Ekşi Duyuru

Yalnız bu adsl modem değil, router.

(git: www.hepsiburada.com )

zaten dandik bi modemimiz var peki bu router iş görür mü?

Hayır, sizin ihtiyacınız olan modem. Verdiğim linkteki üründen memnun olmayanı görmedim.

Borderlinxle bir iki defa alisveris yaptim. Repacking ( adamlar kocaman kutu gelirse kucuk kutuya koyuyorlar urunu) yapinca fiyatlar normal. Gunceli bilmiyorum. 2-3 sene onceki tecrubeler.

Hayır yok. Bütün ders kitaplarında İstiklal Marşı, Gençliğe Hitabe ve Atatürk resmi var.

amerikan pasajı alt katta yıldız ticaret

ne bağlıyorlar bilmiyorum ama superonline nın 12 aylık üniversiteli kampanyasına bakabilirsin, onda almıyorlardı galiba

onun da sadece 75 gb akk'li şeysi var, ttnet 200 gb'ı 100 liraya veriyor ondan şey ediyoruz. çok da şey değil zaten bize akk lazım da hani merak ettim.

edit: burda gerçi superonline fiber altyapısı da yokmuş.

fusion kullanıyorum pilli olanı muhteşem yıllardır kullanırım.

tek kullanımlıklarda ne iyisi mach 3 zaten

fusion'ın pilsizi de kötü geldi bana ya, pillisini kullanmadım ama çok fazla tek tük sakal bırakıyorlar hep. mesela mach3 ile baştan aşağı indiriyorum tek tel kalmıyor uzun ama bu makinelilerde hep kalıyor. tabii acele ederim her zaman yani 2-3 dk'da biter tıraşım.

(kullan-at) Gillette Blue 3 Ice mü o? En iyisi çok net o bence çünkü.

yok bu. img.diytrade.com

ama çok fark yoktur sanıyorum. sanırım olay bıçak aralıkları ve açıları.

Ben liseden beri sadece bunu kullanıyorum.

fusion hakkaten iyi. çok sık traş olmuyorum, haftada bir falan bazen 10 günde bir, bim in permatik banyosu da çok güzel bi icad, kırıyosun taraklarını çatır çatır kesiyo alet kısaltma derdi falan olmadan.

aynen pilsiz kötü oluyor ama pillisi süper yağ gibi akıp gidiyor.

gerçi son 1 yıldır kuaförde traş oluyorum evde olmaz oldum :d

@palve bunu biliyorum. Bunu boşver 3 Ice'a bak bir de. Çok daha iyi :D

eşimin adını kullanıyorum şifre olarak. mesela adı didem olsun 3436 şeklinde yapıyorum şifremi:)

Sevgilim sevgili oldugumuz tarihimizin gun ve ayini kullaniyor :) ben alakasiz sayilar kullaniyorum ya mantigi yok rastgele tuslamistim

Memleket plakasi+yasanilan sehir plakasi.

6634 gibi.

öğrenciyken ziraat kartı ilk elime ulaştığındaki şifreyi değiştirmemiştim; şimdi de her kartta o şifre var.

ilkokul numaram, lise numarami filan kullaniyorum.

seneler once mynet'te ismimle mail almaya calisirken bana fakyoras4713 gibi bir mail vermisti mynet, o son 4 haneyi de kullandigim oluyor.

telefonlardaki numaralara göre isminin rakamsal karşılığı.
mesela adınız ahmet diyelim
24638 yaparsınız. t9 sistemi.

1) Başka bankanın diğer bir kartı gönderirken verdiği default şifre.

2) markette, atm kuyruğunda gördüğün baska birinin şifresi

3) online rastgele sifre uretme sayfalarından edinilecek bir şifre

4) kaynananin doğum tarihi :-) (kimse kullanmaz herhalde)

aliexpress'ten usb li jackler var. 5 10 dolar. onlardan getirtebilirsin.

Biraz daha para vermeye raziyim aslinda eger degecekse tabii baska ne bakabilirim?

hmm demek daha fazla vermeye müsaitsin (söğüş mode on) www.muzikenstrumani.com

şaka şaka Ç:)

www.amazon.com

al amazonda bile 9.50 dolar.

Sogus mode on: peki yazilim olarak ne kullanayim?

Cok cagilim.

www.digitaltrends.com

hocam sen bakma arkadaşlara, götünden atmayı seven insanlardır onlar.


şimdi konuyu biraz açalım, sen sadece çaldığın şeyleri dinlemek için mi kayıt yapacaksın, yoksa yaa arkadaş 300 500 neyse vereyim ben kendime güzel bi ses kartı alayım, hem asio 2.0 sürücüsüde olur virtual instrumentsleride çalıştırır, hem logic , studio one 3 falan kurarım, orada ki efektlerdende yararlanıdım,hatta waves gtr mtr, yok guitar rig hepsini kullanırım diyorsan, sana lazım olan bir ses kartı hatta bu karta birde midi klavye alırsan alt yapı falan iyice uğraşırsın. irig in güzelliği ipad ile de kullanılabilmesi.

bütçene göre değişir,taşınabilir de alabilirsin, pci yada pci express te.

ayrıca iyice compact olan irig ler var, bunların sahteleri 20 25 tl civarında gittigidiyorda falan var, orjinalleri 200 tl civarıdır.

link bulcam yazarım yine
urun.gittigidiyor.com

gönderdiğim link en üst modeli,daha uygun fiyatlı olanları da var.


ayrıca basın marka model ne, onuda söylersen iyi olur.

kalkıp fbass , kensmith, fodera ile kayıt almak için sistem var yada cort a6 ibanez bt serisi ile.

proletarier'ciğim sen beni bosver, killerbee arkadaşımızın dediğini yap.

Böbreği buzda tutupta ver ama satıcıya olur mu?


adam stüdyo kurmuş arkadaş...

valla anonymice, sana kalsa adama verdircen 1000 lira, alcak önüne kayıt cihazını sabahtan akşama kfm skym. diycek

ben yerinde olsam 300 400 lira veriri ses kartımı alır ömrü billah kullanırım, bas ta efekt önemli değildir

basta en önemli şey amfi yada amfi simülasyonudur.

şöyle bakarsak eğer 400 karta verse ,250 roland kulaklık alsa ki ben kullanıyorummemnunum. etti sana 650 , 25 tuş midi klavye alsa babalar gibi prodüksüyonunu yapar bilgisayarı çok eksi değilse.

hadi hepsini geçtim ikinci el bitane zoom b3 alsa, hem ses kartı olarak kullanır, hemde amfi kabin simülasyonu işini çözer.

(git: 1114620)

İstanbulun 4-5 farkli yerinde biri de bursa da olan birisiylr paylasiyoruz. Bi problem yok.

Alakasi yok. IStediginle paylasabilirsin.

hocam 5 arkadaş birleşip aile alacaksınız bu kadar basit 3 te olur o da olumlu

gonderen degistirtebilir adresi.

peki şey olabilir mi, benim o adresim kargoda kayıtlıdır bilgilerimle falan, kişi adresi söyleyince de benim bilgilerim otomatik olarak çıkmıştır adım telefonum falan. böyle bir şey mümkün mü sizce?

Dostum babama biri hediye telefon gönderdi. Ptt ye gönderdi, git oradan al diye. Kim bilmiyoruz. Bir gün mesaj geldi sadece. Adam avukat tabi yer mi, almadı. Ne olur ne olmaz, kargoyu da alırsan adamların yanında aç.

ancak kargo şirketinde tanıdığı varsa olmuştur. yoksa adını söylediğin birinin adresini veremezler. ama artık kayıtlı adresi bulmak zor değil. herhangi bir yerden olabilir.

bi sipariş vermiştim ancak tabii merkezlerinin nerede olduğunu ve hangi firma ile göndereceklerini bilmiyorum. bu siparişimi gönderecek insan tel no verince kargocu hah sistemde çıktı adresi demiş olma ihtimali?

evet bazen oluyor o sekilde.

Yurtiçinde şöyle oluyor. Karşı taraf bana kargo göndereceği zaman hangi adresi verirse versin. İl içi, il dışı farketmeksizin hepsi de eski adresime geliyor. Tc yada telefon numaramı verdikleri anda eski adresim çıkıyormuş sistemden.

bu bi de sürat kargo. sanırım gelmiş geçmiş en dandik kargo şirketidir.

meşhur ihlas şofben vardı. hala var mı bilemiyorum, herkes memnundu.

öyle şofben değil. gazla çalışacak büyük verimli bir şey.

gazla çalışan şofben değil de termosifonlar var. artık markaya göre, kapasiteye göre vs. fiyatlar değişiyordur.

gazla calisan sofben var hala. arcelik'ten almistim yillardir hic sorun cikarmadi.

34067038475394 çeşit coil var, kullandığın e sigara markası modeli ne ?

Kangertech toptank mini ve vtc mini de turkiyede sanki kac farkli satis yapan kisi veya sirket var ki bu bir fark yaratsin?

www.likitim.com

bunlar coil head ama bana sadece coil yani sarılmış tel lazım.

Tel kalınlıkları ve güçlerine göre sarım sayısı (direnci) değişken bütün coillerin. Şu an
üstünde kaç ohmluk coil takılı ?

İnternette bakındım ama hangi tel kalınlığını kullanmak gerekiyor bulamadım. OCC ünitesi komple satılıyor hep.

0.5 istiyorum zaten satanlar belirtiyor direncini ama turkiyede sadece tel satan bulamadim.

www.firsat.me

eğer toplu bilet alacaksan cinemaximum'un kendi sitesinden al ne kadar çok bilet alırsan o kadar indirimli oluyor. burdan daha uyguna geliyor yani

değil bence.

Dumbledore da ibis falan degildi (ibis de ne demekse artik anlaminin kotu oldugunu varsayiyorum - bu ergenlerin dilini artik anlamiyorum ins cnm ya xoxo)

Snape en kral adam mıdır, tartışılır. Ama sevdiği için son ana kadar canını tehlikeye atmış, belki de içi sızlaya sızlaya sevdiğinin gözlerini taşıyan çocuğa eziyet etmiştir.

Dumbledore ise ibiş değildir. Sensin ibiş.

Asıl ibiş heri denen sürekli kayırılan veletin babası. heri de bayağı ibiş mesela. Sürekli pozitif ayrımcılık var sürekli heri bir şey yapsa da grifindora 30 puan çaksam havası var okulda.

ibiş lafı da ergen lafı değil bence çok eskiden ergenler kullanıyordu onu. şimdikilerde duymadım hiç :d

Aynen Harry ibisin onde gideniydi asil, Dumbledore'un ne ibisligini gordunuz ?

Dumb. İbişti. Baya gaydi yani. Ama mücver asasıyla karizması yeter işte.

dumbledore ibiş değildi, ayrıca ben snape'in kral, adam gibi adam ilan edilmesine de karşıyım. harry'ye yıllarca ne işkenceler etti, bunun hepsini bilerek yaptığına pek inanasım gelmiyor, harry'nin babasına öfkesi de bu davranışlarında rol almış olabilir. gerçi harry'nin babası james yavşak piçin tekiydi ama bunu hıncını çocuktan çıkarmak zalimlik.

Snape pasif agresif eziğin tekiydi, Rowling'in ona "aslında çok aşqından :((" diye sonradan iade-i itibar yapması bunu değiştirmez. Dumbledore ise görev adamından ötesi değil. Serinin en adamı dobby'dir, peşine hermione gelir; gerisi fasa fiso.

Serinin en adamı ilk filmde daşak geçen ağır abi peron görevlisidir. İşini doğru düzgün yapan bi emekçidir. Gerisi yalan. Dobbynin de kreacherla iş pişirdiğini bilmiyoruz sanki.

Snape aslında özünde iyi çocuktu.. Hep bu güzel havalar mahvetti onu. Yani ne olmasını bekliyordun ki.. Rüzgar her zaman aynı yönden esmez, snape bunu öğrendi.

dumbil e ibis degildi diyenlere sasiyorum. ibisin onde gideniydi. gidip kizkardesini oldurtuyor. gidip sacma sapan ufacik cocuklarin hayatini tehlikeye atiyor. sir saklamayi seven hiyarin tekiydi. ha zeki adam mi evet zeki adam

bu dumbledore size ne etti kardeşim? :(
voldemort yüzünden kaç kişi ölürken ses yok. ama harry de ölecek diyince auv. adam elinden geleni yaptı, ölmeyi göze aldı. daha ne yapsın arkadaş?

snape de bi karı için iki yüzlü davrandı. ha akıllı adamdı ama gerçek aşkta akıl-mantık kalmaz. demek ki amacı başka. kim kazanırsa onun tarafında yer alacaktı ama iki yüzlülüğün sonucu işte voldemort gözünün yaşına bakmadı.

ciddili cevap; ikisi de kraldır. severiz.

Dumbledore ibiş falan değildir. Vakti geldiğinde kendini snape'e öldürtecek kadar dava adamıdır.

Tek pasaporta 2 cihaz kaydı yapılmıyor. Süresi en son 120 gündü. Sonra ne oldu, bilmiyorum.

1. Evet.
2. Hayır, iki takvim yılı içerisinde sadece 1 telefon kaydedebiliyorsunuz.

1 evet

2 edilemiyor

3 e-devlet :D

Telefonu bi restart ettiğinde açılması lazım, yine olmuyorsa sürüm uyumsuzluğu olabilir bilmiyorum ama bi restartlamayı dene.

Hemen deniyorum siz de deneyin lutfen :(

edit: Olmadi. Hic mi yapilacak bir sey yok yahu :(

acı bağımlılığı = endorfin bağımlılığı.

annem reflüsü olduğu için acı yiyemiyor. doktora görünmekte fayda var.

Eşyasını satan öğrencilerden bulabilirsen çok uygun fiyata kapatırsın.
Bir de İtfaiye Meydanı'mız var duymuşsundur belki, orada da ikinci el ürünler ve sıfır ama uygun fiyatlı spot eşyalar satılıyor.

400-450 liraya halledersin muhtemelen. Bu meblanın büyük kısmını da yatak ve baza oluşturur. Ama dediğim gibi evini dağıtan öğrenci bulursan çok daha ucuza halledebilirsin.

şöyle bir fb grubu var
www.facebook.com

freecycle ankara grubuna uye olmanı tavsiye ederim mail grubu

benim bildiğim kadarıyla mümkün, support'a mail atın, iki accountun da sizin olduğunu kolayca kanıtlayabiliyorsak sabahlar olmasın.

hesap sahibi ismi aynı ise mumkun
merge account var

bedel iadesi talep edebiliyorsunuz diye biliyorum. teknosadan bir sakatlık çıkartmaya çalışırlarsa tüketici haklarını arayıp şikayette bulunacağınızı ve twitter üzerinden yazacağınızı belirtin.

yarın gidip paramı iade alma hakkım var mı bu ibişlerden?
var.

eğer kabul etmezlerse tüketici hakem heyetine başvurun.

godaddy olabilir. eleştirenler var, araştırmak lazım. ama ucuz. promo code'lar var, alan adı örneğin 2,5 lira. wordpress hosting yıllık alan adı dahil 36 lira. böyle güzel kampanyaları var. bakılabilir. karmaşık olduğunu da sanmıyorum.

kod bulursan (ki basit bi aramayla bulunur) godaddy'den 1-2 dolara alırsın, fakat sonra yenilemesi 30 küsur lira.

Türk olsun dersen ben şuradan hosting hizmeti alıyorum, kampanyaları var 13,90tl'ye .com domain satıyorlar.(Yenileme 26,90dı galiba en son) Hosting alacaksanız o da uygun ve kaliteli.
www.guzel.net.tr

.com.tr alacaksan (bkz: nic.tr)

Bi de bu alan adi yenileme yillik 30 lira falansa godaddyde sorun degil yani yeter ki sorun cikarmasinlar.

Alan adi .com olacak bu arada.

nereden alırsanız alın pek uğraştıracak bir şey değil, panelinden nameserver'ı hosting'inize yönlendirin tamamdır. Hosting bilgilerinde ns1.hostingadı.com gibi şeyler olacak, onları domainin panelinden girmeniz gerekiyor bu kadar.

iş için olacaksa 5 yıllık falan alıp her yıl yenilemekten kurtulabilir. 5 yıl sonunda dikkat etsin/edin ama zaten bitmeye yakın mail geliyor, süre bitimine kadar almazsanız son bi 30 gün mü ne veriyor yine uzatmazsanız alan adı sizden düşüyor.

parayla tamamlama dediğin, mil satın alma şeklinde oluyor. onun da bi minimumu vardı.

O dediğin olmuyor sanırım. Eksik mili satın alıp tamamlayabilirsin ama.

parayla tamamlama yok. ama bi kaç yöntem var.

thy'nin sitesinden mil satın alabilirsin. 1000 için 30$ istiyo. 1000'den az alamiyosun. fazlasını alırken de katlarını alabiliosun.2000, 3000 gibi. ( fiyatı çok yüksek, değmez )

başka birinin hesabından mil transferi yapabilirsin. 1000 mil için 10$ istiyo. katları da aynı şekilde. transfer yapacağın kişinin son bir yıl içinde uçuş yapmış olması gerekir tarzında bi kural var.

m&s kredi kartın varsa avans mil alabilirsin. aynı gün ya da ertesi gün tk hesabına geçer avans miller.

ne kadar eksiğin var bilmiyorum ama 300-500 gibi bişeyse markete gidip 4'lü 6'lı pepsi maxlardan alıp kapağında kodları girebilirsin. sonra kolayı dökmeyi unutma ama :)

30 usd karsiligi 1000 mil satin alip tamamlayabilirsin.

700 mil lazım ama en az 1000 alınması kötü ya 30 dolar verdikten sonra ne anlamışım millerle bilet almayı. o pepsi max olayında ciddi misin var mı cidden öyle bir şey?

www.pepsi.com.tr

havaalanından kent meydanına uçak iniş saatlerinde belediye otobüsü kalkıyor.

Yol yaklaşık bir saat sürer. O saatte toplu taşıma olmadığı için yaklaşık 25 - 30 tl arası taksi ücreti ödeyip kent meydanından otogara ulaşabiirsiniz.

edit: gece terminal seferleri konmuş. Neredeyse hepsi kent meydanından geçiyor.

kent meydanından şu hatlardan biriyle terminale ulaşabilirsiniz.

www.burulas.com.tr
www.burulas.com.tr
www.burulas.com.tr
www.burulas.com.tr

tüm aletleri prizden çek, sigortayı aç. hemen tekrar atmazsa, aletleri tek tek tak. Ne zaman atarsa o alette kaçak vardır.

eğer aşağı şalter attıysa sorun kaçak olmayabilir. eviniz ve dolayısıyla elektrik tesisatı eski ise eskiden kullanılan ince teller bugünün yüksek güç gerektiren cihazlarıyla sıkıntı yaratabiliyorlar. tek prize kaldırabildiğinden fazla cihaz bağlamaya çalıştıysanız (mesela aynı prize uzatma kablosuyla aynı anda elektrik süpürgesi, kettle ve elektrikli kalorifer bağlamak gibi) o sebepten de şalter atıyor olabilir. daire içerisindeki sigortanın amperi yüksektir ama iç tesisatta zorlanma olunca aşağıdaki sigorta da korumalıysa yangın çıkmaması için atar. ğer durum böyleyse sigortanın kaç amper olduğuna bakın ve cihazları bu doğrultuda olabildiğinde dağıtmaya çalışın.

ben sildim aslanım, hayırdır?

ilk defa cevabım silindi 99 dan beri sözlükte yazarım . kısmet bugüneymiş .

O sirada vaktim yoktu oyle yazdim gectim. Duyuru sahibi insan gibi sorsa neden vs gibi aciklardim pc basina gecince ama babam da oyle dedi aq temali bir cevap yazdi. Zaten hicbir sey yazma demem de cevap olarak puanin dusuk bu puanla bir sey yazmaman senin icin daha iyi olur demeye geliyor. Ben tatmin olamadim yani.

Teşekkür gerçekten tartışılan bir şey. Bu bizim bir kararımız değil, delicesine "Teşekkür etmiş, kill him!" diye dolanmıyoruz. compumaster'Duyuru ve cevap kaldırılma sebepleri'ne "Sorunun cevabı olmayan ve "teşekkür ederim" gibi alakasız cevapların tamamı" diye bir madde belirtmiş; ispiyonlandıkça ve denk geldikçe siliyoruz. Bu da uzun süre tartışılmış ve bir yere bağlanmamış bir şey; tahminimiz compumaster'ın burayı oluştururken Quora, Yahoo Answers ayarında sadece cevaplardan oluşan, kişisel konuşmaların dönmediği, sosyalleşme ortamından uzak kullanıldığı bir yer olarak kurgulaması.

Bu arada, üst örnekte soruyu ve cevabı komple okumadım ama teşekkür yanında cevaba katkı yapıcı bir şey bildirirsen, teşekkür cevap kategorisine girer ve silinmez. Örneğin, bir film sorduğunda ve bir milyon cevap geldiğinde ve sadece X kişisi bildiğinde, en son olarak "Dediğim film X'in dediği filmdi, teşekkür ederim" dersen cevap silinmez. Çünkü senin teşekkürünün yanına yazdıkların cevabın bir parçası haline gelir. Benzer olarak "Çevre kirlililği hakkında ne düşünüyorsunuz" sorularına görüş aldıktan sonra "Teşekkürler fikirleriniz için. Benim görüşüm de şöyle şöyle" diye anlattığında yine kendi soruna cevapla katkı yapmış olduğun için teşekkür olarak silinmez.

E, fotoğraf çekinceye kadar ispiyonlasana dostum! Gözden kaçmış işte. İspiyonlansa tak diye silinir. Arama fasilitesi de resmi verilen duyuruları arayacak kadar iyi çalışmıyor. Örneğin, şu an aradım ama bir milyon tane apayrı sonuç geldi. Müzik kategorisinde ilk sayfada değil, kimbilir hangisi sayfada.

Seninkinde cevaba katkı yok ki. Dediğini değerlendireceğim, nokta atışı "Şu film" anlamına ya da bir yorum sorusunda "Benim görüşüm bu yönde" demiyor. Yani teşekkür edip tüm yazanlara tek tek cevap verdiğinde, eğer senin soruna cevap içermiyorsa siliniyor. Önemli olan kendi soruna cevap içermesi. Birine katılman değil.

Edit: Müzik kategorisinin 3. sayfasında buldum.

Örneklerle açıklayayım.

Soru: İki kişinin boks yaptığı film hangisi?
X'in cevabı: Çiçek Abbas
Y'nin cevabı: Geleceğe Dönüş
Z'nin cevabı: Rocky
Senin cevabın: Teşekkürler, doğru cevap Z'ninki çıktı.

Böylece, doğru cevabın hangisi olduğunu belirterek kendi soruna cevap vermiş oluyorsun. Önemli olan duyurusu açılmış sorunun cevabının olması, yani "Şu film hangisi" sorusu, senin cevabın da diyor ki "Bu film, Z'nin dediği film". Kendine cevap veriyorsun yani. Bu, bilgi soruları için geçerli. Yorum örneğine bakalım.

Soru: Küresel ısınma hakkında ne düşünüyorsunuz?
X'in cevabı: Bence balon.
Y'nn cevabı: Hepimizi öldürecek.
Z'nin cevabı: Önlem almalıyız.
Senin cevabın: Herkese teşekkürler. Benim görüşüme göre küresel ısınma ciddi bir sorundur.

Böylece sen de "Ne düşünüyorsunuz" sorusuna kendi cevabını vermiş oluyorsun.

Yanlış örneğe geçelim.

Soru: Sırtım ağrıyor, doktora gideyim mi?
X'in cevabı: Gitme.
Y'nin cevabı: git
Z'nin cevabı: Kulunçların ağrıyorsa git, yoksa gitme.
Senin cevabın: Teşekkürler, galiba gideceğim.

Burada "Doktora gideyim mi"ye cevap yok, gelen cevaplara göre senin kararın var. Orijinal soruya cevap değil bu. Şu şekilde olsa silinmez:
Senin cevabın: Teşekkür ederim. Ben de araştırdım ve omurga ağrırsa ciddi bir sorun olduğunu öğrendim. Benim omurgam ağrımıyor, o zaman gitmeyeceğim.

Bu sefer de kendi soruna kendi araştırmanı ekleyerek cevap vermiş oluyorsun. Bu da silinmez.

Edit: Kuralın saçmalığını biz de çok tartışıyoruz. Kural kalktığı gün seve seve dokunmayız, biz de bayram ederiz ama ispiyonlamayacaksanız da "Benimki silindi, onunki silinmedi" demeyin. Hatta, daha da yapıcı olmak isterseniz compumaster'a kuralı şikayet edin topluca ve kaldırsın ya da nedenini açıklasın.

@aychovsky

verdiğin ilk örnek yanlış olmuyor mu? o durumda doğru cevaba tik atılması lazım, ayrıca bir belirtmeye gerek yok ki.

Normalde tik o işe yarıyor ama kullanıcılra sadece doğru cevabı tiklemiyor. Teşekkür anlamında hepsini tikleyip bu şekilde doğru olduğunu da belirtebiliyor. O yüzden de kararla 7-8 aydır bu şekilde kabul ediyoruz. O durumda tikleri kaldırma isyana neden oluyor, bu yüzden bu şekilde söylemeyi de kabul etmeye başladık. Tik kaldırma ve ekleme işlemi teoride mümkün, pratikte yasak.

Bu tarz ayakkabıları çorapsız giyiyorum ama kadın ayakkabıları ile erkek ayakkabıları farklıdır belki.

rahatsız etmiyor mu ki peki çorapsız beni çok rahatsız ediyor ayaklarım terliyor falan.

Giymeden bebek pudrasi sur ayagina biraz?

Fazla rahatsız etmiyor aceleyle çıktığımda çorapsız giyiyorum. Pek fark yok babet çorabıyla.

ayak hijyenin için bu tarz kapalı ayakkabılarda çorap giymelisin. babet ve bilek çorabı arasında ara boy çoraplar da var. hiç olmazsa onu giy, pudra falan zor işler. ayakkabıya da bulaşır hem.

Neden tirt ya bu adamlar bu yatirim yapiyor pr yapiyor oyun cikartiyor neden tirt neden?

htc vive.

yıl sonuna doğru düzgün oyunlar (fallout 4 vs) da vr desteği çıkaracakmış, videolar filmler de gelir-geliyor. Ama yine de ilk jenerasyon bunlar, ileride daha kablosuz daha yüksek çözünürlüklü vs vs bir sürü şey çıkabilir iyileştirme yapılabilir.

ayrıca saniyede 90 kare işleyebilecek bir bilgisayarın, tahminen gtx 1070-1080 ayarında bir ekran kartın olması lazım.

starbucks'da satılan kahveler taze değildir. en az 2 ay önce kavrulup paketlenmiştir. çekmek istediğinizde o paketi açıp çekip verirler. taze kahve almak istiyorsanız aşağıdaki sitelerden alabilirsiniz. siparişinizle birlikte kavrulup gönderilir.

www.baristasepeti.com
www.urbancoffee.com.tr
www.kahvefabrikasi.com

Fırınlanıp paketlenen kahveler 2 seneye kadar bayatlamadan tazeliğini koruyor, Starbucks kahveleri de bu anlamda sıkıntısızdır. Kahvenin bayatlaması için oksijenle temasa geçmesi lazım. Önceden çekilmiş kahveyi almışsa bayat olma ihtimali yüksek ama Starbucks'ta ben hiç öyle bir şey görmedim; raftan sen alıp veriyorsun paketi, görevli de çektirip sana veriyor. Onun dışında, paket kaç gramsa o kadar çekerler. Yani 250 gramlık paketi alıp 100 gramlık çektiremezsin.

250 grlik paketi alip 100 gr cektirebilirsiniz. Ne kadarlik isterseniz o kadarini cekip, gerisinin agzini kapatip veriyorlar.

Ben de bir şey daha söyleyeyim iyice aklın karıssin :)


Starbucks kahveleriyle ilgili ben de angelus'un dediği şekilde biliyorum. Yani oksijen almadığı müddetçe taze kalıyor. Cekilmis kahveyi babana nasıl vermişler anlamadım zira genelde sana senin istediğin şekilde çekip veriyorlar. 100 gramlık alamıyorsun sanırım, paket ne kadarlıksa hepsini almalısın.

Kahve ogutucusune gelince; ben bir ara eve alacaktım ama yabancı bloglarda filan hep şu yazıyor; 100 150 liralık ogutuculer kahveyi ogutmuyormus, parcaliyormus. Dolayısıyla öğütme işlemi sağlanmadigi için aslında kullanilmamasi gerekiyormus. Bir de metal olanlar zarar veriyormuş. Diğer ogutuculer de gereksiz pahalı bana kalırsa. Makinenin iki katı fiyata.

O yüzden özel hava geçirmeyen bir kahve kabı aldım, onun içinde 1 aya kadar saklanabiliyormus. E bizde de 1 ayda bitiyor zaten o kahve.

Şunu da eklemeden edemedim; 2 aylık kahvenin bayatladigini anlıyorum ben acı geliyor ama çekilmiş 1 ay kalmış kahveyi içince 'ay bu kahve bayat ama' diyecek kadar gurme olamadım henüz. Zaten cogumuz da değiliz bence. O yüzden alıp 1 1.5 ayda bitirebiliyorsan çok da şey yapma.

Çekilmiş kahve on dakika sonra bayatlar. Kavrulmuş kahve de bir ay sonra bayatlar. 150 liraya düzgün öğütücü yok, metal bıçaklı onlar. O yüzden el değirmeni alıp kendin çek derim. 50 lira bir şey, öğütmesi otuz saniye ya sürüyor ya sürmüyor.

Kendi kahvemi yetistirsem?

tchibo'da istediğiniz miktarda çektirebilirsiniz 50 gr, 100 gr falan almak istiyorsanız.

Angelus+1. İstediğin kadar çektiriyorsun. Metal bıçak bıdı bıdı yapılması da anlamsız. Sanki herkes la marzocco kullanıyor evinde.

İstediğin kadar değil de kadarını demek daha doğru bir de. Çünkü her türlü 250 gram paketi alacaksın. Ama tchibo olursa öyle bir zorunluluk yok. Paket satmıyor vakumlu şekilde.

250 gramlık paketi alacaksın ama istediğin kadarını çektirebilirsin kalanını çekirdek olarak yine sana veriyor. Daha sonra götürüp çekirdekleri şunu çeker misiniz de diyebilirsin ayrıca. Paket açıkdıktan sonra tabii hızlı tüketmek gerekiyor ama raftaki paketler vakumlu ve uzun süre tazeliğini koruyor.

hep yurt içi kargoyla geliyordu diye biliyorum. geçen hafta ben de aynı şeyi yaşadım, 1 haftada elimdeydi sipariş, iyi hizmet.

evet öyle. bazen direkt ups veya dhl ile de geliyor.

Uluslararası kargo şirketi ilgili türkiye merkezine getiriyor oradan anlaşmalı olduğu yerel kargo şirketi devralıyor.

yurtiçi kargo genelde sınıra girdikten sonra aracı şirketin tercih ettikleri, bir ihtimal da sürat kargo ile geliyor.

hızlı kargo da genellikle dhl, bazen ups ile geliyor.

takibi de iparcel'den sonra www.pts.net ile PTS'den yapabilirsin. hangi şirketin devraldığı da gözükür.

Kardes sana olcme aleti yazmadi mi receteye? Orda prosedur ne bilmiyorum da, pilav, patates, ekmek cok yersen sekerin yukselir. Bunlari azaltman lazim. Tabagin en fazla 4te biri kadar pilav makarna onu da bulabilirsen tam bugdaydan olani, ekmek de aynen tam bugday, 50-60 gr vs. ama bunlari tutturman icin kanini olcup ayarlaman lazim. Sekerin var diyip bilgi vermemesi cok sacma. Baska birine gorunun bence.

yok yok, tam olarak hatta işte o tür besinlere çok yüklenmemeye çalış dedi. öncesinde de tabii kan testinde aç ve tok şeker testi yapıldı. öyle yani. daha fazla ne diyebilirdi ki? zaten söyledi işte hamur işi, pirinç falan diye saydı.

Iste eger seker varsa her ogunden sonra bakman lazim numarayi nasil etkiliyor yediklerin. O yuzden kan olcme aletleri var seker hastalarinin, her ogunden sonra 1-2 saat icinde parmaklarindan kan alip olcuyorlar. Yani kacamak yapabilirsin belki, eger cok ilerlemis degilse diabetin

bizde ne varsa orada tam zıttı var diyebilirim :)

şehir çok geri kalmış ama insanları kafa olarak 50 yıl ileride (bize göre), bende uğraşıyorum lviv için..

okumak için ideal bir yer, yaşamak belki sonra ki aşama, kiev falan daha yaşanılası.

facebooktaki arkadaslarimdan birisi oraya genclik degisimine gitti ve o da orda kalmaya karar verdi, ugrasiyor simdi. bir digerinin de oradan sevgilisi oldugu icin bi ayagi orda gibi gorunuyor. demek ki var bir sey.

su an ben de dusunmeye basladim bak.

lviv için hep güzel şeyler duydum. sadece ukrayna karışıkken bi arkadaşın arkadaşı lviv'den polonya'ya geçerken sorun yaşamış. güvenli değil falan diyordu onlar. ama değişmiştir işler iki sene geçti üzerinden.

bir de denklik durumuna bakın. denklik de varsa fazla düşünecek bi şey yok türkiye'den kesin iyidir işte.

Bizin arkadaşlardan giden herkes pek memnundu. Ucuz, güzel şehir deyip duruyorlar. Eylülde ben de gitmeyi düşünüyorum birkaç günlüğüne.

Uzun süre yaşamak ve okumak için nasıldır, bilmiyorum. Okulları araştırmak gerek.

buradan çok daha güzel ve huzurlu.

Dostum tek bildiğim buradan daha medeni insanlarla beraber yaşama şansının olduğu. Bende yeni mezun endüstri mühendisiyim. Bitirdiğim okul çok iyi değil ama avrupada geçerli diplomaya sahipmişiz. Normal şartlar altında askere gitmeyi düşünüyordum ki bir an evvel hayata atılayım diye. Ama bu saatten sonra yapılcak en iyi iş yurtdışına bir şekilde kapak atmak.bu bağlamda bende bir soru sor sormak isterim. Ukrayna çrk Cumhuriyeti gibi ülkelerde yüksek lisans yapıp devamında mesleğimi icra ederek oralara yerleşme şansım var mı. Çünkü bu iş için iyi bir para lazım ve bu parayıda riske atmak istemiyorum.

abi şimdi en başta lviv benim olduğu için ben kimseye "gidin/gelin çok güzel şehir" demeyeceğim, imkânım olsa anamı bile sokmam öyle pislik, kıskanç bi herifim. yine de mümkün olduğunca objektif olmaya çalışayım.

lviv eğer türkiye'den para gelecekse okumalık ve yaşamalık olarak oldukça temiz, düzenli, renkli ama buna karşılık sakin bir şehir. ukrayna'da genel olarak gaspçılık, zalımlık falan yaygın ama cebine dikkat edersen sorun olmaz. zaten çok utangaç çocuklar, bi şey yapacak olurlarsa göt cebinden cüzdanı alırlar, kimse bıçağı takmaz. güvenlik açısından istanbul'un veya türkiye'deki herhangi bir büyük şehrin önünde lviv.

okuma konusunu şu an için bilmiyorum, ben açıkçası sadece türkiye'den kurtulmak için gidiyorum oraya. rüşvet hala ciddi bir problem olsa da bildiğim kadarıyla ukrayna'daki okullar, avrupa'da türkiye'dekilere kıyasla daha saygın. yani diploma geçerliliği açısından diyorum. thy'de pilot olan, ukraynalı eşinden oğlu olan bi abi (konsoloslukta tanışmıştım) "eğitimlerinden ne olur onların aq, ver parasını geçirsinler her dersten" demişti ama o ne kadar objektiftir bilmiyorum, çok öfkeliydi ukrayna'ya ve eski eşine karşı.

ukrayna'nın ekonomisi çok berbat şu an. o yüzden yabancı olarak iş bulmak zor olabilir. çok saygın bir firmada müthiş bir işe başlasan maaşın 700-800 lira olacak. ha giderin de ona göre ama ne bileyim anamı özledim deyip gelmek istesen zor olacak işte, ülke içinde bi şekilde yuvarlansan da yurtdışında paran çok değersiz.

benim kabul aldığım okulda (ivan franko national university yazıver hele, bayağı da güzel/saygın bir okula benziyo) bu sene ukraynaca hazırlık 29 bin hrivna. hrivna geçen hafta 8,60'a yakındı, bu hafta darbe falan derken 8'e düştü. oradan hesap et. ukraynaca hazırlıktan sonra 4 yıllık lisans için bu yıl harçlar sabitlendi 1500 dolarda. geçen sene hrivna cinsindendi ve 900 dolara falan geliyodu, sağlam geçirdiler.

lviv'de okumaya ve işlemlerini kendin halletmeye yeltenirsen sana en önemli tavsiyem şu olur: ankara'daki büyükelçilikten uzak dur. istanbul'dan başvur. internette göreceğin hesap bilgileri ankara'ya ait. istanbul'da bizzat konsolosluğa git, oradan hesap numaralarını al, harç parasını oraya yatır. ankara'daki adamlar türkçe konuşamıyor, anlaşamıyorsun. hangi belgeyi istediklerini bile bilmiyorlar. bana vizeyi verdiler, bugün belge getir diye aradılar. öyle adamlar.

bu arada ben gidemiyorum muhtemelen, uçuş 12 ağustos'ta ve bende hala harç parası yok. bu gerizekalılar yüzünden başvuru sürecinde çok fazla ekstra masraf oldu. uzun vadede altından kalkabilirim ama harcı gittiğimde ödemem lazım aq, 20 günde çıkarabileceğim bi miktar değil. ha oldu da gittim diyelim, birlikte eve çıksak mesela, lviv'in en güvenli muhitinde, en güzel apartmanda şöyle mis gibi bi 2+1 daireye vereceğimiz para toplamda taş çatlasa 500 lira olur ki bu ortalama maaşa denk geliyo öyle diyim sana. adam başı faturalarla birlikte 200-250 liraya yardırırsın. gıda masrafın neredeyse yok gibi. pazara gidip babuşkalardan alırsın patatesini soğanını tavuğunu, mis.

harkivli arkadaşım bana 2 bin hrivnaya ev geçindiren adam var, hatta halkın yarısı böyle yaşıyor dedi. 2000 hrivna da 250 lira ediyor ki harkiv, lviv'e kıyasla pahalı bir yer. yani lviv çankırı ise harkiv bursa olsun öyle diyim sana.

dediğim gibi ben gitmedim ve bu gidişle gidemeyeceğim de ama sen gidicem dersen bence kafanın rahat olacağı şahane bir şehir lviv. YALNIZ ukraynaca öğrenmek için hevesli olman lazım. orada rusça konuşmuyolar pek. sovyet muhipleri cemiyeti değilsen bir yerden sonra bunalabilirsin ama benim gibi buz hokeyinin ve marşrutkaların hastasıysan yardırırsın.

imkânın varsa git bence o yüzden, hatta benim yerime de oku. yurtta kalırım dersen barınma+yemek masrafın 100 liraya falan düşüyor, öyle komik rakamlar. üstelik yine bu harkivli arkadaş yurtların en iyi odalarının yabancı öğrencilere verildiğini ve yurt internetinin çok hızlı olduğunu söylüyor. adamın kendi bağlantısı 90mbit ve faturası 15 liraya falan denk geliyor, hesap et işte.

şu an kafam bayağı gidik, canım sıkkın. fazla karman çorman ve dandik olduysa kusura bakma. yardımcı olabileceğim, merak ettiğin bi şey olursa ya buradan ya da özelden yardır, cevaplarız yüce rabbımın izniyle.

%1 dahi gitme imkanım olsa şuan; bavulumu hazırlar akşam uçağına biner biramı içe içe giderdim..

niye kız arkadaşıma laf atmışsın gibi gelsin abi ben sadece çok konuşuyorum, yoksa ukrayna'yı çok bildiğim yok ki. severim ederim ama fanatizmin lüzumu yok, kaldı ki hala kendimi kurtarmış değilim, o yüzden ukrayna'yı henüz o kadar sevmiyorum, yerleşirsem sevcem. sözlükte kaç senedir ukrayna'da yaşayan adamlar var, ben kendi bildiğimi söylerim, kimseyi yargılayacak ya da eleştirecek pozisyonda değilim.

ukrayna'ya gidip kiril alfabesi bilmemek biraz gidenin eşekliği açıkçası, öğrenmesi çok çok kolay, bi günde halledilebilecek bir iş. büyük rahatlık sağlar. onun dışında kiev'de ingilizce konuşan adam kıtlığının olduğunu sanmıyorum o kadar, başkent orası. genel olarak doğu avrupa ingilizce bilgisi olarak kısır bir yer, doğrudur ama başkentte öyle kimse ingilizce bilmeyecek falan sanmıyorum. yazan kişiye öyle denk gelmiştir.

ben lviv'de sadece orta yaş ve üzerindeki kişilerle ingilizcede sorun yaşadım. kiosklardaki ablalar, taksiciler, minibüsçüler vs... yoksa mekânlardaki çoğu çalışan genç oluyor ve çat pat da olsa konuşuyorlar, anlaşılıyor. gençlerden ingilizce anlaşamadığımız sadece iki kişi oldu: birisi aşırı suratsız, gudubet, hayattan bezmiş, resting bitch face'in kitabını yazmış sinir bozucu bi karıydı. yemek yemeye girdik amk sanki ırzına geçicez mal mal bizi izleyip duruyodu. bi tanesi de garibim hiç bilmiyodu ama çok yardımsever biriydi, adam ineğin ingilizcesini bilmediği (diğer yandan, ineğin ukraynacasını bilmediğimiz) için yemeğin inek etinden olduğunu söylemeye çalışırken möölemişti uzun uzun jdhafjskl

Kesinlikle ikea kahvesi oneririm. Cekilmisini de satiyorlar ama yakinda varsa git kendin cek makinesi de var orada. Fiyat performans canavari. 250 gram 9 tl. Ortadan bi tik fazla kavrulmus.

alternatif olarak www.kahve.com u öneriyorum.

Dostum cok yanlis anlamissin konuyu. Fiber oyle daire icine gelmez. Eger mahallede yada sokakta fiber varsa soyle oluyor. Apartmanda herkes talep ederse sizin apartmanin girisine kadar fiber kablo cekebilirler oraya bir kutu koyuyorlar daha sonra oradan tum dairelere bakir kablo gider. Eger birlik saglanamazsa mahalleye de yada sokaga fiber gelmisse. O fiber uzerinden sizin kullandiginiz hat uzerine yine devre tahsis edilir yine bakir kablo kullanirsiniz.bu durumda da 100-200 mbitlere cikmaniz icin o sokakta fiber kullananlarin sayisinin az olmasi gerekiyor yani paylasimliya giriyor. Evin icinde fiber kablo diye bir olay yok. Var ama nasil oluyor. Sirketler komple doseme ucretini odeyip cektiriyor gelen fiberin sonlandirilmasi routeri switchi zaten bireysel kullaniciyi asar.

haa, zaten fiber var da işte daire içindeki kablolar sıkıntılı diye bizim aldığımız hizmet de sıkıntılı oluyor. şimdi bizim hangi kablo sıkıntı hangi kablo değişmeli hiç bilmiyorum ne yapmalı ne etmeli? anneme demişler ki sizin kablolarda sıkıntı var tek bilgi bu.

çare elektrikçi.

elektrikçi olduğunun ben de farkındayım da türkiye esnafı ne istediğini bilmeyen müşteriyi yolar ben de o yüzden neye ihtiyacım olduğunu anlamaya çalışıyorum.

Elektrikçi fiber kabloyu nasıl değiştirsin füzyon kaynak yapmak gerekiyor bunun makinası da elektrikcilerde bulunmaz fiber optik sonlandirma işleri yapan birini bulman lazım ,daire içindeki cat6 kablolarda ekli ise veya prizden prize atlaması çekildiyse problem olmuş olabilir bunun haricinde mevcut kablonun metresini bir dolar ,sonlandirma kismi da coresatin başına 40 tl gibi düşünebilirsin ancak küçük bir iş olduğu için yapicak adam bulmak kolay olmayabilir ya da gelecek adam ttnet'in altyapısına müdahale etmeyebilir ,sen biraz daha ttnet taciz et derim sonuç alana kadar.

Yok yahu fiberi falan gectim internetteki dalgalanmayi duzeltmek icin ne yapmali onu soruyorum.

Duvardan modeme kadar olan kabloyu degistir.

deep purple ı bilmiyorum ama konser veren cogu eski grubun ici bosalmıs oluyor- bir lead singer kalmıs oluyor falan...

ama git be, güzel olur, çek tişörtünü.

deep purple'ın istanbul'daki son konserine gitmiştim, baya iyiydi. gitaristi, bassisti, klavyecisi gayet iyi zaten. bir tek solisti biraz çabuk yoruluyor arada bir iki dakikalığına ara verip sahne arkasına gidip dinleniyor sanırım biraz. o sırada grup baya iyi çalmaya devam ediyor gerçi.

ben gidiyorum, bu yaz Black Sabbath ve Deep Purple dinleyerek en sevdiğim iki grubu dinlemiş olacağım hem de ilk kez. Ancak dönüş için 01.00 otobüsüne yetişir miyim diye düşünüyorum, bir de otogar'dan Expo'ya toplu taşıma ile nasıl gidebiliriz. Bilenler, yeşillendirirse sevinirim.

izmir yolu her sekilde yoğun olacaktır. belki izmir sonrasinda anayol yerine arayollari denerseniz, daha sakin olabilir.

yandex'e bakın böyle durumlar için. Çıkarken rotanızı yandex navigasyon ile oluşturun, en az trafik olan yoldan götürür sizi.

Çeviriyor ama değerinden daha düşük bir miktar veriyor.

ne kadar daha düşük?

2.70'e falan çevirir sanırım, bürosuna göre değişiyor sonuçta belli bir oran yok.

Hatırlamıyorum ama 15-20 euro arası sırf bozukluk vardı, bayağı değer düşüyor diye bozdurmaktan vazgeçmiştim.
Bir de yerine göre fark ediyor sanırım, bir iki yere sor en iyisi.

soğuk pedler var ya hani bir yerimizi incittiğimizde dolaptan çıkarıp basıyoruz üstüne jel gibi bi'şey, eklem yerlerinize koyun. rahatlarsınız.

Buz akusu candir

aşırı sıcak nefes alınmıyor resmen dışarıda. milletin dar kot giydiğini gördükçe bayılasım geliyor.
birer tane pilli el vantilatörü mü alsak ne yapsak

ben de bir soru sorayım. termal su spreyi diye bir şey var, işe yarıyor mudur acaba dışardayken falan? kullanan oldu mu hiç?

onun dışında el bileklerini musluğun altına tut, o da serinletir.

Soğuk kahveler, sodalar, sular, dondurmalar derken idare etmeye çalışıyoruz işte. Bol sıvı tüketip mumkunse aksam 5e kadar güneşten uzak durmak en mantıklısı.

Bir de sabah akşam ılık duş. ( soğuk duş alırken iyi oluyor ama çıkınca daha kötü hissediyorsun)

s31.postimg.org

gerçekten çok sıcak. daha da böyle gidecek galiba. bir hafta öncesine kadar falan 30-32 civarında geziyordu en fazla. sonra bi' vurdu, burada bile (kocaeli) 35'in altına düşmez oldu. mgm'den antalya'ya, izmir'e baktıkça fenalaşıyorum.

mecburiyetten dolayı bu haftanın büyük bölümünü dışarda geçirdim. "ismail türüt için terlemenin peygamberi diyorlar, ne düşünüyorsunuz?" diye soranlara "ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum" dedim. şartlar gerçekten dayanılmaz şu an. en azından benim için. o yüzden kovaya mı sokuyosun dolaba mı sokuyosun valla şu durumda her şey mübah. topyekün savaş halindeyiz. artık sivil-asker ayrımı yok sevgili palve. gerekirse buza kafa atacağız, son çaremizse buzdolabına da gireceğiz. normalde su içmeyen adamım, şu an günde 4 litreyi buluyorum. aklım fikrim şaştı su içmekten, vücudum garip garip tepkiler veriyo. ALLAH ŞU MÜBAREK RAMAZAN AYINDA CÜMLEMİZE YARDIMCI OLSUN AMİN TŞK

Eklem yerlerinize diz kapağı arkasına koltuk altına buz +1

Ateşi düşürmek için de bu yapılır çünkü.

duyuruya yazdım ertesi günü hava serinledi yağmur yağmaya başladı vay be.

el bagajına koymazsan bişe olmaz bence. gümrük daha iyi bilir tabi.

Atletik gayet iyi. Tempur gibi markalara da bi bak derim.

işbir de bu işi bilir ;? takoz sayısı vs bunlar önemli

ben evlilik öncesi baya araştırdım, kampanyası devam ediyor mu bilmiyorum ama işbir en iyisi, onun kadar iyi ve yarı fiyatına (1350) yatsan therapy'i aldım geçen hafta.

yataşın atletik yatakları güzel, onun bir alt kalitesi olan selena yataklar var, selenanın lotusu ile yataşın atletiği denk birbirine. benim o zaman bütçem selenaya yetmişti, selena-lotus olanı aldım, baya memnunum

www.istikbal.com.tr ben bunu kullanıyorum. Uyku kalitem değişti resmen. Şiddetle öneririm. Baktım şimdi 1500'e düşmüş fiyatı.

seri bitmedi, 6.kitabın çıkması bekleniyor bir yaklaşık 5 yıldır ve 7.kitap da yazılacak daha(öyle planlanıyordu en son baktığımda). yani 6.kitap ertelene ertelene bu yıl sonu veya önümüzdeki sene başında çıksa bile bitmesine var.

dizi kitaplardan önce bitecek yani, grr martin kilit noktaları söylemiş, ama kilit noktalar dışında dizi bağımsız ilerliyor-ilerlemeye devam edecek.

kitaplar sona doğru bozmuyor ama şimdi "pov" karakterler üzerinden hikayeyi anlattığı için son iki kitapta tamamen farklı perspektiflere geçiyordu hatırladığım kadarıyla ve ilkin bir soğuma yaşayabiliyor insan. niye bu adamın gözünden, niye bunların hikayesini dinliyoruz gibisinden, şahsi fikrim tabii. ama nihayetinde güzel yerlere bağlanıyor an itibariyle kaldığı yerde.

biraz daha örnek yok mu?

sven goran eriksson'dan yola çıkarak isveççe

biraz daha ornek gelecek birazdan.

Fince

evet alabilirsin.bagajda dursun olayi da soyle,bi kursa gidip avcılık belgesi alıyorsun.polis durdurdugunda ava gidiyorum diyip belgeni gösteriyorsun.

avlanma ruhsatı almak lazım.
şehirde yalnızca kılıfında ve avlık kırsal alana giderken taşıyabilirsin.
onun dışında taşımanın ağır yaptırımları var .

satan yerler var. parasını veriyorsun, ruhsatı veriyorlar. o kadar.

her emniyet müdürlüğünün tam yanında av malzemesi satan yer olması sence tesadüf mü?

1- turkcell*
2- kontör*
3- 180+90=270 gün.

kaynak: www.turkcell.com.tr

Dizibox

orada da yok dizi şu an.

sezonlukdizi.com

daha öğlen izledim ne çabuk silmişler yahu :/

easy man ve i love mud on face'miş.

I love mud on my face
www.youtube.com

Easy Man
www.youtube.com

tr.wikipedia.org

Benim de aynı sorunum var. bunu arasında yıllar olan iki ayrı dönemde yaşadım ve halen yaşamaktayım. Motivasyon düşünce genellikle yapacak fazla bir şey yok, içten gelmedikten sonra zor oluyor.

Neden sorusuna doğru bir cevap verebilmek için önce yaş (kilo, boy .. şaka) öğrenim/iş hayatı durumu gibi bilinmeyenleri paylaşman lazım. yoksa öyle kuru bir cevap sana hitap etmez.

kendi yaşadığım durum da ise, liseden üniversite dönemine kadar (lise-üni arası bir kaç yıl mevcut) elime enstruman almadığım gün sayısı sayılıdır. Arkadaş çevrem tamamen müzisyenlerden oluşuyordu ve kendi grubum vardı.

Ta ki üniversite eğitimi başlayana kadar. ilk 1.5 sene arasıra fırsat buluyordum sonrasında müzikten aylarca uzak kaldığım zamanlar oldu. tatillerde bile nadiren enstruman çalmaya başladım ve sonunda tamamen koptum. bir iki sene sonra tekrar heves başladı, gittim yeni aletler aldım ama eski performansı yakalayamamam baya hayal kırıklığı yaşattı.

Üniversite boyunca arkadaş çevresindeki müzisyen arkadaşların azalması bir etki diyebilirim. ikincisi başka uğraşlar olaması.

Kendi durumumu ben böyle analiz ettim.

canın isteyince çalıyorsun, istemeyince çalmıyorsun işte; içinden gelmiyorsa niye zorlayasın ki. ben yeni şarkı duyuyorum çok hoşuma gidiyor, onu çalmayı deniyorum. onun dışında canım sıkılınca çalıyorum, aklıma gelmesiyle alakalı. genelde de yüksek sesli müzik dinleyip gaza gelince geliyor aklıma.

benim için iş büyük sekte vurdu müzik olayına. artık ilgilenecek enerji bulamıyorum kendimde, arada sırada çok ender de olsa iki alıp tıngırdatıp bırakıyorum. acı ama gerçek. parmaklarım paslandı, nefesim desen zaten bitti.

ben ki evde bir sürü müzik enstrümanım var, hepsi yatıyor, yazık oluyor hepsine. aklıma geldikçe de kahroluyorum. ama yeminle eve geldiğimde artık bi dinlenmek istiyorum diyip kendimi ya koltuğa bırakıyorum, ya da dışarı atıyorum gezmeye vs. iş insana neler yapıyor başlığı altında incelenebilir benim durumum. yazarken hem kendimden hem de iş mecburiyetimizden soğudum yeminle...

Zaman zaman olması normal bir şey, başka bir uğraş dene bakalım olacak mı, yoksa depresif misin bu ara? Bir de son zamanlarda öğrendiğim çok yararlı bir şey var: "Bir şeyi yapmak gerekmekle yapmayı istemek arasında hiçbir bağlantı yok" yani istemesen de al biraz egzersiz falan var, biraz ellerini(belki nefesini?) çalıştır. Sonra başka şeyler yap.

bende de bu durum vardı uzun zamandır. Uzun bir dönem insanlık dışı saatler boyu çalıştığım için vakit ayıramamıştım, o zamandan beri de bir türlü eskisi gibi oturup çalamadım hiç. Bir süre sonra "şimdi çalmaya kalkışsam eskisinden çok daha kötü durumda olucam kesin" diye de canım sıkıldı, o yüzden biraz daha soğudum.
Yakın zamanda birinden aldığım gazla telleri değiştirdim, küçük bir bakım yaptım, çalmaya başladım tekrar. Olum resmen mutlu oldum lan. Baya özlemişim yani.
Bi elinize alın tekrar gerçekten keyiflendiriyor insanı.

hukuk değil hakimlerin aldığı eğitim ve önceden alınmış yargıtayda tescillenmiş benzer karar örnekleri.

Türkiye'de yargı neresinden tutsan elinde kalir. Hani izlersiniz ya filmlerde cinayet silahı ve ceset ortada yoksa şüpheli kişiye açılan dava ilk celsede düşer, türkiyede bu böyle olmuyor. hakim bu piç kesin yapmıştır diye ortada hiç bir delil olmadan, sırf tipine uyuz olduğu adamı 5-10-15-20 yıl hapse gönderiyor.

Bu hakimler çoğunlukla darbe zamanlarında yetişmiş hakimler, özellikle 90'lar ve 2000 başlarında tüm hukuk öğrencileri aşırı derecede politize idi ve onlara öğretilen hukuk değil, judocracy üstünlüğü idi. ne siyasetçi karşı çıkabiliyor ne başka biri.

tutuksuz yagılanacak. tutuklanmasını gerektirecek bir durum yok. yani delilleri karartma veya kaçma şüphesi olan kişiler tutuklanır.

Vapurlarfalan +1

(Gozlerim yasardi...)

Ama keske bir mutlak gucu elestirirken bir baska mutlak guc olmaya calisan malum kisiye tapmayi biraksan. Ikisinin benzer oldugunun farkina varsan...

papatya çayı + relax bir müzik + erkenden yatağa girme + evdeki tüm ışıkları kapatma + yatmadan önce yemek, şeker, çikolata gibi şeyler yemeyin + yatağa girdiğinizde göz kapaklarınızı ovuşturun.

Hep ayakta ol, bir dakika bile oturma.

2 bira çak

Bol bol yoğurt ve ayran tabiki.