[]
Çizgi film, süper kahraman karakterli
Tişört, sweatshirt falan giyiyor musunuz? Ya da aksesuar kullanıyor musunuz?
Evet, 25 yaşındayım ve şu an bunu merak ettim çünkü hala nerde üstünde Şirinler, Mickey falan olan bir şey görsem almak istiyorum. Çoğunu evde giyiyorum tabii ama yine de benim olsunlar istiyorum.
Ben mi çok çocuğum yoksa bunları alan başka yetişkinler de var mı? Siz kullanır mısınız mesela?
Yaşınızı da yazsanıza.
Evet, 25 yaşındayım ve şu an bunu merak ettim çünkü hala nerde üstünde Şirinler, Mickey falan olan bir şey görsem almak istiyorum. Çoğunu evde giyiyorum tabii ama yine de benim olsunlar istiyorum.
Ben mi çok çocuğum yoksa bunları alan başka yetişkinler de var mı? Siz kullanır mısınız mesela?
Yaşınızı da yazsanıza.
Geçen sene kendim tasarladığım Star Wars X-Wing temalı tişörtüm var. (27 E)
- chicha (09.05.18 10:49:57)
25 yaşındayım. Çok var. Ve sürekli giyiyorum şu an fotoğraf ile kanıtlayacaktım üşendim. Fabrikada bile giyiyorum. Yadırgandığım olmuyor mu oluyor ama sorun yok
- kablelvuku (09.05.18 10:55:39)
Hiç kullanmam (kullanmadım da. Kıyafetlerimi kendim seçtiğim zamandan itibaren). Çizgifilm karakterli vs hiçbir şeyim yok.
Sadece siyah bir tshirt'üm var, Snape siluetinin üstünde "Always" ve Alan Rickman'ın doğum-ölüm tarihleri yazıyor.
Bir başka tshirtte "- After all this time? -Always" yazıyor. (Bilmeyenler için, Harry Potter göndermeleri bunlar)
Bir de yakın zamanda bir öğrencim üstünde Central Perk logosu olan bir tshirt hediye etti.
Bunlar dışında üstünde marka logosu olan şeyler bile giymiyorum. Düz siyah veya gri giyiyorum. 34 yaşındayım.
Sadece siyah bir tshirt'üm var, Snape siluetinin üstünde "Always" ve Alan Rickman'ın doğum-ölüm tarihleri yazıyor.
Bir başka tshirtte "- After all this time? -Always" yazıyor. (Bilmeyenler için, Harry Potter göndermeleri bunlar)
Bir de yakın zamanda bir öğrencim üstünde Central Perk logosu olan bir tshirt hediye etti.
Bunlar dışında üstünde marka logosu olan şeyler bile giymiyorum. Düz siyah veya gri giyiyorum. 34 yaşındayım.
- sopiro (09.05.18 11:02:26 ~ 11:03:26)
çok giyerim, binbir çeşit, farklı fandomlardan tişörtüm var. çoğu değerli, kaliteli olduğu için evde giymem bile hatta. sokakta giyerim, serbest giyim günlerinde iş yerinde de giyerim. zaten fandomcu olduğumu anladılar artık, yadırgamıyorlar heh heh.
yalnız öyle her şeyi giymem, üzerinde kabak gibi sembol-logo ya da karakter olanları. bi tasarım çizgisi, bi farklılığı, bi estetiği olması lazım.
yalnız öyle her şeyi giymem, üzerinde kabak gibi sembol-logo ya da karakter olanları. bi tasarım çizgisi, bi farklılığı, bi estetiği olması lazım.
- Bruce (09.05.18 11:04:35)
Yaş 29
hemen hemen bütün süper kahramanlara ait tişörtlerim var ve bazı toplantılarımda da giydiğim oluyor.
hemen hemen bütün süper kahramanlara ait tişörtlerim var ve bazı toplantılarımda da giydiğim oluyor.
- fernandoenes (09.05.18 11:07:02 ~ 11:07:25)
şirinlerli ve garfieldli pijamam var.
central perk tişörtüm var dışarda giymelik.
marvel tişörtüm vardı, bi arkadaşımda kaldı maalesef.
çizgi filmli giymezdim de süper kahramanlı giyerdim.
central perk tişörtüm var dışarda giymelik.
marvel tişörtüm vardı, bi arkadaşımda kaldı maalesef.
çizgi filmli giymezdim de süper kahramanlı giyerdim.
- elorelia (09.05.18 11:11:59 ~ 11:12:37)
Düşündüm de zannedersem hiç yok. Ne çizgi film ne de süper kahraman karakterli.
Aksesuar vs de yok.
Ama şu günlerde kendim için Holden Caulfield baskılı tişört ya da çanta boyayacağım.
24k
Aksesuar vs de yok.
Ama şu günlerde kendim için Holden Caulfield baskılı tişört ya da çanta boyayacağım.
24k
- Amaranta ursula (09.05.18 11:58:49)
hatırladığım 3 charlie brown'lu, 1 moe'lu, 1 homer'lı, 2 temel reisli, 1 de dalton'lu tişörtüm var. dalton'la homer'lıyı ben almadım ama hepsini kullanıyorum. yaş 32.
- misterturist (09.05.18 12:01:09 ~ 12:03:37)
[]
The Body Shop
Bu markanın ürünlerinden kullanan var mı aramızda? Kullanıyorsanız hangi ürünlerinden memnunsunuz, hangilerinden memnun değilsiniz?
Hayvanlar üzerinde asla test yapmadıklarını iddia ettikleri için artık bütün kozmetik alışverişimi burdan yapmayı düşündüm. Hazır internet sitelerinde indirim de varken alacaklarımı alayım dedim ama daha önce hiçbir ürünlerini kullanmadığım için sizlere de sorayım dedim. Alacağım şeyler yüz yıkama jeli, yüz ve vücut peelingi ve şampuan dışında varsa güzel birkaç saç bakım ürünü. Şimdilik özellikle baktığım başka bir şey yok ama tavsiyeniz olursa değerlendirebilirim alışveriş yaparken.
Hayvanlar üzerinde asla test yapmadıklarını iddia ettikleri için artık bütün kozmetik alışverişimi burdan yapmayı düşündüm. Hazır internet sitelerinde indirim de varken alacaklarımı alayım dedim ama daha önce hiçbir ürünlerini kullanmadığım için sizlere de sorayım dedim. Alacağım şeyler yüz yıkama jeli, yüz ve vücut peelingi ve şampuan dışında varsa güzel birkaç saç bakım ürünü. Şimdilik özellikle baktığım başka bir şey yok ama tavsiyeniz olursa değerlendirebilirim alışveriş yaparken.
Ben bir ara Tea Tree serisini kullandım ve memnun olduğumu sandım ama Kiehls ile tanışınca aslında zamanında hiçbir fayda görmediğimi fark ettim.
- sopiro (06.05.18 16:56:22)
Dus jeli(birkac farkli urunu), rimel, pudra kullandim. Moringali dus jeli disinda hicbirinden memnun kalmadim. F/p iyi degil. Bir de universitedeyken(6-7 yil kadar once oluyor bu) aldigim indirimli dus jelleri alerji yapiyordu. Sonra indirimdeyken almamaya karar verdim ve alerji sorunum cozuldu. Belki magazaya ozgu bir durumdur; ama sanirim bayat urunleri "indirim" diye kakaliyorlardi. Neden magazaya ozgu? Cunku internet sitesinden yaptigim indirimli alisverislerde boyle sorunlar yasamadim.
- siyah noktali film (06.05.18 17:04:41)
the body shop, hayvanlar üzerinde deney yapma konusunda tanrı olan loreal grubuna ait bir marka. öncelikle bunu belirteyim.
sülfatsız şampuanını kullanmıştım ama performans anlamında diğer şampuanlardan bir farkını göremedim. body butterları fena değil ama artık çok pahalılaştı. o paraya değecek bir ürün değil.
sülfatsız şampuanını kullanmıştım ama performans anlamında diğer şampuanlardan bir farkını göremedim. body butterları fena değil ama artık çok pahalılaştı. o paraya değecek bir ürün değil.
- straight from the heart (06.05.18 17:44:50)
@straight from the heart; Loreal'den ayrıldılar ve hayvanlar üzerinde asla deney yapmıyorlar diye biliyorum ben. Bir ara imza falan topluyorlardı hayvan deneylerinin yasaklanması için ve internet sitelerinde de yazıyor sürekli test yapmadıkları. Doğru değil mi şimdi bunlar?
Benim bu markaya yönelmemde asıl sebep hayvan deneyi yapmamalarıydı zaten. Eğer doğru değilse başka alternatifler arayacağım. Hatta direkt öneriniz varsa çok güzel olur.
Benim bu markaya yönelmemde asıl sebep hayvan deneyi yapmamalarıydı zaten. Eğer doğru değilse başka alternatifler arayacağım. Hatta direkt öneriniz varsa çok güzel olur.
- ms brownstone (06.05.18 17:52:03)
@ms brownstone yanlış bilgilendirmişim özür dilerim. eylül ayında satılmış natura cosmeticas adlı bir firmaya. o firmanın ise cruelty free olduğunu söylemişler.
loreal bünyesindeyken bile hayvan deneylerine karşı kampanya yapıyorlardı. biraz salağa yatıyorlardı yani.
maalesef herhangi bir önerim yok ama rossmann'lardaki ürünlerin büyük kısmı sanırım cruelty free. ayrıca temiz içerikliler. araştırabilirsiniz.
loreal bünyesindeyken bile hayvan deneylerine karşı kampanya yapıyorlardı. biraz salağa yatıyorlardı yani.
maalesef herhangi bir önerim yok ama rossmann'lardaki ürünlerin büyük kısmı sanırım cruelty free. ayrıca temiz içerikliler. araştırabilirsiniz.
- straight from the heart (06.05.18 18:20:13)
[]
Yakın zamanda İspanya'dan Schengen alan var mı?
Kaç günde çıktı vizeniz? Ne kadarlık verdiler?
Benim 2 haftayı geçti ve hala ses yok. Çok değil mi ya bu süre?
Benim 2 haftayı geçti ve hala ses yok. Çok değil mi ya bu süre?
Arkadaşım da iki hafta bekledi mail attı sonra kargoya vermişler.
- geçerkenugradım (06.05.18 12:59:26)
[]
Bir milyonuncu hediye sorusu
Hafta sonu başka bir şehirde ailesiyle yaşayan bir arkadaşımın evine gidiyorum. Geçen sene de yeni evlerine taşınmalarından birkaç hafta sonra gitmiştim ilk kez ama çok kötü bir zamana denk geldiği ve çok ani olduğu için elim boş gitmiştim. Şimdi giderken bir hediye almak istiyorum ama ne alacağımı bilemedim.
2 gün önce bu arkadaşın doğum günüydü bu arada ama birbirimize doğum günlerimizde hediye almayı bırakalı bayağı oluyor.
Şimdi eve bir şey mi alsam yoksa direkt arkadaşıma mı alsam acaba? Arkadaşıma bir şey bulurum da eve ne alınır ki? Aklınıza gelen güzel bir şeyler var mıdır aile evine götürmek için?
2 gün önce bu arkadaşın doğum günüydü bu arada ama birbirimize doğum günlerimizde hediye almayı bırakalı bayağı oluyor.
Şimdi eve bir şey mi alsam yoksa direkt arkadaşıma mı alsam acaba? Arkadaşıma bir şey bulurum da eve ne alınır ki? Aklınıza gelen güzel bir şeyler var mıdır aile evine götürmek için?
Ailenin tarzı klasik mi modern mi? Bunu düşünerek evlerine uygun olabilecek objeler seçebilir (paşabahçe buna çok uygun,çerçeveler vs) , riske girmemek içinse sade tonlarda nevresim veya pike takımı falan alabilirsin..
- chatrefhill (25.04.18 20:02:52)
zeytinyağı.
- susadım çeşmeye varmaz olaydım (25.04.18 20:06:32)
Türk kahvesi makinesi.
- pike (25.04.18 22:46:20)
[]
Schengen Vizesi hakkında birkaç sorum var - Biraz acil
İlk Schengen başvurumu İspanya'ya yapıyorum ve kamuda çalışıyorum. Şİmdi bu 2 bilgiye dayanarak madde madde birkaç şey sormak istiyorum.
1- Schengen Başvuru Formu'na yapıştırılaracak fotoğraf biometrik mi olmalı? Zaten istenen evraklarda 2 biometrik fotoğraf var. Bu 3. fotoğraf da biometrik mi olacak?
2- Otel ve uçak rezervasyonları için ''mail çıktısı ya da ekran görüntüsü kabul edilmemektedir'' diye bir açıklama var. Ben Pegasus'tan gelen maildeki ''bileti yazdır'' ve Booking'den gelen maildeki ''onayı yazdır'' butonlarına tıklayıp çıktı aldım. Başka nasıl alacağımı da anlayamadım açıkçası zaten. Sıkıntı olur mu şimdi bunlarda?
3- Otel rezervasyonu için yolcuların tümünün isminin yer aldığı rezervasyon gerekiyormuş ama yukarda yazdığım şekilde aldığım çıktıda 2 kişi yazıyor sadece, isimlerimiz yazmıyor. Bu problem olur mu? Çünkü diğer türlü yazdıracak bir yer bulamadım resmen.
4- Buna özellikle kamuda çalışıp da yakın zamanda yurt dışına çıkanlar doğru cevabı yazarsa havalara uçarım herhalde. Şimdi istenen evraklar arasında ''işveren mektubu'' diye bir şey var. Açıklaması aşağıdaki gibi:
''Başvuru sahibinin iş vereni tarafından, iş yerinin antetli kağıdına yazılmış, ıslak imzalı ve kaşeli, kişinin seyahat edeceği tarihleri içeren dilekçe. Uçak otel rezervasyonları ile bu dilekçedeki tarihlerin birbirini tutuyor olması gerekmektedir. Mektubun bilgisayarda düzenlenmiş olması gerekir, el yazısı ile müdahale edilemez.''
Ben bunu bizim insan kaynakları'na sorduğumda ''bizde yurt dışına çıkanlar izin belgesi ve başhekim imzalı burada çalıştıklarına dair belge verdiler sadece'' dediler. Benim elimde de el yazısıyla doldurulmuş bir ''izin talep formu'' var ve bir de yarın alacağım, başhekimin imzaladığı ve orada çalıştığımı gösteren bir dilekçe olacak. Ben bunlara güvenerek hata mı ettim acaba? ''El yazısı ile müdahale edilemez'' diyor çünkü açıklamada.
Çok uzun yazdığımın farkındayım ama vize işlerinde çok tecrübesiz olduğum ve perşembe randevum olduğu için çok fena tutuşmuş durumdayım. Eğer yanlış yaptığım bir şeyler varsa yarın düzeltebilmeyi umuyorum. Özellikle kamuda çalışanların 4. maddeyle ilgili tecrübelerini çok merak ediyorum.
1 sene yıllık izin kullanamadıktan sonra ilk iznim olacak. Bildiğiniz 2 satır da olsa ne varsa yazsanız da beni İspanya'ya yollayabilsek ya. :(
1- Schengen Başvuru Formu'na yapıştırılaracak fotoğraf biometrik mi olmalı? Zaten istenen evraklarda 2 biometrik fotoğraf var. Bu 3. fotoğraf da biometrik mi olacak?
2- Otel ve uçak rezervasyonları için ''mail çıktısı ya da ekran görüntüsü kabul edilmemektedir'' diye bir açıklama var. Ben Pegasus'tan gelen maildeki ''bileti yazdır'' ve Booking'den gelen maildeki ''onayı yazdır'' butonlarına tıklayıp çıktı aldım. Başka nasıl alacağımı da anlayamadım açıkçası zaten. Sıkıntı olur mu şimdi bunlarda?
3- Otel rezervasyonu için yolcuların tümünün isminin yer aldığı rezervasyon gerekiyormuş ama yukarda yazdığım şekilde aldığım çıktıda 2 kişi yazıyor sadece, isimlerimiz yazmıyor. Bu problem olur mu? Çünkü diğer türlü yazdıracak bir yer bulamadım resmen.
4- Buna özellikle kamuda çalışıp da yakın zamanda yurt dışına çıkanlar doğru cevabı yazarsa havalara uçarım herhalde. Şimdi istenen evraklar arasında ''işveren mektubu'' diye bir şey var. Açıklaması aşağıdaki gibi:
''Başvuru sahibinin iş vereni tarafından, iş yerinin antetli kağıdına yazılmış, ıslak imzalı ve kaşeli, kişinin seyahat edeceği tarihleri içeren dilekçe. Uçak otel rezervasyonları ile bu dilekçedeki tarihlerin birbirini tutuyor olması gerekmektedir. Mektubun bilgisayarda düzenlenmiş olması gerekir, el yazısı ile müdahale edilemez.''
Ben bunu bizim insan kaynakları'na sorduğumda ''bizde yurt dışına çıkanlar izin belgesi ve başhekim imzalı burada çalıştıklarına dair belge verdiler sadece'' dediler. Benim elimde de el yazısıyla doldurulmuş bir ''izin talep formu'' var ve bir de yarın alacağım, başhekimin imzaladığı ve orada çalıştığımı gösteren bir dilekçe olacak. Ben bunlara güvenerek hata mı ettim acaba? ''El yazısı ile müdahale edilemez'' diyor çünkü açıklamada.
Çok uzun yazdığımın farkındayım ama vize işlerinde çok tecrübesiz olduğum ve perşembe randevum olduğu için çok fena tutuşmuş durumdayım. Eğer yanlış yaptığım bir şeyler varsa yarın düzeltebilmeyi umuyorum. Özellikle kamuda çalışanların 4. maddeyle ilgili tecrübelerini çok merak ediyorum.
1 sene yıllık izin kullanamadıktan sonra ilk iznim olacak. Bildiğiniz 2 satır da olsa ne varsa yazsanız da beni İspanya'ya yollayabilsek ya. :(
1- sen foto yapistirmiyorsun, onlar atacliyorlar. 2 tane goturmelisin.
2- ayni sekilde basvuruldu bizde sakinca olmadi. sadece rezervelerde tarih ve isminin gozuktugune emin ol.
3- eger rezerve onayinda diger konugun ismi yazmiyorsa bence soyle yap, iki ayri rezerve olustur herkes icin tek tek
2- ayni sekilde basvuruldu bizde sakinca olmadi. sadece rezervelerde tarih ve isminin gozuktugune emin ol.
3- eger rezerve onayinda diger konugun ismi yazmiyorsa bence soyle yap, iki ayri rezerve olustur herkes icin tek tek
- jedilance (17.04.18 23:43:33)
1. sen yapıştırmayacaksın.
2. ben hep çıktıyla başvurdum. sıkıntı olmaz.
3. sıkıntı olmaz kaç kişi olduğu yazıyorsa.
4. izin formunuz yeterli.
2. ben hep çıktıyla başvurdum. sıkıntı olmaz.
3. sıkıntı olmaz kaç kişi olduğu yazıyorsa.
4. izin formunuz yeterli.
- mikahakkinen (18.04.18 00:22:53)
[]
Şu vize cahiline akıl verebilscek birileri var mıdır?
Öncelikle eskiden yeşil pasaportum olduğunu ve hayatımda hiç vize almadığımı belirteyim.
Mayıs sonu için İspanya'ya bilet aldık ama ben bu vize işlerinin nasıl olduğunu tam olarak anlayamadım okuduklarımdan. Mesela İspanya vizesi için Bls'ye başvuru yapmak gerekiyormuş ama şunu anlamıyorum ben: vizemerkezi.com diye bir yerin reklamı var konsolosluğun sitesinde. Burası mesela o "aracı şirket" dedikleri şey mi oluyor? Ben aradığımda "evraklarınızı Bls'ye biz teslim edip biz başvurunuzu yapıyoruz" dediler ama mesela burası tek mi yani bu iş için? Eminim tek değildir ama başka hangi şirketlerin olduğunu, kimin iyi çalıştığını falan nasıl bilebiliyoruz? Şimdi zaten direkt konsolosluktan randevu alınamıyor ve bir de araya Bls giriyorken işin içine ikinci bir aracı şirket sokmak mantıklı bir şey mi? Sonuçta bir o kadar para da o şirkete veriliyor. Arada bir şirket olmadan almaya kalksam da yol gösterecek ya da eksiklerimi düzeltecek kimse olmuyor. Yani bu vizemerkezi.cım gibi bir şey çok elzem mi yoksa direkt evraklarla Bls'ye gitmekten çok bir farkı yok mu bunu anlamaya çalışıyorum.
Eğer böyle bir aracı kurum elzemse de neresi olmalı orası? Bunların da böyle işini iyi yapanları, bilinenleri falan var mı? Varsa neresi?
Çok saçma bir soru oldu farkındayım ama gerçekten kafamda bir şeyleri netleştiremedim ve adım atmaya ne şekilde başlayacağımı bilemedim. Yakın zamanda İspanya'dan vize alan birileri vardır umuduyla açtım duyuruyu. Varsa şu vize cahili bana bi anlatır mısınız nasıl yaptığınızı?
Mayıs sonu için İspanya'ya bilet aldık ama ben bu vize işlerinin nasıl olduğunu tam olarak anlayamadım okuduklarımdan. Mesela İspanya vizesi için Bls'ye başvuru yapmak gerekiyormuş ama şunu anlamıyorum ben: vizemerkezi.com diye bir yerin reklamı var konsolosluğun sitesinde. Burası mesela o "aracı şirket" dedikleri şey mi oluyor? Ben aradığımda "evraklarınızı Bls'ye biz teslim edip biz başvurunuzu yapıyoruz" dediler ama mesela burası tek mi yani bu iş için? Eminim tek değildir ama başka hangi şirketlerin olduğunu, kimin iyi çalıştığını falan nasıl bilebiliyoruz? Şimdi zaten direkt konsolosluktan randevu alınamıyor ve bir de araya Bls giriyorken işin içine ikinci bir aracı şirket sokmak mantıklı bir şey mi? Sonuçta bir o kadar para da o şirkete veriliyor. Arada bir şirket olmadan almaya kalksam da yol gösterecek ya da eksiklerimi düzeltecek kimse olmuyor. Yani bu vizemerkezi.cım gibi bir şey çok elzem mi yoksa direkt evraklarla Bls'ye gitmekten çok bir farkı yok mu bunu anlamaya çalışıyorum.
Eğer böyle bir aracı kurum elzemse de neresi olmalı orası? Bunların da böyle işini iyi yapanları, bilinenleri falan var mı? Varsa neresi?
Çok saçma bir soru oldu farkındayım ama gerçekten kafamda bir şeyleri netleştiremedim ve adım atmaya ne şekilde başlayacağımı bilemedim. Yakın zamanda İspanya'dan vize alan birileri vardır umuduyla açtım duyuruyu. Varsa şu vize cahili bana bi anlatır mısınız nasıl yaptığınızı?
Direk bls ye ver evraklari. Randevu aliyorsun, sitede gerekli evrak listesi vardir onlari hazirlar verirsin. Zaten blsye para vereceksin. Bi de ayrica baska sirkete odeme yapma.
- havada bulut (11.04.18 01:10:49)
vizemerkezi.com falan yuzde yuz dolandirici. acemi cok mantikli bir tavsiye yazmis, niye ona tik atmadin tuhaf.
ha bir de "konsoloslugun sitesi" diye giridigin www.ispanyakonsoloslugu.com konsoloslugun sitesi falan degil...
ha bir de "konsoloslugun sitesi" diye giridigin www.ispanyakonsoloslugu.com konsoloslugun sitesi falan degil...
- hot potato (11.04.18 08:56:00)
eger ilk kez schengen alacaksaniz bir araci firma ile calismak mantikli olabilir.
mesaj gonderirseniz, size benim de calistigim firmanin bilgilerini verebilirim.
mesaj gonderirseniz, size benim de calistigim firmanin bilgilerini verebilirim.
- for the record (11.04.18 09:11:22)
"eger ilk kez schengen alacaksaniz bir araci firma ile calismak mantikli olabilir.
mesaj gonderirseniz, size benim de calistigim firmanin bilgilerini verebilirim.
for the record (11.04.18 08:11:22)"
^Yukaridakine mesaj atma ahahaha. tek araci firma BLS zaten baska secenegin yok. ahuahah etraf cakal kayniyor.
mesaj gonderirseniz, size benim de calistigim firmanin bilgilerini verebilirim.
for the record (11.04.18 08:11:22)"
^Yukaridakine mesaj atma ahahaha. tek araci firma BLS zaten baska secenegin yok. ahuahah etraf cakal kayniyor.
- hot potato (11.04.18 09:19:07 ~ 09:20:25)
vizemerkezi tarzı aracının aracı firmalara değil, ispanya konsolosluğunun görevlendirdiği kuruluşa başvur. sitesine gir evrakları hazırla randevunu al ve git. çok kolay.
- mikahakkinen (11.04.18 09:48:51)
aracı firmalar, yani acenteler evrak hazırlama, randevu alma süreçlerini halleder. onların "sana vizeyi ben ayarlıycam" gibi bir iddiaları yok, evrak takibi vs. yapıp tek seferde daha konforlu olarak halletmeni sağlıyorlar. şu saatte BLS'de ol diyorlar, birlikte gidiyorsunuz, sıra alıyorsunuz, sıra size gelince çağırıyor acenteci, BLS görevlisine gidip evrakları teslim ediyor, varsa sorusunu cevaplıyorsunuz. yani yolun sonu her türlü BLS.
(bu arada direkt ispanya'dan vize almadım, o yüzden direkt yetkili BLS değilse tüm suçu hop potato'ya atınız, ben de ondan görüp yazdım heheh)
okuma yazma bilen ve internete erişimi olan kimsenin böyle acentelere ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum ama uğraşmak istemeyen ya da vakti olmayanlar için bir alternatiftir, dolandırıcı ya da sahtekar olduklarını söylemek yanlış olur.
(bu arada direkt ispanya'dan vize almadım, o yüzden direkt yetkili BLS değilse tüm suçu hop potato'ya atınız, ben de ondan görüp yazdım heheh)
okuma yazma bilen ve internete erişimi olan kimsenin böyle acentelere ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum ama uğraşmak istemeyen ya da vakti olmayanlar için bir alternatiftir, dolandırıcı ya da sahtekar olduklarını söylemek yanlış olur.
- Bruce (11.04.18 10:07:24 ~ 10:08:24)
[]
Güzel bir gençlik geçirdiniz mi sizce?
Ya da geçiriyor musunuz?
Nedenleriyle, paylaşabileceğiniz tecrübelerinizle anlatır mısınız? Gençken yapmak istediğiniz neleri yapabildiniz? İstediğiniz halde yapamadığınız ve içinizde kalan şeyler oldu mu? Neler için "keşke", neler için "iyi ki" diyorsunuz geçmişinize dönüp baktığınızda?
Yaşınızı da yazarsanız çok güzel olur.
Nedenleriyle, paylaşabileceğiniz tecrübelerinizle anlatır mısınız? Gençken yapmak istediğiniz neleri yapabildiniz? İstediğiniz halde yapamadığınız ve içinizde kalan şeyler oldu mu? Neler için "keşke", neler için "iyi ki" diyorsunuz geçmişinize dönüp baktığınızda?
Yaşınızı da yazarsanız çok güzel olur.
Valla 10 üzerinden 5-6 verirdim. Daha çok gezip daha çok farklı şeyler tatmak isterdim. Bundan sonrasında yapabilmeyi umuyorum.
24.
24.
- Amaranta ursula (08.04.18 21:19:01)
25 yaşıma kadar çok efsane geçti. Ordan sonra sert bir kırılma oldu, nasıl oldu, neden oldu, bunu çok uzun tartışmak lazım ama bu noktadan sonra öyle bir düşüşe geçti ki nolduğunu ben bile anlayamadım. Özellikle son 2 senem artık ölsem de bitse modunda geçiyor.
- bugunku antremanda goz dolduran futbolcu (08.04.18 22:06:02)
Geçirdim diyebilirim. Sevdiğim kadınla 23 ülke gezdim. Kendim şu ana kadar 30 a yakın ülke gezdim. Sevdiğim işi yapıyorum. Sevdiğim kadınla evlendim. Bir çocuğumuz var.
Sevdiğin şey ne olursa olsun onu yapıyorsan iyi bir gençlik geçirmişsin demektir bence bu...
İş ve eş çok önemli. Gençlik döneminde işe hazırlanıyorsun işe başlıyorsun o dönemde geleceği kurmak istediğin insanla bir adım atıyorsan ve olaylar o çerçevede gerçekleşiyorsa dahası mutluysan gerisi Fasa fiso.
O ülkeleri boş boş instagramda paylaşma mantığı ile gezmedik bu arada. Doya doya yaşadık.
Yaş:27
Sevdiğin şey ne olursa olsun onu yapıyorsan iyi bir gençlik geçirmişsin demektir bence bu...
İş ve eş çok önemli. Gençlik döneminde işe hazırlanıyorsun işe başlıyorsun o dönemde geleceği kurmak istediğin insanla bir adım atıyorsan ve olaylar o çerçevede gerçekleşiyorsa dahası mutluysan gerisi Fasa fiso.
O ülkeleri boş boş instagramda paylaşma mantığı ile gezmedik bu arada. Doya doya yaşadık.
Yaş:27
- zifir nikotin karbon (08.04.18 22:07:36)
ailemden ayrı yasamadıgım icin, yasayabileceklerimin %30-40'ını yasamısımdır ancak.
- kitap arasında kalmış silgi tozu (08.04.18 22:20:56)
hayır geçirmedim. bütünlemeye ihtiyacım var.
- tabudeviren (08.04.18 22:37:47)
hayat tecrubesi eksikliginden olmasi gerekenden daha salak ve daha ozguvensiz gecirdim. bu da hayatimi uzun sure etkileyecek konularda yanlis kararlar vermeme sebep oldu kariyerle ilgili olarak. maddi acidan da borcsuzdum belki ama kit kanaat gecindim hep. bu da cogu istegimi gerceklestirmeme engel oldu. 10 ustunden 5 diyeyim.
- pide (08.04.18 22:42:27)
bi kere 22 yaşına kadar müslümandım. karanlık dönem. kendime gelip neyin ne olduğunu anlayana kadar geç olmuştu.
risk almadım, çok insan tanımadım gençliğimde. rahat olmayı seçtim ve kendimle zaman geçirdim genel olarak. bu hem iyi hem kötüydü. iyi yanı; varoluşumu düşünecek, neden diye soracak, anlamaya çalışacak çok zamanım oldu. kötü yanı; dediğim gibi asosyaldim.
çılgın partilerde deli gibi dans edebilen yırtık bir tip olup çılgınlar gibi düzüşmek isterdim. yine çılgınlar gibi düzüşüyorum ama sosyal hayatımda hiç öyleymişim gibi bir izlenim bırakmıyorum :))
blablabla konu nerelere geldi:d uzar bu hacı.
yaş 29.
risk almadım, çok insan tanımadım gençliğimde. rahat olmayı seçtim ve kendimle zaman geçirdim genel olarak. bu hem iyi hem kötüydü. iyi yanı; varoluşumu düşünecek, neden diye soracak, anlamaya çalışacak çok zamanım oldu. kötü yanı; dediğim gibi asosyaldim.
çılgın partilerde deli gibi dans edebilen yırtık bir tip olup çılgınlar gibi düzüşmek isterdim. yine çılgınlar gibi düzüşüyorum ama sosyal hayatımda hiç öyleymişim gibi bir izlenim bırakmıyorum :))
blablabla konu nerelere geldi:d uzar bu hacı.
yaş 29.
- boyle buyurdum (09.04.18 02:40:15)
Bu sanirim hayatimin ne tarafindan baktigima, bakis acima gore degisir. Ogrencilik hayatima bakarsak, guzel bir ogrencilik hayati gecirdigimi dusunuyorum, cunku kendime uygun ve sevdigim bir bolumde okuyorum, bunda da aslinda gorece bilincli bir tercih yaptiysam ailem degil, o donem hayatimdaki insanin etkisi var(iyi ki). Ben hep aileden yana sikintiliyim aslinda, keske daha bilincli ve daha ilgili bir ailem olsaydi. Daha kucuk yaslarda yurtdisina acilamamis olmak ve egitimin onemi konusunda yeterince yetistirilememis olmak icimde ukde. Kendimi tam kapasite kullanamamis hissediyorum bu yuzden. Bunun yaninda, aileyi secemiyorsun ama arkadaslari secebiliyorsun, iyi kilerimden biri de bu, arkadaslarimi iyi sectigimi dusunuyorum cunku.
Sacma bir keske olabilir belki ama bir de donup bakinca keske universitenin baslarinda bir puba veya cafeye girip calissaymisim diyorum. Maddi acidan degil ama ne bileyim, sanki o zaman yapilmasi gereken bir seymis ve ben yapmamisim gibi.
He bir digerinden de cok emin degilim ama keske genc yasta bir insana takilip kalmasaymisim diyorum. Kendimi cok kapatmisim yeni insanlara, gunluk iliskiler yasamayayim diye cok kasmisim sanki. Donup bakinca akisina mi biraksaymisim diye dusunmuyor degilim. Simdi acma dugmesini bulamiyorum.
Totalde bakinca elimde olarak yaptigim seyler guzel gorunuyor, bu sartlarda yapabilecegimin en iyiye yakinini yapmis gibiyim, degistiremeyecegim ve elimde olmayan seyleri goz onunde bulundurursak bayagi asagi cekiyor ama.
Sacma bir keske olabilir belki ama bir de donup bakinca keske universitenin baslarinda bir puba veya cafeye girip calissaymisim diyorum. Maddi acidan degil ama ne bileyim, sanki o zaman yapilmasi gereken bir seymis ve ben yapmamisim gibi.
He bir digerinden de cok emin degilim ama keske genc yasta bir insana takilip kalmasaymisim diyorum. Kendimi cok kapatmisim yeni insanlara, gunluk iliskiler yasamayayim diye cok kasmisim sanki. Donup bakinca akisina mi biraksaymisim diye dusunmuyor degilim. Simdi acma dugmesini bulamiyorum.
Totalde bakinca elimde olarak yaptigim seyler guzel gorunuyor, bu sartlarda yapabilecegimin en iyiye yakinini yapmis gibiyim, degistiremeyecegim ve elimde olmayan seyleri goz onunde bulundurursak bayagi asagi cekiyor ama.
- yuzır (09.04.18 07:44:18)
[]
Yaz tatili planınız belli mi?
Havalar ısınmışken tatil, deniz falan düşünelim de içimiz açılsın biraz.
Var mı bu yaz için belli bir planınız? Ne zaman, nerde olacaksınız?
Var mı bu yaz için belli bir planınız? Ne zaman, nerde olacaksınız?
Ağustos sonu side / flora garden
- gozu acik sevisen yahudi (07.04.18 13:00:17)
10 gün ayvalık taraflarında sürtmeyi düşünüyorum ama daha önce gitmedim kararsızım.
- demirKamil (07.04.18 13:00:40)
İstediğimiz gibi olursa: rock im park & rock am ring (Nürnberg), Berlin, Amsterdam, Groningen. İşalla istediğimiz gibi olur, amin.
Bu arada, istediğimiz gibi olmazsa da: Groningen. Hollanda'ya her türlü gidilecek.
Bu arada, istediğimiz gibi olmazsa da: Groningen. Hollanda'ya her türlü gidilecek.
- rahip janick (07.04.18 13:03:10 ~ 13:07:14)
Ana hatlarıyla belli.
Önce bir edebiyat festivaline gitmek üç gün için
Sonra deniz, kum, güneş tatili, muhtemelen Antalya
Sonra bir hafta on gün Londra
Oradaki arkadaşlarım Türkiyeye gelmezse iki üç hafta Amerika, gelirlerse iki üç hafta İstanbul
Kısa bir deniz kum güneş tatili daha ucuz bir yerde
İş başı.
7 hafta tatilim var.
Önce bir edebiyat festivaline gitmek üç gün için
Sonra deniz, kum, güneş tatili, muhtemelen Antalya
Sonra bir hafta on gün Londra
Oradaki arkadaşlarım Türkiyeye gelmezse iki üç hafta Amerika, gelirlerse iki üç hafta İstanbul
Kısa bir deniz kum güneş tatili daha ucuz bir yerde
İş başı.
7 hafta tatilim var.
- sopiro (07.04.18 14:14:14)
dahiliyeden büte kalmazsam(inş kalmam plz iyi dileklerinizi gönderin) 13 haziranda okulum bitiyor, 14 haziranda dünya kupası başlıyor. 15 temmuza kadar yemeden içmeden dünya kupası izleme hayalim var. Ama muhtemelen ailecek yazlığa(Didim'e) gitmek zorunda kalırız ve ben orda çok sıkılırım :/
25 temmuzda interbus kuzey avrupa turuna gidiyorum bi aksilik çıkmazsa. 13 ağustosa kadar turla gezeceğim. Sonra da okulum ağustos sonu eylül başı gibi açılacak, o zamana kadar da evde depresyona girmeyi planlıyorum :(
25 temmuzda interbus kuzey avrupa turuna gidiyorum bi aksilik çıkmazsa. 13 ağustosa kadar turla gezeceğim. Sonra da okulum ağustos sonu eylül başı gibi açılacak, o zamana kadar da evde depresyona girmeyi planlıyorum :(
- nundu (07.04.18 14:37:37)
temmuzda çadırsız, matsız "evsiz tarzı" kamp planım var. ilk etap olarak bozcaada'yı düşünüyorum, ama yatacak yer ayarlama derdi falan olmadığı için değişebilir de son anda. sıkılana kadar orada kalırım, sonra bakarım artık duruma göre. ya eve dönerim ya gökçeada'ya geçerim ya da başka bir istikamet.
bir de ramazan'ı değerlendirme isteği var içimde ama onu daha tam kararlaştırmadım.
bir de ramazan'ı değerlendirme isteği var içimde ama onu daha tam kararlaştırmadım.
- misterturist (07.04.18 15:05:14 ~ 15:08:04)
son 4 senedir tr de tatil yapmayi biraktim.
yine arabayla yunanistan, halkidiki, thasos falan
yine arabayla yunanistan, halkidiki, thasos falan
- rentts (07.04.18 15:42:26)
[]
Daha dün yılbaşı değil miydi ya
Değilmiş çünkü resmen üstünden 3 ay geçmiş. Yılbaşında çok güzel bir şey yaşadığımdan değil de ne bileyim ben hala tarih atarken 2018 yerine 2017 yazdıktan sonra fark edip düzeltiyorum. 2017 de hayatımın en kötü yılıydı hatta. 2016'dan çıkamamış gibi hissediyorum kendimi ama 2018'in ilk üç ayı geçip gitmiş bu arada ben 2 sene öncesinden çıkamazken.
Siz de böyle misiniz geçen zamana karşı? 2018'in 1/4'ü bitip gitmiş mesela ama sizin için de aşırı hızlı mıydı bu süreç? Yeni yılın ilk 3 ayı nasıldı mesela sizin için? Size bir şeyler kattı mı yoksa aniden geçip gitti mi? Ne okudunuz, ne izlediniz ya da ne dinlediniz? Ya da daha da güzeli ne yaşadınız, nereleri gördünüz? Anlatsanıza biraz.
Siz de böyle misiniz geçen zamana karşı? 2018'in 1/4'ü bitip gitmiş mesela ama sizin için de aşırı hızlı mıydı bu süreç? Yeni yılın ilk 3 ayı nasıldı mesela sizin için? Size bir şeyler kattı mı yoksa aniden geçip gitti mi? Ne okudunuz, ne izlediniz ya da ne dinlediniz? Ya da daha da güzeli ne yaşadınız, nereleri gördünüz? Anlatsanıza biraz.
Rahmetli dedem cümlelerine "yıl 1980" diye başladığında gülerdim küçükken. Geçenlerde fark ettiğim üzere ben de aynısını yapmaya başlamışım. O albüm 2004'te çıktı, o film 2012'de vizyona girdi falan diyorum konusu açıldığında. Daha dün gibi hatırladığım şeylerin üstünden 15 yıl geçtiğini fark edince şok oluyorum. Enteresan bir olay. Ben 4. sınıfı bitirmeye çalışıyorum şimdilik. Hayata daha atılmadım.
- dissendium (29.03.18 21:13:58)
Nasıl oldu ben de bir şey anlamadım. Sorsan ne yaptım, ne ettim , ne kazandım diye hiçbir şey yok.
- Amaranta ursula (29.03.18 21:19:23)
Zaman git gide daha hızlı geçiyor. Bunu bilmeme rağmen de bir şey yapamıyorum. Dediğin gibi daha dün yılbaşıydı.
- valarmurgulis (29.03.18 21:31:46)
iyiymiş. bence daha dün 2015'ti. :/
- sen git ben geliyorum (29.03.18 21:50:44)
1990 deyince aklıma 10 yıl önce falan geliyor benim hala. 28 sene olmuş vay be. 90 dünya kupası falan derken meğer milattan öncesinden bahseder olmuşuz. yaşlandık azizim.
2017'de çok kitap okuyamadım hayvan gibi çalıştığımdan dolayı. 2018'de en az 12 kitap diye yola çıktım şu an ilk çeyreğin sonunda 3 kitap okumuş olmam lazımdı ama daha ikincinin yarısındayım. çok hızlı geçiyor zaman ve sanırım 5-6 kitap anca okuyacağım bu sene de.
2017'de çok kitap okuyamadım hayvan gibi çalıştığımdan dolayı. 2018'de en az 12 kitap diye yola çıktım şu an ilk çeyreğin sonunda 3 kitap okumuş olmam lazımdı ama daha ikincinin yarısındayım. çok hızlı geçiyor zaman ve sanırım 5-6 kitap anca okuyacağım bu sene de.
- levpontryagin (29.03.18 22:02:59)
2020'ye 1,5 yıl kaldığına inanamıyorum ben asıl.
- givemesomesubstance (30.03.18 17:11:03)
o değil de bu kış neydi lan. kar yok bir şey yok. sonbahar gibi geldi geçti.
- nothing in my way (30.03.18 18:02:36)
Oha "2020'ye 1.5 yıl" kalmış?!!!
Ben hala kendimi Ekim 2017'de sanıyorum :-)
Edit. gram altın +1
Ben hala kendimi Ekim 2017'de sanıyorum :-)
Edit. gram altın +1
- hana bi (30.03.18 18:57:33 ~ 18:58:12)
[]
Anne-kız tatili ama nerde
Annemle en fazla 5 gece kalacak şekilde Avrupa'da bir yere gitmek istiyoruz. Hem müze gezmek hem de daha çok doğası güzel yerler görmek ilk amacımız. Alkol, gece hayatı vs. olmayacak. Benim aklıma İtalya geldi ilk ama ben daha önce gitmiştim birkaç şehrine. Daha güney taraflarına gitsek diye düşündüm ama oralar da çok pahalıya gelecek gibi sanki. İtalya dışında bir ülke de olabilir aslında ama ne yapsak bilemedim bir türlü.
Bir de tur olsun mu olmasın mı meselesi var. Ben bu tur olaylarını hiç sevmem aslında ama annemle gideceğimiz için tur daha iyi olur gibi geldi nedense. Ama turlara bakınca da bütün gezilip görülecek yerler için ekstra tur düzenleniyor. Tur ücretine sadece uçak bileti ve otelde konaklama dahilken tur almak da saçma geliyor.
Şimdi eldeki veriler bunlarken ne şekilde ve nereye gidilir sizce? Özellikle anne-babasıyla tatil yapıp memnun kalmış olanlar varsa tavsiye almak isterim. Önereceğiniz tur şirketi olur, "annemle gittik, çok beğendik" dediğiniz bir şehir olur... Her türlü öneriye açığım.
Son olarak annemin yeşil pasaportu var ama benimki bordo. Daha önce hiçbir ülkeden vize almadım. Bordoyu ilk defa kullanacağım. Daha rahat vize verme ihtimali olan ülkeler var mıdır yoksa özünde hepsinin yaklaşımı aynı mıdır bunu da çok merak ediyorum.
Bir de tur olsun mu olmasın mı meselesi var. Ben bu tur olaylarını hiç sevmem aslında ama annemle gideceğimiz için tur daha iyi olur gibi geldi nedense. Ama turlara bakınca da bütün gezilip görülecek yerler için ekstra tur düzenleniyor. Tur ücretine sadece uçak bileti ve otelde konaklama dahilken tur almak da saçma geliyor.
Şimdi eldeki veriler bunlarken ne şekilde ve nereye gidilir sizce? Özellikle anne-babasıyla tatil yapıp memnun kalmış olanlar varsa tavsiye almak isterim. Önereceğiniz tur şirketi olur, "annemle gittik, çok beğendik" dediğiniz bir şehir olur... Her türlü öneriye açığım.
Son olarak annemin yeşil pasaportu var ama benimki bordo. Daha önce hiçbir ülkeden vize almadım. Bordoyu ilk defa kullanacağım. Daha rahat vize verme ihtimali olan ülkeler var mıdır yoksa özünde hepsinin yaklaşımı aynı mıdır bunu da çok merak ediyorum.
barcelona.
ya da viyana-salzburg birlesimi.
neden tura gerek olsun ki? kendi ilginize göre gideceginiz yerleri, otelinizin konumunu filan ayarlarsiniz.
ben anne babamla gittigim her yerden memnun kaldim, kabaca tum guney ve orta avrupa diyebilirim. onemli olan iki tarafin istegi, gezmekten alacagi zevk ayni olsun.
vize icin her ulke ayni ama cekya filan abuk subuk belgeler istiyormus, kaseli rezervasyon belgesi vs gibi.
ya da viyana-salzburg birlesimi.
neden tura gerek olsun ki? kendi ilginize göre gideceginiz yerleri, otelinizin konumunu filan ayarlarsiniz.
ben anne babamla gittigim her yerden memnun kaldim, kabaca tum guney ve orta avrupa diyebilirim. onemli olan iki tarafin istegi, gezmekten alacagi zevk ayni olsun.
vize icin her ulke ayni ama cekya filan abuk subuk belgeler istiyormus, kaseli rezervasyon belgesi vs gibi.
- kuehles blondes (23.03.18 10:26:53)
hollanda da olabilir. müze, gezilecek meydan vb çok var. ayrıca trenle rotterdam vb gibi başka şehirlere, köy değirmen turlarına ve kanal turlarına katılabilirsiniz.
- eindaclub (23.03.18 10:38:09)
annemle 3 günlüğüne budapeşteye gitmiştik. gayet güzel geçmişti. fazla yürüyüp yorulmasın diye de hop on hop off bus bileti almıştık her yerini gezmiştik.
- karjalainen (23.03.18 13:05:43)
Biz anne kız Paris'e gitmiştik, ikimiz de memnun kaldık. Özellikle müze gezmeyi seviyorsanız Paris diyorum. Çok fazla doğa görmedik tabii ama parkları tatmin etmişti:)
- peggy (23.03.18 15:54:33)
[]
Bir konser, festival, etkinlik vs. için en fazla ne kadar para harcadınız?
Aslında bilet için en fazla harcadığınız miktarı merak ediyorum ama sırf bir etkinlik için şehir dışına ya da yurt dışına çıktıysanız o etkinliğin size toplam ne kadara mâl olduğunu ve hangi etkinlik olduğunu da yazarsanız çok güzel olur.
Black Sabbath biletiydi sanirim, 150 Euro idi. Ama ekstra bir pahaliligi yoktu, Eric Clapton, Roger Waters, The Who, Iron Maiden, Megadeth vb Dunya capinda efsane kisi ve gruplar 100-150 Euro araliginda geliyorlar.
- crown (18.03.18 19:32:09)
eskiden, özellikle yaz dönemlerinde, etkinlik için sürekli günübirlik alanyadan istanbula gidip gelirdim. electronica festival(özellikle markus schulz için), sister bliss, mark knight, sensation white vs. tek tek ne kadara mal olduğunu hatırlayamıyorum ama 350-600 arası gidiyordu.
- MtKrt (18.03.18 19:42:32)
belarus'ta iki hokey maçı için 460 lira vermiştim. halihazırda ukrayna'daydım; 60 biletlere, 400 trene gitmişti gidiş-dönüş.
- der meister (18.03.18 19:51:07)
The Phantom of the Opera - 55 pound.
- pike (18.03.18 20:12:19)
2018 rusya dünya kupası üçüncülük maçına bilet. 175 dolar.
1 haftalık rusya seyahati de toplamda 3000-3500 liraya gelecek. maç ve uçak biletleri dahil. moskova, kazan ve petersburg'u gezeceğim.
1 haftalık rusya seyahati de toplamda 3000-3500 liraya gelecek. maç ve uçak biletleri dahil. moskova, kazan ve petersburg'u gezeceğim.
- antikadimag (18.03.18 20:28:40)
Müzikal biletlerine veriyorum.
200 250 arası değişiyor ama çift çift aldığım için giriyor biraz.
Mesela Notre dame de Paris için kuzenime hem bilet hem uçak bileti almıştım sadece onun için aşağı yukarı 400 lira gitti 250 de benim bilet, müzikal hatırası aldık 120 lira. Valla toplayamıyorum şu an bayağı gitmiş anasını satayım.
200 250 arası değişiyor ama çift çift aldığım için giriyor biraz.
Mesela Notre dame de Paris için kuzenime hem bilet hem uçak bileti almıştım sadece onun için aşağı yukarı 400 lira gitti 250 de benim bilet, müzikal hatırası aldık 120 lira. Valla toplayamıyorum şu an bayağı gitmiş anasını satayım.
- mutekebbir (18.03.18 21:28:18)
Sonisphere için kaçırdığım uçağın bileti de dahil 500-600 tl gibi bir para harcamıştım 2011 senesinde :) son 2 senedir de beşiktaş maçlarına giderken 2 kişi en az 700 tl harcıyoruz uçak biletlerine.
- curukturpkokusu (18.03.18 22:28:17)
Bu yaz olacak sanırım en yüksek konser harcamam. Szigete bilet aldım gecende 250euro verdim. Ucak bileti kalacak yer kısmet ne kadara mal olacak bana:)
- solenkol (19.03.18 10:27:27)
[]
Marka takıntınız var mı?
Ayakkabı, kıyafet, çanta alırken falan marka ürün almak ne kadar önemli sizin için? Hangi ürünler için daha önemli marka olması? Ya da mesela küçük butiklerden ya da pasajlardan falan kıyafet alışverişi yapar mısınız?
kıyafeti pazardan bile alabilirim
çantada marka takıntım yok ama düzgün durmalı
ayakkabıda marka arıyorum maalesef
çantada marka takıntım yok ama düzgün durmalı
ayakkabıda marka arıyorum maalesef
- elorelia (17.03.18 18:24:00)
yok. hiç yok. kıyafetse güzel olsun, üstümde güzel dursun alırım. diğer eşyalarsa şirin, hoş, beğendiğim bi şeyse alırım hatta bu durumda marka değilse daha çok hoşuma gider çünkü muhtemelen bu kadar güzel bi şey daha ucuzdur markalardan. marka marka diyip de boktan şeylere ne kadar çok para verdiğimizi sezon sonunda 150-200 lira indirim yapıldığında görüyoruz. saçmalık ya. kalite faktörünü de göz ardı etmemek lazım tabi.
- mehmed resad (17.03.18 18:24:07 ~ 18:24:24)
Ayakkabıda marka alırım. Kıyafette de genelde Boyner gibi yerlerde markalı ürünlerin indirime girenlerine bakarım. Takıntı olarak düşünmüyorum. Koton'dan 30 liraya pantolon alıp ilk yıkamada mahvolmasındansa 80-90 civarına daha iyi markalardan alıp uzun süre giymeyi tercih ediyorum.
- himmet dayi (17.03.18 18:34:08 ~ 18:34:27)
Ayakkabı, çanta gibi şeylerde herhangi bir spor markası olmasını tercih ediyorum sadece. Şu anki okul çantam Reebok mesela. 6 yıl önce almıştım, hâlâ sapasağlam. Kullandığım cüzdan Adidas ve hiç inanmayacaksın ama 8 yıllık. Yeni cüzdanım olmasına rağmen ondan vazgeçemiyorum çünkü herhangi bir hasarı yok. Amaç kaliteli ürün almak aslında. Benim küçük dükkanlardan da çok şey aldığım oldu ama hepsinde de kaliteli olmasına dikkat ettim. Yani aradığım özellikleri karşılayan bir şey olduğu sürece markanın çok önemi yok.
- dissendium (17.03.18 18:37:19)
takıntım yok fakat uzun süreli kullanım açısından polyester,akrilik ürün almıyorum.
- biravekahve (17.03.18 18:37:53)
Kıyafette kesinlikle marka takıntım yok. Ayakkabıda, %100 deri olması şartıyla, farklı markalardan tercih yapabilirim. Saat ve güneş gözlüğü konusunda, evet marka takıntım var.
- agluna (17.03.18 18:39:18)
Aldığım parçaları uzun süre kullandığım için evet dikkat etmeye çalışırım markaya.
- perfectum (17.03.18 18:45:06)
Var takıntım.
Kadın olsam olmazdı takıntım, çünkü alternatifleri bol.
Bizde alternatif ve çeşitlilik az olunca kaliteli olsun diye çaba göstermek gerekiyor.
Kadın olsam olmazdı takıntım, çünkü alternatifleri bol.
Bizde alternatif ve çeşitlilik az olunca kaliteli olsun diye çaba göstermek gerekiyor.
- Tyler89 (17.03.18 18:46:16)
genelde dirak marka ürünlerin dükkanlarına gittiğim için oradan alıyorum ama güzel olanı alırım sorunsuz.
- dedim dedim de kime dedim (17.03.18 18:59:20)
Ayakkabi ve cantada takintidan ziyade kaliteli ve saglam olmasi gerektigi icin dikkat ediyorum. Kaban ceket gibi seylerde de pahali marka olmasina gerek yok ama belirsiz butik urunlerinden almam. Gunes gozlugunu de markasiz kullanmam. Onun disinda kazak tshirt etek elbise vs duzgun oldugu surece her yerden alabilirim.
- aquarium (17.03.18 19:32:24)
Hiç yok. Pazara gitme imkanım olsa ordan da beğendiğimi alırım. Lcw da giyerim zara da
- hernezıkkımsa (17.03.18 19:36:14)
Hiç marka takıntım yok. Gidebilsem, pazardan bile alabilirim +1 Yeter ki gözüme güzel gelsin ve dandik, naylon falan olmasın.
Genel olarak markadan ziyade belirli beklentilerimi karşılaması daha önemli. Mesela ayakkabı alacaksam gerçek deriden olmalı gibi.
Genel olarak markadan ziyade belirli beklentilerimi karşılaması daha önemli. Mesela ayakkabı alacaksam gerçek deriden olmalı gibi.
- skooma (17.03.18 19:40:43)
Eskiden vardı, büyüyünce geçti. Eskiden marka giyinmek bana çok janti gelirdi, artık böyle şeyleri hiç umursamıyorum.
- i m cool with that (17.03.18 19:41:00)
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim +1
Marka takıntım yok, markası önemli değil ama ürünün kaliteli olmasını, öyle 3-5 yılamada dağıtacak bir şey olmamasını isterim. 8-10 yıllık gitsilerim çoğunlukta. Gerçi bir senedir maaşım bunu da lüks haline getiriyor ama idare ediyorum.
Marka takıntım yok, markası önemli değil ama ürünün kaliteli olmasını, öyle 3-5 yılamada dağıtacak bir şey olmamasını isterim. 8-10 yıllık gitsilerim çoğunlukta. Gerçi bir senedir maaşım bunu da lüks haline getiriyor ama idare ediyorum.
- aychovsky (17.03.18 19:45:54)
Belli başlı şeylerde var: araba, saat, kalem, bilgisayar.
bilgisayardan kastım Mac. linux kullanmayı öğrenmekle uğraşamam (zaten ihtiyacım da yok) ve microsoft'tan nefret ediyorum. beş sene önce aldığım macbook pro hâlâ gayet iyi çalışıyor ve apple sağlam sıçmadıkça Mac almaya devam edeceğim.
araba konusunda 15 yaşımdan beri Volvo sevgim var. 29 oldum hâlâ milyarder olsam bile tek alacağım araba Volvo diyorum. Şu an param olmadığı için Volvo yerine Mazda almayı düşünebilirim.
saat konusunda çok seçiciyim. milletin ayılıp bayıldığı saatlerin hemen hiçbirini beğenmedim bugüne dek. ancak bugüne dek en şık bulduğum, dibim düşen saatleri hep Marurice Lacroix üretti. Bu adamların "pontos day date" serisine bayılıyorum. onlardan birini alacak param olana dek saat takmayı düşünmüyorum. (en son saat taktığımda 16 yaşındaydım.) www.mauricelacroix.com
kalem için belli bir marka tercihim yok; kaliteli ve sade her kalemi beğeniyorum. kırtasiyede satılan kalemleri kullanmayalı çok oldu.
bilgisayardan kastım Mac. linux kullanmayı öğrenmekle uğraşamam (zaten ihtiyacım da yok) ve microsoft'tan nefret ediyorum. beş sene önce aldığım macbook pro hâlâ gayet iyi çalışıyor ve apple sağlam sıçmadıkça Mac almaya devam edeceğim.
araba konusunda 15 yaşımdan beri Volvo sevgim var. 29 oldum hâlâ milyarder olsam bile tek alacağım araba Volvo diyorum. Şu an param olmadığı için Volvo yerine Mazda almayı düşünebilirim.
saat konusunda çok seçiciyim. milletin ayılıp bayıldığı saatlerin hemen hiçbirini beğenmedim bugüne dek. ancak bugüne dek en şık bulduğum, dibim düşen saatleri hep Marurice Lacroix üretti. Bu adamların "pontos day date" serisine bayılıyorum. onlardan birini alacak param olana dek saat takmayı düşünmüyorum. (en son saat taktığımda 16 yaşındaydım.) www.mauricelacroix.com
kalem için belli bir marka tercihim yok; kaliteli ve sade her kalemi beğeniyorum. kırtasiyede satılan kalemleri kullanmayalı çok oldu.
- sen git ben geliyorum (17.03.18 20:12:23 ~ 20:18:21)
Eskiden lisedeyken bi ara milletin götüne bakardık levis mı diesel mi diye. Şükür ki çok ızun sürmedi.
- [GODDARD] (17.03.18 20:18:04)
Yok.
- Amaranta ursula (17.03.18 21:53:53)
genelde markalı alıyorum. markasız aldığım ürünleri uzun süre kullanmak mümkün olmuyor çünkü
- burya (17.03.18 22:10:16)
Kıyafette var. Ha kullandığım markalardan sadece birinin logosu ürünün üzerinde var o da ayrı yani dışarıdan gözükmüyor ne oldukları ama belli markalar dışında almıyorum.
- i was made for you (17.03.18 22:23:37)
Hiçbirinde yok. Çok hor kullanıyorum çünkü. Birkaç kullanımlık oluyo kıyafetler. Elektronikte var ama.
- Giovanni Pipitto (18.03.18 03:56:19)
[]
Ailesinden farklı bir şehirde yaşayanlar
Ne sıklıkla ailenizin yanına gidiyorsunuz? Gidince ortalama kaç gün kalıyorsunuz ailenizle?
Bir de gitme sıklığınızın zamanla nasıl değiştiğini merak ediyorum. Ben mesela 7 senedir ailemden ayrı yaşıyorum. Öğrenciyken 2 saatlik yol bile büyürdü gözümde, gitmek istemezdim pek. Şimdi fırsat olsa da gitsem diye bekliyorum.
Kendimde böyle bir değişim görünce sizler için nasıl olduğunu da merak ettim. Ne kadar zamandır ailenizden ayrı olduğunuzu da yazarsanız güzel olur.
Bir de gitme sıklığınızın zamanla nasıl değiştiğini merak ediyorum. Ben mesela 7 senedir ailemden ayrı yaşıyorum. Öğrenciyken 2 saatlik yol bile büyürdü gözümde, gitmek istemezdim pek. Şimdi fırsat olsa da gitsem diye bekliyorum.
Kendimde böyle bir değişim görünce sizler için nasıl olduğunu da merak ettim. Ne kadar zamandır ailenizden ayrı olduğunuzu da yazarsanız güzel olur.
Üniversite ile birlikte sekiz dokuz yıldır ayriyim. Okurken her firsatta gitmek isteyip ders mers umursamadan giderdim. Otobusle bir de. Bes saat yol.
Calismaya basladigimdan beri de ayda bazen bir, nadiren iki, cogunlukla iki ayda bir seklinde gidiyor. Bazen haftasonu mesai oluyor. Otomatik olarak ihtimal kalkiyor. Zaten gidince de ancak bir tam gun kalabiliyorum.
Dort saat filan, arabayla. Benim asil simdi gozumde buyuyor. Ve de çoğunlukla yapmak istedigim baska seyler oluyor.
Calismaya basladigimdan beri de ayda bazen bir, nadiren iki, cogunlukla iki ayda bir seklinde gidiyor. Bazen haftasonu mesai oluyor. Otomatik olarak ihtimal kalkiyor. Zaten gidince de ancak bir tam gun kalabiliyorum.
Dort saat filan, arabayla. Benim asil simdi gozumde buyuyor. Ve de çoğunlukla yapmak istedigim baska seyler oluyor.
- a perfect lie (11.03.18 23:53:38)
öğrenciyim. ben egenin incisi bir şehirde onlar ise trakyanın göbeğinde oturuyorlar haliyle hayli uzağız 2-3 ayda bir gidiyorum.
2 senedir ayrıyız.
2 senedir ayrıyız.
- biravekahve (11.03.18 23:55:50 ~ 23:57:06)
Aynı şehirde ayrı yakalarda 6 yıldır ayrı yaşıyoruz.
İlk yıl her haftasonu gidiyordum, 2. Yıl 2 haftada 1 oldu, 3 yıldan sonra ayda bire sabitledik, üniversitedeki son yılımda kıçımı kaşıyacak vaktim yoktu 2 aydan fazla gitmediğim oldu. Süre uzayınca annem gelip bi kahve içip gitmeye başladı 2 haftada bir.
Şu an ayda birden devam.
İlk yıl her haftasonu gidiyordum, 2. Yıl 2 haftada 1 oldu, 3 yıldan sonra ayda bire sabitledik, üniversitedeki son yılımda kıçımı kaşıyacak vaktim yoktu 2 aydan fazla gitmediğim oldu. Süre uzayınca annem gelip bi kahve içip gitmeye başladı 2 haftada bir.
Şu an ayda birden devam.
- bir nick var benden iceri (12.03.18 00:13:53)
9 senedir ayrıyız, aramızda 200 km var. ayda 1 kesin giderdim, 2-3 senedir 2 ayda 1'e düşmüş olabilir ortalama. normal gidince haftasonu kalıyorum, bayramlarda gidince bayram tatili boyunca. çok gidemediğim için bayramları tamamen birlikte geçiriyoruz denebilir.
- Bruce (12.03.18 00:21:22)
6 yildir ayriyiz, son 5 yildir yilda 3-5 gun max
- hjarteblod (12.03.18 00:23:24)
üniversiteden bu yana sekiz yıldır ayrıyım. öğrenciyken dört-beş saatlik yolu hiç üşenmez her fırsatta giderdim otobüsle ama şimdi uçakla 1.5 saat olan yolu bayramdan bayrama, ucuz bilet buldukça ya da bi hastalık falan oldukça gidiyorum. gidiş tarihlerine göre ya bayram tatili boyunca ya da cuma akşamdan pazar akşamına kadar kalabiliyorum.
- dialecticchaos (12.03.18 00:30:38)
ANAMGİLLER kocaeli'de. istanbul'da okurken yurtta kalıyor olmamın da etkisiyle ne zaman 4 günlük boşluk yakalasam giderdim, istanbul'da bulunma zorunluluğum yoksa da kalabildiğim kadar kalırdım.
şimdi ankara'dayım. hem kendi evimde rahat hissediyorum hem de gidiş-geliş 100 liraya geliyor. 3 aydır gitmedim, önümüzdeki ayın ortasında bir hafta ara var, o zaman gideceğim.
şimdi ankara'dayım. hem kendi evimde rahat hissediyorum hem de gidiş-geliş 100 liraya geliyor. 3 aydır gitmedim, önümüzdeki ayın ortasında bir hafta ara var, o zaman gideceğim.
- der meister (12.03.18 00:39:03)
[]
Nişantaşı'nda nerde güzel pasta yiyebiliriz?
Zincir pastanelerden çok lezzetli pasta yapan butik pastanelerden arıyoruz. Var mıdır bildiğiniz bir yerler?
vi healthy living diye bi yere gitmek istiyordum ben, orada yenir gibi duruyor :D
raw ve glutenfree yapiyolarmis.
raw ve glutenfree yapiyolarmis.
- kuehles blondes (06.03.18 18:57:36)
La vita
- cloudybloody (06.03.18 19:02:23)
foodie
- in vino veritas (06.03.18 19:04:56)
Zamane Kahvesi
- Traveller (06.03.18 19:12:44)
La Patisserie Lune
- inawen (06.03.18 22:15:35)
la vita diyorum ben de, krokanlısı dehşet bişi.
- Bruce (06.03.18 22:47:55)
[]
Tur şirketlerinin yurt dışı turlarından kimse mi memnun değil?
Ekşi'de bütün şirketleri gömmüşler. Çoğunluk hep kötü şeyler yaşamış tur şirketleriyle. En çok da otellerin şehir dışında seçildiğinden bahsetmişler hemen hemen bütün şirketler için.
Zaten benim bildiğim 3-4 şirket var, onların sitelerine bakıp duruyorum ama yorumları okudukça birinin diğerinden hiçbir farkını göremedim. Her birine yapılan yorumlar birbirinden kötü.
Annemle birkaç günlüğüne bir yerlere gitmekti planım. Hem annem olduğu için hem de şu an uğraşacak halim olmadığı için ilk defa turla gitmeyi düşündüm ama yorumlar içimi kararttı. Gerçekten bu kadar kötü, hepsi birbirinden beter şirketler mi bunlar? Hiç mi gittiği turdan memnun dönen, bize de tavsiye edebilecek birileri yok aramızda?
Zaten benim bildiğim 3-4 şirket var, onların sitelerine bakıp duruyorum ama yorumları okudukça birinin diğerinden hiçbir farkını göremedim. Her birine yapılan yorumlar birbirinden kötü.
Annemle birkaç günlüğüne bir yerlere gitmekti planım. Hem annem olduğu için hem de şu an uğraşacak halim olmadığı için ilk defa turla gitmeyi düşündüm ama yorumlar içimi kararttı. Gerçekten bu kadar kötü, hepsi birbirinden beter şirketler mi bunlar? Hiç mi gittiği turdan memnun dönen, bize de tavsiye edebilecek birileri yok aramızda?
annemle italyaya pronto turla gitmiştik. memnun kalmıştık biz.
- sta (22.02.18 21:48:23)
Setur,prontotur bunlar iyidir genelde.
- basubadelmevt (22.02.18 22:09:40)
Tur iyidir ya ben de katıldığım turlardan memnun kaldım şimdiye kadar.
- naksidil (22.02.18 22:12:06)
Biz gittik. Ben turla gitmeyi kimseye tavsiye etmiyorum, cok anlamsiz. Zaten sonraki gezilerin hiçbirine turla gitmedim.
- stavro (22.02.18 22:19:59)
Adamlar ucak biletinden daha ucuza hersey dahil tur satiyorlar.insanlarda uc kurusa bes kofte beklentisinde.ustune rehber kendi hanutu icin bunlara paket satmaya calisinca hesaplar tutmuyor.sonra begenmedik oluyor.beklentini yuksek tutma,gez gel.
- duptıs (22.02.18 22:56:12)
Ucuz tura gidersen sehir disinda hatta bir yandaki sehirde vs kalirsiniz, hazir olun.
Hep hatirlarim "viyana sehir merkezine tramvayla sadece 30dk" dedikleri otel baska bi sehirde olan oteldi, etrafi da kus ucmaz kervan gecmez bi yer. Gece eglenmeye kalksan geri donemezsinnfilan.
BaZen sehiricinde otelli olablar da oluyor, belki daha pahali olabilir o. Sormak lazim oncesinde.
Bir de ekstralari kendibiz hesaplayin, istiyor musunuz kendiniz yapsajiz kaca patlar,
Iyi yere gidebilir misinzi vs.
Ben hic turla gezmedim ama bunlara bakilmali diye dusunuyorum.
Hep hatirlarim "viyana sehir merkezine tramvayla sadece 30dk" dedikleri otel baska bi sehirde olan oteldi, etrafi da kus ucmaz kervan gecmez bi yer. Gece eglenmeye kalksan geri donemezsinnfilan.
BaZen sehiricinde otelli olablar da oluyor, belki daha pahali olabilir o. Sormak lazim oncesinde.
Bir de ekstralari kendibiz hesaplayin, istiyor musunuz kendiniz yapsajiz kaca patlar,
Iyi yere gidebilir misinzi vs.
Ben hic turla gezmedim ama bunlara bakilmali diye dusunuyorum.
- kuehles blondes (23.02.18 02:21:38)
memnun kaldığım da oldu kalmadığım da. biraz detaylı araştırmak lazım. rehberi, ekstra turları, kalınan otelin şehir merkezine uzaklığı vs.
- dedim ben sana (23.02.18 10:28:36)
[]
İstanbul'da fotoğraf bastıracak iyi bir yer biliyor musunuz?
Bastırmam gereken 100 civarında fotoğraf var elimde ama hem iyi kalitede fotoğraflar basacak hem de çok pahalı olmayacak bir yer bilmiyorum. "Eminönü'ne git" gibi genel bir tavsiye değil de daha spesifik bir yer ismine ihtiyacım var. Kadıköy'e çok uzak olmayan her yere gidebilirim. Var mıdır bildiğiniz bir yerler?
Kadıköy'de Rıhtım'daki otobüs duraklarının karşısına denk düşen bölgede, ara sokaklarda onlarca matbaa ve baskı evi var. gidip küçük pazarlıklarla anlaşabilirsin.
Kadıköy çarşı tarafında da mühürdar sokak'tan modaya doğru gidilen sokakta, birtat ocakbaşı'nın az ilerisinde Kadıköy Copy var, orası da iyidir.
Kolaylıklar dilerim.
Kadıköy çarşı tarafında da mühürdar sokak'tan modaya doğru gidilen sokakta, birtat ocakbaşı'nın az ilerisinde Kadıköy Copy var, orası da iyidir.
Kolaylıklar dilerim.
- gochebe (14.02.18 01:37:08)
kadıköy copy pahalı. Cağaloğlunda istanbul erkek lisesinin giriş kapısının karşısında büyük bir yer var. Fiyatları uygun, baskısı da kaliteli.
- y e k (14.02.18 03:42:00)
netbaski.com'u oneriyor millet. fiyat aldiktan sonra orayla da kiyaslayabilirsiniz.
- brkylmz (14.02.18 12:01:46)
www.sevgilikitabi.com Kadıköy'de ama kuşe kağıda baskı yapıyorlar.
- gadlemler (14.02.18 21:02:30)
[]
Whatsapp'ta bir şeyi aklım almadı
2 senedir falan son görülmesi kapalı olan biri vardı. Bu da benim bildiğim 2 sene, belki fazlası da vardır. Bu arkadaş aylardır hattını kullanmıyordu ya da whatsapp kullanmıyordu. Tam olarak nasıl olduğunu bilmiyorum ama benim geçen ağustosta yazdığım mesaj hala tek tikteydi.
Ağustostan beri yine son görülmesi yoktu zaten. Şimdi bir baktım ki son görülmede "bugün 00.26" yazıyor. Fakat benim ağustosta yazdığım mesajım hala iletilmemiş, hala tek tik.
Bunun açıklaması ne olabilir şimdi ben anlamadım. Engellenmiş miyim yoksa? :( Ama engellensem aylar sonra bir anda türeyen son görülmeyi göremem di mi? Zaten bence engellenmiş de olamam. :( Ama neden yıllardır son görülmesi olmayan ve aylardır whatsapp kullanmayan bi insanda benim 5 ay önce yazdığım mesaj hala tek tikte beklerken bir anda son görülme çıkar ve o da bugün olur ki? :(
Ağustostan beri yine son görülmesi yoktu zaten. Şimdi bir baktım ki son görülmede "bugün 00.26" yazıyor. Fakat benim ağustosta yazdığım mesajım hala iletilmemiş, hala tek tik.
Bunun açıklaması ne olabilir şimdi ben anlamadım. Engellenmiş miyim yoksa? :( Ama engellensem aylar sonra bir anda türeyen son görülmeyi göremem di mi? Zaten bence engellenmiş de olamam. :( Ama neden yıllardır son görülmesi olmayan ve aylardır whatsapp kullanmayan bi insanda benim 5 ay önce yazdığım mesaj hala tek tikte beklerken bir anda son görülme çıkar ve o da bugün olur ki? :(
Engelliyken gönderilen mesajlar engel kalkınca iletilmiyor sanırım .engelleyip sonra engeli kaldırmış olabilir. Ya da, bu sürede whatsapp silmiştir kullanmamıştır, şimdi yeniden kurmuştur
- kitap arasında kalmış silgi tozu (20.01.18 13:47:01)
Konuşmayı beş aydır silmemiş olmanı tebrik ettim.
Engellemiş ve engeli kaldırmış olabilir +1
Engellemiş ve engeli kaldırmış olabilir +1
- femme vitale (20.01.18 13:56:31)
[]
Bunu yapan başka manyak var mı?
Bende bir huy var, çok değer verdiğim, anısı olan mesajları falan asla silemiyorum. Şimdi bir anda son 40 dakikadır falan çok sevip değer verdiğim ama aylardır bana değersizliğimi sonuna kadar hissettiren şahısla olan whatsapp mesajlarımızı okuduğumu fark ettim. Mesajlar 2016 temmuz'dan kalma ama okurken o güne geri döndüm sanki. O günkü mutluluğumu falan sanki şu an yaşıyormuşum gibi hatırladım.
Bir süredir bunu yapmamak için çaba harcıyordum ama aslında çok sık yaptığım bir şey bu. Eski güzel günlerdeki mesajları okuyorum sürekli ve hem "ne kadar mutluymuşum" diye düşünüyorum hem de o halden bu halime geldiğim için içimde bir acı duyuyorum. Resmen kendime acı çektiriyorum okurken. Noktasına, virgülüne kadar ezberimde diyebilirim aylarca yapılan bütün konuşmalar.
Bu normal bir şey değil di mi? İnsan nasıl bu kadar takıntılı olur ve kendisine acı çektirmekten zevk alır?
Bunu yapan tek kişi ben değilim di mi? Aramızda böyle başka manyaklar da olmalı bence. :( Neden böyleyiz? :(
Bir süredir bunu yapmamak için çaba harcıyordum ama aslında çok sık yaptığım bir şey bu. Eski güzel günlerdeki mesajları okuyorum sürekli ve hem "ne kadar mutluymuşum" diye düşünüyorum hem de o halden bu halime geldiğim için içimde bir acı duyuyorum. Resmen kendime acı çektiriyorum okurken. Noktasına, virgülüne kadar ezberimde diyebilirim aylarca yapılan bütün konuşmalar.
Bu normal bir şey değil di mi? İnsan nasıl bu kadar takıntılı olur ve kendisine acı çektirmekten zevk alır?
Bunu yapan tek kişi ben değilim di mi? Aramızda böyle başka manyaklar da olmalı bence. :( Neden böyleyiz? :(
ben de silmiyorum geçmişimdeki değer verdiğim insanlarla olan mesajlarımı. bazen geri dönüp okuduğum da oluyor fakat bunu kendime acı çektirmek için değil de o günkü mutlu anlarımı görmek için yapıyorum kısmi bir hüzünle karışık özlem kaplıyor içimi.
- biravekahve (16.01.18 00:38:44)
bende msn konuşmaları duruyor, öyle diyim. bi de onları enteresan bir formatta kaydetmiş program, word'de okunabilir hale getirene kadar canım çıkıyordu.
ben acı çekmiyorum yalnız, "güzel günleri andık" tadında oluyor. çok da sık yapmıyorum ama silemiyorum da.
ben acı çekmiyorum yalnız, "güzel günleri andık" tadında oluyor. çok da sık yapmıyorum ama silemiyorum da.
- Bruce (16.01.18 00:39:59)
Ben de yapıyorum.
Uzun uzun mesajlaşmaları, o ne demiş, ben ne demişim diye bayağa saatlerce okuyorum. Anormal olmak iyidir.
Uzun uzun mesajlaşmaları, o ne demiş, ben ne demişim diye bayağa saatlerce okuyorum. Anormal olmak iyidir.
- Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir (16.01.18 00:42:53)
bende de bazı msn konuşmaları bile duruyordu. geçen yıl hepsini yok ettim. pişman değilim.
- bxgx (16.01.18 00:58:39)
Ben geldim. Daha manyak, en manyak!
2013'ten mesajlasmalar duruyor hala bir not defterinde. Issiz ve aptal oldugum icin, telefondan deftere aktarmistim. Gun gun ve saatiyle...
Ayriliktan sonra da devam ettim bir süre. Vahsi is ve ulasim sartlari sag olsun, biraktim.
Baskasiyla ilgili "manyak" gibi ifadeler kullanmam ama isin içinde ben oldugum icin, kendime soyluyorum.
Degmez...
2013'ten mesajlasmalar duruyor hala bir not defterinde. Issiz ve aptal oldugum icin, telefondan deftere aktarmistim. Gun gun ve saatiyle...
Ayriliktan sonra da devam ettim bir süre. Vahsi is ve ulasim sartlari sag olsun, biraktim.
Baskasiyla ilgili "manyak" gibi ifadeler kullanmam ama isin içinde ben oldugum icin, kendime soyluyorum.
Degmez...
- runagain (16.01.18 01:03:52)
değer verdiğim kişilerin whatsapp, instagram dm ve facebook messenger gibi ortamlardan yazılarını tutarım. hayatımdan çıktıkları an da silerim.
- rain when i die (16.01.18 01:07:36)
lise aşkları dönemine ait msn konuşmaları, notlar vs. duruyor; ancak o zamanlardan sonra kimsenin herhangi bir yazısını/mesajını vs. tutmadım. dolayısıyla whatsapp falan cillop.
eskileri de ergenliğime ait diye tutuyorum hala, arada açıp dalga geçerim diye, onu da yapmıyorum gerçi. 1-2 kere okumuşluğum var, kendi kendime rezil olduğumla kalmıştım ahah. o kadar ama.
geçmişi özlemle anmak gibi bir özelliğim olmadı hiç, o durumda kendimi takılı kalmış hissederdim sanırım. fazlasıyla klostrofobik bir durum benim gözümde.
eskileri de ergenliğime ait diye tutuyorum hala, arada açıp dalga geçerim diye, onu da yapmıyorum gerçi. 1-2 kere okumuşluğum var, kendi kendime rezil olduğumla kalmıştım ahah. o kadar ama.
geçmişi özlemle anmak gibi bir özelliğim olmadı hiç, o durumda kendimi takılı kalmış hissederdim sanırım. fazlasıyla klostrofobik bir durum benim gözümde.
- treamorg (16.01.18 01:15:41)
sadece mesajları mı saklıyorsunuz? o özel kişiye ait her şeyi saklıyorum ben.
- rakicandir (16.01.18 01:22:05)
sen manyak gormemisin duyurularin ciktilarini alan adam var.arsiv konusunda ordinaryus olmuslar.
Bendeki durum az farkli,hic okumuyorum mesaj yazmayida sevmiyorum neticesi bu.
i.hizliresim.com
Bendeki durum az farkli,hic okumuyorum mesaj yazmayida sevmiyorum neticesi bu.
i.hizliresim.com
- duptıs (16.01.18 01:41:21)
Siz manyak görmemişsiniz +1
- marjory (16.01.18 02:32:46)
Ben hiç bir mesajımı silmedim şimdiye kadar ama pişmanım. Her şeyin çok ortada durması tatlı bir şey değil, ben de bir şeyler ararken denk gelirsem keyfim kaçıyor. iPhone'un ara fonksiyonunu kullanıyor musunuz bilmiyorum, ben çok kullanırım, maalesef mesajlarda bir şey ararken de kullanıyorum, sonra al başına belayı.
- roket adam (16.01.18 02:35:26)
Önceden saklıyordum ama şu sıralar çoğu şeyi sildim. Çünkü acı vermekten başka bir işe yaramadıklarını farkettim. Ne güzel günlerdi diyorum okuduğumda ama artık o günler yok ve günler güzel değil.
- uyusam iyi olur (16.01.18 02:49:49)
sms, mail, whatsapp, messenger, sözlük, duyuru, aklınıza hangi platform geliyorsa artık. hiç biriktirmiyorum. günlük konuşmalar mevcuttur. ya da tarihi gelince kullanacaklarım. bittiği gibi herşeyi silerim. bu konuda ihtiyaç duyduğum zamanlar da oldu mal gibi ortada kaldığım da oldu ama siliyorum. hiç bildirim yanmaz uygulamalarımda. her çağrı, sms, bildirime de anında bakıyorum. sanırım ruh hastası takıntılı bir manyağım.
- format c (16.01.18 03:06:31)
hayatımda hiç telefon satmadım, 2005'te aldığım 6630'a kadar durur ve onun bile içinde sms var hala. hatırladığım en eski 2009 var şu an, bakmam lazım daha eskisi var mı diye. duvar kağıdım da ali sami yen'de çektiğim bir fotoğraftır :)
çok çok eski msn loglarım da harici harddiskimde duruyormuş, onları da geçen buldum.
niyetim acı çekmek değil, o tarz aşk meşk mesajları da değil zaten ama anı işte. o mesajları silmek istememişim demek ki o dönem, telefonu da yok etmem herhalde artık. gitsin gittiği yere kadar.
çok çok eski msn loglarım da harici harddiskimde duruyormuş, onları da geçen buldum.
niyetim acı çekmek değil, o tarz aşk meşk mesajları da değil zaten ama anı işte. o mesajları silmek istememişim demek ki o dönem, telefonu da yok etmem herhalde artık. gitsin gittiği yere kadar.
- infernal majesty (16.01.18 03:14:19)
yengec burcu musun? jsjsjs
bunu yapiyorum ben hatta dun gece okudugumu farkettim, galerim de ayni sekilde yuz yillik fotograflarla dolu
bunu yapiyorum ben hatta dun gece okudugumu farkettim, galerim de ayni sekilde yuz yillik fotograflarla dolu
- Lusid* (16.01.18 12:00:14)
hicbir sey saklamam. boyle daha hafifim.
- e haliyle (16.01.18 12:30:42)
Saray muhallebicisi - ataköy
- xdenizx (03.01.18 23:51:01)
moda'da van kahvaltı salonu'nun yanında naga putrika var. orası baya iyi.
- noxell (03.01.18 23:55:42 ~ 04.01.18 00:09:03)
Kale Cafe - Rumeli Hisarı. En bol çeşit diyemem ama benim gittiklerimden en lezzetlisi diyebilirim.
- aslinda sana ne (04.01.18 10:25:56)
Kadıköy cafe jele
- pasiflaura (05.01.18 02:00:21)
[]
İstanbul'un sizin için anlamı nedir?
Soru başlıkta.
İstanbul'a dair istediğiniz şeyi yazabilirsiniz.
İstanbul'a dair istediğiniz şeyi yazabilirsiniz.
Eskiden bu sehirin merkezi Turkiye'nin ender Avrupali sehirlerinden biriydi. Istiklal Caddesi, Besiktas, Gumussuyu insaniyle mimarisiyle Avrupa'dan farkli degildi. Simdi Istanbul'un bir anlami kalmadi cunku her yerini Orta Dogululastirdilar.
- Traveller (17.12.17 15:54:37)
tek kelimeyle ozetlemek gerekirse, comaristan
- mayeskuel (17.12.17 15:57:20)
iş kapısı
- goodyes (17.12.17 16:04:11)
1- Memleket. Seviyor muyum? Hayır. Çünkü max. 15 senedir burada olan insanlar Bizans döneminden beri buradaymış tavırlarına büründü.
"Sen değil... Baban, deden, onun babası..." diyene terlikle girerim. Adem'e kadar varak istiyorsanız ayrı.
2- Samimiyetsizlik. Anadolu yakasındaki birkaç mahalle dışında komşuluk geleneğini sürdüren pek yer kalmadı. Üst katında oturan aileyi aylar sonra görünce içten içe "Bu kim lan?" triplerine girip dışından güler yüz ile hal hatır soran, arkasını dönünce de hakkında bildiği tek şey üst katında oturması olan insanın arkasından desteksizce atıp tutan varlıklar türedi. Yahu sen kimsin?
3- Düzensizlik. Her yer her yerde.
4- Kıyamet simülasyonu. Yoğun saatlerde bir yerden bir yere gitmeye çalışmak yeterli. İster özel araç ile ister toplu taşıma ile. Her türlü afakanlar basıyor.
5- İhanet. Devlet büyükleri şehre ihanet ettiklerini itiraf ediyor ama asıl ihanet şehrin sakinlerinden geliyor. Çevre vergisi veriyorum bir işe yarasın kafasında olup yere çöpünü atanlar, çevre düzenlemesinden sonra kaldırımlara montelenmiş babaları söküp aracını kaldırıma park edenler, iş işten geçtikten sonra sesini çıkartanlar, yapılanı bozup daha sonra bizle kimse ilgilenmiyor diye zırlamalar...
6- Benim için en önemlisi ve sonuncusu ise NEFESSİZLİK. Nefes alamıyorum. Hala kömür yakan var, bitmek bilmeyen egzoz dumanı var, sanayi var, havalimanları var... Meteorolojik etkiler yüzünden yükselemeyen kirleticiler her sabah, öğlen, akşam ciğerlerimize doluyor. Canını seven gelmesin, imkanı olan da gitsin. Bu nefessizliği 5. maddeye de tutuşturabiliriz. İnsan eliyle yapıldı her şey.
Tüm bu yağmalamalara, zararlara rağmen hala çıkıp da İstanbul'un şurası güzel, burası tarih kokuyor, orası böyle şeker, şöyle tatlı diyen varsa sağır ve kördür. Ya da zengindir, bilemiyorum. Tarih koklamak istiyorsanız metro inşaatlarını ziyaret edin. En çok tarih oralardan fışkırıyor artık.
"Sen değil... Baban, deden, onun babası..." diyene terlikle girerim. Adem'e kadar varak istiyorsanız ayrı.
2- Samimiyetsizlik. Anadolu yakasındaki birkaç mahalle dışında komşuluk geleneğini sürdüren pek yer kalmadı. Üst katında oturan aileyi aylar sonra görünce içten içe "Bu kim lan?" triplerine girip dışından güler yüz ile hal hatır soran, arkasını dönünce de hakkında bildiği tek şey üst katında oturması olan insanın arkasından desteksizce atıp tutan varlıklar türedi. Yahu sen kimsin?
3- Düzensizlik. Her yer her yerde.
4- Kıyamet simülasyonu. Yoğun saatlerde bir yerden bir yere gitmeye çalışmak yeterli. İster özel araç ile ister toplu taşıma ile. Her türlü afakanlar basıyor.
5- İhanet. Devlet büyükleri şehre ihanet ettiklerini itiraf ediyor ama asıl ihanet şehrin sakinlerinden geliyor. Çevre vergisi veriyorum bir işe yarasın kafasında olup yere çöpünü atanlar, çevre düzenlemesinden sonra kaldırımlara montelenmiş babaları söküp aracını kaldırıma park edenler, iş işten geçtikten sonra sesini çıkartanlar, yapılanı bozup daha sonra bizle kimse ilgilenmiyor diye zırlamalar...
6- Benim için en önemlisi ve sonuncusu ise NEFESSİZLİK. Nefes alamıyorum. Hala kömür yakan var, bitmek bilmeyen egzoz dumanı var, sanayi var, havalimanları var... Meteorolojik etkiler yüzünden yükselemeyen kirleticiler her sabah, öğlen, akşam ciğerlerimize doluyor. Canını seven gelmesin, imkanı olan da gitsin. Bu nefessizliği 5. maddeye de tutuşturabiliriz. İnsan eliyle yapıldı her şey.
Tüm bu yağmalamalara, zararlara rağmen hala çıkıp da İstanbul'un şurası güzel, burası tarih kokuyor, orası böyle şeker, şöyle tatlı diyen varsa sağır ve kördür. Ya da zengindir, bilemiyorum. Tarih koklamak istiyorsanız metro inşaatlarını ziyaret edin. En çok tarih oralardan fışkırıyor artık.
- desdenova34 (17.12.17 16:33:18)
evim, mahallem.
- yuto (17.12.17 16:39:06)
canım şehir. Çok seviyorum.
- eazy (17.12.17 16:40:19)
ömrümün 6 senesini geçirdiğim ancak bugün yanından geçmeyeceğim şehir.
gerek güvenlik kaygıları gerekse aşırı inşaatlaşma. 2002-2008 yılları arasında istanbul'daydım. istanbul'un can çekiştiği ancak yine de direndiği dönemdi. bugün bakıyorum da çoktan meftah olmuş.
gerek güvenlik kaygıları gerekse aşırı inşaatlaşma. 2002-2008 yılları arasında istanbul'daydım. istanbul'un can çekiştiği ancak yine de direndiği dönemdi. bugün bakıyorum da çoktan meftah olmuş.
- burya (17.12.17 16:41:13 ~ 16:50:52)
"memleket" değil ama "ev" .
içindeki her şeyini trafiğini, pisliğini, insanlarını bile seviyorum. başka yerde yaşayabilirim ama yaşamak istemiyorum.
içinde istediğim her şeye erişim imkanı var, bu erişim imkanı için de ödenmesi gereken bedeller var. trafik, pahalı hayat, daha küçük evde yaşamak vs..
istanbulda yaşamak bir hesap işi, ne alıp ne verdiğini biliyorsan ve senin için güzel bir alışveriş oluyorsa burada yaşamak güzel.
istanbula bok atıp atıp hala burada kalan insanları anlamıyorum. (mecburi kalanlar hariç)
içindeki her şeyini trafiğini, pisliğini, insanlarını bile seviyorum. başka yerde yaşayabilirim ama yaşamak istemiyorum.
içinde istediğim her şeye erişim imkanı var, bu erişim imkanı için de ödenmesi gereken bedeller var. trafik, pahalı hayat, daha küçük evde yaşamak vs..
istanbulda yaşamak bir hesap işi, ne alıp ne verdiğini biliyorsan ve senin için güzel bir alışveriş oluyorsa burada yaşamak güzel.
istanbula bok atıp atıp hala burada kalan insanları anlamıyorum. (mecburi kalanlar hariç)
- benaslinda (17.12.17 16:43:13)
ilk gittiğimde açık hava müzesi demiştim,mest olmuştum gezerken. en son geçtiğimiz yaz gittim,koşarak döndüm. hala büyüleyici bir şehir ama aynı zamanda kaotik.
- denef (17.12.17 16:46:40)
Doğduğum günden beri maalesef içinde yaşadığım iğrenç şehir. Nefret ediyorum her köşesinden, sağdan soldan gelip de burasını babasının ahırı gibi kullanandan, herkeste olan "istanbulluyuz yhaa .s" tribinden ve istanbul romantizminden. Burayı seven adamın 3 gram aklı yoktur. Karmaşası, kirliliği, kültür mozaiği dedikleri şeyin kültür kusmuğu olmasından başka bir şeyi olmaması. Her yönüyle çok fazla çirkin. El mecbur katlanıyorum ama beni de ruhumu da çok yoruyor. Türkiye için de farklı düşünmüyorum gerçi ama istanbul daha bir kötü. Bir gün kurtulacağım umarım temelli <3
- dedi ayca (17.12.17 16:55:57)
18-22 yaş arasını geçirdiğim için bende yeri ayrıdır, şüphesiz çok güzel şeyler de yaşadım orada ama ne yazık ki daima aşırı kalabalık ve pis, insan yaşamına uygun olmayan lanet bir bok çukuru olarak hatırlayacağım genel anlamda. spesifik anılar dışında istanbul'a dair hiçbir düşüncem olumlu değil.
ben "ankara'yı çok sevdim" diye bas bas bağırınca insanlar şaşırıyor biraz haklı olarak. "lan ne pis hayatın varmış, iyi ki bi taşındın aq susmak bilmiyosun" diyorlar. ama bu basit değişikliğin beni mental olarak ne kadar etkilediğini (olumlu anlamda) kelimelerle anlatamam.
şehir değiştirmek insana bu kadar mı iyi gelir, her şeyi kökünden bu kadar mı hızlı zamanda çat diye değiştirir? ankaramın gözünü seveyim be heheyt.
ben "ankara'yı çok sevdim" diye bas bas bağırınca insanlar şaşırıyor biraz haklı olarak. "lan ne pis hayatın varmış, iyi ki bi taşındın aq susmak bilmiyosun" diyorlar. ama bu basit değişikliğin beni mental olarak ne kadar etkilediğini (olumlu anlamda) kelimelerle anlatamam.
şehir değiştirmek insana bu kadar mı iyi gelir, her şeyi kökünden bu kadar mı hızlı zamanda çat diye değiştirir? ankaramın gözünü seveyim be heheyt.
- der meister (17.12.17 17:36:36)
benim için ayrıca bir anlamı yok, mevcut hayat standardımı ve hayat tarzımı en rahat şekilde yaşayabileceğim ülkedeki tek şehir olduğu için "uğff iğrençç" triplerine girmeden yaşayabiliyorum. 8 senedir buradayım, bana istediklerimi veriyor. metropol hayatı isteyen biri olarak, dünyanın diğer megakentlerinde de benzer sorunlar olduğunu da bildiğimden, hem her şey önümde olsun hem de sakin sessiz über medeni olsun gibi beklentilerim yok.
- Bruce (17.12.17 17:42:41 ~ 21:12:44)
gittikçe bozulan şehir.
- pinkpeony (17.12.17 18:03:04)
en son 4 yıl önce, konser için gittim. onun dışında bir konser bir de abimin askerlik mevzuları için uğramıştım. hayatımın hiçbir kısmında istanbul'a gitmeyi ya da orada yaşamayı düşünmüyorum. benim için fazlasıyla kalabalık, pahalı bir yer.
- nice tnetennba (17.12.17 18:06:05)
istanbul cok guzel ya. cok seviyorum sehri, trafigine ragmen, insanlarina ragmen, santiyelerine ragmen cok seviyorum. uzak kalabilme surem 15 gun, 15gunun sonunda delicesine ozluyorum, burnum sizliyor. bir sureligine tatile gitsem de ayni, birkac ayligina yurtdisina gitsem de ayni.
cok fazla aliskanligim var istanbul'a dair. ozellikle bunlari gerceklestirmeyi cok seviyorum. ornegin aliskanliklarimdan biri eminonunde dolanip bir seyler yaptiktan sonra en son sadirvanlardan birinde su icmekti. o sadirvanin kaldirildigini gordugumde gozlerim dolmustu, gozum kapali gitmistim halbuki oraya. kafami kaldirip baktigimda yerinde yeller estigini gordugumde aglayacak hale gelmistim. not: sonraki gidisimde yerine koymuslardi :)
calisma hayatina basladiktan sonra hafif uzaklastim istanbul'dan. eskiden her hafta yaptigim rituellerimi artik ayda bir anca yapabiliyorum ama o ayda bir o kadar guzel geliyor ki. dunyanin en mutlu insani oluyorum.
trafikte cok sinirleniyorum, disarda insanlara sinirleniyorum, santiye gordukce tepem atiyor ama artilariyla eksilerini yan yana yazinca artilar hala cok onde.
bir sonra yasamak istedigim sehir olarak biraz daha az nufuslu, daha rahat bir yer bakiyorum :) bir de onu deneyimleyebilmek icin.
cok fazla aliskanligim var istanbul'a dair. ozellikle bunlari gerceklestirmeyi cok seviyorum. ornegin aliskanliklarimdan biri eminonunde dolanip bir seyler yaptiktan sonra en son sadirvanlardan birinde su icmekti. o sadirvanin kaldirildigini gordugumde gozlerim dolmustu, gozum kapali gitmistim halbuki oraya. kafami kaldirip baktigimda yerinde yeller estigini gordugumde aglayacak hale gelmistim. not: sonraki gidisimde yerine koymuslardi :)
calisma hayatina basladiktan sonra hafif uzaklastim istanbul'dan. eskiden her hafta yaptigim rituellerimi artik ayda bir anca yapabiliyorum ama o ayda bir o kadar guzel geliyor ki. dunyanin en mutlu insani oluyorum.
trafikte cok sinirleniyorum, disarda insanlara sinirleniyorum, santiye gordukce tepem atiyor ama artilariyla eksilerini yan yana yazinca artilar hala cok onde.
bir sonra yasamak istedigim sehir olarak biraz daha az nufuslu, daha rahat bir yer bakiyorum :) bir de onu deneyimleyebilmek icin.
- fakyoras (17.12.17 18:41:56 ~ 18:42:45)
Bir anlamı yok. Diğer şehirlerden farkı da yok. Aile büyükleri burada diye burdayım. Zaten bir süre sonra da olmam.
Trafik, gürültü, kirlilik, güven sorunu vb. şeyler yeterince kötü olan bir yer olduğu için artık 10-15 sene önceki halinden de eser kalmadı.
Trafik, gürültü, kirlilik, güven sorunu vb. şeyler yeterince kötü olan bir yer olduğu için artık 10-15 sene önceki halinden de eser kalmadı.
- baldan kaymak (17.12.17 18:50:38)
Ankara'da 11 yıl yaşadım. İstanbul'da sadece 3 aydır yaşıyorum. Ankara'da ailemin evi de güzel bir muhitteydi, İstanbul'da kendi evim de (bana göre) güzel bir yerde. Çalışmak, iş kurmak, okumak, gezmek, eğlenmek için İstanbul daha hoş bir yer. Çok kalabalık, hafta sonu oturacak yer bulamıyorum dışarı çıkınca. O kısmı kötü tabii de İstanbul'da ortalama üstü bir yerde yaşayan birinin buraya bok çukuru, pis it köpek şehir filan demesi garip. Nesi pahalı bir de anlamıyorum. Toplu taşıma, taksi, gece hayatı filan Ankara'dan iyi durumda öncelikle. Kiralar pahalı ama, evet. Geri kalan her şeyin her gelire sahip adama göre ayrı versiyonu sunulabiliyor zaten. Gayet güzel bence. Gereksiz İstanbul romantikleri olduğu gibi gereksiz anti-İstanbulcular da var. Ailem de burada olsa Türkiye'de yaşayacak daha iyi bir yer aramam açıkçası. Sabit maaşlı bir yerde çalışmam gerekmeyecek kadar zengin olursam bir gün belki Bodrum.
- jack of hearts (17.12.17 19:35:07)
Benim icin anlami tr'de yasayabilecegim tek sehir olmasi. Etraf keko dolu, trafik var falan filan ama yasayabilecgim en iyi yer yine burasi ulkede.
Ne bugun ne de bundan sonra baska bir sehre tasinmayi dusunmuyorum.
@bruce benim yerime tam olarak ozetlemis aslinda. Aynisi diyorum.
Ne bugun ne de bundan sonra baska bir sehre tasinmayi dusunmuyorum.
@bruce benim yerime tam olarak ozetlemis aslinda. Aynisi diyorum.
- stavro (17.12.17 19:44:00 ~ 19:44:55)
Ruhuma iyi gelmeyen ama içinde yaşarken bile çok özlediğim şehir. Sürekli kendimi sinirlenmiş ve İstanbul nefreti kusarken buluyorum ama bi yandan da korunabilmiş, eskisi gibi kalabilmiş yerlerini çok beğeniyorum ve çok seviyorum.
Herkesin yazdığı gibi trafiği, pisliği, kalabalığı, içinde yaşayan medeniyetten uzak insanları hiç çekilmiyor ama vapurla karşıya geçerken Galata Kulesi'ni, Ayasofya'yı ve Sultanahmet Camii'ni her gördüğümde kendimi çok şanslı hissediyorum, böyle mükemmel bir manzaraya bu kadar kolay ulaşabildiğim için ama kafamı çevirip de pavyon ışıkları ile boğaz köprüsünü ya da Mecdiyeköy'de yükselmiş çirkin binaları görünce ruhum daralıyor.
Sanırım hem romantik hem de antiistanbulcu denilen kitleye dahil oluyorum ama ruhuma gerçekten iyi gelmiyor bu şehir ve en kısa zamanda buradan kurtulabilmeyi diliyorum kendi adıma.
Herkesin yazdığı gibi trafiği, pisliği, kalabalığı, içinde yaşayan medeniyetten uzak insanları hiç çekilmiyor ama vapurla karşıya geçerken Galata Kulesi'ni, Ayasofya'yı ve Sultanahmet Camii'ni her gördüğümde kendimi çok şanslı hissediyorum, böyle mükemmel bir manzaraya bu kadar kolay ulaşabildiğim için ama kafamı çevirip de pavyon ışıkları ile boğaz köprüsünü ya da Mecdiyeköy'de yükselmiş çirkin binaları görünce ruhum daralıyor.
Sanırım hem romantik hem de antiistanbulcu denilen kitleye dahil oluyorum ama ruhuma gerçekten iyi gelmiyor bu şehir ve en kısa zamanda buradan kurtulabilmeyi diliyorum kendi adıma.
- Gı (17.12.17 19:46:03)
Gezmeyi çok seviyorum İstanbul'u
- mutlusismankedi2015 (17.12.17 19:47:22)
Trafik ve kalabalık problemleri yüzünden yaşanacak şehir değil ama gezilecek, keşfedilecek rüya gibi bir şehir.
- simderun (17.12.17 20:13:49)
@acemi, araba kullanmayı bırakırsan saydığın dertlerden kurtulursun. öyle top mop semtlerde oturmaya da gerek yok, şişli-beşiktaş'ın merkezinde oturunca istanbul'un kaydadeğer yerlerine çoğu yerine 1 saat içinde, en uzağa 2 saatte ulaşabiliyorsun, haliyle arabaya gerek kalmıyor. uzağa gidecekem araba kiralıyorum, parkmış trafik çilesiymiş çekmiyorum. herkes dediğim gibi yaparsa trafik çilesi de kalmayacak ortada zaten...
metronun nimetlerini kullanın mesela, toplu taşıma deyince akla metrobüs gelmesine gerek yok.
sürekli dışarıda yemezsen o pahalılık da etkilemez seni ayrıca.
metronun nimetlerini kullanın mesela, toplu taşıma deyince akla metrobüs gelmesine gerek yok.
sürekli dışarıda yemezsen o pahalılık da etkilemez seni ayrıca.
- Bruce (17.12.17 20:48:22 ~ 20:53:49)
gitmek istediğimde gidemediğim, kalmak istediğimde de kalamayacağımı düşündüğüm bir değişik şehir. burada doğdum büyüdüm, başka herhangi bir şehirde (bir tanesi hariç) bir ay bile kalmışlığım yok belki, o yüzden buradan başka bir yerde nasıl yaşanır onu da bilmiyorum. ama buradaki de yaşamak mı onu da bilmiyorum. trafik sorununu azalttığım için eskisine göre çok daha mutluyum, biraz daha seviyorum. gün içinde minik minik seviyorum da ömrümü böyle mi geçirmek istiyorum bilmiyorum.
img.discogs.com:strip_icc():format(jpeg):mode_rgb():quality(90)/discogs-images/R-4482467-1366131679-8967.png.jpg
img.discogs.com:strip_icc():format(jpeg):mode_rgb():quality(90)/discogs-images/R-4482467-1366131679-8967.png.jpg
- haykorsamdunyaya (17.12.17 21:00:56)
Benim için anlamı; hayat. Hangi ülkeye, şehire, tatile gitsem ne kadar mutlu olursam olayım en fazla 15 gün sonra özlüyorum. Ömrüm bu şehirde geçti ama halâ Köprüden geçerken hayranlıkla bakıyorum, gecesi ayrı güzel, gündüzü ayrı. Ben şanslılardanım, 15 yaşıma kadar Küçükyalı'da yaşadım, tüm mahallenin birbirini tanıdığı, tüm çocukların arkadaş olduğu, kötü insanların azınlıkta olduğu bir semtti. sonra da İstanbul’un un bir ucuna merkeze göre daha sakin bir semtine geldim. İşim olduğunda şehir içine gidiyorum ve zamanları ayarladığım için metrobüsle de trafikte kalmıyorum. Oldu ki istanbul'dan başka yerde yaşamak zorunda kalırsam o zaman bile hiç olmazsa bir mevsimi istanbulda geçirmek isterim. Sevmeyenler giderse çok mutlu olacağız bu arada, zulmetiniz basıyor, asık yüzleriniz.
"Ah benim karmaşıklığı-huzursuzluğu içinde kendine has güveni ve onca çirkinliğin içinde sonsuz güzelliği olan canım İstanbulum; tüm deliliğine rağmen her şeyiyle sevilen, bir türlü vazgeçilemeyen sevgili gibisin."
"Ah benim karmaşıklığı-huzursuzluğu içinde kendine has güveni ve onca çirkinliğin içinde sonsuz güzelliği olan canım İstanbulum; tüm deliliğine rağmen her şeyiyle sevilen, bir türlü vazgeçilemeyen sevgili gibisin."
- mslny (17.12.17 21:22:31)
İstanbul bundan 7-8 yıl önceye kadar bile güzel sayılabilecek bir şehirdi. Bana göre bu şehrin batmasının en büyük nedeni inşaat sektörü. Ülkedeki mimarlar o kadar vizyonsuz ki, Osmanlının kaç yüz yıl önce yaptığı sarayları örnek almak yerine hiçbir sıfatı ve anlamı bulunmayan binaların şehrin ortasında büyümesine izin veriyorlar. Şehrin bir standardı olsa kalabalık da sorun oluşturmaz ama gerek alt yapı gerek üst yapı olarak İstanbul kesinlikle bir Avrupa şehri değil. O potansiyel vardı ama o potansiyeli yok ettiler. Zaten gelecek depremde kendi kıyametini yaşayacak. Ben seviyorum bu şehri. İleride güzel bir ilçesine taşınma fikrim de var.
- dissendium (17.12.17 21:33:06)
deprem!
- mehmed resad (17.12.17 21:35:53)
Ha evet, @dissendium gibi düşünüyorum onu unutmuşum. Mimari konusunda berbatız, nasıl o muhteşem eserlerden bu sıradanlığa dönüştüler ve böyle de kabul ettirdiler anlamak mümkün değil. Estetik yok, hayâl gücü yok, sadece oldu bittiye getirmek ve düz duvar var.
- mslny (17.12.17 21:45:03)
İstanbul'da restorana 100 mü vermek! Vov. İyi paraymış. Ankara, İzmir, Bursa gibi şehirlerde restoranlar 20 lira üstündeki harcamaları ücretlendirmiyor çünkü. Meh.. Fuzuli konuştum ironi yapayım derken. Kısaca Türkiye'deki tüm büyük şehirler farksız bu konuda. Doğma büyüme İstanbullular öbür şehirlerden daha farklı beklenti içinde olabilir tabii ama yanılıyorlar açıkçası. Mesela restoran, yemek, alkol vs. Ankara Tunalı'da neyse, Beşiktaş'ta da o. Arjantin neyse, Nişantaşı o. Bütçene göre bir yere gidebilmen için yeterince alternatif sunuyor İstanbul en azından. İstanbul'un güzelliği kaliteli yer oranının öbür şehirlerden yüksek oluşu sanki. Ankara Oran, Bilkent, ODTÜ, Çayyolu vesaire çıkar aradan, gayet standart bir Anadolu şehri olarak kalıyor geriye. İstanbul'da çok fazla sayıda kurtarılmış bölge var öbür şehirlere kıyasla. Bir de "bana göre" güzel şu yüzden dedim.. İşe 15 dakikada gidiyor, eve 20 dakikada dönüyorum. Evden spora 5 dakikada gidiyorum. Tarabya, Beşiktaş gibi zaman geçirmekten keyif aldığım yerlere yarım saatin altında ulaşıyorum. Tüm arkadaşlarım da bana yakın yerlerde oturuyor. Misafir edip ziyaret edebiliyorum sık sık. Araba kullanmayı zaten sevmediğim için toplu taşıma büyük rahatlık sunuyor bana. Stüdyo daireye Ankara'da ortalama bir yerdeki 4+1'e verilen kirayı vermek zorunda kalıyorum ama bu zaten kabul ettiğim bir kazıktı gelmeden önce. Kira cidden üzücü derecede pahalı Türkiye'nin geri kalanına göre. Ama değer mi? Kimine göre değmez, bana göre değiyor.
- jack of hearts (17.12.17 22:15:23 ~ 22:26:20)
Ömür törpüsü.
Evden çıktığında yürüyerek Sahile, Boğaza inemiyorsanız İstanbul'da yaşamıyorsunuz bana göre.
Ya da şöyle düzelteyim, "bu şehir sadece yürüyerek Sahile, Boğaza inebiliyorsanız çekilmeye değer".
Evden çıktığında yürüyerek Sahile, Boğaza inemiyorsanız İstanbul'da yaşamıyorsunuz bana göre.
Ya da şöyle düzelteyim, "bu şehir sadece yürüyerek Sahile, Boğaza inebiliyorsanız çekilmeye değer".
- John Bloor (18.12.17 12:45:13)
kargaşa, kaos, arap, iç anadolu ve kürtlerin doldurduğu kültürsüz türbanlı ordusu.
- xu (18.12.17 18:21:43)
[]
Demirören Avm'nin sinema salonları çok mu küçük?
İnternetten bilet bakıyorum ama gerçekten salonları o kadar küçük mü anlayamadım. 5 sıra görünüyor sadece salonda. Doğru değildir herhalde?
salon küçük ama perde ona göre orantılı, çok küçük gelmiyor ekran(bi mpx değil tabii). koltuklar çift kişilik deri, önündeki boşluklar da büyük, onun da etkisi var 5 sıra olmasına.
- Bruce (14.12.17 11:44:46 ~ 11:45:16)
perdeye göre yerleştirilmiş geniş, rahat koltuklar, koltuklar arası mesafe de güzel o yüzden öyle. pink sinemalarına gittiysen onlardan işte.
- pamuk helvalar cebe (14.12.17 12:55:59)
[]
Yves Rocher'i nasıl bilirsiniz?
Hangi ürünlerini kullanıyorsunuz? Tavsiye eder misiniz?
Bir de cruelty free olup olmadığıyla ilgili kesin bir bilgi bulamadım. Bilgisi olan var mı bu konuda?
Bir de cruelty free olup olmadığıyla ilgili kesin bir bilgi bulamadım. Bilgisi olan var mı bu konuda?
hocam er kişisiyim. cildim yağlı, ama feci yağlı. buraya gittim, durumu anlattım, yeşil bir yıkama jeli verdiler, bir de krem. nemlendiriciymiş. işe yaradı, güzel oldu.
yine buradan arkadaşların tavsiyesi ile şampuan aldım ama o pek yaramadı, daha doğrusu saç kremi olmadan bir şey ifade etmiyor.
yine buradan arkadaşların tavsiyesi ile şampuan aldım ama o pek yaramadı, daha doğrusu saç kremi olmadan bir şey ifade etmiyor.
- giovanne (11.12.17 21:53:35)
CF değil. Çin'de satışı var. Çin'de satışı olan her ürün hayvan testine açık. Kendileri yapmasa bile Çin pazarına girmek için yapıyorlar.
Kullandığım bir ürünü var, o da kil maskesi. Çok memnun olduğum için alıyorum hala. Cilt bakım ürünlerinin eşsiz bi tarafı yok. Alternatifleri bol. Makyaj temizleyicisi çöp. Kremi, temizleyicileri filan vasat. Şampuanları iyi. Makyaj malzemelerini hiç denemedim, ama alternatif zaten çok bol bu ürünlerde, sıyrılacak bi kalitede değil.
Çok sık indirime girer, sadakat kartına indirim yapar. Doğum günü ayınızda iki üründen biri, dört üründen ikisi bedava. Bitkisel içerik mottosu, ama içeriğe bakınca diğer markalar ne kadar bitkiselse Yves Rocher de o kadar işte. Bitkisel, organik vs değil. Öyle pazarlanıyor sadece. Mağazaları imaj olarak "yüksek kalite" algısı yaratıyor Türkiye'de. Ama her şeyi vasat özetle.
Kullandığım bir ürünü var, o da kil maskesi. Çok memnun olduğum için alıyorum hala. Cilt bakım ürünlerinin eşsiz bi tarafı yok. Alternatifleri bol. Makyaj temizleyicisi çöp. Kremi, temizleyicileri filan vasat. Şampuanları iyi. Makyaj malzemelerini hiç denemedim, ama alternatif zaten çok bol bu ürünlerde, sıyrılacak bi kalitede değil.
Çok sık indirime girer, sadakat kartına indirim yapar. Doğum günü ayınızda iki üründen biri, dört üründen ikisi bedava. Bitkisel içerik mottosu, ama içeriğe bakınca diğer markalar ne kadar bitkiselse Yves Rocher de o kadar işte. Bitkisel, organik vs değil. Öyle pazarlanıyor sadece. Mağazaları imaj olarak "yüksek kalite" algısı yaratıyor Türkiye'de. Ama her şeyi vasat özetle.
- gayda (11.12.17 22:11:00 ~ 22:11:32)
Pure system ve sebo vegetal temizleme jelleri güzel .
White botanical serisini leke giderici diye aldım bi işe yaramıyor. Ayrıca kullandıktan sonra temizlik hissi de yaratmadı bende. Sadece 30 spfli kremini beğendim gündüz kullanım için.
Elixir blabla diye bir göz kremini hediye etmişlerdi begendim ama çok mu harika, değil.
Şampuanlarından da ısırganlı olanın kokusunu ve saçı gıcır gıcır temizlemesini begendim.
Bir de portakal çiçekli bademli sabununun kokusunu çok seviyorum, gerçek portakal çiçeği kokusu.
White botanical serisini leke giderici diye aldım bi işe yaramıyor. Ayrıca kullandıktan sonra temizlik hissi de yaratmadı bende. Sadece 30 spfli kremini beğendim gündüz kullanım için.
Elixir blabla diye bir göz kremini hediye etmişlerdi begendim ama çok mu harika, değil.
Şampuanlarından da ısırganlı olanın kokusunu ve saçı gıcır gıcır temizlemesini begendim.
Bir de portakal çiçekli bademli sabununun kokusunu çok seviyorum, gerçek portakal çiçeği kokusu.
- curukturpkokusu (11.12.17 22:24:35)
Bazı parfümlerini sevdim, dönüşümlü olarak onları alıyorum. Makyaj ürünleri pek matah görünmüyordu, bir pudra aldım denemek için hiç beğenmedim. Hediye kampanya derken duş jeli almaya girip bir torba dolusu ürünle çıkıyorum, bu duruma çok içerliyorum.
- wish i could find a way to disappear (11.12.17 23:17:48)
El kürünü ve kremini beğenmiştim, 1-2 parfümünü de. Göz kremini hiç beğenmedim.
- mslny (11.12.17 23:27:54)
Ya ben cf diye biliyorum zamanında araştırmıştım ama sonra ne oldu bilmiyorum :/
Göz makyaj temizleyicisinden çok memnunum. Akneye meyilli ciltler için nemlendirici var onu çok beğendim. Pure system galiba. Rimeli iyi, sexy pulp adı. Duş jellerini kullanıyorum. Bi de şampuan hediye etmişlerdi ısırganlı, onu da beğenmiştim.
Allığını almıştım şeftali rengi ama pigmentli değil pek, çok çok hafif.
Göz makyaj temizleyicisinden çok memnunum. Akneye meyilli ciltler için nemlendirici var onu çok beğendim. Pure system galiba. Rimeli iyi, sexy pulp adı. Duş jellerini kullanıyorum. Bi de şampuan hediye etmişlerdi ısırganlı, onu da beğenmiştim.
Allığını almıştım şeftali rengi ama pigmentli değil pek, çok çok hafif.
- mutlusismankedi2015 (12.12.17 10:35:31)
Ürünlerinin çoğunda paraben var. Yani kanserojen. Alırken içeriğine bakın mutlaka.
- mithrilfender (12.12.17 11:27:36)
@gayda'nın dediği gibi, Çin'de satış yapabilen tüm kozmetik markaları hayvan deneyi yapıyordur. Çünkü Çin hayvan deneyini zorunlu kılıyor.
Dolayısıyla benim de kullanmadığım bir marka. Çok şey kaçırdığımı sanmıyorum.
Dolayısıyla benim de kullanmadığım bir marka. Çok şey kaçırdığımı sanmıyorum.
- peggy (12.12.17 11:38:29)
[]
Bankalar hesap işletim ücreti almıyor mu artık?
Böyle bir şeyler okudum internette. 2016'dan beri hesap işletim ücreti alınmaması gerektiği falan yazıyor. Benim de hiç kullanmadığım banka hesaplarım var. 2'si öğreciyken açtığım öğrenci hesapları zaten ama birini işe başladığımda maaş hesabı olarak açmıştım. Şimdi bunların üçünü de kapattırmak istiyorum.
Bankaya bu hesapları kapattırmak için gittiğimde hesap işletim ücreti istemeyecekler mi şimdi benden? Özellikle Yapı Kredi için merak ediyorum. Var mıdır yakın zamanda hesabını kapattırıp da işin aslını bilen birileri?
Bankaya bu hesapları kapattırmak için gittiğimde hesap işletim ücreti istemeyecekler mi şimdi benden? Özellikle Yapı Kredi için merak ediyorum. Var mıdır yakın zamanda hesabını kapattırıp da işin aslını bilen birileri?
Evet 2016'dan beri bu durum davalık. Hiçbir bankanın hiçbir hesabından hesap işletim ücreti alınmıyor
- mutlusismankedi2015 (10.12.17 13:15:01)
gizli gizli kesiyorlardır yine merak etmeyin.
- kediyiyenpiskopatfareyimben (10.12.17 13:16:52)
Hesap işletim ücreti şu dönemde alınmıyor ama alınırken de bankalardan bu ücreti borç mantığıyla kaydetmiyorlardı. Eğer hesapta varsa alıyor yoksa almıyor, bu şekilde 1 sene geçse, sonraki sene önceki senenin ücretini çekmiyor mesela. dolayısıyla hesap kapatırken sizden ücret istemeyeceklerdir veya hesabı birkaç yıl boş bırakıp sonra kullanırsanız geriye dönük ücret keseceklerini sanmıyorum. Maaş hesabınızı kapatmayın. İleride tekrar uygulanırsa hesap işletim ücreti muafiyetiniz devam edebilir maaş hesabı olduğu için.
- mikro patlama (10.12.17 13:45:30)
kapatırken yansımaz.
hesabına para geçtiği anda masraf düşer ama
hesabına para geçtiği anda masraf düşer ama
- neo (10.12.17 15:10:29)
[]
Sarıyer'de gerçek Sarıyer böreği nerde yenir?
Bu tarafları hiç bilmediğim için tek kriterim iskeleye yakın olması. Böreği gerçekten güzel olan neresi var sahil tarafında?
Sarıyer deki tarihi sariyer borekcisinde
- narudocko (30.11.17 18:48:08)
böreği güzel değil oranın, aşırı yağlı. Börek tadı alamıyorsunuz.
- neynep (30.11.17 19:10:36)
Tartışmasız bilice'yi tavsiye ederim, 4 senem aşağı yukarı sarıyer'de geçti en iyisi bence. Sahilde çayırbaşında var, bir de bahçeköy'de var şubesi.
- iyisin tabi (01.12.17 04:41:31)
[]
Giriş katında yaşayanlar
Ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz? Çok eksisi var mı sizce yüksek katlara göre?
Çok uzun süredir ev arıyorum ve ilk defa baktığım semtlerin birinde hem sahibinden hem de sıfır bir daire buldum ama giriş katı olması kafamı karıştırdı. Ne dersiniz, çok dezavantajı var mıdır?
Çok uzun süredir ev arıyorum ve ilk defa baktığım semtlerin birinde hem sahibinden hem de sıfır bir daire buldum ama giriş katı olması kafamı karıştırdı. Ne dersiniz, çok dezavantajı var mıdır?
Yazın çocuklar çok ses yapıyor.
- dissendium (29.11.17 19:31:16)
apartmantan apartmana farklı olabilir tabii de dış kapı kapanması veya asansöre bin çık gürültüsü olabiliyor. bir de hırsızlık için ek önlemler gerekebiliyor. pencerelere demir yaptırmak gibi.
- puc (29.11.17 20:05:25)
Ben olsam oturmam.
Doğru düzgün güneş almaz, altı boşsa kışın ısınmaz, börtü böcek eksik olmaz, sürekli rutubet yer. Gerek yok.
Doğru düzgün güneş almaz, altı boşsa kışın ısınmaz, börtü böcek eksik olmaz, sürekli rutubet yer. Gerek yok.
- yirmisantim (29.11.17 20:11:11)
Birkaç ay yaşamıştım. Benim için en kötüsü ışık problemiydi. Çünkü pecere yola baktığı için perdeyi rahatça açamıyordum.
- antikitleruhlu (29.11.17 20:48:45)
hiç oturmadım oturmam da. sokağın butun gurultusu evi içinde olur, perden açık oturamazsın herkesin gozu evin icinde olur.
zeminden soğuk cekeceği için ev ısınmaz.
etrafı yuksek binalarla cevriliyse gun ışığı almaz.
apartmana giriş çıkışlarda çok ses olur.
zeminden soğuk cekeceği için ev ısınmaz.
etrafı yuksek binalarla cevriliyse gun ışığı almaz.
apartmana giriş çıkışlarda çok ses olur.
- halanne (29.11.17 20:49:03)
Araba sesi çok çok rahatsız ediyor. Ayrıca apartmana giriş çıkışlarda da iyice delleniyorsun. Huzur bulmak, rahat etmek için en son seçenek.
Ayrıca alttan çok soğuk alır ve bazen iki katı fiyata anca ısınıyor.
Ayrıca alttan çok soğuk alır ve bazen iki katı fiyata anca ısınıyor.
- etna (29.11.17 21:25:01)
böcek sorunu, yağmur yağdığında "sel olursa" korkusu, tüm toz toprağın evin içine girmesi, aşırı gürültü
- gebere jackson (29.11.17 22:46:48 ~ 22:47:13)
hiçbir şey olmasa sarhoşun teki arabayla dalar içeri.
siz işteyken falan az yağmur yağsa acaba evi su basmış mıdır tedirginliği ile gününüz rezil olur. basarsa zaten haftanız rezil oldu gitti.
siz işteyken falan az yağmur yağsa acaba evi su basmış mıdır tedirginliği ile gününüz rezil olur. basarsa zaten haftanız rezil oldu gitti.
- khiron (29.11.17 23:03:36)
altında kat olan yüksek girişler nispeten fena değil. ama bir arkadaşımın evi giriş kat ve altı otopark. ev buz gibi. kışın falan ben baya üşüyorum onlara gittiğimde.
- omonia (29.11.17 23:07:46)
Yazılanlardan ısınma ve su basması riski dışında hepsini yaşıyorum. Yalıtım varsa ve ev ufaksa kışın kolay ısınır. Yazın nispeten az güneş aldığı için çok sıcak olmuyor. Tek avantajı bu sanırım.
- auroraaurora (29.11.17 23:14:26)
oturdum. oturma.
- ayaklibalik (30.11.17 00:23:09)
Çocuk sesleri, apartman kapısının sürekli açılıp kapanma sesi, alt kattaki kapıcı dairesinden gelen gürültü.
Genellikle ses ile ilgili sorunlar yaşıyorum.
Genellikle ses ile ilgili sorunlar yaşıyorum.
- monogram (30.11.17 00:28:03)
komşularınız kapıcı muamelesi yapacak. ilk basılan zil sizinki olacak. sokakta tüküren, yellenen insanların sesini duyacaksınız.apartman sizinmiş gibi, her yapılandan sorumlu sizmiş siniz, her şeyden haberiniz varmış gibi davranacaklar, soracaklar. sokağın durumuna göre, çok aşırı yağışlarda kanaldan su basma riski var. güneş girmez, yüksek kamyonet kamyon pencerenizin önüne park eder. gece sokak kapısının gürültüsü gelir. asansör varsa, komşularınızın özel konuşmalarını duyarsınız. komşunun çocuğu bam güm binaya girer, duyarsınız. karda kışta, dışarıdan gelen ayakkabılarınızı sizin kapının önünde silkeler.apartman girişine kamera takarlar, kayıt cihazı sizde kalsın, size daha yakın derler.hırsız ilk sizin eve girer. parmaklık takarsınız veya vardır, acil durumda pencereden kaçamazsınız.pencereyi açık bırakırsın, itin biri taş atar, ateş atar. yazın pencere açık uyuyamazsın.kanaldan fare tırmanır. çevre yeşillik ise böceklerin ilk uğrayacağı yer olur.en üst kattan sızan su sizin daireden çıkar.yastığı kaldırdığınızda akreple karşılaşabilirsiniz.yeni bina ise en az iki sene ısınamazsınız.aktif bir sokaksa her gün toz almak zorunda kalırsın.ayrıca sokak kapısından girince, insan bir iki merdiven çıkmak istiyor. Yazdığım her şey yaşanmıştır. Psikolojinizi bozmayın.
- ayaklibalik (30.11.17 00:42:45)
[]
Hayatınızda hiç kredi çektiniz mi?
Ev, araba, ev eşyası, iş kurmak... Bakıyorum da insanlar bunlar için gayet rahat kredi çekiyorlar. Bana nedense kredi işine girmek çok zor geliyor. Senelerce ödemek zorunda kalacağım bir borç resmen aşırı bir yük gibi.
Bir süredir ev aradığım için bir sürü insan "her ay kira ödeyeceğine kredi çekip ev al" dedi. Düşününce mantıklı olabilir belki ama ben 40 yaşımda bugün ev almak için çektiğim kredinin borcunu ödeyeceğimi düşünürken falan bile darlanıyorum.
Şimdi ben bir şeyleri yanlış mı düşünüyorum onu anlamak istiyorum. Ev, araba için falan kredi çekmek mantıklı bir şey mi gerçekten? Yani bu kadar insan gayet rahat bir şekilde yapabildiğine göre çok da korkunç bir şey değil herhalde kredi olayı? Sizler kredi çektiyseniz ne amaçla çektiniz mesela? Ödeme aşamasında pişman olduğunuz oldu mu hiç yoksa iyi bir şey mi yapmışsınız kredi çekerek?
Bir süredir ev aradığım için bir sürü insan "her ay kira ödeyeceğine kredi çekip ev al" dedi. Düşününce mantıklı olabilir belki ama ben 40 yaşımda bugün ev almak için çektiğim kredinin borcunu ödeyeceğimi düşünürken falan bile darlanıyorum.
Şimdi ben bir şeyleri yanlış mı düşünüyorum onu anlamak istiyorum. Ev, araba için falan kredi çekmek mantıklı bir şey mi gerçekten? Yani bu kadar insan gayet rahat bir şekilde yapabildiğine göre çok da korkunç bir şey değil herhalde kredi olayı? Sizler kredi çektiyseniz ne amaçla çektiniz mesela? Ödeme aşamasında pişman olduğunuz oldu mu hiç yoksa iyi bir şey mi yapmışsınız kredi çekerek?
Araba için 1 senelik çektim. Ödeyebilecek durumda olmama rağmen sıkıntı bastı bitirene kadar. Ben de hayret ediyorum bu kadar kolay kredi çekebilenlere.
- bartman (27.11.17 23:18:16)
araba almak için kredi kullandım. 18 ayda geri ödedim. pişman değilim.
- pispinti (27.11.17 23:18:20)
Şöyle ki ülkemizde ev-araba fiyatları her geçen gün artıyor. Hele ev iyi bir yatırım aracı olarak görülüyor. Her ne kadar kredi faizi ödeseniz de evlerin değeri artıyor. Hem kira derdinden kurtulmuş oluyorsunuz, hem de mal sahibi olmuş oluyorsunuz. Bence kredi ev için mantıklı, araba için mantıksız yani zarar.
Ama bir şeyleri belli bir maaşla para biriktirip almak zor. 25 yaşında çalışmaya başlayıp 40 yaşında ev almaktansa, 25 yaşında ev alıp borca girmek daha mantıklı.
Ama bir şeyleri belli bir maaşla para biriktirip almak zor. 25 yaşında çalışmaya başlayıp 40 yaşında ev almaktansa, 25 yaşında ev alıp borca girmek daha mantıklı.
- felatunbey (27.11.17 23:20:51)
mesela konut için kredi çekildiğinde:
- konut kredisi oranları ihtiyaç kredisine göre uygun oluyor. çünkü ihtiyaç kredisi için çektiğin kredi sağa sola dağıtılacakken, konut kredisi için çekilen para bir taşınmaza gidiyor. taşınmaz da bankanın teminatı olduğundan kredi oranları daha uygun oluyor.
- konut kredisi çekmek için belli bir peşinatı ödemen gerekiyor. birikmişi harcamak burada can sıkabilir.
- kira yerine kredi taksidi ödersin mantığı yanlış, dediğim gibi en başta peşinat harcaman gerekiyor. üstüne ödeyeceğin taksit miktarı, aylık kiradan belki de 2 kat fazla olacak.
- fakat buradaki düşünce şu, 10 yıl boyunca mesela 3000 tl ödeyeceksen, zaman geçtikçe hem 3000 tl daha az değerli olacak hem de ilerleyen yıllarda daha iyi bir gelirin olacağı ön görüldüğü için taksitleri ödemek kolaylaşacaktır. fakat kiraya her yıl enflasyon oranında zam geliyor. bir de değeri artan bir muhitte konut alınırsa belki bir kaç sene içinde kira fiyatları, ödediğiniz taksidi geçebilir. o yüzden güzel bir planlama yapmak lazım.
- konut kredisi oranları ihtiyaç kredisine göre uygun oluyor. çünkü ihtiyaç kredisi için çektiğin kredi sağa sola dağıtılacakken, konut kredisi için çekilen para bir taşınmaza gidiyor. taşınmaz da bankanın teminatı olduğundan kredi oranları daha uygun oluyor.
- konut kredisi çekmek için belli bir peşinatı ödemen gerekiyor. birikmişi harcamak burada can sıkabilir.
- kira yerine kredi taksidi ödersin mantığı yanlış, dediğim gibi en başta peşinat harcaman gerekiyor. üstüne ödeyeceğin taksit miktarı, aylık kiradan belki de 2 kat fazla olacak.
- fakat buradaki düşünce şu, 10 yıl boyunca mesela 3000 tl ödeyeceksen, zaman geçtikçe hem 3000 tl daha az değerli olacak hem de ilerleyen yıllarda daha iyi bir gelirin olacağı ön görüldüğü için taksitleri ödemek kolaylaşacaktır. fakat kiraya her yıl enflasyon oranında zam geliyor. bir de değeri artan bir muhitte konut alınırsa belki bir kaç sene içinde kira fiyatları, ödediğiniz taksidi geçebilir. o yüzden güzel bir planlama yapmak lazım.
- bellbane (27.11.17 23:23:41)
İnsanların önceliğine bağlı, bir de yaşa bağlı bu tarz şeyler. Örneğin, her yerde yazan 'Millenial'lar ev almıyor, onun yerine dünyayı geziyor' durumu var. Evin ayrı bir katma değeri var, gezmenin ayrı bir katma değeri; o an senin için hangisi öncelikli ise o daha değerli oluyor. Örneğin, kuzenim 20 yıllık ev kredisine girdi, 12 yılı geçti. Aynı şekilde, abim 5 yıllık krediye girdi, 5 yıl ikiye katlandı. Son 5 yıldır haldır huldur geziyor ve kira ödemiyor. Kira ödememek ve işten kovulduğunda evsiz kalmayacağını bilmek aşırı güzel bir his. Bir de gençken o zaman gelmezmiş, çok uzunmuş gibi görünüyor ve cırp diye geçiyor aslında. 30'undan, 40'ından önce ev sahibi olma hissi çok olmuyor. Açıkçası, ben de kiraya ödenen paraya yazık gözüyle bakıyorum. O yüzden, kredi çekip ev almak mantıklı geliyor ama fiyata bağlı biraz da. Yani, sıfırdan başlayıp 300000 TL'lik evi ödemek olsa ben de çekmezdim mesela ama atıyorum, bir yerden bir gelen olur da, 100000'i eksik kalır falan. O tarz şartlarda kredi çekerdim.
Ben zamanında ihtiyaç kredisi çektim. Geri ödedim. Pişmanlık ya da mutluluk duymadım; çekmem gerekiyordu, çektim, geri yatırdım.
Ben zamanında ihtiyaç kredisi çektim. Geri ödedim. Pişmanlık ya da mutluluk duymadım; çekmem gerekiyordu, çektim, geri yatırdım.
- aychovsky (27.11.17 23:23:44 ~ 23:25:28)
Ev almak için kredi çekmiştim, 5 senede ödedim bitti şimdi evim var bana mantıksız gelmiyor. İlk birkaç sene biraz yük oldu ama ödeme sabitti değişmiyordu, sonradan çok sıkıntı çıkarmadı. Yani ne bileyim ömür boyu kirada yaşamak daha mantıksız gibi.
- angelus (27.11.17 23:23:50)
48 ay konut kredisi çekmiştim bu sene bitti çok şükür.
- Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir (27.11.17 23:35:11)
Hiçbir şeyimiz yoktu kenarda bi arabayı zor alacak para vardı krediyle ev aldık baya zor oldu ödemesi ama şimdi ciddi değere sahip bi ev sahibi olduk. Biraz geçti 15bin varken kredi çekip araba aldık bir buçuk yıl ödedik sonra arabayla kaza yaptık perte çıktı. Krediyi kapattıktan sonra kalan para 30bin oldu yine çekip daha pahalı araba aldık, ilk taksiti bile gelmedi henüz :) hem de alırken ciddi borca girdim gelecek ay kaba hesapla kira mira hariç 2700 ödemem var :) bi süre zor olacak ama paranın değeri düşüyor ve ödeme sabit kalıyor kredilerde iki yıl sonrası genelde daha kolay oluyor ekstra durum yoksa. Evet düşüncesi zor oluyo insanı darlıyo ama bizim neslin sorunu bu sanırım kendimizi bir şeylere bağlanmaktan sorumluluktan korkuyoruz. Borç harç bir şekilde daha konforlu hayat yaşamış oluyosun. Çünkü ben zaten birikim yapabilen biri değilim 500 liram varsa da ay sonuna kalmıyor 50 liram varsa da. Borç ödemek daha mantıklı benim için
- Nature Works (27.11.17 23:38:40)
Hayatımda sadece bir kere ev ödemesinde eksik kalan kısım için kredi çektim.Tüm param dolardaydı ve doları bozduracağıma kredi çekeyim dedim.Dolar o sırada 2.85 falandı.
2-3 gün sonra pişman oldum kredi çektiğime.Elde para varken kredi çekmek enayilik gibi geldi.Krediyi iptal ettim gittim tüm dolarlarımı bozdurdum.Sonra o sene darbe falan oldu dolar 3.94 oldu sonraki 6-7 ay içinde.Alacağın mal zaman içinde kredi faizinden fazla değer kazanıyorsa mantıklı ama şu an değil bence
2-3 gün sonra pişman oldum kredi çektiğime.Elde para varken kredi çekmek enayilik gibi geldi.Krediyi iptal ettim gittim tüm dolarlarımı bozdurdum.Sonra o sene darbe falan oldu dolar 3.94 oldu sonraki 6-7 ay içinde.Alacağın mal zaman içinde kredi faizinden fazla değer kazanıyorsa mantıklı ama şu an değil bence
- turkuaz (27.11.17 23:42:49)
muhtemelen hayatini nerede gecirmek istedigini yerleseceksen yerlesmeden once ne yapacagini falan tam kararlastirmamissindir ondan. ev almak ev sahibi olmak da istemiyor olabilirsin. bugunun sisirilmis konut fiyatlarindan ev almak istemiyor da olabilirsin. ama bunlar yoksa kafanda ve ev almak istiyorsan "ev parasini biriktireyim de oyle alayim" demek de sacma olur, biriktirecegin parayi senelerce kira olarak baskasina vermen gerekecek.
kredi odemede faiz kismindan sonra kredi borcu olarak odedigin parayi bir cebinden diger cebine koyuyorsun, arada odedigin faiz var. ama faiz ekonomik sistemin olmazsa olmazi, kiradayken de faiz oduyorsun: nakitini baskasina veriyorsun, her ay, banka hesabinda dursa her ay o paradan faiz alacaksin ama kira olarak verdigin icin yine faiz odemis oluyor gibisin.
diyecegim odur ki, ev gibi pahali bir seyi almayi gercekten istiyorsan, piyasadaki fiyatlar normal akla yatar fiyatlarsa, duzenli gelirin ve acil durum icin kenarda harcaman gerekmeyecek paran varsa ev icin kredi cekmek yapilan hesaba kitaba gore mantikli olabilir. o parayi biriktirip ev alayim desen seneler boyu o evden faydalanamayacaksin ve yine barinma icin para odeyeceksin sonucta.
ha ama etin budun yoksa, butce yapmayi bilmiyorsan, maasin anca yetiryorsa, surprizler icin ayirdigin paran olacak kadar maddi durumun yoksa, ev almaya cok hevesli degilsen vs. sacma olur.
kredi odemede faiz kismindan sonra kredi borcu olarak odedigin parayi bir cebinden diger cebine koyuyorsun, arada odedigin faiz var. ama faiz ekonomik sistemin olmazsa olmazi, kiradayken de faiz oduyorsun: nakitini baskasina veriyorsun, her ay, banka hesabinda dursa her ay o paradan faiz alacaksin ama kira olarak verdigin icin yine faiz odemis oluyor gibisin.
diyecegim odur ki, ev gibi pahali bir seyi almayi gercekten istiyorsan, piyasadaki fiyatlar normal akla yatar fiyatlarsa, duzenli gelirin ve acil durum icin kenarda harcaman gerekmeyecek paran varsa ev icin kredi cekmek yapilan hesaba kitaba gore mantikli olabilir. o parayi biriktirip ev alayim desen seneler boyu o evden faydalanamayacaksin ve yine barinma icin para odeyeceksin sonucta.
ha ama etin budun yoksa, butce yapmayi bilmiyorsan, maasin anca yetiryorsa, surprizler icin ayirdigin paran olacak kadar maddi durumun yoksa, ev almaya cok hevesli degilsen vs. sacma olur.
- robokot (28.11.17 00:01:11)
benim aylık 90 lira kredi ödemem var. günlük üç lira. yolda yere bakarak yürüsem toplarım herhalde o kadar. ama beni resmen rahatsız ediyor. bir de enişte var. adam 3 yıl önce gitti tatilin kredisini ödüyor hâlâ. karı koca öğretmen. sorunca taksitle satsınlar her şeyi alırım nedir yani diyor. rahatlık meselesi biraz.
ev kredi işi bence son 5 6 yıldır inanılmaz saçma bir denkleme dönüştü.
ev kredi işi bence son 5 6 yıldır inanılmaz saçma bir denkleme dönüştü.
- khiron (28.11.17 00:04:45)
işin garantiyse kredi çekmende sıkıntı yok. ev için daha güzel bile olur. avantaj - dezavantaj karşılaştırmasında avantajları çok ağır basıyor. özel sektör için aynı şeyleri söyleyemem.
- yüzyıllık yalnızlık (28.11.17 00:47:58)
araç için çektim nisanda bitecek inşallah. iş için çektim 150 bin düşük faizli yüzde 4 inşallah ödeyebileceğim
- kveldulv (28.11.17 01:20:04)
Bedelli için çektim elimde vardu nakit ama lazım olacak diye bozmak istemedim.
2 yıl vadeyle 880 gibi bir taksitle ödedim.
Elimdeki o para olmasına rağmen her ay stres sardı beni.
Son 6 ayda da patron fetöden paket oldu fabrika küçülmeye gitti. Her gün tırsa tırsa gittim o işe. Şükür bitirdim sonunda.
2 yıl vadeyle 880 gibi bir taksitle ödedim.
Elimdeki o para olmasına rağmen her ay stres sardı beni.
Son 6 ayda da patron fetöden paket oldu fabrika küçülmeye gitti. Her gün tırsa tırsa gittim o işe. Şükür bitirdim sonunda.
- ismira007 (28.11.17 02:07:31)
araba için 30 aylık çektim. hala 15 taksit duruyo. bittiği gün kurban kesecem.
krediyi çektiğimde bekardım, evlendim, evimi taşıdım, işimi değiştirdim ama hala kredi devam ediyor.
krediyi çektiğimde bekardım, evlendim, evimi taşıdım, işimi değiştirdim ama hala kredi devam ediyor.
- contavolta (28.11.17 09:15:47)
7 yıl önce, hiç birikmişim yokken, 10 senelik ev kredisi çekip ev aldım. ilk başlarda kredi taksidi zorlasa da zamanla o harcamayı maaş'ı eksik alıyormuş gibi düşünmeye başladım, şimdi görülmüyor bile. bu güne kadar bunu öderken her zaman ayrı kredi ödemem/ödemelerim vardı, araba aldım, onu ödedim, ihtiyaç vardı kredi çektim, ödedim. hatta inanmayacaksınız ama arkadaşıma kredi çektim, ilk taksit dışında bir şey vermedi bana, ödemeleri ben yaptım.
- altinci nesil caylak (28.11.17 09:49:00)
Hiç kredi çekmedim ve aynı sizin gibi düşünüyorum. Şu an kredi çekip yıllar sonra hâlâ ödüyor olma düşüncesinden korkuyorum. Sanırım yaptığım işi sevmeyip her an istifa edecekmişim gibi düşünmemin de bunda etkisi var.
- monogram (28.11.17 11:01:33)
araba alırken çektim.3 yıl sürdü, pişmanlık doluydu.
geçen haziranda saçma bir iş için kredi çektim, yarısını zarar ettim, yine pişmanlık dolu.
Ama daha bulaşmam:)
geçen haziranda saçma bir iş için kredi çektim, yarısını zarar ettim, yine pişmanlık dolu.
Ama daha bulaşmam:)
- MiraTaurus (28.11.17 11:41:52)
Bir kere kardesim icin araba kredisi cektim 5 yillik. pismanim. hala bitmedi.
ev almak icin kredi cektim ama parayi kardesime kullandim. hem ev alamadim hem de kredi oduyorum. pismanim.
kendime araba almak icin cektim. bitti ama ona da pismanim. biraz bekleyip, biriktirip cok daha uygun fiyatli bisey bulabilirdim.
sonuc: kredi cekmeyin
ev almak icin kredi cektim ama parayi kardesime kullandim. hem ev alamadim hem de kredi oduyorum. pismanim.
kendime araba almak icin cektim. bitti ama ona da pismanim. biraz bekleyip, biriktirip cok daha uygun fiyatli bisey bulabilirdim.
sonuc: kredi cekmeyin
- my pink (28.11.17 14:23:39)
yüksek lisans borcumu öderken çok zorlanıp çektim
onun dışında çekmedim
onun dışında çekmedim
- superb (28.11.17 14:28:06)
[]
Hummel kötü bir marka mı?
Sözlüğe bakayım dedim ama neredeyse hiç iyi yorum yok, yazan herkes şikayetçi. Ben de daha önce hiçbir şey almamıştım bu markadan. Birkaç şey beğendim internette ama yorumları okuyunca alsam mı bilemedim. Alacaklarım da sweatshirt, tayt falan aslında. Yazıldığı gibi kötü bir marka mı gerçekten? Kullanıp da memnun kalan yok mu aramızda?
Bende sporcu içliği var, koşu ve bisiklette kullanıyorum oldukça memnunum.
Ayakkabılarını bilmiyorum ama çirkin buluyorum.
Ayakkabılarını bilmiyorum ama çirkin buluyorum.
- chicha (13.11.17 19:35:04)
Ayakkabıları çok rahatsız ve malzemesi kötü, kıyafetleri tam tersine kaliteli
- freebird5406_2 (13.11.17 19:36:11)
ayakkabılar çok kötü.
ilk giyince rahat, şık görünüyor. satın alıp giymeye başlayınca yamulmaya başlıyor. rahatlığı da kalmıyor. ayrıca 3-5 ayda burnu delindi. top falan oynamadım, sadece yürüyerek, ayak baş parmağımın denk geldiği yerde delik açıldı.
ilk giyince rahat, şık görünüyor. satın alıp giymeye başlayınca yamulmaya başlıyor. rahatlığı da kalmıyor. ayrıca 3-5 ayda burnu delindi. top falan oynamadım, sadece yürüyerek, ayak baş parmağımın denk geldiği yerde delik açıldı.
- kibritsuyu (13.11.17 19:43:46)
Ayakkabı aldım kötü +1
- but that was just a dream (13.11.17 21:25:43)
İkitelli deposite avm ye yeni şubesi açılmış, ayakkabıları 99 tl den satıyorlar, başka sitelerde 350-400 aynısı
- insomnia (14.11.17 10:58:58)
[]
Skinny, boyfriend, mom, yüksek bel, düşük bel...
İnternetten jean bakayım dedim de böyle bir sürü çeşit çıktı karşıma. Sözlükte de biraz okudum da hemen hemen hepsine çok fazla olumsuz yorum yazılmış. Merak ediyorum siz hangi modelleri beğeniyorsunuz ya da hangilerini çirkin buluyorsunuz. Mom jean'ler çok güzel değil mi mesela sizce de? Ya da skinny düzgün fizikli birinde gerçekten güzel durmuyor mu? Öyleyse niye herkes laf ediyor ki bu pantolonlara?
Siz hangilerini giyiyorsunuz?
Siz hangilerini giyiyorsunuz?
Not: E
Skinny en dari ama butun bacaklarin ortada karsi cinse hitap ediyor modasi da kalmadi.
Slim hafif dar kesim en iyisidir.
Dusuk bel de bi ara modaydi zenciler falan cok giyerdi.
Kadinlar icin mom, yuksel bel ve skinny derim.
Skinny en dari ama butun bacaklarin ortada karsi cinse hitap ediyor modasi da kalmadi.
Slim hafif dar kesim en iyisidir.
Dusuk bel de bi ara modaydi zenciler falan cok giyerdi.
Kadinlar icin mom, yuksel bel ve skinny derim.
- imelih (05.11.17 23:10:11 ~ 23:24:46)
slim-fit.
not: E
not: E
- AlsterWasser (05.11.17 23:12:11 ~ 23:13:43)
yüksek bel skinny. yakıştığını düşünüyorum ve yeniliğe pek açık değilim, o yüzden hep bu model alıyorum. mom jean de harika bence, kendime yakıştırmıyorum ama başkalarında çok beğeniyorum özellikle minyon kişilerde.
- theseachange (05.11.17 23:13:14)
skinny ve yüksek bel giyiyorum. mom ve bf bana göre değil, vücuduma uygun bulmuyorum. mom jean kimsede beğenmiyorum. boyfriends jean ise yakışana yakışıyor. hatta balık etli olanlara bi tık daha yakışıyor bence.
- elorelia (05.11.17 23:13:35)
relax fit ve slim fit giyiyorum ama ikisi arasında yüksek bel ve rahat kesimde daha iyi hissediyorum.
- ozgur bir kusun hatirati (05.11.17 23:22:21)
Abi su hayvan gibi yukari cekilip gotu komple ortaya cikaranlardan da giymeyin de ne giyerseniz giyin.
- baldur2 (05.11.17 23:25:34)
Mom en güzelleri. Diğerleri çok itici geliyor bana o ne öyle ya.
Skinnyler gerçekten güzel bir vücut olmadıkça kötü duruyor ayrıca güzel vücutlu birine bile yakıştırmadığım olmuştur. Bayağı geliyor bana.
Mom,bootcut'lar güzel.
Skinnyler gerçekten güzel bir vücut olmadıkça kötü duruyor ayrıca güzel vücutlu birine bile yakıştırmadığım olmuştur. Bayağı geliyor bana.
Mom,bootcut'lar güzel.
- kendi kendine yasayan yavrucak (05.11.17 23:26:21 ~ 23:27:32)
Baldur2 +1
Yüksek bel pantolonlar tarihe karışsın artık nolur ya.
Relax cropped ve slim fit candır
Yüksek bel pantolonlar tarihe karışsın artık nolur ya.
Relax cropped ve slim fit candır
- mor oje (05.11.17 23:27:46)
mom hiç tarzım değil, hiç sevmiyorum. bence korkunç bir model, acilen yok olmalı. boyum kısa olduğu için de yüksek bel tercih ediyorum ve skinny.
- fragile lady (05.11.17 23:30:04)
Güzel çuval giyse yakışır da, mom jeans şaka gibi bir şey bence. Mom jeans birine yakışıyorsa, başka her şey daha çok yakışır. 80'lerin saçma kıyafetlerinden hallice. Oldu olacak vatka da takalım.Gerçi moda açısından "Gözüm 3-5 senede anca alışıyor, ondan sonra modası geçiyor" grubundandım. O yüzden, bir 15 senedr giysi bulamıyorum, her şey eciş bücüş geliyor bana. Mom jeans'in tek hatırlattığı şey şu
youtu.be
Yüksek bel de kemerini göğsünde bağlayan emekli amcaları hatırlatıyor bana.
Skinny'ye gözüm alıştı. Bulunduğum yerde 50 kilo olanlar da, 150 kilo olanlar da skinny jeans giyiyor. 150 kiloda olanınki bile fena durmayabiliyor. Ben de arada kaynıyorum. İki sene öncesine göre 6 kilo almama rağmen dikkat çekmiyor:
Spor ve günlük kullanımda dümdüz boyfriend jean'leri seviyorum.
shop.bestseller.com
En sevdiğim orta yükseklik olan bootcut
s7d9.scene7.com
sc02.alicdn.com
Şunun sade güzelliği hiçbir şeyde yok gibi geliyor bana. Bir de hafif İspanyol paça olanları seviyorum ama modası geçti onların.
youtu.be
Yüksek bel de kemerini göğsünde bağlayan emekli amcaları hatırlatıyor bana.
Skinny'ye gözüm alıştı. Bulunduğum yerde 50 kilo olanlar da, 150 kilo olanlar da skinny jeans giyiyor. 150 kiloda olanınki bile fena durmayabiliyor. Ben de arada kaynıyorum. İki sene öncesine göre 6 kilo almama rağmen dikkat çekmiyor:
Spor ve günlük kullanımda dümdüz boyfriend jean'leri seviyorum.
shop.bestseller.com
En sevdiğim orta yükseklik olan bootcut
s7d9.scene7.com
sc02.alicdn.com
Şunun sade güzelliği hiçbir şeyde yok gibi geliyor bana. Bir de hafif İspanyol paça olanları seviyorum ama modası geçti onların.
- aychovsky (05.11.17 23:31:22 ~ 06.11.17 00:06:52)
hafif kilolu kızlara mom jean çok yakışıyor bence.
- mr sherlock (05.11.17 23:34:25)
Ben normal bel seviyorum. Düşük bel hem çok rahatsız hem sağlıksız hem de 2000’li yılların başlarında kaldı artık. Çok aşırı yüksek beller de çok tuhaf duruyor. Normale yakın azıcık yüksek bel en güzeli sanırsam.
Skinny çok severim. Etli butlu bir kadın olmadığım için boyfriend, mom tarzı modeller bana hiç yakışmıyor. Ortaokula giden erkek çocuklarına benziyorum sonra.
Skinny çok severim. Etli butlu bir kadın olmadığım için boyfriend, mom tarzı modeller bana hiç yakışmıyor. Ortaokula giden erkek çocuklarına benziyorum sonra.
- i m cool with that (05.11.17 23:49:08 ~ 23:49:49)
Ağırlıklı skinny giyiyorum bu yıl bf aldım sonra mom çıktı hepsini sollar bence o derece güzel. Düşük bel tarihe karıştı çok mutluyum yada ben görmüyorum. İğrençti. Götü ortaya çıkaran yüksek bel kadar güzeli yok. Zevk meselesi işte korkunç bulanlar olmuş bunları mesela bense hiç anlamıyorum onları nasıl bakıyorlar:)
- eksi sozlugun tatli insani (05.11.17 23:57:53)
mom jeans kötü evet.
@baldur'a da katılmamak elde değil.
erkekler için de böyle bir duyuru istiyorum ama... düşük bel olmayan bir şey istiyorum. neymiş bunun yolu, modeli?
@baldur'a da katılmamak elde değil.
erkekler için de böyle bir duyuru istiyorum ama... düşük bel olmayan bir şey istiyorum. neymiş bunun yolu, modeli?
- runagain (06.11.17 00:01:30)
kilolu olanlara yüksel bel iyi gidiyor. göt tamamen ortada.
- gölgede aynı (06.11.17 00:14:17)
Burada da görüldüğü gibi herkesin sevdiği ve nefret ettiği çeşit farklı, o yüzden sözlükte okuduğun yorumlara göre değil kendine ne yakıştırıyorsan o şekilde karar ver.
Erkek birey olarak skinny veya slim giymeyi tercih ediyorum, seven oluyor sevmeyen oluyor ama ben kendime yakıştırıyorum. Renk de önemli burda, açık mavi olanın çok yakışmadığını ama koyusunun güzel olduğunu söylüyorlar.
Kadınlarda ise mom jean denilen tip kesinlikle çok kötü bana göre mesela, nasıl beğeniyorsunuz onu anlamıyorum. Yakışana yakışıyor da değil mevzu. Mesela skinnyler yakışana gerçekten inanılmaz yakışıyor, kilolularda ise iğrenç duruyor. Fakat mom kesinlikle kilo, boy farketmeksizin kötü bence. Boyfriend ise yine yakışana yakışan tipten. Bel kısmı ise bana hiç batmaz. Sonuç olarak git ve beğendiğini, sana yakışanı giy. İnsanlara bir şey beğendirmek zorunda değilsin. :)
Erkek birey olarak skinny veya slim giymeyi tercih ediyorum, seven oluyor sevmeyen oluyor ama ben kendime yakıştırıyorum. Renk de önemli burda, açık mavi olanın çok yakışmadığını ama koyusunun güzel olduğunu söylüyorlar.
Kadınlarda ise mom jean denilen tip kesinlikle çok kötü bana göre mesela, nasıl beğeniyorsunuz onu anlamıyorum. Yakışana yakışıyor da değil mevzu. Mesela skinnyler yakışana gerçekten inanılmaz yakışıyor, kilolularda ise iğrenç duruyor. Fakat mom kesinlikle kilo, boy farketmeksizin kötü bence. Boyfriend ise yine yakışana yakışan tipten. Bel kısmı ise bana hiç batmaz. Sonuç olarak git ve beğendiğini, sana yakışanı giy. İnsanlara bir şey beğendirmek zorunda değilsin. :)
- tierra santa (06.11.17 00:26:17)
@Runagain
Skinny degil de slim iyi. Stretch bulabilirsen stretch slim Al. Muthis.
Paca olarak loft Paca diye gecen pantolonlardan alabilirsin.
Skinny degil de slim iyi. Stretch bulabilirsen stretch slim Al. Muthis.
Paca olarak loft Paca diye gecen pantolonlardan alabilirsin.
- baldur2 (06.11.17 00:44:40)
skinny, bf, yüksek bel
ins düşük beller yok olur, dünyadan silinir, unutulur amin.
ins düşük beller yok olur, dünyadan silinir, unutulur amin.
- yuvarlanantencereninkapagi (06.11.17 03:09:42)
Skinny diyorum direkt, bol bol pantolonlar çok itici geliyor.
- roket adam (06.11.17 15:19:55)
Ben slim fit ve regular giyiyorum.
- tahin pekmez yoğurt (06.11.17 17:45:41)
Yüksek bel skinny.
- orijinalinden iyi olan cover (06.11.17 17:57:46)
[]
Makyaj yapmayan kadın bakımsız kadın mıdır?
Bence değildir ama çevremdeki hemen hemen herkesin bakış açısının benimkinin tersi olduğunu fark ettim. Sanki makyaj yapmamak çok anormal bir şeymiş de normali her gün makyajlı dolaşmakmış gibi bir algı var.
Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Mesela iş yerinde falan makyaj yapmayan bir insan yapanlardan daha mı anormal sizce de?
Bir de en çok aramızda okula, işe falan hiç makyaj yapmadan giden kadın var mı bunu merak ediyorum. Resmen günlük hayatta makyaj yapmamış kadın görmüyorum gibi bir şey ve yapmayanların garip karşılanması da çok saçma geliyor bana. Ben hayatımın %90'ında falan makyaj yapmıyorum ve bunu yapan tek insan değilimdir diye düşünüyorum. Değilim di mi kızlar? :(
Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Mesela iş yerinde falan makyaj yapmayan bir insan yapanlardan daha mı anormal sizce de?
Bir de en çok aramızda okula, işe falan hiç makyaj yapmadan giden kadın var mı bunu merak ediyorum. Resmen günlük hayatta makyaj yapmamış kadın görmüyorum gibi bir şey ve yapmayanların garip karşılanması da çok saçma geliyor bana. Ben hayatımın %90'ında falan makyaj yapmıyorum ve bunu yapan tek insan değilimdir diye düşünüyorum. Değilim di mi kızlar? :(
Alakasi yok bence. Tertipli olmasi kafi
- oldboy (03.11.17 19:48:03)
hayır. aksine güzel kadındır.
- petek (03.11.17 19:55:39)
Pis ve dağınık insan bakımsızdır. Ama makyaj=bakım algısı daha yaygın.
- jazzabel (03.11.17 19:57:01)
erkeğim, ben belirgin olmadığı sürece makyaj yapılıp yapılmadığını anlayamıyorum bile. hatta "ne güzel al al yanakları var" dediğim kızı makyajsız görünce "anaa makyaj mıymış lan o" diye şok geçirdiğim oldu, düşün o kadar uzağım mevzuya. haliyle bakımlılık kriterlerimden biri değil makyaj. anlamıyorum çünkü. genel olarak ağzı burnu kokmuyosa, güzel kokuyosa (ya da kötü kokmuyosa), parmağını tırnağını yemiyosa, yarısı sökülmüş ojeyle dolaşmıyosa, saçı başı düzgünse (düzgünlükten kastım belirli bir forma sahip olması sadece, orman kaçkını gibi olmaması yeterli) benim gözümde "kendine bakan kadın" izlenimi uyandırır o kişi. makyaj, krem gibi zımbırtılar işin ekstrası olur, ki birlikte olmadığım birinin ne kremi kullanıp neresine nasıl baktığını zaten bilmem.
haa kadınlara sorduysan onlar zaten itinayla gömer seni birazdan. siz hem kim ne makyaj yapmış ne halt etmiş anlayabiliyosunuz hem de rekabet şeysi var. siz kavga edersiniz şimdi :((
haa kadınlara sorduysan onlar zaten itinayla gömer seni birazdan. siz hem kim ne makyaj yapmış ne halt etmiş anlayabiliyosunuz hem de rekabet şeysi var. siz kavga edersiniz şimdi :((
- der meister (03.11.17 19:57:44)
plazada çalışıyorum, hiç makyaj yapmıyorum. gerek görmüyorum yani doğallık bence çok daha güzel. kimse de bu güne kadar bakımsız demedi yüzüme karşı ama arkamdan diyorlar mıdır bilmiyorum. demiyorlardır bence :)
- istanbul kanatlarimin altinda (03.11.17 20:02:57)
hayir, hepimiz beyinsiziz ve uzerimizde buyuk baskilar var.
cokuluslu bir zimbirtida calisiyorum, bir tek hicbir ise yaramayan mudurum suslu biraz. o da calismaya ihtiyaci olmayan, baglantilari sayesinde orada pozisyonlanmis, haftaya annelik iznine defolmasini aylardir bekledigimiz biri. topuklu giymez, ayda bir ojeli gorursun; yuzu ve saci kendiliginde cok iyi gorunuyor; tombul.
turkler kadin erkek cok sikintili.
ayrica olaylara kiclarindan bakiyorlar. gobeginden cekinen, fakat spora gitmek yerine korse giyen erkek insan var...
yine de, orada da, makyajli halinize alisinca, makyajsiz giderseniz (cumle kuramadim) hemen "hasta misin?" diyorlar... gozunun ustunu cizsen, ne guzel olmussun, diyorlar... fenasi, ben haftada 1 gordugum bir calisana bir gun "cicek gibi olmussun" dedim, kadin bana "sadece makyaj yaptigimda begeniyorsun beni" dedi; cok uzuldum.
memlekette sacini boyamaman bile tuhaf bulunuyor.
sacima tirnagima ayiracagim zamani birseyler okuyarak gecirmeyi tercih ederim. yine de uzerimde baski hissediyorum; bunun uzerinde calismak lazim...
cokuluslu bir zimbirtida calisiyorum, bir tek hicbir ise yaramayan mudurum suslu biraz. o da calismaya ihtiyaci olmayan, baglantilari sayesinde orada pozisyonlanmis, haftaya annelik iznine defolmasini aylardir bekledigimiz biri. topuklu giymez, ayda bir ojeli gorursun; yuzu ve saci kendiliginde cok iyi gorunuyor; tombul.
turkler kadin erkek cok sikintili.
ayrica olaylara kiclarindan bakiyorlar. gobeginden cekinen, fakat spora gitmek yerine korse giyen erkek insan var...
yine de, orada da, makyajli halinize alisinca, makyajsiz giderseniz (cumle kuramadim) hemen "hasta misin?" diyorlar... gozunun ustunu cizsen, ne guzel olmussun, diyorlar... fenasi, ben haftada 1 gordugum bir calisana bir gun "cicek gibi olmussun" dedim, kadin bana "sadece makyaj yaptigimda begeniyorsun beni" dedi; cok uzuldum.
memlekette sacini boyamaman bile tuhaf bulunuyor.
sacima tirnagima ayiracagim zamani birseyler okuyarak gecirmeyi tercih ederim. yine de uzerimde baski hissediyorum; bunun uzerinde calismak lazim...
- e haliyle (03.11.17 20:14:21 ~ 20:15:58)
ben yapmıyorum
son 1 senede bi tek kardeşimin düğününde makyaj yaptım. onu da taşradaki kuaför bir yaptı ki biz silip tekrar yaptık :)
çok güzel eyeliner çeken, düzgün makyaj yapan kadın tabi bakımlıdır ama paket program olacak; ojeler kalkmış olayacak, kıyafet ütüsüz (ütü gerektiryor ise) lekeli vs. olmayacak, saçlar yağlı olmayacak, ayakkabılar, çanta vs. dökülüyor olmayacak vs.
ama makyajı hiç yapmayan = bakımsız diye bir algım da yok, yine diğer paket program özelliklerini sağlaması şartıyla.
son 1 senede bi tek kardeşimin düğününde makyaj yaptım. onu da taşradaki kuaför bir yaptı ki biz silip tekrar yaptık :)
çok güzel eyeliner çeken, düzgün makyaj yapan kadın tabi bakımlıdır ama paket program olacak; ojeler kalkmış olayacak, kıyafet ütüsüz (ütü gerektiryor ise) lekeli vs. olmayacak, saçlar yağlı olmayacak, ayakkabılar, çanta vs. dökülüyor olmayacak vs.
ama makyajı hiç yapmayan = bakımsız diye bir algım da yok, yine diğer paket program özelliklerini sağlaması şartıyla.
- niye ama (03.11.17 20:16:01)
İlgisi yok.
Hatta geçen bir cevapta da yazmıştım. Fransa'da, İspanya'da 'makeup shaming' akımı var. Birileri gündüz gözü fondötenli mondötenli makyaj yaptığında 'Kendine bakmıyor ki, kusurları var. O yüzden yüzünü boyamış' diye küçümsüyorlar. Bakımlı olmayan kadınların makyaj yaptığını düşünüyorlar.
İş yerine makyajla gelmemek falan dert değil ama saç baş dağınıktır, tırnak içi pistir, bunlarla birlikte makyajsızlık batabilir ama Stolk'un bir makyaj videosunda da dediği gibi 'Sapsarı artıklar kalmış dişin üstüne sürülen kırmızı ruj n'olacak'.
Makyaj bakımın üstüne ekstradan bir seçenektir sadece.
Ancak, şu var. Ben bugün 3 saat uyudum ve gözlerimin altı mosmor olmasa da, uyumadığım 3 km öteden belli. Az mor eklesem Yaşayan Ölülerin Dönüşü'nde oynarım. Bu yüzü istediğim kadar temizleyeyim, istediğim kadar nemleneyim; bakımlı görünmez. O yüzden gözün altına hafif bir kapatıcı sürerek insan gibi görünmeye çalışıyorum. Yine uyumadığım için surat kireç gibi, az allıkla iki renk getirmeye çalıştım. Bu da bakımın bir parçası. Bakım, temiz ve sağlıklı görünmek demek bence. Gerçi, saç baş aldı başını gitti uyandığım zamandan sonra; o da ayrı.
Hatta geçen bir cevapta da yazmıştım. Fransa'da, İspanya'da 'makeup shaming' akımı var. Birileri gündüz gözü fondötenli mondötenli makyaj yaptığında 'Kendine bakmıyor ki, kusurları var. O yüzden yüzünü boyamış' diye küçümsüyorlar. Bakımlı olmayan kadınların makyaj yaptığını düşünüyorlar.
İş yerine makyajla gelmemek falan dert değil ama saç baş dağınıktır, tırnak içi pistir, bunlarla birlikte makyajsızlık batabilir ama Stolk'un bir makyaj videosunda da dediği gibi 'Sapsarı artıklar kalmış dişin üstüne sürülen kırmızı ruj n'olacak'.
Makyaj bakımın üstüne ekstradan bir seçenektir sadece.
Ancak, şu var. Ben bugün 3 saat uyudum ve gözlerimin altı mosmor olmasa da, uyumadığım 3 km öteden belli. Az mor eklesem Yaşayan Ölülerin Dönüşü'nde oynarım. Bu yüzü istediğim kadar temizleyeyim, istediğim kadar nemleneyim; bakımlı görünmez. O yüzden gözün altına hafif bir kapatıcı sürerek insan gibi görünmeye çalışıyorum. Yine uyumadığım için surat kireç gibi, az allıkla iki renk getirmeye çalıştım. Bu da bakımın bir parçası. Bakım, temiz ve sağlıklı görünmek demek bence. Gerçi, saç baş aldı başını gitti uyandığım zamandan sonra; o da ayrı.
- aychovsky (03.11.17 20:40:11 ~ 20:42:08)
Valla rahmetli annanem "esas bakım su ve sabun" derdi.. Suya ve sabuna dokunmayanları da kınıyorum buradan bu vesileyle. :)
Bakımlı insan (cinsiyet ayırmaya gerek bile yok) günlük duşunu alır, tırnakları, dişleri, nefesi temizdir. Kıyafetleri temizdir. Eski bile olsa asla lekeli değildir.
Onun dışında makyaj yapması bakım filan değil.
Bakımlı insan (cinsiyet ayırmaya gerek bile yok) günlük duşunu alır, tırnakları, dişleri, nefesi temizdir. Kıyafetleri temizdir. Eski bile olsa asla lekeli değildir.
Onun dışında makyaj yapması bakım filan değil.
- old possum (03.11.17 20:47:59)
sağlıksız alışkanlıkları olan, sağlıksız şeyler yiyen insan bakımsızdır. kadından ziyade herkes için. makyaj falan geçiniz.
- AlsterWasser (03.11.17 20:53:43)
Öz bakım ile süslenmek / makyaj yapmak çok farklı şeyler. 2003 yılından bu yana neredeyse hiç makyaj yapmadım. 14 yıldır toplasanız 10 defa değildir. Çok özgür ve doğal hissediyorum. Sistemin dayattığı bütün o kimyasal şeylere vereceğim parayı da çatır çatır gezmeye, yeni şeyler öğrenmeye falan harcıyorum.
- Phoebe (03.11.17 20:55:24)
asla, kat'a!
makyajın kadını gizlediğine inananlardanım, en güzel ve doğal göstereninin bile yapay durduğunu düşünenlerdenim. bu makyaj konusuna kadınlar erkeklerden çok takıyor, etrafımda "makyajsızsa bakımsızdır, bok yesin" diyen erkek yok mesela. gerçi her kadın makyajı sadece kendi için yapıyordu dimi, sori...
makyajın kadını gizlediğine inananlardanım, en güzel ve doğal göstereninin bile yapay durduğunu düşünenlerdenim. bu makyaj konusuna kadınlar erkeklerden çok takıyor, etrafımda "makyajsızsa bakımsızdır, bok yesin" diyen erkek yok mesela. gerçi her kadın makyajı sadece kendi için yapıyordu dimi, sori...
- Bruce (03.11.17 20:58:08)
Ne alaka?
Yüzüme o salak şeyleri süre süre mahvettim zaten. İsteyen bakımsız desin,
Bakımsız olmak tırnak diş ter saç gibi şeylere dikkat etmemektir
Yüzüme o salak şeyleri süre süre mahvettim zaten. İsteyen bakımsız desin,
Bakımsız olmak tırnak diş ter saç gibi şeylere dikkat etmemektir
- sagin (03.11.17 21:17:22)
Bence bunu kişi belirliyor Eğer cildiniz güzelse puruzsuzse yada gözleriniz kirpikleriniz güzelse bakımlı ama gerçekten bakımlı ise cildiniz makyajli birinden cokha bakımlı ve güzel gorunulebilir
- keditik (03.11.17 23:36:48)
Makyaj yapmanın bakımla alakası pek yok. Olsa da %10 %20 yani.
Bir kadın makyajsız da güzel olabilir, bakımlı olabilir.
Makyaj yapıyorsa bakımlı da diyemeyiz.
İşte böyle
Bir kadın makyajsız da güzel olabilir, bakımlı olabilir.
Makyaj yapıyorsa bakımlı da diyemeyiz.
İşte böyle
- MaNOfTheYear (03.11.17 23:51:06)
ben yapmıyorum, zaten istesem de yapamıyorum çünkü laboratuvarda asidin, sıcağın, tozun, kirin içinde çalışıyorum ve terliyorum çok fazlaca, artı göz kuruluğum var, gözlük kullanıyorum, makyaj yapmak istesem lens kullanmayınca kocaman gözlüğün arkasında kayboluyor yaptığım makyaj, lens de gözümü acıtıyor işte, ha canım isteyince kırk yılda bir yapıyorum bazen dışarı çıkarken/özel günlerde falan, o kadar. ama o dediğin algı cidden var, illa makyajlı, boyalı saçlı, ojeli, topuklulu -ne dedim lan ben??- olmak gerekiyormuş bakımlı olmak için, algısı var işte. ha benim çalıştığım yerde yapan da var yapmayan da var. kendim için de dersem: makyaj yaptığım zaman bazen göz kuruluğu vsden dolayı "sktiğimin makyajı!" şeklinde dolaşıyorum özellikle de düğün-dernek gibi hedesel hödösellikler yüzünden yapmak zorunda kaldıysam, bazen de "kızzzz çok güzel oldum ya laaa!" diye sevindirik oluyorum XD bence makyaj insanın kendine yakışanı giymesşislakakdsikaaksdassd olması da olmaması da tamamen kişiye kalmış birşey ama kimsenin yapılmasına ya da yapılmamasına yorum yapmaması gerekir. eyyorlamam bu kadar..
- pasp (04.11.17 03:27:13)
[]
Evinizde öğrencilikten kalan eşyalarınızı kullanıyor musunuz?
Mobilya, mutfak eşyaları vs. soruyorum.
Biz öğrencilikten kalanları kullanıyoruz. Zaten aynı evdeyiz hala ama mesela bazen güzel bir şey görüp beğeniyorum. Alsam mı diye düşünürken evdeki diğer şeylerin yanında sırıtacağını falan düşünüp vazgeçiyorum. Zaten ev de küçük, bir şeyler atılmadan yenilerine yer bulmak çok zor. Bazen de taşınınca evi komple yenileriz diye düşünüyorum ama bir yanım da eskiler hala kullanılabilirken yeni almanın gereksiz olduğunu düşünüyor.
Siz kullanıyor musunuz öğrencilik yıllarından kalma eşyalarınızı? Yoksa çalışmaya başladıktan sonra yenilediniz mi eşyalarınızı? Eskiler hala iş görürken yenilerini almak ne kadar mantıklı sizce?
Biz öğrencilikten kalanları kullanıyoruz. Zaten aynı evdeyiz hala ama mesela bazen güzel bir şey görüp beğeniyorum. Alsam mı diye düşünürken evdeki diğer şeylerin yanında sırıtacağını falan düşünüp vazgeçiyorum. Zaten ev de küçük, bir şeyler atılmadan yenilerine yer bulmak çok zor. Bazen de taşınınca evi komple yenileriz diye düşünüyorum ama bir yanım da eskiler hala kullanılabilirken yeni almanın gereksiz olduğunu düşünüyor.
Siz kullanıyor musunuz öğrencilik yıllarından kalma eşyalarınızı? Yoksa çalışmaya başladıktan sonra yenilediniz mi eşyalarınızı? Eskiler hala iş görürken yenilerini almak ne kadar mantıklı sizce?
Evet ama yavaş yavaş değişiyorlar.
Arada almak istediklerimiz olunca alıyoruz.
Arada almak istediklerimiz olunca alıyoruz.
- fasulyek (01.11.17 00:06:20)
Ooo öğrencilik değil ama evimde her telden eşya var. Mesela perdelerim ve halılarım resmen toplama. Eşimin öğrenciliğinden kalan kitaplık var. Biz evlenip bambaşka bir şehire yerleştik tayin olaylarından dolayı. Hesapta 1.5 sene kalacaktık ama 15 temmuz nedeniyle 3 sene oldu kaldık burda tayin çıkmadı. Eşya alırken çok sıkılmıştım yanımda eşim dışında fikir verecek kimse yoktu, yabancı bir şehir hiç arkadaş yok. Eşim de daralır zaten çok gezemez alışveriş yaparken. Primer mobilya takımlarını aldıktan sonra bana o kadar daral geldi ki, annemden köy evinin yedek perdelerini, fazla halılarını istedim. Kalıcı olacağımız bir şehire taşınınca değiştircem hepsini. İş görse bile perdeler ütü istiyor, sene olmuş 2017 ben hala perde ütülüyorum. Evi dekore etme hevesimi büyük şehire taşınacağımız zamana bıraktım. Bu şehirde kezban evi tarzı şeyler var, hiçbirşey alamıyorum.
- curukturpkokusu (01.11.17 00:08:20)
ben kullanıyorum. ki ben öğrencilikten beri 4 kere taşındım ikisi yabancı ülkede :) şimdi de 5. evdeyim ama bir evden diğerine götürebildiklerimi kullanıyorum. taşımak mantıksız veya imkansızsa mecbur dağıtıyorum eşyaları...
eşyalarımı seviyorum. eşyalarımla aramda duygusal bağ gelişiyor (benim sevme kapasitem yüksek biraz) işe yarar eşyayı neden durup dururken yenileyeyim bilmiyorum ? zaten taşınırken mecbur bir kısmını dağıttığım ve sıkılacak kadar süre 1 evde kalmadığım için bana öyle geliyor da olabilir ama genel olarak israf gibi sanki.
eşyalarımı seviyorum. eşyalarımla aramda duygusal bağ gelişiyor (benim sevme kapasitem yüksek biraz) işe yarar eşyayı neden durup dururken yenileyeyim bilmiyorum ? zaten taşınırken mecbur bir kısmını dağıttığım ve sıkılacak kadar süre 1 evde kalmadığım için bana öyle geliyor da olabilir ama genel olarak israf gibi sanki.
- niye ama (01.11.17 00:14:16)
Geçen babamın öğrencilikten kalma 2 koltuğunu attık. 80de üniversiteye gitmiş neredeyse 50 yıllık koltuklar. İlk maaşımla aldım ben onları ilk eşyalarım diyince annem kıyamamış yüzünü değiştirdik eskidikçe.
- jazzabel (01.11.17 00:34:14)
Öğrencilikten kalma çalışma masamı ve onun kütüphanesini kızım kullanıyor <3
Evimizdeki halılardan birini annem evlenirken çeyiz olarak getirmiş. Bunların her ikisi de yüzyıl geçse de değeri olan şeyler. Ama ben zaten genelde az ve öz alıp uzun süre kullananlardanım. Eskisi güzelse ve iş görüyorsa yenisini almam. Klasikçiyim.
Evimizdeki halılardan birini annem evlenirken çeyiz olarak getirmiş. Bunların her ikisi de yüzyıl geçse de değeri olan şeyler. Ama ben zaten genelde az ve öz alıp uzun süre kullananlardanım. Eskisi güzelse ve iş görüyorsa yenisini almam. Klasikçiyim.
- SiyamkedisiZorro (01.11.17 11:08:46)
[]
Önümüzdeki kış için tatil planı yapanınız var mı?
Nereye gideceksiniz? Nasıl bir plan yaptınız?
Noel, kayak vs. gibi konsept bir tatil mi yapacaksınız yoksa kışın görmek istediğiniz özel yerler var da oralara mı gideceksiniz? Ne yapacaksınız?
Noel, kayak vs. gibi konsept bir tatil mi yapacaksınız yoksa kışın görmek istediğiniz özel yerler var da oralara mı gideceksiniz? Ne yapacaksınız?
Avusturalya'ya gidicem. Orda yaz gerçi kış tatili sayılmaz heralde.
- bugunku antremanda goz dolduran futbolcu (29.10.17 12:16:49)
ukrayna'yı özledim, para denkleştirebilirsem bir haftalığına da olsa oraya gidesim var ama zannetmiyorum. kasım geldi hala kart borcunu kapatmaya uğraşıyorum. malum angara bebesi oldum artık, normalde kışın ekstra hiçbir masrafım olmazdı, burada doğal gazı ödeyeceğim diye haftada bir yemek yiyorum. meh.
onun dışında planım yok açıkçası. hazırlıkta olduğum için kur aralarında 10 gün kadar tatilimiz oluyor bizim, yani iki tane 10 günlük tatil ve sonra dönem arası var. memlekete 10 günlük araların birinde gitmiş olacağım için, ara tatilde memlekete de gitmeyebilirim. öyle gebeş gebeş oturacağım. kar falan yağarsa çıkıp mahallede yuvarlanırım belki. yokuş var. ortam müsait. ama direkt ana yola iniyorsun, o sıkıntı. daha önce böyle yokuş aşağı kayarken bariyerlere bindirip takla atmıştım bildiğin. hadi o zaman çocuktuk da şimdi 23 yaşında adamız kayarken arabanın altında kalırsak arkamızdan gerizekalı derler.
gerçi hastane çok yakın. erken müdahale edilirse kurtarılabilirim. evet. sanırım yokuş aşşaaa karda buzda kaycam ben. planım bu. oley
onun dışında planım yok açıkçası. hazırlıkta olduğum için kur aralarında 10 gün kadar tatilimiz oluyor bizim, yani iki tane 10 günlük tatil ve sonra dönem arası var. memlekete 10 günlük araların birinde gitmiş olacağım için, ara tatilde memlekete de gitmeyebilirim. öyle gebeş gebeş oturacağım. kar falan yağarsa çıkıp mahallede yuvarlanırım belki. yokuş var. ortam müsait. ama direkt ana yola iniyorsun, o sıkıntı. daha önce böyle yokuş aşağı kayarken bariyerlere bindirip takla atmıştım bildiğin. hadi o zaman çocuktuk da şimdi 23 yaşında adamız kayarken arabanın altında kalırsak arkamızdan gerizekalı derler.
gerçi hastane çok yakın. erken müdahale edilirse kurtarılabilirim. evet. sanırım yokuş aşşaaa karda buzda kaycam ben. planım bu. oley
- der meister (29.10.17 12:50:34)
Henuz bir plan yapmadim yilbasi planim haric. Yilbasinda 5-6 gunlugune iskocya'ya gidecegim, arkadaslarim var. daha onceden gormedigim yerlere de goturecekler beni.
Onun disinda aslinda cesky krumlov dusunuyorum bayadir, sakin bir kis gunu ansizin gidebilirim.
Onun disinda aslinda cesky krumlov dusunuyorum bayadir, sakin bir kis gunu ansizin gidebilirim.
- kuehles blondes (29.10.17 13:42:43)
birkaç ay önce uygun bir yurtdışı tatili yapmak isteyip ukrayna, kiev'e gittik. şehre o kadar aşık oldum ki... geçen seneler kiev'deki yılbaşını görmüştüm televizyonda. adamlar ne güzel giriyorlar, şu ihtişama gel demiştim. eşim sürpriz yapıp bilet almış, işyerimden izin almış vs derken biz bu sene yeni yıla kiev'de gireceğiz. biraz soğuk olacak sanki ama değer.
biletler normal zamana göre hemen hemen iki katı. kalacak yerler de keza aynı şekilde. yine de bir avrupa seyehatine göre çok ucuza çıkacak durumda. sanki türkiye'de iyi bir yerde geçiriyormuş gibi bir bütçeyle bence orada çok rahat yılbaşı geçirilir.
eğer bir şeyler planlıyorsanız tavsiye ederim. şehir çok güzel. havası tertemiz. insanları çok sıcakkanlı ve kibar. gün sayıyorum.. 53 gün sonra mutluluk bizimdir. :)
biletler normal zamana göre hemen hemen iki katı. kalacak yerler de keza aynı şekilde. yine de bir avrupa seyehatine göre çok ucuza çıkacak durumda. sanki türkiye'de iyi bir yerde geçiriyormuş gibi bir bütçeyle bence orada çok rahat yılbaşı geçirilir.
eğer bir şeyler planlıyorsanız tavsiye ederim. şehir çok güzel. havası tertemiz. insanları çok sıcakkanlı ve kibar. gün sayıyorum.. 53 gün sonra mutluluk bizimdir. :)
- vedderbaug (07.11.17 15:46:08)
[]
Makyajdan anlayanlara bir soru
Sadece rimel, bb krem ve rujdan oluşan bir makyaj kötü makyaj mıdır? Yani kötüden kastım şu: hiç olmasa daha iyi olacak olan bir makyaj mıdır sizce?
allık ve sabitleyici pudra yoksa evet kötüdür.
- fekat (25.10.17 02:35:48)
bence nemlendirici veya makyaj bazı yoksa biraz eksiktir. sürdüğünüz bb/cc krem kalıp gibi durmasına karşı ufak bi önlem sadece.
- Ecesb (25.10.17 02:47:08)
Göz makyajı yapmayınca ben ölü gibi duruyorum. Far şart bana göre. Ama senin gözler canlı ise gayet normal bence makyajın.
- elorelia (25.10.17 08:51:01)
benim makyajım da böyle ben bi de ekstradan allık kullanıyorum.
bence olması gereken makyaj böyle günlük kullanım için. kontür, far vs bana abartı geliyor o kadar seyi her gün sürmeye üşenirim.
bence olması gereken makyaj böyle günlük kullanım için. kontür, far vs bana abartı geliyor o kadar seyi her gün sürmeye üşenirim.
- matilda (25.10.17 11:06:39)
kötü değil ama bence allık eksik.zaten allığı da ekleyince standart günlük makyaj.
Yanaklarım renksiz olunca ölü gibi duruyor bende.
alnıma kadar simli allık değil azcık bir benetint kullanıyorum zaten.
Yanaklarım renksiz olunca ölü gibi duruyor bende.
alnıma kadar simli allık değil azcık bir benetint kullanıyorum zaten.
- demoniclewinsky (25.10.17 11:10:51)
bence iyi makyaj yüzünü güzel gösteren makyajtır. aynaya baktğın zaman vuav diyorsan tamamdır. mesela bazen kan kırmızısı bir ruj bazı dudaklarda öyle güzel duruyor ki. ruj sürdüğün çok belli ama çok güzel durmuş ama bazıkadınlar bazen mat bir ruj sürüyor aman fazla makyaj yaptığım belli olmasın diye ama dudak böyle çarpılmış gibi. makyaj yapıyorsan ne sürersen sür kendin hoşuna giderse başkaları da beğeniyor. eyyorlayamam bu kadar.
- for day to break (25.10.17 11:38:05 ~ 11:39:07)
Cilt sorunu yoksa kötü değil.
Sadece ben olsam yüzü biraz boyutlandırmak için gölgelendirme ya da allık uygulaması da yapardım.
Sadece ben olsam yüzü biraz boyutlandırmak için gölgelendirme ya da allık uygulaması da yapardım.
- kayranin kedisi (25.10.17 17:24:47)
Allık ile renklendirirsen daha iyi olacak makyajdır.
- Flamboyant (11.07.19 17:26:51)
Bb krem veya fondöten ıvır zıvırları yerine sağlıklı beslenip sadece allık kullanabilirsin.
- ruhen hastayim ben (11.07.19 17:49:06)
Hayır neden kötü olsun.
Siz ihtiyaç duymuyorsanız hiçbir ürünü kullanmak zorunda değilsiniz.
Ben mesela HİÇ allık, aydınlatıcı, kontür ürünü, pudra ve fondöten kullanmıyorum.
Tek yaptığım şey nemlendirici sürmek ve göz makyajı yapmak.
Siz ihtiyaç duymuyorsanız hiçbir ürünü kullanmak zorunda değilsiniz.
Ben mesela HİÇ allık, aydınlatıcı, kontür ürünü, pudra ve fondöten kullanmıyorum.
Tek yaptığım şey nemlendirici sürmek ve göz makyajı yapmak.
- chitosan (11.07.19 17:52:31)
[]
Nişantaşı'nda sevdiğiniz mekanlar nereler?
Vejetaryen yemek çeşitleri ve güzel tatlıları olan bir yer arıyoruz özellikle. Var mı aklınıza gelen güzel bir yer?
Doğaya dönüş favorim (teşvikiye'de)
- peggy (09.10.17 15:07:56)
Zamane Kahvesi
- Traveller (09.10.17 15:35:18)
[]
Karlar altındayken görmek istediğiniz şehirler var mı?
Kışın bembeyazken ayrı güzel olan, karlar altındayken gezmesi ayrı zevk veren şehirleri merak ediyorum. Nereler var sizin için bu tanıma uyan? Hiç görmediğiniz ama kışın görmek istediğiniz yerleri de yazabilirsiniz.
Prag
- eazy (04.10.17 01:41:00)
budapeşte.
- diffarentiationation (04.10.17 01:42:55)
Benim icin
Gorduklerim arasinda
1- new york / kapadokya
2- moskova
3- viyana
4- krakow
5- innsbruck
Gormediklerim arasinda
1- kanada'da herhangi bi yer.
2- baykal golu
3- hokkaido
Gorduklerim arasinda
1- new york / kapadokya
2- moskova
3- viyana
4- krakow
5- innsbruck
Gormediklerim arasinda
1- kanada'da herhangi bi yer.
2- baykal golu
3- hokkaido
- kuehles blondes (04.10.17 01:52:58)
çengelköyden özellikle çınaraltından karlar altında istanbul o kadar şahane görünüyor ki...
merak edilenler
new york
venedik
budapeşte
cambridge
oxford
merak edilenler
new york
venedik
budapeşte
cambridge
oxford
- part time pollyanna (04.10.17 01:56:12)
St. Petersburg
- dissendium (04.10.17 02:05:11)
paris
londra
londra
- vedatchilipeppers (04.10.17 02:05:20)
Kyoto'yu kar altında görmek isterdim.
- puc (04.10.17 07:46:38)
[]
Telefonunuzun şarjı ne kadar zamanda bitiyor?
Gün içinde ne kadar kullandığınızı ve varsa şarjın uzun süre gitmesi için uyguladığınız yöntemleri falan da yazarsanız güzel olur. Bir de tabii telefonun modelini.
Ne sıklıkla şarja takıyorsunuz telefonunuzu?
Ne sıklıkla şarja takıyorsunuz telefonunuzu?
Bütün gün elimde. Sürekli nette dolaşıyorum. Ekran süresi 7.5 8.5 saat arası değişiyor. Zenfone 2 laser
- glamdr1ng (29.09.17 23:37:37)
evde 2-3 saat kadar is yaparken youtube acik, bluetooth, gps ve ve wifi sürekli acik, disarida 3-4 saat telefon interneti acik. klasik whatsapp, messenger etc.
2 full gün sonunda %20 kaliyor.
ben ekstra bir sey yapmak zorunda kalmiyorum, 5000 mah pil var.
2 full gün sonunda %20 kaliyor.
ben ekstra bir sey yapmak zorunda kalmiyorum, 5000 mah pil var.
- kurnaz (29.09.17 23:38:03)
bütün gün elimde, neredeyse günü kurtarıyor. samsung j7
- tabirimekruh (29.09.17 23:45:02)
İphone 5S, 3,5 yıllık. Hafta içi 1 gün hemen hemen, her akşam şarja takıyorum. Hafta sonu evdeysem biraz daha uzun gidebiliyor.
- elikası (30.09.17 00:23:02)
Herkes de mah mah geziyomuş bi ben 1 günü zor çıkarıyorum heralde. Gün içi şarj ettiğim de oluyo bazen. Çok da kullanmıyorum ayrıca. 2 buçuk 3 saat ekran zamanı anca. Ama her türlü özellik açık.
İmza: Bataryası ölen Nexus 6P
İmza: Bataryası ölen Nexus 6P
- bartman (30.09.17 00:30:50)
Pilin ömrünün uzun olması için %80’den çok doldurma, %20’den aşağı düşmesin diyorlar. Bugünlerde benim hep elimde, günde iki kere %80’lik batarya bitiriyorum ayfon 7’de.
- manuel mandalina (30.09.17 00:50:44)
2 gun gidio
- all girls dream (30.09.17 02:02:40)
J5, ilk çıkan versiyonu.
6.30 Alarm, şarjdan çıkış. (Konum, Wi-Fi, Mobil veri aralıksız açık)
6.45-7.00 youtubedan haber izleme
7.15-7.45 işe gidene kadar spotify müzik
8.00-12.00 arası saat başı falan işte insta, face falan. Pc de sürekli whatsapp web açık, sanırım böyle olunca telefon sarjı sömürüyor
12.00-12.30 eğer saracak adam bulamadıysam yemek yerken yine haber
13.00-17.00 yine 8-12 rutini
17.00-17.30 dönüş yolu spotify
18.30-19.00 yemek yerken kimse yoksa youtube
19.00-01.00 yatana kadar arada sosyal medya, yine whatsapp web açık vs.
01.00 yatış, kalan şarj genelde %30 tabi böyle olunca mecbur o şarj kablosu o telefona girecek. İlk aldığımda bu tempo ile %60 a kadar gidiyordu. Tabi 2. senesi bitiyor bu ay, batarya yorgun.
6.30 Alarm, şarjdan çıkış. (Konum, Wi-Fi, Mobil veri aralıksız açık)
6.45-7.00 youtubedan haber izleme
7.15-7.45 işe gidene kadar spotify müzik
8.00-12.00 arası saat başı falan işte insta, face falan. Pc de sürekli whatsapp web açık, sanırım böyle olunca telefon sarjı sömürüyor
12.00-12.30 eğer saracak adam bulamadıysam yemek yerken yine haber
13.00-17.00 yine 8-12 rutini
17.00-17.30 dönüş yolu spotify
18.30-19.00 yemek yerken kimse yoksa youtube
19.00-01.00 yatana kadar arada sosyal medya, yine whatsapp web açık vs.
01.00 yatış, kalan şarj genelde %30 tabi böyle olunca mecbur o şarj kablosu o telefona girecek. İlk aldığımda bu tempo ile %60 a kadar gidiyordu. Tabi 2. senesi bitiyor bu ay, batarya yorgun.
- ManikD (30.09.17 04:24:37)
[]
Taksim'de Jadore dışında tatlısı güzel hangi mekanlar vardı?
Taksim'de bir mekana oturmayalı o kadar uzun zaman oldu ki aklıma hiçbir yer gelmedi. Pasta ya da Jadore'daki gibi çikolatalı tatlıları güzel olan nereler vardı? Galata ya da Karaköy tarafından da öneri yapabilirsiniz ama Taksim'de güzel bir yer bulsak daha iyi olur.
Jadore gibi zor be :/
- fortisvita (19.09.17 18:44:37)
pera palace otelde patisserie de pera var. tatlıları çok güzel ama her şey pembe. evcilik oynuyormuşssunuz gibi.
- straight from the heart (19.09.17 18:54:17)
Bu Jadore pastanesin bir tek kadınlar hasta galiba. Arkadaşım bana dünyanın en güzel tatlı vaadiyle kandırarak götürmüştü yıllar önce. Beatrice diye bir şey söyledi ikimize de ayaktayken kafanızın neredeyse tavana carpacagi ikinci katta. Sonra tatlı geldi iki üç cilegi dilimleyip üzerine yanık çikolata dökmüşler bunu da spesyel tatlı diye tatlı krizindeki kadınlara yediriyorlar gibi geldi bana. Yemin ederim o kadar ağırdı ki 3 4 kasıktan sonra yiyemedim bıraktım (benimkini de o yedi).
- goodz (19.09.17 20:03:11)
Jadore <364737
Mis sokakta inci profiterol var, orası da güzel baya meşhur profiterolü.
Leylek kafe var oralara yakın yine, mekdanılsın olduğu sokakta. Oranın da çikolatalı keki güzel.
Mis sokakta inci profiterol var, orası da güzel baya meşhur profiterolü.
Leylek kafe var oralara yakın yine, mekdanılsın olduğu sokakta. Oranın da çikolatalı keki güzel.
- turuncu tonlarda (19.09.17 21:01:08)
güzel pasta pastanede olur ama jadore gibi çikolata çeşitli ve o lezzette bir yer yok. dilek pastanesinin pastasını sevmiştim başka şubesinde. sütiş'inkiler fena değildir diye tahmin ediyorum. the marmara'da chocolate shop duydum ama oraya da gitmedim, daha şekerleme işiymiş ama.
illa çikolatalı olmasına gerek yoksa ara kafe'nin tiramisusu güzel. cihangir tarafına kayabilirseniz jacqueline cookies var, güzel kurabiyeleri var, çikolatalı dahil.
illa çikolatalı olmasına gerek yoksa ara kafe'nin tiramisusu güzel. cihangir tarafına kayabilirseniz jacqueline cookies var, güzel kurabiyeleri var, çikolatalı dahil.
- Bruce (19.09.17 21:44:04)
[]
Lefkoşa'ya gidenler
Beğendiniz mi? 2 ya da 3 gün için gitmeye değer mi sizce? Haftaya gitmeyi düşünüyoruz ve kumar ve gece hayatı planlarımız arasında yok. Gidersek sadece gezip görmek olacak tek amacımız. Değer mi sizce 2-3 güne?
Sadece kumar içki club5ise ok fazlasını bekleme deniz5istiyosan girne5veya magosa
- red hot chili (06.09.17 01:45:38)
Gitmeyin bu ikisi yoksa bence. Tas toprak. Cunda daha guzel.
- brad pitt (06.09.17 02:05:08)
girne artı lefkoşe 2 gün harika olur.
kıbrıs sadece kumar değil. tarihi yerleri çok güzel.
kıbrıs sadece kumar değil. tarihi yerleri çok güzel.
- cedex (06.09.17 09:53:14)
2-3 gun cok. deniz icin girne-magosa+1
kumarhaneler bir girilip bakilasi yerler bence :) ortam degisik. 1saat otur 50tl harca, milleti incele cik. fazlasi bogabilir. sigara-muzik-isik vs.
gezip gorme amaciyla gidiliyorsa araba sart ve girne-magosa pas gecilecekse hic gerek yok.
kumarhaneler bir girilip bakilasi yerler bence :) ortam degisik. 1saat otur 50tl harca, milleti incele cik. fazlasi bogabilir. sigara-muzik-isik vs.
gezip gorme amaciyla gidiliyorsa araba sart ve girne-magosa pas gecilecekse hic gerek yok.
- jimicik (06.09.17 10:48:34)
haa tarihi yerleri var mı yok değil
eski kiliseler,mavi köşk,barbarlık müzesi vs
bunların dışında denizi çok güzeldir
karpaz(burnun olduğu yer) milli park var ve denizleri mavi bayrak almış durumda
havalar bu aralar tadında olduğunda fena olmaz
eski kiliseler,mavi köşk,barbarlık müzesi vs
bunların dışında denizi çok güzeldir
karpaz(burnun olduğu yer) milli park var ve denizleri mavi bayrak almış durumda
havalar bu aralar tadında olduğunda fena olmaz
- red hot chili (06.09.17 12:22:18)
[]
Dünyayı gezme ya da farklı ülkeler görme hayali olmayan var mı?
Alttaki duyuruyu görünce düşündüm de ben bunu herkes ister sanıyordum. Cevaplardan görüyorum ki vakit ve para kaybı olduğunu düşünenler varmış.
Ben isterim mesela dünyayı gezmeyi. Harcadığım zamana ve paraya değdiğini düşünüyorum gezip gördüğüm yerlerin. Fotoğraf çekip paylaşmak, sosyal medyada gösteriş yapmak falan işin farklı bir boyutu, cidden tiksiniyorum ben de bunu yapanlardan. Ama bu saçma sapan gösteriş merakını bir tarafa bırakırsak gerçekten istemez misiniz farklı yerler gezmeyi? İstemezseniz niye istemezsiniz?
Ben isterim mesela dünyayı gezmeyi. Harcadığım zamana ve paraya değdiğini düşünüyorum gezip gördüğüm yerlerin. Fotoğraf çekip paylaşmak, sosyal medyada gösteriş yapmak falan işin farklı bir boyutu, cidden tiksiniyorum ben de bunu yapanlardan. Ama bu saçma sapan gösteriş merakını bir tarafa bırakırsak gerçekten istemez misiniz farklı yerler gezmeyi? İstemezseniz niye istemezsiniz?
Ben seviyorum. gidiyorum da mümkün oldukça.. sosyal medya hesabım da yok. kimseye bir şey göstermek için de gitmiyorum. Deneyim için, gezmek için, eğlenmek öğrenmek için.
comfort zone muhabbeti bence bu. Bazıları çıkar bazıları çıkmak istemez.
comfort zone muhabbeti bence bu. Bazıları çıkar bazıları çıkmak istemez.
- AlsterWasser (31.08.17 17:35:45)
Sadece "olsa güzel olabilir, hayır demem" şeklinde bir merakım var, yoksa ciddi ciddi "merak" etmiyorum yani. Hele gidip gördüğüm yerlerde kendimi geliştireceğim şeyler yapmayacaksam cidden zaman ve para israfı bana göre.
- yaren (31.08.17 17:38:19)
gezmek, görmek gibi bi hayalim yok. yaşamak hayalim var. gidip 10 gün 15 günle bi bok anlayamazsın oralardan. yaşayacaksın. orda 10 gün, burda 5 gün, şurda 2 gün geçirip de bi halt bildiğini sanmak aptalca. ancak orayı hiç görmemiş birinden daha fazla şey bilebilirsin. sonra da gider ona hava atarsın. başka bi işe yaramaz.
- Delay Fuze (31.08.17 17:39:39)
3-4 ülkeyi görme istegim var hayal değil de olsa güzel olur şeklinde. onun dışında gezmek boş iş bence.para yediği ise en doğrusu. Yani şimdi çıkıp çok paraya gerek yok diyenler de çıkar ama onlar da hırpani bi şekilde geziyor görüyoruz internette. Ozetle zengin adam işi gezmek. Ben zengin olsam da çok gezmezdim öyle bi hayalim yok.
- fyodor fyodorovic (31.08.17 17:41:18)
Açıkçası şöyle bir kez yurtdışı tatmış insanlar ve bir de az buçuk dil biliyorlarsa acayip keyifli bir eylem ...
Zira bu eylemlerde bir yığın macera olabiliyor ..Filmlerdeki hissi alıyorsun.Bir gün bir italyanla konsere giderken ertesi gün bir amerikalı ile top oynuyorsun ..Bazende hiç beklemediğin an biri seni evine davet ediyor ..Hayatın boyunca yiyemeyeceğin yemekleri göremeceğin insan kitlelerini görüyorsun .Bu bazen sana iş fikri yada dünyayı algılama düzeyinde ilerleme veriyor Hayat hep aynı ama değişen diller ve insanlar ..Aradaki nüansı yakaladığın zaman işte hümanist oluyorsun ...
google "değişik doğa manzarası" ve " farklı şehir mimarisi" yazın .
Oralarda yapılabilecek şeyleri görün .Sonra tekrar düşünün bence .. Çünkü hayata bir kez geliyoruz ...Günün birinde öleceğiz en azından dünyayı gördüm diyebilirsiniz :)
Zira bu eylemlerde bir yığın macera olabiliyor ..Filmlerdeki hissi alıyorsun.Bir gün bir italyanla konsere giderken ertesi gün bir amerikalı ile top oynuyorsun ..Bazende hiç beklemediğin an biri seni evine davet ediyor ..Hayatın boyunca yiyemeyeceğin yemekleri göremeceğin insan kitlelerini görüyorsun .Bu bazen sana iş fikri yada dünyayı algılama düzeyinde ilerleme veriyor Hayat hep aynı ama değişen diller ve insanlar ..Aradaki nüansı yakaladığın zaman işte hümanist oluyorsun ...
google "değişik doğa manzarası" ve " farklı şehir mimarisi" yazın .
Oralarda yapılabilecek şeyleri görün .Sonra tekrar düşünün bence .. Çünkü hayata bir kez geliyoruz ...Günün birinde öleceğiz en azından dünyayı gördüm diyebilirsiniz :)
- sorunvar (31.08.17 17:44:41 ~ 17:46:46)
etkinlik yonetimiyle ugrasan bir arkadasim var, pek bilinen bir konserler zincirini organize ediyor, milyonlari var. bir kere de ara ver, git dunyayi gez, hayatin is olmus diyoruz, abi benim oyle bir istegim yok ki diyor.
bana cok garip geliyor ama oyle iste. adam 3 gunlugune bodruma gidip sampanya acmayi yegliyor. herkesin tercihi farkli.
bana cok garip geliyor ama oyle iste. adam 3 gunlugune bodruma gidip sampanya acmayi yegliyor. herkesin tercihi farkli.
- no christ requires (31.08.17 18:04:13)
Başka ülkedeyim ve vatandaşlık değiştirmeye giden yolda en önemli nedenlerinden biri bu, çünkü bizim pasaport malum :) Bir ton ülkeden orada sadece birkaç gün vize alınıp, kalmak sürekli uğraşılacak şey değil.
Ayrıca yıllarca gezmeyi düşünüyorum belirli bir yaş sonrası.
Ayrıca yıllarca gezmeyi düşünüyorum belirli bir yaş sonrası.
- christopher nolan (31.08.17 18:17:02 ~ 18:19:37)
turist olmayı sevmiyorum pek. sadece bi amaç uğruna gezmek isteyebilirim. fotoğrafçı olsaydım mesela tabii ki isterdim. ya da örneğin imkanını bulabildiğim takdirde gidip özellikle afrika ülkelerindeki yerel müzisyenlerin ses kaydını alma, onlarla bi şekilde oturup konuşma gibi bir arzum var.
- philus (31.08.17 18:23:03)
Her yeri gezmek istemem. Ne kadar zengin olursam olayım, Hindistan'a bir gün bile ayırmam. Bulunduğum ruh haline göre şehir gezmek isterim. Sonbaharda Paris'e giderim, yazın Avustralya'ya giderim. Burası da sıcakmış deyip, Somali'ye gitmem.
- dissendium (31.08.17 18:33:48)
Gormedigim her yeri gormek isterim ama ekstra bir merakla gormek istedigim yerler de var tabi.
Tek geziyorum, kendimi zorlamak vb hosuma gidiyor. Bilmedigim bir yere gitmeyi seviyorum. Gezimi planlamaktan (ana hatlariyla!) alternatifleri tartmaktan vb cok zevk aliyorum.
Onun disinda gittigim her yerde gormek/deneyimlemek istedigim bir sey oluyor. Sirf herkes gidiyor diye hosuma gitmeyecek bir sey yapmam gittigim yerde. Sokaklarda kaybolmayi severim falan filan.
Yolda olmaya ise bayilirim, uzun sure yola cikmazsam huzursuz oluyorum
Tek geziyorum, kendimi zorlamak vb hosuma gidiyor. Bilmedigim bir yere gitmeyi seviyorum. Gezimi planlamaktan (ana hatlariyla!) alternatifleri tartmaktan vb cok zevk aliyorum.
Onun disinda gittigim her yerde gormek/deneyimlemek istedigim bir sey oluyor. Sirf herkes gidiyor diye hosuma gitmeyecek bir sey yapmam gittigim yerde. Sokaklarda kaybolmayi severim falan filan.
Yolda olmaya ise bayilirim, uzun sure yola cikmazsam huzursuz oluyorum
- kuehles blondes (31.08.17 18:36:36)
karakter meselesi ama bir kez cikan tadini aldi mi vazgecemez diye dusunuyorum.
birkac buyuk hayalimden birisi suan gerceklesti gezmek degil yasamak istiyordum ben (avrupada calismaya basladim).
Digeri de 5 sene sonra baska bir ulkede temelli yasamaya baslamak uzerine.
(burada olunca daha rahat gezip kendinize zaman ayiriyorsunuz yani buyuk hayaller yaninda kucuk hayallerin de gerceklesamesini sagliyor)
mis :)
birkac buyuk hayalimden birisi suan gerceklesti gezmek degil yasamak istiyordum ben (avrupada calismaya basladim).
Digeri de 5 sene sonra baska bir ulkede temelli yasamaya baslamak uzerine.
(burada olunca daha rahat gezip kendinize zaman ayiriyorsunuz yani buyuk hayaller yaninda kucuk hayallerin de gerceklesamesini sagliyor)
mis :)
- part time pollyanna (31.08.17 18:39:51 ~ 18:48:40)
allah'tan bi' mani çıkmazsa 3 kasımda dünya turuna çıkıyorum. rio de janeiro'dan başlayıp uruguay istikametine yönelerek tüm güney amerika'yı sahil şeridinden dolaşıp bahamalar'a ulaşmak istiyorum.
6-6,5 yıl sürecek bu yolculuk. sonrası allah büyük belki iç kısımlara girerim belki de asya'ya giderim ama bir daha türkiye'ye dönmeyi düşünmüyorum.
6-6,5 yıl sürecek bu yolculuk. sonrası allah büyük belki iç kısımlara girerim belki de asya'ya giderim ama bir daha türkiye'ye dönmeyi düşünmüyorum.
- isott (31.08.17 18:48:04)
Erasmus vesilesiyle yurt dışında yaşadım. Sonra çeşitli vesilelerle 6-7 ülke gördüm.
Ve sonuç olarak yurtdışında yaşamak istemiyorum ama gidip gezmek istiyorum.
Ve sonuç olarak yurtdışında yaşamak istemiyorum ama gidip gezmek istiyorum.
- emcekare olmadi einstein olsun bari (31.08.17 18:56:02)
24 yaşındayım, henüz yurtdışına çıkabilmiş değilim. ama eksikliğini çok hissediyorum. en olmadık tipler bile daha çocuk yaşlarda bir sürü ülke gezip görüyor. açıkçası benim en büyük hayallerimden biri. evlenip çocuk yapmaktansa dünyayı gezmek daha iyidir bana göre.
- nothing in my way (31.08.17 19:04:22)
gezmeyi de, yurtdışında yaşamayı da isterim ama son yıllarda peydah olan "dünyayı gezmeliyim" manyaklığını ben de anlamıyorum açıkçası. bazı insanlar sırf yapmış olmak için yapıyormuş gibi geliyor. gerçi, zaman değişti... artık dünyanın farklı yerlerini görmek nispeten kolay ve ucuz. bu tavır da anlaşılabilir o yüzden.
ben paranın satın alamayacağı tecrübeler istiyorum gittiğim yerde. yoksa roma'ya parası olan herkes gidebiliyor. gidip de orayı görmek yine güzeldir eyvallah ama benim için özel bir anlamı olmaz açıkçası. o yüzden couchsurfing ya da workaway gibi tırıvırılar sayesinde seyahat etmeyi ya da netten tanıştığım yabancı arkadaşlarımı görmeyi falan daha çok seviyorum ben. hindistan'da hostelde kalıp tek başıma 8-10 gün dolaşmak hiç mi hiç ilgimi çekmiyor mesela. hamallık. ne uğraşcam amk. ama hintli bi arkadaşım olsa mesela, ben ona gitsem o bana gelse, beni kendi yaşadığı hayatın içine soksa arkama bile bakmadan giderim. bu muazzam bi şey mesela. benim yurtdışından anladığım budur. yoksa paris'i görsem ne görmesem ne, çok umrumda olmaz işin açığı. gezmeyi severim, paris'i görmeyi isterim mesela ama demek istediğim, bunun için ekstra çaba sarf etmem. paris'i turist olarak gezmektense parisli birinin misafiri olmak ya da paris'te bi konsere, maça gitmek vs. çok daha eğlenceli geliyo bana. turistlik konseptini oturtamadım ben kafamda, bi yere gidip "hmm iyiymiş lan" diye deli dana gibi dolaşmak fikri hiç mantıklı gelmiyo hjsjfsk. oranın bi parçası olmak istiyorum.
ukrayna'yı da en çok bu yüzden seviyorum zaten. kiev'i 1000 lirası olan herkes gidip görebilir, şehrin altını üstüne getirebilirler. bu benim için özel veya anlamlı bi şey değil. ama sovyet babuşkasnın pişirdiği yemekten yiyip sarhoş amcanın sovyet ordusundaki maceralarını dinlemek paha biçilemez. ben gideceksem bunun için giderim. yoksa bana ne yurtdışından alala.
tam bir otlakçı imajı çizdiğimin farkındayım ama benim için yurtdışıyla ilgili güzel şey budur: oranın insanıyla, kültürüyle hemhal olmak. ben demiyorum ki "para verip yapılabilen şeyler değersizdir" ya da "gidip müze gezmek insana hiçbi şey katmaz". katar. yurtdışı seyahati gerçekten güzel bi şey. ben çocukluğumdan beri isteyen biri olmama rağmen, ilk çıkışımda şok olmuştum resmen, kaldı ki gittiğim yer sikindirik bi ülke yani öyle alamanya falan da değildi. ama işte benim anlayışım bu yani. ben dağ tepe ya da ana cadde görcem diye kalkıp ülke değiştirmem. istediği kadar güzel olsun. bana insan lazım, o caddeyi anlatacak biri lazım.
ben paranın satın alamayacağı tecrübeler istiyorum gittiğim yerde. yoksa roma'ya parası olan herkes gidebiliyor. gidip de orayı görmek yine güzeldir eyvallah ama benim için özel bir anlamı olmaz açıkçası. o yüzden couchsurfing ya da workaway gibi tırıvırılar sayesinde seyahat etmeyi ya da netten tanıştığım yabancı arkadaşlarımı görmeyi falan daha çok seviyorum ben. hindistan'da hostelde kalıp tek başıma 8-10 gün dolaşmak hiç mi hiç ilgimi çekmiyor mesela. hamallık. ne uğraşcam amk. ama hintli bi arkadaşım olsa mesela, ben ona gitsem o bana gelse, beni kendi yaşadığı hayatın içine soksa arkama bile bakmadan giderim. bu muazzam bi şey mesela. benim yurtdışından anladığım budur. yoksa paris'i görsem ne görmesem ne, çok umrumda olmaz işin açığı. gezmeyi severim, paris'i görmeyi isterim mesela ama demek istediğim, bunun için ekstra çaba sarf etmem. paris'i turist olarak gezmektense parisli birinin misafiri olmak ya da paris'te bi konsere, maça gitmek vs. çok daha eğlenceli geliyo bana. turistlik konseptini oturtamadım ben kafamda, bi yere gidip "hmm iyiymiş lan" diye deli dana gibi dolaşmak fikri hiç mantıklı gelmiyo hjsjfsk. oranın bi parçası olmak istiyorum.
ukrayna'yı da en çok bu yüzden seviyorum zaten. kiev'i 1000 lirası olan herkes gidip görebilir, şehrin altını üstüne getirebilirler. bu benim için özel veya anlamlı bi şey değil. ama sovyet babuşkasnın pişirdiği yemekten yiyip sarhoş amcanın sovyet ordusundaki maceralarını dinlemek paha biçilemez. ben gideceksem bunun için giderim. yoksa bana ne yurtdışından alala.
tam bir otlakçı imajı çizdiğimin farkındayım ama benim için yurtdışıyla ilgili güzel şey budur: oranın insanıyla, kültürüyle hemhal olmak. ben demiyorum ki "para verip yapılabilen şeyler değersizdir" ya da "gidip müze gezmek insana hiçbi şey katmaz". katar. yurtdışı seyahati gerçekten güzel bi şey. ben çocukluğumdan beri isteyen biri olmama rağmen, ilk çıkışımda şok olmuştum resmen, kaldı ki gittiğim yer sikindirik bi ülke yani öyle alamanya falan da değildi. ama işte benim anlayışım bu yani. ben dağ tepe ya da ana cadde görcem diye kalkıp ülke değiştirmem. istediği kadar güzel olsun. bana insan lazım, o caddeyi anlatacak biri lazım.
- der meister (31.08.17 19:25:38 ~ 19:28:49)
Görebildiğim kadarını görmek istiyorum. Yeni yerler görmek, yeni şeyler tatmak beni mutlu ediyor.
Tatil kavramı olmayan, gıda-barınma gibi temel ihtiyaçlara zor yetişen ve kitap, müzik vb. şeylere para harcamayı müsriflik olarak gören ailelerde yetişenler genelde gezmeyi sevmiyor. O kültür yok, gerçekten zevk almıyorlar.
Tatil kavramı olmayan, gıda-barınma gibi temel ihtiyaçlara zor yetişen ve kitap, müzik vb. şeylere para harcamayı müsriflik olarak gören ailelerde yetişenler genelde gezmeyi sevmiyor. O kültür yok, gerçekten zevk almıyorlar.
- Sulfoxaflor (01.09.17 13:09:15)
Sulfoxaflor +1000
İstisnalar vardır tabii ama bu yetiştirilme tarzı ve ailede edinilen kültür ile çok alakalı. Misal çevreme bakıyorum, bilmeye, araştırmaya meraklı olmayan, belli bir müzik, film vb. arşivi olmayan, eline kitap almayan tanıdıklarım erkenden koştur koştur evlenip bir an önce üreme ve borç harç ile ev, araba vb. sahip olma derdindeler. Gezmeyi boş iş olarak görüyorlar. Gez gez nereye kadar, otur düzenini kur diyorlar. Gezip yeni yerler görmek onlara çok anlamsız geliyor. Dediğim gibi istisnalar muhakkak vardır ama genelde dünya görüşü biraz daha geniş, yeni şeyler deneyimlemeye, değişime daha açık olan insanlar gezmekten daha fazla keyif alıyor. Sosyal medyada paylaşmak için gezen insanlardan bahsetmiyorum bu arada. Gerçekten bundan tat alanlardan bahsediyorum.
İstisnalar vardır tabii ama bu yetiştirilme tarzı ve ailede edinilen kültür ile çok alakalı. Misal çevreme bakıyorum, bilmeye, araştırmaya meraklı olmayan, belli bir müzik, film vb. arşivi olmayan, eline kitap almayan tanıdıklarım erkenden koştur koştur evlenip bir an önce üreme ve borç harç ile ev, araba vb. sahip olma derdindeler. Gezmeyi boş iş olarak görüyorlar. Gez gez nereye kadar, otur düzenini kur diyorlar. Gezip yeni yerler görmek onlara çok anlamsız geliyor. Dediğim gibi istisnalar muhakkak vardır ama genelde dünya görüşü biraz daha geniş, yeni şeyler deneyimlemeye, değişime daha açık olan insanlar gezmekten daha fazla keyif alıyor. Sosyal medyada paylaşmak için gezen insanlardan bahsetmiyorum bu arada. Gerçekten bundan tat alanlardan bahsediyorum.
- i m cool with that (01.09.17 13:52:28)
[]
Yıllık izin mevzusu ve tatil anlayışınız
Yıllık izniniz kaç gün? Yetiyor mu? Çünkü yetmemeli ya bence. Henüz iznim bile yok ama ne bileyim, senede 20 gün çok az değil mi? Yani biliyorum devlette de özel sektörde de normali bu ama bütün ömrümüz o 20 günde dinlenmek ya da gezmek için çalışarak mı geçecek? Zamanla alışıyor mu insan sadece 20 günlük izinlere?
Bir de o 20-30 günde nasıl tatil yaptığınızı merak ediyorum. Yurt dışına gidebiliyor musunuz mesela istediğiniz gibi? Ya da Türkiye'de istediğiniz bir bölgeyi iyice gezebiliyor musunuz? Sırf evde birkaç gün yatmak için de izin alıyor musunuz? İzin alınca da 1-2 kerede alıp uzun tatiller mi yapıyorsunuz? Uzun dediğim de mümkün olan en uzunu işte, 20-30 gün. :/ Yoksa 1-2 gün izin alıp hafta sonuyla birleştirmeli tatil yaptığınız da oluyor mu? 11 aylık falan emeğiniz karşılığında size layık görülen o 20-30 günü nasıl çalıştığınıza değecek hale getiriyorsunuz?
Bir de o 20-30 günde nasıl tatil yaptığınızı merak ediyorum. Yurt dışına gidebiliyor musunuz mesela istediğiniz gibi? Ya da Türkiye'de istediğiniz bir bölgeyi iyice gezebiliyor musunuz? Sırf evde birkaç gün yatmak için de izin alıyor musunuz? İzin alınca da 1-2 kerede alıp uzun tatiller mi yapıyorsunuz? Uzun dediğim de mümkün olan en uzunu işte, 20-30 gün. :/ Yoksa 1-2 gün izin alıp hafta sonuyla birleştirmeli tatil yaptığınız da oluyor mu? 11 aylık falan emeğiniz karşılığında size layık görülen o 20-30 günü nasıl çalıştığınıza değecek hale getiriyorsunuz?
Ben de iki yıllık çalışanım ama alışıyosun. Gelirinle doğru orantılı olarak buna katlanabilme seviyen artıyor. Çünkü bir şekilde heyecanını yüksek tutacak şeyler yapabiliyosun. Yakın yerler de olsa ayda 2 haftasonu bir yerlere gidip etkinlik yapabilmek insanı mutlu ediyor ve bu gibi şeylerle bakıyosun bi şekilde zaman akıyo. Yüzde yüz mutlu olacağım şey bu hayat değil ama şuanda alternatif bulamıyorum.
- Nature Works (29.08.17 17:48:33)
bu arada 20 gün değil ilk yılın dolunca 14 gün. bi de resmi tatiller filan var işte. ben genelde bu resmi tatillerle birlikte filan birleştirip 2 hafta yaparım. o da yaklaşık 8-9 günü götürür. kalanı da işte çok sıkılırsam alırım şeklinde. bi de tabii bu aralar bu bayramlar yaza geliyor ve bi daha yaza gelmesi için uzun seneler geçmesi lazım. bunu düşününce de üzücü. ama neyse daha bikaç sene daha böyle.
- tepedeki psychedelic adam (29.08.17 17:57:24)
bana ilk çalıştığım sene bayramların ikisini de 9 güne(ya da işte tüm haftayı bağlayarak) tamamlayarak izin verdiler. haricen yıllık izin kullanmadım.
bu sene ikinci senem ve bi hafta izin alabildim.
yetmiyor ama insan alışıyor.
yurtdışına gitmedim, henüz öyle bi plan ve cesaretim yok. çok fazlatatil ve gezme merakı olan bi insan dğilim öyle karış karış anadolu olayı pek ilgimi çekmiyor. tek bi yere gidip dinlenmek/eğlenmek mantıklı. onun için de 1 hafta süre az çok yetiyor yani.
canını sıkma.
bu sene ikinci senem ve bi hafta izin alabildim.
yetmiyor ama insan alışıyor.
yurtdışına gitmedim, henüz öyle bi plan ve cesaretim yok. çok fazlatatil ve gezme merakı olan bi insan dğilim öyle karış karış anadolu olayı pek ilgimi çekmiyor. tek bi yere gidip dinlenmek/eğlenmek mantıklı. onun için de 1 hafta süre az çok yetiyor yani.
canını sıkma.
- elorelia (29.08.17 18:08:59 ~ 18:09:16)
Bayramla birleştirme haricinde "resmi" olarak yıllık izin kullanmadım 2 yıllık çalışma hayatımda. Kullansam bana da yıllık izin az gibi gelir.
- fallopian (29.08.17 18:22:43)
Ben özel sektörde olmadığım ve iş yerinde yaştan dolayı 30 gün yıllık izni olanları falan gördüğüm için 20-30 gün yazmışım hep. 14'ü de bilmiyordum açıkçası. Daha beteri de varmış yani. :(
- ms brownstone (29.08.17 18:41:59)
15 gun. İlk kez bu sene kullandim ve yetti.
10 gununu blok gezmeye ayirdim, 15 gun bir yere gittim. kalaninda da ufak tefek gezdim, haftasonu birlestirmeli fala. Yurtici/yurtdisi istedigim yere gidebildim, umarim seneye de boyle olur :)
10 gununu blok gezmeye ayirdim, 15 gun bir yere gittim. kalaninda da ufak tefek gezdim, haftasonu birlestirmeli fala. Yurtici/yurtdisi istedigim yere gidebildim, umarim seneye de boyle olur :)
- fakyoras (29.08.17 19:12:37)
İş değiştirirken tekrar sıfırlanması çok kötü.
Arada bir perşembe cumayı haftasonuyal birleştirme, 5-6 kez yapılabiliyor ve tatmin ediyor.
ÖBür türlü yayayı8m deyince yetmiyor tabi :(
1.5 yıldır izin kullanamıyorum :( eylül gibi umarım gidecğem bir yerlere.
Arada bir perşembe cumayı haftasonuyal birleştirme, 5-6 kez yapılabiliyor ve tatmin ediyor.
ÖBür türlü yayayı8m deyince yetmiyor tabi :(
1.5 yıldır izin kullanamıyorum :( eylül gibi umarım gidecğem bir yerlere.
- Cursed Chico (29.08.17 20:24:44)
[]
Siz de sık sık enayi yerine koyulduğunuzu hissediyor musunuz?
Aslında hayatın çoğu alanında son zamanlarda sık yaşıyorum bu hissi ama özellikle işle ilgili konularda "tek enayi sen misin" diye düşündüğüm çok oluyor. Mesela aynı işi yaptığımız biri var. Bu kız en yoğun günlerde doktorası yüzünden yoktu zaten. Bunun dışında da defalarca gelmediği, geç geldiği, erken çıktığı falan oldu. Hep bir nedeni var aslında düşününce ama uyanamadığından geç kaldığı falan da oldu. Her defasında ben yaptım işlerini. Benim de işte bulunmadığım tek zaman aralığı bir gün yarım saat önce çıkmamdı. O gün bile millete iş yığacağımj düşünüp kötü hissetmiştim kendimi ama bakıyorum da herkes işten kaytarma peşinde, isteyen istediği gibi gelip gidiyor bu arkadaş başta olmak üzere.
Mesela cuma günü de aşırı yoğunduk. Kendisi biraz fazla uyuşuk olduğu için onu bekleyene kadar iş bitsin gitsin diye yapıyorum ben çoğu zaman. Ona bırakmaya kalksam beklerken deliririm çünkü, sinir oluyorum uyuşuk insanlara. Cuma günü de o yoğunlukta işlerin abartısız %70'ini falan ben yapmışım. Yapmasam o iş bekleyecek, ben yine deli olacağım gördükçe ama yapınca da sonradan bi enayilik hissi geliyor işte böyle.
Dün de ben nöbetçiydim. Normalde 9'a doğru teslim ediliyor nöbetler, önceki gün bu arkadaş nöbetçiyken dün 9'a doğru gelip aldım ben nöbeti. Bugün yine o nöbetçi. "Biraz uyumak istiyorum, geç kalabilirim yarın ama ben sana haber veririm" demişti dün çıkarken. Ev yerleştirecek, yarın da yurt dışına gidecek falan diye "tamam" dedim ben de. Gece yazmayınca da gelecek sandım. Bugün 9.15'te "hala evdeyim, 10'u bulur gelmem" yazmış. Tamam dün ben salaklık edip kabul ettim ama insan bi haber verir ya. Ya da ne bileyim saat 10'u geçireceğini falan düşünememiştim ben hiç, hala da ses yok. Zaten 2 gün sonraki nöbete de 9 yerine 7.30'da geliyorum o günkü nöbetçi arkadaş da sabah erkenden memleketine gideceği için. Ben olsam salaklık edip daha geç saate alırdım biletimi de nöbetçiyi 7.30'da getirtmezdim eminim. Çünkü enayiyim işte dediğim gibi. :/
Neyse fazla uzun yazdım ama bazen böyle hepsi birden aklıma geldikçe çok salak hissediyorum kendimi. Sorumu da sorayım : enayi miyim sizce? Yani ben insanlar rica ettikçe "tamam" diyorum ama bir yerden sonra enayilik mi oluyor artık bu? Siz de böyle misiniz? Böyle değilseniz nasıl başarıyorsunuz böyle olmamayı? Enayi yerine koyulan kaç kişiyiz? :(
Mesela cuma günü de aşırı yoğunduk. Kendisi biraz fazla uyuşuk olduğu için onu bekleyene kadar iş bitsin gitsin diye yapıyorum ben çoğu zaman. Ona bırakmaya kalksam beklerken deliririm çünkü, sinir oluyorum uyuşuk insanlara. Cuma günü de o yoğunlukta işlerin abartısız %70'ini falan ben yapmışım. Yapmasam o iş bekleyecek, ben yine deli olacağım gördükçe ama yapınca da sonradan bi enayilik hissi geliyor işte böyle.
Dün de ben nöbetçiydim. Normalde 9'a doğru teslim ediliyor nöbetler, önceki gün bu arkadaş nöbetçiyken dün 9'a doğru gelip aldım ben nöbeti. Bugün yine o nöbetçi. "Biraz uyumak istiyorum, geç kalabilirim yarın ama ben sana haber veririm" demişti dün çıkarken. Ev yerleştirecek, yarın da yurt dışına gidecek falan diye "tamam" dedim ben de. Gece yazmayınca da gelecek sandım. Bugün 9.15'te "hala evdeyim, 10'u bulur gelmem" yazmış. Tamam dün ben salaklık edip kabul ettim ama insan bi haber verir ya. Ya da ne bileyim saat 10'u geçireceğini falan düşünememiştim ben hiç, hala da ses yok. Zaten 2 gün sonraki nöbete de 9 yerine 7.30'da geliyorum o günkü nöbetçi arkadaş da sabah erkenden memleketine gideceği için. Ben olsam salaklık edip daha geç saate alırdım biletimi de nöbetçiyi 7.30'da getirtmezdim eminim. Çünkü enayiyim işte dediğim gibi. :/
Neyse fazla uzun yazdım ama bazen böyle hepsi birden aklıma geldikçe çok salak hissediyorum kendimi. Sorumu da sorayım : enayi miyim sizce? Yani ben insanlar rica ettikçe "tamam" diyorum ama bir yerden sonra enayilik mi oluyor artık bu? Siz de böyle misiniz? Böyle değilseniz nasıl başarıyorsunuz böyle olmamayı? Enayi yerine koyulan kaç kişiyiz? :(
Ikinci defa olunca hala kaniyorsan suclu sensin. Sorry
- Traveller (29.08.17 10:56:26)
Malesef enayi durumundasın bir kez olsaiyilik falan derdim ama baya sağıyorlar seni sanki.
- gozu acik sevisen yahudi (29.08.17 11:04:50)
Enayisin. Bazen ben de senin gibi enayilik yapıyorum da oradan biliyorum.
- doxanikee (29.08.17 11:59:36 ~ 11:59:59)
Ben farklı düşünüyorum, bu iş alışkanlık haline gelmediği sürece enayilik değil. Aksine çok güzel bir hareket.
Bayram aralığı memleketine giden, okuldan dolayı geciken, ev taşıyan birine veya hesapta olmayan bir durumdan bir kaç saat geç kalan yardımcı olmak güzel bir hareket. İşini de elinden geldiği kadar iyi yapmaya çalışman lazım.
Burada sıkıntı olan, bir kişinin senin bu iyiliğini sürekli istismar ederse olur. Eleman bunu alışkanlık haline getirirse, seni enayi yerine koyuyordur. Bunu hissedersen elemanı ikaz et ve bir daha yardımcı olma. Devam ederse, üslerine yansıt.
.
Bayram aralığı memleketine giden, okuldan dolayı geciken, ev taşıyan birine veya hesapta olmayan bir durumdan bir kaç saat geç kalan yardımcı olmak güzel bir hareket. İşini de elinden geldiği kadar iyi yapmaya çalışman lazım.
Burada sıkıntı olan, bir kişinin senin bu iyiliğini sürekli istismar ederse olur. Eleman bunu alışkanlık haline getirirse, seni enayi yerine koyuyordur. Bunu hissedersen elemanı ikaz et ve bir daha yardımcı olma. Devam ederse, üslerine yansıt.
.
- kartallar yuksek ucar (29.08.17 12:43:03)
şimdi böyle anlatınca, evet niye bütün işi sen yapasın, neden hep sen yorulasın ki. kendinden çok fazla taviz vermişsin gibi görünüyor.
diğer yandan, dünyayı hiçbirimiz kurtarmayacağız, ve işler biz olmayınca da bir şekilde yürüyor. senin laylaylom arkadaş da tam olarak böyle düşündüğü için işi bu kadar salabiliyor zaten. sen de biraz böyle bakmaya çalış. "işini salla, öğlene kadar uyu, işe geç git" demiyorum ama; bir gün olur da çok uykusuzsundur, ya da gerçekten işin olur vs. milletten seni idare etmelerini istemekten çekinme. "yarım saat erken çıksam bile kötü hissediyorum" demişsin, neden kötü hissediyorsun ki?
arkadaşın bunu ne kadar sıklıkla yapıyor bilmem, sürekli işleri sana yıkıyorsa elbette bir sınır koymalısın. ama ben bu tarz durumlarda biraz karşılıklı fayda ilişkisi olduğunu düşünürüm. yani mesela benim arada bir ahmete işim düşüyordur ama ayşenin de bazen bana işi düşer. ben ayşenin işlerini yaparım karşılık beklemeden, ahmet de benim işlerimi yapar gene karşılıksız. buna karma diyebiliriz sanırım.
örnek vereyim; ben her tatile çıktığımda kedilerime bakacak bir arkadaşımı ayarlarım. bu tatilde ise ben istanbul'dayım ve alakasız bir arkadaşım tatile çıkacağı için benden bitkilerini sulamamı istedi. hem de evi karşıda ve bana çok uzak. üstelik bitki :D yani ne bileyim. o da can tabi. her gün sulanacaklarmış yoksa ölürlermiş. ben de bakarım dedim çünkü zamanında kedilerime bakanlar da tereddütsüz kabul etmişlerdi. hiç de enayi gibi hissetmiyorum.
diğer yandan, dünyayı hiçbirimiz kurtarmayacağız, ve işler biz olmayınca da bir şekilde yürüyor. senin laylaylom arkadaş da tam olarak böyle düşündüğü için işi bu kadar salabiliyor zaten. sen de biraz böyle bakmaya çalış. "işini salla, öğlene kadar uyu, işe geç git" demiyorum ama; bir gün olur da çok uykusuzsundur, ya da gerçekten işin olur vs. milletten seni idare etmelerini istemekten çekinme. "yarım saat erken çıksam bile kötü hissediyorum" demişsin, neden kötü hissediyorsun ki?
arkadaşın bunu ne kadar sıklıkla yapıyor bilmem, sürekli işleri sana yıkıyorsa elbette bir sınır koymalısın. ama ben bu tarz durumlarda biraz karşılıklı fayda ilişkisi olduğunu düşünürüm. yani mesela benim arada bir ahmete işim düşüyordur ama ayşenin de bazen bana işi düşer. ben ayşenin işlerini yaparım karşılık beklemeden, ahmet de benim işlerimi yapar gene karşılıksız. buna karma diyebiliriz sanırım.
örnek vereyim; ben her tatile çıktığımda kedilerime bakacak bir arkadaşımı ayarlarım. bu tatilde ise ben istanbul'dayım ve alakasız bir arkadaşım tatile çıkacağı için benden bitkilerini sulamamı istedi. hem de evi karşıda ve bana çok uzak. üstelik bitki :D yani ne bileyim. o da can tabi. her gün sulanacaklarmış yoksa ölürlermiş. ben de bakarım dedim çünkü zamanında kedilerime bakanlar da tereddütsüz kabul etmişlerdi. hiç de enayi gibi hissetmiyorum.
- istanbul kanatlarimin altinda (29.08.17 13:00:26)
iyi niyetti suistimal etmeye hazır bekleyen milletiz.
bence bu kadar iyi niyetli davranmamalısın.
zaman zaman hepimize oluyor.
bence bu kadar iyi niyetli davranmamalısın.
zaman zaman hepimize oluyor.
- halay ettiler benle hep (29.08.17 13:12:19 ~ 13:12:37)
ben "olması gereken bu, güzel bir hareket" düşüncesine katılmıyorum. Olması gerektiği gibi davranmayan insanlara karşı fazla iyi niyetli davranmak güzel ve doğru bir şey değil. İyi niyet, nezaket, iyilik yapmak vs bunlar karşı tarafa göre de şekillenmeli biraz.
Genel tavrını bilmediğin birine karşı bir kez böyle davrandığında evet iyi niyetlisindir ama tavrını, suistimale meyilli olduğunu bildiğin birine karşı üst üste gereksiz iyilik yaparsan evet enayi sayılabilirsin.
başlığa cevabım hayır bu arada.
Genel tavrını bilmediğin birine karşı bir kez böyle davrandığında evet iyi niyetlisindir ama tavrını, suistimale meyilli olduğunu bildiğin birine karşı üst üste gereksiz iyilik yaparsan evet enayi sayılabilirsin.
başlığa cevabım hayır bu arada.
- aquarium (29.08.17 13:32:01 ~ 13:33:19)
Sen sorumluluk bilinci yerinde olan normal bir insansin, digerleri 'kacin kurrasi' denilen ayakta adam s.kmeye calisan insanlar. Sorun su ki cogunlugu senin tarif ettigin gibi olan bir toplumda yasiyorsun. Sen isini güzel yap kimseye de eyvallahin olmasin.
- chitosan (29.08.17 13:33:36)
Herkesi kendin gibi sanman büyük hata. Namussuz namuslu filmindeki memur Ali Rıza gibisin :) Bir gün senin de gözlerin açılacak elbet...
- iwasbornonamountainside (29.08.17 13:45:25)
suistimale uğramadığın sürece sıkıntı yok dediğin gibi olmak en güzeli. Ne zamanki kötü niyet ve suistimal oluşuyor o zaman önüne geçeceksin
- KaraSakall (29.08.17 14:53:14)
[]
Kadıköy'de veteriner
Köpek yanımda değil şu an ama bir veteriner hekime danışmam gereken bir konu var. Kadıköy'deyim ve fazla zamanım yok. Bildiğiniz iyi bir yer var mıdır burda hemen gidip de fikir almam için? Caferağa-Moda taraflarında olursa çok iyi olur.
Bir de ailede veterinerle hep babam muhattap olduğu için emin olamadım ben. Ense damlası satıyordur di mi bütün veterinerler? Eczane yerine gitmişken veterinerden alayım damlayı da.
Bir de ailede veterinerle hep babam muhattap olduğu için emin olamadım ben. Ense damlası satıyordur di mi bütün veterinerler? Eczane yerine gitmişken veterinerden alayım damlayı da.
Havuzun orada Hera kliniği var, tavsiye ederim.
- whoosie (23.08.17 18:00:13)
kadıköy anadolu lisesi karşısındaki vetline'a kesinlikle götürmeyin
hasırcıbaşı'nın başındaki jenner'den memnunum ben.
hasırcıbaşı'nın başındaki jenner'den memnunum ben.
- istanbul kanatlarimin altinda (23.08.17 18:13:03)
rexx tarafından barlar sokağı'na girince ilk sağdan aşağı inerken sağda var.
- tepedeki psychedelic adam (23.08.17 18:14:44)
[]
Köpekte pire sorunu
1 ay önce damlasını uygulamıştık köpeğimizin sırtına ama bugün kafasında pire görmüş yine annem. Geçen ay yaptığımızda da ben damlayı araştırıp bizimkinin kilosuna uygun dozu yaptırmıştım, bütün damla bitmemişti. Şimdi daha 1 ay yeni dolmuşken tekrar pirelenmesi bu yüzden mi acaba? Veteriner hepsini uygulayın demiş geçen sefer ama ben her yerde kilosuna göre uygulanacak miktarın hepsi olmadığını görünce gereksiz zehir almasın hayvan diye kilosuna göre yaptırmıştım. Kötü mü yaptım ki acaba?
Bir de geçen ay çok araştırdım o zehirler olmadan bir çare bulunabilir mi ama internette limon suyu ve elma sirkesinden başka bir çözüm bulamamıştım. Onlar da etki etmedi hiç bizimkine. Sizin bildiğiniz etkili yöntemler var mı bu ense damlaları dışında?
Üçüncü ve asıl sorum da şimdi ne yapacağımızla ilgili. İlkinden bir ay yeni geçmişken 2. ense damlasını yapamayız herhalde di mi? Normalde 3 ayda bir yapılıyor zaten. Ne yapsak ki biz şimdi? :/
Bir de geçen ay çok araştırdım o zehirler olmadan bir çare bulunabilir mi ama internette limon suyu ve elma sirkesinden başka bir çözüm bulamamıştım. Onlar da etki etmedi hiç bizimkine. Sizin bildiğiniz etkili yöntemler var mı bu ense damlaları dışında?
Üçüncü ve asıl sorum da şimdi ne yapacağımızla ilgili. İlkinden bir ay yeni geçmişken 2. ense damlasını yapamayız herhalde di mi? Normalde 3 ayda bir yapılıyor zaten. Ne yapsak ki biz şimdi? :/
yazın her ay yapılıyor diye biliyorum ben. pirelenmesindense damlayı uygulayın zamanı geldiğinde. zaten biliyorsunuzdur da damla, pire ve keneleri uzak tutmaya değil, kan emdiklerinde öldürmeye yarıyor.
- pide (20.08.17 00:37:35)
ben de ayda bir olarak biliyorum.
- not dark yet (20.08.17 01:18:10)
[]
Hayatınızda izediğiniz en iyi konser hangisiydi?
Dvd, video kaydı vs sormuyorum. Bizzat içinde bulunduğunuz, canlı dinlediğiniz konserleri merak ediyorum. En iyisi hangisiydi şimdiye kadar?
konser değil ama müzikal tiyatro diyebilirim
phantom of opera
phantom of opera
- basond (18.08.17 22:42:06)
Massive attack, kurucesme'de.
- fin (18.08.17 22:43:12)
kazım koyuncu'nun konseriydi. huzur içinde uyusun.
- burya (18.08.17 22:43:29)
James 6 ekim 2011 <3
- evde liyakat kalmamis (18.08.17 22:43:41)
Iron Maiden-Rock im Revier, 2016
- AlsterWasser (18.08.17 22:45:02)
yildiz ibrahimova konseriydi, 2000lerin basinda.
- mavicorap (18.08.17 22:46:35)
izlediğim ve gittiğim her depeche mode konseri diyebilirim.
ayrıca park Orman'daki uriah heep de çok iyiydi.
ayrıca park Orman'daki uriah heep de çok iyiydi.
- blatta hiberna (18.08.17 22:49:20)
Accept sonisphere istanbul.
- steven wilson (18.08.17 22:50:43)
Rammstein 2010 istanbul
- eazy (18.08.17 22:53:26)
Black Sabbath - The End turnesi
- crown (18.08.17 22:55:08)
çok konser geçmişim yok ama the prodigy'de hissettiklerimi, yaşadıklarımı bir daha hiçbir konserde yaşayabileceğimi düşünmüyorum açıkçası. tek kelimeyle efsaneviydi bizim için.
www.youtube.com
en iyi arkadaşımla gitmiştim. yabancı olduğumuzu gören ukraynalılar ot ikram etmişti jshfsjk. ben türkiye'de festival ortamında pek bulunmadım ama arkadaşım türkiye'dekilerden çok daha güzel olduğunu söylemişti, o adam bile delirmiş ben ilk kez öyle ortam görüyorum nasıl mutlu olduğumu sen düşün. moshpit'e bile girdik burada ukraynalı ayılarla. çok güzeldi ya. cidden öyle bi şey yaşamadım hayatımda. daha da yaşayamam herhalde. konserden sonra iki gün yataktan çıkamamıştık.
evet sonisphere rammstein'ın bile önüne koydum <3
www.youtube.com
en iyi arkadaşımla gitmiştim. yabancı olduğumuzu gören ukraynalılar ot ikram etmişti jshfsjk. ben türkiye'de festival ortamında pek bulunmadım ama arkadaşım türkiye'dekilerden çok daha güzel olduğunu söylemişti, o adam bile delirmiş ben ilk kez öyle ortam görüyorum nasıl mutlu olduğumu sen düşün. moshpit'e bile girdik burada ukraynalı ayılarla. çok güzeldi ya. cidden öyle bi şey yaşamadım hayatımda. daha da yaşayamam herhalde. konserden sonra iki gün yataktan çıkamamıştık.
evet sonisphere rammstein'ın bile önüne koydum <3
- der meister (18.08.17 22:58:59 ~ 23:00:58)
Pentagram 2007 konseri.
- Fusha (18.08.17 23:18:32)
Sigur ros 2016 budapeste konseri.
- kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili (18.08.17 23:36:30)
moderat
- bruceandwayne (18.08.17 23:39:22)
(bkz: 4 ağustos 2013 roger waters istanbul konseri)
performans olarak zaten bir konserden fazlasıydı, objektif olarak bakınca en iyisi bu.
benim en çok eğlendiğim ve tıpkısının aynısı bir daha olsa, o an tekrar yaşanacak olsa deseler düşünmeden seçeceğim 8 eylül 2012 rhcp istanbul konseri 'dir.
performans olarak zaten bir konserden fazlasıydı, objektif olarak bakınca en iyisi bu.
benim en çok eğlendiğim ve tıpkısının aynısı bir daha olsa, o an tekrar yaşanacak olsa deseler düşünmeden seçeceğim 8 eylül 2012 rhcp istanbul konseri 'dir.
- Bruce (18.08.17 23:47:06)
2013 Roger waters konseri. Daha iyisini zor izlerim diye düşünüyorum.
- synesthesia (18.08.17 23:55:06)
1993 Metallica İstanbul Konseri/İnönü Stadı.
- angelus (19.08.17 00:36:51)
Manu Chao. 19 Nisan 2011, Babylon.
- saygilarefendim (19.08.17 00:39:35)
dream theater, 2005.
nekropsi, ikinci albumden hemen sonra.
nekropsi, ikinci albumden hemen sonra.
- e haliyle (19.08.17 00:43:34 ~ 00:44:07)
Alisamiyende Metallica konseriydi 99 yılı.
- essoist (19.08.17 00:45:23)
Hayko Cepkin 2010 Dokuz Eylül Üniversitesi
- taktikmaktikyokbambambam (19.08.17 01:15:25)
Teoman - Harbiye
- isott (19.08.17 01:40:17)
offspring en mutlu oldugum idi
madonna: en profesyonel idi
levent yüksel: en duygu dolu idi
evanescence: en ruhunu katan idi
mfö: en eğlendiren idi
daha çok gittim de tırtlar da var tabi
madonna: en profesyonel idi
levent yüksel: en duygu dolu idi
evanescence: en ruhunu katan idi
mfö: en eğlendiren idi
daha çok gittim de tırtlar da var tabi
- hopp (19.08.17 01:55:10)
Manowar - Rock the Nations - 2005
- nawar (19.08.17 02:21:43)
prodigy - rock n cock
- sir gawain (19.08.17 02:38:55)
ooo hacı, ben de james diicem. keline dokunduğumun tim'i, allaaam, hoff ya. dertlendim şu an çok. hooffff. 2007 radar festival. hagfgh. ne diller döktüydüm forumlarda ingilizlerden ne fuck offlar yemedim. ama derdim ondan değil. james insanı olamadım hala ondan. şarkılarını söylüyorum ama yapamıyorum. yapmama gerek.
ape... youtr father's sins... your mother's mood swings... to perfection. aazıma zıçtın ceyms.
ape... youtr father's sins... your mother's mood swings... to perfection. aazıma zıçtın ceyms.
- godoşu beklerken (19.08.17 04:20:48)
Wacken 2015 savatage & tso
- manuel mandalina (19.08.17 04:23:06)
birden fazla sayacağım; çünkü kimisinde nostalji etkisi var, kimisinde yeniyetmelik, kimisinde konserin entim olma hali. bunlardan sıyırıp en iyiyi seçmekte zorlanıyorum ama bunlardan biridir herhalde:
2002 manu chao (2011'deki de harikaydı)
2002 noir desir
2006 morrissey
2012 pulp
2011 brett anderson
+yer belirtmemişim. hepsi istanbul.
2002 manu chao (2011'deki de harikaydı)
2002 noir desir
2006 morrissey
2012 pulp
2011 brett anderson
+yer belirtmemişim. hepsi istanbul.
- misterturist (19.08.17 04:43:03 ~ 05:19:27)
Olum manyak mısınız tabiki de roger waters konseri o konserdeki herkes o gece öldü ve başka bir hayata uyandı.
- fosforlu cevriye (19.08.17 04:48:29)
lamb of god konseri.
2008 metallica
2008 metallica
- baldur2 (19.08.17 07:39:20)
erkan oğur, anjelika akbar ve mısırlı ahmet konser salonunun ışıklarinı kapattırıp doğaçlama çalmışlardı. olağanüstüydü.
- Phoebe (19.08.17 09:36:39)
faithless istanbul
daft punk kuruçeşme
daft punk kuruçeşme
- füt (19.08.17 09:40:26)
Rhcp istanbul konseri.
Organizasyon berbattı ama adamlar sahneye çıkınca her şeyi unutturdular.
Organizasyon berbattı ama adamlar sahneye çıkınca her şeyi unutturdular.
- peggy (19.08.17 10:59:33)
[]
[Kızlar] Kısa saça nasıl şekil veriyorsunuz?
Geçen hafta kısa kestirdim saçlarımı. Hiçbir zaman çok uzun saç kullanmamıştım zaten ama bu defa her zamankinden daha kısa oldu. Saçlarımın uçları omuzlarıma ancak değiyor ve ben nasıl şekil vereceğimi bir türlü bilemiyorum. Normalde dalgalı-düz arası saçma sapan bir saçım var. Fırça yardımıyla kurutursam düz, köpükle falan şekil verirsem dalgalı oluyor. Şimdi kısa olunca köpük falan kullanmaya cesaret edemedim çok kısa ve kabarık olacak diye. E bu sıcakta düzleştirmekten de bıktım artık, 1 saat sonra bozuluyor saçım zaten hava böyle olunca. Ne yapsam da hem ısı hem çok kimyasal kullanmadan kısa saçları bir şeye benzetsem bilemedim.
Siz nasıl şekil veriyorsunuz kısa saçlarınıza? Yok mudur çok uğraşmadan kısa saçı bir şeye benzetmenin bir yolu?
Siz nasıl şekil veriyorsunuz kısa saçlarınıza? Yok mudur çok uğraşmadan kısa saçı bir şeye benzetmenin bir yolu?
benim saçlarım kabardığı için geceden yıkanıp kurutup öyle yatıyorum. sabaha kabarıklığı düzelmiş oluyor ama sıcak havada yapılamayabilir gece terliyorsanız.
ara ara kalın maşa atıyorum, toni&guy deniz tuzu spreyi sıkıyorum uçlara sonra avuçluyorum böyle tel tel ayrılsın diye. bu şekilde doğal ve havalı duruyor.
deniz tuzu spreyinden başka bir de 'lived in spray' var o da saçı iki günlükmüş gibi yapıyor. onu da sadece uçlara sıkabilirsiniz
ara ara kalın maşa atıyorum, toni&guy deniz tuzu spreyi sıkıyorum uçlara sonra avuçluyorum böyle tel tel ayrılsın diye. bu şekilde doğal ve havalı duruyor.
deniz tuzu spreyinden başka bir de 'lived in spray' var o da saçı iki günlükmüş gibi yapıyor. onu da sadece uçlara sıkabilirsiniz
- lily briscoe (06.08.17 00:34:43)
Brezilya fönü yaptırın uzayana kadar idare eder fönlü gezersiniz yaz sıcağında ugrasmazsınız hem
- hernezıkkımsa (06.08.17 00:42:09)
cöle çalıyo olabilirler
- Delay Fuze (06.08.17 01:00:54)
Bu sac kisa degil ki+1
Gayet normal boyutta bir sac, kisa sac baska bir sey:)
Sea salt spray ya da normal kopukle. Bir gun deneyin, kopugu begenmezseniz tekrar dusa girersiniz, cok sikinti olmaz
Gayet normal boyutta bir sac, kisa sac baska bir sey:)
Sea salt spray ya da normal kopukle. Bir gun deneyin, kopugu begenmezseniz tekrar dusa girersiniz, cok sikinti olmaz
- kuehles blondes (06.08.17 01:55:40)
[]
Favori komedi diziniz ne?
Sadece ilk aklınıza gelen bir taneyi yazın lütfen. Sizi en çok güldüren sitcom hangisi?
Her zaman icin tabi ki; alf. Özledim hinzir pici.
- a r a m i s (05.08.17 02:22:16)
sitcom değil ama komedi dizisi yine de: rick and morty
- proletarier aller lander vereinigt euch (05.08.17 02:23:51)
Seinfeld favorim. çok güldürdüğünden değil ama benim mizah anlayışıma uyuyor.
Monty python skeçleri, black adder falan diğer sevdiklerim.
Monty python skeçleri, black adder falan diğer sevdiklerim.
- manuel mandalina (05.08.17 02:29:59)
Friends
- aychovsky (05.08.17 02:30:49)
Sitcom değil fakat Come Fly With Me geldi ilk olarak aklıma.
- tel tokasini duzelten samuray (05.08.17 02:30:51)
2 broke girls
- shotgunwoman (05.08.17 02:31:25)
black books ile the it crowd arasında gidip geliyorum ama sanırım black books diyeceğim. yalnız gariptir ki bu dizide benim en çok güldüğüm karakter pek de süre almayan, simon pegg'in canlandırdığı eleman. şu goliath books'un sahibi. "simon pegg is not satisfied with your work" diye 10 dakikalık bir videosu var youtube'da. dizinin komedi kısmının %50'sini sadece o videoya veririm. şunu her hatırladığımda ilk günkü gibi gülüyorum,
"Selling books is a game. It has rules. You need to learn those rules, yeah, and you need to get serious about them, because it's not a game."
"Selling books is a game. It has rules. You need to learn those rules, yeah, and you need to get serious about them, because it's not a game."
- der meister (05.08.17 02:36:38 ~ 02:37:27)
it's always sunny in philadelphia tabii ki
- sec guard (05.08.17 02:53:48)
Friends
- hayirsiz (05.08.17 03:06:14)
bir Friends de benden
- it oynamis yonca masarasi (05.08.17 03:16:46)
new girl'e bayılıyorum. bu ara yeniden izlemeye başladım günümü güzelleştiriyor.
- river song (05.08.17 03:36:17)
My name is Earl.
- baldur2 (05.08.17 05:29:00)
The Big Bang Theory
- fragile lady (05.08.17 08:32:08)
big bang'a +1 benden :)
- balik kraker (05.08.17 09:20:10)
2 sezon kadar gerideyim ama 2 Broke Girls favorim.
- mutekebbir (05.08.17 10:48:47)
sitcom değil fakat the office. aşk gibi bir şey besliyorum officee karşı. gözüm yaşarıyor izlerken <3<3<3<3
- turk kizi (05.08.17 10:51:48)
seinfeld. bitirdiğim gün ağlayacaktım. bittikten sonraki ilk ay nereye baksam cosmo(!) kramer'ı görüyordum.
- golgi aygıtı (05.08.17 11:23:07)
it crowd +1
- olkol (05.08.17 11:36:32)
Friends
Big bang theory
Big bang theory
- archery (05.08.17 13:42:39)
sitcom olarak ben de seinfeld'i baya seviyorum. genel mizah kalitesi olarak chris morris'in jam skeçleri aşmış. nasıl tv'de yayınlanmış zamanında hayret ediyorum, daha da olmaz herhalde öyle bir şey zaten.
- soso (05.08.17 13:46:00)
it's always sunny in philadelphia
- rayde (05.08.17 13:47:27)
kesinlikle two and a half men
- faik abi (06.08.17 00:04:05)
[]
24-25 yaşın üstündekilere soruyorum
24-25 yazmamın sebebi çoğu insanın bu yaşlarda işini gücünü oturtup bir düzen kurmuş olması.
Bu yaşlardan sonra yakın arkadaş edindiniz mi hiç? Edindiyseniz de hangi ortamlarda tanıştınız o arkadaşlarınızla?
Bana bu yaşlardan sonra lisede ya da üniversitedeki gibi dostluklar kurabilmek imkansız geliyor. Haklı mıyım yoksa tersini yapabilen var mı merak ediyorum.
Bu yaşlardan sonra yakın arkadaş edindiniz mi hiç? Edindiyseniz de hangi ortamlarda tanıştınız o arkadaşlarınızla?
Bana bu yaşlardan sonra lisede ya da üniversitedeki gibi dostluklar kurabilmek imkansız geliyor. Haklı mıyım yoksa tersini yapabilen var mı merak ediyorum.
Edindim bir 26 da ben.
- goodz (22.07.17 22:36:08)
24 25 ve sonrasindna master doktora falan devam ediyorsaniz yine nadir de olsa bulunuyor. hele yurtdisinda ise istesende istemesende bulmak zorundasin sosyal olarak hayatta kalabilmek icin. is mevzusu ayri tabii..
- qazaqwsx (22.07.17 22:36:51 ~ 22:37:19)
iş yerinden çok güzel bir dostum oldu,
ayrıca iş yerinde bir arkadaşımın sayesinde katıldığım etkinlikler ile (birlikte gidilen konser, basketbol maçları, günübirlik geziler gibi) yine çok güzel insanlar tanıdım.
İş yerinde hepsiyle yollarımızı ayırdık ama whatsapp grubunda ülkeyi kurtarmaya, canımız sıkıldığında birbirimize destek olmaya aynı şehirde oldukça buluşmaya veya buluşmak için aynı şehirde olmaya dikkat ediyoruz.
kısa ve uzun vadeli çok güzel etkinlik planlarımız var.
ama,
bir kardeş kadar yakın (biri 26, diğeri 21 yıllık dostum) seviyesine kolay gelinmiyor azizim...
kafa dengi birinin olması gerçekten zor, ama imkansız değil. sadece okul hayatındaki gibi birbirini tanımak için çok vaktin veya sabrın/tahammülün yok o yüzden daha da zorlaşıyor her şey.
ayrıca iş yerinde bir arkadaşımın sayesinde katıldığım etkinlikler ile (birlikte gidilen konser, basketbol maçları, günübirlik geziler gibi) yine çok güzel insanlar tanıdım.
İş yerinde hepsiyle yollarımızı ayırdık ama whatsapp grubunda ülkeyi kurtarmaya, canımız sıkıldığında birbirimize destek olmaya aynı şehirde oldukça buluşmaya veya buluşmak için aynı şehirde olmaya dikkat ediyoruz.
kısa ve uzun vadeli çok güzel etkinlik planlarımız var.
ama,
bir kardeş kadar yakın (biri 26, diğeri 21 yıllık dostum) seviyesine kolay gelinmiyor azizim...
kafa dengi birinin olması gerçekten zor, ama imkansız değil. sadece okul hayatındaki gibi birbirini tanımak için çok vaktin veya sabrın/tahammülün yok o yüzden daha da zorlaşıyor her şey.
- part time pollyanna (22.07.17 22:38:15)
En yakın son dönem arkadaşlarım %80 iş arkadaşımdı; kendi işimden, part time ek iş yaptığım yerlerden. Bir kısmını lise ve üniversitedekilerden daha çok sevdim, daha yakınız şimdi. İş arkadaşları ile arkadaş olmayınca, günde 9-10 saatinin geçtiği yerdekilerle boş zamanda kakara kikiri yapamıyorsam iş işkence oluyor benim için. İşlerde maaştan önce aradığım kriter bu.
Bunun dışındaki son dönem arkadaşlarım da daha çok arkadaşlarımın arkadaşları falan oldu.
Abim 36 yaşında il değiştirdi, sıfırdan çevre yaptı kendine. O da arkadaşlarının arkadaşlarından yürüdü. Şimdiki sevgilisiyle de o şekilde tanıştı.
Bunun dışındaki son dönem arkadaşlarım da daha çok arkadaşlarımın arkadaşları falan oldu.
Abim 36 yaşında il değiştirdi, sıfırdan çevre yaptı kendine. O da arkadaşlarının arkadaşlarından yürüdü. Şimdiki sevgilisiyle de o şekilde tanıştı.
- aychovsky (22.07.17 22:43:34)
işyeri +1
- kuzey li (22.07.17 22:44:55)
ne varsa eski arkadaşlarda diyorum. çocukluk arkadaşları, okul hayatın boyunca...
ilkokuldan (neyse ki şu garabet "ilköğretim okulu" adını değiştirdiler. her okul, sınav adı sürekli değiştirilerek nesiller arasındaki bağlantılar koparılıyor. sbs-lys sonra teog, öss-öys sonra lgs-lys) üniversiteye.
sonrasında nadir bence.
ilkokuldan (neyse ki şu garabet "ilköğretim okulu" adını değiştirdiler. her okul, sınav adı sürekli değiştirilerek nesiller arasındaki bağlantılar koparılıyor. sbs-lys sonra teog, öss-öys sonra lgs-lys) üniversiteye.
sonrasında nadir bence.
- runagain (22.07.17 22:47:57)
28 yaşındayım çalıştığım yerden edindim. çoğu +30.
- oxit (22.07.17 22:49:05)
Ben edinemedim. Orta düzey arkadaşlıklar kurdum en fazla
- mezarkabul (22.07.17 22:51:11)
Yapılabiliyor bu, sayıca çok fazla olmasa da iyi dostlar edinebiliyorsunuz.
Yaş 35+
Yaş 35+
- iwfx (22.07.17 22:52:57)
dost kavramına bağlı bence. benim de işyerinden edindiğim 2-3 arkadaşım var böyle ama ha deyince şu an yanımda olamıyorlar. telefondan görüşmeye çalışıyoruz. sık görüşemesek de kaldığımız yerden devam edebiliyoruz ki bu önemli bence. bir de birbirimiz hakkında art niyetli olmuyoruz hiç. yanlış yapıyorsa da söylüyoruz. dediğim gibi farklı şehirlerdeyiz ama hala fikir alışverişimiz hayat paylaşımlarımız devam eder.
- dedim ben sana (22.07.17 22:55:04)
Benim şöyle oldu, 17 yıl önceden varlığını bildiğim fakat gıcık olduğum biriydi hem de hiç tanışmadan. 10 yıl önce de arkadaş ortamında tanıştık fakat yine uzaktık, öyle bikaç kereden sonra filmdi diziydi sanattı saçtı makyajdı muhabbet ilerledi gruptan ayrı da görüşmeye başladık, fakat ben özel hayat konusunda ketum olduğum için hiç oralara girmezdim. 4 yıl sonra-yaş 29 iken- benim dipte olduğum bir zaman arkadaş ortamında ben maskemi takmış takılır haldeyken bana dedi ki "senin gözlerinde bir hüzün var, diğer günlerdeki gibi değilsin, neyin var?" O sanırım ikimiz içinde bir kırılma anı oldu, o günden beri neredeyse herşeyimi bilir ve belki de o konuda en yakın arkadaşım dostum oldu. Maşallah diyeyim.
- mslny (22.07.17 23:35:18)
Yakın arkadaşlık diye bir şey yok.. Herkes yoluna gidiyor bir süre sonra..
- st curse (22.07.17 23:53:05)
yaş 31, k. edindim, özellikle iş arkadaşlarımdan aynı zamanda da eşimin çocukluk arkadaşları ve onların iş arkadaşları çok iyi dostlarım oldu.
- duyond (22.07.17 23:59:41)
ilk önce işsizim. bir düzenim yok. ama 24 yaşında da 25 yaşında da yakın arkadaşlıklar kurdum. yakın arkadaşlılar bitirdim. lise ve üniversitedeki arkadaşlıklar da kalıcı değil. yakın arkadaşlar ekşiden de oldu, ortak çevreden de.
- rain when i die (23.07.17 00:00:46)
31.
edinmedim. edinmeyi umuyorum.
edinmedim. edinmeyi umuyorum.
- filteria (23.07.17 00:01:40)
üniversitede de genellikle çok kalıcı olmuyor ki... şansın varsa 3-4 kişiyle bağlantıyı koparmıyorsun sadece o. sonrasında iş arkadaşları oluyor, onların arkadaşları oluyor. iş güç sebebiyle şehir değiştirmediyseniz sosyal ortamınız korunuyor zaten.
- zgrydn (23.07.17 00:09:51)
işyerinde ya da kurslar aracılığıyla edindim.
- yüzyıllık yalnızlık (23.07.17 00:21:55)
25. son günlerde benzer şeyler geçiyordu aklımdan. Ben sorunu biraz kendimde, biraz iş ortamımda, biraz da arkadaşlarda buldum.
hoş deģil gerçekten.
hoş deģil gerçekten.
- Zeth (23.07.17 00:42:40)
Ne iş yeri, ne de okul. 25'imde kuzenimin kız arkadaşıyla tanıştım, 26'da avukatımla dava dışı görüşmeye başladık. İkisi de çok yakın dostum. Geçirilen zaman tabi önemli ama şart değil. Yine de babamın artık kardeş statüsünde gördüğü arkadaşlarının %90'ı lise ve üniversiteden. Belli olmuyor bu işler.
- dijalli (23.07.17 04:07:02)
[]
Adidas vs Nike
Bunların kalıpları birbirine kıyasla nasıl? Nike'ta giydiğim numara Adidas'ta büyük gibi oluyor sanki ama yarım numara küçüğü de sıkıyor denediğimde. İnternetten almam lazım artık alacağım ayakkabıyı ama numarasından emin olamıyorum.
Siz Nike ve Adidas'ta aynı numara mı giyiyorsunuz? Nike kalıpları daha küçük gibi geldi bana ama doğru mu ki acaba?
Siz Nike ve Adidas'ta aynı numara mı giyiyorsunuz? Nike kalıpları daha küçük gibi geldi bana ama doğru mu ki acaba?
Adidasın kalıpları (modele göre değişir elbette)ancak bana nike kalıplarından daha küçük gibi geliyor. Nike modelinde küçük numara kalmamışsa adidasa bakıyorum ve bana normalde büyük olan numaralar bile tam gelebiliyor.
- neferkitty (22.07.17 12:51:26 ~ 12:51:50)
Normalde eskiden beri 42.5 giyerim. Adidasta 42.5 olurken nike de 43 hatta 43.5 olabiliyor. Nike kalıpları bayağı küçültmüş eskiye göre.
- filipis (22.07.17 13:04:43)
adidas 42.5 43 uyarken bana nike 44 uymuyor.
- joepiscopo (22.07.17 20:43:50)
[]
Tek başınıza dışarda yemeğe/kahvaltıya gidiyor musunuz?
Dışardayken acıkınca oturup bir yerlerde bir şeyler yemekten bahsetmiyorum. Sırf keyif için özellikle sevdiğiniz bir mekana sevdiğiniz bir yemeği yemeye tek başınıza gidiyor musunuz ya da mesela tek başınıza yayılarak bir serpme kahvaltı için falan dışarı çıkıyor musunuz onu merak ediyorum.
Canım istiyorsa, zamanım varsa ve o an gidecek başka kimse yoksa giderim, hiç çekinmem. Yemeğimi yerken çevreyi izlerim, kahvemi içerken manzaraya bakarak keyif ederim, en kötü bir dergi falan okurum. Keyfini çıkarırım. Sık sık canım istemez, yılda birkaç kere olur en fazla.
- aychovsky (16.07.17 14:00:56 ~ 15:05:12)
Bazen gidiyorum. Kahvaltı ya da günün başka bir öğünü için sevdiğim bir yere gidip tek yiyorum. Bana normal geliyo
- Nature Works (16.07.17 14:09:30)
Evet giderim.
Kahvaltı için zor, biriyle programım yoksa kahvaltı için dışarı çıkmaya üşenirim eve söylerim en kötü.
Ama akşama doğru ya da akşam için çıkarım.
Kahvaltı için zor, biriyle programım yoksa kahvaltı için dışarı çıkmaya üşenirim eve söylerim en kötü.
Ama akşama doğru ya da akşam için çıkarım.
- mutekebbir (16.07.17 14:15:45)
evet, kimsem yok cunku.
- kosun lan mevzu var (16.07.17 14:17:17)
gittiğim oldu ama devamlı yaptığım bir şey değil.
- sta (16.07.17 14:27:06)
Yemeğe giderim. sırf canım istedi diye üşenmem, tek başıma istedigim bir yerde yemek yerim rahatlikla ve keyifle. Ama kahvaltiya gitmem.
- aquarium (16.07.17 14:46:13)
canım isterse giderim herhangi bir tabum yok ama kırk yılın başı bir canım ister.
- Caaannn (16.07.17 14:54:59)
hayır.
- elorelia (16.07.17 15:27:11)
yapmışlığım oldu. arada insan kendine vakit ayırıyor kendine ödül veriyor. kendiyle date yapıyor gibi oluyor. arada yapılır. ne uğraşıcam şimdi başkasıyla konuş bir de dinle falan ohoo mis gibi kendim gider keyfini sürerim kafası nadiren yokluyor.
bir de şartların öyle olmasını gerektirdiği anlar var. yani oluyor işte..başka şehirdesin yemek yemen lazım ya da sabah bir kahvaltı yapıp sonra işlerimi halledeyim diyorsun vs.
bir de şartların öyle olmasını gerektirdiği anlar var. yani oluyor işte..başka şehirdesin yemek yemen lazım ya da sabah bir kahvaltı yapıp sonra işlerimi halledeyim diyorsun vs.
- qazaqwsx (16.07.17 15:31:42 ~ 15:32:45)
evet. yaptım ve yaparım.
- runagain (16.07.17 15:39:14)
hayır. o yüzden neredeyse hiç dışarı da çıkmıyorum bu tür keyif şeyleri için.
- proletarier aller lander vereinigt euch (16.07.17 15:41:11)
Kahvaltı kültürü burada olmadığı için bunu değil de özellikle sushi yemek için bir mekan var bazen iş çıkışı gider yavaş yavaş tadını ala ala yerim. Aslında zaten yalnızlık durumuna alışık olduğumdan kendi kendime mangallı piknik yapmıslıgım bile var. Üstüne üstlük sonunda kömür ateşinde Türk kahvesi bile içtim :D
- fıytfıyt (16.07.17 16:15:44)
sevdigim bir restoran var, ona yanimda kimse olmasa da gidiyorum, cok salas zaten. diger yerlere hayir.
- beriberi (16.07.17 17:25:45)
Kahvaltı olayını hiç denemedim çünkü genel olarak kahvaltı yapmayı çok seven biri değilim. Kalabalık olunca keyif alıyorum kahvaltıdan. Fakat yemek yemeye ya da kahve içmeye sık sık tek başıma gidiyorum.
- trulymadlydeeply (16.07.17 17:46:37)
Tabii ki gidiyorum.
Çok da keyifli oluyor.
Gayet normal.
Çok da keyifli oluyor.
Gayet normal.
- duyond (16.07.17 17:58:03)
Kahvaltıya ya da bişiler yemeye çıkmam ama bi ara tek başıma içmeye giderdim. içmek derken 2-3 bira.. Bazen tek başına biranı yudumlarken etrafı izlemek iyi geliyor.
- moratoryumkisilik (16.07.17 17:58:08)
Evet ama mesela dürümcü kokoreççi, lahmacuncu vb falan oluyor bunlar, yani oturup görece hızlı yiyebileceğim şeyler.
2 saat oturup kahvaltı etmem asla.
2 saat oturup kahvaltı etmem asla.
- noluyo yaa (16.07.17 18:00:43)
pazar gunu yanina kindle alip sevdigim kahvalticiya tek gitmek inanilmaz mukemmel bir luks benim icin.
- charlotte blanc (16.07.17 18:17:12)
kahvaltıya gitmem zaten sevmediğim bir öğün ama yemeğe çok çıkarım hatta tek başına plan yaptığımda bir şekilde birileri eklendiğinde mutsuz oluyorum.
- kuzey li (16.07.17 18:21:04)
hafta içi öğle arasına hep tek başıma çıkarım, hafta sonu da çıkıyorum bazen. self-servis yerleri tercih ediyorum ama genellikle
- peki madem (16.07.17 19:00:30)
Tek başıma kahvaltıya gittiğim çok olur
- gazozailacatmauzmani (16.07.17 20:49:56)
Evet, kesinlikle! Birini çağırsam gelene kadar hayatta kalamayacak kadar ac oluyorum mesela bazen:)
Canimin cektigi seyi yemek icin her yere giderim tek basima.
Ama gel senle suraya gidip sunu yiyelim diye onceden planladigim da oluyor tabii.
Aniden canim bir sey çektiğinde tek giderim haliyle.
Canimin cektigi seyi yemek icin her yere giderim tek basima.
Ama gel senle suraya gidip sunu yiyelim diye onceden planladigim da oluyor tabii.
Aniden canim bir sey çektiğinde tek giderim haliyle.
- stavro (16.07.17 21:02:57)
EVET
- yuvarlanantencereninkapagi (17.07.17 01:37:58)
"Yalnız yediğiniz her yemek, kaçırılmış bir fırsat demektir."
J.F. Muhtar KENT
Geç oldu ama güzel bir vecize.
J.F. Muhtar KENT
Geç oldu ama güzel bir vecize.
- goodz (17.07.17 01:49:28)
Dışarıda zaten kırk yılda bir yerim. Serpme kahvaltı zaten saçmalık.
- arnold schwarzeneger (17.07.17 11:41:45)
[]
"Aslında çok da genç değilim galiba" hissi
Hiç böyle hissettiğiniz oldu mu? Olduysa kaç yaşında böyle düşünmeye başladınız?
tam şu yaşımda hissediyorum bunu, 23.
- yaraticinick (06.07.17 00:20:09)
Arkadaşımın 1999 doğumlu kardeşini üniversitede görünce "fakat iyi yaşlandık" demiştim.
Edit: 24.
Edit: 24.
- dissendium (06.07.17 00:20:26 ~ 00:23:39)
26 yaşındayım. bir yıldır hissediyorum :(
- nocturnus (06.07.17 00:24:24)
benim bu sene (25) hafiften oldu ama geçti. sanırım psikolojik baraj falan olayları. bir de saçlarımın seyrekleşmesinin de payı yok değil ama toparlıyoruz gibi.
- doxanikee (06.07.17 00:24:46)
35
- eriksatie (06.07.17 00:25:09)
Bu yıl hissetmeye başladım. 25
- pastörizesüt (06.07.17 00:26:42)
22 üniversite son yıl bunalımı mıdır nedir
- nodrama (06.07.17 00:27:35)
26 dan sonra hissetmeye başlamıştım. uykusuzluğa ve hareketliliğe dayanamayıp yorgun düşünce nooluyoruz ya demiştim bünyeme. karşıma alıp yaşlandın mı sen bebeğim diye dertleşmiştim..
sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmadı...
sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmadı...
- part time pollyanna (06.07.17 00:34:12)
ben 26 olmama rağmen daha "şu hayatın olgunluğuna da bi uyum sağlayamadık iyi mi" diyorum, siz veledler neyi bu kadar büyütüyonuz anlamadım. 30'a kadar hiçbir şey için geç kalınmamıştır, gençsinizdir, genç hissetmelisinizdir. ölü toprağı mı ne varsa artık atın silkinin kendinize gelin yav, BİZ DAHA ÖLMEDİK DEYİN!
- Bruce (06.07.17 00:35:17)
29 yaşındayım ve hayatımda hiç bu şekilde hissetmedim.
- i m cool with that (06.07.17 00:37:02)
25
- neo (06.07.17 00:37:48)
34 uasindayim ve hissediyorum.
Guya kendime bakiyorum, spor yapiyoeum, iyi beslenmeye calisiyoeum, vs ama yasliyim amk.. Spor salonund hayvan gibi sakalli elemanlar abi diypr bana, uzuluyorum.
Guya kendime bakiyorum, spor yapiyoeum, iyi beslenmeye calisiyoeum, vs ama yasliyim amk.. Spor salonund hayvan gibi sakalli elemanlar abi diypr bana, uzuluyorum.
- kint (06.07.17 01:06:42)
Tam olarak böyle değil ama 19 yaşındakileri ergen gibi görürken şimdi genç hatun denilince onların kastedildiğini, o yaşlardaki kızların erkeklerin gayet yetişkin olduklarını fark edince hımm biz artık zamanın genç nesli olmaktan çıkmışız dedim. 23-24 yasinda dedim bunu.
- aquarium (06.07.17 01:14:11 ~ 01:16:51)
30 yaşında hissettim bunu ve iki yıldır da devam ediyor. Yazılanlara bakınca yaş ortalaması ne kadar gençmiş, daha da bir yaşlandım hissi çöktü bu başlıkta.
- nickfury (06.07.17 01:18:47)
Her şey 26 yaşımda başladı..
- air (06.07.17 01:21:57)
geçtiğimiz nisanın sonunda 23 yaşıma girdim, o günden beri tam olsrak böyle hissediyorum.
- embermane (06.07.17 01:29:09)
Tam olarak 31. Lanet olsun öyle yaşa hatta.
- devilred (06.07.17 02:46:16)
32-33 gibi ortaya çıkan gürültüye karşı aşırı tahammülsüzlükle hissettim.
- arnold schwarzeneger (06.07.17 08:52:13)
34 yaşındayım, genel olarak yaşlı hissetmiyorum. Hatta 30lu yaşların 20lerden çok daha keyifli bir gençlik hali olduğunu düşünüyorum. Sadece arada sırada 40lı yaşlarıma 5-6 sene kaldığını düşününce "aa bir dakika ya, ben o kadar da genç değilim herhalde artık" diye bir farkına varma hali düşüyor içime.
- sopiro (06.07.17 09:05:02)
23'üm ve iki senedir falan düşünüyorum. şu an için pek rahatsız sayılmam çünkü sorumluluk bilincimi azıcık da olsa geliştirdiğini, beni ittirdiğini düşünüyorum ama uzun vadede bunalacağımı şimdiden hissedebiliyorum. bunun daha 26-27'si, 30'u 35'i falan var. en sonunda altıma bez bağlayıp anama koşmaktan, TEKRAR BAŞLAYACAM diye duvarları yumruklamaktan korkuyorum. gerçi "yetişkin olmak ama dört yaşındaymış gibi hissetmek" durumunu çoğu kişi yaşıyor sanırım, çok da şeyapmama gerek yok bence.
- der meister (06.07.17 09:49:16)
ne kadar abartmışsınız. 20lerinde bunları yazanlar 40larında ne hissedecekler merak ediyorum.
- pinkpeony (06.07.17 11:44:59)
sopiro'ya %100 katiliyorum.
genclere cok uzuluyorum, bence umutsuzluk ile dogrudan iliskili. insanlarin umudu kalmamis artik, yasli hissediyorlar kendilerini, yasama 'bitse de gitsek' gozuyle bakiyorlar. ve kesinlikle kesinlikle 30'lar 20'lerin cok cok daha guzel hali.
genclere cok uzuluyorum, bence umutsuzluk ile dogrudan iliskili. insanlarin umudu kalmamis artik, yasli hissediyorlar kendilerini, yasama 'bitse de gitsek' gozuyle bakiyorlar. ve kesinlikle kesinlikle 30'lar 20'lerin cok cok daha guzel hali.
- kassiopeia (06.07.17 11:56:01)
Hiç hissetmedim.
- battal gemalmaz (06.07.17 12:05:30)
20li yaşlarda ne yapacağanı bilememe vb durumlardan bir depresif ruh hali sonucu yaşlandım geyiği çıkabiliyor bence.30larda geçiyor:)
ben 25-26da öyle bir düşünmüştüm,şimdi 32 yaşında biri olarak alt komşunun kızı bana hala abla dediği ve o teyzeye geçene kadar yaşlanmayacağımı düşünüyorum.
ben 25-26da öyle bir düşünmüştüm,şimdi 32 yaşında biri olarak alt komşunun kızı bana hala abla dediği ve o teyzeye geçene kadar yaşlanmayacağımı düşünüyorum.
- demoniclewinsky (06.07.17 12:12:38)
28 yasindayim ve uc yildir oyle hissediyorum. Ilk olarak sanirim bel fitigi teshisi kondugunda basladi bu his, sonra da hem cesitli fizyolojik sorunlarla hem de psikolojik etkilerle katlanarak devam etti. Hatta ben kendimi artik "yasli" olarak bile goruyorum.
- lamira (06.07.17 12:23:10)
2 ile başlayan yaşlarda bunu nasıl düşünürsünüz ?
ben 4 ile başlayan yaşımda asla kaykay ya da paten kullanamayacağımı farkettiğimde bunu düşünmüştüm
ben 4 ile başlayan yaşımda asla kaykay ya da paten kullanamayacağımı farkettiğimde bunu düşünmüştüm
- devilone (06.07.17 12:36:54)
[]
Platonik olma durumu
Bir insana en fazla ne kadar süre platonik aşık olarak kaldınız? Sonra bu platonikliği aşabildiyseniz ne oldu da aştınız? Aşamadıysanız nasıl gidiyor hayat böyle? :( Anlatsanıza biraz. :(
1 hafta. Daha güzel bir kız görünce geçiyor.
- empty blank (05.07.17 02:25:12)
ben hiç öyle uzun uzadıya platonik kalmadım. o yüzden de anlamam pek. ama mesela çok hayran olduğum bi hanım vardı. o ara baya istedim onu, kısa bi dönem. o dönemim için platonik diyebilirsek eğer, şöyle gelişti: bişeyler hissederken onunla bişey yaşama ihtimalini düşünmeksizin hissediyordum. sonra yaşama ihtimalini düşünmeye başladım ve imkansız göründü. onu gözümde çok büyüttüğüm için.. sonra işte dedim hayal kurmayı bırak. bu kız öyle ulaşılmayacak biri değil ama şu hayatını bir düzelt. hayali bırakıp kendimi düzeltmeye yani somut gerçeklerle bakmaya başlayınca da hiç kimseye deliler gibi odaklanmaya gerek olmadığını, gönlümü çalabilecek sayısız güzellikte prensesin var olduğunu tekrar anımsayıverdim.
rabbim tonla güzel kız yaratmış, birinin endamı, öbürünün neşvesi, diğerinin gamzesi. nasıl platonik kalacaksın?
rabbim tonla güzel kız yaratmış, birinin endamı, öbürünün neşvesi, diğerinin gamzesi. nasıl platonik kalacaksın?
- klar (05.07.17 02:32:00 ~ 02:32:11)
Bi süre sonra eğer kişi takıntı yaptı ise, o an ona bu platoniklik hiç bitmeyecekmiş, hep acı çekecekmiş gibi gelmesi doğaldır. Geç diyince geçmiyor, geçmesini de beklemek saçma, zaman aktıkça geçiyor her şey sonra bir bakıyorsun eskiyi hatırlayınca gülesin geliyor emin ol.
Soruyu yanıtlarsam, en son lisede platonik durumum olmuştu. 1 sene boyunca bir kızı sevdim. O süre içerisinde ben kendi ağzıma daha çok kendim sıçmışım o arabesk ve melankoliyle beraber. Bir sene sonunda kıza karşı olan hislerim bayağı hafiflemişti ki birdenbire çıkmaya başlamıştık, nasıl oldu bilmiyorum, karmaşık biraz. Daha sonra üniversite sınavı falan derken ayrılmıştık ergenliğin verdiği boktan sebeplerle. Sonra unuttum gitti zamanla.
Soruyu yanıtlarsam, en son lisede platonik durumum olmuştu. 1 sene boyunca bir kızı sevdim. O süre içerisinde ben kendi ağzıma daha çok kendim sıçmışım o arabesk ve melankoliyle beraber. Bir sene sonunda kıza karşı olan hislerim bayağı hafiflemişti ki birdenbire çıkmaya başlamıştık, nasıl oldu bilmiyorum, karmaşık biraz. Daha sonra üniversite sınavı falan derken ayrılmıştık ergenliğin verdiği boktan sebeplerle. Sonra unuttum gitti zamanla.
- Kamyoncunun vitesi (05.07.17 02:32:01)
@ms brownstone
peki sen hayırdır, abayı yaktın herhal birine, yol tarifi istediğine göre? :)
peki sen hayırdır, abayı yaktın herhal birine, yol tarifi istediğine göre? :)
- klar (05.07.17 02:40:10)
@klar; artık biraz daha iyiyim de haddinden fazla uzadı gibi geldi sanki. Diğer insanlar da böyle mi diye merak ettim. :)
- ms brownstone (05.07.17 02:48:53)
4 sene falan
- mirty (05.07.17 03:09:37)
Tamamen platonik değildi, karşı taraf durumu farkedip fare gibi oynadı hiç aşk meşk lafı etmeden, TAM 4 SENE!
- megalomaniac (05.07.17 03:52:14)
12 sene. Hala daha aklımda. Ölene kadar gider artık bu.
- maria puder (05.07.17 06:10:47)
3 sene. Muhabbetimiz falan da yoktu hani anca selamlaşma falan ama en son dayanamayıp açılıverdim. Bütün bir öğleden sonra oturup konuştuk ettik(rüya gibiydi <3) ve nazikçe reddedildim :(
- reactionic (05.07.17 08:44:48)
Ortaokulda platonik aşık olup bu işin bana göre olmadığına karar verdim. Platonik aşık olmak bence dünyanın en saçma ve zavallı şeyi. Bunu düşünüp aşmalısın.
- fragile lady (05.07.17 10:33:05)
5 sene filan olmuştur ,arada unuttum diyorum ama yok görünce fotolara bakınca olmuyor yapamıyorum.
- mukon (05.07.17 11:13:58)
Lise boyunca, 3 yıla yakın. Aslında o çıkma teklifi etmişti birileri aracılığı ile ama tanımadığım için kabul etmemiştim. Sonradan pişman oldum. Baktım gelmiyor, bir tane erkek arkadaşım oldu o dönem ama yürümedi. Sonra zaten iyice unuttum. Unutmasına unutmuştum da, arada "Çok cici olabilirdik" demişliğim vardır. Facebook'a ilk üye olduğunda görmüştüm ve o görüş kurtuluşum oldu. O kadar farklı yönlere gitmişiz ve zevklerimiz o kadar evrilmiş ki profiline baktıkça "Abooov, piiii" dedim. Tek platoniğim bu.
- aychovsky (05.07.17 12:20:28)
orta-3'ten üniversite-3'e kadar.
sanırım 9-10 sene falan oluyor.
bu süre boyunca ben onu sürekli görmeye devam ettim. hep aynı okullar, bölümler vs. hatta okuduğum bölümü tercihlerime yazmamdaki etkenlerden biri de odur, onun da orayı istediğini biliyordum :) onu bu kadar sık görmesem çok daha çabuk geçerdi buna eminim. ama görmek de iyi geliyordu.
lise-3'teyken bir kere söyledim, böyle böyle ben sana uzun süredir çok aşığım diye. olmadı. üff ne ağlamıştım. böyle dönemlerde arkadaşlar iyi geliyor.
bir noktadan sonra dedim ki; benim kaderim buymuş. sevgili olamasak da ben onu her gün biraz göreyim, bir merhaba desin, o bile günümü güzelleştirmeye yeter. gerçi çok yakın arkadaş değildik ama az çok muhabbetimiz vardı. ve ben kendi içimde bu durumdan çok mutluydum. tabi bazen beni görüyor ama selam vermiyordu, bazen görmeden geçiyordu yanımdan, o günler depresyona giriyordum "hayat neden bu kadar acımasız!" diye :D yazarken bile gülesim geliyor :) sonra bazı dönemlerde sevgilisi oluyordu, "allam inşallah bu kız onu hiç üzmez, çünkü o üzülmeyi hiç hak etmiyor, o muhteşem biri" falan diyordum. onun adına mutlu bile oluyordum sevgilisi olduğunda. çünkü sanırım bende artık bir noktadan sonra onunla olamayacağımı kabullenmişlik vardı.
gene de içimden bir ses; "bir şeyi çok istersem olur, gelecekte bir gün mutlaka beraber olacağız" diyordu. (olamadılar)
sonra bilmiyorum, son zamanlarda biraz da alışkanlığa dönüşmeye başladı zaten, sonra da azalarak bitti. şu an o anlamda hiçbir şey hissetmiyorum onu görünce. gerçi kırk yılda bir karşılaşıyoruz ama instagramda falan denk geldiğimde sadece gülümsüyorum. o çocukluğuma, üzülmelerime, o zamanlarda hayatımı o kadar etkiliyor oluşuna falan. ne salakmışım. ama hiç pişman olmadım açıkçası, dünyaya bir daha gelsem gene o yaşlarımı ona aşık olarak geçirmeyi isterdim.
bir de sanırım şu günlerde onunla karşılıklı bir oturup eski günleri konuşabilmeyi isterdim.
aşamayan yokur diye düşünüyorum. kimisi 3 ay sürer kimisi 3 yıl, ama herkes bir şekilde atlatır ve atlattıktan sonra geri dönüp baktığında güzel bir anı biriktirdiğini görür bence.
sanırım 9-10 sene falan oluyor.
bu süre boyunca ben onu sürekli görmeye devam ettim. hep aynı okullar, bölümler vs. hatta okuduğum bölümü tercihlerime yazmamdaki etkenlerden biri de odur, onun da orayı istediğini biliyordum :) onu bu kadar sık görmesem çok daha çabuk geçerdi buna eminim. ama görmek de iyi geliyordu.
lise-3'teyken bir kere söyledim, böyle böyle ben sana uzun süredir çok aşığım diye. olmadı. üff ne ağlamıştım. böyle dönemlerde arkadaşlar iyi geliyor.
bir noktadan sonra dedim ki; benim kaderim buymuş. sevgili olamasak da ben onu her gün biraz göreyim, bir merhaba desin, o bile günümü güzelleştirmeye yeter. gerçi çok yakın arkadaş değildik ama az çok muhabbetimiz vardı. ve ben kendi içimde bu durumdan çok mutluydum. tabi bazen beni görüyor ama selam vermiyordu, bazen görmeden geçiyordu yanımdan, o günler depresyona giriyordum "hayat neden bu kadar acımasız!" diye :D yazarken bile gülesim geliyor :) sonra bazı dönemlerde sevgilisi oluyordu, "allam inşallah bu kız onu hiç üzmez, çünkü o üzülmeyi hiç hak etmiyor, o muhteşem biri" falan diyordum. onun adına mutlu bile oluyordum sevgilisi olduğunda. çünkü sanırım bende artık bir noktadan sonra onunla olamayacağımı kabullenmişlik vardı.
gene de içimden bir ses; "bir şeyi çok istersem olur, gelecekte bir gün mutlaka beraber olacağız" diyordu. (olamadılar)
sonra bilmiyorum, son zamanlarda biraz da alışkanlığa dönüşmeye başladı zaten, sonra da azalarak bitti. şu an o anlamda hiçbir şey hissetmiyorum onu görünce. gerçi kırk yılda bir karşılaşıyoruz ama instagramda falan denk geldiğimde sadece gülümsüyorum. o çocukluğuma, üzülmelerime, o zamanlarda hayatımı o kadar etkiliyor oluşuna falan. ne salakmışım. ama hiç pişman olmadım açıkçası, dünyaya bir daha gelsem gene o yaşlarımı ona aşık olarak geçirmeyi isterdim.
bir de sanırım şu günlerde onunla karşılıklı bir oturup eski günleri konuşabilmeyi isterdim.
aşamayan yokur diye düşünüyorum. kimisi 3 ay sürer kimisi 3 yıl, ama herkes bir şekilde atlatır ve atlattıktan sonra geri dönüp baktığında güzel bir anı biriktirdiğini görür bence.
- istanbul kanatlarimin altinda (05.07.17 13:29:47 ~ 14:28:42)
17 sene ile rekor kırmaya geldim. ikimiz de görüşmenin benim açımdan üzücü olduğunu bildiğinden senede 1 kere falan görüşürüz. artık bu aşk mı yoksa takıntı mı ben bile emin değilim.
- orijinal nick bulamadim (05.07.17 13:45:51)