Ekşi Duyuru

nick degistirme diye bir secenek yok sozlukte.

gule gule, kullanıcı adı değiştirmeyi nick değiştirme olarak algılamışım ben. bütün hayallerim yıkıldı bu durumda. teşekkür ederim yine de. ^^

bir teselli olarak, yalniz degilsiniz.

(bkz: herkese bir kere nick değiştirme hakkı verilsin)

aslında nick değişimi yapılabiliyor ama herkese değil.

zebellah -> trenchkot
archangel in bondage -> aib olmuştu.

tek çare yeni hesap. zaten çoklu kullanım serbest.

takas yapabilirsiniz. sizin gibi çok kişi var.

benim bildigim bagışta bulunabilirler. pasaportları yanlarında olmalı kimlik ibrazı için.

hatta sık soulanlar kısmında da mumkun olabilecegi anlaşılıyor www.kanver.org

Afet bölgesi için düşünülüyorsa bana doktor şimdilik gerek yok ama haftaya daha çok lazım olacak dedi. Ona göre değerlendirebilirsiniz. İlk defa kan vermeden geri çevrildim. Verilenlerin yarısı bölgeye gitmeden bozulabilir hatta dedi. İnsanlar kan vermek için akın etmiş gibi. Öğlen gittim, otobüsü kapatıyorlardı yavaş yavaş, ansiklopedi kalınlığında kan formu da masada bekliyordu (kan vermek için bekleyenler).

Ama önümüzdeki hafta çok lazım olacakmış. Hatta bu yönde açıklama da yapılmış ama aradım bulamadım.

Öncelikle geçmişolsun.

Kötü günlerin geçmesini beklemenize gerek yok. Tıbbi yardım almanızda şu an için bir engel yok. Gönüllü olarak daha fazla katkı sağlayabilmek için sizin sağlığınız çok önemli. Kendinizi ihmal etmeyin.

Passiflora şurup kullanabilirsiniz. Bir nebze işe yarar. :nternetten ve eczanelerden temin edebilirsiniz.

www.memorial.com.tr

kendinize iyi bakmazsanız kimseye iyi bakamazsınız. ilk yardımda bile önce ilk yardımcı kendi güvenliği için gerekeni yapar sonra işe koyulur. bir iki gün dinlenin, kendinize gelmeye çalışın.

lustral diye biliyorum. geçmiş olsun.

atarax çok iyi geliyor bu tarz durumlarda. ancak deprem fobisi ve anksiyetesi olan bir insan olarak neden gidip gönüllü oldunuz? sizin durumunuzda biri katkıda bulunmak bir yana oradaki kişilere daha çok zorluk bile çıkarabilir o tarz bir ortamda krize girerse. her şeyi bırakıp kendinizi iyileştirmeye odaklanmanız herkes için en iyisi olur diye düşünüyorum sevgili dostum yoksa cidden daha kötüye gidebilir durumunuz.

kötü günler geçmeyecek, dünyanın her yerinde her saniye bir sürü kötü olay oluyor. trde de olmaya devam edecek. kendinize odaklanın yoksa ciddi sıkıntı yaşayacaksınız.

Teşekkürler arkadaşlar. Maalesef hepiniz haklısınız ama 99 depremini dört yaşında yaşamış biri olarak çok ciddi bir travmam var. Şu an insanların orada göçük altında olduğunu düşündükçe evde otursam da dinlenemiyorum. Biraz gücüm kuvvetim olsa direkt bölgede gönüllü olacaktım, onu yapamıyor olmak da ayrı canımı sıkıyor. Öyle yani ne diyeyim.

Passiflora, 5 htp, st johns wort, insidon.

Bu şekilde ilaç önermek pek doğru olmasa da, ilk kullanımda yan etkiler de olabilir.

Hani uçaklarda derler ya

'Önce kendi maskenizi takın, sonra bebeğinizinkini.' diye.

Niye bebeği sonraya bıraktıklarını bir düşün bence.

pasiflora şurup. çok etkili değildir ama rahatlatır. en azından alkolden iyidir.

gecmis olsun oncelikle doktora gitmelisin bu sekilde cozum bulamazsin. buradaki insanlarda uzman degiller zaten bi dusun derim.

panik yapmayın. cevap gelmediği için kedilerle ilgili bilgimi paylaşacağım. şöyle ki gördüğüm kadarıyla kedi ve köpeklerin kısırlaştırılma süreçleri ve fizyolojileri çok benziyor. dişi kedi/köpeklerde kanser riski ilerleyen yaşlarda artar. bu nedenle de kısırlaştırma önerilir. ancak bu risk çok yüksek değildir. yine de ben de öneriyorum. lakin bu daha ilk kızgınlıkta olacak diye bir şey yok. her veteriner farklı bir yöntem izlese de ben de bir defa kızgınlığa girmesinin uygun olacağını düşünüyorum. çünkü ameliyat özellikle dişiler için kolay bir ameliyat değil ve hem ilk kızgınlıkla birlikte ergenliğe giren hayvan fizyolojik olarak daha gelişkin/dayanıklı oluyor hem de üreme organları belirginleşmiş/olgunlaşmış oluyor. böylece ameliyat daha risksiz oluyor.

gelgelelim kısırlaştırmada acele etmeye. bu köpeklerden değil de genelde kedilerden kaynaklı bir durum bence. çünkü kedilerin kızgınlıkları pek bir çekilmez oluyor. bağırmalar, tırmalamalar, uyutmamalar derken birçok kişi bu çileyi çekmemek için erkenden kısırlaştırıyor. kızgınlık sırasında ise kısırlaştırma olmaz. kızgınlığın geçmesi beklenir. köpekte ise bu kadar sancılı olmaz kızgınlık süreci. sadece adet kanaması olacaktır diye düşünüyorum o süreçte. ama o da çok büyük bir zorluk çıkarmayacaktır.

gelgelelim şu ana kadar köpek dahil içinde bulunduğum yaklaşık 10-11 kısırlaştırma sürecinden edindiğim tecrübeler neticesinde belirtebileceğim fikrime: kısırlaştırma için hayvanın güçlü olması önemli. anestezi sonrası, yaranın iyileşmesi süreci falan çok zor oluyor. küçük ve güçsüz hayvanların kaldırabileceği bir süreç değil. o yüzden hem kedi hem köpekte (erkek değilse) ben en azından 10-12 aylık olmasını ve bir defa kızgınlığı tamamlamasını öneririm. kanser konusunda da şunu söyleyeyim, hayvan zaten erkenden kısırlaştırılacaksa hiç endişe etmeye gerek yok. yok eğer kısırlaştırılmayacaksa zaten aşısını vurulması tavsiye edilir.

Hareketsizlikten bel fıtığı da olabilir. Doktora gitmelisiniz.

hem de nasil . birincil sebebi olabilir, tecrube ile sabit

yakmadım daha evde tşirt ile oturuyorum daha ama arada üşüyorum. 1-2 haftaya açarım sanırım

ben de üşümüyorum, ince kıyafetlerleyim hala ama oturduğum bina merkezi sistem, dün yakmaya başladılar. kombi olsa daha bi iki hafta beklerdim ama ben sıcağı çok sevmeyen, kolay üşümeyen biriyim.

yakmadik henuz. haftaya falan belki. su an sort tisort oturuyorum, hafif usuyorum.

bu sene son yıllara göre nispeten soğuk ama hala yakmadım.
aralıktan evvel de çok soğuk olmadıkça ya da özel misafirim olmadıkça yakma planım yok.

hayır, daha erken. biraz kalın giyinin :)

bizim sitede merkezi ısıtma başladı. ama kendi kombim olsaydı açar mıydım emin değilim.

Yakmadık ama donuyoruz...

sadece kızımın banyo yaptığı günlerde yakıyoruz. onun dışında yakmıyruz.

Şimdilik yakmadik ama her an yakabiliriz. Normalde de ekim sonuna doğru biz açmaya başlıyoruz.

Yakmadım ama üşüyorum. Şimdilik elektrikli ısıtıcıyla idare ediyorum.

bebek var diye mecbur açtık ama normalde kombi açma eşiğim havanın öyle soğuması ki gece soğuktan uyanmaktır. bu da aralık ayı gibi oluyordu genelde.

Bizim merkezi sistemi yaktılar bugün ama çok kısıkta. Yöneticinin huyu değildir aslında böyle havalarda yakmak ama hadi bakalım.

Yakmadım. Evde olduğum zamanlar çorapla dolaşıyorum.

Sizin yüzünüzden klaymıt çeync oluyo arkadaş=)

üşüyorum ama kombi yakacak kadar değil. daha zamanı var bence. cam açık oturabildiğime göre kombi yakmaya gerek yok.

benim yakasim var da 15 derece altina dusmeden yonetim acmiyor.

bizim merkezi bir süredir yakıyorlar. fakat tişörtle dolaşıyoruz yani en azından gündüz gerek yok. kombili evde olsaydık büyük ihtimalle akşamları az biraz yakmaya başlamış olurduk ama sürekli yanmazdı. eski evde 15 derecenin altına düşünce yakma ihtiyacı hissediyorduk ancak.

2 gündür hava kapalı. Yavaştan üşütmeye başladı. Kombi 23 dereceye ayarlı ama oda 23 derecenin altına düşmediği için çalışmadı 2 gündür. Böyle giderse bı geve çalışabilir

hayır merkezi sistem henüz açılmadı.
bu hafta hava fena gitmiyor, evin içi gayet iyi, fakat geçen haftaki gibi soğuk olsaydı 15 ekimi geçtiğimiz için açarlardı.

merkezi sistemde kural genellikle şu şekilde işliyor; gündüz sıcaklığı 15c altı ve 15 ekim sonrası ise aç.

merkezi sistem. dışarının ısısı 18 derece altına düşünce yanıyor.

ev baya sicak geliyor bana, daha erken bana kalirsa. kasima kadar gider...

Camlar 24 saat acik ev 22 derece, sabah biraz usutuyor ama acmadim.

Cami kapatirsam 1 ay daha dayanirim.

doğalgaz faturasından korkmasaydım çoktan açmıştım, çünkü üşümeyi sevmiyorum ve evim özellikle sabahları epey soğuk. biraz daha dayanıp kasımda açmak istiyorum bakalım dayanabilecek miyim.

Herkes yanıyor maşallah :) biz açalı çok oldu ama sürekli değil, geçen haftalarda çok soğuk olmuştu, açmamak imkansızdı. Başka ısınma modeli yok evde. Sonraki günler de arada üşüyünce, bir kaç saat şeklinde açtığımız ya da hiç açmadığımız günler oldu.
Şu an da akşam şöyle bi ılınsın ev diye açtım ama bir iki saat sonra kapattım. Çorap, kışlık vs var ama giysen yanıyorsun, çıkarsan üşüyorsun, kombiyi açsan bunaltıyor, açmasan donduruyor, bir garip havalar işte.

Yalvar yakar çalıştırttık merkezi sistemi sitede dün akşam. Çocuğu olanlar için soğuk, olmayana göre hala zaman var diye düşünüyorum.

Genelde çift olarak kabul görmek için evleniliyor. Toplumumuzda evlilik çok saygın bir kurum. Bazı haklar elde ediliyor nikahla.

Çok söyleyecek şeyim var ama size yakın düşüncelere sahibim, başka bir ülkede olsam büyük ihtimalle evlenmez ama çocuk yapardım. Kadınım bu arada.

Türkiye’de legal olarak cift olarak kabul edilmenin tek yolu bu oldugu icin. Civil unionship gibi bir düzenleme yok bizde. Ayrica zaten birlikte yasiyoruz ancak türkiye/amerika/belcika arasi gidip gelmeli bir düzenimiz var ve evlilik olmadan aramizdaki bagi legal olarak kanitlamak, gecici ziyaret vizelerini ayarlamak oldukca zor. Bir yandan bu evlilik isini bu kadar büyütenleri de anlamiyorum cünkü evlilik sizin ondan ne anlayip nasil yasadiginiza bagli olan bir kavram. Mesela biz su anki hayatimizdan daha farkli bir hayat yasamayi planlamiyoruz. Su an zaten yilda 1 kere kendi basimiza, 1 kere de cift olarak farkli sehirlerdeki ailelerimize ziyarete gidip 5-6 gün kaliyoruz, bayram seyrandan bagimsiz olarak. Akademisyen oldugum icin soyadim önemli, evlilikle de degistirmeyecegim. Partnerimin benden önce de yasadigi evde, onun ve benim önceki evimden getirdigimiz esyalarla yasiyoruz. Amerika’ya temelli yerlesene kadar bu da degismeyecek, sirf nikah yaptik diye ev düzmek ikimize de sacma geliyor. Kisacasi mesele biraz da kafada, atilan imzalardan ziyade. O imzayi atmadan beraber yasarken de söylediginiz sorunlardan muzdarip olabilirsiniz. Mesela partneriniz evlenmeden beraber yasarken de ailesine cok düskün olabilir, iliskinize onlari dahil edebilir. Bizim sürec durumu: 3 senelik iliski, gecen yaz yapilan evlilik teklifi, Eylül sonundan önce (o tarihte ben Amerika’ya dönüyorum cünkü) gerceklesmesi gereken nikah.

birlikte yaşıyorduk evlenmek gibi bir düşüncemiz yoktu. Yurtdışına gitmeye karar verdikten sonra evlilik işlerimizi kolaylaştıracağı için evlendik. İmza dışında tek değişen ailelere karşı daha sorumlu hissediyor oluşumuz sanırım.

Ben ha birlikte yaşadım ha evlendim diyerek evlendim.
Bir arkadaşım da darklı bir şehre taşınmışşlardı sevgilisiyle; şey demişti: bir kaza geçirsem sevgilimi muhatap almayacaklar ama eşim olsa direkt ilgili kişi olacak. O yüzden evlendim.

yazacaklarımı yukarıda hep yazmışlar kobuzcu+1 r evolution+1

Devletin seni resmi olarak tanıması ve haklarını korumaya alması. Sizin beyaz yaka Coolluğuyla reddetme imkanına sahip olduğunuz evlilik, kadınların çoğu için hakları adına bir güvence.

o kadar büyütülecek bir şey yok zaten, altı üstü bir nikah akdi.

siz de çok haklısınız evlilik sözleşmesinden tiksinmek için sayısız neden mevcut arkadaşlara da katılıyorum. ben de nişanlıyım ve sosyal yaşantım nikahsız yaşamayı sorun etmeyecek durumda olsaydı resmiyete dökmezdim işi. kolay yol+1

gecmis olsun

doktor degilim, hastane cok uzak degilse bence gidin, yolda cevirirlerse aciklarsiniz durumu. yogun bakimda hastanin yanina giremezsiniz ama en azindan bilgi alabilirsiniz, biraz daha iciniz rahatlar hem

@exlibris: Teşekkür ederim. Aslında bir kez gidildi yoğun bakıma alındıktan sonra, hem kontrol hem de eksiklerini teslim etme amaçlı. Ama hemşire çok yüzeysel bilgi verip kışkışlamış dayımı. Onlara da hak veriyorum, zaten zor olan işleri pandemi yüzünden iyice zorlaştı, orada da insan kalabalığı olsun istemiyorlar haliyle. Ama biz de baya merakta kalmış olduk böyle.

geçmiş olsun. hangi hastanede? kan testi yapılmadı mı, hastanenin sitesinden bakabiliyor musunuz? kalp krizi geçirdiyse kan testinden anlaşılır zaten.

@matilda: Teşekkürler. Şişli Etfal'de. Test sonuçlarını da biliyoruz, kalp krizi geçirmemiş ama troponin değeri epey yüksek çıktığı için risk olduğunu söyleyerek müşahede altında tutuyorlar. Ben bundan sonra ne olacağına ya da en azından ne olabileceğine dair bir şey öğrenmek istiyorum daha çok. Tabii hiçbir doktor hastayı görmeden yorum yapamaz/yapmaz biliyorum ama en azından olasılıklar nedir bunu merak ediyorum.

KAtre-i Matem var ilk aklıma gelen. Lale Devri İstanbul'unda geçiyor.

Ahmet Ümit kitapları genelde böyle oluyor: İstanbul Hatırası, Sultanı Öldürmek (bu biraz daha dönem romanı), Beyoğlu Rapsodisi ilk aklıma gelenler.

ihsan oktay anar kitaplarında istanbul'u uzun uzadıya betimler. okurken galata sokaklarında,kahvehanelerde,hanlarda gezersiniz. ama belirsiz zaman ve fantastik bir kurgunun içinde. işe yarar mı bilmem.

Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi'ne bakabilirsiniz, hem roman hem müze olmasıyla ve müzenin Çukurcuma'da bulunmasıyla kenti hikayeye hem kurguda hem gerçekte dahil ediyor. Çukurcuma'nın yanı sıra başka semtler (Şişli, Nişantaşı gibi) ve Hilton Oteli gibi kentin simgesel mekânlarını kullanıyor. "Şeyler ve Hatıralar" kitabına da ulaşabilirseniz hatta iyi bir ödev çıkar ortaya.

Aklıma Ayşe Kulin' in Veda adlı kitabı geldi. Osmanlı' nın son günlerinde, işgal altındaki İstanbul'da bir konakta yaşananları anlatıyor.

Fikret Adil romanları: Asmalımescit 74, Intermezzo, Avare Gençlik & Gardenbar Geceleri

Orhan Pamuk'un Kara Kitap'ı üzerinde başka İstanbul romanı tanımam.

Okumalısınız.

Of her dönemden her tarzda bir sürü öneri gelmiş, çok mutlu oldum. Çok çok teşekkür ederim herkese.

(bkz: huzur)

Mümkün değil. Eşimin kardeşi denemişti. Ben de istiyordum ama olmadı. Kütüğüm İstanbul’dan Şırnak’a geçti:/

@suicides underground: Valla benim de İstanbul'dan Sivas'a geçecek o zaman ahgsjads. Şehir şekilciliği yaptığımdan değil ama durumun kendisi kanıma dokunuyor. İçine doğduğum kütükten çıkmam ve kocamın biz tanışmadan 27 yıl önce doğduğu kütüğe geçmem bekleniyor bu yaştan sonra, çıldırmamak elde değil.

Evet ya ben de aşırı saçma buluyorum. 35 yaşımdan sonra ırkçılığa uğruyorum. Yapacak bir şey yok:(

ben evlendikten sonra nüfus cüzdanını değiştirdiğimde eşimin kütüğü görünce, bu kısım yanlış yazılmış diye geri uzatmıştım memura. böyle olacağını bilseydim evlenmezdim bu ne yaa dedim diye çok gülmüştü kadın.

hukukçuyum, kütük değişmiyor (istisnai bir durum olabilir ama isteğe bağlı, cık). soyadı oalyı bana da çok saçma geliyor ama kütüğü çok sallamıyorum, yeni kimliklerde zaten yer almıyor, kütüğe işim senede bir düşüyor. zaten tokat'tan bilecik'e geçti, şahtı şahbaz oldu yani :D

O yeni kütük açtırma olayı 2006 öncesinde varmış ama sonradan değiştirilmiş.

Bu eski hali:

Madde 23 - Medeni Kanun hükümlerine göre evlenme akdini yapanlar akdin ya-
pıldığı tarihten başlıyarak bir ay içinde örneğine uygun üç nüsha evlenme bil-
dirisini bulunduğu yer nüfus memurluğuna, onlar da erkek ve kadının kayıtlı bu-
lunduğu nüfus memurluğuna göndermekle ödevlidir.

Evlenme memurluğu, nüfus memurlarına verilen yerlerde bu görevleri adı geçen
memurlar yaparlar. Bildiriyi alan kocanın kayıtlı bulunduğu yer nüfus memuru,
karıyı kocanın aile kütüğüne geçirir ve evlenme tutanağının bir örneğini merkez
arşivine yollar. "Karının kayıtlı bulunduğu yer nüfus memuru da karının kaydına
şerh verir. Koca, karının aile kütüğüne getirilemez. Evlenen erkek ayrı aile kütüğü açabilir."

Bu yeni hali:

MADDE 23- (1) 22 nci madde uyarınca evlendirme işlemini yapanlar; evlenmenin
yapıldığı tarihten itibaren on gün içinde düzenlenecek evlenme bildirimini nüfus müdürlüğüne göndermekle, nüfus müdürlüğü de tescil etmekle yükümlüdür.

(2) Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır. Kocası ölen kadın yeniden
evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır. Ancak dilerse babasının kütüğüne dönebilir.

(3) Dış temsilciliklerce yapılan evlenmeler, evlenmenin yapıldığı tarihten itibaren otuzgün içinde nüfus müdürlüklerine bildirilir.

(4) Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlüğe girdiği 4/10/1926 tarihinden
önce eski hükümlere göre yapılıp da halen nüfus kütüklerine tescil edilmemiş olan evlenmeler ilgililerin mahkemeden karar almaları suretiyle aile kütüğüne tescil edilir

Teşekkür ederim hepinize cevaplarınız için.

Çok büyük bir mental breakdown yaşıyorum şu an gerçekten. Belki niye büyütüyorsun bu kadar diyenler olacaktır ama otuza yaklaşan bu kadar sene boyunca hayatım, kişiliğim, varlığım tamamen geçiciymiş; evlenene kadar öyle dursun diye idareten işlenmiş gibi hissediyorum. Sırf bu yüzden inat eder evlenmezdim ama yurtdışı işlemleri için evlenmek zorundayız, zorunda kalmak ve bu konuda bir şey yapamamak da iyice koyuyor. Bekar bir kadın olarak hayatımın ne kadar eksik ve yarım sayıldığını son derece somut bir şekilde hissediyorum şu an. Bu cevabı öylesine iç dökmek için yazıyorum sadece. Zaten hassasım şu an, niye bu kadar büyüttün, duyar kastın v.s. yazan olursa kalbini kırarım ashgds.

Ben de ölürsem memleketimde gömülmek istiyorum, Karadeniz’de. Akrabalarımla birlikte. Karşıyaka’ya gömülmek o kadar insanın yanında yalnız kalmak beni korkutuyor geri uyanınca. Of dertlerime bak, metafizikte çığır açtım. :)

%100 tanisi yok migrenin aslina bakilirsa. mr cekilecek evet, 2-3 belli hap var bu konuda, onlardan vericek, hangisi iyi gelirse duzenli devam edilecek yavas yavas doz dusulup seyre bakilacak.

Migren icin baska sebeplere bakilir, onlar elenip geriye bi sey kalmayinca migren denilebilir sadece.
Ozel bi ilaci da yok.
Doktor sakinlestirici bile al diyebilir.
Migrenim tuttu duramiyorum diye acile gidince gereken ilaclari iceren serum da alabilirsin boyle durumlarda. Agri kesici sakinlestirici koyuyorlar.
Ayrica covid hastasi kabul etmeyen, test icin bile hasta almayan ozel hastaneler var onlara gidebilirsiniz rahatlikla, markete gitmekten veya metroya binmekten farksiz

Her zaman MR filan isterler mi bilmiyorum, ama bazen teşhis için de ilaç verip takip edebiliyorlar, yani tekrar gitmeniz gerekebilir. Ben ağrımın olduğu dönem boyunca (3-4 ay) sık sık gitmek zorunda kaldım, ağrı günlüğü tuttum, sonuçta da kesin bir teşhis konamadı. Benim ağrılarım birkaç yıl kaybolup sonra birkaç aylığına tekrar ortaya çıkıyor, tekrarladığında yine aynı doktor ziyareti silsilesine başlayacağım galiba.

Kabaca fikir verebilecek bir test var şurada: ouchuk.org

Bende oküler migren var. Yani migren başlamadan önce görme kaybı oluyor. Bana da mr ve doppler yapıldı. Bunlar temiz çıktı ama tarif ettiklerime bakarak atipik oküler migren teşhisi kondu. Atipik olması görme kaybının birkaç gün sürmesi ama ağrının kısa sürmesi nedeniyle. Yani kısacası semptomlar tanı koymak için yeterli oluyor.

Migren ilaçlarına çok ümit bağlamayın. Çoğu işe yaramıyor. Bende yan etkileri çok fazla oldu o yüzden normal ağrı kesicilerle idare ediyorum.

Migren tanısı belli kriterlerle konur. Zaten MR'ın normal olması gerekir.
Migrene özel ilaçlar var ancak bazı kişilere basit ilaçlar yeterken, kimileri zamanında ilaç almazsa 72 saat seriliyor.
Bir nöroloji uzmanına gidin.

öncelikle doktor görmeden sakın migren ilacı içmeyin. bu ilaçlar ciddi yan etkileri olan ve migreni olmayan insanlarda migrene sebep olabiliyorlar. verilecek ilaç öncelikli olarak migren sıklığını azaltacak bir ilaç olacaktır.
doktor o mr ı kullanabilir ya da kendisi bazı tetkikler isteyebilir. gideceğiniz doktor covid-19 ile alakasız bir uzman (nöroloji) olacak.
geçmiş olsun.
not: tecrübeli bir migren hastası.

merhaba,
ben bu işlerden çok anlamam ama sanki önce tanıştırıp peşinden biraz zaman geçince evlenmeyi düşündüğünüzü söyleseniz daha iyi olur gibi geldi.

babanla da annen konuşsun bir zahmet.

bu arada ben özel olarak tanışmadım da tanıştırılmadım da. eşim ailesi ile birlikte bize geldi. öyle tanıştık cümbür cemaat. öyle tek tek tanışmak vs daha saçma bence.

Ben sadece bir erkek arkadaşımı ailemle tanıştırdım. Ailem öncesinde biliyordu ilişkimizi. Bir akşam yemeğe gelsin mi diye sordum tamam dediler. Yemek yendi, muhabbet edildi, bitti. Aynısını kız kardeşim de yaptı geçen. Gergin bir ortam olmadı hiç. Gerçi evlilik düşünüyorsanız belki ailen daha ince eleyip sık dokuyabilir, bilemedim.

Biz çok rahatız sanırım ya. Son iki sevgilimi de annemle lap diye tanıştırdım. Annemle araları benden iyi oldu. İşler ciddiye binse idi babamı arayıp baba benim bir erkek arkadaşım var ciddi düşünebileceğim biri, senle tanıştırmak istiyorum, öncesinde onayını almak istiyorum derdim. Tabiki eksteem bir durum olmadığı sürece onay verecek de fikirlerine değer veriyormuş manasında. Bu arada sevgilinin anne ile dedikodusunu yapmak efsane güzel birşey. Bu arada hepsi annemi benden daha iyi buluyor daha güzel daha neşeli daha konuşkan daha vs vs..

Erkek kardeşimin de kız arkadaşı gelip 4 gün biz de kalmıştı, böylece tanıştık kaynaştık. Babam yoktu tabi o esnada. Bır de kot beyaz kısacık şort giymişti her yere onla gitmiştik. Akıllı kız vesselam. Beni istediğim gibi kabul edin dedi sessizce. Gerçi biz de öyleyiz de yine de başka bir aile olsa takılabilirdi. Ama biz dedikodusunu bile yapmadık bu durumun. Sadece hep içimden düşünmüşümdür bu durumu, buraya yazmak kısmetmiş. Şimdi giymez öyle mesela. Öyle yani. Çok kasmayın ya hepimiz insanız nihayetinde..

Herşey mükemmel olur adamdan olmaz, hiçbirşey istediğiniz gibi olmaz ama adamla olur. Garip işler bunlar.

Bu arada 29 K

evden ayrıldığımdan beri annemle tanıştırma konusunda oldukça gebeşim, önüme geleni laps diye getirip tanıştırdım. ama hepsini arkadaşım sıfatıyla tanıştırdım, annem saf olmadığı için anlıyordu tabi "arkadaş"ı. sadece son sevgilimi sevgilim sıfatıyla tanıştırdım. ama annem onu daha tanımadan o kadar sevmedi ki uzun süre tanışmayı reddetti. (eski) sevgili de ısrar ediyordu annemle tanışmak için. farklı şehirlerde olduğumuz için idare edebildim, sonunda 1.senemizde annem ve ananemle tanıştırdım (baba yok). annemlerin yaşadığı şehre gitmiştik birlikte, ananemin evine geldi öğlen yemeğe. annem hoşlanmadığını belli etti (en azından ben anladım), eski sevgililerimden fln bahsetti. ananem iki dk yalnız kaldıklarında klasik anane soruları sordu. (eski) sevgili çok rahattı, hiç gerilmedi, rahatlığını, kibarlığını korudu. evet anneme rağmen. annem hiçbir zaman sevmedi onu, hala da sevmez. ananem çok severdi ama. neyse umarım seninki de rahattır, rahat olun rahat olmanız önemli. sen de gerilme. çok gerilirsen öncesinde iki kadeh bişey iç bak ciddiyim.

Çok teşekkürler öncelikle hepinize. Benim en büyük sorunum kendi çekingenliğim ve böyle konularda ailemle nasıl iletişim kuracağımı bilememem. Yoksa ailem geri kafalı insanlar değiller, elbette kızacaklarından falan korkmuyorum ama bir sene öncesine kadar evlilik düşünmeyen insandım, bir anda böyle nasıl davranacağımı bilemedim her şey çok garip geliyor aghsdas. Sanırım en rahatı anneme söylemek olacak elorelia'nın dediği gibi, o konuşsun babamla. Artık nasıl çocuk, ciddi mi düşünüyorsunuz falan gibi yüzleşirlerse de iman gücüyle tek seferde yanıtlar öyle bayılırım utançtan asghasda. Allahtan erkek arkadaşım çok mülayim bir insan, yemekte o idare eder durumu. Bir-iki kadeh bir şey içip rahatlama önerisini de değerlendireceğim pati asgdasdd.

Bence işler iyice ciddiye binmeden tanıştırma. Kafanızdaki plan mesela “kasımda istemeye gelsinler” ise, eylülde tanıştır. Bu süreçte de annen hafiften hafiften çıtlatsın babana. Tanışmadır istemedir nişandır bu tarz işleri ne kadar kısa zaman içerisinde halledebilirseniz, işler o kadar problemsiz yürür. Tecrübeyle sabit.

Up

öncelikle sizi tanıyıp sürekli geleceğinizden emin olmaları lazım. daha sonra çocuklarla görüşebiliyorsunuz.

elinde bi kutu çikolata/oyuncakla günden çıkıp gelen ablaları 'birileri sizin evinize elinde çikolatayla geliyor mu, burası da onların evi, kafanıza göre gelemezsiniz.' diyerek nazikçe çok kovduğuna şahit oldum arkadaşımın.

ha ama yıllardır her hafta düzenli gelip müzik, resim öğreten, kitap okuyan gönüllüler de vardı. onlar zaten çocuklarla akraba gibiydi. ben de gittiğimde çok fazla etkileşime geçmezdim çocuklarla yukarıdaki arkadaşın bahsettiği sebepten ötürü.

Başka bilmiyorum ama galata kulesi efsanesi benim için geçerli:)

Ahahaha, sizin olacağı varmış @emcekare, mutluluklar. :)

Basligi gordum geldim: Freiburg var mesela. Sehrin icinden gecen kücük kanallara -eger bu miti bilmeden ayaklarini sokarsan- cok yakinda evleniyorsun, kimisine gore de bir Freiburglu ile evleniyorsun hatta.

Bence sehirde aksamlari, özellikle sarhoslar icin bas belasi olan bu kanallar bir sürü kazaya sebep olmustur ve kanallarin korunmasi icin böyle hos bir mit ortaya cikmistir.

Istanbul'dan hic aklima gelmedi. Galata efsanesini de bilmiyordum hatta.

haber güvenilir değil. bu yıl ales'e girmiştim, ama geçen yılların puanını kullanacağım. umarım bir problem çıkmaz.

haber gayet de güvenilir. bu tip konularda memurlar.net en güvenilir kaynaklardan biri.

Normal idrar tahlilinde gebelik aranmaz. Gebelik için idrarda özel olarak HCG ye bakılıyor.

hastanelerde gebelik için kana bakılır. idrar evdeki testlerde kullanılır çoğunlukla.

Epey oldu gideli, hatırladığım kadarıyla: Evet.

Bomontiada'nın girişinde zaten arıyorlar?

Ben de Bomontiada'ya gideli baya oldu ama aramamışlardı valla. O yüzden bir umutlanmıştım ama üzüldüm şu an. :D

Ben 2015'te gitmişim en son :)

Girişte çok sıra olur bir de, erken gidin.

www.vwarena.com

İyi eğlenceler

Evet arama var. Ama büyükçe bir matara iş görür ;)

Geçenlerde gittim. X-ray var. Çanta içlerine bakılıyor. Plastik şişede su getirenler için girişe plastik büyük bardaklar koymuşlar. Suyu bardağa bosalttirip şişeyi atıyorlar.

Üzdünüz ama teşekkür ederim, asgfdahg.

Yarim kullanilmali. Tam fazla gelir. Ceyrek etki etmez. Aldiktan hemen sonra etkisini gostermeye baslar. Sabah kahvaltidan sonra tok karna al. 1-2 saate nabzin yavaslar tansiyon biraz duser.

Benzer bir durumda çeyrek bana tam gelmişti. Birkaç gün önceden çeyrek veya yarım doz alıp kontrol etmeniz gerekiyor ki günü geldiğinde fazladan bir etkiyle karşılaşmayın.

kesinlikle doktora git. bilincsizce tavsiye uzerine alinacak bir ilac degil.

iki üç ayda bir tartışılır. ne tikli ne tiksiz oluyor. çözüm de bulunamadı. kültür gibi bişey. ısmarlama olmuyor

Alışıyorsun.


Ancak, emek harcayıp güzel cevap verip sırf kendi subjektif görüşünden dolayı tik atmayanlar olduğunda eğer nickini hatırlıyorsam (bazen akılda kalıcı oluyor ama uzun vadede unutuluyor tekrar başa dönüyor) bir daha yardımcı olmuyorum.

sorusuna aldığı cevaplara tik koymayanlar bence gerizekalıdır. şaka falan yapmıyorum. gerizekalı olmak lazım başka bir açıklaması yok bence.

adam sorusunu soruyor. cevaplarını alıyor. hatta kendi de cevap verip diyaloga giriyor ve daha ayrıntılı bilgiler elde ediyor. ama tik koymuyor. çünkü mal. kapasitesi o kadar. kafası basmıyor.

sorduğumuz soruya verilen cevaba tik koymak bence "vakit ayırıp cevap verdiğin için/yardımcı olduğun için tşk ederim" demek. duyuruda bunun yapılma şekli alınan cevaba tik koymaktır.

Burada standart senaryo şu, duyuru açan kendini tatmin için açmış ve istediği cevaba da büyük oranda yönlendirmiş oluyor. Onu alamayınca hirslanip tık vermiyor hatta bazen cevap falan yazıyor. Açıkçası o zaman karşımda bir zavallı olduğunu düşünüp keyifleniyorum. Onun dışında tık olayından bihaber olanlar, unutanlar vb. vb.

Çünkü buradaki tikin anlamı "emeğine sağlık kardeş, cevabını gördüm, teşekkür ederim." değil, "işte aradığım cevap bu!"dur. Tabi bazen aradığı ve bulduğu cevaba bile tik atmayanlar var, onları ben de anlamıyorum :)

kapıyı tuttuğunda teşekkür etmeden geçip giden insanlar yok mu bu davranışın internet üzerindeki yansıması olarak görüyorum.

"ben duyurunun amacını ve nasıl kullanılacağını anlayamamis bir davarım" demek gibi bişey.

En sinir olduğum şey benim de, subjektif soru sorup karşıt fikirde olanlara tik atmayip aynı fikirde olanlara tik atmak... Bu ayrı bir davarlık örneği.

sert yazdığım için tik vermiyorlar, sonra bakıyorum aynı şeyi yumuşak dille söylemiş biri o almış tiki. egoist veya ezik ayrımı için güzel özellik aslında tik.

lise 2 misin?

@apocalypse 22 yaşındayım. :(

Bi tatlı qıs daha.

listeye üst sıralardan giriş yapıyor.

göğüs istemeyen bi güzelliği var.

pride demişsin ama daha çok jailbait gibisin :(

lezbiyen miymiş :(

Üzdün.

Ablacım nedir bu böyle pride mride, sen kafayı derslerine ver bak seneye teog sınavına gireceksin. Şimdiden başla deneme çözmeye, aklını böyle şeylerle karıştırma sen. Hele güzel bir liseyi kazan ondan sonra naparsan yap.

ben beğendim gecenin hatunu seçiyorum seni

Valla ben de begendim seni. Gecenin hatunu +1

aa ben seni hatırlıyorum! senle konuşmuştuk.

şirin birine benziyorsun :)

Lezbiyen dediler, üzdün valla ne diyelim.

Herkesin aksine beni mutlu etti. Yalnız değilim ❤️

tombiş ve tatlı.

Bana da trap gibi geldi, The internet has ruined me. :(

Güzel bir insansın, XX kromozomlu da olsan XY kromozomlu da olsan.

Brownie tarifim var, kek yerine gecer mi? Icerik hep evde bulunan ya da kolayca her markette bulunacak malzemelerden. Efsane oluyor:


1,5 bardak beyaz un
1/3 bardak kakao
1 cay kasigi dolusu kabartma tozu
1 bardaktan bir silme parmak az seker
Yarim bardak sivi yag( z.yagi disinda tadi nötr olan herhangi bir cesit)
Kahve karisimi (2 yemek kasigi cözünür kahve- bir bardak su) ya da yarim bardak kahve karisimi ve yarim bardak soya sütü
1 paket vanilin/ vanilya aromasi
2 corba kasigi sirke
Yarim bardak dolusu kavrulmus findik
100 gr. bitter cikolata

-

Sivilari iyice karistiriyorsun. Unu eleyip, katilarla sivilari karistiriyorsun. Püf noktasi sirke ve karbonati ayri karistirip, findigi ve parcalanmis cikolatayi en son eklemek. Tüm sivilar soguk (oda sicakliginda) olmali - ya sicak kahve karisimini sogut; ya da zaten soguk sudada cözünüyor kahve.
-
200 Derecede 20 dakikada pisiyor. Firindan ilk ciktiginda ici cok kati ve kurumus görünmemeli; uzun birakmamak lazim firinda. Pistikten sonra asla sirke kokmuyor.

tarif çok iyi. mobildeyim fava atamıyorum. suraciga ilisivereyim?

modlar siliyor cevap olmayınca. kuralı bozmayayım sorunuza yanit: vegan tarifim yok.

yağdan değil kastan vermişsinizdir kiloyu. ayrıca spor yapmamanın da etkisi olabilir.

şimdi öncelikle you are my lethe doğru diyor kastan gitmiş gibi. sonra biraz metabolizma hızlandırıcı takviye yapmak lazım sana. mesela sabah kahvaltıdan 2 saat sonra bir tutam maydonoz bir tutam dere otu çeyrek limonu su ile rondo da gebertiyorsun sonra içiyorsun. öğle öğününden de 2 saat sonra suyun içine tarçın atıyorsun. bu metabolizmanı en doğal şekilde hızlandırır. yatmadan da 2 saat önce yeşil çay içebilirsin. ayrıca yemeklerde acı biber, brokoli ve diğer yeşil sebzelerden tuketmeyı unutma. nutrients tavsiye edeceğim ama muhtemelen kullanmazsın. yoksa spora giderken bir sürü form sağlayıcı şey önerirdim.

Beslenme rutinin iyiyse kas kaybı olmaz, kas erimesi daha çok aşırı egzersiz ve bununla birlikte yetersiz beslenme nedeniyle olur. Sedanter bir insanda, çok uzun süreler aç kalmadığı sürece, kas kaybı olmaz. Sen aynı şekilde diyetine devam et vücut neresi uygunsa oradan yağ yakar, özellikle bel ve kalça kısmı çok daha geç erir bir anda orantılı bir şekilde kilo veremezsin.

millet ne güzel sallıyor ya :) vucut tüm yağları eşit sürede yakamaz. öyle kilo vereyim sadece basenlerim erisin diye birşey yok. o bölgelerdeki yağlar vucudun yaşam kaynağı, son umudu. birgün ayağın kayar dipsiz kuyuya düşebilirsin diye vucut basen ve kollardaki yağları kullanılması üzere saklar. En kolay yakılan, yüzdeki yağlar olduğu için önce ordan gitmeye başlıyor.

diyet yapmadan önce vucudunu ve metabolizmanı tanı

Cok kabaca su sekilde ozetlenebilir yapmaniz gereken: Vermeniz gereken yerlerden verene kadar spora baslayin, devam edin. Liposuction yaptirmayacaksiniz popo göbek basen bacak yuzunuz zayiflayana kadar diyete spora devam etmelisiniz.

www.cambridgeenglish.org

kurslarda seviye tespit sınavları var. seviye tespit sınavının kalitesi kursun kalitesine göre değişiyor. onu dikkate alarak bir kursa git sınava gir.

en guvenilir yol, IELST be TOEFL gibi seviye olcme sinavlari sanirim.
Her ikisi de parali testler. ilki, cogunlukla ingiliz, ikincisi de amerikan universitelerine giriste seviye belirleme sarti olarak istendigi icin genelde yurtisine okumaya gidecekler icin tercih ediliyor. Ama sanirim su siralarda iner uzerinde bol miktarda ucretsiz ornek testleri vardir her ikisininin de. Oradan baslayabilirsiniz.

Edit: seviye tesbiti, ingilizcenin gelisimi icin sart degil bu arada!!! eger eksiginin ne oldugunu bilecek durumda ise, mesala "yazi yazmak" oraya agirlik vereceksiniz. Yok, ben kelime hazmei gelistiricem derseniz, toefla hazirlik icin olan vocabulary kitaplarina bakacaksini. O da olmasi tugla ugu kalin olan oxford vs sozkuklerdde english-english/ veye english-turkish versiyonunu alip oradan kelime calisacaksiniz.

Edit2: yaazdiklariniza gore kelime dagarciginiz fena degil. Konusma da ilk zor kismi atlatmiiniz (cekingenlik/yanlis yapma korkusu) sanirim. Iyi bir game kitabi bulup kendi kendinise calismaya devam edebilirsiniz.

Edit3 : her iki testin de resmi sitelerine ulasmak icin:
www.ielts.org
www.ets.org

bir de ielts deneme testi icin link
takeielts.britishcouncil.org

Edi4: ben de kendi basima kurssuz, ozel hocasiz/derssiz/kolejsiz, ogrendigim icin benzer yollardan gectim. Akliniza takilan birsey olursa sozlukten mesaj atabilirsiniz.

www.facebook.com

cesurcaingilizcekonus.com

şöyle bir şey var. istersen konferans şeklinde de oluyor sanırım. bir bakmanı tavsiye ederim.

Bırakırsan geri gelir belki :(

Ben de öyle düşünmüştüm, bir senedir de kullanmıyorum ama yok bir gelişme. :(

çillere dokunmayın yav. çok üzülüyorum. ):

çilli olmak bence gayet iyidir :D(kendimden biliyorum ) . cevap olarakta bırakınca gayet geri geliyolar hiç uğraşmayın öyle şeylerle bana sorarsanız.

Çil olması gereken yerlere koruyucu sürmeyip doğrudan güneşe maruz bırakırsan geri gelirler bence.
Çok üzüldüm geçmiş olsun:/

@avianthem, soruda açıkladığım gibi kasten yapmadım zaten, hatta özellikle önceden sordum soruşturdum. İnan ben daha çok üzülüyorum şu an.
Çok teşekkür ederim cevaplar için. Özellikle tiye almadığınız için teşekkür ederim, çil mühim. :(

cilt lekeleriniz geçti mi peki geççtiyse biz de kullanalım.

gelir. ben de çillerin görüntüsünü silebilmek için bir ürün kullanmıştım ve epey silikleşmişlerdi ama geri geldiler. güneşte biraz vakit geçirmek yeterli.

@adivar Evet, çillerimin yanında cilt lekelerimde de soluklaşma oldu. Ayrıca yağlı cilt ve sivilceler için de güzel bir ürün. Ama ben sadece temizleyicisini kullandım bir yıl boyunca her gün, daha hızlı etki etmesi için aynı serinin gece serumu v.s. var. Seriyi araştırdığımda onu da çok öneriyorlardı.
@almost headless Bende de işe yarar mı bilmiyorum ama ihtimali bile mutlu etti, çok teşekkür ederim. Her gün güneşleneceğim sanırım bu yaz. :)

hayvanlarda gençlik hastalığı çok çabuk bulaşıyor havadan bile bulaşma durumu var. Bence hemen veterinere götürmen lazım.

aşısı yoksa bulaşma ihtimali var. erken müdahale olursa tedavisi de kısa sürüyor.

belediye veterinerleri hafta sonu açık olmuyor, sıkıntı orada. zaten o yüzden buraya sordum biraz da, başka bir şeyin belirtisiyse ya da bu kadar dikkat ettiğim için bulaşma ihtimali yoksa hafta içini bekleyeyim diye. ama haklısınız, şimdi alıp götürüyorum, teşekkürler cevaplar için. :)

nörolojik olabilir

tıpçı değilim ama tecrübelerime dayanarak söyleyeyim bir sebeple burnunuz çok kurumuş. bulunduğunuz ortamı nemlendirmenin yolunu arayın. su buharı iyi gelebilir. ayrıca bol bol su için.

Bence de bu ortam kurulugundan olabilir ama bir de bende bu his alerji nedeniyle oluyor zaman zaman. Tam ya da uyku yapmamasi icin yarim antihistaminik alinca geciyor.

Benim de burnumda cillerim var hicbir seyle gecmiyor bodyshopla hic gecmez merak etme

herkesin derdi kendine diyorsun? peki, teşekkürler. :)

çay ağacı yağı antiseptik olduğu için sivilceleri kurutmaya yarıyor ama lekelere bir şey yapmaz. o izlere kesinlikle güneş gelmeyecek, beklemek istemiyorsan da AHA veya benzeri cildi yenileyecek asit kürleri var ama doktora danışmadan kesinlikle olmaz onlar.

çillerin varsa daha ne istiyosun hayattan . ayrıca