[]

Kitlesel Olarak Yönlendirildiğimizin Ne Kadar Farkındayız?

Biz gençlikik, kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken ve bunun sorumluluğunu yıllardır dur durak bilmeden ortaya atılan ispatsız içi boş iddialar, duyumlar, twittler ile "karşı taraf"a yıkarken, aslında esas beyin yıkama işleminin objesi olduğumuzun farkına varamıyoruz.

Yerel düşünmeyi bırakıp dünya üzerindeki olayların kitleler ile nasıl yönlendirildiğinin farkına varamıyorsak, psikolojik kitle yönetiminin geldiği noktayı da komplo teorisi diyip geçeriz.

Artık hükümetler, ülkeler değil kitleler yönlendirilerek sonuçlar alınıyor.

Biz gidelim ortada hiç bir maddi delili olmayan söylentilere, bilinçli yönlendirmelere inanalım sonrasında kendimizi çok zeki, eğitimli insanlar olarak görüp, bizimle aynı düşünmeyenlerin büyük resmi göremediğini iddia edip, cahil, koyun, it sürüsü gibi sıfatlarla niteleyip ne kadar üstün olduğumuzu ispatlaya duralım...

Hiç düşündünüz mü? Yoksa bize, bu nefreti sağlaması için görmemiz gerekli olan şeyler izletildi, yazıldı, bir bir bilinçlerimize işlendi ve sonrasında, bu gelinen noktada sadece görmek istediklerimizi mi görmek istiyoruz diye sormak istiyorum.

Bu kadar yazdıktan sonra sakın parti konusuna indirgemeye kalkışmayın, bu dediklerim bir partiyi savunmak için değil ülkelere ait toplumların bir amaç doğrultusunda yönlendirilmesiyle alakalı. İlla bu Türkiye olacak değil. Mesela Mısır, Tunus..


Çok daha derinlemesine inilebilir ama burda kesiyorum.

 
Futbol olsun milyonlar kazanan bir adam hayran olmak,maçlarını kaçırmamak, sistemin yükseğe getirdiği dört bir yana yaydığı spor dallarının takipçisi olmak, et yemek ve bunu sorgulamamak bile, oy verdiğni parti seçimi kazanınca arabayla tura çıkmak, evlenmek sevmek aşık olmak, bunlar bile farkına varılamayan ama bir şekilde kanıksatılmış şeyler. Kendi özgür iradesiyle yaptığını düşünyüor kişi, evet belki öyle ama o özgür irade dediği şey işte, hangi koşullarda toplumsallığın ne kadar etkisinde vs gibi şeyler var.

Siyasi olaya gelirsek konuyu açtığın, bir taraf demeyeceğim bir kaç tarafta lidercilik particilik olduğu için yönlendiirlmelere gerek olduğunu düşünmüuyorum fazla. Şartlanılmışlık var savunma refleksine her koşulda sahiplendiği şeyin. Sahiplenmeye aslında ait olmaya ihtiyaç duyuyor insanlar. Bir yere bir şeye ait olmak.

Can Dündar mesela örnek veriyorum, onun tutuklanması haksızdı diyen akpli bulmak zor. Dİğer taraflarda da durum fakrlı değil ama faşizmin,haksızlığın, kana susamışlığın, yozlaşmış gücün kaynağı belli olduğu için biz o tarafla ilgiliyiz.
  • Cursed Chico  (27.11.15 00:18:35) 
@inhiraf

Sun Tzu milattan önce 6. yüzyılda savaşların savaşa girilmeden nasıl kazanılacağını kitap haline getirmiş. sen ise milattan sonra 21. yüzyılda insanları abartmayalım diyorsun.

ilimunati vs. boşver bunları, yaşananlara bakman yeterli.
  • vapurlarfalan  (27.11.15 01:04:08) 
Ne kadar büyük ve beylik yargılar. Daha fazla derinlemesine inilebileceğini sanmıyorum, burada kesmen yerinde olmuş.

Algı yönetimi vardır ve gerçektir, burası doğru. Zira bu kadar yolsuzluğun, bu kadar yağmanın, talanın ve cinayetin üstüne hala yerinde sapasağlam durabilmek bu algı yönetiminin bir başarısıdır.

Demem o ki, komplo teorilerine inanmayın. Az okuyun, sorgulayın ;)
  • sevgikusunkanadinda  (27.11.15 01:21:12) 
@sevgikusunkanadinda

sen yazdığımı okudun mu öncelikle? Okuyun, sorgulayın diyorsun da benim burda ne yaptığımı sanıyorsun?

Şaşkın!!

Metinde de sorduğum gibi, sen sadece sana aşılanan düşünceler ile görmek istediklerini mi görüyorsun diye kendine sordun mu?
  • vapurlarfalan  (27.11.15 01:40:19 ~ 01:43:46) 
Vallahi benim gördüğüm şey 10 açıdan da dosdoğru görünüyor esasında. Birisi "vallahi de billahi de Bayırbucak Türkmenleri" diyor, bir diğeri "ÖSO" diyor, diğeri "velev ki silah var nolcek" diyor, kabinenin bozkurtu "Türkmenlere filan gitmedi" dediğini yalanlayamıyor. E ne oldu? Benim bakış açısı, tez antitez sentezle dosdoğru oldu ;)

"kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken"

O hükümet benim hükümetim filan değil. Selahattin Demirtaş'ın 10 Ekim katliamının hemen sonrasında söylediği gibi "ülkenin yönetimine darbe yapmış bir klik" idi. Ülkeyi seçime bu klik götürdü ve ayak oyunlarıyla istediğini gayet güzel aldı.

Hükümeti, başbakanı, cumhurbaşkanını babanız gibi görmekten, "ne yaparsa yapsın o senin babandır" psikolojisinden vazgeçin lütfen. Her şeyi geçtim, en başta insalık onuruna yakışmıyor.

Amaan işte. Birisi okur diye yazıyorum.

Edit: Global lokalden başlar. Yazdıkların pek öyle ahım şahım şeyler olmadığı için mecburen parti konusuna indirgedim.
  • sevgikusunkanadinda  (27.11.15 01:53:55 ~ 01:55:01) 
@sevgikusunkanadinda

Üste çıkma, kendini yüksek seviye ermişliğinde görerek önemsemediğini belirten dolaylı tümleçler kuruyorsun ama cevap vermekten kendini almıyorsun. Nasıl bir çelişki.

"Demem o ki, komplo teorilerine inanmayın" dedikten sonra Selahattin Demirtaş'ın komplo teorilerini yazıyorsun.

İnsan beyni yıkanmaya görsün, kendi yazdığının ispatsız, komplo teorisi olduğunu anlayamaz zaten.

istediğin kadar yerelden başlat bunun başlangıcı zaten kitle algı yönetimidir. Yerelden yola çıkılıp bütün yönlendirilir zaten. Alevi-sünni, türk-kürt, sol-sağ, alaylı-mektepli, chp'li-akp'li, fenerli-cimbomlu, bizim mahalleli-öbür mahalleli. Aksini söyleyen bence toz pembe bir hayat yaşıyordur.

Ayrıca cevabını gören biz burda mit tırlarıyla ilgili bir konu konuşuyoruz sanacak.
Okuduğunu anlamıyorsan bir zahmet artık cevap verme.


Tekrar ediyorum bu soru ulusal değil özellikle ortadoğu halklarının kitlesen yönlendirilmesi ile alakalı bir soru.
  • vapurlarfalan  (27.11.15 02:23:51 ~ 03:19:20) 
@j r r tolkien hayrani

Geçmiş zamanlarda dediğin konu şu şekilde işliyordu: avrupa halkı hristiyan, mezapotamya ve kutsal topraklar müslüman egemenliğinde. halk doğal olarak düşman görülen diğer bir halka kışkırtılır ve ordu toplanır. evet, kitle yönlendirilmesi. Peki bir halkın kendi halkına karşı kışkırtılması?

Bak işte bu son dediğim asıl sorum. Tabi geçmişte olduğu gibi bir imparatorluk içinde yerel bazda ayaklanma, kışkırtma doğaldır. çünkü ortada farklı ırk, dil, din vs gibi gerçekler vardır ve bunu yapanlar o ırk, dil, din ile ilişkilidir.

Türkiye'de artık bu konu yukardaki son cevabımda da belirttiğim gibi dışardan gelen yönlendirmeler ile aslında var olmayan durumların propagandası üzerine kurulu ve halk, bu istismar edilmeye açık konularda yerel liderler vasıtasıyla değil, üzerinde gayet iyi düşünülmüş, planlı bir program çerçevesinde, gelişen iletişim kaynaklarının yardııyla kolayca yönlendiriliyor ve aslında var olmayan sorunlar yaratılmaya çalışılıyor.

Emin ol, iktidarda son 5-10 senedir chp olsaydı, bu yönlendirme ve algı yönetimi chp ve laik kesim üzerine dindarları kışkırtma olarak vuku bulacaktı.
  • vapurlarfalan  (27.11.15 02:38:04 ~ 02:45:31) 
"İnsan beyni yıkanmaya görsün, kendi yazdığının ispatsız, komplo teorisi olduğunu anlayamaz zaten."

Hah, işte ben de onu diyorum yahu :) haydi hayırlı traşlar.
  • sevgikusunkanadinda  (27.11.15 02:56:11) 
ne yani, 7. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar devem etmiş en taze, en bilinen konu üzerinden değil de hitit'ler ile antik mısırlılar arasındaki tarihi milattan önce 13. yüzyıla dayanan kilden tabletler üzerine yazılmış muğlak tarih üzerinden mi örnek verseydim?

verdiğim örnek üzerine koca bir paragraf yazarak niyet okumaya çalışmışsın.

sırf arkasında başka anlamlar aradığından konuyu da başka yerlere çekmişsin. soruma cevap yok tabi..
  • vapurlarfalan  (27.11.15 05:33:51 ~ 05:56:40) 
(bkz: resmi gazete yalan söylemiyor)
algı yönetimine, kitlesel yönlendirilmelere kapılmamak için resmi gazete okuyabiliyor olmak da gerekiyor.
(bu nedenle resmi gazetenin düzenlemesinin halkın anlayacağı biçime dönüştürülmesi gerekiyor.)
bizim adımıza alınan bütün kararlar orada. bu kararlar bire bir bizle ilgili konular. daha bir kere bile resmi gazeteye bakmamışsak "bizi yönlendiriyorlar, algı yönetimi..." demeye hakkımız yok bence.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (27.11.15 06:06:24 ~ 09:34:00) 
Detaylı analize girmeye gerek yok. Artık bitmesi gereken "dış mihrak" geyiğini krema ile süsleyip, pasta diye öne sürmüşsün. Bunu yaparken, sözde değil de özde bunun gerçekten yalan olabileceğini. Gerçekten "onlar"ın "israil'in oyunu ve arkasında amerika var. Tüm dünya bize düşmansa demek ki doğru yoldayız, aksi olsa şüphe duyardım" mantığı ile kandırılmış ya da uyanmamış kitleler olmadığı ve haklı olabileceklerini düşündün mü?

Mevcut hükumetin özellikle 2008'den beri agresif olarak izlediği ayrıştırma be ötekileştirme politikalarına gözünü kapatıp "biz gençlikik, kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken ve bunun sorumluluğunu yıllardır dur durak bilmeden ortaya atılan ispatsız içi boş iddialar, duyumlar..." diyerek yüz yıllık dış mihrak geyiğini döndüren birinin bu soruları kendine sorduğunu sanmıyorum.

Sen ne kadar "ülkemiz üzerine oyunlar oynanıyor nasıl göremiyorsunuz ya?" karşındaki de "çok açık bir şekilde kandırılıp, uyutuluyorsun. Nasıl göremiyorsun ya?" diyor. Aradaki fark da birine inanmak için twitter vs. gibi sosyal medya ağlarına güvenmek değil. Hatta gündemi ve haberleri havuz medyası dışında takip etmeye de gerek yok. sadece 1 akp mitingi izledikten sonra kimin ayrıştırıcı, kimin dediği ile yaptığı tutmayan olduğunu görüyorsun.

Tabii sen şu an kendini "büyük oyunu görmüş, dış mihrakların oynuna karşı durmuş ve olayların farkında olan biri" olarak görüp, "bu mükemmel(!) hükumete karşı insanlar neden rahatsızlık duyuyor, nasıl bu kadar kör olabiliyorlar?" diye kendine inanamıyor olabilirsin. Hatta ileri gidip "Her gün sabah, takvim, star'da bu oyunlar çarşaf çarşaf yazılıyor. İnsanlar nasıl oyuna gelip hükumete karşılar da diyebilirsin. Bu yüzden ümidi kesmiş de olabilirsin. Fakat unutma ki sen karşıdakine karşı ne düşünüyorsan, karşıdaki ne sana karşı onu düşünüyor olabilir pek tabii.

Twitter'da yazanlara, bedava mal görmüş yurdum insanı gibi sorgulamadan hemen atlayıp inanacak değilim. Sabah, takvim, star gibi oluşumlar kadar doğru haberi barındırıyor oralqr da en fazla. Önemli bir olayı en az 3-4 ayrı yerde okumadan kendi yorumumu oluşturmam.

Tabii dediğim gibi bir yandan biz - bunlar deyip öte yandan seçimden seçime birlik konuşması yapanlara da inanmamı beklemesin kimse. Bu beni güdülmüş kitle yapacaksa da yapsın.
  • nawar  (27.11.15 07:11:12) 
[]

Yeni bir değişiklik yapacaklar, bunun arkasındaki AKP düşüncesi nedir?

Adres değişikliği bildirimleri nüfus müdürlüğüne gitmeden su, elektrik, doğalgaz aboneliği gibi faturalarla yapılabilecekmiş. AKP'ye ne yarar sağlar bu değişiklik?




 
Aradaki bağlantıyı kuramadım. AKP'ye yarar sağlaması için yapılmış bir düzenleme gibi durmuyor. Hatta bence daha doğru olmuş.


  • himmet dayi  (21.11.15 08:53:56) 
hayatı kolaylaştırma adına güzel bi durum,bi partinin herşeyi iyi olmadığı gibi her şeyi de kötü olacak diye bi durum yok.


  • essoist  (21.11.15 09:10:36) 
Sözcü de editör falan mısın ?


  • enkolaykullaniciadi  (21.11.15 09:32:47) 
Artık bilmiyorum da sağlanan her kolayliğı, en aza indirgenmeye çalisilan bürokratik işleri septik bir şekilde sorgulamak huyumuz olmuş. yani bir kurum ya da parti de insanlardan teşekkül sonuçta. insan gibi parti/kurum/cemiyet vs. ler de yanlışlar yapabilir eleştirirsin bu normal ama sağlanan kolaylıkların arkasında başka bir art niyet aramanın mantiği nedir?

şimdi çalistiğim yere yakın bir yerde lise duzeyinde egitim vermek üzere okul yaptı devlet. ortalama 1 yıl sürdü ve hızlı bir şekilde hemen bu dönem faaliyete girdi. ben artık burada:
- acaba asıl yapmak istekleri nedir? kesin bir iş vardır bunun arkasında ... gibi
düşüncelere mi dalmaliyim?
yoksa hayirlı, uğurlu olsun demek daha zor geliyor da olabilir (!)

bununla beraber çok işimize gelen, sorunlara çözüm bulduğumuz konularda/yerlerde mesela, bazı ülkeler için vizelerin kalkması, bimer hattinin kurulması, devlet hastanelerindeki 90larda yaşanan bir çok rezilliğin giderilmesi gibi yerlerde akp aklimiza gelmiyor ama yaşanan en ufak olumsuz meselelerde - akp döneminde yaşanmıştır - diyebiliyoruz.

ayrica;
devlet = hükümet demek değildir. maalesef bir çok yayın organinda bu yönde bir algı operasyonu yapildı/yapiliyor.
  • 1adam  (21.11.15 09:34:42) 
[]

Avrupa Medeniyetinden Biraz İnsanlık Öğrenmek İster misiniz?

Video ayrı bir mesele, türk sahil güvenliği tarafından çekilmiş. Ancak yorumlara bakarsanız bu çok özendiğimiz avrupa medeniyeti içinde, içimizdeki en laikini avrupada gördüğü yerde sırf çoğunluğu müslüman ülkeden geldiği için veya daha iyisi türk olduğu için öldürme potansiyeli olmayan yok gibi.

Bizim memlekete bakıyorum da, içimizdeki en laikini sırf ateist olduğu için veya başka bir dine mensup olduğu için öldürmeye kalkışacak insan 70 milyon içinde tek tük rastlanır. O da işid'in olağanüstü sosyal medya pazarlaması sonucu zaten az/hiç eğitimi olmayanların beynini yıkaması sayesindedir.

Bu video altında yorum yapan avrupa ve amerika kıtasından insanlar beyni yıkanmış insanlar mıdır? Eğitimsiz ilkokul mezunu, kliselerde dini eğitim almış insanlar mıdır?

www.liveleak.com

 
Takip.


  • buffy de vampir sayılır  (20.11.15 20:02:19) 
Hayatta gri diye bir renk de var.


  • i ve been mistreated  (20.11.15 20:04:39) 
kim özeniyo olm avrupa medeniyetine?
bizim konyada suriyeli döven denyolarımız var, avrupanın varoşundaki faşolar da arada çingene döver, faslı döver, ortamlar video dolu, daha yeni mi fark ettin avrupada metrekareye düşen faşist piç sayısını?
sırf ateist olduğu için öldürülmeyiz (evet canısı 15 senedir ateistim) çünkü her şeyi geçtim kanun var. ama nefes de aldırılmayız.

videonun altına yorum yapan da white trash, bible belt sakini, siyonist, altın şafakçı, gümüş başakçı. faşist her yerde faşist. her yerde akılsız. yeni mi fark ettik?
  • kargn  (20.11.15 20:13:06) 
liveleak'de oldukça fazla ırkçı var. yani incisözlüğe bakıp türkiye'de herkes küfür ediyor demek gibi bir şey oldu. gerçi ediyoruz o ayrı da :)


  • burya  (20.11.15 20:22:45) 
www.youtube.com

al. alalalalalal.radikal islamciyi siktir ettim isid'i dogrudan destekleyen bir %8 var turkiye'de.

ayrica medeni ulkelerden bahsederken amerika'dan bahsetmeyi dogru bulmuyorum. hukuk az-cok isler, yasam kosullari cogu ortadogu ulkesinden iyidir evet ama bati ulkeleri arasinda son siralarda cogu alanda (egitim, saglik, sosyal devlet vs.).
  • fortisvita  (20.11.15 20:25:41) 
müslümanlardan hayır gelmeyeceğini, müslümanın gittiği yere yalnızca bela, az gelişmişlik, yobazlık ve kendinden olmayanı öldürme içgüdüsü götüreceğini artık öğrendiklerinden dolayı, kendilerini koruma amaçlı bu çeşit hareketlerde bulunuyorlar.

mağduriyetiniz bitmedi gitti. ne skime avrupaya kaçıyorsunuz? mis gibi dininizi doyasıya yaşayacağınız, babalar gibi kafa kesebileceğiniz arabistan varken, avrupa neden? madem avrupa, işte artık karşılaşacağınız tavır bu. tüm dünya anladı ne olduğunuzu. öyle başa böyle tarak. hiç bir yerde istenmiyorsunuz artık. kendi kendinizi patlatırsınız bundan böyle.

şimdi eksik kalan tek bir şey var, o da müslümanlara karşı örgütlenmek. o da olunca görün siz müslümanın halini. körler sağırlar birbirini oyarlar artık.
  • no christ requires  (20.11.15 20:39:42 ~ 20:41:39) 
Yaşasın Avrupa Medeniyeti!

Bir videodan da koskoca kıtanın analizi yapılır zaten(!)

Siz o videoları izledikçe İsrail çılgına dönüyormuş, kesin bilgi
  • Traveller  (20.11.15 21:05:42) 
[]

Bırakalım herkes kendini yönetsin, Herşeyi bu çözecekse

kimse Ankara'dan emir almasın, para almasın, kendi vergileri ile her coğrafik bölge kendini yönetsin. Sonuçta dış ilişkilerde Ankara'ya, meclise sorumlu olsun. karadeniz bölgesinin kendi meclisi olsun, akdenizin ve güney anadolu kürdistan bölgesi olsun. Biz Türkiye olarak, bir bütün olarak ne kaybederiz? evet zaten yıllardır bizi bölmek istiyorlar (bu artık bir komik bir hal aldı ama malesef hep böyle idi, klasik sömürgeci devlet anlayışı, böl ve yönet)

Anadolu parçalanır mı diyorsunuz? bir başka sistem üretilemez mi konuşarak? Çünkü savaşarak hergün tanklar yürüterek silvanda bu işler çözülmeyecek

Edit: balıkesirliyim

 
Bölünmesin tabi ama illa bölünecekse ben Yozgat'ın da ayrılmasını istiyorum.


  • new day new life  (15.11.15 15:27:22) 
Kantonlara falan mi bolunsek diyecegim ama bugun tatmin olmayanlar o gun de tatmin olmayacak.


  • stavro  (15.11.15 15:29:07) 
Ferhan Şensoy'un böyle Bi fantezisi vardı. Eskişehir i istiyordu kendisi :)))))


  • kakao  (15.11.15 15:38:45) 
@kakao tırlara bakarken yazdım.


  • vapurlarfalan  (15.11.15 15:43:19 ~ 15:44:04) 
Daha verimli bir ulke halini aliriz. Eskiden Egeliler ulkeyi yonetiyordu simdi de Ic Anadolulular yonetiyor gibi geliyor. Besiktas, Kadikoy, Sisli, Sariyer, Maltepe de icislerinde ayri olsun. Kadikoy, Iskandinavya standarlarina cikar.


  • Traveller  (15.11.15 17:27:05) 
ülkeyi bir bırakmadın halk yönetsin.


  • vapurlarfalan  (15.11.15 18:42:48) 
[]

Ayrılmak İsteyen insanlar var

Bu insanlar ayrı olmak istiyor, kendilerini yönetmek istiyor ama bir yandan da türkiye'den kopmak istemiyor. hem bağlı kalıp hem kopuk olmak istiyor.

ben anlamadım. doğru mu anladım?


 
Kurtleri ayni kefeye koymak hepsi ayni seyi dusunuyormus istiyormus gibi dusunmek yanlis.


  • Traveller  (15.11.15 12:44:30) 
Evlenmeyen tipler var.


  • sevgikusunkanadinda  (15.11.15 13:50:28) 
istanbuldaki zengin kürdün sikinde değil pkk'ymis, ayrilikmis v.s.

güneydoğu'dakiler de heyecan arayan işsiz gençler. 90'larda değiliz artık, herkes her istediğini yapabiliyor. hdp'deki oy düşüşünden de milletin artık pkk'dan sıkıldığını görebilirsin.

eskiden kürtlere pis şeyler yapıldı ama artık yok. asi gençlik haricinde de kimsenin kopmak istediği falan yok zaten.

otonomiye gelince; yerel yönetimler zaten güçlendirilmeli. kürtler ya da x kişisi istedi diye değil. zaten olması gereken o. hakkarideki kürt ile trabzondaki kafatasçının, içanadoludaki çomar ile izmirdeki laikçinin tamamını tek bir merkezden yönetemezsin. herkesin kaygıları, önem verdikleri v.s farklı.
  • no christ requires  (15.11.15 14:02:03) 
asıl zengin olan özerklik istiyor, ağaların işi bu politikalar, texas'ın bağımsız olmak istemesinden çok farklı değil olay, özerk olarak böyle yapacak ama çölümsü yerde yaşamayacak, boğazda fink atacak.

ikiyüzlülüğün dibine vurdular. madem tc vatandaşı olmak koyuyor, otonomluk yok o zaman tam ayrılacaksın dediğinde "oo yo yo" moduna girmelerinden belli baştan beri "biz özgür değiliz" muhabbetinin samimiyetsizliği. oradaki halkı bunların eline bıraktı devlet. o halk istese bunlar çoktan almıştı orayı.

omurgasızlıktan ölünmüyor. anca milliyetçilikten kafatasçılık ve şovenizmmiş gibi bahsediyorsun; bunlar için bu terimler varken.

ek not: laikliği savunan kişiye laisist denir. laikliğin olduğu bir ülke de yalnızca laiktir, laikçi değil. laikliğin savunulması diğer durumlardaki gibi finans örgütlerine yol vermediği, bu sayede iktidar olunamadığı için bunun sömürüldüğünden, dolayısıyla laiklik satmaktan yani laikçilikten de bahsedilemez. kıssadan hisse: bunlar bayattı, bayat ve bayat kalacak.
  • godoşu beklerken  (15.11.15 14:20:49 ~ 14:30:18) 
[]

Silvan'da operasyondan dönen askerler

askerler geri mi çekiliyor? PKK bunu "asker pes etti" olarak kullanıyor

gerçekten ne oluyordu?

www.youtube.com

 
askerin gövde gösterisi mi yoksa, çekilmesi mi?


  • vapurlarfalan  (15.11.15 12:15:21) 
ne pesi yahu. silvan'ın anasını ağlattılar kaç gündür.

pbs.twimg.com
www.rotahaber.com
  • tescillimarka  (15.11.15 12:35:22) 
[]

Özgürlük, Nefret, Okumak, Batı medeniyeti Özentiliği

Bir yandan özgür düşünce diyecek ve sansüre karşı olacaksın diğer yandan bunla uyuşmayan, taban tabana zıt site kuralların olacak.

özgürlük abidesi sayılan reddit, twitter vb gibi sitelere bakınca bizim anadolu coğrafyasındaki gibi kolay hesap banlanmıyor. sitede uçurulan hesapların çoğu hukuk açısından sorun doğuracak entylerinden değil sadece modlarının şahsi keyfinden ve toplumun bilinçaltına işlemiş yasakçı zihniyetinden kaynaklı olduğunu şahsi tecrübelerimle görüyorum.

Bu son iddialı lafımı biraz açmak isterim:

modern olduğunu iddia eden gençler yani aslında bizim toplumumuzun inernet ortamında çoğunluğunu oluşturan, okuyan kesim, bir yandan avrupa/batı medeniyetine özenirken işine gelen taraflarını görüyor ama diğer taraftan şahsi nefretini, öfkesini engelleyemiyor ve o bilinçaltındaki yasakçı tarafı ortaya çıkıyor.

Toplum içinde, genç nüfusun oluşturduğu ve özellikle batıya özenip internette nefret nağraları atan insanlar bence çoğunlukla kişilik karmaşası yaşıyor.

bir yanda yetiştirildiğimiz, adet gelenek ve kültürümüz diğer yanda içselleştiremediğimiz ama hollywood filmleri ile çocukluktan itibaren özendiğimiz batı medeniyeti.

burda küfür edilen, aşağılanan insan normalken, kendini modern hissederek, aslında özenti olarak hareket eden kişi aslında anormal.

"benim ailem zaten çok özgürdü ben de öyle yetiştirildim" demesin kimse.en lüks yaşayan geçmiş modern aile yapısının nasıl olduğunu bildiğimz gibi, yalanlanamayacak kayıtlı bir tarih var.

Geleneğini ve kültürünü gayet iyi özümsemiş, o doğrultuda yaşayan insanlara karşı, batılı hayat tarzını filmlerden, dizilerden, internetten, mcdonalds's dan özenerek kendi toplununa nefret besleyen kişi bence sadece özünü değil aklını yitirmiştir ve büyük bir psikoz içindedir. Öfke kusuyor ve bunu yaparken aslında batıda görülmeyen sadece doğulu insanlara özgü şekilde davranıyor.

Batı toplumlarında kendisi gibi olmayan itin götüne sokulmaz, tam aksine değişik bir ses denerek değer verilir, dışlanmaz.

Kendisi gibi olmayanı geri kafalı gibi terimlerle nitelendirmek, DAHA BÜYÜK BİR GERİ KAFALILIK.

Bu şekilde görülen ve nitelendirilen kişiler çoğunlukla köylerinde kasabalarında büyüklerinden gördüğü şekilde yaşamış, kültürleri ve gelenekleri doğrultusunda büyümüş insanlar. bu bir okula gidip, hangi dereceyle mezun olunduğu konusuyla değelendirelecek bir konu değil.

Üniversiteye gidip aynı şekilde geleneğine bağlı kalan bir türkiye gençliği var. En şehirlisi nasıl okuyarak kazanıyorsa en köylüsü de okuyup azim yaparak kazanıyor, kaymakam oluyor, vali oluyor. Ama okuyunca insan bir anda sihirli bir şekilde batı medeniyetine upgrade yapıp pipo içmeye başlamıyor.

Kısaca; internette sürekli ahkam kesip, türkiye halkını batılı normlara uymadığı için bazen küfür ederek, bazen diğer avrupa halklarıyla kıyaslarken gösterdiği refleks tamamen ortadoğu.

Batı toplumunda esas olan hoşgöörü değil mi? Çok kültürlülük değil mi?

Tabiki bizim üniversite okumuş, eğitimli nesilimiz batı özentisinden ileri gidemeyen davranışlar içinde. Ne diğerine hoşgörü var ne kendisi gibi düşünmeyene saygı.

İnsanın aldığı eğitim ne olursa olsun ahlakını yaşayarak değil de TV'den , internetten alıyorsa sorunu burda aramak gerekir.

Bu durumun, insanları ortada kalmışlık hissine (ne batı medeneyetinden saygı görebiliyor ne kendi medeniyetinden), kendini tatmin edememe hissiyle beraber toplumca kişilik bozukluğuna ittiğine inanıyorum.

Yetişmiş nesil ne yazıkki kendisi gibi olmayana karşı hoşgörüsüzlük yaparak yetiştiği toplumun kurallarıyla hareket ederken, bir yandan da özgür düşünce diyerek çelişki içinde kalıyor.

Bir tren kazası mı oldu, suçlu aramaya gerek yok. Suçlu kendisi gibi olmayan toplum (aslında o tren yolunu yapanlar kendisiyle aynı okuldan, sınıftan mezun kişiler. belki kendisi)

Bütün bu bahsettiklerim, toplumdaki ayrışmanın sebeplerinden aklıma gelenleri.

Bu ayrışma durumu; internetin, sosyal medyanın gelişmesiyle beraber 2000'li yıllardan itibaren fazlasıyla kendini belli ediyor. Bu tarihten önce böyle bir kutuplaşma, bölünme yoktu. En aykırı takılanı dahi bunları kafaya takmazdı. çünkü bunu takan yoktu. kişi yine istediği gibi davranıp takılıyordu.

geri kafalılık nedir? Türkiye'de bir üniversite okuyup, diğerlerinin bütün resmi göremediğinden dem vurmak ileri kafalılık mıdır? yoksa okumak insanın kafasında, her şeyi görebildiğini sanmasına yol açan bir afyon hissi mi uyandırıyor?

 
İlk olarak batı toplumlarında esas olan hoşgörü falan değil. O hoşgörü anayasada veya hukukta var; halkın içinde olmuyor genelde. O hoşgörülülüğün içinde ne aşağılamalar, ne ırkçılıklar cirit atıyor. İnsanlar düşünüyor; nefret suçu olduğu için ifade edemiyorlar sadece.

Kısmen katılıyorum, kısmen katılmıyorum.

İlk olarak, arada kalmışlık kültüründen ve kişilik bpzukluğundan, "Yumurtadan çıktım, kabuğumu beğenmiyorum" sendromundan hepimizin nasibini aldığına inanıyorum. İnsan kendini ne olarak görürse görsün; aşağıladığımız her şey içimizde var. Bunun içinde yetiştik; genelde öyle hissetmesen bile hiç ummadığın bir ayrıntıda karşına çıkar bu. O yüzden, memleketimde büyüyen tüm kızların bir parça "Kezban", tüm erkeklerin de bir parça "Kamil" olduğu benim inancım. Böyle olmamak istemek ve bunun için çalışmayı ayrı, buna sarınıp "Ben de böyleyim" demeyi ayrı bir şey olarak görüyorum.

Buna benzer olarak da "Anadolu çomarı" tabirinden nefret ediyorum. Çok aşağılayıcı, çok kibirli bir laf; başkasına nasıl köpek diyebilir bir insan. Kezban ve Kamil'lik müesseseleri gibi, çomarlık dediğimiz şey de içimizde. Tamam, tamamen bunun içinde batmış olmasa da insan, metrobüse binerken arkasındakini düşünüp "Buyrun" mu diyor kimse, herkes kendi en iyisine odaklanmış gidiyor. Oturabilmek veya en azından düzgün bir yerde ayakta kalmak için stratejiler düşünüyor. TEM'de trafikte takip mesafesini mi koruyor, yoksa "Arayı açarsam, biri giriverir" diye mi düşünüyor. Ya da sokakta birbirini dövebilen, birbirine "Kimsin sen, kimsin lan sen" diyen adamlar mı çomarlıktan uzak, "Ay, adam bana bakıyor, yolumu değiştireyim" diyen kadın mı? Dediğimiz şeylerin bir kısmını yapmak zorundayız; hayatta kalma, ezilmeme çabası hepimizi bir parça "çomar" yapmak zorunda. Söylediğimiz şeyden, biz muaf değiliz. Dolayısıyla bu tür şeyler için küfretmeyi anlamlı bulmuyorum. Bu da "Madem hepimiz çomarız, o halde birbirmizi sevelim" anlamında bir kullanım değil. Şark kurnazı ya da yobaz olarak gördüğüm bir insanı sevmem, saymam mümkün değil; sadece küfürlerle yargılamadan önce, sütten çıkmış ak kaşık olmadığımı hatırlamak gerek. Çelişkinin olmaması mümkün değil, bu kültür mozaiğinin içinde homojen olmak mümkün değil.

Baktığında, dediğin kesimle ne kadar dalga geçiliyorsa, pipolu kesimle de o kadar dalga geçiliyor.

Bunun için ise interneti ve televizyonu suçlamak çok da anlamlı değil. Bu dünden bugüne başlayan bir süreç değil. Bunun daha öncesi de var ama öncesi 80'lerde arabeskle başlayan bir süreç. Arabesk ezilenlerin müziği oldu, dinleyenler orada kendilerinden bir şeyler buldu. İbo "Urfa'da Harvard vardı da, ben mi okumadım" dedi ve okumamamın kompleksini yaşayan insanlar "Yürü be!" ile ortaya çıktılar. "İşi bilip işe gitmemek", "kısa yoldan köşeyi dönmek" gibi önceden var olan kavramların altın çağını yaşaması da bu dönem. "Benim memurum işini bilir" de bu dönem. Açıkçası bunların hepsini bir arada düşündüğümde, politik bir tercihin yanında bir de etkiye tepki olarak görüyorum. Atatürk zamanında "Köylü milletin efendisidir" diyerek şehirli-köylü değer dengesini korumaya çalışmış. Bu alanda okumamış kişinin de değerli olabileceği hissi verilmeye çalışılmış. Sonrasında ise biraz daha elitist bir politika görülmüş. Bu gerçekten çağdaşlaşma için bir çaba olsa da, yan etki olarak okumamış kesimin kendini değersiz hissetmesine neden olmuş illa ki. Sonradan da İstanbul'a olan göçlerle bu ayrım kendini aynı coğrafya da iyice belirginleştirmiş ama fakir ve okumamış kesim kendini hala değersiz, söz söyleme hakkı yokmuş gibi hissetmiş. Bu şartlar altında "Ben de insanım" düşüncesinin bir düdüklü tencere misali kaynaması kadar normal bir şey yok. 80'lerde de politik rüzgarın bu düdüklü tencereyi birden açması, yozlaşmanın da getirisi, arabesk gibi kültürel öğelerle birlikte kontrolsüzce bu kesimin "Bey" konumuna gelme süreci ve şehirli-köylü ayrımındaki keskinleşme artık elle tutulur, bıçakla kesilir hale gelmesi kaçınılmaz. Bu kişiler 80'lerde zengin iş adamı oldu. Şimdilerde ise ülke yönetiyorlar, birçok ezilmiş kişinin sesi oluyorlar. İnternetin gelişmesi ise ancak bu süreci hızlandıran bir etken. Toplum zaten uzun süredir ayrışmış, coğrafi konumdaki yapısı nedeniyle zaten ayrışık. Ancak bu ayrışmanın tırmanmasının nedenini teknolojik gelişmelere yığmak anlamlı değil.

Tren kazası kısmına gelince, suçlu ilk başta tabii ki yapımda emeği geçen ve o yapımı yöneten kişiler. Ya kim suçlanacaktı? Onun o şekilde yapılmasını denetlemek, can güvenliğini sağlamak kimin işi? Doğal bir kızgınlık da o kişileri seçenlere gelecek tabii ki. Ancak onlara kızıyor olmak, onları suçlamak; yine kişinin kendisini suçundan muaf bırakmıyor. "Ne yaptın, bu olanları engellemek için" derler insana. Eğer kişi gerçekten bir şeyler yaptığına inanıyorsa, o zaman istediğine kızabilir. Ama ben elimden geleni yaptığımı düşünmüyorum kişisel olarak, bu da beni herkes kadar suçlu yapar.
  • aychovsky  (15.11.15 08:49:02) 
@aychovsky

benim aldığım eğitimde as olan insan ve haber alma hürriyeti idi. bu türkiye de farklı olabilir. çünkü bu tarz bir özgürlük ve devrim yaşanmadı. yasalara dayalı bir ayaklanma veya herhangi birşey çok sırıtıyor. bu yüzden türkiye bir devrim yaşayamayacak.

first amendment gibi bir düşünce olmadıktan sonra (ki olmayacak) biz kötünün iyisi olacağız.
  • vapurlarfalan  (15.11.15 09:27:50 ~ 09:59:50) 
herkes anlattığınız gibi değil. ben değilim. belki siz de bunun farkında olduğunuz için değilsiniz.

ama mesele doğu-batı meselesi değil. olay şu:

özenmek slotu var insanlarda. evrimsel bir şey olsa gerek. bunu erken fark edenlerden bir kısmı fark etmeyenler üzerinde manipülatif bir araç oalrak kullanıyor. bunu kullanabilmek ve kitlelere aşılayabilmek için gücünüz, gücünüz için paranız olması lazım ve şirketokrasi, lobiler de bunun için var.

kendimizi suçlama kısmı bana o nedenle hikaye geliyor. o eğitim yok ki, verilmiyor ki, adam sövdüğü yolu yapanların kendinden farksız olduğunu bilse ne olacak? çözecek mi durumu? (eğitim derken yolu yapmanın teknik bilgisini, denetim olmayışını, o eğitimi vermeyenin o denetimi de zaten yapmayacağını, bir sürü şeyi kastediyorum)

bence batının dünya ahlakına en başarılı verdiği seyir budur siz de bunu epey yutmuşa benziyorsunuz, üzgünüm.

insanlar sandığınızdan daha bilinçsiz. bencilce güdü herkeste olup özgecilik az kimsede var çünkü türün devamı artık tehdit altında değil. bence daha fazla ayrıntı var burada ama şu an giresim yok. yani size suçlayıcı yaklaşmak gibi bir derdim yok, bence konu aşırı derin ve bıkkınlık yorumlarınıza yön vermeye başlamış gibi, demek istiyorum. insanız ve bunu yapıyoruz. kendimi pozitif bir insan gibi yansıtmış olmayayım. aksine. fakat bence olayın etrafında dolaşıyorsunuz. bunlar semptom. bu kadar yaygın semptom varsa olay lokalize değil sistemik ve genel olmalı değil mi?


ya da çok az gireyim ama dağınık olacak söylediklerim.

bizim aşağılık kompleksi ile yoğrulmuş bir toplum oluşumuz ve en ayığımızın bile bundan bağışık kalamaması genel bir skalada bence ikiyüzlülükten ziyade eğitim ve üretim eksiğimize işaret ediyor. sıfatlar içeriklerinden daha önemli bizim için çünkü biz maçı oynayan değil seyredeniz. kazanın yanında olursak o kulvara dahil olacağımızı sananlarız.

-edit: bir eliminasyon gerekçesi olarak- loser edebiyatını bize veren batıdır ve bu bir taktiğin parçasıdır. e biz de almasaydık? ama aşı yokken ve bir mikrobu tanımıyorken ona vücudunu kapatamazsın. neden önemli loser yaftası? kendine acımayı seven bir toplum içerisindeki özentiler de bu sefer kendi durumuna üzülmeyi aşağılanacak hale getirip 180 derece yöndeki aşırı uca kaçmıyor mu? asıl bu değil mi özentilik? her koyun kendi bacağından asılır, şikayet etmek kötüdür vs. bunların öbür yanağı çevir demekten farksız olduğunu anlamayınca özenti olmaktan kurtulmuş mu oluyoruz, yani zokayı yutup yuttuğumuzu mu bilmemek çözüm?(bu kelimeyi* en çok koyunlar kullanır bu yarışı benimsersen dışına çıkamazsın, dışına çıkmazsan çelişkiyi göremezsin, bütünleşirsin, eleştirdiğin şeyleri kendin yapınca normal başkaları yapınca kötü algılamaya başlarsın çünkü eliminasyon ilerlemenin tek yolu iken eleştirdiklerini yapmak da hayatta kalmanın tek yolu olur)

bunun bu toprağın insanının tarihiyle çok alakası var. fakat bundan dünya insanı da muzdarip. bizde sadece daha fazla görülüyor. bu stockholm sendromunu herkes yaşıyor. bir tek kendi hastalığını görenler artık diğer kategoriye geçiyor.

edit: bazı yerler çok muğlak olmuş, netleştirmek için ifadeler ekledim.
  • godoşu beklerken  (15.11.15 10:46:59 ~ 10:59:15) 
[]

Fransa'ya kaçan aydınlar Müslüman ülkeden geldikleri için Deport Edilirse

bir iki hafta sonra yapılacak seçimde Le Pen'in iktidara gelmesi kesin gibi. Le Le Pen ile müslüman ülkeden gelenlerin kovulacağına kimse şüphe etmiyor. Bizim ülkeden kaçıp Fransa'ya sığınan entellektüellerimizin gidecekleri ülke hangisi olur?




 
ulusal meclis ile alakalı bir seçim değil, regional elections önümüzdeki. Bu seçimlerin galibinin deport gibi bir yetkisi olmayacak. Zaten 2015 ilkbaharında yapılan yerel seçimlerde Front National birinci gelmişti. Gördüğün gibi kimse sınırdışı edilmedi. 2017'deki seçimler ile o gücü bulabilirler.

Kaçıp gidebilecekleri çok fazla ülke var. Kendi tercihleri ne yönde olur bilemem.
  • protector  (14.11.15 23:06:32) 
Yahu orası herhangi bir Ortadoğu ülkesi değil. Öyle adamı kolay kolay deport edemezsin. Kanun var hukuk var nizam var. Hele fransa vatandaşi ise hiç edemezsin


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (14.11.15 23:08:33 ~ 23:08:54) 
Kim var Fransa'da?


  • Traveller  (14.11.15 23:22:01) 
kimler sigindi ki fransa'ya. 1 kisi icin mi bu basligi actin? goren de sanacak 2500 aydin fransaya kacti gecen ay.


  • baldur2  (15.11.15 01:59:02) 
@baldur2

#1015714
  • vapurlarfalan  (15.11.15 07:39:53 ~ 07:41:42) 
[]

Negatif Film Banyosu ve Baskısı

Fiyatları hakkında bilgisi olan var mı? özellikle 10x15 baskı.




 
Şehir söylesen. İstanbulda 8 tl banyo+cd ankarada 10. İzmirde 12. Tab ettirmek çok değişken fiyatlarda. Banyo+cd+tab 20 tl yi bulur


  • kablelvuku  (14.11.15 20:35:58) 
[]

Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi "Yalnız Bıraktığı" Gün

yas mı duyarsınız? Deniz Baykal'ın "bıraktığı" günkü gibi içinize mi sindiremezsiniz?

Yoksa Kılıçdaroğlu normal bir yolla, kurultayda aday olmayarak bırakmayı mı içine sindiremez?

ben çok denedim, başaramadım, bırakıyorum der mi?

yoksa yine aday olup kıran kırana geçen, seçmenlerini kendi atadığı kurultayda seçilemeyip "artık emekli olmak gerekiyor" der mi?

Yoksa 2019 seçimlerine partisini 5000tl maaş sloganıyla götürüp şansını bir kez daha dener mi?

 
daha çok çalışmamız lazım deyip, yine devam etmek isteyecek.

"kılıçdaroğlulu chp ve bahçelili mhp artık bitmiştir. taze kan lazım, yoksa bu günleri de ararlar.
  • redeath  (11.11.15 07:08:52) 
@redeath
hatırladığım kadarıyla "daha çok çalışmamız lazım" seçeneğini yerel seçimlerden sonra kullanmıştı.

  • vapurlarfalan  (11.11.15 11:38:11) 
Kılıçdaroğlu esasında elinden geleni yapıyor şu anda. Sonucunu başarısız görmüyorum. Partideki yamyamlar kendisine biraz olsun fırsat verse daha iyisini yapacaktır. Kendisi Baykal'la ve aday olma ihtimali bulunan diğerleriyle kıyaslandığında CHP için bir şanstır.


  • sevgikusunkanadinda  (11.11.15 11:40:35) 
Kılıçdaroğlu başarız değil.lekesiz temiz siyaseti temsil ediyor.Projeleri mantıklı ve iyi.

ha başka biri çıkıp şu projelerim var,chp yi şöyle ileri götüreceğim derse(lafla değil,gösterdiği projelerle)gelsin başa geçsin derim.

o zaman o adamı alkışlar ve arkasından yürürüm.
  • izmirlimuh  (11.11.15 11:46:10) 
kılıçdaroğlu başarısız değil.
chp adının alabileceği tüm oyları alıyor.

ki hziran seçimlerinde akp'yi iktidardan da etti. ama chp nin her koşulda tek seçeneği koalisyon. o koalisyon da cb tarafından verilmezse, chp naparsa yapsın başarısız gözükecek.

kılıçdaroğlu gidip; m.ince ve metin gibi tipler başa geçerse. 20bin adet ap ve vp oyu alınır, baba gibi milyonlarca oy da kaybedilir. chp de en az mhp kadar çözümsüz ve alternatifsiz bir partiye dönüşmüş olur.
  • tchuck  (11.11.15 12:20:21) 
[]

11.11 Aliexpress indirimli satışları ne zaman başlıyor, başladı mı?

şuan çinde saatler 11 kasım - 03:09. Ürün sayfasında normal fiyatları halen duruyor. aylardır izlediğim 50$ lık ürünü 32$ dolardan alma fırsatını kaçırmayayım.




 
anasayfasındaki geri sayım kısmında 12 saat 20 dakika kaldıgı yazıyor


  • ambrosia  (10.11.15 20:39:43) 
@ambrosia
ilginç. bende sadece "Global Shopping Festival Starts in: 0 Days" yazıyor.

bilgi için teşekkür..
  • vapurlarfalan  (10.11.15 20:44:57 ~ 21:24:37) 
aplikasyonunda geri sayım kutucuğu var ordan baktım. rica ederim :)


  • ambrosia  (10.11.15 20:54:16) 
iyiki söyledin la
hersey gırıyo dımı

  • speranza  (10.11.15 21:00:08) 
@speranza

yok herşey değil. orası bir avm gibi. bazı satıcılar bazı ürünlerde %50 ye varan indirim yapıyor, ayrıca sitenin kendisi de indirim kuponları veriyor. mesela ben enpara debit kartımı alipay'e (paypal gibi) kayıt yaptım ve 5$ herhangi bir alışverişte kullanabileceğim kupon aldım.

yalnız şöyle bir durum sitedeki çoğu satıcı ürünün fiyatını 11.11 için 10 gün öncesinden yükseltip büyük indirim yapıyormuş gibi gösteriyor. gözüne kestirdiğin bir ürün varsa önce banggood.com gibi diğer çin alışveriş sitelerinden normal fiyatına bakıp, gerçek bir indirim olup olmadığını anlayabilirsin.

Dediğim gibi ben alacağım ürünün indirime girmesini bekliyordum ve aylardır fiyatı tüm sitelerse 50$ idi. satıcının indirimi ve artı 5$ aliexpress kuponu ile çok ucuza alabileceğim.

indirimli alıyorum derken kazıklanmamaya dikkat etmek gerek.
  • vapurlarfalan  (10.11.15 21:13:22 ~ 21:14:49) 
[]

şu videoda ne görüyorsunuz?

izlerken kanım dondu

+18 olduğunu belirteyim

bu insanlar vatandaş olamaz

olsa olsa ayrılıkçı halk olur!


www.liveleak.com

 
Kimden bahsediyorsun? Ağlayan kadından falan mı?


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (15.09.15 14:05:29) 
@6 yasimdan beri metal dinliyorum

tamamını izlemedin sanırım
  • vapurlarfalan  (15.09.15 14:06:14) 
ben de tamamını izledim ve pek bişey anlamadım açıkçası dediğinden. teröristlerle çatışma var. 2 terörist vuruluyor. orda insanlar yaralı var diye bağırıyor. sen bunu 2 terörist için söylediklerini güvenlik ekiplerinin de onlara yardım edilmesine izin vermediğini düşündün sanırım? ama bana öyle değil gibi geldi.


  • tepedeki psychedelic adam  (15.09.15 14:12:21) 
@tepedeki psychedelic adam

yaralı diye tabir edilen vurulan terroristler ve pkk halktır sloganları ayrıca bir kadın vurulmuş (hastanede öldü) geçen bir aracı terrorist "tarıyor" ve mermilerin yönü ambulans ve yaralıya yardım edenlere doğru.

bunlar halk dersem ben insanlığımdan feragat etmem lazım

şunda herzaman açıkça söylediğim gibi tekrar belirtmek isterim, ben ateistim din mezhep olayları bana saçma gelir, daha kötüsü anlamam o işlerden
  • vapurlarfalan  (15.09.15 14:19:53 ~ 14:29:48) 
elinde silah olan insanları halktır diyerek günvelik güçlerine karşı savunmaya kalkacaklarını düşünmüyorum. başka bi yaralıdan bahsediliyodur ordan bence. ayrıca ambulans görmedim ben videoda sesi duyuluyor sadece bi yerlerden. bir aracı tarıyorlar adı üstünde teröristler zaten. "halk" diye bahsettiğin bağıran insanlar hakkında bunları söylemene neden olacak bişey göremedim ben bu videoda.


  • tepedeki psychedelic adam  (15.09.15 14:25:19 ~ 14:26:16) 
bir köşeye koyduğum bir okuma

PKK as Criminal Syndicate: Funding Terrorism through Organized Crime, A Case Study
  • vapurlarfalan  (15.09.15 14:47:14 ~ 14:53:55) 
[]

Espride bir Sorun Var mı? İngilizce

Bu espiriyi arkadaşıma gösterdim nedense köfteyi pek çakamadı. Anlamsız geldi ama bana nedense gayet yerinde geliyor, çok komik olmasa dahi anlamsızlığı komik bence.




 
çok komik değil bence de ama komik.


  • diyarbakir karpuzu  (14.08.15 21:43:33) 
Güldürmedi valla.


  • 038576  (14.08.15 22:02:23) 
bu espriden kaynaklı bir show var bu arada. "Snow plow show" izlemeye gücü yeten varsa izlesin bence:)

youtu.be
  • vapurlarfalan  (15.08.15 01:08:45 ~ 01:15:36) 
[]

Kargoyla Plak Nasıl Yollarım?

dün yurtiçi kargoya gittim, plak için uygun bir kutu olmadığı gibi ahşap işleriyle uğraşan birine kutu yaptır dediler kontrplaktan. Olcak iş değil. 20dk elimde maket bıçağı kullanılmış kolilerden birşey luuşturmaya çalıştım ama olmadı. şimdi ben nasıl yollarım bu plakları. sadece 3 adet ama kırılır diye korkuyorum. ve bugün yollamam lazım sağlam bir şekilde.




 
kırtasiyelerden çok kalın mukavva karton al, kat kat bunların arasına koy, en son da koli bantıyla çepeçevre sar.


  • innerbliss  (07.08.15 11:30:29) 
Gazeteye sar sıkıca, kırtasiyeden baloncuklu streç al şu pıtır pıtır patlayanlardan, sar gönder ben göndermiştim bir kere sıkıntısız gitti böyle


  • Tears of Devil  (07.08.15 11:31:50) 
balonlu naylon ve bulabilirseniz köpük iş görür.


  • orijinal nick bulamadim  (07.08.15 11:43:49) 
@innerbliss fikir için teşekkür, kırtasiyeyi aradım ellerinde plak için özel kartonlar varmış. o şekil yapacağım.


  • vapurlarfalan  (07.08.15 12:15:39) 
[]

1974 Yılına ait Yüzlerce Gazete ve Dergi Küpürü

çok iyi korunmuş durumdalar ve bunları ne yapabilirim bilmiyorum. Bir kütüphane'ye verilebilir mi? Tam sayfa değiller seçili kısımlar makaslanmış.

Ne yapabilirim?


 
bende bunlar olsaydı scanner ile bunları tarardım kesinlikle. kıbrıs barış harekatı yılı olduğundan daha da önem taşıyorlar, tarayarak hem gelecek için ve kendim için saklar, hem de başlarına bir şey gelmesini engellemiş olursun.

orijinallerini de kütüphaneye verme kendine sakla, taradıklarını da insanlar faydalansın diye dağıt, artık devir kütüphaneden ziyade internetten bu bilgileri insanlara ulaştırmak.
  • theos ek mekhanes  (07.08.15 11:10:33) 
Bence de kendine sakla. İlerde olmazsa satarsın. Aslında benim param olsa ve satsan ben alırım ama şartlar uygun değil işte.
Neyse kalsın evde. Değerini bilen birisini bulursan satar ya da verirsin.

  • mornie  (07.08.15 12:56:57) 
@theos ek mekhanes

zaten hepsi kıbrıs harekatıyla ilgili:) Tam bir koleksiyon oluşturmuş babam. zaman buldukça tararım artık. şimdi evi boşaltacağımdan fazladan eşya taşımak istemiyorum. plaklar, kitaplar, dergiler vs bir sürü 70'lere ait arşivlik malzeme. bir kısmını taşıyacağım, öyle görünüyor.
  • vapurlarfalan  (10.08.15 09:53:39 ~ 09:56:59) 
[]

Şu Plakalar Ne Plakasıdır?

Yabancı Uyruklu Plaka ama tam olarak bir ülke plakası değil.

edit: daha açık olayım: ordu plakası olduğu bariz gibi ama özellikle bir kuvvet'e ait veya başka birşey mi?

o diğeri Japonca'mı korece mi, çince gibi sanki?

 
plaka japonca.
en.wikipedia.org benzeri burada var :)

AFI olan italyan hava kuvvetlerine ait italyan plaka
answers.yahoo.com

RR olan ise RR = RAILROAD RETIREMENT BOARD
www.pl8s.com
  • orta buyuklukte bir ulkenin krali  (06.08.15 22:15:36) 
[]

Ben bunları Ne yapayım? Eski Plaklar,havacı patch'leri, USA Plakaları vs...

Evi temizlemekle uğraşırken 'oralarda biryerde' olduğunu unuttuğum çok fazla eşya çıktı. Tutmak istemiyorum nasıl bir yol izlesem? istanbul'da da değilim.

fotolar:

imgur.com ---> bir çok usa plakası

imgur.com ----> Havacı patch'i çok fazla var

eski plaklar var şöyle bir kaç fotosu galeri olarak: imgur.com

 
freecycle istanbul ve buy,sell,swap var facebook grupları, bir bakın isterseniz.


  • kaymaktutmayansicaksut  (04.08.15 10:41:20) 
plakları bana hediye edebilirsiniz :)


  • streak  (04.08.15 10:41:28) 
Plakların tümünü ekledim.

imgur.com
  • vapurlarfalan  (04.08.15 20:08:30) 
[]

Suikast ve Sabotaj

bu tarz filmler arıyorum ama çok popüler filmler olmamalı çünkü popüler olanların hepsini izledim.

soğuk savaş dönemi, yer altı örgütlenmesi, suikast/sabotaj konularının işlendiği filmler. çocukken trt'de izlediğim mükemmel filmler vardı ama hiç birini bulamıyorum.

örnek olarak bir filmde iki yer altı sabotajcısı açık alanda kaçarken can çekişen bir tavşana rastlıyorlar ve acı çekmemesi için başını taşla ezip öldürüyorlardı.

çok küçük bir detay ama asla popüler bir filmde bu tarz bir olay işlenmez.

silahlar da şu şekilde olmalı: taramalı filan:)

upload.wikimedia.org

upload.wikimedia.org

hadi iyi günler..

 
www.imdb.com seversiniz.


  • telmessus  (24.07.15 08:38:32) 
@telmessus evet güzel filmdi. direk imdb listemde ekli gözüküyor:)


  • vapurlarfalan  (24.07.15 08:44:06) 
www.imdb.com bu da vardı çok eski ama izlemiştim güzeldi.netde altyazılı mevcut.


  • telmessus  (24.07.15 08:56:45) 
  • bryan fury  (24.07.15 09:07:44) 
  • apis arasi  (24.07.15 19:13:39) 
munich
cetvrti covek

  • gibicibicis  (24.07.15 20:07:01) 
[]

Duyuru da Kısa Devre Yaptı Sanki

'3 saat sonra' ne anlama geliyor? Görseli ekte




 
oluyor öyle arada.


  • tepedeki psychedelic adam  (23.07.15 18:37:59) 
[]

Bu nasıl bir Sözlük?

Türkiye'nin en önde gelen sitesi olacaksın, ellinde her türlü imkan olacak ama bir yoğunlukta sözlük pert olacak.

kaç kez yaşandı önceden buna rağmen nasıl önlem alınmıyor, bir geliştirme yapılmıyor anlayamıyorum.

50 satır entry giriyorsun gönder dedin mi, elveda yazdıklarına.

teknoloji almış başını gidiyor, hadi yoğunluk problemini çözemedin, böyle içeriğini sadece yazılı metinlerin oluşturduğu sitede, bağlantı veya server hatasında yazılanların kullanıcı tarafında kaybolmayacak şekilde saklanabilceği bir sisteme niye geçilmiyor?

tablara bakıyorum 45 dakikadır dönen yükleme çubukları sabit dönmeye devam diyor.

Çok mu zor yoğunluk için önlem almak veya yukarıda bahsettiğim diğer yan çözümlerin uygulanması?

 
herhangi bir forum sitesinden daha kaliteli değil sözlük artık, dürümlerin efendisi varken daha fazlasını bekleyip moral bozmaya gerek yok boşuna.


  • der meister  (23.07.15 18:27:36) 
[]

Sahte/Kaçak İçki Sattığını Bildiğim Bir Marketi Nereye Şikayet Ederim?

ayrıca bu şikayet üzerine nasıl bir işlem gerçekleşir? bulmaları içi aramaları gerekiyor yoksa gidip 'sen kaçak içki satıyormuşsun, doğru mu' diye sorarlarsa bir sonucu olmaz.




 
155'den öte emniyet kaçakçılık şubesini mi aramam daha etkili olur peki? sahte içki ile kim ilgileniyor?


  • vapurlarfalan  (15.07.15 02:50:38 ~ 02:52:22) 
tapdk'nın sitesinde sıkça sorulan sorularda şöyle bir soru var.
"Aldığım tütün mamulünün sahte veya kaçak olduğunu düşünüyorum, ne yapmalıyım?"
"Aldığınız tütün mamulünü TAPDK’ya göndermeniz halinde size ayrıntılı bilgi verilecektir. Sahte veya kaçak olması halinde konu ayrıca ilgili birime de aktarılacaktır."

Tütün için süreç böyleyse, İçki için de büyük ihtimalle böyle işliyordur. Daha net bir cevap gelmezse Tapdk'ya mail atarsanız, bence en doğru cevabı alabilirsiniz.
  • geven kafa  (15.07.15 02:53:34) 
155'i ara direk onlar yönlendirir. ne boka yarıyolar zaten bunu da biz yapcaksak.


  • Mcfly  (15.07.15 02:53:42) 
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi

www.milliyet.com.tr
bu haberde bahsi geçen taslak yasalaştıysa köşeyi bile dönersin
  • cek  (15.07.15 03:00:20) 
155'e güvenmiyorum önceden de gözlerimin önünde gerçekleşen bir suçtan dolayı 45 dk içinde 3 kez aramıştım ama herif bana polislerin meşgul olduğunu söylemişti ve bunu derken 30 metre ilerimden devriye görevinde yavaşça giden polis otosu öylece kaybolmuştu.

sanırım web sitesinden yazılı suç duyurusu yapacağım. en azından bir bariz yazılı belge orda dursun.
  • vapurlarfalan  (15.07.15 03:04:06 ~ 03:04:23) 
136 gumruk muhafaza ihbar hatti


  • ali11  (15.07.15 08:16:49) 
@ali11 olayın gümrükle alaksı olduğunu sanmıyorum, türkiye içinde üretilen içkiler bunlar. kaçak da olabiir ama onu sınırda yakalamalaları gerekir sanıyorum.


  • vapurlarfalan  (15.07.15 08:25:20) 
Kacak yollarla ulkeye girdiyse gumruk muhafazanin yetkisindedir. Sadece sinirlar degil tum turkiye gumruk sahasi sayilir


  • ali11  (15.07.15 08:31:05) 
@ali11 merzifon'da gümrük muhafaza var mı?

edit: "Samsun Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerinin Amasya'nın Merzifon ilçesinde yaptıkları akaryakıt operasyonlarında Samsun Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerinin Amasya'nın Merzifon ilçesinde yaptıkları akaryakıt operasyonlarında Samsun Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerinin Amasya'nın Merzifon ilçesinde yaptıkları akaryakıt operasyonlarında Samsun Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerinin Amasya'nın Merzifon ilçesinde yaptıkları akaryakıt operasyonlarında "

ben tatmin oldum..:)
  • vapurlarfalan  (15.07.15 08:35:06 ~ 08:39:48) 
Hiç olmadı Bimer'e yazsan? Onlar doğru kanala yönlendirir.


  • dessy  (15.07.15 08:43:10 ~ 08:43:23) 
[]

Gaz ve akla gelebilen herşey birikiyor ama bir gaz çıkaramıyorum.

tuvalete gitiğimde de son kısım sanki içerde kalmış hissi veriyor ki bir hafta önce "ne sıçtım ama, midem bile boşaldı diyordum." doktora git demeden önce napabilirim?




 
alaturka tuvalet kullan.
bol su iç. su içemiyorsan içine elma, nane, çilek vs atıp tatlandırabilirsin.

  • janderzel zartanyan  (08.07.15 08:48:42) 
  • hb  (08.07.15 09:00:05) 
(bkz: rektosel)


  • shotgunwoman  (08.07.15 12:15:19) 
[]

Eğitime Göre Veya Sosyal Statüye Göre Oy Hakkı Faşistlik Değil se Nedir?

birisi soruyor (#958491)
"Seçimlerde oy eşitliği
Bu konuyu anlatan aynı zamanda eşitsizliği anlatan ve bunları deneyen ülkelerden örnekler veren bir kaynak arıyorum. Eşitsizlik derken okuyan adamın oyu 2x okumayan 1x tarzında."

cevap veriyorum:

"bunu deneyen ülke varmı bilmiyorum ama varsa aşağıdaki maddeleri ihlal etmiş olur.

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRİSİ

Madde 1- Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit
doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik
anlayışıyla davranmalıdırlar.

Madde 2- Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir
görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir
ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün
özgürlüklerden yararlanabilir."

bu kişi bana örnekle açıklama yapıyor:

"teknik olarak o maddeleri ihlal eden bir sürü kanun, yargıtay kararı, tüzük, yönetmelik, gelenek ve görenek çoğu ülkede mevcut. en basitinden ilkokul mezunu olmayan bir insanın sürücü ehliyeti alamaması. gerekli özelliklere sahip olsan bile ilkokuldan mezun olan bir insanla olmayan bir insan bu konuda bir değiller. ve senin bunu bir insan eşitliğine aykırılık olarak nitelendireceğini düşünmüyorum."

kısa cevabım:
"örnek verdiğin konu okuma yazma gerektiren bir kurs sonucu alınacak bir ehliyet.
ama sen bir ülkenin ana yasasını İNSAN HAKLARI'na rağmen, onu yok sayacak şekilde OLUŞTURAMAZSIN!
"
şimdi bu kişi fasiştçe bir yaklaşım sergilemiyor mu?

 
ADALET TİR


  • losev bagiscisi  (24.06.15 05:13:56) 
faşizmdir işte, boş lafa gerek yok. ona faşizm dediğimizde mevcut çoğunlukçu demokratik durumumuzun da faşistçe olduğu gerçeği değişmiyor sonuçta.


  • neseranni  (24.06.15 06:24:23) 
değildir.

"Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar." ama sonradan herkes farklılaşıyor be anam? biri okuyup profesör oluyor, öbürü kaldırım mühendisi(boş gezenin boş kalfası vs).

haa ben oy atma oy kullanma konusunda bir tıp profesörüyle hukuk ya da siyasal bilimler profesörünün de aynı hakka sahip olmaması gerektiğini düşünüyorum. tıpta çığır açsan da, oy kullanmaya geldi mi sen en güzel olasılıkla üniversite mezunu olarak değerlendirilmelisin.

ama yeri geldiğinde tıpçı olduğun için tek bir dilekçeyle sağlık politikasının yanlış bulduğun kısımlarını düzelttirme hakkının olması lazım. çeşitli çeşitli yani.

aysun kayacı +1

buralar karışacak ya da bu vapör duyuruyu silecek.
  • feel the blanks  (24.06.15 06:24:41) 
@feel the blanks

bu duyuru senin cevabın diğer nesillere ibret olsun diye burda duracak!!!
sen cevabını silsen bile ben buraya kopyalıyorum...

sen bunu diyorsun @feel the blanks:

"ama sonradan herkes farklılaşıyor be anam? biri okuyup profesör oluyor, öbürü kaldırım mühendisi."

ama kimse doğuştan gelen haklarından feragat etmiyor, isterse prof olsun isterse çoban. bu insan onuru ve hakları ile ilintili ama senin bu konularda bir yorum yapman konuyu hem anlamadığından kendi nickinin zararına hem de -bir görüşe inandığını ve o görüşün de sol olduğunu farzederek- inandığın görüşe zararlı.

bakalım kim silecek, gerçi artık silsen de bir şey değişmeyecek benim faşist arkadaşım..
  • vapurlarfalan  (24.06.15 06:46:51) 
dursun anam, seni mi kıracam, canın sağolsun.

edit: solcu değilim, sağcı da değilim. kendimi böyle küçük anlamlar ifade eden etiketlerle yaftalayamam.
  • feel the blanks  (24.06.15 07:43:38 ~ 25.06.15 06:58:27) 
Evet faşistliktir. Turkiyede bunu savunan salaklar kendisine solcu diyor.


  • dafuq  (24.06.15 08:29:35) 
Karşı tarafı savunmuyorum ama bence senin argümanın yanlış. Bunun insan hakları ile alakası yok. İnsan Hakları bildirgesi bireylerin doğuştan gelen, değiştirilemeyecek özelliklerine yoğunlaşıyor.

Eğer beyazların 2 oy, siyahların 1 oy hakkı var denilseydi faşizm olurdu. Aynı şey tüntüm ırk ve dinsel ayrımlar için de geçerli. Ama burdaki parametreler bireyin elinde olan şeyler. Devlet yeteri imkanı sağladıktan üniversite okur veya okumaz ama bu zaman yapılan ayrımcılık bireyin elinde olduğu için faşizm olmaz, hukuk olur.

Senin analojin bir konuda fikrini söylediği için ortamlardan dışlanan, siteden banlanan adamın ama fikir özgürlüğü diye ağlamasına benziyor.
  • Haldamir  (24.06.15 09:12:24) 
haldamir +1, oy verme ile insan hakları arasında bir bağlantı yok.


  • esenboga  (24.06.15 09:47:43) 
bu işlerin çözümü bu değildir. bu işlerin çözümü genel seçimlerden cok bölgesel yönetimlere ağırlık vermektir. böylece cahiller cahil ile, eğitimliler eğitimli kişi ile yönetilir.


  • hasansabbah  (24.06.15 09:57:15) 
(bkz: meritokrasi)


  • tururo  (24.06.15 09:57:35) 
antik yunan devletlerinin çoğunda yalnızca yurttaşların oy hakkı vardı. yurttaşlık da kolay kazanılmıyordu, köleler vs yok hükmündeydi. o dönemde faşizm diye bir şey icat edilmemişti... faşizmin ne demek olduğunu bile bilmiyorsun ki daha bu öfke, bu iddialı söylemin kaynağı ne?


  • esenboga  (24.06.15 10:00:29) 
türkiye'de köyde doğan çocukla suadiye'de doğan çocuğun eğitime ulaşma ve başarı ihtimalinin aynı olduğunu sanan elitistler de varmış.

faşizmdir.
  • gmzo  (24.06.15 10:06:49) 
Biraz düz mantık olacak ama lise, üniversite okumak isteyince eşit sayılmıyoruz, sınava tabi tutuluyoruz, üniversite bitiyor yine eşit sayılmıyoruz, sınavlara, puanlara göre atanıyoruz. Oy kullanmaya gelince üniversiteye yerleşme hakkını bile elde edemeyenle, derece yapan kişi eşit sayılıyor. Sınavlar faşistlik değilse buna da faşistlik denmez bence.


  • ontheroad  (24.06.15 10:10:45) 
yönetmek nedir? yönetmek için şart koşulan eğitim nedir? yöneticilik vasıfları nelerdir? eğitimli birinin daha iyi yöneteceğini düşündürten nedir? kabilelere dönüp bakınca kabile reisi yöneticidir, güçlü olan-yönlendirici vasfa sahip olan. kabilelerde bilgeler de vardır ama onlar yönetici değil nasihat veren kişilerdir, ve eğitimsiz "cahil" kişilerin de saygı duyduğu kimselerdir. yöneticiliğin seçiminde birilerinin tercihinin diğerlerinden daha meşru olduğunu düşünmeyi absürt buluyorum. zira bana kalırsa yönetici belirlemede kıstas ahlak, adalet ve eşitlikçi yaklaşım olmalı; bunu da eğitimli eğitimsiz herkes gerçekleştirebilir. ama insanlar eğitimli eğitimsiz fark etmeksizin seçimlerini çıkarlarına göre yaptığına göre; elitizm de, meritokrasi de faşizme çözüm olabilecek seçenekler değildir. aynısının laciverti.


  • neseranni  (24.06.15 10:21:14 ~ 10:25:10) 
hacı tövbe tövbe insan hakları sözleşmesini allah mı sanıyosun nedir? "AMA SÖZLEŞMeYE AYkIrIıı tmm Mı?!?!?" ahsakxksjsjsj

aihs, sözleşmeye taraf olmayan ülkeyi bağlamaz. devletler kendi istekleriyle benimsiyolar sözleşmeyi. kaldı ki sözleşmenin bazı kısımlarına taraf oluyosun bazılarına olmuyosun yine devletin kendi isteğine bağlı. mesela türkiye bazı kısımlara taraf değil. bu demek oluyo ki türkiye o konuda istediği gibi davranır.
bi de öğrenmişsiniz bir "faşist" her boka faşist diyosunuz az bi okuyun aq
  • littlejack  (24.06.15 11:11:17) 
okumuş insanın hali de bi başka oluyor...


  • neseranni  (24.06.15 11:13:25) 
@littlejack
o "BİLDİRİ"nin isminde boşuna EVRENSEL ibaresi geçmiyor. ne "taraf"ından bahsediyorsun sen?

büyü artık littlejack!
  • vapurlarfalan  (24.06.15 12:16:27 ~ 12:17:43) 
kendini sol sanıpta aslında yaptığının faşizm olduğunu bilmeyen güya okumuş cahil insanlar bu ülkenin en büyük takozudur.

bunun üstüne tartışmak isteyen varsa özelden yazsın, kim okumuş kim okumamış orda belli olur herşey. duyurunun mantığına ters kaçıyor yoksa burda tartışmak.
  • vapurlarfalan  (24.06.15 12:20:48 ~ 12:55:51) 
eğitime veya sosyal statüye göre insanları ayırmak tabii ki yanlıştır.

ancak oy kullanmadan önce, herkese Türkiye ve dünyadaki siyasi durum hakkında test yapılsa, kişilerin ne kadar bilinçli şekilde oy verdiği tespit edilip ona göre verdiği oya katsayı eklense bence olur.
  • peggy  (24.06.15 12:22:10) 
OP korkunç cahil beyler sözleşme evrensel diyor. tartışmaya değmez bilginiz olsun.


  • esenboga  (24.06.15 14:10:52) 
@ontheroad yazmış

"Biraz düz mantık olacak ama lise, üniversite okumak isteyince eşit sayılmıyoruz, sınava tabi tutuluyoruz, üniversite bitiyor yine eşit sayılmıyoruz, sınavlara, puanlara göre atanıyoruz. Oy kullanmaya gelince üniversiteye yerleşme hakkını bile elde edemeyenle, derece yapan kişi eşit sayılıyor. Sınavlar faşistlik değilse buna da faşistlik denmez bence."

o sınavlar bilenle bilmeyeni ayırmak için yapılıyor, sen herkesin tıp okuyup cerrah olduğu bir dünyada yaşamak ister misin?

"x öyleyse y de şöyle değildir" demek nasıl bir mantıktır açıklayabilir misin?

burda doğuştan, sırf insan olmaktan gelen bir haktan, konudan bahsediyoruz ama nedense çok okumuş ama birşekilde çok az bilen arkadaşlar saçma sapan teorilerle faşizmin mantığını açıklamaya çalışıyor ya beni bu kahrediyor.
  • vapurlarfalan  (24.06.15 14:12:06 ~ 14:14:09) 
Madem burda tartışmak duyurunun amacına aykırı, niye açtın diye sorarım. Sorma amacın belli.

Ayrıca bellemişsin bir faşizm faşizm, hoşunuza gitmeyen her şeye faşizm yaftası vurmak gerçekten kavramın içini boşaltılıyor.

Bak sour ne güzel açıklamış. Demokrasi karşıtı her düşünce gerici değildir. Hele faşist hiç değildir. Bana kalırsa demokrasi çok hantal bir sistem ve çok ütopik. Bir demokrasinin işlevsel olabilmesi için yargının bağımsızlığı, medyanın tarafsızlığı gibi birsürü şey gerekiyor. Dünyadaki çoğu ülkede bunlar yok, e böyle olunca napayım ben sandığı. Bunların mükemmel çalışması da çok zor, o yüzden demokrasi aşırı derecede ütopik. Diğer türlü bizim ülkede olduğu çoğunluğun tiranlığına dönüyor.

Eğer konuya biraz tarafsız bakman mümkünse aç wikiden criticisms of democracy sayfasını oku. Niye demokrasinin etkisiz olduğuna dair bir fikrin olur.
  • Haldamir  (24.06.15 14:25:51) 
eğitim ve statü bu açıdan hiçbir şey ifade etmiyor. etmiş olsaydı, dünya cennet olurdu. güçlüyle zayıf arasındaki korkunç uçurum her geçen gün büyürken, insanların eşitlendiği tek noktaya bile tahammül edememek nasıl bir bencilliktir?


  • harvey  (24.06.15 17:22:58) 
"Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar" lafını bir sözleşme vesilesiyle imzalayan ve imzalamayan ülkelerin olduğunu halen inatla sanmaları çok ilginç.

kelimeler kifayetsiz kalıyor işte bu noktada ki biz de bu "insanlara" laf anlatmaya çalışıyoruz.

onlar ne kadar kendileri gibi görmediklerini insanlıktan dışlasa da biz onları halen insan olarak görmeye devam edeceğiz.

insan hakları tüm insanlar için, bu BİLDİRİDEN haberi olmayan amazon ormanlarında yaşayan kabilelerde buna dahil.
  • vapurlarfalan  (24.06.15 18:02:33) 
@vapurlafalan; herkes tıp okusun, tıp okuyan bizi yönetsin demiyorum ki. Eşit olmadığımızı, tutulmadığımızı eğitim sisteminden örneklendirdim. Bilenle bilmeyeni ayırmak nasıl faşistlik sayılmıyorsa, oy verebilecekle veremiyecek olanı da ayırmak faşistlik sayılmaz dedim. Anlamamışsın.


  • ontheroad  (24.06.15 19:50:28) 
@ontheroad

bana anlamamışsın diyorsun da sen benim ne yazdığımı bile okumamışsın.
  • vapurlarfalan  (24.06.15 20:28:42) 
bu ülkede faşizmi solculuk sanan insanlar dışında cevap alamadım.


  • vapurlarfalan  (08.07.15 03:41:02) 
ya 3 tane türkçe sorusu 3 tane mat sorusu çözünce üniversiteye giriliyor neyin derdindesiniz?


  • ghilleinthemist  (08.07.15 03:48:05) 
türk halkının ekseriyetini özetleyen bir alıntı bırakıp sessizce ayrılıyorum buradan:
"biz zulümden değil, zalimin bizden olmayışından şikayetçiyiz."

zalim bizden olmadığında böyle saçma salak önerileri görüyoruz etrafta.
  • schopenowski  (08.07.15 03:54:33) 
[]

bu iki yer aynı yer mi?

birinin çözünürlüğü ultra düşük ama anlaşılır sanırım..

ekleme: norveç fiyord'ları olduğunu düşünüyorum ama mekan olarak aynı mı?


 
ilki trolltunga (odda), ikincisi bergen ama bi kaz dağları değiller!?


  • ateistanbul  (24.06.15 04:54:04) 
evet ilki trolltunga. ikincisi nærøyfjord. birbirlerine yakın sayılırlar ama aynı değiller. bi de ilk foto da gördüğün fiyort değil, göl.


  • kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci  (24.06.15 08:52:11) 
[]

anlatım bozukluğu üzerine bir soru

"saygı nedir bilinmeyen bir ülkede yaşamak"

"saygı nedir bilmeyen bir ülkede yaşamak"

yoksa ikisi de olur mu?

mesela "fransa sömürgeci bir ülke" veya "türkiye ağlıyor" gibi örnekler var.
veya "bu ülke saygı nedir bilmiyor"

 
öğrenciler tatilde sanırım, cevap yok:)


  • vapurlarfalan  (18.06.15 07:09:52) 
ikisi de olur. 2. cümlede mecaz-ı mürsel yapılmış olur.


  • nuka cola  (18.06.15 07:58:35) 
"saygı nedir bilmeyen bir ülkede yaşamak"


  • Alt4y  (18.06.15 09:07:06) 
bilinmeyen diyorum. bilmeyen olmaz ki. ülke orda kişi yerine geçmez. ülkede bilinmez kişiler tarafından.

başka bi cümlede öyle olabilir tabi ama yukardaki örneklerde olmaz. çünkü "yaşayan" kişiler. ülke değil.
  • she was my baby  (18.06.15 09:49:04 ~ 09:49:55) 
@she was my baby, ülke neden kişi yerine geçemezmiş, onu da açıklarsanız sevinirim. Bu cümlede ülke kelimesi gayet de o ülkede yaşayan kişiler yerine kullanılabilir. Noktalama işaretlerini bile düzgün kullanamayan birinin, dil konusunda tavsiye vermesi de ironik olmuş. :)


  • nuka cola  (18.06.15 13:22:24) 
ikisi de yanlış.

"saygının bilinmediği bir ülkede yaşamak"

illa saygı nedir bilmemek kalıbı kullanılacaksa da;

"saygının ne olduğunu bilmeyenlerin olduğu bir ülkede yaşamak" veya

"bu ülkedekiler saygı nedir bilmiyor"
  • reso aga  (18.06.15 13:26:30 ~ 13:27:01) 
@nuka cola, terbiyeden nasibini almamış birinin de bana laf çarpması ironik olmuş. ahahah sanki makale yazıyoruz burda. bile demiş bir de. başka ne var?


  • she was my baby  (18.06.15 13:47:03 ~ 13:49:03) 
she was my baby +1
ülke "o ülkede yaşayan kişiler" yerine geçerse "o ülkede yaşayan kişilerde yaşamak" demiş oluruz da ondan :)

  • kül  (18.06.15 15:53:59) 
@kül trollük mü yapıyorsunuz ciddi misiniz? Bu kadar mı dil bilmiyorsunuz? Hiç söz sanatı falan öğretmiyorlar mı artık okullarda?


  • nuka cola  (18.06.15 17:39:49) 
"Saygı nedir bilmeyen bir ülke" ifadesi yanlıştır diyenler, acaba "Türkiye yasta", "İstanbul olimpiyata hazır" vb. ifadeleri hiç duymadı mı?

Mecaz-ı mürsel diye bir kavram duymadınız mı hiç? Yani mesela taşıt kelimesini incelesek, "nehirlerin taşarak tomrukları taşımasından dolayı kökü taş'tır" mı diyeceksiniz?
  • dersaadet vapurlari kadrolu isportacisi  (18.06.15 17:46:39) 
1.si saygı nedir bilinmeyen daha doğru, ülke bir şahıs değil ki bilsin ya da bilmesin, ancak orda yaşayan insanlar bilir ya da bilmez
2. cümlenin mecazı mürsel olduğunu sanmıyorum, İstanbul ağlıyor, Türküye yastayla saygı nedir bilmeyen ülkenin aynı şey olmadığı okununca anlaşılıyor, aradaki nüans anlaşılmayacak gibi değil bu
saygı nedir bilinmeyen bir ülkede yaşamak doğrudur +1
  • limoncello  (18.06.15 17:57:40 ~ 18:00:59) 
  • nuka cola  (18.06.15 18:01:35) 
@nuka cola öncelikle 1. cümle kulağa daha hoş ya da daha anlamlı geliyor yani hadi diyelim 2. de kullanılır ama 1. cümle de yanlış olan bir durum yok gramer ve anlam bakımından, sizin verdiğiniz örneklerde mecazı Mürsel olarak genellikle ülke şehir vs. gibi özel isimler içindeki olarak kullanılmış burda özel bir ülke ismi yok sadece ülke diye geçiyor ve saygı bilmeyen ülke çok sakil duruyor


  • limoncello  (18.06.15 18:07:00) 
Verdiğim örneği "yas tutan bir ülke" olarak değiştireyim. Ne oldu şimdi? Yine mecaz-ı mürsel.

"Saygı nedir bilmeyen bir ülke" ve "yas tutan bir ülke" arasında fark yoktur. İkisinde de mecaz-ı mürsel kullanılmıştır.

Bildiğiniz doğru değil diyeceğim de, "deyil" diye düzeltilmekten korkuyorum.
  • dersaadet vapurlari kadrolu isportacisi  (18.06.15 18:07:41) 
1.si doğru. 2.sinde ülke insan yerine kullanılamaz çünkü "yaşamak" diye bahsettiğine göre onu o cümlede yer olarak kullanıyorsun. ancak tek başına "saygı nedir bilmeyen bir ülke" şeklinde kullanabilirsin, çünkü bu şekilde "ülke" ile "ülkede yaşayan insanlar"ı kast etmiş olursun.

sonuç: "saygı nedir bilinmeyen bir ülkede yaşamak" doğrudur.
  • rencideedipadivar  (18.06.15 18:22:10) 
@rencideedip Adıvar noktayı koymuş+1 demek istediğim de oydu aslında aradaki fark. Arkadaşlar her benzer şeye mecazı mürseli yapıştırmak her sakallıyı deden sanmakla aynı şey


  • limoncello  (18.06.15 18:57:21) 
Doğru ya, "bütün ülke yasta" derken ülke sözcüğü ile elmayı kastediyor gazeteler, yer olarak kullanmıyor. Haklısınız.


  • dersaadet vapurlari kadrolu isportacisi  (18.06.15 19:01:28) 
ikisi de olur. ikincide yapılan şeye de ad aktarması ya da mecaz-ı mürsel diyoruz.


  • devilred  (18.06.15 19:09:09) 
ikisinin arasındaki fark ülkenin birinde özne birinde dolaylı tümleç olarak kullanılmasıyla alakalı. Yani gramer olarak değil anlamsal olarak kasttettiğim. Aradaki fark bariz belli ve açıklanmış hala elma falan diyerek yanlışı savunuyorsunuz. Doğru cevap adana arkadaşım yani 1.


  • limoncello  (18.06.15 19:20:42 ~ 19:21:40) 
İç-dış ilişkisi: Bir varlığın dışı söylenerek içi ya da içi söylenerek dışı kastedilir.

Örnek: Evi gelecek hafta taşıyoruz. (Evin eşyalarını)

www.xn--edebiyatgretmeni-twb.net
  • devilred  (18.06.15 20:13:27) 
vay anam vay neler dönmüş serhat ya.

sorudan bağımsız bütün cevaplar verilmiş. bakın ilk cevabımda ne dedim. "saygı nedir bilmeyen bi ülke" tek başına doğru bi kullanım. başka bi cümle içinde de doğru şekilde kullanılabilir. ancak yaşamak / ülkede yaşamak şeklinde kullanılınca, ülke bir topluluğun yani içindeki insanların yerine kullanılmış olmuyor. özetle cansız bir varlık anlamına geliyor. bu yüzden de saygıyı bilen kişiyi ülke olarak tanımlamak mümkün değil. dolayısıyla saygı nedir (insanlarca) bilinmeyen bir ülkede yaşamak doğru cevap oluyor. diğeri ise anlatım bozukluğu oluyor.

yıllardır böyle. siz, allah bilir, "yapması çok eğlenceli bir iş" gibi cümleler de kuruyorsunuzdur. işte bunlar hep anlatım bozukluğu. konu ismini de verdim. öss kitaplarında bol bol soru bulabilirsiniz. başarılar.
  • she was my baby  (18.06.15 23:24:43) 
ben bu ülkede yaşıyorsam bir bildiğim vardır. ama bu ülkede kimse saygı nedir bilmiyor açıkçası.


  • vapurlarfalan  (19.06.15 02:09:10 ~ 02:11:45) 
ohooo, ad aktarmasının tam olarak nerede gerçekleştiğini de söyleyelim bari:

"saygı nedir bilmeyen bir ülke"

tam olarak burada gerçekleşmekte, yanına istediğin fiili koy sonra. öss ders kitabı tavsiyesi verilmesine üzüldüm, zamanımda tam net çıkarmıştım zira öss türkçeden.
  • devilred  (19.06.15 09:20:18) 
@dersaadet vapurlari ... bak baştan anlatıyorum:
"bütün ülke yasta" yani "ülkedeki tüm insanlar yasta" burası tamam. burada ülkede yaşayan insanları kast etmişsin. ama eğer bir cümlede "... ülkede yaşamak" diyorsan, "yaşamak" fiilinden dolayı sen bu "ülke"yi dolaylı tümleç olarak kullanırsın (fiili yer bakımından bildiren öge) ve bir ögeye birden fazla işlev yükleyemezsin. o yüzden de eğer bu cümlede "ülke" sözcüğü dolaylı tümleçse -ki bariz bir şekilde öyle- sen onu "saygı nedir bilmeyen"in sonuna ekleyip de "saygı nedir bilmeyen bir ülke" şeklinde, özne olarak kullanamazsın. hayatımın 8 yılını dil ve edebiyat bilimine vakfetmişim, benim kalbimi kırmayın rica ederim.

  • rencideedipadivar  (19.06.15 23:25:46 ~ 10.09.15 04:10:59) 
buradaki özne, "saygı nedir bilmeyen bir ülkede yaşamak" ifadesinin bütünüdür. bir 8 yıl daha gerekmekte sanırım bu ayrımı yapabilmek için.


  • devilred  (20.06.15 12:10:05) 
bu arada, hangi cumlenin oznesi? ben ayrica bir cumle goremedim. mastar halinde olunca ozne sayilir diye bir kural da hatirlamiyorum.


  • rencideedipadivar  (20.06.15 16:20:21) 
rencideedipadivar +1,

lan sonunda bilen birileri daha cevap verdi.
  • she was my baby  (20.06.15 21:49:10) 
[]

Almanca bir tekerleme

almanların tuvalet konusunda bir tekerlemesi vardı. hatırlayan veya bilen varsa bir hatırlatabilir mi?

sanırım kozete oturunca bacağa kan gidişi engellendiğinden karınca hissi ile ilgili bir şeydi..


 
german tongue twister diye arattım dediğine benzer bir şey göremedim. sen de öyle dene dicem de zaten denemişsindir :D


  • glamdr1ng  (17.06.15 20:17:31) 
@glamdr1ng

ah işte almanca olunca ingilizce aramak aklıma gelmedi:(

ama yine de sonuç yok..
  • vapurlarfalan  (17.06.15 21:01:00 ~ 21:41:44) 
[]

şu binanın ismi

ekte görsel




 
gökkafes, ritz carlton, süzer plaza.


  • carnicero  (10.06.15 01:03:08) 
bunun sorumlusu kim ?


  • vapurlarfalan  (10.06.15 01:06:40) 
anap.


  • carnicero  (10.06.15 01:11:11) 
oç'ler izlerken göze zarar. müziğe değil binaya odaklandım o derece.


  • vapurlarfalan  (10.06.15 01:33:15 ~ 01:38:20) 
merak eden olursa video şu:

www.youtube.com
  • vapurlarfalan  (10.06.15 01:39:38) 
[]

dhkp-c operasyonunda yakalanan almanya asıllı ajan

ekşi'de bununla ilgili bir başlık açılmamış sanırım, şaşırtıcı. gören duyan varsa bir link paylaşsın. ilgili videoda yarım yamalak aksanıyla örgütün sloganını atmaya çalışıyor.

www.youtube.com


 
@corneillus

hatta "dhkp-c operasyonunda yakalanan alman mit ajanı" olarak arattım, yine sonuç yok.

asıl korkum 50 yaşını geçmiş bir almanın, 50'lerden beri sovyetlerden çok çekmiş bir milletin vatandaşının marxist-leninist bir terrorist grubun sempatizanı olduğunun iddia edilmesi olacak ve bu çok normal bulunacak.
  • vapurlarfalan  (04.04.15 18:31:54 ~ 18:39:00) 
Meselenin iç yüzünü bilmeden yardırıyorum:

Daha öncesinde Aliza Marcus isimli bir gazeteci, Kan ve İnanç ismiyle dilimize de çevrilmiş olan bir kitap yayınlamıştı. PKK tarihiyle ilgili olan kitap için hem eski hem de yeni militanlarla görüştü, bu yüzden ne örgüt ne de devlet kendisinden hiç haz etmedi. Çünkü örgütün günahı sevabı neyse, olabildiğince objektif bir şekilde ortaya koymaya çalışmıştı.

Bu yakalanan kişi de bir gazeteci olabilir, Türkiye'de varolan devrimci yapılar üzerine bir araştırma yapıyor olabilir, arkadaşlardan veya Grup Yorum'dan etkilenip sempatizan olmuş olabilir. Bu yakalanma hadisesi kendisinin örgüt üyesi veya ajan olduğunu göstermez.
  • sevgikusunkanadinda  (04.04.15 19:01:58) 
henüz yazdığım cevaptaki ironiyi anlamadan "o mit değil bnd" deyip sonra da çok zeki olduğunu kimse iddia etmesin. Bu kadar sığ insanlar bilip bilmeden cevap da yazmazsa iyi olur. hem soruya cevap değil hem de alakasız yerlere çekiliyor konu.

ayrıca @sevgikusunkanadinda beni yanıltmadığı için üzüldüm.

Soru: Sözlükte başlığı var mı?
  • vapurlarfalan  (04.04.15 19:36:12 ~ 19:43:03) 
hahaha 70 iq ile uluslararası komployu deşifre etmiş teşkilattan küçük berkay.
cevaptan sonra edit: 70 iq abartılı bir tahminmiş

  • rygard  (04.04.15 20:00:08 ~ 20:47:30) 
@rygard sözlüğün %95'i bu şekilde. adam oturduğu daşşak kokulu odadan mit'i deşifre ediyor. Süper zekalı olduklarından türkiye'de yaşamayı da herşeye tercih ediyorlar zaten.


  • vapurlarfalan  (04.04.15 20:22:29 ~ 05.04.15 03:12:23) 
normalde girdiği üniversite derslerininden, sınavlarda 70 alamayıp, iq olarak kendini 70 üzeri görüp cevap yazanlar burda çok. seninde katılcağın gibi kendini "ben herşeyi zaten çözdüm, yorumlara acıyorum, insanlar çok aptal" modundaki süper zekalar genellikle ekşi duyuruda millete laf yetiştirmeye çalışıyor. ama hiç biri kendini yalnız hissetmemeli, sonuçta dünya büyük ama kendince daha büyük akıllarında oynanan oyunları çözebilecek kadar da küçük.

Kendini yalnız hissetmemeliler sonuçta bir dünya bu kendini akıllı zanneden aptallardan oluşuyor.

bazıları kendine duyuruda millete akıl verebilecek kadar güven duyuyor. Değil mi? senle hemfikirim.
  • vapurlarfalan  (05.04.15 03:56:22 ~ 05:39:10) 
  • baldur2  (05.04.15 04:11:52) 
Beni şaşıtmayan bir gelişme; ihbar sonrası bu kişinin kimliği ortaya çıktı.

"Terör örgütü DHKP-C’ye yönelik operasyonlarda gözaltına alınan Alman uyruklu İngiliz Kaczynsk'in ajan olduğu, cezaevinde de kendisini imam olarak tanıtıp ajan aradığı anlaşıldı.
Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesinin ardından terör örgütü DHKP-C'ye yönelik düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan ve çıkartıldığı mahkemece tutuklanan Alman uyruklu İngiliz vatandaşı Stephan Shak Kaczynsk'ın İngiliz ajanı olduğu belirlendi.

Kaczynsk'ın İngiliz ajanı olduğu, Göteborg ve Maristat Cezaevi'nden arkadaşı İ.K.'nın polise yaptığı ihbarla ortaya çıktı.

2010 yılında Stephan Shak Kaczynsk'ın beraber kaldıkları cezaevinde imam olduğunu ve kendisine İngiliz ajanlığı teklifinde bulunduğunu söyleyen İ.K. fotoğraflarını görünce tanıdığını ifade etti."

bu tarz haberlerin AKP ye yarayacağı düşüncesiyle "özgür basın" bunları dillendiremiyor. bu kişi ilk yakandığında da "özgür basın" tarafından haber değeri görülmemişti.

www.haber7.com
  • vapurlarfalan  (22.04.15 20:25:15 ~ 20:30:51) 
Biri haber7 linki vermiş öbürü haber.sol

İkisi de çok tarafsız
  • corneillus  (22.04.15 21:27:52) 
işte bunlar hep cahil olduğu konuda cesurca konuşabilmek ve alakasız şeyleri bir araya koyup bunu doğru olarak birilerine yutturabilmek. çıkıp savunan da var bu abuklukları, orası daha da saçma işte.

bnd'nin komünist-radikal sol illegal örgütün şehir gerillası eylemini desteklemesi nedir yahu en başından? ne yiyip ne içiyorsunuz gerçekten... elinde hiç başkası kalmamış gibi Lehçe soyadlı, Alman uyruklu İngiliz ajanını, Türkiye'de iş yapmak adına imamlık örtüsü ile cezaevine yollayan mi6 hayal etmeler, vesaire; rastgele sözcükler yazıp sonra sözcüklere ek, aralara da bağlaçlar koyup anlamlı birşey mi oluşturmaya çalışıyorsunuz?
  • kulkke  (22.04.15 21:32:33 ~ 23.04.15 04:59:30) 
@corneillus enson yazdığım gibi bu tarz konular bir şekilde haber değeri bulamıyor. kim tarafından? dhkpc terröristlerine laf söyletmemede usta olan kişiler taraafından. kim bunlar dersen bugün tanıştım birisiyle adam savcıyı öldüren herife şehidimiz diyor ve kendisi hardcore chp'li, bulunduğum ilin konularını mhp gençlik kolu gibi çok iyi biliyor(espiri yok). ifade özgürlüğü diyorum ama bir yandan da bu kişiyi polise "canlı bomba olabilir, kendisi değilse arkadaşları olabilir" şeklinde ihbar ederek vatandaşlık görevimi yerine getiriyorum. bu kişi çok sevdiği batıda "ermeni soykırımı yoktur", derse önce polis tarafından göz altına alınır sonra para cezasıyla cezalandırılır. ifade özgürlüğünün beşiği değil mi* ama olay doğruyu tartışmak değil, bekçiyi dövme. keşke bir isveç olsa. ama isveçte kimse kimseyi öldürmez bırak öldürmeyi aklından bile geçmez. ondan sonra akp yi isveçle kıyaslarlar. yok orda ifadew özgürlüğü var. lan yarrağım sen kendi ülkende özgürlükçüyü bırak adamlar para vermeyeni öldürüyor haberin yok. sweeden a özeneceğine git chp içindeki aşırı milliyetçileri temizle tabi sen de onlardan biri değilsen. ki herkesin bildiği gibi şakası bile kötü. chp de güzel bir strateji var iktidara gelemeyeceklerini bildiklerinden bol dağıtıyorlar. herkes mazot 1 lira olcak dediğinde millet güldü, o strstejiyi kimse kabullenmedi bakalım mhp ile bir ortaklık kurarsak kimse verdiğimiz sözleri sallamaz modunda takılıyor, bir çok akıllı onlsr var halk da salak amk.


  • vapurlarfalan  (23.04.15 04:38:14 ~ 10:24:19) 
[]

Alkol açık kaldığı sürece bozulur mu? Söz konusu boğma..

Ne diyorsunuz?




 
Maksimum 6 ay süresi var açılan içkilerin.


  • member of illuminati  (25.02.15 19:36:21) 
[]

Kurtarma operasyonları ve MIT'i yerin dibine sokma operasyonları

Şu anda iktidarda akp partisinin olması dolayısıyla hakaret edilen, belki de şimdiye kadar başarılamamış bir barış olacaksa bunda büyük bir pay sahibi olacak olan, milli çıkarlara doğal olarak hizmet eden ve son bir kaç sene içinde devletin içine yerleşmiş, amaçları ülkenin çıkarlarından çok dışarıya hizmet etmek olan yapılanmalara rağmen görevini "kimsenin haberi olmadan" yapan, işid'in elinden 49 kişiyi kimsenin burnu kanamadan ülkeye getiren, son kayıp astsubay olayında da başarıyla görevini yapıp astsubayı ailesine kavuşturan MIT teşkilatının gerçekleştirdiği faliyetleri, aslında hiç gerçekleşmemiş, AKP genel kurulunda kararlaştırılan masaüstü algı operasyonları olduğuna kendisini inandıran kişiler olduğunu görüyorum.

IŞID birisini mi kaçırdı? "AKP planladı ve mit kaçırdı, yarın kurtaracaklar böylece akp puan kazanacak" şeklinde deli saçması senaryo önerilerini hiç azımsanmayacak şekilde görüyorum.

Sanırım ben tam bir salağım, yoksa bu arkadaşlar 16-24 yaşlarında Tüm dünyadaki CIA - Illuminati(!) operasyonlarını zaten çözmüşlerdi.

Ben çözemedim, sizce çözmüşler mi, yoksa siz de zaten çözmüş müydünüz?

 
mit kurtaracak tabi görevi sebebiyle, fakat dış politikadaki yanlış ya da planlanmış kararlar yüzünden neden insanları tehlike içinde bırakıp kurtarma operasyonu yapılacak duruma düşüyoruz ?

bunların tartışılmasına alan açmamak için operasyonları sadece büyük başarı diye yansıtmaya çalışmak sorun

aradaki ayrımı tam anlatabildim mi bilmiyorum
  • freebird5406_2  (06.01.15 01:41:55 ~ 02:00:39) 
Elbette, faili mechulları, bazı işlenen cinayetleri önceden bilen ama engellemeyen, Reyhanlı vs gibi, bir şey yapmayan hatta bazılarında aktif rol oynadığı kanıtlanmış olan, molotoflar atıp eylemcileri ve daha bir çok yalan yanlış şeyi başkalarının üzerine yıkan, Suriyeye füze atma durumuna kadar işi götürebilecek olan mit çok başarılı ve sevdiğimiz bir kurumdur. Miti tebrik etmek lazım.


  • Cursed Chico  (06.01.15 01:53:09) 
yahu cidden nerden gaza geliyorsunuz da miti bu kadar büyütüyorsunuz gözünüzde?

'paralel yapı' başbakanı, bakanları dinlerken neredeydi mit? he he savaşıyormuş devletin içindeki düşmanla.

rehine konusu ise ayrı bir komedi. rehine alınmadan iki üç gün önce mhp milletvekilleri çıktı konuştular kürsüde 'ışid yaklaşıyor, oradaki vatandaşlarımızı korumamız lazım' dediler. mhpnin istihbaratı mi kuvvetli mitten? mit göremiyor mu yaklaşan tehlikeyi?

ayrıca burnu kanamadan demissin de 3 ay da ancak kurtarıldı rehineler. üstüne yayın yasağı konuldu. rehinelerin ne röportajı var ne bir konuşması var. ne oldu ne bitti kimse bilmiyor. fidye olarak ne verildi kimse bilmiyor. bu mu yani mükemmel istihbarat başarısı?

reyhanlı ise ayrı bir trajedi zaten.
  • mattiadestro  (06.01.15 02:06:15) 
öncelikle akp partisi değil, akp. sondaki p zaten partisi demek.
sonra mit teşkilatı değil, mit. sondaki t zaten teşkilatı demek.

ondan sonra şimdiye kadar başarılamamış bir barış başarılacaksa bunda pay sahibi olmak için ne yaptığı bilinmeyen, suriye'de iç savaşı körüklemek için kamyonlarca silah taşıyan, ne amaçla bırakıldığı belli olmayan 49 rehineyi operasyonla değil karşılığında ne verildiği bilinmeden "kurtaran", son astsubay olayında yine ne verdiği bilinmeden "kurtaran", esad düşmanlığı yüzünden gerekirse süleymanşah türbesi basmak ve suriye'den türkiye'ye roket atmak gibi vatansever hamlelerde bulunan mit hepimizin takdirle izlediği bir teşkilat zaten.

paralel yapı ise son birkaç sene devlet içine sızan değil, akp'nin de göreve gelmesinde yardımcı olan bir örgüt. rte de zaten bunun karşılığında "ne istediniz de vermedik?" diyor. hiç öyle "dışarıya hizmet etmek..." hikayeleri okumamak lazım.

bitti mi? bitmedi. önceden haber aldığı suikast, eylem gibi olaylarda göz yummak ve eyleme, gösterici gibi katılıp provokasyon ile olayların şiddetini arttırmak, göstericileri kötü göstermek için türlü maddi manevi zararlara girmek gibi hareketleri unutmamak lazım.

bu da gol değilse, artık devletin değil hükumetin hizmetinde çalıştığını, yegane amacının hükumetin bekası olduğunu, bu amaçla insanlar fişlediğini ve bununla da yetinmeyip artık o molotofla insan yakma vs. eylemlerinden yargılanamayacağı için iyice coştuğunu unutmamak lazım.
  • nawar  (06.01.15 02:59:53 ~ 03:08:43) 
Bence sen burayi yokluyorsun, anket calismasi mi verdiler sana


  • divit  (06.01.15 08:04:50) 
"Sanırım ben tam bir salağım"

aynen.
  • nawres  (06.01.15 08:40:36) 
1- MİT yeteri kadar başarılı olsaydı o kurtardığı insanların kurtarılmasına gerek kalmazdı. Çünkü sağlam istihbarat yapılacak operasyondan haberin olmasını da içerir.

2- MİT yeteri kadar başarılı olsaydı dolmabahçe'ye bomba atacak bir adamı elinden kaçırmazdı. Haberi olmasına rağmen hem de.

3- MİT bi işe yarasaydı Reyhanlı'da hala sayısını tam bilemediğimiz kadar insan ölmezdi.

4- MİT bi işini iyi yapsaydı Hakan Fidan'ın Oslo'da yaptığı görüşmeler ayyuka çıkmazdı.

5- MİT temiz ve düzgün bir kurum olsaydı "Sınırın öbür tarafına geçer Süleyman Şah'a bir füze sallarız" gibi hain bir plan konuşuluyor olmazdı.

6- MİT temiz ve düzgün bir kurum olsaydı Hrant Dink hala yaşıyor olurdu.

7- MİT temiz olsaydı PKK der demez herkesin ağzına aldığı yanarak ölen Serap'ın katili MİT AJANI çıkmazdı. www.aktifhaber.com Bunun gibi daha onlarca olay var MİT ajanlarının bizzat provoke ettiği.

8- MİT işini iyi yapıyor olsaydı koskoca TC'nin Başbakan'ı, Cumhurbaşkan'ı "yıllarca bizi dinlediler, devlet içinde paralel devlet kurdular ühüü" diye ağlıyor olmazdı. Adamların kurduğu paralel devleti sağır sultan duydu, gördü, MİT'in aklı başına yolsuzluk operasyonundan sonra mı geldi?

9-MİT temiz olsaydı birilerinin emriyle Suriye'ye TIRlar içinde silah taşırken yakalanmazdı. Küçük bir çocuğun beynini patlatan her mermide MİT'in de izi var.

10.'yu saymaya gerek yok zaten yeteri kadar açık bir algı MİT'in ne ayak olduğunu anlayamaya yeter.
  • burberry  (06.01.15 08:41:27) 
[]

İsviçre'de asgari ücret oylaması, saat başına 25$

bir çok kişinin bildiği gibi, isviçre halkının, işverenlerin yüksek ücret dolayısıyla kaçmaması bir yana, aslında alt sınır olursa işverenler asgari ücreti çalışanları için yeterli görüp fazla para ödememe moduna girebileceği için reddetiğini biliyoruz.

anlamadığım durum isviçre gibi bir ülkeyle türkiye'nin kıyaslanması.

Sen, isviçre gibi küçük bir ülke bile olamadık diyen arkadaş; kendini okuduğun bölüme bir şeyler katan, o bölümü genişleten, kitapların yeniden yazılamsına sebep olan bir kişi olarak görüyorsan haklısın.

Daha detaya da girebilirim ama zaman ne yazık ki el vermedi.

edit: Türkiyede insanlar başkalarının savlarını çürütmek için zaman harcıyor, ki çoğunlukla ideolojik muhabbetler bu bahsettiklerim. kimseye bir yararı yok.
yazılım, kimya, fizik için savları çürütmeye çalışan yok. odtu, itu, ... ne iş yapar bunlar?

 
Cesario Casillas kendi meslektaşlarıyla kıyaslarsak çok iyi bir kaleci idi. Sonradan cozutmuş galiba izlemiyorum. Türkiye'nin iyi olduğu bir dal neredeyse bulunmadığından teşbihte hata yapmış oluyorsun.

Kimya, fizik savları çürütürlerse aç kalacaklar çünkü. Gidip gelişmiş ülkelerde bilime katkı sağlıyor idealist olanlar, orada emeklerinin karşılığını alabiliyorlar. Burada çalışmaları için önce yöneticilerin kafasının değişmesi gerek. Ara eleman ülkesiyiz dersen ara eleman ülkesi olursun. Temel bilimler okumaya kimse bu yüzden gitmiyor.

Edit: He.
  • Lim5  (21.12.14 00:40:55 ~ 04:51:05) 
Sen ilkokulu dahi imam hatip yap. Sonra gel bana fizik kimya de. Yerler anam yerler. Senin o saati 25dolar dediğin parayı millet dört günde kazanıyor. Kimse şikayetçi mi? Hayır. Neden? Çünkü bunu fark edecek kadar gözleri görmüyor. Neden? Karanlıkta yaşamaya alıştıkları için.


  • cetoxim  (21.12.14 01:14:42) 
mantıklı cevap bekliyorum.. halen bu anlattığım olayın üzerinden kendilerini zeki çocuk , geri kalanları aptal yerine koyumaya çalışanlar var, ağzım açık izliyorum. olm söz zekisiniz amk. tamam.

ne yazıkki ben bunları konuşup bu tarz tepkiler alıyorsam, 500 sene geçse bu arkadaşlar aslında tam demek istediğim kişilik olduklarının farkına varmıyacaklar.

Bizim insan olduğumuz için bir farklılık yaratmamız lazım ama okumuş insanlar işidden farklı birşey konuşamıyorlar aslında.

sadece nefret. sen okumuş kişisin ve bana nefreti, faşizmi sen istemeden anlatıyorsun. senin aklın fikrin nefret, faşizm olmuş ama farkında değilsin. bütün derdin birilerinden nefret etmek olmuş, çevrende de herkes aynı düşündüğü için doğru ve yanlışı sadece gördüğün kadarıylan biliyorsun.

birisi(tv olur, facebook olur ) bu doğrudur diyor ve sen ona itaat ediyorsun yada, güveniyorsun.

bu bir intihar bombacısından daha fazla etki ediyor. neden mi? çünkü intihar eden ölüyor ama sen yaşıyorsun ve nefretini paylaşıyorsun senden küçüklerle, onları ne suçu vardı seni dinleyip "akp çok kötü çünkü bana öyle öğrettiler" diyecekler, sorunca neden olduğunu kimse bilmeyecek. Öğrenilmiş çağresizlik deyip geçemeyiz.
  • vapurlarfalan  (21.12.14 03:43:20 ~ 05:04:57) 
Zeki arkadaşım, senin bu bahsettiğin sorunun çözümüne ulaşabilmek için temele inmek gerek. Doğrulamak için soruyorum, senin isteğin, insanlar okumuş olmasına rağmen neden bu kadar nefret dolu, neden bu kadar fikirden uzak, ezbere yakın mı diye soruyorsun?


  • cetoxim  (21.12.14 11:18:30) 
"kendini okuduğun bölüme bir şeyler katan, o bölümü genişleten, kitapların yeniden yazılamsına sebep olan bir kişi olarak görüyorsan haklısın" sözü tam da senin dediğin çürütme tezini destekliyor. böyle şeyler yapmıyorsam haklı değilim yani.

bir filmde hoca, muhalif bir öğrenciye(muhaliften kasıt da bir şeyleri değiştirmeye veya daha ileri götürmeye çalışan kişi) "çok biliyorsan sen anlat o zaman dersi" diyordu; öğrenci de karşılık olarak "hocam ben sizin ne anlatacağınızı bilemem, sizin kadar tecrübeli ve bilgili de olamam, sadece dersi nasıl anlatmanız gerekti konusunda yardım edebilirim, tavsiye verebilirim" diyordu. çünkü dersi nasıl anlayabileceklerini en iyi öğrenciler bilebilir ya da öğrencilerden alınan bilgileri değerlendirerek bir ders anlatım şekli oluşturabilen kişiler.

bir de ressam hikayesi var: ressam 30 dakikada resim yapmış, resmi alacak kişide fiyatını sormuş, ressam da yüksek bir rakam söylemiş. adam: "yahu ressam demiş, topu topu 30 dakikada yaptım, bu bu kadar para eder mi hiç" demiş. ressam da "hayır demiş hiç 30 dk olur mu, 30 dakika + 30 yıl" demiş.

yani altyapı olmadan hiçbir şey olmuyor. tüm bilimler düşünmekten çıktı. önce bir düşünme yetisini kavrayalım gerisi gelir, insanlar önce düşünme altyapısını kursunlar. sen diyorsun ki resim altı üstü 30 dakikada yapıldı, ben de hayır diyorum bu kadar değerli olması altyapısından dolayı; fakat sen bunu savını çürütme olarak görüyorsun.

ben çöplerin çöpe atılması, sırada nasıl duruması, çocuklara, hayvanlara nasıl davranılması gerektiği vs. konularda insanlara bazı yerde uyarılarda bazılarında tavsiyede bulunuyorum ancak elit oluyorum nedense. komşuya çocuğu için ingilizcenin önemli olduğunu ve nasıl geliştireceğini söylüyorum elit oluyorum. mesai 8 saati aşınca saatlik ücretin 1,5 kat olması gerektiğini söylüyorum "sen bilmezsin, işe girince anlarsın" diyor. iş güvenliğinin önemini, gerekliliğini en anlayacağı şekilde anlatıyorum, "yavvv" diyor.ne yapayım mına koyim. iyi şeylere sebep olmaya çalışıyorum yine haklı olamıyorum, tez çürütücü, ideolojik oluyorum.

sen diyorsun ki "madem çok biliyorsunuz siz yapın bir şeyler de görelim". güzel kardeşim yapılması gereken şeyleri güç ve yetki sahibi kişi yapar veya yapılmasını teşvik eder, ön ayak olur. hıı, biz de yukarıda verdiğim örnekler ve daha birçok şeyle küçük küçük şeyler yapmaya çalışıyoruz, lokal farkındalıklar yaratabilir miyiz diye bakıyoruz. yoksa geri zekalı mıyız biz, bilmeyene hiçbir şey öğretmeyip üzerinden pekala geçinebiliriz.

sonra yetki sahibi kişi bir şey yapmayınca biz mahalle forumları vs. oluşturuyoruz, var olan sorunlar nasıl çözülebilir diye tartışıyoruz, elitist, ideolojik oluyoruz ama. sen diyorsun ki "anca boş tartışma, ortaya bir şey koyun da görelim". bu senin çürütme şeklin, senin düşüncen ama ne dedik tüm bilimler düşünmekten çıkar ve altyapısı budur. biz de biliyoruz ki bu tartıştıklarımızdan bir şey çıkmayacak şimdilik. ancak yaygınlık ve birikimin sonucu bir şeyler elde edilebileceğine de eminiz.

edit: "kendini okuduğun bölüme bir şeyler katan, o bölümü genişleten, kitapların yeniden yazılamsına sebep olan bir kişi olarak görüyorsan haklısın" ancak yerinden memnun, koltuğu sıcak bir hoca veya "koskocaman prof yahu" diyen öğrenciler, bölüm sekreteri, bilumum tepeden inme bürokrat falan diyebilir.

hıı, illa ki haklılık kriterine uyacaksa, o dediğin şeyi çokça yaptım, bir tane komisyon, 2 tane aktivite birimi kurdurdum, sadece kitapların yeniden yazılmasına katkım olmadı. hıı, ne oldu kimse taşın altına elini sokmadı, herkes "evet çok güzel, çok faydalı, zaten bugüne kadar olması gereken şeyler" dedi, fakat gram destek çıkmadı. çünkü bunlar daha eşitlikçi, daha özgürlükçe, öğrenciye daha yetkinlik kazandıracak şeylerdi, koltukta g.t büyütmeye vakitleri olmayacaktı hocaların, asistanların dedikodu süresi çok kısalacaktı; hadi bunları geçtim öğrenciler destek çıkmadı. neden çıkmadıkları konusunda kendilerini hiç suçlu bulmadım. çünkü onlar hocalar tarafından sindirilmeye alışmış, yer yer korkan kişiler ve hazıra, tembelliğe alışmışlar. burada itici güç yetki ve güç sahibi olan bölüm ve hocalar; böyle bir kültür ve bunun altyapısını oluşturması gereken onlar, çünkü öğrenci geçici onlar kalıcı. bir süre sonra zaten kendi işlemeye başlayacak bir şeydi ve tüm ayrıntısını işleyişini zaten ben yazmış, belirtmiştim.
  • uykusunu yakalayan adam  (21.12.14 12:32:28 ~ 12:50:22) 
[]

Başbakan ailesi hakkında ..

özellikle daha ergenliğe ermemiş çocukları hakkında, sırf başbakan olduğu için ve hükümeti yıpratacağı düşüncesiyle yayılan dedikodular hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu tarz twitter üzerinden yayılan ithamlar iktidarı zayıflatır mı, yoksa daha önce de şahit olduğumuz gibi iktidarın ekmeğine yağ mı sürer?


 
GErizekalılık bence.

AKP'Nin seviyesine indiğin zaman o kadar eleştirdiğin iktidardan ne farkın kalıyor ki, sende düşmanınla aynı seviyeye iniyorsun.
  • efrasiyab87  (20.12.14 23:21:19) 
Liberal kafada AKP karşıtıyım ama şu öğretmen meselesinin abartılmış bir haber olduğunu düşünüyorum.


  • hiko seijuro  (20.12.14 23:27:43 ~ 23:28:05) 
bana da cok sacma ve seviyesiz geliyor ama bulundugumuz seviye o kadar rezil ki, sasirmiyorum. ve maalesef dogru oldugunu dusunuyorum :)


  • erbay  (21.12.14 12:17:57) 
[]

En uzun yanan sigara ve en çabuk biten sigara?

bu konudaki gözlemleriniz nelerdir?




 
en uzun yanan: samsun
en çabuk biten: parliament

  • buzdagi  (26.11.14 21:37:14) 
en uzun yanan djarum
en kısa yanan malbuş blue ays

  • dieselsingle2  (26.11.14 21:40:01) 
uzun djarum
kısa winston lights

  • japon askeri  (26.11.14 21:43:04) 
en uzun yanan: elektronik sigara
en çabuk biten: diğerleri

  • razvan rat  (26.11.14 21:45:02) 
en uzun yanan djarum. normalde üst üste 2-3 tane yaktığım olur, djarum'un yarısındayken "bu ne amk" deyip yere fırlatasım geliyor. en kısasını bilmiyom ama turuncu pall mall'u hiç sevmem o konuda, ağzına aldığın an bitiyor.


  • pescador  (26.11.14 21:45:12) 
en uzun yanan djarum black. djarum black mild veya supersmooth o kadar yanmaz mesela. en kısa yananı bilmiyorum çünkü djarumdan başka bişey içmiyorum.


  • icim urperiyor  (26.11.14 22:10:40) 
uzun: 2001
kısa: marlboro red

  • rygard  (27.11.14 00:01:25) 
nedense herkes marlboro konusunda anlaşmış gözüküyor. ki bende bu gün 4 ayrı populer sigara deneyimledim, marlboro çabuk bitiyor..

bu sanırım herkesin kabulu.
  • vapurlarfalan  (27.11.14 00:39:54 ~ 00:40:31) 
[]

Google, arama algoritmasını mı değiştirdi? Neden Ulaşamıyorum Yarime?

son zamanlarda ne ararsam arayım, tırnak ile olsun, "site:" ile olsun, birkaç yıl önce rahatlıkla bir kaç kelime yazarak ulaşabildiğim sonuçlara erişemiyorum.

Bence bir sorun var burda. Zaman kısıtlaması yapıyorum nafile. Çok alakasız sonuçlar çıkıyor.

En azından alakalı sonuç çıkardı artık o da yok.

Aynısını tecrübe edeniniz var mı?

ek: 2008-2012 gibi daha kolaydı, çoğunlukla ingilizce aramalar yapıyorum

 
su olayla alakali olabilir mi

webrazzi.com
  • crucio  (31.10.14 20:03:53) 
@crucio büyük olasılık, bayadır bu tarz haberler duyuyordum. ama bunlar webite sahipleriyle alakalı çoğunlukla, ne günahı vardı PC başındaki kullanıcının.


  • vapurlarfalan  (31.10.14 20:10:56) 
haber sitelerine gelen kısıtlama, kısa sürdü ve onunla igili olduğunu sanmıyorum crucio. zaten geçmiş tarihli bir haber.

-ciddi anlamda bir algorirtma güncellemesi yaşanıyor. 1-2 hafta daha devam edebilir etkileri.
-gmail kullanıcısıysanız, oturum açarak girdiğinizde çok daha alakalı ve geçmiş ziyaretler karşınıza çıkaracaktır.
  • 3/3  (31.10.14 20:12:40 ~ 01.11.14 16:25:38) 
Birkaç gündür var bu problem. Örneğin Gtx 900 th001 şeklinde notebook modeli aratıyorum. İlk sayfada alakasız sonuçlar varken birebir sonuç ikinci sayfada çıkıyor.


  • creepy  (31.10.14 21:30:05) 
Oturum açın


  • saksı  (01.11.14 07:46:49) 
[]

PHP için RESTful framework önerisi?

bildiğiniz, kullandığınız basit ve sade restful frameworkler varsa nelerdir?




 
ben slim kullanmıştım, bir sıkıntı yaşamadım. şurada güzel incelemiş arkadaş: www.gajotres.net


  • yvandal  (14.10.14 00:27:48) 
laravel ve yii de deskekliyor sanirim.


  • wishmaster  (14.10.14 02:43:48) 
laravel bas geç tatava yapma diyorlar son zamanlarda


  • bedbed  (14.10.14 20:29:43) 
[]

Birden Fazla Site Host Edebileceğim bir Hosting

Yaklaşık 7-8 farklı siteyi barındıp kolayca yönetebileceğim fazla maliyetli olmayan hosting ne önerirsiniz? Sitelerin trafiği yüksek olmayacak, daha çok kişisel blog benzeri siteler.




 
kesinlikle bilmemnehaldeyim+1


  • MiraTaurus  (25.09.14 09:24:55) 
[]

Başbakanın yıllar önce avrupada yaptığı maç?

avrupalı meslektaşlarıyla bir halı saha maçı vardı. bundan 5-6 yıl önce.o videoyu arıyorum.




 
o maç parke sahadaydı. hatta fatih terim de oynadı.


  • ekinox  (28.07.14 02:10:57) 
@ekinox brüksel gibi bir yerdi. bir zirve dolayısıyla toplanan ülke liderleri vardı ve maç yapmışlardı.


  • vapurlarfalan  (28.07.14 03:58:45 ~ 03:59:54) 
bahsettiğin maçın sözlükteki başlığı şu:
(bkz: 11 mayıs 2006 ab latin amerika karma maçı)

35 entry var anca:)
  • rare  (28.07.14 12:04:09 ~ 12:08:08) 
@rare o zamanlar pek popüler değilmiş bu tarz başlıklar:( şimdi olsa düşün kaçyüz kişi saçmalıklarını bırakırdı:)


  • vapurlarfalan  (23.08.14 01:27:59) 
Maçlarla ilgili pek entry girmem, o başlıktaki 35 entryden 2si benimmiş, ben niye girmişim, hayret :)


  • rare  (23.08.14 19:40:45) 
[]

Bakaya iken polis'e yakalanıp kağıt imzaladıktan sonrası?

15 gün içinde bu kişi askerlik şubesine gitmiyor. sonrasında polis tekrar gbt sorgularsa ne oluyor? pasaport alıp yurdışına çıkış yapabilme imkanı var mı?

Benim anımsadığım kadarıyla askerlik konularında bir gözaltına alma durumu kanunen yok. sadece para cezası askere gitmediği sürece katlanarak artıyor.

Kesin bilgisi olan varsa cevaplamasını isterim. pasaport ve yurtdışı için özellikle.

 
yeni basima geldi tamamen aynisi. pasaportumun suresi bitiyodu uzatmaya gittim karakola, kacak durumda oldugumu soylediler. tebligat imzaladim pasaport basvurumu yaptim. 3 gun sonra pasaportum geldi yurtdisina ciktim geri geldim. bi sorun olmuyo tamamen dedigin gibi durum


  • slowly gencolez  (25.07.14 20:16:07) 
@slowly gencolez

peki yurtdışında 15 günden fazla mı kaldın? geri dönüşteki pasaport kontrolde soru sormadılar değil mi? arkadaşım tebligattan sonra 15 gün olan süreyi fazlasıyla aştı o durumda ne olur, bilgin var mı?
  • vapurlarfalan  (25.07.14 20:50:55) 
[]

Yeni bir sosyal hastalık hakkında bilginiz var mı?

Gözlemlediğim kadarıyla toplumumuz yeni bir hastalıkla karşı karşıya: Protestizm'e yakalanmış bir çok hasta kişi görüyorum çevremde ve sosyal medyada ve o mecraya yansıdığı kadarıyla.
Amaç önemli değil, herhangi bir kuruluş olabilir, hükümet olabilir veya grup(evet müzik grubu da dahil) amaçları ne olursa olsun protesto etme hastalığı kısaca. "Burger'da et yemeyin, kurban bayramında hayvan öldürmeyin" eylemlerinden, "bayrağı indiren namussuzu kafasından vurun", eylemine kadar. (ilginç bir şekilde son iki örnek aynı çatı altında birleşebiliyor)
Buna günümüz sosyologları ve psikiyatrları daha önceden bir makale, yazı veya görüş belirttiler mi merak ediyorum. araştırdığım kadarıyla türkiye'ye mahsus bir makale bulamadım. Bu konularda aramızdaki sosyolog ve toplum psikolojisini çok iyi anlayan yazarlardan cevaplar bekliyorum.


 
bunun yerine protestör kişilik örüntüsü adlandırmasını öneriyor ve aradan çekiliyorum. daha güzel bir adlandırma oldu sanki.


  • drifs  (15.06.14 02:12:26) 
he, he.
böyle hastalık diye adlandırıp, bunu da ehlileştirin.
hükümet afedersin ebemize halleniyorsa, napalım.
  • yalnux  (15.06.14 02:16:10) 
Aynen aynen :D aynen hastalık bu yawwwww. Aynen. Harika tespit hacu, ulu orta yerde paylaşmasaydın keşke çalarlar bunu:(


  • MouseP  (15.06.14 02:25:37 ~ 02:26:25) 
kimlik kazanımı, kimliksizlik ya da kimlik arayışı ile ilgili. verdiğin örneğe özgü bişy değil, sosyal medyada benzer eksendeki şeyler, popüler olan şeyler için, kitleselleşen şeyler için geçerli.


  • dafaiss  (15.06.14 02:43:42) 
kimlik arayışı adına olduğuna katılıyorum. yabancı arkadaşlarda böyle şeyleri çok görmedim ergenlikten sonra, ancak burada nedense insanlar kendini ben vejetaryenim, ülkücüyüm, metalciyim diye tanimlama ihtiyacı duyuyor. bunların üzerinden kendini kimliklendiriyor. normalde bu tarz hareketler ergenlikten sonra biter ama milletçe ergenlikten bi çıkamadık.


  • jangbogo  (15.06.14 03:20:55 ~ 03:21:45) 
Konuyla ilgili bir şeyler değil birçok şey var. Şu an kaynak veremeyeceğim başlık olarak aklımda kalmadığı için ama hastalık demek yanlış.

Yeni iletişim modelleri insanlara fastfood tarzı iletişim şeklini de getirdi. Mesela maks. 6 saniye video eklenen uygulama, minimal tasarımlı fotoğraf paylaşım sitesi, maks. 140 karakter paylaşılabilen mikro blog sitesi. Bunların tamamı bir çeşit etiketlendirme sistemini de beraberinde getirmiştir. Olayı sanayi devrimine kadar götürebiliriz aslında toplu üretim modellerini örnek göstererek. Kitle iletişiminde de bu tarz etiketlemeler bir ihtiyaç. Bu yüzden insanlar varolan kalıplardan kendine uyanları seçiyor ya da yeni bir kalıp yaratıyor. -Anti kapitalist müslümanlar vs. bir sürü yeni oluşumlar da yine çok genel kalıplardan kurtulmak isteyen kesimlerce kurulmuştur-

Aynı zamanda yeni iletişim modelleri sendikalaşma, örgütlenme gibi konularda da büyük kolaylıklar getirmiştir. Bu kolaylıkların sonucunda da daha çok insan bir araya gelmiş, farklı farklı kitleler oluşmuştur. İnsanların örgütlenebilmesi güzel şey. Çok takılma derim. Twitter'dan yapılmış devrim bile var sonuçta. Devletlerin korkulu rüyası artık sosyal medya. Halkın elinde kalan tek güç bu.
  • armagan  (15.06.14 03:37:45) 
"Protestizm'e yakalanmış bir çok hasta kişi görüyorum" ??

Bir kere şunu bir ayrıştıralım; "kurban bayramında hayvan öldürmeyin" ile "bayrağı indiren namussuzu kafasından vurun" aynı kategoride değerlendirilemez. Bir tanesi hayvanları koruma amaçlı ve barışçıl bir protesto şekli iken, diğeri bizzat hedef göstererek şiddet içeren bir nefret söylemidir. Ha eğer ki durum "kurban bayramında hayvanları öldürenleri öldürün" noktasına gelirse, o zaman aynı kategoride değerlendirme şansı doğar.

Bu bir hastalık değil, olması gerekendir. İnsanlar beğenmedikleri şeyleri şiddete başvurmadan protesto edebilirler ve bunun için sosyal medya üzerinden örgütlenebilirler, diğerlerine çağrı yapabilirler. Ama tabi toplum o kadar apolitik hale getirildi ki, normal olan bir protesto eğilimini bile "hastalık" olarak görüyor bazı insanlar. Avrupada, Amerikada insanlar neleri neleri protesto etmiş/ediyor bir bilseniz, aklınız uçar.

Kimse hiçbir şeye ses çıkarmasın, herkes işinden evine robot gibi gitsin gelsin, okullar olmasa maarif ne güzel idare edilecek de işte.
  • fengari  (15.06.14 08:41:40) 
sacma.


  • o da olur  (15.06.14 09:47:15) 
Gozlemledigin her konuya sana gore sacma elestirilerin getirilmesi, bazilarinin her seyi sacma sapan elestirmesini gerektirmiyor.

Olmamis.

Insanlarin degerleri, oncelikleri ve bakis acilari farkli farkli. Toplum hakkinda konusmadan once bunu kabul edip icsellestirmek lazim.
  • f_d  (15.06.14 10:47:43) 
[]

Yutube'da listeden silinen videolar bulunabilir mi?

Favorilerime eklediğim bazı videolar sahipleri tarafından siliniyor veya copyright meselesinden kaldırılıyor. listeye bakınca bir çok beğendiğim şarkı, video silinmiş. hangi videoların silindiğini öğrenmenin bir yolu var mı?




 
genelde "youtube.com/" dan sonrasını google a yazarsan çıkıyor sonuçlarda.


  • monsieur turti  (01.05.14 00:02:16 ~ 00:06:03) 
dolambaçlı yollardan fikir yürüterek belki bir metod üretilebilir. ama normalde yok.


  • mayeskuel  (01.05.14 00:09:26) 
@mayekuel bugünden itibaren belirli periodlarda liste sayfalarımı save as yapıp thumbnail'leriyle beraber htm formatında kaydedip arşivleyeceğim. silinen birşey olursa bu kayıtlarla karşılaştıracağım artık.


  • vapurlarfalan  (01.05.14 00:21:27 ~ 00:21:49) 
[]

PC yi açınnca windows yüklenmiyor - YARDIM!!

bilgisayari normal bir şeklilde restart yaptıim ama anakart ekranından sonra ekran kapkara bir şekilde kalıyor. pc'de linux`de yüklü ancak işletim sistemi seçme ekrani da gelmiyor. baslangiçta klavye üzerindeki num lock tuşu yanıp sönerdi ama o da yanip sönmuyor. tüm kabloları sökerek denedim ama sonuç aynı

flash diskimde ubuntu vardı onunla açılıyor bir sorun yok, şu an pc'den yazıyorum zaten. tüm partitonlar saglam gorunuyor, hdd'deki dosyalari açabiliyorum. yani donanımsal bir sorun yok sanırım.


herhangi bir sistem dosyasi sildigimi veya sıradışı bir şeyler yaptığımı sanmıyorum. bir kac gundur uykuya almak disinda kapatmamistim pc'yi.

grub dosyasinda mı bır sorun var acaba? Ne yapmamı önerirsiniz?

 
benzer bir sorunda usbden başlatıp "gnub customizer"i (ya da adı benzer bişeydi) yeniden yükleyerek çözüm bulmuştum.


  • ron dennis  (24.04.14 19:25:31) 
grub customizer sanırım bootloader'ı onarmaya yarıyor. bir deneyeceğim bakalım. olmazsa hdd'deki ubuntu kurulu olan kısma ubuntuyu tekrar kursam nasıl olur? zaten hatırladığım kadarıyla ubuntu windows'tan sonra kurulması gerekiyordu. belki hata varsa düzeltebilir.


  • vapurlarfalan  (24.04.14 19:37:53) 
problem çözüldü. boot-repair cd'sini bir flash disk'e kurup boot ettikten sonra tek tıkla hdd'yi formattan kurtarabiliyor.

link lazım olursa:
sourceforge.net
  • vapurlarfalan  (24.04.14 22:14:01) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.