Ekşi Duyuru

elinde 10 adet iphone x var, fiyatı 5000 tl. ama ne oldu herkesin cebine 2000 tl girdi. herkes iphone almak istedi.15 kişi başvurdu almak için. ama eline 10 tane var.

homo economus olarak fiyatı artırdın 7000 tl yaptın.

talep artıyor. ama arz edilen miktar belli.(her şey için geçerli bu) talep artınca fiyat yukarı fırlıyor. bu arada paran da değer kaybediyor.

edit: amerikan merkez bankası karşılıksız para basıyor.

Soruna cevap değil ama bu teşvik, ikramiye ve afların hazine'ye 24 milyar zararı olsa da imar affı ile 40-50 milyar arası gelir edileceği öngörülüyor.

temel iktisat kurallarından birisidir bu. kriz dönemlerinde, yan etkisi enfalsyon olsa bile, piyasaya para sürülür. tüketim harcamaları artırılarak toplam talep arttırılır. maksat ekonominin çarkları dönsün. ama başta dediğim gibi yan etki olarak ortaya enflasyon çıkıverir.

temel bilgi bir şey piyasada çoksa genel olarak fiyatı düşer, değeri azalır. piyasada miktarı azsa değeri artar.

örnek yabancı yatırımcı türkiyeden parasını çekerse ne olur? dolar tl karşısında fırlar. neden? çünkü türkiye piyasalarında dönen dolar miktarı azaldı.

mesela 2007 - 2008 yıllarında 1 dolar 1.2 tl civarındaydı. neden? çünkü yabancı yatırımcı türkiyeye dolar akıtmıştı.

aynı şey tl içinde geçerli. piyasada dönen para miktarı -bu ister basılı para olsun ister sanal farketmez. basılı 10 tl ile banka hesabıdaki sanal 10 tl nin değeri aynı- arttıkça parada ürüne göre değersizleşiyor.

ekonomist değilim zaten bu çok kabaca bir anlatım. cidden ekonominin içine girdiğinde bu gibi temel konular bile o kadar dallanıp budaklanıyor ki a > b ve b>c öyleyse a>c olur gibi düz mantık kuramıyorsun, her şey her şeyi etkiliyor neredeyse :) ben sadece temel mantığı anlayabilmen için bu şekilde kabaca bir açıklama yaptım.

en basit şöyle hayal edilebilir cok teknik detaya girmeden. (ikramiye olayindan bahsetmiyorum takip etmedim, basit enflasyon meselesi anlattigim)

Düşün ki bu gece Turkiyedeki herkesin bankadaki hesabina 100 milyon lira eklendi. yani hesabinda 1000 lira vardiysa simdi 100 milyon + bin lira var.

soru: sabah firinda ekmek kac para olur?

ipuclari: firinci sabah firini acar mi? bankada 100 milyonu olan firinci sabah kalkip sana 1 liraya ekmek yapmak icin calisir mi? ona un satan adam bankada 100 milyonu varken eski fiyatla firinciya un satmak icin calisir mi (bu zinciri devam ettir herkes icin)? mahalle bir olup acmaya ikna etmek icin kapisina gitseniz ekmek basina kac para verseniz adam firini acmaya ikna olur? siz bir ekmek icin kac para vermeye razi olursunuz bankada milyonlariniz varken?

Simdi bunu daha kucuk olcekte dusun.

özel bir adaptörü oluyor ve 5 v yerine 10 v ile sarj edıyor.

tavsiye etmıyorum zira bataryayı sevip atıyor. en güzeli atadan kalma 2000mah sarj aleti.

ustte verilen bilgi yanlis.
Sarj adaptoru yuksek amperli voltajli degil. %0-80 arasi hizli sarj edip kalani bataryayi korumak adina yavas sarj eder. Islemci ozelligidir bu, istedigin kadar yuksek amperli adaptor kullan bu ozellik yoksa yuksek akim cekmez cihaz. Zaten gunumuz telefonlarinin tamaminda var bu ozellik son 3 yildir.

güzel telefondur. alınır.

Kardeşim aldı mate10 lite memnun. Servis ve garantisi de iyidirm

mate 20 çıktı yeni 200 lira gibi bir fark var gözatmanı öneririm.

bende mate10 lite var memnunum, 5s ten geçtim. ekran başta biraz büyük geldi ios android geçişi dolayısı ile başta sıkıntı çektim ama insan alışıyor.


başlık açmadan yazayım, bu alette whataspp olsun mesajlar olsun telefon ekran kilitliyken geldiğinde gizli olmadan okuyacak şekilde nasıl ayar yapılıyor ne kadar kurcaladıysam bir türlü halledemedim.

P8 lite kullandım bir seneden fazla bir süre.

Şarjı olsun, kamerası olsun, kasası, görüntüsü, performansı vs. oldukça memnun kaldım.

Mate 10 çok çok daha iyi bir telefon benim kullandığıma göre, çekindiğin sorunların hiçbirini yaşamazsın.

P9 lite kullanıyorum. O bile gayet stabil bir telefon... Huawei ve xiaomi rulez:)

p10 lite bende eşimde p9 var memnunuz. mateler güzel telefonlar.

mate 10 lite var bende de. güzel telefon. bir sıkıntı çıkarmadı şimdilik. kamerası başarılı.

Ben 3 sene önce bambiden almıştım birkenstock modeli.ucuz olduğu için de pek esirgemedim açıkcası suya girdim hep. Hala sağlam. Yine bambiden alıcam alırsam. Ama bu sene yok galiba. Bulursanız alın.

teva

fiyatı hatırlıyorsan extradan 100 lira civarı fazla para kesilmiş olması gerekiyor güvence paketi için belki oradan hatırlarsınız.

Yönetmeliğin 15. Maddesi devirle ilgili. Caymayla ilgisi yok. Siz 16. Maddeye bakacaksınız.

www.resmigazete.gov.tr
Yönetmelik bu.

İptal sebebi ne?
16/4 te yer alan mücbir sebebe sokabilirseniz büyük kısmını kurtarırsınız.

anladigim kadariyla seninki tek sayfa da olabilir. "İlk sayfaya sadece mezun oldugum okullar ve ilk iş deneyimim sıgıyor.Diğerleri ikinci sayfada." bu nasil oluyor yahu :) kac okuldan mezunsun? bende iki okul var, sadece isimlerini- bolumleri yazdim gectim... liseyi falan yazmaya pek gerek yok.

internette baya guzel template'ler var, onlara bakabilirsin, muhtemelen bir sayfaya sigdirabilecegin bir template bulabilirsin :)

Resmim var, adres,telefon bilgileri.Altında 3 okull. Biri lise. Bir tane de iş deneyimi. 1 sayfa doldu böylece.

@kuehles

Evet sertifikalar filan da var 5-6 tane. İki sayfa anca oluyor. Ama bir sayfa yapmaya calısacagım.

iki sütun yapabilirsin.

benim cv de 2 sayfa ama sertifikalarimla filan kesinlikle sigdiramiyorum tek sayfaya ki iki sütun benim cv. gecenlerde bi HR görevlisine CVmi elden verdim. hiii 2 sayfa mi diye gözlerini devirdi biraz.

bir de sayfa bosluklarini daralt mümkün oldugunca. satir araligini da daralt mesela.


@irene adler
bir sey daha, benim is tecrübem ahim sahim degil, pozisyona bazilarini ekleyip cikariyorum.
fotografi en tepeye ufacik koy. adres vs. altalta degil yanyana olsun. bosa satir kapliyor vs vs
10 punto yeter bir de

İki sütun yapınca çok yer kazanılıyor. Ben iş deneyimlerimi art arda ilk sayfaya yazıp, detayları, oralarda neler yaptığımı, sertifikalar, ödüller vs'yi ikinci sayfaya yazıyorum. Böylece, okunması gereken bilgilerin tümü ilk sayfada, detaylar ikinci sayfada oldu.

Benimkisi iki sayfa. İlk sayfa okul ve deneyimler stajlar vs. ikinci sayfa da kullanabildiğim programlar, hobilerim, "skill"lerim vs. Çok da tatlı bir cvm var aslında, ifşa korkum olmasa atardım

lise falan konmaz robert koleji mezunu falan degilsen. ilk is deneyimin cok ahim sahim bir sey degilse onu da atip son ikisini tutabilirsin. resim de konmamali bence.

bir de once is deneyimi once sonra okul. sertifika falan da koyma isle alakali cok teknik bir sey degilse.

benim oyum bir sayfadan yana. ikinci sayfaya kimse bakmazdan ziyade (ben bakiyorum mesela) is ilaniyla alakasiz seylerle doldurulmus bir cv iyi durmaz. ve her turlu ilk sayfanin ilk yarisi en onemli kisim iyi bir izlenim birakmak icin.

Hocam 1 tane CV'in 1 tane de Resume'n olsun.
duruma gore onu verirsin. terimlere yabanci olanlar icin ozet geceyim, 1.si her detayin oldugu belge iken, 2.si kariyerinizin ozeti niteliginde sizi o pozisyon icin one cikaran bilgilerin yer aldigi belge.

Bir sayfaya dünya kadar bilgi sığdırabilirsin. 20 yıllık ve 10 farklı yerde iş tecrüben yoksa sorun olmamalı. Hobi olarak kitap okuduğunun çok önemi yok örneğin.
Max 2. Daha fazlasını bırak okumayı, göz gezdirmek bile çok zor ihtimal.

WOOD:SHOP
[Boyama-Yenileme-Tasarım]

woody wood, sembolünüz de hazır: png.icons8.com

Woody art

mükemmel bir kelime oyunu geliyor; ahshop

ingilizce oluyorsa "woodman", hele kellik varsa cuk oturur. :D

ahshop porno sitesi ismi gibi olmuş.

ahahah aklıma mükemmel bi fikir geldi: holy wood, tek l ile :D

wood girder
wooden girder
pren bakim
wooden base

tahta workshop

tahta zorunuza m gitti?

taktak tahta ve tasarım.

Bayramda bir tek evinizde olursaniz yalniz olabilirsiniz tr sinirlari icinde. Yurtdisina bakin dicem onda da havaalanlari felaket oluyor.

@ykyt
Gittiğim oteli kapatmıcam tabiki insanlar olacak:) Sadece aradığım sakinlik ve huzur. Sanırım butik oteller bu tanıma daha iyi uyuyor.

Kredi çekip iş kuracaksın yaratıcı olup yeni şeyler yapacak iyi reklam yapacaksın aynı başarıyı devam ettirirsen iş alır başını gider. Aklıma başka bir ihtimal gelmiyor. Kısacası ticaret dışında zengin olma ihtimali yok. Ayda 50bin maaşın olsa da bu seni zengin yapmaz.

Zengin olmayı iste tabii ki lafımız yok; ama onun yerine finansal bağımsızlığını kazanıp hayatını idame ettirecek bir paranın her ay düzenli akışını sağlamaya çalışmak ilk etapta daha gerçekçi. Yani bir anda 2 milyon tl istemektense her ay 3-5 bin gelir sağlayacak bir iş modeli oluşturabilirsin.

sana hiçbir şey yetmez.

doyurulamazsın gibi geliyor.

Tek hedefin gerçekten para ise zengin koca bulmayı deneyebilirsin.

zengin koca şansını zorla

10 üzerinden 8.5 ve üzeriysen abime alalım seni :D

Zengin koca olayını direkt eliyorum diyorum,yorumlar hep bu yönde.Para sırf bana ait olsun istiyorum dostlar,baskasının parasını harcamak istemiyorum. İlk bastaki gibi yaratıcı fikirleri beklerim.

oncelikle "kisa yoldan koseyi donmek" degli de, uzun vadeli duzgun bir plan yaparak gerceklestirme ihtimali var.

oncelikle buyuk para kazanmak icin, buyuk para kazanma firsatlarina yakin olmak gerekiyor. bunu sans oyunlari veya alti bos hayallerle degil de gercek yoldan yapmak istiyorsan; dogru alanda kendine yatirim yapman gerekiyor: egitim ve sosyal cevre.

kendi egitimine yatiracagin para, dogru yerlerde ve dogru egitimlerde bulunursan; oldukca hizli bir sekilde ilk girisi yapmana yardimci olacaktir. meslegini veya yasini bilmiyorum ama hemen her meslekte yeterince kendine yatirim yaparsan kendi ismini marka haline getirmen mumkun olabilir. uzun vadeli olan bu plan, surekli cok calisarak isinde en iyi olmani ve is disinda da cevreni genisleterek yeni firsatlara yakin bulunmani gerektiriyor.

universiteden 22 yasinda mezun olup, okul boyunca kendini ilgi alaninda surekli gelistiren ve mezun oldugunda iyi bir yerde sadece kurumsal bir sirkette masa basi oturmayip da cesitli sirket disi iliskiler de gelistiren birisi aldigi is tekliflerini de dogru degerlendirdiginde takriben 30 yasinda 10-15k arasi maas alarak kendi uzmanliginda disaridan proje gelistirme imkani sahip olabilir. buradaki 10-15k zengin edecek olan rakam degil, belirli bir hayat standardini korumasini saglayacak olan rakamdir. bunun yani sira disarida kendi gelistirdigi isleri (bir nevi ticaret) yaparak (ornegin disaridan bir projeye danismanlik, bir yazilim gelistirme, mimari bir projenin bir cizimi, benzer isi yapan arkadaslariyla ortak bir projeye giris vb.) yaparak 50-100-200k is basina para toplamaya baslayabilir. bunlari da duzgun ve istikrarli bir sekilde yaparak, birikimi dogru yatirim araclarinda koruyarak(katlamaya calismak kaybetmeye sebep olabilir) takriben 35-40 yasinda 2m para biriktirmesi muhtemel. burada onemli olan, firsatlari dogru degerlendirip risk yonetimini kusursuz yapmasi gerekiyor.

bu hedefe kisa yoldan ulasmaya calismanin yollari da mevcut elbette, gercek olanlar da oluyor; lakin bir cogu ne kadar kisa vadeli ise gerceklik ihtimali de o kadar dusuktur. zira para kazanma hirsi guzel ama bunun icin "ne gerekiyorsa yaparim" diyen insanlar cogunlukla dolandiricilarin aradigi kisiler oluyor.

kisisel tavsiyem, dogru bir isi seviyorsan ve tutkuyla bagliysan o is alaninda en iyisi olmayi hedeflemek parayi hedeflemekten daha dogru bir yol. en iyisi oldugunda zaten oldukca fazla para kazanmaya basliyorsun. dogru sekilde kendine yatirim yaparak hem mesleki bilgi ve tecrubeni hem de cevreni gelistirip nihayi olarak kendi markani olusturman.

ps. bu arada ayda 50k ile zengin olunmaz denmis, cok daha aziyla dahi dogru birikim ve yatirimla mumkun. para yonetmeyi ve para cevirmeyi bilmek para kazanmayi becermek kadar zor ve ayri bir is.

is kuracaksin. bu baskalarini da calistirdigin zamanla buyuyen bir is de olabilir, revacta bir yetenegin varsa bireysel is alip sonuna erdirdigin isler de olabilir. ortaklik da olabilir. ne kadar revacta ve az kiside bulunan bir bilgi birikimin varsa sansin o kadar fazla. donerci acabilecek birikimi olan binlerce kisi var. ama atiyorum finansin belli bir dar alaninda tecrube sahibi yetkin bilgisayar programcisi cok cok az var. sende ikincisinden varsa, dogru cevre ve baglantilari kurup once kucuk sonra buyuk sonra da tecrubeyle dev projeler alabilirsin.

is kurmak risklidir. cogu is belli bir miktar kapital ister. o kapitali banka sana vermezse calisip biriktirmek zorundasin (veya sana guvenen biri yatirim yapabilir projene, karsiligini da ister haliyle). isini dogrultamazsan o para batar. uzun sureler de kar edemeyebilirsin o yuzden basini sokacak ev karnini doyuracak yemek olayini cozmen lazim hepsinin yaninda.

basarili bir is kurmak da yaraticilik ve bir kac farkli alanda bilgi birikimi ve belli bir kisilik istiyor.

2 milyon TL ile yapıp 1 milyon TL yapamayacağın ne var mesela.

Le Casa de papel izleyip o parayı nasıl kazanacağını öğrenebilirsin bence.

aslında zor değil. kendine bir hedef seç. kim nasıl zengin olduysa aynısını yap sen de olursun. ama 1. bu hedefi seçmek zor 2. nasıl yapıldığını öğrenmek. 3. olarak şu var ki bu yapmak istediğin sınıf atlamak aslında. bu da gerçekten zor. ama yine de imkansız değil.

bence zenginleri örnek al. mesela abin bankacıysa atıyorum bir bankanın üst düzey yöneticisi nasıl olunur bunu araştır. bu yolda ilerle. zengin olmak aslında planlı bir şekilde çok çalışmayla elde edilebilir bir yere kadar. diğer türlü gelişi güzel çok zor.

kendi isini kur. bir yerde calisarak olmaz bu isler. tabii kendi isin derken, gece gunduz calisacaksin demek oluyor. bir yerde calismak kolay.

ayrica hedefin para ise bence cok yanlis bir hedef. para bir yerden sonra hicbir anlam ifade etmiyor. onemli olan yaptigin isin anlami ve felsefesidir. topluma kattigi seydir.

@tomcruise

En iyi ihtimalle 50-60 yıl daha buralardayız.Yaptğım işi sevmem tabi önemli ama topluma kattıkları pek umrumda değil açıkcası.İşimi seveyim;karsılıgını alayım ve illegal olmasın yeter.

koca (pref. müteahhit)

kocam demen, evlilik cüzdanınızın olması şart değil metreslik daha kârlı göte tekmeyi yiyene kadar.

@Sour

ifşa olmak istemediğim için bilgi vermedim ama haklısın bu bilgiler ışıgında yere basan tavsiyeler almak biraz zor.Yine de cevaplar yardımcı oldu.

Millet alibaba'dan telefon kabı alıp satıyor instagram'da. Bok gibi de para yapıyolar sanki yani. 5 cent'ten daha ucuzua aldığı kabı 20₺'ye satsa ohoooo. Ama çok uğraşlı bir iş ıncıklı cıncıklı. Zengin etmez ama kısa vadede eğer aldıklarının tamamına yakının satmayı başarabilirsen -konteyner'ın yarısından fazlasının elinde kalıp zarar etmen %90 falan- biraz para kazanabilirsin.

Kendi işini kurman lazım, o da sermaye gerektirdiği için böyle ufak oturduğun yerden yapabileceğin şeyler yapabilirsin ancak gibime geliyor başlangıç olarak. Daha sonra ne yapacağın senin uzmanlığına kalmış.

yurtdışında, düzgün bir ülkede (almanya-abd-fransa-kanada vs. gidip çek cumhuriyetinde çalışırsan çok önemi olacağını sanmıyorum) 5-10 yıl çalışırsan buraya dönüşte alacağın paralar baya ciddi.
ya da expatlık. geçen günlerde bir şirket expat arıyordu tr için. 5 yıl deneyimli adama tr için şartları ev, araba, sigorta, yıllık 40bin euro.

kısacası yurtdışına yaşamınızı taşırsanız bırakın 5-10 yılı, 3-4 yıl bile çalışıp dönseniz burada 10 yıl kariyer önde olursunuz. 2 milyon tl vs çok bilemem ama izmir'de bir firmada expat olarak yurtdışından getirilen türk bir müdür var. 10 bin euro+ her şey. mercedes, villa, kredi kartı, bütün masrafları. eli cebine gitmiyor.

ben bu iş kurma vs olaylarından anlayan biri değilim. beyaz yakayım. bu kafayla önerebileceğim tek şey bu.

saglik ozellikle ruh sağlığı çok önemli bir kere, bir de o dediğin 60 senelik hayatın neresinde olduğun.

bence sen hiç bir zaman zengin olamayacaksin fakat asıl istediğinin zenginlik olmadığını 5 bilemedin 10 seneye anlayacaksın :)

Ticaret yapmaktan başka şansın yok, ya da tüm dünyaya satabileceğin bir fikir/icat.

Şunu da unutma, zengin olmak mutlu etmiyor insanı. Huzurlu ve mutlu olmak çok daha ucuz aslında.

Ha bir de 2 milyon lira ile zengin olunmaz, düzenli gelir yoksa o 2 milyon bir iki sene içinde erir.

Hiç gerek yok personal training falan. O değil de, orada çalışan "hocanın" özel ders alsan da almasan da sana hareketlerin uygulanmasında yardımcı olması gerekmiyor mu?

Ağırlık çalışmak önemli ve ve ağır gelmesi normal. Çünkü ağırlık çalışıyorsun.

Ağrı da normal, daha yeni başladın. Hep ağrı olur ama ilk antrenmanki kadar olmaz pek.

İlla kardiyosu az geldi diyorsan o sondaki 15 dakikayı 20-25 dk yaparsın olur biter. Ya da interval yaparsın, o da sana yeter.

İlk 1-2 aydan sonra kendin farklı antrenman programlarını da deneyebilirsin. Önce nizami şekilde yapmaya alışmak gerek (burada "hoca" faktörünü bir daha hatırlatalım).

Özel derse ihtiyacınız yok ki illa? Aletlerin nasıl çalıştığı gösterilmiş zaten. Tişörtünde Instructor yazan kişilerden yardım alabilirsiniz. Makinanın şöyle bir avantajı var, serbest ağırlıkla çalışsanız henüz dirseğinizi dizinizi va nasıl tutacağınızı bilmediğiniz için sakatlanabilirsiniz, kontrol beceriniz azdır. Makina elinizi kolunuzu açınızı sınırlandırarak sakatlığı da nispeten az bir ihtimale düşürüyor.

Çok dandik bir şekilde açıklamak gerekirse ağırlık antrenmanlarından sonra da yağ yakımı bir nevi devam ediyor, kardiyoda öyle değil. O yüzden o şekilde tavsiye etmişlerdir.

şu en en çok ihtiyacım olan şeylerden biri. hangi çekilişten kazandınız ?

cevap: maslak macfit. veya özdilek macfit.

En yakını Özdilek AVM, havuz olacağını sanmıyorum.

gmall'dakinde havuz varmis.

Gmall'daki Macfit değil Mars Athletic, Macfit'lerde havuz yok.

@angelus

Ortaköy macfitte varmıs kapalı havuz,sitede öyle diyor.

Baktım şimdi evet Mars Athletic ayarında yapmışlar orayı, eğer seçeneklerin orayı da kapsıyorsa baya iyi gözüküyor diğerlerine göre.

Ortaköye gidiyorum, havuz, sauna var.

bozdurabilirsiniz ama linkte ki fiyat çok fazla.

Bozarlar sorun yaşamazsın. Logolu şirket altınını bile alıyorlar.

nadir zaten ülkedeki 3 rafineriden biri tabi ki çok rahat bozdurursunuz

Büyük ihtimalle cerrahi ile alınır. benim 1'i gömülü diğeri senin gibi çıkmış vaziyette idi. dikiş atmadılar çıkmış olana. uyuşturucu vurduktan sonra bir şey hissetmiyorsun zaten. ağrı konusu ise dişçiye bağlı, çok uğraşırsa ağrı fazla oluyor sonrasında.

geçmiş olsun şimdiden.

En kısa sürede aldır onları, daha ilerlerse kıra kıra almak zorunda kalırlar o da ağrılı ve sancılı olur doktor kalitesine bağlı olarak, geçmiş olsun.

hekim değilim, tecrübemi yazayım; 20'liklerden nefret ediyorum.

yarısı çıkmış dişi çekebilirler belki. ben şanslıydım, kökleri ufacıktı. iğne vuruldu, bekledim, hekim yaklaşınca gözümü kapattım ve bana "bitti" dediler. çok kolaydı.

birisi hiç çıkmadı ama, bir köşesi göründü minicik, onu cerrah aldı. çenemde yer yoktu çünkü ve 20'liklerim çok da sağlam çıkmıyorlardı. ikisini arka arkaya çekmediler bu arada.. cerrahta da, uyuşturdular, biraz zırıltı oldu ağzımın içinde, sonra dikiş 3 tane. bir iki gün sonra yanağım biraz şişti ve morardı; 1 hafta sonra düzelmişti.

bir an evvel görünün bence hekime. kolaylıklar...

Ekrani youtubetan bakarak degistirebilirsin, cok cok zor degil. İyi takip et yalniz.

Aliekspreste almana beklemene gerek yok. Tahtakalede 12$ a satıyorlar. Rica et 20 tlye değişirler orda uğraşma değmez

@efruz

Tahtakalede nerde tam olarak satan yer? Aliexpresde de 50-60 civari zaten,cok da ucuz degilmis.

Tahtakale yıldızhan iş hanı

www.google.se

Doğru mudur bilmem

Touareg ya da Q7 olabilir.

seyir hızı 180-200 civarında olmalı, çarpma hızı da 150 diye tahmin ediyorum. Muhtemelen Q7 bu, 6.fotoğrafta belli oluyor.

seyir hızı 190-200
araç q7

140-150 civarıdır hız farkı. dikkatinizi çektiyse arabanın şasisi deforme olamamış, yani önden oturaklı olarak alamamış darbeyi. direk altına girmiş. ön tampondan darbeyi alabilmiş olsaydı bu kadar vahim sonuçlanmazdı. sanıyorum kamyonun koruyucu tamponu yokmuş veya onun da gücü yetmemiş.
q7 bence.

Bir de içerde kalanları çıkarmak için itfaiye arabayı hidrolik makasla kesiyor, bu kadar deforme olmasının bir sebebi de bu...

Saatini bilemiyorum ama son ödeme tarihinde ödeniyor. Hayır sadece verdiğin hesaptan çekiyor. Bazı bankalarda bu hesapta para yoksa şu hesaptan çekilsin diye ikinci hesap tanımlayabiliyorsun ama.

Bankadan bankaya hatta müşteriden müşteriye değişiyor bence. Kendi hesabımdaki talimat sabah 9 gibi işleme alınıyor mesela, annemin hesabı aynı banka aynı şube aynı fatura türü (cep telefonu) ama onunki öğleden sonra ödeniyor.

Son ödeme tarihinde çekiliyor, saatten emin değilim.

Talimat verirken 1. ödeme kanalını bir hesap, 2. ödeme kanalı da başka bir hesap ya da kredi kartı seçmeniz lazım.

Yoksa 1. ödeme hesabında para yoksa çekmez.

1- genelde mesainin sonuna doğru çekilir
2- ek hesaptan kastın avans hesabı vb. gibiyse evet oradan çeker.

uyg.sgk.gov.tr

yıl, yaş ve prim günü doldurman gerekiyor. örneğim yeterli primi sağladıysan evde oturup emeklilik yaşını bekleyebilirsin. bendeki bilgi bu.

eğer gençsen ve ilk sigortalı girişin eski değilse çok da merak etme bence. yakında mezara taşıyacaklar emekliliği.

ilk sigortalı oluş tarihine göre değişir.

Sigorta başlangıç tarihin ile ilgili bir kaç sene değişiklik gösteriyor.

2008 den sonra SGK olduysan 58 yaş ve 7200 pirim günü gerekli. Yani 7200 gün çalıştın ve emekliliği hak ettin ama 58 yaşından sonra maaş bağlanıyor.

2002 den önce sgk olanlar için yaş ve pirim günü daha düşük. Ama mantık şu hem yaşı hem pirimi doldurmuş olman lazım.

nfc'yi kapatın.

Yıllar önce bir arkadaşım akbili telefonun yanında tutmaktan akbilin bozuldugunu soylemisti ama baska bir ornek hic duymadım

ben vermiştim ofise getirdiklerinde.

verin o zaman bir miktar

2,90-4,90 alıyorlar zaten sipariş başı. migros piyasayı ele geçirmiş üstüne birde bahşiş mi veriyorsunuz ? anadolu grubu versin.

ben olsam veririm bi 10 tele.

@protrek

Bu kadar kötu nıyetlı olmayın yahu.Bahsısım anadolu grubunun karına mı eklencek?Taşıyan kişiye gidicek. Ev 4. kat,asansor yok.

standart alışverişlerimde vermiyorum ama çokça ağır deterjan vesaire aldıysam, asansör olmasına rağmen veriyorum.

Saçma sapan yorumları boşver hocam. Hele de asansör yoksa ben olsam verirdim bahşiş

ilk kısmın son paragrafının girişi gibi duruyor. ben olsam bunun öncesinde konuyla ilgili bilgi veririm birkaç paragraf.

made in uk
ondan pahali.

Biraz bekle bence. Nb cok indirim yapiyor, olmadi viaport’a filan bak eger istanbul’daysan. Belki orada indirime girer.

İstanbul'daysan optimum outlet'de çok indirimli satılıyor

Çinli işçinin maliyeti vs uk işçi maliyeti

Ama güzelmiş cidden.

çok fazla kullanma. ekmeğin üzerine damlatıp yiyiyordum ben.kafana göre fazla kullanma yani.

Benim değerim 7 çok düşük çıktı. Haftada 1 al dedi doktor ama ben kullanımına bakınca bi hafta al 2-3 hafta ara ver diyor öyle kullanıcam sizce vaziyet nasıl?

benim de 9 çıktı değerim. damla olandan 8 şişe yazdı doktor haftada 1 kahvaltıyla beraber dik kafaya hepsini dedi. ben de toksik madde oluşturuyor diye okumuştum ama bir zararı olmaz umarım. doktor önerisiyle kullanıyoruz sonuçta.

şimdi şöyle düşün konserdesin 3 tane kapı var herkes aynı anda çıkmaya çalıştığındaki izdihamı düşün, karaviğer ve böbreğe bunları al işle diyorsun birden,
ne kadar dinlendirerek yaparsan , gününe uygun şekilde o kadar iyi.
birden yüklenme.
ya da dik gitsin, tr de kim eceliyle ölüyoki.

doktor sana her hafta iç mi dedi? ciddi misin?

dünyanın en karanlık şehirlerinden birinde yaşadım üç yıl, kışın güneş görmüyorduk, doktor iki ayda bir almamı tembihlemişti. sende özel bir hastalık falan yoksa haftada bir alman aşırı saçmalık. böbrek taşından zırlarsın.

edit: benim dediğim şu: www.fiskosta.com

ampul olanıyla damla olan arasında farklılık var. damla olanın bişeysi daha az(ne olduğunu bilmiyorum) damlalı olanı da her hafta kafaya dikmesi sakıncalı mı çünkü ben de her hafta 1 şişe kafaya dikiyorum. dahiliye doktorunun söylediği bu.

Ben her gün 40 damla alırdım be geçen yıl :) 2bin iu hemde.

Şükür ki günde 10 damlaya indim.

Evet fazlası direk böbrekleri bozar. O yüzden kafanıza göre almayınız.

tuvalet kağıtlarını klozere atın çoğu suda çözülebiliyor. derdinizi kökten çözün.

onlar takmıyorsa sen de takma,dolsun kova.

Tuvalet kagidini klozete atmayın, zemin katta yaşayanlarin bedduasini alabilirsiniz eğer tikanirsa, biz zeminde yaşadigimiz icin biliyoruz..

Bence sizdeki kutu çok işlevsiz, içine bi sey koymak çok zor ve o kapak kismiyla uğraşmak uyuz. Bizim evde pedalli olan var ve bi sıkintı yaşamiyoruz, tavsiyem o kesinlikle

@nundu +1 hele hele bina eskiyse borular pert oluyor. bizim apartman bu yüzden battı birkaç kez.

dediğiniz şeyi çok iyi anlıyorum. eski ev arkadaşım yapardı bunu, sinir olurdum. iteceksin arkadaşım onu aşağıya...

pedallı çöp kutusu alın büyüğünden.

İş yerinde klozete tuvalet kağıdı atmayıp bu şekilde çöpe atıyoruz. Evde ise direkt tuvalete ve klozete. İki mekan da yaklaşık aynı süredir kullanılıyor ve bilin bakalım nerenin borular tıkandı? İşyerinin... Bence direkt tuvalete atın gitsin.

Süper konu :)

Verdiğiniz örnekteki ilk kova zaten bu ortamlar için çok uygun değil. İkincisi ise ufak, eğer daha geniş hacimli bir kova olursa bu durum biraz daha azalacaktır. Onun dışında evdekilerle durumu paylaşmak ve çöpü daha sık değiştirmek dışında bilinen bir çözüm yok :)

2018 yılında hala "Kağıtlarını suya at" yorumları için yazmak istedim aslında. Lütfen Google: Kağıt, atık, su

İşyerlerindeki tıkanmaya yol açabilecek tek değişkenin kağıt olduğu sonucu nasıl çıkarabilinmiş o da çok ilginç. Tesisat ya da atık su uzmanı değilim ancak boruların yapısı, yaşı, atılmış olabilecek başka nesneler de etkilidir herhalde.

Çok mu zor bir kağıdı 2 mm ötedeki bir kutuya koymak ve dönüştürmek?.. Neler konuşuyoruz, ben artık utanmaktan yazamıyorum.

Çöpünüzü de sokağa atmazsınız artık. Benzer mantık:) Belki camdan falan? :)

Bir de cam, metal ve plastik için geri dönüşüm kutuları icat oldu. Ve kullanıldığında çevre daha çok kirlenmiyor :) Aklınızda bulunsun.

İyi geceler herkese.

Kutuyu büyütmek mutlaka rahatlık sağlayacaktır. Onun dışında eğer içinde çok az kağıt varken kabarıp doluyorsa tuvalet fırçasıyla içeri doğru sıkıştırmak nispeten daha pratik ve temiz bir çözüm. Kağıtları tuvalete atmayın bence de.

Kapaksız bir kova kullanın, mecburen en son atan doluluğu görüp biraz daha bastıracak. Hatta metal bir kova kullanıp arada bir kibrit yakıp atın içine :)

Ayrıca tuvalet kağıdı çok da rahat atılır klozete, ince ve suda eriyen bir yapısı var çünkü. Ha yok siz örgü yumağı kadar elinize dolayıp top halinde atarsanız iblemem, gerçi onun bile tıkaması zor. Eğer bir gider tıkandıysa sebebi tuvalet kağıdı değildir, ya tasarım hatası ya da başka bir hata vardır sistemde.

4. kattaki dairemde de müstakil evimde de klozete atarım kağıdı.

O ilk çöp kovası kabus bir şey, aman diyeyim.
Pedallı kovalar biraz da büyücek olursa iş görür. 4 kişilik ailemizde haftada bir değiştiriyoruz, rahat ediyoruz. Bir de tuvalet kağıdını değiştiren kişi eski rulonun kartonuyla eli diğer çöplere değmeden az bir ittiriyor çöpü ki yoğunlaşma olsun, kovada yer kalsın.

@hana bi
geri donusum kismini anlamadim. kullanilmis tuvalet kagitlari geri donusume gidiyor mu? Google: Kağıt, atık, su da yazdim ama atik tesisleri cikiyor.

tuvaletin kagitla tikanmasi bana gercekci gelmiyor.

4. kisi kim bu arada? :)

Suya karışan ve çözünmeyen atıkların doğadaki etkileri gibi google'layabilirsiniz.
"Dönüşüm" genel anlamda. Evsel atıkların geri dönüşümü gibi bir uygulama varsa bir çevre mühendisi herkesi aydınlatabilir. Onun dışında herkes kendi tuvalet kağıtlarından sorumlu:)

Xiaomi+1
Hazır yıl dönümü indirimleri gelirken kaçırmayın bence.

Meizu ep51
Sözlükteki başlığında indirim kodu da vardı, yeni aldım ve çok memnunum.

Kulaklığını bilmem ama ankerin Bluetooth hoparlörünü aldım. 1 ayda anca bitti şarjı, ses de baya güzel. Son ses bile olsa bozulmuyor. Arkadaşım da baya bitiyor ne iyi hem de çok ucuzmuş diye

'>>Kendi adıma iki erkeğin ılıskısını görunce bi kıpırdanma olmuyor ben de.'

Öncelikle bulunma hali olan 'de' bitişik olacak.

Kadın orada potansiyel göremiyor, o yüzden ilgisini çekmiyordur. Belki kıskanıyordur bile. Çünkü bütün erkekler erkeklere yönelse bu sefer kadınlara erkek kalmaz. Gay erkekler kadınlar için bir nevi rakip.

açıkçası benimde içim hoş oluyor. çünkü kadın estetik varlık, erkekler de öyle bir şey söz konusu değil bence. o yüzden lezbiyen pornolarına bayılırım. kaymak gibi iki kadın sevişiyor, bence mükemmel bir şey bu:)

normal bir ilişkide sevişen erkeğin yerine kendilerini koydukları gibi, kadınların birinin yerine kendilerinin olduğunu hatta daha iyisi(!), 3. olduklarını düşünüyorlar bu ekşına.

kıpırdanma(?) her halde oluyo :P

Lezbiyen değil biseksüel olduğunu düşünüyorlar ve ffm threesome ihtimali onları kıpır kıpır yapıyor. Her kuşu sevdiler bir leylek kaldı çünkü.

insan insana değişiyor. çoğunluk erkek seviyor ama sevmeyen senin gibi olan da var. benim için de lez ilişki bir kıpırdanma yaratmıyor.

Cunku kadin kole erkekler de efendi onlarin zihninde o nedenle kadinlar erkegin istedigi sekilde sevisebilir, islerine gelmeyen seks de yasadisi ahlaksiz vs vs dir.

The L Word dizisini izlemiş nesil bunun cevabını zaten biliyordur.

Bircok farkli teori var. Kadinlarin empirik calismalarda, erkeklerden daha cok tek cinsiyetli seksüel deneyimleri oldugu ortaya cikiyor. Buna sosyolojik aciklama getiren var, evrim yonunden bakan var.

Erotik malzeme esittir kadin bedeni. Tüketilen malzemenin de bir "gercek" lezbiyen iliski olmasina gerek yok. Medya´da ünlü iki kadinin opusmesi, kliplerde, dizilerde vs. vs. ciddiye alinacak bir sey olarak gosterilmez. Kadinlar opusur, guler gecerler. O kadinlar direkt "lezbiyen" diye etiketlenmez, onlar ancak erkekleri eglendiriyordur. Sonucta her sey pipi icin. Oyle olmali.

Bunun yaninda, pipi odakli bir dunyada yasadigimiz icin, penissiz seks seks degildir. Kadinlar orada olsa olsa, erkek bedenini tahrik etmek icin vardir, oynasiyorlardir. "Gercek" lezbiyen olamazlar. Gercek lezbiyen yoktur, olsa olsa arayis icerisindedir; varsa da "hasta"dir. Penissiz is mi olur? Falan fisman. Daha fazlasi icin bkz: Gender Studies.

acemi arti 1.
gercek lezbiyenleri erkekten ayirt edemiyorsunuz bazen, maskulen tarafi tabii ki.

Ben etrafimda boyle erkek gormedim pek sahsen. Ayni sekilde ben de birak hos olmayi muhabbetten sikilirim kadin kadina iliskiden bahsedilince. Zerre ilgimi cekmiyor. Izlerken bir ihtimal, ama muhabbetinin bir anlami yok benim icin.

Bütçe çok önemli bir kıstas.

2. el

iPhone'a ne oldu?

@want2die

Abi tam aradığım tarzda bişi.Lütfen bulalım:)

@want2die, o şey değil mi ya, harry potter'da ki düşünseli :)

want2die aradığın kitabı başkaları da aramış ama sen anahtar kelimeleri ingilizce yazmadığın için bulamamışsın sanırım. şöyle diyorlar;

It was not a novel but a short story by Dan Simmons called "Flashback" in the book "Lovedeath". Simmons has recently published a full novel based on the same idea, called "Flashback," too.

alırlar ama ertesi gün yola çıkma ihtimali var.

Merkez şubelerin ring araç çıkışları en az 17:00

Kadıköy merkes ptt 18.30 a kadar kargo kabul ediyor mesela.

Maaşesef gitti =/

Söyle bir mail gelmis instagramdan,fake midir bu?

i.hizliresim.com

Gönderen mail adresi ne?

Cok garip bi adres gönderen ama bu mail fake olsa bben cevaplayinca ellerine ne gecicek ki?Support.facebook.com ile bitio adres. Instagramdan yardım istemistim,ondan sonra geldi.

Çalınmış, geçmiş olsun...

northern exposure

vis a vis

Handmaid's Tale
Big Little Lies
The Fall
Bloodline

komedi de olur diyorsanız (git: You're the Worst)

This is us beğenen çok.

ek olarak (git: fleabag)

Californication

this is us'a başladım ben de. ilk sezonu bitirmek üzereyim her bölümünde ağlıyorum.

this is us +1

Bu turun agababasi nip tuck tir.

PT sana bir program hazırlar, satın aldığın saatler süresince sana bu hareketleri yaptırır, bu kadar, bu hareketler aletli de olacaktır aletsiz de. Onun dışında, satın aldığın saatlerin dışında gidersen ister aynı rutini uygularsın istersen farklı bir çalışma uygularsın, orası sana kalmış.

Olay aslında biraz psikolojik, PT servisi veren yerlerin üyelikleri zaten pahalı, ek olarak PT ye ücret ödüyorsunuz. O kadar para verdikten sonra spora gideceğim diyorsun. Tabi bir de birinin programını kapatıyorsunuz o gün, gitmek zorunda hissediyor insan.

Ayrıca, o aletlerin başında durarak tek tek komut veriyor, kullanılan aletlerin sağlık güvenliğini tehdit ettiği gerçeği var tabi, doğru kullanmak şart. tek başına 3 set yapacakken 1 sette bırakabilirsin tembellikten. PT onu da sağlıyor, acımıyor, emrediyor yaptırıyor. mecburen yapıyorsun, e 1 ay böyle gitsen zaten bağımlısı olursun sporun.

Bizim gym'de dediğin gibi: personal trainer senin ölçümünü yapıyor, programını yazıyor, hareketleri gösteriyor, sonrasına karışmıyor. Yazdığı programı istediğin zaman yeniletebiliyorsun ama program 18 antrenmanlık olduğu için genelde bitirmeni istiyorlar. Bu süreçte tabii soruların falan olursa cevaplıyor. Ama seninle birebir çalışmıyor.
Buraya kadar ücretsiz.

Bu personal trainerdan özel ders aldığında, bir saat boyunca seninle birlikte çalışıyor. Daha detaylı ve verimli şekilde ilgileniyor, farklı hareketler de yaptırıyor. Tabii ücret ödüyorsun. En son sorduğumda ders başına 100 tl gibi bir şeydi, şimdi zam gelmiştir.

Ağırlık çalışması olmadan verilen kilolar genelde havası sönmüş balon görüntüsüne neden oluyor, o nedenle ağırlık çalışmaları ile desteklenen kilo verme dönemi daha sağlıklı fakat sevmiyorsan yapacak bir şey yok sevmediğin bir şeyi uzun süreli devam ettiremezsin zaten. Bununla birlikte, kilo verme-yağ yakma faaliyeti özünde beslenme rutiniyle hormonların yönetimiyle alakalı bir konu, yaptığın sporun spesifik faydaları olmakla birlikte salt yağ yakımı açısından çok fazla bir değeri yok.

Bende de ters gelişti mesela olaylar. Yüzmeyi tam saatte 1 km'ye kadar çıkarmıştım ki şimdiden yazın gelmesiyle havuz anormal kalabalık olmaya başladı ve ben yapamıyorum, imkansız o kalabalıkta durmam. Spor salonunda da çok aksi bir durum olmadığı için farketmeden eve küçük bir spor salonu açmış oldum. olmuşum. mekik sehpası, dumble seti/halter barı, eliptik bisiklet, kapıya olmayan barfiks barında şınav, duvara monte barfiks barı, göğüs yayı, bir çift el yayı derken en son kendimi protein tozu almış olarak buldum. (günlük yediğimiz yiyeceklerden 50 gr bile protein alamıyorum hesaplayınca)

Konuyu toparlayamıyorum farkındayım ama anlatmak istediğim şey büyük ihtimalle fitness/ağırlık antremanının da bi eşikten sonra çok zevkli olması. Bence hemen kapıyı kapatmayın yani. Yüzme artı hafif koşu derken nasıl bir yüzme mesela? 1 saatte 100 kalori de olabilir bu 700 kalori de. Suda hiit de yapabilirsin laylaylom da takılabilirsin. Ama dayanamıycam yine ağırlığa gelicem. Kas kütlesi sana ne kadar fazladan kalori yaktırır bilmiyorum ama gün içinde fazla kaçırdığın karbonhidrat için bikaç set farklı bölge çalıştırıyorsun vicdan yapıp. Bu bir faktör. Yüzmede ve koşuda bu yok. Yapabileceğin maksimum belli. Ama bunlara ağırlık eklersen vücud adına işler çok daha sağlıklı ve kolay oluyor.

Tabii hepsinden önemlisi keyif alınan aktiviteyi yapmak.

Çok emin olmamakla beraber 15 dk diye biliyorum

normalde basması lazım aktarma , hangi hat nolu otbüs ?

Tarifede 10 dakika diye yazıyor ve sadece ilk binişle ikinci biniş arasında geçerli.

www.iett.istanbul

2 saat süre içinde aktarma geçerli ama aktarma olması için 2 biniş arası en az 10 dk aralık olmalı. yoksa başkası adına basmışsınız gibi oluyor.

10 dakikadan kısa süre içinde basarsanız aktarma yapmaz.

lenovonun wifi kartının roaming aggresiveness ayarlarını değiştir.

bağdaştırıcıya sağ tıkla, orda roaming agg. i bul

bulmuşken transmit power'ı da yüzle.

Radyasyon fazla yayar ama böyle olunca.

kanal olayı da sıkıntı yapabiliyor olabilir. modem kablonet mi ?

Bence daha iyi olur. En azından denemiş olursun, çok yorulursan yapmazsın.

Ben aldım başkasına. kullanabildim kendi adıma olan puanlarımla. yolcu bilgisi girerken cep telefonu ya da email yazamıyorduk ya da 2. yolcununkini yazamıyorduk galiba, bize mail ya da sms geliyordu. Öyle bir şey hatırlıyorum. ama aldığım 2 kişi yolculuk ettile sorunsuz.

Alabilirsin.

vpn açmadan önceki ip adresin neyse, vpni kapatınca o ip adrese dönersin. ip adresini gerçekten değiştirmek için modemi açp kapatman lazım.

vpn açtığında bir blok ip arkasından dolaşıyorsun ama opera sistemlerinde kapalı.

sadece ziyaret ettiğin sistemlerle adresini paylaşmaz vpn. istendiğinde ama opera çatır çutur verir güvenlik güçlerine gerçek ip adresini. dolayısıyla saklanmış olmazsın ücretsiz vpn ile... ip adresin hiç bir zaman değişmez bu şekilde.

aynen oluyor biraz psikolojik birazda midenin rutini ile alakalı bir durum.

“Alışmadık g..te don durmaz” durumu. Arada yapınca rahatsız eder, süreklileşirse rahatsızlık geçer.
Ama süreklileşmesin!
Hazır sağlıklı besleniyorken bozmayın derim...

oluyor ama geçici, biraz daha hamurlu şeyler yeyince sağlıklı yaşam yalan oluyor, uyuşturucu gibi tekrar onların batağına düşüyorsun, bence zaafınız varsa mümkünse hiç yemeyin.

Çok normal, vücut sağlıklı gıdaya alıştıktan sonra çerçöp yediğinizde bir şekilde tepki veriyor.

Ben de uzun süre karatay beslenmesi uyguladıktan sonra yazın tatilde emrivakiyle yöresel bir hamurlu şerbetli tatlı yedirdiler. Sonrasında yaşadığım baş dönmesi hâlâ aklımdadır. Yiyip hemen kalkmış olsaydık dengemi kaybedip düşebilirdim, resmen oturduğum yerde feleğim şaştı.

Bağırsaktaki bakterileri biliyorsunuzdur. Çok sebze meyve yediğimizde bunları parçalayan bakteriler çoğalıyor. Dolayısıyla çöp yemekleri seven bakteriler azalmış oluyor. Bu sebeple uzun süre sonra kötü bir şeyler yeyince sindirmekte zorluk çekiliyor. Tersi de mümkün, uzu süredir kötü beslenenler sebze, et gibi şeyleri kolay sindirememeye başlıyor.

Basit karbonhidratlar insanı çok yorar çünkü glisemik indeksleri yüksektir, yani hemen şekere dönüşürler ve kandaki şeker miktarını hemen yükseltirler ve dolayısıyla hemen insülin salgılatırlar, yağ yakmak da insülin fazla salgılanırsa zorlaşır. Bu insanı çok yorgun kılar. Ayrıca belki insülin direncin vardır ve devam etmektedir. Bi tahlil yaptırsan çok iyi olabilir.

glutenle ilgili bir problem yaşıyor olabilirsiniz.

+1 gezegen olan pluton & +1 inawen

çıktı al, imzala, tara.

Bir kağıda imza at, telefonla fotoğrafını çekip kendine mail at. Mailden aldığın fotonun imza kısmını kesip worde yapıştır son olarak belgeyi pdf olarak kaydedip yolla.

want+1

handwritingle hallettim. Baya baya kendi imzam oluştu.:) Herkese teşekkürler.

Yaziyordu. Kullandigim zamanlardan hatirliyorum.

Baktim app i duruyormus. Saniyesine kadar yaziyor.

*iki tane yirmilik dişimin de yarısı çıkmış vaziyette olcak ilk madde.Türkçe katliamı:(

merhaba, wifi ağınızın gözükmesi normal o modeminizin oluşturduğu yerel ağ o wifiye bağlı evinizdeki cihazlar birbirini görebilir böylece ama internete çıkamaz internet yoksa.
açıkçası direk bu oto mesaj ile karşılaşıyorsanız. twittertan şikayeti biraz dillendirin. biraz kızgın tavır memnuniyetsiz müşteri şikayeti belki cevap almanıza yardımcı olabilir. onun dışında sizin yapabileceğiniz pek bir şey yok gibi.

TV smart değilse, yani bir işletim sistemi ve web browsera girme yeteneği yoksa TV ile olmaz.

TV'ye bağlı ve internete bağlanabilen bir cihazla olabilir, mesela Play Station.

Digitürk cihazı ile ilgili bilgim yok, ama bu cihaz evdeki internete bağlanabiliyorsa ve bir browser ile internete girebiliyorsa dediğiniz olur.

smart tv ise eğer, Netflix app'i indirip kullanabilirsin.

Herkes sıkıntısını net ifade edemiyor. Sırtım kıpraşıyor diyen hastanın asıl sorununun ne olduğunu anlamak için bşr sürü soru sormak zorunda doktor. Ayrıca bazı doktorlar çok konuşkan. Bir keresinde içerdeki kişinin tüm tahlilleri normal çıkmasına rağmen tüm tahlil parametrelerini tek tek açıklamıştı doktor. Ben dışarda ağaç oldum tabi. Bi de ilgilense çok bekletiyo ilgilenmese 5 dk da başından savdı diyecekler.

ben şimdiye kadar 5 dakikadan fazla kalmadım o odada.

sözlükte biri almış. mesaj atıp sorabilirsin istersen. eksisozluk.com konunun son mesajında.

hocam ben olsam vestel alırım hiç değilse heryerde servisi mağazası var, vatan gibi üçüncü bir elden almayacaksın, bir sorunla karşılaştığında servisi var, mağazası var.

vestel markasını hiç sevmem, hep de gidip vestel aldım bu güne kadar ucuz diye, memnun kalmadığım bir ürünü olmadı. ha çok güzel süper mi? tabii ki değil.

iş görüyor mu? evet görüyor.

telefon falan hariç tabi.

600 liraya axen aldım sesi çok iyi değil görüntü hepsiyle aynı.

Bende bunun bir tık büyüğü var 123 sanırım. Uydu alıcısı hariç versiyonu bunda varmı bilmiyorum ama ben 850 liraya almıştım. Netflix ps4 gibi sistemlerde sorun yok fakat uydu yayınları çok iyi değil.

yapılandırılmış borç anladığım kadarıyla, kyk'dan değil de e-devletten girip bakın borcunuza. muhtemelen faiz dahil borçtur ama e-devlet'ten bakarsanız daha iyi olur.

Bana sorarsanız biraz daha bekleyin vergi affı gelince faizsiz halini ödeyin ben öyle yaptım geçen yıl. toptan ödedim. faizsiz ödedim. üstelik ödediğimde 2 yıldan fazla olmuştu yapılandırılması.

vergi dairesine gidip hepsini detaylı öğrenebilirsin.

dönem dönem vergi borcu affı çıkıyor ve borcunu yapılandırabiliyorsun. Ben son af döneminde yapılandırdım, gecikme borçları silindi ve taksit sayısını seçebiliyordun.

vergi dairelerine gidip yapılandırma yapmak adına görüşmen de fayda var.

en azından faizlerde biraz düşme olabilir.

borcun tamamını ödemek istedigim zaman indirim oluyor kyk nın sitesinden bakmak yerine gib den bakman daha faydalı olur.

50 milyon kişinin kimlik bilgileri ifşa olmuştu zaten zamanında. O yüzden kötülük yapmak isteyen zaten yapar.

e-devletten adınıza kayıtlı hatlara bakabiliyorsunuz. Google'dan bir arştırın zaten ilk sırada çıkar.

Endişelenecek bir şey yok mu?-> Var.
Yapacak bir şey var mı? -> Yok.

e devletten adına açılmış olan gsm hatlarını sorgulayabilirsin.

bi yere veriyorsan eğer üzerine boydan boya x işlemi için verilmiştir yazıp imzalayabilirsin. ama ne kadar etkili olur bilemem.

bence bu kadar paranoyaklığa gerek yok.

e devletten; adına açılmış şirketleri ve alınmış gsm numaralarını görebilirsin.

Ara sıra gidip kimliği yenilemek iyidir, bu sayede birilerinin elinde fotokopi vs var ise banka/tapu/vergi dairesinde bir işlem yapmak istese bilgiler uyuşmayacağı için yapamaz.

Birilerine verirken bilgilerin de üzerine gelecek şekilde "....... sebep içindir" yazabilirsiniz. Genelde telefon hattı taşımalarında böyle yaparım.

Kaldı ki kimliğin aslı olmadan ciddi bir işlem yapılamaz, en kötü gsm hattı vs açılır.

kimlik sahteciliğinde "... sebep içindir" kısmı pek işe yaramıyor. zira adam fotokopiyi değil, sadece oradaki bilgileri kullanıp kendine sahte kimlik yapıyor. başıma geldi oradan biliyorum.

dendiği gibi e-devlet'ten şirket ve hizmet alım sorgulama kısımlarına bak, findex kredi raporunda da adına alınmış kredi kartı-kredi varsa çıkıyor(ücretli).

bunlar dışında yapılan şeyleri bulmak/bilmek zor(araç kiralamak, evkur gibi yerlerden senet ile alış-veriş yapmak).

borçlu kartı zaten borcunun tamamını ödemeden kapatmazlar. kartı kullanmaktan korkuyorsan kır. yenisini istemezsin, aydan aya ödemeye devam et eğer taksitli borcun varsa.

iptal ettikten sonra ekstre gelmez.

Telefon et, kayıp çalıntı birimine bağlan, "kartımı kaybettim, kullanıma kapatın lütfen. Yenisini de göndermeyin istemiyorum" diyin.

Kart kullanıma kapalıyken ATM den kart numarası ile ödeme yapılabiliyor, mantıken eft ile de yapılır.

Ekstre gelmeye devam ediyor, kırıp atarsan zamanı dolduğunda aidat işleyebilir. Ara kapat en güzeli.

@silah taciri yanlış biliyorsunuz. Kart istenildiği zaman kapatılabilir.

Kart kapatıldıktan sonra eski borçlarınız için ekstre gelmeye devam eder. Taksitlerin borçlarını ay-ay ödemeye devam edersiniz.

evet güzelmiş gerçekten. mağaza mağaza gezmene gerek yok. bir tanesine git baksınlar hangisinde stok var yok.

İmelih +1

Erkek için olanı varsa ben de alayım.

Morhipo ya baktın mı?

plakalıkta kiralama firmasının adı yazar genelde.
merdivenaltı bir yerden kiralarsanız bu sorunlar olmaz ama başka sorunlar olabilir

bu arada örnek plakalık: cdn.sikayetvar.com

Her turlu isteyen ogrenir.

Nasil mi?

Polis aranir, plaka soylenir, arabamin arkasina park etmis cikamiyorum arayabilir misiniz der, polis de plaka kurumsal firma ustune gorunuyor der. Bu kadar basit.

ben mi anlamadım konuyu ama???

araba kiralama filolarının dışında şahıs olarak bu işi yapan milyon tane insan (galeri..) var. örnek olarak verilenler hep kurumsal firmalar-filolar. bir o kadar da şahıslar var. gidin onlardan kiralayın işte.

mesela şimdi merak edip bir tanesi ile konuştum, "benim plakalarda öyle yazmıyor" dedi.

Kullanmadım, bilmiyorum. O yüzden güvenilirliği ile ilgili bir şey söyleyemem.
ayrıca merak eden kişi google'a sorarsa arabayı herhalde burada bulabilir,

Ama şöyle bir web sitesi var,

www.garajyeri.com

Ufak firmalarda araçlar şahış üzerine kayıtlı olabiliyor. O durumda ruhsat sorgusu bile yapsa anlaşılmaz.