[]

French press'de siyah çay nasıl oluyor?

Tadı nasıl, demleme çayı tutuyor mu?




 
hayır, güzel olmuyor.


  • giovanne  (21.03.18 10:16:42) 
denemedim ama sıcak suyla karıştırmadığın demlikten sırf dem koymuş gibi olursun. bardakta sıcak suyla karıştırırsan çok fark olmaz herhalde.


  • merhum  (21.03.18 13:13:04) 
Press değil ama demliğin üst kısmında yaptım kaynar suya koyarak, eğer demlik poşetse oluyor, normal çaysa olmuyor güzel. Sıcaklığıyla ilgisi yok leş bir tadı var.


  • i was made for you  (21.03.18 13:20:59 ~ 14:49:05) 
nası olmuyo yaa, gayet de oluyor ama demlenene kadar su soğuyor. yeşil çay içiyomuş gibi ılık içiyosun. Biz millet olarak ağzı yakan çay seviyoruz.


  • plastic_angel  (21.03.18 14:47:58) 
[]

Uber'in Ankara, İzmir'e gelme planı yok mu?

Ya da bu uygulama değil mi Ankara'daki biri Uber şoförü olamıyor mu?




 
trafiğin az olduğu, ulaşımın kısa mesafeli ve toplu taşımayla çözüldüğü, taksiye binme tercihi olmayan halka sahip ankara, izmir gibi şehirlere girme fikri şuan için yok. karlılık çok düşük ve yatırımcı bu az karlılık nedenyle sisteme araç sokmayacağından marka imajını düşürme riski yüksek.

bu nedenle sadece istanbul ve bodrum'la yola devam..
  • Fayfa  (19.03.18 22:36:41) 
[]

Briç ile İhaleli Batak oyunu aynı mı?

Tek farkı galiba Batak'da yerdeki kart türü elinizde yoksa ve elinizde koz varsa kozu atmak zorunda olmak, Briç'de böyle bir zorunluluk yok.

Kahvehanede dayılarla oynayınca Batak, özel kulüplerde fularla oynayınca Briç mi oluyor aynı oyun?


 
Farklı geldi bana bayağı. Koz söylüyorsun ama 6 fazlasını alıyorsun. Yerdeki kağıdı geçme zorunluluğu yok. Kozsuz oyun da var bunda. Falan filan...


  • cemiyetin ünlü siması  (04.03.18 01:37:57) 
Briç çok farklı ya. İhaleye girişinden tutun oynanış biçimine kadar farklılıklar içeriyor


  • azeriturku  (04.03.18 02:21:12) 
[]

TDK'yı referans kabul etmeyen kişiler neyi referans alıyor?

Son dönemde yar-cahil kesimde bolca görünen durum için, adam mesela TDK için hükumet kurumu diyor ve bana göre; böyle kural, tanım olmaz; diyor.

Merak ettiğim durum TDK'yı referans almayacak isek hangi kurumun kurallarını ya da sözlüğünü referans alacağız?

Mesela Murak Bardakçı, İlber Ortaylı gibi isimler de TDK'yı eleştirir ama eleştirirken Fuat Köprülü'den, çeşitli edebiyatçılardan doğrusunu vererek eleştirirler.

Bu yarı-cahil zümrenin kaynakları ne oluyor genelde?

 
Bir kaynağı olmasına gerek yok kendi kendini bitiren bir kurumu kimsenin ciddiye almaması çok normal. Adamlar kalkıyor badminton sporuna tüytop diyor,darta oklama, klasöre sıralaç,lezbiyene sevici, prezervatife kaput ve tenisi alan topu olarak Türkçe'ye kazandırıyor. Ne bekliyorsun ki?

Bırak yarı cahil diye tanımladığın zümreyi, hayata dair hiç bir fikri olmayan bir insan bile dalga geçse zerre gocunmam. Bu hale düşüren andavallar utansın.
  • gozu acik sevisen yahudi  (03.03.18 16:58:40) 
Yuzde yuz dogru bir kaynak yok bence. Zaten TDK da eski TDK degil.

Nisanyan Sozluk iyidir ozellikle etimoloji acisindan.
  • crown  (03.03.18 17:02:44) 
eksisozluk.com

Aynısını yazdım buraya. TDK'yi ciddiye almıyorsan hiç almayacaksın, Dil Derneği var mesela onunla ayrışıyorlar bazı yazım konularında. Ama bir ondan bir bundan alınca sığır olduğunu kanıtlıyorsun sadece.
  • i was made for you  (03.03.18 17:03:53) 
öncelikle bu kişiler yarı-cahil mi bilmiyorum. ama TDK'yı referans almamak yanlış bence de. @gozu açık sevişen yahudi'nin dediği de yanlış bence. kelimeler kulağa güzel gelmeyebilir ama Türkçe bir dil olarak icat edildiğinde, o zamanlarda da insanlar oturup kelime buluyordu/kazandırıyordu. örneğin pabuç yerine "ayakkabı" denilmiş, eminim bu o zamanlar da insanlara saçma ya da absürt geliyordu.

TDK birikimi ile en kapsamlı sözlüktür. Başkanları da gerçekten yetkin insanlardır.
  • jihat  (03.03.18 17:15:23) 
TDK'yı referans almayanlar Epsilon Yayınları'nın Ana Yazım Kılavuzu'nu ya da Necmiye Alpay'ın Türkçe Sorunları Kılavuzu'nu kullanıyorlar genellikle yayınevi dünyasında.


  • inawen  (03.03.18 17:22:19) 
  • iddaaci  (03.03.18 20:24:52) 
TDK'yı referans almamanın sebebi yarıcahillik değil. İşin evveliyatı var. 1980 darbesi sonrası TDK'nın kadrosu dağıtıldı. Yerine yeni kadro getirildi. Yeni kadro tutarsız uygulamalarda bulunmaya başladı. İkide bir kural değiştirmeye ve bunu dil mantığına aykırı olarak yapmaya başladı. Bunların hepsini eski gerçek TDK'nın başkanı Ömer Asım Aksoy'un Ana Yazım Kılavuzu'nun başındaki giriş bölümünde görebilirsiniz. TDK'yı eleştirenler de zaten Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurulca hazırlanmış olan Ana Yazım Kılavuzu'nu esas alıyorlar. Bu yarıcahil dediğiniz insanların ekseriyet belkemiğini akademisyenler, editörler, yazarlar, yayıncılar oluşturur. O yarıcahil denilen insanların esas aldığı Ana Yazım Kılavuzu'nda, TDK'nın imlaya ilişkin hangi yanlış uygulamasının neden yanlış olduğu dil mantığıyla birlikte gayet güzel anlatılıyor. Bir diğer kaynaksa inawen'in dediği gibi Necmiye Alpay'ın Türkçe Sorunları Kılavuzu.

Şunu da söyleyeyim. Muhtemelen TDK'yı referans kabul etmeyenlere yarıcahil diyebildiğinize göre yaşınız genç olsa gerek. Bundan 10-12 yıl öncesinde kadar ÖSYM'nin yaptığı üniversite sınavlarında bile TDK esas alınmıyordu. Şunu da ekleyeyim. Bugün TDK, pek çok uygulamasında diretemeyip uzun bir zaman sonra geri adım atmış ve pek çok konuda Ana Yazım Kılavuzu çizgisine gelmiştir. Ana Yazım Kılavuzu'nun en büyük sorunuysa güncellenme meselesidir. TDK'nın son on yılda yeniden referans haline gelebilmesinin en büyük sebebi de insanların yazım kılavuzu almayıp internetin kolaylığından faydalanmalarıdır. TDK yatsın kalksın internete şükretsin.
  • microfiction  (03.03.18 20:33:31) 
o dediğin kişiler nasıl kişiler bilmiyorum, ama orhan veli, hani şu büyük türk şairi olan, aynısını söylüyor. devlet kurumu, devlet bu işlere karışmasın, zaten böyle bir işi de olmamalı; o evvela sanatçıların işi, minvalinde sözler söylemiş o dönemki yazılarında.

arada napmışlar bilmiyorum da 1928'den sonra bir dönem boyu günbegün "eski" olduğuna karar verdikleri kelimeleri yasaklamışlar, bugünlerdeyse imla ve gramer teyit etmek dışında da ne işe yaradığını ben hiç anlayamadım.
  • dafaisss  (03.03.18 23:25:44) 
[]

24-48 saatlik oruçlar vücuda iyi mi geliyor?

Sadece şekersiz sıvı (çay, kahve, su, ayran, kefir) alımı yapılırsa hücrelerin kendini toparladığı, vücuda yiyecek bir şey girmeyince sistemin kendini onardığı ve yenilediğine dair çokça yazılar çıkmaya başladı.

Yapan var mı, doğru mu, tavsiye edilir mi? Dün mesela 24 saat yiyecek bir şey yemedim, sabah kalktığımda biraz daha rahat hissetim, şimdi de 36 saatlik bir şey deniyorum, bakalım ne olacak?

edit: araba-benzin benzetmesi doğru değil zaten vücuttaki yağlar en az 1 ay yetiyor hiçbir şey yemeseniz bile, yani yakıt bolca var.

 
arabaya benzin koymayınca çok daha iyi gittiğine dair çokça yazılar çıkmaya başladı.


  • tabudeviren  (03.03.18 14:42:01) 
Açlığın zararı yoktur hiçbir zaman( abartılmadığı sürece)

Bilemedim araştırmak lazım iyice
  • benaslindayohum  (03.03.18 14:49:29) 
Dinin emirlerinden hiç biri sağlığa zararlı değil. Orucun faydasına yönelik bir çok bilgi var. ( 24-48 saatlik oruç değil başka bir şeydir)
İbadete oruç denmesi için Allah rızası için tutulması ve bu yönde niyet yapmak gerek. Sadece başlı başına sağlığa fayda için tutulan (ramazan ayında da bile olsa) oruç olmuyor.

@tabudeviren
o arabayla para kazanma adına taksicilik yapacak olsak muhakkak bir dinlenmeye/uykuya ihtiyaç duyacağız değil mi bırakta beden de dinlesin oruçla.
Oruçla ilgili olumsuz anlamda bilimsel bir şey söz konusu değil. Bilim her zaman Kur'an-ı Kerim i doğrular.
  • 1adam  (03.03.18 14:58:03) 
Aç kalmak ile if beslenme arasında farklar var. Dinin emrettiği ağza hicbir şey sürmemek, faydaları belirtilen intermittent fasting'in ise 16 saat açlık 8 saat beslenme veya 18/6 gibi türevleri var. Intermittent fasting diyette su alımı serbest. 16 veya 18 saat susuz/sıvı alımı olmadan yaşamanın dinen dahi olsa sağlıksız olacağı kesin. Ayrıca if ile 8 saatlik beslenme sürecinde günlük kaloriyi almak zorundasınız.


  • karacigerim vur kadehlere  (03.03.18 15:36:34) 
Aidin Salih diye bir kadının çalışmaları vardı. Bilimsel olarak kabul ediliyor ama mucize beklememek lazım. Ufak hastalıklara iyi gelebilir.


  • neymis  (03.03.18 16:06:32) 
Autoimmun hastaliklariyla savasanlara tavsiye edilebiliyor oruclar. Keto diyetle kombine edilmis sekilde veriliyor hatta. Ama boyle bir seye girismeden once doktorla konusmak gerekir. Tansiyon sorununuz var mi, ya da uzun surecek acliklara dayanabilecek bir mideniz var mi vs. kontrol edilmeli.


  • buf-e kür  (03.03.18 16:13:18) 
valla ben ağır bir depresyon ile bunu uyguladım. 48 saatten fazla idi ama benimki. sadece su içtim arada sırada. bunu yaşadığımdan beri iştahım, oburluk da denebilir aslında yok oldu ve açlığa dayanıklılık geliştirdim.

hali ile fazla kilolarımı güzel güzel geri verdim yemeğe de eskisi kadar düşkün değilim.

5. günün sonunda da çok aç ve perişan da değildim işin ilginci migrostan aldığım bir tane hazır sandviç beni gayet doyurdu da.
  • denizgonen  (03.03.18 16:16:32) 
"Vücuttaki yağlar en az 1 ay yetiyor hiçbir şey yemeseniz bile, yani yakıt bolca var."

Bu yaklaşım da çok doğru değil, diyet-antrenman yapanlar için ben kişisel olarak bu örneği çok veriyorum ama bu yaklaşım dediğim gibi diyet-antrenmanlar için geçerli bir kavram. Yani vücut yağları az kalori geldiğinde ve antrenmanlarda enerjiye çevrilebilip kullanır fakat bazal metabolizma için, yani vücudun dinlenik haldeyken yaşamsal faaliyetlerde kullanması için (Dolaşım sistemi solunum sistemi vücut sıcaklığının korunması vs) dışarıdan gelecek ekstra ve kolay enerji kaynaklarına gereksinimi vardır, bunlar çok zor dönemlerde yine yağlardan karşılanabilir fakat bu vücudu ekstra olarak zorlayacaktır, o nedenle dışarıdan belli bir miktar, en azından bazal metabolizmanın ihtiyacı kadar kalori almak zaruridir. Ha dönem dönem günlük açlıklar yaşanabilir, vücut bu tür açlıklarda ölmeyecek şekilde evrimleşmiştir ama bundan fayda beklemek çok doğru değil. Bunun yerine ihtiyaç duyulan kalorileri daha az öğünle alıp arada aç kalmak insülinin yıpratıcı-mitojenik etkilerinden korunmak için çok daha doğru olabilir.
  • angelus  (03.03.18 16:21:24) 
[]

Basket çemberden ayakla top geçirme videoları gerçek mi?

Mesela Nusret'in şunun gibi birkaç videosu daha var, bu kadar basit mi bu iş?

www.instagram.com


 
nusret küçüklüğünden beri spora çok yakın bir adam. tanırım. bostancıdan. bunları 15 yaşındayken de yapıyordu.


  • iddaaci  (28.02.18 23:04:02) 
kardeş, nusreti nusr-et olduğundan beri tanırım. show'a meraklı bir adam. tanırım. instagramdan. topu 15 kere atar 1 kere tutar.


//şaka bir yana ben sanmıyorum. baya deneme yanılma yapıyordur.
  • qobel  (28.02.18 23:16:16) 
Gerçektir. Benim de zamanında atmışlığım var, ayağınız yatkınsa uğraşınca oluyor.


  • placebo z  (01.03.18 00:55:49) 
gayet basit ya ne var ki bunda? :)


  • yazar yazmaz yazan yazar  (01.03.18 03:17:03) 
Bize sadece başarıya ulaşan kısmını gösteriyorlar, ya başaraya ulaşamayanlar?

Aynısını poligonda yapıyorum ben, 25 metreye balon koyup tabanca atışı yapıyorum. Çok iyi atıcı değilseniz zor bir mesafedir, bazen ilk atışta, bazen 5 bazen de neredeyse şarjörün bitmesine yakın patlatıyorum balonu.

Ama videolarda sadece patlayan kısmı gözüküyor :)
  • John Bloor  (01.03.18 10:57:52) 
[]

Bana sevdiklerim sevmediklerime göre dizi önerin?

Çok etkilendiklerim:

Westworld
Stranger Things
mr. robot


Sevdiklerim:

Gotham
End of the fucking world
the punisher
Legion
silicon valley
mozart in the jungle



Sıkılıp ya da beğenmeyip 5.-6. bölümde ya da daha ileride bıraktıklarım:

daredevil
peaky blinders
le case de papel
dark (bunu bir şekilde bitirdim ama sırf çok sıkıcıydı diyebilmek için zorla bitirdim)
vikings
suits

 
Black mirror


  • uyusam iyi olur  (24.02.18 22:41:46) 
Sevdiğin diziler çok alakasız, ben de alakasız bir dizi olarak Homeland öneriyorum.


  • i was made for you  (24.02.18 22:42:33) 
geniş aile


  • foster  (24.02.18 22:49:30) 
altered carbon


  • straight from the heart  (24.02.18 22:49:57) 
biraz eskiler ama izlemediysen (bkz: the sopranos) ve (bkz: six feet under) sararsa seni biraz idare eder.


  • musella  (24.02.18 22:51:40) 
The crown ı izle mutlaka epey saracaktır


  • etfalmorgu  (24.02.18 23:06:05) 
the wire niye yok ?


  • liriamer  (25.02.18 02:27:59) 
Battlestar Galactica diyorum ben iki robotlu diziden dolayı. Üstüne de biraz uzay sosu attım, mmm nefis oldu :D .


  • hala mi ceren yahu  (25.02.18 19:17:31) 
@liriamer

çünkü sevdikleri ile the wire'ın uzaktan yakından alakası yok. eleman çok derin olmayan, çerezlik ile bilimkurgu arasındaki dizileri seviyor belli ki ve sen gidip en ağır dramayı yapıştırıyorsun. :)

@gezegen olan pluton

abi bence humans tam senlik.
  • sen git ben geliyorum  (25.02.18 19:20:50) 
[]

Astsubaylık mı Polislik mi?

Bir yakınım için tercih durumu var,

Astsubaylıksa hangi komutanlık, polislikse hangi büro?


 
ikisi de zamana göre değişebilecek görevler.
bugün şu iyi ise 2 yıl sonra ne olacğı belli değil.
tercih zor.
  • benaslindayohum  (13.02.18 00:33:37) 
Polislik, koruma şube.


  • kaledekiyalnizlik  (13.02.18 00:34:10) 
hava astsubay iyi sanırım. kara ve jandarma epey zor diye biliyorum ama.


  • Marcus Aquila  (13.02.18 00:40:51) 
Polis olsun. Maaşları 4 binin üzerinde. Askeriyeye göre daha rahat. Asayiş büro en iyisi. Eniştem devriye ekibinde ve günü genelde arabada geçiyor. Narkotik, terörle mücadele gibi bürolarda gecesi gündüzüne karışabilir.


  • dissendium  (13.02.18 00:44:35) 
polislik net, kiyaslanmaz bile..


  • alttaraf  (13.02.18 01:24:19) 
gıcık kapacaksın ama ikisi de çok kötü.Başka seçeneklere bakman seçin için daha faydalı olur


  • turkuaz  (13.02.18 01:54:28) 
askerlik yaptığım yerde birliğin konumu itibariyle pöhlerle içli dışlıydık, asteğmen olunca en yakın oldukların da astsubaylar oluyo. iki gruptan da halinden de mesleğinden de şikayet etmeyen görmedim; aile-akraba arası iyi ve az sorunlu olan bile o kadar kişi içinde bir iki taneydi. evlenirsen çocuğu ne zaman yapacağını bile tayine vs. göre planlaman gerekiyor diyolar mesela, en sık duyduğum cümlelerden. ama şikayetler içeriği, işten çok aile hayatı eş dost kalmaması ile ilgiliydi. yaşlar 30 - 45 arası bu kişilerin. astsubaylar karacı, polisler özel harekatçıydı. diğer şube/komutanlıklara dair fikrim yok. ama biri siyah diğeri beyaz olacak kadar fark olabileceği de inandırıcı gelmiyo; nihayetinde yapılan işlerin içeriği benzer, aynı yönetmelik ve kanun çatısına tabi olunacak.

o yakınınınız, o ikisi arasında tercih yapmak yerine; işin sosyal hayat kısmı ne olur nasıl olur onu düşünsün önce derim ben.
  • dafaisss  (13.02.18 02:46:18 ~ 03:01:21) 
[]

80 lira borç için savcılık dışında yapılacak bir şey var mı?

sahibinden'den bir şey almıştım, satıcı göndermeyince gönderdiğim tutarın bir kısımını gönderdi ama kalan kısmı için param yok diyor ve oyalıyor.

Şimdi 80 lira için savcılığa dolandırıcılıktan suç duyurusu yapayım mı, borcu ödese dahi kamu davasının devam etmesi ve ceza alma olasılığı varmış, karşı taraf ödeyemediğini iddia ediyor, ne yapmak lazım?


 
miktar önemli değil benim gözümde, tavır önemli.

son mesaj atarım, suç duyurusunda bulunacağım ödemezsen diye, ödemezse bulunurum.

hiç de inanmıyorum olmadığına. paran yoksa da 80 lira bulursun. zaten sizin paranız o.
  • bir ileti paylastim  (11.02.18 18:07:38) 
yaptığı hırsızlık. sizin 80 tl nizi çalmış.


  • oscar  (11.02.18 18:24:47) 
hocam 10 20, 60 70 lira deme, günde 5 6 kişiyi çarpsa, ayda yılda deli para kaldırır.


  • Photographer  (11.02.18 18:51:32) 
miktar büyük değil. ama sahibinden ekibine bilgi verip bu kişinin siteden satış yapmasını ve başkalarını da dolandırmasını engelleyebilirsiniz.


  • naksidil  (11.02.18 19:33:33) 
Savcılığa gitseniz de bir şey olmayacak baştan söyleyim. Başka yollar arayın


  • kompisko  (11.02.18 19:55:04) 
evet başka yollar arayın. mesela 80 lira için 8000 liraya silah alıp vurabilirsiniz. te allaam ya.


  • a book on c  (11.02.18 20:45:51) 
Duyurunun embesil popülasyonunda artış var belli ki. Kimseye başka yollar arayın derken silah alın demedik. Neden savxılık birşey yapmaz özelden cevaplıyorum. Bu mal sürüsüne müstehak.


  • kompisko  (12.02.18 00:04:52) 
[]

Dış IP'den içteki bir IP'ye nasıl bağlanacağız?

Mesela iç IP'miz 192.168.140.10 olsun dış ip'de 71.101.105.210 olsun,

bu iç ip adresine dışardan erişmek için örneğin ssh bağlantısında nasıl yazarız?


 
Modemden yönlendirme yapman gerekiyor, normalde firewall üzerinden yapıyoruz modemde nasıl olduğunu bilmiyorum. Modem nedir bu arada?


  • deligine yuvarlanmis tavsan  (06.02.18 22:12:19) 
Ya vpn server kurulacak ya da yönlendirme


  • kompisko  (06.02.18 22:22:16) 
modem'den port yönlendirmen gerekiyor. ssh portu 22, modeminden tcp 22 portunu 192.168.140.10'a yönlendireceksin.

modem değil firewall'sa firewall'a göre değişir, hem port yönlendirip hem de firewall kurallarında izin vermen gerekebilir. tahminimce firewall değil, firewall'u azıcık bilen bi insan bunu sormazdı :)
  • washe  (06.02.18 22:27:27) 
[]

Türkiye eyaletlere bölünse ne olur?

Her eyaletin kendi meclisi olsa, anayasaya uygun kendi kanunlarını uygulasalar. Hemen hepsi bağımsızlık mı ilan eder bir süre sonra, çünkü Türklerin tarihine bakınca merkez zayıflayınca hemen küçük küçük bağımsızlık ilan etmek çok moda.




 
Batar giderler. Türkiye'nin ekonomisini Marmara Bölgesi ayakta tutuyor. Ardahan'daki adam taş mı yiyecek. Meclis olayı bayağı bir anlamsız. Türkiye'de akademik olarak siyaset ile ilgilenen insan sayısı çok az. Hastanede sıra beklemeyi bilmeyen insanların kendi meclislerini kurması hayallerin ötesinde bir durum. Eyalet konusunda ABD ile benzerlik kurmak hatalı bir yaklaşım. ABD oldukça otoriter bir ülke. İnsanlar eyaletleri genelde başı boş yönetimler zannediyor.


  • dissendium  (03.02.18 20:43:48 ~ 20:44:29) 
trakya başlı başlına bir eyalet olurdu(trakyalı olduğumu düşünerek bu tarafta kalıyorum.), ilk önce medeniyetten uzak insanları temizlerdik trakyadan, sonra kalkınırdık, refaha ererdik, huzur içinde yaşardık, avrupa birliği kendisi teklif ederdi bize, hepimiz eu vatandaşı olurduk, vizesiz dolaşırdık, çalışma iznine bile ihtiyacımız olmazdı,

bence türkiye dediğin trakya dışında izmir , çanakkale gibi bir kaç şehirden ibaret zaten.
  • Photographer  (03.02.18 21:16:53 ~ 21:17:09) 
Uzun vadede bölünürdü bence kendi bağımsızlığını ilan eden eyaletler olurdu ama dediğim gibi 2-3 yılda değil fakat uzun vadede


  • powerpufgirl  (03.02.18 21:58:18) 
eyaletler arası ekonomik uçurumlardan dolayı gelişmiş eyaletlerde daha ileri otonomi arayışları olur. bağımsızlık ilanları da sancılı olur, bir yere de varmaz. ordu federal hükümete bağlıyken uzun vadede de olsa bağımsızlık ilan etmek fazla hayali. dünya'nın sempatisine sahip, ekonomik olarak güçlü, geçmişi sağlam katalonya bağımsızlık ilan etti ama AB tarafından yalnız bırakıldı, şirketler tek gecede barselona'dan kaçtı. italya, belçika, belki biraz almanya federal sistemde kendi yapılarını korumaya çalışırken avrupanın yanı başında bağımsızlık hareketlerinin destek görmesi zor.


  • sporty  (03.02.18 22:46:58 ~ 22:48:23) 
uzun değil, kısa-orta vadede bölünür. ki zaten bölünmüş durumda, sadece adı konulmamış.

bir kısım insan (kürtler) kendisini bu devlete ve millete (milletleştik mi ki?) ait hissetmiyordu zaten uzun süredir. şimdi onlara laiklik yanlısı, eğitim seviyesi yüksek kişiler ve bazı cemaatler eklendi.

tarafsız olacağına, namusu ve şerefi üzerine yemin eden, çıkıp meydanlarda "verin 400'ü diye oy istemedi mi cehapeye!? açılıştı bilmem neydi ayağına, devletin parasıyla miting yaptı.

"bunlaaaaaaar"

"çünkü bunlaaaaaar"

çünkü üç beş tane lanet olası oy için!..

"biliyorsunuz kendisi alevi!"

"afedersiniz ermeni!"

ali ismail mi diyelim, berkin mi diyelim, hangi birini neyi diyelim...

"özel değil geneeaallll geneeeeeaaeell"

şahsen eskisi gibi değilim. şehit haberlerini medyada yasaklatan zihniyet, "üç beş mehmet" diyen zihniyet, "kelle" diyen zihniyet milliyetçi olunca vaz geçtim ben...
  • runagain  (04.02.18 05:48:30) 
[]

Ön dişlerinin arasında boşluk olan insanların bir şey yapmaması?

Bu estetik durumu düzeltmenin bir yolu yok mu, çünkü maddi sorunu olmayan birçok yabancı/yerli ünlü kişilerde de bu durum var, bu durum neden rahatsız etmiyor, ya da düzeltme imkanı yok mu?




 
Bazi kisilerde oldukca cekici bence.

elbette duzeltiliyodur da cok karakteristik bir sey bence. Ama yakisinca. Yakismayanlar lutfen duzelttirsin
  • kuehles blondes  (02.02.18 20:44:59) 
ben boyleyim, acikcasi duzelttirmeyi hic dusunmedim, yakistigini falan da dusunmedigim halde. uzerinde durulacak kadar onemli bir sey degil benim icin. niye duzelttirek ki?


  • der meister  (02.02.18 20:49:59) 
var canım, neden olmasın.
olmuşu:
i.ytimg.com
www.turkiyegazetesi.com.tr
  • late viper  (02.02.18 20:53:52) 
benim üniversiteye kadar tır geçiyodu aradan. kendiliğinden kapandı sonra yavaş yavaş. şimdi motorsiklet filan geçer anca. alışıyor insan aslında o görüntüye. birleşmese ben de ellemezdim sanki.


  • elorelia  (02.02.18 21:08:47) 
moda çünkü ayrıca iyiki de düzeltmiyorlar herkes olduğu gibi güzel ve bence bu bir kusur değil


  • powerpufgirl  (02.02.18 21:12:56) 
bu estetik durumu düzeltmenin birden fazla yolu var, o kadar da pahalı değil. yalnız insanlar neden hiç tanımadıkları insanların estetik yargılarına göre dişlerini değiştirme gereği duysun ki? adamın hoşuna gidiyor ve değiştirmiyor, bu kadar.


  • evde liyakat kalmamis  (02.02.18 21:15:22) 
kedilerin dikkatini çekmek için kullanıyorum boşa gitmiyo. iki dişin arasından üflediğimde çıkan sesin frekansından olacak ki hepsi dönüp bakıyo.


  • yuto  (02.02.18 22:43:08) 
kadın erkek farketmez çok çekici yaaaa


  • docrivers  (02.02.18 22:49:22) 
[]

Şöyle bir şey yapmak için ne kadar müzik bilgisi gerekir?

Olay bu:

www.youtube.com

ana müzikteki seslerin vücuttaki karşılıklarını nasıl bilebiliriz, böyle bir şey yapmak için çok bir araç gerek gerekli mi, her şeyi geçtim tüm şarkılarda bunun gibi cover'lar nasıl yapılıyor?

 
Şarkıdaki çeşitli melodileri ağzınla yapıyorsun, ve elle parmakla şık şık. acapella işte. Mikrofondan başka bir şeye gerek yok, bir de bilgisayarda düzenlediği program. Türkçe bir örnek: www.youtube.com

Müzik bilgisine de gerek yok güzel ses kulak lazım.
  • i was made for you  (01.02.18 00:11:25 ~ 00:13:50) 
armoni bilmen lazım. onun için temel müzik teorisini çözmen lazım.

dört sesli şan partisi yazacak kadar armoni yeterli. sonra biraz da jazz bilmek lazım.
  • alperz  (01.02.18 01:04:18) 
evet alperz +1
alaa wardi uzun zamandır takip ettiğim biri, başka coverlarına bakarsan şarkıları birebir yapmadığını görürsün. ne kadar kulağın iyi olsa da armoni bilmeden bunları yapamazsın. armoni bilmiyorsan da papağan gibi aynı şeyleri yapman gerekir.

  • nocturness  (02.02.18 02:09:54) 
[]

Dis taşı temizliği sonrası sürekli ağrıyan dış?

Normal midir, 2 gün oldu temizlik yapılmalı ve şimdi çok hassas dokunsan çok fazla ağrı yapıyor.




 
Normaldir. Benim yaklaşık bir hafta sürmüştü.


  • radyokafasi5  (31.01.18 15:09:33) 
Olasi. Hassasiyet giderici macun al parmaginla dislerine masaj yap calkalamadan tukur.


  • bir ileti paylastim  (31.01.18 15:57:53) 
Bazı doktorlar ayı gibi abandığından olabiliyor. 1 hafta içinde düzelmesi lazım.


  • lcha  (31.01.18 16:06:12) 
[]

Diş Hastanesinin Acilinde Ne oluyor?

Dünden beri ağrı kesicilerle durduğum bir diş ağrım var, yarına randevu aldım ama ağrı kesicinin etkisi 3-4 saatte bitince tekrar başlıyor ağrı.

Diş hastanesi acile gitsem ne yaparlar, tedavi yaparlar mı, doktor olur mu; yoksa ağrı kesicilerle yarına kadar dayan mı derler?


 
20lik dis degilse cekerler.


  • England  (28.01.18 18:04:47) 
Asistanlara eğitim veriliyor olması mümkün. Mümkün mertebe sabır.


  • lazor  (28.01.18 21:39:02) 
[]

Elektronik davulları nasıl bilirsiniz?

Trampet çalmayı öğrenmek isterken, elektronik davul ile bir çok enstrümanın çalınabileceğini öğrendim, hem de evde ses açısından iyi, şu modeli beğendim başlangıç için, nasıl?

www.youtube.com


 
link'ini verdiğin ürünlere diz üstü set deniyordu benim zamanımda belki ismi değişmiştir, biraz daha vurmalı sazlardan davuldan ziyade el ile çalınan tumba vb. setlerden etkilenmiş bir cihaz, kişisel olarak tercihim değil ancak kimi bar müzisyenleri taşınabilirliği ve pratikliği nedeni ile tercih ediyor malum vurmalı ve tuşlu sazların çoğu telli sazlar gibi taşınabilir değil.

evde pratik yapayım davul çalmayı öğreneyim diyorsan tavsiye etmem, zira davulda iki ayakta senkronizasyona dahil, bu sette öyle bir avantajın yok, eğer trampet, bongo vs. gibi aletlere veya bagetle çalınan aletlere merakın varsa bir süre için tatmin edici olacaktır ve eğitimide zevkli hale getirebilir. ben zamanında çalışma pedine piyezo takıp denemiştim benzer şeyleri sırf pratik çalışma zevkli olsun diye.

elektronik ve pratik setlerin tamamı bina/hane içerisindekiler için sinir bozucu şeyler, yani ben bunu alayım evde tıkır tıkır takılırım kimsede rahatsız olmaz diye düşünüyorsan yanılıyorsun zira hane/bina halkı için sürekli anlamsız tonajsız bir tıkırtı olacak. kedinin kola kutusuyla oynaması bile onlar için daha anlamlı ve müzikal bir şey anlamladırmak için ya pedlere nota tanımlayacaksın ki bu durumda 4/5 sesin olacak yada bir melodi üzerine çalışma yapacaksın ki bu da sinir bozucu zira sürekli aynı melodi üzerine pratik yapacaksın falan.

ev içinde çalışma yapmak istiyorsan yastık kullanman yada trampet alıp susturuculu deri alman (sineklik gibi bir malzeme zızz, bızz diye hafif ses çıkartıyor sadece rahatsızlık derecesi nispeten düşük) daha iyi.

asıl en temizi şu rock star mı nedir o oyun ile oyuna ait seti alman, hem öğretir hem eğlendirir hemde hane halkı oyun oynuyon diye göz yumar falan.
  • selam  (28.01.18 02:47:57 ~ 02:50:14) 
[]

Günde max kaç ağrı kesici alınabilir?

SB.




 
alakasız ancak majezik'i çok zorda kalmadığında almamak bile lazım. mide çeperine zararlı diye okumuştum ekstra koruyucu ilaçla alınması tavsiye ediliyormuş. hoş her tür ağrımı 20dakikada geçiriyor meret o ayrı


  • KidLazer  (28.01.18 00:10:44) 
ağrı kesicisine göre değişir.


  • fayfim  (28.01.18 12:04:20) 
[]

Dişeti kaşıntisinin havanın soğuk olması ile alakası var mı?

SB.




 
Grip olacağımda oluyor bana, dolaylı yönden soğuk havaya bağlanabilir.


  • fallopian  (26.01.18 18:23:48) 
[]

Güzel Türk Acapella Grupları Tavsiye?

Her türlü öneriyi dinlerim:




 
Acapella Boğaziçi
Sesversus

  • kendi kendine yasayan yavrucak  (21.01.18 22:07:25) 
  • nocturness  (21.01.18 22:47:33) 
[]

Hasan Sabbah ile ilgili Filmler?

Önerilere açığım.




 
Gardiyan- ömer Hayyam efsanesi.


  • kirmizipilotkalem  (20.01.18 20:37:42) 
[]

Reklamdaki Instagram story bakanların listesi olayı yanlış değil mi?

Ben bunu araştırmıştım, en alt ilk bakanlar, en üst son bakanlar şeklinde olduğu sonucuna ulaşmıştım. Reklamda ve çevremde birkaç kişiden daha en çok bakanı en üste alır olayı şehir efsanesi değil mi?

Var mı algoritma şöyledir diyebilecek kaynak?


 
Yanlış. Kimse bilmiyor. Senin önemseyeceğini düşündüğü insanları yukarı atıyor.


  • Lim5  (17.01.18 23:24:52) 
[]

Hazır düşükken toplanabilecek Coin'ler?

Tavsiyeler neler?




 
Altcoin yatırımlarınızı maksimum %40 olarak planlamalısınız aksi durumlarda bu tip düşüşlerde siz de zarar göreceksiniz demektir. Alım için güzel fırsat araştırın. eth, neo, dash, bat, monero, strat, gas, gvt, link, sub, dgb, drgn.

Hiç biri yatırım tavsiyesi değildir.

4 den çok altcoine yatırım yapmak akıllıca olmayacaktır, araştırmanızı yaptığınız altcoini de aynı zamanda takip edin, al sat yaparak para kazanmaya bakın.

Ön görüler buradan dönebileceği veya 8.5 K 0.618 fibonacci direncini test edeceği yönünde öncelikle hareketi izleyip karar verin.
  • knorbulyon  (17.01.18 22:14:36 ~ 22:15:32) 
[]

Kadın Yöneticilere Mi Hazırlanıyoruz?

Bilindiği gibi 80'lerden başlayarak abd kaynaklı tüm film, dizi çeşitlerinde ana karakterler beyaz; üst, amir, yönetici karakterleri zenci yaparak bir nevi amerikan toplumunu zenci bir başkana hazırladılar, obama geldiğinde daha 40-50 yıl önce restoranlara, üniversitelere alınmayan insanlarından birinin başkan olması dolayısı ile normal karşılandı.

Şimdi son dönem dizi-filmlere baktığımda belirgin bir amir, üst karakterlerin hep kadınlardan oluştuğu bir durum var, bu sadece abd değil Avrupa yapımlarında da çokça var.

Sorum, hali hazırda ingiltere'de, almanya'da kadın liderler var, muhtemelen sonraki ya da bir sonraki abd başkanı kadın olacak

bu sadece liderler sınırlı kalmayarak tüm yönetici kadrolarının kadın ağırlıklı olacağı bir yüzyıla mı giriyoruz, dizi ve filmlerde bu yapılan çalışmalar toplumları buna hazırlamak mı?

 
Özellikle ileri kapitalist ülkeler üzerinden bakarsak:

Erkeklerin üniversitelerden çekildiği, eve kapandığı, toplumdan vazgeçtiği, mgtow olduğu, hikikomori olduğu bir dönemdeyiz.

Erkekler için VR, real doll'lar ve seks robotlarının çağına giriyoruz. Erkekler kadınlardan ve toplumdan özgürleşiyor.

Kadınların erkek bulamadıkları bir çağa girdik. Çoğu genç kadın farkında değil, farkına varınca depresyona giriyorlar. Ülkemiz bu bakımdan yine şanslı sayılır. Ama burada da örnekleri çok.

Kadınlar daha çok çalışıp daha çok sorumluluk almak zorunda kalacakları bir çağa giriyorlar.

3. dalga feministler kadınların ezildiği, insan haklarının yok olduğu ülkelerde değiller, ileri kapitalist ülkelerde yaşıyorlar.

İnsanlar işten özgürleşiyor, daha çok boş zaman peşindeler. İşler esnekleşmeye devam ediyor. Öbür yandan da işsizlik artıyor, makineler işçiye ihtiyaç duymuyor. Bu anlamda ekonomik sistem çok derin ve büyük bir çelişkide. Zira tüketmesi gereken kitlenin maaşı eriyip gidiyor. Tüketim olmazsa artı değer realize olamaz. Trump boşuna üretimi çinden geri amerikaya getireceğini söylemedi. CNC makineler sayesinde dev ışıksız fabrika örnekleri de var.

Özetle toplumların en küçük birimi olan aile, sanayi devriminden sonra, önce geniş aileden çekirdek aileye doğru küçülmüştü, şimdi sanayi ötesine geçiyoruz, çekirdek de parçalanıyor, hakikaten bireyleşiliyor. Toplum atomlarına ayrılıyor.

Bir şeye hazırlandığımız da yok. Sıkıntı da bu. Modern toplumların içine düştüğü sosyal, siyasi ve ekonomik krizlerin temelinde bu dönüşümler var.
  • idexo  (16.01.18 23:38:46) 
Tersten dusun. Kadinlar mucadele ettikce daha basarili oluyorlar, basari hikayeleri de filmlerde ses ediyor. VEya siyahlar vs.


  • reavelyn  (17.01.18 00:03:57) 
[]

Zorlu Psm Hoparlör Kullanıyor Mu?

Piyano konserinde balkonlara ses hoparlör ile mi yoksa akustik ile mi iletiliyor?




 
akustiği süper oranın, hoparlöre falan gerek olmuyor.


  • hosein  (11.01.18 18:10:21) 
[]

Telefon görüşmesine başlarken, bu konuşmayı kayıt ediyorum, diye uyarsak?

Suç olan gizli kayit etme durumunu yasal hale getirir mi?




 
olmaması gerekiyor. sonuçta sen o kişiyi uyarıyorsun ve neyi nasıl konuşacağını tercih etme hakkını veriyorsun.


  • silah taciri  (11.01.18 12:16:45) 
Bizi arayan ya da bizim aradığımız müşteri hizmetleri yetkilileri de zaten bu yüzden bunu bize bildirmiyorlar mı?

Gerçi dümenden "kalite standartlarımız gereği görüimelerimiz kayıt altına alınıyor" diyorlar ama maksat kanıt ve delil için.
  • John Bloor  (11.01.18 13:32:35) 
Yine de karsi tarafin rızası olmuyor. Bence buna rağmen. sıkıntılı olabilir.


  • imelih  (11.01.18 14:53:37) 
suc muc yok kardesim sen kaydet
3. kisiye gostermedigin surece suc yok.

  • kingcyrax  (11.01.18 15:15:04) 
[]

Nüfus cüzdanı, kimlik gibi şeylerin bilgilerini vermeden coin alma satma?

Var mı bunu da sağlayan siteler?




 
yok malesef. coin trade i yapabilirsin ama para yatırıp coin almak mümkün değil.
anca hesabı olan arkadaşına elden para verirsin, o sana satın alır.

  • sttc  (09.01.18 21:58:37) 
var


  • for the record  (09.01.18 22:00:55) 
[]

Ankara yıllık üyelik Spa tavsiye?

Önerilere açığim, sauna ve buhar odası olmalı.




 
yer yakınsa bilkent sports international.


  • babilbaligi  (08.01.18 12:18:05) 
[]

Dünyada sol bek mi yok?

Galatasaray'ın Asamoah ve Evra dışında bir opsiyonu olmaması sol-bek kıtlığı mı yoksa para kazanacak komisyoncu/menajer tayfasının elindekiler mi bunlar?




 
Futbolda yetenekli olarak en nadir futbolcu rezervinin olduğu bölge sol bek.


  • angelus  (06.01.18 15:01:13) 
Var tabii. Ama iyi bir sol bek iyi bi para demek. Defans oyuncusu için 75 milyon pound ödendi geçen gün southampton'a. İyi bir sol bek'i uygun fiyata bulmak zor.
Asamoah bence mükemmel tercih, gelmesini çok istiyorum. Fiyatı da çok uygun. Bize Laz'ım olan adam kesinlikle Asamoah.

  • Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir  (06.01.18 15:18:09) 
ismail köybaşı bu mevkide dünyalığını yaptı sen hesap et kıtlığı. çocuğunuz solak olursa sol bek yapın bu da bir tavsiye. ortalama bir oyuncu olsa bile temiz piyasa yapar. eniştem babama çok dediydi bu çocuğu kulübe verin sol bek olur bundan diye de babam sallamadı... bu da böyle bi anımdır.


  • fyodor fyodorovic  (06.01.18 16:42:52 ~ 16:43:06) 
sağ bek de pek yok. o yüzden sabri yıllarca galatasaray'da oynadı:)


  • nothing in my way  (06.01.18 17:50:35) 
[]

Ankara'da manzara izlenilebilecek bar/cafe/restaurant önerisi?

Hepsine açığım.




 
point hotel ankara


  • Take it away honey  (05.01.18 23:18:50) 
next level keifi


  • mimimi  (05.01.18 23:22:27) 
marriot'un en ust katinda bir mekan var oraya da bakabilirsin


  • jedilance  (05.01.18 23:37:14) 
Hacettepe Vadi Restaurant


  • heritage  (06.01.18 00:53:34) 
[]

30 gün günde 30 dk durmadan yapılan antrenman vardı?

Neydi bunun adı?




 
30 day shred diye bir şey vardı, o mu ki


  • kobuzchu kiz  (05.01.18 14:43:24) 
(bkz: insanity)
(bkz: p90)
(bkz: p90x)
  • kayranin kedisi  (05.01.18 14:45:09) 
(bkz: hiit) olabilir mi?


  • femme vitale  (05.01.18 15:03:42) 
[]

500 bin satırlı Excel dosyası kasım kasım kasılıyor?

Ne bir filtreleme ne de sıralama yapmak kolay, resmen işkenceye dönüştü, yok mu kolay bir tekniği bu kadar büyük veriler için?




 
Access ya da Qlikview tarzı bir raporlama uygulaması.


  • cakabo  (26.12.17 23:21:15) 
ram yetmiyor olabilir mi?

baska bir toola gecmeden eger data uygunsa excel bolunebilir belki? 5 gunluk veriyse gunlere bolunup calisma yapilir ornegin veya ilk 100bin ikinci 100bin tarzinda bir sey yapilabilir.
  • fakyoras  (26.12.17 23:33:38) 
Access +1
Ben de spss önereyim. Daha önce on milyon satırlı veriyle uğraşmıştık. Beşyüz bin veri ile abartı kasmaz diye düşünüyorum. İstediğin analizler için kurcalaman gerekebilir.

  • puc  (26.12.17 23:38:55) 
500bin degil 2 milyon olsa nasil kurtulacaksiniz ? veritabanlari kullaniliyor bunun icin, excel kullanarak yanlis yapiyorsunuz.


  • lanc  (27.12.17 02:00:08) 
excel -istisnalar dışında- 2 milyon satırı tek sayfaya almaz.


  • altinci nesil caylak  (27.12.17 08:58:58) 
access +2


  • kaiserr76  (27.12.17 09:16:34) 
[]

The Punisher seven Daredevil sever mi?

Aynı karakterler varmış sanırım, SB.




 
ikisini de izledim. cevabım, eved.


  • washe  (23.12.17 17:30:41) 
kesinlikle evet


  • nodrama  (23.12.17 19:37:41) 
Evet. Daredevil soundtrack rocks


  • Crymeariver  (23.12.17 21:13:49) 
Aslında kardeş tersten izlemişsin çünkü önce Daredevil izlemen lazımdı. Punisher Daredevil'in spin-offu gibi. Konuyu iyi anlaman için Daredevil şart.
Bir de İron Fist var orada da Daredevil olayı var. Daredevil ortak nokta yani. Aşağıdaki linkte yazım var.
www.perasinema.com
  • samimi yazar  (26.12.17 06:15:06) 
[]

Enpara kredi kartta sanal kart yok mu?

SB.




 
Yok diye biliyorum zaten kredi kartı çıkartmaları yıllar aldı ki çıkalı 2 3 ay olmadı sanal için de bir 3 yıl beklemek lazım:)


  • eksi sozlugun tatli insani  (21.12.17 21:13:26) 
kredi kartınız varsa sanal karta ihtiyacınız yok diye reklam yapıyorlardı.

www.qnbfinansbank.enpara.com
  • synesthesia  (21.12.17 21:22:51) 
Yok şimdilik


  • mutlusismankedi2015  (21.12.17 21:56:40) 
[]

Asker kaçağı arkadaş ülkeye gelmekten korkuyor?

Aslında arkadaş yurt dışında, ama gelip 15-20 gün kalıp dönmek istiyor ama aynı zamanda bakaya durumda, gelse sıkıntı olur mu, geldi dönmek istese yine sıkıntı olur mu?




 
Bir arkadasimin arkadasinin, bakaya miydi bilmiyorum, ama yurtdisindan gelip yuksek lisans nedeniyle askere katılamadığını soylemek icin geldiginde goturuldugunu duymustum.


  • finsidigi  (20.12.17 23:42:32) 
bizim de balıkesir'de 37 yaşında bir abi vardı. kendisi kıbrıs'tan türkiyeye geliyor. geldiği gibi polisler kolundan tutup sorguya çekiyor neredeydin bunca zamandır diye. ( kendisi 14-15 senedir türkiye'ye hiç giriş yapmamış.) dedikleri şu; askere gideceksin, 15 günün var. ailen ile ne derdin varsa çöz şubeye git diye. hikayesi budur.


  • sakabilmemneyi  (21.12.17 01:10:38) 
bizim de bi abi vardı tuttular gö...

şaka şaka tutup götüremiyolar tutanak imzalatıyolar. bakayalığı 3-5 yıllık değilse bi halt olmaz yalnız gbt kontrollerinde kağıt imzalatıp kıllık yaparlar para cezası işlemeye başlar.
  • yuto  (21.12.17 01:28:37 ~ 01:28:52) 
yedek subay adayı mı uzun dönem mi?


  • yetkili birine benzeyen abi  (21.12.17 02:15:05) 
[]

Anne tarafı akrabalar neden daha yakın ve samimi geliyor?

Bir insan hem dayı/amca hem teyze/hala da olsa, teyze, dayı olan yeğene nedense daha içten gelir. Bunun evrimsel ya da psikolojik açıklamasını yapabilecek olan var mı?




 
Bence annene ne kadar yakın olduğunla alakalı.
Bana öyle geliyor.

  • uyusam iyi olur  (18.12.17 21:50:45) 
Bu samimiyet meselesi anne babanın kardeşlerle ilişkisine bağlı. Genelde kadınlar kardeşleriyle daha haşır neşir daha samimi oluyor gözlemlediğim kadarıyla. Erkekler ise evden daha uzak, daha kopuk oluyor. Onların da arkadaşlarıyla arası aileleriyle olduğundan iyi oluyor. İstisnaslar olabilir tabii ama genel durum bu bence.


  • i m cool with that  (18.12.17 21:51:15) 
+1 I'm cool with that


  • EasyTiger  (18.12.17 21:51:49) 
Anne tarafımda sokakta görsem tanımayacağım insanlar var, ama babamın teyzesinin torununu bile tanıyorum ve yakınız.


  • denef  (18.12.17 21:52:28) 
apartmanda 15 daire var, hepsi de baba tarafından akraba.
ama anne tarafıyla daha samimiyiz. baba tarafını hergün görmeme rağmen ben de anne tarafını daha çok severim.

teyzenin anne yarısı olmasıyla alakalı bence.
  • Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir  (18.12.17 21:59:14) 
Bence bu ailede annenin mi babanın mı daha baskın olduğuyla ilgili. Kimin sözü daha çok geçiyorsa onun ailesi seviliyor


  • pastörizesüt  (18.12.17 22:05:31) 
her ailede aynı değildir. kendi ailem için konuşacak olursam tespitin doğru


  • burya  (18.12.17 22:09:07) 
I'm cool+384929


  • kablelvuku  (18.12.17 22:19:06) 
ben baba tarafına daha yakınım ve onları daha çok seviyorum.


  • elma  (18.12.17 22:35:03) 
O duruma göre değişir ama biraz da babanın kılıbık olduğuna işaret edebilir.


  • tekkisilikcumhuriyet  (18.12.17 22:43:50) 
Türkiye'de bunun geline, erkek tarafı tarafından yapılan haksızlıklar/zulümler/kötülüklerle alakalı olduğunu düşünüyorum. Örneğin babannem, annem bana sekiz aylık hamileyken kendi evini süpürtürmüş zorla. Babam da karşı çıkmazmış. Halam, annemlerin düğünlerinde ters ters şeyler yapmış ne bileyim. E bunları öğrenince ve görünce de insan soğuyor ister istemez.

Oysa bizim toplumda damada hürmet edilir kız tarafı tarafından, kendisi el üstünde tutulur. Yani şimdi ben anama kötü davrananları mı seveyim, babama iyi davrananları mı?

(Ama amcamı dayımdan daha çok severim, o da kişilikleri yüzünden. Ben sadece bir genelleme yaptım. İstisnalar kaideler, biliyorsunuz işte.)
  • inawen  (18.12.17 23:24:06) 
[]

Whatsapp Java Yazılım Teknolojileri Yardımlaşma Grubu Mu Kursak?

İşte ya da okulda yaşadığımız Java ve teknolojilerinde çıkan sorunlarla paylaşıp yardımlaşabileceğimiz bir grup iyi olmaz mı, öyle ki o problemi ufak bir püf noktadan bahsedip saatlerden kurtaracak yazılımcılar var aramızda, karşılıklı öneri-soru ya da Java üzerine teknoloji paylaşımları da yapabiliriz?

Java genel bir ad, bunun içine ilk aklıma gelenler Java EE, Android, Oracle Ürünleri, IDEs, Google Ürünleri girer, buna bağlı birçok framework ve kütüphane de mevcut.


 
+1


  • follow rivers  (15.12.17 23:22:54) 
+1


  • Cursed Chico  (16.12.17 15:26:51) 
[]

Barbun vs.Çinekop

Fırında yarıştırsak kim götürür?




 
Barbun kızartması gider. Balıklar hakkındaki tek bilgim bu.


  • kablelvuku  (14.12.17 20:49:50) 
çinekop. barbunu lezzetli bir balık olarak benimseyemedim.


  • patty duke  (14.12.17 20:50:12) 
çinekop döver. ama kızartması.


  • theseachange  (14.12.17 21:04:29) 
İlla fırında ise burun farkıyla çinekop. Kızartma ise birkaç istisna haricinde barbunun dövemeyeceği balık yok gibi.


  • gonion  (14.12.17 21:35:57) 
Barbun firinda iyi olmuyor. Cienkopu firinda denemedim ama yapisi itibariyle firinda olabilirmis gibi gorunuyor.


  • delicevat  (14.12.17 21:43:31) 
çinekop daha iyi gider ama çinekop almamaya özen gösterin, lüfer ve kofana'nın soyunu kurutacağız.


  • drystedb efficacious  (15.12.17 00:32:23) 
[]

Kış Lastiği Almayacağım, Çok Mu Riskli?

Toplasan haftada 1-2 gün işe giderken kullanıyorum arabayı, karlı zamanlar elbette kullanmayı düşünmüyorum ama geri kalan kışta çokça eksili derece ayazı olan Ankara'dayım, çok sorun olur mu bu lastik işi?




 
Ankara'da risk.Gizli buzlanma çok oluyor ne zaman ne olacağı belli olmaz yani.


  • diss0640  (13.12.17 00:09:26) 
Ben kışın en sert zamanında bile kullanmadım Ankara'da. Ankara'da ana yolları kullanan birisinin hiç ihtiyacı yok. Ama altındaki lastik çok çok kötü olmaması lazım.


  • bos gezenin bos ustasi  (13.12.17 01:41:58) 
ankarada risk olur illaki kar yağacak 4 mevsim lastiklerin yeniyse sıkıntı yapmaz ama güvenli gidemezsin.


  • mikahakkinen  (13.12.17 09:43:58) 
U dönüşü yaparken kaldırıma toslamış biri olarak, kesinlikle almanızı öneririm. (Mercedes A sınıfı) Çok basit gibi duruyor ama riske almaya değmez.


  • osmanyueksel  (13.12.17 10:28:24) 
Soğuk havalarda yazlık lastiklerin yol tutuşu ciddi anlamda azalıyor. Hele ki yağışlı havalarda daha da bariz. Fren mesafeleri çok uzuyor. Yazlık lastiğin kralını getirsen de bu böyle.
Önünüzdeki bir araç ani fren yapar duramayıp çarpıverirsiniz. Ya da tam siz trafikteyken bir kar yağmur bastırır kaza yaparsınız. Risk almaya değer mi, onun kararını kendiniz verin.

  • battal gemalmaz  (13.12.17 11:31:25) 
Sabah saatlerinde ani fren yapan öndeki araca toslama ihtimalin oldukça yüksek. Yerde kar buz olması da gerekmiyor.


  • insomnia  (13.12.17 11:45:50) 
Bence alınmaması gereken bir risk. daha geçen gün Malazgirt bulvarı-Eskşehir yolu düönüşü altgeçidinde gizli buzlanma olmuş hanım arabayı duvara sokuyordu da kış lastiği olduğu için son anda toparlayabildi de sadece sürterek kurtardık. Yarın bir gün başınıza bir şey gelir 500-600 lira için bu riski almaya değmez.


  • gunslingerroland  (13.12.17 13:11:36) 
[]

TCDD kaç gün önceden biletleri açıyor?

SB.




 
14 olmasi lazim


  • fakyoras  (10.12.17 21:44:37) 
[]

Manuş Baba kaç yaşında Tabutta Rövaşata filmi için şarkı yapıyor?

Manuş Baba bildiğimiz adıyla Mustafa Özkan Tabutta Rövaşata adlı filmde bir eseri ile gözüküyor ama anlayamadığım Manuş Baba 86 doğumlu, film de 96 yapımı, yani 10 yaşında iken mi yapmış bu şarkıyı Manuş Baba?

alkislarlayasiyorum.com


 
yanlış eklenmiş. tabutta rövaşata filminin tüm müzikleri baba zula'ya ait.

kaynak: www.imdb.com

şimdi videoya baktım, yıllar sonra üzerine remake yapmış film görüntüleri kullanarak.
  • deniztarafinabakankale  (06.12.17 20:58:31 ~ 21:00:09) 
böyle bir şarkı yok filmde. söyleyen manuş baba mı bilmiyorum ama oysa belli ki bi şarkı yapmış ve böyle bir video hazırlanmış ama normalde filmde yok tabii dediğim gibi.


  • tepedeki psychedelic adam  (06.12.17 21:08:17) 
şarkı için filmden klip yapmışlar. orjinalde doğal olarak yok.

filmde bab-ı esrar grubunun da şarkısı vardı ama genel olarak müziklerini babazula yapmıştı. film de mükemmeldir.
  • dinozoffuneldiveni  (06.12.17 22:14:03) 
bab-ı esrar şarkının adı grubun değil. grubun ismi yansımalar.


  • tepedeki psychedelic adam  (06.12.17 22:29:25) 
[]

İleride artması muhtemel potansiyel COIN'ler?

Şu an çok ucuz ama trendi yükselişte olan yatırımlık tavsiye var mıdır?




 
(bkz: iota)


  • Bruce  (03.12.17 15:24:24) 
iota, emc2, syscoin


  • sta  (03.12.17 16:53:15) 
[]

Ütüsüz kıyafetler giyen insanlar hakkında ne düşünürsünüz?

SB.




 
Ben giyiyorum hicbirsey dusunmuyorum. Acelem var uzerimde utulenir diye dusunuyorum.


  • allah yazdiysa bozsun  (01.12.17 00:45:17) 
bişey düşünmüyorum, çünkü bunu giyen zaten bizim düşüncelerimizi önemsemediğini açık açık gösteriyor


  • sttc  (01.12.17 00:45:36) 
ben hoş karşılamıyorum ya. yani işçileri, bedenleriyle çalışanları falan görünce hiç umursamıyorum da; üniversitede üşendiği için ütü yapmayıp evden çıkan tipleri görünce bayağı yargılıyorum içimden.


  • sen git ben geliyorum  (01.12.17 00:47:36) 
spor ya da klasik ütüsüz kıyafet giyen insana önem vermem zira kendine önem vermiyor adam. (yaşlılar hariç)
öğrenciyken bile yemek param olmasa da ütüsüz kıyafet giymedim hiç. en kaliteli olmasa da iyi ütüleyen ütüm olmuştur her zaman. ütülü kıyafet önemli.

  • ismira007  (01.12.17 00:48:36) 
Ütünün özsaygı belirteci olmadığını düşünüyorum. Tamamen işgüzarın birinin gereksiz egosunun ürünü. Bi de çorap külot falan ütüleyenler var, bence tam olarak sadomazoşist onlar.


  • yaren  (01.12.17 00:51:35) 
Kendini dusunmeyen insani ben ne dusunecegim, dikkate almam.


  • crown  (01.12.17 00:55:01) 
hiçbir şey düşünmüyorum. tek düşündüğüm, ütü kadar zaman kaybı ve aptalca bir şey olup olmadığı. ütülü kıyafetin önemi yok. saçma sapan bi moda. bir insanın kendisine olan saygısını belirleyen şey kıyafetinin buruşuk olup olmaması mı? ne zamandan beri?


  • gebere jackson  (01.12.17 00:59:08) 
Üstsüz kıyafetler diye okuyup geldim. Paspal olduklarını düşünüyorum. Aşırı derecede buruşuk kıyafetler söz konusuysa deli mi acaba diye de düşünürüm. Herkesin jilet gibi giyinmesini bekleyemeyiz ama en azından uzaktan belli olan bir buruşukluk olmamalı.


  • dissendium  (01.12.17 01:01:31) 
Ütü benim için + 10 puan. Keşke herkes jilet gibi giyinip gezse. Ütüsüz gömleği ise paspal buluyorum. -5 puan.


  • Lim5  (01.12.17 01:12:35) 
bakımsız olduklarını düşünüyorum. saçı sakalı birbirine karışmış, kaçık çorap giymiş, üzerindeki kazakta sökük olan, ayakkabıları boyasız, uyumsuz renklerde kıyafetler tercih etmiş insanlarla aynı skalada. ama aynı zamanda bu insanların etkileyici olduğunu da düşünüyorum, daha zekilermiş gibi. başkalarının ne düşüneceklerini umursamadan giyinmeleri takdire şayan. tabii pis kokuyorlarsa ve üstleri başları temiz değilse, bakımsız değil de keş gibi görünüyorlarsa zeki insan yakıştırmam yıkılıp gidiyor.


  • pinkpeony  (01.12.17 01:27:50 ~ 01:29:42) 
bişey düşünmüyorum, gözüm seçmiyo bile. ama tam tersi için vah zavallılar diye düşünüyorum, böyle bir şeyle kim niye uğraşır ki diyorum.


  • dafaisss  (01.12.17 01:38:37) 
Ütü ne la boş beleş insan aparatı. Beğenmeyen almasın zaten evliyim, evde ütü yok. Skimiz taşamıza denk.


  • bos gezenin bos ustasi  (01.12.17 01:45:14) 
Ütülü/ütüsüz ne giydiklerine takılmıyorum, yeter ki duş alsınlar.


  • acckr  (01.12.17 01:49:51) 
Dikkatimi çekmez. Böyle bir şey üzerinden karakter analizine girecek kadar şuursuz değilim. Hiçbir şeyim iyi gitmese bile ütümü yaparım gibi abuk ve irrasyonel bir saplantıyı övecek kadar da şuursuz değilim. Ütüsüz giyen insanı da bu iki tipten aşağı görmem mümkün değil.


  • Adramelekhh  (01.12.17 02:26:48 ~ 02:39:50) 
Akşama kadar duyar kasan, kitap okumak ile övünen insanlara bak, kıyafet kırışığı üzerinden karakter tahlili yapıyor. Bi gün utanacaksınız şu sözlerinize.
Makinadan çıktığı gibi asarım kıyafetleri, dümdüz kuruyor, ütü istemiyor hiç. İstese de yapmam zaten. Spor kıyafet sevmiyorum demiş biri ya. Bu kadar içi boş tipler yüzünden türk insanından tiksiniyorum.

  • hasmetizm 2046  (01.12.17 08:55:52) 
isteyen istediği poku yesin banane..


  • redeath  (01.12.17 09:15:03) 
ütüsüz kıyafet var, kırışık kıyafet var. çamaşır makinesinden çıkardığı kıyafeti olduğu gibi, yani kırışık giyenler gözüme batıyor direkt. kafamda sabit bir imaj canlandırmaz ancak özensizlik göstergesi benim için, rahatsız edici buluyorum kırışık şeyleri genel olarak.

ama ütüsünü yapmıştır, bir-iki kere giymiştir, o jiletliği gitmiştir ama bariz kırışık değildir; o zaman sorun yok. ben de her gün ütü yapamıyorum, her giyişte ütü yapılacak olsa ohoo...
  • Bruce  (01.12.17 09:24:25) 
Üstsüz okudum ya! He ütüsüz giysin çok da bana ne


  • insomnia  (01.12.17 12:34:49) 
sttc, yaren, dafaisss + milyon diyeyim.

kendim de çoğu zaman sallamadığım için bu üç cevaba katılmamam mümkün değil zaten.

özsaygı tarzı yaklaşımları depresif insanlar için kullandıklarını görüyorum ara ara. onu da yaşayan biri olarak da şunu söyleyeyim:

insanın kendi görünümüne hatta artırıyorum sağlığına değer vermemesi kendine saygıyla alakalı bir olay değil. işin ilginci, zira, bunları önemsemeyip çok başka şeyleri önemseyebiliyorsunuz. bunlar değil de o şeyler olmazsa olmazınız oluyor yani.

bunları önemsemez hale gelmek, en azından sağlığı diyelim, zira giyinmeyi hiçbir zaman önemsememiş de olabilirsiniz, yaşam sevincinizin durumunu anlatır. bunları önemsemekten çıkmak da bir süreçtir genelde. kendi kişisel önceliklerinizin hep farkında olmak ve bunları korumak, sizin yaşam güdüsü olan her canlıda olduğu gibi, doğrudan bencilliğinizle alakalıdır, özsaygıyla değil. bu da gayet doğal bir durumdur ama insanlar bunu nedense böyle laflarla süsleme gereği duyuyor. özsaygı vb kriterler kişinin kendi çıkarı aksi yönü göstermesine rağmen korumak zorunda olduğu şeylerdir ve bu nedenle kendine rağmen işleyen süreçlerle karakterizedir bence.

bir şeyleri öldürseler de -başkalarının iyiliğini düşünmek gibi durumlar hariç- yapmayacak bir insansan kendine saygın vardır herhalde. ne bileyim ben bu söze baktığımda yokluğunun kişiliğin varoluşunu derinden zedelediği şeyleri barem alıyorum (bu da bir nevi bencillik ama olmasa olur denecek şeylerin bencilliği değil; "işimi kolaylar ama bunu da yaparsam ben öleyim" gibisinden aksi halde yaşam güdüsünü zedeleyen bir şeyden bahsediyorum). bu sözcükten bunu anlıyorum. yani daha ziyade onur ile alakalı bu.
  • godoşu beklerken  (01.12.17 13:56:45 ~ 14:16:51) 
valla hiç dikkat etmedim bugüne kadar, ütülü mü ütüsüz mü diye.
tişörtlerimi ütülemem, gömlekleri de askıdan aldıktan sonra bi kere ütülerim o da bariz kırışıkları gitsin diye. aktivite olarak bi manası ya da faydası yok, tek faydası eğer buna önem veriyorsan ütülü bir şey giydiğinde daha iyi hissediyorsun. zaten önem vermiyorsan sıfır fayda, ütüsüz kıyafetler üstünden karakter tahlili yapacak insanlar için olabilir.

  • ilkot  (01.12.17 14:08:54) 
[]

Parfümlerin Son Kullanma Tarihleri Ne Kadar?

İnternetten bir parfüm satın aldım fakat sorgulattığımda 8 yıllık çıktı, son kullanma tarihi geçmiş midir, normal mi 8 yıl? İade mi edeyim?




 
8 yil isinde hata vardir kesin,o kadar sure stokta kalma ihtimali yok.


  • duptıs  (28.11.17 22:09:14) 
bence iade et, risk almaya değmez.


  • pinkpeony  (28.11.17 22:23:39) 
en kralı 36 ay. öyle diyeyim. muhtemelen budur site baktığın ama yine de sorgulat; checkcosmetic.net


  • arkeolojik usb  (28.11.17 22:43:32 ~ 22:44:58) 
[]

Internet karşılaştırması: 50 MBPS 200 GB Kota VS. 35 MBPS Kotasız

Fiyatları da
50 MBPS 200 GB Kota:78 Lira
35 MBPS Kotasız: 59 Lira

Hangisi seçeyim.

 
35 bence.


  • sutlu nescafe  (25.11.17 17:53:38) 
35


  • reactionic  (25.11.17 18:04:20) 
Kotasız. Zaten 50-36 arası öyle deli gibi fark hissetmezsin. İkisi de her siteyi açar.


  • noluyo yaa  (25.11.17 18:10:19) 
soyle dusun: 200gb download etmek 50mbps baglantiyla yaklasik 8-9 saat suruyor.

8-9 saat ful utilizasyon sonrasi kotan doluyor yani.

50mbps downloadin 35den farkini hissedecegin bir durum yok internette (standart ev kullaniminda.) Ozellikle kotaliysa.
  • robokot  (25.11.17 18:16:47 ~ 18:25:28) 
bence de 35 seç zaten o 50 yi eğer altyapın vs çok uygunsa veriyorlar.hem kota dolunca kaç mbpsye düştüğüne bakmak lazım 35 kotasız daha mantıklı


  • birdposing  (25.11.17 18:22:40) 
35 kotasız.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (25.11.17 18:28:29) 
35 !


  • yarey  (25.11.17 18:45:31) 
35 kotasızı doğru anladığına emin ol derim.

35mbit kotasız internetler bildiğim kadarıyla 200tl'den ucuz değil.
  • tchuck  (25.11.17 18:52:04) 
tchuck, turk.net 60 liraya veriyor hattin kaldiriyorsa.


  • robokot  (25.11.17 18:53:25 ~ 18:57:23) 
35 yazmayanı dövüyorlar.


  • neymis  (25.11.17 23:18:29) 
[]

Devletin İnsanları Eşleştirip Evlendirdiği Sistem Kurmasını İster Misiniz?

Devlet dese ki, şu anki evlilik müessesi gelecek için yeterli sağlıklı ve akıllı nesiller yaratamıyor. Yeni nesilleri sağlıklı ve akıllı olması için isteyen insanları genetik özellikler ve sosyal statülerine göre eşleştirme sistemi oluştursa, bu konu hakkında ne düşünürsünüz?



Olayı basite indirgersem, teklif edilen: şu anki görücü usulü evlenme olayını daha sistematik olarak devlet yapsa nasıl olur?

 
o iş ordan almanların üstün ırk geyiğine kadar gider ben şimdiden söyleyeyim de. olmaz, olmamalı, olması teklif dahi edilmemeli.


  • golgi aygıtı  (17.11.17 00:11:46) 
Ureme ciftlikleri. Sarisin mavi gozlu bi nesil yaratti adamlar. Hey gidi.


  • brad pitt  (17.11.17 00:13:48) 
10 numara olur ama olmaz


  • freetakilir  (17.11.17 00:22:46) 
ya tanıştırılan kişiler evlenmez de flört ederse?

-devlet bunu sevmedi!

-sistem değişikliğine gidiyoruz.
  • runagain  (17.11.17 00:27:38) 
distopik roman konusu olur.


  • japon askeri  (17.11.17 00:27:52) 
Bana uyar.


  • Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir  (17.11.17 00:29:37) 
Sağlıklı ve akıllı nesillerin devletin işine geleceğini sanmıyorum. Halk ne kadar aptal ve hasta olursa o kadar iyi.


  • harvey  (17.11.17 00:31:33) 
kafanızı çok sevdim baya iyi düşünce. zihnimi açtınız.
belli başlı problemleri beraberinde getirecektir zannımca. safkan tartışmaları, ötekileştirmeler, aşağılamalar, yüksek görmeler vb. götürüleri çok daha çok olan bi sistem olurdu.

  • karamaleksey  (17.11.17 00:44:25) 
damızlık mıyız la biz derim.


  • dafaisss  (17.11.17 00:47:12) 
lobster filmini çağrıştırdı bana, o yüzden bu durum da pek hoş gelmedi.

o zaman insanlar bağımsız olmaz, robot gibi yaşarlar. evlilik de bir göreve döner. ayrıca aşk duygusu nasıl göz ardı edilebilir ki!
  • duyond  (17.11.17 00:53:10) 
De ki ben evlenmek istemiyorum, 40 yıllık kalkınma planımda evlilik yok. Ne olacak, zorla mı evlendirecekler?

Arkadaşların tanıştırması, 'blind date' konsepti bile bana 'Bu benim kedim, bu da senin kedin. Hadi çiftleştirelim' gibi sentetik ve rahatsız edici görünüyorken, hem görücü usülü olacak hem de evleneceğim, bir de devlet eliyle. I-ıh.
  • aychovsky  (17.11.17 02:12:52 ~ 02:13:02) 
murat menteş'in korkma ben varim romanında var söylediginiz. bir işe de yaramiyor romanin sonunda.


  • eriksatie  (17.11.17 02:20:12) 
George orwell sen misin? Böyle bir uygulama distopyanın başlangıcı olur. Sonrasında da devlet ticarete müdahale etsin hiç derdimiz kalmaz :)


  • tukenmez adam  (17.11.17 07:07:16) 
[]

Ekşi Sözlük İlk Kurulduğunda Nasıl Yazar Alımları Oldu?

Özellikle 1999-2000 zamanları, ilk girenler yazar mı oldu hemen, bir kıstas var mıydı?




 
O zaman gelenler Sedat'ın arkadaşlarıydı zaten, çaylaklık diye bir şey yoktu.


  • angelus  (16.11.17 23:44:13) 
Yazmak icin hesap acmaya bile gerek yoktu, isteyen gelip yaziyordu istedigi nick ile.


  • crown  (16.11.17 23:57:49) 
O zamanlar yakınlara haber salınırdı "böyle bir site var gelip yazar mısınız lütfen" ya da "oğlum süper bir site lan gel yaz" diye. Bu haber salanlar da sözlüğün kemik kadrosu işte.

Hey gidi günler, yaşlandık sdfgkk
  • kendi kendine yasayan yavrucak  (17.11.17 01:20:13) 
peki bu çaylak uygulaması ne zaman geldi?


  • mr.brown  (17.11.17 02:55:42) 
Ben 6. nesilim. 2003'te girdim. Çaylaklık vardı o zaman.


  • aychovsky  (17.11.17 03:04:26) 
sen ben bizim oğlan. diye kurdular o zaman


  • ysfrymn  (17.11.17 03:40:43) 
[]

Bayan yerine Kadın demeye çalışmak Politik Doğruculuk mu?

SB.




 
bu durumda genelde insana bakiliyor. eger bayan diyen ilber ortayli ise kimse bi bok demez. sokaktaki adamsa "bayan denmez, kadin denir " geyigi cevriliyor.

bayan ile kadin temelde ayni. arada kullanim farki var. disi ile kadin nasil birbiri yerine kullanilmiyorsa bayan ile kadin ayni yerde kullanilamiyor.
  • kurnaz  (11.11.17 22:39:31 ~ 22:44:31) 
Ben bu durumu biraz abartılı buluyorum. Politik doğruculuk mu emin değilim ama popüler doğruculuk (literatüre yeni bir terim mi kazandırdım yoksa? )
Çoğu insanın bu hitaptan neden rahatsız olduklarını bildiklerini sanmıyorum.

  • rabitelli  (11.11.17 22:50:41) 
Kadın denilmesinden çekinilmesi ve korkulması büyük sorun. Kadın demenin ayıp olduğunu düşünenler biler var. Erkek kullanılan yerlerde kadın kullanılamıyorsa. Kadın demek cinsel birliktelik yaşamış demek gibi algınanıp çekiniliyorsa yapılan tepki az bile.
Türkiye de kadınım diyemeyen kadınlar olduğu sürece de bu durumdan utanmalıyız. Kendi cinsiyetinden utanmak da nedir? Kadın kelimesinden korkanların diyarındayız o yüzden bu çaba

  • fasulyek  (11.11.17 22:58:54) 
"bayan" biraz kalburüstü kesimin kullandığı bay-bayan repliğinden geliyor, ki o da "ladies and gentlemen" çevirisi.

bir de köylü/orta sınıfın kullandığı şekliyle bir "bayan" var. asıl rahatsızlık oluşturanın bu olduğunu sanıyorum ve son yıllardaki "bayan değil kadın!" mücadelenin sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum.

bence abartı bir hassasiyet. bilim adamı yerine bilim insanı denmesi gibi aşırı, zorlama ve tümden gereksiz! adamlık da erkeklere özgü değil halbuki.

cevap: evet politik doğruculuk. bu mücadele, bu kadar baskın şekilde bayan ya da kadın şiddet kurbanları için yapılmadı. doğuluyuz, hala köylüyüz, şekilciyiz! okumuşumuz da öyle, kentlimiz de öyle; sadece öyle olmadığını sanıyor.

kişi ve kavramlarla ilgili; teorilerle, inançlarla, giyim kuşamla, konuşmayla, dille vs ilgili çok şahiniz. bu her ideoloji ve inançtan/inançsızlıktan doğuluda aynı. etnik köken ya da memleketler de fark yaratmıyor. her zamanki gibi, elbette istisnalar vardır.
  • runagain  (11.11.17 23:02:15) 
Aslinda sorunun temeli batan yerine kadin demek degil kadin yerine bayan demek


  • Traveller  (11.11.17 23:44:37) 
bence politik doğruculuk ne demek bilmiyosunuz. alakası yok çünkü.

bay demiyosan bayan da deme zaten.

bilim adamı yerine bilim insanı denmesi gibi bu da normal. zorlama falan da değil. pembe giyse erkekliğine laf gelecek sanan tipler, koca cinsiyete adam demekte beis görmüyor. birine hitap ediyosunuz isterseniz o kişi karar versin ne olarak hitap edilmesini istediğine.
  • ghilleinthemist  (11.11.17 23:53:03) 
tam tersi. politik doğruculuk "aman tadımız kaçmasın" düşüncesinin bir tezahürü aslında. burada politiklikten uzaklık mevcut çünkü politik doğruculuk olarak kullanılan tabir "bayan", kadın denmesine "tü kaka" olarak bakılıyor, yani asıl kadın yerine bayan denmesi politik doğruculuğa daha yakın ki aslında böylesi de politik doğruculuk olmuyor ya, neyse.

kadın-bayan farkı artık anlaşılıyor(kadın cinsiyet belirtir-bayan o cinsiyete hitap şeklidir), üzerine bu kadar tartışma dönmesi bile bence çok büyük ilerleme; bu açıdan "kadın neymiş bayan diyeceksin" diyen konservatif kafalara teşekkür etmek lazım.

dişi insana kadın demenin o insanın bekaretini kaybetmiş anlamına gelmesi asıl sorun. kadın-kız ayrımı ülkedeki cinsiyetçilik sorununun en net tezahürü olduğu için insanların bu konuda "protest" olmalarını anlamak lazım. ısrarla bir kadına en sıradan muhabbette bile bekareti üzerinden hitapta bulunmanın nesi kabul edilebilir görünüyor anlayamıyorum.

bu ülkede bir şeyi protesto etmek, tepki göstermek, karşı çıkmak rahatsız edici bulunuyor. "bayan diyip geçiyoruz işte ne karıştırıyorsunuz" demektir bu. şu devirde bayanın cinsiyet belirtmediğini bilmeyen kalmadı ama buna rağmen bilerek bayan demeye diretenlerin çoğu art niyetli, toplumsal cinsiyet duvarının üstüne bir tuğla daha koyan zihniyettendir. ufak bir kısmı olaya kibarlık olarak bakıyor ve samimiyetlerine inanıyorum (çünkü kendine kadın denmesini saygısızca bulan kadınlar hala var) ama asıl kabalığı bu çarpıklığı düzeltmeye çalışanlara köstek olarak yaptıklarının farkında değiller.
  • Bruce  (12.11.17 00:23:18 ~ 00:27:28) 
[]

Binaya kesilen cezadan her dair sorumlu mudur?

Binanın bahçesindeki yeşil alanı beton döküp bize sormadan otopark yapmışlar ve şimdi belediyeden ceza kesilmiş bu yüzden, bu işe kim kalkıştı ise onların ödemesi gerekmez mi bu cezayı yoksa tüm daireler tek tek sorumlu mu?




 
yönetim kurulu kararı yoksa betonu atanın sorunu. yönetim kurulu kararı varsa onay veren herkesin sorunu olur.

not: avukat degilim.
  • helenart  (11.11.17 21:38:49) 
apartman karar defterinde yazmıyosa, sizden onay alınmadıysa sıyrılabilirsiniz. kim yaptıysa, onayladıysa o ödesin.


  • Delay Fuze  (11.11.17 23:59:50) 
[]

Sözleşmelere el yazısı ile düşülen notların hukuki değeri var mı?

Mesela kira sözleşmesi, banka sözleşmesi, altına şu maddeyi kabul etmiyorum, diye yazıp, imzalasak kabul etmemiş oluyor muyuz?




 
iki tarafta da imzali kopyasi oldugu surece neden olmasin? her sozlesme bilgisayarla yazilmiyor.


  • robokot  (10.11.17 12:31:11) 
El yazısı olan kısma iki tarafın da paraf atması halinde daha güvenli olacağını düşünüyorum.


  • mr vodka  (10.11.17 12:49:52 ~ 13:08:48) 
sözlesme kurallarina uygunsa elbette. tipex, üstünü cizip düzeltme, kalemle degisiklikler etc her sey mümkün. ama o sayfalarin altina bir not düsülmesi gerekiyor. her ülkede degisiyor bu kurallar.


  • kurnaz  (10.11.17 15:07:57) 
hukuki değeri var, paraf veyahut imza şartı ile.


  • cabiday  (10.11.17 15:10:07) 
[]

Turknet'in abone olduktan sonra fiyatı artabilir mi?

Diğer taahhütlülerde bu fiyat 2 sene garanti oluyordu, şimdi taahhütsüz olunca fiyat artırabilirler mi bir zaman sonra?




 
fiyat artarsa bırakırsın, taahhüt yok...


  • late viper  (09.11.17 21:30:35) 
1 ... •34567891011   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.