Ekşi Duyuru

A vitamini. Çünkü retinoik asit.

3 numara cam filmi ?

hiç görülmesin derken demek istediğin trafikten geçerken içerisi görülmesin ise; olan cam filmi. Yoksa araba dururken adam kafasını cama yasladığında asla görülmesin, hiç seçilmesin istiyorsan, o zaman olayın mat film ya da kumaş benzeri ışığı hiç geçirmeyen bir materyal olacaktır.
Bu arada yüksek seviye karartmayı sadece arka camlarda uygulayabiliyor olmanız lazım.

Jbl c100si

YouTube Enes özen videolari

Anker SoundCore Verve en iyisiydi 100 liraya. ama satışı bitti heralde. JBL Endurance Run aldım şimdi 160 civarına 1 haftada zor alıştım ama çok iyi bu da. bu ikisi arasında JBL C100SI aldım çok kötüydü kendiliğinden bozuldu 2 ayda

sıcak buharın muadili derken buhar makinesi gibi bir şeyi mi kast ediyorsunuz? eğer o yoksa bir kettle dolusu suyu kaynatıp büyük bir kaba doldurun. bir havluyu başınızın üstünden kabı da kapatacak şekilde kapatın ve 5-10 dakika kendinizi yakmayacak şekilde bekleyin. suya birkaç damla çay ağacı yağı da damlatabilirsiniz.

İl kültür turizm müdürlüğünün internet sitesi işinizi çözer.

@paramolcak orada popüler ve kalabalık yerler var sadece. tenha yerleri dolaşıp bulmak gerekiyor sanırım.

Foursquare, tripadvisor, instagram, google yorumlar ve eksi sozluk

foursquare yükleyip sadece park bahçe diye arattığında bile çıkıyor.

Nefes alip verisin hizlanmasi ile kas calistirmanin bir alakası yok. O kardiyovasküler antrenmanda olur. Bütün vücut calistirilan ve nefes kontrolü gereken hareketlerde de olabilir (squat gibi)

www.youtube.com

Kaslar biraz çalıştı işte. Parklardaki bazı aletler kısmi etki sağlayabilir ama çok bir şey beklememek lazım.

Sadece beslenme özelinde soruyorsanız evet vegan sadece bitkisel beslenir, vejetaryense sadece et tüketmeyip diğer hayvansal ürünleri tüketebilir. Yani bir vejetaryen yumurta yiyebilir ya da süt içebilir.

Beslenme dışında da veganlar hiçbir alanda hayvansal ürün kullanmazlar. Deri, yün gibi tekstilde kullanılan şeyler ya da kozmetikteki bazı hammaddeleri içeren ürünler mesela.

ya olay her zaman tek başına beslenme temelli olmayabilir.
bu konuların altında politik veya dini sebepler de var. yani hayvan sömürüsü olarak düşünüp veganlığı tercih edenler olduğu gibi, yumurtayı canlılığın devamı olarak gördüğü
için yemeyen vejetaryenler olabilir.
veya yün kazak giymemeyi de hayatına katan veganlar..
veya dini sebeple et ve yumurta yemeyen ama süt içen hindular..


teorik olarak evet, vejetaryenler "et" yemez. hayvansal gıda tüketir; bal, süt gibi..

Veganlık her tür hayvan kullanımından kaçınmak demek. Beslenme ve giyim ilk akla gelenler olsa da, mesela cep telefonunun ya da kontakt lensin veganı olsa o tercih edilir, ya da mecbur değilse telefon/lens kullanılmaz. Yani veganlığın ulu kitabı gibi evrensel kabul görmüş bir şey yok, herkes kendi doğrularına göre davranıyor ama temel olarak böyle. Araba lastiği vegan değilse de mecbur otobüse binilecek mesela, bazı durumlarda alternatif olmayabiliyor, o yüzden "kaçınmak" dedim. Bu konulara kafa yoran akademikler filan da var (Peter Singer, Gary Francione gibi), onların bazıları kuram geliştirmeye çalışıyorlar.

Vejetaryenlik daha çok beslenme odaklı bir kavram. Vejetaryen deyince ilk akla gelen et yememek olsa da, balık, yumurta, süt ürünleri tüketen/tüketmeyen çeşitleri var. Pesketaryen balık yeyip diğer etleri yemeyen örneğin. Ya da yumurta ve süt tüketenlere lakto-ovo-vejetaryen deniyor. Uçak menülerinde vegan yemeğe "strict vegetarian" gibi isimler de verilebiliyor.

Kozmetik dünyasında cruelty free diye bir şey var bilirsiniz. O da hayvan testleriyle ilgili. Yani içinde inek sütü olan bir kozmetik ürün tavşan üzerinde test edilmiyor diye cruelty free denebiliyor, ama vegan olmaz. Vegan olan bir şey cruelty free de olur, yani hem içerik hem test için hayvan kullanımına bakılırken, aynı zamanda bir şeyin doğrudan içinde olmayan ama yapımında kullanılan şeylerin vegan olması da önemsenir. Örneğin bira veya şarap yapımında kullanılan durultucu madde, ortaya çıkan bira/şarapta olmasa bile o ürün vegan olmuyor. Bu durultma ajanı aslında vejetaryen bile değil, balık organlarından elde edilen bir şey.

Konu üstteki arkadaşın dediği gibi etik, sağlık, hayvanseverlik, din, ekoloji gibi çeşitli taraflardan yaklaşılan bir konu, herkesin motivasyonu aynı değil, dolayısıyla pratikler de farklı olabiliyor. Örneğin veganların kuzulu konserveyle köpek beslemesi ya da ördekle kedi beslemesi bana garip geliyor, ama herkesin kendi bileceği şey tabii.

temelinde dogru. vegan, bitkisel beslenir ancak her bitkisel beslenen vegan degildir. Bir insan boyle beslenip, hermes canta aliyorsa mesela... vegan beslenme tipinden cok, yasam tarzinin adi.

pestekaryen de kendini vejetaryenden saydigi icin, vejetaryen "et yemez" olayi biraz karisik aslinda.

vejetaryen yumurta yiyebilir, yemeyebilir de. ovo ve lacto-vejetaryenler var.

Yüz yüze açılmayabilir. Vakalar uçuşa geçti yine. Ağustosa bağlı biraz. 30 bine gelirse zor.

Hibrit egitim uzerinde duruluyor. Derslerin %40 yuzyuze ve seyreltilmis %60i online olacak gibi. Ve tabii ki bu seyreltilmis derse hangi ogrenciler katilacak bilinmiyor henuz.

Universite icin yazmistim bu arada.

Üniversitelerde uygulamalı dersler yüz yüze diğerleri uzaktan olur diye düşünüyorum güz için. Aşı olmak istemeyen hem hocalar hem de öğrenciler var. Nasıl olacak bilmiyorum. Bir an önce belli olsa da hayatımızı planlasak, çok sıkıldım takip etmekten.

Yurtlar için hazırlık yapılıyor diye duymuştum en son. Hatta Handan İnci Mimar Sinan için açılacak demişti ama o zamandan bu zamana vaka sayısında çok artış var. Geçtiğimiz dönemdeki gibi tıp ve bazı sağlık bilimlerinin uygulama ağırlıklı sınıfları yüz yüze olur, kalanlar uzaktan olur diye düşünüyorum. Keşke açıklasalar da ona göre yurt baksak adım atamıyoruz bu halde.

yok degil mi derken? tabii ki var oyle bir ihtimal. su anda yuksek degil sadece.

açılmaz

asi zorunlulugu gelmediginden acilmaz. gecen yila gore bi farklilik yok cunku.
zaten bu belliydi. klasik yazin ac ki turizm sahipleri para kazansin, sonbahara kapa tekrar.

asi zorunlu olmadikca ogrenciler online bitirir okullarini.

Ölüm oranlarını arttıran vakalar asilanmayanlardan çıkıyor. Ama üniversitelerin sonbahar dönemi başlayana kadar zaten 2 doz aşılanmış olacak öğrenciler. Akademisyenler zaten 2 dozunu çoktan tamamladı. Onun için yüz yüze kesin açılır.

istediğin gün yaparsın,istersen önden para yatırıp gidip alışveriş yaparsın o bakiyeden düşer.

borç olarak görünmez aslında ekstre kesilene kadar ama toplam bakiyenden takip edersin borcunu toplam-mevcut=borç olacak şeklinde.

edit: ama bunun için banka kartı daha mantıklı değil mi? niye uğraşasın bu kadar?

çok saçma soru olmuş bu. harcama yaparsın, genelde anında bazen 1-2 gün sonra borç gözükür. ödersin öyle. istediğin zaman ödeyebilirsin ama. istersen harca 2 dk sonra öde farketmez. yansımasına gerek yok. limitten düşer zaten.

Aninda yapabilirsin. Sen harcama yapinca kredi kartinin limitinden hemen dusuluyor zaten o tutar. Parayi hemen yatirirsan hemen eskiye doner limit, dolayisiyla borcun kalmaz.

madem para var. doğrudan banka kartı ile harcama yapın, kredi kartı ile uğraşmayın

istediğiniz zaman yapabilirsiniz.

banka kartı denmiş ama kredi kartının puan avantajı da var. ek olarak, banka kartını kaptırırsanız sizin paranız gider. kredi kartını kaptırırsanız bankanın parası gider. banka kartı yerine ön ödemeli kart da düşünebilirsiniz.

Co2s2 banka kartı ile ödeme kabul etmeyen yerler var hiç denk gelmediniz mi?

@ diffarentiationation : banka kartı kullanmadığım için denk gelmedim. doğrudur, olabilir.

Habertürk televizyonu içindi galiba ya.

Pardon siz nedeni sormuşsunuz :)'( ben de ABD yanlısı haber diye hatırlıyorum

bu hep tvdeydi, exxen açılınca juniorını yaptılar çocuklar için olanı. dolayısıyla farklı konseptler

Dandik oln versiyonları exxende yayınlıyor acun. Yeteneksizsiniz de exxende yayınlnacak mesela. Neden böyle yayınları kullanıyor exxende extra maliyete katlanıp o da garip. Eski sezon survivor yayınlasa arşivden daha cok adam izler

tam "ayrılık" olarak bilmiyorum ama longing ve yearning bizdeki özlem, hasret manasını veriyor. ordan yürünebilir.

oralarda ayrılma eyleminden bahsedilmiyor. ayrı oluştan bahsediyor. (hasta'lık' gibi düşün) o yüzden seperation manasız.

özlem diye bak olaya chezidek'in dediği gibi.

Ben de hiç güzel kayısı yemedim. Bu hafta hem manav hem pazarcı kayısılar yaramaz vermeyeyim deyip vermedi :(

Kayısılar olmadı çünkü henüz.

Çok kısa bir dönem alyanak çeşidi güzeldi, normalde Iğdır kayısı severim ama bu sene pek güzeline rastlamadım henüz.

ağaca bakarak yanıtlıyorum, İStanbul'da da olmadı henüz. Olmak üzereler. Bir de bunun daha da şekerlenmesini bekleyin. İçi kristal kristal olanından.

Bizim burda baya iyi kayısılar. Reçel yapacak kadar çok aldık hatta. Yer: çanakkale

Valla ben de cok merak ediyorum uykularimi kaciriyor bu konu gordugun gibi hatta. Bence bi isler var mantikli gelmiyor bu sebep bana.

bu video çekememe olayını bir çok defa açıkladılar siz denk gelmemişsiniz.

uluslararası bir kanun varmış siyasi sığınmayla alakalı bu kanun da koruma/sığınma (veya sedat peker'in durumu her neyse) kapsamına giren şahsın hiç bir şekilde provakatif hareket yapmamasını eğer yaparsa bütün koruma kurallarının kaldıralacağı gibi.

bunu bi çok yerde madde madde gördüm ama şimdi aradığımda bulamıyorum çünkü çok bilgi kirliliği var.

yani sedat peker hangi ülkedeyse oradakiler diyor ki video çekip de bizi türkiye ile kötü duruma sokma, sokarsan burada kalamazsın. bunda da o kanunları öne sürüyolar.

o yüzden 15 gün daha video yayınlayamazsam başka ülkeye geçeceğim falan diyordu.

@killerbee tweet atması da aynı şey değil mi?

Aynı şey değil bence. Bütün videolarında izledim ama tweetlerini takip etmiyorum bir süredir.

video çekmemesini birleşik arap emirlikleri istedi. ülkede kalmak istiyorsanız video çekmeyin yeriniz belli olur diye. herkes bizim gibi ülkesinde suudi katlettirtmiyor. bir ülke için bu tarz şeyler çok önemlidir.

görsellik, kendinin söylemesi daha etkili bir durum. neden a haber halen izleniyor ve insanlar inanıyor. görsellik daha etkileyici.

Ruh hastalığı kısmı daha ilginç bence

Merkezi sinir sisteminin nerede olduğu nu bilirsek sorun kalmaz sanırım. Duyum, algı anlamlandırma ve davranış bunlar sinirden çok ayrı meseleler değil

Eskiden ruh ve sinir hastalıkları uzmanlığı birlikte alınıyordu. Bu adı taşıyan hastaneler şimdi bile var. Sonradan psikiyatri ve nöroloji olarak ayrıldı.
Yani sinir denilince sinir sistemi anlaşılıyor.
Beyin olmasa ruh olmazdı. Böyle bir alakası var.

soya soslu/kremalı/salçalı yapabilirsiniz.
içine mantar, biber, aklınıza ne geliyorsa onları ekleyebilirsiniz.
ama tavuk pişmiş olduğu için önce diğer malzemeleri sosunun içinde pişirip tavuğu en son içine atın tabii.

pilav yapıp tavuklu pilav gibi yiyebilirsiniz.
çorba yapıp içine didiklenmiş olarak atabilirsiniz.
soslu makarna yapıp sosun içine tavuğu karıştırarak tavuklu mantarlı biberli falan makarna yapabilirsiniz alfredo gibi.
ya da lavaş gibi bir şey varsa, tavuğu didikleyerek ya da kuşbaşı haliyle mayonez, marul, dereotu falan gibi şeylerle karıştırıp dürüm yapın.

Malarnayı haşlayıp beşsmel sosla tavuğu da karıştırıp üstüne kaşar rendesi koyarak fırına atabilirsiniz. Çok güzel oluyor.
Ben domatesli soğanlı falan soteliyorum tavuğu bunun için ama siZin tavuk da iş görür.

www.amazon.com

abd amazonda 9k kişi yorum yapmış.

elektirik veren raketlerde sinek avlamak çok zor. raket yaklaştığı anda kaçıyor.
tuz tüfeği ile uzaktan ateş edebilirsiniz, kaçamaz

Çare cibinlik, belki de bin yıllık olan bu icadı neden kullanmıyoruz bu zamanda aklım almıyor. Müthiş bir icat aslında.

onu sindirebilecek misin?

bunu sormandaki sebep, demirin öyle her sebzede bulunmayışı, -takviye gıda/hap- olanının da maliyetli oluşuysa;

FERIFER 50 mg/ml oral damla(demir) 15 tl.

Kırmızı etteki b12 bile bedava;

b12 ampul, DODEX 1 ml 1000 mcg 5 ampül 19 tl
(kas içi***. internetten kendine yapmayı öğrenebilirsin)

yutuyoruz. demir eksikliği için verilen ilaçlarda demir II sülfat tarzı bileşikler bulunur. yukarıda belirtildiği gibi bildiğimiz işlenmiş araba yapılan demiri sindirmek zor olacaktır.

Döküm tavada pişirilen yemeklerle demir eksikliğinin gidebildiğin gözlenmiş,bilimsel araştırması var googledan çıkar muhtemelen.

Bence iğrenç olur

Gençtim cahildim yapmıştim.
Berbat olmuştu.

Amac bol proteinse mide bulanmadan yenir. Minimum yag bu isi kotarir. En son ustune zeytin yagi gezdirirsin, bol baharat, her lokmada yudumlasan da bitmeyecek buyuklukte taze bir limonata, tamamdir.

Ama maceraya girmeden yumurtanin yanina balik salatasi daha garanti cozum.

başlığı okuyunca bile midem bulandı açıkçası.

ton balıklı pizza yemiştim bence ton balık pişirilmemeli. protein içinse bence omlet yapın jülyen jülyen doğrayıp ve yanına ton balıklı salata yapın

Ton balığı pişince, ısıtılınca çok kötü oluyor.

Ondan sonra yaptı bir sürü de şey de pek olmadı. En son ibo show'a falan çıkıyordu hatta.

hayır diamond elite platinum plus var şu an. film konusunda da kendi tabiriyle cartoon karakterlerin olduğu gora gibi filmler değil de artık daha çok hafif sanatsal-mizahi filmler çekeceğini açıkladı. zira karakomik serisi öyleydi mesela.

en sondan bir önceki gösterisi fundamaentals gösterisindeydi o şaka.

son gösterisi platinum elite vip deluxe saçma sapan bir isimli gösteriydi daha düşmedi internete.

neden yapmasın ki sinemalar kapanmadan hemen önce vizyondaydı zaten filmi. şu sıralar da erşan kunerinin filmini çekiyor galiba yani istediğin tarzda bir film geliyor.

En son gosterisi diamond elite melite oyle bir sey. O gosterisini bitiremeden, bir suru bilet satilmis, insanlar gosteri tarihini beklerken maalesef covid cikti ve sanirim sadece 10-15 gosteri yapabildi.

Aslinda su an bosta olmayacakti, gosterisi olacakti ama su an bosta olduguna gore illa ki bir seyler dusunuyordur, senaryo yaziyordur belki. Ama kendisi demisti, gora gibi filmler cekmek istemiyor, karakomedi filmler gibi filmler cekmek istiyor.

adam bıktı komediden. üstüne yüklenilen komedi filmi algısını da değiştirmek istiyor. baya sanat filmi çekmek istiyor adam.
aklında çeşitli senaryolar var. karakomik serisi güzeldi bence.

komedi işini stand-upla yürütüyor zaten.

netflix için dizi çekiyor şu an hatta seti yeni başladı; erşan kuneri. 2022'de yayınlanmış olur.
ne zaman ölür kalır bilemem ama 'ortalama' bir süre yaşarsa daha çok iş yapar merak etmeyin :)

Yapabilir. Terzisine göre değişir ama 15-20 falan tutar aşağı yukarı.

Lezzet?

@olaylar ne lezzeti? süzme peynir daha iyi bence tat olarak.

Çoğunluk süzme peyniri peynir olarak görmüyordur bence ;)

Bence de süzme peynir > kaşar
Besin değerinin düşük olduğunu bilmiyordum ama tadı daha iyi bence.

Abi kaşar normal yenecek bir peynir değilki? Bişeye eklersin, kumpire tosta falan.. kalitesiz zaten??
Kaşar diye kars gravyeri falan yemiyorsan.

Süzme peyniri kıyaslayacağın şey ezine peyniri, keçi peyniri, karadenizdeki feta peyniri cinsi peynirlerdir. Orada da süzmenin kitabı okunmaz.

Gerçek olacağına ihtimal veriyorsan kanıt iste, emin olursun böylece.

Eskiden daha inandırıcı olsun diye, public leak'lerden düşen şifreleri falan koyuyorlardı, "bak şifrelerini bile biliyorum" gibilerinden.

Yeni hackerlar çok tembel.

Valla kendini "I am a hacker who..." diye tanıtan birinin mesajının geri kalanını okumaya gerek yok.

Yok ya ne gerçeği. Salla geç

tırstım valla. kanıt falan istemem, olsa zaten maile eklerdi.

kamerayı bantlamak lazım gerçekten. antivirüs de yok ciddi bir hacker denk gelse mahveder.

Antivirus falan degil, kameranin onune yapiskanli hamur gibi bir sey koy. Biriyle konusacagin zaman cikarirsin.

Porno izlerken laptobu kucagina al gogsunun uzerinde kalsin. Yataga gec uzan.

Tam bir gerizekalı. .de uzantılı mail, ortadoğulu bir isim, bol bol noktalı harfler.. sürreal bi çalışma olmuş.

Tehdit ettiği sözde videonun gerçeğini kaydedip göndermek lazım.

Valla o değil de "antivirüs değil, kameraya hamur koy" gibi süper bir güvenlik tavsiyesi de efsane olmuş. Birisi senin bilgisayarına, bilgilerine, şifrelerine ulaşırsa senin mastürbasyon yaparkenki görüntülerinden daha önemli sorunlar vardır.

Yayınladı diyelim kim ne yapacak senin mastürbasyon yaparkenki görüntüne? Ortada herhangi bir suç yok, etik dışı bişey falan yok. Millet bilmiyor mu insanların mastürbasyon yaptığını sanki.

çalınan eposta ve şifrelerden oluştudukları bir database var. bundan yola çıkarak bu mailleri atıyorlar hatta mailin sonuna bir de herhangi bir sitede kullandığın şifreyi ekliyor ki inandırıcı olsun.

buradan şifrenin herhangi bir database içinden çalışnıp çalınmadığını kontrol edebilirsin.
haveibeenpwned.com

Bu mailden almayan son kişi bir sen kalmışsın heralde. Hepimize geldi. Hatta benim mailde yaygin olarak kullandığım şifremi bile yazmışlardı.

Hayır. Kesinlikle yanıt yazmayın. Herhangi bir bağlantıya tıklamayın. Sağ üstte göndericiyi engelle butonu var, o yeterli olur. Mesajı da silin ardından.

bana da gelmişti, sallamadım, birşey olmadı. aynı şekilde benim de şifrem yazıyordu ama şifremin çalındığını zaten firefox çeşitli sitelerdeki kullanıcı bilgilerinin çalınması ile ilintili olarak göstermişti -mesela linkedin'de kullanıcı bilgilerinin çalındığı dönemde o şifreyi kullanıyordum, eleman da onu göndermişti- haliyle he he deyip geçtim.

ya yok ya bu tip mailleri biraz daha gerçekçi kılmak için sana senin password'ünü de gönderiyor mesela. tutuyorda çünkü bir site patlamış oradan eline geçmiş büyük ihtimalle site sahibi de olabilir.

ama ben fake hesabımla üye olduğum için onun şifresini gönderiyorlar.

böyle bir şey olsa zaten bir tane resmini atar.

oltalıyorlar işte.

Tabii ki gerçek. 300 dolar gönderirsen ben olayı çözer sistemlerinden silerim.

Ceza infaz kurumları tek tip değildir. Bildiğim kadarıyla genel olarak açık,yarı açık, kaza, kapalı, yüksek güvenlikli diye sınıflandırılıyorlar. Aynı ceza infaz kurumundaki mahkumların suçlarından dolayı durumlarıda birbirinden farklı olabiliyor. Açık yada yarı açıkta hatta bildiğim kadarıyla trafik kazası yapmış kişilerin bulunduğu yerlerde dışarıdan yiyecek vb getirilebiliyor.

Ama izlediğiniz dizide muhtemelen ağır cezayı gerektiren bir suç işlenip kapalı ceza infaz kurumlarından birine atılan mahkumların dışarıdan yiyecek içecek söylemesi mümkün değil. Ailelerinin görüş sırasında getirmesi dahi mümkün değil. Eskiden rüşvetle vs bu işler yasak olmasına rağmen halledilebiliyordu ama artık adım başı kamera olan yerde kimsenin dominos siparişini içeri sokabileceğini sanmıyorum.

Yemeği ancak kantinden alabilir orda da en fazla bimde olan önceden pişirilip paketlenmiş gıdalar vardır.

bu sana fikir verebilir.

www.sozcu.com.tr

kuralı var. cezaevinden bildiriyorum. cezaevine dışarıdan yemek girmez. sadece kantindeki malzemeler dahilinde yapabilirsin. bir de yönetmelik dahilinde ödüller var. yemek ödülü kurumca kabul edilirse ödülü kazanan mahkuma ödül olarak dışarıdan yemek veriliyor ancak bunun uygulandığını sanmıyorum. bazı cezaevlerinde dışardan tatlı siparişi vb. olabiliyor. bu durum çok istisna. ama sp mehmet ağar gibi biriyse istediğini sokar.

Pandemi kurallarını kim takıyor ki doğru dürüst.. Gece yasağı insanlar eğlenmesin bir araya gelmesin diye var. Site içinde birisi koşuyor diye polis gelmez diye düşünüyorum. hırsız sanmış olabilirler mi ya da belki koşma sesinden rahatsız olmuştur birisi.

Az önce dediğiniz gecenin 1'i ise büyük ihtimal çok ses yapıyorsunuz diye ona şikayet etmişlerdir. Yoksa pandemi kurallarını takan eden yok zaten. Herkes fıldır fıldır sokakta.

ses yapmıyorum en fazla nefes alış verişim çıkıyor. 10-12 arası yapacağım bundan sonra zaten ama böyle bir karar alınabilir mi diye merak ettim.

Site içi dediğiniz bahçedeki merdivenler falan mı yoksa binanın içindeki bildiğimiz apartman merdiveni mi?
İçeridekiyse mesela bizim binada merdivenden inen kişilerin sesi banyo ve br odada çok duyuluyor, o odada uyuduğumu varsayarsak her gece onikide birinin merdiven inip çıkma sesini dinlemek istemem. Bunun da hakkım olduğunu düşünürüm.
Dışarıdaysa yine çıkan sesin ne derece duyulur olduğuna bağlı.
Ses yok sadece biri geziniyor gibiyse sorun etmem.
Site yönetimi karar alabilir mi bilmiyorum ama bu şekilde yılmadan her akşam polisi arayacak bir kpmşu çıkabilir. Polis de gelir. Canınız sıkılır hiç yoktan.

Eger bina içinde gecenin bir yarısı merdivenleri çıkıp iniyorsanız insanların rahatsız ve tedirgin olması normal. Bu sebeple şikayet etmişlerdir. Fakat site bahçesinde yapıyorsanız kimse karışamaz.

geçen bir film eleştirisi izlemiştim, eleştirmen batıda (abd veya ab dedi aslında) film yapımcının sayılır dedi, diğer yerlerde de yönetmenin. bu minvalde bir şeyler dedi.

o senaryoyu yorumlayan yönetmen. aynı senaryoyu aynı oyuncularla 2 farklı yönetmen çekse 2 farklı film olur. herhangi bir sahne düşün o sahnenin hangi mekanda çekileceğine, ışığına, oyuncuların tavırlarına yönetmen karar veriyor.

Justice League'in iki farklı yönetmen tarafından neredeyse aynı senaryo ile çekilen filmlerini izledin mi bilmem; vizyona ilk giren film ne kadar leşse Zack Snyder versiyonu o kadar şahaneydi, yani olay senaryo ile ilgili değil senaryoyu nasıl yorumladığınla ilgili, film o yüzden yönetmenin. Ha senin mantığınla gidersek bana göre de görüntü yönetmeni en az filmin yönetmeni kadar hak ediyor filmi. Onun dışında dizilerde durum farklı 10 sezonluk dizide setin çaycısı bile üç beş bölüm çekmiş olabiliyor.

Valla filmlerde yonetmen olabilir ancak dizilerin yonetmenle bilindigini dusunmuyorum. Dizilerde olay daha cok yapimci ve senaristlere bagli olarak ilerler. Yonetmen cok etkili degildir gibi cunku devamlilik ve senaryo on planda oluyor dizilerde. Yani elinde iyi bir senaryo yoksa istedigin kadar cekimde devrim yarat o dizi bisey ifade etmez. Dizinin uzun omurlu olmasi gerekir, her hafta ortaya bisey cikarman gerekir. Surekli bisey cikaracagin zaman da nasil isledigin degil senaryon en onemlisi oluyor.

Filmlerde ise olay baska. Oyle dizilerdeki gibi her hafta bana bisey ver olayi yok. Ortaya cikardigin sadece bir eser oluyor, bu eser de gorece uzun dizilere gore. O yuzden ne verdiginle birlikte nasil verdigin de onemli oluyor. Genelde de tum kontrol zaten yonetmenlerde oldugu icin onlarla anilmasi normal.

Dizilerde showrunner var, olayların nereye gideceğine o yön veriyor, haliyle yönetmen sadece bölüme değer katıyor. Zaten çoğu dizi bir sezonda farklı yönetmenlerle çekiliyor.

Director adı üstünde, bahsettiğin tüm yan unsurlara yön veren kişi. Yani dop dahi yönetmenden direktif alıp renklendirme yapıyor.

Yapımcının batıda önde anılmasının sebebi hollywood, işin ticari yönü sanat yönünden daha önemli. Birçok yapım şirketi filmlere müdahale ediyor, yönetmen özgür değil. Ama gişe filmi değilse yapım şirketinin çok müdahale etmemeye çalıştığı söylenebilir.

1950'lerde auteur theory ile ortaya çıkan şeyler aslında. En gişe filmi diyebileceğin filmlerin içinde bile yönetmenin kendi dokunuşu/teması olduğunu keşfeden birkaç Amerikan ve Fransız bunun üstüne gidiyor. (further reading: Wollen, Sarris, Truffaut)

Atıyorum Hitchcock, döneminde düz korku/gerilim filmleri yapan bir adam olarak bilinebilir ama uzaktan bakınca filmlerinde ortak şeyler görüyorsun. Senaryoyu o yazmasa dahi ortaklıklar var.

Tim Burton'u düşün, hiç senaryo yazmadı diye biliyorum ama her filmi stil olarak çok benzer. Gibi.

Her film-dizi böyle olmak zorunda değil bu arada. Hollywood'da falan gayet ünlü yapımcılar ve onların ismiyle bilinen filmler var. Ama yönetmeni pazarlamak biraz daha kolay bence son yıllarda onun da ekmeğini yiyorlar.

Bizim ulkemiz icin konusacak olursak, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na gore eser sahibi soyle tanimlaniyor: Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarı, eserin birlikte sahibidirler.
Canlandırma tekniğiyle yapılmış sinema eserlerinde, animatör de eserin birlikte sahipleri arasındadır.

Araya yama yapıyorlar

yaparlar terziler. sağlam da dikiyorlar.

Ama vücut sinyal veriyor olabilir:) o aşınma genelde fazla kilodan oluyor.

(Bkz: seboreik dermatit)

çaresi yoktur maalesef, doğru beslenme, stressiz yaşam önerilir ama bu çağda kolay değil özellikle stressiz yaşamak.

Dermovate merhem veya losyon kullanabilirsiniz yine kortizon tabi. Onun dışında günlük duş almak ve iyi kurulanmak,yalnızca pamuklu kıyafetler giymek ve fazla kafaya takmamak gerekir. Ara ara tekrarlar hafif kaşıntı hisseder hissetmez ilaçları uygulamanız gerekir.

olmaz ama gerekli de değil bu kadarı.

kompleks vitamini ucuza almak istiyorsan. süslü kutuda satılan markalı takviyeler yerine. devletin ilaç grubunda tuttuğu ve fiyatı kontrol altında olan ürünlere bakabilirsin.

mesela decavit, veya elevit gibi. bu multi vitaminler hamileler için bu yüzden içindeki dozlar oldukça yüksektir. fiyatları da çok ucuz.

Ses kaydedici vardı üzerinde bence. Kaydedip sesi biraz değiştirip tekrar ediyodu.

soyleneni tekrar eden gercek papaganlardan daha ilginc degil

papağanı bilmiyorum da 6-7 yıl önce oğlanın talking tom oyuncağı vardı. sen söylüyordun o tekrar ediyordu.

"talking tom oyuncağı" diye arat, aynı mantıkla çalışıyor.

yo değil basit hatta. 20 sene önce 1 dolara aldığımız 30-40 saniyelik ses kayıt chipleri vardı. bunları o dönem dialer denilen. telefon güvenlik arama modüllerinde kullanıyorduk. evde acil bir durum oldu kayıtlı numarayı arayıp içindeki kaydedilen sesi okuyordu.

dijital ses kaydetmek oldukça basit bir teknoloji. hatta bu iş 40 sene önce 80'lerde bile vardı ancak hafıza chipleri aşırı pahalı olduğu için basit cihazlara henüz girememişti.

her etken maddenin emilim süresi aynı olmadığı için

Sindirilmesi güç maddeler önceden çözünmüş oluyor.
Mide ya da yemek borusunu tahriş eden maddelerin kullanımı kolaylaşıyor.
pH değişikliklerine duyarlı maddeler önceden korunmaya alınmış oluyor ve hemen uygulama olanağı sağlanıyor.
Yüksek dozları verme olanağı sağlıyor.
Işık, nem ve ısıya duyarlı maddeler yoğun biçimde korunmaya alınıp sonradan kullanılmaya hazır oluyor.
Güzel tat ve sıvı alımını artırma, tableti tutamayan kişiler için uygulama kolaylığı da var.

karikatür değil bu, fıkra.

eksisozluk.com

@kibritsuyu süpersin, karikatürü gözümün önüne geliyor ama karıştırmışım demek ki.

Ben zamanında 12-13 tane alıp yapmıştım, bozulmadı.

Bozulabilir. Bozulmasa bile deger mi? Bana bir tanesi 2 aydan fazla gidiyor

2.5 sene önce aldığım hala duruyor. Hala aynı koku, aynı kıvam.. bozulmamış.

Taşınırken elbise dolabının arkasından duş jeli çıktı, epey yıllık, 5 senesi çok rahat var bi sıkıntı yoktu.

bozulmaz. ancak konuyla alakasız olsa da belirtme ihtiyacı hissediyorum. duş jeli diye satılan ürünlerin çoğu sağlıksız ve cilt için son derece tehlikeli kimyasallar barındırıyor. üstelik parfümlü vs. kokuları da aynı şekilde sağlıklı değil. bunların yanı sıra duş jelinş duruladıktan sonra dahi vücudumda kaldığını hissediyordum ben kullandığım zamanlar. bu sebeple geleneksel yöntemle üretlen doğal sabunlarla yıkanıyorım uzun zamandır. bunu da denemenizi tavsiye ederim :)

@pardus onun sebebi duş jelindeki gliserin. gliserin yağ gibi suyla çıkmayıp deride kalır ve nemlendirir. aslında çok sağlıklı. ben sabunun üstüne duş jeli kullanırım nemlendirici olduğu için.

Duş jelinde benzer midir bilmiyorum ama Head and Shoulders Clinical Strength kullanan seboreik dermatit mağdurları bilir. Şampuanın bir son kullanma tarihi var ve o tarih geçtikten sonra etkisini yitiriyor. Duş jelinde de SKT varsa ben pek önermem. Parfümü falan yerinde kalabilir belki ama kimyasal olarak bozulmuş olabilir. Farkına varmazsın.

2018'de aldığımı yeni açtım, bozulmamış.

ayrıca görüyorum ki sözlük stokçu dolu.

Avrupa futbol şampiyonası işte. her dört senede bir olurdu, geçen sene ertelendi korona yüzünden. dünya kupasının sadece Avrupa'yı içinde kapsayan versiyonu. birçok ülkeden taraftar izleyecek ve deli gibi para dönecek.

bunun dışında 2008 yılında Türkiye a milli takımı çok dramatik geri dönüşler yaşadı aynı turnuvada. dolayısıyla Türk milletinde yeri ayrı olabilmekte. o ruh halini anlamak için çek cumhuriyeti-türkiye maçına göz atabilirsiniz

çok umut verici bir kadromuz var, çeyrek finali rahat göreceğimizi düşünüyorum. hele ülke halkı böyle kutuplaşmış ve gerginken ilaç gibi gelecektir. öyle gönülden istiyorum ki şöyle bir şeyle bir daha karşılaşmayı.

youtu.be

arıtma tesisleri var. dev havuzlarda işlemlerden geçiyor vs. ayrıca denize kıyısı olan şehirlerde de direkt dökülmüyor gene arıtma tesisinden geçiyor.

Yerleşim yerlerindeki atıksular, binalardaki drenaj boruları aracılığıyla kanalizasyon borularına iletilir. Kanalizasyon boruları da; atıksu arıtma tesislerine götürür.
Köydeki kuyulardan vidanjörle çekilenler de en yakın arıtma tesisine götürülüyor.

Atıksu arıtma tesislerinde; belirli bir seviyeye kadar* arıtılarak en yakın ve en uygun alıcı ortama deşarj edilir.

*Alıcı ortam derken; deniz, akarsu, göl vs. olabilir. Bölgesel olarak hangisi uygunsa.

Alıcı ortamlar için belirli deşarj standartları vardır. Bu deşarj standardını sağlayacak arıtma işlemleri uygulanır ve deşarjı bu şekilde sağlanır.

Ek olarak; organize sanayi bölgelerinde de deşarj kriterleri var ve her bir firmaya ait atıksu kendi özelinde de değerlendiriliyor ki (değerlendirilmeli) hangi firmanın atıksu yükü oluşturduğu çözülebilsin.

Organize sanayilerdeki atıksu arıtma tesisleri de ilgili kirlilik yüküne göre dizayn ediliyor. Yani firmalar da kendi içlerinde arıtma tesisi (ön arıtma tesisi) kurup belli bir seviyeye indirip bu ortak arıtma tesisine suyu göndermeli ki efektif bir arıtma yapılabilsin.

Sorusu olan yeşillendirebilir.

lisansüstü eğitim yönetmeliğinize bakın. ben değişebilir diyorum :)

@ufuk neden? Her üniversite böyle önemli bir konuda kafasına göre karar alabilir mi?

Dsnisman imza atacagi icin mesele konudan cok danismanin degisime ikna olmasidir

@fempusay danışmanımı ikna etmek için diyeceğim zaten. Yoksa ben belirlediğimim konuyu da yapabilirim farketmez.

Enstituye bildirseler bile dilekceyle konunu degistirebilirsin.
Danismanini degistirmek istersen hocalara imzalatman gereken bir form var ve o formda yeni hoca ve eski danisman icin kutucuklar var.
Hocana kendisiyle calismak istemedigini acikca soyleyebilirsin.

@ufuğa sorduğun soruya cevaben, her üniversite böyle bir kararı elbette farklı farklı şekillerde alabilir. Tez başlığının/konusunun değişmesi için bir süre sınırı vardır genelde. O süre de uniden üniye değişkenlik gösterebilir. Hatta daha da önemlisi öyle kafana göre konu da alamayabilirsin. Tez konunu enstitüden kabul alması da gerekebilir.

Bir de "böyle önemli bir kararı üni kafasına göre belirleyebilir mi" diye sorup danışmanı ikna etmeye çalışma da biraz ironik olmuş. Danisman dediğin o üninin sadece bir parçası, yani eğer her üni kafasına göre karar alamıyorsa danışmanın ikna olayının hiç devreye girmemesi gerekirdi.

Ben danışman hocama bu konuda yazmak istemiyorum sizin de vaktinizi almak istemiyorum farklı danışman hocayla çalışabilir miyim diye sormuştum ve tamam demişti. Normalde imza ile oluyor ama pandemi dönemi olduğu için okula yeni tez konusunu da içeren dilekçeyi mail olarak atmıştım. İki hoca da onaylıyorum diye okula dönüş yaptı ve bitti.

bana demisti, istedigim konuyu alamayinca tez yazamadim hevesim kacti. yuksek lisans olayi da rafa kalkti :/

Eger tezini resmi olarak danismanin da imzaladigi tez konusu belirleme formunike bekirleyip enstituye verdiysen evet tezini degistirmek icin byetki ve usulde denklik ilkesi geregince ayni islemleri yapacaksin.
Konu da değişebilir ama prosedurler vs

Daha erken. Asıl mevsimi temmuz ağustos.

Geçmiş zaman konuşuyorsun ama daha haziran ayının başı. Biraz mevsimi gelsin sakin.

Evimizin önünde şeftali tarlası var henüz olmadılar ama çok az kaldı sanki.

yağda kızartmak yerine az yağlayıp fırında yapsanız? çok daha sağlıklı olur.

Her sebzeden maksimum verimi almak için bir pişirme yöntemi ve sıcaklığı var diye okumuştum. Ayrıca fırınlamak kızartmaktan çok daha iyi besin değeri açısından.

Valla bazi vitaminleri kaybediyorlar da hepsini degil.

az yağda kapak kapatıp yap en azından, bol yağda kızartıyorsan çok sıkıntı. hele patlıcan sünger gibi emiyor. yemek haline getirebilirsin aslında türlü tarzı yada kabak kalye gibi yemekler var. zeytinyağlı yaparsın mis.

Fırında zeytinyağlı yapınca da kızartma gibi lezzetli oluyor

Hocam şimdi bu arkadaşlar zaten sulu sebzeler oldukları için aslında çok kızartmaya gerek yok. Bunları minik minik doğra, üstüne azcık zeytinyağı gezdir, mümkünse dibi tutmayan bir tencereye atıp kapağını kapat (sarımsak opsiyonel).

10-15 dakika sonra mis gibi olacak. Tuzunu da piştikten sonra at bence, ama biraz daha sulu bişey olsun istiyorsan (ki istemiyorsundur diye tahmin ediyorum) pişmeye başlamadan önce de tuzlayabilirsin.

Böyle yaparsan aslında kızartmamış, kendi içindeki suyuyla pişirmiş oluyorsun. Hem daha lezzetli hem de daha sağlıklı bence.

Fırında yapacaksan büyük büyük kesmen lazım ki suyu bitip kuru kuru yemeyesin. Ben fırın yöntemini üstünü kapatamadığın ve bütün suyu buharlaşıp kaçtığı için sevmiyorum. Tercih meselesi.

Acı gercek ile tanişmissin.
Evet yag almamak icin yag aliyorsun.

Kizartmayi azaltmak lazim belli bi zamandan sonra

Maalesef kizartma gibi olmuyor onu bi kere soyleyeyim. Ki ben kizartmayi sarimsakli yogurtlu ya da domates soslu bayilarak yerim. Her daim agzimin suyunu akitiyirlar.

Ben artik hic kizartmiyorum. Patlican, kabak , havuc fir8nda sifir yag ile,

Sogani tuzla eze eze, biberi kozleyerek yiyorum. Bunlarin hic birine yag atmiyorum.

Ama dedigim gibi kizartma gibi olmuyor ama nefsin köreliyor.

Benim karaciger yaglanmasi oldugu icin biraktim kizartmayi onu belirteyim.

Rock devri yükseldi ve düştü, şimdi rap dinliyorlar. Spotify'da Üçüncü Yeniler listesi var, oraya bakın.

var ama araştırmak lazım. nekropsi vardır mesela ki lezizlerin lezizi sonra kök eklenebilir. başka da var da aklıma gelmiyor şimdi.

bu konuda diyeceğim çok şey var(dı) ama yazıp yazıp sildim, zaten yüzeysel seviyede bile olsa eleştirel ne yazsam birtakım densizler tepki gösteriyor.

dürüst olmak gerekirse bahsettiğiniz grupların birkaçı hariç hiçbiri olay olmuş grup falan değil, zaten mor ve ötesi dışındakiler esasında rock grubu da değil. bunu bir grubun hayranı olduğum için söylemiyorum, rock görünümlü arabesk ve pop soslu alternatif müzik grupları ile rock grupları arasındaki ayrımı yapabildiğim için söylüyorum.

yine de diyebilirim ki bahsettiğiniz dönem bitti ne yazık ki, şimdilerde rap müziğin devrini yaşıyoruz. o eski dönemden kalan nekropsi var devam ettiğini bildiğim, canım kerem tüzün'ün grubu. öztürk ilmaz'ın arada grup faaliyetleri oluyor ama hangileri süregeliyor emin değilim. hücumkedi vardı bir dönem sanırım ama bitti, son zamanlarda insan vardı. yine o grup kültüründen gelmiş görkem karabudak'ın birtakım bireysel faaliyetleri oluyor şimdilerde, ne kadar beğenirsiniz bilmem ama bir göz gezdirebilirsiniz sanıyorum.

o devir maalesef bitti. son dönemin popüler grupları kalite olarak saydıklarınızdan çok çok uzaktalar.

dolu kadehi ters tut
son feci bisiklet
yüzyüzeyken konuşuruz
büyük ev ablukada
adamlar

böyle tipler dinleniyor artık.

yok popüler olmasına gerek yok, full türkçe söylemeleri de şart değil, türkiye'den sağlam gruplar dinlemek istiyorum diyorsanız;

GEVENDE*
RENK*
KÜL*
NEKROPSİ*
kes
asia minor
ihtiyaç molası
nemrud
altin gun

yıldızlılar şiddetli tavsiyelerim.

the ringo jets
jakuzi
she past away gibi harika işler çıkaran gruplar var. bunlar benim favorilerim ama maalesef allengirli isme sahip gruplar kadar mainstream olamıyorlar. gerçi yurt dışında sevenleri var diye biliyorum. hatta the soft moon bir jakuzi şarkısına remix yapmıştı. tje climb diyeceğim ama onlar da neredeyse saydığın gruplar kadar eski.

"üçüncü yeni" denen yeni nesil alternatif sahnesinde ismini duyuran grupları da biraz zayıf buluyorum açıkçası sound olarak da söz olarak da birbirlerinin tekrarı gibiler.

merhaba, kontrakula'yı önerebilirim.

www.youtube.com
www.youtube.com

-korhan futacı ve kara orkestra,
-dandadadan hala tanrıdır.
-nekropsi, defalarca yazılmış. defalarca da yazılmalı.
-ayyuka çok es geçiliyor. ayyuka dinlenmeli.
-replikas, zaten...

bunlar gerçi eski gruplar. paradigma artık rock'tan darkwave'e kaymış durumda. she past away, jakuzi, affet robot gibi kara soundlu güzel gruplarımız var artık. üçüncü yeniler götümü yiyebilir.

dezenformasyon

Covid sonrası kan pıhtılaşmasına bağlı kalp krizi vb ölümler olabilir mi

Wi-fi aramayı kapatın, sonra uçak moduna alın, sonra wi-fi açın. Daha karmaşık bir şeye gerek yok ki?

Simi çıkarsan da devam edebilirsin whatsApp'a . Ama hattı başka telefona takıp yine o hattı taktığın telefonda whatsApp kullanmaya başladığın an önceki telefondaki bilgilerin şifrelenir
verileri çözmesi de ayrı bir derttir.

Reuters dedi mi dogru cikiyor genelde: www.sozcu.com.tr

henüz açıklanmadı. 1-2 saate açıklanır.

Akraba evliliği?

@mega orta ikiden birini sildim. babaannemin babası ile dedemin babasının aynı olması, bu ikisinin kardeş olması anlamına gelmiyor mu? yani kardeş evliliği?

Evli olanlar babanın annesi ve babası. Onların üstü evli değil, kardeşler. Kardeş çocukları evlenmiş.

Babasının Annesinin dayısı = Babasının Babasının Babası
Babasının Babasının halası = Babasının Annesinin Annesi

babasının annesinin annesi ile babasının babasının babası kardeş evet.

soldan 3. sıradakiler kardeş. 2. sıradakiler kuzen ve birbirleriyle evliler.

baba tarafından dedeniz ve nineniz kuzen. dayı-hala çocukları.
benim baba tarafımda dedem ve ninem dayı hala çocukları. dedem ve kardeşi kuzenleri ile evlenmişler. babamın amcasından olma kuzenleri aynı zamanda teyze kızları da oluyor. anne tarafımdan dede ve ninem teyze çocukları. annemin iki dedesi aynı zamanda bacanak. ufak köy yerlerinde bu tip evlilikler olağan. az nüfus. kapalı tarımsal ortam.

türkiye'de kuzen evliliği yoğundur. günümüzde hâlâ %20-25 civarı olduğu söyleniyor.

hat sahibiyle cinsiyetiniz aynı ise ben o kişiyim diyerek yapabilirsiniz aslında. babamın işlemlerini bu şekilde yapıyorum.
tabi kızlık soyadı doğum tarihi vs biliyorsanız

Aynı kişiyim deyin. Doğum tarihi ve anne kızlık soyadının rastgele 2 harfini istiyorlar

kimlik seri no istediler ve bende yoktu maalesef. tanıdığa söyleyip hattı kapattırıcam mecbur.

@beretta evet 120 lira ffatura çıkar dedi, razıydım ama son aşamada kimlik seri no istediler.

tamamen duzensiz ve rastgele alisveris yapan biriyim kendimi tenzih ederim ama Bence kampaya takip etmekle olur. Bazen migros avantajli bazen bime urun gelmesi avantajli olabiliyo biraz hangi marka urunler kullandiginizla ilgili o ucuz alisveris idfiasindaki markalarda. bi carrefour uygun gelmiyo gozume ya cok nadir yani

Kampanya+internet.

Mesela amazonda falan temizlik ürünlerinde güzel indirimler olabiliyor.(şampuan, bulaşık makinesi tableti, çamaşır deterjanı) gibi gibi.

Gıda için de market kataloğu bakmak şart. Bozulmayacak bir şeyse 3-4 tane alınıp stok yapılabilir (evde saklama alanı, kiler varsa)

İstanbul'da anpa gros açık ara en ucuzu. Sadece paketli ürün alır ve sktleri kontrol ederseniz epey kar edersiniz.

ankara'da gross marketlere gidiyorum. hem bol çeşit oluyor hem de en ucuz fiyatlara sahipler. bim-a101'de belirli ürün gruplarında sadece kendi markalarını satıyorlar. çok acil alacaklarım olmadıkça pek uğramam ikisine de.

evimin yakınında bim-a101 var eğer migros kampanya yapmamışsa a101 her zaman tercihim oluyor.

Migros'un kampanyalarını sanalmarket üzerinden takip ederek alışveriş yapıyorum. Money kampanyaları, gördüğüne inan ve diğer indirimli ürünler ile epey kar ediyoruz. Bir alışverişte 100 TL indirim, 30 TL money kullandığım oluyor, 420 TL'lik alışveriş 290 TL'ye geldi mesela geçenlerde. Uygulamada yıl sonunda ne kadar indirim/money kullandığınızı gösteriyor, geçen sene 1400 TL civarıydı bende mesela. Gidip fiziki alışveriş yapsam bu kadar takip edemem ama uygulama üzerinden kolay oluyor.

c vitamini ile e vitaminini karıştırıp d bulmak gibi geldi bana biraz, öyle olmaz sanki o iş

Hayır, yaklaşık 37.5 spf krem elde edilir.

edit: yaklaşık değil tam 37.5 spf

evet
psikiyatriye gidebilmek ilac alabilmek icin

Evet oduyorum

Yarin bir gun acil bir sey olur hastaneye dusersem ugrasmamak icin

Evet, yıllardır ödüyorum; yarın bir gün ceza ve toplu borç gibi bir şey de çıkarmasınlar diye. KYK borcu da aynen devam.

ben ödemiyorum. onun yerine özelinin saglık sigortasina oduyorum lazım olunca istediğim özelinin hastaneye gidiyorum.

ödemiyorum ama geçen bileğimde baya sıkıntı oldu, 100 tomografi 55 muayeneye verdim devlette. yaptırsam iyi olacak sanırım.

ödemiyorum. gasp olduğunu düşünüyorum.

biden effect diyebiliriz. her ne kadar biden israilin yanında görünse de amerikada yükselen demokratların bir etkisi.

Ben pek dikkat etmedim de aynisini dun Nevsin de soylemisti Cnn filistini destekliyor gibi haber yapiyor diye. Biden'in en son aradigi liderlerden biri Netenyahu idi. Trump takimi Netenyahucu, Biden Netenyahuyu indirmek istiyor. Trumpla asiri samimi olan tum liderlere mesafe koydular bunlar zaten en basta. Demokratlarin arasinda asiri solcu ezilenlerin yaninda olan kesim de vardir tabi. Bu kesim keza pkkya ozgurluk savascisi, isidden kurtler kurtardi bizi, Turkiye katil, kurtlere operasyon yapiyor masum insanlari olduruyor falan gibi cahilce politiklar da yapiyorlar keza. CNN zaten demokratlarin borazani. Nbc kadar kopeklik derecesinde degiller tabi. Ayriyeten bir arkadasin da sorusu vardi, ben onu cevaplamistim o aklima geldi Trumpci Netenyahucu Fox muhabiri muhalif lider karsisinda ne bicim oturuyor diye, bazilari amerikan rahatligi falan dedi de alakasi yok, kan alirlar bunlar eski kafa kabadayi sahin adamlar, canlari istediginde dunyanin gozu onunda filistinde katliam yapiyorlar, lobinin paranin gucun haddi hesabi yok, adamlar dunyanin sahibi www.eksiduyuru.com Trumplar Netenyahucu, Bidenlar Netenyahunun rakibini destekliyor.

Yeteri kadar diyen medya kuruluşu var zaten:
i.ibb.co
Arada inancı farklı da olsa insaflı konuşan oluyor demek ki.

Hitlerli zamanlarda, nüfusları oldukça az olmalarına rağmen bu sayıyı 5-6 milyona çıkararak medyada onlarca yıldır holokost diye dillendirerek ağlayan yine bunlar.
Ve sanırım şimdiki almanya'da Türkler de dahil diğer kesimlere saldırıların çok olmasına rağmen yahudilere karşı aleyhte bir şey duymamamız, medyalarında da onların aleyhlerine bir haber olmaması almanya'nın zaten onlar tarafından zaten ele alındığını gösterir.
Ben açıkcası rastlamadım.

Söylenen, Hitler'in anne tarafı yahudi. Che Guevara nın da dayısı oğlu ariel şaron olduğu söyleniyor. artık nasıl bir ilişkiler ağına sahipse bu dünya.

Bu o zaman roketleri abd attırıyor anlamına gelir mi? Neden durduk yere roket atsın çünkü filistinliler.

Ben markette gözlemliyorum. Meyve reyonuna giden çok az.

millet yarı aç yarı tok geziyor ya da borç harç içinde yüzüyor. özellikle son birkaç yıldır ülkenin durumu vahim.

Bu dediginiz meyveler cilek disinda yaz meyveleri. Biz mayistayiz, henuz turfanda meyveler bu dedikleriniz. Fiyatin normallesmesi 2 ayi bulur rahat kayisi ve seftali icin. Ki bu sene havalar da oldukca serin gidiyor, o da geciktiriyor. Cilegin de yavas yavas sonu geliyor, o yuzden gittikce pahalilasir bundan sonra.

Daha mevsimi gelmedi saydığınız meyvelerin. Temmuz Ağustos olması lazım.

düşse bile 10-15 liraya düşer.