Ekşi Duyuru

klasik olarak ikea brada. 40 kişilik ofiste neredeyse herkes bunu kullanıyor. plastikten basit ama ergonomik ve kullanışlı. bir de ikea isberget var, aynı mantık.

17 inç laptop için bradayı, 12 inç laptop için isbergeti kullanıyorum. Eğer sürekli yanında gezdirmeyeceksen en ideali bunlar, fazla para vermeye gerek yok

www.ikea.com.tr

www.ikea.com.tr

m.trendyol.com

Bunu aldım memnunum.

www.hepsiburada.com

ben şunu aldım 1 ay önce, 1 haftada geldi Çin'den. Toplam 115 lira civarına çıktı kargo ve gümrük ile. iş görüyor mu görüyor ama çok sağlam gelmedi bana açıkçası. taşınabilir olması için uğraşmışlar ama bu sefer de çok güven vermiyor.

2-3 ay kadar saklayabilirsin.

cok guzel bir fikir verdin *_*

Olmaz sanırım. Bir donem boyle hazir kurabiye hamuru satiyorlardi buzluga atiyordun. Cikarip kesip pisiriyordun.

Şekil verip dondurabilecek kıvamdaysa top top yapıp atın buzluğa. Yer varsa önce bir tepsiyle koyup 1-2 saat dondurun, sonra poşete ya da saklama kabına alın, böylece yapışmazlar.

Pişireceğiniz zaman çözülmesini beklemeyin, sıcak fırına koyup normalden 1-2 dakika daha fazla pişirin.

Oluyorr :)

sadece oyun için alacaksan ssd yeter. emin değilim ama laptopunda nvm takacak yerin olmayabilir ama ssd için %99.9 yerin vardır. ssd al geç.

1 tb alacaksan şu entryme bakabilirsin (bkz: #114404308)

olmaz mı hemde acayip fark yapar.

bu meretler şekil itibariyle hepsi birbirine benzer de, kaliteli bir havya yıılarca hiç fişten çıkmadan çalışır ve ısı kaybı yaşamazken, adi olanlar 2 gün sonra lehim teili eritmeyecek kadar performans kaybına uğrar.(uç kirliliğinden bağımsız, adi malzeme yapısı sebebiyle)

öyle saatlerce günlerce uğraşmayacaksan bile benim sana tavsiyem 80 watt kalem tipi havya alman olur. marka konusunu bilmiyorum ama adisine yanaşma ve bilenlerden marka tavsiyesi al.

weller markasını biliyorum bi babamdan dolayı, çok sağlam bir markadır.

urun.n11.com

tabi türkiye olunca sahte mi gerçek mi o da ayrı dert oluyor.

n11scdn.akamaized.net

kisisel olarak bu tipleri daha kullanisli geliyor. hem fazla hizmeti de yok diger tiplere gore

bu tabanca tipli olandan babamda vardı, değişik bir modeli de olabilir.

bunların özelliği biraz daha kaba işler elektrik işleri falan için. öküz gibi güçlüdür ama.

öyle çip elektronik devre falan dersen kalem tipler daha ince oluyor.

Tabancalar ile ufak tefek elektronik işleri yapmak işkence.

Şu model baya iyi.
tr.aliexpress.com

oha iyi pahalılarmış.

fakir müşteri mode on: ben bi düşüneyim

weller marka iyi fakat fiyat olarak gerçekten yüksek. Benim iş yerimde weller kullanılıyor. Ama ben Yaklaşık 6 ay önce gittim şunu aldım.

urun.n11.com

Öneririm gerçekten çok kaliteli ve yeterli. 6 aydır kullanıyorum. Tabi 7/24 açık bırakmıyorum. Belli aralıklarla kullanmaktayım gayet iyi

oluyor. elimdeki makine sizinki gibi lehim eritmez durumda. kendime daha yeni şunu sipariş ettim. www.direnc.net

zamanında okulda ikende buna benzer bir şey kullanıyorduk gayet iyi idi.

Profosyonel kullanıcı değilsen bu kadar kaliteli markalara ihtiyacın yok, ayda yılda bir fişe takıp kullanacak bir ev kullanıcısıysan 40-50 liralık aletler oldukça yeterli gelir sana.

Fakat güç 80 watttan düşük olmasın, en kötü 60 watt olsun. 40 watt ile işkence çekersin, hele ki ucuz marka alacaksın bir de prformans kaybı yaşanacak.

Gir bir tane bir milyoncuya, çeşidi bol olan bir yer olsun, 60-80 watt bir tane alırsın ortalama 35 liraya.

Valla bana genel olarak aidatların çoğu tokatlama amaçlı geliyor. Ben de son 1 aydır ev bakıyorum, en son baktığım evlerden birisinin 200 lira aidatı vardı. Apartmanın tek bakımı asansör o da tek asansördü zaten. Herkes birbirini çarpmanın derdinde özetle.

kış aidatları için istenilen paralar muhtemelen normaldir diyebilirim. pay ölçeri olmayan merkezi sistemli bir apartmanda oturuyorum, dairem büyük olduğu için 400 üstü ödüyorum ben de. tüm hesaplamalara yönetimle beraber hakim olduğumuz için bir tokatlama olmadığını biliyorum. Ancak yetiyor. bir de aidatın içerisinde temizlik-bakım-apartman elektriği-suyu gibi diğer kalemler de oluyor.

bir de merkezi konumda ve eski binanın çok olduğu muhitlerde bu merkezi sistem denen meretin kazanları genelde eskidir. ayarı doğru yapılmazsa ve üzerinde ısınmayı regüle eden bir alet var, o yoksa fazla yakıyor, apartman sakinleri evler çok sıcak olsun isterse yine doğal olarak fazla yakıyor, pay ölçer de olmayınca idaresi zordur, tüm katları eşit ısıtması problemdir falan, o zaman da uçuyor faturası. avrupa gibi 21 derece civarına ayarlayıp oturamıyorsunuz. binalarda dış cephe yalıtım yoksa o da etkiliyor ısınma mevzusunu.

yöneticiler tokatlamayı geçtim binayı zor idare ediyorlar genelde, benim gözlemim bu şekilde.

Merkezi ısınma derken, ısınma da iadatın içinde olan sistemi mi kastediyorsunuz? Öyle ise 400-500 iyi gibi :)

Birincisi daire sayısı ne kadar az ise aidat o kadar çok oluyor. İkincisi de tokatlanıyoruz bence de. Biz 250 tl ödüyoruz, toplantılarda çok uğraşıyorum kapıcı ve asansör için bu tutarın çok fazla olduğunu anlatmaya ama kimse sallamıyor bu yüzden bir yere varamıyoruz.

150 lirası kesin kapıcı parasına gider, 50 de apartman elektriği suyu desen, geriye kaldı 200 300 lira. onunla da yakıtı öderler.

asansör parası falan dediğin, öyle bi bakım bi arıza olunca zaten ayrıca topluyolar. mesela çatı aktarılacak, apartman boyanacak falan.

kiracıysan eğer onlar seni ilgilendirmez aidata bakarsın.

bir de bizim apartman ve bi kaç tane daha eşimin dostumun apartmanı bu bahsettiğin sistem. hepsi de cehennem gibi ısınıyor, 24 saat yakıyolar akşamları iyice çok yakıyolar. tabi cins bi apartmana düşersin hem para alırlar hem de yakmazlar.

kiracı olursan sıkıntı şurada, senin parandan apartmanın ortak hesabına para birikiyor ama sen yakıt için verdiğin paranın hizmetini alamıyorsun 2 sene sonra çıkınca bi hak da iddia edemezsin.

yani tam anlatabildim mi bilmiyorum ama


kapıcı olayına oldum olası uyuzum, hiç bir zaman kapıcıların derdi bitmiyor. ömrümde 1 defa çöpümü attırmış ya da ekmek aldırmış değilim, bunları çıkartınca geriye sadece 2 ayda bir apartmanın çimlerinin biçilmesi ve sadece görüntü itibariyle apartmanın girişinin temizlenmesi var.

abi haftada 1 temizliğe birisi gelse, çimleri de aydan aya biçtirsen, kapıcıya vereceğin parayla da otomatik sulama sistemi yaparsın. kömür mömür kalmadı artık doğalgaz otomatik, bulursun bi kazancı gelir bakar gider. böyle adamlar var alıyor 5 apartmanın kazanını geliyor ilgileniyor gidiyor, hem de parasını alıyor.

bir de emekli olunca tazminat muhabbeti var. zaten elektrik ödemezler, su ödemezler ısınma ödemezler kira ödemezler, bir de hiç bi zaman memnun olmazlar.

Maalesef öyle ya, bizim ev de merkezi (hem konum hem ısıtma) ve aidat aylık 450 tl.

Kapıcı var, sadece çöpleri alıyor alışveriş vs. yaptıran vardır belki ama bakkal yakın kendimiz gidip alıyoruz.

Isınma konusu ise şöyle: Öyle cayır cayır yanmıyor 20 derece civarı gün içi ve akşamları ama gece kapanıyor sanırım sabah biraz serin oluyor. Kapıcıya sorduğumda otomatik yandığını söyledi.

Bu arada aidat ısınma giderlerini içermiyor, kim bilir ne kadar gelecek yakıt masrafı henüz bir şey çıkmadı. Kasım Aralık ortak ödeyeceğiz sanırım.

Sadece çöp toplamak ve @killerbee'nin dediği gibi yalandan ortalığı silmek süpürmek dışında bence de gereksiz kapıcı. Adam su bedava diye yağmurlu havada bile çiçek suluyor, apartmanın önünü yıkıyor :/

bağdat caddesinde oturuyorum burada hemen hemen her apartmanda apartman görevlisi var. aidat da 315 tl, ısınma ayrı geliyor.

açıkcası çöp toplama dışında görevliyi hiçbir fonksiyonda kullanmıyorum ben ama yaşı büyük olan sakinler hemen her işlerini kendisiyle halledebiliyor.

bazen evde değilsem kargo teslimi veya anahtar bırakma, tamircinin başında durması gibi işlevleri var

Tracy Chapman olabilir mi?

www.youtube.com

tracy chapman değil daha böyle atarlı bir ablamız.

Shania twain you're still the one cagristirdi

Lonely island - dream girl

OHAAAAAA. duyuruda the lonely island çöpünü benden başka dinleyen varmış ve bu şarkıyı buldun ya sana helal olsun ya kafayı yiyordum. bu albumu bayağıdır da dinlemiyordum kim bilir ne zaman dinlerdim de bulurdum!

Et şiş, tavuk şiş ve diğer ızgaralıklar.

valla humus yapsam yanına birkaç meze daha yapar ufaktan bir rakı sofrası kuarım. olmaz dersen, köfteyle iyi gidebilir.

pati +1

Meze takılın hocam alkol kullanıyorsanız. haydari, rus salatası, meyve, çiğ köfte, sarma vs

bunu yap, humusla servis et.

www.northmiznon.com

Az once humus yedim, yaninda da fava ve kasarli mantar vardi.

ben baalığın yanında yiyorum daha çok. ve birde humusu kuru domatesli yapmayı dene, efsane oluyo.

anaa evde kuru domates var kaç zamandır ne yapçam bunları diye düşünüyodum kara kara. sağolasın çok iyiymiş.

kuzu yaprak ciğer.

musluğa asılı sarı bez
elektrikli ısıtıcı (bimden alınma 100 liralık olanlardan)
tuvalet için ayrı terlik olması
tuzluğun içinde pirinç
dolaplı divan :(

oha bunlar fakfakirlik belirtileri. evde tezgahı kemiren insan eşyaları. hatta bi kademe arttırıp katalitik de ekleyebilirim bunlara.

store.donanimhaber.com

Nedenini bilmiyorum ama öyle bir izlenim oluşturuyor.

arttırıyorum;

içinde deniz kabukları, pullar vs. olan şeffaf jel mum
ortalıkta gezen iskambil destesi
kirli cam kül tablası (sekizgen olandan)
kapaklı ekmek dolabı (ekmeğin niye özel dolabı olsun ya ööööff:D)
herşeyin içine gazete sermek

üzülme ya hepimiz öyleyiz bu kriterlere göre. ki bu kriterleri boşver zaten öyleyiz. neyse sonuçta verdiğin örnek çok iyiydi, ben ufak detay isteyince böyle şeyler arıyordum. ernet ve musluk ucu borusu pek ufak detay değil aslında.

Muhtelif yerlere dikey yaslanmış halılar.

Plastik cicek.

i.hizliresim.com

Banyoda doğrudan duvara yapıştırılmış ayna veya bu aynanın bebe mavisi-pembe ucuz ve sert plastikten çerçevesinin olması
Çamaşır makinası örtüsü
Bürümcüklü koltuk örtüsü : everyg.com

Üzerinde renkli plastiği olan sürahi.
Marketten alınmış, üzerinde kabartma beneklerin olduğu su bardağı.
Plastik tabure.

Banyoda legen ve kova.

kimse yazmamış;

- yoğurt kabına konan saksı çiçekleri

abiler ablalar iyi güzel de çok bariz şeyler yazıyorsunuz olmuyor ki böyle. ufak detay diyordum :((

edit: hadi bir iki şey daha ekleyeyim. metal evye, çıplak ampul, geniş alanları komple kapatan halı-yolluk ve son olarak tezgah üstündeki şu karolar:

encrypted-tbn0.gstatic.com

edit 2: valarmurgulis çünkü banyoda yerler ıslanıyorsa ortamda bir fakirlik var demektir.

Hepsini anladım da tuvalet için farklı bir terlik olması niye fakirlik oluyor onu anlamadım.

Kendi cevabım gelirsem de işyerlerinin reklam için yaptığı saatler, takvimler vs.
www.google.com

çünkü alaturka tuvaletlerde olur ve taharet alırken yerler falan ıslanır :D o suyu öbür odalara taşımamak için tuvalet terliği olur.

hatta tuvalette plastik maşrapa olur. sifon vanasına yapma çiçekler falan asılır.

ek olarak:
fayanslara sticker yapıştırmak
üzerlik denilen nohutumsu kuru tohumların ipe dizilerek yapıldığı süs eşyası

Gırgır süpürge
Çöp kovasına geçirilmiş market poşeti
El örgüsü çarkı felek paspas
Düz elektrik anahtarları ve prizler, görsel olmadan anlatmak zor ama bilenler hatırlamıştır.
Plastik su ısıtıcı (sapsız cezve gibi olanlardan olacak)
Sapı plastik meyve bıçağı (ucu 5 cm falçata gibi olanlar)

Proletarier kardeşim ufak detay dediğin çıplak ampul mü? Benim evde bile 3 tane çıplak ampul var. İlla maaşımızı mı yazalım buraya...

mutfaktaki sarı bez en zengin evde bile olur fakat siz görmezsiniz. yardımcı onu kullanır gerekirse atar veya bir yere saklar.

@irene insanı-evi fakir yapan detaylar değil bu arada sorum aslında bir evi fakir gösteren ufak detaylar.

O zaman ütü masasının ortalıkta olması ve üzerine atılmış kot pantolon, hatta pantolonun kemeri eskimiş sarkıyor böyle. Kot da kotluktan çıkmış, bollaşmış ve de allı güllü nevresimler yatak odasında.

İçinde x seyahat falan yazan promosyon duvar saati, promosyon takvim.

@theseachange şimdi alaturka tuvaleti olmayan evlerde tuvalete nasıl gidiliyor bana açıklayabilir misin?orası ne olursa olsun ıslanıyor Bi şekilde.

fırfırlı tüylü tığ işli damacana örtüleri olabilir. şöyle mesela:
2.bp.blogspot.com

şu tür renk, malzeme ve estetiğe sahip her item:
www.altuntasgrup.com.tr

şu tür plastik ve özellikle bu kahverengi renge sahip ayakkabılıklar:
n11scdn.akamaized.net

dantel görünümlüsünden muşamba masa örtüsü:
www.ortucum.com

böyle dokulu, hafif parlaklı muşamba gibi duvar kağıtları oluyor, onlar da olur. böyle bir kenarı kalkmış ya da yırtılmış olur falan.

Bunlar fakirlik degil de milletce ne kadar da zevksiz oldugumuzun gostergeleri..

Yurtdisinda, kirasinin, cocougun ozel okulunun sirket tarafindan odendigi bir expat olarak Turkiye'de calisip gelmis birinin yaptirdigi Gulbag'a bir gece vakti tasiyip birakiverseniz asla siritmayacak denli Turk mimarisine sahip bir apartmanda oturuyorum. Evin icinde merinos cekyatlar, merinos salon takimlari, mutfakta o katlanabilen masa, hatta kaplamasi kalkmis sokulmus ama 3. kalite muteahit isi mutfak dolap kapaklari falan olan bir evde oturuyorum. Herkes sinif atladigimi falan dusunuyor. Oyle de bir ironi var.

Zevksiziz zevksizligimizi bir de ihrac etmisiz yani.

Ama eve girince gurbetten memlekete donmus gibi oluyor :)

Hocam lafı ODTÜ kaynaklı diye biliyorum. Ankara etkisi ondandır.
Ayrıca abi neyi düşünüyorsun cidden (anlatabildim sanırım) :)

Dostum lafından iyidir bay irrite edici hocam candır :)

kardeş-kardeşim diyenlere bir gün bıçağı takasım var. Nereden kardeşin oluyorum senin!

hocam genelde üniversite ortamının çok olduğu yerlerde oluyor (nüfusa oranla)

Ankaralilarin hepsi hocam demiyor. Kesin bilgi.

Abi'yi "aabi" gibi yaymayıp kısa kesince muhatabın kardeşi olabiliyosun bi anda. Benim ağız hiç yayılmadığı için kullanamıyorum mesela. Hocam da hiç yakışmıyor bana. Başkası kullanınca daha sempatik geliyor. Sırf ismiyle hitap etmek için her önüme gelenle tanışamayacağıma göre mecburen dostum diyorum. Kardeş-kardeşim diyenlerden hiç hazetmiyorum ben de. "Hojam" diyenlerle kafalarını tokuşturup topraklamak lazım bunları.

asıl istanbul'da moruk diyorlar, ona uyuz oluyorum ben. ilk geldiğimde çok saçma ve poser gelmişti. sonra bi baktım ben de kullanıyorum alsjdas
hocam'ı online mecrada kullanıyorum sadece.

Elazığlılar ortak, Amasyalılar bacanak, Edirneliler aga, ülkücüler, bekçiler ve yeni polisler reis diyor. Hacı, hacu, hacıt, babuş, baboli, kanga, dayı, bilader gibi hitaplar da var. Sadece abi ve hocam olsa...

tanımadığım insanlara kullandığım hitap biçimleri daha enterasan ama tanıdığım insanlar için hepsinin kendine özgü hitapları var, birine ortak diyorum, birine hacı, birine hoca, birine abi(yaşı küçük), birine kardeşim, birine kahraman, birine kel, birine bizim oğlan vs.

lokasyon ankara:)

denmiş zaten, ankara'da hocam denmesi odtü'den çıkan bir olay. 60'ların sonunda sinan cemgil'in başlattığı bir akım. aslında çok da güzel, çünkü okulda hoca/öğrenci/personel kim olursa olsun herkesi eşit konuma koyar, herkese aynı hitap edersin. aynı zamanda herkesin herkesten bir şeyler öğrenebileceği mantığına dayanır.

bursalılar da aga ya da hacı ya da hafız der.

hocam <3 ben

ama Ankara'da anti-ODTÜ timi hocam kullanmaz kullananı da sevmez.

abi daha samimi. hocam irrite edici ve üstten bakan bir tınısı var.

istanbulluyum fakat yine de istanbul için böyle bir genelleme yapmak mümkün değil. istanbul'da hayatında duymadığın sözlerle karşılaşırsın. anadolu'da garip bir hitap duyduysan istanbullu birinden öğrenilmiştir muhtemelen. sürekli yeni şeyler türüyor.

hava kötü olsa zaten yasak olmasa da dışarı çıkasım gelmez, ama bu hafta sonu hava bu kadar güzelken eve tıkılmaktan bunaldım evet :(

ilk başlarda bana da bu kadar koymuyordu ama koronayla ilgili her şeyden, aylardır her yerde korona görmekten duymaktan o kadar bıktım ve bunaldım ki şimdi bayağı koyuyor.

ben alışkınım çok sıkılmadım. ama internet olmasaydı durum daha değişik olabilirdi...

Tüm aile üyeleri evde olunca normalden fazla ses oluyor. Sessizliği seven biri olarak kafam şişiyor. Yasağın en kötü taraflarından biri bu bence.

Ben asiri mutluyum. Tamam cikaak iyiydi ama sikayet etmek yerine evde vaktimi degerlendirdim, beklettigim evdeki bazi isleri yaptim, kitap okudum, dizi izledim, tembellik yaptim, pencere pervazlarini bile sildim, kirlenmis :)) kisacasi; sizin elinizde sikilmak veya sikilmamak

Hayır, aksine dönüşümüm bitiyor yarın işe gideceğim iki hafta, hiç istemiyorum gitmek. Ev iyi ya.

Spora ve akşam dışarıya çıkamamak dışında bir sorun yok. Herşeye alışıyor insan. Yasak hepimizin sağlığı için, sokağa bak bomboş ne tuhaf bir şey. Yüzyılda 1 gelir böylesi bir olay keyfini çıkar diyorum kendime.

Ben ilk yasaklarda daha çok boğulmuştum sanki. Sağlık çalışanı olduğum için her gün hastaneye ve sık sık nöbete gidip bir de üstüne her gün evde olmak aşırı kötüydü. Sonra istifam kabul oldu da kafam rahat şimdi asjsj. Bir de evi değiştirmemizin de etkisi var herhalde bende. İlk yasaklardaki evimiz balkonsuz ve çok eskiydi. Şimdi büyük teras var da açık havaya çıkabiliyorum içerde bunaldıkça.

Evcimen biri olmama rağmen beni de boğdu. İlk yasaktaki keyif kalmadı artık. Film izlerim dedim ama saatlerdir izleyecek bişey bulamıyorum. Sabrımız kalmamıştır.

Bende de böyle oldu. İlkinde çok iyi gelmişti ama şimdi hiçbir şeye odaklanamıyorum, çalışamıyorum falan. Tatsız.

Alıştım artık yadırgamıyorum

boğulmadım, aksine evde yapılması gereken ve ertelediğim bir sürü şey vardı, onları hallettim.
biraz da yorulmuştum son zamanlarda, dinlendim.
iyi bile geldi sayılır.

Kesinlikle çok boğdu. Sürekli evden çalışıyıyorum bir de, her sabah uyandığımda ne yapıyorum ben neden yaşıyorum gibi düşünceler doluyor kafama.

işim gereği sürekli dışarıdayım ve kalabalık ortamlardayım. covide yakalanmamam mucize. bana kalsa hiç çıkmam keşke evden çalışabilseydim :(

baya bunalım takılıyoruz evet.

dunya depresyon, kaygi ve intihar oranlari tavan yapmis durumda. covid'den daha cok kisi olduruyor bunlar.

Zaten evcimen olduğum için evde kalmak beni ekstra boğmuyor da 9 aydır evden çalışıyorum hala düzenimi oturtamadım, zaman yönetimini öğrenemedim. İş verimim düştü ama bir yandan da sanki uyanık olduğum her an çalışıyorum, işi düşünmediğim bir saat geçirmedim şu 9 ay. Ofise gidip işimi yapmayı, evde olunca da rahat olmayı özledim. Bu sınırsızlık beni boğuyor.

Hah iste ayni bu durumdayim @peki madem. Evde olunca da ev isi yapabiliyor veya kendime vakit ayirabiliyor degilim ki

baldur2 +1. hatta geçenlerde covidin insanlara kafayı yedirtecek olması diye başlık açacaktım:) bence bu böyle gittikçe insanlar kafayı yiyecek çok net.

14 gün boyunca evden çalıştım. sadece 2 kez pazara çıktım. daha da devam ettirebilirdim. beni pek boğmuyor bu karantina meselesi. meğer hayatım karantinaymış da ben yeni farketmişim.

Cumartesi pazar 11'de uyanmışız, hanımda bende çocuk gibi sırıta sırıta gezindik evin içinde. İşler için kötü bir şey ama cidden en azından bizim ihtiyacımız varmış. Dışarıda telefonda çok kötü oldu yaaa tavrı ile gezip konuşuyorum ama iyi geldi. Sözde kendi işimiz pazar günü bile sabahın 8'inde kalkıp gidiyorduk yıllardır.

Not : Geçen dönem kapanmada da aynı fikirdeydik.

Boyle var
www.madamecoco.com
ama evde esansıyla yağlar ile yapılabiliyormuş
www.egeyapi.com

Windows 10 format nasıl atılır diye youtube'a yaz direkt dostum. Buradan anlatarak kafan karışır. İzleyerek öğren.

microsoft'tan buluyoruz:
www.microsoft.com

zaten öyle yaparım hatırlamıyorum ne yapmak gerektiğin adım adım ama hallederim.

lisans olmadıktan sonra indirsem ne olacak ki?

Windows'un sitesinden indirip USB'ye kalıp oluşturacaksın (Windows'un sitesinden indirdiğin program yapıyor). Lisansa gerek yok. Deneme sürümü olarak zaman sınırı olmadan kullanabilirsin. Sadece masaüstü fotoğrafı değiştirme, tema rengi değiştirme vs. kişiselleştirmeleri yapamazsın.

Firinlar normal saatlerinde acik. bakkal olmayabilir

Tabiki olur. Videoda zaten yeterli bir şekilde anlatılmış. Ama eger masrafa girmeden halledeyim derseniz her bir kabloyu birbirine baglayıp her birini elektrik bantıyla izole edin. O şekilde de büyük ihtimal çalışacaktır

peki o kılcal gümüş rengi telleri de adamın yaptığı gibi lehimlemem gerekir mi acaba? hiç yapmadığım için elim ne kadar yatkın olur bilemiyorum.

Bende de buna benzer bir durum olmuştu. Havyayı çıkarmaya üşendiğimden tek tek elimle baglayıp sonra izole edip kullanmaya devam etmiştim. O bahsettigin telin ismi şase telidir. Onu da birleşmen gerekiyor. Ayrıca lehim işi biraz ustalık isteyen bir iştir.

Bende de buna benzer bir durum olmuştu. Havyayı çıkarmaya üşendiğimden tek tek elimle baglayıp sonra izole edip kullanmaya devam etmiştim. O bahsettigin telin ismi şase telidir. Onu da birleşmen gerekiyor. Ayrıca lehim işi biraz ustalık isteyen bir iştir.

realme 6 pro, tek handikapı tr'de firma desteği olmaması.

Xiaomi Redmi Note 9 Pro iyiydi sanki. ben de geçen yıl almıştım

www.amazon.com

Kullanmadim ama bunu gordum birinde. Tr’de kesin ucuzu vardir. Hepsiburada ve ali expresse de bakmak lazim

görsel iniyor bu arada hızlıca. her seferinde böyle bu durum. kedi gönderdiklerim hemen açılıyor ama karşıdan gelenlerde tıklamamla açılması arasında rahat 3 saniye var.

ikisi de? photoshop bir derya deniz zaten, tik diye "photoshop ogrenmek/bilmek" diye bir sey yok.

photoshop amaca yönelik kullanılır. her fonksiyonun öğrenip full kapasite verimli kullanman zaten imkansız.

kullana kullana ihtiyacını karşılayacak kadar öğrenirsin.

Bıyık bukula bukula kaytan
İnsan sıkıla sıkıla şeytan olur.
Photoshop da kullanarak öğrenilir. Kurs işini YouTube çözer.

o ayardan sonra, birisi özel modda profilinizi görüntüledi diye bir bildirim gidiyor.

ozel mod da yapsaniz premium goruyor +1
ayrica falanci a.s.'de calisiyorsunuz diyelim. profilde soyle bi haber birakiyorsunuz
"filanci a.s.'de calisan biri profilinizi goruntuledi." filanci a.s. sayfasina girince calisanlar goruluyor (gizli degilse) ve sizi taniyan biriyse direkt cakiyor siz oldugunuzu

arkadaslarim girince anliyorum bu yolla ama zaten cok da umurunda degil, mavi tik, kim bakmis vb seyleri hic alismadan once direkt kapatirim. yoksa manyak oluyor insan.

LinkedIn bu salak uygulamasında bu b.ku bende yaptım. Çözüm bulamayınca hesabımı sildim. Umarım işe yaramıştır

İhracat miktarı nedir

Valla su an hic hatirlamiyorum ayri ayri da en az 3-4 milyon tl vardir toplamda. Buyuk ihtimalle daha fazla. Almak icin basvurma zaman limiti 2 yil galiba dogru mu?

Vermemek kısmını oturma organından sallamış , verilmese kimse o kadar eziyete katlanmaz (evrak,kayıt kürek anlamında diyorum). Yokuşa sürüyorlar doğru, gelir verginizden vs. düşer mahsuplaşırız deyip , bir de çay ısmarlıyorlar hadi selametle babında.

Finansçı doğru söylemiş.

Bir sürü kdv listesi,beyannameler vs hazırlayıp veriyorsun,o dönemin kesintileri yapılıyor.sonra girdiğin bütün beyannamelerin,aldığın faturaların incelemesi yapılıyor.sonra bu incelemeleri yaparken senin açıkların ortaya çıkmaya başlıyor,kdv alacağım derken cezalar gelmeye başlıyor.

Bizde devlet şöyle çalışıyor.önce yararlı bir şey yapıyorlar.sonra bu yararlı şeyi birileri sömürüyor,sonra bunu yakalayıp birilerini kurban edip ulaşılması zorlaştırılıyor.kdv iadesinde de bu oldu.

Kdv alacağın varsa ithalat yaparsın,mahsup ettirirsin.sistemi budur.

Bu aciklar ne gibi seyler peki? Ithalat yapmiyoruz cunku o zaman onlari devlete sadaka mi ediyoruz yani?

www.pwc.com.tr

Şurada kısaca başlıklar var.devlete elbette sadaka olmuyor sadece bunu geriye almak zahmetli bir iş.senin ithalatın yoksa benim gibi birisine gidiyorsun,o ithalat yapıyor..kısa açıklaması şu devlet para almayı sever,vermeyi sevmez.

Merhaba;
Belirli bir meblağ ve sınır yok. Şu kadar olmalı da başvuru yapmalısın durumu yok. İade ye yeminli Mali müşavir rapor yazar senin listeni dilekçeni vs yazar, sen bir şey yapmazsın. Açık diye bir şey olmaz, açıktan kastı nedir arkadaşların anlam veremedim, karşıtlı inceleme vs evraklarını her şeyi yeminli topluyor. Eksik olursa da ceza kesmeZ, ihtisas vergi dairesinin görevi de bu değil, usülsüz bir durum ağır bir vaka var ise dosyayı müfettişe sevk eder.
Finansçı arkadaşın boş konuşmuş biraz, bilgi sanırım sıfır. Hiç bir şey yapamaz isen; nakten değil mahsuben iadeye gidersin, ödemelerden düşer.

tell them i'm tanning here diyor herhalde

ben de bi tanning here duydum gibi ama cümle başında aşırı vurgulu bir kelime de var.

Yorumlarda buldum.

Your band's out here!

DONT TELL THEM IM TANNING!

vay bee

ben de bakmıştım daha önce yorumlara ama keşke tekrar baksaymışım teşekkürler

izmir için konuşuyorum. depremden sonra balıkçıların bir kısmı tsunami korkusuyla denize açılmıyormuş. bir kısmının da teknesi ya da evi hasar gördüğü için çıkamıyor. arz az olunca fiyat da yükseliyor tabi.

uygun fiyat için balık mezatlarını takip edin. izmirde çiğlide var mesela.

Bence de yüksek ve elimde satın alabileceğim tek alternatif market macro. Orası da uçmuş durumda.

Geçen hafta pazardan kilosunu 20 liraya aldığım hamsi bu hafta 35 lira olmuş. Dondurulmuş norveç yemeye devam.

Hamsi Ankara'da 50 lira :(

Faiz falan silinmiyor hocam, kim diyor bunu ?

Yapılandırma yürürlüğe girdikten sonra faizler güncellenip tekrar hesaplanacak ve peşin ödeme yapılırsa faizlerin %90'ı silinecek ana para sabit kalacak.

Faizlerin yuzde 90i gecikme faizi mi yoksa anaparaya eklenen enflasyon faizi mi?

son soruya cevap:
gecikme faizi.
ana paraya eklenen çok az oluyor zaten.

Ben hiç zam yapmasalar bile yeni işe bakmayı düşünmem, piyasa acayip fena, ben garantici bir insan olduğum için yeni heyecan arancak zaman değil diye nitelendiriyorum şu durumu ki hoş gittiğim yerde de 3 aşağı 5 yukarı aynı olacaktır diye tahmin edıyorum durumlar

Hiç zam almayan kişiler varken sırf zam yapılmaması ayrılma sebebi olmaz bence. Bi de sektöre şirkete göre değişiyor zam oranı. Mesela bizde %10 üzeri zam c-level onayı gerektiriyor. Avrupa'da bizdeki gibi enflasyon yok tabii, tr işin policy dışına çıkmak zorunda kalıyoruz.

Zam verilmez alınır diye bişey de var aslında. Almayı denemek, güzel pazarlık yapmak gibi detayları da hesap ettikten sonra baktın maaş güdük kaldı, işte seni tutan bişey de yoksa yeni ufuklara yelken açabilirsin.

Tabii bi de şimdiki maaşın piyasaya oranla nasıl ona da bakmak lazım. Aldığın zamdan fazlasına iş bulabiliyor musun, o da önemli.

Yeni işe bakmak için neden zammı bekliyorsun ki? Her zaman yeni işe bakılır, bunun bir sezonu yok. Kafandaki belli bir artışı yakaladığın anda da iş değiştirirsin. Tabii iş değiştirmenin bir çok riski de var (genelde işten çıkarmalarda ilk gelen ilk gider mesela), hayatına göre bu riskleri göğüslemen gerek.

standard ahmad tea , bizim damak tadımıza uygun, güzel bir çay

Ben Ahmad Early Grey veya Special Blend içiyorum. Special da early grey kokusu daha yoğun. Kardamom aromalı olanı da güzel

iyi ama dogadan varken yuzune bakilacak cay degil.

Dogadanda çay yok ki, sirf aroma.

eski hali güvenli değilmiş

Aseton?

wd-40 veya aseton. ama aseton zarar verebilir dikkatli kullanmak lazım.

mağazada çok göz alıyordu evet ben cesaret edemedim bi de çok muşamba gibi geldi.

pembe domates falan mı aldınız acaba? hiç öyle bir şey duymadım çünkü.

Yok valla normal domatesti ufak ufak

muhtemelen yetiştirildiği toprak ile ilgili bir durum. bir ziraatçi varsa daha iyi aydınlatır sanıyorum

Bu hafta aynısından yedim, harikaydı.

Şeker doamtesi olmasın? Ama ucuz olmaz o sanırım.

Fazla şekerli üre gübresi verilmiş olabilir mi? Salladım tamamen.

1c

Valla guzel gorunuyor bu bi umutlandim.

olculeri de yazar misiniz bi?

1. Paket: 105x173x60 15 KG
2. Paket 185x92x60 17.5 KG

bir de 10 adet 160x18x18 - 10 kg'lık paketler var bu opsiyonel mesela bunu dahil ve hariç ederek 2 farklı fiyat istedim fiyat değişmedi.

ürün tipi mobilya bu arada.

edit: İngiltere'ye gidiyor bu arada. Brexit yüzünden tırlar çok doluymuş o yüzden yüksek fiyat çekiyorlardır normal ama 1 ldm x euro desinler eyvallah da sanki çok fazla mal gönderiyormuşuz gibi ücretlendirmeleri garip geliyor.

yani evet, ingiltere'ye parsiyel hizmet veren cok fazla kaliteli firma olmayinca fiyatlar biraz abes gidiyor. diger yandan parsiyel gondermenin dezavantaji da hesaplamanin kargo mantigi ile yapilmamasi. sonucta ne kadar yuk bulurlarsa o kadar kâr edecekler. TNT firmasindan da parsiyel fiyat almayi deneyebilirsiniz, bazen sasirtici sekilde uygun fiyat verebiliyorlar.

Simdilik deniz yoluyla gonderecegiz de sirf fikir icin TNT'den de fiyat alacagim tesekkurler.

Sıkıntı kara deniz olmasindan degil lcl olmasindan kaynakli.
Bugun ftl yapin, sikinti olmaz isterseniz bos yollayin kamyonu. Aynisi fcl icin de gecerli, icini bombos birakmaniz ya da 5 pallet koymaniz forwarderi ilgilendirmez.

Ama lcl, ltl dediginiz an orada forwarderin hacim kullanimini maksimize etmesi ortaya cikiyor. Burada da ürününüz hacim olarak garip haliyle düz kutu gibi koyamaz yani.
Bunlar palet üstünde diye düşünüyorum, yani üst üste koyulabilir belki de zaten bir sürü talebi varsa adamin cok da umrunda olmayabilir sizin ürün açıkçası çünkü hem normalde kullanmıyorsunuz hem de ingiltere pazarı garip biraz.

Ama dedigim gibi fcl sonrasi lclin sizi sok etmesi normal. Biz fcl 2.5k civari oduyoruz amerika-fransa arasi. Aynisini tek palet yaptin mi 600 euro civari fiyat oluyor...

eryaman

Eryamani daraltir misin biraz su an annemi ziyarete geldim eryaman kadar nufusu yok bu sehrin

Yenimahalle

Dikmen'den falan çok rahat bulursunuz o paraya. Sokullu Mehmet Paşa'ya falan bakabilirsiniz.

Yenimahalle mahallae olarak mi ilce olarakk mi? İlce olaraksa zaten ankaranin dortte biri yeni mahalle?

Batıkent, Serhat, Ankamall yakınları falan olabilir de Yenimahalle'de ama oralar da sanayi bölgesi şimdi. Bin türlü insan vardır oralarda da. Dolayısıyla Bilkent gibi, Çinçin gibi insan profili direk şu diyemeyiz.

Dikmen +1 sokullu tarafı merkeze yakındır hem. Öveçler ve ilkerin alt kısımlarında da o fiyatlara bulabilirsiniz. İlçe Çankaya oluyor buralarda. Tabii neye yakın olmak istediğinize bağlı.

batıkent metro çevresi yürüme mesafesindeki apartmanlar. nezih yerlerdir. evler biraz eskidir. araba yoksa heryere metroyla kolayca ulaşırsınız.

200-300 fazla verip batıkentteki yeni batı ve botanik istasyonu çevresi. buralardaki evler biraz daha yeni.

dikmen taraftanda bakabilirsiniz. metro yok ama merkezi sayılır. yenimahallede iyidir. ama evleri dahada eskidir. Yenimahalle derken ivedik ve yenimahalle metro istasyonları çevresini kastediyorum. yoksa batıkentte yenimahalleye bağlıdır.

eryaman uzaktır. mamak, keçiören, sincen, etimesgut, pursaklar, demetevler, şentepe tarafları boşverin. buralar istanbulun ümraniyesi, sultanbeylisi gibidir. öğrenci dostu değildir.

daha ciks takılırsan para varsa çayyolu, ümitköy, çankaya birlik sancak mahalleleri, oran vs... çankayada 1700-1800 e ev bulurusun

aslında iş yerinize yada öğrenciyseniz okulun yerine göre öneri yapmak daha iyi olur. ankara ufak bir şehir değil.

eryaman +1

Bi yere yakin olmama gerek yok evden calistigim icin genelde ama medeniyete genel anlamda yakin olmak isterim. Dikmen asiri iyiymis ya bu arada hem yakin ulasmak isteyecegim her yere hem de lokasyonuna gore kiralar gayet makul.

ikea markus'u çok öneriyorlar. 10 sene garantisi var gerçekten iyi gibi.

öte yandan bu çinden gelmiş sandalyeleri yıllarca kullandım. biraz çok para verirseniz iyisini alıyorsunuz ve memnun da kalıyorsunuz. 100-200 tl vermediğiniz sürece iyi bir şey bulabilirsiniz.

özelliklerine bakın. kafa desteği, sırt desteği, yükseklik ayarı, kol yükseklik ayarı vs gibi mekanizmaları olsun mümkünse. arkaya tilti ayarlanabilsin tabi sertliği de ayarlanabilsin. file mi deri mi kumaş ı karar verin. ben file ve kumaş öneririm deri tr için sürekli terlemek demek.

linke bir baktım 600 tl ve üzerisi ürünler bu kriteri karşılar gibi duruyor.

Linkteki gibi çok fazla sandalye var, fiyatları da birbirine oldukça yakın ama ben açıkçası birkaç yıl sonra bi parçasında sıkıntı olduğunda karşımda muhatap bulmak istiyorum.

Ikea markus'a baktım ama çok düz bir sandalye, kolları vs. hep sabit. O yüzden Adore'den aşağıdaki koltuğu aldık, memnunuz şu an.

www.adoremobilya.com

Lisans okulun ve ales puanin tabii ki calistigin is yerinden onemli yuksek lisans basvurusunda bi de devlet universitesinde.

Bugün tüm yönetim birimlerinde Norveç modelini benimsesek, her makama da bunu gerçekleştirebilecek insanları getirsek mevcut kirliliğin temizlenmesi ülkenin düzlüğe çıkması ve yukarı yönde hareket etmesi için en az üç jenerasyon geçmesi gerekir, umutlanacak bir durum yok yani.

genel bir olumsuzluk havası var ama hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. bir süre sonra ki bence dibi gördük sayılır toparlanmaya başlar. sonuçta nefesimizin kesilmemesi lazım kapitalist sistemin sürekliliği açısından. uzunca bir süredir darlanıyoruz. politik baskılar ve covid 1 yıl daha sıkıştırır, 2022 den itibaren de biraz olsun rahatlamaya başlarız gibi düşünüyorum. umarım yani.

Dünya genel olarak son 50-60 yılın en sıkıntılı döneminden geçiyor. Bir noktada kesinlikle açılacak diye düşünüyorum ben de. her inişin bir çıkışı vardır, çıkışta güzel fırsatlar olacak gibi geliyor.

mevcut yönetimle bir yere varılmaz. yeni gelen yönetim de bunların borçlarını ödemek için 10 yıllarımızı feda edecek. 480 milyar dolar nedir biliyor musun? tüm türkiye'nin yıllık üretimi ve satışının %70'i. sen 1 yıllık maaşının %70'ini borç yapsan, ne kadar zamanda geri ödersin?

ki bunun için fazla vermen lazım, biz açık vermeye devam ediyoruz.

yabancı şirketlere girmeye çalışın, yurtdışı şirketlere girmeye çalışın. ülke boka sardı, kurtulmaz artık.

türkiye için bir umut olduğunu düşünmüyorum. en fazla kendini kurtarırsın, iyi para kazanıp nispeten izole ve daha rahat bir yaşam sürersin... o olur. ötesi zor.

sarcophagus'a kesinlikle katılmıyorum. kapitalist sistem için önemli olan sistemin kendi devamlılığı, senin benim gibi küçük parçalar değil. bana satamadığını başkasına satabiliyorsa benim hiçbir önemim yok. hiçbir şey sonsuza kadar sürmez evet ama misal sovyetler dağıldıktan sonra rusya'da insanların belini toparlaması 10 seneden uzun sürdü. balkanlarda savaş bitti, yine en az 10 sene geçti ki insanlar biraz nefes alıp nispeten "normal" bir ülkede yaşadıklarını hissedebildiler.

türkiye'de sorunun erdoğan ve siyasal islam olduğu düşünülüyor ama bu ülkenin ciddi bir milliyetçilik sorunu da var. reis dinin yetmediği yerde milliyetçilikle güdüyor hepsini. çok iyi bir haltmış gibi 10 cephede savaşıyoruz falan diyor millet. kimse de biz niye bütün dünyayla savaşıyoruz diye sormuyor. onu geçtim bunun suriyelisi var daha, ohoooo.

türkiye'den bir halt olmaz abi bence. olursa da biz göremeyiz. ha tamamen cehenneme döner mi, bence o da olmaz. şey gibi düşün mesela, savaş öncesi suriye gibi. süper yer miydi? değildi. parası, çevresi, sevdikleri orada olan birisi için yaşanabilir miydi? muhtemelen öyleydi.

iyi para kazanırsan, kendine küçük bir dünya kurarsan öyle kendi yağında kavrulup gidersin sanırım. yoksa türkiye'den gelişim beklemek bence hata. bizden bi halt olmaz. akepe gider bekepe gelir, biz toplum olarak çok ilkel ve cahil kaldık

Kotu haber, kendini dolgun bir maasa baglatip 40 sene ayni yerde calisip emekli olma modeli babyboomerlar ile sona eriyor. Bu saatten sonra maasin yolunu bekleyenlerin sonu buyuk husran olur. Bu durum yurtdisinda da pek farkli degil.

Iyi haber, 15 yasindaki sumuklu ergen, internette saklabanlik yaparak hicbir yatirim yapmadan, istihdam saglamadan, bir tane dandik bilgisayar ile eskiden fabrikatorlerin yaptigi kadar para yapabiliyor.

Diplomalarin artik pek bir ise yaramadigi enteresan bir donemde yasiyoruz, kafayi kullanan cok zengin olacak ve oluyor, olayi cozemeyen cogunluk daha da fakirleserek devam edecek, taki buyuk bir isyan cikana kadar, bu da dunyayi eninde sonunda buyuk bir savasa surukleyecek diye dusunuyorum..

cok iyi olayi yakalamissiniz tebrikler. buradan asgari ucret artmasinin hicbir anlaminin olmadigini arkadaslar umarim anlar.
olay alim gucudur.

soyle soyliyim, 10 yil once is hayatina basladigimdaki massimin dolar cinsinden karsiligiyla su anki ayni. o zaman yeni mezun comezdim su an yoneticiyim ama o kadar rahat para harcayamiyorum guvenip. o zaman tek basima avrupaya tatillere gidiyordum 3-4 ayda bir. simdi yapmaya kalksam altindan kalkamam. maalesef fakirlesiyoruz ve bu belirsiz bi sure daha boyle gidecek.

@in vino'nun yazdığının üzerine baktım, 10 yıl öncekinden 200$ daha az şimdiki maaşım. Tek avantajım ev almak oldu, kredi taksidim sabit (1300 tl, kiralık ev bulamam şimdi olsa). Ya limon lazım oldu markete gittim, 4 limon 5 patates aldım, param yetmedi patatesi kasada bıraktım. Yurt dışına zaten üç yıldır fln gidemiyorum, önceden yılda en az bir kere giderdim. Şu an iki hesabımın birinde -300, diğerinde -900 tl bakiye var. Şu eksi bakiye olayı olmasa ek iş fln yapardım herhalde.

dijital alın, kutulu oyun hem daha pahalı hemde aracılara para yedirmiş oluyorsunuz, ayrıca dijitalde de oyun takası/satışı oluyor.

Ben PS4'de bir kez oynayacağım oyunları kutulu alıyorum, bitirdikten sonra fazla bekletmeden satıyorum. Oyunu 400 liraya alıyorsam bir ay içinde bitirip 300 liraya rahatlıkla satabiliyorum, böylece oyunu 100 liraya oynamış oluyorum ama oyunu bitirme sürem uzarsa oyunu satacağım zamanki fiyatı da düşüyor. Eğer oyunu ilk çıktığında hemen almak gibi merakın yoksa PS Store belli aralıklarla indirim yapıyor ve oyunları makul fiyata düşürüyor ama tabiki uzun zamandır beklenen AAA oyunları 1 seneden önce 150 lira gibi bir fiyata düşürmüyor.

PS5 ile oynayacağın birkaç oyun varsa veya büyük oyunlar için uzun süre beklemek sorun değilse disksiz olan daha mantıklı gibi. Ama çıkan oyunları hemen alıp, bitirip satmayı düşünüyorsan veya bitirenlerden ikinci ellerini kovalarım diyorsan diskli daha iyi olur. Bu arada PS4 oyunları 60$'dan çıkıyordu PS5 için 70$ konuşuluyor, yani oyunlar daha pahalıya gelecek.

valla beklemekle hiçbir problemim yok zaten oynanmayı bekleyen bir sürü ps4 oyunu olduğu için belki ps5 oyunlarına zaman 1-2 sene sonra anca gelecek. ps store dışında daha ucuz key bulma olayları falan oluyor mu peki bu ps platformunda?

kutulu oyunu 2. el almaktan bahsediyorum bu arada. dijitaldeki oyun satışı takası galiba kardeşlik mardeşlik gibi garip yollarla oluyor pek uğraşamam açıkçası öyle olaylarla.

PS oyunlarında key olayı yok, sadece bazı oyunları alınca başka (genellikle bir önceki) bir oyuna key veriyor. Kendi hesabına PS Store harici bir yerden oyun elde etmen mümkün değil.

Bazen oyunlar indirime girince hesap açıp, indirime giren oyunu bu hesaba alanlar oluyor. Daha sonra bu hesabın bilgilerini iki kişiye satıyorlar ve böylece oyun alıcı için daha ucuza gelebiliyor ama bu yüzden oyun değiştirirken sürekli hesap değiştirmek de gerekebiliyor. Kardeşlik denilen olay da tam olarak bu. Veya bunun yerine benzer oyun zevkleri olan birisini bulabilirsen sadece onunla aynı hesabı kullanıp, bütün oyunları yarısı o yarısı sen ödeyecek şekilde alabilirsin.

Bu arada PS4'de bir hesap iki makinede kullanılabiliyordu ama PS5 için henüz belli olan bir şey yok. Muhtemelen değiştirmezler ama tek hesap tek makine derlerse kardeşlik olayı da kalmaz.

ps5 alırsam diskli almayı düşünüyorum. ps plus'a ps4 oyunları gelecek ama sonra yeni çıkan aaa oyunlarının hiçbirini eklemeyecekler. game pass gibi bir sistem değil o. sony asla öyle bir şey yapmaz. haliyle hesap alım satımı, ortak hesap kullanma gibi donanımhaber tayfasının rağbet ettiği riskli ve uğraştırıcı işlere girmeyeceksen yeni çıkan ps5 oyunlarında sony'nin bize layık gördüğü dijital fiyat neyse ona mahkum olacaksın.

kutuda ise sürekli takas yaparak neredeyse bedavaya oyun oynayabiliyorsun. rdr2'yi spiderman'le, spiderman'i ac odyssey ile, ac odyseyy'i death stranding'le, death stranding'i last of us 2'yle, last of us 2'yi ghost of tsusişamayla (ve bu böyle sürüp gidiyor) kafa kafaya ya da +/- 30-50 liralarla takas ettim. neredeyse 8-9 aaa oyuna (ilk maliyeti saymazsam) 150-200 lira falan vermişimdir. bu oyunların tümünü dijital alsam belki on katından fazlasını verecektim. sony sağolsun indirim konusunda cimri bir şirket.

sonuç olarak, konsolu kırk yılın başında açarım, yılda bir iki oyun anca oynarım diyorsan parasını çıkartmayabilir ama aktif kullanacaksan ps5'in kutulu versiyonu her türlü kendisini amorti eder.

Hindistan PS Store'dan VPN ile hesap açarak daha ucuza oyun alma olayı vardı. Sony engelledi mi bilmiyorum ama? Ona bi bakmak isteyebilirsiniz.

Ben Temmuz'u bırakamıyorum genelde

kelime veya karakter sayısına göre ücret verilir, tekrar etse de etmese de.

benim bildiğim no matchler sayılır. tekrar eden kelime cümle zaten program tarafından size otomatik düzeltme sunuyor.

sen amatörsen, müşteri de amatörse toplam kelime üzerinden fiyat ver, kafa karıştırma.

ama projelerde çeviri programlarının kullanıldığı, müşterinin de bunu bildiği profesyonel dünyada no match (%0-49) ve fuzzy'ler (benzerler) farklı ücretlendirilir. hatta fuzzy'ler %50-74, %75-84, %85-94, %95-99 olarak farklı sınıflandırılır, yüzde arttıkça fiyat düşer. tekrarlardan da ücret tahsil edilmez.

ben amatörüm galiba ama aslında olmayabilirim de. amatörü tanımlar mısın? fiverr dışında nereye bakabilirim tavsiye var mı? ing-alm olacak çeviri.

hayatını bu işten mi idame ettiriyorsun?
bu iş için herhangi bir yatırım (çeviri programı satın almak gibi) yaptın mı?
fatura kesebiliyor musun?
kurumsal bir firmayla büyük bir yerelleştirme projesinde çalışabilecek donanıma ve tecrübeye sahip misin?

gibi sorular. bu soruların çoğuna evet diyebiliyorsan profesyonel olduğunu varsayabiliriz.

bu işi düzenli yapmak istiyorsan fiverr vs. ile uğraşmak yerine düzgün çeviri firmalarına mail atabilirsin.

valla benim de o ilgimi çekmişti xiaomi ürünlerini genel olarak beğeniyorum. tek derdim mikrofonu nasıl mecbur kaldığımda konuşmamı alır mı biraz gürültülü ortamlarda?

KZ ZSN Pro, caz, flamenko vs gibi enstruman odaklı müzikler dinliyorum, fiyatına göre çok çok iyi. şimdi baktım kzkulaklik.com da 180 lira. kullananlar yanına gümüş yada altın kablo da alın diyor ama ben almadım belki ileride. malzeme kalitesi artık şu devir için standart. sağlamlık konusunda sıkıntı yaşamadım ama bu benim deneyimim, ne alırsanız alın elektronikte şans faktörü her zaman var.

önce stok sorun yada ekşide falan siteyi aratın, pandemi muhabbetlerine mal getirememiş olabilirler.

@issiz karga hocam kz zs6 kullanıyordum bu kadar düşük malzeme kaliteli kulaklık kullanmayalı uzun zaman olmuştu valla. ses iyi güzel de kablosu 1 senede perti çekti, kablonun kulaklığa bağlandığı yer de aldığımdan beri tek kulaklıkta fazla gevşekti çıkıp duruyordu. kz'ye yanaşmam bir daha.

Sony WIC310B aldım güvenilir bir tavsiye üzerine.

onu da yaptım ama galiba tamamen olmuyor o da? arama yerine ingilizce de yazsam türkçe de yazsam istediğim şeyi çıkartıyor.

edit: gerçi türkçeyi silmemiş olabilirim. bi onu deniim.

Gelen Office 2016 Türkçedir. İngilizce Office kurmak şart. İngilizce office kurmadan tam olarak ingilizce olmaz malesef.

Office'in bi kere Multilanguage desteğinin olması lazım.

Eğer o varsa ayarlardan şu sayfada gördüğün her şeyi ingilizce yap.

i.stack.imgur.com

ilk seri ps4 sahibiyim halen sorunsuz çalışıyor.

Ben de lilk nesil kullaniorun. Bir kere elektrik kesintisi sebebiyle hdd bozuldu. Bir de kol bozuldu ama onun disinda tas gibi. Her gun de oynarim.

4 yıllık ps4 var. son 1 senedir oyunlarda yüksek fan sesi dışında sorun yok. slim en sessiz seri diye biliyorum. ps4 pro modellerinde de sesli çalışan bir seri var. bir de sorunsuz seri.

Alınır ama ben yine de slim modeli çıkarsa diye onu beklemeyi düşünüyorum.

Fiyatı 6 bin lirayı geçmezse ilk nesli direkt alabilirim.

Benim beklentim de 5500 dijital surum icin kehkeh 6000 kafami karistirir.

Sıralama istenmiyor, evet puanın yüzdesi lazım sadece.

Ama her şekilde okul ortalaman ve öncesi mülakat /bilim sınavı cart curt daha önemli zaten.

ps5 çıkıyor. yok ben illa ps4 alacağım diyorsan pro tabii ki. en önemli fark 4K oyun tecrübesi. Ama 4K tv yoksa slim al geç.

4k tv var ve kesin ps4 alacagim ama karsilastirmalarda goruntu anlaminda pek bir fark yok gibi ama youtubeda sonucta o karsilastirmalar acaba gercek kullanimda ciddi bir fark oluyor mu

İyi bir bilgisayarın varsa ps4 yoksa xbox

tabiki ps4 pro.
Sebebi exclusive oyunlar uncharted-last of us-horizon zero dawn-god of war-bloodborne liste uzar gider. Ben bunları oynamam sadece fifa oynarım diyorsan xbox al tabii.

Ps4 ün dezavantajı ise fiyatlar çok yüksek xbox nispeten daha ucuz diye biliyorum. Hem aylık abonelikde hem de oyun satın alımlarında.

Xbox umu satıyorum. İlgilenirsen mesaj at. Bence Xbox.

ikisi de var bende.
exclusive oyunlar güzel ama game pass vs. derken xbox'ta arşiv daha genişliyor daha ucuza.

valla arşiv genişlemesi çok da gerekli değil zaten örnek veriyorum bi bloodborne alsam 2-3 ay oynarım herhalde. o yüzden exc oyunların kalitesi daha önemli sanırım benim için.

bu ps plus olayını almam gerekli mi peki? ne işe yarıyor tam olarak? 180 liraymış mesela senelik arada bunun da indirimi oluyor mu nedense böyle bir cihaz için abonelik almak çok garip geliyor bana. tv veya pc değil ki bu tek platform için yapılmış tek bir uygulama neden var o zaman bu ps plus?

1 oyunu 2 -3 ay oynayacak kadar gamer değilseniz ps4 iş görür. millet işinden izin alıp oyunu 2 günde bitirip tekrar satmaya uğraşıyor öyleyseniz gamepass çok çok iyi xcloudda gelecek mobilden tabletten oynayabileceksiniz bence servis anlamında xbox çok önde. Oyunları tırt geliyorsa mecbut ps alacaksınız o ayrı.

Ps plus online oynayacağın oyunlar için gerekli. Mesela online fifa nba ne bilim gta 5 falan atmak istiyorsan alman lazım onun dışında şart değil. Bi de ps plus abonesiysen her ay popülerliği azalmış 2 oyunu ücretsiz veriyorlar.

bu soruyu birkaç sene önce sorsan hiç düşünmeden ps4 derdim ama oyun fiyatları hayvani derecede yükselmişken artık game pass çok daha avantajlı bir sistem haline geldi.

ha benim gibi "zaten vaktim az, kırk yılın başı oyun oynuyorum, yılda 5 oyun anca bitiririm" diyorsan ps4, ama aktif oynayan biriysen kesinlikle xbox. tek dezavantajı ps4'ün exclusive oyunlarını (god of war, last of us, horizon zero dawn, spiderman, uncharted vs.) oynayamazsın. illa bunları oynamalıyım diyorsan mecburen ps4 zaten.

İlla bu ikisi içindense PS4 Pro. Ama PS5 tanıtılmışken almak mantıklı değil bence. 1 yıl sonra demode olacak.

b.d. graver'in advanced english practice.

eski bir kitap ama bu işi bilenlerin saygi duydugu bir kitap. alistirmalar biraz eski stil ama gramer ile ilgili başka yerde bulamayacaginiz ayrıntılı bilgiler var.

eger el altında dursun ama alistirmalar da güzel olsun diyorsaniz, fce gold serisi. first certificate sinavina hazirliyor kitaplar, gold serisi advanced english anlatiyor. cok faydasini görürsünüz. pdf'leri ve cd'leri internette bulunabiliyor.

English Grammar in Use kitapları
Etkili Pratik İngilizce videoları www.youtube.com (Ayrıca uygun fiyata advanced kursu da veriyorlar)

yani bunu soyleyen duyurucu olmak istemiyorum ama oyle kalip/istisna bakarak ezberci yontemle ilerleme kaydedemezsin.

"aragraflar dolusu anlatıya ihtiyacım yok bir örnek verip geçse bile yeter." hayir yetmez.

tavsiye: google aliskanligi kazan.

evet. sorun global. text gönderiliyor ancak eklentili bir şey mümkün değil.

"Ekler yükleniyor" deyip kaldı. Göndermedi bende de.

ekli mail gitmedi.

Outlook'ta sorun var diye gmail'den denedim ben de. Ekler yüklenemiyor. "..ektedir" kalıbını kaldırmanın vakti geldi.

gmailden gmail'e eksiz mail de gitmiyor.

@matilda gidiyor valla bende

evet

biraz önce aynı sorunu yaşadım ekli posta gönderirken. Sign out yap sonra tekrar gir. Düzeliyor

ölü parasına eleman bulma denemeleri.

imaj olabilir.
cv toplama olabilir.

anlaştıkları kişi işi beğenmemiştir, ayrılmıştır, ekip büyüyor olabilir vs..

belki aslında öyle bir pozisyona eleman ihtiyacı yoktur.
firma büyüyor ya da işler tıkırında gibi göstermek adına böyle şeyler yapabiliyorlar.

Son 3 senedir falan kullanıyorum birebir bu modeli. Fişe takılıyken çalışmıyor. 2 sene sonra falan pili bitiyor, pili değiştirmek gerekiyor. Bi de bendeki su geçirdiği için bozuldu (sadece musluk altında yıkıyordum o kadar) Kullanan biri olarak o fiyata değecek bir alet değil.

2 senede mi bitti? vay anasını be. en son aldığım bunun daha dandik versiyonu philips'i 10 senedir kullanıyorum artık mevta oldu diye yenisini arıyorum da üzdü valla 2 senede pil bitiyor olması. bi de ıslak kullanamayacaksam ne anladım bundan?

ee var mı peki önerin? braun bakayım bari.

Philips'ler böyle abi, benim de bu dördüncü falan sanırım son 7-8 senede aldığım. 2 seneyi geçer geçmez gümlüyor. Ha açıp değiştirebiliyorsun teoride ama açıp değiştirmeyi zorlaştırmak için olabilecek her şeyi yapmışlar. Henüz yenisini almadım, aleti modifiye edip kullanıyorum ama muhtemelen 200-250 bandındaki daha ucuz philips'lere yöneleceğim. Alet birebir aynı çünkü.

3 yıldır ben de kullanıyorum. pili bitmedi hala canavar gibi. saç sakal vucut kılları için yoğun şekilde kullanıyorum. suya falan değdirmiyorum ben fırçayla temizliyorum. aşırı memnunum. sizin gibi bundan önce de philips kullanıyordum 7 sene falan kullandım onu. babama verdim hala babam kullanıyor ama bıçakları körelmiş biraz :) onun da pili hala iyi durumda. kesnilikle alın tavsiye ederim.

daha yukarı çekerseniz bütçeyi panasonic er1611 harika bir ürün. braun sakın alma.

2015 marttan beri Philips BG2028/15 kullanıyordum, ocak ayında pert oldu, neredeyse 5 sene kullanmışım.
ben de mg7720 aldım, sadece vücut kılları için. bodygroom serisine göre daha hırçın,yavaş ve bıçakları daha çıtkırıldım. kıllar yüzünden hemen tıkanıyor ve deriyi de kıstırıp kesebiliyor.
sadece vücut kılları için kullanılacaksa bodygroom alırdım

Hiçbiri Insomnia gibi bir efsane gibi değil ama yine de sevebileceğini düşündüğüm birkaç şarkı paylaşıyorum:

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Çıkış noktası buysa peşine bu gelir
youtu.be
Bununla biraz hızlanır
youtu.be
Tabii ki atasını unutmamak gerekir
youtu.be

gitmek istiyorsan önlemini al git.

Abi datcaya toplu tasimayla gitmenin ne onlemi olur. Bak otobus desen 11 saat corona biri varsa muthis olur. Ucak desen ankara shuttle ucak sonra dalaman datca shuttle bunlarin ucunde de acik hava sirkulasyonu yok.

5 gayet mantıklı. Araban olsa, gezmeye de gidersin diyecektim ama toplu taşıma ile anca çile olur.

Araba kiralama imkanın olmaz mı? Belki bir tık masraflı olur ama giderken bir günlük, dönüşte bir günlük kiralarsan aşırı sorun yaşamazsın diye düşünüyorum. Uçak için de doktorlar toplu taşıma için en güvenilir tercih olduğunu söylüyorlar filtreleme sistemlerinden dolayı ama yine de riskli tabii.(Bu kısmı gitmek istediğini söylediğin için yazdım)

Öteki türlü yalan söylemektense ilk seçeneği yapman daha doğru olur bence. Bu yaz ben de 2-3 düğüne katılmadım, altın gönderdik. Yapacak bir şey yok; en çok düğünlerde ve ucak, otobüs gibi toplu taşımada bulaş oluyor.

ben 1000km gidecem ölmezsem tecrübelerimi yazarım :)

Virüs var gelemiyorum kanka ama altınınız bende de. Altın takacak kadar zenginsen tabi. Paran bende de diyebilirsin.

Daha yeni nikah yaptık inan kimse gücenmez bu durumda nikah düğün yapan düşünsün dedik ve öyle de oldu.

5 ama mantıklı salla seni de karantinaya alsınlar 14 gün çıkma evden. Prof oynayamayacaksan girişme ama hiç arkadaşından olma

Datcali degillerse bu sartlar altinda (hatta herhangi bir sart altinda) datca gibi anasinin gozu bi yerde dugun yapilmaz. Yapilirsa masraflarin bir kismi karsilanir.

5 bahane arasindan en iyisi sonuncusu.
Normalde cok panik olab biri degilim toplu tasima vs ama datca ne abi:/

Erkek tarafi datcali gibi bi sey ama sadece anne babasi datcada yasiyor :D yani butun dugun davetlileri sehir disindan gelecek bence de su donemde garip bir hareket.

korona olma ama 14 gün karantinaya alın. çok istemene rağmen düğüne katılamamış ol.

Dürüst olun. Bence en kolayı bu. Sizinle alakalı değil gelmek istiyorum ama koronadan dolayı yola çıkmak istemiyorum. Takınız hediyeniz hazır diyin. Buna bozulan kişi sadece kendini düşünüyordur. Kimse için 1500km yani 15-20saat maskeli bir şekilde toplu taşımada sürünmek zorunda değilsiniz. Sonuçta kan vermeye gitmiyorsunuz, onun için olsa gönül koyulur. Ama zorla düğün bence saçma.

Dugun yasagi geldi sansima bak valla ya. Bu sokak dugunu dedikleri acik havada yapilan her turlu dugun demek mi oluyor acik havada ama ozel bi mekanda da olsa?