Ekşi Duyuru

Özellikle Cihat Çiçek takipçisi yatıyat derneği üyelerine soruyorum.
Elinizde 1 - 2 milyon TL arası bir para var, kenarda altın, bist ve dövize bağlı yatırım fonlarında duruyor. Diyorum ki 1 milyondan biraz fazla paraya 1+1 evler var. Onlardan alıp güvenilir bir kiracı bulalım. Kredi çekmeden direkt bu şekilde bir hareket mantıklı mıdır? İleride başka yatırımlık ev için kredi çekme imkanı olursa ek peşinat yaratıp gelen kirayla da diğer evi alma amacındayım.

Hepinize neşeli, sağlıklı günler.

Not: alacak kişiler emekli memur, 65 üzeri. ne kadar kredi çekebilirler bilmiyorum. bir kışlık ve bir yazlık sahibi insanlar. amaçları çocukları için ev bırakabilmek.

 

Birikmiş GSS borcum var. Hastaneye 3 yılda bir zor işim düşüyor. Geçen gün vezneye gidip 6 lira ödememi yaptım, muayene sonrası ilaç yazıldı. Normalde eczaneye gidip bu şekilde ilaç ücretinin tamamını vererek alabiliyorum.

Dün eczane sisteminde hata olduğundan o an ilacı veremediler, telefonumu alıp beni arayacaklarını söylediler. Fakat henüz aramadılar.

Annemde eczacının numarası var, arayıp sorduğunda "oğlunuzun GSS borcu var, o yüzden ilacı veremiyoruz" gibi bir şey demişler.

Ama böyle bir durum yok diye biliyorum. Doktor reçetesi olduğu ve ilacın ücretini benim ödediğim sürece alabiliyorum.

Ben mi yanlış biliyorum, yoksa bana mı yanlış aktarıldı?

 

Ulu Cami ve Gaziantep Lisesi arasında kalan bölge. Sanırım Bahçelievler Mahallesi olarak geçiyor, Atatürk Bulvarı üzerinde.

Özellikle bir kadın için güvenli midir?

Harita: goo.gl

 

Merhaba,

Birkaç ay önce eski MacBook'umu yanlışlıkla düşürdüm ve ekran hasar gördü, üst menü tarafında pembe çizgiler oluştu. Hala kullanılabilir durumda olsa da onarım için seçeneklerimi değerlendiriyorum. Geçenlerde bir tamirciye götürdüm ve bana aşağıdaki seçenekleri sundular:

1. Ezik kenarı olan çıkma parça: 5500 TL
2. Kozmetik sorunu olmayan: 7500 TL
3. Yaptırmadan geri almak

İkinci el fiyatlarına bakınca ilk iki seçeneği yapıp satmanın çok fazla kar getirmeyeceğini fark ettim. Eğer tamir etmeden geri alırsam belki düşük bir fiyata da olsa satmaya veya sadece yedek bilgisayar olarak tutmaya değip değmeyeceğini merak ediyorum.

Bu seçenekler arasında kararsız kaldım, ne yapmamı önerirsiniz? Teşekkürler

 

İkinci elleri 8 - 10 bin arasına gidiyor ama problem şu:
Ekranım darbe aldı ve kozmetik hasar yok, ancak üst menüyü engelleyecek şekilde pembe çizgiler oluşuyor.

Yaptırıp satsam belki birkaç bin TL geçecek elime.

Bu haliyle satsam ne kadara satabilirim? Direkt sahibinden gibi yerlere mi ilan versem yoksa bilgisayarcılara mı gidip sorsam?

fotoğraf: i.ibb.co

 

Geçen aylarda ekran darbe aldı ve üstünde pembe çizgiler oluştu. Bilgisayar kullanılıyor ama sadece üst menüler gözükmüyor. 2 ay önce 4500 TL fiyat vermişti fakat fırsat olmadığından yaptıramadım. Bugün 10000 TL oldu diyor, 2 ayda bu kadar fark fazla geldi, zaten ikinci eli 8000 civarına bulunuyor. Çok mantıksız, değil mi?

Ayrıca İzmir'de daha uygun bir fiyata yaptırabileceğim bir yer önerebilir misiniz?

edit: az kozmetik kusurlu çıkma ekran 5500, daha düzgünü 7500 dedi. Şu an mantıklı mı peki?

 

Depremden sonra ailemin yanına taşınmak zorunda kaldım, 29 yaşındayım. Bir süre bu düzende olacağım. Ev o kadar kaotik geliyor ki. Aslında iyi ve sakin insanlar, ama kulaklığımı takıp kendimi işime veremiyorum. Sürekli bir mevzu oluyor ve katılmak durumunda kalıyorum. Ev işleri, tadilatlar, banka işleri, küçük akraba krizleri, hep ama hep bir mevzu var doğal olarak. Fakat çalışmam gereken saatler içinde kendimi izole edemiyorum. Sanırım bir odaya kendimi kapatıp belli saatler içinde çıkmamam ve mesai yaptığımı vurgulamam gerekiyor. Sorunu yazarken kendim çözdüm gibi, ama size de sorayım. Özellikle yaşıtlarım ve büyüklerim, aile yanında kalmak tarifi zor bir huzursuzluk yaratıyor mu?




 

Çanakkale'de kamp yapabileceğimiz bir yer önerebilir misiniz?
Ayrıca tavsiye edebileceğiniz, mutlaka git gez diyebileceğiniz yerler varsa onlar hakkında da tavsiye almak isterim. Teşekkürler



 

Ödemek için hiçbir mantıklı sebep görmüyorum, çevremdeki birkaç aile büyüğü aftan faydalan, öde yoksa haciz gelir diyor. Ne yapmamı önerirsiniz?




 

Arkadaşım beni yeni taşındığı evine davet etti, kendisi de Çanakkale’de oturuyor. Buraya gelişim çok sürpriz oldu, ortalama 200 - 300 TL bütçeyle ne alabilirim? Çarşıya yakınım. Gıda vs. de alabilirim. Teşekkürler.




 

Bu yüzden anksiyete ataklarım başladı 3 yıl önce. Mesela nefes egzersizi yaparken 3 saniye tutup yavaş yavaş verirsiniz ya, bu sırada atak geçiriyorum boğulduğumu düşünerek. Geceleri uyurken de aynı hisle irkiliyorum.

Annem, anneannem, teyzem her gün ya boğazına tükürük kaçarak, ya ekmek, ya başka küçük bir şey kaçtığı gerekçesiyle boğulurcasına öksürüyor. 3 yıl önce annemin öleceğini sanarak Heimlich manevrası yaptım, balkonda sinek kaçtığını söyleyerek nefes alamadı, mosmor oldu.

Bu dönem annem ve anneannemle aynı evde yaşıyorum ve her gün elim ayağım titriyor. Ne var bu insanların boğazında? Her gün oluyor bu.

 

Birkaç gün Çanakkale'de olacağım, otogardan şehir merkezine, oradan üniversite ve birkaç yere gitmem gerekecek bu hafta. Güvenilir bir taksi durağı veya taksici önerebilir misiniz? Çok teşekkürler




 

şu an js temellerini öğreniyorum, okuyup kodlama kısımlarını izlerken anlıyorum, code along yaparken hatalar yaparak kendim de yazıyorum, mis gibi.

ama gerçek hayatta örnek veriyorum while ve for loop'larını yazmam gereken bir durum olduğunda yapmam gereken senaryo için "hmm, bu ürünün şu şekilde çalışması için nested conditionals, push, pop veya concat vs yazmalıyım" gibi şeyler mi diyeceğim?

gerçek bir iş senaryosunda js temellerini kullandığım, plain bi şekilde js yazdığım durumlar mı olacak, yoksa bunları tek tek düşünmeye gerek kalmaması için frameworkler mi var?

 

MKPlayer ile öyle bir ayar olmadığı için yapamadım, GomPlayer ile nedense ses gelmiyor.
Başka bir uygulama veya yöntem önerir misiniz?



 

Filtresini temizleyip hemen kullanmaya başlayabilir miyim? Yazlıkta klima var fakat burası çok serin olduğu için hiç açmazdık, bu yıl alev alıyoruz.

Filtreleri kendim temizleyip hemen kullanabilir miyim?

LG | Beko 5465 D
Sanırım 2008 yılında satılan bir model.

 

Adana'ya ilk kez giden arkadaşımın akşama kadar vakti var, birkaç yerde yiyebilir. Güncel durum nedir, nerelere gitsin?




 

Bu yüzden Haziran'da evi terk ediyoruz, Eylül'e kadar giremiyoruz. Bir yakınımız akşam çiçekleri sulamaya girdiğinde salonun 38 derece olduğunu görmüş. Ev üç cepheden sürekli güneş alıyor, en üst kattaki bir apartman dairesi.

Hep Daikin ve Mitsubishi önerileri görüyorum fakat bütçemiz buna yetmeyebilir. Bir öneriniz var mıdır?

edit: taşındığımız yıl eve 3000 dolar'a (bugünün parasıyla 80 bin TL) denk gelen bir fiyata yalıtım yaptırmıştık.
ev yeni sayılır, pimapen pencereler de var. soğutma için ek fikir varsa çok makbule geçer :)

konum: Aydın

 

Çok sevdiğim bir yakınımın çocukluktan beri hayali Avrupa'da yaşamak, ne güzel ki ailesi göçmen olduğu için AB vatandaşlığı da var. Kendisi şu an doğuda bir şehirde İngilizce öğretmeni olarak çalışıyor, üstelik aynı bölümden yüksek lisans mezunu.

Halinden hiç memnun değil, sürekli -alanıyla ilgili- işler arıyor fakat başvurduğu ülkeler ekstra olarak kendi dillerini de istiyorlar, haliyle şimdilik "gidemiyorum, iş bulamıyorum" diye yakınıyor.

Babası ve kardeşi Hollanda'ya gitti, geçici olarak vasıfsız işlerde çalışıyorlar. Fakat kendisini bir türlü gönderemedik. Alanıyla alakalı olmasa da bir iş bulsa gidecek. Çevresi, benzer senaryoda giden insanlar hep "madem istiyorsun git, nasıl iş bulamazsın?" diyorlar. Kendisi çok çalışkan ve mükemmeliyetçi biri. Belirsizliği sevmiyor, ve her şey adım adım belli olsun istiyor. Fakat süreç böyle işlemiyor.

Bu arkadaşımın yerinde olsanız ne yaparsınız, çok istediği halde bir türlü gidemiyor. Gitmesi için ne tavsiye edersiniz?

 

Mesaj:

- Arkadaşım bir kafede çalışıyordu, istifa etti.
- Başka bir kafede işe girdi.
- Kendisine bir sözleşme imzalatmışlar ama sözleşmeyi okuyamamış.
- Sözleşmenin içeriğinde kafenin onu eğittiği ve başka bir kafede barista olarak çalışma hakkının olmadığı yazıyor.
- Son maaşını da ödemediler. Bu durumda ne yapılabilir?

 

Burası yazlık sitelerin olduğu, sakin bir yer. Sadece emekliler kafa dinlemek için geliyor. Yan tarafta bir otel vardı, bu sene isim değiştirdi. Artık sabaha kadar keko müzik çalıyorlar. Pencereleri sıcaktan kapatamıyoruz, evin içinde 200 desibel müzik çalıyor. Bu konuda yasal durum nedir?




 

3 dilde içerik üretiyorum, Instagram ile başladım fakat Türkçe ve İngilizce içerikler daha çok izleniyor, algoritma İspanyolca konuşanlara göstermede sorun yaşıyor.

YouTube için üç dilde ayrı kanal açtım, aynısını Instagram ve TikTok'ta da yapmalı mıyım?

Kategori: Dil öğrenimi
Ne yapıyorum: Yabancı dil öğrenmeyle ilgili 60 saniyelik videolar çekiyorum, her bir konu için üç ayrı dilde video hazırlıyorum.

 

Bugün yolda karşılaştığım ve geldiği andan itibaren milyonlarca kez kazıklanan Güney Afrikalı turist kadın ve kızı için bir yol haritasına ihtiyaç var. İstanbul’u pek bilmediğim için size sorayım dedim.

- Laleli’de bir otelde kalıyorlar,
- Cumartesi gecesine kadar oradalar.

Anladığım kadarıyla hiç plan yapmamışlar. Klasik bir tarihi yer görme + yeme içme rotası önerirseniz çok sevinirim. Önceden hazırlanmış beğendiğiniz listelerin linklerini de gönderebilirsiniz,

Canım turistler ülkemizi gezmeye gelmişler ama gerçekten çok kötü deneyim yaşamışlar şu ana kadar.
İstanbul’da havalimanından OTOBÜS ile otele 2000 TL karşılığında götürmüşler en son bana söylediği örnek olarak. Bu anne kıza güzel bir deneyim yaşanmasına yardımcı olalım lütfen, ülkemizi iyi hatırlasınlar <3

Çok teşekkürler.

 

Dar sokakları olan bir mahalledesiniz, aceleniz yok. Bir sokağa girdiniz ve yolun ortasında sık sık karşılaştığınız gibi bir araba durmuş, eşya indiriyor. Bu duruma alışıksınız ve her seferinde sabırla bekliyorsunuz.

Bu sefer yine aynı şekilde bekliyorsunuz, fakat aradan neredeyse beş dakika geçmesine rağmen eşya indirenler hiç acele ediyor veya mahçup gibi görünmüyor, rahat bir şekilde birkaç eşya indirip sohbet ediyorlar.

Siz de kornaya hafifçe dokunuyorsunuz, hiçbir zaman uzun ve rahatsız edici şekilde basmazsınız. Hiç oralı olmuyorlar ve birkaç dakika daha bekliyorsunuz. Yine hafifçe kornaya dokunuyorsunuz.

Bunun üzerine baba oğul koşar adımla üstünüze yürüyor, oğlan bağırarak kolunu camınızdan içeri sokup sizin kornanıza yumruk atarak “çalma şu kornayı şöyle, çalıp durma!” diye kornanıza basıyor, hakaret etmeye başlıyor, babası da aynı şekilde üstünüze yürüyerek küfürler ediyor.

Bu 65 yaşındaki babam ve anneme yapıldı. Dünyanın en kibar, nazik insanları, hiçbir şekilde kimseye sesini yükseltmeyen, hatta dışarıda kendilerini aşırı nazik olarak tanımladığım insanlar buna maruz kalıyorlar.

Annem arabanın fotoğrafını çekip hemen bana attı, ama plakayı şikayet etsem hiçbir şey olmayacağını biliyorum. Ülkedeki diğer olayları düşününce bu hiçbir şey, ama insanın sinirleri bozuluyor. Siz olsanız ne yaparsınız?

 

12:00 - 18:00 arası gezmek için vaktimiz olacak. Denize girmeyeceğiz, özellikle güzel kafe - çok pahalı olmayan restoranlar ve yürüyüş rotaları ile aktivite önerileri verirseniz seviniriz.




 

Bir blogda çok basit bir tarif gördüm. Robotta bir miktar fındık un olacak kadar çekiliyor, benmari usulü eritilen kare çikolata ile karıştırılıp streç filmi serilmiş kalıba yayılıyor, soğuyunca dolapta soğutup bar şeklinde kesiliyor. Ben bu aşamada yiyorum. İsteğe göre üstüne yine eritilmiş beyaz veya normal çikolata gezdirip soğutabilirsiniz.

Bu tarif için kullanılan fındık + çikolata yine masraflı ve şeker oranı açısından biraz sağlığa zararlı oluyor.

Dokusunu fazla bozmadan nasıl çoğaltabilirim?
İçine fındıkla birlikte yulaf unu koyarsak fındık dokusunun ikamesi olabilir belki, peki çikolata kısmı için ne yapabilirim?

 

Birkaç rafı çatlak ve eksik, dolap çalışıyor ama. Yazın 8 - 9 derecelere çıkıyor ama, 4 dereceye düşüremiyor sıcaklığı. Spotçu 300 liraya alır götürürüm dedi, sizce normal fiyat mı?




 

Arkadaşım e-devlet üzerinden başvuru yaparken “tecilinizi bozmanız gerekiyor, askerlik şubesinden randevu alın” yazıyor. Fakat randevu nereden ve nasıl alınıyor? Yeni işe girdiği için izin alıp gitmesi çok zor şu an.

Tüm süreci detaylıca anlatan bir yazı/video var mıdır acaba?
Yakın zamanda gitmiş olanlar da yardımcı olabilirse çok seviniriz.
Teşekkür ederim.

 

Kuşadası'nda damacana su çok pahalı olmuş ve musluk suyunun tadı gerçekten kötü. Bunun üzerine su arıtma cihazı araştırmayı önerdim fakat bir tanıdığım onların çok zararlı olduğunu, suda hiç mineral kalmadığını, uzmanların da asla önermediğini söylüyor.

Bu doğru olabilir mi, bu senaryoda su arıtma cihazı almak mantıksız mı?


 

Sol burnumun içi inanılmaz gıdıklanıyor. Evet sadece sol. Hapşırıyorum, gözüm sulanıyor ve bunlar olunca hafif burnum akıyor. Akşama doğru geçiyor. Neden olabilir?




 

Headspace uygulamasında sleepcast'ler var, birkaç haftadır onları dinliyorum.
Youtube'da guided meditation tarzı ücretsiz içerikler de var fakat bunları farklı dillerde yapıp yayınlasam tutar mı sizce?

İspanyolca bir örnek kaydettim az önce, mixing yapamadım o yüzden bazı harfler patlıyor, kayıt çok kaliteli değil. Sadece fikir nasıl diye sormak için yazıyorum.

Sizce tutar mı?

voca.ro

edit: ambient ses olmadan İngilizce de yaptım
voca.ro

 

İçinden çıkılmaz bir durum içindeyiz. Dedem 4 ay önce vefat etti, son birkaç aydır anneannem akıl sağlığını tamamen yitirdi. Kendisi 85 yaşında ve sürekli "babanız nerede, yatağı bozulmamış, yatayım mı yoksa kapıda kalır mı" gibi sorular soruyor. Yakınlarında oturan dört kızı var, her gün yanına gidiyorlar fakat evden çıkmıyor, bize gelmiyor, başka yere gitmiyor.

3 dakika derken abartmıyorum, bazen 2 dakika içinde tekrar arayıp aynı soruları soruyor. Annemin ve teyzemlerin akıl sağlığı da bozulmak üzere.

Nörolojiye götürdük ve hiçbir sorun çıkmadı.
Yakında psikiyatriye gidecek, fakat o kadar çaresiziz ki. Dedemin sağlığında da bu kadar sık olmasa da arayıp "bu adam yüzüme bakmıyor, hiç konuşmuyor benimle" diye sürekli şikayet ederdi, oysa dünyanın en tatlı insanıydı dedem.

Ne yapabiliriz bilmiyorum.
Önceki ilgili duyuru: (git: 1556204)

 

Arkadaşınızın hafta sonu başka bir şehirde iki günlük eğitimi var, bu iki gün size eşlik edemeyecek. Diyor ki ortak diğer arkadaşla şöyle bir plan yapalım:

* birinci gün

- gece 3'te kalkıp otogara git,
- otobüs yolculuğu,
- arkadaş eğitime gidip sizi diğer arkadaşla baş başa bırakıyor,
- sabahın ilk saatlerinde elde valizlerle otelin giriş saatine kadar (14:00) dışarıda oyalan, kahvaltı yap, kafelerde gez,
- öğleden sonra otele giriş yap, akşama kadar dinlen,
- akşam yemeğe çık, otel dön

* ikinci gün

- 11'de otelden çık,
- akşam 10'a kadar dışarıda oyalan,
- otobüse bin, şehre geri dön.

Bu plan bana çile gibi geldi. 1. arkadaş babam, 2. arkadaş annem (62 yaşında), bu yüzden sabahtan akşama kadar gezmemiz mümkün değil, zaten annem yürümekte zorlanıyor. Kafe köşelerinde mahvolur kadıncağız. Fakat babam "gelin ne olacak oyalanırsınız" dediği için asla hayır diyemiyor, yalnız bırakmayalım diyor.

Bu planın çok mantıksız olduğunu söylememe rağmen ikna edemedim. Ne yapayım?

 

Babamı arayıp krem gönderdiğini ve yakındaki (adresini biliyor) PTT şubesinden alması gerektiğini söylüyor. Kim olduğunu ve numarayı nereden aldığını ısrarla söylemeyen kişi, kampanya yaptığını ve kargoyu alması gerektiği konusunda ısrar ediyor. Olumsuz yanıt alınca cezası var diye tehdit ediyor.

Savcılığa gidip şikayet etsem çok uğraştırır mı ve sonuç alır mıyız?
Uğraşmak ve bu kişinin canını sıkmak istiyorum. Ne yapalım?

 

Bu kadar büyük ne arızası olabilir? Kart bozulmuş, İstanbul'a götürmüşler, haber bekliyorlarmış. Burada yaşlılar var, iki haftadır aşağı inemiyorlar, damacana su söyleyemiyoruz. Ne kartı olabilir bu, yedeği olmaz mı? Asansörden anlayanların aydınlatmasını rica ediyorum, teşekkürler.




 

Bu cihazları evde kullanmak için satın alabilir miyiz? Sürdürülebilir/mantıklı bir seçenek midir?




 

Nereleri önerirsiniz? Belki yanında bir şeyler atıştırabiliriz. Çok lüks de olmasına gerek yok, samimi bir yer de olabilir.




 

En güvenilir nereden kiralayabiliriz? Alsancak ve Bostanlı tarafında olacağız.
İlk defa kiralayacağım bu arada, dikkat etmem gerekenleri söylerseniz sevinirim.



 

Durum şu:

* babam annemin beğendiği modeli değil, tamamen alakasız bir modeli -yanlışlıkla- mağazadan alıyor.
* sabah buzdolabını getirip kuruyorlar, annem kendi seçtiği model olmadığını fark ediyor fakat servis garantiyi başlatmış, dolap fişe takılmış.
* mağazayı aradığımızda garantinin başlamış olduğunu, değişim olmayacağını söylüyorlar.

Şimdi ben devreye girip değişim için talepte bulunacağım. Fakat bunun yasal dayanağı nedir? Mağazaya ne diyebilirim? Gerçekten iade/değişim hakkımız yok mu?

edit: annem ilk başta üzüldü fakat firmayı arama konusunda teklifte bulunanlara çok teşekkür ederim, detaylarını gösterip kıyaslayınca içine sindi. boyu kısa olanlar için buzluğu altta olan modeller (kendi seçtiği) her gün kullanılan en üst raflara ulaşma konusunda konfor sorunu yaratabiliyormuş. şu an mutlu kendisi, daha mutlu olması için gerekenleri yapacağım :)

 

Hangi hedef dil olduğu, hangi dili konuşanlara yönelik olduğu fark etmez, Instagram’da yabancı dil öğrenmeyle ilgili en sevdiğiniz hesaplar hangileri? Yüzünü göstermeyen, direkt dil öğretme içeriği paylaşanlar da olabilir, kendi ismiyle, yüzüyle içerik üretenler de.

Lisans ve yüksek lisansını İngilizce öğretmenliği bölümünden bitirmiş ve iyi derecede üçüncü dil bilen biri olarak hangi hesabı görsem “bu iş böyle olmaz” diyerek eleştiriyorum fakat insanlar alıp yürüyor, mükemmeliyetçi düşünmemek gerekiyor anladığım kadarıyla. Benim de böyle bir hesap açma düşüncem var ve ilham almak için en güvendiğim kitle olan duyuru insanlarına sormak istiyorum.


 

E-devlette kontrol ettiğimde evde üç seçmen gözüküyordu, hala öyle. Burada bir sorun yok. Ama muhtar bugün 9 tane seçmen kağıdı verdi. Nüfus müdürlüğüne gidin diyor, başka ne yapabiliriz? Lütfen e-devlet haricindeki muhtarlıktan gelen seçmen kağıtlarını siz de kontrol edin




 

Şu an alır mıydınız? Kenarda duran paranın değerini korumak için yapıyoruz. Borsa gibi seçenekler yok, 65 yaşında birinin parası söz konusu.




 

Ne anlama geliyor? İzmir'de bir burger restoranına gittik, yabancı bir misafirimizi getirmiştik. Yedikten sonra sohbet devam etti. Belki bir saat olmuştu geleli, fakat misafirlerimiz hala biralarını içiyordu. Garson biz istemeden hesabı getirdi. Diğer masaların çoğu boştu, "kapatıyor musunuz, ne oldu" diye sorduğumuzda "kasayı kapatıyoruz" dedi. Misafirlerimiz biraz şok oldu ve kovulduğumuzu düşündü. Biz de misafirler biralarını bitirmeden kalkmak zorunda kaldık, diğer insanlar oturuyordu. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?




 

85 yaşında, 3 ay önce eşini kaybetti. Son bir aydır 15 dakikada bir dört kızını sürekli arayıp "size bir şey soracağım ama kızmayın, babanız nerede, yatağı da bozulmamış, nerede ki" diye ağlıyor. Hiçbir zaman kendisine kızmıyorlar, çok hassas davranıyorlar. Yatarken de arayıp "babanız kapıda kalmasın, uyuyayım mı şimdi?" diye soruyor. Gerçeği söylediğimizde tamam diyip kapatıyor. Bunlar ne anlama geliyor sizce? Gerçekten çok yorucu ve üzücü bir durum.




 

Hangi özelliği sayesinde sorunsuz bağlantı sağlıyorsa bundan sonraki bluetooth kulaklarımı ona göre seçeceğim. Önceden AirPods kullandım, kulağıma takar takmaz cihaza bağlanırdı. Sonrasında Anker Q30 aldım, o daha iyi çıktı. Hem bilgisayar hem telefona anında bağlanıyor, hiç ikiletmiyor. Ama uygun fiyata QCY almıştım, her seferinde kulaklıkla aramda bağlantı savaşı oluyor, illa çoğu zaman uğraşıyorum, resetliyorum, bluetooth ayarlarına girip disconnect/connect diye uğraşıyorum.

Kulaklık alırken hangi özelliğine bakmam gerek ki bağlantı sorunsuz olsun?


 

Anneannem (85) kendimi bildim bileli ağlıyor. Geçmişte sağlıkçı olarak çalıştı, bir evlilik yaptı ve dört çocuk sahibi oldu. Refah ve zenginlik içinde bir yaşam sürmüş ama karamsar bir kişiliği var ve mutlu olamıyor. Fiziksel sağlığı iyi olmasına rağmen kendini hasta olarak tanımlıyor ve uzun yıllardır antidepresan ve diğer ilgili ilaçları kullanıyor. Şehirdeki hemen hemen tüm psikiyatristlere gitmesine rağmen bir çözüm bulamadı.

Hiçbir fiziksel sorunu olmamasına rağmen son 4 yıldır sağlık sorunlarını bahane ederek evden hiç çıkmıyor. “Biraz daha iyi olayım, öyle” diyor, yıllardır güneş görmedi. Ayrıca son derece alıngan. Eşi hayattayken, nazik ve kibar bir insan olmasına rağmen kendisiyle konuşmadığı için ve çeşitli nedenlerle onu suçlardı. Ne zaman biri ona nasıl olduğunu sorsa, her zaman "nasıl olabilirim, çok kötüyüm" diye cevap verir. Dedem 3 ay önce vefat etti, hepimiz yasını tuttuk fakat anneannem iyice kötüleşti. Her gün bizi arayıp “babanız nerede, yatağında yok” diye soruyor. Biz de kendisini telkin edecek sözler söylüyoruz, fakat dedemin vefat ettiğini gerçekten unuttuğunu sanmıyorum, sadece kabullenme aşamasına geçemiyor.

Bunun haricinde eskiden beri görünürde hiçbir neden yokken bile ağlıyor. Dört kızı aynı şehirde ve neredeyse haftanın her günü onu ziyaret edip gün içinde hep arıyorlar, ama onlardan çok şikayetçi. Hiç yalnız kalmamasına rağmen sürekli yalnızlıktan şikayet ediyor ve ağlıyor. “Dışarı çıkalım” ve “Hadi gel bizde kal” tekliflerine kesinlikle hayır diyor.

Torunlarına iyi davranıyor ama bize sevgi gösterdiğinde bile ağlıyor. Eşi hayattayken ona karşı sebepsiz yere hep kırgındı, dedemin ölümünden sonra ise kızlarına karşı çok kırgın ve alıngan davranıyor. Her zaman mutsuz ve kendisinin çok kötü olduğunu söylüyor.

Bu bilgiler ışığında, anneanneme yardım etmek için ne yapabiliriz?

 

Kullandığım modemin (ZYXEL VMG3313-B10A) Türknet'in sağladığı altyapı ile uyumlu olduğunu öğrenmiştim fakat internet eve bağlandığından beri modeme her gün reset atmak zorunda kalıyorum.

Amazon'dan yeni modem alacağım, sorunum çözülmezse iade ederim diye düşünüyorum. Türknet de başka bir modem denememi önerdi. Hangi modemi önerirsiniz?


 

Odamdaki perde yırtıldı, belki 20 yıldır sürekli sorun yaşıyoruz, mekanizma hep bozuluyor ve sürekli masraf çıkarıyor. Artık evdeki perdeleri eski usul yapmak istiyorum fakat tül perde istemiyorum, Avrupa’da, İskandinav ülkelerinde nasıl oluyor? Olabildiğince pratik, minimal ve masrafsız bir şey yaptırmak istiyorum, sadece tek güneşlik bile olabilir. Fikir verirseniz sevinirim.




 

Depremzede arkadaşım şu an ailesinin yanında, görev yerinden 1000 km uzakta. Raporlu olman fark etmez, çıkarsa gideceksin demişler. Gerçek durum nedir?




 

Eskiden arkadaşımla emulatör yükleyip Windows bilgisayarda yan yana oynardık. Bende Macbook var, kuzenimde Windows laptop, en verimli şekilde nasıl oynayabiliriz?




 

Soru 1: Türkiye'de, özellikle Türkçe bilmeyen ve sokakta veya telefonla ulaşılamayan göçmenler seçim anketleri örneklemine dahil ediliyor mu? Göçmen seçmenlerin dışarıda bırakılması seçim anketi sonuçlarının doğruluğunu nasıl etkiler?

Soru 2: Yurtdışı oyları örnekleme dahil ediliyor mu? Daha sağlıklı bir tahmin yapabilmek için yurtdışı oylarını anketlere dahil etmek gerekmez mi?