[]

Aylık toplam fatura kaç geliyor?

Özellikle öğrencilere soruyorum.
İzmir'de eve tek çıkmayı düşündüğümden kafamı karıştıran tek şey faturalar. İnternet, su, elektrik, doğalgazı minimum kaça kapatabilirim?



 
izmir'de tek başına yaşayan bekar olarak yazıyorum.

elektrik: 30-40 tl
su: 20-25 tl çok çamaşır yıkadığımda 5 tl daha fazla gibi
doğalgaz: kış aylarında 120-250 tl ancak yine harika ısınmıyor. yaz aylarında 10 tl (kış sezonunu ekim ortası mart başı gibi düşünebilirsin)
internet: geçtiğimiz aya kadar ttnet tarafından ayda 85 lira gibi kazıklanıyordum, kablonete geçtim tv+ sınırsız internet 53 tl
  • niphrodel  (06.06.14 12:08:42) 
[]

Playlist hazırlıyoruz, katkıda bulunmak isteyen?

Yarın kulaklığıma kavuşuyorum, bir hoşgeldin listesi yapalım diyorum.
Şu tarz şarkılar olabilir,


Progresif rock, güzel latin parçalar, yeni nesil blues şarkılar, smooth - fusion caz, biraz da enstrümanın çok sağlam kullanıldığı metal şarkılar olabilir.

 
rock*radiohead-karma police
blues*carlos santana-europa
ve beni benden alan
*Kinsey Report - Edge Of The City - No Stranger To The Blues
  • jamswety  (29.05.14 18:38:49) 
Progresif Rock:

Pink Floyd - High Hopes
Pink Floyd - Hey You
Muse - Hysteria
Muse - Uprising
  • himmet dayi  (29.05.14 20:08:45) 
65daysofstatic - radio protector
russian circles - youngblood
god is an astronaut - calistoga
  • bass solo take one  (29.05.14 20:20:39) 
riverside


  • dimitri iskete  (29.05.14 20:49:23) 
clapton


  • battal gemalmaz  (29.05.14 20:55:10) 
  • hellojack  (16.11.14 15:02:45) 
[]

Bir haftalık avrupa turu, öneriler

Merhaba, arkadaşımla iki kişi bir haftalık bir tura çıkmayı düşünüyoruz.
İnterrail gibi çok yer görmeli, trenli, çok maceralı şey de aramıyoruz.
Tek ülkenin birkaç şehrini görsek yeter.
Aklımızda İspanya var şu an. Başka yerleri de önerebilirsiniz.

Böyle bir şey yapmış olan vardır mutlaka.
Biz iki öğrenci için en uygun, hesaplı yöntem nedir?
Pasaport, vize, ulaşım ve hostel ücreti temel giderler olacak sanırım.
Yorumları bekliyoruz.

 
avrupa ülkelerinde euro bazında para harcamaktansa daha küçük ekonomili yerler tercih edebilirsiniz. Paranızın değeri fazlaca artıyor ve daha çok şey yapma ve gezme imkanı buluyorsunuz.
Örn: Slovakya, Moldova, Çek Cumh. vb gibi

  • erty_ksk  (18.05.14 15:50:14) 
avrupa'nın büyük bölümünü gezmiş biri olarak tavsiyem italya (roma - floransa). sanat, tarih seven bir insansan muhteşem zevk alacaksın. vizesi kolay, hayat ucuz, parkta bile yatabilirsin çekinmeden.


  • kjswbdlkjfdlkj  (18.05.14 15:51:20 ~ 15:51:58) 
Çek cumhuriyeti ve portekiz ucuz. Güzel yerler. Lakin illa avrupa demezseniz ben geçen ay 10 gün iran yaptım, para harca harca bitmiyor :)))


  • dessy  (18.05.14 15:52:38) 
avrupa genel olarak pahalı ama ispanya acayip pahalı bence. ben de birkaç gün sonra ispanya'ya gideceğim, 7 şehir gezmeyi planladık ama acayip pahalı geldi şimdiden ulaşım filan. Hızlı trenleri kullanacaksan onlar nispeten pahalı mesela. Bilmiyorum tabii gidince göreceğiz asıl. Daha önce Avrupa'da sadece Çek Cumhuriyeti ile Polonya'ya gittiğim için de öyle pahalı gelmiş olabilir tabii oralar nispeten daha ucuz çünkü.


  • dust in the wind  (18.05.14 16:29:58) 
ispanyaya gidin. değecektir.

kalacağınız hostellerde ilk geldiğinizde öğrenci olduğunuzu anlayıp bir nevi "orientasyon" yapıp şehri anlatacak biri olacaktır. en ucuz nerde yenir vs.
bütçe belirlemişsinizdir. bütçenizi gerçekçi belirleyip disiplin altına alırsanız sorun kalmaz.
ayrıca yapabiliyorsanız endülüsten en az bir şehir görmeye bakın.
  • zvonimir  (18.05.14 16:39:27) 
[]

Fotoğraf - kadraj açısı hangi değerde yazıyor?

Mesela ccd lensi olan el kameram var, inanılmaz dar açılı bir çekimi var ki, bir yeri çekmek için 5 km gerisine gitmek gerekiyor.

Küçücük cmos lensi olan telefonum el kamerama göre çok daha geniş açılı çekim yapabiliyor.

Bu değer fotoğrafçılıkta hangi kısımda ne olarak belirtilir?

 
mm değeri olarak belirtilir şayet sorunuzu yanlış anlamadıysam. değer ne kadar büyürse açı o kadar daralır.


  • streak  (11.05.14 22:42:41) 
odak uzaklığına bağlı olarak değişir. milimetre olarak belirtilen bir değer veya değer aralığı vardır. 17-50mm diye mesela. bu lensle 17mm odak uzaklığında en geniş açıyı, 50mm ile en dar açıyı alırsınız. tabii açı darakdıkça görüntü yaklaşır (veya tam tersi).


  • kibritsuyu  (11.05.14 22:44:47) 
ccd ve cmos lens değil sensör tipleridir. dar ya da geniş açılı olan lenstir.

lenslerin mm değerleri vardır. 5-20mm arası geniş (sayıları genel olarak söylüyorum) 100mm ve üzeri dar olarak kabul edilebilir. el kameranın lensi telefonuna göre daha dar açılı bir lens o yüzden yakın çekimler için telefonun kadar uygun değil.
  • washe  (11.05.14 22:44:49) 
lensin mm değeri ve sensör lens arasında ki focal çarpan oranı. ama yakına girmek yada uzaktan çekmek dersen lensin makro yada tele yapısından kaynaklı.

gerçi senin sorunun cevabı direk focal çarpan.
  • exodia  (11.05.14 23:12:16) 
35mm eşdeğer odak uzaklığı olarak hesaplanır. mesela iphoneların lensi 6mm ama sensörleri ufak olduğu için aşağı yukarı 6x fokal çarpan geliyor 35mm sensöre eşdeğeri 35mm odak uzaklığı oluyor.bunun için kameranın sensör boyutunu bilip alanını 35mm filme oranlayıp oranı kameradaki odak uzaklığıyla çarpmak lazım.


  • argent dawn  (11.05.14 23:26:57) 
[]

Memur arabası - Clio'dan sonra ne alınır?

2001 model Clio var elimizde. Bunu satıp üstüne çok fazla ekleme şansımız yok.

Bir yerden bir yere götürsün yeter,
Şu anki arabamızdan fazla yakmasın,
Sık sorun çıkarmayıp yedek parça problemi olmayan düz bir araba olsun.
Bu konulara pek ilgim olmadığından size sorayım dedim.

 
fiesta.


  • tekil3.şahıs  (10.05.14 18:32:51) 
Bu ara fiyatlar çok arttı eğer elden çıkartmak şart değilse ben olsam onu kullanmaya devam ederdim.
Ondan gelecek parayla ondan daha iyi bir araba alamazsınız yani.

  • onexey  (10.05.14 18:35:35) 
valla ikinci el piyasası uçmuş..
kasım ayında 15.000 olan arabalar 19.000e dayanmış vaziyette.
satılacaksa şimdi satılmalı. ama almak için yaz sonunu beklemeli.
  • hamurumdaki ayrilik tozu  (10.05.14 18:45:23) 
arabanız çok masraflı değilse ve de 26-27 bin civarı paranız yoksa clioyu satmayın derim... şu anda piyasa uçmuş... ve de 4-5 bin fazla koymayla cliodan iyi bir araba alabileceğinizi sanmıyorum...


  • inanmazsan inanma  (10.05.14 19:14:30) 
memurum cliodan sonra ikinci el golf 5 alıp lpg taktırdım. 2 senedir sıkıntısız biniyorum.


  • optum kib bye  (10.05.14 19:52:04) 
[]

Antik kentler nasıl inşa edilmiş?

Devasa, yüksek, ağır yapılar olmasının yanısıra mimari olarak da inanılmaz. En ulaşılmaz yerlerinde oymalar, ince işler.
Fotoğraflara bakmanızı öneririm,

3.bp.blogspot.com
4.bp.blogspot.com
3.bp.blogspot.com
3.bp.blogspot.com
www.gezilecekyer.org


Şimdi böyle bakınca çok tuhaf geldi. Milattan önce inşa edilmiş yapılar, hangi teknoloji, hangi iş gücü. Kim bilir neler yaşandı, günümüze gelmeyen ne bilgiler vardır.

 
o dönemlerde yapılara biraz da inanılmaz bir özenle bakılmasının ve yaklaşılmasının payı var bunda bence.

günümüzde yapı sektörü / mimari dizaynlar hayvan gibi standardize edildiğinden böyle önemli yapılar çıkartamaz oldu insanlık. arapların yaptırdığı oteller veya deli gibi uzun gökdelenler değil bahsettiklerim. zaten o pahalı binalar harici projeleri çizenler kendilerinden bir şey katamıyorlar, müteahit kendisi belirliyor çoğu şeyi.

bir kültür mirası olarak yapılaşma gözden çıkmış durumda gibi görüyorum ben. ne bir cami/kilise/vs. böyle ilgiyle, şevkle yapılabiliyor ne kamu binaları, ne de evler... her şeyde bir umursamazlık hakim.

age of empires'ı hatırlayanlar bilir ki her imparatorluğun/kültürün mimarisi de kendine özgü olurdu genellikle. şimdi o anlayış değişti. sizin gösterdiğiniz örneklerin günümüzde de verilmesini ve yaşatılmasını isterdim.

abi böyle de ne manasız bir cevap oldu. neyse. bu seferlik böyle olsun.
  • ready2strike  (04.05.14 14:14:15) 
okuduğum şeylerden aklımda kalanlarla söylemeliyim ki yapımları zaten çok uzun zamanlar almış..
kimisi 10 yıllar sürmüş..
çok fazla köle kullanılmış yapılırken..
basit makineler yani kaldıraç çıkrık gibi şeyler taşıma konusunda en büyük araşları..
hayvanlar da çokça kullanılmış taşıma için..
büyük mermerler ve taşlarla yapılan çoğu yapı zaten o taş kaynaklarının olduğu yerlerde kurulmuş yani kilometrelerce taşımamışlar..

ve ayırca eklemeliyim ki..
eski zamanlardaki insanların matematiksel, fiziksel ve astronomik bilgileri oldukça kuvvetliymiş..
binalar inşaa edilmeden önce eminim ki uzun bir hesaplama süresi oluyordur..
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin  (04.05.14 14:18:58 ~ 14:20:15) 
kardeşim fotoğraflardan da gördüğümüz üzere, insanlar bir zamanlar yaşadığı veya değer verdiği yerlere özen gösteriyormuş. bir tane kirişin, bir tane sütunun üstüne bile milyon tane işlemeler yapıyorlarmış. sanat yapıyorlarmış.

şimdilerdeki gibi değilmiş yani. yaşadıkları yere özen gösteriyorlarmış.
şimdi ne güzel dimi, dök betonu dök üstüne alüminyum kapla ve bina diye sat amk :)
  • kamera motor  (04.05.14 14:26:30) 
Nat.Geo. Channel'da Zamanda Yolculuk diye bir program var.
Bahsettiğin gibi yapıların gizemini ve yapılışını konu ediniyor.
İzlemeni öneririm. natgeotv.com

not: 4. fotoğraftaki yerde (Aydın - Tralles) askerlik yaptım, çok büyük bir yapı gerçekten.
  • livaneli kadir  (04.05.14 14:32:33 ~ 14:34:25) 
Abi bir de El-hamra'nın yapılışıyla ilgili NatGeo belgeseli var antik dev yapılar diye mi ne, o bölümü izle. bizim dibimiz düştü izlerken.


  • sanal hayvan  (04.05.14 14:36:10) 
[]

Genelde sevilen yiyecekler neden seviliyor?

Mesela patates kızarması. Ne kadar tok olursam olayım ismini duyduğum an bitiyorum.

Bunun bir açıklaması var mıdır? Mesela birim miktar başına diğer besinlerden daha fazla enerji verip aynı zamanda dildeki tat almaçlarına kızarmış yağ ani etki yaptığı ve beynin frontal lob bölgesini uyardığı için patates kızarması insan türü arasında genelde sevilen bir yiyecektir. Gibi?


 
bunun tek açıklaması; "zararlı yiyecekler lezzetlidir" olabilir. ben de isterdim açken gideyim bir sebze yiyip doyayım ama olmuyor işte, vücut yağlı yiyecekler, çikolatalar istiyor. cevabı bulursan bana da ses ver :(


  • the silent enigma  (30.04.14 22:36:34) 
tadi bir seye benziyordur kesin. mesela insanlar genelde tatli seyleri severler. bu meyveden kaynaklidir. milyonlarca yil oncesinden kalma aliskanliklar ve damak tatlari yani.


  • bohr atom modeli  (30.04.14 22:36:45) 
patates kızarması değil de yağlı yiyecekler daha lezzetli oluyor. Bazı moleküller sadece yağda çözüldüğü için bir kısım besinlerin yağ ile pişmesi sanırım beyinin bir kısmını falan tetikliyor.


  • streak  (30.04.14 22:37:22) 
ayrıca (bkz: maillard reaksiyonu)


  • streak  (30.04.14 22:39:16) 
karbonhidrat bağımlılığından da olabilir.


  • icemint  (30.04.14 22:48:01) 
bir de (bkz: comfort food)


  • inthechaos  (30.04.14 23:17:17) 
Comfort food +1


  • mea maxima culpa  (01.05.14 02:25:29) 
[]

Futbolu hissedemiyorum

Merhaba, düşündüğüm birkaç şeyi anlatıp sizden neden böyle olduğum konusunda fikir almak istiyorum.

Özellikle Türkiye'de futbol inanılmaz popüler bir spor. Her kesim takım tutar, en azından önemli gördüğü maçları izler ve futbol muhabbeti yapar.

Küçükken, çocukluğumda yetişkinlik dönemimde futbol beni golften fazla heyecanlandırmadı. Tabii aynı ilgisizlik diğer sporlara da var. Sadece futbolun bu kadar gündem olmasını anlayamıyorum.

Sözlükte maçlar gündemde binlerce entry alır,
İnsanlar (nedense) fanatik biçimde takım tutar,
Kavgalar olur, şampiyon olunca sevinirler, yenilince üzülürler.

Kendimi genel insan psikolojisinin tamamen dışında hissediyorum böyle düşününce.

Bu tür sosyal olaylarla bağlantılı psikolojik bir sorunum da yok, zevkli ve güzel bir hayat yaşıyorum normalde.

Bunun bir nevi psikolojik analizini merak ediyorum.

not: ibrahimoviç'in rövaşata golünü, geçen hafta ismini hatırlamadığım birinin attığı gol gibi şeyleri arkadaşlar izletince "vay be" diyorum.

 
Şike ve ardarda gelen başarısızlık mahvetti Türkiyedeki futbolu, bende bu ülkedeki futbola karşı bir şey hissetmiyorum atl. madridin şampiyonluğu ya da liverpolun şampuyon olma ihtimali daha çok heyecanlandırıyor maalesef..


  • redeath  (27.04.14 21:26:19) 
gayet normal bir insansın. acayip abartılı futbol sevgisi var. fanatizm, holiganlık derecesinde takımlarına aşık adamlar. afedersin popolarında don yok, maçlara bilet alırlar, birisi takımlarına laf söylerse katil olacak hale geliyorlar, kaç kişi öldü futbol uğruna. nedir bu futbol aşkı? eşlerine bu kadar aşık olsalar mükemmel bir evlilikleri ve cinsel hayatları olurdu. futbol uğruna ne yuvalar yıkıldı.


  • rock n roll  (27.04.14 21:27:14) 
Millet futbolla kafayı yemiş. Uyuyo herkes. Olduğun gibi olmak iyidir.


  • cemlemikonusuyorsun  (27.04.14 21:30:41) 
sende bi sorun yok. hayati futbol olan faydasiz pezevenkler dusunsun hallerini. boyle devam et, keske hepsi senin gubi olsa.


  • tutun kolonyasi  (27.04.14 21:32:28) 
Futbolu ve diğer sporları çok seven bir insanım. Ben de bir insanın spor sevmemesini anlayamıyorum. Fanatik değilim. Tuttuğum takım var, sempati duyduğum bir ton futbolcu ve takım var. Oturup izlerim. İlla izleyecem diye bir şey yok elbette. Bayern -Real maçını sabırsızlıkla beklerim. Hanım yok ya sinemaya gidelim dese sinemaya giderim. Fakat futbol izlemekten inanılmaz keyif alıyorum.

Diğer sporlar da aynı şekilde. Voleybol maçı da, basketbol da, hentbol da. At yarışı da izliyorum. Bahis yapmıyorum. Elbette ki her maç sonrası cinsel içerikli, sökmeli, takmalı, geçirmeli, emmeli, sokmalı muhabbet eden gerizekalı kitleden olma ama bir insanın ilgi duyacağı bir spor dalı nasıl olmaz anlayamıyorum. Çok tuhaf geliyor. Anormal demiyorum yanlış anlaşılmasın ama tuhaf geliyor.
  • godsparticle  (27.04.14 21:33:36 ~ 21:34:26) 
futbol asla sadece futbol değildir. sebep bu kardeş.


  • 726490  (27.04.14 21:33:49) 
insanların hayatlarındaki boşlukları sürü psikolojisi eşliğinde doldurduğu şeylerden biri futbol. çocukken sokakta hep futbol oynamış, hayaller kurmuş ve bu hayallerden sıyrılamamış insanların, kitlelerin karşılıklı gazıyla birlikte gereksiz benimsemesi, anlam yüklemesi... futbolun dünya çapında popülerlik kazanmış olması bu etkenleri sürekli olarak tetikliyor ve bu saçma fanatik insanlar bitmiyor. aslında biraz tanrı sevgisine benziyor.


  • click here to see her naked  (27.04.14 21:34:30) 
Tüm sene boyunca en huzurlu, en heyecanlı, en mutlu hissettiğim anlar TT Arena'da bulunduğum anlardı diyebilirim. Sanki dünyadaki bütün sıkıntılarımı girişinde bırakıyorum gibi oluyor. O yüzden kolay kolay bir başkasına küfür edecek kadar fanatik olmasam da futbolu seviyorum. Salak salak s.ktik, soktuk muhabbeti olmasa, iğrenç spor medyası, dingil yöneticiler olmasa çok daha severdim.


  • jamalbsf  (27.04.14 21:37:30) 
tuttuğu takıma bir laf edilse en efendisinin bile en iğrenç ifadelerle küfrettiğini görüyoruz hepimiz.en basit haliyle aidiyet duygusu sanırım.

çocukluktan beri bir takım tutturuluyor, "en büyük bu takım, diğerleri şerefsiz" diye beyne kodlatılıyor. spor, rekabet iyidir, eğlenmesini bilirsen çok güzel bir şeydir diye öğretilmiyor.

ben de fenerbahçeliyim, bugünkü şampiyonluk bende ufak bi kıpırdanma uyandırdı o kadar. o da geçer bir iki seneye. iğrenç bir hale geldi çünkü artık fanatizm.
  • rectoa  (27.04.14 21:38:13) 
futbolu sevdiğim halde türk futbolunu bende çok anlamsız buluyorum.


  • mrthany  (27.04.14 21:38:39) 
Ben de boyleyim. hic bir zaman sevmemisimdir futbolu. diger sporlari seviyordum o konuda ayriliyoruz ama futbol hep sikici gelmistir. Kulturle alakali bir durum turkiye'de ingiltere'de futbol, kanada'da buz hokeyi, amerika'da amerikan futbolu beyzbol hokey vs.

Turklerden daha psikopat olan bir suru millet var ingilterede holiganlarin programini izleyin discovery den hala yayinliyorlarsa.
Kanada'da banka subelerinde falan zipliyorlar musteriler calisanlar birbirlerine sariliyorlar milli takim gol atinca, tv acik para sayma makinelerinin yaninda herkes maci izliyor. Turkiye'de goremezsin boyle bir manzara mesela bankada falan.

Aileyle de alakali biraz da, babam izler oyle arada ama hic fanatik ya da hic mac kacirmayan ya da oturup yorum yapan futbol programi izleyen biri degildi ama oyle olsaydi bana da gecerdi biraz diye tahmin ediyorum.

edit: click here to see her naked +1 demeden gecemeyecegim bir de.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (27.04.14 21:38:52 ~ 21:40:30) 
bende hiç anlamıyorum toplumumuzun futbol ile neden bu denli rabıta halinde olduğunu.
toplumsal olayları da hissedemiyorum.

  • yün prenses  (27.04.14 21:41:57) 
Futbola çok fazla kafayı takan insanların "sığ" olduğunu düşünüyorum ben. Zira bu, insanların kendini eğlendirmek için "uydurduğu" bir spor müsabakası. Olaya böyle bakmak lazım. Senin durumun da çok normal, demek farklı zevklerin var.


  • Gkcn  (27.04.14 21:41:58 ~ 21:42:41) 
herhangi bir spor dalını sevip takip etmekle holiganizm aynı şeyler değil, onu bi ayıralım önce. çünkü cevaplar yavaş yavaş "because it's too mainstream" olayına doğru kayıyor.

bunu bir psikolojik analizi olamaz, zevkler ve renkler farklıdır. seninki normal öbürleri anormal demek saçma, tam tersi gibi. ilgini çekmiyormuş, bu kadar işte.
  • baba jo  (27.04.14 21:45:49 ~ 21:46:42) 
senin için konuşmuyorum ama mal mal entel triplere girmeye gerek yok. kültür sanat dünyasından bi dünya adam da fanatikçe maç kaçırmadan takım tutuyor köşesinde ona buna sallıyor futbol yüzünden.

sen büyürken etrafında öyle çok bi futbol muhabbeti dönmemiş sen de takımı sahiplenememişsin demek ki. herkes sevecek diye bir şey yok.
  • tescillimarka  (27.04.14 22:00:35) 
zaten "tuttugum takim yendi. bu, iyi" ve "tuttugum takim yenildi. bu, kotu" psikolojisini cope at gitsin. milliyetcilige kadar uzar gider konu. kendini bilen insanin boyle sorunlari, psikolojik yapisi olmaz.

futbol nedir ki..? topa tekme attim, gol oldu.. e?

ronaldinho diye bi futbolcu vardi. gayet estetik ve zekice hareket edebilen, o'nu "ne guzel oynuyor" diye izlemek gibi konular ayri da... "gol oldu, takimin hanesine bir sayi eklendi, oh" mantigi pek bi' gelismemislikle, rekabet duygusuyla, kazanma hirsiyla ve dolayisiyla; kibirle vs. alakali.
  • merdümgiriz...  (27.04.14 23:14:47) 
Basit bir analizi var aslinda. Herhangi bir duygusal bagin yok futbolla.

Objektif bakinca esasen cogu macin 90dksinin cogu oldukca sikici gecen bir oyun bence izleyenler icin.

Ama duygusal bakmayi da tercih edebilirsin. Duygusal boslugunu futbol doldurusa, tuttugun bir takim olur, lig denen oyunu takip edersin, mac analizlerini izlersin, yorumlari okursun, gun ici muhabbetlere dahil olursun, bir bakmisin her hafta maci bekleyen birisin. Artik futbol senin stresten kacis alanin olmus.
  • f_d  (27.04.14 23:38:58) 
mal değilsin işte ne güzel.


  • birisi.  (27.04.14 23:44:11) 
üniversite hazırlık sınıfında çok zorladım kendimi futbolu sevmeye ama olmadı. beni gram ilgilendirmiyor, hiç hoşlanmıyorum yani. bi arkadaş bayern'den bi adamın golünü anlatıyor, sonra bana döndü "abi hiç mi ilgini çekmiyor ya" dedi. o derece ilgilenmiyorum.


  • shafuck saiser  (27.04.14 23:45:38) 
sporu ve futbolu çok seven birisi olarak, herhangi bir spora "izleyici" olarak bağlanmanın bir eksiklikten ileri geldiğini düşünüyorum ben açıkçası... spor yapmıyorsanız, hiçbir şekilde hiçbir sporla ilgilenmiyorsanız aslında birazcık toplumdan izole olduğunuz düşünülebilir. ama bu sadece benim için geçerli bir fikir. dünya kupası benim için bir spor olayından ziyade, "kültür"dür mesela. en çok sevilen, en çok oynanan oyunun, en güzel halidir. futbol izlemeyen birisi bile, 2014 dünya kupasının nerede düzenleneceğini bilebilmelidir. bilmeyene "neden bilmiyosun ya aptal pff" demem, ama şaşırırım.

19 yaşındayım. şu zamana kadar hepsi amatör olmak kaydıyla paten kaydım, futbol oynadım, basketbol oynadım, hentbol takımına girdim, tenis oynadım. grand slam finallerini izlerim, basketbolda 2-3 ligi takip ederim, futbolda 30-40 ligi takip ederim, buz hokeyinde de isveç ve rusya'nın hastasıyım. buna ek olarak bir de profesyonel dota manyağıyım.

kendimi hiçbir zaman desteklediğim takımların birine veremedim tamamen. o fanatik taraftarların yaşadığı aidiyet duygusunu hiçbir zaman hissetmedim. çocukken, maç izlerken gördüğüm bir görüntü, beni "futbol çok güzel lan" dedirtmeye itmişti: hava çok bozuk, bir adam var, kucağında kabana sarılmış, şirin mi şirin minik bir velet. takım gol atıyor, futbolcu bunların olduğu tribüne koşuyor. ekranda bu veledi gösteriyorlar, kıpkırmızı burnuyla nasıl seviniyo pezevenk.

romantiğim ben. alınan her puandan, futbolcuların her hareketinden bi şeyler çıkarmayı seviyorum. türkiye ligi'ni sadece puan tablosundan takip ederim, izlemem. sevmiyorum çünkü. futbolu sıkıcı buluyor ve çoğu maçı 90 dakika boyunca izlemeye tahammül edemiyorum.

ama çok seviyorum. ve bana kalırsa, mevcut durumda böyle endüstriyelleşmiş bir sporu tutkuyla sevmek, eksik olan bazı şeyleri tamamlama ihtiyacından ileri gelen saçmasapan bir motivasyonun sonucu...

geçen sene palermo kümede kalmaya çalışırken, catania avrupa ligi hesapları yapıyordu. ezeli rakipler. bu sene palermo tekrar üst lige yükselecek, catania düşüyor... kaderin cilvesi işte. ben hayatı görüyorum sporda. inişler, çıkışlar, güzellikler, çirkinlikler... her şey var. hepsinin üstüne, bir de milletin birbirinin üstüne çıktığı puan tablosu var. haha.

öyle işte. kusura bakma yeni uyandım, beynim allak bullak çok karışık oldu. millwall-west ham maçı yüzünden lisede çorlu'da birbirimizi bıçaklıyoduk biz. lan sana ne millwall'dan, neyin fanatikliğini yapıyosun?

bi şeyler eksik. onu yerine koymak istiyorum. spor beni inanılmaz mutlu ediyor. bununla doğdum ve "sağlıklı" hissettiğim pazar günlerinde her zaman bir spor vardı. dün liverpool-chelsea, sunderland-cardiff maçlarını izledim mesela. liveprool'un hüznünü paylaştım. cardiff taraftarı olduğum için oradan ekstra kendim üzüldüm. sunderland'li taraftarlar için sevindim.

bir şeyler eksik, ama hep eksik kalsın, sorun değil. sonuçta hepimiz kendi kafamızda yarattığımız dünyalarda yaşıyoruz. ben cardiff için ağlamayı, 90 dakikalığına liverpool'luların mutluluğunu/acısını paylaşmayı seviyorum. benim için kültür bi noktada.

ama sevmiyorsanız, kendinizi garipsemeyin. hiçbir anormallik yok. neticede, sporların tümü, bunları yıllarca yapan insanların, hayatlarını bununla idame ettirebilmesi adına oluşturulmuş yarışlardan ibaret. en azından benim saydıklarım için. umursamayabilirsiniz, hatta umursamamanız daha mantıklı.


yine de güzel şeyler hep. hani eskiler pazar günü banyosunu yapıp bizimkiler izlermiş ya... ben pazar akşamı kanal a'da ligue 1 maçı izliyodum. hafta sonunu iple çekiyodum çünkü 500 tane maç oluyodu. isveçlilerin bile bilmediği isveç takımları hakkında bi şeyler bilmek hoşuma gidiyodu.

çok duygulandım ağlıycam, i <3 endüstriyel şit
  • pescador  (27.04.14 23:57:22) 
[]

Türkiye'de olanlar, toplum, medya, seksi fotoğrafları için tıklayın(!)

Hiçbir zaman internette Türk basınından haber okumam. Bugün Hürriyet, Milliyet gibi sitelere bakayım dedim, kendimden geçtim. Nedir öyle yahu? Haberden başka her şey var. Bilmem kimin rezil olduğu an, giydiğine dikkat etmezsen böyle frikik verirsin galerileri, haberin içeriğiyle alakası olmayan başlıklar...

Onu geçtim, tasarım felaket! Her yerden kocaman puntolarla yazılar, sağdan soldan fırlayan fotoğraflardan sonra hemen kapattım.

Hürriyet'i ele alalım.

1. İngilizce: www.hurriyetdailynews.com

Tasarım, haberlerin haber olması, köşe yazıları, analizler yerinde.

2. Türkçe: www.hurriyet.com.tr

Nasıl da şok edici, değil mi? İkisi de Hürriyet. İngilizce olanı BBC falan değil.

Televizyonda dünyadan ana akım medya kanalları açık sürekli. Programlar olması gerektiği gibi; haberler, sanat programları, analizler, incelemeler, öte yandan Türk televizyonlarında bağırıp çağıranlar, mağaradan dün çıkmışçasına yapılan anlamsız programlar, dil bilgisinden habersiz atılan başlıklar beni şok ediyor.

Diyeceksiniz ki Türk halkının geneli böyledir, onun da yansıması televizyon, internet siteleri ama ben bu uçurumdan inanılmaz rahatsızım, bu topluma yabancı hissediyorum.

Abartılı bir örnek olacak ama düşünün ki sizi şu anki hayatınızdan koparıp Ortadoğu'da veya Afrika'da çok daha berbat bir toplumun ortasına koymuşlar, yaşamaya çalışıyorsunuz, ben de Ege'de, sevdiğim bir yerde yaşamama rağmen son zamanlarda öyle hissediyorum.

Sizin bu konudaki düşünceleriniz nedir?

 
ciddi ciddi medyaya dayanarak ve onların hepsinin de bir sermayenin boyunduruğu altında olduğunun farkında olmayyanların, bununla birlikte "olm batılılar ne süper la" eksenli dünya tasavvuru oluşturmasına ve topluma dair tespitlerde bulunmasına arıyorum arıyorm anlam veremiyorum bulamıyorum.


  • dafaiss  (26.04.14 13:27:19) 
günaydın. şok oldunuz demek. bence sonunda yaşadığınız ortamı biraz olsun tanımaya başlamışsınız. ilk şokun ardından umarım tanıma çabalarınız devam ederi.

düşüncem: yok.
  • mahone  (26.04.14 13:28:35) 
Bildiğin utanıyorum bu durumdan. Bu yüzden sabahları haber sitesi filan açmıyorum, sinirlerimi iyice yıpratmamak için. Utanç çöplüğü.


  • pandispanya  (26.04.14 13:31:36) 
Yokmuş gibi davranın
t24.com.tr
www.baskahaber.org
  • edip  (26.04.14 15:01:07) 
[]

Tek kişi kiraya çıkmak

Hadi gelin hesap yapalım. Öğrenciyim, krallar gibi geçinmem için kiranın üstüne ne kadar koymam lazım? 2 kişi çıkma planım vardı, son zamanlarda tek çıkmanın hayalini kuruyorum ve sıkıntıya girer miyim kestiremiyorum.

Yer İzmir, ev eşyalı, ısınma doğalgaz olacak, evde düzenli yemek yapılacak, aidat olur mu bilmiyorum ama sıfır ya da en fazla birkaç yıllık eve çıkılacak.

Faturalar, olası ekstra masraflar falan derken çok değişken fiyatlar çıkıyor. Bir de sizden yorum almak istedim.

---

Benim öngörüm;

- 550 lira kirası olan bir yere çık.
- Ortalama 200 lira faturalar gelsin. (bunu hiç kestiremiyorum)
- Mutfak harcaması 200 olsun.

Ev 950 yaptı. Dışarıda nadiren gez ye iç 1000'i aşarım herhalde. Ya da bambaşka rakamlarla uğraşacağım, bilemiyorum.

 
Geliriniz kiranizin 3 kati ise orta standartlarda bir yasam yasarsiniz kabaca.


  • crown  (09.04.14 10:51:15) 
belki biraz zorlasa da tek basına kiraya cıkmak candır. kimsenin pisliğiyle derdiyle ugrasmadan mis gibi :)


  • bennerdenbileyim  (09.04.14 10:54:38) 
gelirinizin en fazla üçte birini kiraya ayırmak son derece makul oluyor orta sınıf için.


  • john lee hooker  (09.04.14 11:10:52) 
izmir ve tek yaşama olduğunu duydum konu geldim,

öncelikle gelirin ne kadar ?
oturmak istediğin semt nereler
bunlar önemli sorular,
izmirde dogalgazlı bir kaç yaşınada ev zaten başlı başına sıkıntı yada bölgesel olarak sıkıntı olacaktır izmirde bir çok semtte kira mantığını anlatayim sana, baz fiyat diyelim 650 tl klasik daire apartmanda asansör varsa ekle üzerine 100 tl dogalgaz varsa bir 100 tl daha ekle gibisinden bir mantıkları var. özellikle merkez ilçelerde yeni bina zor yada yüksek kiralar oluşacak.

ben 700 tl kira vererek ortalama aylık 2000tl oldukça rahat en azından alıştığım hayat standardını koruyarak geçinebiliyorum. bazen gelir düşüklüğü yada önemli ihtiyaç çıktığında biraz maddi sıkıntıya girsemde genel anlamda çok rahatım.

tek yaşamak süperdir maddi sıkıntıya düşsem bile bu lüksten vazgeçeceğimi zannetmiyorum sigarayı bırakırım daha kötü bir eve taşınırım ama vazgeçeceğim bir şey değil bu hayat, kimsenin derdi yok pisliği yok kimseye baglılığın yok bütçeni ayarlayabiliyorsan.
  • exodia  (09.04.14 11:27:34) 
@exodia;

- Dokuz Eylül'de okuduğumdan Buca'da oturmak zorundayım.
- Ayda 1000 civarı geliyor ailemden bu yıl.
- Yazın eve çıktıktan sonra da 1000'i geçmek istemiyorum barınma, dışarıda yapacağım keyfi harcamalar dahil.
- Burada öğrencilere yönelik çok yeni bina gördüm ve hala yapılıyor.

Eşyalı, doğalgazlı 1 + 1 evler 500 - 600 civarı sahibinden.com gibi yerlerde.
  • hadi ya la  (09.04.14 12:13:01) 
500-600 kira verip aylık 1000 tl harcaman olacaksa sıkıntılı o iş. okul bitip çalışmaya başlayınca tek başına çık bence. gezip tozmaya harca biraz paranı. ucu ucuna bir şeylerden feragat etme yoluyla yaşayacağım dersen bilemem. 7 yıldır yalnız yaşıyorum, kira vermiyorum fakat ha bire ekstradan birşeyler çıkıyor.


  • biliyorum ki ben  (09.04.14 12:19:53) 
500 lira kira veriyorum toplam 1700 lira gelirim var. dendiği gibi 3 katı gayet rahat idare ettiriyor.


  • ay cok zekiyim  (09.04.14 12:28:30) 
6 aydır tek yaşıyorum bende. Çok sıkıntı çektiğim günler de oldu. bugüne kadarki tecrübelerime göre en önemli olay faturaların ve kiranın zamanında ödenmesi. gerisini bi şekilde hallediyor insan. her türlü derde rağmen rahat rahat yaşamanın keyfi bambaşka tabi. bana elektrik ayda 50-60 tl civarında geliyor.(tv,buzdolabı,elektrkli ocak,sofben,laptop,elektrikli soba vs. dahil)su 2-3 ayda bir geliyor pek önemli değil. doğalgaz olayını hiç bilmiyorum ama ilk aydan sonra ortalamayı ayarlarsın herhalde. 400 tl kirası olan bir ev bulursan, ilk ayı atlattıktan sonra rahat yaşarsın bence.


  • iscanthere  (09.04.14 13:38:56) 
kendi harcamalarımı örnek vereyim.

700 tl kira (kira sadece belki senin giderinden fazla olacaktır)

-60 tl internet
-yazın ortalama 30 kışın 70 tl elektirik (elektrikle ısınıyorum fakat çok sıcak soğuk sorunum yoktur)
-20 tl civarı su faturası
-haftalık 50 tl civarı mutfak alışverişi
-2 ayda 1 80 tl tüp parası (duş için kullanıyorum)
-kişisel masrfalarım ortalama olarak haftalık 150 tl civarı sigara dahil kişisel harcamalarım, bunu düşüren kalemlerin en büyüğü aracım olmasına ragmen toplu taşıma kullanmam. kısacası 1000 tl yeteceğini hiç düşünmüyorum tek başına yaşayarak evet yeter ama bir miktar kemer sıkma durumuna gitmen gerekiyor.
bu zamana kadar tecrübelerim şunu gösterdi aylık hesabımın %30 %40 üzerine çıkıyor harcamalarım.

bunların yanında evet tek çık diyorum zor olsa bile tek çık, evde yeme içemeyi halledersen dışarı çıkmaların sırasında masraflarını düşük tutarsan (örneğin bara gittiğinde sarhoş olana kadar içmeyip 2 bira içip kaçarsan sigarayı bırakırsan) ama ne olursa olsun yemek yeme işini evde hallet ve alışverişini mantıklı yapmak önemli.

alışverişe çıkmadan önce alman gerekenleri not al ve sadece onları alıp çık bir şeyler alayim diye çıkarsan gereksiz bir ton şey alırsın geri dönersin.

konforundan birazda olsa ödün vermeye çalış, sallıyorum yan komşunun internetine ortak ol yada bu şekilde yaşayacagına kesin eminsen (bak kesin diyorum) tahhatütlü internet paketlerine geç.

faturalarını düzenli öde hatta kira ve faturaları tek seferde hallet, evin olduğu sürece bir şekilde hayatta kalırsın ama elektriğin kesilirse internetede eve de boşa para ödemiş gibi olursun. kısacası geçirsin daha zor durumlarda olarak geçindim ben üniversite döneminde sadece dikkat etmen ve bazı aylar zor durumda kalmayı göze alırsan halledersin.

bir kere yanlız yaşamaya alışınca vazgeçemezsin zaten.
  • exodia  (10.04.14 01:47:23) 
[]

Alarm çalınca aşırı dinç kalkmak

Bazı günler az uyumamıza rağmen çok kolay kalkarız, bu uyku periyotlarıyla ilgili. Bir periyodun ortasında uyandırılırsak vücut hazırlıksız oluruz, periyot biter bitmez uyanırsak dinç kalkarız.

Sabaha karşı 6'da kendiliğinden uyandım, gayet dinç şekilde mutfağa gittim ve yattım. 10'da alarmla kalktığımda ise yataktan yarım saatte zor çıktım.

Aklıma şöyle bir şey geldi, EEG ile beyin dalgaları ölçülüyor ve rem uykusu, hafif uyku gibi durumlar izlenebiliyor.
Halihazırda programlar var, kaçta uyuduğunuzu giriyorsunuz, en uygun uyanma saatlerini teker teker gösteriyor fakat sıkıntı şu ki herkes anında uykuya dalamıyor ve uyanma saati de değişmiş oluyor.

Öyle bir cihaz olacak ki rahatsız etmeden biz uyku anına geçer geçmez ayarladığımız saat aralığı bazında alarmı kuracak ve o saate göre alarm çalacak.

Bence günümüzde herkesin kullanması gereken bir teknoloji. Fikrin yeni olduğunu pek sanmıyorum, muhtemelen EEG gibi bir özelliği içeren alarm cihazını kompakt hale getirip pazarlamak pek kimsenin işine gelmedi. Ya da geldi, haberim yok. Ya da bir şeyleri yanlış düşünüyorum ve onları bana açıklayacaksınız.

 
Uykudaki hareketlerinden uyku dereceni kestirebilen ve kurduğun saate yakın bir zamanda uykunun derin olmadığı bir anda uyandıran app'ler var mesela? Uygulamayı açıp yastığın altına, yanına falan koyuyorsun ama insandan insana değişiyor tabii etkililiği.


  • whoosie  (13.03.14 23:20:45) 
EEG degil de yataktaki hareketlerinizi olcup dogru zamanda sizi uyandiran SleepCycle adinda bir uygulama var, arastirin derim.


  • crown  (13.03.14 23:21:58) 
Böyle iphone uygulamaları var.


  • [silinmiş]  (13.03.14 23:46:04) 
senin dediğin kadar değil ama smart alarm tarzı birşeyler vardı. 3 dk önceden kuş böcek sesiyle yavaş yavaş artarak uyandırıyor.

Bende farketti sanki.
  • jadle  (14.03.14 00:01:21) 
bu saat tam dediğin şekilde çalışıyor. bende yok gerçi, o kadar para ne vereceğim dedim ve almadım ama araştırmak gerek, işe yarıyordur büyük ihtimalle.

www.sleeptracker.com.tr
  • tonoto  (14.03.14 01:52:00 ~ 01:52:08) 
@tonoto anlatmak istediğim tam olarak buydu, teşekkür ederim.


  • hadi ya la  (14.03.14 09:15:51) 
[]

Günde kaç kelime kullanıyoruz?

Ülkeye, bölgeye, şehre ve kişiliğe göre çok değişken cevabı olan bir soru olmakla birlikte bunun hakkında yapılan araştırmaları nereden bulabilirim, örnekler verebilir misiniz?




 
bir ara okuduğum bir makalede günlük ortalama 300 kelime kullanıyoruz diye bir şey hatırlıyorum,

"günde kaç kelime kullanıyoruz" google araması ile sonuçlara ulaşabilirsiniz, çıkan yazılardan akademik araştırma yapan varsa o araştırmalara da yada en azından yapanlara da ulaşabilirsiniz.

Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi (TÖMER) Bursa Şubesi Türkçe Bölüm Başkanı Halil Çağlar (kopyala/yapıştır) 400 kelime olduğunu söylemiş misal. iletişime geçip detayları öğrenebilirsiniz.

Bununla birlikte dijital yazılı basını tarayabilecek bir uygulama yazdırıp (çokda pahalıya patlamaz 300/500TL arası bişi olur diye tahmin ediyorum, hatta meraklısı ücretsizde yazar) her bir makalede (sayfada) ortalama kaç kelime var, toplam kaç kelime var vb. sorulara cevap bulabilirsiniz.
  • selam  (10.02.14 21:15:16 ~ 21:15:53) 
[]

Bu tarz jazz harmanlı şeyler arıyorum

Yumuşak gitar, perküsyon, nefesli, seksi bir vokal.
Cover, orijinal, hiç fark etmez.

www.youtube.com

 
(bkz: Morcheeba)


  • hasmetizm  (06.02.14 22:36:49) 
nouvelle vague


  • artikbenimdebirvolvomvar  (06.02.14 22:39:50) 
Gülçin Ergül'ün Akustikhane performansları
www.youtube.com
www.youtube.com

Elif Çağlar'ın Akustikhane performansları
www.youtube.com

Hafif uzaklaşsa da Shivaree
www.youtube.com

Bang Bang'in şu yorumu
www.youtube.com

Biraz sertleştirirsek Malia
www.youtube.com

Shakira'nın şusu
www.youtube.com

Soraya'nın busu
www.youtube.com

Şimdillik bunlar geldiş aklıma, devamı gelirse eklerim.
  • aychovsky  (06.02.14 22:45:47) 
onun yeriner doğrudan jazz dinlesen?

julie london dinle örneğin, peggy lee dinle, nina simone dinle, falan filan. seksi mi değil mi bilemedim gerçi ama müzikal olarak daha düzgün hali ile post-grunge coverından.
  • kulkke  (07.02.14 00:32:31) 
  • ayseternity  (13.02.14 17:33:22) 
[]

Dilciler, sınavlara girenler; fikir verir misiniz?

İçimde hep ukte kalmıştır İngilizce. Halihazırda yabancı dille hep iç içeyim ama ÖSYM'nin tarzına alışmam lazım. Beni LYS-5 için mükemmel yapacak kaynaklara ihtiyacım var. Önerileriniz doğrultusunda çıkıp alacağım, hevesle hepsini çözeyim.




 
valla ben bi kere girdim o sınava öylesine yabancı dille iç içesen yeterli yani ösym'nin pek de bir tarzı olduğunu düşünmüyorum ingilizcen iyiyse gayet de yaparsın zorlanmadan.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (01.02.14 16:05:36) 
pahalıdır ama els yararlıdır.tavsiye ederim.

www.elsyayin.com.tr
  • deletesystem32  (01.02.14 16:25:21) 
valla zaten ingilizcen varsa, 10-15 tane deneme testi çözsen yeterli olur. ben deneme testi çözmeden önce ilk denediğimde 40 net yapıyordum sonra 75'e kadar çıktım, sınavdan da 60 küsür net yapmıştım(görece zor bi sınavdı). 80 soruydu sanırım toplam di mi?

fem'in deneme testlerini almıştım ben.
  • neseranni  (01.02.14 16:49:02) 
yds nin çıkmış soruları topladığı kitabı var onu çöz


  • aydonno  (01.02.14 17:27:55) 
[]

İşletme bırakılıp İngilizce okunur mu?

Mevzubahis kişi Dokuz Eylül'de işletme okuyor ama çok da memnun değil. İngilizce dilinden çok zevk alıyor.

21 yaşında yine İzmir'de, herhangi bir İngilizce bölüme başlamaya değer mi, Amerikan kültürü ve edebiyatı gibi; bunu merak ediyorum.


 
paşa gönlün ne istiyorsa onu yap, hayat senin, o da 1 tane.


  • sharon and hope  (22.01.14 00:46:36) 
değer


  • partizan  (22.01.14 00:47:15) 
abi her şey de yolo değil ya. duruma bağlı eğer 1. sınıfta falansan pekala ama 3. sınıfsan bitmesine az bir şey kalmışsa bitir sonra masterını american studies'de falan yap gitsin.


  • greenback  (22.01.14 00:57:39 ~ 00:57:46) 
bir de "dili ve edebiyatı" bölümleri sadece ingilizceden zevk alındığı için seçilecek bölümler değil, sürekli bir şeyler okuyup araştırman gerekicek ve bir kısmı da hiç ilgi alanına girmeyen şeyler olacak. tercümanlık falan olur da, onların puanı daha yüksek tabi, onu yapabilir misin o da önemli.


  • baba jo  (22.01.14 01:01:51) 
Hayir asla yapilmaz. Sen isletmene devam et ama elbette ingilizceyi cok iyi ogren. Sadece ingilizce bilerek veya sadece isletme okumus olarak gelecekte mutlu olamayacagini dusunuyorum. Okulu birakma bence.


  • kegums  (22.01.14 01:28:06) 
ben de dilden cok zevk aliyorum da edebiyatini okumak cok ayri be. ceviri de bambaska mesela. onu da yapamam.. ama sor dil manyagi adamimdir. yani bu farki bi anlamak lazim. isletmeden memnun degil de orada memnun olacak mi?

bir de suna 4 sene okumak degil de sonraki 40 sene ne meslek yapmak istiyorum olarak bakin.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (22.01.14 02:08:55) 
[]

Merkez bankası neden hayvan basmıyor?

Kafama takılan şu; bu üikede et neden pahalı? Hayvancılık neden acıması konuma geldi? Ülkenin nüfusu ve mevcut hayvan sayısının azlığı belli. Hayvancılık bu ülkede önceden olduğu gibi gayet yapılabilecek bir şey. Olayın iç yüzünü anlatabilecek olan var mı?




 
anladığım kadarıyla arazi satışlarında usulsüz bir patlama var ve besicilik vb. gibi ucu hayvancılığa dayanan tüm kollarda sıkıntı var. yem dahil. teknolojik olarak yatırım yapılmadığı sürece eski tip hayvancılığa kimse özenmiyor artık.


  • herospower  (11.01.14 01:22:17) 
3D printer ithal ediyolar, yakında basacaklar.


  • compadrito  (11.01.14 01:22:41) 
üretimi teşvik eden hiç bir önlemi yok devletin. yem fiyatları malum, köyden kente göç sonucu hayvancı sayısı da azaldı.


  • cemiyetin unlu simasi  (11.01.14 01:26:31) 
bu senin sorduğun var ya işte türkiye neden 3. dünya ülkesi onun cevabı. arge'ye yatırım yapmayan bir devletin sonu 2014 yılı itibariyle bu olur.

o kadar kolay çözülebilecek bir sorun, deli gibi zehir gibi adamlarımız var. ama yok usta. yıllardır o koltukları birinin dayısı, öbürünün eniştesi işgal ettiğinden konu hiçbir zaman bu büyük sorunlara gelemedi.
  • herospower  (11.01.14 01:35:57) 
[]

Kaynatılmadan demlenen bitkiler

Leziz çaylar denemek istiyoruz ama belirli bir süre kaynatmadan, direkt bardağa koyup demlenmesini bekleyip içebileceğimiz bitkiler arıyoruz.




 
tadı da güzel ama bi leziz değil tabi. yalnız faydalı bir bitki; (bkz: karabaş otu)


  • kakao  (24.12.13 09:32:27) 
adaçayı

limonlu ballı ya da sade. mis.
  • strawberry first  (24.12.13 09:40:44) 
aslinda bitkiler zaten kaynatilmiyor demleniyor, en basiti çay bile üzerine sicak su konulmasiyla demlenmis oluyor.
kaynatma diye birsey yok. her bitkiyi demleme usulu ile yapabilirsiniz, adacayi, melisa, papatya, zencefil, tarcin, nane, vs. uzar gider..

  • Mügüs  (24.12.13 10:13:51) 
yeşil çayı şiddetle tavsiye ederim, şekersiz ve limonlu içerseniz canlılık verir.
fazlası çarpıntı yapar 3 fincanı geçmeden tüketin, tükettirin.

  • teoridefeminist pratiktegeysa  (24.12.13 10:18:41) 
yasemin çayı özellikle kaynayan suyun üstüne koyulmaz. 1 tatlı kaşığa yaklaşık 1 litre suya koyacaksın fazlası acı yapar.


  • rhollor  (24.12.13 11:53:10) 
nar çiçeği


  • utkucbkc  (24.12.13 12:06:03) 
[]

Etkileyici ses tonlarını nereden bulabilirim?

Özellikle kalın sesli erkek arıyorum. Kaliteli kayıt olsa şükela olur. İngilizce konuşma olmalı. İçeriği önemli değil.




 
don lafontaine deyu ara


  • el desaparecido  (18.12.13 11:04:18) 
morgan freeman'ın through the wormhole belgeselini bul, arat. izle.


  • thracian  (18.12.13 11:04:33) 
konuşmayı şarkı olmasın diye yazdığınızı farz ederek şiir gönderiyorum:

www.youtube.com

günlük konuşmayı kastettiyseniz kusuruma bakmayın :)
  • kül  (18.12.13 11:05:21) 
world of warcraft ve warcraft trailer/cinematic leri biçilmiş kaftandır. kim seslendiriyor bulabilirsin rahatça. en iyi seslendirmeler bu firmaya aittir.

örnek:
www.youtube.com

özellikle 2:30 sonrası konuşmalar
www.youtube.com

edit:
www.youtube.com bunu buldum tümü için
  • miucee  (18.12.13 11:45:03 ~ 11:55:20) 
www.youtube.com danny baranowsky i severim bir de.


  • miucee  (18.12.13 12:09:37) 
[]

Klasik gitar ihtiva eden metal şarkılar

Vardır bildiğiniz, önerileri bekliyorum.




 
genelde akustik gitar kullanılıyor ama bilemedim hiç.
olursa mama said - metallica

  • bass solo take one  (16.12.13 12:22:03 ~ 12:22:18) 
  • birfincankahvedahaisteyenadam  (16.12.13 12:30:01) 
testament - the ballad
klasik gitar ile başlıyor.

  • yanginmerdiveni  (16.12.13 12:52:22) 
Tenacious D ?

www.youtube.com
  • Vicy89  (16.12.13 13:59:52) 
  • kendi dugunune gitmeyen kamber  (16.12.13 15:18:31) 
  • nagelfarulan  (17.12.13 13:58:40) 
[]

Kahvaltılık gevrek vs klasik kahvaltı

Çayla birlikte klasik kahvaltı tercih edilir çoğunlukla. Bir süre kahvaltılık gevrekle devam etsem besin değeri açısından çok fark olur mu? Tahıl sağlıklı sonuçta. Fakat katkı, yapay tatlandırıcı oluyor ürünlerde. Yine de tavsiye ettiğiniz, lezzetli ürünler var mıdır?




 
ben special-k ye, yulaf ezmesi karıştırıyorum, bi de içine kuru üzüm falan atıyorum.


  • innerbliss  (01.12.13 16:11:27) 
yulaf al,sütle karıştır,içine sevdiğin bir meyveyi de kat.güzel oluyor.


  • rock n roll  (01.12.13 16:11:54) 
ekmekte de var aynı şeyler. pek fark olmaz yani.

doğal koyu renk ekmek nispeten daha sağlıklı sadece.

ben ihe'nin organik tam buğday unlu ekmeğini alıyorum.
  • goldentitan  (01.12.13 16:13:40) 
yulaf ezmesi hem tok tutuyor hem de doğru şeylerle karıştırırsan daha iyi besin alabilirsin. tabii koca bir kase abanmak pek hoş olmaz kalori açısından. onun dışında kırmızı meyveli gevrekler, special-k falan yenebilir.


  • kirazıseviyorum  (01.12.13 16:54:50) 
special k nesfit vs gibi ürünleri tüketme, çünkü içlerinde şeker var, çok da sağlıklı değiller klasik kahvaltı ile karşılaştırınca. eti'nin yulaf ezmesi ya da müslisi olabilir -müslisinde bildiğim kadarıyla şeker yok ama gene de bir bak- diyet süt ve kuru üzüm, kuru yemiş gibi şeylerden -çok az- ekleyerek tüketebilirsin bence arada, ama klasik kahvaltıyı tercih ediyorum ben genelde.


  • pasp  (01.12.13 18:43:15) 
Tahılın sağlıklı olduğunu sana kim söylediyse, git onu döv.


  • arnold schwarzeneger  (02.12.13 08:04:03) 
[]

Bir yerime dokunulduğunda aynı hissi başka yerimde de hissediyorum

Çok ilginç, değil mi?
Ama normal dokunuş değil ve bazı bölgelerde oluyor.
Birkaç yıl önce belime, böbreklerin olduğu yere sivri bir şey battı, aynı anda omzumun arka tarafında hissettim, aynı şekilde batma hissi.

Her an hissedebiliyorum bunu. Hafifçe sivri bir şeyi bastırdığım an diğer tarafta da batmayı hissediyorum. Sinirlerin diğer ucu mudur, bu kadar uzak mesafede nasıl böyle hissedebiliyorum, ilginç geldi bana. Açıklaması nerededir?

 
ikiz kardesin var. onada dokunuyorlar


  • ceycey e  (30.11.13 20:22:04) 
normal sanırım, bir norölog bana yapmıştı. sivri bir çubuğu bir yerime batırıp başka yerimi acıtıyordu. çekiçle dizime bile vurmuştu lan, süper.


  • yakuza123  (30.11.13 20:22:25) 
herkeste olan bir durum.


  • beriberi  (30.11.13 20:37:48) 
Belli bölgelerden duyu alan 2 farklı sinir omurilik yakınlarında aynı yerde sinaps yapar. Omuzda ağrı hissetmeniz çok normal.


  • okuyucu olmak da iyi be  (30.11.13 20:46:56) 
[]

Film seçimimde yardımcı olur musunuz?

Referans almak için çeşitli kaynaklara başvurdum, imdb top 250 de bunlardan biriydi. Herkesin zevki aynı olmadığından dolayı her izlediğim film aynı zevki vermedi.

Hoşuma gitmeyen filmlerden bahsedeyim;
- Bilimkurgu, gerçeklikten uzak,
- Kült olsa dahi iç karartan,
- Kusursuz ve çok etkileyici olsa bile patlamalı, dövüşlü, aksiyon üzerinde giden,
- Ağır ilerleyen, uzun uzun bakışmalı
gibi.

Oyunculuğun hakkıyla yapıldığı, doğanın, insanların, şehirlerin gösterildiği, kişiliğime ya da kültürüme katkı yapan şeyler ayrıca hoşuma gidiyor. Duygusal, komik ya da daha farklı şeyler olabilir.

Önerileri bekliyorum.

edit: oyunculuk, doğa, insanlar, şehir kriterleri tek filmde olmak zorunda değil, biri olsa dahi kâfi :)

 
to rome with love güzeldi, şehir denince aklıma ilk bu geldi kriterlerine uyabilecek.


  • in vino veritas  (24.11.13 18:42:37) 
(bkz: in bruges)


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (24.11.13 18:42:44) 
  • hematom  (24.11.13 18:44:50) 
  • mayhemdemon  (24.11.13 18:46:27 ~ 18:46:54) 
bucket list
yes man
50 first dates
million dollar baby
the dictator
truman show
click oldboy
catch me if you can
shutter island
hitch
pretty woman
perfume - the story of a murderer(bu film de çok güzeldi)
yes man
bruce almighty
the kite runner)ben kitabını okumuştum,
filmi de güzel dediler :) )
the pursuit of happyness
wall-e(çok güzel animasyon filmiydi)
memento
gajini
my name is khan
  • hematom  (24.11.13 18:48:19) 
500 days of summer'ı öneriyorum,woody allen filmleri çekildiği şehri çok güzel gösterir ama tarzını ya çok seversin ya sevmezsin yeni filmlerinden birini veya eski izleyebilirsen annie hall'a bakabilirsin,groundhog's day var bi güne hapsolup hep o günü yaşamak zorunda kalan bi adamla alakalı hoş bi filmdi,bilimkurgu ve aksiyon istemediğinden hep hafif romantiğimsi filmler önermek zorunda kaldım


  • kelli  (24.11.13 18:53:07) 
In the name of the father,
Dogville,
Mystic River,
  • mountaincat  (24.11.13 19:02:20) 
Bilmem bu kadar filmden sonra bir işe yarar mı ama (bkz: Pleasantville) ve (bkz: Groundhog Day)


  • aychovsky  (24.11.13 19:30:17) 
stand by me


  • feykalade  (24.11.13 21:43:31) 
Intouchables +1
Truman Show +1
Black Swan
Now You See Me (Siddetle oneriyorum, bayilacaksin eminim!)
  • Olric  (24.11.13 22:30:36) 
before sunrise
before sunset

  • numberse7en  (25.11.13 05:37:41) 
boşverin bence siz film izlemeyin.


  • linuswithnoblankets  (25.11.13 11:08:53) 
[]

Yabancı kültürleri tanıyabileceğimiz videolar

Farklı yaşam biçimlerini gösteren, insanların kendilerini anlattığı; yemeklerin, geleneklerin, şehirlerin, tabuların gösterildiği belgesel - film gibi videolar arıyorum. İngilizce olması önemli.




 
  • nax  (21.11.13 12:10:37) 
world in 2 minutes serisi vardı youtube'da.


  • cakabo  (21.11.13 12:16:33) 
Life in a Day


  • noruk  (21.11.13 12:17:49) 
sadece yemekler icin ama youtube a bizarre foods yazin bir cok ulke icin var bolumleri. eglenceli bir adam sunuyor ve yemekler gercekten cok ilginc. sikilmazsiniz


  • babamasoliimbananickaldirsin  (21.11.13 12:27:56) 
Human planet tabi ki


  • Sarix  (21.11.13 12:55:48) 
  • letheavendangered  (21.11.13 14:51:48) 
[]

Bölüm bölüm seçmece diziler

Yüzlerce bölüme ulaşmış dizilere başlamaya çok üşeniyorum, çoğunu da merak ediyorum. İlla baştan izlememe gerek olmayan, seçmece bölümler önerir misiniz, veya böyle listelere nereden ulaşabilirim? Yabancı dizi arıyorum. Türü pek fark etmez, bölüm çok güzel olsun yeter.




 
scrubs sezon 4. bölüm 13
the office sezon 3 bölüm 7

:)
  • mayhemdemon  (20.11.13 10:54:33) 
south park - scott tenorman must die
family guy - petarded

bir de yüzlerce bölüm olmaması ve her bölümün birbirinden bağımsız olması sebebiyle black mirror isimli diziyi önereyim, toplamda 8 bölüm zaten.
  • sanal hayvan  (20.11.13 10:56:22) 
lost s4e5

(bkz: the constant)

black mirror serisini izlemeni öneririm bir de.
  • ganyotçu  (20.11.13 11:03:27) 
Black Mirror ve Sherlock dizilerini de izleyebilirsin. Az bölümleri var ve her bölümleri izlenmeli.


  • aguilas negras  (20.11.13 11:09:53 ~ 11:19:11) 
[]

Oyunculuğun nirvanasına ulaşılmış filmler, dizi bölümleri

Önerileri bekliyorum, İngilizce olursa sevinirim.




 
breaking bad'e bakabilirsin walter white karakterine.bryan cranston oynuyor. anthony hopkins tarafında hayatımda izlediğim en iyi oyunculuk performansı denen bir adam.


  • mutantking  (18.11.13 11:42:53) 
- oldboy. kore filmi, ağzım açık kaldı oyunculukları izlerken.
- cast away ve forrest gump. tom hanks'in oynamayıp yaşadığı filmler.
- sunset blvd. eski film ama gloria swanson döktürür.
- black swan, natalie portman.
- dizi olarak da lost ve fringe'de, terry o'quinn ve john noble'ın, aynı dizide birden fazla karakter canlandırırkenki ustalıkları görülmeye değer. ikisi de bu dziilerde birbirine zıt iki karakteri birden canlandırdıkları halde o farkı o kadar ustaca yaşatıyorlar ki ağzı açık kalıyor insanın.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (18.11.13 11:51:45) 
True romance
Patricia Arquette
www.imdb.com
  • puc  (18.11.13 12:02:21) 
Gangs of New York'ta Daniel Day Lewis.
Herhangi bir filminde Daniel Day Lewis.

  • sanal hayvan  (18.11.13 12:25:05) 
Şu aktörlerin oynadığı her türlü film-dizi pişman etmez seni. İzle.

Ben Kingsley
Vincent Cassel
Zachary Quinto
Benoît Magimel
Kevin Spacey
  • buzbebek  (18.11.13 13:18:19) 
sanal hayvan +1000

capote
doubt
things we lost in the fire
bronson

klaus kinski.
  • jacob  (18.11.13 13:59:44) 
  • trawmatolog  (18.11.13 14:41:46) 
six feet under


  • feykalade  (18.11.13 15:37:52) 
dexter - michael.c hall


  • WrAiTh  (18.11.13 15:52:06) 
  • el superagnostiko  (18.11.13 16:54:49) 
the english patient


  • the last soul in a fish bowl  (18.11.13 20:20:59) 
ingilizce olanları düşünmeye çalıştım:

all about eve, one flew over the cuckoo's nest, gaslight, a streetcar named desire, taxi driver, dog day afternoon, five easy pieces, hannah and her sisters, the age of innocence, dangerous liaisons, at close range, dead man walking, dead ringers,the godfather, chinatown, in the bedroom, mulholland dr., sleuth...
  • linuswithnoblankets  (19.11.13 16:46:44) 
everything you always wanted to know about sex but were afraid to ask

özellikle aklıma gelir bu hep; doktorun koyunla olan bir sahnesi vardır. benim için oyunculuğun ötesi yoktur.
  • supersonik turbo  (22.11.13 03:44:02) 
tom hanks - forrest gump
Dustin Hoffman - Rain Man

  • sensor1um  (22.11.13 03:46:15) 
[]

Açık renklerde televizyondan arı sesi geliyor

Şöyle söyleyeyim, televizyonun üzerinden sesi iyice açınca belli oluyor. Hatta yayından mı diye kontrol ettim, uydudan sesi tamamen kapattım, o ses devam ediyor.

Özellikle ekranda beyaz veya açık renkler hakimken sürekli olarak "dzzzz" gibi arı vızıltısına benzer bir ses duyuyorum. O an siyah renkler varken ses pek olmuyor.

Televizyon üzerinden sesi iyice kısıp uydudan açınca o ses minimuma iniyor.

Ses sistemi bağlı televizyona. Sistem başka cihaza -mesela mp3 çalara bağlıyken- o sesi çıkarmıyor, yani sorun harici hoparlörde değil. Sistemi söktüğümde televizyonun kendi hoparlöründen de o ses çıkıyor.

Philips pfl serisi lcd televizyon var.
Önceki tüplü televizyonda da aynı durum vardı.

Eminim ki başkaları da bu tür şeyler yaşıyordur. Açıklamasını çok merak ediyorum.

 
bu tür sorunlar genelde evin şebekesiyle alakalıdır. elektrik şebekesinin topraklaması yoksa veya voltaj sorunları yaşanıyorsa bu tip durumların görülmesi gayet normaldir. topraklama olsa dahi adam gibi yapılmamışsa yine bu sorunlar ortaya çıkabilir.


  • karisik hisli adam  (14.11.13 11:06:45) 
[]

Adım adım yabancı dil öğreten zamazingo

Birkaç kişiye İngilizce'yi temelden anlatan site - program önermem gerekiyor. Adım adım, eğlenceli olursa çok iyi olur. Gerisi için ben yardımcı olabilirim.




 
tell me more ve rosetta stone. ikiside torrentlerde vardır.


  • camiroquay  (13.11.13 13:54:39) 
Rosetta stone +1


  • sabirstone  (13.11.13 14:14:54) 
İngilizce olması şart değilse Duolingo da var.


  • m e l t e m  (13.11.13 15:58:22) 
[]

2015 genel seçim sonrası ve özgürlük tahminleri

Bir muhabbet var ya, "Türkiye İran oluyor, şeriat geliyor" diye.
Benim yorumum şu; evet özgürlükler git gide kısıtlanıyor, kendimi baskı altında hissediyorum ve başkalarının görüşlerine zerre saygısı olmayan, karışan, müdahale eden saldırgan cahil kitleden inanılmaz rahatsız oluyorum.

Son 10 yılda cehaletten beslenip daha da güçlendiklerini görüyorum. Biliyorsunuz ki Türkiye Ekşi Sözlük değil, Facebook'taki arkadaş listeniz değil. Verdiğimiz mücadelelerden sonra çevremize bakıp güç alıyoruz, umutlanıyoruz ama dediğim gibi durum böyle.

Ama en kötü koşullarda olsak bile, bizi eleştirseler de olabileceklerin sınırını merak ediyorum. Sormak istediğim şu, genelde mantıklı yorumlar birinin sözlerini aktarıyorum: "2015 genel seçimlerinde AKP iktidarda kalırsa asıl faaliyetler başlayacak, misal; devlet kurumlarında tesettürsüz çalışan olmayacak, bunun altyapısını hazırladılar."

Gerçekten bu tür şeyler olur mu? Ben amaçlarının gerçekten bu olduğunu düşünmüyorum. İnsanları kutuplaştırıp gerçekte insanların ne halt yediğini önemsemeyip kitlelerini büyütme, paralarını katlama amacı içinde olduklarını düşünüyorum.

Cevapları bekliyorum.

 
2002 yılında ne kadar özgürdü bu ülkedeki bireyler? 2013 yılında ne kadar özgür?
2002 yılında şunu rahatlıkla "yapabilirdim-yapabilirdin" dediğin ama 2013 yılında yapamadığın ve özgürlük kavramı ile iliştirebileceğin hangi eylem var?

2002 yılından önce başkalarının görüşlerine saygısı olan, karışmayan, müdahale etmeyen veya saldırmayan bir cahil kitle yok muydu mesela bu ülkede?

bu soruyu da ısrarla sormaya devam edeceğim cevap alana kadar...
yürütmenin yaşam tarzına müdahale etdiğini gösteren somut bir örnek var mı?

yoksa sadece yıllardır pombalanan şeriat gelecek korkusunun tezahürü mü bu düşündükleriniz?
  • enkolaykullaniciadi  (09.11.13 22:10:21 ~ 22:12:28) 
su an kendini ne kadar ozgur hissediyorsan 2015 de de degisen bir sey olmaz merak etme.

su an yasalar cercevesinde istedigini yapabiliyor musun? bugun yapabiliyorsan yarin da yaparsin.

ulkemizde maalesef gundem cok hizli degisiyor. ornegin 3-4 ay once icki satisi duzenlemesi yine bugunku kizli-erkekli muhabbeti gibi buyuk olay olmustu. ne degisti. bu gun cumartesi insanlar su an barlarda icki icemiyorlar mi icebiliyorlar. 2015 de de degisen bir sey olmaz
  • exlibris  (09.11.13 22:22:26) 
2002 öncesinde özgürlükler konusunda yerlerde olduğumuzun farkındayım. Lakin son zamanlarda olanlar yaşça büyük olanların, önceki hükümetleri de net gözlemleyebilenlerin dikkatini çekiyor ve kıyaslamalarını dinlerken bu dönemde daha da kötüye gittiğimiz hissine kapılıyorum. Bu konuda çok donanımlı olmadığımdan net fikir beyan etmek istemiyorum, merak ettiğim bu nereye kadar gidecek, sınırı nedir, toplumca kutuplaşıp gerilip patlayıp yerimizde mi sayacağız?

Kimsenin başkasının tercihine, eylemine tek kelime dahi etmediği, isteyenin başkalarına zarar vermediği takdirde her şeyi yapabileceği ve kutuplaşmanın olmadığı bir toplum için ne gerekiyor? Kuzey Avrupa ülkelerindeki refah seviyesine, suç oranlarına bakın. O insanlar ne yapmış, biz uzun vadede ne yapmalıyız?
  • hadi ya la  (09.11.13 22:25:41) 
yorumumu da yapayım:
akp iyidir kötüdür tartışılır ok. amaçları vardır yoktur tartışılır ok. ama emin ol türkiye çok daha özgür şu anda. böyle hissetmenizin sebebi daha önce bir şekilde bastırılan kitlenin de düşüncelerini, fikirlerini yüksek sesle dile getirmeleridir. bu kişiler akp den öncede böyle düşünüyordu ama konuştuğu zaman ya hapse atılıyordu, ya işinden atılıyordu ya da başka bir şey. bize çok farklı bir ülke profili kakaladılar yıllardır creme de la creme kitleye aitti sadece medya. ve bunlar istedikleri gibi halkı yönlendirebiliyordu. ama şimdi kazın ayağı öyle değil, sosyal medya denen bir güç var. ve herkes düşüncelerini rahatça dile getirebiliyor. evet bazı söylemler çok korkunç ama bu söylemlerin de eyleme dönüşme şansı pek mümkün değil. klavye delikanlıları gibi demeç delikanlıları da oluşmaya başladı bu ülkede. onları da ciddiye almamak lazım.

  • enkolaykullaniciadi  (09.11.13 22:27:41) 
@cesario
söylesene bir tane yasa? vardır belki bizim bilmediğimiz, ona göre yorum yapalım.

  • enkolaykullaniciadi  (09.11.13 22:49:19) 
  • dafaiss  (10.11.13 02:35:16) 
[]

Pirinç ile ne yapabilirim?

Dünyada çok kullanılan şey pirinç, bizim aklımıza direkt pilav, dolma içi geliyor.
Tatlı tuzlu ekşi fark etmez, her lezzete açığım, tarif; yemek önerisi bekliyorum.

Not: pilavı lapa severim.

 
sütlaç, pirinç köftesi


  • sirena  (08.11.13 12:47:49) 
kadınbudu köfte.


  • lorenzen  (08.11.13 12:48:32) 
sushi?


  • fakir ama gururlu genc  (08.11.13 12:50:29) 
Dünyada da en çok pilav olarak kullanılıyor zaten çeşitli şekillerde.
çeşitli malzemeler kullanarak değişik pilavlar yapabilirsiniz, mesela kereviz sapı ve mantarlı yaptım geçende, bayağı güzel oldu. Perde pilavı da güzeldir falan.

  • whoosie  (08.11.13 12:51:51) 
pirinç salatası: az bir sıvı yağ ile ayıklanmış ve yıkanmış pirinci kavurun, pilav pişirirken kullandığınızdan daha az bir miktar su ekleyip pişmeye bırakın. (böyle biraz diri olyor ama ben de lapa sevdiğimden daha çok suyla-daha yumuşak yapıyorum, misafire çıkmayacaksa farketmez). dereotu, maydonoz ve taze soğanı çok ince kıyın, salatalık turşusunu çok küçük doğrayın, haşlanmış mısır tanelerini de ekleyip tüm bu karışımı pişmiş pirinçle karıştırın. zeytin yağı ve bol limon ekleyin. tercihe göre nar ekşisi de konulabilir. afiyet olsun.


  • manuel mandalina  (08.11.13 12:53:19) 
üzerine isim yazıp kolyedeki sıvının içinde taşıyabilirsin.

bunu bilen liseli olamaz :p
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (08.11.13 13:01:59) 
Risotto


  • balpolen  (08.11.13 13:34:53) 
[]

Sulugöz Sakız!

Yeşil paketli şey, bulunur mu? Muadili var mıdır? Buldurun be.




 
bakkallarda hala var yahu.


  • eli eli lema sevaktani  (06.11.13 15:45:36) 
bakkal tabii ki.


  • kirazıseviyorum  (06.11.13 16:23:44) 
bizim bakkalda da vardı, hatta kolalısı vardı, gidip alsam mı acaba?


  • bartholomew87  (06.11.13 16:46:08) 
[]

Her şey logaritmik olarak hızlanıyor mu?

Öncelikle bu linkteki grafiklere on - on beş saniye göz gezdirmeniz yeterli, aklıma bunun neden geldiği için:
www.waitbutwhy.com

Bir de şu var; çok ilginç - özellikle sağdaki grafik -: en.wikipedia.org

Milyonlarca yıl evrim süreci, insanlık süreci, ateşin, tekerleğin bulunması, çok uzun çağlar.
Dinlerin ortaya çıkışı, hızlanan savaşlar, sanayi devrimi ve nüfus patlamaları...
Görüyorum ki 1900'den beri ilginç şeyler oluyor. Bu gelişmeler çok iyi kaydedildiği için algıda yanılma gibi bir şey mi oluyor diye düşünüyorum ama sanmıyorum.

Müziğin gelişimi bile 1900'den sonra insanlığın başlangıcından itibaren zaman dilimine kıyasla büyük patlamada.
Misal: www.port.fm giriniz, zaman grafiğinde oynayarak gelişime tanık olunuz. Tabii ki öncesinde klasik müzik, barok dönem vardı. Peki ya ne

zaman? 1000'li yıllardan önce bu kadar şey var mıydı, neden yoktu?
Lütfen insanlığın on binlerce, milyonlarca yılını düşününüz ve ona göre kıyaslayınız.

Yakın tarihteki nüfus sayımlarına bakmak dahi şok edici. Büyükşehirler dahil hiçbir şehrin nüfusu son 100 yılda bu kadar katlanmamıştı, suçlar bu kadar artmamıştı.

2000'den itibaren internetin neredeyse her eve girmesi, Dünya'daki en önemli şeyin; bilginin bu denli hızlı yayılması çok şeyi değiştirecek gibi gözüküyor.

Yakın tarihte uçan arabalar beklemiyorum ama kimsenin tahmin edemeyeceği şeylerin olacağını seziyorum. Uzak geleceğin zaman çizelgesi sosyal konularda olmasa da fizik ve evren konusunda kafada bir şeyler uyandırabilir: tr.wikipedia.org

Yorumları bekliyorum.

 
Oh oyalar beni bu. tenks.

neymiş diye baktım bilim kisvesiyle kahinlik falcılık fantaziymiş. insanın heyecanlanası geliyor.
  • Troll  (03.11.13 01:10:32 ~ 01:14:04) 
Ben bizim neslimizin kesinlikle bir dünya savaşı ya da salgın hastalık vs göreceğini düşünüyorum, başka türlü dünyanun bu nufus yükünü taşımasının imkanı yok. %100 bir şekilde nufus azalacak ve her şey tekrar rayına oturacak.


  • roket adam  (03.11.13 06:23:22) 
[]

Bilgisayarın adaptörünü başka şehirde unuttum

4 günlüğüne başka bir yerdeyim. Ne yapabilirim?

Başka adaptör bulursam tam olarak hangi bilgilere bakmam gerek?


 
girisi uyumlu ise volt ve amper degerine bakin.


  • syangela  (26.10.13 01:54:42) 
bilgisayara giren tüm adaptörler uygundur. değerlerine bakmaya gerek yoktur. zaten adaptörün görevi elektriği bilgisayar neye ihtiyaç duyuyorsa ona çevirip iletmektir.


  • sperm mail  (26.10.13 02:25:55) 
ucu uyuyuor diye farklı adaptor takarsan bilgisayarın cenaze namazını kılmaya hazırlanırsın.%90


  • jamswety  (26.10.13 03:02:30) 
[]

"Fıtıfıtı" şarkı önerisi

www.youtube.com

Linkte metal var.
Böyle şeyler lazım. Nasıl desem, fıtıfıtı riffler, sololar olsun. Düz akor geçişleri, kuru gürültü olmasın. Gitara, ne anlattığına odaklanabilmek istiyorum. Linkteki şeyden çok daha güzel şeyler var, onları arıyorum.

Arada akustikler falan da olabilir, her türlü olur. Ama fıtıfıtı şeyler olsun.

 
www.youtube.com (gitar çalmakla uzaktan yakından alakam yok ama izlemesi inanılmaz zevk veriyor. harika bir cover)



bir de nedense aklıma bu geldi. live videosunu izlediğimde oldukça teknik çaldıklarını düşünmüştüm. www.youtube.com
  • empati kuramayan psikolog  (23.10.13 00:40:10) 
  • Ezequiel  (23.10.13 00:49:57) 
güzel bir fıtı fıtı önerisi o zaman benden 2:04'ten itibaren www.youtube.com


  • candanag  (23.10.13 01:00:16) 
güzel solo geçişlerin olduğunu ve Türkiye'de pek bilinmediğini düşündüklerimden... umarım beğenirsin www.youtube.com


  • candanag  (23.10.13 01:07:39) 
  • paradoxical  (23.10.13 01:17:30) 
ahali, ne yaptınız? bunlar bi harika. beni uçurdu.


  • hadi ya la  (23.10.13 02:13:46) 
four seasons'in gitar cover'i cok iyi ya varolun.


  • mantikhatasi  (23.10.13 02:41:20) 
[]

Türkiye'de insanların geneli neden

Müzik kavramını "şarkı söylemek" olarak görüyor?
Yani illa sözler olacak. %99 oranla aşk üzerine sözler olacak, enstrümanlar önemli değil.

Kalite olayını geçtim, insanların genelinden kaliteli şeyler dinlemelerini bekleyemeyiz, vokalin, sözlerin ağırlıkta olduğu harika şarkılar var fakat enstrümantal şarkıların buralarda neden hiç tutmadığını merak ediyorum.

 
ben hiç söz bilmem,anca nakarat. şarkının sözleri benim için bişe ifade etmiyor.enstrümantal şarkıların tutmadığını kanısına nerden vardınız.

dünyanın hangi yerinde pop müziği rock müziği geçmiş enstrümantal şarkılar?
  • ganyotçu  (21.10.13 13:20:08 ~ 13:20:54) 
müzik kültürümüzün olmamasına bağlanabilir. ayrıca ben mercan dede'nin müziğini seviyorum. su albümünü araba kullanırken falan özellikle dinliyorum.


  • naksidil  (21.10.13 13:20:13 ~ 13:21:37) 
geneli bilemem de ben %99'a girmiyorum onu söyleyebilirim.

pearl jam - black'te eddie vedder'in 4. dakikadan sonra; dürü düt düt dürürü dediği kısım,
hard rock parçalardaki inanılmaz riffler,
gitar soloları,
bob dylan, neil young ve buddy greene'in parça arası mızıkaları,
dinlediğim, beni ağlatma derecesine getiren onlarca klasik müzik eseri,
dubstep parçalar,
son zamanlarda da progressive house parçalar.


bunlar ilk aklıma gelenler. dediğim gibi bende durum öyle değil. bu yüzden soruna yanıt olamayabilirim.

ben bunu müzikte kalite anlayışı olarak görüyorum. müziği salt "söz" gören insanlara saygı duymuyorum. net.
  • papillon7  (21.10.13 13:20:58) 
Bence hatalı bir genelleme...
Çok sesli Türk sanat müziği, Türk halk müziği bunlara örnek. Ud, Keman, vb... taksimleri; Sazların konuştuğu Gezekler, Sıra Geceleri,...
Biraz daha bilgili bir arkadaş ayrıntılı açıklama yapabilir ama bu genellemeyi doğru bulmuyorum.
  • cliquot  (21.10.13 14:04:37) 
[]

Halüsinatif görseller

Böyle rengarenk oluyor, iç içe geçmiş fraktallar falan. Gif, swf gibi şeyler de olabilir. Bekliyorum.




 
  • metalik  (20.10.13 01:49:22) 
  • weeping guitar  (20.10.13 01:55:00 ~ 01:55:53) 
@weeping guitar fark etmez, şu an çok zevk alıyorum, teşekkür ederim.


  • hadi ya la  (20.10.13 01:59:06) 
  • kediebesi  (20.10.13 11:10:35) 
  • weeping guitar  (20.10.13 15:32:19) 
  • kediebesi  (28.10.13 02:37:58) 
[]

İngilizce'de kesin telaffuz kuralı!

Mesela colonel ile kernel kelimeleri eşsesli.
"finite" faynayt olarak telaffuz edilirken "intinite" infinit olarak söyleniyor.

Neden diye soruyorum,
Çünkü, öyle.

Tamam, öyle olabilir. Aklıma takılan tek şey bunu bilgisayar programları nasıl okuyor?
Yüz binlerce kelimeyi önceden tanımlamak ve telaffuzunu yüklemek imkansız.
Google Translate gibi sitelerde sözlükte olmayan, rastgele bir kelime bile belli kurallar dahilinde telaffuz ediliyor.

Tezim şu,
Genel olarak belli bir kural ve fazlasıyla istisna var.
Amerikan - İngiliz telaffuz farkları,
Geleneksel telaffuzlar,
Dilin değişkenliği dolayısıyla dile yerleşen yeni telaffuzlar gibi.
Doğru mudur? Değilse bu işin aslı nedir?

 
Yüzbinlerce kelimeyi tanımlamak imkansız değil, normal sözlükler nasıl bu şekilde hazırlanıyorsa telaffuz sözlüğü de böyle hazırlanıyordur büyük ihtimalle.


  • whoosie  (14.10.13 23:56:40) 
[]

Öğrenci ne zaman ev tutmalıdır?

Seneye eve çıkıyorum. Belki tek, belki iki kişi.
İnternetten gördüğüm kadarıyla çok güzel evler var bu civarda.
Öğrenci için yeni evler de yapılıyor.

Ne zaman harekete geçmeliyim?
Öyle bir an olmalı ki binlerce öğrenci evleri tutmuş ve fiyatları fırlatmış olmasın.

Yorumları bekliyorum.

not: eve Eylül 2013 gibi çıkılacak.

 
kışın idealdir


  • GibsonRules  (14.10.13 20:52:42) 
haziran temmuz.


  • nedendir bilinmez  (14.10.13 20:53:52) 
yaz okulu bitiminde iyi fırsatlar çıkar genelde.


  • aşksız prens  (14.10.13 20:54:20) 
tabiki haziran.


  • bigl0rd  (14.10.13 21:08:12) 
finaller falan bitince. yaz okulu bitince de plase.


  • noluyo yaa  (14.10.13 21:10:41) 
Yaz ayları ideal oluyor. Çünkü mezunlar gidiyor. Özellikle kendi bölümünde mezun olacak arkadaşlarınla iletişime geç.


  • Vicy89  (14.10.13 22:26:01) 
mayis ayinda.kovalamaya basla. bu haziranda evden ayrilacaklar varsa, emlakci komisyonu ve zam osemeden o eve yerleş.

onun dışında piyasa haziran sonu canlanir
  • ceycey e  (14.10.13 22:41:44) 
para bok olunca


  • start over  (19.10.13 15:00:14) 
[]

Gitar sesini en iyi veren 100 lira altı hoparlör

Çoğunlukla elektro - akustik gitar seslerini verecek, bazen gitar prosesörü bağlanacak. Tabii ki bu fiyata çok iyi bir şey beklemiyorum ama biraz olsun lezzetli ses alayım. Önerileri bekliyorum.




 
hoparlörün yanında ses kartınızın iyi olması gerekiyor.


  • hystarie  (13.10.13 14:19:52) 
Diğer malzemelerde sorun yok, her şey tamam. Sadece hoparlör soruyorum.


  • hadi ya la  (13.10.13 14:27:40) 
microlab i dene


  • denizrocket  (13.10.13 23:36:26) 
[]

Gece gelen inanılmaz açlık / Sabah gelen inanılmaz tokluk

Gözümün önünde binbir çeşit yemekler, ertesi gün için kurulan hayaller.
Sabah bir gram aç olmuyorum.
Sanırım kan şekeriyle ilgili. Genel olarak düzenli ve sağlıklı besleniyorum. Geceki açlıkla ilgili sıkıntım yok ama ne yapayım da sabah veya gündüz geceki gibi olayım?


 
kefir iyi gelir.


  • candanag  (12.10.13 06:55:55) 
[]

Bu müzik hangi dilde?

www.youtube.com

Türkçeyle bir bağlantısı var mı?


 
Muhtemelen Tuvaca. Halen Göktanrı inancını devam ettiren Türki halklardandır. Dünyada, özellikle Amerika'da Tuvan Throat Singing, yani boğazdan şarkı söylemeri ile ünlüdürler.

tr.wikipedia.org
  • neyehbe  (10.10.13 13:49:46) 
[]

Kendimden geçeceğim şarkı

Böyle trip-hop, psychedelic şeyler olabilir. Bu etkiyi yaratacak farklı şeyler de kabul. Ama çok sesin birbirine karıştığı, gürültülü değil de minimal şeyler hoşuma gidiyor. Gözlerimi kapatıp kafamı sallayabileceğim, başımı döndürecek şarkılar arıyorum. Hadi bi ucundan tutuverin.




 
mogwai ya da no clear mind deneyebilirsin.


  • dafaiss  (10.10.13 01:26:27) 
  • jamswety  (10.10.13 01:28:28) 
  • passive aggressive  (10.10.13 01:37:05) 
  • blues buzz  (10.10.13 01:46:54) 
verdiğiniz tanıma tam uymasa da, şu parçanın öyle bir kısmı var ki beni mahvediyor. hangi kısmı olduğunu dinleyince anlayacaksınız:

www.youtube.com
  • kül  (10.10.13 02:05:51) 
böyle şeyler uyar mı bilmem ama.

www.youtube.com
www.youtube.com
  • tepedeki psychedelic adam  (10.10.13 03:44:43) 
  • kyha  (10.10.13 07:00:09) 
aradığın şarkı kesinlikle bende.

sagopa kajmer - sabah fabrikam
  • jacobbbbb  (10.10.13 08:48:22) 
[]

LYS 5'te full çıkaranın İngilizce seviyesi nedir?

Yüksek ihtimalle advanced sayılabilir mi?
Tabii ki bu sınav writing, listening, speaking gibi şeyleri ölçmüyor, oldukça eksik bir sınav ama sizce bu sınavda x, y, z, net yapan intermediate, upper, advanced sayılabilir gibi derecelendirme yapılırsa x, y, z kaç olur?



 
fluent ingilizce konuşuyorum, yurt dışında da bulundum, hiç kimse şu ana kadar "öğk o ne ingilizce lan" demedi şu ana kadar. kısacası ingilizce sorunum yok. ama öylesine lys 5'e girdim geçen yıl ve tam 6 yanlış yaptım. 250'nci falan olmuştum.

kısacası sınav ingilizce seviyeni ölçmüyor. öss mantığıyla hazırlanmış bir ingilizce testi sadece.
  • Niddleman  (08.10.13 18:42:39) 
[]

Öğrenci evinde "yemek" size dert mi oluyor?

Bugün makarna mı yapsam, köfte mi diye düşünmekten, biriken bulaşıklardan bıktınız mı?

Ben de bunu düşünüyorum.
Yemek yapmak benim için bir zevk olmasına rağmen her gün yapma mecburiyeti içinde olmak herkese bıkkınlık verir.

Büyükşehirlerde var mıdır bu tarz yemek hizmeti sağlayan yerler?
Üyelikle yemek getirmek gibi.
Yemeksepeti sadece aperatif olaylarda bütçe dostu bence.

 
getirir mi bilmiyorum ama ev yemeği yapan yerler var, ve paket de hazırlıyorlar. ablam evde yapmaktansa bakırköyde böyle bir yerden eve sıkla yemek alıyor. ya da aksaray-yusufpaşa'da bi ev yemekleri yapan yer var, adamlar kocaman yazı asmış, artık evde yemek yapma derdine son filan diye. var yani böyle yerler :)


  • dasher  (08.10.13 01:26:54) 
pilav yapmayı öğrendiğimden beri dert olmuyor valla. çok güzel yapıyorum.


  • kta  (08.10.13 01:28:10) 
enpara kart aracılığı ile kullanmanı öneririm yemeksepetini. 20% indirim.


  • tescillimarka  (08.10.13 01:28:10) 
mahalle aralarında annelerinortak girişimi olan ev yemekçileri olur ufak dükkanlar açarlar onların yemekleri hem güzel hem ucuzdur.


  • Solem  (08.10.13 01:29:56) 
esnaf lokantalarini deneyin


  • nax  (08.10.13 02:02:43) 
bulaşık makinesi al. yemek yapma yorgunluğu genelde bulaşıktan dolayı oluşurdu bende, makineyi aldığım andan itibaren neden daha önce almadım diye kendime kızdım. yemek yapmak zevkse hele,makine almayı öneririm.

dışardan yiyeceğiniz yemeğin temizliğinden de yağından malzemesinden de emin olamazsınız.
  • physcos physcos  (08.10.13 03:11:25) 
bu sıkıntıları yaşamamak için öncelikle alışveriş yapacaksın. öyle evde hiçbir malzeme yokken tabiki ne pişirsem sıkıntısı çekersin.

ben bekar yaşıyorum sayılır ama bana bıkkınlık vermiyo. tek sorunum yemek yaparken ortalığı fazla dağıtıyorum, sonra toplaması koyuyo. ama yapacak o kadar çok çeşit yemek var ki, bugün ne pişirsem derdi yaşamadım hiç.

misal 1 kg nohut al haşla, sonra ufak ufak poşetle at buzluğa.örneğin nohutlu pilav mı yapacaksın? çıkart bir paket sıcak suya sok al sana kullanılmaya hazır nohut. o nohutla 2-3 çeşit yemek yaparsın. gene bezelye aynı şekilde. 1 soğan, 2 patates, 2 havuç doğra, kat bezelyeyi içine, biraz salça koy baharatla, al sana bezelye yemeği.

tavuk al parçala, gene 2 patates doğra yanına, baharatla at tencereye. o sırada yanına pilav yap, bi de salata oh mis.

her gün pirinç pilavı da yenmez tabi. domatesli bulgur pilavı mesela, oda gayet pratik. soğanlar pembeleşinceye kadar kavur(beraberinde biber istersen), sonra ince ince doğradığın domatesleri kat içine pişir. domatesler eriyince bulguru koy, suyunu koy, baharatlarını koy, iki karıştır bırak pişsin. yanına da cacık yap götür.

veya rus salatası yap. çok çok 2 saat sürer zahmeti ama 3-4 gün götürür seni. acıktın mı koy ekmeğin arasına ye. ben bazen öyle yapıyorum.

en basiti yumurtalı ekmek. kır yumurtaları, baharatla. bandır ekmekleri içine, kızart. yanınada çay yap, beyaz peynir domates al sana bi öğrenci menüsü. hem karnında doyar ekmek yiyosun.

bim ya da şok öğrenci ve bekarlar için ideal bu arada.
  • eyyor  (08.10.13 07:19:32) 
[]

Nebuch'un yabancı versiyonları

Selamlar. Nebuch gibi bazı konularda çeşitli video blog sahibi olan insanların kanallarını arıyorum. İngilizce olmalı. İzleyelim.




 
Kassemg nebuch tarzı değil ama çok eğlenceli tavsiye ederim


  • fuerteventura  (06.10.13 22:48:06) 
Nebuch ne bilmiyorum ama YouTube'a girip istediginiz konudaki kanali bulabilirsiniz. Misal ascilikla ilgiliyseniz YouTube'da "cooking channels on youtube" diye aratin. Ya da "fitness channels on youtube" vs.


  • crown  (06.10.13 22:48:47) 
İstediğim konular böyle şeyler,
www.youtube.com

Eğlenceli ya da başka şeyler değil. Bunu gören olursa yazar umarım.
  • hadi ya la  (07.10.13 01:53:34) 
[]

İngilizce içimde bir ukte

İzmir'de işletme okumaktayım.
Lakin İngilizce içimde hep ukte olarak kaldı. Hazırlık okumak istedim, herkes neden İngilizce ile ilgili bölüme girmedin dedi. Çevrem de yıllardır aynı şeyi söylüyor. Bilmiyorum aslında, lise döneminde sınavda başarılı olacağıma inanmadım pek.
Daha da bu konuda iyi olduğuma inanmıyorum. Çoğu şeyi anlıyorum, akıcı konuşuyorum, telaffuzum da iyi ama hiç bu konuda "yetkili" olabilecek kıvama geleceğimi düşünmedim.
Ama benden daha kötü olanlar mis gibi İngiliz dili ve edebiyatı gibi bölümlere gitti. Belki iş imkanı bakımından "mis gibi" sayılmayabilir herkes için. Ama benim zevklerim doğrultusunda mis gibi.

Şu anki bölümümden gayet memnunum aslında. Ama İngilizce ile hep iç içeyim. Dershane gibi yerlerde (sanırım gramer hariç) çok güzel dersler verebilirim, İngilizce öğrenme konusunda insanları aydınlatabilirim, farklı yöntemler uygulamak istiyorum. Hevesim var.

Ne önerirsiniz bu tarihin geri kalanı için? Henüz üniversite hayatımın başındayım.

 
yapabilirsen dikey geçişi deneyebilirsin.


  • iorveth  (04.10.13 14:00:48) 
meslek değiştirmek için bölüm değiştirmek zorunda değilsin. ki bence değiştirme bölümünü.
starbucks'lara ilan asarak işe başla; öğrenci bul. hem para kazan hem de eğitmenlik nasıl bir şey oluyormuş onu deneyimle.
yurt dışına çıkmaya çalış.
staj falan yap erasmusla.
daha sonra yeminli çeviri işine girebilirsin.

uzun vadede duruma göre bakarsın..
  • jimjim  (04.10.13 14:00:52) 
bence ilk başta toefl,ielts tarzı bir sınava gir ingilizce seviyeni gösteren bir belge olsun elinde.


  • iron nick  (04.10.13 17:09:04) 
[]

Gündüz trafiğinin en az olduğu saat aralığı

Sizce kaçla kaç arasıdır? Şehir değiştirmek 1 saat, şehrin içinde servisle semte ulaşmak 1.5 saat. Felç oldum resmen. Saat aralığına göre çıkayım da nispeten rahat ulaşım sağlayalım.




 
e5 için çıkmaman gereken aralığı sana söyliyim 8.00-10.00
yani ya 7de çıkacaksın ya da 10dan sonra

  • nax  (04.10.13 01:34:13 ~ 01:34:35) 
Sabah 7'den önce çıkarsam rahat ediyorum. En güzeli ise 6.30 öncesi. Akşam da genelde 4'e kadar daha insani oluyor. Bazen 5'te çıkıp rahat gittiğim de oldu. Çevreyoluna çıkılmayan güzergahlar daha geç tıkanabilir.

İkitelli-Maslak arası için durum böyle. E-5 daha erken tıkanıyordur.
  • arnold schwarzeneger  (04.10.13 08:57:23) 
[]

Kahvaltılık sandviç!

Öğrenciyiz, kahvaltı hazırlamak, üşenip dışarıda kahvaltı yapmak sıkıntı oluyor. Buzdolabımız var.

Şöyle düşündük, çeşit çeşit sandviç ekmeği alırız, içine bir şeyler koyarız.
Sorumuz şu, içine neler koyabiliriz?
Çok uğraştırmaması lazım.

 
domates,salatalık,peynir


  • rock n roll  (03.10.13 13:42:12) 
yukarıdakilere ek olarak labne, kaşar, hazır dilimlenmiş zeytin


  • megalomaniac  (03.10.13 13:44:09) 
peynir yerine kaşar daha az uğraştırıyor. dilimli kaşarlar var çok pratik. üstüne domates, salatalık, bi dilim marul tamamdır. biraz daha lükse kaçalım dersen iki tane salam dilimi atabilirsin.


  • tescillimarka  (03.10.13 13:44:26) 
Amerikan salata, salam

krem peynir, jambon, kahvaltılık acılı ezme

nutella :D
  • Vicy89  (03.10.13 13:45:11) 
sandviçin içine koyacağınız malzemeleri bi gece önceden dilimlerseniz sabah üşenmeden hazırlarsınız bence.
eğer ekmeği günlük taze almıyorsanız sandviçi de akşamdan hazırlayabilirsiniz. streç film ile de sardınız mı taze kalır oh mis.

salam, kaşar, domates, salatalık, peynir, marul. hepsini karıştır işte :)
  • neira  (03.10.13 13:45:13) 
kaşar, domates, dilimlenmiş sivri biber.

efsane formül.
  • hope ender  (03.10.13 13:47:55) 
Ben aksamdan hazirliyorum icinde labne/krem beyaz kasar peyniri ve domates oluyor onu strece sariyorum marketten de pipetli yagsiz sutlerden stokladim evden cikarken ikisini cantaya atip hizlica cikiyorum


  • duzsac  (03.10.13 13:50:36) 
Para birlestirip bir mikrodalga edinin, sonrasinda eksisozluk.com


  • yarin bos musun  (03.10.13 13:52:33) 
muhammara


  • nax  (03.10.13 14:27:31) 
[]

300 lira nasıl kazanılır?

Diyelim ki bir üniversite öğrencisi ve bu öğrencinin bol vakti var.
Ailesinden gelen parayla o 300 lirayı kısa sürede elde edebilir fakat aile harici bir yerden bu parayı elde etmek istiyor.

Klasik yöntem part time iş aramak, çalışmak gibi şeylerdir.
Peki ya akla başka neler gelir?

Çeviri yapabilirim (ama profesyonel değil) İngilizce ödevler, sunumlar falan gibi; ukulele, gitar falan çalıyorum, beste yapabiliyorum.

 
tez, ödev falan hazırlanabilir. çeviri yapılabilir bi dile hakimiyet varsa.


  • nathanieltroy  (29.09.13 20:56:29) 
çalışmak dışında nasıl para kazanılır ki zaten? iddaa oynayın çalışmak istemiyorsanız.


  • anoktak  (29.09.13 20:56:40) 
kumar, hırsızlık, gasp, kaçakçılık, kapkaç, şantaj-fidye, uyuşturucu tedarikçiliği/kuryeliği (bunlarda bilhassa iyi para var), ticari sır satmak vs. vs.

işin ilginci bunların büyük kısmı için de bildiğin çalışmak gerekiyor.
  • celeron 300a  (29.09.13 20:57:43 ~ 20:59:17) 
bildiğin şeyleri kullan hacu. elektrikle baya haşır neşir olan bir arkadaşım (şimdi elek. mühendisliği okuyor zaten) devreleri çizip ya da gerekirse hazırlayıp satıyor millete. freelance çalış git iş bul hobilerinde. bi ara profesyonel stüdyo kayıt imkanım vardı, gitaristlere gruplara parçanın davulunu kaydediyordum para karşılığı. hobilerini kullan.


  • zazazaraeta  (29.09.13 20:59:47) 
özel ders (gitar, matematik, ingilizce..)
çeviri
milletin ödevini yapmaca
  • pinkket  (29.09.13 22:06:44) 
[]

"Dıp tıs" yapan aletin adı ne?

www.youtube.com
www.youtube.com

İlk videoda 3.49'da
İkinci videoda 10. saniyede gözüküyor.

Çok güzel değil mi? Onun üzerine böyle şeyler bestelemek, çalmak falan.
Bilgisayarda bunu yapabileceğim programlar neler? FL Studio biliyorum ama çok kapsamlı o.

Bir de bu aletin küçüğü varsa ismi nedir, ne değildir?

 
buradakinin modelini bilmiyorum ama bu tip aletlere drum machine ya da daha da genel olarak sequencer denir.

bilgisayarda yapabileceğin program olarak da yine epey kapsamlı olan reason'ı önerebilirim. sadece drum machine olarak istersen de beatcraft işini fazlasıyla görür.

www.acoustica.com
  • carliston  (27.09.13 15:57:05) 
Analogue Systems RS200 kullanıyor. Buralarda bulamazsın.
www.soundonsound.com

Bunun gibi şeylere "Synthesizer" deniyor.
Retro sound istiyorsan Discovery Pro'yu önerebilirim Softsynth olarak.

Ve FL Studio kapsamlı değil ya, sahiden değil :(
  • kabra  (27.09.13 16:00:21 ~ 16:01:39) 
anlamadım tam olarak ne sorduğunu. ama o dıptıs sesi temel olarak davuldan çıkar. dıp kicktir, bas olan ses hani. aşağıda büyük bir davul var ya ondan çıkar. tıs da open hihat'tir.

davul modellemelerini önerebilirim o zaman sana, trampet hihat ve kick ile geçinip gidersin. :) dijital olarak neler var bilmiyorum ama gerçeklerinin baya pahalı olduğunu söylememde fayda var.
  • zazazaraeta  (27.09.13 16:01:00) 
[]

Kulak dolgunluğu için radyo, podcast, youtube kanalları

Müzik olmayacak, sürekli konuşma, diyalog falan olacak.

Başka işler yaparken kulağımı kullanmadığım anlarda açıp listening yeteneğimi geliştirmek için radyolar, podcastler, youtube kanalları ve benzeri şeyler arıyorum.


 
ted.com


  • tescillimarka  (25.09.13 20:45:39) 
(bkz: dan ariely)


  • serabetan  (25.09.13 20:47:40) 
  • atmacaged  (25.09.13 20:57:26) 
Wall Street'in 2 dklık konuşmaları var podcastlerde, Bbc'nin podcastleri de çok iyi.


  • damba  (25.09.13 21:02:19) 
hazır türkiyeden de kullanıbilir hale gelmişken spotifyı kur bilgisayarına. listen language adında bir uygulaması var programın. dil öğrenenler için bir çok kısa kayda ulaşmanı sağlıyor. deneyebilirsin.


  • dahinnotha  (25.09.13 21:11:15) 
1 ... •151617181920   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.