Ekşi Duyuru

faturasıza geçirip 1 yıl tl yüklemezsen kapanır.

Faturalıysa hattınız, faturasıza geçirmeye resmi evrak olmadan müsaade ediyorlarsa sorun yok. Faturasıza geçersiniz, kendi kendine kapanıyor zaten belirli süre kullanmayınca. Onun dışında size ait olmayan bir hat üzerinden yasal bir işlem yapamazsınız vekaletiniz yoksa.

bu arada fatura ödemezsen de kapanır. fatura hat sahibine kalır ama.

görüşmediğiniz kişinin onayı olmadan ne kontörlüye geçebilirsiniz, ne de kapatabilirsiniz

ama telefonla arayıp taklit etmeniz lazım, gerekli güvenlik bilgilerini biliyorsanız

adobe reader.

seyler.eksisozluk.com

Yasak değil mi?
Hayır değil. Krioto borsalar için herhangi bir denetleme yok menkul kıymet borsaları gibi.

Son soru: Sanal para ya da başka herhangi bir yatırım aracının fiyatı alım algısı oluştuğu zaman artar. Elon Musk'in bir tiwit'i yatırımcılar arasında "şimdi herkes alır, ben de alayım" düşüncesi yayar. Dolayısıyla ilgili yatırım aracına talep artar. Talep artar ise fiyat yükselir. Arz-Talep dengesi. Olay bundan ibaret.

Valla bu adam hep böyleydi. Gerçi şimdi bunu yazınca sanki çocukluğundan beri biliyormuşum gibi bir mana çıktı da demek istediğim sürekli bir manipülasyon ve kandırma olayı vardı adamda. Bitcoin olayları ile de artık açık açık yapmaya başladı.

"Millet niye dinliyor?" sorusunun cevabı da çünkü millet söylenene değil söylene bakma gibi saçma bir şeyden muzdarip. 'X diyorsa doğrudur" olayları her yerde kendisini gösteriyor. Burda da neyin ne olduğunu bilmeyenler, "musk dediyse vardir bildiği, adam milyoner sonuçta" diye düşünüp gidip dediğini yapıyor.

Akla çiftlik bank geliyor ve bu da onun küresel boyutu sanırım.
Bir ülke başkanı kadar öne çıkıyor son zamanlarda kendisi.
Kanunsuz suç olmadığı ilkesi gereği sanal para meselesinde bir yaptırım da olmuyor. Ülkeler ve bazı markaların da kendi paralarını çıkarma konusunda çalışmaları var.
Böyle olursa doların rezerv para olmakatan çıkması da söz konusu ki bu ABD için tamamen tehlike.

vergisiz kazanırken sevinen oluyor da, kaybedince üzülmek burada anlamsız.

durum böyle sanki,
i.hizliresim.com
ya da körler ülkesinde tek gözü gören kimsenin hali.. ikisi de aynı şey. İnsanlar her ne olursa olsun kazanç uğruna arka planı sorgulamıyorlar. durum bu

Yeni numara almak kolay, hatta internet sitesinden seçiyorsun ertesi gün sim kartını teslim ediyorlar.

Whatsapp'ta eski numaran değişince xxx kişisi telefonunu şu numaraya güncelledi diye mesaj çıkıyor.

Bankaların online şubesinden değiştirip bankamatikten veya telefon ile onaylaman gerekebiliyor.

Alışveriş siteleri, yemeksepeti de var. Kargo gönderirken şirketlere de söyleyin ayrıca. Ben geçiş süresince eski hattı kontörlüye çevirtmiştim. Ara ara açıp kontrol ediyordum. Kim aramış diye.

Ama tam geçişi sağlamak uzun sürüyor. Bazen kargo gönderirken eski numaranı görüyorsun veya atıyorum tüvtürk vb bir yere gidiyorsun eski numaran var.

Edit: www.eksiduyuru.com

hat almak kolay da ayrica yeniden 12 ay yeni hat tahsis vergisi vs diye bir seyler veriyorsun.
bankalari tek tek arayip teyit etmen gerekiyor.
millete de mecbur mesaj atacaksin.
siteler vs digerleri icin de tek tek degistireceksin tabi ki baska yolu yok.

sokağa çıkma yasağı var, sence dolaşılıyor mu?

@reana şimdi gördüm yaya yolunda sürüyorlardı. Markete bisikletle gitme var mı yani onu sordum.

"dolaşmak" yasak. markete gidebilirsin anca belki. polis görmedikçe her şey serbest gerçi.

Ben her sabah işe gelip her akşam işten dönüyorum. Git-gel 15 km. Durduran olmadı.

Çıkıyor herkes ama piyango sana vurursa cezayı yersin.

meşhur "hiç mi yok" sorusu gibi olmuş, evet hiç yok.

yakalanmadigin sürece serbest

Bu biraz kültürle ilgili batıya gittikçe iletişim daha doğrudan bir şekildeyken doğuya gittikçe iletişim daha kapalı ve imalar üzerinden gidiyor

Türkiyede de doğrudan bir iletişim kültürümüz yok daha çok üstü kapalı hissettirmeye çalışırız, imada bulunuruz

Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla diye bir deyim de var

Seninle konuşmak istediğim bir konu var aslında o kadar da kötü bir kullanım değil bence

kullanıyorum. Karşımdaki ne yapıyor o sırada, bana ayırıcak vakti var mı yok mu bilmiyorum. Kimsenin vaktini habersiz almak istemem. Uygun olduğunda beni ararmısın konuşalım mı vs vs gibi cümleler sıklıkla kuruyorum galiba.

Kişisel alanlara saygı göstermek önemli.

onu genelde ''bir şey söyleyebilir miyim'' tarzında esmer vatandaşlarımız sizi dolandırmadan önce olaya girmek için söylüyor.

Kullanıyorum.

kullanıyorum,
iki jenerasyon büyüklerim de kullanıyordu.

lafa nasıl giriyorsunuz peki? uygun zaman kime göre? yani karşı taraf için de uygun bi zaman olduğundan emin olmak zor olabilir bazen, ona bu zamanı tanımadan küt diye girmek de hem konuşulan şeyin değerini azaltabilir hem de karşı tarafa saygısızlık olabilir vs. gündelik akıştan ayırmak gerekiyor bence.

Ben hic kullanmadim ama kullanan pek cok tanidigim var, bi tanesi de danisman hocam :D Sevmiyorum bu kalibi acikcasi cunku icinde bi sorumluluk yuklemme, bi sey rica etme vs anlamlarini barindiriyor. Duyunca arkama bakmadan kacasim geliyo :D

Zaman ve odaklanma gerektirecek onemli bir konuysa karsidaki de musait olmali, evet kullaniyorum.

ben de ciddi bir şey konuşacaksam kullanıyorum.

Bu sey degil mi? Ayrilik oncesi konusmaya giris metni.

Ben de kullanıyorum ama dümdüz bu şekilde olunca gerilim içerdiğinden "Müsait olduğunda x konusu ile ilgili konuşalım mı?" diyorum.

Deri ürünler için güzel bir cila olduğunu söylüyorlar, özellikle kırık olan saçların ucuna da kullanılıyor.

Mobilyaların tozunu alırken kullanabilirsiniz. Gerçi tarihi geçse de birşey olacağını sanmıyorum bizdekinin de tarihi geçmiştir muhtemelen. Ayak topuklarımıza sürüyoruz bozulmadığı sürece.

Vazelinin sktsi yok yaa.

Yağ temelli bir ürün olduğu için stk nın önemi yok

"dört kurum"

dört küçük kurumun sahiplerinin felsefelerine, değerlerine vs ideallerine bağlı olduğunu ama bunların yazılı olmadığı gibi bir anlam çıkarttım. genel olarak saçma bir cümle ama yazının komplesine bakmak lazım , vardır bir anlamı

Donanım Haber Forum - Sıcak Fırsatlar.

bu donanımhaber'in sıcak fırsatlarının telegram grubu var. tek tek geliyor, okuması daha pratik oluyor.

genetik. hatta çıkış yönü de öyle.

Sakalda da sacta da vucut kilinda da genetik olarak farkli olan birden fazla bolge olabiliyor. Sans meselesi.

Ilac kullanmak niyetinde değilseniz Bolca tuzlu suyla gargara.

Kaş usturası

Japon tarzı usturalar tarif ettiğinize benzer bir tasarıma sahiptir. Kamisori diye geçiyor sanırım isimleri.

normal traş bıçağı boyutunda var. jilet boyutunda yani. www.hepsiburada.com

Ustura bireysel kullanım için riskli ve yorucu bir alet.
Milyonculardan 15-20 liraya nikel kaplı bir jilet makinesi alabilirsiniz.
encrypted-tbn0.gstatic.com

@unde yüz için zor olmaz mı o? Kaş ortası, üstü için biraz büyük sanki rahat olur mu bilemedim.

www.razorus.com böyle birşey var
buda jileti www.razorus.com

Sözlüğün içine edilmiş olması.

Böyle durumlar 1999'dan beri oluyor. Farklı başlık var ise sonradan açılan başlık için taşıma talebi oluşturuyorsun. Kısa sürede taşınıyor zaten. Sürekli olan bir şey. Sözlüğün içine edildi, o ayrı mesele.

20 sene once aramaya inanmayip mukerrer başladık açanı maymun ederdik, hayattan soğuturduk. Simdi kimsenin umrunda değil.

yaramıyor youtube da maketli video testleri vardı. hiçbirşey işe yaramıyordu.

Öncelikle yere çakılmamak için, yere düşen asansörün hızından daha yüksek bir hız ile aksi yönde zıplaman gerekli. Bunu başarabilirsen de yere çakıldığında asansörün duvarları kırılıp/bükülüp, tavan ile taban arası daralırken, sen o asansörün düşüş hızıyla zıpladığın kadar büyük hızla tavana çarpmaman lazım. O kadar güçlü zıpladığını kabul etsek de ben hayatımda bu kadar yüksek tavanlı asansör görmedim. :)

www.youtube.com

www.youtube.com

çünkü serbest düşüşte ağırlıksızsın. Yani ayakların yere kuvvet uygulayamıyor. Ha asansör mesela sağa sola sürtnerek serbest düşüşten daha yavaş bir şekilde düşüyorsa -ki bu durum asansör ile aşağı inmeye benzer- asansörün hızın
a bağlı olarak bir miktar işe yarayabilir.

tabandan yüksekte durmaya çalışmak daha iyi sanki o zaman?ben de unuttum bu videolarda öneri vardı

ilacın %20si + reçete katkı payı + aile hekiminden alınmıyor ama daha önce hastaneye gittiyseniz muayene katkı payı.

ayrıca ilacınızı aldıktan sonra eczacıdan reçete çıktısı alabilir miyim deyin.. orada tahsil edilen bütün kalemler tek tek yazıyor.

İlaca göre değişiyor,mesela ben bir kalp ilacı yazdıyorum yüzde ellisini ödüyorum.

Her spor dalında olduğu gibi teniste de oyun evrimleşiyor zaman geçtikçe. Bakıyorsun servis vole çok etkili, buna önlem olarak return çalışıyorsun ve etkili return'ler karşısında servis vole etkisini yitiriyor.

Novak Djokovic örneğin tarihin en iyi return'cülerinden biri. Bu adama servis vole yapayım deyince passing shot'ı bırakıyor köşeye. Bu gibi büyük tenisçilerin diğer oyuncular üzerinde etkisi de büyük olduğu için oyunun evrilmesine de yön veriyorlar.

boris becker oyle idi. bence seyir zevki cok azaliyor.

raketler gelisti, daha iyi teller. toplar degisti,oyuncularin fitness duzeyi artti. misal servis vole en az french openda calisir. cunku zemin yavas. zaten boris beckerin hic french openi yok. serve and volleycilerden french open kazanan ya yoktur ya da cok azdir, bence. wimbledon super hizli zemin. uygun onlara

riskli oldugu icin.

tamamen genlerin baskinligi ile alakalı. senin ornegini baz alırak konusacak olursam abim babama ben de anneme çekmişim mesela (kadınım)

@fıytfıyt dördünüzün de boylarını yazabilir misin mümkünse?

bir de hangi baskınlık? baban veya annen baskın olsa ikiniz de uzun veya kısa olmaz mıydınız?

190-150lik çiftin oğlu 177. Aynı çiftin gelini 163, torunu erkek 183, kızlar 160,165.

annenin ya da babanın baskın olması diye bir şey yok. bir de sonuçta x geliyor y geliyor. farklı farklı data geliyor.

ama her türlü boy kombinasyonu ihtimaller dahilindedir. yeğenim, babasından kısa. dayısıyla (annesinin ikizi) aynı boyda.

boy için bir çok faktör var. genler bunlardan biri. ama beslenme spor gibi dış faktörlerde oldukça etkili. babam 188 annem 150 civarı. benim boyum 183 kardeşimin 180 civarı.

babamın boyunu bilmiyorum ama 180 filandır heralde. annem de 150.

ben 156
ablam 170

yani belli olmaz, tamamen kısmet.

erkek 173,49
kız 161,37

hiç belli olmaz, benim anne 155 baba 170, ben 180 oldum mesela. başka akrabalara da bağlı olabiliyor veya kadının erkek kardeşlerine bakmak lazım.

Annem 155 babam 180
Abim 181
Ben 157
Not : annemin baba tarafı uzun ama anne tarafı komple kısa , biz biraz onlara
Çekmişiz sanırım

Bu arada eşim 185 , 2 kızımız var , umarım ona çekerler

kız çocukları anne baba ortası, erkek çocukları babadan uzun genellemesini cepte tutuyorum ben.

bizim aile örneği: 168 anne, 190 baba => 180 kız / 200 erkek

babam 1.71 mi 1.73 mü neydi, anam da 160-163 cm max. anamın erkek kardeşleri 1.70 m.boyunda, kızlardan da uzun yok. babamınkiler de 1.75 falan. ben 183 cm boyundayım kardeşim de 1.80 cm boyunda. yani iki taraf da kısa olmasına rağmen biz daha uzunuz. yeni nesilde gördüğüm çoğu gençte de benzer durumlar var. bence bu boy uzunluğu genetikle birlikte yaşam kalitesiyle de alakalı. yani genetik potansiyeli, alt-üst sınırı belirliyor olabilir ama o sınırlar içerisinde çocuğun potansiyeline ulaşması için yaşam şartlarının iyi olması gerekebilir. sonuç olarak kısmet bence. ne söylense yalan.

335/2=167,5 olur

bunun %100 doğru olmayan bir hesaplama şekli var.

Annenin ve babanın boylarını "cm" olarak toplayın
Doğacak çocuğunuz kız ise toplamdan 12.7 çıkarın, erkek ise de toplama 12.7 ekleyin.
Elde edilen sonucu ikiye bölün.

çıkan sonuç elbette %100 doğru olmayacak. +10, -10 cm pay hayal edebilirsiniz. tabi çocuğun herhangi bir sağlık problemi olmaması, beslenme şekli, spor yapıyor oluşu vs bir sürü etken daha var.

Aynı bu durumda (kadın 155cm filan sanırım) arkadaşın oğlu babasını geçmiş durumda.
Benim çevremden gördüğüm anne uzunsa ortalamadan bu çocuğa kesinlikle yansıyor. Annenin kısa olduğu durumlarda genellikle kız çocukları etkileniyor.

Bir ortalamasını alamıyoruz maalesef :)

Benim babaannem 1.50’lik bir kadınmış dedem ise 1.90. Babam 1.75 civarı annem ise 1.60. Abim 1.93, ablam 1.75, benden küçük kız kardeşim 1.75. Ben ise 1.64’üm :) Kısmet.

Cocuklar kisa da olabilir uzun da olabilir. Kiz cocugun uzun olma ihtimali var mesela benim babam 1.90 annem 1.50 ben 1.75 oldum.

anne tarafı erkek kadın farketmeksizin 160 civarı, baba tarafı da yine erkek kadın farketmeksizin(hala 180) 180 üstü. ben ve kardeşim de 180 üstüyüz. baba tarafı kuzenler de hep 180 üstü.

Beslenme alışkanlıklarının değişimiyle yakından ilgili. 1.50 boyundaki Afrikalı zenci ile 2.10 boyundaki Amerikalı Zenci aynı genleri taşıyorlar. Akrabalar.

Ben bunu özellikle araştırmıştım, olay şu, işin %90'ı falan genetik, özellikle bir kaza, beslenme sorunu, hormonal hastalık falan olmazsa boy genlerle aktarılıyor.

Ama sorun şu ki boya etki eden çok fazla gen var, ve bunların hangi taraftan nasıl geleceğini tahmin etmek imkansız. Ayrıca birden fazla gen etki ettiği için çocuğun anne ile baba arasında bir yerde olma ihtimali de yüksek. Yani 700 tane gen var, her biri 1mm ila 1cm etki ediyor, sadece kısa olanları toplarsan kısa olan ebeveynden bile kısa olabilirsin, uzun olanları toplarsan uzun olandan da uzun olabilirsin. Random dağılırsa orada bir yerdesin.

Fakat, burada önemli başka bir olay var. Hangi genin çalışıp hangi genin çalışmayacağını seçen başka bir gen seti daha var. Yani genlerin bir kısmını annenden alsan bile, babandan gelen "kilit" genleri, annenin genlerinin çalışmasını engelleyebilir (veya tam tersi). Bu durumda da direkt annenin veya babanın genini alıyorsun. Eğer anne veya babada birbirlerinin genlerini kitleyen mekanizmalar yoksa ortalama, eğer varsa annenin veya babanın boyunda oluyorsun direkt (tabi +/- çevresel faktörler, ama onlar epey düşük).

Bunu da niye araştırdım? Bizde 4 nesildir (ben, babam, dedem ve dedemin babası) boylar aynı. Eşlerin boyları bambaşka (kimisi uzun kimisi kısa) ama erkek çocukların boyları sabit. Hatta amcam ve kuzenimin de boylar aynı. Klon ordusu gibiyiz.

Bunun açıklaması da şuymuş: eğer boyun hayatta kalmak için kritik öneme sahip olduğu bir genetik mirasa sahipsen, o genetik set karşı tarafın genlerini kitleyerek kendisinin devamını garanti altına almaya çalışıyor, çünkü daha uzun ya da daha kısa olman bir risk oluşturacak hayatta kalman açısından.

Merak edenler için alakalı paper'ı da ekleyeyim: elifesciences.org

Herkes yazmış bi data da benden gelsin
Annem 162cm babam 186cm
Ben. 190cm
Abim 192cm genetik olarak bütün akrabalarım uzun sayıılır

Kız arkadaşımın babası 180, anası 168-170, abisi 193(dedesiyle aynı boy), ablası 176, erkek kardeşi 190, kendisi 170 idi.

babam ve annem aynı boydalar.
ben ve abim onlardan 11 santim uzunuz,
kardeşim de bizden 10 santim uzun.

Ben 191'im ailede benden uzunu yok.
Yani eğer evlatlık değilsem, çok eski genlerden bile geçebiliyor.

ne sıkntısı çıkacak ki? kinetix muadili bir marka sanırım. floda benzer fiyatlara satılıyordu güzel modelleri var. yorumlarını oku mutlaka. normalden 1 numara büyük alın küçük alın vs. gibi tüyolar verebiliyorlar kalıbı hakkında.

Dostum üstünden başından ödün ver, ayağından verme. En ucuz tişörtü giy ama dandik ayakkabı giyme.

Bir ayakkabı tasarımcısı ve ayakkabı tasarımı eğitmeni olarak bu fiyata ayakkabı alacağınıza çorapla gezseniz daha iyi diyorum. Lütfen almayın. Ayaklarınız tüm gün sizi taşıyor. Bana bütçenizi söyleyin size uygun ayakkabı tavsiye edeyim.

www.decathlon.com.tr
bunlardan memnun cogu kisi buna imkan varsa bi bakin derim.trendyoldakinin malzemesi biraz sert gibi duruyor sanki.
bazi ayakkabilar formu sebebiyle bel agrisi da yapar. flo'nun bu kadae kotu yapacagini sanmam da ayakkabin o resimsi olan kisimlari falan sikinti gibi.
ama attigim linkteki ayakkabi cidden begeniliyor. f/p ayakkabisi olabilir.

bence sinema, özellikle bu tarz seri filmler eskisi kadar rağbet görmüyor artık. eskiden izlenme rekorları kırılırdı ama artık kırılmıyor, çok para kazandırmıyor sinema artık bence. daha doğrusu çok para harcamak yerine az para harcamayı tercih ediyorlar. nasılsa dizi deyip çok para harcamıyorlar ve çok para kazanabiliyorlar. dizi-film platformları özellikle netflix çok popüler artık. üstelik pandemi sonrasında sektör asla eskisi gibi olamayacak ve maalesef sinemalar azalarak bitecek gibi geliyor ve bu aklıma geldiğinde kahroluyorum çünkü sinemaya gitmeyi aşırı severim ve en çok özlediğim şey :(

sıfırdan yeni yaratım olarak diyorsan yani neden beethoven gibi müzik yapılmıyor neden van gogh gibi resim yapılmıyor diye sormak gibi olur. van gogh çıkarsa yapar yani. biri böyle bir evren yaratırsa filmi de çekilmeye değer bulunursa çekilir. ayrıca o evrenler devam ediyor. harry potter evreni fantastik canavarlar olarak çekiliyor. star warsın son üçlemesi yeni 2019da bitti. üstüne dizi oalrak bi ton mandalorian vs. çıktı. yüzüklerin efndisi dizisi geliyor. farklı bir evren olarak song of ice and fire var. var yani.

"star wars, lotr, harry potter gibi..." burada tam ne kastediyorsun? istediğin franchise film mi yani?

star wars'ın son üçlemesi, hobbit üçlemesi, fantastic beast falan hepsi devam etti ve izleyicide hayal kırıklığı yarattı. tadında bırakan franchise çok zor artık. terminator batırdı. ghostbusters sıçtı. oceans serisi rezil oldu. fast & furious çizgi filme döndü. rocky her yeni filmde bir önceki senaryoya ihanet ederek de olsa izlenecek kalitede devam edebildi. bi de pirates of the carribbean ama ona da jhonny depp'siz yeni film çekip mahvedecekler şimdi. 007 aynı şekilde. aklımda başka gelmiyor.

I am very interested in this forum. give me lots of useful information. help me a lot.
directionsmaps.online

Çıkarmayın tabii ki. 6-7 kişi "hep bir aradayız nasıl olsa" diye maskesiz çalışıyor olabilirler ama siz onların sürekli görüştükleri çemberin dışından katılıyorsunuz ortama. Sizin için de, karşınızdakiler için de risk.

sormak en mantıklısı. herkesin hassasiyeti farklı, kişilere göre değişebilir.

Maskeli gidip, 'Arzu ederseniz çıkarabilirim' demek en uygunu.

su sartlarda karsi taraf cikarin dese de cikarmam. belki anlik olarak cikarabilirim ama gorusmemi maske ile yaparim. hele ki kapali ortamda... atiyorum guvenlik nedeniyle yuzunuzu gormek istiyoruz diye bir yaklasim varsa anlik cikarip yeniden takarim.

Yahu ne güldüm. Seni o mülakatta güzel yüzün hatrına mı alacaklar, yüzümü görmek isteyebilirler ne demek? Eğer çıkar maskeyi diyecek bir mülakat jurisi önündeysen, vah ki ne vah. Seni görebilmek uğruna covid olmayı göze almış bir juri, düşünsene! Biz sınav mülakatlarını online yapıyoruz. Hehrangi bir şekilde birisiyle görüşmem gerekti, maskesini çıkarsa kibarca uyarırım içimden, bu kadar tedbirsiz insanla çalışılmaz derim. Ayrıca neden takmak istemiyorsunuz, hayırdır? Yani tedbiri bozacak olağanüstü koşul nedir burada? Kendinizi nasıl gerekçelendiriyorsunuz?

maskeyi kendi aralarında, kendi öğrencilerinin yanında ve sürekli gördükleri insanların yanında çıkarıyorlar, yanlışlık olmasın. zaten biz bizeyiz ne olcaksa olur diye :) sen yabancı biri olarak aralarına dahil olcaksan çıkarma bence :)

ofise iş görüşmesine gelenler oluyor, maskelerini kesinlikle çıkarttırmıyoruz. hem onların sağlığı için, hem bizim sağlığımız için.

Babam 65 yaşında. Her gün çıkıp yürüyüş yapıyormuş. Annem engel olamıyormuş. Koronanın başından beri hiç ceza yemedi.

insanları eve takıp sadece iş için dışarı çıkarmanın boku çıktı. iş yerinden covid bulaştırılmıyor mu? evdekilere taşınmıyor mu? 1 sene oldu insanların psikolojisi bozuldu. mesela benim. gençliğimin ortasında eve tıkıldım kaldım

hayır, her gece 10 gibi yürüyüş yapıyorum. hiç bir sorun yok.

bizim burada herkes uyuyor yasaklara valla. ben birkac kere gece vakti ciktim ekmek almak icin. bir kere firindan donuste polisle karsilastim onlar da bir sey demedi zaten muhatap bile olmadilar benimle :D

Ben hep markete gidiyorum çaktırmayın. Birkaç kere polis durdurdu, elimde poşet vardı neyse ki. Uyardı sadece. Bazen maske olmuyor, cebimdeyse çıkarıyorum, değilse arabada diyorum araba da yakınlarda oluyor genelde. Bişey demiyorlar. Küçük şehirdeyim şuan ondan herhalde. Bu arada buralar ıssız genelde. Maskeyi o yüzden takmıyorum bazen.

Aksamları 10a kadar yürüyorum, polise denk gelmedim.

Bunlar da şurada dursun;

www.instagram.com
www.instagram.com

Bu arada arkadaşım 1000 lira ceza yemişti sahilde yürüyor diye.

Hanimin kiz kardesi yemis markete giderken yoku uzattigi icin

Valla ben güldüm ya, ağız tadıyla yemeklerini yiyemediler bi. Hatta devamında bi kedi var, iki lokma bişey yiyicem diye uçurumdan aşağı yuvarlandı. Allah kolaylık versin hayvan kardeşlerimize.

Ben de gülmedim çünkü yaptığı dürtusel bi davranış gibi geldi.

kuşlar zaten komik hayvanlar. evde iki tane kuş var. ne zaman yemek yesem etrafımı sarıyolar. aynı videodaki kartal gibi kalıyorum ortada.

güldüm, sjdjfkfkfkfk

Evet

İstediğin her şeyde harcayabilirsin normal.para gibi

yanlış hatırlamıyorsam yıllar önce levent'teki iett arazisi 1 milyar dolara yakın bi paraya satılmıştı araplara, hatta adamlar iflas etmişti sonra falan filan. yakın zamanda satılıp en yüksek satış fiyatına sahip olan yer orası olabilir gibi geldi.

beşiktaş taraflarıdır bence.

Çeşme veya Bodrum'da olabilir

Boun arazisi

besiktas turkiyenin en degerli ilcesi.

Bence şu an boğaziçi üni arazisi :)

Beşiktaş, Çeşme, Urla.

taksim AKM arazisi...

Her yıl Ulusal Ajans kabul alan projelerin listesini yayınlıyor ama dediğiniz gibi tüm projelere ulaşabileceğiniz bir havuz var mı bilmiyorum.

google'dan üniversite adıyla faaliyet raporu diye bakarsan yazıyordur muhtemelen, ama toplu liste zor

Fonların genelde kendi sayfalarında oluyor. Örneğin ERC'nin kendi sayfasında sadece Türkiye'yi filtreleyebilirsiniz. Bir de şöyle bir şey buldum ama bunlar hangi projeler bilmiyorum.

www.avrupa.info.tr

carrefour dan alıyordum ama şu sıralar biraz fazla yağlı olduğu için almıyorum.

Güvendiğimiz bir kasaptan, orta yağlı çektiriyorum. 70 liraya yakın kilosu.

süpermarketlerden (karfur, migros, çağdaş gibi) alıyorum, değişiyor hangisi olduğu. ama orta yağlı kuşbaşından çektiriyorum hep. fiyatı genelde 50 lira civarı oluyor. bazen de kasaptan bütün kuzu kol aldığımda yarısını kuşbaşı doğrattırdıktan sonra yarısını yağsız dana ile karıştırıp kıyma yaptırıyorum. ankara'da karfur'un orta yağlı eti üzmedi hiç kıyma konusunda.
kuşbaşını dediğim gibi kuzu kol aldığımda yaptırıyorum onun dışında almıyorum. onun yerine güzel antrikot falan görürsem o tarz şeyler tercih ediyorum.

migros kıyma 40-45 arası kilosu, kuşbaşı da 70 civarı.

55 tl falan kuşbaşı, az yağlı. süpermarket. yunus market, alnıaçıklar.

köfte yapacaksam bol yağlı tercih ediyorum ama. o da 50-55 tl civarı.

kırmızı eti uzun bir süredir migros'tan alıyorum.

en son beş altı sene önce falan kasaptan almışımdır. kıyma almıştım leş gibi kokuyordu, sözde dana kıyma ama beyaz renkte acayip bir şeydi. tadı da iğrençti. en son o oldu.

Migros +1

karfur

kasaptan sırf kuzu
kilosu 140

Gidebiliyorsanız kesinlikle metro nun kıyması ve hatta bütün etleri çoğu kasaba bin basar.

Kuzu tadı/kokusuna duyarlılığınız yoksa metro da günlük kuzu&dana karışık kıyma çekiliyor taze. Streçli paketlerde, kilosu 48 tl gibiydi en son. Hayatımda yediğim en lezzetli kıyma bu.
Sebze yemeklerine en basit karnabahara lahanaya falan bile ekleyince yemeği uçuruyor resmen.

Metroyaayda yılda bir bile gitseniz, üç beş kilo alıp evde 250 gramlık paketler yapıp dondurucuya koyarsınız, aylarca götürür sizi.

'Hack.Tool' olarak geçer KMS. Lisansı hacklediği için engelliyor. Tabii bu KMS'nin güvenli olduğu anlamına gelmez. İndirdiğin sitede exe içine zararlı yazılım gömülmüş olabilir. Riski bilerek kullanmanda fayda var.

ben kms'den çok çekmiştim. .edu.tr uzantılı mail adresimle ücretsiz kullanıyorum office'i. (seneler önce mezunuyum.) bi kurcala istersen nasıl yaptığımı hatırlamıyorum ama .edu.tr hesabımı kaydedince bele$ oldu bana yıllardır böyle kullanırım.

Yılların korsancısı (3-4 senedir hiç bir ürünü korsan kullanmıyorum) olarak Kms'yi tavsiye etmem. internette ucuza office key'i satanlar var 20-30 lira verip mis gibi kullanabilirsiniz. Şu anda gamesatis diye bir sitede toplanmışlar sanırım.

daha kolay bedavaya lisanslama yöntemleri var :) kms'ye hiç gerek yok. bence tehlikeli

Bir programı cracklediğinizde arka planda daha önce hiç görmediğiniz şeylerin çalıştığını görebilir; ya da daha önce gördüğünüz şeylerden 3-5 tane daha fazla çalıştığını görebilirsiniz. Korsan yazılım kullanmayınız (Toplumsal Mesaj).
Cracklediğiniz şeyler size yarar sağlarken arka plandan verilerinizi başkalarına gönderebilir.

Yerlesim olmayan daglik araziler veya karisik etnisitelerin yasadigi yerler demis.

koyu sarı kürtlerin ana bölgesi iken, açık sarı kürtlerin dağınık ve seyrek yerleştikleri bölgeler. aynısı arapların mavi tonları için de geçerli. koyular yerleşik, açıklar dağınık ve seyrek.

torku süzme peynir güzel. migrostan aldım.

bahcivan taze beyaz peynir. ama bu da cok yumusak gelebilir :) (turuncu kutulu)

bim'de itimat'in vakumlu kalip beyaz peyniri satiliyor. ef-sa-ne

www.itimatsut.com.tr (en alttaki tam yagli beyaz peynir) sert ve tadi kivami son zamanlarda yedigim en iyi peynirlerden biri

Teksüt

Yörükoğlu veya ekici alıyorum. Yumuşak.

Yumuşak değil ama Migros ta bulunan şirden mayalı doğruluk çok çok iyidir.

En kötü at, eşek, domuz eti olabilir. Domuz zor ihtimal ama at ve eşek olası çok ucuz ürünlerde.

Markalı, bilinen firmaların ve marketlerin paketlerinde sanmam ama olsun.

bim, a101 ve migrosun paketli kıyma ve kuşbaşı ürünleri devletin ithal etlerinden. bana hiç güvenli gelmiyor kesinlikle almıyorum. ama sanmıyorum içinde bağırsak falan olsun. genel olarak hayvanın kalitesi düşük ve kesimi konusunda güvenemiyorum. migrosun açık etleri belli bir standartta onları güvenerek alıyorum. genel olarak türkiyede et kalitesi son yıllarda çok düştü. ben memleketimden güvendiğim kasaptan almaya çalışıyorum genel olarak. mahalle kasaplarının da kalitesi de standart değil.

Collezione www.collezione.com İndirimde Boyner'e de bakılabilir.

americano da filtre kahve turu degil mi?
istersen cift shot isteyebilirsin.

orta boyu 2 shot sanirim, ekstra shot isteyebilirsin. muhtelemen buyuk boy ucreti odersin, o 3 shot oldugu icin.

Americano filtre kahve türü değil. Espresso+su oluyor americano.

Yani ekstra shotlı americano diyebilirsin istersen ama daha cool olacağım dersen doppio americano dersen iki shotlı americano yapmaları lazım :d

Americano tek çekim espresso ile yapılır, iki çekim istiyorsanız iki çekim espressolu americano istediğinizi belirtmelisiniz. Bunlar standart boy fincanlar için geçerli. Fiyatını listeden ileve espresso fiyatına bakıp veya sorup öğrenebilirsiniz. İyilik olarak değişen bir durum ve damak tadıyla da alakalı. Filtre kahve americano dan daha yumuşak içimli bir kahvedir. Fakat filtre kahve demleme usulüyle yapıldığı için bayat olma ihtimali vardır, americano ise sipariş üzerine hazırlanır. Kahveleri hazırlayan kişiye göre de değişir. Mesela filtre kahveyi demlerken kahveyi fazla koyarsa americano dan daha acı bir kahve de olabilir. Genel olarak americano daha koyudur. Ben americano tercih ederdim.

Aldığın yere göre fark ediyor. Starbucks orta boy için tek shot atıyor, ikincisini ekstra alıyorsun; Nero orta boy için 2 shot atıyor. Normal kafeler muhtemelen tek shot koyuyordur. Americano nundu’nun dediği gibi espresso bazlı bir içecek, kafeini suya filtre kahvede olduğu gibi daha yoğun geçmediği ve sonradan su eklendiği için içimi daha yumuşak daha güzel gelmiş olabilir.

Sakatat karıştırmışlardır, ondan ağır kokuyordur. Ucuz olmasının sırrı.

Bi sey karistirmalarina gerek yok yuzde yuz sadece et ve yag karisimidir ama hayvan o kadar kotu beslenmistir ki oyle kokar olabilir. Ben de bulamadigimdan bi defa a101den emin marka mi ne kiyka almistim uffff yok boyle bi sey kuru ekmek yer onu yemezsin bi hafta ac kalsan

A101-bim-şok dan çok alışveriş yaparız. Ama hiç et almadık. Balık bile aldık et almadık. Anneme dedim neden et denemiyoruz çok ucuz baksana diye, sakatat vs karıştırıyorlar yenmez o et dedi. Kurban kesecektik biz, ama hem anam babam coronadan korktukları için hemde ortak bulamadıkları için kesemedik. Evimizin dibinde A101 var bunlar kurban kesip veriyorlar işte, onu dedim bizimkilere. Annem yine dedi ki hemen o kendi marketlerinde sattıkları iğrenç erleri karıştırırlar nereden bileceğiz.

Bu da böyle bir adımdır.
Bu arada Torku’dan alıyoruz biz eti, iyi oluyor bayağı.

Kendiniz nasıl çekildiğini görmediğiniz kıymayı almak büyük cesaret. Hele ucuzsa. İçinde kim bilir yüzde kaç et vardır.

Windows için ; alt shift e basınca değişiyor. Ayarlar-cihazlar-klavye(typing)-gelişmiş ayarlar-çıkan pencerede language bar options (dil çubuğu ayarı?)-gelişmiş kısayol ayarları(?) oradan kapatılıyor ya da değiştirilebiliyor.

Telefonun ayarlarından bildirimler altından app'i seçip bildirimleri kapatırsan gitmesi lazım. Gitmiyorsa neden gitmiyor olabilir bir fikrim yok.

Hocam yıl olmuş 2020 hala eksicep kullanmıyor musunuz :)

çöp başlık olduğu için. bazı başlıklar engellenebiliyor sol frame'de çıkmaması için.

@false başlık engellenemez de hangi kelime engelleniyordur diye soruyorum işte.

bazı başlıklar sansür yiyor, engellemek dediğim o. yanlış belirtmişim. kelime değildir, moderator sansür uygulamıştır belki.

bu arada bazı başlıklar gerçekten de engelleniyor entry giremiyorsun.

onu biliyorum da yeni başlık açmaya çalışırken oluyor bu. iri ve meme yan yana gelince sansürleniyor olabilir mesela onu soruyorum.

evet iri meme koca meme gibi kelimeler barındığında sansür yiyecektir. mesela dini değerler ile ilgili de sansür konusu mevcut. bir algoritması var ama kimse tam bilmiyor. mesela rahim ağzının, "ağzı" sansüre uğruyormuş.

Emlak sözleşmesi. Dayının tanıdığına da kiralasan komisyonunu alır.

sözleşme yapıyorlar. aslında hiç uğraşmamak lazım. sahibinden veremiyorsanız bir tanıdığınıza o da olmadı bir öğrenciye cüzi bir miktar teklifle rica edin, emlakçıdan kat kat iyi yapar işini.

Eger emlakci evi gezdirmisse ve senin araciligin disinda kimseye vermeyecegim diye yazili veya sozlu anlasmissaniz emlakcilar cok kolay cirkenlesebilirler. Haksiz da sayilmazlar. Eger kiraci emlakciyla hic kontak kurmamis ve aranizda sozlesme yoksa emlakci burada 3. kisi olur. Bu durumda 3.kisiye ne duser malum.

çıkarın. gereksiz meslek emlakçılık. apt. görevlisine 200-TL verin.

Sözleşme imzalandıysa yaptırımları var, emlakcı uğraşırsa tüm kaybını tahsil eder mahkeme yoluyla.

Ayrıca etik de değil, mesleği yapan tipleri genel olarak sevmesek de bu bir aracılık işi ve insanlar bunun için zaman ve emek harcıyor.

Size bir daire gösterdi, gezdirdiyse komisyon almak onun en doğal hakkı.

Onlarca daire sattım, bi o kadar da kiraladım. Her defasında sahibinden.com'a kendim ilan verdim, arayan her emlakcıya da "müşteri bulursanız getirebilirsiniz, ama tek bir emlakcıya bağlı çalışmıyorum" dedim.

Bir kaç kez emlakcı aracılığıyla gelen müşteriler oldu, sonra da komisyon için biraz kıvrandılar, yol yapmaya çalıştılar.

Hepsine aynı şeyi söyledim "aynı sitede bu ev için benim verdiğim ilan da var, siz bana değil de emlakcıya ulaşıp onunla gelip evi gördünüz, adam size emek verdi. Doğrudan benim ilana ulaşsanız komisyon derdiniz olmayacaktı, maalesef bu durumda ben emlakcıyı aradan çıkarıp kazancıma şüphe düşüremem"

niye uydurma olsunki, hic olmayacak biseymu iddia ediliyor? bursadaki badeci veya palu ailesindeki vatandas cok daha inanilmazlaini yapmisti

Valilik aciklama yapmis tamam o zaman uydurma:) Fetullah devleti ele gecirmis buna kargalar bile guler diyenler 15 temmuzda sokaga cikin diye yaalvariyordu:)

badeci şeyh'in sır odası kitabını okursan bu tür haberlerin çokça doğru olduğunu görürsün

(bkz: all gas no brakes)

akp ve cevresindeki 3-5 ailenin turkiye'nin butun hazinesini zimmetlerine gecirmesi sonucu ortaya cikan radikal ve kitlesel fakirlesme.

tamamen doviz ve yonetim basarisizligi. cok eskiden de boyleydi adidas nike giyen ooo marka takiliyoruz diye salata yapilirdi. bu bahsettigim yillar lcw'nin falan cok pahali oldugu yillar iste.
simdi gene ayni oldu her anlamda ayni.
eger dolar vs 2002 2010 arasindaki gibi bir deger yakalamasiyla hala dunyadaki bircok nimetten uzak olacaktir.
yazik genclerin gelecegi caliniyor.

Biz fakirlestik, döviz arttı.
Muhtemelen lojistik ücretleri arttı.(zorunlu ucretli yollar vb)
Extra vergiler geldi (goretex, su geçirmez ayakkabı vb vergisi)

sıfırhata'ya telefon açıp sorun. yaparız diyorlarsa gönül rahatlığıyla gönderebilirsiniz.

istanbulda teknik point diye bi yer var. ben oraya gittim servise adam baya ilgili ve düzgündü.

kavacıkta bir adam var hocam
uygun yapiyor

Bu kadar dert etme ya :/ gerçi gym modası diye bir şey olabilir

şort gibisi var mı ya? kotondan aldım dandik penye şort dört beş tane. çevirip çevirip giyiyorum her gün.

@free dert ettiğim algısına nasıl kapıldığını anlamadım.

@alperz kışın da mı şort giyiyorsun?

www.gymgiyim.com şuradan giyiniyorum. Ürünler çok kaliteli, fiyatlar uygun.

şort gibisi var mı ya +1
kış da olsa o kadar hareket sonrası terliyorsun daral geliyor, eğiliyor kalkıyorsun şort mis gibi rahat. salonun tüm bunlara rağmen seni üşütecek kadar soğuk olacağını sanmıyorum zira.

kisin bile sortla salona yuruyorum. en iyi salon evine en yakin salondur. benimki 500 metre.

35'ti 50 oldu. O kadar muhtaç değilsen traş konusunda pazarlık yapma. Adam sen gel diye yollarını gözlemiyordur zaten.

30 oldu. Dün tıraş oldum. Önceden 20 di.

50 veriyordum, hala 50 veriyorum.

30'du 40 oldu.

85->100

kapisinda bir yerlerde yaziyor cogunun. benimki 20-30 arasi kafasina gore aliyordu (kalantor abilerden 50 aldigina da sahit oldum) 1 seneye yakin suredir gitmedim.

Bugun 20 tl'ye oldum

0 berbere gitmeyi bıraktım makine ile en kısa ayarda kendim kesiyorum.

400 tl'ye makine aldım kendim kesiyorum. 8-10 kesmede fiyatı amorti edecek sanırım. 3 kere kestim bu arada.

Bugün 40 tlye oldum sadece sac. Bi ay kadar önce saç sakal 40ti

benim 50 idi. 60 oldu.
başka berbere gidemiyorum. bir kere gittim memnun kalmadım.
benim berber beni pohpohluyor, ilgiyi eksik etmiyor. ne isterse veriyorum keretaya

40

Bahşişle birlikte 50. Ama %100 hijyenik ve güvenli kafamda en ufak soru işareti kalmıyor. Zaten ailenin bütün erkekleri aynı gün gidiyoruz, 1 günlüğüne berberi kapatıyoruz :)

30 oldu.

25di kaç senedir 30 oldu.

acıbademdeki berber paşam 30a keserken 60 yapmış:)hassktre deyip maltepeye geçtim 40a kesiyor

30 senedir aynı berbere giriyorum sene başında 40 lira yapmıştı öyle devam ediyor.

Askerlikteki alçak sürünmeden bahsediyorsun sanırım. Parkta falan muadili yok, Yeşillikte falan bu şekilde sürünürsen pek hoş karşılanmaz, evde de salon gibi görece boş alanı fazla olan bir yerde sırt çantasına da ağırlık koyarak yapabilirsin ileri geri, kimse de görmez rahat edersin. Bu yönde bir alete de rastlamadım.

Not: evde veya dışarıda ne yaparsan yap komando eğitimindeki gerçek mühimmat altında sızma parkurundan geçisteki sürünmenin tadını keyfini vermez.

Not2: askerlikteki tufeksiz hareketler benzeri bir programı evde yapayım, biraz o havaya gireyim dersen Tony Horton hocanın military boot camp tadindaki "22 minute hard corps" programını yapabilirsin ama onda bile bildiğim kadarıyla sürünme benzeri bir hareket yoktu.

oksijenli su ile saçlarımızı sarartıyorduk küçüklüğümüzde :)

Tentürdiyot başka bir yerde kullanılmaz ama oksijenli su leke çıkarma, tuvalet banyo mutfak gibi yerlerde dezenfeksiyon için kullanılabilir.

son kullanma tarihi geçince bozulacak ürünler değil onlar. oksijenli su köpürüyorsa hala kullanılabilir. tentürdiyot dediğin de iyot ve sodyum iyodürün etil akol ile karışmış hali. yani en kötü senaryoda alkolü uçar koyulaşır ama niteliğini gene kaybetmez.

ve yağ, çok az da sinir. Sinirsiz ve yağsız löp et evet kas (mangalcı bilgilerimle)

Büyük oranda su. Yani 100 gram etin %75'i su, %5'i yağ (bölgeye göre değişebilir) kalanı proteinler (et dediğimiz kısım bu), mikro düzeyde de vitamin-minarel.

:( güzel değil. Lacivert ceket, pant. ve açık mavi gömlek tercih edebilirsiniz.

güzel değil.

Kötü baya

bence baya güzel. bir mendille fark yaratılabilecek, hafif sporumsu bir ceket.

anca evde giyersin hocam.

Böyle bir ceket üretildi diye almak zorunda değilsin. Ve inşallah beğenmemişsindir........

Ceketlerde tek renk tercih etmek daha mantıklı hocam. Slim fit olursa daha iyi olabilir. Ekoseden kaçın, tercih etmeyin. Bir de bir mağazadan gidip deneyerek almak ceketler ve takımlar için daha iyi olacaktır.

Ceket fena değil ama fotodaki kombin yanlış. En azından kravat tenk renk olmalıydı.
O ceketle gidecek aynı renkte bir pantalon olur. Gömlek de koyu renkli ve sade

Vücut ağırlığıyla çalışmaya muhtemelen hareket edebildiğin yaşlara kadar devam edebilirsin.
Ağırlık çalışmaları senin vücut tipine, bağ dokunun sağlamlığına, geçilebileceğin sakatlıklara vs. göre yine ileriki yaşlara kadar devam edebilir. Daha küçük ağırlıklar, daha fazla volume ile antrenman yapılır. Ben babamı 73 yaşında çalıştırdım. Bir çok hareketi kusursuz yapıyor.

70 yaşında ağırlık kaldırmana engel bir şey yok yine ağırlık kaldırırsın ama hormon üretimin düştüğü için sinir sistemin daha zor recovery olacağı için gençlikte 200 kilo deadlift yapıyorsan yaşlanınca 50 kiloyla yaparsın; kas gelişimin olmaz ama mevcut kaslarını korursun.

60 yaşında, haftada 3 gün 10 km yürüyüş yapan veya muadili bisiklet binen, arabasının arkasında bisiklet taşıyıcısı ve yol bisikleti olan, haftada 3 gün VG çalışan, her gün kalori sayan, şeker ve paketli gıda tüketmeyen, 8 dakika plunk yapan, bagajında sürekli çadır ve kamp ekipmanı hazır olan bir abimize yazdıklarını okudum. 'Günümüz yaşlıları' derken kimi kastettiğini soruyor. Merak ettiği bir şey varsa sorsun, anlatayım dedi.

ihtiyacın olduğu durumda, doktor kontrolünde testestoron takviyesi yaptırabiirsin. yanlış anlaşılma olmasın anab. steroid değil.

bak arnold'un geçen yılki videosu

www.youtube.com

yakıştırabilirsen blazer ceket gayet giyilir

hespokestyle.com

Hırka giyilebilir

*olduğunu bildiğim

dogru tabii.
can you remember da dogru.
I am thinking de dogru.
I am assuming de dogru.
hepsi dogru. hatta inanmayacaksiniz i am wanting bile dogru. goruyorum forumlarda adam I am wanting yazmis. native speaker bu adam.

Can demese bile dogrudur

Ikisi ayni, bir sikinti yok. Bir dili konusabilmek abilitydir zaten. Niye yadirgadiniz anlamadim.
@baldur stative verbe ing eklemek ise yerine gore kibar, yerine gore guclu sekilde duyguyu vurgulama, yerine gore de show annoyance durumlari veriyor

@neverletyougodown

yoo cogu zaman su anda yaptigi bir seyi ifade ediyor. sana bir sey sormuslardir sen de dur dusunuyorum demek istersen i am thinking diyebilirsin, yanlis da olmaz.

do not overcomplicate it mate:)

Doğru ama Türkçeden çeviri kokuyor. Yani gramer olarak yanlış değil; fakat bir native, bunu söyleyen birinin native olmadığını anında anlayabilir, öyle konuşulmuyor çünkü. Kulağa olağandan farklı geliyor.

Native mi degil mi anlayamaz, ABD'de insanlarla yazarak cok konustum ve yazidan anlamak cok cok cok zor. Milyonlarca Amerikali da can seklinde sorar.

En guzel cevabi da ala09 vermis, can'i cikarsa bile dogru. Ne yazik ki ulkemizde Ingilizce konusulamamasinin nedenlerinden biri bu, konusmak isteyen kisiler surekli yargilaniyorlar. Bir elinde kirbacla her hatanizda sizi kirbaclayan bir TDK uyesi var diye dusunun, Turkceyi de o korkuyla unutmaz misiniz? Ingilizce konusuna gelince de herkes birden Grammar Nazi'ye donusuyor Amerikalilarin tabiriyle. Bu korkuyla konusmak isteyenler cekiniyor.

@baldur2 think falan bariz, -ing alinca falan anliyorssun. Ama bazi stative verblere -ing gelince ne lan bu diyorsun, ama hepsinin mantikli aciklamasi olabiliyor. Atiyorum sen hararetli bir sekilde arkadasinla tartisiyorsun. Ordan bir yabanci -Sorry to interrupt. I was wanting to go to nearest pharmacy. Can you help me der. Sen icinden dersin bu manyak niye wanting kullaniyor daha gramer bilmiyo falan. Ama orda wanta yani stative verbe =ing getirerek adam extradan kibarlik katiyor cumlesine. Ya da you're constantly wanting a cigarette. You know i quitted earlier idiot falan dedim mi burada showing annoyance anlami var. Ya da mcdonaldsin slogani I'm loving it. I love demiyor loving o kadar seviyorum ki oyle boyle degil diye asiri vurgu anlami katiyor.
Fazla bilgi goz cikarmaz:)

can'e do'ya shall'a shant'a takılmaktan dili konuşamıyorsunuz be.