[]

tesadüfen karşılaştığınız ve çok sevdiğiniz şeyler neler?

soruyu açmak gerek. herhangi bir yerde, mesela filmde, kitapta, bir söyleşide adından bahsedilen bir şeyi merak edip de araştırdınız mı? araştırdınız ve de sevdiğiniz oldu mu? olduysa bunlar nelerdir?

örnek vereyim. mesela ben "rezervuar köpekleri"ni izliyordum. izleyenleriniz bilir, sırf eski şarkılar hakkında epey bir sohbet ediyordu adamlar. o bahsedilen şarkılardan biri de madonna'nın "true blue" şarkısıydı. merak ettim o şarkıyı ve dinledim. çok hoşuma gitti.

sonra, ahmet ümit'in "sultanı öldürmek" kitabını okurken içinde bolca tolstoy'un "kroyçer sonat" kitabının adı geçiyordu, onu da okudum. fena değildi.


neyse, sizin de var mı böyle karşılaştığınız eserler?

 
sevgilim :p

ciddi cevap vermek gerekirse, şu anda dinlediğim müzik gruplarının çoğu bu kategoriye giriyor.
  • oğlum çok zor lan  (08.08.14 22:04:54) 
ekşi sözlük
edith piaf

  • kuzey li  (08.08.14 22:07:36) 
Dizi ve film soundtrackleri sayesinde farklı farklı şeyler dinliyorum. Bir gün de kaymak birası ve balkabağı suyu yapacağım, seversem onları da eklerim buraya eheh


  • iste o kavunici balik  (08.08.14 22:11:15) 
misal böyle bi duyuru açtın ve ben de şöyle bi şarkı paylaştım, sen de beğendin.

www.youtube.com

(yıllar sonra bunu da anlatırsın bak ;)
  • brkylmz  (08.08.14 22:19:47) 
Katy Perry'i çok severim, geçen kış değil ondan önceki kış John mayer ile birlikteydi, ben de bir bakayım elemana dedim. Şimdi en sevdiğim müzisyen kendisi. Katy ile birlikte olmasa büyük olasılık şu anda da dinlemiyor olurdum.


  • i was made for you  (08.08.14 22:22:27) 
iki müzik grubunu tesadüfen keşfettim. biri bi pub'daydı diğeri de filmdeydi. the xx ve alt-j. hayatımın büyük bir parçasıdır.

bir uygulama: hornet :p öyle appstore'da gezinirken keşfetmiştim. iş görüyor ^^

dizi: downton abbey. dizimag'in rastgele düğmesine basıyordum amaçsızca. rastgelmiştim buna ve büyük hayranıyım şu an.
  • shyz0re  (08.08.14 22:22:47) 
annemin izlediği dizilerden birinde adam telefonda konuşurken sevdiği kadına "Telefonda yaşlanıyoruz" demişti. O kadar hoşuma gitmişti ki duyunca.

uzak ilişki falan mı yaşıyorlar dedim anneme, "karışık" dedi. çevreleri bilmiyormuş sevgili olduklarını falan. gizlemek zorundalarmış. az görüşüyorlarmış yüz yüze. annemin yalancısıyım. dizinin adını bilmiyorum.

yani cevap bu cümle. "telefonda yaşlanıyoruz."

uzak ilişki yaşayanlara selamlar.
  • sen git ben geliyorum  (08.08.14 22:37:32 ~ 22:50:16) 
Yılllaaaar önce Canterbury Tales hakkında Türkçe kaynak ararken ekşisözlüğü keşfetmiştim ilk önce bunu yazayım. :) Ondan önce haberim yoktu.

The Broken Circle Breakdown filmindeki müzik grubunu çok sevdim. Film sayesinde yeni bir tür dinlemiş oldum.

Şimdi adını hatırlamadığım bi kitapta adam sevgilisine ''my primavera'' diye hitap ediyordu. Yine tee kaç yıl sonra bilgi yarışmasında karşıma çıktı o kelime. (Bu arada merak edenler için primavera ilkbahar demek) Böyle kelimelerin kavramların karşıma çıkmasına bayılıyorum. Ek olarak dün duyuruda biri sedanter yaşıyorum gibi bir şey yazmıştı. Açtım anlamına baktım, bugün ingilizce bir blogda sedentary olarak karşıma çıktı.

Bu aralar sporla kafayı bozduğumdan before-after videoları izleyip duruyorum. Şu parçaya denk geldim çok sevdim. www.youtube.com
  • buzbebek  (08.08.14 22:46:36 ~ 22:47:25) 
  • iste o bendim  (08.08.14 22:47:35) 
Teoman Gönülçelen şarkısını yazarken Çavdar Tarlasındaki Çocuklar kitabından esinlendiğini yazmıştı.Onu okudum çok beğendim
Bir de duyurulardan birinde funny little frog şarkısı güzel diye yazmıştı birisi.Onun da müptelası oldum.O her kimdiyse sağ olsun

  • möldersgotinnue  (08.08.14 23:00:33) 
[]

yine minik, ispanyolca gramer sorusu

ya "dormir" ve "querer" neden farklı çekimleniyor diğer fiillere göre?
mesela "comer" için
-yo como emparedado
-nosotros comemos emparedado.

fiil kökü aynı kalıyor.

ancak özne yo olunca "querer"de araya "i" harfi giriyor. özne "los niños" olunca da "dormir" fiili "duermen"e dönüşüyor.

diğer fiillerde kök aynıyken neden bunlar değişiyor?

 
aradim da bulamadim, aklima su trt spikerinin kolombiya macinda James Rodriguez ile Jackson Martinez'in okunuslarini kolombiyali spikerlere sormasi ve aldiklari cevap olan "oyle iste" geldi. (bilmeyenler icin: james-hames diye, jackson-cakson diye okunuyor)

dillerde duzensizlik var. istisnalar var. sebebi o iste. eminim ingilizce'de olanlara asinasindir.

edit:

surda en temel duzensiz fiiller yer bulmus. www.linguasorb.com

diger fiillerde kok ayni, sadece bunlar farkli degil kisacasi. cok var. cok sakat var.
  • she was my baby  (07.08.14 21:41:03 ~ 21:42:51) 
fransızca'da da var böyle şeyler. cevabı da çok nadiren okunuş yüzünden olsa da genelde gerçekten "çünkü eşşeğin s.. ötürü".

she was my baby +1.
  • i was me but now he s gone  (07.08.14 22:08:28) 
İspanyolca fiil çekimleri kitabında 100 küsur farklı çekim tipi var. Bunların çoğu birbirine benziyor. Bir 8-10 tane ezberlendi mi, gerisi düşünerek çıkarılabilecek şeyler. Bir mantığı yok. Almanca'da silah veya Poseidon'un trident'i gibi olan çatal neden dişi artikel die ile çekiliyorsa ve bir karın boşluğu veya rahim gibi olan kaşık neden erkek artikel der ile çekiliyorsa, aynı nedenle. querer en düzensiz fiillerden biri, dormir ise ikinci harfi o olan fiillerin çoğu ile benzer çekiliyor. ir fiilinin nasıl voy, vas, va, vamos, vaís, van olduğu daha fena bir muamma. Zamanında birileri ona benzer şeyler konuşmuş, o da evrilip bu şekle gelmiş. İspanya'da c ve z; b ve v aynı okunurken; Latin Amerika'da c, s, z aynı okunuyor. Harf israfı var memlekette.


  • aychovsky  (08.08.14 00:14:37) 
[]

Twitter'ın fontunun adı ne?

Kimileri "Twitter font" diyor, kimileri başka bir şey.
Ben bir tweet'imi alıp Word'e yapıştırdığımda "calibri" yazıyor, deişmiyor font ismi.



 
  • sttc  (07.08.14 18:29:01) 
[]

şu game of thrones'u mükemmel yapan nedir?

ya izlemiyorum ama sağda solda duya duya illallah dedirti.
bir de "breaking bad" vardı bir ara.
hayır, bir de o kadar da mükemmel değiller ki bence.
benim göremediğim ama sizin açınızdan bu dizileri dehşet yapan şey nedir?

 
Mukemmel bi dizi ornegi alalim once


  • she was my baby  (06.08.14 22:37:06) 
valla bana gore game of thrones icindeki seks sahneleri yuzunden bu kadar populer oldu. daha ilk bolunde ciril ciplak kadinlar vardi. bunun reyting icin oldugu cok acik.

breaking bad de bence cok gercekci bir dizi. oyunculuklar, senaryo, diyaloglar on numera bes yildiz. breaking bad'i izle bence.
  • cok gec kalmisim lan ben  (06.08.14 22:38:41) 
got iyidir, güzeldir ama sıkıntıdan patlarsın bazen. 3. sezonda bırakmayı bile düşündüm. ama tyrion başganı izlemek için devam ettim. bana göre de abartı. imdb 9,5 puanı var mesela, yuh! kesinlikle 9,5'luk bir dizi değil bana göre ama piyasadaki en iyi dizilerden olduğu gerçeğini değiştirmez bu. ama dostum breaking bad dedin mi orda durucan işte. o kadar mükemmel değil demişsin ama o kadar mükemmel. 1-2 bölüm izleyip sıkıcı diye bırakırsan hata edersin. ki az daha yapıyordum bu hatayı. ilk sezon nispeten sıkıcı. 2'de artan bi aksiyon. 3'te olmuş bu dizi diyorsun. 4 ve 5. sezonlarda midene ağrılar giriyor. öyle muhteşem işte. benim top 5 sıralamamda olan bi dizi bb. özellikle 4 ve 5. sezonlar tek kelimeyle olağanüstü.


  • lionel andres  (06.08.14 22:43:27) 
@she was my baby: ya allah aşkına, illa örnek mi vermek gerekiyor? ajdar'ın iyi şarkı söylemediğini dile getirmek için illa "ama sezen aksu mükemmeldir." diye not düşmek ne kadar gereksizse, burada da öyle.

@cok gec kalmisim lan ben: onu izliyorum, 4. sezona geldim. ama ben hala da abartılacak bir ley göremiyorum ki. güzel ama "breaking bad izlemeyen ölsün" diyecek kadar değil bence.
  • m e b  (06.08.14 22:44:02) 
gerçekçiliğidir.

çıplak karı meşhur olmaya yetse ne diziler var amk bu diziyi izleyip de sikiş bekleyen bir kişi bile de tanımıyorum zaten. herkes bir sonraki hamleyi merak ediyor. bazıları ejderhaları, bazıları ak gezenleri merak ediyor. bazıları da kendisiyle özdeşleştirdiği karakterin gidişatını.

bu diziyi sex meşhur etti diyen bi boktan çakmıyordur.
  • kamera motor  (06.08.14 22:48:28) 
Senaryo güzel, kostümler, mekanlar daha doğrusu efektler harika, oyuncuların hepsi süper oynuyorlar, açılış müziği dahi efsane. Başka da bir şey olmaz zaten bir yapımda, tüm unsurlar çok iyi. Breaking Bad ile karşılaştırmak saçmalıktan başka bir şey değil, kel alaka. Onu da izledim, o da çok güzel. Ama gidip Legend of the Seekers ile falan karşılaştırsın isteyen. Fantezi dizi ile dram dizisinin karşılaştırılmasının mantığı yok. Bu Prison Break izleyip niye gülmüyorum lan ben demek gibi bir şey.

Ayrıca olay çıplaklıkla olsa Game of Thrones'tan yüz kat fazla çıplaklığı olan diziler var.
  • i was made for you  (06.08.14 22:48:46 ~ 22:50:59) 
Game of Thrones'u o kadar mükemmel yapan şeyin başında, bütçe geliyor öncelikle. Para harcayarak da güzel dizi yapılabilir, gerçekçi olmayan ama hayal ettiğine çok yakın dünyalar kurulabilir, ejderhaların varlığına seni inandırabiliyorsa o dizi de gerçekçidir gayet. Birilerine hitap etmez o ayrı, bazı insanların bazı renkleri sevmemesi gibi.
8 ayrı ekip tarafından 8 ayda izlenmeye hazır hale getirilen bir diziden bahsediyoruz. O kadar kalabalık kadrosuna ve olay örgüsüne rağmen kendini izletiyorsa ve beklettiriyorsa o güzel dizidir. Oyunculukların muhteşemliğinden filan bahsetmek istemiyorum çünkü o zaten asıl temelde olması gereken şey, senaryo gibi.

breaking bad ise, tam bir karakter dramasıdır ve sen bu iki dizinin altındaki metinlerin farkına varmıyorsan izlerken, sıkılmak ve öeeh bu ne demek çok kolaydır. Herkes de bunları görmek zorunda mı değil elbette ama bu dizileri muhteşem yapan şeyler bunlar işte, biri son derece gerçeküstü iken seni kendine inandırması, diğeri son derece gerçekken gösterdiği gelişim.

Allah onların yaratıcılarından razı olsun ^_^
  • amelie poulain  (06.08.14 22:50:15) 
Merak ettim, bu soruyu soran biri ne begeniyor diye. Cidden soylersen sevinirim :]


  • she was my baby  (06.08.14 23:31:00) 
@she was my baby: valla ben her şeyi genelde severim ama abartılıyorsa maalesef dizilere bakış açım da değişiyor. ama dizileri takip etmem öyle.
genel olarak sevdiklerim olurdu ama ne zamanki abartılar, izlemeyi bıraktım ister istemez. :)

  • m e b  (06.08.14 23:38:16) 
Benim icin GoT'un en guzel yani açılar ve renkler. Dizinin inanilmaz bir kurgusu var ve gorsel efektleri vok iyi. Hakeza cok buyuk bir ekip isi olmadina ragmen icine sicip batirmadan yonetiliyor olmasi ayri maharet. Oyunculuklar konusunda soyleyecek cok sozum yok, zira o kisim bu butcedeki ve bu kadar genis zaman ayrilan dizilerde kotu olmayan bir yonetmenle halledilebilir bir sekilde.

Ancak kitaplar ile karsilastirinca dizideki farkliliklar biraz goze batiyor ve tabii gorselin gucuyle kitapta 5 sayfada anlatilan bi brosun iki saniyede kadrajdan cikmasi can sikiyor. Ancak mekanlar ve olaylarda kitabin betimleri cok guzel yansitilmis. 10 uzerinden 9 hakeder uyarlama bir dizi olarak.
  • klassno  (07.08.14 00:05:50) 
[]

kendimi pazarlayamıyorum hiç

şimdi başlığa göre düşünmeyin tam olarak, açıklayayım.

mesela adamın hiçbir özel yeteneği, başarısı, bilgi birikimi yok ama adam kendini ortamlarda, iş dünyasında pek önemli biriymiş gibi pazarlayabiliyor, reklamını yapabiliyor.

ben neden yapamıyorum bunu?
ben mesela herhangi bir konu hakkında bilgim yoksa o konuda susarım, "bunlar çok basit şeyler yav" diye küçümsemem.

 
ben de öyleyim. sonra da vay efendim (bkz: hatunların efendi adam yerine piç tercihi)


  • buzdagi  (05.08.14 14:35:37) 
:)) soruna yardımcı olmayacak ama ben de öyleyim.

Bence doğuştan geliyor ya da yaşken eğildiğimiz yıllardan kalıyor.

Şu saatten sonra düzelmeyiz.
  • eli  (05.08.14 14:37:48) 
bu biraz karakter kişilik meselesi bu tip arkadaşlarım var etrafımda gelip napıyorsun diye hal hatır sorar sonra müdürlere benim yaptığım işi sanki kendi yapmış gibi pazarlayarak anlatır. Her iş kontrolüm altında şeklinde imaj yaratır.

Bu biraz doğuştan gelen bir karakter.
  • basond  (05.08.14 14:37:57) 
işten işe göre değişir ancak sürekli kendini pazarlayan tiplerin aslında hiçbi halt çeviremediklerini görürsünüz. Az laf çok iş yani, aklı başında bi patronunuz müdürünüz varsa bu adamlara prim vermezler. Özetle bu tipleri görüp moral bozmayın, onlar gibi olmaya çalışmayın. Çok fazla açık verirler zaten.

Ha Basond'un dediği fikri/planı kaptırmak konusu ayrı, adam 1-2 kere bu olayı yaptıysa sonunda isteğe göre ya ayar verilir ya da ilişki minimum düzeye çekilir.
  • oldboy  (05.08.14 14:46:13) 
kızlar merak etmeyin hem kadınlardan hem hemcinslerimizden böyle kolpa yaklaşımlar sergilediğinde ışık hızında tiksiniyoruz. her yerde var böyle tipler ve tabi ki sizler de iyi ki varsınız bence <3

kendini bilen, aklı başında, kolpa olmayan insanlar her zaman daha değerlidir, kendinize denk ideal insanlarla karşılaştıkça değeriniz itinayla bilinir.
  • bana da mi lolo  (05.08.14 14:56:55) 
[]

kendini bir bok sanan amatörlere deli olmuyor musunuz?

her konuda ben böyle hissediyorum ancak özellikle müzikte daha fazla.
mesela yotube'da filan denk geliyorum. adam/kadın profesyonel değil vs. ama kalkıyor mesela beyoncé'nin bir şarkısını kendi -yapmacık- üslubunda ve artistçe söylemeye başladı mı deli oluyorum. küfürler savuruyorum.

özellikle sevdiğim bir şarkı hakkında yapılan yorumları görmek için ekşi sözlük'e giriyorum ve "orijinalinden iyi cover'lar"dan biri diye yorum yapanı gördüm mü eksiliyorum.


birkaç örnek cover:

drunk in love : www.youtube.com
diamonds: www.youtube.com
titanium: www.youtube.com
mirrors: www.youtube.com


bu amatör tiplerin tripleri sizi deli etmiyor mu?

 
dert
buton
vs.
  • calzoncillos  (04.08.14 21:56:37) 
tamam da bunlar zaten genel itibariyle apaci sarkilar, ne yapsan orjinalinden iyi olacak zaten.


  • fortisvita  (04.08.14 21:59:06) 
ediyor.


  • linwie  (04.08.14 22:07:47) 
@fortisvita: olabilir. ama genelde metal dinleyenler, "ben popüler ürünler sevmem bir kere, pop deme ulan bana!!!bir111" kafasında takılanlar popüler şarkıları sevdiklerini kendilerine yediremiyorlar bence. bu sebeple deli gibi "orijinali olmamaış yea, şu cover'ı daha enfes. hatta metal cover'ı daha mükemmel" modunda takılıyorlar. bu da tartışılası başka bir boyut.

@vfgerty: sen her sevmediğin şeyi kıskanıyor musun? :)
  • m e b  (04.08.14 22:16:08) 
bence küçük yeteneklerin bu tarz kendi çaplarında bir şey yapması çok hoş. bu şarkıları pek sevmedim ama deli de olmadım açıkçası.


  • turkce konusan uzayli  (04.08.14 22:29:22) 
sanırım en katlanamadığım şeylerden biri bu.

bir de mesela geçen sene "gangnam style" patlayınca hemen slow hali, akustik hali, bilmemne hali diye coverlıyorlar ya. bi kız, bi adam, bi de gitar cover'ları oluyor filan, onlardan nefret ediyorum.
  • i was me but now he s gone  (04.08.14 22:34:53) 
[]

mesaj kaygılı reklamlar var mı bildiğiniz?

mesela çevre sorunları, sosyal mesaj kaygısıyla oluşturulmuş reklamlar.

bir de türünü bilmyiorum ama şu raskolnikov'lu türk telekom reklamına da bayılmışımdır hep. bunun gibi reklamlar da olabilir.

www.youtube.com

 
  • lucky dog  (03.08.14 01:12:39) 
  • yildirimeda  (03.08.14 02:25:40) 
[]

minik bir ispanyolca gramer sorusu.

az önce ispanyolca çalışırken adam "le gusta mexico?" dedi. neden "gusta (usted) mexico?" demedi ki?
"le" ile "usted" arasınd ane fark var? ikisi de özne değil mi?



 
A usted, le gusto mexico denmeli. Burada ozne mexico. Gustar hosa gitmek demek. Meksika sana hos geldi mi diyor yani. Le de a usted'in kisaltmasi. Yani do you like mexico degil, does mexico appeal to you gibi bir sey.


  • aychovsky  (02.08.14 19:28:32) 
Yanlis yazdim. A usted le gusta mexico


  • aychovsky  (02.08.14 19:29:12) 
Mobilden tirnak isareti koyamadigim gibi editleyemedim de, idare edin


  • aychovsky  (02.08.14 19:30:41) 
@aychovsky: soruyu bir kadına soruyor. ve "le gusta mexico?" diyor. kadın da "si, me gusta" diyor.

yani "a usted"i, yani "size"yi cümleden çıkarmış.
kısacası ya "a usted gusto mexico?", ya da "le gusto mexico?" olacak.

teşekkürler.
  • m e b  (02.08.14 19:41:51 ~ 19:43:29) 
A usted ve le'ninn kullanimi formel ve vurgulu bir anlam tasir. Siz kismiina vurgu yapar. Ingilizce'deki I did do that te nasil do da vurgu varsa, burada da usted'de vurgu var. Bu nedenle birlikte kullanimi cok yaygin. Le gusta da cok yaygin ama vurgusuz. A usted gusta mexico hemen hemen hic kullanilmiyor.

Bir de mejico derler hep. Onu demiyorlar mi?
  • aychovsky  (02.08.14 19:57:55) 
ben gramer olarak değil de, mp3 parçaları olarka çalışıyorum. mesela konuşmacı "how do you say 'hello' in spanish?" diyor, başka bir adam/kadın cevap olarak "hola" diyor. sadece duyarak öğreniyorum yani. pimsleur ile öğreniyorum kısacası.


bazı isimlerde hala "x" kullanıyormuş "h" sesi için. mexico kelimesi de bunlardan biri.
  • m e b  (02.08.14 20:07:31) 
Meksika'daki bilcümle şehir, eyalet için yapıyorlar onu zaten. Oaxaca diye bir eyalet var,oraya da Oajaca diyorlar. Oradaki yerli dillerle çelişkisinden doğuyormuş bunlar.

Birlikte kullanımlara örnek verip gideyim.
-Me gustan los perros.
-A mí, me gustan los gatos.

Yukarıdaki diyalogda ilk kişi "Ben köpekleri severim" diyor. Diğeri de "Bense kedileri severim" diyor. Oradaki ilk "a mí" "Bense" anlamı katıyor, "Madem sen söyledin, ben de kendi düşüncemi söyleyeyim" anlamı veriyor.

Örneğin bir oyunda sıra yanındaki kişiye geldiğinde "Te toca a tí" denir. "Hadisene, sıra sende" anlamında. Kelime kelime çevirince "Sana değiyor, sana" gibi bir şey oluyor.

Bana sıra geldiğinde "Me toca" derim ama atıyorum ki dalmışım ve ben fark etmeden sıra bana gelmiş; "Sıra bana mı geldi, ne zaman" anlamında "¿Me toca a mí?" derim.
  • aychovsky  (02.08.14 20:32:09) 
[]

kpss a ve kpss b arasındaki farklar nelerdir?

duyuru ve internet ortamını araştırdım ama sadece kafamı karıştırmış oldum ve bu konuya tam anlamıyla hakim değilim hala.

şimdi birkaç sorum var.

1. kpss a nedir? hangi üniversite bölümlerinden girilebiliyor?
2. kpss b nedir? hangi bölüm mezunları girebiliyor?
3. kpss a ile kpss b'nin sınav konuları farklı mı?
4. kpss a/b'daki memurlukların derecesi (maaşı, statüsü vs.) kpss b/a'den daha mı üstün? yani, birbirlerine göre üstünlükleri var mı?
5. bir iibf öğrencisiyim (uluslararası ilişkiler okuyorum). bölümün %100 ingilizce. şimdi ben kpss'de diğerlerinden daha mı fazla çabalamak zorundayım?
6. kpss a ve b ile kazanılabilen meslekleri/memurlukları nereden görebilirim, doğrudan bir site var mı?

 
(bkz: #44346676)


  • jaaaccckkk  (02.08.14 15:38:18) 
1. kpss a lisans mezunlarının girdiği sınavdır. öğretmenler ve iibfiler için genel kültür ve genel yeteneğin yanında alan bilgisi de sorulur.
2. kpss b lise ve önlisans mezunlarının girdiği sınav. böüm farketmez.
3. genel kültür-genel yetenek konuları aynı.
4. kpss a memurluları kpss b memurluklarına göre daha üstün. uzmanlık mğfettişlik gibi kadrolar kpss a kadroları. doğal olarak maaşı daha yüksek.
5. her durumda diğerlerinden daha fazla çabalamak zorundasın. bu soru pek anlamlı gelmedi bana.
6. bunları da netten aratıcaksın işte. memurlar.nete falan bakabilirsin.
  • elorelia  (02.08.14 15:38:37) 
a- sen girebiliyorsun
b-sen girebiliyorsun
c-kpss a = Kpss b+ pazar günkü sınavlar
d-kpss a'nın maaşları daha yüksektir örn bi mühendis doğrudan atanırsa 2300 maaşla başlar ama bir bakanlığa kpss a ile girerse 3300 gibi bir maaşla başlar
e-hayır sen diğer uluslararası ilişkiler ve iibf'lilerle yarışacaksın. her zaman diğer insanlardan daha fazla çabalamak gerekir
f-www memurlar net
  • accorbite  (02.08.14 15:39:12) 
[]

En sevdiğiniz türküler?

en sevdiğiniz iki türkü var mı; biri hareketli, biri hüzünlü?
ve o dediğiniz türküyü kimin ağzından dinlemeli?



 
tam türkü değil ama yakın :
aytekin ataş- mecnunum leylamı gördüm (aslı erkan oğur'un diye biliyorum)
has türkü istersen
edremit'in gelini- hüseyin turan

hareketli
şu köyceğiz yolları- tolga çavdar

tolga çavdar demişken evlerinin önü mersin'i de dinlemeden geçme

bu arada en sevdiğim türkü gün be gün değişir benim çok şeyapma bana..
  • zenciamacalismiyor  (01.08.14 17:27:24 ~ 17:27:50) 
  • gyroscope  (01.08.14 17:51:35) 
Aklıma ilk gelenler:

www.youtube.com
www.youtube.com
  • g man  (01.08.14 17:53:49) 
neredesin sen - neşet ertaş
fidayda

  • hatunun biri  (01.08.14 17:55:11) 
  • nocturness  (01.08.14 18:02:08) 
genelde efe türküleri çok hoşuma gider. onun yanında başta ege türküleri ardından ankara türküleri hoşuma gider. ankara deyince tabi ki de Neşat Ertaş.

www.youtube.com
www.youtube.com

edit: karadeniz türküleri de çok iyidir. araya hekimoğlu koyacaktım ama kurtlar vadisiyle öyle bir iç içe geçti ki yazamadım. hani kurtlar vadisinde popüler olmadan önce hekimoğlu türküsüyle sahneye çıkmışlığım var.
  • air  (01.08.14 18:13:32 ~ 18:17:39) 
Baga gel bostana gel- neset ertas
Ahirim sensin- neset ertas
Misket
  • ne istedigini bilmeden aglayan cocuk  (01.08.14 18:15:08) 
Hareketli türkü pek bilmem, o konuda yardımcı olamayacağım galiba.

Mihriban'ın yeri ayrıdır. Musa Eroğlu & Güley düetini dinlemeni tavsiye ederim.

Erkan Oğur - İ.Hakkı Demircioğlu'nun bütün türküleri güzel.

Yöre olarak da Kütahya
  • aguilas negras  (01.08.14 18:16:38) 
Hüzünlü: Ağ Elime Mor Kınalar Yaktılar - Emel Taşçıoğlu.

Hareketli: Kesik Çayır - Bedia Akartürk veya Orhan Hakalmaz.

Hüzünlü ekstra: Ben Melamet Hırkasını - Neşet Ertaş.
  • uykusunu yakalayan adam  (01.08.14 18:25:35) 
[]

Şarkıları nasıl acapella-enstrümansız hale getirebilirim?

Bazen çok sevdiğim bir şarkıyı sadece şarkıcının sesiyle, arka müzik (enstrüman) olmadan dinlemek/kaydetmek istiyorum. hangi programla nasıl becerebilirim?

örnek vereyim: www.youtube.com


 
başarılı sonuç elde edilemez maalesef. bu tarz kayıtlar işlemden geçerek değil, kanal kayıtlarının nete sızdırılmasıyla elde ediliyor. bir de guitar hero gibi oyunlardaki versiyonlardan ripliyorlar.


  • rare  (01.08.14 15:40:27) 
sene 2005 lise zamanı okul çıkışı ;
"kanka programla şarkılardan insan sesi silinebiliyormuş"
* vocal remover
* adobe audition
derken hiç bi programla başarılı sonuç elde edilmez.

sene 2014 yine değişen bi şey yok bence

aradığın şarkıyı intrumental diye youtubeda ara yada sürekli tekrarlayan bi melodisi varsa vokalsiz kısmını loop yapıp kaydet
  • rapon  (01.08.14 17:49:24) 
@rapon: ben enstürmansız halinden bahsediyorum. yani sadece vokal olacak, müzik olmayacak.


  • m e b  (01.08.14 17:52:15) 
@m e b , he doğru fakat değişen bişey yok aynı şey. stüdyo kaydını nete vermedikleri sürece eline geçmez


  • rapon  (01.08.14 17:54:37) 
verdiğin örnek, kanal kayıt değil gibi geldi bana. arkadaki reverb duruyor, bir miktar back vokal var, bir şekilde çok iyi temizlemişler.


  • zebragibi  (01.08.14 20:23:43) 
@zebragibi: ben yapamaz mıyım herhangi bir programla ya da kısmen de olsa acapella yapılamaz mı?


  • m e b  (01.08.14 20:37:53) 
reverb olayı da şarkının miksiyle ilgili ne yazık ki.
youtube'ta "only vocal" deyince karşına çıkanlar vb bulduklarınla yetinmek gerekiyor maalesef.

  • rare  (01.08.14 21:22:11) 
[]

şu eminem'in hangi şarkısı?

ilgili video: www.youtube.com

bu video, şarkıcıların çeşitli videolarından kopyalanıp dr. dre'nin "under pressure" beat'i üzerine yapıştırılarak oluşturulmuş.
mesela nicki minaj verse'ü "hello, good morning"ten alınmış.
ama eminem'in söylediği şarkı nereden alınmış, bir türlü bulamıyorum.

not: nakaratta geçen şarkısını arıyorum.

 
  • eksi sozlukte eksiyen adam  (31.07.14 17:29:35) 
@eksi sozlukte eksiyen adam
teşekkürler ama ben nakaratta söylediği kısmı istiyorum.
yani, eminem'in verse'ünden sonra da tekrarlanan o nakaratı.
  • m e b  (31.07.14 17:38:35) 
dakika-saniye aralığı verirsen iyi olur.

bulamadım çünkü.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (31.07.14 17:58:37 ~ 18:08:29) 
eminemin söylediği kısım bu? nakaratı eminem söylemiyor ki


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (31.07.14 19:51:09) 
@eksi sozlukte eksiyen adam: eminem söylüyor sanıyordum orayı. çünkü videoyu hazırlayan kişi başka isim vermemiş başlığa. eminem söylemese bile o kısmı arıyorum.


@proletarier aller lander vereinigt euch: 00:49-01:07 arasında.
hatta t.i.'dan, nicki minaj'dan ve eminem'den sonra da tekrarlıyor bu kısmı.
  • m e b  (31.07.14 20:27:07 ~ 20:27:57) 
[]

İngilizce konuşurken neden kal geliyor bana?

Yahu, kelime bilgim hiç fena değil. Türkçe olarak ne konuşuyor isem İngilizce karşılığını biliyorum. Yazarken zorlanmıyor ve tamlamaların, adjective clause'ların âlâsını yapıyorum. Lakin konuşurken afedersiniz mal gibi basit cümleler kuruyor ve ilkokul seviyesinde konuşuyorum.

Bir de o bildiğim çeşitli kelimeleri de kullanmıyorum ve yazımlar da yer yer sığ kalıyor nedense.


Niye öyle oldu ki? :(

SSiz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda?

 
pratiksizlikten. pratik yapmanız lazım.


  • anil  (30.07.14 00:23:05) 
Spor yap


  • kelepir  (30.07.14 00:32:10) 
benim 2 sene ingilitere'de okumuş arkadaşım var geçen facebook'ta ordan arkadaşıyla resmin altından yazışıyo ilkokul çocuğu ingilizcesiyle.

Ben günde 5-10 ingilizce kelime öğreniyorum ancak kullanmaya gelince onları kullanamıyorum. Çok nadir çıkıyor. Salla boşver.
  • acukali ekmek  (30.07.14 00:37:38) 
Mala bağlıyorum ve mal muamelesi görüyorum.


  • compadrito  (30.07.14 01:00:36) 
kimse yazmamış ama pratiksizlikten. okuldan aslan kaplan olarak teorik bilgi yığınıyla mezun olup iş hayatında ''ee nasıl yani şimdi?'' diye kalmak gibi.


  • rebellion  (30.07.14 01:22:40 ~ 01:33:14) 
ben de ayni anda hem dusunup hem konusamiyorum. ya cok uzun esler vererek konusabiliyorum ya da ya da sacmaliyorum. ne tense kaliyor ne gramer. ama yazarken gelsin neither'lar nor'lar gitsin shall'lar ought to'lar.
turkce gramer ve cumle dizilisi ingilziceye gore tam ters oldugundan heralde, turkce dusunmeye programlanmis beynimiz. o zinciri kirmak lazim.

  • nicki martin  (30.07.14 01:33:03) 
Anlattıklarına bakılırsa iki sebep var: pratik eksiğin mevcut, böyle olunca da heyecan yapıyorsunuz haliyle. Böyle durumlarda da insan iki kelimeyi yan yana getiremiyor maalesef.

Bence yapılabilecek en güzel şey yabancı dilin kafasını gözünü yararak konuşmaya başlamak bu durumlarda. Bırakın was la were yan yana gelsin, kullandığınız tense verb'le uyumsuz olsun, gramer kurallarını filan hep unutun, hiç önemli değil. Zaman içinde Ara sıra da "akıcı bir ingilizcem yok, anadilim değil biliyorsunuz" "kusura bakmayın hatalar yapıyorum" "anlayamadığınızda söyleyin olur mu, tekrar anlatmaya çalışırım" gibi durumunuzu açıklayan cümleler kurarsanız, karşınızdaki insanlar anlayışla karşılayacaktır. Yavaş yavaş da bu durum düzelir, belki tamamen fluent bir hale gelmez ancak yakın olur.

İngiltere'de upper-intermediate sınıfında olan ben, pre-intermediate'de okuyan Fransız çocuğun çatır çutur İngilizlerle konuşup, gayet de iyi anlaştığını görünce doğrudan bu yöntemi kullanmaya karar verdim. Epey faydası dokundu :)
  • sevgikusunkanadinda  (30.07.14 01:53:44) 
Turkce dusundugun icin. Ardarda karisik cumleler kurmak zorunda kaldigimda kulagindan tutup gecmisini sikip atiyorum ingilizcenin. Yukaridaki bi arkadasin da yazdigi gibi gramer bir yana anlam bir yana. Caresi ise pratik ve turkce dusunmemek.


  • japon askeri  (30.07.14 04:02:52) 
Ingilizce egitimimizden kaynakli. Gunluk hayata yonelik hicbir sey ogrenmiyoruz dolayisiyla gunluk konusma sirasinda kontekse uygun kaliplar kullanamiyoruz. Zorlama kaliplar kullaninca da sundukce sunuyor, kelimeler akla gelmiyor. Bundan kurtulmanin benim bildigim 3 yolu var, ben de cok cok iyi durumda sayilmasam da paylasayim.

1. Ingilizceye kendini mahkum etmek: Bu uygulamasi en zor ama sonucu en garanti yol. Beyin Ingilizce kullanmak zorunda olduguna sartlandigi zaman cok rahat ogreniyor. Mesela 1 sene Ingilizce konusulan bir ulkede olsaniz ve sadece Ingilizce konussaniz cok iyi duruma gelirsiniz. Turklerle hic gorusmeyip, hic Turkce konusmamaniz gerekiyor.

2. Ozguven ve bol pratik: En buyuk hatamiz dusunerek konusuyor olmamiz. Cok dusunmeden sanki harika konusuyormuscasina, hata yaptiginizda duraklamadan konusmaniz gerek. Ingilizce diyaloga sik sik girmeniz cok onemli.

3. Dizini kirip calismak: Bildigimiz gibi kitap acip calismak gibi degil bahsettigim. Dizi izlerken bir saniye erkene Ingilizce altyazi koyup once kendiniz okuyun sonra soyleneni dinleyin. Hem kulaginiz alisacak hem de hiziniz artacaktir. Bilmediginiz kelimeleri arastirin, ogrenin ve kullanin. Kitap okurken olabildigince hizli bir sekilde sesli okuyun. Deyimler cok fark yaratiyor, birkac tane ogrenseniz bile yardimci olur.
  • luthier  (30.07.14 04:29:22) 
üstad kelime bilgin istediğin kadar iyi olsun konuşma işi farklı. ben turistlerle pratik yaparak geliştirdim İNANILMAZ faydası oluyor kesinlikle tavsiye ederim. hem bedava, hem çok eğlenceli hem de seçmece amk. ingilizinden tut irlandalısına, conisinden tut kangrulara kadar herkes var sultanahmet'te. başka şehirdeysen yine ararsan bulursun izmit'te bile dünya kadar uzakdoğulu var. bak 2 aydır gitmiyorum ben de geçen gün skype'tan arkadaşla konuşurken teklemeye başladım. spor gibi bir şey bu, boşlarsan gidiyor. ha tabi bi kere öğrendikten sonra birkaç pratikle yine geri geliyor yine aynen spor gibi.

turistlere sar hacı turistler bulunmaz nimet. ülkemizin jeopolitik konumu falan bunlar hep önemli bak.

bi de, kelime bilmen iyi de kalıp öğren.
  • sensible soccer  (30.07.14 05:48:45 ~ 05:56:37) 
Zetahead

ben o kaka çocukların kullandığı kelimeleri aklıma bile getirmemek için özel olarak aktif çaba sarfediyorum. Allah etmiye, birinnen konuşurken, ağzımdan kaçar maçar da, direksiyonu toplayamayız soğna.

şu hayatta en iyi bilmen gereken mevzu, tavşan tosbaa masalı. masalın sonunda tosbaa tavşanı solluyo ya, o masalı içselleştir ve hayâtına uyarla, tamamsın. bi masal daha var. ağustos böceennen garınca. bu ikisini bil ve uygula yeter.

ben şimdi, ''İngilizce biliyorum, ikinci lisan olarak ne öğreniyim?'' diye soru sorannara, ''yav bırak ikinci lisanı, İngilizceye yüklen!'' diyince, bozuluyolar.

Taam benim genel mallığımdan da kaynaklanıyodur bağzı şeyler, yani burda yaşadığım zorluklar felan ama onun etkisi %20'dir. %50 filan gibi de, Orhan Baba, Müslüm Baba, İbo, Mine, Ebru, Sibel, Gülşen faktörleri vardır. Tabii duyuru faktörü de var. Şuraya harcadığım zamanı, İngilizce dinnemeye, okumaya, yazmaya harcasam, durum çok farklı olurdu.

Yannız sizin aranızdan, bilgisayar oyunu oynayarak büyümüş olannarın çok önemli bi avantajının olduğunu tahmin ediyorum. Hani şu gonuşmalı dinnemeli oyunnar felan. Misal, şimdi pescador itnesini getirsek burıya, bi sene soğna elime verir heralda.

Fekat daha hâlâ gak guk ediyor olmak çok morel bozucu...
  • compadrito  (30.07.14 06:26:33 ~ 06:27:24) 
[]

Kemal Sunal'ın gülüşü itici değil mi?

Ya bu Kemal Sunal'ın "evet, evet, ehihihihi" şeklinde gülmesi acayip itici değil mi?
Çok yapmacık geliyor kulağıma. Ayrıca bu adamın komik olmaması da ayrı bir tartışma konusu.


Şimdi bunu dedim diye bir de troll damgası yemesem iyidir.


Not : Elbette oyuncu iken gülmesinden bahsediyorum.

 
yoo gelebilir ama çok sevilmesinin sebebi de bu itici şeyi bunun böyle olmadığını hissettirerek yapması. cümleye bak, ben de bir şey anlamadım.


  • patos64  (29.07.14 16:17:42 ~ 16:18:02) 
İnsanın nasıl yetiştiğine bağlı değişir. Çocukluğumda bir Kemal Sunal'a bir Nasreddin Hoca fıkralarına bir de Devekuşu Kabare'ye gülerdim. O yüzden onlar hala çok komik geliyor bana. Hele ki Kemal Sunal'ı ikinci babam yerine koyarım, hem sevgiden hem de filmleriyle kişiliğimin oluşmasında babam kadar etkiliydi. Gülerken gördüğümde hep içim ısınır. Hala da eleştiri ile naifliğin buluştuğu yeri seviyorum komedide. Cem Yılmaz çok hoyrat ve düz mantık geliyor bana, bu da öncekiler zekice olduğundan değil. Bir miktar gülüyorum, ama her güldüğümde saldırgan geliyor. Espri anlayışı zamanla değişen bir şey. O gün orijinal olan, bugün banal ve klişe sınıfında. Aynı şekilde bugün orijinal ve komik olan 20 sene sonra anlamsız ve itici olacak. Kemal Sunal gülüşü de bunun bir alt kolu. O zamanın ruhu ile birleşen bir şey. Yoksa her hangi biri diş etlerini göstere göstere "Ihıhı" diye gülse gülmeyi bırak, sinir bile oluruz.


  • aychovsky  (29.07.14 16:20:51 ~ 16:32:03) 
Komik adam ama yapmacik geliyorsa insan sarrafisin demektir cunku adam oyuncu sonucta. Ha zaten normal hayatta da neseli biri degil kamera karisinda hep neseli olan adam sahsi hayatinda gayet asik suratli ve ciddi biri. Bu bilgi de birinci agizdan


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (29.07.14 16:23:37) 
yapmacık değil.

itici evet ama bunda gummy smile olmasının da etkisi var.

yine de komedyen olduğu için sorun teşkil etmiyor, normal insanda hiç çekilmezdi.
  • neferkitty  (29.07.14 16:25:25) 
esprileri ezbere bilinmesine rağmen yıllardır aynı sahneleri izlemekten zevk alınan kaç komedyen biliyorsun?


  • neverletyougodown  (29.07.14 16:27:54) 
@neverletyougodown
Iyi de, günümüz komedyenleri komik veya kalıcı değil diye Kemal Sunal'ın mükemmel olduğunu mu söyleyeceğim? Hiç elestirmeyecek miyim? o zaman günümüz şarkıcılarından da kimse fazla iyi değil çünkü bütün mükemmel şarkıcılar geçmişte kaldı sana göre.

  • m e b  (29.07.14 16:36:48) 
Bana itici gelmiyor. Saf bir gülümseme gibi geliyor. Bana itici gelen uyanik gülümsemesi, kemal sunal inki gibi saf gülümsemesi değil.


  • dafuq  (29.07.14 16:39:33) 
nasıl çoğu insanda kemal sunal sevgisi varsa, sende de kemal sunal nefreti var bence. sevmeme değil nefret le ilintili.

adam komedyen değil zaten oyuncu. oyunculuğu kötü olabilir,canlandırdığı karakteri yansıtamıyor diyebilirsin. yani hababam sınıfı'nda aptal, alık inek şaban karakterini canlandıramıyor diyebilirsin veya köyden indim şehire'de saf kardeşi canlandıramıyor diyebilirsin.

canlandırdığı karakterin komik olmaması/itici olması/itici komik olması adamla alakalı değil doğal olarak, yok karakter komik de adam oynayamıyor diyorsan onu da bu işin uzmanları değerlendirebilir, o olmazsa halk da değerlendirebilir.

duyuruda troll olsan ne olur, olmasan ne olur.
  • uykusunu yakalayan adam  (29.07.14 16:58:23) 
@uykusunu yakalayan adam
Zaten benim dediğim de seninkiyle ilintili.
Adam oynadığı rollerde, özellikle espri/komiklik yapmaya çalıştığı yerlerde çok da başarılı değil. bunu ille de böyle açmak gerekmiyor.
Misal Levent Kırca'nın da oyunculuğunu sever ama kişiliğini sevmem. Kemal Sunal'da ise tam tersi bir etki var benim için.
  • m e b  (29.07.14 20:31:10) 
[]

ingiliz aksanını anlayabiliyor musunuz?

Soru biraz tuhaf oldu.
ingiliz aksanıyla konuşanları anlayabiliyor musunuz tam olarak?
sanki söyledikleri kelimeler aşırı vurgudan dolayı anlamsızlaşıyor ve kulağa sağlıklı şekilde gelmiyor gibi.
bir de sizce ingiliz radyoları dinleyerek elde edilebilir mi bu aksan?

 
Ben f1'i skysportstan izlerken anlıyorum. Ekiptekiler de ingiliz damon hill falan. Vurgular konusunda da insan alışıyor.


  • ron dennis  (29.07.14 01:21:37) 
ben ingiliz aksanıyla komuşulanları amerikan aksanına göre daha rahat anlıyorum. temel bilgiyi aldığım hocanın kullandığı aksan ve alıştırma yaptığın kaynaklar önemli.


  • tururo  (29.07.14 01:38:58) 
Son bir yıldır her gece yatarken ve evde başka işlerle uğraşırken BBC world news radyo dinliyorum. Şu an denilenlerin yüzde yüzünü anlıyorum. Aksanım da oraya kaymaya başladı. Bir metin okurken İngiliz aksanı oluyor otomatik olarak. Çok hoş bence. Güven verici bir yanı var. Bunu nereden çıkardım bilmiyorum.


  • hadi ya la  (29.07.14 01:40:42) 
ingiltere'de doğup büyümüş bir profesörle konuştum, anladım onu. ama yine ingiltere'den gelmiş basit bir öğretim görevlisini anlamadım. kişiyle de alakalı biraz. senin anlamanı istiyorlarsa güzel konuşuyorlar. yoksa zor. yani amerikalıları anlamak daha kolay bence.


  • hohoya  (29.07.14 02:05:34) 
İlk defa İngiliz dizisi izlediğimde %100 İngilizce öğrenim yapan bir üniversitede öğrenci olmama rağmen "Nece konuşuyor bu insanlar?" diye düşünmüştüm. Zamanla alıştım. Kulak aşinalığı meselesi. Bir de; bana mı öyle geliyor, bilmiyorum da İngilizlerin kelime dağarcığı daha geniş. 1- 2 haftalık Londra ziyaretimde de zorlanmıştım biraz. Konuşmaya çekinmiştim.


  • auroraaurora  (29.07.14 02:07:46 ~ 02:08:55) 
Ben de anlamıyorum pek. Bir aksanda "o" harfi neden "ö" diye okunur yahu? Maç sonrası röportajlarını anlamak falan zor geliyor bana.

Ama İngiliz aksanı ile konuşmanın hayali bile başka be...
  • aguilas negras  (29.07.14 02:36:47) 
bir tane ingiliz aksani yok. anlasilan var anlasilmayan var. her aksani anliyorum diyen ingilizce bilmiyordur pek zira oyle aksanlar var ki ingilizler anlamiyor? mesela kanada'da oyle aksanlar var ki kanadalilar anlamiyor benzer sekilde. bu her dilde gecerli mesela alman arkadasim bayern ve isvicre'de konusulan almancayi bazen hic anlayamadigini soylerdi. standart ingiliz aksani anlasilir ama sokaga cktiginda binbir turlusu var nasil turkiye'de bolgeden bolgeye degisiyorsa sive.

edit: radyo dinleyerek aksan elde etmekle ilgili: amerikan yapimi film dizi izlemez surekli ingiliz aksanina maruz kalirsaniz bir sure sonra ister istemez aksaniniza etki eder bu durum ama radyo dinleyip oradakileri taklit etmeye kalkarsaniz yabancilarla konusurken komik duruma dusersiniz, dogal olmaz. aksan tabi ki onemli ama akicilik daha onemli.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (29.07.14 03:05:04 ~ 03:09:35) 
çok uzun dönem bbc'nin weakest link'ini izleyerek baya bi geliştirdim kendimi.
tesadüfün böylesi ki ben de skysports'ta f1 izliyorum ve terminolojiye aşina olduğumdan sorun olmuyor. ama bbc'de bir dizi izlerken anlamadığım yerler oluyor. ama bazı dizileri de tamamen anlıyorum. kısacası değişken ama esas olarak izlediğin şeyin kelimelerini bilmekle alakalı. ricat nedir bilmiyorsan muhteşem yüzyılı da anlamazsın. olay bu.

  • sensible soccer  (29.07.14 03:23:17) 
amerikan aksanını %75-80 oranında anlıyorum, ingilizde bu oran %40-50'ye kadar düşüyor. çok tatlı sevimli aksan, hoşuma gidiyor ama anlamıyorum. dediğin gibi, vurgular yüzünden anlamak zorlaşıyor. türkiye'de ingilizce öğrenen çoğu kişi amerikan aksanıyla öğreniyor. izlediğimiz filmler olsun, dinlediğimiz şarkılar olsun hepiciği amerikanca, daha basit.


  • pescador  (29.07.14 04:01:41) 
Amerikan spiker (Midwest) aksanını %85, İngiliz spiker aksanını %60-70 anlıyorumdur heralde.
Radyo dinleyerek de olur ama İngiliz dizileri seyrederek daha fazla gelişebilir.

  • compadrito  (29.07.14 05:02:29) 
6 yildır kuzey Amerika'da yaşıyorum. Bi ausie ya da British işe karşılaşınca hala ikilettiğim oluyor.


  • gunlerin kopegi  (29.07.14 09:37:37) 
[]

Erkeklere bir soru

İşyerinde nasıl giyiniyorsunuz?
1.Takım elbise mi?
2. Ceket + kot pantolon +tişört mü?
3. Tamamen size mi kalmış?

 
Tamamen bana kalmış..


  • quaker  (27.07.14 13:03:22) 
İçerde smart casusl, müşteri ziyareti varsa takım


  • spy of soul  (27.07.14 13:04:42) 
tamamen bana kalmış.
takim elbise hari.

  • ne nicki be  (27.07.14 13:07:39) 
genelde bize kalmış. yazın genelde kot tişört tercih ediyorum.


  • sanal uyku  (27.07.14 13:08:24) 
Tamamen bana kalmış genelde kot+tişört veya gömlek şeklinde ,önemli bir toplantı sunum olacağı zamanda takım elbise giyerim .


  • sealth  (27.07.14 13:08:45) 
kot pantolon - gömlek.


  • baldur  (27.07.14 13:10:37) 
kışın takım elbise, yazın kumaş pantol gömlek.


  • bana da mi lolo  (27.07.14 13:11:13) 
Bana kalmis, bu aralar hava sicak sortla gidiyorum.


  • crown  (27.07.14 13:25:44) 
tamamen bana kalmış

tüm gün ofisteysem şort ve terlik.
toplantı varsa gömlek, pantolon
yönetim kurulu toplantısı veya önemli birşeyse takım elbise
  • dafuq  (27.07.14 13:27:59) 
takım elbise. Yaz aylarında keten pantolon-gömlek.


  • candanag  (27.07.14 13:35:53) 
- tamamen bana kalmış
- müşteri görülecekse, smart casual.

  • fever  (27.07.14 13:41:27) 
bana kalmış, barnak arası terlikle bile gittim


  • mirty  (27.07.14 14:27:39) 
kanvas veya kadife pantul.
oxford tarzı kejuıl ayakkap.
blazer ama blazer gibi olmayan ceket.
tek renk gömlek, abartmamak koşulu ile desenli medeniyet fuları.

takım elbise fazla ağır geliyor bana nedense.
  • a d s z p  (27.07.14 14:35:23) 
kanvas ve gömlek ve bot (gâvurun khaki dediği pantalona kanvas deniyosa yani)
Cumaları jean ve gömlek ve bot
uzun yürümeyi planladığım ve çok yağmurlu günlerde bot yerine hiking/trekking ayakkabısı
tişört yasak, ceza kesmezler ama yüzlerindeki gülümseme donar ve patronum gelir 'are you OK?' filan der heralde.
  • compadrito  (27.07.14 16:42:58) 
[]

şöyle hintçe bir şarkı yok mudur?

tam da "ringa ringa" gibi olacak; kadının sesi ince ama huzur verecek, kıvrak olacak :)

www.youtube.com


 
zoobi doobi olur mu?

www.youtube.com
  • tolga asp  (24.07.14 22:26:43) 
link veremedim nedense.

guzaarish filminin soundtracklerinden udi teri adında bir şarkı var. ispanyol ezgili hintçe şarkı. ses huzurlu , ringa kadar kıpırdak değil. aishwarya rai insan değil.
  • montauq  (24.07.14 22:29:23) 
aradığın gibi değil ama çok sevdiğim için şunu vermezsem içimde kalır: www.youtube.com


  • acccra  (24.07.14 23:02:01) 
[]

edebiyat/sinema eserlerindeki içerik ve ana fikir uyumsuzluğuna dair

şimdi, kitap okumayı çok seven bir bireyim. elime ne geçerse okumaya çalışırım. yalnız benim ufak bir sorunum var: çoğu zaman okuduğum edebi eserin tanıtımında, diğer okuyucular tarafından yapılmış yorumlarda yer alan konuların derinliğiyle kitaptaki olayların derinliği arasında derin bir uyum göremiyorum. bir örnekle açıklayayım, şimdi tolstoy'un "savaş ve barış"ı için "dönemin rusya'sında savaşın topluma etkilerinin apaçık şekilde irdelendiği bir başyapıt..." şeklinde yorumlar yapılıyor. ama ben bu kitabı okuduğumda derinlemesine bir savaş konusunun ele alındığından ziyade aşkın daha fazla ön plana konuşduğunu, savaşın ve etkilerinin geri planda kaldığını hatta savaşın kitapta en az ele alınann konulardan biri olduğunu görüyorum.

mesela az önce albert camus'nün "yabancı"sını bitrdim ama kitapta verilmek istenen o mesaj tatmin etmedi beni. çünkü eleştirel yorumları okuduğumda bu mesajın yoğun bir şekilde verildiği söylenmişt.

filmde de aynı şekilde. herhangi bir film hakkında "xxx çok güzel şekilde işlenmiş bu filmde" deniliyor ancak filmi izlediğimde yyy'nin daha baskın olduğunu görüyorum.



bu benim sorunum mu yoksa piyasya sürülen bu eserlerin ticari amaçlı olarak aşırı övülmesinden mi doğuyor bu?
siz ne düşünüyorsunuz?

 
bu bende de oluyor. sanırım yorum yaparken kabaca ana hatları kullanıyorlar, tamamını okurken olay ve kişilerdeki ayrıntılar daha fazla dikkat çekiyor.


  • passive aggressive  (25.07.14 23:03:03) 
[]

nefret ettiğiniz klişeler nelerdir?

konuya uygun şarkı hediye edeyim: www.youtube.com

görür görmez, duyar duymaz sinirlerinizi hoplatan, o ortamdan kaçmanızı tetikleyen klişeleri duymak istiyorum bir sakıncası yoksa.

-hani değişmekten bahsederken bir angut çıkar da "değişmeyen tek şey değişimdir" der ya, o an ölsem daha iyi.

-"ne düşünürsen o olur, kötü düşünme,iyi düşün" klişesi.

-hani reklamlarda kamera içeriden çekmesine rağmen kapıyı açıp karşıısnda ünlü reklamcıyı gören tüketiciler var ya, onlar. özetle şu durum:
i.capsspot.com

-"yabancı kültürü göklere sığdıramazken kendi kültürünü yerden yere vuran şahıs" klişesi.

-"ben popülerizmden doğmuş hiçbir ürünü sevmiyorum, bir tanesini bile" klişesi.

-genellemenin dibine vurma klişesi.
"bu xx'ler anca kafa kesmeden anlar". aama bay klişe kendi komşusunun, akrabasının da xx'lerden olduğunu unutur.

 
"psikolojiktir"

doktordan duydum ben bunu. o günden beri basit sağlık sorunlarımı bile halledememe fobisi oluştu bende. gittiğim her yerde anlattığım her sorun "psikolojiktir o ya" denilerek geçiştirilecekmiş de hastalıktan ölecekmişim, tıp dünyası çaresiz kalacakmış gibi hissediyorum.
  • pescador  (23.07.14 17:24:34) 
"kisiden kisiye degisir" argumani. arguman bile sayilmaz. bitiyor orda tartisma.


  • hjarteblod  (23.07.14 17:35:12) 
"Ozunde cok iyi biridir " :///


  • rayde  (23.07.14 17:38:06) 
"Benim de x arkadaşlarım var"


  • bonzo  (23.07.14 17:52:09) 
"ortalığı çoğ garıştırdılar".


  • uykusunu yakalayan adam  (23.07.14 17:56:03) 
önemli olan iç güzelliğidir.


  • rock n roll  (23.07.14 17:56:46) 
"1400 yıl önce gelmiş kitap yaa"
"bunlar hep amerikanın oyunu, arkasında israil var bu işlerin"
"beni biliyorsun, yalanı hiç sevmem" (yalancının tillahıdır bunu diyen net)
  • bunaldım a dostlar  (23.07.14 18:06:56) 
Bira hamallik yahu.. Sen icme ozaman arkadasim!


  • delifaruk  (23.07.14 23:20:36 ~ 23:20:57) 
"ben çok çılgınım, çok asiyim" tripleri


  • mirty  (23.07.14 23:23:32) 
"okulla, okumakla olmuyor o işler."

bir de düşene bir tekme de sen vur, acıma yetime gelir koyar götüne gibi kalıplara uyuzum, acımadığın merhametten yoksun bıraktığın adam doğal olarak bir gün gelir götüne koyar. iyilikten maraz falan doğmuyor sen iyi insanlıkla enayiliği birbirine karıştırmadığın sürece.
  • irbat  (23.07.14 23:48:32) 
"bu çok yakıştı size bence"
"olur olur hepsi olur"
"hayırlısı"
"her şeyin bir zamanı var"
  • oraletarya  (23.07.14 23:52:03) 
"hicbir zaman hicbir sey icin gec degildir"
"turk insani mazlumun ve magdurun yanindadir"

  • John Finn  (24.07.14 00:10:22) 
[]

en son hangi kitabı satın aldınız?

anket gibi duruyor ancak vereceğiniz cevaplardaki kitapları araştırıp aklıma yatarsa ben de alacağım. bir nevi tavsiye istiyorum gibi yani.

benimkiler de:
-dublörün dilemması
-sineklerin tanrısı
-sezar'ın adaleti (steven saylor)
-yabancı (albert camus)
-bir kış gecesi eğer bir yolcu

 
Aşk ve diğer öbür cinler.


  • kehribar  (21.07.14 22:43:43) 
monte kristo kontu (idefix'te indirimde yarı yarıyaydı fiyatı ondan aldım. ama şimdi geçmiş.)
öteki ben - dostoyevski

  • tepedeki psychedelic adam  (21.07.14 22:48:49) 
Osman Şahin- Sonuncu İz, Mahşer, Ağız İçinde Dil Gibi/Acı Duman
Jean Rhys- Dalda Duran Kuşlar
Tahsin Yücel- Sonuncu, Golyan Devrimi
Peride Celal- Mektup

Hepsini Can'ın 5 lira kampanyasından aldım, çok sevinçliyim.

Ha bi de yazmadan geçmeyeyim tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz bana Pulbiber Mahallesi'ni hediye etti. Daha okumaya başlamadım:(

Not: Aşk ve Öbür Cinler çok güzel bir kitaptır.
  • buff  (21.07.14 22:49:23 ~ 22:55:17) 
Gündüz Vassaf - Cehenneme Övgü
Tahsin Yücel - Peygamberin Son Beş Günü

  • amelie poulain  (21.07.14 22:50:11) 
en son aldigim j.r.tolkien - bos kolduk. d&r'da 5 tela idi aldim.

edit: lan yanlis yazmisim denne uyardi :)

j.k.rowling olcak :D

o degil de, idefix'te 30 tela imis la indirimli, yuh. www.idefix.com

edit 2:

ciltlisiymis o, ciltsizi 10 tela imis puuuu www.idefix.com
  • she was my baby  (21.07.14 22:50:52 ~ 23:01:37) 
hayri domaniç - ticaret hukukunun genel esasları. legal kitapevinde kelepir bölümü vardı, 5 liraya aldım. 2 ay önce falan.


  • vedat chili peppers  (21.07.14 22:53:42) 
Her gece bodrum


  • high hopes of the sozluk  (21.07.14 22:55:21) 
Böğürtlen Şarabı - Joanne Harris


  • mindwars  (21.07.14 22:55:50) 
artık kitapları internetten indirip telefondan okuyorum ama en son para verip aldım kitap; samsun'dan önce bilinmeyen 6 ay - alev coşkun.


  • nereye bu gidis  (21.07.14 22:58:07) 
Kiyamet kitabi - connie willis


  • rayde  (21.07.14 22:58:58) 
the silkworm


  • icemint  (21.07.14 23:01:08) 
deliduman-emrah serbes


  • istenmeyen evlat  (21.07.14 23:04:45) 
(bkz: gizliajans) (alper canıgüz)


  • velasco  (21.07.14 23:06:43) 
Beynine bir kez hava degmeye gorsun. - Dr. Frank vertosick jr.

@sonsuz sevgilerimle
Internetten siparis verdim, istersen gonderirim sana okuduktan sonra.
  • delifaruk  (21.07.14 23:06:52 ~ 22.07.14 17:52:27) 
gabriel garcia marquez - kırmızı pazartesi
emrah serbes - erken kaybedenler

  • unalub  (21.07.14 23:07:53) 
20. yy siyasi tarihi
metamorphosis and others stories of kafka
the god that failed (andre gide)
steps (j. kosinski)
animal farm (g. orwell)
shakespeare (benedetto croce)
  • lesmiserables  (21.07.14 23:13:41) 
uzun çarşının uluları
anayurt oteli

  • uzunuzunilgi  (21.07.14 23:14:17) 
the great gatsby - scott fitzgerald (iletişim yayınları'nın çevirisi ama)


  • noxell  (21.07.14 23:16:15 ~ 23:16:41) 
deliduman


  • widee  (21.07.14 23:16:33) 
kipadan aldım 5 tlye.

karamazov kardeşler
budala
diriliş
monte kristo kontu
  • hohoya  (21.07.14 23:36:23) 
eisntein - bilim ve felsefe üzerine

tüfek, mikrop ve çelik - jared diamond

ikisi de bitmedi
  • neferkitty  (21.07.14 23:38:34) 
En sonkitap fuarindan aldıklarını.
1.çavdar tarlasında çocuklar
2.galiz kahraman
3.sineklerin tanrısı
4.kırmızı pazartesi
5.kuyucakli yusuf
6.ruhi mücerret

Şu ana kadar son üçünü okudum .
  • sealth  (21.07.14 23:46:41) 
deliduman emrah serbes


  • ddenizz  (21.07.14 23:52:26) 
  • bi sey dicem  (21.07.14 23:55:56 ~ 23:56:11) 
Almanca sözlük


  • siradisi00  (21.07.14 23:56:35) 
İrrasyonel - Stuart Sutherland


  • 80lerçocuğu  (21.07.14 23:57:17) 
Atilla Yayla - Hangi Liberalizm?
Murray N. Rothbard - Ekonomiyi Anlamak
Stephen King - Yazma Sanatı
  • i was made for you  (21.07.14 23:57:53) 
savaş ve barış - tolstoy
okudum mu? hayır, okuyacak mıyım? belki çok vaktim olursa, karakterler ve olaylar fazla karışık olduğundan kısa kısa okuyunca akılda bir şey kalmıyor.

  • g7mor  (22.07.14 00:02:21) 
yüzyıllık yalnızlık


  • jhonny  (22.07.14 00:09:44) 
Alber camus - yabanci
Yusuf atilgan -aylak adam
Sabahattin Ali -icimizdeki seytan
  • nanelimonportakal  (22.07.14 00:13:29) 
deliduman
engeregin gozu
beyaz zanbaklar ulkesinde
  • jonturk  (22.07.14 00:43:19) 
1984


  • them bones  (22.07.14 00:46:35) 
Lale müldür toplu şiirler I, II
Umay umay- orospu kırmızı
Defne sandalcı- ah
  • mutlusismankedi2015  (22.07.14 02:28:40) 
En son geçen sene okuma kitabı olarak hobbit ve taht oyunlarını almıştım. Ondan sonra kütüphanede ya da malum yerlerde takıldım.


  • Lim5  (22.07.14 02:46:55) 
@delifaruk, o kitabı nereden buldun, baskısı kalmamış dendi, epey bir araştırdım ama ulaşamadım. sahaflarda bile.


  • sonsuz sevgilerimle  (22.07.14 03:03:17) 
José Mauro de Vasconcelos- Güneşi Uyandıralım


  • mathilda lando  (22.07.14 11:22:09) 
kitap satın almam. ablam alır okur ben de ondan alırım :)

En son bana düşen kitap : böğürtlen kışı
  • kakao  (22.07.14 11:40:41 ~ 11:41:59) 
kör baykuş- sadık hidayet
kafka seviyorsan mutlaka oku!

  • imre anadolu  (22.07.14 11:42:15) 
kendimi düşünürken soruyu cevaplamayı ihmal etmişim. gecikmeli de olsa söyleyim.

osmanlı kadın hareketi sıkıcı olma riskini göze alarak almıştım. bu kadar zevkli bir kitap olması şaşırtıcı. serpil çakır iyi bir yazar.

ondan önce,
leyla navaro'nun haset ve rekabet. zaten sıkı hatundur navaro, yine çaba harcamış epeyce. dura dura okunuyor.
  • sonsuz sevgilerimle  (22.07.14 14:59:19 ~ 15:00:32) 
7 ölümcül günah ilk üç kitabı
şehvet kibir kıskançlık
robin wasserman
  • indescribable  (22.07.14 17:52:58) 
[]

izmir fazla abartılmıyor sizce de?

izmir aşağı, izmir yukarı, alsancak aşağı, kordon yukarı...

şahsen gittiğimde hayal kırıklığına uğradım ben. kordon dedikleri yer öyle ahım şahım değil, "modern insanların yaşam alanı" olarak addedilen bu şehirde hindistan'ın ara sokaklarında dolanıyormuşsunuz gibi izlenim veren çarpık kentleşme mevcut.
adeta gelişmiş bir köy.

nedir bu izmir'in esprisi?

not: istanbul'da yaşayan biri olarak yahya kemal'in şu dizelerini remiksliyorum izninizle:
izmir'in en güzel yanı istanbul'a dönüşüdür. :)

 
sahili hariç çirkin.sahili de berbat ya neyse.
not:izmirde yaşıyorum

he boyozları,kumruları var canım he
  • rakicandir  (21.07.14 15:36:41 ~ 15:37:04) 
bi çay koy aga .. bir istanbullu olarak 2 ay yaşadığım izmire aşık oldum olay sokakları falan değil insanı.


  • joy stick  (21.07.14 15:37:40) 
denizin etkisinden midir. havasından suyundan mıdır bilmiyorum ama kızları diyorum.
en medeni türk kadınlarının yaşadığı yerler.

  • widee  (21.07.14 15:38:34 ~ 15:38:52) 
Bende tam olarak boyle dusunuyorum ve gittigimde hayal kirikligi yasadim.
Birde İzmiri ovup istanbulda yasayanlar var onlarada ayri gicigim cok guzel,harika madem İzmirde yasasinlar degil mi ama ?

  • Esinsin  (21.07.14 15:39:18) 
gitmediğim halde bana hep öyle geliyor bir istanbullu olarak.


  • geberix  (21.07.14 15:40:05) 
Beklentileri yüksek olanlar hayal kırıklığına uğrayabilir fakat ben Ankara'dan İzmir'e gittiğimde daha mutlu oluyorum. Eh bırakalım insanlar abartsın yahut yerin dibine soksun,isteyen orada yaşıyor sonuçta. Aynı soruyu İzmir için değilde Ankara,İstanbul için açsak,pek farklı cevaplar gelmeyecektir.


  • birfincankahvedahaisteyenadam  (21.07.14 15:42:18) 
AKP yi sokmamaları bile yeterince büyük birşey.
Demekki kafası çalışmayan insan sayısı, çalışana göre az
Bu bile yeterli İzmir'i sevmek için.
  • cruseo  (21.07.14 15:42:58) 
mesele şehrin güzelliği değil zaten. türkiye'deki en yaşanabilir şehirlerden biri olması. insanların hayata bakış açısı, rahatlığı, kimsenin kimseye karışmaması. bu havayı, anlatmak istediğim mevzuyu ancak en az birkaç yıl yaşayan anlar. gelip ''ce-ee'' diyip kaçan insanlar değil.


  • anyolita  (21.07.14 15:44:50) 
istanbul'da yaşıyorum öğrenciyim, geçen sene 5 gün izmire gittik kız arkadaşımla. iki arkadaş da karşıladı gezdirdi falan. 5 günde bitti valla. bi bok yok izmir'de. sıkıldık da yani. ama istanbul'u hala bitiremedik. yapılacaklar listemiz var gez gez bitmiyo anasını satiyim.


  • metehan01  (21.07.14 15:46:05) 
izmirin bir esprisi yok. şehir görmemiş insanlar, senin de dediğin gibi abartıyorlar. leş gibi sokakları, çarpık yapısı, şehrin etrafını saran ve nerden baksan görünen gecekondusuyla ve de kurallara uymamayı rahatlık diye nitelendiren insanlarıyla modern olmaz bir şehir. olsa olsa hindistan olur. çok sevdim bu benzetmeyi.

ama işte biz şimdi bunları dedik ve birazdan izmirliler gelip "siktirin gidin anadolu çomarları" diyecek. çünkü onların "hoşgörüsü" ve "açık görüşlülüğü" bu.
  • letheavendangered  (21.07.14 15:48:35) 
tabi ki abartılıyor. ben izmirde yaşadım 25 yıl.
izmir bi boku olan bir şehir değil.

izmirli birinin ağzından duyabileceğiniz aktiviteler:
kordonda bira içmek,
kordonda çimlere uzanmak,
asansörde yemek yemek,
yazn çeşmeye gitmek.

kordonda bire içip çimlere uzanmak dünyanın en alternatif eğlencesi olmadığı gibi, 20 yaşından büyük insanlar için pek tercih edilecek bir aktivite de değil.
bir insan hayatı boyunca 3 kez asansörde yemek yer, o da belki. bi özelliği yok zaten.
çeşme de, 2 ay gidersin, gittiğin yerler de hep aynıdır zaten


ee başka? bir şehri eşhir yapan şey bunlar mı?
niye izmire eli yüzü düzgün tiyatro gelmiyor, konser gelmiyor ya da benzeri etkinlikler gelmiyor? niye izmirde kordon dışında bir etkinlik yok?

istanbul avmler kenti olarak eleştiriledursun, istanbul'un vasat altı bir ilçesinde yapabileceğin etkinlik sayısı izmir'i katlayıp çarpar böler.

kimse kusura bakmasın ama, 15 yıldır yerinden kımıldamamış bir şehri savunmayın.

15-20 yaş gençler için kıyak şehir izmir. parayı anne baba yollasın, evi anne baba tutsun, faturaları anne baba ödesin. sen de git, alsancak dışında alternatifin olmadığı izmirde para ye.

peki en ufak bi iş imkanının olmadığı izmirde çalışman gerektiğinde napacaksın? error. alsancak'a gitmek istememeye başladığında napacaksın? onun klonu bostanlı, onun klonu güzelyalıda mı dolanacaksın? error.
  • kamera motor  (21.07.14 15:51:42) 
Yılın 10 ayı istanbul'dayım , 2 ay ise izmir'deyim.

bana göre izmir kafa dinleme yeri. 15-20 günden sonra sıkmaya başlıyor. Eskiden trafik sorunu yoktu, ama şimdilerde trafik açısından istanbul'dan farkı kalmadı gibi. Bir de izmir'in toplu taşıması gelişmemiş. İStanbul'da avcılar'dan taksim'e 45 dk da gidersin. İzmir'de ise buca'dan alsancağa gitmen 1 saati geçebilir. Yıllar yılı izmir hiç gelişmedi. Görece çağdaş , modern , laik bir şehir ama yıllardır yerinde sayıyor, ne doğru düzgün bir AVM'si ne de sineması var. Bornova, Karşıyaka ve Buca'nın belirli bölgeleri dışındaki yerler adeta bir köy.

istanbul'da eğitim, iş ve sosysl imkanlar daha gelişmiş ama şu da var ki İstanbul'da bunlardan yararlanabilmen için gelirinin baya iyi olması lazım. İşin iyiyse, çok para kazanıyorsan İstanbul bir cennettir. Diğer türlü kokusunu alıp tadına bakamazsın...

izmir'i kız güzelliği , medeniliği ile övenler taksimdeki barlara takılsın bir süre. Kim medeni kim güzel , kim daha serbest sonra karar versin.

Ayrıca izmir'de özel sektörde iş imkanı istanbulun yanına yaklaşamaz.
  • empedokles  (21.07.14 16:20:43) 
izmir'in güzelliğini izmir'de yaşayan bilir. çünkü yaşamın rahat olmasıdır onu güzelleştiren.

izmir'de 11 sene yaşadım, istanbul'a geldim 4 senedir izmir'e her gidişimde köy gibi geliyor. belki de yaşayanlar o köyün güzelliğini bildiği için güzel.

istanbul'da her zaman her şey neredeyse elinin altında. yeme içme gezme konser ne dersen var. izmir'de bunun onda 1'i ancak var. 20 milyon nüfusa göre 4 milyon nüfusu düşününce bir kısmı beklenen. istanbul'da mecidiyeköy'de beşiktaş sahilde bebekte adım atamazsın, izmir'de kıbrıs şehitleri bile o kadar kalabalık olmaz.

Neden İzmir? sorusunun ben şöyle cevaplıyorum.

- Hiçbir şeye koşmak zorunda değilsin. en fazla 15 dk. sonra otobüs/vapur/dolmuş/metro gelir binersin gidersin. İstanbul'da 5 dk'da bir gelir 6. dk'da off ya niye gelmedi bu yaa ne çok bekliyoz yaa dersin.
- İzmir'de bir uçtan bir uca , Karşıyaka'dan Çeşme'ye 1 saatte gidersin. İstanbul'da sadece 1 saat köprü girişinde 100 mt içinde beklersin.
- İnsanların genel iletişime açık ve konuşkan olması da seni durduk yere mutlu eder. Bostanlı sahilde sabah yürüyüşe çıktığında hiç tanımadığın kişiyle "Günaydın!"laşırsın. İstanbul'da kapı komşuna "İyi akşamlar" diyecek olsan en iyi ihtimalle bön bön bakar, ya da niye selam veriyon bilader de diyebilir.
-Bisikletle Körfez boyunca gidebilirsin, yokuşu yoktur. Şehir içinde Hatay, Bayraklı gibi dik yerler haricinde çok kullanılabilir.
- İşten 6'da çıkarsın, en geç 7'de Alsancak'ta olursun çıkarsın sahiline. İstanbul'da Beşiktaş'ta Taksim'de Kadıköy'de buluşmak için 2-3 vesayit değiştirmen gerekir, buluşman 10'u bulabilir.

İstanbul yüzölçümü olarak da aşırı büyük bir yer. Her tarafı ayrı güzel ama gezerken. İnsan kalabalığı ve trafik iş yaşamı biraz sıkı, yoğun çalışan birisi için iyice eziyet haline geliyor.

Öte yandan İzmir çok çok yavaş gelişen bir şehir. Hele 2002 sonrası buna bile şükür denebilir. Priştina'yı hala özler tüm şehir. (bkz: ahmet priştina)

Gezip, yiyip, içmek için paran, araban varsa İstanbul'u yaşayabiliyorsun. O zaman İstanbul > İzmir.

Daha az riskli bir hayat tercih edersen İzmir > İstanbul.

Ama İzmir'de iş imkanları hep sınırlı. Esnaf, Avukat, Dişçi gibi yer-yurt bağımsız bir yer ararsan İzmir bence süper cazip. Ama kendi IT şirketin varsa mühendislik yapmaya çalışıyorsan 3-5 kapı var.
  • ben yapmadim miki yapti  (21.07.14 16:27:16) 
izmirliyim, izmir' de yasıyorum ve tam da böyle düşünüyorum.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (21.07.14 16:47:20) 
orada yaşayanların bakış açısı güzel zaten olay şehirdeki estetik güzellik değil keza hiçbir şehirde estetik kaygı olduğunu asla düşünmüyorum. varsa yoksa rant.


  • blueprints and cigarettes  (21.07.14 16:54:26) 
[]

bunda alınacak/gücenecek ne var yav?

az önce bir arkadaşım içeriği sadece ":-)" olan bir mesaj attı.
ben de kendisine ":-) :-8 :-/" şeklinde bir mesajla yanıt verdim ve gerisi aynen şöyle:

arkadaş: bana beynin kadar boş bir sayfa gönderdiğin için teşekkürler.
ben: göz doktorun sana yanlış numaralı gözlük vermiş. Çünkü mesajım boş olmamakla birlikte 3 tane gülücük ifadesi içeriyordu. (arkadaşım gözlüklü diye böyle mesaj attım)
- sadece zekiler mi görebiliyor? :-) :-8 :-/
+ ne desem bilemedim şimdi :)
- devam et, çok çabuk basitleşebiliyorsun.
+kırıldın demek?
-sözlerin şaka içerseydi sorun olmazdı da nifak barındırıyor.
+iyi de şaka içeriyor zaten, gülücük koymadım ondan dolayı. mesela sen az önce bana beyinsiz mi dedin? hayır. çünkü şaka olduğunu algılayabiliyorum.



şimdi bundan neden kırılır ki bir dost?



not: bir de şunu söyleyeyim. arkadaşalrım genelde ben onlara şaka yaparken çok ciddi bir hal takındığımı söylerler ama yukarıda şaka yaptığım bariz değil mi?

 
pff mal olduğundan


  • seksen9  (21.07.14 02:03:14) 
aldjaldjkas bu ne ya? Arkadaşınız muayyen günündeymiş bence. Çok çabuk basitleşebiliyorsun ne ya? NİFAK BARINDIRIYOR ne? aşsdkşaldkaşldka Eğlendim gece gece.


  • ay nov kung fu  (21.07.14 02:09:51) 
(bkz: muayyen gün)


  • false pretension  (21.07.14 02:10:35 ~ 02:10:42) 
nifak barındırıyor kısmını okuyunca ben de istemsizce bir kahkaha attım cidden aıosgfgfhjkgfhgf


  • localhost  (21.07.14 02:10:42) 
Saka oldugunu bir kere soyle, dahada ustune dusme derim. Yanlis anlamis olabilir miyim diye dusunmeli insan, bu ne yahu?


  • delifaruk  (21.07.14 02:17:12) 
Benim arkadaşım da hep kıl olduğu birinden bahsediyor, ben de kıl oluyosan takip etme ayarında bir şey söyledim gayet ahahah uhahahah şeklinde ama alındı. İnsanlar bazen yakınlarına daha çok alınabiliyor galiba, hele de üzgünken. Ben de yapıyorum, nazın kime geçerse işte. Düzelir yakında fark eder bence. Fark etmiyorsa salla gitsin alındığıyla kalsın, ne açıklama yapıcan


  • oranjlaturanj  (21.07.14 02:23:05) 
  • Solem  (21.07.14 02:28:49) 
ikinci smiley memeye benzemiş yahu :)


  • rakicandir  (21.07.14 14:57:39) 
@rakicandir
algıda seçicilik :P

  • m e b  (21.07.14 15:06:11) 
nifak barındırmak ahahahah
yahu ne biçim diyalog bu :D

ben olsam "muayyen günündeysen salak sulak şeyler yazma adam gibi söyle alayım adaçayını, çikolatayı geleyim" yazardım.
  • r_u_h  (21.07.14 15:27:17) 
bu arada arkadaşım erkek. :)


  • m e b  (21.07.14 15:39:24) 
Sorudan bağımsız olacak biraz ama mevzubahis arkadaş bakın erkekmiş. neden biri tavır yaptığında hemen muayyen gün sayın duyurucular? Başka birine/bir şeye, size kızmış olamaz mı? İnsanın sinirleneceği yoksa da sinirlendiriyorsunuz 'ehehehe muayyen günündesin sanırım' diyerek. Yapmayın, etmeyin ağalar, abiler. Trip hoş şey değil, bu geyik de hoş değil ama.


  • oranjlaturanj  (21.07.14 16:51:52) 
Memleket işsiz ya


  • gokhan atestepe  (21.07.14 20:38:07) 
bu tribi atan erkekse ona da yukarıda yazdığımın aynısını söylerdim. daha da etkili olurdu :)


  • r_u_h  (21.07.14 20:55:48) 
arkadaşın ne kadar da malmış.

kusur onda.
  • neferkitty  (22.07.14 12:30:37) 
kusur onda +1

bu gülücüklere bozulunurmu ağır mallık etmiş.
  • basond  (22.07.14 13:33:10) 
Ahah bu ne be? Ağır alıngan bile değil arkadaşın, yani ortada nem kapacağı bulut bile yok.


  • cezzar dede  (23.07.14 04:57:03) 
arkadaşının sorunları var bence. uslu dur sen de gı nifak falan barındırma, çok ayıp.


  • pescador  (23.07.14 04:59:10) 
''bana beynin kadar boş bir sayfa gönderdiğin için teşekkürler.'' nedir ya, nasıl bir laf sokma çabası? kusur tabii ki onda, böyle lafın üstüne onu bozsan bile senin hakkın yani. sen gayet alttan da almışsın.


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (23.07.14 05:03:31) 
[]

herkesin bayılıp bittiği ama sizin anlam veremediğiniz ne var?

soru başlığımızda.
mesela ben tolstoy'un "savaş ve barış"ını okudum ve bunu "muazzam eser, kesinlikle okunması gerekiyor" diyen çoğunluğa anlam veremiyorum.
ya da oğuz atay'ın "tutunamayanlar"ına.
magnum'a, starbucks'a ve de cem adrian'ın sesine.


tabii bunlar ilk olarak aklıma gelenler.

not: aşağıda okudukça "yalnız değilmişim, ne güzel" dedirten medya/sanat/gıda ürünleri:

-behzat ç./ahmet kural ve ekibi
-led zeppelin, the beattles, pink floyd eserleri.
-nutella
-game of thrones

 
kürk mantolu madonna.


  • devilred  (21.07.14 00:29:05) 
www.eksiduyuru.com

Buna cikiyor bir nevi. Gormediyseniz faydalanirsiniz :>
  • Idonthaveausername  (21.07.14 00:29:21) 
Facebook, twitter,instagram vs. Sosyal platformlar, lost , mabel matiz ve daha bir sürü şey..


  • proustun bir aski  (21.07.14 00:30:03) 
düğün dernek ve o tayfanın isimlerini unuttuğum bütün işleri.


  • pandispanya  (21.07.14 00:31:59) 
çikolata
facebook
midye
hazır olan tüm dondurmalar (magnum, cornetto..)
ahmet kural ve yapımları (pandispanya aklıma getirdi. tişikkirlir.)
  • uzunuzunilgi  (21.07.14 00:32:13 ~ 00:32:53) 
"vermicem" videosu.


  • zvonimir  (21.07.14 00:33:30) 
akp


  • i ve been mistreated  (21.07.14 00:33:31) 
Populer kültür


  • cecilia  (21.07.14 00:34:12) 
Amelie


  • rayde  (21.07.14 00:34:48) 
kediler. idonthaveausername'in verdiği linkte de söylenmiş ama kesinlikle kediler.
bulunduğu yeri, yediği yemeği, her fırsatta kendini internette paylaşma ihtiyacı.
yüzyüzeyken konuşuruz ve türevi gruplar.
  • r_u_h  (21.07.14 00:35:33) 
game of thors
ilk çıktığı zamanlar 2 bölümünü izledim ama sevemedim..

  • eylul  (21.07.14 00:35:44) 
müzik:
-türkçe: cem adrian, yasemin mori, yeni çıkan garip isimli adını unuttuğum zayıf ve küpeli ince saçlı adam...
-yabancı: oh land, bonobo, deadmau5...

yemek:
big chefs, shake shack, whooper ve türevleri, döner, iskender, kumpir, kokoreç

gece hayatı:
reina ve o hizadaki tüm mekanlar, pi ve kardeşleri

semt:
cihangir

cafe:
leman

dizi:

game of thrones, breaking bad, ananızla nasıl tanıştım

of yazacak çok şey var da canım sıkıldı. :/
  • ay nov kung fu  (21.07.14 00:38:11) 
Futbol
Midye
Behzat Ç
Angara muhabbeti geçen diziler
Sosyal medya
  • ontheroad  (21.07.14 00:40:11) 
Kokorec
Twitter

  • monreve  (21.07.14 00:41:52) 
benden de kardeş payı tayfasına bir +1

futbol
  • amelie poulain  (21.07.14 00:41:58) 
suda yaşayan bütün canlıları yeme isteği.
her şeyim apple marka olsun düşüncesi.
mantar. çilek. tarçın. kelle paça.
pahalı olan her şey.
başkalarının davranışlarını olabildiğince irdelemek.
  • it's just a cigarette  (21.07.14 00:43:40) 
instagram, kedi köpek fotosu paylaşmak, üniversite öğrencisiyken linkedin hesabı açmak, üniversite sınavında ilk yüze girip işletme okumak, kahvaltı yapmak, not alırken 3-4 adet renkli kalem kullanmak, fosforlu kalem, messenger tipi çanta, slim fit modası özellikle erkeklerde, rayban, iç mimarlık, dünya dinleri ve dinsizlik, daha güzel lüks evde oturma çabası, apple ürünleri, coca cola ve filtre kahve, b vitaminleri, mülkiyet kavramı, kişisel gelişim kitapları, çok güzel kızlar


  • vedat chili peppers  (21.07.14 00:46:09) 
how i met your mother. normalde bir diziye sinirlenecek kadar ruh hastası değilim ancak o kadar sık görüyorum ki bunun geyiklerini, gördüğüm yerde deliriyorum artık. 50 kez denedim izlemeyi, hepsinde sıkıldım.

bir de hayranları kusura bakmasın ama başta john lennon olmak üzere işte the beatles olsun, led zeppelin olsun, pink floyd olsun bu arkadaşlar biraz fazla abartılıyor bence. bakın kötüler, skim gibi müzik yapıyorlar, ismail yk daha iyi demiyorum. benim led zeppelin arkadaşlarım da var. kendim de dinlerim. ama yani lan ne bileyim... hani hiç yapılmayan şeyleri yaptılar dersin, anlarım. farklı bir bakış açısı kazandırdılar, hedenin öncüleri oldular dersin, anlarım. doğrudur. ama ABİ VAUUU EFSANE MÜZİK AUUU tribini anlamsız buluyorum.

gerçi çok üzerinde durmamak lazım, müzik zevki bu sonuçta.

bu tip sorulara "futbol" cevabı verenleri de kişisel ölüm listeme ekliyorum. futbolu seven olduğu kadar sevmeyen var. herkesin bayıldığı çok sevdiği bir şey değil futbol. sadece çok fazla para döndüğü için sektörde, televizyonda orda burda sürekli onunla ilgili şeyler görüyosunuz. yoksa ben de çok severim futbolu ama kimseyle oturup futbol bile konuşmuyorum.
  • pescador  (21.07.14 00:48:32 ~ 00:54:58) 
televizyon (her şeyiyle, dizisi, yarışması, belgeseli) on seneye yaklaştı evde yok.

sinema (herkes hakkında bir şeyler konuşuyor, yaşamak yerine seyrediyor)

avm'ler. (hep aynı tarz giysiler, aynı tür yemekler, sıkıcı)

otelde tatil. (açık büfe kahvaltı, denize gir, açık büfe yemek... eee)

dedikodu (içini asla bilemeyeceğin bir kişiyi çekiştiriyosun, zeka geriliği gibi bişi)

daha bi sürü şey var böyle.
bi de nutella.. sonuçta çikolota. (çikolata sevmem.)
  • sonsuz sevgilerimle  (21.07.14 00:51:42) 
mad max


  • siradisi00  (21.07.14 00:53:02) 
@pescado:
kesinlikle katılıyorum. onu yazmadım yukarıda. led zeppelin, the beattles vs. gibi eskinin popülerleri olan ama şimdinin "kült"leri olarak gösterilmesine hayranlarının "sizin dinlediğiniz de müzik mi be? bir the beattles dinle de müzik neymiş gör" demesine anlam veremiyorum. üstelik o kadar dinlemeye çalıştım bunları lakin hiçbir şarkısını tamamen dinleyemedim, o derece tarzı değilmiş.

  • m e b  (21.07.14 00:58:32) 
"çalıyor ama çalışıyor" tayfası.


  • livaneli kadir  (21.07.14 00:59:13 ~ 01:01:37) 
karpuz

sevmiyorum abi. su çiğniyomuşum gibi geliyo. çekirdekleriyle uğraşması da cabası.
  • icim urperiyor  (21.07.14 01:02:04) 
futbol


  • orpheus  (21.07.14 01:03:18) 
Bitter çikolata


  • mutlusismankedi2015  (21.07.14 01:12:52) 
pandispanya +1

ek olarak müzikal filmler.
  • buneperhizwhatisthis  (21.07.14 01:18:51 ~ 01:19:14) 
Beatles hariç yazdıklarının hepsi. Ona karşı bi sempatim var ama.


  • phoenixboy  (21.07.14 01:18:53) 
Aynı şehirde/semtte bulunan konsepti birbirine çok yakın kafelere sırf bir sebepten popüler oldu diye '' mutlaka gitmeliyiz yaaa'' denmesi. Kıl oluyorum.
Denemediğim şeyleri denemeye bayılırım, iki gün sırıtırım yeni bir şey yapınca. Bu bahsettiğim farklı bir şey gidip ''aaa burası şu dizide görüldü limonatası mükemmel'' diye bi bardak sıradan içeçeğe 15 lira bayılınmasına, ardından o mekanda çekilen sayısız fotoğrafın özellikle yiyecek/içecek fotoğraflarının paylaşılmasına gerçekten anlam veremiyorum.

  • oranjlaturanj  (21.07.14 01:19:02 ~ 23.07.14 09:40:30) 
yediği her şeyi sosyal medyaya atmak.


  • bir düşünelim ne yapabiliriz  (21.07.14 01:20:19) 
-Canlar kimin icin caliyor - Ernest Hemingway (Iyi ama abartildigi kadar degil)
-Bir cift ayakkabi - Sunay akin
-Cem Yilmaz (Duyuruda bundan kac defa bahsettim hatirlamiyorum:)
-Komedi filmleri
-komedi dizileri (Isyerinde basliyorlar anlatmaya arkaaslar bilmemne diziyi izledin mi soyle soyle diyorya cok komik falan... 750 kere soyledim halbuki izlemiyorum oyle seyleri diye, hala diyorki izledin mi gecen gun)
-Komik olan seyler.. (Birsey komikse tapiyorlar)
-Game of thrones!! +1111
-Unlulerin takildigi yerler
-Ask filmleri
-New balance ayakkabi
-Cihangir semt +1111
-Futbol +1
-Asmalimescit
-Nutella +1
-Sturbucks
-Okan bayulgen
-Bohem temali mekanlar
-Cafeler (Ben de giderim arada ama evden cafeye gitmek uzere cikmam, gecerken kafama eser ugrarim, ne var bu cafelerde?)
-Ozlu sozler aforizmalar falan
-Ayse Arman (Bir kere ise yarar yazisini gormedim)
-Raki balik
-Magnum +1
-Balik restorani
-Yeni cikan yerli abidik kubidik sarkicilar, gruplar
-Cikolata +1
-Gezilen yerden yiyecek birsey (baharat, tatli, yoresel tatlar vs.) alip eve goturulmezse yasamanin bir anlami kalmaz dusuncesi
-D&R da cok satan reyonu
-Otel tatili +1 (Sikilmiyorlar mi 1 hafta ayni yerde?)
-Sosyal medyada yedigi yemegi gostermek
-Politik mesaj veren medyatik yuzler
-Uykusuz, penguen vs. karikatur dergileri.
-"Uykusuz'dan anlamli kapak" baslikli fix haber
-Ask mesk temali kitaplar.
-Gitar calan delikanli
-Sarki, dans vs. yarismalari
-SURVIVOR!!

-Tum populer kultur
-Tamamiyle televizyon.
  • delifaruk  (21.07.14 01:34:32 ~ 01:35:45) 
"sahte samimiyet" hepimizin anlam veremediği samimi görünme ihtiyacı.


  • Solem  (21.07.14 01:55:18) 
Heheh, Cem yilmaz'dan bahsettigimde birinin kizmadigina rastlamadim:)
Birseylere gulmek zorunda degilizki. Var guldugum seyler ama birseylere guleyim diye olup bitmiyorum sadece.
Edit: UStun zeka gerektiren seyler he? Bende niye anlam veremiyorum diye dovunup duruyordum, neyse pes edeyim ozaman:)
  • delifaruk  (21.07.14 02:10:03 ~ 02:12:07) 
ahahah benim çıkaracağım listeyi çıkarmışsın resmen game of thrones dışında =)

bir de starbucks'ın yoklukta gideri var diyebilirim,neyse ki butik kahveciler çoğaldı ve tekelden kurtulduk

bunların dışında

-madam bovary (belki çevirmen kaynaklıdır, birçok kez okumayı denedim)
-zar adam serisi
-star wars (6-5-4-1) izledim, 1.si bitmedi daha hala ama kendimi hazır hissetmiyorum, arkadaşımın biri de kafayı takmış sorup duruyor, "3. en güzeli bak bi izlesen çok seveceksin" diyor habire.
-jeff koons eserleri
-Harry Potter serisi
-antep fıstıklı dondurma
-ramazan pidesi. sıcakken ağır, soğukken lastik...
-patlıcan ve kabak kızartması
-asitli içecekler
-walking dead

çok uzar bu liste =)
  • supersonik turbo  (21.07.14 02:22:56) 
Selfie.

Bunu eskiden yapsan aa yalnız insan, fotoğrafını çekecek biri bile yok yanında gibi bir imaj oluşurdu. Sonra emo akımı çıktı. Emolar tepeden kendilerini çektiler demedik lafı bırakmadık. Adı falan da yoktu o döneme kadar. Kendi kendini çekmekti olay. Bu selfie bir çıktı, şimdi selfie fotosu olmayanı dövüyorlar. Bunun neresine anlam vereyim ben. Eskiden emoların pozlarına laf atan kim varsa selfie si var şimdi. enteresan.

aslında sadece selfie değil bunun gibi overrated derecede populer olan ve aslında pek matah olmayan herşeye karşı bi anlam verememe durumum var. Mesela instagramda denize kumsal bacak üçlüsünden oluşan fotoğraf çekme akımı vardı bir dönem. daha örnekler çoğaltılabilir.
  • maxhoper  (21.07.14 02:24:10 ~ 02:35:05) 
retrica. retrikasız fotoğraf yok anasını satayım. ham fotoğrafa hasret kaldık.


  • yirmisantim  (21.07.14 02:32:12) 
Ekşicilerdeki "herkes beğeniyorsa ben beğenmeyim" düşüncesi.


  • tosunpasa  (21.07.14 02:42:26) 
Bitter çikolata ve the godfather


  • piotr  (21.07.14 09:37:33) 
Ahmet kural & Murat Cemcir ve yaptıkları işler.

Şalgam suyu
  • sevgili sen masada değil yatakta güzelsin  (21.07.14 09:43:28) 
barış manço
şaka gibi lan, adam ilk zamanlarında idealist bir şekilde başarılı şarkılara imza atmış olabilir. sonrasında domates biber patlıcan adında duygusal şarkı yapmış. millet bayılıyor. Ayı'dan bahsetmiyorum bile! manyak mısınız? yokluk zamanında gitti tabi. aynı şarkıyı şimdi yapsaydı ismail yk tadında adamı yerden yere vururdunuz! neyse çok doluyum...

  • cliquot  (21.07.14 09:45:43) 
starbucks


  • dessy  (21.07.14 09:46:03) 
fringe

ben baya sıkıldım, aşırı derecede saçma buldum (kendi içinde çelişmesi konusunda) halbuki yeni x files gibi başlamıştım.
  • la noix  (21.07.14 10:16:53) 
kahvenin her türlüsü. sanki mucizeymiş gibi lanse ediliyor.
multivitaminler,
sikik hollywood filmi olduğu belli olduğu halde sinemada izlemek
popüler olan bir çok şey.
  • [silinmiş]  (21.07.14 14:21:40) 
kürk mantolu madonna
ugg

  • füt  (21.07.14 14:23:25) 
[]

insana "sen değerlisin" mesajı veren şarkı biliyor musunuz?

başlık biraz dar olmuş; insana "sen değerlisin, takma kafana", "neden oturuyorsun, hadi kalk ve bir şeyler yap, istediğini elde et!", "neysen bununla mutlu ol", "ben elimden geleni yaptım/yapıyorum gerisi size kalıyor, sorun bende değil" mesajlı şarkı biliyor musunuz?

benim veridğim örnekler popüler:

-beyoncé - i was here : www.youtube.com
-gülşen - ne düşünürsen o olur - www.youtube.com
-katy perry - firework: www.youtube.com
-kelly clarkson - stronger: www.youtube.com
-lady gaga&r. kelly- do what u want: www.youtube.com
-lady gaga - bad kids - www.youtube.com
-lady gaga - born this way -www.youtube.com
-madonna&nicki minaj - i don't give a: www.youtube.com
-mariah carey - almost home - www.youtube.com
-miley cyrus - we can'T stop - www.youtube.com
-naughty boy & s. smith - la la la: www.youtube.com
-nil - ben buraya çıplak geldim: www.youtube.com
-pinhani - yitirmeden - www.youtube.com
-sertab erener - aldırma - www.youtube.com
-sezen aksu - gidemem - www.youtube.com
-sıla - ...dan sonra - www.youtube.com
-sıla - kafa - www.youtube.com
-the script & will.i.am - hall of fame - www.youtube.com

 
ilk aklıma gelen:

mandalay - beautiful
www.youtube.com

bir tane daha:

jazzanova - let your heart be free
www.youtube.com

ok, bir tane daha (bu biraz daha dolaylı):

the cinematic orchestra - time and space
www.youtube.com

bu da hoş bence:
lamb - trans fatty acid
www.youtube.com
  • inscrutable  (20.07.14 00:45:43 ~ 01:07:53) 
gripin- daha gençsin.

sözleri gerçekten mükemmel...
  • mutlusismankedi2015  (20.07.14 00:54:08) 
Ergenliğimin şarkısı hala da severim.
Natasha Bedingfield - Unwritten

  • oranjlaturanj  (20.07.14 00:58:42) 
@oranjlaturan
haha. ben bu şarkıyı bir reklamda (pantene olması lazım) duyup da çok beğenmiştim ama bulamamıştım kime ait olduğunu. bir taşla iki kuş, bravo ve teşekkür ederim :)

  • m e b  (20.07.14 01:05:51) 
mor ve ötesi - gül kendine


  • leni 09  (20.07.14 01:27:45) 
Rica ederim ( : şampuan reklamıydı aynen. Güzel havaya sokar tam yaz şarkısı. Türkçe olarak da zaferlerim- demir demirkan önereyim o zaan.


  • oranjlaturanj  (20.07.14 02:14:56) 
  • i was made for you  (20.07.14 02:22:42 ~ 02:23:22) 
  • ceycey e  (20.07.14 03:04:39) 
the beatles - hey jude :) başlığı okuyunca aklıma bu geldi direkt. en sevdiğim şarkılardan biridir, bağıra çağıra söylemesi de çok zevkli ^^

www.youtube.com
  • a gun and a pack of sandwiches and nothing  (20.07.14 04:09:31) 
oasis - stop crying your heart out www.youtube.com


  • extranonino  (20.07.14 21:00:27) 
christina augilera - beautiful geldi direkt aklıma.
yaklaşık amaçlara hizmet eden whitney houston - greatest love of all var bir de.

  • chopiano  (21.07.14 23:14:00) 
[]

cahil demek yasal olarak hakaret midir?

cahil demek hakaret davası açmak için yeterli midir?




 
hmm güzel bir soru, bence aşağılama anlamı ile kullanıldıysa olabilir. ama olmayadabilir. zor soru. hukukçu abiler ablalar yetişin.


  • vedat chili peppers  (19.07.14 16:38:06) 
TCK 125 :Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

Kanımca dava açılabilir ama neticesi soyle olur Öncelikle failin saikine bakmak gerekiyor .Eğer olgu gerçekse yani bilgisiz olduğu belliyse ceza verilmez ama kişiyi rencide edebilecek şekilde işlenmisse para cezası verilebilir yani soz konusu olayın içerikleriyle detaylıca anlatılması gerekiyor.
  • lawist  (19.07.14 16:43:51) 
@lawist "bilgisiz olduğu gerçekse ceza verilmez" nedir ya?

ben birisine orospu çocuğu desem o adamı araştırıcaz mı ve hatta gerçekten annesi hayat kadınıysa ben ceza almayacak mıyım, çok saçma.
  • sansli pipi  (19.07.14 16:46:17) 
sansli pipi

bi adama orospu çocuğu desen,
adam sana hakaret davası açsa
sen duruşmada, 'evet, dedim, çünkü annesi feşmekân genelevinde çalışıyo. ahan da bunnar da belgeleri' desen ve zührevi hastalıklar hastanesi kayıtlarını delil olarak göstersen,
ben de hâkim olsam,
sana para cezası verirdim...

lawist'in söylediğinden şunu anladım:

bi kadın var, kadının çocuğu sarılık olmuş. kadın da komşusundan, sidiğini içir, sarılığı geçer, diye bişey duymuş.
sarılık olan çocuğa, kendi idrarını içirmişler. çocuğun hastalığının hepatit olduğunu öğrenip kadına sinirleniyosun ve bu ne cehalet? ne kadar cahilsin? diye çıkışıyosun.

bu bağlamda bir hakaret davası açılamayabilir. çünkü ortada bariz bir cehalet var. olgu gerçek.

ben böyle anladım.
  • compadrito  (19.07.14 16:51:24 ~ 16:57:20) 
@compadrito

e tamam işte onu diyorum bende.

lawist nikli arkadaş ceza alması için kişinin gerçekten cahil olup olmadığına bakarız, cahilse ceza verilmez yazmış. öyle olmayacağını anlattım bende işte.

ayrıca ilk soruya cevap: evet hakaret davası açılabilir. yazmayı unutmuşum.
  • sansli pipi  (19.07.14 16:54:06 ~ 16:54:31) 
@compadrito

editine cevap yazayım

o zaman sen tanıdığın birinin, komşunun vs bi adilik, pislik yaptığını gördün, duydun. ve sonra adama sen şerefsizsin dedin.

hakaret olmayacak mı?
  • sansli pipi  (19.07.14 16:58:13) 
sansli pipi

şerefsiz diyen davalı, duruşmada,

bizim köyde göte göt, şerefsize de şerefsiz derler hâkim bey!

derse, beraat alabilir.
  • compadrito  (19.07.14 17:01:22) 
hakaret olsaydı İlber Ortaylı demezdi. Bence değil, neyse o işte. Cahilse cahil


  • hematoz  (19.07.14 17:03:27) 
@pipi Şöyle bir örnek vereyim .Sahte evraklar veren birine sahtekar adi yalancı gibi bir şey deseniz ve o kişi hakkında da bu suçlara dair suçu sabit görülse ceza verilmez .
@compadrito teşekkürler aynen benzer şeyleri demek istedim.

  • lawist  (19.07.14 17:06:55) 
ceza alınıp alınmaması değil yalnız asıl soru. dava açılır mı denmiş.
dava açılabilir. ceza alınıp alınmayacağını bilmiyorum.

  • sansli pipi  (19.07.14 17:09:41) 
yalçın küçük, tayyip için, bu milletin başına gelmiş, deli ibrahimden sonra en cahil kişi demişti. hakaret davası falan açıldıydı.


  • titiraprap  (19.07.14 17:11:01 ~ 17:11:13) 
@lawist kişinin cahilliğini nasıl ispat edeceğiz?

yani hakime ne göstermeliyiz ki hakim karşı tarafa "evet sen cahilsin, bu söz hakaret sayılmaz" desin?
  • sansli pipi  (19.07.14 17:13:00) 
@sanslı pipi somut olguya göre hakimin takdir yetkisi olur bu konuda .


  • lawist  (19.07.14 17:15:01) 
@lawist somut olayda cahil diye adlandırılan kişi ne kadar o konu hakkında bilgisiz olursa olsun, cahil kelimesinin küçük düşürme anlamında kullanılabileceğini ve bu sebeple hakimin "e sen de cahilmişsin hakkaten" diyemeyeceğini düşünüyorum.

Hakaret anlamı olmayan ama hakaret anlamında kullanılan kelime söz konusu. önemli olan kişinin gerçekten cahil olup olmaması değil, cahil diyenin küçük düşürme ya da rencide etme amacıyla bu kelimeyi sarf etmesi.

örnek vereyim:

birinin herhangi bir dine mensup olmadığını biliyorsunuz ve adama "dinsiz" dediniz. burada bile hakaret vardır. çünkü dinsiz kelimesini hakaret etme daha doğrusu rencide etme amacıyla söylediniz. hakim burada kişinin dindar olup olmamasına bakmalı mıdır yani?
  • sansli pipi  (19.07.14 17:37:01) 
@sanslı pipi ilk yazdığım cevapta "kişiyi rencide edebilecek şekilde işlenmisse para cezası verilebilir yani soz konusu olayın içerikleriyle detaylıca anlatılması gerekiyor" Yani senin dedğin gibi rencide varsa ceza verilir .


  • lawist  (19.07.14 18:01:50) 
açmak için yeterli, kazanmak için yetersiz.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (19.07.14 18:05:06) 
[]

siz de devasa yapılardan korkuyor musunuz?

hani bu kocaman vinçler olsun, kocaman gemiler olsun, barajlar veya gökdelenler olsun...
korkutmuyor mu sizi?



 
gemilerin yanına yaklaşamıyorum limanda. limandaki bir geminin hemen dibine düşsem korkudan ölürüm. yüzme biliyorum.


  • alikavazinmahmut  (18.07.14 21:21:50) 
kocaman olmasında korkma değil ya da gemide/gökdelen tepeside başım dönmüyor ama o kocaman yapılar doğal yaşamın için edilmesinin bir tezahürü gibi geliyor bana yazık ediyoruz diyorum. korkmuyorum da üzülüyorum diyelim.


  • niye ama  (18.07.14 21:23:49) 
büyük yük gemilerinden ve tersanelerdeki vinçlerden korkuyorum.


  • harekatamiri  (18.07.14 21:27:19) 
uzaktan izlemeyi çok seviyorum. saatler vinç çalışması izleyebilirim


  • ceycey e  (18.07.14 22:11:25) 
Yok hiçbirinden korkmuyorum. Ama doğal yaşamı mahveden şeylerden pek hazzetmem, olmasalardı eyiydi diye düşünürüm.


  • pandispanya  (18.07.14 22:13:38) 
Yüksek yapılarda çalışan işçileri görünce düşerler diye korkuyorum, binadan değil.


  • grgn  (18.07.14 22:30:10) 
hayır.


  • merena  (18.07.14 22:54:14) 
seviyorum. hayranlik duyuyorum, ama gidenler bilir koln'de dom u ilk gordugumde bayagi bir irkilmistim.


  • babamasoliimbananickaldirsin  (19.07.14 00:40:55) 
[]

gelen mesaja cevap veremiyorum neden?

burada bir kullanıcı mesaj atmış bana ancak geri dönemiyorum, neden olabilir?




 
seni mallara eklemiş yani engellemiş


  • fuerteventura  (18.07.14 02:09:54) 
ben de bi duyuruya cevap yazmaya calistim olmadi bi turlu. sonunde eyyyyter beaa diyip biraktim.

edit: simdi bi daha denedim oldu bu sefer.
  • nicki martin  (18.07.14 02:12:27 ~ 02:20:16) 
Yeryüzünde ne aptallar var.
Önce soru sormuş hakaret ederek, sonra da engellemiş ki cevap veremeyeyim.

  • m e b  (18.07.14 15:57:40) 
[]

burada kendi başına dil öğrenenler var mı acaba?

soru başlıkta.
tamamen kendi çabanızla, az materyallerle (bilgisayar programı, kitaplar, video, internet vs.) dil öğrendiniz mi? ya da ne kadar başarılı oldunuz?
ve hangi materyallerle başardınız bunu?


 
rusça öğrendim.

ruslarla gayet rahat anlaşıyorum. sadece işin derinine girmek kaldı.

şimdi de italyancaya başlıyorum.
  • lesmiserables  (17.07.14 18:35:03) 
@lesmiserables hacı rusçayı nasıl öğrendin ya şaka mı? kaynak verebilir misin?


  • tek terk  (17.07.14 18:42:34) 
@lesmiserables
peki hangi kaynaklarla acaba? yani kitaplarla veya programalrla mı?

  • m e b  (17.07.14 18:43:08) 
@ter terk @meb

öncelikle dili nerede, hangi kaynakta arayacağını bilmek gerekiyor. yanlış kaynak demek tüm vaktin çöpe gitmesi demek.

özellikle telaffuz kurallarını öğrenmek için piyasadaki en kapsamlı türkçe anlatımlı rusça gramer kitabı olan "rusça gramer - ayşe pamir dietrich" kitabını edinebilirsiniz. bu kitaptan özellikle de ilk aşamada telaffuz kurallarını çalışmanızı öneririm.

ama, bu kitaptaki fonetik kısmını tamamladıktan sonra, rusçaya evvela bir giriş yapayım diyorsanız ataol behramoğlu'nun "50 derste rusça" kitabını indirebilirsiniz (muhtelif ortamlarda var internette). ayşe pamir'in kitabına geçmeden güzel bir başlangıç olacaktır.

ingilziceniz vb varsa gen.lib.rus.ec sitesinden farklı gramer kitapları indirebilirsiniz.

yalnız kitapla kalmıyor. kelime ezberlemeniz, rusça şarkı dinlemeniz (özellikle rap müzik mükemmel kulak yapar), rusça film izlemeniz ve kültürüne de ilgi duymanız gerekir.

ayrıca mutlaka vk.ru kullanın (rusça dilinde), orada yakaladığınız kişilerle pratik yapın, farklı gruplara üye olarak sürekli rusça kelimelere maruz kalın, mutlaka kelime ezberleyin.

öncelikle aklıma gelenler bunlar. özelden de kafanıza takılan soru varsa sorabilirsiniz.


edit: rus tv player diye bir program var. onu indirin. tüm rus kanalları var. kulak aşinalığı için çok güzel bir kaynak.
  • lesmiserables  (17.07.14 18:49:25 ~ 18:51:10) 
  • ikinci ihtimal  (18.07.14 09:42:38) 
@ikinci ihtimal:
bu site çok basit değil mi? yani öğretebileceği şeyler 3-5 ile sınırlı değil mi?

  • m e b  (18.07.14 12:46:03 ~ 12:46:13) 
- en basit aşamada, murat kurt'un english grammar today, türkçe açıklamaları olan bir kitap. işe yarar.
- sonrasında yapacağın şey, zevk aldığın konularda ingilizce okumak, dinlemek, şarkı söylemek...
-yabancılarla konuşmaktan çekinme. yanlış konuşmaktan korkma. onlar da yanlış konuşuyor.
-yabancı dil hakkında insanlarla konuş, ingilizce demiyorum, ingilizce hakkında diyorum. bu konuda konuşmak bazen ufkunu açacaktır.
- cep telefonunu, facebook'unu ingilizce yap.
vb...
  • sonsuz sevgilerimle  (20.07.14 23:04:01) 
[]

burada bile neden kızların soruları/duyuruları daha çok dikkat çekiyor ki?

soru açık ve net.
neden?
neden cinsiyete göre yardımseverliğinizin seviyesi artıyor veya azalıyor?
neden?

 
Erkekler cok cunku duyuruda

Saka saka salladim

Aslinda illa bir genelleme yapacaksak, kadinlarin degil de, duyuruda popi olan mi diyeyim ne diyeyim(nicki bilinen kullanicilar/yazarlar) onlarinki daha cok cekiyor.
  • Idonthaveausername  (16.07.14 23:36:49 ~ 23:39:31) 
kadınım ama duyurularıma hiç cevap alamadığım oldu. yazıklar olsun.
yani alakası yok :)

  • rock n roll  (16.07.14 23:39:03) 
o da benim bir sorunuma yardım eder düşüncesinden sanırım. :)


  • gadasiz  (16.07.14 23:41:28) 
Bende böyle bir algı olusmadi ki sorularima ortalama 1,5 cevap almisimdir. Ama bunun erkek olmam ile bağlantısı olduğunu düşünmedim hiç.


  • nereye bu gidis  (16.07.14 23:42:09) 
Sana oyle gelmis.

+18 Seks sorusu yaz sgahahaha :d :d Yigilmayi gorursun.

Ayrica herkes herkesin cinsiyetini bilmiyo.
  • barbara herhalde barbara manken olan  (16.07.14 23:42:21) 
ben kim kız kim erkek bilmiyorum mesela.


  • sharon and hope  (16.07.14 23:43:44) 
cevap verirken erkek ya da kadin hic bisekilde etkilenmiyorum. cevabi bilirsem veririm, bilmiyorsam da sirf kadin diye kastirmam ceap vercem diye.

zaten kim kadin kim erkek onu bile bilmiyorum cogu zaman. hatta soruyu okurken nick'e bile dikkat etmiyorum hic, kimin sorusuymus bu diye.
  • nicki martin  (16.07.14 23:47:06 ~ 23:47:36) 
@sharon and hope;

kimse kimsenin cinsiyetini bilmiyor, evet ama "uzun saçımı kısacık kestirsem mi (caps'li)?", "akşama iftarda ne pişirsem ya?", "bu elbiseyi kelebekli mi gyisem kelebeksiz mi?", "boynumdaki şu morluk ne olabilir?" tarzındaki sorular ipucu vermiyor mu?
  • m e b  (16.07.14 23:47:20) 
yukarida bahsettigin sorular, soruyu kadin midir kiz midir onlar sordugu icin degil, her hangi bir bilgi-birikim gerektirmeyen sorular oldugu icin cok cevap aliyor bence. bisey bilmeye gerek kalmadan herkes fikrini soyleyebiliyor. dogru ya da yanlis yok. bizim milletce en cok sevdigimiz sey zaten nasihat vermek, baskasinin isine karismak, herkese kendi dusuncelerimizi aktarmaktir. bu sorular da aslinda o amacimiza hizmet ediyor bence.


  • nicki martin  (16.07.14 23:50:56) 
bildigim bi konuysa yardimci olmaya calisiyorum.. duyurudan cinsiyetini bildigim insan sayisi cok azdir yani


  • buzzlightyear  (17.07.14 00:31:53) 
kıdemcilik mi ne derler... her yerde işliyor.


  • cemiyetin unlu simasi  (17.07.14 00:54:37) 
çoğu kişinin cinsiyetini bilmiyorum bile. onu geçtim cevap ya da soruları çok dikkatimi çekmeyen kişilerin öyle isimlerini de bilmem hiç.

sana öyle geliyor olmasın?
  • uzunuzunilgi  (17.07.14 01:04:36) 
yahu ben "nick'e göre cevap veriyorlar" demedim açıklamamda.

yukarıda şunu demiştim:
kimse kimsenin cinsiyetini bilmiyor, evet ama "uzun saçımı kısacık kestirsem mi (caps'li)?", "akşama iftarda ne pişirsem ya?", "bu elbiseyi kelebekli mi gyisem kelebeksiz mi?", "boynumdaki şu morluk ne olabilir?" tarzındaki sorular ipucu vermiyor mu?

bu gayet anlaşılır zannedersem :)
  • m e b  (17.07.14 01:13:33) 
o dediğin soruları sadece kızların soruyor olduğunu düşünmek asıl sorun bence. hatta sen toptan yanlış anlamışsın burayı.


  • devilred  (17.07.14 01:16:16) 
Siz niye bu konuya bu kadar taktınız, ben asıl onu merak ettim.

www.eksiduyuru.com Şu duyuruyu açtınız, "bir kız/kadın/hanımefendi/bayan/dişi kullanıcının sorusu kadar ilgi görmeyecek, biliyorum ama olsun." diye not dşmüşsünüz, 27 cevap var, hiç cevap alamamışsınız, yazık. :(

www.eksiduyuru.com Bu akşam açtığınız bir başka duyuru, 15 cevap var. Buna da kimse bir şey yazmamış, kıyamam. :(

Diğer duyurularınızın cevaplanma sayılarına bakıyorum, e bilgi/uzmanlık/ilgi alanı gerektirenler dışında(ki bunlara her zaman az cevap gelir) cevaplanma sayısı hiç de kötü değil.

Beklentiniz ne? Her duyurunuza 50+ cevap almak mı?
  • istinyede bekle  (17.07.14 01:25:35) 
sorunun cevabı da açık ve net. evrim. sana bu yaşında evrim mi anlatayım?


  • hayatkısakuşlaruçuyor  (17.07.14 01:54:00) 
@devilred: hayır, burayı yanlış anlamadım.
o soruların erkekler tarafındna sorma olasılığı kadınlara oranlara çok çok düşük. burayı sürekli takip ediyorum zaten.

@istinyede bekle: o, duyurularıma düştüğüm notun verilen cevaplar(ın sayısın)a etkisinin olduğuna eminim. eğer ki bir tedirginliğim olmasa o notu düşmezdim zaten.

dahası, sayaç neye göre işliyor bilmiyorum ama görüntüleme sayısı da duyurunun ne kadar önemsendiğini gösteren noktalardan biri.
elbette sorulara cevap verme-vermeme özgürlüğünüz var, bunun da farkındayım.
ancak o, az önce örnek verdiğim tarzdaki duyurularla kıyaslandığında, daha önce gerek bana gerekse bir başka yazarlara yapılan eleştirilere baktığımda, bu beni böyle bir soru sormaya yöneltti.
  • m e b  (17.07.14 01:56:23) 
@istinyede bekle'nin cevabindan sonra cevap yazmama gerek yok ama bence sana oyle geliyor. Cinsiyet degilde konuya gore degisiyor. Ornegin "kadinlar siz ne dusunursunuz?" gibi bir soruyo bircok kisi fikir yurutebilir. Ornek vereyim, Italya ile ilgili sorularima cok faydali cevaplar aldim ama Izlanda ile ilgili sorulara hic cevap alamadim. Bilen yokmus cunku.


  • delifaruk  (17.07.14 02:05:50) 
yok daha memeler!


  • Ufuk  (17.07.14 06:03:47) 
çünkü seks.


  • yalnux  (17.07.14 06:38:12) 
Bu haftanın en çok izlenen duyurularının sahiplerinden 5-6 tanesi kadın, kalanı erkek.

Kelebekli elbise, saç uzunluğu gibi konularda daha çok şey söylenebiliyor çünkü kolay ve herkesin söyleyebileceği bir şey olabileceği konular. Daha ciddi konularda bir şeyler söylemek zorlayıcı olabiliyor.

Bir de eğlence amaçlı takip edilenler var. Bazı trollükle-çılgınlık arasındaki ünlü nick'lere sahip isimleri duyuruya neşe kattığı için takip edebiliyorlar.
  • aychovsky  (17.07.14 08:05:23) 
[]

Şu şarkının adı nedir?

www.59saniye.com
sözlerini anlayamıyorum.



 
[]

Okuduğunuz gelmiş geçmiş en iyi 3 kitap nedir?

Bunu tavsiye için soruyorum. Evet, sitede aramaya inandım ama tatmin olmadım.
Çünkü kimisi sadece psikoloji alanında tavsiye istemiş, kimisi sadece bilimsel anlamda.
Ben her türe açığım. Tabii, vıcık vıcık aşk kokan, insanın farlı boyutta düşünmesine katkı sağlamayacak derecede "yüreğim seni çok sevdi", "sen gidersen ölürüm", "sabah uykum" gibi daha adından ve en önemlisi de içeriğinden kaybeden kitaplara tahammülüm olmuyor .

soru başlığımdaki "Gelmiş geçmiş en iyi" ifadesi zaten bu tavsiyelerden uzak tutacaktır beni, değil mi? :)

teşekkürler.

 
dan brown,christophe grange ve stephen king'e sar. seni bir süre oyalar. gelmiş geçmiş en iyi ifadesi de ne bileyim olmaz ki öyle bir şey.

tolkien falan hiç girmedim onlara herkesi açmıyor çünkü.
  • caput draconis  (16.07.14 17:57:37) 
patrick süskind - koku
a song of ice and fire serisi
kazancakis - zorba

ilk etapta aklıma gelen kitaplar. yani benim için ilk 10'dadır bunlar diğerlerini aklıma geldikçe yazarım.
  • vendorth  (16.07.14 18:00:58) 
Sanırım, bugüne kadar okuduğum ve en beğendiğim kitap haruki murakami'nin sahilde kafka kitabıydı. Bu kadar sürükleyici bi kitap okumamıştım.

Yüzyıllık yalnızlık evet +1000, 2. olarak.
  • barbara herhalde barbara manken olan  (16.07.14 18:01:38 ~ 18:14:18) 
Celine - gecenin sonuna yolculuk
George orwell - bin dokuz yuz seksen dort
Jack london - martin eden
  • papillon7  (16.07.14 18:01:54) 
Barış bıçakçı'nin tum kitapları benim icin en iyisi herkes beğenmiyor ama bi tanesini okuyabilirsin:)
Peyami safa'nin kisilik tahlillerini anlatimini kelime kullannimini cok begeniyorum en iyi kitabi bence yalniziz mutlaka okunmali.
Nedendir bilmiyorum zweig'in satrancini en iyi 10 kitabim arasina koyarim.
  • herseyi birakip gitmek istiyorum  (16.07.14 18:10:38) 
Ihsan oktay anar-puslu kitalar atlasi
P. Coelho- simyaci
G.g. Marquez- yuzyillik yalnizlik
  • ne istedigini bilmeden aglayan cocuk  (16.07.14 18:12:40) 
Louan brezindine -Kadin beyni
Louan brezindine -Erkek beyni
John stossel - hurafeler, yalanlar, akil almaz aptalliklar
Yilmaz Erolgac - Amerika'da 40 yil
Richard Restak - Akil
Karen Huoppert - Lanet

Bunlar aklima gelenler. Gelmis gecmis en iyi olmayabilirler benim icin.
  • delifaruk  (16.07.14 18:14:40) 
Hayatın Kaynağı Ayn Rand
Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali
Masumiyet Müzesi ve uçurtma Avcısı arasında kararsız kaldım.
  • charlesbukowskiineksi  (16.07.14 18:19:52) 
Gündüz Vassaf - Cehenneme Övgü
Sabahattin Ali - İçimizdeki Şeytan
Peyami Safa - Yalnızız
  • amelie poulain  (16.07.14 18:42:29) 
Çanlar kimin için çalıyor -E.H. basta olmak üzere bir sürü dünya klasiklerinden kitap sayabilirim.
Yakup kadri'nin kitapları da girer bu kategoriye.
Yüzyıllık yalnızlık, kürk mantolu madonna gibi bazı kitaplar kesinlikle var.
P.C.- on bir dakika'sını çok sevmistim ben.

3 olmuyor ya eleyemedim:)
  • kehribar  (16.07.14 19:14:53) 
Alev Alatlı-Kabus
George Orwell-Bin Dokuz Yüz Seksen Dört
Hüseyin Nihal Atsız-Ruh Adam
  • kivilcimin kirkta biri  (16.07.14 19:42:25) 
Haruki Murakami - Zemberekkuşu'nun Güncesi ve Sahilde Kafka(Eskiden Yann Martel - Pi'nin Yaşamı idi, filmden sonra çok soğudum)
Frank Schatzig - Sürü

  • aychovsky  (16.07.14 19:56:36) 
yeraltından notlar
genç werther'in acıları
karamazov kardeşler
  • robep  (16.07.14 20:52:02) 
ursula le guin - mülksüzler
milan kundera - varolmanın dayanılmaz hafifliği
trevanian - şibumi

vakıf serisini de sevmiştim baya bi.
  • empat  (17.07.14 00:51:06) 
çocuk kalbi


  • cemiyetin unlu simasi  (17.07.14 00:53:07) 
Genç Werther'in Acıları
Savaş ve Barış
1984
  • the queen of naked kings  (17.07.14 11:29:53) 
[]

vakit kaybı olarak adlandırabileceğiniz kitaplar var mı?

varsa böyle düşünmenizin sebepleri nelerdir?
okuduğunuz kitabın spoiler'ini vermeyin ama :)


bir kız/kadın/hanımefendi/bayan/dişi kullanıcının sorusu kadar ilgi görmeyecek, biliyorum ama olsun.

 
Sahilde kafka. Vakit kaybı demeyelim ama, başkalarına da tavsiye etmeyeceğim bi kitap.


  • pamplona  (15.07.14 22:35:44) 
Bilimum kişisel gelişim + çakmabilim kitapları. Secret olsun, dünyanın en zeki insanı olduğunu ilan eden denyonun kitapları olsun alayı aptal turnusolü.

Ha bir de yazmadan geçemeyeceğim, tüm Clive Cussler külliyatı.

Lisedeyken sınıfa getiren bir arkadaş sayesinde okudum, daha gereksiz bir yazar tanımadım.
  • stimpak  (15.07.14 22:37:05) 
Var. Mario Levi - İstanbul Bir Masaldı

Dili aşırı lirik ve olay örgüsünü takip etmeyi neredeyse imkansızlaştıracak kadar fazla karakter sayısı.

Ha belki çok güzel bir kitaptır bilmiyorum, yukarıda saydığımdan nedenlerden dolayı bitiremedim. Vakit kaybı görme sebebim de bu. O kadar zaman harcadım, bir türlü sonunu göremeyip pes ettim bıraktım kitabı.
  • istinyede bekle  (15.07.14 22:38:14) 
Grinin Elli Tonu. Zaten o tarz okumam ben ama yine o tarz okumayan bi arkadaşımın çok hoşuna gitmiş, dedim ver, demez olaydım. Hayatımda ilk kez kitabı yarım bıraktım, bu kadar sığ ve saçma bir kitap olamaz. Erotizmi çok yanlış algılamış yazar abla...


  • mutlusismankedi2015  (15.07.14 22:38:22) 
Secret.

Edit: S*tir et denen kitap. Zaman kaybindan daha ote birseydide uygun kelime bulamadim.
  • delifaruk  (15.07.14 22:39:45 ~ 23:09:52) 
kişisel gelişim kitapları... çünkü hepsi aynı geçici gazı veriyor.

daima çok satanlarda yer alan rengarenk kitaplar... kapaklarından olsa gerek.
okumadım da gerçi ama o tarzı sevmiyorum bana bir şey katmıyor.

geçen bir kitap aldım arkadaş tavsiye etti de. emine şenlikoğlu'ymuş ilk kitapla öğrendim kim olduğunu. okunacak kitap değil ki, ilk on sayfadan sonra baktım kim bu diye zaten.
  • uzunuzunilgi  (15.07.14 22:40:47) 
harun yahya kitapları


  • the imp  (15.07.14 22:45:12) 
Siktir et diye bir kitap vardı bilmem hatırlar mısınız. Okuduğum en gereksiz kitaptı kesinlikle.


  • kehribar  (15.07.14 22:46:41) 
1984, 40 sayfa okudum ve bir bok anlamadım. Saçma salak bir kitap. Dili çok kötüydü.


  • hohoya  (15.07.14 22:51:57 ~ 22:52:31) 
Davıd Whitehouse - Yatak
J.M. Coetze - Barbarları Beklerken (sevenleri saldırmasın, bence böyledir.)

  • kaymaktutmayansicaksut  (15.07.14 22:58:42) 
murat menteş alper canıgüz ve benzerlerinin kitapları.


  • denne  (15.07.14 23:05:41 ~ 23:08:13) 
Soner Yalçın'ın Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı hayatımda yarım bıraktığım tek kitaptır. O kadar çok ismi o kadar saçma argümanlarla sebatayist çıkarmaya çalışmıştı ki kitabın yarısına gel(e)meden beyin kanaması tehlikesi geçirdiğim için bırakmak zorunda kalmıştım. Rus klasiklerinde bile o kadar çok karakter yoktu, aklıma gelince soğuk soğuk terlemeye başladım yine.


  • angelus  (15.07.14 23:06:47) 
Teen fiction kitaplarından gece evi, sevimli küçük yalancılar; romanslardan harlequin kitapları ve günümüz temsilcilerinin %90ı.


  • Lim5  (15.07.14 23:16:12) 
migrosta satılan kitapların çoğu. kapakta parlak şeyler kocaman resimler falan varsa at çöbe.


  • i ve been mistreated  (15.07.14 23:35:30) 
@hobarey
1984 zaten okumak istediklerimin arasında, okuyacağım inşallah.

  • m e b  (15.07.14 23:47:22) 
@hobareyy +1

Anlamamış olabilir insan zira kümülatif bir olgu edebiyat. Anlamayıp da vakit kaybı demek ise komik gerçekten...
  • mutlusismankedi2015  (15.07.14 23:50:50) 
Kaynak göstermeyen hikaye tadında yazılmış tarih kitapları..


  • labanon  (16.07.14 00:26:39) 
Sahilde Kafka ve 1984 en sevdiğim kitaplar arasında, çok pis ters köşe oldum vakit kaybı denince.

Bilcümle romantik, pembe dizi tarzı kitaplar, özellikle Maeve Binchy mi, öyle bir bacının kitapları çooook gereksiz geliyor bana. Zamanında arkadaş "Geri Döneceksin" diye bir kitap önermişti bu kadının yazdığı. Öyle bir yarım bıraktım ki geri döndü mü, hala bilmiyorum.
  • aychovsky  (16.07.14 01:50:40 ~ 01:52:17) 
Elif Şafak kitapları, okuduklarım bana çok yapmacık geldi, doğuluları bilmeden ahkam kesmiş gibi, tarif edemiyorum ama hoşuma gitmedi.
Yine de okurum, bazen insan vakit kaybetmek de istiyor, akıcı olduktan sonra benim için sıkıntı yok.

  • urasil  (16.07.14 11:59:07) 
@ hobarey

eminim ki beyin hücrelerimden bahsedecek kalitede biri değilsin. kitabı bitirdim, sadece can yayınlarınınkini 40. sayfada bıraktım. görüşüm değişmedi hala bok gibi bir kitap olduğunu düşünüyorum. bir harry potter bile değil. Sonuna kadar vakit kaybı.
  • hohoya  (16.07.14 12:46:47) 
ütopik kitapların tümü.
orwell
huxley
etc..
  • füt  (16.07.14 13:20:22) 
[]

bu kitabın ismi ne olabilir?

merhaba. yıllar önce tarihi bir roman okumuştum. kitapta sezar, sezar'ın yardımcısı (marc anthony'di zannedersem), marc anthony'nin oğlu ve kleopatra yer alıyordu.
marc anthony'nin oğlu suçsuz bir şekilde hapse düşüyor, ölümü bekliyordu. doğal olarak da babası çeşitli stratejilerle oğlunu hapisten kurtarmaya çalışıyordu ve sonunda da başarıyordu.

hatırladığım sadece bunlar. yalnız kitap içindeki bir sözü hiç unutmuyorum: "ölüler ısırmaz".

acaba bu kitabı okuyanınız var mı? o kadar araştırdım ama karşıma sadece shakespeare çıkıyor ama o değil.

 
stacy schiff - cleopatra: a life

olabilir mi?

dead men don't bite marc anthony cleopatra seklinde aratinca o kitaba ulastim

edit: gerci kasim 2010'da cikmis kitap o degildir herhalde yillar once demissin
  • buzzlightyear  (15.07.14 17:25:25 ~ 17:27:49) 
@buzzlightyear kitabın ismi o dğeil ancak

o dediğim cümleyi ingilizce arayarak bana çok güzel bir yol sundunuz ve cevaba ulaşmama yardımcı oldunuz, çok teşekkürler.

kitap da bu: www.idefix.com

sezar'ın adaleti.
  • m e b  (15.07.14 17:34:10 ~ 17:35:15) 
[]

excel'de satır ve sütun sayısını nasıl ayarlıyoruz?

ben istiyorum ki 600 dikey, 1 yatay hücreler olsun.
yuani 600x1 şeklinde, nasıl yapacağım bunu?



 
Diğer satırları / sütunları seçip sağ tıklayarak gizleyebilirsin.


  • cakabo  (15.07.14 15:53:17) 
@cakabo;
office 2013 kullanıyorum ve dediğiniz işlemi yapamıyorum, öyle bir seçenek yok.
üstelik satır ve sütunlar hiç bitmiyor, devamlı artıyor pencere kenarına gittikçe.
  • m e b  (15.07.14 15:55:53) 
601. satırı seç ctrl shift alt ok yap. sonra seçili yere sağ tıkla. seçili satırları gizle. sonra aynı şeyi sütunlar için ctrl shift sağ ok ile başlayarak tekrar et.


  • yatahaze  (15.07.14 16:02:21) 
@geyikkosandede: maalesef bende hata veriyor değiştirmeye kalktığımda.

@yatahaze: onu yapınca ekran 90 derece dönüyor.
  • m e b  (15.07.14 16:13:57) 
  • PoscheN  (15.07.14 16:23:40) 
@PoscheN
çooook teşekkür ederim.
nasıl yaptınız?
  • m e b  (15.07.14 16:26:56 ~ 16:30:08) 
yatahaze+1

benim yazdığım senin istediğin değilmiş zaten:)
  • geyikkosandede  (15.07.14 16:31:02) 
yatahaze'nin dediği gibi yaptım(:


  • PoscheN  (16.07.14 14:02:15) 
[]

sevilen şarkıcının kıyıda köşede kalmış şarkıları bilir misiniz?

soruyu biraz daha açalım. mesela çok sevilen bir şarkıcının, öyle az bilinenlerden değil, çok sevilenlerden bir şarkıcının popülerizme kurban gitmemiş, albümün kıyısında köşesinde kalmış, boynu bükük ama mükemmel parçalarını biliyor musunuz?


mesela yerliden bir örnek vereyim. sıla'nın bir şarkısına her hün maruz kalıyoruz albümünü çıkarınca. ama şunu ben mesela hiçbir yerde dinlememiş, sonradan keşfetmiştim ve bayılmıştım:
www.youtube.com

ya da beyonce'yi takip etmeyenlere, kıyıda köşede kalmış bir şarkısı olarak şunu öneririm:
www.youtube.com

 
Benim için teomanın tuzak parçasıdır bu. Mobildeyim üşenmeyen yazsın yutuba sori.


  • shiranai  (14.07.14 21:12:57) 
  • long live rock n roll  (14.07.14 21:40:11) 
linkin park - in pieces

minutes to midnight albümünden.
  • kararsiz renk  (15.07.14 02:22:31) 
radiohead-amazing sounds of orgy


  • bazi insan  (19.09.14 06:46:22) 
[]

samsung kies sorunu

telefonumu root'ladım ve sürümünü android 4.4.4'e yükselttim.
ancak kies telefonumu görmüyor. neden olabilir acaba?
normalde bilgisayarım görebiliyor ama bir tek kies bağlanamıyor. sürekli "cihaza bağlanıyor" ibaresi var ama dakikalarca bekliyorum yine de bir şey meydana gelmiyor.

telefonum galaxy ace 2 bu arada.

 
usb driverlarını kaldır bilgisayarı yenşden başlat.


  • jamswety  (12.07.14 15:35:26) 
@jamswety
yaptım ama sorun devam ediyor maalesef.
asıl amacım yedeklemeyi geri yüklemek ama yapamıyorum kies olmadan.
  • m e b  (12.07.14 15:47:07) 
kies'in kronik denyoluklarindan. kies'i neden kullaniuyorsun ki? twrp/cwm kullaniyorsan oradan restore backup yapabilirsin


  • varg  (12.07.14 15:56:01 ~ 15:56:44) 
@varg
kies sadece orijinal android rom'larda kullanılabiliyormuş.

bir üst cevapta dediğim gibi; rom yüklemeden önce telefonumu kies ile yedeklemiştim.
rehberimi, bazı dosyaları. ancak şimdi kies ile geri yükleyemiyorum doğal olarak.
  • m e b  (12.07.14 16:53:56) 
[]

galaxy ace 2 güncellemeden sonra sürekli donuyor

Benim samsung galaxy ace 2 telefonum var. bu, paketten gingerbread sürümü ile çıktı. sonra kies ile jelly bean'e yükselttim. telefonum önceden hiç kasmazken, hareket sensörleriyle işlemler yapabiliyorken (alarmı/çağrıyı/müziği sessize alabilme vs.) şimdi o ayarları da göremiyorum ve hatta en önemlisi telefonum ya sürekli donuyor, ya sürekli kasıyor, ya da durduk yere bazı işlemler ağır gelmiş olacak ki kapanıyor ve yeniden başlıyor.

sizin de böyle bir sorunuz oldu mu? olduysa çözüm olarak önerebileceğiniz yollar nelerdir?


bu arada ben müşteri hizmetlerini aradım ve telefonu sıfırlamamı söylediler ancak sıfırlamama rağmen hala aynı.

 
root at, kullanmadığın bütün ne varsa sil. samsung'un kendi ıvız zıvırları falan...


  • fagus orientalis  (11.07.14 22:42:46) 
[]

kitap okuma hızınız ne durumda?

arkadaşlar, bir saatte kaç sayfa okuyabiliyorsunuz?
elbette bu, kitabın dilinin ağırlığına, punto boyutuna bağlı ancak genel anlamda soruyorum.

ben bir saatte ortalama olarak 30 sayfa okuyorum. çok az değil mi bu?

 
Bir dakika civarında 1 sayfa okuyorum. 50-55 sayfa okuyorumdur bir saatte.


  • Lim5  (11.07.14 16:20:32) 
50-60 arasi genelde.


  • goldentitan  (11.07.14 16:22:57) 
konuya gore 40-70 arasi degisiyor.


  • she was my baby  (11.07.14 16:23:18) 
ortalama bi puntoda 30 sayfa az. bir sayfaya iki dakika düşüyor? biraz hızlanabilirsin. ben tutmadıma ama 60 sayfa civarıdır.


  • elorelia  (11.07.14 16:25:31 ~ 16:26:07) 
60-70 arasıdır.


  • o degil dee  (11.07.14 16:29:03) 
Kitaba gore degisiyor, 20 ile 60 arasinda. Bu arada her kitabi 60 sayfa hizla okuyanlari tebrik ediyorum, Ulyssesi de cin aliyi de ayni hizda anliyorlar demek ki.


  • Nohut Bey  (11.07.14 16:47:32) 
@sadakatsiz
öyle sadece çok satanları okumuyorum, klasikler veya bana bir şeyleri aşılayacak kitapları okuyorum en çok. klasiklerde bile okuma hızım düştü. eskiden böyle değildim, bir kitabı maksimum 2-3 günde bekletirdim elimde. hem bu kadar kısa sürede okur, hem de içeriğini özümserdim. ama nedense şimdilerde öyle değilim, canım sıkılıyor bu duruma.

  • m e b  (11.07.14 17:04:52) 
[]

ispanyolca gramer

merhaba.
"yo voy a comer algo"nun anlamı tam bir tercümeyle "bir şey yiyeceğim" mi, yoksa "bir şeyler yemeye gidiyorum" mu?
yani, bu "voy + a" nın sağladığı anlam, ingilizce'deki "be going to (-ecek, -acak)" gibi midir ve de bu ifadeden sonra fiilin çekimsiz hali mi gelir?


 
gelecek zaman.

yemeye gidiyorum icin "icin" falan diye kullanilir, para comer falan. bi de voy'dan sonra yer belirteci gelir. gelmiyosa "me voy" olur. hadi gittim manasinda.
  • she was my baby  (10.07.14 02:22:09 ~ 02:22:42) 
[]

kafka-dava

Yahu, ben az önce Kafka'dan "Dava"yı bitirdim lakin hiçbir şey anlayamadım.
bunun sbebi, ağır olmasından mıdır, yayınevinden mi kaynaklıdır yoksa "dava"nın aslında kafka'nın ölümünden sonra arkadaşı tarafından tamamlanmasından mıdır?

açıkçası kapak yazısı ile içeriği arasında öyle güçlü bir paralellik göremedim.

 
çeviriden olabilir. bazen çeviriler aslından bambaşka şeyler çıkarıyor ortaya.


  • adnan mazmanoglu  (09.07.14 23:40:39) 
çeviri değil hocam kitap size uygun değildir


  • jakopapagan  (09.07.14 23:44:03) 
Tamamlanan kısmı çok da uzun bir kısım değildi. Can yayınlarını okumuştum ben, anlaşılırdı. Kitap zaten olaya ilişkin olmadığı için hayata dair birkaç bir şey fark ettiriyor, ayrıntılar önemli yani. Bana kalırsa öyle ağır ve zor bir kitap değildi. Ya okurken hiç dikkatinizi vermediniz ya da anladınız ama beklentiniz çok yüksek olduğu için başka anlamadığınızı sanıyorsunuz.


  • okuyamıyom ben ya  (09.07.14 23:48:03) 
sorun muhtemelen kitapta degil.


  • xfestos  (09.07.14 23:59:51) 
hangi yayınevinden okudun?


  • argadini  (10.07.14 00:43:58) 
@argadini
tutku yayınevi.

  • m e b  (10.07.14 01:02:12) 
kafka'yı çok sevsem de bu kitabı asla bitiremedim. çok zor geldi bana. dibine kadar geldim. sonunda pes ettim. bir garip kitap.


  • kimosurdu  (10.07.14 01:10:53) 
Tutku yayınevi ne yahu! Bir de kitabı adamakıllı çevirisi olan bir yayınevinden okuyun. Dava için Can Yayınları derim. Bilmediğiniz yayınevlerine bulaşmayın. Gerekirse buradan tavsiye alın. Eğer yine anlamazsanız o zaman yeniden bir değerlendirme yaparız.


  • microfiction  (10.07.14 01:30:49) 
ben de okuyorum şu an 120ç sayfada falanım. değişik, başka birşey anlatıyor roman..


  • zenciamacalismiyor  (10.07.14 01:33:11) 
@microfiction

ben de genelde kaliteli, kulvarında bir numara olan yayınevlerinden almayı istiyorum ancak bazen hani ayaküstü bir kitapçı görürsünüz de merak ettiğiniz bir kitaba denk gelirsiniz ya, bu kitaba da öyle sahip oldum.

kitaplara yaptığım fazla harcamalar veya o önemli yayınevlerinin pahalılığı bazen böyle ucuz kitaplara yöneltiyor beni.
  • m e b  (10.07.14 01:36:26) 
Sevgili dostum, işte demek istediğim bir biçimde bir de öteki çevirisinden okursanız belki kitap hakkındaki kanaatiniz değişir. Onu kastediyorum. Çeviri pek mühim.


  • microfiction  (10.07.14 01:41:18) 
Bir de daha kaliteli bir çevirisini oku derim ben.


  • argadini  (10.07.14 01:58:56) 
[]

Siz hiç kendinizi başkalarıyla kıyaslayıp üzüyor musunuz kendinizi?

Soru başlıkta zaten mevcut.
Cinsiyet fark etmeksizin, en yakın arkadaşlarınızda veya anlık tanıştığınız insanlarda kendinizde eksikiğini hissettiğiniz ve sahip olmak istediğiniz özellikleri görünce üzülüyor musunuz?
bu sorun bir tek bende mi var yoksa?
mesela bir erkek görüyorum, kaslı filan. hemen üzülüyorum "keşke ben de öyle olabilseydim." diye. zayıfım ve atletik, seksi hissetmiyorum kendimi çünkü.

kültürel birikimine hayran olduğum birini görünce veya da benim yapmak isteyip de çeşitli sebeplerden yapamadığım, yapamayacağım şeyleri başkasının rhaatlıkla yaptığını görünce direkt moralim bozalıyor.

ama bu bir kıskançlık değil asla. "ben neden onlar gibi değilim?" gibi bir cümleye indirgeyebilirim yani olayı özet olarak.

 
bunu nefes alıp vermekten daha sık yapıyorum.


  • knight of cydonia  (09.07.14 00:42:21) 
erasmusa ve ya work and travela giden arkadaşlarımı görünce oluyor bende. işinde başarılı ve bir amacı olan insanları görünce de oluyor.sonra da ulan şu elin oğlu gibi olamadım diyorum.


  • MtKrt  (09.07.14 00:43:16) 
yaşama maksimum sevgi duyan ve buna göre yaşayan( ucu çok açık, içine her şeyi doldurabilirsiniz) insanları görünce oluyor bana bu.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (09.07.14 00:45:36) 
evet çok fazla.


  • Ufuk  (09.07.14 00:59:56) 
Tabiki de oluyor.bu imrenmek dogal bir sey ki.


  • pastörizesüt  (09.07.14 01:04:35) 
hayir


  • madeleine elster  (09.07.14 01:05:12) 
Oluyor yahu. Birine bakıyorum her ay başka ülkede. Birine bakıyorum popi, birine bakıyorum başarılı akademik anlamda. Kendime bakıyorum, üzülüyorum tabi.


  • taqster  (09.07.14 01:08:52) 
anlık oluyor ama günler boyu "herkesin elinde çikolatalar püskevitler. bizde niye yok" diye düşünmüyorum. kendinden memnun olacağın özelliklerin olsun o zaman takmazsın kimde ne varmış sende ne yokmuş.


  • instant crush  (09.07.14 01:09:55) 
cengiz imrenme


  • partizan  (09.07.14 01:13:05) 
Böyle şeyler beni hırslandırıyor. Hırs yapıp ne şekil verebildim vücuda ne de kültürel birikim adına bir gelişme oldu. Ama hırsımdan bir şey kaybetmedim. Yapı meselesi işte.

İlginç geldi bana böyle durumlarda üzülmeniz. "Karşı koyamayacağı bir güç karşısında kendi canına kıyar ancak insan" sözü geldi aklıma. Seninkisi de buna benziyor. Hiç mücadele etmiyor, hemen pes ediyorsun. Kendini motive etmeyi öğren diyorum ve bitiriyorum.
  • vyava  (09.07.14 01:50:23) 
[]

sesine sahip olmak istediğiniz biri var mı?

evet, soru başlıktaki gibi.
acaba, sesini o kadar çok sevdiğiniz ve sahip olmak istediğiniz biri var mı? ünlü veya değil, herhangi biri de olabilir. ciddi anlamda "keşke o sese ben sahip olsaydım" diye imrendiğiniz biri varsa o kim?

ben iki isim vereceğim:
günyol bakoğlu (beko reklamlarındaki ses aynı zamanda) ve justin timberlake.

not: kadın olsaydım beyoncé'nin sesi olurdu.
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

 
Sia


  • rubiks cube  (07.07.14 18:34:09) 
Yok, kendi sesimi seviyorum.

Edit: Sungun Babacan'in sesi cok hosuma gidiyor ama sahip olmak istemem. Benimkinden memnunum.
  • delifaruk  (07.07.14 18:35:55 ~ 18:36:53) 
Morgan freeman'dir herhalde.

Bi de engin altan duzyatan var tabii. İnanilmaz tahrik edici.
  • empati kuramayan psikolog  (07.07.14 18:35:59) 
radyocu ayça şen
şenay gürler

  • rock n roll  (07.07.14 18:36:18) 
nick cave


  • fortisvita  (07.07.14 18:36:55) 
hugh laurie
E

  • rakicandir  (07.07.14 18:39:26) 
Amy Winehouse


  • ddenizz  (07.07.14 18:40:47) 
erkek olarak jay kay'ın sesine sahip olmak isterdim.
kadın olsam erykah badu efsanem zaten.

  • camiroquay  (07.07.14 18:42:11) 
aydoğan temel tabii ki. ama adam sesinin bilinirliğinden ve "o ses bende olsa ne kız kaldırırım hocam yaa" diyenlerden bıktığı için pek de güzel bir sey değil yani. gerçi bu birçok tanınmıs seslendirme sanatçısı için geçerli.


  • ufukcel  (07.07.14 18:45:09) 
brad pitt.

will arnett in sesi cok iyi bir de.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (07.07.14 18:45:19) 
www.youtube.com aizenin sesini istiyorum karizması ve yetenekleride tipte önemli tabi 4 4lük evil.


  • Kozmik_Rakun  (07.07.14 19:15:23) 
ruhi su


  • mattiadestro  (07.07.14 19:39:10) 
Sertab erener. Hem sarki soylerken hem konusurken sesi guzel.


  • saçdemeti  (07.07.14 22:45:41) 
Rutkay Aziz
Bi de Kerim Afşar vardı, rahmetli oldu.

  • compadrito  (08.07.14 03:10:25) 
erkek olsaydım haluk bilginer. adam o sesle herşeye ikna edebilir beni. tatlı hayatta incelttiği haliyle bile.


  • seksen9  (08.07.14 03:46:20) 
tom waits olabilirdi


  • anil  (08.07.14 04:02:01) 
1 toprak sergen
2 kid cudi

  • hayatkısakuşlaruçuyor  (08.07.14 04:11:06) 
Vedat Kaptan Yurdakul, Hasret Gültekin, Paul Mccartney şu an aklıma gelenler.


  • sevgikusunkanadinda  (08.07.14 04:44:35) 
(bkz: emir tayla)
(bkz: murat şen)

  • kaddafikadayif  (15.05.15 15:03:20) 
Çetin Tekindor.


  • vasilias  (15.05.15 15:05:44) 
till lindemann'ınki iyi olurdu. o kadar olmasa da yine iyi sesim, severim. ayrıca neye göre tik atıp atmadığını anlamadım.


  • der meister  (15.05.15 15:08:06) 
sarki-replik vs.cok taklit yaptigim icin bazen kendi sesimi bulamiyorum. gulusumu filan kaybediyorum. kendi sesim hangisi bulamadigimdan normal konusmam tepkisiz, vurgusuz bir hale dondu. artik kendi sesimi istiyorum hangisiyse


  • fallopian  (15.05.15 15:10:13) 
daniel gildenlow


  • baldur2  (15.05.15 15:12:13 ~ 15:12:28) 
sia +1


  • yue  (15.05.15 15:14:48) 
Kadın olduğum halde, Asaf Avidan diyorum.


  • old possum  (15.05.15 15:38:30) 
[]

hayatınızın her alanına siyaset sokmak zor gelmiyor mu?

merhaba.
merak ettiğim bir şey var. epeydir ekşi sözlük okurum, takip ederim. hatta üyelik açar ve sonra bazı olaylardan sonra sinirlenir silerim hesabımı.
ekşi sözlük'ü takibimden öğrendiğim birkaç şey var;

-ne olursa olsun islam düşmanlığı (fikirde özgürlük değil, sadece islam'a olan nefret)

-konu ne olursa olsun bir konuda siyasi bakış açısına göre cevap verilmesi

-toplumunun kültürel değerlerinin aşağılanması.


bunlar zor gelmiyor mu? yani, "en sevdiğiniz sanatçı kimdir?" gibi bir basit soruya "allah'ın belası erdoğan değil" demek, bir yazarın içinde bulunduğu zor duruma değil de onun siyasi ideolojisine göre muamelede bulunmak, onun siyasi ideolojisine göre en ağır küfürleri sıralamak sadece sanal alemde mi bu kadar kolay yoksa sanal ortamdaki rahatlığınızla gerçek hayattaki rahatlığınız eşit mi?
ben bunu çok merak ediyorum.

 
ekşi sözlükten öğrendiğini söylediğin konular da;

- siyaset içeriyor

- taraf belirtiyor

bence
  • baal  (07.07.14 00:30:20) 
@baal
evet, ben de ondan yakınıyorum zaten. acaba ekşi sözlük, yazarları tarafından bir "nefret duvarı" olarak mı kullanılıyor ki siyasi tercihlere saygıdan eser kalmayan entry'ler döşensin, x partisini tutuyor diye troll ilan edilsin?

  • m e b  (07.07.14 00:35:18) 
siyaset hayatın her alanında vardır zaten, mesela hayatın her alanına daha az müdahalede bir siyasetin tercih edilmesi.
hayatın her alanında baskı kurmaya çalışan bir siyaset varken tepki gösterilmesi sizi neden rahatsız ediyor ki, tepki gösterilecek tabi.
islam nefreti deyip duruyorsunuz, müslümanlardan nefret ettiğini söylediğiniz insanlar, başka insanların hayatına müdahale etmede müslümanlarla kıyaslanamazlar. sorunu yanlış tarafta arıyorsunuz.
  • yalnux  (07.07.14 00:46:33) 
hayatın her alanına siyaset sokmak olarak değil de, hayatının her alanına etki/müdahale eden bir olgu olan siyasetin yaşantılarımıza olan etkisini düşünmek gerekli önce.

örneğin mevcut iktidarın ağzından çıkan birkaç cümleyle kitleler ellerine sopa alıp sokakta eylemci kovalayabiliyor, hatta öldürebiliyorlar sopayla döve döve.

daha geçmişe gidelim, yine kitleler din elden gidiyor kisvesi altında örgütlenip onlarca insanı diri diri bir otele sıkıştırıp yakabiliyorlar bu ülkede.

bu örnekleri, siyasetin ve dinin hayatlarımıza nasıl da etki ettiğini anlayabilmen için sıraladım.

tabii her etki ölümle sonuçlanmak zorunda değil. örneğin 3 çocuk yapılması konusu. kadının mıdır kız mıdır bilemem cümlesi. bunlar kısa ve uzun vadede hayatlarımıza nasıl etkiler yapacak hayal edebiliyor musun?

elbette ki herkes düşünce ve inanç özgürlüğüne sahiptir. insanlar istedikleri dine inanma ve gereksinimlerini yerine getirme özgürlüğüne sahiptir, ki olmalıdır da. fakat aynı hoşgörü farklı bir mezhepten veya dinden olan hatta herhangi bir inanca sahip olmayanlara da gösteriliyor mu? peki gösterilmesi gerektiğini bu ülkenin önemli bir kısmını oluşturan müslümanların yüzde kaçı destekliyor?

hal böyle olunca, ülkenin geneliyle (seçim sonuçlarını baz alıyorum) aynı görüşte (siyaseten ve inanç konusunda) olmayan insanların siyaset ve din konusunda hassaslaşmaları normal bence.

kendi adıma söyleyeyim.

çok çok önceleri oldukça inançlı biriydim. günde 5 vakit namazımı kılardım. daha sonra hasbelkader bir şekilde cemaat ile tanışmam neticesinde din konusunda çekincelerim ortaya çıkmaya başladı. daha sonra kişisel okumalarım ve tecrübelerim, gözlemlerim neticesinde din kavramını hayatımdan soyutlamaya başladım. ve şu an herhangi bir şeye inanmıyorum. buna bir yaratıcı, süper güç de dahil. fakat özellikle son birkaç yıldır, müslüman olduğunu her fırsatta dile getiren insanların içinde bulunduğu iğrenç çıkmazı, bencilliklerini, tutarsızlıklarını, cehaletlerini, bağnazlıklarını ve tahamülsüzlüklerini gördükçe, dinin bir dayatma olarak üzerime misket bombası edasıyla atıldığını hissetikçe, din kavramına karşı bir antipati, bir alaycılık, umursamamazlıkla birlikte bir ciddiye almama durumu gelişmeye başladı bende. özellikle son zamanlarda yaşadıklarımla bu daha da belirginleşmeye başladı. yani inananların baskısı arttıkça benim gibi inançsızların savunma mekanizmaları gelişmeye başladı. bir nevi hayatta kalma, var olma çabası bu. mecazi anlamda tabi. (çoğu zaman gerçek anlamda hayatta kalma çabası vermemiz de gerekiyor)

sonuç olarak, insanlar siyaset ve din konusunda yaşadıkları tecrübe ile hassaslaşabiliyor. türkiyenin bir kısmı suni bir muhafazakarlık örtüsüyle örtünürken ve hep birbirlerini bu yönde gösteriçilik yaparak, çıkarcılık yaparak teşvik ederken, bir yandan da türkiye'nin diğer kesimine nefret, öfke beslemeye başlıyor. haliyle benzer durum da diğer kesim için gerçekleşiyor. tıplı bende olduğu gibi. kendimizi bağnaz muhafazakarlara karşı savunmak zorunda olmamız bizi bu konuda daha da ciddi düşünmeler yapmaya itiyor. haliyle bir müslümanın allahuekber diye bağırarak başka bir müslümanın kafasını kestiği haberinin altına gerçek islamın bu olduğunu düşündüğümüzü yazıyoruz. veya hükümetin bu tarz aşırı islam örgütlerini el altından desteklediğini biliyor, dile getiriyoruz.

gerçek hayatta bunları dile getirmek biraz daha zor oluyor takdir edersin ki. ne kadar dobra olursan ol iş yaşantında, aile, eş dost yaşantında insanların gözlerinin içine bakarak katil bir dine inandıklarını söylediklerinde aldığın tepki burdaki gibi birkaç paragraf yazıdan ibaret olmuyor.

umarım anlatabilmişimdir kendimi.
  • emfuzi  (07.07.14 00:46:47) 
Ekşi sözlük kendisini bilgili sanan entellerin mekanıdır. Hatta bunu söylerken ben bile aralarına dahil olmuş olabilirim.


Şöyle diyeyim Türkiye'nin en iyi okullarında okumuş ve siyaseti aileden beri yapan bir siyasiye sanki kendi geliştirdiği görüşü bilmiyormuş gibi davranan 6 yazar çıkmıştı. Adam ben bunları kast etmemişken nereden
Çıkarttılar dedi yanımızda..


Okulunu okumuş adamdan çok bilirler. Ateizm sadece İslam düşmanlığıdır ve kürtçülük ezilenleri korumak ama Türkçülük ırkçılıktır. Faşistim dediğin zaman susarlar ama.

Bakın şuan ekşi yazarı oldum işte bence bunun sebebi insanların gerçek hayatlarında düşündüklerini söyleyemeyecek kadar baskı altında veya korkak olmaları.
  • colorwithnotexist  (07.07.14 00:48:22) 
sen bakış açında tarafsız olamazken, insanları tarafsız olamamakla suçlamak kibirli olmak değil midir?


  • baal  (07.07.14 01:00:31) 
çünkü bu b.ktan yaşamımızı düzeltecek olan şey siyaset. çalışma saatlerinin, alıması gereken ücreti, gidilmesi gereken tatili, kültürel faaliyetleri vs. birçok şeyi insanı şartlara getircek şey siyaset, getirmesi gereken şey bu.

insan yaşamına sadece psikolojik değil fiziksel olarak da zarar veren tüm kavramlar eleştiriye açık, ki bu fiziksel zararlar eleştiriye bile değil kötülemeye açık olur.

konu iş yaşamı olursa cevap tabii ki siyasi olacak. çalışma şartlarını, ücretleri düzenleyen şey devlet denen yapının sahip olduğu karakter, siyaset.

konu spor olursa da böyle, sanat olursa da böyle, su, elektrik kesilse de böyle, kadın cinayeti olunca da böyle, trafik kazası olunca da böyle, deprem olunca da böyle, bitmez bu.

devlete yönetecek olan siyaset denen yapı insanların tüm bunları düşünmemesi için var. bu kadar insan geri zekalı değil bu kadar boş beleş şeyler hakkında konuşmak istesin. fakat bu kadar basit, boş beleş şeyi çözemeyen şey siyaset olduğu için muhabbetler onun üzerinde yürüyecek tabii ki.

islam düşmanlığı denen şeyin oluşumu islam'ın hoşgörü barındırmaması. islam'ın hoşgörü barındırdığı varsayılsa bile mensup olan kişiler hiç nasiplenmemiş. islam'a olan nefret islam ile bağlantılı laiklere ve islam ile bağlantısı olmayanlara fiziksel zararından kaynaklanıyor. bu olay fiziksel olmasaydı, dediğin gibi eleştirel seviyede kalabilirdi.

kültürel değerlerin aşağılanması kime göre, neye göre? demokratik topum nerede, çoğulcu yapı? topluma öncelikle kültürel değerlerin ne olduğu-olmadığı öğretilmeli. bu ne olduğu belirsiz kültürel değerlerden dolayı herhangi bir insan evladının yaşam alanının sınırlanması veya yok edilmesi bu aşağılamayı yaratıyor. yine fiziksel müdahale. bu olmasaydı yine eleştirel seviyede kalırdı.

hıı bütün bu yazdıklarıma rağmen hoşgörü gösteremez miyim, ılımlı olamaz mıyım?
ben bu işi karşılıksız yaparım ama bana karşılığı negatif olarak dönüyor. benim karşılıksızlığım karşılıksız kalmıyor; bu sebeple olamam, gösteremem, çünkü hoşgörüden anlamıyor toplumumuz ve kültürel değerleri. şiddetten, hiddetten, baskıdan, hükmetmekten anlıyor.

ben protesto, gösteri yaparken özel güvelinkçi, polis bu protestoyu aslında kendi için, onun için yaptığımı anlayamadığı; bana müdahaleyi görev için değil de içten içe şahsi olarak yaptığı sürece hiçbir şey düzelmeyecek.
yani sözlükte de bu kadar b.ktanlık(her şeyin siyasete bulanması) daha iyi bir yaşama kavuşmak için ortaya çıkıyor, düzelmeyeceği aşikar olsa bile.

eğer siyasi yapı yaşamımıza etkiyen şeyleri bize etki ettirtmeseydi biz de bahsetmiyor olurduk. bunun kişisel ilişkilere yansıması da böyle oluyor.

gerçek hayatta da kolay benim için. sıradan insana tabii ki yansıtamıyorsun, çünkü hayati tehlike oluşturabilir ama arkadaşlarımla, akrabalarımla serbestim, eleştiri dozum çok yüksektir. sıradan insana da, balık istifi bir belediye/halk otobüsünde çok kolay siyasi cevap veriliyor 'çünkü halk balık istifi olmayı istedi' gibisinden.

biz de istiyoruz aklımızdan geçmesin bunlar diye fakat hayatı derinden etkileyen şeyler bunlar. sesiz kalmak demek, yaşam alanının yok edileceği anlamına geliyor. kimse değişmek, dönüşmek zorunda değil. kimse kimseye arışmamayı öğrenene kadar bi 200 yılımız var daha.
  • uykusunu yakalayan adam  (07.07.14 01:31:43 ~ 01:34:24) 
tam olarak soruna cevap olmasa da siyasiler hayatın her alanından kendilerine pay çıkarmak istediklerinden insanların da tepkisi bu kadar yoğun olabilir.

profesyonel siyasiler olsa, tutumları olgunca, olgunluğu geçtim insanca olsa halk da düzgünce yaklaşabilir olaylara.

siyaset konuşma anlayışımız 'hadi hep beraber tayyipe sövelim' ya da 'hadi tayyipi biraz daha övelim'den ibaret olduğu için çok da anormal değil aslında saçma sapan şeyleri siyasete bağlamamız.
  • seksen9  (07.07.14 02:19:59) 
Cunku sozluk degil artik, eskide kaldi o, propaganda yapmak icin kullanilan bir yer oldu.


  • lutah  (07.07.14 04:11:09) 
sözlüğün kutsal bilgi kaynağı olduğunu mu düşünüyorsun hala? her 10 entrynin 9unda "bilmem ne yapan orospu çocuklarına dert olmuştur" tanımı kullanılıyor. herhangi bir siyasi olayın sözlükte konuşulan haliyle toplumdaki esas halini kıyaslarsan sözlüktekilerin ne kadar "uc" ve çoğunlukla ergen olduğunu anlayabilirsin. lys başlıklarındaki izdiham da bunu gösteriyor zaten. engelle engelleyebildiğin kadarını yapacak bir şey yok.


  • tescillimarka  (07.07.14 04:58:10) 
Beğeni için yapılıyor. Biraz manyakça, evet.


  • arnold schwarzeneger  (07.07.14 08:50:37) 
[]

omuz sallandırmacalı şarkı örnekleri

Merhabalar. Ben Timbaland'ın şu tarz, omuz oynatan, ayaklarıyla tempo tutturan, kafa sallandıran, kıvrak ritimli şarkıları gibi şarkılar istiyorum. neler tavsiye edebilirsiniz?

timbo & jt - www.youtube.com
timbo & soshy & nelly furtado - www.youtube.com


bu tarz kıvrak olsun.

 
omuz bacak kafa kol dalak ve ciğer sallamalı numune

youtu.be
  • kumanda pili  (04.07.14 00:45:40) 
Imelda may, dinlerken asla düz duramiyorum.


  • nereye bu gidis  (04.07.14 08:38:42) 
  • mirty  (04.07.14 08:42:07) 
[]

ekşi sözlük çaylak onay sırası neye göre ilerliyor?

aslında sorum başlıkta zaten. neye göre belirleniyor bu sıralama? "her gün yapılan girişe göre hesaplanmaktadır" sözü çok muğlak değil mi? ne yani, kim en fazla giriş yaparsa ona göre mi ilerliyoruz yoksa sözlükte aktif bir kulanıcı (sürekli oylama yapan, 10'dan fazla entry giren vs.) olan mı kazanıyor?




 
ben dün kaydımı yaptım. sen bugün yaptın. ben 10 bininciyim sen 10 bin 1incisin.

ben bugün online olmadım ve benden önceki herkes online diyelim sen 10 bininci olursun. ben online olduğum an sen yine 10 bin 1.cisin. yani o an online olan kişilere göre bir sıralama çıkıyor ortaya ama 10 entry'i önce bitirende öncelik var.

burada çok soruldu. anlattıklarına göre böyle durum.
  • nodrap  (03.07.14 17:07:56) 
[]

Uluslararası ilişkiler okuyan bir öğrenci için dil öğrenimi

Merhabalar. Ben uluslararası ilişkiler okuyorum. Öğretim dilimiz zaten %100 İngilizce. Ancak hem kendi isteğimden dolayı hem de ileride bana büyük katkı sağlaması açısından bir dil öğrenmek istiyorum. hedefim diplomatlık veya yurt dışındaki devlet temsilciliklerinde görev yapmak.
bu sebeple hem diğer rakiplerimden sıyrılmamı ve tercih edilmemi sağlayacak, hem de kendi imkanlarımla öğrenebileceğim derecede zor olmayaak bir dil önerir misiniz?


ben ispanyolca meraklısıyımdır ve pimsleur seti ile öğrenmeye de çalışıyorum. ancak ispanyolca bilmek beni aranabilir bir kişi yapar mı diplomatik anlamda?


ek: bu arada, diplomatlığın ulaşılması çok zor bir hedef olduğunu ben de biliyorum. sadece bu noktaya takılmayın lütfen.

 
bölüme 50 kişi ile başladım herkes diplomat ateşe falan oluyordu ilk yıl, şimdi mezun oldum ben dahil herkes bir yere gireyim de çalışayım diyoruz. hiç bir alanı olmayan sikik bir bölüm IR bölümü.

bu arada çok çok iyi bir üniversite de okumuyorsan diplomat olman zor demiyorum imkansız, anca dışişlerinde işe başlarsın çok pis torpil dönüyor öle hemen girebileceğin olabileciğin bir şey değil muhtemelen 1. veya 2. sınıfsın ilerde ne demek istediğimi anlaycaksın, gerçek bu maalesef,

dil öğrenmek için tek etkili yol yurtdışı yazın git, erasmusa kesin git, türkiyede bir ispanyolca kursuna yazıl biraz geliştir sonra dil okulu ile yurtdışında ispanyolca öğrensen güzel olur tadından yenmez.
  • soykhan  (03.07.14 16:03:50) 
konuyla alakasız ama Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümüyle Uluslarası İlişkiler bölümünün farkları nelerdir aynı okulun Uluslarasını geçen sene 0,7 gibi bişilerle kaçırıp Siyaset ve Kamuya girdim herkes sallıyor bunlar benzer felan... biri aydınlatabilirmi?


  • kilimanjaro  (03.07.14 16:07:02) 
ispanyolca ogrenmek iyidir. size yararli olacaktir.
diplomat olmak ise diger mesajlarda da belirtildigi gibi cok zordur. ancak hic bir sey imkansiz degildir ve diplomatlar zaten imkansiz gibi gorunenleri gerceklestirmek icin vardirlar.

iyi calisin ve cok iyi bir cevre edinmeye bakin, derim.
  • for the record  (03.07.14 16:54:48) 
bence öncelikle havuzuna bir kaç tane dil at.hepsine belli bir süre bak hangisine daha yatkın hissedersen kendini ona odaklan.kendini de sadece ispanyolca ile kısıtlama.şunlara bir göz gezdir öncelikle mesela,

fransızca
italyanca
almanca
rusça
korece
çince
japonca

belki sana daha uygun bir şey çıkar.bunların hepsi de iş yapacak diller neticede.bazıları sınırlı bazıları daha geniş orası öyle tabi ama dil dildir.italyanca mesela çok tutulan bir değil ama bir farkın olur.kaç tane italyanca bilen adam var memlekette öyle düşün.hatta sırpçaya bile bakabilirsin.öğrendiğin taktirde avrupadaki bir çok ülkeyle uyum sorunun olmaz.(sırbistan,hırvatistan,bosna,karadağ,makedonya,slovenya) rusçayı da kolay öğrenirsin bunun yanında.

neyse başarılar.
  • mesa  (03.07.14 17:20:15) 
Rakiplerinden siyrilmak icin degil. Meslek memuru olman icin biri ingilizce omak sartiyla 2 yabanci dil isteniyor zaten. Imkansiz mi degil mi orasini bilmem.
Ben de aciktan okuyorum bu bolumu laf olsun diye..

www.mfa.gov.tr
eksisozluk.com
  • delifaruk  (03.07.14 18:01:30) 
1 ... •1011121314   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.