Ekşi Duyuru

esenlerde insen kamil koçun vardır servisi mutlaka.
830 var taksim otogar. ondan sonra da metroya binersin
akbil almadan 5 li biletler var ama akbil daha hesaplı olur aktarma falan yaparsın, depozito alıyorlar ilk başta.

muavine şişli servisi için hangi terminalde inmem lazım diye sor
şişliden taksime metro ile git. jeton da alabilirsin akbil de fark etmez.
taksiciler genelde şerefsiz yerele falan bakmıyorlar mümkünse binme.

şişli servisleri genelde esenler'den değil karşıdan kalkar. kamil koç'un terminali sanırım alibeyköy'de idi. olmadı sorarsın. takisye binmene gerek yok, şişli'ye illa ki gidersin.

sebnamy haklı alibeyköye gelince ineceksin ordan şişli servisine bineceksin her yere servis var hiç kafanı yorma

bir de akmerkez'e tarif alsam? :) oraya da bolca gidip gelmem gerekecek galiba.
teşekkür ediyorum cevaplar için.

şişli den bi sürü akmerkezden geçen arabalar var iett den bul

şişli akmerkez için şişli-rumelihisarüstü otobüsü vardı ama pek geçmezdi. onun yerine zincirlikuyuya gidip ordan gelen herhangi bir rumelihisarüstü otobüsüne binebilirsin. 559c mesela

şişli'den 59r'ye binersen akmerkez'in önünde inebilirsin.
zincirlikuyu'dan da 43R(beşiktaş-hisarüstü), 559C(taksim-hisarüstü), ya da 58N(fatih sultan mehmet-kabataş) otobüsleri seni akmerkez'in önünde indirir.

tanım değil

tanım vs değil çünkü.

hem ... bölünmesi gereken film. falan desen yine tanım olmaz gibime geliyor

böyle istek filan belirten cümleler tanım olmuyor. bununla ilgili bi moderatörün entry'si de vardı da bulamadım.

"bu filmi" desen belki yırtarmış, ayrıca espri çok kötü ondan da silmiş olabilirler ahlskdfjhs

@tepedeki psychedelic adam bütün maç linkleri burada (bkz: sözlükten uçurulma sebepleri) tarzı bir şeydi
yani istek belirtmek maç linki falan kötü şeyler bunlar

bana legal gibi geldi, neden silinmiş anlamadım.

@ayrintida gizli seytan -> istek belirtmek kötü değil, maç linki vermek kötü.

istek belirtmekten kastım şöyle olsa, böyle olsa, keşke filan böyle şeyler. maç linki istemeke gibi şeylerden bahsetmiyorum.

www.eksisozluk.com

normalde 5 piksele kadar kusur sayılmıyor. sıfır ölü piksel garantisi ile satılmadıysa yapacak bir şey yok.

mediamarkt sanırım 15 gün içinde koşulsuz geri alıyor ürünleri.

samsung'larda sık görülen bir sorun. monitörün güç ünitesindeki kondansatörler bozuluyor. eğer eliniz yatkınsa, havya vs. kullanabiliyorsanız içini açıp kendiniz yapabilirsiniz. 3 tane kondansatör var içinde, zaten tepeleri şişmiş oluyor, onlar değişecek ve sorun çözülecek. kondansatörler de standart zaten her elektronikçide bulunabilecek kondansatörler.
boşuna kablo, priz uğraşmayın onlarla alakası yok.

Komedi deyınce akla gelen ılk fılmi söyleyim; **The Hangover ;)
Macera istiyorsan The turıst, Son vurgun veya The town'u tavsıye ederim.. iyi seyirler

www.imdb.com
www.imdb.com

siz basvurali bir haftayi gecmisse yuzde doksan ihtimalle reddedilmissinizdir. normalde ilan yayindan kalksa bile bir muddet daha (40 gun falandi bizimkinde) basvuranlarin cv'sini gorebiliyor isverenler. hepsini print almis da olabilirler. yani teorik olarak ilan yayindan kalksa da size donebilirler ama pratikte bir hafta on gunde donmemislerse, umudu kesebilirsiniz.

saçmalık o kadar sınırlı olsa keşke, olmayan pozisyonlar için ilanlar açılıyor, ya da pozisyon dolduğu halde ilanlar yayınlanmaya devam ediyor, maalesef piyasa böyle.

100 başvuru yapın 10 tanesi ararsa şanslısınız

bir yıl sonra arayan bile oldu.

beni geri aradıklarında başvurduğumu bile hatırlamıyodum

1 hafta 10 gun çok da gerçekçi değil maalesef, bi ay sonra da üç ay sonra da arayan ve iş teklif edenler oldu.

Beni nerdeyse 1sene sonra aradılar ama işe girdim.

ordan basvurucaginiza loto alin para sorununuz cozulur.

kariyer.net'te iş veren olarak ilan veriyorum. ben anlatayım.

ilan süresince başvurular gelir.
başvurular listelenir ki bu gerçekten az rakamlar değil.
eğitim seviyesini düşürdükçe 5bin - 6bin kişi arasında yarışıyorsunuz.
eğitim seviyesi yükseldikçe 700-800 kişi ile..

neyse ilan yayından kalksa bile sizin başvurunuz bizim ekranımızda görünüyor.. bütün bilgilerinizi pdf olarak görebiliyoruz.

binlrce kişiye geri dönüş maili cevabı atmak zor iş..
ki geri dönüş vermek için kariyer.net işverenden ekstra bir ücret talep ediyor.

yani şunu diyeceğim.. siz eğer başvurunuzu yapmışsanız ilan yayından kalksa bile geriye değerlendirilebilir..

evet beklemek kötüdür, gönlünce olsun her şey.

ben baktim ama index bu. belki o yuzden yapamissindir. pr screenle yapilir ama o zaman da gorsel bozulur.
bunu yapan kisi nasil yaptigini da kisacik yazsa ne guzel olur.

i53.tinypic.com

picturf.com böyle mi?

i55.tinypic.com

buyrunuz. canvas size'ı genişlettikten sonra vazoyu seçip copy-paste yapılmıştır.

teşekkürler :)

easyjet ile git londraya, soho ya uğra bi kaç gece takıl orda ordan iskoçyaya geç ama gallere gitme :)

google apps e tanımlarsan o domain için google appsten ayrı bir mail hesabın olmuş olur.

Eğer yeni domaindeki mailleri gmaile getirmek istiyorsan, ya gmail hesabına yeni google apps domaini kullandığın mailin bilgilerini yazacaksın, import kısmına, ya da google apps domaininden forward çakacaksın

besiktas merkez'de balikcilar pazarini gectikten sonra kosede bir gozlukcu var, gecen ay ordan %50 indirimle 250tl civarina aldik rayban. bir sure daha devam edecek demislerdi indirim.

edit: adnan ezen optik'ti gozlukcunun ismi.

ankara'da olmasaydım keşke :)

atasun optiklerde(ankarada da vardır herhalde) bu aralar indirimler cok sanki.
ayrıca ebayden de almıstım 220 tl'ye gelmişti shipping vs ama 2-3 hafta beklersin muhtemelen.

erkekse fes götürebilirsiniz? bayaa ilginç buluyorlar. ama dandik birşey olmasın hani güzel alın.

rakı sofrası kur. bayanlar varsa kadroda dansöz kıyafeti alabilirsin, çok fantezik oluyor.

düz: evet takma bıyık/fes te götür.

hatta nargile çok seviyo bunlar :)

küçük topraktan yapılmış kaplar var, çanak çömlek vs. onlar da ilgilerini çekebilir.

fesi bavula atmak zor ya, bir de hepsine alsam kendi tebaamı kurarım :)

rakıyı da denettirdim, pek sevmediler gibi geldi.

nargile de taşıması zor tabi, ben daha küçük bir şey düşünmüştüm nazar boncuğu gibi ama o da çok sade geldi.

yanılmıyorsam polo garage'da hamam seti vardı; sabun, hamam tası, kese vs. var içinde. ingilizce anlatımı da vardı içinde, yabancılara hediye etmek için uygun.

nargile

tavla. öğret oynasınlar.

nazar boncuklu aksesuarlar genelde hoşlarına gidiyor.

kurukahveci mahmud efendiden 1 paket kahve götür. kokusuna mest olabilirler.

tag&rename emin olmamakla beraber yapiyordu diye biliyorum.yine ayni sekilde winamp in parali surumleri veya bir eklentiyle oluyordu. bir de winamp da album bilgilerini gracenote database inden aliyordu onun sitesinede bakabilirsin.

çak bi kaktüs hem radyasyonu da aliyo :)

renkli renkli tek bi tarafından çiçek açmış ufacık kaktüsler var, küçük olduğu için sempatik duruyor. bi de kaktüsün radyasyonu çektiği gibi bir şey duymuştum, lakin doğruluğunu bilmiyorum. karbondioksiti de sömüreceğini zannetmiyorum.

fazla miktarda olmazsa kimseye zarari olmaz karbondioksiti de donusumlu kullanirsiniz d, ne seversiniz ki,
menekse en kolayı, yapragindan da cogaltabilirsiniz
cesitli cicek vermeyen etli bitkiler var kaktus degil efendim, bakimlari cook kolay
www.canlibahce.com
bir bakin derim

fesleğen. arada kafasını okşarsın güzel koku verir. olmadı yiyebilirsin bile :)

küçük bonzai ağaçları var koçtaşta 40 liraya bulabilirsin

kaktüs ya da fesleğen al hacı.
birinin görüntüsü birinin kokusu güzel.

@frtcek katılıyorum.

sekoya :P

bambu.

sperm kokulu bitki var bak. onu al bence. marjinal olur.

kroton u tavsiye ederim. hem güneş ışığına ihtiyaç duymuyor hem de bazı dizilerde (bkz: behzat ç.) figürasyon ekibinde yeralıyor, hem de görüntüsü güzel.

yapmıyor.

kelbaykuş

diziport, yabancidiziizle. daha bir suru vardir.

diziport.com

google nasıl yardımcı olmadı ?

"himym online izle"

"the office online izle"

diye arayınca direkt çıkıyor. zaten genelde en başta diziport çıkar yabancı dizilerde. bunlarda da ikinci sırada çıktı.

polonya tr'de 2-3 gün.

1-2: londra'dan istanbula geleceksiniz ve istanbulda kalacağınız süre zaten belirtilmiştir. uçağı kaçırmassınız merak etmeyin ben 8 saat havaalanında aktarma bekleyen birisi olduğum halde kaçırmıyorum... bavula falan siz karışmayacaksınız

3: dış hatlardan çıkıp dış hatlara devam edeceksiniz. (thy ile hiç yolculuk yapmadım ama böyle olması gerekiyor)

4: iç hatlarda 1 litre hakkınız var ama yurtdışında svı kesinlikle yasak...
hatta iç hatlarda ben bavuluma 5 litre absolut koymuştum... önemli olan size verilen ağırlık sınırını geçmemeniz. yoksa kimsenin umrunda olmuyor.

panik yapmanı anlıyorum, ama yapma sağ sağlim gidip geleceksin. belli ki okuma yazman var

1) evet, bavulu londra'da veriyorsunuz, ankara'da alıyorsunuz.
2) bağlantılı uçuş olduğu icin londra-istanbul uçağı rötar yaparsa, ankara uçağını bekletirler. Rötar süresine bağlı bir sonraki uçuşa da yerleştirebilirler.
3) evet dış hatlardan çıkıp, iç hatlara gideceksiniz. bilet almanıza gerek yok, londra'da check-in sırasında aldığınız bilette ankara bağlantısı da var. duty free'den aldığınız ürünlerin fişini kaybetmediğiniz sürece birşey olmaz.

1-2 evet
yalnız şu var, ingiltere havalimanı aktarma vizesi istiyor. eğer geçerli bir schengen vizeniz, oturma izniniz veya abd vizeniz varsa bundan muafsınız.
3 istanbul'da indikten sonra aktarmalı yolcu tabelalarını takip edeceksiniz, onlar sizi yönlendirecek
sıvı kısıtlamasına duty free ürünleri dahil değil. bunların poşedini açmadıkça uçağa sokabilirsiniz.

Eyvah, hayatta yetişemezsiniz sıvıyı da havalimanında tüketmeniz gerekecek.

Hocam bu işler gönül meselesi. Git bi yüzünü yıka. Aklındakileri boşaltmaya çalış. Ruhunu serbest bırak. Cidden ama.. Sonra mümkünse bir ortam değişikliği yap. Eğer sıcaksa çalışma ortamın biraz soğut( uyku sıcakta çok fazla geliyor). kendine biraz daha güven ve az daha çalışırsan gerçekten yüksek puanlar alacağını hisset. gerekirse az uyu ama çok çalış.. derse konsantre ol yeterince..hadi gel gaza

2 rekat namaz kıl. maneviyatsızlıktan oluyor.. bohem yıllarımda bana a olurdu.

Ben de çalışıyorum şu an deliler gibi, ha gayret :)

ben olsam şu e-book okuma zımbırtılarından alırdım. kindle.

bilimum elektronik

e tabi orda kızlar biri tanışmaya geldiğinde "anaa pis abazaya baaaaaak ıyy iğrençpisherifyanımageldibenimlekonuşmayaçalıştı pis abaza yaaaaaaaaaaaaaa!!!!11!birbirbir!!" gibisinden düşünmüyorlar. en olmadı medenice reddediyorlar.

bardan her gün bir kızla çıkman çok kolay,
seninle yatması için senden hoşlanması yeterli çok fazla kriterleri yok yani.
şu varki eğer orada da rus barları varsa görecesinki bir adam beş altı kızla mekana geliyor o gruptan hangisinin o adamın kız arkadaşı olduğunu çözmelisin yanlışlıkla o kızın limana yanaşırsan allah verdi demiyor adamlar haberin olsun. diğer kızlar serbest :))
taktik değil özgüven meselesidir olay.

www.eksisozluk.com
www.eksisozluk.com

ne bu ya iki günde tribe girmişsiniz.. bu kadar peşin hükümlü olmayın.
hiçbişey anladığınız yok daha.

sisli bebek 30-40
bebek tkasim 40-45
taksim macka 5-10
macka sisli 8-15

5 biletlik akıllı kart yeterli gelecektir size. gerek yok taksiyle yüz liralık masraf yapmaya.

akbil de alabilirsiniz isterseniz. alırken 6-7 lira depozito veriyorsunuz. işiniz bittiğinde herhangi bir akbil dolum gişesine verebilirsiniz. akbili geri verirken verdiğiniz depozitoyu alıyorsunuz.

hangi otobüslere binmem gerekir?

bedava dakikalar sadece yurtiçi vodafone'larda geçerli oluyor. ilgili kampanya sayfasında yazar özellikle. sen hangi tarifedesin nerdesin onu bi yaz hele.

cepavantaj mini. ama geçerken adama dedim özellikle yurtdışı istiyorum diye, evet bunlar yurtdışında da geçerli dedi. ona emin gibiyim.

Vodafone sayfasinda soyle diyor:
Ücretsiz her yöne dk (*)(Vodafone OpCo'ları ve belirtilen ülkelerdeki sabit hatlar için de kullanılabilir).
www.vodafone.com.tr

ingiltere'den vodafone alsaniz daha ucuza bile gelirdi.

hatta ingiltere'den talk mobile alin, ne kadar ucuza konustugunuza inanamayacaksiniz.

sanırım oradan burayı bile arayamıyorum zaten. direk sallamış vodafone'cu. evet ya oradan hat alırım artık. teşekkürler tavsiye için.

ben açıklamalardan net olarak anladığımı yazayım:
- türkiye'den aldığın hattı sadece türkiye'deyken yurtdışını ararken kullanabileceksin. diğer türlü girecek.
- başka ülkedeki vodafone abonesini arayabilmek için aradığın kişinin başka bir operatörden vodafone'a geçmememiş olması lazım. doğuştan vodafone'lu olmalı yani.

bu hattı türkiye sınırları dışında başka hiç bir yerde kullanamazsın. kullanırsan da vay haline.

far ayarları bozulmadıysa hafif kusurlu olarak geçirme ihtimalleri var.

çok büyük ihtimalle hafif kusurlu olarak geçer araç.

hiç strese gerek yok yaşayarak öğreneceksin bunları

ingiltere konsolosluğu ukinturkey.fco.gov.uk Worldbridge diye bir yerle ortak çalışıyormuş ve buradan bilgi alabileceğinizi söylüyor. vizeyle ilgili diyor ama gümrük falan sorularını da yanıtlayabilirler. e-mail ile danışmak ücretsiz, telefon ücretliymiş...
www.visainfoservices.com

havaalanındaki tabelaları takip edeceksin hiç bir şey olmayacak.

sora sora halledilir hepsi. sıkıntı yapma. zaten havaalanları birbirlerinden farklı olduğu için kimse her yerde geçerli formülü bilmiyor ve soruyor gerektiğin. yurtdışında da olsan çat pat ingilizcen de olsa hallerdesin merak etme. oradaki insanların işi bu.

İstanbul Atatürk için konuşmak gerekirse terminale girişte güvenlik kontrolü var bir. burada yolcu veya beraberinde uğurlamaya gelen herkes terminale girişte güvenlik kontrolünden geçiyor. bagajın içine falan da bakıyorlar x-ray'le. sonra check-in kontuarları var. burada bagajını teslim edip uçağa biniş kartını alıyorsun. buradaya da herkes girebiliyor. yani uğurlamaya gelenler falan. sonra uçağına bineceğin kapıya gitmek için tek bir yol var, o da pasaport kontrolünden geçerek. işte buradan yalnızca yolcular geçebiliyor. gümrükten kastın da bu pasaport kontrolü olsa gerek. sonra biletin üstünde yazan kapıya (gate) gidiyorsun. kapıya girişte tekrar güvenlik kontrolü oluyor. yanındaki eşyaların kabine alınabilirliğine bakıyorlar falan. mesela yanındaki sıvı miktarının toplam bir litreden az olması lazım, en büyük şişenin 100ml falan filan. yurtdışı uçuşlarında kabin bagaj kuralları daha farklı iç hatlara göre onlara bakarsan iyi olur. sonra uçağa biniyorsun işte direkt kapıdan veya otobüsle uçağa giderek. bu kadar.

Avrupa'da bazı havalimanlarında düzen daha farklı. mesela önce gvenlik kontrolünden geçip daha sonra kapının hemen önünde pasaport kontrolü olabiliyor.

altın kural biletin üstündeki kapı numarasını takip etmek, zaten önüne çıkıyor güvenlik kontrolüdür, pasaport kontrolüdür falan.

bir de sana kontuarda verilen biniş kartının üzerinde gate no. yazacak ama sen pasaport kontrolünden geçince içerideki ekranlardan yine bakarsın, bazen kapı değişikliği olabiliyor. biniş kartındaki ve ekrandaki kapı noları farklıysa her zaman ekrandakine göre hareket etmelisin.

ineceğin havaalanında eğer aktarma yapacaksan transit hall tabelalarını takip etmen, yok direkt çıkış yapacaksan da pasaport kontrole gitmen lazım. (aktarma yaparken kafan karışırsa hemen bir görevliye soruver, hata yapmaktan iyidir.) pasaporttan geçtikten sonra zaten baggage claim tabelaları başlayacak, bagajların verildiği mekana varınca yine oradaki ekrandan senin uçuşunun bagajları kaç nolu bantta onu öğrenebilirsin. ondan sonra bavulunu kap ve "nothing to declare" tabelalı kapıdan çıkışını yap. bu kadar :)

www.myp2pforum.eu

yarın koyarlar sanırım.

bir de bittürk'e gece 3-4 gibi düşebilir.

google video yayınlıyordu sanırım maçları.

bir forex demo hesap acabilirsin

mynet finans ta ödüllü borsa yarışması var
verilen 100 bin lirayla sanal portföy yönetiyosun

gerek kadında olsun gerekse erkekte, bazen çok kıro durabiliyor. mesela duruma göre pazunun, kolun üst kısmının üserindeki herhangi bir simge kötü durabiliyor.

nerede olduğunun çok önemi var. kolda molda resmen kıroluk artık.

bi de tabi çekici olsun diye dövme yaptırmak... umarım bu değildir amaç. = /

erkekte, kolda boydan boya ya da yarim kol, kursun kalem lekesi gibi durmayan, ozellikle tribal desenleri begeniyorum. buyuk dovmede uzaktan karalti gibi durmamasi kanimca onemli. kucuk dovmeler ise bacagin dis yuzunde guzel oluyor, yan tarafta orta boy bir sey.
hatunda da malum iste daha zarif desenle falan filan.
kararsizsan gecici bir sey yaptir ilk etapta bence. arkadaslarinin ve kendi begeninin bir fikrini al, sonra yaptir derim.

bu aralar miami ink ve kardes programlarina sardim, sen de bir goz at istersen.
google'da 'tattoo patterns / designs' seklinde aratirsan sayisiz kaynak bulursun.
ankara kismini bilmiyorum, burasi istanbul :P

itici buluyorum.ozellikle kadınlarda hatta ying yang ozenti gibi gelir bana.

severim, özellikle özel bi anlamı varsa çok çekici bulurum ama ying yang pek sevdiğim bi desen değil.
ankarada art tattoo ve madline tattoo'yu tavsiye ederim. art tattoo cemal diye de biliniyo, tunalıda ertuğ pasajında.
madline tattoo da onur'un yeri ve cinnah no:35te. ben madline'da 3 dövme yatırdım 2sinden memunum 1ini pek beğenmiyorum ama suç bende. ayrıca hijyen açısından çok güvenilir olduğunu söyleyebilirim. bi de onur gayet tatlı, sevimli bi insandır (:
ikisini de google'da aratırsan bulabilirsin.

kendi fikrim... dövme herkese yakışmıyor. cılız erkeklerde ve hanım hanımcık kızlarda komik durduğunu düşünüyorum.

bi de ying yang olayı... ı ıh, çok dandik durur. o simgeyi de oldum olası sevmem zaten.

cılkını çıkarmamak lazım

ilk soruya cevabım: çok yapay, çok itici...

istediğin yere yaptır yahu çekici veyahut değil sen taşıyacaksın onu. ayrıca kolda olan dövme de kıroluk oldu ya artık bu saatten sonra ne kıroluktan sayılmaz bilemedim

teknosa, vatan bilgisayar, bimeks, butun tech storelar..

edit: ingilizce dendigini gormemisim. gerci turkce yi ingilizce ye cevirmek %100 verim sagliyor windows 7 de. sadece dil paketi indirilecek.

hepsinde türkçe home premium var. ben ingilizce home premium veya ultimate arıyorum.

dil paketi de sırf ultimate için var sanırım.

www.sanalmarketim.com

Bizim okul ücretsiz veriyor, istersen sana verebilirim "İngilizce Home Premium" var.

Bedava vericem bu arada. : )

hocam msdn networkse boşver, başına iş miş açılır bir win 7 için riske girme :)

yok yahu okul ücretsiz veriyo diyorum. 8 aydır kullanıyorum. ne crack var ne bişiy? :S
mühendislik öğrencilerine veriyor. msdn evet.
keyfine bak : ) mesaj atayım gireceğin adresi , linki ne lazımsa indir.

edit: gönderdim msj.

mediamarkt

express card girişinde takılıp kullanılabilen tv kartları oluyo macbook ta express card girişi var mı bilmiyrm ama varsa ihtimal. he bir de tv kartıyla izlemek icin anten e ihtiyacınız oldugunu biliyorsunuzdur herhalde. o da uydu anteni olmak zorunda yurtta kalıcaksanız böyle bi şey mumkun olmayabilir.

bi şekilde turk proxy falan bulup tivibu kullanılabilir.

yeni kanuna gore anten takili olmadigi halde netten canli olarak tv yayini izleniyorsa odeme yapmak gerekiyor. ama eger yayinlari yayin tarihinden sonra bbc iplayer tarzi yerlerden izliyorsaniz kapsam disinda kaliyor.

onun icin tvcatchup tarzi siteler yayini yaklasik 1 dakika geriden veriyorlar.

yaparlar hocam, benim arkadaşımın ayağında çakma konvers var diye çocuğu zindana attılar.16 yaşında gitti ingiltereye şimdi 42 yaşında dağlarda taş kırdırıyolar.

sinek vızıltısı ile dialog kuramıyorum.türkçe konuşun.

ayrıce; böyle bir soruyu cidden soran ve cevaplayanların benden daha hasta olduğu su götürmez bir gerçektir.

kuruyeks artı rep olm sana :)

@sivrisinek, ironi yapmak için anaokullular gibi, hakaretini bir şart'a bağlamana gerek yok.gönlünce küfür edebilirsin kızmam.

beyler burası inci değil soruya cevap verdiniz bitti.
@cruex ironi yapmış helal olsun.
@sivrisinek gereksiz bir çıkışla beraber güzelce cevaplamış ona da helal olsun.

passion mutludur bence bu durumda.

ne istiyorsunuz ki daha?

tesekkurler ozdek, o arkadaşın bana başka başlıklardan kalma nefreti var.

Tabi ki işletim sistemi. Bunun dışında tasarım. İkisi bence birbirinden çok farklı bilgisayarlar. Neticede birinde mac os birinde windows kullanacaksın. Şu bir gerçek ki macbook pro çok stabil bir laptop, ama windowsa alışkın bünyeler için kullanımı biraz zor gelebilir. İkisi de özellik olarak son derece tatmin edici. İsterseniz bir apple store'a gidip biraz mac kurcalayın, size hitap edip etmediğini anlarsınız.

mac'in üzerine windows kurabilirsiniz ama toshiba'ya kuracağınız hackintosh'lar asla aynı verimde çalışmaz.

mac'in özelliği donanımı ve yazılımı yapan aynı firma olduğundan ikisinin uyumu maximumdur. bi alet taktığında deli gibi driver aramazsın, bi program kurduğunda diğerlerini bozmazsın, virüsle falan uğraşmazsın.

ama diğer makineler gibi custimize edemezsin, "overclock ettim, iki fan taktım" olayları yoktur.

macbook pro nun ekranı renkleri falan acayip. ben bizzat görene kadar inanmazdım ama sırf onun için alırdım. bi de işletim sistemi tabi

imkanınız olursa bir mac ile bir pc yi yanyana koyun ikisinde de google i açın. pc'de gördüğünüz rengin aslında beyaz değil sarı olduğunu fark edeceksiniz.

kardeşimde macbook pro var, peder beyin yeni sayılabilecek laptop'u ile yan yana koyunca macbook pro'daki renklerin "gerçek" olduğunu anladık.

@gereksiz insan'ın dediği gibi sıradan bir laptop ekranındaki "beyaz" sandığımız renk meğer sarıymış.

Onun dışında mac os x o kadar mükemmel uyum sağlıyor ki makinaya böyle nasıl anlatsam "akıyor akıyor". programların açılma süreleri windows'a göre oldukça kısalıyor. Misal windowsta açılayım diye kasılan photoshop mac os ta uçuyor.

onun dışında tek tuşla saniyesinde windows ve mac os x arasında geçiş yapabiliyorsunuz.

touchpad'i çok kullanılşlı insanın elini kaldırası gelmiyor.

param olsa hiç acımam, eskiden ben de önyargılıydı "niye bu kadar para veriyim lan" diye ama son kuruşuna kadar hak ediyor.

Efexor SNRI; Paxil, Paxera vs. ise SSRI'dır. Serotoninle beraber reuptake olarak noradrenaline dokunmadığı için noralrenalin beyinde yok ediliyor ve yorgunluk belirtileri ortaya çıkıyor. Birkaç haftaya bu etkiler geçecektir, merak etmeyin.

Geçmiş olsun.

bahsettiğiniz qosmio 18.4" ekrana sahip ve 4.3 kilo. tamam yıllarca gitsin de sizce de bi süre sonra insana batmaz mı bu kadar büyük ve ağır bi laptop. şahsen hiç düşünmez macbook pro alırdım..

illa i7 olsun derseniz dell xps de tavsiye edeirm hem fiyatı çok daha uygun. www.hizlial.com şunu 2750'ye aldık mesela arkadaşa geçen gün..

www.sultancik.com
www.sultanpapagani.net
buralardan faylanabilirsin işine yarıyacaktır

bence temiz olsun, muhabbet kuşu alın. ama size önerim yavru olarak almanız ve büyüyene kadar biraz özgür bırakmanız. ne bileyim omzunuzda falan taşıyın elinizle yemek verin. yemek derken yem değil de yumurta ekmek ne bileyim neyi yiyeceğini düşünürseniz. büyüyünce size alışır. bizimkinin kafesi sürekli açık olurdu mesela istediği zaman girer çıkardı. ama kafesten hiç çıkarmayacaksanız alışması da şart değil.

kafesi biraz büyük olsun, ferah olsun. ne bileyim 4-5 tane dalı olsun kafes ne kadar el verirse. iki tane yemliği olsun. suluğu olsun. aynası olsun. hatta mümkünse iki tane. gagasını kazıması için bi kireç oluyor o olsun. opsiyonel olarak banyo koyabilirsiniz ama temizlemek lazım periyodik olarak.

oynaması için kafesin tepesinden iple birşeyler asılabilir. sallanan ayna konabilir.

eğer kuşu özgür bırakırsanız daha çok keyif verir. ben yazı yazarken geliyor klavyenin üzerinde yürüyor mesela, ya da monitörün üstüne yatıyor. boynuma konuyor kulağımla oynuyor. ıslık çalıyorum cevap veriyor başka yerdeyse geliyor falan. bunun için yavruyken alıp elde büyütmek lazım. bir de ordan burdan pisliğini temizlemek gerekiyor.

insancıl olsun istiyorsan kesinlikle muhabbet kuşu almalısın. ama yavru almalısın. yavru dediysem 1 aydan küçük olmasın. ilk bir kaç gün kafesine yemliğine yem koyma. avcuna konup avuç içinden yem yesin. 5-10 gün böyle yedirdikten sonra kafesine yem koyabilirsin.

yavrular gece karanlıktan çok korkabiliyorlar. kafes senin yattığın odada olsun , sen de uyuyana kadar arada laf at ona hem karanlıkta yalnız olmadığını bilsin hem senin sesine alışsın.alışması için ilk bi kaç ay zor geçecek ama yine de kafese tıkma hayvanı.

O çıksa da çıkmasa da kafesin kapağını aç sık sık. En önemlisi sakın ama sakın cereyanda bırakma ve kesin olarak marul yedirme. Direkt ölüm sebebi.

Benim de bir oğluşum var 1 aylıkken almıştım şimdi 1 buçuk yaşında .. Benim en yakın arkadaşım oldu. 30'a yakın kelime konuşabiliyor ve inanılmaz sıcakkanlı bir kuş.herkesle konuşur oyun oynar.

Onun sayesinde kuş beslemekle ilgli çok şey öğrendim . Takıldığın her şeyi bana mesaj atabilirsin.

cennet papaanı alma sakın vallahi çektirir : ))

aslında çok da sevimli oluyor keratlar ama annem çıldırdıydı zamanıdna. evde alçıalrı kemirdi, kafesi kemirdi tabloalrı kemirdi bizi kemirdi her şeyi kemirdi anlayacağın.

Şimdiye kadar 10 tane muhabbet kuşum olmuştur toplamda. Yukarıdaki arkadaşların dediği gibi kafesine kapatırsan yabani, sevimsiz bisey olur çıkar. Dışarıda kakasini yapar fln diye endişe etmeyin. Minicik bisey yapıyor zaten. Bir de kafesinin etrafına lastikli tül alın, yem kabuklarının, tüylerinin dışarı çıkmasını engeller. Arada silkelersiniz mis gibi. Bu arada kuslarimdan birinin ölümüne sebep olan hatayı söyleyeyim de siz de yapmayın aynı hatayı. Bir haftalığına kuşumuzu bıraktığımız bir akrabamız kusun yemligine bakip bakip dolu oldugunu gordugunden yeni yem koymamis hic. Vereceginiz yemin kabuklarini ayiklayacak kus ve kabuklari cogunlukla kapta birakacak. Arada bir yem kabini alip cop kutunuza dogru hafifce ufleyin, o yenmis kabuklar ucacaktir.

sultan papağını al. yavru ve erkek. şahane olur.

ben de cuma günü iki aylık erkek bi muhabbet kuşu aldım, cevapları sabırla bekliyorum.

toprağa karışıp mineral falan oluyoruz.

ağaç olup meyva veriyoruz

insanın toprağa karışacağı zaten inanç değil, gerçek.

ek: ilk cevaba değil, başlığa cevap.

portakalda vitamindik, yine portakala vitamin olmaya gideceğiz...

cehenneme gidiyoruz direkman.

bir ateist olarak cennet/cehennem olmadığına yani ölümden sonra herhangi bir yaşam formunun olmadığına inanıyorum. daha önce yazıldığı gibi toprak kafası, bitkiler nasıl ölüp gidiyorsa biz de öyle ölüyoruz.

bir bok olmayacak. (bkz: ya ne olacağıdı)

hicbir seye inanmiyor. bi bok olmuyor, oluyorsun iste bitiyor. doganin bir kanunu daha yerini buluyor.

şimdiden öldükten sonra her şeyin biteceğini düşünüp kendimizi bok gibi hissediyoruz.

Bazıları da doğumdan öncesi gibi olduğunu düşünüyor olabilir. Yoktuk var olduk vardık yokuz.

toprağa karışana kadar önce kurtlar yiycek böyle kıtır kıtır :) onların boku olarak işe yarar hale gelicekler ancak.
eheheh ölümden sonraki yaşamı soruyosan tabi ateistin böyle inancı yoktur, olamaz. fizikselin ötesi, görünenin ardı yok onlara, yasssaaaah! :)
gübre olcak onlar, kompost olacak. (sanki inananlar için durum farklı hehehe)


he bu arada duyduğum kadarıyla şu koruyucu maddeler yüzünden avrupa'da cesetler çürümez olmuş, herkes mumya gibi kalıyomuş.
yani toprağa karışma hayallerinizi de bence unutun. ebediyete kadar öyyyle kalacaksınız put gibi heheheh bakterilerin bile yemekten hoşlanmadığı bir hale getirebildik bünyeyi yani sonuçta.

uyuduk uyanmadık gibi olacak

vücudun öldükten sonra beyin ölümün gerçekleşene kadar geçen bir süre var, o sırada beyin hala çalışıyor normal halinde.

bir de şey vardır hani, saat çalar, uyanırsın, sonra dalarsın tekrar, hayvan gibi uzun bir rüya görürsün, kalkarsın bir hışımla, bakarsın 2 dakika geçmiş.

kur işte bağlantıyı.

peki inananlar niye inanıyor? temel faktör korku mu, yok olmayacağına inanma isteği mi, nedir? veya ateistler niye inanmıyor?

bir yaratanın olduğuna inanlar ama din seçmemiş olanlar ateist olmuyor di mi.nası bi durum bu

@kiral
(bkz: deist)

bu arada cevap kediebesi'nin bi önceki cevabıdır benim için de evet :)
benimkinden bi önceki değil de kendisinin bi önceki.

yani girmişken hadi yazıyım ben de bişeyler. öldükten sonra toprak vs. olacağına inanmaktan daha çok cennet ve cehennem vb. bahsedilen şeylerin olmadığı düşünülüyor gibi geliyor bana. yani ateistler biz şöyle olacak öldükten sonra gibi bişeyler düşünmez de zaten, öldük bitti. ve tabi genelde doğanın işleyişini gördükten sonra da her ölen canlı gibi toprak oluruz diye düşünülebilir ama buna pek da kafa yorulmaz demek istiyorum. ama sen cehennemde yanacaksın dedin mi de yok öyle bişey deme hakkını da kendilerinde bulurlar düşündükleri açısından. böyle şeyler.

(bkz: eşkiya)

@fotrsapka : sana bu muhteşem ve insanı hayretlere sevkeden beden ve ruh sadece 70 yıl yaşayasın diye mi verildi acaba? sadece fotrsapka'ya değil bütün ateistlere sormuş olayım bari :) bkz: adamın götünden kan alırlar kamil

inananlar da herhalde kuşaktan kuşağa devredilen kültürün bir parçası olarak dine yakın oluyor, inanmak ölümün yaşamı sona erdireceği korkusunu engelliyor, vb. sanırım.

ölüyoruz sonrası azot/karbon döngüsü :/

ben dine bir tür virüs gibi bakıyorum bir kere içine girdi mi ürüyor, büyüyor, büyüyor. ve kendine has savunma mekanizmaları geliştiriyor. sana cennet vaat ediyor, cehennemle korkutuyor. üstüne üstelik bir de bırak sorgulamayı, şüphe ettiğin zaman bile cezalandırılacağını ve bu cezanın da ödülün de sonsuza dek olacağını söylüyor. bunun üzerine çoğu insan zaten sorgulamayı düşünmüyor bile.

içimizdeki korkunç boşluğun içine düşüyoruz.

@kediebesi:

bıdırdama değilde baya bi tapırdamışsın hatta patellemişsin ama ben soruma cevap olacak bi cümle göremedim içinde :) şimdi sen maymundan geldiğini mi düşünüyosun :)) bi maymun veya şempanze artık her ne ucubeyse,binyıllar mı,milyooon yıllar sonra mı artık ne safsataysa yani nasıl oluyo da senin gibi güzel bi bayana dönüşüyor onu soruyorum ben sana :) (bayan olduğunu düşünüyorum) açıklama istemiyorum somut bişeyler koy ortaya.bak mesela ben koydum.bi maymun var,bide sen varsın.bunlar gayet somut şeyler.maymun sana dönüştü :D yani sen çirkiiin bi maymundun önceden(sana göre tabi)
dediğim gibi bu dönüşüm mü dersin evrimmi dersin nasıl bi inançsa bunun nasıl olduğunu somut bişeyler koyarak açıkla lütfen

son olarakta gece yatmadan önce neden yaratıldığını
,neden buralarda olduğunu,yaşamanın bi amacının olup olmadığını da düşünde belki hayatına başka renklerde girer.hiç görmediğin kadar güzzel renkler...

@demirr: evet öyle olduğunu düşünüyorum. insanda "muhteşem ve insanı hayretlere sevkeden" birşey görmüyorum.

@demirr, insanın muhteşem olmadığı ve bedeninin insanı hayretlere sevketmediği 16. yy'dan beri kafalara dank etmiş durumda. mükemmel filan değiliz. mükemmel olan bir şeyler arayacak olursan doğaya bak, ama ona da ne kadar güzel caaaanım, ne güzel yapmış yaradan deme :D

@demirr: o "muhteşem" yaratılan insan kız niki görünce nasıl maymuna dönüyor, bunun cevabını verirsen gerisi gelir.

kötü haber gece uyumadan önce hayatın anlamını sorgulamak için, neden, naasıl sorularını kendine sormak için ve yaşamın renklerini görmek icin bir yaratıcıya ihtiyacı yok bazılarının
öldükten sonra ne oluyorsa o olacak

düzgün cevap: insan bir şeye neden inanma ihtiyacı duyar?

geyik: ölmüşüm lan! inansam neee, inanmasam.. :)

@peki
komik demişsin
insan doğanın bir yaratımı bir parçası değil mi?
insan mükemmel değil ama doğa mükemmel. komik bir argüman olmuş.
can'dır doğanın yaradanı, yani doğa, canlılar kendi kendilerini yaratır, birbirlerini ve çevrelerini dönüştürür. bu da benim inancım :) uzaklarda, bulutların üzerinde oturan açgözlü ama şefkatli bir yaşlı dedenin eseri değildir yani. tanrı fikri insanlarda ne kadar kıt, çok şaşırıyorum doğrusu. onca dine, peygambere rağmen, hala kavrayabilen ne kadar az, kendilerinin tanrı olduğunu. :)


@demir
evet aynaya bakınca şempanzeliğimi görüyorum gayet açık. gorilden türemeyi yeğlerdim doğrusu ama olmamış ne yapalım. tüm canlılar benim atamdır, ben hepsinin kılıfından geçtim de insan oldum, o yüzden atalarıma saygı duyarım, torunlarıma duyduğum gibi.
işalla bu evrimde allahın izniyle şempanzeliği de aşacağız, biraz daha gayret edebilirsek. :)

her sakallıyı deden sanmaman gerektiği gibi, her evrim diyeni de "inançsızlar" kefesine koyma gafletinde bulunmuşsun. :P

gdduman'a da katılıyorum, evrenin heybetini kavramak için bir yaradan şart değildir, gece kafayı kaldırıp yıldızlara bakmak bile yeter :)

ateist olmakta iyi be,ne güzel ölcez,herşey biticek diyolar,biz napalım,öte tarafı düşündükçe götümüz tutuşuyo burda

@kediebesi, insan yaşamı bir mucize olabilir. ama insanlık daha doğrusu batı düşüncesine rönesansa kadar hakim olan insan evrenin merkezidir düşüncesinin ittiği kibir halinden bahsediyordum. fiziksel olarak doğanın elbette bir parçasıyız ama onun karşısında aciziz çünkü çok küçük bir parçasıyız. doğanın hatta evrenin büyüklüğü ve komplike yapısının yanında insanınki bir hiç. insanın kendisinin tanrısı olması da ayrı konu. kurulu dinlerden ve yaygın inanç anlayışlarından bahsediliyor burda.

ben sana en az 10,000 yıllık gelişmiş insanlıktan bahsediyorum sen rönesanstan beri diyorsun. sence kapışsalar hangsi galip gelir :P

yaygın inanışlarda da epey büyük yanlışlar olabiliyor netekim. bugün geldiğimiz nokta belli. doğa karşısında kimse aciz hissetmiyor. işin komik yanı, doğa insanı ezmez. doğa insanı besler, büyütür, geliştirir. yediğin içtiğin nedir? doğa değil mi? eh izin ver, silahsız halde seni bir ayı, kaplan filan indirecekse de indirsin yani hakkıdır :)

@peki : yahu insan olmasa mükemmel dediğin doğa ne işe yarar söyler misin.maymun yer muzunu,otunu...gider sıçar biyere kalkıpta düşünmez kim verdi bana bu muzu diye.sen olmadan ne anlamı var kainatın.kendini kadar küçük görüpte heba etme bence...

@fotrşapka : e ne diyeyim ben sana.gören göz var,bakan göz var.

@bodom : kötü örnek,örnek değildir.

@kedi ebesi, doğa insanın ebesinin amına bile kor afedersin. kendini kaplanın önüne atmaktan bahsetmiyorum. bir volkanik püskürme oldu haftalarca uygarlık telef oldu bir nane yapamadı kimse. acziyet budur. into the wild'ı da izlediysen bahsettiğim acziyetten orda da bahsediliyor. üstelik insan dışında kalanları doğayla da sınırlandırmadım, yani dünyayla. evrende esamesi okunmayacak bir önemimiz var gezegencek.

10.000 yıllık insanlık tarihinin düşünce motifleri aşağı yukarı şimdi de aynı ama benim bahsettiğim galileo'yu harcayan zihniyetti. sen nasıl olur da insanın evrenin merkezinde olmadığını, bütün diğer gök cisimlerinin dünya ve insanlık etrafında dönmediğini iddia edersin diyen zihniyet. 16. yüzyıl diyorum çünkü o zamana kadar ptolemik anlayış hakimdi.

@demirr, bu kendini hor görüp harcamak değil ki. aksine hayattan daha fazla zevk almaya sevk ediyor insanı. maymuna yer muzunu diyosun da sanki senin yaptığın yiyip sıçıp uyuyup sevişmeye indirgenmeyecek bir şey. teyallam.

@peki
senin aciz dediğin insanlık, bugün kendini ve herşeyi sona erdirebilecek kapasiteye erişti :) bunu yapabilen başka bir canlı olduğunu sanmıyorum. sana da george carlin izlemeni öneririm hehe.

"lan şu kpss paralarıyla iki server alsalar bari.."

şeklinde yazılırsa regal.

şurda yazan nedenden dolayı siliniyor. temenni filan tarzındaki şeyler mesela bunun gibi.

(bkz: #17284540)

aslinda suna istinaden silinmekte:

sozluk.sourtimes.org

bankaya para yatırıp internetten başvurabilirsin. ayrıca gidip kayıt olmana gerek yok şifren varsa. ama eğitim durumunda bir değişiklik olmadıysa geçerli bu olay.

isteyerek.
ufaktan başla, git bakkala/mağazaya şunları şunları istiyorum de sonra vazgeç hayır şu şu olsun de. biraz şerefsizliğe kaçabilir ama durumun için faydalı. eksik oldu ama.

açıkcası eskiden bende öyle biriydim ama kazık yedkçe amaaaann babamın oğlumu demeyi öğrendim şimdi ben size az kazık yemişiniz desem olur mu bilemedim

istersen hayır deme alıştırması yapabiliriz? mesela bana sözlük şifreni versene be passion? :p aslında şu var, birine haklı nedenlerle hayır diyorsan zaten sana bozulsa bile başta sonradan hatasını anlayacaktır, yok hala üste çıkıyorsa zaten maldır iyi olmuş reddettiğim dersin. iki türlü de sen kazanırsın yani. kendini yemenin sonu yok, herkes er ya da geç patlıyor. ne kadar erken patlarsan o kadar çabuk rahatlarsın valla bak :p

Bir süre mümkün olan herşeye hayır de...herşeyi reddet...Bunu zorunluymuşcasına yap. Sonra da mantıklı yaşama geri dön.

obsesyonda lustral iyi gider birde yanına faverin dayadılar mı ohh misler gibi olursun.. biri sana küfretse bile üff kim uğraşcak şimdi ona cevap vermeye boşver gitsin sonra konuşurum tarzı bir rahatlama olr işte bunu seviyorum.. ama ilaçlar bitti mi her dilde hayır demeyi ana avrad sövmeyi alışkanlık haline getirirsin... ilaç tedavini aksatma bitince sen mükemmel bir adam olcaksın hatta kendini bile aşıcaksın..

not: bir arkadaşım
(Bkz: bir arkadaşım ekolü) :)

taş kalpli olamazsın. ama insanlara sınırlarını belli edebilirsin, yeter ki sınırlarını kendin bil ve korumaya başla. kuyruğuna basılan sinik kediler kaçar. bir daha da ayak altında durmak istemez. ama kimisi de sınırlarını bildirebilmek üzere çırmalar. kimseyi kırmak, incitmek zorunda değilsin. insanların sevgisine ve onayına ihtiyacın yok. bunu düşün. kimsenin seni sevmesine ihtiyacın yok, kendini sevmelisin sadece. kendini sevdiğin an koruma içgüdün de kuvvetlenecek. sevgi istiyorsan ben yolluyorum sana, benim gözümde değerlisin. kötü kalpli olmayı dileme, çünkü böyle giderse bir gün en zalim sen olursun. herkesi ezmeye başlarsın, çünkü kuyruğuna çok acıtacak şekilde basarlar. o zaman da karanlığa karışır ve ışıktan tamamen uzaklaşırsın. insanlara değer vermekten, onları sevmekten korkma asla. ama önce kendi değerini bil. değerinden çalmak isteyenlerin de önce ellerine hafifçe vur, sınırlarını bildir. anlamıyorlarsa daha sert vur ve uzaklaş. yalnız kalmaktan korkma. anamızdan yalnız doğduk, toprağa yalnız karışacağız, için ışıkla dolduğunda aslında hissettiğin kadar yalnız olmadığını, senin gibi yalnız hisseden çok kardeşin olduğunu da anlayacaksın.
let's meet in zion brothaaaa! :)
sevgiler.

günler sonra edit: sistaaa da olabilir bilemeyom. :P

divx ve sinema konusunda divxplanet.com u tek geçerim

forum.darkhardware.com

çizgi roman: www.resimliroman.net

türkiye'de kal tf2 oynarız :(

herkes mba yapıyor. eğer finans üzerine çalışacaksan kesinlikle financial engineering. ha amerika'da mba yaptım demek bile işine yarayabilir ama ben financial engineering derim...

1. İngiltere ABD'ye göre çoğu bakımdan daha pahalıdır.
2. Essex iyi bir okuldur.
3. ABD'den gelen adama Türkiye'de daha çok değer verirler.

george mason çok matah bi okul değildir. ama dc'ye çok yakındır ve bunun ne demek olduğunu ne gibi avantajlar sunduğunu ancak ameirka'da okumuş anlar. george mason'da çok türk vardır. çok da yabancı vardır. durumları da iyidir. iyi çevre yaparsın yani. zaten mba çevre yapmaktır başka bişi değil.

amerika apayrı bir dünyadır. fırsatı olan herkesin gidip görmesi mümkünse yaşamasını öneririm.

oyum amerika'ya.

l4d2

(git: 93739)

Bununla bi basla istersen:


en.wikipedia.org

ne zmn gelir bilemem ama bilkomun fiyat politikasi yaklasik sole. amerika fiyatini euro yap, uzerine %10-15 kar koy. uzerine vergi ekle

4-5 ay sonra geliyor. fiyat olarak da amerikan fiyatini euro yapip %18 de kdv ekliyorlar.

ben kullanıyorum. hayatımı kurtardı diyebilirim. etkin doza ulaştıktan sonra etki eder. en başta düşük bir dozla başlatmıştır. daha sonra arttıracaktır. etkin doza ulaşınca farketmeden bir bakmışsınız ki dert tasa kalmamış. okb endike ne demek bilmiyorum.

bipolar bozukluk, boderline, major depresyon vs... de kullanılıyor. yan etkileri görülmeye ilk kullanımdan sonra dahi başlayabiliyor...
endike etme süresi 20 gün ile, bir ay arasındadır pozitif belirtiler için...

bir de başlangıç için kullandığınız ilk ilaçsa fazlasıyla ağır kendisi... daha düşük yan etkili ilaçlarla başlamak daha iyi... lustral, prozac vs... yan etkileriniz çok ağırsa değiştirmesini isteyebilirsiniz.

2 ay kadar kullandım ağır yan etkilerinden dolayı bıraktım. pek etki etmemişti bırakana kadarki sürede.

teşekkür ederim cevaplar için.
ilk başladığım ilaç çok da ağır bir durumum yok açıkçası ama doktor etkili olur dedi. yan etkilerinin çoğu azaldı uyku problemleri hariç..bakalım

pakete göre olduğunu tahmin ediyorum.digiturk'ün dvrını kullanan kişiler de var,ki bu aletler ortalama 1000 lira...bi kıstasa bağlı kalınmadan verilmesi çok saçma olur...

9 liralık hoşgeldin paketi kullanıyorsan değiştirmen zor olabilir.

bende ilk philipsler vardı. hem gui olarak hem hız olarak çok kötüydü. bir senelik kararlı bir baskı politikası sonucu DCR-OPT diye anılan kutudan alabildim. Çok memlunum, çok da iyi oldu tamam mı?

Ancak o kutular Digitürk Plus'ın kutularına çok yakın cihaz olduğundan meydandan kaldırdılar. Ancak kullanılmışını alabilirsin Digi'den.

Baskı, çamur politikası yürüt. Kapatıyorum falan de kutuyu alırsın hemen.

buz ile :) ama üstüne direkt sürme tabi buzu aman. :)
poşete birşeye koy.

benzin

otur, star wars, back to the future gibi serileri izle bastan sona, sondan basa.

imkan varsa sevişin.

The Longest Journey 1 ve 2'yi oynayın.

ya da benim gibi duyuru da vakit geçirin. bilmediğiniz şeyleri araştırıp insanlara yardım edin. valla derdimi tasamı unutuyorum cidden.

CM 2000-2001 kur aga, al todorov u tsigalko yu aslan kemal i ismail gulduren i daha anlatiim mi?

Yada ben kizim diyorsan al bir ufak fotograf makinesi sokakta gez ilginc kareler ara

optm kib bye

genelde dvd playerlarda sesin ses sisteminden gelebilmesi icin "ses kapali" olarak ayarlamak gerekebiliyor. kullanma kılavuzuna bir bakin derim. benim kullandigim dvd playerda oyle misal.

ayrica televizyona bir sey baglamayacaksiniz. dvd player cozecegi icin sesi televizyonla bir alakasi yok (ac3 dekoder)
ilk gosterdiginiz kablo neyin kablosu? zira dvd playerin arkasindan cikan kablolarla hic benzesmiyor?

stereo audio kablosu imiş sesi aktaran. hani ps2lerde falan 3 renkli kablo olurdu biri video ikisi ses, video olmayan hali.

iki kanal ses kablosundan 5 kanal ses almak eğer dvdnin içinde herhangi bir çevirici vs yoksa imkansız gibi geldi bana bilemedim şimdi

iyidir. fakat daha iyisini bulursun birde media markt a baksana?

bimeks te tüm tv lerde indirim vardı. İncelemeden almayın...