Ekşi Duyuru

böyle durumlar için müzeler sesli rehber satarlar, ingilizcen iyiyse ücretini ödeyip kiralarsın, cihaz sana anlatır.

fazlası için gitmeden araştırma yapman lazım, müzenin adını yazıp en kıymetli eserlerini öğrenirsin, sonra tek tek araştırma yaparsın.

Rehberli müze turlarına katılabilirsen büyük verim alırsın. Çok süper insanlar çalışıyor oralardaki müzelerde.

Müze ziyaretlerinin öncesine de bir tavsiye;
Avrupa'da çok yaygın olan free walking tour'lara katıl. Mesela sabah şehre varıyorsan, öğleden sonrasına rezervasyon yap. Şehre geldiğin gibi tüm sokaklarını gezmiş, tarihini öğrenmiş olursun. Ardından müzeleri gezersen bağlantıları çok daha rahat kuruyorsun.
Free Walking Tour yazıp google'da arat. Ücretsiz bu turlarla 2-3 saat konusuna göre rehberlik hizmeti alıyorsun. Tur bitiminde dilediğin kadar bahşiş veriyorsun. 5-10-20 ya da dilediğin kadar.
www.neweuropetours.eu
www.neweuropetours.eu

Muzelerde interaktif araclar oluyor zaten, elektronik sesli rehber falan. Onlardan al gittigin muzelerde. He Amsterdam'da bir suru gereksiz muze var, cogunun pek anlami yok bana sorarsan da goreceli iste.
walking tour'lar +1

Tavsiyeleriniz için çok teşekkürler,aslında müzelerdeki auido guideları biliyorum ancak herbirinde ayrı ayrı bunu alırsam bütçemi aşıyor,telefona vb indirip oradan detaylarını alabileceğim bir kolaylık peşindeyim,biraz işin rahat ve ucuzunu arıyorum aslında :).Ama tavsiyelerinizide değerlendireceğim,farklı uygulama tavsiyeleri olanlara şimdiden teşekkürler.

Halaskargazi'de Jean Darcel vardı. Buz var mı bilmiyorum ama acele et, havalar ısınıyor.

YouTube'da dolma olayı yok, izledikçe yükleniyor. Diğer siteleri bilemiyorum.

İşte bu izledikçe yüklenme olayından kurtulmak istiyorum eskiden böyle değildi yauw ne zaman oldu :(

Birkaç yıldır böyle ve ben de uyuz oluyorum. Çünkü illa ki yetişip takılıyor. Takıla takıla sonuna kadar izleyip, nasıl olsa doldu, baştan bi daha takılmadan izleyim desen bile boşalıp yeniden dolmaya başlıyor.

Muhtemelen youtube, sonuna kadar izlememe ihtimalini düşünüp veri tasarrufu yapmak istiyor ama takılmaya da çözüm bulmuyor.

Bir eklentiyle oluyordu sanki.

reserve. ben de muzdaribim bu olaydan. sadece youtubeda değil çoğu sitede oluyor. özellikle onlne film izlerken sorun yaratıyor.

Bu birkaç yıldır olan bir sorun ve sadece youtube'a özgü değil. Bu da büyük ihtimalle browser teknolojisinde bir değişiklik olduğunu işaret ediyor. Eğer öyleyse bununla ilgili bir eklenti vardır herhalde bir yerlerde. Ama bunu nasıl aratırız buluruz, aklıma gelmiyor şu an. Belki farklı tarayıcılar da denenebilir.

Ben de hiç sevmiyorum bu durumu.

Bu, sizin değil izlediğiniz sitenin playerinin bir özelliği. Dolayısıyla çözüm yok. Ama böyle uzun videoları bende uzun zamandır indirerek izliyorum. İdm çok iyi iş görüyor bu konuda.
İzlemekle indirmek aynı veriyi harcıyor zaten.

mecidiyekoy gulbahar gulbag yahut kustepe en olasi ve yakin secenekler. ama o fiyata zor sanki. metrobus isimi gorur diosan zaten beylikduzunde daha ucuza esyali 1+1 tonla var. trafik derdi yok ama 1saat surer yol.

Selamlar,
Gayrettepe de 2000 TL ye eşyalı ev bulabilirsin gibi. Evler 30 - 40 yıllık.. 55 m2 lik evler o fiyatlara gidiyor, bence bir araştır derim sahibinden ve hürriyet emlak'tan.

Çok abartı boyutlarda bir şeyler değilse cloud servislerine atsın. akşam evdeki bilgisayarına çeker oradan.
IT'ci normal yazılım değil de keylogger kurmuşsa; sadece log kaydı değil, ekran görüntüsü ya da tuş kayıtlarını bile tutabilir isterse.
Eğer çalışan sayısı azsa ve bu kayıtların kontrolü daha sık yapılıyorsa illa ki farkedilir.

Eger duzgun kurumsal bir sirketse zaten o bilgisayari usb ile baslatamazsiniz. Baslatsaniz dahi disk sifreleme olacagindan bilgisayara logon olunmadan icindeki veriler okunamaz. Eger bu dediklerim olmadan boot etmek mumkunse zaten komple goturun ruhlari duymaz.

Kurumsal büyük bir şirket 300+ çalışanı var, ağda oturum açık iken yüksek miktarda dosya çekenleri tespit edip uyarı veren bir sistemleride var,işte boot ederken hiren boot gibi birşeyler ile başlatıp orada diskler açılıyor o şekilde olurmu acaba merak etmekteyim,risk olan durumsa işten tazminatsız felan atılıp bilişim hırsızı damgası yememek :)

bence bakanlıkla iletişime geçerek olayı doğrulamanız gerekmekte...bazen isim benzerlikleri olabiliyor. bakanlıktan durumunuzu öğrenerek ona göre davranın.

Hocam 30 yasında aileyle yasıyan er bireyim.

fazla uzatmıcam, o aydea 1500 lira ile neler neler yaparsın. bir dusun sadece.

çıkma eve falan.

kız arkadaş falan gibi şeyler yoksa tek başına çıkıp napıcan... ama şahsen o yaşa kadar hayatta yaşayamazdım.

@bohr
Kız arkadaş yok hocam.

bence çıkabilirsin. ufak bi evin olur. kendi kendini idare etmeyi yemeği çamaşırını ayarlamayı öğrenirsin.

"hem onların artık evde sabit olması hemde yaşıma rağmen annemin yoğun ilgisi,kişisel alan konusunda beni bunaltmaya başladı."

Şu satırı yazdıysan çıkman lazım,kesinlikle.

Valla ben insanların (elbette imkanları varsa) 25 yaşından sonra kendi evlerinde yaşamaları gerektiğini düşünüyorum. Kendini idare etme, finansal durumları düzenlemeyi öğrenme, kişisel bağımsızlık sınırlarını tanımlama, kendini tanıma, sorumluluk yüklenme gibi noktalarda insanın kendini geliştirebilmesi ve tam bir birey olabilmesi için aileden kopması lazım. Ayrıca özellikle erkek için kendi yemeğini yapmayı, kendi evini temizlemeyi, kendi arkasını toplamayı öğrenmesinin çok önemli olduğuna inanıyorum.

Para biriktirmek her şey değil, hayatta yaşanılması gereken farklı deneyimler, öğrenilmesi gereken başka şeyler de var. 29 yaş artık koca adam yaşıdır. Bence kendi evine çıkmalısın.

gunumuz turkiyesinde ayri eve cikmak luks bence. biriktirin biraz paranizi yarin obur gun ulkenin ne olacagi belli degil.

eğer maddi olarak karşılayacak durumdaysanız çıkın derim. Yarın bir gün sevgili olunca ne olucak? Yaşam tarzınızla da alakalı tabi.

Ailenin yanında nereye kadar? 29 yaş..

Kendin yaşamak varken..Tabii maddi olarak karşılayabilecek durumda olunca.

Dostlar yazan herkesin cevabını değerli buluyorum teşekkür ederim,buradaki 2 ana akım ayrı görüş çevremdeki insalarda da var , tabi bende de aynı şekilde benzer ikilem devam etmeye Devam ediyor :)

hocam işten fırsat bulup gezme şansınız çok oluyorsa çıkmayın. o 1500 lira ile her ay 3-4 gün bir ülkeyi gezin. he eğer böyle bir fırsatınız yoksa çıkın gitsin. yaş 30'a dayanmış ekonomik olarak da problem olmuyorsa bunu yapmak için geç kaldınız bence. çekin krediyi 1+1 veya 2+1 ev alın. ilerisi için de düşününce mantıklı olur bence.

@golgi aygıtı

Hocam başka bir şehirde yatırım amaçlı aldığım kirada olan bir evim var aslında ,ankarada onu satıp almak direk mümkün olmayacaktır ama düşünülebilir teşekkür ederim.

bu biraz fedakarlık işi. yani konforun bozulacak elbette, maddi durumdan da zarar göreceksin. ama diğer ihtimal nedir? evlenene kadar aileleyle yaşamak mı? evlenince de yemek ve çamaşır işini eşinden bekleyeceksin.

oysa ayrı yaşama tecrüben olursa rutin işler gözünde büyümez, alışırsın. çünkü bi evin sorumluluğu, yemek, temizlik, fatura, vergi vs hepsi dert. alışana kadar tabi.

kişisel gelişim için ayrı evde yaşamalı diyorum.

bi de aile ile olan tarafı var, 29 senedir gördüğün insanlar bazen çekilmez hale geliyor. çünkü seni hep çocukmuşsun gibi görebilirler. hala 1 de ayaktaysan gelip hadi oğlum yatmıyo musun diyebiliyorlar. bu seni de etkiliyor, kendin için değil aman ailem bişey demesinciliğe oynuyosun.

yalnız da olsan aile ile de olsan zor ama bence yalnız eve çıkmak özgüven, kendine yeterlilik için çok daha faydalı.

benim de hiç niyetim yoktu ailenin yanından ayrılmaya, sonra iş sebebiyle yapmak zorunda kaldım. gayet de güzelmiş. aradan seneler geçti, şuan mesela oda (ayrı oda, ortak mutfak) değil apartman tutmak için maaşımın üçte birinden fazlasını vermeyi göze alıyorum.

bu yaşta durumu elvermesine rağmen ailesiyle yaşayan biriyle sevgili olmazdım.

@slalom

Sakin ol şampiyon vur dediysek öldür demedik , proveke etmeyelim annemi babamı evden attırma bu soğukta :)

Evlenmeyi düşünmesen bile bu yaşta artık ayrı yaşaman gerekir, 1 saniye bile düşünme.

Aileyle yaşamak, hele ki o yaşta yaşamak korkunç bir şey. Bence hemen taşın ama daha ucuz bir ev bul. Toplu taşımaya yakın olduğu sürece nerede olduğunun çok da bir önemi yok.

Annen baban yasini basini almis bireyler tabii, hem onlarin gonullerini hos edersin, hayir dualarini alirsin ne guzel, hem de 1500 tl yanina kar kalir. bu yastan sonra dunyaya boyle guzel katki yapacagin daha baskal kaynagin var mi? muhtesem firsat eger boyle dusunursen. Ben annesinin babasinin hayir duasini alacak diye, bu yasta annesiyle babasiyle yasayan biriyle evlenirdim, bu da baska bir bakis acisi olsun.

slalom +1 kesin olmazdım demeyeyim de bu adam niye ailesiyle yaşıyo ya hala derdim. şimdi yok ama yarın bir gün sevgilin olsa öğrenci gibi sinemaya mı gideceksin :) eline kalan 1500 le ne yapıyorsun ki şu anda?

ya sen bakma bekara karı boşamak kolay tabi. hemen yazmışlar 29 yaşında aileyle mi yaşanır yiaa. yaşanır tabi. bizim kültürümüzde böyle işte. sanki çevrenizde herkes 18inden sonra dünyayı geziyo. bu ne saçma bişey ya. bende ünideyken öğrenci evindeydim ama sonra okul bitince ailemin yanına geldim. e ne dicem sabah geç uyandığımda bıdı bıdı ettiğinde benim özgürlüğüm sınırlanıyo o yüzden ayrı eve mi çıkıyorum diycem. olmuyo işte. yeri geliyo bişey oluyo hayatında ailene anlatamadığın oturup ağlıyosun kapı duvar tekmeleyesin geliyo ama sonra hanım hanım odanın kapısından çıkıyosun e annen karşında noldu kızım ağladın mı sen diyo. 29 yaşında bende böyle kaçak göçek yaşamak istemem ama olan bu.
şahsen ailesiyle yaşıyo olmasına diil 29 yaşında işi evi ailesi falan herşeyi normal olan ve "ortamcı" olmayan bi adam olmasına daha çok şaşırdım.

Öncelikle tek başına ayrı eve çıkmak gerçekten karakter geliştirmede çok faklı deneyimler yaşatıyor. Evet maddi bir yükü var ama kafa olarak değişiyor olgunlaşıyor getirdiği sorumluluk sonrasında resmen farklı bir insan oluyorsunuz. Yalnızlığıda seviyorsanız gerçekten çok güzel bişey tavsiye ederim. Kişisel alan/aile sıkıntıları doğduysa beklemeniz hata. çıkın valla mis gibi

@slalom +1

Kötü bir şey dememiş, önemli böyle şeyler. Liseli gibi soğukta titreye titreye kafelerde falan mı buluşacağız? :) gidilmez çünkü aile olan eve zırt pırt.

maddi gücün de varmış, eve çık bence. belki de kısmetini kapatıyorsun. :)

zira büyük rahatlık.

yerinde olduğum dönemde ayrı eve çıktım, bi faydasını görmedim. keşke o parayla çılgınca gezseydim diyorum.

1500-2000 lira az para değil, sevgiliyle eve gitmek yerine haftasonu sapanca'da spa'ya ya da bodrum'a, mikonos'a falan gitmek daha güzel değil mi sence de? yerinde olsam parayı yatırıma ve gezmeye gömerdim.

ayri evin sana katacagi seylerle para ve konforun senin hayatindaki onemini karsilastir. herkesin cevabi farkli cunku herkesin hayatindaki oncelikleri ve deger yargilari vs. farkli. seninkiler ne durumda?

ayri eve cikmak bence guzeldir. ev yonetmeyi ogrenirsin. yarin evlenmeye kalksan esine bir asalak gibi yapismamis olursun. belki uc bes tamir isi ogrenirsin. komsu iliskileri ogrenirsin. daha basit yasamayi, idare edebilmeyi ogrenirsin. evinde ozgur olur kendi kurallarinla yasarsin. ama;

ailenle de her gun kavga gurultu seklinde gecmiyorsa ayda 1500tl kenara atabiliyor olmak guzel birsey. dusunuyorum da istanbulda kiraya, esyaya, tasinmaya, faturaya vs. verdigim paralarla cok rahat bir ev alabilirdim. o kisim uzucu. senden kucuk bir arkadasim var. ozgurlugune cok duskun. surekli aksiyon halinde. eve cikmis olsa simdi yaptiklarinin hicbirini yapamaz. simdi bile surekli borc kredi oduyor. ama ote yandan bir sevgilin olunca ne yapiyorsun? o kisim biraz komigime gidiyor. liseli gibi odana mi goturuyorsun kizi :(

Cidden aileden ayrı eve çıkmamışların fikrini alma derim. Sosyal hayatı çok olan biri değilsen işine yakın uygun fiyatlı ev tut derim. Ayda bir defa eğlenmeye gidiceksin diye.
Kız arkadaşının olmama sebeplerinde biri aile evinde kalman olabilir. :D
*** Asıl önemli maddeye geldik. Bizim kültürümüzde erkeklerin yasayış biçiminden dolayı talihsiz bir durumu var o da evden hep dışlanıyor olmak. Annen şimdi sana evi kirleten umursamaz evin işleyine ters bir parça gibi mi davranıyor bilmiyorum ama genellikle böyle oluyor. Böyle yaşamaya alışıyoruz maalesef. Hiç evin olmadan evlenirsen ilerde karının da sana böyle davranma olasığı artar. Evle ilgi hiç düşünmediğinden ev kurulurken pasif olursun. Evin düzeni otururken de pasif olursun. Sonra farkedersin ki ev hayatında senin varlığının önemi yok aksine senin varlığın olumsuz bir şey. Kirleten ev düzenini bozan... Ben aile ile yaşarken kendimi o eve ait hissetmiyordum bu yüzden. 40 yaşlara gelen abilerimden hep aynı şeyi duyuyorum. Hiç hayatında kendilerine ait bir evleri olmadan yaşayıp gidiyorlar.
Eğer kendi evine çıkarsan bir evin nasıl işlediğini görürsün. Senin asla düşünmediğin şeylerin aslında sürekli zaman alan yapılması gereken şeyler olduğunu farkedersin. En önemlisi kendine ait bir evinin olmasın ne demek olduğunu ne kadar değerli olduğunu deneyimlersin.
Bir kadın himayesinden başka bir kadının himayesine geçme bence.
Ayrıca ben de kendi evine temizlik vs konuları yüzünden çıkmayan bunu da gururla söyleyen bir erkekle birlikte olmazdım. Kendine bakamamak, kendine yetememek ne zamadır övünç konusu haline geldi bilmiyorum.
Not: bu son cümleler senin içinde değil çevrede böyle bir sürü adam var.

Dostlar demek istiyorum, yorumlarınız için çok sağolun paylaşımlarınıza sevindim.Her bakış açısı ayrı değerli, bende karar aşamasında hala değerlendirmeye devam ediyorum tam netleştiremedim malesef :)

Özgürlükçü ve kendi gelir kalemlerini oluşturmuş bir bireysen,dağlar kadar param olsun birikim yapayım düşüncesinde değilsen elbette ki çıkmalasın.Bunun kararını vermek için çok da zamanın olduğu söylenemez.Annen ve Baban iyice yaşlandığında istesen bile bu adımı atmana maneviyatın el vermeyecek.Hayatı biraz da kendinle başbaşa kalarak yaşamalısın bence :)

evlen bence

slalom +1
direk olmaz demesem de ciddi suphe ile yaklasirim. ayrica bir de kendi evin varmis baska bir yerde, onun kirasiyla bir seyler yapabilirsin hocam, illa ev almak zorunda da degilsin, onun kirasinin ustune koy daha ucuz yollu bir sekilde hallet, 1+1 olsun kafan rahat olsun. turkiye'de ayri evde yasamadan birey olabilme, kendi kendini idame ettirebilme ne yazik ki ogrenilmiyor (istisnalar haric), 100 kilo agirliginda minik bir bebek olarak kaliniyor.

Türkiye sınırlı içerisinde yaşamıma devam edersem buradan bir arkadaşında tavsiye ettiği gibi evimi satıp üzerine denkleştirip ankaradan bir ev alma yolunu seçeceğim gibi,diğer durumsa malum yurtdışına gitmek/kaçmak fikri ile gün içersinde bir kaç kez fikir değiştirip sarmalda ilerliyorum bakalım nolcak.

hıyar gibiyim derken kastım buydu be abi zaten,bayramda tek başıma parise gittim 5 günlüğüne ama olaylar bir başka adeta sekans frekansta bi sıkıntı var.Mevctu halimle gem sistem adamı değilim,sistem adamı olmayan arkadaşlarımda beni arayıp sormuyor,herhalde yarrak gibi bir adamım bilemiyorum sebastian

tek bir farkla aynıyız param yok
cevapta versem fena olmazmış (: spor,gezi,kitap falan çok boş ve saçma bu durumda olan biri için tavsiye bile olamaz bu o yüzden sen maslow ihtiyaçlar hiyerarşisinde bir yeri kırık atlamışsın dostum tam geçememişsin orayı bi bul önce sonra dön baştan oyna 3 yıldızla geç orayı ve sonra kendini gerçekleştirmeye geri dön oraya baya yakınsın yazık olmasın bak yap bunu o kadar yol bi daha gidilmez

ihtiyaçlar hiyerarşisinde atladığım noktalar olabilir kabulümdür,ama evlenip kadının kocişimşle kahvaltı keyfine uymuyor kafam.Dışarıya çok açık kadınlara karşıda şüphe duygum gelişiyor ürküyorum üst düzey yaşanmışlıklar iması beni ürkütüyor biz bunları gördük biliyoruz diye.Tek çocuk olmaktanmıdır nedir ruh emici gibiyim bi değişik insanları baltalayıp enerji çekme durumum var bilemiyorum.

Ulusta vakif eserleri müzesi var bence güzel. Ordan da keciörene gecip teleferik+akvaryum yapabilirsin

Bence cermoderndeki acik hava sinemasina git aksam. Frida filmi var.

İlk akşam : montmartre'da kahve iç
İkinci akşam:sorbonne'un arkasındaki barlara takıl. La rue descartes olmalı.
Üçüncü akşam: şanzelizede yürü
Dördüncü akşam: notre dame'ın yanında rıhtımda bira iç gençlerle ahbaplık et

Bunlara ek olarak Velibden günlük bisiklet kirala bolca gez dolaş akşam serinliğinde.

Aslında şöyle bir durumum var,Air bnbden ev kiraladım ve 15. bölgede kalacağım.
Bir gün louvre'a ayırmayı planlıyorum
Bir gün şanzelize ,sacre cour,notre dame
Bir gün versay mı disneylandmı kararsızım.

Tavsiyelerin bölgeleri bu bilgiler ışında yürüyebilir,ha başka yere git derseniz onada açığım :)

ilk cevap gayet güzel plan yapmış aslında akşamlar için. buna ek olarak şunu diyebilirim;
paris teki genel geçer gezilmesi gereken yerler saydıkların zaten 4 gün için. vaktin kalırsa quartier marais(paris 4) ve quartier latin(paris 5-6) i koşuşturmadan sağa sola bakaa bakaa gezebilirsin jardin du luxemburg(paris 6) u ziyaret edebilirsin

son olarak Türkiye'deki bisiklet yolu şartlarıyla tabiki karşılaştırmaksızın , şehir içi bisiklet sürme tecrüben yoksa bana kalırsa Paris "Fransa'da" gezi esnasında bisiklet sürülecek en son şehir. Uzun süre kalmışsındır, şehri sindirirsin belki o zaman.

versaille'da inanılmaz sıkıldım ben, disneyland daha eğlenceli ama tek başına eğlenebilir misin bilmiyorum. ben olsam birilerini bulurum mesela, sen de sosyalsen birilerini bulabilirsin

Sosyallik konusunda orta şekerliyim denilebilir, daha önce duyduğum şimdi araştırmaya başladığım couchsurfing event muhabbeti.Oradan belki kendime yoldaşlar bulabilirim diye umuyorum.

Diğer türlü bu tarz geziler için yol arkadaşığı yapabileceğim insanları nasıl bulurum?

kullanmiyorum ama senin icin kitaptan bir sayfa buldum:
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

Ceviz badem gibi kuruyemişler yiyebilirsin. Bir tane muz ye diyenler olacaktır ama meyve iyi bir seçim değil. Onun dışında bir şey yemen de şart değil ama aç gitmek istemediğin için kuruyemiş iyi bir çözüm olacaktır.

ben spora gideceğim günler spordan 2 saat önce de menemen gibi hafif bir şey yiyorum. doğru mu yanlış mı bilmiyorum ama sporda acıkmıyorum, spor sonrası da elma veya armut yiyorum. akşam başka yemek yemiyorum.

Yani aslında merak ettiğim nokta diğer insanlar iş çıkışı sporu hiç bir şey yemeden yapabiliyormu , sorun bendemi acaba?

Ben sabahları 16 saatlik açlıkla antrenman yapıyorum. Yapılıyor yani, daha sağlıklı.

Kuruyemis+meyve ya da ufak tost yiyidum 1-2 saat once

angelus, daha sağlıklı kısmını açıklayabilir misin acaba ? 16 saatlik açlık özellikle.

Açıklayayım; Kısa süreli açlıklar, özellikle yağ yakmak isteyen kişilerde; leptin gibi glukagon gibi lipaz gibi hormonların ve enzimlerin daha verimli salgılanmasını/çalışmasını sağlar. Zira kandaki şeker seviyesi sıfıra yakın olduğu için ve insülin salgılanmadığı için, bu hormonlar en üst noktada çalışır. Bununla birlikte, insülinin yaşlandırıcı ve mitojenik/kanser yapıcı özelliği nedeniyle, normalde gün içerisinde de fazla salgılanmaması yine sağlık yönünden daha faydalıdır. Ayrıca, yükselen insülinin kontrol altına alınması için salgılanan adrenalin hormonu kalp ritminin bozulmasına; kortizol hormonu da aminoasitleri kana saldığı için kas kaybına, kas kaybı da uzun vadede bağışıklık sisteminin çökmesine neden olmaktadır. Bu hormonlar ayrıca, yükselen kan şekerini aniden büyük bir hızla düşürdüğü için etkilerine ek olarak, kişinin reaktif hipoglisemiye girmesine de neden olmaktadır.

Peki bu açlık kan şekerinin düşmesine neden olabilir mi?

Hayır olmaz. Kan şekerinin düşmesi dediğimiz olay öyle beş on saatlik süreçlerde yaşanmaz. Kan şekerinin düşmesi için en erken 60/65 saat aç kalmak lazım, ancak 85 saatten sonra da zihinsel problemler başlar. Onun dışında, sağlıklı beslenen bir insanda, yani yüksek glisemik indeksli gıdalar tüketmeyen insanlarda kan şekeri öyle kolay düşmez.

Peki enerji nereden gelecek?

Enerji vücut yağlarından gelir, en sağlıklı enerji kaynağı vücut yağlardır. Şişman olmayan standart bir insanda ortalama 15 kilo yağ vardır, bu da 135 bin kalorilik enerji sağlar antrenman esnasında. Yani antrenman öncesi alınacak 300/500 kalorilik besinlerden gelen enerji bir işimize yaramaz. Yağ kaynaklı enerji karbonhidrat kaynaklı enerjiye göre hem daha yüksek oranda enerji sunar, hem de daha temizdir. Zira krebs döngüsüne giren karbonhidrat 39 ATP üretirken yağlar 129 ATP üretir. Karbonhidrat kaynaklı enerjinin atığı kasların ph değerini düşürüp asidik bir ortam oluşturan laktik asitken yağın atık maddesi bildiğin sudur. Tüm bunların ışığında, en sağlıklı antrenman şeklinin aç karnına yapılan antrenman olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Dün akşam 24 saat fasting sonrası koştum. Haftada 2 gün böyle. Alışırsan olur. Karbonhidrat açısından yüklü besleniyorsan zor tabii ki. O zaman spor öncesi muz işini görür.

Leman Kültür

Meyhane olarak bir kaç öneri gelse süper olacak..

Genellikle deepweb üzerinde yaşanıyor. Yüzeysel vpn kullanımlarını kimse umursanmaz.

*Umursamaz

Devletle olan takipte anladım umursamazlar fakat merakım ayrıca mesela google beni takip edebilirmi,kullanım alışkanlıklarımı vs kaydedebilirmi vpn kullansam bile.Söylemesi ayıp Ex-machine filmini izledim ordan bi kafamda soru öbeği oluştu

kendini güvende hissetmenin tek yolu koskoca evrende bir kum tanesinden daha küçük olduğunu ve devletin veya öbürlerinin senin googlea game of thrones hd izle yazdığını önemsememesini benimsemektir. bir siteye giriyorsun başka bir sürü siteyle bağlantı kuruluyor. site üzerindeki plugin, widget, reklam şeyleri falan işte. asıl vpn güvenli değil ona bakarsan. sitelere giriş yaptığın kullanıcı adı, şifreleri, gezinti geçmişin falan hepsi vpni yapan firmaya gidiyor. yol yakınken vazgeç bu olaydan. ben gmail hesabıma girdiğimde başka bir siteye girmiyorum çünkü kayıt ediyor her şeyi. ben de buna gıcık olduğum için başka siteye girmiyorum izlenmekten falan değil. google senin internete bağlandığın kablosuz bağlantı ismini (ssid) (örn. duyurucafewifi) bile kayıt ediyor ya. maillere bakıyorum geçmişi siliyorum sonra devam işte.

vamosun açık ve kapalı yüzme havuzu var, ben vamos derim ama gezip ikisinden de fiyat alıp karar versen daha iyi olur

Pelopstada kapalı yüzme havuzu var sanırım ama ekşi sözlükte baya kötü yorumlar yazılmış,bünyemde etki yarattı.Pelopsu yakın zamanda deneyimleyen oldumu?

vamos'u bilmem de pelops'ta kapalı yüzme havuzu dedikleri küvetten hallice bir havuz. yani girip yüzerek spor yapayım havuzu değil, spordan sonra gireyim de bi serinleyeyim, iki cupcup yapayım şeklinde bir havuz.

Genç oluşun sebebi ile mango he zara ve massimo duttiden renkleri uyumlu blazer ve pantolonlar öneriyorum bi de şık ayakkabı bi kaç gömlek
çok aşırı klasik olmak istemiyosan

goethe instutit beyoğlu, ve marmara üniversitesinin kursları oluyor yazın. marmarada almanca hazırlık okudum goethede ek olarak kursa da gitmiş biri olarak bunların ikisi dışındaki kurslar çöp.

Ayrıca dünya dilleri merkezini ve istanbul lisan merkezini duymuş kendisi,bunlar hakkındada bilen varda yorumlarsa makbule geçer.

goethe +1
4 kur goethe'ye gittim.

iki sene önce b1.2 kadar goethe gittim. adamlar kafana kakıyor bilgiyi almanya ya gittiğimde oradaki dil kursunda çok rahat etmiştim hatta şaşırmıştım.

Daha öncesinde ingilizce eğitimimi Akademik Batı dillerinde almıştım. 3 dönem almış olduğum eğitimin sonunda B1 seviyesine geldim. İşim dolayısıyla çoğu günler gidemiyordum sağolsunlar açığımı kapatmama yardımcı oldular.Aşçılık bölümü mezunuyum. Ailem Almanya Bochumda restaurant açtılar bende onların yanına çalışmak için gitmem gerekiyor. Akademik batı dillerinin Almanca dili konusunda kurstaki arkadaşlarıma da sordum. öğretmenlerinin bu konuda çok iyi olduklarını söylediler. Derslere başladık. korktuğum gibi geçmedi dersler. Henüz ilk haftam. Hocalar çok ilgili.

2 senedir goethe'ye gidiyorum. goethe iyi ama şu anda online eğitim veriyor. online eğitimini tavsiye etmem. online eğitim haftada 1,5 saat sürüyor, kurun çoğunda kendi başına evde çalışıyorsun. bu nedenle şu anda online diğer eğitimlerden bir farkı yok.

Hocam öyle yüksek kotalu vınn falan yok bildiğim kadarıyla. Varsa da bayağı pahalıdır.

Ttnet ortak kullanım alanlarına wifi noktaları olışturuyor. Örneğin avm, park, kültür merkezi, kafelerde bu wifi noktaları mevcut olabiliyor. ''TTNET_WIFI'' gibi ağ adları oluyor. Bunlara herhangi bir sabit internetin olan yerdeki kullanıcı adı ve şifrenle bağlanabiliyorsun. Yani mesela ailenin evinde ttnet vardır. Sen tutup başka bir ilde o internetin kullanıcı adı şifresiyle giriş yapabilirsin. Kullandığın kota kendi internetinden düşer.

Diyeceğim o ki eğer yakınlarında ttnetin wifi noktası varsa birinden kullanıcı adı ve şifre bulup girebilirsin. Aksi halde alacağın öyle büyük bir kota olmaz.

Doğru. Görüşmeye gelmeyenler ya da geldiğinde olumsuz bir tavır vs olduğunda not düşüyorlar, ileride aramamak için. Bunun dışında kendi yazılımlarında da bu bilgiyi kaydedenler var zaman kaybı olmasın diye.

Benim kastım şu idi alsında kendilerinin içerde tuttukları kayıt değil mesela kariyer.net e bizim profilimize yorum bırakabiliyorlarmı?

firmalar aday profillerine yorum ekleyip çeşitli statüler ile işaretleyebiliyor. ancak ik cılar sadece kendi firmasından bırakılan yorumları görebiliyor, diğer firmaların bıraktığı yorumları göremiyor.

benim yorumlarımı benim şirketimde kariyer.net e erişimi olanlar görebilir.

amaa şöyle şeyler var. aday görüşmeye mazeretsiz gelmemişse, mülakatta uygun davranmamışsa, yalan bilgi vermişse vs.. kariyer.nete şikayet ediyorum. benim gibi bir kaç şikayet biriktiğinde aksiyon alıyorlar.

Gayet normal hatta epey yaygın bir uygulama. Şirketler, vergi vs bir çok sebepten dolayı bu uyuygulamalar var piyasada.

Malesef var.bir arkadaşım büyük bir telekom firmasında bu şekilde çalışıyordu.

Ben de ilk defa duydum böyle bir şeyi.

Bilmediğimden olabilir ama bana göre de saçma.

Sap sirketlerinin tamami boyle calisir bu sayede engelli-eski hukumli falan almazlar. 50 kisiyi gecince yeni sirket kurarlar. Orrrospu cocuklari

Ha birde sana soylemisler ben 1 ay sonra bordroyu alinca ogrenmistim. Butun sgk mudurleri bu firmalari ezbere bilir ama bi bok yapamaz cunku yasal

Birçok büyük şirket yapıyor bunu. Tam olarak firmalar içiçn ne gibi bbir avantjı var bilmiyorum ama çalışan kişi açısından maaş+yan hakjlar olarak gayet iyiydi benim bildiğim örnekler.

Bu durumun türkiyede aslında hala yasallaşmadığını sanıyordum,hizmet sektörünü biliyordum ama ne bileyim mühendis vb.de olmasını beklememiştim birde sabancı anasını satayım hırbolar.

mühendis işçidir zaten, ayrı bi statüsü yok onun. ha zaten mühendis kadroda bile mühendis olarak çalışamıyor ki. benim ünvanım uzman mesela

Tabiki dostum mühendiste proleter burda bi sınıf ayrımı yapmak için belirtmemiştim zaten şuanda sözleşmem işçi statüsünde.

yasal bir durum değil kesinlikle. hatta çoğunlukla çalışacağınız şirkette sizinle aynı konumda olanlardan daha düşük şartlarda çalışıyor olursunuz. ikramiye, prim gibi konularda daha dezavantajlı olabilir/olmayadabilir.

yargıtayın bu şekilde işe girip haksız yere işten çıkarılan kişilerin açtığı işe iade davalarında verdiği karar asıl çalıştığı firmanın (sizin için enerjisa) çalışanı olarak kabulü yönünde. iş hukuku dersini henüz alıyor olduğumdan bunları öğrenmiş bulunmaktayım, arzu ederseniz konuyla ilgili madde ve yargıtay kararlarını gönderebilirim.

@divit
Sanırım sen bilgisayar mühendisisin.imza yetkin olmadığı için bu durum.
İmza yetkisi olan bir mühendise uzman dendiğini görmedim hiç.

Tecili bozmak için ek bir işlem yapmıyorsunuz. Bedelli için gittiğinizde onlar hallediyorlar.

Sürekli rotasyon çok faydalı değil. Futbolcuları sezon öncesinde baya bir yormalısın. İlk 6 hafta da kafanda oluşturduğun ilk on birî baya bir oynat kondisyonları düşse de. Sonra sonra rotasyona başlayıp yükselt kondisyonları.

dostum cm01-02 den beri oynarım ilk defa böyle bir problem yaşıyorum.Asistanmı bu işi beceremiyor bilemedim.Şimdi kendim aldım kontrolü ama bakalım.

Antrenmanlarını kendin hâllet, sezon öncesi kampında gir antrenman odağına yüksek düzeyde kondisyon bas hepsine, ama sezon öncesinde yap yoksa oynatacak adam bulamazsın.

Ben de Real Madrid'de oyuncu sakatlığı çok yaşıyordum, sinirlendim yıldız doldurdum takıma, şimdi biri sakatlanırsa diğerini oynatıyorum ama hiç iyi gitmiyor işler Şl'de gruptan zor çıktım.

İnternet üzerinden araştırmalarda brüt ücret saat hesabının aylık brüt ücret/255 saat oranı ile bulunduğunu gözlemledim ama pek anlamadım mantıklı gelmedi aslında çünkü biz ayda 225 saat çalışmıyoruzki ona bölünüyor,bu konuda görüşler nedir.

buna "geçici iş göremezlik ödeneği" deniyor, bilgin olsun. bu isimle kendin de araştırabilirsin internette.

raporunu iş yerine vereceksin, onlar sgk'ya elektronik ortamda ulaştıracaklar. sgk ilk 2 günü ödemez, 3. günden itibaren kaç gün rapor aldıysan o kadar ödeme yapılır. ödeme ziraat bankasına senin adına yapılır, sen oradan alırsın. rapor sgkya ulaştırıldıktan sonra ne zaman ve ne kadar ödeme alacağını e-devletten takip edebilirsin.