Ekşi Duyuru

öncelikle 'üst segment' gitar görmemiştim daha önce. swh

böyle adı sanı hiç duyulmamış gitarları önermem, kaldı ki gitar denemeden alınmaz. bu hataya kendim de düşüyorum bazen eşe dosta güvenip ama pek hoş netice aldığım olmuyor.

ayrıca bu kalabalık gözüken şeyler hep göz boyamak içindir.

hadi paran yoktur, squier, ibanez, cort, yamaha starter pack alırsın ses etmem de bu nedir?

bu kadar beklemişken kara cumayı beklemek lazım, zuhal, dore, senkop müzik gibi yerleri takip etmek lazım.

ben gitar konusunda özellikle elektro konusunda sürekli bi arayış peşindeyim, sahibindendir, mağazalardır eşdosttur sürekli kolaçan ediyorum şu dolar uçtuğundan beri fiyatlar çılgın atıyor.

çalıp çalamayacağının deneme olayı biraz sıkıntılı.

2000 lira verdiğin sıfır gitarı yarın sahibindene koysan 1000 liraya zor satıyorsun, çevrende varsa ikinci el öneririm her ne olursa olsun, tabi bilen biriyle gidip denemek kaydıyla. sahibinden de çok çeşit var aslında. istanbulda falan oturuyorsan hele sebil gibi.

bazen oluyor mesela arkadaşıma yakın bi gitardır, bastır, arkadaşa bi git bak bakalım neymiş diyorum, gidip bakyıor iyi ya da kötü diyor da her zaman olmuyor tabi.

betaya katılmayı denediniz mi? betaya katılınca yine olmazsa kaldırıp tekrar kurun bir de.
bu arada baktım çokça aynı sorunu yaşayan insan var ve tavsiye edilen şeylerin işe yaramadığını söylemişler, sanırım beklemekten başka yapacak bir şey yok.
şu videodaki yorumlara bakabilirsiniz

www.youtube.com
www.youtube.com

bende de aynı durum söz konusu. uygulamayla alakası olduğunu sanmıyorum çünkü kendi telefonumla başka hesaptan oturum açınca reels sekmesi çıkıyor.

reelsi kaldıracaktı en son. acaba beta sürümünde denemeye başlamış olmasın.

@eviminpaspasi: beta konusunu bilmiyorum bakayım eve gidince.

Teklif getiren şirketin kısa vadede maaşları ödeyeceğinin garantisi yok mu diyorsun yani? Bu şirket seni nereden buldu, daha önce iş mi yaptınız?

Eğer kısa vadede garantisi varsa orayı kabul etmeden önce başka başvurular yap, burayı bırak ve teklif eden şirkete geç. Parmağında çevir yani herkesi. Çalışan sensin, kimse bişey diyemez. Ama kısa vadede bahsettikleri kadar ödeyecek garantileri yoksa boşver işini bırakma onlar için.

@1bir1bir: sözleşme yapıp 2 yıllık ücret garantisi isteyeceğim.

O garantiyi gerçekleştirecek kapasite tutarlılık vs var mı o önemli. Yoksa herkes verir garantiyi de, sen ekmeğinden olma, o var.

maddi olarak oldukça güçlü bir adam.

Şimdi maddi güç her zaman çalışanın haklarını gözetme ahlakını getirmez. O ahlak var mı adamda o önemli. 2 yıl kazanmadan da döndürürüm'ün anlamı herkese anlaştığım ücretleri vererek döndürürüm mü yoksa herkesten çeşitli boyutlarda (artıp artmayacağı belli olmayan) feragatler talep ederim mi, bunu iyi görebilmek lazım. Evin sana aitse, faturalarını ödeyecek ailen/birikimin varsa ve bu şahsa inanıyor ve güveniyorsan tamam yardır ama öyle değilsen çok düşünmek lazım. Sakın 3. iş imkanlarını yaratmadan mevcut işinden ayrılma.

Sektör aynıysa ve bir de yeni sirketse vaadler şüpheli gelirdi bana. İşlerin itibari yüksek firmada kesat olması neyle ilgili, itibari düşüren şeyler mi oldu, yönetim kadrosu yonetmeyi mi beceremiyor... doğrudan bütün sektörde işler kesatsa olmaz değil ama yeni iş teklifi yapan firmanın teklifi daha riskli hale gelir.

@encokbenisevin: ne yazık ki üst yönetimin bizim lafımızı dinlememesinin ceremesini çekiyoruz. sektörde eski yoğunluk yok ama bu kadar da düşük değil işler.

şu andaki şirketinizde gmy adayı siz olduğunuza göre, sektöre yeni giren bir şirkette gmy olmanız bence normal. maaş olarak da, terfiyi de düşünerek, 2 katı para vermeleri de bence normal. yeni şirketi tanımasam da, iyi kötü önümüzdeki 2 sene size maaş verirler.

bence önemli olan, işler yolunda gitmezse, 2 sene sonra bu şirket kapanırsa, siz işten çıkarsanız, siz ne yapabilirsiniz? yoksa hiç durmayın, doğrudan şirket değiştirin. ya da bunu bir "koz" olarak kullanıp, mevcut firmanızdan maaş düzenlemesi isteyin.


bu arada çok emin olmamakla birlikte, sözleşmede 2 sene maaş garantisi ya da sizin 2 sene çalışma garantiniz geçerli olmayabilir. bunu bir hukukçu ile görüşmenizde fayda var. "garanti" kelimesi yerine "tazminat" kelimesi (konsepti) kullanmanız gerekebilir. ya da işten ayrılırsanız, işe giriş tarihinden sonraki 2 sene boyunca aynı işi yapan başka bir firmada çalışmama garantisi vermek gerekebilir.

@co2s2: şirket tutmaz ve kapanırsa yaptığımız işin sahada çalışma imkanı da var. en kötü ihtimal çıkarım sahada çalışırım. onu kendime biraz garanti olarak görüyorum.

Sanırım the rise and fall of the dinosaurs kitabından alıntıydı. Kitabın Türkçesi yok, birisi çevirerek yazmıştı Twitter'da, öyle denk gelip okuduğumu hatırlıyorum. Ben de çok beğenmiştim, bulursam yazayım

Buldum sanırım. Benim okuduğum buydu en azından. Siz de bunu mu soruyordunuz?
twitter.com

ben de aynı problemi yaşıyorum, internette arattım instagram içinde sorun bildirdim çözüldü diyorlar. bekliyorum ben bakalım çözülecek mi

hepsinin olduğu listeyi bulamadım ama İstanbul için geçen senenin dilimleri şu linkte var: lgspuanhesaplama.net

anladığım kadarıyla çok iyi denilebilecek liselere gidemiyor ama iyi liselere gidebiliyor. sitede diğer şehirler için de listeler mevcut.

Oncelikle cocugumuzu tebrik ediyorum.

Memnuniyet icin hedefi bilmemiz lazim.

Ornegin Galatasaray Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Kadikoy Anadolu Lisesi gibi (tum ulkece adi bilinen okullar oldugu icin bunlari ornek verdim.) liseleri hedeflemisse; bu liseler 0,02-0,5 gibi yuzdelik dilimlerle alan okullar. Yani aldigi puan biraz asagida kalmis gibi duruyor.

Yine de cok guzel bir dilimde. Hangi sehirde oldugunu bilmiyorum ama İstanbul dahil guzel fen liselerini iceren bir dilim. Tebrik ediyorum kendisini :)

kızın adına üzüldüm. Ailesi çok hırslı. Gayet güzel bir başarı. Kız büyüyünce hiçbir başarısından tatmin olmayacak ve kendini sürekli yetersiz hissedecek. Kendi öz saygısını başarı üzerine inşa edecek.

alternatiflere açıksanız fm transmitter yerine bunu da düşünebilirsiniz.
www.merterelektronik.com

Hocam şu alttaki alet oldukça iyi. Benzer ürünlere göre, hem sağlam, hem şarj amperi yüksek hem de ses aktarımı kaliteli. FM bandında 108 Mhz'ye ayarlayınca neredeyse hiç bir problem olmuyor ancak tabi nadir de olsa parazit olabiliyor.

www.hepsiburada.com

incelemesi de şurada var.
www.youtube.com

PS: tabi şunu da hatırlatmak lazım, bu aletler çakmak soketine takıldıkları ve mikrofonları da üzerlerinde olduğu için, arabanızdaki çakmak soketinin yerine bağlı olarak (eğer altta çok kuytu bir noktadaysa), telefon görüşmeleri için çok başarılı sonuç veremeyebiliyorlar, müzik aktarımında vs oldukça iyiler. Yine konuşabilirsiniz ama orjinalinde bluetooth olan bir arabadaki gibi olmaz.

Eski arabada link marka olanı almıştım. 2-3 hafta denedim, cızırtı oldu sürekli, sonra bıraktım.

106.8 boş

ben xiaomi roidmi 3s aldım. Cızırtı görmedim. Ama daha çok az kullanma şansım oldu.

Bir çok arabaya ekstradan Aux bağlantısı eklemek çok kolay.
Marka/model ve yıl belirtirseniz yardımcı olabiliriz.

Eski teyplere aux girişi ekleniyor +1, cd ya da kasetli olması fark etmiyor. İnternette bir çok uygulama var, teyp modeli yazarsanız yardımcı olacak da çıkar buradan.

Büyükşehirlerde fm transmitter çok karışıklık yapıyor yorumları var.

a101'den mağazadan kendim aldım. gayet memnunum.

www.a101.com.tr
(görseldeki değil, şu videodaki versiyon var bende: www.youtube.com )

@burfak, @johnnloor: aux çıkışı açtırmaktan daha az maliyetli ve daha pratik diye bunları tercih etmiştim ama belli ki iyileri ile aux çıkışı açtırmak aynı maliyet. Bir elektrikçiye gideyim madem.

Yav bi dur, hemen ne elektrikçisi? Teyp ya da araç modelini söyle bi bakalım hele.

2011 citroen c4 picasso

Yanlış bakmadıysam kullandığı teyp modeli, "Clarion RD4"

Youtube'dan baktığım birkaç video ile anladım ki uygulama aşırı kolayi teybi söküp lehim modifiye vs bile gerekmiyor.

Dİrekt arkadan girişinden bağlantı yapılabiliyor, hatta hazır soketli aux kablosu da var satılan;

urun.n11.com

Hayır alamazsınız, gün içerisinde belli bir saate kadar her işletmenin çalışma hakkı var, bizim evin önünden de bulvar geçiyor akşama kadar cam pencere açıksa tv dahi izleyemiyoruz ne yapıcaz? yolu buradan kaldırın ya da arabalar motoru durdurup iteklesinler mi diyeceğiz?

Gelişmiş ülkelerde bu tür işletmeler genelde yerleşim yerlerinden uzak noktalara yapılır insanlara rahatsızlık vermesin diye ama maalesef bizde durum bu katlanmak zorundasınız.

katlanmak zorunda vs değilsinz yeni açıldıysa şehir içi bölgeye belediyelerin ruhsat vermemesi gerekiyor.

benzer işi yapan bir arkadaş ile görüştüğümde yıkamacıların %90 (yıkama işi ana işi olmamasına rağmen, kendi de dahil) ruhsatsız olduğunu söyledi. Çünkü 3 tane kuyu açıp atık sularını çökertmeleri ve atık suları belirli bir temizlikte kanalizasyona vermeleri gerekiyormuş. Bunu da apartman altında veya başka bir yerde yapmak çok zor ve maliyetli demişti.
bence belediyeye bir şikayet edin (kimlik bilgileriniz gizli kalır mı bilmiyorum).

bence doğru yere müracaat ederseniz sonuç alabilirsiniz. bazı işletmelerin açılabilmesi için altında olacakları konutlardan izin alması gerekiyor. örnek veriyorum bir apartmanın altına imalat yapacak bir fırın açılacaksa oturanların izin vermesi gerekli. koku için bir prosedür varsa ses için de vardır kesin. belki gerekli izinleri almamıştır, belki desibel ölçümü yapılsa siz haklı çıkarsınız.

her şeye belki diyorum çünkü oturduğunuz yerin yerel idaresi nasıl çalışıyor bilmiyorum. belediye ya da zabıtaya sorabilirsiniz. mesela bir iş yeri sırf dükkanının önü diye sokağı işgal edecek eşyalar koyuyorsa bunu da şikayet edebilirsiniz.
ben iş yeri komşumuzu şikayet ettim, dükkanlarının önündeki sokak köşesini dükkan malzemesi ile doldurmuşlardı. zabıta ekibi geldi, temizlettirdi, gelmişken hepimize de denetim yaptı mis gibi...

yani siz yapacak bir şey yok deyip oturursanız sonuç alamazsınız ama belki yapacak bir şey vardır.

Belediyeye resmi dilekçe yazarak şikayet edin ama dersinize çalışarak, ilgili maddeleri refere ederek yazın. Böyle spesifik konularda mevzuata hakim olamayabilir ilgili memurlar. Eğer siz yonlendirirseniz ve dilekçeyi verdikten sonra ilgili birimleri biraz taciz ederseniz çözülebilir.

Kabahatler Kanunu
Gürültü
Madde 36 - (1) Başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye, elli
Türk Lirası idarî para cezası verilir.
(2) Bu fiilin bir ticarî işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya
tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
(3) Bu kabahat dolayısıyla idarî para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir.

36/2. madde sizin için var.

Abla sanırım spor eğitmeni, bu yöntemle de göbek erittiriyor sanırım, ya da iddia ediyor. Ama bir çok farklı insanla aynı müzik ve hareketle çok fazla video var, bununla eğlenen başka insanlar da var videolara edit yapıp.

Para verse bu kadar reklam yaptıramazdı, viral olup yayıldı.

Ben de 2 sene önce 50 ye almıştım, ikisi arasında sadece renk farkı var, bu nike dominateler sokak için fiyat performans tutuş hissi güzel

Decathlondaki tarmaklar da uygun

Tarmakları sevmedim ben. Bir kaç atış yaptım, yok olmadı.

Dominate de bozdu ama en makul seçenek bu yine.

şikayetle ceza yazılacağını sanmam onu mahkemeye taşımanız gerekecektir. işgal ve işgal ile fayda sağladıysa vs.

ama işgal durumu varsa yönetici ile konuşun davayı apartman adına yönetici de açabilir veya apartman adına açılmasa bile siz kendiniz açarsanız müdahil olarak katılma konusunda duruşunu öğrenin. eğer apartman adına yönetici yanaşmazsa bile farklı kat malikleri bireysel olarak da müdahil olabilir.

ama uğraşmak isterseniz ve tapuda oranın ortak alan olduğu kesinse, her türlü ceza yer mahkemeden o sebepten o konuda haklısınız. ama önce yönetici ile bir konuşun "ya bu işi yönetim olarak çözelim ya da ben dava açacağım" dersiniz.

nerden biliyorum aynısı bizim binada var.

@nightbringer: şikayet ile belediye incelemeye gelmek zorunda. incelemeye geldikten sonra da onaylı ilk ve tadilatlı mimari projesinde bu alanlar ortak alan olarak görünen yerlerin mevcut kullanımı ile alakalı tespit tutanağı tutmak zorunda. akabinde bu konuyla alakalı imar kanunun 42. maddesine göre işlem yapılmak durumunda kalınır. gerekirse 32. maddeye göre de düzeltme verir veya tadilat projesi ve ruhsatı ister.

edit: evet site yönetimiyle konuşmak daha sakin ve ılıman bir çözüm olacak.

Neden 120 daireye ceza yazılacak? Ben hangi sebepten şikayet olacağını anlamadım. Eğer adam kendine ait olmayan, siteye ait bir alanı kullanıyorsa, adamı şikayet edersiniz. Direkt ceza verilmeyebilir, önce uyarı gelir tahminen. Siz site olarak kamuya ait alanı mı kullanıyorsunuz?

Cimerden Fen işlerine yaz gelip ayarı çekerler.

@the coon: adamın ve diğer bahçe katı sakinlerinin kullandığı bahçe alanları sitenin bahçesi. yani sitenin ortak kullanım alanlarını kullanıyorlar.

ortak kullanım yerleri kat mülkiyeti kanununa göre çok nettir ve şahsi kullanıma konu edilemez. beyefendi bu ortak alanı şahsi kullanımına konu etmiş durumda.

şikayet konusu bu :)

adam ortak alanı şahsi kullanım alanına çevirdi diye 5. katta oturan hüseyin abinin suçu ne? bana böyle bir ceza gelse o adamın bi tarafına monte ederim ceza makbuzunu.

@himmet dayi: beşinci kattaki adama ceza çıkmaz zaten. sitede 800'e yakın daire var. 120 tanesi bahçe katı sadece.

Hepsi kişisel alanına mı çevirmiş daire önü bahçeleri?

çevirmiş demeyelim. site en baştan beri bu şekilde pazarlanmış zaten. bahçe katlarında önde bir kullanım alanı ile. sitelerin %80'inde zaten bu eşkilde bahçe kullanımı. evet bütün sitede bu şekilde.

Kavga edebilecek, fiziki ve adli gücün varsa yap bence.

Bununla ilgili yönetim planını okudunuz mu? Orada kullanımı tahsis etmiş olabilirler

@kisa: site yönetiminde olması bir şeyi değiştirmez. yönetim planını kat mülkiyeti kanununa aykırı kuramazsınız. aksi takdirde geçersiz olur.

@paramolacak: fiziki bir kavgaya kimseyle girmem. o kadar çomar değilim henüz. sadece adli olarak bütün mercilerde ne şekilde ilerlenmesi gerektiğini biliyorum.

Adamla muhattap olma, mevzuyu anlatan bir kağıt falan bırak kapısına. Çirkef bi tip belli ki senin yaptığını bilirse canını sıkar. Baktın davranışı değişmiyor yapıştır gitsin. Sen yapmazsan bir başkası yapacak.

Teriroti, uzmanlığım değil sadece kulaktan dolma bilgiler Benim için ancak yönetim planı ile ortak kullanım alanının belirli yerlere tahsisi kat mülkiyeti kanununa aykırı olmak zorunda gelmiyor bana. Hatta bu kanunun verdiği bir hareket alanı gibi geliyor.

Adamın şahsi kullanımına aldığını nasıl ispatlayacaksınız ki? Tel örgüler ile mi çevirmiş durumda şuan da. Çiçek böcek ektiyse ceza vermezler diye düşünüyorum, projeye aykırı ek bir ekleme yoksa bir şey çıkmaz gibi sanki.

@teritori hocam senin çomarlık seviyen ile ilgili değil ki durum adam çomarsa nabıcan ? Ya yicen dayağı oturcan ya da adli mercilere devam ( artık 5 sene mi 10 sene mi sürer) ya da sende kendini savuncan o nedenle söyledim.

ben ettim kanuna uygun dedi sikayeti kapattilar.
Gelip bakan bile olmadi.

@kisa: yok hocam değil.
@big captain: 2 metrelik dekoratif ağaçlarla çevrili bahçe ve ayrıca buradan kapı açılmış durumda. Bahçe içinde de şahsi kullanıma ait salıncaklar ve bahçe mobilyaları var.

Benim de aklima yonetim plani konusu takiliyor. Herkesin imzasiyla ortak bir alanin kullaniminin belirli bir sahsa verilip bunun yonetim planina islenmesi kat mulkiyeti kanununun hangi maddesine aykiri? Benim bilgime gore bu mumkun.

@teritori

sen benden bilgili duruyorsun hocam bir şey diyemem de bizim binada da davalık olunmuş durumda ve bir kaç yıldır da devam ediyor. hatta farklı mesajda denilen yönetim planındaki tahsis edilme muhabbeti var falan dava işi biraz yılan hikayesi oldu bizim.

Mobil olduğum için maddeyi hatırlayamıyorum ancak bu alanların ortak yer olmaması için proje üzerinde gösterilip tapu kayıtlarının beyanlar hanesine de “eklenti” olarak belirtilmesi gerekir. Eğer ki değilse yönetim planında istetlerse çıkıp tepinsinler ( :)) yine bir hükmü yoktur.

Teritori, yönetim planına yazıldıktan sonra 5 yıl içerisinde itiraz olmaz ise bu bahçe kullanımı için, kazanılmış hak olarak kabul ediliyor diye bir şey var aklımda. Bunun için yorumun nedir?

Böyle bir madde hatırlamıyorum.

Bizim sitede de bahçe katı daireler önündeki bahçeyi kullanıyor. Hatta biz de özellikle zemin kat aldık. Salıncak, bahçe koltuk takımı ile döşedik. Ama tabi konu bu değil.

Bizim sitede böyle bir kıl orço olmadığı için site içinde çocuklar özgürce oyun oynuyor. İsteyen yürüyerek, isteyen bisikletle turluyor. Yönetim ile anlaşın. Onun arabasını koyduğu yere bakan kameralar bir 15 gün bozulsun. Her gün kaportaya bir çizik atın. Çocukları şikayet etmeye devam ettiği sürece çizmeye devam edin. Hatta bahçesine bakan kameralar da bozulsun. Her gün bir eşyayı kırın. Diğer çocuklu aileler ile de anlaşın, gerekirse topluca ıssızda kıstırıp, hırpalayın. Şahit olmasın ama.

bizim apartmanda aynısı oldu. deli bir kadın payölçer yapılmıyor diye 1 sene yakacak ödemedi ve bütün apartmanı şikayet etti. neticede belediye geldi ve kapatılan tüm balkonlara ve odaya dönüştüren tüm dairelere ceza kesti bir üsür iş çıktı. ne kadına faydası oldu ne apartmana.

not:kadından icra yolu ile tüm alacakları tahsil ettik, yaklaşık 2 sene sonra da öldü zaten. özet kadıköy belediyesi şikayet edilirse uğraşıyor.

Babanızın 1 kez o bankanın müşterisi olması yeter onlar için. Babanızın bütün bilgileri ellerinde mevcut. Babanız şimdi hangi bankayla çalışıyorsa gidip sorsun: sistemde onun için yapılmış bir istihbarat var mı? Görürlerse eğer baban cimer’e şikayet oluştursun. “Benim başvurum olmamasına rağmen onlar benden habersiz istihbarat yapmışlar” şeklinde yazsın cimer’e... şerefsiz çoktur.

Blogu bir görseydik de konsepte uygun sorular sorsaydık. Daha iyi olmaz mıydı?

@Mirket: site ve dolayısıyla şirket ismi kalsın bende şimdilik :)
ama öyle ufak bir şirket değil, sektöründeki en büyük firmalardan diyebilirim.

son 3 konumuz da şöyle,

2020 Konut Sektörü Analizi
Gayrimenkul piyasaında yaşanan döngüler
Yurtdışından gayrimenkul alımı

Kentten köye göçün yaygınlaştığı günler yaşıyoruz. Bu kervana katılmak isteyen insanımızı, Şark kurnazı köylülerle ne olduğu herkesçe malum emlakçıların insafından korumak için, tarım alanlarında yapılaşma hukuku konusunun işlenmesi güzel olurdu.

Blogunuzu buldum. Okur feyz alırdım :)

evet güzel bi konu bu. haftada bir mutlaka aranıyorum bununla alakalı :)
teşekkürler.

kıyılardaki zeytinlikler, mandalinlikler, bademlikleri de yazarsanız sevinirim. ranta kurban gitmesin.

tapusuz / kat irtifakı tapulu / ıvır zıvır bilmemen tapulu daire almanın riskleri
site yönetiminin yetkileri, yapabilecekleri vs
apartmanda günlük kiralık daire yapmanın riskleri, yasal zemini
arsadaki inşaat izninin neyi kapsayıp kapsamadığı (otopark ya da havuz mesela)
arsanın emsal hesabı nasıl yapılır
vsvsvdvsvsvs

tebernusun sayfasina bir bakin ilham verir. kirecci.

tarla konuları. bana son zamanda çok geliyor biz falanca yerde şu tarlayı alacağız diye. ee diyorum bu hisse tapu. ne olur diye soruyorlar. diğer hissedarlardan onay alınmış mı? teklif edilmiş mi? üç ay beklenmiş mi? bir dönüm hisse tapu alacak rayiç bedel yüzyirmi lira. ödeyeceği para seksen bin. hissedarlardan biri şufa hakkını kullansa. senin seksenbin olur çöp. bedelini rayiçten göstermişsin. ona göre vergi ödemişsin vs.

şehirde iyi kötü herkes bir şekilde kat mülkiyeti, kat irtifakı meselesini kulaktan dolma olsa da duymuştur.

özellikle köyden yer alayım, hisse tapu tarla alayım. yok kooperatifleşmiş tarladan 200 m2 yer alayım. tarlaya ev yapayım. hobi bahçesi gibi olayların iç yüzünü, yapmaları gerekenleri, satıcıya ilk sormaları gereken soruları derleyin derim.

geçenlerde büyük dededen kalma tarladaki küçük bir hissedar satış yapmış. kendisini uyarmıştım bana danışmadan satış yapma, benden fiyat al. ben hazır alıcıyım diye. sormadan satışı yapmış şufa hakkımı kullanıp satışı iptal ettirdim ve yeri ben aldım. adam gelmiş beni tehdit etmişti. benim param ne olacak diye. banane dedim kime verdiysen git ondan al paranı. iş bilmeden kanun bilmeden iş yapacak olursan parandan olursun.

velhasıl böyle.

@phonex: aynen bu şekilde bir arkadaşımı geçen hafta satıştan döndürdüm son anda. hisse tapusu alıyordu izmirde bir tarladan. satışı rayiçten gösterecekti. rayiç 45bin. ama tapuyu 600bin liraya alıyordu. beni sadece bu para eder mi diye aradı? bu detayları söyledim, mal sahibi alım satım değerini gerçek bedelden göstermeyi reddedince tapudan döndü işlem.

herkes balıklama atlıyor gerçekten. bunu yapanlar da üniversite mezunu, mevki makam sahibi kişiler.

Sardunya 1 metre hemen boy atmayabilir ama uzun saksılara 3er adet dikebilirsiniz,saksıların altına yükselti koymak iş görür belki

Neden sardunya çünkü sıcağa soğuğa bakımsızlığa susuzluğa çok dayanıklı bitki, öldü sanarken biraz su verince tekrar coşuyor

@freebird: teşekkür ederim ama bu tarz bir şey değik aradığım.
paşakılıcı gibi mesela. tabi hava şartlarına da dayanıklı olmalı.

m.n11.com
Uzarsa taflan yada limon servi olabilir belki.
m.n11.com

aslında set çekmek gibi olması için taflan doğru seçenek. bir öneri de amerikan sarmaşığı ya da herhangi bir tür başka sarmaşık olabilir. birkiden bir perde dediğiniz için aklımda bu canlandı. ipler geçersiniz balkona, sarıverirler oraları. bir arsızlar ki sormayın. arada budamanız gerekir sadece arada, yoksa uçlarıyla her yere yürüyorlar durmaksızın :)

Ficus lyrata olabilir. Yapraklari hem asagidan basliyor hem de sıklar.

Kombi bacasıyla oynamadan, klima dış ünitesini yukarı alabilirsiniz. Dış ünitenin bastığı konsolları biraz uzatırlar ve uç kısmından da tavana tij atıp sağlamlaştırırlar. Ama çok da yukarı falan aldırmayın, bakım-arıza olunca gelenler müdahale edemezler.

@malheiros: klimanın o ayaklarında 3 cm'lik bir pay var. bacanın önüne almak için ~20 cm ileri almak gerekiyor. ağırlığı güç noktasından bu kadar fazla kaydırınca sorun olmaz mı taşıması açısından. kafamıza düşmesin sonra :)

kombi bacasını yerinden oynatacaksanız mutlaka uzman servislere yaptırın bu işi.. baca işi tehlikeli.. sonrasında dış üniteyi yukarı aldırırken de çok dikkatli olun, bacaya kesinlikle dayanmasın, hatta değmesin bile.. arada en az 3-5 cm mesafe olsun.. eğer bacaya değerse dış ünitenin titreşiminden dolayı baca oynayabilir zamanla, tehlikeli işler.. daha geçen gün bu yüzden (baca dışarı çıkış yerinde oynayıp yerinden çıktığı ve ev sahipleri bunu farketmediği için) bir aile zehirlenerek vefat etti..

bazı kombi ve doğalgazlı su ısıtıcılarında bununla ilgili emniyet sensörleri var.. baca doğru monte edilmediğinde gazı kesip arızaya geçiyor.. ama bu sistemi taşımayan cihazlar da yok değil.. her halükarda risk almak anlamsız..

bu arada bacayı içeri doğru çekecekseniz camı da değiştirmeniz gerekecek gibi görünüyor, farkındasınız değil mi..? çıkış noktası geriye geleceği için mevcut delikten dışarı veremeyeceksiniz bacayı çünkü..

@sahlanankoc: ben de tam bu yazdıklarından dolayı önden bir sorayım dedim. ona göre servis çağıracağım hem klima hem de kombi için ayrı ayrı.

cam konusunun farkındayım evet, mecbur yeniden delinip eski yer bir şekilde kapanacak ya da komple yeni cam takılacak.

10

Ankara için 10:00-13:00, 13:30-16:00 saatleri arası olarak düzenlenmiştir. Valilik kararlarıyla belirlenmektedir. Hangi kaymakamlıkta işiniz varsa ona göre ilgili kaymakamlığın internet sitesinden bakmanızda fayda var.

epey arastirip tam da dedigin gibi birsey almistim. ileri geri aga sola yukari asagi heryere oynuyor. kapi gibi de saglam. ama marka yazmadigi icin ve uzerinden zaman gectigi icin bilgi veremiyorum:(

www.bauhaus.com.tr

şu olabilir mi

100tl bandında aldım, 43 inc astım ama başını çok az eğiyor asınca. Beni rahatsız etmedi, hatta yükseğe astığım için daha iyi izleme açısı sağladı. Ama ağır tvde daha çok eğilebilir.

yok hocam. benimkinde govdede 1 kol daha var. zigzag seklinde saga sola donmesi icin. ne farki olur dersen, benimkini dirsekten saga sola oynatabilirsin ama bunu sadece baglanti yerinden saga sola oynatabiliyorsun

bi çözümü yok. uçakla gitmiş olsaydınız dönerdiniz ama özel araca izin vermiyorlar.

e-devlet'ten izin isteyebilirsiniz ama geçerli bir mazeret yoksa vermezler.

Halka açık. Yardır gitsin. Yorum yapacaksan ayrı, dikkat et.

yorum yok.
salt bigi.

Hayir bir sey yapmaz

ahşap parke mi, laminat parke mi?

ofiste laminat parke var, tekerlekler laminat parkenin kaplamasını mahvediyor.

ama evde ahşap parke olan odada şu anda ofis koltuğunda oturuyorum, hatta 3 yıldır bu şekilde kullanılıyor, ama herhangi bir bozulma yok. aynı parkenin üstüne yemek masası sandalyesine oturan eşimin parkesinde hep sandalye ayağının izleri var.

biraz da tekerleğe bağlı tabii. lastikse bir şey olmaz ama ayı gibi sert yapmışlarsa parkeyi de çizer.

Hemen hemen hep aynı noktada duran bir oturma şekliniz varsa, sanldaye ile sağa sola çok gitmiyorsanız kolay kolay bişey olmaz.

Ama sık sık bi sağa bi sola, mesela bi o yazıcının olduğu masaya bi öbür monitörün olduğu masaya itiyorsanız kendinizi o bölgede uzun bir süre sonra kaplamada hasar olmaya başlar.

illa ki perişan edecektir.

size lazım olan şey:
www.ikea.com.tr

Sağa sola kayarak seyahat etmiyorsan ihtiyacın olan şey şu: encrypted-tbn0.gstatic.com

www.ikea.com.tr

Evde kullanıyorum memnunum

Bauhaus a falan gidip ince hakifleks kestirilebilir

O bolgeye ustunde tekerlerin rahat kayabilecegi tarzda bir hali kestirebilirsin haliflex gibi ya da parke numuneleri alip onlari koyabilirsin altina. Plastik matlar cirkin bence almamak lazim.

cevaplar için teşekkürler.
Parle ahşap parke. laminat değil.

bir süre bu şekilde test edip yer matını deneyeceğim. teşekkürler.

Standart tekerleklerdense onların acaip kalitelileri oluyor genel olarak sert plastik yerle temas eden yerleri kauçuk gibi. Rulmanları da çok daha güzel olduğundan acaip rahat hareket ediliyor.

İkea ise ama onların tekerlek soketleri kendilerine has piyasadakiler olmuyor.

evden de calismamak olabilir. rapor sadece is yeriyle mi alakali ya karantinada kalmasi gerekiyor cikmasi yasaksa da raporunu yazarlar. idk:)

@1917: ben çalışanın işgüzarlığı olark düşünüyorum zaten. ortada rapor alınması için gerekli bir durum yok.

@ala09: evden çalışmayı engelleyen bir durum yok. zaten evden çalışıyoruz ve kişinin de yapması gereken evden çıkmamak zaten temaslı olduğu için.

Var. Temaslı demek corona olması yüksek ihtimalli insan demek. Dolayısıyla işe gelirse ve pozitifse sizin de korona olma ihtimaliniz olur. Ve virüs bu şekilde yayılıyor. İşverenler bu zamanda izin vermeye yakın olmalı diğer vicdansızlık ve katil adayı olmalık.

@Hallegadola yanlış mı anladım ben acaba?
zaten evden çalışıyor. yani işe gelmesi gibi bir talep yok. ama çalışan raporlu olunca evden de çalışmıyor, hasta olduğunu gösteren bir belirti de yok.

zaten temasli olmasa da suram agriyor buram agriyor diye doktora gidip yine rapor yazdirabilirdi, hamilelerin durumunu sorgulamiyorlar rapor isterse yaziyor doktorlar. bence calisanin isguzarligi olmayabilir tamamen. ayrica gercekten garip bir psikoloji, hormonlar filan cilgin atiyor. belki cok etkilenmistir durumundan, korkuyordur, rapor isteyip is dusunmeden uzanmak dinlenmek istemistir bu da olasi. su anda hamileyim diye diyorum bunlari, insan gercekten garip bir donem geciriyor ve biz gercekten bu virusten normalde olacagindan cok daha fazla korkuyoruz.

raporda ne yazıyor acaba?_

sistemde çalışan olarak yani atıyorum 4a sgk'lı olarak görünen birine temaslı olması ve zorunlu karantinada kalması gerektiği durumda otomatik olarak rapor yazıyor olabilirler en baştan, böyle bir kural duymuştum.
sonuçta devletin sisteminde sizin iş yeri olarak home office çalıştığınız yazmıyor veya yasal açıdan raporlu olmayan bir çalışanı işveren olarak yarın ofise çağırma hakkınız da var.
çalışan ben home office çalışıyorum, rapora gerek yok dese bile doktor prosedürü takip etmek, risk ve inisiyatif almak istememiş de olabilir.
veya böyle bir prosedür yok ise de rapor yazayım mı diye sorduğunda çalışan kendini hamile de olduğu için garantiye almak istemiş olabilir.

çalıştığım yerde mart'tan beri home çalışıyoruz. bazı arkadaşlar bırakın temaslı olmayı direkt covid olmalarına rağmen çalışmaya devam ettiler. evden çalışılıyor sonuçta. bana manasız geldi.

benzer bir durum yaşadım,
sağlık ocaklarından aile hekimleri temaslı kişilerle iletişime geçiyorlar. her çalışan rapor istiyormuş. kimi sağlık ocağı covidli kişilere direkt rapor veriyor, kimisi de talep gelirse yazıyor rapor. sebebi de karantinada olunca işe gidilememe sebebiyle işverenlerin maaş yatırmaması aslında.
sizin personelinize de direkt sağlık ocağı yazmış olabilir, mümkün.
karantinada olduğu dönem evden de olsa çalışmak istememiş de olabilir, bu da mümkün ve normal, ben de böyle bir şey tercih edebilirdim, sonuçta insan tedirgin de hissediyor.

@hallegadola: yahu zaten evden çalışıyoruz. kaldı ki hamile olduğu için ofise girmesi kesinlikle yasak. işi olan bazı arkadşlar bir kaç saatliğine ofise uğruyor ama hamile olan arkadaşları asla almıyoruz. konu da bu zaten.

@makarnavodka: evet bizde de pozitif ama evden çalışmaya devam eden semptomsuz arkadaşlar var.

@diğer tüm arkadaşlar: sanırım hamile olduğu için kendisi talep etti ama zaten kendisine bütün kolaylıkları sağlayan oldukça kurumsal bir yapıyız.

istirahat raporu yazıyor raporda. aile hekimi temaslı takibinin ardından arıyor ve çalışıyor musunuz diye soruyor. Evet yanıtını verirseniz "raporu yazdım işyerinize SGK üzerinden gönderiliyor" diyor.
temaslı olması negatif olması anlamına gelmiyor. 3. gün ateşlense kim verecek hesabını? Bende temaslı takibindeydim. 3. gün ateşim çıktı. Filyasyonun testiyle pozitif olduğum ortaya çıktı. Raporu ben istemedim. Aile hekimim yazdı. SGK'lı değilim. Edevletten PDF formatında işyeri İK müdürüne yolladım.
Siz yine personeliniz ile görüşüp iş konusunda destek alabilirsiniz. Bunda bir sakınca yok. Kimse işinden olmak, işine mani olmak istemez. Sağlığı kötüyse zaten yapacak bir şeyiniz yok.

Kusura bakmayın yanlış anlamışım, hamile olduğu için vermişlerdir,

evden çalışmakla çalışmamak aynı şey değil çünkü.
temaslı kişilere ev karantinası verilirken tek düşünülen sizin sağlığınız değil takdir edersiniz ki, aynı zamanda onların da sağlıkları. dolayısıyla temaslı durumunun ilerleyen zamanda ne göstereceği de belli olmadığından biraz dinlenmesi yani daha anlaşılır bir dille "çalışmaması" daha iyi olabilir.
manası bu.

durumun suistimal edildiği şüphesine sahipseniz covid dışında başka bir sebeple de çalışanların gayet rahat rapor alabileceğini unutmayın derim.

Hamile olduğu için doktor yazmış, çalışanın da işine gelmiş olabilir. Bana yazsalar ben de ses etmem mis gibi iki hafta yatış. Doktorlar da risk almak istemiyor bu durumlarda eskiden rapor yazmaya çekinirlerken şimdi bol keseden veriyorlar.

Neyin peşindesiniz hocam? İnsanlar home ofis olarak çalışıyor diye canını mı almak istiyorsunuz? Adı üstünde "EVDEN ÇALIŞMA" yani evden de olsa kişiler çalışıyor? Çevrenizde çok yakınınız da covid 19 hastalığı geçiren ya da şüphenilen birisi var mı bilmiyorum ama bu hastalığı geçirmiş birisi olarak insanın o süreçte psikolojisi alt üst oluyor, bırak işi gücü eline telefon alası bile gelmiyor. Temaslı olması zaten şüpheyi güçlendiren bir durumken, üzerine kişi hamile iken "yav canım biz zaten home ofis çalışıyoruz, ne gerek vardı rapora" demek en hafif tabirle Türk tipi işveren ve yöneticilerin iş güzarlığıdır. Kusura bakmayın ama bu düşünce de olduğu müddetçe Türkiye dünya ile yarışacağı hiç bir alan yaratamayacak kendine. Durum çok basit, evden de olsa bir mesai, emek, zaman ayırma durumu söz konusuyken neden rapor aldı diye sorgulamak zihbiyetinizi yansıtıyor. İnsanlar evde olduğu zaman 24 saat yatmıyorlar, kaldı ki kişi hamile olması sebebiyle de ekstra ağır psikolojik bunalımına girmiş olabilir bu süreçte de gayet istediği gibi yan gelip yatabilir. Yönetici ya da işveren olarak sizin bu durumu sorgulama hakkınız yok.

Notumu da ekleyeyim: Ben kendimi bildim bileli babam yöneticilik yapıyor, abim bir çok büyük projede gmy pozisyonunda ve gm pozisyonunda çalıştı. Ben bir günden bir güne onların çalışanlara yönelik böyle acımasız sorgulamalar yaptığını ne gördüm ne işittim.

Unutmuşum hastalıklar insanlar üzerinde sadece fiziksel zorluklar yaşatmaz. İnsan hastayken ya da şüpheli iken (kaldı ki söz konusu hastalık Covid 19) psikolojik olarak da kendini iyi hissetmeyebilir, dünya yansa umurunda olmayabilir. Tüm bu perspektifden bakınca kendi kendinize tekrar düşünün derim hocam. Bir insanın (ki hamile birisiymiş çalışan) fiziki ve mental olarak dinlenip çalışması mı şirketinize daha çok performans sağlar yoksa psikolojik olarak etkilenmiş bir şekilde çalışması mı?

SGK kişinin evden çalışıp çalışmadığı bilmeden vermiştir raporu, çalışanın da işine gelmiştir. Kurumsal olmayan bir yerde gayet rahat personele telefon edilir "nedir senin derdin" diye sorulur. Sadece temaslı diye evden çalışmamak bence iyi niyeti kötüye kullanmaktır. Konuşurken "yani bu süre içinde çalışmayacak mısın" diye net olarak sorun bence. Olayın nereye doğru gittiğini anlaması için.

Gelebilecek her türlü hakarete karşı peşinen not: Pek çok işveren işini kapatma noktasında daralan piyasa yüzünden. Kurumsal şirketler bile zar zor ayakta duruyor. Yazılım şirketlerinde çalışanlardan çok duyuyorum böyle olayları. Ne işi tam gaz gidiyorken kısa çalışma ödeneğine baş vurup çalışanını zor durumda bırakan işyeri sahibini ne de aslında çalışabilecekken böyle sebeplerle raporun arkasına sığınıp çalışmayan elemanı etik buluyorum.

@ teritori

hem aile işimiz olduğu için işveren gözünden bakıyorum, hem home office beyaz yakalı gözünden, hem de beyaz yaka ekip yöneticisi gözünden:

bence bu durumda şu önemli:
1-raporu olduğunu nasıl söyledi, hangi cümlelerle ifade etti kendini, direkt olarak çalışmama talebini söyledi mi yoksa çalışıp çalışmayacağı muallakta mı kaldı?
2-çalışan nasıl biri genelde, nasıl bir performansı var, dürüstlüğüne güvendiğiniz biri mi, aranızda açık iletişim var mı, son zamanlarda hayatında yaşadığı kötü bir olay vb durum var mı vs?

ben işveren olarak normal şartlar altında home office çalışandan şuna benzer bir açıklamayı beklerim açıkçası, kendim beyaz yaka olarak da bu durum başıma gelse şuna benzer açıklamayı yöneticime kesinlikle yaparım:

abim pozitif çıkmış, bana da pozitif olmamama rağmen prosedür gereği rapor yazmışlar ancak ben de kendimi çok iyi hissetmiyorum, birkaç gün dinlenmem mümkün mü? acil ve süreli olan işlerim bunlardı, ekipten bu konuda nasıl destek alabiliriz gibi gibi.

yani yöneticime sağlığım benim için kesinlikle ön plandadır ama bakın işime karşı da sorumluluğumu göz ardı etmiyorum mesajı verirdim.

sonuçta testlerin yanlış çıkma olasılığı da var. belki gerçekten pozitif, kişi kendini gerçekten iyi hissetmiyor olabilir vs. ama işte bu durumun çalışan-yönetici arasında şeffaf bir şekilde konuşulması lazım.

o size hiçbir açıklama yapmadıysa bence uygun bir dil ile siz sorun.

ben güvendiğim astıma şöyle sorardım:

xx zaten hamile olduğun için ofis çalışması planlamamız kesinlikle mümkün değil, sağlığın her şeyden önemli, bunu öncelikle bilmeni isterim. kendini nasıl hissediyorsun, covid ile ilgili bir belirtin var mı, hamileliğin ile ilgili doktorunla konuştun mu? home office düzeninde de olsa kendini çalışabilecek gibi hissediyor musun? hissediyorsan bu süreçte benden beklediğin birşey var mı, ben sana bu süreçte nasıl destek olabilirim, iş planlarını yeniden gözden geçirelim mi? vs

ama işte burada normaldeki ilişkiniz nasıldı o ön plana çıkıyor, bu zamana kadar güvene dayalı bir ilişkiniz var mıydı, memnun olduğunuz, güvendiğiniz bir çalışan mı?

Doktorun “çalışamaz” diye rapor verdiği bir insanın hangi tıbbi bilginizle “kapris yaptığını” söylüyorsunuz ben de bunu merak ettim. Gerek var veya yok, doktoru getekli görmüş. Ayrıca gebelik sebepli başka sıkıntıları da olabilir ve bunlar için dinleniyor olmak da isteyebilir. Doktoru uygun görmüş, raporunu vermiş. Hamile olduğu için pozitif çıkarsa ilaç kullanamayacak mesela. Bu süreçte kendine dikkat etsin, dinlensin, bol bol uyusun istemiş olabilir mesela doktoru.

yasal olarak uygun mu? evet uygun, fakat ben yöneticisi olsam çalışan sağlıklı olduğu halde sırf kağıt üzerinde raporu var diye çalışmıyorsa hanesine eksi olarak yazarım.

@nuisanc kendinizi doktor yerine koyduğunuz için yasalar önünde haksız duruma düşersiniz. ahlaki yönünden bahsetmiyorum bile.
"çalışan sağlıklı olduğu halde" demişsiniz. olayın ciddiyetini kavrayamamışsınız. COVID-19 sağlıklı görünün bireylerce bulaşılığı olan bir hastalık. Hamile olması, evden çalışıyor olması, rapor almasını haksız göstermez.

@la lykia: editte nasıl söylediğini yazdım duyuruda. benim hiç hoşlanmadığım, burada atıp tutan insanların da duysalar "bu nasıl bir üslup" diyeceği bir tarzda bilgi verdi bana. kızdığım nokta bu.

bununla beraber rapor almış birisine çaışma planı, hastalığı ile alakalı soru sorma hakkım olmaz. babamın oğlu olsa dahi bunu ileride aleyhimde delil olarak kullanmayacağına güvenemem.

@teritori, tam olarak bunu kastetmiştim işte, üslup ve tavır her şeydir. özellikle böyle yoruma açık olabilecek konularda.

ve tabii haklısınız endişenizde.

bu durumda sizin iyi niyetinize karşın çalışanın üslubunun ve yaklaşımının etik olmadığını düşünürüm.

eğer gerçekten iyi, çalışabilir durumda olmasına rağmen çalışmayacak ise belki çok daha fazla sıkışarak, fazla mesai yaparak onun işlerini başka bir ekip arkadaşı yapacak.

ki bu tavırda biri gizli iş yavaşlatma, gereksiz rapor alma gibi işlere de girebilir. sonuçta midem çok kötü, bütün gece kustum deyip aile hekiminden 2 gün rapor alıp evde film keyfi yapmamızın önünde hiçbir yasal engel yok. eğer yapmıyorsak bizi bundan alıkoyan 2 şey var: işverenin sağladığı adil güven ortamı ile etik ve sorumluluk duygumuz.

eğer gerçekten -az ya da çok- kötü hissediyorsa, endişeleri varsa da ona bu güven ortamını sunmuş yöneticisine bunu şeffaf bir şekilde anlatması, kendini ifade etmesi lazım diye düşünürüm.

Takvimde yinele özelliği yok mu etkinlik girerken?

Takvime bir etkinlik girerken “Yinele” özelliği yok mu? Yinele >> hergün/hafta bir/2haftada bir/her ay/her yıl gibi. Böylece krediyi bir kere yazdığınızda vereceğiniz yinele özelliği ile yinelenecektir.

@cemallamec: yinele özelliği var ancak ödeme tarihleri bir gün ileri iki gün geri şeklinde. günü gününe hesaba para aktarmak istiyorum.

@sertac: deneyeyim bi.

Kombi sık sık arızalanıyorsa, değişme vakti geldiyse mantıklı fikir, ha yok durup dururken böyle bir düşünce geldiyse şimdilik gereksiz. Kombi bozulana kadar devam, bozulunca değiştirirsiniz, bahsedilen %17 de inandırıcı değil bence.

Calisan kombi ellenmez.

geçenlerde başka biri daha benzer bir şey yaşadı, ona da yazmıştım, indüksiyonlu ocak olabilir mi elinizdeki? üzeri boşken ya da üzerine indüksiyona uygun tencere tava konmadan çalışmaz onlar da o yüzden dedim, onu bir kontrol edin isterseniz.

İndüksiyonlu değil ocak.
Her zaman kullandığımız tencere, çaydanlık denedim yine olmadı. Teşekkür ederim yine de.

hmm, tam modelinizi bilmiyorum ama öyle bir arattım H yanıp sönmesini, "ocak fazla ısınmış" demekmiş. ama klavuzda çözümünü bulamadım, belki ısı algılayan bir sensörü bozulmuştur diye kafadan atıyorum şu an :) modele göre kılavuzuna baktınız mı acaba?

bir de arçelik müşteri hizmetlerini arayınca çok çabuk bağlanılabiliyor bir call center çalışanına, orayı da bir deneyebilirsiniz. geçen gün çamaşır makinesini programını iptal etmeye çalışıp kapağını bir türlü açamayınca aradım da yardım etmişlerdi, çözmüştüm sorunu. gecenin 11iydi bu arada aradığımda, saat düşünmeden arayın yani :)

ek: electrolux'te de aynı işaret aynı şey demekmiş galiba:
www.electrolux.com.tr

Bana kalirsa kablolu kulakliklar yeryuzundeki en kullanici dusmani urunlerden biriydi :)

Airpods pro kullaniyorum, oncesinde onlarca farkli kablolu, ve belki 5-6 ayri kablosuz kulaklik kullandim. Hicbiri Airpods gibi degil.

Hele ki telefonunuz iphone ise ve kulakligi mikrofonu icin de kullanacaksaniz hic dusunmeyin derim. Hayatiniza kattigi kolayligin karsiligi 1000-1500 liradan fazla olur.

Xiaomi ve huawei deneyip 2. nesil ve pro AirPods kullandım. Gözünüz kapalı AirPods alıp geçin hocam kablosuz alacaksanız.

iPhone kullanıcısıysanız, evet stabil bir kullanım için AirPods alın.

airpods pro güzel alet. pişman olmazsınız verdiğiniz para için.

yani basket oynarken müzik dinlemem ama masabaşı iş için de iyi ki almışım diyorum.

Android kullanıcısıyım ve yaklaşık 3 aydır Xiaomi'nin Redmi Airdots kullanıyorum. Gayet memnunum f/p ürünü. Tabi ki daha fazla para verip alınacak kulaklık var ama ben bir şey olursa üzülmem mantığında aldım. Parasına göre performansı gayet uygun ve şuana kadar sorun yaşamadım. HepsiBurada'dan 140 tl'ye aldım bir bak derim.

oktay demirci de Kanada'ya yerlesmisti. cokca para kaziyorlar halihazirda Ankara isletmelerinden. sıkılmıslardir. bir tek ege kayacan şahsi sov kismini zorluyordu zaten.

bana sanki daha çetrefilli şeyler var gibi geldi.
sözlüğün uçankuş'ları nerede arkadaşım hadisenize klsdjhfkajlshd

Boşandıysa da boşanmadıysa da bu karısıyla kendisini ilgilendiriyor aslında. Belki de anlaşmışlardır kimbilir. Pink'in paylaşımlarından görünen o ki hala sevgililer deve güreşi vs. takıldıklarına göre :)

Ortaklıklar zorlu süreçler çok uzun yıllar gitmiş olabilir ama tıkanmışlardır. Ya da biri cesaret bulup artık yüksek sesle konuşmya başlamıştır vs. Ben magazin kısmında elime çekirdeğimi aldım kim kimi ne kadar zamanda harcayacak ona bakıyorum.

@icha: fahir yılların esnafı. herkesi harcar bu süreçte. biraz da biz magazine düşelim artık.

Valla normal zamanda olsa 45-60 dakikada varıyor ama akşam iş çıkışı millet bayram tatiline gidiyorum diye TEM'i kitleyebilir. Emin olamadım. Yine de 2 saatte de gitse her türlü o uçağa binersin. O yüzden 5 iyidir.

4 buçukta otobüse bin. hiç riske girme.

Ben 4 diyorum. Havaalanına erken gitsen vakit, geç gitsen vakit ve para kaybedersin. İstanbul'a güven olmaz, garantiye al bence. Vaktin uygunsa tabi.

1- Siz herhangi bir şey yapmıyorsunuz. Banka tapunun üzerinize geçtiğinin teyidini aldıktan sonra sizden onay alıp parayı karşı tarafa geçiriyor (bu kısımda banka sizi koruyor)
2-6 ay önce ev aldım. Rayiç bedeli işlemi yapılmadı. Kredi çektiğim tutarı gösterdim burada bir değişiklik var mı emin değilim.

Şimdiden hayırlı olsun.

önce bankaya gidiyorsun, kredibiliteni öğreniyorsun sonra adamdan tapuyu istiyorsun, tapuyu alıp bankaya gidiyor, kişisel bilgilerinle kredi başvurusunda bulunuyorsun. sonra kredi onaylanınca adamla birlikte tapuya gidiyorsun ve devri yapıyorsun. adam da senin bankan tarafından parasına sahip oluyor gidip çekiyor o prayı. Rayiç bedel falan hesaplatmana gerek yok çünkü kredi ile ev alıyorsun zaten, bir nevi evi banka alıyor, ipotek koyuyor, o biliyor zaten eksper var işin içinde. keş paraya alsaydın dediğin doğruydu. Ha evi çektiğin kredi tutarında gösterip tapu harcını aşağı çekebilirsin tabii, ama her iki tarafın da harcını sen ödeyeceksin, genel teamuller bu yönde :))

Geçen hafta konut kredisi çeken birisi olarak sıcağı sıcağına anlatayım;

1. Evi beğendikten ve ev sahibi ile anlaştıktan sonra kapora bedelini ev sahibine gönderip sözleşmemizi yaptık (Emlakçı aracılığı ile)

2. Bankaya gidip konut kredisi başvurusunda bulunduk banka şubesi bizden tapunun ekran görüntüsünü, ev sahibinin kimlik bilgilerini, telefon numarasını vs istedi mail olarak şubedeyken gönderdik şube sorumlusuna.

3. Kredi miktarımız satın almak istediğimiz evin bedelinin yarısı kadar olduğu için şube sorumlusu kişi eğer kalan kısmı bizim hesaba aktarırsanız daha iyi olur dedi o yüzden başka bankadaki paramızı çektik ancak yatırmaya yetişemedik araya da hafta sonu girdiği için Pazartesi direk şubeye gittik elimizde parayla.

4. Pazartesi şubeye gittiğimizde şube görevlisine yatırmak istediğiniz parayı elden nakit verirken (döviz olduğu için nakit götürdük) kredi ön onayınız çıkmış zaten dedi gülümsedi içimiz rahatladı, şube sorumlusu expertiz raporu için gerekecek masrafı (840 TL) hesabımızda tutmamız gerekecek dedi tamam dedik.

5. Hemen eksper gönderimi için işlem başlatıldı emlakçı arkadaşın telefonu şubeye verildi aynı gün eksper emlakçıya ulaşmış ertesi sabah birlikte gidip evi gördüler 3. gün eksper raboru bankaya ulaştı banka beni aradı şubeye gittik.

6. Şube sorumlusu arkadaş ipotek tapu işlemleri için sisteme giriş yaptı ve tapudan randevu alındı otomatik olarak ve randevu kodu oluşturuldu bu randevu kodu telefonuma da sms olarak geldi, randevu kodunu ve saatini emlakçıya ilettik. Eskiden bankadan ipotek belgeleri alınıyormuş bir çuval ancak artık bunlar elektronik olarak yapılıyormuş emlakçımız da şaşırdı hiç bir belge almadık bankadan, bazı bankalar hala eski usül devam ediyormuş. Biz de orada bir sürü evrak imzaladık kredi ile ilgili kaç imza attığımı hatırlamıyorum sonrasında kredi ödeme planını da aldık ve şubeden çıktık.

7. Emlakçı randevu günü bu kodla sabah tapuya gitti ev sahibi ile beraber ve işlemleri başlattılar, aradan 1 saat geçti ve telefonuma tapudan SMS geldi öğleden sonra 13:30'da tapuda hazır bulunmamız için.

8. Emlakçı ile beraber Ziraat Bankası ATM'sine gidip alım / satım vergileri yatırdık bulunduğumuz ilde hem alıcının hem satıcının verrgilerini alıcı yatırıyor niye bilmiyorum ama öyle o yüzden hepsini ben yatırdım ekranda görüyorsunuz kimin payını yatırdığınızı.

9. Ben ve ev sahibi tapuya gittik birlikte tapuya sadece beni ve ev sahibini aldılar geri kalanlar dışarıda bekledi, içeride tapu görevlisi benim kimlik bilgilerimi okudu ve şu şu evi satın alıyorsunuz kabul ediyor musunuz dedi evet dedim, ev sahibine sordu aynı şekilde ve ödemesini aldınız mı dedi (O anda arkadaşa Havale yaptım hesabına Kredi dışında kalan kısmı) evet cevabını verdi satıcı ve imzalar atıldı, 15 dakika beklemenin sonunda tapum onaylı imzalı şekilde bana verildi.

10. Ev sahibi ile birlikte banka şiubesine gidip geri kalan kredi kısmını banka şubesinde her iki tarafın onayı ve tapu belgesinin ibrazı ile ev sahibine direk ödedi banka ve teşekkürleşip çıktık.

Öncelikle lazer epilasyon cihazı derken ucuz yollu IPL'lerden mi bahsediyorsunuz yoksa Alexandrite Lazer cihazlarından mı ? Eğer Alexandrite cihazlardan bahsediyorsanız hediye için çok pahalı olduklarını söyleyebilirim.

İkincisi yanlış anlaşılmak istemem ancak bir kadına lazer epilasyon cihazı hediye etmek ne kadar doğru bilemedim ters tepebilir yanlış anlayabilir eşiniz. Kadınlar erkeklerden farklı düşünür, eşiniz size traş makinesi hediye etse sevinir mutlu olursunuz muhtemelen ama bir erkek eşine tüy dökücü krem, epilasyon cihazı vb hediye ederse ne yani ben kıllı mıyım onu mu ima ediyorsun diyebilir :)

IPL mi yoksa Alexandrite mı onun cevabına göre ilerleyelim yoksa :)

bence eşine lazer epilasyon seansları hediye et, hem bütçen sarsılmaz hem de cidden faydalı bir hediye almış olursun. anladığım kadarıyla geri kalan bilgiyi @solo vericek senin cevabına göre , onu dinle derim.

Philips lumea vardı bende. Modelini unuttum ama çok bir farkı yok. İşe yaramıyor diyemem ama tam anlamıyla yariyor da diyemem. Çok uzun süre kullanmak gerek ve insanın bir bacagina yapması bile çok uzun sürüyor, asla bitiremedim ben mesela. Kollarımda filan işe yaradı ama 1000 TL'ye almıştım, o paraya lazer merkezinde ohooooo neler yaparlardı. O yüzden lazer merkezinde paket hediye etmek +1

@solo'ya katılmıyorum. Eşim hediye etse gayet hoşuma gider beni de dertten kurtarmış olur. Hatta kaliteli bir epilasyon cihazı alsa da bozulmam mesela. Eşler arasında böyle bir samimiyet vardır.

@solo: philips tarzı olanlara bakıyorum tabi ki :)
kendisinin araştırdığını biliyorum, aramızda da konuşmuştuk hatta, lafı geçmişti. alınacağını sanmıyorum, aramızda bu tarz şeyleri dert etmeyeli çok oldu :)

Tamam o zaman lazer deyince Alexandrite mı düşündü acaba dedim eğer evde kullanmak için IPL düşünüyorsanız seçenek zaten fazla yok onların içerisinde de en iyi Philips Lumea, bizzat kendi elimin üzerinde test etmişliğim var iyi bir alettir ancak merkezlerdeki IPL cihazları ile kıyaslamayın onların kristali daha geniş olur haliyle tarama alanları da daha geniş @elorelia'nın da bahsettiği gibi tam bacak tarama yapmak çok uzun sürer ama eşiniz de bunu tahmin ediyordur zaten ;)

Bu arada IPL cihazlarının belli bir atış ömrü vardır onu da söylemeden geçmeyeyim.

Son olarak @Bruce'un da dediği gibi bir salonda seans hediye etmek +1, eminim eşinizin daha çok hoşuna gider yine de siz bilirsiniz

ben yillar once (6 yil sanirim) phillipsinkini almistim, ilk ciktiklari zamandi daha. ancak duzenli kullanmadim ve etkisi nasildi onu yorumlayamayacagim. neyse, gectigimiz sene ben buna tekrar baslayayim deidm elime aldim, ancak aletin sarji su anda 4-5 dk dayaniyor, bataryasi olmus. sadece bu nedenle braun'unkini alin derim, o kablolu, oldukca uzun bir kablosu var hatta yorumlardan gordugum kadari ile. daha bu sabah su vidyoyu izledim, izlemek isterseniz: www.youtube.com

Evli olmayanların evlilikle alakalı atıp tutmasına acayip gıcık oluyorum. Philips ipl al. Gayet iyi, başarılı. Piyasadaki epilasyon yerleri tırt,işe yarayanı cımbızla bulman lazım.

www.remingtonproducts.com

bu isin krali budur.

şuanda internet database'inin %70i online kahvecilerden oluşuyor sanırım :)
googleda 3-5 arama yapın sonrasnda tüm sosyal medya reklamlarında onlar sizi bulur

ben sizin yerinizde olsam 1 tane basit sözen el değirmeni alır, çekirdek kahveye geçer her gün taze kahve içerdim

www.sanalbaharat.com

ben burdan aldım çok memnun kaldım. fiyatları zaten mükemmel. direk ithalatçı firma.

+1 sanal baharat

www.kurukahvecinuritoplar.com

önce arayıp ülke-sertlik-karışım ne istiyorsan söyleyip sonra int net sayfasından aynı ücrette bişey satın alıyosun +kargo 2 günde evinde

Hamile olma durumunda annenin bağışıklık sistemi bebeğe olumsuz bir etki etmesin diye bilinçli olarak kendini düşürüyor. Yani ömrümde sigara içmemiş ve spor yapmış olsa dahi bu sebepten risk durumumda.

Çok çok geçmiş olsun, umarım bir an önce atlatır kuzeniniz. Entube hastalarda olumlu sonuçlar çokça alınıyor ama süreç biraz uzun sürüyor diye okudum. Ornegin, Burak Akkul'u tanır misiniz bilmem, gezi programı sunucusu. 2.5 haftadır Entube durumda, 48 yaşında, biraz kilosu var ve yüksek tansiyon hastası. Dün kayinbiraderi 'çok çok sevindirici haberler var' gibi bir tweet atmıştı. Süreç uzun olsa da sonucunda başarı saglananılıyor ki bu oran hic de az değil dünya genelinde. Birkaç ülke için yapılmış tablo vardi; bulabilirsem atacağım.

Kuzeniniz genç ve anladığım kadarıyla bir sağlık sorunu yok. Hamile olması belki biraz zorlayıcı olacaktır (ilaç tedavisi uygulanabiliyor mu bilmiyorum, bagisik sistemini yordugunu biliyorum) ama iyi şekilde atlatır umarım.

Gecmis olsun. Benim aklimda %50 gibi kalmis ama su an net bir kaynak veremeyecegim.

geçmiş olsun, allah anneye de bebeğe de sağlıklı bir ömür nasip etsin. allah analı babalı büyütsün.

öncelikle geçmiş olsun. değerli bir insanin güzel bir cümlesi var. "literatür insan hikayesi yazmaz, sayı yazar diye." bu sebeple yüzdelere çok aldanmayın. hamilelik normal insan için zor bir süreç. bu şekilde olması bünyeyi iyice zorlamıştır. umarım anne ve bebeği yakın zamanda sağlığına kavuşur.

Çok geçmiş olsun. Entübe olan hastanın iyileşme oranı %50 şu anki verilere bakılırsa.

Kaynak: Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. akrabam. Kendisi aynı zamanda tıp fakültesi dekanı.

Ailenin WhatsApp grubunda bu veriyi paylaşmıştı, şimdi mesaja bir daha bakıp onaylamak istedim. Yoğun bakım gerektiren hastalar toplam hastaların %5'ini oluşturuyor. Bunların da çoğu entübe ediliyor.

et

Maddi zararsız iptal edebiliyorsanız edin. İtalya'ya gitseniz müzesi ve ortak alanları kapalı olunca ne yapacaksınız boşuna virüs kapma riskini almayın ve geri dönünce 14 gün karantinada kalacaksınız vs pek mantıklı gelmiyor.

Etme

bide soruyor musun.

Yaza virüs kalmayacak deniyor, 25-27 derece sıcaklık üstünde yaşayamıyormuş yanlış hatırlamıyorsam. İtalya temmuzda kaç derece olur ki?

Baktım, geçen sene 28-29 dereceymiş.

@ebabil: üst perdeden konuşma. tabi ki neyin ve ne olduğunun çok iyi farkında ve takipçisiyim. sadece temmuz ayını öngöremiyorum. bir kesim yazın virusun tehdidi azalacak diyor ama euro2020'nin bile ertelenmesi söz konusu falan filan.

@bahoho benim de düşündüğüm nokta bu aslında.

gunde en az 100 insan oluyor. birkac aya toplam sayi yuzbinlere ulasir. isterse temmuzda vaka sayisi sifir olsun. yuzbinlerin oldugu yerde ne anliycan o tatilden. heryerde etkilerini goreceksiniz. biraz ongorulu olun please.

Temmuz'a daha 4 ay var, en az 2 ay daha bekleyip öyle karar verirdim yerinizde olsam.

Temmuza daha 4 ay var. Buyuk ihtimal hayat normallesecektir 2 aya. Bekleyin.

İptal edince ücret iadesi alabiliyor musun

sıcaklığa güvenmeyin singapur şu anda 32 derece mesela ama corona vakaları mevcut

Etme. O zamana kadar etkisi geçer muhtemelen.

Edit: Ayrıca 60+ yaş değilseniz virüsten korkmanıza gerek yok. Olayın salgın boyutundan dolayı toplumsal sıkıntı var şu an her yerde, ama münferit vaka işine döndüğü zaman ortalama sağlıktaki, yaşlı olmayan bir bireyin virüsten korkmasına gerek yok.

italya 1 yillik tum organizasyon, etkinli vb. iptal etti; kesintisiz ise iade su an, et gitsin; sonra gidersin

haziranda almanya-fransa yapicam simdilik iptal etmeyi dusunmuyorum. 2 aya durulur gibi geliyor.

şifresi unutulmuş ipadin şifresini telefonla çözdürmüştüm. eğer eski telefonun faturası falan duruyorsa telefonla yardım almayı deneyin önce.

Deneyeceğim ama eski telefonu 4 sene önce almıştık. Atmışızdır muhtemelen.

fatura sadece icloud'dan cikilamayan telefonun kilidini kaldirmaya yarar, apple kimligin sifresine bi faydasi yok.

Kişileri google’a da yedeklediğimizi unutmuşum. Oradan çektik. Tek kaybımız whatsapp geçmişi. Yapacak bir şey yok ona da.

takım elbise ile giyeceksen şu tarzlar olur;

www.morhipo.com

www.morhipo.com

www.morhipo.com

Marka olarak roland.

Kick ve hihat pedalının altında çivi gibi bir şey var. Sahnede halifleks gibi bir şeyin üzerinde olacağından çok kolay kayacagini sanmıyorum. Kaysa da çözülür bir şekilde.

kayar. davul halisi diye bir sey var o yuzden. davul halisi :)))

normal dandik hali al ser davulun altinda. oturan adam da halinij ustinde olsun.

bütçe gayet iyi bence . basit değil baya iyi bir ikinci el bulabilirsiniz . roland ya da yamaha ikinci elde sorun çıkartmaz.

@gunesimden kac: kurum asla ikinci el almaz :)

Ses kesilmez ama kulaklık düşebilir kulağından.

Ayni amacla bose soundsport kullaniyorum, tavsiye ederim. Sahanin neredeyse tamamini kapsiyor.

stada arka taraftan, cendere yönünden gelin. stat otoparkına gidermiş gibi ilerleyin, zaten stada doğru çıkan hafif yokuş üzerinde dünya kadar araba göreceksiniz. orada bırakabilirsiniz.

vadistanbula bırakıp oradan geçenler de oluyor sanırım

çay koy geliyorum'un dediği yere bırakırsan ceza yeme ihtimalin var. genelde çekici ve trafik polisi bekliyor.

vadi istanbul olabilir. havaray ile geçiş yapabilirsiniz.

vadiistanbul +1
ama arabayı koyduğun yeri not et. maç sonu arayıp durursun koca otoparkta.

İlla bankada para görmek isterler üstelik döviz vs hesabı da değil kullanılabilir tl hesabı görmek isterler. Orada ne harcayacaksınız, konaklama vs nasıl döndüreceksiniz görmek istiyorlar.

konaklama ve ulaşım prepaid olsa bile hesapta para gösterseniz iyi olur.

maaşlarınızın çok üzerinde bir miktarı tek seferde girdi yapmayın ama. o şekilde olunca daha negatif bir etkisi oluyor.

Hesapta para gösterme dedişi şu şekilde;

Maaşınızın yattığı gün önce birinizin parasını çekin diğerinin hesabına yatırın ve son 3 ay dökümü alın

Sonraki ay da diğeri için aynı işlemi yapın

Sorun olmaz

Ben hep öyle yapıyorum

8-10 shengen’im var

aptalca bir şarkı işte, bir anlamı yok. bir de bunları sagoyla karşılaştıranlar var, şu anki sago bile bunlardan kat kat iyidir.

ceza böyle şarkı yapmaz başkan :( vizyonsuz ezhel tatavası bu...

Anımsatıcı uygulamasına ekleyince onlar kilit ekranda görünüyor sürekli

Yapacaklarını bir kağıda yaz, resmini çek ve ana ekran resmi yap.

Anımsatıcı olarak ekleyip, 1 saat sonrayı seçin. Uyarı gelecek ekrana. Tamamlandı işaretleyene kadar ana ekranda görünür.

%20 gümrük vergisi, paket başına da 7-8 lira bir işlem ücreti olması lazım.

Yani 50 liralık bir şey aldığınızda 10 lira vergi, 7-8 lira da paket başı işlem ücreti çıkacak.

ötv listesideki eşyalardan alırsan da bir de %20 ötv ekliyorlar.

tam liste şu şekilde: %20 gümrük vergisi, +%20 ötv (ötv ye dahilse), +%18 KDV olabiliyor pahalı birşeyse, +tv için bir cihazsa trt vergiside girebiliyor, +5.4 lira damga vergisi

tüm bunlara rağmen hala çok uyguna gelen elektronikler oluyor. ama zivri zeka memur arkadaşlarımız yolunu bulmuşlar. mesela 150 liraya aldın sen. diyorlarki türkiye fiyatı bunun 400 lira. o yüzden 400 liradan hesapladık % leri. eskiden kredi kartı extresi verip kurtulurduk nekadar ödediysek okadar % keserlerdi. şuan öyle değil.

%120 gibi bir vergi vermeyi göze alırsanız alabilrisiniz yani. özellikle aliexpress için durumlar böyle. herşeyi sizin halledip toplam ücreti ödeten yerler var; banggood gibi. onlarda en azından peşin ödüyorsunuz nekadr ödenecekse :x

En az 10 litrelik bir akvaryum olmalı.

Buna uygun iç filtre almanızı tavsiye ederim çünkü akvaryumu çabuk pisletecek. -olmasa da olur suyu sık sık değiştiririm derseniz.

Sıcaklığa dikkat edin şu an sorun olmaz da kışın ısıtıcı takmanız gerekir ev soğuksa.

Özel japon yemleri var onları kullanın.

Geri kalan her şey için kablelvuku.

kucuk dikdortgen akvaryum alin ve filtre tertibati kurun

fanuslarda balik beslemek baligin gozlerine zulmediyormus, o yuzden cok baliga eziyet etmemek icin fanusda bekletmeyin

akvaryumcuya danisirsaniz ne yapmaniz gerektigini soyler zaten

Merhaba.
Akvayumda maksimum litre diye birşey yoktur. Ne kadar büyük o kadar iyi. Kurabileceğiniz en büyük akvaryumu kurabilirsiniz. Büyüklüğüne göre iç ve dış filtre seçenekleri gündeme gelecektir iki adet japon balığı için Ben en azından elli litre + iyi bir iç filtre kullanırdım. Aslında dış filtre öneririm ama muhtemelen pahalı bir yatırım olacaktır. Japon balıkları yüksek oksijenli soğuk sularda yeterli hacim olursa oldukça fazla büyüyebilirler. Ilıman iklimlerde dışarıda havuzlarda da kalabilirler. Ev içerisinde ısıtıcı ihtiyacı olmayacaktır.
Ayrıca okulun fanusta japon balığı vermesi de çok yanlış. Balıklar bardakta durabilen canlılar değiller pek çok kişinin düşündüğünün aksine.
Hayırlı olsun.

ben cocukken komsu teyzelerde japon baligi vardi. 2 tane. futbol topu ebatlarinda bi fanus ikisinin 14 yil yasadigina sahit oldum.

sonralari gaza gelip kirilan evin camindan 220 lt'lik akvaryup yapmistim silikonlarla falan. icinde sadece 1 tane karamelek diye bir balik vardi. tek 1 tane ahahaa. 6 ay yasadi. sonra kopekbaligi diye bir sey aldim, cakma kopek baligi. o da 4 yil yasadi.

ateşi izlemek yagmuru dinlemek japon baligini takip etmek inanilmaz dinlendirici bir sey hele odada saniyesinin sesi gelen bi duvar saati varsa tam terapi oluyor.

Sayısal alanında girebilir doğrudur.

Bence giremez çünkü ilk bindeki adamlar sözel kisimda bile 30 net yapıyor.

hiçbir alanda 2000e giremez, imkansız.

Yalan söylüyor, mümkün değil.

ilk 200.000 içerisinde olduğu bi kesindir :) sadece sayısal çözerek ilk 2000'e girilseydi millet türkçe sosyal coğrafya çözmezdi. :)

Bahsettiği ikinci alan, tyt değil aytmkısmından bahşediyor olabilir mi? İkinci alanda bunu yaptıysa mümkün çünkü ama birinci alanı da bilmek lazım.

@kırmızıayakkabılıgargamel: Cerrahpaşaya filan girmeyi düşünüyor işte. O kadar detay ben de bilmiyorum.

Bu konuda bilgim çok kısıtlı ama lütfen yalan olsun yoksa ağır söveceğim (sınavla alakam olmadığı hâlde).

Neye sasirdiniz?

Tyt'de tr sos yapmamis iste. Sozelciler de mat fen yapmiyor mesela.

Tyt'de 40 mat 40 tr 20 sos 20 fen var.
Buradan 38 mat 20 fen yapti desek tamam iste.
Adam tyt'den 2bine girmemis. Giremez zaten.

Asil agirlik ayt'de ki o da %60 muhtemelen.

Ayt'nin de hepsini fullediyse 450'den fazla puan yapmis olur.

alan sınavında yaptıysa girebilir.

peki sorum şu,
cerrahpaşa tıp'a girebilir mi?

mümkün değil giremez. ilk 10bine dahi giremez. cerrahpaşa tıp'a giremez. okul puanı 100 olsa, maksimum 477 puan falan yapabilir. o da 10-15 bin oluyor sanırım.

okuldan 100 le bile mezun olsa 10k bile çok zor, bırakın 2k falan yapabilsin. imkansız.

anadolu'dan avrupa'ya gecis zaten bedava.
tersi de su sekilde mumkun : eksiup.com

@brkylmz'ın cevabını görünce aklıma geldi: Anadolu'dan Avrupa'ya otobandan geçip dönüşü Sirkeci'den arabalı vapurla yapınca ne oluyor? Bu döngüyü böyle bedava sürdürebiliyor musun?

Evet arabalı vapur da ücretsiz değil ama köprüye ücret ödememek buradaki ana fikir.

seyahat özgürlüğü dediğiniz böyle bir şey değil ki.

kaldı ki kayık, tekneniz varsa kaşıya geçebilirsiniz diye biliyorum. eğer onu engelliyorlarsa o zaman seyahat özgürlüğün engellenmiş olur.

genel olarak baktığında bu senin söylediğin şey şunun gibi,

çin'e uçakla gidemiyorum çünkü biletler pahalı, bu yüzden thy benim seyahat etme özgürlüğümü engelliyor.

www.tbmm.gov.tr

madde açık, devletin bize bu tür hizmetleri ucuza veya bedavaya sunmamasını elbette tartışabiliriz fakat bunu seyahat özgürlüğünün kısıtlanması başlığı altında değil.

@brkylmz: anadoludan avrupaya geçiş bedava değil.
Muhakkak bir araca (araba, otobüs, vapur, metrobüs vs..).

@chica: paralı oluyor sonuçta :)

@aziz dostum jack: aynı şehirde istediğin yere ulaşamama daha farklı bir konu gibi geliyor bana.

şimdi hatırladım,
bu üsküdar kabata arası yapılacak su altı yaya geçidinin konuşulduğu zamanlar da bu konu ortaya çıkmıştı. zaten seyahat özgürlüğü açısından da olması gerekir filan denmişti.

bu durumda mesela türkiye ve yunanistan gibi ülkelerin küçük büyük bütün adalarına ücretsiz ulaşım sağlıyor olabilmesi lazım.

yanlış anlaşılmak istemem elbette ücretsiz bir yol mutlaka olmalı diye düşünüyorum ben de ama dediğim gibi buna "seyahat engeli" diyemeyiz sadece.

Bence de İstanbul bogazindaki kopruler ücretsiz olmalı ama seyahat özgürlüğü istediğin yere ücretsiz gidebilmek değil, istediğin yere gidebilmek diye dusunuyorum. Anadolu yakasında oturanlar Avrupa yakasına geçemez, veya tam tersi denilse bu özgürlüğe aykırı olurdu bence.

dünyada seyahat özgürlüğü yok. ülkeler istedikleri gibi bir kişinin ülkeye girmesine veya çıkmasına engel olabilir.

@slhmlr:bahsettiğim şey bu değil. bir ülke tabi ki kendi güvenliği açısından giriş çıkışlara müdahele edebilir. ben anayasa'daki seyahat özgürlüğünden bahsediyorum.

değil.

yüzerek geçebilirsin.

@her şeyi söylemek mümkün: teşekkür ederim.

vans

yok değil.

diyetisyene gitsen iyi olur hocam.

@snowman: geçtiğimiz sene diyetisyenimin verdiği diyet programına geri döndüm.

ters smaç yapma şimdilik.

@onb: :)) eskidendi onlar. şimdi smacı geçtim, çembere parmak ucuyla anca değebiliyorum :))

1 gün ara vererek oyna

sakın ısınmadan oynama, ortalama aynı yaşlardayız bazen 2 ay ara veriyorum hamken başlıyorum diğer gün ağrıdan ölüyorum. şutunu çek kenara çekil çok içeriyi zorlama ilk başlarda.

Bende üst köşeden sayfayı yenileyince açılıyor ancak.

@sitwsm: o da yemiyor eğer popüler bir konu/tweetse.

sadece sözlükten değil başla platformlardan açınca da twitter aynı şekilde sapıtıyor. kapatıp 2. kez açınca açılıyor çoğu zaman ya da yenileyince.

peki sözlük uygulaması twitter linkini direkt olarak twitter uygulamasının açabileceği şekilde yönlendiremiyor mu?

Linke basılı tutup safaride aç

Aa süper bunu bilmiyordum @avatar teşekkürler (hemen yancı oldum)

@avatar: bunu da denediğimi ve sonuç alamadığımı hatırlıyorum ama deneyeceğim bir daha.

Bunu hesaplamak çok zor bence. Aracın şehir içi katalog değeri 5.1 litre. Sürekli dur-kalk bir trafikte ortalama değerin şehir içi değerinden 1-2 litre civarı fazla olacağını düşünüyorum. Kışın 1 litre daha ekleyebiliriz. Bunlar tabiki araba kullanan bir insanın kendi arabalarındaki gözlemleriyle poposundan uydurduğu değerler.

katolog 5.1 denmış. şehiriçi trafik ile bu 7-8 olur, ayrıca rampa da var +2 de bunu ekleyelim. 10 lt eder, bu 100km değeri. 1 saatte 40 km gidilse max 5 lt yakar diyorum. fena sallamış olabilirim.

bunun kesin cevabı için yola çıkmadan depoyu fulleyip km sayacı sıfırlamak sonra yol bitiminde tekrar fulleyip harcanan yakıtı hesaplayabilirsiniz.

kesin hesabı zor. aynı yolu farklı günlerde aynı şekilde gitseniz bile farklı tüketim tabloları ortaya çıkabilir. hassas hesap mümkün değil pek. yuvarlak hesap yapılabilir o da size kalmış. aynı model araba ile farklı tablolar çıkması yine çok olası.

1500km kadar kullandığımda ortalama yakıt sarfiyatı 6.4lt/100km civarındaydı. 1saatte 60km gittiğini varsayarsak, ortalama tüketimin de 8lt civarında olsa. yaklaşık 5 litre civarı yakmışsındır.

hıztesi yapın ethernet ile wifi hızları nedir ?
telefonları modemin dibine götürünce de mi bağlanmıyor? bağlanıyor ama sayfa mı açılmıyor?
kaç çizgi çekiyor bilgisayarı wifi ile bağladığınızda ?

ethernet hızı her daim sabit ve kvvetli. ancak wifi hızı asla stabil değil.

telefonlar bağlanıyor sorun yok ancak hiçbir sayfa açılmıyor. whatsapp bile bağlanamıyor bazen.
çekim kuvvetinden yana bir sorun yok. balkona çıkılmadığı ya da araya asansör kovasının girdiği mutfağa gitmediğimiz sürece tam çekiyor. mutfakta telefonlar 2/3, balkonda 1/3 çekiyor.

Modem ayarlarından kablosuz kanalları tek tek deneyin, hangisinde en yüksek hızı alırsanız o kanalda kalskn.. Varsa antenlerinin açısı ile oynayın. Her kablosuz cihaza ayrı ayrı sabit IP adresi atayın. Bunlar dışında modemin yerini değiştirmek ve diğer kablosuz yayın yapan cihazları azaltmak dışında yapılabilecek pek bir şey yok. Basitçe modem yetersiz de olabilir.

tamam buldum :)
mayıs 0,95 imiş aylık tüfe.
üzerine 0,19 da bankanın eklentisi olacak. ve 1,14 olacak konut kredisi oranı.

Mayıs ayı için böyle. Atıyorum Haziran ayında 0.7 çıkarsa o ay 0.89 mu olacak? Her ay o oranda artacaksa mevcut durumda riskli bence, ne kadar çıkacak belli olmaz. Geçen yıl Eylül ayında yüzde 6 çıkmıştı de TÜİK başkanı görevden alınmıştı.

@akatreil: evet dediğin gibi olacak kağıt üzerinde. ancak banka "benim kredinin maliyetini karşılamıyor, o sebeple 0.19 değil 0.35 ekleyeceğim önümüzdeki 6 ay boyunca" diyebilir. dert tasa sahibi eder insanı bu olay :)

son bilgi:
kampanya kapsamında kredi faiz ornaı 1.75.
sabit faiz oran ise 1.65

özetle hiçbri esprisi yok.