Ekşi Duyuru

Soruyu ben mi sordum acaba dedim okurken, takip.

önceden ödeyebiliyorsan öde satın al beyaz eşyada şöyle bir sistem var parayı veriyorsun bayiye onlar sana senet(anlaşma) veriyorlar, bana yazın getirin diyorsun 15 gün önceden haber veriyorsun onlar ödediğin modeli evine getiriyor satın aldığın zaman depoya kaldırıp da bekletmiyorlar ellerinde hazırda olanı veriyorlar getiriyorlar evine. Ha o an ellinde yoksa ne oluyor(başımıza geldi) bir üst modelini getirdiler.

Öncelikle beyaz eşya, mobilya farketmez, askere gitmeden önce alacağınız marka ve modelleri belirleyin.
Bununla beraber 1-2 tane alternatif belirleyin.

Beyaz eşyayı hb, gg, n11 gibi yerlerden takibe başlayın.
Uygun bulduğunuzu hemen alın.

Mobilyaları erken almak biraz riskli olabilir.
3 ay önce yatak odası takımı alıp, evi tuttuktan sonra
odanın küçük olması sebebiyle
gardırop kuramayanları gördüm.

semt neresi?

geçen ay kilidi kırılıp kapanmayan bagaj kapağım için dikmen caddesinde, tam keklik pazarının karşısında açık bir dükkan buldum. kilidin içi kırılmış, elinde parça yokmuş ama en azından içeriden girip bagajı kelepçeyle bağladı, ertesi gün de malzemeyi getirtti.

ben gittiğimde de bi octavia'nın sağ ön kapı döşemesini sökmüş bir şeyler yapıyordu. muhtemelen camı da tamir eder. en azından döşemeyi söküp camı kaldırıp sabitler. du bakiyim telefonunu almıştım galiba. bulursam mesaj atarım.

En azından ruhsat gibi şeylerin tamamını evinize taşıyın.

Kazım karabekir de nöbetçi elektrikçiler oluyor

Kafa sikisinca onleme modu var ona gecmis olmasin? Forumlarinda yazar bu olay, belli bisey yapinca eski moda geciyor.

I just had sex - the lonely island ft. akon ve who said we're wack yine the lonely island

oomph - alles aus liebe

eski sevgilimi inanılmaz özleyip gece gündüz ağladığım dönemlerde aklımdan her ne geçtiyse harfiyen dero gardaşım yazmış. çok isterdim "bu şarkının sözlerini ben yazdım, bu benim eserim" diyebilmeyi. çünkü hissettiğim ama bu kadar kısa ve öz bir şekilde kelimelere dökemediğim bir şeydi.

ergen gibi neue deutsche härte sapığı olmamın bir nedeni de bu: 10 şarkıdan 9'u "ulan bunu ben yazabilmeliymişim" dedirtiyor, adeta "dostoyevski bu romanında beni anlatmış" hissiyatı uyandırıyor.

(fun fact: anam başörtülü, namazında niyazında kadın. alles aus liebe ve du riechst so gut'u çok seviyor jsfjsj, hatta ben aradığımda zil sesi olarak du riechst so gut çalıyodu eski telefonunda ahaha)

Unutmamalı-Tarkan

morrissey - let me kiss you

Eagles - Hotel California
Mazlum Çimen - Feryad-ı İsyanım

iki defa oy kullandım ama olsun o kadar.

ASAP Rocky - Been Around The World

Eski sevgili yok, aşk yok. Yeni yaptırdığın saç, ojen, rujun umrumda değil. Takılıyorum kafama göre şarkısı. Temiz kafa.

ne me quitte pas
layla-clapton
iz bırakanlar unutulmaz
hurt-johnny cash

King Crimson - Epitaph
Tim Buckley - Phantasmagoria in Two
The Smiths - Last Night I Dreamt That Somebody Loved Me
Büyük Ev Ablukada - Evren Bozması

evet oyle, giris yaptiktan sonra o sekmeyi kapayip yer imlerim arasinda olan nomobile linkinden giriyorum.

mobil görünümünde sitenin en altında yer alan mobil görünümünden çık linkine tıklayarak normal görünüme geçiyorum.

gece ışığı açık kalmış olabilir mi?
eksiup.com

Ekrana gelen kablonun mavi olmayan kismi kirilmistir. Ekrani oynat degisiyorsa bundan, degismiyorsa baska seylere bak.

Devlette süre 6 dönem, ilk dört dönem harç vs yok.

Tezsize gecise ek olarak kayit dondurmayi dusunebilirsin

Yuksek lisans normal ogrenim suresi devlette de ozelde de 4 yariyil. 2 yariyil uzatma hakki var, sonra bitmezse atilma var. Tezsiz almak icin savunmada basarisiz olmak gerekiyor. Yani iyi kotu bir tez yazmis ama savunmadan gecememis olmak gerekli.

alfa'nın çevirisi oldukça kötüymüş. alfa alan bir arkadaşım, okuyamadığı için bendeki 5i 1 yerde kabalcı'yı ödünç almıştı. oradan biliyorum.

malum ortamlarda epub olarak kabalcı çevirisi bulunuyor, alfa ilk kitapta nil alt çevirisini kullanmış diğer kitapta başka çevirmenle çalışmış

docviewer.yandex.ru
bu çeviri iyi mi peki? irem kutluk

1. Kitapta idi sıkıntılar onu da başkası çevirmiş. Diğerlerine bakacağım

sadece 1 kez giymişsem havalandırıp dolaba kaldırıyorum tüm kıyafetleri.

yıkama sıklığı:
üst giyim 2-3 giyişte bir
alt giyim 8-10 giyişte bir
montlar senede 1

temiz giyildikten sonra, kıyafet üzerinizdeyken çok terlenmediyse, üzerine bir şey dökülmediyse 3-4 kez giyilebilir bence. pantolonlar daha uzun hele.
ama bu dediğim kış için.
yazın maksimum iki kez giyilir genel olarak. hele t-shirt falansa her seferinde yıkanmalı.

Pantolonu kirlenmediği sürece yıkamam.
Gömleği kışın 2-3 defa giymeden sonra, yazın tek giyimde yıkanır genelde.
Tşört tek giyimden sonra her zaman yıkanır.

Kot pantolon yikanmaz oyle habire mesela.
Sweaterlari da oyle cok sik yikamam. Kokarsa, leke olursa yikarim veya ustunden cok zaman gecmisse. Chino pantolonlari daha sik atarim makinaya.

Ama ic camasirlar tek kullanimliktir benim icin, aksamina dustan sonra camasir sepetine girer. Corap da oyle.

Ne zaman kirlendigini hissedersem. Tek giyiste degistirdigim de oluyor 5-6 gunde de.
Pantolonlari cok yikamam mesela. Surekli yikarsan her sezon tum pantolonlaro yenilemen gerekir zaten.

Pantolon iki, onun dışında bir

ben home ofis çalışıyorum evde sürekli spor tarz giyiyorum.
dışarı çıktım mesela bi arkadaşla kahve içtim dolandım geldim 3 saat sürmez
ne biliyim markete filan indim 15 dakika sürüyor
böyle böyle giydiğim şeyleri giyip yıkamıyorum hemen, genelde giyinme odasında duruyor -dolap dışında, birkaç kez giyiliyor.
ama iş için veya yolculuk için ya da hastaneye filan gittiysem vb. sabahtan giydim geceye kadar üzerimdeyse her şey kirli sepetine gider.
jean fazla giymem o yüzden pek de yıkamıyorum leke filan olunca yıkıyorum. bunlar da askım var bi tane orada duruyor.

Cevapları okuyunca kendimi bayağı kötü hissettim. Bir kıyafetle dışarı çıktıysam eğer direkt kirli sepetine... 1 gün veya 1 saat giymem farketmez. Üstümden çıkardığımı tekrar giyemiyorum.
Pijama üst üst giydiğim tek kıyafet olabilir onu da dolaba kaldırmıyorum zaten.

Ic camasiri hergün degisecek.
Tisörtler yazin her gün mutlaka degisecek.
Onun disinda bir bluzu 2-3 gün, pantolonu da iki hafta falan giyiyorum.

Montlar da bahar gelince yikanip dolaba kalkmali.

Davines’in yag dengeleyici sampuanini kullan bi sure. Cok yaglaniyorsa duzeltir. Oncelikle bu olsun bence cabaniz.

öncelikle saçları her gün şampuanlamak iyi değil. saçın biraz yağlanmasına müsaade etmek lazım. onun dışında ben uzun bir süredir folixir kullanıyorum. ben memnunum ama ytd.

browser vpn'ler nasıl engelli? opera vpn denedin mi?

browsec kullan

Tor browser.

şirket ağındasın sanırım sap falan dediğine göre. itciler gördüğü deliği tıkar varsa da en fazla 1 hafta falan kullanırsın.

-evi düğünden en geç bir ay önce tutmuş olun. boya vs. işler çıkabilir.
-mobilyaları evi tuttuktan sonra almak daha mantıklı ama özel ölçülerde yaptırmayacağınızı düşünüyorum. o şekilde baya pahalıya gelir. gereksiz mobilya ile doldurmayın evi, yaşam alanı kalsın.
-beyaz eşyayı şimdi ötv indirimi varken almak mantıklı ama garanti meselesini alacağınız yerle konuşun. yanlış bilmiyorsam kurulum yapılmadan garanti süresi başlamıyor.
-halıyı evi tuttuktan sonra alın. koridor vs. gibi yerlerin ölçüsü önemli.

telaş yapacak bir şey yok sakin sakin halledersiniz.

çok özet: ağustos ayında evleniyorsanız temmuz ayında evi tutmuş olun, eşyalar için de (mobilya & beyaz eşya) para biriktirmeye şimdiden başlayın (altın alıp kenara koymak mantıklı olur enflasyonu düşünürsek) evlenmeye yakın alırsınız.
beyaz eşya 1 hafta içinde teslim ediliyor, bence depoda bekletmenize gerek yok gün aşırı kampanya yapıyorlar. mobilya ise ikea'dan alınmayacaksa aşırı geç teslim edilen bir şey, bunu göz önünde mutlaka bulundurun. halıyı malıyı boşverin, evlendikten sonra alırsınız çok mühim değil.
edit: mobilya seçerken muhakkak olabildiğince minik mobilyalar seçin.

mobilyaların eve sığmaması durumuna karşın, önce evi tutun. arkadaşım tam tersini yaptı, L koltuğun yarısı başka odada duruyor ajdjdjdkd

önceden alıp depoda tutmaktan kasıt depoya kira bedeli ödemek değildir umarım ? önceden alırsanız geç teslimat isterseniz bırakın onlarda kalsın. kaldı ki ev olmadan eşya beğenmek dediğiniz gibi çok riskli. eşya sığmıyor bi kere. halı büyük- küçük geliyor veya rengi uyumsuz oluyor. son 1 ayda evi tutarsanız aklınızdaki mobilyaları da belirlerseniz sıkıntı yok. eve fazladan kira da ödenmez, ancak ağustosta olan düğün için mayıstan sonra ev gezmeye yavaş yavaş başlanabilir.
beyaz eşyayı da ancak ciddi indirim olursa alırdım, yine depoda bekletirdim.

Beyaz eşya garantiden yemez. Kurulunca garantisi başlar. Fiyatı dövize bağlı. Dövizin yükseleceğini düşünüyorsanız ötv indirimini de kullanıp alın şimdiden. Bir de beyaz eşyaları alırken hem indirim hem dr hediye isteyin satıcıdan.

nasıl bir bildirim geldi?

xxxx gönderini beğendi bildirimi geldi. üstüne tıklayınca da fotoğrafım ayrı bir gönderi gibi gözüküyor

Test yapıyor olabilirler yeni bir feature için ya da bug olabilir. Merak ettim bakıyorum ben de.

hocam buradaki linki tıklayın fulsta.com

kullanıcı adını yazın çıkan linki tıklayıp fotoğrafı beğenilebilir ya da yorum yapılabilir vaziyette görebilirsiniz.

kullanıcı takip ettiğiniz biri ya da herkese açık profil olması lazım

Tek bir kapı olsa merkezi kilit motoru bozulmuştur ya da fişi oynamıştır diyebiliriz.

Ama ikisi birden olunca sigorta ya da röle işi gibi duruyor. Fakat sol sağ diye iki farklı sigorta kullanmazlar sanki.

Sigorta kutusunu kontrol edip bi yoklayın, tek kapı olsa belki kilit motoru değişirdi ama iki kapı birden olduğu için motordan değildir.

sigorta olabilir. benim arabanın bagajını da muhteşem mühendisler silecek suyu motoru ile aynı sigortaya bağlamış. silecek suyu donunca da sigorta atmış silecek motoru bozulmasın diye.

servise gidiyorum bagaj motoru bozulmuş 300 liraya tamir gerekiyor diyor. ben de diyorum bu ikisi neden aynı anda bozuldu, denk gelmiş diyor şerefsizler.

baktım arabanın sigorta şemasına silecek ile bagaj aynı sigortaya bağlı sigortayı değiştirdim bagaj açılmaya başladı.

mesaj olarak gönderdim

SGK optik cam hakkım var. 160 tl %30 inceltilmiş cam.

Atasuna online destekten yazdım camda değişim yapabilirsiniz dedi.

2) Mavi filtre mi adı bilmiyorum da ciddi bir göz sorunum olmuştu yorgunluktan dolayı, o ara gözlük aldığımda filtreli verdi adam aynı şekilde "Bilgisayar ekranıyla çok çalışıyorsanız ışınları süzer vs." diyerek.

Hâlâ kullanıyorum, fena değil. Belki benimki mavi filtre değildir yalnız, onu bilemedim. Bir de ben yalnızca bilgisayar başındayken kullanıyorum.

Atasun'da 7 gün içerisinde koşulsuz şartsız iade, 30 gün içerisinde de değişim hakkınız var. Bu şekilde 700 liralık gözlüğü iade etmişliğimiz var. Hiçbir sorun da çıkarmıyorlar.

Ankara´da seneler once hamile biri icin aramistim ama hic bir yerde bulamadim. Cok yaglii sade borek uzerine pudra sekeri serpip gecistirilebilir sanki?

milföyü olduğu gibi pişirip üzerine pudra şekeri serpin, hatta isterseniz meyve...

Billice börekte varmış

urfalı hacı mehmet - ulus. künefesi de muazzam. fiyat hatırlamıyorum.

Adana sofrasi

Turan gunesde ki de necatibeydeki subeside guzeldi. Tanesi 15 tl idi galiba.

Ye-an de iyiydi ama. Sadece pide de olabilir orda.

düveroğlu lahmacun, fiyat 7-8 tl olması lazım.

bahçelievler’de yıldırım kardeşler

yıldırım kardeşler +1

Yildirim kardesler +1

Benim genel olarak yedigim en iyi lahmacunlardan belki en iyisi.

edit: lahmaç 10 lira. fiyatlar genel olarak oldukça uygun.

Düveroğlu, 8-9 lira. Antep biraz daha pahalı diye hatırlıyorum
Cennetkuşu da denenebilir

Düveroğlu Ankara içinde ilk sıralarda yer alır. Alternatif olarak Çankaya da Doycam Pide nin lahmacunu da denenebilir, fiyatı 9 ya da 10 TL olmalı.

sakarya caddesi Alpay. 4-8 liraydı galiba

çok iyi dedikleri düveroğlu en fazla vasat olur, 12 yıldır Ankara'dayım çok iyi lahmacun yok Ankara'da, hatta yemek anlamında hemen hemen hiçbir şeyin çok iyisi yok, bence evde yapmaya çalış ya da daha başka şehirlere git iyi bir şey arıyorsan.

Oyle bir sayi yok. Racon, alanda bu konuyla ilgili yapilmis her seyi okumandir. Sayisi calistigin spesifik konuya gore degisir.

Doktorada gunde bir, yuksek lisansta iki gunde bir. Bizim yazili olmayan kuralimiz boyleydi. 15 makale tek bir konu icin de butun tez icin mi bilemedim ama biraz daha okumaniz daha iyi olabilir zira her okudugunuzu da referans vermek zorunda degilsiniz. Ayrica makale okuma konusunda da kendinizi gelistirerek kisa zamanda cok fazla makale taramasi yapabilirsiniz. Kolayliklar.

Racondan cok pratik bir iki oneri:
- siparis / scheduling konularinda yazilmis 2-3 tane "review" makalesi zaten vardir. Once onlari bulun science direct/emerald vs den. Cogu makale zaten sizin hocanin istedigi isi daha once yapmis oluyor. 5-6 sayfalik review icin 200+ makale kullanan gordum.
- bu konuda yapilan calismalarin taxonomysi not ettiken sonra sizin spesifik konunuzda yazilanlari ayirin kenara.
- online ulastiginiz makalelerin bilgisi arasinda "cited by/#" diye birsey vardir, o makaleyi kimin kac defa refere ettigi gibi. bir nevi makale rating. Bu da size o makalenin popularitisini (yani dolayli yoldan ne kadar cok ise yarayabilecegini) gosterir.
- makele okurken de once abstarcta bakarak on elemeyi yapin. isinize yarama ihtimali var mi? sonra conclusion kismina bakin, elemanar gercekten ise yarar birsey bulmus mu? eger bu ikisi de olumlu ise o zaman da makalenin geri kalanini hizlica okursunuz. Her makale oyle bastan sona okunmaz. Hocanizin dedigi 100 rakami da buna gore verilmis bence.
- makaleleri teori ve case diye ayirmaniz guzel olmus. Teori kamalelerini benzer makaleleri gruplayarak , yni 5-6 makaleyi 2-3 cumlede ozetlersiniz "he said.. she said. diye". case ler ozel oldugu icin her case icin 1-2 cumle yeterli olur genelde.
- ben olsam bir de bir tablo yapardim karsilastirma icin. "zaman, teknik, metot" vs gibi krterleri sutunda yazip, makaleleri de satrlara yazin. aradaki kutucuklar a buldugunuz sonucu. bylece kendi katkinizi da gostermis olursunuz. Insanlar sever bu tur zaman kazandiran seyleri.

-Sakalının uzama yönü bölgesel farklılık gösterebilir. Hangi yöne uzuyorsa o bölgede tıraş bıçağını o yönde sür.
-Banyodan çıktıktan hemen sonra tıraş ol.
-Gillette Fusion ProGlide kullan.
-Öpüşmeyeceksen tek perdah ile yetin.

berbere git sana nasıl yapman gerektiğini anlatsın. bir süre o bölgeyi rahatlatman lazım.

sicak suyla yumusat. tiraj jeli kullan, kopugu degil. hareketlerin yavas olsun. cok da bastirma.

Her şeyin anahtarı iyi bir jilet. Mach 3 veya daha kaliteli bir şey kullanmayınca benim yüzüm de kanıyor ve kesiliyor.

sakalların zıt yönüne doğru traş oluyor olabilir misiniz?

diğer deyişle sinek kaydı?

Köpük falan hikaye. 5 liraya bir adet Arko berber tıraş sabunu alıyorsun, bir de fırça. Yüzünü sıcak suyla ıslatıp sabunu yüzüne sürüyorsun. Üstüne fırçayı ıslatıp sabuna sürterek köpürtüyorsun. Sonra fırçayla yüzündeki sabunu da köpürt. En rahat, en tahrişsiz tıraş böyle oluyor. Ben de çok farklı ürün denedim ama mutluluğu 5 liralık sabunda buldum. Bıçak olarak gilette fusion proglide.

www.sbm.org.tr

orayı denemiştim kayıt bulmuyor

çok ağır bir kusur yoksa genelde yüzde 50 yüzde 50 veriyorlar ama tutanakta veya bir yerde kusur direk yazılmıyor.

uyuyarak.

xanax

Kaza videoları izliyorum. Kısa bir süredir TV8'de yayınlanan Yemekteyiz programının bölümlerini youtube'dan izliyorum (Part 2'nin sonundan part 3'ün sonuna kadar falan).

Hatta bir bölüm yemekteyiz bırakayım, troll bir arkadaş var bu bölümde (ev sahibi): www.youtube.com

Bu konuyla alakalı olarak şu videoyu da şuraya iliştirmek istiyorum: www.youtube.com "akışta olmak" diyerek bahsettiği kısım önemli.

hobiler bunun için var

kendimi disari atiyorum. daha once gitmedigim bir yere, kalabaliga karisiyorum. cok ise yariyor

telefonun çekmediği yerlerde kamp yaparak.

Kalabalık kısmı hariç fakyoras +1. Mümkünse etrafımda insan olmasın çünkü insan demek stres demek. Biri yolda balgam atıyor falan, şalter kapatıcaz diye beyine iyice kısa devre yaptırmaya gerek yok.

Fiziken yorulmam gerek.

Spor. Uzerinede bol proteinli bi ogun yedikten sonra insan mutlu ve uykusu gelmis oluyo.

O da kesmez ise masturbasyon.

8 saat uyuduktan sonra sabaha pamuk gibisin.

Yürüyüş, çalışma ve Family Guy

Meditasyon.

kek yapıyorum. hamuru karıştırdıkça ve meyveleri minik minik kestikçe ne dert kalıyor ne tasa.

Et.
Cekirdekisiz sari uzum ve soguk su.
Iyi bir kavun.
Kelle paca.
Midye.
Space shuttle launch videolari.
Sinemada iyi bir film. (evde degil).
Segs.
Kabak tatlisi ve soguk su.
Ates yakmak. Bunu yapamıyorum yer yok.

Yemek tarifi videoları izlemek bana iyi geliyor.

çalışıyorum ya da piano çalışıyorum. her türlü çalışıyormuşum :/

a sütunundaki unique değerleri bul
bu değerleri bir array'e at
ilgili değerin index'ini de başka bir arraye at
a sütunundaki unique değerleri başka sayfaya at
b değerleri için de index'ini tuttuğun arrayi kullan

Yapamazsanız yarın sizin için ilgilenirim. Belki makroya da gerek kalmayabilir.

göstermelik. olsa da olur olmasa da olur tadında

İstanbul'da randevusuz almayan şubeler var. Alanlar da yokuş yapıp öyle alıyorlarmış. İlk gittiğimde Ümraniye askerlik şubesi beni almamıştı randevu yok diye.

Calisiyor.

Ankaradakinde normal gittiginde vezneler var onda sira bekliyosun. Ama randevu alanlarin ki ayri bankalardaki bireysel musteri gibi. Adamin onunde kagit var zaten. Hangi saatte kimin gelecegini/hangi islemi yapacagini biliyor.

bahcelievler ve fatih subeye gittim. randevusuz kimseyi almadilar. calisiyor.

Bizim laptopta da oldu böyle şeyler. Sonrasında tamamen kırmızı oluyordu. Servise yolladık lcd panel değişti.

ekran kartında da sıkıntı olabilir. monitörü başka pcle test et.

laptop mu o?
1-lcd panel bozulmus olabilir
2- baglanti kablolari temazsizlik yapiyor olabilir
3- ekran karti arizali olabilir.

harici bir monitore tak eger orada goruntu saglamsa 3 elenmis olur. ekrani oynatirken goruntu duzelip bozuluyorsa 2 demektir. yok goruntu hep boyleyse lcp panel bozulmus demektir degismesi lazim.

panel hatasında oluyor bu görüntü hiçbir şekilde sabitlenmiyorsa darbe ihtimali çok yüksek. monitör yeni ise kronik bir şey olma ihtimali de var.

vga temassızlıgı genelde renk kayması yapar, sorun panelde gibi duruyor hiç düşürdün mü pcyi, ya da açarken mandal takılıp çatırdadı mı ?

data kablosu hatası 50- 75 tl arası yaparlar.

asimov

ne zamandir gozumun kaydigi bi kitap oldugu icin yaratma cesareti diyorum

bulantı

fuko.

Genç werther'in acıları veya ben robot. Ikisi de harikulade kitaplar. Hele ben robot'taki sarhoşluk tasvirine bitmiştim :p

mrs. dalloway

"peter would think her sentimental. so she was. for she had come to feel that it was the only thing worth saying-what one felt. cleverness was silly. one must say simply what one felt"

milena'ya mektuplar

werther.

Kafka
: )

adem doruk alabalik.
alkolsuz ama.

ÇOKLUDÜŞEYARA = ÇOKLUDÜŞEYARA & veri(i, 2) & vbLf & "-"

Bu şekilde düzelt ilgili satırı.

starbucks'a gidip orta latte falan isteyeceksin. sonra uygulamada ödeme kısmına geleceksin, adam telefonundan okutacak ve para ödemeyeceksin.

Tall alabilirsin bedava ile.

işe bağlı o şirketteki duruma bağlı
yani şu ani işinden memnunsan ve maaş anlamında seni tatmin ediyorsa iş değiştirme.
ancak zorunluluk var ise rakamlar önemli yani 10.000 den 8.000 e geçmek koymaz ama 2500 den 2000 e geçmek koyabilir. yüzdeden ziyade rakama bakarım.

ha maaşınız iyi ise 10.000 üzeri ise %10-15 gibi bir kayıp kabul edilebilir.

şuanki işiniz sevmediğim bir işse ve geçecek olacağım sektör beni tatmin edecek ve daha keyifli gelecekse %20'ye kadar feda edebilirdim.

Pazarlık konusunda, şuan bunun üstünde bir maaş alıyorum, ekonominin hali ortada, baktığım insanlar var diyerek çıkabildiğiniz en yüksek rakama kadar çıkın.

Ekonomik kriz başladı. Geri dönüs yok artık. İsten çıkartılmayacagina emin olduğun şirkette kal.

yukarıdaki arkadaşa katılıyorum kriz ortamında geleceği de düşünmek önemli seni feda etmeyecek bir şirketi seçme konusunda da ayrıntılı düşünmeni tavsiye ederim.4 den 3.5 a geçmek bazı durumlarda sıkıntı çıkartabilir(ev kira ise yeni işin evine uzak ise(yol masrafı)) bu tarz durumları da gözden geçir 4.000 den 3.500 e geçiş kabul edilebilir ancak 3000 i kabul etmezdim sanırım.

lata +1

Maalesef Amerika’da yaşamıyoruz o yüzden şu ortamda biraz daha geleneksel yaklaşıp temkinli olmakta yarar var. Ancak şöyle bi durum var ; kriz her firmayı aynı ölçekte vurmuyor, yüzde 90 yurt dışına çalışan şirketle sizin mobilyacı şirketiniz arasında dağlar kadar fark olur. Ben olsam bu şirkette güvende miyim diye sorardım kendime eğer güvendiyseniz çıkmayın ama değilse otomotive geçerdim. Global olmayan krizlerde en az etkilenen sektörlerden biri otomotiv( firmaların ihracat oranlarına bakın) ve kariyeriniz açısından da fersah fersah önde mobilyaya göre.

%100

evet olur. Bedelli çıktı zaten işlemlere şimdi başla. Muayene işi sandığın gibi hemen sonuçlanmıyor. Zaten yüksek tansiyon hastalığında yatış veriyorlar. Sonra heyete gireceksin. Raporu alana kadar 1.5 ay sürebiliyor

Hipertansiyon için direk muafiyet alan da var erteleme alan da var. Tecil bozup işlemleri başlatırsanız kasım celbine tabi olursunuz. Yerin 15-20 Ekimde açıklanır, birliğine de kasımın ilk haftası katılırsın (Normal şartlarda). Hastane ve sağlık kurulu süreci durumuna göre 3-4 gün ile 10 gün arası değişebilir. Bu süreç her halükarda sen kasım celbi için yerinin açıklanmasını ve birliğine katılmayı beklerken sonuçlanır. O konuda bir endişen olmasın.

Diyelim ki askerliğe elverişlidir raporu verdiler, bu durumda bedelliden yararlanabilirsin. Son açıklamalara göre, ağustos celbine tabi olup yeri açıklanmış ama birliğine katılmamış kişiler bile yararlanabiliyor. Sen zaten Kasım celbine tabi olacasın, bu durumda senin için herhangi bir sorun yok.
1 sene erteleme verirlerse de bedelliden yararlanabilirsin. Erteleme alıp, bedelliden yararlanmazsan seneye tekrar kontrollerin yapılır tekrar kurula çıkarsın. Duruma göre muafiyet ya da 1 sene daha erteleme alabilirsin.

Ben hipertansiyon hastasi olarak askerlik yaptim, engel sayilmadi.
Esansiyel Hipertansiyon tek basina bir engel olamaz zaten. Ilacini alir, herkes ne yapiyorsa yaparsin. Kalbinde baska sorunlar varsa, belki? Link'e cok itibar etme.

tavşan adası zaten gümüşlük'te. o ikisini aynı maddeye sayabilirsin. gümüşlük'ü ziyaret eder, tavşan adasına da çıkarsın.

yel değirmenini falan dittiret, fuzuli vakit kaybı.
ben de tarihi turistik yerleri severim ama halikarnas mozolesi'nden geriye kalan bir avuç yıkık dökük taş. yani keşke o dünyanın yedi harikası olduğu zamandaki ihtişamlı yapı dursaydı.

dunyaninyediharikasi.net şunu görücem diye gidip
www.rotasenin.com şunu görünce insan hayal kırıklığı yaşıyor.

ona ayıracağınız vakti bodrum kalesi'ne ve sualtı müzesine ayırırsanız daha fazla keyif alırsınız.

marina yatch club pahalıdır. kule rock city adı üstünde rock bar .eğlencelidir. bira mira da nispeten uygundur. bir de körfez var kule'nin az ilerisinde. orası da rock bar. bodrum'un en eskilerinden.

inshot diye bir app var ucretsiz indirebiliyorsun bazı efektler free ama senin örneklerinde gördüklerim ücretli (5 filtre 8.99 tl) kullanımı pratik müzik falan ekleyebiliyorsun videona, app içinden noise, jpeg,tv, glitch gibi efektler senin istediğine uygun gibi

diskler olabilir. balata bitmiş olabilir.

benzeri oldu bana el freni kablosunu tutan emniyet plakası yerinden çıkmıştı lastiği sökünce düştü direk yere yerine sabitledi usta sorun çözüldü.

iyiden kötüye toz moz olabilir, balata sürtüyo olabilir, kaliper pistonlarında bi saçmalık olabilir, disk de bitmiş olabilir.

bi frenciye götürün o şeyapar zaten.

Hametan

Başka eczane?

acı varsa ateş düşürücü de için, güneş yanığıysa aloe veralı after sunlar da işe yarıyor
fito +1

Hiç bir fikrim olmamakla beraber oyuncular genelde blue yeti'yi seviyor galiba amazon'da ara ara 100 euro'ya düşüyor. Yine yüksek ihtimal amacınıza daha uygun olarak mxl markasınınkiler varki amazonda 60-70 eurolara kadar düşüyordu bazen.

Google takvim işini fazlasıyla görür. Daha basiti için ise Google Keep öneririm.

Chrome eklentisi, telefon uygulaması ve keep.google.com şeklinde direkt tarayıcıdan ulaşabilme özelliği de var. Hepsi bir araya gelince oldukça kullanışlı oluyor.

youtube'da "maximum likelihood normal distribution" yazarsan sorunun cevabini veren bircok video cikiyor. bir tanesi asagida:

www.youtube.com

ps: bu video icin ingilizce bilmene gerek yok, yaptiklarini takip etmen yeterli.

benim en yakın arkadaşım kuzenim. okuyosa burdan selam gönderiyorum kendisine. cnm benim <3

1 tanesiyle çok iyiyiz

Kuzenler de akraba sonuçta. Akrabalarin cogu ne kadar gereksizse onlar da o kadar gereksiz ve yorucu. 8 tane kuzenim var sadece biri aşk, elimde buyudu kerata. Gerisi çöp.

baba tarafımda birkaç kuzenim var hiç görüşmüyoruz. anne tarafımda iki kuzenim var, biri benden 1 yaş büyük pek anlaşamayız ve çok nadir görüşürüz. ama kardeşi olan benden de 3 yaş küçük kuzenimle çok samimiyiz, hep buluşur görüşürüz. aile buluşmalarında yoksa bayağı ararım falan.

Hepsiyle resmiyim

Anne tarafından sevdiğim bir tane kuzenim var onunla da seyrek görüşürüz rahat 5 yıldır görüşmemişizdir. Bu yüzden severim, kendi halinde, iyidir.

Baba tarafıyla çok yakınız bütün kuzenler çok iyi anlaşırız.
Özellikle iki tanesiyle kardeş gibiyiz diyebilirim.

Senin durum kötü, ben baya iyiyim. Özellikle teyze kızları ile. Kardeş yarısı gibidirler.

sanırım 35 civarı kuzenim var (sallamış olmayayım ama ortalama durum bu)
şimdiye kadar sadece 5 tanesiyle konuşmuşumdur. tanımıyorum yani kendilerini.

Birkaçını hiç tanımıyorum. Sıkıntılı olduğum zamanlarda da arayacak bir kuzenim yok. Gerek de duymuyorum. Zaten benim akrabalarıma yönelik genel görüşüm gölge etmesinler başka ihsan istemem'dir.

hepsinin köküne kibrit suyu. tabi bunda teyze,dayı ve amcanın da payı var. hepsi saçma sapan çomar evlat yetiştirmişler. annemi babamı bir kere aramamışlardır. ben de onları aramıyorum ne zamandır. böyle karar aldım. ölseler cenazelerine gitmem. dışardaki herhangi biri gibiler. uzak olsunlar.

1 yıldır hiçbirini görmedim, hele koydekileri görmeyeli 10 yıl falan olmuş. Şu an sayısını bile düşünüyorum, +10'du en son.

Üç tanesini hiç tanımıyorum, biri benimle yaşıt, anlaşsak iyi olabilirdi. Onların haricinde iki kuzenim daha var, severim onları. Benden küçükler, arada mesajlaşırız.

2 tane baba tarafından var, velet onlar. 2 tane de anne tarafından var, biri üç yaş büyük benden biri daha fazla. Hiçbiriyle görüşmüyorum, İstanbul'da yaşıyorlar benim gibi.

Baba tarafından tek bir kuzenim var, yaşı bana en yakın o. Çok iyidir kendisi ama oturup sohbet edecek ortak konu pek bulamıyoruz, kafalar bambaşka. Anne tarafındakilerle aramızda yaş farkı var, hatta en küçükler olan ikizlerle aramız 24 yaş, çocuğum gibi filan olur herhalde onlar. <3 Büyük olanlar evli çocuklu, sohbet müthiş açıyor ama sık görüşemiyoruz. Bu kuzen mevzusu konusunda ben de evrene kırgınım, kuzenlerle şuraya gidiyoruz diyemedim hiç :/

baba tarafından kuzenlerin en büyüğü benden 10 yaş küçük. Bir yerlerde, aile ziyaretinde filan karşılaşırsak naber lan filan diyorum en fazla. 2-3 tanesini toplam birkaç kez görmüşümdür.
Anne tarafında 20nin üzerinde kuzenim var. 1 tanesiyle arada sırada görüşürüz. Geçen bir tanesi askere gidecekemiş iskenderun,a, beni de ziyarete geldi ankaraya. o zaman gördüm.

en yakın arkadaşlarım kuzenlerim +1. aile bağları kuvvetli bir şekilde büyüdüğümüz için çocukluktan beri tanıştığım 2'siyle(biri amcaoğlu, diğeri babamın kuzeninin torunu) kendimi bildim bileli yakınız, başka da çocukluk arkadaşım yok zaten. halamın çocukları benden 10 ve 15 yaş büyük, ablalık-abilik etmişlerdir bana çok.

anne tarafındakilerle de samimiyiz, bayramları ya da yaz tatillerini illa 1-2 hafta beraber geçirirdik ufakken. hala da bayramlarda mümkün olduğunca bir araya geliriz, anne tarafımdakilerle baba tarafımdakiler de tanışır, severler birbirlerini. yaşı benden büyük olanlar daha bi saygı çerçevesinde ama benden küçük 2 tane var dayımın, onlarla daha samimiyiz. hatta benden büyük olanların toplamda 5 tane de çocuğu var, 11-5 yaş arasında, onlara da bebekliklerinden beri yakınım, vakit buldukça ilgilenmeye, derslerine destek olmaya çalışırım.

tüm bu kuzenlerin içinde kuzenim olmasa pek sevmeyeceğim 1 tane var, onun dışındakilerin bir sorunu olduğunu düşünmüyorum. o da bana karşı değil de, hayata karşı biraz sorumsuz bir kadın. tabii yaşadığı travmalar var, o yüzden aile içinde mazur görülüyor bazı davranışları, idare ediyoruz.

değil şeker hastası olabilirsin bi doktora görün.

Gecmis olsun. Yara iyilesmiyor mu yoksa izi mi kaliyor, o onemli. Iyilesmiyorsa diyabet gibi kompleks bir hastaliginiz olabilir. Yara izi gecmiyorsa raydingoz’un dedigi gibi bahsettiginiz yaralarin niteligi ve niceligi, tedavi sureciyle alakali olabilir. Benim yanik yarama sudocrem iyi gelmisti. Tavsiye edebilirim onu da.

@lamira izi kalıyor daha doğru bir tabir evet

yas ilerledikce yavasliyor iyilesme sureci. metabolizmaniz yavaslamis olabilir. ciddi ciddi bir fark varsa seker kontrolu icin endroklinoga gorunebilirsiniz.

Hametan ve madecassol diye kremler var onlardan uygula iyileşme sürecinde

aloe vera iyi geliyor diyorlar.

ytd.

sub kablelvuku()

k = 1
For i = 2 to 655
If Sheets(1).Cells(i,2) <> "" Then
Sheets(2).cells(1,k) = Sheets(1).cells(i,2)
k = k + 1
End IF
Next i

End Sub

134 dolara kapıda teslim yapıyorlar. muhtemelen 1 ay sonra falan da 4 dolar iade alırsınız fazla deposit çekiyorlar çünkü.

temizinden ikinci el al gitsin şimdilik, aynı cihazı neredeyse her gün kullanıyorum çok da memnunum arkadaşım yurt dışından almıştı buranın yarı fiyatına. dolar şu durumdayken amazon'dan almanı önermem ben ama yine de sen bilirsin. ülkeye sokarsın ayrıca tabii ki bir problem yok.

varoluşçuluk pek ilgini çekmiyorsa biraz ağır evet.
olay örgüsü kendini belli etmeyecek derecede var tabiki.
işte bunlar hep existential crisis.

Herhangi bir kitabin sizi etkileyip etkilememesi, hayat görüsünüze, yasiniza, deneyimlerinize, hayatta bulundugunuz yere cok bagli. Benim de önemli addedilen kitaplardan pek bir sey alamadigim olmustur. Garip bir durum yok yani.

Ben kendi adima Bulanti'dan baya etkilenmistim.

yarım bırakınca vicdan azabı duymanı anlıyorum. ama hak vermiyorum. düşününce sen de hak vermeyeceksin.

bir kitap işine yaramıyorsa, anlamıyorsan ve seni sürüklemiyorsa, bir şey katmıyorsa; yazarın dili olsa "kapat artık şu kitabı" der. bir kitabı anlamamana rağmen bitirmek belki de daha düşündürücü olabilir. yazarın dostoyevski de olsa, james joyce da olsa, tolstoy da, sartre da; bu değişmez.

onun vakti vardır, döner okursun illa ki sonra, nasılsa kitap sende.

sartre'ın romanlarının böyle bir tarafı var, hepsini tek tek bilmiyorum ama olay belirgin değil çünkü, ya da başka bişey de belirgin değil. her şey belli belirsiz, noluyo lan şimdi deyip arada durup o soruya cevap verme ihtiyacı oluşturmuştu bende akıl çağı.

senle yazarın aklı/kastettikleri "şimdilik" örtüşmemişsiniz demek ki, ya da bir ihtimal hiç örtüşmüceksiniz.

Beni de edebiyattan soğutmuştu. Neyse ki çok kalın bir kitap değil. Bitirin bence; aklınız kalmasın.

evet can yayınları. biraz dursun bakalım en baştan tekrar denerim

Okuyunca duyuruyu kendim actim zannettim yemin ederim. Ben bitirmistim hocam; ama bastan yeniden okuyacagim baska bir zaman.

2019'a kadar kendini mümkün olduğu kadar parlatmaya çalışıyor. bunun için de gökçek'in yarattığı enkazı kaldırması lazım. olmayacak projelerin iptal açıklamalarını yapıyor (kanal ankara falan). mustafa bey durumu idare adamıdır, bu süreçte yeni proje açıklamaz gib i görünüyor. sadece vaziyeti idare edecek, kadroları gönderecek, belediyenin tekrar iş yapabilir hale gelmesini sağlayacak.

başka bir beklentim yok kendisinden.

bir süredir sincanda, hiç helal dedirten bi işini duymadım. gayet sıradan bi belediye başkanı. öyle radikal hamle yapacak biri değil.

yönlendirildiği şekilde hareket ediyordur +1

Bence alma. Gecen sene bi hevesle cat aldim ama giymek istemiyorum su an resmen. Gecti artik bunlarin modasi.

www.decathlon.com.tr

Bu tarz outdoor botlari tavsiye ederim. Ornektir hizlica buldum.

5 sene falan giydiğim cat botlarım var, ağır olmaları dışında gayet memnundum.
Üstteki arkadaşın dediğine benzer ayakkabı aldım decathlondan geçen sene çok sevemedim. Güzel su geçirmiyor falan ama çok kayıyor, kar olmadığı zaman ıslak zeminde kayıp düştüm iki sefer merdivenlerden inerken. Kaydırmazlık durumlarına iyi bakın.

Bir de bunun ötesinde bottan daha küçük olmasona rağmen her pantolonun altına falan yakıştıramıyorum, kaba ve çirkin görünüyor bazen. O yüzden catin botlarını alabilirsin bence, hem daha tarz.

Ayakları bir türlü ısınmayan birisi olarak cat botlarımdan çok memnunum. Görüntüsü,modası umrumda değil. Sıcak tutuyor,su almıyor. Ekstrem bir ağırlığı yok ayakların bir süre sonra alışıyor zaten.

Olsun?

olsun değil

kumsalda

lal?

yeni bir şarkı eskilerden değil

bir çaresi bulunur

yalnızlık senfonisi ya da kim haklıysa.

www.youtube.com

Spesifik bir yuklenme sekli yoksa iso dosyasi olarak indirdiyseniz Xbox360 Iso Extractor tarzi programla iso dosyasini aciyorsunuz acilan dosyalari USB'ye atip Content\1 klasoru icine kopyalayip yeni oyunlari taratiyorsunuz ve menude gorunuyor. Calisirsa sorun yok, calismazsa oncelikli olarak Title Update guncellemesi yapmak gerek, eger bu yontemde de calismazsa indirdiginiz dosyanin icindeki ReadMe dosyasini veya yoksa indirdiginiz adreste nasil yuklenecegi konusundaki talimatlari izleyebilirsiniz. Ancak TU yaptiktan sonra genellikle Jtag da guncelse calisiyor.

Telecaster

Gear used: Fender Telecaster body with Warmoth Padouck neck (SS frets)

edit: bir sürü pedal var ayrıca kullandığı.

Sesine aşık olduysan olma çünkü gitardan çıkmıyor.

Gitarın tipine aşık oldum

metrobüsün kendi yolu olduğu için karşıya giden herhangi bir metrobüse binersen o yöne gidersin. ha herkes iniyorsa sen de in, sonrakine bin. bazen bazı hatlar bir durağa kadar oluyor çünkü.

34 ve 34as'ye binebilirsin. yanlış binsen bile son durağında iner yeniden başkasına binersin. metrobüste sıkıntı olmaz. ters yöne binme yeter.

kredi puanın yerle yeksan eder böyle de. ilerde kredi çekmek istersin vermezler.

borçla telefon alınmaz.

@himmet dayi'nın dediği gibi hem kredi puanı düşer, hem de kredi kartı faizinin yüksek olması sebebiyle maliyeti yüksek olur.

telefonu satan firmaların alışveriş kredisi tarzı seçenekleri oluyor. bunları değerlendir. Bunun dışında da telefon tutarı kadar kredi çek, dilediğin vadede öde. Kredi tahsisleri artık çok kolay, bir kaç dakika içerisinde hesaba geçiyorlar.
en para mesela: 2bin lira 4 ayda 522,55 TL taksitle. Toplam maliyeti 96,12 TL www.qnbfinansbank.enpara.com
İş bankası işcep: 2 bin lira 4 ayda 522,03 TL taksitle. Toplam Maliyet 104,68
gibi gibi...
ayrıca @sta haklı, acil durum olabilir diye anlattım ayrıntıyı.

nasıl bir hayat memat meselesi olabilir bir telefon bilmiyorum ama ayağınıza göre uzatın yorganınızı. zaman kötü

bir ara ana binaya uzun bir kablo ile bagli bir kulübede nöbet tutuyordum. telefonu acinca radyo dinleyebiliyordun. o kablonun anten görevi yaptigini düsünmüstük. garip ama gercek.

Bir ara benimde öyle bir hoparlörüm vardı. Hoparlörüme bazen telsiz konuşmaları karışıyordu. :)

benim de gitar amfisi radyo yayini yapiyordu. demek bundanmis.

eski bi hoparlörüm vardı. o da aynı böyleydi olabiliyor bazen. çevrenizde yakın bir istasyondan sinyal alıyordur.

total paranoia+1 Yakınlarda radyo istasyonu varsa kısa mesafede sinyali çok kuvvetli olur ve hoparlör vs gibi nesnelerden enerji kaynağı olmaksızın ses gelebilir.

yakınlarda amplitude modulasyon ile yayın yapan güçlü bir radyo vericisi varsa olur.

hatta kaliteli ses sistemlerinde bunu engellemk için özel filtreler, blendajlı kablolar vs kullanılır. çok ender bir durum değil yani.