Ekşi Duyuru

Merhabalar,

Balayı için Şarm el Şeyh'e gidecektik fakat vize gibi ufak bir detayı unutmuşuz. Neyse.

Alternatif araştırıyoruz. Düğünümüz 10 gün sonra. Aklımdaki seçenekler:

Voyage Türkbükü
Kaya Artemis Kıbrıs
Voyage Sorgun

Önceliklerimiz: Huzur ve tertemiz bir deniz. Denizin temizliği ve berraklığı benim için çok önemli.

Bütçe olarak max. 6000 TL düşünüyoruz. Dolayısıyla D-Marin, Maxx Royal vs. bizi aşar.

Ne dersiniz?

 

Arkadaşlar,

Bugün Fox TV Ana Haber'de Cebeci'de birlikte yaşayan üç Türkmen aile ile ilgili haber vardı. Çocukların ayağında çorap bile yok; kimlikleri olmadığı için tedavi de olamıyormuş hastalar. Bu ailelerin oturduğu adresi bulmamı sağlayacak kimse var mı aranızda? Benim için çok önemli.

Teşekkürler.

 

Selamlar,

Yaklaşık bir aydır spor salonuna gidiyorum. Başta sadece kardiyo yapıyordum fakat sonradan hoca ekipman da kullanmamı önerdi. Hiç ekipmanla çalışmamıştım daha önce; verdiği programda da maşallah sırttan göğüse, karından kola, bacağa her şey var. Bunun peşine kardiyoya geçiyorum (cross trainer) ancak ekipmanla o kadar yorulmuş oluyorum ki maksimum 15 dakika yapabiliyorum. Soru şu: Sıralamayı değiştirsem, önce cross trainer'la çalışsam da sonra aletlere geçsem nasıl olur?

Bonus soru: Grup pilates derslerine de katılmak istiyorum; şimdi haftada beş gün uyguladığım yukarıdaki programı 3'e düşürüp kalan iki günde de pilatese gitsem gereksiz bir iş mi olur?

Kadınım, yaş 24.

 

Selamlar,

Ailemle ilgili sıkıntıları zaman zaman hem burada hem Sözlük'te anlatmıştım. Özetle babam 'gözü dışarıda' bir tip, annemle babam ayrı, ben annemle kalıyorum. Yakın zamanda da nişanlanıyorum. Anlatacaklarım bu durum ekseninde cereyan ediyor.

Ben gösterişi pek sevmeyen bir tipim. O yüzden dışarıda nişan yapmıyoruz mesela; isteme ve nişanda giymek üzere bir tane beyaz, düz elbise aldım. Yine şatafatlı yüzükleri sevmediğimden nişan yüzüğümü de düz, altın rengi, klasik alyans aldım işte. Karşılıklı olarak âdet işlerine pek bulaşmayalım, birbirimize hediye alalım dedik; erkek arkadaşımla güzel birer 'bohça' yaptık birbirimize.

Annemse benim tam tersime şatafata ve -üzülerek söylüyorum- paraya düşkün bir tip. Şimdi ne kadar olduğunu söylemeyeyim ama çok çok iyi bir maaş alıyorum, buna rağmen beni bu ay, yani nişan hazırlığı süresince, batırmayı başardı. Halılar, avizeler, sehpa, gümüşlük, bardak ve yemek takımları vs. aklınıza gelebilecek çoğu 'çeyiz' kalemini annem gelen misafirlere 'mahçup olmasın' diye yeniledim. Bildiğiniz borç batağı içindeyim ya şu an, anlatamam yani.

Neyse ev ile ilgili hazırlıklar bitti, şimdi de annemin elbisesi meselesi başladı. İlle tutturmuş 'şöyle pudra olsun, böyle tiril tiril olsun' diye. İşin kötü yanı mağazaya sokuyorum, denemek istemiyor. "Alıp gidelim yeaa" minvalinde şeyler söylüyor, alamıyoruz tabii. Marks&Spencer'dan Sarar Women'a kadar gücümün yetebileceği her yere götürdüm, her şeye burun kıvırıyor. Çok tatlı bir elbise deniyor mesela, sade, mavi; "bu ne çuval gibi" deyip çıkarıyor hemen.

Bugün bir mağazada elbise beğendik; denedi, ben gerçekten çok yakıştırdım. Nasıl cici oldu bir görseniz! Kendisi de çok beğendi, elbiseyle dönmeler, kahkahalar bilmem ne... Velhasıl, elbiseyi aldık, eve varmak üzereyken 'koltuk kılıfından bozma bu elbiseyi giymeyeceğini, bana pudra istediğini söylediğini ancak zorla sütlü kahve elbise aldırdığımı, hep köylü işi elbiseler beğendiğimi, evde var olan bir şey giymeyi tercih edeceğini' söyledi.

Çok uzattım: Özetle annem böyle, hiçbir şeyden memnun olmaz, en büyük övgüsü 'iyi'dir, hiç tamahkâr değildir vs. Şimdi ben ne yapayım bu anneyle?

Not: Küçükken çok asiydim. Babamla olan sorunlarından dolayı, üzülmesin diye duruldum ama yeniden çığrımdan çıkmak üzereyim.

 

Selamlar,

Son iki yıldır PCOS ve insülin direnci yüksekliğinden muzdaribim. Özetle bu süreçte çook kilo almıştım ancak sonradan ilaç tedavisine başladım ve metabolizmam normale döndü. Kalan kiloları da vereyim diye spora ve diyete başladım. Spordan gayet memnunum, kendimi iyi hissediyorum. Ama diyet... :( beyaz unlu şeyleri, pirinci ve patatesi hiç yemiyorum, tatlı yok, çay filan zaten şekersiz, yemeğin yanında su ya da soda içiyorum, sadece arada bir azıcık bitter çikolata yiyorum.

Yalnız çok mutsuzum bu diyetle. Allah'ım, ölüyorum resmen. Meğer bana yemek yediren pirinç ve ekmekmiş; onları yemediğimden hiçbir öğünü tamamen yiyemiyorum. Mesela küçük tavuklu salatanın ancak yarısını yiyorum. Tamam bu belki bir yandan iyi ama aç kalıyorum işte, çok üzülüyorum... Ben bu diyete nasıl alışırım, bir şeyleri değiştirsem mi, ne yapsam?

 

Selamlar,

Ay sonunda nişanlanıyorum ve erkek arkadaşım için nişan bohçası hazırlıyorum. Parfüm konusunda karar veremedim; tabii koku kişiden kişiye değişiyor ama sizin bildiğiniz, kullandığınız, bana önerebileceğiniz parfümler var mı? Şimdiye kadar aldığım tavsiyeler alttakiler:

Gucci Made to Measure
Gucci Guilty
Channel Allure Sport
Davidoff Game

Bunlar hakkında yorum da alabilirim.

Teşekkürler şimdiden.

Edit: Kendisi pek parfüm kullanmadığından bir tercih yapamadı.

 

Sevgili Duyurucular,

Yaklaşık 4 gündür baş ağrısından ölüyorum. Hayatta en nefret ettiğim şeylerden biridir baş ağrısı ile uyanmak; bu dört günü ağrıyla uyuyup uyanarak geçirdim. İlaç içmekle bir sorunum yok; bu süreçte günde dörder Arveles içtim. Buna rağmen GEÇMİYOR lanetin ağrısı. Sinüzitim ve migrenim var, sinüzitte başımın önü, migrende arkası ağrır bende. Bu sefer şakaklarımda çok yoğun olmak üzere başımın her noktası ve ayrıca sol kulağım dehşetengiz ağrıyor.

Sebep ne olabilir? Ne yapmalı?

Not: Yarın ev taşıyacağımız için doktora gitmem çok zor.

 

Sb demek isterdim ama azıcık ayrıntı vereyim:

2013 mezunu endüstri mühendisiyim. Bitirir bitirmez küçük bir şirkette işe başladım; birkaç ay sonra büyük bir holdingin enerji şirketinde SAP iş analisti-danışman gibi bir pozisyona geçtim. Şimdi yine aynı pozisyon ve fakat farklı bir modül için savunma sanayii şirketlerinden birine kabul aldım gibi. İşin artıları-eksileri şöyle ki:

- Yeni pozisyonun maaşı şimdikinin 1.5 katı.
- Yeni şirket SAP anlamında çok adam yetiştirmiş bir şirket.
- Çalıştığım yerde ÇOK mesai yapıyoruz; yeni şirketin giriş çıkış saatleri belli, yan hakları çok çok daha iyi.
- Şu an çalıştığım şirkette 1 günde 5 birim iş öğrenebiliyorsam geçeceğim yerde 1 birim ancak öğrenebileceğim.

Para konusunda ise; ailemin maddî durumu dolayısıyla ekstradan kazanacağım bir 100 TL bile önemli aslında.

Şimdi, geleceğe yönelik düşünürsek; sizce bu yeni pozisyona geçmeli miyim?

 

Merhaba,

Endüstri mühendisliğinden yeni mezun oldum (2013-Ağustos). Şu an bir bilişim şirketinde ne iş yaptığım pek belli olmadan çalışıyorum.

Bu iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ile ilgili kafama takılan bir şeyler var; tecrübe sahibi birileri cevaplayabilirse çok memnun olurum:

* İş sağlığı ve güvenliği meselesi şişme bir balon mu? "Çok açık var, sertifika alan pişman olmaz" diyorlar ya; hakikaten öyle mi?

* Eğitim veren şirketlerin fiyatları 1500-2500 TL arasında değişiyor. Neden böyle bir fark var? Hangi kursu seçtiğimizin bir önemi var mı sınav sürecinde? Ankara'da önerebileceğiniz bir kurs var mı? (Haftasonu gidebileceğim)

Çok soru sorduğumun farkındayım ama şu an 1500 TL benim için çok büyük bir para. Kredi çekeceğim ve bir fanteziyse diye bu işe girmekten korkuyorum.

Şimdiden teşekkürler.

 

Merhaba,

Pazar araştırması çalışması için 2 dakika alacak bir anketim var; cevaplarsanız yeni mezun bir mühendise gerçekten müthiş bir kıyak olur. :)

www.surveymonkey.com