[]

marmara iktisat/işletme vs istanbu üni iktisat/işletme

bu okullardan hangisi sizce? fark var mı çok? bir de odtü iktisat için 1 yıl daha sınava girilir mi yoksa bu yazılıp geçilmeli mi?

not : duyuru 2 defa silindi. 2. seferki gerekçe "tercih yardımlaşması için ana duyuru var." duyuruda şu an birçok benzer duyuru var. burada insanların genel düşüncelerini merak ediyorum. düşüncelerini bu başlık altına yazabilirler diye açıyorum. yardımlaşma duyurusu bu amaç için kullanılamaz. o kadar fazla duyuru varken bunu tekrar silerlerse silmelerinde bir kasıt ararım. diğer duyurulardan ne farkı var?


 
tam anlamadım hocam. ne demek istedin?


  • nick bulamadim  (11.08.18 18:43:14) 
%50 burslu bilkent yazmış.


  • biravekahve  (11.08.18 18:46:14) 
odtü için bir yıl kalınır tabi ki.. piyasayı bilen insanlar mutlaka daha iyi cevaplar verir ama linkedin'i açıp bak mesela, şu an mezunları ne is yapıyor? bu ikisine bi de odtu'ye bak, odtu mezunları şu an uluslararası şirketlerde üst pozisyonlarda çalışan çok fazla mezuna sahipken bu iki okul daha siradan mezunlara sahip.. bir yil seni daha üst düzey bi işe çıkaracaksa tabi ki feda edilir.. ki ea da 14bin odtu, bu sene 35 mat yapan sayısalcı bile 6-7 bine girmiş sıfır edebiyat ile. yani sıralama yapmak da zor değilken ben olsam bir yılımı daha feda ederim.


  • mehmed resad  (11.08.18 18:51:23) 
fark var çok. eğitim açısından hocalar vs çok tanımıyorum ama ist üni nin geleneği filan sağlamdır. ayrıca ortamı çok çok daha iyi. veznecilere gittiysen, bütün tarihi eserlerin içinde bir kampüs, çok tanıdığım var ve yıllardır gidip gelirim oralara.

odtü'den emin değilim, boğaziçi iktisat desen belki. bunun yerine kendimi geliştireceğim ikinci bir dil öğrenceğim vs dersen sene kaybetmeyebilirsin, veya girersin üni ye sınava da tekrar girersin. bölümler tam ingilizce mi?
  • bananastand  (11.08.18 18:54:39) 
@bananastand hayır türkçe bölümlere girmek istiyorum. hazırlık okumak istemiyorum zaten geç başlayacağım için. ingilizceyi 1-1.5 yıl içinde rahat hallederim. zaten yeni mezun olmuş olsam direkt seneye tekrar girerdim.

bir de şu alternatif var tabii. bu yıl başlarım seneye tekrar sınava girerim. odtü olursa oraya geçerim. ancak puanım kırılarak hesaplanacak. bir de odtü'ye geçince bu okullardaki dersleri saymama ihtimalleri var.
  • nick bulamadim  (11.08.18 19:02:53) 
Ben iki okulun da İngilizce olan kısımlarını seç demek için geldim. Türkçe okuyacaksan hiç okuma bence bu bölümleri. Bölümü İngilizce okumakla sonradan İngilizce öğrenmek farklı şeyler. Odtü için 1 yıl beklemeye değmez, bu iki üniversitenin de bu bölümleri gayet iyidir ama İngilizce olanlarını yaz.


  • dougsampson  (11.08.18 19:25:39) 
@doug yıl kaybetmemem lazım. ingilizcem hiç yok değil ama bölüme başlayacak kadar değil. 2019 yazına kadar yeterli seviyeye getirebilirim. hatta aklımda tekrar sınava girip o şekilde ingilizce bölümüne geçmek var. dersleri sayarlar umarım. fark olur mu çok? türkçe okuyup toefl'dan 100 ve üzeri alacak seviyede olmak mesela aynı kapıya çıkmaz mı?


  • nick bulamadim  (11.08.18 19:32:32 ~ 19:39:24) 
millet öyle bir konuşuyor ki sanki ingilizce bölüm bitiren herkes ana dili gibi ingilizce öğreniyor. okurken öğrenebilirsin ingilizce'yi.


  • nothing in my way  (11.08.18 19:37:48) 
türkçe okuma. hiçbir işe yaramaz. binlerce işsizin arasına katılırsın.


  • caletti  (11.08.18 20:44:26) 
Konuya yıl kaybetmek olarak bakma, 1 yılda çok iyi hale getirirsin İngilizceni. Ayrıca bölümü İngilizce okuduğunda teknik terimleri, iktisat literatürünü orjinalinden öğreniyorsun çünkü ders kitaplar Amerika’da işlenen ders kitaplarıyla aynı. Bambaşka bir seviye katıyor sana. Artık ekonomiyi, işletmeyi, finansı Türkçe bilen insan bir işe yaramıyor demedi deme. Dolambaçlı yollara girmeye de gerek yok. Direkt yaz İngilizce bölümü güzel güzel oku.


  • dougsampson  (11.08.18 20:46:55) 
şu an baya yıl kaybım var. 1 yıl bile önemli benim için. şu an ingilizcem yok değil ama dersleri anlayamam. toefl'dan 100 almış biri için türkçe ya da ingilizce bir bölümde okumasının farkı var mı?

bir de seneye direkt ingilizce bölüme geçsem ilk yılın derslerini sayarlar mı?
  • nick bulamadim  (11.08.18 20:54:13) 
yok ingilizceyi halledicem. ama yeterli ingilizcesi olan biri için bölümün ingilizce ya da türkçe olması farkeder mi? bir de 2. sınıfa kadar ingilizceyi hallederim. o durumda istanbul üniversitesi'nde mesela 1. sınıfın türkçe derslerini saydırabilir miyim?


  • nick bulamadim  (11.08.18 21:08:58) 
Hocam anlamiyor musun 3 kere ayni seyi yazdik. Bolumu Ingilizce olunca Ingilizce ogrenmiyorsun, bu bilim dalini, orjinal terminolojisi uzerinden ogreniyorsun. Yani ekonomiyi Ingilizce ogreniyorsun. Turkce iktisatta arz, talep, verimlilik vs. ogrenirken Ingilizce Iktsat bolumunde supply, demand, efficiency... diye ogreniyorsun. Yeni terimler ogrenip ezberledikce Ingilizcen de gelisiyor tabi.

Ders kitaplari da Ingilizce oldugu icin bolca reading yapmis oluyorsun. Hocayi Ingilizce dinledigin icin listening yapmis oluyorsun vs. vs.

Yine soracak misin toefli'im 100 yine de farkeder mi diye?
  • dougsampson  (11.08.18 21:57:02) 
[]

dokuz eylül

üniversitesi tanıtım günleri var mıdır? bulamadım bir şey. özellikle hukuk fakültesine gitmek istiyorum. gezebilir miyim?




 
Üniversitenin genel sekreterliğini aramanı öneririm


  • rakicandir  (08.08.18 09:47:47) 
9-10 ağustosta desem fuaye alanında. Desem (dokuz Eylül sürekli eğitim merkezi) Alsancak'ta bu arada.


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (08.08.18 10:19:47) 
boğaziçi, odtü falan okullarında sunum falan yapıyorlardı. her okul öyle yapmıyor sanırım. baya faydalı oluyordu öyle. aslında daha çok okula gidip ortamı görmek istiyorum.


  • nick bulamadim  (08.08.18 10:22:19) 
bina yeni , büyük ama kampüsü hiç görmediysen bi git gör tabi ortamı.


  • aquarium  (08.08.18 10:32:48) 
alırlar değil mi?


  • nick bulamadim  (08.08.18 12:28:21) 
@nick bulamadim; alırlar, sıkıntı olmaz. Zaten tercih dönemi olduğu için aday öğrencilere açıktır.


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (08.08.18 13:06:04) 
[]

bilkent ünivesitesi

okulun puanlarına baktım ben çoğu puanı yüksek sanıyordum. bazı şirketler boun-bilkent-sabancı-koç dışındakileri almıyor sanırım. ama yıldız teknik endüstri mühendisliği 26.000''den öğrenci alırken bilkent endüstri mühendisliği'nin ücretli sıralaması 43.000.

yıldız teknik iktisat en son 52.800'den öğrenci almış bilkent iktisat %50 burslu 61.500'den öğrenci almış. ücretli ise 150.000'lere kadar gidiyor. sadece 120 kişilik bölümde 20 kişi olan burslu öğrenciler ilk 4.000 içinde. buna rağmen neden bazı yerlerde mesela ytü mezunu değil de bilkent mezunu tercih ediliyor?


 
Eğitim kalitesi, imkanlar ve İngilizce.

Bu sebeple puanlardan bağımsız olarak Yıldız Teknik, Hacettepe, Marmara, İTÜ vb mezunları uluslararası firma başvurularında direkt elenebiliyorlar.
  • crown  (07.08.18 12:09:42) 
Egitim kalitesi iyi cünkü.
Daha düsük puanla alinan ögrencileri bile iyi yetistirebiliyorlar.

Ingilizcesi de iyi. Ögrenip kendini gelistirmek isteyene her türlü imkani sagliyor.
  • chitosan  (07.08.18 12:14:09) 
Bilkent kurtarılmış bölge gibi bir şey. Ortam falan her şey çok farklı. İmkanın varsa düşünme oku. Baka duyuruyu okumadım bile ben. Başlığı gördüm bunu yazmaya geldim.


  • kablelvuku  (07.08.18 12:16:37) 
fark olabilir ama bence bu burslular için. üniversite sınavı tabii ki her şeyi ölçmüyor ama ölçtüğü bazı şeyler de var.

iktisat mesela. yıldız teknik'teki öğrenci 50 bin olmuşken bilkent'teki 100.000 olmuş olabilir. ytü'deki bilkent'linin yaptığı neyi yapamaz? dil konusu da bir toefl puanıyla ölçülebilir. bankalar toefl puanı istiyor mesela.
  • nick bulamadim  (07.08.18 12:19:20) 
yurtdışında mit stanford berkeley bitiren doktoralılar bilkente dönüyor. örneğin bilkent elektronik hocalarında bir tane belki türkiyede doktora bitirmiş adam görebilirsin ikinciyi göremezsin. ytü’ye üşendim bakmadım ama eminim durum böyle değildir.

sadece ingilizce değil konu, eğitim kalitesi, ortam, düşünce yapısı.
  • cedex  (07.08.18 12:48:55) 
tabii ki hocalar önemli ama öğrencinin ne aldığı da önemli. boğaziçi vs. kabul öğrenciler de iyi hocalar da. ancak sıralamada 4.000 olan öğrenciyle 100.000-150.000 olan öğrencinin aldığı aynı değildir bilkent'te bence. ytü mezununa hiç şans vermezken direkt herhangi bir bilkent mezunuyla görüşebiliyor o zaman şirket.


  • nick bulamadim  (07.08.18 12:54:18) 
Üniversiteye giriş sınavlarındaki sıralamalara çok takılıyorsunuz bence. Benim Bilkent'te okuduğum sene o kadar derece yapmış kişi arasından EEE bölümünün birincisi burssuz okuyan bir arkadaşımızdı.

Tabiki Türkiye imkanları sebebiyle çoğu kişinin çocuğunu özel üniversitelere göndermesi mümkün olmadığından puanlarının düşük olması normaldir.
  • synthetic a priori  (07.08.18 14:53:24) 
üniversite sınavı birçok şeyi ölçmüyor ama 50k sıralamadaki biriyle 100.000 arasında çok var. bazı şirketlerin yaklaşımlarını biliyorum. bir ytü, marmara mezunun cv'sine bile bakmıyor. boğaziçi vs marmara dersen direkt boğaziçi derim ben de. arada ciddi fark var. ancak bilkent'in burssuz mezunuyla ytü arasında fark yok bence. hatta ytü daha iyi durumda. sorun dilse toefl'la bu halledilebilir. daha önce bu kadar fark olduğunu bilmiyordum bu baya rahatsız etti beni. ya da ortalama bir bilkent'linin yapıp da sağlam bir ytü mezunun yapamayacağı şey yok bence. ama yaklaşımlar farklı.


  • nick bulamadim  (07.08.18 15:27:04) 
[]

tercih sorusu

bu yıl tercih yapıp istanbul üni/marmara üni - iktisat veya işletme ya da 1 yıl daha sınava girip hukuk. hangisi sizce daha iyi? bir de istanbul üniversi'nde 4 tane işletme(iktisat fakültesi, işletme fakültesi, siyasal bilgiler, ingilizce işletme) ve 2 tane iktisat var. neden böyle? ve hangisini önerirsiniz?




 
bunlar tekrar sinava girmene gerek olmayacak kadar iyi bolumler.
Ama senin tercihin onemli, ozellikle hukuk istiyorsan, onunla mutlu olacaksan, tekrar gir.

  • ebabil curnatasi  (06.08.18 12:47:21) 
bu okullar ve bölümler iyi mi gerçekten? ben iktisat nasıl olsa diye çok ciddiye almamıştım. okulları da gezmedim daha. iktisat okuncaksa boğaziçi altının işi zor diye bakıyordum.


  • nick bulamadim  (06.08.18 12:52:10) 
Bu işler kişinin kendisinde biter biraz. Gerçekten kararlı, öngörü sahibi ve çalışkan olduktan sonra bunların pek önemi yok, her türlü yolunu bulursun. İyi bölüm kötü bölüm diye bir şey yok yani eğer yukarda saydığım özelliklere sahipsen.


  • fırt  (06.08.18 13:11:01) 
Okul önemli ama okulu nasıl okuduğun bitirdiğin de önemli. Boğaziçi mezunu sevdiğim elemanlarım olduğu kadar hayatla bağlantısını sadece title üzerine kurmuş, elinden doğru dürüst iş gelmeyen (yine Boğaziçi mezunu) elemanlarım da oldu. Ama ebabil'in de dediği gibi yabancı dildeki bir (ingilizce / Fransızca/ Almanca) iktisat/işletme/kamu yönetimi bölümü senin tekrardan sınava girmeye ihtiyacın olmayacak bir kapı açar kariyer olarak. İlla hukuk istiyorsan başka tabii..


  • SiyamkedisiZorro  (06.08.18 13:12:44) 
bekleme hukuk için


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (06.08.18 13:28:15) 
hukuku ne yalan söyleyim pek istemiyorum. bir adı var diye etkiliyor. yoksa desler sıkıcı bence. iktisat öyle değil ama. onun dışında avukatlık vs. beni heyecanlandırmıyor. ama iktisat endişelendiriyor. istanbul üniversitesi'nde sadece bir bölümünde 240 kontenjan var. boğaziçi vs. olsa okulun adı birçok kapı açar sanki. bu yüzden daha başka bir okulda iktisat yazmayı düşünmüyordum. gerçi istanbul da eski bir okul. ama ağırlığı odtü vs. kadar değil sanırım.

bir de ingilizcem şu an için ingilizce eğitim almaya yeterli değil. o yüzden direkt türçe bir bölüm yazayım diyorum. vaktimin ciddi bir kısmını ingilizceye ayırıyorum. kendimi de denemek için seneye toefl'a giricem ve 1-2 yıl içinde 80-100 alabilecek seviyeye gelmek istiyorum. sadece okuldan dolayı değil öğrenmek de istiyorum. bu durumda bölümü ingilizce okumakla okumamak arasında fark var mıdır? ingilizce okursam 1 yıl kaybedicem. amacım yıl kaybetmemek.
  • nick bulamadim  (06.08.18 14:10:42) 
marmara işletme mezunuyum. iş tamamen sende bitiyor. 1 yıldır işsiz gezen arkadaşım da var. mezun olmadan önce büyük şirketlerden teklif alan, nerde çalışacağı için aralarından seçim yapan arkadaşım da var. çok kaliteli hocalar da var çok leş hocalar da...


  • canercuxy  (06.08.18 14:58:04) 
@canercuxy ingilizce veya türkçe okumanın farkı oluyor mu yeteri derecede ingilizce bilen biri için? ben yıl kaybetmemek için türkçe okumak istiyorum. 1-1.5 yıl içinde ingilizceyi hallederim. ancak 2 ay sonra ingilizce eğitim alacak kadar yeterli değil. hazırlık okumak da istemiyorum. ya da 1 yıl türkçe okusam 2. sınıftan sonra ingilizce bölüme geçsem direkt 2'den mi başlatırlar yoksa dil farkı olduğu için 1. sınıftan mı başlarım?


  • nick bulamadim  (06.08.18 15:11:42) 
türkiyenin en kötü okullarından birinden, yaklaşık 10 sene önce, altımcı yılımda mezun oldum (işletme, ikinci öğretim :) ).

şimdi çalıştığım sektörün en iyi firmalarından birinde yönetici olarak çalışıyorum.

bunu kendimi övmek için değil, iş sende bitiyor onu demek için yazıyorum.

kaldı ki marmara/istanbul işletme/iktisat bence gayet iyi okullar.
  • teritori  (06.08.18 15:24:00) 
[]

tenis dünya sıralaması

bu neye göre belirleniyor? ortalama mı alınıyor? puan azalabilyor mu? mesela şu an kadınlar sıralamasına 1. sırada simona halep varmış. puanı 7,571. venus williams daha aşağıda. simona venus williams'ın 20 yılda yaptığı puandan daha fazlasını daha kısa sürede mi yapmış? yoksa maç kaybedince falan venus'ün puanı düşmüş mü?




 
Son bir yılda oynanan turnuvalardan alınan puanlarla hesaplanıyor. Ayrıntılı bilgi en.m.wikipedia.org


  • austra  (04.08.18 16:43:04) 
  • ihanet kac kisilik  (04.08.18 16:45:16) 
[]

imar affı

bu genel olarak ne kadara mal olur? bunun belediyeye ödenen harcı ne kadar? mimar 1000 lira alıyormuş bizim ev için. ama belediyeye ödenen para için daire başı 3-4 bin lira diye duydum. ama internette baktım 5-10 lira falan metrekaresi sanırım. hangisi doğru?




 
Mimara ve belediyeye para vermenize gerek yok. Onlar tamamen bunu fırsata çevirip para kazanmak için yapılan oyunlar. Hatta belediyeye diye sizden alınan para da onların cebine gidiyor. Bazı belediyelerin, alınan kayıt belgelerini getirin, biz de sisteme kayıt edelim dediklerini duydum. Başka şey değil.

Ne kadar para ödeyeceğinizi, resmi sitesindeki kitapçığı indirerek öğrenebilirsiniz.

Paranızı kaptırmayın.
  • malheiros  (20.07.18 17:36:43) 
asagidaki klavuzda nasil basvuru yapacaginizi yazmis. e-devlet'e girerek klavuzda belirtilen yonteme gore basvuru formunuzu doldurun.

klavuz: webdosya.csb.gov.tr

daha fazla bilgi icin su siteyi ziyaret et: imarbarisi.csb.gov.tr
  • tomcruise  (20.07.18 17:45:09) 
şu sıralar tam da onu araştırıyorum.

ilk edindiğim bilgilere göre %3 karşılığında yapılabiliyor. yani arsa ya da konut rayiç bedelinin %3'ü kadarını ceza olarak ödüyorsunuz. daha sonra yapıyı son hali ile yeniden proje çizimi ile tasdik ettiriyorsunuz.
  • eeb  (20.07.18 17:47:17) 
@malheiros mimara para ödemek gerekmiyor mu? planını çizmeyecek mi evin? ölçü almaya geldiler. belediyeye de ödemeye gerek yok?

@eeb %3 neyin oranı? evin değeri mi? ev 300 binse 9 bin lira mı ödenecek?

bir de bunu yaptırmazsak ne oluyor? 30 yıldır ev bu halde. bir de değeri artacak deniyor. nasıl değeri artacak? zaten evi satmayı düşünmüyoruz. bu aralar maddi olarak zorlayabilir o yüzden belki daha sonra yaptırmak daha iyi olabilir diye düşünüyorum.
  • nick bulamadim  (20.07.18 18:01:51) 
yapı izin belgesi verecekler bu işlem sonucunda. o olmadan satış olamayacak diye duydum. incelemeye şimdiye kadar gelmemiş olabilirler ama tekrar gelmeyecekler anlamına gelmez. gelirse hem fazla ceza ödersiniz hem de plana uygun olmayan şeyleri yıkabilirler dediler.


  • sutlu nescafe  (20.07.18 18:27:22) 
Kılavuzdaki 12 maddeyi okursanız, plan falan istenmediğini görürsünüz. Zaten tamamen beyan usülü yapılıyor.


  • malheiros  (20.07.18 18:40:48) 
okudum ama sanki başka bir şeyler de varmış gibi. ben pek anlamam bu işlerden bizimkiler gidip mimarla konuşmuş. o zaman neden ölçü almaya geldiler? belediyeye ücret ödenmeyecek demiştin bir de o %3'ü kime ödicez?


  • nick bulamadim  (20.07.18 19:36:06) 
şu an anladığım kadarıyla e-devlet üzerinden yapılıyor. para ödeniyor ve yapı katır belgesi alınıyor. bundan sonra yapacak bir şey var mı? görevliler evi gelip kontrol etmeyecek mi?


  • nick bulamadim  (20.07.18 19:51:49) 
Hayır etmeyecekler.


  • malheiros  (20.07.18 20:15:46) 
mimar da mı aynı şeyi yapacak? e-devlet'ten bilgileri girince tamam o zaman? ölçü ne için olmuş olabilir?


  • nick bulamadim  (20.07.18 20:47:03) 
amaç ne?
elektrik suyu normal konut tarifesinden ödemekse basitçe o verecekleri yapı kayıt belgesini alıp hallediyorsun sanırım.
ama amaç tapu almaksa/çevirtmekse o belgeden sonra proje çizdirilip tapuya gidilecek.
bolca ceza ödenecek. duyduğuma göre o tapuyu halledebilen yokmuş, kimse tam bilmiyor ne olacağını.
  • herhaltibiliyoring  (20.07.18 23:21:14 ~ 23:36:05) 
[]

amerika'da ev

amerika'da ev fiyatları ne durumda? şu evler neden ucuz? ya da 350k dolar çok para mıdır amerika'da? türkiye'de 350k lira'ya bu ev imkansız.

www.zillow.com

www.zillow.com

 
300 bin dolar fena para değil ama eyalete ve şehre göre de çok değişiyor fiyatlar. california'da bu tarz bir eve baksan muhtemelen milyon doların üzerinde olur ama mesela bu evin muadilini nebraska'da falan baksan 100k 200k civarı olur. bu şehirlerin skalası belki düşüktür florida'da olsalar bile. gerçi ilki fort lauderdale'in dibinde ama neyse. taşınsak mı :)


  • zero times infinity  (17.07.18 11:31:47) 
Biri 1981 yapımı diğeri 1988, şehir merkezinde değil de sayfiye yerlerindeler. Çok da ucuz değil yerine göre sanki? Ama fotoğraflar inanılmaz kaliteli, mutlaka fotoşok var valla tebrik ettim.

Bu arada haritaya bakarken Selma diye bir bölge/semt olması da tuhafıma geldi :)
  • John Bloor  (17.07.18 11:33:46 ~ 11:34:53) 
Bölgenin suç oranları da emlak fiyatlarını etkiliyor. Detayli bilgi veren siteler var. Ancak paralı.


  • nhtzmc  (17.07.18 11:52:35) 
Amerika kıta kadar ülke. Nasıl ki Bulgaristan'da ev almaya kalkınca ucuza geliyor ama Londra'da korkunç pahalı. Aynı mantık. İkisi de Avrupa.

Baltimore da ABD, New York da ABD. Birinde üç kuruşa villa alırsın öbüründe milyon dolara daire anca alırsın.
  • bos gezenin bos ustasi  (17.07.18 12:02:03) 
çevrenin etkisi aklıma geldi ama türkiye'de bayburt'ta bile böyle ev bulunmaz bu fiyata. bu muhitlerde oturan insanlar ne işler yapıyorlardır? tabii nereden bilesiniz ama cevap veren çıkar belki. :D çevrelerde bir iş yeri yok sanki. şehirli, beyaz yakalı insanlar değildir sanırım.


  • nick bulamadim  (17.07.18 12:37:09) 
benim cebimde 350k dolar nakit var diyelim. gidip bu evi alabilir miyim bir türk olarak?


  • nick bulamadim  (17.07.18 12:37:49) 
Daha ucuza daha guzel evler de bulabilirsiniz. Aranizda kaciniz ABD'ye gitti bilmiyorum ama sadece Texas bile Turkiye'den daha buyuk. ABD genelde New York City'den ibaret saniliyor. Nasil ki Turkiye, Levent degilse icinde bir de dendigi gibi Bayburt da varsa ABD de o kadar kucuk degil, hatta Turkiye'nin 30 kati kadar buyuk bir ulke ayrica dunyanin en kalabalik 3.ulkesi. Florida ise Turkiye'nin yarisi kadar bir eyalet. Yani Levent'teki bir villa 30 milyon lira edecekse, Kutahya'daki villa da ancak 300 bin lira edecek. ABD'nin cok buyuk bir ulke oldugunu hesaba katarak hayaller kuralim lutfen.


  • Traveller  (17.07.18 12:50:12) 
orta gelirli biri rahatlıkta bu tarz evlerde oturabilir mi? mesela bir bir öğretmen. türkiye'de bayburtta da olsa böyle bir ev alamazsınız. bayburt'a da böyle ev yapılmaz zaten. yapılsa da orada bu kadar kazanamazsınız.


  • nick bulamadim  (17.07.18 16:42:45) 
masraflar ve 300k dolar nakit var diyelim şu evi alsam olur o zaman. t

www.zillow.com

lirayla hesaplayınca milyon yapıyor tabii. o paraya da türkiye'de böyle bir ev alınabilir gerçi. bu tarz yerlerde oturanlar ne iş yapıyordur? şehir hayatından uzak sanırım.
  • nick bulamadim  (17.07.18 17:42:11) 
[]

futbol

bir futbolcu dikkatimi çekti araştırmaya başladım. hukuk öğrencisiymiş ve futbola lise 3. sınıfta başlamış. şu an beşiktaşa transfer olmuş sanırım. çok geç değil mi? üstelik beşiktaşa transfer olacak kadar ilerlemiş. 17 yaşında birçok futbolcu profesyonel oluyor o yaşta biri futbola başlayıp nasıl beşiktaşa transfer olacak kadar ilerleyebiliyor?

röportaj'da diyor lise 3'te başladığını

www.goal.com

 
  • Delay Fuze  (15.07.18 20:02:38) 
çok ilginç değil mi bu durum? o yaşlara kadar doğru düzgün belki spor bile yapmayan biri oldukça iyi br takımda oynuyor. listedekilerin hepsi süper lig'te.


  • nick bulamadim  (15.07.18 20:34:43) 
Öncesinde spor geçmişleri illa ki vardır bence.


  • Delay Fuze  (15.07.18 20:52:00) 
Çok genç yaşlar bunlar. Fiziğin iyiyse ve zeka varsa sıkı idmanlarla bu yeterliliği sağlamak imkansız değil.


  • Delay Fuze  (15.07.18 20:53:31) 
17-20 yaşında profesyonel lisans çıkartılabilir ama daha önce ayağına top değmemiş birinin süper lig'te oynayabilmesi mümkün mü? sonuçta diğerleri o yaşa kadar tecrübe kazanıyor, kondisyon eksikliği var vs.


  • nick bulamadim  (15.07.18 21:07:14) 
Kondisyon dediğim gibi o yaşlarda kolay kapatılabilir bi eksik. Ona bakarsan çocukluktan beri oynuyo ama futbolcu olamıyo %99,9'u. Yetenekle ilgili


  • Delay Fuze  (15.07.18 21:22:25) 
yetenek varsa ve fark edilirsen çok normal. jamie vardy'nin hayat hikayesine baksan yeter.


  • guzel gunler gorecegiz  (15.07.18 21:59:20) 
[]

ingilizce

hangisi doğru? ya da ikisi de doğru mudur? fark nedir?

"are all of your cars blue?"
"are all your cars blue?"

 
of lu olan doğrudur
ikincideki konuşma dilinde kullanılabilir. aradaki of konuşma dilinde düşüyor.

  • interview with the vampire  (12.07.18 14:53:41) 
all'dan sonra bir personal pronoun (my, your, our) geliyorsa of kullanmak zorunlu değil. Aynı şey the için de geçerli.

Personal adjective (us, me) geliyorsa. zorunlu.

Yani yukarıdakilerin ikisi de doğru.
  • luin 41  (12.07.18 15:39:41 ~ 13.07.18 09:52:42) 
[]

instagram

instagram'da soru sorma özelliği var ya nereden soruyoruz? bulamadım.




 
güncelle


  • megalomaniac  (11.07.18 14:07:04) 
storyde fotograf cekince yukarıda bir sticker amblemi var ya location hashtag ya da başka emojileri koyduğun yer, oraya yeni "questions" diye bir şey daha eklenmiş. oradan.


  • nonik  (11.07.18 14:08:04) 
güncellemedim. güncelleyim bi.


  • nick bulamadim  (11.07.18 14:08:57) 
güncelledim ama bulamadım yine :(


  • nick bulamadim  (11.07.18 14:19:56) 
Hikaye paylaşilan yerde hikayeye konum, etiket, smiley, anket eklenen kirilimin altinda. Orada sorulara tiklayacaksiniz


  • eylul  (11.07.18 15:39:06) 
[]

yurtdışında çalışmak

yurtdışında çalışma şartlarıyla ilgili merak ettiğim bir şey var. değişken bir soru ama kazançlar nasıl? youtube'taki videoları izliyorum. mesela bir adam vasıfsız işler yaparak 2500 dolar kazanıyor. mesleğe göre değişkendir ama mesela avrupa'daki ülkelerde de yeni mezun birine türkiye'deki gibi asgari kazançlara yakın para veriliyor mu? vasıfsız işlerle bile 2500 dolar kazanılıyorsa az buçuk vasıflı bir insan 3500 altına düşmez sanırım. yanılıyor muyum?

türkiye'de eğer kobilerde çalışıyorsanız cumartesi çalışmak, fazla mesainin ödenmemesi, sigortanın tam maaştan yatmaması bir kural gibi artık. abd'de ve avrupa'da böyle şeyler var mı?


 
Yanılıyorsun. Vasıfsız işlerde 2500 dolar kazanmak çok zor. Saati 10 dolara çalışan günde 80 ayda 2400 dolar alirsin ama saati 10 dolara vasıfsız iş bulmanın zor. Ayrıca artık ABD'nin her yerinde İspanyolca bilgisi arıyorlar.

Vasıflı iş bulman için öncelikle 350 milyon Amerikalı dururken neden seni almaları gerektiğini kanıtlamak gerekli.

Her türlü iş bulma prosedürü zor. Ülkeler seni almamak için ellerinden geleni yapacaklar.
  • Traveller  (11.07.18 11:19:53) 
min. saatlik ücret 7-8-10 dolar civarında değil mi? iş aramak içi sormadım. eğitimli, kalifiye kesimin gelirini merak ediyorum. geçenlerde bir duyuru vardı. biri londra'da bazı yeni mezun bankacıların 50 bin dolar aldıklarını söylemiş yıllık. öğretmenler de birim olarak türkiye'dekine yakın alıyorlar sanırım. saatlik ücret min. 7-10 dolar civarındaysa bir öğretmenin ayda 3-4k alması garip geldi.


  • nick bulamadim  (11.07.18 11:38:16 ~ 11:53:30) 
almanya'da öğretmenler 2500-3500 euro arasında alıyor. çalışılan okul türüne ve kıdeme göre değişiyor.


  • burya  (11.07.18 11:50:32) 
Bankaci o parayi aliyor da nasil bankaci aliyor? Turkiye'de de ayda 30 bin lira alan bankacilar var.

Egitimli kesim 3000 dolar kadar aliyor. Turk parasini dolar cinsinden dusun. Ogretmen 3000 lira aliyorsa, 3000 dolar aliyor gibi. Ancak ABD'de universite okumadan, green card'in olmadan ya da bir vatandasi ile evli olmadan cok cok zor.
  • Traveller  (11.07.18 12:01:23) 
yok onu yanlış ifade etmişim düzelttim. aylık değil yıllık brüt 50k demişti. net 45k imiş. ona şaşırdım. yabancılar için demiyorum. sıradan bir amerikalı saatlik 10 dolar kazansa 2400 kazanıyor. eğer bir öğretmen de 2500-3000 dolar kazanıyorsa garip. bir lisans mezunu ne kadar kazanıyor? çünkü türkiye'de lisans mezunu bile asgari ücret alabiliyor. öğretmenler, avukatlar 2 bin liraya çalışabiliyor. insanlar fazla mesailerini alamıyorlar. maaşı 7-8 bin lira belki ama sigorta farklı bir ücretten yatıyor. yurtdışında böyle üç kağıtlar var mı merak ediyorum.


  • nick bulamadim  (11.07.18 12:08:07) 
almanyada hafta 40 calisma saati icin genel maalar;
- herhangi bir ozel egitim gerektirmeyen isler market kasiyeri, garson yaklasik 1500-1500 euro aylik net alir.
- ozel bir vasfi olan isler ornegin tesisatci, bahcevan, kuafor vs 1800-2300 alir.
- yeni mezun universite ogrencisi ornegin makine bolumunden mezun ise 1800-2200 alir
- yazilim, makina, elektrik, elektronik muhendisi 2800-4000 arasinda alir.
- doktor 5000 den baslar 20.000 e kadar gider.

tabi bu rakamlar agirlikli ortalamalar, istisnalar elbette var. ornegin 2000 alan makina muhendisi de vardir, 20.000 alan da vardir ama genelde maaslar bu seviyelerde. Almanyada 4 kisilik ailenin uygun seviyede gecinebilecegi minimum rakam 2000 euro, bunun altinda geliri olan 4 kisilik aile ancak kira yardimi, sosyal yardim, cocuk parasi gibi ek destekler almak durumda kalir. tek kisi ise minimum 800 euro ile gecinebilir, ama biraz rahat etmek icin 1300 iyi bir rakamdir. Ayrica almanyada bizdeki anlamda bir asgari ucret uygulamasi yok ama issizlik parasi, kira yardimi vs ile calisilmasa bile 1300 euro gibi bir para alindigi icin bunun altinda bir rakama calismak mantikli olmaz. ayni mantikla 1500 euro icin 40 saat calismak veya 1300 euro icin hic calismayip sosyal yardim almak da secenektir ama sosyal yardim almak mantikli biri icin en son secenektir cunku bir kere bile sosyal yardim alan biri uzun sure bankadan kredi cekemez, araba almaya kalksa taksitlendirme yapamaz. O nedenle genelde insanlar 1500 den baslayan islerde calisirlar.

sigortanin yatmamasi ihtimali cok cok dusuk, ciddi yaptirimlar var. hafta sonu, ozellikle pazar gunu, ve ayrica gece mesaisinde calisilirsa ekstra normal maasdan daha fazla odenir. bu nedenle ozellikle turkler fabrikalarda gece mesaisinde calisiyorlar ki daha fazla kazansinlar. fazla mesai cocunlukla izin gunu seklinde odenir, ama para olarak da odeyenler var.
  • emrahday  (11.07.18 12:37:59 ~ 12:59:33) 
@emrahday fazla mesai, sigortanın tam yatmaması vs. kesin yok değil mi? çünkü kurumsal bir yerde çalışmıyorsan türkiye'de bunlar kural gibi bir şey olmuş maalesef. yenilikçi, rahat, özgür geçinen startuplarda bile oalbiliyor böyle sömürü. çalışanın aldığı maaş farklı sigortada görünen farklı mesela. lisedeyken türkiye'de çalışmak istediğim bazı sektörler vardı ama sırf bu zihniyetten ötürü koşarak kaçtım.

mühendis maaşları 2800-4000 arası demişsin. tecrübeli mühendisler için mi bu maaşlar? 7-8 alan mühendisler istisna mı yoksa 3-5 yılda artabilir mi? çünkü türkiye'de kalburüstü bir yerde çalışan mühendis, iktisat-işletme mezunu 7-8k kazanabiliyor rahat.
  • nick bulamadim  (11.07.18 13:44:40) 
Almanya için ek:

- Aylık asgari ücret diye bir durum yok. 40 saatlik iş bulamayabilirsiniz. Zira, kalifiyeler de bulamayabilir. Saat başına asgari ücret var. Yeni mezun arkadaşım, haftalık 38 saate ulaşana kadar 4 yıl geçti. Akademide de öyle fulltime bulmak hiç kolay değil.

- Eğer bir yer sizle yıllık kontrat yapmıyorsa “honorar” olarak çalışıyorsunuz, sigortayı siz ödeyecekseniz kendiniz. Freelance gibi? Burada da vaktinde ödemeler yapılmayabiliyor.

- En ama en önemlisi. Türkler ile iş yapmayın. Adı sanı olan bir yerde çalıştım ve düzenli fatura yolladım, Ağustos’taki işin karşılığını zor zar - onlarca mail atarak - ocakta aldım.
  • buf-e kür  (11.07.18 14:39:43) 
peki bu saatlik iş beyaz yakalılar için de mi aynı şekilde? yani bir beyaz yakalı bir şirkete girdi diyelim. nasıl çalışıyor? ben maaş yıllık anlaşılıyor ve normal 8-5 çalışıyor sanıyordum.


  • nick bulamadim  (11.07.18 14:50:44) 
Birinci sorunuza cevap: Evet, zaten verdigim ornekteki kisi de üniversite mezunu. Is ilanlarina bakin, fikir edinirsiniz. 20 saatlik, 14 saatlik isler var, bunlar da 2-3 yillik kontratla olabiliyor. Cok insan biliyorum yeni mezun olduktan sonra birkac yil fulltime is bulamayan. Reklamcisindan, televizyoncusundan, mimarina ya da ogretmenine kadar farkli alanlarda calisiyorlar.

Ikinci soruya cevap: 8-5 vardir elbette. Calisma saatleri cok farkli olabiliyor. Mimar arkadasim sabah 6da gidip isini bitirip erkenden cikiyordu. Benim calistigim yerde ise 8.30-17.00 idi calisma saatleri. Cok standart calisma saatleri olmayabiliyor.
  • buf-e kür  (11.07.18 17:39:38) 
[]

ingilizce

allow-allow for - allow of

bu üçünün farkı nedir?


 
allow izin vermek

allow of something: bir şeyin olmasına ya da kabul edilmesine olanak sağlamak. mesela The facts allow of only one interpretation.

allow for something: gelecekte olacak ya da olabilecek bir şeyi düşünmek ya da planlamak. mesela We have to allow for the possibility that we might not finish on schedule.
  • winston  (05.07.18 13:50:49) 
tureng'te along for için de hesaba katmak, olanak sağlamak, izin vermek, tölerans göstermek yazıyor. bu anlamda da kullanılıyor mu?


  • nick bulamadim  (05.07.18 13:59:12) 
evet o anlamlarda da kullanılabilir.


  • winston  (05.07.18 15:41:36) 
The facts allow of only one explanation. şöyle bir cümle gördüm. hepsi aynı anlamda da kullanılabiliniyorsa şöyle de diyebilir miyiz?

"The facts allow only one explanation." ya da
"The facts allow for only one explanation.
  • nick bulamadim  (05.07.18 17:00:32) 
ikinci cümlenin kullanımı daha uygun geldi bana.


  • winston  (06.07.18 12:15:42) 
peki aynı anlama geliyorsa neden diğerlerini kullanamıyoruz? baya kafamı karıştırdı allow.


  • nick bulamadim  (07.07.18 14:04:47) 
[]

ingilizce

burada ne diyor?

The officers forced a passage through the crowd.


burada by kelimesini nasıl çevirirsiniz?

but by nine o2clock the wind stopped blowing


as burada iken anlamı katıyor değil mi?

my heard beat fast as i slowly walked along the dark passage.

 
Polisler (memurlar) kalabalığın arasından (zorlayarak) bir geçiş açtılar.

Saat 9 olduğunda/9'a kadar

ben yavaşça "yürürken" evet.
  • kobuzchu kiz  (04.07.18 12:48:07) 
ilk cümlede geçit açtılar anlamını nasıl buldun? force sadece zorlamak değil mi?


  • nick bulamadim  (04.07.18 12:52:22) 
"force a passage"? direkt sözcük var işte orada :)


  • kobuzchu kiz  (04.07.18 12:57:43) 
force a passage: güç kullanarak/zorla bir geçit açmak. burada polis yetkisini kullanarak kalabalığı sağa sola ittirmiş işte. dümdüz çevirirsek zaten "geçit zorladılar" gibi oluyor.


  • necron  (04.07.18 15:52:37) 
[]

youtube

bir süredir youtube'u araştırıyorum. çok ilginç bir dünya. şunlar nedir? çevrenizde bunları izleyen var mı? binlerce dolar kazanıyor bu saçma videoları. hepsi de aynı. nasıl bir çocuk bunları izler?

www.youtube.com


 
Çocuktan ziyade, anne babalar açıp çocukları da önlerine oturtuyorlar diye düşünüyorum. Çocukla vakit geçirmekle kim uğraşacak çünkü, aç abuk sabuk bir video çocuk dursun orada.

(bkz: youtube'daki itici tuhaf ve irite edici aile)
  • veritaslibertas  (03.07.18 10:08:29) 
ben de öyle düşündüm ama ne kadar ufak olsa da bir çocuk bu videolara neden baksın ki? enes batur'un izlenmesini anlarım da bu nedir cidden? hergün de aynı videolar. ama acayip para dönüyor. o aile 2. villasını aldı. :D


  • nick bulamadim  (03.07.18 10:17:26) 
Verdiğiniz videoda tuhaf bir şeyler yok ki (şöylece bir hızlı baktım), renkler, toplar, araçlar vs. Her bebeğin ilgisini çekecek şeyler, 3-5 yaşına kadar tabi ki.

Ondan sonra da aptal aptal youtuberları izliyorlar, oyun tanıtımları, oyun videoları vs. Sonrası daha kötü yani :)
  • John Bloor  (03.07.18 10:18:07) 
çok daha garip bir video bekliyordum.
bu videoda garip bir şey yok. aslında düşük prodüksiyonlu bir baby tv çizgi filmi gibi. eldeki sınırlı imkanlarla bir şeyler yapmaya çalışmışlar ve ortaya bu çirkin vide çıkmış.

hiçbir çocuk bu videoyu arayıp özellikle bulmuyor, videoyu hazırlayanlar da bunu biliiyor ama kullandıkları key wrodler sayesinde önerilen videolarda çıkıyor bunlar.

ama gerçekten bu videolar aptal eder çocukları.
  • teritori  (03.07.18 10:27:39) 
3 yaşından büyük bir çocuk izlemiyordur herhalde. 30 sn . dayanamadım. yalnız bu işte fena para var. bu videodan 100k dolar kazanmıştır. bir süredir bu kanalları araştırıyorum. yüzlerce var.


  • nick bulamadim  (03.07.18 10:34:56) 
[]

tenis turnuvası

tenis turnuvalarına katılmak için ne yapmak gerekiyor? bunların daha basitlerine nasıl katılınır, wimbledon'a nasıl katılınır? şimdi ben gitsem elemelere veya her ne varsa wimdledon'a girebilir miyim?




 
onlara giremesiniz de istanbulda amatorlere yonelik tenis kluplerinin duzenledikleri var. 2. ya da 3. turda elenirsiniz isinizi gorur bence. yok en az 4 e cıkarım diyorsanız gelin kapısalım :P
i-kort.ttf.org.tr

  • imnotsureabout  (01.07.18 17:34:22) 
wimbledon'a neden giremem? daha hayatımda tenis raketi tutmadım da prosedür gereği sanırım. engel ne? nasıl bir yoldan geçmek gerek?


  • nick bulamadim  (01.07.18 17:37:05 ~ 17:46:02) 
Ne prosedürü? Yetenekkiyseniz klupler havada kapar sizi, bir bakmışın wimbledon. 100 metreyi 9 saniyede koşan var da biz mi turnuvaya sokmuyoruz?


  • topkapiaksaray  (01.07.18 22:28:52) 
[]

yks

sınava girdim ve şöyle bir durum oldu. edebiyatta 2 şık arasında kalmıştım. şıklardan biri memduh şevket esendal'dı ve onu işaretledim. sonra sınavın sonlarına doğru onu da sildim ve boş bıraktım. çünkü %100 emin olmadıklarımı işaretlemek istemiyordum yanlış sayısı artmasın diye. sonlara doğru 5 kişi falan kalmıştı sınıfta. bir hoca başıma dikildi. o soruya tekrar bakarken o da baya uzun uzun baktı. o soru için "ilk işaretlediğin genelde doğru olandır" gibi bir şey dedi. kitapçıkta o şıkkı işaretleyip sildiğim belli oluyordu. ben de "emin olamadım" dedim. sonra hoca gitti. ve ben memduh şekvet'i işaretledim tekrar.

şimdi cevaba baktım doğruymuş. bu kopya mıdır? vicdan azabı çekiyorum biraz. çünkü hoca öyle demese boş bırakacaktım.

yolda gelirken şu geldi aklıma. şimdi hoca cevabın doğru olduğunu biliyorsa bundan emin olduğu için beni yönlendirdi ve aslında üstü kapalı cevabın doğru dedi bana. ama soru paragraf sorusuydu ve o paragrafı okumamıştır herhalde. gerçi az bir şey baksa bile ayyaş kelimesi geçiyordu. hemen aklıma ayyaş ve kiracıları geldi ve memduh şevket'i yapıştırdım. hoca da paragraftan cevabı bilmiş olabilir. ayrıca cevaptan emin olmasa yanlış bir cevap için beni yönlendirmezdi sanırım.

çıkarken de memduh şevket'i işaretledin mi dedi. evet dedim. genelde ilk yaptığın doğrudur dedi ve gülümsedim. bir şey demeden kaçtım salondan. diğer öğrenciler işkillenir diye muhabbete girmedim.

kopya olduysa diye vicdan azabı çekiyorum. belki milyonda bir etki edecek ama önem veriyorum böyle şeylere. mesela emin olamadığım başka bir soruyu boş bıraktım. cevabına baktım cevaplasam doğru olacakmış. ancak o riski almak istemedim. belki o riski alan başka bir öğrenci bunun müfakatını alacak. kriz ve risk yönetimi bir noktada. paragrafı okumamış olabileceğini düşünüyorum. öyleyse içim rahat. ama uzun uzun bekledi başımda. okumuş olabilir. zaten paragrafın 2. cümlesindeki ayyaş kelimesini görünce memduh şevket'in ayyaş ve kiracıları geliyor akla.

diğer taraftan hoca o sözü deyince artık aklım bulanıyor. yani belki 2 dk sonra kendi irademle gidicem şıkkı işaretlicem ama o noktadan sonra acaba hocanın etkisi mi yoksa kendi iradem mi emin olamıyorum. büyük ihtimalle hoca demese boş bırakacaktım ama rahat değilim. :(

 
O değilde öss'de konuşmak bile yasaktı. Ne olmuş bu sınav böyle anlamadım.


  • empedokles  (01.07.18 15:35:27) 
normalde konuşmak yasaktı da son 15 dk ben de anlamadım neden konuştu.


  • nick bulamadim  (01.07.18 15:39:39) 
Sınav kamera ile kayıt altına alınıyorsa sınavın geçersiz sayılabilir. Mesela aleste falan kafasını kaldırdı diye sınavı iptal olanlar var


  • empedokles  (01.07.18 15:42:13) 
kamera nerede oluyor? baktım da göremedim. olsa yapmazdı herhalde.


  • nick bulamadim  (01.07.18 15:45:10) 
Bence de biraz nasibin varmis da isaretlemissin. İnsallah hoca konustu diye bi sorun olmaz.


  • lata  (01.07.18 15:54:08) 
Bi soruda iki şık arasında kalıyosan sallanır bi kere, matematiksel olarak doğrusu bu bence. O yüzden hem memduh şevketli soru hem de işaretlemediğin soruda mantık hatan var.

Ayrıca böyle bi şey için vicdan yapman bence yersiz. Mis gibi bedava net gelmiş ki sen de defalarca tekrar ettin parçada ayyaş görünce akla memduh şevket geliyor diye. E demek ki senin de aklın ondaymış. Boş ver hocam, her şeyi kafaya takarak dünya geçmez.
  • nundu  (01.07.18 16:10:25) 
genelde sallıyordum ama çok yanlış çıkınca bu sınavda atmamaya karar verdim. şık diye bir roman vardı. onu da işaretlicektim ama işaretlemedim. baktım doğruymuş. sonra tarihten 2-3 soruya baktım. 2 şık arasında kaldıklarımı işaretlemedim. iyi ki işaretlememişim. baya %70 emin olduğum yanlış çıktı. o yüzden biraz hocanın da etkisi var. tek avuntum hocanın paragrafı okumamış olabileceği. eğer öyleyse cevaptan bağımsız bir şey demiş olur.


  • nick bulamadim  (01.07.18 16:18:09) 
[]

yurtdışında yaşamak ve zenginlerin ne yaptığı

bir süredir kafamda yurtdışına çıkma düşüncesi var. hemen olacak şey değil tabii. uzun vadede planlarımı buna göre yapıcam. 2 sorum var.

1- zenginlerin yurtdışında nasıl bir hayatı var? şunu farkettim. türkiye'de zengin ya da üst orta sınıf diyebileceğimiz insanların hayatını yurtdışında sıradan insanlar yaşıyor. mesela türkiye'de zenginlik ne derseniz güzel bir araba ve ev derler. iphone derler. türkiye'de bunları almak zor ama yurtdışında kolay. mesela bmw 520. türkiye'de müteahhit arabası ama yurtdışında 50k dolar.

mesela şu etin fiyatını görünce kahroluyorum :(

youtu.be

aşağı yukarı şöyle bir denge var. türkiye'de 7-8-10 bin lira kazanan insan abd'de asgari üretlinin yaşadığı hayatı yaşıyor. okuyorsun ediyorsun doktor oluyorsun aslında 25 bin dolarlık arabaya bindiğin için refaha erdiğini sanıyorsun. bizim zengin sandığımız insanların yaşam standartı yurtdışında olağansa orta sınıf ne yapıyor? yılda 100k-200k kazanan insanları nasıl yaşıyor? resmen o kadar param olsa ne yapacağımı bilmiyorum. çünkü bu ülkede kurulan tüm hayalleri ayda 3k dolarak gerçekleştirebiliyoruz. :(

2-wat videolar izliyorum bu aralar. millet genelde saatlik 8-10 dolara garsonluk yapıyor. amerika'da daha vasıflı işlerde çalışan insanlar ne kadar kazanıyor? mesela bir yazılımcı 100k kazanır mı?

türkiye'de 350 bine şöyle bir evi hiçbir şehirde alamazsınız. :(

www.zillow.com

 
"mesela türkiye'de zenginlik ne derseniz güzel bir araba ve ev derler. iphone derler."
"Türkiye'de 7-8-10 bin lira kazanan insan abd'de asgari üretlinin yaşadığı hayatı yaşıyor."

kardeş sen nerede yaşıyosun? bu söylediklerinin ikisi de yanlış. TR'de 10 bin kazanmak zenginlik değildir ama rahat bir hayat yaşayabilirsin bugünkü enflasyon ile sabit olacağı düşünülürse.

diğer taraftan zenginlik böyle bir şey değil. 1 milyon tl değerinde evi olan adam zengin mi yani? sanmıyorum.
  • ayin yazari  (29.06.18 08:26:54) 
tabii zenginlik değil biliyorum. düzeltcektim uzun diye soru üşendim :D ama demek istediğim şu. türkiye'de birçok insanın en büyük hedefi bir ev ve araba. gördüğüm kadarıyla bunların birçoğu yurtdışında daha kolay ulaşılır şeyler. birçok insana şu kadar paran olsa ne yaparsın desen bmw alırım der. merak ediyorum abd'de mesela ayda 3k kazanan insanla 10-20k kazanan insan arasındaki fark ne? yoksa 1 milyon dolar kazanan insan zaten heryerde zengindir ve kafasına göre yaşar. arada ciddi fark vardır.


  • nick bulamadim  (29.06.18 08:36:27) 
vallahi ben yurtdisinda zengin gibi yasiyorum. her gun steak yesem butceme zarar gelmez. siradan da bir is yapiyorum.
oyle maalesef. satin alma gucleri arasinda cok var. vergiler de cok yuksek turkiye'de. turkiye'de luks olan bir cok urun, gelismis ulkelerde normal.
yani converse'i amerikada fakir zenciler giyiyor geyigi yalan degil.
  • baldur2  (29.06.18 09:01:18) 
Ev sahipligi ile zenginligi oranlayacaksak Avrupa icin en zengin ulke romanya, en fakiri de Isvicre

www.statista.com
  • skulldragon  (29.06.18 09:04:04) 
amerikada çok büyük şehirler dışında 1000-2000 dolar vererek, bahçeli otoparklı müstakil evde oturabilirsiniz. türkiyede 1000-2000 tl ile en iyi ihtimalle 3+1 apartman dairesinde oturursunuz.

amerikada 3000-6000 dolar arasına orta halli araba alırsınız, amerikada aldığınız o orta halli araba türkiyede minimum 50 bin tl dir.

daha da söyleyeceğim bir şey yok hakim bey.
  • kraldan cok kralci  (29.06.18 09:08:43) 
İşe yarar bir mesleğin yoksa aynı hayatı yaşarsın. Kalp cerrahı, beyin cerrahı falansan git bence. Diğer türlü garsonluk yaparak erkenden ölür gidersin.

Bu arada 350 bin dolara türkiyede de öyle bir ev alınır.
  • gölgede aynı  (29.06.18 11:16:39) 
Yurt dışından kasıt Batı Avrupa veya ABD/Kanada mı? Öyle olsa bile, bu ülkelerdeki orta sınıflar arasında da dağlar kadar fark var.

Türkiye'de herkesin iyi kötü evi, arabası ve hava attığı bir telefonu var. Ama bankaya da ömür boyu kredi borcu var.

Bence karşılaştırmalarınız çok sağlıklı değil. Gideceğiniz yeri belirleyip, oranın şartlarını araştırın.

Sorunuza cevap: Tanıdıklarımdan çok zengin diyebileceğim bir kişi var, bir mimar. Onun da şarap mahzeni var, sürekli kutlamalar düzenliyor, lüksü bayağı seviyor, ayakkabı yaptırmaya başka ülkeye gidiyor. Ortalama insan yaşamından farklı bayağı yaşam standartı.

Alım gücü yüksek olduğu için tabii ki, Türkiye'dekinden birkaç tık önde orta sınıfın yaşam şartları. Ama parayı bulan genelde gidip ev almıyor ya da direkt arabasını değiştirmiyor.
  • buf-e kür  (29.06.18 12:34:55) 
abi bu ne sen hayatini maddiyata gore kurmusun..

bence insanlarin zenginlik yorumuna degil kendi zenginlik yorumuna bak

mesela bence kira+tabanvay, tek derdi sokaktaki ampulunun patlamasi olan ulkede yasamak bu 10.dunya ulkesinde yasayip ev+araba sahibi olmaktan cok daha iyi

insan gibi yasamak zenginlik artik
  • hordes of chaos  (29.06.18 13:04:51) 
seyahat ediyorlar, koleksiyoncu oluyorlar, torun veya çocuk yetiştiriyorlar, derneklere bağış yapıyorlar yine seyahat ediyorlar.


  • taktikmaktikyokbambambam  (29.06.18 15:05:29) 
yani zenginlik demeyim ama orta sınıflık. türkiye'de orta sınıf olabilmek için bile çok çalışmanız gerekiyor. mesela türkiye'de 15k kazanan bir doktorun alım gücü amerika'da 2k kazanın insanın alım gücüne eşit birçok alanda. bu ülke hayallerimizi bile kısıtladığı için bu ülkede kurduğum tüm hayallere amerika'da 2-3k lık kazançla ulaşabiliyorum. :D o yüzden devrelerim yandı 20k kazansam ne yapardım diye. çünkü bu ülkede bmw 520 zenginlik göstergesi. ama esasında 40-50 bin dolarlık araba.


  • nick bulamadim  (29.06.18 17:09:14) 
amerikada iyi bir yaşam için yıllık en az 80-90 bin kazanmak lazım.
Karmasik vergi sistemi, fakire bakmayan saglik sistemi, hapise girmenin cok kolay olmasi, ayrica evler hic de oyle ucuz degil. zillow’daki ucuz evler ya sehrin cok disinda, ya da maintenance’i zor evler.

yani amerikada araba elektronik ucuz ama kalifiye biri degilsen hayat hic de kolay degil.
  • cedex  (29.06.18 18:42:22) 
kuzey amerika icin:

1 - zenginlik gostergesi sik ve pahali yerlere tatile gitmek, pahali hobiler (gun asiri golf oynamak, birkac tane klasik araba sahibi olabilmek) gibi seyler. adamlar ev/araba olayini asali cok olmus. 5 serisine sifirini almasa bile orta direk rahatlikla binebiliyor zira arabalarin degerin ilk 3 sene icinde %40-50 duser.

2 - maaslar sektore gore degisir tabii, yazilimcilar genel olarak iyi kazaniyor gordugum kadariyla, 100k kolay ulasilabilcek bir rakam, benim tanidigim amerika/kanada arasi mekik dokuyan bir yazilimci arkadas 250k civari yapiyor gibi senede, belki daha fazla. 100k diplomali bir adam icin asilmasi zor bir rakam degil. doktor/avukat kismi cok daha fazla kazanir, senede 500k ustu yapan bircok doktor taniyorum.
  • cooperr  (29.06.18 19:22:22) 
[]

tenis

bir tenisçiyi araştırırken öyle dolanmaya başladım. yanda hep ödül parası falan yazıyor google'da. sağlam para varmış. :D nereden kazanıyorlar bu paraları? turnuvalardan mı? sadece şampiyona mı veriyorlar? her hafta mı yapılıyor bu turnuvalar? şampiyon olabilecek tenisçi sayısı belli. şampiyon olamayanlar ne kazanıyor?




 
Sadece şampiyona verseler, çoğu tenisçi aç kalır. Her tur ve galibiyette kazanıyorlardır.
tenisdunyasi.net
Turnuva takvimine ve ödüllere buradan bakabilirsin.
  • harvey  (21.06.18 14:17:58 ~ 14:18:42) 
yıllardır her türlü sporla yakından ilgilenirim, oluşturdukları turnuva formatlarının adil olmasına kadar araştırmayı severim ama teniste nasıl bu kadar para olduğunu inan ben de hala anlayabilmiş değilim. hadi üst düzey turnuvalar neyse de alt seviyeler için bile oldukça iyi sayılabilecek ödülleri var.

"şampiyon olabilecek tenisçi sayısı belli" diye bir şey yok. iyi tenis izleyicileri bile genel olarak atp/wta turundan ötesini izlemez. bunun bir de itf'si var, challenger'ı var vs... sözün özü oyuncular farklı seviyelerde mücadele edebiliyor, hatta buralarda başarılı olarak üst seviyelere çıkıyor. örneğin federer kalkıp da birincilik ödülü 10 bin dolar olan turnuvaya katılmaz ama 17 yaşındaki bir tenisçi buradan başlayarak yürür, o seviye için fazla iyi olduğuna kanaat getirmişse ve gereken şartları da karşılıyorsa üst seviyede oynamaya karar verir.

ayrıca evet neredeyse her hafta turnuva olur çeşitli seviyelerde. sezon yıl boyu devam eder, yanılmıyorsam kasım-aralık gibi bir boşlukları var sadece. oyuncudan ziyade sistem temelli bir anlayış olduğu için sezon arası vermeye gerek yok. yani sen kendin istersen federer'in yaptığı gibi "toprak kort sezonunu pas geçeceğim" deyip çime hazırlanmayı tercih edebilirsin, nisan-mayıs aylarında turnuvaya katılmazsın. gibi gibi.
  • der meister  (21.06.18 14:49:47) 
bir senede belki 150 tane küçük büyük turnuva oluyor. sadece grand slam yok ki atp world tour var mesela onların da izleyeni bol oluyor, haliyle ödülleri de bol oluyor.
bizim takip dahi edemediğimiz kadar çok turnuvaya katılıyor tenisçiler. marsel ilhan mesela gidiyor özbekistan'da 150 bin dolarlık turnuvayı kazanıyor geliyor, az mı? böyle böyle üç tane kazansan yarım milyon eder.
on sene boyunca profesyonel anlamda turnuvalara katılmış ve kazanmış isimler haliyle paraya para da demiyor, euro diyor.

her maçtan para geliyor diye biliyorum ama çok fazla değil.
ama kazandığı her yerel ve uluslararası turnuvadan 10 bin, 50 bin, 100 bin dolar alsalar zengin oluyorlar. yerel tenis kulüplerinin çoğu, genellikle senior oluyor bunlar, turnuvalarına 10 bin ödül koyuyorlar. yani emekli olduktan sonra kulübe yazılmış amcalar teyzeler eğer iyi oynuyorsa 10 bin lirayı götürüyor.
  • attirmayin makedonun kafasini  (21.06.18 15:47:55) 
[]

borsacılar

birkaç sorum var. bazı hisselerin bilançolarına ve tarihlerine baktım. aşağıdaki resimlerde ilk sırada bilanço, ikinci sırada kar miktarı, üçüncü sırada ise hissenin fiyatları var.

mesela cemtaş. bilanço tarihi 25 nisan akşamı. o dönem açıklanan bilançoya göre kar 13 milyondan 23 milyona çıkmış. ancak hisse bilanço açıklandıktan sonra düşmeye başlamış. bilanço açıklanmadan 3 hafta kadar önce de çıkmaya başlamış. mart sonu-nisan başı gibi bir yükseliş var. bilanço açıklandıktan sonra daha da çıkması gerekmez miydi? acaba bu hissede o kar bilgisi önceden haber alınmış olunabilir mi? bu kadar güzel kar sonrası böyle bir düşüş normal gelmedi.

cemtaş resmi olacak burada :D


soda var bir de. bilançosu gayet iyi gelmiş. ancak bilanço tarihinden sonra hisse bir miktar düşmüş. sonra çıkmaya başlamış. neden olabilir bu?

soda resmi olacak burada :D


burada da karı önceki döneme göre artmış ancak bilanço tarihinden sonra fiyat bir miktar düşmüş 3-5 gün sonra çıkmış. ki bilanço açıklanmadan önce de bir miktar artmış. kar oranı çok fazla değil ama yine de bilançodan sonra artması gerekmez miydi?

burada sodanın 12 aylık bilançosu olacaktı koyamadım :D

tabii fiyatı etkileyen başka nedenler olabilir ama bilmiyorum karlar bu durumdayken fiyatların bu şekilde hareket etmesi normal gelmedi. daha önce teknik analize göre alıp sattım. temel analizi yeni öğreniyorum.

 
Turkiye'de kucuk yatirimci olarak trading yapmayi tavsiye etmiyorum. Etik diye birsey yok, yukarida arkadasin dedigi gibi bilancolar trader'lara gidiyor, piyasa birileri tarafindan senin ruhun duymadan yapiliyor.

Onerim kucuk veya orta miktarlarda belli kurumlarin hisselerinden almak, bir miktar altin ve bir miktar dovizden olusacak bir sepeti beslemek ve uzun vadeli dusunmek. Turkiye'de kucuk yatirimcinin yapacagi en akilli hamle bu olur kanaatimce.
  • dougsampson  (20.06.18 16:25:02) 
sizce bu kağıtlarda sızdırma olmuş mudur? yoksa fiyatı etkileyen başka nedenler var mıdır? cemtaş özellikle bilançodan önce artmış tam o bilançodan sonra güzel bir kar oranına rağmen düşmüş.


  • nick bulamadim  (20.06.18 17:48:56) 
@lata fon ne yapmışlardır tam olarak? 26 nisandan sonraki o kısa düşüş şüpheli bence. kasıtlı olarak düşürmüşler midir?


  • nick bulamadim  (20.06.18 18:02:03) 
valla onu grafikten anlamak zor. belki parçalı satış geldi o sırada fonlar pasifte alış bekliyodu belki bilanço geldi beklenti bitti diyen trader lar sattı belki başka bi fon risk azaltmak için azalttı. bunu o fonların içinde olmadan bilemezsin. yani sana bu tür şeyler para kazandırmaz. o sıra index bozmuş olabilir o yüzden de satış gelmiş olabilir sana milyon tane sebeb sayabilirim. bi hisseye güveniyosan (sadece ismine bakmadan ama bizim ky genelde aselsan uvv iyi şirket diyo da çok pahalı alıyo vsvs) alıp bekleyeceksin. ve satmayacaksın. ölene kadar kalcak o senet sende.

fonlar genelde üçe beşe bakmaz almaya karar verdi mi çatır çatır alır silkelemek istemez. o tür işlemleri bizim türkler çok yapıyor hissede yüklü alım varsa tek bi kişi tarafından onun hissesini almadan tahtayı yukarı sürmüyolar.
  • lata  (20.06.18 18:07:11 ~ 18:08:49) 
[]

borsa

bir şey merak ediyorum. borsada hisse alması yasak olan insanlar var mıydı? öyle bir geyik vardı sanki. varsa kimdi onlar?

denetim firmaları çalışanları bilanço hazırlanırken içeriği bilebiliyor. ya da şirketin içindeki kimler sorumluysa artık. bu insanlar bilanço henüz borsaya bildirilmeden duruma göre hisse alamazlar mı? bu durumda avantajlı olmuyorlar mı? mesela o dönem ciddi bir kar açıklayacaksa şirket bunu bilemezler mi?


 
Denetimde calistim. Bizim ve bizim 1. dereceden yakinlarimiz; finansallarini gordugumuz, stogunu saydigimiz, destek olarak gittigimiz vs. sirketlerin hisselerini almamiz yasakti. Bununla ilgili bagimsizlik sozlesmesi imzalatmislardi.

Ilgili olan yolunu bulup aliyordu tabi.
  • orange coffee  (12.06.18 11:00:14) 
mesela arkadaşına söyleyemez miydin? ya da şirkette finansta çalışmayan biri bir şekilde öğrenemez miydi? cezası var mı alınırsa ?


  • nick bulamadim  (12.06.18 11:06:55) 
Sirket calisanlarinin da donemsel olarak almasi yasak. Mesela bizde ceyrek sonlarina dogru mail gelir, "quite period" basladi alim satim yasak diye.

Ha tabi esin dostun ustunden yaparsan yakalanman zor da yakalanirsa sikinti.
  • crown  (12.06.18 11:19:13) 
yakalanan nasıl bir ceza alır? ceza alan oldu mu daha önce? yapması çok kolay gibi geliyor. yani akraba olmaz bir arkadaş üzerinden rahatça alınır sanki. güvenilir, yakın bir arkadaşa çıtlatılır bir şeyler mesela.


  • nick bulamadim  (12.06.18 11:38:40) 
Kanunen suç, yakalanırsan cezası var. Yakalanmazsan suç değil. Etik olarak seni rahatsız etmiyorsa yap, ediyorsa yapma.


  • bazenuyur  (12.06.18 11:44:43) 
Spk yasaklamadıgı surece efsanden ibaret 12 yıllık borsa son 3 yıldırda viop takılırım bilanco zamanı hisseler hep önceden fiyatlanır, 3 asagı 5 yukarı bilancoyu herkes tahmin eder. Spekulatif işlem yapan (sığ hisslerde) kişiler spk tarafından en az 6 ay işlem yasagı yer onun haricinde bilancoyu yazan hazırlayan kişi aracı kurumdan gidip alım satım yapmak istediğinde yasakla karsılastıgını duymadım kesinlikle


  • steward  (12.06.18 12:54:48) 
[]

sevgilinin instagram fenomeni olması

sevgilim yok. instagram'dan bazen ne hoş dediğim kızlar oluyor. sevgili olmak isterdim bazıylarıla ama hayalini bile kurunca min. 50k takipçisi olması, sürekli fotoğraflar paylaşması rahatsız ediyor. hatta hayranı olduğum bir kız vardı. platonik bir hoşlantı vardı. bikinili fotoğrafını atınca o hayalim bile ortadan kayboldu. siz de rahatsız olur musunuz?




 
50K takipçiyi vücudunu sergileyerek kazandıysa rahatsız olurdum.

ama özel bir iş yapıyordur (fotoğrafçılık, spor, gamer vs.) o zaman rahatsız olmam.
  • himmet dayi  (06.06.18 18:33:54) 
Platonik olmuşsam eğer şöhretini bitirecek bi pr çalışması yapardım. Sadece hoşlanmışsam takipte kalır günaşırı laf sokardım.


  • IncredibleMau  (06.06.18 19:07:21) 
Senin olayı ünlü bir düşünür şöyle açıklamış

"Bize instagramda fenomen olan değil
Evde menemen yapan lazım"
  • kablelvuku  (06.06.18 19:21:33) 
vücudunu sergilemesinden değil ilgi manyağı olmasından rahatsız olurdum. Sonuçta ortalama insanlar bile ilgi manyağı, kimbilir fenolar nasıl çıldırıyodur. Aşırı rahatsız ilişki zerre tatmin edici değil. Bence tabi.


  • selamun aleykum kitty  (06.06.18 19:41:18) 
Olurum. İnstagramsız qızlar eqlesin xd


  • Delay Fuze  (06.06.18 20:02:18) 
valla insta'ya bir ay kadar önce arkadaşlarımın ısrarı üzerine üye oldum. yıllardır sosyal medya kullanan insanım, instagram'da iq'mun yarı yarıya düştüğünü hissettim.

himmet dayı'nın söylediği gibi özel durumlar haricinde (ki o da şüpheli) instagram'da "fenomen" olan birine asla sıcak bakmam. benim gözümde çoğu ruh hastası çünkü. bilmem kaç takipçisi olmasıyla övünecek, takipçi kovalayacak, aptal aptal sayfaların reklamını yapıp kendi sayfalarına üye toplamaya çalışacak bir yaratıkla bırak sevgili olmayı böyle bir şahsa selam dahi vermem.

ha bi' şeyler yapmıştır gerçek anlamda "ünlü" olmuştur o zaman neyse de instagram üzerinden "komik video" paylaşarak fenomen olmuşsa benden uzak olsun, böyle gerzek gerzek şeylere tahammülüm yok.
  • der meister  (06.06.18 20:07:04) 
AHAHAHAHA
Karşim o kadınlarla sevgili ol da tek derdiniz bu olsun.

Soruya cevap: Sevgilim sanat yapıyor, mizah yapıyor, güzel fotoğraflar çekip paylaşıyor, şarkı söylüyorsa hiç sorun değil. Elinde kokteyl, havuz kenarında dudaklarını büzüp bikinili poz verip "Good Vibes" falan yazıp bununla 50K takipçi yaptıysa, öyle biriyle sevgili olmam zaten.
  • yirmisantim  (08.06.18 16:18:35) 
[]

müteahhitlik

sözlükte okuduğum bir entry ile merak ettim. müteahhitlik için ne kadar sermaye gerekiyor? aşağı yukarı bir bina maliyeti dairede metrekare başına 700-1000 tl imiş. 1000'den olsa 100 metre kare daire 100.000 tl. arsa payı da olsa 200.000 bine imal ediliyor. 300.000-350.000'e satılsa iyi kar.

daha da merak ettiğim birçok müteahhit küçük işler yapıyor. mesela yaşadığım yerde 4-5 katlı apartman yapan çok insan var. maliyet bu kadarsa 4 katlı apartman için arsa payı hariç 500 bin yeterli mi? çok az değil mi? o durumda önüne gelen müteahhitlik yapmaz mı? hoş zaten yapıyor da daha çok paralar gerekiyor sanıyordum ben.


 
Şehirden şehre değişse de arsa hariç ortalama m2 maliyeti 1000 lira aşağı yukarı doğru bir rakam. Benim yaşadığım şehirde de arsa payı ortalama %45. 500 bin lira ile kaba inşaatı bile bitiremezsiniz borçlanmadan, topraktan satış yapmadan veya kat karşılığı iş yaptırmadan.


  • nopnog  (31.05.18 13:53:16) 
@nopnog arsa payı hariç 500 bin yetmez mi maliyet 1000 lira ise? birçok müteahhit 4 katlı apartman yapıyor mesela. daire başı 100 binden 400.000. arsayı da alırsa 800 bine mal oluyor. 300 binden satsa 1.200.000.


  • nick bulamadim  (31.05.18 13:57:16) 
@nick bulamadim İşin ölçeğine bağlı dediğiniz m2'ler için yeterli olabilir. Ben apartman denince kafadan 2500-3000m2 diye düşündüğüm için öyle yazdım.


  • nopnog  (31.05.18 14:02:48) 
Demiri, betonu, kalfa ücretini ve projeyi çıkaracak kadar paranız varsa başlamak için idealdir.

bu yüzden önüne gelen müteahhitlik yapabiliyor, yapılsın da zaten sıkıntı yok. Nasılsa beceremeyen silinip gidiyor piyasadan.

Yanlı zmaliyetler ve kar marjları dediğiniz gibi hiç bir zaman olamıyor.

Mesela metrekaresi 1000 TL diyor herkes, bu sabah birine attığım mesajı yapıştırıyorum, aynı konu;

"m2 1000 TL iken demirin tonu 1400 TL idi, bugün 3150 TL.

çimento 11 liraydı, 15 oldu. beton 110 +kdv idi 165 +kdv olmuş.

Parkesi, mutfağı, kapısı, penceresi her şey çok arttı."

Yeni öyle masa başında bütçe ve maliyet hesaplamayla olmuyor maalesef.

Kağıt üzerindeki maliyetlerin haricinde görülmeyen ama kalem kalem büyüyen çok fazla angarya var.

100 maliyet 100 de arsa payı, 100 de kar koy 300'e sat. Maalesef yok öyle bir dünya, çünkü piyasada çok fazla müteahhit ve çok fazla daire arzı var. Parası olmadığı için işi yürütemeyen ve devam ettiremeyen çok adam var.

Bu yüzden bırak 100 bin karı, her binada en az 2 daireyi maliyetine satıp iş yapmaya çalışan çok hesapsız var. Bu yüzden 200 bine mal olan daireyi 300'e noral şartlarda satamazsınız.

Çünkü bir diğer müteahhit "gel kardeşim bende 250 bin" kesin diyecektir, çünkü müteahitlerin hemen hemen hepsinin her zaman acil paraya ihtiyacı vardır. Tok müteahhit çok zordur, bazen daire arzı azalıp da taleplerin çoğaldığı zamanlar oluyor nadir de olsa (şu an ki emlak krizinden 1-2 sene sonra olacak gibi) o zaman da her gün daire fiyatı artar ama ekstrem bir durum.

Zaten o durumda herkes "lan bu işte çok para var" diyip müteahhitliğe soyunuyor ve sektörün içine ediyor.

Emlakcıya verilen komisyonları kimse maliyet hesbaına katmıyor mesela, yer değerliyse arsa sahibine verilen ekstra paraları ya da.

Bir örnek vereyim;

Son yaptığım 8 daireyi metrekare üzerinden bakanlığın verdiği birimle hesaplarsan 430 bin TL maliyet çıkıyor kağıt üstünde (ruhsatta yazan da bu)

Ama benim maliyetim 600 bini geçti, 650 bini bulmasın diye dua ediyorum. Bina biteli 1 seneyi geçti neredeyse ama hala para harcanıyor, daha iskan harcı hesaplanmadı düşün.
  • John Bloor  (31.05.18 15:11:12) 
@john bloor tabii kar marjı vs. değişebilir. ben sadece daha büyük sermayeler gerekiyor sanıyordum. yaşadığım yerde mahalle arası 4-5 katlı apartmanlar yapılıp satılıyor. bunların bile daha büyük paralar gerektirdiğini sanıyordum.

8 dairelik binanın maliyeti mi 430 bin yoksa sadece tek bir dairenin maaliyeti mi 430 bin?
  • nick bulamadim  (31.05.18 16:12:28 ~ 16:14:22) 
8 dairenin maliyeti yazılı verilere göre 430 bin idi, 600 bini geçti.


  • John Bloor  (31.05.18 17:51:02) 
600 bin iyimiş yine de. tamamen bakkal hesabı yapıyorum şu an. biliyorum semte, şehre, eve göre değişir ama bir daire 300.000'den satılsa 2 milyon 400 bin yapıyor. büyük ihtimalle 300'den daha uyarı satılır. hatta maaliyet 650 bini de geçse 800 bin 1 milyon da olsa güzel kar. yoksa daha başka maliyetler de var mı?

bu durumda müteahhitlik çok kolay girilen bir iş olmuyor mu? 8 dairelik eve 600 bin maaliyet az gibi geldi. ben daha büyük paralar gerekiyor sanıyordum.
  • nick bulamadim  (31.05.18 19:31:24) 
Diyelim beş katlı Bir bina yapacaksın Bir kata iki daire toplam on daire.Bir daire 100 metrekare olsa toplam inşaat alanı 1000 metrekare olur.Metrekare maliyeti min 1000 tl dersek inşaat maliyeti eder Bir milyon lira.En az beş daire arsa sahibine kalır.Dairenin tekini 350 bine satsan 1750000 eder kari da Siz hesaplayin.


  • civilengineer.v  (31.05.18 20:36:50) 
peki bu maaliyete arsa fiyatı dahil mi?

benim çevremde genelde 4 katlı tek daireli apartmanlar var. o zaman bunlar 500 bine yapılır herhalde. tüm müteahhitler bu tarz işler yapıyor.

500 bin - 1 milyon yine de az değil mi? yani kalburüstü meslekleri olan karı koca aslında rahat 50 bin kazanır ayda. isim yapmış doktorlar vs. insanlar biraz para biriktirse 3-5 yılda 1 milyon biriktirir. ve yatırım olarak kendi işleri yanında müteahhitlik yapabilirler.
  • nick bulamadim  (31.05.18 21:08:52) 
Bahsettiğim binadaki daireleri ortalama 200 bine sattım, 4 daire de arsa sahibine verdim. Kağıt üstünde 200 bin kazandım, (ki inşaat maliyetine yazılmayan masraflar da var)

Bir yılı yoğun imalat ile geçen en az iki yıllık bir emek var.

350 bine satılan daire 100'e mal olmaz, hem metraj büyüktür imalat masrafı çok olur. Hem de yer değerlendikçe arsa sahibine verilen oranlar ve üste para vermeler imalatı yükseltiyor. Emlakçı bile yer güzelse fazla komisyon alıyor.

4 sene önce bitirip teslim ettiğim, iskanını vs her şeyi ile ilişiğimi kestiğim binadan bile hala telefon alıyorum. Üst katın banyosundan su geliyormuş ne yapabilirmişiz? :)

Yani öyle mahalle arası 8-10 daireli binalardan %25 kazanırsınız, fazlası Allah'tan.

Daire sayısı çoğaldıkça kar o oranda artıyor, imalatda daire başına ucuzluyor. Ama çok daireli işlerde de ya ciddi sermaye ya da malzeme alacak piyasa kredin olmalı.
  • John Bloor  (01.06.18 10:17:41) 
@john bloor ciddi sermaye kaç milyondan başlar? 5-10 milyon lira mıdır yoksa 2 milyon da ciddi bir sermaye midir? genel olarak karlı bir işmiş bence.


  • nick bulamadim  (05.06.18 08:21:23) 
Yapacağınız işin maliyeti ne ise en az yarısını hazırda bulundurmanız lazım, her projenin maliyeti farklıdır. Belirli bir rakam söyleyemeyiz, tabi bu yeni başlayan biri için geçerli.

Yoksa piyasada güveni olan ve hiç ödeme yapmadan demiri betonu yığıp kalfanın idaresi ile kabasını hiç para harcamadan bitiren insanlar da var.

Yine piyasada eski olan adam barter yoluyla hemen hemen bütün işlerini parasız da halledebilir. Tabi çok daireli işlerde bu barter mantıklı, yoksa zaten 8-10 daire olan inşaatta hangi daireyi kime barterla vereceksin?
  • John Bloor  (06.06.18 12:14:11) 
genel olarak 4 katlı toplam 8 daireli bir bina mesela. yaşadığım yerde çok yapılıyor bu tarz binalardan. 80-100 m2 daireler. herhalde 1-2 milyon başlangıç için yeterli olur bu tarz bir proje için.

şuradaki hesap ne kadar doğru? burada da m2 1000-1500 arası demiş. 2.5 milyona 16 daire + bodrum vs. var. sadece 16 daireyi yaptığını düşünsek daire 156 bine mal oluyor. blog'ta aradım ama arsa maliyetinden bahsetmemiş. onu üstüne eklemek gerekir mi? yarısını arsa sahibine verse ve arsa dahil değilse daire başı maliyet 312 bin. istanbul'da bu daire de min. 500-600'e satılır herhalde. bodrum ve zemini saymasak bile ciddi bir oran.

okumusamele.com
  • nick bulamadim  (06.06.18 16:52:50) 
Ortalama 100 m2 8 daire bir bina yaklaşık bir milyon maliyet olur. Dört daire arsa sahibine versen (üzerine başka bir şey vermeden) sana 4 daire kalır, sana kalan dairelerin ortalama maliyeti daire başına 250 bin gibi yapar. Bunun üstüne sattığın her rakam kardır.

Ama emin ol bu maliyetteki daireleri 500 bine satamazsın, 500 bine satılan dairelerin hem arsa maliyeti hem imalat maliyeti artıyor.

Bu yaptığın binada giriş katı maliyetine bile satamazsın, genelde zarar eder. Orta katları karlı satarsın, çatı katı da zor satılır ve de maliyeti yüksektir.

Yani orta katlardaki karı giriş ve çatıya da bölersin, daire başı yüz bin lira kazansan bile bu müthiş bir orandır haberin olsun.

Yani sanıldığı kadar yüksek kar marjları yok, arsayı satın alacak para varsa ya da arsa sahibiysen kar oranı yükselir.

Bir sürü 8 daireli bina yaptım ve yapan arkadaşlarım var, bir binadan bir tam daire kar kalması çok zordur.
  • John Bloor  (07.06.18 12:51:07) 
@john bloor anladım. çok teşekkürler hepinize :)


  • nick bulamadim  (09.06.18 09:57:11) 
[]

ingilizce

"well it's hard to imagine living without it. not impossible, but not nearly as convenient."

burada as convenient derken ne demek istiyor?


"for now though, let's have the answer to our small question."

though ile burada ne diyor? "bununla birlikte şimdi sorumuzu cevaplayalım" mı?


"we'll find out what he thinks has become of his child shortly but before that, a question for you all"

burada "has become of his child" cümlenin hangi öğesi oluyor? what he thinks it dese sıkıntı yok da bu durumda that falan gerekmez mi orada?

 
uzman değilim. kendime göre cevaplayayım.

'imkansız değil ama mümkün olmaktan da uzak.' convenient; uygun, elverişli anlamına geliyor.

though biraz ünlem gibi, sağa sola koymaya müsait. çıkarsan da anlam bozulmaz orada. 'ama şimdilik, ...' gibi bi anlamı var gibi geldi bana.

sonuncuyu anlamadım.
  • icim urperiyor  (25.05.18 08:56:32) 
Convenient bir şeyin elverişli, uygun olması gibi bir anlamda.
Burada bahsedilen it nedir bilmiyoruz tabii ama, cümlenin çevirisi "onsuz yaşamayı hayal etmek zor. İmkansız değil, ama o kadar elverişli/kolay da değil." Burada living with it, living without it ile karşılaştırılıyor; şöyle düşünebilirsiniz yani: Living without it is not AS CONVENIENT as living with it.

Though çok versatile bir kelime, kullanılışına göre bir sürü farklı anlamı olabilir. Cümle sonunda, bir kalıbın sonunda vs kullanıldığında "ama" gibi bir anlamı oluyor.
"Ama şimdi, sorumuzun cevabını alalım" gibi. Burada anekdotu bir bağlama oturtmakta fayda vardır. Herhalde, bir plan programdan bahsediliyor, şu yapılabilir, ondan sonra bu gelebilir, bunun hakkında konuşulabilir, AMA ŞİMDİLİK, sorunun cevabına yoğunlaşalım gibi.
Though kullanabilmeniz için bir karşıtlık gerekir. Mesela diyebilirim ki, Maldivlerde tatildeyim, yediğim önümde yemediğim arkamda, deniz şahane... "I'm not very happy though".
Bazı durumlarda da çok spesifik bir anlamı olmaz da, bizim Türkçe'de söylediğimiz "ya" gibi ancak o cümlenin içindeki fonksiyonundan çıkarabileceğimiz bir anlamı olur.

Üçüncü cümlede de aradan he thinks'i çıkarın. "what has become of his child" yani "çocuğuna ne olduğu". He thinks de sizin de anladığınız gibi babanın düşüncesi. "Birazdan babanın çocuğuna ne olduğunu düşündüğünü öğrenicez" gibi. Bu da şu anda çok rahatlıkla anlayamayacağınız bir grammar konusu olabilir, çok takılmayın.

Edit: baldur2'un dediği "gerçi"ye katılıyorum. Ben türkçede o kelimeyi bulamadım, o kadar düşündüm. Gerçi güzel.
  • sopiro  (25.05.18 09:10:14 ~ 09:21:08) 
has become olan what
though = gerci
i like tennis a lot, i never watched nadal in my life, though

imkansiz degil ama kolay da degil. orada o anlama geliyor.
  • baldur2  (25.05.18 09:16:15) 
[]

dolar

doları o an arttıran şeyler neler oluyor? bu haberleri takip edebilir miyiz? bir süredir artıyor ama dün artmadı bu kadar mesela. bugün bu kadar artmasına sebep olan şey ne?




 
yoo dün daha cok artti, dunku artis %1.98, bugunku su an %1.4 civarinda.

tam zamanli is kadar ilgilenemem dersen cok takip edilebilir bir sey yok, yani kisa vade yonunu bilebilsen bir sey takip edip karun kadar zengin olursun zaten bir kac ayda. hem global sebepler hem lokal sebepler var.
  • robokot  (22.05.18 18:11:39) 
Londradaki çogu em trader ı hadi bugun de tl shortlayalim diyor...


  • lata  (22.05.18 22:16:44) 
[]

ingilizce reloaded

benim ingilizce sorularımdan bıktırıcam sizi :D

bir şey okuyordum. şöyle bir cümleye denk geldim.

"Tucked securely behind gates at the end of a private driveway shared with a couple of other multi-million dollar homes. "

şimdi bu cümlenin öznesi şu sanırım. " Tucked securely behind gates at the end of a private driveway" haliyle he, she, it gibi basit öznelere alışmış biri cümlede böyle bir özne görünce kalıyor öyle. cümleyi anlamayı geçtim öğelerine bile ayıramam. cümlenin tamamı ise şu :

"Tucked securely behind gates at the end of a private driveway shared with a couple of other multi-million dollar homes, the unassuming residence, which Liu picked up in 2001 for an unrecorded amount from Oscar and Golden Globe winning actress Patricia Arquette, was built in the late 1950s and measures in at 4,098-square-feet over two floors with four bedrooms and five bathrooms, all of them featuring vintage copper and nickel ceiling tiles and slathered in handmade ceramic floor and wall tiles."

belki ileri seviye bir cümle olabilir ama eksiğim ne olabilir? tabii tanımadan bilemezsiniz ama böyle uzun metinleri anlayabilmek istiyorum. ne yapmam gerek? okuyorum sürekli ama anlamadan okuyunca da olmuyor pek.

 
Baktığınız kısım tam bir cümle değil. Çok uzun bir cümle o yüzden ben şu kısma odaklanacağım:

"Tucked securely behind gates at the end of a private driveway shared with a couple of other multi-million dollar homes, the unassuming residence, which Liu picked up in 2001 for an unrecorded amount from Oscar and Golden Globe winning actress Patricia Arquette, was built in the late 1950s

The unassuming residence (gösterişsiz ev)
was built in the late 1950s. (1950lerde inşa edilmişti.)

Asıl cümle bu.

Şimdi burada "built" olan da residence, tucked (saklanmış) olan da residence. İki cümle aynı özneyi paylaşıyorsa bu şekilde birleştirilebilir. Misal,

"Having lost his wallet, he borrowed money from a friend." Cüzdanını kaybeden de, arkadaşından borç alan da aynı kişi zira.

Sizin seviyenizden üstte bir konu ama, bir şey yapmanıza gerek yok.
  • sopiro  (22.05.18 13:34:43) 
cümlenin öznesi unassuming residence. ondan önce "tucked securely..." ile başlayan phrase'i aslında "the unassuming residence which was tucked" gibi düşün. sonrasında da relative clause olduğu için (which liu picked..) bu ilk relative clause which/that atılarak başa alınmış. ingilizcede yaygın bir kalıptır bu, daha önce görmediysen karıştırman normal. zaten sadece yazı dilinde kullanılır, kimse konuşma dilinde böyle bir cümle kurmaz.

daha basit bir örnek vereyim.

this tree is 1000 years old
this tree is located in istanbul.

cümle: "located in istanbul, this tree is 1000 years old."

gibi.
  • sir gawain  (22.05.18 13:39:20 ~ 13:58:51) 
tahmin ettiğim gibi öznelerine bile ayıramamışım. peki nasıl bunları anlayacak seviyeye gelirim? bu cümle kalıbı 1000 defa gelse karşıma anlamazdım sanırım. kelime eksiğim mi vardır yoksa ileri bir grammar yapısı mı bu?


  • nick bulamadim  (22.05.18 13:56:57) 
kelime eksiğinizden değil, grammar yapısını bilmemenizden kaynaklanıyordur. ne kadar kompleks cümle okursanız, o kadar aşina olursunuz. ilk verdiğiniz örnek cümle değil, “unassuming residence”ı niteleyen sıfat görevinde. relative clause’u biraz araştırırsanız daha yararlı olacaktır.


  • applefangirl  (22.05.18 21:40:31) 
[]

ingilizce

şurada grow up yerine sadece grow kullanılmış olsa ne olurdu? "when i was growing" ile ne farkı oluyor? bazı phrasal verb'lere bakıyorum köküyle birebir aynı anlama geliyor.

"When I was growing up, I had a balanced diet."


 
when i was growing deseydin senin bir fasulye ya da buğday filan olduğunu düşünürdüm.


  • tepedeki psychedelic adam  (22.05.18 12:06:01) 
Çünkü "grow" meyve, sebze, ağaç, sakal, saç, köpek, insan gibi şeylerin fiziksel olarak büyümesiyle ve büyütmesiyle alakalı iken; "grow up" ise olgunlaşmakla ilgili.


  • m e b  (22.05.18 12:09:40) 
tepedeki +1


  • Traveller  (22.05.18 12:39:14) 
  • peggy  (22.05.18 12:44:49) 
[]

borsa

borsayla ilgili bir kaç merak ettiğim şey var.

1- broker kimlere deniyor?
2- pörtföy yöneticisi kimlere deniyor?
3 - dealer kimlere deniyor?
4 - şu filmlerde sürekli telefonla konuşan adamlara ne deniyor?
5 - eskiden emir vermek için yatırımcılar telefonla birilerini arıyordu. bu aranan adamlara deniyor?
6 - borsa istanbul'da çalışan insanların yukarıdakilerle bir alakası var mı?
7- şirketler halka arz olduktan sonra hissenin düşmesinin ya da çıkmasının şirkete çok etkisi var mı? sonuçta şirket parayı almış oluyor.
8 - ceo'lar meo'lar, zenginler, üst düzey yöneticilerin borsada hisseleri var mıdır? mesela x şirketinin bir yöneticisi ulan dur y şirketinin hissesi seneye çıkar birazcık alayım der mi?


sanırım bu saydıklarım arasında aynı insanlar var ama hangisi kim bilmiyorum.

 
1. broker: hisse senedi alım-satım emirlerini "birileri" adına borsada yerine getiren kişi. TR'de aracı kurumların bordrolu çalışanlarıdır.

2. portföy yöneticisi: belli bir kurumda pek çok hisseden oluşan "portföy"ü taşıyan, yöneten, alıp-satan ve bu sayede kurumuna para kazandıran kişi. daha çok BES ve standart yatırım fonlarını yönetirler.

3. dealer: kendi namına al-sat yapan kişi. ancak piyasasına göre broker ile eş anlama geldiği de olur. örneğin para piyasasında.

4. broker

5. broker

6. hepsi broker

7. gelecekte yeni halka arz yapmayacaksa çok hızlı bir etkisi yok. ancak her şirket ya tahvil ya da yeni hisse halka arz eder. bu nedenle gözleri kapayıp "bana ne hisse fiyatından" diyemezler.

8. elbette portföyleri var ve alıyorlar. niye olmasın ki?
  • 507  (21.05.18 16:19:21 ~ 16:20:10) 
1- broker ; senin adına al sat yaparım yüzdemi alırım kar / zarar beni alakadar etmez
2- her yerde tandığım var 20 hisse biliyorum bunları bir araya getirirsem sırtım yere gelmez
3- abi borsada çok para var ben çok kazandım
4- merhaba ben alparslan aselsan çok yükselicek satayım sana biraz?
5- ahmet bana açıktan 300.000dolarlık hisse ayır yükselmeden, yükselirse sal gitsin
6- lan söyleyin şu adamlara akşama kadar birşey almasınlar açıklama yapıcam
7- Cash is still king! bankada ne kadar para var ona bak sen yemişim üçü beşi
8- ulan tl'de kalsa zaten zarar mevduata koysam enflasyondan düşük dolar, euro belirsiz, zaten durduğun yerde kaybediyor para bari 3-5 hisseye koyayımda havam olur ortamlarda, iş kopartırım borsa falan muhabbet olur
  • dedim dedim de kime dedim  (21.05.18 16:35:58) 
[]

çeviri

şunu çevirebilir misiniz? anlamadım.

There is so much demand the supply has gotten a bit spoilt. When I interviewed a candidate he asked me how much paid time off he would have. I said two weeks the first year. He scoffed and said that he now has as much as he wants!!!


 
bir ürüne o kadar çok talep varmışki ürün bozulmuş(şımarmış anlamı da olabilir)(adaydan bahsediyor işte). adayla mülakat yapınca aday ona ne kadar ödemeli izin alabileceğine sormuş, mülakatcı ilk yıl için 2 hafta demiş. aday dudak bükmüş ve demişki şu an istediği kadar ödemeli izin alabiliyormuş.


  • neverlose  (21.05.18 08:10:44) 
[]

ingilizce soruları

bir şeyler okurken çok sıkıntı yaşıyorum da takıldığım bazı yerler var.

Ryan Reynold’s “Deadpool 2” is set to take the No. 1 box office crown from “Avengers: Infinity War” this weekend.

"ryan reynold'ın deadpool'u bu hafta box office'te 1 numaralı tahtı avengers'tan aldı." gibi bir anlamı var sanırım. "is" olduğu için fiil cümlesi değil. "set to take" ne oluyor burada o zaman? fiil değil sanırım.


"The third R-rated superhero film from Fox took in $53.3 million Friday"

"fox'un 3-R verilmiş super kahraman filmi cüma günü 51 milyon dolar kazandı." diye anladım. "took"tan sonra neden "in" var? phrasel verb sandım sözlükteler bulamadım. friday'den önde neden preposition yok?


"Europe struggles to find united front over US president"

bu cümleyi hiç anlamadım. ne diyor? avrupa bir şey bulmaya çalışıyormuş ama devamı yok.

 
Set to take - almaya hazırlanıyor

Took in - phrasal verb

Friday'den once this/last gelmemesinin sebebi haber başlığı olması.

United - birlik
ABD başkanına karşı birlik(Kudüs olayına karşı söz birliği sanırım) kurmakta zorlanıyorlarmis.
  • valentinov  (20.05.18 10:22:57) 
"is setting to take" olması gerekmez miydi? -ing olmadığı için isim cümlesi diye düşünmüştüm.

front over çok kullanılan bir edat mı? anlamını bilmediğim için bir çok yere baktım bulamadım. google'a yazınca bile front cover'ı öneriyor.

bu tarz ufak ayrıntılar okumayı çok zorlaştırıyor. gerçi şu an okuduğum şeyler seviyemin üstünde ama zorlamadan ilerlenmiyor.
  • nick bulamadim  (20.05.18 10:30:13) 
front over degil, united front. yani birlesik cephe. avrupa amerikan baskanina karsi birlesik bir cephe bulmakta zorlaniyor.

set = ready
  • baldur2  (20.05.18 10:36:40) 
front over değil, united front diye düşünmeniz gerek. Front da cephe demek. (Misal “batı cephesinde yeni bir şey yok” romanını biliyorsunuzdur, ingilizce ismi “all quiet on the Western front”tur.)


  • sopiro  (20.05.18 10:37:18) 
çok teşekkürler hepinize. şu an daha net anladım. bu sorunları çözmek için ne yapmam gerek? her gün bir şeyler okuyorum ama böyle seviyemin üstüne çıkınca işkence gibi oluyor. 1000 defa okusam "united front over" bölümünü anlamazdım açıklamasanız.

ya da set=ready olarak düşününce daha anlamlı oldu. yoksa aynı anlama geldiğini bilmiyordum.

grammar vs. de çalışıyorum ama böyle asıl okumam gereken metinlerde çok zorlanıyorum. basit romanları rahatlıkla anlıyorum ama her gün 1 tane the guardian haberi okuyayım diyorum hiçbir şey anlamıyorum. bu sorularıma göre sizce nerelere yoğunlaşmam gerek?
  • nick bulamadim  (20.05.18 10:52:01) 
Sözlüğü yeterince iyi kullanmıyorsun bence. Sözlüğe daha dikkatli bak. Daha fazla vakit harca. Konsantre ol sözlükteki farklı anlamlara. United front’u nasıl anlamadın mesela? United birleşik (abd gibi) front da cephe. İkisini yan yana getirince oluyor sana birleşik cephe. Take in phrasal (phrasel değil) verb mü demişsin sonra da değil bulamadım demişsin. Take maddesini yeterince incelediğinden emin misin? Ya da yetersiz bir sözlük kullanıyorsun.


  • i ve been mistreated  (20.05.18 11:54:52) 
evet kelime öğrenme konusunda ciddi sıkıntılarım var. front'u ön olarak biliyordum. front ve over kelimelerinin birlikte kullanılması garip gelmişti. başka anlamda kullanılmış demek.

aslında onunla da ilgili bir soru açacaktım. kelime çalışıyorum ama verimli çalışamıyorum sanırım.

bir de çok fazla kelime var. bunları okuma/konuşma/yazma'de verimli kullanabilmek için ne yapmam gerek? phrasal kelimesinin anlamını biliyorum. okurken ne demek istediğini anlarım ama gördüğün gibi phrasel yazabiliyorum. kelimeyi şöyle çalışıyorum. her gün 10 tane kök seçiyorum. develop kelimesi mesela. bu kelimenin sıfat, fiil, isim hallerini öğrenmeye çalışıyorum. böylece günde 30 kelime öğrenebilmeyi umuyorum. ama çok yavaş ilerliyorum sanırım. ve çok fazla kelime var öğrenilmesi gereken. amacım 1 yıl içinde rahatlıkla the guardian falan okuyabilmek. ingilizceyi halledip okumam gereken kitaplar vs. var çünkü.

her gün mutlaka 1-2 saat bir şeyler okuyorum yazdan beri. sıfırdan iyi yol kat ettim. ama bu sefer yazarken hata yapıyorum gördüğün gibi. :/
  • nick bulamadim  (20.05.18 12:22:08) 
Bence sen biraz acele ediyorsun. Her şey hemen olmuyor. Biraz zamana bırak. O arada da bol bol oku. Dil hemen öğrenilebilen bir şey değil.


  • i ve been mistreated  (21.05.18 03:31:28) 
Sıfırdan başladıysan 1 yılda rahatça the guardian okuman biraz zor bir iş. Çıtayı biraz düşür istersen :)


  • i ve been mistreated  (21.05.18 03:32:29) 
@i've been neden ağır mı seviyesi? hazırlık öğrencileri eylül'de başlayıp mayıs, haziran gibi dersleri bitiriyorlar. 1 yılda the guardian okuyabilecek seviyelere gelmiyorlar mı? yanılıyor muyum?


  • nick bulamadim  (21.05.18 06:43:09) 
Bir mucize söz konusu değilse, gelmiyorlar.


  • i ve been mistreated  (21.05.18 11:02:14) 
[]

ingilizce

"Jeffrey Pfeffer, author of “Dying for a Paychack” argues that these practices don’t help companies – and warns governments are ignoring an emerging public health crisis."

şu cümlede and warns goverments are ignoring .. diye giden yeri anlamadım. ve hükümetleri uyarıyor sanırım başı. ancak neden are ignoring diye devam etmiş? sanırım "yeni kamu sağlık krizlerini inkar eden hükümet" anlamına falan geliyor. o "are" kafamı karıştırdı. neden var?


 
Hukumetleri degil, okuyucugu uyariyor. "warns that" daha iyi olurmus.


  • common of demons  (19.05.18 19:26:34) 
common of demons +1, okuyucuyu uyarıyor. kimi uyardığı yazılmamış yani daha doğrusu. "warns"tan sonra gelen cümle, uyarısını tanımlıyor. warns ile governments arasına "that" koyarak tekrar oku, anlayacaksın.


  • der meister  (19.05.18 19:47:10) 
Ben de that koysa anlardınız demeye gelenlerdenim.


  • taktikmaktikyokbambambam  (20.05.18 12:43:37) 
bir that de benden.


  • robokot  (20.05.18 12:46:39) 
[]

ingilizce

in modern society, work has already been a necessary means by which all the people live in the world, in spite of a few exceptions.

cümlenin şu kısmını anlamadım. ".. means by which all the people live in the world..." ne diyor?


 
bütün insanlar için bir gereklilik olarak düşünebilirsin


  • winston  (18.05.18 10:29:56) 
means kelimesi kafamı karıştırıyor. o neden var? saçma oldu belki ama genel olarak anladım ama o kafamı karıştırdı. :D


  • nick bulamadim  (18.05.18 10:34:58) 
means fiil değil orada. Plural olarak kullanıldığında "araç, yol, yöntem vs" demek.


  • sopiro  (18.05.18 10:42:00) 
anladım. aklıma mean'e gitti o yüzden saçma gelmişti. teşekkürler.


  • nick bulamadim  (18.05.18 10:46:34) 
Çalışmak günümüzde birkaç istisnaya rağmen dünyada yaşayan tüm insanlar için gerekli bir araç haline gelmiştir.

A neccesary means=gerekli bir araç

Ne için gerekli olduģunu belirtmemiş tabi.
  • Novice  (18.05.18 10:47:23) 
means burada "anlamına gelmek" olarak değil de "vasıta, araç" anlamında kullanılmış.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (18.05.18 10:47:47) 
means, isim olarak "araç" anlamına geliyor.
çalışmak, dünyadaki bütün insanlar için gerekli bir araç gibi.
eş anlamlıları tool,vehicle
  • çılgındünya  (18.05.18 10:53:59) 
Means burada in terms of anlamina geliyor.


  • baldur2  (18.05.18 13:14:23) 
[]

ingilizce kitap

şu ikisinin ne farkı vardır?

www.cesurozturkkitaplari.com

www.cesurozturkkitaplari.com

 
yani ben tam net bir farkını çözemesemde yazılana göre fundamentals kitabını diğer kitapla beraber kullanmak için sonradan yazmış. bunu diyorsa ben olsam building skillsi alırdım yanına da diğerini alırım/almam. kendi böyle yazmışsa bir bildiği vardır.


  • logisticsmanager  (17.05.18 15:05:28) 
[]

scribd

üyeliği olan var mı? 1-2 kitap indirmem gerek yardımcı olabilir misiniz?




 
real-debrid ile indirebiliyorum normalde. linkleri yollarsaniz ben de size indirilebilecek linkleri yollarim.


  • tanaka  (16.05.18 16:22:29) 
hallettim çok teşekkürler :)


  • nick bulamadim  (17.05.18 12:07:22) 
[]

vocabulary kitabı

400 words for toefl benzeri önerebileceğiniz vocabulary kitabı var mı? böyle anlamını veren sonra onunla ilgili metin veren bir kitap var mı?




 
Academic Vocabulary In Use


  • Traveller  (16.05.18 09:48:25) 
[]

yurtdışında yaşamak vs türkiye

bir süredir uzun vadede yurtdışına yerleşme fikri kafamı kurcalıyor. bunları araştırıyorum. türkiye'de gerçekten her şey çok zor. yani dışarda sıradan olan birçok şey burada lüks. hayatımda hiç yurtdışına çıkmadım sadece internetten gördüklerimi biliyorum. ama bakıyorum temel ihtiyaçları karşılamak daha kolay sanki. mesela araba fiyatları. yani abd'de sıradan bir insanın alacağı arabaya türkiye'de doktor binemiyor. burada araba lüks. ne bileyim 10 yıldır gitar çalıyorum ve almak istesem şu gitarı türkiye'de alamam. birçok insan alamaz burada ki sitedeki en pahalı gitarlardan değil. www.keymusic.com

önümdeki 10 yılı düşünüyorum burada insanlar bir ev + bir araba alırsa kendini şanslı sayıyor. 2 bin euro kazanan adamın 15 bin euroya aldığı arabayı 120 bine almak istemiyorum. 10-20 yıl ev kredisi ödemek istemiyorum. bunlar sanki yurtdışında daha kolay gibi. türkiye'de bazı şeyler o kadar zor ki aslında hayalini kurduğum birçok şeyin sadece burada zor olduğunu gördüm.

tabii genel bir soru oldu. yurtdışından kasıt neresi mesela? ya da hangi meslekle uğraşılacak? tecrübeniz olduğu ülkeyi aynı mesleklere göre değerlendirir misiniz? yani abd'de mimar vs türkiye'de mimar, ingiltere'de diş hekimi vs türkiye'de diş hekimi gibi almanya'da işçi vs türkiye'de işçi gibi. yani türkiye'de o kadar emek harcayacağıma başka ülkede o emeği harcarım en azından elime güzel bir şey geçer.

benim bildiğim abd'de sağlık sistemi ve eğitimin ücretli olması var mesela. kolay bir şey değil. türkiye'de üniversite eğitiminin ücretsiz olması büyük şans bence.

 
bir kere hiç ülke dışına çikmamissin ve tr de yaşıyorsun bunlar ciddi handikap. bence ilk önce gitmek istediğin ülkeleri gezip sonra dil okulu falan araştır, 3 ay 6 aylık o sürede de imkanlar oluşursa süre uzatma taleplerinde bulunursun..


  • redeath  (15.05.18 08:27:31) 
yurtdisina gitmis olsaydin bile yasamamis oldugun icin bazi gercekleri goremeyecektib. yurtdisinda gurbetci insanlar yalniz. bu yalnizligi anlaman icin bikac ay yasamani tavsiye ederim. bazi seyleri parayla alamiyosun


  • rentts  (15.05.18 08:37:24) 
Dediginiz gibi yurt disinda hayat kalitesi daha yuksek, Turkiye'de luks olarak gorulen cogu sey ya standart ya da standart alti.

Yurt disina yasayanlar yalniz dusuncesi de dogru degil. Yalniz olan da var olmayan da var. Ayni Turkiye'de yalniz olan ve olmayan insanlar bulunmasi gibi.

Edit: Egitimin, sagligin ucretsiz oldugu pek cok Bati ulkesi var. Mesela Almanya, Isvec, Fransa, Ispanya, Finlandiya vb.
  • crown  (15.05.18 09:37:41 ~ 09:57:55) 
Türkiye de üniversite eğitimi yok bu arada, gençlerin meslek edinme okulları onlar. Üniversite eğitiminin ne demek olduğunu yurtdışında anlarsın. Ortada büyük bir şans yok yani.


  • gozu acik sevisen yahudi  (15.05.18 09:47:33) 
baska ulkede o emegi nasil harcayacaksin once onu bir dusun. deneyimin yurt disinda cok aranan turden degilse, bankada bolca paran yoksa cikman imkansiza yakin.


  • eksimtrak  (15.05.18 10:43:15) 
hem rentts hem de crown arti 1.
bir valizle gittigin ulkede istedigin kadar ielts'ten 8 almis ol, iletisim sorunlari yasayakcasin, kultur sorunlari yasayacaksin, yedigin ictigin degisecek, yaptigin is muhtemelen degisecek vs.

herhangi bir isle hayatini rahatca yasarsin, turkiyede luks olan seyleri rahatca alabilirsin. turkiye'de fistik ezmesi luks aq.
  • baldur2  (15.05.18 10:47:07) 
@eksimtrak onu merak ediyorum işte. yani aynı şartlar altında yurtdışı vs türkiye. uzun vadede düşünüyorum zaten. hayatımı da buna göre şekillendiricem. yani bir işçi orada daha iyi şartlarda yaşıyorsa burada işçilik yapmaktansa giderim. bir mimar orada daha iyi şartlarda yaşıyorsa burada mimarlık yapmak istemem. bence biraz karamsar bakıyorsun. çıkmak o kadar zor değil. birçok insan gidiyor.


  • nick bulamadim  (15.05.18 10:51:18) 
@baldur2 yalnızlık olayına çok katılmıyorum. mutlaka memleket hasreti olur ama o mantıkla kimsenin başka ülkeye göçmemesi gerekiyor. yani japon da aynı durumda fransız da aynı durumda. o kültür sorunları, yalnızlık tüm göçmenler için geçerli.


  • nick bulamadim  (15.05.18 10:54:25 ~ 11:50:31) 
şunu merak ediyorum. mesela diş hekimisiniz amerika'da mı diş hekimliği yapmak istersiniz yoksa türkiye'de mi? avrupa'da mı mimar olmak istersiniz yoksa türkiye'de mi? avrupa'yı bilmem ama türkiye'de mimar olmak istemem mesela. ya da avrupa'da mı işçi olmak istersiniz türkiye'de mi? aynı şartlar, aynı iş, aynı kazanç karşısında yaşamı merak ediyorum. çünkü belki yurtdışında kolayca elde edebilecek hayatı yaşamak için hayatımı harcamak istemiyorum. abd'de sıradan bir evden daha beter bir eve yıllarca kredi ödemek, tenekeden hallice araca 100 binden fazla vermek istemiyorum.

türkiye'de aylık 10-15 bin aylık gelirim olsa şunları yaparım diye planlarım var. e bunları yurtdışında daha az gelirle yapabileceksem burada debelenmek saçma gibi.
  • nick bulamadim  (15.05.18 11:03:21 ~ 11:06:55) 
tabiki avrupada yaşamak kolay ve çekici ama herhangi bir avrupa ülkesine gittiğinde direk 2. sınıf vatandaşsın(avrupa için söylüyorum) kültür farklılıkları, konuşma farklılıkları, dışlanmışlık hissi vs. bir sürü sorunda var. araba almak, kişisel haklar vs daha çekici ancak adaptasyonda çok zor.


  • mikahakkinen  (15.05.18 11:35:28) 
Lüks kavramı burada ve yurtdışında değişik. Burada araba lüks, atıyorum havuz üyeliği lüks, ama haftada bir temizlikçi çağırmak o kadar da lüks değil. Ama ABD'de ve Almanya'da lüks. Saatlik olarak çağırıyorlar. Lüks kavramı insanların saatlik ücretine bağlı.

Uzun vadede karar verebilmen için kısa vadede çeşitli olanakları kullanarak zorlayarak yurtdışı tecrübesi elde etmen gerek. Staj olsun, değişim programları olsun au pair'lik olsun deneyeceksin ki kendi kafanda bir plan şekillendirebilesin.
  • SiyamkedisiZorro  (15.05.18 11:37:46) 
@siyamkedisizorro
ona emek somurusu deniyor haci.

  • baldur2  (15.05.18 11:48:33) 
Yurtdisinda yasama konusunda bence cok farkli degisken isin icine giriyor. Her seyden once bu arzu neden kaynaklaniyor onu anlamak lazim, zira bu kisinin zorluklara katlanma gucunu de etkileyecektir.

Yurtdisinda gecerli bir meslegi olan, ulkesinde mutlu olan ama maddi acidan iyi bir teklif aldigi icin yurtdisina gidip "Sila hasreti" cekip, oradaki yasama ayak uyduramayip 6 ayda geri donen adam da var mesela...

Para ve yasam kalitesi onemli faktorler ancak madalyonun diger yuzunde de hayata farkli bir kulturel ortamda baslamanin, yabanci, expat, gocmen olmanin maddi ve manevi zorluklari var. Eger para ve yasam kalitesi elde edecek yetenek ve niteliklerin varsa; kulturel sorunlari da hallederim, ben zaten dunya vatandasiyim, gittigim yere ayak uydururum, katlanirim, yaparim diyebiliyorsan bence hic sorun yok.

Birincisi yoksa, yani meslegin ya da niteliklerin para etmiyorsa isler biraz daha zorlasiyor. Yurtdisinda gocmen bir garson, gocmen bir fabrika iscisi olarak yasam savasi vermek kolay olmayacaktir.
  • salihdt  (15.05.18 11:51:48) 
guzel bir avrupa veya amerikan sehrinin insanina sundugu en onemli sey 'zaman'. icinde yasayan insana 'zaman' tanimayan sehirde dunyanin neresinde olursa olsun mutlu olamaz kimse cunku zaman olmayinca huzur da olmuyor. sevdigin isi yapiyorsan ve zamanin da var ise iyi araba ya da ev hep isin sonraki detayi ve guzellikleri.

turkiyenin en buyuk problemi zamanin bol oldugu sehirlerde is ve para yok, is ve para olan sehirlerde ise kimsenin zamani yok. maalesef istanbulda calisanin emegi somuruluyor, kimseye zaman kalmiyor, kalan zaman da trafikte, kalabalik alisveris merkezlerinde harcanip gidiyor. alisveris merkezinin otoparkina parkettigin en iyi arabadansa hafta sonu bos yollarda sevdiklerinle keyiflice surecegin herhangi bir araba daha cok daha keyif verir.
  • emrahday  (15.05.18 12:01:43) 
sila hasretini de kucumsemeyin arkadaslar. cem uzan eyfel kulesini karsidan goren luks evde yasiyor parisin ortasinda ama turkiye'ye donecek misiniz sorusunda agladi adam.


  • baldur2  (15.05.18 12:19:19) 
@baldur2 abi o kadar paran olsa al bir tane ülke ya da ada doldur içine türkleri. kalmaz hasret bence :D

şaka bir yana hasret önemli bir konu ama daha kozmopolit yerlerde bu sıkıntı daha azdır bence. mesela amerika'da kültürel olarak ingiltere'de yaşayacağından daha az sıkıntı çekebilir insan. onun dışında bu ülke çok yoruyor insanı. çalışıyorsun ama bir şey geçmiyor eline. ayda rahat 15 falan kazanman lazım ki oradaki standarta erişesin. insanın hayallerini de kısıtlıyor. çık sokağa okumuş, iyi para kazanan insanlara hayallerini sor çoğunun hayali iyi bir ev ve araba. araba da 20-30 bin dolarlık araba.

onun dışında şiddet, siyaset, hır gür çok yoruyor. dışarda nasıl durum bilmiyorum ama türkiye'de sosyal hayat da zor.
  • nick bulamadim  (15.05.18 12:40:55) 
bir kere avrupa'da ikinci sınıf insansın tarafına katılmıyorum. böyle bir genelleme çok yanlış.

yalnızlık olayı da kişiye göre. ben bir yerde 3 ay çalıştım, herkesle kanka oldum. aynısına 1 senede ulaşan adam var. kişi o kültüre ne kadar ayak uydurmaya, insanlarla iletişime geçmeye çalışırsa o kadar hızlı adapte olur.
şunu eklemek istiyorum adamlar sizi ülkelerine davet etmedi. kimseden sizin için özel ilgi beklemeyin. siz "ulan ben daha iyi bir hayat istiyorum" diyip o ülkeye gittiniz. siz çabalamazsanız, o kültüre-dile-hayata adapte olmazsanız kimsenin elinizden tutup "hadi gel seni kardeşle tanıştırayım" hayata sokmasını beklemeyin.

ben buradaki yeme alışkanlığımı türkiye'de sürdüremem çünkü 3bin lira masraf çıkar. ayda 2 şişe viski, her gün et ve türevleri, canım isteyince suşi, canımız sıkıldı akşama restoran vs. 2 kişi tüm mutfak ve evmasrafı+böyle dışarıdan yemek 700-800 euro tutuyor. ki burada malzemeleri de bio alıyoruz.

eğer düz beyaz yaka adam olacaksan avrupa ezer geçer. türkiye'de en az 45 saat çalışırsın, 2hafta tatilin olur. fransa'da 35 saat normal, üstüne çalıştıklarını ya maaş ya da tatil olarak alırsın, 35 günde tatil hakkın var.
türkiye'de işsizlik maaşı max asgari ücret, burada maaşının %80'i gibi bir rakam ve 2 seneye yakın alabiliyorsun. 4 ay çalıştıktan sonra işsizlik maaşını hakedebiliyorsun. sonra taşeronluk; ben taşeron olarak çalıştım 4 ay. sözleşmeyi uzatmak istemedim,bana sözleşme bitiminde 2 maaşa yakın tazminat ödediler, taşeron olarak çalıştığım için.
bu böyle uzar gider.

yok ben kapitalist olucam, ticarete giricem, kendi işimi açıcam dersen türkiye.
ucuz iş gücünü sömür sömürebildiğin kadar. şu an bir arkadaşım işe başladı yeni mezun, haftada 60 saate yakın çalışıyor asgari ücrete. fransa'da kan alırlar. hatta çok basit örnek vereyim çalıştığım bir firmada ben çek cumhuriyetinde bir fabrikadan sorumluydum, arkadaşım fransa'da. ben bugün bir sıkıntı olsun yarının mesaisini artırıp/azaltabilirdim. fransa için ise 2 ya da 3 gün öncesinden olmadığı sürece hiçbir şeyde değişiklik yapamazdın, çünkü sendika...
sonrasında paran varsa mis gibi ülke türkiye. parayı bastır özel hastanede muayene ol, parayı bastır işlerini hallet. gece 2'ye kadar kafede otur, sabah 5'e kadar barda takıl. evine gece 4'de lahmacun söyle.

neyse uzadı. kısacası çalışan adamsan avrupa, çalıştıracak adamsan türkiye.
  • logisticsmanager  (15.05.18 14:47:25) 
@logisticsmanager gerçekten iyi bir örnek olmuş. aslında olması gereken o. türkiye'de o hayatı yaşayabilmek için 10-15 bin kazanmak gerek en az. çalışıyorsun, ediyorsun ulaştığın hayat zaten standart olması gereken. bunun için yoruluyorsun. "başarılı" olamazsan da sürünüyorsun. bir arkadaşım 2015'te sıradan bir okulun mühendislik bölümünden mezun oldu. 2-3 yıl çalıştı abd'ye gitti. ne yapıyor tam bilmiyorum ama döneceğini sanmıyorum. burada elde edebileceği pek bir şey yok çünkü. mesela asgari ücretle çalışan arkadaşın da yıllar sonra belki senin şu anki standartlarına erişebilir. onun için de çok çalışması gerek. yani madem bu kadar çalışcaz o emeği amerika'da, almanya'da vereyim en azından hayatım olması gerektiği gibi olsun, düzgün arabaya binebileyim, düzgün beslenebileyim.

ahmet hamdi'nin bir sözü var. "türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor." diye. internet yardımıyla da insan görüyor. aslında türkiye'de insanların yıllardır hayalini kurduğu şeyler abd'de mesela belki de insanların dönüp bakmayacağı şeyler.
  • nick bulamadim  (15.05.18 19:20:14) 
[]

espriyi anlamadım

ne demek istemiş burada?

twitter.com


 
elon musk'ın yeni sevgilisini tanımlamış sanırım :D


  • false pretension  (09.05.18 21:07:24) 
elon musk grimes yaz anlarsin


  • tintoretto  (09.05.18 21:11:07) 
[]

kooperatifçilik

geçende bununla ilgili bir soru sormuştum. kooperatifler bitmediği için ve uzun sürdüğü için insanlar yanaşmıyormuş. gerçekten zor mu? mesela bir müteahhit 1 milyona bir apartman yapıyorsa 2 milyona hepsini satıyor. atıyorum 10 kişi toplansak şuradan ve 100 bin koysak kişi başı 1 konut yapılır. inşaat maliyetleri hakkında bilgim yok böyle 10 kişi inşaata girilir mi bilmiyorum ama olursa evlere daha ucuza sahip olunur bence. şu an ev alcak param yok da uzun vadede o farklı bir arayıştayım. o evlere o fiyatları veresim yok pek.




 
Ben kurma aşamasindayim 10 tane sağlam kişi uzun vadeli gircem. Sizin mantığıniz ile olabilir ama kimse koyvermicek. Öncelikle arsa bulunacak ve önceden biriktirilen para ile satın alınacak her üye ortaya varını yoğunu katarak binayı tamamlayacak. Üye sayısindan fazla daire yaparsanız satarak maliyet aşağı düşer. İnşaat tan anlamıyorsaniz hiç bulaşmayin. Genelde memur kesimi yapıyor bunu Anadolu da


  • Fritz-X  (26.04.18 17:38:54) 
nasıl olacağını hiç düşünmedim aslında. ev almanın cazip kısmı krediler sanırım. insanlar uzun vadede kira öder gibi ev alıyor. ama böyle olunca sanırım sıcak para gerekecek. en azından bir birikim gerekecek. hatta dediğin gibi bir miktar fazla daire çıkarsa maliyet bile düşebilir.


  • nick bulamadim  (26.04.18 18:03:36) 
Bir müteahhittin bir evi 1 milyona yapıyor olması senin de aynı evi 1 milyona yapabileceğin anlamına gelmiyor. Ev yapmak o adamın işi. Seninse konu hakkında muhtemelen hiç bir bilgin yok.

PS. O on kişi arasında uygun bağlantılara sahip, işi takip edebilecek en azından 2 kişi varsa olur. Altından kalkabilirseniz çok da karlı olur.
  • zombi  (26.04.18 19:43:42) 
[]

acun ne kadar zengin

bu adamın dengi kimdir? bir şirketin genel müdürü acun kadar zengin değildir. ama acun da herhalde sabancılar, koçlar kadar zengin değildir. sonuçta biri holding biri şirket. diğer taraftan demirören de kanal aldığına göre kanal sahibi olmak da sağlam para gerektirir. ne kadar zengindir? yılda ne kadar kazanıyordur?




 
www.google.com.tr

Google'a göre 100 milyon $ ediyormuş kendisi.
  • quaker  (26.04.18 14:29:36) 
evet net worth'ü araştırmıştım ama o ne oluyor tam olarak? yıllık kazancı mı yoksa tüm serveti mi?


  • nick bulamadim  (26.04.18 14:36:26) 
şirketin genel müdürünün raporlama yaptığı şirket/hisee sahibi olarak düşün işte.

sabit maaş alan işlerin tamamından daha zengindir acun.
  • eindaclub  (26.04.18 14:41:51) 
düşündüğümüz kadar değil. harcamayı bildiği için über zengin gibi geliyor. mesela ona TV8'i satan Mehmet Nazif Günal'ın neredeyse 2 milyar dolar serveti var. Acun'un ise 100 milyon dolar. Ama eminim birçok insan Acun'u daha zengin sanıyordur.


  • giovanne  (26.04.18 15:02:28) 
Medya sektöründe olduğu için bazı insanlara olduğundan daha zenginmiş gibi gözüküyor olabilir. Milyarlarca doları olan ama kendi çevresi hariç (artık hangi alansa) kimsenin adını bilmediği bir sürü insan var. Burada bir parantez açayım, 1 milyar dolar çok para ama 100 milyon dolar da çok para. Survivor, ses yarışmalarını vb izlemiyorum ama Acun'un başarısı takdire şayan.

Yılda şu kadar kazanıyor diye bir hesap yapmak bence tutarlı olmaz çünkü adam maaşla çalışmıyor.
  • hayirsiz  (26.04.18 15:06:38 ~ 15:08:44) 
bahsedilen adamlar kadar zengin olmayabilir ama yakında servetine servet katması da muhtemel. abd'nin en büyük kanallarından birinde survivor yarışması yapmak için görüşüyor.e malum amerika demek tüm dünya'da şan şöhret demek. görüşme yaptığı başka ülkeler de varmış ayrıca.


  • Neill  (26.04.18 15:52:50) 
[]

hayatın para kazanmayla harcanmayacak kadar değerli olması

öyle değil mi gerçekten de? 10 milyon dolarınız var ve 20 yaşındasınız diyelim. ayda 100 bin lira harcasanız bu para 60 yaşında bitiyor. (enflasyonu katmadım) yani o paranın bile hakkını vere vere, çatır çatır harcamak zor. ve bu paradan milyarlarca var dünyada. bunlardan sadece 1 tanesinin benim cebimde olmaması benim mi başarısızlığım acaba? birçoğumuz bu paranın binde biri bile olmayan bir meblağ için çalışmak zorundayız. sonuçta birçok insanın evine şanslıysa standart bir daire bir de araba geçecek.




 
belli bir düzeyde para kazandıktan sonra yaşadığını anlayabiliyorsun. ne hayat parasız oluyor, ne de para hayatsız...


  • silah taciri  (26.04.18 10:50:28) 
geçen bir kısa youtube belgeseli izliyorum, vox'un border serisi.

fas'da ispanya'ya ait bir bölgeden bahsediyorlar ve afrikalı göçmenler hayatları, dövülmek vs pahasına sınırı geçmeye çalışıyorlar. bir tanesi kafasına faslı polisin çivili sopasından yemiş, ameliyat olmuş vs.

ben de şu an fransa'dayım, bu adamların kaçmak istediği ülkelerden birinde.

dedim ki ne kadar şanslıyım amk.
kısacası bu insanlardan biri de olabilirdik. boko haramdan kaçıp ormanda saklanıp sınırı geçmeye çalışabilirdik.
  • logisticsmanager  (26.04.18 11:51:51) 
Şahsiyet'te geçen güzel bir replik var ...sabah kalkar kalkmaz ilk yaptığımız şey kendimize yalan söylemek... diye. Köleliğe uyanıyoruz aslında ama farkına bile varmadan saniyeler içinde moda girmiş oluyoruz.


  • onemoremile  (26.04.18 11:59:14) 
direk senin sucun degil de ailenin atalarinin sucu - suc da degil aslinda tanimsal olarak herkes zengin olamaz bazilari olacak bazilari olmayacak. zengin insanlarin buyuuuk bir bolumunun varligi ailesinden gelir. o ailenin zenginligi de zamaninda atalardan birinin iyi bir is kurmasi ve "yuru ya kulum" olmasi ile elde edilir. aile ici kulturde de kimse o parayi birikimi varligi carcur edecek sekilde yetistirilmezse o paranin meyvesi sana kadar gelir.

sen kendi aile zincirinde o isi kuran ve alt nesillerin rahat etmesini saglayacak isi kurabilirsin tabii ki. bunu cok kisi deniyor, basaran da var ama sadece cabaya degil sansa da bakan bir sey bu. egitim, caba, sans, baglantilar hepsi gerekli ve her seyi dogru yapsan bile olmayabilir. ve muhtemelen o varligi elde etmek ve surdurmek icin yine senin en degerli yillarinda maasli bir iste calisacagindan fazla calisman gerekir. meyvelerini coluk cocuk torunlar ve otesi yer adam gibi yani.

onun disinda evet hayatinda bir gun calismak zorunda olmayan ve ona karsin senin butun hayatin boyunca calisip sahip olamayacagin seylere sahip olanlar var. bu aci bir gercek.

ama bu karsilastirma bitmez, herkes belli bir sansla doguyor. afrikada soykirimin ortasinda da dogabilirdin yani. 7 sulale zengin bir aile icinde de dogabilirdin. her hayatin kendine gore zorluklari var. hayatin ozunde bir anlami yok duzgun bir anlam bulmak gerekiyor. hayatinda 1 gun calismak zorunda olmayan o insanlar da baska sorunlarla cebellesiyor, relatif olarak cok cok buyuk bir fark oldugunu sanmiyorum.
  • robokot  (26.04.18 12:07:49 ~ 12:09:41) 
olay calismamak istemekse onundeki secenekler:

1- part time calismak
2- hobini ise cevirmek ve bundan para kazanmak.
3- belli bir yastan finansal ozgurlugu saglayip calismamak veya yukaridaki ikisinden biriyle beraber yapmak.


benim kisisel hedefim finansal ozgurluk saglayip belli bir yastan sonra calismamak.
  • baldur2  (26.04.18 12:14:22) 
[]

kenya ingilizce

şöyle bir video izliyordum da kenya'da herkes çatır çatır ingilizce konuşuyor. sömürge sanırım o yüzden ama nasıl böyle herkes konuşabiliyor?

www.youtube.com


 
Britanya kolonisi idi evet. İngilizce ülkenin resmi dili ayrıca o yüzden Swahili ile birlikte.


  • AlsterWasser  (25.04.18 16:26:18 ~ 16:27:14) 
Kenya da dahil bütün eski İngiliz sömürgelerinde eğitim dili İngilizce, bir de bütün Afrika'da 1500'den fazla dil olduğu söyleniyor, yerel diller çok fazla, bir ülkenin yerlileri bile birbiriyle anlaşabilmek için ortak dil olarak İngilizceyi kullanmak zorunda. Sonuç olarak oralarda insanlar bilingual yetişiyorlar.

bilingua.io
  • kobuzchu kiz  (25.04.18 16:28:21 ~ 16:28:43) 
[]

What We Do in the Shadows?

böyle bir film var. "What We Do in the Shadows?" bu filmin adı neden "What Do We Do in the Shadows?" değil?




 
filmin adinda soru isareti yok. golgelerde yaptiklarimiz diye turkceye cevirebilirsin. bir sorun yok yani.


  • baldur2  (25.04.18 12:36:27) 
filmin adı muhtemelen "What We Do in the Shadows"


  • eindaclub  (25.04.18 14:55:58) 
[]

native speakerları anlamamak

ana dili ingilizce olanları pek anlamıyorum. ama sonradan öğrenenleri anlıyorum. her gün 1 saat youtube'tan bir şeyler izliyorum dinleme yeteneğimi geliştirmek için. mesela türk bir siyasetçinin ekonomiyle ilgili konuştuğu konferansını izledim ve rahat rahat anladım. ama native speakerların basit konuşmalarını bile anlamayabiliyorum. tedx konuşmalarını pek anlamıyorum mesela ama bir türk saatlerce konuşsun anlıyorum. nasıl çözerim bu sorunu?

bu arada bol bol ingilizce altyazılı ve altyazısız konuşmalar, filmler, vloglar izliyorum. yemek yerken bile podcast dinliyorum. 1 yıldır böyle çalışıyorum. çok yol aldım ama hala odaklanmam gerekiyor söylenenlere.


 
ingiltereden bir iş arkadaşım var. söylediklerinin yarısını anlamıyorum. sadece benim içim geçerli değil aynı işyerindeki ruslar ve italyanların'da adamın konuşmalarını çok anlamıyor. aksan ile ilgili bir olay. kelimeleri ağızlarında yuvarlıyorlar. ingilizler için BBC dizilerini izle derim. usa ve avustralya aksanları başlı başına bir olay zaten :)


  • delidir yakalayin  (25.04.18 09:30:12) 
Hocam bu zaman meselesi dogru yoldasin. Altyazili izlememeye calis, cunku yaziyi takip ederken konusani dinlemiyorsun. Altyazi ingilizce de olsa izleme. Bir sure sonra yavas yavas kulagin kapmaya baslayacak. Az daha sabir.


  • tezek  (25.04.18 09:31:40 ~ 09:43:08) 
bunun için bol bol native speaker ları ingilizce alt yazı ile dinle. böylece alt yazıda gördüğün kelimeleri nasıl telaffuz ettiklerini, duyduğun kelimenin aslında ne olduğunu beynine yerleştireceksin. o kelimeyi daha sonra duyduğunda beynine yerleştiği için kelime gözünün önünde canlanacak ve ne demek istediklerini anlayacaksın. Ted bunun için güzel bir ortam ama ben yine İngilizce alt yazılı film izle derim, çünkü kelimenin anlamını bilmesen bile oradaki hareketten, mimikten, jestten kelimeyi anlayabilirsin. Türkçe alt yazı kullanma çünkü beynin doğrudan Türkçeyi algılayacak İngilizceyi sallamayacak. Sonra alt yazılı izlediğin şeyi alt yazısız izle. konuşulan kelimeleri anlamaya başladığını fark edeceksin Ben bu şekilde Avustralya ve hatta İskoç aksanını çözdüm :) kolay gelsin


  • wendyangelamoiradarling  (25.04.18 10:35:44 ~ 10:37:07) 
2 broke girls tavsiye ederim amerikan sokak ağzı max in dediklerinin yarısını anlamıyorum bende.
misfitsde aynı şekilde ingiliz sokak ağzı, hoş çoğu ingilizi anlamıyorum aksanlarına başladıklarımın.

  • eja  (25.04.18 12:37:27) 
netflix stand uplarını izleyebilirsiniz. çoğu insan sokak ağzı konuşuyor, doğrudur. pratik yapabilecek ortamım yok ama o kadar fazla dizi izledim ki artık eskisi kadar zorlanmıyorum.


  • nice tnetennba  (25.04.18 13:12:01) 
native olmayanlar daha yavaş ve basit kelimelerle/cümlelerle konuşuyorlar çünkü.


  • herhaltibiliyoring  (25.04.18 13:17:23) 
[]

bölgesel yağlanma

uzun süredir sporu bıraktım ve sağlıksız beslendim. tekrar spora başlama durumum pek yok. yaz da geliyor zaten vücut geliştirme zor ileriki aylarda. ancak göğüs bölgesinde ve bacaklarda yağlanma var ve rahatsız ediyor. ağırlık çalışamıcam. günde yarım saat koşsam ve beslenmeme dikkat etsem erir mi?




 
Erir. Daha fazlasi icin intermittent fasting


  • baldur2  (23.04.18 11:46:44) 
30 day shred yapabilirsiniz. intermittent fasting ile birleştirip


  • nice tnetennba  (23.04.18 11:49:14) 
[]

borsadaki ufak şirketler

şu tarz şirketler neden borsada? mesela günlük 100 bin işlem hacmi var. hatta daha az olanları da var. ne kazancı oluyor şirketin? ve bunları alan insanlar neden alıyorlar?

finans.mynet.com


 
Borsaya ilk giristen sonra, yani ikincil markette sirketin bir kazanci olmuyor zaten.

Her malin bir alicisi vardir
  • fakyoras  (23.04.18 10:00:26 ~ 10:00:52) 
dostum halka arzin ekstra finansman, likidite, kolay kredibite, saglam mali yapi gibi bircok getirisi var. en basitinden bistte islem goren paylarını teminat gosterip kredi kullanabiliyorlar. ufak dedigin sirketler belli sektorde aktif rol alan sirketler olabilir haliyle sektor ici gelismelerden dogrudan etkilenebilir bu da herhangi bir yatirimci icin o hissede bulunmasi icin yeterli bir sebep olabilir. belirli kriterlere (ucuz fiyat, yuksek volatilite, kucuk yatirimci sayisi) haiz oldugunda spekulatif veya manipülatif durumlar ile kazanc saglanabilir.


yalniz hayir olsun duyuruda borsa ile alakali sorular bir artti etti, garip.
  • ateyist_  (23.04.18 10:01:50 ~ 10:04:45) 
@fakyo o zaman ilk girişten sonra hissenin düşmesi ya da çıkması şirketi etkilemiyor mu?

@ate o zaman bir yatırımcı bir şirkete sadece sektördeki durumu görebilmek adına ufak bir miktar yatırım yapabiliyor değil mi?

büyük ihtimalle soruların çoğunu ben soruyorum. :D burada baya bilgili insanlar var. birçok konuda sağlıklı bilgiler alınabiliyor o yüzden baya soruyorum.
  • nick bulamadim  (23.04.18 10:22:11) 
bunu soran, seçime küçük partiler neden giriyor diye de sorar :)

küçük şirket borsaya para toplamak ve büyümek için giriyor

bunu alan kişi bu şirket ilerde büyür, ben de paramı katlarım diye giriyor.

örneğin garanti bankası alsan paranı x10 yapamazsın, çünkü zaten büyük. ama küçük şirket alsan paranı x10 değil x20 bile yaparsın, çünkü gidecek yolu çok

risk-kazanç yani. kimisi risk sever çok kazanmak ister. kimisi risk sevmez, az olsun benim olsun der.

aynısı kripto paralarda da var. sen gidip ethereum alsan yıl sonuna kadar x2 belki olur. ama zil alan adam bir ayda x5 yaptı bile. çünkü birisi çok hacimli ve pahalı, diğeri daha küçük ve yeni

jordan belfort küçük şirketleri alıp satarak zengin olmuştur. filmi bile var :)
  • dafuq  (23.04.18 11:32:33 ~ 11:33:20) 
Borsa insanlar hisse satıp alsın diye yok, şirketler equity yani finansman satıyor pay satarak.


  • Adramelekhh  (23.04.18 12:19:08) 
peki bu durumda bir hissenin çıkması ya da düşmesi şirkete etki etmiyor değil mi? yani o ilk halka satışta finansmanı almış oluyor zaten.


  • nick bulamadim  (23.04.18 13:09:00) 
Sektordeki durumu gorebilmek degil de mevcut bist endekslerine yatirim yapmak denebilir. Sadece bireysel yatirimlar degil orn. bireysel emeklilik sisteminde yaygin olarak kullanilan fonlardan biri de hisse senedi yatirim fonlari. Bu fonlar yerine tipine vs. gore belli basli endekslerdeki hisse senetlerinden olusur ve bu dağılım endeskteki payin onemine gore degisir.

www.borsaistanbul.com
  • ateyist_  (23.04.18 15:27:29) 
Çıkması veya inmesi şirkete etki eder çünkü o fiyat değişimlerinin yönü ve daha önemlisi fiyat değişiminin volatilitesi şirket hakkındaki risk algısını ve beklentileri yansıtır. Bu risk algısı hisse çıkarmasa bile örneğin borç alacağında karşısına çıkacak risk premiumuyla korelasyona sahip.

Doğrudan etki istiyorsan ikinci halka arz'da açılış fiyatlarını etkiler.

İkisi de doğrudan etki aslında çünkü hisse satıldığında alım fiyatını belirleyen şey zaten risk ve beklenti.
  • Adramelekhh  (23.04.18 16:11:41 ~ 17:18:39) 
[]

şirketlerin bilanço tarihleri

bu tarihlerin net bir zamanı yok değil mi? şurada son tarihleri buldum. bu zamana kadar açıklamaları gerekiyor. bunu tam açıklandığı zaman takip edebilmek için ne yapmak gerekiyor? sürekli kap'a mı bakmak gerek?

www.borsagundem.com


 
mkk'dan bildirim oluşturabilirsiniz, seçtiğiniz şirketlerle ilgili bildirimler geldiğinde bunları sms/mail yoluyla alabilirsiniz.


  • guro1907  (23.04.18 16:27:37) 
[]

mgk'da mgk'de

bunun doğrusu mgk'de değil mi? neden mgk'da yazılıyor? tdk'de mesela doğrusu. google'da arattım mgk'de diye kullanmamış hiçbir gazete.




 
bu uzun süredir yapılan bir tartışma. türkçe'de tüm sessiz harfler önüne "e" harfi konularak okunur. dolayısıyla da, evet, doğrusu megeke'dir. ancak, sanıyorum arapça'da k harfinin iki harfli okunuşundan kaynaklı olarak dilimize bulaşmış bir beladır bu ka okumaları. bir de tabi, pekeke gibi bazı ayrımlar vardır ki, teknik bir gramer problemi olmaktan öte, siyasi bir durum almıştır. umarım bir dil bilimci bu yazınızı görür de daha iyi bir açıklama sunar. benden bu kadar çıkıyor ancak.


  • sekersiz turk kahvesi  (22.04.18 08:35:10) 
Kısaltmaların sonuna eklenecek ekler kelimeleri açık okunuşlarında uyumlu olarak eklenir. Milli Güvenlik Kurulunda şeklinde olması gerektiğinden MGK'da şeklinde yazılır. Türkçe kısaltmalarda görüldüğü üzere açık okunuşlarına uyumlu ek gelir.


  • creedwar  (22.04.18 14:03:34) 
Evet doğrusu MeGeKe şeklinde okumak ancak bunlara galat-ı meşhur yani yaygın yanlış deniyor. kürtçü terör örgütünün isim kısaltması ise üstte de söylendiği gibi siyasi bir hâl aldığından istisna niteliğinde. Onun dışındakilerin kullanımı yanlış ancak galat-ı meşhur lügat-i fasihten evladır, yani yaygın yanlış doğru kullanımdan daha önceliklidir anlayışı var.


  • taktikmaktikyokbambambam  (22.04.18 14:39:17) 
asıl cevabı vermişler zaten, olay galat-ı meşhur. fakat bir yanlışı düzeltmeden edemicem. kısaltmaya gelen ekler son harf nasıl okunuyorsa ona göre şekil alır. mesela TBMM'ne(türkiye.... meclisi'ne) değil TBMM'ye(m harfi) deriz. ha oldu da küçük harf kısaltması yapıyoruz o zaman gelen ek açılımına uygun konulur. av.ı, dr.u, vb...

kaynak göster diyenler için: tdk.gov.tr
  • olutaklidi  (22.04.18 15:26:48) 
çok sağolun.


  • nick bulamadim  (23.04.18 08:37:36) 
[]

şu kadına kaç verirsiniz

10 üzerinden kaç sizce? www.youtube.com

10 üzerinden 10000000000000 milyor bence.


 
Ben ona vermem, o bana versin... Puan yani


  • skooma  (21.04.18 21:23:16) 
normal. bir şeyi yok ki.


  • susadım çeşmeye varmaz olaydım  (21.04.18 21:23:48) 
dehşet bence. gerçekten merak ettim nasıl kadınlar var etrafınızda :(


  • nick bulamadim  (21.04.18 21:37:49) 
@ali159 abi ona yaşlanmış değil milf diyoruz. olayı da o bence :)


  • nick bulamadim  (21.04.18 21:47:21) 
3/10 normalin altı diyorum. bana hitap etmiyor.

www.instagram.com

benim için 10/10 şu en sağdaki mesela.
  • ssiradanbirigibi  (21.04.18 22:04:11) 
Ağız&çene yapısı hoşuma gitmedi. Yüzü de fazla yuvarlak. 5/10 diyorum.


  • i m cool with that  (21.04.18 22:23:42) 
Mağarada mı yaşıyorsunuz mübarek? Çıkın bir gezin yahu. Bu nasıl yokluk? Şaka bir yana, zevk meselesi tabii. Canın sağolsun.


  • nawar  (21.04.18 22:26:34 ~ 22:37:17) 
abi bu nedir ya ?!?!?!

duyuru resmen porno oyuncusu seven tiplerle dolu... 2/10
  • kamyonsans  (22.04.18 14:00:48) 
çok ahım şahım değil bence, milf olduğundan bir çekiciliği var.

gerçi malum sorunun sorulacağı bir ortam oluşsa buradaki "bu ne yeaa" diyen elitistlerin çoğu "hebele" diye cevap verir o ayrı :)))
  • issiz karga  (22.04.18 15:00:34) 
[]

kooperatifçilik

bu neden yapılmıyor? şu değil mi tam olarak? mesela duyurudan 10 kişi toplanıp bir apartmana giriyoruz. böylece müteahhit karı olmadığı için maliyetine ev sahibi oluyoruz. günümüzde neden yaygın değil? önündeki engel nedir?




 
İnsanlar artık güvenmiyor bu sisteme. Çünkü çalma, hırsızlık çok oluyor.

Bir ikincisi kura olayı var. Aynı parayı veriyorsun. Birine 3. Kat güneş gören çıkıyor. Birine 1. Kat güneş görmeyen çıkıyor.

Onun dışında insanlar birbirine güvenmiyor. Kaziklanmak daha tatlı.
  • westblack  (20.04.18 13:22:27) 
turkiye'de kooperatiflerin bitmemesi de bir baska sebep.


  • baldur2  (20.04.18 13:34:05) 
kooperatifleri sadece inşaat için düşünmeyin. asıl türetim ve sosyal kooperatifler geliştirilmeli. yurtdışında şahane örnekleri var ancak türkiye'de kooperatif denilince akla sadece yazlık geliyor :).


  • Phoebe  (20.04.18 13:58:46) 
yapı malzemeleriyle alakalı bir sektördeyim. kooperatif yönetimleri genelde hırsız yuvası oluyor.


  • nhtzmc  (20.04.18 17:06:12) 
Babamin uye oldugu iki koop var ve 20 senedir civi dahil cakilmadi. Sence neden?


  • tosunpasa  (21.04.18 01:20:07) 
[]

borsada milyoner olmak

geçende bir duyuru açmıştım borsada kazançla ilgili. www.eksiduyuru.com

25 yaşındayım. aşağı yukarı 150 bin lira var. her yıl borsada bu parayı %30 arttırsam ve kazandığımı borsaya koysam hesaplarıma göre 32 yaşında bu para 1 milyon lirayı geçiyor. bu paradan 1 milyonu geçene kadar basit şeyler dışında harcama yapmayı düşünmüyorum. ev falan almam mesela. kazandığımı borsaya yatırıp arttırmayı düşünüyorum. boş bir beklenti mi? kolay kolay zarar etmem. yeri gelince stop loss yapıyorum zararların çok büyük olmuyor. yılda %30 kar edersem harika olur. yeri gelir daha fazla da olur sanki. 1 milyona ulaşınca da enflasyon oranı + %10 kazansam güzel bir ek gelir olur diye düşünüyorum.

ama diğer taraftan uçuk bir beklenti sanki. yani her yıl %30 kazanan biri bileşik faizle 20 yılda ortalığı dağıtır.

 
sorun şu ki hiç hata yapmaman lazım. tek bir hatada paranın büyük kısmını kaybettiğinde o panikle alacağın kararlar tamamını kaybetmene sebep olacaktır


  • orpheus  (18.04.18 20:40:00 ~ 20:53:18) 
Borsa kar ortalaması genelde yılda %15 civarı; %30 için her şeyi bırakıp bu işlere zaman ayırmanız lazım.


  • gezegen olan pluton  (18.04.18 20:47:32 ~ 20:48:02) 
@orph büyük kayıplar yaşayacağımı sanmıyorum. hisseyi araştırıyorum ve spekülatif hisselere hiç girmiyorum. zarar edersem de belirlediğim noktada stop loss yapıp çıkıyorum. hatta şöyle diyebilirim. mesela önümüzdeki yıl ne kadar kazanacağımı bilmiyorum ama kaybedersem ne kadar kaybedeceğimi biliyorum. çünkü zarar edersem duygusal davranmayıp çıkıyorum. bu yüzden zarar ettiysem de hep belli bir sınırı aşmadı zararlarım.

@gezegen %15 çok düşük geliyor bana. önceki sorudaki gibi mesela bu yıl sadece thyao sayesinde %400 kazandım. biliyorum uç bir örnek ve her yıl olmaz böyle ama %15 de aşırı karamsar geliyor. yani bu yılki enflasyon %13 galiba. o durumda borsanın bir esprisi kalmıyor.
  • nick bulamadim  (18.04.18 20:53:22) 
5 yilda 150 bini 1 milyona donusturmek?

evet mumkun. mantigima yatiyor. al-sat yapmak degil de alip yillarca baklemeden yanayim. param daha yok, olunca oyle yapacagim. tabii hissesini satin alacagin sirketlerin vizyonu ve yaptigi isin gelecegini ince eleyip sik dokumak lazim.

bu arada borsadan pek anlamiyorum:) tek bildigim hisse senedi alip beklemek, acgozlu olmamak, sabirli olmak ve sakin kalmak.
  • tomcruise  (18.04.18 20:56:43 ~ 21:00:15) 
al sat yaparak çok çok çok şanslı değilsen bir yerde patlarsın. ki o kadar şanslıysan her yerde paranı katlayabilirsin zaten.
kısaca; al sat yapmak günümüz borsalarında profesyonel değilsen çok riskli. ki profesyoneller için bile riskli cünkü artık al at işlemleri yazılımlarla otomatik olarak yapılıyor. siz küçük balık olarak bu piyasada cok çabuk yutulursunuz.

  • nuisance  (18.04.18 21:17:21 ~ 21:17:51) 
"bu paradan 1 milyonu geçene kadar basit şeyler dışında harcama yapmayı düşünmüyorum" bence bu kısmı, yılda 30% kazanmaktan daha zor


  • chainreaction  (18.04.18 22:04:56) 
heves kırmak istemem ama gerçekçi olmakta fayda var. sevdiğim bir söz var. "yerde 10$ görüyorsanız muhtemelen gerçek değildir". yani işin özü şu ki, yalnızca borsa yoluyla her yıl %30 oranında gelir elde etmek mümkün olsaydı, pek çok kişi bu yolla elde edilebilecek geliri zaten ederdi.
eşyanın tabiatı gereği hisse senetlerinin t+1 zamandaki değerinin öngörülememesi gerekiyor. öngörülebilir olsaydı, ortada kazanç olmazdı.
belirtmek istediğim bir diğer husus; yıllık risksiz getirinin (şu an yılda %14 civarı) üzerinde elde etmeye çalıştığınız her gelir risk içerir. yani her yıl %30 artırmaya çalışırken, 3 sene sonra elinde 80-90 bin tl'ye gerileyen bir rakam olması imkânsız değil.
ayrıca hisse değişiminde belirgin değişime yol açabilir nitelikte habere erken erişme şansın olmaksızın (ki yasa gereği böyle bir imkânınızın zaten olmaması gerekiyor), borsadan uzun vadeli düzenli gelir elde etme ihtimaliniz yüksek değil.
eğer borsa senin belirttiğin gibi bir kazanç kapısı olsaydı ekonometri ve istatistik bilen kişiler, 100.000 satırdan fazla veri birkaç saatte işleyip yeterli gelir elde edebilirdi. ama edemiyor.
  • gogu delen adam  (18.04.18 22:10:43) 
qz.com

bunu gerçek hayatta yapabilsen en geç bir aya fbi basar evi.

trde ise milyon kazanabilmek için en az o kadar paran + içeride adamların olmalı.
  • Jimmy McNulty  (18.04.18 22:53:34) 
1-2 senedir borsa yukari dogru hareket yaptigindan cogunluk kazandi. 1-2 sene boyunca dusen ya da yatay hareket eden piyasada %30 yapabilir misin sence?


  • tosunpasa  (18.04.18 23:02:29) 
bi ilave daha yapayım. 7 sene sonra o 1 milyon şimdinin 500bini olacak. bunu da unutma ;)


  • nuisance  (19.04.18 00:23:04) 
dunyada seneler boyu sektirmeden hele ki bahsettigin %30larda falan tutarli kar saglayabilen (istedigin borsada) kisi kurum kurulus yok. belki piyango kazanacak kadar sansliysan. zaten oyle tutarli ortalamanin cok ustunde getiri saglayan kisiler meshur oluyor herkes isimlerini bilir.

yani oyle cok arastirma spekulasyondan kacma ile falan olacak is degil. ben isi milletim milyarlarini yonetmek olan, ekonomi doktorali uzmanlar calistiran fonlardan falan bahsediyorum. bahsettigin "yaparim" dedigin sey onlarin yapamadigi sey.

veya soyle diyeyim, borsadan senede duzenli %30 getirecek sihirli bir metodun varsa bu fon yoneticilerinden falan birine git. sana 1 milyonu giris bonusu olarak verirler. o 7 senede ise milyonlarca dolar kazanirsin. 150 binini de tuvalet kagidi yaparsin.

yani olmaz o, maddenin tabiatina ters.
  • robokot  (19.04.18 01:31:43 ~ 01:38:51) 
açıkcası bu kadar olumsuz bakış açıları beklemiyordum. ben mi çok uçtum bilmiyorum ama belirli bir miktar kazancın hayal olduğunu düşünmüyorum. tabii bu kadar çok olmayabilir. sonuçta bu kadar basit ve istikrarlı olsa herkes milyoner olur. ama enflasyon %10 civarı seyrediyor. demek ki yılda min. bu kadar kazanılıyor ki borsaya yatırım yapılıyor.


  • nick bulamadim  (19.04.18 02:43:48) 
yuzde 20 reel getiri sagladin diyelim enflasyon sonrasi, o bile buyuk bir miktar. dedigim gibi, garantili senelik %20 getirecek bir fon yonetsen (ama garanti verecek), sana dunyanin 4 yanindan milyarlarca dolar yagar bize yatirim yap diye.

yani oyle olmuyor demek istedigim.

yani soyle dusun, ahmet abi borsayla ugrasacak falan zamani olmadigindan parasini mevduat faizinde tutuyor.

sen ise senede ortalama reel %20 getirecek kadar isi biliyor, calisiyorsun sirketleri borsayi vs.

madem boyle bir sey yapabileceksin, neden 150k gibi ufak bir paraya o emegi veresin? millet parasini sana versin buyuk oyna buyuk kazan o zaman?

neden olmaz, cunku isin icinde risk var. o parayi kaybetmek var.

o riskin boyutu da kazanmayi amacladigin getirinin (risksiz yatirim uzerine) orani kadardir.

borsadan cok daha buyuk getiriler de elde edebilirsin, cok daha fazla da kaybedebilirsin ozetle.
  • robokot  (19.04.18 02:56:12) 
o dediğine katılıyorum. o kadar kolay kazanılsa birçok insan parasını yatırım yapmam için verirdi. bu kadar kolay olmayacağıdan dolayı şüphelendim zaten bu kazanca ulaşmama. ancak reel %20'nin fazla olması da mantıklı gelmiyor. mesela herkes %10 kazansa birçok insan parasını bankaya yatırır %10 kar için uğraşmaz. parası değer kaybetmez kafası da rahat olur.

ayrıca doğru hisselere girilirse borsa tehlikeli değil bence. yani borsada tüm parayı kaybetme durumunun yanlış kararlardan olduğunu düşünüyorum. bu yıl ne kadar para kazanırım bilmiyorum. belki de kazanamam ve zarar ederim. ama şunu biliyorum. zarar edersem de bu %25'i geçmeyecek. çünkü belli bir oranda stop loss yapıp toplam zararım %25'e ulaşırsa da ara veririm borsaya. riskin o kadar korkulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.

makul kar ne kadar peki? ya da zor olan kar oranından ziyade her yıl etmek mi? yani reelde %20 bile çoksa %10 kazanmak yerine banka faizi daha mantıklı.
  • nick bulamadim  (19.04.18 06:07:58) 
dogru zamanda dogru adimlari atarsaniz bence mumkun.

buradaki yorumlara bakmayin siz.

sizin gibi ufaktan girip de ciddi rakamlara ulasmis pek cok kisi var.

onemli olan o ciddi rakamlara ulastiginizda ne yapacaginiz.

o durumda da "profesyonel" davranmayi becerebilirseniz, cok iyi paralar kazanabilirsiniz.
  • for the record  (19.04.18 09:14:31) 
hocam
yaşınız genç
dikkat edin paranızı kaptırmayın
yani bize faydası ya da zararı yok işiniz gücünüz rast gitsin
1 yılda 2m tl cirolu şirket kurmus biri olarak soyluyorum sıfır sermaye ile.
ciddi analizci bile olsanız borsa şans işi. plan program yapılamaz.
150 k tl yi 1 m usd yapabilirsiniz ama batırabilirsiniz de
işin en garanti yöntemi %10-15 verecek bir kaç yatırımda tutmak paranızı ve bildiğiniz işler olmalı.
en düşük maliyetli yatırımlar seçilmeli.
  • kingcyrax  (19.04.18 12:02:39) 
Hacı TL bazında 5 senede ortalama %30 kar istiyorsan türkiye borsasına hiç girme. ABD borsasına gir, al bir DOW J, S&P 500 index hissesi, bunların zaten son 5 senede yıllık getirileri %15 civarı(dolar bazında). 5 seneye dolar zaten 2 katına çıkar rahat, etti mi sana %30?

Al işte TL bazında milyonersin, hiç zaman da harcamadın şu hisseye mi yatırsam bu hisseye mi yatırsam diye.
  • noluyo yaa  (19.04.18 12:11:34 ~ 12:13:16) 
bu arada kazançları ocak ayından bir sonraki ocak'a kadar hesaplıyorum. önceki yıllar diğer duyuruda bahsettiğim kara ulaştım. bu yıl ocak'tan nisan'a kadar geçen 4 ayda %19 civarı bir kar elde ettim. amacım bu yıl sonuna kadar %11 kar daha elde edebilmek. bu istikrarı kaç yıl sürdürebilirim bilmiyorum ama bu yıl da hedeflediğim kazanca ulaştım gibi.


  • nick bulamadim  (20.04.18 10:35:44) 
[]

benzer insanlar

şu insanlar neredeyse birebir aynı profile sahip değil mi?

şu iki çocuk

www.instagram.com
www.instagram.com

ve şu iki kız

www.instagram.com
www.instagram.com

 
nerden buldun bunları :D evet ikisi de aynı kişiler.


  • füt  (17.04.18 08:22:08) 
dolaşırken gördüm. ikisinde de şaşırdım ben de. sanki diğerlerinin profiline bakıyormuş gibi oldum. :D


  • nick bulamadim  (17.04.18 08:23:49) 
12345   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.