[]

şimdi hangisini yapayım ben?

eksiduyu.ru bu duyurumda bahsettiğim gibi, lumia 820 modeli telefonum yere düşünce ekranı çatladı ve simsiyah oldu. tamiri iiçin 250 tl istiyorlar. ama ben bunu çok pahalı buluyorum çünkü yenisi zaten 400 tl küsüratlı ve de benim bu telefonum 3. el (kardeşimden almıştım, o da başka bir yerden almıştı).


şimdi siz ne yapardınız;

1. ekranını yaptırırdım.
2. ona vereceğim parayla yepyeni bir telefonun çeyrek taksitini ödemiş olurdum (yani yepyeni bir telefon alırdım).
2a. o alacağım yepyeni telefon da x markanın y modeli olurdu. (bütçe 900-1000 tl'den aşağı)


lütfen x ve y'yi de bulunuz :)

 
Telefondan memnunsan 250 tl için 900 küsür masrafa girme


  • amator filozof  (08.01.15 19:22:03) 
yenisini al ayni modelin.


  • kurnaz  (08.01.15 19:25:40) 
lg g3 beat mini al. mediamarkta 845 tl falandı. gm discovery al. s4 mini al


  • kablelvuku  (08.01.15 19:28:18) 
Samsung alma da be alırsan al


  • amarikanya fitbolcusu  (08.01.15 21:42:34) 
[]

lumia 820'min ekranı kırldı. ne kadara halledilir?

dün koltuktan parke zemine düşmesi nedeniyle ekran içinde saç teli gibi bir kırılma çizgisi belirdi, sonra yukarıdan yatay olarak 2 cm boyutunda siyah şerit, soldan dikey olarak da 2 cm gri şerit belirdi.
yazılar filan okunabiliyordu ama sabah bir baktım, ekran simsiyah. hiçbir şey de okunmuyor, görünmüyor.

şimdi ne kadara tamir ettirebilirim bunu? garanti belgem yok, zaten garantiye de girmiyor. :(

 
NASIL BAŞARDIN

bende 920 var yüzüstü kaldırıma bile düşürdüm hala sağlam yav???
  • emirkulu2  (08.01.15 10:18:48 ~ 10:19:14) 
100 USD filandır sanırım.

@emirkulu: 920ler ile 820'lerin sağlamlığı arasında fark olabilir. 920'yi ben de -en yükseği 6 mtre olmak üzere- nerelerden düşürdüm bir şey olmadı.
  • teritori  (08.01.15 10:44:43) 
gecmis olsun, masrafli olabilir ama telefoncular degistirir. Muhtemelen 150-200 lira arasi gider. Ben 900 kullaniyorum, damdan asagi atsam kirilmaz herhal :)


  • aaaaa  (08.01.15 11:06:39) 
@emirkulu2: valla ben de şaşırdım. dediğim gibi kanepeden aşağı parkeye düştü ve böyle oldu. 920 gorilla glass (kırılmaya ve çizilmeye aşırı dayanıklı cam) ekrana sahip bildiğim kadarıyla, ondan dolayı olabilir.

@teritori: bilmiyorum ama bana en aşağı 250 tl fiyat veren oldu. 360 tl diyen bile oldu.

@aaaa: teşekkür ederim. dediğim gibi en az 250 tl fiyat verdiler :(
  • m e b  (08.01.15 16:35:29) 
istanbuldaysan tahtakalede sırf telefon tamir edilen bir han var. iyi fiyata halledebilirsin. gerçi 150 den de aşağı olmaz.150-200 arasına malolur.
düşündüm de 250 fena fiyat değil=)

  • ben eskiden kucuktum  (08.01.15 16:45:22) 
[]

asla sizinle beraber ol(a)mayacak birini sevdiniz mi?

hiçbir şartın birlikteliğinize izin vermediği biri oldu mu sizde de?
hatta öyle ki ona neler hissettiğinizi söyleseniz belki de aranızdaki tüm ilişkinizi kesecek. eğer böyle biri varsa, olduysa nasıl üstesinen geldiniz/geliyorsunuz?


müzeyyen senar "aşık gibi sevmezsen kardeş gibi sev beni" dizelerini söyledikçe çok üzülüyorum bir de. ne can yakıcı...

 
evet, bi buçuk senede ancak atlattım.


  • mattiadestro  (06.01.15 00:01:05) 
Olmaz olur mu?
O sarkiyi cok soylerim :)

  • brnbrs  (06.01.15 00:02:06) 
ben açıkcası saçma buluyorum gidersin açılırsın o sana bişey hissetmiyordur unutursun.bişeyler paylaşmadığın yaşamadığın insana aşık olmak garip geliyor bana valla.


  • high hopes of the sozluk  (06.01.15 00:20:01) 
benimki şöyleydi. söylesem her şey bozulacak sandım çok uzun süre dolayısıyla söyleyemedim ama meğer söylememi bekliyormuş. söylemediğim için her şey bozuldu. bu da böyle bi mallığımdır. aklıma geldikçe hala üzülürüm hayatımın kadını olabilirdi.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (06.01.15 00:22:39) 
ortaokulda ablamın ve eniştemin ortak arkadaşı, ayrıca eniştemin akrabası, ayrıca benden 9 yaş büyük birine aşık oldum. adam saçımı okşuyordu, çikolata falan alıyordu bana. aşık olduğumu ablama söylediğimde çocukluğuma verdi. üniversiteye başladığımda sevgili olduk. sevgili olduğumuzu enişteme söylediğimde kalp krizi geçiriyordu falan. ağzıma sıçılan bir dönem yaşadım. ama sonuçta 8 sene sürdü ilişkimiz. yani bence olamayacak diye birşey yok. aşıksan olur. hatta aşık olman bile bir bakıma olmuşluktur.


  • sheridans  (06.01.15 00:28:24) 
Evet oldu. Ustesinden gelmiyorsun, ustunu kapatiyorsun.

Neyse asil onemli olan, eglenebilmek. Eglenecek birseyler bulursan hersey halloluyor:) Hadi biraz eglenelim.
  • delifaruk  (06.01.15 00:29:26) 
gençken oluyodu. yaşlanana kadar epey bi üzülmüşlüğüm vardır. sonra geçti öyle aşık olmam. zaten yetişkin olunca şartlar martlar ortadan kalkıyo ama platonik aşk diye bi şey kalmıyo. her şey insanlar için.


  • snape i başından beri tanırım  (06.01.15 01:10:36) 
yok, sevmedim. olmayacagini anladigim anda geciyor benim hissiyat. mantigimi seveyim <3


  • in vino veritas  (06.01.15 07:16:18) 
Çok sevdim. Söyledim yine sevdim. Biraraya gelmemiz imkansizdi ama yinede sevdim. Gitti yine sevdim.


  • nanelimonportakal  (06.01.15 08:33:41) 
Şimdiye kadarki bütün sevmelerim aynen öyleydi. Kimi sevdiysem gitti başka birini sevdi. Evlendiler falan. Sonuncusu da evlenmek üzere hatta. Kismetimde yok demek ki. Uzulmekten başka bir sey yapilmiyor. Ama bu sonuncusu daha az üzdü. O kadar kaniksamisim ki, öyle olacağı belliydi ezberledim artik.


  • mandalina kokusu  (06.01.15 21:14:56) 
[]

verilen cevaba tik atmama kafası nedir ya?

şimdi öncelikle tik olayını çok önemsemem. bana faydası olmayan cevapları bile tikliyorum. hatta bazıları gibi kendi cevabıma tik filan atmam. cevabımı veririm, karşı tarafa faydam olsun, diye düşünürüm.

neyse, şimdi yorum gerektiren soru sorulduğunda, "sizce haklı mıyım?" türünden sorulara "ayıpsın, tabii haklısın." türünden cevaplara tik atan ama "bence haksızsın.", "yoo, haklı değilsin." türünden cevaplara tik atmayan kullanıcıların yaptığı egosal mastürbasyona kaçmıyor mu?

adam soru soruyor ama sırf duymak istediği cevabı vermedin diye tik atmıyor. bu neyin kafası ki?

 
onu bilmemde adamın işine yarıcak bişeyi araştır sen bul veya satırlarca yaz o tik atmasın... daha kötü


  • GreyFever  (05.01.15 19:03:00) 
Bi de duyuruyu aktif kullanmasina ragmen tik atmayanlar var. Hala ogrenememis gibi. Siliyom cevaplarimi ben


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.01.15 19:05:28) 
çok önemli değil yahu takmasanıza :( ben atıyorum her cevaba tik. sadece bir kaç kişiye bana hakaret ettikleri için atmadım şimdiye kadar

www.eksiduyuru.com
  • disardayim  (05.01.15 19:06:39) 
ben de cok takmiyorum ama digerleriyle benze cevap vermisim mesela. ve cevabim da cevap pekala. ama bana tik vermeyenler var mesela. bilmiyorum ozel olarak mi atmiyor... o durumda verdigim cevabi siliyorum ben


  • exlibris  (05.01.15 19:07:03) 
maalesef çok var öyle.

örnek vereyim. ben hukukçuyum, hukuki bir soru olduğunda hemen atlarım zaten genelde. bazen verdiğim cevap soruyu soran arkadaşın istemediği bir cevap oluyor, ama olayın hukuki karşılığı o yani. salt bu yüzden tik vermiyorlar.

büroma gelip danışsa ücret ödeyip gitmesi gerekirken, buradan ücretsiz hukuki yardım alıp üstüne bir tiki çok görüyor, ilginç kafalar gerçekten.
  • arma aski  (05.01.15 19:07:10) 
begenmedigi cevabi tiklemeyince ben siliyorum cevabi. ama hicbir cevabi tiklememisse kizmiyorum. cunku zaten kullanmiyor demektir.

ha, soruyla tamamen alakasiz seyler yazilinca ben de tiklemiyorum o ayri.
  • bohr atom modeli  (05.01.15 19:16:30 ~ 19:16:40) 
bi de son zamanlarda şöyle bi salaklık var, bir sürü kişi cevap veriyor onlara tik atmıyor, arada absürt cevap veren birine tik atıyor sadece. yeni rumuzlarda görüyorum bunu hep.


  • lily briscoe  (05.01.15 19:57:23) 
bir de bunların tik atmazsan cevap vermem modeli var :) Yani bekler biri versin, sonra tik atarsan ona diğerleri verir gibi :D


  • secilmis uye  (05.01.15 20:12:35) 
[]

iki farklı mp3'ü nasıl birleştirebilirim?

ben aynı anda ikisi de çalsın istiyorum. yani mesela önce a şarkısı, sonra da b şarkısı çalmayacak. a ve b aynı anda çalacak.
var mı böyle bir şey?
bende hem adobe audition hem de audacity var. bunlarla yapabilir miyim?


 
audacity ile oldukça kolay yapabilirsin. 2sini de ekledikten sonra export dediğin zaman 2si mix'lenerek yeni dosya oluşturulur.


  • advice duck  (05.01.15 15:28:23) 
ama audacity'de her yeni dosya açtığımda aynı pencerede değil d eyepyeni ayrı ayrı pencerelerde açılıyor.


  • m e b  (05.01.15 15:44:53) 
yeni tek bir dosya aç iki mp3ü o dosyanın içine at. ikisinin de altlı üstlü ekrana gelmesi lazım.


  • zebragibi  (05.01.15 16:06:12 ~ 16:06:20) 
audacity ile farklı kanallara kopyala-yapıştır yapabilirsiniz.


  • arandur  (05.01.15 16:07:48) 
[]

insanlar neden her şeyi satmaya kalkışıyor? iyilik öldü mü?

meraktan soruyorum.
telefon kayıt hakkını satmak, var olan fazladan x sitesinin hesabını satmak, normalde çöpe gidecek bir şeyi (elektronik alet, kitap, dergi vs.) satmak çok çıkarcılık, "para için her şeyi yaparcılık" kokmuyor mu?
e, normalde sen zaten kullanmıyordun, neredeyse çöpe atıyordun, neden şimdi satmaya çalışıyorsun sen?


 
piyasası olan, elden çıkarıp kazanç sağlayabileceği şeylerse olaya ihtiyacı olmayan bir şey zaten diye değil, kazanabileceği o parayı neden bıraksın ki şeklinde bakmak daha mantıklı bence.


  • ucan spagetticanavari  (04.01.15 20:14:27 ~ 20:14:46) 
Para lazimdir?


  • selam  (04.01.15 20:23:24) 
Bedava verirsen ihtiyacı olan olmayan atlar. Makul ücret karşılığı verirsen gerçekten ihtiyacı olana gider..


  • amator filozof  (04.01.15 20:35:04) 
para, kapitalizm.

bütün insanlar pasaport hakkını parayla satıyor - çünkü para ediyor ve herkeste olan birşey değil - ben neden bedavaya vereyim kafası var.

herkes iphone 4 ünü 1300 tl ye satıyor, kimse gidip 1000 tl ye satmaz. 1500 e satana da yuh derler.

O yapıyor, ben de yapayım mantığı tamamen. insanlar birbirini dütme peşinde aynı zamanda
  • bonjurkes  (04.01.15 20:40:15) 
[]

düdüklü tencere kullanımı hakkında

şimdi kuru fasülye ya da nohut pişirmek istiyorum.
ama herhangi bir şekilde ıslamadım hiçbirini.

evde de eski tip bir düdüklü tencere var. onda pişirebilir miyim? tehlikeli midir? düdüğünü ayarlamam gerekiyor mu?


yoksa iki saatte pişirene kadar ocakta normal tencerede mi halledeyim? :(

 
düdüklü tencerede ıslamadan da pişiyor, -nohut pişirmiştim- ama süre biraz daha uzuyor. bende yeni ama ayarı filan olmayan işte standart bir düdüklü tencere var, etrafta iyice pişmiş yemek kokusu gelince kapatıp bak, yenecek kıvama gelmediyse biraz daha pişir, ben öyle yapmıştım yani.

bi de tabi dan diye açmıyosun hemen, havasını almasını, ortamın sessizleşip sakinleşmesini bekliyosun biraz:) biliyosundur gerçi de yine de söylemiş olayım.

normal tencerede çok beklersin, nohut inatçıdır. düdüklüde yap.
  • wilhelmwasmuss  (04.01.15 18:13:31 ~ 18:16:39) 
@wilhelmwasmuss: teşekkürler :)
peki, suyu soğuk mu olmalı, sıcak mı?

  • m e b  (04.01.15 18:20:49) 
soğuk su koy, sıcak su koyarsan hemen buharlaşmaya başlar, nohutu yumuşatamatan su eksilir gidir.

soğuk su koyuyorum, hiç sıcak suyla yapmadım, yani mantıken öyle olur heralde:)
  • wilhelmwasmuss  (04.01.15 18:25:10) 
ıslamadınsa çok gaz yapar. gazı çıkmamıştır.


  • safcocuk  (04.01.15 18:57:57) 
@safcocuk: ön haşlama çözüm değil midir?


  • m e b  (04.01.15 19:04:42) 
[]

en beğendiğiniz facebook sayfaları nelerdir?

sorumu açayım ki anket gibi durmasın.
son dönemde en beğenilen sayfalar bile caps sayfasındaki caps'leri temcit pilavı gibi zaman tünelinde döndüre döndüre bıktırıyorlar.
cezmi kalorifer, kemal ekşioğlu da en başta özgün paylaşım yapıyorlardı ama onlar da klonlaşıyorlar giderek.


neyse, şimdi bu bilgiler ışığında, takip ettiğiniz facebook sayfaları için öneriler istiyorum. en çok hangi facebook sayfalarını tavsiye edersiniz?
bilgi içerikli, eğlence amaçlı, kaynak vererek öğretici şeyler paylaşan sayfalar olsa iyi olur.

 
Muhabbetin Hasını Geek Yapar'ı seviyorum.
Bir de 8Facts'i seviyordum ama onlar da pek cıvıklaştı.

  • aychovsky  (03.01.15 21:26:08 ~ 21:26:53) 
  • hellojack  (03.01.15 21:37:40) 
I fucking love science


  • shejia  (03.01.15 21:41:24) 
cezmi kemal bizzat kendileri kopyala yapıştırcı. ne özgünlükleri olabilir ki?
kozmik anafor var..
definecilik: en pahalı hobi. bu da iyi sayfa :))
  • namus ninjası  (03.01.15 21:41:31) 
tışane öykünen
eğlence amaçlı ama orijinal.
ingilizce türkçe kelime oyunları yapılıyor fotoğraflar üzerinden
  • rakicandir  (03.01.15 21:59:56 ~ 22:00:37) 
www.facebook.com
(tamam tamam, reklam yapıyorum)

  • yarmasimo  (03.01.15 22:29:06) 
Fotoğraf ve keşif için atlas dergisi sayfası ve grubu tavsiye edilir.


  • bomcu onurun bomu  (03.01.15 22:35:33) 
[]

sözlükte neden son günlerde hep orhan pamuk hakkında yazılıyor?

özel bir nedeni mi var?
yazılanları okuyorum ama özel bir şey de çarpmadı gözüme,
sanki durduk yere entry'ler giriliyormuş gibi geldi.

özel bir neden var mı?

 
Geçenlerde boğaziçi üniversitesi'ne konuşma için gelecekti. Ama fazla tepki alınca vazgeçti.

Bir de yeni kitabı çıktı.
  • doxanikee  (31.12.14 00:01:20) 
muhalefete sallamış biraz ondan.


  • tescillimarka  (31.12.14 00:02:26) 
[]

yaşlanmaktan korkmuyor musunuz?

ben daha 25 olmama rağmen "öleceğiz. yalan dünya..." diyorken özellikle +30 yaşındakiler ne düşünüyor? korkmuyor musunuz?
elbette ölümün yaşı yok ama her gün ölüme giderek yaklaşmak, sevdiklerinizin öldüğünü görmek, artık eski zamandan tek bir eserin bile kalmaması, çevrenizdeki herkesin çeşitli sebeplerle gitmesi, anne-babanızın da giderek daha yıpranmaları üzmüyor mu sizleri de?



 
Napim elimden bişi gelmiyo. Kafaya takınca değişmicek ki.
Düşünme onları fazla erken kırışırsın

  • emirkulu2  (30.12.14 19:21:41) 
40 45 gibi intihar edecegim


  • partizan  (30.12.14 19:26:03) 
Aklıma sadece depremde, İstanbul keşmekeşinde ölmek geliyor ve bu yüzden korkuyorum. Yoksa durduk yerde, bu yaşta ölmek hiç mi hiç aklıma gelmiyor. Tabii ki kontrollere gidip ölçüm falan yaptırıyorum ama onun dışında hiç düşünmüyorum. Üzüyor tabii ki çevremde ölenler de, her gün biri ölmüyor ki; öleni daha sonra anlık anlık hatırlamak üzere unutuyorum.

Yaşlanmanın kendisinden korkmuyorum, bana güzel bir süreçmiş gibi geliyor.
  • aychovsky  (30.12.14 19:28:06 ~ 19:30:09) 
yaşlanmaktan ya da ölmekden değil de, pisi pisine ölmekten tırsıyorum.

hani görüyorsunuz ya adam yürürken kafasına tuğla düşüyor ya da adam metro ile evine giderken mabadına demir saplanıyor. bunun gibi şeyler gerçekten çok da değerli varlıklar olmadığımızı belli ediyor.
  • thracian  (30.12.14 19:32:53) 
yavaş yavaş yaşlandığınız için alışıyorsunuz. korkacak birşey yok.

erkekler bilir (valla seksist bi söylem değil)
askerliğe iyice alışınca bir süre sonra insan kendini hiç sivil olmamış hep askermiş gibi hisseder.
siz de yaşlanınca hep yaşlıymışsınız gibi hissedeceksiniz, (gençlik tatlı bir anı gibi uzaklarda kalacak)
  • titiraprap  (30.12.14 19:46:33 ~ 20:00:41) 
ölümden değil mahşer gününden korkmalı bir müslüman. müslüman olmayanlar için bir şey diyemiyorum. muhtemelen yok olup gideceğiz dünyaya bi iz bırakmadan gibi bir kaygıları olacaktır.


  • enfarktus  (30.12.14 19:47:38) 
yaşlanmaktan daha cok hiç bir şey yaşamadan yaslanmaktan korkuyorum. yasıtlarımın yaptıklarının cogunu hala yasamadım tatmadım. ve herseyin belli yaşı var, zmaanında güzel olan. bomboş duygusuz heyecansız ve monoton bir gençlik dönemi yasıyorum ve böyle gidiyor, geriye dönüp baktıgımda tek bir anı olmayan.

büyük konusmak istemem ama zaten belli bir yaşa gelip de hala aynı durumdaysam zaten zombi moduna girer hiç bir şeyi umursamam, ne yaslılıgı ne bir şeyi
  • fransizkalanadam  (30.12.14 19:55:03) 
amma abarttınız ya. 30 yaş şuymuş buymuş.

bari evden kaçın da Peter Pan'la yaşayın.
  • mea maxima culpa  (30.12.14 19:55:54) 
kesinlikle kesinlikle öyle aynen katılıyorum evet evet. yazacak bir şey bulamıyorum çevremde herkes biliyor bu özelliğimi öyle diyeyim. herkes her yaşın bir güzelliği var vs muhabbetini ediyor, evet elbet öyledir ama ne bileyim ki böyle de takılıyorum işte.


  • uzunuzunilgi  (30.12.14 19:58:25) 
bunlar eski hayatımdan kalan korkular. hepsiyle başa çıkma yollarım var.
bi de yaşlanmaktan değil de göt kemiği sürekli büyüyormuş, onun aşırı büyüdüğünü görecek kadar yaşlanmaktan korkuyorum. ölüm geldiğinde de ben yokum zaten. sorunlar sıfırlandı dikkat ettiysen.

  • namus ninjası  (30.12.14 20:14:41) 
Yapacak bir şey yok vakit geçiyor hayat akıp gidiyor. Mecbur yaşıyoruz yani, eskiyorum yavaş yavaş, kaz ayaklarım belirginleşmeye başladı iyice :(


  • sehpa fx350  (30.12.14 20:17:16) 
pek sikimde değil.


  • all girls dream  (30.12.14 21:12:45) 
Yaşlanmaktan korkmuyorum. Ölmekten de korkmuyorum. Korkum, yaşlanıp da geriye baktığım zaman "ne sikko hayat yaşamışım" demek.

Bir de yaş ilerleyince bazı hayat önceliklerinin düzenlenmesi gerekiyor (evlenmek, çocuk sahibi olmak gibi) ve bu vakitlerin geldiğini hissetmeye başladığım için tedirgin oluyorum.
  • dusunuyorumoyleysevurun  (30.12.14 21:34:10) 
[]

tüm dünyanın müzik listelerine nasıl erişebilirim?

a. itunes gibi bir ortam düşünün. ülke ülke en çok indirilen, dinlenen şarkıların listesi olacak ve ben de "dur bakayım, almanya'nın ilk 10'unda kimler varmış? yok beğenmedim, yeni zelanda'nınkine bakayım." diyerek listeler arası dolaşabileceğim.

ya da;

b. bir site tüm dünyada sevilen parçaları rastgele bana önersin.


üyelik gerektiren, siteye giriş yapmamı isteyen şeyler istemiyorum da.

 
www.allmusic.com da belki vardır ama olmasa bile güzel site music database gibi bi sistemi var


  • ilkot  (29.12.14 22:29:23) 
spotify da olur onda da her ülkenin en çok dinlenen şarkılarını görebiliyorsunuz.


  • hesabım silindi kırgınım modlar  (29.12.14 23:29:31) 
[]

yarına iki tane finalim var ama rahatlık var üstümde. ne yapayım?

yarın iki tane finalim var. konuları bilmiyorum da diyemem çok iyi biliyorum da diyemem. ne yapayım şimdi ben? herhangi bir konu hakkında her türlü öneriye açığım.




 
off o rahatlığı bilirim.. yapıcak bişi yok, bari uyu da uykunu al,

(bkz: melatonin)

ama önce uykun gelene kadar hızlı bir review yap..
  • füt  (28.12.14 21:42:06 ~ 21:43:05) 
Yarın iş var ki önümüzdeki üç hafta muhtemelen ağzıma sıçılacak sendeki o rahatlık keşke bende olsa diyorum. Rahatlık iyidir boşver


  • condom kurşunu  (28.12.14 21:44:37) 
[]

beni kpss hakkında kısaca aydınlatır mısınız?

bu kpss benim kafamı çok kaırştırıyor. bir iki sorum var da.
ben uluslararası ilişkiler okuyorum. şimdi;

1. kpss ile nerelere girebiliyorum? bir sınırlama var mı?
mesela ben devletin açtığı kadrolara kpss puanımla bölümümden ayrı olarak yerleşemez miyim?

2. bölümüm %100 ingilizce (hatta mezun olmadan ek bir dili günlük konuşmalarda öğrenecek kadar da öğrenmeyi düşünüyorum en azından). bunun bana özel sektörde artıları olur mu?

 
Tam emin olmamakla fikir vermesi açısından yazayım
1-sanırım sınırlama yok yeterli puandan sonra (bilgisayarla ilgili bi bölüm okuyarak dış ticarete giren var)
2-kanıtlarsan bırak özeli hem devlette hem özelde baya bi artısı olur yalnız yökün denkliği olan veya dünyaca kabul gören bi sınav sonucunuz olmalı
  • kilimanjaro  (26.12.14 23:28:36) 
1-4001 kadroları denilen düz memurluklara yerleşebilirsiniz bölümünüzden ayrı olarak.
bir de klasik olarak memurlar.net i öneririm baya faydalı oluyor.

  • physcos physcos  (27.12.14 00:12:31) 
İstediğin memurluklara göre alan kısıtı var. Ama alan kısıtı bakanlıkların sınavlarında devreye giriyor o yüzden kpssde yok diyebiliriz. Bölümden ayrı olarak A kadro yerlere yerleşemezsin ama gidip "düz memur" olmanda bir sıkıntı yok.
Kpssye hazırlanıyorum ama öğrenciyken girdiğim mülakatlarda hep dil sordular.

  • Cicak17  (27.12.14 03:17:21) 
[]

psikologlar cinsel sorulara da yanıt verebilir mi?

psikologlar cinsel konulardaki sorularımıza veya sorunlarımıza cevap verebiliyor, tanım yapabiliyor mu?




 
Psikolog olarak diyim ki evet. Fizyolojik olmayan tüm cinsel soru ve sorunlar psikolojiktir. Ve "cinsel terapi" adında bir alan olsa da, bilişsel çalışan bir psikolog da başarıya ulaşabilir. (Ancak CT uzmanı adı üstünde, uzmanıdır)


  • jesterdvine  (25.12.14 20:24:57 ~ 20:26:16) 
cinsel soru derken adama gidip benim penis boyum uzar mı diye sorarsan cevap veremez. ama psikolojik temelli bir cinsel sorunun varsa yardımcı olur, veya cinsel sorunlarının psikolojik etkilerini azaltma konusunda yardımcı olur.


  • emfuzi  (25.12.14 20:26:28) 
bazı durumlarda vermeseler daha iyi olabilir. cinsellik üzerinden giden psikiyatri ve psikoterapi çalışmaları istismara çok ama çok açık oluyor.


  • namus ninjası  (25.12.14 20:30:26) 
[]

şu ifadenin ingilizce'de karşılığı nasıl?

"xxx'in yapılması için yyy'nin olması gerekiyor." gibi kalıbı nasıl kullanabilirim?
misal: ali'nin bunu yapabilmesi için ahmet'in gitmesi gerekiyor.

beynim durdu da makale çevirmekten.

 
yyy is prerequisite for xxx. diyebilirsin mesela.


  • tepedeki psychedelic adam  (24.12.14 23:50:21) 
ama cümle için tuhaf kaçmaz mı o kalıp?
yukarıda verdiğim örneğe uyarlanması anlaşılmaz olmaz mı?

  • m e b  (24.12.14 23:55:34 ~ 23:56:23) 
"Ahmet needs to go so ali can do it" nasıl?


  • nereye bu gidis  (24.12.14 23:58:56) 
in order for ali to be able to do this, ahmet has to go.


  • king lizard  (25.12.14 00:05:26) 
ona dikkat etmemişim. o zaman "ahmet has to go for ali doing this." derdim ben.


  • tepedeki psychedelic adam  (25.12.14 00:09:42) 
ali can't be able to do this unless ahmet leaves.


  • trocero  (25.12.14 08:13:52 ~ 26.12.14 11:35:02) 
[]

bu apa style ile yalnızca referanslar mı yazılır?

şimdi bir makale yazmam gerekiyor.
hoca da "you are required to use the APA style for references (6th edition)" diyerek referansların apa style şeklinde yazmamı istiyor.
bu yöntem, yani apa style, tüm makaleyi mi içeren bir yöntem mi, yoksa sadece kaynakça kısmını mı ilgilendiriyor?


 
"for references" demiş adam. Yani referanslar için APA tarzını kullanacaksın diyor. Onun dışında her derginin, her okulun, enstitünun falan yazım kuralları farklıdır. Kimisi 12 punto der, kimisi kenarlar 3 santim der, kimisi çift blok der bilmemne.


  • alperz  (23.12.14 18:44:45) 
Tüm makaleyi içerir.

owl.english.purdue.edu

Edit: Hocanız sadece kaynakça için belirtmiş gerçi ama normalde APA tüm formatı ilgilendirir.
  • fotrsapka  (23.12.14 19:14:38 ~ 19:15:50) 
[]

"hmm demek x yaptın? baravo şahane" caps'lerini nereden bulacağım? capsli

buna benzer caps'lerin çıkış kaynağı nedir?
nur yerlitaş'tan değil bu caps'in asıl kaynağından bahsediyorum.



 
doge?


  • in search we trust  (22.12.14 20:49:02) 
hayır, o değil galiba. aradım ama bulamadım.


  • m e b  (22.12.14 22:05:53) 
[]

son dönemde her şey daha çok mu pahalandı?

aklım almıyor bu durumu.
en kıytırık bir şey için istenen paralar dudak uçuklatıcı derecede.
misal bir kazağın en az 40 tl, bir pantolonun 100 tl, incecik bir atkının 25 tl olmasına, kendi kemik (daha doğrusu mal) kullanıcılarından yüz bulup ürettikleri bir telefonun 2500 tl olmasına aklı başında sebepler sunacak olan var mı?

bana göre, alt tarafı herhangi bir amaca yönelik üretilmiş basit araç gereçlerin en uç fiyatlarla satılması ve satın alınması salaklıktır.
bir kazak sizi soğuktan korumaktan başka ne gibi mühim görevlere sahip ki fiyatı 100 tl'ye kadar çıkabiliyor?
tabii ki, 20 tl'ye de kazak var ama en çok da mağazalar tarafından yapılan bu algı oyunu canımı sıkıyor. bu kadar aşırı pahalı fiyatları sanki elbirliğiyle normalleştirmeye çalışıyorlar gibi.

 
Krizdeyiz deyince inanmiyor kimse, 13 tl yemek parasi alip 20 liraya kofte yiyorum. Ekonomi cok sufer bence evet


  • divit  (19.12.14 21:23:17) 
Kesinlikle katılıyorum.. Kazaklar 60 tl den, pantolonlar 100tl den, ayakkabılar 500 tl den başlıyor artık. Alabilecek durumda olsam bile almıyorum.


  • 412  (19.12.14 21:34:59) 
Markaların sunduğu ürünleri malzeme üzerinden düşünmek yanlış. Adamlar markayı pazarlıyor.

Öte yandan kapitalist sistemde bu normal kabul edilir zaten. Serbest piyasa sonuçta
  • filipis  (19.12.14 21:38:03) 
pahalandı evet katılıyorum
ama durmak yok pompaya devam.

  • basond  (19.12.14 21:39:01) 
meyve sebzelere inanamıyorum ben. resmen yarım kilo alıyorum paraya kıyamayıp.


  • hushhush  (19.12.14 22:09:15) 
[]

medya ve taraf tutma/tarafsızlık ile ilgili makale önerebilir misiniz?

medyanın önemli olaylarda tarafsız kalma/taraf tutma durumları hakkında makaleler arıyorum. siz de bildiğiniz makaleleri önerebilir misiniz?




 
  • kaset  (19.12.14 09:29:44 ~ 10:23:48) 
[]

bir ara garanti bankası hesapları kapatılıyordu, ne oldu ona?

cidden merak ettiğim için soruyorum.
ekşi sözlük'te gezi eylemleri süresince herkes garanti bankası hesaplarını kapatacaklarını söylüyordu. siz de onlardan mıydınız?
ne oldu, tamamen ilişiğiniz kestiniz mi? şimdi o bankayla herhangi bir işlem yapıyor musunuz?


bir de ekşi sözlük garanti bankası reklamı almıştı, yazarlar sözlük hesaplarını kapatacaklardı, cidden gidenler oldu mu?

 
3 senelik bir hesabım vardı, malum olaylardan sonra ilk fırsatta kapattım.

Reklam olayını hatırlamıyorum, o ara pek girmiyordum belki de.
  • doxanikee  (17.12.14 23:07:26) 
Ben kapattıım o dönem, sözlük olayından haberim yok.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (17.12.14 23:34:18) 
babam firmanın tüm hesaplarını kapattı :)


  • c1b2k3  (17.12.14 23:38:17) 
"Geçen yıl 3.4 milyar dolarla Türkiye'nin en zengini olan Ferit Şahenk'in serveti ise, 1.3 milyar dolar eridi."

www.turkiyegazetesi.com.tr

İşte buna yaradı bizim o küçük hesaplarımız.
  • a d s z p  (17.12.14 23:40:17 ~ 23:40:40) 
Kendim için söylüyorum; Aile fertlerinde bulunan toplam 4 bonus kartı zaten geziden kısa süre önce iptal ettirmiştik.
Genel için ise: Gezi sonrası çok sayıda hesap kapatma olduğunu o zamanın garanti bankası bir şeysi açıklamıştı (on bin miydi? bence hiç az değil), ama tabii meblağlar büyük olmayınca bankayı çok sarsmamıştır. Yine de tavuklu reklama kadar düştüler ya imaj olarak oh olsun.

  • firez  (17.12.14 23:43:18 ~ 23:44:54) 
maaş hesabı olduğu için kapatamadım ama kredi kartımı iptal ettim.


  • inheritance  (18.12.14 08:49:24) 
herkes demek ki gereksiz yere kahramanlık yapıyormuş.
çoğu kişi zaten önceden kapatmış hesapları ama bunu gezi olaylarına bağlıyormuş, onu fark ettim.

  • m e b  (18.12.14 11:22:10) 
[]

şunu bir bulsanıza allah rızası için?

bugün bir kafedeyken çalan bir şarkıydı. kadının sesi zenci sesi gibiydi ve ingiliz aksanı vardı sanki. çünkü şarkıda, nakaratında bolca bulunan "better" kelimesi sıklıkla "bettır" şeklinde telaffuz ediliyordu ve de "one live better" diye tekrarlanıyordu. Joy fm'de çalmış. Akşam saatleriydi, orta tempolu bir şarkıydı. Evet.




 
  • uykusunu yakalayan adam  (11.12.14 20:44:44) 
@uykusunu yakalayan adam: kesinlikle bu değil maalesef.


  • m e b  (11.12.14 21:20:05) 
gerçi kadın demişsin ama hot chip - i feel better geldi aklıma


  • feykalade  (12.12.14 16:35:51) 
  • virgul  (13.12.14 21:23:18) 
  • ben sen o  (16.12.14 12:31:55) 
[]

dizi izleme ve dil öğrenme ilişkisi

milyon kez soruldu ama istediğim cevabı bulamadım bir türlü.

1. şimdi ben ingiliz aksanlı dizi izlersem ingiliz aksanı kapabilir miyim? siz kapabildiniz mi? burhan altıntop ingilizce'si ile konuşmak istemiyorum da.

2. dizi izleyerek cidden dilimi geliştirir miyim? siz geliştirdiniz mi? geliştirdiyseniz ne ölçüde oldu bu?

 
evet
evet

ama ben ayrıca seslerin nasıl çıkartıldığını anlatan videolar izledim. bbc'de ingilizce öğretme kısmında bi abla var, o anlatıyo çok güzel
  • mesgul ve huzursuz  (06.12.14 12:43:00) 
anlıyorum ama konuşamıyorum ingilizcesi oluyor işte.


  • divit  (06.12.14 12:44:05) 
1-Hayır.
2-Hayır.

Gelişmekten kasıt günlük hayatta kendini ifade edebilmek ise elbette faydalı olur. Ama ciddi anlamda hiç bir faydası olmaz.
  • once  (06.12.14 12:51:34) 
1. ingiliz aksanından kasıt british accent ise öyle konuşan oyuncuların olduğu bir dizi izlemen lazım. amerika yapımı diziler izleyeceksen zor olabilir çünkü oyuncu ingiliz olsa bile canlandırdığı karakter amerikalı olduğu için american accent yapabiliyor bazen.

aksandan kasıt düzgün bir telaffuz ise kesinlikle yardımcı olur. en azından hangi kelime nasıl telaffuz ediliyor onu öğreniyorsun, tabi dizideki karakterlerin ana dili ingilizceyse. ama senin de konuşman gerek, ''dil dönmesi'' mevzusu, konuştukça o kelimenin telaffuzuna alışıyorsun.

2. ne kadar çok ve nasıl izlediğine bağlı. ben seçme şansım olduğunda ingilizce dizi ve filmleri eskiden türkçe altyazılı izliyordum, sonra ingilizce altyazı ile izlemeye başladım, şu an altyazı kullanmıyorum. bu yöntem ile ilerleyebilirsin. ne ölçüde demişsin, günlük konuşmamı iyi ölçüde geliştirdi diyebilirim. fakat sadece izleyerek zor, aynı anda okumak ve mümkünse konuşmak yardımcı olacaktır. (ekleme: bu cevabı gramer bilgisi olduğunu varsayarak yazdım)
  • gizemlikovboydankacankertenkele  (06.12.14 12:52:50 ~ 12:54:17) 
aksan kapmazsın da taklit edersin, aradan yine türk aksanlı sözcükler kaçar. o zaman çok abes oluyor işte.
üniversitedeki bazı hocalar böyleydi. kadın gayet türk aksanlı mesela ama arada öf kööğğs falan diyor, o çok fena.

sözcükleri telaffuzun düzgün, konuşman akıcı ve anlaşılır olduğu sürece aksanının olması sorun değil. sonradan edinilmiş yarım yamalak aksanla kastırmaktansa türk aksanıyla konuşup kendini çok düzgün ifade etmek yeğdir. her türk aksanı konuşan burhan altıntop gibi olmuyor yani. british / american taklit edeceğine nötr bir aksana doğru ilerlemeye çalışmak daha iyi.

dilbilim dersinde bize hangi sesler nasıl çıkıyor, ses çıkarken gırtlak, ağız, diş hangi pozisyonda oluyor vs onlar öğretilmişti ve bu şekilde öğrenince olayın mantığını çok daha iyi anlıyorsun. o yüzden @mesgul ve huzursuz'un dediği gibi ses çıkarmayı öğreten videolar işe yarayabilir. bu sadece aksan için değil, dil öğrenen herkesin aslında yapması gereken bir şey.

onun haricinde dil öğrenmek bence bir bütün, 'immersion' lazım, her gün dinleyecek konuşacak yazacaksın, o dilde düşünmeye çalışacaksın.
  • lily briscoe  (06.12.14 12:54:21 ~ 13:00:33) 
1. Aksan değiştirme kişiye bağlı. "Yabancı dil tavanı" diye bir şey var kişiye göre değişen. O tavan senin aksan kaydırmana izin veriyorsa yapabilirsin, değilse yapamazsın. Aksan değiştirme çok çok zor bir iş, kalıntısı kalmayan bir kişi biliyorum.

2. Evet, çok sayıda dizi ile kesinlikle gelişir.
  • aychovsky  (06.12.14 13:00:29) 
1- sana bağlı, duyduğunu konuşmaya aktarabilme, sesleri taklit yetine bağlı. eğer böyle bir yetin yoksa, kulak aşinalığı kazanırsın o aksan için, dizinin-filmin konseptine göre "slang" kelimeler de öğrenirsin, yahut sadece belli yörelerde kullanılan tabirler (simite izmirlilerin gevrek demesinin ingilizcedeki tezahürünü düşün)

2- geliştirme değil de pekiştirme denebilir ona. bir de seyrederken duyduklarını ingilizce içinde mi yoksa tercüme ederek mi anlamaya çalışıyorsun? ingilizce düşünmen ingilizceyi o dil içinde anlamaya çalışman lazım. yoksa "bu kelimenin türkçedeki çevirisi neymiş" diyerek öğrenemezsin, o kelime(ler)in tarifini yakalaman lazım konuşmaların içinde.
  • dafaiss  (06.12.14 13:03:36) 
podcast dinle.


  • namus ninjası  (06.12.14 13:05:58) 
Geliştirirsin. Bu böyle sonucunu bir ayda alabileceğin bir şey değil belki ama uzun vadede çok faydası olur. Dile maruz kalıyorsun bir kere. Dinleyip taklit etmeye çalış öyle öyle kapacaksın sesleri.


  • kipss  (06.12.14 13:08:29) 
ha bir de, eğer seviyorsan dizi film izlemek yerine oyun oynamanın tesiri kanımca daha fazla olur; zamanında sadece the elder scrolls oblivion oynayarak bayağı bir taşımıştım kendimi, ama tabi oyunun bütün içeriğini, oyunda eşya olarak bulunan alakasız kitapları vs. her şeyini anlamaya çalışıyodum. nasıl diyor ingilizler, böyle bir şey daha "interactive" olduğu için diziden daha fazla tesiri.


  • dafaiss  (06.12.14 13:25:00) 
Toefla house of cards ile hazırlandım. %100 çalışıyor.


  • ilkot  (06.12.14 13:37:49) 
öncelikle üst düzey ingilizcemin olmadığını, bu konuda benden çook daha iyi bin tane duyurucu olduğunu söyleyeyim. onlar daha iyi yorumlarlar doğal olarak, yorumlamışlar da zaten. ama ben de bir iki cümle kurayım istedim. şimdi dizi izleyerek ingilizce öğrenmek zor ama imkansız değil. ama daha dile tam anlamıyla hakim değilken aksan kasmaya çalışmak yanlış bence. önce dile hakim olalım, sonra aksan öğreniriz ya da öğrenmeye çalışırız. burda ne kadar gayretli olduğun önemli. bir de hangi dilde altyazı ile izlediğin. benim intermediate seviyesinde ingilizcem var, yıllardır dizi izliyorum ama bu sayede pek bi yol katettiğimi söyleyemem. sebebi benim aslında. neden? çünkü türkçe alyazılı izliyorum. bu da "geliştirmeme" değil "unutmamama" sebep oluyor sadece. sıkılıyorum ingilizce altyazılı izlerken. aslında zevkli ama diziyi türkçe izleyip tat almak varken ingilizce izlemek ağır geliyor bana biraz. halbuki ingilizce izlersem geliştirebileceğimin farkındayım -ki izlediğim zamanlarda üzerine koymuştum- ama tembellik edip türkçe izliyorum. dediğim gibi sadece unutmuyorum bu şekilde. o yüzden benim tavsiyem şimdilik aksanı bir kenara bırakıp ingilizce altyazılı izlemen yönünde. ağır dili olan dizileri izlemek yerine daha anlaşılır ingilizcesi olan dizileri izlemen gerek. duyuru halkı ne der bilmiyorum ama friends'te oldukça anlaşılır bi ingilizce var mesela. ya da lost'ta. örnekler çoğaltılabilir. gerçi bunlar amerikan dizileri. sen ingiliz aksanı istiyorsun, black mirror olabilir. buna ek olarak listening yapabilirsin. günde 20 dakikanı listening'e ayır mesela. youtube'a "english listening" yaz bi dünya şey çıkıyor karşına. ya da şu abiyi www.youtube.com takip edebilirsin. amerikan aksanı ile konuşuyor ama hızlı konuşsa bile söylediklerinin %90'ını anlıyorum ben. tabi eğer gramer bilgin yoksa bütün bu yazdıklarım çöp.


  • lionel andres  (06.12.14 15:14:49 ~ 15:17:36) 
[]

son zamanlarda katıla katıla neye güldünüz?

en son neye yarılırcasına güldünüz?
söyleyin de biz de gülelim. zaten ahyat zor, bir iyilik yapmış oluruz birbirimize.

hemen yeni olarak şuna epey gülmüştüm. tespitin böylesi:
i.hizliresim.com

fıkra olabilir, olay olabilir. neye gülüyorsunuz?

 
www.youtube.com

bu adamın birkaç şeyine çok güldüm bu günlerde
  • Aerdem  (05.12.14 22:39:44) 
çok komik değil belki ama ne zaman baksam gülüyorum;

imgur.com asdjf :D
  • iste o kavunici balik  (05.12.14 22:40:57) 
sayın m e b
cengaver arkadaşım
duyurumuzun kamikazesi
nasıl oldu da geri geldin?
uçmuş gibiydi nikin?

zorunlu cevap:duyuruya güldüm
  • kahve kokusu  (05.12.14 22:41:37) 
  • ron dennis  (05.12.14 22:44:30) 
gecen gun bkm de open mic vardi ordaki stand up yapan arkadaslara baya bagira bagira gulduk.


  • rentts  (05.12.14 22:45:30) 
bugün küçükçekmece cennet çarşısında yürürken telefonda "naber yarrağım??" isimli bir wifi görmüştüm ona güldüm baya


  • solemio  (05.12.14 22:46:21) 
uykusuz'da vatandaşa sorduk köşesi çıkmaya başlamış yine. görünce aklıma geldi sözlükte neler yazmışlar diye okuyim dedim. aha bunlara çok güldüm;


vatandaşa sorduk: laptop

curhil deyren (33): kapatıyosun aynı çükolata kutusu gibi... açıyosun, ilk başta tuşları çükolata zannedip bi iki tanesini yiyosun... sonra laptopun sahibi "m" nerde ya, bulamıyorum diyince, "f" klavye bu o yüzden bulamıyosundur" diyip kaçıyosun...

kâmikıl bradır (30): leptopumu kapatmadan önce araya kağıt koyuyorum ki kaldığım yeri unutmayayım diye dedim dayımın oğluna... "ben de önemli yerlerin altını çiziyorum" dedi... gerçekten baktım ekranın .mına komuş...
  • spirit crusher  (05.12.14 22:46:56 ~ 22:47:28) 
Plebs diye bir dizi var onun 1.sezon 3.bölümündeki bir sahneye güldüm.


  • buff  (05.12.14 22:47:20) 
  • e_rsin  (05.12.14 22:47:25) 
güldür güldür'de sucuk satan firmanın toplantısının olduğu bölüme çok gülmüştüm.


  • kakao  (05.12.14 22:48:23) 
Modern Family'e çok gülüyorum, şu anki sezon harika, tavsiye ederim, bu dizi ülkemizde çok az ilgi görüyor.


  • i was made for you  (05.12.14 22:48:29) 
  • namus ninjası  (05.12.14 22:48:54) 
www.uludagsozluk.com yazılanlar koparmıştır şahsımı


  • gargamel  (05.12.14 22:51:35) 
Bir de şuna
www.youtube.com

  • e_rsin  (05.12.14 22:55:40) 
Yegenime guldum. Cok egleniyoruz.


  • mahnita  (05.12.14 22:59:41) 
www.facebook.com

Niyoh niyoh'a cok guldum :) Hala da guluyorum :D
  • ruhi mucerret  (05.12.14 23:14:13) 
bu haftanın favorisi şahsımca, 2014 yılı favori videolarım arasında şimdilik
alkislarlayasiyorum.com

  • candanag  (05.12.14 23:17:34) 
www.youtube.com
bugün bunu izledim ve sanırım aylardır katıla katıla gülmemiştim böyle.

  • eskiden sizofrendim simdi iyiyiz  (05.12.14 23:20:34) 
açık ara bu : (git:inciswf.com )


  • mayday  (05.12.14 23:21:04) 
www.youtube.com

özellikle sadi celil cengiz'in son atarlanmasını sarıp sarıp tekrar izliyorum.
  • homo sapiens gotgobekus  (05.12.14 23:23:31) 
  • sivil admin  (05.12.14 23:27:30) 
  • soso  (05.12.14 23:33:28) 
www.youtube.com

özellikle dk 10:10 dan sonra kopma geliyo
  • tosunpasa  (05.12.14 23:42:51) 
dün "acı günlerim oldu" dizisini açtım sanırım 4.bölümdü ve 24.dakikada GECELERİN YARGICI teşrif ettiler. inanılmaz eğlendim.


  • denne  (05.12.14 23:57:38) 
beyaz futbol ve derin futbol, son zamanlarda daha fazla güldüğüm hiç bir yapım olmadı.


  • gezegen olan pluton  (06.12.14 00:01:23) 
www.youtube.com

özel bir yetenek istiyor.
  • the silent enigma  (06.12.14 00:02:58) 
  • the silent enigma  (06.12.14 00:06:15) 
Guzel duyuru, takipteyim. Mobilden baglandigim icin link veremicem ama youtube'a "wrecking ball chatroulette version" yazin. Son zamanda bu kadar guldugum baska birsey hatirlamiyorum. Bir de hayrettin'e cok guluyorum ben.


  • lionel andres  (06.12.14 00:10:54) 
www.facebook.com

altın elbiseli adam'ın motor tanıtımlarında konuyu eski sevgiliye bağlayınca ve ortam yapan motorcu triplerine yarılıyorum.
  • bass solo take one  (06.12.14 00:20:52) 
Raskolnikov ceketi giydikten sonra masanin uzerindeki paralara bakti. Masanin uzerinde tam 4 ruble vardi. "Guzel" dedi. "Kupon yapilir"

Tweetine guldum :))
  • cihann  (06.12.14 00:37:06) 
  • henry gale  (06.12.14 01:14:01) 
  • bruceandwayne  (06.12.14 01:49:01) 
bunda kişnedim; www.facebook.com


  • rygard  (06.12.14 03:21:45) 
inci.sozlukspot.com

budur. gülmekten ara verip okumaya devam ettiydim.
  • zbrs  (06.12.14 09:22:53) 
dğn yuzır' ın bi' cevabına acaip güldüm
fuck you you fucking fuck yazmıştı bi' soruya.

  • charlesbukowskiineksi  (06.12.14 09:32:33) 
  • namus ninjası  (06.12.14 12:37:34) 
Şuna çok güldüm. Hele ki olayı hatırlayınca çok daha komik oldu.
eksisozluk.com

  • aychovsky  (06.12.14 12:41:31) 
  • namus ninjası  (06.12.14 12:44:49) 
  • namus ninjası  (06.12.14 19:41:53) 
[]

21 filmi ve 14 sayısı arasındaki ilişki nedir?

şimdi bu filmi izledim de bugün, aklıma bir şey takıldı.
bu filmde çok belirgin şekilde hep 14'ten bahsedildi.
"bunu en az 14 kez duydum.", "14 senedir bu işi yapıyorum.", "14 tane x var." gibi.
kaçırdığım bir şey mi var?

not: kevin spacey'li, jim sturgess'li olanındna bahsediyorum.

 
14, blackjackde ihtimallerin esit oldugu sayi. o yuzden olabilir.

en.wikipedia.org
  • fortisvita  (05.12.14 20:53:48) 
[]

avea ve faturalı tarife taahhütünden cayma

şimdi ben düne kadar avea'nın 23 tl'ye olan woops tarifesini (her yöne 500 dk + her yöne 1000 sms + 2 gb internet) kullanıyordum.
müşteri hizmetleri aradı ve bana "faturalıya geçerseniz 24.50 tl'ye her yöne 1000 dk + her yöne 1000 sms + 2 gb internete sahip olacaksınız. tabii 12 ay taahhüt vermeniz koşuluyla." dedi. ben de hayır diyemedim ve kabul ettim. dün faturalıya geçtim ve şöyle düşündüm: ben zaten 500 dakikayı bile bitiremiyorum ki. zaten bu faturalı olanın tek artısı artı 500 dakikaydı.

dolayısıyla bugün müşteri hizmetlerini arayıp taahhütten caydığımı söyledim. bir de önceki müşteri hizmetleri bana cayma bedelinden bahsetmişti. bunu da sordum bugün ve müşteri hizmetleri bu cayma bedeli size yansıtılmayacak, dedi. şimdi benim hem önceki, hem de şimdiki kampanyam da arada gitti tabii.

bana bu ilk fatura için cayma bedeli altında yüklü bir miktar ödetmezler, değil mi?
çünkü tüm bunlar dün ve bugün oldu.

 
7 gün cayma hakkınızın olduğunu söyleyin, sadece kullandığım gün kadarını ödeyecegim deyin sizi cahil sanmasınlar.


  • pavlis  (05.12.14 19:18:46) 
Bir şey demesiniz de cayma bedeli belli zaten. Normalde tahhütsüz ödeyeceğiniz bedelle taahhütlü bedelin farkını alırlar sizden. Bir de ay bölü günlük kullanımda aşım varsa onu alabilirler. 5-10 lirayı geçmez cayma bedeliniz.


  • oldu ben kalkayim artik  (05.12.14 19:42:08) 
[]

léon'un neresi şahane allah aşkına, biri gösterebilir mi? (spoiler olablr)

yahu bu filmin neresi enfes ki?
insanlar güzel ile şahane kelimelerinin anlamını mı karıştıyor?
film güzel ama "izlemezsen pişman olursun", "bunu izlemediysen film izledim deme", "nasıl olur da bu kadar şahane filme laf edersin?" gibi cümleler kurdurtacak derecede şahane olan yeri neresi, ben anlamadım.
var mı "şu sahnesinin tadını hiçbir filmde alamadım" dediğiniz sahnesi?

ben bir tek mathilda'nın markete süt almaya giderken geri döndüğünde kapıdaki mafyaların ailesinin-bilhassa küçük kardeşinin- katledilişini anladığında hiçbir şey yokmuş gibi gözlerinden yaşlar akarak leon'un ziline bastığı anda ağlamaklı oldum.

e, bunun dışında küçücük kızın giyim kuşam tarzı, yaşından büyük gösterme sevdası, adama aşık oluşu çok itici gelen detaylardan. tamam, anlıyorum, her kız/erkek küçükken kendinden yaşlarca büyük birine platonik aşık olmuştur ama filmde bunun sanki mümkünmüş gibi ele alınması şaşırttı beni. leon da (anladığım kadarıyla) istemiyordu ama keşke mathilda'nın yaşını aleni şekilde gerekçe gösterseydi ve de mathilda'ya bir babanın şevkatiyle yaklaştığını güçlü şekilde ifade etseydi.

soruma yeniden gelecek olursak, bu filmin size en muhteşem filmlerden biri olarak gelmesinin sebebi nedir? ben niye öyle göremiyorum?

 
ayni fikirdeyim. ergenler ve fularli eksicilerin pohpohlamasi bi olayi yok tipki eternal sunshinme gibi.


  • mayeskuel  (04.12.14 22:22:31) 
Filmin içine girememişsin. Yapı taşlarına ayırarak sevmeye veya neden sevmediğini anlamlandırmaya çalışıyorsun.

Ben Leon'u izleyeli herhalde 15 seneden fazla olmuştur. Benim jenerasyonumdan herkes de sever.

This is from Mathilda kadar badass/cool bir sahne var mıdır?
  • hiko seijuro  (04.12.14 22:26:06) 
Film guzel, izlenir ama abartilacak birsey bulamamistim ben de. Yani olmeden once mutlaka izlenecek bir film falan degil. Guzel film, bundan otesini soyleyemem.


  • delifaruk  (04.12.14 22:27:24) 
Güzel film deyince ne anladığınıza bağlı tabi. Ben öncelikle oyunculuklara bakarım konudan ziyade.Konu önemli değil demiyorum tabi.Hiç bahsetmemişsiniz ama Gary Oldman oynadığı karakteri çok güzel oynamış mesela. Keza Jean Reno da öyle.


  • Godless  (04.12.14 22:27:38) 
la arkadaş o filmde klasik müzik izlerken katliam işlenen bir sahne. sırf o sahne için izlenir o film.


  • fayfim  (04.12.14 22:28:33) 
Ben de izleyeli çok uzun zaman oldu ama ben de çok sevmiştim.

O ikisi arasındaki biricik iletişim, Mathilda'nın platonik aşkını doya doya ve korkmadan ifade edişi, yakınlıkları beni etkilemişti.

Bir de Leon'un gözü açık uyumasını hiç unutmam. :)
  • m e l t e m  (04.12.14 22:29:28) 
@meb: sen bence beğendiğin "budur!" dediğin film(ler)i söyle, ona göre yorum yapalım.


  • fengari  (04.12.14 22:31:59) 
film çıktığı yıla göre değerlendirilmeli... Ramboyu şimdi izlesek saçma sapan geliyor ama ilk kült komando filmiydi.. leon da öyle... kapının üstündeki tavandan sarkıp da polisleri öldürme fikri o zaman için çok zekice gelmişti bana...


  • inanmazsan inanma  (04.12.14 22:50:07) 
@hiko seijuro: zaten filme kötü demedim. elbette güzel sahneleri, unutulmayacak yerleri vardır filme dair.

@Godless: zaten oyunculuklara bir şey demiyorum ki. ama oyunculuk da tek başına yeterli değildir. bu filmi kutsal bir değermişçesine savunanları anlayamıyorum.

@fengari: bunu başka bir duyurumda daha söylemiştim bir kulanıcıya; mesela ajdar'ın kötü şarkıcı olduğunu söylemek için illa "sezen aksu çok iyi şarkıcıdır" şeklinde not mu düşmem gerek?

ama yine de benim çok başarılı bulduğum filmlerden bazıları: 12 angry men, shutter island, requiem for a dream, black swan, mr. nobody, oldeuboi, v for vendetta...
  • m e b  (04.12.14 22:53:12) 
black swan'ı 6 defa izledim sanırım. :)

12 angry men beni en çok etkileyen 3 filmden biri.

shutter island, requiem for a dream, v for vendetta benim leon'dan daha az sevdiğim filmler.

mr. nobody ve oldeuboi henüz izlemediklerim. bellekte izlenmeyi bekliyorlar.
  • m e l t e m  (04.12.14 23:17:29) 
@m e l t e m: o kalan iki filmi de bir an önce izlemelisiniz. onlar da (bana göre) çok iyiler :)


  • m e b  (04.12.14 23:23:28) 
Ondan da önce Shawshank Redemption'un da bu kadar abartılmasına anlam veremem mesela.
imdb top 250'deki yer alan 90'lar yapımı filmlerin çoğu hakkında düşüncem böyle. fazla abartıldılar.

  • bir fincan kahve ile film izlemek  (04.12.14 23:27:45) 
leon mavi logolu star'da tüplü televizyonda izlenir. gidip çüküm çüküm altyazıyla hd olarak izlediysen bişey anlamazsın tabi.


  • divit  (04.12.14 23:28:21) 
bir de geleceğe dönüş'le baba filmini altyazıyla izleyen tipler var, olm star yayınlamıyorsa geleceğe dönüş izlenmez trt yayınlamıyorsa baba izlenmez. fragmanına bile bakmam şahsen.


  • divit  (04.12.14 23:29:40) 
@divit, yarıldım gülmekten :)


  • hiko seijuro  (04.12.14 23:31:17) 
@bir fincan kahve ile film izlemek: valla, ben de öyle düşünüyorum da katledilirim diye korkuyorum.
forrest gump, the shawshank redemption da aşırı övülen filmlerden mesela.
bir de 3 idiots tavsiyesi vermeyeni de öldürüyorlar galiba. bu da aşırı övülen ama aslında sadece güzel olan filmlerden.
  • m e b  (04.12.14 23:44:10) 
forrest gump'tan maksimum keyif alabilmek için amerikan kültürüne, 60'lara 70'lere hakimiyet gerekiyor.

the shawshank redemption çok şahane film, ona laf etmeyin bari ya.
  • m e l t e m  (04.12.14 23:48:03) 
@m e l t e m güzel filmler, o konuda sıkıntı yok. güzel ama fazla abartıldı diyoruz. bu abartmalarla kült haline geldiler.
the shawshank redemption yıllardır imdb top 250'de 1 numarada mesela. burada kişisel görüşler ön plana çıkar tabii ama 1 numarayı ne kadar hakediyor? bence haketmiyor, fena overrated.

the shawshank redemption, forrest gump, leon, green mile, braveheart gibi 90'lı yılların bir çırpıda akla gelen bu filmlere kötü demiyoruz, kendilerini izletiyorlar fakat gereğinden fazla değerleri var bana göre, özetle bu.

artık fazla basmakalıp, klasik bir formül kullanan filmler kategorisinde bunlar. çıktıkları dönemde iyi iş başardılar o kadar. çok daha iyi hak ettiği ilgiyi göremeyen bağımsız yapımlar vs. var.
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (05.12.14 00:01:12 ~ 00:02:52) 
@bir fincan kahve ile film izlemek: o kadar güzel özetledin ki.
arkadaşlarım arasında ben böyle konuşunca hemen farklılaşma çabası içerisindesin diyorlar, anlatamıyorum.

  • m e b  (05.12.14 00:06:55) 
1 numara olmayı hak etmiyor o doğru da, imdb listesi zaten balon ya. senin benim seçimim dahi değil, belki hayatında 10 film izlemiş adam oy verebiliyor. niye ciddiye alıyonuz onu bu kadar? :) boşverin. iyi film işte.


  • m e l t e m  (05.12.14 00:08:41) 
kürk mantolu madonna'ya da yeşilçamın aynısı diyorlar :D yahu bu filmlerin üstüne koyularak 100 tane film yapıldı. sen önce onu izler sonra eski olanı izlersen sana tabi ki basit gelir.

matrix mesela şu an çıksa millet götüyle güler, bu sene çıkan dandik lucy bile matrix'i tokatlar diz çöktürüp tövbe ettirir. ama biz matrix'i sinemada izlediğimizde 1 ay falan sahne sahne konuşmuştuk. sırf dvd'sini izleyebilmek için 1000 liraya alet almıştık.
20 sene öncenin filmini izleyip çok basmakalıp demeyin, kalıp filmin kendisi zaten
  • divit  (05.12.14 00:12:12) 
@divit o konuda katılmıyorum işte. matrix örneği pek bunlar gibi değil. orijinal bir fikri orijinal bir şekilde işlediği için (en azından ilk film) 2014 sinemasında bile hala bilim-kurgu türünde kendine en üst sıralarda yer buluyor, örnek gösteriliyor. bu yüzden shawshank, leon gibi örneklerle aynı kategoride değil. çağını aşan bir filmdi bana göre, kesinlikle basmakalıp değil. işte bu yüzden de diğer 90'lı yılların çoğu meşhur ama overrated filmlerinden ayrılıyor. (ayrıca naptın yahu, lucy bu filmle kıyaslanır mı)

neticede bu bahsettiğimiz yapımlarda önce çekilen 60'lı 70'li yıllara ait olup hala benzersiz örnek olan yapımlar var. ama bu bahsedilen 90'ların çoğu meşhur filminde bunu hissedemiyorum ben. yani zamanına göre değerlendirdiğimde de vay, olağanüstü diyemiyorum eğer kalıp olarak bakacaksak.

ayrıca itiraz ettiğin şeyi belirttim ben de cümlede ''kendi döneminde iyi iş başaran filmlerdi'' dedim. o noktada anlaşıyoruz zaten. ama bence kalitesi, görkemliği yapım yılıyla sınırlı işte.
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (05.12.14 00:30:13 ~ 00:33:30) 
hakkaten casablanca'da adamlar vurulunca olduğu yere düşüp ölür. o zaman adet öyleymiş, uçarak ölme ya da yaralı kurtulma yok :) izlerken komik gelmişti alışmışız diğer türlüsüne.

@bir fincan kahve ile film izlemek.
matrix orjinal değil abicim, aynı konu bin tane kitapta filmde falan incelenmiş bende sonradan gördüm onları, zaten bilim kurgudan çok aksiyon fimi, film eleştirmenleri dahil filmi anlamamıştı o zamanlar. ha kurşundan kaçma sahneleri falan daha önce yapılmamıştı ama şimdi anca g.o.r.a'da falan yapıyorlar.
  • divit  (05.12.14 00:33:15 ~ 00:37:47) 
[]

harry potter'ın sıkı hayranlarına bir sorum var da. (spoiler mevcuttur)

şimdi, ben de tüm harry potter kitaplarını okumuştum(melez prens hariç). dün de tüm seriyi yeniden izledim. lakin aklımda birtakım sorular mevcut.

1. voldemort, ilk olarak felsefe taşı'nın peşine neden düştü ki?
sonuçta hortkulukları zaten voldemort'u ölümsüz kılmıyor muydu? yani hortkulukların tamamı yok edilmeden voldemort da tam ölmeyecekti. madem hortkuluklar felsefe taşı'ndan önce oluşturuldu, e, neden felsefe taşı'nın peşine düştü bu adam da kendini tehlikeye attı?


2. gryffindor kılıcı ve başka bir hortkuluk aranırken, snape kendi patronus'unu harry'ye göndermişti. iyi de gryffindor kılıcının nerede olduğunu (donmuş nehrin altındaydı) bu patronus nereden bilebilir?


3. bir yerde okumuştum, aklıma geldi. azkaban tutsağı'nda zamanda yolculuk yapabildilerse neden voldemort'u öldürmediler?

daha da soracağım.

 
1)Felsefe taşının peşine ölümsüz olmak için değil tekrar ete kemiğe bürünmek için düştü. Aynı mantıkla ikinci filmde ginny'i de o yüzden kullandı.

2)Snape yerini biliyordu büyük olasılıkla patronusu da snape'in bildiği yere götürdü onları yani patronus bilinci olan bir şey değil sadece bir ışık gibi düşün

3)Olayın akışını bozmamak için hatta bunla ilgili bi animasyon vardı how harry potter should end gibi bi şeydi adı galiba
  • nundu  (01.12.14 19:34:29 ~ 19:34:47) 
1.Voldemort hayattaydı ancak sadece bir asalak gibi hayatını sürdürüyordu ve konakladığı bedenler bir süre sonra ölüyor. Professor Quirrell (Quirinus Quirrell) da yakında ölecekti zaten. Voldemort hayattaydı ancak son derece aciz bir haldeydi, felsefe taşı da onun için bir umuttu.

2.kitapta bunun açıklaması yapılmamıştı sanırım. muhtemelen Snape biliyordu yerini, patronuslar bilinci olan canlılar değil. Hatta canlı değiller yalnızca bir büyü.

3.ne kadar geriye gidip öldürmekten bahsediyorsun?
-yanlış hatırlamıyorsam zaman döndürücülerin altın Kuralı hiçbir şeye müdahale etmemek ve tabi kendine de görünmemek.
  • air  (01.12.14 19:52:18 ~ 19:52:51) 
-o zaman sırlar odası'nda nasıl ete kemiğe büründü bu lord voldemort? yani madem istediği ete kemiğe bürünmekti, sırlar odası'nda nasıl başardı bunu? çünkü genç voldemort'u sırlar odası'nda görmüştük bildiğiniz gibi.

-patronus'ların özelliğini biliyorum da, patronus resmen harry'ye harita gibi kılavuz olmuş, tam da donmuş nehrin üzerinde kaybolmuştu. harry o patronus'un kaybolduğu donmuş suyun altına baktığında kılıcı görmüştü. kılıcın oraya nasıl vardığı da muamma gerçi. ayrıca snape'in kılıcın yerini bildiğinden emin olamıyorum.

-evet,zaman döndürücüdeki her çevirişle bir saat geriye gidiliyor. ama olaya müdahale gibi şart olmasaydı, neden azkaban tutsağı'nda sirius'u kurtardılar? neden şahgaga'yı kurtardılar?
  • m e b  (01.12.14 20:46:43) 
2. Filmde daha tam ete kemiğe bürünememişti fark ettiysen ışıklar saçarak patlamıştı. Başarsaydı da ginny'nin hayat enerjisi sayesinde başarcaktı galiba

Ikinci sorudaki olayın tam mantığını ben de bilmiyorum. O pek açıklanmadı.

youtu.be işte bu video son sorunun cevabı :D
  • nundu  (01.12.14 20:55:08) 
-sırlar odası konusu nundunun dediği gibi, ginny'nin hayat enerjisiyle başaracaktı ama Harry müdehale etti vs.

-Kılıç konusunu cidden hatırlamıyorum, son kitabı oku, orada açıklanmışta olabilir. Son kitabı sadece birkaç defa okudum. Hatırlayamıyorum.

-Sirius ve şahgagayı zaten kurtarmışlardı o yüzden sıkıntı yok. Ama Voldemort 7.kitaptan önce hiç öldürülmedi. O yüzden Öldürmek sıkıntı yaratırdı. Eğer sonunda öyle bir şey yazsaydı jkr, kitapta ciddi paradoxal problemler olurdu. Yani eğer Öldürselerdi Voldemort'u, öldürecek bir voldemort olmazdı. Tarihi değiştiremezsin, onlar sirius'u kurtararak sadece zaten olmuş olan bir şeyi yaptılar.
  • air  (01.12.14 21:43:11 ~ 22:11:36) 
2. Kılıcı sahtesiyle değiştirip gerçeğini nehrin oraya snape getirmemiş miydi bunlara yardım olsun diye yani öyle bir anlam çıkıyordu sanki. Başından beri bunlara göz kulak olmaya çalışmış aslında falan? yanlış mı hatırlıyorum acaba?


  • capitatum  (01.12.14 22:36:15) 
@air: ama o sayılmaz ki. o zaman neden geriye döndürdüler zamanı? harry&hermoine'nin geriye gidip şahgaga&sirius'u kurtarması için dumbledore zaman döndürme fikini verdi onlara. hatta bu aklı verirken de "birden fazla masumu kurtarabilirsiniz." dedi üstüne basa basa. bu masumlardan biri sirius, biri de şahgaga idi zaten. kurtarılmasa neden harry'ye zamanda yolculuğu hatırlatsın ki? ayrıca, bu işi yaparken bile ne kadar büyük tehlikeye girdiler yine. yani boş yere döndürmediler zamanı.


ben tüm kitaplarını bir daha okmaya çalıcağım en kısa zamanda :)
  • m e b  (01.12.14 23:05:07) 
@capitatum: snape nereden bilecek ki harry ile hermoine'nin orada olduklarını?
sonuçta sürekli buharlaşıp duruyorlar, kaçıyorlardı.

  • m e b  (01.12.14 23:06:36) 
Güzel soru :D bilemedim, yeniden okumanın zamanı gelmiş sanırım :D


  • capitatum  (01.12.14 23:30:01) 
sonuncu kitapları ben de iyi hatırlamıyorum, o yüzden internetten kopya çektim:
cevap 2:
sirius'un dedelerinden Phineas Nigellus'un dumbdelore'un odasında portresi varmış, bir tane de hermione sirius'un evinden portre alıp çantasına atmış. Böylece ormanda gezerlerken yerlerini yeni müdür olan sirius öğrenebilmiş. dumbledore ölmeden kılıcı vermesini tembih ettiği için (ki kılıç da dumbledore'un portresinin arkasında gizliymiş)snape kendini belli etmeden (voldemort anlamasın diye) kılıcı ormana yerleştirmiş. patronusla ilgili kısmı cevaplar mı bu bilmiyorum.

www.quora.com
  • firez  (02.12.14 21:14:01) 
Eveet doğru doğru şimdi taşlar yerine oturdu, @firez noktayı koydu :D


  • capitatum  (02.12.14 21:25:33) 
@firez: ya ama hala inanılır gelmiyor bana. kitapta yazılmamış bir sürü detayı sağdan soldan duyuyoruz. millet bunu nereden biliyor?
harry'den öncesini/sonrasını anlatan bir ansiklopedi veya biyografi mi var?
mesela onedio.com böyle uyduruk, aslı astarı olmayan bir sürü yazılar, tespitler var.
yukarıdaki bilgi de öyle olabilir mi?
  • m e b  (02.12.14 22:21:30) 
@m e b yok yok doğru bence hatırladığım kadarıyla bu portre vırvır ötüp duruyordu yol boyunca hatta bi ara ağzını mı ne bantlamışlardı :D blacklerin evindeyken harry'yi gördü diye giderken hermione portreyi çantaya atmıştı, eve gelen olur da bunların geldiğini başkasına söyler diye.


  • capitatum  (02.12.14 22:33:14) 
@capitatum: teşekkürler doğrulama için. :)

anlaşılan en yakın zamanda tüm serinin kitaplarını yeniden okumalıyım. yoksa filmleri cidden çok eksik kalmış.
  • m e b  (02.12.14 22:38:08) 
2. Kılıç Sırlar Odasında ortaya çıkıyordu ve sonrasında yanlış hatırlamıyorsam Dumbledore odasında tutuyordu kılıcı (4. kitapta görünmüştü sanki veya 6. 5'te olabilir :D Ya da hiç görünmemişti), Dumbledore'un ölümünden sonra Voldemort kılıcı alıp Bellatrix'in büyücü bankasındaki kasasına koydurtturuyor fakat Snape ona sahtesini yaptığı kılıcı veriyor, sonra gerçek kılıcı alıp Harry'e ulaştırıyor, zaten o patronus dışında Harry bir insan görüyordu ama sonradan o Ron'muş gibi algılanıyordu.
Sonuç olarak kılıç daha sonra ihtiyaç anında Neville'e ulaştı.
Bir de o kılıcı soğuk suya dalarak alıyor ya Harry bunun sebebi de Dumbledore'un "kılıcın cesaret gösterilerek elde edilmesi gerekiyor" gibi bişi dediği için Snape öyle ulaştırıyor.
  • atom karincanin torunu  (02.12.14 22:43:34 ~ 22:47:53) 
Rica ederim :D ve işte dev amme hizmeti üşenmedim baktım :D m.imgur.com ilk resimlerde görüyoruz ki portre yanlarında ve ara ara sohbet ediyorlar, sonuncuda ise çantanın ağzı açıkken dean ormanı diyor ve 3 sayfa sonra m.imgur.com gümüş maral ve kılıç geliyor :D


  • capitatum  (02.12.14 23:23:08) 
@capitatum: çok teşekkür ederim ya :)
6-7 sene önce okumuştum ölüm yadigarları'nı, unutmuşum ayrıntıları.

şu dönemler darda olmasam tüm seriyi satın alacağım.
okuduğum herhangi bir harry potter kitabına hiç sahip olamamıştım pahalıydı bayağı. neyse, çok teşekkür ederim :)
  • m e b  (02.12.14 23:35:28) 
Rica ederim ^^ bende de serinin hepsi yok ama tamamlamayı düşünüyorum kısmetse :D


  • capitatum  (02.12.14 23:39:51) 
Ben de başta capitatum olmak üzere ilginize ve bilginize saygılarımı sunuyorum...
Gerçekten de bu ayrıntılar kitaplarda oluyor ama sonradan birleştirmek gerekiyor.

  • firez  (03.12.14 20:09:13) 
[]

ben neden hala çaylağım?

üzerinden geçti bir sene, hala 1600'lerdeyim.
her gün de çevrimiçi olup oylama da yapıyorum ama nedense bu aralıktayım hep.
neden olabilir?


 
oha 1 sene ve hala 1600 mü. mal çaylaklar yüzündendir. adam çaylak hesabı açıyor anket başlığa sanane la diye entry giriyor işte bunlar hep adam gibi yazarların önünü tıkıyor.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (26.11.14 18:49:16) 
yazarlık zor geliyor artık bir uzuuun süredir aynı yerinde herkes.


  • basond  (26.11.14 19:15:04) 
ben bu hesabı bir arkadaşımdan almıştım artık yazmadığı için. öylesine vermişti al kullan diye. ama sonra sıkıldım yeni bir hesap istiyorum.

ama bu çaylak sırası yüzünden senelerce bekleyeceğim galiba. birşey yapmayacak mı sözlük yönetimi? bir sürü troll hesabı vardır onlardan bekliyorsundur dedi arkadaş. onlar trollük yapacak diye yazacak olanlar niye mağdur oluyor?
  • ufkun otesi  (27.11.14 15:13:23) 
[]

ingilizce kuran-ı kerim'in grameri ve üslubu nasıl?

şimdi deminden beri bakıyorum da, kuran-ı kerim'in ingilizce meali biraz ağdalı bir dille yazılmış ve inversion'lar çok yapılmış.
ya da biz kullansak "imla katlini gerçekleştirdin resmen!" diye ayıplanacağımız türden cümle yapısı var.

biz o şekilde konuşsak ne olur ki? tuhaf kaçar mı?

 
orijinal yazımı ile şekspir metinlerine bakınca da insan bir afallıyor. incil metinleri de kitaplarda okuduğumuz ingilizce değil. biz öyle konuşursak kaçık derler herhalde bize. ama o metinlere ağırlık mı katılıyor o üslupla bilmiyorum ki!


  • mamma mia gli turchi  (28.11.14 00:13:46) 
[]

ne yapsam ki?

şimdi bir yandan kendi başıma dil öğrenmeye çalışıyorum, bir yandan okumak istediğim nice kitaplar var, bir yandan kendimi geliştirmem gereken alanlar var, bir yandan gündem hakkında edinilmesi gereken bilgileri almam lazım. ama bunları yapmak için hiç enerjim yok. uzun vadede de bu enerjimi toplayamayacağımı düşünüyorum. hai açsınız ama canınız bir şey çekmiyor gibi düşünün. bezginlik, can sıkıntısı, cahillik (öğrenmem gereken şeyleri bile bilmediğimi düşünüyorum), psikolojik yorgunluk ve bir şeyi yapma isteğine rağmen yapamama durumu var özetle.
ne yapsam ki?
sürekli uyumak istiyorum ama uykumda bile rahat değilim, kötü kötü rüyalar görüyorum, enerjimi almış şekilde kalkamıyorum yataktan.
evet, yine sorayım, ne yapsam ki?

 
küçük bi rahatlama ve kafa boşaltma dönemi iyi gelecektir. tatil gibi. üç beş gün veya bir hafta tamamen zihninizi bunlardan arındırmak iyi gelebilir. ben öyle yapıyorum çünkü.


  • take me rufee2  (19.11.14 18:46:28) 
  • compadrito  (19.11.14 19:21:53) 
[]

ev arkadaşınızın kendi minibüs ücretini ev masrafına eklemesi normal mi?

üç arkadaşınızla eve çıktınız diyelim (siz dördüncüsünüz).
siz ve diğer iki arkadaşınız okula minibüsle gitmiyorsunuz ama o minibüsle gidiyor. şimdi bu arkadaşınızın bu yol ücretini toplam ev giderine eklemesi normal midir?
şahsen bu sizi bağlıyor mu?
onun bu hareketine nasıl karşı çıkardınız?

ya bu bana hiç normal gelmiyor. e ben de 25 dakika okula yürümektense ben de minibüsle gitmeyi bilmiyor muyum?

 
Direkt evden atıyorsunuz kendisini.


  • banusa  (13.11.14 22:00:25) 
Hahaha ev masrafına eklenir mi abi o, sandalyeden düştüm. Siktir git okula yakın bi ev tut derim. Evden çıkarırım direk. Kişisel giderdir bu.


  • Lola90  (13.11.14 22:00:41) 
nasılı var mı yahu o zaman senin içtiğin sigara da, dışarıda yediğin yemek de, aldığın bot da ev ihtiyacına eklensin.

skerler der konuyu kapardım. kötü bir espriymişçesine, bu talebi duymamazlıktan gelirdim.
  • knight of cydonia  (13.11.14 22:00:46) 
e çıkmasaymış o eve madem. normal değil tabii ki.


  • devilred  (13.11.14 22:01:04) 
öyle ev arkadaşımı olur be sende taksiyle git hergün ozaman:) normal değil tabiki


  • 05  (13.11.14 22:01:23) 
hayatımda böyle saçma istek görmedim :)


  • sta  (13.11.14 22:01:23) 
oyle sacma sey olur mu yahu? ilk kez sizden duyuyorum. boyle olmaz diye anlatin. akil mantik var yani.

haa eve cikarken onun okuluna uzak bir yerden tuttugunuz icin minibus parani biz de bolusuruz dediyseniz orasini bilemeyecegim.
  • fraise  (13.11.14 22:01:49) 
o ne lan? direkt (bkz: ölücülük) derler ona. evlerden ırak.


  • mermize  (13.11.14 22:02:02) 
sen de bindiğin taksiden fatura al o ayın giderlerine ekle bi daha öyle bişey yapmaz


  • nocturness  (13.11.14 22:02:09) 
tabi ki bağlamıyor. ev masrafı evin ortak giderleridir.


  • m e l t e m  (13.11.14 22:02:32) 
Başta öyle konuşmadıysanız saçma. Ama onun okulun yakın bir ev vardır ve çocuğa gel uzaktakini tutalım yol paranı ortak karşılarız dediyseniz saçma ama mecburen kabul etmeniz lazım.


  • dahili meddah  (13.11.14 22:03:20) 
saçmalığa bak. sende sigara,alkol kullanıyorsan ev masrafına ekle hehe


  • zarejas  (13.11.14 22:05:40) 
ahaha toplanın dövün ya ne demek yol masrafını ev masrafına eklemek. adı üstünde ev masrafı


  • metehan01  (13.11.14 22:07:59) 
yeni nesil aptal mı yetişiyor dicem ama olayın iç yüzünü bilmiyorum.
öyle şey mi olurmuş?

sepetleyin kendisini ya da düzeltin bu saçmalığı. kimsenin yol parasını ödemek zorunda değilsiniz.

git araba kirala sen de masrafını eve yık. ne farkı var?
  • archely  (13.11.14 22:09:07) 
Ocak disi birakin o kardesimizi fazla kurnazmis.


  • cizgilipijama  (13.11.14 22:10:31) 
Hahahah millet ne yüzsüz la

Biz de yürümeye utanırız millete yanlış olur diye. Eleman süpermiş linç edip mumyalayın derim ibret olsun
  • oldboy  (13.11.14 22:11:05 ~ 22:12:12) 
banane lan bende taksiyle giderim o zaman eklerim ev masrafına.


  • secilmis uye  (13.11.14 22:12:58) 
bu arada eksiduyu.ru bu duyuruda bahsetmiştim eve çıkma durumumu.
evi bulacağını söyleyen ve bu konuda herkesi ikna eden arkadaşım, o minibüs parasını ödemeyi hepimiz adına vadetmiş kendisine. yani "sen eve çık bizimle, minibüs paranı biz öderiz." diye. ama hiçbirimizin haberi de yoktu bundan. ta ki arkadaşım az önce "benim yol ücreti konusunu konuşalım. minibüs parası için evden para istemiyorum, ortak hesaptan ödeyeceğiz ya" dedi.

bir de bu minibüs parası yüzünden eve çıkmıştı bu arkadaş. şimdi de hepimizin ödemesini çok makul buluyor.

ne salağım değil mi?
  • m e b  (13.11.14 22:13:17 ~ 22:20:10) 
ahahahahah çok çakalmış ya kendisi :D

bu durum kaç aydır böyle, siz kaç aydır buna razısınız merak ettim ha. böyle bişey mümkün mü allah aşkına.
  • elorelia  (13.11.14 22:13:22) 
o lafı söyleyen, herkesi ikna eden arkadaşınıza paslıyorsunuz o zaman o parayı. hadi bakalım.


  • devilred  (13.11.14 22:16:29) 
hahhdsa hasktriahsahsaa

kusura bkamayın henüz cevapları okumadım.

abi yemin ediyorum yazık ya. yani bunun olabilme ihtimalini düşünüp sormuşsun bir de burada. inanamıyorum ya. o kişi her kimse temiz dayaklık. siz de bu kadar saf oldugunuz için siz de :P

koskoca üniversiteye gelmiş adamların muhabbetine bak ya.
  • mahone  (13.11.14 22:19:48) 
memleketi neresi çok merak ettim :D


  • divit  (13.11.14 22:25:25) 
hiç güleceğim yoktu lan ahahaha. kardeş sen en kısa zamanda bu elemanı evden ayıklamaya bak :)

edit: arkadaşınızın halt yemesi var ortada. devilred'in dediği gibi elemana paslayın, söz vermiş.
  • delineron  (13.11.14 22:51:22 ~ 23:02:04) 
dikkat edin arkadaşınız ayaküstü size galata kulesini, boğaz köprüsünü filan satmasın. öğrenci halinizle paranız da yetmez şimdi :)


  • mea maxima culpa  (13.11.14 22:55:17) 
siz ortak masraf olayını çok yanlış anlamışsınız :D

o ne ya öyle.
  • maxhoper  (13.11.14 22:57:04) 
Üşenmedim tüm yazılanları okudum, sinirim bozuldu.

Minübüsçüye kim söz verdiyse o ödesin parasını. Sizin adınıza nasıl söz veriyor?

Olmadı, ayrılırım la ben o evden. İki kişinin rahatı için kendi arasında yaptığı anlaşma için milleti finanse edemem valla.


Gerekirse evden bile çıkarım. Biraz asabiyim.
  • Kazmapolitan  (13.11.14 23:09:58) 
butun yorumlari okudum. aglanacak hale guluyoruz. arkadasim kim soz verdiyse minibus parasini veririz diye o versin. Elemana soz veriyor ama size neden soylemiyor. senin icin cok gec degilse kyk yurduna geri don derim ben. boyle tiplerle yasanmaz, aman diyim.


  • yetersiz veri  (13.11.14 23:54:36) 
la 4 kişi eve mi çıkılır.
hiç mi adam yok piyasada elin kamilini almışsınız sizi organize ediyor bir de.Sırf öğrenciyiz diye saçmalıklara katlanmak zorunda değilsiniz.
gidin part time iş bulun çalışın okumak mesele değil ama öğrenci milleti dolmuş parasının hesabını yapar gider karıya kıza alkole hediyeye telefona verir parayı.
ben olsam önce para isteyen elemana sonra da ona vaat eden adama siktir çekerdim.
  • arafa  (14.11.14 01:41:36) 
Önceki duyurunu da okudum ve diyeceğim tek şey: Yurda geri dön.
Öyle zor bir işlem değil, boş yer varsa anında alıyorlar. Benim senede 2-3 defa yurttan çıkıp geri dönen arkadaşlarım vardı bir sıkıntı olmuyor. Sakın arkadaşlarıma ayıp olur, bu yola beraber çıktık şimdi onları yarı yolda bırakmayayım falan diye düşünme.
Tekrar ediyorum: Yurda geri dön!
  • exordinary  (14.11.14 05:24:57) 
1. Normalde böyle saçma şey olmaz ama madem bu çocuğu minibüs parası ile kandırmış ilgili kişi, o versin parasını. Onunla bir kounşun.

2. 4 kişilik ev bir noktadan sonra kahır gibi olur. Evinizde mutfak olur, mutfağı özlersiniz. Tek başınıza kitap okuyacak zamanı özlersiniz. Rahat edemezsiniz bir türlü. Geleniniz gideniniz de bitmez.

3. Yurda dönebiliyorsanız, geri dönün.
  • aychovsky  (14.11.14 07:09:48) 
üstelik 5 kişiyiz.
yalnız benim anlamadığım, o arkadaşın ilk duyurumda, madde 1'de bahsettiğim arkadaşım.
yani normalde eve çıkmayı asla istemeyen biriydi filan.
ama ne vadelilirse edilsin ban abu istek çok ayıp göründü şahsen.
  • m e b  (14.11.14 10:07:33) 
Sacmalamayin allahaskina, soruyor musun bir de? Oyle sey mi olur, disarida ictigi kahveyi falan da ekliyor mu merak ettim? Ben bile sinirlendim kusuruma bakma.


  • delifaruk  (14.11.14 10:10:27) 
Abi alınma da bu yaşında hala olayların anlamını falan bu kadar ince irdelemek, karar verememek nedir. Bu durum oldukça net, kendi durum değerlendirmeni de tamamen kendin yapıp kararını uygulamaya koymalısın. Bana kalırsa direkt yurda geri dön, hiç düşünme. Evde kalırsan da yapılacak şey gayet açık, o sözü veren arkadaş ve sözden veriliş sırasında haberi olanlar kendi aralarında halledecekler para işini. Sen sadece kira+fatura payını at gerisine kesinlikle karışma. Seni tartışmaya çekmelerine bile izin verme.


  • yakuza123  (17.11.14 21:23:45) 
[]

ya hani bir karikatür vardı

bir karikatür vardı, "ya altyazılıyken izleyeceksin, böyle olmuyor." diyordu insanlar. oysa o baktıkları şey film değil de başka bir şeydi ve altyazısı çok elzem bir eşydi.
neydi bu yav?



 
Karaoke yapıyorlardı o karikatürde, ama bulamadım.


  • buff  (11.11.14 20:48:36) 
hemen az önce buldum, yine de çok teşekkürler :)

fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net
  • m e b  (11.11.14 20:49:17) 
Karaoke yapıyorlardı. Ben altyazı okuyamıyorum abi ya şeklinde söylüyordu adam. Solda ekran vardı. Sağda da başka bir çift var. Karikatürün kendisini soruyorsan ona bakmadım; ama kareyi hatırladım.

Edit: Ohoo ben yazana kadar :D
  • g man  (11.11.14 20:49:49 ~ 20:50:03) 
[]

biri çıktıktan hemen sonra tuvalete girer misiniz?

sorumu açıklayayım.
sevdiğim insandan soğumamak için o insan tuvaletten çıkmışsa ben hemen tuvalete giremiyorum, isterse haftalık çişim olsun, "şimdi tuvalet pis kokmuştur da, tam temizlenmemişse iğrençlik görürüm de o insandan soğurum." diye giremiyorum. durum böyle.
tuhaf mıyım? siz girebiliyor musunuz öyle pat diye?


 
hiç umrumda olmaz. insanlık hali kafası dalgındır, bi şey düşünüyodur filan bi an sifonu çekmiştir ama kalıntı kontrolü yapmamıştır. kokuysa, abi bazen kokar hayatın gerçekleri..

ben bazen tuvaletten çıktıktan sonra koşarak geri dönüp sifonu çekiyorum. (gerçi yalnızım amk niye koşuyosam ama gerçekten seri biçimde dönüyorum)

edit: ben sevdiğim insan diyince sevgili algıladım ona göre cevap verdim.
  • t joe  (10.11.14 08:57:30 ~ 09:36:17) 
Ben girerim. Sadece biraz havalansın diye bekler öyle girerim evdeysem. Ama işyerinde mecburen zart diye girmek zorunda kalıyorsun. 4 Senedir çalışıyorum, insanlar tuvalete hayvanoğlu hayvan gibi giriyorlar. İçeriyi uğraşsan öyle yapamazsın yani.

Cevap: nefesimi tutar girerim. Kötü bir halde bıraktıysa da yuh ayı der geçerim.
  • safepassage  (10.11.14 08:59:22) 
bende hemen girmem hatta sabah herkesten önce uyanır tuvalete girerim ki evden çıkmadan tuvalete girebileyim diye


  • heee  (10.11.14 09:01:15) 
Genelde bir 5 dakika o radyoaktif sızıntının geçmesini bekliyorum, insandan iğrenirim diye değil de, o koku ile bir odada tıkılı kalarak mantıklı tepki vereceğimi garanti edemem.

Ama kokusuzsa girer, benden öncekini bile temizlerim.
  • aychovsky  (10.11.14 09:05:58 ~ 09:29:40) 
pis bıraktıysa hiç acımam, gider arkasından söylerim. 3-4 defa yaptım düzeldi öküzler.


  • dahili meddah  (10.11.14 09:14:09) 
babamdan sonra giremiyom ya böff.
seneler önce ulusözlükte bi kız başlık açmıştı "babadan sonra tuvalete girmek" diye, uzun uzun tanımlamıştı böyle, dakkalarca anırarak gülmüştüm sonra kız linç olmuş silmişlerdi entryi :(
dediğin gibi bi durum olsa ben de beklerim ya. bazı erkekler çok acaip sıçıyo sanki başka şeylerle besleniyo gibi. soğumaktan korkup hemen girmem evet.
  • emirkulu  (10.11.14 09:32:08 ~ 09:33:44) 
bunun bi de tuvalete girdikten sonra elini yıkamayan versiyonu var. korkunçlu.


  • fukka  (10.11.14 10:04:39) 
biri çıktıktan hemen sonra tuvalete girmemek bir görgü kuralıymış, 5 dakika beklemek lazımmış (bkz: bülent ersoydan öğrenilen görgü kuralları :)


  • kalimotxo  (10.11.14 10:26:00) 
[]

bunu nasıl yorumlarsınız?

şimdi birinci dereceden, iki çocuklu bir akrabanız var.
siz onların evine gidiyorsunuz, yatılı kalacak kadar samimisiniz bu arada, ve o akrabanız bazı sebeplerden ötürü kendi evinde çok tutumlu. misal tek tip içecek, tek tip çerez, tek tip meyveler (elma-mandalina gibi klasik meyveler), iki çeşit yemekler, yemeklerin yanında da varsa ek olarak neredeyse herkese yetmeyecek derecede yapılmış çeşitli yan gıdalar (salata, sos, garnitür vs.) var evde. evin çocukları bile bu tutuma alışmış vaziyette. misal salata varsa sos yok, sos varsa cacık yok, tatlı varsa x yok.


neyse, şimdi bu akrabanız çocuklarıyla size geliyor, yatılı olarak.
sizin evde ise o tutumluluklarından eser kalmıyor. misal dolapta 3 çeşit peynir varsa, yanına dördüncüsü de koyulsun istiyor.
kahvaltıda sosis/nugget + 77 çeşit kahvaltı çeşiti olmasına rağmen dolaptaki tüm çeşitleri de sofraya koymak istiyor. çocuklar "ben salam olmadan kahvaltı yapmam" deyince dolabınızdaki açılmamış salam paketini de açıyorlar.
çocukları kendi evlerinde tek tip fanta türü içecek içmeye alışmışken sizin dolabınızda bulunan vişne suyunu da, elma suyunu da, gazozu da, kolayı da, meyve suyunu da içmek istedikleri için hepsinin kapağını açıyorlar. meyveleri yarım yiyip kalanını dişliyorlar, kuruyemişleri tabağında duruyorken mısır patlatmak istiyorlar vs.
kendi evlerinde iki kişiye yetmeyen bir yiyeceği 7 kişiye hazırlarken, sizin evde 10 kişiye yetecek şeyi sadece kendi çocuklarının önüne koyuyor.



kısacası siz "bu ayrı tür yiyecekler farklı günlerde yenmesi için" düşüncesiyle bir daha alışveriş yapmamak için dolabınızda stok yapıyorken bu "tutumlu" aile resmen bütün bunları talan ediyor.


yorumunuz nedir bu olaya?

 
asalaklarmış ne diyelim, bir sebep yaratıp uzak durmayı tavsiye ederim. o da olmuyorsa onlar geleceği zaman yiyeceklerin mümkün olduğunca saklanması da bir çözüm olabilir.


  • Demet  (08.11.14 14:58:14) 
yorum basit, görmemişlik. kendi evinde yiyemedikleri için sizin evi talan etmişler.


  • tescillimarka  (08.11.14 14:59:03) 
@ minik donut +1

sabit azalan bir şekilde ilişkinizi koparın.
  • mahone  (08.11.14 15:03:33) 
hak verirsiniz ki sadece terbiyesizlik olarak yorumlanabilir. çocuklar belki evde yiyemedikleri için sizde görünce yemek istiyor olabilirler, çocuk sonuçta normal diyeceğim ama belli ki görgüsüzce davranıyorlar. meyveleri yarım bırakmak filan, ıı ıh.


  • a perfect lie  (08.11.14 15:10:35) 
bana göre akraba = akbaba...

illa ki her aile içinde bu tarz akrabalar vardır; samimiyet seviyesi "merhaba-merhaba" olacak şekilde ilişkilerinizi tekrar düzenleyiniz...
  • mortar  (08.11.14 15:15:37) 
çocuklar kaç yaşında? çok ufaklarsa hadi onlar maymun iştahlılık yapıyorlar, şımarıyorlar diyebilirz. Evde görmediklerini sizin dolapta çeşitleriyle görünce coşmuşlar.
Ama ebeveynler ses etmiyorsa keriz skertmeyi kendilerine şiar edinmişler. İyi niyeti suistimal oluyor bu.

  • battal gemalmaz  (08.11.14 15:17:35) 
Kullanılıyorsunuz.
Ayrıca çocuklar da çok şımarıkmış. Gerçi onların suçu yok, aile alıştırmış böyle herhalde.
büyük ihtimal tembihliyorlardır m e b in evimne gidince istediğinizi yiyin için diye.
Akrabalığınıza güveni böyle birşey yapılması ayıp birşey bence.

Ben çocukken beni büyüten ananemin evinde bile asla bana bunu yedir şunu yedir demedim, dolabın kapağını açmadım.
  • innerbliss  (08.11.14 15:32:55 ~ 15:33:58) 
ben kendi abimin ablamın evinde bile dolabı açıp karıştırmam, şunu da yiyelim demem, onlar ne ikram ederlerse razı olurum. bana göre başkalarının dolabını karıştırıp hele bir de açılmamış paketleri açmak çok büyük görgüsüzlük.

yapabileceğin iki şey var, ya bu konuda muhatap olmamak için fazladan yaptığın alışverişleri onlar gelince kilere veya başka bir yere kaldıracaksın, veya onlar gelmeden önce depolama tipi alışveriş yapmayacaksın,

ya da çok açıkça söyleyeceksin, mesela bütün meyve sularını açmak istediler, ben bunca meyve suyunu nasıl bitirebilirim siz gittikten sonra, hepsi ziyan olur, 2 kutu seçin onları açayım diyeceksin. aynı şey yiyecekler için de geçerli. önce açılanlar bitsin sonra diğerlerini açarız demen lazım. ayıp olur diye de düşünme, onlar düşünüyor mu?
  • lily briscoe  (08.11.14 15:40:19) 
Benim de var böyle bir akrabam, tek kişi yaşıyor. Bir keresinde bizi kahvaltıya çağırmıştı. Değişiklik olsun diye simit aldık. Gelir gelmez bim içeri oturdu, ben ona yardıma mutfağa geçtim, çünkü biraz da nazlı, 3 kişilik çayı demlerken "Ay, demlik ağır geldi" diyor. Simitleri buzluğa attı anında, dolaptan oldukça bayat, artık dilimlenmeyen ekmek çıkarıp ısıtmaya başladı. Ben bir iki kere "Simit" diyecek oldum, lafı değiştirdi. Kahvaltıya geçtiğimizde abimin 30 kere Emrah bakışı ile "E, simit?" dediğini hatırlıyorum, ya lafı değiştirdi ya da "Ekmek ne güzel değil mi" diye bir şeyler geveledi.

Aynı kişi "Yiyecek içecek getirmeyin" yazan yerlere çantasında bisküvi ya da bizim bıraktığımız simidin donmuşu ile gidip masanın altından altından kemiriyor. Hiç bir şeye para harcamıyor ama tek para harcadığı şey var: Dünyayı gezmek. Onun için de maaşı çok yeterli değil, dişinden tırnağından arttırdığı da yetmiyor; bizim dişimizden, tırnağımızdan arttığı ile gidiyor. Her sene mutlaka birkça ülke geziyor. Oradan da artık 1-2 TL civarında ne bulabilirse bize hediye olarak geliyor. Bize geldiğinde de her şeyi hamuduyla götürüyor.

"Annesi onun cebini sırtına dikmiş. Eli ne yapsa paraya ulaşamıyor" diye dalga geçer onunla. Onu da öyle kabullendik artık.
  • aychovsky  (08.11.14 15:52:16 ~ 15:53:01) 
Ben evlenince hiçbi akrabamı yatılı misafir etmem ama hem kendi evinde yiyemediğini benim evimde yiyip hem de beğenmeyen herhangi biri çıkarsa anında kovarım evimden.

Direkt kovamıyosan yavaş yavaş uzaklaş. Zararı olur, faydası olmaz böylelerinin.
  • amarikanya fitbolcusu  (08.11.14 16:34:35) 
aç it, fırın duvarı yıkar.


  • compadrito  (08.11.14 19:42:20) 
[]

duyurunuza nasıl cevap verilsin istersiniz?

sorduğunuz sorulara nasıl cevaplar gelsin istersiniz;

a) kesin bilgi içeren türden mi,
b) "sorum yeter ki havada kalmasın, fikri olanlar da yazsın." türünden mi?

 
o an acil bilgi almam gerekiyorsa (A)

ama genel de (B)
(ufkumu açsın yeter, ben doğruya yürürüm google sayesinde)
  • Fayfa  (06.11.14 22:15:43) 
Kesin bilgiler almayi daha cok isterim. Ortak bir kanida anlasilamamasi deli eder. Ama yorum sorularinda ne kadar cevap o kadar iyi tabii.


  • LXXVII  (06.11.14 22:17:41) 
Fayfa'ya harfiyen katılıyorum.
genel bir soru(n) ise b
acil bilgiye ihtiyaç varsa a
  • yanginmerdiveni  (06.11.14 22:18:01) 
çeşitli cevapların gelmesi iyidir. ancak kafa karıştırıcı olmasından ziyade insana yeni şeyler katan türde olması tercihimdir.


  • hazarcan  (06.11.14 22:18:04) 
kesin bilgi içersin. klavyes olan yazmasın.


  • all girls dream  (06.11.14 22:20:15) 
İkisi de olsun isterim. Kesin bilgi yeni bir ufuk açmayabilir. Kesin bilgi her zaman işe yaramayabiliyor.


  • aychovsky  (06.11.14 22:24:30 ~ 22:24:49) 
Herkes nasıl mutlu olacaksa öyle takılsın isterim, kendim çok geyik yaptığımdan geyik cevaplara da sonunda kadar açığım efenim maksat neşelenelim this is intırnet not real life


  • emirkulu  (06.11.14 22:33:12) 
hukuki meseleler, yol tarifi, sağlık konuları ve aklıma gelmeyen birkaç bir şey daha - A
görüyorum arada sallayanlar çıkıyor bir başkası yanlışını düzeltiyor.

subjektif yorumlara açık, birden fazla doğrusu olabilecek duyurular - B
  • bass solo take one  (06.11.14 22:35:14) 
[]

sadece ismi + yaşadığı yer + okuduğu okul belli olan kişi nasıl bulunur?

şimdi bir kişi arıyorum. bu benim liseden bir arkadaşımmış, hatta o kişiye göre oldukça samimiymişiz, evimize konuk etmişiz ve hatta bizde yatılı da kalmış. gelin görün ki ben bunun sadece ismini, nereli olduğunu ve nerede yaşadığını (hatta şu an aynı mahalledeyiz ama açık adresini bilmiyorum) biliyorum ama soyadını bilmiyorum. ben çocuğu hiç hatırlamıyorum ama bu genç, anneme "siz meb'in annesisiniz, değil mi? bla bla" diye yukarıdaki ayrıntıları vermiş. annem de bana aktardı ama soyadı olmadan facebook'tan da göremiyorum.
kısacası nasıl bulabilirim bu arkadaşı?
hepsinden öte aklıma takıldı, daha çok o yüzden bulmak istiyorum. bulamazsam hiçbir şeyden zevk almam :(


 
okulu ve ismiyle feysbukta arama yap. ali itü gibi falan. bir kaç sonuç çıkar en azından.


  • biyik  (06.11.14 19:50:56) 
Facebook'ta aratin. Misal:

Boğaziçi Üniversitesi students named "Osman" who live in Istanbul, Turkey

(siz degistirin sehri, okulu vs)
  • crown  (06.11.14 19:58:39) 
facebook'ta ortak arkadaşımız olabileceğini tahmin ettiğim arkadaşlara, bölge ve okula göre arama da yaptım ama erişemedim yine de.


  • m e b  (06.11.14 20:06:50) 
okulundan birini bulmaya bak fb da. sonra telefonunu ver o kişiye açıklayıcı bir mesaj ile. o belki ulaştırır senin arkadaşa. yani atıyorum istanbul üniversitesi hukuk fakültesi diyelim. oradan birilerini bulmaya bak.


  • ykyt  (06.11.14 20:14:53) 
[]

whatsapp'taki çift mavi tik ne anlama geliyor? caps'li

şimdi az önce fark ettim. baızlarına gönderdiğim mesajda iki siyah tik, ama hemen geri dönen bir arkadaşımda çift mavi tik oluyor. bu, o mesajın okunduğu anlamına mı geliyor yoksa?

not: caps eklendi.

not 2: bazı arkadaşlarımın da başına gelmiş.

not 3: benimki anroid, arkadaşlarımın ki android + nokia symbian.

 
Sanırım renk körlüğü başlangıcına dalalet, zira tüm tiklerin rengi aynı.

Arka plan rengi farklıysa o yüzden değişmiştir diyeceğim ama bu sefer de bir sohbet için tüm tiklerin aynı renk olması gerek.
  • cakabo  (05.11.14 15:27:20) 
@vedat chili peppersses: kaydı değil, metin gönderiyorum. hem tiki sadece mesaj gönderen görür, başkaları görmez zaten. :)


  • m e b  (05.11.14 15:29:00) 
internet baglantisi yoksa karsi tarafin tek tik oluyor. Mesela 3g yi kapatmistir falan o zaman tek tik gorunur.


  • hain kostokk  (05.11.14 15:30:17) 
@hain kostokk: onu biliyorum. siyah çift tik ile mavi çift tik arasındaki farkı soruyorum. ve tek bir arkadaşımda öyle görünüyor.


  • m e b  (05.11.14 15:33:14) 
sizinki android mi, ios mu?
karşıdaki android mi, ios mu?

  • kibritsuyu  (05.11.14 15:35:08 ~ 15:37:13) 
@kibritsuyu : android. caps ekledim.


  • m e b  (05.11.14 15:36:19) 
"görüldü" diyolla.

ama görüldüğünden emin olduğum (zira yazdığıma cevap geliyor) mesajların yanındaki çift tık hala gri. sadece gönderdiğim ve dinlenmiş olan ses kayıtlarının yanında mavi tik var. ssinlenmemiş ama ulaşmış ses kaydı yine çift gri tik.

anlamadım ben de.
  • kibritsuyu  (05.11.14 15:43:34) 
şöyle bir haber gördüm de bunlar da bilmiyorlar pek galiba: www.milliyet.com.tr


  • m e b  (05.11.14 15:46:47) 
eklediğin capste bütün tikler aynı renk, ben anlamadım olayı.


  • justinial  (05.11.14 15:51:30) 
yahu anlamayacak ne var gayet basit.

eklediği linkte tüm tikler aynı renk ama hepsi de MAVİ.

android ise açıp kendi vatsapınıza bakın, tüm tikler GRİ'dir. ios'ta yeşil şekilli falan galiba, o konumuz dışı.

arkadaş da diyor ki herkeste çift tikler GRİ iken, bu arkadaşla yaptığımız sohbette bütün çift tikler MAVİ.

niye MAVİ? GRİ ne, MAVİ ne?

biri çıkıp tek tikle çift tiki anlatıyor, biri çıkıp hepsi aynı renk diyor. gayet açık değil mi soru?
  • kibritsuyu  (05.11.14 15:53:59 ~ 15:55:15) 
şimdi denemek için eşimle mesajlaşıyorum gri çıkıyor, maviye dönmüyor. bi tane ses kaydı attım, önce çift gri çıktı, sonra maviye döndü. demek ki dinleyince rengi değişti. sonraki yazışmaların hepsi yine çift gri.

güncellemesi falan da yok ki, yeni sürümde öyle özellik olsun. zaten güncel kullanıyorum.

denemelerim sürecek. çözücez bunu.
  • kibritsuyu  (05.11.14 15:57:11 ~ 15:59:32) 
@justinial: yine de kıyaslama yapabilmeniz için ikinci bir görsel daha yükledim, kontrol edebilirsiniz.

@kibritsuyu: durumu güzel özetlediniz, teşekkürler. ben de sorun bende galiba, diyordum.
  • m e b  (05.11.14 15:59:01) 
karşı tarafın son görülmesi kapalı olunca oluyor olabilir mi? hani son görülme gözükmüyorsa okunup okunmadığı tikin renginden anlaşılsın hesabı. sinan'a bi sorar mısınız son görülmesi kapalı mıymış?

son görülme açıksa zaten mesaj attığınız saatten sonra çevrim içi olmuşsa okumuş olduğunu tahmin ediyorsunuz. e açık değilse de buradan anla diye renk değişiyordur belkim.
  • kibritsuyu  (05.11.14 16:05:48 ~ 16:07:02) 
kibritsuyu: kapalı imiş.
ancak sorun şu ki; son görülme olayı zaten kişi çevrimdışı olana kadar işe yarıyor. son görülme olayını kapatan kişi whatsapp'ta çevrimiçi ise her halükarda mesajımı okumuştur. ya da dediğiniz gibiyse son görülme olayının yapılması saçma olmaz mıydı? yani hem kişi ulaşılabilir olduğunu engellemek isteyecek ama aynı zamanda 'bakın ben sizin mesajınızı okudum' diyecek bir işaret yakacak. bu whatsapp'ta çok anlamsız olurdu :) tabii dediğinizi doğru anladıysam.

  • m e b  (05.11.14 16:17:04) 
valla android için konuşuyorum; ses kaydı gönderince mavi tik çıkıyor bende de... diğer durumlarda normal renk...

internette de ses kayıtları için mavi tik çıktığı; normal mesajlaşmada ise mavi tikin çıkmasının "karşı taraf mesajı gerçekten okudu" maksatlı olduğu tahmin ediliyor... kimse emin değil çünkü resmi bir açıklama yok...
  • mortar  (05.11.14 16:20:34) 
whatsapp bazen sapıtıyor. çünkü normalde grup konuşmalarında çift tik yokken, bir grup konuşmasında yazdıklarıma çift tik atıyor, ama diğer gruplarda yok.


  • pokerface  (05.11.14 16:32:58) 
Nokia Symbian telefonlarda oluyor sadece. Okunduğu zaman maviye dönüyor tik. Diğer sistemleri bu Update gelmedi heralde daha.


  • Haldamir  (05.11.14 17:33:37) 
Bende de oldu böyle. En sık görüşülen kişilerde mavi oluyormuş deyu bir sey okudum bir sitede.


  • kedishh  (05.11.14 20:19:44) 
@haldemir: mesajı alan telefon da symbian ama kesin mi o?
@kedishh: sanmıyorum, çünkü en sık görüştüğüm sadece bu arkadaşım değil ve diğerlerinde olmuyor. bir de o arkad symbian mı kullanıyor?

  • m e b  (05.11.14 20:22:44 ~ 20:23:33) 
Google'da aratsaymışsınız. :) Neyse biz de öğrenmiş olduk.
www.google.com.tr

Mavi tik, WhatsApp’ta en fazla konuşma yaptığınız kişide çıkıyormuş. Yeni bir özellikmiş.
www.webtekno.com
  • m e l t e m  (05.11.14 20:23:56 ~ 20:25:14) 
@m e l t e m: bununla ilgili yukarıda haber bile paylaştım. arattım ama herkes bir teori uyurmuş; kimileri her kullanıcıda olmadığını, kimileri sadece okunduğunu gösterdiğini ve bunların sadece ihtimal olduğunu söylüyor hepsi de.
resmi açıklama da yokmuş bir de.


ek olarak, yukarıda caps'teki mavi tike sahip olan arkadaşımla konuşuyoruz ama en sık konuştuğum arkadaşım o değil, bir başkası ama onda olmuyor. hatta o da en sık benimle konuşur ama onda da mavi tike sahip değilim. kısacası o teori çöküyor buna göre :)
  • m e b  (05.11.14 20:31:56) 
en sık görüşülen değil, whatsapp yeni bir özellği test ediyormuş. Karşı tarafın da mesajı okuduğu anlamına geliyor, yalnızca iletildiği değil.
blog.en.uptodown.com

  • fearisthemindkiller  (05.11.14 20:41:14 ~ 20:41:46) 
Haber linkini görmemişim gerçekten, pardon. :(

O zaman hepimiz merakla bekliyoruz artık bu gizemini koruyan mavi tikin açıklamasını.
  • m e l t e m  (05.11.14 20:47:40) 
  • bluebey  (05.11.14 22:32:17) 
  • elif gorse mertek sanan ordinaryus  (06.11.14 11:29:32) 
görüldü, okundu anlamına geldiği kesinleşti.

dün yoktu. hiçbir güncelleme falan yapmamama rağmen bugün eşime attığım mesajlar, o okuyunca mavi tike dönüşüyor. son görülmenin kapalı olup olmamasıyla ilgisi yok.

sanırım whatsapp'ın güncel olamsı gerekiyor. bir de yine sanırım herkese bir anda gelmiyor, sırayla oluyor.

hatta grup mesajlarında hiç çift tik olmazken onlarda da çift tik oluyor.
  • kibritsuyu  (06.11.14 11:37:40) 
Whatsapp'ta 'görmedim' dönemi sona erdi
Mobil cihazlar için geliştirilen mesajlaşma uygulaması WhatsApp'a yeni bir özellik eklendi. Artık mesajların yanında beliren 'mavi tik', mesajın okunduğu anlamına gelecek.

www.ntvmsnbc.com
  • ezeriko  (06.11.14 12:05:16) 
[]

buram buram 90'lar kokuyor demeyeni dövüyorlar mı?

yepyeni, gıcır gıcır, altyapısı ile modern zamanları yansıtan bir şarkıya "buram buram 90'lar kokuyor" demenin, "bu şarkı tam 80'lik" demenin kafası nedir?

dinleyicilerin eserleri kafalarına göre yorumlamasında hep bu aklıma geliyor: static.fjcdn.com


 
kafası mı nedir?


  • take me rufee2  (05.11.14 00:16:21) 
ama kafamıza göre yorumlamıycaz da napıcaz ki? müziğin güzelliği burda; bana bir şeyi anımsatırken sana başka bir şeyi anımsatabiliyor. yani bu onjektik bir şey değil ki ''hayır öyle değil!'' diye tersleyebilesin.


  • mayaa  (05.11.14 00:21:21) 
bilmiyorum ama bana sanki modern zamanların yaptığı mükemmel işleri kabullenmeyen, eskiye meraklı kitlenin çamur atarak övmesi gibi.


  • m e b  (05.11.14 14:53:23) 
[]

yurtdışından ikinci el telefon satın almak nasıl olur?

şimdi, anahtar kelimeleri mi yanlış yazdım bilmiyorum ama google'da istediğim şeyleri bulamadım.


ben diyelim ki ikinci el x markasının y modelini buldum bir siteden.

a. benim bu telefonu almamla karşılaşacağım ne gibi riskler var?
b. bu ürünün, yurtiçi alışverişinden gelen bir kargo gibi gelmesi imkansız mı?
c. yine telefon kaydı yaptırmak zorunda mıyım pasaport ile?

 
gümrüğe gelir, takılır. İşlem yaparsın %20 vergi ödersin ülkeye girmiş olur telefon. Sonra imei sorunu yüzünden kullanılmaz olur benim bildiğim. Pasaport işini bilmiyorum tam. Laptopta da aynı olay %20 vergi ile internetten satın alıp getirtebiliyorsun sanırım.


  • taqster  (03.11.14 20:53:31) 
c. tabi ki evet.


  • acukali ekmek  (03.11.14 20:53:40) 
kayit yaptirmadan max. 1 ay kullanirsin. 2 senede bir kez kayit yaptirma hakkin var. onun disinda evet gümrükte takiliyor.


  • acsr777  (03.11.14 21:04:42) 
[]

sizi anlamsızca geren şey nedir?

mesela sizinle ilgisi yok olay, tamamen birinci ve ikinci şahıs(lar) arasında geçiyorken sizin üçüncü şahıs olarak, onların da pek umrunda olmayarak kendinizi yiyip bitirdiğiniz bir konu var mı?

somutlaştırayım bir.

mesela;
- iphone kullananlara, yeni bir iphone almak için kendini neredeyse pazarlayacak insanlara ve bunu normalleştirmelerine aşırı bir gıcıklığım var.

- "orijinalinden iyi olan coverlar" diyip yorum yapanları bir kaşık suda boğabilirim.

- bir de müzik türleri metal, rock olanlar var ki şarkı önerisi isteseniz hemen listenizi metal eserlerle doldururlar, buna da ölüyorum ben.

- starbucks'ı anlamsızca övenleri görmek.

 
tanimadigi insanlar hakkinda onyargiyla tespitlerde bulunan, yorum yapan, arkasindan konusan insan gordugum zaman bogasim geliyor.


  • gerard  (03.11.14 19:56:57) 
gerard+1500

saçma sapan bomboş konuşan, yanındakini küçük gören, el kol şakası yapan(saç bozmak-enseye şaplak atmak) insanlara odunla dalmak istiyorum.

bir de srouna cevap mı bilmiyorum da; yetenek sizsiniz gibi programlarda ya da her hangi bir programda kendini yetenekli sanıp meşhur olmak adına olsun olmasın yapılan her hareket beni çok utandırıyor. mesela bir tv programında seyircilerden birinin büyük bir özgüvenle cartlak sesiyle şarkı söylemesi gibi... çok utanıyorum lan. sanki benim başıma gelmiş gibi, izleyemiyorum kanalı değiştiriyorum hemen.
  • biyik  (03.11.14 20:03:38) 
trafikteki denyolar.

mesela; sinyal vermeden dönenler, saçma sapan bir yerde götüme kadar girip taciz edenler vb.

gerçi eskisi kadar gerilmiyorum. kendi kendimi telkin ediyorum "bunlar hep mal, sinir olmaya gerek yok" diye.
  • the kene  (03.11.14 20:07:20) 
Coook var boyle gereksiz yere gerildigim sey:)
Aklimna gelen birkac taneyi yazayim:

- Facebook, instagram gibi mecralara yaptigi kahvaltinin, ictigi kahvenin resmini koyanlar (Halbuki sana ne? Koyan koysun, istemiyorsan bakma.)
- Sagda solda unlu birini gorunce sevinenler
- Basarili bir muzisyen ya da oyuncuyu ya da bir tur sanatciyi goklere cikarip bildigin "tanri" yapanlar
- Akilli telefon kullanip, bu teknoloji harikasi aletlerin nimetlerinden faydalanmayanlar.
- Ayse Arman
- Ayse Arman hayranlari
- Bi daha Ayse Arman (Birazdan duyuru vatandaslari bana vurmaya gelecek)
- Cem Yilmaz esprilerini hayati boyunca unutmayip, her lafin arasina sokanlar.
- Komedi filmi icin olen Turk milleti
- "Turistik geziden yiyecek birseyler almadan donersem Allah turu kabul etmez zihniyeti" (Genelde kadin kismi icin gecerli)
- Asktan meskten dem vurup birsey karalayarak kitap cikaran takim.
- Bu kitaplari cikar cikmaz alip mutlaka okuyan takim.
- "Photosop kullanmissin, bu fotograf mi simdi?" gibi bakis acisi. (Aslina bakarsan photosopu birak, isin en buyuk kismini teknoloji harikasi makine hallediyor zaten. O zaman insanlar takdir etsin diye filmli makine kullanalim, bu muhendisler mertligi bozdu:P Hatta o da olmaz, yagli boya ile tuale isleyelim)
- Baskalari hakkinda uzaktan yorum yapanlar, baskalari hakkinda aralarinda konusanlar. Arasira olurda surekli yapanlar beni geriyor. (Sunu soyle yapiyormus, bunu burda ogrenmis, vs..)
- Facebook'ta surekli "ozlu soz" paylasanlar. (Belki de bir cumle ile aydinlamayacak kadar mal oldugum icin gicik oluyorumdur)
- Facebook'ta "bunalim" temali sey yazanlar, yazilmis olanlari paylasanlar.
- Bir fotograf paylasma platformu olan Instagram'a bir yaziyi (genelde ozlu sozler) resim formatinda atan Instagram hesaplari. (Facebook, Tweeter'i isgal ettiniz zaten, bari burayi birakaydiniz:)
- Stand-up gosterilerinde gosteriyi yapan araya kufur soktugu anda en guclu kahkahayi koparanlar. (Git varos semtlere, sokaklarda biraz yuru, inanilmaz yaratici kufurler duyarsin, hem de istemedigin kadar. Hos ayni seyi orada ayiplarsin ama.)
- Yemek programi izleyenler. (Beni ne ilgilendirir? Ama gicik oluyorum:)

Daha eklerim belki.
  • delifaruk  (03.11.14 20:28:58) 
Var kiyaslama, kiskanma, cekememe,

Bu konularda gecen sohbetlerle cok yipraniyorum hatta bende dahil olursam direk sinirlerim atiyor.

Onun disinda fanatiklik -takim marka kisi fanatizmi adamliktan cikariyor.
  • bluebey  (03.11.14 21:02:44) 
[]

martin eden'i okumuş olanlar bir bakabilir mi? spoiler mevcut.

ben bu kitabı okuma listeme eklemiştim. geçen bir kitapçıda kitabın arka kapak yazısına bakarken jack london'ın kitap hakkında yazdıklarını okudum ve "...martin eden işte bu yüzden öldü..." gibi bir cümleyle karşılaştım ve o an yayınevine tonlarca küfredecektim neredeyse.

yahu bu spoiler değil mi? şimdi ben bu kitabı nasıl okuyacağım?


 
@podrostok: başlık zaten "okumuş olanlar" ile niyetini belli etmiyor mu?
ama yine de spoiler ekleyeyim.

  • m e b  (01.11.14 21:39:16) 
oha tam bir gerizekalılıkmış cidden. ama şöyle söyleyeyim, bunu bilmene rağmen kitaptan aldığın keyif azalmaz diye düşünüyorum. çünkü martin eden bir "aksiyon" romanı değil ve martin öldüğünde "oha adam öldü!" demiyorsun, bağıra bağıra geliyor zaten ölümü. yayınevinin yaptığı gerçekten çok büyük aptallıkmış, hangisi bilmiyorum ama onların çevirdiği kitabı okuma zaten bence. ben can yayınlarından okumuştum, fena değildi çevirisi.

muhteşem bir roman okuyacağının bilincinde ol ve sindire sindire, benim için de oku lütfen :(
  • pescador  (01.11.14 21:41:07) 
kitap öyle güzel öyle değerli bir meseleye değiniyor ki, ölümüne okurken de şaşırmayacaksın ya da beklenmeyen bir son olmayacak diyeyim. kitabın vermek istediği mesajı değiştirmiyor ölüme takılma.


  • mula  (01.11.14 21:51:20) 
pescador'un söylediğini duyunca kendime -yine- bir artı koydum. zamanında şiddetle martin eden'i okumasını önermiştim kendisine.

o bir spoiler. fakat martin eden spoiler ile mahvolacak bir kitap değil. olay ölüm değil yani. zaten martin ölmeden tahmin edebiliyorsun öleceğini.

efsaneler efsanesi bir kitaptır. nietzsche'nin başka bir kitap için -ki o kitap da apayrı bir efsanedir; (bkz: gecenin sonuna yolculuk)- söylediği sözü bu kitap için de rahatlıkla söyleyebilirim: "kanla ve özdeyişlerle yazan, okunmak değil, ezberlenmek ister."
  • papillon7  (01.11.14 21:56:14) 
çok teşekkürler hepinize. en kısa zamanda okuyacağım.
benim için her bir olayın, detayın ciddi anlamda okumama etkisi oluyor. o sebeple kahrolmuştum.

  • m e b  (01.11.14 22:04:27) 
@ Zetahead: helal olsun tabii ki.
ama ağlatacak gibi oldun bir an. ben ki izlerim diye iki arkadaşımın film sohbetlerinde kulağıma kulaklık takıp müzik dinliyorum filmin tadı kaçar diye. "altıncı his"si ve "dövüş kulübü"nün sonlarını bilerek izledim, spoiler veren dingiller yüzünden. "breaing bad"in sonunu söyleyen düşüncesizler yüzünden kahroldum.


ve kalkmış, bir yayınevi, evet evet, kitaplarla içli dışlı olan ve kitap kültürüne yabancı olması imkansız bir birimin böyle kapı gibi spoileri göze sokması ne cahilce!
  • m e b  (01.11.14 23:38:40) 
[]

en yakın erkek arkadaşa ne hediye alınır?

çok sevdiğim bir dostum var.
bir hafta sonra doğum günü ancak ne alacağımı bilemiyorum.
bir de mali açıdan sıkıntılıyım, sadece 40-50 tl'lik bir şey alabilirim ne yazık ki. ne önerirsiniz ki?


 
fincan
french press
kaşkol
  • icemint  (01.11.14 17:35:01) 
Kazak al H&M yasa bershka


  • acukali ekmek  (01.11.14 17:42:51) 
Jack-Jones'un 40 liralık kapüşonlularından al, giymeyi seviyorsa.
Bere, eldiven, şal olabilir takım.

  • atom karincanin torunu  (01.11.14 17:50:37) 
kemer? kazak... kendi almak isteyip de bir türlü paraya kıyıp alamadığı bir şey varsa ondan al. örnek veriyorum: masa lambası vardır beğendiği ama 50 liradır ve bir masa lambasına o kadar para verilmeyeceğini düşündüğünden bir türlü alamıyordur. öyle bir şeyler bul.


  • biyik  (01.11.14 17:52:46) 
ilgi alanları nedir? ona göre fikir verelim.


  • m e l t e m  (01.11.14 17:54:21) 
@m e l t e m: fenerbahçe'yi çoks ever. atkısı, terliği, forması hep fenerbahçeli.
böyle yorgan kılıfı filan mı alsam?

  • m e b  (01.11.14 18:06:00) 
Kitap alman en şahanesi olur. Milyon dolarların da olsa kitap en güzel hediye.


  • teoridefeminist pratiktegeysa  (01.11.14 18:24:13) 
tek ilgi alanı FB ise bence de kulüple ilgili bir şey alabilirsin.

yorgan kılıfı bence fazla özel olur da atkı, bere gibi hem kışlık ihtiyaç için dışarıda da kullanacağı tarzda bir şeyler güzel olur.
  • m e l t e m  (01.11.14 18:26:31) 
www.fenerium.com.tr

Her baktığında seni hatırlar. Hele görüşmelere geç gelen bir arkadaşsa daha anlamlı olur :)
  • stanbul  (01.11.14 18:28:58) 
[]

bu "three idiots"ta virüs uyurken çalan operanın adı nedir?

nedir ya o şarkının adı? bulamadım bir yerde.




 
Açtım, baktım. Tosca, adını hatırlayamadım ama Atatürk'ün de en sevdiği operalardan biri diye bir hikayesi vardı. E Lucevan Stelle gibi bir şeydi ama neydi.

E Lucevan le Stelle imiş.
  • aychovsky  (20.10.14 00:25:19 ~ 00:25:37) 
[]

türk kahvesini neden pişiremiyor ve köpürtemiyorum?

yoksa var mı bunun ince bir ayarı?
ben her fincan için iki çay kaşığı kahve + fincan başına iki küp şeker atıyorum, ocağın küçük gözünde kısık ateşte köüpürüp taşar gibi olana kadar karıştırıyorum. sonra da biraz daha kaynayınca fincanlara boşaltıyorum.

ama köpük olmuyor, neden? bir de neden dışarıdaki kahvelerden daha kötü geliyor?

 
çok mu karıştırıyosun acaba?
ben sadece şeker eriyene kadar 30 saniye falan karıştırıyorum sonra kendi haline bırakıyorum köpürüyor.
ayrıca taşar gibi olunca taşmadan ateşten alıp fincana döküyorum bekletmeden.
  • innerbliss  (12.10.14 22:59:38 ~ 23:00:11) 
benim yöntem şu:

suyun üstüne fincan sayısı x 2 çay kaşığı türk kahvesini ekliyorum ilk başta karıştırmıyorum kaşıkla dibe ite ite pişiriyorum üst tabaka köpüklü halde pişiyor böylece
  • neferkitty  (12.10.14 23:00:54) 
kahveyi çok atmak gerekiyor. dolu dolu iki kaşık ya da üç yap. kahveyi, şekeri ve suyu koyup iyice karıştır. ocağa koyunca bırak karıştırma artık.


  • rock n roll  (12.10.14 23:01:36) 
Ben karıştırmıyorum. Karıştırınca pek köpük olmaz zaten. Ocağı koymadan önce bir yarım dakika karıştırıyorum. Bir yerde "Kahve köpüğü iki şeye bağlıdır. Bir, taze kahve köpürür, bayatı köpürmez. İki, şeker kahveyi köpürtür" diyordu. Bir de aynen innerbliss gibi, taşmadan ateşten alıyorum.

rock n roll'un dediği de çok mantıklı ama ben yoğun yoğun, buram buram, çamur çökek kahveyi sevmediğim için o kadar doldurmuyorum.
  • aychovsky  (12.10.14 23:03:00 ~ 23:04:06) 
aslında doğru yapıyorsunuz, böyle yapılır. üstelik 2 küp şeker koyuyorsanız bayağı bir köpük de olması lazım, çünkü ne kadar şeker o kadar köpük.

çok karıştırıyor olabilirsiniz. kahveyi az koyuyor olabilirsiniz. soğuk suyla pişirin mutlaka ayrıca.

bir de tavsiyem var: (bkz: arçelik telve)
bizde minisinden var, çok büyük rahatlık oldu.
  • m e l t e m  (12.10.14 23:05:06 ~ 23:05:35) 
Cezvede köpürmeye başlayınca köpükten biraz alıp fincanlara aktarın. Taşma işi gerçekleşince fincanı normal doldurun... Bir de böyle deneyin...


  • udi  (12.10.14 23:08:34) 
1- kahveyi biraz daha fazla koy
2- soguk su kullanman gerekiyor
3- iyice karistir daha guzel kopurur. isinmaya basladiktan sonra kasik degdirme ama.

kimisi fazla karistirma kopurmez der ama ne kadar iyi karistirirsan o kaar iyi kopurur.
  • exlibris  (12.10.14 23:08:56) 
ya aslında her birinizin dediği gibi de yaptım. yani;
-dolu dolu kahve kullandığım
-(şekersiz içmeme rağmen) küp şeker attığım
-karıştırmadığım
-karıştırdığım
-soğuk su kullandığım

kahveler de pişirdim ama bir türlü istediğim kıvamı yakalayamadım. birbirine zıt önerilerde bulunulduğuna ve her biriniz de kahve güzel pişirdiğinize göre ben yeteneksizim galiba :(
  • m e b  (12.10.14 23:10:56 ~ 23:12:00) 
@udi: ama nasıl aktaracağım ki? köpük sabun köpüğü gibi güçsüz oluyor. bir de sadece köpük gelmiyor, kahve de dökülüyor fincana aktarırken.


  • m e b  (12.10.14 23:13:15) 
çok kaynatıyorsun m e b.
o "biraz daha kaynayınca" kısmında problem.

  • icemint  (12.10.14 23:14:21) 
köpüğü kaşıkla üstünden alıp fincana koyup öyle dökeceksin fincana yoksa olmaz.


  • neferkitty  (12.10.14 23:15:27) 
Fincan başı 1 tatlı kaşığı koy, cezveye ilk koydugun an karistir. Sonra daha elleme. Ben fincan başı 1 küp atarım. Yüzeyinde kopuk tabakası olusunca fincanlara köpüğü al, ocaga cezveyi tekrar koy iki kere fokur fokur yapınca al. Ocağı çok harli yakma. Basarilar.


  • Lim5  (12.10.14 23:37:06 ~ 23:43:29) 
yazildi mi bilmiyorum ama % 100 garantili kopuk.

bak anlatiyorum

kahveyi bol koy once ama suyu direk boca etme. boza kivamini biliyorsun degil mi.
kahveyi koy ustune bir iki cay kasigi su koy. boza kivamina getir.
hafif kaynamaya baslayinca geri kalan suyuyu yavas yavas ilave et.
fazla karistirma.
afiyet olsun.
  • kutsalbok  (12.10.14 23:38:58) 
Ben yıllardır Türk kahvesi yapar içerim, ilk defa pişme esnasında karıştırıldığını duyuyorum. Karıştırmadan pişirin köpürür o.


  • angelus  (12.10.14 23:39:20) 
@ angelus : paketlerin arkasında da karıştırarak pişirmemizi söylüyorlar :)


  • m e b  (12.10.14 23:45:02) 
Ya boş verin siz onu. Karıştırmadan kısık ateşte pişirmeyi deneyin, istediğiniz sonucu almamanıza imkan yok.


  • angelus  (12.10.14 23:46:48) 
1 kişiye 2 çay kaşığı (dolu dolu) kahve, şeker, su cezveye koyuyorum, ocağa koymadan önce bi karıştırıyorum, sonra hiç karıştırmıyorum ve direkt ocakta kaynamaya bırakıyorum ksıık ateşte, taşmaya yakın alıp fincanların 3'te 1'i kadar dolduruyorum köpüğü oluyor bu kısmı da, sonra bi taşım daha kaynatın ve fincanlara boşaltın.
hep böyle yapıyorum köpüklü oluyor

  • bradshaw  (13.10.14 09:48:12) 
[]

şabaniye'deki şu ses kime ait?

tr-tr.facebook.com




 
Gönül yazar olabilir, emin Değilim olmayadabilir


  • ya volna  (10.10.14 15:00:39) 
[]

son turkcell reklam müziği nereden alınmış?

sanki rocky/rambo film müziği gibi.
bulamadım da bir yerde.

hani, şu "onlarca akıllı telefon sadece 1 tl - 36 ay taksitle" diye adlandırılan reklamdan bahsediyorum.

 
emin değilim reklamdan, bugün bilgisayarla uğraşırken tesadüfen kulağıma çalındı bir şey, galiba aynı reklamdan bahsediyorsun. eğer oysa şarkı europe'dan the final countdown.


  • sagopa kajmer mahlas kafkef  (14.09.14 01:49:04) 
[]

şifreli rar dosyaısnın şifresini kaldırabiliyor muyuz?

mesela elimde şifreli bir rar dosyası var. ben şifresini biliyorum ama artık bir daha o dosyanın şifre sormasını istemiyorum.
bu mümkün mü?



 
cikarip tekrar rarlamayi dusunurdum ben direkt.


  • bohr atom modeli  (13.09.14 16:09:45) 
@bohr atom modeli: ben de öyle yapıyorum ancak zamandan tasarruf etmek amacıyla soruyorum. yeri geliyor, 1-2 gb'lık dosya oluyor.


  • m e b  (13.09.14 16:13:43) 
[]

neden hayır diyemiyorum?

biraz iç dökmeye benzeyecek, uzun olacak ama anlatma ihtiyacı duyuyorum.
ben oldum olası, eğer o şey benden başkasını etkilemeyecekse hiçbir şeye hayır diyemiyorum. bu konuda çok yumuşak başlıyım, hemen eziliyorum milletin istekleriyle. hem karşımdakini üzmemeye çalışıyorum, hem ona faydam dokunsun ki mutlu olsun istiyorum ama sonuçta ne olursa olsun hep ben üzülüyorum. bu özelliğimden dolayı geçmişten günümüze hep peçete gibi kullan-at bir yapıda oldum millet için. sevdiklerimin gözünde bile böyle olmam beni daha da yıpratıyor, üzüyor ve hep mutsuz olmama neden oluyor.

senelerdir dostsuzdum ta ki üniversiteye gelene kadar. yurtta çok sevdiğim insanlarla tanıştım. ama genel olarak görüyorum ki bu dostlukta bile çıkar ilişkileri var. kimse sınrlarını esnetmiyor, "biraz da burnumdan kıl aldırayım canım" demiyor kendileri haksız olduklarında bile. üstelik bu ilişkiye "dostluk" adını veren bir tek ben varım.

neyse, böyle olmasına rağmen bu "dost"larım, en çok vakit geçirdiğim dostlarım yurttan eve çıkma kararı aldılar. yalnız burada iki sorun var:

1. kendileri buna son anda karar verdiler. ve hiçbir şekilde "eve çıkarız" filan demiyorlardı önceden. hatta içlerinden biri, en çok takıldığımız arkadaşımızdan biri "o adamlarla eve çıkılmaz. güvenmiyorum bile" tarzında açıklamalar yapan biriydi gizliden gizliye. şimdi bu arkadaş sırf eve çıkmak kendisi için uygun olacak diye hem bu işe destek verdi hem de tükürdüğünü yaladı ve diğerleriyle eve çıkma kararı aldı. ve beni yoksaydılar. en sonunda da beni ikna etmeye çalıştılar.

2. bir de kyk'da olduğumuz için fiyat ve kalite olarak en rahat yerdeyiz. şimdi onlara uygun olan durum bir tek bana ekonomik anlamda daha pahalıya mal olacak. senelerdir kendi evimde hazır sofraya oturmadım. hep ben yemek hazırladım evde.


yurtta rahat rahat her şeyim hazırken, fatura-yemek-diğer ev masrafları derdi yokken, onların teklifini kabul ederek bu rahatlıkları ayağımla teptim. o allah'ın belası yumuşak yüzlülüğüm beni yine zora sokacak. eylülün 15'inde okullar açılacak ve biz hala ev bulamadık...
yine başkasının rahatlığı için kendi rahatlığımı bok ettim...


yazdıklarımdan ne anlarsınız bilmiyorum ama durum böyle işte...

 
senin durumun bana yes man filmini hatirlatti. senin bence biraz ozguven depolaman lazim. sorunun kaynagini orada goruyorum ben.


  • charlotte blanc  (07.09.14 20:58:36) 
bir an önce bu durumdan kurtulman gerek.
sen de çıkar ilişkine başlaman gerek...

mümkün müdür bilmiyorum ama şu ev olayında arkadaşlarını satarak başlayabilirsin,
yoksa dediğin gibi evdeki tüm işler sana kalacak büyük ihtimalle.
  • livaneli kadir  (07.09.14 21:04:36) 
Çünkü hayır dersen insanların seni terk edeceğinden veya reddedeceğinden korkuyorsun.
Özgüven düşüklüğünden oluyor bu.
Herkesin başına gelir, kendini kötü hissetme böyle olduğun için, ama böyle de gitmesin bu durum.
Yalnız da kalsan, dünya sana karşı olsa da, sonuçlarından korksan da hayır demekten korkma. Başlarda korkutucu olabilir ama göreceksin ki hayatta başka insanlar tarafından hayranlıkla bakılan insanlar, hayır demekten korkmayan, tabiri caizse kimseye eyvallahı olmayan insanlardır.
Güçlü ol, inandıklarının arkasında dur. Bir süre sonra dengeni oturtacaksın.
Şu an bile bunun farkına varmış olman ve bu durumu çözmek istemen büyük bir şey. Demek ki kendi değerinin farkına varmışsın aslında.
Devamını getir, kendine inan.
  • innerbliss  (07.09.14 21:07:01) 
bence karşındakileri üzmemekten çok insan kaybetmekten, yalnız kalmaktan korkuyorsun.
ne zaman ki kullanıldığın bir ilişkiden kendi isteğinle uzaklaşırsın, kendine güvenin o zaman gelir.
hele üniversite çağındasın, bir arkadaş gitse öbürü gelir.

yurttan çıktın mı? henüz çıkmadıysan ben caydım arkadaşlar bu iş bana göre değil de ve kesip at. ikna olma. param yok de.
eve çıkarsanız bir süre sonra yine burda duyuru açıp her işi ben yapıyorum, bana şöyle yaptılar diye üzüldüğünü anlatacaksın.
sana içten şekilde dostum diyebilecek insanlar var dışarıda bir yerde, onları ara. kaliteli vakit geçirebileceğin, güvenebileceğin insanlara denk gelene kadar azıcık yalnız kalmaktan bir şey olmaz merak etme.
  • lily briscoe  (07.09.14 21:07:03) 
@ livaneli_kadir: zaten içlerinden biri, üstelik ben "ev daha kötü olur, yurt daha iyi" dedikçe beni ikna edenlerden biri son anda vazgeçti. kşeke onlar kadar gamsız olabilseydim şu hayatta.


  • m e b  (07.09.14 21:07:09) 
@inner bless:
@lily briscoe:
aslında ben sevmediğim insanlara da böyleyim. yani her halükarda evet diyorum.
üstelik, senelerdir yalnızım. aslında sevdiklerimin olmamasından korkuyorum daha çok. bir tek annem kalsa şu hayatta, dünyada tek dostum olmasa yine de sevmediğim insanla dost olmaya çalışmıyorum. psikolojimi de bir tek freud çözebilir galiba, o derece karmaşığım.

maalesef yurttan çıktım ben. başvuru zamanı da geçti...
  • m e b  (07.09.14 21:12:47) 
o halde hazır evine ikinci, üçüncü... arkadaş arayanların ilanlarına bak, 'ama diğerlerine ayıp olacak' deme.
hatta güzel bir yer bulursan kendine sakla, hemen gidip onlara söyleme. gider tutarlar senden habersiz (olmaz deme olur), sen dışarıda kalıverirsin.
buraya da ilan verebilirsin, odanıza talibim diye.
sen de önce kendini düşün. şu an kalacak yerin yok, önceliğin bu olmalı.
oldu ki ev bulursanız her işe atlama, temizlik, alışveriş vs. sırayla yapılmalı. hiçbir şeyi iyi yaptığını belli etme.
abi düşünceli ve hassas insanların hep sıkıntı çekmesinden bıktım ya. koyver gitsin.
  • lily briscoe  (07.09.14 21:27:28) 
hepsini okumadım uzun diye ama her şeye evet diyorsanız biraz ego probleminiz var demektir, herkes beni sevsin modundasınız demektir. herkese kendinizi sevdirmek için bunu yapıyor olabilirsiniz.
önce bunu çözün.

  • bradshaw  (08.09.14 09:41:44) 
[]

herhangi bir tuşa basarken aniden cd rom açılıyor, niye ki?

klavyeyle bir şeyler yazarken dizüstü bilgisayarımın cd sürücüsü aniden açılıyor. sanki kısayol atamışım da onu gerçekleştiriyormuş gibi.
çözümünü bilen var mı?

işletim sistemim: windows 8.1
exper, marka.

 
bende samsung var, aldığımdan beri bilgisayarı kıpırdattığımda (mesela masadan alıp kucağıma koyduğumda) hop çıkıyor bu meret yırtık dondan çıkar gibi. yani belki çok hararetli yazdığınızdandır.


  • 111111  (07.09.14 19:37:43) 
içine bir şey kaçmış olabilir. kullanmıyorsan-ki flash bellekler popülerleştiğinden beri pek kullanılmıyor- kablolarını sökmeni tavsiye ederim.


  • evde black smoke besleyen adam  (07.09.14 20:05:35) 
[]

kimin bilgi birikimine sahip olmak istersiniz?

Yine anket gibi oldu ama benim bunu sormamdaki amaç farklı. Diyelim ki ünlü, başarılı bir şahsiyetin kayıtsız şartsız tüm bilgi birikimine, "kendini geliştirmekle kazanılan özellikler"ine (mesela yabancı dil vs.) sahip olacaksınız. Bu kim olurdu?
Ya da atıyorum bu şahıs Dostoyevski gibi edebi yönü çok iyi olan biri de olabilir.



 
gordon ramsey


  • vedat chili peppers  (07.09.14 00:49:24) 
Tesla


  • jamalbsf  (07.09.14 00:57:32) 
Ulus Baker


  • hayal bilgisi  (07.09.14 00:57:37) 
  • buzdagi  (07.09.14 01:12:13) 
Kesin bir cevap veremem ama kesinlikle bir edebiyatci olmayacagini soylerim hic dusunmeden.


  • delifaruk  (07.09.14 01:18:18) 
Bilgi birikimimden memnunum. Eskilere ozenmiyorum.


  • f_d  (07.09.14 01:26:11) 
aa hayret kimse ilber ortaylı dememiş :)


  • juninho77  (07.09.14 01:32:16) 
Ahmet serif izgoren.


  • brnbrs  (07.09.14 01:33:25) 
basarılı bir playboy olmus herhangi bir erkek. evet.


  • fransızkalanadam  (07.09.14 01:34:46) 
Çok kişi var sanırım ama şu an aklıma ilk gelen 2 isim var, Mîna Urgan ve İlber Ortaylı


  • mutlusismankedi2015  (07.09.14 01:53:14) 
isaac asimov


  • rayde  (07.09.14 01:58:17) 
steven wilson, roger waters, jean-christophe grangé, steven moffat.


  • sagopa kajmer mahlas kafkef  (07.09.14 01:58:35) 
Peki o şahsın yerine geçiyor muyuz yoksa kuru kuru bilgiler bize mi geçiyor? Kişinin yerine geçiyorsak tabii ki Bill Gates. Hem yarattığı şeyler tüm dünya tarafından kullanılıyor, kullanılacak hem de aşırı zengin.


  • i was made for you  (07.09.14 02:22:19) 
1-emre kongar
2-aydın boysan
3-ilber ortaylı
  • boulevard of broken dreams  (07.09.14 02:35:18) 
nikola tesla


  • fallthepieces  (07.09.14 02:38:51) 
fuat köprülü


  • wilhelmwasmuss  (07.09.14 02:40:33) 
louis c.k.


  • zvonimir  (07.09.14 03:03:33) 
ciguli


  • compadrito  (07.09.14 07:06:23) 
rem koolhaas


  • goldentitan  (07.09.14 08:14:39) 
-ilber ortaylı
-nikola tesla
-muazzez ilmiye çığ
-zahi hawass
-albert einstein
-karl marks
-the doctor

www.youtube.com
  • in pyjamas  (07.09.14 08:16:25) 
Noam Chomsky


  • shejia  (07.09.14 08:42:14) 
İlber Ortaylı. İlberalizm!


  • secilmis uye  (07.09.14 08:43:58) 
Google!


  • fernandoenes  (07.09.14 09:32:17) 
@i was made for you: sadece bilgisini olacak, bedenini veya konumunu değil :)


  • m e b  (07.09.14 10:37:26 ~ 12:57:17) 
atatürk


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (07.09.14 10:42:41) 
david foster wallace.


  • baldur2  (07.09.14 10:49:09) 
@proletarier aller lander vereinigt euch: neden atatürk?


  • m e b  (07.09.14 11:00:16) 
iskender savaşır


  • Demet  (07.09.14 11:49:32) 
freud efenim freud. nasıl kimse demez.


  • oddyseus  (07.09.14 12:09:50) 
o kişinin bilgi ve birikimine sahip olduğumda,
mevcut hastalık ve korkularına da sahip olacağım düşüncesi ile 'hiç kimse' diyorum.

(eklediğin bedeni ve konumu değil cevabını görmemiştim)
bedeni zihinden ayıramıyorum,
bu da benim bilgi birikimim,
ona ne olacak peki,
ya bilgilerimiz çakışırsa,
veya onun bilgi birikimi benim bedene overload olursa ve beni kanser ederse
o bilgi ile hayatımda tutmak ve yol vermek istediğim şeyler de değişeceği için zaten ben ben olmayacağım ki
neden böyle sorular soruyorsun
ühü
  • sadegazoz  (07.09.14 12:37:07 ~ 12:41:55) 
@sadegazoz: öyle irdeleyince çok acayip oldu tabii :))


  • m e b  (07.09.14 12:58:10) 
Başkasının bilgi birikimine ihtiyacım yok şu anki bilgi birikimim ve düşünce yapımı 14 sene öncesindeki halime aktarabiliyorsak o yeter de artar bile bana..


  • EkimBebesi  (07.09.14 13:05:47) 
kendimin.


  • WrAiTh  (07.09.14 13:14:22) 
Şu halimize bakın; daha imla hatalarımızın önüne geçebilmiş insanlar değiliz.
O bilgi birikimle ne yapmak istediğimiz önemli.

  • sadegazoz  (07.09.14 13:51:43) 
neden atatürk çünkü pek çok sayılan kişi burada hep tek alanda bilgili kişiler, karl marx misal adamdır adamın hasıdır ama yaptığı hareketler yanlış, yaptığı düzenlemeler yanlış değil. neyse demek istediğimi anla yani bu adam misal ekonomist diğeri başka vs. atatürk çok daha kapsamlı bir adam gerçekten o yüzden onunkine sahip olmak isterdim. kitaplar atatürkü put gibi anlatıyor ama şöyle tarafsız bir kitap olsa da okusak atatürkü insan gibi anlatan neler başarmış neler biliyormuş öğrensek gerçi böyle bir şeyi tam olarak asla öğrenemeyiz çünkü adam kendini geliştirmiş sonra da savaşa girmiş kendini pazarlayacak hiçbir şey yapmamış ki doğru düzgün. yani belki yeni bir ülke kurmakla devrimlerle uğraşmak yerine mevcut imparatorluğu sürdürseydi şu an tam bir ortadoğu ülkesi ama çok da zengin ve refah içinde olan bir ülke olabilirdik. Diyeceksin ki sen nereden biliyorsun çoğunlukla oradan buradan parça parça ufak bilgiler ve onları birleştirme biraz da varsayım ve tahmin.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (07.09.14 19:05:20 ~ 19:08:29) 
@bigl0rd: sence o kadar basite mi indirgenmeli durum?
bence daha fazlası yapılabilir.

  • m e b  (07.09.14 19:18:02) 
Madem kişinin yerine geçmiyoruz sadece bilgi geçiyor, o zaman sevdiğim bir müzisyenin bildiklerini bilmek isterdim. Eric Clapton, John Mayer, Stevie Ray Vaughan vs. vs. O zaman onlar gibi şarkı yazabilirdim herhâlde. Karl Marx gibi bir şeye derman olmayan adamın bilgisini ne yapayım.


  • i was made for you  (07.09.14 21:01:28) 
ada lovelace, marie curie, albert einstein, stephen hawking, nikola tesla, robert oppenheimer -ama kesinlikle yerinde olmak istemezdim :/ - , ebu musa cabir bin hayyan -bak düşün ne kadar geriye gittim.. gerçi onun ürettiği bilgileri şimdi zaten biliyoruz da, bazen "oha nasıl düşünmüş ki bunu?" dediğim olmuyor değil.. ben salağım, evat-, niels bohr, john william strut rayleigh,werner heisenberg, erwin schrödinger ...daha bu böyle gider. evet bir kısmı quantum mekanikçisi ve onların bilgi birikimine sahip olmak isterdim. (bir kısmı değil tabi)

ha bi de, sadece bilgi birikimlerini değil de zekalarını ve sebatlarını da alsak oluyor mu? :/ zira şu anda çok ihtiyacım var da :( *ağlayarak uzaklaşır*
  • pasp  (07.09.14 21:25:36) 
warren buffett.

para lazım. :)
  • lemmiwinks  (12.09.14 13:08:37) 
Nikola Tesla
Hedy Lamarr
Marie Curie
  • aychovsky  (12.09.14 13:16:21) 
1 ... •891011121314   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.