Ekşi Duyuru

Bir arkadasim taahhütlu iphone aldi vodafonedan mi ne. Sonra onu 150 200 taksitle mi ney odedi, ödüyor hatta ödeyemiyor. İphone alip peşin satmak bir cozum4 olabilir, umarim.

çoğu banka kredi verecektir puanın çok düşük değilse, öncelikle maaşını aldığın bankayı dene derim,

maaşını aldığın bankaya git. müşteri temsilcisine durumu anlat. kredi çıkartacaktır ama para yattığında borçları kapattığına dair dekontları isteyeceklerdir. daha önce yaptım.

kredi kartı limitin varsa internetten taksitle ya da taksitsiz gram altın alıp bozdurabilirsin. Al sattan biraz para gider ancak onu da zaten kredi çektiğinde faize ödüyosun hemen hemen aynı şey.
www.gramaltin.com

En rahat maaşın yattığı banka verir.

Bir diğer ihtimal de borcun kredi kartıysa eğer borcunun olduğu banka şubesine gidip müşteri temsilcisine durumu açıklarsanız yardımcı olurlar.

Normalde sistemde riskli göründüğünüzde onay çıkmasa da şubedekiler insiyatif kullanabiliyorlar bazen.

Direkt şubelere gidin, oturduğunuz yerden tek tek sisteme sorguladıkça kredi notunuz olumsuz etkilenir.

asgariyi odeyince yine faiz biner borca. faiz filan binmistir senin durumunda.

asgariyi odemedeki mantik hesaba daha az faiz islemesi ve de bankanin borcu takip etmeye baslamamasi. asgari odeyen musteri bankalarin en cok sevdigi musteridir :)

44 lira faiz çok değil mi yahu?

20 lira gibi bir gecikme faizi olmali, geri kalan nerden bilemedim :)
yazar zaten hesap ozetinde nelerin kesildigi.

Sorunda orada zaten, son ödeme gelmeden asgari ödedim, asgari ödeme 0TL oldu harcadım ama 44 tl faiz olmuş.

bu aralar kredi kartlarından kart ücretleri tahsil ediliyor. bi kontrol et bu mu kesilmiş.

limit aşımı mı yapmışsın bir de onu ko0ntrol et.

b12 kullanıyorum. kan testimde 150-200 arası çıktı. Sınırın üstünde ama düpşük dedi doktor yine de. YÜkselene kadar her gün, sonra 2 gündebire düşebilir deniliyor.

Doğal yolla b12 çoğu zaman mümkün olmadığı için şu anki vücut yapısıyla, hep kullacağım ben. Veganların çoğu kullanıyor zaten.

magnezyuma hiç ihtiyaç. duymadım, bilmiyorum. Kan testimdev ar mıydı hatırlamıyorum da. Sebzelerde çok olduğu için sorunum yoktur büyük ihtimalle.

B12 uykusuzluk yapıyor tam tersine. Deneyebilirsin. Uyumadan 1 saat önce al, 2 saat yatakta döner durursun uyuyacağım diye. Benexol için söylüyorum bunları. Yine Benexol alınca iyi hissetmiyorum kendimi. O yüzden düzensiz kullanıyorum. Baş dönmesi, çarpıntı gibi şikayetlerim oluyor aldığımda. Ama olumlu etkilerini de hissediyorum kullandığım süre zarfında.

Seğirme, kramp, dengesiz ruh hali, anksiyete vs.

B12nin öğlen kahhvaltı gibi çöğünlerden sonra veya birlikte kullanılması öneriliyor. Yemklerle kana karışması daha etkili olsun diye.

ikisini de kullandım. b12'yi iğne olarak hala kullanıyorum, magnezyum biteli çok oldu. benim sindirim sistemim sıkıntılı olduğu için tedavim yetersiz geliyor, magnezyum kullanmamış olmama rağmen kramp ve seğirmelerim hala devam etmekte.

iğneleri ilk beş gün her gün olmuştum, hemen etki göstermişlerdi ama tabletler için bir fikrim yok.

magnezyum konusunda maden suyu içmemi önermişti doktor, gerçekten de azaltıyor seğirmeleri.

işe giriş çıkışlarınızda umarım bir elektronik takip sistemi mevcuttur.

SGK ve Bimer gerek yok. Alo 170 ÇSGB. Durumu anlatın yeter. Gerisini devlet halleder.

Peki ismimi açık ederler mi?
Ben işimi seviyorum ve kaybetmek istemiyorum

Bu arada puantaj giriliyor fakat telafi izni verilmiş gibi belge imzalatıyorlarmış, zorunlu tabi ki. Yoksa bölge müdürlüğü iş çıkışı veriyormuş.

alo 170, isim gizli kaliyor.

Alo 170'i arayıp şikayetinizi ileteceksiniz. fake isim verin. onlar mağazaya gelip çalışanlarla özel görüşme talep edip bir odaya alacaklar. siz ya şikayet edersiniz ya da burada yazdığınız gibi "ben işimi seviyorum" der sineye çekersiniz.

Şikayet edip işimi kaybetmeyeceğim bir sistem yok mu?

geri dönebiliyorsan dön.

Buraya gelme sebebim artık aldığım maaşın borcumun asgarisini bile ödeyememesiydi bu arada. Çıkmazdayım

Borcu ödeyene kadar dişini sıkacaksın, sonra çaresine bakarsın.

borçlarını ödeyene kadar sık dişini.
ardından arkana bile bakmadan uzaklaş.

Bir de uçakta telefon kullanılıyor muydu?

Bavula koyarsan sıkıntı olmaz.
Kabin içinde uzatma kablosuna noluyor diyebilirler.

El çantasını koyacak yer uçağa bağlı biraz ama devasa değil.
Küçük valiz dediğin kabin bagajı olarak geçen ölçüdeyse sığar.

Uçuştan 1 saat kadar önce alanda ol.
İlk ekranlara bakıp uçuşun hangi kontuardan yolcu kabul ettiğini öğren.
Kontuara gidip valizini ver, uçuş kartını al.
Güvenlikten geç.
Sonra uçuş kartında yazan kapı numarasına git ve uçağı bekle.

Uçak kalkmadan telefonu uçuş moduna al.
Kalkış ve iniş dışında telefonda oyun vs oynayabilirsin, film izleyebilirsin. Internet yok tabii uçuş modu olduğu için.

Ucus yurtdisi ise en az 2saat onceden alanda ol.

İnsanlar çoğu zaman sadece konuşmuş olmak için konuşuyor; ben olsam sallamam.

Birine aşık ol. O zaman salak salak gülüyorsun her şeye.

(bkz: fake it till you make it)

şu ana kadar bulunmadığın, bünyene şok etkisi yaratacak farklı çevrelere girmeyi deneyebilirsin.

i0.kym-cdn.com böyle bak bunu diyenlere. Stratejisizsiniz+1

Onu bende biliyorum ama işim gereği bunu yapmam gerekiyormuş yoksa resmen baskı altında hissediyorum kendimi. Boş boş konuş, müşteriyle ilgili havası ver falan filan. Ben iyi niyetli ve samimi davranıyorum diyorum yok illa hafiften yavsak olacaksın diyorlar yoksa olmazmış bu iş

Bir kaç TED videosu izle, öncelikle motivasyonunu yüksek tut.
Fakat şunu aklından çıkarma, iletişim ile ilgili klişeler bizim ülkemizde zırvalık gibidir. Karikatürize edilmiş bir toplum olduğumuz için kendine -yapabileceksen- kendine iş yerinde ayrı bir karakter oluştur. Müdürün sana söylediği söz aslında sana olan davranışı, bu da kulağına bi küpecik olsun. İnsanların seni darlamasını istemiyorsan sen onları darla, hele ki böyle durumlarda dedikodu onların tek ilacı. Olmayan ablandan bahset, onun dertlerinden bahset, yeğenim hastalanmış de uydur bunları ki senle şey yapmasınlar. Konuşma kısmını yapamıyorsan bol bol göz teması kur ve gözlerini kırp bilinçli olarak kırp. Ve dişlerini göstermeden gülümse. :) Kitap okuyacaksan biraz storytelling üzerine oku. Bence iyisin ve daha iyi olacaksın.

Biraz uzun süre konuşmayınca Türkçe bile unutuluyor, konuştukça açılırsın, aynı yabancı dil gibi. Kitap okuman değil konuşman gerek, nette sohbet falan et mesela. Müdürünün bahsettiği konu için de, sorun insanların toptan aptal olması değil aslında, herkesin kafası farklı bişeyle meşgul ve herkesin farklı hayat deneyimi var, haliyle yaptığın şey sana çok bariz ve açık görünse de başkası için öyle olmayabilir, anlatmak lazım kısaca da olsa.

Normale dönmen o kadar da uzun sürmez. Sıkma kendini.

Çiftlik Yolu

İşveren olsam kendi başına CV doldurabilecek kapasitesi olmayan birine iş vermezdim.
Google'a CV yazınca 100 milyon sonuç gelir, bu kadar zor değil CV sahibi olmak.

İş bulamıyor olmanın tek sebebi bu değildir ama en azından bunu kolaylıkla lehine çevirebilirsin.

sırf onun yüzünden değildir. ama mutlaka kendine özel formatta bi cvin olsun. onu ver.

Kariyernette gereksiz bir çok şey var, ilgi alanı üye olduğu dernek vs.

BEn kendim yaptım. ana başlıklar ve daha verimli olduğunu düşünüyorum. Tabi ön yazı da atıyorum, orda çok şey anlatıyorum.

hiç ilgisi yok maalesef. uygun bir pozisyon oluşursa çağırırlar, cv üzerinden kariyer net reklamı var diye çağırmamazlık yapmazlar. Ki hali hazırda bir çok firma kariyer.net üyesi.

gereksiz detay olayına katılıyorum. daha sade olması açısından kendiniz hazırlayabilirsiniz. tek sayfa olması önemli.

bim ve a101'den bi cacik olamazsin. migros, macro gibi yerlere basvur bence.

kendi web siteleri üstünden. kariyer, insan kaynakları gibi sekmeleri vardır. oralardan başvurabilirsiniz.

ilan olmasa da iletişim adreslerine cv gönder. çalışmak istediğin şube vs varsa onu da belirt. mümkünse ardından telefon açıp ik ya ulaş.

İndeed den de abone olabilirsin , kendi alanında iş çıktıkça eposta atıyor.

Sağolun hocam bende bakacağım işte yarın umarım düzgün bir yerde iş bulurum artık.

Kariyer.net gibi sitelerde işe giriş en az 1 ay sürer haberin olsun.

En hızlı sonuç işkur'un web sitesinde iş arayan kısmına girip oradaki bulunduğun şehirdeki işleri listelemen ve sana uygun gördüklerinin yerlerine gidip bizzat başvurman.

Hangi il de arıyorsun ?

İstanbul anadolu

sözleşme yazılı olmak zorunda değil. firmanın sizin sgknızı yatırıyor olması, sizin de işe hergün devam etmeniz sözleşme yerine geçer. iş kanunu hükümleri uygulanır.

gerekir evet.

Belirli vade varsa gerek gerek yok. Bildirim yapılmaz

Deneme süresi sözleşmede belirtildiyse dilekçeyi bugün ver. Normalde Cumartesi günleri de çalışma gününden sayılabilir ama belli olmaz. İlla yarın mı vermen gerekiyor?

3) Verirler. Vermezlerse şikayet edip her türlü alırsın.

Ayrıca istifa ettikten sonra patronum olacak salak karının telefonlarını açmamayı düşünüyorum, bir sorun olur mu?

Patron olacak çirkef kadınla muhattap olmak istemiyorum

Bu arada sözleşme imzalamadım ben, direkt başladım. Bir tane iş güvenliği kağıdı imzaladım.

istifanı vereceğin kimse(ler) şirkette olduğu sürece sorun olacağını sanmıyorum. işçi mahkemeleri bakıyor o işlere. dava açarsın vermezlerse maaşını.

ihbar bildirmen gerekmez. ama bugün mesai bitiminde ver istifanı. maaşını alamazsan bas şikayeti.

vay arkadaş herkes yıkıcı. az yapıcı olun belki istifa edecek büyük problem yoktur. ani karar alıyosundur belki. az düşün iş bulmadıysan kesinlikle istifa etme.

yok yapıştır istifayı yok hiç bekleme yok beklediğin kabahat.

geleceği iyi hesap et. zor duruma düşmeden aşarsın umarım.

günlük yasal maksimum süre 11 saat, bu açıdan sorun yok. ama haftalık çalışma saati 45'i geçiyorsa geçen kısım fazla mesai olarak değerlendirilir ve yılda en fazla 270 saat fazla mesai yaptırılabilir. tüm bunları göz önünde bulundurarak çalıştırılıyorlardır diye düşünüyorum, bazen tam gün 11 saat çalışan bazen de 10-18 veya 14-22 çalışıyor.

avm'deki her mağazada işe girebilecek gibi konuşmuşsun, biraz daha detay ver bence; ne yaparsın ne edersin, hangi sektörde tecrüben var vs.?

Tekno market ve operator mağazaları tecrübem var

avm'lerde tek gün izin olur, onu da hafta içi vermeye çalışırlar. hafta sonu derdin varsa sıkıntı yani.
büyük mağazalardansa samsung gibi markaların standları oluyor; onlara bakabilirsin, kaldır getir götürün az olur.

@baba jo yanlışın var. eşim haftanın iki günü izin yapıyor ve bu izinlerden biri Pazar günü.

@teknikekip hangi marka hocam?

@teknikekip, bence de hangi marka; avm'lerde çalışan 4 kişi tanıyorum(2'si müdür) hiç birinde 2 gün izin yok.

Spor mağazası. İfşa etmek istemiyorum.

@Cesario hocam şimdi yaptığım işte ortada, hamalllk yapıyorum. Bütün gün indir kaldır, sizin uzak dur deme sebebiniz nedir?
Hafta sonu izin çok önemli değil benim için.

Bu arada giyim mağazalarını zaten istemiyorum.

Günlük 8 saat sınırı hangi yasaya göre ?

Haftalık 45 saat çalışması gerek yasal olarak.

İŞ KANUNU’NDA “AYLIK ÇALIŞMA SAATİ 225 SAATTİR” İBARESİ NEREDE YER ALIYOR?

4857 sayılı İş Kanunu'nun 63. maddesi, haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğunu, aksi kararlaştırılmadıkça bu sürenin çalışma günlerine eşit olarak dağıtılacağını hükme bağlamaktadır. Buna göre, haftanın altı günü çalışılan bir işyerinde günlük çalışma süresi 7.5 saat olacaktır.

SSK işlemlerinde ay 30 gün olarak dikkate alınmakta, dolayısıyla aylık çalışma süresi de 30x7.5=225 saat olarak uygulanmaktadır.

Avm icindeki buyuk firmalar genel olarak hep yasal sure calistirir. 8 saat olarak hesaplanir ama 30-45 dk yemek ve 2-3 kez 15 dk'lik mola olur. Full yani 12 saat calisilan yogun donemlerde de mesai ucreti verirler. Ama hemen hemen her yer de mesai vermeyip diger ay az calistirarak dengeliyor.

Ancak franchise olan isletmelerde bu durum degisiyor. Onlar da genelde haftada 2 gun 12 saat, 4 gun de 8 saat calistiyor.

Marka olarak veremiyorum cunku magaza firmaya mi ait yoksa sahis mi onu bilmek gerek.

ilerleme olarak bu biraz sana ve biraz da sansina bagli.

Bir arkadaşım çalışıyor ve allahın hergünü lanet okuyor.

Ama belirtmeliyim ki kurumsal bir firma değil beyaz eşya üzerine klasik mağazalardan.

Hak yeme, naz niyaz iş yaptırıp fazla mesai veemece falan oluyormuş. Burada çalışmaktansa simit satayim daha iyi olur dediği günleri bilirim.


Madalyonun iyi yüzü yok değil ama...
Kurumsal firmalarda yoğun yempo hariç bu tarz problemlerin olacağıni sanmam.

En kötü yanı ise hafta sonu kavramı yok. Izin hafta içi.

Tikler gecikebilir ama gelecek.

hangi pozisyon icin soruyorsunuz ? genel mudur mu ? kasiyer mi ? finans uzmani mi ?

Reyon, kasiyer.
Kariyer için değil

valla hiç mantıklı yerler değil. bir arkadaş çalışmıştı 5 ay önce. 10 saat çalıştırıyorlar. baya da yorucu. kasiyer olsan da, depodan da reyondan da her şeyden de sorumlusun. asgari ücret. değecek gibi bir yorgunluğu yok. part-timeın da full timedan farkı yok.

Bu yaşlarda dişini sıkıp borçlarını kapatmak ve sonrasında da yavaş yavaş birikim yapmaya çalışmak dışında çözüm yok. Masraflarını kıs.

Borcum zaten yok sayılır, üç ay sonra bitiyor. Benim demek istediğim hayatıma bir yön çizmek, böyle kalmak istemiyorum.

Birçok insan hayatının belirli dönemlerinde gelecek sıkıntısı yaşar, bu normal.

"uzman olduğum bir konu yok. Aslında var ama iş hayatında para etmez.." demişsin. Benim sana tavsiyem, hergün ama HERGÜN o sevdiğin ve uzman olduğun işle ilgili kendini geliştir ve daha iyi iş fırsatlarını kovala. İşinde çok iyiysen para bir süre sonra senin için sıkıntı olmaktan çıkar.

Tyler durdan'ın fight club'ta yaptığı gibi, bugünden itiraben ne olmak istiyorsan ona yönelik kendini geliştir.

ne iş yapıyorsun acaba?

Beden işçiliği denen işlerden yapıyorum.

bence bu zamanda iş hayatında işe yaramayan bir konu yok, yeterince pazarlayamadığın bir konu var. millet evde ekşi mayalı ekmek yapıp satıyor, belgeseller çekiliyor haklarında. bizim sekreter internetten izlediği videolarla sıfır bilgiyle çok basit teraryumlar yapmaya başladı, sonra nişanlısının annesinide bulaştırdı bu işe, şimdi internetten sipariş alıyorlar yıığınla. her ne ise o özelliklerin, üstüne düş, illa bölümünü okuman şart değil, uygun fiyatlı bir kurs araştır, bir sertifika vesaire edinmeye çalış. bu yöntem olmuyorsa bile o özelliklerinle ilgili iş alanlarını araştır, yaratılabilecek iş alanları var mı bak, kendini bu konularda iyice geliştir ve en iyi şekilde pazarlamanın yollarını bul. mutlaka bir ihtiyaca karşılık geliyordur senin şu an umutsuzluktan dolayı işe yaramaz dediğin şeyler. dolu tarafı görmeye odaklan bence.

edit: çok feci kriz var, iş bulmadan sakın çıkma işinden.

iş alanını değiştir. gemi adamı olabilirsin belki?

yaşın daha küçük, meslek edindirme kurslarına gidebilirsin.

Canını sıkma, sadece nerede mutlu olmak istiyorsan orada ol. Gerisi gelir.

Açıktan üniversiteye kayıt oldum, öylece kaldı. Sıkıntı burada başlıyor, tamam herkes okumak zorunda değil, ama elinde bir mesleğin, kendini yetiştirdiğin bir alanın yoksa okumak zorundasın. Kaldı ki açık öğretim cidden çaba gerektirmiyor, öyle ya da böyle bitirirsin. İşe yarar bir sürü bölüm var sana en yakın olanı oku mutlaka, tabii kendini geliştirmek şartıyla. Belediyelerin meslek edindirme kursları var oralara bakın.

yasadigin durumu hayatinin bir döneminde yasamayan insan yok, egitimlisi de, zengini de, ciftci de, mühendis de, doktor da hepsi. sevecegin arkasina tutkuyla baglanabilecegin bir ilgi alanini kesfet, belki senin herseyden cok sevecegin ve cok iyi yapacagin bir is var da sana denk gelmedi. ne kadar farkli seye elini atarsan o kadar iyi. sevdigin alanda kendini gelistir, gelistirirken sirf servdigin icin yap bunu. sonra cevreni gelistirmeye bak, ne kadar insan tanirsan o kadar farkli seyden haberin olur. tabi bunlari demesi kolay bir de yasamak, calismak gerekiyor gereksiz ve yorucu islerde. ama herkes öyle hayatindan memnun olan yok ki, her zaman daha iyisini istiyor insan, o yüzden kimseye muhtac olmamak, kimse tarafindan ezilmemek icin önce beklentini düsür, bununla beraber ugras. moralini de bozma, herkes senin gibi de belli etmiyor kimse.

Bir lisans eğitimi almayan insanlara her zaman önerim bir zanaat öğrenmeleridir. Zanaatkar insan her zaman para kazanır bunu sakın unutma. Berber bayan kuaförü aklına ne gelirse zanaat ile alakalı hepsi iş görür elektrikçi bile olur. Burada takıldığına göre seninle aynı eğitim seviyesindeki çoğu insandan öğrenme hızın daha yüksek birisi olduğunu düşünüyorum, hiç bir şey için geç değil.

kesinlikle bir el sanatı öğren. ismek gibi ücretsiz kurslar var bunlarla ilgili. dilersen kendin de öğrenebilirsin. kendini yeterince geliştirdiğinde işini bırak, internet üzerinden ya da kendine küçük bir dükkan açarak sadece o işe odaklan. 24 yaş hiçbir şey değil karamsarlığa kapılmana gerek yok, bugün başlasan 2-3 seneye elinde süper bir mesleğin olur.

sigortasız mı çalışıyorsun?

Normalde sigortalı çalışman hastalandığında doktora gidip muayene olman gerekiyor. çalışamayacak kadar hasta olunca doktor çalışamaz raporu veririr. Böylece ne canını üzersinn ne de ağız kokusu çekersin.

Sigortasız çalışıyorsan;
Bu senin de payın olan ama daha çok hepimzin payı olan en büyük ayıbımız, zavallılığımız. Sigortasız çalışmamak gerekiyor. Sigortasız çalımaya karşı hepimizin ses çıkarması gerekiyor. Taksimdeki ağaçlar için kıyamet kopardık ama sigortasız çalışmaya kimsenin ses ettiği yok....

İşverenin seni sigortasız çalıştırdığı halde hastalandığın zaman tatava yapıyorsa sessiz kalmaman lazım. Sigortan olsaydı rapor alabileceğini vurgulaman gerekiyor.

Ne yapayım ben sorun için;
Yaptığın işin ne olduğu o kadar da önemli değil. Ne iş yaparsan yap başarılı olmak için yani bir anlamda vazgeçilmez olmak için, yaptığın işten para kazanabilmek için değişmeyen kurallar var.
İşini yapman gereken zamanda yapman gerektiği gibi yapmak başarının maymuncuk anahtarıdır.
Bi örnek vereyim. Uzunca bir süredirbizim apartmanın yöneticiliğini yapıyorum. Komşularımın hepsi benden çok yaşlı olunca mecburen iş üstüme kaldı, genç biri taşınsa diye bakar oldum. Neyse uzatmıyayım son merdiven yıkamacımız işi bırakmasın diye neredeyse gözüm gibi bakıyorum. Çünkü merdivenleri güzel temizliyor, geleceği zamanı zorunlu hallar dışında aksatmıyor. Olay budur. Gönül rızasıyla diğerlerine vereceğimden fazla ödeyebilirim, bayram yılbaşı vs ek ödeme yapabilirim. Çünkü beklentilerimi karşılıyor ve sorun yaşatmıyor. Kadın genelin kariyer planına almayacağı bir iş yapıyor. O işi yapacak insana ihitiyaç var. Kadın işini iyi yapıyor ve vazgeçilmez olduğu için iyi para kazanıyor.

Kendini yaparken iyi hissettiğin bir alan bul ve gerekeni gereken zamanda gerektiği gibi yap. Gerisi kendiliğinden gelir.

24 yaş geç bir yaş değil, hazırlanıp üniversite oku, sevdiğin bölüme git, hırs yap 3 yılda bitir bak yaş daha 27-28 iken sevdiğin bir meslekte kendi yağında kavrulursun. Kimseye de hesap falan vermezsin.

@hayat aklini konusacak bir filozof uret
Sigortalıyım ama kadının izne apayrı bir katı durumu var. Kimseye izin vermek istemiyor, yıllık izinleri ikiye üçe bölüyor kimse ses etmiyor.

Cevap veren herkese teşekkür ederim. Gerçekten birşey için geç değil gibi geliyor bana da, elimden geleni yapacağım.

30 yasinda tip fakultesine girip 40 yasinda mezun olan insanlar tanidim. asla ve asla hicbir sey icin gec degil. onemli olan hayatinizi nasil devam ettirmek istediginize karar verip buna yonelik net adimlar atmaniz.

ülkemizde meslek sahibi olmak zor, iş sahibi olmak lüx.

keşke daha açık yazsan, millet daha çok yardımcı olur gibi geldi en azından tam anlamıyla soruna bir cevap verilmiş olurdu. yazılanların hepsini okudum, seni tatmin etti mi bilmiyorum ama beni etmedi. yaptığın iş, eğilimin olan alan ile ilgili yazsaydın keşke. bir de okumanı tavsiye edenler için, okumak da para değil mi? altından kalkabilecek misin?

yaşın da erken değil bence bir alanda 0 dan başlamak için geç bile sayılır, ama eğilimini olduu alan başka tabii ki.

benim de tavsiyem o yönde ilerlemen ve bu ülkede grip için izin alan insan sayısı çok azdır. bu çok büyük bi' mesele değil. umarım her şey gönlünce olur.