Ekşi Duyuru

Olay anında hangi ip ile çıkış-giriş yaptıysan ona ulaşırlar. Yani atıyorum black mamba hesabı x tarihinde şu ip'den çıkış yapmıştır denildiğinde çıkış yapılan ip ile sözlüğe giriş yapılan ip karşılaştırılır ip kime aitse ona ulaşırlar.

Yani sabıka kaydı gibi bir şey olmaz tabii, misal bi işe başvurduğu "bunun başından şöyle bir olay geçmiş" gibi bir durum yaşamazsın.

Hangi mahkemeye başvurulursa oraya gidersin.


İlk madde hariç diğerleri konusunda emin değilim.

1- Tespit edilir. Zaten önce kardeşini alır polis o söyler ben yapmadım kardeşim yaptı diye.

2- İşlenmez diye bir durum yok. Hakaret suçtur ama sabıkan yoksa hagb verilir para ödemezsin. 5 yıl suç işlemezsen silinir. Bu 5 yıl boyunca sicil kaydında çıkmaz ama mahkemeler bu kaydı görebilir. Daha önce sabıkan varsa para cezası alırsın ve bu sabıkana işler.

3- Onun bulunduğu yer asliye ceza mahkemesi. Senin adresinin bulunduğu mahkemeye talimat yazarlar. Oraya gitmene gerek yok.

4- Hafta biraz iyimser olmuş. 6 ay içinde gelir eğer gelirse. Önümüz adli tatil, senin süreç işlese de yavaş işler eylül e kadar zaten.

ben küfür etmediğim halde gerçekten kolpacı birisine kolpacı dediğim için ifadeye çağrıldım. hatta geçenlerde duyurusunu açmıştım. şikayet dilekçesine bakma imkanım olmuştu.

nick, hesabın bağlı olduğu mail, isim soyisim, ip adresi ve port herşey görünüyordu.

internet benim üstüme olduğu için benim adım görünüyordu. muhtemelen sizin kardeşinize ulaşılır telefonla. ifadeye çağrılır. ifadeye çağrıldığında birlikte gidin ve durumu anlatın.

uzlaşmaya giderseniz işlenmiyor diye biliyorum.

benim olay 2020'de şikayet edilmiş ama 2022'de geldi. belli olmuyor pek ne zaman geleceği.

@infernal benim bulunduğum mahkemeye talimat yazarlarsa farklı şehirlerdeyken mahkeme nasıl olacak? o oradan, ben buradan mı devam edicez?

@black mahkemeye illa birlikte çıkacaksınız diye bişey yok. Zaten basit bir suç, bir kere ifaden alınsın yeter. Nasıl olacak dersen, asıl mahkeme senin bulunduğun yer asliye cezaya talimat yazacak. Orası da seni çağıracak ama bu mahkeme, dükkanı idare eden yan dükkan esnafı gibi olacak. Karşındaki hakim ifadeni alıp gönderecek (belki hakimi bile görmezsin katip alır geçer) Sonra o ifade asıl mahkemeye gönderilir. Asıl mahkeme hakimi talimat mahkemesindeki ifadene göre karar verir. Yok ben illa asıl mahkeme hakimini görmek istiyorum, görmezsem dayanamam dersen asıl mahkemeye duruşma gününde gidersin.

bu saatte o kadar yoğun olmaz şehir içi yolu. dolandırmış.

Gmapsten saate gore trafik gorebiliyorsunuz. Yolculuk saatindeki trafige bakin isterseniz.

Anti frizz saç köpükleri iş görür. Elektriklenmeden dolayı kabarıyor. Diplerine sürmeyin ama.

Şarjı ikisinin de yeterli ama elbette pro’nun ses kalitesi daha iyi (müzikte). Podcast’te fark etmez.

kesin pro ama 2 çıkacak diyorlar, acele yoksa şu eylül tanıtımını bi bekleyin derim.

çok önemli değilse pro alın geçin, ikisini de kullandım ben bariz pro. tek dezavantajı spor yaparken terleyince oynuyor. airpods’da o olmuyordu.

Airpods 2 kullanıyorum, önceki versiyonları bilmiyorum ama ses kalitesi beklentimin çok üstünde diyebilirim. "Noise cancelling" özelliği de. Belki daha uzun şarj süresi için Pro 2 beklenebilir aceleniz yoksa.

Ben de 2 kullanıyorum. Ses kalitesi güzel ama şahsen çok memnun değilim. Noise cancelling olmadığı için ya sessiz ortamda başkası duymasın diye sesi kısmak zorunda kalıyorum ya da metroya falan bindiğimde dış gürültüden müziği duyamıyorum. O yüzden denememiş olsam da pro öneririm. 2 çıkacaksa 2'yi bekle.

Bende bir de Sennheiser over-ear kulaklık var. Onda ANC var mesela. Bangır bangır müzik dinliyorum. Kütüphane sessizliğinde bile yanımdaki kişi hiç ses duymuyor. Ayrıca ben de dışarıdan gelen sabit gürültüleri (uççağın motor sesi gibi) hiç duymuyorum. Efsane bir özellik.

Az normal degil

Kablon incedir

Lisa jobs, patronun annesine de vurulmazsin be kardesim.

askdlaksdlşa. lisa jobs kızı değil mi steve jobs'ın? gençmiş o baya ya. 44'müş. gerçi benzemiyor da değil ama o değil sanırım.

Bunu bilmiyorum da ben hep rastgele numara ya da internette bulduğum online numaralari veriyorum Fransa'da.

Rastgele yazarsam misal 0766666666 gibi.

SGK lı isen özel sağlı sigortası değil de tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırmanı tavsiye ederim.

ben yılbaşında tamamlayıcıya 1200tl ödedim. sadece ayakta 10 tedavi vardı. yakakta tedavi sigortasını şirket yaptırdığı için onu hariç tuttum.

tss ve öss diye iki farklı şekli var bu işin. Tss tamamlayıcı, öss özel. Tss sadece aktif sgk sigortanız varsa kullanılabilir. Adı üstünde, özel hastaneye gidiyorsun, masrafları devlet-sgk karşılıyor. Yetmediği yerde tss devreye giriyor. Öss ise; sgk ile anlaşması olmayan hastanelerde işe yarıyor. Misal amerikan Hastanesine gittiniz, sgk geçmiyor orada. Öss üzerinden kayıt açıp tamamını sigortanın ödemesini sağlıyorsunuz.

İki tür sigortada da asıl olan; sizin poliçenizin hangi hastanede geçerli olduğudur. Civardaki hastanelerde ya da gitmek istediğiniz yerlerde sizin poliçenizin geçerli olup olmadığını mutlaka sigortacıya ve hastaneye sorun.

Bir de bekleme süreleri var, ilk defa yaptırıyorsanız mutlaka bilmem kaç ay/gün boyunca poliçeniz hemen başlasa bile karşılamayacaktır. Misal doğum teminatında bekleme süresi çoğu sigortada 1 yıl. Evet 1 yıl boyunca doğum teminatlı sigorta alıp parasını ödeyeceksiniz. Ama o sene onu kullanamazsınız. Kullanmak için ikinci yılda hamile kalmanız lazım. E doğal olarak ikinci seneye de sigorta yaptırmanız gerekir.

Bir de bu sigortalar ilk üç yıl boyunca kronik hastalıklarınızı bir sonraki sene poliçede kapsam dışı bırakabilirler. Fakat 3. Seneden sonra ömür boyu yenileme garantisi alıyorsunuz. (Tabi arada hiç boşluk olmadan hep yenileyeceksiniz.) Yani durum şu; ilk sene X hastalığınız çıktı, seneye bunu karşılamıyor. Ama 3.senede çıktı bu hastalık, geçerli Poliçe olduğu sürece bu hastalığı karşılamak zorunda.

eksisozluk.com
Bu olabilir mi?

evet. teşekkürler.

Getirilebiliyor diye biliyorum. Sıfırdan rom atmak gerekiyor.

levent pekcan 2. el telefonda mümkünse alım satım yapmayın der.

yok ya ne tehlikesi olsun ben aldim da sattim hic bunlar aklima bile gelmemisti.

Başı yalama olmuş vidaları açmak için bazı yöntemler var; vida başına kağıt sıkıştırıp döndürmeye çalışmak, delici bir aletle dikkatlice vidayı delmek suretiyle parçalara ayırmak (riskli), vida başına epoksi gibi güçlü bir yapıştırıcı damlatıp tornavida ucunu da buna yapıştırarak döndürmeye çalışmak gibi. En basiti bir damla japon damlatıp gözden çıkardığınız bir tornavidayı da buna yapıştırarak tek parça haline getirmeyi deneyebilirsiniz. Bu şekilde döner diye tahmin ediyorum.

vidanın üzerine bir paket bandı koyun, şu hafif yassı gibi olanlardan. tornavida ile basa basa açın. olmazsa çok ince ağızlı kargaburuN gibi bir şeyle tutarak çevirmeye çalışın.

Yalama olması dışında da açılmıyor. Diğerleri açılıyorken bu sıkı baya. Bir de çok ufak bant olmaz sanırım.

Kırsam mı diyorum. Bıçağı ısıtıp wifi kartının plastiğini eritsem sorun olur mu ki? Başka takıcam zaten.

orayı kırınca penseyle yavaş yavaş kırıcaktım aslında kalan yeri. sonra çevresinden tutarak vidayı açmaya çalışıcaktım. ancak orası da alüminyummuş sanırım. bir de vida küçük olduğu için penseyle açamama durumum da var.

yalama olmadan önce de açılmıyordu. sanırım diğer vidalara göre daha farklı şekilde sıktılar. bunun nedeni ne olabilir? yalama sorununu çözsem bile zor baya açması.

www.youtube.com

Kafasina havya basarsan yuvasi erir cikar, ama sonra yuvasina bir sey takamazsin. Ben laptop islerini boyle cozuyorum, macbookla ugrasmadim benimkiler 5 yillik falan dell,hp makinelerdi.

Ya da eritmeyecek kadar isitip zorlayabilirsin ama kafayi iyice yalama ettiysen isin zor.

yenmez.

sakın

Çok geçmiş bencede yeme

sktden önce buzluğa koyduysanız ve buzluktan hiç çıkarmadıysanız, buzluktakilerin hiç çözülmediğine eminseniz yenebilir.

tarihi geçmeden önce derin donduruculu dolabın buzluğuna atılmış ve dondurulmuş olma koşuluyula yenir bence.

inheritance'ın dediği gibi oldu :(

ayrıca 2 yıllık kurban eti de var. onları ne yapayım?

kırmızı et yıllarca dayanır onda sorun yok. uzun süreli elektrik kesintisi falan olmadığına eminsen tavuğa da bir şey olmamıştır. güzelce terbiyele ve göm geç.

Abi bu soru hep kafa karıştırıyor ama o stk tarihi "normal" şartlar için geçerli, ürünü dondurduğunda geçerliliğini yitirir. Bu örneği daha önce de vermiştim şu an askere gidip et yemeği yiyen birisi 50-60'lı yıllardan kalan dondurulmuş etleri yiyor, öyle düşün. Arkadaşların dediği gibi stk öncesi dondurmuşsan o arada elektrik kesintisi vs nedeniyle bi çözülme yaşamadıysa yenir sorun yaşamazsın.

bütün tavuk 1 yıl, parçalanmışsa 9 ay, kıyma ise 3-4 ay demişler birleşik devletler tarım bakanlığı sitesinde.
ask.usda.gov:~:text=If%20kept%20frozen%20continuously%2C%20chicken,chicken%2C%203%20to%204%20months.

edit: ölmezsiniz ama tadı kaçar demiş özetle.

çok kez tarihi geçmiş buzluktan alıp tavuk yedim. birşey olmadı.

not: birşey olursa sorumlu değilim :P

@bohr atom modeli, 'indefinitely' diyor yalniz saklama süresine, gözden kacmis :)

@arkadakiadam

haklısın orayı okumamışım. :)

Ben bir kiracı olarak %25 maddesinin ev sahiplerine haksızlık olduğunu düşünüyorum. Ancak duyuruda belirttiğin seçenekler dışında bir seçenek daha var: 12 aylık TÜFE ortalaması, yani %25 maddesi olmadan önceki şekilde zam yapmak.

3. maddede belirttiğin piyasa fiyatında sorun var. Piyasayı belirleyenler de ev sahipleri zaten. Benim kiram şu an X lira, oturduğum semtte benim evden daha dandikleri 3X liradan başlıyor. 1,5 senede %300 niye artıyor piyasa? Hadi gerçekten arttı diyelim, bunun ceremesini niye sadece kiracı çekiyor? O zaman sürekli piyasa şartlarına göre kira güncellensin, ev sahibinin kafası rahat, %50 zam alan kiracı 3 kat kira vermeye başlasın. Ne ala memleket.

12 aylık TÜFE ortalaması gayet mantıklı. Enflasyon %70+ ama TÜFE ortalaması %39 diye itiraz gelecektir kesin. Onu da söyleyeyim. 6 ay sonra enflasyon %15'e falan düşerse (düştüğünü varsayalım) bu kez de TÜFE ortalaması yukarıda kalacak. O zaman da ev sahibi avantajlı olacak.

Senin spesifik durumuna gelirsek, senin için en mantıklısı kendi evine geçmek tabii. Buradaki problem senin daha sık ev değiştirmen. Ev değiştirince 'piyasa şartları' seni olumsuz etkilemiş. Ama dediğim gibi o piyasayı belirleyenler de kiracılar değil.

Bu arada mevcut ekonominin sürprizli durumlarına yakalanmamak adıma satışla alışınız arasındaki süre minimumda olmalı zira bu şekilde evini satıp açıkta kalanlar da var ani fiyat artışları sebebiyle.

@himmet dayı piyasayı maalesef ev sahileri belirlemiyor. serbest piyasada alıcı da satıcı da belirleyemez fiyatları. tüfe de gerçeği yansıtmadığı için tüfe oranında da yapsan piyasanın altında kalıyor.

paragöz insanlar değiliz dediğim gibi. kiracılarda da şöyle bri sorun var. 3 aya yakın kira almadık, önceki yıllar tüfenin altında zam yaptık. 50 liranın hesabını yaptı kiracı. şu an bunu teklif edince "aç gözlü ev sahibi" olucaz. evin manevi değeri var. o yüzden satmak içime sinmiyor ama bu gidişle olabilir. halbuki 3. seçenek herkes için karlı. ancak kiracılar kendi için karlı olanı pek istemiyorlar.

Ülkemizin en önemli bug'ını keşfettiniz: Rabbena, hep bana!

Parti, siyasi görüş, eğitim seviyesi vs. hiç farketmez, insanlarımızın çok büyük bir çoğunluğu eğer durumu kendi menfaatine yamultabiliyorsa, yamultur. Acımaz.

Şu an düzenleme onun lehineyse kullanır. Bu adaletsiz diye düşünmez. Düşünse de bana ne der.

Bence açıkça konuşun: Bize haksızlık ediyorsun, her türlü yardımcı olduk, yeri geldi 3 kira kadar almadık. Bizi bu durumda bırakırsan iki seçeneğimiz kalıyor: Ya satacağız, ya kendimiz oturacağız. İki türlü de çıkman gerekecek ve sen zarar edeceksin diye ciddiyetle aktarın.

Belki bir ihtimal aklını başına toplar.

memlekette enflasyon orani coook dusuk aciklandi ve insanlar maaslarina cogu yerde onu bile alamadi. "tav olunacak" yuzde 80lik zammi karsilayamayacak olduklari icin ve yasalar onlardan yana oldugu icin o orani kabul etmiyor olabilirler mi. piyasayi ekonomik kosullardan bagimsiz pandemide parasiz kalan emlakcilar belirledi aslinda. oradan yurudu gitti fiyatlar. yasal oran disinda niye insanlar para versinler ki?
satin evinizi bundan rahatsizsaniz. ama insanlar evleri ellerinden de gitsin istemiyor. sizde manevi deger varmis siz de o acidan satamayacaksiniz belli ki. kendi evinize gecin o zaman. en mantiklisi o.

@kittie bu zihniyet sorun işte. ilk 2 seçenek kiracı için de maliyetli. eninde sonunda piyasa fiyatında ödemek zorunda kalacak ve bu fiyatta ev bulabilmek için emlakçı + taşınma masrafına kalacak.

"yasal oran disinda niye insanlar para versinler ki?" demişsin. kısacası yukarıdaki masraflara katlanmamak ve %20 daha ucuza oturmak için yasal oran dışında para vermeli. uzun vadede birçok ev sahibi bunu yapacaktır.

kaptankedi +1

Açıkca konuşun. Az ödüyorsun diye değil de, buradan aldığım kira kendi kiram için yetersiz kalıyor. Onun yerine kendim oturmam daha mantıklı. Ama senin çıkman da sana zarar gel el sıkışalım biraz zam yapalım, orta yolu bulalım, yok değilse kendim oturacağım, sana daha fazla masraf olacak minvalinde konuşulabilir. Yalan değil.

Üslup da önemli, bazı ev sahipleri tehdit eder gibi, zam yap yoksa çıkartacağım seni diyor, iş inada binebiliyor. çünkü kendi geçmek isteyen ev sahibi hemen geçemiyor, belirli süreler vs var dava var falan filan. ev sahibi haklı sebeple olsa bile hop haftaya çıkartamıyor ki kiracıyı.

Çok daha mantıklı bir çözüm var. Ev sahibi bunu bir yatırım olarak görüyorsa her beş senede bir daha iyi bir ev almak için eskisini satıp maks krediyle yeni ev alacak. Kirayı da kendini üzmeden orta karar bişey olarak belirleyecek.
Enflasyonla ancak bu şekilde hatta gayet iyi bi şekilde başa çıkarsınız. Kredi %2 falan enflasyon %75. Maaşınız enflasyon oranında artmasa bile daha kardasınız.

Merhaba,benim kiracim kocamustafapasa meydana 20 mtre adimlik merkezi bir yerde oturuyor. Ev duzgun 2+1 1. Kat. 1680 veriyor. En azindan 1700 duz yapalim mi dedim. Ne munasebet, tufe oranindan bir kurus yukari alamazssin dedi. Ki bu soyleyis uslubunu hakedecek birsry yapmamistim. Evde tamirat ciktiginda hep yaptirdim. Birden uslubu degisti kadinin. Oyle otururuyor,kanunlarin ona verdigi yetkiye dayanarak, ben de kredi kartimin borcunu odemek icin kredi cektim, gecinemiyorum.

@rumpleteazer hocam anlayamadığım şey bu zaten. kiracılar avantajlı durumda da değil aslında. yani yasaların arkasına saklanmaksa yapılması gereken ev sahibi de ben oturucam diyerek çıkartabilir. olmadı satar evi aynı semtten başka ev alır. e bu durumda kiracı dezavantajlı noktada ve diğer seçenekler daha maliyetli.

belki şöyle bir durum olabilir. ben oturucam deyip çıkarttıktan sonra başka kiracı geçince dava açabiliyor. sanırım 12 aylık kira gibi bir tazminat alıyor. ancak kira piyasanın 3'te 1'iyse bunun da bir anlamı yok. çünkü ev sahibi 3-4 ayda o parayı toparlar. kiracı da 3-4 ay yeni kirasını öder o kirayla sonra piyasa fiyatından oturmaya devam eder. ev sahibiyle uzlaşmak kiracı için daha karlı. buna rağmen zıtlaşarak kendileri için maliyetli olan oluyor uzun vadede.

bakin ev sahipleri de sunu anlayamadi: ev yatirim araci degildir. bu yil enflasyon ortamiyla boyle bir durumda kaldin (devam eden sozlesmenden dolayi - bak bu da yasal bir sey, o sozlesme denilen sey zamaninda imza attigin ve su an baglayiciligi devam eden bir aracti- hak ettigini alamadigini dusundun) cunku yatirimin bu kosullara tabi oldu. bu normal durumu tolere edemiyorsunuz asil sorunlardan biri de bu.

ev sahipleri, yok yatirimim bana hep kazandirmali kafasiyla hareket edip aslinda haksiz kazanc istiyorlar. ve belki de kiracilar bu duruma ortak olmak istemiyordur, ne dersin. varsin bir sene sonra daha fazla para harcamak durumunda kalsin. bu haksiz kazanci saglamayi istemiyordur karsi tarafa.

size gelince siz zaten kararinizi kiraciya ustelemekten yana vermissiniz. burada evime mi ciksam, evi mi satsam kararina cozum aramiyorsunuz sonradan yazdiklarinizdan onu anladim.

ama yapabileceginiz sey yine yaziyorum evi satmak ya da eve yerlesmek.

ama insanlarimiz istiyor ki hem ev kenarda dursun hem de her yil katlanarak kar saglasin. iste o mumkun degil maalesef.

@kittie haksız kazanç falan yok. sorunun temeli resmi enflasyon rakamlarının açıklanmaması. tüik dürüst davransa kira zaten piyasa fiyatıyla aynı olacak, bu sorunlar da yaşanmayacak zaten.

evden bir gelir elde etmek evi yatırım aracı olarak görmek değildir. evi kar ile satma değil ki birçok insanın amacı.

black mamba: ilk sorun enflasyonun coook dusuk aciklanmasi demistim zaten. ama kiraci icin de dusuk aciklandi o iste.
bu ulkede calisanina oh dusuk zam yapiyorum diyip kiracisina nerede benim enflasyon oranim diyen o kadar insan var ki. milletin zitlasmasinda bunlarin etkisi var.

ve ayrica sizi kirmaya, hedef almaya calismiyorum. siz de haklisiniz ama tam da degilsiniz anlatmak istedigim bu.

@blackmamba, Kiracılar avantajlı durumda (yasalarımıza göre kiracı, işçi, kadın genelde haklı, bu üçüne açılan davayı kazanmak çok zor ve zaman alıyor)
Ev sahibi olarak ben oturacağım desem, evim var işim de evimin yanında, altsoyum yok(çocuk yani ) Yine de orada iş bulup göstersem önce ihtarname çekiyorum arkasından tahliye davası açıyorum en az 6 ay sürüyor, diyelim ki kişi çıktı ben geçmez isem 3 yıl müddetince tazminat ödemek zorundayım. Satacağım dersem, kiracı göstermeye istekli değilse gelenlere ben çıkmam der ve gelenler de uğraşmak istemez ( ben olsam uğraşmam, kiracılı ev almak istemem şahsen) Durumlar böyle. Kiracılar çok güçlü. Evi satamıyorum da, bu arada hala kredisini ödediğimi söylemiş miydim?

@kittie katılıyorum. öyle ev sahipleri çok. açıkcası o kafada birine ben de aynı davranırdım ama şekilde kiracı da çok. dediğim gibi ne kadar indirim yaparsan yap 50 lira inmedin diye kötü de olabiliyorsun. ülke insanı sorunlu maalesef.

@rump bence 6 ay sorun değil. ev taşımak kolay değil sonuçta. 2 haftada sonuçlanmasını beklemiyorum. yasa olmasa da ben de 3 ay beklerdim mesela. sonuçta rahat rahat ev aramak gerekir. ama yine de 6 ay - 1 yıl sonra çıkınca kiracı için daha maliyetli olacak. anlaşmak hala daha karlı.

tazminat 3 yıl mı emin değilim. ama kira piyasanı %30'una denk geliyorsa bence yine ev sahibi karlı oluyor. 1 yıllık kira tazminatı karşılar ki o da en üst sınır sanırım.

Normalde 1 sene içinde tuketebilirsin ama derin dondurucuda -18Cda ya da daha altında tutulan et sonsuza kadar dayanabilir :D

Abi sen zayıfsın spesifik bi bölgeye odaklanma push-pull-legs gibi fullbody bi programla çalışıp 3000+ kalori al, trapezi falan boş ver o senlik bi olay değil birkaç seneden önce.

bir ara 80'e yaklaşmıştım kilo olarak ama o zaman da o bölge zayıftı :( kilo alsam da çalışmam gerek sanki.

Çoğu insan bilmez bilse de yapmaz basit göründüğü için ama o bölge için en etkili hareketlerden biri facepull'dur asistan hareket olarak yapabilirsin, onun dışında tabii shrug varyasyonları da etkilidir.

omuz sakatlıkları konusunda uzman bir fizyoterapiste gitmelisin ve sana vereceği egzersizleri düzenli yapmalısın %99 3 ay içinde omzun tamamen iyileşmeyecek ama spora engel olmayacak kadar güçlenecektir.

fizyoterapiste gidemem diyorsan rotator cuff egzersizleri diye bak ve bunu düşük ağırlık 10-20 tekrar ile her gün yap. devamında omzuna yüklenmeyen onlarca hareket var. omzuna yük bindiren hareketleri de şimdilik yüksek ağırlıklara girmeden yapabilirsin.

yapman gereken boyun ve omuz arasını doldurmak değil. omuzlarını büyütmek olmalı. ancak bu epey uzun bir süreç, omuz, kol, sırt güçlendikçe duruşun da değişip bahsettiğin etki azalacaktır.

Yo ben gayet kursta öğrendim kursa gidene kadar bir kere bile sürücü koltuğuna oturmamıştım, bak tek seferde çürüttüm teorini demek ki gerekli bir şey.

hayır zorunlu olmasından bahsediyorum. isteyen gider isteyemen gitmez. bugün araç kullanmayı bilen biri bile gidip 3000 lira ödemek zorunda. neden ödesin?

Abi sana katılmıyorum o zaman ben Youtube'dan mimarlık yapmayı öğreneyim sonra bana bi sınav yapsınlar becerime göre mimar olayım, dediğin böyle bir şey ama isteyen yine üniversiteye gitsin. Bu bir eğitim sürecidir keyfe bırakılmaz.

Lobileri cok guclu, cogu eski meb personeli. Taban fiyat uygulamasi bile koydular.
Kurs sana indirim yapamiyor cunku belli bir fiyat altina dusurmuyorlar bunu da kaymakam ya da vali belirliyor.

Herkes 1 kere ehliyet aldigi icin kimse ustune dusmuyor tonla parayi niye veriyoruz belli degil. Mesela tam aldigin gun 60 tl polis vakfina bagis yapmak zorundasin.
Yapmazsan alamiyorsun.

Ben pandemi döneminde kurs falan yapılmadığı halde olmayan şeye ödeme yaptım. En azından şimdi parasını verdiğiniz şeye gidebiliyorsunuz, bir de böyle bakın.

Çerçeve yapıp asılabilir.

Bizde olsa kağıdın üstünü doldururlar diyecektim ki aynı espriyi yapmışsınız :)

Bu imza alma olayı çok eski, bizde de var. Hatta yeşilçam filmlerinde de görebilirsiniz, fotoğraf yoksa bir kağıda hatta peçeteye ;

"john bloor'a sevgilerimle" yazıp imzalar ünlüler.

Peki imza güvenliğini nasıl sağlıyolar dersek, hemen hemen bir çoğu takma isim ya da soy isim kullandığı için bizde eskiden sorun olmuyordur, zaten bu iş için mutlaka bir "hayran imzası" gibi bir şey yapmışalrdır herhalde.

Yani bu imza resmi işlerde kullandığı imza değil de sadece hayranlara verilen imzadır belki.

www.youtube.com

ergenlik için normal. ben de 17 yaşımda beyazıt öztürk'ten boş kağıda imza almıştım. o zaman çok mutlu olmuştum. herkeslere göstermiştim. :) hatta daha büyük salaklığımı söyleyeyim. orada bulunan ve hiç tanımadığım birinden rica etmiş onların makinasıyla beyazıt öztürk'le fotoğraf çekinmiştim. ne salaklık :))) telefon numarası alışverişi bile yapmadık işte düşün ergenliği. :)))) ve fotoğrafı hiçbir zaman görmedim.

Farklı imza atıyor ünlüler hayranlara. Paraf gibi yani. 5 yıl önce çok ünlü bir oyuncudan ev satın almıştık. Tapuda bayağı ad-soyadlı memur imzası atmıştı. Film afişi imzalattığımızda baş harfi belli oluyordu sadece.

Müdür WD40 metal aksamlı civatalarda filan pası söker biraz gevşemesinde işe yarar. Senin o vida plastik kasada ve paslanmaz malzeme, yani sorunun pas değildir.

Ayrıca sıvı elektronik devreye akarsa şase yapabilir, riskli.

bunu açmamın bir yolu yok mu? hafif yalama oldu gibi denedikçe. o yüzden çok da deneyemiyorum.

Hocam o zaman doğru tornavida değil mi acaba? Tam oturuyorsa başına bu kadar küçük vida el ile kolayca açılır.

Vidaya doğru tornavidayı basmaya mı korkuyorsun acaba?

Bi fikir daha geldi aklıma, bölgeyi biraz fön makinesiyle ısıtsan mı acaba? Vidanın girdiği somun/karşılık soğukta daralıp vidayı sıkmış olabilir.

Laptopun kendi normal ısısı kadar bölgeyi ısıtmayı dene.

vida başlığı ile tornavida arasına bant koyup öyle çevirmeyi deneyin ve kesinlikle tam uyumlu olsun ufak ya da büyük tornavida berbat eder. wd40 azıcık sıksan bence bir şey olmaz. ama oralarda pas vs olacağını sanmam. wd40 pek hayır getirmez gibi. sizi uygun bir tornovida başlığı ile dediğim taktiğini deneyin.

Bant koymak daha mantıklı ya da başka tornavida

düz tornavida deneyin. mutlaka tam oturan kücük bi düz tornavida vardir. daha rahat acar.

Stoklarında yok çünkü, birkaç mağazada var sadece.

edit: bunun ne demek olduğunu merak ederseniz, stokta tutmak yerine satılmasını tercih ediyorlar bunun yanında stokta duran böyle ürünler iş yüküdür bir yandan, yer kaplar, stok sayarken her seferinde karşına çıkar falan filan. bu tip fiyatlamalara mediamarkt ve teknosada da rastlanabiliyor bazen, mesela dün instax mini9'u 410 liraya verdiler set olarak, ara ara rastlıyorum.

küçük bir esnaf kurnazlığı da olabilir. 1 tane ürüne ihtiyacı olan vatandaş bile bunu görüp 4 tane alacaktır. insanları bu şekilde yönlendirerek sürümden kazanmayı planlarlar. ha 4 adet 150 ml yerine 1 adet 200 ml alacaklarsa dahi yüksek fiyattan satıp yüksek kar elde edecekler. firma her türlü kazanıyor, vatandaş da 4 tane alıp kazandığını zannediyor.

150 ml olanını fiyatlandırma sitelerinde sorgulayınca piyasada 40 liradan aşağı yok.

Ya bir fiyatlandırma hatası yaptılar sitede, ya da son kullanma tarihi çok yaklaştı, bir an önce bitirmek istiyolar.

Sadece mağazadan teslim , 6 mağaza var ve adet 1 olarak seçtiriyor. İzmit,Bergama,Torbalı,Seferihisar,Rize,Artvin mağazaları

1. Omuzdaki problem tam olarak ne?

2. Salona gidecek misin evde mi calismak istiyorsun?

3. Neden baya kilo verdin? 182ye 60 kilo hayli zayif. Yani kilo vererek geldiysen niye buraya dustun?

P90x yada diger amerikan satis stratejili video idman programlari sadece baska bi ihtimal yok ise kullanilmali. hatta omzuna yuk de olabilir.

her hangi bir idman onerisi yapmada once sakatliginla alakali bilgi gerekli. Ancak kilo almak icin gereken dedigin gibi bilesik hareketleri yuksek siddette yapabilmek ki CNS ten, genel vucudundan tepki alabilmek, bunu volume ile saglamak zordur basta o yuzden siddet gerekir. vucud agirligiyla yapilan idmanlar genelde yapilari geregi volume yuklenmek zorunda olan idmanlar. Bicep curl yapmasaniz hayatinizda hic bir sey degismez bu arada. Sirta, bacaklara gore cok kucuk ve onemsiz bir bolge. Her yer gelisirken zaten gelisir.

Senin önceliğin yemek yemek olsun. 182-60kg çok çok zayıfsın, birazcıkta yağlan 15 kilo al 5 kilosu yağ olsun sorun değil.

Vucut geliştime, kaslanma, hacimlenme vs. adını ne koyarsan koy kaldırdığın ağırlıkla değil yemek yemekle olur. Günde 5-6 öğün bol bol makarna-pilav ye yapabildiğin en ufak ağırlıkla çalış illaki güçlenir-kilo alırsın.

Omuzunda ne gibi bir problem var bilmiyorum ama senin boyunda-kilonda birine zaten sakatlanmaya çok yatkın-tendonları güçsüz bölgelere antrenman önermem (Omuz, diz, bel vs.) bileşik hareketler ya da direnç bantları ile çalışarak bu bölgeleri güçlendirmeni tavsiye ederim.

omuz ısıtma ve güçlendirme egzersizleri ile önce sakat omzunu sağlama almalısın. aksi halde omuz ekleminin de çalıştığı hiçbir hareketi yapamazsın. şınav, barfiks, chest press vs bunların hepsi için sağlam omuz gerekli.

@wallcan

1- daha önce chest press yaparken tam kavramadan itmiştim. omzum incindi. köprücük kemiğim oynuyor yerinden.

2- evde çalışmak istiyorum.

3- genelde zayıftım zaten. bir 76 oldum sonra sporu bırakınca yeme düzenim de bozuldu. ondan verdim kilo.

1>3>2

2

3>2>1

daha kibar model bulursun
bunlar arasında 3

loctite dökmüşlerdir o yüzden açılmıyordur. Zorlarsan yalama olmaz. Sadece başlık kısmına zarar verebilirsin. Ama tornavida tam oturuyorsa bir şey olmaz. Yine de ne olur ne olmaz dersen şöyle bir yöntem var paket lastiği ile:
www.technopat.net

Tornavida tam oturuyorsa, doğru ölçü ve ağız yapısındaysa korkma, hafifce vidaya doğru bastırarak açmaya çalış.

Önemli olan nokta şu, tornavida vidanın başından kayıp da boşa dönmesin. Çünkü bir kaç kez böyle kayıdırırsan vida başı yalama olabilir, bu yüzden tornavidanın tam oturması çok önemli.

Bastırarak çevir korkma, bu kadar küçük vida açılmamazlık yapmaz doğru tornavida ile.

Apple'ın vidaları çok kaliteli, kolay kolay yalama olmuyor.

Vida ile tornavida arasına ince ufak bir peçete parçası koyabilirsin kaymayı azaltmak için.

biraz wd 40 sık, 5 dk bekle

Omuz bir kere hasar aldıysa etkisini hissetmeden antrenman yapmak neredeyse imkansıza yakın, nereni çalıştırırsan çalıştır omuz bir şekilde aktive oluyor fakat yüksek ağırlıklara çıkmadan yine çalışılır o da maksimumun %50-60'ı düzeyinde, o da bb için yeterli bir aralık bence. Gelişimin ağırlık artırmaya göre daha yavaş olur ama düzenli yüklemeyi set sayısını artırarak tempoyu yavaşlatarak ya da ne bileyim tekrar sayısını artırarak yine sağlarsın. Tabii omzunu rehabilite edecek egzersizler iyi ısınma falan olumsuz etkileri en aza indirir. Çevrende böyle biri var mı dersen ben varım, 15 sene önce rotator kılıfı yırttım hala ağrısını hissediyorum, güç olarak 120-130 kg aralığında bench yapabilirim bazen soğutucu sıkıp yapabiliyorum ama normal şartlarda 100 kiloya yaklaşınca ağrı başlıyor.

www.ensonhaber.com

hakaret olunca kesinlikle ceza geliyor,
hagb veriliyor, ama avukatlar bu şekilde zengin oluyor, her halukarda avukat masrafı karşı tarafa yükleniyor. 5-6 bin tl kazanıyor avukatlar olay başına.

Bana bir şey vermiyorlar mı? :) o kadar küfür yedik 3 5 bir şey almaz mıyım?

bir avukatla anlaşırsan olur kırışırsınız :)

Günlük hayatta kullanmıyorum hayır. Postacı çantası tipi çantalar estetik durmuyor bence. Yanıma laptop alacaksan thule laptop çantası alıyorum. Siz de bu tip laptop çantası kullanabilirsiniz.

Sırt çantasının tipine bağlı biraz da çocuk gibi gösterme meselesi. Mesela kanken, herschel gibi çantalar erkeklerde güzel duruyor. Çocuk gibi falan da göstermiyor. Bu tarz sırt çantalarına bakabilirsiniz.

sırt çantası takıyorum. tıpkı liseli gibi duruyorum. değiştirmeye karar verdim. muhtemelen deri nitelikli kahverengi veya siyah postacı çantası alacağım. daha klas, daha oturaklı durur. sırt çantası alırsam da daha nitelikli bir şeyler deneyebilirim.

Şu tarz bir çanta kullanıyorum. İçine laptop, kitap, dökümanlar, kablolar, termos vb. doldurup geziyorum. Hem kapasitesi yüksek, hem de şık duruyor:

(git: www.baypablo.com )

Kadınlardan çok fazla iltifat alıyorum, çok beğeniyorlar, ama tabi karşı cinsi etkileme şeklinde bir beğenme mi yoksa çanta kadınsı olduğundan mı tam emin değilim, henüz çantaya bağlı olduğuna kesin olarak emin olduğum bir sevişme yaşanmadı.

bence cevap günlük hayatınızda araba kullanıp kullanmamanıza bağlı. araba kullanmıyorsanız, toplu taşıma ya da işyeri/okul servisi kullanıyorsanız postacı çantası daha pratik olabilir. çantaya cüzdan ve telefon da girer, sık sık çıkartıp geri koyabilirsiniz. bana göre tek avantajı bu. (telefon ve cüzdanın yanında sigara, su şişesi vs gibi malzemelerinize sürekli erişim kolaylığı)

ama yürürken daha kolay taşınması, sağa sola takılmaması, sürekli düzeltmenizi gerektirmemesi ve genel olarak daha düzenli olması, daha fazla alan sunması nedeniyle sırt çantası daha mantıklı oluyor. araba kullanan, telefonunu ve cüzdanını daha az çıkartan birisi için sırt çantası çok daha mantıklı. ben sürekli olarak sırt çantamı yanımda taşırım.

Manken işsiz kalır mı yav. Fotoğraf çekiminden zaten ömür boyu yetecek kadar para kazanıyorlar.

zaten senede 1 olan bir seydi, nasil issiz kalabilirler ki.

sebebini bilmiyorum ama pahali olan daha iyi

Her şey için birlikte ürün önerisi oluyor ama bu anlamsız olmuş. Kafanıza göre alın ikisi de aynı işi görüyor. Üstteki 150mps, alttaki 300 mps iş görüyor.

ilkini tak çıkar yapmazsınız çantaya vs. koyarken boyutu küçük, ikincinin kapsamı bi tık geniş ama boyutu da büyük mobilseniz ilkini alın derim, cihazın üstünde sabit dursun.

www.hepsiburada.com

Bu çok daha iyi. 5GHZ desteği var. Çekim kalitesi mükemmel.

Olcuyu eksik vermisler, 3.9 tornavida uzunlugu. Bir de uc olcusu lazim.

Herhangi bir kucuk takim alsan acar bunu. Tek tek alirsan daha pahalidir bu seyler.

Bu arada alet laptopsa dedigim gecerli, telefon ise ona daha kucuk takim alman lazim.

şuradaki 9. adım

tr.ifixit.com

küçük bir tornavida var. kırmızı olanı açıyor ama turuncu olanı açmıyor. çok ufak fark var aralarında.

Yazılan ölçü vida ölçüsüdür herhalde, tornavida değil.

Tam oturmayan tornavida ile zorlamayın yalama olmasın vida. Uçlu tornavida setlerinde böyle küçük seçenekler olur, onlardan var mı elinizde?

Philips #00 olacak dogru olcu.
Ustte malzeme listesinde yazmislar.

@john hayır set yok.

@divit 2 tane vida var. 00 olan diğer kırmızı değildir di mi?

philips yildiz tornavida demek, cok sikilmamissa hepsi hepsini acar. Ama iyi siktilarsa tam ayni boyut olmazsa yalama edersin.
Macbook sokmedim ama normal laptopu her tornavida aciyor.

Uyarsanız ne yapabilir ki, motor ile gelip gidiyorsa o saatte yapacak bir şey var mı , yanlış mı düşünüyorum

Motorun fabrika çıkışı egzozuysa ve kendiliğinden gürültülüyse yapacak bir şey yok. Motor bağırsın diye sonradan takılan gürültülü egzozlar yasak, ceza yazılabiliyor. Trafik polisi gelip evin önündeki motora ceza yazar mı bilmiyorum.

www.milliyet.com.tr

@ceketimi alip cikcam maskeni düzeltir misin dendiği için kavga edilen bir ülkede yaşıyoruz. ne olacağını bilemezsin.

75-84 desibel sınırı varmış sanırım araçlarda. bunun üzerinde olduğunu düşünüyorum. motorun normal sesi olduğunu sanmıyorum. ya sonradan bir işlem yapıldı ya da eski diyedir belki bilmiyorum. ama kesinlikle normal seviyenin çok üzerinde.

Valla öyle bir motorum olsa gece 3'te kullanamazdım sanırım. Motorcunun apaçisiyle patlak egzozlu şahinci takımı aynı familyadan, pek bi farkları yok. Rahatsızlığınızı çok iyi anlıyorum. Bırakın gece vaktini güpe gündüz Kadıköy'de barların arasından sırf dikkat çekmek için gaz veren tiplerle birgün arayı bozucam.

Ben olsam gece 3'te geldiği zaman çıkar durumu kibarca anlatmaya çalışırdım. Baktım olmuyor git gide dozu arttırarak kabalaşırdım sanırım. Adam gaz verip tatmin yaşayacak diye ben uykumdan olucam. Aşırı sinir bozucu bir durum.

Eğer motoru bıraktığı alan düz ise, rica edersiniz, apartmana yaklaşınca motoru stop eder ve iterek park alanına çeker. Ama mesela motoru bırakacağı yer yokuş yukarı ise böyle bir şey mümkün değil, ama genelde de motorcular öyle noktalara park etmeyi sevmezler. Siz anlatın böyle.

yıllarca @malheiros'un dediği gbii yaptım, motorum da çok ses çıkaran bişey değildi üstelik.

muhtemelen boş egzos veya ses çıkarsın diye özel takılmış egzos kullanan birisidir.

Benim de motorum var ve komşular rahatsız olmasın diye gece geç döndüğümde sokağa girince motoru söndürüyorum, 50 metre kadar elimle sürüyorum. Uyarın belki anlayışla karşılar lakin kavga çıkma riskini de göze alın. Ben olsam ve beni uyarsalar mahcup olur özür bile dilerim çünkü ben efendi ve saygılı bir insanim.

düzgün bir dille rica ederseniz size kafa atacak değil. he, uyar uymaz bilemem. eğer harici egzoz takmışsa o zaten yasak, şikayet edebilirsiniz eğer ricanızı dikkate almazsa. bazı motorlar fabrika çıkışlı biraz sesli oluyorlar ve gece sessizliğinde iyice rahatsız edici olabiliyor, ona yapacak pek bir şey yok. ara gaz veriyorsa onu vermeyi keser en fazla, düşük devirde kullanır eve yaklaşınca. o biraz rahatlatır sizi.

@el conquerador stop ettiğiniz yere kadar olan sokaklarda ev yok mu? onlar da rahatsız oluyordur.

soruya cevap olarak, eğer fabrika çıkış egzoz ise hiçbir şey yapamazsınız ama sonradan modifiye ettirdiğini düşünüyorsanız polise şikayet edin. hem ceza yer, hem de düzelttirmezse trafikten men edilir.

Orjinal eksoz değildir, siz kibarca uyarın. Efendi ve anlayışlı bir insansa hatasını fark eder ve bir önlem alır, ama hırtın tekiyse umursamaz ve gürültü devam eder.

İkinci Seçenekse konuyu uzatıp keyfinizi bozmayın derim, hırt biriyle baş edebilecek bir aileyseniz uğraşın ama naif insanlarsanız huzurunuz kaçar.

Apandisit gibi. Ama kas ağrısı da olabilir, kaburga ağrısı da olabilir. Doktora gitmeden anlaşılmaz.

safra kesesi ve safra kanalları veya kolonunuz görünüyor biliyer diskinezi ve taş oluşumu da olabilir görülmeli.

Karaciğerinize de baktırmanızda fayda var. Geçmiş olsun.

Başlığı açan geri dönmüş sanırım ben görüyorum. İkinci entride de ekran görüntüsü vermişler zaten.

kimse istemiyor bildiğim kadarıyla.

Yukarıdaki metin bence eskidiğinden kötü çeviriden değil, içindeki kavramları bilmediğinden anlaşılmaz geliyor bence

sosyoloji alanininanda yazilmis metinlerde ilk okuyusta anlamamak aslinda cok olagan bir durum. cunku genelde cok soyut kavramlardan bahsediliyor.

fakat "...gorulmekteydi ki..." olan kisim daha iyi cevrilebilirdi bence de, gereksiz yere zorlastirilmis.

bir ara orijinal dilinden daha ucuz diye sosyoloji alaninda turkce ceviri kitaplar aliyordum ama cok pisman oldum, okuyamadim. cunku [benim aldigim kitaplardaki] cevirmenlerin cogunun belli ki terimler ve kavramlar hakkinda hicbir fikirleri yok.

en son isi-sicaklik farkini bilmeyen bir birinin cevirdigi pozitif bilim alaninda yazilmis bir kitabi okuduktan sonra turkce ceviri kitap almamaya basladim.

Bu tür metinleri ben de ingilizce okuduğumda daha iyi anlıyorum.

surekli tavuk, kirmizi et, pilav (veya muadili) yiyorum acikcasi. yapabiliyorsam 2-3 gunluk yemek yapmaya ozen gosteriyorum, ama uc gun dayanmiyor hicbir yemek maalesef :D

Haslanmış nohut al veya kendin haşla buzdolabı poşetine koy buzluğa at. Süperfresh in bezelyesini al onu da buzluğa at. Her pilava birer avuç at. Onlarla pişir pilavı.
Menüyü zenginleştir.

Bir de Kiwi'nin buharlı pişiricisinden al. Ara sıra, karnıbahar, brokoli, enginar haşla. Çeşit olsun.

Etli kurufasulye ya da etli mercimek de çok kolay. Yaparsın sen onları. Hem proteinin hepsini hayvansaldan tamamlamak iyi değildir. Bitkisel proteinin emilimi zordur ama gereklidir.

Patlıcanı çatalla delip at fırına 40 dakika 180 derece. Çıkar, soy, ez, zeytinyağı pul biber, tuz. Ohh mis.

Her gün farklı bir sebze ilave et ana menüye. O vitaminler, mineraller lazım sana. Hem kalorisi de az.

Kereciz tarifi de vereyim mi? :)

tavık et pilav bir çeşit devlet memurluğu gibidir. maaşın garantidir ama kendinden özel bir şey beklememen gerekir.

spor yapan erkekler için birkaç günlük ev yemeği hazırlamak idealist olmayı, disiplini ve mutfak ilgisini gerektirir.

ben haftasonu bir günümü yemek hazırlamaya ayırıyordum. marketten birkaç kilo domates mantar pancar havuç biber vs. sebze alıp hepsini soyup ayıklayıp hazırlaypıp kutulara kaldırıyordum. yumurtalar haşlıyordum. bazılarını pişirip kaldırıyordum. yemek vakti ısıtıp yiyordum...

Aynen dediğiniz gibi oluyor çoğunlukla. Sebze, bakliyat, çorba da yapmaya çalışıyorum ama.

Açıkcası belli bir zamandan sonra ağız tadı diye bir şey kalmıyor.
Bildiğin evcil hayvan kıvamında besleniyorum (Pilav, makarna, tavuk, et, yumurta, yulaf) gün aşırı dönüp duruyor tatdan ziyade yemek yemek için yiyorum.
Arada değişik şeyler görüp alıyorum marketten ama dolapta unutup yemediğim çok oldu.

Bazen dur bugün dışardan söyliyeyim diyorum bakıyorum yemeksepetine yiyecek birşey bulamıyorum :(

debe seçimi fav'a göre yapılmıyor. daha önce birçok yazar debe'ye girebilmek için saçma sapan entry yazıyordu her gün. o yüzden alogirtması değişti. 3-4 fav alan entry bile debe olabiliyor. algoritması nasıl belli değil. ama müdahale ediliyor debe'ye. o gün debe olan bir entry ilerleyen saatlarde çıkartılabiliyor. daha önce yaşandı.

Yazıldığı gün debe uygulaması yoktur. Ya da yazıldığı gün içinde değil zaman içinde almıştır favları.

Hic suku ve eksi almayan entry debe olabiliyor, mesela almanya,amerika hakkinda bir sey yaz direkt debe.
cok delicesine suku almis entry eger moderasyonun isine gelmiyorsa debe'ye konmuyor.

Tepki cekecek seyleri ozelikle listeden siliyorlar.
Klasik reddit sansuru gibi.

Ekşi sözlük politik doğruculuğun zirvesi oldu. Farklı görüşlere yer veren değil, geneli yansıtan ve beğenilen içerikler bu listeye alınıyor. Ve moderasyon müdahalesi var elbette.

Ben müdahale olduğunu çok düşünmüyorum. Yani bir entry'nin yüksek fav. alması onun yüksek şukela aldığı anlamına gelmez, ayrıca sözlüğün debe'si kategorilere göre listeleme yapar. Atıyorum spor konusunda aynı anda 3 entry debe'ye girmez mesela ya da sinema veya politikada. Sen dikkat çeken bir entry girersin bu 2000 fav. alır ama yeterli şukelayı almazsa, aynı kategoride daha az fav. alıp daha çok genel beğeniye hitap eden bi entry daha çok şuku alırsa o entry debe'ye girebilir.

@Kaleci Saçlı Forvet

Müdahale var. 'Geçen haftanın en beğenilen entry'leri' listesine girip debe'ye giremeyen entry'ler oluyor. Matematiksel olarak mümkün değil böyle bir şey senin söylediğin mantığa göre.

GHEBE'de şükelaya bakılıyor. Önceki hafta en çok şuku almış 20 entry bu listeye otomatik olarak giriyor. AMA DEBE öyle değil. Farklı bir algoritması var ve moderasyonun işine gelmeyenler DEBE'den çıkarılıyor.

Hemen örnek vereyim. (bkz: #135122593) bu entry geçen hafta en beğenilen 20. entry olmuş. eksisozluk.com

Yazıldığı tarih 19 Mart'ın DEBE listesinde yok:
sozlock.com

Geçen haftanın en beğenilen entrylerine girip Debe'ye girmemesi normal değil mi abi bu paralel bir şey değil ki. Ben bugün bi entry girerim aksiyon almaz debe'ye girmez sonra bi şey olur bir yerde paylaşılır çok fazla geridönüş alır ghebe'ye girer, bu normal yani benim 3-4 entry'im böyle olmuştu zamanında, bunun altında ben artniyet aramam şahsen.

Ha ama şunu söyleyeyim, insanlar bunu kabul etmiyor etmek istemiyor ama Ekşi Sözlük özel bir şirket, kendisine zarar vereceğini düşündüğü bir içeriği listeye almayabilir, ben olsam ben de almam. Sizin mesela bir şirketiniz olsa şirket içinde yatırımınıza zarar vereceğini düşündüğünüz bir gelişme olsa buna müdahale etmez misiniz? Bu bana çok mantıksız gelmiyor açıkçası, hatta çok da umurumda olan bir şey değil bir kullanıcı olarak onu listeye almışlar bunu almamışlar. Ben açıkçası bu tip minör konularda müdahale olduğunu çok düşünmüyorum ama olursa da garipsemem.

Ben zaten moderasyon müdahalesini eleştirmiyorum. Konu o değil. Eski hali çok kötüydü. DEBE'nin yarısı saçma sapan inci sözlük bakınızlarından oluşuyordu. Millet sadece DEBE'ye girmek için uğraşıyordu. Etkileşim almayan entry'leri silip bi daha yazıyorlardı falan.

Asıl konuya dönecek olursak senin söylediğin şey olası evet ama 'çok normal' değil. Çok düşük ihtimalli. GHEBE listesi ile DEBE'yi kıyasla örneğin. Belki de hiçbiri eşleşmiyordur. Algoritmaları farklı çünkü en başta dediğim gibi. DEBE'ye girmek için fav sayısı kriter değil. Şükela sayısı da tek başına bir kriter değil. O yüzden 2000 fav alan ya da o günün en çok şukusunu alan bir entry'nin DEBE'de olmaması çok normal.

Son olarak fav sayısı ile şükela sayısı arasında bir bağlantı yok ama pozitif korealsyon var. Çünkü insanlarda beğendiği entry'yi favlamak gibi bir eğilim var sosyal medya paltformlarındaki alışkanlık nedeniyle. Twitter'de bu fonksiyona 'yer işaretlerine ekle' deniyor ve ulaşımı beğenme butonuna nazaran daha zor. Bu benzerlik yüzünden insanlar beğendiği entry'yi favoriliyor. "Ben buna dönüp sonra bakarım" diye düşünen kişiler azınlıkta. O yüzden fav sayısı bir entry'nin beğenilme sayısı için bir gösterge olabiliyor.

Bu arada sozluk yonetimi zaten mudahale oldugunu kendisi soylemisti.
Yani boyle oldugunu dusunmuyorum argumani bosa cikiyor.

Mesela kanzuk'a laf sokuyordun hosuna gitmiyordu silemiyordu da debeyi kaldirdi geri getirirken de sansurlu getirecegini soyledi.
Ama sonra sansur isini abarttilar.

Sira bos kalmasin diye hergun almanya entry'si koyuyor adam :)

Görür.

gözlük takan futbolcunun gözünde problem vardı(şişlik gibi bir şey) koruma maksatı ile takıyordu. alttaki yorumda ise beşiktaş küçük takım demek istemiş. o yüzden büyüteç esprisi yapmış. ben komik bulamadım.

bu arkadaşın gözünde havai fişek patladı. görme yetisi ya yok ya da çok düşük tek gözü. gözlüklü sporcular oluyor bu arada. anormal bir durum değil.

(bkz: Omar Elabdellaoui)
çok büyük bir talihsizlik yaşadı. onlarca ameliyat oldu. hala daha eskisi gibi değil gözü.

bir başka gözlük takan futbolcu örneği
(bkz: edgar davis)

futbolcunun adı omar. birkaç sene önce gözünde havai fişek patladı. koruma amaçlı özel gözlük takıyor.

yorumdaki meme gibi bişey aslında. beşiktaş küçük takım demeye getiriyor

Var abi iyi bak mesajı bildir der.

bende görünmüyor. çaylak olduğum için mi acaba?

Olabilir. Abi sen çaylakken nasıl küfür yiyorsun ki? Geçen gün de küfür nedeniyle hesabım uçuruldu demiştin.

başka bir hesap. çaylağım. mesajlaş atılan bir yazar var. ona bir şey yazmıştım sövmüş.

varmış yeni gördüm. mesajın altındaki tarihin yanındaki üç noktaya tıklayınca çıkıyormuş.

Sözlükle uğraşma, ver savcılığa

Köprüyü görüyor, beykoz da olabilir emirgan istinye tarafları da.

Birinci köprü civarında olması düşük ihtimal.

bayrak asılı bir köprü görünüyor, muhtemelen 1. köprü orası çünkü genelde 1. köprüye asılır. yine de çok yakın değil; arnavutköy, aşiyan, etiler, bebek civarı olsa gerek.

Google'da sariyer'de oturuyor yaziyor. Cevahir'e sak diye geldigine gore bence de sariyerin asagilari

Boyacıköy

geçen biri demişti yds'de hiç ingilizce bilmeyenler ve çok iyi bilenler başarılı oluyor diye, aynen öyle. ölçmüyor bence de.

YDS diye bir sınav olmasının iki sebebi var:

1- Paralar yurtdışına, ya da özel kurumlara gitmesin dil sınavı paraları da devletin cebine girsin.
2- Yurtdışı orijinli sınavlar (Toefl, Ielts, vb) bizim akademisyenlerimize zor geliyor, kolayca geçsinler.

Bence soru tipleri açısından zengin bir sınav. İngilizceyi ölçtüğüne inanıyorum ama bu demek değil ki YDS'de yüksek alan her insan çoğu yazıyı anlar, dinlediğini anlar, konuşur, yazar.

Sınavlar İngilizce bilgisi hakkında hiçbir şey söylemez bana göre. Toefl bile söylemez. Sen bir işte yabancı bir müşteriyle ne kadar kapsamlı, ne kadar akıcı konuşabilirsin? Toefl da bildiğim kadarıyla konuşma konuları belirli olan bir sınav. Gerçek hayat böyle değil. O yüzden ben birilerinin seviye ölçmesine ihtiyaç duymadan, kendini bilerek İngilizceyi sürekli geliştirmeyi mantıklı buluyorum.

Yds gramer ve readingi ölçer, Türkiye’deki akademisyen onu bilse yeter diyorlar işte. Okuduğu kaynağı anlasın yeri geldiğinde bire bir çevirebilsin kendi araştırmalarını yapabilsin.

küfür ettiğim için banlanmışım. ancak bana küfür etmeyen kimseye küfürle karşılık vermedim. muhakkak önce diğer yazar küfür etmiştir ve ona karşılık vermişimdir. hangi yazar olduğunu bilmiyorum o da küfür ettikten sonra beni şikayet etmiş sanırım. modlar göremiyor mu diğer mesajları da? ne saçma sapan bir şey bu. ben uçurulayım da diğer küfür eden yazar da uçurulsun.

Hocam yanlış anlama ama sen daha önce de aynı nedenle çaylak oldum diyordun, bu sefer de uçurmuşlar işte normal yani.

evet ama hep başkaları küfür edince karşılık verdim. onlar uçurulmazken benim uçurulmam rahatsız ediyor. yoksa dava mava açılmasına diye dikkat ederim küfür etmemeye. küfür ettiysem muhakkak ilk karşı taraf etmiştir.

Abi işte onu diyorum. Sen a kişisiyle b kişisiyle c kişisiyle böyle bir etkileşime girip şikayet edildiysen senin bunu alışkanlık haline getirdiğin sonucuna varıp uçurmuş olabilirler. Yani başkaları bir birim böyle bir şey yaşamışken sen üç birim yaşamış oluyorsun, diğeri bu nedenle uçmaz ama sen uçarsın.

Siz edilen küfrü şikayet etmezseniz kontrol etmezler. Aynı sebeple iki kez çaylak yapıldım. Karşı taraf küfür ediyorsa mesajı bildirip cevap vermemeniz gerekiyor. Ki siz şikayet etmeden birinin olası karşılıklı küfürleşme sebebiyle özel mesajları kontrol etme hakkı olmamalı zaten. Bildirilen mesaj moderatörün önüne düşer o da gördüğü mesaja ceza verir, olması gereken bu.

hdd'ye baktım fat32'ymiş. tekrar onu biçimlendirmem mi gerek?

bir de şu an gördüm bilgisayar kendi şifrele de diyor. yeni gördüm. güvenilidir midir o da? yarın açmakta bir sorun yaşar mıyım? daha önce görseydim uğraşmazdım verayla falan.

evet. içinde bir şeyler varsa başka bir yere yedek alıp ntfs olarak formatlayın. bu arada hdd sağ tıklayınca şifrele seçeneği çıkıyor galiba. Buna tıklayınca windows'un kendi şifreleyicisi (bitlocker) çıkıyorsa onu da kullanabilirsiniz.

maalesef boyut büyük. başka disk de yok. bu arada diskin diğer bölümüne 37 gb'lık bir bölüm oluşturmuşum ama hatırlamıyorum nasıl yaptım.

bilgisayarın kendisiyle şifreleyim dedim şöyle bir şey çıkıyor. diski biçimlendireyim desem de bu seçeneği bulamadım. bu nedir?

"GUID Bölüntü Haritası (GPT) bölüntüleme düzeni gereklidir."

format atmana gerek yok, formatsız da yani herhangi bir şey silmeden de dosya sistemi fat32'den NTFS'e dönüştürülebiliyor.

www.howtogeek.com

komut satırında şöyle bir şey yazıyorsun o kadar:
convert X: /FS:NTFS

X: yazan yeri dönüştürmek istediğin sürücünün harfiyle değiştiricen tabi

bu sanırım windows'a özgü bir şey. ntfs'ye çevirince os x'te kullanılır değil mi?

bir de mac'te nasıl yapılır bu dönüştürme? terminalden denedim olmadı.

elimdeki usb'yi şifreledim bilgisayarın kendi sistemiyle. ama hdd için "GUID Bölüntü Haritası (GPT) bölüntüleme düzeni gereklidir." diyor. neden usb olmuyor? onu yapabilirsem veracrypt'e de gerek kalmaz. daha kolay şifreleniyor.

luks ile yapabilirsin

Veracrypt
www.veracrypt.fr

Microsoft Bitlocker
(Windows Home sürümlerinde mevcut değil)
support.microsoft.com

12000*1.1^10

10 yerine 12 yazmışım yanlışlıkla sonuna.

Yok abi o sadece ilk yılki paranın bileşik getirisi. Sonraki yıllarda eklenen 12 bin dahil edilmiyor. Onları da dahil etmek istiyorum.

future value of annuity

1000 x (((1+(10%/12)^120)-1)/10%/12 = 206.552,02 TL

bu, her ay 1.000 TL koyarsan.
yıl sonunda tek seferde 12.000 TL koyarsan hesaba, iş değişir.

12000*1.1^10 + 12000*1.1^9 + 12000*1.1^8...?

ben soruyu anlamadım her ay 1000 mi atıyorsun yoksa her yıl sonu 12 atıp kalan yıllar için faizini mi alıyorsun?

@passion aslında her ay 1000 lira. gabe'in yazdığı formül.

o zaman doğrudan annuite diyoruz.

www.investopedia.com

knowyourmeme.com

edit: komik çünkü benim ilk evim de böyleydi, gayet de yeterli geliyordu bana. bi çok erkek gereksiz / fazla eşya - mobilya almayı sevmiyor.

Sadece erkekler anlar seviyesinde bi alaka göremedim ben. Mentiondaki montajlar komik belki oradan popi olmuştur twit

böyle saçma bir ortamda yaşabiliyor erkekler, bilmem banada komik geldi :D

Setup'ım nasıl diyor, sanki çok üst düzey bir ses ve görüntü sistemi kurmuş gibi.

Setup dediği de bir tv, bir sandalye. Gariban setup'ı.

Hani bizde masaya ekmek, ton balığı, kola koyup fotonun altına ooh ziyafet sofrası falan derler ya, o hesap.

İşaret zamiri ve sıfatı

şurada belgisiz diye kabul etmiş. kafam karıştı. ikisi de olabilir gibi geliyor bana.

ahuunsal.bilkent.edu.tr

Renk fark etmez, sen banyo bataryasinin contasını iste onlar verir, olmazsa bauhaus ta conta takımı satılıyor ondan alirsin uygun olani takarsin.

Batarya contası deyince verirler.

Eklentiler her oynatıcıdan çekemiyor videoyu, son zamanlarda çok sorun oluyor bu durum.

Bir de firefox ve eklentileri ile deneyin.

Opera'da aç linki ve video oynatılırken ekrana uzunca bas. Dosya indirme penceresi açılabilir.
Bazı sitelerde oluyor

9xbuddy.com

bu baya başarılı, bir dene

idm'yi denediniz mi?

baktım şimdi sanırım windows içinmiş. mac'te indiricem.

video yüklenince bilgisayara inmiş olmuyor mu? bu şekilde indiriliyordu sanki. ya da görüntü için ekranı kaydettim ama ses zor. onu da mikrofonla kaydedicem. sesi çekmemin bir yolu var mı?

Kankacim ekranı tam cekmemissin galiba. Ekranın en altında olacak diğer sekmeler.

aa çok sağol :D ekrana tam uymuyor. çözünürlükle alakalı sanırım. o yüzden alt tarafı göremiyormuşum. view kısmından düzelttim ama yine de tam oturmuyor ekran. bunu düzeltebilmemin yolu var mı?

Laptopta isen belki desteklemiyordur o çözünürlüğü. Yoksa da vincinin uymadığı ekran diye birseye denk gelmedim.

1366 x 768 tarzı bir çözünürlükse sığmıyor olabilir evet. DaVinci ölçekleme konusunda sıkıntılı biraz.

Bu arada, üstten Workspace -> Switch to Page -> Color (senin istediğin), Edit vs. hepsine bakarsın.