[]

adaptörün kablo uçlarını bataryaya değdirip şarj etme

arkadaşım, nokia telefonumun bataryasını kendinde bulunan ucu kırık nokia şarj aletiyle şarj etmeye çalıştı. içindeki kabloları bataryadaki 3 adet plakaya değdirmek suretiyle şarj etmeye çalıştı, + - uçlarından kendisi de tam emin olmadığından tüm ihtimalleri de denedi. yapma zarar verir olmaz öyle dedim. kendisi güya önceden yapmış hiç inanmadım ama o zaten ben demeden yapmaya başlamıştı. bataryayı elindeyken kabloları öyle tutmayı da beceremedi sonra pil telefona takılıyken kabloları deydirdi.

yaklaşık bir hafta oldu aktif wifi kullandığımda bile 2 gün normal giden telefon, wifi kullanmadığım zaman bile 6 saat içinde şarjını boşalıyor. telefon kapalıyken 2 kez tam şarj ettim daha çektiğim anda yarım diş azalıyor. ayrıca ben telefonu sessizde zannediyordum, telefonun hoparlöründen hiç ses çıkmıyor.

bilimsel açıklaması nedir? bataryayı yenilesem hoparler çalışır mı?

 
pil telefona takılıyken kabloları değdirdiğinde o kablolar telefonun bataryadan elektrik aldığı yere de temas etmiş olmalı. batarya normalde şarj cihazından gelenden daha düşük volt veriyor telefona, ilk cümledeki ihtimalden dolayı telefona olması gerektiğinden yüksek akım gitmiştir ve bu;

1) telefondaki pil sensörlerine zarar vermiştir
2) hoparlörü bozmuştur.

bataryayı yenilesen "hoparler" çalışmaz.
  • cern de cayci olmak vardi  (30.05.15 20:07:19) 
"bataryayı elindeyken kabloları öyle tutmayı da beceremedi sonra pil telefona takılıyken kabloları deydirdi."

icerde bir seyleri yakmis olma ihtimali yüksek. bataryanin kimyasini bozar kisa devre yapmak, ters baglamak vs. üstteki yorum genel olarak hakli. caycidan fazlasi da olur gayet.

denilen yöntem calisir evet ama alete zarar verdigi acik ve net. önermem tekrarlamasini. eski telefonlar o konuda cok daha bodoslama, genelde isliyor. telefonlar akillilastikca, bu giris cikis voltaj degerleri akim degerleri hassas bir sekilde degisiyor. mantikli bir hareket olmamis.
  • wiillii  (30.05.15 20:25:29) 
cevaplar için teşekkür ediyorum işin garibi bu arkadaşın da telefonu bozuktu ses çıkmıyor falan diyordu. büyük ihtimalle kendi telefonunu da o şekilde bozdu. normalde sadece pil elindeyken yapmakla kalsaydı batarya dışında bir sıkıntı olmazdı ama telefona pil takılıyken yapınca telefon da zarar gördü.

cernde caycı olmak isteyen kardeşim zaten yukarıda hoparlör yazmışım son yazdığım kısımda dikkatsizlikten 'hoparler' yazmışım bariz belli değil mi? :)
  • kapali ayran milliyetcisi  (31.05.15 02:00:07) 
[]

Delirten format sorunu

Arkadaşlar merhaba,

Elimde Grundig 1010 modelli netbook var. windows 7 starter yüklü ve çok ağır çalışıyor bu yüzden windows xp yüklemek istiyorum. Cd rom bulunmadığından usb ile atılıyor.önceden başka pc'lere format attığım 4 gb'lık xp yüklü belleği takıyorum, boot ekranına gidikten 30 saniye sonra kendi kendisine reset atıyor, yüklemeye devam etmek yerine yeni baştan başlıyor, ekranda tekrar cd'den önyükleme yapabilmek için bir tuşa basınız yazısı çıkıyor. Eğer bir tuşa basarsam aynı olay sürekli tekrarlanıyor 2-3 dakika sistem dosyalarını yükleyip yine reset atıyor, bir tuşa basmazsam bu kez de Recovery ekranı çıkıyor. windows 7 bir problemle karşılaştığından onarılması gerek diyor, devam diyince de windows 7'yi onarıyor ve yine windows 7 yükleniyor netbook'a. Ne yapmam gerektiği konusunda yardımcı olursanız çok mutlu olacağım.

bios'u mu güncelliyim sanki bana üreti firma bios'a win7 gömmüş ve başka sistem yüklenmesin diye kilit koymuş gibi geliyor.

 
artık yeni cihazlar eski os'ları desteklemiyor. es kaza xp kursanız bile bazı donanımlar çalışmayabilir. ya ses çıkmaz ya wireless çalışmaz ya bluetooth çalışmaz vs. o yüzden 7den geriye değil, ileri gidilebilir


  • mrvengeance  (21.03.15 20:06:21) 
daha demin recorvery ekranından win7'yi tekrar kurdum birçok program silinmiş olmasına rağmen performans halen yerlerde. alet 2009 model bir mini netbook. üretici firmanın işgüzarlığı atom işlemcili 1 gb ram'e sahip alete neden win7'yi kurarsınız. alet boşta kalsa bile kombi peteği kadar ısınıyor. tek çare microsoft hizmetlerinden işime yaramayanları kapatmak olacak.

Sadece buradan bir çözüm gelir mi diye bekliyorum. birkaç forum sitesine benzer iki durum yazılmış ama çözüm yazan olmamış
  • kapali ayran milliyetcisi  (21.03.15 20:32:21) 
netbooklar linux mintle canavar gibi çalışıyormuş. ekşide deneyen bir kaç kişi memnun olduğunu söylüyor.


  • gotic  (21.03.15 20:50:22) 
şunuda göz önünde bulundurmak gerek. o bir netbook! performansı iyi bir makina kullanırken buna işiniz düştüyse cihaz çok yavaşmış gibi gelebilir. fakat kararı budur.


  • zam sampiyonu domates  (21.03.15 21:02:32) 
Cevaplar için hepinize teşekkür ediyorum. linux tecrübem yok. ama bir macera olabilir belki deneyebilirim. iyi geceler.


  • kapali ayran milliyetcisi  (21.03.15 21:19:16) 
windows 8.1'i indir kur win7'den daha hızlı xp'den daha hafif.


  • maresalx  (21.03.15 21:37:31) 
her zaman son işletim sistemini kullanın.
8.1 gayet stabil, hızlı, işini iyi yapan bir işletim sistemi.
temiz bir kurulum yapın.
güncellemeleri yapın.
kurulumdan önce varsa bios güncellemelerini de yapın.
hala performansından şikayet ediyor olursanız ssd takmayı düşünebilirsiniz.
  • Giovanni Pipitto  (22.03.15 00:58:28) 
[]

The Sopranos dizisindeki insan ilişkileri

Sözlük bu diziyle ilgili merak ettiğim bir durum var. Bu diziyi aralıklarlada olsa izliyorum, garip bir başlangıç yaptım komik ama j.gandofini ölmeden 10 gün önce diziye başladım ve şu an sonuna yaklaştım. ilk başlarda ne yalan söyliyeyim hiç sarmamıştı ama sonra garip bir bağımlılık yarattı ve sonlara geldim. bence insan ilişkilerinin ve iç güdülerinin sık işlendiği, bilinç altımızı kurcalayan, dramadan çok bir psikolojiik dizi.

Dizide dikkatimi çeken hatta yoksa biz türkler mi normal değiliz diye beni düşündüren o kadar karakter var ki... dizide olan onlarca karakterden biri bile normal insani duygular yaşamıyor, sevgi-saygı çerçevesinde nerede nasıl hareket edeceğini bilmiyor. Herkes bana göre psikopat buna hemen hemen her karakteri dahil ediyorum. yani sırf mafya kaptanları değil. hani tony'nin kayınbiraderi bobby ve küçük carmine biraz normal. karakterlerin hiçbiri ne birlikte geçen zamana saygılı ne de karşılıksız iyilik yapma yetisine sahip. herkes bencil. Evet samimiyete gelince herkes samimi, herkes birbirinin yüzüne gülüyor, aşırı uç şakalar ve argo var ama iş ufacık bir insani meseleye geldi mi hep çıkarcılık göze batıyor en ufak meselede bile.

gerçek hayatta da buna benzer işleyişler var ama bu dizide çok ileri düzey geldi bana. Bilmiyorum abd'de önceden aile ilişkilerini gözlemleyecek kadar bulunmuş ve diziyi izlemiş arkadaşlar bu konuda ne düşünüyor, gerçekten bu tip aile ilişkileri mi var? Yani demek istediğim serbestlik veya rahatlık değil şu fazla samimiyet ama az sevgi ve bağlılık durumları

 
adamlar mafya takır takır adam öldürüyorlar normal ilişkileri olmasını beklemek anlamsız bence.


  • nuka cola  (10.02.15 17:05:40) 
Yeni kuşak dediğin gibi bize daha yakın ama yine ben kendim adıma o yaşam tarzına pek yakın değilim o ayrı mesele ama samimi söylüyorum bu kadar yav,ak karakterin bir arada olduğu başka bir dizi görmedim, ya eşleri bile problemli. carmelanın pariste yemek masasında çocuğunu ve eşini kaybetmiş bir anneye çocuğunu ısrarla hatırlatıp moralini bozması ne kadar iğrençti. hepsi dengesiz. 13-14 yaşında olan bir çocuktan daha mızıkçı ve aşırı benciller.

tony kendisini seyirciye kendini fena ısındırıyor ama gerçek hayatta mafya yönünden bağımsız olarak söylüyorum yüzüne tükürülecek bir adam. hele o paulie'nin gerçek annesinin teyzesi olduğunu öğrendikten sonra yaptıkları çok iğrençti. düşünsene tony'nin dediği gibi yapmayıp şirketi satmaya çalışan çocuğa borç kestiklerinde annesi ağlayarak tony'e parayı ben ödeyim diye yalvarmıştı. paulie de ağlayan anneyi görünce odadan çıkıp ağlamıştı. dedim he birde kanser ya belki az biraz duygusala bağlar. senarist neyin kafasındaysa paulie hemen ardından tam tersine o acıyı kendi yaşadıklarıyla özdeşleştirip tonny'nin affettiği çocuğun dizini kırdı ve aylık 4000 papel istedi. paulie ilk başlarda sille birlikte patrona çok bağlı eski tipler gibiydi ama vito tony komadayken rahatça aklını çeldi. baktı çıkacak komadan hemen yardımı götürdüler carmelaya.

moltisanti, adriana kendisine izlendiğini itiraf ettiği halde kızın ölümüne göz yumdu tamam hadi burası normal kendi güvenlikleri için diyelim ama tony de hiç acımadı ki o kıza bir şeyler beslediği halde. zaten her dişiye besliyor o ayrı. moltisanti film meselesinde saçmaladı ama tony'nin aklına bu karakter benzerliğini carmela soktu. moltisantinin ünlü arkadaşı da ayrıca ben yazdım o karakteri derken çok belli etti. zaten yüzü morarmış haldeydi basit oldu o sahne daha 2 dakika önce ben şahsen tahmin ettim tony'nin yüzündeki morluktan anlayacağını.

Tonny'nin, bobbynin göl kenarındaki evinde alkol aldıktan sonra kız kardeşine ağzına al janice ağzına al, köprü altında kimlere verdin gibi şeyler söylemesi komikti ama bir o kadar da bana abd'deki abla-kardeş ilişkilerine yuhh dedirtti. Yani ya normal bunlar amaerikadaki old country italyan ailerinde ya da senarist o işleri yapmış italyan amerikalıları feci halde kötü gösteriyor. ama eğer dizinin çekiciliği arttırmaksa istediği veya farklı kılmaksa amacı onlar ayrı mesele ama dizi için bile olsa bu kadar abartılmaz ne bileyim.
  • kapali ayran milliyetcisi  (10.02.15 21:29:30) 
[]

Arkadaşlar üniversite öğrencisinin hakları nedir ,şikayet süreci nasıldır?

Adını vermekten kaçındığım bir üniversitede mühendislik fakültesinde eğitim görüyorum. Vizelerde test olarak yapılan sınavda optiğim bulunamıyor. İyi geçen bir sınavdı ve 0 almış görünüyorum. Dersin hocası sorduğumda ilk başlarda sınav grubumu işaretlememiş olabileceğimi söyledi, ben kendisine ısrarla grubumu işaretlediğimi söyledim sonra odasına beraber gittiğimizde optiğimin orada olmadığını gördük. Sonra imza kağıtlarına bakıyorduk, bana ismimin olmadığı herhangi bir imza listesi gösterdi ya derse ait ya da başka anfide girenlerin bir listesi. ondan sonra sen dalgınlıktan vermemişsin optiği demeye getirdi. Ben de kendisine imza attığımı söyledim. Önümde ve arkamda oturanı biliyorum, onlar da beni tanıyor yani bir liste varsa benim onların arasında ardışık olarak imzamın olması gerekiyor. Soruların ve grup numarasının olduğu ve üstünde işlemlerimin olduğu kağıtları da çöpe atmış. Ben kendisine ters gitmedim çünkü derslerinin yarısına girmedim ve zorunlu olan lab. derslerinde girmediğim ugygulamalı dersler var. Kendisi yoklamaya bakmadığını söylüyor ama imza alıyor. Ama sonra bir düşündüm sonuçta hakkım olan bir vizem sıfır gelmiş ne olursa olsun şikayet etmem gerek dedim ve dilekçe verdim, iki gün oldu. Bundan sonra olaylar nasıl gelişir bilemiyorum ama gerekirse bir üst makama bile taşıyacağım

Derse giren hoca bizim fakülteden değil, fen-edebiyatın hocası, bir doçent. Listede Okulda toplam 10 derse giriyor, yarısına da asistanları giriyor. 2 soru çözüp bırakan bir hoca, ders süresinin yarısı anca işliyor. buna karşın anlaşılmaz bir ego sahibi hani ego yapacak bir durumu da yok ortada. Salla başı al maaşı modeli. Anlattığına göre Özel üniversitelerde derse giriyormuş. Devlette Haftada bir gün derse giriyor onda da keyfi olarak ders saatini yarım saat erkene çekti. Ders vakti Konferansım var ders yapamayız konferansıma gelin diyor bu nasıl bir mantık nasıl bir keyfilik anlamıyorum. Ben kendime yapılan haksızlık için dilekçemi verdim ama diğer saçmalıkları da size ayrıyetten yazdım.

Başıma nasıl işler açılır ne gibi bir yol izlemeliyim bundan sonra ? Bu hoca beni geçirmese bile sevdiğim bir ders o.lan bu branşta sonraki yıllar nasıl sprunsuz geçebilirim. Dersi vermek için acelem yok. Yani bana Takarsa yaz okulu alternatifleri nasıl olur, olur mu?

 
Dİlekçe işte, olmadı dava. Korkacak bir şey yok ama o kadar çok derse giriyorsa sıkıntı yaratabilir ilerde ama yine de peşine düşmek lazım.


  • Cursed Chico  (03.12.14 13:34:57) 
net bilgi sahibi degilim bu konularda, zaten genelde her okul, bolum, hoca kendi kafasina gore bir seyler uyguluyor. cok da dusunmedim uzerine. yalniz soyle bir sey var, sonucta hakkim olan bir vizem sifir gelmis diyorsun, ayni zamanda adam yoklama aliyor ve ben derslerin yarisina girmedim diyorsun. sen devam zorunlulugunu saglamadiysan o vize senin hakkin olmaktan cikiyor olabilir. benim basima geldi en azindan, hem de yedinci senemde, mezuniyete iki dersim kalmisken, yaz okulunda. sen derslerin yarisina gelmemissin seni vizeye alma zorunlulugum yok dedi ve birakti beni kadin.


  • nxtrls  (03.12.14 14:10:45) 
Kendisi dersi için Devam zorunluluğu olmadığını söyledi ama yoklama alıyor. Bu rezillik olunca işi oralara getirmeye kalktı seni çok görmedim ben derste falan diyor, sanki kayıda değer bir şey işliyormuş gibi, düşünsenize 2 soru çöz tersi bitir, çözdüğü sorularda karışık,zor sorular falan değil yani, ah türkiye ah


  • kapali ayran milliyetcisi  (03.12.14 21:08:17 ~ 21:09:04) 
Bu arada yoklama hoca yönetmelk gereği almak zorunda. Böyle böyle desen ble yoklama kağıtlarında ismin olmadığından sen dersten bırakabilir ve bir şey diyemezsin.


  • yatagants  (03.12.14 21:12:20) 
Cevaplar için hepinize teşekkür ediyorum. Gidişatı ve sonucu daha sonra benzer durumla karşılaşanları bilgilendirmek için yazacağım. Dilekçeyi bekliyorum


  • kapali ayran milliyetcisi  (05.12.14 01:29:53) 
Perşembe günü öğrenci işlerinden dilekçemin ardından mesaj aldım en yakın zamanda gelmeniz gerek diye. pazartesi günü gideceğim öğrenci işlerine.bu arada ondan bir gün önce hoca kendi dersinde gel seninle bir konuşalım arada dedi. Konuştuk sınıfın önünde. ilk niye dilekçe verdin falan dedi. anlattım bende siz yardımcı olmadınız yapacak bir şey yoktu dedim. dedi senin imzan yok falan. ben dedim imza attım. sizin bana gösterdiğiniz liste başka bir liste ben önümde arkamda oturanları biliyorum. o sırada sınıftan çocuklar da geldi evet hocam sınavdaydı o falan dediler. oda dedi tamam şahitlik yaparsınız o zaman sonra bana dediki bak imza atmamak suçtur ben de seni idareye vereceğim 6 ay uzaklaştırma alabilirsin. tamam dedim verin ben imza da attım kaldıki ben internetten başka üniversitelerin yönetmeliğine baktım böyle olayların yaşanmaması için imzanın sınav sonunda kağıtlar verilirken alınması gerekiyor burada öyle de yapılmadı. ayrıca sınava girenlerin vermeden çıkması diye bir şey söz konusu olamaz onu personel kontrol etmeli o da böyle pis pis güldü. ben de kararlı davrandım. 3 kişi var beni bilen. isimlerini söyleceğim onları da söylersem dinlemek için çağırırlar galiba. Yani durum bu.

İki kritik nokta var. ilki umarım çocukları korkutma yoluna gitmezler ikincisi imza kağıdının insiyatifi tamamen onların elinde kağıtla istediği gibi oynar.zaten herkes sınava girdiği kurşun kalemle imzalıyor. benim tek stratejik hatam önümde arkamda oturanların ismini de ilk hocaya konuyu iletirken mail yoluyla yazdım cevap vermemişti ama ordan bakıp düzmece bir imza belgesi yapabilir mi bilmiyorum. ama dediğim gibi bizim üniversitenin sınav yönetmeliği 3-4 satır, bu konuya değinilmemiş. başka üniversitelerin yönetmeliklerinde kağıdın verilirken imza alınması ve herkesin personel tarafından kontrol edilmesi gerekiyor. ben bunu söyleyince hoca da araştırma görevlisine suç atmaya başladı. ben de bir şey yok falan dedi. ama aslında suçu var gidip grupların üstünde yazdığı test kağıtlarını çöpe atmış sadece optikler var. sınav evrakı 2 yıl saklanmak zorunda. sonuçta test kağıtlarında yazıyor senin grubun, sorular ve şıkları onları da atmamalı diye düşünüyorum.
  • kapali ayran milliyetcisi  (14.12.14 15:03:40) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.