[]

hukukçulara bazı sorular?

selamlar güzel ülkemin güzel hukukçuları.

dün (git: avukat olmak kötü bir şey mi?) duyurumda aslında biraz görüş almıştım nasıl bir şey olduğuyla ilgili ama bugün daha açık sorular sormak istiyorum.

bu yıl üniversite sınavına girecek biri olarak ilk iki hedefim boun/bilkent işletme aslında ama kendime bir b planı da çizmek zorundayım.

öncelikle hukukta hedefim ankara&istanbul hukuk.

şimdi gelelim sizden ne istediğime :)

benim aslında yapabileceğim 2 şey var. a planı tutmazsa hukuk fakültesine gidebilirim veya bir yıl daha hazırlanır a planını tekrar uygulamaya koymak için çalışırım.

yol yakınken döneyim mi, yoksa hukuk iyi midir?

doğrusu kendimi yakın hissettiğim de bir alan. sadece his tabii. daha önce avukat olmak istediğim zamanlar da çok olmuştu. ama hani dün de demiştim aslında, bir akrabam bana eskiden kendi iş hayatını anlatarak soğutmuştu.

ne anlatmıştı? şöyle ki; bütün gün adliyede koşturmaktan çok yorulmuş, ayakları mantar olmuş, keşke öğretmen olsaymış aynı maaşı alırmış..

altta güzel bir mesaj vardı; 'kim çok ağlıyorsa para ondandır' :)) neyse, konu o değil.

* avukatlar gerçekten çok düşük mü alıyor?
* bir avukatın kendi bürosunu kurması ne kadar sürüyor?
* maddi anlamda rahatlama evresi ne kadar sürüyor?
* gerçekten 'avukat olacağıma öğretmen olsaydım' deme eşiğine getirecek kadar yorucu, kötü bir meslek mi?
* hep olumsuz yanlarından bahsediyoruz, bir tane mi olumlu yani yok?
* okuması öldürücü mü?

ve aslında en önemli soru;

* işini seven birini mutlu eder mi? veya mutlu etmekten evvel, bir insanı çok çabuk işten soğutur mu?

teşekkür ederim.

ek: bir önceki duyuru bazı gereksiz, duyuruyla alakasız mesajlar yüzünden silindi. o duyuruya bu mesajları atan kişi/kişiler bu duyuruya da aynı şekilde yazmazsa sevinirim. burada amaç bilgi alışverişi.

 
ben hukukta değilim. en başta yazayım.

hukukta para yok, iyi hukukçu iyi para yapar. eskiden azdı herkes kazanırdı artık öyle değil tr de.

hukuk türkiyede işletme gibi oldu bence. iyisi her zaman para kazanır ve başarılı olur, ama aksi halde iş bulamayadabilir.

garanti tek meslek tr için tıp, diş hekimliği.

ama alanında iyi isen her zaman para kazanabilirsin.
  • kurnaz  (26.11.16 21:38:09) 
hukuk okuyorum 3. sınıftayım. 6 tane büroda çalıştım şimdiye kadar. küçüklü büyüklü. başta söylemem gerekir ki avukatlık yapmak istiyorsan işini gerçekten sevmen gerekiyor çünkü çok stresli bir meslek. hukuk okumak da sevmedn yapılacak bir şey değil. sırf parası için okunacak bir bölüm değil yani
*başlangıçta çevren yoksa bir avukatın yanında sigortalı olarak başlaman gerekiyor. o avukatın vereceği paraya bağlı biraz. nasıl ki yeni başlayan mühendis 3500'e d çalışıyor 1500'e de onun gibi düşün. onun haricinde kendi cmk davalarını alabilirsin. soruşturma başına yaklaşık 200 kovuşturma başına yaklaşık 500 tl veriyorlar ki hiç yoktan iyi bende.
*çalıştığım bürolardan birinde bir avukat resmi stajını bitirince bir ünlüyle anlaştı müvekkil olarak gider ortağı buldu ve hemen bürosunu açtı. 5 yıldır sigortalı avukat olarak çalışan da var. müvekkil ve gider ortağı bulmaya bakıyor.
*maddi anlamda rahatlama evresi az önce yazdığım duruma göre değişiyor ama para için yapacaksan bu işi 7-8 sene sürecektir ki sanırım sen o yüzden yapacaksın.
*aldığın davalara iş yoğunluğuna göre değişir. çalıştığım bir büroda sadece yargıtay kararı araştırıp birbirimize fal bakıyorduk başka bir büroda sabahtan akşama kadar o adliye senin bu icra müdürlüğü benim geziyordum. kötü bir meslek değil. ama sırf hukuk okudum diyebilmek için okuyan bazı insanlar yüzünden mesleğin adı ayaklar altına alınıyor durmadan.
*olumlu yanları tabi ki var. savunma hakkının kutsallığı konulu konuşmalar yapabilirim burda ama cevabı çok uzatmak taraftarı değilim. bazı şeyleri değiştirme ihtimalin normal bir bireyden daha fazla. hakimden bir madde için somut norm denetimi talep etmişti çalıştığım bir bürodaki avukat. sayesinde gerçekten hukuksuz bir norm Türkiye hukuk tarihinden silinmiş oldu. anayasa mahkemesi maddeyi iptal etti. pasta kesip kutlamıştık.
*fakülteye başlamadan da hukuk bürolarında çalışıyordum. beni fazlasıyla cezbeden bir iş avukatlık. o yüzden evet işini seven birini fazlasıyla mutlu eder. çok çabuk soğuman da mümkün. işinden nefret eden kalemlerle müdürlerle çalışacak suratsız hakimlere dert anlatmaya çalışacaksın. bazı müvekkillerinden nefret edeceksin bazı yasalara yuh çekeceksin. resmi gazete okurken küfürler edeceksin. ülke adaletine olan güvenin sınanacak ve sen bu durumda bir şeyleri değiştirmeye çalışacak biri olacaksın. bu konuda gerçekten idealist misin sorgulaman lazım kendini. ve tekrar tekrar tekrar söylüyorum hukuk okuyup yalnızca para düşüneceksen milletin küfürler ettiği avukatlardan biri olur hukuk sisteminin daha da kötüye gitmesine sebebiyet verirsin. gerçekten idealist değilsen nolur bu bölümü yazmaç
  • manuelka  (26.11.16 22:09:30) 
başa gelen edit: @utrecht'in yazdıklarına tam olarak %100 olarak, kesinlikle, kelimesi kelimesine her şeyimle katılıyorum :))

hukuk mezunuyum sorularına tek tek cevap vericem.

1) avukatların %99'u çok düşük başlıyor işe. örnek istanbul hukuk mezunu adam staja 700-800, avukatlığa da 1500-2000 ile başlıyor şu an. bunlar ortalama rakamlar. eğer bu paralardan fazla para almak istiyorsan bir yabancı dili çok çok iyi bilmen gerekiyor. öyle acun ılıcalı ingilizcesi gibi değil ielts'ten 7.0 almaktan bahsediyorum minimum.

2) tamamen çevre işi, 1 yılda kuran da var 21 yılda kuran da var, hiç kurmayan da var.

3) bkz 1. cevap.

4) işin idealin değilse bazen evet.

5) avukatlık bir yerde serbest meslek olduğundan çok para kazanma ihtimalin diğer mesleklere göre daha fazla oluyor, bu bir olumlu yani tabi.

6) okuması öldürücü değil, öldürücü olduğundan yakınan adam ''ağlayarak hava atma'' eylemini gerçekleştiriyodur.

öneli soru: işini seven arkadaşlarım az para alsalar da mutlular. ancak çoğu kişi soğumuş vaziyette. hukuk çok geniş bir alan, bazı alanları adamı inanılmaz soğutur.
  • jangbogo  (26.11.16 22:37:33 ~ 22:40:32) 
@jangbogo

iyi düzey bir ingilizce nasıl ekstra kapılar açıyor avukatlara?
  • tosiba  (26.11.16 22:42:24) 
@tosiba

özetle şöyle anlatayım: yabancı bireylerle veya şirketlerle çalışan bürolar, hem daha fazla kazanıyor hem de daha güzel maaş veriyor avukatlarına. örneğin bu bürolarda en az 4-5 bin ile başlanıyor avukatlığa. ama bu bürolara girmek için üniversite son sınıftan itibaren cv yollayıp görüşmelere gitmek lazım.
  • jangbogo  (26.11.16 22:45:56) 
Şu ingilizce olayina ekleme yapmak istiyorum. Guzel maas veriyor olabilirler ama iyi dil bilen avukatlar o tarz bürolarda avukatlik yapmiyor genelde. Sözlesme tercumanligi yapiyor malesef. Cok iyi derecede 3 dil bilen bir avukat arkadasim bu sebepten cok iyi burolardan ayrilmak durumunda kaldi. Artik gorusmelere gittiginde bastan belirtiyordu sozlesme cevirmek degil sozlesmeleri bizzat yazip avukat gibi calismak istedigini.


  • aquarium  (26.11.16 22:49:16) 
@aquarium

evet biraz öyle oluyor ama hepsi de öyle değil. dil olayının esprisi, yabancılara danışmanlık sunarken ve raporlama yaparken dil gerekmesi. ama dediğin gibi tercüman olarak kullanılan avukatlar da çok ama çoğunluk olduklarına katılmıyorum ya, o husus görüşürken belli oluyor zaten.
  • jangbogo  (26.11.16 22:53:01 ~ 22:53:30) 
@jangbogo tabi ki hepsi oyle degil. Ama bu tarz buyuk avukatlik firmalari genellikle yabanci hukuk burolari ile anlasma halinde olduklari ve cogunlukla sirketler hukuku uzerine calistigi icin dile gereksinim duyuyor. Yabanci muvekkille iletisimden ziyade yazma çizme olayi yani cogunlukla. Bahsettiginiz sekilde de var tabi. fikir olarak bu hususu da bilsin arkadas diye eklemek istedim. Hani mesleki tatmin saglamakta zorlanilabilir diye dusunuyorum dil agirlikli bir ofiste.


  • aquarium  (26.11.16 23:04:11) 
@aquarium öyle gerçekten. bir ilanda dil üzerine çokça bastırıyorsa tercümanlığa yol göründü demektir. ama hukuk konusunda kafası karışık biri zaten mesleki tatmin yaşayamaz bence. takip elemanlığı ve tercümanlık arasında gidip gelen bi mesleğe döndü bu iş. tosiba sen yol yakınken vazgeç, adliyelerde sürünme, yaz güzel bi mühendislik-tıp falan keyfine bak. illa tmciyim diyorsan, boun işletme, bilkent işletme kovala devam.


  • jangbogo  (26.11.16 23:23:39 ~ 23:24:12) 
zamanında ankara hukuk-bilkent iktisat arasında kalıp iktisat seçmiş birisi olarak gayet memnunum. ankara hukuk'a giden arkadaşlarımın hemen hepsi okuldan da, hukuktan da nefret ediyorlar.

hukuk zaten genel olarak fazla geleneksel, kapalı bir alan. yurtdışı imkanı çok az, 4 yıla sığdırılmış ağır bir müfredat, hukuk fakültelerindeki entelektüel çöl problemi falan hukuku hiç de mantıklı bir seçenek yapmıyor.
  • dantelliminnos  (01.12.16 10:24:38) 
[]

en ucuz e-kitap okuyucu hangisi?

sb.




 
Mevcut tablet veya mevcut akıllı telefon + epub okuyucu uygulamalar.


  • yaren  (26.11.16 00:38:09) 
calibro basic almıştım vakti zamanında en ucuzu oydu.


  • envanterbilanco  (26.11.16 01:30:00) 
[]

youtube'da çeviri yapılacak video bulmak?

böyle çeviri yapabileceğim videoları baştan aşağı gösteren bir youtube sayfası mevcut mu?

içerik oluşturucu stüdyosu'nda katkıda bulunabilecekleriniz bölümü var ama 10 tane video var, başka da yok. üstelik çok saçma videolar.


 
sorunun cevabini bilmiyorum da merak ettim ceviri yapmak ne ise yariyor?
bir odeme yapiliyo mu youtube tarafindan?

  • rentts  (25.11.16 21:05:55) 
hayır, yapılmıyor. tamamen ingilizcemi geliştirmek, canlı tutabilmek adına otobüste, boş kaldığımda vs. yapıyorum.

edit: ama gelecek diyorlar. daha doğrusu google bununla ilgili bir sayfasında 'coming soon' demiş. buna göre çeviriye ihtiyaç duyan kanal sahipleri ilan verecek ve çeviren para alacak. videoya ilk atlayan kapar sanırım.
  • tosiba  (25.11.16 21:17:43 ~ 21:18:42) 
[]

avukat olmak kötü bir şey mi?

soru tam olmadı biliyorum ama aslında sormak istediğim şeyi okudukça daha iyi anlayacaksınız.

türkiye şartlarında avukat olmak zordur eminim.

yani nasıl bir meslek? birkaç avukat tanıdığım var, dünyanın en boktan işiymiş gibi anlatıyorlar.

bir gün konuşuyoruz, marmara hukuk mezunu kendisi. 'keşke hukuk okuyacağıma öğretmen falan olsaydım, hem aynı maaşı alır hem de bütün gün adliyede koşmazdım' dedi. işte ayakları mantar olmuş, yorgunluktan ölmüş falan.

e tabi ben şok oldum. ne alaka yani dedim.

gerçekten durum bu kadar vahim mi? bu kadar koşuşturmacalı mı her şey? bu kadar yorucu ve bu emeğin karşını alamama üzerine mi kurulu?

 
@dalgaci mahmut

haklısınız tabi de bana çok abartıyor gibi geldi. o zamanlar ben hukuk düşünüyordum, belki de soğutmak için bu kadar abarttı, bilemiyorum :)
  • tosiba  (25.11.16 20:47:12) 
baglantilar ve cakallik meselesi...


  • e haliyle  (25.11.16 20:51:35) 
adamına bağlı. arkadaşım daha okulu bitirmeden on numara bir hukuk bürosunda 1500 tl maaşla çalışıyordu çoğu yeni avukattan daha fazla kazanıyordu primi falan derken. bağlantı ve çakallık meselesine katılıyorum.


  • loser blueser  (25.11.16 20:55:00) 
türkiye'de kim en çok ağlıyorsa para onlardadır kardeş.


  • ada meltemi  (25.11.16 20:55:33) 
Koşturmali evet, bazen stresli ama duruşmalar bitti mi baro odasında oturmak çok güzel.


  • cabiday  (25.11.16 20:56:32) 
'maaş' alan avukat için evet kötü. patronunu zengin ediyor, emir alıyor, belki müvekkilini bile seçemiyor.

kendi bürosu olan ve iyi kötü müvekkil çevresi oturmuş avukat kraldır gözümde.
  • signore  (25.11.16 20:56:42) 
@krem peynir+1 ayrıca türkiyede avukatlık, doktorluk, öğretmenlik gibi her türlü insanla direkt temasta olabilecek bir iş yapmak istemezdim. Piyasada bir sürü vasıflı vasıfsız avukat var ve ücretler çok düşük, bana parasıyla özelde okuyanları söylemiyorum onların çevreleri vardır ve babaları büro falan açar o da zenginlerse ama donanımlı mezunlara teklif edilen de komik. Hakim-savcı olma olayına girmiyorum bile. Artık her isteyen hukuk okuyup avukat olabiliyor o hale geldi sistem. Çok fazla kişisel bağlantı çevre, fırlamalık özellikle para varsa, annen baban amcan falan avukat, savcı hakim falansa; babanın bürosu ve müşteri portföyü sana kalacaksa düşünülebilir diğer türlü tavsiye etmem, okuldan sonra bir 3-4 yıl ailen maddi desteği esirgemeyecek durumdaysa.


  • limoncello  (25.11.16 21:23:35) 
[]

bu pdf'i nasıl indirebilirim?

odsgm.meb.gov.tr

bu adresteki dosyayı indirmem gerek ama sağ tıklayınca olmuyor. nereden yapabilirim?


 
değerlendirme sınavı ve cevaplarını mı?
sağ tıklayıp kkaydedebilirsiniz şimdi.

odsgm.meb.gov.tr
odsgm.meb.gov.tr
  • m e b  (24.11.16 20:35:46 ~ 20:38:04) 
[]

bilkent işletme'yi nasıl bilirsiniz?

sb.

bilgisi olanlar yeşillendirirse hatta daha iyi olur.


 
bilkentte isletme okuyan butun arkadaslarim hayatini dolu dolu yasayarak mutlu mesut, kasmadan, mezun oldu, ben fen fakultesinde odev yaparkene.


  • superfluid  (23.11.16 01:40:25) 
[]

kadınlara bir soru?

belki tuhaf bir soru.

daha önce aynı sınıfta olduğum bir kız vardı. ben yerime oturmak için yürüyordum, hep de kafam dik yürürüm yani, o taraflarda bu varmış, hiç fark etmedim, geldi yanıma; 'ne bakıyosun be .s.s' dedi resmen. ayıp olmasın ama -beni gerçekten kızdırdı- mecburiyetten bakmak zorunda kalsanız bakmamak için direnirsiniz, öyle biri.

o günden sonra bende değişik bir psikoloji oluştu. sanki yolda karşıdan bir kadın gelirken ben kafam dik yürürsem aynı şeyi düşünecek ve rahatsız olacak gibi hissediyorum. bazen aklıma gelir de fark edersem başka yerlere bakıyorum :))

oluyor mu gerçekten böyle bir şey? kız zaten normal değildi de, belki gerçektir diye düşünüyorum?

 
Yok be hic kasma. Bireyselmis o. Beni insanlar rahatsiz etmiyor oyle yuruyunce. Zaten rahatsiz etmesi sacma. Insan yuruyor la kafasini napsin. G.tune mi soksun. Nedir yani.

Ay bana bakti bakti valla bakti mikecek tavri cok sacma itici
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (22.11.16 19:44:36) 
salak bir modele denk gelmişsin. başkaları yüzünden davranışlarını değiştirme.


  • lazpalle  (22.11.16 20:07:54) 
7 sayfa geriye kadar duyuru okudum. Hiç cevap yazmıyodum ama üzüldüm haline. Olur mu öyle şey ya :) sen nasılsan öyle yürü. bizim sınıfta da dengesiz tipler olurdu. Delidir ne yapsa yeridir der geçerdik.


  • anarsika  (24.11.16 02:41:30) 
[]

iphone'a jb yapmadan ücretsiz uygulama indirmek?

telefonum jb desteklemiyor. -4s, 9.3.5-

bir sürü site denedim ama bir türlü işe yaramadı.

nasıl hallediyor bunu yapanlar?

 
bir kaç site vardı ama telefonuna profil yükletiyorlar genelde ve ben bunu sağlıklı bulmuyorum.
ios gibi bir sistemin stabilitesini bozmaya yönelik hareketler.
daha güvenli yolları varsa birileri söyler herhalde. ama profil eklemeli olanlara bulaşmamanı tavsiye ederim.
  • kfk  (19.11.16 14:56:45) 
Tongbu vardı bir bak ona.


  • orhan tv  (19.11.16 15:33:54) 
[]

ne uğruna yaşıyorsunuz?

sb.

ne için? bir şeyleri değiştirmek için mi, aileniz için mi, bir dava için mi, ne için..?


 
Kanka herkesin mutluluk kaynakları farklı.
Köpeği için yaşayan niye yaşadığını bilmeyen bir başkasına garip gelebilir.

Kısaca bizi heyecanlandıran ne varsa onun için yaşıyoruz diyorum.
  • EXXE01  (18.11.16 23:23:57) 
öylesine.. troll değilim ama şunun için yaşıyorum diyebileceğim bi kavram yok


  • yüzyıllık yalnızlık  (18.11.16 23:26:29) 
valla yaşayıp gidiyoruz işte özel bir amacımız yok.


  • basond  (18.11.16 23:27:05) 
Dünya barışı için.


  • yaren  (18.11.16 23:29:08) 
@EXXE01

ne güzel demişsin, 'bizi heyecanlandıran ne varsa onun için..'

varsa eğer 70 yıllık ömrümüzün 20 küsür yılı uykuya, 4-5 yılı da uykuya dalmakla geçiyor diyorlar. 1 yılı tuvalette, 3 yılı yemekte, 11 yılı işte iyimser bir rakamla.. daha neler neler.. pat diye 30'a düşüyor geriye kalan. onu da ne saçma sapan şeylerle dolduruyoruz.

bir şeyler uğruna yaşamak için elimizde kalan kaç yıl ki? değiyor mu şu bir kereliğine bizim elimizde olan ömre yaşadıklarımız, yaptıklarımız?

merak ediyorum da, ne yapıyoruz, ne için yapıyoruz? yani gerçekten nereye gidiyoruz bu ömür denizinde? tünelin ucunu bilmeden nereye yürüyoruz?..
  • tosiba  (18.11.16 23:29:19) 
Küçük keyifler uğruna yaşıyorum valla. Güzel bi müzik, güzel bi hava, dondurma yiyip sevdiğim diziyi izlemek gibi.


  • black holes and revelations  (18.11.16 23:29:40) 
neden yaşayıp gidiyoruz ki?

önce güzel işlerde çalışmak için hayatımızın en güzel zamanlarını sınavlara veriyoruz, sözde daha iyi yaşamak için, sonra bir o kadar daha güzel zamanları üniversitede daha iyi bir iş için veriyoruz, sözde daha iyi yaşamak için, iyi bir iş bulduk diyelim, evlenen oluyor, çocuğu olan..

bu kez yaşamak değil, yaşatmak için çalışıyoruz. daha iyi yaşatmak için. daha iyi ev için, daha yüksek model araba için, daha lezzetli yiyecekler için.. çocukların daha iyi okullarda okuması için..

bu kez çocukların daha iyi iş bulması için daha iyi okullara gönderiyoruz, onlar da sözde daha iyi işlerde çalışıp daha iyi yaşayıp, yani herkesin yaptığı gibi, bir yerlere savrulmak için daha çok çalışıyor.

sonra bitip gidiyor.

öldükten 1 ay sonra geçtiğimiz sokaklar, dokunduğumuz insanlar, oturduğumuz koltuklar, kokusunu çektiğimiz çiçekler.. hepsi 1 ay sonra unutuyor bizi.

sadece 1 ay yetiyor, sanki hiç yaşamamış gibi olmamız için.

sadece 1 ay..
  • tosiba  (18.11.16 23:33:15 ~ 23:33:49) 
hayalim

gezmek

her şeyden uzakta kalmak. teknolojinin her yere ulaştığı devirde teknolojiden uzak yaşamak.

bkz: doğadaki insan serdar kılıç
  • freetakilir  (18.11.16 23:37:47 ~ 23:37:58) 
işte intihar gunah, cehennem korkusu, anneye aci cektirmenin vebali ve kendini oldurmenin elde olan tum yollarinin zor ve cok riskli olmasi gibi seyler falan.


  • partizan  (18.11.16 23:40:41) 
Konuya bakış açım şu: (teyze tonlamasıyla) yaşıycan, napcan:)))


  • dene  (18.11.16 23:42:34) 
ben de bu soruyu kendime çok soruyorum. gözlemlediğim kadarıyla insanlar hazza,zevke,paraya, güce ve mutluluğa aşırı önem veriyorlar.Sosyal medya denen bataklık ,insanların sidik yarışı yaptığı, şuurun olmadığı akıl almaz bir ortam. Bazı insanlar mutlu olmak için, hayattan keyif almak için yaşıyorum der. Bu şuna benziyor, size yüklü miktarda para veriyorlar ve bunu ne için harcayacağınızı soruyorlar. siz de diyorsunuz ki, bu parayı harcamak için harcayacağım (!?) bu saçmalık. Bir çok insan ortalama 70 yıllık insan hayatına mutlu,rahat yaşamanın ötesinde bir gaye, bir anlam yüklemeyi anlamsız buluyor.bunu saçma buluyorlar.Bir çok insan hayat şartlarını iyileştirmeyi "hayatının amacı" yapmış.İlk bakışta insanın "Ne uğruna yaşıyorum lan ben?" diye sorması için önce temel ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyor gibi görünüyor ancak bu tezi çürüten örnekleri göryoruz, Fakir ülkelerde, fakir hayatlar süren insanların hayat şartlarını iyileştirmekten farklı birtakım emelleri hayatlarındaki amaç haline getirdiklerini görüyoruz.
Bu sorunun cevabı insanların inançlarıyla şekilleniyor gibi görünse de bu soruya anlamlı bir yanıt vermek için her şeyden önce insanın kafasını kullanabilen bir insan olması lazım.

  • AWD  (18.11.16 23:45:33 ~ 23:46:18) 
yaz; kendine müslüman...


  • kemence  (18.11.16 23:45:59) 
umutlar var bolca.


  • runfor  (18.11.16 23:53:02) 
@AWD

yaa, öyle işte.

hep bir adım daha iyi standartlar için yaşıyoruz. bir adım daha, bir adım daha. yaş oluyor 40, hayır, bir adım daha. yaş oluyor 50, hayır, bir adım daha. 60, 70.. pat, ecel geliyor kapıya, hadi gidiyoruz..

al sana standart. hadi bakayım. ulan bir kere var şu hayat elimizde ya, bir, bir.. yemişim standardını, öleceğiz lan.. bak ne diyorum, 40 yıl boş şeylere gidiyor. uyku, uykuya dalmak, tuvalet, yemek, iş..

evet, müdür oldum, genel müdür olayım, ceo olayım, daha büyük bir şirkete ceo olayım.. zamanımın hepsini boktan bir şirkete vereyim de bana para versinler. daha iyi standartlarda yaşayayım.

yahu tamam, elbette daha iyi standart güzeldir. ama benim anlamadığım, bunu bize nasıl kodladılar? yani 2000 model arabayı değil de, sırf tipi güzel diye 2017 model arabaya neden ağız suyu akıtıyoruz? neden iphone'ların içine düşüyoruz?

bakın her gün, her gün görüyorum, birilerinin gözüne girmek için çabalayanlar, birilerinden daha çok bildiğini anlatmak için kıçını yırtanlar..

yani ne bileyim.. bir şey için yaşasak bile bazen bizi alıp dışarı atıyorlar. biri bize hayır diyor, yaşamayacaksın kardeşim. kendi istediğin gibi yaşayamazsın.

çok sevdiğim bir arkadaşım, ben vatan için yaşayacağım dedi. harp okuluna gitti, şimdi harp okulları malum..

boktan bir çark var..
boktan bir kısır döngü..
biz giriyoruz..
yetmiyor çocukları da bunun içine sokuyoruz..
yetmiyor onlar da çocuklarını sokuyor..
cesaretimizi kırıyoruz..
istediğimiz gibi yaşamadan ölüyoruz..

sonra 1 ay sonra bizi herkes unutuyor.
1 ay.
1.
1 ay sonra sanki hiiiç yaşamamış gibi oluyoruz.

öldükten bir 1 ay sonra hiç yaşamamış gibi olmak için 70 yıl kıçımızı yırtıyoruz. ne güzel.
  • tosiba  (18.11.16 23:54:35) 
şu an ailem yaşadığı için. onun dışında bir hedefim yok, amacım yok. "doğduğum için yaşıyorum"


  • rain when i die  (19.11.16 00:00:09) 
100 sene sonra "vay amk ne biçim yazmış şerefsiz" denebilecek bir yazar olmak ya da bir spor kulübünün sahibi/başkanı/babası olmayı çok isterdim. daha küçük çaplı olarak da başta annem olmak üzere aileme rahat bir yaşam sağlamak istiyorum önümüzdeki 8-10 yıl içinde. yine de "bunun uğruna" yaşıyorum diyemem, bunlar olması halinde çok mutlu edecek şeyler sadece. özellikle bir şey için yaşamıyorum, hayatımı tek bir şeye ya da bazı şeylere bağlamayı riskli buluyorum kendi adıma. bunu en son yaptığımda, o "şey"i kaybettiğimde intiharın eşiğine gelmiştim. gavurların da dediği gibi, don't put all your eggs in one basket, yani yumurta yiyen basketçi olur. şimdi meyve çayı müptelası manyak karılar gibi görünmek istemem ama mevsimlerin değişmesi, sabah işe koşturan insanların telaşı bile benim hoşuma gidiyor. hep birlikte, hepimiz, her şeyimizle yaşamı oluşturuyoruz ve ben de o bütünün bir parçası olarak yuvarlanıyorum. sağlığım yerinde, param da cebimde olduğu sürece genel olarak yaşamdan pek şikayetim yok açıkçası. özellikle keyif almıyorum ama "lan niye yaşıyom ki" diye de sormuyorum. ne bileyim sıkıştıktan sonra tuvalete gitmek bile eğlenceli geliyo bana ya, bi şey arama ihtiyacı ŞİMDİLİK hissetmiyorum çok şükür. ben yerimde dursam bile her şey dönüyo, izlesem bile beni 60-70 sene oyalar. sadece desteklediğim takımların 70 sene sonra nerede olacağını ya da örneğin 70 sene içinde ALS hastalarının yaşamlarının nasıl değişeceğini görmek için bile yaşayabilirim. beni ilgilendirmesine, benim etrafımda olmasına, benim ilgi odağı olmama gerek yok. diyorum ya, o dönüyor, ben de parçasıyım işte. öyle şeyler yani.

ha dünyaya iz bırakmak ister miyim? evet, isterim. ama bunun için kendiliğinden bir fırsat oluşmazsa, ayrıca uğraşmam. zaten şurada bilinçli, işgörür vaziyette yaşayabileceğim maksimum 60 sene var. ne bileyim, uğraşmak istemiyorum.
  • der meister  (19.11.16 00:04:06) 
Daha çok okuyup daha çok şey öğrenmek için yaşıyorum. Bütün bunların sonunda memlekete hayırlı bir evlat yetiştirirsek ne ala. Mesela hiç ihtiyacım olmamasına rağmen şubat ayında borcum bitince Almanca yada Fransızca kursuna başlamayı düşünüyorum buda bir hayal benim için.


  • gozu acik sevisen yahudi  (19.11.16 00:14:41) 
Bir kenarda oturup hiçbir şey olmasam, olamasam bile olup biteni görüp, izlemek için.


  • odiyus  (19.11.16 01:38:28) 
İnsanlık ve kendim için yapılacak güzel projeler var. Belki ilerde yuva kurarım bir de aile önemli tabi. Her defasında yeni hedefler ve hayaller kuruyorum. Böyle devam ediyoruz.


  • evimin paspasi  (19.11.16 01:50:13) 
Hayatın hakkını vermek, bir mukavemet, bir kuvvet ve tutkular adına hayalleri gerçekleştirmek. Elinizdekine şükran duyup, talihsiz tecrübeleri kucaklayıp devam ettiğimiz sürece mutlu olmak icin yüzlerce sebep var.


  • karacigerim vur kadehlere  (19.11.16 02:11:54) 
@sl78 +1


  • Apocalypse  (19.11.16 03:03:26) 
üniversiteyi bitirip iyi para kazanıp hayal ettiklerimi satın almak, başta annem olmak üzere çevremin takdirini kazanmak, anne babamı bir daha devlet hastanesine göndermemek.


  • kutukcu  (19.11.16 03:21:59) 
Şu an zevk için. İlerde de kızım ve oğlum için. Başka amacım yok.


  • yirmisantim  (19.11.16 03:29:37) 
Bastiani kalesine gelip bir şeyler olmasını bekleyen teğmen drogo gibiyim


  • mimimi  (19.11.16 03:56:35) 
aile
ve benden muhtaç durumdaki diğer canlılar

  • klar  (19.11.16 04:18:37) 
hayatına girdiğim insanlara huzur getirmek için. tabi ki önce kendi huzurumu korumam gerek.


  • sttc  (19.11.16 04:36:16) 
Anlık ve küçük zevkler için yaşıyorum. Yemek yemek, yan devrilip yatıp uyumak, gezmek, kedi mıncıklamak gibi şeyler.
Birkaç günlük tatil veya o ağız sulandıran yemekleri yapan yerde yiyebilmek için çalışan, ömür tüketen insan benim. Çalış, harca, bitir, kuyruğunu kıstırıp tekrar çalış, zevklerini satın almak için işe bağımlı ol. Fasit dairede yaşıyorum öylesine.

  • Sulfoxaflor  (19.11.16 09:17:07) 
[]

samimi başarı hikayeleri?

böyle samimi, içten, belki sonunda 'adam ne çalıştı ama değdi be, haketti adam' diyebileceğimiz filmler var mıdır?




 
Çiçek abbas.


  • bigbadabum  (18.11.16 19:26:18) 
Men of honor
October Sky
Gattaca
  • kreatin  (18.11.16 20:18:42) 
tam istediğin tarz bir film değil ancak başarı-çalışma-bir şey kazanmak için fedakarlıklar yapmayı gösteren en iyi filmlerden birisi bence rush.


  • steve rogers  (18.11.16 20:41:36) 
Pursuit of happiness


  • kreatin  (18.11.16 21:52:39) 
The Great Debaters


  • harvey  (18.11.16 21:55:09) 
Eddie the Eagle (2016)
Working Girl (1988)

  • RedGoldGreen  (18.11.16 22:24:39) 
12 Angry Men


  • kaportaci mahmut  (19.11.16 06:45:50) 
[]

türkiye'de neden böyle? neden türkiye?

türkiye'de her şey diğerlerine göre daha farklı değil mi?

mesela;

mimarların avrupa'daki çalışma şekilleri ile türkiye'deki çalışma şekilleri neden bu kadar farklı? maaş aralıkları keza?

aynı şekilde avukatlar.. abd'de, avrupa'da bu insanlarla türkiye'deki avukatların itibarları, maaşları, çalışma şartları.. her şey neden bu kadar uçurum?

belki yazılımcılar da buna dahildir. gerçi hiç şüphesiz öyledir. hani tamam, eğitim falan yok diyelim diğerlerinde de, avrupa'da, abd'yi söylemiyorum bile, çok harika yazılım projeleri çıkıyor. veya teknoloji projeleri. bizde de çıkıyor bunlardan elbette ama onların ölçüsünde değil, onlarınki kadar sık değil veya onlarınki kadar dünyayı değiştirecek ölçekte değil.

elbette eminim bir yerlerde var bu insanlar. parlak fikirleri olanlar, dünyayı değiştirebilecek olanlar.. ama tek mesele de bu değil.

siyaset yapma şeklimiz bile boktan. bugün ülkenin geleceğinde söz sahibi olan bir adam, devlet bahçeli daha trump diyemiyor. ne iktidarı, ne muhalefeti hiçbir şekilde düzgün bir siyaset içinde değiller.

daha birçok şey sayabiliriz.

*

belki hepimizin cevabını bildiği bir soru ama, sanki biraz iç dökmek gibi oluyor benim için :)

eğitim sistemimiz bu kadar boktan diye mi? niye?

neden türkiye'den dünyada ses getirecek 'adam akıllı' projeler çıkmıyor? veya çıksa bile adını duyuramıyor?

 
aslında çıkıyor, bu adamlar zaten yurt dışına gidiyor. iyiler çıkıyor dışarı yani. kalanlar o kalibrede ya da o disiplinde değil.

ülkede projen olsa yatırım verecek adam anlamıyor.

çünkü eğitim değerli değil ülkede, herkes fiziksel olarak çalışsın bekleniyor, beyinsel üretimin değeri yok, örn, felsefe, sosyoloji, yazılım etc.

bunu diyorsun ama kaç yazılıma para verdin hayatında mesela, yazılıma para verilmiyor, herkes kaçak kullanıyor programları. hal böyle olunca sektörde son kullanıcıya giden iyi ürün yok.

neyse uzatmaya gerek yok, bu bahsettiğin insanlar türkiyede çok bol ama hemen ayrılıyorlar zaten ülkeden.
  • kurnaz  (15.11.16 22:42:27) 
adam akıllı proje adamları bu projeleri yapıyor
yurt dışına kaçıyor +1

gerçek anlamda kafa yapımız ve çevremize uyumumuz gereği günü kurtarma projelerini önemsiyoruz.
Geleceğe yatırım yapanlar mutlaka kaybediyor.
  • basond  (15.11.16 22:46:12) 
belki yanlış ama, ben yurtdışına çıkan insanları o noktaya getiren faktörlerin arasında şansın önemli bir yer tuttuğuna inanıyorum.

kendi çevremde buna benzer örnekler görüyorum keza.

mesela müthiş çizim yeteneği olan bir arkadaşım var. kendine ait çok güzel, şık, minimal tasarımları var. bazılarını yaptırıyor hatta. kim bilir o dünyada bu işi meslek olarak yapan veya kariyerinde iyi bir yere gelmiş kaç yüz, belki kaç bin insandan daha iyi işler çıkarıyor şimdiden. ama türkiye'de?

mesela o endüstriyel tasarım okumak istiyor. ama biliyor ki yetenekli bile olsa bu yeteneği burada harcanacak. mesela itü'yü tutturacak kadar puan yapmakta zorlanıyor, onun yerine vasat bir okula gitse hepten gidecek belki.

yurtdışına çıkmaya gelene kadar da aslında ne kadar değişik yollar var. özellikle türkiye'de. her şey yetenekli insanları sindirme üzerine kurulmuş resmen. ne inanılmaz yazılım bilen arkadaşlarım var, ben bilgisayar mühendisiyim diye geçinen adamlardan daha iyi işler çıkaran. ama adam kalitesiz bir sınavda düşük aldı diye, şimdi anadolu'nun değişik bir köşesinde okuyor bu bölümü. ee, çocuğa yazık değil mi?

her parlak şey, her parlak insan neden sindiriliyor? bunu birileri doğrudan yapmıyor, bu zaman içinde nerden geldiği belli olmayan bir baskı tarafından yapılıyor.

ben startup'larda çalışırken görüyordum, çok zeki insanlar var, adamların projeleri müthiş. belki bu adamlar burda değil de abd'de yapsa bunu, dünya çapında olacaklar ama burda hala paragöz yatırımcılarla uğraşıyorlar, milletin egosunu çekiyorlar.

vecihi hürkuş'un hikayesi gibi.

çelik kadar sağlam olup bu darbelere dayanamadıktan sonra, parlak, zeki, çalışkan her insan gidiyor. eğitimle gidiyor veya ülkenin yapısıyla gidiyor. ama gidiyor bir şekilde.

ve bunlar çok üzücü.
  • tosiba  (15.11.16 22:52:48 ~ 22:52:59) 
Çünkü dünyadaki farklı toplumların kişisel kapasite, beceri, zeka, ahlaki nitelik ortalamaları birbirine denk değil. Bireysel olarak çok yetenekli kişiler her yerde var ama toplum ortalamasına bakınca iş değişiyor. Bazı coğrafi bölgelere yaklaştıkça bu ortalamalar tepe taklak düşüyor. Örneğin Irak'tan İngiltere yönüne doğru gittikçe, geçtiğin her ülkede TR, Yunanistan, doğu avrupa, orta avrupa.. medeniyet düzeyi birçok anlamda orantılı olarak yükseliyor. Türkiye de bir ara form bu bakış açısında.


  • mikro patlama  (15.11.16 22:57:37) 
Çıkan projelerin tutmaması açısından 1 ekleme yapmak istiyorum ben de. Marketing yetersizliği de var burada. Yani bireysel olarak 50 tane uber yetenekli yazılımcıyi bir araya getirip, iyi kötü yatırımcı bulsan bile bunun pazarlamasını yapabilecek kalifiyedeki insan yetersizliği diğer sektörlerden çok daha fazla.

Pazarlama cidden çok önemli, bunu yapabilsen zaten bu ülkeden neden çıkmıyor dediğin şeyleri dışardan kalifiye eleman getirtip burada yapabilir üstüne buradaki kalifiye elemanlarını da egitirsin. Ama piyasada yer edinemeyeceğin için karsiz olur, proje başlamadan bitti.
  • materyalist imam  (15.11.16 23:13:00) 
(bkz: #63916121)


  • nickini degistiren yazar  (15.11.16 23:32:17) 
[]

xor/binary - ufak bir yardım!

y=xor(1,2,4,8)=(0001,0010,0100,1000)=1111

böyle bir ifade var.

anlamadığım nokta, 0001'in xor'u mu 1?

eğer öyleyse bunu önce 0 ile 0 sıfır, sonra onun sonucu olan sıfır ile tekrar 0 ile 0 ve onun sonucu olan sıfır ile de 0 ile 1'i mi işlem yapıyoruz?

nasıl bir şey anlamadım tam.

 
xor'da toplama yapar. o 4 binary sayıyı toplayınca 1111 gelir. xor'un or'dan farkı xor'da 1+1=0'dır.


  • seksli harf  (12.11.16 01:10:45) 
[]

avukatlar neden hep ezik gibi görünüyor?

bizim dizilerde hep dikkatimi çekiyor bu durum ve acaba gerçekte de böyle mi diye düşünüyorum.

zengin bir iş adamı var, avukatlar pısmış, pasif bir karakterdeler, bir sürü ıvır zıvır gereksiz cümle okuyorlar, sonra iş adamı 'sadede gel uleeyn' diye tersliyor falan.

avukat hep iş adamına karşı 'tmm ifindim, cnm ifindim' şeklinde bir tavır takınıyor.

anlatabildim umarım, hep geri planda kalıyor, hep dışlanıyor, hep birilerinin elinin tersiyle ittiği, susturduğu tip oluyor.

hani insan diyor, büyük şirketlerle çalışıyorsun, belli ki bilgili, donanımlı, tuttuğunu koparan bir abimizsin, biraz duruşun olsun be adam.

gerçekte de böyle mi?

 
sonuçta müvekkil avukatın müşterisi, para alıyor, yolacağı kazı elinden kaçırmak istemez. koca koca mağazalarda müdürlerin müşteriye efendimli haklısınızlı cümleler kurması gibi.

veli nimet
  • efruz  (05.11.16 19:00:56) 
valla benim gördüğüm kadarıyla durum tam tersi, avukata karşı "abi/apla bokunu yiyim kurtar bizi" duruşu hakim.


  • der meister  (05.11.16 19:15:16) 
Suits izleyebilirsin :D

Bence pek oyle degil ama gerginligi daha tirmandirmamak icin oyle davrsniyor olabilirler.
  • kuehles blondes  (05.11.16 19:19:41) 
Avukatım, patronum catir catir kavga ediyor muvekkilerimizle. Dedigimi yapma görürsün gününü havasında.


  • cabiday  (05.11.16 19:24:33) 
Dizi senaristlerinin cahilliklerinden kaynaklanıyor. Yukarıda pek çok kişinin yazdığı gibi gerçekte tam tersi. Belki de bilinçli olarak toplumda okumuş insanları (ve hak arayan insanları) karalamaya dönük bir şey, bilemiyorum. Diziler de birer manipülasyon aracı sonuçta. Avukatı falan öyle göstereceksin ki yarın bir gün barolarla hükümet arasında bir sorun olduğunda halkta ona göre bir izlenim oluşmuş olsun.

Mesela eski bir arkadaşımın babası önemli bir ceza avukatıydı. Müvekkilleri arasında meşhur kabadayılar falan var. Adama müthiş hürmet edenler, abi diyenler, çantasını taşıyanlar falan vardı.
  • microfiction  (05.11.16 20:50:34 ~ 20:55:48) 
[]

böyle bir hisse alım-satım şeysi var mı?

şeysi, uygulaması.

hani forex şirketlerinin deneme hesapları oluyor, böyle içine 100 bin falan atıyorlar.

bunu indirdim ama sadece dolar/tl falan vardı. veya belki de ben çok mu kurcalamadım da bulamadım.

güncel fiyatlarla hisse alım-satımı yapacağım bir uygulama arıyorum. masaüstü, mobil, playstation, atari vs. her şeyde olur.

tamamen canlı verilerle, deneme amaçlı yapacağım.

ek: ninjatrader7 diye bir şey var diyorlar.

 
atatrade vardı appstoreda.


  • mattiadestro  (04.11.16 23:38:33) 
[]

teleskop önerisi?

teleskop almak istiyorum, bütçem 1000 tl. önerileriniz varsa bekliyorum lütfen.




 
Abi amazona gir oradan bak. Yüksek puanlı olanlar vardı. Türkiyeye gönderiyorlar. Ve çok daha uygun. Ben araştırmıştım da şimdi hatırlamıyorum.


  • bir ileti paylastim  (30.10.16 21:41:06) 
[]

tavsiye yeni filmler?

vurdulu-kırdılı, aşk-meşk, ayrılık-özlem olmayan, min 10 yıl eski filmler için tavsiye bekliyorum.




 
Jagten.


  • karacigerim vur kadehlere  (29.10.16 19:40:56) 
the brand new testament


  • in vino veritas  (29.10.16 19:59:52) 
a coffee in berlin


  • passive aggressive  (29.10.16 20:56:15) 
children of men


  • kaledekiyalnizlik  (29.10.16 21:29:14 ~ 21:29:34) 
[]

yüzümün kilo alması lazım?

yüzümün biraz kilo alması lazım, evet.

kilo almak demeyelim de, biraz daha enli olması lazım. bu kadar zayıf olmamalı yüzüm.


 
sakız çiğne masseterine kuvvet karşim


  • shotgunwoman  (21.10.16 23:17:37) 
bence yüzün kilo almasın. ya da alırken dikkat et gıdı oluşabiliyor :(


  • tiredpanda  (21.10.16 23:27:34) 
çok uyu.


  • etna  (22.10.16 08:31:43) 
Aynisini ben de sormustum, mumkun degilmis :(


  • fakyoras  (22.10.16 08:55:25) 
Soru nerede?


  • alperz  (22.10.16 14:48:12) 
[]

business filmleri?

önereceğiniz var mıdır? şunlar haricinde;

the intern
the wolf of wall street
margin call
the pursiut of happyness
wall street
inside job
capitalism: a love story
steve jobs
jobs
social network

 
the big short. taze hem.


  • la rana  (20.10.16 18:56:07) 
glengarry glen rose
el metodo

  • partizan  (20.10.16 19:02:34) 
the big short +1


  • silver apple  (20.10.16 19:16:27) 
The Bank(2001)
Swimming with The sharks

  • kreatin  (20.10.16 19:22:07) 
Office Space (1999)
The Secret of My Succe$s (1987)

  • RedGoldGreen  (20.10.16 22:52:37) 
up in the air


  • inheritance  (21.10.16 09:30:03) 
[]

çözülemeyen geometri sorusu?

dün burada paylaşılmıştı, kimse çözemedi. ben tekrar atıyorum üste çıksın.

2 matematik, 1 geometri hocası denedi ve çözemedi.

renkli olan benim çözüm yolum. acep burdan bir şeyler çıkar mı diye de bir bakabilirsiniz?

linkler:

i.hizliresim.com - soru
i.hizliresim.com - benim ve geo hocamın tıkandığı nokta

 
Mobil için link koyarsan iyi olur


  • cemallamec  (19.10.16 20:58:27) 
@sl78

ikizkenar üçgende açıortay varsa, kenarortay da vardır.
  • tosiba  (19.10.16 21:04:49) 
AD'yi iki eşit parçaya bölmüşsün, bu yanlış.

ayrıca 84 derece olarak yazdığın iki açı hatalı. karşı kenarları eşit değil, biri diğerinin iki katı uzunluğunda.
  • harzem  (19.10.16 21:07:35 ~ 21:08:02) 
@ali159

30'muş..

siz nasıl çözdünüz? belki o yöntemden bir şeyler çıkar?
  • tosiba  (19.10.16 21:29:36) 
YouTube de ya da Google da "zihin bulandıran sorular" diye aratın...


  • creedwar  (19.10.16 23:24:52) 
[]

kitap önerisi?

çok sevdiğim biri nişanlandı, kitaplara bayılıyor.

hediye olarak bir kitap almak istiyorum ama günün anlam ve önemine uygun olsun da istiyorum.

var mı öneriniz?

 
Madame Bovary?
Nişan hediyesi olarak kitap, yani ne bileyim, olmaz sanki. Yüzüklerin Efendisi'yle kötü espri yapmayı da seçebilirsiniz tabii ama edebiyat dünyası mutsuz/zor/sorunlu aşkları anlatan kitaplarla dolu.

  • kobuzchu kiz  (17.10.16 22:05:13) 
gerçekten kitapların ve özellikle şiirlerin hastası.

ben diyrum ki ataol behramoğlu'nun şiir antolojisi kitabını vereyim. ne dersiniz?
  • tosiba  (17.10.16 22:22:56) 
arkadaşınız pop müzikten de hoşlanıyorsa kürk mantolu madonna'yı mutlaka okusun sdfdsfkd

neyse şaka bitti.

sezen aksu'dan hoşlanacağını düşünüyorsanız eksik şiir isimli bir kitabı mevcut, sezen ablanın yüzlerce şarkısının şiir şeklinde sunulmuş hali. hani sevdiği biriyse fena hediye sayılmaz bence.
  • nathanieltroy  (17.10.16 22:28:31) 
[]

linkedin'de üniversite bölüm mezunlarını bulmak?

örneğin boğaziçi endüstriden mezun olanları listeleyebiliyor muyuz? böyle bir özellik var mı?




 
Selam, google a linkedin alumni search yazip sonra login oldugunuzda arama yapabiliyorsunuz.


  • biraz huzur  (16.10.16 18:02:11) 
[]

bahçeşehir bilgisayar'ı nasıl bilirsiniz?

bir soru.
nasıl bilirsiniz?



 
bahçeşehir üni bilgisayar müh bölümü mü?
soru net anlaşılmıyor?

  • basond  (16.10.16 16:18:30) 
cok kötü biliriz


  • basubadelmevt  (16.10.16 16:19:34) 
evet, bahçeşehir üniversitesi bilgisayar mühendisliği bölümü.

@basubadelmevt

neden kötü bilirsiniz? o puan sıralamasında bahçeşehir'den iyisi var mı ki dünyada?
  • tosiba  (16.10.16 16:40:18) 
50 liraya format atiyorlar


  • condom kurşunu  (16.10.16 17:51:50) 
[]

şirket hisseleriyle ilgili bazı sorular?

ifade yanlışları varsa düzeltin.

örneğin şirket hissesi $18'dan satışta. bu hisselerden kaç tane var? veya kaç tanesi şirketin %1'i kadar ediyor?

hisselerin tarihi oluyor mu? steve jobs ile ilgili böyle bir şey duymuştum. eski tarihli hisseleri yenileriyle değiştirmiş gibi. var mı böyle bir şey?

bir şirketin piyasa değeri kime göre, neye göre belirleniyor? halka arzdan önce hisse değeri oluyor mu?

örneğin bir şirket iha yapacak. ilk değer neye göre belirleniyor? kim belirliyor?

bu hisse satan şirketler, artık forex mi deniyor ne deniyor bilmiyorum, onlar sattıkları hisselerden komisyon mu alıyor? öyleyse insanlar aldıkları hisselere fazladan para mı ödüyor?

ve bu hisse satan yerler/kişiler, bunları satmak için önce onları satın mı alıyor, yoksa ben satın al seçeneğine basınca o benim için satın alıp komisyonuyla mı bana satıyor? öyleyse bu adam kimden alıyor?

teşekkürler.

 
Bildiğim kadarıyla; şirketin halka arzına göre değişir. Mesela 1000 dolarlık hisseyi 1000 hisse şeklinde sunarsa her hisse 1 dolar olur. Şirketin % kaçı halka arz ettiğine göre değişir. Sen 1 dolardan alırsın, şirket için iyi bir gelişme olur millet almak ister arz kısıtlı olur, hissenin tanesi 1,5 dolara yükselebilir.

Komisyon alıyor aracılar.
Önceden satın alıp sonradan okutan da var, sen al diyince aracı olup senin adına alan da var.
Değerler filan yukarıda yazdığım gibi.
Eski tarihli ilgili bir şey bilmiyorum.
  • Euxinos007  (16.10.16 15:04:59) 
@007

şöyle bir şey sorsam;

atıyorum apple'ın hisse değeri $110 olsun. bunun şirketin yüzde kaçına denk geldiğini nasıl öğrenebilirim? %0,00000000001 mi mesela veya başka bir rakam mı?

mesela $1000'lık hissem olsa, ben bunu 1000 parçaya bölsem, o zaman diyeceğim ki %0,001 olacak her alınan hisse.

ama bunu diğerleri için nasıl bilebilirim?

ek: değer yükseltme işlemlerini kim yapıyor? şirketin kendisi mi? yoksa bir sisteme bağlı olarak mı gelişiyor?
  • tosiba  (16.10.16 15:12:49 ~ 15:13:43) 
Dediğim gibi şirketin yüzde kaçını arz ettiğine bağlı. Bunu da borsa sitelerinden yada şirketin duyurularından öğrenebilirsin.
Değer yükselme tamamen serbest piyasa ile ilgili. diesel'in konuyla ilgili bir yazısı vardı aslında basitçe açıklayan. seyler.eksisozluk.com

Özet olarak; 10 kişi elinde 1'er dolarlık hissesi olsun. bu hisselere 10 kişi 1'er hisse için talip olursa fiyat yükselmez ama diyelim ki satan 10 kişi var alacak 100 kişi, fiyatlar yükselir.
  • Euxinos007  (16.10.16 16:24:22) 
Sirketin sermayesi kac adet paya bolunmusse o kadar hisse senedi var demektir. Mesela BJKAS' in ortaklik yapisi surda aciklanmis: www.bjk.com.tr

Burada yazdigina gore sirketin 24 milyar adet hisse senedi var ve her bir senetin nominal degeri 0.01 TL. Borsada ise alim satimlar hisse senedi degil lot uzerinden yapilir. 1 lot demek, nominal degeri 1 TL olan hisse senedi demektir. Yani kapanis fiyati 4.28 TL olan 1 adet BJKAS alirsan, 100 adet hisse senedine 4.28 TL vermis oluyorsun.

Sirketin piyasa degerini adi uzerinde piyasa belirliyor. Yani o hisseyi alip, satanlar. Borsa zaten kelime anlami olarak alici ve saticilarin bulustugu yerdir.

Bir sirketin halka arzdan once de bir hisse degeri olur elbet. Halka arzdan once cesitli degerleme yontemleriyle(ileride ne kadar kar edebilecek, mevcut mal varligi nedir, vs) hisse senedi icin bir fiyat araligi belirlenir ve hisse o aralikta bulunan bir fiyattan halka arz olur. Belirlenen bu fiyat bazen yuksek bazen de dusuk olabilir. Eger olmasi gereken fiyatin cok uzerinde veya cok altinda halka arz yapildiysa, piyasa bir sure sonra bunu olmasi gereken yere getirecektir fakat bu sure 1 ay da olabilir 1 yil da olabilir.

Borsada bir hisse hem sirketler(yani kurumsal yatirimcilar) hem de bireyler tarafindan alinip, satilabilir. Borsaya alim emri gonderdiginiz araci kurum, islem hacminiz uzerinden komisyon alir. Hiseyi size daha pahaliya satamaz. Her araci kurumun komisyon orani onceden bellidir. Mesela 100 lot BJKAS alacaksaniz, odeyeceginiz toplam miktar 428 TL + 428 * 0.0002 olabilir. Burada 428 TL' yi hisseyi size satan diger borsa katilimcisina, %0.02' lik komisyonu da araci kuruma odemis olursunuz.
  • sterimar  (16.10.16 16:30:50 ~ 16:34:34) 
[]

2016 yılında hukuk okunur mu?

başlık biraz tuhaf oldu galiba.

maliyetsiz diye mi bilmiyorum, her açılan üniversiteye starter pack bölümler arasında gelen bölümlerden biri sanırım hukuk.

galatasaray'dan musul teknik üniversitesi'ne kadar her yerde hukuk var. e bu da mezuniyet sonrası rekabeti kızıştırıyordur tabi.

ne dersiniz, 2016'da hala okunur mu?

okunsa, avukatlık yapılacak iş mi?

teşekkürler.

 
@dissendium

her seferinde belirtmekten rahatsızlık duyduğum için bu yazıya yazmadım.

benimle birlikte geçtiğimiz yıl sınava girip hedeflerini ufak farkla kaçıran birçok arkadaşım var. onlar rica ediyor, ben de burada cevap alıp linklerini gönderiyorum, sorularını tekrar soruyorum vs.

yani sorularımın birçoğu arkadaşlarımın ricası ile yazılıyor. kendim için yazdıklarımın cevabını buldum zaten, duyuru ahalisine tekrar teşekkürler.

yoksa aynı anda hukuk, bilgisayar, endüstri, işletme, siyaset bilimi ve iktisat düşünmüyorum.
  • tosiba  (14.10.16 20:05:43 ~ 20:22:24) 
sanmıyorum ve hukuk dışında bir sürü bölüm okunmaz şu an bence artık


  • tiredpanda  (14.10.16 21:11:14) 
daha once bu konuda yazmistik bir daha yazalim. her bolum gibi bu da size bagli.
eger uzmanlasmak gibi bir hedefiniz yoksa,
hala yeterince uzmanlasilmamis acik alanlari tespit edip oralara yonelmeyecekseniz,
cevreniz genis degilse, ailenizde hukukcu yoksa, girisken degilseniz
bir buroya girer calisirim, cok azimli degilim diyorsaniz,
bir iki sirket baglarim yuvarlanir giderim diyorsaniz,
bir ya da iki dil ogrenebilecek sabriniz veya imkaniniz yoksa,
interneti sadece dizi izlemek icin kullaniyorsaniz ve alaninizla ilgili seminerleri, burslari, kurslari takip etmeyecekseniz,
vs. vs. mezun olduktan sonra zor bir hayat sizi bekliyor diyebilirim. zira belirttiginiz gibi onlarca hukuk fakultesi var, birbirine benzeyen binlerce mezundan biri olur cikarsiniz. bu yazdiklarim demek degil ki her avukat iki dil bilecek ya da tanidigin yoksa is bulamazsin ama bu bilesenlerin bir ya da birkacini bir araya getirmek zorundasiniz ki diger mezunlarin arasindan siyrilabilesiniz. ayrica bu ozellikleri tasimayanlar da kotu avukatlardir demek istemiyorum sadece her yil binlerce avukat piyasaya giriyor ve kendinizi one cikarmaniz icin daha cok calismaniz gerekiyor demek istiyorum.
ancak azimli olursaniz, egitim doneminizi iyi kullanirsaniz, guzel yerlerde staj yaparsaniz, hukuk onu cok cok acik bir bolum, kendinizi gelistirirseniz daha once bir cok cevabimda belirttigim gibi hem yurt icinde hem yurt disinda insan haklarindan insaata, enerjiden kamulastirmaya, onlarca alanda calisabilir, guzel paralar kazanabilirsiniz. ayrica bence serbest avukatlarin cebinde her zaman bir piyango bileti vardir. ya da bugun imrenerek baktigimiz avrupa insan haklari mahkemesi, birlesmis milletler, bmmyk, milletlerarasi ticaret odasi vs. vs. her yil cok sayida hukukcu aliyor.
  • kassiopeia  (14.10.16 21:25:26 ~ 21:31:04) 
[]

sıfırdan zirveye temalı filmler?

ekşi şeyler'de vardı böyle filmler.

sizin de önerebileceğiniz var mıdır? başarı konulu, sıfırdan zirveye vs..


 
Cinderella Man


  • la rana  (14.10.16 19:22:04) 
scarface


  • tukenmez adam  (14.10.16 19:29:24) 
Homeless to Harvard: The Liz Murray Story


  • RedGoldGreen  (14.10.16 19:36:25) 
  • basond  (14.10.16 19:55:57) 
The wolf of wall street

Belki sayılabilir: Catch me if you can
  • siradam  (14.10.16 20:02:30) 
Pursuit of Happyness.


  • yirmisantim  (14.10.16 20:04:08) 
Men of honor
October sky

  • kreatin  (14.10.16 20:38:41) 
[]

arapça/farsça -galiba- zor bir çeviri?

merhaba.

حمننم

şöyle bir kelime var. gazali'nin bir metninde geçiyor. aşağıdaki linkte de kitaptaki hali var;

books.google.com.tr

*

لنلله

bir de böyle bir kelime var.

*

انمننم

bir tane de bu. metindeki hali; books.google.com.tr

*

kitapta da çok az geçmiş. ne ola ki bunlar?
tşekürler.

 
Arapca degil Farsca, ama anlamlarini malesef bilmiyorum.


  • crown  (12.10.16 22:56:24) 
[]

matematik ile ilgili film önerisi?

var mı böyle şeyler?

the man who knew infinity
a beautiful mind

hariç.

teşekkürler :)

 
pi diye film vardı galiba
21 var.

  • sutlu nescafe  (12.10.16 20:26:41) 
exam
cube
the fermat's room

aklıma ilk gelenler.
  • bohr atom modeli  (12.10.16 20:32:42) 
fermat room demeye gelmiştim.
favladım

  • basond  (12.10.16 21:08:14) 
fermats room demeye gelmistim ben de takipteyim.


  • in vino veritas  (13.10.16 01:33:17) 
herkes fermat's room demeye gelmiş +1
21 de güzel
başka da bilmiyorum takip
  • nundu  (13.10.16 01:49:57) 
X+Y (2014)
Moneyball (2011)

  • RedGoldGreen  (13.10.16 13:04:44) 
şunun içinde de vardı diye hatırlıyorum matematikle alakalı bir şeyler

www.imdb.com
  • it oynamis yonca masarasi  (16.10.16 01:16:10) 
- akıl oyunları, beautiful mind


  • gezegen olan pluton  (16.10.16 01:22:09) 
Good will hunting,matematik dehasını anlatıyor.


  • kreatin  (16.10.16 16:41:35) 
[]

boğaziçi matematik vs bahçeşehir/galatasaray bilgisayar

önceki duyuruda bahsettiğim arkadaşımın matematiğe ilgisi var. sanırım matematik hocası biz matmatik bölümünde yazılım dersleri gördük gibi bir şey de söyleyince bu okulların arasında kalmış.

yazılımcıları başlığa bekliyoruz.
versus başlıkta :)

 
Sayisal butun bolumlerin neredeyse hepsi programlama goruyor. c, c+, pascal vb. Yuzeysel ama sadece algoritma mantigini ogretmek icin.


  • insanlik icin buyuk bir adim  (12.10.16 20:21:52) 
matematik bolumu fen edebiyatta okunacaksa yazilimla oyle bi alakasi yok. mezun olduktan sonra hangi ise girecekse ekstradan egitim alacak cunku matematikte ogrendigi sadece teorik bilgi. odtude cye giris dersi aldik bir donem sadece oyle diyeyim.


  • pide  (12.10.16 20:25:11) 
hangisinde bölüm 1. olunacaksa o. boğaziçi'nde elektronik'teki çapçı geniuslardan dolayı bölümden soğuma olasılığı var kararlılığı çok yüksek değilse. fakat galatasaray'da da fransızca'dan dolayı dezavantajlı olabilir.

eğer boğaziçi matematik bitirip yazılım yapmaya çalışacaksa, gerek yok bilgisayar mühendisliği okuması daha iyidir. idealist değilse, matematik daha riskli.

son olarak, yazılım konusunda, kendini geliştiren bir lise mezunu veya işletme öğrencisi de yazılımcı olabilir. ama bilg. mühendisi olmak teorik bilgi olarak daha kuvvetli olmasını sağlar.

not: yazılımcı değilim ama çevremde varlar.

puan sıralamalarından çok haberim yok fakat koç bilgisayar filan da bu kalibrededir diye düşünüyorum. imkanlar olarak bence boğaziçi'nden çok daha önde, düşünülebilir.
  • duygusal pehlivan  (12.10.16 22:16:50) 
[]

bilgisayar mühendisleri bir bakabilir mi?

bir arkadaşımın ricası üzerine soruyorum.

bu yıl sayısaldan sınava girecek. bilgi-bahçeşehir ikisinden birinde bilgisayar okumak istiyor. ama sonra iş bulmak vs. nasıl oluyor diye -üniversite faktörü- merak içinde.

bilgisayar mühendisliğinde üniversite faktörünün önemi başlıklı soruya vereceğiniz cevapları bekliyoruz.

 
fark etmez.


  • helenart  (12.10.16 17:57:34) 
tabiki fark eder
dokuz eylül, katü, arel vs mezunuyla, odtü,itü,bilkent,boğaziçi mezunu arasında fark var.

bahsi geçen okullardan bilgi daha iyidir bildiğim kadarıyla.
  • Corc  (12.10.16 18:09:14 ~ 19:17:33) 
bahçeşehir'den mezun iki kişi biliyorum. nitelikliler ve gayet iyi yerlerdeler. bilgi hakkında pek bilgim yok ama mühendislik bölümleriyle pek meşhur değil söz konusu okul.


  • zgrydn  (12.10.16 18:22:59) 
Ortalama ustu hicbir firma icin fark etmez hangi universiteden mezun oldugu. Not ortalamasi cok dusuk olursa IK'nin ilk elemesinden gecemeyebilir bir ihtimal. O asamadan sonra zaten teknik mulakatlar tamamen senin bilgin ve kendini gelistirmen ile alakali.


  • elon  (12.10.16 19:45:14) 
Fark etmez.


  • sanguine mcqaer  (12.10.16 23:36:30) 
[]

siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümü ne işe yarıyor?

buradan mezun olanlar ne iş yapıyorlar?

biraz bakınınca gördm ki;

çoğunluk akademisyen.
ahmet davutoğlu çıkmış bir tane.
dışişlerinde çalışanlar var. (çok torpil dönüyor diyorlar?)

siz neler eklersiniz buna?

edit. boğaziçi
edit. evet, yine ben.

 
akademisyenlik ve kendini geliştirmişse her şey olabilir.

boğaziçinden bölüm bitirip o bölümü yapan azdır bir de.

s. bilimi ve u. ilişkiler bitirenlerden en çok gördüklerim,
ik,
bankada karışık,
plaza insanı,
akademisyenlik yapıyorlar. en çok ik ama galiba.
  • kurnaz  (11.10.16 22:07:40) 
Genel itibari ile bir boka yaramayan iibf bolumudur, iibf genelde bes para etmez ama en havalisi ama en bes para etmeyeni ulus.ilsk. bolumudur, muhasebe finans falan gormediin icin ozel sektorde esamen okunmaz, ingilizcen cook iyi degilse ki turkiye sartlarinda ne kadar gelistirecegin malum zaten dogru durust bir is bulamiyorsun, disisleri zaten torpilsiz impossible, yani aclik seni bekliyor,
Not; ahmet davutoglunun zamaninda universiteden sonra bir sure issizlikten korsan taksicilik de yapmis lan bir ogrencisi..

  • alttaraf  (12.10.16 01:24:00) 
[]

hayatta yapmak/yaşamak istediğiniz en uçuk şey?

nedir?

ben başlıyorum.

çok fakir ve denize kıyısı olan bir afrika ülkesine gidip orada hala yer altı zenginliklerini işgal eden ingiliz şirketlerinin sömürülerine, vurdumduymaz yöneticilere ve halkı sömüren zenginlere karşı bir isyan hareketi başlatmak ve sonunda ülkenin başına geçip reformlar yapmak.

edit: bu yer sierra leone olabilir. elmasların üstünde fakirlik çekiyor adamlar. yazıktır, günahtır. asla yolsuzluk yapmayacağıma da yemin ederim.

 
gerekli matematiksel hesaplamalardan sonra, mümkün olan en yüksek noktadan yere serbest düşüş yapmak. yere çakılmasını ya da hayatta kalmayı falan düşünmüyorum bak, sadece baya baya bi' kaç dakika öyle süzülmek istiyorum.


  • bilinmez bir yazar  (11.10.16 22:06:34) 
1. O kadar çok ama o kadar çok param olsun ki, bütün ülkenin çarpık yapılaşma-kentleşme sorununu tamamen çözeyim ve yeni yapılan her yerin hayvanların yaşama haklarına çok saygılı olunacak şekilde yapılaşmasını sağlayayım. İnsanlar müstakil evlerde ve bahçelerde otursunlar ve otoparkları olsun, hayvan sevmeyen adamlar hapse atılsın, herkes en çok sevdiği hayvanlardan sorumlu olsun falan.

2. O kadar çok ama o kadar çok param olsun ki, açlıkla savaşıp savaşı kahredici bir zaferle kazanayım. Aç insan kalmasın, eğitimsiz beyin kalmasın, kimse kimsenin sömürüsü olmasın.
  • yaren  (11.10.16 23:07:25) 
İzmir Konak meydanında varyantın başında bir bina var. Şimdi müze olarak hizmet veriyor. Eskiden piçane denirdi, bakımsız terkedilmiş bir görüntüsü vardı. Bahribaba parkının içinde kalırdı, parkı makasladılar bina şimdi parkın önüne geldi.

O binayı kimsesiz yaşlıların, gençlerin ve çocukların bir arada olabilecekleri bir yer yapmayı çok isterdim. Merkezi konumda olması, taş bina olması, parkın içinde olması vs bence onu huzurevi+bakımevi yapmaya en elverişli binalardan biri yapıyor. Her yere ulaşım kolaylığı var. Tiyatro, sinema, kütüphane, opera, çarşı, deniz... yürüme mesafesinde, otobüs durakları önünde, metro keza aynı. vapur yürüme mesafesinde... Gün doğumu/batımı manzara süperdir izlemelere doyamazsın.
Daha iyi bir yer olamaz bence. Ama işte benim için uçuk bir arzu çünkü yapacak konumda değilim ne yazık ki.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (12.10.16 10:08:50 ~ 10:12:17) 
[]

öğretmenimizin tayini çıktı, ne yapsak?

üniversite hazırlık aşamasında bizimle insan-üstü bir çabayla ilgilenen öğretmenimiz devlete geçince siirt'e tayini çıktı.

cuma'ya kadar vaktimiz var, sizce ne yapsak?

ben herkese zarf ve mektup ayarlıyorum. hepimiz ona mektup yazıp gitmeden vereceğiz bir kutuda.

pasta keselim diyenler var.. ne bileyim, bana çok saçma ve klasik geliyor. adam gidiyor diye neden pasta kesiyoruz?

ne yapsak başka? tüm fikirlere açığız.

 
Hala üniversiteye hazırlanıyorsanız doğru düzgün bölümler kazanıp öğretmeninize telefon açın.


  • m3mphis  (11.10.16 01:05:36) 
bu "doğru düzgün" kavramının getirdiği toplumsal baskıyı fark eden ve onu takmadan kendi isteklerinize, hayallerinize yönelik bölümler kazanıp telefon açın kendisine.


  • ebonni eth atc  (11.10.16 08:24:50) 
[]

Motive edecek film önerisi?

Büyük zorluklardan sonra basarıya kavuşma temalı filmlere ihtiyacım var.

Galiba futbolla ilgili bir oyuncuyu anlatan film de varmış ama onun konusu bu mu, adı ne tam bilemiyorum.


 
şu efsanedir
www.imdb.com

  • kurnaz  (08.10.16 18:11:21) 
zenci, ezilmek, başarı kontenjanından
www.imdb.com

yine ezilmek ama dünyayı değiştirecek işler başarmak
www.imdb.com

çok büyük sorunlarla doğmak ama azmetmek
www.imdb.com

hocanın etkisi
www.imdb.com

baba, güzel baba
www.imdb.com
  • kurnaz  (08.10.16 18:13:33) 
spordaki en zor olaylardan biri
www.imdb.com

ilk afro amerikan oyuncu alanında
www.imdb.com

oldukça başarılı, hakalı, mandelalı, matt damonlu
www.imdb.com
  • kurnaz  (08.10.16 18:14:57) 
biraz değişik bir başarı, öğretmen aşkı filanda var
www.imdb.com

imkansız bir olayda insanları kurtarmaya çalışmak
www.imdb.com

zorluklar her zaman basit insanları değil bazen krallarında başına gelir
www.imdb.com
  • kurnaz  (08.10.16 18:17:35) 
şahsen benim en sevdiklerimden, ucunda ölüm olabilecek zorla çalıştırılma
www.imdb.com

vatan sevgisi ile hain olma arasındaki ince çizgi,
orjinal kopyalardan biri, viyanadaki heeresgeschichtliches museumdan
drive.google.com

www.imdb.com
  • kurnaz  (08.10.16 18:20:59) 
Futbolcuyu anlatan dediginiz Pele'nin filmidir.


  • engiribord  (08.10.16 19:27:31) 
eddie the eagle


  • megasalexandros  (08.10.16 19:29:34) 
Homeless to Harvard: The Liz Murray Story - Gerçek Öykü
The Blind Side (2009) - Gerçek Öykü
Billy Elliot (2000)
Spare Parts (2015) - Gerçek Öykü
  • RedGoldGreen  (08.10.16 19:58:25) 
[]

'ülkede her yer işletme mezunu kaynıyor' muhabbeti?

yalan değil elbette. rakamlarla da doğrulanıyor.

ama;

üniversite tercihleri için konuşurken hep 'yea ülkede herkes işletme mezunu artık. işletme okuyup napcan?' muhabbetlerine maruz kalıyorum.

geçtiğimiz yıl ufak bir farkla boğaziçi işletme kaçmıştı, bu yıl tutarsa boğaziçi işletme'ye gitmek istiyorum.

iş hayatında çalışanlara sorarsam, işletmede boğaziçi farkı nedir sizce?

 
isletmede bogazici farki buyuk, hemen her seyde bogazici farki buyuk :)

benimi cevremdekiler catir cutur is buldu :) bir cogu okurken bir yandan da haftada 2-3 gun calismaya basliyor zaten. mezun olunca isleri hazir oluyor.

dersler de kolay, yata yata bitirirsin mis gibi.
  • fakyoras  (04.10.16 18:59:47 ~ 18:59:59) 
Özel sektör açısından konuşmak gerekirse elbette boğaziçi işletme mezunu olmak ve bunun yanına yabancı dil eklemek , yurtdışı tecrübeleri eklemek fark yaratacaktır . Etrafınıza kulak vermeyiniz , işletme her ne kadar herkesin okuyabildiği bir bölüm olsa da belli bir alanda uzmanlaştığınız takdirde iyi bir seçim olabilir . Hayat sizin hayatınız ve seçimlerinizden siz sorumlu olacaksınız .
İşletme eğitimini en iyi alacağınız kurumlar Boğaziçi gibi sayılı üniversitelerdir .

  • monstermash  (04.10.16 19:03:27) 
Daha ince defaaten anlattik bunlari, eski duyurulari biraz karistirirsan daha faydali bilgiler edinebilirsin.

Meslek icin bolum seciminde okulun etkisi her ulkede cok fazladir. Yank bunu "fayda" dusuncesiyle yapiyorsan eger zaten sayisal veriler ortada, bogazici isletme para kazandiran bir bolum keza tercih edilirligiyle de yine bu temelde fikir edinebilirsin.

Buyuk okullarda mesele sadece anlatilan dersler ve hocalarin "kalitesi" degildir, okullarin gelenekleridir. Daha once kimler o okullardan mezun olmus, mezunlari hangi alanlarda suyun basini tutuyorlar, piyasanin ihtiyacini nasil karsiliyorlarla birlikte okulun gunumuz kontenjanina da bakmalisin yani, eger kontenjan sana eski mezunlardan ve "boun" algisini hala tasiyan insanlardan torpil bulabilecek( ne acikli de mi ? Ama gercek ) kumenin hala icinde kaliyorsa, hah iste o zaman piyasada boun farkini tak diye anlayacaksin. Onun disinda o okul sana bir network saglamak icin bir basamak ama bunda kendi karakterinin onemi cok buyuk, kimlik kullanmaya ne kadar mahirsen o kadar bir algi olusturabilirsin. Bogazicinin farki egitim dili, gelenek ve kulturu, seni calisma disiplinine fazlasiyla tabi tutmasi ve network.
Gecmis olsun
  • mete kudur  (04.10.16 19:06:22) 
Isletme kendini gelistirmeyi bilene inanilmaz firsatlar sunan bir bolum. Ama turkiyede inanilmaz bos mezun oluyor insanlar.

Eger bir noktaya egilirsennve kendini gelistirirsen issiz kalman cok zor. Ayrica bogazici yani.
  • kuehles blondes  (04.10.16 19:25:35) 
1-0 önde başlarısın diğerlerine göre.
okulun etiketi önemli.

  • basond  (04.10.16 19:37:18) 
Takıntı yaptn, umarım kazanamazsn.


  • basubadelmevt  (04.10.16 20:34:27) 
işletme okunmaz, ama odtü-bilkent-boğaziçi olursa başka.


  • babilbaligi  (05.10.16 14:38:44) 
[]

40 yaşındaki bir kadına nasıl bir doğum günü hediyesi?

hayatında çok fazla doğum günü yapmamış, doğum günlerinde de çok fazla hediye almamış, hatta hiçe yakın almamış biri diyebilirim.

pasta için neli istersin dedim, onu bile istemem dedi.

ama ben yapacağım.

böyle çok pahalı olmayan ama bir daha asla unutamayacağı bir hediye almak istiyorum. öğrenciyim, keşke daha iyilerini alabilsem ama, hani olur ya milyarlar döksen o hisleri veremeyecek bir hediye..

çok ufak hediyelere bile seviniyor aslında.

ve sürekli kullanacağı bir şey olsa daha iyi olur.

 
hocam sen tanıyorsun ,biz şimdi ne dersek diyelim çok alakasız bişey çıkacaktır, sürpriz olması kesinlikle şart ama onu söylemek isterim.

pasta önemli değil hangisi olursa olsun.

klasiklerden bildiğin gibi parfüm olur, sürekli günlük hayatta sevdiği bişey olur, ufak bi hediye ve güzel bi arakdaş ortamı yemeği olabilir. hani sevgiliyseniz baş başa olabilirsiniz yemek memek.
  • killerbee  (03.10.16 21:45:59 ~ 21:47:28) 
Bence beyaz altın bi kolye al. Cok güzel modeller var.Günlükte takabilir. Ben öyle yapıcam, gönlümdeki hatuna.


  • basubadelmevt  (03.10.16 21:49:07) 
hocam öğrenciyim diyor adam kalkıp 1000 lira gömmek istemez diye düşünüyorum.


  • killerbee  (03.10.16 21:50:04) 
Bir de sey yap, temadan agac dikme olayı güzel, kalıcı bi bag olur aranızda.Sertifima filan sa veriyorlar.Kolyeyle kombinlesen cok hos olur.


  • basubadelmevt  (03.10.16 21:50:12) 
alanı daha da daraltayım, kendisi annem :)


  • tosiba  (03.10.16 21:58:11) 
tamam o zaman güzel bi yüzük olur, altın gümüş olsun çok pahalı olmasına gerek yok

küpe olabilir altın gümüş

pasta kesin olcak, süpriz kesin olcak

bunların dışında seni hatırlatabilecek ufacık bi iğne bile yeterlidir, bunu bana oğlum kızım aldı desin.

evde mutfak aletlerinden eksiği olan bişey olabilir.

hediye falan sebep yani sevinmesi için , illa büyük yada küçük bişey değil mutlu olabilmesi için.
  • killerbee  (03.10.16 22:01:11 ~ 22:02:32) 
reklam yapmak gibi olmasın ama eğer elinde yoksa şu lûgat 365 kitabından çok iyi bir hediye olurdu.


  • avianthem  (04.10.16 02:42:10) 
Kesinlikle mutfak eşyası veya eksik bir mutfak aleti falan almayın. Takı falanda olmaz bence çok klasik.

Şayet imkanınız varsa ve annenizin mizacına uygunsa küçük bir hafta sonu turu, güzel bir otelde spa paketi gibi sadece ona özel bir şey daha güzel olur. Kampanyalardan uygun fiyatlı bulup yorumları araştırarak seçebilirsiniz.
  • Phoebe  (04.10.16 09:11:33) 
[]

motivasyonunuzu dağıtan şeyleri nasıl dağıtıyorsunuz?

nasıl bir soru oldu di mi?

elde etmek için ciddi manada çaba gösterdiğiniz şeylere karşın içinizde oluşan 'ya yapamazsam' düşüncelerini nasıl savuşturuyorsunuz?


 
ciddi efor sarfettiğim şeyi yapamazsam en azından denemiş olmanın verdiği vicdani hafiflik var.
başarısız olunduğunda asıl rahatsız eden çevrendekilerin baskısı. noldu, başvurmuştun, çalışmıştın, sınavına girmiştin vs, oldu mu diye sormaları. daha çok bundan çekiniyorum. o yüzden kimse ile planlarımı paylaşmıyorum. baskı yaratmıyor.

  • sttc  (02.10.16 22:34:05) 
ben de plan paylaşımı yapmıyorum ama aşırı istediğim şeylere karşın kendi kendime uyguladığım bir 'ya olmazsa, bak işte daha burdasın yapamıyorsun' falan baskısı var.

halbuki yolun başında gibiyim ama sanki sonu gelmiş de, hiçbir şey yapamamışım gibi hissediyorum.

bir gün diyorum kendime, aslansın, kaplansın, yaparsın.. ertesi gün yok ya, ya olmazsa falan..

aşmam lazım bunları.
  • tosiba  (02.10.16 22:36:28 ~ 22:36:43) 
O mal yapıyorsa bende yaparım.


  • uyusam iyi olur  (02.10.16 22:41:25) 
[]

klavyenin kafayı yemesi? ve cd olmadan format?

geçtiğimiz günlerde vshare uygulamasını indirdim.
adwcleaner ile tarattım ve vshare'da virüs buldu.
temizledim.

ama şimdi klavye kafa yedi resmen.

tüm tarayıcılarda c'ye basıyorum, sayfayı yeniliyor.
backspace tuşuna basıyorum metin yazarken, geri gidiyor.

ve başka bilmediğim şeyler de oluyor.
ara ara kendi kendine yeniliyor sayfayı.

açılınca mouse'a tıklıyorum, ekrandaki simgeler kayboluyor. bırakıyorum, geri geliyorlar.

format atayım diyorum ama cd'mi kaybettim.
nasıl yapsam?

edit: cd ile bile zor atıyorum. usb falan diyorlar, 8gb var bir tane. bilgisayar win10 bile kaldırmıyor. elimde kalmasın lütfen. olabildiğince basit bir yöntem arıyrum.

 
Usb ile atmak daha basit. Torrentten Win7 iso indiriyon. Rufus adli programi aciyon. İsoyu flash diske yazdiriyon. Geri kalan her şey aynı. Çok hızlı atıyor hem


  • glamdr1ng  (01.10.16 16:41:48) 
[]

bilgisayar müh. vs boğaziçi işletme/ekonomi/uluslararası ilişkiler

elimizde bu üçü arasında bir tercih yapması gereken şahsımız var.

ekonomi, işletme gelmezse;
uluslararası, ekonomi gelmezse gidilecek olan yer.

bilgisayar müh. kategorisindeyse iki seçenek var;
galatasaray üniversitesi
yıldız teknik üniversitesi

bu arkadaşımız;

lise yıllarında birkaç startup'ın içinde deneyim kazanmak, gözlem yapmak adına yer almış, sonunda bu işler çok ilgisini çekmiş, kendi fikriyle itü çekirdek'e başvurup sunuma çağrılmış ama protitip yetişmeyince elenmiş bir arkadaş.

yazılımlı, elektronikli projelerden çok hoşlanıyor.
ama hoşlandığı şey yazılım veya elektronik değil, ortaya çıkan ürünü idare etme, devamlılığını sağlama, pazarlaması vs.

ve bu arkadaşımız ikinci kez sınava girecek. bir daha denemek istemiyor çok elzem bir durum olmadıkça.

siz ne yapardınız bu durumda, neden?

teşekkürler.

 
boğaziçi diyorum.

bu soruyu daha öncede sormuştunuz. boğaziçinden şaşmasın. bilgisayarda hele yıldız galatasaray alternatifi boğaziçi yanında adı geçmeyen yerler.

dilerse programlama öğrenir işletme sırasında.
  • kurnaz  (01.10.16 15:29:54) 
"ama hoşlandığı şey yazılım veya elektronik değil, ortaya çıkan ürünü idare etme, devamlılığını sağlama, pazarlaması vs. "

Bu her şeyi özetliyor aslında, ne işi var bilgisayar mühendisliğinde.
  • gezegen olan pluton  (01.10.16 15:33:30) 
@038576

endüstri olsa da olacak yer ya yıldız ya da o halde bir yer.

boğaziçi işletme ya da iktisat yanında yıldız konuşulmaz.
  • kurnaz  (01.10.16 15:43:02) 
boün işletme


  • limoncello  (01.10.16 15:43:44) 
@kurnaz

ailesinden çok fazla etkileniyor.

ailesi istiyor ki daha spesifik bir bölüme gitsin. işletme, iktisat, uluslararası mezunu kaynıyor diyorlar her yer. iş bulman zor olur vs. mantığıyla yaklaşıyorlar olaya.

boğaziçi olacağını değerlendirmeye alıyorlar mı, bilmiyorum.

*

@gezegen olan pluton

onun mantığı şöyle;

bilgisayar müh. olayım, yazılımı kendim yazarım.
ee olayım veya, projeyi kendim hallederim.
başlangıcı yapıp, daha sonra işletme tarafına bakarım.

*

@038576

@kurnaz'ın da dediği gibi, gelirse ya galatasaray gelir ya da yıldız teknik endüstri'de de. sayısalda sıkıntıları var.
  • tosiba  (01.10.16 15:56:52 ~ 15:57:22) 
abi işletme mezunu kaynıyor etraf doğru ama boğaziçi, odtü ve bilkent işletme farklı. bunlar iş bulabilen, iş bulmayı geçtim iş seçen insanlar.

ailesi saçma saçma konuşmasın. yıldız ne abi boğaziçi yanına.

bilgisayar isterse geliştirebileceği bir şey, programcıların çoğu başka bölümlerden.

türk ailesi çocuğun geleceğini mahvetmesin, sayısalda sorunları var diyorsunuz mühendislikte ne işi var.

@03
işletmeyle bilgisayarın puan sistemine bakın. sonra gelin konuşalım.

kısaca boğaziçinde herhangi bir bölüm>yıldız+galatasaray.
  • kurnaz  (01.10.16 16:32:36) 
@j r r

Bu bir meslek degil, bolum seçimi. Okursanız zaten arkadaşın yol haritası oldukça net. Yapılmak istenen is nereden sonra daha iyi yapılır, cevap aranan soru bu. Mezunlarla, öğrencilerle de detaylı konuşmalar yaptı. Burada aranan şey, is hayatında benzer tecrübelere sahip veya deneyimli kişilerin fikrini almak.
  • tosiba  (01.10.16 16:33:41) 
boğaziçi işletme


  • sckxyss  (01.10.16 16:40:07) 
@dissendium bu biraz bakış açısıyla alakalı. Bölüm seçimi meslek seçimi demek değildir ve üniversiteler de meslek edindirme kursu değildir aslında, ama şartlar gereği ideal olmayan koşullarda Türkiye'de böyle algılanıyor. Türkiye'de hem isteyerek hem de istemeyerek okuduğu bölümle alakalı çalışmayan çok insan var. Özellikle boğaziçi mezunu çoğu kişi okuduğu bölümle alakalı iş yapmaz, boğaziçi mezunu mühendis de pek mühendislik yapmaz fabrikada. Çünkü okul onları çok yönlü ve farklı geliştirir, farklı bir kültür katar.
En basitinden Nuri Bilge Ceylan Boğaziçi elektronik mezunu ve onun gibi daha nicesi var yani istisna değil.
Hala boğaziçi işletme diyorum pazarlamacı işletmeci kafası var galiba arkadaşta, sayısalı da çok sevmiyorsa mühendislikte harcanmasına gerek yok, şu anki aklım olsa ben de boün işletme isterdim
  • limoncello  (01.10.16 17:00:09) 
Boğaziçi diyorum. İstanbul şartlarında ne okuduğun değil, nerede okuduğun daha önemli. Ortalık yeni mezun kaynıyor çünkü, herkes en iyilerini almak istiyor. Kaldı ki zaten yazılım düşünmüyormuşsunuz, bilgisayar mühendisliğine gerek yok.

Bu arada Boğaziçi, Bilkent gibi okulların İşletme, Ekonomi vb. bölümlerinden mezun olup şu anda IT işi yapan tanıdıklarım var. Zaten kafaları basan analitik adamlar, bir de kaliteli okullarda iş hayatı bakış açısını edindiklerinden gayet başarılılar.
  • kingdom of rust  (01.10.16 17:04:27) 
@dissendium üniversitelere meslek edindirme kursu dedin demedim okey, ama bölüm eşittir meslek şeklindeki bakış açısını doğru bulmuyorum. Daha 18 yaşında okuldan, çevreden etkilenip; aile, akran, dershane, rehberlikçiler, hangi bölümün-okulun puanı en yüksekse onu hedefleyeyim, aman puanım boşa gitmesin kafasıyla tercih yapılıyor genelde. Daha o yaşta hiç kimsenin kendini tanıyabildiğini ve ömrü boyunca ne meslek yapmak isteyeceğini isabet ettirecek insan tanımıyorum ben. O yüzden tek bir alanla sınırlayan değil de işletme gibi daha geniş alana hitap eden ve kendini tanıdıkça ilerlemek istediğin alanla ilgili eğitim ve tecrübelerle geliştirebileceğin bölümler günümüzde bana daha mantıklı geliyor. Bir mühendis olarak da zibilyon tane özel olsun devlet olsun mühendislik var ev zibilyon çeşit farklı mühendislik d evar hatta kapanmadıysa uzanktan eğitimle mühendislik bile vardı. Herhangi bir işletme mezunuyla boğaziçi tabii kıyaslanmaz. Maalesef ülkede etiket her şey ve boün mezunu olarak üstünde ömür boyu taşıyacağın güzel bi etiket sahibi olursun


  • limoncello  (01.10.16 17:40:03) 
@dissendium ben de sana aynen katılıyorum evet, KESİNLİKLE kişi kendine yakın bulduğu, zevk aldığı ve iştigal etmeye yakın olduğu bir bölüm okumalı. Yani sevmediği bölümü kişi sırf Harvard diye okumamalı. Ben de senin gibi düşünüyorum demek istediğim sırf Boğaziçi etiketi var diye git orda sevmediğin bi bölüm oku değil. Puanı yüksek, iş garantisi var, parası,prestiji iyi diye tıp da okunmamalı aynı şekilde. Ama soruya istinaden cevap veriyorum ben de. Bu arkadaşımız zaten mühendisliğe ve sayısal derslere ilgisi o kadar yüksek değil, işin daha pazarlama, sosyallik vs. ayağında. Mühendislik okuyacaksa illa bana göre işletmeye en çok benzeyen endüstriyi okumalı ama o da en fazla gsü ve yıldızda geliyormuş. Gsü de çok iyi okul ama sosyal bilimler için sayısal bölüm yok denecek az, zayıf ve fransızca okumak saçma. Ee birbirine bu kadar benzeyen iki bölüm olan endüstri ve işletmeyi boünde mi okursun yıldızda mı? Şimdi bence sen işletmeyi küçük görerek sırf mühendis title'ı için yıldıza git diyorsun. Bence de bu saçma çünkü bölümler nerdeyse aynı ve en az 5 yıl okuyacağın yer de çok önemli. Boğaziçinin imkanları yıldızla falan kıyaslanmaz.
Bence bölüm seçimleri kişiseldir ve hiç kimsenin okuduğu bölüme tırt ya da leş denmemeli, küçümsenmemeli. Şimdi burda sen mühendislik dersin başkası işletme iktisat der ama bu arkadaşımız yöneliminden bakmaya çalışıyoruz. Onun için boün işletme daha uygun bence bu donelerle. Yani sen adamın bölümünü küçümsersen o da ben boğaziçiliyim sen nerden falan der, bu iş bitmez. İster okul için, ister title için okul okunmaz. Senin yaptığın farklı bir etiketçilik. O boğaziçiliyim diye övünecek, sen ben mühendisim diye övüneceksin falan. Sevmeyen adam mühendislik falan okumasın. Ben de bi tarafımdan sallamıyorum senin okuduğun bölümü türkiyenin en iyi teknik üniversitesinde okumuş 34 yıllık hayat ve 9 yıllık iş tecrübesi sahibi olarak.
Tik kısmını bilemem ben konuyla alakalı düzgün cevap veren herkese tik atarım ama atıp atmamak @tosibanın takdiri ona kalmış
  • limoncello  (01.10.16 18:48:29 ~ 18:50:21) 
olayı nereden nerelere getirdik.

tik işaretiyle hayat görüşü tespiti yapanlara selam olsun.

'mühendislik nere, işletme nere'

yanlış bir yargı değil. kağıt üzerinde bağlantıları yok, hatta 'bi puanı alalım da, sonra tercih kolay yea' mantığıyla hareket eden bir öğrencinin tercih telaşını andırıyor.

ama ortadaki olayı okuyabiliyorsak, bu kanıya varmamız mümkün değil.

arkadaşımın ilgisini çeken şey girişimcilik ekosistemi. bundan 'açık açık' bahsediliyor zaten. bugün bu ekosistem de gelişen dünyada haliyle yazılımla, elektronikle birlikte yürüyor.

ancak projelerde bu iki faktörün yanında paralel giden işin pazarlama, yönetim kısımları da var. aslında her şeyde var.

son 4,5 yılını aktif bir şekilde kuluçka merkezlerinde proje ekipleri içinde geçiren biri, yazılım ve elektronik alanındaki projelerde pek tabii olarak satış-pazarlama-yönetim üçlüsü içinde bir işletmeci olarak mı, yoksa bir mühendis olarak mı daha etkili çalışabileceğini sorgulayabilir.

üniversite etiketi madem hiçbir anlam ifade etmiyor, madem mahalledeki 50 yaşındaki amcanın ağzında övgüyle dolanmak için var, milyon tane salak(!) neden bu etiketler için yıllarını heba ediyor? işletme bölümü öyle her yerde bulunmaz bilgiler vermediğine göre, biz bunu bilgi'de, bahçeşehir'de okusak da olurdu aslında. ama salaklar işte, herkes sizin kadar akıllı değil.

ve son olarak; ego tatmini amaçlı, buram buram kendini beğenmişlik kokan, hiçbir bilgi verme amacı taşımaksızın polemik yaratma çabasında olan harf yığınlarına tik koymamı beklemeyin.

egolarınızı okşayın, ama bunu ne üç-beş tik ile ne de burada bilgi veren veya alan insanlara saldırarak yapın.
  • tosiba  (01.10.16 19:00:59 ~ 19:03:41) 
bu arada boğaziçi yönetim bilişim sistemleri(mis) de var bu bağlamda ama boğaziçi işletme kadar havalı değil. Boğaziçinde okurken de örenğin endüstriden bilgsayardan dersler alabilir, boğaziçi bu anlamda en rahat okullardan biri ve bu sayede kendini geliştirebilir, belki endüstri, bilgisayar gibi alanlardan çap olmasa da yandal yapabilir. Arkadaşın için network önemli ve bu networkü en iyi boğaziçinde bulabilir. Mühendislik falan bunlara takılmaya gerek yok cidden ben de şimdi anlıyorum insan 18-20li yaşlarla 30lu yaşlarda çok farklı düşünüyor. Zaten çalışırken mesleğin olacak yani benim babam ve kardeşim de mühendis ama mesleklerini yapmıyorlar mesela. Ama şunu söyleyeyim türkiyede gerçekten boğaziçinde okuduğunu ya da mezun olduğunu söylediğinde insanların özellikle sosyal ortamlarda bakışları farklı oluyor, sanki übermenschmişsin gibi. Bunu da doğru bulmuyorum tabii bu da etiketiçik dediğimiz şey ama özel olarak bölüm yoksa kafada illa bu olacak diye işletme vs. ilgi duyuluyorsa hem rahat okursun hem de start up, staj part time iş gibi olanakları son sınıflarda iyi değerlendirir kullanırsın. Mühendilikte daha zor bu.


  • limoncello  (01.10.16 19:48:05) 
mezun olduğunda büyük bir ihtimalle zaten alanında iş yapmayacağı için üniversite seçsin.


  • allezz  (02.10.16 10:57:44) 
boğaziçi işletme tabikide.. tartışmasız ..işletme mezunu olupta boşta adam hiç görmedim.


  • rainbird  (02.10.16 11:17:00) 
[]

odaklanamıyorum, çalışamıyorum, kafam şişiyor!

merhaba.

lanet olası bir üniversite sınavına hazırlanmanın acısını çekmeye devam ediyorum.

bu yıl sevdiğim derse bile odaklanamıyorum.

okuldan geliyorum, o ana kadar her şey iyi, ama eve girdiğim an üstüme bir yorgunluk çekiyor, ölü gibi oluyorum.

daha önce hiç böyle değildim ben.

masaya oturuyorum, sayfaları karıştıyırum, bir şeyler daha öğrenmek için çabalıyorum..

ama sanki kafam başka diyarlarda geziyor, beynim ölmüş de vücudum tüm hatlarıyla direniyor. kaslarım ayakta tutuyor, beynim yat uyu diyor. sonsuza kadar uyu..

ne yapayım ya, doktora mı gideyim?
eve gelip biraz dinlenip koşuya mı çıkayım?

 
Ders çalışmak da tıpkı spor antrenmanı gibidir; ilk başta zor gelir, gün be gün zihinsel performans artar. İlk gün kendinize çok yüklenmeden 1 sayfa da olsa okumaya çalışın, 2. gün 2 sayfa, 3. gün 3 sayfa vs günden güne artırın zihinsel yükü. aklınızda tutmaya çalışmadan başlarda sadece okumaya odaklanın, günden güne her şey daha iyi olacak ve saatlerce ders çalışabilecek aşamaya geleceksiniz.

Bu arada ufak birkaç tavsiye vereyim; ders çalışma çalışma öncesi çok fazla şekerli ya da ağır öğün tüketmeyin yoksa uykunuz gelir. 40 dakika filan uyuyup/gözleri kapalı dinlendirip sonrasında da ders çalışmaya oturabilirsiniz. Temiz havada 10-15 dakikalık yürüyüş de iyi gelebilir.

not: sınıfın ineğiydim xd
  • neferkitty  (28.09.16 21:57:10 ~ 22:19:47) 
Okulu bırakıp sınava girmiş biriyim. Ya okula gitmeyip evde veya dershanede çalışacaksın ya da sınava hazırlanmaktan vazgeçeceksin. İkisi aynı anda olmuyor. Yorgunluk konsantrasyon eksikliğine neden oluyor.


  • dissendium  (28.09.16 22:16:28) 
eve gelme+1
üniversite kütüphanesi girebiliyorsan, falan git boş boş otur alıştır kendini. ben öyle yaptım

  • wishmaythşngs  (28.09.16 22:22:40) 
kaytarmamak icin bence bi calisma grubu olustur. sayisini da cok abartma ama 3-5 kisilik bisi olsun.


  • superfluid  (28.09.16 23:36:45) 
kütüphane, starbucks veya sakin kafeye/mekana git.

gerçekten cidden uykun varsa, uyku düzenini hallet.

ek olarak düzenli meditasyon deneyebilirsin. odaklanmanı, kafanı boşaltmanı, sakinleşmeni sağlar. (ben de böyle boş iş yea, yalan hep diyodum)
  • pikrua  (29.09.16 00:05:04 ~ 00:05:40) 
[]

sürme sürerken gözleriniz nasıl açık kalıyor?

vallahi çok merak ediyorum, bu nasıl oluyor?

toz sürme almıştım geçen. çubuk mu ne var bir tane. acaba çubuk mu acıtıyor da öyle oluyor gözümün altına sürerken. veya ben mi yanlış yerine sürüyorum :)

bir de yamuk yamuk sürüyorum. milliyet bunu kalem gibi düz çekiyor.

tavsiyelerinizi bekliyorum.
teşekkürler :)

edit: şuna bakar mısınız ya? youtu.be

 
doğru açıyla tutmayı öğrenirseniz çok kolay.
bir de yavaş değil, doğru açıyı bulup, bir hamlede sürerseniz daha kolay olur.
el alışkanlığı lazım.
  • blatta hiberna  (27.09.16 18:53:10) 
toz surme cok guzel duruyor. cubugun acitmamasi lazim ama, benimki cam cubuktu acitmiyordu, cok bastiriyor olabilirsiniz belki? el aliskanligi olursa cok daha rahat cekiliyor, bir arkadasim bir gun oturup defalarca deneyerek el aliskanligi kazandigini soylemisti, vaktiniz ve sabriniz varsa oyle bir sey yapabilirsiniz belki.


  • kassiopeia  (27.09.16 18:58:35) 
Çubuğu yan tutup gözü çok sikmamak çubuğu bastirmamak lazım gibi sanki hiç sürmedim ama.


  • hernezıkkımsa  (27.09.16 19:42:13) 
[]

çimen yersem?

soru saçma geliyor belki ama, değil.

zamanında bir söz vermiştim böyle. şimdi yemem gerekiyor. :)

bolca yıkayıp yesem nasıl olur? en az basılan yerden bulacağım tabi bir de.

3 tane yiyeceğim. orta boy olanından.

 
bisi olmaz göm


  • basubadelmevt  (25.09.16 15:37:34) 
ağaç dibinden koparma :) kenar kıyı biyerde olmasın :)

çok çimen yedim ben tadı çok hoş.
  • killerbee  (25.09.16 15:39:18 ~ 15:39:40) 
killerbee asıjfhsajfkaslşf

dediğin gibi temiz bi yerden bul, güzelce yıka. göm gitsin. bi şey olmaz.
  • der meister  (25.09.16 15:42:04) 
Ben çocukken toprak yiyormuşum. Hiçbir şey olmaz.


  • petekpare  (25.09.16 15:42:19) 
üç tane çimenden ne olur, yarım kilo yesen sindirme problemi falan derdim de, millet çimen suyu içiyor çimeni yesen ne olur...


  • bohr atom modeli  (25.09.16 15:46:57) 
prensessiniz galiba?
uc dal odun bile yenebilir gibi.

  • yuvarlanantencereninkapagi  (25.09.16 15:52:55) 
3 taneyi yıkamadan bile yiyebilirsin, vücudun anlamaz bile.


  • gezegen olan pluton  (25.09.16 16:09:08) 
önce ortamı kokla ne olur olmaz


  • uzman pratisyen  (25.09.16 16:18:45) 
eskiden tavşanlarım yiyor diye ben de yonca yiyordum. yıkamadan hem de. 3 tanecik çimenden ne olur?


  • ruhen hastayim ben  (25.09.16 18:39:33) 
[]

***itü bilgisayar vs boğaziçi işletme?

dünkü yıldız/boğaziçi karşılaştırmasından sonra hem bunu itü için deneyelim istedim, hem de dün görmeyip de fikri olanlar da yazsın diye.

'çok ayrı bölümler ama' demeden, siz hangisini, neden seçerdiniz?

not. soruyu soran kişi daha önce birkaç yazılım projesinde yer almış, en sonunda kendi fikrini itü çekirdek'te sunma imkanı bulmuş ama prototip yetişmeyince elenmiş bir şahıs. öte yandan satış, pazarlama gibi konularda kitaplar okumayı seviyor, bu konulara ilgili. projelerin yazılım tarafında olmaktansa, pazarlama tarafında olmayı seçmiş. ama projeler olmazsa tatmin etmeyen bir iş bulmaktan korkuyor işletmeye giderse eğer.

teşekkürler.

ek. itü %30 ing.

 
boğaziçi işletme.


  • cokponcik  (25.09.16 11:06:57) 
boğaziçi işletme.


  • qazwsx  (25.09.16 11:25:58) 
boğaziçi işletmeyi seçerdim.


  • pinkpeony  (25.09.16 11:31:02) 
bir mühendis olarak direkt işletmeyi seçerdim. hem okuması güzel, hem okul çok iyi, hem okuldan sonra yurtdışında burs alma ihtimali çok yüksek.


  • bohr atom modeli  (25.09.16 11:38:32) 
bi mühendis olarak şu anki aklımla önümde bu iki seçenek olsa kesinlikle boğaziçi işletme seçerdim.

Bunda yüzde 30 ingilizce de önemli, itünün sıkıntısı buydu zaten şimdi yüzde 100e geçtiler ama yine de itünün ingilizcesi bi odtü boğaziçinin yanında yeterli değil
  • limoncello  (25.09.16 12:22:13 ~ 13:06:35) 
Soruyu soran kişiye göre işletme. Yapmak istediği, keyif alacağı iş muhtemelen o.

Ben olsam itü bilg .30 seçerdim, öyle yaptım (diğer seçenek işletme değildi gerçi). Tüm bölüm dersleri zaten ingilizce + farklı bir okulun kişinin dil seviyesini etkilediğine inanmıyorum.
  • pikrua  (25.09.16 13:29:51 ~ 13:30:23) 
bakiyorum muhendisler bin pişman :)
ben de muhendisim. simdiki aklım olsa tıp yazardım.
cok da rahat kazanırdım.
beni hep o eski filmler yaktı :)
  • supermatik  (25.09.16 13:31:33 ~ 13:58:48) 
mühendisim, boğaziçi işletme +1


  • axl  (25.09.16 13:35:52) 
mühendislik gibi bir ideali yoksa kesinlikle boğaziçi işletme. boğaziçi'nde okumayı itü'de okumaya yüzlerce kez tercih ederim.


  • brillant comme une larme  (25.09.16 13:55:43) 
[]

yıldız teknik bilgisayar vs boğaziçi işletme?

'ama ikisi birbinden çok ayrı bölümler' demeden, siz hangisini seçerdiniz?

itü bilgisayar da olabilir yıldız yerine, orası net değil. bunu da göz önüne alalım.


 
türkiye de bütün puan türlerin de 1. olsam dahi boğaziçi işletme


  • taha1907  (24.09.16 16:13:50 ~ 16:14:07) 
bogazıcı ısletme.


  • pamuk helvalar cebe  (24.09.16 16:16:28) 
Elbette boğaziçi işletme, çünkü cevaplarken 30 yaşındayım ve network katkısı çok yoğun olacaktır ama hedefinize göre seçim yapın siz ne olmak istiyorsunuz.


  • eoryan  (24.09.16 16:17:44 ~ 16:18:40) 
Ytu bilgisayar cunku isletme istemezdim.


  • stavro  (24.09.16 16:23:55) 
boğaziçi işletme de olsa ileride ne yapacağım kaygısı yaşamak istemezdim. O yüzden yıldız teknik bilgisayar seçerdim. Çok farklı sektörlerde çalışma imkanı tanıyan bir bölüm bilgisayar mühendisliği. Kendini geliştiren mühendis işletmecinin gireceği işlere de girer. Ayrıca yıldız teknikte iyi bir okul


  • Cruyff  (24.09.16 16:26:32) 
itü bilgisayar boğaziçi işletmede kararsız kalırım
diğerinde boğaziçi işletme

  • limoncello  (24.09.16 16:45:34) 
buradakilerin dediklerini tekrarlıyorum boğaziçi işletme.

yıldız bilgisayardan çıkan adamla boğaziçi işletmeden çıkan adamlara bakın. çok basit.

yıldız bilgisayarın facebook sayfasına.

bir de boğaziçi işletmenin facebook sayfasına bakın.

oradaki kişiletin çalıştığı yerleri bir karşılaştırın, cevap çok basitleşecek.
  • kurnaz  (24.09.16 16:56:17) 
iş hayatında boğaziçi mezunu çok insan tanıdım, gerçekten farklılar ve farklı yerdele. odtü ve itü mezunlarında da olumlu yönde farklılık var ama yıldız mezunlarında ekstra bir özellik göremedim.


  • dafuq  (24.09.16 19:10:07) 
İkinci seçenek sizin bölümünüz sanırım. Ben bilgisayar mühendisliği diyorum. İşletme yönetimi çok leş bir iş. En kurumsal firmada bile çalışsan senin işin çarkların dönmesini sağlamak. 10 yıl da çalışsan, 20 yıl da çalışsan, hep aynı şeyler önünde dolaşıp duracak. Bilgisayar mühendisliği okursan teknik bilginle işinden çok zevk alabilirsin. İnsanlarla çok muhatap olmazsın. Bir web sitesi tasarlayarak bile zengin olabilir ve yoluna bakarsın. Diğer türlü 10 bin dolar maaş da alsan stres yaşayacağın açık.


  • dissendium  (24.09.16 19:21:00) 
[]

işletme mezunları iş bulabiliyor mu?

işletme mezunu dedim ama, bu boğaziçi işletme.

türkiye işletmeci kaynıyor, evet.

ama burada bir boun farkı olur mu?

iş bulurlar bence ama tatmin edici olur mu asıl soru. sonuçta adam boğaziçi mezunu olmanın verdiği bir ekstra bekleniye de sahip olur. ki haklı da olarak. alacağı maaş buna göre mi olur?

teşekkürler.

 
Evet bulabiliyorlar. Ama ben olsam madem puanım o kadar yüksek MIS falan seçerim.


  • roket adam  (23.09.16 22:49:20) 
benim arkadaşım marmara işletme mezunu. yeşil pasaportu vardı, habire evs'dir erasmus+'dır türlü türlü projeye gitti geldi. erasmus yaptı. zaten sosyal, sevimli bi şey pezevenk. bugün yarın bi mülakatı olacaktı, onu geçerse evropa'da şahane bir ülkede yaşayabilir. bunu geçmese bile zaten yüksek yapıcam diyo, teklif meklif dolu, hiçbi şekilde boş kalmaz yani.

velhasıl aktif, girişken ve varoluşçu olunca başarılıyo gördüğüm kadarıyla. öte yandan %100 eminim ki arkadaşımla aynı dönemde mezun olup önümüzdeki 10 sene içerisinde hiçbir halt yapamayacak olan bissürü adam vardır. bu arada bizimki öyle ders çalışan, notları yüksek olan biri de değildi. adamın tek olayı kontaktı. nasıl yapıyosa amk şerefsiz tanımadığı adam yoktu. beni bile tanıyo bak mesela hehe
  • der meister  (23.09.16 22:55:36) 
boun hadi neyse, boun'a gelene kadar kaç tane üniversitenin işletme mezunları ne işler buluyorlar.

ama MIS'ciler daha iyi işler buluyor, roket adam +1.
  • king lizard  (23.09.16 23:12:00 ~ 23:14:14) 
boun işletme işsiz kalırsa diğerler bölümler hiç iş aramasın bence.


  • little big man  (23.09.16 23:43:15) 
yokatlas.yok.gov.tr

şuradan bi' bakın bakalım ülkenin kaçıncı adamını alıyorlar o okullara ve o okulların mezunları nerelerde ne işler yapıyorlar, okulun gücü ve ulaşabildiği kişileri bi' araştırın sonra gelin bi' daha konuşalım.

şöyle bi' örnek daha vereyim; mesela benim etrafım avukat kaynıyor. bizim ailede vakti zamanında hukuk okumayanı dövüyorlarmış sanırım ve bunların bir kısmının eşleri de ya avukat ya da hakim. Ama hiçbirisi galatasaray mezunu değil. Bunların ofislerinde çalışanlarında hiçbiri galatasaray mezunu değil.
Asgari ücretle avukatlık başvurusu yapan Cv gördüm ben işe alım sürecinde. Ama hiç galatasaray yazan bir Cv görmedim.
Sonra la bu nedendir diye aramızda konuşurken, açtım bi' sıralamalarına baktım. Adamlar en son türkiye 64.sünü almışlar. türkiye 64.sü.

Sen bu adamla bırak kıbrısta okuyan hukukcuyu 400-500 kontenjanı olan ege hukuku bile bir tutamazsın.

yani bölümler, arkalarında devlet olmadan başlı başına bir anlam ifade etmiyor. arkasında devlet olmasından kastım ise, devletin o meslek dalında çok fazla alım yapması(günümüzün sağlık bölümleri).
onun dışında iyi okullar iyi çevre getirir, iyi çevrede iyi meslek.

büyük ihtimalle iş arama süreçlerinde çok bulunmadınız ama illa bulunacaksınızdır, yağlı alanlarda iş bulmanın tek ihtimali vardır ''networking''(bunu türkçe söyleyeni dövüyorlar) o yüzden işletme mezunları gibi kıyaslamamak lazım. boğaziçinin felsefesi en son 10bininciyi alıyor, istanbul üniversitesi hukukda aynı puan türünden olduğu halde en son 14bininci kişiyi alıyor ki bahsini ettiğim okul istanbul üniversitesi hukuk fakültesi. antep hukuk 27-28binincileri alıyor.
  • mete kudur  (24.09.16 03:10:04 ~ 03:12:01) 
[]

kendimi ne yapayım ben ya?

inanılmaz gıcık biriyim. bazı tuhaf huylarım var.

bir aralar kıyafetlerine, saçına sakalına, cilt bakımına oldukça özen gösteren biriydim. o zaman nedense bana bir özgüven patlaması gelmişti.

sonra bir şeyler oldu, saç sakal birbirine karışmış, derbeder bir halde gezer oldum. bir süre sonra özgüvende birtakım sallantılar olduğunu fark ettim.

özgüven eksikliği değil de, fiziki görünüşüm iyi olduğunda kendimi çok daha iyi ve mutlu hissediyorum. çok daha rahat hareket edip, daha rahat davranıyorum.

kendi yaptığım hareketleri kendi içimde sürekli eleştiriyorum. içimde benimle sürekli konuşan ve beni eleştiren birkaç kişi var gibi ve onlara karşı amansız bir mücadele içindeyim adeta.

sabah ilk saatlerde oldukça mutluyken, akşam hiçbir şey olmamasına rağmen morali çökmüş, içine kapanmış olarak buluyorum kendimi.

ve bu kendimi beğenmeme, kendimle barışık olmama durumu çok canımı sıkıyor. bazen öyle oluyor ki insanları dahi fiziki özelliklerine göre gruplandırıyorum ki hiç sevmediğim, nefret ettiğim şeydir.

psikoloğa gitmezden evvel bir çare bulunur mu?

 
@üğpoıuy :))))

böyle bir manyak olarak insanları da uğraştırmak istemiyorum.
  • tosiba  (28.08.16 23:21:58 ~ 23:22:23) 
akşam saatlerine aktivite lazım.


  • gozu acik sevisen yahudi  (28.08.16 23:33:35) 
@yahudi

zaman dilimi değişiyor. bazen bu süreç bir ay da sürüyor. psikiyatrist bir yakınım bipolardan şüphelenmişti ama daha detaylı incelenmeli demişti. böyle git-geller yaşamı da olumsuz kılıyor.
  • tosiba  (28.08.16 23:40:22) 
bence modern insan kendini çok fazla dinliyor. en ufak mod kaymasında hemen yok depresyonda mıyım, acaba okb'li miyim, paranoyak mıyım, bipolar mıyım....... örnekler çoğaltılabilir. anlattığın şey bana çok ilginç, çok psikiyatriste görünmelik gelmedi. hiçbir şey yokken can sıkıntısı, içine kapanma çok normal bir şey. sürekli gülücükler saçan, insanlarla sosyalleşen, enerji dolu bireyler olmak zorunda değiliz. herkes günün bir saatinde biraz kendi kendine kalmak, köşesine çekilmek, hiç konuşmamak isteyebilir. herkes günün bir saatinde kötü hissedip nedenini bilemeyebilir. hangimiz sürekli neşeliyiz, hangimizin duygu durumu daima stabil? anlayamadığımız bir şeyler var, o da şu: mutsuz olmak da aslında mutlu olmak kadar doğal. ama nedense mutsuz olmaktan ölümüne korkuyoruz ve bize mutsuz olduğumuz dönemler bize anormalmişiz gibi geliyor. gündüz sebepsiz yere mutlu olduğunda bunu sorgulamıyorsun ama gece sebepsiz yere üzgün olduğunda hemen "acaba bipolar mıyım?!" evet mutlu olmak harika bir şey ama arada sırada mutsuz olmadan da mutluluğun kıymetini bilemezsin. hayat zıtlıkların uyumuyla bir bütün. bence sorunu bir psikiyatrik rahatsızlıkta aramaktan önce kendinle barışmayı dene. mutsuz olduğun anlarda buna kafayı takmak yerine kendini ne yaparken iyi hissediyorsan onu daha çok yap. kendine iyi baktığında, iyi göründüğünde çok mutlu olduğunu söylemişsin. yine yapmayı dene, bakalım yine mutlu olacak mısın?


  • littlejack  (29.08.16 00:55:20) 
[]

üniversiteye hazırlanmak konusunda ne önerirsiniz?

merhabalar.

kuzenim, dostum seneye üniversite sınavlarına girecek. mail'ini aynen yapıştırıyorum, bize biraz taktik, tavsiye verebileceklere teşekkürler.

***

Bu yıl 12. sınıfa gidecek biri olarak yaz ayını çok dolu dolu geçiremedim. Daha bitmiş değil ama şu an kadar çok etkili bir çalışma içine girdiğim söylenemez. YGS Matematik konularının yarısını ancak bitirdim, hatırlıyor muyum bilmiyorum.

SBS'de iyi bir anadolu lisesine gitmiştim, temel liseye gideceğim bu yıl. Seviyemi, yapabileceklerimi çok iyi biliyorum. Daha önce sıkı çalışmalarımda neler olduğunu gördüm. Ama şimdi benim problemim odaklanamamak..

Masaya oturamıyorum...
Otursam odaklanamıyorum...
Odaklansam en ufak şey dikkatimi dağıtıyor, kalkıyorum...

Dikkat dağınıklığı problemim yok. Sadece ders çalışırken bunları yaşıyorum. Sayısal alandaki dersleri matematik hariç pek sevmediğimden belki de bilmiyorum.

Ekstra tavsiyelerinizi de almak istiyorum. teşekkür ederim.

***

 
Masaya ne çalışacağını bilerek otursun, o şeyi çalışmadan masadan kalkmasın. Sevmiyorum diye bir olay yok, istediği bölüm için bazı şeylere katlanmak zorunda.


  • dissendium  (24.07.16 16:47:54 ~ 16:48:13) 
az önce gösterebildim kendine.

bilkent bilgisayar istiyormuş. hedefin çok yüksek olduğunu ve kendine olan güveninin kalmadığından bahsetti. sıkı çalışmayla yaptıklarımı biliyor ama güvenimi yerleştiremiyorum gibi bir şeyler daha söyledi.

?
  • tosiba  (24.07.16 17:05:41) 
Yapamaması için hiçbir sebep yok.

O bölümde prince legolas okuyor sanırım. Bence direkt onunla konuşturabilirsiniz.
  • dissendium  (24.07.16 17:19:33) 
@yahveyire

öncelikle teşekkürler. gösterdim hemen, konuştuk üstüne de biraz. defalarca kendini kısıtladığını söyledim, ısrar ediyor salak.

bana dediği şu;

son ygs denemesinden 380 almış. sanırım 110 net civarı bir şeye denk geliyor. Tabii bu moralini çok bozmuş. Yaz ayına müthiş bir gazla girmiş ama sonra ben de hatırlıyorum hatta 'sistem bu, sisteme köle olmayalım' falan dediği için kafası karıştı, kendi kendini karıştırdı, şu an ikna oldu, çalışacak, ben de yardım edeceğim hatta.

yarın kimyayla başlatacağım. matematikten bıkmış çünkü. yapamadığı halde gidip fem almış, bu zor ben yapamıyorum diyor.

üstelik sanki hep uykuda gibiyim, kafamı toplayamıyorum diyor..
  • tosiba  (24.07.16 17:37:54) 
Mesele aslında o masaya oturabilmek. Şimdi gidip o masaya oturacak isterse kitabı açmasa bile elinde telefon vs olmadan 40 dakika oturacak. Ondan sonra sıkıntıdan başlar zaten çalışmaya.


  • kljgslsdkjsd  (24.07.16 17:45:09) 
hepinize çok teşekkürler. onun yazımından;

***

teşekkür ederim öneriler ve morallar için.

birlikte konuşup beni nelerin masaya oturtamadığını konuştuk. birincisi bilgisayar. oyun falan yok, telefonda da keza. ama tosiba nın hesabını kullanarak zaman zaman ben de entry ler giriyordum sözlük te takılıyorum. sözlük başlı başına çok bağlayan bir şey zaten.

sonra tosiba ders çalışmam için hesabı aldı bende yeni hesap açtım. çaylak oldum ama yazdım, yazdım... ekşi sözlük beni çok bağlıyor. hani hiçbir şey yapmasam bile internette boş boş google da aramalar yapıyorum.

ya ben bu sorunu nasıl aşabilirim?

ortada bir bağımlılık var ama saçma bir bağımlılık. ekşi sözlük bağımlılığı olur mu ya? telefonumu değiştireceğim. tuşlu bir şey alacağım kendime. ama bilgisayar ders videoları için lazım. vazgeçeceğim bir şey değil. ama ders videosu bahanesine gidip ekşi de takılıyorum anca anca.

bunlar olmasa, oturup belki saatlerce çalışabilirim.

mesela 11de deneme olduğumda görünce korktuğum bazı soru tiplerini artık çalışmayla yapabiliyorum. çalışınca yaptığımı biliyorum. ama işte bu saçma sebeplerden çalışamıyorum..

***
  • tosiba  (24.07.16 19:12:20) 
ek: pomodoro tekniğine göre 5 dakika ara vermek gerekiyor. bu aralarda ne yapsın? geçen 40 dakika ders - 15 dakika mola yaptık, 15 dakika boyunca yattı, telefonla oynadı(ekşide gezdi).. dinlenmeden anladığı şey yatmak ve telefon.

egzersiz hareketler falan mı yapsın? başaşağı da durabilir, kan gider beynine.
  • tosiba  (24.07.16 19:29:29) 
Aralarda yemek yiyebilir. Ben evde ne zaman sıkılsam mutfağa giderim. Bazen buzdolabını açıp boş boş bakarım. O da öyle yapsın. Kuzeniniz madem bilgisayara bu kadar bağlı, o zaman İnternet üzerinden ders çalışsın. Ben sınava hazırlanırken FEM'in sitesine üye olmuştum, müzik dinleye dinleye sabahtan akşama kadar bir sürü soru çözüyordum, çok da iyi oluyordu. Ders çalışmak demek illa sessiz bir odada bir şeyler okumak, yazmak demek değil. Eğlenceli hale getirsin ders çalışmayı.


  • dissendium  (24.07.16 19:34:27) 
@dissendium

***

teşekkür ederim öncelikle.internetten çalışmaya çalışıyorum. ama bazen sıkılıyorum. mesela hocalara geldik var, çok sıkıyor. fem iraz daha akıcı. ama fizikte mesela fem i dinleyince soruların yine çoğunu çözdürmüyor, lys konuları olarak. ygs de iyi elbette.

yemek yemekle hiç aram yok:) matematik hocam mozart dinle demişti bana ders çalışırken. zekayı açar diyordu.

aralarda kafamı boşaltmak istiyorum. balkona falan mı çıksam? evin içinde de yürüyebilirim.

ayrıca internet üzerinden ders çalışacğaım diye bilgisayarım burada ama işte dersten başka her şeye yarıyor. ekşi sözlük te çaylaklıktan da sıkıldım zaten. bırakacağım kararlıyım. olmadı hesabımı başka birine veririm, e mail i şifreyi komple değiştirsin. ben de yenisi açmam zaten o kadar sıra bekleyeceğime.

az önce dedim ki hadi ders çalışayım.

"yarın çalışırım şimdi geç oldu"

kafayı yiyeceğim ya!!! yarın çalışırım ne demek? şimbi zaten memlekete gideceğim. orası daha sessizdir muhtemelen. orada çalışacağım. pomodoro tekniğini kullanıp çalışacağım. günde 5-6 saat çalışacağım. ben kafaya koydum, kazanacağım. ama o masaya bi oturmam, telefonu ve bilgisayarı imha etmem lazım. yapacağım inşallah.. elimden geleni yapmaya çalışacağım.. offf.

***
  • tosiba  (24.07.16 19:49:50 ~ 19:51:47) 
@yahveyire

***

teşekkür ederim öncelikle.meyve yemek iyi gelir diyorlardı. gece uyanık kalmak için de birşeyler yapmam lazım. kahve beni uyanık tutmuyor, çok denedim. elma uyanık tutar dediler, iki üç tane yedim, olmadı. ilaç falan mı alsam ne yapsam?

***
  • tosiba  (24.07.16 19:51:34) 
@yahveyire, hocam sınav ortamının nasıl olacağını nereden bilebiliriz? :) ben sınava ilk girdiğimde sallamıyorum bir 5 kişi falan öksürüyordu, 10 kişi falan da burnunu çekiyordu, arkamda oturan bir çocuk da kendi kendine fısır fısır konuşuyordu. Eğer çok sessiz bir ortamda ders çalışırsa sınav anında en ufak bir seste dikkati dağılır. Doğal, hafif gürültülü bir ortam iyidir. İyi ders çalışan adam bildiklerini her şartta hatırlar diye düşünüyorum.


  • dissendium  (24.07.16 19:54:06) 
Bugün geç oldu, yarın çalışırım dememek için biraz erken kalkmak ve kafa dağılmadan o günkü konuları çalışmak gerekiyor. Bir problemi çözemiyorsanız o problemi geçersiz hale getirmek en iyi yol. Bir de hedef bayağı yüksek olunca öğrenci gerçeklikten kopuyor. Olmazsa önce daha düşük sıralamalı bölümleri hedeflesin, sonra yavaş yavaş çıtayı yükseltmeye çalışsın.


  • dissendium  (24.07.16 20:02:29) 
@dissendium

***

zaten başıma ne geldiyse daha düşük sıralamalı yerleri hedeflediğim için oldu. ben zaten sene içinde hep bilkent istiyordum. okulda da ilk 5 içinde falan yer alıyordum hep. onun da gazıyla hiç düşmedim hedef olarak.

ama şimdi yalnız kalınca önce dedim ben bahçeşehir istiyorum, sonra bilgi ye kadar düşürdüm çıtayı. sonra rahat davranmaya başladım, zaten sıralaması düşük yaparım diye.. ama şimdi eski halime döndüm ve bilkent istiyorum.. yoksa çalışmama zaten. hoş şimdi d eçok çalışamıyorum ya.. ama işte sebebi de başka.

diyorlar ki, sabah 5 ilşe 10 arası beynin en verimli olduğu an. katılıyor musunuz? o saatte kalksam, çalışsam bir faydası olur mu. ama uyku düzenini de ayarlamam lazım öte yandan..
  • tosiba  (24.07.16 20:06:15) 
Bence ders çalışmaktan biraz sıkılmışsın ve bu yüzden bir kopuş dönemine girmişsin. Biraz tatil yapman yararına olabilir. Şimdi şöyle bir tavsiye vereyim. İstediğimiz meslek bizim hayatımızı şekillendirecek. Bu mesleği eğer iyi bir okulda öğrenirsek ne ala, ama ortalama bir okulda öğrensek de sonuçta istediğimiz mesleğe ulaştığımız için mutlu olabiliriz. Yani tercih yaparken üniversiteden çok bölüm önemli bana göre. Üniversite sadece o mesleğe ulaşmak için kullandığımız bir merdivendir. Bu nedenle hedefini biraz düşürerek çok daha sağlıklı bir öğrenim hayatı geçirebilirsin. Bana kalırsa bir insanın kapasitesinin biraz altında olan bir okulda okuması onun için daha iyidir. Bu sayede ders çalışmak seni zorlamaz ve okul haricinde birçok şeyle ilgilenebilirsin. Ama seni sürekli en iyi olmaya zorlayan bir okulda okursan eğitimin boyunca biraz yıpranabilirsin. Seni hedefinden şaşırtmak istemem ama üniversitede şu anda çalıştığından daha çok çalışacağını unutmamalısın. En verimli saat fikrine ben inanmıyorum. Herkesin biyolojik saati farklıdır. Ben ikinci öğretimim, akşam saatlerinde benim derslere ilgim daha iyi durumda oluyor. Kendini ne zaman iyi hissedersen o zaman ders çalışmaya başla ama öğlen 12-1 saatlerini geçirmemeye çalış. Çok erken kalkmana gerek yok. Bana kalırsa sabah saat 10'da da ders çalışılabilir.


  • dissendium  (24.07.16 20:36:40) 
[]

ne yapmalıyım sizce?

ben yazı yazmayı çok seven biriyim.

ne yapayım diye düşünürken uzmankirala diye bir site buldum, metin yazarı arayan insanlar var. hemen birkaçına başvurayım dedim.

bir tanesi onedio tarzı bir şeyler yapmaya çalışan bir sosyal içerik sitesi gibi, haber de yayınlıyor ve haberleri yandaş medya tarzında. zaten 3 gündür cevap da vermiyorlar mail'lerime.

diğerine şimdi başvurdum, teknoloji sitesiymiş ki daha önce birkaç kere yazmıştım böyle sitelerde.

ama benim ingilizcem çok iyi değil. yine çeviriyorum ama çok zorlanarak. teknoloji haberleri malum genelde çeviri oluyor, oysa ben kaba özelliklerle yorumlamak istiyorum.

neyse çok dağıtıyorum.

yazma aşkımı böyle sakinleştireyim diyorum ama yol bulamıyorum. bu adamlar bana dönüş yapmıyor, kendi kendime günlük yazıyorum ama sadece ben okuyunca da tatmin olmuyorum.

ne yapayım dersiniz?

 
blog?


  • bohr atom modeli  (23.07.16 23:37:41) 
ben daha önce de düşündüm aslında. logosunu hazırladım, temasını seçtim.. üstelik logoya günlerce öylesine uğraştım ki, anlatamam. keza tema seçimi de aynı şekilde. ama sonra vazgeçtim.

kim okuyacak ki dedim?

seo falan ayarla diyorlar, yoksa google'da çıkmıyormuş. bir anda hepsi gözümde büyüdü, büyüdü.. işte öyle vazgeçtim. sonra dedim tek ben okusam da olur, sonra tekrar vazgeçtim..

istedim ki, kafama esen her şeyi böyle köşe yazısı gibi yorumlayayım kendimce. teknolojiye bayılıyorum, onu yorumlayayım mesela. siyasi meseleleri vs.

hatta bir ara bir arkadaşım; 'akp'yi öven şeyler yaz, öyle bir blog aç, sonra yeni şafak'a gönder, seni yazar yaparlar' diye şakayla karışık bir şey söyledi. ciddi ciddi bunu bile düşündüm yani.. sonra çok saçma deyip onu da iptal ettim. sanırım tek doğru karar buydu. :)

şu an sayfalarca yazmak istiyorum nedensizce. sanki bir dergi, gazete şu an bana bir yer verse, tüm sayfalarını dolduracak gibi hissediyorum kendimi. manyak mıyım neyim?
  • tosiba  (23.07.16 23:47:36) 
seo vs. işleri prof işler için, para kazanınca yaparsın, sen şimdi başla yazmaya okuyucu çevresi gelir zamanla zaten.


  • selam  (24.07.16 00:02:28) 
seo olmayınca çıkmıyor diyorlar google'da. öyleyse nasıl çevre gelecek ki?

@selam
  • tosiba  (24.07.16 00:11:57) 
aslında blogunuzu okuyacak birilerini bulmak o kadar da zor değil. wordpress kullanıyorum, kendi ilgi alanlarıma uygun yazılar bulunan blogları takip edince benim blogum da takip edildi. çok iyi yazan insanları okuyabildiğim gibi yeni bilgiler de ediniyorum, benim yazdıklarım okundukça da yazma isteğim artıyor.


  • vacigok  (24.07.16 11:00:12) 
[]

nasıl bir gözlük almalıyım?

ekteki gözlük sizce nasıl? (siyah rengi)

yüzü uzun biriyim. yakışır mı bu? uzun yüzler için yuvarlak dediler ama onları pek sevmiyorum. eğer öyle bir şey düşünürsem de murat yetkin'in gözlüğü gibi olabilir çünkü yüz şekli de benziyor.

www.birarada.org

sizin de böyle önerebileceğiniz mümkünse geniş camlı ve ince çerçeveli gözlük modelleri olursa çok mes'ud olurum.:)

 
Kardeşime birkaç gün önce şundan aldık: www.google.com.tr Ben bunu öneririm.


  • angelus  (23.07.16 11:41:24) 
ekteki bence çok kötü. murat yetkin'in ki güzel. entellerin hepsi o tip gözlük takıyor, akım gibi bir şey oldu. celal şengör'e de yakışır mesela.


  • soft  (23.07.16 11:46:06) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.