[]

iş yerinde sosyalleşmek

şimdi bazısı iş yeri sosyalleşme yeri değil gerek yok falan diyecek de ben katılmıyorum ona baştan söyleyeyim. işin keyif kısmını geçiyorum ofiste kimisi full işine konsantre olup kafa dinlerken de tek başına olmayı tercih eder kimisi arada laklak ederek çalışmayı ister bu tercih meselesi (benim tercihim ikincisi) ama işin daha önemli bir kısmı var ki iş dünyasında ikili ilişkilerin çok önemli olması. yeri gelir terfine, maaşına kadar etki eder. çok kötü bir yerde çalışılmıyorsa öyle aşırı bir hak yeme veya aşırı bir kıyak geçme olmaz tabi ama sen de iyisindir işinde senle aynı pozisyondaki x de iyidir, kendini gösterebileceğin bir iş olur yöneticinin arası x'le iyidir x'e verir işi. veya x daha sevilen bir kişi olduğundan senle aynı kalitede iş yapıyor olmasına rağmen herkes onun yaptıklarını görür seninkileri görmez. yardıma ihtiyacın olur seni başından savmaya çalışırlar x'in işini hemen hallederler, izin alırken bile etkisi olabilir yerine göre.

girizgahı geçtikten sonra soruya geleyim. ben bu işte kötüyüm biraz. şu an 4. iş yerime geçtim öncekilerin 2'sinde çok sevilen birisiydim ama şansa oldu bu biraz. ilkinde yakın yaşlardaki 10 kişilik bir grupla birlikte 1 ay eğitim aldık lise gibi bir ortam vardı orada yakınlaştım insanlarla. başka bir işimde ilk 8-9 ay çok yalnızdım sonra bi eğitim oldu orada aynı gruba düştüğüm biriyle yakınlaştım sonra o beni çağırmaya başladı molaya, yemeğe falan orada onun arkadaş grubuyla yakınlaştım ve epey iyi ilişkiler kurduk. diğer işimde ise 6 ay falan kaldım ama orada böyle şanslar çıkmadı karşıma ve merhaba merhabayla bitirdim orayı. yeni işimde ise birlikte çalıştığım bir kişi var sadece o da tatlı birisi ama ben 30 yaşında bekar bi adamım o 37 yaşında 9 yaşında çocuğu olan bir kadın başka dünyaların insanıyız, small talkun çok ötesine gidemeyiz. yukardaki örneklerden de anlayabileceğiniz üzere birlikte çalışmadığım veya eğitim meğitim gibi durumlarla yan yana gelmediğim insanlarla ise hiç iletişim kuramıyorum maalesef. ama insanlara bakıyorum kısa sürede sağla solla takılmaya başlıyorlar bir anda. ben neyi yanlış yapıyorum da böyle oluyor acaba?

not: yeni iş yerim epey kalabalık ofiste hibrit çalışılıyor ama gittiğimde 80 kişi falan oluyodur en az. benim bağlı olduğum 10-15 kişilk bir ekip var onlarla aynı günler gidiyoruz ofise fakat o ekiple de pek bir bağım yok esasında, bahsettiğim kadınla o ekibin içinde ayrı bir ekip gibiyiz. yine de ekiptekilerle en azından bir small talk olabiliyor diğerlerini yolda görsem tanımam şu an. ekiptekiler içinde pek benim eğleneceğim tarzda birileri yok gibi duruyor bu da ayrı bir şanssızlık tabi belki tanıyınca fikrim değişir onu bilemem.

 
hepsini okumadım çok uzun yazmışsıniz. acaba bundan olabilir mi? yani işyerinde de böyle kısa bi konuyu uzun uzadıya anlatıyosaniz insanlar mesafeli davranıyor olabilir mi?


  • buenosdias  (18.11.24 20:33:51 ~ 21:36:15) 
@buenosdias: olayı düzgün anlatmayınca sıklıkla alakasız cevaplar geldiği için detaylı anlatmaya çalıştım. okusaydınız başka işlerde çok iyi arkadaşlıklarım olduğunu görürdünüz soru tamamını okuyacak kadar ilginizi çekmediyse cevap vermeye de gerek yok sanki.


  • semaforo de medianoche  (18.11.24 20:37:45 ~ 20:38:14) 
goruldugu kadariyla sosyallesmekle ilgili bir derdiniz var ben de gordugumu yazdim. bu cevabinizdan sonra da oturup hepsini okudum. 3 cumleyle anlatarak da gelebilecek alakasiz cevaplari bertaraf edebilirdiniz. ama cok alakasiz detaylara girmissiniz. amaciniz ic dokmekse ona gore bastan belirtin ben de ilgimi cekmedigini bastan bileyim.


  • buenosdias  (18.11.24 21:24:28 ~ 21:36:46) 
@buenosdias: kara deliklerin oluşumunu sormadığım başlıktan belli değil mi hocam bir derdimizi anlatıyoruz işte duyuruda birçok kişinin yaptığı gibi. iç dökmek istemişim demek ki okuyası olanlar için. uzun okuyasınız yokmuş zaten işte sizlik olmadığını anlayabilirdiniz ordan. neyse


  • semaforo de medianoche  (18.11.24 21:47:47) 
ilk paragrafta anlattığın gibi biriysen iş yerinde takılacak insan bulmada niye zorluk yaşadığını anlamadım açıkçası. laklak eden çok olur zaten, nasıl kendin gibi birilerini bulamadın ki?

ayrıca o 37lik ablayı unut. senin iyiliğin için diyorum, başına iş alma.

aklıma gelen tek çare, herkesi yüzsüzce sosyal medyana ekleyeceksin ve aktif olacaksın. her haftasonu bir yere git ama yalnız gittiğini belli etme. birileri sana katılmak isteyene kadar kendin gez dolaş paylaşım yap (tekrarlıyorum, yalnız gittiğini çok belli etme). oradan like minded birileri senin insanlarla gezip tozmayı seven biri olduğunu görüp alev atar, mesaj atar falan beraber takılmaya başlarsınız. sanki iyi senaryo yazdım dfhfdhfdh
  • titanyum22  (19.11.24 01:16:20) 
[]

netflix realityleri

var mı tavsiye ettiğiniz? the devil's plan müthişti, squid game (reality olanı) pek beğenmedim, siren fena değildi, the mole izledim son olarak o da fena değildi. izleyip beğendikleriniz var mı sizin? arada güzel kafa dağıttırıyor bunlar.




 
[]

erkek palto, pardösü, trençkot, parka

bunları hangi markalardan tercih ediyorsunuz. zara'da çeşitler var onlara bakıyorum güzeller var da başka yerlere de bakayım dedim o civar fiyatlara güzel seçenekler pek göremedim. network'te hem az çeşit var ve hem de çoğu deri olduğu için fiyatları fazla. boyner, beymen'deki markalara da baktım bi kısmı aşırı pahalı ucuzlar da vasat geldi.




 
Massimo Dutti'ye de bakın.


  • auroraaurora  (07.11.24 13:18:30) 
Büyük ihtimalle yeşil, şapkalı Deniz Gezmiş parkası arıyorsun. Ben daha önce iki defa Mavi'den aldım.İyiydi. Orada vardır.


  • yurtsuz john  (08.11.24 00:48:06) 
mango'ya bakmanizi tavsiye ederim


  • bay b  (08.11.24 10:46:14) 
[]

internette görülmeye başlayan kadın erkek karışık judo(?) maçları

judo mu oluyor bilmyorum da bornozlarla güreşiyorlar gibi bir şey işte. "bro fighting two battles at once" gibi komik captionlarla paylaşılıyor. erotik bir organizasyon falan değil baya ciddi bir spor organizasyonu. örnek olarak 2 tane atayım ama çok gördüm son zamanlarda. 1 x.com 2- x.com

sorum şu. öncelikle bu judo mu ya da o değilse nedir? ve neden kadınlar ve erkekler birbirine karşı mücadele ediyor bu dövüş sporunda?


 
Jiu jutsu bu.
Anladığım genel olayı eklem bölgelerini vs demobilize etmek olduğu için mixed ama bir fikrim yok neden olduğuna dair.

  • logisticsmanager  (04.11.24 22:08:42) 
aklıma kötü kötü şeyler geliyor :) benim gördüklerim bu minvalde olduğundan olsa gerek :)

ciddi olamayacak kadar komik. kadının gücü erkeğe nasıl yetsin, fiziken gelişsen de anotomik olarak erkek güçlü.
  • baldan kaymak  (04.11.24 22:10:07) 
@baldan kaymak: kadın var kadın var ve gene aynı şekilde erkek var erkek var. belki daha üst seviye kadınlar daha başarısız erkeklere karşı antrenman yapıyordur veya bu sporun kuralları gereği güçle değil teknikle yarışılan bir spordur bilmiyorum ama vardır herhalde bir sebebi.


  • semaforo de medianoche  (04.11.24 22:35:48 ~ 22:36:06) 
[]

eski şirketten kalan teams ve outlook hesabını telefondan kaldırma

android kullanıyorum (samsung). ayarlardan girip hesaplardan kaldırdım ama teamste ve outlookta hala görülüyor. oradan ayrılırken kaldırmadım hesabı şimdi onlar kapattı mı direkt ya da şifre resetleyip isim falan mı değiştirdiler bilmiyorum artık benim hesaplar log off olmuş şifre ekranında kalmış vaziyetteydi telde çıkışımdan itibaren. teamste yeni hesabı eklemek için silip tekrar kurmam gerekti başka türlü çıkamadım o ekrandan ama hesaplarda var hala eski şirket hesabı da. hatta sabah 9:30'da düzenli gelen bir hatırlatma vardı outlooktan onun bildirimi bile geliyor hala. nasıl kurtulabilirim bu eski hesaplardan.




 
telefonda takvime senkronize outlook, takvim calender uygulamasında iş yeri mail hesabını seçip kaldırmalısın, soldaki 3 noktada hesaplar çıkıyor.


  • eja  (31.10.24 13:48:55) 
@eja: ne samsung ne de google calendarda kayıtlı olarak görünmüyor o hesaplar.


  • semaforo de medianoche  (31.10.24 13:58:48) 
outlook un kendisinden de kaldırdınız mı?


  • inheritance  (31.10.24 14:02:56) 
telefonu sıfırla


  • deepex  (31.10.24 14:31:20) 
"ayarlar-hesaplar ve yedekleme-hesapları yönet" kısmındaki hesapları kaldırın. Kaldıramıyorsanız telefonun kullanım hakkı (ara programlar vasıtasıyla) hala şirketin denetimnde demektir.


  • pccopath  (31.10.24 21:09:45) 
[]

erkekler ve parfüm kullanımı

ben eskiden düğündür balodur bir şey olunca sıkardım ama bi 5 yıldır falan onu bile bıraktım. yaz kış hep deodorant sıkıyorum zaten deodorantla parfüm birlikte sıkılmaz gibi geliyor. tek parfüm sıkmak da kışın belki olur da yazın hiç olmaz gibi geliyor. dolayısıyla parfüm hayatımdan tamamen çıkmış oldu. sizce nasıl olmalı erkeklerin parfüm kullanımı benim bakış açımda hata mı var deodorantla birlikte kullanılır mı kullanmaz mı bu konuda başkalarının uygulamalarını ve düşüncelerini merak ettim.




 
Kadın ya da erkek farketmez herkes için aynı. Deodorant mutlaka kullanman lazım. Deodorant ter kokmanı engeller. Sadece parfüm olmaz. Parfüm de vücudun her yerine sıkılmaz zaten. Deodorant kullanmayıp sadece parfüm sıkarsan ter korkarsın, parfümün de güzelliğini yok edersin.


  • rock n roll  (29.10.24 13:44:49) 
@rock n roll: tamam zaten deodorant sıktığımı yazdım ben de ama deodorant sıkınca onun kokusu var zaten üstüne parfüm de sıkmak kokuları karıştırmıyor mu? aynı yerlere sıkmıyosun evet de sonuçta senin yanında olan biri senden bi koku alacak deodorantın da parfümün de kokusu birbirine karışıyor sanki. direkt birini sıktığın yere yumulursa sadece birini alır da yakınında durunca karışır gibi geliyor bana bu yüzden parfüm sıkmıyorum çünkü ben ikisini birlikte alabiliyorum üstümde.

@arbre: imajımı oluşturdum ben de parfümsüz bir şekilde.
  • semaforo de medianoche  (29.10.24 13:51:27 ~ 13:52:36) 
Sprey deodorant sıkma. Stick ya da roll on olursa problem olmaz. Ben stick deodorant kullanıyorum, parfümümü sıkınca karışmıyor


  • rock n roll  (29.10.24 13:54:48) 
ben bu soruyu dört sene önce sormuşum. cevaplar burada. ben de parfüm kullanmıyorum, her gün duş alıp deodorant kullanıyorum.
www.eksiduyuru.com

  • abelardo  (29.10.24 14:01:05) 
Deodorant ayrı parfüm ayrı. Her erkeğin kendisiyle özdeşleşmiş bir parfümü olmalı. Seneler önce bvlgari pour homme vardı eski erkek arkadaşımın parfümüydü. Bileğime sıkar gün içinde özledikçe koklardım bende de vardı bir şişe. Artık üretilmiyormuş mesela isabet olmuş. Ayrıldıktan sonra birkaç yıl sağda solda o kokuyu alıp hüngür hüngür ağlamışlığım vardır bir kere asansörde geldi burnuma. Niye sıktınız ki bu kokuyu ne gerek vardı şimdi diye ağlamıştım adam şok olmuştu.

Tenine uygun bir parfüm edin yani özetle
  • kullanicadi  (29.10.24 14:01:16 ~ 14:01:30) 
bir de şunu da söyleyim kadınlar ve erkekler için parfüm kullanımının tam aynı olduğunu düşünmüyorum günlük kullanımda en azından. kadınlar için günlük hayatta süslülük normal hatta aksi biraz abes görülüyor ve farklı bir güzel koku da süsün bir parçası, ruj sürmek, oje sürmek gibi düşünüyorum. ama dümdüz işe giden, arkadaşlarıyla kafeye bara giden erkekler sıkınca bana o erkek çok dikkat çekmeye çalışıyor gibi geliyor bunu da itici buluyorum kendi adıma, doğru bir düşüncedir değildir bilmiyorum ama bende yarattığı his böyle.


  • semaforo de medianoche  (29.10.24 14:09:08) 
Koltuk alti icin Gillette'in jelini 30 senedir kullaniyorum. Tek sürüm ile 3 gun idare eden, internetten bile buyuk icad.

Parfum de her gün sıkarım, evde arabada, işte şişem olur mutlaka.
  • duster  (29.10.24 14:15:15) 
Valla bence artık şu kadınları da erkekleri de rahat bırakalım. Kadın süslü olurmuş bu normalmiş de tersi abesmiş. Yok erkek parfüm sıkarsa dikkat çekmeye çalışıyormuş falan .

Kadının da erkeğin de süslü olması ya da olmaması ikisi de normal.
  • rock n roll  (29.10.24 14:19:29) 
@rock n roll: ben rahat bırakıyorum zaten kimseye bir şey demedim ki herkes kendine yakıştırdığını içinden geleni yapsın. ben öyle hissediyorum o yüzden günlük hayatta hiç sıkasım gelmiyor diyorum sadece bu soruyu da genel olarak insanların hislerini merak ettiğim için sordum. benim hissim böyle, başkasının hissi, düşüncesi bambaşka olabilir.


  • semaforo de medianoche  (29.10.24 14:35:28 ~ 14:35:51) 
bende bu parfüm merakını anlamıyorum 3bin 5bin 10bin lira para bayılanlar var. hiç bir kokulu suya bu kadar para vermem.
zaten her gün duş alıyorum üstünede deodorant sıkıyorum, koltuk altınada stick yeterde artar bile.

  • my fault  (29.10.24 15:14:48) 
Bir tane günlük, bir tane de özel günler için olmalı bence. Günlüğü belki her gün sıkmam ama özel günler için olanı asla kaçırmam.


  • thesomberlain  (29.10.24 16:19:31) 
deodorantla birlikte kullanabilirsiniz, kokular karismaz. deodorantin kokusu gecici ve sadece koltuk altina uyguluyorsunuz (parfum gibi tum vucuduna, kiyafetlerine sikan erkekler var ornek benim kardesim, yapmayiniz)

soyle azcik yaklasinca boynundan tenine yakisan erkeksi bir parfum kokusu gelen erkek direkt level atliyor benim gozumde. parfumu giyim tarziniz gibi, aksesuar kullanmak gibi dusunun.
  • inspired by a true story  (29.10.24 16:19:58) 
deodorant ya kokusuz olur, ya da parfum ile ayni set olmalidir. ben kristal deodorant denen seye gectim kokusuz ve oldukca ucuz. sprey zaten bildigin zararli hem dogaya, hem insana. onu soluyorsun siktiktan sonra.

bunun disinda parfum kullaniyorum ama her zaman degil. ornegin ofiste kapali alanda insanlari rahatsiz edecek parfumler var. bu farki anlamadan sikan insani sevmem. ama imza parfumum var, ve onunla gezerim genelde.
  • antikadimag  (29.10.24 19:39:47) 
bunlar biraz kişisel tercihler.

sprey deo kullanıyorum, zira sürmeli şeyleri sevmiyorum. yaz kış kullanırım. spreyde de, senelerdir nivea fresh active cam şişe. parfüm ise moduma göre veya özel bi' buluşma, görüşme olur. hafifinden kullanırım, ama ağırlıkla havalar soğukken. -sıcakken belki bir başkası benim parfümden rahatsız olacak vs.-

her gün duş alıp bir giydiğin tişörtü / gömleği ertesi gün de giyilmiyorsa, yeterince kıyafet varsa veya fazla terleme sorunu yoksa koku falan olmaz zaten. temel olarak, parfümü yaz akşamları hariç ve deodorantla aynı anda kullanmadığımı söyleyebilirim.
  • anlatamıyorum  (29.10.24 19:55:03) 
Parfum = para tuzagi bi ise yaramiyor

Deodorant = kokuya engrl olmuyor olan kokuyu bastiriyor

Baska bisey kullan jel gibi
  • Zetnikov  (29.10.24 21:56:20) 
[]

smile 2 ve 1 arasındaki bağlantı

1 izlemeden 2 izlenir mi? izlendiği takdirde seyir zevki ciddi düşer mi?




 
izlenir, seyir zevki ciddi düşmez, ama ilki izlenirse daha fazla keyif alınır.


  • beatbox yapan metalci  (26.10.24 18:55:20 ~ 18:55:26) 
[]

özel sağlık sigortası formu doldurma

daha önceki işlerimde genelde bana bir form doldurtmadan direkt başlatılmıştı poliçem. sadece 1 işimde benden bir form doldurmam istenmişti. onu başta normal doldurdum geçirdiğim hastalıkları falan işaretledim. ilgili abi geldi dedi ki bunları işaretlersen sigorta bu konularda ödeme yapmaz boş bırakırsan daha iyi olur diye. öyle denince yeni bir form doldurup o kısımları boş vermiştim ben de. şimdi oradan ders alarak hastalık kısımlarını boş bıraktım ben de ama hatırlamadığım bir kısım var. "Başka bir sigorta şirketi tarafından düzenlenen sağlık sigortası poliçeniz var mı?" diye bir soru var formda. sanırım bu bitmiş sigortaları da soruyor. ben bundan emin olamayıp boş bıraktım hem de bunu doldurursam acaba önceki işimdeki sigortamda alınan teşhisler işlenir ve poliçem ödeme yapmaz mı onlarda diye bir soru işareti de oluştu kafamda. bu konuda bilgisi olanlar var mı? doldurmalı mıyım o kısmı da?




 
hastalık bilgilerinize zaten her türlü ulaşıyorlar.

bu biraz şey gibi; iş görüşmesindeki kötü alışkanlıklarınız var mı sorusuna hayır demek gibi. yani aslında vardır ama tutup da orda kendi ağzınızla söylemezsiniz.

(daha bugün bi tss satın aldım 60 yaş üstü biri için, sigortacı arkadaş sağlık sorunum yoktur yaz dedi.)
  • brkylmz  (23.10.24 14:51:58) 
[]

uçuş soruları

13 saatlik bir yurt dışı uçuşum olacak bu akşam. 2 sorum var. online check-in yaptım ama gene de thy'nin tavsiye ettiği gibi 3 saat önce orada olmama gerek var mı yoksa 2 saat yeter mi? bir de uzun uçuş için genel tavsiyeler varsa onları dinlemek isterim yatmadan uyuyabilen biri değilim o yüzden 13 saat ayık olacağım diye düşünüyorum yanına mutlaka şunu al, şunu yap gibi bir tavsiye varsa diye sorayım dedim.




 
kulak tıkacı ve soundcanelling kulaklık. göz bandı. şarj bitmesin diye powerbank (hoş artık koltuklarda usb şarj oluyor ama alın yine de). uçak soğuk olursa diye bir parça kalın üst. terlik veriliyor mu bilmiyorum, verilmiyorsa terlik veya kalın çorap, 13 saat ayakkabı sıkar. kıyafetler de rahat eşofmanımsı olsun. bi de yanınıza ıslak mendil alın.

uyumak için ise ben binmeden önce bi kaç kadeh atıp, bir de uçaktaki yemekle yuvarlayıp uyumaya çalışıyorum. ama herkese göre değil, rahatsız da edebilir tuvalet ve su ihtiyacı açısından. bir de kitap okuyabilirsiniz uyutabilir.
  • awlmi  (04.10.24 11:24:31 ~ 11:26:39) 
Bagaj teslim edecekseniz iki saat yeter normalde.

Bu tür yolculuklarda zerre uyuyamadığım için yaptıklarım şunlar
1 - Rahat şeyler giy; yastık ve battaniye vb. veriyorlar zaten, o çok sıkıntı olmaz ama belki bi sweatshirt olsa iyi olur
2 - Telefon, tablet, kindle ne varsa içerikle doldur ve döne döne bunlara takıl
3 - Saate ve ne kadar kaldığına mümkünse bakma
4 - Uçağın durumuna göre ortadaki dörtlü sıranın koridor yanı bir yeri seç ki hem mümkün olduğunca az yol vermek zorunda kal, hem de istediğin zaman ayağa kalkıp dolanabil.


Uyuyabiliyorsanız en iyisi uyumak tabi. Açıkçası ben pek alkol kullanmıyorum; hem tuvalet durumunu etkiliyor hem de sanırım basıncın etkisiyle baş ağrısı yapabiliyor.
  • salihdt  (04.10.24 12:04:18) 
abd uçuşuysa 3 saat önce orada olmakta fayda var. ekstra güvenlik noktaları var. uzak doğu'ya ise gerek yok ancak yine de erken gitmenin bir zararı olmaz diye düşünüyorum; duty free gezersiniz.

uzun uçuşlarda maks 2 saat uyuyabilen birisi olarak önerim bol film ve dizi izlemek. uçakta wifi oluyor, genelde ona bağlanıyorum ve whatsapp üzerinden yazışıyorum sürekli. iyi bir boyun yastığı da kestirmek için işe yarıyor. yukarıdakilere ek olarak çantanıza deodorant ve yedek tshirt alabilirsiniz. uçak kitinde çorap, diş fırçası ve macunu oluyor.
  • eileengray  (04.10.24 13:04:32) 
@eileengray: deodorant kutusu 150 ml o yüzden çantama alamıyorum sanırım kayıtlı bagaja vermem gerekecek. boyun yastığı uçakta alınamıyor mu?


  • semaforo de medianoche  (04.10.24 15:14:13) 
uçakta minik yastık veriyorlar. o bana yeterli gelmiyor, o anlamda yanınıza bir boyun yastığı alabilirsiniz yazmıştım.


  • eileengray  (08.10.24 17:24:51) 
[]

yurt dışından bir şey getirirken dikkat edilecekler

dönüşte eşyayı valize koyup uçağa teslim edip getirmekten bahsediyorum. öncelikle dikkat edilecek bir şey var mı diye sormak isterim. varsa nelerdir? elektronik, kıyafet, içkiler, ev eşyaları için ayrı durumlar var mı? yurda girişte rastgele yolcular seçilip valizler açılıyor gibi bir şey duydum da mesela valizde oradan alınmış bir akıllı saat varsa bir cezası mı var bu işin gümrük vergisi mi ödetiyolar ya da?




 
bir akıllı saat varsa sıkıntı yok ama birden fazla varsa vergi ödetirler 3-4 tane görürlerse kaçakçılıktan işlem başlatabilirler.

tabi saati kolunuza vs takarsınız benim dersiniz çok sorun olmayabilir.

bu gümrük sınırını geçen her eşya için geçerli.
  • jülsezar  (27.09.24 10:36:12) 
mantik su. buranin vatandasisin. ordan bisi aldiginda vergi odemiyorsan buraya girerken odeyeceksin. vergisiz biseyle yesil kapidan gecersen ceza yersin.


  • buenosdias  (27.09.24 16:11:23) 
Aradiginiz cevaplar asagidaki rehberde bulunuyor. Tabii biraz ucu acik durumlar da olabilir. Atiyorum macbook pro aldin, kutuyu attin, ne olur, bence birsey olmaz. TRT bandrolunu almaniz gerekiyormus, ona sasirdim.

ggm.ticaret.gov.tr
  • mbond  (27.09.24 16:24:40) 
  • brakgn  (27.09.24 16:30:46) 
[]

veri katmanı uzmanı diye bir pozisyon duydunuz mu hiç?

ingilizcesi de data layer specialist olur herhalde ama aratınca türkçede de ingilizcede de pek sonuç bulamadım ben biraz uydurma bir pozisyon gibi geldi. böyle bir iş teklifi aldım da kabul edersem yapacağım şey bir database migration projesinde görev almak olacak. veritabanında sorgu ve prosedür falan yazıcam bunun için anladığım kadarıyla. belki etl toolu da kullanıcam. "dwh (datawarehouse) specialist" gibi bir şey daha makul geldi bana, business intelligence'e de pek uymaz bu görev belki data analyst de denebilir ama o da çok doğru olmaz sanki. sizce bu pozisyona verilen ad mantıklı mı? değilse siz olsanız ne derdiniz? bu işlerde tecrübeli olanlar varsa fikirlerini merak ediyorum.




 
[]

iş teklifinde isteyeceğim maaş

bir iş teklifi alma aşamasındayım teklifi yarın verecekler sanırım ancak maaş beklentisini güncel maaşımdan ne kadar yüksek istemeyelim piyasayı iyi bilenler varsa bir fikir danışmak istedim.

teklif alacağım şirket direkt 2025 maaşından başlatacağını söyledi o yüzden ona göre bir beklenti söylememi istediler. ben de şu an çalıştığım şirkette ara zam almadım. 2024 için tüik oranına göre enflasyon beklentisi %45 civarıymış. asgariye %40 zam gelse bizim şirket de o civarda zam yapar diye düşündüm. aslında şu anki şirketim zam oranları asgariye göre çok daha iyi olurdu normalde ama şirket bir sıkıntıya girdi bu dönem 2025'te satılacak galiba o yüzden asgari kadar zam olur diye bir söylenti var. beklenti olarak %50 fazlasını söyledim o yüzden. az mı söyledim acaba diye bir soru işareti oluştu kafamda.

bir de şu anki işimde çok rahatım. genel müdürden daha rahatım belki de. iş güvenliğim çok yüksek, arkadaşlık ortamım keyifli, iş yüküm az, iş konusunda 0 stres gerginlik, üstlerim çok tatlı insanlar en ufak bir laf etmezler bana kral gibi takılıyorum ofiste. bana kalsa buradan emekli olurum ama sıkıntım şu uzman olduğum alanda ayda yılda bir iş çıkıyor köreldim epey kendi alanımda. kariyer anlamında burada daha ileri gidebileceğim bir konum da yok bence. hep bu seviyede kalırım burada kalırsam gibi geliyor en fazla kıdemli uzman olurum. o yüzden üzülerek de olsa bir yerde buradan ayrılmam gerekiyor diye düşünüyorum. teklif veren firma da ülkenin en büyük şirketlerinden birine outsource olarak almak istiyor beni. ben direkt o büyük şirketin ekibiyle yürüttüm mülakat sürecini outsource şirket sadece arada bağlantıyı sağladı gibi zaten o büyük şirketin ofisinde çalışıcam direkt. mülakatı yaptığım o büyük şirkette yönetici olarak çalışan kişinin bana dediği proje bittiğinde şirketin beni kadrosuna alma ihtimalinin yüksek olduğu. çok iyi bir kariyer yolu olabilir orada benim için ama %100 de kesinliği yok tabi belki sorun yaşarım vs. bilemiyorum.

 
ilk iki paragrafi okurken uzaklara daldim, kendimden geçtim, "adam bildigin paradisodaymis" dedim...

Soruna cevap: Tas yerinde agirdir ve konfor paradan önce gelir. Teklifi geri çevir.
  • Yourcousinmarvinberry  (18.09.24 20:49:25) 
Fazla rahatlık belirli bir yaş ve tecrübeden sonra maalesef sizi sadece köreltir ve geride bıraktırır. Hayat önde gidenlerle ilerliyor, teklifi değerlendirin. İşler umduğunuz gibi gitmezse de başka bir sürü opsiyon var.

Arada görüyorum böyle yeni iş, maaş, işsizlik vs soruların altında kötümserlik basanları. Gerçekçilik başka kötümserlik başka. Ben ilkinden yanayım, bence siz de olun.

Hayat buradaki insanların ve kafanızdaki tilkilerin sandığı kadar küçük değil. Herkes için de aynı işlemiyor. Sizin hayatınız, sizin parametreleriniz.
  • @stubborn inferno  (18.09.24 21:06:24) 
sorum aslında teklifi kabul etmek etmemekten ziyade bu şartlar altında maaş olarak % kaç fazlasını istememin mantıklı olduğu. dediğim gibi 2025 maaşından bahsediyoruz ama.


  • semaforo de medianoche  (18.09.24 21:19:56 ~ 21:20:14) 
tuik %45 diyorda hissedilen o degil tabiiki. sirket degistirecegin icin riske giriyorsun ve maas yukseltmenin en iyi yolu ziplamak zaten.

ben olsam %50-60 (enflasyon ayarlamasi) + %25 (ziplama) = %75-85 civari fazla maas icin tirmalarim.
  • cooperr  (18.09.24 21:27:12) 
bu şartlarda ben iş değiştirmem, özellikle outsource çalışmam, proje bazlı proje bitince bağlı olduğunuz şirket sizi başka projeye verebilir, asıl çalıştığınız şirketin hiç bir yan hakkından yararlanamazsınız vs.. ben olsam ocakta mevcut şirketimin yapacağı zammı görüp onun üstüne %30 veren yeni bir yer bakmak.

outsource çalışılmaz.
  • benaslinda  (19.09.24 08:20:29) 
[]

bu tivitte yazanlar bir yerden alıntı mı?

tivit şu: x.com

bu profil böyle alıntı gibi uydurmalar yapabilen birisi bazen ancak burada yazılan çok tanıdık bir çağrışım yaptı. googleladım bazı cümleleri bir şey çıkmadı. ingilizce çevirip googlelamayı da denedim gene olmadı. yine de tam ikna olmadım alıntı mı bu yoksa uydurma bir paragraf mı? alıntıysa nereden?

not: jahrein kısmı tabi ki espri alıntı mı derken ondan alıntı mı manasında sormuyorum.

 
O cümleler Jahrein dedikleri kişiye mi ait bilmiyorum ama "yazan o sırada Neffex'in Get Through şarkısını dinliyormuş" diyebilirim.

music.youtube.com
  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (16.09.24 21:48:03) 
Bu hesabı twitterda takip etmiyorum ama yıllardır görürüm. Hatta anon hesap ama ismi yıllardir bilinir yani Twitter'da :D

Alıntılarda biri j'accuse yazmış belki oradandır.
  • nundu  (16.09.24 21:51:50) 
Entel Feridun'u hatırlatan türde varoluşsal sancılar içeren bir ifade.


  • diyecevaplandı  (16.09.24 22:02:22) 
[]

banka fonu veya onun gibi bir yatırım aracı

geçenlerde bir yemekte konuşuldu ama sonra konu dağıldı soramadım. birisinin parası faizdeymiş de bankadan aramışlar böyle bir şey önermişler sizin için daha iyi olur diye. o da geçmiş çok memnundu hem getirisi daha iyi hem de para kullanılamaz olmuyor anladığım kadarıyla. o anda sordum fon olduğu için para kaybetme riski de var mı diye yok geliri standart falan bir şeyler dedi devamında başka bir muhabbet girdi. doğru terimler kullanmamış olabilir bu arada arkadaş banka fonundan kastı yatırım fonu mu yoksa banka fonu diye özel bir çeşit var mı bilmiyorum. nedir bu arkadaşın kast ettiği şey sizce? ve geçmek mantıklı mı?




 
Şaka gibi ülke.

Evet yatırım fonu. Hala parasini faizde değerlendiren insanlar olduğu gerçeği karşısında dehşete düşüyorum.
  • deer hunter  (14.09.24 15:39:20) 
şahsen benim dövizdeydi param epeydir bazı planlarımdan ötürü ama yeni tlye geçtim onun planını yapıyorum daha öncesinde birikimlik bir param yoktu zaten yabancıyım konuya o yüzden. bu yatırım fonunun çeşitleri de var gördüğüm kadarıyla bize uygununu nasıl bulucaz.


  • semaforo de medianoche  (14.09.24 15:46:01) 
muhttemelen para piyasası fonundan bahsediliyor. PPF vadeli mevduat gibi ve günlük olarak paranı çekebiliyorsun. 32 gün vs bağlamadan faizden yararlanabiliyorsun. getirisi de faize göre 1 puan vs daha fazla gibi.banka vadelide tutmaa ppf al 1-2 puan daha iyi kazanırın falan demiştir. ppflerin riski düşük bu arada genelde artan bir grafiği var.

mesela www.tefas.gov.tr aylık getirisi % 4,3
  • exlibris  (14.09.24 15:48:31) 
[]

priz dönüştürücü kullanmış olanlara soru

japonya seyahatim için bir tane tip a prizine uygun dönüştürücü alacağım ama ucuzların yorumlarına bakıyorum fiş takınca düşüyor bir şeyle desteklemek gerekiyor falan yazılmış çoğu ucuz modele. sıkıntı yaşamamak için paraya kıyıp iyi bir model almak mı gerekiyor yoksa gerek yok mu nedir emin olamadım. kullananların tavsiye ettiği bir model var mı veya genel olarak ne düşünüyorsunuz bununla ilgili? bir de havaalanının içinde satılabilen bir şey mi bu öyleyse oradan bakarak da alabilirim.




 
Ucuz birşey al bence. Havaalanlarında da muhakkak olur. Hatta bazı otellerde resepsiyondan ödünç alınabiliyor.


  • kaptan memo  (13.09.24 22:03:00) 
Japonyada alabilirsiniz, biz ilk gun gidip ordaki bi milyoncumsudan aldik tum gezi boyunca kullandik, hatta o dukkandan bi suru sey aldik cok da ucuzdu. Dukkanin adini da biliyordum da unuttum, turk lirasi ile 20 tlye genk gelen bir fiyata aldik.


  • a perfect lie  (14.09.24 00:25:26) 
Daiso idi magazanin adi. Avuc ici kadar elektronik bir alet var masa filan temizlemek icin. Mukemmel. Turlu turlu garip elektronik ucuz ve kullanisli seyler var. Onlara da bakmis olursunuz.


  • a perfect lie  (14.09.24 00:51:47) 
[]

hem pcden hem telden ulaşabileceğim not alma uygulamaları

oturum açınca pcden de telden de aynı belgeye ulaşabilmek istiyorum. senkronizasyonda sorun yaşatmaması önemli. not alma dediysem 2 satırlık notlar olmayacak sadece 1 word sayfası boyutunda notlar da olabilir. ücretsiz olmasını tercih ediyorum. google dokümanlar mı kullansam yoksa daha işlevsel veya daha iyi özellikleri olan başka bir uygulama var mı sormak istedim. evernote biliyorum ama kullanmadım başka bulamazsam belki 1-2 aylığına deneyebilirim belki ama dediğim gibi en kötü ücretsiz google dokümanlar seçeneği varken para vermek çok mantıklı gelmiyor çok da özel bir iş yapmayacağım neticede.




 
google keep kullanıyorum ben. pcde browserdan açıyorum


  • titanyum22  (13.09.24 20:47:57) 
Agenda uygulaması.


  • moonie  (13.09.24 20:50:51) 
Evernote ücretsiz versiyonunu çok kısıtlı hâle getirdi, premium da bence çok pahalı.
Evernote'un ücretsiz versiyonu işe yaramaz olunca birkaç uygulama denedim, en son Microsoft onenote'a taşındım ben.

  • kobuzchu kiz  (13.09.24 21:04:05) 
Notion'a bakabilirsiniz alternatif.


  • shezo  (13.09.24 22:08:03) 
Microsoft OneNote

Macos, windows, android, ios, browser... hepsinde var.
  • ananiyimioguz  (13.09.24 22:49:10 ~ 22:49:57) 
Çok uzun not almayacaksınız yukarıdaki alternatiflerin hepsi iş görür. Ben Notion kullanıyorum.


  • black holes in the sky  (14.09.24 09:14:05) 
[]

power bi - veritabanı bağlantı sorusu

power bi'a mysql veritabanını bağladık bir rapor oluşturduk power bi servise publish ediyoruz raporu. şu an sorunumuz bu publish edilen raporun otomatik olarak düzenli güncel veri çekmesini sağlamak. bunun için gateway kuralım dedik ancak bizde çalışmadı niyeyse bilmiyorum hatalı bir kurulum mu oldu ne oldu fakat power bi service'de görünmüyor kurduğumuz gateway görünmediği için de veri çekme takvimlemesi yapamıyoruz. direct query bağlantısı mı yapsak onun yerine ama o zaman da mysql veritabanını mssql'e taşımak gerekecek direct query'yle bağlamak veriyi verimli bir çözüm olur mu bu konuda onu da bilemedim. var mı tecrübesi olan birisi bu konularda ve varsa bize ne önerir?




 
[]

duyurunun japonya görmüşlerine japonya gezisi sorusu

daha önce birkaç başlık açmıştım bu konuda hatırlayanlar olabilir. artık gerekli motivasyon bulundu, endişeler bertaraf edildi, bütçe oluşturuldu ve gezi planı somutlaştırılmaya başlandı. bir süredir araştırıyorum gezilecek görülecek yerleri yapacağım rotayı belirlemeye çalışıyorum bu konularda da sona geldim artık. son detayları da netleştirip ona göre uçak biletini ve otel rezervasyonunu yapmak kaldı geriye. bu aşamadan önce duyurunun japonya görmüşlerinden de bir son fikir alabilirsem çok iyi olur diye düşündüm.

yolda geçecek kısımları çıkarırsak 7 tam gün gezmeye ayırabileceğim (zorlarsam 8 yapma ihtimalim de var ama çok zorlamasam iyi olur). tokyo + kyoto yapmayı düşünüyorum ancak bir ihtimal sadece tokyo da olabilir daha rahat gezebilmek ve tokyo'dan kyoto'ya ulaşımın finansal, fiziksel ve zihinsel yüküyle uğraşmamak adına. ama o kadar gitmişken kyoto'yu da göreyim düşüncesi ağır basıyor gibi şu anda. öyle yaparsam 4-5 gün tokyo, 2-3 gün kyoto gibi düşünüyorum. çok geniş vaktim olmayıp ucu ucuna gezeceğim için gitmeden planı iyi yapmam lazım. önce tokyo - kyoto gün bölümünü sizce nasıl yapmalı kısmını sormak istiyorum. ben 5'e 2 gibi düşündüm ama emin değilim. sadece tokyo mu yoksa tokyo + kyoto mu konusunda da düşüncelerinizi söyleyebilirsiniz tabi dediğim gibi şu an %90 tokyo + kyoto tarafındayım.

2.'si de özellikle tokyo'da nereye ne kadar ayırmak gerektiğinden emin olamıyorum. aslında kyoto'ya gitmeme ihtimalini hala düşünmemin önemli sebeplerinden biri de bu. mesela biri demiş ki asakusa, ueno, akhibara hızlı hızlı 1 günde gezebilirsiniz. mesela ben bakıyorum gezilecek yerlere akhibara'da büyük elektronik marketlerde belki bir kaybolurum saatlerce çıkamam belki de hiç sarmaz bu ne derim 10 dkda çıkarım. sega building denen oyun binaları için de benzer şeyler geçerli. yani demek istediğim ben akhibara'da 1 tam gün geçirsem de doyamayabilirim ama belki gidip görünce 2 saatte biticek bende daha fazla durmak istemeyeceğim. akhibara'yı örnek olarak söyledim gezilecek tüm bölgeler için benzer şeyler söylenebilir. planlamanın bu kısmında nasıl düşünmek gerek japonya'yla ilgili? çok detayına girmeyeyim not aldığım yerlerin daha fazla uzatmamak adına ama tokyo'da başlıca gidilecek yerler belli zaten asakusa, akhibara, shinjuku, shibuya, harajuku, ginza not aldığım gezilecek tapınaklar, parklar, caddeler, mekanlar bu bölgelerde. bir de tsukiji pazarına giderim bunlar dışında tokyo'da. sizce bu kadar günlük planı olan biri için ne kadar öncelik verilmeli bu konuda yardımcı olabilirseniz çok iyi olur benim için. "şurada çok uzun takılacak bir şey yok 1-2 saat yeter", "buraya 1 akşam ayırsan yeter", "burada 1 gün geçirmeni tavsiye ederim hak ediyor orası" tarzı yol göstermeler işime yarayabilir. bir de akşam/gece de görülebilecek yerler ve mutlaka gündüz görülmesi gereken yerler ayrımı da işime yarar.

 
Alışveriş yapacaksan, teknoloji olsun don kişot olsun, onun için ayrı zaman ayır, insanı çok yoruyor. Japonlar sessiz ama sürekli atari salonu gibi yapay bitir gürültü var.
Ağrı kesici ve iyiy bir ayakkabın olsun bol bol yürümek için.
Ben bir tek ginza’da sıkılmıştım çünkü lüks alışveriş yapamadığım için :(
Eğlenmene bak.
  • Coma  (28.08.24 14:32:01) 
Görmüş değilim; ancak ben de seyahat planını somutlaştırma evresindeyim 2025 ilkbahar ya da sonbahar için. Kyoto plan içerisindeyse Osaka ve Nara da değerlendirilebilir. Bunu da düşünerek 4+3 düşünebilirsiniz. Tabi bu öneri Japonya'nın kırsalı, tarihi ve doğası da ilginizi çekiyorsa geçerli :) İyi yolculuklar şimdiden.


  • lüzumsuz adam  (28.08.24 15:11:07) 
akhibara özelinde söyleyim ben de senin gibi düşünüyordum. benim için büyük hayal kırıklığı oldu. gitmeden önce gidilmesi gereken dükkanları vs de listeledim hepsine de uğradım ve hiç kafamda canlandırdığım gibi bi yer çıkmadı. evet çok büyk tekno marketler var ama fiyatlar hiç ucuz değil. ben figür falan çok alırım diye düşünüyordum hiç aradığım bir şeyi bulamadım. baya bir hype var akhibara için ama gerçekte hayal kırıklığı.

gitmişken shibuya sky'a mutlaka çık. biletli ve rezervasyonlu gidiliyor

onun dışında planet labs müzesine bence git ben çok sevdim. tokyo merkezden gitmek biraz meşakkatli ama benim hoşuma gitti.

tapınakların da bi numarası yok asakusa ya gitsen yeter. asakusa yı tokyo nun sultanahmeti gibi düşünebilirsin.

shinjuku, harajuku falan gezmek için güzel yerler. akhibara ya sabah erkenden git ama beklentin çok büyük olmasın. hatta akhibara dan aldığım bazı teknolojik aletlerin türkiyeyle hemen hemen aynı fiyat olduğunu geldiğimde fark ettim. bi tık daha ucuzdu sadece ama oradan buraya taşımaya değecek bi ucuzluk değildi bence.

bir de her yerde kredi kartı geçiyor, kredi kartı kullanmanı öneririm, sadece otomatlardan su vs alman gerekirse diye bozukluk bulunsun yanında. ama havalimanında 500 1000 dolar bozdurayım Yen alayım deme bence gereksiz hammallık olur.
  • rentts  (28.08.24 16:36:53) 
Öncelikle tokyo da yapılabilecek şeyler daha fazla olmasına rağmen ben kyotoyu daha çok beğenmiştim. Yani bence gitmişken kyotoyu da görün.Sadece tokyo olmasın Biz shinkansenle geçmiştik yol yormamıştı. Bir de Fujiyi görmek istediğimiz için bizim gezimiz savruk olmuştu. Ama fujinin etrafı da güzeldi. Göllerin olduğu bir bölge vardı doğası filan güzeldi. Kyotoda da bambu ormanlarının olduğu bölge güzeldi. Bir yerlere tırmandık, maymunlar, dere, şelale. Biz gezimizi biraz trenle yolculuk etmek ve yemek üzerine kurguladığımız için diyeceklerim sanırım bu kadar. İyi eğlenceler dilerim.


  • a perfect lie  (28.08.24 20:27:02) 
Tokyo kyoto osaka ve hiroşimayı gezdik detaylı yarın yazayım çok yorgunum


  • basond  (28.08.24 23:11:20) 
Burada ne beklediğin önemli
Dersen ki ben figür alayım anime bakayım vs tokyoda günler haftalar harcayabilirsin ama japon kültürü göreyim dersen kesinlikle kyotoyu görmelisin. Gece otobüsleri ile gidebilirsin ki hem ekonomik hem vakitten tasarruf olabilir. 5 gün tokyoya ayırdık biz ama bence çok biz tokyoyu pek sevmedik kyotoya 4 gün ayırdık daha da kyotoda gezerdik kültür anlamında kyoto çok daha japonya. Diğerlerini düşünmediğin için yazmıyorum mutlaka günlük biletlerden alın metro otobüs vs çok kullanıyorsunuz büyük yer malum.

  • basond  (29.08.24 22:16:53) 
@basond: gidiş gelişin ikisini de gece otobüsüyle yapmak fiziksel olarak çok zorlar diye düşünüyorum çünkü otobüslerde uyuyabilen biri de değilim ama gidiş otobüs geliş shinkansen olabilir gibi. bilet alma kısmını da bilmiyorum googlea yazıyorum "tokyo kyoto bus ticket" ama çıkan siteler ne kadar güvenilir bilmediğin bir kültür olunca tam emin olamıyorum onları nasıl halletmek lazım sizce veya orada istasyondan mı almalı istediğim gün / saatte bulamama ihtimalim olur öyle de sanırım.

açıkçası yalnız olacağım için tokyo daha hareketli olduğundan geceleri tek başıma da keyifle takılacağım ortamlar olabilir gibi düşündüm. kyoto biraz doğal güzelliği fazla ama sakin bir şehir intibası uyandırdı çok sıkılır mıyım akşamları diye endişe ettim. o konuda ne dersiniz? 5'e 2 diye düşünmüştüm o yüzden ama geceleri o kadar fark yoksa 4'e 3 de olabilir. ilk gün erken gidersem araşiyama taraflarından başlarım gezmeye ormanı gezdikten sonra çevredeki birkaç yere de bakıp akşamüstü merkezi taraflara dönerim belki bir tapınağı da aradan çıkarırım o sırada. ertesi gün gion bölgesini fushimi inari'yi kiyomuzudera'yı gezerim gece veya sabahtan da tokyo'ya dönüp uçağıma doğru giderim diye düşünmüştüm 2 gün için ama tabi pratikte de 2 güne sığabilecek bir plan mı gitmeden emin olamıyorum.
  • semaforo de medianoche  (30.08.24 00:05:44 ~ 02:12:00) 
Hareketlilik konusunda tabi tokyo daha hareketli ama arayan her yerde hareket buluyor gece otobüsleri konforlu öne perde falan çekiyorlar karşıdan gelen araçlsrın farları yolcuların yüzüne gelmesin diye ama uyuyamam derseniz birşey diyemem tokyoda sürekli yapacak şey var tapınakları aman aman değil tokyoda ama kyotodakiler güzel. Ha aman tapınak tapınak 50 tane görmeme gerek yok kafa bikaç yer göreyim sonra akayım derseniz kyoto 2 gün yeter kalanı tokyoya ayırın.

Tokyoda tapınaktan çok bölge gezersiniz.
Mendebur lemur japonya yazarsanız orada figür teknoloji alışverişi hakkında video görürsünüz 1.5 da izleyin hhızlı hızlı fikir verir
  • basond  (30.08.24 10:26:08) 
[]

şirket satılması sonrası durum

bir enerji şirketinin it departmanında uzman seviyesinde çalışıyorum. değişen piyasa koşullarından ötürü şirketim borcunu ödeyemeyecek duruma geldi ve bu sebeple satılacak. 2025'e kadar gerçekleşecek muhtemelen satış işlemi. bu satın alım sonrası ilk olarak üst yönetim direktörler falan komple değişir diye düşünüyorum. bu tarz bir şeyler yaşamış veya buna tanık olmuş birisi varsa bu konudaki düşüncelerini merak ediyorum. satış sonrası benim işimin de tehlikeye girme olasılığı nedir sizce? tehlikeye girerse ne kadar sürede sıra bana gelebilir? bu arada işimde iyiyim ama departmanda pek kritik bir rolüm de yok açıkçası.




 
Kimin alacağı önemli. Türkiye organizasyonu küçük ama global yapısı olan bir şirketse üst yönetim harici pozisyonlar kalabilir. Aynı kadrolar için bir değerlendirme yaparlar ama satın alan şirketin çalışanı avantajlı olur. İki kere böyle bir birleşme/satın alınma yaşadım ve yönettim.


  • gabe h coud  (27.08.24 12:42:04) 
@gabe h coud: şu an kesinleşmiş bir satım yok ama 2 şirket konuşuluyor. birisi yabancı bir şirket. çok global denir mi bilmiyorum ama türkiye'de ve başka birkaç ülkede daha faaliyet gösteriyor epey paralı bir şirket, alım için daha istekli olduğu söyleniyor. diğeri de türkiye'nin en büyüklerinden olmasa da bilinen holdinglerinden birisi. enerji dahil 4 alanda faaliyet gösteriyormuş onlar da. bu ikisinden birisi alacak sanırım.


  • semaforo de medianoche  (27.08.24 13:07:54) 
Doğrudan teknoloji olmadığı için it departmanına en son sıra gelir. Hiçbir şey olmasa bile 3-4 yıl rahatsınız hocam. Hırslı biriyseniz yükselmek için de fırsat. Yeni gelen projesiyle gelir: yapay zekaymış, argeymiş, yeni teknoloji falan uçup kaçar.

Yeni yönetimin kadrolaşması, kendi ekibini kurması, yeni gelen ekibin sizden know how'ı alıp sizi harcaması kısa zamanda olacak işler değil.

Alacak şirket holding ise ve kendi teknoloji şirketi varsa belki sizi oraya taşır. Ama o da kısa sürede olacak iş değil.

Korkunuz yeni şirketin: "Ulan biz bu it'ye ne kadar para harcıyormuşuz, kapatın gitsin" demesi galiba. Şu anki şirket, o kadar borca rağmen böyle bir şey demiyorsa yenisi zaten demez.
  • nickini vermek istemeyen uye  (27.08.24 13:35:53) 
@nickini vermek istemeyen uye: it'yi kapatma gibi bir ihtimal yok zaten ortada halihazırda bir it departmanı varken tamamen outsourcea taşıması daha masraflı ve saçma olur da personel çıkarmak istese şirkette çıkacak ilk 3-5 kişiden biri benim aslında rahatsız eden o. iş yüküm az ve kritik bir rolüm yok. beni çıkarıp benim supervisora yükleyebilirler isterlerse sorumluluklarımı. bu özellikle bazı dönemlerde benim supervisorun iş yükünü çok yüksek seviyeye çıkarabilir ama yapmak istenirse yapılabilir yani. benden önce böyleymiş zaten ama o şekilde işlerde geri kalındığı için beni aldılar işe o supervisoru rahatlatmam için yani. eleman çıkarmak için cadı avına girişirler mi acaba benim korkum.


  • semaforo de medianoche  (27.08.24 13:58:30) 
[]

teorik bir merak sorusu

diyelim ki bir dolar milyarderiyle hasbelkader tanıştınız sizi sevdi size yardım etmek için 10 milyon dolar gönderdi banka hesabınıza. havadan yatan para olarak böyle bir miktar sanırım maliyenin radarına giren bir miktardır. muhtemelen soruşturulur durumunuz ama sonuç olarak ne olur acaba? bir sıkıntı yaşar mısınız bu sebepten ve sonuçta rahat bırakılır mısınız?




 
Vergiyi parayi alan mi verecek? Yoksa zengin adamin 10 milyon dolari zaten vergilendirilmis paraysa, baskasina verilen paraya devlet gene de karisir mi?


  • mbond  (26.08.24 16:43:24) 
10m usd mi bir para degil?
insanlar ucup kaciyor.

birine "vermek" icin cok yüksek bir miktar. ailen bile sana o kadar para veremez diye düsünüyorum.
  • robert bosch  (26.08.24 16:43:27) 
@arbre: mevzu işletmeler için büyük para olması değil ki sen resmi şekilde bir ticaret yapmadan bir hizmet vermeden hesabına havadan 10 milyon dolar giriyor. bunun illegal birçok sebebi olabilir, yasadışı bahisten uyuşturucuya, kaçakçılığa vs. zaten soruşturma da bu sebepten açılır ama soruşturma sonunda "x kişi beni sevdiği için verdi valla başka bir amaç yok" savunması geçerlilik görür mü.

sorum sadece teorik böyle bir şey olur olmaz konum değil tekrar hatırlatıyım. tanııdğım bir milyarder yok zaten.
  • semaforo de medianoche  (26.08.24 16:46:37 ~ 16:48:31) 
Veraset ve İntikal vergisinin "İntikal" kısmı bu gibi zamanlar için var. Banka tabi ki kaynağını sorabilir ancak en nihayetinde bir kişi başka bir kişiye kendi hür iradesiyle hediye vermek istiyorsa, hediyeyi veren kişinin illegal bir amacı yoksa, paranın kaynağı illegal değilse, aklıyla ilgili bir sorunu yoksa... O para en nihayetinde yardım yapılan kişiye geçer. Bu noktada bu bir gelir olduğu için de vergisi çıkar; onun için intikal limitlerine falan bakmak lazım (Hediyenin de hala, tıpkı piyangodan kazanılan para gibi intikal vergisi içinde değerlendirildiğini hatırlıyorum)


  • salihdt  (26.08.24 17:03:33) 
Geçenlerde benim de aklıma gelmişti böyle bir şey ya :) Bi anda birisi hesabıma milyon dolar yollasa başıma ne gelir acaba diye :)

soruda ''milyarder'' dendiği için 10 m dolar gayet az bir para bu arada. Bir milyarder için çerez muhtemelen. Hesabından eksilse 2 ay sonra anca farkeder :d

benim de cevabım @salihdt ile aynı sayılır bu arada. Eğer ortada yasadışı bir durum yoksa Piyangodan kazanılan parayla aynı şekilde olur sanırım vergilendirme de. O da havadan gelen bir para sonuçta.
  • orta buyuklukte bir ulkenin krali  (26.08.24 20:46:46) 
@orta buyuklukte bir ulkenin krali: ben hesap hareketinde belli bir miktardan sonra (sınır nedir bilmiyorum tabi) maliyenin takibine takılınıldığını biliyorum ama yasadışı kumardan, bahisten kazanılan parayla hayrına verilen paranın ayrımı nasıl yapılıyor onu bilemedim. belki böyle bir ayrım yapılamadığı için her havadan yatan belli bir miktar para aynı muameleyi görebilir diye düşündüm o yüzden sormak istedim. takip edilir paranın izi falan diyeceksiniz ama o zaman yasadışı kumardan gelen paraya ilk kaynağında da el konulabilir öyleyse madem oranın kaynağının pis işler olduğu belli neden bana para gönderemeden el konulmuyor gibi sorular belirdi kafamda.


  • semaforo de medianoche  (26.08.24 21:50:27 ~ 21:53:36) 
@semaforo de medianoche yok yasadışı bahisten kazanlılanda sorun oluyordur elbet. Benim bahsettiğim legal olandan edililen kazançtı.

yani şöyle düşünelim milyarder dedik. diyelim ki parayı gönderen kişi elon musk. adamın kim olduğu belli kaynağı belli. Bunda vergisi alınır para sizin olur. Ama diyelim ki hasan yolladı parayı. Kim bu adam ? O parayı nereden kazanmış bize neden göndermiş ? Parasının kaynağının araştırması yapılır her şey legalse yine vergisini ödeyip paramızı alırız gibi geliyor. Ha tabi burası Türkiye işler çok ayrı yerlere gidebilir emin olamadım :)
  • orta buyuklukte bir ulkenin krali  (27.08.24 11:06:57) 
[]

ahtapot salamura satılan market kalmadı mı?

ben 10-15 yıl önce migros'tan aileme aldırdığımı hatırlıyorum bunu çok da severek yemiştim. küçük bir kutunun içinde markalı şekilde satılıyordu. son 1-2 yıldır aklıma düştü tekrar girdiğim marketlerde bakıyorum göremedim. aktif olarak satan marketler biliyor musunuz ankara'da? macro center'da bile göremedim geçen de şubeden şubeye değişiyor olabilir tabi. veya balıkçılarda falan mı aramak lazım?




 
metro markette var


  • sizofren06  (19.08.24 15:41:42) 
[]

masterchefte de görülen kokulu buhar makinesi

böyle yemeği içine koyuyolardı gazı basıyolardı kapağı kaldırınca koku yayılıyordu yemeğin sunulduğu kişiye o aletin adı neydi




 
Tütsüleme makinesi. Gazı basmıyorlar, yaktıklarını maddenin dumanıyla yemeği tütsülüyorlar. Amaç sunulan kişiye koku yaymak değil, yemeğe tütsü tadı vermek


  • irene  (19.08.24 14:52:06) 
[]

tek başına yurt dışı tatili motivasyonu

bununla ilgili daha önce de sordum ama bu sefer daha farklı açıdan soracağım. geçtiğimiz senelerde arkadaşlarla yurt dışı tatili ayarlamaya çalışmıştım ama parası olanın vakti yoktu, vakti olanın parası yoktu bir şekilde gidemedik sonuç olarak. o yüzden artık bu yıl tek gitmeye karar verdim. gitmeyi düşündüğüm yer japonya. balkanlara gitsem bile 50k gidiyor her türlü o kadar harcamışken 100k vereyim japonya olsun dedim orası çok daha fazla ilgimi çektiği için (kafama yatan başka bir yer olursa değiştirme ihtimalim var gideceğim ülkeyi ama vizesiz yerleri düşünüyorum sadece).

kesin kararlıydım ancak bileti alırım o zamana dediğim tarih aralğı yaklaştıkça emin olamamaya başladım tekrar. arada sırada tek başına çıkıp takılmayı (self date de diyorlar buna internette) seven biriyim aslında. birkaç gün önce yaptım bunu en son daha önce gitmediğim güzel bir yerde yemek yedim üstüne farklı kokteyller deneyebileceğim bir yere geçip birkaç kokteyl içtim. güzeldi ancak 5-6 gün üst üste bunu yapmak sıkar gibi geliyor ben bunu ayda 1 bilemedin 2 yapıyorum. insan sosyal bir paylaşım içinde bulunacağı birini arar sanki. japonya'da öyle tanımadığın insanlarla bir anda sosyalleşebileceğin bir kültür var mı bilmiyorum ama ingilizcem de aşırı akıcı değil yani iletişim kurabilirim tabi öyle kötü de değil ama ingilizcede komik falan olabileceğimi sanmıyorum düz ve sıkıcı muhabbet ederim en fazla gibi.

aklımdaki gezi planını anlatayım bir de. sabah uyanıp kahvaltını yapmak ardından gezmeye değer yerleri gezmek akşama doğru oraya özgü şeylerle güzelce karnını doyurmak akşam ve gece de pub gibi bir yerde içmek. plan mı hatalı tek başına gezecek birisi için yoksa plandan bağımsız ben mi önyargılıyım. bilemedim daha önce tecrübesi olan veya tecrübesi olan birini yakından tanıyan varsa düşüncelerini tavsiyelerini öğrenmek isterim.

eğer önemliyse yaş 31, cinsiyet erkek.

 
yani bende tek takılmayı seven biriyim. ben olsam giderdim.


  • sizofren06  (16.08.24 12:49:05) 
Aklıma Lost in Translation filmi geldi bi izle derim haha. Tam hatırlamıyorum bile ama japonyada yalnız olan birkaç kişi hakkında olduğu aklımda.

Avrupa falan olsa rahat gezersin de, japonya gibi daha egzotik bir yeri yorumlama paylaşma ihtiyacı da var bence.
  • nhk ni youkosu  (16.08.24 12:51:16) 
@arbre: daha önce arkadaşlarımla bir yerlere gittiğimde hep bu tarz geçirdik günleri çok da eğlendik ama tek başıma hiç şehir, ülke vs. gezmedim daha önce aynı plan tek başına uygulayınca sıkıcı olabilir belki evet. tek başına gezmek için daha iyi bir plan nasıl olabilir tavsiye verebilir misin?

@sizofren06: ama ben dediğim gibi ayda 1-2 kere yapınca seviyorum üst üste 5-6 gün nasıl hissettirir bilemedim.
  • semaforo de medianoche  (16.08.24 13:20:09) 
cold feet yapmaya gerek yok. planina sahip cik ve git.

orada da planlayabilirsin hangi sehirlerde nerelere gitmek istedigini. bileti al ve planlamalara koyul.
  • robert bosch  (16.08.24 13:24:25) 
ben de bir solo travelerım. arkadaşımla hiç yurtdışına çıkmadım/çıkamadım sizinkilere benzer sebeplerden. ama hayatı ertelemeyi sevmiyorum. benim isteklerim başkalarının şartlarına bağlı olmamalı. şu durumda tabiki. normal zamanda da sosyal birisiyseniz sıkılabilirsiniz. ama bunu da denemeden bilemezsiniz. planınız da benim çıktığım seyahatlerdeki uyguladığım şey. ama motamot bağlı olmuyorum. bazen yoruluyorum günü erken bitirip otele dönüyorum. bazen listemdeki bi yer daha fazla ilgimi çektiği için orda daha fazla zaman geçirip sonraki yeri atlıyorum vs. bizim insanımız da yalnızlık ve terkedilmişlik duyguları karışıyor bence. kaç gün ayırdınız bu seyahat için bilmiyorum ama 3gece 4günlük gidebileceğiniz bi yerlerden başlasanız daha iyi sanki. 2 gün zaten yolda geçiyor. 2 tam gün gezeceğiniz bi yerde de tek başınıza sıkılmazsınız sanıyorum ki. ben her zaman denemekten yanayım. denedim sevdim/sevmedim diyip özeleştiri yapmak bana daha mantıklı geliyor. tabi ki karar yine de sizin.


  • dedim ben sana  (16.08.24 13:25:34) 
ben hem arkadaş grubumla hem de solo seyahati çok severim. ikisinin de kendisine göre üstün olduğu yönler var.

senin sevip/sevmeyeceğini hiçbirimiz bilemeyiz ama bir kere hayata geliyorsun ve bir kerecik bile solo seyahati denememek çok garip olmaz mıydı? ne olursa olsun git tek başına gez bence bak bakalım nasıl oluyor.
  • gitdaddy  (16.08.24 13:27:34) 
Geçen hafta londradaydım. Sıfır plan program. Aklımdaki rakamın 5 katını harcadım.
İyice plan program yap. Tek başına tatil daha güzel.

  • numlock  (16.08.24 13:29:48) 
ben gittiğim her yerde date uygulamalarından birkaç tane gay bulup nereleri gezeyim neresi ilginç diye sorarım. hatta buluşup beni ortamlara sokmalarını isterim. kadınlar bu konuda pek iyi değil, çok fazla mekan bilmezler. adamı kullan at. fotonu çektir, hesabı ödet, eğlencene bak. güzel japon hatun bulursan da (pek olası değil ama) onla takıl.


  • plastic_angel  (16.08.24 14:31:05 ~ 14:31:39) 
Öncelikle tek gitmek isabetli bir karar olmuş. Bir ara ben de arkadaşlara isyan edip tek takılmaya başladım. X ülkeye gidelim diyorsun, başta tamam hadi gidelim oluyor. Zaman gelince kimi diyor bütçem yok kimi diyor ben senin tatil planını çok beğenmemiştim, şunu şunu yapıcaz dersen gelirdim. Sizle mi uğraşıcam be.

Japonya biraz kapalı bir toplum ve pek İngilizce konuşamazlar. Yani sosyalleşme anlamında Avrupa gibi olmayablir ama turistler vs. illa ki ortam yakalarsın. Sana da bağlı.

Yalnız kalmayayım dersen tur paketi alabilirsin tavsiye ederim. Tur grupları genelde güzel oluyor tek bile gitsen insanlarla kaynaşırsın. Tura her zaman dahil olmak durumunda değilsin yani gündüz onlarla gezip akşama kafana göre takılabilirsin. Bizim katıldığımız turlarda tek gelenler de kolayca sosyalleşiyordu.

Japonya'yı bilen bir rehberle gezmek mantıklı. Alfabe bize ters okunmuyor, trenlerde bilet alabilmek sıkıntı, İngilizce bilen çok az ama yine de yardımsever bir toplum haklarını yemeyeyim.

Japonya'da yapacağın etkinlikleri iyi araştır (Örn: Getyourguide üzerinden) ve çok önceden biletini al. Aşırı kalabalık bir ülke, her yerde her konuda sıra var. Normal bir restorantın önünde bile 15-20 kişinin sıra beklediğini görebilirsin. Bir gösteri, müze, eğlence vs. katılacaksan biletini 1-2 ay önceden almanı öneririm abartmıyorum. 1 hafta önceden üst seviye restorantlarda yer bulunmuyor. Zamanın bolsa sorun yok ama 1 haftalığına gireceksen Japonya doğaçlama gezilecek bir yer değil, çok şeyini kaçırırsın.
  • Lethe  (16.08.24 15:19:19 ~ 15:22:21) 
28 yaşında kadınım, şu an bunları tüm gece uykusuz kaldığım ve sonunda ulaştığım yurt dışı tatilimden tek başıma yazıyorum. Ben de yalnız gezmeye eşlik edecek insan bulamamaktan dolayı başlamıştım. Zamanında korkmuştum da. Üzerinden yıllar geçti ve dönüp baktığımda o insanların meşguliyetleri hiç bitmemiş hala devam etmekte ama benim tecrübe ettiklerim zenginleşmiş.

Vaktin var, paran var, özgürlük var, gençlik var. Gençliğini çarçur etmeden yaşa işte. Yılda 5-6 gün tek başına bir yere gitmek nedir ki koca bir ömrün içinde?
  • ruhen hastayim ben  (16.08.24 16:08:47) 
@Lethe: turu düşündüm ben de ama hem genelde turlarla ilgili şöyle bir izlenimim var kısıtlı sürede çok şey yaptırtmak için oradan oraya koşturuyorlar öyle olunca gezdiğin gördüğün yerlerin de tadını çıkaramıyorsun gibi geliyor. bir de planlar programlar nasıl oluyor bilmiyorum da tatile gidip de sabah 8'de kalkmak istemem açıkçası. bir de oralara tur seçenekleri daha azdı sanırım en son baktığımda tekrar bir bakıcam ama. eylül sonu ekim başı gibi düşünüyorum gitmeyi. tabi gitmişken güzel yerlerde yemek isterim o kadar sıkıntı mı o iş. hani 3 michelin yıldızlı yer zaten abartı olur ama o kadar lükse kaçmayan güzel yerlerde yerim diye düşünüyordum. google çevirinin kamera özelliği iş görür diye düşünüyorum çoğu durumda. eşlik edecek rehber bulması kolaysa ve aşırı pahalı değillerse faydalanabilirim.


  • semaforo de medianoche  (16.08.24 16:28:55) 
İzlenimin doğru. Turlar kısa sürede olabildiğince fazla yeri gezdirme adına yoğun geçiyor. Bazı yerlerin tadına doyuyorsun, bazı yerlere süre yetmiyor ama hiç görmemekten iyidir. Japonya turunda bize de biraz öyle oldu.

Başka ülkelerde sorun olmaz ama Japonya'da önden rezervasyon işi çok yaygın o nedenle uyardım. Örneğin ben Kobe Beef yiyeceğim zaman istediğim restorantlarda yer bulamadım, nispeten istemediğim bir yerde ancak yer ayırtabildim. Oraya kadar gidip de tatmamak olmazdı. Özellikle tatmak istediğin bir lezzet var ise önden yerini ayırt.

Tur konusunda örneğin 3 gün boyunca Tokyo'dasınız. İlgini çeken gün ya da günlerde tur ile takılırsın, katılımın çok da şart olmadığı gün ya da günlerde bireysel takılabilirsin.

Tamamen tercih meselesi turlu ya da tursuz ikisi de iyi geçer. Önemli olan planı iyi yapmak, görmek gereken yerleri atlamamak ve bilet/rezervasyon gerekiyorsa önden almak. Türkiye'den tur paketi almana gerek yok Japonya içi de birkaç saatlik turlar satın alıp farklı milletlerden insanlarla sosyalleşebilirsin. Bu da 3. yol. Benim hatırladığım Getyourduide üzerinde Tokyo şehir turu, içki tadım turu vb. turlar vardı.
  • Lethe  (16.08.24 21:31:55 ~ 21:34:22) 
kisiden kisiye gore degisir. ben bu kadar kati goruslu degilim. tek basina gitmenin de birileriyle gitmenin de avantajlari ve dezavantajlari var. tecrubeme gore tavsiye istiyorsaniz bence plani kabaca yapin, siz cok detayli bir plan yapmissiniz gibime geldi. sabah icin kahvalti filan demissiniz. akisina birakin.


  • Sour  (16.08.24 21:52:17) 
[]

ankara'da masaj yeri önerileri

"ben şurada şu masajı yaptırdım iyiydi gayet" veya kendiniz gitmeseniz bile "şuraya iyi diyolar" diyebileceğiniz öneriler var mı? google'a ankara masaj salonu yazıp gitmek istemiyorum öneri olursa iyi olur. benim iş yerinin yakınındaki otelin masajına gidiyolardı bizim şirketten ama şöyle bir fiyat listesi var wyndhamankara.com 1 saatlik masajlar 3 bin küsür normali mi bu burası mı fazla pahalı?




 
[]

quick china yemek tavsiyeleri

hafif acılı tereyağlı karides'i çok seviyorum ama hep onu almaktan da sıkıldım. sushilerden yana böyle bir derdim yok onlarda denediklerimi seviyorum de diğer şeyler için soruyorum esasında. quick china'da hem doyurucu ana yemek gibi olabilecek şeylerden hem aperatif olarak yenecek şeylerden sizin favorileriniz tavsiyeleriniz nedir?




 
kızmazsanız moğol işi tavuk demek istiyorum çünkü sushiler haricinde sadece onu yedim :( yanıtları takip edeceğim ben de merak ettim önerileri.


  • sparky  (05.08.24 17:07:54) 
Katsu Curry Chicken gayet lezzetli ama kaldırmışlar sanırım, göremedim. Çıtır patlıcanlı dana eti yine çok güzel. Benim favorim Etli Soba Noodle.


  • heritage  (05.08.24 18:34:03) 
tavuk sevmem ama orada hindistan cevizli tavuklu rameni beğenmiştim


  • titanyum22  (11.10.24 00:38:29) 
Çıtır patlıcanlı dana +1
Ben de sushi çok sevmem ama orda üzeri kibrit patatesli avokadolu bir sushi var adını unuttum. Onu çok seviyorum. (sea bass tempura'ymış)
General tso tavuğu da iyi
  • kullanicadi  (11.10.24 00:43:30 ~ 00:51:01) 
[]

doğum günü kutlama paradoksu

doğum günü için beklentilere giren biri değilimdir normalde. şimdi yaklaşık 10 aydır falan yakınlaştığım bir arkadaş grubum var iş yerinden. önden şunu da belirteyim gruptaki tek erkek benim 3 de kız arkadaş var. bu gruptan biri için 3-4 ay önce doğum günü yemeği düzenlendi yenildi içildi eğlenildi. benim doğum günüm de 23 temmuz, grupta başka bir arkadaşın da 27 temmuz x diyelim bu arkadaşa. böyle olunca ben herhalde ikimize ortak bir organizasyon ayarlanır zamanı gelince diye düşünmüştüm o zamandan. özel bir beklenti değil bu da yani madem böyle bir şey yapılıyor grupta aynısı herkese yapılır herhalde. hem de 2 doğum günü üst üste olduğundan 1 taşla 2 kuş vurulur daha rahat olur millete de dedim. neyse iş yerinde görüştük kutladılar doğum günümü, ofise pasta masta söylendi ama bir organizasyondan bahseden olmadı. bu arada 3 ay önce kutladık dediğim arkadaşın da dışarda yemeği ayrıydı ofiste pastası ayrıydı (bence ikisine birlikte hiç gerek yok o ayrı). ben de x'le konuştum onun bildiği bir şey var mı diye, bir de zaten grupta en yakın olduğum kişi x ayrı bir samimiyetim var onunla. o da baya şaşırmıştı duruma, üzgündü. olmadı biz ayrıca bir şey yapalım falan dedi garip geldi diğerlerinin tavırları ikimize de.

şimdi bunların üstüne birkaç saat önce yani cuma akşamı haftaya x için doğum günü yemeği yapalım diye bir mesaj geldi bana. 3 ay önce doğana yemek ayarlanıp şu an o topa girilmemesini de aklamıştım ben aslında kendi içimde. demek ki o zaman öyle bir moddaydı millet bu sıra değiller falan dedim kendi kendime. bir de o zamanlar iş dışında da sık görüşüyorduk gecelere kadar oturuyorduk son 3 aydır ofis dışında çok nadir görüşüyoruz. o da gruptaki bizi organize eden arkadaşın ilişkiye başlamasından kaynaklı aslında. ama şimdi ben bu duruma acayip fitil oldum yani aralarında 4 gün olan 2 kişiden 1'i için yemek verilip diğerine kutlayıp geçmek hakaret gibi bir şey. en başta dediğim gibi doğum günü hiç önemli değil benim için gerçekten de bu hareketin beni pek sallamamak gibi bir karşılığı olması canımı sıkan şey. bana sürpriz mi yapılmaya çalışılıyor diycem ama sürpriz niyeti olsa hiç söylenmezdi x'e doğum günü yemeği yapalım diye. ayrıca zaten bir yerde yemeğe gidilecek nihayetinde en geç 1 gün öncesinde söylemen lazım durumu, sürprizlik bir şey olmuyor bir yere gitmeli organizasyonda. öğlen atılan mesaja cevap veresim gelmedi hala mevzuyu anlamlandıramadğım için.

benim aslında napacağım belli ama sizin yorumunuz ne bu duruma ve siz somut bir karşılık verir miydiniz onu merak ettim? benim tepkim ve davranışlarım çoğunluktan çok mu farklı kaçıyor onu merak ediyorum aslında. ben gene 27'sini beklerim diye düşünüyorum tepki vermek için. saçma da olsa bir sürpriz ihtimali var hala ama ondan sonra duruma göre bakarım. bakarımdan kastım şöyle normalde insanlara küsen veya trip atan biri değilim normalde. sadece kırıldığım, canımı sıkan davranışları olursa birinin o kişinin o özelliğini not alır ona göre davranırım ben de. mesela yalanını mı yakaladım güvenmem bir daha ya da beni ekmeye mi çalıştı hiçbir yere çağırmam bir daha ama grupça görüşünce o kişiyle eskisi gibi goygoyumu yapmaya devam ederim aynı şekil. burada da arkadaşların 27'sindeki tavırlarına göre ilişkimi şekillendiririm. yüzlerine gülmeye devam ederim ama bende pek değerleri kalmaz.

 
1. "Ağaca dayanma kurur, duvara dayanma çöker, insana dayanma ölür, Tanrıya dayan O ne kurur ne çöker ne de ölür" derler. Keşke sıfır beklentiye yaşayabilen insanlar olabilsek... Ama adalet de olsa illa ki bir beklentimiz oluyor işte, olmak da zorunda çünkü burası dünya, burada hayat Cennet hayatı değil. Onun için adalet beklentisini, kendimiz âdil insanlarsak gayet de olağan ve makul buluyorum.

27'sinde olup bitenlere göre değerlendiririm ben de. Ama beklediğim adaleti görememişsem gülerek ve daannn diye "eee benim için doğum günü yemeğini ne zaman organize edeceksiniz bakalım, hediyelerinizi merak ediyorum" diyebilirim. Aslında hediyeleri hiç katmam işin içine, benim doğum günümü kutlamayı ne zaman düşünüyorsunuz diye sorarım ama.

Şahsen benim adalet duygum vardır, içgüdüsel bir adalet titizliğim vardır. Bunu sağlamayan insanlar gözümde değerlerinden epey kaybederler. Seni haklı buluyorum ve diğer arkadaşlarını da gevşek buluyorum, özür dilerim. Hepsini gevşek buluyorum, x dahil.
  • muhayyer divan  (27.07.24 04:32:03) 
Arada kaynamış olabilir bir şekilde. Büyük tepkiler vermeye gerek yok ama şakayla karışık hatırlatılır sebebi öğrenilebilir. Bilinçli şekilde bunu yapmaları için senden nefret ediyo olmaları lazım çünkü


  • abuzer  (27.07.24 07:05:40) 
Unutmuş olabilirler ya çok takılmayın bence.
Bende de eskiden vardı böyle şeyler benim doğum günümü kutlamayan insanınkini ben de kutlamazdım. Bir yıl o kadar yoğundum ki kendi doğum günümü unuttum :)
O günden sonra bıraktım artık bunları.

Bilmiyorlardır belki direkt bir tepki olsa ne bileyim davet edilmezdin en basiti.
Ben olsam söylerdim tripli değil de şaka yaparak araya beni de sıkıştırın derdim:):)
  • mutekebbir  (27.07.24 08:56:19) 
"Takılmayın olur öyle" vs. diyenlere katılmıyorum. Ortada bir çifte standart var, o yüzden de böyle hissetmekte haklısınız.


  • crinix  (27.07.24 10:16:41) 
Beklentiye girmeniz normal. Eğer doğum gününe bu denli önem verilen bir ekipseniz size ne yapacakları turnüsol görevi görür. Hafif sitemle sebebini sorardım ben. Bundan sonra sizin hayatınızda gerçekleşecek önemli şeylere de benzer kayıtsızlık ve ayıp olmasın yaa tarzı tepkilerle karşılık verebilirler.


  • black holes in the sky  (27.07.24 11:20:38) 
3 kadın 1 erkek demişsiniz. Benim de iş yerimde 2 kadın 1 erkek böyle bir grubumuz var ve bazen erkek olanı sallamıyoruz. Çünkü böyle şeylerden sıkılır, istemez gibi geliyor. Erkeklerin kadınlardan daha az duygusal/beklentisiz olduğu kalıbı hepimizin davranışlarına işlemiş, toplumsal cinsiyet rollerini kanıksamışız hepimiz. En güzeli açık açık sorup rahatsızlığınızı dile getirmek. Zihin okuyamıyoruz maalesef.


  • ruhen hastayim ben  (27.07.24 11:43:33 ~ 11:45:04) 
yanıtları okumadım ama erkek olduğunuz içindir. kadınlar böyle şeylere daha çok önem veriyor, erkeklerinki sallanmıyor. söyleyin benimkini niye atladınız diye, bunda bi şey yok.


  • deartheodosia  (27.07.24 12:20:22) 
toplu cevap: kızların arasında daha farklı bir iletişim var tabi ve evet ben her şeyi onlar kadar takmıyorum bu tarz konularda ama bu kızı erkeği olan bir şey değil bence. yani x'e, y'ye, z'ye yemek verelim semaforo'yu salla gitsin durumuna takılmayacak bir insan var mı cinsiyetten bağımsız olarak sanmıyorum. hani başka planlarım olduğundan bahsederim dg için o zaman olabilir ama öyle bir şey de yok hatta onlarla takılıcaz nasıl olsa diye başkalarını geçiştirdim tam tersi. bir de dediğim gibi x'le birlikte kutlanabilecekken sadece onunkini kutlayıp benimkini es geçmek garip olucak biraz. unutulacak bir şey de değil çünkü kutladılar zaten ofiste. konuşucam tabi bu konuyu en kötü şakayla karışık falan söylerim bir şeyler muhakkak ama x dışındakilerin çok da rahatsız olacağını sanmıyorum.


  • semaforo de medianoche  (27.07.24 12:50:15) 
Xle bu durum hakkında dertleşmişsiniz. O yüzden sanırım ona yemek yiyelim dediklerinde, sadece benim değil semaforonunki de kutlayalım der, demeli. Yerinizde olsam ben de bozulurdum.


  • asteriks  (27.07.24 12:55:59) 
geçmiş yaş günün kutlu olsun!!!

insan insanın kurdudur. ilk yapıldığı için ücret fazla gelmiştir. ayrıca 3 ay önceki fiyatlar arasında da fark arttı. susmayı tercih etmişlerdir.
  • janderzel zartanyan  (27.07.24 18:27:57) 
kızlarıınn arasındaaa kıvırcııık lahanaaa.
abi ne işin var üç kadının arasında, öyle arkadaş grubu mu olur allasen. drag falan değilsen sal gitsin, muhtemelen onlar da senin salmanı bekliyorlar ondan böyle göz göre göre öküzlük yapmışlar. 27si geçti naptın merak ettim bu arada :))

  • titanyum22  (28.07.24 04:22:45 ~ 04:23:02) 
[]

çok fazla medikal durumum var ve bu sinirmi bozuyor artık

tamam öyle büyük bir rahatsızlığım yok ama küçük küçük o kadar fazla şey var ki hayat yaşanmaz kılınmaya başladı gibi hissediyorum. yaş da 30 bu arada. liste şu şekilde:

-seboreik dermatit (10 yıldır şiddetli şekilde devam ediyor sağolsun hiç yalnız bırakmıyor beni),
-saç dökülmesi,
-yüksek taban (düz tabanın tersi),
-alt çene biraz arkada ameliyat dediler ona da ama olmayı düşünmüyorum görünüş olarak öyle bariz bir sıkıntı yok,
-her çeşit fıtık (göbek fıtığı ameliyatta düzeltildi, kasık için de 1 yıla falan ameliyata girmeyi düşünüyorum, bel ve boyun ciddi seviyede değil şu an),
-omurgada asimetri (skolyoz değil ama asimetrikmiş omurgam mesela sol omuz başım sağdan az bir şey yukarda gibi. tek başına bir şey değil bu ama fıtıklar falan solda oluşuyor bende hep oraya yükleniyormuşum bu asimetri yüzünden),
-içten olan burun eğriliği (bu nerdeyse herkeste var gerçi baya tanıdığım ameliyatını oldu bunun),
-diş etlerinde genetik bir problem normal birine göre çok daha fazla diş taşı oluşumu oluyor o yüzden azami dikkat göstermem gerek yoksa çok hızlı şekilde diş kaybedilirim,
-göz tansiyonu (şu an ilaç kullanmıyorum ama düzenli kontrole gitmem gerek),
-oldukça hafif seviyede de olsa bir el titremesi de var,
-damarlarım inceymiş bir de sanırım 2 dk bağdaş kursam acayip uyuşur bacaklarım. milletle birlikte oturduğumuz yerden birlikte kalkarız herkes normal yürür ben 2 dk uyuşmanın geçmesini beklerim yürüyebilmek için,
-son olarak da iç basurumun olduğunu öğrendim,
-bir de bağırsaklarım fazla kıvrımlıymış onun özel bir adı var mı bilmiyorum da gevşetmek için ilaç verdi doktor.

annem babam da sağlıklı insanlar genel olarak yaşlandıkça bazı ufak tefek sıkıntıları çıktı birçok insan gibi ama benim yaşlarımda falan böyle şeyleri yok pek. evet belki yukarda saydıklarımın hiçbiri aşırı ciddi değil ama hepsi küçük küçük rahatsız edici sinir bozucu şeyler ve bu kadarı bir araya gelince gerçekten sinirim bozulmaya başladı ve kendimi yarı sakat gibi hissediyorum artık. abartıyor muyum acaba yoksa gerçekten sağlıklı denebilecek insanlar arasında en şanssızlardan biri miyim nedir anlamadım.

 
Besin intoleransı ve buna bağlı emilim bozukluğu, bunun akabinde gelişecek metabolik bozuklukları düşündürdü. Bence çok iyi bir gastroenteroloğa gitmeniz gerekiyor önce bağırsaklarla ilgili sorunu çözmeniz lazım çoğu sorun buna bağlı gelişiyor çünkü. Çölyak bile çıkabilirsiniz en azından bağırsaklardaki sorun tespit edilirse yaşam kalitenizi artırabilirsiniz vitamin vs emilmiyor yoksa, tam tersine toksinler vücuda giriyor.


  • titanic kemancısı  (22.07.24 21:12:12 ~ 21:15:12) 
Bir kere "alt çene biraz arkada" diye ameliyat edilmez, önde diye de ameliyat edilmez. Bunu geç, tamamen kendine ameliyat çıkarmak için yapılmış bir konuşma bu.

Yüksek taban için kendine alabildiğine özen göstermen lazım, çok yorulmayacan, uygun ayakkabı ve terlik giyecen vs. Genetik zaten, bunu da geç.

Seboreik dermatit, saç dökülmesi, göz tansiyonu ve iç basur yaşama düzenini ve beslenme anlayışını değiştirip doğruyu uyguladığında %90 düzelecek şeyler. Çözümü var yani.

Omurgada asimetri, içten burun eğriliği, diş eti problemleri ve bağrsak kıvrımlılığı... Bunlardan birinin veya hepsinin yine kendilerine iş çıkarmak için uydurdukları bazı şeyler olup olmadığını bilmiyoruz.

Bir de sanırım sağlık konusunda çok hassaslaşmışsın, sürekli her yerinden ses geliyormuş gibi hissediyorsun anladığım kadarıyla. İnsan tepeden tırnağa bu kadar sıkıntı yaşayınca doğal olarak bu hale gelir, normal bu.

Ben 42 yaşındayım sana sıkıntılarımı saysam ve buradan birkaç kişi daha saysa "ben genelden çok farklı değilim" dersin. Evet şu bilim çağında bu kadar hastalık yaşamak da neyin nesi ama şu anki gerçeklik bu.

Bak sen ne yap: Uykularını düzene sok, mutlak değişmez kural koy kendine, gece en geç 12:00'de derin uykuya geçmiş olacam de (bu da en geç 23:30'da yatmış olmayı gerektirir), sabah vakitlice kalkıp güneşle selamlaş her gün, acıktıkça ye ve doğru beslen, yeterli hareketini eksik etme, temiz havanı suyunu mutlaka al, psikolojik sağlığına hizmet edecek güzel şeyler de yap (aileyle iyi ilişkiler kurmak, doğru mesafe oluşturmak, işini iyi yapmak, helal kazanmak, dedikodudan uzak durmak, arkadaşlarla veya tek başına güzel faaliyetler, tiyatro sinema konser, kitap okumaca hobi yapmaca vs)

Bunların sonucunda yeterince iyi hale geleceksin diye düşünüyorum. bazı şeyler genetik miras kalıyor, olduğu gibi kabul etmekte fayda var. Sözlük'te gedik ahmet pasha nickli bir doktor arkadaş var bir trafik kazasıyla vücudunun belden aşağısı felç kalmış, adam 40 yaşında ve 10 yıldır böyle. Allah korusun böyle şeyler de olabilirdi. Mevcut iyiliğinin tadını çıkarmak da mümkün.

Konuşmak istersen mesajlara buyur gel.
  • muhayyer divan  (22.07.24 21:20:21) 
@titanic kemancısı: listeye bakınca sorunlarımın çoğu omurgasal gibi aslında hocam. daha bugün profesör bir gastroentrologdaydım kolonoskopi falan oldu en son orada bunlar çıktı işte onun sıkkınlığıyla yazdım zaten bunu da. verdiği ilacı kullanıcam bakalım.

@muhayyer divan: normalde dişlerin birbirine basması lazım benim üst dişler öne gelip alt dişleri kapatıyor tamamen. telle tedavi oluyor aslında bu durum ama tellik seviyenin ötesinde dendi benimki için. sağlıklı sindirim, uzun vadeli ağız diş sağlığı ve çeneden başlayan omurga için tavsiye edildi ama zor bir ameliyat olduğu için düşünmüyorum olmayı. diğer kendilerine iş çıkarmak için mi acaba dediğiniz şeyler de net aslında burun eğriliği için semptomların artmazsa bence ameliyata gerek yok dedi zaten doktor ve bu neredeyse bizim millettin hepsinde var az veya çok seviyede, diş eti olayını ablamın birkaç dişini kaybetmesi sonucu öğrendim onda konuyu iyice araştırdılar bir adı vardı durumun da unuttum. ben de diş etlerinden hep sıkıntı yaşadım ve ücretsiz olarak gittiğim diş hekimi arkadaşım hep diş taşı durumumun çok sıkıntılı olduğunu söylerdi sonra ablamda genetik denen durumu söyleyince bende de ondan şüphelendiğini söyledi. yılda 1 diş taşı temizlemeye gitsem bile normal bir insanın temizliği 1 bilemedin 2 seans sürerken benim temizlik 3-4 bol kanlı zorlu seans şeklinde geçiyor. açıkçası kendime sıkıntı aradığımı sanmıyorum. listede bir damar inceliği bir de omurga asimetrisi dediğim durumlar dışında hepsi çok somut tetkikleri olan durumlar zaten. o ikisini de gene doktorlar söyledi ve bir ek kazanç durumları da yoktu bunları söylemekten bilemiyorum.

"Ben 42 yaşındayım sana sıkıntılarımı saysam ve buradan birkaç kişi daha saysa "ben genelden çok farklı değilim" dersin. Evet şu bilim çağında bu kadar hastalık yaşamak da neyin nesi ama şu anki gerçeklik bu."

aslında benim merak ettiğim kısım da bu zaten. yani bende yakın yaşlarımdakilerin ortalamasına göre çok daha fazla mı sağlık sıkıntısı var yoksa biraz fazla olsa bile o kadar da fazla değil mi benim gibi çok insn var mı nedir bunları merak ediyorum.
  • semaforo de medianoche  (22.07.24 21:50:09 ~ 22:00:55) 
sen doktora çok gitmişsin. muhtemelen özele.

bu ülke söz konusu olunca 30 yaş için hepsi normal. italyaya yerleşip seboreik dermatiti düzelen insan biliyorum. sd'nin olayı eminim sen de biliyorsundur ki gluten. ama gluten var gluten var. italyada her gün sandviç yiyerek sd geçirdi benim arkadaş. yapacak bir şey yok.
  • titanyum22  (22.07.24 22:00:24) 
yoldan 10 kisi cevirsen 8inde bu yazdiklarinin cogu vardir.
didikledikce baska seyler de cikacaktir, didiklemeyi ve mukemmelliyetciligi birak.

  • cooperr  (22.07.24 22:24:45) 
[]

su bazlı güneş kremi (seboreik dermatitlerin yüzüne sürebileceği)

bende seboreik dermatit olduğu için yüzüme yağlı bir şey sürmemem lazım. su bazlısı da var sanırım bunların bu durumda hangisini önerirsiniz?




 
Seboroik dermatit olan biri için Doktor reçete etmişti

EAU Thermale Avene SPF50
  • Mirket  (09.07.24 17:01:51 ~ 17:02:26) 
@mirket: gördüğüm kadarıyla su bazlı gibi bir ibare yok bunda cilt tipi olarak da yağlı cilt dememiş hatta şaşırdım o yüzden ama araştırayım bunu bir teşekkürler.


  • semaforo de medianoche  (09.07.24 20:49:26) 
[]

erkekler günlük hayatta giydiğiniz pantolon sayısı ve çeşidi

ben bu pantolon işini çözemedim. çalışıyorum haftada 3 gün ofise gidiyorum. 2 tane kanvas pantolonum var biri lacivert biri haki yeşil. 1 kot pantolonum var koyu mavi. 1 keten pantolonum var o da yeşil. 1 de lacivert relax fit bir pantolon eşofman arası bir şey var. iş yerinde kotu da giyemiyoruz. en kullanışlılar kanvaslar olduğu için %90 o 2 pantolonu döndürüp duruyorum zaten diğer 2 pantolonum da farklı kumaşlarda olmasına karşın aynı renklerde. bu durumdan sıkılmaya başladım ama ne alırsam kullanışlı olur onu da çözemedim. her üstüme en güzel ya lacivert ya da haki yeşil gidiyor gibi geliyor sonunda. sizin sık sık giydiğiniz kaç pantolonunuz var ve pantolonda hangi renkleri tercih ediyorsunuz? işte giymeye de uygun olacak farklı renklerde nasıl pantolonlar önerirsiniz bana?




 
Benim tüm giysilerin aynıdır. Aynı kottan, pantolondan, şorttan vs 10ar tane falan var. Gömlek ve tshirt de öyle. Beni tanımayan biri "ıyy her gün aynı giysisi giyiyor" diyebilir mesela.


  • numlock  (29.06.24 14:57:43) 
dört beş çeşit kot pantolon. hepsi mavi tonlarında ve genellikle koyu.

bende de hiç kanvas yok mesela.
bazen usendigimde bi kotu bi hafta giyerim.

kadınlar için seçenek çok, biz anca o pantolon şu pantolon.
  • tabudeviren  (29.06.24 15:01:50) 
Ben iş yerinde takım giyiyorum. 20’den fazla takımım var. İş dışında giydiğim çeşit çeşit 20-30 pantolonum var. Koyu renkler ağırlıklı.


  • gabe h coud  (29.06.24 15:05:10) 
bu yaz günlerinde kot pantolon çok bunaltıcı oluyor. bir de dar kesimse daha fena. ben de muzdariptim bu konudan. millet çoktan kot pantolonları bırakmış. kumaş gibi görünen rahat pantolonlar giyiyorlar. beli lastikli bağcıklı falan. genel ismi jogger diye geçiyor. bir de keten pantolon çok moda. kadın kişiler de erkekleri gazlıyor bu konuda sosyal medyada her gün. yani keten ve jogger pantolonlara dadan. avva'da güzel modeller var.

edit: baggy kesim pantolonlara da bak biraz bol ama tarz.
  • xrated  (29.06.24 15:26:46 ~ 15:28:34) 
çok var ama kilo değiştiği için 3-4 tanesini giyiyorum
yazın bol kesim ince kumaşlı kot

  • bir soru sorcam  (29.06.24 16:20:04) 
Uzun zamandır 3 farklı dockers kullanıyorum. Herbirini 1 hafta giyip sonra kirliye atıyorum. Bence 4 pantolondan fazlası gereksiz


  • ferenc  (29.06.24 16:24:45) 
[]

desenli yarım kollu tiril tiril gömlekler için hangi markalara bakmalı

inditex grubu (zara mara) dışında güzel yarım kollu tiril tiril gömlekler hangi markalardan alınabilir?




 
Erkek icinse lcw da cok fazla desenli tiril tiril erkek gömlekleri var, uygulamada cok cikiyor


  • Feriyaanim  (23.06.24 13:05:00) 
Benetton


  • 10551037  (23.06.24 13:24:42) 
Koton'da çok cici gömlekler var bu sezon.


  • morca  (23.06.24 13:43:07) 
Bluemint
Network

  • gabe h coud  (23.06.24 15:29:06) 
[]

apandisit ameliyatı sonrası süreç

apandis patlaması yaşayıp ameliyat oldum pazartesi saat 1'de. bir de göbek fıtığı varmış doktor görünce onu da bağladım falan dedi. iltihap riskinden ötürü diren taktılar bir de. salı günü taburcu ettiler perşembe günü kontrole gidicem orada büyük ihtimal çıkarıcaklar direni. şu an bende ameliyat ağrısı acısı falan yok aslında (patlamasına rağmen kapalı yapılabilmiş sanırım ameliyat) ama fiziksel olarak çok rahatsızım. oturduğumda rahatsızım yattığımda rahatsızım yürümek zor kırmaşmak zor falan. herkesin ameliyat tecrübesi kendine has tabi ama benzer ameliyatlar geçirenler vardır bir sorayım dedim sonrasındaki süreci. bu rahatsızlık acaba çoğunlukla direnle mi alakalı sizce o çıkınca rahatlar mıyım? ya da göbek fıtığına yapılan işlem mi zorladı beni? yoksa apandisin normalinde mi var bu olay? ne zaman rahatlarım? ne yaparsan yap sürekli konforsuz hissetmek çok sinirimi bozuyor artık ve de bu durumun azalmasını beklerken dünden bugüe arttı maalesef o sinirimi bozdu iyice uyuyamıyorum da hiç.




 
Doktor değilim, laproskopik ameliyat geçirdim. Ondan yola çıkarak sallayacağım. Karın bölgesindeki kapalı ameliyatlarda içeri gaz basıp şişiriyorlar ameliyatı yapabilmek için. Sonrasında o gazın bir kısmı kalıyor ve içeriden yaralar vs. baskı yapıp ağrı yapıyor. Bol bol yürüyerek gaz çıkarmak gerekiyor. Öyle bir şey olmuş olabilir belki.


  • inawen  (12.06.24 10:41:34) 
Doktor değilim, laparoskopik ameliyat geçirdim +1
Gaz sıkıntısı bugüne kadar sürmemeli, zaten taburcu etmeden önce gaz çıkardınız mı, ne durumdasınız kontol ediyorlar. Dren de çok sıkıntı veren bir şey değil aslında (diren değil, drenajın dren'i) :)

Ama nihayetinde kapalı ameliyat da olsa katman katman deri deliniyor, içeride organlar kurcalanıyor, sadece derinin üstünde değil içeride de dikişler atılıyor, vücut alışık olmadığı yerleri tamir etmekle uğraşıyor. Normal ağrı sızı bence, 3-4 güne iyice rahatlarsınız ama yine de bir süre ağır kaldırmayın, ağır iş yapmayın, karın bölgenizi zorlamayın siz.
  • kobuzchu kiz  (12.06.24 14:55:09 ~ 14:59:40) 
@kobuzchu kiz, 10 gün gaz ağrısı çektim sdfsds, herkes hemen çıkaramıyor sanırım.


  • inawen  (12.06.24 15:32:29) 
[]

avustralya'dan hediye olarak ne istenebilir

şehir melbourne. bütçe max 200 aud yani 4k tl civarı oluyor. aklıma bumerang geliyor avustralya'ya özgü bir şey düşününce ama giyim falan da daha ucuz orada. türkiye'de bulamayacağım ya da zor bulacağım bir şeyler olsa daha mantıklı bence oraya özgü kıyafet ya da aksesuar falan var mı bildiğiniz? belki şu da olabilir 1 tommy tişört burada 5k tl orada 1-2 civarınaysa o tarz bir şey istemek de mantıklı olabilir.




 
tim tam bisküvi isteyin bikaç çeşit :)


  • high hopes of the sozluk  (07.06.24 16:45:24) 
vegemite


  • inheritance  (07.06.24 17:10:27) 
Tenise ilginiz varsa Avustralya açık'a dair herhangi bir hediyelik eşya


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (07.06.24 17:49:44) 
Vegemite+1


  • kobuzchu kiz  (07.06.24 20:03:44) 
Aborjinlere ait geleneksel ürünler. Mesela onların meşhur bir çalgı aleti var. Quiksilver Avustralya markası. Belki orada değişik özel modelleri falan vardır. Değişik doğal bal çaşitleri var.


  • doharkoman  (07.06.24 23:46:26) 
ben gelirken kanguru postu getirmistim


  • The_Lollok  (08.06.24 05:43:55) 
[]

dışkılama sonrası kanama

bir haftadır falan dışkılama sonrası peçetede ve tuvalette kan görüyorum az da değil miktarı. diyeceksiniz ki böyle bir şey varsa doktora git hemen. doğru yorum da bu olur tabi ama şöyle bir şey var bende başka hiçbir rahatsızlık yok. yani öyle çok ağrılı, acılı bir şey falan yaşamıyorum normal tuvaletimi yapıyorum hayatıma negatif bir etkisini görmeyince de hastaneye gitmeye üşeniyorum açıkçası. 1-2 sene önce de böyle bir şey yaşamıştım sonra kendiliğinden geçmişti. bir sorayım dedim tıbbi bilgisi olan biri veya benzer bir şey yaşayan, kendi yaşamasa da çevresinde duyanların yorumları varsa belki karar vermeme yardımcı olur negatif bir etkisi olmasa bile gene gitmeli miyim doktora?




 
Her halükarda doktora git. Dışkıda kan, hele ki 1 haftadır çok ciddi şeylere sebep olabilir.


  • numlock  (04.06.24 14:09:51) 
Hiç ağrı sızı olmadan bol kanamalı hemoroid atakları yaşayan bir arkadaşım ameliyat oldu, hayat kalitesi yükseldi. İleride belki sıklığı artacak, rahatsızlık vermeye başlayacak, tedavisi de daha zor olacak bir şeyi ihmal etmeyip doktora gidin bence. (Genel cerrahi ilgilenir.)


  • kobuzchu kiz  (04.06.24 14:11:19) 
@kobuzchu kiz: gastroenterolojiden randevu almak daha doğru olmuyor mu öyle düşünmüştüm ben de bilmiyorum detayını. bir de arkadaşınızın hiç ağrısı sızısı yoksa hayat kalitesini yükselten ne oldu ki onu da anlamadım tam.


  • semaforo de medianoche  (04.06.24 14:15:40 ~ 14:16:05) 
Doktora gidin. daha iyi olur.


  • diyecevaplandı  (04.06.24 14:27:08) 
Ağrılı olmasına gerek yok. Sürekli bir kanama varsa her seferinde birkaç damla gibi görünen kan akışı, hızlıca kan değerlerinizi düşürmeye başlar. Kan değerleriniz düştüğünde kendinizi daha yorgun, bitkin hissetmeye başlarsınız. Vücudunuzdaki kan miktarı azaldığında, kalbiniz mevcut kanı organlarınıza daha hızlı pompalamak zorunda kalır. Bu da kısa vadede çarpıntı, eğer önlem almazsanız da aniden kalp krizi geçirmenize neden olur.

Özetle bu hiç hafife alınacak bir durum değil. Hemen doktora gidin ve duruma müdahale edin.
  • thracia  (04.06.24 16:43:24) 
Doktora görünmek şart. Gastroenteroloji veya genel cerrahiye görünebilirsiniz. Tatsız bir muayenesi var ama yapacak bir şey yok. Geçmiş olsun.


  • pispinti  (04.06.24 17:08:22) 
gastroenterolojiye gidin direk.

hemoroid veya makat çatlağı olabilir. Ya da inflamatuar bir bağırsak hastalığının başlangıcı olabilir. Ertelemeyin doktora görünün.
  • nuevo  (04.06.24 17:14:49) 
çok ciddi bir durum. bir an önce doktora gitmelisin


  • abelardo  (04.06.24 17:23:09) 
Acı var desen hemoroid veya fissür derdim ama bu başka bir şey gibi. Hemen git doktora.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (04.06.24 17:31:48) 
Dur biraz gözünü korkutayım.
Hemoroidden ülseratif kolite, kolon Ca ya kadar her şey olabilir. Bağırsaklarda sinir olmadığı için ağrı sızı vermez. Allah korusun da bir gün tuvalette kan boşaltırsınız, acile yetiştirmekte zorlanırlar.

Hiç zaman geçirmeden bir Gastroentoroğa gidin. Acile gitseniz de ilgilenirler. Ciddi bir durumdur.
  • Mirket  (04.06.24 17:45:56) 
dostum annemde boyle olmustu, dur bi kolonoskopi yaptirayim dedi (doktor kendisi), kolon kanseri cikti. o ana kadar da kanser bizim icin hep baskalarinin basina gelen bir seydi. sifir tip bilgisiyle bir sey diyemem, ama doktora gitmemen cok buyuk hata olur


  • lamartin  (04.06.24 19:14:57) 
proctolog.


  • oldz  (04.06.24 23:14:24 ~ 23:14:39) 
[]

odtü vişnelik yaşar konseri bileti gişe fiyatının altına satılık

konser yarın. bir arkadaş şehir dışına çıkması gerektiği için gelemiyor bilet yanmasın bari diye biraz daha ucuza verelim dedik. talip varsa yazabilir.




 
[]

nasıl yeni müzik keşfetmeli

artık hep aynı şeyleri dinlemekten sıkıldım ama yeni müzikleri de beğenmiyorum. daha doğrusu duyduklarımı diyeyim. raple veya elektronik müzikle pek alakam yok. yeni stil türkçe popu da beğenmiyorum 90'lar 00'lar dinlerim hala ama 2010'lardan sonra kötü bir şeye döndü benim için. hep de bunları duyuyoruz ama ortalarda. tür olarak rock, pop, alternative rock, punk, indie falan severim. talking heads, the smiths, oasis, the kinks sevdiklerime örnek olarak ilk aklıma gelenler mesela. türkçede de klasik isimler işte levent yüksel, sertab erener, cem karaca, barış manço, teoman, şebnem ferah, duman, mvö falan ilk aklıma gelen örnekler. altın gün var bi yenilerden sevdiğim ama onlar da cover grubu neticede. hem sizin zevkime uygun gördüğünüz grup/şarkıcı veya albüm tavsiyeleriniz varsa onları yazabilirsiniz ama onun dışında esas merak ettiğim şey yeni müzik keşfetme yöntemleri. eskiden çok fazla bilmediğim grup falan vardı heyecanla onları keşfetmeye çalışıyordum daldan dala atlayarak ama artık 30 yaşına gelince o da kalmadı popüler çoğu grubu/şarkıcıyı bir kere ziyaret ettim artık. bir yerden sonra bir filmde ya da başka bir şekilde tesadüfi duyup sevdiklerim yeni keşif olabiliyor benim için böyle olunca da çoğunlukla eski bildiklerime takılıp kalıyorum sıkıldım bu durumdan.

bir de yeni şarkılara çok sabrım da olmayabiliyor. mesela rolling stones angry ilk dinlediğimde fena değil deyip geçmiştim bir daha açmadım. ama sonra oynadığım oyunda tekrar tekrar maruz kalınca çalma listeme ekledim ben de. yani mecburi olarak maruz kalmasam geçip gitmişti bu şarkı bende. böyle bir durum da var.


 
çabalamak istemiyorsanız spotify'da haftalık keşif kovalayın.

biraz uğraşırım diyorsanız rateyourmusic'te her müzik türüne ve alt türüne dair all time chart'lar var, kullanıcı oylarıyla belirlenmiş en yüksek puanlı albümler, single'lar listeleniyor. yıllardır yeni albümleri ve türleri rym'den keşfederim.
  • beatbox yapan metalci  (02.06.24 13:45:18) 
[]

mad max sorusu (fury road spoileri var)

fury road'da yeşil yerin yok olduğunu öğrendikten sonra furiosa ve many mothers 160 günlük bir yolculuk planlıyor ya tuzu geçmek için tek şansımız bu falan diyor. sonra max onları o yolculuk yerine kaleye dönmeye ikna etmişti ama o ilk plandaki 160 günlük yoldaki hedef neydi nereye gideceklerdi?

bir de furiosa'nın alnına siyah boya sürmesinin bir sebebi var mı yoksa furiosa'da gördüğümüz yanındaki adam yapıyor diye mi yaptı sadece? öyleyse de o adamın yapmasının bir anlamı var mıydı?


 
hedef yoktu bir umut olarak tuzu geçtikten sonra bir yaşam alanı bulacağını düşünüyordu çünkü max ona oraya gittiğinde yaşanacak bir yer bulamazsan delirirsin diyordu yani o da bir umut gidecekti çünkü hedeflediği yeşil vadi yok olmuş geriye başka bir yer kalmamıştı.

Alnına siyah boya sürmesinin sebebi olarak da savaş tırını kullananlar sürüyor diye tahminim. ilk başta tırı kullanan adam ve adamın yanında önde oturan biri daha var iksinin de alnı siyah sonra furiosayı yanına katınca o da sürüyor.
  • Kediyi üzdün  (28.05.24 14:23:11) 
[]

gidilemeyen düğün için sonradan altın almalı mı?

bir arkadaşın düğününe katılamadım. aslında şartları zorlasam katılabilirdim ama çok da yakın değildim o sıralar. dolayısıyla altın da takmadım. fakat sonradan yakınlaştık bununla. muahbbetimiz arttığından beri de sık sık şakayla karışık altınımı al diyor bana. şakayla karışık gibi ama ciddi de yani çünkü şaka olsa 1-2 yapılır bununki her hafta rutine döndü artık. bana da açıkçası saçma geliyor o zaman çok yakın olsak zaten katılamıyorum ama altınını mutlaka alıcam sonradan falan derdim ama değildik. sonradan yakın oldum diye geçmişe yönelik borç çıkması mantıklı değil bence. zaten zengin de birisi. abd tatiline gittiği için geçen parası bitmiş borca girmiş de sonuçta lüks bir etkinlik yapmışsın da bitmiş paran ekmek alarak bitirmedin yani. siz olsanız napardınız?




 
İlk evine gittiğinde ağır bir hediye götürürsün.
Yoksa yok.
Ha hemen düğün sonrası Ya, mazeretim vardı gelemedim ama falan deyip altını sunmak iyi olurdu da şimdi olmaz.
Zaten o kadar dillendirilmiş bir şeyi alman da abes olur.
  • Mirket  (27.05.24 20:48:36) 
altından çok bu vakitten sonra evine ancak mutfakta kullanabileceği veya vitrinlik bir hediye götürülür.
Altın vermek düğünden sonra sonra tuhaf olur. Hiç duymadım.
Altında almanda ısrar ederse mütekabiliyet esasına bağlı olarak şakayla karışık olarak:
- memlekette doğum oranları azaldı. çocuk yaparsan o zaman alabilirim.. diyebilirsin.

Öyle altınları alıpta bayram da yaklaşıyorken denize sahillere hemen inmek yok .
  • diyecevaplandı  (27.05.24 21:36:50) 
Hayır. Evini ilk defa ziyaret ederken hediye götür ona göre.


  • nawar  (27.05.24 21:37:14) 
Evet


  • doharkoman  (28.05.24 00:39:36) 
Sen de ondan iste. Sünnetimde altın getirmedin altınımı alırım de. Ya da mezuniyet hediyesi ver de. Madem geçmişe yönelik isteyebiliyorsunuz :D


  • Gradient_tabanlı_mor  (28.05.24 05:50:55) 
@Gradient_tabanlı_mor gibi ergence saçma sapan bi yaklaşımda bulunma bence. içinden geliyorsa al, belli ki içinden gelmiyor o zaman sallama hiç. bu muhabbetiniz de yakında biter zaten, sakız gibi uzuyorsa o arkadaşı çıkar hayatından hatta bence.


  • numlock  (28.05.24 05:58:56) 
O zaman yakın olmadığınız için katılmamışsınız dolayısıyla altın almanıza gerek yok. Şakayla karışık dokundurmalarına devam ederse şakayla karışık terslerdim ben olsam.


  • pispinti  (28.05.24 15:59:48) 
Alacağım olsa da sırf sürekli şakası döndüğü için almazdım ben.


  • peki madem  (28.05.24 16:04:32) 
[]

dr muttalip keser'in muayenehanesine asla ulaşamıyorum (saç ekimi)

saç ekimi için bir düşüncem var. bir süre önce araştırmıştım bence kendisi türkiye'nin en iyisi. ektiğinin tutma oranı en yüksek doktor gördüğüm kadarıyla. baya pahalı olduğunu da biliyorum fakat ömür boyu kafanda taşıyacağın bir işlem olduğu için değer diye düşündüm. ancak internetteki numaralarını arıyorum çoğunlukla açmıyorlar bile. daha öncesinde açmamışlardı bir kere açası tuttu görüştüm o zaman wp'dan resimler atmamı istedi ona göre bilgi verelim dedi açan kişi (sekreter sanırım). attım sonra görüldü oldu fakat hiç geri dönüş almadım. tekrar arıyorum açmıyorlar. yurtdışından çok müşteri alıyor biliyorum da zaten parası sabit euroyla ekiyor, aynı parayı vericez biz de. anlamadım uygun değillerse uygun değiliz desinler o da yok. bunlara ulaşabilen var mı nasıl ulaşmak lazım?




 
çalışıyorum ofisi de cumartesi yarım gün açık pazar kapalı görünüyor. randevusuz görüşmüyoruz falan der belki diye işlek bir yer olduğundan ötürü cumartesi sabahı ona harcamayım dedim. o numarayı arayayım ben de o zaman sitelerindeki başka bir numarayı arıyordum ben.


  • semaforo de medianoche  (15.05.24 17:23:10) 
[]

fifa (fc) 24 sorusu

4-5 yıl öncesinde falan iyi bir fifa oyuncusuydum. arkadaşlara karşı oynadığımda arada yenilsem de çoğunlukla üstün gelirdim. fut falan işine çok girmedim ama kariyer modu açardım playstationda efsanevi zorluğa karşı kazanırdım genelde. sıkmıştı biraz beni oyun malum sebeplerden ötürü birkaç yıldır doğru düzgün oynamadım anca denk gelince arkadaşla falan oynadık. şimdi ps5'te aylık oyunlarda bedava verilince bir kurayım dedim oynadım da efsanevi yz beni tokatlıyor her seferinde. dünya klasında kazandım ama orada da çok rahat değilim. efsanevide rakipten top almak çok zor cezasahasına kadar geliyorlar bir şekilde orada durdurabilirsem durduruyorum. legacy defending yapıyorum ama acaba artık legacy'yle iyi oynamak mümkün değil mi öyle bir değişiklik mi oldu? ya da ayarlarda başka dikkat etmem gereken bir şey mi var? sinirim bozuldu ya




 
Ben de legacy'de oynuyorum da mantıken adamlar tactical defendingi boşa getirmedi. Ben en fazla professional zorlukta oynuyorum çok iddiam yok, ama üst zorluk seviyesinde legacy yetersiz kalıyor artık. Eskisi gibi prese basılı tut adamın topu alsın olmuyor, kendin planlı şekilde defans yapman gerekiyor


  • nundu  (11.05.24 14:51:54) 
@nundu: tactical defending geleli çok oldu yalnız 10 yılı geçti belki de. normalde legacyde daha etkili oynuyordu büyük çoğunluk o yüzden direkt legacy'ye alınırdı ayar. tactical da denedim şimdi gene sıkıntı. oyun mu zorlaştı acaba efsanevi zorluk bu kadar sıkıntı çıkaran bir şey değildi ya da bir şey mi değiştirmem gerekiyor eskisi gibi etkili oynayabilmek için çözemedim.


  • semaforo de medianoche  (11.05.24 17:27:41) 
Uzun zamandır oynamıyorum da oyunu, benim hatırladığım fifa yi tactical defending çıktıktan sonra tactical ile oynamamak amatörde oynamak gibi bir şeydi.

Hatta şunu hatırlıyorum legendary seviyesinde pc yi genelde Mourinho gibi oynayıp yeniyordum ancak, bu dediğim fifa 12 13 14. (Tabi bunların öncesinde MÖ ye kadar giden bir pes winning gecmisim var :))
  • makbur  (11.05.24 17:58:10) 
@makbur: ben online sezonlar oynuyordum 1. klasmana çıkamadım sanırım ama 2'ye kadar gelmiştim fifa 19-20'de legacy'yle. belki hard proluk seviyesi için tactical kullanılıyordur onu bilemiyorum da legacy iyi işliyordu zaten.


  • semaforo de medianoche  (12.05.24 14:00:13) 
[]

tek başına japonya'ya gitmek

daha önce tek başına yurt dışı seyahatiyle ilgili soru sormuştum www.eksiduyuru.com şimdi daha spesifikleştirerek sormak istiyorum. tek başına japonya'ya gitmek sizce pişman olunacak bir hareket mi olur? açık ara en çok seyahat etmek istediğim yer. çok merak ettiğim ve gezmek istediğim bir ülke ama çok uzak ve çok farklı bir kültür (beni cezbeden kısmı da bu aslında). bu ilk kez yurtdışına çıkan ve bunu da tek başına yapacak biri için önemli sıkıntılara yol açar mı?

bir de eylül-ekim gibi gitmeyi düşünüyordum ama bu uzakdoğunun iklimi değişik o mevsimlerde yağmur fırtınadan gezemezsin asla gibi bir şey olur mu?


 
ilk kez yurtdışına çıkan biri için Japonya'da pişman olmazsınız ama zor gelebilir. Tokyo'da bile İngilizce bildiğim halde yer yön bulmak zor olmuştu.

Uzakdoğuda genelde ekvatora yaklaştıkça ve muson iklimi altında kalan yerlerde hava sıkıntılı olabilir. Japonya'da hava kaynaklı çok sorun yaşamazsınız.
  • kaptan memo  (07.05.24 12:46:00) 
Japonya'ya gidip bir hafta kalıp dönmek herhalde ucuzundan yapılırsa 100 bin TL civarında tutacaktır.
Bence önce 10-15 bin liralık 2-3 gecelik mesela Belgrad tatili yapın. Kendinizi bir sınayın.

Japonya'ya gitmedim ama çok az insanın İngilizce bildiğini söylüyorlar. Metro hatları çok karışık olsa gerek, alfabe bambaşka, kültür aşırı farklı.
  • michael_knight  (07.05.24 12:59:03) 
Tek başına gidebileceğin en uygun yer.
Google maps iyi çalışıyor.
Metro alışınca kolay, çözersin.
Heryer de 7/11 falan var, yemek işi de problem değil.
  • durgunfoton  (07.05.24 13:11:09) 
dünyanin en güvenli ülkesi ama ilk defa yurtdisina cikacaksan zorlanabilirsin. dil farkli ama alfabe de farkli. gördügün seyi okuyamayacaksin mesela.
eylül-ekim degil de kasim basi git. japonya'da havalar o dönemde hala cok güzel ve momiji dönemi. yazin asla gitme, gezemezsin. kisi basi japonya'da 2200 euro harcadik 14 günde (ucak bileti, konaklama, yeme icme, alisveris, ulasim, müzeler, kaleler falan heeer sey dahil). hicbir seyden kismadik. yeme icme su an türkiye'ye göre cok ucuz mesela.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (07.05.24 16:31:40 ~ 16:34:11) 
@michael_knight: yurtdışı seyahati bütçe ve zaman meselesi. ikisi de bende çok olmadığından belgrad'a gidip kendimi sınama fikri biraz lüks gibi. hiç görmediğim bir ülkeye tatile gidiyorsam 2-3 gün kalmak istemem bir kere. belgrad ve tokyo maliyeti kıyaslarsak uçak biletleri açısından 50k fark olacak evet ama kalma gezme masrafı çok farklı değil. yani tokyo'da 100'lük olacaksam belgrad'da da 50'lik olacağım o yüzden çok mantıklı gelmiyor. şartlara göre tokyo planından vazgeçip belgrad/balkanlar yapabilirim ama ikisi birlikte aynı yılda zor biraz.

@konusma: alfabe farklılığı o kadar sıkıntı olabilecek bir şey mi ya? yabancı dil olarak ingilizce biliyorum sadece zaten. yani fransa'ya gitsem de tabela falan okumak için translate kullanmam gerekecek. burada da google translate'in kamerasıyla hallederim çok sorun olmaz gibi geliyor bana. kaldı ki vazgeçersem alternatifim sırbistan orada da alfabe farklı.
  • semaforo de medianoche  (07.05.24 18:09:10 ~ 18:18:42) 
telefonuna esim indir, internetin olsun sıkıntı yaşamazsın japonyada. tek başında da gayet gezilir, güvenli bir ülke japonya. ben aralık ayında gezdim hava mükemmeldi, ben olsam ekimde giderim, yazın çok sıcak oluyormus üstüne high season daha pahalı


  • monicapp  (07.05.24 18:48:26) 
[]

düğün kombinini sizce nerden ve nasıl yapmalı (erkek)

normalde spor bir tarzım var zara, nike, wwf falan giyiyorum pek anlamam klasik erkek giyimden. dümdüz siyah takım, beyaz gömlek, siyah kravat gibi bir şey yapmak istemiyorum biraz klasik giyime modern veya belki spor dokunuşlar yapan bir kombin düşüncesi var aklımda. ilk sorum şu: kombin nasıl olmalı sizce? (atıyorum x renk blazer ceket, y renk keten pantolon tarzı tarifler istiyorum yani eğer yapabiliyorsanız tabi)

2. soru: hangi markalara bakmalıyım sizce? network var aklımda ama başka var mı? çok uçuk fiyatlara çıkamam da orta üst seviye alabilirim network zorlarım belki.


 
Bence krem keten pantolon+ beyaz/haki polo yaka t-shirt+ lacivert koyu renk blazer ceket.

Bence bu renkleri herhangi bir erkek giyim mağazasından bulabilirsiniz.
  • Amaranta ursula  (06.05.24 21:32:14) 
www2.hm.com

Şöyle bir look Olabilir. Zara, ds damat, h&m Tarzı markaların Klasiklerine göz atabilirsin beş tonlarında genellikle kullanıyor yaz düğünlerinde burada o klasiği kırmak için kumaş önemli daha ketenli şeylere yönelebilirsiniz ceket pantolon klasik kesim içine tişört bisiklet yaka
  • ala09  (06.05.24 22:40:51) 
[]

ankara'da güzel restaurant önerileri

paraya kıyıp süper keyif alarak bir şeyler yemek isteyince gittiğim bazı yerler var. mesela luigi's, stüdyo pizza, chef bros gibi yerler. sıralı kebap da kebapçıların bu seviyesi sanırım orası da uğranacaklar listemde henüz gidemedim. belki bestekar'daki çin lokantası (adını unuttum) da girebilir bunların arasına diğer seçenekler kadar üst düzey gözükmese de yemeklerinin kalitesi olarak öyle denebilir. başka var mı önerebileceğiniz bu seviyede güzel yerler alternatif sayısını biraz arttırmak istiyorum.

not: ben çayyolu, ümitköy taraflarına neredeyse hiç gitmiyorum yazdığım yerlerden de göreceğiniz üzere. çankaya, tunalı civarlarını daha çok tercih ediyorum ama oralarda da illaki özel yerler vardır. belki öyle semt bazlı tavsiye vermek daha kolay olur oraları da düşünebilirsiniz tavsiye verirken diye ekleyeyim dedim bunu.


 
Pizza - unica
Tatli - aciktezgah
Pub - cork
Doner - mutlu döner (bim'in yanindaki)
Restoran - goksu
  • mirty  (20.04.24 15:13:35) 
afitap meyhane var, çayyolu ve armadada. mezeleri ve etleri inanılmaz güzel. yolun düşerse yağlı kara, kokoreç ve atom muhakkak sipariş et.


  • sarahkerrigan  (20.04.24 15:23:24) 
sıralı çok iyi ama alternatifi için köşebaşına da gidebilirsiniz. panora'nın orada.
pizza: unica ve mozz
döner: etyekassap (altınpark civarlarında)
  • mezarstone  (20.04.24 21:31:52 ~ 21.04.24 22:27:18) 
Balgat ta Gaziantepli Erkan Usta kebapta favorimdir. Kolej de Uygur lokantasi var orasini da begenirim.


  • The_Lollok  (20.04.24 22:11:29) 
Atakule'de Pizzeria Alla Torre.


  • kendi helvasını kavuran zombi  (20.04.24 23:02:41) 
unica severim güzeldir, stüdyo pizza biraz daha özel ama bence. chef bros da afitap'tan daha iyi sanki. göksu'ya da gitmişliğim var iyiydi ama tekrar gidecek kadar da gelmedi bana. diğerlerine denk geldikçe bakıcam teşekkürler.


  • semaforo de medianoche  (21.04.24 12:30:19) 
[]

power bi pro'da rapor publish etmek

şirketçe power bi'a geçme hazırlığında olduğumuz için yeniyiz kurcalaya kurcalaya çözmeye çalışıyoruz bazı kısımları. şöyle bir derdimiz oldu bir departmanla ilgili raporları paylaşmak için o departmana özel yeni bir workspace oluşturduk. o departmanın çalışanlarına o workspace'de yetki verdik. ardından oraya publish ettik raporu. ancak biz istiyoruz ki o workspace'deki yetkili kullanıcılar kolay bir şekilde paylaşılan raporu desktop uygulamasında açabilsin. desktopta ve web service kısmında paylaşılan raporlara ait bir klasörleme olsun vs. mesela one drive'da paylaşılan excel'i direkt uygulaamda aç diyerek açabiliyorlar ama burada indirmek gerekiyor. ve esas sıkıntı şu indirip değişiklik yaparsa tekrar aynı adda publish etmesine izin vermiyor. raporu güncellemek isteyecekler belki o departmanın çalışanları ama bunu nasıl yapacaklar. belki bir republish seçeceği vardır bir yerde onu çok araştırmadık ama son kullanıcıdan bahsediyoruz burada direkt gelmediği için o republish butonu sıkıntı son kullanıcıya mümkün olduğunca az kompleks bir çözüm bulmak lazım çünkü.




 
selamlar, raporu indirip öngördükleri değişiklikleri yapıp republish etcekler, bunun nesi zor onu anlamadım açıkçası. aynı ada sahip olsa bile overwrite'a emin misin diye soruyor pbi sen de evet diyosun ve yenisini eskisiyle değiştiriyor.


  • makarnavodka  (19.04.24 13:51:09) 
dün müdürümle birlikte inceledik. overwrite yapmaya çalıştığımızda uyarı verdi aynı isimde bir dosya zaten var ya yeniden yayınlayın ya da dosya adını değiştirin diyerek. ama yeniden yayınlama seçeneği de orada çıkmadı. bugün kendim tekrar denedim replace seçeneği çıktı onu seçince üstüne yazdı direkt. dün neden öyle oldu ki anlayamadım şu an.


  • semaforo de medianoche  (19.04.24 14:24:48) 
raporun bağlı olduğu dataset ile ilgili bir hata oluşmuş olabilir, bir rapor publish edildiğinde hem raporu hem de semantik dataseti ayrı ayrı yayınlıyor. dataset'in adında da değişiklik olursa çakışma yaşanabilir.


  • makarnavodka  (19.04.24 14:56:03) 
ancak power bi desktopa indirip, tekrar publish edilen seçenekte her zaman birbirlerinin değişikliklerini ezme riski olacak.


  • PoscheN  (19.04.24 15:29:28 ~ 15:32:25) 
@poschen: sanırım onun için ya ilgili departmanda 1 kişiyi editle görevlendirmek lazım ona olmaz diyorlarsa da direkt web servisten editlemeli gibi bir kural koymak gerekecek sanırım.


  • semaforo de medianoche  (19.04.24 15:36:23) 
yaptığınız şey çok riskli çünkü ekipte atıyorum 10 kişi varsa 10 kişi raporu indirip değişiklik yapmasın. herkes birbirinin raporunu ezebilir. ekip bir şey istediyse yetkili kişiye istekle giderler o yetkili değişikleri yapar.

raporları embed ederseniz herkes erişir. sizin çalışanların rapora dosya içerisinden erişmesine gerek yok. ya da raporu powerbi.com üzerinden paylaş dediğinizde mail adreslerine link gider o linkten erişebilirler.

developer tarafına erişmelerine hiç gerek yok. raporu indirmek falan çok anlamsız olur şu durumda.
  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (19.04.24 15:45:16) 
Yanlışlıkla yazdığım mesajı editledim. Kısaca tekrar yazayım.

Kullanıcılar yapacakları değişiklikleri web üzerinden yapabilir. Raporun içinde edite tıklayarak bunu yapabilirler. Bu durumda yeni measurement, column ekleyemezler. Dax formülleri yazamazlar. Yeni veri import edemezler, import edilen tabloların birbiri ile bağlantılarını yapamazlar.

Ne yaparlar? Görsellerin yerini değiştirebilir, yeni görsel ekleyebilir, mevcut görsellerin içerisindeki verileri değiştirebilir, filtreler ekleyebilir, yeni sayfa açabilir, burada yeni bir rapor oluşturabilir vs. Ancak bunların hepsini mevcut veri modeli ile yaparlar.

Kullanıcılar ileri düzey ve yapacakları değişiklikler de ileri düzeyse. Dax, measurement, veri import, data modelling vs yapacaklarsa, bu durumda en uygunu ortak bir admin hesabı açıp, power bi desktoplarda da bu admin hesabı ile giriş yapmaları ve publishi yine bu hesap üzerinden yapmaları olur. Kendi hesaplarından da raporları inceleyebilirler. Ancak tüm geliştirmeler admin üzerinden yapılır.
  • PoscheN  (19.04.24 15:48:19) 
@kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili: daha önce başka bir bi toolu kullanıyoduk power bi'a geçtik çünkü eskisi merkeziydi ve fazla admin lisansı almak istersen çok pahalıya geliyordu. ancak diğer departmanlar da raporları kendileri düzenleyebilmek istediği için ondan çıkıp power bi aldık. tam olarak ne kadar değişiklik yapmak istediklerini bilmiyorum henüz orada power bi'dan çok iyi anladığını söyleyen birisi varmış o yüzden developer kısmına da erişmek isteyebilirler. yüzlerce kişi çalışmıyor departmanda max 10 kişilik falan dersek burada görev dağılımı net bir şekilde yapılabilir diye düşünüyorum ezme olmadan 1 kişiyi yetkilendirerek. gene de dosyayı sharepoint'e bağlayıp oradan checkin falan yaptırarak indirtmeyi düşündük onun için de.

@PoscheN: ya aslında bana da çok indirmeye gerek olmayacak gibi geliyor sadece 1 kişi yapar onu yaparsa yukarda yazdığım iyi bildiğini iddia eden kişi o da. desktopta geliştirme işi 1 kişiyle sınırlı kalırsa çok da abartmaya gerek yok mevzuyu ama benim müdür niyeyse herkes indirip düzenleyecek gibi bir düzen kurmaya çalışıyor anlatamadım buna gerek olmayacağını ama projeye benden çok daha hakim olduğu için çok da yüksek tondan iddia etmek istemiyorum ne kadar biraz abarttığını düşünsem de. belki benim bilmediğim ya da gözden kaçırdığım bir nokta olabilir diye.
  • semaforo de medianoche  (20.04.24 15:06:17) 
[]

beğendiğiniz asmr videoları veya kanalları

örnek olarak ben şu videoyu gördüm geçen ilk part kısmı acayip iyi geldi bana www.youtube.com

bunun dışında timur doctorov live ve angelo shoe shine kanallarına bakıyorum güzel videoları oluyor onların da. sizin favorileriniz nedir?


 
Timur doctorov+1 :)

youtube.com

Bu kadın da bana doğal geliyor
  • grimavi  (16.04.24 13:17:14) 
[]

karışılıklı yürüşme sonrası bir sonraki aşamaya geç(eme)mek

hikaye şöyle başladı. anonim bir kız profili twitter'da takip etti beni ben de geri döndüm. sonra bana mesaj atmaya başladı oradan buradan muhabbet etmeye başladık. ben ankara'da yaşıyorum kızın istanbul'da yaşadığını öğrendim. açıkçası aynı şehirde olsak bir date ayarlamaya çalışırdım kızın da istekli tavırlarını görünce ama farklı şehirler olunca hiç sallamadım yazmadım. kız arada bir yazmaya devam etti ama. sık aralıklarla değil de bazen 15 günde 1 bazen ayda 1 falan ve güzel bir muhabbetimiz oluştu. insanlarla frekansı kolay kolay tutan biri değilim ama onunla tuttu. konuşmalarımız keyif veriyordu yani. ben de bazı şeyleri bahane ederek yazmaya başladım buna öylece muhabbetimiz arttı.

bu arada bu kızın küçük bir profili var 40-50 kişi civarı takip ve takip edilen sayısı. ve ara ara üstü kapalı ama bana mesaj veren tarzda tivitler atıyordu. mesela burcumun ne olduğunu biliyor yıldız haritasında benim burcumun çıktığını yazıyor şakayla karışık falan ya da rüyasında ankara'da çok güzel birisiyle date'te olduğunu yazıyor vs. kızın böyle bariz şekilde yürümesini gördükten sonra istanbul'da olduğu için hiç düşünmediğim ilişki işini ufaktan düşünmeye başladım. biraz daha flörtöz konuşmalara girdik falan o muhabbetlerde de biraz ilerledik karşılıklı yürüştük yani. instagram'a da geçtik. ama bir sonraki aşamaya taşımak için napabilirim bunu hiç bilmiyorum.

kalkıp istanbul'a gitmek hiç yüz yüze görüşmediğin biri için çok fazla bir hareket bence onu yapmak istemedim. birbirimizin fotoğraflarını görsek de ve yazışsak da yüz yüze görüşmenin enerjisi farklı belki karşı taraf belki ben hayal kırıklığına uğrayacağız. aynı şehirde olsak kötü date sonrası gider evine normal hayatına devam edersin de başka şehire gitmek çok daha kötü bir etki yaratır bende. ve hala başka şehirdeki biriyle ilişki yaşamak istediğimden emin değilim bu da var. kız henüz üni okuyor ama ilerde ankara'da yaşamak istediğine dair de bir şeyler dedi bana. bir de çok sık konuşmuyoruz. ben zaten genel olarak her gün yazmayı sevmiyorum (aşık olsan severdin demeyin öyle olmuyor bende) karşıdaki kişiden bağımsız bana fazla geliyor. bir de arada 500 km olma durumu olduğundan o da bir frenliyor beni. haftada veya 2 haftada 1 falan konuşuyoruz bazen bir muhabbet 3 gün de sürebiliyor ama genel olarak sıklık az. bir yandan da kız aklımda kaldı. niyeyse benden çok etkilendi gibi böyle böyle aklıma soktu kendini ve konuştukça ben de onu sevdim. sonuç olarak başka şehirde diye hiç bu işle uğraşasım gelmese de sevdiği ve keyifle konuştuğu birisi nadir çıkan birisi olarak çıkanı da sırf başka şehirde diye yok saymak da mantıklı gelmiyor. şimdi ne yapmalıyım sizce?

 
Bence karşıda bir kız yok, fake profil üzerinden oynanan bir oyun.

Kameralı görüştünüz mü?
  • cek  (09.04.24 17:59:48) 
Nasıl yani foto görmedin mi hiç?


  • Kahvedesu  (09.04.24 18:02:52) 
anonim bir kız profili durup dururken sizleri nasıl takip ediyor abi ya. gerçekten aklım almıyor. nedir bunun formülü :D


  • mr.goodcat  (09.04.24 18:41:54) 
internette samimi oldugunuzu sandiginiz her "yürümenin" pesinden gitmeyin abi.

Bana sozlukte yazilan her mesaji ciddiye alsaydim...
  • Yourcousinmarvinberry  (09.04.24 18:55:13) 
@kahvedesu: instagram'dan ekleştik yazdım ya, whatsapp falan da var. "birbirimizin fotoğraflarını görsek de" demişim hatta daha ne yazayım.

@cek: daha önce twitter'dan datelerim oldu gerçeği fakei ayırt edebiliyoruz hocam. instagram'dan whatsapp'tan da konuştuk sonra.

@Yourcousinmarvinberry: hocam 18 yaşında değilim ya internetten çok dateim flörtüm oldu sevgilimsi durumlarım bile oldu. "her yürüme"den olsaydı ciddiye alıp burada fikir istemezdim.

@mr.goodcat: 13 yıldır aktif kullanıyorum twitter'ı. hemen her gün tivit atıyorum ilgi alanıma göre insanlarla takipleşiyorum. yıllardır takipleştiğim twitter arkadaşlarım var yani bazen ben birilerini takip ediyorum bazen birileri beni takip ediyor. bazıları erkek bazıları kadın. bu stilde kullanırsan olur yani ama tabi üst düzey olmasına gerek olmasa da fena olmayan bir yazı dilinin olması lazım bir de üstüne bol bol konuşabileceğin bilgili olduğun bir ilgi alanın varsa daha kolay.

@dissendium: fiziksel olarak da tatlı birisi bence beğendim. çok odaklanmadığım için o kısma yazmamış olabilirim de tipi itici gelseydi zaten fikir istemezdim burada. öğrencilik konusunda da kız 3. sınıftı galiba seneye son olması lazım çok detaylı sormadım oraları daha ben mevzuyu pek ciddiye almazken konuşmuştuk bunları.
  • semaforo de medianoche  (10.04.24 01:35:49 ~ 02:04:04) 
[]

ankara'da quiz night / trivia night var mı?

googleladım ama eski etkinlikler falan çıktı. acaba düzenli yapan veya düzenli olamsa da arada yapan bir pub, cafe falan var mı ankara'da bilen var mı? varsa nereden takip etmek lazım tarihlerini saatlerini?




 
Tam tarihî bilemiyorum da yakında anlatamadım podcastini yapanlarin (Ayşe Balibey ve Cem bir şey) 90'lar quiz night'i olması lazım ona bakabilirsiniz.


  • sparky  (10.04.24 02:10:26) 
[]

tekken'deki bir karakter

erkek bir karakter, %100 insan mıydı robotik bir tarafı var mıydı tam emin değilim. emin olduğum kısım acayip kaslı kocaman bir göğsü vardı bu karakterin. ellerini göğsüne vurarak başlıyordu zaten dövüşe. göğsüyle rakibine uçtuğu bir saldırısı vardı. tekken 5 ya da 6 olması lazım bir ihtimal 4 de olabilir. hangisi bu karakter ya? karakterlerin görsellerine baktım da tanıdık gelmedi oradan. tekken chest attack falan yazınca da bulamadım.




 
Jack.


  • false pretension  (30.03.24 19:41:20) 
@false pretension: bu evet ama dediğim saldırıyı asla bulamadım youtube'da ya. göğsünü şişirip uzaktan atlıyordu rakibe göğsüyle onu biliyor musun? bir sürü farklı versiyonu varmış jack'in o da işi zorlaştırıyor.


  • semaforo de medianoche  (30.03.24 20:17:21) 
Gögsüne vurma hareketini yapan karakter Gigas.


  • Yourcousinmarvinberry  (30.03.24 21:05:32) 
  • deranzo1  (30.03.24 22:05:02) 
@deranzo1: buna benziyor ama değil sanki. ben göğsüyle çarpıyodum rakibe ya burada ayağıyla eziyor. aduket tarzı ya belli bi hakkı vardı ya da belli bir barı doldurunca mı atıyodun öyle kalmış aklımda ama olmayabilir de. benim hatırladığım o hareketi çok severdim ve kullanma şansım olunca direkt yapıştırırdım.

@Yourcousinmarvinberry: tekken 7'de varmış bu 7 hiç oynamadım. zaten dediğim dövüş başında göğsüne vurma hareketini jack yapıyor o yüzden bahsettiğim karakterin jack olduğu kesin.
  • semaforo de medianoche  (30.03.24 22:32:37) 
aradığınız hareket ‘body press’ mi?

tekken.fandom.com
  • the guy from batman  (31.03.24 01:17:34) 
@the guy from batman: benim aklımda press gibi değil de göğsüyle vurup ileri doğru uçuruyor rakibi gibi kalmıştı ama en yakını bu. başka da benzeri yok sanırım bu olma ihtimali yüksek o yüzden.


  • semaforo de medianoche  (03.04.24 00:55:01) 
[]

tek başına yurt dışı gezisi

çoğu arkadaşım evli oldu, çift oldu artık o yüzden pek birlikte gidebileceğim biri kalmadı. o yüzden tek başıma bir yurt dışı gezisi yapsam mı 1 haftalık diye düşünmekteyim ama biraz korkutuyor da beni. normalde kendi kendime zaman geçirmeyi de severim aslında ama 1 hafta tek başına gezerek geçirmek için insanı sıkabilecek bir süre gibi geliyor, yurt dışına gidip 3 günde dönmek de olmaz. pek sosyal birisi değilim evden çıkmadan 1 ay da yaşarım tek başıma sorunsuz. ama seyahat işi farklı yani yurt dışına gidince odaya kapanıp film izlemek, oyun oynamak gibi bir şey yapmayacağım için aynı şey değil. hatta çok sosyal olmamak, girişken olmamak dezavantaj da olabilir. ne düşünüyorsunuz bu konuda tavsiyeleriniz var mı?




 
seyahatlerimi çoğunlukla yalnız yapıyorum. çok keyif alıyorum. 5 günden uzun kalmadım yalnızken. 1.5 gün zaten yola gidiyor totalde 3.5 gün kalıyor. merak ettiğiniz bi yere güzel bi planla giderseniz sıkılacak zaman bile olmuyor inanın. denemeden bilemezsiniz.


  • dedim ben sana  (27.03.24 13:26:15) 
orada seni kimse tanımayacak ki tek başına gez ,dolaş, yürü,bol bol foto çek, bi yerde otur bir şeyler iç sosyalleşmek zorunda değilsin. Bence yalnız yapılabilecek (interneti ve şarjı olan bir telefon ile) en iyi aktivite turistlik.


  • sanguine mcqaer  (27.03.24 13:38:04 ~ 13:38:20) 
Çok fazla tek gezgin var zaten kimse seni yadırgamaz kafana göre gezersin mis gibi


  • condom kurşunu  (27.03.24 13:39:55) 
tek başına katılabileceğin turlar var ve çoğunlukla genç insanlar katılıyor diye biliyorum bunlara. ben katılmadım ama tek katılan arkadaşlardan duydum isimlerini; roar camp ve başka türlü macera.


  • noxie  (27.03.24 13:47:15) 
Ben baya baya sadece yalnız başına gezmeye çıkabiliyorum. Başkasıyla olmuyor tam tersine. Büyük rahatlık.


  • d max  (27.03.24 16:00:34) 
aynı dertten muzdaripim aslında. vizem de var gitmek istiyorum ama tek başına yurtdışı korkutucu geliyo :(


  • chanandler bong  (27.03.24 16:56:53) 
Gezilerini çoğunlukla tek birisi olarak diğerlerine hak veriyorum.

seyahatlerimi çoğunlukla yalnız yapıyorum. çok keyif alıyorum +1

orada seni kimse tanımayacak ki tek başına gez ,dolaş, yürü,bol bol foto çek, bi yerde otur bir şeyler iç sosyalleşmek zorunda değilsin. Bence yalnız yapılabilecek (interneti ve şarjı olan bir telefon ile) en iyi aktivite turistlik. +1

Çok fazla tek gezgin var zaten kimse seni yadırgamaz kafana göre gezersin mis gibi +1

tek başına katılabileceğin turlar var +1

Ben baya baya sadece yalnız başına gezmeye çıkabiliyorum. Başkasıyla olmuyor tam tersine. Büyük rahatlık. +1

Ben baya baya sadece yalnız başına gezmeye çıkabiliyorum. Başkasıyla olmuyor tam tersine. Büyük rahatlık. +1
  • put it in your appropriate place  (27.03.24 18:41:48) 
ilk gittiginde ne yapacagini bilemedigin icin bir sudan cikmis balik gibi olabilirsin ama sonraki geziyi iple cekersin.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (27.03.24 18:45:01) 
Tek başına seyahat etmek daha keyiflidir kimseye bağlı olmadan özgürce gezebilirsiniz. Vize istemeyen ucuz balkan turları ile ilk adımı atabilirsiniz.


  • doharkoman  (27.03.24 20:15:01) 
kimsenin beni yargılaması, tanıması, yadırgaması umrumda değil zaten o tarzda bazı cevaplar gelmiş birkaç tane de onlara istinaden diyorum. derdim sadece tek başıma 1 hafta gezerken sıkılır mıyımdı. zaten ilk kez yurtdışına çıkmış da olucam zorlar mı beni gibi şeyler işte. maddi açıdan da hatrı sayılacak bir masraf yapılacak işten izin al, tarih ayarla, kalacak yer ayarla, vize ayarla, günlerini planla gibi yorucu işlere girilecek yani öyle aman kötü geçerse nolacak denmelik bir durum yok yılda 1 yapılabilecek bir şey benim için max. acaba birlikte gülüp eğleneceğim o keşif heyecanını birlikte yaşayacağım biri olmamasının eksikliğini çok hisseder miyimdi benim endişem.


  • semaforo de medianoche  (27.03.24 23:08:43) 
[]

marka takıntılı kadın arkadaşa doğum günü hediyesi ne alınabilir

zengin bir ailenin kızı. yaşı 29 olacak. kıyafetleri aksesuarları genelde pahalı markalar. o yüzden o tarz bir şey almak istemiyorum ortalama bir şey alsam kullanmaz pahalıyı da ben almak istemiyorum. birbirimize sataşmayı severiz bol bol. şakalı eğlenceli bir şey almak iyi olur o yüzden maddi değeri de önemli olmaz bu durumda. aramızdaki muhabbet konularını bilmeden direkt bir şey önermek zor ama en azından belki bir kategori gelir aklıma buradaki cevaplardan diye sorayım dedim. bütçe de 500 tl civarı gibi düşündüm.

biraz detay vermek gerekirse iş arkadaşım kendisi. yakınız ama dışarda da takılıyoruz grupça. game of thrones evrenini sever arkadaş tüm kitapları okumuş baya fanatiği. biz de bir araya gelince kart oyunları oynarız bahis yaparız slot falan da seviyor epey. sevgilisi var bu arada yürüme falan gibi bir durum yok onu da belirtiyim düz arkadaşım.


 
Eger marka onun icin onemliyse, esya almak yerine 'deneyim' satin alsaniz; konser bileti, tiyatro bileti, bir filmin ozel gosterimine bilet, yemek kursu vs. Bunlarin fiyatlarina iliskin hic bilgim yok ama zaten her seyi olan insanlar icin (olmayanlar icin de aslinda) bu tarz hediyeler daha guzel bence. Bir de eger yolculuk yapmayi seviyorsa, guzel bir defter ya da seyahati rahatlatacak aksesuarlarda olabilir, onlarda markanin asiri onemi olmuyor cunku.


  • songforsomeone  (17.03.24 06:46:40) 
shot oyunları olabilir
mudo, beymen gibi sitelerin hediyelik/hobi&oyuncak kategorilerinde güzel seyler oluyor

www.ciceksepeti.com
www.mudo.com.tr
www.mudo.com.tr
www.beymen.com
www.beymen.com
  • abuzer  (17.03.24 07:10:50 ~ 07:12:06) 
İp bilekliği bağla eline; leylek görene kadar çıkartma de.


  • hasmetizm 2046  (17.03.24 09:54:57) 
[]

robot süpürge soruları

bu zamana kadar gereksiz gördüm aslında nasıl olsa haftada 1 kadın gelip evi temizliyor diye. bir de verimliliklerine çok ikna olamıyordum yani dağınık bir evi gerçekten düzgünce dolaşabiliyor mu küçük haznesi, şarjı falan çok uğraştırıyor mu gibi sorular vardı kafamda. ama 2 kedili bir evde yaşadığım için yerlerde kırıntı mırıntı çok oluyor son zamanlarda biraz batmaya başladı alayım diyorum artık da bazı sorularım var.

ev dubleks, dubleks olmasına rağmen dar bir ev koridorları odaları falan biraz garip bir yapısı var. bunun bir önemi var mı bu evde de düzgün çalışır mı? bir de dediğim gibi 2 kedi var kedili evde nasıl oluyor kediler korkuyor mu veya kediler sürekli önüne çıkıyorsa düzgün gezmesini engelliyor mu? şu özelliğin olmasına dikkat et dediğiniz şeyler var mı veya direkt marka model tavsiyesi de olabilir? almışken iyi bir şey almak isterim astronomik pahalıları varsa onlar da ters tabi de almışken ucuza kaçmak da istemiyorum.


 
İki kedili evde iki günde bir çalışıyor, haznesinin ne kadar hızlı dolduğuna inanamıyoruz. Ve birkaç gün çalışmadığında direkt fark ediliyor. Kediler başta korkabilir ama alışırlar, muhtemelen korkmak yerine meraklanıp peşinde gezerler ama düzgün gezmesini engellemezler. Üç kedili ve dubleks dairede yaşayan arkadaşım sürekli robot kullanıyor, hatta galiba her gün çalıştırıyor ama iki kat arasında taşıması gerekiyor tabii.

Kapılarda eşik, yükselti falan yoksa, püsküllü kilimler halılar yoksa rahat rahat gezer. Dağınık derken ne kadar dağınık? Yerlerde çoraplar, ipli kedi oyuncakları falan varsa onlara takılır, fırçasına toplar sonra da ben "bi şeye dolandım, yetiş" diye bağırır.
  • kobuzchu kiz  (03.03.24 13:30:28) 
iki kedi bir dikey süpürgem var. ne zaman süpürge açsam muhakkak doluyor. robot süpürgeyi sık sık çalıştıyorum. bekar evinden hallice bir evim var. çorap, şarj kablosu, başka kablolar, yere düşen şeyler muhakkak oluyor. onlara ya da benzeri şeylere takılıyor muhakkak. sağ salim kendi kendine gidip temizlediği yuvasına döndüğü pek nadir. ama bu biraz da benim sorunum. ev dağınık olmayınca sorun olmuyor. ya da robot süpürgeyi ayarlayıp (her modelde değil ama çoğunda var sanırım) buraya gitme, şurayı süpürme diyebiliyorsunuz.

roborock s5 bendeki. yakınımda da vacuum mob pro var. ikisi arasındaki bariz fark, ben üç yıldır kullandığım halde ne wifi ne bataryada bir sorun yaşamadım. yakınım ise 1buçuk sene sonra servise gönderdi pil yüzünden. münferit bi olay mıdır bilmiyorum ama ucuz modellerde pil sorunu olabiliyormuş.

bütçeniz elveriyorsa alın. yarım litre kadar bir haznesi var her çalıştırdığımda bir şeyler topluyor. bir iki günde bir doluyor. kedili ev için gerekli. cep telefonu ile komut verip ya da zamanlayıcı ile ayarlayıp evde olmadığınız zamanlarda temizletebilirsiniz dilerseniz. yerde çorap, kablo vs olmayınca robot çok güzel şekilde temizleyip yuvasına dönüyor. hiç farketmiyorum bile çalıştığını evde değilsem.

yüksekten, merdivenden düşmeyecek şekilde bir çok model. yaklaşık bir cm kadar engellerden geçebiliyor ama bundan daha yüksek eşik, basamak gibi engelleri aşamaz.
  • biseysorcaktim  (03.03.24 18:49:46 ~ 21:27:33) 
3 kedili evden bildiriyorum. robot süpürge şart. s5 max +1


  • unalub  (03.03.24 21:23:26 ~ 21:23:42) 
kedimiz yok ama 4 yaşında çocuğumuz var günün en az 12 saati yüksek devirde evi dağıtıyor bu sebeple pek çalıştıramıyoruz sebebi etrafta oyuncak çorap vs yakalarsa emiyor ve parçalıyor yada kendi bozuluyor.

çalıştırmak için evi toparlaman gerekli ki bu yeterince yorucu bence bu sebeple öyle duruyor bizimkisi
  • basond  (03.03.24 21:54:20) 
dubleks evde çalıştırabilmek için ayrı harita kaydetme özelliği olan modellerden bakmak lazım. o da fiyatı yükseltir diye tahmin ediyorum.

bizim evde kedi var. biz evde yokken çalıştırıyoruz, muhtemelen kaçıp saklanıyordur. kedi önüne çıksa yönünü çevirip dolanır geçer sorun olmaz.

ama şu var yani o robot her yeri temizlesin yerde dağınıklık, sepet, oyuncak, sandalye, kablo vs ne varsa toplamak gerekiyor. yoksa bir mantığı kalmıyor. bu da yorucu bi iş.
  • elorelia  (04.03.24 09:24:00) 
1234567  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.