Ekşi Duyuru

alev alev. salgının başlarında normaldi.

Ben 2 aydır falan hiç takip etmiyordum korona meselelerini akıl sağlığım için. Ama geçen şeytan dürttü, aynı şeyi ben de yaptım. Yapmaz olaydım.

Mart sonu nisan başı gibi uygulamadan baktığımda bulunduğum yer düşük risk bölgesi görünüyordu. Kırmızı gözüken bir iki yer vardı sadece semtte, o da hastane çevresi falandı. Ama bu sefer baktığımda birincisi benim sokak orta risk bölgesine dönüşmüş, ikincisi yüksek risk bölgesi olan zibille yer var. Evimin çok yakınında bile 3-4 tane kırmızı bölge gözüküyor.

Buna rağmen eczaneye gidiyorum, beynini s.ktiğimin gerizekalı andavalı hala, hala, eczaneye maskesiz geliyor. Şaka gibi, çocuğunu da yanında getirmiş ve onun da maskesi yok. Markete gidiyorum, kasa sırasında 10 kişi, en az ikisinin maskesi yok, en az bir tanesi de kasa kenarındaki koduğumun sakızlarından birini seçmek için 150 tanesini elleyip elleyip bırakıyor.

Ciddi anlamda delirmek üzereyim.

Bu beyin özürlülerin hepsi geberir umarım. Tatilciler dahil.

Aşırı evhamlı bir insanım ve hastalık hastası olmak ailemde hem genetik hem gelenek. Akıl ve ruh sağlığım için anılan uygulamaya bakmıyorum/ ilgilenmiyorum/ okumuyorum.

Bulunduğum bolge yuksek riskli idi, bir ara dusuk riskliye dondu, son zamanlarda orta riskli, cevrede vakalar nisan mayis aylarina gore azalmis gozukuyor

Mobildeyim, mesaj atabilir misiniz? Yardımcı olabilirim.

Ben yapabilirim iki dil çifti için de. Mobildeyim ben de. Mesaj atabilir misiniz?

seneler boyunca hergün ağrı kesici kullandım. mide dahil olmak üzere hiçbir sıkıntı yaşamadım ama bu bana özel bir durum olabilir. mesela 1-2 hafta önce tüm haftayı ağrı kesiciyle geçirdim.

Bilimsel gerçeğini bilmiyorum ama ağrı kesici müptelası bir akrabamı doktor ağrı kesici istediği için reçete yazmadan kovuyordu. Yazan başka bir doktor da “böbreklerine zarar veriyorsun” diyordu (aile hekimi).
Benim 2-3 ayda bir dayanılmaz baş ağrım olunca içiyorum. Haricen içmiyorum ama zamanında çok antibiyotik içtim artık mümkün olduğunca bir şey içmiyorum.

ben de normalde kullanmıyorum. ama ağrım olunca önce paracetemol deniyorum. çok uç ise ibuprofen deniyorum.

paracetemol daha az agresif görünüyo bana.

Uzun süreli düzenli kullanımda sindirim sisteminde sorunlara yol açabiliyor (ülser gibi), böbrek ve karaciğere zarar verebiliyor.

www.health.harvard.edu
www.health.harvard.edu

Satıcıya sorabilirsiniz. Bazen yetkili servis bile garantisi bitmiş ürüne yan sanayi yada çıkma parça takabiliyor

ikinci el beyaz eşya tamircilerinde çokça bulabilirsiniz.

Orjinal almaya gerek yok ama kaliteli almakta fayda var, bunlar bi ses yapmaya başlayınca çok rahatsız ediyor.

Yerine oturduktan sonra arçelik olmasına bile gerek yok, hemen hemen bütün buzdolaplarınınki birbirinin aynısı zaten.

En çok çapaktan olur.

merkezleme
merkezden geçen eksenin yüzeye dik olmaması
çapakların düzgün tahliye edilmeyip diş profilini bozması
ilk deliğin yanlış çapta delinmesinden dolayı diş açarken üst yüzeyin şişmesi

Yazıyordum daha telefon geldi.
Kılavuz kırılmasından,geometri bozulmasından,talaş tahliyesinden,yağlamadan olur.

işbilmezin teki açmıştır deliği

@sttc ilk deliğin yanlış çapta delinmesi olayını anlayamadım açıkçası daha detaylı açıklayabilir misiniz?

edit: bu arada benim de en çok ihtimal verdiğim şey çapaktı ama sürece çok hakim olmadığım için fikir almak istedim. bu metaller toplu yaptırılıyor hani 1-2 tane falan değil belki ustaya tek seferde aynı ölçüde 400-500 tane deldiriyorlardır aynı deliği

400-500 delik dandik uçla arka arkaya soğutmasız delinirse mesela o uç yanar gider keskinliği kalmaz. delsin diye de "usta" basa basa delmeye çalışırsa o delikte her türlü şekil bozukluğu olur. kılavuz da yamuk gider, yeterli derinlikte diç açmaz vs.

görmek lazım.

ustanın ustalığını sorgulamak lazım o kadar zor iş değil çünkü.

Kılavuzlar bir kaç kademedir. Misal benim kullandığım metrik 3 için olan würth marka kılavuzlarım 3 kademe.

Önce deliği açıyorsun, arkasından 1. kademe kılavuz, sonra 2, sonra 3. İşyerinde üşengeç birisine verirsem karşılaşılan sıkıntılar :

1) Delik açarken yanlış uç kullanıyor (2.5'la açması lazım)
2) Delik açtıktan sonra havayla talaşları temizlemiyor
3) Uç ince olmasına rağmen delmeden önce markalama yapması lazım, yapmıyor.
4) Kılavuz salarken yağlamıyor.
5) Direkt olarak son kademe kılavızu sallıyor, ya kılavuzu kırıp malzemeyi çöp ediyor ya da yamuk gidiyor. Zaten direkt son kademeyle açılarak yapılan bir iş varsa vida hemen tutmuyor, giderken zorlanıyor, diş kapıyor.

soruna cevap olarak:
@kimlanbu nun açıkladığı gibi birkaç aşamalı bir işlem. ve son delikte ulaşılması gereken bir çap var. eğer bu çap küçük olursa vidayı veya civatayı sıkarken gövdeyi şişirebilir. sıkı olacak çünkü

Veteriner, bi kedinin bağırsaklarının bu şekilde yırtıldığını ve malesef kurtaramadıklarını anlatmıştı. Lütfen dikkat edin, ortalıkta hiç ip vb. bırakmayın. Parçalayıp ip gibi yutacağı şeyleri de bırakmayın.

İp tehlikeli bence kendi haline birakmayin ve dikkat edin. Dişleri kaşınıyor olabilir mi? Kemirmesi için oyuncak vs alın. Silikon gibi kemik almıştık biz.

evde kedi çimi tarzı bişey bulundurun. Onu didikler.

patates'in dediği kedi çimi +1, marketlerde on tlye satılıyor hazır ekilmiş kedi çimi, bir de çimler büyüyüp de eşşek sıpaları yiyip bitirince kutusunu boşaltıp kedi maması/suyu için kap olarak da kullanabiliyorsunuz. ip yutma olayı cidden tehlikeli, ağızdan çıkarmaları çok güç, popodan ucu çıkarsa çekebiliyorlar diye biliyorum, o da hayvana eziyet artı megalomaniac'ın dediği gibi bağırsaklara dolanma durumunda kurtulamaz. mouse'u wireless kullanıp diğer kabloları da tuvalet kağıdı rulosu, kağıt havlu rulosu gibi şeylerin içinden geçecek şekilde saklayıp, üstlerine sirke, limon, nane ya da okaliptus yağı, en kötü vicks ya da kedi köpek savar kokulardan sürer ya da sıkarsanız, dokunmayabilir daha fazla. oyuncak olarak da olta değil de elorelia'nın dediği gibi oyuncaklar daha mantıklı olur, bir de mesela hareketli bir kediyse top içerikli kedi oyuncakları var ya, onların böyle kat kat olanları da var, onlarla da oynayabilir, enerjisini atar. ip cidden sakat yani. ha, hatta aklıma geldi, bir tanesi ucunda iğneyle ipliği yutmuştu, zor kurtarmışlardı eşşeği :(

bağlar. yarım günlüğüne temizlik yapmaya gelen insana bile sigorta yapman gerekir.

Tamam da usta kontratli calisan, normalde ya bir sirkete bagli calisiyor ya da serbest calisan olarak kendi sigortasi olmasi gerekiyor. Temizlik iscisiyle ayni durum degil (temizlik iscisinde ya serbest meslek ya calisan olacak ya da cagiran sigorta yapacak) ama ustalar oyle degil, oyle olmamasi lazim yani.

Eger atiyorum tesisatci adama elektrik isi yaptirirsan ve carparsa o zaman suc sende olur. (Bundan eminim)

Acikcasi uzman degilim ama gordugum temel hukuk derslerinde iki tarafin da sucu ortak olabiliyor.
Atiyorum adam demistir ki, baretle calismam lazim, sen “hayir baretle yavas calisiliyor, takmayacaksin” o zaman suc galiba sende.

Bu arada senli benli konustum ama usta musta diyince sey oldu sanirim.

Yanlış bilmiyorsam usta, işçi falan gelmeden önce çalışma alanlarını güvenli hale getirmek, risk teşkil edecek şeyleri ortadan kaldırmak, rahat çalışabilecekleri bir ortam hazırlamak gerekiyor. O yüzden sizi gayet de bağlayacağını düşünüyorum.

pimapenci usta geldi ama diyelim ki, adam ayar mayar yaparken ayağı kaydı düştü. ben ne yapabilirim önlem olarak güvenlik kemeri halatı falan mı temin etmem lazım usta çağırdığım için?

seni bağlamaz. sen işveren değilsin. sen genel anlamda "ihale makamı"sın. işi ihale ediyorsun ve usta bu işi yükleniyor. iş uzmanlık gerektiren bir iş olduğu için alt yüklenici olarak usta bu işi yapıyor.

Tabi o kadar halat malat alacak kadar abartılacak bir şey yok bence ama evinizdeki risk oluşturan şeyleri ortadan kaldırmanız gerekiyor. Mesela açıkta duran elektrik kablosu, ıslak zemin gibi şeyler. Çeviri yaptığım için önüme sözleşmeler de gelebiliyor ve bu sözleşmelerin bazılarında böyle konularda topun mekanın sahibine atıldığını görmüşlüğüm var. O yüzden söylüyorum.

Google Docs kendi formatına çeviriyor muhtemelen, online çalıştığınız dökümanlar varsa ve böyle ağzı yüzü yamulabilecek seviyede ise office online /onedrive kullanmanızı tavsiye ederim.

hız vs. değil zaten, hız isteyen yine chrome kullanır opera kullanır.

Firefox'un esas olayı veri güvenliği. Verilerini google'a vermek istemiyorsan, her yaptığın takip edilsin istemiyorsan Firefox veya daha özelleştirilmiş browserlar (veya ayar yapılmış Firefox) falan kullanırsın.

chrome en iyisi.

Firefox'u istediğiniz gibi özelleştirebiliyorsunuz. Daha çok eklenti desteği var. Arayüzü falan istediğiniz temaya, renge çevirebiliyorsunuz.

@ikikerekac -∞

firefox güvenlik ve kişisel verilerin korunmasına önem veriyor. hatta sloganı da "insanlar için yapıyoruz" gibi bir şeydi. chrome o bakımdan masum bir tarayıcı değil. sürekli arkaplanda çalışan google update adlı yazılım download değil, upload ediyor. kim bilir neler gönderiyor sürekli.

keza opera da veri güvenliiği konusunda sicili kötü. yıllardır çinliler tarafından geliştiriliyor. o da çok fazla veri topluyor.

alışınca firefox güzel oluyor.

chrome önceki sürümlerinde çok fazla ram tüketiyordu. arkaplanda açık olan sekmeler de ram tüketmeye devam ediyordu. bir süre önce arkaplandad çalışanların ram kullanımını ayarladılar sanırım. artık eskisi kadar ram problemi yaşanmıyor. ancak öncesinde the great suspender gibi eklentiler ortaya çıkmıştı bu problemleri düzeltmek için.

ben son zamanlarda brave kullanmaya başladım. hem chrome'a çok benziyor -zaten aynı motoru kullanıyorlar, hem de güvenlik konusunda opera veya chrome'a göre daha itimat ediyorum. zaten brave'in kurucusu eski mozillacı ve JS'nin kurucusu olan brendan eich.

vivaldi kullanın.

hem veri güvenliği sağlıyor, hem de chromium tabanlı. yani temelde chrome'un google'sız versiyonu. kişiselleştirme özellikleri de muazzam. kendinden reklam ve izleyici engellemesi de var.

tavsiye ederim: vivaldi.com

Konya sokak'ta bulabilirsiniz. Ama internetten satış yaptıklarını zannetmiyorum.

ben 2010da aldım kyk'yı 2019da ödemeye başladım 5500 lira 1 sene almıştım, 2019 faiziyle 10bin liraydı, peşin ödeme seçeneğinde 5600 lira sundu bana. öğrenci kredisi zaten faizi düşük kredi oluyor çok bir faiz işletmediysen benim gibi taksitle ödemek arasında çok fark olmuyo. vergi affıyla taksitlendirdim 5500 peşinken 6000 12 ay taksit ödedim.

Çok düşük bir faiz olduğu için aradaki indirimde küçük kalıyor.

kedi bu, sağı solu belli olmaz :) bence ipi kemirmesine izin vermediğiniz için yapmıştır.

benimki her şeyi kemiriyor sebebini bilemiyorum. vitamin eksikliğinden olabilir dedi veterineri onu da yaptık yine devam etti. itlik serserilik olsun diye yapıyor diyorum artık. spiral kablo kanalları var metreyle satılıyor onlardan aldım her şeyi onlarla toplayıp kapadım bundan sonra o düşünsün

sebze de benzerdir ama meyve için durum şu; örneğin elma çabuk olgunlaşır ve olgunlaşan meyve bir "gaz" salgılar. bu gaz diğer meyveleri de olgunlaştırır. ham bir meyvenin olgunlaşmasını istiyorsanız elmanın yanına koyarsınız mesela. dolabın derecesiyle de alakalı olabilir. +4 derece ve altı olmalı mümkünse.

Markette buzluktan çıkarıp koyuyorlar, pazarda artık.. Kim bili o sıcakta kaç pazar geziyor.

Denk gelebilirsem pazardan alışveriş ederim. Yoksa markette ne varsa ona fit oluyoruz. Pazarda en pahalı standdan alıyorum sebzemi / meyvemi. Migros'tan daha ucuza geldiği gibi sizin dediğinizin tam tersi bir hafta çok rahat dayanıyor.

markette daha serin ortamda duruyor, hatta bazı kolay bozulan meyveler her aksam sogutucu dolaba kaldırılıp sabah tekrar getiriliyor.

restoran işlettim. o dönem ben de girmiştim yemeksepetine fakat sırf şu joker uygulaması yüzünden iptal ettim. jokerden hiçbir karınız olmuyor çünkü bütün bedeli restoran karşılıyor. üstelik restorana bunu zorunlu yapıyorlar(sizin de reklamınız oluyor diyip iyi göstermeye çalışarak) biz de günde zaten 4-5 tane sipariş alıyorduk bir tanesi bile cebinden çıkınca anlamı kalmıyordu. çok yoğun iş yapan yerlere koymaz ama küçük işletmeler için safi zarar.

Ben uygulamada gördüğüm yerlere gittiğimde sorun yaşamadım. Her üründe geçmiyor, öyle bir şey var. Alkol ve sigaralar mesela geçmiyor. Gerçi geçenlerde redbull aldım ona da geçmiyor dediler. Redbull ne alaka anlamadım ama onu nakit ödedim mesela.

Eğer mekanın camında multinet etiketi varsa ve burada geçmiyor ayağı yapıyorlarsa uygulama üzerinden şikayet edin. Hemen arayıp ilgileniyorlar.

Ben bir kere Subway'de kullanmak istedim. Sadece çipli alışveriş oluyor dediler. Benim kartta da sadece manyetik bant var. Dolayısıyla kullanamadım. Ama uygulamada hem çip hem manyetik bant hem de kare kod kullanılabilir yazıyordu. Uygulama üzerinden gerçekle uyuşmadığını belirttim. Aynı gün mesaj geldi sorun tespiti ve düzeltme ile ilgili.

Epoksi olabilir sanki. Gıda ile temasa uygun mu bilemedim ama.

Macun ile hatalar doldurulup düzeltildikten sonra, tezgah komple folyo ile kaplanabilir.

epoksiden pek emin olamadım. macun ne tür bir macun? folyo derken alüminyum folyo değil di mi? pek bildiğim şeyler değil bunlar.

edit: HAAAAAA. tezgah üstü folyolar varmış. bu folyolar tezgahın kendi kaplamasından daha mı dayanıksız peki özellikle sıcağa? hadi ben mallık ettim gidip alev gibi tencereyi lönk diye koydum ama az sıcak bir şeyler koyunca bir şey de olmasın en azından şu anki kaplama o tür sıcaklıklara dayanıklı.

ulan yıl olmuş 2020, hadi bu ev 2010 yapımı falan mermerit falan kullanın bari dandik melamin kaplama tezgah nedir ya bi de buna sinir oldum.

edit 2: bi arkadaşa sordum. bu folyolar berbatmış ısı olayı için. sadece macun veya derz sürüp bıraksam nolur?

Sıcak tencereyi mermere ya da granite de koysan sıkıntı çıkarır zaten, sıcak malzemeyi tezgaha koymayacaksınız.

iki farklı tür kapıda denedim ikisine de uymadı. resmen elimde patladı:) yaylı olanları tercih edin derim.

Yayli olanlar icin de koridorum fazla genis kalabilir gerci olcmedim ama oyle geliyor eski kullandigim yayli oyle pek de genis acilmiyordu. Bi de boyayi mahvediyor oyle bi sikinti var ama olmadi oyle yaparim tabii

Uzun süre kullandım. Delta markaydı, çok başarılıydı. Eski tip kapı kasalarında iş görüyor. Yeni tip plastik gibi kapı kasalarında sıkıntılı.

decathlonda iki farklı uzunlukta satılıyor koridor için olanlardan, iki kişiyi birden taşıyor denedik sağlam oldukça. kullanırken barfiks çektiğin taraf sıktığın yön ile aynı olmalı yoksa barfiks çekerken gevşetir ve düşersin. buna dikkat etmen yeterli.

kapımın uyacağını nasıl anlarım peki? önceliğim çünkü şu kapıya takılanlardan almak farklı tutuş şekillerini de kullanabilmek için.

edit: kapının üst çerçevesini azıcık çekiştirdim kıpır kıpır oynadı demek ki koridora boru alcam belli oldu.

hayvan gibi şiyapmayıp usturuplu kullanınca dove men'inkiler iz bırakmıyor. etkili olduğu için hayvan gibi şiyapmana da gerek kalmıyor. başlarda bende de iz bırakıyordu, sonra daha az sıkmaya başladım, hala ter işini çözüyordu ama iz bırakmıyordu. artık mutluydum...

hayvan gibi şey yapmıyorum galiba ama ben hayvan gibi terliyorum. bu arada koku - ter miktarı bağımsız şeyler tabii koku beslenmemle falan daha ilgili ama ter hep var bende. el, ayak, koltuk altı aşırı terler bende belki de o yüzden bu kadar iz kalıyor bilmiyorum.

Deotak güzel. Ama kosla vanish daha güzel

kosla vanish'i ne yapmam lazım içince ter kokusunu mu engelliyor?

yaklaşık 10 yıldır deotak kullanıyorum. dünyanın en harika şeyi. turkuaz renkli olan tavsiyemdir.

Deotak koltuk altında beze yapabiliyor; hem bende hem erkek arkadaşımda yaptı mesela. Sprey değil de roll-on olanlar daha iyi.

Vanishi tişörtlerin lekeleri için kullanabilirsin; bir de %100 pamuklu tişörtler tercih edersen iz konusunda daha az sorun yaşarsın.

Onun dışında beyaz tisortlerde en pahalı olanlarda bile illa ki o leke oluyor zaman içinde.

Hocam kosla o lekeleri çıkarıyor. Yani en azından benimkileri çıkardı.

Deodorant yapmasa bile önlenemeyen kendi terinizden de leke yapabilir, sarımtırak olur.

Rexona yapmıyor. Doğru yazılışı tişört.

Deodorant surdukten sonra kurumasini bekleyip kiyafetinizi giyebilirsiniz.
Ya da geceden surulen krem deodorantlar oluyor, belki onlar ise yarar?

Erkekseniz kadınlar için olan deodorantları kullanın. Erkekler için olanlar hem terleyinceterle birleşip çok ağır bir koku yapıyor yani ter kokusunu bastiracagina daha keskin yapıyor hem de kadın deodorantları pek iz bırakmıyor. Kokusu da, hafif kalıyor ve ağır olmadığı için rahatsız etmiyor.
Fazlası uçup gittiği için kadin deodorantı kokmazsiniz.

Değişiyor. Aras ya da Ups ile gönderiyor.

Tablet aldım UPS ile geldi.

Bana da arasla geldi yakın zamanda.

Telefonları bilmiyorum bişey diyemem ama alışveriş kredisi kullanıosun taksit olayı öyle oluyor

enpara kk ile alıp sonradan 6 taksit yapabiliyorsun.

bizim piyasada gördüklerimden codenames iyidir, zaten meşhur da. ama benim favorim decrypto bu tür oyunlarda. türkçesi var mı bilmiyorum.

Bildiğim en güzel oyunlar arasında Catan, Dixit sayabilirim. Catan oldukça zevklidir. Türkçe olarakta satılıyor.

Ayrıca Catan’da ciddi derecede strateji, zeka ve ticari zeka ön plandadır.

Catan bu işin piridir. Neotroygames.com’a bakın. Pek çok oyunu türkçeleştirdiler.

Dixit +1

Oynadığım oyunların sayısı iki elin parmakları kadar anca vardır, aralarında en hoşuma gideni Dixit olmuştu.

Dixit diyecektim, Catan'ın da seveni çok diyecektim, ikisi de denmiş.
Ek olarak Munchkin, Munchkin Cthulhu - diğerini görmedim hiç ama Cthulhu versiyonunun Türkçe çevirisi ve yerelleştirmesi de çok şahane.

meraklısına bu aralar iss de geçiyor türkiye'den görülebilecek seviyede.

spotthestation.nasa.gov

bı gecekini gördüm.

twitterda görenler olmuş. ama kayıt edene denk gelmedim.

starlink uyduları

Bodrum, dam, balkon üçlüsü

ben bime gidceğim.

Ben tercihimi yine kaştan yana kullandım.

bir çılgınlık yapıp hanımla balkonda kahvaltı

antalya kaş canım.

3 aydır çok gezdik bıktık. Evimize hasret kaldık. Evde vakit geçireceğiz değişiklik olsun diye.

sizde girip çıkmayacaksanız yani sabit kalacaksa marketlerde sineklikler var yapıştırmalı ucuz yollu onu alabilirsiniz.

normal sineklikleri kedi rahat deler. dediğiniz gibi sağlam hem sineklik hem kedilik var mı bilmiyorum ama urun.n11.com şu tip ürünler + sineklik kullanılabilir. tabi bu tip ürünlerin bazıları için pencere çerçevesini bol bol delmek gerekebiliyor.

www.instagram.com

şu hesabın sondan bir önceki paylaşımına bakın. blogda yazı da var. arşive de sabitlemiş öyküleri.

Talep etmis oldugunuz izniniz onaylanmamistir. E-devlet uzerinden detaylara ulasabilirsiniz gibi bir mesaj geliyor

7-8 defa reddedildim. rekor bende olabilir. sms geliyor:)

Üniversite adına, çalışılmış ve çalışılan şirket adına, şehre, ülkeye, herhangi bir kelimeye (örn. Photoshop, C++ vb) bir sürü arama kriteri var. Bu arama sonuçlarında profiliniz çıkarsa şu kadar aramada göründünüz diyor.

prolet yazdığında çıkıyorsun ya, o hesap. halbuki "proleterya" kelimesini arayacak ama bitirmeden aramış, sen sonuçlarda görünmüşsün. yani direkt seni de aratmış olabilir, başka proletarier'i de olabilir. ya da meslekle, iş yeriyle ilgili bir arama yaptıysa da çıkabiliyorsun. çok değişkeni var yani ama insanların direkt seni aradığı anlamına gelmiyor.

anaa sonuçlarda görünsem bile cart diye bana bildirim mi gönderiyor linkedin. vay anasını ne boş drama yaratma aracı ya. premium alalım diye kesin vay gödler.

püü böyle işe. boşuna sevindik anlaşılan.

ben beleş premium denemiştim 1 aylık. çok afedersiniz bir boka yaramıyor. ayda 180 lira verenin kafasına sıçayım. bir tek iş ilanlarında firmanın arama kriterlerine ne kadar uyuyorsun vs. gibi ekstra istatistikler işe yarıyor. gerisi işe yaramaz.

vpn uygulaması olabilir.
aşağıdakiler sunucu erişimi gerektirir ama bir keşfetseniz mükemmeldir. lokalde bir sunucu kurup deneyebilirsiniz:
plex
emby

bir de tabi destekliyorsa türklerden belki bir de ruslardan başkasının favorisi olmayan leş stremio diyebilirim. hdfilmizle'nin uygulama versiyonu.

film dizi için stremio
player olarak mx player
dosya yöneticisi es file explorer
vanced youtube

Stremio - dünyalar senin olsun

ajsfgaljkfgaı ucuz telefonlarsa evet

Aynen ozellikle eski tip telefonlarsa

Saul Goodman'ın sattığı telefonlarsa evet, olabilir.

sekil olduklari icin iste.

bunlardan biri akrabam. hitap ettigi kitle tamamen buna düşen kitle oldugu icin, isttanbuldaysa arap vs cok iş yaptıgı için. her yer gorgusuzluk midem bulanıyor.

Atölye, isyeri falan patlatıyorlar haberlerden gördüğüm kadarıyla

Bir binaya gündüz gözü girip bişeyler çalmayı göze alan adamın işleri tıkanır mi? Olsa olsa vizyonu genisler.

işyerleri boş. hatta bence bu dönemde daha iyi iş yaparlar. sokağa çıkma yasağı ile birlikte tamamen boş iş hanları var.

Umarım gecinemeyip ölüyorlardir.

bizim kısır kediye 2 yıldır normal proplan veya royal canin yediriyoruz. ara sıra kilo aldığı zaman aynı mamaların sterilize kısır mamalarına geçiyor ve spor yaptırıyoruz. Şimdilik bir problem olmadı.

kedimiz 3 yaşında.

sevdiği mamayı yesin bence, zaten yeni toparlamış, iştahlı da değilse gereksiz.

benimkilerin hepsi kısır ve biri de senior, ama normal yetişkin tahılsız n&d balkabaklı bıldırcınlı/balıklı yiyorlar.
bir kere kısırlaştırılmış alayım dedim, doymadılar, aldığıma alacağıma pişman oldum.
hepsinin sağlığı da yerinde.

denemediyseniz n&d deneyin ve mümkün olabildiğince tahılsız mamayla besleyin.

yok.

dolls

ben kullanıyorum. su bardağındaki çizikler daha çok bulaşık makinesinde yıkanmaktan oluyor. ketılda öyle bir olay yok. dışını arada bir bezle silerseniz gayet de şık bir alet, yine olsam yine cam alırdım.

Evde de iş yerinde de kullanıyoruz. Çizik değil de kireç lekeleri oluyor arada limon tuzu ve sirkeli su kaynatıyoruz tertemiz oluyor.

yıllardır kullanıyorum. sorun olmuyor. içinde kireç lekesi olmaya başladığında, 4-5 limonu kesip içine atıyorum. suyu koyuyorum bekletiyorum. 1 günde tertemiz oluyor. kireç falan kalmıyor.

öyle bir sorun yaşamadık açıkçası. plastiğe her türlü tercih edilir..

ben.

caminda cok da anlasilmayan su lekeleri oluyor o kadar. tabani gostermesi sebebiyle seviyorum ve ne zaman sirkeli suyla kaynatacagimi biliyorum boylece

benimki bir de ucuz bir model yani...

Benim başıma da gelmişti gidip kendin alacaksın yoksa getirmezler, not bıraktık evde yoktunuz demekmiş.Aras kargo da bu sorun çok oluyor bazen hemen teslim ediyorlar bazende bu şekilde yapıyorlar.

Vay anasini be. Bi tane calisan kafasina gore yoktu evde diyebiliyor ne guzel. Yogunlugu falan anlarim bi hafta sonra gelsin isterse ama yalan olayi cok sinir bozucu

Birde şöyle bir durum var getirmedikleri gibi birde iade sürecine sokuyorlar dikkat edin.Şubeyi arayın dağıtıma çıkarmı diye sorun yok derlerse sizin almanızdan başka çare yok gibi şikayetlerde birşeyi değiştirmiyor.

valla gidip alma şansım da yok şube bayağı bi uzak ve arabam yok ufak bir şey de değil toplu taşımayla alınacak. kaldı ki toplu taşıma kullanmaktansa iade gidip tekrar gönderilmesini beklemeyi tercih ederim.

teşekkür ederim.

arı maya olur içinde

Evde iyi lahmacun yapamazsin, bosuna ugrasma. Maya var.

İyi lahmacun yapma derdim yok zaten en yenebilir lahmacunu yapmak

ben hamur ile uğraşmamak için şunu denemeyi düşünüyorum:

www.youtube.com

Un,su,tuz,ihtiyacın olan bu.guzelce yogur hamuru,tamam oldu dediğinde bir o kadar daha yogur.cunku o hamuru incecik acacaksın oklavayla.mayayla işin yok pizza,pide yapsan lazım ama lahmacun bana gore mayasız olur.gereken kıtırlığı bununla sağlarsın.çok ince aç,evindeki fırınla kolayca ve hemen pişmesi içinde hazırladığın içide aynı şekilde incelt.

Karantina aşermesi ise donmuş sipariş edebilirsin,eskiden hacıbozanoğlunun dondurulmu lahmacununu yurtdışına götürüyordum bolca gayet iyidir.

www.youtube.com

tariflerin içinde en yenebilir görünen bu bence.
ama kendim denemedim.

edit:
hayır, bu daha iyi gibi sanki.
www.youtube.com

Evde ortalama ustu bir lahmacun yapilabiliyor, hamurdaki dezavantaj, malzeme avantajiyla dengeleniyor, biz mayasiz yaptik

Ya iste bu yuzden totonuzdan sallamayin dedim adam gelmis maya var diyor. Arastirdim sordum sorusturdum mahallenin kebapcisina "mayağin ne işü olur abey lahmacunda" dedi

mayasız hamurla yaptım geçen hafta sonu. ama dikkat etmen gereken, kıymayı hamurun üstüne löp löp koymamak. ben ustalara hep kızardım az kıymalı yapıyorlar diye ama bildikleri varmış. bir de kıymayı sulu sulu koyma hamura, sonra çok yağ akıyor. avcunda sık biraz sonra serpiştir. salçayı da fazla kaçırma sakın!

odatv4.com

normalde 4 tane yerken 2 tanesi yetti bana. kalan hamurla yufkadan da ufak pideler yapıp buzluğa attım.

geceden beri birkaç video daha izledim, fikrim değişti.
şu daha iyi gibi sanki :)
www.youtube.com

benim en sinir olduğum şey üstünün halı gibi harç kaplı olması.
daha homojen bir dağılım arıyordum ki, bu tarife denk geldim.
yani en azından görsel olarak bildiğimiz lahmacuna en çok benzeyen bu gibi.

pcde mikrofon girişinden girmen lazım. Fakat cidden amfi görevi görüyor mu yoksa sadece dönüştürücü mü acaba. 30 liraya satılan sahte irig vardı, ben onunla ipad'e bağlıyordum ama sadece adaptördü. (pcde gecikme olabilir o yüzden bilemiyorum. ben behringer ses kartı üzerinden bağlıyorum şu an)

pcde ses çıkarmak için, ben gidip "bias fx 2" satın aldım mesela, vst olarak bi müzik programına (daw) ekleyebiliyorsun da, kendi başına (standalone) yazılımı da var. Ben para verdim ama malum ortamlarda da varmış.

Mac varsa Logic Pro veya Garageband'in kendi amfileri var.

baya baya amp görevi görüyor ya. alet şu.

www.voxtr.com

yani gecikme çok çok bir şey olmadığı sürece sorun değil. tek isteğim sesi pc'den çıkarsın yeter kayıtta mayıtta değilim. mac yok ne yazık ki.

En düzgün sorunsuz ve decent kalitede çözüm usb interface. Uygun fiyata bulunabiliyor 20-30$'lık aletler takılmak için yeterli. Almadan internetten windows 10 ya da ne kullanıyorsan onunla düzgün çalışıyor mu driver var mı onu kontrol edeceksin sadece.

Yani mini amfiyi pc'ye neden takmak istediğini anlamadım da usb interfacee ister gitarı direk takıp ableton gibi bişeyle çalabilirsin istersen amfini takıp herhangi bi ses alma programıyla direk amfinin sesini dinlersin.

amfi başka odada ama pc başından tab falan bakıyorum veya metodlar üzerinden çalışıyorum veya güzel bir davul beat falan açıp takılıyorum o yüzden aslında pcden ses çıkartmak istiyorum.

sen direkt monitör olarak kullanmak istiyorsun pc'yi; herhangi bir programa ihtiyacın yok.

kulaklık çıkışından pc'ye bağla, pc'de de bağladığın girişi mic değil "line-in" ya da "giriş" olarak seç. sonra da ses ayarlarına girip "line in" bölümünü sessizden çıkart, sesini aç. direkt canlı duyarsın çaldığını.

bunun haricinde arkadaşların önerdiği programları (bias, guitar rig vs) asio4all ile kurup onlarla da değişik kombinasyonlarda tonlar elde edebilirsin. (reverb delay falan eklersin eğlenceli olur)

ben baya alışveriş yapıyorum amazon'dan iyi yani.

servislerini getirmemesi tr'nin durumu yüzünden. bir usa ile papaz olur, bir savaş olur bir corona vs derken adam yatırım yapmıyor.

prime getirse server falan filan maliyet hep.

amazon'un servis kalitesinin anlaşılması için insanların alışveriş yapması lazım. ben alacağım ürünlere cimri, akakçe gibi yerlerden bakıyorum, amazon'u hiç rekabetçi fiyatlarda göremedim. flash sale'leri yok mesela yurt dışı muadilleri gibi. insanlar alışveriş yapmazsa memnun da kalamaz mantıken. ki bilmiyorum diğerlerine göre memnun etme konusunda ne kadar farkı var.

Amazon seo konusunda diger siteler gibi agresif basarili degil sanki. Hepi topu 3-4 sitede tek saticida olan bir urun bile amazonda bazen googlein ikinci sayfasina dusuyor. Blog postlar bile onune geciyor bazen. Cok ugrasmiyorlar gibi sanki hala belirli bir seyleri mi deniyorlar merak ediyorum benim anlamadigim.

Beklediginiz etki nedir ve neden yaratamadigini dusunuyorsunuz anlamadim. Ben neredeyse her ay kullaniyorum, kendime ve aileme bir seyler almak icin. Hic sorun cikmadi.

2019 cirosu 51 veya 54 m dolar kadardı. yeterli değil mi?

Hmm rakamlarla aram iyi degil. Oyle diyorsaniz oyledir :)

nasıl yaratsın? ürün çeşitliliği desen yok... fiyatta rekabetçilik desen eh işte...

ben bir şey alacak olduğum zaman n11, gittigidiyor, hepsiburada, amazon'dan fiyatlarına bakarım, cimri'den ve akakçe'den fiyatlarına ve fiyat geçmişine bakarım öyle alırım. hangisi daha ucuzsa oradan alırım. amazon'dan çok bir şey alamıyorum bu yöntemle.

Kendi adıma konuşursam eğer, menüsü kullanışsız ve karmaşık geliyor. O yüzden hiç kullanmadım.

ben telefon aldim kitap aldim kulaklik aldim ve hepsinde satici amazondu ve piyasadaki en iyi fiyattı. bence fena is yapmiyorlar. isteseler malûm siteleri tek gecede ziplatirlar sanki.

Ben beğeniyorum amazonu. Site tasarimini beğeniyor ve kullanıcı dostu olduğunu düşünüyorum.

Bence gayet başarılı ilerliyorlar. Geçen sene bir etkinlikte amazon tr.nin yöneticisi konuşmuştu. Biz az ürün getirip tüm süreçlerimizde müşteriye iyi bir deneyim sunacağız dedi.Yeni oluşan bir yer olarak yelpazemizi geniş tutarsak rezillik olur dedi kısaca.

Görünüşe göre çok acele etmiyorlar diğer hizmetler için. Koşulların iyi olmasını bekliyorlar.

sitesi çok kötü, araması olsun ürün detayı olsun hbnin yanından geçmez.

çoğu zaman fiyat avantajı yok/bana denk gelmedi.
ürün filtreleme çok kötü.
alışveriş yaptığında şirkete fatura kestiremiyorsun.

Fiyatları cezbetmiyor. Ama satıcı amazon ise ben kesinlikle üçe beşe bakmadan alıyorum. Çalıştıkları kargo şahane şu kolaygelsin olan. Bunun tanıtımını yapmadılar hiç ordan yürümeliler.

Bertaraf oldugu için bence. İktidarı da muhalefeti de eleştiriyor belli ölçülerde. Kimseye yaranamiyor o yuzden -)

Samimiyetsiz, fırsatçı, gazeteci gibi "sağlam" değil politikacı gibi "eğilip bükülen" tarzından ötürü. kimseye yaranmak zorunda değil bağımsız bir gazeteci olarak. Ama bunun kıymetini bildiğini sanmıyorum.

Ya bu adam terfi alamamış Ahmet Hakan. Bu adamda tarafsız denebilecek ne görüyorsunuz allah aşkına? Beni asıl şaşırtan hala Ahmet Hakan'dan daha fazla saygı görmesi. Olabildiğince tarafsız gazeteci, hatta gazeteci bile demek Ruşen Çakır gibi gazetecilere hakaret olur.

Reza Zarrab davasındaki yayınları bile kaale alınmaması için yeterli. Herif devlet-mafya uluslararası organize suç şebekesinin davasını "amarigada ülkemize oyunlar oynanıyor zaman birlik zamanı" diye verdi günlerce.

tarafsız değil, eleştirel. ancak adamına göre eleştirisi de. her yayınını izliyorum, geyiği de güzel ancak her konuğa aynı şekilde yüklenemiyor. dolayısı ile tarafsızım savunması doğru değil.

Muhalif kanada kaktırdığı kadar iktidara kaktırmaya maçası yemiyor. Bu da itici yapıyor. Kendisine olan sempatimi bitirdi.

+1 bruce mclaren söylemek istediklerimi aşağı yukarı söylemiş

herkes politikayla gündemle ilgilenmeyebilir fakat gündemi ve olayları kronolojik olarak bilmeyen takip etmeyen biri için cüneyt özdemir gibiler ne tatlı adam ne kadar tarafsız konuşuyor gibi gelir

Çok uzun zamandır kendisini düzenli olarak izleyen ve istanbul havalimanını övdüğü videodan sonra takip etmeyi bıraktığım eski bir izleyicisi olarak cevap vermek istiyorum.

İktidarı dürüst bir şekilde eleştirdiğine inanmıyorum.

Kimsenin Cüneyt Özdemir'den eline bayrak alsın, muhalefet yapsın gibi bir beklentisi de yok. Ama iktidara yakınlığı ile kazandığı para, yapabildiği habercilik (bakanlar ile söyleşi, petrol arama gemisine gidebilmesi vs.) ya da kendi motivasyonu ne ise, iktidarı eleştirmesinin önüne geçiyor. Bu durum da çizdiği modern, seküler, aydın haberci görüntüsüne ters düşüyor.

Ülkede şikayetçi olduğumuz her şeye görüntü olarak o da karşı. Diğer yandan buna neden olan sistemi eleştirmek yerine (ki zorunda değil), gidip sisteme yanlıyor.(burası problemli)

Bos adam, gerizekali turnusolu olarak cok faydali biri. Buna tarafsiz, iyi gazeteci diyenin olaylari, siyaseti yorumlamada ciddi eksikleri vardir ya da 2000 dogumlu siyaset bilgisi eksik yeni yetmelerden biridir. Adam oyle boyle degil asiri tarafli. Iktidara o konuda ben de katilmiyorum, o yanlisti deyip 2 dakikalik elestiri yapar sonra sabahtan aksama muhalefete giydirir:) Milleti de salak zannediyor, kaypak olmayip Akit olsa sorun yok

peki taraflı olduğu için ne gibi kayırmalar gördü?

edit: yani ben aşırı taraflı olduğunu düşünmüyorum gerçekten. yeterince sağlam duruşu yok derseniz belirli ölçülerde katılabilirim, katılmasam bile göreceli bir şey der geçerim ama aşırı taraflı demek abartı bir ifade değil mi? yani aşırı taraflı diyorsak bu adama akit veya a haber kadrosuna ne diyoruz?

kaldı ki, yeterince dik bir duruş gösterse sevmeyenlerinin istediği şekilde, bu sefer azıcık da olsa nötr olabilen(büyük bir çoğunluğa göre ben dahil) bir gazeteci olarak artık hükumet ile uzaktan yakından bağlantılı herhangi birine tek bir soru bile soramayacak? iyi kötü azıcık da olsa karşısına alıp bir iki zorlayabilen başka biri var mı şu aralar benim bilmediğim?

Cüneyt Özdemir bir duruşu olmadığı için eleştirilmiyor.

Cüneyt Özdemir ve Ahmet Hakan gibi kişilerin yaptığı şey taraflılık değil, haysiyetsizlik. Aklınıza gelebilecek en yalaka gazeteciden bile daha aşağılık bir şey yapıyorlar.
Mesela Cem Küçük onlara göre çok daha iyi bence. Adam en azından inandığı ideolojinin liderini kayıtsız şartsız destekliyor ve bunu da gizlemiyor. "Ben buna inanıyorum, inandığımın arkasındayım, işinize gelirse" diyor.

Ama bu Cüneyt Özdemir ve Ahmet Hakan gibi kişiler para/makam/güç için inanmadığı değerleri sanki inanıyormuş gibi savunuyor, göz göre göre halka yalan söylüyorlar.
Ve bunu sanki "tarafsız" mış gibi davranarak yapıyorlar. Bırakın bir gazeteciyi; bir insanın kendini konumlandırabileceği en aşağılık durum bu bence.

Ya iste bence gazeteci bir seye bir duruma bir ideolojiye bir kisiye inanmamali. Durumlar kisiler ideolojiler bile degisebilir cunku.

gazeteci şöyle olur böyle olur vs diyip artizlenmesine rağmen iş yapmaya gelince ekmeğimizdeyiz abi modunda çalışması milleti sinirlendiriyor.

@proletarier evet inanmamalı. İnanmalı diyen kim? Gazeteci tarafsız olmalı.

1-) Taraflı gazeteci modeli var. İnandığı ideoloji ne kadar berbat olursa olsun, gerizekalı olduğu için bu yönde yayın yapıyor. Adam kötü mü? Evet. Sahtekar mı? Pek sayılmaz. İnandığı şey yanlış da olsa inanıyor bir şekilde. Örn: Cem Küçük.

2-) Tarafsız gazeteci modeli var. Her ne şartta olursa olsun, hiçbir ideolojik çıkar gözetmeden gerçeği aktarmaya çalışan yayınlar yapmaya çalışırlar. Örn: Ruşen Çakır

3-) Bir de sahtekar gazeteci modeli var. Sürekli tarafsız yayın yapmaya çalıştıklarından bahsederek izleyicinin gözünü boyamaya çalışırlar. Ama her fırsatta gerçekleri gizler/çarpıtır/çıkarlarına göre değiştirirler. Mesela iktidar türk telekom üzerinden devleti 2 milyar dolar dolandırmıştır. Bunu asla ağızlarına bile almazlar. Halkın bilmesi gerektiğinin farkındadırlar elbette. Ama muhalefetin en ufak bir "pot" diyebileceğimiz bir şeyi ortaya çıktığında saatlerce yayın yaparlar.

Halkın 2 milyar dolar parası çalındığında susup en ufak bir fırsat ele geçtiğinde muhalefeti eleştirmek için saatlerce yayın yapan bu insanlar Cnn'den aldıkları yüksek maaşlar kesilmesin kovulmasınlar diye, hatta yeri geldiğinde terfi alıp maaşları katlasın diye bunu yapıyorlar. Yani satılık/sahtekar insanlar. Örn: Cüneyt Özdemir, Ahmet Hakan

Sen Cüneyt Özdemir'i 2. şıkka koyuyorsan dostum, acilen hayata dair bir şeyler okuyup/araştırıp kendini biraz geliştirmelisin.

Çünkü ülkede haset insan çok.

sexy :9

delusional

hee çok seksi he.

abi sağol da mobilya için ne kadar uygun bilemedim sence uygunsa eyvallah tabii :D

edit: niche müthiş valla hiç aklıma gelmemişti.

niche?

Outstanding

Exquisite

cozy

Fancy

radiant, fabulous.

gorgeous

scrumptious, exquisite

haxball

skribbl.io var biri çiziyo diğerleri tahmin ediyo.

yönet ve fethet

bende de biraz düşüklük oldu çalışma masam yatak odasında ordan çalışıyom zaten tahrik ediyor beni atıyım kendimi uyuyayım diye

Baya zorlanıyorum ben de. Ofisteyken en azından hep beraber çalışıyorduk. İşini çok severek yapan birisi zaten değildim ve işimin önemsiz olduğunu düşünüyorum açıkçası. O yüzden özellikle bu durumda iyice odaklanamıyorum.

Ben endişe yüzünden odaklanamıyorum işime. Belirsizlik çok kötü bir şey.

Dustugunu sanmiyorum.

ben corona yüzünden hicbir seye odaklanamiyorum

gelsede çabuk biter şu sıralarda.

Bölgeden bölgeye değişiyor galiba; son bir haftada iki kere gitmek zorunda kaldim. İkisinde de makarna reyonunda eksik dışında her şey tamdi. Biri geçen hafta çarşamba biri de pazar günü.

mutlaka haberiniz vardır da ben birkaç seferdir sanal marketini kullanıyorum fiyatlar aynı gibi zaten hatta kampanyalar oluyor. hiçbir yerde kolonya bulamıyorken sanal marketten direkt alabiliyorsunuz. sipariş de 1-2 güne teslim ediliyor kapıya kadar. tertemiz sistem.

sanal markette o an stokta bulamasanız bile hemen pes etmeyin birkaç saat sonra gelmiş oluyor genelde.

şu anda piyasada bulamadığımız ve olsa bile hepsiburadada falan 35-40 liralara satılan 400 ml selin kolonya 18 lira mesela. bakırköy için stok da var.

www.mserdark.com

Tıp yönünden değil de salgının yayılmasıyla ilgili istatistikler ve olasıklar:
medium.com

Biz komple ingilizce kullanıyoruz; dil ayarlarından ingilizceyi ayarlamak yetiyor olmasi lazım. Yalnız türk filmlerinin bazıları türkçe isimli olarak kalıyor, bazilari ingilizce. Neye göre olduğunu bilmiyorum.

uygulamadan olmuyormuş ya tarayıcıdan yapmayı anca akıl edebildim.

Hafif bi tortu oluyorda kocaman değil gibi geldi bana. Tadı değişti mi bilmiyorum.

uzun zamandan beri böyle, zaten classic kullanıyorum ben, classic te de aynı tortu var.

zaten fiyatına baktığımız zaman(classic) kalitesinin bozulmaması imkansız, herşeye aşırı zam geliyor ama ben yine de 8 9 liraya 100 gram nescafe clasic alabiliyorum.

market kahveleri ile bile çok az fark var arasında neredeyse.

haa 10 15 sene önce gerçek tiryakiler classic içerdi tadı gerçekten bu güne göre muhteşemdi.

gold'da çok tortu oluyordu. klasike geçtim. klasikte tortu çok çok az oluyor. gerçi nescafe kahvenin volkswageni gibi bişey. o yüzden de pek takmıyorum.

nescafe 4 sene önce bozdu en iyisii Jacobs.

Hatırladığım kadarıyla gold içinde %85 çözünebilir %15çözünemeyen kahve var yani gerçek kahve o yüzden daha lezzetli ve pahalı o çöken kısımda çözünemeyen kısım

hepsi kamera peşinde şu an. beklediğiniz gibi öncü bir cihaz yok.

Galaxy Note 10+ dediğinize biraz uyuyor bence.

çağ atlatacak şeyler olmadı, SoC yani işlemci/grafik işlemcisi anlamında, marjinal iyileşmeler oldu. Batarya teknolojisinde zaten hemen hemen hiç olmadı. ekran teknolojisinde olmadı. Ekran/gövde oranı artırmak ve kameraları 4e çıkarmakla meşguller. Bir de amoled ekranın katlanabilmesinden yola çıkarak katlanabilir telefon yapmaya çalışıyorlar ki hangi derde derman olduğu bilinmez. Ha bir de parmak izi okuyucu ekranın arkasından optik okuyucuya çevrildi, ama hızı eskisinden daha yavaş oldu.

Ekran/gövde oranlarının artması daha küçük boyutlu telefonlara daha büyük ekran konması anlamına geliyor ki bu güzel bir gelişme.

değerlerin number format'ının farklı olmasından kaynaklı olabilir.

number format home sekmesinde wrap text ve merge & center'ın sağ tarafında yer almaktadır.

evet formatlar farklıymış düzelttim, nolur nolmaz diye formülü de silip baştan yazdım ama yine olmadı.

hücrede yazan değerin sonunda boşluk kalmış olabilir mi? öyle olunca eşleştirmiyor.

N/A veren hücrelerin arama değerini tekrar yaz. Sorun ya o hücrenin formatında ya da başında/sonunda boşluk var. Tam eşleşme olmayan yerde n/a hatası olur.

valla çözemedim boşluk yoktu büyük ihtimalle format problemi ama yapacak bir şey yok teşekkür ederim.

zaten ölümüne genelliyoruz. bana göre de farklı şirketler insana daha fazla şey katar gibi geliyor o yüzden bu tek bi yerde uzun süre çalışma olayı pek verimli gelmiyor. benim çevrem mi vizyonsuz yoksa gerçekten böyle bir algı var mı merak etmiştim.

Benim ortalamam 11 ay. Maaş ve kendini geliştirme açısından epey faydasını gördüm, ama yorucu oluyor tabi.

algı olarak 2-3 şirket daha iyi denebilir. 1-2-3 yıl yazmışsınız 2-3 yıl zaten iyi süreler. açıkçası cv'lerde aylık çalışma süreleri daha çok göze batıyor ve malesef değerlendirmede hemen eleniyorlar. başka parametreler de var tabi, süreler kısa olabilir ama cv de öyle projeler ile aday altını doldurur ki görüşmeye çağrılır.

Para ve/veya kariyer hırsın yoksa, kafam rahat olsun önemli olan o diyorsan, işinden genel olarak memnunsan ilki.
Bir de çok iş değiştirmiş, her birinde kısa süre çalışmış birine kalıcı olmaz bu gözüyle baktığımız için işe alımda tercih etmeyiz. Her yaz 3-5 staj yapmış yeni mezun bir adayı çok beğenmiştik ama kalıcı eleman istediğimiz için eledik, bir süre çalışır gider diye.

mantiken 2-3 sirkette uzun yillar calismak dersin.ama mesela muhendislik sektorunde benim tecrubem sirketlerin bile bu olaya bu sekilde bakmadigi yonunde.

sirketler bir erkegi temsil ediyor diyelim. sik ziplayan kisi abartmadikca (6 ayda bir degil de 2-3 senede bir diyelim) onlarin gozunde herkesin arzuladigi alimli bir hatuna donusuyor. ulan diyorlar bu eleman bu kadar is degistirebildigine gore isini cok iyi yapiyor olmali, herkes onu ekibine katmaya calisiyor, devamli yeni teklifler aliyor, vs.

bir baska artisi da farkli insanlarla calisiyorsun, fakli gorus acilarini goruyorsun ve bu senin kesinlikle ufkunu aciyor. bu da sirketlerin hosuna gidiyor. o yuzden bir yerde 15 sene calismis adamdan ziyade 15 senede 4-5 farkli yerde calismis adam onlara gordugum kadariyla daha enteresan geliyor.

bu is degistirme olayindan inanilmaz faydalananlari gordum. misal calistigim sirkette 15 sene tecrubeli bir eleman vardi. ekip lideri istifa etti cikti, onun yerine gecmeye calisti, adama izin vermediler o da baska sirkete gecti, sikinti yok. elaman ondan sonra 4 sene icinde 2-3 sirket degistirdi. bu arada ben hala ilk sirkette calismaya devam ediyorum. sonra ekip liderinin bir kac basamak ustu bir pozisyon acildi, iste bolge lideri diyelim, bir baktim adami oraya almislar, sirkete geri dondu. eger bu adam ilk sirkette kalmis olsaydi, buyuk ihtimal o posizyonu ruyasinda bile goremezdi.

ozetle: "gezen tavuk iyidir"

B1 e
="abc" +a1 yazıp aşağı kopyalarım. Sonra b sutununu kopyalayıp a ya paste values yaparım.

concatenate formülünü inceleyin

B1'e

="abc"&a1

Aslında yazdıklarınıza göre tam ihtiyacınız olan şey: kapsüllü kahve makinesi. Çok kısa sürede çeşitli kahveler yapabiliyorsunuz, kapsül başına dışarıda bir kahve içmekten çok daha uyguna geliyor. Açıkçası bende de mokapod, v60, french press falan olmasına rağmen genelde üşendiğimden kapsül çakıp geçiyorum.

tchibonun kapsüllüsü var. kapsülü ilk kullanımdan sonra temizliyorum içine kendi öğüttürdüğüm kahvemi koyup 2 dkda hazırlıyorum. kapsüllü bir makine işinizi görür.

peki bu aletin yaptığı kahveyi tchibo'larda falan deneyebiliyor muyum? hiç görmedim daha önce ama öyle bi opsiyonları var mı yani ben bunu almak istiyorum bana denetin gibisinden. çok pahalı değil espresso makinesine göre belki ama yine de az para da değil denemenin bir yolu var mıdır?

Nespresso muydu, o daha yaygın. Yan sanayi kapsul falan daha kolay bulunuyor diye biliyorum. Hem chibo kapatıp gidebilir.

nespresso yu kendi magazalarinda deneyebilirsiniz. istinye park, kanyon da var daha da vardir. tchibo da denetir heralde sorarsaniz.

ikinci el makine alabilirsiniz. ozel caba gostermedilerse temiz olmamasi icin bir sebep yok.

Yorumum: Lütfen, rica ediyorum, cok rica ediyorum almayin kapsul tipi makine. Dünyanin en pahali kahvesini, en cok copu ureterek ve dünya dolusu donusturulemeyen atiga sebebiyet vererek iceceksiniz.

(Ayrica bu kadar cok 2. eli olmasinin sebebi, cok hizli sekilde artan ve devamli artan kapsul fiyatlari nedeniyle makinenin islevsizlesmesi.)

Önerim: Pratik bir makine aradiginiz icin, ikinci el full otomatik espresso makineleri. 500-700 arasi bulunuyor. Deloghni bakabilirsiniz, yaygin bir marka, bakimindan anlayan usta sayisi da cok, parcasi da kolay bulunuyor.

valla gönlüm şundan yana aslında en başından beri:

www.hepsiburada.com

hala karar vermedim de bi çılgınlık yapıp şu aleti de alabilirim belki.

Yukarda gönlünüzden geçen makineyi geçen hafta aldım,çok memnunum.İnkanı zorlayıp alın bence,kapsüllü de alsanız,bunu almak isteyeceksiniz.Ben frenchpress,mokapot,filtre kahve makinesi tecrübelerimden sonra alabildim,keşke daha erken alsaymışım,diğerlerine masraf edeceğime.