[]
Ekşi Duyuruda cevap verme usulü
Cevap yazarken beğendiğimiz bir cevapla ilgili olarak örneğin @delicevat +1 gibi bir yapıyoruz ya, @.... yaptığımız kullanıcıya haber gidiyormu, "şu senden bahsetti vs " gibi??
gitmiyor
- 111111 (10.10.14 15:54:58)
yok gitmiyor. daha çok ''delicevat hedehödöhedö demişsin, katılıyorum.''un pratik hali gibi.
- reavelyn (10.10.14 15:55:18)
@delicevat hayir
- proletarier aller lander vereinigt euch (10.10.14 15:55:32)
gitmiyor.
gitmediği yetmez gibi bir de eğer @delicevat+1 diyip bırakırsanız, +1 diyerek neye katıldığınızı yazmazsanız soruya cevap olmadığı gerekçesi ile silinir bile.
gitmediği yetmez gibi bir de eğer @delicevat+1 diyip bırakırsanız, +1 diyerek neye katıldığınızı yazmazsanız soruya cevap olmadığı gerekçesi ile silinir bile.
- kibritsuyu (10.10.14 16:00:30)
@ koyunca sonrasinda bir nickname geldigi goze batiyor. yani belirtme amacli gibi biraz da.
misal:
@delicevat'a katiliyorum.
ama
delicevat'a katiliyorum deyince biraz daha gizli gibi.
misal:
@delicevat'a katiliyorum.
ama
delicevat'a katiliyorum deyince biraz daha gizli gibi.
- bohr atom modeli (10.10.14 16:23:16)
@delicevat deneme
- prompter (10.10.14 16:30:53)
@kibritsuyu, bununla uğraşana kadar siteyi yapan arkadaşlar cevapları beğenme/onaylama butonu koysalar daha rahat olmaz mı? zor bir iş olduğunu sanmıyorum. bazı konularda bir veya iki cevap geliyor. cevap veren kişinin bilgisinden, yetkinliğinden emin olamıyorsun. soruyu tekrar sorsan ya da "başka cevap yok mu?" desen ayıp oluyor. bu tip durumlarda da cevapların başkaları tarafından onaylanması hoş olur.
ama 6 ay önce verilmiş cevapları silmek falan daha cazip geliyor sanırım size.
ama 6 ay önce verilmiş cevapları silmek falan daha cazip geliyor sanırım size.
- pescador (10.10.14 16:33:31)
@kibritsuyu, @bilmemkim +1 dedigimizde bilmemkim'in cevabina katildigimiz anlasilmiyor mu? Anlamayan var mi aramizda? Neden cevap degil diye siliniyor ki?
- delifaruk (10.10.14 18:19:27 ~ 18:19:38)
[]
İngilizce öğretmenleri neden ilk ders sadece ingilizce konuşur?
soru başlıkta olup şöyle açıklama yapabilirim. bundan 26 sene önce ben ortaokula başladığımda ingilizce öğretmenim ilk ders tek kelime türkçe konuşmamış, hepimiz "oha, çüş, napcaz" filan demiştik.ama bikaç ders sonra herşey normale dönmüştü.Şimdi oğlum 4. sınıfa başladığındada aynı şey olmuş.Nedir bu bir tür korkutma taktiği mi?öğretmen adaylarına okulda öğretilen bişey mi?
Aslında olması gereken öğretmenin her ders sürekli ingilizce konuşmasıdır. Böylece çocuklar zamanla alışırlar, anlamaya başlarlar. İngilizcenin yoğun olduğu bir ortam yaratmak buradaki amaç. Sizin öğretmenleriniz de ilk dersler idealist olarak böyle başlayıp daha sonra işn kolayına kaçmış olabilirler veya (sizin için söylemiyorum) sınıfın genel durumu böyle bir yoğnluğu kaldıramayacak gibiyse vazgeçmiş olabilirler.
- duma duma dum (28.09.14 14:17:32)
ben de orta hazırlıktayken 2-3 ingilizce öğretmenimiz vardı ve hepsi sürekli ingilizce konuştu. orta bire geçince matematik ve fen derslerini de ingilizce görmeye başladık, yabancı öğretmenlerle muhabbet de edebiliyorduk. hazırlıktayken rüyalarımı bile ingilizce görüyordum.
eğer oğlunuzun öğretmeni bunu devam ettirebilirse süper olur.
eğer oğlunuzun öğretmeni bunu devam ettirebilirse süper olur.
- lily briscoe (28.09.14 14:22:28)
Hayır değil, genelde ilk başlarda öyle bir heves oluyor. Bir şekilde anlaşırız, zamanla onlarda konuşur diyorsun ama uzun süre ve sabır gerektiren bir yöntem olduğu için genelde öğretmen ana dile geri döner. Çocukların çoğu sana uzaylı gibi baktıkça tadı kalmıyor zaten kendi kendine konuşmanın.
- strangerinhere (28.09.14 14:24:41)
ey gidin anadolu lisesini 7 sene okumuş efsane nesil eeey.
bizde hoca altyazı geçmişti.
bizde hoca altyazı geçmişti.
- namus ninjası (28.09.14 14:26:33)
Ideal olanı sürekli öyle devam etmeleri zaten.
Konular ilerleyip komplike hale geldikçe onun için yapmanız gereken açıklamayı basit bir dille yapmak, yani zor bir konuyu basitçe açıklamak zaten genel olarak kazanılması zor bir beceri olduğundan, Türkçe açıklamayı tercih edebilirler, ya da İngilizce ve basit olarak yapsalar dahi sınıfın düzeyi ya da dinamikleri uygun olmayabilir. Sanırım...
Konular ilerleyip komplike hale geldikçe onun için yapmanız gereken açıklamayı basit bir dille yapmak, yani zor bir konuyu basitçe açıklamak zaten genel olarak kazanılması zor bir beceri olduğundan, Türkçe açıklamayı tercih edebilirler, ya da İngilizce ve basit olarak yapsalar dahi sınıfın düzeyi ya da dinamikleri uygun olmayabilir. Sanırım...
- sopiro (28.09.14 14:27:01)
ögrencilerin ögrenme aliskanliklarini kirmak cok zor, hic ders yapamayacagina, mecburen türkce ye dönüyor bir süre sonra. özel okullarda dönmüyorlar ama orasi başka memleket.
- atmaca.ged (28.09.14 14:48:00)
11 sene oncesi aklima geldi :)))
Adamlarin turkce konustugunu baya bi sure duymadik, koridorda falan da ingilizce konustururlardi..
bi de bizim okulda fen grubu ve matematik grubu hocalari da ingilizce ders islerdi lisede, parabol polinom solv dis prablimla da gitmiyor ki, dili mi coziym fonksiyonu mu, hayatimin en zor okul gunleriydi lise hazirlik ve 1. Sinif.
sonra otomata bagladik, haftasonu bi etkinlik vardi, bizim okuldan degil baska bi ingilizce hocasi geldi, sakir sakir turkce anlatmisti, cok net hatirliyorum bu ne yaa ne anlatiyo bu kivamindaydik hepimiz.
Olmasi gerekenin bizim hocalar olduguna kani olmustuk.
bi de , biz bizim hazirlik hocalarina sir derdik :)))).
O zaman hic tuhaf degildi , simdi hatirladikca yerlere kapaniyorum, hayir yani sen ki bozkirin egitim neferi, sir nedir ya :))
tanisirken oyle demislerdi, bize sir diyceksiniz diye.
Adamlarin turkce konustugunu baya bi sure duymadik, koridorda falan da ingilizce konustururlardi..
bi de bizim okulda fen grubu ve matematik grubu hocalari da ingilizce ders islerdi lisede, parabol polinom solv dis prablimla da gitmiyor ki, dili mi coziym fonksiyonu mu, hayatimin en zor okul gunleriydi lise hazirlik ve 1. Sinif.
sonra otomata bagladik, haftasonu bi etkinlik vardi, bizim okuldan degil baska bi ingilizce hocasi geldi, sakir sakir turkce anlatmisti, cok net hatirliyorum bu ne yaa ne anlatiyo bu kivamindaydik hepimiz.
Olmasi gerekenin bizim hocalar olduguna kani olmustuk.
bi de , biz bizim hazirlik hocalarina sir derdik :)))).
O zaman hic tuhaf degildi , simdi hatirladikca yerlere kapaniyorum, hayir yani sen ki bozkirin egitim neferi, sir nedir ya :))
tanisirken oyle demislerdi, bize sir diyceksiniz diye.
- cecilia (28.09.14 15:00:10 ~ 15:04:08)
[]
BCC li gelen mailin kimlere gönderildiğini görebilmek
Gelen maillerin çoklu gönderildiğini ve BCC yapıldığını biliyorum.Allem kullem edip de mailin başka kimlere gittiğini görmemin bir yolu var mı?Gmail kullanıyorum
Mumkun degil.
- ocaan (19.09.14 22:16:02)
[]
bu karikatürün yazısı hangi font?
ek yok?
- 111111 (12.09.14 15:01:48)
Bir karışıklık oldu ekledim şimdi
- delicevat (12.09.14 15:02:34)
@playing star again evet karikatür balonları genellikle elle dolduruluyor ama ekteki karikatürdeki bariz bir font, bir şeyler yazarken hoş olur diye düşünüyorum.
- delicevat (12.09.14 15:54:55)
@ezeriko çokteşekkürler tam olarak aradığım buydu
- delicevat (12.09.14 15:59:24)
[]
RES'in açılımı Rüzgar Elektrik Santrali mi? Rüzgar Enerjisi Santrali mi?
Soru başlıkta, tahmin istemiyorum, bilen varsa kaynağıyla birlikte söylerse iyi olur, benim bildiğim Rüzgar Elektrik Santrali ama resmi bir yazıda Enerji diye geçiyor kafam karıştı. Teşekkürler ilginiz için
Rüzgâr Enerjisi Santrali (RES)
- teknikekip (19.08.14 14:15:34)
wpp, wind power plant, res, rüzgar enerjisi santrali.
(ancak elektrik şeklinde de geçtiğini gördüm ben de, her iki kullanım da geçerli olabilir)
(ancak elektrik şeklinde de geçtiğini gördüm ben de, her iki kullanım da geçerli olabilir)
- icemint (19.08.14 14:29:49)
enerji
- veilofsin (19.08.14 15:00:44)
[]
Alkolsüz bira nereden bulabilirim, nasıl yapabilirim?
Alkollü içecekleren hoşlanmayan ama biranın tadına bayılan biriyim, geçen yıl alkolsüz efes çıktı, reklamı yapıldı, benden başka sevinen ve içen olmadığından, bir de alkollüsüyle aynı ambalaj olduğundan sanırım, satışı bitti.
Alkolsüz bira arıyorum dostlar, ispanyada her barda (yüzde 1 alkollü) vardı bizde yok nedense, maltana gibi şekerli şeyler istemiyorum, alkolsüz bira bulabilirmiyim bulamazsam biranın alkolünü uçurabilir miyim?
Alkolsüz bira arıyorum dostlar, ispanyada her barda (yüzde 1 alkollü) vardı bizde yok nedense, maltana gibi şekerli şeyler istemiyorum, alkolsüz bira bulabilirmiyim bulamazsam biranın alkolünü uçurabilir miyim?
e-bebek mağazalarında oluyor sanırım. bira (alkolsüz) anne sütünü artırdığı için satıyorlar
- spankenstein (18.08.14 21:31:30 ~ 21:32:10)
[]
Rocker'lık-metalcilik öldü mü?
38 yaşındayım, bizim gençliğimizde tişörtlerinden,takılarından, uzun saçlarından rock'çıları metalcileri hemen tanıyabilirdik..metalcilik diye bir akım kalmadı mı şu anda ?nerede bu adamlar?
Taksim'de Dorock'talar genelde ya da Kadıköy taraflarında bir yerdeler.
- aychovsky (17.08.14 17:25:24)
eskisi kadar yok. sebebine gelince, bence acemi organizatörler yüzünden iptal edilen konserler, grupların bu yüzden ön yargılı olması, metal müzik gruplarının anca arkadaş ortamında gazlanan dandik bar gruplarından ibaret olması, bunu geliştirecek, marketing yapacak hiç bir kurumun olmaması ve gt kılı ağırmış harleycilerin metal müzik dinlememesine rağmen metal barlarına akması ve oraların sosyetik yerlere dönmesi vs..
- mayeskuel (17.08.14 17:25:55 ~ 17:27:02)
Olmedi. Ama azaldi. Ben hala dinlerim ama giyimimden sacimdan basimdan anlasilmiyor mesela.
- delifaruk (17.08.14 17:26:38 ~ 17:27:22)
Saclar uzun degil bu ara ama ben gidiyorum konserlere hala. At the gates sahaneydi.
- fortisvita (17.08.14 17:29:09)
adamlar büyüdü, yaşlandı, saçlar kesildi, şimdi kravat takıp işe gidiyorlar. ama işe giderken de personel servisinde kulaklıktan iron maiden dinliyor adamlar. iş dünyasının kurallarından dış görünüşe pek yansıtamasalar da içlerinde yaşıyorlar.
- microfiction (17.08.14 17:29:38 ~ 17:30:01)
@delifaruk bende dinlerim hala,çoluğa çocuğa karıştık diye göremiyorum diye düşünüyordum, azalmışmış demek ki
- delicevat (17.08.14 17:30:41)
Muzik biraz da zamanin ruhuyla alakali. Bilgisayarlarin devrinde isler elektroniklesti. "Metalciligin" dogalligini korumak zor. Yeni nesil gozlerini bambaska dunyalara acti. Bi de her seyi tuketip yeni
seyler bulan moda nanesi var. Black sabbath bundan 100 sene sonra da dinlenir , oyle eserler var ki zamaninin cok otesinde ama metalci yasam tarzi gunumuz gercekleriynen "compatible" degil, kayboluverdi :)
seyler bulan moda nanesi var. Black sabbath bundan 100 sene sonra da dinlenir , oyle eserler var ki zamaninin cok otesinde ama metalci yasam tarzi gunumuz gercekleriynen "compatible" degil, kayboluverdi :)
- mistreated (17.08.14 18:42:11)
- false pretension (17.08.14 17:14:18)
sıralatamam mı yani
- delicevat (17.08.14 17:15:40)
sorunun iki anlamı var;
-youtube'da en çok izlenen videoları youtube'da sıralamaktan mı, yoksa
-youtube'da en çok izlenen videoların (herhangi bir yerde) sıralanmış halini görmekten bahsediyorsun?
ilki eskiden youtube ie mümkündü ama şimdi ben de göremiyorum öyle bir hizmeti.
ama ikincisi için seçenekler şunlar:
-en.wikipedia.org
-en.videotrine.com
-youtube'da en çok izlenen videoları youtube'da sıralamaktan mı, yoksa
-youtube'da en çok izlenen videoların (herhangi bir yerde) sıralanmış halini görmekten bahsediyorsun?
ilki eskiden youtube ie mümkündü ama şimdi ben de göremiyorum öyle bir hizmeti.
ama ikincisi için seçenekler şunlar:
-en.wikipedia.org
-en.videotrine.com
- m e b (17.08.14 17:29:27 ~ 17:30:13)
@m e b adult sitelerdeki gibi sıralatmak, bu günün bu haftanın bu ayın tüm zamanların en çok izlenenleri gibi
- delicevat (17.08.14 17:35:16)
youtube bu istatistikleri yer yer bölgesel gösteriyor artık. mesela
youtube anasayfasında, logonun biraz altında "youtube'da popüler" diye seçenekler var.
kategori kategori ayrılmış durumda üstelik. müzik, hayvan, çeşitli vs. ama istediğini tam olarak verebilir mi, bilemiyorum.
bu da direkt bağlantı:
www.youtube.com
youtube anasayfasında, logonun biraz altında "youtube'da popüler" diye seçenekler var.
kategori kategori ayrılmış durumda üstelik. müzik, hayvan, çeşitli vs. ama istediğini tam olarak verebilir mi, bilemiyorum.
bu da direkt bağlantı:
www.youtube.com
- m e b (17.08.14 17:43:10)
[]
Tutunamayanlar 15. bölüm'de ne anlatılmak isteniyor?
Ortalamanın az üzerinde bir roman okuyucusuyum, bir çok fani gibi Tutunamayanları okumaya soyundum, zor da olsa altıyüzüncü sayfaya doğru gidiyorum.15. bölümün olayı nedir?Yani aynı anda futbol maçı, senfoni konseri ve tiyatro sahnesini noktalama işaretsiz olarak anlatmanın mantığı ne?gerçekten çok sıkıcıydı.Yazar ne anlattı da ben anlamadım?
Dünyanın en sıkıcı kitapları ilk ona rahat girer o kitap. Hoşlandığım kız zorla okumuştu. Sonunda bi bok olsaydı gam yemicektim de işte.
- ac milan vs liverpool (15.08.14 21:50:06)
oranın çok bir esprisi yok sıradan okurlar için. metafiction, intertextuality gibi kavramlara aşina olman gerekiyor anlayabilmek için. yani, birazcık dilbilimsel bir kavram noktalama işareti kullanmaması, edebiyat kuramlarıyla falan da ilgili. 1900lerin romanlarında çokça var noktalamasız bölümler; oğuz atay da kendi romanında böyle bir yapıya yer vermek istemiş. altında birşey aramak yanlış, ama mutlaka ve mutlaka kuramlarla ilgisi var.
sadece atayda değil, toni morrison, james joyce'da falan da görülür bu tarz kısımlar. oğuz atay tutunamayanları oluştururken yapı olarak nabokov'un "sebastian knight'ın gerçek yaşamı" isimli romanından büyük ölçüde esinlenmiştir. o kitabı bir incele. belki orada da böyle bir kısım vardır.
edit: ben bu durumun "bilinçakımı" yönteminin hem görsel, hem de işitsel açıdan daha ileri safhası olduğunu düşünüyorum. bilinçakımında okuduğumuz sayfalar değil, kişinin beynidir; düşünceler olduğu gibi aktarılır. bu yöntem de bunun daha ileri noktası: sonuçta düşünürken durak, virgül, nokta kullanmayız; oldukça süreğen bir şekilde düşünürüz; oranın da esprisi budur.
sadece atayda değil, toni morrison, james joyce'da falan da görülür bu tarz kısımlar. oğuz atay tutunamayanları oluştururken yapı olarak nabokov'un "sebastian knight'ın gerçek yaşamı" isimli romanından büyük ölçüde esinlenmiştir. o kitabı bir incele. belki orada da böyle bir kısım vardır.
edit: ben bu durumun "bilinçakımı" yönteminin hem görsel, hem de işitsel açıdan daha ileri safhası olduğunu düşünüyorum. bilinçakımında okuduğumuz sayfalar değil, kişinin beynidir; düşünceler olduğu gibi aktarılır. bu yöntem de bunun daha ileri noktası: sonuçta düşünürken durak, virgül, nokta kullanmayız; oldukça süreğen bir şekilde düşünürüz; oranın da esprisi budur.
- lesmiserables (15.08.14 22:01:37 ~ 22:05:47)
tutunamayanları ilk okuduğumda (5-6 sene önce falan) lisedeydim ve çok beğenmeme rağmen bir bok anlamamıştım. sonra yavaş yavaş aşina olunca kafamda oturmaya başladı. türk edebiyatının en büyük kitaplarından biridir ve hatta bizim edebiyatımıza birkaç gömlek büyük gelir ama anlaşılması zor, çünkü yeteri kadar kuram vb. bilmiyoruz. anlamayı sadece mana olarak anlamak sanıyoruz. halbuki kuram, teknik bilgi de gerekli.
berna moran'ın 1980lerde yayımlanmış bir makalesi var tutunamayanlar üzerine, onu bulup okumanı öneririm (bulamazsan pm at, resimlerini çekip gönderirim). orada, bu kitapta bulunan farklı anlatım şekillerini ve tutunamayanları neden güzel bir kitap olduğunu açıklıyor. yine de, berna moran bile anlaşılması güç bir roman olduğunu saklamıyor, ki berna moran türkiyenin en büyük kuramcılarından, kuram bilenlerinden biridir.
edit: bir de bu kitap tamamen bir mizah kitabı. kullandığı dile çok et okurken (ne zaman turgut ağzıyla konuşuyor, ne zaman beyniyle konuşuyor, ne zaman başkaları veya başkalarının beyni konuşuyor-bunlar hep içiçe geçmiş şekilde romanda), o zaman neden mizah olduğunu anlayacaksın. tüm kurumlara karşı mizahi bir saldırı var.
berna moran'ın 1980lerde yayımlanmış bir makalesi var tutunamayanlar üzerine, onu bulup okumanı öneririm (bulamazsan pm at, resimlerini çekip gönderirim). orada, bu kitapta bulunan farklı anlatım şekillerini ve tutunamayanları neden güzel bir kitap olduğunu açıklıyor. yine de, berna moran bile anlaşılması güç bir roman olduğunu saklamıyor, ki berna moran türkiyenin en büyük kuramcılarından, kuram bilenlerinden biridir.
edit: bir de bu kitap tamamen bir mizah kitabı. kullandığı dile çok et okurken (ne zaman turgut ağzıyla konuşuyor, ne zaman beyniyle konuşuyor, ne zaman başkaları veya başkalarının beyni konuşuyor-bunlar hep içiçe geçmiş şekilde romanda), o zaman neden mizah olduğunu anlayacaksın. tüm kurumlara karşı mizahi bir saldırı var.
- lesmiserables (15.08.14 22:23:07 ~ 22:25:33)
açıklamalar için teşekkürler @lesmiserables , kişinin beynini okuduğum konusunu kitabı okurken keşfettim ancak, noktalamasız bölümde maç,konser, tiyatro anlatmaya çalışması hem beni zorladı hemde bana zorlama gibi geldi.Kuram filan dedin, söyleyecek birşeyim kalmadı zaten. Diferansiyel denklemlere bakıp tek kelime anlamamak gibi herhalde benim bu bölümde yaşadığım, başka bir dünya gibi..
- delicevat (15.08.14 22:26:41)
bilinç akışı diye birsey, ulysses ve to the lighthouse diye romanlar, james joyce falan gibi yazarlar var.
- atmaca.ged (16.08.14 00:02:05)
Noktalamasız bölüm Günseli ile ilgili bölüm değil mi?
notlarıma bakıp bir şeyler söyleyebilirim
notlarıma bakıp bir şeyler söyleyebilirim
- mea maxima culpa (16.08.14 02:17:42)
[]
"Antika" diye bir isim duydunuz mu?
İlkokulda "Antika RAMA" isimli bir bayan sınıf arkadaşım vardı. O zaman akıl edip soramadım, kimler çocuğuna Antika ismini koyar?
- patricia kitten (23.07.14 14:43:59 ~ 14:44:46)
Aynen, Turk diildir o
- balpolen (23.07.14 14:47:23)
Evet, hint ismi gibi,sıradan bir mahalle ilkokulunda ilginç bir sınıf arkadaşıymış, teşekkürler...
- delicevat (23.07.14 14:48:58)
Türk olabilir. ama dini inancı müslüman olmayabilir ve kendi inancından bir isim koymuş olabilir.
- vaktiyle iyi biriydi (23.07.14 14:56:24)