. misirli fasliya kufreder, fasli irakliya saydirir, irakli filistinliden nefret eder.

col bedevisi bir suru bos beles adam iste. araplar ataturk;u sevseydi zaten sictiydik :)

Adapazarı Tren Garı'nda inin, zaten Pendik'ten kalkan Ada Ekspresi'nin son durağı. Garın hemen önünde kampüs dolmuşları var, kampüse gitmek istiyorum derseniz herkes gösterir. Hızlı trenle gelecekseniz Arifiye'de inmeniz lazım, Arifiye Garı'nın önünden çarşıya yani Adapazarı'na otobüs geçiyor(nakit alıyorlar). Çarşıda son durakta inince yine kampüs dolmuşlarını sorarsanız gösterirler. Arifiye'den direkt kampüse giden otobüs-minibüs varsa da ben bilmiyorum ama Adapazarı kısmından eminim.

gidilir tabi. eski hat çalışırken her gün gidip gelen öğrenciler bile vardı.

garda inince kampüs dolmuşu +1. yarım saate falan varırsın.

Arifiye istasyonunun yakınında KYK yurdu var, oradan kampüse otobüsler kalkıyor. Adapazarına gitmeden daha ucuz ve hızlı bi' şekilde gidebilirsiniz o şekilde.

yalnız yukarıdaki arkadaşların yazdığı gibi tren artık şehrin içindeki tren garına girmiyor

son durak artık mithatpaşa istasyonu, orada indikten sonra yaklaşık 5dk yürüme mesafesi olan şehit ahmet akyol ilkokulu'na varıp (haritalardan bakabilirsiniz) önündeki duraktan kampüs otobüs ve minibüslerine binebilirsiniz, otobüslerde maalesef artık para geçmiyor sadece kentkart

@freebird trenin son istasyonu birkaç haftadır Mithatpaşa değil Adapazarı.

@sys coyg

yine mi değiştirdiler, pardon o zaman yukarıdaki arkadaşların dediği gibi oldukça rahat

bilgilendirme için teşekkürler sys tekrardan

hatıran yeter?

zakkumdan hatıran yeter olabilir, bu aralar çalınıyor çünkü.

@mind mischief @tabirimekruh
açtım dinlettim, hayır bir kız söylüyodu dedi :/

sürünüyorum olabilir mi? ayrıca gülden karaböcek olduğuna emin miymiş?

Zeynep baksi karatag - adaletin bu mu dunya
(Belki gulden karabocek diye sallama ihtimaline karsi)

lara di lara - su ver leylam?

maalesef hiçbiri değilmiş :-(
@candide hayır değil. öyle muallakta ki yani mahcup oldum size de.

Göksel günün birinde olabilir mi

yananı allah görür ?

Ziynet Sali-Bana da söyle

Gulden karabocek - anadan ayri

herkese teşekkürler, dedi ve gitti bilmiş :-)
Ziynet Sali-Bana da söyle imiş tamamdır :-)

evet.

Washe alete dolanmıyor mu bu saçlar, nasıl temizliyor?

4+1 evin kapıları açık olan tüm odalarının her tarafını (masa altı, yatak altı vs) dolaşıyor mu bunlar?

şarjının yettiği kadar ve o odaya girme demediğin sürece (özel bir bantları var. odanın kapısına çekersen oraya girmez) heryeri dolaşır. diyelim ki şarjı azaldı ama 1 oda daha var. bazı modeller şarj için ana üniteye dönüp, şarj olduktan sonra kaldığı yerden devam eder.

irobot sahibiyim. saçlar çok fena dolanıyor. hep temizlemek zorunda kalıyorum :(

Evet ama sonra biri de robotu temizlemeli

Benim öldürme, katliam çıkarma, böyle silahla tarayıp kanların fışkırdıgını görme isteğim vardı ek olarak depresyon dediler

ruh hastalari boyle dusunur. ben psikolojik sorunlar yasadim ama kalkip da birgun insanlardan nefret ettigim olmamistir. dusunen varsa gitsin tedavisini olsun.

öyle bir şey.
herhangi bir şeye karşı nefret duyuyor olmak zaten çok yorucu ve zararlı kişinin kendisi için. ayarı iyi tutturmak lazım. tepki göstermek, konuşmak lazım böyle kişilerle.
kendini ve hayatındaki insanları affetmen, haklı haksız ayırmadan özür dilemen seni hafifletecektir.

dün izbana biniyorum esbaş'dan, ergen liseli bi erkek ile yanında kız, eleman kokulu kocaman bir puro içiyordu peronda. kakara kikiri takılıyorlar. yanında onlarca insan varken kimse de abijim sen nabıon dememiş. neden sigara içiyorsun diyerek yanında güvenliğe seslendim. güvenlik uzakta olduğu için 3-4 bağırış sonra anca duydu. alın bunu puro içiyor al al al dedim. yürüyüp işime baktım. çocuğu duvardan duvara da vurabilirdim ama tepkimi medenice gösterip işime baktım.
emekli albay modu iyidir.
durakta sigara içenleri de önce merhaba der sonra kibarca uyarırım hep. herkes benim gibi olsa insanlar yanlışını anlar, aykırılıklarını, uyumsuzluklarını düzeltir.

Abi yıllardır depresyondayım ama pek nefret etmedim . Nefret öfke bunlar kontrolü gereken hisler

Çıkışta başka ortamlarda kafa dağıttım, geçti şimdilik gayet keyifliyim :-) yine takmayan halime geri döndüm

Ya bu duyuruyu yazdığımda tüm insanlardan nefret ediyormuşum gibi algılanmış da o kadar uzun boylu değil bendeki olay neyseki. Bakalım yarın sabah nasıl hissetcem. Yine aynısı olursa kabahati okulda bulcam :-)

@fıytfıyt depresyon değil okb'nin obsesif kısmı oluyor o. ben de çok sık cinayeti düşünürüm.

@windows95 insanlardan bir süre uzaklaşın, hala bir şeylere karşı nefret gibi yoğun duygular hissediyorsanız yardım alın derim.
edit: sonraki yorumunuzu görmemişim. monotonluk yorar insanı. doğrudur.

tek varlık sen değilsin tabii ki ama azınlık demek de yanlış olmaz. herkes kafe ortamında çalışamayabiliyor. yine de yavaş yavaş bu tür talepleri karşılamaya yönelik kafelerin sayısı artıyor. özel ders alan ve veren kişilerin buluştuğu, öğrenci gruplarının birlikte ama sessizce ders çalıştığı yerler var artık.

Sadece tek bir starbucks’ta çalışabilirim. Adamların ders çalışmak için ayrıca masalı bölümü var. Onun dışında hiçbir cafede veya starbucksta ders çalışamam. Çünkü dış sesler son derece dikkat dağıtıcı.

Cafe ortamında vize/final, kpss ve adaylık kaldırma sınavını atlattım. :)

Sistematik olmayan sesler daha çok odaklanmamı sağlıyor. Kütüphane kalabalıksa kütüphane de verimli ama az kişi ve aşırı sessiz ise sessizliği bozan her şey motivasyonu da bozuyor. Tek değilsin.

Istedigimde starbucksta ders calisirim gayet. Hatta silme dolu bir starbucksta yatacak yer olsun yatip uyurum abartmıyorum.
O birbirine karışmış konusma sesleri icerisinde uyurum.

Freelance çalışıyorum, haftada 3 gün ofise gidiyorum. Çalışma verimim starbucks > ofis > ev

Her nasılsa starbucks, nero gibi mekanlarda inanılmaz odaklanıp çalışabiliyorum.

Tedx’in instagram hesabına bir mesaj atıp sorabilirsin.

Fragmanı heyecanlandırdı. Çok potansiyelli bir iş gibi görünüyordu ancak film benim için hayal kırıklığıydı.

zevkine bağlı. ciddi bi türk toplumu ve mevcut siyasi konjonktür eleştirisi var filmde. bizim insanımız böyle yapmaz diyen de oluyor ama olay gerçek hikayeymiş. ben sevdim genel olarak öyle artık her yerden mantar gibi biten ucuz gişe filmlerimizden değil daha sanatsal olmasına karşın öyle sıkıcı da değil mesajları da güzeldi. sevmeyeni de çok ama.

Uzun süre şarjda dursun dokunma. 10 saat sonra fln tekrar dene

Şarj soketi arızaları çoğunlukla böyle başlar.

yoo.

hizmet karşılığı para verecek misiniz?
para kazanmak için hizmet veren firmalar var mı?


havanın kapalı-açık-soğuk-sıcak olma durumu sizi değil çalışan ve işveren arasındaki ilişkidir. çok içinize dert olursa bahşiş bırakın.

Çok naif bir düşünce. Bu naiflik ile üzerler sizi. Siz söyleyin aç yatmayın. Ama bahşişi unutmayın.

bahsis verin iciniz rahat etsin. siz soylemeseniz baskalari soyluyor zaten her turlu calisiyor o insanlar.

bahşiş +1

Arkadaşlar firma bazında haklısınız da kuryeler nasıl bakıyor bu işe ben onu merak ediyorum. Benim alacağım 20 liralık şey o adamın maaşına yansımayacak ki bu havada getirdi diye. Adamlara eziyet mi etmiş olurum?

Ek: bahşiş şeysini şimdi gördüm tşk

Evde agza atacak yemek yoksa soylerim ama onun disinda bu havada maasli calisan da olsa kiyip cagiramam.

berbat havalarda ya eve çok çok yakın yerden sipariş veririm vereceksem. ha uzaktan sipariş vermek zorunda kalsaydım da 5 lira atardım.

yemek siparişi tam da bu havalarda verilir. bu havalarda adama bahşiş verdiğin sürece bence sorun yok.

vermeyin bence

Vermeyin ya, az once bi tanesini yerden kaldiriyorlardi. Herif yamulmustu.

Motorlu kurye olarak çalışmış birisi olarak söylüyorum verin siparişinizi. 5 TL bahşiş vereceksiniz kesin verin hatta, en azından kurye arkadaşın mutlu olacak bir bahanesi olur.

Bugün bunu ben de düşündüm.

Yakın yerden sipariş vermek + 10 tl bahşiş, diyorum.

bunu düşünmen çok iyi lan. böyle insanlar az kaldı. helal olsun

Aç aç yatılır mı yahu, söyle tabi. Herkes hava sıcak, soğuk, yağmurlu, karlı, fırtınalı, vs diye sipariş vermese o kuryeler iş sahibi olup para kazanabilir mi??

ben de düşünüp vermedim sipariş. tuzlama yapmamışlardı çünkü.
ne yaptınız?

@blacksky

Bahşiş verecek kadar param olmadığından ve vicdanım pek elvermediğinden (biri de yukarıda kurye düşmüş dedi ona baya bi üzüldüm) sipariş vermedim :-) dünden kalma kullanılmış sallama çay buldum onu içiyorum doyarım inş :D bu kadar insan al dedikten sonra vazgeçtim ama kusura bakmayın.

Kuryenin işi sadece güneşli havalarda sipariş götürmek mi? Her işin zorluğu olduğu gibi bu işin de zorluğu bırakın bu olsun. Herkes işini yapsın. Kurye zorla mı çalıştırılıyor restoranda arkadaş...

stajdaki arkadaşımı geçen gün bir dizide gördüm. okuldaki arkadaşım da sürekli dizilerde yan rol ama tvde denk gelince garipsiyorum yine de. lisedeyken de ingilizce ve edebiyat hocalarım kelime oyununa katılmışlardı.

Üniversiteden 2 arkadaşım yarıştı. Orada yarışan bir kişiyle de sonradan tanıştım.

birkaç ay önce liseden tanıdığım ama muhabbetimin olmadığı bir kız milyonere katılıp 3. soruda falan elendi.

Bi de bundan 12 yıl önce İzmir'de yapılan ilk Yemekteyiz programına apartmanımızın en üst katında oturan aşırı sorunlu tip katılmış ve yarışmayı kazanmıştı. Hatta o bölümde 1-2 saniye ben de görülüyodum sdhhsd

Bunun dışında yine liseden bi çocuk Çukur'da bi rolde oynuyomuş bi komiserin yardımcısı mı ne ama çocuğu hiç tanımıyorum.

geçen üni'den bir hocam yarışmıştı 500 milyon isterde, yıllar önce de 2-3 üniversite arkadaşım kelime oyununa çıkmıştı.

Lisede aşık olduğum ilk çocuk biz ayrıldıktan sonra (ve ben hala sümüklü lise aşkı açısı çekerken) dans yarışmasına katılmıştı.

Kim Milyoner Olmak İster'de yarışmacı ve yarışmacı yakını olarak bizim liseden iki kişi görmüştüm sadece.

Bir kere bizim dönemden bir arkadaş bir kere arkadaşın kardeşi bir kere de alt dönem biri milyonere katıldı.
Bir kere de babamın kuzeninin eşini kelime oyununda gördük tesadüf sonucu :D kötü yarıştı.

çoğu arkadaşımı dizilerde gördüm :)

Önceki evde tüplü ufak bi televizyon vardı. Nerdeyse hiç kullanmazdık. Bir gün ev arkadaşım yemek yapmış onu yerken açalım bir değişiklik olsun dedik açar açmaz bi baktık milyonerde ev sahibi yarışıyor. ilk soruda elendi gitti.

ben de hiç denk gelmedim. yalnız değilsin.

saymakla bitmez. zaten kadikoyde yasayinca tv dunyasinin yarisini taniyorsun sayiliyor galiba.
yengemin bize hic haber vermeden birkac yarisma programina katilip sak diye gorduk. daha dun kadikoyde hep gittigimiz mekanda calisan kizi taparsin askimda gordum.

Kim milyoner olmak isterse 2 kişi, başka bir bilgi yarışmasında 2 ayrı arkadaşım, yaparsın aşkımda tanıdığım bir çift, survivorda 2 kişi, şarkı yarışmalarından birinde liseden biri, daha vardır da aklıma gelenler bunlar

Denk gelmedim.

üç dört arkadaşım baya ünlü sayılır, yolda kesilip foto çekilelim diyenler oluyor, onları her dizi sezonunda görüyorum bazen de sinemalarda, kendim de bir iki kere ekonomi programına katıldım bloomberg'te vs.

Bu kış decathlondan bir bot aldım. sizin bahsettiğiniz bot mu bilemiyorum tabii. Bütün kış ayağımdan çıkmadı. Dağ falan görmedi bot. Bağdat caddesi kaldırımlarından daha çetin bir çevrede giymedim. Ayağımı süper sıcak tuttu. Su filan geçirmiyor. Çok memnun kaldım.

Abim de gaza gelip aldı. O da memnun kaldı. Ayakları fırın gibi gezdi o da kış boyunca.

efem ben aldim. gayet de memnun kaldim. rahat degillerdi ama saglam ciktilar benimkiler.

Dağda kullandım deseniz her şey Süper olacak.

@baal

adamın aklına gelir mi böyle abuk bi cevapla karşılaşacağı? normal olanı söylemiş işte. değiştirmeyen firma yine değiştirmez ya, o işin bahanesi. başka bahane bulurlardı o zaman da.

Decathlon musteri memnuniyetine onem veren bir firma. Ben bi oynakliklarina sahit olmadim.

Ben o marka botlardan geçen kış başında aldım, 2 kış geçirdi bir sıkıntısı olmadi. Tek sıkıntısı kaldırım gibi yerlerde ıslak zeminde kayması.

ben iki senedir kullanıyorum quechua bot. Gayet memnunum. Dağda bayırda hiç kullanmadım hep şehirde kullandım ve hiç su geçirmiyor çok kullanışlı

Ben de aldım. İçi battaniye gibi sıcak. Tek sorun topuksuz düz taban. Ben topuk severim de benim için orası.

Ben değiştirdim daha önce koşu ayakkabılarını. Bana da haftada 3 gün 45 saat kullanılması lazım falan gibi bir sey söylediler. Ben de öyle kullandım dedim. Sordular ettiler değiştirdiler.

@bos dusunce balonu kısmen doğru söylemiş. protokol hazırlayarak anlaşmalı boşanmak mümkün. iş yoğunluğu olmayan bir yargı çevresinde başvurulursa 15 günde hatta daha kısa sürede dahi halletmek mümkün.

ancak şöyle bir ayrıntı var, anlaşmalı boşanmak için 1 yıl evli kalmak şartı var. yani sizin sorunuzdaki durumda, evlenmenin üzerinden 15 gün geçmişken anlaşmalı boşanmak mümkün değil.

Anlaşmalı boşanma 1 yıl şartı var. Çekişmeli boşanma olur o.

imam nikahli olmasinlar?

turkiye'de resmi nikah yapmayan cok cift var. aileler imam nikahini yeterli goruyor. aksi halde 15 gunde bosanamazlar. ancak evleri ayirirlar. 1 yildan sonra da anlasmali basvururlar ya da cekismeli bosanmaya giderler ki dedikleri gibi en erken 3 ay sonrasina ilk durusma gunu veriliyor. daha bir kac durusma da surer o is... vb. bence imam nikahli olma ihtimalleri yuksek.

Mumkun

Dilekceye gerek yok ki, enabiz'dan degisiyor. Neden dilekceyle ugrasiyor?

@dont eat me, doktor olan başka bir tanıdıkları öyle akıl vermiş. Ben de hiç bilgi sahibi değilim.

E-nabızdan değiştirdiğinde de bakmazlarsa ya kadına? yaparlar mı öyle bişey?

cimer mi bimer o tip bi yere şikayet etsin.

değiştirdikten sonra şikayet edin. Emin olun o doktora geri dönüşü olacaktır.

şikayet ikinci planda şu an arkadaşlar, sağolun söylediğiniz için onu da yaparlar umarım ama bu kadına doğru dürüst bakar mı şimdi bu doktor yani? şikayetle çözülecek olsa adam bu şekilde "gelme bakmam" demezdi gibi geliyor.

Hekimi de merkezi de enabızdan bir tıkla değiştirmek mümkün.

Değiştirdiğin zaman 3 ay değişiklik yapamıyorsun, o nedenle değiştirirken sağlık merkezi nosunu falan iki kere kontrol edin de yanlışlıkla adresi ters bir yerde olmasın.

olayı haber boyutuna getirme tehtidi olmazsa bakmazlar. kendini doktor yerine koy. mesai arkadaşından şikayetçi olup sana geliyor hasta. düz mantıktaki insan da arkadaşıyla kötü olmak istemez. "beni kabul etmeyeceğinize dair sizden yazı istiyorum" falan deyip ısrar etmesi gerekiyor. bak bakalım yazılı bir şey verebiliyorlar mı.

bu arada sağlık bakanlığı şikayet hattını aradığınızda muhakkak konuyu çözüme ulaştırıyorlar. açık şikayet kalamıyor. orayı arayıp "doktorumu değiştirmek istedim, kabul etmediler" desin. bak nasıl yapıyorlar. eğer önceki doktor hakkında sayıp sövmezse, ona da bir zararı olmaz. yeni doktoruna gidince "önceki doktoruma bir zarar gelmesin diye şikayetçi olmadım" desin, onlar da şükrederler içlerinden, susarlar.

sağlık bakanlığı ya da cimer muma döndürür onları merak etmeyin

Cimer +1 hiç sakınmayın başka ocağa da geçebilir

Windows direk açıyor. Kaç kullanıyorsun?

8.1

nasıl açıyor ki? data mata bissürü şey var içinde

8.1 den tam emin olamadım. Ama winrar falan da kullanabilirsin. O da iso açıyor.

8.1'de programa gerek yok kendiliğinden destekliyor.

iso dosyasına sağ tıklayıp mount edebilirsin. türkçesi nedir fikrim yok ama anlarsın zaten görünce.

bin dosyası vardı içinde winrar açmadı, (bkz: power iso) demişler nette onu yükledim. onla halloldu.
yine boşuna açtığım bir duyurunun sonuna geldim kusura bakmayın beyler şsdlfjjds

hdmi kablosu ile bagla
ekran ayarlarında uzat secenegini sec
tv yi monitor yanında bir ekran gibi goreceksin
netflix i o ekrana surukle
tvde netflix
ana ekranda da calis

Buraya yazana kadar gugılda ararsam çıkıyormuş ya, yordum seni King çok sağol. Yine de bırakıyorum birine lazım olur diye.

Ben. Gün içinde telefondaki oyunlarda rekor kırmak daha mantıklı bir seçim gibi gelse de tam uyku saatinde kafamın içinde doktrin tartışmaları dönüyor. Hatta grafiği bile var: phdcomics.com

Sonra ama uyuyayım, sabah erken kalkmalıyım diye düşünürken yalan ediyorum.

Rainmeter mıydı acaba dediğin şey? Çeşit çeşit teması var istediğin gibi takılıyosun. Ben giriş seviyesi bi laptopuma kurmuştum saçmalamıştı ama.

ne kadar dövizden bahsediyorsun? 100 doları olan da bu endişeyi taşımasın. 100 dolara 1000 dolara 10000 dolara sıkıntı yok. 100000e bile yoktur muhtemelen. böyle bir şey yok çünkü.

ben düzenli olarak ziraat bankasında doviz bozduruyorum 2 günde bir sistem takır takır işliyor. Birisi sallamış öyle kulaktan kulağa gidiyordur Türkiye burası

Hadi döviz aldirmiyorlar deseniz bi nebze mantikli ama niye bozmasinlar??

Ben de onu soruyorum zaten, saçma geldi.

çok küçük değil mi o? ondan olabilir

benim aldıklarım da böyle. ama pişince yemyeşil oluyorlar.

Farklı türleri var, ben de üstü daha koyu renk ve ince ince dalları olana şüpheyle yaklaşıyordum ama normalmiş.
ziraatyapma.blogspot.com

beyaz olanlar daha körpe ve lezzetli oluyor bence :D yeşil olanlar biraz kart oluyor

Sanki soğuktan etkilenmiş gibi duruyor.

artık asker kaçağı da olsan yakalama ve zorla askere alınma olmuyor

sadece ilk seferinde karakola götürüp kağıt imzalatırlar

ondan sonra da askere gitmediği her zaman için katlanacak bir para cezası çıkar.

eskidendi o asker kaçaklarını yakalayıp askere göndermek.

@killerbee peki okula kayıtlı olduğu ve devam etmediği halde devam ediyormuş gibi gösterilmesinin bir cezası yok mudur? Seni etiketledim ama genele soruyorum bu kadar basit mi cidden?

kanuni olarak yaptırımını bilmiyorum avukat arkadaşlarımız açıklar ama yani senin askere göndereyim de rahat edeyim olayı yalan oldu yani.

İlk olarak ''elemanınız '' yalan atıyor. Yasal olarak bahsettiğiniz şekilde örgün öğretime devam ediyor olamaz. Açık liseye kayıtlıdır zannımca bu da ona 29 yaşına kadar tecil hakkı veriyor lakin bu serkeşin sürekli kayıt yenilediğini zannetmiyorum bir dönem bile atlamışsa askerliğe elverişli oluyor. Şikayetinizi edebilir sonucunda da ne olduğunu görebilirsiniz :)

Nereye şikayet etmem lazım @synax? 155 olur mu yoksa en yakın askerlik şubesi mi?

29 yaşına kadar kaçabiliyor maalesef. Eskiden 29 yaş sadece üni. okuyanlar için geçerliyken, lise okuyanları da o kapsama aldılar. Askerlik kanununu inceleyebilirsiniz, ben aramaya üşendim şimdi. Özel/temel liseler kafalarına göre takılıyorlar maalesef, denetleme pek yok. Benim öğrencilerim de var oralara kaydolan, "bizde kalma yok, devamsızlık yok" diyenler olduğunu duydum.

0212 2366304 bu telefonu ihbar hattı diye oluşturmuş E.G.M. Kimseyi şikayet etmediğimden arayınca nasıl bir yol izleniyor bilemiyorum ama sırf bu iş için kurulmuş hat.

@shangrilla ; Özel lise de olsa MEB'e bağlılar , öğrencinin kayıt dondurma ve devamsızlık hakkı var (sınıf tekrarı dahilinde). Öğrencilerinizin devamsızlık yok dedikleri özelde o kadar para verip devamsızlıktan bırakmazlar genelde (veliler adamın gözünü oyar) ve sınıfta da bırakmazlar aynı sebepten.Kaldı ki devamsızlık ve kalma yoksa zaten 4 yılda okulu biter :) Size iyi tatiller bu arada.

@synax: Evet ben de onu kastetmiştim zaten, sınav sorularını bile önceden veriyorlar. Meslek lisesinde 50 ortalama yapamayan çocuk orada teşekkür aldım diye kasılıyor. Rezillik yani.

Şöyle bir olay var yalnız, devlet lisesi-temel lise-açık lise üçgeninde kalıp geçip gidip gelip kayıt dondurup falan bir şeyler yapıyorlar. 9. sınıfı 3. kere okuyan öğrencim vardı mesela bu sene (normalde örgün öğretimde 2 kere kalırsa atılır). Yaşı da 18 olacak. Öyle yani. Teşekkür ederim.

merhaba, her seferinde merkezden teslim alıyorum. kitap gelince hem mail, hem sms atıyorlar. oradaki kodu teslimat görevlisine söylüyorsunuz. kitabın barkodunu okutup sizdeki teslimat kodunu sisteme girip kitabı teslim ediyor. eğer 1 hafta içinde teslim almazsanız da kargoya verip kargoyla yolluyorlar kitabınızı.

Kod olayını hatırlar gibi oldum siz diyince, mail atmadıkları konusunda yanılıyor olmalıyım o zaman. Teşekkür ederim.

yaptığınız şey ctrl-a olmuş muhemelen.

İmlec kelime icindeyken shift+f3 ilk harfi buyuk harf yapıyor.

@i dont know i dont care

ctrl a bütün metni seçiyor. benim yaptığım sırf satırı seçmişti.

satır başında iken "shift+end"
sonunda iken "shift+home"
:)

muhtarın ikamet değiştirme/ekleme gibi bi yetkisi yok ki.

@ offf offf. muhtar yapmış diyorsunuz ya ben de diyorum ki muhtarın yapabilme yetkisi yok. ama nüfus müdürlüklerinin var.

Normal şartlar altında kimsenin benim evime başkasının ikametini ekleme yetkisi olmaması lazım benim dışımda, ama olmuş değil mi?

Benim evde de var, nereye nasıl başvurmak lazım? Ev ailemin adıma kira sözleşmesi ya da fatura yok.