[]

total cost of ownership - web sitesinde arka planda çalışan hesaplama

merhaba,
şu sitede arkada çalışan hesaplama mekanizmasına ihtiyacım var farklı alternatifleri tek tek elle denemeden, erişilebilir bir şey midir? (ürünü random seçtim, spesifik olarak bu ürün olması önemli değil)
tco.casece.com
ana amacımı da söyleyeyim, belki o yönde başka bir tavsiye veren de olur:
1- bir araç veya ekipman kaç ay/km/saat kullanımdan sonra bakım onarım ihtiyacı duyar (periyodik ihtiyaçlar aşağı yukarı belliyse de toplam pratikte lineer değil, yukarıdaki site de bunu hesaba katmış o yüzden ekstra ilgimi çekiyor)
2- bu bakım onarım ihtiyacının maliyeti nedir, maliyetin yedek parça ve işçilik kırılımı nedir?
3- siteyle hiç ilgisi yok ama hazır yazmışken ilave edeyim: 2'nin cevabı bir yetkili servisle bir özel servis arasında ne kadar değişir?
4- farklı ürün grupları için benzer hesaplamalar yapan siteler biliyorsanız o da süper olur
teşekkürler şimdiden!

 
[]

karikatür

umut sarıkaya'nın bir karikatürü vardı ama arıyorum arıyorum bulamadım bir türlü, belki siz buldurabilirsiniz. şişman bir kız pilates seti almış, kuhh kuhh diye topunu şişiriyor, sonra da yapamayınca topu yiyordu. bir de sevgilisi vardı ama onun olayda pek bir fonksiyonu yoktu. acaba diyorum umut sarıkaya değildi, başka biriydi de ondan mı bulamadım? hatırlayan/bulanınız olur mu acep?




 
bana pek yiğit özgür gibi gelmedi, o böyle hareketler değil de diyaloglar üzerine kuruyor genelde esprilerini.

edit: iyi aptalmışım ha, nası umut sarıkayayı yözgür sandım. pardon efendim, uyarılara teşekkür.
  • ayk  (21.09.12 14:06:15 ~ 18:39:10) 
[]

davul calan gelinler

facebook'ta son bir haftadir boynuna davul asmis calan iki farkli gelin fotografi gordum. bu da en yeni dugun orijinalligi icadimiz mi, yoksa zaten boyle bir sey vardi da ben mi ilk defa goruyorum?




 
ilk kez duyuyorum. yeni moda olsa gerek.


  • kakao  (07.09.12 23:12:06) 
tey tey teyyyyy.

aradan sıyrılma çabaları.
  • 1 saat bende 50 dolar  (07.09.12 23:17:24) 
[]

hatırlanamayan replik

ya böyle "kaptan, akım inhibitörlerinin transistörleri zarttirizort olmuş" gibi bir replik vardı. yarı uyduruk, yarı gerçek kelimeler geçiyordu içinde. birincisi, cümle tam olarak neydi, ikincisi, nerede geçiyordu (kitap, film, fıkra, vs.) hatırlayamadım, çıldıriciim. yardımcı olabilirseniz sevinirim :)




 
geleceğe dönüş - akım kapasitörü?


  • r_u_h  (20.06.12 10:01:54) 
akım değil akı kapasitörü.


  • marido  (20.06.12 10:15:18) 
biliyorum da filmin çevirisinde akım kapasitörü diye geçiyor. suç bende değil.


  • r_u_h  (20.06.12 10:28:41) 
aradigim bu degildi ama basliktaki entrylerden yonlenerek aradigimi buldum!
(bkz: kompleks parametrik impulsatörlü metro reklamı)
tesekkurler!
  • layouter  (20.06.12 21:26:47 ~ 21:28:36) 
[]

bu nedir?

Bugün kardeşime odtu kariyer fuarında bu kartlardan vermişler. Biz ne olduğunu çözemedik. Nedir bu?




 
indirim kartı falandır diye sallayacağım.

hemen adına orda mı basıp vermişler? kredi kartı olması mümkün değil o yüzden.
  • mahone  (07.03.12 20:16:33) 
tersten bakıyosunuzdur belki, bi ihtimal


  • hjarteblod  (07.03.12 20:18:04 ~ 20:18:21) 
kredi kartı deil o usb bellek dünyanın hemen solunda dikdörtgenimsi yer usb uç kısmına hafifçe yüklenin açılır


  • hlt85  (07.03.12 20:24:39) 
[]

wii & gitar uyum sorusu

eldekiler:
abd'den alinip kirdirilmamis bir wii konsolu
abd'den alinmis beatles rock band

soru: su asagidaki gitari alip yukaridaki eldekilere monte etsek calisir mi?
www.hepsiburada.com

simdiden cokcana tesekkur ediyorum!

 
yarı fiyatına dealextreme'den gitar getirebilirsin ve rock band 1 hariç tüm gitarlar tüm oyunlara uyuyor sanıyorum.


  • darknum  (09.04.10 02:03:25) 
[]

tugba karademir olimpiyat kisa programi

izlemek istiyorum, aradim taradim bulamadim. bir buldurabilecek var midir acaba?




 
Trt3 olabilir mı? Dün öyle duymuştum.


  • hanioluryabazen  (25.02.10 01:18:09) 
televizyon erisimim yok, videosunu ariyorum o nedenle. tesekkurler yine de.


  • layouter  (25.02.10 01:40:46) 
  • endless dream  (25.02.10 13:38:21) 
bu avrupa sampiyonasi degil mi? sanirim ayni gosteriyi yapmis olimpiyatta da, ama ben olimpiyat performansini merak etmistim. neyse sanirim bulamayacagim kisa vadede. tesekkur ederim.


  • layouter  (25.02.10 13:47:33) 
[]

olasilik sorusu

diyelim elimde n tane numarali kutu, m tane de top var (n>m). toplari kutulara her kutuda 1'den fazla olmayacak sekilde random dagitiyorum (dolayisiyla herhangi bir kutu sectigimde bir top bulma ihtimalim m/n). peki herhangi iki kutu sectigimde en az bir top bulma ihtimalim 2m/n midir? degilse nedir?




 
[matematiği 6 sene önce bıraktım, öss matematiğiyle girişiyorum]

bölüm-1:
3 top, 5 kutu olsa, 3 kutuya birer top, 2 adet kutu boş.
burada topsuz kutuyu seçme ihtimali 2/5.

bölüm-2:
burada 2 kutuda en az 1 top arıyoruz. ilk seçişimizde top bulma ihtimalimiz 3/5.
eğer topu bulursak ikincisinde 2/4, sonucunda 3/5 x 2/4 = 3/10
eğer ilkinde topu bulamazsak ikincisinde 3/4 olacaktır. sonucunda 3/5 x 3/4 = 9/20

yazarken yazarken sıçtığımı farkettim. bırakıyorum.
  • gonion  (10.08.09 01:55:02) 
bir kutu seçtiğimde top bulma ihtimalim m/n ise iki kutu seçtiğimde hiç top bulmama ihtimalim şudur:

bir kutuda 1-m/n kadar top bulmama ihtimalim var. ikinciye geldiğinde bu olasılık 1-(m/(n-1)) e düşer. ikisinde de top bulmama ihtimalim ikisinin çarpımıdır ki o da şudur:

((n-m)^2-n+m)/n^2-n

bu sayıyı 1den çıkardığımızda en az 1 top bulma ihtimalimizi buluruz.

sayılardan gidelim: 3 top 5 kutumuz var. 2 kutu boş. birinci kutuya baktığımızda top bulmama olasılığımız 2/5, ikinci kutuya baktığımızda ise bu ihtimal 1/4 olacaktır.

ikisini çarpalım: 2/5 x 1/4= 2/20 çıkıyor. yani en az 1 top bulma ihtimalimiz 18/20dir. m ve n'lerle işe girişince karmaşıklaşıyor, o yüzden direk sayı üzerinden gitmek daha mantıklı olur.

m ve n'lerle verdiğim formülde de aynı sonucun çıktığını göreceksiniz.(bende bi ışık varmış lan)
  • cro magnon  (10.08.09 02:13:41 ~ 02:18:37) 
biraz daha açayım hatta.

şimdi m kadar kutunun içinde top var çünkü top sayısı m. (n-m) kadar kutuda da top yok.(n>m demiştik başta)

eğer 2 kutuda da top olmaması ihtimalini hesaplarsak ve bunu 1'den çıkarırsak kutuların birinde ve ikisinde birden top olma ihtimallerinin toplamını buluruz. çünkü üç ihtimal var: ya iki kutuda da top olacak, ya birinde olacak birinde olmayacak, ya da ikisinde de olmayacak. bu üç ihtimalin toplamı 1'e(%100)e eşit. eğer ikisinde de olmama ihtimalini bulursak diğerlerinin toplamını da bulmuş oluruz. zaten soru da bu.

2 kutuda da top olmama ihtimalini hesaplayalım. ilk kutuda top olmama ihtimali topsuz kutu sayısı/toplam kutu sayısına eşittir. yani (n-m)/n.

bu kutuya baktık. şimdi ikinci kutuya bakıcaz. ilk kutu boş çıktığı için boş kutu sayısı 1 azaldı ve (n-m-1)'e düştü. kutu sayısı da 1 azaldı ve (n-1)e düştü. çünkü baktığımız ve boş çıkan kutuyu bir kenara ayırdık artık. ikinci kutuda boş çıkma ihtimali ise şu: (n-m-1)/(n-1)

eğer bu ikisini çarparsak çektiğimiz iki kutuda birden boş çıkma olasılığını hesaplamış oluruz. üstte çarpılmışı var: ((n-m)^2-n+m)/(n^2-n)

başta da dediğim gibi bu çıkan sonucu 1'den çıkarırsak istediğimiz cevaba ulaşırız. onu da formulize etmek gerekirse:

1-((n-m)^2-n+m)/(n^2-n) olur. bu belki sadeleşebilir bir deneyin.

bu formül bu soru tipinde bütün sayılar için geçerli olur.(ne coştum gece gece. yürü be! kim tutar seni)
  • cro magnon  (10.08.09 02:31:14 ~ 02:58:09) 
coştukça coşuyor efenim durduramıyoruz.

bir de şöyle yapalım. ikisinde birden top bulunma ihtimaliyle sadece birinde top bulunma ihtimalini toplayalım:

ikisinde birden top bulunma ihtimali: (m/n).((m-1)/(n-1))
ilkinde top var ikincide yok: (m/n).((n-m)/(n-1))
ilkinde top yok ikincide var: (n-m/n).(m/(n-1))

bu üçünü toplayınca da sonuca ulaşıyoruz. toplamaya üşendim şimdi(o kadar da coşmadım). verdiğiniz sayılarla çözünce üç ihtimal de 6/20 çıkıyor.


ben nasa'da gidecektim aslında da yükseklik korkum var. napalım.
  • cro magnon  (10.08.09 02:54:25 ~ 03:00:23) 
gonion, ugrastigin icin tesekkur ederim :)
cro magnon, kutulari ayni anda sectigimi soylemeyi unutmusum ama cok da fark etmiyor, senin cozumunde sadece (n-1)'leri n'le degistirmek gerekiyor. cok tesekkurler!

  • layouter  (10.08.09 03:08:59) 
kutuları aynı anda seçmezsek iş aşırı kolaylaşıyor.

birinde boş çıkma ihtimali (n-m)/n ya
ikisinde de boş çıkma ihtimali ((n-m)/n)^2 yani kendisiyle çarpıyoruz.

ve 1'den çıkarıyoruz. yani verdiğiniz örnekte cevap 21/25 oluyor.
  • cro magnon  (10.08.09 03:18:41 ~ 03:19:47) 
[]

public enemies (spoiler)

--------------------------------------spoiler--------------------------------------------
simdi hani ormanlik bir yerde baskina ugruyor ya bunlar. onun hemen sonrasindaki araba takip olayinda 3 hirsiz onde, fbi arkada gidiyor. sonra ondeki araba devriliyor. sonra icinden cikanlari fbi vuruyor. sonra dilinger'i bir eczanenin onunde arabanin icinde arkadasina pansuman yaparken goruyoruz. ben bu gecisi anlamadim. bu adamlar fbi hemen arkalarindayken ormanlik alanda devrilmis arabadan nasil kactilar da kendilerini bir arabanin icinde sehirde gorduk? arada uyudum mu, sahne mi kacirdim, nooldu?

cevap sonrasi: ben tumden kopmusum filmden :D

 
senin dediğin devrilen arabada dillinger ve arkadaşı yoktu. onlar başka bir arabada idiler.


  • yasin b  (03.08.09 00:24:22) 
onlar onlar değil. onlar onlar, onlar da onlar.

fbi yanlış kişileri kovalıyor.
  • ragnum irae  (03.08.09 00:32:26) 
simdi, ben anladigimi yazayim, sizin duzeltmenizi rica edeyim:
1. baskin ilk basladiginda on kapidan birileri kacmaya calisiyor arabayla, bunlar direk gidici zaten. araba otelden uzaklasamiyor bile.
2. bizim herifler arka taraftan ormana daliyor kacarken. teki yoldan gecen bi ajan arabasini durdurup surucusunu vuruyor. sonra bu arabada biri dillinger olmak uzere 3 kisi kacmaya basliyor.
3. fbi bu arabayi kovaliyor saniyordum ben ama demek baska bir arabayi mi kovaliyor? masum adamlari mi vuruyorlar yani? ama on arabadan da ates acilmisti? ama hirsizlar tek arabayla kaciyordu?
  • layouter  (03.08.09 00:41:08) 
senin biraz kafan karışmış (:

hani soydukları son bi banka vardı. heh işte oradaki ortakları vardı. adamların lakabları unuttum idare ediver. işte o adamların "en kötüsü?!" arabayı süren fbi elemanını durdurup öldürüyor. Ardından yoldaki diğer iki serseriyi alıyor(Bunlar Dillinger ve arkadaşı deil) öyle devam ediyorlar. Yani masumları vurmuyorlar (:

Nefret ettiğim bi filmin bu kadar aklımda kalması gerçekten çok şaşırtıcı(:
  • yasin b  (03.08.09 01:19:09) 
[]

yurtdisinda doktoraya basvuranlar: kriterleriniz neler(di)?

evet, bugun bir anket calismasiyla karsinizdayim. yurtdisinda doktoraya basvurmus ya da basvuracak olan arkadaslar su sorulari cevaplarlarsa kendilerine bir adet tik ve bolca tesekkurlerimi vaat ediyorum...

bir de not duseyim: kendim basvuru icin tavsiye almak amaciyla sormuyorum. bilimsel olma taklidi yapan bir arastirma yapiyorum sadece.

1. basvuracaginiz okullarin listesini nasil olusturdunuz? (orn. usnews ranking, arkadas/hoca tavsiyesi, calistigim konuda calisan hoca bulup onun calistigi okula baktim, vs.)
2. bu olusturdugunuz listede one cikan kriterler nelerdi? (orn. okulun bulundugu sehir, programin superligi, funding imkanlari, vs.)
3. bir okula basvurmaya karar verdiginizde okulun, bolumun ve/veya programin web sayfalari kararinizda ne kadar etkili oldu? (orn. cok -- bu nedenle basvurmaktan vazgectigim okul oldu, eh -- web sayfasina baktim ama bu basvuru kararimi etkilemedi, vs.)
4. bu surec ve okul secimi konusunda belirtmek istediginiz baska herhangi bir sey?

tekrardan tesekkurler!

 
1- tek kriterim okulun ilk ellinin icerisinde olmasi idi usnews'e gore. Fakat yine de her universiteye basvurmadim o listedeki. Fakat o listedeki her okulda ya departman sekreterine ya da departmandaki herhangi bir hocaya bir mail attim.. cevap aldiklarima basvurdum, alamadiklarimi salladim. parama yazik olmasin diye...

2- sehiri pek de sallamadim. programi da. onemli olan burslu kabul alabilmekti. daha iyi yerlerden burslu kabul aldigim da oldu, ama verdikleri maas ve kimi diger olanaklari daha iyi olan universteyi tercih etmistim.
fakat simdi ki aklim olsa, daha sicak bir memlekette bir sehiri tercih ederdim, kuzey illerindeki soguk kasaba sehirlerinden cok.

3- cik, pek etkilemedi. bazilari oyle pek kasmiyor o sayfalara. genelde kucuk capli universiteler bir de webmaster tutacak eleman alamadiklaindan alelade bir site ile idare ediyorlar.

4- Basvurmadan once hocalarla kontaga gec mail veya telefon araciligiyla. Hatta mumkunse amerikaya bir ara gidip hocalari ziyaret et; kabul sansin epey yukselir. Bir de sakin turk hocalarla calisma.
  • yirtik foto  (14.07.09 12:20:53) 
[]

laptop'a su dokulmus, hard diski gormuyor

arkadasin dell e1505 laptop'i sehpada dururken sehpaya su dokulmus, bir kismi da bilgisayarin altina gitmis. bu arada bilgisayar acikmis. hemen kurulamis filan ama bilgisayar kapanmis. gorunurde bir sey yoktu, o yuzden tekrar actim diyor. ama simdi hicbir sekilde hard diski gormuyormus bilgisayar, 0141 hatasi veriyormus. bilgisayardan filan gecmis durumda da zaten, acaba verileri kurtarmak mumkun mudur? su an yapilabilecek en dogru davranis nedir?




 
evet biz de baktik google'a biraz da, insanlarda daha cok aralikli yasanan bir problem olarak bulduk forumlarda -- su dokulmesi sonrasi olanina rastlamadik.
bu arada fis, pil ve usb cikarmak da ise yaramadi...

  • layouter  (21.06.09 04:46:39) 
en başta o aletten pili çıkar ben tak diyene kadar takma. hdd'yi notebook'tan sök, modele bağlı üzerinde bir kızak vardır, onu da sök ve su lekesi var mı diye, su lekesini tarif edemicem, ama anlarsın görünce zaten. eğer su lekesi yoksa bir dönüştürücü yardımıyla başka bir bilgisayara tak (veya harici hdd kutusu kullanarak)ç su lekesi varsa ve bilgiler çok önemliyse takma, hdd zarar gördüğü için yapacağın her hamle verileri kurtarmayı daha da zorlaştırır. prof. bi yere götür kurtarsınlar.

su nasıl döküldü bilmiyorum ama, hdd'ye kadar gitmiş olması düşük bi olasılık. klavyenin hemen altında soketler var, hdd, wifi, mikrofon, kamera falan filan. o soketlerden biri korezyon( bu kelimeydi di mi pas falan) yapmış olabilir, hdd sorunun bundan kaynaklı olabilir. kendi teknik servisine yollamanı tavsiye ederim, işi bilmeyen ellerde, yetersiz test-malzeme ile notebook'u tamamen eline alman içten beli değil.

oha, suyun alt tarafa gittiğini yeni okudum( çok içmeyin olum) neyse, her şekilde verileri kurtarmak mümkün, hdd'yi kontrol et, leke nem varsa dokunma, yoksa başka bilgisayarda dene.
mcsamirs hotmail com kafana takılan bişi olursa sorabilirsin, sözlükten mesaj kabul etmiyorum hehe.
  • abtash  (21.06.09 13:03:29) 
[]

evlilikte cikan piyango bosaninca bolusulur mu?

diyelim evli bir cift var. adam gitti bir piyango bileti aldi, bilete de yuklu bir ikramiye cikti. sonrasinda da adam kadindan (ya da kadin adamdan) bosanmaya karar verdi. bu durumda bilet bolusulur mu, yoksa adama mi kalir? peki mesela adam ikramiye kazandigini kadindan saklayarak bosanma davasi acarsa sorunun cevabi degisir mi? ya da daha genel olarak davayi kimin, nicin actigi ve art niyetli olup olmadigi bu sorunun cevabini degistirir mi?
it could happen to you diye bir filmin konusunu okudum da, oradan aklima takildi bu soru ve varyasyonlari :)



 
Ne çıkıp çıkmayacağı belli olmayan piyango bileti kişisel bir üründür, yani evlilik mahsülü olarak değerlendirilmez. Kime çıktıysa onun olur para. Boşansalar da boşanmasalar da. Boşandıktan sonra da çıksa önce de.

Aynısı bir adam İddaa'dan 500 bin tl kazansa da geçerlidir. Bunlar ev eşyası değildir. O yüzden. Oynarken verilen para ortak değildir, adamın harçlığıdır, o yüzden. Kişisel parasıdır, beraber taksit ödememiştir çiftler, o yüzden.

oldu görüşürüz
  • oldu görüşürüz  (21.06.09 01:44:47) 
ya kadın aslında bilet benimdi derse?


  • yellow brick road  (21.06.09 02:11:36) 
Yurt dışında bölünüyor. Burada nasıl bilemiyorum.


  • pichoscosama  (21.06.09 04:16:07) 
bölüşülmez. bilet kiminse onun kazancıdır. piyango çıktıktan sonra ortada başka bir sebep yokken boşanmaya kalkarsa çok yüklü bir tazminat öder kendisine piyango çıkan. saklayıp önce boşanması ve daha sonra parayı alması pek bir şey değiştirmez. boşanılan kişi dava açar ve ilk seferden daha yüklü bir tazminat öder piyango çıkan kişi. elbetteki art niyet çok önemli.


  • emrag  (21.06.09 12:41:31) 
[]

deniz tasimaciligi

deniz tasimaciligi ile ilgili ozet bilgi arayisindayim. aslinda sanirim merak ettiklerimi madde madde sorular olarak yazsam daha spesifik olacak:

1. konteynerlarin standart boylari var mi? paletlerde oldugu gibi bunlara da avrupa/amerika/asya icin ayri standartlar mi var?

2. ayni sekilde, gemilerin asagi yukari standart boylari var mi? mesela bir yuk gemisinin yerlesim planina ulasabilir miyim? konteyner cinsinden kapasitesini ve bunlarin nasil yuklendigini gosteren bir ornek bulabilir miyim?

3. konteynerlara urunler genellikle nasil yukleniyor? mesela paletli, shrink-wrapped mi, yoksa kutular halinde floor-loaded mi? ya da baska turlu mu?

4. konteynerlara yolda hic "elleniyor" mu? yoksa yuklendikleri limanda nasil yerlestirilmislerse varacaklari yere kadar ayni yerlerinde mi kaliyorlar? bu sorunun cevabi geminin boyuna ve turune gore degisiyor mu?

5. "floating warehouse" diye bir sey duydunuz mu/gordunuz mu? sanirim karada sabit duran bir depo yerine eski yuk gemilerinin yuzen depolara cevrilmesi kastediliyor. google amca bu keywordle arayinca genelde iki ornek cikariyor: eski zamanlarda patlayici/yanici maddeleri sehirlerden uzak tutmak amaciyla kullanilan yuzen tanklar ve askeri birliklerin muhimmatini tasiyan gemiler. ama ben daha cok ticari depolama amacli bir kullanimdan bahsediyorum. yine de her turlu bilgi makbule gecer.

simdiden tesekkur ederim!

 
1- www.teknikatas.com.tr
2-(bkz: google) romanlarda bile yerleşim planı veriyorlar. clive cussler oku tavsiye ederim. edit: www.sualtigazetesi.com
3-yükleme işlemi ve ambalajlama, taşınacak olan ürünün özelliğine göre değişiklik gösterir.
4-genelde ellenmez. ancak bu gemiler birden fazla limana uğradığından ve yük boşalttığından gemi içindeki vinçlerle yeni bir yerleştirme işlemi yapılabilir.
5-duymadım, ancak çeşitli lojistik kaynaklarını okursanız bişeyler bulabilirsiniz.

onun dışında, deniz taşımacılığı için çıkarılmış yasalar var. bunları aratıp okursanız da kapsamlı bilgi edinebilirsiniz.
  • ne bok yedim ben  (14.06.09 08:14:23 ~ 08:22:23) 
5. floating warehouse konusunda soyle bir olay var:
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
  • bunubenyazdim  (14.06.09 08:51:00) 
[]

kotu scan edilmis pdf dosyasi temizleme

elimde resimdeki gibi bir dosya var. kolay yoldan fonu beyazlastirip kontrasti arttirmayi saglayan bir web sayfasi, ucretsiz program, vs. var midir?




 
www.picnik.com var belki işinizi görür.


  • kediebesi  (24.03.09 22:54:46) 
ben picasa'yi kullaniyorum.
bazen photoshopa'da kayabiliyor olay. onda kontrastla oynamak daha guzel sonuclar doguruyor.
bi de OCR diye bir sey var.
  • yirtik foto  (25.03.09 00:23:37) 
picnik ugrastirdi ama guzelmis, exposure ve contrast'i arttirinca super oldu. gerci 15 sayfayi tek tek resme cevir, sonra hepsini duzeltip pdf olarak kaydet, sonra pdf'e bas filan pek pratik degil. zaten sonucta da dosya 18mb bir seye donusunce pes ettim. bunu otomatik yapan bir seyin olmamasi gercekten garip...


  • layouter  (25.03.09 00:25:37) 
[]

excel - conditional formatting

sheet'in ortalarinda bir yerlerde toplam a satiri, b sutunu olan bir tablom var. bu tablonun b. sutunundaki minimum degeri bulup, sonra da bu degerin oldugu satiri yesile boyamak istiyorum. sadece minimumu bulup onu boyamayi biliyorum, ama tum satiri boyamayi beceremedim...




 
Koşullu biçimlendirmeyle yapabilirsiniz. Bunun için 2003 kullanıyorsanız koşulu ayarlarken hücre değeri değil "Formül" seçeneğini seçmeniz gerekir. 2007'de ise yeni kural oluşturmalısınız. A sütununun minimum değerine göre satırı renklendirmek için ekteki resimdeki gibi ayarlama yapmalısınız. Bu örnekte ben sadece seçili alan için formül yazmıştım. Siz isterseniz tüm tabloyu seçip formülü ona göre uyarlayabilirsiniz:
img3.imageshack.us

  • 44  (21.03.09 20:14:18 ~ 20:15:26) 
[]

tugla gibi, surukleyici, ingilizce roman

uzun yolda okumak uzere basliktaki tarife uygun, hafif (yani bana oturup yasami sorgulatmayacak) bir roman aramaktayim. yani gidip raflarda bakinsam ille bir seyler bulurum da, sizin boyle "ya su var ya super, kesin oku" dediginiz bir seyler varsa o daha guzel olur diye dusundum. tesekkurler simdiden :)




 
irvine welsh kitaplarını tavsiye edebilirim ben. porno tuğla gibi ayrıca.


  • black samourai  (22.12.08 02:33:35) 
sürükleycilik açısından dan brown'un angels and deamons'ını kesinlikle tavsiye ederim. amma ve lakin, okumuş olma ihtimaline karşı da, dan brown'ın diğer okumadığın bir kitabının ingilizcesi de kesin iş görecektir kanaatindeyim. ;) ya da herhangi bir agatha christie de olabilir. they came to baghdad iyidi mesela.


  • duce mehmet  (22.12.08 07:05:38) 
neil gaiman dan american gods denenmeli bence


  • demlikposet  (22.12.08 09:31:40) 
roman değil de öykü istersen:

(bkz: roald dahl)
  • sui  (22.12.08 09:56:37) 
harry potter serisi.


  • ozdek  (22.12.08 10:14:35) 
inci gibi dişler/white teeth
yazarın dili çok güzel, akıcı, eğlenceli vs vs. öneririm kesinlikle.

  • girl in a coma  (22.12.08 10:23:30) 
durgun akardı don. hem 4 cilt hem de dili çok akıcı.


  • hirondelle  (22.12.08 10:36:17) 
[]

maras, urfa, antep

bu illerimize kahramanmaras yerine maras demek, sanliurfa yerine urfa demek, gaziantep yerine antep demenin bir alt anlami var mi? garip bir soru oldu da, cikis noktam yasamin kiyisinda filminden bir sahne.

----- hafif spoiler -----
alamanci nejat karakolda bilgisayardan bilgi bakan memura "maras" diyor, memur da "kahramanmaras" diye uzerine bastirarak duzeltiyor.
----- hafif spoiler -----

tamam politik konularda filan bayagi cahilim de, boyle bir diyaloga bir anlam veremedim, aydinlatabilirseniz sevinirim.

 
bunlari biliyosunuzdur muhtemelen. bu sehirler gazi, kahraman, sanli unvanlarini yanilmiyorsam kurtulus savasindan sonra cumhuriyetin kurulmasi sirasinda aldilar. eski isimleri antep, maras, urfa idi. yore halkinin savasta gosterdigi basarilar icin verildi bunlar. belkide bunu dile getirmeye calismistir komiser. sonucta antep sehrin ismiydi, halk savasta basari gosterdi ya da oyle biseyler gazi unvanini aldi. bunu belirtmek istemislerdir heralde tahminimce


  • sanio  (19.11.08 05:21:17) 
ben kahramanmaraşlıyım, bizim orlarda çoğunluk maraş der. bu yönden politik konuyla bi alakası yok, cümle içinde maraş/antep/urfa diyip geçmek elbette daha pratik. ama kasten kahraman/gazi/şanlı kısmını telaffuz etmeyeni de gördüm. o yüzden memleket soruldu mu "kahramanmaraş" diyorum ben de gür bi sesle. böyle bi yönü de var...


  • jangara  (19.11.08 07:42:07) 
@sanio, cevap icin tesekkurler, ancak aradigim cevap tam olarak bu degil.

@jangara, kasten gazi/sanli/kahraman kismini soylemeyenlerin ne gibi bir alip veremedigi var bu isimlerle? yani kasten soylemeyen birileri varsa, baska birilerinin de uzun hallerini vurgulamasi normal. ama sanirim ben bu "kotu niyetle" uzun hallerini soylemekten kacinanlarin motivasyonunu cozebilmis degilim.
  • layouter  (19.11.08 08:07:59 ~ 08:15:09) 
ben de uzun süredir gaziantep'te okuyan insan evladı olarak şöyle cevap verebilirim.

benim karşılaştığım durumlarda da halk şehirlerini Antep olarak anıyorlar. gaziantep diyince de "sadece antep ulen" triplerine giriyorlar.

bunun nedeni de anlayabildiğim kadarıyla atatürk'ü pek sevmemeleri. şimdi antepli arkadaşlar coşmasın, ben gördüklerimi söylüyorum. benim tanıştığım insanlar atatürk ve onun getirilerinden pek hoşlanmadıkları için "o'nun verdiği ünvana ihtiyacımız yok, zaten şehrimizi de kendimiz kurtardık" gibi faaliyetlere giriyorlar. halkı biraz muhafazakar olduğu için normal karşılıyorum. kendi şehrimde kimse atatürk'e kötü bir şeyler söylemediği için ilk başlarda garipsemiştim fakat buralarda durum biraz daha farklı.
  • hellguard  (19.11.08 09:31:23) 
polis ısrarla resmi ismi kullanmak istiyordur.
bu üç il de adı resmi olarak sonradan kanun yoluyla değiştirilmiş iller. antep'in ismi 1921'de, maraş'ınki 1973'te, urfa'nınki de 1984'te değiştirilmiş. insanların bu illerden her zaman uzun isimleriyle bahsetmelerini beklemek, ünvanlarını söylemeyince altında art niyet (yetersiz milliyetçilik ya da atatürk düşmanlığı) aramak, falanca kişi kahramanmaraş dedi filanca kişi demedi demek çok saçma. bunun dincilerin allah dedi cee cee demedi ya da muhammed dedi hz demedi sav demedi hezeyanlarından da hiç farkı yok. kaldı ki insanlar belli bir düzeyde milliyetçi olsalar bile alttan alta kahraman diyeceksin, gazi diyeceksin, resmi ismi kullanacaksın dayatmasına karşı çıkıyor olabilirler. belki de askerde bu yüzden kimbilir komutanlardan ne dayaklar yeniyordur (bkz: kahramanmaraş/#3829478).
yani asıl artniyet insanların ne dediklerinden böyle yaftalamalarda bulunmak. yok antep dedi gaziantep demedi o yüzden anarşisttir, yok tunceli'ye dersim dedi terör yanlısıdır falan filan. haritada zorla isim değiştirmekle toplumun hafızası resetlenmiyor çünkü. kaldı ki resmi ismi kullanmamak tepkisel bir ısrar olsa bile yanlış değildir, anlaşılabilir bir şeydir.
  • sektoid  (19.11.08 11:11:59 ~ 11:17:49) 
maraşlı olanlar (ben) maraş der k.maraş değil (bak burda da dedim). antep için de aynı durumu gördüm. urfa'yı bilemem (bu sonuncusu uzun uzadıya şanlıurfa dememek içindi sanırım). fikir vermiştir.


  • cinematography  (19.11.08 11:49:12) 
tesekkur ederim herkese cevaplar icin.

bu arada bu soruyu sorarken art niyetli olup, derdimin insanlari fislemek olmadigini da belirtme ihtiyaci hissettim. sadece "yanlis" bir sey soylememek icin bu kullanimlar arasinda bariz bir alt anlam farki olup olmadigini merak etmistim. (cunku filmden bana sanki oyle bir durum varmis, orada cehaletimden oturu bir nuansi kaciriyormusum gibi gelmisti.)

kendi adima vardigim sonuc "hangisini kullanirsan kullan" oldu. kullandigim isim nedeniyle karsimdaki de ille beni kotu niyetli sinifina sokmak isterse sokar, bu tip insanlar cok da umrumda degil zaten.
  • layouter  (19.11.08 14:50:37) 
altında art niyet aramaya mahal olmadan şahıs kendisi hangi nedenle kısa halini söylediği konusunda açıklama yapıyorsa art niyet olduğu tasdiklenmiştir. konu saçma sapan yerlere gitmiş, kimsede art niyet aradığımız yok. manyak mıyım ben bilader "vay şu antep dedi demekki böyl böyle" diye varsayım üreteyim. adamların kendisi söylüyor açık açık. tehey maşallah...


  • hellguard  (19.11.08 16:00:15) 
[]

85. yil logosu/bayragi

hani 75. yil icin tasarlanmis bayrakli bir logo vardi ya, sonra her sene rakamini degistirip degistirip kullanmaya basladilar? hah iste ben onun bu sene icin olanini ariyorum. aramaya inandim ama bende bir arama ozru var galiba, bir turlu bulamadim...




 
buyur hocam kendi ellerimle hazırladım. istersen daha büyük olarak da upload edebilrim.

img148.imageshack.us
  • flame of feanor  (08.10.08 10:09:10) 
yahu bu kadar emege sadece bir tik atmak olmaz ama ne yapayim bilemedim baska :)
cok cok cok tesekkurler!

  • layouter  (08.10.08 10:53:08) 
ne aradığınızı ve aradığınızı da bulduğunuzun farkındayım ama bi de böyle bi şey var diye göstermek amaçlı:
www.aksaray.gov.tr

  • deadstar  (08.10.08 16:48:52) 
[]

jonathan'in turkcesi?

hani incil'de gecen bircok ismin turkcesi de vardir ya (jesus-isa, david-davut, gabriel-cebrail, vs.), iste ben jonathan'in turkcesini merak etmekteyim (eger varsa tabii). bir de eger boyle cesitli dillerde var olan (haliyle genellikle din kaynakli) isimlerin hepsinin turkce karsiliklarinin listelendigi bir kaynak biliyorsaniz o ekstra makbule gecer. tesekkurler!




 
  • ermanen  (06.09.08 00:15:34 ~ 00:17:38) 
benjamin-bünyamin
joseph-yusuf
solomon-süleyman
micheal-mikail

bilmedikleriniz olabilir diye yazdım bunları.
  • baldur  (06.09.08 00:54:51) 
joshua-yuşa
aaron-harun benim favorilerim...

  • dilemma of subscribtionability  (06.09.08 03:29:06) 
ishmael-ismail


  • comptrol  (06.09.08 11:52:02) 
O değil de, James nasıl Yakup oluyor biri bana anlatsın. Seneler boyu Jacob = Yakup denkliğini kurmuş biriyim, bir iki filmde görüp de şoke oldum resmen.


  • atomic punk  (06.09.08 12:55:18) 
canatan?


  • prompter  (06.09.08 15:57:17) 
benden de bonus:

jethro - şuayip
  • paranormal  (06.09.08 16:07:31) 
ismail - samuel değil miydi?


  • cruor  (06.09.08 16:37:13) 
daniel - danyal benim favorimdir


  • the man who hears deepest inquisitions  (06.09.08 20:59:19) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.