Ekşi Duyuru

ne güzel bir hayal dünyan var güzel kardeşim. hiç hırsızlı aksiyonlu amerikan filmi izlemedin mi ya :)) bankaların arabaları var, bu mobil ekipler atmlerin para dolumu ve hasılat işlerini hallediyor.

kendi basıyor tabikide!!!

@antepaunovic bu ekipler nereden dolduruyor parayı? para giriş bölümünden tomar tomar koysalar bile çok uzun sürer. makineyi açmaları lâzım... e onların açtığını başkaları da açabilir?

ya kardeşim kaç yaşındasın sen.

düzenli olarak sokağa çıkan bir insan 2 ay içinde muhakkak doldurulmakta olan bir bankamatiğe denk gelmiştir, sen nasıl denk gelmiyorsun. şaka mısın?

Niye saldırıyosunuz abi adama. İnsan gibi soru bile sorulamıyor artık cevaplars gel. %90 gece yapılıyor nakil işlemi görmemiş olması çok normal bence.

Cevap; 1-2 güvenlikle beraber bi banka çalışanı makinayı açıp deste halinde koyuyor paraları. Açılması birkaç farklı anahtarla yapılıyordur herhalde o kadar kolay değildir :)

bankaların nakit saklama birimleri para kasetlerindeki para eksildiğinde izleme merkezine gelen sinyaller ışığında gidip para kasetlerinin boşlarını alıp, yerine dolu olanları koyar ama dersen ki tünelle daha iyi olurdu. onu da yaparlar merak etme şimdi üstünü ört uyu!

adam bir soru sormuş yok hayal dünyan ne güzel, yok senin yaşın kaç.ulan soruyu beğenmiyorsan niye cevap veriyorsun.adam gibi oku geç, artislik yapmanın anlamı yok burda.

Dostum para nakli gece yapılıyor o yüzden görmemişsindir, çok nadir durumlarda gündüz para nakil işlemi yapılıyor bankamatiklere.

Cevaplar için teşekkürler.

Cevap vermek yerine allame-i cihan kesilenleri şöyle alalım: galeri13.uludagsozluk.com

öncelikle artık yeni atm'lerde tek kasa var; yani yatırılan para direk kasaya giriyor ve sen aynı kağıt parayı çekebiliyorsun. dolayısıyla banka sadece çekilen-yatırılan farkını tamamlıyor.

anasının nikahındaki benzin istasyonunda market kasası, pompacılara nakit verilen para falan derken bütün para atm'den yatırıldığı için pek tamamlamaya gerek kalmıyor.

gerek kaldığı durumlarda da para taşıma arabası banka operasyon merkezinden veya merkez bankası şubesinden aldığı paraları atm'ye götürüyor, kasayı açıyor ve içine düzgünce istifliyor.

evet, atm'yi bir başkası da açabilir. açmak çok da zor değil. ama açtıktan sonra izini kaybettirmek zor. onun için de pek atm soygunu olmaz.

tünel güzel fikirmiş, ama biraz pahalı :D

arkadaşlar, "ebesinin bilmemnesindeki atm'lerin içine para nereden geliyor, bitince ne oluyor" sorusu gayet normal de, kusura bakmazsanız "atm'nin altında tünel mi var" diye soran adama "hayal dünyan ne kadar geniş, kaç yaşındasın" diye ben de olsam sorarım.

şubeye bağlı olmayan bütün atm'ler genel müdürlüğe bağlı. hatta alışveriş merkezlerindeki atm'ler, aynı bankanın aynı alışveriş merkezi içinde şubesi olsa dahi genel müdürlüğe bağlı. para azaldığı zaman gelip ikmal yapıyorlar. öyle dandik anahtarla açılacak bir kutu değil bildiğin çelik kasa var atm'nin içinde. iki anahtarlı, şifreli falan. bombayla patlatmadan veya oksijen kaynağıyla kesmeden maymuncukla açılacak gibi değil. o yüzden başkası kolay kolay açamaz.

Ek olarak şunu da sorayım, marangoza yaptırsam ne kadara mâl olur?

(kendimi tanıtayım. görsellik, renk, süs vs.ye verdiğim değer: 0)

linkte ücretsiz kargo demişler demek ki ücretsiz. demonte gelir zaten kargocu kıllık yapıp daireye çıkartmayabilir.

sony xperia m5 aqua. batarya harika, hız harika, kamera harika(fiyatına göre), su geçirmiyor.

rahat 3 sene götürür.

s3 neo kullanıyorum. 2 sene evvel 700 liraya aldım şimdi ne durumda bilmiyorum. şu klavye olayı haricinde memnunum.

@kurnaz: hacı bu telefon su altında sabunla yıkanabiliyor mu? ben ruh hastasıyım yıkanıyorsa alıcam bu telefonu. her gün yıkayacam. vurucam kırbacı...

zenphone max vardı. 3 günü görürsün telefonla.

diğer özellikleri de kör topal karşılar.

@ya ben lan neyse,

hocam şöyle aslında, yıkarsın, olayı o, her gün yıkarsan belki bazı girişlerde sorun çıkabilir, ama suya düştü, yağmur altında kaldı, ayda bir suyun altında yıka bir şey olmuyor. galiba son dönem samsunglarda da su geçirmeme var.

bir de aslında bende yanlış kullandım, su geçirmeme değil de suya dayanıklılık. bahsettiğin suda yıkama yaparsın çok sık olmamak kaydıyla.

daha sağlam su geçirmeme istersen
www.amazon.de

hocam samsung s5 al

1- batarya saglam + ek batarya kutusu alıyorsun yanında %100 şarjlı yedek batarya ile geziyorsun - bittigi yerde %100 ile devam ediyorsun
2- 16 gb lık hafıza + hafıza kartı
3 - o yok hocam ya ama alısırsın ( var da olabilir bilemedim )
4- yavaslama yok

5- su ve toza dayanıklı yani yagmurda bir telefona baktın bozulmaz

tavsiye ederim.

@kingcyrax +1

sitelerin uyguladığı bir önlem, genelde ddos saldırılarına karşı kullanılıyor; siteye girmeye çalışan zombi bilgisayar mı yoksa gerçek insan mı onu ayırt ediyor. vpn kullanıldığında çıkar genel olarak, varsa kapatıp deneyebilirsin.

uçmuş o zaman. tecrübe diyoruz buna, o kadar uğraştığınız bir word dosyasının yedeği de yoksa yazık.

bi ihtimal eğer yeni windows ise office onedrive da yedek alabilir.

Eğer sistem geri yükleme yapılıyorsa dosyanın bulunduğu klasöre sağ tıkla ve üst menüden önceki sürümleri yükle de. Belki bir kopyasını bulabilirsin.

şimdi gitti herhalde ama sonrası için, word'de autosave var. Ayarlara girip bakın, 3-5dkda bir otomatik kaydetsin.

beyazıtta kapalı çarşı girişinin yanı tam da ucuz eşofman ve tişörtçülerle dolu. tişörtler çok çirkin gerçi ama eşofman ihtiyacını rahatlıkla giderirsiniz.

Troll müsün sen? Eğer bu yaptığın şakaysa çok komik değilse allah akıl fikir versin.

Ne trollü? Aklı fikri allahtan değil sizden istediğim için gelip yazdım ya...

Diş hekimine git.

Dişçi çekmeyecek dişi apse olduğu için antibiyotik kullan diyecek.

Benim dişçi antibiyotik kullan gel öyle çekelim dedi hiçbir şey değişmedi. Çekmek zorunda kaldı ama tehlikeli.

Abi antibiyotik günde iki tane alınır fazlası alınmaz ben troll sandım valla. Günde iki antibiyotik ile devam edersin kutu bittiğinde doktor kontrole çağırır gidersin eğer dişteki iltihap geçmemişse daha düşük dozajda mesela augmentin yerine baktirim 500 veya aksef 500 verir onunla devam edersin iltihap tamamen geçince gider ağrısız sızısız çektirirsin.

İltihap varken yada az bir durumda iken de çekim yapılabilir fakat bu durumda ağrı senin için yüksek olur.

Şimdi azaldı ağrı. Ama bir hapın idâre ettiği süre yarım saat olmamalı değil mi? Ketesse kullanan var mı?

karanfil çiğne. senin gibiydim ben de.

di$ doktoruna gidiyoruz bu tur durumlarda. 20'lik dis falansa paracetamol al. apse yaptiysa gecince cektir.

Sadece hikayeler için: www.kitapyurdu.com

Gerçekte kimdir, nedir, ne değildir bilmek ve hikayeler için: www.kitapyurdu.com

en güvenilir hocalardan biri pertev naili boratav'dır.

www.kitapyurdu.com

5 sene geçirdim oralarda bir tane mekanda oturup içmedim. Gidin abi başka yere ne işiniz var orada. İllaki orası olacaksa sütlü kahveden yukarıya doğru çıkın sağ tarafta köşede bir bar gibi bişey var. Orada takılan oluyodu baya. Vezneciler metronun orası tam.

Gülhane parkı girişine doğru Sirkeci'de Red River :) fiyatları Sirkeci'ye göre makul, zomato'da şuan bira fiyatı 10-14tl gorunuyor. Kapi onunde masalari da vardi, musteri kitlesi de personel de guzel insanlardi

Gulhane parkinin sarayburnu tarafindaki girisi degil, tramvay yolu uzerinde bu bar

Cloud atlas. Bir sürü bölümlü bir sürü karakterli bir filmdi.

Hatirladim filmi de ismi neydi acaba hakketen?!

cloud atlas (bulut atlası) doğru gâliba. öyle hatırlıyorum. internet yavaş olmasa açıp bakacağım. büyük ihtimâlle doğru ama.

bulut atlası evet. timothy cavendish epizodu.

badinage1.files.wordpress.com

@sutsuz kahve, eyvallah bi daha uğraştırmadın :)
yazınca geldi youtube'da: www.youtube.com

açılış sayfanız değişmiş olabilir
açılış sekmeleriniz değişmiş olabilir.
chrome'u komple kaldırıp, chrome dosyasını silip tekrar yüklemeyi deneyin.

@rakicandir yer işâretleri, kayıtlı şifreler falan silinir diye çok korkuyorum. o yüzden kaldıramıyorum. ama ana sayfa ve açılış sayfasında sorun yok.

@mahmut29 şu an zâten anti-malware var. ondan tarama başlatacağım şimdi. çözer inşallah.

browser virüsüdür kuvvetle muhtemel. tam adını google'da arat, hangi virüs olduğunu bul. adını bulduktan sonrası kolay.

youtube'a bile yazsan xxx kaldırma diye, oradan bulabilirsin nasıl sileceğini. regedit üzerinden siliniyor böyle virüsler. bir incele derim.

tarayıcı ayarlarını sıfırlayın
support.google.com

virüs taraması nanay.
kaldırıp yükleyince de bir şey değişmedi.
ayarları sıfırladım, elim değmişken 2 buçuk yıldır ilk defa geçmişi sildim.

çözüldü.

***

herkese iyi geceler.

ben yılmaz özdil.

www.dailymotion.com 2002 değil ama bu var olur mu?

Aynen bu hocam... Ama 2008 değil. zâten rüştü hasan okan ilhan alpay tugay yıldıray falan diyor. 2002 yâni. Ben TV'de dinlemiştim, Şenol Güneş'li bir klip vardı. Sanki bu biraz remixi gibi, ben yanlış hatırlıyorumdur belki, şarkının aslı böyle olabilir. Eyvallah...

bir sıkıntı çıkarmaz. En kötü 3D motorunda ayarı mediuma çekersin yine oynarsın.

çok rahat açar.

c11.incisozluk.com.tr

Olurum birezilyam vardi

normalde değişiyor olması lazım ancak sadece bir kere. mesela ben ilk aldım ve hiç değiştirmedim şu an bir hakkım var ama onu da kullanırsam bir daha değiştiremiyorum.

beklenen neydi bilemiyorum mültecileri almaları filan mı? geri kabul anlaşmasını da imzalayalı yıl oldu sanırım
tam doğru da değil aslında
parası neyse verelim kısmı da muallak
verilecek para olarak bi 3 milyar euro deniyor ki o paranın da zaten ABnin önceki bazı taahhüdlerinde verecek olduğu para idi -öyle bişey deniyordu- şimdi bu 3 milyar ekstra mı hala o önceki para mı bilmiyorum
ekstra bile olsa milyonlardan bahsediyoruz kaç gün yeter ki?

Geri kabulu daha etkin devreye sokmaya calisiyolar sanki.

eskiden yapabiliyordunuz bunu ama artık olmuyor ne yazikki.

cok kolay bati demokrasilerini tahlil etmek. kendi vatandaslarina oldukca demokratik, adil, ozgurlukcu, medeni. yabanci ulkelere, ozellikle soz gecirebilecegi, somurebilecegi ulkelere karsi vahsi. belcika ay ne kadar guzel yasam rahat, insanlar birbirine saygili, guleryuzlu, insan haklari var, firsat esitligi var vs, ayni belcika afrikada soykirim yapiyor.

Eğitimli bireyler oldukça mantıklı ve 'insani' bir sistem kurmak her yerde mümkün. Ancak insana dair adam kayırma, küçük görme, zor kullanma gibi yapısal, bitirilmesi neredeyse imkansız, ilkel benliğe dayanan ve ilk satırla aynı derecede 'insani' sorunlar söz konusu olduğunda sistemler kötüye kullanılanılabiliyor. Buna insan faktörü diyebiliriz. Kalıtsal, belki çok uzun vadede evrim ile yok edilebilecek şeyler. Sistem ne kadar mükemmel görünürse görünsün, kuran kadar uygulayan da insan olunca falso vermesi oldukça mümkün kısacası.

Bu arada belçika o kadar da medeni bir yer değil. Marc dutroux konusunu uzun uzun araştırınca ve uzandığı yerleri görünce bunu fark etmiştim. İyi niyrtli insanlar var ve bir şeyler daha iyi olsun diye çabalıyorlar, evet. Ama bir yanda da mevkisini korumak, tanıdıklarını kayırmak isteyen ve bunu ne pahasına olursa olsun elindeki bütün gücü kullanıp adaleti kendine göre yontarak gerçekleştirmek isteyenler de aynı şekilde mevcutlar.

Bir de eleştirelim tabii ki de kendi hatalarımızı da görüp eleştirelim. Hükümet yanlısı medya batılıların kötü işlerini devamlı "bakın onlar da böyle yapıyor" diye sunarak bizim hükümetin yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışıyor. Biz de o seviyeye erişelim inşallah da sonra daha da mükemmelleştirmeye çalışalım. "Ya batı demokrasileri de bok gibi aslında, biz de böyle iyiyiz demek ki" türü bir yaklaşım çok sığ. Türkiye batı demokrasilerinin dışarıya karşı uyguladıklarını gücü olsa türkiye de uygulamayacak mı? Devletler sütten çıkmış ak kaşık mı? Bugün uygulanan anlamda demokrasi ne derece yeterli bir sistem? Sorun bakalım, batı ülkelerinin vatandaşları kendi ülkelerindd uygulanan sistemden memnunlar mı? Bunlar da üzerinde düşünülmesi gereken sorular.

@sporty
belki adam gormedi, bu nasil bir onyargi ya? hic mi baska bir olasilik yok?

Kesinlikle boşa çıkarmıyor. Kendin yazmışsın zaten. Fersah fersah ilerideler diye. Durum bu. Kimse mükemmeller demedi ki?

Bence iğneyi başkasına batırmadan önce çuvaldız ile delik deşik edelim kendimizi. 1 kilo pirinçten 1 gram taş çıktı diye pirinci çöpe atmak olmaz.

Turklerdeki ulkede meydana gelen her kotu durumu Avrupa'da da var diyerek rahatlama sorunu!
Terorizm oluyor, Fransa'da da oldu sorun yok diyoruz. Polis sucsuz birini olduruyor, Italya'da da var diyoruz isin icinden siyriliyoruz. Yolsuzluk oluyor, o her yerde var diyoruz politikacilari aklamaya calisiyoruz. Escinseller rahat yasam elde edemiyor diyoruz, Polonya'da da sorun yasiyorlar diyoruz. Musluman olmayan azinliklar eziliyor diyoruz, Avrupa'da da Muslumanlar eziliyor diye bahane buluyoruz. Eger ayrintili incelersek evet Avrupa'da her ulkenin sorunlari var buna karsin Turkiye'den 5 kat daha iyi farkli ozellikleri de vardir ama o iyi ozellikleri hic gormek istemiyoruz. Ulkede kotu giden ne varsa kimseyle kiyaslamadan bunlari duzeltmeye calismak ve en iyisini yapmaya calissak olmaz mi? Avrupa'da Muslumanlari ezen politikacilar varsa bizim de Musluman olmayanlari dislamamiz gerekmez, Italya'da yolsuzluk ve rusvet yayginsa biz durust olabiliriz, Polonya escinselleri disliyorsa biz kimin kiminle sevistigine kimsenin ozel yasamina karismayabiliriz...

Sadece vatan değil, dünya müslüman olsun

çok kötü şeyler anlıyorum. burada söylemeye dilim varmaz. malesef, gerçek.

İkiyüzlülük ve tatlı dilli ve barışçıl görünüp aba altından sopa gösteren zorbalık anlıyorum. Bunlar iyi örnekler tabii. Komplo teorileriyle kafayı bozmuş, zır cahil, değil dünyayı kendini ve tarihini nesnel algılamaktan uzak, hayaller dünyasında yaşayan, batının almış yürümüş bilimsel ve insani değerleri karşısında kararmış muz ezikliğinde, kendi içinde bir çıkış noktası aramaya çalışan ama bir yere varamayan ama kibirini de elden bir anlığına bırakmayan, islam çok güzel ama siz anlayamıyorsunuz diye söylenip duran adam da denebilir. Ha şimdi birilere diyecek batı çok mu masum, hayır batı da çok masum değil de konumuz o değil ki. İslamcı günümüz türkiyesinde kimdir neler düşünür ne ile uğraşır öğrenmek isterseniz birkaç ay yeni şafak nam gazeteyi takip ediniz. Bolca gariplikle karşılacak, akp'nin yeni türkiyesini bunlar mı kuracak diye garip düşüncelere dalacaksınız.

isid.

Bu konuyu bayağı araştırdım. buraya sayfalar yazarım ama mümkün değil. Ruşen çakır bu konuda çok yazmıştır. Pnu başlangıç için tavsiye edebilirim.

en kısa tarifim şu:

islamcılık modern hayatın islami esaslara göre tanzimini ön gören tüm düşüncelerin müşterek ismidir.

bir başka deyişle siyasi ve toplumsal hayatta modernitenin getirdiği zoraki yeniliğe islami bir alternatiftir. binlerce farklı islamcı görüş savunulabilir. fakat sanıldığı gibi her islamcı otoriteryen, pan-islamist ya da dini anlamda reformist olmak zorunda değildir.

bilindik (?) bazı islamcıların farklı görüşleri olduğu göz önünde bulundurulmalıdır: mesela tanzimat sonrası namık kemal, ziya paşa, ali suavi ve mehmet akiflerin farklılığı.

dolayısıyla bu duyuruda, sözlükte şurada burada sabah akşam topu islamcıların inşaatına kaçmışçasına küfürler savuranların bu kadar kıvırmasına gerek yok. islam düşmanlığını islamcılık düşmanlığı kisvesine soktukları o kadar aşikar ki tüm kötülüklerin kaynağı olduğuna inandıkları akp'nin islamcı olduğunu iddia ediyorlar.

akp'ye ideolojik yakıştırmalardan sağ siyaset, muhafazakarlık, otoriteryenlik, yeni osmanlıcılık, milliyetçilik ve despotizm gibi analitik kavramlara ihtiyaç kalmıyor böylece. islamcı diyip geçebiliyorsunuz, rahat valla

@ante

hacı o ilk cümlenden dolayı bunları dedim zaten. görüyoruz müslümanın halini. hadi eyv.

fişleme falan işin bahanesi. milletin derdi abank'a para ödüyor olmak. onlar yerine iş bankası falan alsaydı bu sistemi kimsenin umrunda olmazdı kişisel bilgiler vs.

İşte madem devlet tarafından bir sebebi yok, neden kullanmaya mecbur bırakılıyor insanlar?

Biraz da açıkcası tribündeki " abilerin " sıkıntılı olması ve bedava bilet sancısı.

Hayır Torrent de açık değil.

Wireless modem yüzünden olabilir.

zenmate ile romanya'dan bağlanıp dene, hızlandığını göreceksin.

www.resmigazete.gov.tr

Gelişmiş Arama>Mevzuat Türü>Yorumlar

(cohen'in hatrına )
www.youtube.com

evet oydu. ama menülerin yüzde 90'ın "bira" deyip geçmiş. 33'lük ne kadar 50'lik ne kadar belirten yok gibi. işe yaramadı.

pan'ın labirenti geldi aklıma ilk.

Land and Freedom +1. (bkz: libertarias) da anarşist kadın milisler hakkında. İki film de Türk TV kanallarında yayınlanmıştı, Türkçe seslendirmeli bulunabilirler belki.

Benim bu dönemden en sevdiğim şarkı da Land and Freedom'da da yer alan Si me quieres escribir. www.youtube.com

kitap istememişsiniz, belki de okumuşsunuzdur ama yazmadan edemedim:

umut - andre malraux

- diskini defrag et.
- adwcleaner ile de bir tarar misin makineyi ? (oneri olarak..)
- task manager'dan calisan process'lere baktin mi ? gudik bir durum var mi ?

@cosysop disk birleştirmek güzel fikir. ancak son maddeyi anlamadım :(

disk temizleme yap... başlat menüsünden disk temizleme diye arat...

aşırı ısınmadandır o. Fanları temizlet.

Laptop kullanan neredeyse herkese aynı tavsiyeyi veriyorum: Cihazı düz bir zemin üzerinde kullanın. Dünya para verip aldığınız cihazın altına bir 10-15 liraya kıyıp soğutucu alın. Soğutucuyu geç, tepsi de olur, kontrplak dahi olur.

Laptopların en önemli hava girişi olan altını kapatarak kullanmak cihaza işkencedir.
Bunları niye söylüyorum? Cihaz hava alamayıp çok ısındığında, işlemci çarpanını ya düşürür (yani her şeyi yavaşlatır), ya da sistemi çattadanak diye kapatır.

Ayrıca cihazın içindeki termal macunların belli bir ömrü olduğundan dolayı, ve çoğu kullanıcı cihazı stok termal macunlarıyla kullandığından (yani hiç yenilemediğinden) dolayı o macun zamanla iş göremez hale gelir ve işlemciyi yeterince soğutamaz. Senin cihazın egzosunda 1 birim hissettiğin ısı, işlemcide 2-3 birim haline gelir. E bu cihaz yavaşlamasın da ne yapsın.


Yazılımsal çözümler bir yere kadar çözüm sağlar. Önerilerim şunlar:

- Cihazınız içini açıp genel bir toz temizliği yapın.
- Termal macun değişimini yapın. Toz temizliği ve termal macun değişiminin nasıl yapıldığına dair youtube'da pek çok kayıt mevcut. Tabi ki statik elektriğe dikkat edin ve temizlerken asla elektrikli süpürge kullanmayın!
- O format malesef atılacak. :) Sisteme en son ne zaman format atıldığını öğrenmek için şunu yapın: Başlat menüsüne cmd yazıp enter'a basın. systeminfo yazıp enter'a basın. Bir süre bekletecek. Sonra listenin yukarılarındaki "Original Install Date" kısmına bakın. Orada cihaza en son ne zaman format atıldığı (yani windows kurulduğu) görülür. 1.5 - 2 seneyi geçmişse format vakti gelmiştir.
- Yok ben format atmam diyorsanız, ya da cihazın formatı daha yeniyse "system restore point" denen yöntemi kullanarak cihazın en son iyi çalıştığı noktasına geri dönderebilirsiniz.
- Ve son olarak, cihazda tek harddisk/ssd varsa, bir "D" bölümü çok işleri kolaylaştırır. Ayrıca D bölümü oluşturmak için cihaza format atmanıza gerek yok. Bunu yapan programlar var.

fan temizliğinden sonra birde cihazda SSD disk deneyebilirsin... 120 150 lira arasına güzel ssdler var artık.

sadece passo

kayda gecen resmi tutanaklara goredir o.
ortadoguda cinsel taciz ve saldirilarda cok fazla suc duyurusunda bulunulmuyor.
o yuzden olabilir.
not: link sadece tecavuz degil evet.

amerikada "date rape" diye bir şey var. buralarda sonunda kızla evlenirsen rape denmiyor.

bi yerde 100 kilo at boku vardır, tartıp 100 kilo at bokumuz var nasıl geri dönüştürelim denir.

başka bir yerde 1 ton at boku vardır, evlerinin duvarına yalıtım diye sürerler. orada at boku sorunu yoktur.

orta doğu ülkeleri kısmen değerlendirmeye alınmış, kısmen alınmamış. iskandinav ülkeleri, batı avrupa ülkeleri üst sıralarda. hmm... ilginç.

bu ülkelerde resmi kayıtlar ne şekilde alınıyor? yani biri "bu kişi bana 6 ay boyunca tecavüz etti" derse oraya 180 vaka olarak mı geçiyor? isveç'te bu şekilde işliyor mesela sistem. kaynak: www.bbc.com

tabii bir de ülkeden ülkeye değişen algı meselesi var, tabudur, utançtır, şudur budur, farklı sebeplerden şikayette bulunamıyor kişi.

Bi de ulke kanununa gore degisiyor, bazi yerlerde sozlu taciz gibi olaylar da assault kapsamina alinabilir, o zaman sayi epey artar. Tabi bu bir de polise gitmeyle alakali, o yuzden gelismis yerlerde cok olmasi daha normal. Sey gibi bu istatiksel olarak izmirdeki aile ici kadina siddet oraninin dogu illerine gore daha fazla olmasi gibi.

kol degil de bacak ediliyor diye biliyorum ben. eskiden de kola dikkat edilmiyordu.

Gol atacak uzva bakılıyor. Örneğin ayaklar geride olduğu halde kafa öndeyse ofsayt.

İş bankası yayınlarının hasan ali yücel klasiklerini tavsiye ederim..

bütçe ne? nerede okuyorsun veya çalışıyorsun?

istanbul üniversitesi. beyazıt yani. bütçe kişi başı 400-550.

evimitut.com

valla o bütçeye zeytinburnu, güngören, bağcılar civarında bulabilirsin herhalde. tramvay hattına yakın. aksaray çapa tarafı fiyatları suriyeliler nedeniyle uçmuştur herhalde.

telefonu bilgisayarın internetine bağla (wireless).sonra tekrar dene.

Wi-fi'dan bağlanıp girsene, telefon internetinin olması şart değil.

@jamswety, bunun için de bir adet sorunumuz var :) www.eksiduyuru.com

whatsapp web için hem telefonun hem pc nin interneti olması lazım.

diğer duyuruya bakarsak, ikisini birden internete çıkartman pek olası görünmüyor. sori

yurdun internetinden telefonla bağlanıp , telefondan internet paylaşım özelliğini açarak pcye bağlasan?

@tosunpasa, maalesef zamanında sorduklarında telefonu değil bilgisayarı seçtim.
ayrıca telefonun kendi internetini değil de bağlandığı bir ağı başka bir cihazla paylaşmak mümkün değil diye biliyorum.

(bkz: bluestacks)

MyPublicWiFi ile başardım. Teşekkürler, iyi geceler.

ad hoc diye bak.

MyPublicWiFi ile başardım. Teşekkürler, iyi geceler.

Daha önceden kimliğin fotoğrafini çektiysen onu bir resim düzenleyicisiyle açıp fotokopi (photocopy) efekti verip çıktısını alırsan şukela şeyler olabilir.

aç karınla üst üste çok içtiysem bende de oluyor. sıkıntı yaratacak bi şey değildir, bünyenin içme artık ulan ayı diyerek seni durdurmak için verdiği tepkidir diye düşünüyorum.

üst üste 4-5 tane içince oluyor.

sigara peşpeşe çok içilince mide bulantısı yapar. normal.
3 tane art arda sigara içilir mi yahu

ben karnım çok tok değilse 2 taneden sonra da yaşıyorum aynı problemi.

oha ard arda 4-5 sigara mı içiyorsunuz? bırakın olm şunu. bari bi tane için bi seferde.

öğürtü refleksiniz harekete geçiyor. dikkat etmenizde fayda var. hayatınızı zehir eder.

Maçlık devir işlemini passo.com.tr üzerinden gerçekleştirebiliyor. Size devir yapabilmesi için aktif bir passolig kartınızın olması gerekmektedir. Eğer başvuru esnasında telefon numaranızı doğru şekilde verdiyseniz, transfer işleminden sonra cep telefonunuza bilgilendirme SMSi gelir. Size koltuk devri gerçekleştirdikten sonra, bu işlemi kendi ekranlarından iptal edemez.

Edemez. Adamla buluşun bi bilgisayardan transferi gerçekleştirsin. Tc kimlik numaranızı yazacak zaten oradan transfer edecek. Transferden sonra bilet sizin olur. Siz isterseniz başkasına transfer edebilirsiniz. Passo.com.tr'den üyelik alın. Orada biletinizi görebilirsiniz. Transfer edecek kişi de zaten bu site üzerinden transferi gerçekleştirecek. Bi problem olmaz.

Eyvallah... Bir de şu var. Benim kimliğim kayboldu. Maç gününe kadar da çıkartmam imkânsız. Stada girerken kimliğe bakıyorlar mı?

daha önce kullanabiliyor muydun kamerayı?

aygıt yöneticisine bak bi orada görünüyor mu. görüntüleme aygıtları başlığında olması lazım

hiç kullanmadım. neyse ki internetten bir sürücü bulup indirdim google'dan.

otobüste kimsenin takacağını zannetmiyorum.

ryanair'le gideceksen bayağı ödersin

ucak icin gecerli o ya. otobuste 100kg da olsa tartilmiyor bile.

2005'te bozuldu araları. ilk taşı ceza mürekkep doldurdum isimli şarkı ile attı. sonra sago ona karşılık olarak disstortion ep yapmıştı. ondan sonra yine ikisinin yanındaki gruplar tarafından baya bi karşılıklı dissleşmeler olmuştu onlarca şarkı vardır bu savaşa dahil olan şimdi hatırlamıyorum hiçbirinin ismini.

ceza ilk taşı niye atmıştı biliyodum ama baya zaman geçti aradan onu da hiç hatırlamıyorum şimdi unutmuşum hep.

zamanında sıca sıcağına takip ederdim hey gidi.

2004te rapstar albumunda duet yapiyolardi. ondan sonra bozulmustur herhalde.

Yalniz benim bildifim murekkep doldurdum disstortion ep'ye verillmis bir cevapti. Yani ilk disstortion ep atildi. Murekkep doldurdumu dinlerseniz anlarsiniz sozlerden.
"On bin track yapsanda nafile bir kelimesini skime bile takmam"

Denildigi gibi rapstar albumunden sona birllikte calismadilar. Yerli plaka albumu sagopasiz cikti. Gorustuklerini sanmiyorum aralari epey kotuydu.

@anil

alakası yok. disstortion ep mürekkep doldurduma verilmiş cevaptı. bizzat o günlerde takip etmiştim ben bu olayı çıkış noktasından beri. sago nasıl bir cevap verecek diye beklemiştik heyecanla. sonra adam askerde olmasına rağmen 1 hafta içinde 25 dakikalık disstortion ep'yi çıkarıp koymuştu masaya.

Troll'lüğü açıklayayım arasından, belki millete faydam dokunur. Şimdi bugün internet kültürü Facebook, Ekşi ve Twitter ve 9gag'den oluşan mainstreamci (Popüler, ana akım seven) kitlenin haricinde kalan, internetin karanlık sokaklarında dolaşmış olanların yarattığı bir kavram bu.

Troll'lük nedir?

Bilgisayar başındayken, kendi fikri, inancı, düşüncesi ya da fiilinden bağımsız olarak -doğrudan doğruya- diğer kullanıcıları rahatsız etmeye yönelik içerik üreten kimsedir Troll. Ürettiği içeriğe tepkiler geldikçe olayı ilerletebilir, troll'lüğün boyutunu arttırabilir. Bugün sözlükte "Kutsala küfretmekle troll olunmaz, başarısızsın saygın olsun biraz" diyenler bir numaralı sazanlar. Eğer bir adamın yazısı seni bilgisayar başında sinirlendiriyorsa, öfkeler kusarak CAPS BÜYÜTEREK ya da wall of textlerle ona cevap veriyorsan, anla ki oltaya geldin.

Troll'lük niçin eğlenceli?

Troll, senin ona verdiğin cevaba harcadığın emeği, kendi ürününe harcamaz. Yani ortaya savını atar ve arkasındaki mantık hatasını, ahlak yanılgısını ya da fikri uyuşmazlığı görmezden gelir. Ortalama ahlak anlayışına sahip insan troll'ün ortaya attığı problemi çözmeye çalıştıkça troll aynı vurdumduymazlıkla devam eder. Cehaletin ve bağnazlığın tadını çıkartır.

Bir şey ne kadar kutsalsa/el değmemişse/önemliyse, troll'lerin hedefi olma ihtimali o kadar yüksektir. Bu yüzden kimse internete "Bu benim biricik kızım onu çok seviyorum" diye fotoğraf koymak istemez. Çünkü birkaç dakika sonra kızının tecavüze uğradığı fotoğrafı önüne servis edilecektir. (Örnek vurucu ve iğrenç oldu farkındayım; ama işin tabiatı bu.)

Ha, bu arada en başarılı Troll'lükler de genelde az ama öz olanlardır. Subredditlerde, 4chan'da ve daha karanlık yerlerde -ki Proxy'siz giremezsiniz tahminen- muazzam örnekleri var. Tabii onları gerçekdışı olduğunu kabul ederek (umut ederek?) troll'lük olarak görmek lazım.

Sözlük tarihinde en başarılı bulduğum Troll entry ise şudur. Şimdi bulamadım; fakat tam olarak metnini veriyorum:

Başlık: Hz. Muhammed
Entry: Çocukları çok severdi rahmetli.

Evet, bu entry'nin kötü niyetli biri yazıldığını bilince rahatsız edicilik boyutunu hayal edin. Eğer sinirlendiyseniz, o adamı mutlu ettiniz.

Troll 101'den şimdilik bu kadar. Eğer istenirse Troll'lüğün tarihsel gelişimini, cyber bullying'i ve ünlü internet troll'lerini anlatabilirim böyle kısa kısa.

Teşekkürler hocam. Trollüğü ben de şöyle açıklıyorum: Aslında benimsemediği bir düşünceyi benimsiyormuş gibi gözükerek, bu yolla insanlara onları rahatsız eden ve öfkelendiren mesajlar vererek eğlenme eylemi.

Bu arada örnek gerçekten iğrenç:)

ironi, yapılan bir işin o işin aslıyla çelişmesi.

örneğin etik dersinde kopya çekmek ironidir. gerçi türkçedeki kullanımı artık "tam tersini söylerek söylediği şeyle dalga geçme" mahiyetine bürünmüş durumda.

istihza, küçümseyerek alaya almak.

sarkazm'da da alay vardır, ama küçümseme şart değildir hatta çoğu zaman olsa bile inkar edilir.

kinayede gerçeği mecazla anlatırsın, ama ben benzetme olarak kullanıyorum mesela parodiler kinayedir bence.

İtalyan futbolu 2 binli yılların ortasına kadar bugünkü La Liga'ydı. Şike olayları patlayınca Türkiye Süper Lig'i seviyesine düştü; Alman futbolu=Disiplin; Sağ açık sahanın 2. bölgesiyle 3. bölgesi arasında (sağ kanattan) gidip gelir, zaman zaman da defansa yardım eder; Sağ kanat sahanın 1. 2. 3. bölgesini komple içine alır. Burada sağ bek ve sağ açık oyuncuları vardır; İngiltere Premier Lig'i komple üst düzey yabancılardan oluşuyor, o nedenle başarılılar. Milli takımlarında sadece İngilizler olduğu için başarısızlar. 10 numaranın önemini yitirmesinin nedeni, tek bir adam üstüne oyun planı kurmak yerine total futbolun benimsenmesidir. Kaynak veremiyorum fakat birkaç sorunun cevabı bunlar olabilir.

Yürüyüş yolunun oraya in. Sağda solda zibilyon tane gözlükçü var.

Turgut Özakman naklettiğine göre, kesin gerçek değildir gibi bir izlenim söz konusu. Onun dışında Birleşik Krallık 19.yy tarihini düşündüm ve geçen yüzyılda Mustafa Kemal'den dahisinin yetişmediği düşüncesi güldürdü. Şimdi, en son olarak, internetten baktım. Hakkında hiçbir kanıt olmadığına ilişkin ibarelerle karşılaştım.

Uydurma bir soz gibi.

"Lloyd George is portrayed as saying this, as George Nathaniel Curzon was making a complaint against Raymond Poincaré in the Turkish TV series, Kurtulus (1994), but no prior citation of such a statement has yet been found."

en.wikiquote.org

crown +1

ctrl+alt+del yap görev yöneticisini başlat, performansı aç. grafiği izlerken dediğin işlemlerden birini yap cpu ve ram hareketini izle, bir de masa üstünde hiçbir program çalışmazken izle ara ara sıçramalar yapıyor mu cpu ya da ram.

Hiçbir program açmamışken kullanılan programlara bak cpu kullanım sıklığını ve uzunluğunu denetle. Programların gerekli gereksiz olup olmadığına bak. gereksizse ve sen tanıyorsan kaldır (msconfig'ten)

bir de ana kart soğutucun kurumuş olabilir işlemci ısınmasından yapar

son oalrak da fanların temiz mi ona bak, hava dolaşımı sağlıklı değilse kasar..

alkislarlayasiyorum o amacla kurulmustu da simdi geldigi nokta icler acisi. ama hala dise dokunur bi arsivi bulabilirsin orda.

www.zagor.tv

şu belki işini görür.

youtube'da "iki kere kiki" diye bir video kanalı var

android telefonunuz varsa trafi turkiye ve mobiett.

Kirac taymis yurt. Siz de dolmuslara binilen yerden ya da (hic binmedim ama) daha ilerde kirac otobuslerine binerseniz kiraca varirsiniz. Tam yeri de sorarsiniz binmeden.

A) Partiyi Mustafa Suphi'lerden sonra getirdiği durum sebebiyle sahte deniyor sanırım. 50-60'ları bilmiyorum ama devrimci mücadelenin yükseldiği 70'lerde partinin yayınlarına ve anlatımlara bakarsak TKP'nin devrimci dinamikleri kavrayamadığını ve hatta önüne engel olduğunu görebiliriz. Devletle savaşma cüretini gösterenleri "goşist" diye damgalayıp kitleleri devrimcilerden izole etmeye çalışmalarının başka açıklaması olamaz. 12 Eylül sonrası Selimiye kışlası önünde gözaltı kuyruğuna giren TKP'lilere askerlerin "şimdi gidin yarın gelirsiniz" demesi ve gidenlerin gerçekten de yarın geri dönmesi hep anlatılan trajikomik bir hikayedir. İsmail Bilen'e gelince, hayatının son 50 yılını yurtdışında geçiren bir insanın devrimci mücadelenin önderliğini yapamayacağı aşikar.

B) 1978'de TİP'deki bölünmelerden sonra başını Yalçın Küçük ve Metin Çulhaoğlu'nun çektiği grup Sosyalist İktidar dergisini çıkardı ve bu dergi etrafında örgütlenmeye başladı. 1982'de Yalçın Küçük gruptan ayrıldı veya atıldı bilemiyorum. Daha sonra Metin Çulhaoğlu ve Kemal Okuyan'ın önderliğinde Gelenek dergisi kuruldu ve 1992'de Sosyalist Türkiye Partisi kurulana kadar bu dergi etrafında siyasi faaliyet yürüttüler. Aydınlıkçılarla organik bir ilişkileri varsa da ben bilmiyorum.

C) Evet Ürüncüler

Ç) Sitenin kimin olduğunu bilmiyorum ama SİP-Ürün kliklerinin dışında sanırım. bir de alışılmış TKP tarzının oldukça dışında faaliyet gösteren TKP/Kıvılcım grubu vardı. İllegal silahlı bir örgütlenme idi, şimdi faaliyetteler mi bilgim yok.

Tkp 1920 , tkp-ml filan bir sürü farklı var böyle şu an. TKP de 2 sene önce ikiye ayrıldı zaten, KP ile başka bir şeye dönüştü.

Leylek Cafe. Taksim'de.

sigarasız alanı da vardır işalla :3
favladım

Uçanev.

orhan pamuk, yaşar kemal, daron acemoğlu, ulus baker ilk aklıma gelenler

"üniter yapıyı savunur durumda olmak" bir aydınlık göstergesi midir diye düşündüm okuyunca. biraz şey gibi olmuş, siz doğru gördüğünüz şeyleri aydın olmak için şart koşmuşsunuz gibi.

neyse, bir sürü isim sayılabilir. ama siz daha siyasileşmiş figürleri soruyorsunuz anladığım kadarıyla (sıraladığınız özelliklere bakarsak). bu durumda ecevit diyebilirim. siyasetin doğası gereği getirdiği bazı yanlışlarını (örneğin, türban meselesinde merve kavakçı'ya tutumu) bir an için gözardı edersek, gerçekten aydın bir insandı. örneğin, daha hiç kimse dillendirmemişken kürt meselesine atıfta bulunup "türkiyeli" sıfatını şiirlerinde kullanmışlığı vardır.

edit, üşenmedim şiiri buldum getirdim:


Pülümürün bir dağ köyünde gördüm onu
yaşını sordum bir giz gibi güldü
kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz
yüzüne baktım bir giz gibi güldü

bir asa vardı elinde
bir solmuş kırallığın
kadifeden harmanisi üzerinde
bir hititliydi o bir selçukluydu
bir ermeniydi bir kürttü
bir türk

yaşını sordum bir giz gibi güldü
koluma girdi bir soylu kadınca
tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini
beni tek gözlü sarayına götürdü
köy yapısı kulübesinin

zamanı onda yitirdim ben
yitik zamanlara onda eriştim
en soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında
bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim

Aziz nesin

attila ilhan bunlardan biridir bana.

orhan pamuk, sevan nişanyan diğer aklıma gelen isimler...

çakayım üniter yapıya. fikret başkaya, ismail beşikçi, sevan nişanyan ve daha bilumum sakıncalı. ne bilem, hikmet kıvılcımlı, vedat türkali. dücane cündioğlu ve celal şengörü de severim diyeyim de bir sağdan bir soldan karıştırıp aklımca ne mal olduğumu gizleyeyim.

üniter yapıyı savunup, halktan yana, bağımsızlıkçı, ırkçılık karşıtı olamazsın. soru hatalı.

Ben de Aziz Nesin diyorum. Sadece yazdıklarıyla, söyledikleriyle değil, kurduğu vakıfla da o çok bilir solcu rakı masası aydınlarının "iki çocuğu eğitmekle memleket mi kurtulacak" laflarını bir güzel kendilerine yedirdiği için.

kuşum aydın (yapasım geldi kusura bakma)

ama bence de aziz nesin

hasan ali yücel

en büyüğünü bilmem. çok önemli de değil şu yaşadığımız mezbelede.

şu an "hayrettin karaca" islamın işine yarar kaidelerinin göz önüne konduğu yarı şeriat ülkesinde yaşıyoruz. şu an en büyüğü o.