[]

üniversite okurken çalışmak ve staj

ben kendi şehrimde yaşadığım için pek maddi sıkıntım yoktu. başka şehire gidicem ve maddi açıdan sürünmemem için çalışmam gerek. öğrencilerin çalışacağı ve ihtiyacımı karşılayacak bazı işler var. buralarda çalışırım okurken büyük ihtimalle. ama şunu merak ediyorum. mesela bir yerde staj yapmam gerekecek. bu durumda işi bırakmam gerekecek. bu stajlardan aldığım para geçinmeme yeter mi? çalışmazsam elime geçen parayla sadece kiramı ve faturaları ödeyebilirim.

bir de uzun dönemli staj ilanlarına baktım. haftada 3 gün gelinmesi isteniyor. öğrenciler nasıl 3 gün işe gidiyorlar? 2 gün mü okula gidiyorlar?


 
okulun birimlerinde çalışmak için başvurularda bulunabilirsin. böylece hem kampüsün içinde olup dersleri kaçırmaz hem de ek gelir elde etmiş olursun. mesela rektörlük birimleri,kütüphane,mediko,öğrenci işleri,varsa havuz gibi yerlere gidip direkt işletme yetkilisi ile görüşebilirsin. bunlar dışarıda yapacağın işlere kıyasla hem daha az zamanını alır hem de sana artı değer katar,çevre edinirsin.
başvurduğun herhangi bir part time işte programı işveren ile birlikte yaparsınız. haftalık çalışman gereken bir saat var, o saati senin ders programına göre organize edebilirsiniz,öğrenciler bu şekilde çalışıyor. ben de öğrenciyken bu şekilde çalıştım.
staj demişsin ben 5 yıl önce sektörün en zengin ve kurumsal! gruplarından birinde uzun süre staj yaptım karnımı doyurup gönderdiler. staj sırasında para kazanmak şehir efsanesi diye biliyorum ama umarım öyle bir şey vardır ve sen bulursun.
benim tavsiyem garsonluk, kasiyerlikten ziyade mezun olduktan sonra deneyim olarak da gösterebileceğin bir iş kovalaman. anı kurtarırken yarını unutma. bol şans
  • denef  (09.08.18 11:23:07 ~ 11:34:42) 
teşekkürler. okul içindeki işler her yerde yok sanırım. bir de düzgün bir işte çalışmazsam maddi açıdan çok zorlanırım. o yüzden maalesef çalışmak zorundayım.


  • hknty  (09.08.18 12:05:29) 
[]

üniversitede yurtta ve ev arkadaşıyla kalmak

bunlar nasıldır? 2 seçenek var şu an. gitmek istediğim okulun yurt imkanlarına baktım çok iyiler. ancak ben biraz asosyalim. zaman zaman kendi odamda yalnız vakit geçirmeyi seviyorum. yurtta vs. böyle imkanlar olmuyor haliyle. sürekli etrafında birileri var, sosyalleşmek gerek. 7-24 etrafında birileri var insanın. yaşanır mı?

bir diğer seçenek ev arkadaşı bulup eve çıkmak. ama bu da ilk yıldan kolay değil sanırım. gerçi facebook gruplarına baktım. ilk yıldan da bulunabilir. ama ev arkadaşıyla yaşamak nasıl bir şey? ev kuralları nasıl belirleniyor? her şey bölünüyor mu?

geçinmesi zor biri değilim ama yalnız kalmayı seven biriyim.

 
valla direkt eve çıkmanı tavsiye etmem hatta belki yurt biraz kabuğunu kırmanı sağlayabilir. yalnız kalmak istediğinde yalnız kalırsın ve hayatının en güzel zamanını odanda tek başına yaşamaman daha iyi olabilir.


  • lcha  (08.08.18 11:22:34 ~ 11:23:04) 
Ben de yalnız kalmayı seven biri olarak tavsiyem mutlaka yurt ile üniversite hayatına başlaman olur. Zamanında üniversiteye başlarken hep ev diye tutturmuştum veya tek kişilik yurt odası olmalı en kötü diyordum. Çift kişilik bir yurt odasında başlamak nasip oldu tek kişilikler dolduğu için. Ama sonradan iyi ki çift kişilikte başlamışım ve yurtta kalmışım dedim. Hem insanları hem çevreyi tanıma konusunda çok faydasını gördüm. Daha sonra 3. yılda tek kişilik odaya çıktım aynı yurtta. Ev işine hiç bulaşmadım ama hangi arkadaşım çok samimi olduğu arkadaşıyla çıksa sonunda hep kavga dövüşle ayrıldılar. Ben her zaman söylerim, iyi arkadaş olmak ile aynı evde yaşamak bambaşka bir durum. Zaman geliyor çok sevdiğin arkadaşınla aynı evde kalınca sorunlar ortaya çıkıyor.


  • bluedad  (08.08.18 11:23:50) 
eğer yalnız kalmayı seven bir insansan, tanımadığın birisi ile ev arkadaşı olmak sana hayatı işkenceye çevirir.
çünkü onun nasıl bir yaşam tarzı olduğunu ve arkadaş çevresini bilemezsin ilk seneden ve yurtta göreceğin insan sayısından daha fazla insanı evde görebilirsin. bu sebeple öncelikli olarak yurtta kalmanı tavsiye ederim. hem sosyalleşerek daha da güzel bri ortam kurabilirsin kendine.

  • teritori  (08.08.18 11:28:53) 
ben de senin gibiydim ilk sene yurtta kaldım. oda arkadaşım tam bir keko idi. sivri burun ayakkabılar modifiyeli arabalar vsvsvs. odaya para ödeyip gitmediğim aylar oldu. o kadar bunalttı beni.

mümkünse yurtta oda arkadaşınla önceden tanış en azından kültürel olarak sana yakın biri olsun. ha çok ayrı dünyaların insanı olup efsane de anlaşabilirsiniz. şans işi. evde ise işler daha komplike olur. tavsiyem ilk sene sıkıntı çekip ikinci sene bölümden vs bir yerden kafa dengi arkadaş bulup eve çıkman
  • kablelvuku  (08.08.18 11:31:13) 
şu an ailemin olduğu şehirde okuyorum. okula gidiyorum, kütüphaneye gidiyorum sonra eve geliyorum. rahatım. ama yurt ortamında bu zor sanki. odana geçsen bile birileri girip çıkacak. insanlarla rahat anlaşırım. karşıdaki aşırı sıkıntılı biri değilse güzel geçinirim insanlarla. ama yeri geliyor yalnız odamda bir şeyler okuyorum, film izliyorum, uzanıp tavana boş boş bakıyorum. hayatta en büyük zevkim yalnız kalmak. :D

şu an bir ev arkadaşıyla eve çıkabilirim. ama ilk yıldan tanımadığım biriyle haliyle nasıl oluyor bilmiyorum.
  • hknty  (08.08.18 11:50:50) 
35 kişi yurt demiş sen hala tanımadığım biriyle eve çıkmak nasıl olur bilmiyorum diyosun :D
Yurt iyidir yurt güzeldir eve sonra birini bulunca çıkarsın

  • pastörizesüt  (08.08.18 11:56:34) 
iki türlüsü de risk. "yurtta kal" diyenlerin gerekçelerini anlıyorum ama ben üniversiteye başladığımda tanıdığım iki kişiyle aynı odada olmayı başarmama rağmen kafayı yemiştim. ses ve ışık konusunda duyarlı biriysen, hele ki arkadaşınla sorun yaşarsan çok uğraşabilirsin. normal şartlarda yurtta kalmak çevre açısından daha iyi olabilir ama bizim yurtta kimsenin "yurt içinde" iletişimi yok gibiydi, daha sonra gittiğim diğer yurt bu açıdan daha iyiydi. orada da müdürün odasını basıp arkadaşımı camdan aşağı atacağımı söylemiştim sjfsjsk odamı değiştirmişti sağolsun.

ne zaman arkadaşımla eve çıktım, o zaman kendime geldim. evi yönetmek daha büyük sorumluluk. o nedenle "iyi anlaşmak"tan ziyade ev yönetme konusunda aynı fikirde olmak daha iyi arkadaşla. ayrıca sosyallik falan deniyor da dersine giden, öğrenci gibi yaşayan adam zaten sosyallik için yurda ihtiyaç duymuyor. ben yurttayken malın önde gideniydim, en sosyal ve ateş etmeli zamanlarımı evdeyken yaşadım. hepsinden önce "evim var" diyebilmek mental açıdan büyük rahatlık.

ben hiçbir tanıdığıma falan yurt önermiyorum. açıkçası bana hiçbir şey katmadı, hiç öyle güzel bir anım falan da yoktu. öte yandan eve çıktığım zaman hem çok daha sosyal oldum hem daha özgür yaşadım. sinir hastası olmadım, geceleri ev arkadaşımla kavga etmek zorunda kalmadan kendi odamda rahatça uyuyabildim, gece 4'te küfür kıyamet sesiyle uyanmam gerekmedi.
  • der meister  (08.08.18 12:01:46) 
@pastörize yok karşılaştırma olarak sormadım. sadece nasıl olur merak ediyorum. yurt olayına pek sıcak bakmıyorum hala :D

evi döndürmek sıkıntı değil. zaten şu an da ailemle yaşıyorum oh ev işlerini yapıyorlar diye düşünmüyorum. evi çekip çevirmek zor gelmez. tek derdim bireysel alanlar. bugün evdeyim mesela. sabah biraz biraz dizi izledim, ders çalıştım, burada takılıyorum, tavana boş boş bakıyorum... haftasonlarım böyle geçiyor. yurtta haftasonları bu konforu bulamam.
  • hknty  (08.08.18 12:22:33) 
üniversite ortamında asosyallik seni geriye itecek haliyle mutsuz yapacaktır. bunu aşman için kesinlikle yurt ortamını tecrübe etmelisin. evde kalırsan okuldan arkadaş edinmen çok zora girebilir. yalnızlık da mutsuz eder haliyle


  • sonsuzasagdanyaklasanadam  (08.08.18 12:47:19) 
yok şu an zaten okuyorum kendi şehrimde. okul değiştiricem. şu an ailemle kalıyorum. öyle çok asosyal değilim. tabii okulda vakit geçiriyorum ama ev, oda biraz daha tek kalmalık alanlar bence. yurtta bu özel alan yok.


  • hknty  (08.08.18 13:00:19) 
ilk başta yurt diyenlere bakma. ben de öyle yaptım artık gına gelmişti. adamın alarmı çalar uyanmaz çalar uyanmaz, her sabah ben niye başkasının alarmına uyanayım. gece 1e kadar yatmaz hiçbiri ışık açık, ses bilmemne. ben başkasının yanında giyinmeyi sevmem. en son ranzanın yan tarafına ip serdim oraya kıyafetleri astım kapandı dışarıya da öyle bi özel alanım olmuştu. ev iyidir odandan çıkmazsın.


  • inekadam  (08.08.18 16:29:59) 
[]

işler güçler

şu işlerin mayışları ne kadardır? özellikle biraz farklı ilanları seçtim.

www.linkedin.com

www.linkedin.com

www.linkedin.com

www.linkedin.com

 
akbank 6-7 civari net + yan haklar,araba vermez

dogus 9-10 civari net + yan haklar +araba

inveon 4-5 civari net+ yan haklar araba vermez

ing 14-15 civari net+ yan haklar+ araba

tamamiyle bence oyle olur mantigi ile dusundum.
  • cairo  (01.08.18 11:04:54) 
coo c-level olmuyor mu? ing daha fazla değil midir? ismi havalı baya pozisyonun. :d


  • hknty  (01.08.18 11:30:38) 
[]

bozulmayan kulaklık

var mıdır böyle bir şey ya? 1.5 yılda 3 tane kulaklık eskittim. şöyle tekinin bozulmayacağı bir şey var mı?




 
bozulmayan herhangi bir şey yok. nasıl kullandığınıza da bağlı tabi bu. ne kadar bütçeniz var, nasıl bir şey arıyorsunuz, ne tarz müzik dinliyorsunuz bilmiyorum. ama sennheiser'in cx200 kulaklığı o kadar ince kablosu olmasına rağmen bir çok kez deli gibi bir yerlere taktım kopmadı, bozulmadı. makinede yıkayanlar olmuş yine bozulmamış. genel olarak sağlam.


  • veritaslibertas  (20.07.18 16:09:26) 
aliexpresste kablosu çıkabilen kulakiçi kulaklıklar var. kablosu koparsa yenisini takarsın. bluetooth alabilirsin ya da kablosu çıkan kulaküstü


  • glamdr1ng  (20.07.18 16:12:01) 
çok pahalı bir şey olmasına gerek yok. 30-40 liralık kulaklıklar alıyordum sony'nin. ama 3-4 tane eskidi. 200 liralık alsaydım da kopar diye pahalı almadım hiç. eğer saplam bir tane olursa alırım 100 liralık ama 6 ay sonra bozulursa diye almadım.


  • hknty  (20.07.18 17:05:50) 
aliexpress'ten, rock zircon ve onun kablosuz modelini aldım. toplam 16$'a geldi. çok memnunum.


  • a darkness coming  (20.07.18 17:31:11) 
Kablosu iple örülmüş olanlar başarılı oluyor.


  • murtiii  (20.07.18 19:44:27) 
[]

mehmet şimşek

kariyer için biyografisini okuyordum da üşenmezseniz eğer.

"Şimşek, Türkiye'ye geri döndüğünde üç ay süreliğine EtiBank'ta çalışmıştır. 1993 yılında mecburi hizmet için geldiği Türkiye'de verilen görevde çalışırken Hürriyet gazetesi'ndeki iş ilanlarına bakarken Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği'nin ekonomist aradığına ilişkin ilanı görünce açılan sınava girerek işe alınmıştır. ABD'nin büyükelçiliğinde Türkiye ekonomisi üzerine birtakım analizler yapılan bir bölümde ''Kıdemli ekonomist'' sıfatıyla 4 yıl çalışmıştır. Aldığı maaşın neredeyse tümünü mecburi hizmet olarak EtiBank borç taksitlerini beş yıl süreyle ödemeye ayırmıştır. Burada 4 yakın süren dönemin ardından 1997 yılında ABD'de oturma izni almıştır ve New York' a taşınmıştır. UBS Bank'ın Hisse Senedi Analiz Birimi'nde işe başladı ancak kısa bir süre sonra 1998'in başında İstanbul'a dönmüştür ve burada Deutsche - Bender Menkul Değerler'inde çalışmaya başlamıştır ve yaklaşık 2 yıl kadar bu işte kalmıştır. İki ayrı yabancı yatırım ve danışmanlık şirketlerinden - Merril Lynch ve CSFB- teklif almıştır. Merril Lynch'i tercih ederek Türkiye'nin de içinde bulunduğu Akdeniz Bölgesi sorumluluğunu üslenmiştir ve bu ülkelerin makro analizlerini yapan birimde çalışmaya başlamıştır. Kısa bir süre sonra Orta Avrupa ve Rusya da analizlerinin kapsamına dahil oldu ve bu görevi esnasında ilgili bölge ülkelerinin başbakan ve başkan düzeyinde çok sayıda yetkilisiyle görüşmeler yapmıştır. Çok geçmeden 2005 yılı sonunda Merril Lynch Gelişmekte olan Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığına getirilmiştir. Merkez Bankası Başkanlığı'na aday gösterilmiştir fakat ataması Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmamıştır."

merril lynch'te nasıl çalışmaya başlamıştır? şu an da girmek zor değil mi? etibank ve abd elçiliğindek işlerinden direk öyle bir bankaya nasıl geçmiş olabilir? bir de nasıl bir yol izlemek gerek?

 
peki bu bankalarda çalışanların kazançları neden çok yüksek? 100k dolarla başlanıyormuş. mehmet şimşek'in de maaşı 700k dolarmış yıllık. yatırım bankalarının mevduat bankalarından ne farkı var da yüksek maaş veriyorlar diğerlerine göre?

arkadaşın hangi okuldan mezundu? yeni gitti? normal bildiğimiz bankalarda mı çalışıyordu? bu yolda ilerlemek için nereden başlamak gerek? gidip bri bankada müfettiş yardımcısı olsak olmaz sanırım.
  • hknty  (03.07.18 14:05:47) 
diğer bankalarda o kadar yüksek değil o yüzden ilginç geliyor. mevduat bankalarında çalışanlar gmy falan değilse o kadar almıyor sanırım ama yatırım bankacılığı baya yüksek.

50k usd yurtdışı okullar için mi? yurtiçindeki okullarla olmaz mı?
  • hknty  (03.07.18 14:16:28) 
aklımda bunlardan birinde iktisat okumak vardı. peki başlangıç işi olarak nereden başlıyor bu insanlar? banka müfettişliği değildir sanırım. akbank'ta müfettişliği hedeflememeliğim sanırım. pörtföy yöneticisi mi deniyor bu insanlara? yeni mezun olarak ilerde bu işi yapmak için nereye başvurmalıyım?


  • hknty  (03.07.18 14:49:25) 
Hazine bölümlerine veya aracı kurumlara başvuracaksin. Misal iş yatirim.


  • lata  (03.07.18 14:51:14) 
ana soru şu anladıgım kadarıyla: yatırım bankacıları neden bu kadar çok para kazanıyor?

cevabı çok açık: yatırım bankaları çok, çok fazla para kazandıgı için...

mesela TR'de bankalar eleştiriliyor ya yok 50 lirama el koydu, yok 100 TL işletim komisyonu kesti diye... yatırım bankalarında rakamlar bunun bin katından başlıyor. herhangi bir piyasa müdahalesinde günde onmilyonlarca dolar para kazanıyorlar. ve sistemin temelinde avantajlı konumları nedeniyle "oturdukları yerden" para kazanmaları çok kolay. dünya finansı bunun üzerine kurulu.

ingilizce varsa daha detaylı rapor:

www.rollingstone.com
  • 507  (03.07.18 15:10:10) 
Artık oyle eskisi gibi değil buarada maaşlar:) 10-15yıllık çalısanlar üst seviyedekiler kazanıyorlar bonusla vs ama 0dan baslayanlar yada trden transfer olanlar abartı kazanmıyor anca geciniyorlar Londrada


  • solenkol  (03.07.18 16:15:15) 
@solenkol yatırım bankacılığında mısın? londora ve new york merkezi sanırım bu işin. başlangıç ve ilerisi için ne kadar kazanıyorlar? nasıl gelebilirim oraya bu işle?


  • hknty  (03.07.18 16:23:06) 
@lata, dalgamı geçiyorsunuz bilmiyorum, ama bahsettiğiniz tüm bankalarda giriş seviyesinde çalışan 10larca yakın arkadaşlarım var(analyst veya associate), başvurmadan kimse yüzünüze bile bakmaz oralarda.

Maaşları da yaşadıkları yere ve çalıştıkları saatlere göre orta seviyede. Tek başına eve bile çıkamıyor adamlar.
  • noluyo yaa  (03.07.18 16:46:44) 
Ben de İngiltere’de bu işin en göbeğindeki konuda master yapıyorum. M. Şimşek’in oradan oraya tık tık tık diye geçmesinin normal yollarla olacağını sanmıyorum. Yani başvuru yaptım, kabul ettiler çünkü çok zeki ve iyi eğitimliyim. Yok böyle birşey.

Ben de Londra’da iş arıyorum fakat malesef çok çok zor.
  • dougsampson  (03.07.18 16:47:21) 
@noluya yaa londra'da yatırım bankacılığında çalışan arkadaşların mı tek başına eve çıkamıyorlar? o kadar değildir ya. pahalı bir yer sanırım ama çok yüksek olmasa da fena kazanmıyorlardır sanki.

@douga peki nasıl geçmiştir sadece başvuruyla olmuyorsa sence?
  • hknty  (03.07.18 17:09:52) 
@hktny, evet analyst'lerse eve tek başına çıkmıyorlar. İsteseler çıkarlar ama aldıkları para brüt 50 bin pound. Ellerine kalan bonus sonrası 45 bin civarı bir şey oluyor yıllık.

İsteseler çıkarlar tabi ama o kadar rahat bir şekilde tek başına eve çıkabilecek bi maaş değil aldıkları. Çoğu 15 m^2 civarı odada yaşıyor.

@lata, senin bahsettiğin gibi geçen kısım çok, çok az. Özellikle asıl para yapan grup IBD ve yüksek yerlerde çalışan adamların çoğu analyst veya en kötü MBA sonrası associate'den başlıyor. Genelde hepsinin bi bulge bracket geçmişi oluyor öyle veya böyle.

Gerçi Mehmet Şimşek zamanında nasıldı bilmiyorum, belki trader'lar çok para yapıyordu o günlerde, emin değilim. Zira şu an hepsini makineler yapıyor nerdeyse.
  • noluyo yaa  (03.07.18 19:23:29) 
@noluya ya amerika'da mba sonrası birinin bu alanda teklif aldığını okumuştum. yine birinin röportajındaydı galiba. 110k dolar falan diyordu. eskide mi kaldı bunlar?

bu alanda çalışmak için önemli olan mba mi? hangi okulların mba'leri ciddiye alınır?
  • hknty  (03.07.18 19:43:36) 
iktisat, isletme mezunlarini boyle orneklerle gazliyorlar iste :D bu adam, birinin adami olmayi kabul ettigi icin basamaklari ciktigindan adim gibi eminim. bu arada, bu herif ingiliz vatandasi olmasi lazim. turkiye'ye gonderilmis, devleti takip etmesi icin gonderilmis biri olma ihtimali cok yuksek. bu arada bunlarin ekolunden merve kavakci da amerikan vatandasiydi, ecevit doneminde ortaligi karistirdi. turban sorununu kasidi ve bu yil nasil olduysa turkiye cumhuriyeti buyuk elcisi olarak atandi (:


  • ubi dubium ibi libertas  (03.07.18 19:51:37) 
@ubi katılmıyorum sana.


  • hknty  (03.07.18 20:56:28) 
yatırım bankacılığından mı yoksa herhangi bir pozisyondan mı bahsediyorsun? memur çocuğu olup gerçekten önemli noktalarda olan çok insan var. mutlaka kişisel ilişkiler de etkilidir ama insanın ne kadar torpili olmasa da bu onu o kadar geriye götürmez bence.


  • hknty  (03.07.18 21:06:46) 
@hknty, 110k civarı MBA sonrası alıyorlar, ama onlar zaten 3 sene benzer bi iş yapmış oluyorlar o noktaya geldiklerinde.

Ama finans öyle eskisi kadar para vermiyor. Yani 2008 öncesi 6-7 yıl çalışsan bonuslarla falan yıllık milyon dolar yaptığın bir sektörmüş. Şimdi ortam çok daha değişik, verdikleri bonuslar çok çok daha az. Herkesin amacı 3 sene M&A yapıp oradan PE'ye falan geçmek veya kendi şirketini kurmak.
  • noluyo yaa  (03.07.18 21:18:41) 
2008 öncesine kadar ücretler daraldı evet ama hala ekmek var yatırım bankacılığında. Ayrıca yıllık 45 bin net iyi para Londra’da bile kurtarır. Zaten Canary Wharf’ta oturmayacaksın, 2-3. bölgelerde oturacaksın, ufak bir daire de 1200 pound civarı rahat bulunuyor. Kalanı da yeter hatta tasarruf bile yaparsın.


  • dougsampson  (04.07.18 01:16:19) 
[]

otomatik vites

sözlükteki şu kazayı görünce aklıma geldi. arabalarda şöyle bir sistem olamaz mı ya da var mı? mesela park sensörü var. duvarı vs. algılıyor. yine aynı şekilde araba arkadaki insanı ya da aracı algılar. bu durumda belli bir hıza ulaşınca daha da hızlanmaz. hatta o nesneye belli bir metreden daha fazla yaklaşırsa durmaya başlar. böylece araçlar takip mesafesini aşamaz, arkada bir insan var ve belli dereceden yakınsa durmaya başlar.




 
Üst sınıf sedanlarda, suvlarda falan var. Küçük arabalarda şimdilik yok. 5 sene önce araç içi navigasyon lüks gibiydi, şimdi en boktan sıfır arabada bile var. Mesela Amerika'da 2018 model tüm araçlarda geri kamerası olması zorunluluğu geldi. Dediğin sistem 5 sene sonra standart olmaya başlar. En kötü fren yapmaz ama gaz keser.


  • malheiros  (16.06.18 18:59:10 ~ 19:09:35) 
Otonom sürüşte hepsi var.
Bazı araçlarda şehir güvenlik sistemi var. 30 km altı giderken sensör cisim algılarsa araç kendi duruyor.

  • intihar etsem de kendime gelsem  (16.06.18 18:59:55) 
peki şu fren yerine gaza basma kazaları neden azalmıyor? yaygın olmadığı için mi? bu sistem aslında kazaları ciddi oranda azaltır.


  • hknty  (16.06.18 19:09:36) 
Var böyle sistemler. Şimdilik premium araçlarda görebiliyoruz sadece. Araç firmaları premium arabalara koyacak daha iyi sistemler bulduğunda bütün arabalarda standart bir donanım olur.


  • thewhitewolf  (16.06.18 19:30:39) 
peki bu sistemler gerçekten güçlü mü? yani önünde yaya varsa ciddi anlamda duruyor ve kitleniyor mu?


  • hknty  (16.06.18 20:16:50) 
yeni yeni artıyo bu donanımlar.

(bkz: aeb) önce sürücüyü uyarıp hala fark etmezse frene abanıyolar. bütün markalarda var donanım olarak, volvo sanırım standart haline getirdi, aynı şekilde subaru da öyle.

www.youtube.com

www.youtube.com

5-6 seneye b sınıfı araçlarda standart olur diye düşünüyorum regülasyon desteğiyle.
  • yuto  (16.06.18 22:27:50) 
[]

hdmi

hdmi kablosu alıp tv'ye laptop bağlamak istiyorum. özellikle film izlemek için. dikkat etmem gereken ne var? şuradan hangisi önerirsiniz? pek araştıracak zamanım yok o yüzden tavsiyelere açığım.

www.vatanbilgisayar.com


 
hemen hepsi aynıdır. çok fark yok. güzel orta halli bir kablo işini görür

bilgisayarı bağlayıp görüntü çıkışı olarak tvyi seçmen yeterli
  • efruz  (13.06.18 10:59:43) 
kabloları karşılaştırıp daha yumuşak olanı seçin. bazıları çok sert oluyor ve bilgisayar girişini zorluyor kasılmadan dolayı. çok ucuzuna kaçmayın görüntü aktarımı sıkıntı çıkarıyor


  • demirr  (13.06.18 11:53:21) 
kablo konusunda tavsiye verilmiş zaten.

windows kullanıyosan bilgisayarı ilk bağladığında istediğin gibi çalışmayabilir.
windows tuşu + p ile hdmi üzerinden çıkış ayarını değiştirebilirsin. (klon / 2. ekran / yalnızca 2. ekran şeklinde)
  • yuto  (13.06.18 12:26:26) 
[]

start-up'ların satılması

bu iyi bir şey midir? github satılmış. yemeksepeti de satılmıştı. geçenlerde türk bir oyun firması da satılmış. bir şirketin çalışması patron açısından ve çalışanlar açısından neden iyi bir şey?

github 7 milyar dolara falan satılmış. bu tüm para kime gidiyor?


 
evet iyi bir şeydir. start-up'ın para bulduğu, daha da hızlı büyüyeceği anlamına gelebilir. ya da sadece sahibi zengin olmuştur.

ikisi de iyi.
  • babilbaligi  (04.06.18 23:33:45) 
Anlaşmaya göre olur o. Start-up'ın tamamını bi kurum alıp sizi siktir edebilir, start-up'ın tamamını satın alıp sahibini veya sahiplerini CEO vb görevlere atayabilir, Start-up'ın tamamını alıp sana bi miktar nakit artı ana şirketten hisse verebilir. Olabilir de olabilir.


  • noluyo yaa  (04.06.18 23:37:53) 
Her zaman iyi olmayabiliyor, bazen büyük şirketler startupları kendine tehlike olarak görüp de satın alabiliyor, microsoft ve google çok yapıyor onu mesela. Ama genelde startupların amacı satılmak olabiliyor. Çünkü başlangıçta çeşitli yatırımcılardan bol bol para topluyorlar ve bu yatırımcılar yatırımlarının dönüşünü görmek istiyor, startupın satılması da bunu en kolay yoldan sağlıyor.


  • Haldamir  (04.06.18 23:51:11) 
bunu ben tam oturtamadım. o zaman çok büyük bir başarı gibi gelmiyor. güzel para ama çok manevi açıdan bir başarı değil gibi. sonuçta sadece mark zuckerberg, bill gates alsın diye bir ürün üretiliyor.

sonuçta ne bileyim bir şirketin amacı büyümek ve kar etmektir. farklı bir işe girersen satarsın çıkarsın. ancak tamamen başkasına satmak için girişmek ilginç geliyor.
  • hknty  (05.06.18 01:03:16) 
@hknty: "bir şirketin amacı büyümek ve kar etmektir." şirketin el değiştirmesinin bununla ilgisi yok. el değiştiren bir şirket büyüme ya da karlılığını değiştirmez, sadece sahibi değişir. İki farklı şey bunlar, birbirine karıştırmamak lazım.

GitHub 7 milyar dolara satılınca para sahiplerine gider. Ve GitHub çalışmasına aynen devam eder.

Se arabanı başkasına satınca, araba aynen çalışmaya devam etmiyor mu?
  • babilbaligi  (05.06.18 02:52:44) 
Startup kurucularının bir ton fikri oluyor. Birini parlatıp satar, diğerini hayata geçirir. Zaten bir kez bunu başaran birisi başka bir fikrini o aşamaya getirmekte zorlanmaz.


  • yirmisantim  (05.06.18 02:55:56) 
@babilbaligi yok şu sorun. tabii şirket büyümeye devam edecek ama sahibi neden satıyor büyüyecekse? büyümeyecekse stratejik alımlar haricinde almak da saçma. ve ilginç olan tamamen en baştan ilerde satarız düşüncesiyle kuruluyor birçok startup.


  • hknty  (05.06.18 08:18:41) 
@hknty: 250 milyon dolar nasıl bir para senin haberin var mı? zaten akıllı bir yatırımcı şirket sahibini Ceo olarak şirkette tutar, yine büyümeden payını alır. yine aynı işlerin peşinden koşmaya devam eder.

ama aynı zamanda devasa bir paraya ve dev şirketlerin imkanlarına sahip olarak devam eder.
  • babilbaligi  (05.06.18 10:15:13) 
Kesinlikle iyi bir şey. Startup kurucuları zeki ve çalışkan adamlar oluyorlar. Bir sonraki fikirlerini inşa etmek için ellerinde nakit para olması kadar güzel bir şey yok.


  • roket adam  (05.06.18 12:20:12) 
@babilbaligi asıl sorun 250 milyonun büyük olması zaten. özel durumlar haricinde bu tarz paraların ödenmesi garip geldi. eğer o parayı tekrar kazandıracak karlıysa neden satıyor? 3-5 daha bekler 250 milyonu kendi kazanır. kazandırmayacaksa da bir şirket neden 250 milyon dolar ödesin?

onun dışında facebook'un whatsapp'ı, instagram'ı alması gibi stratejik durumlar farklı. burada kar etmekten ziyade farklı amaçlar var.
  • hknty  (05.06.18 23:05:41) 
hayir degil.

girisim satilinca rekabet edecegi buyuk bir rakibi olmayacagi icin yenilik yapmayi birakir, siradanlasir. inovasyon yoksa o girisimin ne anlami kalir?

ben start-uplarin satilmasina karsiyim. apple ibm'e satilsaydi simdiki apple olur muydu? imkani yok. ya da facebook satilsaydi?

satmayiniz efendim. benim girisim anlayisimda satmak yoktur.
  • tomcruise  (05.06.18 23:16:17 ~ 23:18:12) 
ben satılıp satılmaması duruma bağlı diye düşünüyorum. yani büyüyemeyecekse satılabilir bence. ya da instagram gibi stratejik alımlar yapılabilir. ama baştan sırf satmak için kurmak garip geliyor. bir de satmanın başarı olarak görülmesi garip. yemeksepeti, peak games satılınca ortada bayram havası oluştu. yani neden bir facebook çıkartmaktansa şirketi facebook'a satmakla övünüyoruz değil mi?


  • hknty  (05.06.18 23:22:31) 
  • bedbed  (05.06.18 23:25:13) 
[]

kablosuz modem yavaş

kablosuz modemi takınca internet çok yavaş. kablolu olanı takınca hızlandı. neden olabilir bu?




 
Kablosuz modemde farklı bir kanal ayarlamayı deneyin.


  • orient blue  (03.06.18 17:32:47) 
kanalı değiştirmeye çalıştım. wifi analyzer diye bir şey indirdim. 8 numaralı kanalı kullanıyormuş. o da bu çevredeki en yüksek kanal. başka bir nedenden dolayı olabilir mi? çünkü kablolu modem takınca baya hızlı.


  • hknty  (03.06.18 19:01:27) 
[]

samsung

s4 bataryası alacaktım sitede sadece s4 bataryası yok görünüyor. bir bende mi öyle yoksa sadece s4 mü yok? hepsi sepete ekle diyor bir onda yok.

shop.samsung.com


 
resim ekledim de resimdeki gibi görünüyor bende. öyle değil mi? akddfdg çok ilginç. :D


  • hknty  (18.05.18 08:08:29) 
Pdateknolojiye bak.


  • valentinov  (18.05.18 09:12:51) 
deji al, orjınalden daha iyidir.


  • binder dandet  (18.05.18 10:04:51) 
[]

telefon batarya

s4 telefonum var. eski baya. şarjı bitiyor hemen. hiç dokunmasam bile saatte %10'a yakın azalıyor. batarya alsam düzelir mi? sorun sadece bataryadan mıdır?




 
Muhtemelen evet. Kullanıma bağlı ortalama 4-5 yılda çöp oluyor birçok batarya.

Bataryayı değiştirsen büyük ihtimalle bir süre daha kullanmaya devam edersin.
  • chicha  (15.05.18 09:15:05) 
20-30 tl'lik dandik bataryalar var al dene bakalım.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (15.05.18 10:24:48) 
Deji diye bir batarya var, mucize batarya deji yaz bir milyon yorum çıkıyor donanım haberde vs.

Ne idiğü belirsiz çakma pil alacağına bunu al.
  • John Bloor  (15.05.18 16:34:57) 
deji+1

adamlar çin'de özel yaptırmış. kaliteli.
  • binder dandet  (15.05.18 16:51:23) 
[]

futbol

şu görüntüde pası atan adam ceza alanına kadar geliyor sonra pas atıyor gomis de gol atıyor. burada asıl işi pas atan oyuncu yapmıyor mu? niye herkes gomis diye bağırıyor? adam dokunuyor ve gol oluyor. kim olsa atar. pas atan oyuncu daha çok iş yapmış olmuyor mu? forvet olmak kebap iş valla.

twitter.com


 
Futbol dünyası adaletli bir dünya değil. Bu kabulden yola çıkarak bakmak lazım her olaya.


  • amortisman  (12.05.18 22:43:57) 
hayatında futbol topuna dokundun mu acaba? bu nasıl bi mantık ya? açıklayayım diyorum neresinden tutsam elimde kalıyor. kebap işse sen de ol madem, sürsünler topu atsınlar önüne, her sezon 30 tane yuvarlarsın sen de?


  • der meister  (12.05.18 22:47:54) 
@der meister ne bu atar? futboldan anlamak zorunda mıyım? diğer futbolcunun yaptığı daha etkili göründü gözüme.


  • hknty  (12.05.18 23:12:16) 
golü görmemiştim. şimdi gördüm. birincisi o topu kaleciye nişanlayacak 10 tane santrfor sayabilirim bir çırpıda. üstelik 3 büyüklerde oynayan ya da oynamış. sen ben zaten atamayız. ayağının içiyle topu tek vuruşla uzak köşeye bırakmış. ikincisi doğru yer doğru zaman diye bir olay var santrforlarda. doğru noktaya doğru zamanda koşu yapabilmek, bi yandan savunmayı bi yandan takım arkadaşını takip etmek, markajdan kurtulmak falan önemli. elbette asist çok değerli. ama bu golde son vuruş da en az gol kadar değerli bence.


  • shotcrete  (12.05.18 23:22:25) 
sen yine de forvetlerimizi küçümseme @hknty hahhaha

pozisyon özelinde işin büyük kısmını yapma olayına katılıyorum.

insanlar topun ağlara gitmesine seviniyor, o an içinde verilen tepki doğal olarak gol atan oyuncuya doğru yöneliyor. topu yuvarlıyor olabilir ama bunu beceremeyebilirdi de.

asisti yapan adam da maç sonunda 'rodriguez ne güzel geitrdi topu be' diye takdir alır. adı haykırılmadı diye unutulmaz.
  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (13.05.18 00:36:31) 
futbolun bir takım oyunu olduğunu da unutmamak lazım. yani gomis peşinde adamları sürüklemese, kafa topu indirmese, pres yapmasa bu pozisyonlar bulunamayacak. burada rodrigues'in topu getirişini unutmayacağımız gibi gomis'in beşiktaş maçındaki ilk golü hazırlayışını da unutmayacağız sonuçta.


  • logisticsmanager  (13.05.18 01:36:28) 
Mesela bazi filmlerin o bicim senaryosu olur, film izleyenler mest eder. Ama film her halukarda yonetmene malolur, yonetmenin filmidir o. Kimse senaristten bahsetmez, sorsan adini bilmez. Bu da onun gibi demek ki, topa son dokunanin golu oluyor o gol.
Bir de adam sormus sadece, niye sinirleniyorsunuz:) Bu futbol acayip bir sey.

  • stavro  (13.05.18 01:42:06) 
[]

muhabbeti çekilmez biriyim

sosyal fobi var biraz. pek muhabbeti iyi biri değilim. pek de sevmem zaten. napayım? :( muhabbet etmeyi sevmem ama şu small talk olayı çok gerekiyor sosyal hayatta.

bu şarkı benden yine bana gelsin

www.youtube.com

 
Ben de öyleyim biraz, biriyle bir araçta saatlerce konuşmadan gidebilirim mesela.


  • tiny toon  (11.05.18 19:54:15) 
sal gitsin. bugün iş yerinde kahvaltı vardı. 20 kişilik bir ekip toplandı. herkes gülüyor eğleniyor ben bir köşede çay içtim oturdum. en fazla da "evet" dedim. müdürüm geldi dedi "ne yabani herifsin amk". öyleyim. herkesi sevemiyorum.


  • kablelvuku  (11.05.18 20:08:48) 
Ben de tam tersiyim. sizin gibi olmak istiyorum. demek ki aslında her türlüsü normal, nasılsak öyle mutlu olmaya bakalım bence.


  • Fusha  (11.05.18 20:13:12) 
valla bu durumu ortadan kaldırmaya çalıştıkça insan daha da geriliyor. en güzeli kendini olduğun gibi kabul etmek. ben öyle yaptım. ağzım laf yapmaz, ayrıca soğuk nevalenin tekiyim. konuşmuyorsam konuşmuyorum. ben buyum yani, bitti gitti. oh.

sen de kabul et, için rahatlasın.
  • i m cool with that  (11.05.18 20:41:39) 
valla benim için sıkıntı değil bu durum. ama kablelvuku'nun müdürü gibi insanlar zorlaştırıyor işi biraz. yoksa ben alıştım zaten.


  • hknty  (11.05.18 21:07:10) 
12345   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.