Ekşi Duyuru

1. Tarih sorusu:

A şıkkı: Ülke ailenin sayıldığı için kardeşler ve bazı devletlerde ailenin büyük erkekleri arasında taht kavgaları görülmüş. Doğru.
B şıkkı: Uygurlar yerleşik hayata geçtiği için mimari gelişti, öncesinde yerleşemedikleri yerlere doğal olarak mimari bir eser veremiyorlardı. Daha doğrusu kalıcı bir eser pek yoktu. Doğru.
C şıkkı: Göçebe hayat tarzı aslında ordu-millet anlayışını geliştirir. İnsanlar toplu halde başka yerlere göç ediyordu, sağlıklı erkekler de bunun için gerekirse savaşıyordu. Yani biraz mecburi gelişme denilebilir. Doğru.
D şıkkı: İkili teşkilat adı üzerinde iki başlılık demek. Merkezi otorite çift başlılığı istemez, zayıflar. Doğru.
E şıkkı: Boylar federasyonu şeklinde örgütlenmenin bence göçebelikle bir alakası yok.

2. Tarih sorusu:

Sadabat paktı aslında güney doğudaki ülkelerle yapılan bir pakt. Türkiye, İran , Irak ve Afganistan var. Bu paktların sebebi İtalya ve Almanya'nın ikinci dünya savaşına zemin hazırlayan hareketleri. Türkiye de bu ülkelerin tehlikeli politikalarına karşı komşularıyla sıkıntı yaşamamak için bu paktları imzalamış. Gerçi ülkeler ikinci dünya savaşı sırasında bu paktın bütün maddelerine uymadılar, ama o ayrı konu. Yani birinci seçenek doğru.

Boğazlar sorunu tam olarak çözülemediği için Türkiye bu konuda tehlike gördüğü için girişimlerde bulunmuş. Bu da doğru çünkü İtalya yine savaşa zemin hazırlayan hareketleri sırasında orta doğu ve avrupa üzerinde tuhaf bir siyaset izliyordu. Boğazlar yine ciddi bir öneme sahipti ama kontrol tamamen Türkiye'de değildi, sıkıntı yaşanabileceği düşünülerek girişimlerde bulunuldu. Yani ikinci seçenek de doğru.

Borçlar sorunu 1928'de çözüldü ve ödenmeye başlandı. İkinci dünya savaşı sırasında doğal olarak ödeme sekteye uğradı ama yanlış hatırlamıyorsam 1954'de borçların tamamı ödendi. İtalya ile alakalı bir durum yok. Bu konu Lozan'da çözülemediği için sorun oldu, ama sonrasında 1928'de anlaşıldı. Yani bu seçenek bence yanlış.

3. Tarih sorusu:

Milletvekili seçimine doğrudan katılmak demek, vekili doğrudan seçebildiği tek dereceli seçim sistemi demek. İki dereceli seçim sisteminde halk milletvekilini doğrudan seçemiyordu. Seçtikleri bir seçkin grup milletvekillerini seçiyordu. Tek dereceli seçim sistemi bu problemi ortadan kaldırdı. Tek parti veya çok parti olayının halkın tamamen katılmasına bir etkisi yok. Burada tek parti olunca halkın başka oy verecek kimse olmadığı için mecburen 1 partiye oy verdiği düşüncesiyle şaşırtılmış. Bence doğru cevap yalnız 2. Ama bu soru tartışmaya açık ve bence gereksiz bir soru. Ama ösym müfredatına göre cevabı yalnız 2 büyük ihtimalle.

çok teşekkürler

2. soru --> iki sayının obeb ve okeklerinin çarpımı o iki sayının çarpımına eşittir. 6a * 60b = 360ab --> 360ab'yi üst şeklinde yaz. 2^3 * 3^2 * 5^1 * a^1 * b^1.

çarpan sayısını bul. 2 * (3+1) * (2+1) * (1+1) * (1+1) * (1+1) = 192 tane tam sayı çarpanı var. asal olmayanı soruyor. asalları çıkar. 2,3,5,a,b asal. 192-5=187

3. soru --> ağırlık merkezleri tabandan 1 uçtan 2 keser. gc 2x ise eg 1xtir. gc 2x ise ag 10x'tir. 1x eg ise 9x kalır ae'ye. 9x e 44 alan düşüyor. 2xe ne düşer.

1. (satış fiyatı * sattığın kilo) - (alış fiyatı * aldığın kilo) = kar

buna göre kökx/2 kilo satmış. onunla satış fiyatını çarp. kökx kilo almış. onunla alış fiyatını çarp. birbirinden çıkar. kara eşitle. Y'yi oradan çek. 2 tarafı da kökx parantezine alırsan direkt siliniyor iki taraf. cevap a geliyor

çok teşekkürler

2011'de 50 üstü net yapmıştım ve tek başarım bu, lys ile alakalı olarak. kitap okuyup girmek dışında ekstra bir şey yaptığımı hatırlamıyorum. zaten insan türk ve yabancı klasikleri okuyunca hangi kitabı kim yazmış biliyor, paragrafta ne anlatılmıştan tut, anlatım bozukluğu vb dilbilgisiyle alakalı soruları tak tak çözüyor. iki sene sınava girip ikisinde de 50 üzeri net yapmamı sadece kitap okumama borçluyum.

@nice tnetennba+1. Üniversiteye girdiğim sene beni edebiyat netim kurtarmıştı, matematik ve geometri felaket durumdaydı. Ben de edebiyatla olan bağım ve yazarların, eserlerinin, üsluplarının ilgimi çekmesiyle açıklayabilirim bunu.

Bir de işimi şansa bırakmamak adına son hafta kapanıp koca bir kitap bitirmiştim. Ancak ondan sonrasında "tamamdır" deyip rahatlayabilmiştim.

Diyeceğim o ki: fullemek değilse bile çok az yanlış yaparak güzel bir puan almak gayet mümkün. Yeter ki edebiyatı sevin.

ben edebiyata girdiğim sene 55 net yapmıştım.

benim girdiğim sene fem'in bir sesli edebiyat dosyası vardı. internetten indirmiştim. müzik dinler gibi dinliyordum yolda sokakta. tüm edebiyat müfredatının yüzde sekseni falan vardı o kayıtta. adam okuyordu kitaptan zaten. sana da tavsiye ederim.

not: fen çıkışlıydım ve hayatımda ilk defa edebiyat görüyordum. ancak edebiyata ilgili olduğumdan dolayı zevk de alıyordum çalışırken.

edit: sanırım 55 değil 54'tü. emin olamadım. neredeyse yedi sene oldu sınava gireli.

u1309.hizliresim.com

değil. yani imkansız değil.
kuzenim fullemişti.
boğaziçi'ni kazandı.
hiç edebiyata çalışırken görmemiştim onu; ama edebiyat eserlerine çok meraklıydı.

Zor ama cok zor değil. Duzenli calismayla yapamayacagin bir sey degil yani. Ama ilk basta yanlis baslamamak adına ( hatalari sonradan duzeltmek cok zor oluyor) bi hocayla baslamani tavsiye ederim. 3 4 ay bile olsa kafidir. Sonrasi senin calisma duzenine kalmis.

her iki tarafın da karesini alarak

bir tarafı sıfırlıyorduk çözüm yine denklem çözümü gibi.

karelerini aldım fakat aralık doğru çıkmadı. bir püf noktası mı vardı yoksa?

Karekökün tanım aralığını da işin içine katmayı unutma. Çift köklerin içi sıfırdan büyük eşit olmak zorunda.

her iki tarafın karesini alırken eşitliğin yönüne de dikkat etmen gerekiyor.

birinci soruda ab iki basamaklı sayı mı yoksa a ve b'nin çarpımı mı? çarpanlara ayırarak bulabilirsin. 2 bilinmeyenli 2 tane denklem gelecek.

ikinci soruda da mutlak değeri negatif ve pozitif için değerlendirip çözebilirsin. kağıt kalem yok şu an yanımda.

ilkinin cevabı -4
ikinci 1

1) ikinci derece denklemin iki kökü olur, ikisi de aynıysa denklemler paraleldir. yani katsayı oranları eşittir. bu durumda (a/b)=(b/a)=4/ab 'dir. buradan a.b bulunur.

2) x<1 ve x>1 aralıkları için iki ayrı denklem elde edip çözersin. bulduğun köklerin araştırdığın aralıkta olmasına dikkat edersin. x<1 için x=2 buluyorsan almazsın onu mesela.

anladım şimdi çok sağolun

Grimm kardeşlere bir bak. Bazı masallarınsonu değiştirilmiş, şirin hale getirilmiş günümüzde.

Güya bir çok masalın default hali çok ürükütücü ve kötü sonluymuş. Sıfır mobese az hukuk zamanlarda çocuklara survival aşılama motivasyonuyla. Zamanla seyrelmiş.
www.izlesene.com

Kibritçi kız, fareli köyün kavalcısı

masallar masal kahramanları için iyi sonla biter. iyiler kazanır kötüler genellikle ölür/ öldürülür. kötülerin hatalarını anladıkları/ bağışlandıkları masallar da var ama çok değil. daha çok ölümlü sonlar var.
masalın öğüt verme kaygısı olmasa da olur. masalın çoğu tanımında da böyle bişey yok zaten. bir tek kumus-ı türk öğüt verici diyor. masalın olağanüstü öğeler taşıması, dinleyeni inandırma kaygısı olmaması belirleyici unsur.

Yavaştan Camel'den başla.
En güzel albümler 1970 ile 1980 arası yıllarda yapılmış.

Progressive rock çok geniş bir türdür. Eğer uzay temalı şeyler dinlemek istiyorsan eloy, grobschnitt, pink floyd; elektronik dinlemek istiyorsan tangerine dream, klaus schulze, brainticket; duygusallık ağır bassın istiyorsan camel, genesis, renaissance, van der graff generator +bir sürü grup var.
Keşke hangi tarzı sevdiğini söyleseydin.

rush, yes, genesis, camel, king crimson, jethro tull ile başlanabilir. albüm de diyecek olursam

rush - 2112
yes - close to the edge
genesis - foxtrot
camel - mirage
king crimson - red (starless'ın hatrına)
jethro tull - thick as a brick

bu grupların diskografileri edinilip 80 öncesinde yaptıkları da dinlenebilir. nispeten yeni bir şeyler istersen mars volta, pain of salvation ve anglagard tavsiye ederim.

Asla popüler gruplara takılıp kalma.
70'ler için konuşuyorum: Hollanda, İsviçre, İtalya gibi ülkelerden çok sağlam gruplar var. Hatta tek albümde harikalar yaratıp müzik sahnesinden silinenler de var. Asıl güzellik onlarda bence.

Yukarda yazmislar zaten bir kısmını. Ek olarak bunlari da dene
porcupine tree, Steven Wilson'un kendi isleri ve Storm corrosion
The Mars Volta
Periphery(az daha metal bu)
Ayreon
A.C.T band
Animals as leaders( bu da metal)
Dream theater( Ilk bunlarla basladigim icin bende yeri ayri, six degrees of inner turbulence albumleri cok basarili bence)

Ayrica yazim hatalari icin uzgunum, mobil :/

Tool var bir de ek öneri

çok teşekkürler

hindenburg belgeseli güzel tavsiye ederim. youtube'dan izleyebilirsin, yarım saatlik bi şeydi zaten.

hayvanda david attenborough belgeselleri

Bir kaç sene önce ntv`deydi sanırım. Mafya konulu bir yapım. bir çok bölümü vardı. ben izleyemedim malesef. belki bulup izlersin.

Imdb de 10 tam puan verdiğim nadide eserlerden:
Earth: The Power of the Planet (2007– )
Dünyamızın oluşumu gelişimi hakkında. Oluşıma etki eden güçler: okyanuslar, volkanlar, atmosfer, buzullar vs..
İzleyin izlettirin,,.

www.dr.com.tr

www.idefix.com
www.nadirkitap.com

iki sene sonra ne kadar skik ve kolay bi sınava ne kadar az çalışmışım diyeceksin finaller için sabahlarken. o yüzden çalış zor değil inan

Kütüphaneye git

Kendine program yap, ama yazılı olsun. Şu saatte şuna çalışacağım şeklinde. Program tüm gün olsun, çalışmayacağın zamanları da programla. Evet biliyorum bu kadar programlı yaşamak sıkıcı olabilir, ama emin ol etkili.
Dersaneye gitmeden uludağ kazanmış bir dost tavsiyesi :)

öncelikle kendini tanıman lazım. nasıl bir program hazırlaman gerektiğine ona göre karar verebilirsin ancak. yukarda bir arkadaş saati saatine program yaparak çalış demiş mesela, onda işe yaramış olabilir ama bu sende de işe yarayacağı anlamına gelmiyor. ben hayatımın hiçbir döneminde saatle hazırlanmış programlara uyamadım mesela. benim işime yarayan şey konulara bölmekti her şeyi. önce bu ay içinde şu derslerden şu konular bitecek diye belirliyor, sonra o ayı haftalara, haftaları günlere bölüyordum. her bir ders için bir konu anlatımlı en az üç (başarmakta zorlandığım derslerde daha fazla kitap çözüyordum, coğrafyadan 8 tane çözmüştüm mesela) soru bankası kitabım vardı, konunun bitmesi bunların tamamından bitmesi demekti öyle konuyu çalışıp geçmiyordum yani. mükemmel öğrenmemi sağladı bu yöntem benim, üç sene sonra hiç çalışmadan girip 1000inci oldum ygsde mesela. eğer böylesi kafana yatarsa, böyle dene çalışmayı. (tüm konuları yaz tatilindeki üç aya bölmüştüm, üç ay içinde ygsyi bitirmiştim.)

ama ben baay inektim yani, bu kadar yoğun bir çalışma temposu ne kadar uyar sana bilemem.

Önce azıcık dinlen. Bi kendine gel. Sonra da bi kütüphaneye gitmeye başla. Sürekli gitmesende bi disiplin kazandırır. Evde de çalışmak kolaylaşır.

koy bir yerlerine diyeceğim de, demiyorum. oğlum ben bile hani kalbur üstü denir mi bilmiyorum ama uludağ'da okuyorum. benden daha çok çalıştığına emin olduğum adam sivas'ta okuyor. koy bi yerlerine tamam çalışta düzen müzen o işlerin adamı değilsen gerek yok. koy bi yerlerine diyeceğim olmayacak. kötü örnek oluyorum ama kendim de ve arkadaşlarımın çoğunda gördüğüm bu. zaten bi yerden sonra senin kafa almaz. o yüzden en iyi olduğun noktaya odakla kendini. bak ben 45 edebiyat sorusunu cevapladım hepsi doğruydu. biraz darih coğrafya hop yerleşti. hemde her yere gidebiliyordum. bende bi sene başka bi sene başka yerde okudum şimdi bursadayım.

Kesinlikle shutgub +1

Ygsye hazırlanırken günde 25 soru çözsem çalışmış sayıyordum kendimi. Her yıl biraz daha çalışma zorunluluğu artıyor. Her sene "Vay be geçen sene biraz daha fazla çalışabilirim o çalıştıklarım hiçmiş" diyorum.

Bunu demem ne kadar doğru bilmiyorum ama henüz kendini strese sokman için erken. Gerçi hiçbir zaman strese sokma kendini de. Daha hazirandayız. Yavaştan sistematik başla sonra tempoyu arttır. Çalışmadığın zamanlar vicdan azabı yapıp, karamsarlığa kapılıp da iyice elini eteğini çekme sakın. Rahat ol adım adım bitirceksin hepsini. <3

Dostum bir kaç yayın evine ait versiyonları okudum fakat bana göre en iyisi; çevirisi Ahmet Cemal'e ait olan Pinhan yayınları kitabıdır. Bence elindekine devam etme ve bahsettiğim basımı sipariş et.

ken grimwood un sil baştan kitabı fena değil star wars gibi değil ölüp tekrar dirilen fakat geleceği hatırlayan bir adamın hikayesini anlatıyor okurken benim hoşuma gitmişti.

eğer izlediysen edge of tomorrow filminin benzeri konulu. Ama savaş vs yok.

asimov, asimov, asimov + stanislaw lem.

Seyyyar+1

Asimov seri kitapları ve öyküleri güzeldir.
Sonsuzluğun Sonu'ndan başlamanı tavsiye ederim.

İ. Asimov, r. heinlein, p.k.dick,a.c.Clarke okuyarak. Ama tabii umutsuzluğa da sürükleyebilir.

Kurt Vonnegut'un özellikle Epicac adlı öyküsü bu konuda ders niteliğinde.

Stanislaw Lem'in tüm kitapları da öyle.

robert silverberg- içeriden ölmek

mülksüzler

ama kesinlikle yanlış bir zamanı seçtim, diyor. doğru. yanlış bir cümle değil.

bu gibi cümlelerde kelime yerleştirmesi vurguyu gösteriyor. burda sure kelimesi i kelimesinden sonra geldiği için "kesinlikle" anlamı vurgulanmış

Merhaba,
Herkesin istediklerini kağıda dökme biçimi farklılık gösteriyor, biz zaman sonra sen de kendine uygun olanı bulursun ama belki bir kaç düşünce işine yarayabilir. 1. yolda, öylkünü kalın hatları ile tasarlayabilirsin. başlıca karakterler kimler, ne uzunlukta olacak, hangi olaylar cereyan edecek, varsa doruk ve kırılma noktaları nereler olacak ve nasıl bitecek gibi. ya da synopsis denilebilek küçük bir özet. bir şema ya da liste yapmak da işine yarayabilir. bunları yaparken olay yahut anlatımla ilgili aklına yeni şeyler gelebilir. 2 yol, içinden geldiği gibi direkt olarak başlamak ve yazım sürecinde karar vermek. Bu da güzel bir yol ama kafanda belli şeylerin oturmuş olması lazım.
birinci ya da 2. kişi ağzıyla yazmak sen,n kararın. biri diğerinden daha kolay ya da zor değil. öyküyü en iyi şekilde nasıl anlatabileceğini düşünüyorsan bunu seç. Kolay gelsin.

teşekkürler:)

simten +1 ayrıca bir de şu var ki öykü ya da herhangi bir edebiyat ürünü anlattığı konuyu anlatmayı hedeflemez. demek istediğim o aklındaki konu bir duygu durumunu, bir gözlemini, ya da insanlıkla ilgili bir derdini ya da bunların hepsini anlatmak için bir araçtır. tabi aklındaki konu bu saydıklarımdan biri de olabilir.

şöyle bir örnek vereyim ki anlaşılsın : yusuf atılgan'ın evdeki diye bir öyküsü var internette de olması lazım, üstüne çok fazla inceleme ypılmış bir öykü çünkü. öykünün konusu da bir "ev kızı"nın evinde geçirdiği kısa bir zaman ve bu zaman aralığında düşündükleri ve kurduğu diyaloglar. gördüğün gibi konunun herhangi bir çekiciliği yok -bence var tabi de insanlara söylesen konuyu öyle öykü mü olur derler- ama çok güzel ve çok başarılı bir öyküdür. konuyu nereye getiriyorum: bu gerçeğin farkında ol, aklımda süper bi fikir var öyküsünü yazmam lazım dediğinde sonucun iyi çıkması için fikrin süperliği bir ölçüt değil.

bunun dışında öykü dışında da yazıyor olmak lazım. günlük olur ya da bir an sonrasında yazılabilen benim anlık demeyi sevdiğim şeyler olabilir. kelimelere hakim olman lazım ki istediğini anlatabilesin.

bunlar tamam diyorsan simten'in dediği gibi bir synopsis çıkarabilirsin. karakter a şuraya gider, şununla karşılaşır, şunu yapar gibi basit ve kaba bir şekilde. aralarda senin bu öyküyü anlatma sebebini düşünürek vereceğin ayrıntılarla - alakalı olmak zorunda değiller ama bu konuyu neden anlatmak istiyorsun onu verdin mi hissetmek gerek (gerekliliği konusunda emin değilim şahsi fikrim gerekli olması yönünde) - doldurursun. tekniğin iyi olmayabilir, öykü bir kerede yazılan bir şey değil illa ki. yazdığını her okuduğunda biraz daha geliştirebilirsin. en son seni tatmin edecek bir şey çıktığında da paylaşırsın da belki biz de okunacak yeni bir yazar daha keşfetmiş oluruz.

bence öykülerinizde ona da yer vermelisiniz böylece zorlaştırmaz

çok yardımcı oldunuz, teşekkürler:)

Bu yaz en zorlandığın 3 dersi bitir
eylülde dershaneye vs git

kesinlikle ygs fen hariç ygsye çalışma direk lys aban. banada aynısını söymişlerdi saçma gelmişti. ama şimdi anlıyorum. okul sınavların bitmiştir karne gününe kadar. full ygs fen biter. sonra direk mat için simetri setten tm için uğur yayınlarından başlamalısın.

seneye dershaneler de kapanıyor işte, o çok kötü zaten.
mfyim normalde fenleri yaparım gibime geliyor ama yine de çalışmak lazım.tabii lafta olmuyor ne yazık ki..

Bu sene pekçok tm fen çalıştığı halde fen kısmını göremedi ygsde ben de dahil. Ales çıkmış sorular çöz türkçe için fulle yakın matematik yapanları türkçe ile geçtim ben bu sene türkçeye gereken önemi ver yani. Biraz da genel kültür istiyor artık sosyal kısmı onun dışında ygs çalışma çok rica ediyorum lys 2 3 ayda bitecek bir şey değil çünkü özellikle tm3 edebiyat istiyor biliyorsun 3 yılın edebiyatıni tekrar edebilirsin ya da cumhuriyete başlayabilirsin senin tercihin