Ekşi Duyuru

kelimelik
toy blast

Androidde var mı bilmiyorum ama ben design home oynuyorum, günlük oda dekore ediyosun, gerçek oyuncuların oylamalarıyla 5 üzerinden puan alıyosun. En güzel tarafı dekorasyonda kullandığın eşyaların gerçek hayatta olan ürünler olması :) Linke tıklarsan satın alma sayfasına yönlendiriyo falan.
İkinci en güzel yanı REKLAMSIZ olması, kesintisiz oynuyosun.

Android telefonla pdf kitap indirip okumak pek zevkli. Hele bir de ekran büyükse.

words of wonders

link paylaşırsan yardımcı olmaya çalışırım. kod dedğin AP8353 gibi harf ve numara kombinasyonu mu?

@kafadanbacaklı; evet harf ve numara kominasyonu. her iki ürünün de açıklaması aynı. fiyat farkı neyden kaynaklanıyor?

yeni link: urun.n11.com

urun.n11.com

linklerden bir tanesi çalışmıyor. ürünlerden biri CZ1793 diğerini göremedim.

ilk linki revize ettim..

evet ürünler aynı. fiyat farkı adidas'ın renklerine göre yaptığı ayrımdan kaynaklı. herkesin bildiği superstar modelinde çizgisi siyah olan 699 tl (kimi yerde), çizgisi beyaz olan 469 tl gibi fiyattan satılabiliyor. bugün itibariyle adidas mağazalarında da bu tip kışlık ürünler indirime giriyor. yakından bakıp, deneyip alabilirsin.
yineliyorum bu iki ürün arasındaki tek fark renk, ha bir de belki sezon, eski sezon olayı vardır ama onun dışında fark yok.

180 ppm temizlik seviyesini 25 e çekiyor. leziz bir su veriyor. kesinlikle tavsiye ederim.

www.eksiduyuru.com

Ailem kullanıyor. Anneannem böbrek hastası olduğu için doktor önermişti. Gayet memnunlar.

Biz ofiste kullanıyoruz tadı çok iyi değil sanki ya da alışamadım ben. Ağızda böyle şekerli gibi değişik bir tat bırakıyor.

@bulunsun kenarda

Cihazın teknolojisi çok gelişmiş değil, evet 1e 3 - 4 oranında bir atık su oranı var fakat maliyeti de bu ölçüde düşük. Damacananın tanesi 10 lira- oradan hesap edip kullanımınıza uygun mu değil mi ölçebilirsiniz.

teknoloji düşük derken ro sistemlerde basıncı kullanma olayı var, basınç sayesinde ozmoz membrandan ters çıkış yapıyor ve pislik-mikroorganizma dışarda kalıyor.

Bu arada atık suyu biriktirebilir-çiçek-vb sulama ıslerınde kullanabilirsiniz. çok kolay.

ablam kullanıyor çok memnun. çayı çok güzel oluyor.

biz iş yerinde waternet kullanıyoruz. herkes memnun, araştırabilirsiniz.

Sdece su.

Çok az kullanıyorum saçıma şampuan. Yoksa pis kalmış gibi geliyor.

Şampuana sabuna komple veda ettim. Gerçekten bu pis bir davranış değil, hergün suya erişiminiz varsa ideal hatta.

@farabi, abi sizin dönemle aynı değil. Zaman değişti. :D

Şaka bir yana su yeterli oluyor mu temizlik için?

çare zeytinyağlı sabun..

sabun. sadece suyla yıkanacağıma hiç yıkanmam. defne sabunu, zeytinyağlı gibi çeşitlerden kullanıyorum.

Abi sporda kafamızı benche falan yaslıyoruz. Millet terli kıçıyla kafasıyla oturuyo oralara. Mecbur yıkaman lazım yani. Ben azıcık şampuanı sulandırarak saçıma uyguluyorum.

Neden uyumayasın ki? Hayırlı olsun bu aradax güzel günlerle büyüsün :)

Az dinlen refakatçının dinç olanı makbul.
Hayırlı olsun :)

siz uyurken bebek aglayabilir. sikintisi olabilir. allah korusun, nefes alma sikintisi olabilir.
ucunuzden birinin ayik kalmasi daha makbul zannimca.
digerleri dinlenir, zaten bebis meme isteyince baba yahut siz besleyemezsiniz (biberonla beslenmiyorsa) bu durumda annenin uykusu daha az ve hafif olacak zaten.

alla hayirli gunlerini gormek nasip etsin.

Biz 1 ay uyumamıştık hep birisi beklemişti.

Uyu uyu. Bişey olmaz.

Maksimum gram. Daha ötesi yazık ben olsam 100 TL takarım

Bebegi sacma adetlerle rahatsiz etmeyin anasina babasina eft ile para gonderin bence:p

Biz yakın arkadaş bebeklerine çeyrek takıyoruz hep. Gram azmış gibi geliyor bana ama bu maddi durumunuzla da ilgili. Çeyrek çok geliyorsa gram da iş görür.

Yarım takmam lazımmış gibi geliyordu. Abartmışım sanki

en yakın arkadaşlarımdan biriyse çeyrek yeterli.

can ciger: tam altin
yakin arkadas/dost: yarim
yakin arkadas: ceyrek+hediye zibin, onluk falan
arkadas:sadece zibin, onluk vs...

Durum varsa çeyrek, zorlar diyorsan gram

su ekonomik ortamda yarim cok

ceyrek ideal, maddi durum sikintiliysa gram da uyar

Ceyrek uygundur.

gopro.com

bir şey güvelenmiş ya da çürümüş. kaynağı bulmak lazım.
hangi odada daha çok?

bunlar guveye benziyor.
Yunlu kumaslari filan yemeye geiyorlardir.
Bir de pirinc bulgur vs bakliyat kavanozlarini cok severler.
Naftalin veya benzer guvesavar urunlri kullanabilirsiniz.

her türlü gıdayı kontrol etmen lazım. benim dibimde bulunan çekmecedeki çekirdek içine yuva yapmışlardı. orayı temizleyince bittiler.

Bende de var bunlardan kurtulamadim bir turlu. Tum mutfagi indirdim, herseye baktim cik yok kaynagi. Disardan geliyorlar gibi. Ne zaman balkon kapisi acik olsa 1-2 taneyi girerken gordum.
Cozum bulursaniz bana da soyleyin lutfen

@65 derece erzak dolabinin icindeki kavanozda bir kac bocek buldum dun aksam. Kapali kavanozun icinde nasil oluyor anlamis degilim ama o kavanozu ve suphelendigim diger kavanozlari da attim. Sabah yine mutfakta varlardi umarim azalarak biterler. Siz de balkonunuza bakinin, yerlestikleri yeri gorursunuz belki.

Diğer fotoğrafı ekleyememişim; hizliresim.com

Aynısından oldum sebebini bulamadım aynı ilaçları kullandım 3 güne geçiyor

alerji hapi aldiysaniz yarin doktora gitmeyin cunku size deri testi ve gerekl kan testini yapamazlar yalanci negatif sonuc cikar.

ilacsiz 3-4 gun hatta 1 hafta gecirin ardindan doktora basvurun saglikli sonuc icin. cunku alerji testleri provakasyon testleridir kullandiginiz alerji ilaclari provakasyonu inhibe eder.

gecmis olsun

Antalya otogar'a minibüs var. Otogar'dan havaalanına belediye otobüsü var.

Arkadasa katilmakla birlikte Dalaman havaalani daha yakin.

Antalya otogardan havalimanına tramvay var. Otobüsle uğraşmayın.

Küf önleyici boyalar var, ama hiç denemedim ne kadar efektif oluyorlar bilmiyorum.

boyamak yerine köpük kaplamalar var onlarla kaplayabilirsin

Eğer hala küflenmeye devam ediyorsa az da olsa kaçırma devam ediyor diye şüphelenebiliriz.

İyice kazıyın o bölgeyi spatula ile, sonra da sürekli gözlemleyin. Nemlenme var mı? Küflü görünümlü bölgede büyüme var mı?

Fotoğraftan anladığım hala bir su sızması mevcut.

Önce çamaşır suyuyla silin güzelce. Camsil kutusuyla çamaşır suyu sıkıp silin. Hatta sildikten sonra tekrar sıkın kalsın bir iki gün. Sonrasında küf için boya ya da köpüklü kaplama. Köpüklü kaplama daha iyi diyorlar. Boyaciya ya da esnafa sorarsınız f/p olaylarını

Ama bakterilerin ölmesi için çamaşır suyu şart

Solantenin ürünlerini beğeniyorum. Solante gold var, krem ve losyon formu, en iddialı koruma vadeden ürünleri.

solante+1
la roche posay de kullandım ondan da memnundum. ikisi de dermatolog önerisiydi bana.

Sebamedi kemoterapi alan hastalara öneren bir doktorumuz vardı. Markadan ziyade evde bile sürmesi lazım eğer ciddi bir hassasiyet varsa.

Ben de Solante'ye +1 demeye geldim, Pigmenta kullanıyorum ben.

www.dermoeczanem.com

sekreterliği arayıp sor. yardımcı olurlar.

kuşaklar farkı.

kimisi zorunludur, hayat boyu çeker bu sancıyı; kimisi kendini avutacak bir gerekçe bulur, onun verdiği güçle çalışır. sende her ikisinden biri yoksa depresyondasın dostum. tadını çıkar.

muhtemelen sevmediğin işi yapıyosun. işinde sevdiğin yanlar var mı? onları görmeye çalış. ama uzun vadede sevdiğin bişeylere geçmeye bak derim.

valla ben de bu insanlara hayret ediyirum. adam universiteyi bitirmis ise baslamis, 18 senedir ayni yerde. cok acayip lan. devlet memurlugunda neyse de ozelde 18 sene bir yerde kalmak cok garip geliyor bana.

@error522 sevdigim icin calismaya basladigim bir departmandayim fakat mevcut isin bir kismi bana ait. Tamamini 5 sene onceki is yerimde yapiyordum.

yöntemler var. evlen çocuk yap, bu bi yol.
ikincisi şirketi kendine ait zannedenlerden olabilirsin. böyle böbürlenerek falan şirket tişörtüyle falan dolaşan tiplerden ol. bu da idare eder. birnci kadar etkili değil.
işsiz kalmışsan o zamanları hatırlat kendine.

Yanlış anlama ama eğer daha iyi bir iş bulma şansın varsa ara yoksa çalışmaya devam.

Borca girip ev, araba, yatırım vs. Yaparsan depresyondan da çıkarsın.

Kusura bakma yanlış anlama :)

Özel sektör, 13.yıl. Sevmediğim iş, mecburiyet. Cevabı sen bul :)

ben de tükettim kendimi ama motivasyonumu yüksek tutmaya çalışıyorum, 12.yılım özel sektörde..
ev aldım bu sürede şimdi 15 yıl olsunda tazminatımı alıp daha güneye falan yerleşme planlarım var.

Aynı iş yerinde 24. senem :)
Mezun olmadan önce de burada staj yapmıştım. Çokuluslu düzgün bir şirket. Aynı gölümde 6 seneden fazla kalmadım, çoğunluk 3-4 senede bir bölüm değiştirdim.Hiç değişiklik olmasaydı sıkılırdım. Son bölümümde 6. senem ama muhtemelen burada bir 3 sene daha kalırım, yeni terfi ettim çünkü. İşin sırrı işini sevmek. Mecbur olduğum dönemlerden de geçtim ama işi sevmek ve firmayı düzgün bulmak benim motivasyonum bunca senedir.

@SiyamkedisiZorro, farklı departmanlara geçmek korkutmadı mı? belli bir sene çalışınca o alanda iş başka iş bulma şansı artıyor ama farklı departmanlarda çalışınca hep başlangıç pozisyonlarına başvurulur gibi geliyor.

@rm, maaşım ve pozisyonum 5 senede arttı ama yaptığım iş çok değişmedi.

@ Boyalı kuş
Farklı bölümlere geçerken hiç korkmadım. Zaten benim geçmemi isteyip teklif edenler o bölümün başındaki insanlardı. Geçtiğin bölümde başlangıç pozisyonunda olmuyorsun hiç. Tecrübe denen bir şey var. Farklı alanlardaki bakış açısını bölüme getirebildiğim için başarılı oldum. Firmanın ayaklı tarihçileriyiz bunca seneden sonra. 15 sene önce olmuş bir olay bugünün müşteri ilişkilerini etkileyebiliyor. Bunu bilen az kişiden biriyim.

Ama kabus bir 5 senelik dönemim de var. Üstelik kendisi "arkadaşım" diyebileceğim, son derece donanımlı bir yöneticiyle tam kabus bir 5 sene geçirdim, bir de bundan önceki 3 senemde direkt moronun biriyle çalıştım. Anladım ki ben işime fazlaca karışılmasını sevmiyorum. Ekip arkadaşlarımla problemim yok, üstelik hep anlatan / öğreten insanımdır, ama "yaptığım işi takdir etmekten sakınan" insan modelleriyle çalışmak beni sağlığımdan ediyordu. Hala daha o problemlerle uğraşıyorum.

Asus DSL-N12E

No pain no gain

Kitap dolu bir evde yaşama hayali ile.

okuduğum bölümü çok seviyorum. maç izlemeyi de. nerede kim şampiyon olacak, 10-12 sene sonra dünya kupası hangi ülkede düzenlenecek vs. böyle şeyleri düşünmek bile mutlu ediyor.

23 yıllık nispeten kısa ömrümde öğrendiğim bir şey varsa o da mutluluğun cidden büyük oranda içten geldiği. tabii insan daima şartlarını iyileştirmek, ilerlemek için çaba sarf etmeli ama şu veya bu sebep mutlu olmak için tek başına yeterli olmuyor. sadece kendi değerine güvenmen ve etrafına küçük dış mutluluklar serpmen lazım bence.

kendi değerinden kastım kalkıp da filozof olmak değil bu arada. diyorum ya benim adıma maç izlemek veya bu bölümde okumak bile bir çeşit değerdir. bana özel, benim sevdiğim, benim kontrolümde olan şeyler. maç izlemek ya da bu bölümü okumak için birinin onayına, sevgisine, ilgisine falan ihtiyacım yok. gavurların deyişiyle, "that's my thing". ben yapıyorum, ben seviyorum.

"neyi seviyorum? sevdiğim bir şey yok ki?" diye düşünüyorsan da denemeye devam et. bana hep kızarlar antin kuntin her şeye merak saldığım için. öyle olmasaydı ben de mutlu olmayacaktım. denedikçe, gördükçe buluyorsun seveceğin şeyleri. kimse durduk yere, öylece, yataktan kalktı diye mutlu olmaz bence.

maruz kalmak istemediklerimden kaçınmak. yani olmasını istediğim çok büyük hayaller kuramıyorum ben de, ama nasıl hissetmek istediğimi biliyorum ve bunu bana hangi koşulların sağlayacağını az çok tahmin ediyorum. hayalden ziyade hedef oluyor bunlar. o noktaya geldikten sonra da "ee şimdi?" demem mümkün, ama o vakit de bambaşka bir insan olacağım. bunu o zaman düşünürüm :d

yani şimdini, neden kötü hissettiğini, ne istediğini, bunu bulmak çok zorsa ne istemediğini eleyerek karar verip hedefler koyabilirsin. küçük hedeflerle adım adım ilerlersin, her yeni gün için bir sebebin olur.

Bebelerimin bana muhtaç olması eşimin beni sevmesi

Fi

(Şaka şaka)

Daha fazlasını elde etme isteği

Kısa vadede bahar ve yaz mevsimi.orta vadede oğlum.uzun vadede ahiret motive ediyor beni.

1- annemi mutlu etmek
2- etrafımdaki canlıları doyurmak
3- yaptıklarımda biraz daha iyi olabilme isteği

ben hayalim amacım yok diyeni ianlamıyorum hiç mi hayalin yok?
hiç mi hobin yok? hobilerini yapmak için alman gereken malzemeler, alacağın kurslari şehrinde, yakın şehirlerde veya yabancı ülkelerde gezilecek merak edilen yerler yok?

sana önerim maddi durumuna göre kendine 1-2 ay sonrasına, yaza ve önümüzdeki yıl sonuna yaklaşırken yılbaşına doğru gezmelik şehirler bul.
şehirleri, konaklayacağın yerleri orada yapılacak aktiviteleri araştır.
Param yok diyorsan kendine ufak da olsa bir iş bul, okuyorsan part-time işler bulabilirsin.
Çalışıyorsan işyerinden izinlerini hesapla kaç gün nereye gidebilirsin, 2018 tatillerini çıkart birbirine bağlayarak en uzun nerede ne yapabilirsin

böyle planlar yapmaya başladıkça sabah uyanmak için motivasyonun da olur, gördükçe hayattan aldığın zevk de artar.

en kötü kendine kitap hedefi koy, farklı farklı kitaplar oku

Yapmam gerekenler veya yapmak istedigim, "Sirasi gelince yaparim" dedigim seyler var ama bir amacim, "Uzun vadede su olayim" diye bir hedefim yok. Dolayisiyla, "Yonum su, rotam soyle" diye bir hayatim yok ama sorumluluklarim var.

Acikcasi bunu rotali, yonlu yasamaktan daha guzel buluyorum. "Sunu yapacagim" diye hedef koyup yasamak anlamsiz geliyor bana. Ulasip ulasmayacagin belli olmayan bir hedefe tum cabani verince hayati kaciriyormus gibi geliyor.

"Hayat bir yolculuk ve gidecegin yer zaten ayni" temasini daha cok seviyorum. Hayatinda gidecegin, ulasacagin yer iyi de olsa kotu de olsa sen ayni sensin. Sen ayni kaldikca iyideki algin da, kotudeki algin da cok farkli olmayacak. Bu yuzden, yoldan ve yolculuktan zevk alinmadigi surece hedefin pek bir anlami kalmiyor.

Is gelip üğpoıuy'un dedigi yere dayaniyor. Sabah "Bakalim bugun ne olacak" diye merak ederek kalkiyorum, hayatimi elimde cekirdegimle dizi gibi izliyorum. Oyle olay olmuyor cok fazla, daha cok slow tv kivaminda. Norvec'teki 7 saatlik tren yolculugunu ilgiyle izleyen gibi insanlar gibi hayati izliyorum. Bazen kotu oluyor, bazen iyi oluyor ama oluyor. Her gun kesfettigin bir sey oluyor mesela, sacma bile olsa, onlar cok keyif veriyor.

terelelli temcik'in "kendinin sıradan biri olduğunu fark etmek" basliginda bir entry'si var mesela, soyle diyor:
"çekoslavakya'da iş aramaktan, otostopla küba'ya gitmekten, evde taze fasulye yerine çin yemeği yapmaya çalışmaktan, beslemek için satılık iguana aramaktan, uzakdoğulu ya da zenci sevgili arayışından, senden başkasının okumadığı dergilere abonelik ücreti ödemekten vazgeçildiği andır.
evet, hayat kısa ama beyhude yere yormamak lazım bünyeyi; farklılık uğruna kafayı bite sokmamak lazım.
belki de naif değişikliklerle arada sıradanlığı kırmak daha caziptir.
ne adamlar gördüm bir sene çinde yaşamış mesela; tek tespiti; -abi yemekleri çok kötü- oluyor. ne hayatı vasat görünen insanlar var; öyle bir keyif alıyor ki oturma odasını boyamaktan, insan onu tom sawyer sanıyor."

benim gozumde de iste butun mesele bu.

iki facebook hesabım var. ikisinde de farklı kişiler ekli. birinde ekli olan diğerinde ekli değil yani. birine uygulamadan, diğerine tarayıcıdan giriyorum.

bana her iki facebook hesabımdan da arkadaş önerisi geliyor.

kenar köşelere dikkatli bakın, kelebekler metamorfoz geçirip kurtçuk olabiliyor mutfakta :)

kuru bakliyat, üzüm, fındık fıstıktan gelir bunlar. bkz kuru meyve güvesi. bunlar yumurtadan çıkıp biraz beslendikten sonra ayrı eve çıkmaya çalışan yavrular.

@molla leon metamorfoz var ama ters yönde :)

Ceviz çok kurtlanıyor. Evin bir köşesinde varsa o yapmış olabilir.

kuru bakliyatın içinde olur genelde. pirinç, bulgur, mercimek gibi.

biz bu yaz bunlardan çok çektik. bulgur falan fena kurtlaniyor. ve her yere yuva yapıyorlar. bitmiyorlar bir türlü.

kardeşim oldu, doktoru izmirde. soracaklarınız varsa yönlendireyim.

@ofelia, istanbul olarak belirtmeyi unutmuşum.

hayır ama yıkamak gerekli diye düşünüyorum.

evet

hayır

iç çamaşırı yıkarım. diğerlerinde ütü gerekiyorsa yıkarım. yoksa bir kere giyip yıkarım.

Kısa programla yıkıyorum, 15 dakikalık.

genelde evet.

Yıkanınca yeni almış olma hissi gidiyor diye yıkamıyorum. ama yıkasam iyi farkındaym

hayır

Pek üzerinde durmadım ama çorapların yıkanması tavsiye ediliyor. Kimyasal boya parçacıkları nedeniyle.

Mutlaka yikamak gerek. Magazada sizden önce birsürü insan deniyor, ayrica kiyafetler raflara vs. dizilmeden önce de yere vs. konuyor bazen.

eskiden yıkamazdım ama artık yıkamadan asla giyemiyorum

ambalajlı olarak aldıysam yıkamadığım oluyor. ya da montları filan. tenime değmiyor diye giyip öyle yıkayabiliyorum.
ama genelde yıkarım.
pazardan veya pazarvari mağazalardan alındıysa 2. kez prova bile etmem hemen yıkarım :P

kesinlikle yıkıyorum

iç çamaşırı, çorap , çarşaf, havlu falan yıkanır ya. Diğerlerini yıkamam

Çok acil değilse evet.

evet,mutlaka yıkarım giymeden önce

İç çamaşırlarını yıkarım, normal kıyafetleri yıkamam.

Hayır

Teşhirdeki kıyafetleri almıyorum, depodan giyilmemiş getirtiyorum.
Yine de yıkansa iyi olur tabii ama genelde bir kez giyip öyle yıkıyorum.

Her seferinde ulan keske yikasaydim deyip yikamadan giyerim.

kapalı poşetliyse hayır. aksi evet.

evet, hatta mağazada denerken bile huylanıyorum ne kadar pistir diye

ben de bunun pantolon versiyonunu sormuştum eskiden: www.eksiduyuru.com

e herhalde. giymeden önce yıkanır her şey.

evet, millet deniyor benden önce asla giyemem o şekilde. sadece çorabı yıkasam mı yıkamasam mı diye düşünüp sonra yere falan düşmüştür belki deyip onu da yıkıyorum:)

görüntüde biraz fark oluyor. örneğin nike af1'in çocuk modelindeki 37 numarası yetişkin modelinden daha basık ve yuvarlak hatlı duruyor ama her modelde böyle mi bilmiyorum.

Kalıpta bi fark yok, ama Nike'ın hemen hemen tüm modellerinin kalıpları zaten dar, ben çocuktan da alsam yetişkinden de alsam 1 numara büyük alıyorum

görseldeki yıpranmanın sebebi yanlış basmaktan kaynaklı.

o bölgelere yapılacak herhangi bir şey yok. yırtılınca atacaksnız.

yapacak bir şey yok. ya az içip çakırkeyif olarak bırakacaksınız ya da çok içip küt diye yatağa yatıp uyuyacaksınız.

o baş dönmesinin bi tık sonrası kusma zaten.

ben aşırı baş dönmesi yüzünden uyuyamıyorsam ya parmak atıp çıkarıyorum ya da uyuyana kadar telefonla oynuyorum.

o kıvama gelmişsem kesinlikle yatmıyorum. kafam biraz açılana kadar başka meşgale buluyorum yoksa uyunmaz

hafif soğuk suyla yaklaşık 10 15 dakika duş alırsın. kendine gelirsin. öncesinde bol sarımsaklı bol sirkeli güzel bir işkembe tabi ki.

Bu sarhoşluktan oluyor
-içmeye başlamdan önce biraz zeytinyağlı ya da tereyağlı ekmek ye
-2 içki bir su şeklinde bir cycle kur.
-geceyi su + alka seltzer ile bitir

Çeyrek tak gitsin. Evlendikten sonra o samimiyet daha da azalıyor çünkü.

Çeyrek dediğin 250 tl artık hiç az değil. Hem içinden gelmiyormuş takma boşver. Kimler ne yakın arkadaşlarına gram altın takıyor duyuyoruz :D.

Çeyrek şu zamanda hiç az değil. Hatta gramlar da gayet iyi. Sadece çok yakın arkadaşım yahut yakın akrabam hariç kimseye çeyrekten fazlasına gerek görmem.

arkadaşa çeyrek, yakın arkadaşa minimum yarım, durumun varsa tam takılır bence.
ikisi arasında bir arkadaşımıza 3 arkadaş ortak 1000tl takmıştık bu yaz.

finansal sıkıntı durumlarında 100tl de takılır niyet önemli.

Hiçbir şey olmaz.

iyi bir yüzücü mayosu bulana kadar ben de öyle kullanmıştım, (pek tatil bikinisi değildi gerçi, kapalı, siyah bir şeydi) ama neticede salonda cok görüyorum bikiniyle yüzen kadın. (Decathlon'dan aldım yüzücü mayomu.)

Ha erkekseniz, biraz garip olur. Bakışlara aldırmam derseniz, more power to you.

hapşırık sümüklü mü, kuru hapşırık mı? akıntısı var mı? kedinin yanında sigara içmesinler, hipoalerjenik mama kullansınlar, hipoalerjenik kum kullansınlar ve bir hafta kadar takip etsinler azalma var mı diye. azalma var ise veteriner hekime götürsünler desinler ki böyle böyle, veteriner hekim de eşek değilse herhalde virüs nedeniyle diyip geçiştirmez. azalma yoksa da hekim değiştirsinler, hayvancağızın yaşam kalitesini arttıracak hiçbir öneride bulunmamış çünkü anlaşılan.

@ evde liyakat kalmamis. Akintisi yoktu fakat son iki gundur hapsiriklari sumuklu olmaya baslamis. Veteriner de kortizona baslayalim demis.

çok benzer bir süreç yaşadım. Kedimiz 2 aylıkken aldığımızdan beri çok hapşırıyordu, bazen sümüklü/salyalı. Çinçila ırkı yani, genetik olarak burun biraz basık, solunum yollarında problem yaşaması yüksek bir ırk. Veterinerimiz bunu söylüyordu, doğruydu da. Uzun süre antibiyotik iğneler yaptırdık. Solunumunun rahatlaması için kapalı bir alanın içine koyup ilaçlı bir hava veriyordu içeriye yarım saat kalıyordu kedi. Burnunun içine temizlenmesi için serum gibi birşey veriyordu. Birkaç günlük rahatlamalar oluyor bir türlü tam/etkili bir iyileşme sağalyamıyorduk. Veterinerimiz kedilerde sürekli hapşurma problemiyle çok karşılaştıklarını, arkadaşlarının da benzer hastaları olduğunu, virütal bir durum olduğunu, bir türlü iyileşmediğini söylüyordu. İnterferon kullanmayı önerdi en son, kitaptan bulduğu teşhisi gösterdi falan ikna etmek için. Bu arada kötü niyetli olduğunu da düşünmüyorum iyi niyetle yardımcı olmaya çalışıyordu ancak bir türlü olmuyordu, sanırım mesleki yetersizliğinden. Annemin de ısrarıyla interferon gibi değişik bir tedaviye başlamadan önce farklı bir veterinere gösterelim dedik.Biraz internet araştırmasıyla civardaki yeni veterinimize gittik.

Sonuç kan tahlili ile bakterinin ve etkin antibiyotiği belirlenmesi, antibiyotik hapın 1 hafta kullanılması ve 3 aydır geçmeyen/geçmez denen hapşırığın tamamen kesilmesi.

ya ben gittigim donemlerde cok iyi gelmisti. gidersen. bu muzdarip halinden kurtulmaya kararliysan kesinlikle yazil. kesinlikle git.

Spor deyince aklınıza neden hemen vücut geliştirme geliyor ki? İnsanın psikolojisini düzelten şey yeniliktir. Sosyal ortamını değiştirdiğin zaman yenilik olduğu için kendini iyi hissedersin ya da bir şehri görmeye gittiğinde dünden farklı olarak değişik bir şey yaptığın için kendini iyi hissedersin. Burada esas nokta yenilikçi olmak. Daha önce vücut geliştirme yaptıysan ortamın nasıl olduğunu biliyorsundur. No pain no gain triplerine girmeden önce açık havada tenis, badminton, basketbol, voleybol gibi sporlara zaman ayırmayı denesen kendini daha iyi hissedersin. Çünkü yeni bir şeyler öğrenmeye başladığında bir şeyleri becerebilmek hazzıyla mutlu olursun. Salona yazılayım gitsin düşüncesi seni en fazla iki hafta motive eder.

Mutlu bir hayatım yok, çok fazla düşünceyle boğuşuyorum. Rüyalarımda bile durum aynı. Hiçbir şey düşünmediğim, kafamı boşaltabildiğim tek yer spor salonu.

Evet eder. Bugün basket maçı yaptım, gözüm morardı ama sorun yok :)

olay yerinden bildiyorum: az evvel spordan çıktım. 2. günüm. benzer ruh hali bende de var. hatta aynı. aaynı, iş, sosyal ortam... sosyal ortamın olmaması. işi değiştirememe.. neyse olay yerine döneyim; bi güzel sporumu yaptım. belimdeki kasları farkettim. ne güzel ya orda da kas varmış dedim. hatta kendimce şöyle de uzattım durumu: kaslar mevcut dünyamızda yaşamamızı sağlıyor. kullanınca da yorgunluğun yanında bi haz da oluyor-muş, dedim.

git yani. salondaki cıv cıvlı müzikler bile kötü gelmemeye başladı bantta koştururken.

bu arada ben 55 tl veriyorum aylık. havuza gidersem de 90 tl. üsküdar vakıfbank spor SARAYI :)

spor salonuna 2 ay için vereceğin parayla kendine iyi bir koşu ayakkabısı ve koşu t shirtü, şortu al. telefonuna app yükle bir ton bedava uygulama var. bulunduğun yerde uygun bir yere çık yürü koş. 3 4 sene önce ağır bir depresyonu bu şekilde yenmiştim. koşu sırasında endorfin salgılarsın, mutlu olursun, kendini dinlemeye başlarsın

Bisiklet sür ya da koş. Salonda mutluluğu bulamazsin.

apolitikherif+1

Ortam bazen hoş gelmese de koşarak gidiyorum spor salonuna. Hakikaten kafamı boşaltıp hayat ne güzel lan dediğim tek yer.

ekleme. hiç ekleme. asla ekleme. sorarsa bile fb kullanmıyorum de. fb ne.

Bence bi daha gör sonra ekle. Eğer ekleme yoluyla belli etmeyi düşünüyorsan özellikle bakış. Ama konuşmak daha iyidir tabi..

Ekleme +1

Bana mı denk geldi bilmiyorum ama bu şekilde yaptığım bütün girişimlerim olumsuz sonuçlanmıştır.

Normalde facebookla işim olmaz ama hem çevrenin gazı hem de aramızda mesafe var diye eklesem mi dedim. Eklemeyeyim en iyisi:/

Yok diye biliyorum.
Yapı marketlere bak Koçtaş, Bauhaus, Tekzen vs.

hiç görmedim.

buradan mama tavsiyesi almayin. bir veterinere gidin durumu anlatin veteriner de mama satiyor, en dogru mamayi o verecektir size isin uzmani olarak

oscar'a ek olarak zaten ani mama değişimleri ishale neden olabilmektedir. Mama değişimi yapılacaksa yeni mamadan az, eski mamadan çok oranlayarak yavaş yavaş geçilmelidir.

Hafta sonu gittiğim veteriner yetişkin maması önerdi, aklıma çok yatmadı. Bugün bir başkasına gideceğim ama denenmiş mama varsa gidince sorabilirim diye düşündüm.

çok küçükmüş henüz. kuru mamayı yeni yeni yiyebilir. ilk kuru mamaya alışması açsından anne sütünden ayırırken royal canin mother and babycare kullanmıştık biz. pişman olmadık.

biz royal canin kitten kullanmıştık 2. ayındsn sonra. ama siz başla veterinere sorun en iyisi

royal canin mother and babycare+1

bebeklere bu mamayı veriyorum ben de.

Royal canin+1
Bi de proplan'ı çok seviyorlar çabuk alışırlar

Göztepe'de gaia danışmanlık var Marmara üniversitesinin karşısı yeri. birden fazla terapisti vardı en son, ben de psikoloğum (ama alanım çocuk) orayı rahatlıkla öneririm

genelde bir sıkıntı yaratmıyor. görsel açıdan rahatsız oluyorsanız servise verin ekranı değiştirsinler ancak ucuz bir işlem olacağını sanmıyorum.

Hangi model? Hero 5'in lensi çıkıyor. Yenisini alabirsiniz. Lens ve ekran için jelatin de yapistirin mutlaka.

yapma!

Bunlar hala yapılıyor mu, çok ilginç.

Daha "özgün" şeyler denerdim.

dünyanın en klişe dövmeleri listesi yapılsa, bel üstü garip şekiller, kolda dikenli tel, omuzda tribal çizimler ile birlikte ilk dört-beşte olur herhalde. Bence çok çabuk pişman olursunuz.

bel üstüne de kelebek dövmesi yaptırman lazım bunu yapacaksan

hoşunuza gittiyse yaptırın yahu, buradakilere bakmayın, sizin bedeniniz, sizin zevkiniz.

allaşkına hollywood yıldızları yaptırınca moda oluyor, adamın zevkini millet koluna taşıyor etc.

kısaca hoşunuza gidiyorsa ki bence kesinlikle kötü değil, yaptırın.

Sıradanmış veya çok orjinalmiş vs bunlara bakma. Şimdiki popüler modeller de 10-20 sene sonra sıradan olacak. Seviyorsan, senin için anlamlı ise yaptır. Bütün bir ömür boyunca bedeninde taşıyacak olan sensin, hatta mezara bile götüreceksin:)

Ama linkteki çizimi başarısız buldum, alternatif çizimleri de araştırabilirsin.

dövme çok subjektif bir olay. öyle bir olay yaşarsın öyle bir anlamı olur ki bir şeyin senin için ne kadar sıradan olsa da önemli olmaz çünkü ne kadar sıradan olursa olsun o senin vücudunda olacak ve senin için anlamı hiç bir zaman sıradan olmayacak. ya da sen derin anlamlara gerek yok çok çok çok seversin yine yaptırırsın.

Burada kritik olan şey ani bir kararla yaptırmamak..Bir süre beklemek tartmak bu sırada desenin varyasyonlarına bakılabilir ama en önemlisi kendini test edersin belli bir süre sonra hala aklında mı hala hevesin var mı anlamı var mı? evet ise kaliteli bir desen kaliteli bir işçilikle yaptır geç..

Dövmeyi başkası görsün diye yaptırıyorsan başkalarının yorumları için yaptırıyorsan yaptırma..sıradan bir şey üzer sonra..kendin için yap.

yapma

Gayet varoş ve emo olur.

Dövmeyi neden yaptırdığınızı biliyor musunuz? Önce onu düşünmekte fayda var.

Bence aşırı sıradan olur ama bu kadar seviyorsan yaptır tabii ki.

taklidini yap.

kulaklık tak

@ rastinon, taklidini de yaptım fakat hala devam ediyor.
@ stewie, bütün gün kulaklıkla durmam lazım.

ula ne diyelim? şirket "code of conduct" politikasına bak, bu dediklerini yapmamak gibi bir ifade varsa, global helpline'a anonymous meşaz yaz.

"Bi sus la bıdı bıdı" diyip ağzının üzerine iki tane geçir.

abi neden sürekli ofluyorsun bi problemin mi var de. bi dahakine dikkat eder.

is arkadasi miyiz acaba?

pardon adam demissin

ciddi ciddi uyar. abi ne çok söyleniyorsun falan de.

Aynı şekilde bizim ofiste de bir kadın vardı. Sürekli of pof bir gün aaa yeter of of bütün enerjimi çekiyorsun, yapma yeter dedim.

Sonrasında işten kovuldu!.

Şaka şaka dikkat etmeye çalıştı ama arada yine ofluyordu. Bir süre sonra kovuldu. (kovulma sebebi bu değil)

ofladığında dikkate alma, dönüp bakma.
mailleri sesli okuduğunda (ki bu tipler gazetelerini de sesli okur.) abi içinden oku de.
resmi takıl ona karşı. baktın olmuyor daha sert söylemlere başvur.

Ne hissettiginizi soyleyin. Yapmamasi gerekenleri de. Uymazsa ustlerinize soylemek zorunda olacaginizi soyleyin ve de soyleyin.

İnterval şeklinde daha iyi olur, hiit demiyorum yalnız interval. Yediklerine dikkat etme olayı ucu çok açık bir konu. Ne yemediğin kadar ne yediğin de önemli. Bunları halledersen verebilirsin neden vermeyesin.

ne derece doğru bilmiyorum, okumadıysanız: (bkz: 53051771)

"gelelim kilo verecem diye götü yanmış tavşan gibi saatlerce koşan arkadaşlara. lan oğlum mal mısınız siz? bakın bunu ciddi soruyorum; mal mısınız? ya arkadaş biz her zaman ne diyoruz? kilo vermek demek yağ yakmak demektir. şimdi iki elinizi göbeğinize götürün ve bi avuçlayın orayı. ne var orada? yağ var. oğlum onu yakacaksınız ya, bunu anlamayacak ne var amk ya, yağ yakacaksınız yağ. protein değil şeker değil yağ yakacaksınız. bu yağı nasıl yakacaksınız peki? mal gibi 10 saat koşarak değil. evet yanlış duymadınız; koşarak yağ yakılmaz. yani düşündüğünüz anlamda yağ yakamazsınız. şimdi nedenlerine geliyorum: (...)"

@angelus, sabah iş kepekli peynirli tost yiyorum. Öğlen iş yerinde çıkanlardan çorba, yemek ve salata alıyorum. Makarna pilav yok. Akşam ise yemek yemiyorum. Böyle bir kaç kilo verdim. Koşuyu ekleyince daha çok gitmesini istiyorum. Uzun zamandır kafamda kilo vermek var ama kendime inancım hiç yok.

Gerekli şartlar oluşursa her insan yağ yakar, az ya da çok hızlı ya da yavaş, bunu etkileyen değikenler illa ki vardır ama neticede yağ bu yanar. İkincisi, bu beslenmeyle ilk zamanlar kilo verirsin ama sonra durur ya da çok yavaşlar, zira kötü bir beslenme bu. Hiç protein yok hiç yağ yok ne bileyim doğru düzgün kalori yok. Ne yemediğin kadar ne yediğin de önemli derken bunu söylemek istemiştim.

@ angelus,Celeron'un eklediği linki okuyunca yapma dediğini tam olarak yaptığımı gördüm:)

Kilon fazla ise ve spor geçmişin yok ise koşu ile başlama derim. Eklemler çok sıkıntı çıkarabiliyor.
Eğimli bantta 6'da yürüyebilirsin. Veya varsa uzay bisikleti bence çok daha iyi.

Gerçek bir bisiklet al moruque. Seleyi düzgün ayarlarsan, kaza yapmazsan, sakatlanmazsın.

Beslenmen çok kötü. Böyle kilo versen de vücudun şekle girmez.

benim kopegi de tarayinca cok tuy geldi bu sefer. mevsimseldir umarim.

ben o durumda 10-15 dk uzanınca enerjim tekrar yerine geliyor, kalkıyorum işlerime devam ediyorum.

baktım kalkacak gibi değilim, 1 saat sonrasına alarm kurup uyuyorum.

koltuga kendini hic atmadan evde gorecegin hareket gerektiren tum isleri bitirmeye calis.

10-15 dk uzanmak, hatta gerekirse yarım saat kestirmek +1
enerjin geri geliyor gerçekten.

kestirmek herkeste işe yaramıyor. en azından bende öyle olmuyor. yatınca sabaha kadar uyuyabiliyorum. o yüzden sporu sabahtan yapmak daha mantıklı.

eve gelip yemek yedikten sonra 15 dakikalık bir miskinlik oluyor onu atlarısam gece 2ye kadar çalışırım sonra 4.5 saat uyku ile işe. sonsuz döngüm.

Mesaj attım. Duyuruyu silmeyin.

İkisine 80 Tl verdim 1 hafta önce.

75. Nakit Verince 70 yapiyor.

ikisi 25-30 tl üniversite veterinerlik. iç parazit tablet, dış parazit damla. daha etkiliymiş.

benim de aklıma takıldı. bu hafta 90 tl verdim. sonra etraftaki 2 veterinri daha aradım onlarda 85 90 tl aralığında fiyat sölediler. yeni yıl ile birlikte zam geldi sanırım.

dış parazit 30 iç parazit 35

geçen sene 60 vermiştim ikisine toplam.

İç-dış 50 verdik diye hatırlıyorum.

Satıcısı da Amazon ise tamamen güvenilir.

ben Rayban almıştım. alınır.

Alinir. Ama almadan once review'lari oku. 4 ve uzerinde yildiz almis olmasi kriter olabilir ornegin.

ben yaptirmadim ama yaptiran biliyorum, devamli yaptirman lazim cunku botox kalici olmuyor. bir de ilk bir kac gun sislik oluyor. ama eger bunlar sorun degil diyorsan bence yaptir.

Ofis arkadaşım yaptırdı 3-4 ay kaşlarını çatamadı istese de :)

5.aydan sonra kayboldu

Benim doktor arkadasim kendisine yapacakti ve noktalari isaretledi aynada, o sirada sisede fazla botoks kalinca benim de alnima yapmisti :D

Normalde kirisikligim yok ama kasimi iyice kaldirinca orada cizgi cikiyordu o bolgeye yapalim dedi; cok etkili gercekten cilt bayagi guzellesiyor. Ustelik bana ceyrek doz yapmisti, tam doz da degil. Sislik, morluk, kizariklik olmadi.

Yani iyi bir sekilde yapilirsa ve direktiflere de dikkat edersen ( ilk gun basi egmeme vs) riski yok denebilir, mimik yapabiliyorsun yine tamamen doz ile alakali. Plastik cerrahlar dogal olmasi icin az dozla basliyor zaten, ama 4-6 ay arasi tamamen geciyor.

Benim botoks da gecti tamamen ama kaş kaldirma mimigini cok yapiyormusum kas hafizasini zayiflatip kirisiklik ilerlemesin diye abartili mimikleri onluyor ve su an eskisi kadar o mimigi yapmiyorum. Arkadasim yaparsa sisenin dibine yine talip olacagim bu gidisle adfagsd. Zaten duzenli yapilirsa etki suresi uzuyor. Ayrica kalici derin kirisiklik baslamadam botoks baslanirsa daha etkili oluyormus.

@ neferkitty, alnındaki kırışıklığın derinliğinde azalma oldu mu?

İşinin ehli bir doktora yaptırırsan pişman olacağını sanmıyorum. Benim bazı arkadaşlarım diş hekimine yaptırıyor :)

Benim normalde mimik yapmadigimda cikmiyor ama kaşımı kaldirmam azaldığı icin( tam kaldiramiyordum) cizgi filan cikmiyordu. Arkadasimin cizgileri derindi yani normalde de vardi ama botoks etkisindeyken tamamen silinmisti cizgileri. Ayrica cildi daha gergin duruyordu. Yaptir bence :)

Ekleme: bir de teorik kismindan az biraz bahsetmisti yaparken senin yaptirmak istedigin alan en az riske sahip alanlardan. Mesela goz cevresi filan daha riskli ya da alinda iyi yapilmazsa asimetri filan oluyormyus ama kas arasi bolgede bu tarz bir risk bile yokmus.

@neferkitty, göz kenarlarıma da gerekiyor aslında. oraya da önerir diye düşünüyorum. asimetri olabileceği aklıma hiç gelmemişti.

Isin ehli birisi yaparsa sorun olmaz korkma, goz cevresinde teknik onemli yanlis enjeksiyonda gecici goz kapagi sarkikligi filan yapabiliyor. Goz cevresi icin bence mutlaka plastik cerraha yaptir. Bir de kullandiklari botoksu sorgula cin mali filan olanlar var piyasada alerji riski yuksek oluyor kalitesiz botokslarin.

olur. mevcut iş yerine bağlı. sözleşmende 'aynı anda birden fazla yerde çalışamaz' gibi bir ibare yazıyorsa ve 'biz izin vermiyoz gardaş' demezlerse sorun çıkmaz.

Diğer soruların cevabını bilmiyorum ama sgklı çalışırken staj yapılabiliyor. Çalıştığım şirkette yaptım hatta.

zorunlu stajsa sgkyi okul karşılıyor bu nedenle 1 ay full yatırıyorlar. iki ayrı yerden ödenen sgk günü normalde 30u geçemez. açıköğretimde stajı kim karşılıyor bilmiyorum ama bi yerde sigortasız staj yapman lazım, e o zaman geçerli olacak mı belli değil. bence okulu arayıp fikir almanda yarar var. en kötü şirketten 1 ay ücretsiz izin almış görünürsün kağıt üstünde sigortan yatmaz vs.

@freya sgk günü 30'u geçemez ama yine de yatırılabilir.

Hepsini tek tek sorar. Eğer bir daha gösterme seçeneği işaretlendiyse zamanında hepsie okundu bilgisi gider.

1-İkisinden de aldım.
2-Almanya 1 haftalık tatil için 3 ay verdi, Yunanistan da iki gün önce 5 günlük tatil için 1 yıl verdi. Ama bu daha önceki Schengen vizelerine bağlı. Bugüne kadar bende hep artarak geldi vize süreleri.
3-Bir önceki 6 aydı, Hollanda'dan almıştım.

Yunanistan şu aralar biraz kalabalık, ama Almanya da bir o kadar kalabalık gibi gördüm. Harbiye'de yanyana zaten VFS ile KOSMOS. Bence Yunanistan'dan al. Biraz para falan gösterirsen 6 ay gibi bir şey almak mümkün.

haritaları indirdiysen yapmaz.

her üke icin ayri harita var onlari indirdikten sonra offline calisir, veri harcamaz. almanya cek polonyayi o sekilde dolastim.

GPS operatörün verdiği bir hizmet değil, konum servislerinde operatörün yardımı da (AGPS) ücretlendirilen bir şey değil.

kurutmalı çamaşır makinesini bilemem ama ben normal kurutma makinesi olarak ayrı aldım ve inanılmaz rahatladım. tavsiye ederim.
Not: 2 adet kedim var. ikisinin de tüyleri uzun :)

Makineleri ayrı ayrı alın. Kurutmali çamaşır makinalarının en büyük sıkıntısı yikadigi camasirin tamamını bir kerede kurulamıyor olması.

2 kediyle kurutma makinasi kullandım. Alerjik astimim vardı. O sayede kontrol altına alabildim. Kurutma makinasi tüyleri çok güzel topluyor.

balik kraker +1
çok büyük rahatlıkmış gerçekten. nevresimlerin falan tüylerini acayip topluyor. sıfır tüysüz olmuyor tabii ama bariz farkediyor en azından.
kedi için değil normalde bile kurutmalı çamaşır mak. den memnun olan pek yok. ben arçeliğin en ucuz modelini aldım tavsiye ederim.

Bebe yağı ,kaliteli olmalı ama

www.thebodyshop.com.tr

yaşla alakalı olabilir. benimkiler ben evdeyken uyumuyor, evde olmayınca günün çoğunu uyuyarak geçiyorlar(mış). geceleri de sabaha doğru ayaktayız :)

14-15 saat uyuyorlar bizimkiler.

Şu da bilgi:

"Uyku tüm kedilerin en doğal dinlenme biçimidir. Kediler günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uzunca bir süre uykuya ihtiyaç duyarlar. Kedilerin gün içinde uykuya ayırdıkları zaman, yaş ve aktiviteye bağlı olarak 14 ile 18 saat arasında değişmektedir. İnsanlarla karşılaştırıldığında kediler yaklaşık 2 kat daha fazla uyurlar. Kedilerin bu uzun uykuları bizimki gibi kesintisiz değil, kısa aralıklarla tekrarlanan hafif uykular şeklindedir. Toplam uykularının ancak üçte birinde derin uykuya girerler. Kalan uyku diliminde ise dış uyarılara açık, yarı uyanıktırlar. Yeri gelmişken olası kazaları önlemek için bir hatırlatma yapmakta fayda var. Özellikle kışın kediler soğuktan korunmak için arabaların motorlarında veya lastik üstlerinde uykuya dalabiliyorlar. Sabahları arabamızı çalıştırmadan önce lastiklerine bakıp arabanın kaput kısmına gürültü yapacak şekilde vurursak derin uykudaki bir kediye istemeden zarar verme ihtimalimizi ortadan kaldırabiliriz."

www.kedici.com.tr

aynen sizin kedininki gibi bir düzeni var. bende anlamıyorum bütün akşam uyuyup sonra benimle sabaha kadar nasıl uyuyor diye :)

Mobilde düzenleyemiyorum, daha yakından çekilmiş fotografı da ekliyorum.

hizliresim.com

gentagut normalde düzenli kullanılırsa cok cabuk etki ediyor. 2-3 gün kullandıktan sonra bir fark gormezseniz veteriner hekime danışmakta yarar var. ayrıca iltahaplı, akıntılı bir göz ise ılık çay yada süte batırılmış pamukla düzenli temizlemek de çok işe yarayacaktır.

gentagut kafi olur. süte batırılmış pamuk kullanmayın. kayatılıp ılıtılmış suya batırılmış pamukla temizleyebilirsiniz. daha iyisi borik asit çözeltisi. ama onu kullanmayı gerektirecek kadar akıntısı yok. damlayı prospektüsteki öneriye uygun kullanırsanız yarına geçer akıntısı.
geçmiş olsun.

çay yapın en koyusundan. soğuduktan sonra pamukla gözünü silin. geçmiş olsun.

çok çok yüksek ihtimalle bir şey olmaz ama ishalin etkeni de önemli. bazı hastalıklar kedi köpek ortakken bazıları ayrı oluyor. hayvanın hastalığı neymiş bilginiz varsa ona göre bir şey söyleyebilirim.

@ mutevazi maalesef hastalığını bilmiyorum, yavrunun sadece ishal olduğunu söylediler. 1 aylık yavruyu satın almışlar. Anneden erken ayrıldığı için de hasta olmuş olabilir diyorum ama içime dert oldu.