[]

Kalp göstergeleri olan akıllı saat

Nabzı çok isabetli ölçen, içinde kalp sağlığı ile ilgili olabildiğince özellik, gösterge vb olan bir akıllı saat önerebilir misiniz, bütçe 5 bin




 
huawei gt4 güzel tavsiye ederim.


  • delidir yakalayin  (16.11.24 01:20:42) 
huawei uygulaması google play dışında olduğu için siteden apk vs indirmek gerekiyor güncellenemeyebiliyor o yüzden aynı ayarda redmi watch 4 (active vs değil yalnızca watch 4) de hoştur o sınıfta.


  • hedep  (16.11.24 18:10:40) 
[]

The substance

Filmden az önce çıktım,.zaten kendimi yalnız hissettiğim bir dönemdeyim. Film cehennem azabı gibi üzerime oturdu. Nolur birileri güzel bir şeyler söylesin hayatla ilgili, silicem sonra başlığı.




 
büyük dertler gelirse kücük dertlerini ararsin. tadini cikar.


  • robert bosch  (04.11.24 21:29:00) 
nasıl ki hayatınızdan iyi şeyler geçti gitti, şimdi kötüsünüz; kötü şeyler de geçip gidecek ve iyi olacaksınız.


  • candide  (04.11.24 22:01:07) 
Panige kapilma. Hepimiz mutlaka öleceğiz.


  • luluki  (05.11.24 08:43:28) 
[]

Kadıköy'de bir mekan

Bir yere gitmiştim yazın terası vardı ve içkiler epey uygundu bira ve kokteyller, hemen merkezde. Tabi kalabalıktı da. Simdi adını hatırlayamadım, tek sözcükten oluşan bir ismi vardı İngilizce de olabilir bu.

Orayı bulamazsam da kokteyllerin uygun olduğu bir yer önerebilir misiniz mümkünse 300 lirayı geçmesin. Hem 500 lira verip hem su içmekten gına geldi, en azından 300 liraya içeyim.


 
Uygun sayilmaz ama the townhouse


  • sey mi dostum  (01.11.24 17:58:48) 
Shine


  • since1907  (01.11.24 18:06:30) 
Shine Terrace, Hilton'un arkasında. Alt katında da Rise Pub var, fiyat olarak daha uygun, terasta bir tık daha fazla ödüyorsunuz her şeye.


  • @stubborn inferno  (01.11.24 18:18:36) 
Tarantula pub roof.


  • denizgonen  (01.11.24 18:37:43) 
gittiğiniz yer Stereogun olabilir mi


  • awlmi  (01.11.24 21:02:33) 
[]

The fall (2006)

Film hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim, izleyenler ne düşünüyor merak ediyorum. Ben biraz sıkıcı buldum.




 
Beğenirim masalsı güzel film


  • grimavi  (30.10.24 16:17:00) 
En sevdiklerimden


  • beetlejuice  (30.10.24 16:20:00) 
çok severim. 1000 kitap sayfam bu kızın fotolarıyla doluydu. en sevdiğim kısım, adam masalı sonlandırırken kendini de öldürtüyordu, kız da ağlıyordu öldürmesin diye. adam da bu benim hikayem istediğim şekilde sonlandırırım deyince kız benim de hikayem diye ağladı ya. en vurucu yeri orasıydı. döner döner izlerim.

birde fotoğraf sanatının gelişimine hakimsen, onunla ilgili çok teknik göndermeler var demişti arkadaşım. o kısımları anlamasam bile güzeldi.
  • sanemkk  (30.10.24 16:44:05 ~ 17:06:09) 
3 kere izledim, cok severim. Hatta tekrar izleyeyim.


  • mirty  (30.10.24 16:50:17) 
birkaç kez izledim, severim, sevmiştim. sonlarını da hep gözü yaşlı izledim ama takvimler 2010'u gösteriyordu. o zamanki temiz duygular organik kafalar mı kaldı amk hödüğün önde gideni oldum artık. şimdi izlesem sonlarında agamemnon gif'i gibi olurum herhalde.


  • engelbert humperdinck  (30.10.24 17:07:46) 
Sıkıcı değil ama bi olayı yok, serdar ortaç şarkıları gibi.


  • buluty  (30.10.24 17:39:08) 
Derin sarmal hikaye arıyorsanız sıkılmış olabilirsiniz filmin tüm olayı muazzam görsel ve kurgusu. Hikayesi de boş değil bence tabii, derinliği gözüken nahif hikayenin daha satır aralarında kalmış bi film.

İyidir severik.
  • hedep  (30.10.24 18:08:35) 
  • grimavi  (03.11.24 17:53:46) 
[]

Eşcinsel futbolcu

Türkiye'de geçmişten günümüze, açık ya da closeted eşcinsel bir futbolcu oldu mu hiç. Futbolla hiç alakam olmadığı için bilmiyorum. Ya da hiç bu yönde dedikodulaei çıkan futbolcular. Merakimdan soruyorum, diğer alanlarda (müzisyen vb) genelde üstü kapalı da olsa biliniyor.




 
Hocam böyle bir şey açıklanabilir mi sence Avrupa'da bile benim bildiğim 2 kişi açıkladı onların da futbol hayatı bitti, biri daha sonra yetişkin film oyuncusu oldu galiba ama karıştırıyor da olabilirim.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (23.10.24 18:16:10) 
gökhan çıra - selin ciğerci'yi biliyorum en fazla.


  • janderzel zartanyan  (23.10.24 18:40:05) 
Elbette var. Bir dönem Fenerbahçe'de oynamış bir futbolcuyla birlikte olan eşcinsel arkadaşım var. Bu arada bu futbolcu aynı zamanda evli. Dolayısıyla bilmiyor oluşumuz var olmadığı anlamına gelmiyor.


  • thracia  (23.10.24 18:55:58) 
Dedikodu çıkan taylan antalyalı geldi aklıma


  • yap desem yapmazsin he  (23.10.24 19:19:31) 
Kapalı olabilir ama açık bir şekilde hiç duyulmadı. Tribünlerdeki sloganların yaratıcılığıdan, soyunma odasına kadar her şeyi sıkıntı olurdu. Futbol erkek sporu olarak bilinir ve fanatiktir. Cinsel tercihi farklı olanlar için tam bir cehennem bence. Açık olsaydı herkes bilirdi.


  • aslagülümseyenbirkediyegüvenme  (23.10.24 21:28:52) 
Türkiye'de yok. Avrupa'da var, aktif olarak oynayan da var. Ha ama futbol tabiki bu tarz şeylere açık olmayan bir spor. Misal zaniolo kardesimiz kitap okumam film varken ya diyen biri. Zannetmiyorum ki kendisi openminded olsun.


  • logisticsmanager  (23.10.24 21:43:37) 
Yemin edebilirim ama ispatlayamam: Kerem Akturkoglu


  • freedonia  (23.10.24 22:23:23) 
Kerem‘le okan buruk un arasinda bir seyler var gibi geliyor bana da. Okan karisindan bosandi ve kerem in de hic public sevgilisi yok.

Okanin kurdugu 2022/23 sezonu takimi da türk futbolunun birlikte görüp görebilecegi en seksi futbolculardan olusuyor resmen

@logistic, zaniolo film de izlemiyorum demisti o röportajda ve en son izledigi dizi prison breakmis djdkfk
  • robert bosch  (23.10.24 22:44:38) 
bence kesin çoktur biz bilmiyoruzdur. kahvede takılan dayılar arasında bile ortaya düşecek kadar çekim oluyorsa beraber spor kapan kaslı gençler arasında olmaması imkansız.

burada 20 kişi saymışlar www.out.com
  • titanyum22  (23.10.24 23:02:50 ~ 23:06:14) 
dunyanin yuzde kaci escinsel egilimli ise, spor, politika, muzik cart curt bunlarin hepsindeki oran aynidir.

google'a sordum , erkeklerin %5i civari diyor.
superlig'de 19 takim var, yedeklerle berabe 25'er oyuncu desek 475 adam yapar.

yani 20-25 arasi "egilimli" olabilir. aktiftir, pasiftir, bisexdir, taocudur, mazosisttir, kim nedir orasinin bilemem.
  • cooperr  (24.10.24 01:22:55) 
Beşiktaş'ta Guti, Galatasaray'da Milan Baros vardı. Günün sonunda "Tarkan gay olduğunu açıklasaydı..." yoluna gidiyor ama biseksüel ve gayler var. Sadece açıklayınca başına gelenler yüzünden gizli kalıyorlar. +1

Halil İbrahim Dinçdağ örneği var Türkiye'de.
  • nawar  (24.10.24 11:30:20) 
Hidetoshi Nakata eşcinsel olduğunu açıklamıştı diye okumuştum.


  • burka  (24.10.24 12:22:49) 
Kerem Akturkoglu +1

Gay arkadasim soylemisti, onlar birbirini taniyormus Ezel'deki gibi:) Yuruyus, konusma, durus, hal ve hareketlerden www.youtube.com
  • speedy  (24.10.24 14:26:20) 
[]

Yeşil çay

Markette satılan Lipton, doğadan vb işe yarıyor mu gerçekten. Hazımsızlık ve sindirimi kolaylaştırmak için ne yiyip içebilirim




 
Paketli satılan hiçbir şeye güvenmiyorum ben ya.
Karanfil, top karabiber, tarçın demleyebilirsin, diyetisyenim vermişti bu tarifi, hem çok lezzetli, hem de sindirime ve hazımsızlığa çok iyi geliyor.

  • mutekebbir  (15.10.24 16:31:57) 
İşe yarıyor mu bilmiyorum ama yeşil çayı nereden alıyorsunuz dersen, burada önerildiğini görmüştüm. Özçay dan almıştım. Ben de tavsiye ederim.


  • a perfect lie  (15.10.24 18:42:58) 
Her akşam bir şase magnewo magnezyum içiyorum. Vücut ağrılarım için doktor tavsiye etmişti ama böyle bir etkisini gördüm. Ertesi sabah istisnasız mutlaka tuvalete çıkartıyor ve rahatlatıyor. Yorumlarına baktığımda da çoğu kişi bu yorumu yapmış. Bakın dilerseniz...


  • silverleaf  (15.10.24 22:04:51) 
[]

Telegram Hk.

Şu tap to play leri oynamak için açmıştım moonbix için, sonra memefiydi şuydu buydu derken zırt pırt girmeye başladım. Bir tane oyun için wallet a 1 dolar para gönderecektim telegram içinden ton wallet oluşturdum sonra güvenceye alın falan dedi doğum tarihimi adimi soyadımi girdim normalde oylesine bir nick yazılı hala. Bu bilgileri girene kadar sıkıntı yoktu. Sonra parayı da sorunsuz gönderdim ton cüzdana binanceten, tondan da istedigim oyuna attım. Sonra birden biri yazdı, merhaba (ismim) naber. Aşırı şaşırdım yani ayarlarda kapatmıştım her şeyi, sonra dönüp baktigimda contact sync seçeneğinin açık oldugunu gördüm. Ama bu adam ben onu kapattıktan sonra mi önce mi yazdı onu hatırlamıyorum. Emin değilim.

Nasıl gördü nasıl yazdı bana, belli ki numaram şak diye çıktı onda. İlla ki bir yerden taniyorumdur ama ben tanimiyorum seni dedim mecburen. Sync i kapattım ver i benim rehberimde o isimde birisi zaten kayıtlı değildi. Şu an telefonumda kayıtlı olmayan birisi yazdı bana, belki zamanında kaydetmisimdir bilmiyorum. Şimdi bu tekrar olur mu engellemek için bir şey yapabilir miyim. Ben telegram kullandığımı normal rehberimdeki insanlar bilmesin istiyorum veya tanımadığım insanlar beni numaramı yazarak telegramdan bulamasın? Var mı böyle bir özellik. Yoksa WhatsApptaki gibi mi calisiyor?

Son olarak duyurunun telegram grubuna girmiştim birkaç hafta önce girip birakmistim, mesaj sayısı 1700 falandı en son, bir ara okurum belki yazarım diyene kadar gruptan çıkarılmışim :D

 
telegrama giriş yaptığınızda tüm rehbere bildirim gidiyor "sanguine telegrama katıldı!! ona merhaba de" minvalinde. ayarlardan her şeyi kapatıp full anonim olabilirsiniz.


  • carisch  (14.10.24 23:59:56) 
[]

Küçük kapta bakılan baliklar

Eskiden beri balık (klasik japon) bakıyoruz evde. Ailemle yaşarken Ikeadan kocaman bir yuvarlak kap almıştım, icine taslar, düzenli temizlik vb. Ben evden ayrıldiktan sonra 2-3 senede bir baliklardan biri ölüyor, yanına yenisi eklenerek bakmaya devam ediyorlar 2 tane olacak şekilde. Kardeşim gerizekalı bir embesil olduğu için bencilliginden inatla öldukce balık almaya devam ediyor. Suyunu bir haftada değişiyor vb, ve 2 litre bile su almayan bir kaba koymuş. Şu an tek balık var ve yani hayvan resmen eziyet çekiyor o bir karış pis suyun içinde. Tekrar alma, olanı da ya pet shopa rica et alsınlar ya da içinde balık olan süs havuzlarina bırak dedim. Yok illa tekrar balık alacakmış. Anneme diyorum dinlemiyor. Bana küçük alanda bakılan balıkların psikolojik olarak kötü etkilendiği ile ilgili Türkçe kaynaklar bulabilir misiniz? Ben kendi evime ciktiktan sonra da balık bakmak istedim, ama doğru duzgun filtreli bir akvaryum dışında hayvanlara eziyet olacağına dair İngilizce bir sürü şey okudum. Yabancı maynak çok ama Türkçe bulamıyorum.




 
Bir canlının küçücük bir ortamda yaşamak istemeyeceğini bilmek için kaynağa niye gerek duyuyorsun ki?

Hangi canlı doğal ortamı dışında yaşamak ister, küçücük bir ortamda yaşamaktan mutlu olur.

Suç işleyen insana 'ceza' olarak verilen bir şey bu.

Sözde hayvanseverlerin eve hapsettiği köpeklere 'Hadi dışarı çıkalım.' dendiğinde sevinçten nasıl manyak hale geldiğinin videosunu falan seyretmedin mi hiç?

Kaynağa ne gerek var?
  • Mirket  (02.10.24 13:01:21) 
Lütfen hayvan satın almayın, hayvan canlı bir varlık ve parayla alınıp satılamaz.
Küçücük bir kabın içerisine hapsedip, o şekilde yaşamaya zorlanamaz. İnsan güçlü bir tür ve gücünü diğer türlere karşı acımasızca kullanıyor. Lütfen aileni bir şekilde ikna et.

Akvaryumda da olmaz.Her şekilde eziyet o hayvana.
  • rock n roll  (02.10.24 13:14:40 ~ 13:32:44) 
Kardeşiniz bilinçsizden öte sadist gibi. Eğer doğru şekilde davranmayacaksa hayvan almasına mani olun, mani olamıyorsanız psikolojik destek şart çünkü normal değil! İnsanlar hayvanı ölünce üzüntüden ya bi daha ölürse diye sahiplenemiyor. Bu arada türkçe birçok bilgi var fanusta ya da küçük alanda balık beslenmez diye, daha neye ikna olmanız gerekiyor bilmiyorum, yaşayarak görmüşsünüz.


  • mslny  (02.10.24 18:02:45) 
Ben Türkçe konuşmuyorum galiba, bazen burası beni çıldırtıyor.

Ben balık bakmıyorum diyorum, annem ve kardeşim ısrar ediyor, onları kendi başıma ikna edemiyorum. Belki popüler sitelerden birkaç yazı okurlar beni dinlemeseler de vazgeçerler diye düşünüyorum.
  • sanguine  (02.10.24 20:57:03) 
Soru sahibi diyor ki "ben balık bakmayı bıraktım ama annemle kardeşimi ikna edemiyorum, bana kaynak verin." Cevaplar diyor ki "Öyle balık bakılmaz, bakmayın."
tenor.com

Şu haberi belki ciddiye alırlar, haber ajansı, profesör konuşmuş falan. www.dha.com.tr
evrimagaci.org
  • kobuzchu kiz  (03.10.24 09:46:06) 
@kobuzchu kiz

'Köyün bu kadar görünür olduğu yerde kılavuz ne yapsın.' dedik biz de.

Anlamama yok, anlamlandıramama var.

Gerçi soru sahibinin diğer cevaplara isyan edip de ikna edici bulduğu tek cevabı bir daha okuyunca, alakalara anlam aramaya gerek kalmadı.
  • Mirket  (03.10.24 10:39:20) 
yani şimdi birde diğer taraftan bakalım, siz ne kadar bakmayın dedikçe bakacaklar, madem öyle balık bakma kitapları, siteleri falan var onlara yönlendirin, su filtresi, vs. gibi otomasyonlar da kursun bari, komple akvaryumcu olsun.

anlıyorum sizin dediğinizi, ama iş inada biniyor karşı tarafta. madem inat ediyor, bari düzgün yap hobin olsun modunda ona yığın verin, altında uya ezilir vazgeçer yada sever devam eder.
  • selam  (03.10.24 13:27:13) 
[]

İstanbul'da gezmelik ikincil yerler

Merhabalar, ikincil deme sebebim belli başli yerleri gördükten sonra daha gözden uzak veya çok göz önünde olmayan yerler.

Küçüksu kasrıni duydum orasi var aklimda
Sonra Pera palaca hotelde yemek yeme

Böyle mekanları ve yerleri sayabilir misiniz rica etsem

 
Mağlova su kemeri (Kemerburgaz Kent Ormanı'nı da gezersiniz)
Ağaçlar yapraklarını dökünce Atatürk Arboretumu

  • kullanicadi  (22.09.24 17:03:55 ~ 17:09:03) 
Kasırlar, Saraylar:
- Beylerbeyi Sarayı, Maslak Kasırları, Küçüksu Kasrı, Mecidiye Kasrı, Yıldız Sarayı (yakın zamanda restorasyondan çıktı), Aynalıkavak Kasrı

Müzeler:
- Arkeoloji Müzesi, Resim ve Heykel Müzesi (Beşiktaş), Beykoz Cam ve Billur Müzesi, İBB Dijital Deneyim Müzesi - Miniaturk

Doğa Yürüşü - Boğaz:
- Polonezköy Tabiat Parkı, Çekmeköy'de Rahmi Demir Kent Ormanı-Seyir Terası, Rumeli Kavağı, Anadolu Kavağı

Diğer:
- Anadolu Hisarı, Yedikule Zindanları (gündüz ve gece ücretsiz rehberli turlar oluyor), Çubuklu Silolar, Bulgur Palas, Yuşa Tepesi, Zofia Rızı Anı Evi (Polonezköy), Demir Kilise (Balat)

Bunların yakın olanlarını kombinlersen çok güzel haftasonları geçirirsin. Örneğin Beykoz'a gidince Mecidiye Kasrı & Cam ve Billur Müzesi yapılır. Sonrasında Yuşa Tepesi'ne çıkılır. Anadolu Kavağı'nda balık yiyip dönülebilir gibi.
  • Lethe  (23.09.24 13:55:41 ~ 13:58:59) 
zeytinburnu balıklı rum ayazması


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (23.09.24 15:41:34) 
Çubuklu Silo, biz çok beğendik.


  • kumandanim  (23.09.24 17:19:45) 
[]

Cemal Kamacı havuz

Giden var mı, çok kalabalık oluyor mu




 
[]

Türkiye'de bir hizmet alırken

Bu bende yeni gelişen bir şey, 4-5 senedir var. Türkiye'de bir hizmet alacağım zaman çok geriliyorum, suratım asılıyor. Mesela bugün spora kayıt oldum yeni bir salonda, iki kişi geldi böyle dünyaya ışık saçar biçimde, kendimi zorlasam o kadar gulumseyemem. Sürekli bir kaziklaniyormusum, benden haksız menfaat ediliyormuş hissi, daima ederinin üzerinde bedeller. Insanlar benimle ilgilendi ama benim sürat beş karış, parayı verdim çıktım bugün başlamadım. Sonra da kendime kızdım orada çalışan adamın ne suçu var (salonun sahibi orada değildi) silah zoruyla gelip kayıt oluyormuşum gibi davranmanin alemi yok.

Yaşıyor musunuz aynı durumu


 
Bende sürekli acaba kazıklanıyor muyum hissi var. Hiç bitmiyor.


  • tuborg yesili  (30.08.24 17:47:47 ~ 17:48:23) 
Acaba kaziklaniyor muyum hissi yaşamamak için kurumsal yerlerden alışveriş yapmak...


  • abuzer  (30.08.24 18:22:41) 
Ben de @abuzer gibi düşünüp, yapıp kurumsal firmalara kazıklatıyorum kendimi.


  • Mirket  (30.08.24 18:35:50) 
Kaliteli bir hizmet satışı yok ki. "Abi bizde böyle işine gelirse" tarzı. Dolayısıyla içerik ve sonuç iyiyse bile bu tavra alternatifsiz kalmak bir kaziklanma durumu zaten ^^


  • encokbenisevinnolur  (31.08.24 02:46:26) 
evet.

sürekli kazıklanıyor hissi +1
kurumsalda da kurumsal kazık atıyorlar. şartlar uygunsa çıkabiliyor, avantajı o.
diğeri çoğunlukla girdiği ile kalıyor.
  • biseysorcaktim  (31.08.24 09:02:24) 
[]

Spor salonu ücretleriniz

Ne kadar? Özellikle zincir olmayanları merak ediyorum.

6 aylık 12 bin nasıl? Düz salon ekstra hiçbir şey yok, artısı konumundan dolayı çok kalabalık olduğunu sanmıyorum, zaten gün ortasında gidiyorum çoğunlukla.

Yıllar önce Kadıköy'de merkezi sayilacak bir yerde küçük de olmayan bir salonda 1 yıl çalışmıştım şimdi orası bile 6 aylığı 6 bin, tam yarısı

Bu paralar çok yüksek geliyor bana ağırlık kaldırmak için, yıllarca uygun bir yerde spora gidiyordum, şimdi isyerim tasindigi icin iş cikisi zor olduğundan birakicam orayı.

Macfitlere gitmek istemiyorum çok kalabalık olduğu için. Genel fiyatları merak ettim

 
Hiçbir yer 6 aylık 12 bin lirayı hak etmiyor, elimde 2,5 kilodan başlayıp 200 kiloya kadar plaka bir tane olimpik bar bir tane de rack olsa oradaki 500 aletten alacağım verimin daha fazlasını alırım ama mümkün değil, o nedenle mecbur gidiyoruz. Ben 18 bin lira veriyorum yıllığına.

Edit: 18 bin lira bir an acayip ucuz geldi gözüme, tekrar baktım 28 bin lira veriyormuşum amk :(
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (28.08.24 20:51:17 ~ 20:54:57) 
Macfit'e gidiyorum. Üyeliği geçen sene yaptığım için aylık 1200 tl çekiyorlar. Yeni yılda muhtemelen 2000 tl üzerine çıkar fiyat. Kalabalık olmasından nefret ediyorum. Mesai bitikten sonra(6) gittiğimde istisnasız her alette sıra bekliyorum. Kimi ağırlık aletlerinde 2-3 kişiyi beklediğim oluyor. Hafta sonları sabah gidiyorum o zaman bile kimi zaman kalabalık oluyor.

Çalışılacak alet sayısı fazlaysa, akşamları dahi kalabalık olmuyorsa verilebilir. Spor gibi bir ihtiyaç için aylık 2 bin tl çok fazla bir para değil. Yeter ki salon geniş olsun, ağırlık aletlerinin sayısı çok olsun ve kalabalık olmasın.
  • arkady svidrigaylov  (28.08.24 21:23:22) 
2022 sonunda 8 bin tl vermiştim seneliğine, Kadıköy deki Sports Universe te crossfit için. Bu sene 24 bin olması lazım. Eve döndüm bir süredir. Koridora bar aldım, yer yer dambılla ama genellikle vücut ağırlığıyla çalışarak, koşarak , bisiklet sürerek devam ediyorum spor sürecine.


  • lüzumsuz adam  (28.08.24 21:23:47) 
mahallemdeki ufak daha çok pt ağırlıklı bi yere gidiyorum ama ihtiyacın olacak her makine var ve pt hizmeti almak zorunda değilsin.

pt hizmeti almazsan aylık 1400 lira. 3 aylık 6 aylık falan daha da ucuz tabii.
  • floydian  (28.08.24 22:03:45) 
Eve en yakın olana gidiyorum, 36.


  • asteriks  (28.08.24 22:35:04) 
6 aylık 4k odedim ben


  • veritaslibertas  (28.08.24 23:11:24) 
Yıllık 27 bin olmuş.
Büyük ihtimalle üyeliğim bitene kadar zamlanır.
Çok sık zamlanan bir yer. (Eve yakın bir otelin salonu.)

Üyeliğim bittiğinde devam etmemeyi düşünüyorum. Dönem dönem pilates paketleri alarak ilerlemek istiyorum artık.
Birebir biriyle çalışmak çok daha iyi geldi.
  • mutekebbir  (29.08.24 02:08:48) 
6 aylık yaklaşık 300 liraya tekabül ediyor ibb spor tesisleri. havuz da aynı şekilde.
mr. olimpia olma hedefiniz yoksa gayet yeterli oluyor.

  • yazar yazmaz yazan yazar  (29.08.24 09:26:08) 
zincir olmayan ama havalı bir spor salonuna gidiyoruz. eş ile beraber aile paketi yıllık 58.000 ödedik mayısta, şimdi 70'i geçmiş.

geçen ay arkadaşım sports international'e kayıt yeniledi. 5 yıllık 120.000 verdi.
  • bir ileti paylastim  (29.08.24 10:10:47) 
fiyat algısı her alanda tamamen kayboldu. benim salon ocakta 6 aylık 4500 dü ağustosta 9600 oldu. zincir de değil.


  • n62  (29.08.24 11:02:12) 
istanbul beylikduzu
zincir degil ama merdiven alti da degil yillardir calisan bir salon
kucuk bir havuz var hic girmedim
sauna ve buhar odasi var 3-4 kez sauna yaptim
aralik 2023'de yeniledim 15 aylik 9000 TL
  • bay b  (29.08.24 11:06:30) 
Ibbnin tesisleri ucuz evet ama saatleri çok kötü, işyerinde öğle arasında mi gidecegim? Yoksa onu da düşündüm, günde 4-5 saatlik seanslar tanimislar toplam ve her gün farklı, onu takip edip kendimi uydurabilmem mümkün değil.


  • sanguine  (29.08.24 21:05:00) 
[]

Güneş koruyucu

İstanbul'da yaşıyorum, yılda (o da son 5 yıldır) 20 gün de tatil yapıyorum Türkiye'de, güneyde. Güneşlenmeden yanıyorum hep doğrudan güneşin altında oturmam, sevmiyorum da. Tatile çıkmak benim için çok yeni bir kavram olduğu için güneş kremi vb hiç kullanmadım bugüne dek alışkın degilim, anca yandıktan sonra rahatlatıcı şeyler sürüyorum. Ama etrafimda bakıyorum insanlar her gün kremleniyor. Bilimsel olarak yaşadığım ve tatil yaptığım enlemlerde, ne ölçüde güneşten korunmaliyim? Her gün mü yoksa yazın mi kullanmaliyim, şimdi daha otuzlarin başında olduğum için hissetmiyorum muhtemelen ama ileride erken mi yaşlandirir kullanmamak?




 
Hocam kış mevsiminde dışarı çıkıyorsun, hava aydınlık, neden aydınlık? Çünkü gökyüzünde Güneş var Güneş yılın 12 ayı 365 gün çalışıyor, havanın sıcak olup olmaması önemli değil tüm yıl faydalı Güneş ışınları ülkemizin konumu nedeniyle çok kısıtlı gelse de zararlı yaşlandırıcı kanserojen formu sürekli geliyor, o nedenle sürekli kullanılmalı.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (24.08.24 21:26:30) 
Her gün sürülmeye müsait olan koruyucular var mı peki önerebileceginiz,


  • sanguine  (24.08.24 21:34:09) 
Hocam cilt tipine göre güneş kremleri var. Misal cildin yağlıysa cildini parlatmayacak yağ bazlı olmayan koruyucu kullanabilirsin Heliocare Advanced Spf50 Gel ya da La Roche Posay Anthelios Oil Control Gel Cream gibi, yok kuru bi cildin varsa bunların krem formları var yağ bazlı onları kullanabilirsin günlük olarak ama daha süper tavsiyeleri olacak arkadaşlar da vardır muhtemelen.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (24.08.24 21:41:46) 
[]

Decathlon bisiklet gözlügu

Güneş gözlügu olarak kullanılır mı?

Tarzını çok beğeniyorum, düz güneş gözlüklerini kendime yakıştıramıyorum.

Mesela şunlardan hangisi güzel olur, daha önce bu şekilde kullanan var mı?

www.decathlon.com.tr

Fiyatlar, güneş gözlüklerine kıyasla pahalı mı ucuz mu normal mi onun hakkında da yorum yaparsanız sevinirim. Bı de bunların büyüklugu nasıl seçiliyor?

Butce 3000 civarı olabilir.

 
  • air  (12.08.24 17:54:26) 
Ben şunu bisiklette kullanıyorum. Dünyayı çok hoş gösteriyor. VAN RYSEL Perf 500 Light HD Bisiklet Gözlüğü
1 590,00₺
www.decathlon.com.tr

Ancak güneş için hafif bence. Daha koyu cama ihtiyaç duyabilirsin.
  • Mistyimage  (12.08.24 18:04:41) 
[]

Tatilde yeme içme

3 hafta tatile cikicam, sadece deniz tatili. Vücudumdan genel olarak memnunum ama üzerine düşmedikce belirginleşen bir göbeğim var. Spor yapıyorum, tabi tatilde yuzmek dışında bir şey yapmayacağım. Şöyle de bir durum var daha iri olmak istediğim için kilo vermek de istemiyorum biliyorum çok çelişkili. Yani benim pek zayıflamadan göbeği kucultmem lazım. Bunun için tatilde nasıl beslenmeliyim?

-Alkolden uzak durucam, özellikle hiç bira içmemeyi düşünüyorum.
-ekmek normalde de yemiyorum, kahveyle tatliyla aram yok özellikle yazın hiç.
-meyve olarak bı karpuz yerim diye düşünüyorum. Kahvaltıda Nutella, reçel vb uzak duracagim
-oglen ve akşam da ev yemeği yapan yerlerde sebze agirlikli beslenmeyi düşünüyorum.

Işe yarar mı, spesifik olarak yap dediğiniz bir şey var mı. Günde 8-10 saat uyurum herhalde. 5-6 saat kumsalda geçer. Kalan zamanda da yemek, oraya oraya gitme, evde dinlenme. Her gün yarım saat ip atlayayim diyorum yanımda götürücem yıllar önce çok faydasını görmüştüm.

 
Göbeğe kilo almayı Prof. Dr. Ayşegül Çoruhlu'dan dinlemek lazım, bir de Prof. Dr. Canan Karatay da bahsederdi. Onların tavsiyeleri doğrultusunda hareket etmek lazım.

Göbeği eritmenin yolu sanırım insülin direncini dürtmeden beslenmekten geçiyor. Kahve zaten stres verir ve stres yağ toplar, gerek yok.

Meyvetle birlikte peynir yoğurt kefir türü bişeyler ye/iç. Meyve ile süt ürünü birbirini çok çok iyi dengeler, fakat meyveyi de ölçülü ye ki vücuda şeker yükü olmasın. Süt ürünü desteği de bir yere kadar çünkü.

3 öğün yeme 2 öğün ye ve acıktıkça ye. Her gün bir proteinin bir sağlıklı yağın mutlaka olsun, basit karbonhidratı da nispeten daha az tutarsan göbek gider bence.
  • muhayyer divan  (26.07.24 21:56:52 ~ 21:57:27) 
Abi bak belki beklediğin cevap olmayacak ama olsun;
Senede tahminen 47-48 hafta calisiyorsun, geriye 4 haftan falan tatil.
Gerçekten rahatlaman gereken, keyfini cikarman gereken dönemi böyle mi gecirmek istiyorsun?
Bazen vücudun da biraz salmaya ihtiyaci var.
Keyfini çıkar yani, dikkat etmek istediğin şey varsa et ama tatilini de diyet yapıcam spor yapicam diye kendine işkence etme. Bugün herhangi bir insan sırf kalori sayarak rahatça haftada 0.75-1 kg verir.

Bolca uyu. Kitap oku, yüz, keyfini çıkar, rahatla. Döndüğünün ilk günü tekrar başla ne yapmak istersen.

Benim 13 yıllık spor hayatımda artık öğrendiğim budur, emin ol bunlari ben de düşündüm hep. Gerek yok.
  • logisticsmanager  (26.07.24 22:10:50) 
Düşündüğün gibi bir sistem yok, göbeği küçültmek için atacağın her adım kolunun ya da kalçanın küçülmesine de neden olabilir, ayrıca 3 hafta yetersiz bir süre ama bahsettiğin şekilde beslenirsen bu kadar az kalori/karbonhidrat ve protein yokluğunda muhtemelen önce kaslardaki suyu atar bir miktar da kas kaybnı yaşarsın diye tahmin ediyorum, bu durumda göbeğin biraz daha belirgin olur ayrıca böyle işler tatilde olmaz tatilde her zaman aksama yaşarsın, ben bunu öğrendikten sonra tatilde %100 salmaya başladım.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (26.07.24 22:13:02) 
[]

Blu tv

İndirimli Blu tv veren yerler var mı bildiğiniz. Bir ara Vodafone veriyordu ondan faydalandım.




 
Hepsiburada premium


  • mor oje  (12.07.24 23:46:43) 
Dizipal


  • halk  (13.07.24 08:30:36) 
hepsiburada premium +1
çevremde bizzat blutv alan yok, hepimiz premiumdan kullanıyoruz

  • kondansator  (13.07.24 12:03:40) 
[]

Crocs

Gündelik hayatta ne kadar sık giyiyorsunuz, çok cahil bir soru sormuş olabilirim. Hiç crocs terliklersen (?) almadım. Amazondan almayı düşünüyorum, şort tişört ve crocs ile normal gezilir mi dışarıda, uçağa binmek, markette vb tatil yöresinde yapılabilecek her şey, sadece bununla çıksam tatile, hatta iki tane alıp birini plajda diğerini dışarıda falan, olur mu




 
Crocs ile dünyayı dolaşan insanlar var, tipi çirkin ama rahatlığı pratikliği temizlik kolaylığıyla tam tatil yöresi terliği

Ama araç içinde ya da güneş altında çok bırakırsan şekli bozuluyor, terlik küçülüyor, internette örnekleri var, crocs shrunk diye aratırsan fotoğraflar çıkıyor
  • grimavi  (12.07.24 20:28:21) 
Ben çok sık giyiyorum, aşırı rahat ediyorum. Dediğin gibi şort, tişört, crocs, kot pantolonla da giyiyorum. Tavsiye ederim.


  • rock n roll  (12.07.24 20:50:38) 
İş dışında tüm yazı şort tişört crocs ile geçiriyorum.

tatil yöresinde akşam yemeğe giderken falan da giyebiliyim diyorsan da birkenstocklara bakabilirsin. Bir tık daha şık görünüyor ama yine de çirkin bence. İki crocs yerine bir crocs bir birkenstock alabilirsin.
  • new day new life  (12.07.24 21:17:17 ~ 21:18:36) 
anladığım sırf ismi için alıyorsun.
eğer kullanım açısından rahat olacağını düşünüyorsa aynı terlikten yüzlerce farklı markada var. hemde 3te 1, 4te 1 fiyatlara. sırf o markaya o kadar para verilmez.

  • my fault  (12.07.24 21:45:21) 
bana da sirf ismi icin aliyorsun gibi geldi. sonucta bu plastik terlik. pazarda satilan plastik terliklerden farki markasinin olmasi, herkesinin markasiyla bahsetmesi. mesela sahsen ben almayi dusunmem zira yeterince spor ayakkabisi, sandalet, terlik falan var giydigim.


  • hot potato  (12.07.24 22:49:46) 
Yok ya benim şekli tarzı hoşuma gitti, delikli vb illa crocs olmak zorunda değil. Ben selpak gibi zannettim yani bir marka bütün ürün cesidini kapsıyor gibi. Demek istediğim crocs gibi terlikler idi.


  • sanguine  (12.07.24 23:22:56) 
seven çok rahat ediyor, sevmeyen de hiç rahat edemiyor. ayak yapısıyla alakalı olabilir.

çirkin olduğunu, şık olmadığını, doğum kontrol yöntemi falan olduğunu düşünmüyorum. gayet şık kombinlenebilir.

ben rahat edemeyen taraftayım. çok zorladım, ama o çukur şekli beni bir türlü rahat ettirmedi. temizlik kolaylığı denmiş, o da rahat ettirmedi. normalde plajda kumlu ayağını önden çeşmenin altına tutuyorsun, kumlar arkadan akıp gidiyor. bunun önü kapalı. önden tutuyorsun akmıyor, arkadan tutuyorsun içine doğru akıyor. illa çıkarıp, eline alıp yıkaman lazım. şöyle parmağının ucunda sallandırıp çeşmenin altına tutamıyorsun. plaj için pratik bir şey değil.
  • kibritsuyu  (13.07.24 01:20:30 ~ 01:20:45) 
[]

Sözlük moderasyonuna ulaşmak

Mümkün mü? 10 yıllık hesabım leyla oldu. Gönderilen mailde log kayıtlarım da var. 10 yılda 5 kere entry'im silinmiş.

1 tanesi 8 sene önce başlık mahkeme kararıyla silindiği için entry de gitmiş,
1 tanesi 4 yıl önce flood gerekçesiyle silinmiş.
1 tanesi 3 yıl önce silinmiş nedenini göremiyorum artık hesabıma giremediğim için,

HEsabın kapanma sebebine dayanak son 2 entryim. 1 tanesi geçen sene önce, filistin meselesiyle ilgili yaptığım eleştiri. Bunun üzerine ilk bir aylık cezamı da alıp çekmiştim. Hatta üzerine uzun bir süre sözlüğe girmedim.

Son entry silime olayı bu ay, Konyadaki avmyi basan filistin protestocularıyla alakalı yine ağır eleştiri niteliğinde.

10 yıl boyunca kimseye hakaret ya da küfür etmedim, yani kimsenin hakkımda şikayeti olmadı öyle diyeyim. Moderatörlerin kendi takdiri ile toplamda 2 kez ceza almış bulundum.

Kendi entry'mi savunmuyorum, bu kadar ağır, şiddetli cevaplara gerek yoktu, kimseye yine hakaret ya da küfür de etmedim bu arada bu entrylerde de. Ben ASLA bu kadar ağır bir cezayı hak etmediğimi düşünüyorum. Sicilim boş neredeyse. Bir ceza verilmesi gerektiyse bu çaylak sırasına yeniden sokmak, 1 ay 3 ay 5 ay ceza vermek ya da her neyse kalıcı olmayan bir ceza olabilirdi. Gerçekten anlayamıyorum bunu, cezayı aldığım başlığa giriyorum vallahi benim hiç yazmadığım küfürler, hakaretler, her iki tarafa da. Onlar ve kullanıcıları duruyor. Ben resmen haybeye gittim.

Giden entry'lerime çok üzülmüyorum zaten bir yedek linki göndermişler de, bütün internet arşivim gitti, özel mesajlarım, kenara kaydettiğim entry'ler, favorilerim, aldığım notlar. Esas bunlara üzülüyorum.

Hesabımın moderatörün bir anlık öfkesiyle TOPTAN kapatıldığını düşünüyorum. Attığım mailde de yazdım, tamam madem bu entry'm bir kişiyi dahi olsa rencide etti, üzgünüm ve tekrar etmeyeceğim. Gerekirse 1 yıl girmeme cezası verin ama geri açın. Yani bütün keyfimi kaçırdı bu olay, tekrar aktif olarak kullanmayı düşünmüyorum açılsa bile. Nasıl olsa günün birinde böyle silinebilir hesap.

Var mı tanıyan bilen birilerini, hesabımı tekrar incelesinler başka bir şey istemiyorum. "onlara ceza yok bana niye var" gibi bir mantığım yok, bana verilen cezanın çok ağır olduğunu söylüyorum sadece.

 
ekşi şeylere cıkan yazılarımı da kaldırın dedim kaldırmadılar.

başka hesabım var da boş o, yani hadi tamam gene normal yazar hesabımdan yazabilirim ama çok anlamsız geliyor bunu yapmak. bu saatten sonra kullanmam zaten onu da.
  • sanguine  (21.06.24 21:07:29) 
[]

Hesabın Leyla olması Hk.

Merhaba, hesabı Leyla olup kurtarabilen oldu mu?

Artık ekşi sözlük çığrından çıkmış gerçekten 10 yıldır yazarım, son bir iki yıla kadar kimseyi engellemezdim bile. Kimseyle ikili tartışmaya girmedim, kimseye hakaret etmedim, doğru düzgün mesajlasmiyorum bile.

Bu 10 yılda ilk kez geçen sene Hamas'ı eleştirdim ve ikinci Mahmuttan bahsettim diye hesabım 30 günlük kapandı.

Bugün ise tamamen giremiyorum hesaba erişim yoktur diyor, Leyla olmuşum. Tabi ki hiç kimseyle tartismadim, yazilarimda genellikle küfür ya da kaba sözler bile yok, ağır eleştiri sadece. Herkes belli bir tarafı tutmak, yoksa yasaklanmak zorunda mı anlamıyorum, hiçbir uyarı yapılmadan direkt erişime kapatılmış. Bugün en dandik bir uygulama veya sitede bile böyle bir yaptirim yok. Neyse cezası verselerdi sebebini gösterip.

Sabahtan akşama kadar millete hakaret eden, hedef gösteren hesaplar öylece duruyor. Iktidar yanlıları zaten dokunulmaz.

Kurtarabilir miyim hesabı itiraz için mail attım. Onca yazdığım şeyin çöpe gitmesine mı yanayım. Kurtaramayacaksam da içeriğin silinmesini talep edecegim? Öylece durmasını da istemiyorum kullanıcı adimin.

 
çok üzülme. sözlük çöplüğe döndü zaten. siyasi parti trolleri, hayvantaparlar, anti-hayvancılar, tribüncüler, linççiler ne kadar fanatik zararlı tip varsa sözlüğe doluştu. aklıselim insan çok az sözlükte.


  • buenosdias  (12.06.24 16:26:49) 
sözlük epey insanı küstürdü kendisine bu şekilde. 3-4 yıl önce aynısı başıma geldi. bilgileri/entryleri yedeklemek için bir yöntem söyleyin bari demiştim, ona dahi yanıt gelmemişti. bana da gerekli olan pek çok şeyi uçurmuşlar. onlarca mail attım. kişisel şeyler paylaşsam da aynı zamanda bolca bilgi paylaşımı da yaptığım hesap oldukça gereksiz bir nedenden ötürü uçurulmuştu. işin saçma tarafı, ekşi şeyler'de entry duruyor, ama sen yoksun. :) o hesapta yazdığım kimi şeyleri herhangi bir internet gazetesine yollasam, orada paylaşılsa hem bilgi kalıcı olurdu hem de okunurluğu artardı.

dümdüz küfürlü entry giren hesap duruyorken benim entrlerin artık orada olmadığını görünce, üstteki arkadaşlar gibi aynısını dedim. işim oldukça girip çıkıyorum artık.
  • helios  (12.06.24 16:30:24 ~ 16:31:16) 
şimdi bilgisayarın başına geçince yedekleri indirip hesabımın yasaklanmasına gerekçe göstedikleri entryime de baktım. entry yazdığım başlık bu

eksisozluk.com

"sonra niye atatürkculer, laikler israil'i destekliyor." temalı bir entry yazmıştım.

yani var ya, harcadığım onca emeğe mi yanayım. geçen sene site zırt pırt alan adı değiştirirken biz bunların yanındaydık sürekli entry giriyorduk sansür çabalarına karşı. madem böyle bir entry, bu başlıkta yazan olaydan daha çok gücünüze gitti, daha uzun süreli ceza verseydiniz. 11 yıllık log geçmişimde 1 kez flood gerekçesiyle çaylak yapılmışım, 1 kez yukarıda bahsettiğim hamas entrysi nedeniyle 1 ay ceza almıştım. 3. ve son "vukutatım" da bu oldu.
  • sanguine  (12.06.24 19:06:54) 
vallahi sen açmasan ben açacaktım bu başlığı bu aralar. yemin ederim bu sözlük moderasyonu kadar andaval insan az bulunur. yaptım oldu zihniyetine oldum olası karşıyım. ne bir uyarı ne bir ceza sistemi bir şey yok adamın birine denk geliyor veya onun benimseğemediği bir entrye denk gelirse uçuruyoralar bence. defalarca mail attım, aynı başlıkta benimkine benzer en az 10 entry daha vardır diye ama nafile kurtaramadık.


  • datnet  (12.06.24 22:49:16) 
[]

Yurtdışı için meslek arayışı

Diğer sorumda "yazılım sektörünün 10 yil içinde sonunun geleceği" hususu ağır bastığı için bu sefer direkt bunu soruyorum.

Avrupa'ya kendi imkanlarıyla sıfırdan bir meslek öğrenerek gitmek isteyen bir birey, hangi alana yönelmelidir?


 
*mavi yaka işleri hariç


  • sanguine  (19.05.24 19:11:45) 
Çalışan çabalayan kendini geliştiren için işlerin sonu gelmez gelse bile farklı sektörlere kolay adapte olurlar. Siz yazılımdan vazgeçmeyin. Yurtdışına gitmenize gerek yok yazılım sektöründe dünyanın herhangi bir noktasında yerli veya uluslararası şirketlerde çalışabilirsiniz. Yazılım istemiyorsanız geçerli meslek olarak zanaat öğrenin. berberlik, Kaynakçılık, sıhhi tesisat tamirciliği gibi. Mesele maddiyatsa bu meslekler dünyanın her yerinde kazançlı ve aranılan meslekler. Mesela Türkiye'de sıhhi tesisatçılık yaparak e az 4 - 5 asgari ücret tutarında kazanç elde edebilirsiniz. Gerçi 3d print teknolojisi ilerliyor. Muhtemelen bir gün bu mesleklerede gerek kalmayacak. Her yerde su ısıtıcısı var çaycılık öldü mü? Tablet fotograflardan dijital fotografa geçildi yetmedi her telefonda dijital kamera var fotografçılık öldü mü? Bahane arayaa bahane çok adım atmak lazım.


  • doharkoman  (19.05.24 19:18:52 ~ 19:19:44) 
Halı hazırda avukatlık yapıyorum, mesleğimle ve kazandığım parayla ilgili bir sıkıntım yok ben Türkiye'de yaşamak istemiyorum.

Yanlış anlaşıldım galiba

1-2 yıl sıkı özveriyle kendi kendime öğrenebilecegim ve bir AB ülkesinde giriş seviyesinde bir iş bulmami sağlayacak bir meslek arıyorum.
  • sanguine  (19.05.24 20:04:50) 
Abi mavi yaka bile olsan ki, bu yurtdışına giden mavi yakalilarin olduğu bir kaynak görmek isterdim çünkü ben bulamadim, iki senede gidemezsin.
Mavi yaka olsan temiz iki sene egitim ile diploma, iki sene en az çalışma. Süper olsan dili öğrensen 4 seneden önce gidemezsin.

Bir iki sene özveri ile gidilebilecek iş olsa herkes giderdi yani.
  • logisticsmanager  (19.05.24 20:15:58) 
Ya ne sacmaliyosun sen be ne sınıf atlamasi benim sorduğum soruyla senin yazdıklarınin ne alakası var.


  • sanguine  (19.05.24 22:21:46) 
Diğer sorunuzu da görmüştüm, avrupa maalesrf junior almıyor önce biraz tecrübe lazım. bankalara business analyst ya da çeşitli pozisyonlarda girerek tecrübe edinip sonrasında deneyebilirsiniz. Ama birebir aynı pozisyonda gelmek yine de zor.

Kendi deneyimim: trde risk yönetimi alanında yöneticiyken eş durumundan ülke değiştirdim, gittiğiniz ülkede anadili özellikle hukuk ve banka vb alanlarında bilmeden iş bulmanız imkansıza yakın ama özellikle banka tecrübesi avrupada iş görüyor, ben bankadaki tecrübem sayesinde bankalara destek veren bir IT şirketinde iş buldum. yerinizde olsam sektör avrupada da geniş olduğu için banka pozisyonları ( genel müdürlük özellikle) üzerinden ilerlerdim. Yazılım için sizin diğer sorunuzda da cevap gelmişti sanırım rakip çook, hintliler özellikle her yerdeler. Bizim avantajımız avrupalı yaşıtlara göre tecrübeli olmak, onlar hayat geç başlıyorlar. Ben 28 yaşında 5 yıllık tecrübeliydim ülke değiştirirken iş görüşmesi yaparken şok olmuşlardı buna.

Bir de yine bir başka gözlemim, biz avrupaya göre çoooook çalıştığımız için her şey hakkında daha fazla fikrimiz oluyor, neyse konuyu çok dağıttım. Trde öncesinde birkaç yıl tecrübe için ITye yakın banka tecrübesi öneriyorum.
  • tuborg yesili  (21.05.24 11:56:24) 
[]

Kariyer değişikligi

Esasında sıfırdan yazılım öğrenmek olarak açacaktm ama aynı şey yüz kere sorulduğu için bu şekilde yazdım.

Geçen ay Avrupa'ya gitmiştim gezmeye, kendimi bildim bileli orada yaşamak istiyorum ama gerek ailevi problemler gerek maddi gerek manevi sıkıntılar bu işe girismeme engel oldu. Bir kenara bıraktım, şu anki isimden memnunum, hatta mesleğimden (avukatlık yapıyorum) nefret ediyor olmama rağmen işim dolayısıyla sevmeye bile başladım, çalışma kosullarim iyi, maaşım da idare eder. Tekim, kira vermiyorum, kosullarim da kötü değil yani. Ama Türkiye'de olmaktan tarif edemeyecegim kadar mutsuzum, bunu yurtdışında daha iyi anladım. Burada içimden hiçbir şey yapmak gelmezken orada dışarıda dolaşırken, insanlarla sohbet ederken dahi ruhum inanılmaz besleniyor. Bariz iyi hissediyorum burada değilken. Bunu daha detaylandirmayacagim konu gitmek isteme sebeplerim değil.

Kuzey Avrupa'da bir bilisim şirketinde çalışan yakın bir arkadaşım var yazılım mühendisi. Onunla buluştuk, ona danıştım, ben geç kaldığımi (30 yaşındayim) düşünüyorum dedim o da hayır değil dedi. Benim bir bilgisayar mühendisi kadar onun çalıştığı alana hakim olmam tabi mümkün değil ama belli bir veya birkaç alan, konu üzerine yoğunlaşsam olabilir mi diye sordum. Özetle çalıştığı ülkede
Data scientist mesleğinin fazlaca talep edildiğini, bunun dışında bir kodlama dili öğrenebilecegimi, bunun çok zor olmadığını, spesifik olarak Java yi onerebilecegini söyledi. iş arkadaşlarının çoğunun diplomasi alakasız alanlardaymis. Sonra da bir takım kaynaklar gönderdi ossu computer science eğitimi gibi. İngilizcem ileri seviyede, konuşurken de yazarken de herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum. İkinci bir yabanci dilim yok.

Ben sıkı bir şekilde 1-2 yılımı buna vakfetmek istiyorum açıkçası. Ama 32-33 yaşından sonra hiç çalışmadığım alanda, sadece teorik bilgiyle, giriş seviyesi de olsa yurtdışında iş bulabilir ve yerleşebilir miyim çok şüpheliyim açıkçası. Ama arkadaşım bu konuda da beni cesaretlendirdi, sandığım kadar imkansız olmadığı vb. Türkiye'de bir daha iş aramak istemiyorum özellikle de avukatlık dışında bir alanda. Aynı surecleri tekrar yaşamak vb kabus gibi geliyor.

Bu arada Almanya'da çalışan bir arkadaşım da son dönemde yasanin degistigini skilled migrant olarak gelebilmek için iş tecrubesinin arandığını söyledi. Ayrıca kendi alanı dışında başka bir alanda iş aramak için vize başvurusunda bulunmanın da riskli olduğunu, kolay kabul edilmeyecegini söyledi.

Açıkçası kendi alanimda (hukuk) master kovalamak zulüm geliyor, özellikle okul ortamından sıkıldım, yoksa bir şeyler öğrenmeye kapalı değilim. Master işini düşünmüyorum o nedenle.

Ben hemen iş garantili, oturduğum yerden refaha ereceğim bir şey aramıyorum. Öyle yüksek standartlı bir yaşam hayalim de yok. İsteğim Avrupa'da yaşamak, öyle ya da böyle, tabi ki sürünmek de istemiyorum en azından ilk zamanlar dışında. Kendi başıma bu arkadasin önerdiği yoldan kendimi gelistirdikten sonra, ki buna dediğim gibi en az 1 yıl ayırmayı düşünüyorum, başlangıç seviyesinde iş bulabilir miyim Avrupa'da. Gerçekçi yaklaşımları duymak istiyorum bu konuda. Beni Türkiye'ye bağlayan herhangi bir şey yok, evli değilim, yükümlü olduğum birisi yok, bu hedefin makul olduğuna inanırsam odaklanabilirim. Bir miktar para da biriktirdim 1-2 yil çalışmadan kendimi idare edecek kadar, çalışmaya devam ettiğim için önümdeki süreçte de biriktirmeye devam edeceğim. Sanırım olumsuz da sonuclansa denemek istiyorum, en azından olmadı derim. Öğrendiklerim de yanıma kâr kalır ama insan korkuyor işte, hayalkırıklığı da bir süre sonra daha kötü etkiliyor. Ama tabi oluru olmayan bir mesele ise de boşa kürek çekmenin manası yok, bu yöndeki fikirleri de duymak isterim. Ara ara bu konuyla ilgili duyuru açıyorum, sanırım kendimi bir adım atmak için hazır hissettigim zaman şu an. Teşekkür ederim şimdiden görüş bildirecek olanlara.

 
Yazılım şu saaten sonra çok doğru bir kariyer değil. AI günden güne gelişiyor. 1 yılda çok şey değişti.

Çalışma izni konusunu iyi bir araştır derim. Türkler bu konuyu anlayamıyor. Ülkenin spesifik göç politikası yoksa çalışma izni apayrı bir sorundur.
  • ferenc  (19.05.24 03:19:40) 
30+ yeni gocmenler icin bence su maddeler cok onemli:

1 - gidecegin ulkenin dilini en kotu ortalama bir seviyede bileceksin, belki makale yazamazsin ama gunluk kominikasyon problemin olmayacak. "Yaw adamlar zaten ingilizce biliyor" bence yeterli degil.

2- meslegine ustune ufak tefek eklemeler yaparak, master falan gibi 1-2 sene icinde devam edebileceksin.

Bunlardan birisi bile yoksa benim icin NO-GO. Tatile gider gelirim, kalmayi aklimin ucundan bile gecirmem.
  • cooperr  (19.05.24 08:18:02) 
Cooperr a hiç katılmıyorum dil konusunda.
Dil asla gerekli değil eğer okul yaşında çocuğun yoksa. Çocuğun varsa da “gerekli” değil, “olsa iyi olur”

Ben kuzey avrupadayım, seni relocation yapmaları için deneyimli olman lazım. Junior birinin relocation ile geldiğini hiç görmedim. Olsa olsa hali hazırda zaten ülke sınırlarındadır o alanda bir yüksek lisans yapmak için, o kişiyi junior olarak değerlendirebilirler.

Senin durumunda bence deneyimsiz junior olarak avrupada sana iş verip, senin relocaion evraklarınla uğraşacak şirket çok azdır. Önce türkiyede biraz deneyim kazanman, mülakatlarda anlatacak konular biriktirmen lazım, sonra mid level olarak başvurursun.

Onu geçtim, junior bir yazılımcı olup avrupada 30 yaşında bir insan olarak rahat şartlarda yaşaman çok olası değil. Hele türkiyede kendi evin, deneyimli olduğun işten gelen düzenli bir gelirin falan varsa avrupada juniordan başlayıp bu rahatlığa varman en az 3 5 sene sürer, çünkü junior gitmeyi düşünüyorsun.

Burada deneyimli mühendisler rahat yaşıyo tamam. Ama junior seviyelerini türkiyede daha iyi atlatırsın bence.
Göç konularını kendin araştırmana gerek yok. Zaten sen kendi şirketinle gitmiyorsun. Seni işe alacak şirket zaten senin gerekli evraklarını toplayıp başvuruyu senin adına yapacak. Bu konu senin tüm detaylarına hakim olman gereken bir konu değil ilk aşamada.

Ama ai konusu bence de her şeyi çok değiştiriyor. Değiştirecek. Yüksek maliyetlerden dolayı çok hızlı bir değişim olmasa da bir 10 seneye bilgisayar başında çalışan her türlü meslekte istihdam azalacak. Yazılımcılar da buna en önden dahil.
  • zimbirik  (19.05.24 09:06:47) 
Arkadaşın saçmalamış


  • Cezcez  (19.05.24 09:43:01) 
Üsttekilere katılıyorum. Ai artık junior ihtiyacını neredeyse bitirdi. Ben senior olarak bile başka iş yaparım bi 10 yıla diye düşünüyorum. Aklı olan kariyerini yazılım üstüne kurmaz bu saatten sonra.


  • yenibirgüzelnick  (19.05.24 09:57:48) 
Ai ve hintliler gibi 2 rakibin varken intihiar. Ustteki yazar gibi ben de bi 10 yilimin kaldigini dusunuyorum, bu yuzden frugal yasiyorum


  • lapaz  (19.05.24 14:41:09) 
Neler önerirsiniz peki


  • sanguine  (19.05.24 17:12:51) 
avrupa'ya gidip gezip eğlenirken konuşmak falan zaten açar adamı hocam. bunun tr-eu ile alakası çok yok. 2 yıl aralıksız eu yap, 3 günlüğüne istanbula gel 3-5 samimi arkadaşınla görüş güzel mekanlarda yemek tatlı yap, "türkiye cennet cennet" diye gezersin ortalıkta.

yazılım öğrenilir de, teknoloji adaptasyonu seviyeniz ne durumda? hukukçusunuz ok, mesela daha önce bu alanda bi veri işleyeyim dediniz mi? data sc tarafı önerildiği için soruyorum. yani bu işler öyle ki bugün 3-4 yıllık tecrübeli adam bile yıllarca ünide öğrendiklerini yaptıklarını, hatta işe ilk girişte kullandığı teknolojileri bugün hiç kullanmıyor bile. sürekli yenilik, değişim sürekli aksiyon var
  • avatar is back  (30.05.24 16:11:39) 
gencler bu gittigin ulkenin dilini konusamam mevzusunu ben yasadim, kimseye tavsiye etmem. seni maymun kategorisine bile sokmazlar, uyarayim. kac tane diploman olursa olsun cahilin cahili muamelesi gorursun.

toplum icinde bir konuma gelmek istiyorsan oranin dilini konusman lazim, yoksa alt kademe lerde bir yerlerde camurun icinde debelenir durursun.

ha bir de sunu soyliyim, bunun tersini de gordum, yonetici pozisyonunda turkiye'ye gelip tek kelime turkce bilmeyen ingiliz/amerikali tipler var. Ama adamlarin olayi farkli, heriflere zaten tanri gozuyle bakiliyor, onlar icin biz marabayiz. Bizim malesef durumumuz ayni degil o yuzden karsilastirma yapmak gereksiz.
  • cooperr  (30.05.24 19:01:13) 
Hocam arkadaşın bi noktayı atlamış: 1-2 yıl hayvan gibi çalışsan bile olmayabilir. Bi şekilde okulunu bitirip yazılımcı olamayan bir sürü insan da var.

Yapay zeka konusunda ortadayım. Yani yeni başlayanların işini bi açıdan kolaylaştırıyor, çok iyi bir eğitmen. Video izlemekten falan daha iyi. Öte yandan bi junior dev'in yaptığı işi yapabiliyor cidden. Yani ben mesela AI kullanarak, yanımda 2-3 junior olmasından daha hızlı iş yapabiliyorum. Hatta bazen AI'ı junior'a tercih ettiğim oluyor yani.

Fakat, 10 yıl sonra dahi bir senior developer'ın yaptığı işi yapabileceğini sanmıyorum, çünkü LLM'ler mantık yürütme için icat edilmiş araçlar değiller, onu yapamıyorlar. Hani basit işlerde okey, ama kompleks işlerde şu an da sınıfta kalıyorlar, ileride de başarılı olacaklarını sanmıyorum, çünkü tasarlanma amaçları o değil, "öyle" çalışmıyorlar. Başka biri başka bişey icat eder, onu bilemem.

+ Yazılım piyasası şu aralar çok kötü. 2 seneye düzelir mi bilmem, ama böyle giderse piyasaya sıfırdan girmek çok zor, 2 sene öncesi gibi değil artık. Düzeleceğini kişisel olarak sanmıyorum, yavaştan "quality over quantity" muhabbeti yerleşiyor gibi geliyor bana, ama bunu kesin olarak bilmek zor zaten.

Özetle: %100 imkansız olmayabilir. Ama bu riski almaya değer mi? Bence değmez. Zaten mesleğin var, çalıştığın işin var, kötü de değiller. Oradan yürü yürüyebiliyorsan.
  • plutongezegendegilmi  (30.05.24 23:23:57) 
[]

Erkek terlik

Şehir merkezinde gündüz gezerken giymelik terlik almak istiyorum. Böyle güzel bir şey olsun, gündüz her türlü aktiviteyi yaparken (müze gezme, yemek yeme, date vb) siritmayacak bir şey. Bütçem 1.000 ama yukarı çıkabilirim begenirsem




 
O zaman bence terlik değil de sandalet düşün.


  • numlock  (17.05.24 18:07:24) 
Şu nasi mesela Fırsat: Tommy Hilfiger Sporty Hilfiger Beach Sandal TerlikErkek amzn.eu


  • sanguine  (17.05.24 19:58:01) 
Parmak arası terliğe oldum olası soğum ama konu o değil. Gün içinde rahat etmezsin bence her türlü aktiviteyi yaparken.


  • numlock  (17.05.24 20:07:41) 
  • ananiyimioguz  (17.05.24 21:37:41) 
Keen Uneek - Erkek Sandalet
Ancak müthiş pahallanmış. geçen yaz başında 1800 TL idi. Bir kaç ay önce 2400 TL civarında idi. Bir kampanya filan beklenebilir.

www.hepsiburada.com
  • faithless  (17.05.24 22:33:17) 
birken, crocs sirf insanlar kaniksadi diye tercih edilebilir ama rahatligin adresi icin www.google.com


  • ala09  (18.05.24 13:26:18) 
keen çok şıkmış gerçekten


  • sanguine  (18.05.24 20:22:58) 
[]

Uçak biletine taksit

Kalktı mı? Mart ayında aldığım bilete 3 taksit yapabildim diye hatırlıyorum bitti mı şimdi o da




 
yurtiçi var yurtdışı yok


  • jelly bear  (16.05.24 01:24:12) 
[]

Amsterdam'da nerelere gidelim

Daha önce 2 kere gittik, rijksmuseum, red light, kumarhane vb tekrar gitmeye gerek yok. Bu sefer nereleri gezelim şehirde? Bir de karnımızı ucuza (<10€) doğurabileceğimiz mekanlar söyleyebilir misiniz, 3 öğün atlamadan yemek istiyorum. Arada mecbur McDonald's falan olacak. Oraya özel yemek olmasina gerek yok ucuz ve sağlıklı olsun yeter.




 
Utrecht ve deen haag’i gezin, van gogh museum’u gorun. Sinira yakin tatli sahil kasabalari var bi de.


  • mor oje  (15.04.24 20:36:32) 
Teşekkürler

Den Haag a ayriyeten gideceğim Amsterdam'dn bagimsiz olarak, Van goghu da çok önceden gezmistim.
  • sanguine  (15.04.24 20:58:30) 
10 euro altına hollanda'da yemek zor iş. mcdonalds menüleri bile 10 euroyu geçti sayılır.

gezi için utrecht olur, alışveriş istenirse roermond outlet center ve sonrası maastricht gezilebilir. tabi buna biraz süre lazım.
  • biergarten  (15.04.24 21:56:13) 
asian kitchen, albina. f/p bu 2 mekanı bulmuştum. albinayı çok beğendik. porsiyonlar büyüktü baya ama ikisi de 10e üstüydü. amsterdamda 10e civarına pek bişi görememiştim. broodje bert diye bi türk dükkanı var bi de. sandviç, kahvaltılık falan. orası da uygundu ve güzeldi, özellikle ekmekleri. lokaller takılıyordu baya

kuzey amsterdam tarafı ilginç gibi, oralara gidebilirsiniz. oradan bisiklet kiralayıp zaanse schansa gidilebilir. çok keyifli bi yol
  • glamdr1ng  (15.04.24 22:14:04 ~ 22:47:00) 
Zaanse Schans'a gidip yel değirmenlerini görün. Girişi ücretsiz. Müze kısmı ücretli ama gerek yok. Bazı değirmenlerin içine girebiliyorsunuz. Giriş ücreti 5 euro falandı. Birinde kereste üretiyorlar eski usül rüzgar gücüyle, ona şahit oluyorsunuz, birinde un üretiliyor vs. Zandam'da yer alıyor. Amsterdam merkez otobüs durağından otobüs kalkıyor.

Tekrar Amsterdam ana durağa gelip Volendam sahil kasabasına gidebilirsiniz yine otobüsle. Balıkçı kasabası. Zandam'dan direkt otobüs yok, mecbur Amsterdam merkeze gelmek zorundasın.

Bu iki yere bak google mapsten aklına yatarsa git. Aynı gün iki yere de gidilir ve Amsterdam'a yakın sayılır.

Utretch de güzel. Orda da Kasteel de Haar'a git. Güzel bir kale.Otobüsle 2 vesaitle gidiliyor ve inince 1.5 km yürünüyor. Amsterdam'dan günübirlik gezmeye gelenler vardı düşün yani.

3 saatlik mesafede günübirlik Belçika Bruge turu yapılabilir ama sabah erken trene binmen lazım. Günübirlik gezilir Bruge ve küçük bir yer zaten.
  • Cesario  (15.04.24 23:29:02) 
Cesario ya katılıyorum.
Amsterdama yakın yerler önerebilirim, max. yarım saat uzaklıkta.
Yel Değirmeni görmek istersen Zaanse Schans.
Limanda rengarenk ahşap evler görmek istersen Volendam.

Merkezde Kanal turu yapılabilir, kanal müzesi ziyaret edilebilir.(Anne Frank House ın önünde uygun fiyatlı güzel vardı)

Yemek olarak en uygun burger king gibi duruyor. Birkaç euro fazla verip Argentinian Steak de yiyebilirsiniz.
  • stocker16  (15.04.24 23:31:48 ~ 23:33:27) 
Çok teşekkürler inanılmaz yol gösterici oldu, zaten 2.5 günüm olacak, burada yazılı yerleri anca gezerim.


  • sanguine  (16.04.24 00:47:48) 
[]

Yemek ne kadar dayanır sorusu

Bugün öğlen double Hamburger aldım, yarısını yiyemedim. Hamburgerin bir tanesini kağıda sarılı biçimde açmadan çantama attım ve su saat itibariyle eve girip buzdolabına yine öğlen aldığım kapalı ayranla beraber koydum. Bütün gün yanımda gezdiler yani ama güneşe maruz kalmadılar ve serin ortamlardaydim. Sorum; yarın öğlen yesem ve içsem zehirlenir miyim




 
  • Mirket  (08.04.24 21:02:35) 
Ayrana bi günden nolacak hocam :) hamburgere de bişey olmaz ama zincirlerin burgeriysen şekli şemali kayıyor onların tadı tuzu kalmıyor. Zehirleneceğinizi sanmıyorum açıkçası.


  • avatar is back  (08.04.24 22:00:28) 
hamburger biraz problemli ya kiyma eti oldugu icin.

8-9 saat disarida beklemisse bence sinirdadir. risk var biraz.
  • antikadimag  (08.04.24 23:29:51) 
[]

Belediye meclisi

Sayılara çok bakmadim şu haberde de görüldüğü üzere CHP bazı illerde başkanlığı aldığı halde mecliste çok geride kalmış. Hatta yüzde 50 bsk yüzde 25 meclis oyu bile var.

Açık konusacagim bizim halkımız daha oy verdiği insanların ismini (Ekrem veba, erdogan imam) dahi doğru düzgün bilmiyor, hatta cinsiyetlerini (en sevdiğiniz kadın siyasetçi kim; Tayyip Erdoğan) bile karıştırıyor bazen

Bu farklı seçimler CHP ve iyip arasında olsa anlarım

Ama normalde akp secmeni olan yuzbinlerce insanın başkanlık seçiminde CHP'ye verip mecliste AKP'ye vermeyi "başarması" bana çok absürt geliyor.

Bu kesim şimdi o koca oy pusulalarinda her pusulada farklı bir partiye oy vererek nasil "strateji" yapabildi benim aklım almıyor. Mesela en büyükşehirlerde böyle bir durum yok, İstanbul ve Ankara'da meclis oyu ile başkan oyu doğru orantılı.

Bakın yüzde 3-5 fark olsa anlarım, ama aralarda bazı illerde fark yüzde 25e kadar çıkıyor. Adama aynı insanların yarısı başkan olsun diye oy verirken meclis için çeyreği o partiye oy vermiş.

 
Haber linki koymamışsınız ama baktığım büyükşehirlerde genelde mecliste de çoğunluk oyu almış ama tabii ki mecliste birinci parti çıksa da meclis çoğunluğunu alamayabilir tek başına o ayrı.

Ayrıca dediğiniz şeyi yapan çok kişi var ya, adayın ismini bilmesine gerek yok ki. İmaro'ya vericem ama mecliste akp basayım demiş olabilir, ne bileyim Bursa'da Ali Nur Aktaş'tan sıkıldık Bozbey'e vereyim ama meclis akp'de kalsın diyeibilir. Olur yani bunlar zor işler değil, halkı hafife almayın :D

Edit: hatta spesifik olarak baktım şimdi, chp'nin aldığı tüm büyükşehirlerde meclis oylamasında da chp önde, hatta alamadığı Hatay'da da önde. Ama eğer büyükşehir olmayan iller için konuşuyorsanız oralarda chp merkez ilçeyi aldığı için haritada kırmızı görünüyor ama il genel meclisinde diğer ilçeler de etkili olduğu için çok fark ediyor. Yani kütahya, afyon, adıyaman gibi yerler için diyosanız orda büyükşehir meclisi gibi çalışmıyor sistem ve chp zaten tüm ilin başkanlığını değil sadece merkez ilçenin başkanlığını almış oluyor

editin editi: kırsalda aday çok daha önemli bi de. Mesela şimdi daha da spesifik olarak kütahya'ya baktım. Chp merkez ilçe ve üç perifer ilçe almış. İl genel meclisi oylamasında iki tanesi yine chp'ye oy vermiş ama merkez ve bir ilçede az farkla akp fazla oy almış. Yani aday için başkanlıkta chp'ye meclis için kendi partilerine veren %3-4 olmuş ki gayet olası
  • nundu  (02.04.24 10:07:38 ~ 10:21:31) 
eğer kastettiğiniz büyükşehir olmayan iller ise, yerel seçim haritaları bu illerin merkez ilçelerine göre renklendiriliyor. ayrıca buralardaki ilçe belediyesi seçimlerinde köyler oy kullanamıyor. il genel meclisinde ise bütün ilçeler köyleri dahil olmak üzere pay sahibi.


  • inveniam viam  (02.04.24 10:20:28) 
Pardon aslında anaakim bir yerde görmustum haberi ama aynısını bulamadım

www.turkiyegazetesi.com.tr
  • sanguine  (02.04.24 11:35:03) 
Algıda seçicilik, büyük bir çoğunluğun oy tercihini bilinçli yapmasına şaşırıyorsunuz, bu tezi seçecekleri adamın ismini bilmeyen veya sorulan soruyu anlamayan insanların varlığı ile desteklemeye çalışıyorsunuz ama milyonlarca insanın olduğunu ve aslında gayet de ortalama insanın neye oy verdiğinin bilincinde olması normaldir bence, belediye başkanının ismini söyleyemeyen adam dikkat çeker çünkü çeker yani, 2+2yi 1000 kişiye sorsa 1 kişi 5 dese onun dikkat çekmesi gibi.


  • atom karincanin torunu  (02.04.24 13:11:10) 
çok büyük bir insan kitlesine bunu nasıl başarabilirler noktasından bakmak büyük bir kibir. ayrıca, aynı kitlenin büyük bir çoğunluğunun sizi sulu dereye götürüp susuz geri götürebileceğine bahse varım. bu millet 2010 model arabayla 2015 model arabayı birleştirip yürütebilen ve satabilen bir millet. düşünce tarzınınız çok enteresan.


  • retiredcolonel  (02.04.24 13:25:03) 
Küçük yerlerde aday çok önemli. Belediye başkanı Ahmet olsun ama başka partiden aday olan arkadaşım Mahmut belediye meclisi üyesi olsun diyip bu şekilde iki farklı partiye oy kullanan çok olur. Zor bir şey değil. Ayrıca o yanlış isim soyleyen insanlarin çoğunda dil sürçmesi var. Sokak ortasında çat diye sorunca herkesin dili sürçüp saçma cevap verebilir. Salak olduklarını düşünmüyorum


  • benarrivo  (02.04.24 14:58:13) 
örnek vereyim, nevşehir'de iyi parti adayı kazandı. normalde ak parti nevşehir'de %60'larda seyreder. iyi parti adayı da geçen dönem ak partiden seçilen ve bir süre sonra istifa eden (ya ettirilen) adam. Hem vatandaşın sevgisini kazandığı hem de mağdur göründüğü için %54 gibi bir oy aldı. İl genel meclisinde Ak Parti yine birinci.
Birbiriyle kısmen bağlantılı olsa da iki seçim arasında ciddi farklılıklar olabiliyor. Yerel seçimler özellikle küçük şehirlerde parti kadar isim odaklı da.

  • mustafakesekci  (02.04.24 16:16:31) 
bahsettiğiniz kitle, oy vereceği adayın 7 ceddine kadar sayıp üzerine yarım saat icraatlerini anlatabilecek bi kitle.

muhtemelen sizden daha fazla bilgi sahibiler konu hakkında.

nitekim geçen seçim meclisi akp'ye veren seçmen bu seçim chp'ye verdi. istedi mi veriyor yani, pusula isterse 7 metre olsun.
  • brkylmz  (02.04.24 16:44:26) 
[]

Avrupa'da internet

Vodafone kullanıyorum günlük 200 liralik yurtdışı paketi var Türkiye'deki tarifeyle aynı. 10 gun kalacağım yani 2000 lira yapıyor.

Aşırı mi pahalı (60 dolar) ne önerirsiniz


 
Aşırı pahalı. airalo gibi eSIM bakın bence.


  • e mice  (30.03.24 11:46:24) 
www.globalyo.com

burdan al.
  • jelly bear  (30.03.24 14:10:32) 
50 eurodan daha ucuza Avrupa içi roaming veren hat bulursun. Şimdi esim de bakabilirsin veya gidince marketlerden de alabilirsin.


  • nhk ni youkosu  (30.03.24 16:36:44) 
E simler için uygun telefonlara bakıyorum hep yeni modeller ve benim telefonum aralarında yok


  • sanguine  (05.04.24 21:04:25) 
@sanguine, gidince turistik yerdeki bi markette sim card bulursun diye tahmin ediyorum. Ülkeyi söylersen belki bilen çıkar. Direkt takınca çalışan ve bilmemkaç GB tanımlı olan hatlar var. İngiltere'de her markette 10-20-30 pounda çeşitli GB'lar veren hatlar var öyle ve taktığın anda çalışıyor.

3g.co.uk
şöyle her boyuta uygun geliyor sen telefonunun sim kartı nano mu (en küçük) veya daha büyük olanlar mı ona göre kırıyorsun.
  • nhk ni youkosu  (05.04.24 21:12:45) 
ben avrupaya gezmeye gittigimde bulundugum sehirdeki bir telefoncu dukkanina gittim ve yeni sim kart aldim (e-sim degil), paket 12 euro'ya 1 ay boyunca 20 gb seklindeydi. turkiye hattini kullanmak amelelik.


  • hot potato  (05.04.24 21:39:12 ~ 21:40:41) 
[]

Klozetin beyazini korumak için

Yeğenimin ishal bombardımanı sonucu ne kadar temizlesem de bazı noktalar kahverengi gölgeli kalıyor. Çamaşır suyuyla ayrı sildim banyo sprey temizleyiciyle ayrı. Ne iyi gelir buna, nasıl daha beyaz yaparım




 
hipokloroz asit deneyebilirsiniz, fakir in hypoclean diye bir urunu var ben cok memnunum ama cın malı versiyonları cıktı sonra, sanki onların da gideri var gibi.


  • mavicorap  (27.03.24 12:39:39) 
jel olan domestosları biraz sıkıp bi kaç saat üstünde bekletmeyi denediniz mi hemen silince içine işlememiştir belki


  • nahtoderfahrung  (27.03.24 12:43:13) 
static.ticimax.cloud
şunu bi deneyin

  • elorelia  (27.03.24 13:03:57) 
Banyo mobilyaları üstünde koruyucu tabaka oluyor aslında. Yoğun çamaşır suyu gibi şeyler kullanınca bu tabaka da yıpranıyor be böyle lekelenmeye açık oluyor. Ben de hunharca çamaşır suyu boca eden biriydim. Eve yeni klozet takılınca öğrendim. Sizde olan olmuş zaten. İnatçı leke için jel domestos döküp üstüne peçete kapatıp bekletiyorum en son da fırçalıyorum.


  • ya volna  (27.03.24 13:23:22) 
tuz ruhu kullarak ben konuyu çözdüm, dikkatli kullanın, mutlaka eldiven takın

www.migros.com.tr
  • akiskan  (27.03.24 15:19:08) 
[]

Vize sorusu

Şimdi başvururken istediğim tarihlerden birkaç gün öncesinden başlayacak şekilde vize vermisler, vizenin ilk günü, başladığı tarihte seyahat edebilirim değil mi?




 
gideceginiz ülkenin saat farkını hesaba katarak aynı gün çıkışınıza dikkat edin.


  • sinematikcrop  (12.03.24 16:48:23) 
[]

Hangi Yunan adası?

Yazın kapıda vizeyle gitmeyi düşünüyorum hangisini önerirsiniz yani görece denizi daha iyi olan varsa diğerlerine gitmeme gerek yok ilk asamada

Midilli, sakız, Samos, kos, Rodos

Bunlardan birini düşünüyorum benim bilmediğim ve daha guzeli varsa o da olur.

Adaları karsilastirabilirsek sevinirim hangisi hangi yönden diğerlerinden daha iyi vb

 
midilli ve sakız suları öyle dillere destan turkuaz olmayan adalar. bir de yerleşim olara büyükçe oldukları için çok minnak yunan adası vibeları yok.

samos tam bir tatil adası. hem suyu güzel hem ucuz hem de tam yunan adası.

kos ve rodos daha tarihi yerler. kaleleri falan var. hele rodos çok büyük. ama çok da pahalı geldi bana. samos'ta beach girişi 2 eur iken rodos'ta 10 eur verdik mesela.
  • wild honey suckle  (11.03.24 10:15:49) 
Midilli petra'da bundan birkaç yıl önce hayatımızın en sessiz sakin bol yemekli tatilini yapmıştık. Hala çok severiz. Harbiden insan yok fazla, fiyatlar çok ucuzdu.


  • logisticsmanager  (11.03.24 10:37:37) 
midilli iyi de çok sıkılırsın emekli filan değilsen. ne gezecek tarihi bir yer var ne bir şey. çingeneler de eşantiyon.
biraz pahalı olsa da rodos en iyisi.

  • adivar  (11.03.24 10:42:40) 
Rodos daha pahalı +1
ancak denizi daha güzel. Özellikle batı yüzündeki koylardaki denizler çok çok güzel.

  • burfak  (11.03.24 13:07:38) 
[]

Binancein dağıttığı coinler

Şu son 1 ayda verdiklerinden bahsediyorum, alt, manta, pixel, portal vb
Satıyor musunuz hemen yoksa elde mi tutuyorsunuz, ben karar veremedim 1500 lira edecek kadar verdi her birinden, bazılarını satıyorum bakıyorum yükselmeye devam ediyor (alt, manta) bazılarını tutuyorum daha gider bu diye ama düşüyor (portal, pixel). Mevcut durumda her şeyin bir süre sürekli yukselecegini düşünürsek elde tutup 2-3x yapınca mi satmali. Yoksa satıp usdt ya da bnbye falan mı çevirmeli



 
hepsini 3-4 gun once bozdum, ath'sinden cok uzak coinler aldim geri kalani da usdt'ye 23+7 getiri verdiginden earn'e attim.

her seyin yukselecegini dusunuyorsaniz tutun sonra satin, ben daha saglam ilerlemeyi tercih ettim. zamaninda bir anda ziplamayi dusunurken ziplatildigimdan artik karimi alip devam ediyorum. fiyatlar kirilinca tekrar alim yaparim. piyasa bu ara cok hareketli fazla islem yapmak mentali bozabilir. kimseyi dinlemeden kendi stratejinize karar verip yapin.

simdi tekrar baktim ai ve manta'yi bozmamisim. ai da bozdum simdi sadece manta kaldi bu fiyattan satasim gelmedi hic.
  • gule gule  (01.03.24 21:51:02 ~ 21:56:52) 
Normalde düşünmüyorum tabi ki böyle bir şey de, şimdi birkaç ay ya da daha uzun sürecek bir ralli var, o yüzden soruyorum. Şu 2023 sonbahara kadar olsaydı düşünmez satardım.


  • sanguine  (01.03.24 22:02:45) 
cok hareketli dedigim gibi yarin btc 150k$'da olsa 25k$'da olsa sasirmam, tamamen kumar bol sans.


  • gule gule  (01.03.24 22:05:18) 
Binance coin mi dağıtıyormuş ya? :) Binance tr'de hesabım ve bitcoin'im var. Kime ve neye göre dağıtıyor?


  • fobfilm  (01.03.24 22:53:00 ~ 22:53:08) 
hepsini BNB yapıyorum.

@fobfilm
hesabınızda bulunan BNB için launchpool'dan gelir. launchpad açılınca iki birimli pool olur, biri değişir ama biri sabit BNB'dir. hesabınızdaki BNB üzerinden üç beş damlar.
TR'de yok galiba, binance.com üzerinde olmalı.
  • late viper  (01.03.24 23:33:36 ~ 23:36:18) 
[]

Türkiye'de camiler

Eskiden çok kafa yormuyordum da şimdi birkaç akrabami Sultanahmete getirdim mesela, içeri girdik hiçbir bok anlamıyoruz arapça okuyor artık dua mi ilahi mi. Okadar saçma geldi ki, türkum ibadet etmesem de Müslümanım. Arapça öğrenmek bilmek zorunda değilim ben, kendim Türkçe dua ediyorum edeceğim zaman. Almanya'da Avusturya'da Hollanda'da sayısız kiliseye gittim bütün ayinleri duaları kendi dillerinde yapıyorlar, Türkiye'de Rum Ortodoks kiliseleri de de Yunanca konuşuyorlar hep. Valla utanıyorum artık Türkiye'de camilere girerken, çok fazla coğrafya ve tarih bilgisi olmayan turist kesinlikle ayırt edemez Arap ülkesi eşittir Türkiye çünkü.

Niye bizim ibadet dilimiz Türkçe değil, vaazlar da mesela Türkçe sayılmaz yarısından fazlası arapça çünkü. Böyle kendimi ortaçağ Avrupasında zannediyorum, dini sadece belli bir kesim biliyor ulema gibi, ve satıyor
Halk da onlarin anlattığı kadar biliyor dinle alakalı ne biliyorsa. Çünkü Kur'an kursuna gidiyor mesela, harflerin okunuşunu öğreniyor duaların manasını değil.

Biz niye yerellestirememisiz, bütün Arap olmayan İslam ülkelerinde de böyle mi merak ettiğim soruyorum bilmiyorum. Ve niye kimse rahatsız olmuyor bu durumdan

 
Çünkü İslamiyet Arap milliyetçiliğidir


  • allah yazdiysa bozsun  (26.02.24 17:42:32) 
turist gibi yaklaş sen de anlamıyorsun madem. duayı da türkçe ediyor insanlar. cumaya filan gitseydin görürdün.

isveçli protestan, alman protestan kilisesine gittiğinde de bi b.k anlamıyor.
din böyle ulusa göre uyarlanan bi şey değil.

bu dinin dili -kuran arapçası-. bi kompleks duyacak olan zaten inanmıyor. malezyaya gitsen malayca mı öğrenicen camiye gitmek için :D

bilimin dilinin ingilizce-latince olması gibi. bilim yapmak için seve seve öğreniyor herkes. okullarda bilim mabedlerinde ingilizce konuşuluyor türkiyede de. kimse de neden böyle diye sormuyor. çünkü cevabı belli.
o yüzden kıyasların baştan hatalı
  • lambırcek  (26.02.24 18:02:23) 
evet arap olmayan müslüman ülkelerde de böyle. bir de kaç kere vaaz dinlediniz bilmiyorum ama vaazlar hep türkçe. vaaz içerisinde ayetin arapçasını okusa dahi mealini verir ve onun üzerine türkçe konuşur vaiz.
duanızı istediğiniz dilde edebilirsiniz, kimse neden türkçe dua ediyorsun demez. hutbelerin sonunda da genelde hatip türkçe dua eder zaten.

  • mustafakesekci  (26.02.24 18:06:39) 
Arapçanın ayrı bir derinliği vardır her Arap olan bile Kur'an-ı Kerim'i anlayamaz.
Bu neye benzer diye düşünürsek anayasamız var ve Türkçe yazılı. Onunla meşgul olan araştıran biri yine de bir hukukçuya, yani bu işin ehline danışacaktır takıldığı yerlerde.
bilinmeyen kelimelerde sözlüğe bakmak bile durumu kurtarmaz ilgili metnin açık şerh edilmiş hali gereklidir.

Kaldı ki burada ibadette dahil Türkçe olarak okumak dinlemek demek dünyanın başka yerinde de o bölgenin dilinde okunması istenecek.
aynı ayet bile herkesin zihninde farklı anlamlara gelecektir. Ayetlerin sadece tefsirindeki farklar değil, mealini bile çok farklı şekilde yazan ilahiyatçı veya hocalar var.

Arapça bir kelime bir çok manaya gelebiliyor. Hatta din ilimlerde kelimenin kullanım yerine göre manası da değişebiliyor.
Örnek olarak, dini kullanım (ıstılahta) olarak "fitne" kelimesi bazı yerlerde "imtihan" manasındadır.
Hatta bazı ayetlerde kelimeler var ki bildiğimiz manasında bile anlamlandırılamıyor.

Arapçada deve veya aslan kelimelerinin bile onlarca karşılığı var.

Kiliseleri örnek veriyorsun ama müslüman olarak zaten onlara benzememek gerekirken, onlar gibi yapalım.. demek ayrı bir sorun.

Evet bizim de günahımız var ve esasta şunu bilmek gerekir ki, dini olduğu gibi kabul ederek, ona olduğu gibi uymanın gerekliliğini kabullenmemiz lazım.
Dini kendimize uydurursak adeta durum manavda sebze meyve seçmeye döner.

Vaazlar Türkçe söylenir ama tabi ayet veya hadisler bazen mealinde bazen de arapça olarak okunabiliyor ve ardından yine hocalar tarafından açıklanıyor zaten.

Yerelleştirelim demek, müslümanlar arasında ortak kabullerin de ortadan kalkması ve ayrıca bölünmek demek değil midir?
  • diyecevaplandı  (26.02.24 18:17:35 ~ 27.02.24 09:16:26) 
yerelleştirmek diye bir şey de olmaz gibi. din evrenseldir, bu sebeple zaten dinin dili olmaz. yani kullarını malay, paki, roman, inguş diye ayrı ayrı milletler yaratacak (rum 22) ama dinini bilebilmesi için de arapça bilmesini şart koşacak allah olur mu hiç. ibadetlerde de ön koşul ne dediğini bilmektir, ne dediğini bilmeyecek/anlamayacak kadar sarhoşsan namaz kılamazsın mesela (nisa 43). arapça bilmeyenin de arap diliyle namaz kılması aynı şarhoşluk hali gibi. gerisi din satıcılarının mahareti. zanaatkar yani din adamları, bir meslek öğrenip onunla geçiniyor adamlar, o duvarı yıkmak zor ve uzun vadeli plan gerektirir.


  • ensar  (26.02.24 18:38:54) 
Abi dinde mantık arama. Inanacaksan inanip geç, inanmayacaksan zaten önemi yok. Kuran Türkçe okunsun dersen zaten ateist derler sana.


  • logisticsmanager  (26.02.24 18:42:01) 
hristyanlık ve islamiyet'in tarihsel gelişimi farklı olmuş. bahsettiğin ülkelerde din sosyal yaşamda etkin değilken islam ülkelerinde hayatın her anına karışır hale gelmiş. bu da bazı dogmatik değiştirilmez kurallar oluşturmuş. arapça ibadet gibi. araplar kendi kültürlerini yaşatmak isterler elbette ama Türk bir kadın namazda Türkçe olarak "erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar....kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün." ayetini okuyup secdeye gitmek istemezdi.


  • jepa  (27.02.24 00:38:40) 
rahatsizim, hatta dinden sogumamin baslica sebeblerinden biri mevzunun arapca odakli olmasi. ama bu bir tabu, yikilmaya calisilmis ve sonunda geldigimiz nokta malum..

islam tabu yikmaya uygun bir din degil. Hristiyanlik, Islam yaninda baya tasavvufi kalir.

bize herseyin hardcore'u denk gelmis genjler, hayati "nightmare" seviyesinde oynuyoruz.
  • cooperr  (27.02.24 02:24:08) 
valla benim bildiğim türk kadınları "...fenalık etmesinden endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün..." ayetini öğrenince aşkla iman etti çünkü kroniklerden öğreniyoruz ki kadını her fırsatta sağlam dövüyor bizim türkler. örfte öyleymiş. şimdi de öyle sayılır.

tabii türkler 900 senesinde isviçre medeni kanununu icat etmiştir diyen tayfadan değilseniz işin gerçeği böyle.

yalnız her şeyi yazıp da ayetin önündeki 2 kelime "fenalık etmesinden" kısmını sansürletecek amma da basit hesapları var milletin
  • lambırcek  (27.02.24 04:54:53) 
[]

Türkiye ikinci dunya savaşına katilsaydi

Daha erken, 1943 sonları 1944 gibi ve müttefikler yanında. Savaş kazanilinca Türkiye'ye bir şeyler verilir miydi, adalardan, balkanlardan toprak vb. Bunla ilgili hiç resmi veya gayriresmi bir teklif var mı. Mantıklı olmaz mıydı Türkiye açısından Almanlar sınırlardan uzaklaşmaya başlayınca kaybedecekleri artık kesinlesmisken savasa girmek. Muhtemelen Kore savaşındaki Türkiye kadar katılımı olurdu.




 
Hayır ben muttefikler yanında savasa girseydi diyorum Axis değil.


  • sanguine  (24.02.24 11:28:38) 
Adaların alınması biraz zor geldi bana. Sonuçta aynı tarafta savaştığınız ülkenin toprağını alacaksınız. Burada ancak yunanistana yardım karşılığında çok taraflı bir anlaşmayla ve başarılı olmamız karşılığında belki bir miktar toprak alınabilirdi. Bu olursa ve bir miktar da bulgaristanda ilerleme kaydetsek trakya sınırımızı ileriye taşıyabilir ve adalardan veya rumeliden biraz toprak kazanabilirdik.
Tüm bunların karşılığında 15 yıllık cumhuriyetin maddi ve insan birikimini neredeyse sıfırlamış olurduk. O yıllarda yaptığımız atılımı 20 yıl daha ötelemiş olurduk. Bence değmezdi.

  • Euxinos  (24.02.24 11:58:54) 
Türkiye son dakikada girdi zaten. 1945 yılında baktı ki almanya kaybedecek hop girdi hemen karşısında.
www.historynet.com

  • logisticsmanager  (24.02.24 12:16:21) 
12 ada ikinci dünya savaşından sonra Yunanistan'a geçti İtalya'dan ama biz başında girsek de bize verilmezdi, nüfusu çoğu Yunandı zaten. O yüzden zararı faydasından çok daha fazla olurdu


  • nundu  (24.02.24 13:30:58) 
Ben Türkçe anlatamıyorum galiba.

Türkiye 1945te savaş bitmeden aylar önce girdi çünkü Birleşmiş milletlere girecekti ayrıca Sovyet tehdidi vardı.

Ben diyorum ki, İngiltere defalarca Türkiye'ye savaşa gir diye baskı yaptı. Mesela en çok işe yarayacağı 1943 ortasında girseydik savaşa, savaş bizim sayemizde Avrupa'da daha önce sora ererdi bu açık. Bulgaristan'dan ve İtalya'dan veya İngilterenin tasarrufundaki topraklardan bize pay verilir miydi? Bu Kıbrısin bir kışmi olabilir, batı Trakyanin bir kısmı olabilir, İtalya'nin ege adaları olabilir. Yunanistan falan demedim ben nereden çıkardınız ki
  • sanguine  (24.02.24 14:22:47) 
ingiltere çok ısrar etti türkiye'nin savaşa girmesi için. o zaman italya/almanya'nın elindeki oniki ada karşılığında savaşa girilebilirdi. belki de o adaların yunanistan'a verileceği önceden kararlaştırılmıştı. bunu bilen türkiye savaşa girme konusunda heves etmemiş olabilir. bu detayı bilmiyorum.
ama şu da var ki türkiye zaten kazançlı çıktı. savaşa girmediği halde çok sayıda silah ve maddi destek aldı ingiltere'den. savaşa hazır değiliz dedik ve ingiltere'den destek aldık.
ben türkiye'nin savaşa girmeme kararını doğru biliyorum. öyle bir savaştı ki her an her şey olabilirdi, ülkeler taraf değiştirip türkiye'yi zor durumda bırakabilirdi. veya ordu içindeki almanya destekçileri sorun çıkarabilirdi.
bizimle alakası olmayan bir savaştı ve girmemek çok doğruydu.
  • benarrivo  (24.02.24 14:36:58) 
[]

Kedinin ayakları uyusur mu?

Kedimin son zamanlarda dikkat ediyorum böyle yeni uyandığı zaman aynı bizdeki gibi bir üç beş saniye ayaklarınin üzerinde sekiyor arka ayakları, sanki uyuşmuş gibi sonra normal her şey. Onlarda da bizdeki gibi mi benimkk 6 yaşını gecti ilk defa görüyorum veya daha önce dikkatimi çekmedi hiç bilmiyorum. Dediğim gibi birkaç saniye sürüyor.




 
onu yapıyorlar ya. arka ayakları geriye doğru uzatıyor böyle bir garip geriniyor gibi. fazla uyumaktan :D


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (23.02.24 00:18:24) 
uyuşur neden uyuşmasın. sonuçta bizden farksız bi canlı. kasları aynı, kan dolaşımı aynı. yatış pozisyonu gereği kan dolaşımı azalıyorsa uyuşur.


  • orpheus  (23.02.24 01:22:08) 
eklem hastalığı olan Scottish Fold gibi bir türse veterinerine danışmakta fayda var, yoksa hepsi geriniyor veya uyuşuyor bir yerleri


  • eja  (23.02.24 09:57:01) 
[]

3,39dan kredi çekilir mi?

SB

100 bin 24 ay. 164 yapıyor, 50 bin 24 ay ise 82 geri ödemeli.

Çekip faize koymayı ya da dolar almayı düşünüyorum üçüncü bir seçenek yok. Bu paraya ihtiyacım yok, taksidini zorlanmadan öderim.

Atraksiyona girmeye gerek var mı

 
Bence gerek yok. Taksit taksit odemeseniz, 24 ay sonra tek seferde odeme yapsaniz bile dolar'in en az yuzde 64 artisla 49 lira olmasi gerekiyor. Dolar, 2026 ocak ayinda 50 lirayi gecmis olur mu bilmiyorum, 50'nin altinda durabilir. Ama zaten bu sizi kurtarmaz, cunku her ay taksit odeyeceksiniz.

Yani demek istedigim, bu parayla dolar alirsaniz zarar edersiniz. Faize koyarsaniz zaten zarar edersiniz, kredi faizleri, mevduat faizinden daha dusuk olamaz.
  • ahm1  (26.01.24 23:05:09) 
Düzenli gelir varsa yapıştır. En azından birikim olur. Altın, yabancı hisse senedi, tr hisse senedi fonu oĺarak sepet yapabilirsin. Yatırım tavsiyesidir veya değildir.


  • nano mercy  (27.01.24 00:06:18) 
100 bin 24 ay sadece altında dursa, 24 ayın sonunda en az 250 bin olur.

250-164=86 bin tl net profit.
  • zeleno  (27.01.24 00:31:47) 
merkez bankası faiz oranları 1 sene öncesinin 6 katı şu an. yani dolar geçen seneki gibi her ay %10 artmaz.

daha fazlası için "dolar/tl kuru tahmini" diye aratabilirsiniz. çeşitli uluslararası bankalar tahminlerini paylaşıyor. mesela: www.politikyol.com

yani şöyle söyleyeyim. 2026 ocak ayında dolar 60 lira olsa bile siz yine zararda olacaksınız. çünkü her ay dolarınızı bozdurup taksit ödemek zorundasınız.

faizin neden bu kadar arttırıldığını bilmiyorsanız bu işlere girmeyin.

şöyle bir örnek vereyim: düz hesap faizler %50 diyelim. yabancı gelsin parasını liraya çevirsin diye bu kadar faiz veriliyor. yani aslında bu geçici bir çözüm. yapısal bir çözüm değil. tefeciden para istiyoruz gibi düşünün. adamın bir milyar doları var diyelim, getiriyor 30 liradan bozduruyor 30 milyar lirası oluyor. bunu faize yatırıyor, 1 senede 45 milyar lirası oluyor. dolar sene sonunda 40 lira oldu diyelim ve adam da faizler düştü diye parasını çekmek istedi diyelim, 40 liradan 1 milyar dolarını geri alıyor. geri kalıyor 5 milyar lira, onu da 125 milyon dolar yapıyor. etti mi sana bir senede dolar bazında %12 faiz? dolar bazında %12 faiz demek hiç kimsenin tahayyül edemeyeceği bir şey. avrupa'da, abd'de olsam evi arabayı satıp parayı türkiye'deki bankalara yatırırdım. yani? piyasada tl azalacağı için tl'nin değeri öyle eskisi gibi her gün bir lira bir lira düşmeyecek.

hadi diyelim bu paradan vergisini versin (genelde zenginlerden vergi alınmıyor gerçi ama hadi senin hatrına kabaca bir hesap yapalım), hadi düşsün düşsün dolar bazında %10 faiz olsun senede. bu bile müthiş bir rakam.
  • ahm1  (27.01.24 00:39:57 ~ 00:51:10) 
taksidini zorlanmadan ödeyeceğine o oranda altın al at kenara derim.24 ay sonra yaparsın muhasebesini.


  • jamswety  (27.01.24 17:03:46) 
[]

Kedi ağız bakimi

Kedimin diş etleri biraz şişik, veteriner çok kötü değil ama ileride bazı dişlerinin çekilmesi gerekebilir dedi. Önerisi fircalama ama çok beceremiyorum bunu. Bizzat kullandığınız ve faydasını tartışmasız olarak gördüğünüz bir ürün var mı solüsyon, ağz bakım suyu, macun, ne olursa diş fırçası dışında.




 
[]

Erkek için yüz bakım ürünü

Artık suratımin yaşlandığını fark ediyorum. Uyanınca yüzünü dahi yikamayacak kadar cilt bakımıyla arası olmayan bir insanım. Esasında genel olarak bir sıkıntım yok (akne gibi) fakat özellikle uykumu alamadığım gecelerin sabahında yüzümün fark edilir şekilde sarktigini görüyorum. Elmacık kemiği bölgesi bildiğiniz top top oluyor.

Kolayla edilebileceğim ve artık bundan sonra düzenli kullanabileceğim bir krem veya başka bir bakım ürünü var mı. Fiyatı abartı olmadığı sürece önemli değil.


 
Hemen hemen ben de aynı durumdaydım. Ancak bu konu derya deniz. Ivır zıvır bir sürü şey var.
Bence aylık düzenli olarak cilt bakımına gidin. Ordaki uzmana da sorun günlük yapmam gereken ne var diye. En mantıklısı bu. Yani ben böyle yaptım.

  • nuevo  (22.01.24 12:41:54) 
*kolayca sipariş verebileceğim olacaktı.

@nuevo: nereye gidiyorsunuz İstanbul'da mi, bı de ücretleri nasıl.
  • sanguine  (22.01.24 12:44:36) 
Ankaradayım valla paket olarak sattılar hocam 3-4 ay önce seans başı 400 gibi birşeydi. Belki artmıştır yılbaşından sonra


  • nuevo  (22.01.24 12:51:37) 
Cildinize bakmanın en kolay yolu cilt tipinize uygun bir yıkama jeli ve nemlendirici krem alıp düzenli kullanmak. Gece duş alma alışkanlığınız varsa gece kremi alın, krem sürüp öyle yatarsınız. Sabahçıysanız gündüz kullanımına uygun krem alın. Bir de yüz için güneş kremi alın, yaz kış, bulutlu hava dahil dışarı çıktığınız her gün kullanın. Özellikle güneşli günlerde 2-3 saatte bir tekrar sürün. Baktınız iyi geliyor, düzenli kullanabiliyorsunuz, serumlar, tonikler falan da eklersiniz sonra.
Ürün öneremiyorum, büyükçe bir Rossmann/Watsons/Gratis'te ürün seçmenize yardımcı olurlar, sonrasında Dermoeczanem gibi bir siteden alabilirsiniz. (Kozmetik kremlerin kırışık önlemesi, var olan kırışıkları doldurması gibi şeyler azıcık yalan dolan, iyi bir nemlendirici olsun yeter.)

Uykusuzluk şişkinliği için yüzü soğuk suyla yıkamak, sabah 3-5 dakika soğuk kompres yapmak iyi gelir, rahatlatır.

(Cilt bakımı bence düzenli yapmanız gereken bir şey değil, özellikle yaz aylarında cildin güneş hassasiyetini artırır, lekelenmeye yol açabilir.)
  • kobuzchu kiz  (22.01.24 13:47:08) 
ev yapımı sabunlar alıp ( zeytin, battım, vs ) yüzünüzü sık sık yıkayın.
Nemlendirmek için ara ara, buharlı sıcak su ve havlu tekniği kullanın
evinize alovera bitkisi alıp, ara ara bu bitkiden bir dal kırıp, , içerisindeki jeli yüzünüze sürerek masaj yapın.
  • Rao  (22.01.24 14:42:31) 
Öneriler için teşekkürler. Direkt "şunu al sür" diyebileceğiniz bir şey var mi


  • sanguine  (23.01.24 23:42:36) 
Hindistan cevizi yağını birkaç damla badem yağıyla karıştırıp günlük nemlendirici niyetine yüzüne yedir. 1 ay sonra bana dua et.

Kozmetik sektörü tümden yalan. Doğal yağlara, çözümlere inan.
  • kukuleta  (24.01.24 02:13:29) 
bol su ic arti gunes kremi sur her gun.

baska hicbir seye ihtiyacin yok.
  • baldur2  (24.01.24 09:21:42) 
[]

Ev satıp ev almak

Nelere dikkat etmek gerekir. Bir tane evim var içinde oturuyorum, uzun vadede küçük oldugu için zaten çıkmayı düşünüyorum başından beri. Şimdi tesadüfen bir ev buldum daha gezmedim haftaici arayacağım. Hatta ev bana da yürüme mesafesinde ve bir gayrimenkul şirketi tarafından satılıyor (emlakçı gibi) içinde de tahliye taahhütnameli kiracı varmış. Evlerin fiyatları birbirine denk değil. Aradaki farkı kredi cekebilirim. Mesela bu satın almak istediğim eve aracılık yapan şirkete diyebilir miyim benim evimi de siz satın, ben bu evi alayım. Sonuçta evi satan adam beklemek istemez parasını hemen ister, ben hemen satabilir miyim meçhul. Oluru var mıdır bunun.




 
Kendi evine ona cazip gelecek bir fiyat belirleyip takas da teklif edebilirsin ev sahibine.

Hatta fiyatın cazip olursa emlakçı da alabilir evini.

Ancak bence o tahliye taahhütnamesine fazla bel bağlayıp da taşınma işlerini o tarihe göre yapma. Kiracı imza benim değil der, zor şartlarda imzaladım, çıkamam der. Açıkta kalırsın mahkeme işleriyle uğraşırken.
  • Mirket  (06.01.24 22:17:31) 
takas +

tahliye taahhütü dediğiniz şeye adam "sözüm sözdür" diyerek de uyabilir, sizin bunu mahkemeye vermeniz de gerekebilir. ilk celsede boşalt kararı çıkar. bu memlekette herkes her karara uymuyor malum. kararı cebren uygulatabilirsiniz ama bunun masraflarını siz çekiyorsunuz. üstüne eşyaları yediemin deposuna koydurup kirasını da siz ödüyorsunuz.

bu nedenle evi şirkete boşalttırın. öyle alın.
  • phonex  (06.01.24 23:25:27) 
tahliye taahhütnameli kiracı olayına hiç güvenmeyin derim. Benim akrabam gitti evini sattı. İçinde kiracı olan bir evi aldı. Düşüncesi evi satınca yeni aldıgı eve geçmekti. Kiracı sonradan ben düzenimi buraya kurdum çat diye çıkamam istediginiz yasal hakkınızı kullanın dedi ve 2 sene oldu hala oturuyor. Benim akraba mecburen kiraya çıktı. Evi varken kiracıyı çıkaramadıgından kirada oturuyor. İş arkadaşım da benzer durumda ama iş arkadaşım en son bıktı. Tamam kirayı şu kadar yap yeter diyip anlaşmak zorunda kaldı. Kanunlar kiracılardan yana bilginize. Size tavsiyem içinde kiracı olan daireyi almayın


  • limonlu eksi  (07.01.24 11:23:58 ~ 11:33:25) 
[]

Konut kredisi

Mesela ben 5 milyon liralık bir ev alicam diyelim kendi evimi satıp. 4 milyona sattım, ama onun dışında param yok. Bankaya benim 4 milyon pesinatim var 1 milyon konut kredisi çekmek istiyorum diyebilir miyim. Verirler mi yani, pesinatta bir sınır vardı ama yukarıya doğruydu diye hatırlıyorum işte minimum yzude 20 pesinat gibi.




 
verirler de 1 milyon açık için şu an konut kredisi mantıklı mı bilemiyorum.


  • malheiros  (05.01.24 22:31:30) 
Peşinatın bir üst limiti yok, alt limiti var sadece. 1 milyon açığınız varsa o kadar kredi tabi ki çekebilirsiniz. faiz oranlarını, mantıklı olup olmadığını değerlendirecek piyasa bilgim yok ama teknik olarak durum bu. yani 4.900.000 tl'niz olsa kalan 100.000 için de kredi çekebilirsiniz.


  • mustafakesekci  (06.01.24 12:02:21) 
[]

Akrabasini koşu şampiyonasina gönderen Afrika ülkesi yetkilisi

Ya böyle bir olay vardı, hatta kadın kiloluydu kosamiyordu çok komikti, bir türlü haberini bulamadım 2023te gerçekleştiğine eminim




 
  • duyurukullanıcısı  (04.01.24 19:28:15) 
[]

Banyo lavabo ölçüsü

Yeni bir tane alicam şu ankinden daha geniş bir set buldum (ikisi de çok küçük aslında yerim çok dar). Duşakabinle 2 cm ve çamaşır makinesiyle 2 cm boşluk kalıyor yani 2 parmağım anca girer. Sıkıntı oiur mu? Makineyi çalıştırmaya ya da duşa girmeye engel olacağını sanmıyorum.




 
altında dolap da varsa,
- duşakabinle arasında kalan bölgenin temizliğini yapamazsınız,
- duşakabin su kaçırıyorsa dışarıdan silikon vb. müdahale yapamazsınız,
- duş teknesi panelli ise, belki paneli sökmeniz takmanız zor olabilir. bu durumda, dolap gelmeden önce panelin dolap tarafında kalan kısmını sökün ve serbest bırakın.

ben olsam bu kadar yakın almam ama yeriniz uygun değilse de yapacak bir şey yok.
  • malheiros  (28.12.23 09:09:46) 
[]

Tadı guzel ortalama viskiler

Bugüne kadar hep dışarıda içtim, içiyorum. Geçen Carrefourdan passport diye bir şey aldım, resmen zehir, absinthe gibi bir şey çıktı daha önce kokusuyla tadı bu kadar acı sert bir şey görmedim. Içemiyorum resmen. Carrefour ya da migrostan alabileceğim 1000 liraya kadar tadi düzgün, sert olmayan, hatta şekerli de olabilir viski var mi ya da illa viski olmak zorunda da değil aslında. Şarap ve bira içmekten sıkıldım, kokteyller de çok pahalı artık.




 
Sert olmayan sorusunun cevabi genelde Irlanda viskileri oluyor. 3 kez distile edildikleri icin daha yumusak icime sahipler.

Turkiye'de Jameson gordugumu hatirliyorum. Ama eger varsa Bushmills'in Black Bush'unu oneririm, hafif isli ama bir yandan vanilya kokulu icimi rahat ve makul fiyatli bir viskidir.
  • sertac akin  (25.12.23 01:33:03) 
Passport Scotch hiç içmedim ama ucuz bir viski olması nedeniyle tadının güzel olmaması normal.

Yumuşak içimli ve uygun fiyatlı (1.000 TL civarına ne yazık ki artık sadece uygun fiyatlı viskiler alınabiliyor) viski için İrlanda viskilerine bakmalısınız. Türkiye'de Jameson, Tullamore Dew ve Bushmills'i neredeyse bütün büyük süpermarketlerde bulmak mümkün.

Aslında konyak daha yumuşak içimlidir, konyak da deneyebilirsiniz. Metaxa (7 Yıldız) görece uygun fiyatlı ve yumuşak içimlidir. Fransız konyakları ise ne yazık ki uçtu gitti.
  • 10551037  (25.12.23 01:56:29) 
bell's
nispeten hafif içimli bir viski, fiyatı da uygun baya
bence deneyebilirsin.
(git: eksisozluk111.com)
  • veddin vele biddin  (25.12.23 02:06:47) 
Bana göre sıkıntısız kafa yormayan fiyatı normal viskinin adi black label. Ne alacaginizi hep bilirsiniz.

Onun dışında irlanda viskileri su gibi gidiyor+1
Zamanında peaky blinders izlerken bir sise bir haftada bitti.
  • logisticsmanager  (25.12.23 03:28:58) 
Şekerli diyorsaniz rom bakabilirsiniz. Her rom değil bu arada ama şekerli romlar var (aklima gelen benim sevdiğim ama pahalı el dorado 12 ya da diplomatico reserve exclusif)

Şekerli viski aklima hic gelmedi. Eğer isterseniz gidin ucuz burbon alın (jim beam falan) kokteyl yapın mis gibi.
  • logisticsmanager  (25.12.23 03:30:56) 
Dimple ... genelde sek içilir, buz bile olmadan keyifle içebilirsiniz. Yanında da bitter çikolata. Afiyet olsun.


  • alfired  (25.12.23 05:43:24) 
bushmills ve singleton içmesi çok rahattır


  • delidiyorum  (25.12.23 08:41:04) 
white horse, ballantines, famous grouse, jameson ilk akliima gelenler.


  • bay b  (25.12.23 09:17:52) 
Jack Daniel's Gentleman Jack, oldukça lezzetli.


  • kimlanbu  (25.12.23 10:57:36) 
Viski - Glauk
Rom - Bumbu

  • lüzumsuz adam  (25.12.23 11:00:05) 
Hafif ve damakta kısa, içimi gayet kolay bir kanada viskisi tavsiye edeyim ben de. J.P Wiser's.

Bunun 10 yıllığı carrefour'da indirimde sanırım şu an. 650 civarıydı yanlış hatırlamıyorsam.
  • thracia  (25.12.23 11:01:38) 
Black label, singleton,


  • oligomer  (25.12.23 11:05:00) 
O fiyat aralığında single malt olarak the glenlivet the founder's reserve ve the singleton off dufftown fena değil.


  • iwasbornonamountainside  (25.12.23 12:10:35) 
Çok teşekkürler herkese


  • sanguine  (25.12.23 23:48:55) 
jameson senin ilacin kral. bildigin tatli.


  • baldur2  (26.12.23 03:09:32) 
[]

Dolabın düşmesini engellemek için

2 metreye 90 cm ölçülerinde kapaklı bir dolap aldkm
Kapaklarını taktım, üst yarısında 2 raf var alt yarısında da 3 cekmece, bunları henuz takmadım. Şimdi dolabin ayaklarına 4 tane yukseklik ayarlama aparatı koymuşlar. Evin duvarı ve zemininde az yamukluk, eğrilik var. Ayakları dolap biraz arkaya dogru egrilecek şekilde ayarladim. Yani geriye doğru biraz açılı duruyor. One düşme durumu yok, kapakları açınca. Elle kendime kuvvetli şekilde çekersem geliyor ama. Içi dolunca bu durum değişir mi cok emin değilim.

Duvara sabitlemek istemiyorum duvarı delmek istemedigjm icin. Devrilmemesi icjn başka neler yapabilirim? Aparatlar falan var mı başka

 
duvara sabitlemek dışında garanti bir yolu yok.


  • inheritance  (15.12.23 10:30:38) 
hocam öncelikle endişenizi anlıyorum, fakat mobilya öyle monte edilmez. örneğin sizin dolap raylı olsaydı, öyle geriye doğru veya sağa sola doğru yatacak şekilde montaj yapamazdınız. siz terazisinde monte edeceksiniz sonra da nalburdan başit köşebentler alın 2 tane alsanız yeter, dolabın üstünden köşebent ile duvara bağlayın. www.ciceksepeti.com
gibi

  • malheiros  (15.12.23 10:53:18) 
[]

Bir Arkadaşlik iliskisi Hk.

Merhabalar, işyerinde gelişen olumsuz bir durum var canımı sıkan. Olayla alakası olmayan insanlara gösterdiğim davranışla alakalı biraz.

Işyerinde birbirimizi eşit süredir tanıdığımız bir grup var. Ben genel olarak insanlara mesafeliyim, bu grubun çok da bir parcasiyim diyemem, onlar kendi aralarında daha çok takıliyor, ben istemiyorum zaten yüz göz olmayı.

Bu gruptan bir arkadasla nispeten kafamız daha çok uyuştu (cinsel yonelimimiz aynı vs) bununla düzenli içmeye de gidiyorduk. Sonra bu yazın saçmalamaya paranoyaklasmaya başladı, işyerinde herkes bunun aleyhine çalışıyormuş gibi. Çok önemsemedim, hatta yatıştırmaya bile çalıştım. bir süre sonra işle alakalı bir şey sormak için yanına gittigimde bana inanılmaz saçma ve sert bir tepki vererek başından savdi. Bu ana kadar dediğim gibi sürekli konuşuyor ve dışarıda da görüşüyorduk

O anda iletişimi kestim, bir daha suratına bakmadım. Bu olaydan sonra bu sefer patrona gidip siz ona (ben oluyorum) torpil yapıyorsunuz, onun dediği oluyor hep gibi şeyler söylüyor. Hatta o, odadan çıkarken ben içeri giriyorum ve patron direkt aha bunları söyledi senin hakkı da diyor. Bundan sonra komple her yerden engelledim sildim, Kendi manyakligi olduğu icin patron ona bir ceza vermek istedi fakat gruptaki diğer iki arkadaş gidip onun adına yalvarmislar yapmayın bu aralar kafası bozuk vs gibi.

Şimdi ben çocukluğunda, hatta üniversiteye gidene kadar çok ciddi zorbalığa uğramış bir insanım. Zaman zaman bu zorbalık kolektif bir hal de alırdı, olayla alakası olmayan insanlar da dahil olurdu vs. bu yüzden uniye başladıktan sonra yaşadığım şehre bile bir daha dönmedim. Şu an hiçbir sıkıntım yok zaten etrafıma güvenmediğim, istemediğim hiç kimseyi yaklaştırmiyorum. Ihtiyacım da yok. Son derece self sufficient bir hayatım var.

Bu yüzden en ufak bir rencide edici hareket, terbiyesizlik, densizlik beni aşırı tetikliyor, bana kimse saçma sapan şeyler söyleyemez, şakalar yapamaz mesela. Işyerinde bunu yaptığı için bozdugum birkaç kişi oldu, hiçbirinin suratına dahi bakmıyorum.

Bu arkadaş yaptığı terbiyesizliklerden sonra, önce hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya çalıştı, muhatap olmadım, hiçbir pişmanlık belirtisi göstermedi, aradan aylar geçti bu arada.

Ben diğer arkadaşlardan da soğudum hiçbiriyle konuşmuyorum, herhangi bir açıklama da yapmadım, ama ısrarla bana selam vermeye, konuşmaya devam ediyorlar.

Yani bu durum bircok kişi için anlaşılmaz olabilir, saçma gelebilir size ama durum bu. Benim dünyamda böyle hareketlere yer yok, bunu bana degil başkasına yapsaydı mesela çeker sorardım sen nasil boyle hareket edersin diye.
Ama bakıyorum arkadaşların umrunda değil. Adam iki gün önce beraber sarhos olduğu adamın arkasından iş çeviriyor.

Bundan bu duyarsizliktan çok rahatsız olmaya hakkım yok mu? Kimse kimseyle konuşmayı biraksin demiyorum, demem. Hep beraber bunlar takılırken, sanki bu absurtlugun sorumlusu ben misim gibi kendi kendimi disladim gibi bir şey oldu. Pişman değilim asla, gebersem konusmam. Hala da muhatap olmaya devam ediyor benle bu ortak arkadaşlarimiz. Yani siz adil olamayacaksaniz ne biçim arkadaşınız anasını satayım. Çok saçma geliyor bana bu durum.

 
Yani tabi içten pazarlıklı, samimiyetsiz insanlarla bir iletişim yürütmek zor ve sizi de kötü etkileyebilecek bir durum.

Ancak sizi çok katı gördüğümden bir şey diyemedim. İnsanlar hatalar yapabilir, bazen kötü günlerinde olabilirler. Anlaşılamamış, derdini anlatamamış olabilirler. Bir insanı kötü yapan tek bir davranışı değil, düzenli şekilde bu davranışları devam ettirmesi, bunu karakterine yansıtmış olmasıdır.

Siz sanki biraz hızlı karar verip bundan da hiç geri adım atmıyor gibisiniz. Haliyle bu insanlar gerçekten samimiyetsiz mi yoksa siz mi çok katısınız emin olamadım ben :D

Şu diğer kişinin ne yaşıyor olursa olsun gidip ona torpil yapıyorsunuz demesi yanlış tabi ki. Ancak iş arkadaşını her yerden silip engelleyecek kadar büyütmemelisiniz bence bu olayı. Neticede orası iş yeri. Herkes birbiriyle öyle böyle anlaşırken, herkese tavırlı olan bir siz olursanız bu pek iyi sonuçlara yol açmayabilir. Sadece bu çalıştığınız yer özelinde böyleyse sorun değil, ancak atıyorum genel olarak insanlarla aranıza çok kalın duvarları hop diye koyabiliyorsanız bu o kişilerden çok sizi cezalandıran bir durum olur bence.
  • akhenaten  (01.12.23 20:29:40) 
nacizane fikrim, gecmiste yasadiklarinizdan dolayi hem insanlara karsi asiri katilasmissiniz, hem de aslinda bu durumu pek halletmemissiniz ve etrafiniza duvarlar ormussunuz. yasadiginiz seylerin ciddi bir kismini kisisel algiliyor olma olasiliginiz da mevcut. sivri olmak boyle bir sey degil, ortami idare etmek de bunun cozumu degil. sinir koymayi ogrenmek onemli. siz sinir koymadan, insanlari direk siliyorsunuz. sinir koymak 'bana yakin olmak icin bunlara dikkat etmen gerekli' demektir ve yakin olmaya, onarmaya acik olmaktir. siz ne yakin olmaya ne onarmaya acikmissiniz gibi gelmedi bana yazdiklarinizdan. karsimdaki 100% en bastan benim istedigim gibi olsun istiyorsunuz ve olmayan herkesi siliyorsunuz. ama bu mumkun degil, hepimiz insaniz, sadece sizin yasam oruntunuz yok, herkesin gecmisi, ailesi, sosyal yasami var ve bunlar hepimizi, ayni sizi etkiledigi gibi etkiliyor. birbirmize sevgi ile sinirlar da koyarak bir arada yasamayi ogrenmek guzel bir secenek.


  • songforsomeone  (01.12.23 23:05:40) 
songforsomeon +1

yakın ilişkiniz olan kişi ciddi bir yanlış yapmış size karşı ve onunla tüm iletişimi kesmek anlaşılabilir bir tercih bu noktaya kadar hak veriyorum size. ancak sonrasında tüm grupla iletişimi kesme ve onları duyarsızlıkla suçlama kısmı biraz sıkıntılı geldi bana. açıkçası ben de bir arkadaşım -isterse dünyada en yakın olduğum insan olsun- birisiyle kötü bir şey yaşadı diye diğer kişiyi direkt silip atmam. çünkü olayın merkezindeki kişilerden birisi olmayınca tam olarak olayın nasıl geliştiğini bilemezsin asla ve genelde diğer tarafın da olayla ilgili kendince bir açıklaması vardır aslında. hadi diyelim açıklaması da yok yakınım olan kişi %100 haklı bu sefer de diğer tarafın en azından bir pişmanlığı, bir özrü vardır herhalde. tabiki bu kişiyle eskisi gibi olamam ne olursa olsun ama direkt silip atamam da yani dediğim sebeplerden ötürü.

bu sebeplerden ötürü sizin durumunuzda olsam kimseden de küstüğüm kişiyle benim gibi küsmesini beklemem böyle bir şeye hakkım olduğunu bile düşünmem hatta. adil olmak demişsiniz ama adillik her yanlış yapanı silmek demek değil ki böyle olsaydı ne bizle konuşan insan kalırdı ne de bizim konuşacağımız. tabiki siz yetişkin bir insan olarak böyle kendinizi daha iyi hissediyorsanız böyle yaşarsınız o konuda bir şey diyemez kimse ama en azından insanları -içinizden de olsa- yargılarken bu açıdan da bir düşünün derim.
  • pietro crespi  (02.12.23 02:24:49) 
arkadaşlarına olan tavrını saçma buldum. sizin aranızdaki özel bir mesele yüzünden ellerinde adalet terazisiyle gezmek zorunda değiller. adamla olan problemin o adamı bağlar, diğerlerine tepki göstermen abartı olmuş.
youtu.be

  • hrskrs  (03.12.23 01:39:35) 
[]

Jogger pantolon

Erkekler için olan, böyle aynı normal pantolon gibi görünen lastikli pantolonlardan arıyorum da birkac yerden aldım hep eşofman gibi çıktı. Ben daha çok işyerinde giyebilecegim tarzda bir şey arıyorum. Alan deneyen var mı?




 
Kip markalı olanlar düzgün görünüyor.
Sadece araştırdım.

  • pro9it9is9  (26.11.23 21:17:47) 
zara'dan aldım, giyiyorum. sorun yok.


  • tantunisultansuleyman  (27.11.23 09:11:51) 
[]

Ikea kasim

İkeada Kasım indirimi oluyor mu böyle bir gelenekleri var mı, birkaç parça pahalı mobilya alacağım. Yeni yılda her türlü zam gelir diye düşünüyorum, en iyi zaman ne olur sizce?




 
[]

Faust'u hangi cevirmen ve yayından okumalıyım?

Ayrıca aslında İngilizce okumak istiyorum ama amazondaki yorumlara baktığımda okuyucuların (hem Almanca hem İngilizce bilen) baya büyük çeviri hatalarını saptadiklarini gördüm ve İngilizcesine de guvenemeyecegim sanırım. O yüzden Almanca aslına en sadık çevirisi kimindir?




 
www.dogubati.com benim okuduğum türkçe çeviri.


  • yanlishayvan  (27.10.23 13:46:11) 
[]

aksesuar (yüzük ve bileklik) alabilecegim siteler & yerler

Erkek için hep Abdülhamid, Osmanlı yüzükleri, abuk subuk şeyler satılıyor. Şöyle güzel tasarımlı, modern görünümlü yüzükler ve bileklikler almak istiyorum. Nerelerden alışveriş yapıyorsunuz? Böyle altın falan değil ama hani degerli maden aramiyorum o kadar param yok.




 
[]

1.000-1.500 liraya kadar (kaldıysa) erkek parfümü

Önerebilir misiniz. Bir süredir sculpture kullaniyorum sıktıktan on dakika sonra unutuyorum yani hiç kokusu kalmıyor. Stronger with you (zaten daha pahalı biliyorum da) kadar baskın da olmasın.




 
  • konetsu  (22.10.23 17:42:03) 
[]

Kaç tane arkadaşınız var

Bu öyle sabah kalktım şunu yaptım, bunu yedimden öteye gitmeyen sohbetleri yaptığınız insanlar değil. Böyle onlarca var zaten.

Kötü hissettiğimiz zaman aradiginiz,
Travmalarınizi paylasabildiginiz
Manevi olarak Sırtınızı dayayabileceginiz
Hakkımızda kötü düşünmediğinden emin olduğunuz
Sizi asla -tartisma sirasinda dahi- rencide edecek şeyler söylemeyecek
Sizi mevcut ozelliklerinizle kabul eden

Vb vb

Kaç tane arkadaşınız var

Kaçını 30 yasindan sonra edindiniz

 
Bende hiç yok gibi. Zamanımın çoğu iş harici yalnız geçer.

Hoşa giden şeyleri değil de ister istemez toplumda herkesin bildiği ama herkesin dillendirmediği olumsuz gerçekleri ifade etmekten dolayı sanırım.
Ne de olsa toplum içinde herkes dürüst,temiz,saygıdeğer(!)
İyilikler bile artık gönülden değil, karşılığında alınacak şeyler için yapılır hale geldi.
Bu aslında, kir bulaşmış bir alış veriş.

Neyse.. yine de tavsiyem,
30-35 yaşa kadar vakti olan o tür değerli insanları arasın bulsun. Yoksa sonrası zaten daha zor olur.
  • diyecevaplandı  (10.10.23 20:43:24) 
4 max


  • olaylar olaylar  (10.10.23 21:01:12) 
sıfır.

30 olmadım daha
  • Erestor  (10.10.23 21:23:42) 
1- 3
2- 0

  • akhenaten  (10.10.23 21:24:45) 
hiç yok, 29


  • mark greg sputnik  (10.10.23 21:33:26 ~ 21:33:37) 
4-2


  • mor oje  (10.10.23 21:40:17) 
0.

Ablam ve kız kardeşim olduğu için hiçbir zaman en yakın arkadaşa ihtiyaç duymadım.
  • ruhen hastayim ben  (10.10.23 22:18:05) 
4.
Biri lise, 2si üniversite, 1'i de 28 sonrası.

Henüz 30 olmadım.
  • Amaranta ursula  (10.10.23 22:53:41) 
bahsettiğiniz tüm kriterleri sağlayan dört kişi sayabildim. bunlardan ikisiyle 21, ikisiyle 29 yaşımda tanışmışım.

bir de çok iyi dost olabilecekken flört olaylarına girip ziyan ettiğim insanlar var.
  • sailor  (10.10.23 23:00:25 ~ 23:01:19) 
2


  • zimbirik  (10.10.23 23:42:14) 
Kaç tane arkadaşınız var
> yazdığınız anlamda 1 tane, üniversiteden..

Kaçını 30 yasindan sonra edindiniz
> 0
  • tabudeviren  (10.10.23 23:52:50) 
eski bir arkadaşım var ama onu da dert keder konularında aramam. Hiç yok maalesef.


  • kondansator  (11.10.23 00:13:04) 
kendileri icin bo$ kagida imza atabilecegim 4-5 kisi var.

hepsi 30 oncesi, en az 15 senedir tanidigim elemanlar.
  • cooperr  (11.10.23 07:01:08) 
Yaşlandıkça azalıyor. Benim 5-6 tane.


  • prole  (11.10.23 07:39:27) 
3_1
Not: Birisine hazmedeceğinden iyi veya kötü davranınca bozulur. Bu üç kişiyle ayarlarımızı biliyoruz. Kaçırdığımızda otomatik fabrika ayarlarına dönebiliyoruz. Saygı duymadığınız insanlarla arkadaşlık etmeyin.

  • sadegazoz  (11.10.23 10:42:33) 
5 kişi var. 1 tanesini 30'dan sonra edindim. 1'i üniversiteden. Kalan 3'ü, 20'lerin ortasında çalıştığım iş yerinden.


  • inawen  (11.10.23 11:14:55) 
1 tane, çocukluk arkadaşım.
+ annem ve eşim
+ kızım :)
  • snd88  (11.10.23 11:38:21) 
1 tane var. Tanıştığımızda 29 yaşındaydım bir yılla kaçırdım hahaha


  • peki madem  (11.10.23 13:53:03) 
eskiden 4 5 taneydiler, şu an bilmiyorum 1 2 galiba. yakın arkadaşlarımla zor dönemlerden geçiyorum. evet hepsiyle aynı anda


  • Mossy  (11.10.23 23:00:45 ~ 23:02:29) 
30larıma yeni geçtim
ve hiç yok.

  • alaimisema  (12.10.23 10:55:00) 
2 tane. Henüz 30 değilim


  • jjimyl  (13.10.23 19:29:07) 
123456  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.