Ekşi Duyuru

Kac dk?

saat mertebesinde.

saatlikse hocam yerinizde olsam ücretli bir seçeneğe bakardım. premiere pro ile entegre ve çok iyi çalışan 'kaps' var. 3 dakikalık free demosu var. premier'e kurup bi deneyin derim. 3 saatlik transkripsiyon ücreti 20 dolar.

getsubs.com.tr adresi.

Yaklaşık 2 ay önce sıfır E180 aldık. Liste fiyatıyla aynıydı. İstanbul Mengerler'den. Şu an bi değişiklik var mıdır bilmiyorum ama sanmıyorum zaten yeni zam da geldi.

Yukarı değil de aşağı yonlu 100.000 TL fiyat aldım ben de.

o kadar farka değmez ya.

Neova sigorta Kuveyt Türk'ün ortağı olduğu sigorta şirketi ve kurulalı 10 seneden fazla oldu. Gayet sağlamdır, Kuveyt Türk şubeleri de aynı zamanda Neova acentesidir. Ben çok sigorta yaptırdım Neova'dan. Gönül rahatlığı ile yaptırabilirsiniz.

sözlükte çalınmayı karşılamadıklarını yazmışlar.

(bkz: #154441481)

@inheritance klozların imm dışında aynı olduğunu varsayarak cevap verdim. tabi ki sağlıklı bir mukayese yapabilmek için klozları incelemek gerek.

Ucuzunu yap geç.

20 sene sıkıntı yapmayan bir makineniz varsa değiştirmeyin zaten yeni makineler 5 sene üzeri çalıştı mı arıza çıkarıyor. makine alırken hangi markanın kaç kgluk modeli daha fazla tutuluyor onu araştırın. uzaktan çalışan makine grubu samsung vb alt grupsa almayın sorun çıkarır.

Uzaktan çalıştırma için o kadar para bayılmaya gerek yok bence. Programların süreleri zaten belli, icabında bir akıllı priz alıp onunla makineyi uzaktan çalıştırsanız daha verimli olabilir.

ben de sizin gibiydim. Hem bulaşık hem çamaşırı o dediğinizden aldım. İlk başta çok hoşuma gidiyordu 2 ay sonra falan bıraktım kullanmayı. Artık manuel çalıştırıyorum. Neden derseniz makineyi doldurmaya üşeniyorum doldurunca da çalışsın diyorum. Yani makineyi hazır et doldur sonra ben dışarıdayken çalışsın vs bunlar çok plan gerektiren işler. Ben bu kadar planlı biri değilim.

Elinizde çalışan aletiniz varsa boşuna masraf yapmayın derim.

değiştirme eski makinalar daha temiz yıkıyor ve daha sağlam şu an makineler avrupa standartları için inanılmaz az su ile yıkıyor neredeyse herkes ilave manuel su ekliyor makinaya, sorun çıkrsa bile tamir ettir yola devam et.
aynı sebeple değiştirmiştim pişmanım.

uzaktan çalıştırma olsa da sonuçta makine çamaşırları kendisi doldurmayacak, deterjanı / yumuşatıcıyı kendisi koymayacak. çıkmadan önce bunları makineye birisinin koyması gerek. uzaktan çalıştırma için o kadar para vereceğinize erteleme fonksiyonu olan bir makine alın (halen kullandığınız makinede yoksa). evden çıkmadan önce yerleştirip, erteleyip çalıştırırsınız. örn program 2 saat sürüyorsa, 10 saat sonra eve gelecekseniz 8 saat erteleyin.

bu internete bağlanan makinelere nedense hiç güvenemiyorum. redditte birisi vardı, lg çamaşır makinesi günde yaklaşık 4 gb data upload ediyormuş.

abi bu tur seylerde genelde basitlikten yanayim ben. bozulma ihtimali olan ekstra parca/ozellik olmasi bu tur uzun sure kullanilmasi beklenen urunlerde iskillendiriyor beni

camasir makinesinde/bulasik makinesinde doldurup hemen calistirmayi seciyorum ben de. hava eve gelmeden once calismis eve gelir gelmez bitmis, ha ben eve geldikten bir iki saat sonra bitmis cok fark etmiyor

zaman erteleme var zaten uzaktan çalıştırmayla aynı kapıya çıkıyor
akıllı/sensörlü modeller daha mantıklı

hangi tarihten kaldigini bilmedigim bir miele var evde ama renginden belli eski oldugu, sadece keske temizletebilsem diyorum ama hicbir sorunu yok. kimildamiyor bile yerinden hayvan. yeni makineler birkac yil sonra samimiyeti ilerletip oturma odasina filan geliyormus calisirken.

buzdolabim da bilinmedik bir markaydi, cok eskiydi. buzlugu bozulunca verdim birine. buzlugu tamir olsaydi keske. cunku yeni aldigim buzdolabinin ust kisminda bile surekli buz oluyor. eskisi tas gibi calisiyordu.

ne varsa eski beyaz esyalarda var gercekten.

Yeni gözlük reçetesi lazım.

Hatta değişmediyse prosedür o gözlük reçetesi ile de on gün içinde alman lazım

Herhangi bir gözlükçüye git. %99 ihtimalle o 2019 reçeten sistemde kayıtlıdır. Bilgisayardan bakar, söylerler. Aynısından istiyorum de. Yaparlar. Devlet katkısını alamazsın ki zaten o da üç kuruş bir şey.

Not: Sağlam pazarlık et. Ben pazarlığın bu kadar fiyat farkettirdiği başka bir sektör görmedim.

Not2: 5 yıl uzun süre. Sen farkında değilsindir de numaran değişmiştir. Göz sağlığın için yeni bir reçete almanı öneririm.

Mirket doğru söylüyor ben sgk destekli almak istiyorsun sanmışım ona göre cevap vermişim.

Optik ay biz ulaşamadık derse sen e devletten yardımcı olabilirsin

www.turkiye.gov.tr

Baktım da 2011 den beri üç gözlük almışım 2011 de kağıt reçete notu düşülmüş numaralarım yazmıyor ama 2015 ten itibaren numara bilgilerim var

Gözleri kontrol ettirip sonra alman daha iyi olur.

benim de genelde 2-3 yılda bir bozulurdu, mx master 3 aldım, uzun zamandır kullanıyorum şimdi hatırlamadım ama 4 sene olmuş gibi geliyor.

2017de mx anywhere 2 aldım 7 sene doldu hiç bir problemi yok. Haftanin 5 günü ortalama 8 saati kullanıldı

Belki 15 senedir logitech m185 seri mouse kullanıyorum. Tabii tek bir mouse değil. Hepsinin max 3 senede tekerlek tuşu basmamaya başlıyor. Sayfa içinde gezinirken, yeni sekme açarken, sekme kaparken vs çok kullanıyorum tekerlek tuşunu. Sol tuş problemi yaşamadım hiç mesela ben de. m185 hesaplı ve ergonomik geliyor bana o yüzden senede bir de alsam koymaz yani. Mouse performansının belirleyici olacağı bir oyun da oynamıyorum. İşimi görüyor.

logitech m185 9 senede bozuldu benim:) sadece ışığı biraz erken bozulmuştu. 2-3 sene biraz erken olmuş.

@nothing in my way

eski üretimler baya dayanıyodu da son üç senede iki tane eskittim ya bunlarda da kalite düşüşü oldu sanırım :( ortalamaya vurunca üç senede bir oluyor gibi hesapladım kafamdan ama saymadım da şimdi kaç mouse eskittim kaç senede diye :D

Cok yogun kullanmadigimi belirteyim, evde kullandigim mouse epey dayaniyor, 5-10 sene diyelim. Ofiste kullandigim mouse 5-6 ay gibi kisa surede bozuldu, benim hatam da olabilir, en az birkac kez yere dusurdum.

ben de 3. logitech'i aldim 5 senede. ilkini ilk sene icinde bozuldugu icin onlar degistirdi. ikincinin ömrü de sadece 2.5 sene oldu. simdikini 1.5 yildir kullaniyorum ama bir daha logitech almayi düsünmüyorum. cok hizli bozuluyor.

Logitech mouse u 10 yıldır kullanıyorum, babam dandik marka mouselar alıp her sene bozardı, sağlam oluyor diye ona da logitech aldım, her sene bir logitech bozuyor artık nasıl yapıyor bilmiyorum

Benim mouse hala çalışıyor logitech m185

Logitech kullanıyorum ve memnunum. Çok uzun süre dayanıyor.

5-6 senede bir değiştiriyorum tuşu bozuluyor.

şirketin it ıvır zıvırlarını ben alıyorum :)

son üç senedir logitech kesinlikle çok bozdu buna katılıyorum. eski kalitesi ile alakası yok. 5 - 6 sene çalışan klavye mouse'lar vardı. onlar bozuldukça aynı model yenisi ile aldık onlar max 1-2 sene dayanıyor.

baktık o tarafta kalite gitmiş, sessiz tıklı modellere yöneldik. daha üst seri hesapta ve daha pahalı. fakat onlar daha kötü çıktı. 4 tane aldım denemek için üçü de 6-8 ay dayandı.

şimdi yine deneme amaçlı a4 tech aldım kendim kullanıyorum acayip memnunum. dayanıklılığı da iyiyse değiştireceğim. bu marka ile.

son 20+ senedir logitech kullaniyorum.
5-6 senede bir bozuldugu icin degil sikildigim icin degistiriyorum, ya da laptop cantasindan dusuyor kaybediyorum.

2 senede bir bozuyorsan sende bir sikinti var derim.

15 yıldır logitech trackbalları kullanıyorum, (çünkü ülkede başka trackball yok) 6. yılda bir halt oluyor aletlere çalışmıyor. bunun tıklama sayısı sınırlı olan çipleri varmış meğer içlerinde, atıyorum 100 bin tıklamadan sonra çalışmıyormuş. redditte çinden çip getirip yenileyenler ve aynı mausu yıllarca kullananlar vardı.

Logitech MX Vertical kullaniyorum. Carpal tunnel nedeni ile ergonomik sebeplerle aldim. Bence pahali bir urun. 5. yilda bahsettiginiz gibi belirtiler basladi.

Bir buton basili iken birakabiliyor. Switchleri bozulmus artik. Aynisindan yeni bir tane daha aldim ama buton da satin aldim orijinal Omron marka. Bozulan mouse'un switchlerini de degistirecegim. Sadece buton yuzunden atilamayacak bir urun bence.

yerin neresi olduğu önemli değil. marka model belirlediysen üretim tarihi en yeni olan en ucuzu al.

Baksan (Tepebaşı) tarafında Tuna lastik var, Bridgestone bayii, severim esnaflıklarını.
Ama, üstteki arkadaşın dediği gibi, marka veya bayi en son mesele bence de. Uygun lastiği internetten arayıp almıştım, bahsettiğim esnafla da lastik değiştirtmek vesilesiyle tanışmıştım

Vh1+ olabilir.

"şah gambiti devam yolları" diye youtube'da arayınız.
ayrıca bkz: en.wikipedia.org

Kredi kartı da kullanılabiliyor. Artık fiziki şekilde muayene raporu da verilmiyor. Muayene sonrası SMS ile dijital ortamda oluşturulmuş bir muayene raporu telefonunuza iletiliyor.

Kredi kartıyla ödemelerde, Bir daha kredi kartıyla ödemeye tövbe ettirecek miktarda bir komisyon alındığına dair bir bilgi var bende. Ama yanılıyor olabilirim.

Evet hizmet bedeli varmış. Ben debitle öderim diye düşünmüştüm. Ondan da hizmet bedeli alılrlar şimdi. Otomobil 1821 liraymış bu arada.

kartla ödeme alıyorlar ama hizmet!!! bedeli ekliyorlar. o yüzden nakit ile tedarikli gidin.

artık ruhsata mua. gecerlilik tarihi yazmıyorlar. dijital üretiliyor o bilgi bir de çıktı veriyorlardı galiba rapor şeklinde. zaten e-devlet üzerinde muayeneden geçtiniz şeklinde entegre bilgi oluyor artık.

tecrübe paylaşımı: hem egzoz hem muayene 2077 lira tuttu. hiçbir belge verilmiyor, işlemler sonrasında biri egzoz onayı biri muayene onayı ile ilgili mesaj geliyor sadece.
ben hep unutuyorum, eğer vergi vb problem yoksa, 3 şeye dikkat edin: araç km'sinin son değerini spesifik olarak bilin; yanınız da ehliyet ve ruhsatınız olsun. bir de yangın tüpü geçerliliğine dikkat edin. yangın tüpü kontrolü için tüp satan yerler sabah gidince öğleden sonraya verebiliyorlar, o yüzden önce halletmekte fayda var.

makineye internetten baktım. cam kavanozlarla geliyormuş zaten. artık evde yoğurt yapmıyorum da, eskiden yaparken başka basit bir makinede küçük cam kavanozlar veya plastik kaplarda yapıyordum önceden.

Saatte ayarlar-antrenman altında antrenman başlatma anımsatıcısı açık mı? Açıksa ve hala çalışmıyorsa saati ve telefonu kapat-aç yapmayı deneyebilirsiniz.

düşük pil moduna geçmiş olabilirsin ya saatte bosluk olabilir

Almanyada telefoncu arkadaşım altındaki cam ve sensörü değiştirdi, pilli de değişir kesin.

Çanak enginar değil, enginar kalbi almışsınız.
Normal etli yemek yapar gibi önce eti/kıymayı, sonra soğanı ve diğer sebzeleri, en son enginarı ekleyerek pişirebilirsiniz. "Etli enginar kalbi tarifi" diye ararsanız çeşitli tarifler çıkıyor.

mp4 video iniyor, fakat her video için download seçeneği çıkmıyor, neden bilmiyorum. herhalde paylaşımı yapan indirilmesin diye seçenek var da onu mu seçiyor? evet baktım şimdi, download edilebilsin seçeneği var.

veri aktarımındaki durum sadece kablo ve usb portunu değil, aynı zamanda anakart ve işlemcinin desteklediği veri yolu genişliği, önbellek, ram frekansları gibi bir çok sebebe bağlıdır. teoride usb 3.2 2x2 bağlantılar 20 g gibi hızları destekliyor ama ideal şartlar altında...

ben kabloda bir problem olduğunu düşünmüyorum çünkü harici diskler ile gelen kablo söyledikleri hızı destekler şekilde oluyor hep.

M1 ile ilgili o. M2de düzeldi mi bilmiyorum.

Bendeki s7 shieldi test etmiştim, düz m1de 600mbs civarlarında, m1 pro işlemcili mbp14'te 800mb/s, 10gbit usb desteği olan z370 anakartlı pcde bile (kaç yıllık pc, eski) 1050 mb/s civarında ssdnin full hızını veriyordu.

www.dpreview.com

Mac sözde thunderbolt 40gbit diyor ama usb kullanımda 10gbite bile zor ulaşıyor.

Yani sadece tampon değiştiyse şasiye bir şey olmadıysa bu kadar umursamazdım galiba.

Tırdan indirirken hatta fabrikada vs. bile araçlar zarar görüp boyanabiliyor Tarcanlar Sami abi izleye izleye bana normal gelmeye başladı bunlar.

He söylemeleri gerekir miydi evet gerekirdi, o zaman gerçekten "sıfır" bir araç talep ederdiniz bu aracı başka birine kitlerdiler. Bence 5 yıl önceki şey için servis paketini kabul edin canınızı sıkmayın. Gerçekler eninde sonunda ortaya çıkıyor umarım bundan sonra böyle mini çakallıklara başvurmaz o bayi.

aracın değer kaybı + 3-4 bakım falan alsanız anca.

1 bakımla çözülecek iş değil.

Değer kaybını almanız lazım satarken tampon değişti diye muadilinden ucuza satılması gerekiyor

hocam diyelim ki uzlaşamadınız. Bu durumda ne olacak? yani yıllar sürecek çileli bir işe dönüşecekse lanet olsun diyip kabul ederdim ben. Yok makul bir sürede şu ankinden daha iyi bir sonuç alma ihtimalim varsa şansımı denerdim.

Normalde kaza vb. durumlarda tampondan dolayı değer kaybı verilmez. tampon dediğiniz plastik bir aksam ne olacak yani değişse boyansa... ama size söylememeleri tabii ki yanlış. belki ekstra garanti falan veririler ama bir yıllık bakım da şu an 7-8k olmuştur serviste, fena da sayılmaz :)

Evet satıcının yaptığı hoş değil ama tampon değişikliği aracın değerini düşüren bir faktör de değil.

Yıllık bakım bence fena teklif değil, becerebilirseniz biraz daha fazla şey almaya çalışın ama ötesi için uğraşmaya değmez.

Bir avukat olarak, başıma böyle bir olay gelse verilen teklif kafamdaki rakama tam oturmasa da anlaşırım. Bür müvekkilim bana böyle bir dava getirse almam. Mutlaka almam gerekiyorsa, gerçekten yüksek bir fiyat çekerim zira uğraşmaya değmez. Dava açmaya kalkarsanız davayı kaybetme riskiniz var. Kazansanız bile avukatına ödeyeceğiniz ücreti dikkate alınca zarar etme riskiniz mevcut. Adliyeyi bilmeyen, arabadan anlamayan insanların gazına gelip de ileride ekonomik olarak zarar edeceğiniz bir işe girişmeyin derim. Son karar sizin elbette.

Bunu söylemeleri gerekirdi. Yıllık bakımın yanında ekstra bir şeyler de alabilirsen tamam ama sadece yıllık bakım az gelir bu olaya.
Mahkeme süreci ile ilgili diyeceklerim şunlar:
Avukatsız halledebilirim. İlk önce hakem heyetine başvuracaksın. 104 bin liraya kadar olan anlaşmazlıklarda hakem heyetine başvurmak mecburidir. Ne kadar tutacağını nerden bileyim diyorsan zaten bunu hakem heyeti belirler ama 104 bini geçmediği kesin. Şimdi hakem heyetinden kabul alırsan ne ala. Başvurun reddedilirse tüketici mahkemesine başvuruyorsun. Tüketiciler harçtan muaf olduğu için sadece 500 lira gibi bir ücret yatırarak dava açabilirsin.
Bundan sonraki iş mahkemede. Ortalama 6-7 ay sürer. Bilirkişi incelemesi gerekirse inceleme yapılır. Bunun ücretini ödersin 1 bin lira civarı. Rapor doğrultusunda karar verilir. Bayi yazılı olarak zaten değiştiğine dair bir evrak filan verdiyse veya yazışmaların varsa zaten direk aç davanı.
Davayı kaybedersen bu yapmış olduğun masraflarını ödersin. Tuketici olduğun için de karşı tarafın avukatlık ücretini normal avukatlara ödenen ücretin %15 i kadarını ödersin o da cüzi bir miktar. Mesela senin tamponun bedeli 10.000 liraysa davayı kaybedersen 1.500 lira ödersin gibi daha da az olabilir.
Ben olsam açarım eğer ekstra şeyler de kabul etmiyorlarsa.

Temponun değişmesi tabii ki arabada değer kaybı yaratır ve bu bir bakım parasından çok daha fazlasıdır. Bir defa kendinden pay biç, ikinci el de olsa tamponu değişmiş araç alır mısın ben almam şahsen. Dolayısıyla adamlar olayı kapatmaya çalışıyor. Piyasada boyalı arabaya bile kötü gözle bakılırken değişimi olan araba iyice arka plandadır. Eğer kanıtınız varsa peşinden koşun. Ayrıca diyelim ki bu olaydan habersiz arabanızı satacaktınız ve o anda öğrenecektiniz ve bu da size ekspertiz parasını ödemek gibi ek masraflar getirecekti ve aracınızı satmak daha zor olacaktı. Ve tabi ki bundan sonra da zor olacak. Yukarıda cevap veren avukat arkadaşın parası çok galiba olayı önemsememiş. En basitinden siz "kandırılmış" oluyorsunuz. Bu nasıl önemsenmez.?

bir şeyler daha koparmaya çalış bence. dava açıp bedel talep edeceksin. o bedel aracı aldığın bedel üzerinden hesaplanacak. 5 yıl önce para para olmadığı için uğraşmaya değmez.

Objektif fikir soruyorsan söyleyeyim, yalnızca tampon değiştiyse çok fazla takılıyorsun bu konuya.
Bence de söylemeleri gerekirdi, baştan indirim yapsalarda daha iyi olurdu vs. ama arabanın değerini düşüren bir şey değil pek bence.
Bir de işi uzatmamış, bir şeyler teklif etmişler. İstersen bir bakımdan fazlasını talep et ama çok da uzatmadan verdiklerini al derim ben.
Park halindeyken benim ön tampona çarpmışlar gitmişler. Bundan dolayı hayatımda bir şey değiştirmedim, kafaya da takmadım.

Çok teşekkür ederim yorumlar için. İsabetli tespitler yapıldı. Sağolun.
Tampon gibi parçaların hukuksal olarak değer kaybı olarak değerlendirilmediğini hem avukatım hem de sigortacım söylediler. Bu konuda yapacak bir şey yok ama ben de şu basit gerçek üzerinden düşünüyorum, bu arabayı birine satarken, başta değişensiz, hasarsız, kazasız olduğunu beyan ederek 100 lirada anlaşsak; sonra, ya expertizde ortaya çıksa ya da içime sinmese ve böyle bir durum oldu desem, bu duruma yol açan kazanın seviyesinden bağımsız olarak aynı fiyata alma konusunda kaç kişi tamam der?
Neyse bakalım süreç nasıl gelişecek.
Umarım sizlerin başına gelmez böyle bir durum.
Sağlıcakla.

Kaç kişinin tamam diyeceğinin ne önemi var? Olan olmuş zaten. Bir kaza yaşanmış, tampon değişmiş. Bunu geri almak mümkün değil. Geri almak mümkün olmadığı için, daha şimdiden satış aşamasında yaşanacak olası sorunları düşünüp kendinize dert edinmenizin neye faydası var? Bir çözüm üretebiliyor musunuz?

Bence insanlar an itibarıyla 5 yıllık olan bir arabayı bugün alacakları zaman (ki sanırım şu anda satmak gibi bir düşünceniz yok, en azından öyle anlıyorum) tampon değişti diye fiyat kırmaya çalışan alıcılarla karşılaşırsam, şahsen tavrım yaşından ve cinsiyetinden bağımsız olarak hafif şekilde "siktir lan!" ile başlar, gerekirse tırmanarak devam eder.

Endişelenmeyin, tampon değişti diye arabanız değer kaybetmez. Araba temiz ve bakımlı olduğu sürece değerini verecek biri mutlaka çıkar. Tampon değişti diye fiyat kırmaya çalışanları gönül rahatlığı ile kovabilirsiniz, onlar gitsin ya başkalarını koparsın ya da en az 5 yaşında olup tamponu değişmemiş arabalar ararken sel hasarlı ama boyasız arabaları alıp kazıklansınlar.

Avukatınız da benim söylediğimi söylemiş, meslektaşın itidalli olduğunu görmek sevindirici. Bir de buradaki alaylı hukuk makinelerinin sözlerine gaza gelip dava açmaya kalksanız faturanız çok daha artardı, o zaman hukuken gerçekten bir zarar görmüş olurdunuz.

Bilirkişi 1.000 TL civarındaymış. Gidip bir tüketici mahkemesine sorsun bakalım 3 kişilik bir bilirkişi heyeti kaça kuruluyor? Keşif harcı ne kadar? 10.000'lik davayı kaybedince 1.500 TL ödüyormuşsun. Vay anasını ya, umarım bu cahillere inanıp da harekete geçen insan yoktur.

arada ekpertiz videosu izliyorum, tampon degismesini hepsi pas geciyor, plastik parca onemli degil diyorlar.

bence hukuki isleme gerek yok, 1 senelik beles servis veriyorlarsa al yuru.

benim bulunduğum şehire de açıldı, açılışa özel kayda değer bir indirim görmedim ama bahsettiğin gibi tıklım tıklım. sebebi de genelde diğer marketlerde olmayan bazı özel ürünler olması, aslında çok da bir numarası yok ama küçük şehirlerde iş yapıyor. farklı soslar, bakery ürünler, gastronomiye meraklıysan birkaç farklı seçenek var. bir de kendi markası var harras diye, genel gözlemim piyasa ortalamasının bir tık altı oluyor fiyatları ama kaliteleri hakkında bir bilgim yok. yine de bir göz at derim

reyonlar arası çok geniş çok ferah. insanın içi açılıyor gezerken. dondurucuda süper ürünleri var. fırın da keza öyle. harras markalı tüm ürünleri harika. genel olarak da uygun fiyatlar.

fırın kısmından ekşi mayalı baget ekmek alın sıcakken. çok iyi.

Filede donmuş frambuaz, falafel, donmuş somon gibi bir tık pahalıya kaçan gıdalar daha uygun fiyatlı oluyor sürekli olmasa da böyle şeyler için tercih ettiğim bir market. Taze ekmekleri çok güzel oluyor

Ürün çeşitliliği çok fazla, insanlara yeni ve değişik geliyor, fırın unlu mamüller reyonu güzel, sebze reyonu taze ve çeşitli

Eve geçerken ikea nın tarçınlı kurabiye taklidini deneyebilirsin fiyat performans olarak çay kahve yanında güzel
encrypted-tbn0.gstatic.com

ben pek görmedim farklı bi ürün. zaten file market bimin bi tık büyüğü. bimde bulunamayan ürünler migrosta var. filenin ne ekonomik ne çeşitsel hiç bi farklılığı yok bence.

Glütensiz ürün çeşidi oldukça fazla. Değişik pasta kurabiye vs bulabilirsiniz. Ayrıca ekşi mayalı baget +1.

coğu harras marka ürünü bimdekilerle aynı üretici. onun dışında bimden ziyade çeşit çok.
et manav fırın reyonu artısı var.
tavsiye edecegım ürünler
harras marka dakota cekırdek
mezeler ve peynir çeşitleri.

amaç ne ona bağlı. ben de çok detaylarına hakim olmamakla birlikte benzer bir alanda çalışan biri olarak sadece sorguysa mevzu bir sql veritabanından yapılır gördüğüm kadarıyla bu işler. eğer python'ın başka nimetlerine de ihtiyaç varsa (sql'de yapılamayacak şekilde veri analizi veya tahminleme algoritması modelleme) o zaman python kullanılır (pandas, numpy ve diğer ilgili kütüphanaler). zaten tutulmak istenen bir veriyse elindeki muhakkak bir veritabanına aktarılmalı .pkl, .py, .ipynb, .csv, .xlsx falan durması bir şey ifade etmez yani.

girilebiliyor, tarayıcınızın cache ini silip giriş yapmayı deneyin bir de

denedim, başka tarayıcıyı da denedim aslında.

vpn falan varsa onu kapatin,
log-out log-in olun.
modeme reset atin
hotspot acip oyle deneyin.

network'tan kaynaklanıyormuş. teşekkür ederim.

itunes üzerinden bilgisayarda şifreli şekilde backup al.
telefonu sıfırla.
bataryayı değiştirt
backup'u geri yükle

aynı ana geri dönersin. nasıl bıraktıysan öyle bulursun. hiçbir şey kaybolmaz.

muhtemelen bu usb arabirim içinde tek bir görüntü chipi var ve çıkışlara aynı görüntüyü veriyor. bu adaptör üzerinden VGA ve laptopun kendi üzerindeki hdmi portndan diğer monitörü bağlayarak deneyebilirsin.

www.hepsiburada.com

gibi.

hep laptop üzerinde olacağı için, kablosuz, dongle gibi birşey arıyorum aslında

soruna cevap degil ancak portlar yapilari geregi tak cikar yapmakla bozulmaz. yani imkansiza yakin bir oran tabi ki var ama cozum de basit, yeni port lehimlenir.

mesela fark ettiysen ps/2 portu goremezsin 15 senedir. cunku bu port yapisi geregi dayanikli degildi ve yetersizdi. bu yuzden usb'ye gecildi. hdmi mesela yine yetersiz olan vga ve dvi portlarinin yerine geldi. vs vs

bence ters yönde gidin, yani laptopta takılı bir şey kalmasın. çantaya koyarken takılı kalırsa kırılabilir, zarar verebilir.

birer usb hub alın. cihazları huba, hubu da laptopa takın. cihazları getir götür yapmıyorsanız takılı kalsın hatta. hdmi için uzatma kablosu dışında yapacak bir şey yok gibi.

normal ocakta tencere yemeği ne yapılıyorsa onlar yapılır, özel bir tarif mi arıyorsun ?

instagramda hashtag arayın çok fazla tarif sayfası var

userbenchmark guvenilir bir site degil. bayagi ciddi mental sorunlari var sahibinin

nvidia denetim masasından 3d ayarlarıydı sanırım oraya girip yüksek performanslı nvidia gpuyu kullan demen gerekiyor. bu arada userbenchmark sürekli intel kayıran sıkıntılı bir site olsa da bileşenlerin genel performansını ölçmekte başarılı buluyorum.

tam anlamadim. anlasam yardimci olabilirdim heralde.

Tam anlayamadım ben de görsel ile sorsanız daha hayırlı olcak sanırım.

Ama bana da çare adjustment layer ya da clipping mask+grouping gibi geldi.

örnek bi psd upload etseniz bi çözüm varsa geri koysak tertemiz.

Su an hic ekran karti olmasa bile islemcilerdeki dahili ekran kartlari cok rahat monitorleri handle edebiliyor.

Isyeri bilgisayarimda 10510U var mesela 2x4k ekran kullaniyorum hic sorun cikarmiyor. Laptoplarda kac display desteklendigini belirleyen asil sey kac tane display output oldugu diyebilirim.


Attiginiz karsilastirmada belirleyici sey ekran karti evet.


Sizin ihtiyaclariniz icin tam uygun ekran karti yorumu yapamam cok bilgim yok ama suradan inceleyebilirsiniz adobe uygulamalari vs secip

www.pugetsystems.com

const menuItem = document.querySelector(".main-menu");
const links = menuItem.getElementsByTagName("a");

const menuContents = [{name: "Home", href: "xyz1"}, {name: "Management", href: "xyz2"}, ..., {name: "xyz", href: "xyz79"}];

for (let i = 0; i < links.length; i++) {
links[i].innerHTML = menuContents[i].name;
links[i].href = menuContents[i].href;
}

magic wand değil de healing brush tool kullanın, kolaylıkla hallolur.

photoshop ta color picker ile renk kodlarını alın cssgradient.io ile css gradient inizi de oluşturursunuz.

Bunun nesini yapamadın anlamadım.

Yazının üstüne gelecek şekilde ikinci bir layer'da aynı arkaplan renginden bir plaka koy bitti gitti. Hatta az biraz da kumlandır(noisy effect) fark edilmeyecek kadar.

Alım yaparken ikisini de kullan gibi bir seçenek olması lazım.

Önce yatırım hesabına aktarıp oradan alacaksın fonu. iş bankasında öyle işliyor.

Limonla kaynatabilirsiniz. Doğumdan sonra ödem atmak için tavsiye etmişti doktorum ve gayet iyi oluyor tadı.

Yeşil bitkiler ısıya ne kadar maruz kalırsa verimi o kadar azalır, bu anlamda bu tip bitkileri çiğ tüketmek daha iyidir.

doğramadan hatır hutur yersen maksimum verimi alırsın.

Taze yemek en güzeli ya da lahmacun arasında. Salataların pek çoğuna eklenir bu arada.

(bkz: nergizleme) yapabilirsin mükemmel bir kahvaltı. yanında peynir zeytin.

doğranmış maydanoz
dilimlenmiş haşlanmış yumurta
zeytinyağı
limon
tuz

balık yanında da bir salata yapıyoruz. adını bilmiyorum ama efsane.
yine maydanoz
zeytinyağı
limon
biber salçası
rende sarımsak.

Güzelce yıkayıp vazoda çiçek gibi bir bardağa ıslıyorum.

Gelip geçtikçe iki üç dal yiyorum.

goo.gl
Bozmadıysa başbörekçi çok iyidir, senelerdir yemediğimi bu soruyu görünce fark ettim. Bir de ekmek kadayıfı harikadır, börekle beraber onu da gömünüz.

script tagı bitmeden önce openCity(event, 'London') eklersen açık gelir.

örnek:

<script>
function openCity(evt, cityName) {
var i, tabcontent, tablinks;
tabcontent = document.getElementsByClassName("tabcontent");
for (i = 0; i < tabcontent.length; i++) {
tabcontent[i].style.display = "none";
}
tablinks = document.getElementsByClassName("tablinks");
for (i = 0; i < tablinks.length; i++) {
tablinks[i].className = tablinks[i].className.replace(" active", "");
}
document.getElementById(cityName).style.display = "block";
evt.currentTarget.className += " active";
}
openCity(event, 'London')
</script>

<div id="London" class="tabcontent" style="display: block;">

sizin daireye giren su borusu tıkanmış olabilir. tesisatçılar bunu açabiliyor eğer sorun bu ise.

Dairenizin ana vanasını kısmış olabilir misiniz.
Sayacın yanındaki vana açık mı diye kontrol edin öncelikle.
Yeni binaysa muhtemelen banyoda bir iç ana vana daha olur. Ona da bakın.

apartmanlarda oluyor mu bilmiyorum ama müstakil evlerde basınç regülatörü oluyor.

şebeke suyu basıncı 4 bar filan oluyor eğer basınç yükselirse evde tesisat patlamasın su basmasın diye konuyor.

bende geçen sene bu arıza yaptı ve su basıncı aşırı düştü. değiştirilince düzeldi.
su sayacından sonra böyle bir şey varsa ona bakmak gerekebilir.

birisi ana vanayı kısmış olabilir. eski eve ilk taşındığımda su vanaları işaretli değildi, kendi evimin vanasını bulana kadar diğer vanalar ile oynamıştım. sonra eski hallerine geri getirmeye çalıştım ama. birisi benim gibi yapıp tam açmadan bırakmış olabilir.

aynı sorunu yaşadım. bir anda basınç düşmüştü.

su tesisatının yanınca basınç kontrolücü gibi bir alet var. tesisatçı bi anahtarla o basıncı ayarladı, sorun düzeldi.

Binaya gelen suyun basıncı fazla olmasın diye bir küçük alet takılıyor.
Eskiden oturduğum bir apartmanda rezervuar sık sık bozulunca sorunun bu olduğunu ve çözümün o küçük basınç dengeleyiciden takmak olduğunu söylemişlerdi.

Belki birisi apartmanın ana su girişinde (varsa öyle bir şey) vanayı kıstı,
belki bu dediğim basınç şeyinden taktılar binaya,
belki sizin evin vanasını birisi yanlışlıkla kıstı.

Kombi ile bir bağlantısı olmaması gerek.

Bir anda düştüyse ilk şüphelenecek şey bozulan basınç düşürücüdür, tabi varsa. Size ait saatin önünde arkasında ya da binaya giren tesisatta basın düşürücü var mı bir bakın.

Basınç düşürücü varsa kapağını açıp içerideki ayar vidasını alyan (allen) ile bir tur çevirin, basınca bakıp karar verin.

Bir ihtimal daha var, binaya girmeden önce yer altında bir yerlerde bir kaçak varsa bundan dolayı da basınç düşer. Alt katlarda daha az fark edilir kat yükseldikçe fark büyür.

Kısık vana basıncı düşürmez, akış hızını düşürür. Musluğu ilk açtığında basınç var ama hemen basınç/ akış hızı düşüyorsa vana kısıktır.

Ama musluğu ilk açtığın anda da basınç yoksa kısık vanadan olmaz.

mikrodalga yemek hazırlamada pek işe yaramaz, hazır yemekleri ya da dolaptan çıkan yemekleri ısıtmaya yarar, tek tük mikrodalga tarif var fakat bunlar da kısıtlı, o yüzden sana pek gitmez

Hocam yemek ısıtmak için temiz bir yöntem. Tencereden yemeği çıkar, küçük kaplara koy ısıt bir sürü bulaşık çıkıyor. Porsiyonlar halinde tabak ile kısa sürede ısıtabiliyorsunuz. Ben çok seviyorum. Eskiden zararlı olduğuna dair yanlış bilgiler vardı ama en sağlıklı ısıtma yöntemlerinin başında geliyor.

Mikrodalganın pahalısını almaya hiç gerek yok. En uygun fiyatlısını almak gerek. Çok basit bir çalışma mekanizması var.
Güvenilir olsun diyorsanız Arçelik, Beko gibi ismini iyi olarak bildiğiniz, riske girerim derseniz herhangi bir marka alıp geçin.

Mikrodalga ile yemek pişiremezsiniz. Ama dolaptaki veya buzluktaki yemekleri hızlıca yemeye hazır hale getirebilirsiniz.
Çorba, pilav, makarna, nohut yemeği, kurufasülye yemeği ve aklıma gelmeyen onlarca şeyi hazırlayıp buzluğa kaldırın, mikrodalga size birkaç dakika içinde yenecek hale getirsin.
Bu yemekleri özellikle buzluk için yapmayın da normalde pişirirken birkaç tabak fazla pişirin, yenmeyenler buzdolabı poşetiyle girsin buzluğa.

Ama her yemek ve her gıda olmaz ve mikrodalgadan çıktığında (donmuş olduğu için) lezzeti biraz azalmış, tipi biraz kaymış olacak.

Mikrodalganın tek yaptığı şey içindekini ısıtmak, pişirmek değil. Bir de mısır patlatmak :)

Eğer size çok ters gelmezse ikinci el bile alabilirsiniz bence. Fırın aslında yemeğe değmediği için düzgünce temizleyip içiniz rahat şekilde kullanabilirsiniz.

Merhaba, mikrodalga yemeğin kokusunu ve tadını bozuyor bence. Bu yüzden almanızı tavsiye etmem. Hem kardeşim hem biz arçelik mikrodalga almıştık. Bu sebeplerden dolayı önce o daha sonrada biz elimizden çıkardık.

Mikrodalgam yok ama airfryerda herşeyi ısıtabiliyorum. Bir dk da ısınmıyor ama beş dkda kesin ısınıyor. Ne açıdan yemek hazırlamada problem yaşıyorsunuz belki ona göre bir öneri yapılabilir.

Mikrodalga ile isinmis yemegin tadi kesinlikle degisiyor. Ocakta isitilmis gibi asla olmuyor. Yemegin bir kismi cok isinmis diger tarafi buz gibi kalabiliyor.uzerine dantel orttuk oylece yatiyor.

Buz çözdürme özelliği olan bir mikrodalga bekar evi için mükemmel olabilir. Tamamen mikrodalga ile ısıtırım derseniz bir parçası soğuk kalabiliyor veya sulanabiliyor, tatta ufak değişiklikler olabiliyor. Buz çözdürme özelliği olan bir şey alırsanız, buzluğa attığınız yemeğin buzunu çözdürüp, tavada biraz çevirip yemeğinizi 5 dk'da hazırlayabilirsiniz.

bende ikisi de var. airfryer varsa mikrodalgaya ihtiyac kalmıyor. mikrodalga 1 dkda ısıtıyorsa, airfryer 2 dkda yapıyor bunu. bu kadarcık fark için yeni bir makine almaya degmez.

Pişmiş yemekleri yeniden ısıtmak için harika bir icat. Arızalandığı zaman çok zorluk yaşamıştım.

kesinlikle öneririm. genelde yemek ısıtmak ve donmuş şeyleri çözdürmek için kullanıyorum. pişirme de yapılıyor ama fırında olduğu gibi üstü kızarmıyor. zamanında mikrodalgada kek yapmışlığım var (hazır bardak keklerden değil).

Arçelik önermem, bir süre kullandıktan sonra tabağı dönmemeye başladı. LGnin basit modellerinden birini 7-8 senedir kullanıyorum.

www.ikea.com.tr
şu ürünü (veya benzerini) kesinlikle tavsiye ederim. yemeklerin daha iyi ısınmasını sağlıyor hem de fırının kirlenmesini önlüyor.

airfryer kullanmadım, o yüzden karşılaştırma yapamıyorum.

ucuzunu al gec +1. ben son derece ucuz jenerik marka mikrodalgayi senelerdir hergun durmaksizin kullaniyorum. isitmak icin kullaniyorum soylendigi gibi. Yemek isitmak, kahve isitmak, cay isitmak falan.

küçük bir js eklentisi ile zahmet bir şekilde çözmüştüm.

jedfoster.com

tiny.cc

.table2’ye width:100% verin, td’lere width vermeyin veya max-width:14.285% verin, td:hover’a da width:40% ve eğer td’ye max-width verdiyseniz buna da max-width:40%

Çok teşekkür ederim. td'lere width vermeden oldu.

Her gün sabah akşam ilgili egzersizler ile ağrıyı hafifletip, süreci uzatabilirsin.

John bloor+1. Ayrıca ortopedi uzmanından ziyade sinir ve beyin cerrahinin alanına giriyor bel fıtığı. Ameliyatını onlar yapıyor mesela.

Hekim değil profesyonel hasta olarak yazıyorum. En az birkaç gün tam dinlenin, uzanabiliyorken oturmayın. egzersiz de yapmayın ağrı şiddetliyken. Ağrı azalınca yavaş yavaş bel egzersizlerine başlayın. Temel tavsiye edilen egzersizleri yapın ama bu meret herkeste farklı etki ediyor, sizi rahatlatmayan, ağrınızı artıran hareketi bırakın. Ağrı tamamen geçince de belinizden başlayarak kollarınızı sırtınızı kuvvetlendirin. Ölçülü ve kendinizi kontrol ederek ilerlemek kaydıyla direkt belinize yüklenmeyen her sporu yapabilirsiniz.

ortopediste görünün evvel, beyin cerrahına gittiğinizde ameliyat edelim diyecek istisnasız. hakikaten ameliyatlık bir durum olabilir ama uyuşma, çiş kaçırma gibi şeyler yoksa önce ortopediyi denemekte fayda var.

20bin adım mı ? belim değil her yanım ağrır bu kadar yüklenmek doğru mu bilemedim.
benim doktor kilo vermeden geçmez demişti verdim ve geçti.

son birkac gundur diye anlattiklarin tipik bel fitigi. ama her zaman ameliyatlik olmuyor durum. ayrica ortopedi degil, sinir cerrahisi bakar.

Eger gecmez ise norologa gorunmen lazim, MR isteyecekler..
En az 3 operator doktordan fikir almani tavsiye ederim.

önce beyin ve sinir cerrahisinden randevu.

muhtemelen mr ister.

3 gün sadece yatılıp. yeme içme yürüme dışında sadece yatılıp 2-3 saate 15-20dk yürüme verdiydi dr.

sonra seni fizik tedaviye gönderir.

fizik tedavide derler ya burda yatacan 15 gün. ya da egzersiz verecem yapacan.

pasif lomber fleksiyon sağ + sol diz+ 2 diz diğer hareket pasif lomber ekstansiyon hareketleri işe yarayabilir.

bize doktor bunları söyledi.

1 ay sonra tekrar gel dedi.

geçmiş olsun.

tecrübeli bir hasta olarak tavsiyem önce doktor. sonrasında da fıtık için verilen egzersizleri aksatmadan yapmak. bana bir fizik tedavi doktoru egzersiler yanında bir de barfiks çubuğu önermişti. çubuğa tutunup hiç başka hareket etmeden salınıyorsunuz. o nedenle kapı aralığına takılan barfiks çubuklarından aldım ve hergün birkaç dakikalığına onda salınıyorum. faydasını gördüğümü söyleyebilirim. eve almak istemiyorsanız, belediyelerin spor aleti yerleştirdiği parklarda genelde barfiks aygıtı olur.
hayatı zindan eden, insanın tadını, tuzunu kaçıran bir illet. umarım çabucak iyileşirsiniz.

dell xps, matebook

asus zenbook da olur

macbook muadili genelde xps diyorlar. ama beni macden vazgecerek 2 cihaz var,

biri ms surface
bi de bi cihaz gormustum. cok hosuma gitmisti. normal hali ultra book. cok hafif. al dolas gunluk islerini hallet. ama yaninda bi de dock gibi bisey var. ona baglayinca performans canavarina donusuyor. onu evde, iste birak tasarim, montaj gibi agir islerini yap.

mb'nin muadili ancak unix yuklu bir laptop olur. cihaz bazli degil, isletim sistemi bazli. ama illa cihaz dersen xps ve thinkpad diyebilirim.

sari kismi neden genisletmiyorsun?

Nasıl yapılacağını bilemiyorum.

parallels'e alternatif şunu övüyorlar baya, ücretsiz mac.getutm.app

işlemci mimarisi farklı, belki windows'un arm versiyonu gelir de o zaman da uygulamalar sıkıntı.

gelir ama ne zaman gelecek sorusunun cevabı biraz da microsoft ile alakalı. microsoft, windows'un apple silicon ile tam uyumlu bir arm sürümünü geliştirirse bootcamp'i de yeinden aktifleştirir apple. şu an arm tabanlı bir windows var ama m1 ile tam uyumlu değil ve çok fazla problem çıkartıyor. onu da parallels ile kurabiliyorsun zaten bootcamp olmadığı için.

yanlış bilmiyorsam apple bu konuda topu microsoft'a atmıştı.

html sayfasında js kodları <script></script> içinde çalışır.
aradığın kod aşağıdaki
ayrıca aynı butonun expand ve collapse yapmasını toggle class'ı sağlıyor.

<script>
var coll = document.getElementsByClassName("collapsible");
var i;

for (i = 0; i < coll.length; i++) {
coll[i].addEventListener("click", function() {
this.classList.toggle("active");
var content = this.nextElementSibling;
if (content.style.maxHeight){
content.style.maxHeight = null;
} else {
content.style.maxHeight = content.scrollHeight + "px";
}
});
}
</script>

Teşekkürler, script'i gördüm. Kendi koduma da uyarlayabiliyorum. Tüm butonları aynı anda açıp kapayacak bir script olabilir mi?

aynen bu kod. ben buradan yürüyebilirim. teşekkür ederim.
edit: ben cevap yazarken açıklamışsın, çok teşekkürler.

Muz ve cevize eğer varsa istediğiniz kadar bal da ekleyerek yapabilirsiniz.

Diğer malzemeleri ben pek tercih etmiyorum, belki kivi ve elma olabilir ama elma yazmamışsınız.

dreamweaver kursan aslında onun eş zamanlı kod-görsel modu var. iki taraflı olarak eş zamanlı düzenleyebiliyorsun, çok kullanışlı.

normalizasyon kurallarına göre, bir veritabanında, yapılan iş ile personel arasında bire-çok ilişki varsa doğru olan, yapılan iş tablosundan personel bilgisini çıkarıp, 3. bir tablo oluşturup primary key ile birbirlerine iliştirmektir.

Tablo 1: Personel listesi (ID1, personel ismi)
Tablo 2: Yapılan işler (ID2, İş türü)
Tablo 3: İş Personel Bağlantı (ID2, ID1)

3. tablodan ziyade bu 2 tablonun birbiriyle ilişkisi hangi kolon üzerinden? Personel_id gibi bir değer tutup iki tabloda bu değeri ilişkilendir.