Ekşi Duyuru

Şimdi 23.30'da Sabiha Gökçene inecek uçakla bir misafirim gelecek. Soğanlık (Kartal) tarafına gitmesi gerekiyor o saatte. Havaş seçeneği uygun değil çünkü onlar e-5'ten gitmiyor. E-10 o saatlerde çok seyrek oluyor (olmadı sonuçta e-10 beklenecek tabii!). Peki taksiyle e-5'e inip ordan Harwe-Gebze minibüsüyle gitmek mantıklımıdır?
Havaalanından e-5'te harem gemze minibüsünün geçtiği bir yere taksiyle gitmek ne kadar tutarki? Ayrıca taksiciye gidilecek yer olarak ne söylenmeli ki taksiden iner inmez minibüse bilinilsin. Minibüs o saatlerde bulunıyor orası sorun olmaz.
Alternatif bir yöntem bilen varsa susmasın söylesin. Teşekkürler


 

vre burda ana sayfada çalıyor www.hepsiburadayunanca.com
george dalaras galiba. bir bulduruverin yafs.



 

salam ya seydi,

şimdi pasaport için eyüp ilçe emniyet müdürlüğüne gitmem gerekiyor yarın sabah. Taksim meydandan nasıl gidebilirim veya anadolu yakasından metrobüsle gelicem sonuçta Taksim'e, metrobüsle gidiliyorsa bu yere o da olur, bi zaamed tarif edermisiniz.

* hangi otobüse bineyim, hangisi ordan/yakınından geçer, hangi durakta ineyim ve ne kadar sürer?
* Eminönünden kolay gidiliyorsa ordan da otobüs-taksi bilgileri verebilirsiniz.
* Taksi ile Taksim'den gitsem ne kadar tutar mesela?


adresi: Kazıklıbağ Sok. Topcular Eyüp

saygı sevgi hoşgörü...

 

A Home at the End of the World benzeri, yani iki erkek ve bir kadının ilişkisini konu alan (adına threesome, açk üçgeni vs de denilebilir) filmleri önerin lütfen. "Bir sahnesinde iki erkek bir kadın sevişiyordu" aradığım filmleri tanımlamıyor. Yani duygusal bir birlikletiği anlatan filmleri arıyorum...Porno sitelerdeki malum kategoriden haberdarım.
Çiçek çocuklar sizinle olsun.



 

çiçek çocuklarım,

şimdi daha az tüketmeye çalışıyoruz enerji kaynaklarını evet, ofislerimizde de kağıt atıklar için geri dönüşüm kutuları var felan ama ya evde! ben bizzat kendi evimde geri dönüşüme elimden geldiğince katkıda bulunmak istiyorum. dedim cam-plastik şişeleri direkt atmayayım ayrı bir torbaya koyup sokaktaki çöpün yanında koyayım, iyi güzel oluyor ama yeterli değil...bir kuruma katkıda bulunsun, bulunmasa bile işte ne bilim geri dönüşsün istiyorum.
mesela içki şişeleri, naylon ambalajlar, kağıt atıklar vs bunlarla ne yapayım? bir firma-kurum-örgüt varmı evden gelip alsınlar? ben kendim götüremem sanırım çünkü pek merkezi bir yerde oturmuyorum ve çevre bilincim o düzeyde iktidarlı değil :)

bir site, bir telefon, bir öneri!

Teşekkürler.

 

Şimdi şöyleki:

Sosyal Antropoloji veya Kültürel Antropoloji veya Etnoloji alanında bu kitaplar. Pandoraya baktım yok. Amazondan getirtmeye vaktim yok. Acaba şu kitapları nerden bulabilirim. Üniversite kütüphanelerine girebiliyormuyum. Öğrenci değilim. Hangi üniversitenin kütüphanesine bakmalıyım (İstanbul). Halk kütüphanelerinde varmıdırki bu tür kitaplar. Başka bir yolu varmı.

* Weiner, Annette. 1988. The Trobrianders of Papua New Guinea. New York: Holt Reinhart and Winston.

* Coulter, Chris. 2009. Bush Wives and Girl Soldiers: Women's Lives through War and Peace in Sierra Leone. Ithaca & London: Cornell University Press

 

Şimdi ben klavyede neye bastım ne yaptım bilmiyorum ama FN tuşu sanki takılı kaldı gibi çalışıyor klavye. kontrol ettim takılı kalmamış FN tuşu ama sanki böyle caps lock gibi kilitlenmiş ve devamlı FN'ye basıyormuşlum gibi işliyor klavye. O harfine bastığımda 6, I ya bastığımda 5 felan yazıyor. Laptopun klavyesinin üst kısmında dijital gösterge var orda normalde olmayan bir işaret çıktı bu sorunla birlikte ki sanırım o da FN'nin kilitli olduğunu gösteriyor. Bond çanta düşünün böyle kulpu felan olan ve içinde 1 yazıyor. böyle bir sembol var. şimdi ne yapıp ben bunu eski haline getirebilirim? hem çok acil bu durum hem de anneye anlatır gibi anlatın.
reset attım. geri yükleme yapıyorum şimdi bir hafta öncesinde felan belki düzelir diye ama sanırım klavyede bir kısayola veya bilmediğim bir tuşa basarak buna neden oldum.
teşekkürler şimdiden.


 

Şimdi eski duyurularda aradım ama tam bulamadım. Sanırım çok basit bir cevabı vardır ama benim hiçbir fikrim yok. Yarın bursa merkezden kadıköye deniz otobüsüyle gelmesi gereken biri ne yapmalıdır. Merkezden nereye (hangi ilçeydi o?) gidilmesi gerekiyor önce deniz otobüsüne binmek için. Merkezden bu söz konusu ilçeye nerden araç kalkıyor? Yol ne kadar sürüyor? 9.30 daki deniz otobüsüne yetişmek için kaçtaki araca binmeleri gerekiyor bursadan...
sevgiler. kib bye



 

Takı derken esas aradığım Halhal veya böyle otantik orta doğu dansçılarında felan (dansöz gibi) görebileceğiniz egzotiksel takıları satın alabileceğim bir yer lazım bana yarın. Taksim-İstiklal civarında. Doğum günü hediyesi olarak İsveçli olan, belly dance kursuna giden bir hatun kişi için düşünüyorum. Sağolun.




 

Şimdi şöyle:
İşim (çevirgen) internet bağlantısı olan dünyanın herhangi bir yerinde çalışmama imkan veriyor. Bundan mütevellit biraz terki diyar edip başka bir iklimde yaşamayı planlıyorum. Couchsurfing işime yarıyor bu bilgi ihtiyacım konusunda ama ben siz sözlükçülerden, ilk elden "gerçek" deneyim bekliyorum.

İstanbul'a yakın (yakından kastım maksimum 4-5 saatlik uçak yolcuğulu zira arada bir ülkeye dönmem gerekecek bu açıdan çok istesem de arjantin'de yaşayamam! en azından birkaç yıllık sürede) bir aday şehir arıyorum. Bu bahsedeceğim özelliklere sahip bir şehirde yaşadıysanız (gezip görmek demiyorum orada bir süre yaşadıysanız!) deneyimlerinizi paylaşın lütfen.

Mesela bu şehir biraz büyük olmalı. büyükten kastım bir kentten beklediğiniz temel unsurlar olmalı (istanbul kadar olmasa da izmir kadar "büyük", adana gibi...). metropol olmasına gerek yok! Tabi büyük şehir olunca yaşam pahalı oluyor ve işte ilk aradığım özelliğe geliyoruz:
yaşam maliyeti maksimum istanbul kadar olmalı. çok göreceli bir kavram biliyorum ama "orta sınıf" bir yaşam standardını düşünün. ya da ben size şöyle söyleyeyim: kira başta olmak üzere her türlü giderleri hesaba katarak ayda maksimum(!) 2000 dolar ile yaşanabilecek bir şehir mesela. erasmusla gidip bir süre yaşayanlar eminim bilgi sahibidir ya da halihazırda söz konusu şehirlerde yaşayanlar size diyorum işte. sekonder bir sürü faktör de var düşündüğüm tabi ama onlara sonra sıra gelecek (sıcak insanlar ve sıcak iklim, "açık görüşlülük", yemekleri vs vs...)

bahsettiğim orta sınıf "öğrenci hayatı" veya biraz daha üstü olabilir. hatta bak şu şehirde şu sebeple bu kadar kaldım bana ayda x dolar-euro yetiyordu. ev arkadaşımla bu kadar ödüyordum veya möbleli daireye tek başıma bu kadar verdim gibisinden bilgiler süper olur. kira ilk akla gelen tabi ama onun dışında ulaşım, dışarda yemek, hatta market alış verişi, gece hayatı vs gibi konular da önemli bu aday şehri belirlememde...hacım bak bu şehirde yaşıyorum şu kadar parayla bu dediğin gibi yaşarsın sen diyenler olduğunda nekzel olur. ayrıca bu konularda ilk elden bilgi bulabileceğim site önerisi de makbule geçer (couchsurfing, travelblog, lonelyplanet dışında). Sağolunuz.

 

Kartal İski'nin yanında e-5 üzerindeyim diyelim, pendikteki deniz otobüsü iskelesine (yalovadan gelen deniz otobüsleri oraya geliyor sanırım) nasıl gidebilirim toplu ulaşımla?

Deniz otobüsü iskelesinin yakınında şöyle oturup iki laf ederken birşeyler içilecek yerler var mı? hiç gitmedim tavsiye lütfen.


 

Soru başlıkta ama ekleme yapayım: Anadolu yakası tercihim ama Avrupa da olabilir. Diğer başlıklara elbette baktım ama benim istediğim SGK ile çok bir fark istemeyen bir "özel" hastaneden tavsiye. Bir sürü özel hastane var ama bir ton para vermek istemiyorum. Anlaşmalı bir kurum olsun yeter. Teşekkürler.




 

hukuksal açıdan ne yapabilrim bilgi veriniz lütfen:
- kontratım bitmeden çıktım, kiralarımın hepsini zamanında yatırdım, kira + depozitoyu banka havalesiyle yatırmıştım, evi temiz bırakmamış olabilecedğimi, gidip bakmaya vaktinin olmadığını, zaman vermemi, temiz değilse tamir parası alacağını vs vs söleyerek sallıyor 14 gün oldu çıkalı ve yeni kiracı gelmiş bile eve...şimdi nedir prosedür bu durumda bileyim ki caydırıcı bir konuşma yapabileyim! adıma evle ilgili ödenmemiş elektrik su telefon aidat vs vs hiçbirşey yok! hepsi ödenmiş durumda.

edit: kontrat sürem bitmemişti evet! yeni kiracı oturuyormuş şu an evde

edit: ev sahibinin kontrat bitmeden çıktığımda benden kalan ayları isteyebileceğinden haberi yok sanıyorum. bu gün yine konuştum, "erken çıktın, pat ortada bıraktın bizi" felan deyince ben resmi-ben bunu bilirim-çalıştım dersime ses tonuyla "hakkım var, istediğim zaman çıkabilirim, üstelik bir ay önce haber verdim" dediğimde çünkü hiç birşey demedi...bir (ay önce haber verdiğimde de çıkıcamı tamam sorun yok demişti), tamam bu akşam veya yarın yatırırım dedi...ama dur bakalım beklemedeyim...len işin gücün arasında bunlarla uğraşıyoruz ya...aq

edit: evle ilgili benim adıma olan ve ödenmemiş hiçbir şey yok (adıma olmayanları da ödedim zaten)!

 

Şöyle ki:
Soğanlık kavşağında e-5 üzerinde olduğumuzu düşünelim. tugay caddesinde (burda olduğunu biliyorum) yer alan kartal ayedaş işletme merkezine nasıl gidebilirim toplu ulaşımla. burdan maltepe carrefour'a direkt giden bir sürü minibüs var tabi (harem gebzeye dinbik mesela) carrefour'ın orda indiğimde ayedaş'a neyle gidicem peki? bir minibüs veya otobüs mevcut mudur o güzergahta? yoksa taksiye bindiğimde tarifi nasıl yapayım? ayedaş desem bilirler mi ki?
Teşekkürler:


 

Şimdi ben bu oyunu daha bir hafta önce oynamaya başladım ve bundan mütevellit ortalıkta abi şurası neydi diye sorabileceğim insan sayısı on yıl içerisinde baya azalmış elbette. Şimdi sorularıma geliyorum (evet ikisi çıksa da yesek):

* Reaver: Bu ohmu yaratığıyla başım dertte. Tamam anladım çok etkili birşey ama kullanamıyorum ki!. Şimdi tamam bundan ürettim, scarab denen naneden beş tanede ürettirdim kendi içinde yüklü duruyor ama düşmanın yanına gittiğinde abi öyle bekliyor bu mal. Yani normal oyuncular gibi onun da ateş etmesini sağlamak için attack butonu felan yokki (yok dimi?). Nasıl kullanıcam bu yaratığı ben bir anlatıverin.

* Protoss shield (gibi birşey): Yine aynı ırkta hani binalar seçeneğinde advanced olan değil de ilk bina seçenkerindeki en son zımbırtı varya o yani. Sanırım bir kalkan felan sağlıyo ya da azalan kalkanı güçlendiriyor ama bunu da çalıştıramadım ben bir türlü. Yaptırıyorum bundan bir tane sonra üzerinde zaten tek seçenek var onu seçiyorum targer göster diyor gösteriyorum canı ve kalkanı azalmış bir adamımı ama bir etki yok...Yerde yanlış yapıyorum acaba?

* Zorluk düzeyi: Bu oyunun campaign veya custom play'de zorluk düzeyi felan ayarlanmıyor mu hiç? Ayrıca custom play oynarken ırkı da seçemiyorum sanırım! Yeniden başlatıp duruyorum oyunu ki her başlattığımda farklı ırk veriyor istediğim gelene kadar bikbikbik...

Teşekkürler herkese. Evet ikisi çıksın artık.

 

1 - hepsi gözümün önünde ama anlatabileceğim kadarıyla bilgilerini vereyim sizde aha bu deyin bana:
mistik büyülü bir dünyada geçiyor. böyle tamamen farklı yaratıklar var peri gibi felan. karakterle böyle ekranda katlar var her katta karşısınza çeşitli düşmanlar çıkıyor ver o kattan üst kata veya karşı kata atlayarak felan geçiyorsunuz. baş karakter böyle hafiften cüce gibi sarı saçları vardı kıyafetimi sarıydı felan hatırlamıyorum. silahı var böyle sanki muz soyar gibi fırlatıyordu :) yani silahtan birşey fırladığında geriye kurşun kovanı gibi (ama sarı sarı) birşeyler düşüyordu aşa doğru...bol bol ay, yıldız felan vardı düşman karakterlerde...sanki uzayda geçiyormuşcasınaydı oyun. başka dur bakiiiim...valla hepsi bu. hadi bir buldurunda atari günümü kutlayayım eksiksiz olarak.

mesela zor düşmanlardan birisi böyle dev gibi bir ay adamdı. bir sağa gider bir sola bir sürü bomba felan gibi büyülüğü şeyler fırlatırdı kocaman gözleri var böyle tuhaf tuhaf bakıp üstüne doğru saldırıyordu ve sana dokunsa bile canın gidiyordu

2 - bu çok basit grafikleri olan bir oyun. amacı zıpzıp zıplayan büyük topları küçültmek ve yoketmekti. silahla vuruyorsun yukarı doğru ikiye bölünüyor top sonra gene bölünüyor her vurduğunda bölünüp en küçükte vurursan kayboluyor. belli katları felan oluyordu sonunda. topları küçültüp bitirmen gerekiyor. bazen ateş ettiğinde ip gibi ekranın ortasında kalan ve top gelene kadar bekleyen silah özellikleri var, bazen bir sürü kurşun atabilen silahı oluyordu, kum saati aldınmı zaman duruyor ve arka planda hep ünlü yer resimleri oluyordu (piramitler, paris felan gibi).

özledm lan :(

 

Selamlar,
Arsan Center denen yerdekini gördüm fiyatları istanbul'dan bile fazla, duygu düğün salonunun yanında VEM diye bir yer var görüntüsü fena. 12 şubat stadının kendi içinde varmış gittik gördük tadilattaymış(!).
Bunların dışında bu şirin anadolu kentimizde spor (gym, vg) salonu var mı başka? (ayıp olmazsa kapalı havuz var mı bir de bu şehirde!?).


 

şimdi doktorlar ve bu konuda deneyimli çevirmenlerden acil yardımcı rica ediyorum:
bir kardiyoloji raporunda "mitral kapak hareketleri ve yapısı normaldir" denilmiş.
bu normaldir nasıl söylenebilir. "x and y is normal" demek tuhaf geliyor bana. bu raporlarda ingilizcede bu gibi ifadeler için yerleşik ifade nedir?


 

3 gecelik mavi yolculuğa çıkmayı düşünüyoruz öneride bulunun lütfen (internet sitesi, telefonu, adı sanı felan hangisiyle ulaşabilirsek tabii).

* temizlik ilk kriter, günübirlik katıldığım bir gezide wc'nin hali hala zihnimde. kamarası, duşu wc'si temiz olan, buna özen gösteren bir firma olmalı
* fiyatı önemli aslında ama artısı çoksa pamuk ellerimi cebime götürebilirim
* bodrum-fethiye-marmaris civarında rotası olan bir sefer arıyorum
* mümkün olduğunca yabancıların tercih ettiği bir tur öperatörü/firma olsa daha iyi olur (rus kız-italyan erkek düşürmek için değil elbette...daha rahat olmasından mütevellit)
* yolculuk sırasında tüm içeceklerin ekstra ücretli olmasından mütevellit kol gibi girdirmeyen bir firma olsun, kendisi feci ucuz olup 4 gün boyunca hayvan fiyatlarla bira-su kakalayan cingözler olmasın
* 2 kişi olacağız sadece, toptan kiralama değil
* modifiye tadında ses sistemi döşenmiş yatlardan olmasın, bangır bangır müzik dinlemek istesem başka tatil seçeneklerine bakarım, huzurdur ilk etapta aradığımız

ilk defa böyle bir tatil yapacağım, neye dikkat etmeliyim firmayı seçerken başka? ağustos sonunda gidicem sakin deniz yolculuğu için çok mu geç olur, 4 günü bulantı yeşili bir halde geçirirmiyim ki? rota önerileriniz nelerdir?

 

fethiye marmaris veya bodrum'a gidilecek, varanı mı ulusoyu mu tercih edelim? subjektif değerlendirmelerden çok ulusoyu tercih edin çünkü şu var bu var varanı tercih edin bunlar ve şunlar var otobüste, seferde böyle bir uygulama var gibisinden bilgiler daha makbule geçer.
* önemli olan rahatlık en başta, koltuk arası, koltuğun rahatlığı, ikramları vs önemli işte.
* internet olup olmaması önemli değil
* fiyat önemli değil
* wc olup olmaması önemli değil

not: mesela kamil koç'un rahat hattı süperdi, bu dediğim yerlere rahat hat yok galiba. böyle ne bileyim işte yayılarak gidilecek kadar geniş koltukları, az yolcu sayısı olan hangisidir ki. kamil de kulaklıklar-yastıklar hijyenik olay iyiydi, böyle bir firma arıyorum işte o taraflara doğru giden...

 

Kadıköy iskeleden veya göztepe köprüsünden bana bu mekana nasıl gidebileceğimi tarif edebilirmisiniz. otobüs, minibüs veya dolmuş olur. google map'te baktım bostancı iskelesinin biraz ilerisindeymiş sanırım. aha burda
maps.google.com
Not: (acil biraz!)


 

soyak yenişehir'e yakın (y.sahra, ataşehir, şerifali, çakmak...vs) temiz bir spor salonu arıyorum. soyak'ta oturmuyorum. hemen yanındayım. soyakta'ki gym-havuz olayları için dışarıdan üyelik felan olmuyordur sanırım ama ya oluyorsa, bilgisi olan var mı içerden?

bu güzide sitemize yakın yerlerde spor salonu bilen varsa tavsiye alayım lütfen. kendi sitemizde yok napalım :(

hazır sormuşken bir de gym'den bağımsız havuz sorayım. var mı şöyle hafta sonları gidip iki kulaç atabileceğim bir yer bu çevrede?

not: flex health club 'ı biliyorum bakıcam oraya, trio'daki uçuk fiyatları olan yeri söylemeyin ben o paraya öküz alırım...

öptüm biceps'lerinizden.

 

bu konuda bir tane daha başlık gördüm ama maalesef anlayamadım yeniden benzeri bir soru soruyorum ve tavsiyeleri bekliyorum:

durum:

2000 de girdim 5 yıllık bir bölüme. bir yıl uzattım. sonra bıraktım okulu. ilişiğim kesildi yeniden kayıt yaptırmayınca. bu son afla geri döndüm toplam 5 dersim kalmıştı. sınvalarına giriyorum ama hem başka şehirde olduğumdan hem de çalıştığımdan hem de başka nedenlerden bu 5 dersi verip geçemeyebilirim (bu konuda tavsiye istemiyorum lütfen, onu yap bunu yap ne olursa bitir et vs...milyon kez duydum zaten...-kabalık olarak algılamayın-). 82 doğumluyum. askere şimdilik gitmek istemiyorum. gittiğimde de kısa dönem yapmak istiyorum (kısa dönem çıkması vs şansa kalmış deniyor...haberdarım.) yani ben lisans diplaması alayım da gerisini şansa bırakayım istiyorum. askerlik 12 aya çıkacakmış vs bunlardan da haberdarım. hatırlatmaya gerek yok.

şimdi bu bölüm bitmeden yeni bir üniversiteye, öss (ya da ne haltsa yeni adı) sınavıyla girebilir miyim? yine şu an bulunduğum şehirde olacak devam sorunu olmayacak yani. öss ile girdim ve başka bir üniversitede mezun olamadığım bölümü yeniden kazandım diyelim. önceki bölümde aldığım derslerden burada muaf sayılıyor muyum? dolayısıyla bu yeni bölümden mezun olma sürem kısalıyor mu? diyelimki öyle ya da böyle 4 yıl daha bu yeni üniversitede okumam gerekti. dört yıl bitene kadar 29 (30 ya da neyse askerlik için sınır neyse) yaşını geçicem. o zaman ne olacak? okulun ortasında pat diye askere mi çağıracaklar? tecil mi olacak bitirene kadar veya nedir durum?

not: perşembe günü askerlik şubesine gidip sorucam zaten.

 

Şimdi bir arkadaşım (kendim de olabilir) taşınacak ve böyle aktivitesi olan, güzel bir site arıyor. ben arıyorum ben. öyle düşünün siz. şimdi bu soyak evreka kartal'daymış. soğanlık diye bir yerde. bunla ilgili ne biliyorsanız söyleyin bana. sorularım:

* e-5 e yürüme mesafesinde mi bu site? soğanlık diye bir yerdeymiş.
* kadıköy veya üsküdardan direkt ulaşım nasıl sağlanıyor. minibüs-otobüs var biliyorum da mesela hangisi ne kadarda gidiyo. hangi saatlere kadar çalışıyorlar. minibüsler mesela 24.00'ten sonra çalışıyor mu?
* markettir, hastanedir vs gibi mekanlar mevcut mu o çevre de?
* taksimdesiniz diyelim. gece içtiniz eğlendiniz saat 4. bu söz konusu yere ulaşımın en uygun yolu nedir? bostancıya sarı dolmuşlar var onu biliyorum sabah kadar, sonrası nasıldır? harem gebze minibüsleri sabaha kadar çalışır mı?
* pazartesi sabahı diyelimki trafik var normal şekilde. bu söz konusu yerden kadıköye ulaşmak ne kadar zaman alır ki?
* ya fiyatları çok ucuz bunların. niye ki acaba? işkilleniyor insan. vardır bir şeyi diye. uzak desek. uzak kavramı göreceli sanki :) referans noktasını kadıköy olarak aldığımızda mesela görece trafiksiz saatlerde (saat 14.00'te) ne kadar sürüyor ki?

bunlar sorularım. başka ek bilgileriniz varsa çekinmeyin. tavsiye niteliğinde "ya abi bak şimdi orası güzel site tamam ama bilmediğin nokta var bak bu bu felan diye..." ifadelere de açığımdır. sevgiler...

 

diablo III çıkmadan bir kez daha bitireyim dedim ama aradan baya zaman geçmiş unuttum tuşlarını. hani yerdeki nesneleri gösteren bir tuş vardı. ona basınca üzerinde olmasan bile yakınındaki nesenlerin adı görünüyordu gidip alıyordun. tek harfli birşeydi ama neydi?




 

Şimdi elimde office kurulum cd'si yok. gidip bulamamdan bir yerden. bana öyle bir şey anlatınki yazdığım ingilizce metni word'e dil denetimi yaptırabileyim. netten birşeyler (office kurulumu?) indirsem mesela nasıl yaparım? Başka bir imkanı var mı (daha kolay olan)?
(bkz: anneye anlatır gibi anlat)



 

Bu perşembe akşamı 18-19 civarında kayseri otogarında olacak (yeni yapılan bir otogar var ya işte orası) ve 21 uçağı için en geç 20'de kayseri havaalanında olması gereken bir kişiye nereden ve nasıl gidileceğini (otobüs, minibüs, taksi, tabanway?) anlatın lütfen. anneye anlatır gibi anlatın zira hiçbir fikrim yok bu şehir hakkında. yakınmış havaalanı şehir merkezine ama yeni otogar şehrin dışında gibi sanırsam...




 

Durum: dün bir daireye baktım, beğendim tutmak istiyorum. emlakçıdan. şu zincir emlak bürölarından biri. bu gün kira sözleşmesini yapmayı planlıyoruz. adam biraz tuhaf. gözüm tutmadı yani. 15 gün sonra taşınmayı düşünüyorum ve emlakçıyla konuştum "önden kapora alırız, ödemenin kalanı için tarih belirtiriz" dedi. şimdi burada yasal anlamda dikkat etmem gereken şey nedir. bir arkadaşım kapora ödeyip sözleşme yaptıktan sonra emlakçı bunu arayıp "kaporayı iade ederim ama evi başkasına verdim pardon felan" gibisinden şeyler yumurtlamıştı. bunu önlemek için sadece kontrat yeterli (standart kontrat maddeleri) ya da başka bir madde ekletmek gerekir mi? nasıl bir madde mesela?

not: ilk defa emlakçı denen yaşam formuyla tanışmak zorunda kaldım da. haklıymışsınız. tırsınç!


 

koniçiva ekşiduyuru-kun,
bu linkte çalan kulak pası silici şey nedir...
www.cumbba.com


 

Taksim'e (İstiklal'e) yakın, bol çeşidi bulunan bir saat mağazası aruyorum. Casio markazının bol çeşitlerini bulunduran bir yer veya sadece Casio satan daha makbule geçer. Bilen? Nerde? Tarif?




 

yetişkinler için olan (pokemon da bir animedir ama işte yani, neyse anladınız), içinde ecchi barındırmayan (veya minimum olsun yani, herkes minyon japon kızlarına hasta değil ki! elfen lied geliyor direkt aklıma, herşeyin ortasında hop meme/bacak! o ne ya!), ya çizimleri gözlere şenlik çizimleri (ancak animasyon ile anlatılabilen görüntüler mesela...vamipre hunter d, spirited away, angel's eggs) ya dimağlara zarar hikayesi (death note diye birşey yapmış adamlar, artık zeki senaryonun tanımı eskisi gibi olamayacak, ghost in the shell de var dediniz duydum! perfect blue var diyenler var adamı lynch'i kahvaltıda yemiş!) olsun, hiç olmadı alsın götürsün beni çocukluğuma (totoro'nun dizisi olsun 150 bölümlük her gün izlerim şerefsizim + heidi misler gibi mesela) eğlendirsin. olmadı mushishi gibi olsun vayy anime ne kadar farklı farklı şeyleri içeriyormuş diim an azından...

şimdi eğlenceli derken flcl dediler baktık yani ben japonların mizahına giremiyorum sanırım, evangelion aklını yardırır dediler e ben robotların savaşından başka birşey görmedim (sonraki bölümlerde açılıyormuş da abi o ilk 14 bölüm ne bokuma yarıyor!), monster var hikayesi çok sağlam felan dediler lan türk filmi gibi, ben onların dik alasını izledim yıllarca!, büsbütün metal alkemist dediler 15 bölüm izledim aklımda onun için bu kadar şundan koyacaksın dışında bir şey kalmıyordu hep...sailor moon gibi de olmasın mümkünse ki "female under 18" değilim...avatar'ı da izledim, anime'nin yandan yemişi yafs, yani anime hem komik, hem macerasal, hem fantastiksel vs vs olmak zorunda değil ki, ne yani holivud stüdyoları gibi "prodüksiyon" animeleri mi izleyelim allasen, nerde kaldı senin underground ruhun, nerde kaldı "dark" temaların. hellsing'i izledim vampir hastası olarak ama gotik olmayınca sarmıyor vampirler ya!

ghost in the shell tv serisini biliyorum izlicem, 12 kingdoms'ı indiriyorum, great teacher onizuka'yı indiriyorum (eğlenceliymiş du bakalım), soul eater'a hiç yaklaşmadım baldır bacak olayından (haklımıyım?), paranoia agent'ı indirdim birazını izledim fena diil, bleach'i biraz izledim yine fena diildi gene bi bakarım ben ona sonra, lain'i indirdim bekliyo laptop'da, naruto'yı hiç izlemedim çocuksu birşey mi ki o? tavsiye verin işte bunları düşünerek bana. yetişkinlere yönelik bir mecha da olur (yani robot göstermenin yanında biraz birşeyler de anlatsın diyorum), bilim kurgu veya fantastik çok makbule geçer tabii (akira'nın dizi olsa keşke!)...

not: sizin ayılıp bayıldığınız anime'lere bok attıysam kızmayın, tavsiye verecekseniz vermemezlik etmeyin, herkesin zevki farklı alla alla!

 

torrent ile age of mytholgy indirdim. bunu ilk etapta çalıştırmam ve ondan da önemlisi dışarıdan aldığımız normal oyun cd'leri gibi cd'ye yazmam gerekiyor. bu şekilde elimde bu oyunun cd'si olmalı ve eve götürüp standart şekilde kurabilmeliyim.

.iso uzantılı dosyalar işte nasıl bir program kullanmalıyım, cd'ye atabilirmiyim bunları, attım diyelim eve götürdüğüm de yine bu "şeytanın aleti" gibi bir program ile mi oynayabileceğim?

dameon tools sanırım en kolayı imiş. nasıl kuruluyor, sonrasında adım adım neler yapılıyor, böyle öküze anlatır gibi anlatsanız bana sevinirim çok hem de.

 

Üsküdar iskeleden capitol'e nasıl gidilir bilen var mı? kabataş'tan kadıköye'de geçebilirim ordan direkt minibüsler vardı yamulmuyorsam ama ben üsküdar iskeleye motorla geçip ordan gidemez miyim? minibüs varmı iskele yakınında? (otobüs istemiyorum)...esenlikler.




 

Telefon hattı borcundan dolayı kapalı ve bu umrumda değil hatta bir süre daha kapalı kalsın ama adsl de borcundan dolayı kapalıydı. şimdi ben sadece adsl borcunu ödeyerek internet'e bağlanabilrimiyim tekrar? yani sanki bir yerde duydum bunu illa telefon kullanmak bile gerekmiyormuş ama telekom zararlısı zorla aldırtıyormuş vs vs... hatta annem alt komşuda (komşuyla adsl muhabbeti yapıyor evet) telefon hattı borcundan kapalıyken internet çalışıyordu diye şehir efsanesi bile söyledi. bir yardımcı olun, deneyimleriniz paylaşın...

not: müşteri hizmetlerini aramak istemiyorum zira tiskindim kendilerinden!


 

Olimpos-Çıralı diyo ama tam olarak neresi, gidenler/bilenler bir bakıversin. Tarifte cabası olsun. işte bilmem nerden şuraya gidersen bulursun, ordan buraya yürü, şunu sor vs gibi tarifler diyorum hani.

1- www.flickr.com
2- www.flickr.com

sanki bu iki fotoğraf birbirine çok yakın yerde çekilmiş ;)

 

1- olimposta kalırken böyle kolaylıkla gidilebilecek, yakınlarda bulunan yüzülesi plajlar/koylar tavsiye edin bana. önerin evet. bir gün de şuraya git abi çok güzel plajı/suyu felan diye önerin valla giderim.

2- aktivite önerin bana istiyorum evet. yat turudur, dağ bayır gezip mutlaka görülesi yerlerdir. yakınlarda bazı yerler olur hani ademoğullarından uzaktır, huzurun en koyusuna daldırır insanı, manzarası alır götürür dere tepedir. tarif edin önerin istiyorum. biranı al git oraya desin biri bana.

3- diğer tatillerden farklı olarak olimposa giderken kişinin yanında kesinlikle bulundurması gereken bir şeyler var mı? sinek varmı mesela (?) ona göre off-kov-git sinek ilacı felan alırım. küçük bir yer sanırsam peki eczane varmı (oha)? ilaç olayı yani. başka ne koymalıyım bavula mutlaka? kuru sıkı :)?

4- ne kadar rahat bir ortam efendim bu olimpos yararlısı? demem o ki: ben ve yavuklum (ikimizde erkek cinsine tabiiyiz), çift/sevgili/birlikte huzur arayışına çıkan iki insan formu olarak rahat edermiyiz ki ciddi ciddi burada kalırken? kimsenin kimseye dönüp bakmadığı, herkesin kendi halinde huzuru/içkisini yudumladığı bir yerdir dediler ama öyle mi haggaden. gittiğim gün belli olur anlarım/z zaten de ben yine de buranın müdavimlerine bir sormak istedim. bizim için rahatlıktan kastım bir kız ve erkek ile aynı yani böyle iki insan ne kadar rahatlık ararsa benimki de odur! mykonos beklemiyorum, ben daha keşfetmeden, nerde eski olimpos geyiği dönmeye başlamış bile(duyumlara göre) ama sevdiceğimin elinden tutup gezmek, hamağa yayılıp malak gibi birlikte uyumak hayal midir ki artık?

5- belki akut dozda huzur fazla gelir antalya'ya veya yakındaki ilçelere gün içinde gidip-gelmek isteriz, bu yerler hakkında da öneri yapsanız. mesela yemek olayı. antalya'ya veya diğer yakın ilçelere gittiğimde hangi mekanda ne yemeden dönmemeliyiz, hangi bara gitmeliyiz? ya da buraya niye gidicen manyakmısın birşey yok da olur. bize her türlü soru, öneir ve eleştirilerinizi yollayabilirsiniz.

soruları boş bırakmayın, istediğinizden başlayın. daha aklıma gelirse yazarım. bronz günler.

 

Daha bir milyon tane sorum olacak ama önce bununla bir başlayayım:

* Antalya havalimanından olimposa nasıl gilidir? en ucuz şekilde gitmek temel amaç. havalimanından otogara gitmem gerekiyor ilk olarak sanırım, peki havaş ile mi gideyim, uçtuğum firmanın servisi varsa onu mu kullanayım (sunexpres), taksi ile mi gideyim yoksa bizim burdaki (istanbul) gibi otobüs/minibüs felan var mı otogara giden?

* otogara vardık diyelim hangi firmayı tercih edeyim olimposa gitmek için ücret ve servis açısından?

Tatil dönüşü gelen edit: uçtuğunuz firmanın servisi ile gidin (sunexpres). otogarda inicem diyin, olimposa gideceğinizi öğrenince akbaba muavin/şoför sizi illa "taksi dolmuş" kullanmaya cesaretlendirecek ve hatta ısrar edecektir ama siz kanmayın zira 75 ytl istediler iki kişi için. otogarda inin ilçe terminaline gidin herhangi bir firmada (çok seçenek yok zaten) bilet alın ve gidin araçlar küçük ama rahat ve klimalı. kelle başı 6 ytl idi.

 

Hafta sonu (ctesi) dört tane er kişi hususi vesayit ile ağva'ya gidilecek. istanbulda en uzun süre kalan gelgelelim ağva'ya hiç gitmemiş kişi ben olmamdan mütevellit onlara kılavuzluk etmek durumdayımdır. yani nerede yemeğe gidelim bunları alıp nereye götüriim? sabah gidip akşam dönüces işte, balık lokantaları değil aradığım! alkollü olsun, fiyatlar orta/üst orta (!) olabilir, güzel olsun işte, manzarası & servisi düzgün olsun. ismini verirseniz buluruz gerçi ama yine de şurdan gidince şuraya sapın, onun yanıdadır, bunu sorun vs gibi tarifler de makbule geçer...




 

Bu akşam 8-9 gibi koşuyoluna sevdiceğimi gezip tozmaya götürücem (saat geçmiş olsa da siz verin tavsiyenizi, sonrası için aklıma tutarım), sadece bir kez gittim o caddeden yürüyerek ve bir sürü güzel yer gördüm. e peki hankısına gidilir, yemek yicez işte efenim güzelce, sevdicekle dediğim romantik bir akşam yemeği değil, hava almaya üçbeş börtü böcük görmeye götürcem işte, rahat mekan olması önemli, adam gibi servis olsun, güzel yemeklerden seçeyim gönlümce işte, uçuk fiyatları olmasın! böyle bahçeli felan olursa cabası!...

öneri yaparken diinki "burasının şusu güzeldir, bu mekanda bunu yemezsen yok artık!" ben de ona hava atiim bak seni bi yere götüriim x'i güzeldir diye (nasılsa sözlükten haberi bile yok), öyle işte...


 

TV başında değilim şu an, bu töreni nerden izleyebilirimki? resmi siteye girdim herşey çinçe gibi ben birşey anlamlıyorum ki :)
Resimler var sadece törene ait ben böyle tamamını izlemek istiyorum ki buldurun pliz kib tşk sçs bsçs.



 

Şöyle ki: kiralık ev bakarken devamlı surette "ataşehir - şerifali karşısı" diye bir sürü ev ilanı görüyorum. ataşehir denen semti bir kere gecenin bir köründe otobüsle ana caddesi olduğunu düşündüğüm bir yerinden geçerken gördüm. onun dışına semtin "lüks" ve biraz "uydu kent" kıvamında olduğunu duydum. şimdi ataşehir denen yer ile şerifali denen yer birbirine yakın sanırım, peki şerifali tam olarak nerede? kadıköye uzaklığı ne kadar mesela, ya da kozyatağı carrefour'a ne kadar uzaklıkta. şerifali sanırım yeni yeni yapılanan bir yer, kaşiflerin keşfetmediği, insan kolonilerinin olmadığı, köpeklerin fink attığı, kırk yılda bir otobüs uğrayan, markete gitmek yerine evde son kalan makarnayı pişirmek isteyeceğim, tecavüzlük ıssız yarı-inşaat sokakların olduğu bir yer mi yoksa artık yaşanabilir kıvama geldi mi?

bunları merak etmemin nedeni evlerin fiyatlarına göre çok iyi görünmeleri, yani bu evlerin bu fiyata olmasının nedeni nedir? komik fiyata dubleks sıfır daireler var! niye bu kadar (görece) ucuz burası? kesin bir hinlik vardır ben işkillendim çünkü! çok mu kıyı köşe bir semttir ki? ulaşım için (kadıköye, üsküdara veya taksime diyelim) nasıl yollar izlenir (otobüs-minibüs?) veya illa araba sahibi mi olmak gerekir burada yaşamak için...öyle işte.

burada yaşayan/semti bilen sözlükçülerden başka yerde asla bulamayacağım ilk elden bilgileri rica ediyorum efenim...kalın sağlıcakla.

 

Şimdi cancazlarım,
ekim ayında Adana'ya SunExpress ile gitmek istiyorum, Sabiha Gökçen'den teyyare vasıtasıyla Adana Havalimanna gidicem, gündüz 10.00 gibi orda olucam. Buradan otogara gitmek gerekiyo, K.Maraş otobüslerine binicem ordan. Şimdi havalimanı ile otogar birbirine yakın mı, otobüs-minimus olayı mevcut mudur bu iki yer arsında, mevcut ise hangi no-isimli otobüse-minibüse binicem, mevcut değise taksiyle gitmek kalıyor geriye sanırım, ne kadar sürer otogara gitmek ve kaç paradır ki tahminen. Öyleyken böyle işte.

not: iş bu entri sabah sabah şalgam içerken girilmiştir (bildiğin doğanay şalgam).

 

Taksim'e yakın (cihangir, talimhane, harbiye, kurtuluş, osmanbey, aksaray, fındıkzade, çapa, fulya, mköy, beşiktaş hatta levent-çeliktepe), 1+1 veya 2+1, kombili, maksimum 700 YTL (Cihangir'de 800 de olabilir) kiralık daire arıyorum (sahibinden!). bilen, duyan, gören, evi olan, evden çıkacak olanlar insaniyet namımna :P haber versin, asl tsk kib bye...

not: bazı ev sahibi/sahibesi bünyeler için malum kriterlere refere etmesi açısından: bekarım, erkeğim, yalnız yaşicam evde, çalışıyorum (çok yalnız mutsuz bir beyim telefonum...)


 

Ahoy! Baştan söyliim donanınhaber forumunda var bazı başlıklar farkındayım ama sarmıyor beni o site!

5 + 1 ses sistemi alicam, orda burda adı geçen philips mms460 ve logitech x-530(40) ürünlerinden haberdarım ama ben bu alacağım sistemi temelde dvd player ile kullanıcam, yani sadece pc'ye bağlanabilen ürünler olmamalı (arada tabii ki pc'ye bağlamak geçer gönlümden); dolayısıyla hem pc hem de dvd çalayır için uygun olan bir ses sistemi arıyorum (bazı ürünler pc'de surround ses verirken dvd'de vermiyormuş- veya tam tersi). çok yüksek sese ihtiyacım yok evde konser havasına gerek yok, yani watt (yada herneyse bunu belirleyen) çok yüksek olmasa da (ortalama yeter) olur. maksimum 200 ytl olmalı, netten alınabilirse veya kolay erişilebilen bir pc mağazasında mevcutsa tadından yenmez, filmler için anime izlediğimi düşünün ve müzik için bass olayı süpersonik olsa ne hoş olur diye düşünün çünkü trip-hop ya da metal dinlerken her tınıyı duyamazsam asabileşiyorum ;)

* bu fiyata böyle ürün bulamazsın demek isteyenlere engel olmak adına "ben bu fiyata alabileceğim en iyi sistemi arıyorum".

* illa birinden vazgeçmem gerekirse dvd player da istediğim surround olayını versin pc olmasa da olur. zira oyun oynayan bir kişilik değilim.

hörmetler...!

 

efendim bu sevgili çizgi öykücü kardeşimizin piyasada sadece bir kitabı (sandık içi) mevcut olduğundan ki onuda edinmiş olduğumdan, şahsın sanatının kalan kısımlarını görme amacıyla herekete geçtiğimde lombak dergisinde daha önce "yer altı öyküleri" adı altında çizgiler çizgiğini öğrendim. şimdi bu hangi sayılarda bilen varmı yani x-y arasındaki sayılarda çizdi bu köşeyi derseniz o sayıları artık bulucaz bir yerlerden amaç budur...(bu bilginin yanında derginin o sayıları elinde olan varsa..! var mıdır ki?)

edit: bir röportajında şöööle demiş:

"- Biz ne zaman Yeraltı öykülerini bir kitap olarak elimize alabileceğiz, böyle bir çalışma var mı?
Evet su an fırsat buldukça eski bazı siyah beyaz öyküleri renklendiriyorum. yarısı yine siyah beyaz olacak ama bazı öyküleri dergiyi yetiştirmek uğruna siyah beyaz bastırmak zorunda kalmıştım, onları elden geçiriyorum. Sanırım yaz sonunda çıkacak kitap."

nasılsa bunu da alırım ama yaza kadar beklemeyim...