[]

Riverside - The Curtain Falls - 2002 versiyonu

Merhaba.

Başlıktaki şarkının 2002 promo albüm versiyonunu arıyorum. Çok önceden, elime bir şekilde geçmiş olan korsan bir kopyasindan dinlemiştim, şarkının ilk yarısı albüm versiyonuyla aynı ancak, özellikle ikinci bölümü çok farklıydı, iki haftadır şarkının bu demo versiyonu aklımda ve bu yüzden çıldıracağım.

Google, YouTube vs aradım ancak 2002 promo hiçbir yerde yok. Grupla iletişime geçmeye çalıştım, başaramadım:)

Kazara, elinde bu versiyonu olan, ya da nasıl ulaşabileceğim konusunda fikri olan varsa bana ulaşabilir mi?

Çok teşekkürler.

 
  • arakaali  (17.02.24 15:17:40) 
[]

Elektro gitar tavsiyesi

Merhaba

Kendi çapımda bir süredir elektro gitar çalıyorum. Replika bir stratocaster'ım var 13 14 yıldır. Amfi olarak ufak bir katana kullanıyorum. Yeni bir gitar alma fikrim var.

Tamamen estetik sebeplerle les Paul cok hoşuma gidiyor.

Genelde tool dinliyorum/çalıyorum. Soen çalmaya çalışmak hoşuma gidiyor. Ağırlıklı olarak duymak istediğim sound bu şekilde.

Pedal kullanmıyorum, katana'nın clean'i distortion'ı yeterli oluyor.

6 7 bin gibi bir butcem var. Ancak alacağım gitar konusunda karar veremiyorum. Asagida linkini vereceğim model hoşuma gitmis olsa da bu neden 7000 hiçbir fikrim yok.

Bu konuda sizden destek bekliyorum. Tavsiyeleriniz nelerdir?

Cok tesekkurler.

www.google.com

 
kurbandan deniz yilmaz gitarlarini satiyor instagramdan.bi bak istersen


  • essoist  (24.08.22 16:53:53) 
Amfi yerine ses karti alip yazilimla pc aracıligi ile calmayi dusundun mu? Belki yeni gitsr almana gerek kalmaz, tonlar tatmin eder belki.


  • stavro  (24.08.22 17:28:40) 
@essoist baktim ama nerede ne şekilde sattigini göremedim

@stavro gitar eskidi, tamir gerek. Su an onu tamir ettirsem bile yeni gitar almak istiyorum.
  • schimsonique chaiselongue  (24.08.22 20:00:10) 
dinlediğiniz gruplar için genelde yüksek çıkışlı humbucker manyetikli gitarlar gerek ibanez rg421'lere bakılabilir ya da uygun fiyatlı jackson'lara, ikinci el konusunda bilgim mevcut değil


  • edaddy  (24.08.22 21:00:20) 
[]

Iletişime giriş, gazeteciliğin uzmanlık alanları (nazife güngör)

Başlıkta belirtilen kitabın index ine ulaşmam gerekiyor. Elinde olan, paylaşabileceklerin yardımını şükranla karşılayacağım.

Literaturk yayınları ed:şebnem çağlar

Teşekkürler
Iyi günler

 
Kitaplığımda mevcut.


  • tabirimekruh  (22.01.18 19:38:02) 
Paylaşmanız mümkün müdür acaba? Index yeterli, fotoğrafını çekip upload etseniz dahi inanılmaz faydalı olur.


  • schimsonique chaiselongue  (22.01.18 19:45:13) 
tamam biraz beklerseniz yükleyeceğim.


  • tabirimekruh  (22.01.18 20:14:52) 
tamamdır. çok teşekkür ettim. saygılar.


  • schimsonique chaiselongue  (22.01.18 20:16:59) 
baktım, dizin yok kaynakça var. olur mu acaba?


  • tabirimekruh  (22.01.18 20:21:24) 
o da olur.

teşekkürler :)
  • schimsonique chaiselongue  (22.01.18 20:31:31) 
rica ederim, önemli değil.

hizliresim.com

hizliresim.com
  • tabirimekruh  (22.01.18 20:36:25) 
[]

İçinde ezan geçen post rock - shoegaze şarkı

Merhaba. Başlık açık, bildiğiniz örnekleri yazabilir misiniz acaba?
Teşekkürler.



 
skunk anansie - charlie big potato
(bkz: içinde ezan sesi olan şarkılar) diye başlığı bile var

  • freebird5406_2  (09.11.16 16:00:12 ~ 16:00:31) 
moby - lift me up


  • pilavmaker  (09.11.16 16:19:45) 
ezan değil ama aradığınız şeyin nedense bu olduğunu düşündüm.

deep forest - elemental

www.youtube.com


@freebird5406_2 oha öyle bir başlık mı varmış attıktan sonra farkettim. sözlük çok garip bir yer yemin ederim.
  • westblack  (09.11.16 17:02:48 ~ 17:05:02) 
post rock değil, dakika 9 civarında başlıyor.

www.youtube.com
  • huleyn  (09.11.16 17:16:48) 
ben de post-rock da denk gelmeyenlerdenim, ama denk geldiğim black/gotik türüne yakın bir örnek şu şekilde

www.youtube.com
  • candanag  (09.11.16 17:33:12) 
[]

buz hokeyli cizgi film

Selamlar,

Buyuk bir ihtimalle bir 10 yil mazisi olan, bi hokey takimi icerenmacli eglenceli bir cizgi filmvardi. Hatırlayan?


 
mighty ducks?


  • naelektrisan  (03.07.14 00:16:31) 
ye$!


  • schimsonique chaiselongue  (11.07.14 00:09:01) 
[]

beyefendi barzo

merhaba. Ya barzo'nun bu versiyonunu ariyorum. Serin sesler yapmisti sanirim. Saatlerdir ariyorum, basligi var, swf yok.

Bi buldurun be.


 
değil.


  • schimsonique chaiselongue  (30.12.12 21:23:19) 
[]

open the door?

yıllardır içimdeki en büyük karın ağrısı bu şarkı sanırım. ayrıntıları vereyim.

- uzun saçlı klavye çalan bir abi. (şarkıyı söyleyen de bu abi, hatta bu abi vardı sadece galbağ)
- canlı kayıt olması lazım. konser.
- şarkı da nakarat bölümü sanırım, open the door geçiyor 10 sene sonra hatırlayabildiğim kadarıyla.
- klibi hbb gibi bir kanalın test yayınımsı, sürekli yabancı klip yayınladıkları zaman dönüyordu sürekli.

bulanı ihya edicem. gerçekten.

:/

 
roger hodgson - open the door ?


  • juice3  (14.06.12 20:23:34) 
Pete Townshend - Let My Love Open The Door ?
www.youtube.com

  • james choice  (14.06.12 20:24:13) 
ikisi de değil maalesef :/

teşekkürler.
  • schimsonique chaiselongue  (14.06.12 20:39:27) 
yahu aynı şekilde sözlerinden sadece "open the door" kısmını hatırladığım, ama yıllardır bulamadığım bir şarkı var. Klibi ve ayrıntıları hatırlayamıyorum... sadece nakaratındaki "open the door" kısmı ve melodisi var aklımda.

soruya cevap olmayabilir ama en azından aynı şarkıyı mı arıyoruz diye anlamak için çok kısa mırıldandım ahahah,

soundcloud.com

sadece birkaç saniyelik melodisi aklımda. bunun gibi bir şey miydi sizinkisi de?
  • xenderoth  (15.06.12 00:14:45) 
vallahi ayni billahi ayni. ben de bugun ayni seyi yapip fl studio'da yapicaktim bu bölümü.

off çatliycam.

ayrica hasta değilim, onu ispatlamis oldunuz, tesekkürler xenderoth.
  • schimsonique chaiselongue  (15.06.12 18:55:03) 
oha resmen buldum!!!

live versiyonu değil ama;

www.youtube.com
  • xenderoth  (16.06.12 11:30:35) 
[]

Ses Kartı tavsiyesi

selamlar.

arkadaşlarımla beraber, evdeki pc vasıtasıyla bişeyler kaydetmek isteğindeyiz. şu an onboard bi ses kartımız var, haliyle tatmin edici sonuç almamız imkansız.

iki adet elektrogitar, bir adet bas gitar kullanılacak. şöyle çok tuzlu olmayan bir ses kartı arayışındayız. sizden isteğim, marka, model vs, hem yol göstermeniz (nasıl bir model bakmalıyım, benim için ne önemli vs), konuyla ilgili yardımcı olmanız.

yardımlarınız için teşekkürler.

eyvolle.

 
Üç tane enstrüman girişi olan bir kart almanız gerek. Bulabileceğin en ucuz kart, M-Audio Profire 610. Bilgisayarında bir de firewire girişi olmalı tabii.

Sonra bu kart ile her müzisyene farklı monitör miksi yapmak da mümkün. Böylece herkes en çok kendini duyacak.
  • alperz  (21.09.11 12:24:12) 
2 enstruman girişli m audio pro usb ye bak. sağlamdır. ayrı ayrı kaydedersin hem nolcek.


  • redmiz  (21.09.11 15:18:09) 
[]

Excel'de farklı dosyalarda aynı yerdeki değeri toplama

merhaba demacialılar.

şimdi, şöyle bir sorunum var. farklı excel dosyalarındaki belli ve aynı bir hücreyi (misal tüm çalışma kitaplarındaki a50'ler) toplamam lazım. yaklaşık 30 adet dosya var, vaktim az. iş yerinde olduğumdan dolayı google'da araştırma yapamadım, sitelerin yarısına giremiyorum.

bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mi?

dengs.

 
aklıma ilk geleni söylüyorum,

bütün dosyaların aynı konumda olduğunu varsayıyorum. örneğin hepsinin masaüstünde ve isimlerini kitap1,kitap2,kitap3...kitap30 şeklinde kabul edelim.

yeni bir çalışma kitabı açın

ve kitap1 deki A50 hücresini kopyalayıp yeni kitapta A1 hücresine özel yapıştır>bağ yapıştır uygulayın.

şöyle bir formülle size o kitap1 de A50 hücresinde yazan sonucu verecektir.
=[Kitap1.xlsx]Sayfa1!$A$50

sizde alt hücrelere

=[Kitap2.xlsx]Sayfa1!$A$50
=[Kitap3.xlsx]Sayfa1!$A$50
=[Kitap4.xlsx]Sayfa1!$A$50
...
=[Kitap30.xlsx]Sayfa1!$A$50

dediğinizde hepsini bir yere toplamış olursunuz.

not: bunları bağ yapıştır dediğiniz için kaynak dosyadakini değiştirdiğinizde yeni çalışma kitabına kopyaladıklarınızda değişebilir. bunun önüne geçmek için yukarıdakileri uyguladıktan sonra kopyalayıp özel yapıştır>değerleri diyebilirsiniz.
  • bagcivan  (21.07.11 11:19:05) 
[]

Türkçe El Yazısı Fontu

arkadaşlar merhaba,

bi düğün davetiyesinin üzerine davetlinin adını yazmak için türkçe güzel, sade(çok da sade değil), çok abartı olmayan bi fonta ihtiyacım var. internette bi miktar araştırdım fakar, bulduklarım türkçe karakter desteklemediğinden kullanamadım. işi bu akşam 11'e kadar bitirmem gerekiyor. şu an çalıştığımdan font araştırmasına vaktim kalmıyor.

eğer varsa, bahsettiğim gibi bir font bulabilecek ya da tavsiye edebilecek var mıdır?

şimdiden çok teşekkür ederim.

byz.

 
AdineKirnberg Regular
Allegro
coronet
ChocolateBox

olabilir gibi sanki.
  • puro  (02.06.11 19:16:20) 
[]

fransızca şarkı, janjöpa?

merhaba.

merak ettiğim, aradığım bi şarkıyı soracağım. şarkıyı bir bayan söylüyor, aklımdaki kelimeler "janjöpaa janjöpa e" evet o kadar. bi de arada böyle "e" yapıyo yine.

buldurun be.

 
janjöpa diyorum, e diyorum.

değil.

he kesinlikle zaz değil. ama fransız ve kadın eed.

bu da değil:

pink martini bişiy. www.youtube.com
  • schimsonique chaiselongue  (02.05.11 02:20:38 ~ 02:41:28) 
www.youtube.com bu olabilir mi? janjopa diye bir seye fransizca anlam veremedim, j'en je pas gibi bir sey diyo heralde diye dusundum ama ne diye boyle bir sey der insan bulamadim. araya araya bunu buldum ben de.


  • anorexic penis  (02.05.11 05:07:34) 
Hımmm acaba Pink Martini'nin "Sympathique" adlı şarkısından mı bahsediyorsunuz?


  • marcelle  (02.05.11 08:07:32) 
teşekkürler, ama malesef değiller.

vokal genç bi bayandı. arada çözebildiğim diğer kelime "jöje".

nakarattan sonra "one, two, three" geçiyodu.
  • schimsonique chaiselongue  (02.05.11 13:24:49) 
www.youtube.com

Candan Erçetin - Et Maintenant
  • ahmetx6  (02.05.11 15:42:32) 
değil.

candan ercetin olsa tanırdım galba.
  • schimsonique chaiselongue  (02.05.11 17:08:22) 
aha da bu: www.youtube.com
bana çemkiremeyeceksin.

  • analjezik  (02.05.11 21:48:38) 
teşekkürler analjezik. çok hızır bi insanmışsın.


  • schimsonique chaiselongue  (03.05.11 20:44:23) 
[]

[Gitar]Wooouuunn efekti

yahu şu efektin adını merak ediyorum ben öncelikle. hani şu (ulan nasıl anlatılır:/) spirit crusher'ın chorus'undaki "spirieth kıraşyaaaaaaıır" civarına tekabül eden efekt. nedir nasıl yapılır olayı ne?

hiçbi soruyu sorarken bu kadar kasıldığımı ya da sorunumu anlatırken bu kadar zorlandığımı hatırlamıyorum sayın duyuru sakinleri.

pek sevgili gitar virtüözü ve anlayışlı arkadaşlardan yardım bekliyorum.

teşekkürler.

 
(bkz: wah pedalı)


  • layer26  (01.08.09 02:41:09) 
yok anlatmak istedim wah efekti değil. ha onla yapılıyorsa diyecek bişiyim yok tabi.


  • schimsonique chaiselongue  (01.08.09 02:43:54) 
spirit crusher'da -bahsettigin kisimda- sanirim whammy bar kullanilmis.
benzer bir ornek: www.youtube.com

  • sourlemonade  (01.08.09 02:52:17 ~ 02:52:30) 
valla şarkının chorus'unda bildiğim kadarıyla sadece power chord'larla gidiyordu chuck abi. bir tek dize sonlarında pinch harmonic'ler var sanırım. eğer kastettiğin buysa, tek yapman gereken notayı bastığın teli pena ile baş parmağın arasında kıstırıp "trık" şeklinde tınlatarak e aynı anda perdede ya da kol ile sese titreme verirsen çıkarırsın o sesi.


  • blackdog  (01.08.09 03:01:59 ~ 03:02:37) 
[]

konut tipolojileri (ödev yardım)

aşağıdaki sorun bir arkadaşıma ait. dönem projesi ile uğraşmakta lakin işin içinden çıkamamış ve kısıtlı vakti var. o sebeple acil yardıma ihtiyacı var. şimdiden teşekkürler.

"bana konut tipolojisi çizimleri lazım. elinde olan ya da ulaşabileceğim site/ler bilen var mı?"

diyor.

sorunu çözen arkadaşın eğer eu.stormrage server'ında horde karakteri varsa 300 gold, eğer yoksa tüm entrylerine(maksimum 200) $ukela verme fikrimiz var. öyle de sapıttık evet.

tekrar teşekkürler.

 
İşini görür mü emin değilim ancak: housingprototypes.org


  • loralynn  (30.05.09 00:35:06 ~ 00:35:27) 
bende kitap var italyanca. tiplogue residantale öle bişi şimdi kalkıp bakmaya üşeniyorum. bence siz daha çok üşeniyosunuz, yok mu okulun kütüphanesi güzel kardeşim? vardır illaki orda da. bu yeni nesil iyice internetçi oldu yahu.


  • be forever young  (30.05.09 02:51:50) 
cevaplar için teşekkürler.

ayrıca sayın "be forever young", adam olma yolunda bana ve arkadaşıma yaptığınız bu mötiş iyiliği asla unutmıycaz.

iki satırlık yazıya "yeni nesil" çıkartması yapıştırdığınız için inanılmaz mutlu olmalısınız. size teşekkür etmiyorum, şeker gönderim mi, netten?
  • schimsonique chaiselongue  (30.05.09 22:22:24) 
[]

1 mikrofarad değerinde kondansatör

efendim merhabalar.

1 mikrofarad değerinde kondansatör yapmamız, daha doğrusu hesaplamamız lazım. kapasite hesabı formülü
C = 0,0885 K . A .( n-1 ) / d şeklinde (birimi pF değerinde).

K= dielektrik alan katsayısı. (kağıt kondansatör için K=2)
A= plakaların alanı (cm^2)
n= plaka sayısı.
d= plakalar arası uzaklık (cm)

şimdi, bu formülden mikrofarad değerinde kondansatör hesaplamamız lazım.

örneğin; mantıklı bir sallamayla, n=2, k=2, A=0.01 alınca, plakalar arası uzaklık 1770 cm gibi absürd bir değer çıkmakta. plaka alanını çok küçültsen yine absürd, plaka sayısını arttırsan yine...

sonuç olarak, bütün değerlerin mantıklı şekilde olabileceği bir kombinasyon arıyorum.

teşekkür ederim.

 
alan m2 olmasın ?


  • bryan fury  (28.04.09 16:10:50) 
boslugun dielektrik katsayisini yanlis almissin gibi gorunuyor


  • feeling the blanks  (28.04.09 16:40:24) 
farklı dielektrik katsayıya sahip bir madde denenebilir gibi?

img262.imageshack.us
  • gochebe  (28.04.09 17:14:10) 
genel formülde, alan m^2 cinsinden ve boşluğun dielektrik sabiti 8.854x10^-12 , lakin; bu formülün kapasite birimi de farad. benim yazdığım formülün kapasite birimi pF. onun için yukarıda yazdığım formülde bi yanlışlık yok.

farklı dielektrik katsayıya sahip madde de sonucu pek etkilemiyor.

bi yerde yanlışlık var ama hala çözemedim. plakalar arası uzaklığın o kadar büyük değerler çıkması pek mantıklı değil.

not: ödev yarına lazım. internette aramadığım yer kalmadı. o yüzden moderatörlerden ricam, sorum bu geceye kadar yukarıda kalabilir mi?
  • schimsonique chaiselongue  (28.04.09 19:54:52) 
bu arada mikrofarad kucuk bir sey degil; polyester bir tanesinin olculeri hakkinda fikir versin: www.elciar.in

bence sen her seyi m ve farad birimleri uzerinden yeniden hesapla. kagit kalinligini (d) 0.1 mm gibi bir mantikli degerde sabit tutup alani hesaplamaya calis. ben calakalem bi sey yapip ~56500 cm^2 bir alanda n=2 icin bir sey buldum. gozumde kestiremiyorum kagit kapasitorlarin ebatlarini ama bir kagit rulo kapasitor icin makul bir olcu olabilir.
  • feeling the blanks  (28.04.09 21:29:01) 
[]

Metal Perküsyon?

merhaba sorvörseverler.

uzuuun bir süre önce paylaşılan fb videolarında izlediğim bir adam vardı. kucağında minik tandır büyüklüğündeki iki metalimtrak perküsyonu parmaklarıyla çalan bir adam vardı. oldukça melodikti. sadece perküsyonla çalınmasında rağmen olağanüstü bir parçaydı diyebilirim.

lakin, unuttum. aklımdaydı ama unuttum adamın adını, haliyle izleyemiyorum. kafayı yiyicem hatırlayamam sebebiyle. gugılladığımda hung drum olabileceği sonucuna varsamda bir netice elde edemedim.

ek bilgi, fb deki videosunda adamın o sıralarda çıkan albümünün adı ve sitesinin linki de yer alıyordu. hispanik olma ihtimali hayvani.

nolur bilen yardımcı olsun, gözyaşlarım sel oldu o derece.

 
  • kurukafa  (30.03.09 01:46:29) 
[]

Ses Kayıt Problemi

merhaba, evde bass gitar ve elektro gitar kullanarak kayıt yapmaya çalışıyoruz. fakat, ses kartı onboard olduğu için, dandik bi mikrofonla kayıt yapmaya çalışıyoruz ama temiz ses alamıyoruz. amfiden midi kablosuyla ses kartına sesi verdiğimizde ise, ya çok düşük ya dip gürültülü ses alıyoruz. (özellikle bass gitar)

soru şu; ses karıtını değiştirmeden en iyi kayıdı nasıl yaparız? misal, 15-20 ytl lik bi mikrofon ne kadar fark yaratır? ya da dip gürültüsünü, rahatsızlık veren sesleri temizleyebileceğimiz bir program var mıdır?


 
benim merak ettiğim anfiden midi kablosuyla ses kartına nasıl enstruman bağlayabildiğin ?..
midi kablosu çıkışları ses çıkışlarıdır (çivi jak) ses kartı girişleri ise on boardlarda midi girişi genelde yoktur, ve en fazla tek bir line-in girişi olur.phone jak. küçültücü adaptör ile istediğin enstrumanı bağlarsın.
15-20 tllik mikrofon işe yaramaz, ama eldeki imkanlar sınırlıysa yapcak birşey de yoktur pek... önemli olan mikrofonu doğru tonlamaktır.bu durumda edinilebilinecek softwareler önemli...
dip gürültüleri hardware ve kablo hatalarından olur.
kolay gelsin...
  • jeanluc  (20.02.09 21:47:21) 
[]

In the Woods... Omnio(Pre)

sevgili müzikseverler, fransız sevdalıları.

nalaka tabi. şimdi in the woods'un omnio albümüne ismini veren üç bölümlük(pre, bardo, post) eserinin pre kısmının sonlarına doğru bayan vokalimizin "jöspeeeeğğ" diye adlandıdığım fransızca bi bölümü mevcut. lakin türlü lyrics sitelerinde aratmama rağmen o kısma ulaşamadım, bulamadım.

aranızda fransızca bilenler ya da sözlerin orijinaline vakıf olanlar var ise o kısmı ve mümkünse türkçe ya da ingilizce çevirisini bana şettirebilecek var mıdır?

deşenggürler.

 
bendeki mp3'de 5:46da başlıyor.

j'espère in "umut ediyorum" anlamını taşıdığını bulabilmiştim. o da wikiden.
  • birberberbirberberebreberber  (30.12.08 21:37:58) 
[]

Mp3 çalıcısı

efenim ben ve diğer ev arkadaşlarım boş vakitlerimizi değerlendirmek ve müzik bilgimizi test etmek amacıyla; böyle kuleli defanslı bir oyun hazırladık kendimize.

temel prensip şu: player bissürü cigabaytlık arşivden random şarkılar çalıyor, biz de önceden hazırladığımız kağıtlara şarkıcı/grup - şarkı adı ve albüm yazıyoruz. buna göre puan topluyoruz falan filan.

şimdi, yardımını istediğimiz konu şu. wmp 11 kullanıyoruz kitaplığının stabilitesi sebebiyle. ama bazen sebebini anlamadığımız bi şekilde listeyi saçmakatabiliyor. örneğin 6k şarkı bulunan listeyi kafasına göre 150'ye çekebiliyor. shuffle algoritması da bi mal. örneğin, 5. şarkıdan sonra mutlaka 245. şarkıyı çalıyorsa, eğer 5. şarkı denk geldiyse shuffle'dan verim alınamıyor, sinirler geriliyor. bi şarkıdan önceki şarkıyı çaldığımızda next'e basınca yine aynı şarkı çıkıyor.

sizden ya buna bir çare, ya da güvenilir bir player tavsiyesi bekliyorum.

istenenler şunlar.

- bi kitaplığı olmasa da, albümü, şarkıcıyı vs bilimum tag'ı doğru verebilecek.
- şarkı çalarken bu tag ler görünmeyecek, bakmak istediğimizde açacağız.
- random çalma özelliği mükemmel olacak, belli bir sıraya göre değil de sürekli değişen bir shuffle'a sahip olacak.
- kasmayacak.

deşenggürler.

 
AIMP2 var, bir kurcalayın işinize yarar belki.


  • shangrilla  (22.12.08 08:48:01) 
itunesun eski versiyonlarında shuffle alogritmasını aynı-farklı şarkıları çalmak üzere ayarlamak mümkündü. belki onu kullanabilirsiniz.


  • point me at the sky  (22.12.08 10:22:59) 
[]

başlık bulamadım.

arkadaşlar isteğimden önce bir bilgi demeti vereyim ben. yeşil yeşil.

şimdi anlattığım olay bir hikayede geçecek. ben sizden sadece tek bişiyde yardımcı olmanızı istiyorum.

dünya'ya saldırıyorlar. uzaylı falan değil lakin, onu sölim. insanların bir varlığı resurrect edip direnişe katması lazım. her şey tamam lakin bu yaratık ne olsun karar verebilmiş değilim.

şimdi istediğim varlık d&d ya da hom&m dünyalarındaki titan benzeri olması gereken dev, tanrımtrak vs. yaşamış, ya da kabul görmüş bir mit'in kahramanı olması gerek. örneğin çok ünlü bir direnişi konu alan x efsanesinden y, şu sebepten dolayı titanımız olabilir gibisinden.

bir de dipnot, dünyalılar kaybediyor, onu söylim.

deşenggürler, bengürlemem.

 
Yapay Zekadaki gibi olsun, likit olsunlar ama daha bi parıldak.. Nurlu bi$i olsun..Hani bi' elf havası olsun.
farm4.static.flickr.com gibi.

Oluru varsa figrimin, sonra ben de okiym o hikayeyi, egom tatmin olsun (:
  • Sir.Fitih  (12.12.08 13:55:17 ~ 14:05:34) 
robot olabilir mi?


  • etna  (12.12.08 15:22:36) 
efenim daha cok bilinen bişiy olmalı. gerçekte varolmasa da, kabul görmüş ve fonksiyonel bişi olmalı.

zaten hayalgücüyle bağlıycam, mesela transformers olabilir, ama özgün olması tercih edilmeli. sınırınız yok. sadece mantıklı ve büyük olmalı. o kadar.

bu arada armut piş ağzıma düş kıvamı için özür dilerim ama gerçekten kilitlendim. oturtamadığım tek karakter bu. o yüzden elim kolum bağlı.
  • schimsonique chaiselongue  (12.12.08 15:26:45) 
ben olsam mitolojik karakterlerden uygun bi tane secip kullanırdım. hem mitlerine göre kaybetmis karakterler olursa daha da hos olurdu. mesela titan demisken ilk aklıma gelen gaia ve uranos un cocukları olan titanlar. bunların en belalısı ve babasına diş bileyeni Kronos, hatta zeus'un babası oluyo bu sonra yanlıs hatırlamıyosam.
simdi bu kronos o sinirle geri getirilirse insanlıga gayet faydalı olabilir, ama hem kötü bi karakter hem de tarih tekerrür ediceginden insanlık da kaybeder falan filan, baglanabilir bi sekilde.bence :/

  • avifa  (12.12.08 15:55:30) 
cevaplar için tşk ederim. lakin şahsen bişeyi hatırlatmayı. karakterin daha önce telifle sınırlandırılmamış olması lazım. fakir bir müstakbel yazarım. anonim ya da direkt halka malolmuş öğeler daha iyi olur sanırsam.

@sir.fitih: efenim hala taslak aşamasında karakter ve detaylar kurgulanıyor. ama bittiğinde size de ulaştırırım elbet. saygılar.
  • schimsonique chaiselongue  (12.12.08 16:58:07 ~ 16:59:13) 
olimpos tanrıları ya da mısır çok klişe olacak anladığım kadarıyla. imkanınız varsa japon mitolojisini araştırmanızı önerecegim. oldukça ilginç bir panteonları olduğunu hatırlıyorum.


  • synick  (12.12.08 18:48:03) 
[]

aklıma takılmayasıcalar

şimdi iki ana başlık altında birkaç sorum olacak. "ben doktorum şöyle şöyle:..." açıklamalarının yanında sizin tahmini cevaplarınızı da duymak beni fazlasıyla sevindirecektir. mersi.

ana iskelet şu: şimdi bi tane demir çubuk var. yaklaşık 5 cm yarıçapında.

1- bu çubuktan bir miktar elektrik geçiyor.öldürecek kadar çok değil, ama sallıyor. baya baya sallıyor. adamın biri bu çubuğu sıkıyor açık yumruğuyla. sorular şunlar:

a* hangi kol olduğu önemli mi? yani sağ ya da sol kolla tutması bi değişiklik yaratır mı?
b* tepki ne olur? hemen bırakabilir mi, yoksa bir süre tutmaya devam mı eder?
c* bırakabilirse eğer, bıraktıktan sonraki tepkisi ne olur? herhangi bir açık yara, ya da gözle görülür bir belirti kalır mı? kişi üzerinde yaratacağı psikolojik etki ilk dakikalarda nasıl olur?

2- bu çubuk sıcak. çok sıcak. adamın biri çubuğu tutuyor.

a* tepki ne olur? bağırmanın şiddeti dışında, o anki panik haliyle hemen bırakabilir mi, yoksa bir süre tutmaya devam eder mi?
b* 1*c'nin aynısı burası.

3- bu çubuk soğuk. çok soğuk. hani su damlasa anında donacak. yine salak bi adamla karşı karşıyayız.

a* yine süre ne kadar olur? tuttuğu gibi bırakabilir mi?
b* el ya da kol üzerinde ne gibi reaksiyonlar gözlenir? el donması falan.
c* genel olarak donma hadisesinin lokal ya da genel olmasının farkı nedir? mesela -49 derecede kalmış bir adamla, bizim salak adamımız arasındaki benzerlikler/farklılıklar nelerdir?

saçma gelebilir. ama sabırlı/yardımsever sizlerden cevap bekliyorum.

deşengürler.

 
kendi düşüncelerim kendi cevaplarım yanlış çıkabilirler..

1)
a- önemlidir bence. küçüklükten kalma şöyle sıradan bir şey hatırlıyorum. vücudun sağ yanı beynin sol kısmı tarafaından vücudun sol kısmı ise beynin sağ kısmı tarafından kontrol edilir. tarzı ama emin değilim. beynin sağ ve sol kısımları da farklı işlere yaradığından bence değişir durum.

b- eğer sıkmışsa elektrik çarparken bırakamaz. ilk o tutma anında bırakabilirdi. gerçi bu durum voltaja göre de değişir. ama bırakamaz dediğimi varsayalım=)

2)
a- bırakabilir. o mallıkla adamın aklına gelmez bırakmak ama refleks bıraktırır.
b- küfreder, bağırır. duyan olursa şanslı duyan olmazsa kafayı çalıştırmak zorunda. ama Türk mantığı direk gider suya tutar bence

3)
a- elini çekemez eli yapışmıştır çubuğa.
b- :(
c- bu da boş.
  • dambil  (11.12.08 16:46:48) 
1. sorunun a şıkkına cevap veriyorum: evet önemli... şöyle düşünün ki elektrik vücut içinde belirli bir rotada ilerliyor... kan ve doku sıvısındaki elektrolit, bacaklarda venöz göllenmeye ve yerçekimine bağlı bol kan, bol elektrolit falan... eğer sağ elle tutarsa adam bu teli, kalbi atlayıp gidebilir elektrik.. kalbe zarar vermeyebilir.. karaciğeri adamakıllı paralayabilir... ancak sol elle tutarsa kalbin üzerinden geçmesi ve haliyle arkasında nekrotik doku bırakması, kalbin elektriksel işleyişini bozup ventriküler fibrilasyona ya da daha nadiren asistoliye gitmesine sebep olması çok daha olası..


  • martenit  (11.12.08 16:48:31) 
1- hangi kol oldugu onemli degil, devrenın tamamlanıp tamamlanmadıgı onemli. devre tamamlanmıyorsa ne kadar akım gectiginin bi onemı yok. sadece statik elektrik yuklenır o da pek kaale alınır bisey degil. vcut onu desarj ediyor. bi de sacları kabarır. devre tamamlanmıssa yabcek bisi yok cekebilir de cekemeyebilir de, kisiyle alakalı, bilincle alakalı.

2-yanar eli, bagırma da yine kisiyle alakalı. jack bauer olsa sksen bagırmaz mesela. bırakamaz ama, doku eridigi için yapısacaktır. bırakmayı becerirse baya bi doku kaybı olacaktır. yaranın cidiyetine gore bayılaiblir de.

3-soguk yanma diye bisey var, eli yine yapısacaktır. doku kaybı da yıne olur. lokal olursa bu durum kurtarılaibliyor ama kreyojenık bi seyse dokundugu muhtemelen parcalanacaktır eli. kangren de bu soguk yanıkların olası bi sonucu.
genel olursa donup oluyor iste, ya da hipotermıye yakalanabiliyor. fln fln. suresi, negatif sıcaklıgın degeri, bunye vs cok fazla degisken var. olası seylerden bahsedebiliriz ancak.
  • bryan fury  (11.12.08 17:33:01) 
Deneyim sahibi olarak birinci sorunu cavaplamaya çalışayım.

Şebekeden gelen biri faz diğeri nötr olmak üzere iki ayrı kabloyu farklı ellerimle tuttum. iki elde sadece baş parmak ve işaret parmağı ile tutmasına rağmen bırakamadım. Önce ne olduğunu anlamaya çalışıyor beyin elimi neden açamıyorum niye hafifçe titriyor diye düşünüyor sonra olayı fark ediyor bu arada titrreme bacaklardada hafif hafif hissediliyor.
Sonra bağırmaya başladım. Kendimi yere mi attım yoksa düştüm mü bilmiyorum yani bir düşme oldu ağacın yıkılması gibi :) kablolar özel kablo olduğu için düşmemle beraber kolayca çıktı. Baş parmağım ile işaret parmağımın kablo tutan kısımları yanmış gibiydi. Siyah mıydı tam hatırlamıyorum. Çarptı işte dikkatli olmak lazım diye düşündüm ilk anlarda sonra beni elektrik çarparken izleyen iki asistana sövmeye başladım :) İlk çıktığın anda her denileni yapacak bir moda giriyorsun çıplak ayak toprağa falan bastırdılar ne oluyor falan diye anca 5 10 dk sonra düşünüyorsun neden çime basıyorum elimi deydirsem yetmez mi diye. Kalbinin hızlı hızlı çarptığını fark ediyorsun. Belkide sonra korkudan elim ayağım kesilmişti.

Görenlerin pskilojisini sorarsan çarpılırken kala kaldılar :) Ertesi günde rüyalarına falan girmiş :D
  • ilkdefa  (11.12.08 21:23:41) 
Sıcaklıkla ilgili olan tecrübede arkadaşım piknik tüpün başında alev oluşturan apartı avuçluyor tüp yeni sönmüş o durumdan habersiz. Anında çekmeye çalışıyor fakat o aparat ele yapışmış tabii yerinden çıkan bişi olduğundan eli ile beraberinde geliyor.


  • ilkdefa  (11.12.08 21:27:44) 
[]

Metal: A Headbanger's Journey - Gene Simpsons

öncelikle (bkz: gene simpsons)

ukteyi verdim lakin, bir de buradan şansımı deniyim istedim.

internet kullanıcıları için bilgiyi yenileyeyim. başlıkta belirttiğim belgeselde, dio iki yerde bu adamla resmen ta$ak geçmekte. lakin, ne google ne de başka bi yerde doyurucu bir bilgi bulamadım.

kim bu adam, vukuatları neler?

teşekkürler pls.

 
(bkz: gene simmons)


  • talemon  (02.11.08 09:05:36) 
gene simmons egoizmin zirvesinde bir abimiz. bulduğu iki kıytırık akorla kendini rock müziğin efendisi ilan etmektedir. mütevazı dio baba ise bununla her daim taşak geçmekte, simmons'un havasını söndürmektedir. benim bildiğim olay bu, vakti zamanında hammer'da mı ne okumuştum.

ediot: (bkz: #9669591)
  • deckard  (02.11.08 09:52:40 ~ 09:53:03) 
[]

Death Note - Senritsu

efenim bu parça hangi bölümde çalmakta. bi arkadaş sordu, cevap veremedim, bölümlere de tek tek bakamadım. sorayım dedim.

geçtiği sahneyi anımsatsanız yeterli, şu bölüm şu sezon olmaya da bilir.

öle.

www.youtube.com

 
lighto-kun'in ryuuk'a defteri sakladigi cekmecesinin kendi kendisini nasil yakabilecegini anlattigi yer olarak aklimda kalmis... yamulma ihtimalim cok yuksek ama siz yine de bir bakin eger bolumler varsa... ilk bolumlerden biriydi zaten...


  • thunder thunder thunder thundercats  (28.10.08 04:50:44) 
baktım, maalesef. alakası dahi yok.


  • schimsonique chaiselongue  (28.10.08 16:55:44) 
[]

Kredi Uzatma?

bu dönem sakarya üniversite'sinde 4.öğrenim yılını tamamlamış, lakin okulu uzatmış sıfatında bir öğrenci olarak haliyle kredi alamıyorum. 4 yıldır kredim yatmaktaydı. bu yıl acayip ihtiyacım var bi de.

neyse, etraftan "abi uzatılabiliyomuş galbağ" diyen bikaç kelle ile görüştüm. net değiller.

kyk nın sitesi de mükemmel olduğu için sanırım bulamadım bişiy. sakarya'daki kyk ya gidip böyle böyle müdür dedim, ona biz bakmıyoruz dedi, 312 li bi numarayı gösterek ara burayı dedi, sinir oldum.

soru şu. 4 yıllık anlaşılmış öğrenim kredisi, okulun uzaması halinde x dönem daha uzatılabilir mi? uzatan/uzatamayan var mı? varsa prosedür nedir?

teşkürler pls.

 
senden bir yıl ileri biri olarak aynı seyi gecen sene basında bende arastırmıstım. kyk'nın en tepesinden birinin bi roportajını okumustum nette, bu soruya kesin ve kesin uzatılmaz die cevap vermişti. tabi umut dünyası aradan bi sene gecmiş belki bi ihtimal değişmiştir birseyler demekten bi zarar çıkmaz sanırım


  • zapake  (15.10.08 07:42:41) 
5. yılımda öğrenim kredim devam etti, katkı kredim kesildi. Mezun olup öğrenimi bir yıl daha alanlar bile var. Başvurup isteyerek filan da değil, kendiliğinden.


  • fadetoreality  (15.10.08 14:06:21) 
[]

Çizgi Film

efenim başlıktan bi bok anlaşılmadığı üzere sorum şu:

ben ufakken (90-95) bir çizgi film oynamaktaydı tahminen trt'de. uzay gemisi hatırlıyorum. 3 ya da 4 karakter uzay gemisi gibi bişey kullanıyordu, her birinin ayrı bir paneli vardı yanlış hatırlamıyorsam. ayrıca, at geliyor hep gözümün önünde. ama bu çizgi filmi, adını hiçbir şeyini hatırlamıyorum başka.

neydi bu?

 
saber rider olsa gerek bu. bi bak istersen.


  • dare  (20.08.08 20:36:49) 
[]

Altyazı FPS Ayarlama?

mümkün müdür? mesela 23,976 fps lik bi st'yi 25 fps ye çevirebilir miyiz? nasıl?




 
altyazı düzenleme programlarıyla yapılabiliyor, genel yöntem interpolasyona benzer, bunun için altyazıdan belli sayıda referans altyazı seçiyorsun, bunlar genellikle ilk, son ve ortadan birkaç altyazı olacak şekilde seçilir, bu seçilen altyazıların zamanları istenen filmde bulunup düzeltildikten sonra interpolasyonla bütün altyazılara uygulanır.


  • luzumsuzadam  (16.07.08 05:44:50) 
  • rurouni  (16.07.08 06:32:33) 
kmplayer'ın da böyle bir özelliği var.


  • karapolisnas  (16.07.08 10:57:17) 
time adjuster, subtitle workshop yapar bu dediklerini


  • osuruklu  (16.07.08 18:49:25) 
kmplayer ı şiddetle tavsiye ederim


  • tolginho  (17.07.08 02:26:42) 
[]

MMORPG ve İletişim [Ödev Yardım]

arkadaşlar, arkadaşımın iletişim dersi ödevi için bir sunum yapması gerekiyor. siz romalılardan isteğim, MMORPG oynarken başınıza gelen ilginç olaylar, tanıştığınız kişiler ve oyun dışındaki ilişkiniz, sosyalleşmeye negatif, pozitif etkileri vs.

yaklaşık 5-6 dakikalık bi prezentasyon olacak, ama ne kadar çeşitli örnekler alabilirsem o kadar geniş anlatabilicem. şimdiden sağolun.

p.s: moderator arkadaşlardan isteğim, 2-3 gün post'umun üst sıralarda yer alması. o sürede toparlar, meşguliyetimi sonlandırırım. dersi geçmesi için bu ödev çok önemli.

çok teşekkürler,
bolşante.

edit: lhun'un uyarısı ile; "ilginç olaylar"dan kastım, daha çok ikili ya da gruba yönelik iletişim esnasında gerçekleşen anlaşmazlıklar, olumlu gelişmeler, bu iletişimin çerçevesi, gerçek hayatın ne kadarını kapsadığı gibi etmenler.

 
"başınıza gelen ilginç olaylar"ı daratlsan iyi olur sanki. yani "abi moonglowda pk kesiyodun anex yedim tp kalmamış vanq katana gitti aq" gibi ilginç şeyler de var mmorpg dünyasında zira.

ama madem iletişim demişsin, iletişim üzerinden bir örnek vereyim. yabancıların çokluklta olduğu ama birsürü türkün de olduğu bir serverda (the alter realm, bilen bilir) bir elemena rastlıyorum dungeonda beraber takılıyoruz falan. yarım saat falan konuşuyoruz, ingilizce tabi, sonra ordan bir yerden dank ediyor "are you turk?", öteki de "lan? abi ahaha" şeklinde hem aptallığımıza yanıyor hem de hemen kaynaşıyoruz.

genel gözlemim, bazı insanların aşırı networking geliştirdiği mmorpg sayesinde, ama bunların pek azı gerçek dünyaya kayıyor, çok seçici yani. dolayısıyla her şekilde ya oyundan ya msnden ya forumdan devam eden sanal bir network oluyor.

bir de hali hazırda tanışık grupların beraber oynaması var, konuşacak muhabbetleri deli arttırıyor ama çıkar çatışmalarından en sağlam arkadaşlar bile kendilerini kaybedip nadir de olsa birbirlerini kırabiliyorlar.

oyunun liderlik (guild, klan vs) gerektiren komünal toplulukları gerçek yapılarla paralel, yani güçlü, hatasız, koruyucu, politik vs olmak gerek böyle bir toplumu kotarmak için.

bir diğer nokta da, yüzsüz olmanın bazı sosyal yaptırımları ortadan kaldırmasından dolayı, özellikle türklerde çok olan birşey, seviyesizlik, bildiğin saf kötülük diyeceğin şeylerin ortaya çıktığı oluyor. hani ahlak sistemi diyeceğin bir eşik varsa, bu mmorpg için çok daha alta çekiliyor genelde.

bir de rp denen hadise var, ki pek yüzüne bakılmıyor aslında. bu da rol yapma, retorik, konuştukları üzerine kafa yorma konusunda insanlara bir motivasyon oluyor bazen. bu hem yarı-doğaç bir tiyatro oyunuymuşcasına gayet eğlenceli bir oyun ile değişik bir tür iletişim sağlarken, hem de olaya bir miktar yaratıcılık kattığından, karşıdaki insanlara dair değişik bilgiler veriyor.

çok vaktimi mmorpg ye ayırmışımdır, adeta öteki bir yaşam olduğundan hemen derleyip toparlamak çok kolay olmuyor, ama genel olarak sosyalleşmeye etkisi beklenenden olumlu.
  • lhun  (10.07.08 16:35:10) 
belge niteliginde olmasi acisindan:
(bkz: knight online diyaloglari/#8891815)

odevinin son tarihini belirtmemissin ama eger vakti varsa daha onumuzdeki haftaici bazi seyler anlatabilirim.
  • zakk  (11.07.08 14:21:30 ~ 17:00:07) 
@zakk: aslında planımız 2-3 gün içinde materyalleri toplayıp pzt-salı hazır hale getirmek. ama o güne kadar zevkle dinlerim :)


  • schimsonique chaiselongue  (11.07.08 15:20:56) 
Ultima Online isimli MMORPG'yi, 2000 tarihinden itibaren 8 sene boyunca oynadık, 5 ay kadar önce bıraktık. Oyun sayesinde çok iyi arkadaşlıklar edindik, bir çok şehirden (ve İstanbul'daki semtlerden) misafir ağırladık, bazı şehirlere/semtlere de misafir gittik. Oyunu bırakmamıza ve seneler geçtikçe insanların oyunu devamlı bırakma eğiliminde olmalarına rağmen bâki kalan hep dostluklar oldu.

Ha bu arada biz kimiz peki? Oyuna zamanında beraber başlamış, aynı mahalleden çocukluk arkadaşlarıyız. Çoğunlukla, bir zamanların en iyi sunucusu olan Nebula UO Shard'da oynadık. İsmimizi "Shangri" yaptık, orada "Resurrected'S" diye bir guild kurduk, falan yaptık, fistan taktık, neyse...
(bkz: tanıdıklara selam gönderme tandansı)
(bkz: hiçbir fırsatı kaçırmamak)

Olumlu&olumsuz yanların kabaca bir analizini yaparsak, sanırım durum şöyle olurdu:

Olumlu Yönleri:
+ İyi zaman geçirilmesi,
+ Arkadaşlıklar kurulması,
+ Dostlukların pekiştirilmesi,
+ Hiç bitmeyecek geyik malzemelerinin çıkması, her zaman konuşacak eğlenceli birşeylerin olması (askerlik anılarından bile kuvvetli olmak üzere),
+ Klavye ve mouse hakimiyetinin güçlenmesi, kısmen de olsa bilgisayar kullanımının geliştirilmesi,
+ Oyuna asıl şeklini veren karakterleri yönetenlerin gerçek birer insan olmalarından ve oyunun atmosferinin bağlayıcılığından/gerçekçiliğinden kelli gerçek hayattaki birçok duygunun (kin, nefret, sevinç, üzüntü vs.) yaşanması. Bu sayede insanların belli bir duygusal tatmin yaşayarak biraz daha cibilliyetlenmesi.
+ Forumları vasıtasıyla, oyun dışı konuların da konuşulabilmesi, insanların tanışıp ve kaynaşabilmesi,

Olumsuz Yönleri:
- Bu oyunların, sanal alemin rahatlığına güvenenlerin ego tatmin edebilecekleri bilimum mekanlar haline gelmesi, bazı bazı her türlü küfürün, adiliğin, artniyetin kol gezmesi (klavye delikanlılığı ise işin daha başka bir boyutu).
- Oyunu oyun niyetine oynamayanların, oyuna kendini fazlasıyla kaptıranların, "hırs" denen mefhumun b.kunu çıkaranların, 2-3 item görünce sapıtanların -ki bunların sayısı azımsanamayacak kadar çoktur- bazen sosyal yaşamlarından feragat etmeleri, zamanlarını ve paralarını bu uğurda umarsızca sarfetmeleri,
- Maalesef arkadaşlar arasında bile kavgalar çıkması, kalplerin kırılması ve bunların gerçek hayata dahi taşınması,
- Yukarıda sayılan olumsuzluklarla beraber, bir de oynadığınız sunucuda lag, staff acemiliği vb. sorunların size sinir harbi yaşatabilmesi.

Şunu da belirtmem lazım geliyor ki, buradaki artılar ve eksiler genellikle bana göre MMORPG'lerin babası olan Ultima Online'a göre yazılmıştır. MMORPG'nin Türkiye'deki gidişatı ya da bazı Türk oyuncuların yabancı sunuculardaki gidişatı da pek hayra alamet değildir. Yer yer sağanak yağışlıdır, içler acısıdır.

Bu oyunların gerçek hayata etki ederek yarattığı anekdotları ve çeşitli yansımaları da yazmak sonraya kalsın, zira şu saatten sonra bildiklerimi/hatırladıklarımı da unutma arefesindeyim. Mazur görün, o mevzulara da sonra girerim sanırım. Bu konularda başka soracağı şeyler olanlar, MSN adresimi -ki shangrilla@hotmail.com olur kendileri- ekleyebilir.
  • shangrilla  (12.07.08 05:25:47 ~ 05:26:31) 
biz de kolpa wow sunucumuzun playerleri olarak 3-5 kişi buluşup zirve yapmıştık. yani insan yeni arkadaşlıklar kuruyor ama internet üzerinde kaldığı sürece onlar sosyal açıdan pek bir faydası yok. ayrıca hala belli başlı şehirlere yolum düşerse ilk işim orada oturan wowcularla buluşmak olacak.


  • yuto  (14.07.08 10:02:43) 
emsal olarak kendimi örnek gösterebilirim sanırım.Eğer MMORPG olmasa idi;

iki üstümdeki muhteşem zat ile tanışamayacak , Trakya Universitesindeki 2. senemdede yurtta sürünüyor olacak yani eve çıkamayacaktım.Evet , ultima online sayesinde tanıştık. Şu anda ev arkadaşıyız.

Nebula karşısında ders çalışmam gereken onlarca saati kaybettim mi ? Evet. Gene olsa gene yaparmıyım ? Kesinlikle evet.
  • siriquastrum  (05.12.08 22:53:54) 
[]

Yeter? [Kedimle başım dertte, Ne yapsam bilmiyorum]

efenim, kedim sapıttı. devreleri yandı. off...

önceki duyurularımı takip edenler bilir. ufak henüz. 1,5-2 aylık. iki gündür kıllık kredisini kullanmakta. sürekli yaramazlık yapmakta. kibarca uyarıyorum kendisini, oyuncaklarını alıyorum. bırakınca veriyorum. bir süre sonra tekrar yapıyor. bağırıyorum, kaçıyor. ben sakinleşince yeniden yapıyor. odaya kapattım en son. duruldu, gayet iyiyiz.

bilgisayar arkadaşımın odasında duruyor. evde yalnız olduğum için burada oluyorum genelde ben de. iki akşamdır arkadaşımın yatağına işiyor kendileri. ilkinde farkedince, tutup koklattım. ardından tuvaletini gösterdim. bağırmadım, tepki göstermedim korkmasın diye.temizledim yatağı.

bu akşam tam 3 kere daha yaptı. odasına kapattım şimdi bağırıp. yalnış mıdır bilmiyorum ama, gerçekten çok sinirlendim artık. terbiye mi edilecek artık ne olacak?

ek bilgiler: oyun istediğinde oyun, ilgi istediğinde ilgi. bu konuda bi sıkıntımız yok sanırım.

kötü bişiy yaptığında cezalandırma şeklime dikkat ediyorum. ağzını burnun kırmak istediğimde oluyor abarttığında, dediğim gibi en abartı cezam oyuncaklarını alıp odasına kapatmak. bi süre de yüz vermiyorum.

napıcam ben bu kediye? sabırsız ya çok sinirli bi yapım yok. yalnız sürekli bu şekilde devam etmesi ikimiz içinde iyi olmayacak.

napim ben romalılar, el verin, fikir tartışalım.

not: yönetici arkadaşlardan isteğim, bu soruyu üst kısma alabilmemiz mümkünse alabilir miyiz? kediye tek bakıyorum, acil çözülmesi lazım. yardımcı olursanız kendi çapımda mutlu ederim falan.

 
sevgili okuyamadiğim ve yazmaya üşendiğim nickli arkadasim, gugıl denen hedeye giriniz ve "kedi tuvalet eğitim" kelimelerini yazınız sörc yapiniz. epiy faydali bilgiye ulasacaksiniz. ha bir de... cezalandirmayiniz hayvani. o henüz bir bebek. bebekler cislerini ya da kakalarini yapamiyolar oyle büyükler gibi. biraz zaman gerekli. ben de 7 haftalık bir yavruya sahibim. bazen dolabimin köşesine bazen sırt cantama işeyebiliyor. ama ne dedik? henuz bebek :) ve sabır. kolaylıklar dilerim.


  • palyacopapi  (26.05.08 03:39:02) 
bağırıp, azcık pataklamanız da gerek bence. ne kadar tatlı bir hayvan olsa da eğitim vermek istiyorsanız otoritenizi göstermeniz lazım. bunu da canını yakarak yaparsınız. tuvaletini doğru yere yaptığında da bir şekilde ödüllendirin, süt ya da güzel mama verin.

nispet için yaptığı oluyor elbette ama otoritenizi gördükçe bundan da çekinecektir.
  • tom riddle  (26.05.08 14:52:09 ~ 14:53:22) 
efendim bagirip, pataklamakla falan olacak isler degil bunlar. cocukken siz de yataginiza isiyordunuz, bundan kelli biraz sagduyulu olalim.

konuya gelirsek; kedilerin kafalarinda yasadiklari yerin krokisini cikartip, yonlerini o sekilde buldugunu okumusdum vakti zamaninda. bu boyle midir, degil midir bilmesem de, henuz bu miniklerin yapamayacagini biliyorum. yani demek istiyorum ki, ufaklik henuz kumunun yerini bilmiyor. buyuk ihtimalle bu sebepten dolayi saga sola yapiyordur tuvaletini.

ne yapalim edelim de duzeltelim? bu minikler genelde yemeklerini yiyip, bir bes dakika kadar simardiktan sonra tuvalet ihtiyaci duyuyorlar. zaten kendisiyle biraz empati kurmayi basarabilirseniz, anlayacaksinizdir ne zaman tuvaleti geldigini. ortalikta sivri sinek misali turlayip iseyecek uygun bir yer aramaya baslarlar. bu durumda minigi kumuna goturmelisiniz, fakat elinize alip goturmeyin ki ogrensin kumunun yerini. muhtemelen pesinizden ayrilmiyordur, tuvaleti geldigini hissettiginizde kumuna gidin, alin minigi oturtun kumuna, odanin kapisini kapatip birakin icerde, seyretmeyin "basarili oldu mu?" diye. zamanla ogrenecektir.

bu arada, veteriner falan degilim, tecrube ettigim kadariyla konusuyorum. yarin obur gun, coldbound senin gotun kocamanmis, kediye boyle yap dedin, geldi kafama sicti diye sikayet etmeyiniz.
  • coldbound  (26.05.08 15:26:12) 
tuvalet eğitimi ile iyi giderken sapıttıysa idrar yolları enfeksiyonu filan olmuş olabilir, aman diyim..


  • kara kadife  (26.05.08 19:19:31) 
kara kadifeye katılıyorum. benim 7 yaşındaki siyamım gözlerimizin önünde göçtü bu şekilde :( ancak bu kedücük henüz yavru. tuvalet eğitimine vakıf olması biraz zaman alıyor. çişi de çok pis kokar meretin ama sabretmeniz lazım. mümkün mertebe pataklamamaya çalışın, her seferinde bıkmadan kumunu koklatın.

kolay gelsin
  • sympathic06  (18.06.08 17:35:45) 
[]

yine kedi.

efenim geçen gün bahsini ettiğim ufak veletle gayet iyi geçinmekteyiz gibi. bir sorun yok. yalnız aklıma takılan bi kaç husus var. onları aktarmak isterim.

- kedi ısırıyor. parmaklarımı görünce direk yapışıyor bileğime kemiriyo parmak uçlarımı. sorum şu. henüz 7-8 haftalık olduğu için, diş kaşınmasından falan mı müzdarip, anne memesi ile bi bağlantı kuruyor olabilir mi?
- bazen kendi gölgesiyle kavga ediyo. farkında mı bilmiyorum ama, dışarıdan bakınca korkuyormuş gibime geliyor. iyi bişiy mi bu? en azından normal midir?
- elimden geldiğince atlayıp zıplamasına karışmıyorum. cevval olsun ya da ne yapıp ne yapmaması gerektiğini tecrübe etmesi için. doğru yolda mıyım? yoksa sakınmalı mıyım?
- bazen yapmaması gereken bişey yaptığında, yapma ulan! diye bağırmak yerine daha az hırpalayıcı, daha fazla eğitici bir metod bilen var mı?
- mırlamak eylemi her zaman kedinin rahat olduğuna mı işaret eder?

sorularımın bir kısmı/tamamı aptalca dahi gelebilir. ama ilk defa tek başıma bakıyorum. yanlış bişiy yapmak istemiyorum. elimden geldiğince sağlıklı, vatana millete hayırlı bi evlat olması için uğraşıyorum.

daha ne yapayım
saygılar-bolşante.

edit: bi dangalak sorum daha var.

bonus: dinlediğim müziğin velete zararı olur mu? bu hayvanlar ne tür müzik dinler? brutale mi boğalım, neoklasik mi dinlesin, uff tamam. bu da soru ama.

 
-benimki de isiriyo abi. boyle devam ederse ileride problem olacagini hissediyorum. en azindan diger kedimde olmustu. buyurken yavas yavas eli isirmanin yanlis bisey oldugu ogretilmeli.
- normaldir, daha dunyayi yeni yeni taniyo. takilsin kerata
-bazen cok salak seyler yapabiliyolar abi, yani tehlikeli seyler. tirnaklari yeni yeni keskinlesmeye basladiginda hayvan resmen alisamamisti tirnaklarina. perdeye taktirip agliyodu, cikartamiyodu. gerizekali. birak gezsin orda burda, rahat olsun. ama kirilacak seyleri ortadan kaldir bence. gotleriyle ittiriyolar bazen biseyleri.
-ben poposuna vuruyorum hafiften. bi de uzaktaysam ve kalkmaya useniyosam ellerimi birbirine vuruyorum. sesi duyunca direk iniyo masadan. zaten yanlis bisey yaptiginin farkinda serefsiz ama takmiyo iste.
-her zaman mutlu oldugunu gostermezmis. agrisi sizisi oldugu zaman da mirildarlarmis. ama kucaginda mutlu mesut oturup mirildamaya basliyosa problem yoktur diye dusunuyorum. kafana takma yani.

muzik konusuna hic girmiyorum bile farkindaysan :D

hadi kolay gelsin, size mutluluklar. kedi iyidir.
  • osuruklu  (20.05.08 22:01:05) 
yanıtlayabileceğim kadarını yanıtlayayım:

*dişleri kaşınıodur, dert etmeyin..çok acıttığı zaman kızın yeter, sizin bi canınız olduğunu anlarsa ona göre daha sakin kaşır dişlerini..
*küçük kedi bu, her şeye sataşır..alışır zamanla..
*tehlikeli bi şeye kalkışmadığı sürece çok karışmayın tabi, ama bazı refleksleri ancak siz kızdığınızda öğrenebilir..
*bağırın ve yakınlarında yere, koltuğa falan vurun, yeterince eğitici, yıpratmaz da kediyi..
*mırlamak iyidir :)

son soruya gelince, onların da bi canı var, kulağı var, brutale boğmayın yahu yavrucağı :P
  • erostrada  (20.05.08 22:07:47) 
merhaba benim kedide tahminen 8 haftalık suyu ve sütü tastan içmeyi yeni yeni öğreniyo.yeni yeni kuru şeyler yemeye başladı.ağzını aç bak dişleri tam çıkmamıştır ve kaşıntı yapıyodur.ayrıca eline sarılıp ısırması oyun gibi bişey.benimkisi boğuşuyo resmen elimle atlıyo zıplıyo her yere tırmanıyo fln.bi kaç kere kumdan dışarı yaptı ishal diye sesimi çıkarmadım.bakalım ne olucak görücez.ayrıca 4 5 gün önce almama rağmen.pc ile uğraşırken kucağıma yatıyo.sonra gece uyurken geliyo göğsüme yatıyo rahatsız etmiyo fln.çok güzel şeyler şu kediler ya.


  • omer460  (20.05.08 22:39:02) 
@ömer:

ya öyle böyle değil. yaramazlık yapıyo bazen, ısrarcı. kızıyorum. iki dakika sonra bacağıma tırmanıyo, yatıyo kucağıma. aynı odada kalıyoruz kendisiyle. gece yanıma gelip uyandırdı falan. saç-baş dağıttı lakin, nasıl yapıysa huzur verdi velet. aşırı mı duygusalım neyim :)

ben henüz aldım. hali hazırda seninki kadar. kabını, kumunu hemen öğrendi. hiç uğraştırmadı.bi de veterinerin verdiği mama (royal canin olmalı) baya bi sert gibime geldi. kıtır kıtır yiyor hayvan. zorlanmaz mı nedir?
  • schimsonique chaiselongue  (20.05.08 22:49:36) 
ısırdığında ya da oynarken tırnakladığında oynamayı / ilgilenmeyi bırakın, elinizi kolunuzu çekin.. bu sayede tırnak çıkarmanın / dişlemenin kötü bir şey olduğunu öğreniyorlar, bir kere ısırılmış değilim bugüne kadar.. diğer yandan yavruyken bunu yapmayanlar şimdi harita gibi :)

bırakın istediği kadar atlasın zıplasın keşfetsin, ortada kediden zarar görecek /
kediye zarar verebilecek bir şey bırakmayın yeter..

yapmaması gereken bir şey yaptığında yüksek sesle hayır! yapma! gibi bir şey söyleyin (kosla reklamında böyle şartlanmıştım ben mesela:) sürekli aynı şeyi söylediğiniz takdirde, o sözü o tonda duyduğunda yaptığı şey ne olursa olsun yanlış olduğunu anlayacaktır.. emin olun gazeteyle dövmek, burnunu kakasına batırmak,yastık fırlatmak gibi yöntemlerden daha az hırpalayıcı..

yaramazlık konusunda ısrarcı olması normal, büyüyene kadar ortalığı birbirine katacak.. oynamayı çok seveceği bir oyuncak (kimi top, kimi şarap mantarı, kimi kedi otu seviyor; artık deneme yanılma yöntemine kalmış) ayarlayıp yorgunluktan sızana kadar onunla oynamasını sağlayabilirsiniz fazla hareketli olması rahatsız ediyorsa..

mamaları da fındık-fıstık gibi düşünün.. tıkır tıkır yerken uyutmaması dışında bir rahatsız ediciliği yok :)

not: müzik için de yavruyken brutal, büyüyünce bulutsuzluk özlemi, iki yaşından sonra jazz tavsiye ederim :p
  • sharpenter  (20.05.08 23:38:49 ~ 23:41:03) 
hocam 3 gün uyutmadı.yorganın içine girmek istiyo.ama giremeyince geliyo yatıyo.ayrıca 5 6 yere kaka yapmış alet.kum var kumada yapıyo kuytu yerede fitil oldum.bide abicim.her tarafım tırmık içinde kaldı.vatandaş ayağımda şort varken bacağıma tırmanıyo düşün artık :)

ısrarcılık diz boyu abi.laftan falan anlamıyo bunlar daha.ya ben mama olarak haftada 2 kere haşlanmış yumurta.sonra haşlanmış tavuk göğsü süt ve su veriyorum.kendini biraz toplasa aşı yaptırmaya götürücem.şimdiki durumlar kritik.kanlı ishal falan olursa 2 günde gider abi.

4 5 gün olsun.seninle uyuyp seninle uyanmaya başlar.alışır sana çokta ısrarcı olmaz.ama bol bol oynaman lazım.kediler köpekler oyunla öğreniyo herşeyi
  • omer460  (21.05.08 00:58:38 ~ 01:01:59) 
[]

Kedi evet.

efenim yarın elimize bir adet yavru kedi geçecek. uzun süredir bakmak için aradığımız, gayet istekli olduğumuz bu küçük veletin elimizden geldiğince rahat etmesi için uğraşıcaz.

sorum şudur, kısa ve uzun vadede yapmamız gerekenler neler. mesela yarın almamız lazım olan gereçler, mamalar neler?

bir de hangi aşıları ne kadar zamanda olmalı? ortalama maliyeti ne kadar?

teşekkürler, saygılar.

 
hiç kedi sevmem de bu çok güzelmiş. ufaksa süt işte, salam sonra, ama alışırsa hep salam hep salam. en iyisi kedi maması ucuzundan, neye alışırsa onu isteyecek hep. Bildiğin bebek işte. tuvaleti(kum) iyi düşünülmüş bir yere koymak da lazım sürekli oraya gidecek çünkü. masaya çıkmasın hemen poposuna bir tane çakın, yemek yerken yediklerinizden vermeyin ileride misafir gelince masa üzerinde dolaşan ve milletin yemeğine göz diken bir kediniz olmasını istemiyorsanız.

bir de yuvarlanan salak bir oyuncak alın paso peşinden koşsun.

not: kedim falan yok, gerçekten nefret ediyorum, ama işte çevreden gözlem.
  • thefirstfbli  (19.05.08 02:37:09) 
öncelikle beslenme ve tuvalet meselelerini çözmeniz gerek bir kedi tuvaleti alacaksınız pet shoplarda satılıyor.yaklaşık 20-30 ytl arası. kum olarak kristal kumları tavsiye ederim. beslenmesi için durumunuz müsaitse (biraz daha pahalı bunlar) veterinerlerde satılan mamalardan almanızı tavsiye ederim. royal canin vb gibi markaların yavru kediler için özel ürettiği mamalar var. iki aylık olduktan sonra ilk aşıları için veterinere götürmeniz gerekiyor. veteriner size yıllık aşı programını hazırlar ilk yıl epeyce aşısı var. veterinere her gidiş 50 ytl gibi bir maliyetten başlar pire damlası parazit aşıları vb. ihmal etmeyin. çünkü kedi tüyü kist yapar vb türü şeyler kedilerin tüylerindeki parazitlerden kaynaklanan şeylerdir ve aşılarını düzgün yaptırırsanız sorun olmaz. evdeki kırılacak dökülecek şeyleri kaldırın 1 yaşına kadar çok meraklı ve hareketli oluyorlar ve ufak tefek kırılabiliyor.


  • synick  (19.05.08 03:07:22) 
Beslenme konusuna dikkat edin, salam sosis ev yemeği gibi şeyler kediler için pek uygun değil. Whiskas gibi market mamaları ise zararlı. İleride karaciğer ve idrar yollarında sorunlar yaşama riski olmasın, ağzı kokmasın ve diş etleri çekilmesin istiyorsanız veterinerlerde satılan profesyonel mamalarla besleyin. kedinin yaşına uygun farklı oranlarda kalsiyum, protein, vitamin vs içeren mamalar var.

Sanıldığının aksine pahalı da değiller, büyük boy alırsanız günlük bir milyona bile gelmiyor. Ben 50 liraya 6 kiloluk Nutrience marka mama alıyorum 2 ay gidiyor. Elbette daha pek çok marka mama var, ben bi kaç tane denedim benimki bunu sevdi. Veterinerler genelde "kedinizi marketten aldığınız mamalarla beslemeniz, sizin her gün fast food hamburger yemeniz gibidir" diyorlar, sağlığına ciddi zararları var hem uzun hem kısa vadede.
  • crown  (19.05.08 10:29:19) 
@cronw abi diyorum millete bana inamıyolar.veterinere hasta olarak giden kedilerin yüzde 70 i whiskas yiyo.ve bu mama yüzünden hasta oluyolar.ama kimse inanmıyo bana sakal uzattık yok arkadaş yine aynı yine aynı...


  • omer460  (19.05.08 11:54:07) 
arkadaşlar cevap veren herkese teşekkürler. an itibari apdeyti ile odak değiştireyim istedim..

aldıktan sonra ilk işim veterinere göstermek oldu. royal canin verdi başlangıç olarak. raşitizm oldupunu söyledi aynı zamanda. ilk aşamasıymış, tedavisi mümkünmüş. kist aşısını oldu. diğer aşıları haftaya olacak.

çok teşekkür ederim arkadaşlar, umarım olmaz ama başka sorularım olduğunda yine başınızı ağrıtacağım.

saygılar-bolşante.
  • schimsonique chaiselongue  (19.05.08 19:21:39) 
[]

Multiplayer Oyun

Efenim elimizde bulunan bir adet laptop, üç adet joypad vasıtasıyla oynayabileceğimiz, eğlenebileceğimiz, gerilebileceğimiz oyunlar aramaktayız. oyunun türü önemli değil, sadece zaman geçirebilelim, geçen zamana değsin yeter.

konfigurasyon su sekilde:

Genuine Intel 1.60 Ghz.
512 MB ram
128 MB ekran kartı, yeter sanırım.

not: worm serisi hariç pls.

 
metal slug serisi oynayabilirsiniz


  • efruz  (28.04.08 21:56:35) 
Ho$unuza gidiyorsa Tony Hawk's Pro Skater serisi olabilir. Burnout olabilir. Ne biliyim Snow Bros da olabilir (: Ya da Bomberman olabilir. Bunlar hep arkada$ arasında çok eğlenerek hala oynadığımız güzide oyunlar.


  • durum serserisi  (28.04.08 22:06:29) 
micro machines serisi hotseat için idealdir.


  • hulleci  (29.04.08 06:47:53) 
arkadaşlar cvplar için teşekkürler. tony hawk's pro skater 4 krduk. gayet zevkli bi kaç saat geçirdik. 2 saatte 250k puan yapınca sevindik, aa combo lan! diye.

akabinde youtube da, 1.1 milyarlık komboları izleyince bıraktık oynamayı.

sağolun tekrar.
  • schimsonique chaiselongue  (29.04.08 23:42:27) 
[]

Amazon.com Alışveriş

efenim klavye arayışlarındaydım. bunda karar kılmıştım:

www.amazon.com

daha önce hiç yurtdışından ürün almadım. sormak istediğim sorular şunlar:

- gümrük, vergi, vs. toplam ürünün fiyatına ne kadar ekler?
- kaç gün içimde elimde olur, amazon'un kargo sistemi nasıl?
- bu konuda başka tavsiyeniz var mı? başka site ya da firma konusunda.

dediğim gibi yurtdışından ürün siparişi yapmadığım için oldukça açık cevaplarınızı bekliyorum.

teşekkürler.

 
Amazon (daha önce pek çok defa söylendiği üzere) Türkiye'ye Kitap-Müzik-Film dışında ürün göndermiyor, buna elektronik ürünler de dahil maalesef. Bu durumda tek alternatif, www.ebay.com


  • sheeper  (22.03.08 22:48:53) 
[]

Heroes of Might&Magic Fontu Lazım.

Efenim aradımsa da bulamadım. google kar etmedi. var mı acaba geniş font yelpazesi sunan bir site bildiğiniz?




 
belki işinize yarar
www.1001fonts.com

  • vincenzo  (20.03.08 21:17:37) 
  • sui  (20.03.08 22:01:21) 
[]

Tavsiye Elektro Gitar

efenim, arkadaşım yeni gitar calmaya baslayacak. elektro gitar almaya karar vermiş. şöyle orta karar, fiyat-performans oranı yüksek, 250-300 ytl sınırını geçmeyecek gitar tavsiyeleriniz gerekmekte.

öncelikle; www.senkop.com.tr

ve; www.senkop.com.tr modelleri arasında kalmakla beraber, bu ölçüde tavsiyeleriniz bekliyor olacağım.

teşekkürler.

 
açıkcası clean tonunun iyi olmasını istiyoruz alternatif dersek yerini bulur sanırım..


  • schimsonique chaiselongue  (07.03.08 21:32:33) 
cort x öneririm ilk başlangıç için


  • blackidom  (07.03.08 23:03:17) 
cort un alt model elektrolarını tavsiye etmem.(x serisi dahil )
illa alıcaksanız cort katana ve üst serileri tavsiye ederim.ayrıca kilit sistemli gitarlarıda pek önermiyorum.
benim tavsiyem fender squier yada ibanezin alt modelleri.
  • omer460  (07.03.08 23:33:19) 
ibanezin alt modellerinden koşarak kaçın. fender squire eh işte bir seçenek. bence başlangıç gitarı her koşulda cort'tur. sonuç olarak parası çok fazla olan iyi bir ibanez veya jackson, usta olan da gibson veya fender'den şaşmaz.

cort g210'u tavsiye ederim. clean tonları fiyatına göre çok çok güzel.
www.mydukkan.com

birde onun üstü g254 var. biraz araştırırsanız tahminen 300-325 ytl'ye peşin bulursunuz.
www.mydukkan.com

cort gitarları kesinlikle fiyat/performans olarak tavsiye ediyorum hararetle.
  • there is nothing left for me  (08.03.08 13:46:55) 
[]

ek$i'ye giriş problemi

efenim firefox da da, ie de de denememe rağmen, dün akşamdan beri ara ara girebilyorum sadece siteye. şöyle söyleyeyim, bi süre girememekle beraber, ondan sonra yenilediğimde en fazla 5 dakika login kalabiliyorum.

subetha'ya ulaşırken de problem yaşıyorum bu sebepten dolayı. subetha ekranı gelmediğinden, eğer sayfa aciksa sorun yok, ama değilse buralara da giremiyorum.

sorum: problem benle mi alakalı, noluyo efenim?

not: bikaç sitede daha bu şekilde problem yasıyorum, ama cogunda yok. rahat girebiliyorum coguna

 
internet güvenlik ayarlarınızla ilgili bir sorun var gibi duruyor. medium yapmayı denemenizi öneriyorum.


  • pispinti  (28.02.08 18:40:04) 
belki temp dosyalar tarayıcılarını şişirmiş olabilir. geçici dosyaları silmek gerekir. bazen sorun çıkarabiliyor.


  • dreamkeeper  (29.02.08 00:42:52) 
temp dosyalarını temizledim. güvenlik ayarlarını da düşürdüm. lakin hala bi gelişme yok, aynı.

arada girebiliyorum dün dediğim gibi, sonra sayfa görüntülenemiyor.

wireless modem'e geçtikten sonra başladı lakin diğer sitelerde problem olmadığı için belirtmemiştim. sadece eksi ve subetha larda sorun var.
  • schimsonique chaiselongue  (29.02.08 13:18:28) 
açıkçası bağlandıktan 5 dk sonra kopman konusunda herhangi bir fikrim yok şu an acaba kabloyla tekrar bağlandığında sorun devam ediyor mu?

ayrıca genel erişim sıkıntısı varsa 84.44.114.44 yazarak girmeyi deneyebilirsin.
  • dreamkeeper  (07.03.08 23:43:51) 
[]

Tavsiye Keyboard

efenim kendi çapımızda eserler ortaya koymak, kah pc ye bağlayıp kayıt yapmak, bilimum programla diğer enstrumanlarla birleştirip müzik yapmak istediğimizden bir klavye almaya karar verdik. lakin, ne alalım, ikinci elleri güvenilir midir, amatör calismalar için işimizi ne görür? gibi sorulara cevap bulamadığımızdan, bilirkişilerden yardım istemeye karar verdik.

şu 49 tuşlu alet işimizi görür mü mesela?

www.hepsiburada.com

bi de bu varmış:

www.hepsiburada.com

bu biraz daha profesyonel gibi:

urun.gittigidiyor.com

 
bir kere eğer ses kartınızın midi girişi varsa kesinlikle midi çıkışlı bir klavye alıp bilgisayara mididen bağlayın.

ses kartında midi çıkışı yoksa geçenlerde la traviata midi'yi usb'den bağlama aparatı gibi bir şey sormuştu. onu da araştırabilirsiniz.

hatta kendi içinde hiçbir enstruman, ritm, vs. olmayan, sadece tuşlardan ibaret midi klavyeler de var. enstruman olarak bilgisayardaki enstruman bankasını (ya da adı her neyse sound font mu deniyor, general midi mi deniyor) kullanıyor.

üzerinde durmanız gereken şey kesinlikle midi. gerisi teferruat.
  • kibritsuyu  (27.02.08 13:26:18) 
bahsi geçen cihazları pc'ye bağlayıp kayıt yapmanız mümkün değil pek. midi arabirimini desteklemedikleri için durum böyle. eğer bilgisayar tabanlı kullanacaksanız klavyeyi (ki sabit ve basit bir org'dan yüzlerce kat daha efektif kullanım sağlıyor), şunu şiddetle tavsiye ederim:

www.hepsiburada.com
  • swallowed arsenic  (27.02.08 13:31:35) 
Eğer ki canlı performanslarda kullanılmayacaksa (ki öyle bir durum varsa da bu kadar ucuz bir klavyeyle düşünmeyin zaten) bir midi klavye almak her zaman için daha iyidir diye düşünüyorum. diğerlerinin de belirttiği gibi bunlarda ses sentezleyici bir modül yok, yani piyasada synthesizer adıyla bulunan(dandik olanları türkiyede org adıyla geçiyor) klavyeler gibi değillerdir.

çok lazımsa bu casiolar da bilgisayarda kaydedilebilir, bir sakıncası yok. elle tutulur bir prodüksüyon beklenmemeli ama sonuç anlamında.

Fekat bu midi klavyeleri usb girişinden takıp Cubase, Reason, Ableton Live, efendime söyleyeyim, fruity loops gibi programlardaki synthesizer veya samplerlar ile veya bulabileceğiniz binlerce vst'ile kullanarak herhangi bir hardware de elde edemeyeceğiniz performans ve çeşitliliği elde edebilmek mümkün. hardware synthlerde (veya bu yolladığınız orglarda diyelim) bu kadar özgür olabilmek mümkün değil, tam aksine son derece kötü seslere talim etmeniz olası.

ama evet, bir midi klavyeden asla tek başına ses alamama gibi bir olayınız var, ona göre karar vermek gerek.
tavsiye olarak
1- EMU Xboard
2- M-audio Axiom
bunlardan çok daha ucuzları da vardır eminim. 100 dolardan aşağı bulamazsınız ama, sanmıyorum
  • gimbal  (27.02.08 14:40:55) 
ya bütçem kısıtlı olduğu için, 150 ytl üzeri beni bi miktar aşacaktır. o yüzden ince eleyip sık döşemeye çalışıyorum. anladığım kadarıyla midi out bulunan klavye seçenekleri bana kayıt yapma olanağı sağlıyor. lakin usb midi klavyelerde daha başarılı sonuçlar alabilirim. laikin uygun keseme hitab eden midi klavye bulamadım pek. ayrıca direkt üzerinden ses alabilmem büyük bi artı benim için, o yüzden midi çıkışı bulunan klavyeleri tercih edeceğim.cevaplarınız için teşekkür ederim.


bu bağlamda, daha detaylı yardım edebilecek kimse var mı?
  • schimsonique chaiselongue  (27.02.08 16:09:21) 
not editliyorum mesajı : satın alamazsan git tünele kirala en temizi.

sayın @kibritsuyu birincisi kötü bir niyetim yoktu.
ikincisi en gelişmiş bilgisayar ve klavyelerde olsa asio sürücüsü olmadan muhakkak latency problemi yaşanacaktır kanımca.
ayrıca midi çıkışı olan her hangi bir klavye iş çözer demişsiniz.
bakınız midi klavyelerde midi ile yapılan bağlantılarda latency diye bir problem var.onu ortadan kaldırmak içinde aşağıdaki linkte verdiğim çeviriciler kullanılıyor.
www.compel.com.tr

yani bu işler dıraşıdan gözüktüğü gibi değil, ne demişler alet işler el övünür.
şöyle yapalım isterseniz. banka hesabınızı verin size 150 ytl yatırayım.ve kurduğunuz sistemle neler yapabildiğinizi gösterin.gösterinki öğrenelim.
  • omer460  (27.02.08 16:53:45) 
casio ma-150'de midi out var galiba.

www.mydukkan.com
  • kibritsuyu  (27.02.08 16:55:03) 
kısıtlı imkanlarıyla amatör işler yapmak isteyen kişilere kırılarak gülmeniz hoş değil sayın omer460. siz profesyonel müzisyen olabilirsiniz ama soru sahibi arkadaşın yapmak istediği şey için en azından başlangıçta sadece midi out'u olan bir klavye, midi portu olan bir ses kartı ve basit bir ses işleme programı yeterlidir. albüm aranjmanı falan yapacağını, profesyonel şarkılara altyapı hazırlayacağını sanmıyorum. evde çalalım söyleyelim kaydedelim, demo hazırlayalım gibi bir şey olduğunu düşünüyorum.

150 lira bütçe ile istenilen şey gayet güzel yapılır. ha evet serdar ortaç şarkısına altyapı hazırlanamaz ama çalalım söyleyelim kaydedelim denilir pek güzel.

daha önce de gitar efekt programı sorulan bir soruya "boşver sen bu işleri, gitarı kapıcıya ver, anfiye de dantel ört" diye bir cevap vermiştiniz ki o da bu kadar rahatsız etmişti beni.

o yüzden gerek bu soruya olsun, gerek başka sorulara olsun, kişinin beklediği kriterlerde cevap vermenizi, istenilen şey o kriterlerde mümkün değilse bile daha uygun bir üslüpla cevap vermenizi öneririm.

polemik yaratmak niyetinde değilim ama yazmadan da duramadım.

müzik çalışmalarınızda başarılar dilerim.
  • kibritsuyu  (27.02.08 17:10:53) 
@omer46: efenim hyde park da cıkacağız, klavye rehin olduğu için acilinden çözüm arıyoruz.

katılmanıza, 18 grup arkadaşım da katıldılar gülerek, ilahi.

ama yaklaşımınız yardımcı olmaktan öte, ukalalık gibi geldi bana. biliyorsunuz, kutladık sizi, sağolun.

ma150 mantıklı görünmekte, onu seçiyorum sanırım.

tüm arkadaşlara teşekkürler.
  • schimsonique chaiselongue  (27.02.08 17:30:28) 
ma-150 yi tesisata nasıl bağlıyacaksın :) kulaklık çıkışındanmı?


  • omer460  (27.02.08 18:04:52) 
www.compel.com.tr

180 YTL'ye bunu al,

Asio4All sürücülerini google'da arat, indir.

Bir de p2p programlarından veta www.magesy.ws sitesinden cubase ve reason indir.

Serdar Ortaç şarkılarına bile altyapı yaparsın. Ha, ikinci adım olarak şöyle giriş seviyesi bi düzgün ses kartı da alırsan, m-audio'nunkilerden misal, her işini görür.

Ben önce m-audio Keystation 49e ile başladım, anakartın dahili ses kartını Asio4All sürücüleriyle kullanıyodum. Sonra biraz para harcayıp www.compel.com.tr bu aleti aldım, bir sonraki adımım da yine m-audio'nun keystation pro 88 modelini almak oldu, klavye olarak.

180 liraya çözülür işiniz.
  • sherinian  (28.02.08 08:50:43) 
keystation88 in üzerindeki mavi led ler çalışıyomu?tahminlerime göre teker teker bozulmaya başlamış olması lazım.


  • omer460  (28.02.08 11:44:17) 
çalışıyorlar hala.


  • sherinian  (28.02.08 15:17:40) 
[]

Tatlı Su Kaplumbağası

besleyemiruz efenim. alalı iki gün oldu, satıcının "bu daha iyi geliştirir" dediği mini karidesleri yememekte, üstüe gidip kaplumbağa maması da aldık lakin bunu da yemiyor. zayıf düşmekte sanırım hareketlerinde bayağı bi azalma var. bazen tepki dahi vermiyor.

daha önce besleyen biri varsa ne yapmam gerekmekte. iki gündür hiç bişey yemedi, özel bi durum mu var? yoksa bunların alayı mı az yer? nedir?


 
kış uykusu. :)


  • passion rules the game  (01.02.08 13:35:17) 
www.pet.gen.tr

yannız dikkat ettim forumlarda kış uykusuna yatırmayın zayıflıyor, ölebiliyor felan demişler.. çaresi ise ısıtıcı vs. kullanmak sanırsam.. aldığınız yere sorsanız iyi olur gibime geliyor.
  • thalamus  (01.02.08 13:44:52) 
minik yavrunun yaşayabilmesi için gerekenler şunlar;

(bkz: #8720783)

malesef ama malesef, yukarıdaki entry'imde saydıklarım olmazsa, hele de kaplumbağa yavruysa, kış aylarında kış uykusuna yatacak ve henüz yavru olduğu için bünyesi bu durumu kaldıramayıp ölecektir. çok sevgili hayvan satıcılarımız da, alıcıların eline bir paket karides, bir de dandik ufak bir plastik kap verip bunlarla yaşar demektedirler. hepsinin tek tek alnından öpeceğim.

başka sorularınız olursa da yardımcı olurum...
  • nesilsiz  (01.02.08 16:38:52) 
[]

İşten Tahliye Edilme, Getiri ve Götürüleri

efenim problemim sudur:

bu akşam sularında yaklaşık 4 aydır part-time olarak çalıştığım ykm adapazarı'ndan cıkarıldım. şu an okumaktayım, lakin edinebileceğim en kolay ve rahat iş burası olduğu için çalışıyordum. final+vize haftaları izin veriyorlardı bok püsür.

3,5 ay boyunca bi problem olmadan çalıştım. mağazada sadece iki part eleman var. biri ben olan bu iki kişi, hiçbir sorunla karşılaşmadan o kadar süre geçirip sonunda cıkarıldık. gerekçeler su sekilde:

1- daha önce mağazada hiç part elemanla çalışılmamış. ilk çalışanlar biziz. bu sistemin tamponlayıcı olması gerekirken 12 saat acık olan mağazanın sadece 4,5 saat çalışan iki personelle boşluklarının doldurulmasının imkansız olması,
2- final ve vize haftalarının en yoğun dönemlere denk gelmesi yüzünden işi sekteye uğratması.

bu iki sorun işe girerken mülakat sırasında dile getirilmesine karşın, vize haftası izin verilmesi vs. tamamen işletmenin vermiş olduğu vaatler. biz gelip de "yannız aga, biz izin üsterük" demedik hiç. hatta sınav haftası calisma shift leri hazırlanırken bize sorulmadan off yazılıyorduk zaten.

performans, sorumluluk, kişisel hiçbir problemin olmadığı vurgulandı.

sorum şudur: bizim dışımızda doğan bu problemler için bize bir ödeme yapılacak mı? sonucta, sorunların çözümünü departman yöneticileri bulmus ve biz daha sorundan haberdar olmadan kapatılmıstı.

not: amacım, ulan zaten kovuldum sömürebildiğimi sömüreyim! değil yanlış anlaşılmasın. herhangi bir hukuki hakkım varsa bilmek isterim..

konu hakkında bilgi sahibi olan arkadaşlardan yorum, bilgi istiyorum. teşekkürler...

 
iş sözleşmenizin işveren tarafından tek taraflı feshi söz konusu olduğundan dolayı herhangi bir tazminata hak kazabilmeniz açısından yorum yapabilmem için, işveren ve sizin aranızdaki iş sözleşmesinin detaylarını öğrenmem gerekir.

deneme süreli mi yoksa belirsiz ya da belirli süreli iş sözleşmesi miydi?

aklıma gelen diğer bir gerekli soru da; işyerinizde kaç işçi çalıştığıdır.
  • nesilsiz  (13.01.08 22:05:22) 
sözleşmeli çalışmaktaydık. ama tipik hata, sözleşmenin bi nüshası yok ben de. imzaladım dosyalandı görmedim bi daha. aklıma sçayım.ama deneme süreli çalışmıştık. 15 gün denendik, sonra imzalandı anlaşma. deneme süresinden önce de bi anlaşma imzalamıstık yanlıs hatırlamıyosam.

40tan az kişi çalışmakta.
  • schimsonique chaiselongue  (13.01.08 22:36:04) 
İş hukuku sınavından çıkmış kadar oldum yani :)


  • ermanen  (13.01.08 22:52:13) 
tüh, keşke sözleşme olsaydı sizde de.
deneme süreniz 15 gün ise o açıdan sorun yok. deneme süreniz içinde sözleşmeniz feshedilmemiş.
sözleşmenizin de genel olarak anladığım kadarıyla, belirsiz süreli olduğunu anlıyorum.
neyse, bu durumda, (eğer tüm anladıklarım doğruysa)iş kanunu'nun 21. maddesine dayanarak ve iş yerinizde 30'dan çok işçi çalışıyor olması(siz 40'tan az demişsiniz.) önşartına bağlı olarak tazminata hak kazanabilmeniz olası.

ancak, her zamanki gibi belirtmeliyim ki; sözleşme tarafların anayasası'dır. bu nedenle kendisini görmeden kesin bir şey söylemem aslında pek de doğru olmayacaktır.
  • nesilsiz  (13.01.08 23:09:43) 
part - time calısmalarda genel olarak sozlesme maddelerıne işverine kolaylık saglayan maddeler konur..

kaldıkı 1 yıl calısmıs olsan 1 aylık maas , 6-12 a y calısmıs olsan yarım maas tazmınat hakkın oluyo..3,5 ayda boyle bi hakkın olsa bıle mantık olarak 4de1 maas alırsınkı bıda sanırım cok dusuk bı mıktar yapar..
  • isott  (14.01.08 00:49:13) 
Sözleşmenin kopyasının elinizde olmasına hiç gerek yok(olsaydı daha iyiydi tabi). Aslında tazminat alabilmek için herhangi bir sözleşmenin olmasına da gerek yok.

İşyerinden işverence çıkartılan bir işçinin alabileceği üç temel hak vardır(bazı özel tazminatları konumuz dışında olduğu için saymıyorum):
1. Kıdem tazminatı: Bir sene çalışmadan herhangi bir kıdem tazminatınıza hak kazanamazsınız.
2. İhbar tazminatı: Bu tazminatı alabilmek için sözleşmenizin "belirsiz süreli" sözleşme olması gerekmektedir. Eğer sözleşmeniz "belirli süreli" ise ve işinize bu belirli sürenin bitiminde son verdilerse ihbar tazminatı alamazsınız. Sizin sözleşmeniz tahminen"belirsiz süreli"dir. Eğer "belirli süreli" olmuş olsa bile süresinin 3.5 ay olması büyük tesadüf olacaktır. Sözleşmenin tipi sözleşme üzerinde yazar. Yazmıyorsa zaten sözleşme değildir. Bu tazminatın miktarı çalışma süresi 6 aya kadar olan işçiler için iki haftalık ücrettir.(bkz: ihbar tazminatı)
3. Senelik izin hakkı: İşyerinde bir seneden fazla çalışmış iseniz ve hak kazandığınız halde henüz kullanmadığınız senelik izniniz varsa, bu izinin parasal karşılığını da ayrılırken alabilirsiniz.

Yukarıda anlattığım haklardan sadece ihbar tazminatına hak kazanmış görünüyorsunuz. Sözleşmenizde ne yazarsa yazsın bundan daha az haklara sahip olamazsınız. Bazen sözleşmelere daha iyi haklar veren maddeler de konulabilir ama sizin işvereninizin böyle yapmış olması için bir neden yok.
Buraya kadar işin teorisi idi. Peki pratikte ne olur derseniz:
İki olasılık var. Çalıştığınız sürece sigortanız yapılmıştır veya yapılmamıştır. Eğer yapılmamışsa ve siz sigortasız çalıştığınızı ispatlayabilirseniz işverenin canını yakabilirsiniz(ki yakın derim). ssk nın web sayfasına girerek primlerinizin yatırılıp yatırılmadığını öğrenebilirsiniz. ykm'nin primlerinizi yatırmayacağını sanmıyorum ama gene de bir kontrol edin.
Eğer primler yatırıldıysa gidip kendileriyle konuşun ve ihbar tazminatınızı talep edin. Vermezlerse en yakın "iş kurumu" na başvurun. Eğer ayrılırlarken size hiç bir alacağınız kalmadığına dair bir ibraname imzalattılarsa işiniz biraz zorlaşır ama gene de tazminatınızı alabilirsiniz. Ancak eğer ibranamede "ihbar tazminatı olarak xxx.xx YTL ödenmiştir" gibi bir ibare varsa ve siz o parayı almadığınız halde ibranameyi imzaladınızsa tazminat almayı unutun.
Tabiki bütün bu dediklerim işverenin sizi işten çıkartmış olması halinde geçerli. Eğer işten çıkartırlarken size bir istifa mektubu imzalattılarsa (ki bu çok yapılan bir üçkağıttır)hiçbir hak alamazsınız.
Bir de işverenin sizin işinize son vermesi için haklı gerekçelerinin olmadığını varsayıyorum tabii ki (devamsızlık, vs). Ancak öyle bir durumda bile bunun size önceden yazıyla tebliğ edilmesi yani önce uyarması, eğer durumda düzelme olmazsa çıkarması lazım.
  • o midas  (14.01.08 23:43:39) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.