Ekşi Duyuru

Hicbiri

cok eskiii..ilk açıldıgı zamankiler güzeldi şimdikiler ekmek hamuru

çok kötü yapıyorlar. bildiğimiz taş fırın olmayan somun ekmek hamurundan imal ediyorlar çok yağlı oluyor ekmek bile yağa bulanıyor. tavsiyem başka pizzacılara yönelmeniz olacaktır.

Yakınlarınızda PizzaVegas varsa oradan sipariş verin, onun Margarita pizzaları güzel.

En guzeli acik ara farkla 4 mevsim bence. 4 malzeme var ama gayet leziz.

Vpnsiz baglaniyorum ben imgur'a hala, google dns kullaniyorum ve rahat rahat giriyorum imgura.

imgur için vpn'e de gerek yok. bende sadece google dns var. imgur açılıyor.

edit: belki isp'den isp'ye değişiyordur google dns'in çalışıp çalışmama olayı o zaman. uydunet kullanıyorum ben.

alla alla, denemedigim dns kalmadı benim. imgur'a giriyorum gerçi ancak resimler açılmıyor. nasıl oluyor ki bu bende google dns açmazken sizde açıyor?

zenmate hep açık. premium da değil. aç-kapa filan yapmıyorum. çok nadir durumlarda kapatıyorum. gerekli olduğunda açmak yerine gerekli olduğunda kapatmak daha zahmetsiz. nedir o gerikli olan anda zenmatei kapatma durumu, bazen sahibinden com ya da bazı bankaların siteleri sıkıntı çıkarıyor kapatmak gerekiyor. onun dışında zenmate var dert yok

Bilgisayar için opera browser kullanabilirsin kendi icinde gomulu bedava ve cok hos bi vpn var, performansi falan baya iyi

Telefon icinde opera vpn kullanabilirsin

İnternet sağlayıcısına göre değişiyor o durum, Uydunet'te tamamen engelli.

hah müthiş bir konuya parmak basmışsın. ben de imgur linki veren kişileri her gördüğümde "hay imgur linki ekleyen ellerini..." diye içimden sağlam bi' sövüyorum. yani o kadar site varken neden engelli imgur? neden?

ben dns ayarlarını değiştirmedim çünkü şu ana kadar ne zaman değiştirsem etkili bir sonuç alamadım. ya geçerliliğini yitirdi ya da bir şekilde elimde patladı. vpn kullanıyorum, hem de 3-4 tane ekli bende ama aç kapa aç kapa onlarla uğraşmak istemiyorum. sözlük'te falan imgur linki verenleri direkt eksiliyorum. imgur linki verenlere senin aracılığınla buradan tekrar sövmek istiyorum.

DNS diye bir icat var. Yandex tavsiye.

valla ben onu bunu bilmem, bir sürü farklı dns denedim pc üzerinden hiçbiri ile resimlere ulaşamıyorum d-smart. devilred'in söylediği sebepten ötürü sanırım.

edit: gerçi uyduten kullanan iki kişiden biri bende açılmıyor derken diğeri açılıyor demiş. çok karışık olaylar.

dns +1. ben ayarı ne zaman yaptığımı bile hatırlamıyorum. pornular mesela vpn'siz açılmıyo ama imgur açılıyo.

valla mı yav? bu adamlar kahve çektirene ikram kahve olayını bile kaldırmışlar başka yerden alınmış kahveyi çekeceklerini niyeyse hiç sanmıyorum. ama aklıma müthiş bir fikir getirdin, evde bayat sıtarbaks kahvesi vardı çekirdekleri içine koyup götürem en azından kafası karışır bu paket niye böyle açık falan diyene kadar da çeker gider zaten.

Ben daha geçen hafta çektirdim starbucks'tan ama yanında kendimiz de içmek için kahve aldik. Sırf kahve çektirmeye gitmedik yani.

her güncellemeye sövüp sonra tekrar köpek gibi oynamış biri olarak, oyun farm ızdırabını azaltarak lole, skill tree midir nedir o nane ile hotsa selam çakmış. 2dk da bir çıkacak olan ncler endişelendirdi beni sadece. bir de skill treeden doğacak olan stacklenen bıdılar biraz ayarsız şeyler çıkaracak ortaya ama hallederler nerfle buffla.

GEçen hafta oynadım ne ara geldi ya. oha. İnceledim. dota 1 oynarken dota 2 özelliklerini getirmeye çalıştılar, yeni itemlar farklı arayüz. kısa yollar filan. Baağı soğumuştum, geri çektiler zaten emen. ona benzeyecek bence. dota 3 yapsalardı keşke bu kadar değişimle.

zaten roshanın yeri ne kadar değişti ya alışmıştm.

Denildiği gibi hotsa hbire referans var flash arrow dizilrini bluşturur gibi. Bu özellikkeri birer birer uygulayblirlerdi. Bİr anda olmamalıydı.

ya sürekli var. günler de kısa galiba benim evim caminin yanında sürekli ezan okunuyor gibi geliyor bana da. ya diyorum buna uymaya kalksam gün içinde nasıl işimi gücümü halledeyim?

yılbaşında da bi etkinlikleri vardı, yılbaşı kutlayanları rahatsız etmek için. ona da bi şey kalmadı bak.

Bazen çok daha sık oluyor gibi geliyor bana. Bi ara iyice sıklasıyor sanki ayda birden fazla gibi.

O ne yahu etkinlik?

@dahayeniymis

Mekke'nin fethi asdfhklş
Dinsiz değilim ama buna cevap vermesem ölürdüm:)
Mekke'nin fethi aslında o güne denk gelmiyor ama yılbaşı kutlayanlara özenip kutlamaya çekinen bu mal sürüsü her sene o gün kutluyor :))))

Bana da öyle geliyor, kandil olduğunu tezgahtaki simitten anladığından sebep olsa gerek.

Yine mi gelmiş

Senede 5 kandil var, oyle oluyor gibi olmasi bir kenara oyle zaten.

Artık eskisi gibi ucuz değil askeri kantinler. Jandarma lojmanları var ya İstanbul yolunda şaşmaz'dan önce. Orada market küçüğü bir kantin var. Orada fiyatlar markete çok yakındı. Sorduğun noktada olduğunu bile bilmiyordum. Bence değmez ama eve yakınsa bi git dene derim tabii.

eve uzak olduğu işte ne yazık ki. neyse bir gün gidip bakarım ucuzsa yapıştırırım. eskisi kadar ucuz olmasa da belli şeylerde baya ucuz olabiliyor mesela bira hehe.

city gross çok ucuz araba filan varsa kantin ile uğraşma

Aslında geliyor ama sektör daha çok alternatif türlere yönelmeye başladı. Daha önce Türkiye'ye gelmiş dünya çapındaki gruplar da yavaş yavaş belirli bir düzene oturuyor gibiydi son birkaç senedir ama ekonomi bu durumu tersine çevirebilir. Ayrıca kitle de sıkılmaya başladı 2 senede bir Megadeth izlemekten ama yine de hiçbir grubun gelmemesinden iyidir gözüyle bakılıyor.

Ekonomik imkanlardan ötürü getirilemeyen ve bir de gelmeyi tercih etmeyen olmak üzere 2 gruba ayrılan sanatçılar da var. Elimizdekilerle yetineceğiz artık.

niye göremiyoruz bilmiyorum ama sistemlerini öyle hazırlamamışlar. gittigidiyor'un sistemi çok dandik zaten. hiç kullanıcıya kolaylık sağlamamışlar.

ebay almadan önce çakma bozuk dandik ikinci el ürünlerin açık arttırma usülü satıldığı bir platformdu ve böyle bir şeye gerek yoktu galiba.
şimdi hepsiburada, n11 gibi bir yer olmıuş ama sistem patates kalmış

bu işin en güzeli amazon ya, ürün için tek kart açılmış, tıklıyorsun ürüne özel yorumlar ve soru cevapları görebiliyorsun. istersen ayrıca satıcıyı inceliyorsun,
tıklıyorsun hangi satıcıların kaç paradan verdiğini liste halinde görüyorsun falan.

Bunlar slim fit olabilir.

ben de slim fit şeyler arıyorum zaten zayıf olduğum için daha iyi oturuyor.

uzun kollu kapşonlu sweatshirtlerinden almıştım gecen sene çok memnun kaldım bu kış yine aldım yanında bir de sorduklarınızdan fermuarlı olandan aldım.sweatleri yine cok iyi, hırka gibi olandan ise memnun kalmadım.fotograflarda göründüğü gibi şık durmuyor.tavsiye etmem hırkalarını

Naketano'da da var böyle modeller ama bulması biraz zor. İnternetten satışı yok vs. Ama bir yerlerde karşılaşırsanız iyidir yani.

fiyatları çok pahalı geldi. boyner mağazalarında fashionfriends marka olanları bulabilirsin. biz de fashionfriends vs. satıyoruz ama boyner mağazaları yurdun her yerinde var.

49.99 tl ve 69.99 tl arası değişiyor hırkaları.

şardonlu kapşonlu hırka olarak aratılabilir.

www.hm.com

normal
rafadan veya kayısı yemeyi deneyin
biraz daha katılaşmamış haliyle
bi nebze daha iyi

hadi ya, sebebi ne ola ki. yarım pişmiş yumurta da çok tiskinç geliyor bana.

kokusundan ötürü diye düşünüyorum ben
gerçek sebebini bilmiyorum malesef

Ben bir tane yiyince bile bulanıyor, kokusunu sevmiyorum.

Bende de oluyor o. Zaten 2den fazla da yiyemem. Üzerine pul biber filan ekleyip yanında domates, salatalık, yeşillik yiyince güzel oluyor ama, öyle seviyorum.

7 tane yemişliğim var, sorun yumurtada değil, sende.

rafadan falan ye, ne bileyim.

haşlanmış, kırılmış her türlü yumurtadan tiksiniyorum.
bir tek omlete katlanabiliyorum.

zaten birkaç tane yenmez ki yumurta? 1 tane, hadi bilemedin 2 tane yersin. birkaç tane yemek garipmiş.

Bende de var, yiyemem. Bir süre kuzenimde kaldım geçen ve habire haşlıyordu. Yiyebilmek için karabiber, tuz, toz sarmısağa buladım. Ekmekle birlikte ve her yumurta lokmasını neredeyse hap gibi çayla yutarak yedim.

çoğu kişi yerken sıkıntı çektiklerinden bahsetmiş ama benimki yedikten sonra oluşuyor, yerken bir problem yok. yedikten sonra mide yanması, gaz ve bunlara bağlı hafif bulantıya sebep oluyor.

Atatürk e yaptıkları hakaretten sonra oradan hala alışveriş yapan var mı?

nedir o hakaret?

Ekşi başlığına bakın lütfen

bu neden hakaret olsun ki? bana daha çok ifade özgürlüğü gibi geldi.

İfade özgürlüğü özel bir günde kışkırtıcı bir paylaşım ile yapılmaz. Ya anarsın ya da hiç paylaşım yapmazsın. Bu resmen içindeki duyguları dışarı vurmaya korkan birisinin çırpınışı.

Git, ısın, çalış, esne, soğu, dön.

Tamamen geçmesini beklemek zorunda değilsin ama zorlama, ısınmanı iyi yap.

kargo için ayrı para vermediysen ptt ile posta olarak gelir. şanslıysan evde bulamayınca şubeye geri götürmüştür, şanssızsan kapıya bırakmıştır, biri almıştır. bölgene dağıtım yapan şubeye gidip durumu anlat, oradadır belki.

Kapiya birakir evde bulamazsa

muhtemelen dünyanın hiçbir yerinde takipsiz postada not bırakılmaz. yurtdışından alınan her posta, kargo vs. ptt ile gelir kapınıza.

2.bp.blogspot.com
bundan pek memnunum.

burt's bees iyi. beeswax olaniydi galiba, nane kokar, herkes kullanabilir. online indirimli bulunur.

blistex med plus nedense bende hafif bir alerji yapiyor. dudaklarimin ici soyuluyor ve cirkin bir goruntu olusuyor. aynisini sensodyne macunlari da yapiyor, niye bilmiyorum.

avene'in dudak urunu de iyidir ama daha pahali. eczanelerde ya da online bulunur.

marketlerde satilanlar genellikle bos... nivea filan... gunde 72 defa surmek gerekiyor.

Bepanthol dudak bakim kremi

aaa @old possum, bepanthol de iyidir kesin. dudaklar icin ayri urunu oldugunu bilmiyordum. ben duz bepanthol kullaniyorum bazen.

eos'un yumurta şeklinde olanlardan çok memnunum ben. onu kullanamam lipstick şeklinde olsun dersen neutrogena'nın dudak nemlendiricisi ve ona alternatif sebamed de var, çok iyi nemlendiriyorlar.

Bepanthol dudak kremi +1

Dolgunlaştırma etkisi de var bence onun :)

Blistex med plus.
Kutu olanindan alin hic ugrasmayin.

Bepanthol +1 sonuçta eczane ürünü

Her dudak çatlama sorusuna aynı cevabı veriyorum:

(bkz: decubal)

2 yılı aşkın süredir kullanıyorum bu ürünü ve kullanmaya başladığım günden bu yana bırak çatlamayı dudağım hiç kurumadı bile.

Yok maalesef, yandex navi veya trafi gibi uygulamalar deneyebilirsiniz.

Premium üyelik yenilenemediği zaman spotify birkaç gün daha size premium kullandırır. sonrasında yine ödeme alamazsa premium'a özel olan offline dinleme gibi ya da yüksek kalitede dinleme gibi özellikler kapatılır.hesabınız premium'dan free'ye düşürülür. Aynı hesabı ve çalma listelerini ücretsiz olarak kullanmaya devam edebilirsiniz.

eğer değişmediyse offline moduna alınca premium bitse de gitmiyor 30 gün süreyle. yani offline modtayken kontrol etmiyor bittiğini. Bu şekilde kartımda limit yokken ve birkaç gün açamayacak durumdayken offline moda alıp takıldığım oldu.

arkadaşlar bilin diye söylüyorum listelerime falan bir şey olmadı ama premium bittiği gibi indirdiğim bütün şarkılar silindi ne yazık ki.

ışıklı alın kesinlikle, paperwhite yani

ışıklı tereddüt bile etme. farkı biri ışıklı diğeri değil.

ikisini de kullandım, ışıklı alın.

gece yolculuk yaptığınızda ya da yatağınıza lambayı kapatarak uzanmak istediğinizde çok işe yarıyor.

Peki isikli olarak kullandigimizda karanlikta goz yorma olayinda bir degisiklik oluyor mu?

ışıklı +1

iş yerinde bir arkadaşımda vardı, birkaç saat kurcaladım gerçekten ışıklı olanını almanı öneririm.

Oluyor, ışık ekrandaki mikro kanallardan sağdan soldan geliyor. Ekran arkasından değil. O sebepten tablet gibi göz yormuyor

Işıklı var bende
Tavsiye ederim. Göz yorma olmuyor. Yirmi otuz kademesi var ışığının. Parlaklığını ayarlayabiliyorsunuz.

Işıklı olanı al mutlaka. Geceleri çok rahat ve keyifli oluyor. Göz yormaması için özel olarak tasarlandigindan öyle bir korkun da olmasın. Gayet kullanışlı.

Herkes gibi ben de ışıklıyı öneriyorum. Işık ayarı olduğu için geceleri ışık seviyesini düşürerek çok rahat okuyabiliyorsun.

Paperwhite +1 Işıklı +1

Casio gshock'larin ışığını bilirsin, öyle yanıyor paperwhite. Mükemmel alet, kesinlikle ışıklı al.

Kindle az karla satılan bir alet, adamlar kitap satarız hallederiz bi sekilde diye dusunmusler. Tr'de kim kitap alacak allasen? O yüzden tr ye yollamıyorlar.

ben 380 e hepsiburadadan aldım kılıflı falan, ıhtıyacımı karsılıyor. Kobo var d&r da, o da iyidir. tamamen seçim meselesi. Cok aynı cihazlar.

Niye yollamıyor bilemiyorum ama direkt olmasa da bir şekilde getirip satan yerler var.ben 2 sene önce İstanbul bilisim'den almıştım. Sanırım bir de kindleturkiye diye bir site var.

D&r'lar kobo marka okuyucu satıyor, mağazalarda açık halleri var. Bakabilirsiniz. Ben denedim biraz fena görünmüyorlar.

2014'ten beri 6 ayda bir periyodik olarak e-mail gönderip "Türkiye'de kindle store ne zaman açılacak? Kindle göndermeye ne zaman başlayacaksınız?" diye soruyorum.

Aynı cevap geliyor hep, üzerinde çalışıyoruz diye. Makedonya'da bile var Kindle store, Türkiye'de yok.

Ben İstanbul Bilişim'den almıştım 2-3 sene önce, kindle store'dan kitap alamıyorum diye sağda solda bulduğum kitapları okuyorum hep.

satış değil de iade ve garanti süreci sebebiyle sanırım. zira iadelerde kargo parasını amazon karşılıyor ve kullanıcıların gereksiz iade yapabileceğini vs düşünüyor olabilir.
yani maddi açıdan yeterince karlı bir hamle değil.

Kitap evleriyle anlasmalari yok. Bu anlasmalari yapmak, cihazi garantili olarak satmak ve satisa cikmak karli gelmiyordur.

1. sorunun cevabını bilmiyorum yorumum yok.

2. sorunun cevabı kobo aura one aldım. canavar gibi bir alet. kindle'ı iki kardeşim ve eşim kullanıyor. aralarında hiçbir fark yok bence. 1 yıldır sorunsuz kullanıyorum.

"impact of x on y" olarak kullanılıyor genelde gördüğüm kadarıyla.

yani the impact of export on economic growth of turkey. sanırım böyle olunca tam olarak doğru oluyor? impact-on hiç aklıma gelmemişti teşekkür ederim.

ben de şu zamana dek hep boshi'nin söylediği şekilde rastladım ama fazla hikmetine şey yapmamak lazım ya. hocalar iplemediklerinden mi bilmiyorum ama çoğu şeyi bilerek ya da bilmeyerek yanlış yazıyorlar zaten. benim rusça hocamın da bazen soru eklerini ayırmadığı oluyor. yalnız kadın TERCÜMAN ve benim türkçemden daha iyi rusçası var. şimdi bu kadının soru eklerinin ayrıldığını bilmiyor olması imkansız. gerçi belki bilmiyordur, emin değilim. benzer şekilde, çalıştığım yerdeki EDİTÖR de bana attığı mail'lere "slm" diye başlar. slm. aynen böyle. editör lan. yazdığım yazının yanlışlarını düzelten adam.

iş yoğunluğu mu, yılların getirdiği bıkkınlık mı, öğrenciyi adamdan saymama mı, bir çeşit anarşist tavır mı bilmiyorum ama yapıyorlar yani böyle şeyler. bir preposition için bizi sevenleri üzmeyelim palve.

www.ijebf.com

International Journal of Economics'te yayınlanmış.

THE IMPACT OF EXPORT TRADING ON ECONOMIC GROWTH IN NIGERIA

Google sonuçları:

the impact of export on economic growth in nigeria: 1.75 milyon
the impact of export on economic growth of nigeria: 1.44 milyon

@maystır, keşke sevse ama seven adam her derse 200 sayfa slaytla gelip klavyenin ok tuşuna asılarak dersi bitirip çıkmaz. sevse anlardım bence </3

@arslan çok teşekkür ederim en güzel kaynak bu oldu.

me den sonra virgül de koydun mu tamamdır :)
doğru yani

virgüle gerek yok, doğru. virgül olursa "tembellik eden bendim" gibi olur. "tembellik ettim" ya da "benim tembelliğimdi işte" diyeceksen senin yazdığın gibi, virgüle gerek yok.

ilgilerini çekecek konularda coursera.org gibi sitelerden online eğitim alabilirsiniz. fark yaratır sonuçta bu da.

Bilgisayar becerileri meslekten mesleğe değişir. Bir makine mühendisi için AutoCAD, SolidWorks, CATIA gibi programlardan bahsedilirken bir endüstri mühendisi için MATLAB, Visual Basic gibi programlar kastedilebilir. İyi bildiğiniz bir bilgisayar programı yoksa CV'yi dolu göstermek için tek tek MS Word, MS Excel, MS PowerPoint yazmak işe yarayabilir. Tabi bu programları da az çok biliyorsanız yazın. Excel biliyorum deyip çok basit formülleri bile yazamayanlar var. Word bile yerine göre ilginç sorunlar çıkartıyor.

iibf bölümü zaten yani mühendislik programları gibi bir beklentileri olacaklarını sanmam o yüzden. word excel gibi temel ms office programları dışında zaten bir öğrenci iş hayatına girmeden ne öğrenebilir ki?

Bu biraz ilgi meselesi. Ben bildiğim çoğu programı kendim kursa giderek geliştirdim. Program öğrenme öğrencilik döneminde yapılacak bir iş bana kalırsa. Mezun olduktan sonra pek anlamı olmuyor. İktisatçılar SPSS diye bir program kullanıyor.

Muhtemelen sen alınmıcaksın, kasma cok. Ayrıca kandırmak istemiyorum deyipte verecegin her bilgi buna dahil olur.Cv doluysa doludur, insanlar neler yapıyor inanamazsın.Boşsa da boştur.

seninle aynı fikirdeyim, içilesi bir şey olduğunu düşünmüyorum.

katılıyorum, fazlasıyla şekerli ve bayık bir tadı var.

ben de sevmiyorum.
gerçi ben hazır portakal sularının hiçbirini sevmiyorum.

başlarda seviyordum ama artık nedense beğenmiyorum tadını.
belki bozdu belki psikolojik olarak ben kötü tat alıyorum bilmiyorum.

iğrenç.

çocuklen içtiğimiz portakallı ateş düşürücü şuruplar gibi. calpol'dü sanırım adı.

bence o kadar kötü değil ya. ama o içindeki portakal parçacıkları dibe çöküyor, sonuna gelince onlar birikiyor vs. o hoşuma gitmiyor.

portakal parçacıklı tamek portakal suyu var, onu öneririm.

hiç cappy içmedim ama tadı öksürük şurubu gibi olan bir sürü meyve suyu var :((( geçe yaz bir markanın vişnelisine denk geldim, öyleydi mesela. bunları piyasaya sürmeden önce "aga bu nedir" diye hiçbiriniz mi sormadınız arkadaş? :((

nefret ediyorum öyle böyle değil. benden ırak olsun o kadar yani.

meşrubat çok içmiyorum ama tadına bikaç kez baktım. o kadar da kötü değil. bahsettiğiniz "öksürük şurubu" tadı portakallı meyve sularında var (ki nefret ederim) ama bunda yok. bunda daha çok tang benzeri daha yumuşak bir tad var. neticede hepsi glikoz şurubu. uzak dursunlar.

ben hastasıydım pulpy serisinin (şeftali hariç, hayvan gibi parçacıklar var) ama şu an kıvamı şekerli sudan farksız, portakal suyu tadı yok.

her türlü meşrubatı, zehri, pisliği keyifle içen birisi olarak aynı fikirdeyim. bir kez aldım, bitiremedim. daha sonra, "ulan bozuktu o herhalde" deyip yine aldım. ı ıh. bazı aromalar yapaydır ama güzeldir. bazısı da çok güzel gelmez ama doğaldır, o yüzden hoşuna gider. bu ne doğal ne yapay amk saçmasapan bir şey çıkmış ortaya, her açıdan falso.

tadı farklı oluyor, beklediğin şeyle yaptığın şey örtüşmeyince garipseyebilirsin

z.yağı ile yaptık çok kötü olmuyor

çok kötü olmuyor ama farklı geliyor biraz tadı.

konusmayı bitirmeyen sen nasıl yapıyorsun tarifi nedir?

ben hep zeytinyağiyla yapıyorum. hiç garip olmuyor

mantıksız bi soru zeyinyağını mısırı patlatacak kadar ısıttığında zaten sağlıklı değil aşırı kanserojen olduğu için mantıksız,denemeyin bile.

lezzetli oluyor ve gayet sagliklidir! zeytinyagi kaynama derecesi en yuksek yagdir.

benim de bildiğim kadarıyla ısıya en dayanıklı yağ zeytinyağıdır aslında. deneyip kendi fikirlerimi yazarım çok heyecanlı.

zeytinyağıyla yapınca mısırlar tam patlamıyo. arada sert sert kalanlar oluyo.

www.sanalmarket17.com

yagsiz yapin.

xl olmayanlar da cevaplayabilir mi?

tabii ki.

o halde yanıtlayayım.

öncelikle aletten son derece memnunum. donanımsal açıdan hiçbir şekilde hayal kırıklığına uğratmadı meret.

yine olsa yine alırdım ama nintendo'nun türkiye pazarında olmaması gerçekten çok büyük bir dezavantaj. bak mesela beş on güne pokémon sun & moon çıkacak, ne güzel gidip mağazadan almak varken şimdi yurt dışından getirteyim, yok gümrükte sorun çıkacak falan fişmekan tonla uğraştırıyor. kendi mağazası var ve herhangi bir avrupa ülkesinden kaydolup mağazadan alışveriş yapabiliyorsun ama benim gibi koleksiyoncu bir tipsen ve hard copy istersen biraz problem çıkıyor işte.

bir de 3ds tam olmasa da kısmen sosyal olarak tasarlanmış bir konsol. ne bileyim street pass olayları olsun, şu tek kart ile dört ds'e kadar kullanım olsun falan. buralarda oyun piyasası sadece birbirinin kopyası savaş oyunları ve pes/fifa ekseninde döndüğü için tabii ds'i olan adam bulamıyorsun, haliyle bu özellikleri de kullanamıyorsun.

netice: nintendo'ya özel oyun serilerinin (mario bros, mario kart, pokémon, animal crossing, phoenix wright gibi gibi) fanatiğiysen almaya değer. yok öyle vakit geçirmelik bir el konsolum olsun dersen işte o zaman gerek yok.

ekleyeyim: sevdiğim özellikleri de diğer konsol üreticilerinin pek yanaşmayacağı tarzlarda oyunları bünyesinde barındırması, çift ekran. 3d özelliğini aldığımdan beridir on kere kullanmışımdır kullanmamışımdır, pek gerekli bir özellik değil bana kalırsa.

Ben sky3ds kartla kullanıyorum, çok zamanım olmuyor ama seyahatlerde falan yanıma alıyorum. cep telefonundan, diğer konsollardan vs. çok daha eğlenceli.

öğretmen lazımsa ve istanbuldaysan tanıdık hoca var.

sap öyle öğreneyim bunu deyip öğrenilecek bi program değil. iş yerinde ne kullanılıyorsa onu kullanırsın. zaten adam gibi bi firmada seni 15 gün 1ay eğitime alırlar. sap dediğin de basit bi program. yani excel biliyorsan bunu da becerirsin filtreleme vs aynı mantık. sonra işe başlayınca karıştıra karıştıra bi çok özelliğini kendin öğreniyosun ihtiyacın doğrultusunda.

acıyı az tüketin. ya da hiç tüketmeyin o zaman geçer.

bunun nedenine odaklanın, kullandığınız acı size uygun olmayabilir. bir çok acıda sarımsak var. bu size dokunuyor olabilir mesela.

onun dışında pek bir çözüm yok.

zaten çok az, nadiren tüketirim ama bi acılı adana bile yiyemeyeceksem lanet olsun böyle hayata.

berlinde tax free ile biraz daha uygun genelde. prag'da daha da uygun hatta ama fark tax free ile 100tl gibi bir şeydi 600tl için.

hayır.

sabiha gökçende metro diye bir olgu yok henüz. e-9 e-10

hayır pendik metrosuna otobüs var, ondan inip metroyla gidebilirsiniz.

(bkz: moovit)

evet

bolonez soslu makarna yapıp getiriyorum mikrodalgada ısıtıyorum. Sandviç getirmişliğim var güzel.

pilav veya makarna üstüne ton balığı, tavuk, kırmızı et.
sebzeli bulgur pilavi

benim spor yaptığım zamanlar favorilerimdi.

reflü ve migren sahibi biri olarak ayrıca da dışarıda yemeye de pek param olmadığı için her haftasonu (yemekhane kapalıyken yani) sabah yurttaki kahvaltı hakkımın yarısıyla peynir ekmek yapıp sarıp çantaya atıyorum. öğlende kedi ve köpek dostlarla beraber yiyorum kütüphanenin bahçesinde :) ama siz tercih eder misiniz bilemem tabi.

çeşitli sebzelerle mücver yapabilirsin. hem ekonomik hem akmaz kokmaz, hem doyurucu. yanına ayran, peynir vs süt grubunu da eklersen tam dengeli beslenme menüsü olur.
kabak, havuç, kereviz, ıspanak, pırasa, karnıbahar, lahana... istediğin sebzeyle yap.
havuçluyu arada şeker veya pekmez vs ekleyip fırında kek gibi yapabilirsin. ceviz kuru kayısı üzüm vs de ekleyebilirsin.

hwr turlu yemek akmaz kokmaz hale gelebilir ama soguk yiyebilecek misiniz?
şoyle ki atiyorum patates yemegi var suyundan koymazsaniz sikinti olmaz ki sogukta yenebiliyor alisinca.

ben de kullanmam asla. kız arkadaşımınkini kullanabilirim bir tek.

Ben de bu durumu takmayan birini görmedim. Abartmıyorsunuz.

sadece kız arkadaş +1

bizim ailede kendimi bildim bileli herkesin lifi, kesesi ve havlulari ayriydi, o yuzden ben de takintiliyim ama hic umursayamayanlari da biliyorum.

arada sirada annemin bas havlusunu, birkac kere de tatilde erkek arkadasimin havlusunu kullanmisligim var. onlardan tiksinmem ama kullanmamayi tercih ederim.

ya hadi aile içi mecburen falan kullanırsam tiksinmem de başkasınınkini kullanmak hele hele lif abovv. peki şöyle sorayım, bu psikolojik bir takıntı mı yoksa sağlık olarak bir zararı olur mu paylaşmanın olursa ne gibi bir şey?

takıntılı ya da titiz bir insan değilim ama zorunda kalmadıkça aileminkini bile kullanmak istemem, bazı şeyler şahsi ve kişiye özel olmalı

birçok insan takıyor bence, takmiyorlar miymis?

mecbur kalmadıkça dokunmam bile.

Lif Paylasani hic gormedim.
Hic paylasmadim da kimseyle.

Plaj havlusu vb paylasilir,onu yapiyorum, ama normal banyo havlusu acil durum haric i-ih.

GoZde arpacik cikmasinin en garantili yolu baskasinin havlusunu kullanmaktir

Ben buna takılmayanla tanışmadım daha.

hayatta işim olmaz.
takılmayan görmedim henüz +1

öyle şey olur mu yav, asla paylaşılmaz.

nasıl bir çevren var öyle

hayret kimse yazmamış, kız arkadaşımın lifini (sabun bezi, adanalılara selam) kullanırım.

ben de tam tersi, bunu yapan birine denk gelmedim. çevreni değiştir.

ben eşimin veya ailemden birinin bile havlusunu ve lifini kullanmam, benimkinin de kullanılmasını istemem.

chrome'da acip ctrl+p ile sayfayi yazdir ekranini gor. oradan hedef kisminda PDF olarak kaydet'i sec ve bilgisayarina indir. sonrasinda onu telefona atsan istedigin gibi cikar resimler diye dusunuyorum.

pocket uygulaması ile yapabilirsin.

pocket +1. bayılarak kullanıyorum

Tost makinesinin en düşük seviyesinde deneme yapabilirsin.

Üstünü kapatmadan tabii. Sürekli kontrol ederek.

üstünü kapatarak mı kapatmayarak mı? yapışır ve yanar gibi geliyor kapatırsak, açık bırakırsak da üstü pişmez sanki.

edit: edit gelmiş, biraz daha fikirler gelir umarım. olmazsa bu fikre bir şans veririm.

teflon tavada da pişirebilirsiniz. ilk üst tarafını ısıtın, hafif dağılacak. sonra da alt tarafını yavaşça pişirirsiniz. teflon tavaya uygun bir kapakla kapatın.

teflon tava

üstünü nasıl pişireceğim tam kafama yatmadı ama zaten ha teflon tava ha tost makinesi aynı şey gibi geliyor, teflon tavayla denerim gibi.

Bence teflon tavanın kapağını kapatma. Dondurulmuş su buharlaşmaya başlayınca kapaktan geri dönerek pizzanın üstüne yoğunlaşacak ve pizza hamuru su gibi olacak. Pizzanın kalınlığı çok değil zaten. Alttan üste doğru iletiliyor ısı.

hocam şurada bulaşık makinasında lazanya yapan eleman var. belki kendinize uyarlayabilirsiniz.

www.youtube.com

Üç hafta önce ben de sormuştum benzer bir şey. Mikrodalgam var ama onda yapmamaya karar verdim. İşe yarayan metodum şu:

1- Pizza kutudan/poşetten çıkartılır. Buzunun çözülmesi beklenir.
2- Teflon tava ocakta ısıtılır.
3- Pizzadan geniş, tavadan dar çaplı bir tabak bulunur.
4- Tavanın altı kısılır, pizza tavaya konur. Tabakla üstü kapatılır.
5- 20 dk sonra tava kapatılır ve pizza hazır.

Ben böyle yapıyorum. Oluyor yani.

Imkan dahilinde kullanabilen ve kullanabilecek malzemeleri belirtsen yardimci olmaya calisirdim.

Tava ve onun ustunu ortecek kapak niteliginde bi' arac varsa; ocagi yakip uzerine koyuyoruz. Ici bos halde olabildiginde isiniyor.

Pizzayi koyuyoruz. 1-2 dk sonra altini sonduruyoruz ve o pizza iceride bulunan hava ile isiniyor. 10 dk bile surmez.

bir fark yok ikisinde de çıkar isim.

isim bilgisi vermeden banka transferi olmaz. gitmez o para. tek yolu bitcoin.

ankarada vardı bir tane bahçelide kapatılıp dönerci yapılmıştı 6 ay falan anca açık kaldı.

Uzak doğu mutfağı lüks tüketimden çıkalı çok oldu ya.
İstanbul'un birçok semtinde dediğin gibi hafiften türk usulu de yapan mekanlar var. 10 liradan noodle satıyor.
Mesele damak zevki. Uzak doğu mutfağı hala çoooooook yeni Türkler için.

Orta segment fast food'u özümseyeli kaç sene oldu ki?

iyi düşünmüşsünüz de pratikte yenilen şey soslu makarna eğer düzgün bir yerde yemiyorsanız. yani bahsettiğiniz şeyi halihazırda istanbul'da uygun fiyatlı yapan yer var, ve bence gerçekten başarısız yapıyor bu yerler. beş lirayı, on lirayı geç. insan buna neden para versin ki? ben vermem, evimde makarnamı haşlar içine mis gibi sosunu katar yerim. zaten türkiye'de yaşıyoruz, mutfağı oldukça zengin ve leziz bana göre; gidip keko gibi soya sosu filan tüketmem. belki de vizyonsuz biriyim, bilemiyorum.

belki de ben ankara'da olduğum içindir en azından burada bilmiyorum hiç böyle bi yer. istanbul'da durum farklı olabilir tabii.

Sebebi gocmen eksikligi.

Biraz gocmen olmali, uzakdogulu gocmen olsa kendi kendine gelisir bunlar zaten. Cin yemeginin luks olmadigi yerlerde hep gocmenler var mesela.

Turkiyr'de tutmaz Cin mutfagi falan. Gayet zengin mutfagimiz var, boyle seyler tutmaz o yuzden.

Ben de stavro'ya katılıyorum. Bizim mutfağımız kendi içinde zaten oldukça kozmopolit

Lüks değil bence. Lüks gibi görünmesinin temelinde kötü ve rezalet olması dolayısıyla damak tadımızla uyuşmamış olması yatmaktadır. Yani insanlar o yemekleri yemektense gidip aynı fiyata kebap yemeyi tercih ediyorlar. Ayda yılda bir kere meraktan gidince de sanki lüksmüş ve yılda bir kere gelinebiliyorumuş algısı oluyor.

Ankara'da Kumrular sokakta tam dedigin vardı. 5-6 liraya kutu icinde noodle veriyordu. Bahceli'de vardı gayet de guzel yapıyordu. Ankamall'de vardı -1.katta.

Bunların hepsi battı.

çin ve japon restaurantı çağrı merkezinde olmamızdan mütevellit arkadaşlarla böyle bir projeyi hayata geçirmek istiyoruz ama açılıp kapanan bu tarz mekanların sayısının çok olması ve lokasyon kararsızlığı bişeyler yapmamız konusunda düşündürtüyor.Bakalım napacaz :)

ip çakışması

nasıl düzeltilir?

genelde modemlerde ip ataması otomatik oluyor da, elle modemin sayfasından cihazlara ip atamayı deneyebilirsin

öyle bir seçenek yok sanırım arayüzde, yoksa ben mi göremiyorum acaba? nasıl yapacağımı da bilmiyorum da 192.168.1'dan sonra 5 6 7 8 falan diye numaralandırılmış cihazlar.

wpa wpe özelliklerinden de bağlanmayabilir. wpa ise wpe yap ya da tam tersini... bağlanırlar...

Yorum yapanın kim olduğunu biliyorlar, çünkü bazı işletmeler yoruma cevap veriyor. Şunu şunu sipariş etmişsiniz şu zamanda getirmişiz gibisinden. %7 komisyon diye biliyorum.

benim bildiğim işletme değil de yemeksepeti onaylıyor. müşteriye saldıran çok işletme var çünkü, kendileri onaylayabiliyor olsalar o yorumların çıkmasına müsaade etmezlerdi diye tahmin ediyorum.

valla bana sürekli sipariş verdiğim bi yer "abi telefondan arayıp söyle komisyon alıyolar" dediydi, telefonla arayınca daha da ucuza veriyodu hatta bu sebeple.

Ayrıca belirtmek isterim ki herkes yemek sepetinden bakıp işltmeyi telefonla ararsa yemek sepeti hizmet vermeyi keser hiç de iyi olmaz.

yemeksepeti kampanyası için almıştım şimdi ona da kredi kartı ile satın alma şartı koymuşlar. ihtiyacım yok ama masrafsızsa dursun diye mobil uygulamadan kk başvuru butonuna bastım, en kısa sürede sizi arayacağız diye sms geldi. aylar geçti arayan soran yok. diğer kampanyaları da öyle çok kayda değer şeyler değil. bir defa iç hatlar güvenlik kontrolünden sıra beklemeden geçtim (hayatıma çok önemli bir 3 dk eklemiş oldum). bir de ido ile ilgili var sanırım ama hiç işim düşmediği için onun detayını bilmiyorum. diğerleri ıvır zıvır şeyler..

teb ten nefret ediyorum ben şahsen.
benden haksız yere çok aidat pokpüsür aldılar.

"Her şeyi olduğu gibi anlatmama, yorum-abartı katmamama razıysan şahitlik yaparım değilse yapmam" deseniz? Ya şahitlik yapmanızdan vaz geçer ya da "tamam en azından olanı anlat" der siz de yalan söylemek durumunda kalmazsınız.

Vicdanının sesini dinle; şahitlik yapmak istemiyorsan da yapma. Bunu annene düzgün ve kesin bir dille anlat. İkinizin değil, onun babandan boşandığını hatırlat.

Tanıklığınız öncesinde yemin edilmeden önce hakim size tanıklıktan çekinme hakkınız olduğunu hatırlatacak(çünkü alt soysunuz) ve tanıklık yapmak isteyip istemediğinizi soracak, o an tanıklık yapmak istemediğinizi soyleyebilirsiniz. Bu durumda sizi hiçbir taraf tanıklığın devamına zorlayamaz.

Anana demen gereken su, eger mantikli bir ana olsa evladi anne ve baba arasinda tercih yapma bir pozisyona dusurmemesi lazim. Bu teklif ettigi sey cok yanlis ve insanlarin neden bu gibi durumlarda gozleri karariyor anlamiyorum. Dostum bir evlat olarak sana esit mesafede durabilmek onlarin sorunu. Annenin sana boyle bir sey teklif etmesi inanilir gibi degil.

bence asla yapma.

benim annem babam boşandı ben ta küçücük çocukken. ben de benzer durumlar yaşadım. annem yıllarca, tüm çocukluğum boyunca baba babamı kötüleyip durdu. önümde tahmin edemeyeceğin şekilde konuşuldu babam hakkında. ama ben büyüyüp de babamı tanıyınca işlerin hiç de öyle olmadığını anladım. ve babamla şu an aram harika. annemle de öyle tabii.

bu bi örnekti. senin böyle bi durumun yok. hatalı baban olabilir. ama o senin baban. aralarında sorun olanlar ise annen ve baban. senin ne annen ne de baban hakkında olumlu ya da olumsuz şahitlik yapman gerekmiyor. ha sana etki eden bir durum varsa, ne bileyim şiddettir vs git konuş. ama anne-baba anlaşamıyor ya da ne bileyim aralarında başka sıkıntılar var diye gidip babamı ya da annemi mahkemede kötülemezdim ben olsam.

aralrında halletsinler +1. annene de böyle anlat. baktın hala ısrar ediyor, işi başka taraflara çekiyor... bilemeyeceğim. orası sana kalmış.

Aile içerisindeki kan bağlı insanların şahitlikleri pek dikkate alınmaz demişti teyzemin avukatı. (yanlışsa biri dğzeltebilir, avukata gıcığım zaten)

Bence yapmayın şahitlik filan, babanızı sildiyseniz yapın ancak.

Şahitlik istenir. Çocukların şahitliği hakim için de çok önemlidir. Sen olaydan şu şekilde çık.

Annene he he de, yani istediğini yapacakmış gibi görün, onu bi sustur. Babana kırgın değilsen, affetme sorunun yoksa asla cephe alma, mesafe koyma, babanla senin hukukuna kimseyi karıştırtma. Mahkemede sen konuşuncaya kadar anneni idare et.

Mahkemede konuşmaya başladığında ise hiç de babanın aleyhinde konuşma. Gayet samimi ve rahat bir şekilde hakime deki, vaziyet şudur budur, babam şöyledir annem böyledir. Her ikisi de güzel insanlardır ama evlilikleri devam edemiyor ve bence de etmemeli, bu insanlar bu şekilde çok huzursuzlar ve ben de evli kalmalarını huzursuz olmalarını istemiyorum.

Bu anneni de babanı da rahatlatır. Baban senin ona cephe almadığını gördüğü için, annen de senin onu terk etmediğini gördüğü için mutlu olurlar.

Rahat, samimi ve sağlam dur. Doğrulukla davrandıktan sonra kimseye hesap vermek zorunda değilsin, annen dahil. Eğer takarsa da ne derse desin, hiiiç umursama. Sen doğruyu yapıyorsun, önemli olan bu.

ben yaptım hakim soruyor istemiyorsan şahitlik yapmayabilirsin diye. soru sordu ben de cevap verdim bizde de suçun büyüğü babadaydı. ne sorduysa ona cevap verdim abartmadım bir şey yapmadım. en son da hakim barışmalarını ister misin ya da yürüyebilir mi gibi bir şey soruyor. hayır diyorsun(sence de hayırsa tabi) öyle deyince olay bitiyor zaten.

Ben olsam kimsenin aleyhine şahitlik yapmayacağımı söyleyip herşeyi tarafsız bir şekilde anlatırdım.

Çıkıp yalan söylemeyecekseniz, abartma dediginiz olaya girmeyecekseniz oldugu gibi anlatın bence. Ama duruma gore degisir. Annenizin gercekten cani yandiysa ve sizin sahitliginiz onu bir nebze manevi yönden tatmin edecek sonuclar doguracaksa taniklik edebilirsiniz. Ama olay cirkinleşmiş iki taraf da birbirine nasil pislik yapsam, ne koparsam kar diye dusunur hale geldiyse hic bulasmayin.

migrosta ne cok buyuk ne cok kucuk esmer sandvic ekmekleri oluyo onlar hem cok lezzetli hem de cok doyurucu tavsiye ederim....

tavuk salatalı sandviç yapın hocam. tavuk göğsünü haşlayın sonra bıçakla ince ince kıyın parça pinçik edin kıyma gibi olsun. içine yoğurt, çok sağlıksız olur demiyorsanız mayonez, hardal, dereotu, maydanoz, turşu vs. kafanıza göre baharatlar koyun. mis gibi. afiyet olsun.

uno sandviç ekmeğin arasına 80 gr. ton balığı koyup limon sıkıyorsunuz, en son marul veya isteğe göre yeşillik ekliyorsunuz. yanında da tropicana vişne suyu... hadi bakalım.

turk japon karmasi bir sandvic isterseniz, beyaz krem peynir, somon fume, zencefil tursusu, marul azyagli aztuzlu beyaz peynir cok az wasabi ekleyip harman haline getirin diger ekmegin uzerine surun, julyen julyen kesilmis salatalik parcalari. balina ekmegini onceden tost yaparsaniz bu malzemerle harika bir oglen gecirebilirsiniz. eger eve sushi istediyseniz onceden, dolapta fazladan kalan soslari degerlendirmek icin palnlamis bir menudur.

3/4 saat uyuyup güne dinç başlayan adam öğlen 2 gibi uyuklamaya başlıyor. Eğer 12'ye kadar uyumana engel olan bir şey yoksa (İş okul vs) seninki de normal.

sorunun yok ben de öyleydim. son derece normal

Bununla ilgili bir belgesel vardı ve diyordu ki 'Eğer her şey yolundaysa,hiçbir sağlık sorunu yoksa ve kişi kronik olarak çok uyuyorsa, bu genlerinde vardır'. Aynen karakterin gende işlenmiş olması gibi uyku da gende işleniyormuş. Mesela benim bir arkadaşım günde 6 saat uyur, 8 saat uyuduğunda uyku fazlasından sersemleşir. Ben 8 saat uyusam uyku azlığından sersemleşirim. Ancak genlerden olduğunu söyleyebilmek için her şeyi elemek gerekiyor. Kan normalmiş ama belki ağzın açık uyuyorsun, yeterince nefes alamıyorsun ve bu da dinlenebilmek için daha fazla uyku gerektiriyor. Bunun gibi 1001 neden var. Önce onlardan emin olmamız lazım.

normalde kaç gibilerde yatıp kaç gibilerde kalkıyordun ki onu belirtmemişsin.

bu arada şöyle bir teorim var bununla ilgili. uyku seansları var bence x kadar saati kapsayan. tabi kişiye göre + / - oynama yapıyordur bu. eğer bir seans bitince kalkmazsak, sonraki seansı başlatmış oluyoruz ve onun ortasında bile kalksak sanki uykumuzu almamış gibi hissediyoruz. ne kadar doğru bilemem tabi. mesela ben sabah erken saatlerde kalkmayıp (tabi gözümü açmış oluyorum bi sebeple. alarm, ses, kedi vs. ama sonra uyumaya devam ediyorum) devam edersem bu yeni uyku seansında çok fazla rüya da görüyorum. 3-4 tane böyle. ve tekrar uyandığımda kafam aşırı yorgun oluyor. rüyalara bağlıyorum bunu da. beyin dinlenememiş oluyor sanki.

uyku zaten bilimsel olarak da gizemini koruyan bir alan. bir de buna kişiler arası farklılıklar girince iyice bilmece oluyor. tek bildiğim insanın 12 oldu mu yatağa girmiş ve uyumaya başlamış olması gerektiği.

Bedeni bilmiyorum ama iletişelim. Bir komşumuz iki çocuğuyla hayata sıfırdan başladı. Oğlu asker, özellikle kışlık giyimleri hiç yok üçünün de. Alabilirim.

ikisi de erkek. bedenlerine ve boylarına falan iyice bakıp net bilgi vereyim kim için daha uygun olacaksa ona ulaştıralım. fotoğraf da eklerim.

kuğulupark tarafına çıkan tüm otobüslere binebilirsiniz ancak otobüs kuğulu park alt geçidine girmeden inmeniz iyi olur aksi halde otobüs yeryüzüne çıktığında baya yukarı gitmiş oluyor aşağıya yürümeniz gerekir.

sıhhıye'den küçük esat ya da bagcılar otobusune -koprunun altından kalkıyor - binip esat caddesinde inebilirsiniz, o zaman 5 dakikada yürüyebilirsiniz. ya da yine oralardan 114/413/112 otobuslerine binebilirsiniz, o zaman da kugulu'da degil akay kavsagı duragında inmenizi tavsiye ederim, yurume mesafeniz azalır.
m.kutuphane'den ne yazik ki dogrudan giden bir sey yok, taksiye binin 15-20tl filan yazar.

halkalı perde, korniş rayına mı takılacak?

olay tam olarak şu ancak ahşap halkaların ucundaki o zımbırtı yok.

www.asilkadinlar.com

www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr

tam olarak hangisi bilemedim,ikea'nın perde bölümünde var böyle parçalar..

Sandoz var, Supradyn var,

Bir de UMCA damla var ama o C vitamini değil.

imuneks ya da imutor.

solgar male multiple + umca

yönetici haklı. aidat tutarı yönetim toplantısında belirlenir ve şu şu dönemler arası şu kadardır diye kara defterine de yazılır. bu ay yaktık dur aidatı 50 lira eksik alıyım demez.

aidatı yönetici belirlemez, genel kurulda karar alınır. paramız çok birikti aidatı düşürelim veya paramız azaldı aidatı arttıralım diyemezler. sadece yine genel kurulda böyle bir yetki verilmişse birkaç ay ek aidat alabilme yetkisi verilmiş olabilir. o zaman para yetmeyince ek aidat isteyebilirler.

ankara'da gaz alımı sınırı var ama apartmanlar için bu sınır evlerinkinden daha yüksek haliyle. yani eylül ayı için şahıslara 150 lira sınır varken koca apartmana da 150 değil. eğer aidatlar toplanmışsa ve para varsa yönetici eylül ayında gazı alır, ekim ayı girince o ayınkini de alır yükler. gazsız kalmazsınız.

ayrıca kartlarda x metreküp yedek gaz var. sayaçtaki gaz bittikten sonra o ek gazı da yüklemişseniz, gidip bir o kadar daha gaz alabiliyorsunuz. bu ayki hakkını bitirdiysen bir daha gaz yok demiyorlar. yani bittiği noktada o yedek gaz bitene kadar yeniden gidip yüklenebilir. en kötü ihtimalle yedek de biterse en yakın ing bank'a gidiş geliş süresi kadar gazsız kalınır.

ya yönetici bilmiyor, ya da tasarruf yapmak için sizi yiyor.

not: yöneticiyim. hala kalorifer yaktırmadım. yaz boyunca toplanan aidatlarla her ay üst sınır kadar gaz aldım yüklettim. bankada para da var. yine de biterse başkent gaz şurası. gidip gelmek 15 dakika.

prospektüste yazmama imkanı yok. ilacın adı ne?

coldaway cold&flu. prospektüste aç karnına içebilirsiniz veya için gibi bir şey yokken tok karnına için de yok.

diğeri de smb afebryl.

ben hala gözden kaçmış olabilir diye düşünüyorum. bahsettiğiniz ilacı tok karnına içmelisiniz kesinlikle. aç karınına içildiğinde şiddetli mide bulantısına sebep olabilir.

lansor gibi birşeyse aç karnına içmen lazım zaten . ilacına göre değişir

Soğuk algınlığı için yazılmış ilaç tok karnına 3x1 kullanın

Diğerini sonradan gördüm oda ağrı kesici ve vitamin. Tok karnına suda ediyordu galiba öyle hatırlıyorum dozu doktor belirler ama tok karnına

o kablo 2 telli ama ucunda 4 tane pin var. yanlış pinlere takmışsınızdır muhtemelen. doğruları hangisi fikrim yok :(

bizimki için 9.15 yapalım.

Hakkat mi diyonuz yav? Doktorluk bitmis... sagolun.

burada da 9'da geliyorlar diye biliyorum.

Denetime denk gelirsen 8'de orda olurlar :)

bizimki 8 ya.

hatta 8-9 arası kan alınıyor sonra alınmıyor. onun için erken geliyorlardı.

saglik ocagi kaldi mi bu arada

randevu 8.30da açılıyor kendisi 9.10da geliyor. baya iyi hayat.

Tam tamina 8-5. Daha diğer personel gitmemişken mesaiye başlandığı için anahtar da bende hatta.

14 derecenin altına inince yakılırmış kat kanununa göre. yani yakılmasında kanuni olarak sıkıntı yok. hatta yakan varmış ankarada.

yönetime bildirirseniz yakarlar. bizim burada çoğu bebekli kişiler höötttt demeye başlayıveriyorlar hemen yanmaya başlıyor...