Ekşi Duyuru

yıllık 100gb 99.90 mı ne, al geç derim.

benim anlamadığım nokta depolama alanın tükenmesi değil. aldığım planın süresi biterse dosyalarıma ne olacağı. yani o 100 gb yi aldım süre sonunda nolacak dosyalarıma erişim, download sağlayabilecek miyim.

Sınır tekrar 15 gb olur, tekrar dosya yüklenemez. Var olan dosyaların da muhtemelen silineceği yönünde uyarılar yapar sürekli ama silmez (muhtemelen diyorum)

Sana belli bir süre veriyor. planınızı uzatmazsanız verileriniz silinecektir şeklinde mail geliyor. 15 gblık veri otomatik olarak belirleniyor ve kalıyor. Gerisi siliniyor.

Tabi ki silinecek zaten maliyet yaratan onu orada tutmak.

o zaman ömür boyu mahkum ediyor yani sizi sistem.

birkac ay askiya aliyor, yeni dosya yukleyemiyorsunuz. daha sonra su tarihe kadar bilgilerinizi indiriin diyor "google takeout" uzerinden, o gun gelince de siliyor.

dilediginiz zaman google takout uzerinden tum bilgilerinizi indirebilir, ve baska bir depolama alanina aktarabilirsiniz ama dosya boyutunuz yuksek, internet hiziniz yeterli degil ve bilgisayarinizda aktarma icin yeterli alan yoksa ugrastiriyor. bu nedenle bir nevi bagimli kaliyorsunuz.

Gürültü, saldiri..masallah yok yok. Zabitaya sikayet etmedikleri için sansliymissin.

Valla müstakil bir eve taşın hocam. Bu imkan yoksa maalesef insanlar hem köpek sesini çekmek zorunda değil hem de ne zaman saldıracağı belli olmayan bir hayvanla aynı ortamda bulunmak istemiyorlar. İnsanlardan ziyade olan kendini koruyamayan yaşlıya, çocuğa oluyor. Bu nedenle senin çözümün bahçeli bir ev.

Ötenazi

Köpeklere eğitim aldırabilirsiniz, 15 günde çözüm olur, ücretlidir. İstanbul'da bin usd civarıydı maliyeti.

Veya youtube'daki videolardan izleyip, eğitimi kendiniz verebilirsiniz. Zor değildir, ama her gün ilgilenmeniz lazım.

Tanıdığınız bir fabrika veya depoya sorabilirsiniz. Korumacı köpek arayanlar olur. Ama başına ne gelir bilemezsiniz, yazık olabilir. İyi bir yere denk gelirse herkes için iyi de olabilir.

Saldırı derken kesinlikle bir kaç metreden fazla yaklaşmıyor. O da korkuyor doğal olarak insanlardan. Sadece köpeklerin klasik hızla yaklaşıp geri kaçması gibi. tasmada gezdirirken genelde insanların bize yaklaşmasını istemiyor biz de zaten insanlardan uzak duruyoruz, insanların yürümediği yerlerde gezdiriyoruz. Ama işte arada sırada olaylar oluyor.

Ev bahçeli zaten ama bahçe çok küçük hem de iki köpek için. Hem de çok hızlı şekilde 4bir yanına binalar yapıldı.

İstanbulda değiliz. Bu saatten sonra açıkçası egitilemez gibi düşünüyorum.

İyi bakacak isteyen biri olursa ancak belki çözüm olabilir.

Daha müsait bir yere/kişiye vereceksiniz gibi duruyor hocam maalesef.

Diğer türlü ya sizin başınıza bir iş gelir ya köpeklerinizin. Üzgünüm ama böyle.

köpek sahibi değilim ama eğitim +1

işin ehli insanın eğitimiyle mucizeler gerçekleşiyor hayvanlarda, birebir şahit oldum. yaşı ileri diye düşünmeyin, eğitmenler başarıyor. hem siz hem hayvanlar rahat eder. havladıklarına göre bir dertleri var, korkuyorlar demek ki. güvende hissetmeleri için de o eğitime ihtiyaçları var. keşke tüm köpek sahiplerine zorunlu olsa.

ne yaparsanız yapın LÜTFEN SOKAĞA BIRAKMAYIN.

Selamlar
Ben bir tık benzer köpeğe sahiptim Fransa'da. Bizimkisi insandan korkuyor ve havliyordu.
Sonuç olarak çözümü tasinmakta buldum.
Eğitim denmiş ama maalesef sizin sorununuzu çözmek o kadar kolay değil. Deneyebilirsiniz tabi ama ben çözümü tasinarak buldum. Sizin hissettiginiz her şeyi biliyorum, insan çok stres oluyor vs. Biz taşındık ve hayatimiz değişti. Şimdi çok mutluyuz.

# keşke daha müsait bir kişi bulabilsem :/

# hayvan işte havlar bu. Sokaktan köpek kedi geçiyor havlıyor. Bir de çöp arabalarını sevmiyor ona da havlıyor. Aslında sokağa bırakıp biraz burunları sürttükten sonra alma imkanım olsa hemen yapardım ama sokağa bırakamam.

# ev zaten müsait diye aldık yıllar önce ama işte çevremize sonradan başkaları yerleşti. Benim başka yere taşınma durumum Olamaz

eğitilemez diyorsunuz, taşınamam diyorsunuz. iyi bakacak biri olsa keşke demişsiniz. sizin aklınızdaki çözüm de belli ama destek arıyorsunuz heralde.

açıkçası bana da mantıklı gelen çiftlik gibi bir yer varsa, iyi bakılacağını düşünüyorsanız öyle bir yere vermeniz.

evet ama söyleyin kasada başka uçuşum var diye. kilitli poşete koyuyorlar o zaman, elinizde götürebiliyorsunuz.

Sanki iç hatlarda (Esenboğa) sorun çıkarabilirler gibime geliyor da

kilitli posede koydurman lazim yoksa patlarsin.
ben yaptim bir kere istanbul'a indikten sonra ic hatlara gectim, elimde 2 tane icki sisesi vardi. kilitli poset oldugunu gorunce gec dediler.

Evet kilitli poşet olunca izin verdiler. Fakat ne zaman aldığımı da sordular.

ne zaman aldigin zaten posedin ustundeki kagitlarda yaziyor, acip bakabilirler isterlerse. :)

bebekler/çocuklar için olan güneş kremlerini yetişkinler de kullanabilir. tersi durumda geçerli değildir.

siveno'ya bakabilirsiniz.

peki losyonla kremin farkı ne?

bildiği kadarı ile biri yağ bazlıydı. doğal olarak atıyorum krem yağ bazlı ise ve senin de cildin yağlı ise losyon kullanmalısın gibi. hangisi yağ bazlı onu hatırlamıyorum. ama çocuk için farketmez diye düşünüyorum.

www.instagram.com
şu hesabın güneş kremi ile ilgili postuna ve önerilerine bakabilirsiniz.

Biz Badger kullandık. Yoğun kıvamlı bir krem ama bebekler için uygun içerikte. Mineral bazlı demek titanyum ve çinko içeriyor anlamına geliyor. Kimyasal filtreler ciltten emilebiliyor. Titanyum ve çinko emilmiyor. Sürdüğünüz yerde beyaz beyaz kalan güneş kremleri mineral filtrelidir. Bu şekilde ayırt edebilirsiniz.

Losyonla kremin farkı kıvamları.Losyon daha likit olur kolay sürülür.

Badger mineral filtreli ve çinko oksit içeriyor. Bu sebeple badger.

Warmshield diye bir marka var, 300 lira civarı, yani stanley gibi akıtmazlığa güvenip gözü kapalı çantaya ters fırlatamazsın ama ev ofis kullanımına uygun

tefal mug'dan memnunum diyecektim ama o da 770 lira olmus.

Decathlon'daki quechua termoslar f/p olarak iyiydi, mug'ı da iyidir muhtemelen.

Kullanıcı adını seçmene izin vermiyor youtube. Görünen isim seçilebilir, kanal adı seçilebilir ama unique kodu kendi tanımlıyor o yüzden böyle geliyor default.

o zaman kullanıcı adı entrersan olanlar eski kullanıcı mı?

Olmak zorunda değil, değiştirmemiş de olabilir.

muhtelemen kullanıcı adını belirlemeyenler için rastgele bir kullanıcı adı atanıyor. eskiden herkesin adı soyadı yazıyordu, sonra bunun gizliliği zedelediğine falan karar verilmişti.

şu kısımdan değiştirilebiliyor:
studio.youtube.com

bu konuda tek dogru yok ama tavsiye edilen ayni kisi ile hep ayni dili konusmasi. yani ornegin anne ile turkce konusuyorsa hep turkce, baba ile ingilizce konusuyorsa hep ingilizce.

ornegin anne ile bir turkce, bir ingilizce konusursa cocuk bir sure sonra dialoglarda iki dili karisik kullaniyor. ornegin turkce soruya ingilizce cevap veriyor. ya da ayni cumle icinde turkce-ingilizce karisik kullaniyor. en kotusu de turkce veya ingilizce dil bilgisi kurallarini, cumledeki kelime dizilimini bir diger dille karisik kullaniyor.

tabi bunu duzgun bir sekilde yonetmek zor. cunku farkli durumlarda bu dilde tutarlilik pek saglanamiyor. ornegin anne ana dil olarak turkce, baba ana dil olarak almanca konusuyorsa. ama anne ve baba aralarinda ikinci dil olarak ingilizce konusuyorsa bu cocukta karisiklik yaratabiliyor. cocuk bu durumda ana dil olarak kendine ortak olan dili yani ingilizceyi ana kullanim dili olarak secebiliyor. anne-babanin ortak dili bozuk bir ingilizceyse cocugun dili de problemli olabiliyor.

bir baska zor senaryo da ev disinda dil kullanimi oluyor. ornegin anne ile evde turkce, ev disinda ingilizce kullaniyorsa cocuk bocalayabiliyor. cocuklar kisiler ile dilleri eslestiriyor ve cok hizli ogrenip dil gecislerini cok hizli yapabiliyorlar. ama bir kisi ile evde farkli, disarida farkli dil kullaniyorlarsa bozuk konusabiliyorlar.

bir baska problem ise kardesler arasinda konusulan dil oluyor. anne baba hangi dili kullanirsa kullansin kardesler ortak kullanilan medya (tv, oyun vs) ve ortak oyun arkadaslari ile kullandigi dili kendi aralarinda kullanma egiliminde oluyor.

iste bu nedenlerden dolayi ozellikle almanyada 2. ve 3. nesil cocuklarda bozuk turkce, bozuk almanca olabiliyor. en buyuk neden de anne ve baba ile hep tutarli sekilde ayni dili degil, dilleri karisik konusmasi. diger faktorler (okul, arkadas vs) ekleinince iyice dillerin birbirine girmesi oluyor.

Bizim evde 2 dil konuşuluyor. Çocuklar birçok dili aynı anda öğrenebilir.

Eşim almanca konuşuyor. kreş, vs almanca. Sadece ben türkçe konuşuyorum çocuklarla. Bana almanca yanıt veriyorlar ama türkçe söylediğimi anlıyorlar.
Yazları türkiye'ye gidince az da olsa cümle kurabiliyorlar.
Yaşları 3 ve 5

çocuk anlasa da anlamasa da herkes kendi dilinde konuşursa kısa zaman sonra çocuk anlamaya başlar.

@emrah. dediğiniz şekilde evde 3 dil konuşuluyor. italyanca anne baba turkçe bir de çok çok iyi olmayan ortak dil ingilizce. baba çocukla türkçe anne de sadece italyanca konuşurken anne baba kendi aralarında aksanlı ingilizce konusuyorlar. bazı uzmanlar bu şekilde olmasını öneririrken bazıları da sizin dediğiniz gibi söyle içerisindeler. net bir bilgi yok maalesef.
@ a man al. almanya da normal durum bu galiba. çocuklar daha çok almancaya maruz kaldıklarından ana dil almanca olmuş oluyor.

Çocuklar yaşadıkları yerin dilini daha iyi öğrenseler de anne baba 2. Dili iyi öğretirse çocuk geride kalmaz.

Avrupa'da yaşayanların çocuklarının Türkçesi bozuk çünkü anne babalarının Türkçesi de iyi değil.

Benim abim yeğenlerimle Türkçe, eşi de kendi dilinde konuşuyor. İzlediği çizgi filmler Türkçe ve yabancı dil. Çok güzel Türkçesi var. 9 aylık olan bile Türkçe anlıyor. Yazma olayını şimdilik çözemedi.

Öyle bir çocuğumuz var. altı yaşında erkek, herkes kendi dilinde konuşuyor, kendi aramızda da ingilizce konuşuyoruz. iki anadili (türkçe, ukr.rusça) anlayıp konuşuyor, okuyup yazabiliyor. ingilizce'ye ise bizim belirlediğimiz yapay zamanlar dışında pek ihtiyaç duymadığından konuşma daha zayıf, hemen her şeyi anlıyor ama konuşmak istediğimizde basit yanıtlar veriyor. Çok zorlayıp antipati geliştirmesini istemediğimden fazla zorlamıyoruz açıkçası, ihtiyaç duyduğunda hızla öğrenebileceğini düşünüyorum. Örneğin İngilizce-İspanyolca duolingo denediğimizde sorunsuz ilerlediğini görüyoruz. Türkiye'de yaşadığımızdan Türkçesi daha başarılı. Ancak iki dilde de bizden değil de dışarıdan öğrendiği deyimleri pek düzgün ve yerinde kullanamıyor, düzeltmek de çook uzun sürüyor :)

Üç dilde de kaliteli masal kitaplarınız olmasını ve hepsinde okumalar yapmanızı önerebilirim, farklı kişilerden de o dilleri duyması çok iyi olabilir. bir dilde diğerlerinden daha başarılı olması da bizce normal, bağı kopmadığı sürece gerektiğinde kendisinin başarıyla ilerleteceğini düşünüyorum.

baba arap anne kürt hataylı bir arkadaşım doğal türkçeyle beraber 3'ünü de aşırı akıcı konuşuyor, sadece türkçe okulda eğitim, diğerleri 0.

böyle insanları görünce çok da kasmaya gerek yokmuş gibi geliyor.
türkçe hariç hiçbirini tvde filmde görmedi ama ailelerin kendi ailelerinden maruz kala kala bu seviyede.

cocukla ingilizce konusmayin. anne ful italyanca baba ful turkce konussun.

Amazon.de’ye baktınız mı? 27’sine kadar devam edecek diyor. Amerika’da 24’ü asıl günü. Diğer ülkelerde de bu tarihi kapsayacak hafta boyunca indirim oluyor genelde.

www.amazon.de

27sine kadar diyor, cuma günü zirve olur kampanyalarda

hafiften başladı. Flaş fırsatlarda timberland bot aldım %50 indirimli oldu.

@yüzyıl almanyada mısınz?

sana faul yapmış oluyor

teknik olarak düşünürsek, top adama sertçe geliyor adam abanıyor falan her şey kontrolü altında ve şut çekip gol atacakken sen "araya" girdiğini düşünüyorsun. ama kural gereği aslında sen araya girmiyorsun o sırada top sen de oluyor ve adam sana tekme atmış oluyor. evet mantıken ve teknik olarak her şey adam ile alakalı sen sonradan damlıyorsun ama topa sen dokununca top senin oluyor, o faul yapan oluyor.

topun sert gelmiş olması, adamın sertçe vuracak olması sanki hak ondaymış hissi uyandırabilir ama öyle değil.

topa dokunduğun için o sana yapmış oluyor. dokunmasan sen yapmış olacaktın.

e hocam bi uygulamadan bakıver

hem skymap hem flight radar dan bak

İss (uluslararası uzay istasyonu) 20 yılı aşkındır dünya etrafında yaklaşık 90 dakikada bir tur atıyor. Bazen de üstümüzden geçiyor. Beyaz, sabit (göz kırpma, azalıp artma yok) bir ışığı var

@free baktım ne uçak ne de yıldız gezegen
@abba işş den bende şüpheleniyordum ancak işş trackerlara baktığımda o an benim olduğum yerde olmadığını söylüyor. Başka bir kıtada.

satellite flare, iss'den başka yüzlerce benzer kısa yansımaları yapabilecek uydu var.

www.satflare.com

hiç bir mantık, doğru yanlış arama. buna gerek yok. şu an tek bir amaç var o da 28 hazirandan önceki son cuma doların patlamasını engellemek. akp 2022 baharında seçim yapacaktı ve 2021 sonbaharında başladı bu düşük faiz maiz hikayesine. amaçları 8-9 ayda doları yükseltmek piyasaya para pompalamak falandı. işler istedikleri gibi gitmedi siyasi taraftan çünkü akp oyları çok düşüktü ve 2022 kasıma ertelediler o da olmayınca bugüne kadar geldi. 7-8 ay sürecek doları yükseltip para dağıtalım, enflasyon artsın işsizlik düşsün, maaşlara zam üstüne zam yapalım hikayesi.

bu sebeplerden dolayı dediklerine cevap aramanın pek bir manası yok. ben 29 mayıstan itibaren akpnin de çok sert dönüş yapacağını düşünüyorum mesela

Turizm için doları yükseltmek zorundalar ama bu devirde hala dolaro yatırım aracı görmek de akıl alır gibi değil.

657 ye tabi olur. 14000 net maaş. Artı şu an verilen teşvik primi. Kimi yerde 4 bin kimi yerde 12-13 diye biliyorum. Ortalama 25-30 doğuda belki 35 civarıdır.

30 aliyo sirnaktaki , kasimda atandi

35

Boksörlerde değil, güreşçilerde olur.
Kulak kırığı sonrası oluşan görüntü.

kırılıyor.

kulak nasıl kırılıyor ya. demindendir kulağımı ezip büküyorum en sert yerinden bir şey olmuyor.

khabib inde kulagı oyle sadece güreşçilerde değil boksörlerde de oluyor

Khabib Nurmagome boksör değil, karma döğüşçü. Güreşe çok uzak değil yani.

Kulağa vurdukça darbe sonucu kan toplanıyor. Aslında iğne ile alınsa tedavi edilse o hale gelip öyle kalmaz. Teknik kısmını detaylı bilmiyorum bu şekilde bir yorum duydum.

Khabib'in uzmanlık alanı güreş. Mma yani karma dövüş yapıyor.

Güreşte el ense yaptıklarından kafayı çekerken kıkırdağı kırılıyor maalesef buda bu olayın süsü

Karnıbahar kulak. Araştır

Böyle durumlarda 'Soru çalışmadığım yerden gelebilir' endişesiyle cevap verilmeyebilir.

Burada sor. Bilen varsa cevaplar zaten. Çok spesifik bir şey değilse ben cevaplarım mesela. 10 sene kendileriyle düşüp kalkmışlığım var.

mirket +1

mlyonlarca soru var. en iyi bilenlerin bile bilmediği tonla soru vardır. soruyu düzenleyiniz

Kac kişi yaşıyorsunuz?

tek başıma sene 15 kilo yağ bitiriyorum. sıvı yağdan kastın herhalde zeytinyağıdır. katı yağ da ayda yarım kilo falan gidiyor. senede 6 kilo eder. o da tereyağı.

İki kisiyiz ayda bir falan da toplu 10 12 kisilik misafir agirlariz bol bol yag o zaman kullanılır.
5 litre aycicek yağı iki ay gidiyor

Tek yaşıyorum. Sadece zeytinyağı kullanıyorum. Ayda yarım litre bile gitmiyordur belki.

Tek yaşıyorum. 3-4 sene önce 1 litre almıştım, hala duruyor.

4 kisiyiz ayda 3-4 litre.

ayrica kamu spotu. lutfen yaglarinizi lavabolara giderlere dokmeyiniz.

o zaman bizim kullanım da normalmiş. ben fazla diyordum ayda 1 litreye

5 litre almıştım 3 ay oluyordur yarısını bile bitiremedim

sıvı yağ 0 ama ayda yaklaşık 1.5-2 kilo tereyağı tüketiyorum.

Halka ve bölüm hesaplamasından yaklaşık 13-15 yaşında olduğu çıkıyor ama bu asla kesin değilmiş.

www.wikihow.com.trğaların-Yaşı-Nasıl-Anlaşılır

Tek başına değildir bence, mutlaka bir ailesi ya da sürüsü vardır. Belki de bölgesinden uzaklaşmıştır.

Ben olsam hiç dokunmazdım kendi habidatına.

@john muhtemelen 15ten büyük. ve yalnız olduğunu zannediyorum.
dediğim gibi habitatı kalmadı. şehrin ortasında son bin metrekarelik alan. önceden çok seyrek görünürdü. şimdi alan kalmayınca sık görünmeye başladı. ben de istemiyorum göndermek ama üzülüyorum da orda durmasına artık.

duyarlılığın için tebrik ederim. en kötü ihtimal köye giden bir akraba bulup verirsin

Köye de göndermeyi düşündüm. Ancak sonra düşününce köyde her yer tarım arazisi.yogun olarak traktör kullanılıyor. Ezerler diye korktum

Avlanmayı öğretiyor...

Önceden kuş getirirdi ama.

Kuş kalmadıysa veya kuş avlamaya mecali kalmadıysa demek... doğayı gittikçe daha çok mahvediyoruz çünkü. Hayvan ne yapsın...

eğer imkanınız varsa kısırlaştırmanızı öneririm. belediyeler ücretsiz de yapıyor hem kendisi hem sokakta yaşayan bebecıkler kurtulmuş olur.

sağlık ocağına gidin, hastaneye gitmenize gerek yok bunun için.

sağlık ocakları artık d ve b12ye bakmıyormuş. dahiliyeye gidin isterseniz.

benim doktorum benzer istekle sağlık ocağına yönlendirdi beni. hemogram, vitamin ve tiroid'e baktır dedi. gidip kan verdim ben de. sağlık ocağındaki doktor da tamam dedi ama d vitamınine filan bakamıyorum ama haberin olsun dedi. sağlık ocağına gitmek istemezseniz dahiliye sanırım yönlendirir sizi.

Genel cerrahi

uzun sürmez. basit program. bazen çıldırtır ama

sap'de ne yapacağınıza göre değişir.

Hangi modül hr mı fi mı? Ona göre değişir.

Valla öğrenmek istiyorum. Boş vaktim fazla. Uzun süredir aklımdaydı. Belki ileride bir katma değeri olur diye düşündüm.

Modüller hakkında pek bilgim yok henüz.

sap bir derya deniz olduğu için insanlar işlerine yarayacakları modüller üzerinde uzmanlaşır. hepsini bileyim diye bir olay yok maalesef. sadece son kullanıcı tarafı için değil geliştirici, danışman tarafı da aynı şekilde. en azından bir bilgim olsun, nedir ne değildir vs. dersen bak bu eğitim fena değil. temellerini gösterir sana en azından;

www.udemy.com

hahaha ilk geldiklerinde birkaç sene evvel bunlar 6 lira falandı, ben almıştım o zaman birkaç kez.

e starbucks'taki kahve bundan ucuz degil ki. oradan icenler bundan da alir.

Şirket çalışanları. Benim eski çalıştığım yerde şerhirler arası seyahat ederken, bedeli şirket tarafından karşılanıyor diye böyle şeyler içerlerdi. Ama kendi ceplerinden ödeyecek olsalar hayatta 20 TL vermezler.

artık markayız her türlü satarız diyip pazara girmişler ama bence hiç kimse almıyor. ülkemizde cafelerine gidenlerin asıl amacını anlamamışlar :)

Bir iki defa aldık şehirler arası yolda giderken daha da pek almayız. Kim alıyor işte yılda bir kere bizim gibi yolda geçerken deneme amaçlı alıp daha da almıyorlar

valla migrosa geliyor görüyorum bir tane bile satılmıyor. tarihi geçiyor ve yenisini getiriyorlar. niye getiriyorsunuz olm deli misiniz işte satamıyorsunuz. kim verecek bir bardak soğuk kahveye 20 lira

ben alıyorum. çok insanın da aldığını biliyorum. nescafe'nin sattığı kimyasal dolu soğuk kahvedense bunu içmeyi tercih ederim.

Şu anda önemli olan yanan yerleri söndürebilmek bence kimse tuzu vs. düşünmüyordur. Haklı olarak.

ona bakılırsa su yerine başka kimyasallar kullanılmalı diyorlar. atılan tuzlu suyun toprağı ve yeraltı tatlı sularının tuz oranını arttırdığını okudum geçen gün. yangınların söndürülmesi bundan daha öenmli şu an.

sadece dün ispanyol uçağı 280 bin ton deniz suyu atmış yangına

öldürmekle kalsa yine iyi :/

bitki örtüsü kendisini yeniler deniliyor ama tuzlu su ile bu şekilde etkilenenince orda normal şartlarda doğanın kendini yenilemesi çok çok zorlaşıyormuş. özel birtakım yöntemlerle alanın temizlenmesi gerekli deniliyor.

kendi haline bıraktığında bir nevi çölleşiyormuş aslında.

bu soru daha önce benim de aklıma gelmişti. çanakkale'de birilerine sordum, dert edecek kadar bir problem olmadığı söylenmişti.

fayda - zarar denkleminde yangının öyle ya da böyle söndürülmesi daha iyi sonuçta. başka çaremiz var mı?

@sutlu nescafe : kullanılan kimyasallar çevreye zararı olmayan kimyasallar. bildiğim kadarıyla da genel olarak köpüğümsü bir yapı oluşturup yangının oksijenle irtibatını kesip alevlerin sönmesini sağlıyor. aynı (veya benzer) kimyasalları denizde de kullanıyoruz. problem olmuyor çevre açısından.

farklı mısır türleri varmış benim anladığım kadarıyla. amerika'da kesin türlü türlü vardır, genetiğiyle en çok oynanan şeylerden biri sonuçta mısır.

şu wikipedia linkinde yazıyor bir şeyler, pearl/rice gibi farklı türler varmış:
en.wikipedia.org

bu yuvarlaklara mushroom, bizim burada genelde gördüklerimize de butterfly deniyormuş anladığım kadarıyla.

bir de pişirme ısısı, süresi, yağın sıcaklığı gibi faktörler de düzgünlüğünü etkiliyor diyorlar.

sorunuzun cevabı, belki bulamayabilirsiniz. ya da aktarlara sorulabilir, farklı tür mısır taneleri satıyorlar mı diye.

Ytesekkurler. Ama istisnasız hepsinin öyle olması ilginç. Ben de defalarca soslarla falan denedim patlamayı ama haşlanmış gibi oluyordu bu tür başka bir tür.

geçen gün bir adet soğan aldım, 75 kuruştu. cüzdanımda bozukluk ararken bakkala, "abi uzun süredir bu kadar az ödeme yaptığım olmamıştı." dedim.

daha ucuz ürün de vardır muhtemelen.

Marketlerde:
Migros cubuk kraker 30 kurus.
Eti cin / eti puf 50 kurus.

Nalburdan tek vida veya somun alsan en ucuz o olur sanirim.

Bakkallar hala tekli sakızlar satıyorlar, herhalde 10-15 kuruş filandır teki.

@fayrokes vida gibi kiloyla ya da bir ölçüyle satılan şeyin tekil satışından elde edilen fiyattan bahsetmiyorum. 1 paket makarna gibi ya da bir gömlek

@jobh b. en son 0,25 krş tu

50lik şişe su sanırım bimde 50 kuruştu. sodanın 6lısı adet başına 1 liraya falan denk geliyor. kibrit 50 kuruş.

O zaman elektronik parça satan yerlerde değersiz küçük parçalar alınabilir.

Direnç çok değersizdir tane istesen para bile almazlar, şu ürün kdv dahil 0,03 TL;

www.direnc.net

Somun, civata tane işi satılır ama sakızdan pahalıdır.

Yok ki

Evet sjw. Türkiyede en ucuz şey yoktur aynen

Hava bedava

turk net, 100 mbit sınırsız kotasız, 85 civarı alabiliyorum, fiyatı da 95 tl idi sanırım.

vodafone - 100mbit sınırsız - 60 civarı alıyorum. fiyatı da 100 civarı.

sol altyapılı 100mbit vodafone fiber sınırsız 109tl. tam 100-110 mbit kesintisiz geliyor.

Türksat sınırsız 100 mbit akşam 19- 24 arası 25 mbit. Ve tüm tc kanalları 89 tl.

Vay be Telekom bizi kertiyor sizin bu ücret ve hızlarınızi görünce.

bu devirde 100mbit alti eziyet olur.

isine malesef yaramaz ama 300mbit - $50us (yurtdisi)

200/10 superonline fiber 160-170 civari bisey sanirim

edit: fiyat icerisinde tv+ da var soylemeyi unutmusum.

Sabahcilar ne diyor?

@Mistyimage +1 100mbit kablonet.

Yalnız buradaki örnekler, çok da yol gösterici olmuyor. Zira hepsi için temel kısıt altyapının olması. Anlaşılan o ki herkes yaklaşık aynı fiyatı veriyor (80-100TL) amma velakin hız için mevcut altyapısını hangi teknoloji ve hıza izin verirse onu kullanıyor.

superonline, sabah 06:00 - 18:00 arası 25 mbps, 18:00-06:00 arası 100mbps, tvplus da içinde 70 lira

Ben sana sindi teklif edileni oduyorum trnet. 16 hiz 90 fatura fiber. Bu ay son. Simdi bana da bir ust modeli soyleyecekler. Her sene biruste cikartiliyorsunuz. Asagı inis yok.

turknet, 35 mbit sınırsız, 32-33 alıyorum, 85 tl ödüyorum

Alman plakası görmüş olabilirsiniz. o da ilm-kreis olarak görünüyor.

plaka şöyle bir şey miydi?
i.hizliresim.com

Hayır D yerine IK yazıyordu. Ben de nette bulmayınca merak ettim

bunu ben geçen yaz istanbul'da görmüştüm ve bulamadım ben de. ama bir arap ülkesine ait olduğu izlenimi yaratmıştı neden hatırlamıyorum. arapça bir müzik filan çalıyor olabilir. öyle düşününce en yakın ırak oluyor ama net bilgi değil ben de merak ediyorum hala :)

Irak olabilir.

head & shoulders clinical strength kullan. doktorun tedavileri bi işe yaramıyor. konazol, ketoral veriyor anca.

yok maalesef. sadece türkiye il ilgili bir durum da yok. en son baktığımda yurtdışında da yoktu. yabancı makalelere varana kadar bakmıştım yakın zamanda. araştırıyorlarmış hala.

gerçi covid varken herşey durma noktasında şu an...

@jelly bear

Bu şampuanı internetten mi alıyorsunuz? Migrosta falan bulunur mu?

migrosta bulunmaz internette satılıyor. hatta türkiye genelinde sayılı satan yer var.

antiseptik solusyon ile temizletiyor, gerekirse kortizon veriyor. kökten çözüm yok.

head & shoulders clinical strength bulamazsanız vichy nin yeşili de çok iyi geliyor.

sorun benim cildim de. o merhemleri kullanan kullana derinin içinden geçtik... yeni bir tedavi varsa gideyim dedim..

Sac icin ben clinical strength ve t-gel kullandim.
Krem olarak da; sebclair kremi var.
Onun dışında losyon olarak da fransiz markalarinin (misal uriage) DS (dermatite séborrhéique) adi altinda cikardigi ürünler var. Onlar oldukça iyi (la roche posay, bioderma, ducray)
Malesef fiyatlar Türkiye'de yüksek. Baktığım kremler 100 lira civari.

Sedolin ve pirdolin bunlardan birini deneyebilirsiniz..

Deneme yanılma, kortizon (konazol) bir şampuanla atak doneminde baskiliyorum 2,3 hafta. Sonrasinda kepeğe karşı etkili standart head&shoulders.
Herkesin cilt yapısı farklı. Denemen lazim

bim'i bilmem de tarçın zaten bir talaş türevidir.

duyurunu görünce başka şikayet var mı merak ettim şunu buldum ve çok güldürdü.

www.sikayetvar.com

tamam sonuçta ağaç kabuğu ama öğütülmenin de boyutları var bu alemde. makineden un gibi de çıkarırsın kum gibi de . sana kalmış.

Kesinlikle haklısın. Hiç bulaşmak lazım

Bim baharatları rezalet kötü. Baharatlarınızı aktardan alın. Sorun yaşama ihtimaliniz çok düşük

Bu tarz baharatlıkları (tarçın, zencefil, zerdeçal vb.) kabuk/kök halinde aktardan alıyorum. toz olarak kullanmam gerektiğinde temiz halde tuttuğum tahta törpüsü/eye (adına ne derseniz artık...) ile ufalayıp kullanıyorum. Daha garanti oluyor.

bir incelettirmek lazım

fakülteden fakülteye değişiyor. kiminde sadece intörnler hastanede kiminde bütün 4-5-6. sınıflar. ilk 3 senenin yüzyüze olduğu fakülte duymadım şimdiye kadar.

medipol'deki öğrencim uzaktan yapıyormuş. 2. sınıfta.

Kargo ile gelen ayakkabılarda gümrükte kullanılmış olup olmadığına bakılmaz. Ayakkabılar için zaten gümrükte her zaman vergi söz konusuydu. Böyle bir ayrım olsa (sıfır/kullanılmış) Yurt dışında ayakkabı satan mağazalara ayakkabıyı kutusundan çıkarıp altını toprağa, çamura sürtün deyip satın alabilirdik :)

Ama hangi satıcı öyle yapar ki. Kutuda normal posta kutusu. Aç bak eski ayakkabı. Kullanılmış yani belli. Hangi ülkede bu sistem var. Lanet olasicalar

Dediğim gibi kullanılmış olmasına bakmıyorlar. Yolcu beraberinde getirilen ürünler gümrüğe tabi olmuyor sadece.
Mantığını sorgulamıyorum elbette ama kurumsal olmayan mağazalardan böyle bir şey isteyebilirsin. Onlar da ayakkabıyı satmak için yapabilirler.

Aliexpress'ten 200 dolara alınıp 10 dolarmış gibi fatura kesmelerini istiyorsun mesela, onlar da yapıyor. Böylece 200 dolar üzerinden gümrük vergisi ödemek yerine 10 dolar üzerinden ödüyorsun. Tabii her ürüne yaptıramazsın bunu. Gidip 500 dolara bilgisayar alıp onu 50 dolar gibi gösterirsen gümrük memuru bunu yemiyor.

ben almanya'dan iki kez paket gönderdim kıyafetlerimi. ikisinden de para kestiler. ülkede para kalmadı. nereden keseceklerini şaşırmışlar maalesef.

Uygulamaya kamera izni verdin mi? Verdin. Gizlilik sartlarinda bu veriyi toplayacagi yaziyor mu? Yaziyor. Kullanim sartlarinda bu veriyi isleyip sana reklam gosterecegi yaziyor mu? Yaziyor. Sen bunlarin hepsini kabul ettin mi? Ettin. Bunu yapiyor olmasi bu sartlar altinda hic sasirtici olmaz.

teknik olarak böyle şeyleri yapabilirler. sözleşmelerinde de yapabileceklerini yazıyorlar. ancak yaptıklarını bilmiyordum. yanında konuşunca o konu hakkında reklam gösterme işine şahit oldum ama gördüğü şeyler hakkında reklam gösterme işini ilk kez sizden duyuyorum. ama şaşılacak bir şey değil.

telefonu nasıl koydunuz ben onu anlamadım. genelde masaya yatırılır telefon, dik koymayız pek. telefon elinizde sözlükte gezerken mi propolisi falan gördü?

laptop kamerasını da telefon kameralarını da kapatmak lazım. hatta mikrofolarını da.
hakkınızda ne kadar veri topluyorlar bil bilseniz. bunlar bir araya gelince anlamlı kümeler oluşuyor. inanılmaz boyutlarda.

olabilir tabi ama telefonun pilini baya yer. bu görüntü işlemeyi telefonda yapsa alet ısınır ve pil tüketir. cloud üzerinde yapsa epey bir data aktarması lazım.

başka ürünlerle de denemek lazım. bir de bunu yapanın neden instagram olduğunu düşünüyorsun ? herhangi başka bir uygulama da yapabilir. facebook-instagram-whatsapp ortak veri havuzu kullanıyor. bunun üzerine seninle ilgili verileri başka bir uygulamadan da satın alıyor olabilirler.

yok sadece instagram yapıyor kamerayla olanı. facebook sadce ses dinliyor ya da web tarayıcı geçmişini kullanarak reklam sunuyor. dediğim gibi 2*3 aydır test yapıyordum acaba yanılıyor muyum diye. değilmişim. sorun kamerayı kullanması değil ( aslında büyük problemde ben çapta bir kullanıcı için değil) sorun bataryayı yemesi. anladığım kadarıyla belirli aralıklarla açıp kamerayı etrafı tarıyor.

Al bak surada ozel olarak baslik karmasasi altina sokulmus halde yaziyor:
help.instagram.com
I. What kinds of information do we collect? -> Device Information -> Data from device settings

En altta sorularini sorabilecegin bir link gozukuyor. Istiyorsan sor bakalim ne cevap verecekler.

ingilizcem yo k ki

Linkteki sayfanin en altinda dil degisikligi yerleri var.

Geleneksel dediğiniz atalık tohumsa facebook'ta pek çok grup var tohum takası veya satışı yapan. İlk aklıma Karaot Tohum Derneği ve Atalık Tohum Takas grubu geldi, oralara bakabilirsiniz.

Buğday Derneği'nin de konuyla ilgili çalışmaları vardı 6-7 sene önce. Onları da kurcalayabilirsiniz.

agaclar.net sitesinde de tohum takas yapılıyor bahar aylarında, erken yapılıyor ama bu sene ben de kaçırdım, ilk defa isteyecektim.

Lisanssız tohum satmanın büyük cezaları var. Bu yüzden genelde takas yapıyorlar. Araştırırsanız bulursunuz.


.

çengelköy hıyarı var mıdır geleneksel tohum olarak?

Çengelköy adı altında satılan tohumlar var, ama geleneksel olarak bulunabilir mi sanmam. Tohum saklamak ve paylaşmak son 5-10 yıldır popüler, Çengelköy Hıyarı tarih olalı kim bilir kaç yıl olmuştur.

Hiç sıkıntı yaşamadım. Çamaşır makinesi, 2 buzdolabı, ankastre set, bulaşık makinesi vs. Hepsini aldım herhalde şu ana kadar.

Zaten hepsini servis kuruyor. Yamuk vs olursa değiştirirler. Kutuyu siz acmiyorsunuz. Servis gelip açıyor ve kuruyor. Siz Açarsanız garanti kapsamı dışı kalıyor.

peki 3. kata çıkarırlar mı? asansör yok

şanlıurfa'da yaşarken televizyon aldım. hassas. 1500 km'ye geldi. 4. kata çıktı. servis kurdu. sorun çıkmadı. bu sizde sorun çıkmayacak anlamına gelmez. çıksa da kutuyu sakın açmayın servis açsın. o zaman sorun olmaz.

Çalışıyorsanız ve kargo - yetkili servisi izin alıp evde bekleyecekseniz almayın. Ben almıştım. Kargo getirip eve bırakı. Bir model düşük göndermişler. 1A modelini aldıysam 1 göndermişler. Kargoya bir gün, yetkili servise bir gün. Fark edip iletişime geçtim. Gelip alalım dediler. Bir de kargonun tekrar eve gelmesini bekleyecektim.

Boşverip kullanmıştım.

şöyle bir düşününce bayiden en son 2000 yılında falan almış olabilirim. tv, klima, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, 65 inçe kadar tv, vantilatör ve kurutma makinesi. şöyle bir düşününce aklıma gelenler.

Arçelik servisi buzdolabını eve sokarken kapağını çarptı minik bi ezilme oluştu, hemen tutanak tutup birkaç gün sonra yeni kapak getirip taktılar. Başka markayla da sorun yaşamadım internet alışverişlerinde ama arçelike ekstra bi sempatim var.

hangi kargo şirketi getiriyor? yani aras yurtçi getirmez heralde. adaölar evrak olan kargoyu çıkarmıyorlar apartmana.

geç cevap olacak biraz ama su an gördüm son soruyu. hepsiburadadan alınca genelde horoz lojistik getiriyor. beyaz eşyaları genelde düz kargolar getirmiyor da böyle büyük şeyleri taşıyan firmalar getiriyor. arçelik'in sitesinden alınca direkt kendi servisleri getiriyor araya baska kargo sokmadan

Bayiden de alsanız, internetten de alsanız aynı firma getiryor kargoyu. Genelde horoz lojistik oluyor.

Tek dikkat etmeniz gereken, aynı model ürün mü göndermişler o. Bazen model isimleri birbirine çok yakın oluyor, farklı model gelebiliyor. Alacağınız firmanın yorumlarına ve puanlarına bakarsanız, genel bir fikir edinebilirsiniz.



.

Ben Bepanthol Sensiderm Krem kullanıyorum iyi geliyor. 2 milyon ürün denemişsindir büyük ihtimal :/
Not: Seboreik in ABV.

Aynı sorundan bende çok çekiyorum.ergenlik dönemime döndüm resmen.ne kullandıysam fayda etmedi.hala doğru yöntemi bulamadım

Evet maalesef onlarca şey denedim de işte :/ yakında Michael Jackson burnu gibi olacak

yazları üşüme titreme, kışın sıcak basması, tek görme, çift sayma, iş makinası kullanamama, saç diplerinde kaşıntı, deride pul pul dökülme en bilinen olumsuz etkileridir.

şöyle diyeyim sana: ben sürekli o bardağın boş tarafına bakarım ve kendimi hazırlamaya çalışırım. eleştirel bakarım, olumsuzluklara odaklanırım. bu benim yaşam biçimimdir. ancak kolay değil, yıpratıcı ve toksiktir. bir süre sonra insanların senin toksik etkilerinden kaçınmak için senden uzaklaştığını göreceksin. herkesin terk ettiği biri haline geleceksin.
tek başına yapabilirim diyorsan, aynen devam. bir de bu bir kişilik özelliği mi yoksa maksatlı mı yapılıyora bakmak lazım. ve aklıma geldi, ufak tefek rahatsızlıklar da yapacaktır bu sende. hasta olacaksın yani. mide rahatsızlıklarından tut, psişik problemlere varıncaya kadar.

Negatife cok yuklenince denge bozuluyor, hem fiziksel hem ruhsal. Pozitif-negatif arasinda salinmak iyi.

@fempusay zaten midem ağrımaya başladı son kaç haftadır. bardağın boş tarafıını görmek benim de özelliklerim arasında. hatta hep en kötüye hazırlarım kendimi. ama bu farklı en basit şeyler de bile bir olumsuzluk çıkarıyorum. insanları taktir edebilmem için kafamdaki şekliyle işi başarmış olmaları gerekiyor sanki.. sadece gerçek haytta değil dediğim gibi sanal ortamda da eleştirel bakış açım oluşuyor hep. ekşi sözlük çok mu etkiliyor acaba?

olumsuz ve kotu dusunmek en az sigara kadar zarar verir. hatta daha fazla.

bir tur bagimlilik. kurtulmaya bakin. hobi falan edinin, sarki soyleyin, bitki yetistirin, bol bol gulun. dunya varoldugundan beri siyasilerin vaadettikleri ve kafalardaki istenilen seviyeye bir turlu gelmedi, gelmeyecek. yalan dolan.

biraz kendinizi onemseyin lutfen.

e,eder tabi. yalnızca kendisini değil, şahsın çevresindekileri de mutsuz eder.pek muhabbet etmek istemez kimse bu tiplerle.

Kendim bu hataya zaman zaman düştüm fakat böyle davranan bir insanı dört beş yıl boyunca gözlemleme şansım oldu.

Sonuç, aslında kafa biri, güzelce arkadaş edinebileceği yerde sürekli etrafını aşağılamasından dolayı kimse onu dinlemek istemedi. Benim gözüme çarpan şey bu kadar şikayete rağmen kendisinin bu konuda hiçbir şey yapmamasıydı. E yani bu kadar şikayetçisin hadi düzeltmek için bir şey yap, yok. Kılını kıpırdatmaz. Maalesef herkesin dalga geçerek andığı bir insan oldu çünkü kendisi bu memnuniyetsizliğini sürekli etrafını ezip espri yaptığını düşünerek sürekli belli etme ihtiyacı duyuyordu.

Yalnız kalırsınız, insanların sizi seveceği varsa da sevmez insanlar. Başka yerlere gidince her şeyin daha farklı olacağını düşünürsünüz ama siz aynı kişi olduğunuz için bir işe yaramaz.

@gameofannen yok bir nedene hele de bu güncel olana bağlamayi sağlıklı bulmam. Mutlaka eskiden getirdiğin bir istidad bu. İnsanı yaşadıkları biçimlendiriyor. Bu nedenle geçmişte ne zaman ne yaşadığın çok en önemli. Belli bir ev yasi ikmal ettiysen de daha da atamazsın bunu. Belki kontrol edebilirsin. Bırak varoluşçuluk okuma lari yaparsan yalnız olmadığını göreceksin. Sadece bunu n seni ele geçirmesine izin verme, yönetmeye çalış diyebilirim.

Why are some aircraft shown as blue on the map?
Aircraft displayed as blue icons are currently being tracked via satellite. Satellites are collecting the ADS-B signals from aircraft and transmitting them to the Flightradar24 network. Space-based ADS-B tracking will be used to supplement our terrestrial receiver network.

herkes ingilizce bilmeye mecbur ama ben yine de türkçe de yazayım.

ADS-B uydu veri sistemi ile takip edilen uçaklar mavi ikonla belirtiliyor. uydu veri sistemiyle takip, yaygınlaştıkça gecikmelerin vs. önüne geçilecek deniyor.

özetle uydu sistemi ile takip edilebilen uçaklar mavi ikon.

öksürmüştür hapşırmıştır eline o şekilde bulaşmış olabilir

Adamın elini ağzına sürmediğinin bir garantisi olmadığı için alınıyor bu tedbir.

adam taşıyıcıdır.
kendi corona olmak yani kendi solunum yollarına o virüsü sokmuş olmak zorunda değilki?
bir yerden alıp başka yeri elleyerek size hatıra bırakmış olabilir gayet tabii.

Senin eline bulaşır ama vicuduna girmez. Senin de mukuslu bölgelerine ağız, göz, burun gibi elini surmen gerekir diyor isim uzmanları.uzman değilim ve hele de bu sağlık isinden hiç anlamam

hep 750 ml kalıp fiyatının aynı olmasını mı bekliyordunuz? ya fiyatı artacak ya da miktarı düşecek.

gofretler kaç gram oldu 28 falan mı yakında kakao kokulu havayı satacaklar 2 liraya.

hani enflasyon düşüyordu. hızda bir azalma yok

enflasyon üretim maliyetlerini etkileyebilir. onun dışında ürünün ithal hammaddeleri (kimyasal vb.) ve TR'den alınsa bile euro/usd'den etkilenen ambalajı var. Dolayısıyla euro/usd artmaya devam ettikçe ürünün maliyeti artış gösteriyor.

suyla birlikte.

ben büyük oranda süzüyorum tercih meselesi.

Biz süzüp yiyoruz.

makarna poşeti gibi basit poşette olanlardan alıp makarna gibi haşlıyorsan tabiki suyunu süzeceksin..

bir de hazır gıda olarak satılanlar var, içinden birkaç tane de mini toz paketi çıkıyor, onları noddle'ın suyuna karıştırırak haşlayınca suyu çorba gibi oluyor.. işte o zaman suyunu çorba niyetine içebilirsin.. (örnek: migros-dali-storage-prod.global.ssl.fastly.net )

Suz.

Galiba herkes keyfine göre tarif yapıyor. Bahsettiğim indomie noodle küçük pakettekiler. İçinden toz yağ çıkıyor. Suya dökünce zaten pek etki etmiyor noodlea. Bir de suyu dökersek bir tadı kalmıyor gibi hissediyorum. Ama öte yandan suyu da içilmez ki diyorum kendime

Normalde suyuyla yeniyor çorba gibi hatta tüm baharatı yağı sosu suda kalıyor yani :) Ama ben öyle bi ayarlıyorum ki suyunu tam çekiyor, onun için bu dilemmaya düşmüyorum hiç :D

Geleneksel tüketimi de suyu ile. Hazır noddle lar msg glikoz şurubu ve envai çeşit melanetlik dolu olduğu için tavsiye etmem.

5bin dolar ile 25bin dolar arasında değiştiğini okumuştum ne kadar doğru bilmiyorum.

bi yerde de şöyle birşey yazıyor;

A Bayraktar costs about 3,5-4 million(47 million for 12 drones were paid few year ago).

Other details;

Bayraktar is 93% locally produced

8 armed Bayraktar entered service 4 months ago and this year 14 more armed Bayraktars will enter service(they delivered that 8 batch earlier than promised so there might be increase in 2018 numbers)

There are 38 Bayraktar Tb-2s in service (15 armed).

Other than Bayraktar there is Anka(which is more advanced and has more indigeneous systems) and Vestel Karayel(which is more advanced than Bayraktars but not that much).Anka has armed versions and Anka costs 5-8 million dollars(There are few armed ones and in total 10-20 Ankas are in service.2 Satcom models entered service few weeks ago).Karayel has an armed versions but goverment didn't buy it.

Economy minister said Turkey paid 250 million dollars(including training and maintance) for 10 herons(the ones we got were very problematic) if you want to compare prices.

It doesn't seem like it was hit(another Bayraktar did an emergency landing at the start of ES.Afaik that one and this are the only Bayraktars that got damaged/destroyed) though we can't be sure without details.The important thing here is the lives of pilots which is the best part about uavs.


www.patronlardunyasi.com

Ingilizce kaynak daha doğru duruyor, 25bin dolar bile komik bir rakam çünkü

dronelardaki izleme sistemlerinin gramı altından pahalı.

Ya bu iha/siha'yı damadın şirketi mi üretiyor? Yani devlet bütçesinden damadın şirketine mi gidiyor para? (Cevap değil ama kafama takıldı)

selam bayraktarda kullanılan 100 hp rotax motorun muadili(iha, amatör spor uçak, siha vb) google fiyatı 24bin dolar

yani şöyle bayraktar iha'nın özelliklerine baktığımda 100 hp rotax motor diyor.

www.flyingmag.com

direkt olarak iha siha maliyeti 25bin dolar olayı çöp oldu.

ikincisi kim bilir elektronik ne komponentler alınıyor yurtdışından.

bizim yaptığımız dediğimiz olay sanıyorum ki çok büyü ihtimalle.

1 karbon fiberden kaporta üretmek ve bunun tasarımı

2 bu ürünlerin yazılımını geliştirmek

3 ve montaj.

benimkiler sadece tahmin ama şöyle bir bakalım, milli araba milli araba dediler yıllarca ne çıkardılar ortaya ilk seferinde? chevrolet bir aracın ön tampon hariç herşeyiyle tıpatıp aynısını.

araba yolda gidiyor, iha gökyüzünde, üstelik insansız.

25bin dolar mi? :)

arkadaslar askeriyeden bahsediyoruz, 25bin'e kanatlarini alamazsin.

f35'ler 100 milyon dolar uzeri ise IHA'larin helalinden 1 milyon dolari vardir.

1 sistem 35-40 mEuro diye konuşuluyordu.1 sistem : 6 siha,2 yer istasyonu,yedek parça vs

@prole TUSAŞ (devlet kurumu) ANKA isimli ihayı üretiyor, çok yükseğe çıkıp çok uzun süre uçuş yapabiliyor, bir günden biraz fazla olması lazım. Asıl amaç ve görevi istihbarat ve bilgi toplama. Silahlısı yapıldıysa bilgim yok.

Damadın ailesine ait olan Baykar firmasının ürettiği iha ve sihalar ise 3-4 model vardı, ANKA'ya göre daha ufak ve daha atikler bildiğim kadarıyla, ağırlıklı olarak silahlı üretim yapılıyor.

Yanlış hatırlamıyorsam Vestel de iha işi ile ilgilenmeye başlamıştı, üretim de olması lazım ama TSK bünyesinde kullanılmıyor.

TSK bünyesine ilk katılan İHA Baykara ait, yıl 2007 olmalı. ANKA ise 2010 gibi test edilmişti sanırım.

Damat denilince muhalifler olaya tersten bakıyor, sanki devlet damada bu işi yap diye teşvik etmiş gibi algılıyolar.

Tam aksine RTE Selçuk Bayraktarı yararlı ve faydalı bir adam olduğu için damat aldı bana göre :)

Yani Selçuk Bayraktarın geçmişine baktığınızda damat olmadan önce de, AKP kurulmadan önce de bu işlere kafa patlattığını, babası ve abisini bu iş için ikna edip çalışmalara başladığını görebilirsiniz.

Gelelim fiyata, İsrail üretimi heron yanlışım yoksa 18-20 milyon dolar fiyatı vardı. Emin değilim yalanlanabilir.

Bayraktar için ise şöyle bir haber var 2016 yılına ait, 12 adet iha için devlet Baykar'a 44 milyon dolar ödemiş. Basit hesapla tanesi 3.66 milyon dolara geliyor.

Değil israil ve abd üretiminden ucuz olması, aynı paraya mal edilse bile bu teknolojiye devletim tüm imkanlarıyla tam destek vermeli.

Öncelikle maliyeti 1 milyon dolardan kesin fazla, üzerinde kullanılan kameralar 100 bin dolardan daha fazla, motorlar ve aviyonik sistemler işin içine girince maliyet 1 milyon doları rahat buluyor. Bundan bir kaç yıl önce emniyet 6 iha için 36 milyon dolar ödemişti.(linkini aşağıya bırakıyorum) Bayraktar firması da bu işi babasının hayrına yapmıyor. Bu işten çok ama çok ciddi para kazanıyorlar. Ayrıca sadece sattım bitti demiyorlar. İlerleyen zamanlarda parça ve malzeme de satıyorlar devlete. Yani ciddi bir ticaret söz konusu bu işte.

Vestel savunma da iha işinde ve onlarda 2006 da başladıkları işte karayel taktik iha üretiyorlar. Vestel savunmanın ihası baykar iha ile aynı sınıf ve bu sınıfın adı Taktik iha. Tai'nin yaptığı ihanın sınıfı ise male iha. Anka iha ile karayel ve tb2 yi kıyaslamak d segmenti bir araba ile b segmenti bir arabayı kıyaslamak gibi olur. (ANKA çok daha büyük ve çok daha fazla faydalı yük taşıma kapasitesine sahip)
Gelelim Vestel savunmaya bu firmanın iha'sı gayet başarılı bir iha ancak baykar(kayınpeder) faktöründen dolayı bugüne kadar 100 adet devlet kurumlarına sattı. Vestelden 1 adet dahi almadılar. Buna rağmen vestel ihayı ihraç etmeyi başardı. Artık hedef olarak türkiyeyi düşünmediklerini çünkü devletin sahip çıkmadığını düşündüklerini duydum.

www.yenicaggazetesi.com.tr

25bin dolar bana da çok komik geliyor ama 20 milyon dolar da çok fazla. bugun bir f16 o kadar. ki kaç tane ankayı düşürdüler..

Siha'ları bilmiyorum ama Tusaş (TAI)'nin ürettiği Anka'ların satış fiyatı yaklaşık 10 milyon dolar. Bayraktarın ürettikleri daha küçük, muhtemelen maliyetleri de daha azdır.

25 bin dolar belki kaldırma maaliyeti olabilir.

tam sorunuza cevap olamayacağım ama yan sanayi ekranlar ilerde sorun çıkıyor. bu sefer ya tekrar ekran alıyorsunuz döngü başa dönüyor ya da yeni telefon masrafı çıkıyor. borç harç store dan orijinal ekran taktırmanızı öneririm bu yüzden. üstelik telefonunuz güncel premium bir cihaz. orjinal ekran taktığını iddia eden telefonculara inanmayın bu arada. apple store hariç hiç bir yerde orijinal ekran bulunmaz.

Evet ben de öyle duydum ama çok pahalı değil mi ya
2bin

2- hayir.

2-pasaport bilgi sayfasında geçerli olduğu tarih yazar. bu sayfa sert pvc'li ve çipli sanırım. onun değişimi gibi hizmeti olmadığına göre uzatılabildiğini sanmıyorum.

1 hayır netten yapılmıyor. Ziraat atmden de yapmayın. 15 lira yatırdım 2 lira görünmediği için tekrar ptt den yatırmak zorunda kaldım. Elimde makbuz olmasına rağmen işlem yapılmadı. Ziraat Gişeye gittiğimde çağrı merkezini aramam gerektiği söylendi oraya da ulaşabilene aşk olsun. Sesli yanıt sistemi gerzekliği. Hepsini PTT ya da başka bir banka gişesinden yaparsanız hesap sorabileceğiniz bir durum olur en azından.

2. Eskiden süre uzatımı vardı ama artık defter komple değişiyor.

çevrem öyle değil ama son flörtüm sürekli paradan bahsediyordu, yok şu işe başlıycam maaşım şöyle olacak, yok araba bakıyorum, yok şurdaki ev fiyatları şöyle.. uzun süreli ciddi bir ilişki düşünüyordum ancak sırf bu yüzden selamı sabahı kestim, açıkça da "sürekli para muhabbeti yaptığın için artık daha fazla devam etmek istemiyorum" dedim. inanılmaz sıkıyor beni bu sohbet.

Kimse kendini ekonomik açıdan güvende hissetmiyor, herkes diken üstünde. Güvence arıyor. 25+ insanların sürekli maddiyattan, paradan puldan bahsetmesinin bir nedeni de bu. Mal varlığıyla övünen, caka satma peşinde insanlar da azımsanmayacak çoklukta. Hal böyle olunca "şunu şuradan şu fiyata aldım", "aa bak falanca yerde daha ucuza satılıyor, kaçırma", "euro önümüzdeki ay biraz düşse de bi yurtdışı yapsak" muhabbetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Elektriğe, suya, doğal gaza, sigaraya, meyveye, sebzeye gelen zamlar başlıca gündem maddelerimiz oluyor öte yandan. Maaşın hesapta 24 saat durmadan borca harca, faturaya gitmesi, elde onbinlik telefon, ayakta bin liralık botla minibüse binecek nakti denkleştirememe şikayetleri... Et yiyemiyoruz feryatları. Paramız yok ve aklımız hep onda. Mevzu bu.

Cevrenizi degistirin:)

Bi yaştan sonra o çevre değişmiyor. Ayrıca önemli bir kısmı akraba olunca...

Pek konusulmuyor benim cevrede.

Ben de sürekli paradan bahsediyorum. Kadın erkek fark etmez paradan bahsederim. Çocukken de severdim. En sevdiğim kadın 20 alman markinin üzerindeki hatun.

Uzun süre teneffüs edilirse zehirliyor, bunları yazdığınıza göre sıkıntı yok.

tuz ruhu yani hidroklorik asit ve camasir suyu yani sodyum hipoklorit karisimi cok cok cok tehlikeli olan klor gazi aciga cikarir ve klor gazi cok kolaylikla akcigerlerde agir zarara ve olume sebep olabilir. buraya yazabildiginize gore agir zarar yok ancak bence imkan varsa mutlaka mutlaka mutlaka acile gidin.

Damacanayi çöpe at bence. Ikisi karışınca zehirler normalde ama kapalı alanda temizlik vs yapılırsa olur. O kadar kısa sürede sana bişey olacağını sanmıyorum.

direkt öbür taraf. hakkaten manyakmış.

Dokunmamıştır.

Bi kere ogrenci evinde senelik wc temizligi yapiyorduk. Ayni olayi yaptik ve dumanlar olustu. Direk kapiyi kapatip olay yerinden uzaklaştı. . Baya halsizlestirmisti ozmn. Belli muddet sonra bol su tutup duruladik ettafi. Damacanayi kesin atin çöpe. Gida maddelerine temas ettirilmeyeceginide kafasina vura vura ogretin o arkadasin.

Bu kadar güçlü bir bazla güçlü bir asidi karistirmak büyük cesaret. Cahil cesareti. Ortaya çıkan tepkimeden etkilenmemesi mucize o kadının.

İkya söyleyin çıkarsınlar salağı işten. Milleti öldürmeye çalışıyor. Çamaşır suyu+ sidik amonyak tuz ruhu karışmaz

bence sana kastı var

kadın kafayı mı yemiş, ölen bile var bu karışımdan. tanıdığım iki kadın da var hastaneye kaldırıldılar.



www.hurriyet.com.tr

bağlantılı uçuşsa dert etme beklerler. biletleri kendin ayrı ayrı aldıysan geçmiş olsun.

edit: bir sonraki uçuşa uçak çok geç kalmadıysa kalmazsınız yetişirsiniz. otobüs değil ki bu diyen herhalde otogardan başka ulaşım çeşidi bilmiyor.

sürekli bağlantılı uçuyorum diğer yolcular fark etmeden sürekli bekletiyorlar. o uçağa son dakikada giren 10-20 kişilik ekip başı benim işte.

eğer 3-5 kişi varsa sonraki uçuş da boşsa ve yetişmemesi garantiyse sonraki uçuşa da alınabilirsiniz. sonuçta garanti değil bu işler. uçak çok geç kalmıştır falan yapacak bişi yok.

yok biletler ayrı değil. beklerler de mi sonraki uçuşa almazlar de mi

Tabi ki beklemez. Max 10 dk anons ederler adını. Otobüs değil ki bu. Bağlantılıysa bir sonraki uçuşa binersin

Aynisina sahiptim. Farmasi aynisefa balsam rahatlatıyor. Banyodan sonra. Gün içinde. Ne zaman aklına gelirse kullan

yüzümü artık yıkamıyorum. banyodan sonra berbat oluyor sabun ya da şampuan değince.

www.dermoeczanem.com
bunu kullanıyorum fena değil. işe yarıyor. ama bluecap markasını da çok tavsiye ediyorlar eğer bütçeniz uygunsa.

beslenme de önemli. şekerden uzak durmak gerekiyor.
Edit: blue cap in içeriği kanada tarafından sakıncalı bulunmuş bir yazar uyardı :
healthycanadians.gc.ca

şeker çok az kullanıyorum yıllardır. blucap duydum ama onun da diğer merhemlerden içerik olarak bir farkı yokmuş

Benim her kışki belam ne yazık ki yapılacak çok bir şey yok. Benim de alnımda, burnumun yanlarında ve üstünde, yanaklarımda öbek öbek çıkmakta kendisi.

o zaman size kore ürünlerini tavsiye edebilirim. missha'ya uğrayıp bir tavsiye alabilirsiniz. en son iş yerinde bir arkadaşım kabaran cildi için burdan aldığı bir krem ile cildi süper oldu.

bir diğer seçenek ise homeapati. ben ankara'da bu konu hakkında ciddi emek sarfeden bir eczane biliyorum. ankarada'ysanız adını verebilirim. veya

herbişi.com'dan whatsapp hattından tavsiye alabilirsiniz. ordan aldığım ürünleri severek kullanıyorum.

herbaflora diye bir marka var odtülüler kurmuş. onların ürünlerini de bir araştırın.

ankarada değilim. ama gene de alabilirm ilgili adresi.

işin kötü tarafı sık sık traş olmak zorunda oldugumdan daha da azıyor her jilet darbesinde

en ucuz ve kolay yolu vazelin sürmek. kesin çözüm değil ama zaten bu meretin kesin çözümü de yok. vazelini sürünce hem yatışıyor hem de kısa süre sonra (5-10 dak) kabaran yerler kolayca çıkıyor

Uzun zamandır bu hastalığın muzdaribi olarak kortizonsuz geçmeyen bir dermatit mevcuttu. ufuk hastanesinde gittiğim Cildiye doktoru öncelikle kan testlerinden sonra itraspor isimli hapı verdi. Çok etki göstermedi. Daha sonra acnetrent(roaccutane) başladı. Haftada üç içtim. Yan etkilerini hiç görmedim. Düzenli kullanım sonrası tamamen geçti dermatit. Karaciğer kolesterol ile ilgili sıkıntınız yok ise bu durumu bir doktora danışın.

www.instagram.com

belki dm yoluyla da yardımcı olabilir.

Şampuan head & shoulders clinical
Krem blue cap

Sıfır sorun

Not: 15 senedir sebarok dermatitliyim

Sözlükte bu konuda bi yazım var. Onu oku. Özet geçiyorum; bağırsak florasındaki bakterilerden kaynaklanıyor. Fucicort sürersen atak yaptığı dönemlerde rahatlatır. Ama kortizon içerdiği için çok sürmemek lazım diyorlar.

Hastalıktan kurtulmak için ise uzun vadeli bir savaş gerekiyor. Beslenmeye dikkat etmek, su içmek ve probiyotik kullanmak lazım. Şekerli, mayalı, paketli yiyecekler tüketmemek lazım. Asitli içecekler yerine su içmek lazım. Bu şekilde 1 ay içinde geçiyor diyorlar. Ben bu kadar dayanamıyorum tabi. Ama krem sayesinde biraz rahatım.

takipteyim. art de huile aromaterapi yağları bulunduran eczaneler cilt tipine ve SD'nin durumuna özel karışımlar hazırlayabiliyorlarmış, henüz denemedim paylaşırım.

ayrıca the coon +1, otopsicocugu +1, blue cap'da yüksek oranda zinc pyrithione varmış daha ne olsun.

@yemrem vazelin bir ara kullandım sadece kuruluk hissini gideriyor bir faydasını görmedim

@dreamsand rocotandan korkuyorum açıkçası. Zamanında kardeşim kullanmıştı hali perisandi

@otopsi head and shoulders clinic olanı değilde diğerlerini kullanıyorum. Kafamda bir problem yok ama yüzüme sürünce yakıyor. Bluecapte yorumlar uzun vadede kötü

@thecoon o yazıyı okudum. Denemek isterim ama büyük birozveri gerekiyor. O gücü ne zaman bulurum kendimde bilmiyorum

bende 7-8 yıldır var bu illet hastalık, ilk başlarda çok iyi kontrol altına alabilmiştim head & shoulders clinical strength ve kortizonlu bir takım ürünler sayesinde ama son 1 yıldır hiç olmadığı gibi arttı. yanaklarımda göğsümde daha önceleri hiç yokken çok şiddetli bir şekilde baş gösterdi hastalık, saçımda ise hiç geçmemeye başladı. tekrar doktora gitmeyi düşünüyorum bu aralar bu başlığı da takip edeyim.

@semaforo ben de sadece sağ yanakta başladı sonra yayıldı. Şimdi göğüs bölgemde pullaniyor.
Bu yüzden sabunu bırakmak zorunda kaldım. Sabun acayip azdiriyor.

Uygun fiyata satarsanız satılır. Formatlayın satmadan tabi. Letgo da her şeyin alıcısı var biraz kanser olabilirsiniz ama satmanız mümkün.

ben 3 senelik ve 7 senelik laptoplarımı çöpe attım abi uğraşmaya değmez.

bunu yazacağına laptopun özelliklerini yazsan keşke...

Bence de özellik ve fiyat yazın

yani "sineğin yağını çıkartabilir miyim?" diye soruyorsunuz..

her urunun bir alicisi vardir. onemli olan fiyati duzgun istemek. 2-3binlira istersen gulerler tabi. ama donanimina gore 300-400 gibi bir miktara satilabilinir. donanimi ve durumu cok iyi degilse belki 150-200e kadar dusmek gerekebilir

arızalı hurda ürünlerin bile yedek parça vs olarak alıcısı çıkabiliyor. 15.4 inch ekranı bile kullanılabilir eğer ebat oysa. bence az çok demeden koyun makul bir fiyat ile. 100-200 TL getirse kardır. sabit diski iyi temizleyin ve saçma sapan mesajlara kendinizi hazırlayın tabii ki.

tegv.org

bence letgoda ucuza gider. al omzuna bi kaç bilgisayarcı dolaş en yüksek verene sat.

10 yılı inanın özelliklerini bile unuttum. Markası LG 256 GB harddisk 15 inch ekran galiba, 2 GB ram, windows 7,cok kasıyor diye açıp format bile atmak istemiyorum. CD sürücüsü doğru düzgün çalışmıyor.

tegv.org
www.darussafaka.org
destek.wwf.org.tr
online.tema.org.tr

Dünyanın çapı 12.742 km. 40 bin civarı olan çevresi.

Ha işte ondan.

yarılmaz ama içine çökebilir.

yarılmaz. 1. km dünyanın çapına göre çok az. sanırım büyük depremler olur.

Peki bombayı guclendirsek. Dünyanın en tesirli bombası olsa bu

Hocam 4,5 milyar yıl önce mars büyüklüğünde bir gezegen dünyaya çarptı, ay oluştu en fazla.
Bombayla olacak bir iş değil. belki death star..

1 km çok sığ kalır. Sadece yüzeyde depremler olur alt katmandaki magma akışmaya devam eder. İkiye ayırmak için dünyanın merkezine kadar kazıp her bi kmde bomba yerleştirsek bile hepsi aynı anda patlarsa bu sefer dağılır ve gezegeni yok etmiş oluruz. Sanırım bunu temiz ikiye ayırmanın bi yolu yok.

Hayır. Yarmak İçin bombayı merkeze yerleştirmek lazım. O da mümkün değil.

Zaten kütleye göre çok küçük kalıyor...