[]

trafikte birileriyle tartışır mısınız?

ne için tartışma oluyor genelde?

trafikte yapılan hatalara %90 korna bile çalmam ama bazen o kadar günümde olmuyorum ki her yanlışa tepki veriyorum, sonradan da pişman oluyorum. sizde durum ne?


 
araba sürebilen çok fazla aptal insan var, gerçekten tartışırsam kesin kan çıkar, o yüzden kendimi inanılmaz şekilde tutuyorum. kurallara da çok dikkat ederim o yüzden tartışma yaşamam diye umuyorum.


  • diffarentiationation  (01.02.19 14:48:48) 
hiç tartşımam, yıllar içinde bu konuda kendimi çok iyi eğittim. neredeyse hiç tepki vermiyorum.
ertesi gün hatırlamayacağım bir olay ve insanlar için gerginliğe gerek yok. tartışarak, söverek trafikte neyi düzeltebiliriz ki?

  • ebabil curnatasi  (01.02.19 14:58:13) 
Araba kullanmaya yeni başladığımda yapılan her hatada sinirlenir, korna çalar, söver, gerekirse münakaşa yaşardım. Sonra zamanla bunun kendime zarar vermek dışında hiçbir halta yaramadığını fark ettim. Trafiğe çıktıktan sonra kalbimin daha hızlı attığını hissettim.

Artık çok ciddi hatalar haricinde tepki vermiyorum, sallamıyorum. Çünkü trafikteki saçmalıkların ve kural dışı hareketlerin bitme ihtimali yok.

Örneğin bu sabah en sağ şeritte gidiyorum, emniyet şeridinden geçmek için uğraşıp duran bir gerizekalı dibime kadar girdi, eskiden olsa ona yol vermez inatlaşırdım, şimdi hafif sol yaptım geçti gitti.
  • Abdurrahman  (01.02.19 15:01:49 ~ 15:02:32) 
başlarda çok sinirlenirdim. son zamanlarda korna bile çalmıyorum.


  • prasinos  (01.02.19 15:16:12) 
en.wikipedia.org

Araba kullanmayi siz cok yanlis anlamissiniz. Boyle hata arama uslubuyla arac kullanmak dogru degil. O nedenle birak tartismayi biri hata yapinca korna calmak dahi dogru degil.
  • bos gezenin bos ustasi  (01.02.19 15:22:58) 
0 tartışma. korna da çalmam, selektör yaparım en fazla.


  • hocam  (01.02.19 15:26:35) 
diğer arkadaşlara katılıyorum, benim en sinir olduğum şey, 40-50 ile ışığa yaklaşıp sarı yandıktan sonra frenlemek yerine kırmızı yandığı halde geçmeye çalışmak. Bunu yapan o kadar çok insan var ki, bilen bilir mavişehir’de mavibahçe karşısı carrefour tarafından dönenler acayip yapıyor özellikle. kırmızı yandıktan sonra geçeceği yollarda iki tane ışık var ( sağdan gelenler, soldan gelenler ) buna rağmen inatla geçiyor lavuk. ben de tav oldum hiç hızımı kesmeden bana yeşil yandığı için 70-80 le gidiyorum sol şeritten. yola atladığı için geçircektim mala yolcu tarafından son ana kadar bastım son saniye direksiyonu sola kırıp küfür korna eşliğinde solundan geçtim. o korku ona yeter.


  • hayati cozemeyen adam  (01.02.19 15:26:41) 
tartışmıyorum. çünkü millet manyak. altta kalmamak için dozu artarak sonsuza kadar devam edebiliyor tartışmalar


  • dafuq  (01.02.19 16:43:25) 
[]

hastayım/terlemem lazım

yardımcı olacak yiyecek/içecek var mı?




 
bol karabiberli limonlu tavuk suyuna çorba, en iyi hasta çorbasıdır karabiber de terlemene yardımcı olur.


  • killerbee  (17.01.19 22:20:02) 
nane varsa nane iç
çorba da acı olursa iyi olur

  • tamamhosdiyonda  (17.01.19 22:20:58 ~ 22:21:26) 
hot toddy yapın. viskisiz de olur

2 kaşık bal, 2 kaşık veya daha fazla limon suyunu yarım bardak kaynar suya ekleyip karıştırın. güzel terletiyor.
  • MtKrt  (17.01.19 22:30:55) 
tylol hot


  • Arthur Dayne  (17.01.19 22:38:10) 
[]

gülümseyen kişilerin diğer insanlar üzerindeki etkisi?

güleryüzlü insanlar size de olumlu etki yapıyor mu günlük hayatınızda? onları daha çok seviyor musunuz, ya da somurtkan insanlar üzerinizde ne gibi etki yapıyor? neler düşünüyosunuz bu konularda




 
kesinlikle olumlu etki yapıyor. ama gülümseyen insan bulmak çok zor.


  • scudman1  (22.12.18 19:44:00) 
Yapıyor


  • trgydl  (22.12.18 19:52:35) 
Olumlu etkisi oluyor tabi.


  • chitosan  (22.12.18 20:21:38) 
Sıfır.


  • [GODDARD]  (22.12.18 20:52:01) 
Yapmacık kahkahalar atan, içten gülmeyen insanlar değil de, yumuşak yüzlü insanlar benim üzerimde iyi bir etki bırakıyor. Suratsız insanlar ise beni bayağı geriyor. Halbuki ben de çok güleryüzü biri değilim. Kendimde eksik olanı karşı tarafta görmek hoşuma gidiyor sanırım.


  • i m cool with that  (22.12.18 20:55:01) 
i m cool +1


  • bitse de gitsek  (22.12.18 20:56:19) 
ben gulumseyen bir insanim genellikle ve tuhaf olan, diger insanlarin bazen benim icin endiseleniyor olmasi. gulen kadini koruma ihtiyaci muhtemelen... ya da saf gorunuyorum, bilmiyorum. ha, bir de bazi insanlar galiba gicik oluyor. cunku "hayat boktan", ya... kendileri gulmuyorken baskalari gulmemeli. o kisilerden kaciyorum. somurtkan insanlar karadelik gibi.


  • e haliyle  (22.12.18 22:18:59) 
etrafımda neşeli, olumlu enerji yayan birilerinin olması beni çok iyi etkiliyor. kendim de yapmaya çalışırım.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.12.18 22:56:18) 
[]

neden bahşiş vermeliyiz?

mesela neden bir garson bahşiş bekler, zaten o işi yapmak için müşterilerin paralarının bir bölümünden maaşlarını almıyorlar mı? ya da kuryeler, valeler vesaire...

yanlış anlaşılmasın, cimrilik bu hayatta en nefret ettiğim şeylerden. ama garson "afiyet olsun abi :)) :) ;) :))" diye yüzüme bakarken bu bahşişi vermem gerektiğine inanmış olmam gerekiyor.

berber çırakları farklıdır mesela, onlar meslek öğrenmek için oradadır sadece bahşiş alır çoğu. ya da kuryeye ağır bi şey taşıtırsın, verilir normaldir... ama ?

 
Maaslari verilirse ayrica bahsis verilmeli ama ABD'deki sistemi tumuyle almamaliyiz cunku bahsis veriliyor diye calisanlarina para odemiyor bircok restoran, bar, cafe.


  • Traveller  (10.12.18 22:24:06) 
Rüşvet ve bahşişe karşıyım.
Eğer maaş almıyor olsa bahşiş veririm.

  • gonulcelen87  (10.12.18 22:28:48) 
Bir çok sektör gibi onlar da hak ettikleri ücreti almıyorlar bir 5-10 lira destek çıkmak çok sorun değil. Bir de o yorucu mesainin üstüne gülümseyip afiyet olsun nasılsınız gibi şeyler söylüyorsa benim için tamamdır. Ha neden banka çalışanlarına işlem yaptıktan sonra bahşiş vermiyoruz dersen ona cevabım yok:) Gerçi sürekli ayakta yapılan vs. oturularak yapılan işler diye ayırabiliriz.


  • nrn  (10.12.18 22:34:09) 
Kültür ve adet meselesi. Kimse mecbur değil vermeye bahşiş adı üstünde. Garsonluk da yaptım geçmişte, kimseden öyle sırıtıp bahşiş beklemedim. Zaten bahşiş diğer çalışanlarla aranda eşit dağıtılan bişey aslında cebe sokulmaz öyle kutusu vardır kasada falan.


  • bos gezenin bos ustasi  (10.12.18 22:44:23) 
Vermek zorunda değiliz. Üzerinde baskı oluşturmasın.


  • Delay Fuze  (10.12.18 22:44:54) 
empatiden dolayı. her yemekte 5 10 tl bana koymaz ama karşıdakiler asgari ücretle çalışıyorlardır sabahtan akşama kadar. yazık değil mi aynı durumda sen de olabilirdin? ayrıca ellerinize sağlık teşekkür ederim de diyorum mutlaka. insanları mutlu etmek çok kolay. ikinci gidişimde veya ikinci siparisimde daha nana özenli davranıldığını da farkediyorum vsvs


  • lata  (10.12.18 22:52:45) 
git birer hafta garsonluk ve kuryelik yap, bakalim fikrin degisecek mi?


  • cooperr  (10.12.18 23:00:00) 
@cooper :

eğer garsonluk yapmak isteseydim yapardım. ne yapayım hürmet mi göstereyim üstüne bir de? bana işimi yaparken kimse hürmet etmiyor. sıcağın altında çalışıyorum?

bence bahşiş vermemeliyiz.
  • caletti  (10.12.18 23:09:06 ~ 11.12.18 18:07:35) 
Vermiyoruz ne bahsisi kardesim :D yok oyle birsey

Saka bir yana eger iyi hizmet aliyosan isini severek yapani odullendirmek onur itemi
  • baldan kaymak  (10.12.18 23:23:13) 
bahşiş doğası gereği müşteriye sunulan hizmetin kalitesini doğrudan etkileyen bir sistemdir. özellikle restoran gibi hizmet kalitesinin yüksek olması gereken ama denetlenmesinin zor olduğu ortamlarda maaş daha temel düzeyde tutularak garsonların bahşişe de çalışmaları sağlanır. bu sayede restoranlarda müdaimler oluşturulabilir. sürekli gidilen mekanlarda bahşiş tanınmayı ve hizmet kalitesini doğrudan etkiler. bazı restoranlarda bu durum hesaba %10 şeklinde doğrudan yansıtılır ve çalışanlar arasındaki fark azaltılmaya çalışılır.

bunun bir tersi durum şöyledir: mesela birçok yetkili oto servislerinde çalışanların tüm müşterilere aynı şekilde (ya da kalite de veya sabırla) hizmet edebilmesi için bahşiş vermek yasaktır. oradaki fark, çalışanın ürettiği hizmet kalitesinin takibi sistemler aracılığı ile yapılır ve sıkıntı durumunda yönetimin olaya müdahale etmesi kolaydır.
  • helenart  (10.12.18 23:27:15) 
1.feedback için; hizmetten memnun kaldığını, muadil yerlerden ya da muadil çalışanlardan farklı olduğunu belirtmek;rekabet yaratıp daha iyi olmasını sağlamak için.
2.bir sonraki sefer daha hoş ya da yine hoş muamele görmek için.
3.hizmet bedeli. yemeğin ücreti değil hizmetin bedeli. bunun içi para almıyor olabilir. sadece tabağı masaya koymak için, ya da paket yapmak, temizlik yapmak, boşları toplamak, masayı temizlemek vs vs için de para alıyor olabilir; siz bunların içinden hizmeti ayrıcalıklandırmak isteyebilirsiniz.
4.çok düşük maaş+tip çalışan yerler var. yani bunu benimseyen iş verenler. dolayısıyla çalışana empati.
5.prestij, görgü vs. mafya valelere para vermekten, nargile cafe, görgüsüz restoran, soğuk tatsız meze getiren meyhane gibi mekanlarda bahşiş vermekten bahsetmiyorum.

a) bahşişe ayırdığınız ücret kimi yerlerde ve hayatınızın kimi zamanlarında sizin değerinizi de belirler. -tartışmaya açık bir konu olmakla birlikte- elbette değerinizin salt maddiyata indirgenemeyeceğini düşünsem de 1900ler sonrası moder toplum kriterlerince konuşuyorum.benim fikrim değil toplumun genel fikri. ucuz ayakkabı giymek/süper şık ayakkabı giymek gibi. saat, pahalı telefon,araba gibi.

b) sürekli bahşiş bıraktığınız, sürekli bahşiş bırakılan restoranlara gitmek gibi bir alışkanlığınızı gösterir.

6)teşvik, motivasyon; ki bu da 1. maddeye benzer.
  • jimjim  (10.12.18 23:38:22) 
vermek zorunda defgiliz. genelde vermem. sonucta isi bu ve bunun icin maas aliyor. maasi begenmiyorsa istifa edebilir. ama isinin disinda ekstra birseyler yaparsa bahsis veririm. mesela bir garson siparis vermedigimiz halde tatli ikram eder. yada mesela steak'in yanina ekstra sos mos getirir. "levrek taze degil cipura tavsiye ederim sabah geldi" der vs bu gibi durumlarda bahsis veririm.


  • crucio  (10.12.18 23:51:25) 
ben de aldığım hizmetten memnun kalırsam bırakıyorum öteki türlü oturmamış bir kültür bizde bahşiş vermek.


  • jactantia  (11.12.18 00:25:58) 
bu islerin tadina bakmamis arkadaslara ne desek bos, siz vermeyin biz vermeye devam ederiz, sikinti yok.


  • cooperr  (11.12.18 00:36:11) 
koşulsuz şartsız %10 bırakıyorum. eğer saygısızlık edilmediyse şaşmaz. insanlara minnetimizi belli etmeliyiz.


  • Tears of Devil  (11.12.18 00:59:35) 
@cooperr, ama asgari ücret ve ağır çalışma şartları zaten tüm Türkiye'nin problemi.


  • ssiradanbirigibi  (11.12.18 01:04:01) 
türkiye'de kaliteye oranla fiyatların çok yüksek olduğunu özellikle yemek sektöründe bahşiş payının da yemek fiyatlarına eklendiğini düşünüyorum. o yüzden ekstra bi durum olmadığı takdirde (mesela bi şey dökerim yeri masayı silip döktüğümü tazelerler veya bi şekilde garsonla ekstra iyi bi iletişimimiz olur vs.) bahşiş vermeyi saçma görüyorum. yemek menüde yazan parayı bile haketmiyor ama çıkarıp üstüne daha da para veriyorsun manasız. ben patron olsam fiyatları az yapıyorum herhalde diye düşünürüm çok bahşiş gelirse. fiyatlar hakkaniyetli olsaydı o zaman başka konuşurdum tabi. bi de lüks restoranlarda racon daha serttir, vermemek çok ayıp gözükür vs onu bilemem ben normal gündelik yerler için konuşuyorum. gerçi nusret'te de vermemiştim orada da sırf markadan 2'ye katlanıyor fiyatlar daha ne verelim.

kuryeler için de aynı şey geçerli mcdonalds'ta bigmac 13 lirayken yemeksepeti'nde 20 liraydı (büyük boy seçimi zorunlu, şube eve yürüme mesafesi). tabi sipariş bile vermem böyle bi saçmalığa katkıda bulunmamak amaçlı ama hem bundan sipariş verip bir de kuryeye bahşiş mi vericeksin? bi de donunu indirip eğil istersen? normalleştirmeyin şu düzenbazların işlerini. kurye için üzgünüm fakat küfretmesi gereken en az kendisi kadar düdüklenen müşterisi değil patronudur.

not: aylık 8k tl üstü geliri olan bekar insanlar siz her şartta verin kardeşim hayat paylaştıkça güzel.
  • semaforo de medianoche  (11.12.18 01:07:41 ~ 01:55:52) 
@ssiradanbirigibi dogru, ama bunun bir mazeret olarak kullanmak yanlis bence. bir sekilde ucundan tutmak, insanlara yardimci olmak gerekli ki zaten tr'de insanlara 1-2 lira bahsis verince mutlu oluyorlar.


  • cooperr  (11.12.18 01:15:34) 
kurumsal hayatta çalışan bir beyaz yakalıyım, geçmişte barlarda çok çalıştım. size şu kadar söyleyeyim, düzenli gelen, bahşişini veren kişiyle, düzenli gelip bahşişini vermeyen kişi aynı hizmeti almıyor, tabi ki bar özelinde konuşuyorum. bahşiş, yemeğinize, biranıza, kokteylinize her şeye yansıyor.

en basitinden örnekler vermek gerekirse; bahşiş veren düzenli bir müşteri istediği içeceğe lime ekletebilir, 1 tane gelen özel yapım sostan 2-3 tane alabilir, içtiği biralar eksik yazılabilir veya sıcak servisin kapandığı bir saatte americanosunu yudumlayabilir. bunlar yazılı olmayan kurallar.
  • a darkness coming  (11.12.18 01:15:41) 
Ben vermem isvereninden alsın. Ona göre bir düzen yoksa (mesela işveren arkadaşlar her ay hasılat/karın yüzde şu kadarını hepinize eşit bolusturecegim prim olarak demesine bir engel olduğunu zannetmiyorum, ki sigortayı asgari ücretten yatırıp maaşın geri kalanıni elden veren işyeri hiç de az değil) bu benim sorunum değil. Garsonluk yaptım, bu tip sistemi olan bir yerde de çalıştım, gozuacik olmadığın sürece bahşişi cebe atmak için kendince yöntemler entrikalar oluşturmuş bir grup garson vardı, ordan kimin ne kadar alacağını da bilemiyorsun, artık ne kapabilirsen. Yani verdiğin bahşiş çok az yerde bizzat garsona gidiyor, ha bu işletmelerin ne kadarinda böyledir bilemem, ama bilhassa da tamamının garsona gitmeyeceğini bildiğim için vermem.


  • dafaisss  (11.12.18 01:30:42) 
Yurtdisinda bazi yerlerde %10 service bedeli fiyata dahil degil. Onu ekleyip oduyorsun. Sebebi de eger servisi begenmezsen odememe sansin olsun diye. Mecbur degilsin yasal olarak ama eger anormal bi durum yoksa odemen lazim. Odemezsen 'baslarim yapacaginiz ise' anlamina geliyor ve gelip soruyorlar ne kusurumuz oldu diye. Eger beklenenden iyiyse fazla bahsis de birakabilirsin tabi.

Turkiyede durum farkli, sanirim faturaya her sey dahil. Bu durumda dedigin gibi ben de normal sartlarda vermiyorum, anormal olumlu bi durumda (yagmur yagarken motorla yemek getiren kurye, cook guzel servis vs.) veriyorum.
  • icim urperiyor  (11.12.18 01:55:04) 
Normalde veriyorum. Hizmetten memnun kalirsam. Hizmetten memnun kalmazsam vermem.

Ben de garsonluk yaptim. Ne kadar zorlayici bir is oldugunu biliyorum. O zamandan beri isini iyi yapan garsonlara daha hassasim.
Kuryeye de arada bahsis veririm. Selam verdiyse vs.
  • kuehles blondes  (11.12.18 02:47:44) 
para üstü olarak 10 tl'nin 10'unu da bozuk olarak getirilen hiçbir yerde bahşiş vermem.
kuryelere üç beş veririm ruh halime göre.

  • ketcapli dondurma  (11.12.18 07:28:49) 
ben de vermiyorum. benim yaptığım işi için de bana kimse ne güzel yaptın işi diyip para vermiyor. garsonların kuryelerin olayı ne?


  • patates  (11.12.18 08:26:16) 
nasıl yerlere gdiyorsunuz da garson sizden bajşiş bekliyor, bunu belli ediyor anlamıyorum. şu ana kadar gittiğim hiç bir mekanda garson bahşiş beklemedi benden. iş yerine devamlı yemek söylediğim zamanlarda da herhangi bir kuryenin bahşiş beklediğini söyleyemem. hani gittiğim mekanlar tek tip de değil, farklı farklı. bence sizde bi gariplik var.

ayrıca mutlaka bahşiş bırakırım.
  • elorelia  (11.12.18 09:16:05) 
yüzde 10 adettendir


  • bardakigüneşgözlüğü  (11.12.18 09:19:18) 
Normal şartlarda işini iyi yaptığı için kişiyi "parayla" ödüllendirmesi gereken kişi ben değilim, patronu.

Ama bazen çok ilgilenmişlerdir, bi samimiyet oluşmuştur vs. o zaman ateşlerim bi şeyler.

Zaten birçok yerde ürün boktan, hizmet daha da boktan ve fiyatlandırma fahiş olduğu için bahşiş verecek potansiyel oluşmuyor bile.
  • chicha  (11.12.18 09:39:49) 
[]

zamanı geri almak..

mümkün mü arkadaşlar böyle bi şey... yapabiliyo muyuz bunu?.. geçmişe dönüp hayattaki çok kritik bir hatamızı düzeltip tekrar gelsek bi seferliğine

böyle istediğiniz oldu mu hiç?.. öyle bi hata yaptınız mı?


 
hepimizin olmuştur. sen biraz life is strange oyna. iyi gelir bu kafaya.


  • kablelvuku  (20.11.18 15:41:30) 
Zaman makinesinin icadı mümkün olmadığından maalesef imkânsız.
Birkaç defa oldu kendi adıma konuşursam.

  • simderun  (20.11.18 15:42:26) 
(bkz: herkesten sil) özelliği fena olmazdı anılarda


  • hasmetizm 2046  (20.11.18 15:45:22) 
Keşke mümkün olsa :(
24 eylül sabahına geri dönüp kritik bir hatamı düzeltmeyi çok istiyorum. Başka bir zaman değil.

  • pati  (20.11.18 15:46:03) 
neyin hata oldugu tartisilabilir bir sey hocam. o hatayi yapmadiginizda nasil bir yasaminiz olacagini hic bilemeyeceginiz icin hata degil secim demek lazim. secimlerimizin sorumlulugunu almak ve onlarla yasamak zorundayiz. ne yazik ki baska bir ihtimal, simdilik, yok.

ama ben zaman zaman soyle dusunup kendimi rahatlatiyorum; simdilik varligini bildigimiz tek evren bu, ama baska evrenler de var, baska bir evrende diger secimi yapmis bir kassiopeia var, yani obur hayati yasayan bir ben varim aslinda, sadece henuz karsilasmadik, benim payima bu yasamda vakit gecirmek dusmus :)
  • kassiopeia  (20.11.18 15:54:37) 
evet yaptım. lise 2 de sayısal değil, eşit agırlık seçmek için geri dönmeyi öyle isterdim ki..


  • gunbatimi  (21.11.18 09:52:48) 
[]

program kaldırmayan pc

bilgisayar donanımlarından hiç anlamıyorum.

after effects'te bir şeyler yapmam gerekiyor ama çok aşırı yavaş render alıyorum.

Ram'i yükseltmem benim yararıma olur mu?

Lenovo Z570 / i7 2670QM 2.2GHz 6GB Geforce gt 540m

 
6gb ram az ama ray traced proje yapıyorsan ve render alıyorsan yavaş olması da normal.

ssd de yok sanırım.

ssd after effects de özellikle çok büyük fark yaratıyor, bir de scratch disk olarak çalışacağın projeye göre 20-50-100 gb yer ayırırsan ssd de çok fark eder.

hem ram az ve hem ssd yoksa normal bence yavaş olmasının.
  • killerbee  (24.10.18 16:30:32 ~ 16:36:20) 
[]

boyasız arabada 1 parça boya / değer kaybı?

skoda superb 2012, boyasız durumda şuan. piyasası ise 80 bin tl.

çamurluk boyasız -nerdeyse tek çekiç darbesiyle- düzeltilebilir durumda ama yetkili servis ben komple boyarım diyor.

bu durumda değer kaybı ne kadar olur sizce?

 
Boyasiz göçük tamir eden yerlere tamir ettirin, yetkili servis sart mi?


  • her giriste sifresini unutan adam  (15.09.18 11:29:13) 
Yetkili servisler işçilik bilmez genelde orijinal parçayla değiştirirler. Yetkili servise gelen hasarlı araç kendi kaportacılarında tamir edilir çoğu servis dokunmaz bile.

İyi bir kaportacıda yarım boya, lokal falan halletmeye çalış.
  • bos gezenin bos ustasi  (15.09.18 11:43:32) 
Servis tüm parçayı boyar genelde, size özel bir şey değil. Ki bence de lokal yerine tüm parçanın boyanması daha doğru, çünkü iz kalabilir, rengi tutturamayabilirler vs. Ayrıca sadece tek parça boyalı, o da çamurluk ise araba değerinden bir şey kaybetmez. Piyasası 80 ise siz zaten ilana 82'den koyarsınız muhtemelen. Satacağınız fiyat da 79-82 arası olur. Bu durum tamamen boyasız arabada ne ise sizin arabanızda da öyle olur. Ama kaput, bagaj kapağı, kapı, tavan vb yerlerde boya olursa; piyasası 80 olan arabayı siz zaten -atıyorum- 75'ten koyarsınız, 72-75 arası da gider.


  • gonion  (15.09.18 11:44:57) 
@her giriste sifresini unutan adam, bugüne dek bunun için çabaladım ama benim arabaya öyle bi vurdu ki karşıdaki, klimasından ses gelmeye başladı, far yıkama hortumu koptu, far ayakları kırıldı vs vs, göçükçü bunları başka yerlere yaptıracak muhtemelen ve yarım yamalak olmasından korkuyorum. biraz da bezdim...


  • ssiradanbirigibi  (15.09.18 12:18:13) 
[]

bana kaliteli bir giyim markası önerir misiniz?

bu konuda hiçbi şey bilmiyomuşumcasına

markasına değil gerçekten kalitesine para vermek istiyorum. bozarmasın, rengi solmasın, waikiki'den farkı belli olsun, hangi marka?


 
ben basic olarak lacoste t shirtlerini seviyorum. pololari nedense cekiyo. tisortler tas gibi.


  • allanpoe  (11.09.18 22:13:37) 
Gant.


  • lana del rey  (11.09.18 22:15:33) 
Kotta levis en iyi bence. Kot dışında markaya takmıyorum. Kazakları sezonluk al, kış bitince at


  • gölgede aynı  (11.09.18 22:15:47) 
Raengi atmasın eskimesin diyorsan markaya değil üretildiği ülkeye bakmalısın. Premium cotton Gant bunlardan biridir. Her Gant değil Made in Eu Gant. Çin malı kıyafetin kalitesi sorgulanabilir.

Filippa K mesela formal kıyafette kalitenin stilin zirvesidir.

Lyle and Scott yine kalitelidir.

Bu markaları öyle her gün sokakta insanların üstünde görmezsin. Kalite biraz da budur.
  • bos gezenin bos ustasi  (11.09.18 22:36:20) 
cinsiyetten başlasak?

her markanın kaliteli ve kalitesiz ürünleri var. bunun için biraz etiket okumayı ve kumaşı dokunarak hissetmeyi öğrenmek gerekir.

bütçen de önemli. burda gelip etro gömlek giyiyorum beni üzmüyorcular gelir sonra.
  • bir ileti paylastim  (11.09.18 22:42:09) 
cinsiyet erkek. yaş 25.

bugüne dek kaliteli bilinen ünlü markadan aldığım hiçbir şeyden memnun kalmadığımı fark ettim. evet bu işe çok vakit ayırmak istemediğim için malın kalitesinden de anlamaz durumdayım.

şuan aslında çok sinirli durumdayım. 1-2 ay yemeyeceğim içmeyeceğim, bu işe para yatıracağım. vallahi yeter da.
  • ssiradanbirigibi  (11.09.18 22:47:12) 
bedenin kucukse Abercrombie & fitch ve Zara
bide Mudo iyidir.

  • cooperr  (11.09.18 22:49:00 ~ 22:50:00) 
bence yapılması gerek şu, sadece kalite baz alarak yazıyorum.

damat markasına bak. outlet kovala ama. ds damat ya da tween değil, öz damat alacaksın. diğerleri onun gibi kaliteli değil. sezon fiyatları lüzumsuz pahalı o yüzden outlet mağaza tercih edilmeli.

w collection iyi, lufian iyi. avva tasarım güzel kumaşlar dandik. kiğılı, hatemoğlu uzak dur. pierre cardin kimi ürünleri iyi.

tarzın önemli. bershka, zara falan var fakat kaliteli kumaş çok nadir. massimo dutti iyi.

calvin klein ülkemizde abartılı fiyatlar, yurtdışında normal giyim markası. bence lüzumsuz marka parası.

sarar interview bakılabilir ama yine de genelde yaşına göre ağır olur diye düşünüyorum.

gibi.
  • bir ileti paylastim  (11.09.18 22:53:20) 
pantolon olarak mavi'nin james ve jake modelleri gençler için uygundur. solmaz ve formunu kaybetmez.

mudo gömlekleri konusunda başarılı. özellikle kendine has trend kesimleri ve desenleri oluyo. çok güzel durabiliyo.

lee cooper t-shirtleri ve gömlekleri konusunda başarılı. mağazaları genelde ufak olduğu için pantolonlarında kalıp bulmakta zorlanabilirsin ama bulabilirsen çok güzel ürünleri var.

lufian'de renk seçimleri ve desenleri dolayısıyla tercih edilesi bi türk markası. en azından internet mağazasından ürünlerini bi araştırmanı tavsiye edebilirim.
  • johnnie w lker  (12.09.18 02:47:13) 
[]

türkçe şarkı tavsiyesi

bu lanet youtube her şarkının sonunu mutlaka güncel bilindik şarkılara bağlıyor, delirtti adamı, çıkamıyorum döngüden. yeni şarkı tavsiyeleriniz var mı, türkçe?




 
  • ne demezsin  (10.09.18 21:42:06) 
çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum, koloratür sopranoyum. son 2 senedir kendi bestelerimi yapıyorum ve onları tanıtmak için uğraşıyorum. şu aralar yerel radyolarda çalmaya başladı.

eğer beğenirseniz belki ekleyebilirsiniz. bu bana gerçekten çok destek olur ama daha önemlisi beğenilmiş ve benimsenmiş olmanı beni mutlu eder.

TÜR: ALTERNATİF/CAZ ve ALTERNATİF/INDIE POP

Arin -(git: youtu.be)
Uzak - (git: youtu.be)
  • mirror of erised  (23.07.19 13:53:26) 
[]

gözlük/devletin karşılaması

iyi akşamlar.

benim bildiğim kadarıyla doktor reçete ediyor ve gidip gözlükçüden belirli standartta olanların arasından çerçeve seçiyoruz ve bunu devlet karşılıyor.

peki ben seçenekler harici bir gözlük/çerçeve seçersem tamamını mı ben karşılıyorum yoksa devletin yine bir katkısı oluyor mu?

 
gözlükçüler bi ayar çekip farka yediriyorlar diye biliyorum.


  • kelepir  (31.08.18 20:55:51) 
Devlet toplamda 50-100₺ gibi bir kısmını karşılıyor. Bu meblağlarda alırsan hiç ödeme yapmıyorsun. Daha kaliteli cam çerçeve istersen onun fiyatından o 50-100₺’yı düşüyor, üstüne de pazarlık falan yapıyorsun işte satın aldığın yerin keyfine bağlı olarak.


  • nrmnm  (31.08.18 21:08:56) 
@bişeysorcaktım 10 gün diye biliyorum. Bir kaç yıl önce gözlükçüyü arayıp sormuştum 10 gün demişlerdi.


  • bayc  (01.09.18 02:07:50) 
[]

sizin çevreniz de böyle mi?

kısaca, bir konu hakkındaki planınızı-projenizi-düşüncenizi söydiğinizde karşıdakinin direkt o düşüncenin anti'sinden ya da olumsuz yönlerinden bahsetmeye başlaması. ve o yönleri zaten biliyorsunuz.

mesela bugün ailemden bir büyüğümle konuşuyorum, uzun süredir birçok proje üstünde çalışıyorum ve bunlardan kimselere bahsetmedim; bugün ise ona bahsetmek zorunda kaldım, bahsettiğim 3 şeye de "ama" diye olumsuz cümlelerle başladı.

yani bu -aile büyüklerim için- hep böyle. bir şey söylediğimde konu değil resmen tartışmma başlatmış oluyorum. sırf bu yüzden hayatımda aldığım en ağır kararlarda bile kimseye danışmaz kimseye bahsetmez oldum uzun süredir.

bu arada proje-düşünce-söylediklerimin hepsi normal tutarlı, akıllıca şeyler, yani "ee sen de saçmalamışsın" diyebileceğiniz tek noktası olmayan şeyler.

 
Var olmaz mi. Nasilsin iyi misin calisiyorum iyiyim diyip kestirip atiyorum. Hayatim hakkinda detaya girmiyorum. Ozellikle bayram ziyaretlerinde cok yapiliyor bu tur muhabbetler. Yillar once sevmedigim akrabalarima ziyarete gitmeyi biraktim ben. Kafam rahat.


  • dedim ben sana  (22.08.18 18:47:43) 
Hiçbir şeyi beğenmeme timi gerçek hayatta da var, evet. Mantıklı argümanlarla geliyorlarsa ciddi konularda dinlemek faydalı oluyor. Ama bazısı sadece kıskançlığından ("Bu nasıl benim aklıma gelmedi?"), bazısı çok bilmişliğinden kurduğunuz hayali iki saniye içinde yerle bir edebiliyor.


  • luin 41  (22.08.18 18:49:22) 
keşke öyle olsa, benim çevrem bir fikre ''hadi bakalım'' diye yaklaşırlar. Kazanırsan başarıyı sahiplenirler, kaybedersen de en iyi ihtimalle yalnız bırakır sessiz kalırlar/ ya da söylemedikleri/sormadığınız halde ben sana demiştim derler.

Yalnız, şunu anlamıyorum, insanlar sizin fikrinize/projenize amalarla geliyorsa bu şahane birşey değil mi ? Ne yani, illa kendinizi pohpohlayacak kişilerle mi arkadaş olmak istiyorsunuz, instagram hastalığı zannederdim ben bunu ama demek ki gerçek hayatta da var. Adam size ama ile geliyorsa fikrinize alternatif bir olumsuzluğa dikkat çekiyor demek ki, sana göre ''tutarlı ya da akıllıca'' ''birşey'' olması onun gerçekte ''tutarlı ve akıllıca'' ''birşey'' olduğunu garanti etmez. Şimdi benim yeğenime sorsan; onun hayatına dair en tutarlı ve akıllıca ''şey''le bence aptallığın dik alası olabilir -ki büyük ihtimalle de öyle olur.

İnsanların genel negatif yaklaşımıyla mı karşılaşıyorsunuz bilmiyorum ama, algoritmik zekaya sahip herhangi bir bünyeyle fikir paylaşımınızda bile ''öv beni'' tadında kişilerseniz -ki böyle bir ton insan tanıyorum eleştiriye asla tahammül edemeyip de ''düzeyli eleştiri kabulümüz'' diyen- size yapacak birşey yok. Ama yok gerçekten ''akıllıca'' şeylerse projeleriniz karşınızdaki insanların ''ama'' larına da, onların kaygılarına da ''tutarlı ve akıllıca'' çözümler geliştirip o ''amaları'' savuşturabiliyor olmanız lazım, tabi bunda karşınızdaki insanların da temel düzeyde mantık kabiliyeti olduğu varsayımıyla hareket ediyorum. Yok zaten karşınızdaki kişi ''fikir bağnazıysa'' ; ''laiklik elden'' gider ve bir anda ''155 aranarak vatan haini'' oluverirsiniz Allah muhafaza.
  • mete kudur  (22.08.18 19:20:00 ~ 19:20:45) 
Cevrem de kismen boyle ama bununla ilgili genel birkac sey daha cok karsima cikti. Bulabilirsem onlari paylasmak istedim.

Ilkinin adini bulamadim. Yari Turk yari Amerikan bir kiz vardi, Sozluk'te ya da baska bir mecrada gundem olmustu sanirim. Vlog baslatma fikrini paylasmis zamaninda arkadaslariyla. Ne kadar Turk arkadasim varsa "Aman, bir suru vlogger var, sen ne yapacaksin ki yeni. Hic gerek yok, cok uzun sure ugrastirir seni" demisler; Amerika'ya gittiginde oradaki arkadaslari "Aaa, ne guzel, neler anlatacaksin" diye heyecanlanmislar. Kizcagiz da, yazik, "Ne guzel vlogum oldu. Neden Turk arkadaslarim boyle dedi, anlayamadim acikcasi" falan diyordu Youtube'da.

Tam da bununla ilgili her zaman yapistirdigim Hosftede'nin kultur endeksini yapistirayim. Bircok halti aciklayabilen bir sey bu.
image.slidesharecdn.com
Burada Turkiye'nin "uncertainty avoidance" dedigi sey birkac konuyu birden kapsiyor. Turkiye'nin puani 100 ustunden 85. Bu konulardan biri de gelecegin garanti altina alinmasi ya da hayatin standart yoluyla ilerlemesi. Yani, bir anlamda ise girdiginde "Emekliligi var mi"nin ilk akla gelen sorulardan olmasi, memur olup is garantisinin saglanmasi, vb. Turkiye girisimci bir ulke degil, girisimci olani seven bir kulturu yok. Son zamanlarda kabugunu kirmaya baslasa da, tam tersine her seyin eskiden olan yollarla yapilmasini ilke edinen bir ulke.

Bir kitabi 2010 civari okudum, yanimda da degil, yazari kimdi hic hatirlamiyorum. Amerika, Ingiltere ve Turkiye karsilastirmasini yapiyordu. Bu iki ulkeden kendi isini kurmak icin okulu birakan insanlarla Turkiye'yi karsilastiriyordu ve diyordu ki "Ingiltere ve Amerika'da kendi isini kurmayip omur boyu baskasinin isinde, firmada calismak belirli bir egitim duzeyi olan insanlar icin cok anlamsiz geliyor. 'Tabii ki kendi isimi kuracagim' mantalitesi var. Turkiye'de biri onu yapmaya kalksa ilk basta annesi 'Evladim, guzelim maasin duzenli yatiyorken neden simdi batip cikacagin belli bile olmayan ise giriyorsun ki' der. Isini kurana kadar o kadar cok hevesi baltalanir ki, isi kuramaz, kursa da yurutmeye mecali kalmaz hale gelir"

Erhan Erkut'un bu konuyla ilgili soyle bir roportaji da var:

Turkiye’de biliyorsunuz veliler geliyor üniversite tanıtımına, çocukları üniversiteye gönderip göndermeme kararını veliler veriyor. Tipik nazik veli reaksiyonu: “Hocam ağzına sağlık, bütün bunlar çok ilginç ama bize daha tipik, bu işler sizin üniversiteden dışarı çıkmayacak mı?” tarzı bir soru hemen hemen her tanıtım toplantısından sonra geliyor. Tabii burada sayın veli nazik oluyor, tercümesi şöyle: ”Ya sen uçuyorsun kardeşim. Sen bunları bırak da bizim Hüsnü Bey’in yanında bir memuriyet bir şeyler var mı hani? Ayda 800-1000 lira maaşa bizim çocuk sonunda kavuşabilecek mi?”

Ayni roportajda o da Hofstede'den bahsetmis.
www.etohum.com

Aslinda isten cok bahsettim ama genel olarak her guya siradisi yaklasim bu sekilde. Ailenin "Ne zaman evleneceksin" sorusundan, "Ben sana yapma demiyorum, hobi olarak yine yap"ina kadar. Ozetle, akillica veya planlica da olsa toplumumuz riski sevmez ve steril bir cevre degilse elini sallasan boyle insanlara degiyor.
  • aychovsky  (22.08.18 19:37:08 ~ 19:40:40) 
Cok var benim cevrede de.
En cok karsilasitigim tepki de "ama nasil yapacaksin ki", "iyi de nasil olacak sen nasil yapacaksin bunu", "ama cok zor nasil yapacaksin" tarzi. Ben senin gibi gerizekali degilim ki beceremeyeyim diyesim geliyor bazen:)
"bu isin bir yolu var, bunu gerceklestirmek icin izlenecek bir yol ve gerekli bilgileri alabilecek neyin nasil olacagini ogrenebilmen icin de su su kaynaklar var, mucize gerekmiyor" turu cevaplar veriyorum artik uzatmadan.

Bu arada @aychovsky'nin ilk ornekte bahsettigi hatirlayamadigi arkadas "kimberly reyhan"
www.youtube.com
  • stavro  (22.08.18 19:39:39 ~ 19:42:59) 
nasıl yaklaştıkları önemli. "o iş olmaz" diyip kestirip atıyorlar mı yoksa "ama o işin şöyle şöyle bir yönü de var, onu nasıl halledeceksin?" mi diyorlar? yaptıkları şey ikincisiyse o kadar kafaya takılacak bir şey değil, hatta ben buna yapıcı eleştiri derim. senin aklına gelmeyen bir dezavantajdan/riskten falan bahsediyor olamazlar mı?

geçenlerde kardeşim de bana gelip bir iş fikri danıştı. saçma geldiği için vazgeçirdim. sonra o da bana hak verdi, şimdi aynı fikrin daha makul bir versiyonunu düşünüyor. ona ama'larla başlayan cümleler kurmasam aynı hafta elindeki tüm parayı saçma bir şeye gömecekti belki de.

danıştığın insanları kendinden düşük/eğitimsiz vs. gördüğün için önyargılı düşünüyor olabilirsin. belki de gerçekten mantıklı şeyler söylüyorlardır.
  • sir gawain  (22.08.18 20:21:57 ~ 20:28:15) 
birakin soylensinler, ne olacak?

insanlar konusur, kimi zaman hic dusunmedigin negatiflikleri sana siralar ki bu oldukca isine yarar ve seni gelistirir. kimi zaman da seni dibe cekmeye calisan konusmalar yaparlar, pes etmeni isterler. o zaman da onlari dinlemeyebilirsin. insanlari dinlemedigin surece bir sikinti yok. dinlersen, onlara benzemeye baslarsin ki bu da, en olumcul noktadir. seni kendi firtinasina sokmustur artik.

konusmanin bi zarari yok. negatif soylenenler hayata negatif taraftan bakarlar, kendileri icin bile. bu onlarin dogalarinda var. onlari degitiremezsin ama bazen kendi faydan icin onlardan yararlanmali, konusmalarina izin vermelisin.
  • Leonardo~Da~Vinci  (23.08.18 01:05:04 ~ 01:06:19) 
[]

makarna üzerine mükemmel sos/baharat?

makarna bana göre dünyanın en güzel yiyeceklerinden. bir tabak güzel makarna yiyebilmek için saatlerce uğraşabilirim. baharat ve sos olmazsa olmaz.

peki sizin bana kullanmamı tavsiye edeceğiniz bir baharat/sos var mı makarna üzerine? en basit baharatlar da dahil aklınıza ne gelirse... teşekkür ederim.


 
köri+krema+karabiber karışımı.


  • nice tnetennba  (10.08.18 15:05:34) 
pesto. sadece pesto. ama çok koyulmayacak. harika oluyor


  • binder dandet  (10.08.18 15:08:06) 
süzme yoğurt ve normal yoğurdu sarımsak +tuz ile karıştırıp makaranın üstüne, onun üstüne tereyağında bol nane ve kırmızı biber.

bazen ikisinin arasına salça sosu yapıyorum mantıdan hiç bir farkı olmuyor :)
  • benaslinda  (10.08.18 15:08:25) 
domatesleri soyuyorsun, incecik olarak doğruyorsun,soğanları da doğruyorsun. sarımsakları ezip beraber tavaya atıyorsun, zeytinyağında onları bi güzel domates kendinden iyice geçene kadar pişiriyorsun.
kıymayı da içine atıyorsun 1 tatlı kaşığı domates salçası ile onlarla içine kekik koyuyorsun mis gibi sos oluyor

  • buiret  (10.08.18 15:09:12) 
mantar, ince uzun doğranmış kırmızı ve yeşil biber, sarımsak, krema


  • aquarium  (10.08.18 15:10:21) 
Kabuklari soyulmus domates,sarimsak,taze feslegen + birazcik da makarnanin suyu. Bir de gecenlerde sunu denemistim cok lezzetli olmustu. youtu.be


  • guzelhava  (10.08.18 15:13:31 ~ 15:17:06) 
taze fesleğen mutlaka kullan.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (10.08.18 15:14:30) 
ben sebze sevdiğim için kabaklı sos yapıyorum. soğanları karamalize oluncaya kadar kavurup julyen kabakları atıyorum sonra dereotu ve sür ya da krema koyup tereyağ ekliyorum.


  • fosforlu cevriye  (10.08.18 15:19:32) 
Soguk sikma az asitli cok iyi bir zeytinyagi, porcini mantari, cok az taze limonsuyu ve bir avuc kadar cok ince kesilmis Italyan maydanozu (ya da cok korpe bildigimiz maydanoz). Maydanoz ve limonsuyu tabii ki tava gormeyecek, en son karistirilacak. Güney Toskana´ya hos geldin.


  • buf-e kür  (10.08.18 15:27:10 ~ 15:28:15) 
Sanırım benim en sevdiğim makarna deniz ürünleriyle yapılıyor. Beyaz etli balıklar, domates, fesleğen, sarımsak, karides, bol tereyağında....


  • SiyamkedisiZorro  (10.08.18 15:56:23) 
kekik, kırmızı toz biber, sarımsak kurusu tozu, çok çok az köri, çok çok çok az karabiber, aşırı az kimyon daha ne olsun.


  • tukenmez adam  (10.08.18 17:06:54) 
Kuru fesleğen ve kuru sarımsak tozu krema çok kolay ve hızlı


  • fasulyek  (10.08.18 17:15:05) 
arrabbiata


  • sutlu nescafe  (10.08.18 17:22:21) 
[]

iyi bakalım/hadi bakalım gibi cümlelere gıcık olur musunuz?

ben oldum olası nefret ediyorum, çocuk eğler gibi. yaşım genç, mesela benden büyüklere filan hevesle bi şeyler anlattığımda, "iyi hadi bakalım" gibi bi karşılık beni benden alıyor.

sizde nasıl bir etki bırakıyor bu kelimeler?


 
Gıcık olmuyorum.


  • Amaranta ursula  (10.08.18 00:55:08) 
biri hadi bakalım deyince çabucak bakıyorum.

iyi bakalım deyince daha dikkatli bakıyorum.

ablam arıyor mesela telefonla, "napıyorsun bakalım" diyor, önce bakıyor sonra söylüyorum.

bir süre sonra dememeye başlıyorlar :)
  • ron dennis  (10.08.18 01:02:19) 
aynen ben de hiç sevmem. her duyduğumda sinir olurum bana söylenmemiş olsa bile. kesinlikle dediğin gibi aşağılayıcı ve umursamaz, sallamaz bir yönü var ve bunu yaparken dürüst değil, samimi değil. bi siktir git dese bu kadar sorun etmem en azından samimi olur.


  • rotten head  (10.08.18 01:16:15) 
Kullanırım, gıcık olmuyorum.

Bi "aynen " "hocu " daha gıcık geliyor bana.
  • damla sakızlı dondurma  (10.08.18 01:21:43) 
Kullanırım, gıcık olmuyorum, hatta çok seviyorum. Hatta kendi planlarımı anlatırken de kullanırım “Ben de bilmiyorum nasıl olacağını, ay hadi bakalım”, “Kodlamaya başladım ama sonuçları almadım, hadi bakalım” diye, bir yandan da elimi de benzer anlamlara gelecek şekilde sallarım.

Bana iyi dilek dilermiş gibi geliyor. “Bir yola başladın, sonu da gelir umarım” gibi ya da “Dediğini anlamadım ama bir yere varır umarım” gibi iyi dilek olarak görüyorum.
  • aychovsky  (10.08.18 01:30:33 ~ 01:35:44) 
Olmuyorum.

O cevaplar biraz ne diyem mahmut mu diyem cevabı. Söyleyecek bir şeyi yok adamın konuşma sırası gelmiş paslıyor işte.

Bazen öyle olmak zorunda oluyor. Ben de kullanıyorum. Böyle ufak tefek her şeye takılırsan kafayı yersin.
  • bos gezenin bos ustasi  (10.08.18 06:25:09) 
tonlama önemli. Sizin yazınızda geçtiğini düşündüğüm tonlama ile örneğin aychovsky'nin tonlamasının aynı olmadığına eminim. O tonlama gıcık eder insanı zaten.


  • SiyamkedisiZorro  (10.08.18 07:54:27) 
Nefret ediyorum ben de. Tamamen sohbeti kesme amaçlı bu


  • rakicandir  (10.08.18 09:29:47) 
[]

mazot kalitesi?

bugüne dek arabama shell'den başka mazot koklatmadım. ucuz olanlarına güvenmiyorum, içine bir şeyler katıyorlardır diye. fakat bakınca Türkiye Petrolleri'nde de gayet ucuz, 50 kuruş kadar. nasıl oluyor bu iş? kalitesiz olma ihtimali var mı sizce?




 
Shell'in setan sayısı diğer akaryakıt firmalarına göre yüksek. Bu da demektir ki; aracınız bir tık daha performanslı çalışır, menzil azalır, dpf daha çabuk dolar, araç daha gürültülü çalışır.

Türkiye'de, standartla belirlenmiş setan sayısına en uygun yakıt satışı yapan Türkiye Petrolleri ve BP'dir.

eksisozluk.com


Edit: Aracınıza katkılı, yani istasyonlardaki 3-5 kuruş daha pahalı olan motorini değil, katkısız motorini, ucuz olanı koyun. Koyduklarını iddia ettikleri katkı bir tankerde 3 lt falan bile değil. hem bir derde derman olmuyor, hem de boşuna 3-5 kuruş da olsa fazla ödemeyin. Ayrıca katkısız yakıt hilesi hurdası olmayan, ham akaryakıttır işte.

Edit 2: Türkiye Petrolleri devletin. Kar amacı gütmediğinden en güvenilir kurum. Oradan TP Ekstra değil, düz motorin alırsanız güzel karınız olur. Araçlarıma 100 bin kmden fazla TP yakıtı kullandım. İkinci depoda motorunuzun nasıl sessizleştiğine ve menzilinizin nasıl arttığına şaşıracaksınız.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (07.08.18 12:56:14 ~ 13:00:44) 
O 50 kuruş farkı mazot kaliteli olduğu için değil, tuvalet daha temiz istasyon daha derli toplu ve hizmetkar olduğu için ve markanın reklam giderleri için ödüyorsun.

Yoksa hepsi akaryakıtı aynı yerden alıyor, kimse kendi yakıtını üretmiyor.

İstasyonda ibnelik yapılacak ve yakıta bir şeyler katılacaksa bunu her markanın bayisi yapabilir.

İstasyon seçin, marka değil +1
  • John Bloor  (07.08.18 13:01:42) 
Evet güvendiğim bir istasyon var özellikle oradan alıyordum. Tpye bugün uğrayacağım..


  • ssiradanbirigibi  (07.08.18 13:57:24) 
Öncelikle istasyon daha önemli yakıttan. Bir istasyonda mazotun ucuz olması ilk anda kötü mazot kalitesini akla getirse de yüksek müşteri sayısı, işlek yerde olan petrol istasyonunun satışı ve reklam giderlerinin az olması petrol istasyonunun daha ucuz mazot satmasına rağmen kâr ettirebilir. özellikle mazot aldığınız istasyona taksici, dolmuşçu geliyorsa korkmayın. Oradan güvenle alın. Aynı zamanda shellden alınca arabanızın yaktığı yakıt ile Türkiye Petrolleri'nden aldığınız yakıt farklı yakıt tüketim değerleri gösterirse dikkat edin. çok fark varsa başka istasyonu deneyin bir de. Ben i20 aracıma aytemiz, Türkiye Petrolleri ve çok az da olsa Milangaz istasyonu haricinde yakıt almadım.
siz markaya değil, istasyona güvenin.

  • ceyhan prensi adana  (07.08.18 21:25:47) 
[]

messi'nin transfermarkt değeri?

neden yükselmiş bu kadar? futboldan uzağım bayadır.

120 M idi, bu sene 180 M olmuş. ronaldo da 100'e düşmüş. tabi yaşlanıyor da arada sadece 2 yaş var..


 
Tamamen sallamasyon olduğu için...


  • Deathrow  (15.07.18 12:48:57) 
Yeni sözleşme yaptığı için olabilir, ayrıca 30 sonrası 2 yaş önemli bir fark.


  • harvey  (15.07.18 12:55:38) 
[]

biraz daha fazla su içmenin cilt üzerinde etkisi

var mı böyle bi etki sizce?




 
Var.


  • angelus  (13.07.18 12:56:44) 
Sanırım var. Su içtiğim zamanlar cildim güzelleşmiyor ama içmediğimde kötüleşiyor.


  • i m cool with that  (13.07.18 12:58:38) 
soru aceleye geldi.

su içmekten kastım günde 1 bardak su içmek ile 6-7 bardak su içmenin cilt üzerindeki etkisi. haftada 1 bardak su içen kişiler tanıyorum ve görünüşleriyle şaşırtıyorlar beni.
  • ssiradanbirigibi  (13.07.18 13:04:04 ~ 13:47:16) 
Vücut sudan oluşuyor, gün içinde de çeşitli yollarla su kaybediyor, sen bu suyu yerine koyarsan hücreler iyileşmeye güzelleşmeye başlıyor; vermezsen fonksiyonlar bozuluyor.


  • angelus  (13.07.18 13:07:30) 
Sicaklardan dolayı günde takribi 3-3.5 lt su içiyorum çay kahve limonata dahil değil buna. Daha az içtiğim gunlerle kiyaslayinca cildim daha çok su içince daha parlak, canlı ve yumuşak oluyor.


  • Amaranta ursula  (13.07.18 13:21:41) 
De gidi @angelus, glikoz ile buluşan mitokondrinin ATP sentezleme sürecinden "hücreler güzelleşiyor"a geçiş yapmış.

Biraz daha fazla "çok fazla" olmadığı sürece etkisi var.
  • pulsartgr  (13.07.18 14:20:41) 
İkide bir tuvalete gitmeye üşendiğim için günde yarım litre içiyorum ortalama. Bazen daha az ya da daha çok. Zayıf sıska bir bünye olduğum için çok etkilemiyor ama yüzdeki yağlanma belli oranda artıyor bence. Ya da psikolojiktir bilmiyorum ama 1 litreyi geçtiğim günlerde kendimi daha dinç ve daha az yağlı hissediyorum :D

Hedefim günde 1.5 - 2 litreye çıkarmak.
  • siyah giyen adam  (13.07.18 14:30:34 ~ 14:31:53) 
farklı dönemlerimdeki kıyaslamalarıma göre daha sağlıklı parlak ve gergin oluyor


  • 9kuyruklukedi  (13.07.18 14:32:56) 
bununla ilgili bir before after resmi vardi. ne kadar dogru bir deneydi bilmiyorum ama cidden fark buyuktu gunde 2-3 litre su icenle 1-2 bardak su icerisinde. google yap bulursun zaten.


  • baldur2  (13.07.18 15:36:21) 
[]

her insana karşı farklı karakterde gibi hissetmek?

her insana farklı mesafede olmaktan bahsetmiyorum. herbir ayrı insanın yanında farklı bir karakterdeymişim gibi hissetmeye başladım. bu hissiyat normal mi sizce?

son 1 yıldır gerçekten hayatımın çukurdan öte dibindeydim ve bazı konularda neyin normal neyin anormal olduğunu anlayamayacak duruma geldim.


 
Bende hep var bu. Sanıyorum bir çok kişide vardır.Çok radikal değişimler değil ama yine de farkediyor. Yalnız değilsin.


  • basubadelmevt  (12.07.18 20:26:37) 
bence bu durumu kişinin dış görünüşü konuşması genel ''hissiyatı'' etkiliyor. normal.

Çogüzel bir kızın yanında kedi gibiyken normal bir kızın yanında aslan kesilmek gibi bişi.

imho.
  • binder dandet  (12.07.18 20:27:24) 
Bende de var bu ve yalnız olmadığımı bilmek beni mutlu etti :)


  • archery  (12.07.18 22:35:26) 
Normalini bilmiyorum ama usengeclikten belki. Kendini ortaya koymak o kadar yorucu geliyor ki gözüne useniyorsun, olabildiğince karşındakine nasıl bir muhatap lazımsa öyle oluveriyorsun.

İkinci ihtimal de
(bkz: kişiyi konuşturan muhatabıdır)
  • dafaisss  (13.07.18 03:16:56) 
"At sahibine gore kisner" guzel bir atasozumuz bu durumda. Burada da sahibimiz ortadaki muhabbet ya da muhabbeti ureten kisi olabilir.

Bazi insanlar bizi hic yoktan neselendirir ya da fazla tatli bir insanin yaninda kisinin de tatli olasi gelir; bazilari karanlik yaniimiza hitap eder, vb. Herkesin yaninda stabil bir durus sergilemek daha degisik bir durum gibi geliyor. Hatta, bazen o “bn” ya da “kendim” dediğim şeyin bazı yönlerini tam olarak ben bile bilmiyorum, daha şekillenmeyen ya da 10 yılda bir bambaşka birine dönüşen bir kısmı var. Daha bugün benzer bir durum oldu. Bir kişi “Ya ne eğlenceliymişsin, niye görüşmedik biz daha önce” derken başka biri “Niye sürekli kendini kasıyorsun, niye öyle” dedi. Aradaki fark, birinin yanında rahat hissediyorum, diğerinin boğazını sıkmamak için aktif çaba göstermem gerekiyor, beraber çalıştığımız ve arkadaş çevremiz ortak olduğu için sabrediyorum. Bir arkadaşımlayken romatik komedi seyretmeyi çok sevşyorum çünkü çok komik yorumluyor izlerken, diğeriyle bilim kurgu seyretmeyi.

Yine de, atiyorum su evladimiz gibi herkesin yaninda her seyden biraz olmak ayri bir konu.
www.youtube.com
  • aychovsky  (13.07.18 07:09:37 ~ 07:22:57) 
Bende hep var bu. Bulunduğum ortama göre konuşamalarım ve hareketim değişiyor. Farklı ses tonları, farklı sözcükler ve farklı mimikler. Bunun sebebi de kafamda ölçüp tartıyorum o an o insanların nasıl birini görmeye ihtiyacı varsa ona göre hareket ediyorum.


  • kablelvuku  (13.07.18 07:43:04) 
[]

arabası olmayan eş-dosta ulaşımda yardım?

bu konuda ne sıklıkla yardım edersiniz? eş dosttan kasıt en yakın arkadaşlar ve aileden bahsetmiyorum bir tık uzak olanı ve bazen daha da uzak olanı. beni şuraya kadar atıversen olur mu gibi, acil olmamak kaydıyla beni bi hastaneye götürüversen gibi..




 
Araba alma imkanı olup da almayanların acil hiçbir şeyi için karışmamaya özen gösteriyorum. Zira ben kendimi zora sokup bu durumları düşünüp araba almışsam, onlar da alıversin bir zahmet.

Ayrıca yardım edeyim derken kendinizi hapiste bulabilirsiniz. Bir kazada siz sağ çıktınız o öldü, al başa bela.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (09.07.18 13:43:50) 
Otobüs metro falan yok mu? Luks için istiyorlarsa hayır.


  • Traveller  (09.07.18 13:52:07) 
"Beni şuraya bırakabilir misin?" ya da "Hafta sonu arabaya ihtiyacım var" diyenleri şimdiye kadar hiç geri çevirmedim. Arabam pahalı bir şey değil. O yüzden veriyorum arabayı. Bugüne kadar da başıma hiç olumsuz bir şey gelmedi neyse ki.


  • himmet dayi  (09.07.18 13:53:52) 
ben yardımcı oluyorum. ancak bunu suistimal etmeye başlarlarsa önce surat yapıyorum, anlamazlarsa bahane buluyorum


  • yemrem  (09.07.18 13:55:15) 
Keyif içinse zor, ancak mecburiyettense veririm gibi geliyor, ya da kendim yardım ederim.

Şuraya atıversen duruma göre değişir. Yağmurlu vs. ise veya gerçekten başka yol yoksa neden olmasın. Bazen taksi daha mantıklı oluyor.
  • burfak  (10.07.18 11:08:24) 
Arada bir olur. Cevremde bunu abartacak yapida kimse de yok zaten. Gerci cevremde boyle bir sey talep edecek yapida kimse yok zaten.

Bir arkadasim var calismiyor. Babasinin dayatmasiyla duzenli olarak butun sulalenin transportation ihtiyacini karsiliyor hayrina. Bokunu cikaracak seviyede yaptiriyorlar bunu hem de. Babasini ariyorlar, o da hemen oglunu ariyor git hemen halanlarin eve, bizim yegenin hastanede kontrolu varmis, onu gotur gel.
Aklim ermiyor sahsen.
  • stavro  (10.07.18 11:33:25) 
özellikle evden al istediği yere bırak yapmam. ama bir yerde karşılaşılmıştır, arabada boş yer vardır güzergah üzerindedir. kim olduğu fark etmeksizin götürürüm. hatta kendim teklif ederim şu tarafa gidiyorum gelen var mı diye. ama çok ters bir yerse gideceği yer merkezi bir yere ya da ulaşım aracına bırakırım. hastaysa hastaneye götürürüm ikiletmem. o an iyi görünüyor olabilir ama rica ediyorsa kendini iyi hissetmediğini düşünürüm.


  • naksidil  (10.07.18 11:38:36) 
[]

platonik konulu film?

platonik sevdalı kişi erkek tarafı olmak kaydıyla :/ var mı tavsiye edebileceğiniz?..




 
Sevmek zamanı
Masumiyet
Eşkıya
Aşkın 500 günü
Umut
Forrest gump
  • Amaranta ursula  (04.07.18 00:03:00) 
500 days of summer


  • allaccess  (04.07.18 00:03:04) 
[]

cereyanda kalmak zararlı mı gerçekten?

? yoksa böyle mi inanılagelmiş




 
rüzgar etrafında oluşturduğun ısı alanını dağıtıyor, vücut bir süre sonra zayıf düşebiliyor bu durumdan.


  • gezegen olan pluton  (03.07.18 19:51:05) 
Vücut en büyük enerjiyi, kendi sıcaklığını sabitlemede kullanıyor, ortalama 1200 kaloriyi falan bunun için harcıyor, cereyanda kaldığında vücut sıcaklığı düşüyor sistem onu sabitlemek için ayı gibi enerji harcamaya başlıyor, ekstra ve hızla harcanan enerji de bir zaman sonra bağışıklık sisteminde negatif kaymaya neden oluyor. Bu yüzden risk. Ondan sonra hastalanıyorsun zaten.


  • angelus  (03.07.18 20:04:48) 
Yillardir basima boyle bir sey gelmedi. Klimayi acip altinda cok yattim. Sicaklamisken 16 derecelik klimanin onune gecmek harika. Yeni evimde klima yok, vantilatoru yatagimin 1 metre uzaginda acip yatiyorum. Terli terli soguk su icmek kadar sevdigim bir sey de yok.


  • Traveller  (03.07.18 20:36:50) 
[]

erken uyumanın sağlığa etkisi?

var mı? 10'da yatıp sabah 5'de kalkmak ile gece 1'de yatıp 8'de kalkmak arasında vücut sağlığı açısından bir fark var mı sizce?




 
Ben 10'da yatıp 5'te kalkınca diğer duruma göre çok daha sağlıklı oluyorum ve dinç hissediyorum.


  • hayirsiz  (13.06.18 08:23:03) 
Var. Bazı hormonlar gece salgilaniyor. Karanlıkta ve aydınlıkta uyumanın bile farkı var


  • kisa  (13.06.18 08:29:04) 
Hayırsız +1

Onun dışında hormonların 23-02 saatleri arasında salgılandığı bilgisi doğru. Onun da faydası oluyordur
  • westblack  (13.06.18 09:04:54) 
Olmaz olur mu? Gece 11'i gecirdikten sonra istedigin kadar uyu, erken uyumanin yerini tutmaz.
Kendimden ornek verirsem ben 2 gun perpese 10 gibi yatarsam zipkin oluyorum ve elim yuzum duzeliyor, ten rengim kendine geliyor, goz bebeklerim parlaklasiyor. Cok dinc oluyorum.
Erken uyudugum gunle gec uyuyup gec kalktigim gunler kendimi cekip fotoflari gostersem hicbir sey anlatmama gerek kalmaz:)
kisa +1
  • stavro  (13.06.18 09:28:43 ~ 09:29:32) 
ben hep 23 ile sabah 5 arası uyuyorum. stresli günlerde bazen düzenim bozuluyor. uykum kaçıyor ama halimden memnunum. etksi var mı bilmem ama kesin vardır yaşıtlarımdan daha genç gösteriririm.


  • çılgındünya  (13.06.18 11:56:03) 
ben geç uyuduğum zaman aşırı halsiz oluyorum.


  • for day to break  (13.06.18 11:58:46) 
hücrelerin yenilenmesini sağlayan şeyler :) neyse adı bilemedim onlar 11 ile gece 2 arası salgılanıyormuş. o saatlerden sonra yatarsan sadece dinlenirsin işte. gündüz uykusu da gece uykusu gibi dinlendirici değil denir. karanlıkta uyumak vücut için daha faydalı diyor isviçreli bilim adamları. :)


  • naksidil  (13.06.18 12:18:34) 
[]

derin devlet konulu dizi

bizim dememizle derin devlet" konulu bir dizi var mı tavsiye edebileceğiniz? house of cards öyle bir dizi mi?




 
homeland olur herhalde


  • neverlose  (30.05.18 20:33:25) 
x files


  • renegade  (30.05.18 20:50:11) 
Kurtlar Vadisi - ilk 97 bölüm


  • siyah giyen adam  (30.05.18 21:59:06) 
evet house of cards sayılabilir.


  • nrn  (30.05.18 22:27:42) 
(bkz: sağır oda)


  • ceyhan prensi adana  (31.05.18 13:07:23) 
[]

türk dizileri yurtdışında popülermiş baya?

avrupa'dan amerika'ya ordan araplara kadar bir türk dizileri furyası var galiba ben öyle anlıyorum, siz ne düşünüyorsunuz?

hani yurtdışında türküm deyince "galatasarayyy :))" gibi bi tepki olurdu ya, artık "asgi menmu" "hürrem" filan gibi tepkiler görmeye başladım, internet aleminde.

hiç dizi izlemediğim için biraz da yabancıyım ama gerçekten alakasız dizilerin karakterlerinin bile youtube'da yabancı dillerde milyonlarca izlenmiş videoları var, hayranları var.

 
Ben de öyle olduğunu yeni öğrendim aslında. Dizilerin instagram sayfalarında yorumlara bakarsan eğer farklı milletlerden bir sürü izleyici olduğunu görebilirsin. Güney amerikadan falan izleyenler var çok garip.


  • sapere aude  (22.05.18 01:54:47) 
Türkler dizi işinde iyiler. Hem çok eski yıllardan gelen bir tecrübe var hem de günümüzdeki oyuncu potansiyeli çok iyi. Daş gibi kadınlar/adamlar oynuyor dizilerde. Çoğunun eğitimi var. Dizilerin önemli bir kısmının Türk edebiyatında ya da gerçek hayatta bir karşılığı var. Böyle olunca izlenebiliyor.


  • dissendium  (22.05.18 01:55:30 ~ 01:56:31) 
normalde guney amerika'da, balkanlarda, ve arap ulkelerinde cok tutmuslardi ama gecenlerde bir ingiliz'in netflix'de buldugu dirilis: ertugrul'a olan bagimliligini anlattigi bir yazidan sonra, her yerde tuttuklari kanaatine vardim.

inews.co.uk
  • common of demons  (22.05.18 01:58:45) 
O kadar yil ABD'de yasadim, bir Amerikali da bana Turk dizisinden soz etmedi. Amerika derken Guney Amerika demek istedin sanirim yoksa Latinler disinda satamaz o diziler.


  • Traveller  (22.05.18 02:26:20) 
balkanlar, rusya tarafi, guney amerika, orta dogu... senden benden iyi biliyorlar.


  • brkylmz  (22.05.18 02:57:54) 
Pwk tv izlemem ve diğer dizilerin akıbetini bilmiyorum ama sanırım Erkan Petekkaya nın oynadığı bir dizi de İsveç kanallarında vardı bir ara, görece popülerdi de sanırım.


  • senolll  (22.05.18 03:25:55) 
Ben yurtdisina kongreye gitmistim, insanlarla tanistikca hep dizileri sordular. Cok sasirmistim. Baya da turkce ogrenmisler. Yanimda Tovbe tovbe, allah allah diyip durdular. Hangi diziyi izledilerse artik..

Sirplar, macarlar, pers, paki, brezilyali, yunan, tunuslu.
Binbir gecenin cok eski oldugunu soyledigimde brezilyali sasirmisti. Sirplar da neden hic ibadet etmek gibi seyler yok dizilerde diye sormustu.

Ama bir yandan da hayatimizi dizilerdeki gibi saniyorlar galiba cunku ben evlenmeyi dusunmuyorum demistim. Ailen mi istemiyor falan gibi tuhaf tuhaf sorular sordular.

Bizim diziler kolay bu yuzden de tuttugunu dusunuyorum. yabanci dizi izlerken dikkatle izliyorum ama bizim dizileri baska is yaparken izlersin.
  • durgunfoton  (22.05.18 03:35:04) 
Bana da dogudaki illeri nasil gezebileceklerini sormuslardi. Sila dizisiydi galiba mardin i merak ediyorlardi..


  • wishmaythşngs  (22.05.18 03:44:39) 
özellikle balkanlarda sıklıkla izleniyorlar, arap ülkeleri zaten öyle. daha çok yaşlılar bayılıyor fakat gençler arasında da yaygın. hiç izlemeyenden bile "babaannem çok seviyor sizin dizileri ya hehehe"yi duyarsınız, bizdeki eski brezilya pembe dizileri gibi denebilir.
karşılaştığım avrupalılar genellikle aşk dizilerinden bahsederken fas'a gittiğimizde herkes memati abdülhey zaza diye karşılamıştı bizi her yerde.

  • tejeve  (22.05.18 04:02:26) 
litvanya'da erasmus yaparken avm de açık olan tvlerde medcezir yayınlanıyordu. yurtta ise litvan gençler devamlı medcezir ile ilgili bana soru soruyorlardı. izlemediğimi söylediğimde şaşırmışlardı. aynı şekilde muhteşem yüzyıl'da çok seviliyordu litvanya'da. sülümanlar hürremler havada uçuşuyordu.


  • amour fou  (22.05.18 04:16:57) 
img2.cdn.netgazete.com

Ayrıca dizi ihracatı ile ciddi bir gelir elde ettiğimiz doğrudur.
  • John Bloor  (22.05.18 09:26:44) 
bundan yaklaşık 5 sene İtalya'da öğrenciyim, international ortamlarda takılıyoruz hep. Kaldığımız yurtta arap kökenli adamlar var Lübnan, Mısır bilmemne adamlara ilk tanışmamızda Türküm demiştim, yemekhane sırasında, kütüphanede bilmem nerde rasladıklarında Kurtlar vadisi aşağı kurtlar vadisi yukarı. Ben de bi bölüm bile izlememiş adamım, pot kırmıyım diye kastıkça kasıyorum, iyi karakterleri biliyoruz medyadan Polat molat, adamlara Kurtlar vadisi izlemedim desem hayal kırıklığından herhalde bi daha yüzüme bakmayıp, selam vermezlerdi:) Bi de Hürrem olayı var ki, ayrı bir tez konusu, Meryem Uzerli manyakları vardı, adamlardan Türk kızı güzellemesi dinleyip duruyoruz


  • freedonia  (22.05.18 10:39:21 ~ 10:40:26) 
Peru'daki "Fatmagül'ün Suçu Ne" furyasını öğrendiğimden beri şaşırmıyorum. Aşkı memnu, hürrem falan neyse de bu ne alaka diyor insan.


  • peggy  (22.05.18 10:59:20) 
Aynen, Yunanistan'da ve Pakistan'da da cok popüler.

Benim anlamadigim Fi gibi Türk dizi tarihinde muhtesem bir dizi yapildi fakat bunu bilen yok. Türk dizilerini seven yabanci arkadaslarim icin Ingilizce altyazilisini aramistim ama bulamamistim zamaninda.
  • chitosan  (22.05.18 11:11:31) 
@chitosan, henüz dışarıya pazarlanmamıştır dizi.


  • John Bloor  (22.05.18 11:23:01) 
saka degil, ciddi anlamda dizi ihrac ediyoruz. cunku hakikaten onem veriyoruz kaliteli is cikarmaya,. e malum tarihimiz de koklu, uzun. sirf tarihi konulu dizi cekilse 200 sene yeter :D
inanmicaksiniz avustralya'da yasayan yunan bir is arkadasim bile turk dizisi izliyor.

  • baldur2  (22.05.18 11:27:04) 
Benim izlenimime gore genelde doguda, ozel olarak Pakistan, Turki Cumhuriyetler ve Ortadoguda populer. Balkanlarda da bilinebiliyor. Onun disinda batida populer diyemem.


  • dunal  (22.05.18 12:18:42) 
Yunanistan'ın güneyinde, kervan geçmez bir geçitten geçerken tepede yemek yiyelim dedik. Nereden muhabbeti geçince Türkiye dedik. Başladı garson kız Türkçe laflar etmeye.

Meğersem Ezel, Muhteşem Yüzyıl filan izliyorlarmış sürekli.
  • burfak  (22.05.18 16:13:42) 
[]

eski güzel günler...

www.youtube.com

l&m videoları izlerken o zamanlar daha mutlu olduğum aklıma geliyor hep.

siz leyla ile mecnun zamanında ne yapar ne ederdiniz? mutlu muydunuz...

 
Daha az düşünecek şeyim vardı. Kafaya takacağım tek şey dersler idi.


  • kablelvuku  (20.05.18 22:18:21) 
Leyla ile Mecnun'a ya da herhangi bir diziye indirgeyemem mutluluğumu ya da mutsuzluğumu ama asıl soru "Leyla ile Mecnun'un ekranlarda olduğu dönemlerde nasıldınız?" ise şöyle cevap verebilirim. Ben de üniversite döneminde şimdiye göre daha çok mutluydum o dönemler. Ama dediğim gibi diziyle ilgisi yok. Severdim ama tapacak ya da hayatımın merkezine alacak derecede değil.


  • m e b  (20.05.18 22:22:48) 
ilk iki sezonunda mutluydum, son sezonda sanırım çok kötü bir yıl geçirdim. dizi bittikten sonra, 2014 sonrası düzeldi gibi hayatım.


  • slhmlr  (21.05.18 00:41:54) 
2. sezon başında inanılmaz mutluydum. Sonra izleyemedim, takip edemedim. O da bitti zaten. Bittiğinden beri de hep biraz eksiğim.


  • a man who walks alone  (21.05.18 05:42:05) 
[]

Çocukken yapılan yüzme sporu

Omuz çatı genişliğine olumlu etki yapar mı?




 
hiç sanmıyorum kendi tecrübelerime göre. bilimsel verilerle gelecek yoksa benim yorumum bu.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (17.05.18 00:08:22) 
2 yaz yapip birakmayacaksa tabii ki. cocuk yasta duzenli yuzmeye baslasin (yaz kış), ergenlik caginda yunan heykeli gibi gozukmeye baslar.


  • robokot  (17.05.18 00:10:56) 
Elbette yapar. Profesyonel yüzücü arkadaşlarımın hepsi geniş omuzlu. Ailelerindeki diğer bireylere nazaran belirgin fark var.


  • old possum  (17.05.18 00:11:31) 
kafam neredeyse omuzlarıma göre küçük kalıyor


  • bir garip melek  (17.05.18 00:16:08) 
kelebek yüzerse yapar, free style ya da kurbağa da etkisi olmaz sanırım. o geniş omuzlu arkadaşlar, yeri geliyor 1 km kelebek yardırıyor.


  • giovanne  (17.05.18 00:17:36) 
tam gelişme çağında 4 sene yüzdüm.
omuzlarım ailedeki herkese göre çok net daha geniş. akla kara gibi.
bilimselliğini bilemem ama gözlemim bu şekil.
  • teritori  (17.05.18 09:44:00) 
[]

yıllar sonra buluşup

yarım kalmış olan bir birlikteliği devam ettirmek ihtimal olarak mümkün mü sizce, bunu yapan birine tanık oldunuz mu... tekrar yollar birleşiyo mu bazen?




 
Evet üniversite 1de ayrıldığım kız arkadaşım ile askerden sonra barıştım, Ağustos ayında evleniyorum.


  • gozu acik sevisen yahudi  (14.05.18 02:16:07) 
Ayrılma sebebi zorunluluklarsa düşük ihtimalle olabilir. Yine de aradan geçen zaman ve insanlar genelde insanı değiştirir.


  • cleric  (14.05.18 09:01:17) 
Evet, cok duydum.


  • kuehles blondes  (14.05.18 09:59:37) 
bazi insanlara yeni bir insani tanimak, her seyi bastan yasamak, sil bastan emek koymak zor geliyo, o yuzden belki bu sefer ayni hatalari yapmayiz, olgunlastik, hatalarimizdan ders aldik hesabi eskileriyle gorusmeye tekrar basliyorlar.

tespit sadece, bir tecrubem yok bunun hakkinda.
  • baldur2  (14.05.18 11:12:06) 
ayrılma nedenleri, olgunluk seviyeleri gibi durumlara bağlı olarak değişir. bazen, aşkı meşki geçip "son çare" diye de bakabiliyor insanlar. :))


  • nice tnetennba  (14.05.18 12:57:47) 
nice tnetennba +1, iş evlenmeye geldiğinde tanıyıp bildiği insanlardan birine "razı olan" çok var.

işe sadece gönül ilişkisi olarak bakarsak benim yapacağım bir şey değil, fevri veya ayran gönüllü bir insan olmadığım için bir ilişkiyi bitirdiysem muhtemelen sonradan fikrimin değişmeyeceğini ön görebiliriz. istisnai olarak şartların el vermediği durumlarda, şartlar sonradan değişmişse olabilir. kısacası nasıl yarım kaldığına bağlı...
  • Bruce  (14.05.18 13:53:33) 
www.youtube.com

şu şarkı durumumu anlatır vaziyette...
  • ssiradanbirigibi  (14.05.18 14:02:03) 
Benim boşandıktan sonra yeniden evlenen çift var tanıdığım.


  • d max  (16.05.18 17:05:59) 
[]

çıplak ayak yürümek

farkında mısınız toprağa, yeryüzüne çıplak vücut ile neredeyse hiç dokunmuyoruz. dünya ile aramızda sürekli kauçuklu plastikli bi şeyler var. aslında doğamız gereği toprak ile temasın çok önemli olduğunu, her gün edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

siz ne düşünürsünüz?

toprak mı var, ağaç mı var, hayvan mı var etrafta derseniz haklısınız bu arada...

 
kesinlikle haklısınız. ben yeşillik vs. gördüğümde arada dikkatli bir şekilde yalın ayak yürüyorum. çocukluğum hep öyle geçti oysa, resmen hasret kalmışım.


  • giovanne  (13.05.18 17:46:13) 
dokunmayı geçtim göremiyoruz bile. 1 - 2 ay oluyor, bir iş yüzünden mevcut takıldığım muhitler haricinde başka bir semtte bulundum, sokaklar, caddeler aşırı geniş, ferah ferah, yahu resmen şarkıda dediği gibi gökyüzü ciğerime doldu (ama olumlu manada tabi).

doğaya ait her türlü unsurla olan fiziksel bağlantımız neredeyse yok, bu konudaki fikirlerine katılıyorum ama ben şahsen toprağa teması falan geçtim kafamı gökyüzüne kaldırıp dolu dolu nefes alayım ona bile razıyım.
  • issiz karga  (13.05.18 17:47:45) 
Ben bir toprak insanı olarak son derece katılıyorum söylediklerinize. Tabii ki yaşadığınız mahallede yürüyebilmek gibi bastığınız toprağı da karış karış bilmeniz gerekebiliyor öyle bir durumda. Çünkü kauçuklu plastiklerle ömrümüz geçtiği için ayak dokularımız vücuda oranla daha sert olsa da taş, diken gibi unsurları da içeren karışık topraklarda yürümeyi kaldıramayacak kadar narin. Nasır tutmamış bir dokunun buna dayanabilmesi çok zor.

Tabii kilometrelerce yolu yalın ayak yürümek değil de ufak bir toprak parçasında günlük işleri hallederken toprağa basmak bir sorun teşkil etmez. Yine de "modern" insan olarak bir şeylerin batmasının yanında bir şeylerin de ısırması korkusu mevcut. Bastığımız yerleri toprak diyerek geçmememiz lazım :)
  • desdenova34  (13.05.18 17:49:10) 
bu arada evet kast ettiğim biraz daha batıcı, yırtıcı zararlı şeylerden arındırılmış nitekim özel alan.

ben kendi bahçemizi kafamda canlandırdığım için temiz toprak düşünerek yazmıştım
  • ssiradanbirigibi  (13.05.18 18:37:39) 
Doğaya dönüş huzurun kaynağı Benim için. Büyükşehirde yaşarken köyün yakın olmasını fırsat bilip her fırsatta köye kaçardık. Baharın gelişiyle bahceyı otlardan temizlemek, tohumları ekmek, can suyunu vermek, toprakla haşır neşir olmak inanılmaz bir rahatlama yoluydu. Şimdi minik bir ilçedeyim, aslında köyden farksız. havaların güzelleşmesini fırsat bilip kendimizi arkadasların dağdaki ekin bahçelerine atıyoruz çoluk çocukla beraber. Bir yandan yeşil diğer yandan akan nehir sesi mutluluğun başka bir formu.


  • poncikkurabiye  (13.05.18 20:09:13) 
ben geçenlerde bir toprak parçası gördüğümde ellerimi sürdüm, yüzüme alnıma sürdüm toprağa bulayıp. bence de ara sıra da olsa toprağa değmek lazım.


  • runagain  (14.05.18 05:36:51) 
Son iki aydır neredeyse nereye dokunsam elektrik çarpıyor beni...


  • bir peynir kutusu kibrit  (14.05.18 08:34:53) 
[]

sağlık muayenesi tecili bozmaz değil mi?

Merhaba. Çocukluğumda geçirmiş olduğum bir hastalığın yönetmeliğe göre askerliğe engel olduğunu öğrendim. Şuanda 2021e kadar tecilliyim. Fakat bu konuda kesin bir bilgiye sahip olmalıyım, askere gidecek miyim gitmeyecek miyim diye...

Şimdi ben yoklama başvurusu yapıp muayeneye girsem, tecil bozulmaz değil mi?


 
bozulur. tecili bozdurmadan muayene olamazsın.


  • kompisko  (11.05.18 06:47:24) 
@kompisko doğru söylemiş. Tecil bozup doktora görünebilirsin ama tahmin ettiğin gibi muaf olmaya sebep bir hastalığın yoksa bir sonraki celbe alıverirler seni. Şu an için Ağustos celbi alımları var. Kesin değilsen normal tecil sürenin bitmesini bekle. ya da Haziran 1'de git doktora, hastalık muaf olmana yetmese bile kasım celbi gelene kadar bir yüksek lisansa kayıt olup yine tecil yaptırabilirsin.


  • yercekimini kendine ceken adam  (11.05.18 09:37:37) 
tecili bozdurmadan muayene olamazsın +1

www.mevzuat.gov.tr adresinden hastalık ve arızalar listesine göz atabilirsin
  • nrmnm  (11.05.18 10:07:31) 
Bu arada ben şuan öğrenciyim ( 2. Sınıf) arkadaşlar bu bir şeyi değiştirir mi? Muayeneye girsem 1 haziranda, tecil bozulmuş olsa ve elverişli dense, okul sonra tekrar tecil yapar mı acaba.. Yönetmeliğe göre net bir şekilde muafım ama gidince "ama canım bak biz evre 3 ve 4'e muaf diyoruz, sen 2sin sen herkesten daha iyi asker olursun alalım hemen seni" filan demelerinden korkuyorum. hastalığım lenfoma'ydı bu arada.


  • ssiradanbirigibi  (11.05.18 11:46:40 ~ 11:54:51) 
Peki bunu neden yapmak istiyorsunuz? Kafanizdan askerlik problemini atmak mi? Zaten tecillisiniz, okul bitince yuksek lisans yapmazsaniz gider ogrenirsiniz.


  • ykyt  (11.05.18 11:56:09) 
sebebi, kendi işimi kurmak istiyorum, okulumu sevmiyorum, ama okulumu bitirmezsem uzun dönem yapmak zorunda kalacağım.

eğer muaf olabileceğim şimdi kesinleşirse, okulumu direkt bırakıp işimi kuracağım...
  • ssiradanbirigibi  (11.05.18 12:00:12) 
senin durumunu birebir tecrube etmis birini kolay kolay bulabilecegini sanmiyorum. askerlik subesine direk niyetini soylesen buraya yazdigin gibi acik acik sana yardimci olma ihtimalleri var, nerede yasiyorsun bilmiyorum ama uskudar askerlik subesindeki gorevli bayanlar hep yardimci oldular bir cok konuda. mesela ben 3 yil bakaya iken gitmistim askere gitmeyecegim simdi okulu bitirmem gerek ne yapayim diye, hic gelmemis gibi gorelim seni okulunu bitir oyle gel simdi basina cok is acilir demislikleri var. her yerde tecrube boyle olur mu bilmiyorum ama sonucta niyetini soylersen birilerine en fazla ugrasamayiz senle derler ogrenci oldugun icin basina bir sey gelmez.

dedigin sey cok mantiksiz degil bence. kaydini sildirmeden mesela dondurup askere gidebiliyorsun sonucta. oyle yapacakmis gibi islemlerini baslatip sonra vazgectim diyebilirsin bence?

gecirdigin hastalikla ilgili sorarsan veya arastirirsan curuk alma ihtimalini daha iyi yargilayabilirsin ayrica gitmeden.

neyse subeye gidip ben okulumu birakmak istiyorum ama uzun donemi riske etmek istemiyorum o yuzden curuk olup olmadigimi ogrenmem gerek. en makul yolu nedir diye sorabilirsin en kotu, kaybedecegin bir sey olmaz bence.
  • robokot  (11.05.18 12:57:12) 
[]

bestesi/ritmi/sample'ı güzel şarkı?

öneriniz var mı?

www.youtube.com

bunun gibi şarkılara bayılıyorum mesela. söz benim için önemli değil. var mı öneriniz?

 
fingathing

youtu.be
  • ben de  (10.05.18 02:37:41) 
Cjay - 52 Bars
www.youtube.com

The d.o.c - It's Funky Enough
www.youtube.com

A Tribe Called Quest - Oh My God
www.youtube.com

A Tribe Called Quest - Lyrics to Go
www.youtube.com

Jay z - Lucifer

Jay z - Hard Knock Life
www.youtube.com

The Avalanches - Frontier Psychiatrist
www.youtube.com

Kanye West - Last Call

East Flatbush Project ‎- Tried By 12
www.youtube.com

Kanye West - Jesus Walks
www.youtube.com

GZA - Shadowboxin
www.youtube.com

jay Z- Gotta Have it

Schoolboy Q -Man of the year
www.youtube.com

Black Hippy - The Recipe
www.youtube.com
  • eazy  (10.05.18 04:07:09) 
  • sir gawain  (10.05.18 12:45:58) 
  • rahip janick  (10.05.18 12:55:25) 
  • ceyhan prensi adana  (10.05.18 19:04:16) 
[]

kan grubuna göre beslenme?

inanıyo musunuz? (linkten kontrol edebilirsiniz kendinizinkini de..)

hep kırmızı mercimek yedikten sonra midem bulanmıştır, susam ve susamdan yapılan tahinden nefret ettim, tavuğu sevememe rağmen o da çoğunlukla midemi bulandırır, nohut kesinlikle en sevmediğim yemek..

en çok sevdiğim şey ise süt ürünleri; başta yoğurt ve beyaz peynir. yedikten sonra dünyanın en mutlu insanı oluyorum (dopamin salgılatıyormuş bunun da etkisi olabilir)

bugün tesadüfen karşıma çıkan B grubu beslenme disiplinine baktığımda tam olarak yazdığım şeyleri karşıladığını fark ettim. tesadüf mü, sizde durumlar nedir?

www.sadehayat.com

 
Açıkçası bana biraz saçma geldi. A kan grubuyum listeye baktım. Hindi ve tavuk eti disinda tüm etler bana zararlıymış. Ne yiyeceğim o zaman? Hadi eti geçtim şunlar benim için elzem şeyler ki hepsi zararlıymış.

Her et (tavuk ve hindi hariç), inek sütü, tereyağı ve herhangi sıvı yağ, patates, pul biber, domates, domates salçası, siyah çay,
mandalina, portakal ve suyu, maden suyu

Sonuç olarak 24 senedir yukarıda zararlı diye geçen şeyleri yiyorum şimdiye kadar bunlardan kaynaklı bir sağlık problemim olmadı.
  • Amaranta ursula  (01.05.18 21:12:06) 
böyle bir durum var zaten testleri de var
örneğin pinner test

ben listeyi kendime çok uygun görmedim ama daha doğrusu bu beni rahasız ediyor dediğim bir liste değil sanırım AB grubu olmam nedeniyle.
  • neo  (01.05.18 21:13:33) 
Tesadüf bence, ben ta kaç sene öncesinin 750 lirasını verip besin intölerans testi yaptırdım ve B grubuyum, besin intölerans testi sonuçları ve bu sitedeki sonuçların alakası yok (gerçi besin intölerans testi de yalan geliyor bana).


  • marla is in my head  (01.05.18 21:37:29) 
Boyle bir sey yok, tamamen uydurma. Inanip inanmama meselesi de degil, bilimsel olarak yanlislanmis bir sey.

academic.oup.com
www.ncbi.nlm.nih.gov
  • evrim halkasi  (01.05.18 21:47:50) 
duyuru ahalisi böyle şeylere pek inanmıyor. birçoğu modern tıp savunucusu. sade hayat grubundan kişilerle konuştum. onlar da modern tıbbı reddediyorlar. söylediklerinin birçoğu aklıma hiç yatmadı. kan grubu beslenmesi de pek alıma yatmıyor. belki çok hasta olunca mecbur dener insan. MEVLAM o günlere koymasın.


  • for day to break  (01.05.18 21:55:52 ~ 21:56:19) 
Ben çok cahilim sanırım ilk kez gördüm ama inanmadım da. Listeye baktım b grubu için faydalı olanlar bakliyat karşılığı yeşil mercimek ama biraz altta zararlı olanlara her mercimek yazmış. Bence onlar da emin değil :))


  • eksi sozlugun tatli insani  (01.05.18 23:17:16) 
[]

Otel yemeklerine güvenilir mi?

Özellikle tatil yerlerindeki, açık büfe tarzı olanlara?

Temiz midir, sağlıklı mıdır gerçekten?


 
Eğer yapabiliyorsanız, o an gözünüzün önünde pişirilen yemeklerden almaya bakın.
Mümkün olmuyorsa, çok fazla sosa bulanmamış yiyecekler tercih edin.
Tamamen kremadan oluşmuş gibi duran tatlılardan uzak durun.
  • quaker  (30.04.18 19:59:31) 
Baskalarinin yemedigi yemekleri koyuyorlar


  • all girls dream  (30.04.18 20:04:39) 
sözlükte @hidrofobik suaygırı'nın sanırım bir entry'si vardı bu konyla ilgili. ben pek güvenmiyorum açıkçası.


  • ruh i tibbiye  (30.04.18 20:13:35) 
Ben geçen gün salata yemek istedim. Yani diğerlerine daha az güvendiğim için. Maalesef iyi yikanmamisti, dişimi kiriyordum. O yüzden çok sağlıklı değil otel yemekleri.


  • westblack  (30.04.18 21:10:10) 
şahit olduklarımı aktarayım kısaca. otel ön bürosunda çalıştığım yıllarda bir çok aşçı gördüm. pişirdiği et, sebze vs düşünce yerden alıp tekrar tabağa koyan, çıplak elle et terbiye eden, burun karıştıran da vardı, saçından kıl düşmemesi için ayna karşısında dikkatlice bone, eşarp bağlayan, sebzeyi meyveyi tahriş olana kadar özenle yıkayan da. her daim en kaliteli işletmeyi aramak lazım.


  • heidi'nin dedesi  (30.04.18 21:13:26) 
Temiz olduğunu hiç sanmıyorum ama umrumda olmuyor açıkçası. Ye gitsin.


  • elorelia  (30.04.18 21:57:14) 
[]

bir ara Creative markası vardı

farkında mısınız artık yok... ne ara kayboldu ortalıklardan acaba?




 
ses kartı üretici olan mı?

de.creative.com
  • susadım çeşmeye varmaz olaydım  (30.04.18 00:16:35 ~ 00:19:15) 
evet kulaklık filan üretiyor, önceden her yerde vardı artık pazar payı çok düştü galiba hiç kimsede göremiyorum


  • ssiradanbirigibi  (30.04.18 00:21:09 ~ 00:21:22) 
mp3 yarışında apple karşısında pes ettiler, yenildiler ve borsada çakıldılar. şu ipod falan creative zen'ler falan.


  • susadım çeşmeye varmaz olaydım  (30.04.18 00:28:49) 
uzaktan kumandalı cd rom driverları unutursak kalbimiz asdasfsad


  • tolgan  (30.04.18 00:31:11) 
Tr'de kulaklıkları hiçbir büyük mağazada bulunmuyordu en son. Ben de 1+1'lerinin hastasıydım. Lisedeyken hayalim 5+1'lerini alabilmekti.


  • taktikmaktikyokbambambam  (30.04.18 00:48:15) 
ses kartı, cd rom, mp3 player, speaker, kulaklık hepsinden kullandım
2+1 speaker ve bluetooth kulaklık kullanıyorum. speaker 12. yılında kulaklık 5. yi bitirdi. uzun vadede çok iyi ürünleri vardı

oyuncu ekipmanı gibi özelleşmiş bir alana kaymaları lazımdı. nokia gibi oldu sonları.
  • angelofdeath  (30.04.18 08:54:11) 
harika kulakiçi kulaklıkları vardı :(


  • caletti  (30.04.18 08:56:20) 
creative bence çizgisinden çıkıp diğer firmaların pazarına göz dikince düşmeye başladı.

mesela hepimizin bildiği soundblaster, masa üstü hoparlör, cd rom, ıvır zıvır üretirken o zamanlar tekeldi, hepimiz kullanıyorduk.

sonra bir ara baktım, profesyonel ses kartları üreten firmalarla yarışmaya başladı, gitti dandik dandik ses kartlarını acayip yüksek fiyatlara çıkarmaya başladı, akıl var mantık var, şimdi sen motu, yamaha, emu , tascam gibi markalarla profesyonel müzik konusunda yarışabilirmisin? yarışamazsın, bunları kullanan adamlar, gidip creative falan almaz. derken ipod çıktı 2007lerde o zamanlar da mp3 player işine girdi, onda da güzel bir darbe yedi, creative zen gibi.

bu ev için ses sistemlerinin boşluğunu da logitech ve diğer büyük markalar doldurunca böyle kaldı.

krn bilgisayarla aynı mezarda yatıyor artık.
  • Photographer  (30.04.18 09:12:50 ~ 09:13:42) 
[]

Turistik bölgelerdeki esnaflar gerçekten ingilizce biliyorlar mı?

Yoksa sadece konuşabiliyormuş gibi mi yapıyorlar? Gramer filan hak mı getire?




 
çoğu bilmiyor ama bazen denk geliyor güzel öğrenmiş bir şekilde. ama geneli a1 seviyesi filandır.


  • cedex  (29.04.18 14:29:48) 
hızlandırılmış ucuz yollu kursları oluyor esnaf tayfasının. kurs dediğim 3-4 haftalık bişey işte. özellikle turistik bölgelerde çok var. çok basit gramer öğretip günlük ingilizceye geçiyorlar. bunlardan birine gitmişti babam ordan biliyorum. ama tabi böyle öğrenmeyip pata küte kelime kelime yapıştıranlar da yoğunlukta.


  • golgi aygıtı  (29.04.18 14:30:58) 
gramer falan hak getire, ama işlerine yetecek kadarlık kısmını gayet kotarıyorlar. hatta şöyle diyeyim o kırık ingilizceleri ile birçok advanced seviyeden daha iyi satış pazarlama yapıyorlar.


  • se se ge  (29.04.18 14:34:54) 
zaten hep aynı şeyleri söylüyorlar. aynı şeyleri konuşuyorlar. farklı şeylerden bahsetmeye başlayınca yes yes deyip geçiştiriyorlar :) bi de pazarlama diye bi şey yok. turist gelmiş halı alacak belli bakar beğenirse fiyatı uygunsa alır. yani almak isterse turist bi şekilde anlaşma işi halloluyor :)


  • ergenpezeveng  (29.04.18 14:41:35) 
Burada ingilizce biliyorum diyenlerden iyi anlar ve konuşurlar bazıları.

Gramer hak getire tabi, kim siker grameri günlük hayatta pardon da.
  • bos gezenin bos ustasi  (29.04.18 15:18:23) 
Biliyorlar ve kızları da ayarlıyorlar. Sonra da o kızların paralarıyla yurt dışana seyehata çıkıyolar.


  • valarmurgulis  (29.04.18 18:01:08) 
[]

Detoks diye bir şey var mı?

Gerçekten de var mı sizce?

Vücut zaten görevini yerine getirmiyor mu, kalıyo mu toksin geriye? kalıyosa gerçekten atabiliyo muyuz dekots denen uygulamalarla?


 
illa vardır da, gerekli mi sorusuna cevap aramak lazım bence. Bunu ben ''fazla hijyen''e benzetiyorum. Marjinal bir faydası yok.


  • mete kudur  (28.04.18 20:36:45) 
Tek detoks su içmek, diğerleri yalan dolan.


  • angelus  (28.04.18 20:49:16) 
Keriz silkeleme +1500


  • 038576  (28.04.18 21:06:51) 
benim detoks lafını duyunca nedense bağırsakları temizlemeyi düşünüyorum hep. lahana kürü falan. kötü yemek yeme alışkanlığı varsa bi süre sağlıklı beslenme gerçekten çok değişik oluyor.


  • aydogank  (28.04.18 21:13:31) 
geçmiş yıllarda yediklerimiz ve gerçekler tarzı bir program vardı, orada bir deney yapıyorlardı, ikiz kadınlardan biri 1 hafta detox ürünleri ile besleniyor diğeri her türlü şeyi yiyordu, sonuçta hafta sonunda ikizlerin kan sonuçları, vücut testleri normal ve benzer çıkmıştı, yani kısaca vücut çoğu şeyi tolere ediyor, tabii bu sorun yok demek değil ancak bir yere kadar, uzun vadede sıkıntılar çıkabilir; yani, bir hafta detox yaptım temizlendim, artık çok temizim, olayı diye bir şey yok; uzun vadeli sağlık için uzun vadeli sağlıklı yaşam gerekiyor.


  • gezegen olan pluton  (28.04.18 21:22:43) 
[]

la casa de papel'e başlamalı mı?

benim için mesela en güzel dizi OZ'dur. Breaking bad'e çok güzel denildi diye başlamıştım, tavukçu karakteri hariç standarttı benim için.

şimdi bu diziye başlarsam sever miyim sizce?


 
eğer izlemiyorsan,better call saul a da şans vermelisin derim.


  • cryzy  (27.04.18 01:17:53) 
bu dizi çok klişelerle ve mantısızlıklarla dolu, iyi bir yabancı dizi izleyici isen samimi gelmez.


  • gezegen olan pluton  (27.04.18 01:29:01) 
hala başlamamış olman büyük bir hata..


  • Tersidüzükilec  (27.04.18 01:33:05) 
sadece kaliteli yapımlar izleyen bir yabancı dizi izleyicisi isen kaliteli geleceğini sanmıyorum. gerçekten çok ortalama. her şeyi abartmaya bayılıyoruz.


  • istenmeyen evlat  (27.04.18 02:21:41) 
başlama. the wire filan izle.


  • henry gale  (27.04.18 02:10:06) 
Aşırı mantıksız yerleri var ve dizi sonuna kadar sürüyor, bunlar öyle bi hale geliyor ki dizi akarken durup nasıl olur ya bu diyorsun. Bunları yakalarsın bi kere o kesin. Eğer canını sıkacaksa hiç başlama ama ben olsam şans verirdim, neden, sürükleyici bi hikayesi var insanı içine çekiyor, bölüm sonlarını güzel ayarlamışlar insanın devam edesi geliyor. Merak ediyor falan ve son olarak müzikleri harika. İzlenmez bi dizi değil yani.


  • freetakilir  (27.04.18 07:37:28) 
baslamana gerek yok beklenti bu kadar yukseltildikten sonra izlenecek bir dizi degil.


  • imnotsureabout  (27.04.18 09:38:03) 
oz izledikten sonra hiçbi dizi güzel gelemez. la casa de papel de aşırı balon bir dizi. bence sizi anca six feet under, the wire gibi kaliteli dramlar paklar.


  • nice tnetennba  (27.04.18 10:33:40) 
oz ile kıyaslanamaz bile. hbo dramalarına devam etmeni tavsiye ederim.


  • argent dawn  (27.04.18 11:11:59) 
etrafındaki herkes izledi ve muhabbetini çevirmek istiyorsan beklenti yukseltmeden ve mantık hatalarını göz ardı ederek keyifli izleniyor.


  • eja  (27.04.18 12:27:48) 
bu dizinin bu kadar popüler olmasına hayret ediyorum. saçmalıklarla dolu bir dizi

çevrende çok muhabbeti dönüyorsa izle, yoksa çok da şart değil
  • abelardo  (27.04.18 12:32:36) 
Başlarsan ne kaybedersin ki ? bi bölüm izlersin seversen devam eder, sevmezsen bırakırsın nedir yani


  • aquarium  (27.04.18 12:33:19) 
benim için gelmiş geçmiş en güzel dizi sopranos'tur. oz gibi karikatürize değil, breaking bad gibi klasik bir hikayeye sahip değil bu dizilere göre daha derin bir senaryoya sahip olduğunu düşünüyorum. sopranos kalitesini yakalayabilmiş bir dizi görmedim henüz.


  • Apocalypse  (27.04.18 13:13:49) 
Çok fazla mantık hatası var ve tempo çok düşük. Sevebileceğini düşünmüyorum.


  • iwasbornonamountainside  (27.04.18 13:41:26) 
[]

Şarjınız ne kadar gidiyor? Telefon tavsiyesi?

Telefonum Lumia 820 windows phone. çok karizmatik çok seviyorum, ama şarjı az gidiyor bu aletin. :s iyisinden batarya da aldım ama biliyorum ki bu telefon başta da böyleydi.

Sizinki whatsapp kullanımı ve arada youtube kullanımı halinde şarjı ne kadar gidiyor?

Ve şarj konusunda mükemmel bir telefon var mı?

 
2 gün gidiyor. Mobil veri ile kullanırsam 1 gün.
Samsung Galaxy S7 edge.

  • lana del rey  (21.04.18 20:52:10) 
ben de lenovo p2 kullanıyorum. 2 gün civarı.


  • false pretension  (21.04.18 20:54:24) 
Note3
Çok kullanirsam yarim gün ama pek işim olmazsa sadece muzik ve whatsapp ile 1 gün. 3 yıllık telefon ve batarya.

  • Amaranta ursula  (21.04.18 20:54:41) 
moto z play.

4g ya da wifi hep açık. 6-8 ekran açık süresi. 2-3 gün.

ben memnunum.

ayrıca android 8'de alıyor.
  • susadım çeşmeye varmaz olaydım  (21.04.18 20:55:04 ~ 20:55:50) 
Benimki normal kullanımda bir gün, nette çok fazla takılmazsam iki gün gidiyor. telefonum leeco pro3 ama türkiye'de yok. şarj konusunda en iyisi de lenovo. p2 gibi birkaç modeli var, onların uzun süre gidiyor. tavsiyem en az 4000 mah'lik bir şey almanız.


  • tabirimekruh  (21.04.18 20:56:50) 
hicbiseyden kısmadan sabah uyanınca sarjdan cıkarıyorum aksam yatana kadar idare ediyor. 6 plus ama pilini yeni degistirdim sayılır.


  • imnotsureabout  (21.04.18 20:59:12) 
iphone x

10-12 saat ekran süresi, beklemede 48-56 saat.
  • washe  (21.04.18 21:15:02) 
lenovo k6 power, 2-3 gün gittiği oluyor bazen


  • sanguine  (21.04.18 21:19:02) 
bu mevzu genelde ekran suresiyle alakalidir. xiaomi mi note 3 kullaniyorum, 8 saat ekran suresi aldim gecen gun. ama mobil haldeyken, gps acikken dusuyor. 8 saat maksimum alinabilecek bi deger normal kullanimda.


  • icim urperiyor  (21.04.18 22:20:21) 
İphone plus modeller bence aşmış durumda. Hayvan gibi kullanıyorum sabah 6 başlangıçlı gece 12de en kötü yuzde 30larda oluyor


  • solenkol  (21.04.18 22:32:59 ~ 22:40:18) 
Huawei mate 10 pro, 2-3gün


  • mavibalık  (22.04.18 00:13:49) 
samsung j7 prime kullanıyorum eğer full kullanırsam bütün gün 1 gün yetiyor elleşmez isem 2-3 günü bulur.

ben aşırı memnunum
  • buiret  (22.04.18 00:35:52) 
xiaomi mi note 3 - 1 aylık cihaz - sabah 7.30'da şarjdan alıyorum,
00.30 civarı %30-40 aralığında oluyor.

Ama kimse Lenovo P2'yi kolay kolay geçemez bence.
5000 mah batarya var alette..
  • mhm  (22.04.18 01:43:04) 
Iphone se. Benim de Wifi ve mobil verim hep açıktır ama tasarruf modunda tutuyorum 2 gün gidiyor. Telefonu çok eline almayan biriyim.


  • olutaklidi  (22.04.18 02:11:02) 
[]

Arabaya Yazılım Attırmak?

Ben bu olayı anlamıyorum, zararlı değil mi bu yazılım atıp hp yükseltme işlemi?

Arabanın beygir gücünün daha yüksek olması gerekseydi ya da sağlıklı bir şekilde sağlanabilseydi zaten öyle üretilmez miydi? on yıllardır araba üreten markalar ve mühendisleri bilmiyor, biz mi biliyoruz yani?

Var mı bunun bir detayı?

 
Üreticiler genele hitap edecek şekilde motor ömrü, motor gücü, yakıt tüketimi gibi parametreler arasındaki dengeyi kuruyorlar.

Bu tarz yazılımlarla kullanıcının tercihine göre motor gücü yükseltilebiliyor, ya da yakıt tüketimi azaltılıyor. Tabi ikisi aynı anda olmuyor :)
  • crown  (20.04.18 14:06:36) 
araç yazılımları standart kullanım için optimize ediliyor.
dersen ki ben sportif kullanıcam, yakıt tüketimi umrumda değil. değerler ona göre ayarlanabilir sanıyorum. abartırsan motor da zarar görür belki.

  • herhaltibiliyoring  (20.04.18 14:11:17 ~ 14:12:16) 
Arac uzun vadede ( 70-80 bin km) zarar goruyor. Parcalar daha cok aşiniyor, kurum oluyor vs.


  • ykyt  (20.04.18 14:11:50) 
Atmosferik araclarda zaten cok artmiyor.
Turbo araclarda turbo basinciyla falan oynayarak yapiyorlar bunu.

Islem sonucu motor omru kisalabilir dogrudur, risklidir ki zaten garanti disi kalir arac.

Onun haricinde emisyon degerleri sapitir. Simsiyah duman atar chipli dizeller. Ureticiler cesitli emisyon kriterlerini saglamak zorunda. Chip Tunning ile emisyon yuzunden dusen performansi alabiliyorsun fakat yakit artiyor tasarruf yalan. Ayrica cevrenin anasini sikiyor arac, Avrupa'da oyle duman atsan polis cevirir salmaz arabayi ama bizde kimse siklemiyor.
  • bos gezenin bos ustasi  (20.04.18 14:12:12) 
crown a ek olarak egzoz emisyon için limit getiren otoriteler var yemişim doğayı diyerek ek güç kazanabiliyosun


  • Sir Anthony Hopkins  (20.04.18 14:12:49 ~ 14:13:38) 
Evet üretici belli standartları sağlamak, çevreye, trafik kurallarına ve aracın kendisine dikkat etmek zorunda o yüzden bazı kısıtlar koyuluyor.

Turboyla oynatıp kaputu suratına patlatan insanların dünyasında bunların hiçbir önemi yok.
  • chicha  (20.04.18 14:58:01) 
riskli işlem bunlar. turbo basıncıyla oynayarak gücü/torku 1.5 katına kadar arttıranlar var. ama bilgisayardaki oc işlemi gibi. her an her şey olabilir. bilgisayardaki durum biraz daha güvende hatta. standart kullanıcılar için mantıklı bir işlem değil. mod işine gönül veriyorsanız artık hobi oluyor, o zaman masrafa da hasara da kayıp olarak bakmazsınız zaten.


  • tukenmez adam  (20.04.18 15:21:46) 
[]

seylan çayı/kaçak çay dedikleri?

çok mu güzel? hiç içmedim. kaçak çay dedikleri seylan çayı dimi?

uygulanan vergi çok yüksekmiş galiba, dün markette 1kg'lik paketi 50 tl'ydi.


 
misafir geldiğinde normal çaya az miktarda karıştırarak içiyoruz. çaya biraz sertlik ve renk katıyor. he tabi sadece kaçak çay demleyip içen de var ama biz alışamadık. öyle tirebolu çayı gibi demleyip de içeyim olmuyor :/


  • MtKrt  (19.04.18 21:00:40) 
Bizim evde kendimi bildim bileli kacak çay demlenir. Ama marketten almayız. Ben alıştım tadına. Başka çaylar kötü geliyor.


  • kablelvuku  (19.04.18 21:41:19) 
hocam güzel demlersen Çaykur'a dönmezsin bir daha öyle diyeyim


  • giovanne  (19.04.18 22:00:42) 
tam kaçak çay tadı vermiyor. esaslı kaçak çay bulursan müptelası olursun. mesela mevlana çayı diye bir çay var 10 numara.


  • caletti  (20.04.18 00:16:39) 
bu çayların şöyle bir özelliği var, yapraklar büyük çekilmiş oluyor.
bizimkiler ise küçük çekilmiş oluyor içinde dal toz vb de bulunuyor.

bu çayları demledikten sonra istediğin zaman ic sorun olmuyor,
bizim çaylar ise çok bekleyince acıyor.

gibi gibi.
  • titiraprap  (20.04.18 00:27:29 ~ 00:29:31) 
[]

kaza/tutanak sonucu/şimdi ne yapmalıyım?

ben henüz ben dosya açtırmadım, karşı taraf haklı olduğunu düşündüğü için erken davranıp benden önce dosya açtırmıştı. ben de haberdar olup sigorta şirketine araç kamerasından çekilmiş videoyu gönderdim ve sonuç olarak kendisi %100 kabahatli bulundu.

şimdi benim de tekrardan dosya filan açtırmam gerekmeyecek değil mi? karşı tarafın sigortasının eksperine aracımı göstereceğim ve tamir edilmesi sağlanacak?


 
Karşı taraf kendini haklı sandığı için senin sigortana başvurmuştur.

Sen karşı tarafın ruhsat ehliyet ve poliçe fotokopileri ve tutanak/fotoğraf ile karşı tarafın sigortasına başvurup eksper isteyeceksin.

Aslında bir özel ya da yetkili servise giderek işlemleri başlatman lazım, eksper seninle muhatap ollmayacak ki gelip aracı tamirhanede görecek.
  • John Bloor  (13.04.18 10:20:03) 
@john bloor

Biliyorum saçma olabilir soru ama ilk kazam olduğu için soruyorum; tutanak ve fotoğrafları da verecek olmam kazanın tekrar değerlendirilecek olması anlamına gelmiyor değil mi?
  • ssiradanbirigibi  (13.04.18 11:16:44) 
Kaza zaten değerlendirildi, kusur oranları açıklandı. Siz kaza tutanağı ile yetkili servise ya da sanayideki ustanıza gidip yaptıracaksınız aracınızı. Önce eksper atanacak, hasarınız tespit edilecek, sonra tamir için onay verilip tamirat başlayacak.
Anlaşmalı yetkili servise giderseniz sizden para vs. talep etmezler yaparlar ve karşı tarafın sigortasından alırlar tutarı.
Anlaşmalı olmayan kendi ustanıza yaptırırsanız, ustanızın belirlediği ve eksperin onayladığı tutar sizin hesabınıza yatar, araç tamir olunca da siz ustanıza verirsiniz.

ek: Sizin açtıracağınız dosya, hasar dosyasıdır, tramerde kazanın tekrar incelenmesiyle ilgisi yok. O iş bitti, karara bağlandı. Merak etmeyin.
  • battal gemalmaz  (13.04.18 11:22:12 ~ 11:25:12) 
[]

doğal diş macunu?

Her gün iki defa eser miktarda da olsa o kimyasalları yutmak zorunda değiliz bence. Bildiğiniz bir diş macunu var mı olabildiğince doğal olsun?




 
Desert Essence.


  • auroraaurora  (08.04.18 13:02:16) 
Paradontax var tadı çamur gibi biraz ama alıştığını söyleyen insanlar da var.

~paradontax'ı kullananlar genellikle normal diş macunlarının gereksiz yapay yapısından dolayı tercih ettiklerini söylüyorlardı, keza sözlükte de öyle bir namı var. Yalnızca spesifik ağız problemlerinde kullanıldığını bilmiyordum ben.
  • hedep  (08.04.18 13:16:04 ~ 23:46:12) 
ne kullanirsaniz kullanin kimyasal olacak.

dis macunu olmadan dis fircalayan insanlar var. karbonatla fircalayabilirsiniz.
  • supergirl  (08.04.18 13:47:36) 
Paradontax dogal dismacunu degil. Ne alakasi var? Eger doktorun tavsiyesi degilse kullanmaniza gerek yok paradontaxi. Bu ve bunun türevi bircok tarif var internette: www.dogalguzellik.net

Ozetle karbonat, hindistancevizi yagi ve esans olarak genelde nane yagi.
  • buf-e kür  (08.04.18 16:11:22) 
splat

yani, sayılır. istediğiniz tam olarak mümkün değil.
  • nice tnetennba  (08.04.18 16:19:31) 
[]

trafik kazası/kim hatalı?

mahalle içindeydik, hafif rampa çıkıyorduk, hızımız 20 filandı, önümdeki araç
ile takip mesafem 3 sn kadardı.

öndeki hafif sağa yanaşıp yavaşladı ve ben de park edeceğini düşünerek solundan -yolun da hafif solundan- aynı hızda geçecekken, yanyana durumda birden direksiyonu sola kırdı ve onun sol ön çamurluğu ile benim sağ ön çamurluk tokuştu. o bana çarptı demeyi tercih ediyorum ben.

kim suçlu?

edit: bu arada eklemeyi unuttum, sağa veya sola kırarken sinyal yakmadı. işin özü aynaya bile bakmadan sola doğru ayrılan yola doğru yöneldi. ben ise ilerden sağa dönecek olduğum için sağ sinyalim açıktı. farlarım da gündüz vakti olmasına rağmen açıktı.


ayrıca araç kamerasından kaza kaydı mevcut..

 
Sağa çekerken sinyal yaktı mı? Sola kırarken sinyal yaktı mı? Peki sen sollarken sinyal yaktın mı?


  • silah taciri  (07.04.18 00:22:34) 
uzman değilim ama suçun çoğunluğu karşıda gibi. sinyalleri kimse ispatlayamaz onun için o yaktı, bu yakmadı şeklinde iddialar değerlendirmeye alınmaz bence.


  • gezegen olan pluton  (07.04.18 00:27:34 ~ 00:28:28) 
sağa veya sola kırarken sinyal yakmadı. işin özü aynaya bile bakmadan sola doğru ayrılan yola doğru yöneldi. ben ise ilerden sağa dönecek olduğum için sağ sinyalim açıktı. farlarım da gündüz vakti olmasına rağmen açıktı.


  • ssiradanbirigibi  (07.04.18 00:28:38) 
Siz sağa dönecekken solda, karşı taraf sola dönecekken sağda imiş. Sinyal gibi şeyleri kendiniz beyan etmediyseniz tutanak tutarken, %50 görünüyor suç oranı. Fakat bulunduğunuz yol(ana yol, sok vs.) Dönülen yolların niteliği(yine tali yol, ana yol gibi) durumu etkileyecektir zira yol hakkı kimde bu şekilde bilemiyoruz.

Geçmiş olsun.
  • kullanıcıadımbuolsun  (07.04.18 00:32:08) 
suc onda bence, sen yolunda giderken o park ettigi yerden cikmaya calisir gibi olmus, sana vurdugu icin hatali olmasi lazim.


  • cooperr  (07.04.18 00:33:59 ~ 00:34:05) 
suç onda da polis çağırdınız mı? nasıl çözdünüz meseleyi?


  • fasko  (07.04.18 00:42:24) 
çarpıyorsan suçlusun bu ülkede.


  • mikahakkinen  (07.04.18 00:51:18) 
@fasko polis çağırmadık, tutanak tutuldu, sürücü görüşleri kısmına sadece olan biten yazıldı. yakında tutanağı teslim edeceğim.


  • ssiradanbirigibi  (07.04.18 01:00:26) 
@sıranbirigibi

ozaman bir sıkıntı çıkacağını sanmam. expertler fotolardan ve yazılanlardan anlıyor zaten önemli olan suçu kabul etmemek.
edit: anlatığın gibiyse zaten %100 suçlu görünüyor. bu durumda senin yapabileceğin hiçbir şey yok çünkü adamın kararsızlığı kazaya sebebiyet vermiş kim olsa senin yaptığını yapardı bu durumda kaza kaçınılmaz oluyor.
  • fasko  (07.04.18 01:07:58 ~ 01:10:42) 
Sen haklisin.


  • imelih  (07.04.18 02:26:11) 
hocam hata diğer araçta ancak şöyle düşünmekte fayda var, trafikte diğer araçları deli olarak görüyoruz. onun ne yapacağını anlamadan araya girdiğiniz için kazadan kaçınamamışsınız. suçlu o ama kendiniz için olacak vakit kaybından dolayı yazıyorum bunu. her zaman diğerlerinin hatasını örtmeye çalışarak araç sürmek gerekiyor. geçmiş olsun.


  • tukenmez adam  (07.04.18 08:41:50) 
"öndeki hafif sağa yanaşıp yavaşladı ve ben de park edeceğini düşünerek"

Yani öndeki araç aslında hala ona ait olan şeritte, sağa ya da sola yanaşırken şeridini terk etmediyse, ve de siz o araca ait olan şeritte acele ederek aracın soluna girdiyseniz sizde de suç var.

Doğru anladıysam hepimizin yaptığı bir hatayı yapmışsınız, öndeki aracın yapmak istediği manevrayı bitirmeden yanından geçip gitmek.
  • John Bloor  (07.04.18 08:55:05) 
Adam hatalı


  • gozu acik sevisen yahudi  (07.04.18 12:14:21) 
direkt suç onda diyen arkadaşları anlayamadım. ikinizde de hata var, öndeki belki yoldaki bir engelden kaçmaya veya yayaya yol vermeye çalışıyor olabilirdi gibi ihtimaller mümkün, duracağını veya döneceğini belirten bir işaret vermemiş sonuçta, birkaç saniye daha bekleyip hareket etseniz kaza ihtimalini bertaraf etmiş olacaktınız. tabii o da sola dönmeye çalışmadan önce aynalarını kontrol edip sinyallerini kullanmalıydı, onun da önemli kusuru var.
bir de ufak bir ihtimal, yolda şerit var mı, varsa nasıl? kesik şeritlerse sollamaya izin verir, düz şerit ise sollama yasağı vardır.
hüküm verecek kadar mevzuata hakim değilim tabii, farklı bir sonuç da çıkabilir, ancak kazaların bir çoğu sabır ve takip mesafesi ile önlenebiliyor.
geçmiş olsun.
  • gkhncnzdgn  (07.04.18 13:38:45) 
---son durum---

arkadaşlar karşı taraf %100 kusurlu bulundu fakat buraya da yazmak istediğim birkaç ayrıntı var, belki birisine faydası olur.

ben arabamı nerede yaptıracağım nasıl olacak filan diye işi biraz yavaştan alırken, karşı taraf dosyayı açtırmış bile ve inceleme o dosya üzerinden devam etmiş. o dosyada ise sadece tutanak ve kazaya ait 1 fotoğraf vardı.

sigorta şirketleri tutanağa göre kusur oranlarında anlaşamayıp, komisyona iletmiş nihai kararı vermeleri için. ben bunları dün bi bakayım tramer neymiş filan diye bakarken fark ettim, MUTABAKATSIZLIK yazıyordu. hemen harekete geçip bu şekilde sağlıksız bir karar verileceğini, elimdeki videonun da işleme konulması gerektiğini ilettim. birçoğu verimsiz 7-8 telefon görüşmesi yaptım.(sigorta şirketleri,tramer)

en son bu sabah sigorta şirketimden mail olarak dönmüşler, hemen bize videoyu ulaştırın, 5 saat içinde ulaştırmazsanız tramer dosyayı karara bağlayıp kapatacak diye.

neyse ki o mail'i görüp hemen videoyu atabildim vaktinde, yarım saat sonrasında tramer'de durum "MUTABAKAT - ŞİRKETLER ARASI MUTABAKAT (SON DURUM)" olarak güncellendi; komisyondan geri çekildi ve karşı taraf %100 kusurlu bulundu.

bir video kaydı işi 20 dakikada çözdü arkadaşlar. araçlarınıza kamera taktırın, yoksa belki %100 ben suçlu bile çıkabilirdim kim bilir? karşı taraf kusurlu benmişim gibi hemen benim sigortama gidip arabasını yaptırmaya çalışmış dosyayı açtırıp... kaza anında da yalan söylüyordu yok ben öyle yapmadım düz gidiyordum diye...
  • ssiradanbirigibi  (11.04.18 15:32:46 ~ 15:34:45) 
artik kamera sart oldu yaa..


  • cooperr  (14.04.18 07:12:14) 
aynen buradan anladığımız kamera taktırılmalı. sizin kamera tampona mı takılıydı? nasıl bir model var sizde? maliyeti ne kadar?


  • tukenmez adam  (15.04.18 17:39:40) 
[]

Pasta/Cila fiyat?

arkadaşlar arabama detaylı bir işlem yaptırmak istiyorum. boyası gerçekten kötü durumda. çok hareli, çizik ve üzeri demir tozları ile kaplı, yani ciddi bir işlem istiyor diyebilirim.

az çok tanıdığım bir yerden fiyat aldım. butik bir yeri var, dedi ki bırakırsın arabayı 3 gün bende kalır ama aldığında şurası da şöyle olsaydı demessin 0 gibi olur. işte farlarından, piano blacklere kadar... fiyat 1100 tl. boyası en üst düzey işlem gerektiriyor dedi.

fiyat evet fazla gibi duruyor ama arabayı kasapların eline de teslim etmek istemiyorum. 300-400'e yaptırıp da ciddi anlamda memnun olan var mı? bu işin ortalama piyasası nedir?

edit: araç skoda superb 2012 / ankara.

 
Arabanın eski kondisyonunu kaybetme ihtimali olan bir işlem amatör ellerde. Kullandıkları makine bile önemli o yüzden bilmediğin yerlerden kaçın. Ucuza kaçma. Makineyi biraz fazla tuttuğunda boya yanıyor ve tekrar boyamaktan başka çare kalmıyor. Benim tavsiyem arabanın fotoğraflarını çek tokyo garage’a bi gönder. Fiyat al whatsapptan. Kendisi bu işte f/p olarak bir numaradır.


  • kompisko  (19.02.18 14:38:23) 
[]

çiğ köftenin kâr marjı fazla değil mi?

düşününce altı üstü birkaç kuruşluk lavaş, salçalanmış bir avuç bulgur ve az yeşillikten ibaret satın aldığımız şey ve bir dürümün maliyetinin maksimum 1 tl olabileceğini düşünüyorum. ama gel gelelim biz buna tam 4 TL veriyoruz?

tamam ben de seviyorum filan ama, ya biz feci kazık mı yiyoruz ne? müşteri de kabullenmiş, halbuki 5 tl'ye güvenilir ve temiz bir yerde, kocaman lahmacun yiyebiliyorsun. ülkecek bu bulgurcuları zengin ettik.

enayi gibi hissediyorum. biz gidip 5 sene eşşek gibi okul okuyup dirsek çürütüyoruz, elalem "lan hiçbi şey olmadı çiköfteci tükanı açarız :))" diye bedavadan zengin oluyor.

gidip her seferinde 15 tl'ye adana yerim, ama o çiğ köfteciye 3 tl kar bırakmam artık. gece gece yine 1 yıl içinde 2 kez araba değiştiren çiğköftecime gidecekken, "lan??" diye bi ışık yandı kafamda. sinirim bozuldu.

siz ne düşünüyorsunuz?

 
Ona bakarsan mercimek çorbası da 5-6 tl en ucuz yerde. Ederini sorsan 1 lira etmez.

Madem kazık yediğini düşünüyorsun, alma kardeşim, kendin yap.

Elbette ortada bir emek var, hatta kabiliyet var nitekim her yerinki güzel olmaz. Normal yani.

Şöyle düşün eğer herkes atıyorum kilosu 20 liraya satıp deli dehşet kar ediyor olsaydı birileri çıkıp 17'ye 16'ya satmaya başlayacaktı. Böyle böyle kar marjı düşecekti sonunda da en az düzeye inecekti rekabetten ötürü.
  • bos gezenin bos ustasi  (07.02.18 01:53:28) 
lahmacunun içinde et var sanki. soğanı basıyorlar kokusu var sadece


  • kveldulv  (07.02.18 02:00:06) 
Etsiz çiğ köfte diye bir şeye zaten ısınamadım hiç bir zaman. içinde ne var Allah bilir. Bence de marjları yüksek ama çoğu bir franchise olarak çalıştıklarından ellerine düşündüğünüz paralar kalmayabilir


  • rosencruz  (07.02.18 02:11:42) 
malzeme masrafini dusunurken stopajmis, iscinin maasiymis falan bunlari da eklesenize. bir de adam hayrina cigkofte satmiyor, elbet kar edecek.


  • kuehles blondes  (07.02.18 02:12:14) 
Evet, fazla ve bir çok yerde kaliteli üretilmiyor.

Sözlükte,
@meşhur olmak isteyen çiğ köfteci var. Onun da fikrini almak lazım :)
  • 1adam  (07.02.18 03:39:28 ~ 03:40:10) 
kira+vergi+eleman masrafı+emek işin içine girince o kadar da çok kazanmıyorlar gibi.


  • golgi aygıtı  (07.02.18 04:14:20) 
Köfte, döner, dürüm daha ucuz Kıbrıs’ta. Cmr diye bir markanın ürettiği berbat bir çiğköfte satılıyor marketlerde ve kendi dükkanlarında. . Onun da dürümü 13 lira. Türkiye’deki oses, tatlıses, elazığ, Adıyaman çiğköftesi bundan bin kat daha kaliteli ve lezzetli. Gerçekten çok abartılı rakamları buldu ülkemizde de şişirildi. Yazın yarım kilosuna 40 tl dedi tekirdağ yolu üstünde biri. Yan tarafındaki kasaptan yarım kilo mangallık et aldım yarı fiyatına.


  • wertyu  (07.02.18 06:26:03 ~ 03.03.18 02:22:19) 
dükkan açıp da senesini doldurmadan topu dikenler işte bu şekilde düşünenler. hep kuruluşlarını ben yaptığım için, kurmadan önce tek tek söylediğim halde "malzeme 1 lira, ben satarım 5 lira, ooh yırttık" diyip seneyi devirmeden kilidi asıyorlar.

malzeme 1 lira ama sırf aylık kiradan, personel masrafından tek bir dürüm başına düşen pay, malzemeden fazla. en ufak dükkana 1000 lira kira versen, 250 de bunun stopajı. asgari ücretli bir personelin maliyeti de 2300 lira bugün. hadi elektriği, suyu, muhasebe ücretini şunu bunu saymayalım, sadece kira ve personel olsun. masrafı da minimumda tuttuk ha. 1000 liraya dükkan mı kaldı?

3500 lira gitti. 1000 tane dürüm satsan dürüm başı 3,5 lira da buradan girdi. etti mi sana maliyet 4,5 lira? şimdi dürüm başına 50 kuruş karla 1000 dürüm sattık, ayda 500 lira kazandık. ayda 500 lira için çabala dur dükkanla.

asgari ücret 1600 lira. bence çiğköftecide işe girmek daha mantıklı.
  • kibritsuyu  (07.02.18 09:02:55 ~ 09:17:39) 
İnsanların maliyet hesabında düz malzeme fiyatını alması, maaş, dükkan kirası, stopaj, vergiler, elektrik su vs... üzerine kar marjını hesaplamaması oldukça güldürüyor beni.

Yine de şu var ki işler düzgün gittiğinde bir işyeri doğal olarak sahibine maaşlı bir insana göre kat kat fazla kazandırmalı. Öteki türlü ekonomi işlemez. Adam batma riski alıyor, kazancı maaşlı eleman gibi garanti değil.
  • cleric  (07.02.18 09:05:05) 
Bi damacana su 10 tele, su allahın suyu, damacanayı da geri veriyoz ben de anlamıyorum.


  • insomnia  (07.02.18 11:49:17) 
[]

ventolin alışkanlık yapıyor mu?

soru başlıktaki gibi.




 
Yapıyor. Gel gelelim bi süre sonra bünye alıştığı için yetmemeye, işe yaramamaya başlıyor.


  • büyük engizisyoncu  (09.12.17 14:24:02) 
Her uzun süreli kullanımlı ilacın yaptığı gibi, evet; Ventolin de alışkanlık yapıyor.


  • cancoskn  (09.12.17 14:46:31) 
[]

sevgiliden ayrılanlar vs eşten ayrılanlar

sevgiliden ayrılanlar daha çok üzülüp buhran içine girerken, eşinden boşananlar daha umursamaz olup boşandım rahatladım gibi davranıyorlar. sebebi nedir?




 
Sevgiliden ayrilik duygusal bir ayrilik.

Evliliklerde ise zaten bosanma asamasina gelene kadar duygusal bir birliktelik kalmiyor. Sadece bir suru hukuki ve maddi surec var, o surecler bitince de rahatlama hissi geliyor.
  • crown  (24.11.17 22:18:05) 
Hangi süreç daha yıpratıcı dersen tabiki boşanma. Bence daha dikkatli gözlemleyin. Boşananlardaki umursamazlık değil, tükenen şeylerin son raddesinde olmak


  • kendi kendine yasayan yavrucak  (24.11.17 23:10:39) 
biri kurum şirket böyle o cinsten bişeyin ilgası ya da iflası gibin.
öteki değil, çünkü sevgililik bir kurum değil.

  • dafaisss  (24.11.17 23:12:51) 
[]

mesajlara cevap vermeyen bazı bi takım çevreler

mesela bi konu hakkında özelden bir soru soruyor eleman, faydalı olsun diye nispeten uzunca cevap veriyosun özenerek, sonrasında bir cevap veya teşekkür filan gelmiyor ya bazen, bigün birine feci söversem haksız mı olurum sizce?


zaten bundan sonra özel mesalara he, yok, var, cık, bok filan diye cevap vereceğim.

 
Bazen unutulabiliyor. Biri bana emlak sorusu sormuştu özelden, silindi, nick'i de hatırlamıyorum. Görürse tekrar yazsın lütfen.


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (16.11.17 19:59:32) 
unutulabiliyor, görülmeyebiliyor. onun dışında, kesinlikle haklısın.


  • runagain  (16.11.17 20:04:08) 
Ben de geç en bir soru sordum msj geldi arkadaşın tavsiyesi çok iyiydi ama o ara giremedim msj uçtu. Aslında cok tesekkur etmek istemiştim. Yani cvp veremeyen de üzülüyor gerçekten gündem yoğunluğundan giriş yapmamak da olabilir safi öküzlük değil her zaman.


  • corcinyo  (16.11.17 20:06:27) 
yazılan şey işime yaramadıysa öyle yapıyorum. nihayetinde uzun uzadıya yazarken bana sormamış oluyo. ha işime yarasa bile, yüzyüze iletişimde de kimseye bir şey için teşekkür borcum varmış gibi hissettiğim olmadı.


  • dafaisss  (16.11.17 20:11:33) 
Bu sitede o tiplerden cok var.cogu ezberimde cölde su lazim olsa vermiyorum o tiplere.bunun en kotu yani gercekten iyiniyetli nazik insanlara yardim etme ya da biseyi anlatma hevesini kaciriyor olmasi.is kurma konusunda yazilar yaziyorum sozlukte.duyuru ve sozlukten bir kac kisinin is kurmasina vesile oldum bu duyuldukca bisuru yazardan msj almaya basladim bana da anlat vs diye.bazilari futboldan bazilari siyasetten konusmayi sever veya becerir
Benim de uzmanlik alanim da bu, keyif aldigim konu da bu.ama sayfalar dolusu adim adim yol haritasi cizip anlattigim adamlardan ya tsk msji bile gelmedi ya bu kadar niye anlatiyorsun cikarin ne diye cevap geldi. Simdi kim hangi niyetle msj atarsa atsin sallamiyorum kafam rahat.

  • a r a m i s  (16.11.17 21:30:23) 
[]

unutamadığınız eski sevgiliniz var mı?

Var mı? Ve erkek mi kadın mı olduğunuzu da yazar mısınız

Yaw çünkü ben unutamıyorum katiyen başka belki daha güzel kızlar da oluyor ama onun hissettirdiğinin 10da 1ini hissettiremiyorlar. Bu kızlara da ayıp oluyor bi yandan. Aldatıyormuş gibi.

Ortaokuldaydım onu ilk tanıdığımda gözümü açtım o, şimdi üzerinden 10 yıl geçti hala o var aklımda. Heralde ömrümün sonuna kadar da unutamayacağım?

 
Yok. Zamanında unutamadığım eski sevgilim, kim olursa olsun gideni aklımdan kazımam gerektiğini öğretmişti.

Gidene kal demem. Aklımdan da silerim. Kimseye eyvallahım yok açıkcası.
  • karsinin aksisi  (13.11.17 03:19:32) 
Yok, erkek


  • gazozailacatmauzmani  (13.11.17 03:55:25) 
var. erkeğim. de cok konuştum ben bu konuyu, sıkıldım. hiç bahsetmeyeyim, fazlasıyla bahsetmiştim birkaç duyuruda.


  • runagain  (13.11.17 03:56:38) 
sevgiliyi 10 yıl boyunca unutamamak bana biraz patolojik vaka gibi geliyor. bunu çok duygusal, bağlanınca asla kopamayan biri olarak söylüyorum.

ilk aşkımı 18 yaşında tanımıştım, 1.5 sene sürdü. takip eden bir yıl boyunca ciddi bir depresyon yaşadım ve hatta intihar girişimim oldu. sonrasında tamamen aklımdan çıkaramasam da onsuz yaşamayı öğrendim. çok nadiren bile olsa rüyama girdiği, sabahımın bok gibi geçtiği olurdu ama belli bir noktadan sonra aklıma gelse bile üzülmemeyi öğrenmiştim. arada bir sevgilim daha oldu ama zaten saçmasapan ve kısa süreli bir ilişkiydi, "aşk" sayabileceğim türden bir şey değildi. normalde prensip gereği aşkımdan gebermediğim sürece sevgili falan olmam, o zaman niye öyle oldu bilmiyorum.

neyse, daha sonraki ilişkim de bu sene başladı ve bitti. yine it gibi aşık oldum. hayatımda ikinci kez. ilkinden daha bile güçlü ve iyiydi. 3 ay oldu depik yiyeli, hala çok özlüyorum.

bu biraz kişinin ne kadar yaşayabildiğiyle ilgili. ilk aşkım terk ettiğinde hayatım olabilecek en kötü haldeydi. ondan bağımsız olarak ben zaten acınası durumdaydım. depresyondan çıkmam bile bir sene sürmüştü. şimdi canım çok daha fazla yanmasına rağmen hayatıma normal bir şekilde devam ediyorum, ara sıra geceleri coşup ağlamak dışında günlük hayatta arkadaşlarım falan mesela hiç fark etmiyorlarmış bile mutsuz olduğumu, birini özlediğimi. gayet iyi duruyorsun diyorlar.

hayatımda asla "çivi çiviyi söker" insanı olmadım. terk edildim diye aşık olmadığım biriyle birlikte olacak, bağlılık hissetmediğim insanlarla zorlama ve aptalca ilişkiler yaşayacak değilim. ben kendi hayatıma odaklanarak ve kendi hayatımı yaşayarak atlatmaya çalışıyorum.

insan 10 senede neler yaşar, ne kadar değişir, neler hisseder... bunca zaman sonra, geçen aralıkta tek bir kadına dokunmamış olsam dahi eski sevgilimi özlemem galiba. güzel şeyler yaşandı ama bitti işte, bunu bir noktadan sonra kabullenmek lazım.

ha ölene kadar unutmam, her zaman aklımın bir ucunda olur ama bunu düşünüp üzülmem. insan aşık olduğu kadınları/adamları zaten unutmaz bence. bu demek değil ki hayatım etkilenmeli, onu düşünüp özlemeliyim. bundan 10 sene sonra güzel bir gençlik anısı olarak nadiren hatırlayacağım, belki en fazla, çok duygusal bir anımda, eğer biriyle birlikte değilsem, "hala birlikte olsak nasıl olurdu?" diye düşünüp beş dakika sonra yine unutacağım birisi olur.

hiçbir zaman "çivi çiviyi söker" düşüncesinde olan bir insan olmadım; terk edildim diye duygusal bağlılık hissetmediğim insanlara koşmayı uzun vadede çok daha sağlıksız buluyorum ama şurası kesin: bir kez daha aşık olduğunda, öncekinin acısı azalıyor. ben eski sevgilime karşı hiçbir şey hissetmediğim halde onu nispeten sık hatırlıyordum. ondan sonra başka biri yoktu çünkü onun yerini alabilecek. sevgili, aşk, sevgi vs. dediklerinde aklımda oluşan imge hep onunla ilişkiliydi, çünkü benim en son sevgilim oydu. daha sonra en son sevgilime aşık oldum. şimdi de ilkinin yerine o geçti.

yani bu sanırım ölene ya da ölünceye dek ayrılınmayacak bir ilişkiye kadar böyle devam edecek. ben buna adapte olmayı, bunu kabullenmeyi seçtim. birlikteyken gerçekten it gibi seviyorum. kopmam, vazgeçmem de çok uzun sürüyor. ama sonuç olarak, bitince de bitiyor işte galiba. hallediyorsun bir şekilde. 10 sene önce ayrılınan bir insanı hala özlemek bence ciddi bir sorun. özlenen kişiyle de alakası olduğunu hiç sanmıyorum, senin hayatında ters giden bir şey olmalı.
  • der meister  (13.11.17 06:08:48) 
Var. Kadınım. Hiç birini unutmam. Hem iyiliklerini hem kötülüklerini hatırlarım. Bir tek sevgilerini hatırlayamam, çünkü hep sonunda sevmediklerini göstermişlerdir.


  • yaren  (13.11.17 06:37:00) 
Yok. Kadınım.

Hiç sevgilim olmayan ama asla unutamadığım biri var ama eğer sayılırsa.
  • ms brownstone  (13.11.17 09:54:36) 
hepsi aklımda ama duygusal değil. arada stalklarım hesaplarını çok mal gelirler bana. bir ikisini de arıyorum ama bulamıyorum.


  • for day to break  (13.11.17 10:24:47) 
Hayır, kadın.


  • elikası  (13.11.17 13:42:37) 
son 3 4 aydır sırayla eski sevgililerimi alakasız yerlerde görüyorum. geçen birini leventte gördüm, bir diğerini dün beşiktaşta, bir diğerini televizyonda... diyeceklerim bu kadar.

edit: eski sevgililerimle görüşüyorum ben.
  • Tears of Devil  (13.11.17 13:48:23 ~ 14:06:33) 
orta ikide vardı bitane. orta birlerden. konuşamıyordum heyecandan. teneffüs ziline bikaç dakka kala kalbim kütlemeye başlardı. çok da başka bi güzelliği vardı bu hatunun neyse zaten ikinci dönemin sonlarıydı. doğum günüm karne gününden bikaç gün önceydi. okul bahçesindeki bankta sol bileğime bir bileklik taktı. hayatımda gördüğüm en güzel kutusundan çıkarıp. o günden sonra bir daha karne günü okulda görüşcektik. servisi kaçırdım. minibüs + koşarak okula gittim. herkes dağılmıştı. çöl gibiydi okul bahçesi. içim kavrulmuştu o an, o gün, o yaz.

unuttum unutmasına da yani o yarım kalmışlık içimi bi garip yapıyor. soradan boş kalıp aradım buldum ekledim mesaj attım. nişanlanmış. şimdi de evlenmiştir heralde.
  • klar  (13.11.17 13:57:48) 
10 yıldır görüşmüyor da değiliz. daha bu sene son kez ayrıldık. o kadar uzun ve saçma bir hikaye ki. anlatıp başınızı şişirmeyeceğim.

ama hikayenin arkasına en güzel şu müzik yakışırdı heralde.

www.youtube.com
  • ssiradanbirigibi  (13.11.17 13:58:48) 
var kadınım
ilk aşkımı unutamadım o da beni unutmadı ama sorunlu bir tip .
sen beni bıraktın gittin diyip duruyor. arada konuşuyoruz mesajlaşıyoruz o izmir'de yaşıyor ben 2000 yılında istanbul'a taşınmıştım iş için.
istanbul'a taşınmamı onu terketmem olarak algılıyor.
aşk şarkısı duyunca aklıma bir tek o geliyor. hiç yanyana gelemedik biz hep uzaktan sevdik birbirimizi
  • devilone  (13.11.17 14:36:26) 
[]

özel numaradan aranıyor musunuz hiç?

beni şu sıra sık sık arayan bi gizli no var. yeni ayrılmış olduğum eski sevgilim midir sizce, yoksa dolandırıcı filan mı? tüm olasılıklar arayanın eski sevgilim olduğunu gösteriyor. (hiçbi şeyin gösterdiği filan yok, ne olur öyle olsun.)

sizi de arıyolar mı?


 
hayır. normal numaradan bile aranmıyorum.


  • blue eyes white dragon  (11.11.17 22:38:19) 
evet aranıyordum fakat geçen hafta kapattım rahatsız olunca.


  • emreorhan  (11.11.17 22:39:06) 
aranmıyorum çünkü gizli numaraların bana ulaşmasını engelledim.


  • halitkin  (11.11.17 22:40:43) 
en son eski sevgilim aramıştı, iki buçuk-üç ay kadar önce. nasıl olduğumu merak etmiş... zaten sırf o arayabilir diye gizli numaralara açık tutuyorum hattımı.


  • runagain  (11.11.17 22:53:51) 
açtığında ne diyor. Eğer açmıyorsan ve rahatsız oluyorsan niye engellemiyorsun?


  • dirsegini yalayabilen cocuk  (11.11.17 23:26:49) 
@dirsegini yalayabilen cocuk

runagain'in söylediği gibi bende de durum.

açtığımda 2-3 saniye sesimi dinleyip kapatıyor...
  • ssiradanbirigibi  (12.11.17 00:26:20) 
Beni kimse aramıyor ama ben gıcık olduğum kişilere eğer benim sesimi tam bilmiyorsa sesimi değiştirerek özel numaradan arıyorum. küfür ediyorum. rahatlıyorum.


  • xdenizx  (12.11.17 00:29:47) 
[]

facebook'taki bildirim çılgınlığı

herhangi bir gönderiye yaptığın yorum sonrası gelen diğer yorumlardan, bir gruptaki yeni gönderilere, doğumgünlerine kadar her şeye bildirim gelmesi çok rahatsız edici değil mi? bildirim manyağı oldum ya.

bildirimleri kapat demekle de olmuyor tek tek uğraşacak değilim sonuçta.


 
çook rahatsız edici.hiçbir bildirim gelmese bile en azından bi tane "bilmem kaç gün önce şunu şunu kaydetmiştin" diye bildirim oluyor hep. -_-


  • olutaklidi  (10.11.17 19:46:41) 
[]

çok aşık olarak evlenenler ...

nasıl bir evlilik hayatı geçiriyorlar? özellikle 6-7 yıl gibi uzun -ve bol kavgalı- sevgililik dönemlerinden sonra olanları... mutlu oluyorlar mı çevrenizden edindiğiniz tecrübelere göre?




 
dediğin gibi evlenip boşanmış birini tanıyorum. ama arada bir mevzu var bana dinlerken tuhaf geldi. kadın kişisinin üniversiteden beridir arkadaş olduğu biri adam var, bizim aşık evli abi kadına evlenmeden önce diyo ki bu herifte bir yanlışlık var sana bakışlarından, bize gidip gelmesinden hoşlanmıyorum. bir müddet kavga edip duruyolar bununla ilgili. neyse sonra sonra mevzu sönümlenmiş, daha yakından tanıdıkça arkadaş gibi olduk falan diyo abimiz o adamla. o arkadaşlığın öyle masum olmadığı yavaş yavaş kendini belli edince ayrılmışlar, ama ayrıntısını anlatmadı, ben de utandım sormaya.

kadın, eşiyle (şimdiki eski) ve üniversiteden arkadaşı olan kişiyle yakın zamanlarda tanışmış. hani ortada kırk yıllık arkadaşını sil benim için gibi bir mevzu da yokmuş.

tuhaf gelen, kadını da anlamadım. hani madem tanışıyolar bana bunu anlatan abiyle değil de o adamla evlenseymiş. bizim abiyi de anlamadım, hem rahatsız eden bişeyler olmuş öyle hissetmiş adamın bakışlarında; hem de sonra sonra muhabbetimiz uydu diye anlatıyo.

garip yani ama bu sorduğun sorunun konusuna göre epey istisna kalır; yani inşallah öyle kalıyodur.
  • dafaisss  (01.11.17 03:22:37) 
Böyle tanıdığım çiftler var geneli gördüğüm kadarı ile memnun. Çok şükür ayrılan yok, standart evlilik işte kişi zaman tatlı kişi zaman acı yanlarını yaşıyorlar herkes gibi


  • gazozailacatmauzmani  (01.11.17 10:39:57) 
Çok aşık olup bol kavgalı bir sevgililik dönemi olmaz - bence. Çok aşık olduğun zaman zaten karşındakinin gözüne batan yanlışını bile göremezsin. Bir de şartlar müsaitse sevgililiğin uzamasına gerek yok, evlenirsin ki onunla.
Anlattığınız tanıma uyan - çok aşık olduğunu sanan insanlar bir süre sonra ayrıldılar. Yorucu çünkü...

  • SiyamkedisiZorro  (01.11.17 10:53:03) 
Benim gördüklerimin evliliği genelde pek mutlu değil. Adamın gözü dışarı kayabiliyor, normalde hiç o tarz bir insan değilken, çapkın değilken, gözü sevgilisinden başkasını görmezken, evlenince bi merak uyanıyor. ''keşke seni daha önce tanısaydım, mesela 7 sene önce'' falan diyebiliyor başka kadınlara.
Ya da ''senelerdir onu gördüm onu bildim, kardeş gibi hissediyorum sanki cinsiyetsiz gibi, tüm acımı sevincimi ona anlatmak istiyorum ama karşı cins gibi gelmiyor artık'' diyenler de var.

Bi de uzun süre sevgili olup cinsellik için evliliği bekleyenler birden boşanabiliyolar, böyle bi örnek de var 5 sene sevgili olup 4 ayda boşanan.
  • megalomaniac  (01.11.17 11:06:17) 
123   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.