[]

En iyi matematik Youtube kanalları?

Üniversite sınavına hazırlık için




 
Gerçel Matematik


  • 2027  (23.07.21 12:13:53) 
bıyıklı matematik

www.youtube.com
  • black mamba  (23.07.21 12:17:32) 
Benim Hocam


  • gudumlu anne terligi  (23.07.21 17:11:00) 
[]

Bu mevsimde çiçek toprağı değiştirilir mi?

sb




 
Ben değiştirmeyi planlıyorum, ya da biraz üstten alıp yenilemeyi. Sineklerden kurtulamıyorum, çiçeklerim de gelişemiyor :(


  • epitaf  (17.07.21 18:12:01) 
Genelde baharda (mart'ta falan) değiştirilir hocam.


  • plutongezegendegilmi  (17.07.21 19:41:06) 
[]

Hâlâ kurşun kalem kullanan var mı?

30 yaşımı geçtim ama kurşun kalem sevdam hâlâ geçmedi. 3 ya da 4. sınıftan itibaren uçlu kalem kullanıyorum ama kurşun kalem koleksiyonu yapıyorum sayılır şu an.

İlkokul dışında bu kalemleri kullanan var mı?


 
Çalışırken %90 kurşun ya da uçlu kalem kullanırım.
Ajandalarım, notlarım her şeyim hep kurşun ya da uçludur.
Tükenmez kalemi çok nadir illa onunla yazmam gerekiyorsa kullanıyorum.
  • mutekebbir  (16.07.21 17:09:26) 
kurşun kalemden kastınız sadece tahta kalem mi? yoksa uçlu kalemleri de kurşun kalemden mi sayıyorsunuz?


  • co2s2  (16.07.21 17:50:11) 
artline kullanıyorum genelde. uçlu kalem nadir. çok silik geliyor gözüme artık.


  • xrated  (16.07.21 17:58:30 ~ 17:59:15) 
Millet pilot kalem kullanıyor iş yerinde ben halen daha alışamadım. 0.7 uçtan vazgeçemiyorum


  • Hallegadola  (16.07.21 18:06:07) 
Kurşun kalemi birkaç yıl önce bıraktım, artık sadece uçlu kalem kullanıyorum, genelde 0.7.

30 yaşındayım.
  • hayirsiz  (16.07.21 18:08:50 ~ 18:09:14) 
Ya kurşun ya tükenmez kullanıyorum.


  • ruhen hastayim ben  (16.07.21 18:20:38) 
Hala kullanıyorum çok da severim. Kalemtraşımı da köreldikçe yenilerim:)


  • suicides underground  (16.07.21 18:27:34) 
kitap okurken altını çizmek için kullanıyorum. bazen 0.7 uçlu kalem kullandığım oluyor.

not almak için de kullanırım ara sıra.
  • tabudeviren  (16.07.21 19:02:12) 
Kesinlikle kullanıyorum uçlu kalem de kullanıyorum, hatta itiraf ediyorum ki kuru kırmızı kurşun kalem de kullanıyorum.

Bir kaç tane de kalemtraşım var, hepsinin kullanım yeri ayrı.
  • epitaf  (16.07.21 21:04:25) 
koleksiyonum yok ama hala kullanırım. kitap çizmek için, ders çalışırken veya bir araştırma yapıp not alırken.

ama en çok yumurtlayan kalemleri seviyorum, hani şu tepesinde yedek uç bulunan ve bittikçe yenisini taktığımız kalemler.

(yaş 28)
  • south park in kapusonlu uyesi  (16.07.21 21:17:12) 
kullanıyorum. uçlu kalem de var. duruma göre, silgi ve kalemtraş da kullanıyorum.


  • evimin paspasi  (16.07.21 21:23:47) 
oğlum 8 yaşında ve kurşun kalem kullanıyor. ben 36 yaşındayım ve hep yanımda olan küçük not defterimin lastiğinde üçe böldüğüm kurşun kalemin bir parçası var.


  • d e j i n  (16.07.21 23:27:57) 
Kulanacagim bir alan yok ama cok seviyorum hala ben de.


  • stavro  (17.07.21 14:58:16) 
[]

Çok kameralı bant yayınlarında ses eşlemesi nasıl yapılıyor?

8 kamerayla yapılan bir program çekiminde sözgelimi bir konuk sanatçı şarkı söylerken, şarkının melodisini eşlik eden kişiler vb. birçok ses tutarlılığı nasıl sağlanıyor?

Tek kamera değil ki klaket işe yarasın.


 
Klaket işe yarar. Kameralar farklı yerleri çekiyorsa, birden fazla kere şaklatılabilir. Kurguda ilgili video kaydını bulmak yeterli olacaktır, programlarda artık otomatik senkron yapılabiliyor.


  • gak  (17.06.21 11:37:06) 
Klaket gibi alkış sesi de yaparlar.

Amaç edit yaparken tüm görüntüleri attığında, sesin patladığı yerleri aynı saliselere oturtmak. Sonra geriye edit ile istediğin kameranın görüntüsünü ekrana vermek kalıyor. Senkronizasyonu o tek patlayan nokta üzerinden yapınca görüntüler arası zamanlamayı tutturmuş oluyorsun.

Genelde tek bir ses veya görüntü kaynağındaki sesi kullanırlar. Ama her kameradan gelen sesleri yer yer kullanacaklarsa duruma göre artırıp azaltıyorlar sanırım yine edit yaparken.

Benim gözlemim bu yönde, işin içinde değilim.
  • ananiyimioguz  (17.06.21 12:40:20) 
Klaket olmadan bile ses waveformuyla eşlenebiliyor artık.

Ayrıca o tür çekimlerde her şey reji masasına gidiyor, ben öyle ileri sistemleri kullanmadım 4 kameralı eski bişey vardı okulda ama siz kasetten izliyor olsanız bile o an canlı kurgu yapıyor da olabilirler (bkz. resim seçici). O an kesip halledip tek seferde kaydı alıyor olabilirler, kameralar veya ayrı bi kayıtçı da kaydedebilir gerekirse bir şey kesilmesi değiştirilmesi gerekirse yapılabilir. Örneğin tüm kameraları (diyafram, shutter vs.) reji masasından kontrol etmek için de bir alet var, bizdeki kanallarda var mı bilmiyorum vardır herhalde. Hepsine aynı anda kayıt sinyali bile gönderebilirsin sanıyorum.

Sonuçta orada müzik de tek kanal değil ki, orkestra varsa onların mikrofonları var, şarkıcı var, yani bir mikserden de ses gidiyor ayrıca vs. bir çok şey rejide birleşiyor. Her konuğun ayrı yaka mikrofonu olduğunu da hesap et.
  • nhk ni youkosu  (17.06.21 12:49:12 ~ 12:52:16) 
(bkz: timecode)

Kameralar ayrıca bir de timecode ile birbirine eşlenir.

Müzik stüdyolarında da audio ekipmanların senkron çalışması için midi timecode ya da world clock kullanılır bir master clock ve diğer cihazlar slave olmak üzere.

Diğer türlü start noktasını senkronlasanız da kayıt uzadıkça koşmalar çekmeler başlayacaktır cihazlar arasında senkronsuz olursa.
  • hedep  (17.06.21 15:10:50) 
[]

orkestra şefi mi direktif veriyor yoksa kendi mi giriş yapıyor?

tam 23. dakikada. ağıta benzer bir nağme yapan yaşlı, gözlüklü beyefendiyi kastediyorum.

www.youtube.com


 
Şefin direktif vermesine gerek yok. Hangi vuruş esnasında gireceğini adam biliyor zaten. Şef tempoyu ve geçişleri belirliyor.


  • himmet dayi  (15.06.21 13:24:31) 
Şeflerin işleri orkestra iledir ama kimi yerlerde solistlere ve koristlere yardım ettikleri / hatırlattıkları olur.

Misal bir çocuk korosu varsa ve giriş/çıkışları zor ve bazı yerleri çok hızlı bir eserse (örnek: mahler 8. senfoni) mutlaka şef yardımcı olur.

aynı şekilde, carmina burana gibi eserlerin çocuk partilerinde de, tempo değişiklikleri yer aldığından mutlaka çocuklara ekstra destek olur şefler.

büyüklerden oluşan gençlik koroları ve amatör korolar için de benzer destekler gelebilir. bu biraz da koro şefinin de provalarda orkestra şefinden ricası ile şekillenebilir.

ama profesyonel solistler ve koristler, meslekleri bu olduğundan nerede gireceklerini çok daha iyi bilirler / bilmelidirler.

tabi bu mevzunun şöyle bir istisnası var,
"opera" sanatında serbest söylenen kadanslar, veya eşliksiz söylenen reçitatif gibi bölümler sonrasında solistin orkestra ile birlikte gireceği yerde solist mutlaka çaprazlarda duran referans monitörlerinden (veya çapraza bakmıyorsa göz ucuyla şefe) bakar ve aynı anda girerler, yoksa büyük sıçış olur.

sizin verdiğiniz örnekte zaten 4-4 lük tempolu giden bir şeyin belli bir ölçüsünün 1. vuruşunda giriyor, büyük bir yardıma gerek yok. (ama sanki bir ölçü yani 4 vuruş önce soliste bir bakış atmış gibi)

hoş, söylediği gazel/uzun hava her ne ise, yanlışlıkla geç de girilse toparlanabilecek bir şey gibi. sonunda zaten sesi uzattıkları uzun bir bitiş bölümü var, amcam en kötü oraya sarkardı.
  • la traviata  (15.06.21 14:10:41 ~ 14:12:13) 
[]

Magnus Carlsen matı kaçırdı mı?

12:50’de Carlsen kaleyi bir kare ilerletse filiyle sıkıştırarak mat etmiş olmaz mıydı? Neden böyle bir hamle yapmıyor?


youtu.be

 
Beyaz fil kapatır.


  • himmet dayi  (10.06.21 15:53:14) 
Zaten iki hamle sonrasi mat. Anand da farkinda oldugu icin el sikisiyor.


  • jason cureklibatur  (10.06.21 17:51:13) 
[]

Chrome geçmişi silme sorunu

Ayarlardan geçmişe gidip tüm zamanları siliyorum. Çerezler vs. her şeyi. Her şey silinmesine rağmen mail için giriş yapacakken ben bir harfe basar basmaz tüm mail adresini otomatik dolduruyor.

Mesela bu duyuruyu açarken de kaç hafta önce açtığım duyuru başlıkları otomatik çıktı başlık kutucuğunda.

Nasıl halledilir?

 
Geçmişe gittiğinizde myactivity diye bir şey var. Oradan ne var ne yok silin


  • messina123  (30.05.21 19:46:27) 
Ayarlar
Otomatik doldurma

Bu noktadan sonra şunlar var ayrı ayrı:

1-Adresler ve daha fazlası
2-Şifreler >>> Otomatik oturum aç
  • Amory Lorch  (30.05.21 19:48:17 ~ 19:48:46) 
[]

Filmlerde kullanılan lensleri öğrenebileceğimiz bir site var mı?

35 mm, 85 mm vs?




 
shotdeck.com
Aradığınız film burada yer alıyorsa, görsele tıkladığınızda o sahnenin hangi tekniklerle çekildiğini açıklamada gösteriyor.

  • Anthony McCarten  (22.05.21 14:25:02) 
[]

Hiç dışarıda/sokakta yattığınız bir zaman oldu mu?

Bazen çok zengin, hiç beklemediğim insanlardan duyuyorum bu sözü. Sizin hiç böyle bir deneyiminiz oldu mu? Olduysa ne kadar sürdü? Ardında nasıl bir etki bıraktı?




 
Ergenken macera olsun diye Akmar civarında sabahlayalım demiştik ailelerimize yalan söyleyip. Gece 2 gibi polis alıp karakola götürüp ailelerimizi arayınca maceramız suya düşmüştü:)


  • suicides underground  (17.05.21 18:32:17) 
Oldu 1 2 hafta kampüste yatmıştım sağda solda. Kütüphanenin banyosunda duş almıştım falan. Bi etki bırakmadı. Arkadaş bulup ev tuttum sonrasında zaten.


  • Mossy  (17.05.21 18:36:50) 
Yurtdisindayken olmustu. Airbnb rezervasyon bitisi ile donus ucagi arasinda bir gece fark vardi, valizle sokakta kaldik. Aslinda son gece icin daha insani bir planimiz vardi ama son dakika plan suya dusunce ortada kalmistik. Yine de Muthis bir deneyimdi, ozluyorum oyle gunlerimi :D keske yine yurtdisina tatile gidebilsek de sokakta kalsak :(


  • invictae  (17.05.21 18:51:13) 
99 depreminde otoyol kenarında yattım bi kaç gün


  • nahtoderfahrung  (17.05.21 18:57:00 ~ 18:57:08) 
Küçükken serkeşlik olsun diye bir kez banklarda yatmıştım. Sese karşı çok hassas olduğum için kuşların tık tık gaga sesi, köpeğin kaşınma sesinden çıldırıp koşa koşa baba ocağına döndüm.

Bütün gençliği sokaklarda geçen, parklarda, barakalarda, umumi tuvaletlerde yıllarca uyumuş şu an inşaat işleri yapan zengin bir tanıdığım var. Yazılsa kitap olur hayatı ama sormaya korkuyorum üç gün esir alıyor, bitmiyor hikayesi.
  • IncredibleMau  (17.05.21 19:18:39) 
barcelona'da bir gece otogarda sabahladim.. ucak sabaha karsi idi, kalacak yerim yoktu. otogar 12.00 de kapandi. otogar disinda kuytu bir yerde yere uzandim, orada uyudum.


  • spivak  (17.05.21 19:19:08) 
Farklı farklı yerlerde 3 gece dışarıda yattığım oldu. Uzun süreli etki bırakmadı tabii ancak sonraki gün falan bel ve sırt ağrısı olarak etkisi oldu.


  • j r r tolkien hayrani  (17.05.21 19:30:07) 
New york'ta kalacak yer ayarlayamayıp iki valizle merkezi bir metro istasyonunda kalmıştık arkadaşımla bir gece. Merdivenin altına kıvrıldık, havluları yastık yaptık uyuduk. Saat 12 gibi polisler geldi hadi boşaltın istasyonu dediler gidiyormuş gibi yaptık gitmedik istasyonu üstümüze kilitlediler adgjsj

Sabah millet işe gitmeye başlayınca uyanıp gideceğimiz yere gitmiştik.

Birkaç kez de üniversitede sabahladık ama @incredible'ın dediği gibi pek uyunmuyor alışkın olmayınca sesten, tedirginlikten.
  • chicha_v2  (17.05.21 22:12:57) 
14 yaşımda küpe taktım diye evde kıyamet kopmuştu. ben de gece kaçıp fabrikada yatmıştım. sabah erkenden diğer kulağımı da deldirmeye gitmiştim. bol sivrisinekli bir geceydi.


  • lesmiserables  (17.05.21 23:19:00) 
Work and Travel sonunda tüm para suyunu çekince, valizleri bir emanete bırakıp, son 2-3 geceyi Times - Mcdonalds - Metro ve Havalimanında geçirmiştik. Aslında kendimizi zorlasak kalacak yer ayarlayabilirdik ama biraz da macera olsun istedik. Gayet eğlenceliydi.

Bir defa da İstanbul'da kuzenime ziyarete gitmiştim. Kaldığı yurt gece 01:00'den sonra almıyordu. Biz de 2-6 arasında 4-5 kez Söğütlüçeşme- Avcılar git gel yapmış, ve uyuyabildiğimiz kadar uyumuştuk. Her iki deneyim de herhangi bir olumsuz etki bırakmadı, gayet güzel anılar.

Bunların dışında aktarmalar esnasında havalimanlarında geçirdiğim geceler var ama onlar farklı tabi.
  • tss  (18.05.21 00:33:22 ~ 00:34:32) 
Çocukken Erzurum’da köyde samanların üstünde yattım. Hayatımda aldığım en iyi uykuydu. Sabah erkenden zıpkın gibi kalktım.


  • stewie  (18.05.21 00:44:24) 
washington dc'de bir otogarda yatmıştım. benim gibi çok insan vardı ama. gece otobüsü olanlar falan da olduğu için çok garip değildi.


  • bohr atom modeli  (18.05.21 00:55:57) 
[]

Dizi ve film izleme tercihleriniz

Film ya da dizi izlerken:

1) Aydınlık bir ortamı mı yoksa karanlık bir ortamı mı tercih ediyorsunuz?

2) Film, dizi ya da video izlerken 1080p vb. (EN NET GÖRÜNTÜ) izlemeyi mi tercih ediyorsunuz yoksa çözünürlük o kadar da önemli değil mi?

3) Eliniz ortalama kaç dakikada bir telefona gidiyor?

4) Bir elinizde telefonla mı takip ediyorsunuz?

5) Film ya da dizi izlemek için günün en güzel zaman dilimi hangisi?

 
1) Loş ışık. Işıklar kapalı olacak ama lambader açık olmalı. Öbür türlü TV çok göz alıyor.

2) 720p de olur ama altı olmaz. Zaten 0.5 miyopum. Şahin gözlerim olmadığı için 1080p ya da 720p fark etmez.

3) Hiç dikkat etmedim ama dikkat kesilmem gereken bir film ya da dizi ise çalmadıkça gitmez.

4) Hayır.

5) 22.00 sonrası.
  • himmet dayi  (16.05.21 13:33:28 ~ 13:35:04) 
1) mubi deki filmleri artık daha erken aydınlık saatlerde izliyorum ağır konular gece ve karanlıkta sıkıyor

2) 720p yeterli ne varsa onu izlerim

3/4) 5 dakikada bir gidiyor, artık telefonu sessize alıp ters çevirip uzağa koyuyorum, o arada ulaşamayan olursa bunu söylüyorum

5) gece
  • freebird5406_2  (16.05.21 13:40:38) 
!-Perde/panjur kapalı izlemeyi tercih ederim, aslında bu filmler için geçerli, dizileri normal ışıkta da izliyorum, ekranı parlatacak kadar güneş olmadıkça.

2-Film için net görüntü, dizi için donma vs olmaması için daha düşük kalite seçmek durumunda kaldığım oluyor.

3- Gönül isterdi ki hiç gitmesin ama izlediğim şeye konsantre olma seviyemle ters orantılı bir şekilde telefona uzanıyorum, filmlerde daha az, dizilerde daha çok telefona uzanıyorum.

4- Vakit geçirmek için izlediğim dizilerde bir elimde telefon oluyor genelde ama merak ettiğim filmlerde elime almamaya çalışıyorum telefonu.

5- Benim için sabahın erken saatleri, özellikle kışın 5 gibi henüz karanlıkken ve ortalık sessizken.

Not: İmkanım olsa tüm filmleri sinemada izlerim, hatta bazı sevdiğim dizileri sinemada izlemek de hayalim olmuştur.
  •   (16.05.21 13:45:16) 
1- karanlık.
2- bazı eski, az bilinen filmlerde mümkün olmuyor ama ulaşabildiğim sürece 1080. daha fazlasına laptop ekranında ihtiyacım olmuyor.
3- film sıkıcıysa belki 10 dk'da bir. değilse hiç bakmam telefona.
4- hayır. hatta bazen telefonu öbür odaya bırakırım dikkatimi dağıtmasın diye.
5- benim için 22.00-02.00 arası.
  • filteria  (16.05.21 13:52:06) 
1- az ışık veren bir lambayla.
2- çözünürlük önemli ama bazı efsane eski filmlerde mümkün olmuyor. O zaman önemli değil.
3- hiç.
4- hayır.
5- genellikle akşam saatleri 9-11 arası ama bomboş bir günde erken saatte 13-14 gibi izlenen film de ayrı keyif veriyor.
  • turkce konusan uzayli  (16.05.21 14:01:31) 
1 - loş ortam. Full karanlık çok zole ediyor beni.
2 - mümkünse 1080p ve üzeri, değilse 720p.
3 - telefona bakmam gerekiyorsa eğer -anlık bile olsa- mutlaka durdururum filmi. Tam odakla izliyorum her şeyi.
5 - tercihen gece ama boşsam gündüz herhangi bir saatte de izlerim.
  • IncredibleMau  (16.05.21 14:09:45) 
1. Normal ışık. Güneş çok parlıyorsa perdeyi kapatırım, akşam televizyon ekranına yansımayan tepe ışığını açık tutarım.

2. Bilgisayarda izleyeceksem 720p yetiyor (kendim indiriyorsam), televizyonda izleyeceğimiz şeyleri 1080p indiriyoruz galiba, streaming servislerde otomatikte duruyor.

3-4. Dizisine, filmine bağlı. Star Trek izlerken bir yandan telefonda oyun oynayabiliyorum. Dikkat isteyen şeylerde telefona bakacaksam filmi durduruyorum.

5. Akşam yemeğinden sonra.
  • kobuzchu kiz  (16.05.21 14:14:46) 
1- karanlık gibi. loş daha çok.
2- en net görüntü isterim.
3- 2 ya da 3 kez, genelde saate bakıyorum. filme göre de değişiyor.
4- hayır.
5- hafta içi akşam 10 gibi. hafta sonu ise akşamüstü 4-6 civarı.
  • nathanieltroy  (16.05.21 16:20:04) 
[]

Oyuncular reklamlardan neden astronomik ücretler alıyorlar?

Bölüm başına maksimum 40-50 bin civarı alabilen ortalama bir oyuncu bir markayla reklam anlaşması yaptığında milyon liralar alıyor. Birine haftalarını, aylarını veriyor. Diğerineyse belki birkaç gününü.

Bu kadar astronomik farkın mantığı ve sektördeki anlamı ne? Mesela:

www.hurriyet.com.tr

 
1 milyon tl çok para değil ki :)

reklam anlaşması dediği uzun sürelidir, fotoğraf çekimi katalog çekimi, tv reklamı, internet reklamı, lansmanlar vs paket halinde
  • freebird5406_2  (14.05.21 18:05:58) 
Ortalama oyuncu bölüm (bölüm dediğiniz dizi herhalde) 40-50 bin alamaz. Bölüm başına bu parayı alıyorsa zaten “reklam yüzü” olabilecek bir isimdir. Öyleyse de marka anlaşmasından milyon alsın bi zahmet. Dizinin bir bölümüne de birkaç gününü vermiyor daha fazla gün/saat harcıyor sizin tahmin ettiğinizden. Neye haftalarını neye gününü veriyor demek istemişsiniz ben anlamadım sanırım..

Bir de reklam yüzü olmak başka şey, reklamda oynamak başka şey..
reklam yüzü olunca baya yaşamınıza/paylaşımlarınıza vs karışılıyor o emek karşılığı direkt ürün pazarlaması bedeli daha yüksek olmalı. Dizi bişeyi sattırmaya yaramıyor sadece kendini izletmesi sonucu bir ticari değeri var öyle düşünün..

Linke bakmadım, hürriyette yazan bişeye inanan kaldı mı artık?

Son olarak bu sözü edilen rakamlar genellikle hep gerçekten fazla olur, bu da oyuncunun pr’ı oluyor.
  • rewlack  (14.05.21 18:12:00) 
genelde fiyat abartılıyor ki kaşesi yüksek görünsün.

reklam yüzü olan isimler zaten az. bir oyuncu çok seviliyorsa, ürünle beraber o sevilen yüzü de görmek ürüne olan sempatiyi uzun vadede etkiler. reklam yüzü olmayı sadece bir reklamda oynamak gibi düşünmeyin. ürün ile özdeşleşecek. bu yüzden uzun vadeli bir yatırım bu. "en ucuzu biziz" reklamı yapmaktan çok başka bir şey. oyuncu ismini kefil göstermek gibi. bu sebeple parası fazla. çünkü sadece poz vermiyor oyuncu, senelerdir biriktirdiği seyirci ilgisini ve sevgisini de firma ile paylaşmış oluyor. bir diş macunu reklamında oynayan oyuncu şu an meşhur değilse taş çatlasın 3-4 bin lira alır. ama reklam yüzü olacak oyuncu elbette milyon alır. senelerce kariyerine yatırım yaptı, sosyal medya kullanımından magazin haberleri hassasiyetine kadar dikkat edip bir kariyer oluşturdu ve sonunda "ben de bu markayı tercih ediyorum" diyor. bunun dışında panolarda-reklamlarda yüzünü göstermek o birikimden harcamak gibi. yakın zamanda başka bir reklamda daha oynayamıyor mesela, o yüzden de para fazla.

bölüm başına 40-50 alan kişi bu arada az. genelde 10-20 arası fiyatlar :) ama bergüzar Korel alır. çukur başrolü alır. her başrol fiyatı aynı değil.
  • lovemyself  (14.05.21 18:57:28) 
[]

Bir türlü hatırlayamadığım Van Damme filmi?

Çocukken izlemiştim. Tabii ki bir dövüş filmi. Van Damme önce sokaklarda başlıyor, sonra küçük ringlerde. Derken adım adım zirveye doğru ilerliyor.

Filmin adını hatırlayan var mı?


 
lionhart.


  • filteria  (13.05.21 13:24:24) 
[]

24-105 mm lens ne demek?

35 mm de 70 mm de yani 24 ile 105 arası tüm değerleri çekebiliyoruz mu demek?




 
Evet. Ama 35mm prime bir lensin keskinliği olmaz. Odak uzunluğu aralığı ne kadar genişse araya o kadar çok optik eleman giriyor demektir, bu da beraberinde dezavantajlar getirir.


  • Jux  (12.05.21 01:02:31) 
odak uzaklığını 24-105 mm arası ayarlayabiliyorsun demek. ancak keskinlikten ve F değerinden (ışık geçirgenliği) feragat ediyorsun.


  • orpheus  (12.05.21 02:53:20) 
Fotoğraf makinesinin objektifini elinle çevirince görüntü yakınlaşıp uzaklaşır ya hani. İşte en yakın haliyle 105 mm en uzak haliyle 24 mm oluyor bu bahsettiğin lens.
Ama bu lenslerin diyafram değerleri genelde yüksek oluyor. Başka bir deyişle "çektiğim objenin arkası ve önü bulanık olsun" konusunda eksikleri var,

İyi eğlenceler
  • michael_knight  (12.05.21 12:53:21 ~ 12:59:18) 
[]

Pandemide evden çalışanlar

Ne iş yapıyordunuz ve yaptığınuz işi tamamen evden çalışmaya nasıl entegre ettiniz? Herkes mi hemen tamamen online olabilecek işler yapıyordu?




 
Devlet okulunda öğretmenim. Kısa aralıkları saymazsak 1 yıldır evdeyim.


  • ruhen hastayim ben  (09.05.21 14:29:38) 
Benim alanım dış ticaret. İşe girerken bana ik, haftada bir gün evden çalışılabildiğini söylemişti ve bu konuşma pandemiden önceydi. Covid yoktu ortada. Sonra ben işe başladığımda sordum evden çalışma düzenini nasıl ayarlıyorsunuz diye, ekip kahkaha atmıştı. Kim söyledi sana onu bizde evden çalışma yok demişlerdi. Meğer, bizim birim müdürümüz özel olarak izin vermiyormuş evden çalışılmasına. 2020 şubat ayında daha hiçbir şirket evden çalışmaya geçmemişti bizim bildiğimiz, dedim ki ben artık bu hakkımı kullanmak istiyorum, sonuçta bu işe alırken bunu teklif ettiniz bana. Direkt kestirip attı, bizim işimiz HİÇ uygun değil dedi.
Daha bir ay olmamışken, türkiye’deki ilk covid vefatıyla eve geçtik. Çünkü aynı gün şirkette temaslı insanlar olduğu söylendi.

Şimdi bu HİÇ uygun olmayan işi nasıl adapte ettik? Aslında biz ona adapte olduk. Bütün ofisi, yazıcıdan tarayıcıya, kaşeye antetli kağıda kadar eve taşıdık. Günde ortalama 3 kez eve kurye geliyor. Bazılarında evrak getiriyor, bazılarında evrak götürüyor.
İş yerimiz merkeZi bir yerde ve tüm ekip (1 kişi hariç) ofise bayağı yakın oturuyoruz. Bu sebeple kuryeler ofise gideceğine eve gitmiş oluyor. Tek değişen şey bu oldu.
Uzakta oturan arkadaşımızda ise laptop harici bir şey yok. Onun kağıt işlerini back up’ı yapıyor. Ama hepimiz uzakta otursaydık asla evden çalışmaya geçirmezlerdi.
Örneğin şu an bile, yazlığa gideyim oradan çalışayım diye bir durum yok. Yazlığı da geçtim, (yasakların olmadığı zaman) yarım gün kadıköy’e gideyim, orada arkadaşımla çalışayım; bu da yasak...
bizde kullanılan bazı evraklar tüm dünyada hard copy olarak işlem görüyor. Bu sebeple sadece bir bilgisayar ile bu işin yürümesi imkansız.
Satış/pazarlama birimlerinde ve bankalarda çalışan tüm arkadaşlarım komple eve geçti ve istedikleri evden çalışabiliyorlar. Bir de yazılım sektöründe olanlar tabii birim fark etmeksizin eve geçtiler.
  • irene  (09.05.21 14:41:53 ~ 14:42:41) 
Şirketin yarısı satışcı, tüm şirketler eve geçince doğal olarak evden yürüyebildi ama pandemi bitince ofise dönülecek.

Ben analistim, işim raporlama üzerine ve sadece laptop ile çalışıyorum. Benim çok kolay oldu.
  • jazzabel  (09.05.21 14:47:02) 
Satın almaya bağlı çalışıyorum. İşim tedarikçilerle. Ofiste pek işim olmuyordu zaten. Şu an tedarikçiye gitmemize de izin verilmiyor. Evden mail, telefon vs. ile halletmeye çalışıyoruz.


  • himmet dayi  (09.05.21 14:49:41 ~ 14:49:54) 
avukatım. danışmanlık ağırlıklı bir ofiste çalıştığım için bir yıldır iş için evden çıktığım sayılıdır. benim için kolay oldu. evde de olmak zorunda değilim, başka yerlere de gidebilirim.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (09.05.21 15:07:14 ~ 15:08:56) 
mali müşavirim. kendi ofisim var, serbest çalışıyorum. elemanım da tam pandemi öncesi şubat sonunda istifa edip gitti, yeni eleman aramaya kalmadan salgın patladı.

ofise otobüsle dolmuşla giderdim (park yeri yok). o yüzden bütün işi gücü eve taşıdım. zaten bana gerekli olan bir masa, bir telefon, bir bilgisayar. elemandan da tasarruf ettim, evde kimi zaman gece, kimi zaman gündüz kafama göre çalışıyorum. zaten gelenim gidenim olmazdıi ofis telefonundan arayan olmazdı. benim için pek bir şey değişmedi.

bir yere gideceğim zaman eve gider, arabayı alır öyle giderdim, oh şimdi evden çıkıp arabamla gidip, geri eve geliyorum.

sadece ciddiyeti kalmadı. kıçımda şort, üstümde yırtık tişörtle iş yapıyorum, yorulunca yatıp uyuyorum. giyinip kuşanıp ciddi şekilde işe gitme, sabah 9 akşam 6 masamda çalışma kavramını kaybettim. kendi ofisimde kendi işimi yapıyor olsam da bir ciddiyeti vardı, o kalmadı.
  • kibritsuyu  (09.05.21 15:17:45 ~ 15:18:23) 
çevirmenim. zaten 10 yıldır evden çalışıyordum, evden çalışmaya devam ediyorum. benim için değişen bir şey olmadı.


  • lesmiserables  (09.05.21 15:30:33) 
yazılımcıyım zaten anlatmaya gerek yok devamını, bilgisayar ve internet olan her yerden çalışırım


  • nahtoderfahrung  (09.05.21 18:02:42 ~ 18:02:55) 
grafik tasarımcıyım. bilgisayar ve internet olan her yerden çalışırım +1


  • batlegolas  (09.05.21 18:16:46) 
elektronik ve yazılım sektöründeyim. 2012den beri ofisi/atölyeyi kapatıp eve geçmiştim ve danışmanlık modeli ile çalışıyordum zaten. bu yüzden de çoğu zaman müşterinin ofisi/atölyesini kullanıyordum. evin bir odasını çalışma odası yaptım. fakat sektör elektronik olunca bu oda daha çok bir elektronik ar-ge atölyesini andırıyor. böyle bir alanım olmasa evden çalışamazdım.


  • orpheus  (09.05.21 19:26:09) 
[]

Neden aynı özellikteyken biri 1000 $ diğeri 100.000 $?

Profesyonel video kameraları araştırıyorum. 4K çekim yapan iki kameradan biri 1000 diğeri 100000 $?

Çözünürlük olarak aralarında uçurumlar da yok? Bu farklar neden oluyor?


 
lens farkı olabilir.


  • false pretension  (30.04.21 16:49:02) 
"4K" tek başına bir anlamı yok, cep telefonu da 4K çekiyor.
sensör, lens, kayıt türü, ıvır zıvır bir çok etmen var.

  • late viper  (30.04.21 16:52:23) 
isim ver, 100 bin olan red mi alexa mı mesela?

Sinema kameraları raw çekebiliyor. Çok önemli. Senin baktığın ucuzlar 8 bit çekiyordur, 10 bit çeken aynasızlar çıkmaya başladı onlar iyi sayılır. Çözünürlük her şey değil, Alexa 2.7k mı ne çekerken senin cep telefonun 4k çekiyor ama Alexa daha kaliteli. Basit denediğim bi örneği söyleyim, canon 5d mark 3 vardı, onun dahili sd kartına h264 kaydı rezilken kırılmış ve raw çekebilen hali çok keskindi. Aynı sensör, aynı kamera, sadece sıkıştırma ve sıkıştırmama neleri etkiliyor. Bu bir.

İkincisi, aynı sensörü foto mak. şekline sokarsan xlr giriş, sdi çıkış vb. profesyonel dünyada gerekebilecek bağlantıları atıyorsun. Sırf bunları koyduğun "aynı kalitede" alet bile daha pahalı oluyor. Video kameralar elektriğe bağlı şekilde ve 2 kart ile sınırsız (teorik olarak) video çekebilir, ısınma problemi düşünülerek tasarlanır, o ucuz dediklerin 29dk'ya sınırlıdır tahminen. Yani bir sürü şey var işin içinde. Video kameralara genelde dahili ND filtre konur.

Sinema kameraları tam tersi bomboş olabilir. Autofocus yoktur veya iyi değildir çünkü gerek yoktur mesela. Zaten focus puller o işi yapar. Ama kalkıp "ucuz kamerada autofocus var 100 binlikte yok ne saçma" dememeliyiz. Hepsinin kullanım amacı farklı.

Ama gördüğün gibi kullanımla ilgili, ergonomik bir sürü şey işin içine giriyor. Pahalı olan illa " görüntü kalitesi olarak iyi" demek de değil. Mesela tv stüdyosu kameraları pahalı olmalarına rağmen bi iphone ondan daha keskin kaydedebilir. Fakat iphone'u reji masasına bağlayamazsın, sdi çıkışı yok, saatlerce elektriğe bağlı olarak çalışamaz, lensi, sensörü, dahili nd filtresi, yandaki butonları ile her şeye kolay erişimi gibi bir sürü şeyi bu kameralardaki gibi olmaz.
  • nhk ni youkosu  (30.04.21 17:00:11 ~ 17:04:00) 
Arabaları araştırıyorum. 50 km/saat hız yapabilen iki arabadan biri 50 bin lira diğeri 5 milyon lira.

İkisi de 4 tekerlekli ve aynı yolu gidebiliyor. Bu farklar neden oluyor?

Gibi bir soru oluyor bu.

nhk ni youkosu güzel açıklamış.

Ek olarak şunu belirteyim. Pahalı kamera her zaman en iyi kamera değildir.
Ne çekeceğinize, nasıl çekeceğinize göre güzel bir şekilde planlama yapıp en idealini bulmaya çalışmalısınız.
  • new day new life  (30.04.21 17:08:08) 
Bitrate farkı.


  • westblack  (30.04.21 17:12:06) 
Eğer marka model farklılıkları baz alınmayacaksa bazı sanal pazaryerlerinde stok yokluğunda satış listesinden düşmemek adına satıcılar fiyatı alınmayacak bir fiyata çekiyor


  • apocalipy  (30.04.21 17:52:48) 
4k çekim yapıyor demek, tek başına bir şey ifade etmiyor. 12mp kameralı iphone'lar, 30-40-50 mp kameralı android telefonların çoğundan daha iyi çekim yapıyor.

sensör çok önemli. sensör büyüktür, daha fazla ışık alır, karanlık olsa bile insan gibi çekim yapar.
  • co2s2  (30.04.21 17:55:23) 
Fotografci degilim,
Lenslerin kalitelisi, kalitelisizi oluyor. Lens sayisi, optik tasarimin kalitesi de etkiyo olabilir.

  • wishmaythşngs  (30.04.21 19:28:37) 
[]

Pandemi hayatınızı nasıl etkiledi?

sb.




 
Açıkçası benim hosuma giden yanları daha fazla gibi, evden çalışmak stresimi azalttı. Eve vakit ayıramıyordum, dışarda çok para harcıyordum bu yüzden tasarruf ve kendime dönmem çok iyi oldu. Yürüyüş alışkanlığı kazandım. Full evde olmaktan da çok sıkılıyorum ama böyle bi cumartesi serbest olsa süper olabilir yada akşamları rahat olsa daha iyi olabilir


  • esinikaybetmiscorap.  (25.04.21 21:18:08) 
Kötü derdim ama kötü yetersiz olur. Ortada bir hayat bırakmadı.


  • dissendium  (25.04.21 21:40:41) 
beni etkileyen sadece yemeksepeti saatleri ve maske oldu. onun haricinde 10 yıldır böyle yaşıyorum zaten.


  • Whily  (25.04.21 21:42:36) 
Para biriktirebildik.
Evden çalışmaya geçildiği için başka şehire taşınma imkanımız oldu.
Bol bol üretebilecek vaktimiz oldu.
Ailece çok memnunuz.
  • suicides underground  (25.04.21 21:45:37) 
2005 ten beri her hafta en az 1 filmi sinemada izledim ve 1 yildir yok! lanet olsun, onun disinda maasta %30 kesinti var, pandemi izinlerini firsata cevirip 25 kg verdim, bakalim nereye varacak


  • alttaraf  (25.04.21 21:52:27) 
Deli gibi kendimle ilgili eksik gördüğüm şeyleri düzelttim. Çok zamanım oldu kendime ayıracak. Ve şuan olmak istediğim hale geldim sayılır. Herşey o kadar güzel gidiyor ki koronaya şükredeceğim.


  • hepbiarayisicinde  (25.04.21 22:01:20) 
İlk 6 aylık kısmında evden çalışmayı deneyimledim baya hoşuma gitti. Sonrasında da Baktım bitecek gibi değil askere gittim.

Ben kışlada millet sivilde kapalıydı. Aradan çıkarmış oldum, bana giren çıkan olmadı pek o yüzden.
  • materyalist imam  (25.04.21 22:03:01) 
Ne güzel sosyal hayatım varmış onu anladım. Hala biraz var gibi ama eskiden ne güzel eğleniyormuşuz. Özledim kadıköy gecelerini. Geçen geldi bu his. Ha alkol kendiliğinden azalınca spor ve sağlıklı beslenme olayında daha bir istikrar sağladım. Olumli geri dönüşü oldu bunun hayatıma. O konuda iyi etkiledi mesela.


  • turkce konusan uzayli  (25.04.21 23:09:29) 
Para biriktirme huyum yoktur olanı harcarım, pandemide harcayacak yer olmayınca(yeme içme giyim ve gezmeye çok harcarım) otomatik olarak birikti.

Sinemadan uzak kalmak üzdüyse de evde daha çok film izler oldum.

Gezmelerin sürtmelerin azalması stresi sıkıntıyı kanalize edememek demek, o yüzden genel ruh halim daha depresif oldu. Hayattan zevk almamı sağlayan ufak şeylerin hiçbirini yapamıyor olmak hayat kalitemi düşürdü.
  • Jux  (25.04.21 23:29:18) 
Cok yogun calisiyorum son bir iki aydir kafayi yemek uzereyim. İstifa fantezileri kuruyorum. Evden calistigim icin tabii butun bunlar. Ofiste olsa boyle dertlerim olmaz


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (25.04.21 23:42:46) 
zaten asosyal ve işsizdim bir şey değişmedi.


  • spartamed  (25.04.21 23:45:59) 
Ne güzel sosyal hayatım varmış onu anladım +1
tasarruf ve para biriktme +1

İyi Kötü Animasyon çizimi yaptım, yapmaya çalışıyorum.
İngilizce konuşmaya vakit ayırdım.
  • put it in your appropriate place  (26.04.21 00:11:25) 
Sosyal hayatımızı cidden çok etkiledi, arkadaşlarımızın yüzüne hasret kaldık desem yeridir. Ailem nedeniyle sıkça yurtdışina gidip geliyorum, her seyahat benim için stres kaynağı oldu. Evlilik planını erteledik. Yapacağımız seyahatleri erteledik.

Bir kitapçıda rahatça gezinip kitap almayı, cafede oturup kahve içip sohbet etmeyi özledim. Akşam sıkılınca 'hadi gel sahilde bir tur atalım' imkanımız da yok. Konserleri, etkinlikleri saymıyorum bile. Üstelik bu kadar korunurken yine de corona geçirdim. Dolayısıyla hiç mutlu değilim, bir an önce biteceği günlerin gelmesini bekliyorum.
  • fraise  (26.04.21 01:24:57) 
ilk baslarda boyle olmuyordu ama su an ozellikle hafta sonlari boguluyor gibi hissediyorum


  • foster  (26.04.21 02:07:40) 
Bunaldım


  • eksimeksi  (27.04.21 06:44:02) 
[]

TYT Matematik sorusu

görsel




 
yalniz 2.

t arti t = c
c arti c = c
t arti c = t
  • camussar  (09.04.21 10:18:14) 
çift sayıda hatıra ormanı varken toplam ağaç sayısı tekmiş.
1- Yanlış:tek sayıda fidan dikilen orman çift olursa toplam fidan sayısı tek çıkmaz. (çift orman×tek fidan)+(çift orman×çift fidan)=çift fidan
2- Doğru: (çift fidan×tek orman)+(tek orman×tek fidan)=tek ağaç
3- Kesinlik içermiyor. Toplam orman 10 dersek 15 fidan(tek) ile doğru, toplam orman 20 dersek 30 fidan(çift) yanlış oluyor.
Cevap yalnız 2
  • Battalgazininintikaml  (09.04.21 10:22:39) 
[]

Araştırma görevlisi atamasında en yetkili isim rektör mü?

Değilse kim? Araştırma görevlisi alımında nasıl bir süreç işliyor?




 
şöyle işliyor;

anabilim dalı araş gör için başvuruda bulunuyor dekanlığa. dekanlık rektörlüğe, rektörlük de x üniversitesi a fakültesi b anabilim dalına araş gör lazım diye yök'e yazıyor.

yök değerlendiriyor. 2005 yılındaki yeni açılacak araş gör kadrolarından 10 tanes x üniversitesinin diyor. rektörlük de bu kadrolardan birisi a fakültesi b anabilimdalına verilecektir diyor. anabilim dalı açılacak kadro için gerekli kriterleri belirleyip yök'e bildiriyor ve yök kadroyu ilana açıyor.

ilana başvurabilme özelliğindeki adayla başvurularını yapıyor. değerlendirme ve sınav sonunda kazanan kişi o kadroya açıktan atanıyor.
  • unique hint kumasi  (06.04.21 19:26:05 ~ 19:26:53) 
[]

Araştırma görevlisi tam olarak ne yapar? Asistanı olduğu hoca ona ne gibi..

..görevler verir? Derse girer mi, hocanın ne gibi işlerini halleder? Genel olarak araları nasıldır? Mail'leşirler mi yoksa telefonlaşırlar mı? Ekstra vereceğiniz tüm bilgiler altın değerinde.




 
Üniversitede okurken bir laboratuvar dersi almıştım. Dersi veren hoca sadece dönemin ilk dersine girdi ve bir daha derse girmedi. Kalan tüm derslere araştırma görevlisi girdi.

Araştırma görevlisi laboratuvar derslerine girebilir, deney yaptırabilir. Kısa sınav yapabilir. Sınavları, ödevleri, deney raporlarını değerlendirebilir. Sınavdan önce tekrar amaçlı ders anlatabilir, soru çözebilir. Hoca neye izin veriyorsa onu yapar.

Ders dışında hocası istedi diye ATM'ye giden araştırma görevlisi de gördüm.

Doktora öğrencisiyse araları daha iyi olabilir. Danışman hocası olduğu için okul dışında da görüşebilirler.

Not: mühendislik
  • dissendium  (05.04.21 21:17:20 ~ 21:20:41) 
Normalde derslere girmemesi lazım, ama bazı yerlerde gayrı resmi derse giriyorlar. Bazen de hoca derse giremezse rica eder kendisinden, notları verir, derse sokar. Aslında hocanın özel işlerini halletme yükümlülüğü yok. Daha çok bölümle ilgili resmi işleri takip eder. Tabii bir yandan tezini yazmaya çalışır garibim. Ama uç örnekler de var. Mesela hoca "şuradaki kütüphaneden kaynak lazım oldu, ona ulaş bana gönder" falan diyebilir. Hocayla ters düşmemek için kabul edebilir araş gör'ümüz. Kabul etmez de hocayla çatışırsa tezi sıkıntıya girebilir. Takıştığı kişi danışmanı olmasa bile bölümde yere sağlam basmak için hiçbir hocayla ters düşmek istemez. Yarın öbür gün bölümde kadro açılacağı zaman işleri ters gitsin istemez. O yüzden araştırma görevlileri genelde uyumlu olmak zorunda hisseder. Fakat bazıları da artık sinirden kafayı yemiş, koy neticesine rahvan şey etsin modundadır. Özetle, araş gör'le hoca arasındaki ilişkiyi genelde hoca tarzı belirler. Samimi ve baskıcı da olabilir, mesafeli ve özgür de.


  • osuran imam  (05.04.21 21:23:41) 
2547 sayılı yükseköğretim kanunu'na göre tanım aşağıdaki gibidir.

Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili
diğer görevleri yapan öğretim elemanıdır.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere (...yetkili organlarca verilen ilgili
diğer görevleri yapan...) araştırma görevlisinin net bir görev tanımı yoktur.

Şartlara bağlı olarak araştırma görevlisi-danışman ilişkisi çok farklı seviyelerde yürütülebilmektedir.

Sorduğun sorular genelleme yapılamayacak tarzda sorular olduğu için cevap veremiyorum.
Ben kendi danışmanımla karşılıklı çıkar ilişkisini güzel bir şekilde yürütüyorum mesela. Seviyeli bir abi-kardeş durumu diyebiliriz.
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (05.04.21 21:26:13) 
2547 sayılı YÖK kanununa göre araştırma görevlisinin görevi, idarece kendisine verilen işleri yapmaktır. yani idare kendisine ne görev verirse onu yapar.
belli bir hocayı asiste edecek bir düzeni varsa, hocanın yerine derse girebilir. ama normalde bu yasaktır, yani dönem boyu dersi asistanın üstüne yıkamaz hoca. ama asistanın üzerinde çalıştığı konudur anlatsın tecrübe kazansın der ya da doktora son aşamadadır, acemiliğini anlatsın diyebilir, ya da kırk yılda bir hocanın işi çıkar, hasta olur onun yerine girer. genelde soru çözümü ya da uygulaması olan dersleri asistanların üzerine yıkar hocalar.
gene hocanın tiynetine göre asistana şu şu konuda bir makale yaz getir der, üstüne ilk isim olarak kendi adını da yazar yayınlatır, ya da hakkaten hoca gibi hocadır birlikte çalışırlar, asistanına hakkaten bir şeyler öğretir birlikte yazarlar birlikte yayınlatırlar.
mailleşir de telefonlaşılır da, hocanın tarzına bağlı, asistanıyla kanka olup birlikte tatile giden, çoluk çocuk görüşen de var, ayda yılda bir iş olduğunda telefonda görüşen de mailleşen de. sabah arabasıyla hocayı evinden alıp özel şoför gibi dolaştırıp faturalarını yatıranı da var.
yani skalanın iki ucunda her türlü örnek mevcuttur.
bunlar tamamen okulun ve hocanın yapısına göre değişir. öğrenciyle hoca arasında köprüdür, öğrenci danışmanlığı yapar, sınav gözetmenliği yapar, tüm angarya işleri yapar, bunlar da bankodur. bunlarla eş zamanlı olarak da yls veya doktorasını yürütür. bitirince belki kadro alırım diye hiç bir şeye sesini de çıkaramaz garibim.
  • halanne  (05.04.21 21:36:07) 
Kesinlikle hocasina bagli, yukarida dendigi gibi ATM'ye de gonderebilir, is taniminda olmayan seyleri yaptirabilir, bu mobbing'dir. Ben de ABD'de bu gorevi yapiyorum, ne yazik ki bir ustum yine Turk. Son dakikada da ders kilitliyor, internet sorunlu sular kesik falan bahanesiyle, ben de cok rahatsiz oluyorum. Tabi konusmak da elinizde ama hepsi bunu kabul etmez iste.


  • howfaristhesky  (05.04.21 21:57:36) 
Tek hocayla işin olacak gibi bir algın oluşmasın bölümdeki tüm hocalarla işin var. Sekreterin işinden bölüm başkanının yapması gereken işlere kadar yapmışlığım var. Bu işin gecesi gündüzü olmadı benim için. Yukarda bahsedilmiş zaten. Ama bizim bir alt kattaki bölümde araştırma görevlileri için işler çok daha rahattı. Yani bölümüne göre çok şey değişir.


  • intihar etsem de kendime gelsem  (05.04.21 22:41:38) 
Açılın araş gör geldi;

Araştırma görevlisi = angarya işler müdürlüğü

nerede bir angarya var araş gör'e yüklenir. bu kürsünün işleri de olabilir, okulun işleri de olabilir kişisel işler de olabilir.

tüm kürsü covid davasına esnek okula giderken ben her günümü okulda geçiriyorum. gitmezsem aaa neden gitmedin oluyor. dolayısıyla nöbet bende. sadece kürsü değil tüm okul bu şekilde.

kürsünün sağlık alanı olduğu için bir de laboratuvarı var. onun sorumluluğu yine bende. doktora öğrencilerinin takibi, doktora çalışmalarındaki sorunların çözümü danışmandan önce bende. hatta bir hocadan hiç bilmediğim doktoradaki spesifik bir konuda yardımcı olamadığım için fırça yemiştim.

covid öncesi her öğlen herkesden siparişleri toplar, öğle yemeği siparişini verirdim. şimdi az kişi olunca yapılmıyor. rahatladım azcık

proje varsa onun hazırlıklarının tamamı bende. projede olmamın ya da olmamamın bir önemi yok. tüm ön hazırlıklar bende. %90 laboratuvar çalışması da bende. nadiren sorumlular da yapabiliyor. yayında adım var mı? tabi ki yok :)

proje bitti yayın yazılacak yine bende. daha bugün biten bir çalışmanın dergiye yollanması işlemi var. Kürsüdeki doçent kişi ömründe hiç dergiye makale yollamadığını benim yapmam gerektiğini iletti. orijinal dosyanın yanında yollanması gereken şeyler var tablolar falan. hiçbirini ayarlamamış. hepsini ben yapmak zorundayım.

az önce uzaktan eğitim dersi için uygulama ders videosunu çektim. kürsüdeki tüm uygulama derslerinin sorumluluğu bende. ismen bir başka kişide olsa da o başka kişi derse şunlar hazırlanacak hazırla diyor. hazırlamazsam suçlu yine ben.

yetmemiş gibi teknik servis olarak da çalışıyorum. cihazların bakımı vs benim sorumluluğumda. arıza çıkarsa hocalara bildirmekle yükümlüyüm. bildirince tamam sen gerekeni yap diyor. neden bildirdiğimi hala çözemedim.

tabi bazı hocaların çocuklarının ödevlerini de yaptım. Arabasını yıkatmaya bırakmış aldım. ATM den para çekme haftalık zaten. İlaç yazdırma, sigorta işlemleri, fatura yatırma vs...

gece gündüz ayrımı yoktur. yaklaşık 1 ay önce 23:30'da zoom toplantısı yapmaya karar veren bir hoca mevcut. 2 doktora öğrencisi ile beraber haftasonumuzu kendi yazamadığı ve yeniden yazılma revizyonu gelen yayını yazmamızı istedi.

geçen gün bir tanesi ben hangi mailimi kullanıyorum bilmiyorum dedi...

25 yıldır aynı slaytları ppt dosyasından okuyarak para alan asalaklarla çevrili etrafım ve ben okuldaki bu durum bazında en iyi kürsüdeyim...

daha da yazardım da neyse... çok doluyum bu konuda. doktoram daha bitmedi. bitince 33/a kadrosundan istifa etmeyi düşünüyorum. (33/a kadrosu kalıcı kadro. ölene kadar üniversite bünyesindeyim anlamı taşıyor)
  • unique hint kumasi  (06.04.21 00:13:18) 
[]

Ailenizin sizi "gerçekten" sevdiğine inanıyor musunuz?

sb.




 
evet


  • jelly bear  (05.04.21 19:48:15) 
Evet


  • kisa  (05.04.21 19:48:32) 
Evet ama sevmekle iyi anlaşabilmek arasında doğru bir orantı yok maalesef.


  • kedimedi  (05.04.21 19:53:17) 
evet. hiç şüphem yok. çünkü tek çocuğum :)


  • dafuq  (05.04.21 20:25:37) 
Hayır. Beni değil, çocuklarını seviyorlar. Daha doğrusu, beni çocukları olduğum için seviyorlar.


  • amateur  (05.04.21 20:30:27) 
Hayır. Babam saçma bir şekilde dokuz yaşımdayken birden "Sen büyüyünce bana bakar mısın?" Diye sormuştu. Ben de ilk defa öyle soru duyunca anlam veremedim sonrasında zaten aile içineki huzursuzluğu ve şiddeti de bırakmadı. Suçlarını biliyor. Eline koz geçtiğini düşündü, yollarımızı ayırdık. Keza anne karakteri de öyle. İkisi de birbirine benzedi.


  • evimin paspasi  (05.04.21 20:36:00) 
Babam bazen sevdi, annem hic sevmedi


  • cossecant  (05.04.21 20:37:33) 
Evet.


  • invictae  (05.04.21 21:16:20) 
anne ve baba'nın çoçuğunu sevme zorunluluğu olduğu için sevmesi durumu var.


  • duyurukullanıcısı  (05.04.21 21:18:59) 
Annem hep gerçekten sevdi babam hiç gerçekten sevmedi.


  • 1bir1bir1  (05.04.21 21:26:51) 
Evet.


  • Hallegadola  (05.04.21 21:58:41) 
Hayır. Baba hiç sevmedi , annem çok seviyor beni sanırdım yıllarca o konuda da patates olduk.


  • synax  (05.04.21 22:59:13) 
hayir


  • ghostinthemech  (05.04.21 23:24:56) 
[]

En son ne için ağladınız?

sb.




 
Bazen içince durduk yere ağlarım. En son çok kötü agladigimda bir haksızlığa ugramistim. Hayatımı iki yıl alt üst etti. O zaman yere düşüp ağladım normalde böyle şeyler inanılmaz gelirdi. Duygulu biri değilim aslında.


  • howfaristhesky  (05.04.21 17:46:07) 
Doğan Cüceloğlu'nun bir videosunu izlerken hem anlattığı şeylerden etkilendim hem de ne kadar samimi ve ne kadar sevgi dolu biri olduğunu gördükçe ağladım.


  • 1bir1bir1  (05.04.21 17:54:02) 
işsizliğimden ötürü.


  • rose parks  (05.04.21 17:54:44) 
dün sabah, feridun düzağaç'ın beni bırakma şarkısına ağladım. beni bıraktı çünkü :(


  • istanbul kanatlarimin altinda  (05.04.21 18:02:09) 
Annemin, geçmişimdeki bazı yaşantıları hata olarak değerlendirmesi ve temcit pilavı gibi tekrar etmesi ve bir hafta önceki son tekrarından sonra bardağın taşması.
Daha önce ya sabır diyordum. Bu defa diyemedim.

  • pro9it9is9  (05.04.21 19:42:13) 
Bugün zorla göreve gönderilip şehit olan amcamın doğum günüydü. Faillerine takipsizlik verildi. Buna ağladım.


  • suicides underground  (05.04.21 20:10:46) 
Nomadland'in sonundaki yazıyı gördüğümde, 1 saat kadar önce...


  •   (05.04.21 21:34:43) 
4 sene önce dayım vefat edince çok ağladım. 3 yıl önce baba ölünce gasilhanede çok üzülmüşüm ağlıyor gibi yaptım. Birde 26 sene önce dedem vefat edince ağlamıştım. Ben ağlama özürlü bir öküz olduğumu anladım , diğer arkadaşların yazdıklarını okuyunca.


  • synax  (05.04.21 23:01:58) 
Kuş, civciv, hamster gibi küçük canlıları avucuma alınca ve kalplerini hissedince ağlıyorum ben ya. Ama böyle normal duruyorum, gözlerimden yaşlar bosanıyor. Içim gidiyor olm ya, okadar savunmasızlık, güçsüzlük, vallahi deli çıkacağım, çok hüzünleniyorum. Kaldıramıyor ruhum güçsüzlüklerini. Geçen Karla diye bi kedi doğum yapmış. Böyle ziyarete gittik, olm aldım elime ben yine dedim bu kalbin küçüklüğü ne ya, bu nasıl başa çıkacak, yaşlar başladı akmaya. Vallahi dayanmaz kalbim fazla. Daha kendi yok ama kalbi var, atmaya çalışıyor (._.)


  • velvetmorning  (06.04.21 00:02:23 ~ 00:03:15) 
7 yıl önceydi. Kızım çok hastaydı.


  • tcyx  (06.04.21 15:21:07) 
Annem memeyi kestiğinde


  • eksimeksi  (07.04.21 04:56:24) 
3 yildir her gun aynı şey için ağladım hala ağlıyorum ama artık tanrinin dualarima cevap vermemesine ağlıyorum...


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (17.04.21 22:21:24) 
[]

Gözlerim mi bozuldu?

2-3 saat kesintisiz kitap okudum. Gözlerim 2-3 gündür yanıyor. Uzağa odaklandığımda yaşarıyor. Bulanık görüyorum yakından okuduğum yazıları.

Bu geçici bir şey mi yoksa böyle 2-3 saatlik bir şeyle göz bozulur mu hemen?


 
Bozulmaz.


  • prole  (05.04.21 11:22:28) 
bozulmaz, göz bozulunca da yanmaz zaten. Kurumuştur muhtemelen, çok dert olursa suni gözyaşı alabilir ya da göz doktoruna başvurabilirsiniz.


  • whoosie  (05.04.21 14:39:24) 
[]

Aileyle izlenebilecek kaliteli,sürükleyici yabancı dizi?

sb.




 
Sherlock
Sitcom;
Good place
Modern family
  • rewlack  (03.04.21 18:32:24) 
anneyle anne with an e


  • eja  (03.04.21 18:41:10) 
komedi olarak modern family, brooklyn nine nine


  • defansif orta saha  (06.04.21 22:32:01) 
house of cards


  • rakicandir  (06.04.21 22:34:24) 
[]

günlük 6 saatlik uykuyla verimli olabilir misiniz?

her gün 22:00-04:00 saatleri arasında uyusanız yeterince dinlenmiş hisseder misiniz? verimli olabilir misiniz?




 
günlük 6 saat uykuyla verimli olabilirim ama 4'te uyanırsam verimli olamam.


  • elorelia  (02.04.21 16:18:35) 
22’de uyumayi basarabilirsen olabilir. 4 gercekten erken ama ozel bi sebebi yoksa havanin biraz daha aydinlanmasina yakin yapsaniz daha iyi olur belki.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (02.04.21 16:24:16) 
6 saatle verimli olunur ancak güneşi görerek, güneş ışığıyla uyanmak biyolojik saatimize yardımcı oluyor. Bunun bilimsel açıklaması vardı tam ifade edemedim ancak güneş ışığıyla uyandığımızda daha enerjik vs oluyoruz. O yüzden 4'te uyanarak zor.


  • turkce konusan uzayli  (02.04.21 16:35:28) 
güneşten önce uyandığımda vücut olarak değil ama kafa olarak bütün günüm rezil oluyor. çok zor benim için.


  • roket adam  (02.04.21 17:05:05) 
uzaylının dediği sirkadyen ritim.

yazın belki yeter 6 saat ki az uyuyorum hep, imkanım olsa 8'den az uyumam.
  • passion rules the game  (02.04.21 17:11:50) 
İş akademik mi, fiziksel mi? Ayrıca kaça kadar çalışacaksınız 4 te kalkıp?


  • ykyt  (02.04.21 17:16:04) 
Youtube'da videosu olan bir nörolog en az 7 saat, uygunu 8 saat diyordu. Gerekliyse videoyu da bulabilirim.


  • Mirket  (02.04.21 17:31:55) 
asla. ucuncu gun dusup bayilirim muhtemelen.


  • der meister  (02.04.21 17:45:10) 
Evet sirkadyen saat önemli. Bir süre saat 11 gibi yatıp 05:30da kalkıyordum. 6 saat uyuyor gibiydim ama hafta sonunu zor getiriyordum. Bir de hakikaten bedensel iş mi, masa başı işi mi? Ya da evden çalışma mı, yoksa arabayla işe git gel gerekiyor mu hepsi etkili.


  • SiyamkedisiZorro  (02.04.21 18:44:37) 
Asla. 9 saat standartim, azi sorun benim icin.


  • buf-e kür  (02.04.21 19:13:47) 
Olunur. Cunku tam uyunmasi gereken saatleri secmissin. Bunu net soyluyorum cunku bi sure boyle devam ettim. Ilk 1.5 hafta sabah 4te gunesi gormeden zor oldu ama sonra alistim. Yasina gore 6 saat yeterli bir sure. Yasin 50+ ysa tabii en az 8 saat uyumakta fayda var ama orta yaslardaysan ideal uyuma zamanini secmissin.


  • e mice  (02.04.21 19:45:12) 
10da yatıp 4de kalkmakla gece 2de yatıp 8de kalkmak arasında büyük fark var
ilki biyolojik saatimize daha uygun
ayrıca uzun bi süre bu şekilde götürmüştüm 10 olmasa da 11 olmadan uykuya dalar 5 te kalkardım
  • megacracker  (02.04.21 22:14:40 ~ 22:15:08) 
Asla olamam. 8-9 saat uyumazsam uykumu alamıyorum


  • sta  (03.04.21 00:36:40) 
[]

stopaj nedir? çok basit şekilde açıklayabilir misiniz?

google'da basit ve somut bir tanım bulamadım.




 
www.parasut.com

Burası güzel açıklamış.
  • kisa  (21.03.21 20:48:10) 
sen kesin vergi kaçırıyorsundur dur şu kesin ücreti senden bir alayım

vergisi
  • duyurukullanıcısı  (21.03.21 20:48:20) 
abi bir yerden alışveriş yaparken peşinen kesilen ve faturada gördüğümüz kdv'ler gibi bir şey mi?


  • asaf  (21.03.21 20:55:39) 
Verilen link guzel, orayi oku.


  • dunal  (22.03.21 00:02:13) 
[]

Bu adam bu kadar parayı neye ödemiş? (yazılımcılar)

Jack Dorsey'in ilk tweet'ini satın almışmış da meta verilerini elde edecekmiş de bla bla bla....

Tweet'i satın almak nedir Allah aşkına ya? Ne yapıcan o meta verileri bilmem neyi? Kimin ne işine yarayacak? Neye hizmet ediyor? Mantıklı bir açıklaması var mı?



www.ntv.com.tr

 
Twitin metadatasına değil (bkz: non-fungible token)ına ödemiş o parayı. Kimin ne işine yarayacak kısmı bitcoin gibi biraz.

Edit: Yazılımcı değilim.
  • whoosie  (08.03.21 12:56:55 ~ 12:57:38) 
Kara para aklama gibi geldi bana nedense.

İşin içinde Türk ve bu kadar saçma bir şeye bu kadar para olunca herhalde.
  • chicha_v2  (08.03.21 12:59:48) 
Mona Lisa'yı almak gibi düşünün. Onun da bir esprisi yok aslında, tarihi değeri var. Bu tweet'i de şimdi alıyorsun, 10 yıl sonra 5 katına satıyorsun mesela, aradaki fark kâr.

Teknik olarak nasıl yürüyor? Bi tane blockchain yaratmışlar işte, oraya şu tweet'in sahibi bu diye işliyorlar. Kullanılan program/servis yaygınlaşırsa "dijital içeriğin sahibi" konsepti oturur, zaten bu paraları biraz da bu konsept yaygınlaşsın diye veriyorlar. Tweet almak değil ama işte ileride "bu capsi/görseli/müziği ben yaptım" falan diye dijital olarak imzalayabiliriz her şeyi. Telif vs. olaylarında insanların işine yarar herhalde, çünkü şu an kullanılan sistem cidden epey antik.
  • plutongezegendegilmi  (08.03.21 14:11:30) 
Hayret kimsenin aklına gelmemiş. O kadar parayı reklama Ödemiş. 2.5 milyon doları bir tweet için veren adam ondan en az 3 katını kazanacağını biliyordur yoksa o yatırımı yapmaz.


  • zoghurt  (08.03.21 14:13:05) 
millet ne güzel kazanç kapısı buluyor kendine. NFT denen zımbırtı ile durduk yere para kazanıyor millet.


  • co2s2  (08.03.21 15:57:56) 
[]

Kurumsal markalar binlerce mağazanın cirosunu nasıl topluyor?

LCW, Boyner, BİM, ŞOK, A101 vb. şirketler özellikle dönemsel olarak yüksek ciroların yapıldığı zamanlarda nasıl o meblağı mağaza müdürüne zimmetleyebiliyorlar?




 
satış gerçekleştikten sonra problem yok. zaten çoğu kartla ödeniyor, nakitte kaybolursa bütün sorumluluk mağaza müdüründe olunca gözü gibi bakar. napacak 100k nakitle yunan adalarına mı kaçacak?

asıl soru stok takibini nasıl yapıyorlar olmalı bence.
  • Anjelik  (03.03.21 20:42:28) 
buyuk zincirlerde hatta artik gunumuzde artik nakit kullanimi iyice azaldi, kartli odeme ile kontrol son derece kolay, ayrica tum islemler kayit altinda, gun sonunda kestigin fatura = kasandaki para olmasi gerekiyor. bu durumda kimse 1 lira asiriyim diye dusunemez, cunku sonucta ilgili magaza sorumlu olur.

nakit tutari da buyuk magazalarda gun sonunda sirketin yonlendirdigi ekipler ya topluyorlar ya da sirketin hesabina parayi yatiriyorlar
  • exlibris  (03.03.21 20:57:13) 
Kuruma göre değişiyor tabi ama günün sonunda ya da ertesi sabah erken saatte yatırıyorsun günlük ciroyu firmanın hesabına.

Stok takibini de SAP ya da muadil programlarla yapıyorsun. Sayımlarda kayıplar ortaya çıkıyor tabi.
  • krang  (03.03.21 20:58:41) 
Stok takibini manuel yapmıyorlar heralde krangın dediği gibi SAP ya da farklı Plm yazılımları var.


  • suicides underground  (04.03.21 08:28:10) 
Yahu dedigim o mu. Tirtiklamadan bahsediyorum.


  • Anjelik  (04.03.21 16:54:02) 
Yazarkasa fatura fiş kesiyor ve bunu kaydediyor. Nasıl tırtıklayacaklar? Ciro ve kasadaki birbirini tutmazsa mağaza müdürüne ödetiyorlar.


  • suicides underground  (05.03.21 11:28:13) 
Cirodan tırtıklama olmaz. Çalışılan mağazanın işleyişine göre değişebiliyor tabi bu işler ama sevkiyatla fazla gelen ürünleri cukkalama yapılabiliyor mesela. İade alım işlemi göstererek çakallık yapılabiliyor. Kampanyalar üzerinden de yapılan çakallıklar olabiliyor. Müşteriyi kampanya hakkında bilgilendirmeyip bu işin yolunu yaparak. Karakteri bozuk birinin kullanabileceği açıklar mevcut maalesef genel akış içerisinde, çalıştığım yerleri göz önüne aldığımda.


  • krang  (05.03.21 12:44:41 ~ 12:52:46) 
[]

Doktorada yeterlilik dışında ders dönemi sınav var mı?

Her kafadan bir ses çıkıyor. Lütfen net bir şey söyleyin. Doktorada uygulama dersi var mı dediğimde "yaa ne alakası var, hiç duymadım" dendi burda. Olabiliyormuş.




 
var evet yazılı sınav yapan. dersler için yani.


  • jelly bear  (28.02.21 19:51:34) 
Hocaya gore degisir, bolum baskani bize kizip sinav yapmisti, yillik izin alip sinava calismistim. Kadini cok severim, doktora seviyesinde materyalin yeterince okunmamasi, ogrencilerden kaliteli yorum gelmemesi konusunda cok hakliydi.

Istatistik hocamiz da sinav yapmisti, bir vize bir final. Yani isteyen yapar.
  • howfaristhesky  (28.02.21 19:51:54) 
Doktora da uygulama dersi hiç duymadım. Yok.

Her derste de sınav olduk.
  • ceketimi alip cikcam  (28.02.21 19:56:00) 
okula bölüme göre değişir.
sınav yapan da biliyorum.
dönem sonu yazı isteyen de.
yurt dışında sadece projeye hizmet etmesini bekleyen de.


sınav neden olmasın ayrıca?
7-8 tane ders alıyorsunuz tr.de "ders" alınıyorsa "sınav" da olur zira bir ölçüm gerekli. çoğu hoca sadece final ister ve finalde de güzel bi makale bekler. ama dediğim mühendislikte ileri matematiksel yöntemler alan insanın sınava girmesi daha mantıklı.
  • rewlack  (28.02.21 20:03:53) 
benim bildigim:
once 8 ders bitirirsin, o derslerin vizeleri, finalleri olur. Bu iki sene surer.
Sonra comprehensive'e girersin. Zaten hocan kolay kolay onu gecmeden arastirmana yogunlasmana izin vermez.
Onu da hallettikten sonra arastirmaya yogunlasirsin, lab isi varsa onu halledersin, tezi yazarsin, sonra da savunmayi verirsin. Bu surec de iki-uc sene surer.
  • cooperr  (01.03.21 09:12:31) 
[]

Tanıdığınız en yaşlı insan kaç yaşında öldü?

Geçen bir sohbette adamın biri 147 yaşında bir yakının öldüğünü anlatıyordu. Öyle bir şey mümkün değil, yaşayan en yaşlı insan en fazla 120 civarıdır desem de inandıramadım.

Gerçeklik payı nedir?


 
Yoktur. Doguda olen cocuklarin nufus kagitlarini yeni dogan cocuklara devrederlermis eskiden. Buyuk kardes hatta genc amcalardan biri olduyse nufus kagidi ustune kalmistir. Ben bu yuzden Turkiye'deki 110 yasinda 120 yasinda olaylarina pek inanmiyorum acikcasi.


  • 2oda1salon  (26.02.21 23:00:12) 
85-90 civarı duyuyorum ama daha üzerine denk gelmedim.


  • orpheus  (26.02.21 23:00:43) 
90-95 vefat yasi standart oldu artik. Omur iyice uzadi.


  • msb  (26.02.21 23:05:09) 
Böyle bir şeye denk geldim az önce. Bilemedim şimdi.

www.ensonhaber.com
  • asaf  (26.02.21 23:05:56) 
Babamın babası 1913 doğumluydu, 2010'da öldü. Babamın kuzeni 92 yaşında şu anda. 100lerde kimseyi görmedim hiç.


  • Jux  (26.02.21 23:08:48) 
annemin anneannesi 1899 da doğup 2001 de öldü.


  • rodeocu  (26.02.21 23:38:04) 
anneannemin anneannesi resmiyette 115 yaşında öldü ama gerçek yaşı değildir belki kesin olan bir şey yok @2oda1salon'un dediği gibi. anneannem 68 yaşındaydı anneannesi öldüğünde.


  • dr doofenshmirtz  (26.02.21 23:45:04) 
babaannemin annesi 2004 yılında yaklaşık 108 yaşında iken vefat etti.


  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (27.02.21 00:03:20) 
Dedem 103 yaşındaydı, son yılına kadar günde 5 gazete okurdu. Dinçti yani bayaa


  • mirty  (27.02.21 08:33:46) 
o 100 küsur yaşında olduğunu iddia eden kişilerde 2 sorun oluyor.

1- Abisi Ablası ölüyor, bu da 3 4 sene sonra doğunca onun kimliğini kullanıyor.
2- Bazı doğum tarihleri 100 sene önce hicri takvime göre yazılmış, Rumi takvime geçince o da karışıyor.

120+ mümkün değil yani.
ama elini vicdanına koy :) 80 den sonra sana herkes çok yaşlı geliyor.
bana 90 yaşında biri 110 yaşındayım dese peki derim.
kendini 147 diye ilan eden dedeye de kimse yok dememiştir :)
  • summatinyourteeth  (27.02.21 09:15:14) 
Dedem (babamın babası olan) ve anneannem 90 - 93 yaş aralığında vefat ettiler.


  • put it in your appropriate place  (27.02.21 12:02:52) 
[]

Bu nasıl iş?

Hangi özelliğiymiş uzun süre yararlanılan? Hepsi parça parça, kopuk tarihsel bağlamda ve ayrı ayrı yerlerde?

hizliresim.com


 
Aborjinler tarafından tütsülünerek kullanılmasından başlayan günümüze kadar gelen tıbbi iyileştirici etkisi.


  • avatar is back  (13.02.21 17:06:56) 
aborjinler ve cezayirliler yararlanmış.


  • uykulu_fb  (13.02.21 17:10:09) 
[]

İnternet sitesi nasıl açılır?

Wix dışında daha kolay, ucuz ve reklamsız alternatifler var mı? Domain, server vs. paket halinde halledip site açabileceğimiz?




 
tr.godaddy.com

www.natro.com

Şu bağlantılar belki işinize yarar
  • avarel dalton  (12.02.21 20:53:12) 
Statik site yapacaksanız github pages kullanabilirsiniz.


  • plutongezegendegilmi  (12.02.21 21:53:32) 
[]

YÖK'ün Üniversiteler uzaktan eğitim anketi nerde?

sb




 
yayınlanmadı


  • jelly bear  (08.02.21 17:58:57) 
bana (Öğretim üyesi) mail olarak geldi .


  • piotr  (09.02.21 08:51:45) 
[]

Arabayla viraj yaparken...

Virajların yarıçapının küçük olması büyük olmasından nasıl daha tehlikeli oluyor? ÖSYM 2019'da sormuş?




 
merkezcil ivme a_c = v^2/r ve F_c = m*a_c. İvme yarıçap ile ters oratılı olduğu için yarıçap azaltıkça araca etkiyen kuvvet artıyor. Eğer F_c lastiklerin sürtünme kuvvetini aşarsa, araç kaymaya başlıyor.


  • reactionic  (30.01.21 15:41:22 ~ 15:41:57) 
yanı mantıken de öyle değil mi zaten? büyük yarıçaplı virajlar çok daha kolay dönülürken, küçük yarıçaplılarda zor baya yavaşlamak gerekiyor.


  • jelly bear  (30.01.21 15:45:54) 
direksiyonu bırakmadan viraja girerken gaz kesip virajın sonu göründüğü an gazı köklicen.


  • mikahakkinen  (30.01.21 18:47:32) 
dairesel harekette (çizgisel hız aynı iken) çap küçüldükçe merkezkaç kuvveti artar. yani araç daha kolay dışa savrulur. bu nedenle küçük çaplı virajlar (dhaa keskin virajlar) tehlikelidir.

@mikahakkinen

abi ne alakası var cevabın bu soruyla?
  • himmet dayi  (30.01.21 19:56:36) 
araçlardaki yanal sürüklenmeden dolayı.

viraja girerken yolun dışından virajın içini hedeflemek ve virajı yarıladıktan sonra tekrar yolun dışını hedeflemek gerekir ki çizilen yay(apex çizgisi) daha geniş olsun.
dar virajlarda dar apex'ler çizilmek zorunda kalındığı için hız da daha düşük tutulmak zorundadır.

upload.wikimedia.org
  • sinek kral  (30.01.21 21:44:08) 
[]

ÖSYM sorularını yazdıramıyorum???

Yazdır dememe, CTRL+P yapmama rağmen herhangi bir yönerge çıkmıyor.

dokuman.osym.gov.tr


 
Bilgisayara indirin, Google drive a yükleyin. Orada açın ve yazdırın.


  • ykyt  (26.01.21 20:01:36) 
[]

blog sayfamdaki yazım denetimi hatalarını kapatamıyorum?

blogu yazıp paylaşıyorum. yazım denetimini kapatmama rağmen google'layıp sayfaya girdiğimde hatalı kelimelerin altını çizdiğini görüyorum. bunun olmaması için ne yapmalı? acil yardım




 
Bu acaba tarayıcının ayarlarıyla ilgili olabilir mi?


  • 1bir1bir1  (13.01.21 05:52:25) 
bana çok ilginç geldi. bir websayfasına girdiğinizde tarayıcı orada hazır yazılı şeyin yazım denetimini yapmaz ki? sayfayı ve sizin bilgisayardan screenshot göndermeniz mümkün mü?


  • co2s2  (13.01.21 10:16:30) 
[]

Üniversiteler bahar döneminde açılır mı?

sb.




 
Açılmaz


  • fezagezgini_4  (03.01.21 19:04:33) 
Açılmaz +1


  • westblack  (03.01.21 19:11:11) 
Aşı maşı olana kadar bence de açılmaz.


  • tolgan  (03.01.21 19:24:32) 
Yeterli aşı yok. Ayrıca mutant virüs de gidişi değiştirecek.
Bu yüzden açılamayacağını düşünüyorum.

  • pro9it9is9  (03.01.21 19:27:57) 
%90 açılmayacak. haziranda yüz yüze sınavlara hazırlıklı olun ama


  • avatar is back  (03.01.21 19:49:23) 
bende bu ay kim soracak diye bekliyordum.

cevap; hayır açılmayacak. 2020-2021 güz ve bahar dönemi olarak bu şekilde devam edecek.

2021-2022 dönemi aşının da etkisiyle açılabilir (kesin değil)

www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
  • infernalcadre  (03.01.21 20:05:03 ~ 20:05:47) 
[]

Nereden ücretsiz fidan temin edebilirim?

sb.




 
Orman Genel Md.ğü bazı kampanya dönemlerinde ücretsiz dağıtıyor.
belki belediye fidanlıkları olabilir.

  • ankarakecisi  (30.12.20 20:11:41) 
istanbul sarıyer bahçeköy'de orman fidanlığından çok sayıda olmamak koşulu ile fidan almanız mümkün olabilir. ama hangi ağaç fidanı, hangi boyda vs. önemli detaylar.


  • alex_pearson  (31.12.20 00:18:45) 
Ne fidanı? Hangi ağaç türleri? Leylandi çam ise bu sene çelikleme yapınca tutanlardan verebilirim.


  • John Bloor  (31.12.20 11:17:20) 
[]

Bu hangi çiçek?

Sb.




 
aslan ağzı +1

Aslan ağzı denmesinin sebebi, çiçeğin yanlarından bastırdığınızda aslanın ağzı açılıyormuş gibi
  • silah taciri  (21.12.20 17:49:10) 
[]

Sinema filmleri nasıl "malum ortamlara" düşüyor?

Tenet mesela. Her yere düşmüş. Madem bu iş bu kadar kolay. Sinemada yayınlandığı zamanlarda neden düşemiyor? Buna ne engel oluyor? Şu an neyi yanlış yaptılar da her yerde yayında?




 
Bunun için Stephen Witt isimli yazarın Bedava Müzik kitabını okumanızı tavsiye ederim.


  • mahsus mahal  (01.12.20 16:36:32) 
dvdsi çıktığı zaman ortamlara düşüyor. dvdsinin çıkması lazım.


  • jelly bear  (01.12.20 16:58:50) 
çok beklenen bir filmse sinema çekimi düşüyor önce torrentlere. eskiden de zaten vcd'sini alırdın öyle çıkardı bazen, berbat görüntü ve ses...


  • bohr atom modeli  (01.12.20 18:43:17) 
malum ortamlara düşmesi için bir dvd/bluray bir şey lazım. sinemada yayınlanırken böyle bir şey olmayabiliyor. eskiden "screener" vardı, eleştirmenlere , ödül verecek kurumlara falan dvd olarak gönderiyorlardı. birisi de bunlardan birisini ele geçirip oradan devam ediyordu. ama şimdi anladığım kadarıyla dvd göndermek yerine internette bir siteye koyuyorlar, şifreli ve süreli. oradan (sözde) kopyalanamıyor.


  • co2s2  (01.12.20 19:14:15) 
DSP master ve klonlama, şifre koruması olduğu için çok zor, fakat 4K blu-ray, dvd kopyaları çıkmışsa bir şekilde (o filmin dağıtımında çoğaltılmasında yer alan) çalışanlar tarafından sızdırılıyor (torrent firmalarına pazarlanıyor).
ayrıca büyük yapım şirketleri bazı dağıtımcı firmalara ya da sinema salonlarına ortaktır. diğer firmanın para kazanmasını istemeyebilir ve bir şekilde dağıtımdaki filmi sızdırabilirler.

  • ankarakecisi  (01.12.20 19:31:05) 
niye hic bir cevabı beğenmediniz ki????


  • ankarakecisi  (06.12.20 22:21:33) 
[]

Kurşun kalem ile uçlu kalem kullanmanın maliyet farkı

var m uzun vadede? Sanki aynı hesaba geliyorlar gibi.




 
vakit maliyeti en önemli farkı. isterse 5 kat daha maliyetli olsun uçlu kalem her türlü daha avantajlı.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.11.20 20:13:38) 
uçlu kalem her türlü daha ucuzdur bence. 100 liralık kalem de alsanız.


  • jelly bear  (20.11.20 20:20:18) 
Uçlu kalem varken kurşun kalem nedir yahu


  • Unde bach canim  (21.11.20 02:21:25) 
[]

Pandemi psikolojinizi nasıl etkiledi?

Sb.




 
Olumsuz.


  • himmet dayi  (11.11.20 16:50:25) 
kotu etkilemedi. hatta evimde geçirdiğim en güzel günlerdi. ama dısarısı içni aynı şeyleri soylemiyoruz tabi.


  • koela  (11.11.20 16:58:39) 
çok kötü etkiledi.

pandemi başladığında 25 yaşında ikinci sınıfın ikinci dönemini okuyan bir üniversiteliydim, haliyle zaten gelecek kaygısı ve parasızlık çok ciddi sorun haline gelmişti.

pandemide tamamen eve tıkılmak, en azından hayatta olduğumu hissettiren ufak şeylerin (futbol maçı izleme, okula gitme, hayatın normal aktığını bilme vb.) kaybolması derken kayış ciddi anlamda koptu. kız arkadaşım olmasa kontrolden çıkardım diye tahmin ediyorum.

bir de "başka şansım olmayacak" diye gaza gelerek erasmus'a kalkıştım. muhtemelen bu durum koca bir sene kaybına sebep olacak. buraya geldiğim zaman vaka bile yoktu neredeyse. şu an olağanüstü haldeyiz vakaların kontrolden çıkması nedeniyle. okulla falan işim kalmadı diyebilirim, birkaç hocam sağolsun ödev falan veriyor "bunları yap bari de geç gerizekalı" diye, onlar da olmasa ne olurdu bilmiyorum.

her halükarda beni çok yıprattı. şimdilik babam da hasta üstelik. uzaktayım. ben hasta olsam tedavi olacak param bile yok (sigorta demeyin, sigorta kaç ay sonra veriyor parayı geri). risk grubundayım, kaparsam muhtemelen hastanelik olurum. orada sevdiklerim hastalansa bi şey yapamıyorum. akademik açıdan zaten dağılmış durumdayım, normal şartlarda bile riskli bir bölümdü okuduğum, şimdi yarısını uzaktan-çöp olarak okumuş olacağım.

beni fena yamulttu kısacası. etkilerinin bu kadarla da sınırlı kalacağını zannetmiyorum. ekonomik ve toplumsal sonuçları önümüzdeki yıllarda dünyayı şekillendirecektir. bizim neslimiz ölene kadar bu pandeminin getirdiği şeylerle uğraşmak zorunda kalacak muhtemelen.
  • der meister  (11.11.20 17:03:06) 
Başta çok kötü ama uyum sağladım sanırım şimdi iyiyim.


  • jazzabel  (11.11.20 17:04:53) 
psikolojimi iyi ya da kötü etkilemedi. sadece bazı alışkanlıklarım değişti tabi. evin dekoratif sorunlarıyla daha çok ilgilenmek, daha fazla yemek yemek, daha çok kitap okumak ve film izlemek vs.


  • makarnavodka  (11.11.20 17:06:11) 
Sevgilimle ayri kaldik haliyle zor bi donemdi ayri sehirlerdeydik. Online sinavlar korkunc zorlayiciydi bizim okul iicn. E is desen evden calismada israr ettigim icin muhtemelen yerimi koruyamiycam ofiste.


  • hindistan cevizi  (11.11.20 17:39:24) 
Evde vakit geçirmeyi seven biri olmama rağmen beni kötü etkiledi. İlk etapta kilo aldım haraketsizlikten şimdi çok iyi bir diyetisyenle çoğunu verdim gerçi. Aynı zamanda daha üşengeç hissediyorum haraketsizliğe alıştıkça içimden bir şey yapmak da gelmiyor istesem bile. Yalnız yaşadığımdan dolayı kendimi çok yalnız hissettiğim zamanlar oldu lockdownda Avrupa’da yaşıyorum biraz daha farklıydı çıkma yasakları vs. Sıkıntıdan sigaraya başladım tekrar. Sosyal olarak kendimi birşeyler yapmak zorunda ama yapmıyormuşum gibi hissedip aslında imkansızlıktan dolayı olmasına rağmen kendimi suçladığım çok oldu. Derslerin online olması da etkiledi kendimi bir türlü ders çalışmaya veremiyorum ve tüm bunlar birleşince psikolojik olarak beni kötü etkiledi diyebilirim.


  • carmenta  (11.11.20 17:49:07) 
[]

İnternetten alınan kombinin fiyatına montaj ücreti dahil mi?

Bir de kombi montaj ücreti ne kadar ortalama?




 
Hayır montaj dahil değil özel bir kampanya yoksa, bazen eski kombiyi almak şartıyla montaj yapabiliyorlar.

Ama montaj sonrası servisin gelip devreye alması ücretsiz, tabi gaz firmasından aldığınız onay belgesinden sonra. Belgeyi görmezse servis kombiyi devreye almaz.

Aynı marka kombi aldıysanız ve garantiye ihtiyacım yok derseniz gaz firmasına bildirmeden de bağlatabilirsiniz.

Montaj + montaj ekipmanlar + başvuru 400-500 lira olur sanırım şu sıralar.
  • John Bloor  (06.11.20 16:02:01) 
[]

Bu çiçeğin adı ne?

Sb




 
zambak sanırım


  • xiii  (28.10.20 20:44:27) 
Lilyum- zambak


  • curukturpkokusu  (28.10.20 21:02:01) 
Pembeler iris - süsen


  • curukturpkokusu  (28.10.20 21:02:22) 
Beyazlar zambak pembeler glayöl.


  • buff  (28.10.20 22:37:20) 
[]

Tek kişilik çadırda kamp yapanlar korkmuyorlar mı?

Hırlısı var, hırsızı var. Art niyetlisi, yaban hayvanı, gecenin köründe doğanın ortasında nasıl kendini koyuverip uykuya dalabiliyor?




 
İki kişi olunca ne değişecek ki bu dediklerinize karşı? Kendine güvenen biri için yalnız da olsa problem olmaz.


  • havadakarada  (28.10.20 17:08:36) 
Ben de hep bunu düşündüm ama kimseye de bir şey olmadı. Belki jandarma yakınlarında bir yer seçiyorlardır.


  • excespeace  (28.10.20 17:10:20) 
Tabanca ve biber gazı oluyor yanımda.


  • antihero  (28.10.20 17:11:42) 
bu bir risk olsa da şehirler de gece pek güvenli değil ki. Dış ülkelerde kendi halinde yerde veya kaldırımda yatan evsizlere yapılan saldırı ve şiddet ihtimali, doğadakinden çok daha az bir ihtimal olarak görünüyor.


  • Erva  (28.10.20 18:08:35) 
tek başına kamp yapan birisi olarak güvenilir bir yerde olduğuma inanmıyorsam civarda başka kamp atanda yoksa genelde orada atmıyorum. ama güvenilir olduğuna inandığım bir yerse.

genel olarak insandan değilde yabani hayvanlardan korkuyorum bu arada. hırsız gelse tatava yapmam yanımdaki tüm değerli eşyaları veririm. zaten kamp yapacağım zaman yanımda fazla değerli eşya taşımıyorum.
  • belkider  (28.10.20 18:11:58) 
10 seneden fazladir bazen tek basima bazen grupla kamp yaparim hem normal gezinti vs icin hem av icin. Daha basimiza birsey gelmedi.
Cadirin etrafina mutlaka tuzak kurarim, yaklasan olursa zil calar. Uyanmis olursun ama birsey olmaz. Guvenilir yer bulmak zamanla gittigin yerleri taniyarak edinecegin bir tecrube, hic yalniz cikmadiysan ilk birkac sefer tecrubeli birileriyle gitmekte fayda var.

  • battal gemalmaz  (28.10.20 22:42:37) 
rahatına ve güvenliğine düşkün bireyler için uygun bir şey değil kamp. benim kamp yapacaklara tavsiyem genelde "yapmayın" oluyor.


  • 9kuyruklukedi  (29.10.20 00:02:36) 
[]

Sözlükte özel mesajla hakareti moderasyona nasıl bildiriyoruz?

Sb




 
özel mesaj derken nerede özel mesaj, sözlükte mi, duyuruda mı, başka bir yerde mi, nerede?

duyuruyu bilmiyorum, sözlükte mesaj arabiminde gelen mesajda üç nokta var. "bildir" diye (tarayıcı ile girersen). ona basabilirsin.

ama bir işe yaradığını görmedim :D
  • tabudeviren  (26.10.20 18:58:16) 
beni lanetli çaylak yaptılar bir hafta. yani işe yarıyor :)


  • stewie  (27.10.20 00:17:17) 
Ben iki kez lanetlendim bundan sebep ki ikincisi zaten kurmacaydı (moderasyon yalandan sizi cezalandırabiliyor bunu bahane edip).

Yani evet iş görüyor.
  • Avoiding The Puddle  (29.10.20 10:15:46) 
[]

Volvo hani en güvenli araçtı?

S60 darmadağın oluyor.

youtu.be


 
Arabanın dağılması iyidir.
Fizik 101

  • yarey  (24.10.20 21:57:55) 
Hoff.

Kaç kez anlattık bi daha anlatalım. Aracın kaputu o çarpma ile akordeon gibi içeri katlanmazsa çarpışma enerjisi tamamen aracın içindeki sürücüye ve yolcuya biner ve öldürücü olur. Güvenli demek düz duvara çarpınca dökme demir gibi şeklini bozmayacak demek değil. Dikkat edersen aracın içindeki hava yastıklarından manken sürücü görünmüyor bile. Önemli olan bu hızda bir kazadan sağ, mümkün ise yara almadan kurtulabilmek. Şu kazayı bir de Ford Fiesta ile izle bakalım neler oluyor. Geçenlerde Instagram'a düşmüştü böyle bir video. O da Passat testiydi. Passat'ın içi dışına çıkıyordu resmen.
  • himmet dayi  (24.10.20 21:58:47 ~ 21:59:03) 
linç geliyor.
olaya yanlış açı ile bakıyorsun açıklama yapmış enerjisi olan arkadaşlar

  • basond  (24.10.20 22:00:08) 
en güvenli olmak hasar görmeyeceği anlamına gelmiyor. güvenlisi böyleyse diğerleri kim bilir ne hale gelir sen düşün işte. şahin falan olsa mankenin parçalarını sağdan soldan toplarlardı.


  • hadsafhada  (24.10.20 22:01:56) 
abi ben komple hardox çelikten araba yapayım, 180 ile betona çarpsa betonu dümdüz eder, hiçbir yeri de çizilmez. ama içindekiler pizzaya döner.

arabanın güvenliliğindeki amaç, tramer'de hasar kaydı çıkmasın değil, içindekileri korumaktır. formula 1 arabası da 200 km/s hızla lastik bariyere çarpıp darmaduman oluyor, ama içindeki adam yürüyerek iniyor. dandik miymiş yani milyon dolarlık araba?

eğer içindekiler sağlamsa arabanın dağılması iyidir. çarpma enerjisini içinde oturana değil, arabanın karoserine dağıtıp içindekini korur. bu arada karoser dağılır ama içindeki sapasağlam çıkar.
  • kibritsuyu  (24.10.20 22:02:43 ~ 22:04:25) 
lastigin firlamasi, tamponun dusmesi, camin kirilmasi vs bu tarz buyuk kazalarda saglamlik acisindan bir veri degil, onemli olan yolcu bolumunun butunlugunun korunmsi, ve mumkun olan en az darbenin yolcu kabinine iletilmesi. videoda dikkat ederseniz yolcu kabini iceri dogru cok fazla egilip bukulmuyor. bu da hayat kurtaran bir detay. bu arada bu tarz carpisma testleri bildigim kadariyla 60 km/h olarak yapiliyor, yani siz 130 km ile giderken bu kadar saglam bir durum hayal etmeyin


  • exlibris  (24.10.20 22:03:54) 
Yeni nesil guvenlik anlayisinda arabanin dagilmasi var zaten. Araba dagilacak ki darbeyi sonumleyecek, yolcu kabini saglam kalacak, iceridekiler canli cikabilecek. Olay bu yani. "Saglamlik"tan ziyade "guvenlik".

Volvo her sekilde guvenlige en onem veren markalardan biri. Ben de Volvo kullanicisiyim. Aracin icine bindiginizde o duyguyu aliyorsunuz zaten.
  • msb  (24.10.20 22:04:04) 
ama benim anlamadığım, koltuk kafalığını niye çıkarmışlar? darbenin sonunda dummy'nin kafası hızla geriye gidiyor. normalde kafalığın kafayı tutması lazım. herhalde crashtest yapılırken dikkate alıyorlardır onu. yani "dummy'nin boynu kırıldı" diye geçmiyordur kayıtlara di mi?


  • kibritsuyu  (24.10.20 22:06:31) 
@kibritsuyu

IIHS'nin bir testi bu. Muhtemelen olumsuz senaryoları denedikleri için bu testte de kafalık yok. Yerinden çıkabilen bir aksam sonuçta. Ona göre bir senaryo hazırlanmıştır.

Zaten IIHS devlet kurumu değil kâr amacı gütmeyen bir ogranizasyon. Bir bağlayıcılığı yok bildiğim kadarıyla.
  • himmet dayi  (24.10.20 22:16:56 ~ 22:17:12) 
Sürekli sözlükte anlatılan bu konuyu tekrar görünce aklıma Fifth Gear'ın Smart test ettiği aşağıdaki bölümü geldi.

Arabayı alıp 112'yle (70 mil/saat) beton duvara vuruyorlar. Arabanın boyutları ve geometrisi gereği ön bölümde darbeyi soğurabilecek kadar mesafe ve aksam olmadığından sizin söylediğiniz gibi sağlam kalsın diye taş gibi bir güvenlik kafesi koymuşlar kabinin etrafına. Gerçekten kabinde gözle görülür nerdeyse hiç hasar yok, kapılar rahatlıkla açılıp kapanabiliyor ama yolcuların maruz kaldığı g kuvvetleri o kadar yüksek ki hayatta kalmak mümkün değil.

video linki: www.youtube.com

Edit: Kafalığı kameranın görüş açısını engellemesin diye çıkarmış olabilirler.
  • kalifiye balta sapi  (25.10.20 09:02:15 ~ 09:03:43) 
2012 oncesinde duz duvara dikine vurulurdu arabalar ama sonra baktilar ki olumlu kazalarin cogunda kafa kafaya carpisma ya da duz duvara vurma olayi yok.

Bu small overlap olayi zaten 2012'de cikti, araclar daha buna hazir degildi ama ona ragmen araca iyi not vermisler. Endustri daha yeni yeni bu teste alismaya calisiyor.
  • cooperr  (25.10.20 09:29:47) 
[]

Işıklar yanıyor’daki darbe iması

Nerden geliyor? Paylaşımdaki bina genelkurmay değilse hangi yakın siyasi tarihteki referans bu söylemin darbe iması olduğu yorumunu ortaya çıkarıyor?




 
mehmet ali birand 32. günde darbeden bahsederken "o gün x'te ışıklar hiç sönmemişti" tarzı ifadeleeir kullanırdı.


  • rose parks  (14.10.20 14:52:32) 
  • hadsafhada  (14.10.20 14:53:34) 
  • John Bloor  (14.10.20 14:54:38) 
  • exlibris  (14.10.20 15:23:36) 
Denklem şu şekilde : Işıklar gece açılır ve darbeler hep gece yapılır.


  • Erva  (14.10.20 16:21:10 ~ 16:21:57) 
[]

Netflix’e aklınızda hiçbir şey yokken girdiğinizde seyredecek bir

film/dizi bulmanız ne kadar sürüyor?




 
bulamiyorum bile cogu zaman :) onerilere acigim


  • sweetoffice  (26.09.20 15:46:41) 
ben fim/dizi izlemeye inanılmaz üşenen biriyim. İzlemediğim onlarca film var kült klasiklerden olsun yeni çıkanlardan olsun ama asla izleyecek motivasyon bulamıyorum. Genelde de film olarak animasyon, dizi olarak 20 dakikalık eğlencelik dizilerde karar kılıyorum zaten.

Bu bi şey izleyememe problemimle ilgili duyuru açmıştım hatta. 2 saatlik bi filmi izlemem 3 saatten uzun sürüyor dikkatim dağıldığı için hep
  • nundu  (26.09.20 16:01:30) 
Genelde bulamayıp çıkıyorum. Dizilerin hemen hepsi, sadece çekilmek ve platformu ayakta tutmak için çekiliyor gibi geliyor. Kaliteli ve bilinen diziler varsa onları izlemek için kullanıyorum (Shameless mesela)


  • kaset  (27.09.20 05:39:12) 
[]

İspanyol gribi salgını nasıl bitti?

İnternette doğru dürüst hiçbir bilgi yok. Diğer salgınların nasıl bittiğine de dair.




 
yanılmıyorsam ispanyol gribinin farklı senelerde farklı versiyonları (mutasyonları) etkili olmuş. ilk başta mesela çok ölümcül olmadığı için fazla ciddiye alınmamış, ikinci dalgada çok ağır kayıplar yaşanmış. bitişi için de sürü bağışıklığı ve virüsün daha az ölümcül hale gelecek biçimde mutasyon geçirmesi söz konusu sanırım. yani süreç içerisinde zaten neredeyse herkese bulaşıyor hem de yıllar içinde daha az ölümcül bir virüs türüne evriliyor. ben böyle anladım.

hatta yanlış bilmiyorsam ispanyol virüsünün %100 aynısı olmasa bile aynı yapıdaki çok benzer virüsler hala var. şu anki fark daha az öldürücü ve aşısı var.
  • der meister  (16.09.20 19:35:00 ~ 19:36:00) 
[]

Salgın hiç bitmeyecek mi?

Aşı ya da mutasyon seçenekleri gerçekleşmezse yıllarca okullara gitmeyip, maske takıp, yarım, tatsız, bereketsiz bir hayat mı yaşayacağız?




 
aşı bulunmazsa ve mutasyon (kötüye) vs. gibi şeyler olmazsa, yeterince insan öldükten sonra bağışıklık kazanacak insanlık ve yeni normaller ile hayat devam edecek.


  • AlsterWasser  (05.09.20 21:30:17 ~ 21:30:35) 
evet :-(


  • ankarakecisi  (05.09.20 21:30:23) 
Bu salgından önceki Sars salgını 1,5 yılda bitmiş. Bu salgın 2019 yılının sonunda çıktı. Daha bir yıl olmadı. Eğer önceki Sars salgını gibi olursa önümüzdeki bir yıl içinde bitebilir. Herkes yazın gelmesine iyi gözle bakıyordu ama bence kış etkileşimi azaltabileceği için (tatil ve gezme anlamında) vaka sayısının azalmasında faydalı olabilir. İşin kötü kısmı Sars salgınları belirli aralıklarla tekrar ortaya çıkıyor. Şimdi geçse bile 10, 15 yıl sonra tekrar gelmeyeceğini kimse bilemez.


  • dissendium  (05.09.20 21:38:50) 
bu lanet virus en erken 2025'e kadar bizimle birlikte. 2025 sonrasi normal grip virusu gibi her sene asi olup korunabilinir bir sey haline gelecektir.

2025 dememin sebebi: asi calismalarinin tamamiyle bitirip, milyarlarca insan icin asiyi hazirlamak, ulastirmak ve uygulamak en az 4-5 yil surecek. zaten 2020 bitti sayilir.
  • rm  (05.09.20 21:46:43) 
Aşı bulundu. Büyük oranda hafif geçirilmesine fayda sağlayacak. Sürü bağışuklığı yok. Her yıl o aşı güncellenerek yapılacak. Aşıdan sonra en az 5 yıl tedbire devam edeceğiz


  • photo85  (05.09.20 22:41:48) 
Aşının 20 yıl sonra bulunduğu bir sürü hastalık var. Bir ikincisi bir kez hasta olmakla bağışıklık kazanılmayabiliyor. Bir doktor bir kez atlatmış, ikincisinde hayatını kaybetmiş. Sürü bağışıklığı deneyen ülkeler de fena çuvalladı. İsviçre ve İngiltere.


  • asaf  (05.09.20 22:46:17) 
12345   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.