[]

persons vs people

-There are 10 persons in the backyard.
-The elevator is for 4 persons.
-People are really strange.
-I see dead people.

Sayı varsa persons, herhangi bir sayı yok insanlardan genel bahsediliyorsa people.


Peki, daha başka kullanımlar (aksi durumlar, kurala uymayan) da var mı?

 
people daha public tarzda, dediğiniz gibi genel.

ama mesela özel bir grubu tanımlarken persons kullanılır. örnek olarak
persons who have been given access to an installation vs vs.
  • victum  (29.12.15 10:49:40) 
[]

I and my broken toys vs. Me and my broken toys

hangisi?
neden?

teşekkürler

 
Me and my broken toys


  • selci  (29.12.15 10:34:55) 
Cumlenin tamamina gore degisir. Sadece bu kelimeler kullanilacaksa, ikincisi. ama oyuncaklar yerine bir kisi olsaydi, o zaman onun isminin once gelmesi gerekirdi.


  • common of demons  (29.12.15 10:35:22) 
Ya öyle şeyler soruyorsunuz ki bazen '' elma mı armut mu'' diye. ikisi de diyemiyor insan bir gönül rahatlığıyla. Zira soru yok.


  • anonymice  (29.12.15 10:37:51) 
peki
I and Hakan mı?
Me and Hakan mı?
  • tuhaf sorular soruyorum ben  (29.12.15 10:38:04) 
i and hakan dersen, i ve hakan sözcükleri özne oluyor ve cümle devamında bir eylem bekleniyor. i and hakan ate. ya da i and hakan are fine....

me and hakan diyorsan bu sözcükler nesne oluyor.
kim kırdı pencereyi?
me and hakan.

gibi.

kısaca, sorduğun soru tam olarak ne ona göre cevap değişir.
  • dahinnotha  (29.12.15 10:41:22) 
Dedigim gibi, baska bir kimsenin de ismi verilince "kutalmis and I" ve "kutalmis and me" oluyor, kibar yolu budur. I-me cumleye gore degisiyor, aciklandigi gibi.


  • common of demons  (29.12.15 10:48:22) 
i and my broken toys have been effected.

it effected me and my broken toys.
  • victum  (29.12.15 10:51:13) 
My broken toys and I ...

Bu toplu kisi kalibini cumlede kullandigin yere normalde ne geliyorsa ona gore degisir. Cok acik olmadi fakat ozne ise

My broken toys and I (we) were on the ground.

ya da nesne ise

She looked at me and my broken toys (us).
  • mushtopus  (29.12.15 11:17:08) 
[]

paradontax reklamındaki hatun çok güzel değil mi? (capsli)

sb.




 
değil ören bayan reklamındaki hatun çok güzel


  • rapon  (29.12.15 09:20:16) 
zombi gibi la:) leyla ile mecnundaki erdal bakkalın almanyadan gelen yigeni daha güzel.


  • all girls dream  (29.12.15 09:46:23) 
[]

garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmelik (telefon)

bozulan telefonumu KVK'ya verdim, 40 gün oldu; dün de gittim tüketici heyetine ''ben telefondan geçtim artık, parasını istiyorum'' dedim, dilekçelerimi, faturamı, garanti belgemi kopya olarak teslim ettim.

garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmeliğe göre 20 iş gününde telefonu geri vermeleri ya da sıfır cihazla değiştirmeleri gerekmekte. kanun böyle söylüyor.

1- ben gidip yeni telefon almayı düşünüyorum. hayatta uğraşmam bunları bekleyerek.
2- bu ücreti öyle ya da böyle kesin alır mıyım? 3 ay da sürse 5 ay da sürse bekleyeceğim önemli değil. aldığım parayla da borcun bir kısmını kapatırım sonra. telefonsuz kalacağıma, ben onları bekleyeceğime onlar bana ödeyecekleri günü beklesin.

haklı mıyım? bir yerde yanlış yapıyor muyum?

 
haklısın devam.


  • bryan fury  (27.12.15 18:57:05) 
[]

10 ay önce sattığım araca trafik cezası gelmiş

Şimdi e-devlet'e bakarken tesadüfen gördüm. devrettiğim plakaya 189 lira borç gözüküyor.

Bu ceza aracı ben kullanırken kesilmiş olsa noter satışında çıkmaz mıydı? Daha önceki sorgularımda da hiç böyle bir ceza yoktu. Böyle hatalar oluyor mu?

Bir fikri olan var mı? Teşekkürler.

 
Cezalar sisteme geç işleniyor bu yüzden böyle salaklılar oluyor. Aracı satmak için borcu yoktur yazısı alıyorsun zaten, o sırada orda yoksa yapacak bir şey. Etik olarak araç sizdeyken bu ceza kesildiyse gidip sizin ödemeniz gerekir. Hoş etiği geçtim araç sahibi zaten aracı aldığı tarihi ibraz edip trafik e dilekçe gönderirse borç onu bağlamıyor artık. Ama oluyor böyle şeyler özellikle köprü geçiş cezaları. 1 yıl falan sürüyordu en son sisteme yüklenmesi.


  • liriamer  (27.12.15 11:35:59) 
@liriamer

tarihini maalesef göremiyorum cezanın. e-devlet o detayı vermemiş. plaka da benim üzerime değil şimdi, sattığım arkadaşın tc kimlik numarası mı gerekli bunu öğrenebilmem için?
  • tuhaf sorular soruyorum ben  (27.12.15 11:39:34) 
ceza senin kimlik numarana kesilmişse ikamet adresinin muhtarlığındadır ceza makbuzu. oradan alıp detayları öğrenebilirsin..


  • nrmnm  (27.12.15 12:47:48) 
[]

windows 7 Ses Ayarı simgesi kayboldu (capsli)

sistem düğmelerini aç veya kapat'a girdiğim zaman da ses bölümüne tıklanamıyor, oradan da müdahale edilemeyecek gibi kapanmış.

neden olur bu? düğmeyi nasıl geri getiririm?

teşekkürler.

 
  • cetoxim  (27.12.15 10:24:37) 
[]

bir kediye normal bir hekim (cerrah) iğne yapabilir mi?

bir klinikte gördüm, veteriner kedinin ensesinin biraz altından deriyi biraz kaldırıp iğneyi saplıyor ve çekiyor. toplam 2-3 saniye. ee dedim bu mu şimdi iğne? 3-4 tane iğne yaptırdık hepsi böyle.

ee peki bu iğneyi normal bir hekim de yapabilir mi? öyle komplike bir şeye benzemiyorlar.

bir de bu iğneleri nereden temin edebiliriz? satıldıkları bir yer var mı?

bu nereden çıktı diyeceksiniz, 4 tane iğneye 150 lira vermek istemiyorum. ailemde de çevremde de bir sürü hekim arkadaşım var.

not: veterinerler cevaplamasın :))) cevap stilinden anlarım ona göre.

 
bence yapabilir. mantığı biraz deri altı iğnesine benziyor.

edit: yaptırma lan vicdanım el vermedi kedime baktıktan sonra. onlar en masum şeyler dünyada ki 150 lira bir candan önemli değil.
  • gozu acik sevisen yahudi  (24.12.15 09:22:47 ~ 09:31:40) 
ben bi kere hastanelik oldum şansıma doktor yakın arkadaşım çıktı. o gün benden hemşireler de doktor arkadaşım da kan aldı. arkadaş alırken şakayla karışık dedim "lan sende acıyo kız acıtmıyodu" "heralde lan o kaç kere alıyo günde" dedi.

buradan varacağımız sonuç, veteriner hayvanların anatomisini okumuş. kimbilir günde kaç kediye iğne yapıyor. normal doktor ise hayatında kediye hiç yapmamıştır. kedi anatomisine değil insan anatomisine aşina olduğundan kedinin ölüm kalım meselesi olmadıkça bence yapılmamalı. çünkü aynı mantıkla "o zaman sen de yaparsın alt tarafı iğneyi batıracaksın" gibi bir saçmalık da mantıklı sayılabilirdi. değil. usta birinin yaptığı iş basit görünür biz kaldırıp ensesini soksak belki felç etçez kediyi yani?
  • zokondor  (24.12.15 09:23:16) 
Deri alti igne yapmak kolaydir, bir veteriner hekimden rica ederseniz nasil yapacaginizi gosterir aslinda. Siz bile yapabilirsiniz yani, benim hekimlikle uzaktan yakindan alakasi olmayan bir suru arkadasim yapiyor deri alti igne. Amma ve lakin her igne deri alti yapilmaz, kafaniza gore igne sokalayamazsiniz hayvana.

Ama bence hayvan sahibinin deri alti igne yapmayi bilmesi oldukca guzel bir sey, cunku kedi her evden ciktiginda, her klinige gittiginde ekstra strese maruz kalmis oluyor. Nasil ki surubu evde iciriyoruz, duzgun bir "veteriner hekim" den deri alti igne yapmayi ogrendikten sonra hayvanin tedavisini ev icerisinde yapmak cok daha sagliklidir.

Veteriner hekimler yazmasin demissiniz ama yazmis bulundum artik.
  • mutevazi  (24.12.15 10:07:49) 
Valla aşı başına 50 lira bayılmak ve hayvanı oraya götürme stresi çektirmek bana da koyuyor. keşke yapabilsek.


  • hushhush  (24.12.15 10:22:16) 
@mütevazi hocam, bu iğneler nerelerde satılır peki? normal eczanelerde bulunur mu? destek için çok teşekkürler.


  • tuhaf sorular soruyorum ben  (24.12.15 11:01:35) 
bazı konularda cimriliğin tutmamalı.
Sen kardeşin için mesela 150tl 4 iğneye vermek yerine. veterinere iğne yaptırır mısın?
150tl para değil yaptır ne olacak. ha çok mu geliyor kedi sahiplenmeseydin o zaman deerim. büyük sorumluluk sonuçta saçma sapan davranma.
Bir de veterinerler cevap yazmasın demişsin. Lan asıl veteriner söyler sana bunu. Gerçekten anlayamıyorum seni. o hayvancağıza da yazık.
  • fasulyek  (24.12.15 11:28:30 ~ 11:29:41) 
İğnesine göre değişir. Seneler önce sokaktan bulduğumuz annesi olmayan yavrular vardı. raşitik olmuşlar falan. veteriner iğne vermişti. bacaklarının arkasından yapılıyor iğneler. neyse bizim de yazlığa gitmemiz gerekiyordu. veterinere söyledik durum böyle diye, adam babama gösterdi nasıl yapılacağını, topladık kedilerin hepsini gittik, babam yaptı aşılarını yazlıkta.
Deri altı neyse de, riskli iğneler olabilir. Sen veterinere sor en iyisi. üçkuruş kar edeceğim derken hayvan sakat kalmasın, hassas işler bunlar.

  • innerbliss  (24.12.15 11:58:05) 
@fasulyek

sen 1 yaşına gelmemiş kardeşini 8 saat evde yalnız mı bırakıyorsun mama ve su koyup? mantığa gel. ''kardeşini de bikbikmiş'' biz bilmiyoruz sanki neyin ne olduğunu. cimri değilim, ''lan'' bana madem veteriner söyler bunu, bir hocamız da çıkmış söylemiş zaten neyin nasıl olduğunu. sana ne oluyor? sen kim oluyorsun da hayvanıma yazık olduğuna karar verebiliyorsun? kaç tane hayvanın var? evimde 3 kedi, 28 balık, 2 de kanaryam var. haddini bil.
  • tuhaf sorular soruyorum ben  (24.12.15 12:07:12) 
bir arkadaşım köpeğin iğnesini kendi yapıyordu. nasıl yapıyosun dedim. yemek yerken hicbisey umrunda olmuyor bende onune yemek koyup o yerken yapiyorum demisti.


  • vayezikhan  (24.12.15 14:14:56) 
Yanlislik olmasin ben hala ogrenciyim, senelerdir hayvanlarla ilgilendigim icin ve hekim abi/ablalarimin soylediklerini de goz onune alarak cevapladim o yuzden.

Normal eczanelerde bulamazsiniz, veteriner fakultelerinin icinde veteriner tibbi malzeme bolumleri olur oralardan alabilirsiniz ilaclari. Fakultelerin etrafinda da veteriner eczane oluyor genelde oralardan da temin edebilirsiniz.

Veteriner ilaclar olmuyor insan eczanelerinde dogal olarak.
  • mutevazi  (24.12.15 17:02:14) 
Evindeki bütün hayvanlara acıdım. madem maddi imkanın yok bu kadar hayvan almaman lazım. ayrıca hayvanlar senin ailenden bir parça olamamışsa bu benim suçum değil.yaş karşılaştırması ile saçmalıyorsun. 150 tl bugün para değil bundan kaçmak için yaptığın şeylere bak. burada yazacağına kıçını kaldır çalış o hayvanları sefil etme.


  • fasulyek  (25.12.15 10:13:54) 
sana aşıların kimyasal formüllerini verelim güzel kardeşim istediğin kadar aşı yap sonra kedine ^^ "ENJEKSİYON" kelimesinin farklı çeşitleri vardır. senin tanık olduğun deri altıdır ve anlattığına göre adam gayet doğru yapmış.


  • tasliyol  (25.12.15 18:56:03) 
hayvanın özel bir rahatsızlığı yoksa sadece aşı için veterinere gitmek saçmalık. maliyeti 10 tl etmeyecek şey için en az 50 tl veriyorsunuz. ensesinden yakın bir noktadan kaldırıp iğneyi batıracaksınız hepsi bu. korkacak bir şey yok. dozunu ayarlayamam diyorsanız onu da ilacı aldığınız yerde sorabilirsiniz.


  • karasin  (25.12.15 21:55:31) 
Arkadaslar luften bilmedigimiz konularda bu kadar bilmis yorumlar yapmayalim. İgneyi dogru sekilde batirmazsaniz kedinize/kopeginize zarar verebilirsiniz. Ayrica dogru enjeksiyon yapilmamasi durumunda asilar cok kolay enjeksiyon birikmesi yaparlar ve bu da hayvana bir sure sonra enfeksiyon yaparak rahatsizlik verebilir. Yeaa zaten derinin altina sokuyosun ne elli lira vercem diye hayvaniniza aci cektirebilirsiniz. Hic apsesi bosaltilan kedi gordunuz mu bilmiyorum, muhtemelen gormemissiniz ki bu kadar rahat konusabiliyorsunuz. Dogru yapilmayan enjeksiyonun sonu ameliyatla olusan kistin alinmasina kadar gidebilir ki, bu maddi acidan da hayvan sagligi acisindan da elbette tercih edilmeyecek bir seydir. Duzgun bir hekimden, konuyla ilgili bilgilendirme ve egitim almadan buradan okuduklarinizla kedinize kopeginize asi yapmaya kalkismayin lutfen.


  • mutevazi  (06.01.16 12:54:31) 
[]

Petrol fiyatı neden düşüyor?

Sb, çok kısa, 3 cümle ile, anneye anlatır gibi.




 
Düşük bir ihtimal; petrol piyasasına darbe vuracak bir enerji modeli geliştirilmiş olabilir.


  • Frederick Co  (24.12.15 08:45:04) 
sebebi şu.

amerika kumla karışık petrolü işlemeye başladı ve petrol üreticisi hatta ihracatçısı oldu. fiyatı da maliyetine çok yakın tutarak diğer petrol üreticileriyle (rusya) yarışıyor.

amerika üretimin bokunu çıkardı. inanılmaz stokları var. çok uzun süre 40-50 doların üstüne çıkmaz petrol fiyatı.
  • [silinmiş]  (24.12.15 08:56:02) 
@Frederick Co

Alakası yok.

Rusya'nın Kırım'ı ihlak etmesinin ardından ABD ve AB ülkeleri Rusya'ya ambargo uygulamaya başladı. Rusya'nın da dış gelirlerinin %70'e yakını petrol ve doğalgazdan sağlanıyor. Bu bağlamda ABD müttefiki Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) yıllık üretim miktarını (arz) talep olmamasına rağmen artırdı. Piyasada talep fazlası ürün varsa fiyatı da otomatik olarak düşer (arz-talep dengesi) Petrolün fiyatı 120 dolardan 40 dolara kadar çakılınca Rusya'nın da ekonomisi çakıldı. 2016 yılının Rusya ekonomisi için çöküş yılı olacağı konuşuluyor bu petrol fiyatlarındaki çakılma nedeniyle.

Dünya gündeminde yer alan olayların büyük bölümü ABD-Rusya arasındaki bu gerginlikle doğrudan bağlantılıdır. Ukrayna olayları, IŞİD, Kobane eylemleri (TR içindeki), Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi vs.

Konuyla ilgili olarak şu entry'yi okumanızı öneririm: eksisozluk.com

edit: douchebag'in söylediği de doğru ve OPEC'in yaptığına tuz biber oldu diyebiliriz. ABD'deki kaya petrolü faaliyetlerini araştırırsan daha geniş bilgi bulabilirsin. Bu petrol faaliyetlerinin tümündeki temel amaç Rusya'nın ekonomisini baltalayıp çöküşe sürüklemek.
  • himmet dayi  (24.12.15 08:57:32 ~ 09:00:46) 
Dünyadaki büyüme düşüyor.
buda emtiaya olan talebi azaltıyor.
talebin azalmasına karşılık arz düşmediği için fiyatlar düşüyor.
  • nedendir bilinmez  (24.12.15 08:59:21) 
Dahaaönce soruldu uzun uzun yazdım aratırsan bulursun hiç yazamam yeniden bi zahmet aratın yahu


  • cenkertem.afc  (24.12.15 09:38:03) 
batı'nın yaptırımları
www.bloomberght.com

  • probiyotik  (24.12.15 10:41:07) 
[]

ast'ı eleştirmenin kendini beğenmişlik ve dalga geçme zannedilmesi

yani başlıkta kötü ifade ettim ama iş dünyasında da sosyal hayatta da ast üst ilişkisi var, bunu görmezden gelemeyiz. tatlısu hümanizminden vazgeçersek öyle ya da böyle hepimizin astı üstü var.

benim de astlarım ve üstlerim var. üstlerimden bir eleştiri aldığım zaman dinliyorum, yorumluyorum, düşünüyorum ama tutup triplere girmiyorum. düzeltmeye çalışıyorum, en azından öyleymiş gibi davranıyorum. burada çok ince bir nokta var ki bir altıma bunu uygulayamıyorum.

ben astımı eleştirdiğim zaman ''küçümsüyorum'' zannediliyor. küçümsemiyorum, hakaret etmiyorum, böyle bir düşünceye dahi girmiyorum ama benim eleştirdiğim insan nedense çok alınıyor. arkadaşlarım arasında da böyle bu, iş yerimde de böyle bu. başınıza geliyor mu böyle şeyler?

 
başıma geliyor ama sallamıyorum, işini düzgün yapmıyorsa alınsın problem değil.


  • animalman  (22.12.15 10:58:43) 
Bence üslup sorunun vardır. Düzgün bir üslupla birlikte senin üst olduğunu kabullenmiş bir çalışanın alınganlık göstermez.

Ama hayattaki alt/üst ilişkisini bence yanlış yorumluyorsun. Ben arkadaşlarımın benim üstümmüş gibi konuşmalarından rahatsızlık duyarım. Eğer onun bilgi sahibi olduğu bir konuda fikir alacaksam zaten sorarım, onun dışında beni eleştirme hakkı yok. Çok samimiysem eleştirebilir, bunu da düzgün dille yapmak zorunda.
  • Abdurrahman  (22.12.15 11:05:01) 
üslup +1

üstüm t.ak geçer gibi eleştiriyorsa ben de dalga geçiyorum onunla.
astımı ise eleştirmiyorum, yanlış yaptığını söylemeden oturup onunla birlikte doğrusunu yapıyorum.

bunun dışında zerre umrumda değil.
  • uuth  (22.12.15 11:11:48) 
üslup +
yani konusurken takindiğın tavır çok önemli.

usül, asıldan önce gelir, diye bir hayat kaidesi var.
bir de doğrudan eleştiri yerine, eleştiri sebebi ve o kisinin hatasinin olumsuz sonuçlarını da kısmen belirt.
  • 1adam  (22.12.15 11:17:15) 
Yazım tarzın üstünden aldığın eleştirilerin acısını astından çıkardığını düşündürdü.


  • arnold schwarzeneger  (22.12.15 11:18:45) 
Üslup +1

Yazdıklarından kendini üst gibi hissettirmeleri gerektiğini düşündüğünü anlıyorum.

Yanlış yaptığı için değil, üstü olduğu için eleştiriyor gibi hissettiriyor olabilirsin.
  • nawar  (22.12.15 14:05:23) 
[]

kombi su tahliyesinden devamlı su akıyor

1- peteklerin havasını aldık, siyah su tertemiz oldu.
2- bu süreçte basıncı 3-4'e kadar artırdık, peteklerden ve su tahliyesinden epey su aktı.
3- petekleri kapattık, basıncı normal 2 civarına aldık, lakin alt tahliyeden devamlı su akıyor şimdi. basıncı 0'a getirene kadar yani suyu bitirene kadar akıtıyor.

neyi bozduk? ya da neresinde bir sorun var?

teşekkürler.

 
valf bozulmuş basınç fazla yükseğe çıktığı için.
baymak ise kombi 50 lira servis ücreti 140 lira da parça ücreti alıyor yetkili servis.

  • ykyt  (30.10.14 14:58:59) 
[]

nikah şahidi kaç kişi olur?

2 gelin 2 damat toplam 4 kişi mi?

veya bir kıstası var mı bunun?


 
1 gelin, 1 damat, 2 şahit.


  • rock n roll  (19.09.14 11:12:39) 
ben arkadaşımın düğünü için ikinci şahit olucam. her biri için ikişer şahit olabiliyor. maksimum ne kadar oluyor, bilmiyorum ama.


  • dessy  (19.09.14 11:14:53) 
min 2 max 8


  • sta  (19.09.14 11:14:54) 
medeni kanun madde 141- evlenme töreni, evlendirme dairesinde evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık olarak yapılır. ancak, tören evleneceklerin istemi üzerine evlendirme memurunun uygun bulacağı diğer yerlerde de yapılabilir.

direkt 2 şahit diyor yani kanun.
  • signore  (19.09.14 11:36:26) 
o minimum 2 şahit. benim nikahımda 3 şahit vardı arkadaşınkinde 4 bir tanıdıkta da 6 şahit vardı.


  • sta  (19.09.14 11:37:30) 
imza atan 2 kişi oluyor orası kesin. yani isterseniz 8 şahit yapın ama imzayı iki tane şahit atacak. diğerleri nikah kıyılırken "evet ben de şahidim" diyecek ama resmi bir kayıtları olmuyor.


  • physcos physcos  (19.09.14 13:55:14) 
hayır benim 3 şahidim de imza attı.


  • sta  (19.09.14 16:48:59) 
[]

how would i go i don't even know (bir kız söylüyor)

ince tiz bir sesi var. kim bu?




 
  • lemmiwinks  (26.09.14 17:57:21) 
[]

ambulans arkasına yapışan arabalara sinir oluyor musunuz?

öncelikli olarak safımı belli edeyim ben sinir olmuyorum. arabam da yok, hayatımda da bir ambulansın arkasına yapışmadım.

içinde bir yakınım da olsa, ben de içinde olsam; içinde bulunduğum ambulansın arkasına yapışan, ambulansın açtığı yoldan faydalanan kişiye de sinir olmam. neden olayım ki? orada bir fırsat var ise kullansın elbet. benden bir şey alıyor mu? beni etkiliyor mu? orası dış dünya değil mi? kişinin konuyla bir ilgisi var mı? bence yok. orada bir fırsat var ise bunu kullanmasında ne gibi bir sakınca olabilir?

nereden çıktı diyeceksiniz; sözlükte falan baktım herkes küfretmiş bu kişiye. ''içinde yakınım olsa iner döverim'' demiş biri de. şöyle bir düşündüm de bana çok alakasız gibi geldi.

 
fırsatçı insanlardan nefret ediyorum


  • rock n roll  (17.09.14 11:18:51) 
ben de tek sinir olmayan benim heralde diye düşünüyordum. yalnız değilmişim


  • sta  (17.09.14 11:21:23) 
ambulansin gecmesi icin yol veren suruculer var. ozellikle trafigin sikisik oldugu durumlarda herkes o fedakarligi ambulans icin yapiyor. ama bir bakiyorsun ki arkasindan yaldir yaldir baska bir araba da senin actigin yoldan yardirip gidiyor. bu sinir bozucu bir sey. ambulanstan degil ama ona yol verenlerden aliyor. sinir olanlar da bu yol verenler.


  • gel gel sarisinim sag yap gel  (17.09.14 11:29:38) 
oluyorum ama bazen harbiden lazım oluyor, ancak her ambulansın arkasındakine de küfür etmeyin. hasta yakını da olabiliyor.


  • fallthepieces  (17.09.14 11:29:55) 
sorun olmamasi icin gerekli kosullar bunlar mi yani?

"benden bir şey alıyor mu? beni etkiliyor mu? orası dış dünya değil mi? kişinin konuyla bir ilgisi var mı?"

bu kafayla dusununce hic bisey sorun olmaz.

ortada acil bir durum var, birinin yasam mucadelesi var, bunu firsata cevirip trafigi tehlikeye atmak icin bariz mal olmak lazim. ambulansin trafik kurallarina uymama, olabildigince hizli gitme durumu var, ani bir fren yaptiginda bu arkadaki mal ambulansa carpabilir. ya da bu mali gorup 'ben keriz miyim' diye atilanlar da kazaya sebep olabilir. yani her turlu kufuru hak ediyorlar.
  • nawres  (17.09.14 11:30:38) 
geçmiş yıllarda bir haber izlemiştim. ambulansın şoförü evine daha hızlı gitmek için ambulansın sirenlerini açıyor, insanlar da yol veriyor buna. şimdi ne düşünüyorsun?


  • rock n roll  (17.09.14 11:34:30) 
hocam mantık çok basit.
30 tane araba arka arkaya gittiğini ve senin de misal 5. sırada olduğunu düşün.
ambulansın geçmesi için sağa çekiyorsun hafiften ve geçip gidiyor.

ambulansın ardından ise ambulans öncesinde 30. sırada olan delikanlı yardırmış senin açtığın yoldan o da geçiyor.

bunun adı hak yemektir, fırsatçılıktır.
ana avrat dümdüz gidiyorum bu durumda.

peki ben ne yapıyorum?
önümdeki, ambulansa yer vermek için sağa çekmiş arabanın sola, eski şeridine dönmesini bekliyorum.
hatta arkamdan yardıran fırsatçı tiplerin önüne kırıp durup önümdeki arabanın şeridine dönmesini sağlıyorum.

hasta yakını olduğu zaten bir şekilde dörtlülerden veya adamın hareketlerinden belli oluyor.
  • velhasilkelam  (17.09.14 11:38:07) 
@nawres

''ortada acil bir durum var, birinin yasam mucadelesi var'' cümlen zaten sorumuzun çıkışı.

''ben keriz miyim, o faydalanıyorsa ben de faydalanayım'' düşüncesi piyazcılık değil mi? keriz olmak sinirlenilecek bir şey mi? tutmuş o kişiye denk gelmiş o şans. ''ben keriz miyim'' diye düşünen adama denk gelse demek ki o da aynısını yapacak.

demem o ki buradaki sinir ''ulan niye bana denk gelmedi!!'' siniri ise zaten çok saçma.

''o olabilir, bu çarpabilir'' savı da bence yanlış. o zaman karşı şeritten de bir araba bu şeride geçip trafiğin anasını ağlatabilir. olasılıklar ile iş yapılır mı?

@rock n roll

o ambulansçının problemi. bize de ona yol vermek düşer. ona yapacak bir şey yok.
  • tuhaf sorular soruyorum ben  (17.09.14 11:43:04) 
geçen gün boğaz köprüsüne girişte gördüm bu olayı. ambulans köprü girişinde araçları da durdurarak polisi çağırdı, şikayet etti. nedense hoşuma gitti durum. trafik de ceza kesti arkasındaki bütün araçlara. iyi mi oldu şimdi bu? fazlasıyla.

he e-5 trafiğinde yapanlar var bunu. onlara çözüm yok herhalde henüz.
  • petitjoueur  (17.09.14 11:44:19) 
Trafik kuralları bir sebepten dolayı var. Ambulans bu kuralları bir sebepten dolayı ihlal edebiliyor. "Fırsat varken neden yararlanmasın ya" Türkiye'nin sorunlarının özeti niteliğinde bir cümle olmuş. O fırsat dediğin şey kuralları ihlal ederek karmaşa yaratılmasına sebep oluyor. "Şuncacık şeyden nolcak ya" diye yapılan her ufak şark kurnazlığı birleşiyor ve Türkiye'yi şu an olduğu iğrenç hale sokuyor. Çünkü o "nolcak yaaa"lar birleşiyor ve koca ülkede kimse kural, kanun, kitap siklemeden yaşıyor.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (17.09.14 11:46:40) 
@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu

buradaki fırsatı ''a kişisi ile alakasız, b kişisi ile alakalı ve kesinlikle c kişisini etkilemeyen bir fırsat'' olarak ele al. yoksa kimse b kişisine trafiği alt üst etme yetkisi vermiyor. ben b'nin yanında değilim, a kişisinin sinirini anlamıyorum. c kişisinin siniri farklı bir durum elbet.
  • tuhaf sorular soruyorum ben  (17.09.14 11:51:42) 
ambulansın içindeyken arkaya yapışanı görmüyorsunuz. acaba biri yapışıyor mu diye düşünmüyorsunuz da. asıl öldürmek istediğiniz önde olup yol vermeyenler. ambulans sireninin sesi çalmaktan acılaşıyor ama siz hala yolun açılmasını bekliyorsunuz. önceden de ambulans sesi duyunca nefesim daralırdı ama anneannemi ambulansla hastaneye götürdüğümden beri trafikte her ambulans sesi duymak cinnet geçirme eşiğine getiriyor beni. arkasına yapışanlardan fırsatçı her insandan tiksindiğim gibi tiksiniyorum.


  • sheridans  (17.09.14 12:02:58) 
@tuhaf c kişisini etkilemez olur mu abi, trafik sıkışık zaten, millet yol vermek için daha çok sağa sola sıkıştıkça bu fırsatçı yüzünden açılması daha da zor hale geliyor trafik.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (17.09.14 12:38:31) 
cok sinir oluyorum. bir de trafikte biz beklerken emniyet seridinden bir de siren calarak sozde koruma arabasi susu veren firsatci serefsizlere de buradan bir cift lafim var.

lan serefsiz! siren caliyorsun da biz seni koruma falan sanmiyoruz. o kadar salak degiliz. okuzun evladi seni! hakkimi sana helal etmiyorum. obur tarafta iki elim yakanda olacak adi!

ohh be rahatladim
  • exlibris  (17.09.14 12:44:48) 
@velhasilikelam söylemek istediklerimi söylemiş aynen katılmakla beraber, fırsatçılardan da nefret ediyorum...

aslında sen arabayı sağa çekmekle ambulansa kendi sıranı vermiş oluyorsun, ama arkaya takılan 3-4 kişi de senin sıranı almış oluyor. sonuç olarak orada bekleyen 50 kişinin tek tek hakkına tecavüz etmiş oluyor
  • ssiradanbirigibi  (17.09.14 12:54:33) 
@tuhaf sorular soruyorum ben

c kişisinin sinirini anlamaman bence olayın çözüm noktası.

olayı uzaktan izleyen birisi bile olsa bir başkasının hakkını yediği için o kişiye sinirlenmesi çok doğal.
aksi durumda bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık olur.

bu da şu soruyu akla getiriyor.

bizim toplumumuz neden bu derece empati yoksunu ve bencil?
bir başkasının hakkını kendi hakkın gibi gözetmezsen yaşadığın yer toplum değil toplama kampı olur ve seni orada gerektiği gibi gözetirler
  • velhasilkelam  (17.09.14 14:16:15) 
[]

Ülkelerin gümrük vergilerini gösteren güncel bir site bulamadım

buldurur musunuz?

buradan ihraç edeceğimiz bir ürün için ne kadar vergi ödeyecekler onu merak ediyorum. böyle bir liste var mı?

teşekkürler

 
buyrun;

madb.europa.eu
  • silent storm  (17.09.14 10:47:59) 
[]

yanakta kızarıksız kaşıntı

yanağım inanılmaz kaşınıyor, gel gelelim bir kızarıklık ya da en küçük bir belirti yok. fön makinası tuttuğum zaman kaşıntı ayyuka çıkıyor. fön makinasını da sabah tesadüfen yanağıma tuttum, kaşıntı çok azdı.

günlük bir şey değil, ara ara nüksediyor bu. ne ola ki?

teşekkürler.

 
cildin kurumuştur nemlendirici fln denesen?


  • defnex  (08.09.14 13:58:33) 
@defnex

valla günlük olarak krem kullanırım ben. bilemedim.
  • tuhaf sorular soruyorum ben  (08.09.14 14:04:25) 
Egzama tadında bi şey mi başlıyor acaba? Bi cildiyeye görün istersen.


  • buff  (08.09.14 14:19:37) 
allerjidir. aile hekimine başvur ilacını yazıversin.


  • siradisi00  (09.09.14 01:25:20) 
[]

Kaş (Antalya) Dalış ücretleri

Saatlik mi günlük mü, ortalama fiyatlar ne kadar arkadaşlar?

Önereceğiniz, yer, kulüp vs var mı?

Teşekkürler

 
bir dalış 50 lira ortalama. o da durumuna göre 30-45 dk arası sürer. ben naitulus da eğitim aldım ama en zevkli dalışımı subaqua ile yaptım. 2'si de fena değil. birkaç kere dalacağını vs söylesen indirim alabilirsin belki.


  • hiperaktifmanyetik  (04.09.14 16:18:29) 
[]

total testosteron 426 ng/dl normal bir değer mi?

bir hekim arkadaşım var ise yorumlayabilir mi? çok teşekkürler




 
upload.wikimedia.org

kadın mı erkek mi, yaş kaç vs gibi şeyleri yazmadığın için sana tablo veriyorum. cevaplara göre kendin karar verirsin
  • la noix  (02.09.14 11:36:59) 
[]

hicbir seyimi satamiyorum ben. normal mi?

Insanlari goruyorum, telefonlarini, gozluklerini ne bileyim saatlerini, takilarini, kiyafetlerini satiyorlar sahibinden'de ya da benzer sitelerde.

Benim simdiye kadar kullandigim telefonlarim evdedir mesela. 20 yillik nokiam duruyor, bi kutum var hepsi icinde. Begenerek aldigim bir gozlugumu "model degistiriyorum" diye mumkun degil satamam. Bilgisayarimi bile satamadim bu yuzden, evde iki bilgisayar var. Ne bileyim yapamiyorum. Sorsan cimri de degilim, para konusunda, ismarlama konusunda elim cok aciktir, gel gelelim malim biraz kiymetlidir. Duygusal bag mi olusturuyorum acaba? 10 yillik ayakkabilarim var, temiz bakarim hepsine, mumkun degil satamam mesela. Satsam o para ucup gidecek gibi geliyor.

Bu normal bir durum mu sizce? Kotu bir ozellik mi? Yalniz miyim?

 
normal


  • bira sisesi kapagi  (29.03.14 09:51:19) 
ironi yapmıyorum; tamamen duygusal. bende de durum aynı oradan biliyorum.


  • savata  (29.03.14 09:52:15) 
ayakkabı hariç normal. bende yapıyorum.


  • mattiadestro  (29.03.14 09:56:25) 
normal ama ihtiyacı olan, onu alınca sevineceğini düşündüğünüz birine verseniz daha çok duygusal datmin yaşarsınız bence.


  • nereye bu gidis  (29.03.14 09:57:50) 
Mal satma alışkanlığım ve ihtiyacım yoktur. Hani gözlük, az kullanılmış ayakkabı zaten satmam da, elektroniklerle duygusal bağım vardır. Öyle ki isim bile veririm onlara. Sanırım bi doktora görünmem gerek... Yalnız değilsin yani.


  • once  (29.03.14 09:58:47) 
ya olm cimrilik vs ne alakası var. cimri olsan zaten satardın. manevi anlamda ihtiyaç duymuyorsun olay bu. yoksa gözlüğünü satıp kazanacağın 100 liraya yok demezsin belki ama ne gerek var dursun o 100 liraya ihtiyacım olmasa da olur diye düşünüyorsun.

yani normal. satıp ne yapayım ya diye düşünüyorum.
  • baldur  (29.03.14 10:08:22) 
eşyaya bu kadar baglanmak bence normal değil. bi anısı vardır kıyamazsın, atamazsın onu anlarım ama elektronik bir alet ya da gözlüğü saklamak onlara isim vermek ne bileyim bana çok normal gelmedi.

satılamıyorsa verilebilir.
  • nick konusunda kararsizim  (29.03.14 10:19:05 ~ 10:20:30) 
farkında olmadan 20 sene sonranın vintage ürünlerine sahip oluyoruz bu kafayla..
yalnız değilsin.
koleksiyoner psikolojisi biraz senin durumun
  • lucifer morning star  (29.03.14 10:20:01) 
bir ben böyle sanıyordum. tüm telefonlarım çekmecelerde duruyor :) zaten satsam da ne kadar edecek kıyamıyorum. oyuncaklarımı da öyle öyle kutularda temizleyip saklıyorum. annem diyor yakında çöp ev olacaksın sen de biz de. ama öyle ne yapayım atamam.


  • kirazıseviyorum  (29.03.14 10:33:14) 
mesela iki bilgisayar varken biri kullanilmiyorsa ihtiyac sahibi birine verilse en azindan daha iyi degil mi?


  • chavezding  (29.03.14 10:38:49) 
herhalde bir kez satmaya başlayınca gerisi geliyor. hiç yapmamış olmakla ilgisi olabilir bu durumun.

iki gün önce, gittigidiyorda fatura satıyordu adam, 25 sene öncesine falan ait bir şey. fatura lan, bildiğin kırtasiye faturası satıyor. ilginç olan ise, ev arkadaşımın bunu satın almış olması. sevgilisinin dedesinin kestiği bi faturaymış. valla ağzım açık kaldı.
  • john lee hooker  (29.03.14 10:41:16) 
ben ilk satmaya kredi kartı puanlarıyla aldığımız basket topumu nakite çevirmekle başladım. tabi sene 2012 yaşta 12 o zamanlar. derken lisede yeni telefon almak için telefonumu satarak devam ettim. sonra enstrüman çalmaya başladım.onuda sıkıldıkça değiştirdim. bu arada listeye 9 ayda bir telefon ekleniyordu. öyle öyle fotograf makinesi gözlük ipad ipod vs vs çok sattım. eşyalarımı temiz kullandığımdan fazla zarar ettiğim söylenemez. ama genelde esnaf kafasında olduğum söylenir. bi iki aya bilgisayarımla iphone ımı değiştireceğimden onlarında yavaştan ilanlarını koyarım. birde evde fazla eşya olmasından rahatsız oluyorum sanırım.


  • camiroquay  (29.03.14 10:56:37 ~ 10:58:12) 
ben de öyleyim. satmak için almıyorsan demek.


  • kakao  (29.03.14 11:23:31) 
Genelde endiselenilmesi gereken bir sey olmasa da bazi durumlarda ciddi psikolojik problemlerin belirtisi olabilir.

Çöp evleri duymussundur belki, o insanlar pis vs. olduklarindan o sartlarda yasamiyorlar, bahsettigin duygularin ekstrem bir versiyonunu yasadiklari icin o hale dusuyorlar.

Malesef senin durumunun bir psikolojik problemin baslangici olup olmadigini senin kendin anlaman oldukca guc, cunku her seyi rasyonelize etmen mumkun.

Ancak soyle diyebilirim: Bir daha asla kullanilmayacagini bildigin seyleri (ornegin 20 yillik nokia, guncel sim kartlarla uyumlu olmayabilir bile) cope atma fikri veya elden cikarma fikri sana anksiyeteyle karisik bir ruhsal rahatsizlik veriyorsa tehlike spektrumunda oldugun soylenebilir.

Ama temiz baktigin, aktif olarak kullandigin veya kullanma ihtimalin olacak seyleri elinde tutman ve verdigin paranin karsiligini alman konusunda bir sıkıntı yok. Onemli olan neyin saklamaya deger oldugunun ayirdini yapabilmekte. Kabul edebilmen gerekir ki satin aldigin bazi seylere bir zamandan sonra ihtiyacin olmayacak, bu durumda bunlardan kopabilmen gerekir. Dedigim gibi bu durumla ilgili psikolojik bir sikinti yasiyorsan kendini iyi gozlemlemen ve bu durumun yas ilerledikce / hayattaki stres arttikca elden cikmamasini saglamaa calisman yerinde olur.
  • robokot  (29.03.14 12:24:21) 
[]

kiz arkadasimi cok seviyorum, işimden nefret ediyorum

Buyuk cikmazdayim, hizlica ozetleyeyim:

Gecen yaz evlenecektik, ben onceki isimden ayrildim, hadi dedik bir sure erteleyelim. Ben 3 ay kadar issiz kaldim, sonra simdiki isime girdim. Eski isime gore %60 daha iyi kazaniyorum, tabi bu duruma cok sevindik, ilk zamanlar benim de keyfim yerindeydi, lakin su an is yerindekileri bogacak kadar sinirliyim. Toplantilarda falan "hassiktirin lan oradan" dememek icin zor tutuyorum kendimi. Cok zor tutuyorum hem de, girtlagima kadar geldi. Ama bir yerde isi de birakamiyorum cunku bu yaza yine plan yapmaya basladik. Bu durumu kiz arkadasimla da konusuyorum fakat ne kadar da olsa buruluyor biraz. Istiyor ki ben burada kalayim, hem fena da kazanmiyorum, hem de dugun bir yaz daha ertelenmesin.

Gel gelelim ben boyle nasil yasayacagim bilmiyorum, sinir hastasi ve egolu adamlarla beraberim, yapim geregi laf soylenmesine falan gelemiyorum. 30 tane is veriliyor bir saat sonra fircayla karisik "ne oldu isler?" deniyor falan. Her gun mutlaka firca yiyorum, ama ortalamanin biraz uzerinde kazaniyorum. Eve geliyorum sinirden yarim uyuyorum falan, tuhaf bir durum iste.

Isten cikarsam bu maasa cok zor is bulurum, isten cikarsam bizim is baska bahara kalir. Isten cikarsam huzurumuz bozulur.

Iste kalirsam kazanirim, iste kalirsam yaza evleniriz, borca bile girebilirim fakat sinir hastasi da olabilirim.

En kotu senaryo; biz evleniriz ve ben isten cikarim. O zaman tersten gorurum iste ebeminkini. Hele bir de issiz kalirsam falan cekilecek adam olmuyorum. Diger turlu keyifli bir kisi oldugumu dusunuyorum.

Objektif olarak, empatik olarak yorumlar misiniz siz olsaniz ne yaparsiniz?

Not: tikler birazdan gelecek.

 
hocam yaş kaç? bence yaşın 35 i aşmamışsa evlilik için acele etme önce işini yoluna koy kafanı rahatlat, işinden memnun değilken sakın evlenme gafletinde bulunma bu sefer hem iş hem evlilik çekilmez hale gelir


  • runlolarunn  (25.03.14 20:02:07) 
Yas 32, dogru soyluyosun yasimi soylemem gerekirdi.


  • tuhaf sorular soruyorum ben  (25.03.14 20:06:56) 
run+1
bir de yeni is bulmadan isinizden ayrilmayin.

  • 65 derece  (25.03.14 20:09:22 ~ 20:09:46) 
İşten çıkarım. Mutlu olmadan evlilik yürümez. İş sayesinde evlenirsin iş yüzünden de boşanırsın. Söylüyorum. Zaten kendini attıracaksın ya da istifa edeceksin o kısmından da %100 eminim. Yol yakınken bırak işi. Düğün de ertelenirse ertelensin. Birliktesiniz kimse kaçmıyor. Büyükleri anneyi babayı arkadaşları falan tamamen boşver onlar evlenmiyor sen evleniyorsun. Senin durumunu sen biliyorsun onlar değil.


  • Beckwith  (25.03.14 20:13:21 ~ 20:14:42) 
işinden nefret ediyorsun,ileri de evlenince işin tüm stresini evde çıkaracaksın.aranız haliyle gerilecek.yeni iş bul ve işten çık bence.yeni iş bulmadan evlenmen kötü olur gibi.ya da işi sadece para kazanmak için yaptıgını hatırla ve sinirlerini yıpratmanın ne kadaar gereksiz olduğunu düşün.

babacığının şirketi mi sana ne ?:)
  • blmnrvs  (25.03.14 20:14:31) 
hoff vakti zamanında biz o hatayı yapmıştık. 4-5 yıldır birlikteydik; evlenelim de evlenelim, evlenelim de evlenelim, sanki kaçıyoruz :D eşimin baya borcu vardı o zamanlar, ödenmeyecek gibi değildi ama zaman lazımdı. e malum bir de deli gibi masraf olacak düğün için. çok uyardılar bizi büyüklerimiz, bu kadar durdunuz az daha duruverin, bari 1 yıl daha sıkın dişinizi vs. dinlemedik, ailelerden alabildiğimiz desteği aldık ama yine de bir dolu borçla evlendik (hala o paralar nerelere, niye gitti anlayamayız, düşünsen de cidden anlaşılmıyor çünkü) direkt bok yemişiz. ilk bir yılımız hayatın, geçinmenin, ev geçindirmenin gerçekten ne kadar zor ve pahalı olduğunu idrak edip sıçışlar modunda geçmişti. yıllardır etmediğimiz en salak-saçma kavgaları ettik, yıllardır alıştığımız standartları terkettik, çook daha fazla çalıştık, çalışmaktan evliliği unuttuk. birbirimizle mutluyduk ama borçla yaşamanın verdiği bir o kadar da huzursuzluk vardı. bla bla bla...

demem o ki; gerçekten kafanız rahat, cüzdanınız düzgün, içiniz rahat olmadıkça evlenmeyin. şimdi belki bir yıl huzursuz olursunuz ama en azından evliliğiniz en güzel dönemi cicim aylarınız bok gibi geçmez.
  • kerbeee  (25.03.14 20:19:50) 
@kerbee
hocam evlenmeden önce hiç ev geçindirmediniz mi?
yani ben kendi adıma 14'ümden beri çoğunlukla aileden ayrı yaşıyorum da sizin yazdığınız tarzda şeyleri okuyunca uzaylı gibi hissediyorum.
(evimdeyim evlenecek olsam bi bulaşık makinem eksik ama çeyizlik takımlar değil normal eşyalar illa çeyizlik olsun diye de hiç birşey almayı düşünmüyorum) ha düşünmüyorum derken, ben düşünmüyorsam da hiç bir kuvvet aldıramaz, tasdik edilmiştir...
ne yapıyorsunuz da bu kadar borç oluyor ben anlamıyorum. çırağan'da düğün maldivlerde balayı mı??
senede en az 30 düğün yaparız biz, benim etrafımda evlenenlerin hepsi düğünde takılan parayı eve peşinat veriyor, 4-5 senede ev sahibi oluyor bırakın borçlu olmayı.
valla anlamadım gitti.
soruya cvp:
32 yaşındasınız kız arkadaşını da 30 filansa ve de siz 3-5-8 senedir birlikteyseniz. hiç kusura bakmayın da evlenecekseniz evlenin artık. nereye kadar bir düzen kurmayacak nereye kadar iş(maaş beğenmeyecek nereye kadar böyle gideceksiniz. ve o kız sabır taşı mı?
  • niye ama  (25.03.14 20:46:31) 
@niye ama; hayır, ikimiz de ev geçindirmemiştik. yüksek lisanslar dahil okuduk, daha doğrusu aileler okuttu tabi. sonra iş kurduk, borcumuzun çoğu ondan ve ikimizin de aldığı burslardandı. sizi anlıyorum ama bana da 14 yaşından beri aileden ayrı yaşayıp ev geçindirmek garip geldi. olabilir. neyse, bizim hiç ayrı evimiz olmadığı için sıfırdan da ev kurduk sonuçta. bunlar eskidendi tabi, şimdi borcumuz yok, evimiz de var çok şükür. ama birdenbire sıfırdan ev kurmak başlıbaşına masraf olmuştu. tabi burada en önemli etken insanların standartları. ne kadar yüksek, o kadar masraf. sizin bekar evinize gelin/damat gelecek birini bulabilmeniz sizin şansınız olur tabi. konu dağıldı, üzgünüm ama ne bileyim bizim çevremizde de genelde böyle oldu hep durumlar.


  • kerbeee  (25.03.14 20:59:47) 
@ kerbee ben kadın tarafıyım zaten :) ben de yükseği doktorayı yaptım (gerçi bunu bıraktım) ben de iş kurdum, ailem okutmadı yalnız o fark var. hayata erken atıldım sanırım, hiç şımartan olmadı belki kısaca şöyle demeli: bu yaşa kadar ne yaptığınıza ve evlilikte ne umduğunuza bağlı.
bekar evine gelsin demiyorum zeten yavv ki bütün beyaz eşyalarım koltuk takımlarım vs 0 yahu hem kaç paralık şeyler zaten :) ama misal ben evlenecek olsam borçsuz evlenebilirim çünkü uçmam 5 bin liralık gelinlik giymem. standardım düşük olduğundan da değil hakketen ne gerek var diye düşündüğümden. Ha erkek tarafı da aynı parayı koysa ev de alabiliriz. Bir de düğünün bizim kültürümüzde abartıldığını düşünüyorum yeterince gezdim tozdum, misal ne b.k var balayında bilmiyorum..aman o eksik kaldı demem ucuz mevsimde başka yere giderim vs kafam farklı benim galiba zaten eşya meraklısı değilim.
neyse, @tuhaf sorular soruyorum ben; siz nasıl bir düğün hedefliyorsunuz ya da yapmak durumundasınız, evlenirken "e ama gelin evi" diyerekten iğneden ipliğe almak zorunda mısınız. en önemlisi hiç ev geçindirdiniz mi???? bence önemli noktalar bunlar.
  • niye ama  (25.03.14 21:14:50) 
@niye ama sana % 100 katılıyorum.

İşinizde mutlu değilseniz ilerde evlenince özel hayatınıza da yansıyacaktır. İşinizin parası çok iyiyse de bu kadar iş için strese katlanmamalısınız bence. Zamanında benim de böyle hayatımı zehreden bi işim vardı kurtuldum ; yeni bir iş bulamam sanıyordum daha iyisini de buldum allaha şükür.Kız arkadaşını da çok seviyormuşsun ne güzel , o da seni seviyorsa senin işinin seni yorduğunu , strese soktuğunu, mutsuz ettiğini görüyorsa parası daha az olsa da sevebileceğin farklı bir iş bulman için sana destek olması gerekir diye düşünüyorum. Birbirinizi çok seviyorsanız züğürt züğürt evlenin yine ne olcak ki ? Yeter ki tembel olmayın, severek yapabildiğiniz bir işiniz uğraşınız olsun.

Ben şöyle düşünüyorum yanında sevdiğin huzur bulduğun insan varsa,hayatını onunla geçirebileceğine inanıyorsan her şeyin bir anda olmasına gerek yok, evlenmek için de bunları dert etmeye gerek yok. İnsanlar evlenirken büyük büyük borçlar altına neden girer ki, varsın evlenince evin,eşyan şuyun buyun olmasın bunların ne önemi var ? Zamanla yavaş yavaş tamamlanır bu tür şeyler , çok poliyannacı gibi düşünüyor gelebilirim çoğu insana ama hakkaten öyle düşünüyorum. Yanında huzur bulduğum sevdiceğimle evlenmeye karar versek ikinci el eşyalarımla aynı şekilde öğrenci gibi yaşamaya devam ederim, parayı eşyayı dert edip daha iyisi olacak diye stres altına girip hayatımı sevgimizi zehretmek istemem. Aşk, birliktelik, sadakat hepsinden önce gelmeli, geçinmek için tabiki az da olsa para kazanmak gerekli ama illaki evlenirken her şeyiniz olacak diye bir şey yok ,bunları da dert edip evlenmeyi ertelemeye de gerek yok. Birlikte sevgi ve saygı içinde yaşadığınız sürece hiçbir şeyiniz yokken evlenseniz de zamanla her şeye sahip olursunuz.
  • crime girl  (25.03.14 21:48:43) 
bak bunu kimse yapmaz sana hayatın sırrını vereyim:)
kız arkadaşından mutlu değilse ayrıl ama ayrılmadan önce diğerini bulmuş ol.
işinden mutlu değilsen ayrıl ama ayrılmadan önce diğer işini bul.
arkadaş çevrenden mutlu değilsen ayrıl, ayrılmadan önce başka arkadaş bulmaya kasmana gerek yok!
  • elma salyangozu  (26.03.14 13:59:32) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.