[]
mikrodalga fırın
arkadaşlar mikrodalga fırın almak istiyorum ama küçük olması çok önemli tavsiye edeceğiniz hali hazırda kullanıp memnun kaldıklarınız hangisi? bir de ikinci el alınır mı ? teşekkürler.
ikinci el alınır. zaten temiz oluyor.
En basit ve ucuz mikrodalga fırını almanı öneririm, temizlemesi çok kolay olduğu için ve gıdaya direkt değmediği için ikinci el almakta da bir sakınca yok bence.
Arçelik md 574 vardı bende.
Şu anda dijital göstergeli, normal fırın özelliği de olan kombi mikrodalga bir ürün kullanıyorum, hiç sevmiyorum. Çok karışık.
Arçelik'im çok güzeldi. 2 düğme. Biri süre diğeri watt. Sorunsuz :)
İkinci elde uygun fiyata alabileceğini umuyorum çünkü bir sürü insan hevesle alıp nerede nasıl kullanacağını bilmeyip bir kenara atıyor.
En basit ve ucuz mikrodalga fırını almanı öneririm, temizlemesi çok kolay olduğu için ve gıdaya direkt değmediği için ikinci el almakta da bir sakınca yok bence.
Arçelik md 574 vardı bende.
Şu anda dijital göstergeli, normal fırın özelliği de olan kombi mikrodalga bir ürün kullanıyorum, hiç sevmiyorum. Çok karışık.
Arçelik'im çok güzeldi. 2 düğme. Biri süre diğeri watt. Sorunsuz :)
İkinci elde uygun fiyata alabileceğini umuyorum çünkü bir sürü insan hevesle alıp nerede nasıl kullanacağını bilmeyip bir kenara atıyor.
- michael_knight (17.04.20 09:22:06)
temizi, düzgün kullanılmışı bulunursa ikinci el alınır.
ben samsung kullanıyorum, aşırı memnunum.
eski mikrodalgadan dolayı önyargıyla yaklaşıyordum, yemeklerin tadını bozuyor, içindeki sıvıyı alıyor, yemeği plastikleştiriyor diye düşünüyordum.
tuhaf da bir koku yaratıyormuş gibi gelirdi nedense.
hiç sevmezdim, mikrodalgada ısıtılmış yemeği de pek yemezdim.
ama şu anda mikrodalgada ısıtılmış hiçbir şeyin tadı bozulmuyor, ocakta ısıtmışım gibi oluyor.
ocağım da tüplü olduğu için eskiye göre daha sık kullanmam gerekebiliyor, o açıdan kurtarıcı biraz benim için.
yeni mikrodalgaların hepsi mi böyle, yoksa samsung'dan dolayı mı böyle bilmiyorum.
ben samsung kullanıyorum, aşırı memnunum.
eski mikrodalgadan dolayı önyargıyla yaklaşıyordum, yemeklerin tadını bozuyor, içindeki sıvıyı alıyor, yemeği plastikleştiriyor diye düşünüyordum.
tuhaf da bir koku yaratıyormuş gibi gelirdi nedense.
hiç sevmezdim, mikrodalgada ısıtılmış yemeği de pek yemezdim.
ama şu anda mikrodalgada ısıtılmış hiçbir şeyin tadı bozulmuyor, ocakta ısıtmışım gibi oluyor.
ocağım da tüplü olduğu için eskiye göre daha sık kullanmam gerekebiliyor, o açıdan kurtarıcı biraz benim için.
yeni mikrodalgaların hepsi mi böyle, yoksa samsung'dan dolayı mı böyle bilmiyorum.
- blatta hiberna (17.04.20 11:08:54 ~ 11:10:46)
Teknosa bir süredir hotpoint satıyor indirimli 399a mikrodalga 599a fırın
- gatherer (17.04.20 17:48:01)
[]
Yazı hatırlatan filmler
Arkadaşlar var mıdır böyle bildiiğiniz filmler? şöyle cıvıl cıvıl sahiller falan ruhum daraldı kıştan..
zampara seyfettin bu kategoride birinciliği göğüsler. youtube'da olması lazım.
- halitkin (11.01.15 18:11:01)
bence, herşey çok güzel olacak
- mayday (11.01.15 19:41:19)
[]
Arkadaşlar şu resim için yardımcı olur musunuz?
[]
Auschwitz hakkında sorularım
Geçen hafta bu kampı ziyaret ettim ve çok etkilendim. Sormak istediğim ve merak ettiğim 2 soru var.
1-Bildiğim kadarıyla ABD ve İngiltere gibi ülkeler havadan bu bölgeyi bombalıyorlardı neden Auschwitz'e giden tren yollarını ve Auschwitz'deki gaz odalarını ve krematoryumları bombalamadılar?
2-Oradaki insanlar neden isyan etme ve çatışma yolunu seçmediler.Öleceklerini zaten biliyorlarsa kaçınılmazsa neden bir kaç SS askerini de yanlarında götürmediler? Ziyaretim sırasında isyan eden bir grup mahkumun hikayesini ve fotograflarını gördüm.Ancak bu yeterli miydi diye düşündüm.Acaba daha büyük çaplı bir isyan olamaz mıydı? Biraz her şeyi kabulleniş var gibi hissettim.Mesela Yahudiler ve Polonyalıların yerine Türkler olsaydı nasıl olurdu diye düşündüm bir an.
1-Bildiğim kadarıyla ABD ve İngiltere gibi ülkeler havadan bu bölgeyi bombalıyorlardı neden Auschwitz'e giden tren yollarını ve Auschwitz'deki gaz odalarını ve krematoryumları bombalamadılar?
2-Oradaki insanlar neden isyan etme ve çatışma yolunu seçmediler.Öleceklerini zaten biliyorlarsa kaçınılmazsa neden bir kaç SS askerini de yanlarında götürmediler? Ziyaretim sırasında isyan eden bir grup mahkumun hikayesini ve fotograflarını gördüm.Ancak bu yeterli miydi diye düşündüm.Acaba daha büyük çaplı bir isyan olamaz mıydı? Biraz her şeyi kabulleniş var gibi hissettim.Mesela Yahudiler ve Polonyalıların yerine Türkler olsaydı nasıl olurdu diye düşündüm bir an.
ben gidip görmedim ama kamplardaki insanların psikolojisini ve yaşamını çok güzel anlatan, yazarın kendi deneyimlerinden biriktirip de yazdığı çok güzel bir roman önerebilirim: primo levi dayıtın "bunlar da mı insan"ı.
spoiler vereyim: adamlar beslenmeleri ve ağır çalışma şartları nedeniyle ayakta durmakta bile güçlük çekiyorlar çoğunlukla. bir noktadan sonra psikolojik olarak tamamen çöktükleri için, içinde bulundukları ortamda düzen kurmaya çalışıyorlar. hapishane gibi düşün. esir olarak tutulmasına rağmen koğuş ağası gibi takılan yahudiler de var mesela orda. ha sonunda hepsi ölüyor ama adamlar öleceklerini düşünmüyor bir yerden sonra, alışıyorlar o ortama. ona göre yaşamaya daha doğrusu.
isyan muhabbeti geçince de "aman siktir et" havasındalar. çünkü güç yok, enerji yok. isyan edebilecek bir konumda değiller.
spoiler vereyim: adamlar beslenmeleri ve ağır çalışma şartları nedeniyle ayakta durmakta bile güçlük çekiyorlar çoğunlukla. bir noktadan sonra psikolojik olarak tamamen çöktükleri için, içinde bulundukları ortamda düzen kurmaya çalışıyorlar. hapishane gibi düşün. esir olarak tutulmasına rağmen koğuş ağası gibi takılan yahudiler de var mesela orda. ha sonunda hepsi ölüyor ama adamlar öleceklerini düşünmüyor bir yerden sonra, alışıyorlar o ortama. ona göre yaşamaya daha doğrusu.
isyan muhabbeti geçince de "aman siktir et" havasındalar. çünkü güç yok, enerji yok. isyan edebilecek bir konumda değiller.
- pescador (23.12.14 18:18:35)
1- Auschwitz'e giden yolları bombalamak, müttefik kuvvetlerin gideceği yolları da bombalamak demek. ayrıca oradakilerin hiç de uygun olmayan koşullarda yaşamaya çalıştığını düşünecek olursak, oraya gidecek her türlü insani ihtiyacı da toptan yok etmiş olacaksın. haliyle, girişim baştan iptal olurdu.
kampa kadar bombardıman uçağı kaldırabilmek de mesele. bombardıman uçakları, almanların hızlı ve deneyimli hava kuvvetlerinden koruyabilmek için yine ekstradan saldırı uçaklarıyla desteklenmeli. bu denli büyük bir güçle gidilmezse, alman hava sahasında elini kolunu sallayarak gezebilmek sıkar. adriyatik denizi italya tarafından, baltık denizi de norveç ve danimarkayı işgal etmiş almanların kontrolündeyken, neredeyse her iki denize de kuş uçuşu 550 km (git gel 1100 km) mesafedeyken bombardıman işi fazla uçuk plan.
2-İsyanla ilgili pek bir şey okumadım veya belgesellerde görmedim ama illa ki olmuştur. kamplardan kaçanlar yok mu var, belki kayda geçmeyenler bile vardır. ancak kaçma-isyan etme girişimlerinin sonu pek iyi olmadığını hepsi alenen görmüştür. tarihte bu çağda yaşanmış bundan daha insanlık dışı bir uygulama olmadığı ve bunu bizzat yaşadıklarını düşününce yaşadıkları dehşet, şaşkınlık, çaresizlik onları daha da kötümser hale getirmiş olabilir. yani düşünsenize, kampta Josef Mengele gibi bir doktor var (ki kendisi tıp tarihine katkıda bulunmuş biri olması da ironik) ve siz sıra bana ne zaman gelecek diye kafayı yer haldesiniz. bu doktoru bence bir araştır. isyan kolay bir harekat değil. hele ki acımasızlıkta sınırları zorlayan nazilerde.
kampa kadar bombardıman uçağı kaldırabilmek de mesele. bombardıman uçakları, almanların hızlı ve deneyimli hava kuvvetlerinden koruyabilmek için yine ekstradan saldırı uçaklarıyla desteklenmeli. bu denli büyük bir güçle gidilmezse, alman hava sahasında elini kolunu sallayarak gezebilmek sıkar. adriyatik denizi italya tarafından, baltık denizi de norveç ve danimarkayı işgal etmiş almanların kontrolündeyken, neredeyse her iki denize de kuş uçuşu 550 km (git gel 1100 km) mesafedeyken bombardıman işi fazla uçuk plan.
2-İsyanla ilgili pek bir şey okumadım veya belgesellerde görmedim ama illa ki olmuştur. kamplardan kaçanlar yok mu var, belki kayda geçmeyenler bile vardır. ancak kaçma-isyan etme girişimlerinin sonu pek iyi olmadığını hepsi alenen görmüştür. tarihte bu çağda yaşanmış bundan daha insanlık dışı bir uygulama olmadığı ve bunu bizzat yaşadıklarını düşününce yaşadıkları dehşet, şaşkınlık, çaresizlik onları daha da kötümser hale getirmiş olabilir. yani düşünsenize, kampta Josef Mengele gibi bir doktor var (ki kendisi tıp tarihine katkıda bulunmuş biri olması da ironik) ve siz sıra bana ne zaman gelecek diye kafayı yer haldesiniz. bu doktoru bence bir araştır. isyan kolay bir harekat değil. hele ki acımasızlıkta sınırları zorlayan nazilerde.
- Huan8 (23.12.14 18:52:32)
Kamplarin bombalanmasi siklikca dile getirilen alternatif tarih basliklarindandir. Yetkili/bilgili kisiler tarafindan yazilmis cokca kaynak internette bulunabilir: eview.anu.edu.au (buranin kaynakcasini kullanin). Ozet gecmek gerekirse, cok sayida faktor bu eylemde bulunulmamasina sebebiyet vermistir, onlarca kampin tam yerini bilmemek/varliklarindan haberdar olmamak, ayni anda gerceklesen baska operasyonlarin(mesela d-day) daha onemli addedilmesi, katliamin bu kadar buyuk bir boyutta gerceklestiginin farkinda olmamak(kac kisiye kadar gormezden gelebilirlerdi diye sorulabilir), donemin bombardiman ucaklarinin cok cok isabetsiz olmalari(dive bomber disindakiler sadece carpet bombing'e yararlardi bu durumda, (ki birkac yerde, muttefik bombalamasi sonucu kole-isciler oldurulmustu upload.wikimedia.org ). Daha gider.
Ayaklanma ise bambaska bir hikaye. Bir yandan, sadece tutsak tutuldugunuzu, oldurulmeyeceginizi hissetmeniz(caresiz optimizm), diger yandan yapyasli insanlarla, cocuklarla dolu bir yerde saatlerce kole olarak calistirilip gunde iyimser tahminle birkac yuz kalori ile beslenen, ailesini arkadaslarini yerini yurdunu yitirmis degersiz bir insan gibi hissetmenin getirdigi depresyon ve otesinde fiziksel kabiliyetsizlik, bir diger yandan SS'in size oleceginizle ilgili bir beyanda bulunmamasi(gaz odalarina, yikanmak icin alindiklari soyleniyordu insanlara)... Ben hayal ederken kalbim sikisiyor ve insanlar bunu yasadilar.
Bunlarin yanisira ayaklanmalar ve kacislar denendi. En buyugu, bugun Polonya'da cok onemli bir noktaya koyulan, uzerine muze kurulan, La Résistance'dan 2 kat daha dassakli, Sovyetlerin soz verdikleri gibi desteklememesi uzerine basarisiz olan (git: en.wikipedia.org). Bir digeri en.wikipedia.org burada gerceklesen kacis.
Ayaklanma ise bambaska bir hikaye. Bir yandan, sadece tutsak tutuldugunuzu, oldurulmeyeceginizi hissetmeniz(caresiz optimizm), diger yandan yapyasli insanlarla, cocuklarla dolu bir yerde saatlerce kole olarak calistirilip gunde iyimser tahminle birkac yuz kalori ile beslenen, ailesini arkadaslarini yerini yurdunu yitirmis degersiz bir insan gibi hissetmenin getirdigi depresyon ve otesinde fiziksel kabiliyetsizlik, bir diger yandan SS'in size oleceginizle ilgili bir beyanda bulunmamasi(gaz odalarina, yikanmak icin alindiklari soyleniyordu insanlara)... Ben hayal ederken kalbim sikisiyor ve insanlar bunu yasadilar.
Bunlarin yanisira ayaklanmalar ve kacislar denendi. En buyugu, bugun Polonya'da cok onemli bir noktaya koyulan, uzerine muze kurulan, La Résistance'dan 2 kat daha dassakli, Sovyetlerin soz verdikleri gibi desteklememesi uzerine basarisiz olan (git: en.wikipedia.org). Bir digeri en.wikipedia.org burada gerceklesen kacis.
- common of demons (23.12.14 19:20:48)
[]
Polonya vizesi hakkında
Arkadaşlar vfs global'e İzmir'den başvurmuştum ayın 14'ünde ilk önce vize talebiniz konsolusluğa iletilmiştir diye yazdı. bir kaç gün sonra şöyle yazdı: ''Başvuru sonucunuz 14/04/2014 tarihinde Izmir AC Polonya Vize Başvuru Merkezine gönderilmiştir.'' vfs globali de arıyorum cevap vermiyor sizce ne yapmam lazım? çıkmış mıdır vizem?
gidip alabilirsin pasaportunu.
- toofun12 (21.04.14 21:22:45)
paskalya tatilindeler ondan cevap vermiyorlar. nie ma panik. şirkete gidip alacaksın pasaportunu.
- letheavendangered (22.04.14 01:43:48)
1